741
Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nursi Tarihçe-i Hayatı

Tarihce i hayat

Embed Size (px)

Citation preview

  • 1. Risale-i Nur Mellifi Bedizzaman Said Nursi Tarihe-i Hayat

2. Nereden: ENVAR NER YAT Piyerloti Cad. Hacbey Apt. 10/3 Tel: 516 20 14 518 62 71 Fax: 516 20 42 ST. Bask: Cihan Neriyat ve Matbaaclk Tel: 507 27 33 1995 ST. Her Hakk Mahfuzdur. 3. Risale-i Nur Mellifi Bedizzaman Said Nursi Tarihe-i Hayat 4. Diyanet leri Mavere Kurulunun 23.05.1956 gn ve saysz ehl-i vukuf raporuna istinaden Afyon Ar Ceza Mahkemesince Bedizzaman Said Nursinin Kitab ve sair evraklarnn kanuni mevzuata muhalif siyasi ve idari hibir mahzuru grlmemi olmakla sz geen eserler 23.06.1956 gn ve 954/278 esas ve 955/218 karar sayl ve kaziye-i muhkeme haline gelen beraet karariyle ve yine Isparta Sorgu Hakimliinin 11.09.1956 gn, 954/28 esas ve 956/65 karar sayl ve aynen kazye-i muhkeme haline gelen meni muhakeme karariyle bilumum Nur Risaleleri sahiplerine iade edilmitir. Her hakk mahfuzdur. 5. --- sh:(T:5) -------- XU"I!p kaidesine ittibaen, ekmei bile bir zaman terkedip, ot ile idareye koyuldu. Salisen: Nadir konuuyordu. Krdlerin edib dhlerinden Molla Ahmed Hni Hazretlerinin, gndzleyin bile havf ile girilen kubbe-i saadetine kapanr, bazan geceleyin de orada kalrd. Bundan dolay ahali, Bedizzamana: "Ahmed Hni Hazretlerinin feyzine mazhar olmutur" diyordu. Bu hali, marnileyhin kerametine hamlederlerdi. O vakitlerde kendisi on , on drt yalarnda idi. Sonra, ulemadan mmtaz simalarla mlkat etmeye karar verdi; ve Badada, ziyaret kasdiyle hocasndan izin istedi. Dervi kyafetine girdi. Yollar takib etmeden dalarda, ormanlarda gece dolaarak Badada gitmek niyetinde iken Bitlise geldi. Bitlis'te eyh Mehmed Emin Efendi Hazretlerinin yanna giderek, iki gn kadar dersinde bulundu. eyh Mehmed Emin Efendi, kendisine kisve-i ilmiyeye girmesini teklif etti. Molla Said cevaben: 35. --- sh:(T:35) --------- Ben henz sinn-i bla vsl olmadmdan, muhterem bir mderris kyafetini kendime yaktramyorum. Ve ben bir ocuk iken, nasl hoca olabilirim? diyerek teklifini kabul etmemitir. Bundan sonra, irvandaki biraderinin yanna gitti. Orada byk kardeiyle ilk grmede aralarnda ylece ksa bir muhavere cereyan etti. Molla Abdullah: Sizden sonra ben erh-i ems kitabn bitirdim, siz ne okuyorsunuz? Bedizzaman: Ben seksen kitab okudum: Molla Abdullah: Ne demek? Bedizzaman: kml-i nsah ettim ve sranza dahil olmayan birok kitablar da okudum. Molla Abdullah: yle ise seni imtihan edeyim? Bedizzaman: Hazrm, ne sorarsanz sorunuz! Molla Abdullah, biraderini imtihan eder. Kifayet-i ilmiyesini takdir ile, sekiz ay evvel talebesi bulunan Molla Saidi kendisine stad kabul etti ve talebelerinden gizli olarak kk biraderinden ders almaya balad. Ve bittabi, daha evvel okuttuu kardeini kendisine stad yaptn sezdirmiyordu. Nihayet talebeler, Molla Abdullahn Molla Said nezdinde ders okuduunu kapdan, anahtar deliinden gizlice grnce taaccb ederek sormularsa da; Molla Abdullah cevaben: Nazar dememek iin, ben ona ders veriyorum, demi ve talebelerini aldatmt. Molla Abdullahn yannda bir mddet kaldktan sonra Siirte gelir. 36. --- sh:(T:36) --------- Orada bulunan Molla Fethullah Efendinin medresesine gider. Molla Fethullah, Molla Saide: Geen sene "Syt" okuyordunuz, bu sene Molla Cmi'yi mi okuyorsunuz? Bedizzaman: Evet "Cmi" yi bitirdim. Molla Fethullah hangi kitab sordu ise, "bitirdim" cevabn alnca, tahayyrde kald. Bu kadar kitab bitirdiini, hem de az zamanda bitirdiini aklna stramad, taaccb etti ve dedi: Geen sene deli idin, bu senede mi delisin? Bedizzaman: nsan bakasna kar kesr-i nefs iin hakikat ketmedebilir. Fakat babadan daha muhterem olan stadna kar hakikat- mahzdan baka bir ey syleyemez. Emrederseniz, sylediim kitablardan beni imtihan ediniz der. Molla Fethullah hangi kitabdan sordu ise, cevabn gzelce verir. Bunun zerine bu muhavereyi dinliyen ve bir sene evvel Saidin hocasnn hocas bulunan Molla Ali-i Suran namndaki zat, kendilerinden ders almaya balad. Molla Fethullah: Pek l, zekda harikasnz, fakat hfznz nasldr? Makamat- Harriyeden birka satrn iki defa okumakla hfzedebilir misiniz? diyerek kitab uzatr. Molla Said alarak, bir yapran bir defa okumakla hfzetti ve okudu. Molla Fethullah: Zek ile hfzn ifrat derecede bir kimsede tecemmuu ndirdir, diyerek hayrette kald. Bedizzaman orada iken, Cem'l-Cevmi' kitabn, gnde bir iki saat itigal etmek zere bir haftada hfzetti. Bunun zerine Molla Fethullah u kelm syliyerek kitabn zerine yazd: 37. --- sh:(T:37) --------- ?28>Z2Q8( Bu hl Siirt'de y bulmu ve Molla Fethullah, ulemaya: Bizim medreseye gayet gen bir talebe geldi. Her ne sual ettimse bil-tevakkuf cevab verdi. Bu yada zeksna ve ilmine ve fazlna hayran kaldm diyerek pek ok medheder. Bunun zerine ulema bir yerde toplanarak Bedizzaman davet ederler. Bedizzaman intihab ettikleri btn suallerine bil-tereddd cevab verirken, Molla Fethullahn yzne bakyordu. Sanki kitaba bakyor gibi kendilerinden okuyarak cevab veriyordu. Bunu gren ulema, Bedizzamann harikulde bir gen olduuna hkmedip, faziletini takdir ve sena ettiler. Bu hl etrafta iitilir. Ahali, kendisine veliyyullah derecesinde ihtiram eder ve o nazarla bakarlar. Bu vaziyet, ikinci derecede bulunan bir takm lim ve talebelerin rekabetlerini arttrd. Gen, tecrbesiz talebelerden bir ksm, ilmen malb edemedikleri Bedizzaman kavga yoliyle iskt etmek teebbsnde bulunmularsa da, mes'eleden haberdar olan Siirt ahalisi, kendisini kurtarmak iin gelmiler. Ahali nazarnda byk mevkii olduu iin, derhl muarzlarn ellerinden kurtarlm ve bir odaya braklm ise de Bedizzaman, mesleklerine olan fevkalde muhabbetinden, muarzlar bulunan talebe ve ehl-i ilmin chillere hedef olmamasn temin iin kendisi odadan kp muarzlar tarafndan telef edilse bile ehl-i ilmin iine cahillerin karmamasn mdafaa eder. Bu ihtilf kaldrmak maksadiyle herhangi bir talebeye: Beni ldrnz, ilmin haysiyetini muhafaza ediniz! diyerek yzn evirmi ise de hibir talebe kendisine hcum etmemi ve nihayet ihtilf bertaraf edilmitir. Siirt mutasarrf, kendisini muhafaza etmek zere yanna ard ve o talebeleri nefyedecei haberini tebli etmeye gnderdii jandarmaya kar Bedizzaman: Biz talebeyiz, birbirimizle drz, barrz. Binaenaleyh, mesleimiz haricinde bulunan birisinin bize karmas muvafk olmadndan gelemiyeceim ve hata da benimdir. Cevabnda bulunarak jandarmalar reddetmitir. Bu esnada on be, on alt yalarnda bulunuyordu. Lkin kuvve-i bedeniyece pek evik ve metindi. "Said-l-Mehur" lkabiyle ydediliyordu. 38. --- sh:(T:38) --------- Siirt'de, kendisiyle mcadele etmek istiyen btn arkadalarna kar hazr bulunduu ve ayn zamanda sorulacak btn suallere cevab vereceini, kimseye sual sormayacan iln etti. Sonra tekrar Bitlise geldi. Bitlis'de bir iki eyh hanedannn, lim ve talebelerin arasnda geimsizlik olduunu iitir. Fesad netice veren szlerin, bilhassa gybetin slmiyete yakmadn onlara ihtar edince; Molla Saidi, eyh Emin Efendiye ikyet ederler. eyh Emin ise: Henz ocuk olduundan, kabil-i hitab deildir, der. Bu sz Molla Saide tebli edildii anda, zaten bu gibi szlere ftraten tahammlsz olduundan eyh Emin Efendinin huzuruna karak elini per; ve: Efendim, beni imtihan ediniz; kabil-i hitab olduumu isbat etmek isterim, der. eyh Emin Efendi mtenevvi ilimlerden ve en mkl mes'elelerden on alt sual tertip ederek sorar. Molla Said, suallerin umumuna cevab verdikten sonra, Kurey Camiine gider, ahaliye va'z ve nasihat etmeye balar. Bunun zerine Bitlis ahalisinin bir ksm Molla Saide, bir ksm da eyh Emin Efendiye yardm etmek isterler. Bundan dolay, vali, byk bir vukuata meydan vermemek iin Bedizzaman nefyeder. Bu defa da irvana gider. Zaten infirad eden byle zatlarn muarzlar pek ok bulunur. Bilhassa mcadele-i ilmiyede malb denlerden baz zhir hocalar, Molla Saidi ahali nazarnda kk drmek iin var kuvvetleriyle alyorlard. Her hususatn tecesss ettirirlerdi. Bir gn naslsa, kazaen sabah namazn geirmi. Buna vakf olan hasmlar, "Molla Said, namaz terketmitir." diyerek ahali arasnda iada bulundular. Molla Saidden soruldu ki: Niin herkes bunu byle sylyor? Molla Said: Evet, esassz bir ey lemin iinde abuk yaylmaz. Hata bendedir. Onun iin, iki cezaya uradm: Birisi Allahn itab, dieri nsn ta'rizi. Bunun esas sebebi ise, geceleyin det edindiim vird-i erfi terkettiimdir. te lemin ruhu bu hakikata temas etmise de, tamamn 39. --- sh:(T:39) --------- kavrayamayarak ismini bilemeyip u vechile hatay isimlendirmiler, cevabn verir. irvanda bulunduu srada Siirt civarndan birisi gelerek: Aman efendim, Siirt'e bir ocuk gelmi, kendisi on drt - onbe yanda, umum ulemay ilzam etti. unu ilzam etmek iin sizi davete geldim, der. Molla Said de u davete icabet ederek Siirte gitmek iin hazrlanr. Yola derler, iki saat gittikten sonra, o kk hocann evsaf ve kyafetini sorar. O adam: Efendim, ismini bilmiyorum; fakat ilk gelite dervi kyafetinde olup omuzunda bir posteki vard. Bilhare talebe kyafetine girdi ve umum ulemay ilzam etti. Bunu dinlediinde, kendisinden bahsettiini ve bir sene evvelki kendi vukuatnn imdi civar kylerde y bulduunu anlayarak geriye dner, davete icabet etmez. Bilhare Siirt'e bal Tillo kasabasna gitti. Mehur bir trbeye kapand. Orada harika olarak Kamus-u Okyanus'u Bb-s-Sin'e kadar hfzetti. Ne fikre binaen kamusu hfzettii sorulduunda: Kamus her kelimenin ka mnaya geldiini yazyor; ben de bunun aksine olarak her mnaya ka kelime kullanldn gsterir bir kamus vcuda getirmek merakna dtm, cevabnda bulundu. Mezkr trbeye kapand vakit kk biraderi Mehmed, yemeini getiriyordu. Yemek iindeki taneleri kubbenin etrafnda bulunan karncalara vererek kendisi ekmeini yemein suyuna batrarak kanaat ediyordu. Neden dolay taneleri karncalara veriyorsun? denildiinde, Bunlarda hayat- itimaiyeye malikiyet ve fevkalde vazifeinaslk ve alma bulunduunu mahede ettiim iin cumhuriyet perverliklerine mkfaten kendilerine muavenet etmek istiyorum, cevabnda bulunmutur... (Hiye). (Hiye): 1935 de Eskiehir Ar Ceza Mahkemesinde "Cumhuriyet hakknda fikrin nedir?" sualine cevaben: - Eskiehir mahkeme reisinden baka daha sizler dnyaya gelmeden benim dindar bir cumhuriyeti olduumu elinizdeki tarihe-i hayatm isbat eder, diyerek yukarda zikredilen "Karnca hadisesini" anlatr ve yle der: Hulefa-y Raidn herbiri hem halife, hem reis-i cumhur idi. Sddk- Ekber, Aere-i Mbeereye ve Sahabe-i Kirama elbette reis-i cumhur hkmnde idi. Fakat manasz isim ve resim deil, belki hakikat- adleti ve hrriyet-i er'iyyeyi tayan mna-y dindar cumhuriyetin reisleri idiler. 40. --- sh:(T:40) --------- Tillo'da iken, bir gece eyh Abdlkadir-i Geylni (K.S.) Hazretlerini ryasnda grr. Geylni Hazretleri (K.S.) kendisine hitaben: Molla Said! Mran aireti reisi Mustafa Paaya gidiniz ve kendisini tarik-i hidayete davet ediniz; yapt zulmden vazgeerek namaza ve emr-i mrufa mdavim olmasn tavsiye ediniz. Aksi takdirde ldrnz. Molla Said, bu r'yay grr grmez, hemen tedarikini yaparak Mran airetine doru Tillodan hareket eder, doruca Mustafa Paann adrna girer. Paa orada bulunmadndan, biraz istirahat eder. Sonra Mustafa Paa ieri girer. Orada hazr olanlarn hepsi kyam ettikleri halde Molla Said yerinden bile kmldanmaz. Paann nazar- dikkatini celbedince, airet binbalarndan Fettah Beyden kim olduunu sorar. Fettah Bey, mehur Molla Said olduunu bildirir. Halbuki Paa, ulemadan hi holanmazd. phesiz bunun zerine daha fazla kzm ise de izhar etmemiti. Molla Saide ne iin buraya geldiini sorunca, Molla Said cevaben: Seni hidayete getirmeye geldim. Ya zulm terkedip namazn klacaksn veyahud seni ldreceim! demesinden paa hiddetlenerek dar kar. Biraz dolatktan sonra yine adra girer ve Molla Saide ne iin geldiini tekrar sorar. Molla Said: Sana syledim ya.. onun iin geldim, der. Mustafa Paa adrn direinde asl bulunan Saidin klncna iaret ederek: Bu pis klnla m? Bedizzaman: Kln kesmez, el keser cevabnda bulunur. Mustafa Paa; tekrar darya karak biraz gezindikten sonra ieriye girer. Bedizzamana: 41. --- sh:(T:41) --------- Benim Cezirede ok limlerim var; eer hepsini ilzam edebilirsen senin dediini yaparm, eer ilzam edemezsen seni Frat Nehrine atarm. Molla Said: Btn ulemay ilzam etmek benim haddim olmad gibi, beni de nehre atmak senin haddin deildir. Fakat ulemaya cevab verince sizden birey isterim ki, o da mavzer tfeidir. ayet sznde durmazsan, seni onunla ldreceim, der. Bu muhavereden sonra Paa ile birlikte atlarla Cezreye giderler. Yolda, Paa, kat'iyyen Molla Saidle konumaz. Bani Han dedikleri mevkie gelince, yorgunluundan Molla Said orada biraz yatar; uykudan uyanr uyanmaz etrafnda btn Cezre limlerinin, kitablar ellerinde beklediklerini grr. Biraz grtkten sonra ay ikram edilir. Cezre limleri Molla Saidin hretini iittikleri iin, mebht ve hayran bir vaziyette aylarn bile unutarak Molla Saidin sualine intizar etmekte idiler. Molla Said ise kendi ayn itikten sonra dalgn dalgn karsnda bulunan bir - iki limin ayn da ier, onlar farkedemezler. Mustafa Paa, hocalara hitaben: Ben okumu deilim, fakat Molla Said ile mcadelenizde malb olacanz imdi anlyorum. Zira bakyorum ki, siz dnmekten aylarnz unuttuunuz halde, Molla Said kendi ayn itikden baka iki bardak da sizin aynz iti. Bunun zerine, biraz ltife ettikten sonra Molla Said bu alimlere kar: Efendiler! Bendeniz vdetmiim, hi kimseye sual sormam, binaenaleyh suallerinize muntazrm, der. Bu hocalar krk kadar sual sorarlar. Umumuna cevab verdikten sonra her naslsa Molla Said bir sualin cevabn yanl syledii halde karsndakiler doru telkki ederek tasdik etmilerdi. Meclis dalnca Molla Said hatrlar, hemen arkalarndan koarak: Affedersiniz, bir sualin cevabn yanl sylediim halde farkna varmadnz, diyerek cevabn tashih eder. Hocalar dediler: 42. --- sh:(T:42) --------- te imdi hakkiyle bizi tam ilzam ettiniz! Sonra o hocalardan bir ksm Molla Saidden ders almaya gelirler. Bundan sonra Mustafa Paa, ahdettii mavzer tfeini hediye eder ve namaz klmaya balar. Molla Said, ilimdeki emsalsiz harika istidad derecesinde vcudca da gayet idmanl ve kuvvetli idi. Gre tutmaktan pek holanrd. Medreselerde bulunan umum talebelerle greirdi. Hibirisi grete bile onu malp edemezdi. Mustafa Paa ile bir gn at yarna karlar. Fakat kasd olarak Mustafa Paa gayet serke ve talimsiz ve hi binilmemi bir at hazrlanmasn emreder. Molla Saide binmek iin verir. (Allahu a'lem, attan dp lmesini istemi.) On alt yanda bulunan Molla Said, serke at biraz dolatrdktan sonra koturmay arzu eder. At, onun verdii istikametden karak baka bir istikamete doru koar. Var kuvvetiyle durdurmak ister ise de muvaffak olamaz. Nihayet ocuklarn bulunduu yere gider. Cezre aalarndan birisinin olu yol stnde iken hayvan iki ayan kaldrp ocuun omuzlar arasna vurunca ocuk yere derek hayvann ayaklar altnda rpnmaya balar. Nihayet etrafdan imdada ularlar. ocuu hareketsiz l suretinde grnce Molla Saidi ldrmek isterler. Aann hizmetileri hanerlerini ekince, Molla Said hemen rovelverine el atar ve adamlara hitaben: Hakikata baklrsa, ocuu Allah ldrm; zhire baklrsa, at ldrm; sebebe baklrsa, Kel Mustafa ldrm, nki bu at bana o verdi. Durunuz, ben gelip ocua bakaym, lm ise sonra muharebe edelim, diyerek atdan inerek ocuu kucaklar; ocukta hareket grmeyince souk suyun iine batrp karr. ocuk glerek gzn aar. Bunun zerine btn ahali mtehayyir kalrlar. Bu acib vak'a zerine bir mddet Cezire'de kaldktan sonra, talebesi Molla Salih ile bedev arablarn meskeni olan Biroya giderler. Orada biraz kalnca tekrar Mustafa Paa'nn eskisi gibi zulme baladn iitir, yanna gider ve ona nasihat eder, tehdit eder. Bir gn bir mnakaa arasnda Mustafa Paaya: Yine mi zulme baladn, seni Hak namna ldreceim! tehdidinde bulunur. Paa'nn ktibi ortaya atlr. 43. --- sh:(T:43) --------- O srada Molla Said, Mustafa Paay zulmnden dolay ok tahkir eder. Paa bu tahkire tahamml edemiyerek, ldrmek iin zerine hcum eder; fakat Mran aalar zabtederler. Nihayet Mustafa Paann olu Abdlkerim Molla Saide yaklaarak: Onun akidesi yanltr; rica ederim, imdilik buradan baka yere terif ediniz, der. Abdlkerimin szn krmaz, yalnz olarak, bedevilerin meskeni olan Biro lne doru hareket eder. Yolda bedev ekiyalarna tesadf eder. Bedevilerin silhlar mzrak ve Molla Saidin silh mavzer olduundan, ekiyalara doru kurun atmaya balar, ekiyalar ekilirler. Yoluna devam ederken ikinci eteye tesadf eder. Bu defa ekiyalar ok olduundan etrafn evirirler. Kendisini ldrecekleri srada ilerinden birisi tanyarak: Ben bunu Mran airetinin iinde grdm. Bu mehur bir adamdr deyince, derhal bedeviler ekilerek kusurlarnn af buyrulmasn dilerler. Ve korkulu olan yerlerde kendilerine muhafzlk yapmak istemilerse de Molla Said reddedip, yalnz olarak yoluna devam eder. Birka gn sonra Mardine gelir. Mardin ulemas muarazaya kalkrlarsa da muvaffak olamazlar, evltlar yanda olan gen Saidde harika bir ekildeki ilm kudreti grnce kendilerine stad kabul ederler. Bu esnada, Mardine gelen iki talebeye tesadf etti. Bunlardan birisi, Cemleddin-i Efganye mensub olup; dieri, tarikat- Snsiyeden idi. Bunlar vastasiyle hem Cemleddin-i Efgannin mesleine, hem de tarik-i Snsye ainalk peyda etti. Molla Said ok gen yata iken siyas hayata atlr, vatan ve millete hizmete balar. lk hayat- siyasiyesi Mardin'de balamtr. Bunun zerine bir mutasarrfn pene-i kahriyle, elleri bal, muhafz nezaretinde Bitlise nefyedildi. Jandarmalarla yolda giderken namaz vakti gelir. Namaz klmak iin, kaydlarn almasn jandarmalara ihtar eder. Jandarmalar kabul etmeyince, demir kaydlar bir mendil gibi aarak nlerine atar, jandarmalar, bu hali keramet addedip hayretler iinde kalrlar. Teslimiyetle, rica ve istirham ile: 44. --- sh:(T:44) --------- Biz imdiye kadar muhafznz idik, bundan sonra hizmetiniziz! derler (*). Bitlis'de iken bir gn kendilerine vali ile bir ksm me'murlarn iki itikleri ihbar olununca, hiddetlenerek: Bitlis gibi dindar bir memlekette hkmeti temsil eden bir zatn irtikb ettii bu muameleyi kabul edemem! Diyerek iki meclisine gider. Evvel iki hakknda bir Hadis-i erif okuduktan sonra pek ac szler syler; valinin vurdurmak iin iaret etmesi ihtimaline binaen de bir elini rovelverinin bulunduu yerde tutar. Fakat vali fevkalde mtehammil ve hamiyetli bir zat olduundan, kat'iyyen ses karmaz. Oradan ayrlnca valinin yaveri Gen Saide: Ne yaptnz? Syledikleriniz, idamnz mucibdir, der. Gen Said: dam hayalime gelmedi, hapis ve nefiy zannederdim. Her ne ise, bir mnkeri defetmek iin lrsem ne zarar var? cevabnda bulunur. Oradan avdetinden bir iki saat sonra, iki polis vastasiyle vali kendisini istetir. Valinin odasna girerken; vali hrmet ve tzimle gen Saidi karlayarak, elini pmek ister. ltifatla yer gstererek: Herkesin bir stad vardr. Sen de benim stadmsn, der. *** Gen Said, ftraten, bir kanun altnda yaamay ve harektnn tahdit olunmasn sevmez, her halinde, her hareketinde gayet serbest olmasn arzu eder ve daima: "Ben, hrriyet ve serbestiyetimi hibir keyf kanunla tahdit ettirmem." derdi. Bunun iindir ki, ilk stanbul'a teriflerinde yine her kayddan uzak kalmakta israr etmi ve hayatnn btn safhalarnda bu vaziyet mahede edilmitir. Ondaki bu serbestiyet ve hrriyet ak, hayatnn yarsndan (*) Bir gn Bedizzamana soruldu: - Kayd nasl atn? Dedi: - Ben de bilmem. Fakat, olsa olsa namazn kerametidir. 45. --- sh:(T:45) --------- sonra Avrupa'dan gelen mdhi bir dallet ve zndka taarruzuna kar koymay ve felsefe-i tabiiyyeden doan dehetli bir istibdad- mutlakn hilf- Kur'an prensiplerine boyun ememeyi, onlara itaat etmemeyi ve hakik hrriyet-i merua olan slm hrriyet ve medeniyete almay netice vermitir. Molla Said, Bitliste iken on be - on alt yalarnda idi. Henz sinn-i bla vsl olmutu. O zamana kadar btn malmat snuhat kabilinden olduu iin uzun uzadya mtalaya lzum grmezdi. Fakat o zaman sinn-i bla vsl olduundan m veyahut siyasete kartndan m, her nedense eski snuhat yava yava kaybolmaa balad. Bunun zerine her trl fenne ait eserleri tetkike koyuldu. Bilhassa Din-i slma vrid olan ek ve pheleri reddetmek iin "Metli" ve "Mevkf" nam eserler ile ulm-u liye (ZW76 srrna mazhar olacaz. Mtevekkilne, sabrane tuttuumuz otuz sene Ramazan- sktun sevabdr ki, azabsz cennet-i terakki ve medeniyet kaplarn bize amtr. Hkimiyet-i milliyenin beraat-i istihlli olan kanun-u er', hzin-i cennet gibi bizi duhle dvet ediyor. Ey mazlm ihvn- vatan! Gidelim dhil olalm! Birinci kaps, eriat dairesinde ittihad- kulb; ikincisi, muhabbet-i milliye; ncs, maarif; drdncs, sa'y-i insan; beincisi, terk-i sefahettir. tekilerini sizin zihninize havale ediyorum... ......................................................................................... Sakn ey ihvn- vatan! Sefahetlerle ve dinde lbaliliklerle tekrar ldrmeyiniz. Ve btn efkr- fsideye ve ahlk- rezleye ve desais-i eytaniyeye ve tabasbusata kar; eriat- garr zerine messes olan kanun-u esas Azrail hkmne geti, onlar susturdu. Sakn ey ihvn- vatan! srafat ve hilf- eriat ve lezaiz-i nmerua ile tekrar ihya etmeyiniz! Demek imdiye kadar mezarda idik, ryorduk. imdi bu ittihad- millet ve merutiyet ile rahm-i mdere getik; nevnema bulacaz. Yz bu kadar sene geri kaldmz mesafe-i terakkiden inallah mu'cize-i Peygamber ile, imendifer-i kanun-u er'iye-i esasiyeye amelen ve burak- meveret-i er'iyyeye fikren bineceiz. Bu vahet-engiz sahra-y kebiri ksa zamanda tayyetmekle beraber, milel-i mtemeddine ile omuz omuza msabaka edeceiz. Zira onlar kh kz arabasna binmiler, yola gitmiler. Biz birdenbire imendifer ve balon gibi mebdiye bineceiz, geeceiz. Belki, cmi-i ahlk- hasene olan hakikat- slmiyyenin ve istidad- ftrnin ve feyz-i imann ve iddet-i aln hazma verdii teshil yardmiyle fersah fersah geeceiz. Nasl ki vaktiyle gemitik. Talebeliin bana verdii vazife ile ve hrriyetin ferman- mezuniyetiyle ihtar ediyorum ki: 57. --- sh:(T:57) --------- Ey ebn-y vatan! Hrriyeti s-i tefsir etmeyiniz, t elimizden kamasn. Ve mteaffin olan eski esareti baka kabda bize iirmekle bizi bomasn (Hiye). Zira hrriyet, mrat- ahkm ve db- eriat ve ahlk- hasene ile tahakkuk eder ve nevnema bulur. ......................................................................................... Bedizzaman * * * (Hiye): Evet, daha dehetli bir istibdat ile, pek ac ve zehirli bir esareti bize iirdiler. 58. --- sh:(T:58) --------- Yaasn eriat- Ahmed (A.S.M.) Din Ceride: 77 5/Mart/1325 18/Mart/1909 ER AT-I GARRA; Kelm- Ezelden geldiinden, ebede gidecektir. Nefs-i emmarenin istibdad- rezilesinden selmetimiz; slmiyete istinat iledir, o habllmetne temessk iledir ve hakl hrriyetten hakkiyle istifade etmek, imandan istimdad iledir. Zira, Sni-i leme hakkiyle abd ve hizmetkr olann halka ubudiyete tenezzl etmemesi gerektir. Herkes; kendi leminde bir kumandan olduundan, lem-i asgarnda cihad- ekber ile mkelleftir ve ahlk- Ahmediye ile tahalluk ve snnet-i nebeviyyeyi ihya ile muvazzaftr. Ey evliy-y umr! Tevfik isterseniz, kavanin-i detullaha tevfik-i hareket ediniz. Yoksa; tevfiksizlik ile cevab- red alacaksnz. Zira, mruf umum enbiyann memalik-i slmiye ve Osmaniyeden zuhuru, kader-i lhnin bir iaret ve remzidir ki, bu memleket insanlarnn makine-i tekemmltnn buhar diyanettir. Ve bu Asya ve Afrika tarlasnn ve Rumeli bostannn iekleri, ziya-y slmiyetle nev nema bulacaktr. Dnya iin din feda olunmaz. Gebermi istibdad muhafaza iin, vaktiyle mesail-i eriat rvet verilirdi. Dinin meseleleri terk ve feda edilmesinden zarardan baka ne faidesi grld? Milletin kalb hastal za'f- diyanettir; bunu takviye ile shhat bulabilir. Bizim cemaatimizin merebi muhabbete muhabbet ve husumete husumettir. Yani beynel- slm muhabbete imdat ve husumet askerini bozmaktr. Mesleimiz ise ahlk- Ahmediye ile tahallk ve snnet-i Peygamberyi ihya etmektir. Ve rehberimiz, eriat- garr.. ve klncmz da, berhin-i kata.. ve maksadmz; 'l-y Kelimetullahtr!... Bedizzaman * * * 59. --- sh:(T:59) --------- Hakkat Din Ceride: 70 26/ubat/1324 Mart/1909 B Z, KALUBELDAN CEM YET- MUHAMMEDDE DAH L Z Cihetlvahdet-i ittihadmz, Tevhiddir. Peyman ve yeminimiz, imandr. Madem ki muvahhidiz, mttehidiz. Herbir m'min 'l-y Kelimetullah ile mkelleftir. Bu zamanda en byk sebebi, maddeten terakki etmektir. Zira; ecnebiler fnun ve sanayi silhiyle, bizi istibdad- mnevleri altnda eziyorlar. Biz de fen ve san'at silhiyle, 'l-y Kelimetullahn en mthi dman olan cehil ve fakr ve ihtilf- efkra cihad edeceiz. Amma; cihad- haricyi, eriat- garrnn berhin-i katasnn elmas klnlarna havale edeceiz; zira, medenlere galebe almak, ikna iledir; sz anlamayan vahiler gibi icbar ile deildir. Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur!... Merutiyet ki, adalet ve meveret ve kanunda inhisar- kuvvetten ibarettir. On asr evvel eriat- Garra teesss ettiinden, ahkmda Avrupa'ya dilencilik etmek, Din-i slma byk bir cinayettir ve imale mteveccihen namaz klmak gibidir. Kuvvet kanunda olmal; yoksa istibdat tevzi olunmu olur. X(5^86&a:X srrna mazhardrlar. kincisi : Tark- Nak hakknda denilen "Der tark- Nakibend lzm med r terk; terk-i dnya, terk-i ukb, terk-i hest, terk-i terk" olan fkra-i ra'n birden htra geldi. O htra ile beraber, birden u fkra tul' etti : "Der tark- acz-mend lzm med r iz; fakr- mutlak, acz-i mutlak, kr- mutlak evk-i mutlak ey aziz!" Sonra senin yazdn : "Bak kitab- kinatn safha-i rengnine il hir.." olan rengn ve zengin iir htrma geldi. O iir ile semann yzndeki yldzlara baktm. "Keki air olsaydm, bunu tekmil etseydim" dedim. Halbuki iir ve nazma istidadm yokken yine baladm, fakat nazm ve iir yapamadm; nasl hutur etti ise yle yazdm. Benim vrisim olan sen, istersen nazma evir, tanzim et. te birden htra gelen u: 173. --- sh:(T:173) ------- Dinle de yldzlar, u hutbe-i rnine; Nme-i nurn-i hikmet, bak ne takrr eylemi. Hep beraber nutka gelmi, hak lisaniyle derler "Bir Kadr-i Zlcellin hamet-i sultanna Birer brhan- nur-efanz, biz Vcd-u Snia Hem vahdete, hem kudrete hidleriz biz..." u zeminin yzn yaldzlyan Nzenin mu'cizat n melek seyranna. u semann arza bakan, Cennete dikkat eden, Binler mdakkik gzleriz biz. (Hiye) Tba-i hilkatten semavat kkna. Hep kehken asnna. Bir Ceml-i Zlcellin dest-i hikmetiyle taklm Pek gzel meyveleriz biz. u semavat ehline; birer mescid-i seyyar, Birer hne-i devvar, birer ulv iyne, Birer misbah- nevvar, birer gemi-i cebbar, Birer tayyareleriz biz... Bir Kadr-i Zlkemlin, bir Hakm-i Zlcellin; Birer mu'cize-i kudret, birer hrika-i san'at- hlikane, Birer ndire-i hikmet, birer dhiye-i hilkat, Birer nur lemiyiz biz... Byle yzbin dil ile, yzbin brhan gsteririz, ittiririz insan olan insana. Kr olas dinsiz gz, grmez oldu yzmz, Hem iitmez szmz, hak syleyen yetleriz biz Sikkemiz bir, turramz bir, Rabbimize msebbihiz, zikrederiz abdne. Kehkeann halka-i kbrsna mensub birer meczublarz biz!.." >!"Y>!" Said Nurs (Hiye): Yni Cennet ieklerinin fidanlk ve mezraac olan zeminin yznde hadsiz mu'cizat- kudret tehir edildiinden, semavat lemindeki melikeler, o mu'cizat o hrikalar tema ettikleri gibi, ecram- semaviyenin gzleri hkmnde olan yldzlar dahi, gya melikeler gibi, zemin yzndeki nzenin masnt grdke, Cennet lemine bakyorlar ve o muvakkat hrikalar bk bir surette Cennette dahi tema ediyorlar gibi, bir zemine, bir Cennete bakyorlar; yni o iki leme nezaretleri var, demektir. 174. --- sh:(T:174) ------- Altnc Mektub (8&E", [X Z!&" Z8 ! Y78 !!86Y>7!86!"Y>!" Said Nurs * * * 177. --- sh:(T:177) ------- Onnc Mektub (8&E", [X Z8 ! Y;Q"X>78(;Q"X>7, Aziz Kardelerim, Hl ve istirahatm ve vesika iin adem-i mracaatm ve hl-i lem siyasetine kar lkaydlm pek ok soruyorsunuz. u sualleriniz ok tekerrr ettiinden, hem mnen de benden sorulduundan; u sule, Yeni Said deil, belki Eski Said lisaniyle cevap vermee mecbur oldum. Birinci Suliniz : stirahatn nasl? Hlin nedir? Elcevap : Cenb- Erhamrrhimn'e yzbin kr ediyorum ki; ehl-i dnyann bana ettii env'- zulm, env'- rahmete evirdi. yle ki : Siyaseti terk ve dnyadan tecerrd ederek bir dan maarasnda hireti dnmekte iken, ehl-i dnya zulmen beni oradan karp nefyettiler. Hlik- Rahm ve Hakm, o nefyi bana bir rahmete evirdi. Emniyetsiz ve ihls bozacak esbaba mruz o dadaki inzivay, emniyetli ihlsl Barla Dalarndaki halvete evirdi. Rusya'da esarette iken niyet ettim ve niyaz ettim ki, hir mrmde bir maaraya ekileyim. Erhamrrhimn, bana Barlay o maara yapt, maara faidesini verdi. Fakat skntl maara zahmetini, zaf vcuduma yklemedi. Yalnz Barla'da iki- adamda bir vehhamlk vard. O vehhamlk sebebiyle bana eziyet verildi. Hatt o dostlarm, gya istirahatimi dnyorlar. Halbuki o vehhamlk sebebiyle hem kalbime, hem Kur'ann hizmetine zarar verdiler. Hem ehl-i dnya btn menflere vesika verdii ve cnileri hapisten karp afvettikleri halde, bana zulm olarak vermediler. Benim Rabb- Rahmim, beni Kur'ann hizmetinde ziyade istihdam etmek ve Szler 178. --- sh:(T:178) ------- namiyle envr- Kur'aniyeyi bana fazla yazdrmak iin, dadaasz bir surette beni u gurbette brakp, bir byk merhamete evirdi. Hem ehl-i dnya, dnyalarna karabilecek btn nfuzlu ve kuvvetli reslar ve eyhleri, kasabalarda ve ehirlerde brakp akrabalariyle beraber herkesle grmeye izin verdikleri halde, beni zulmen tecrid etti, bir kye gnderdi. Hi akraba ve hemehrilerimi, bir iki tanesi mstesna olmak zere yanma gelmeye izin vermedi. Benim Hlik- Rahmim, o tecridi, benim hakkmda bir azm rahmete evirdi. Zihnimi sfi brakp, gll gtan zde olarak, Kur'an- Hakm'in feyzini, olduu gibi almaa vesile etti. Hem ehl-i dnya, bidayette, iki sene zarfnda iki di mektub yazdm ok grd. Hatt imdi bile, on veya yirmi gnde veya bir ayda bir iki misafirin srf hiret iin yanma gelmesini ho grmediler, bana zulmettiler. Benim Rabb- Rahmim ve Hlik- Hakmim, o zulm bana merhamete evirdi ki, doksan sene mnev bir mr kazandracak u uhr-u selsede, beni bir halvet-i mergbeye ve bir uzlet-i makbleye koymaa evirdi. Elhamdlillhi Al Klli Hl. te hl ve istirahatim byle... kinci Suliniz : Neden vesika almak iin mracaat etmiyorsun? Elcevap : u mes'elede ben kaderin mahkmuyum, ehl-i dnyann mahkmu deilim. Kadere mracaat ediyorum. Ne vakit izin verirse, rzkm buradan ne vakit keserse, o vakit giderim. u mnann hakikat udur ki : Baa gelen her ite iki sebeb var: Biri zhir, dieri hakik. Ehl-i dnya zhir bir sebeb oldu, beni buraya getirdi. Kader-i lh ise, sebeb-i hakikdir; beni bu inzivaya mahkm etti. Sebeb-i zhir zulmetti, sebeb-i hakik ise adlet etti. Zhirsi yle dnd : "u adam, ziyadesiyle ilme ve dine hizmet eder, belki dnyamza karr" ihtimaliyle beni nefyedip cihetle katmerli bir zulm etti. Kader-i lh ise, benim iin grd ki, hakkyle ve ihlsla ilme ve dne hizmet edemiyorum; beni bu nefye mahkm etti. Onlarn bu katmerli zulmn muzaf bir rahmete evirdi. Mdemki nefyimde kader hkimdir ve o kader dildir, ona mracaat ederim. Zhir sebeb ise, zten bahane nev'inden bireyleri var. Demek onlara mracaat mnaszdr. Eer onlarn elinde bir hak veya kuvvetli bir esbab bulunsayd, o vakit onlara kar da mracaat olunurdu. Balarn 179. --- sh:(T:179) ------- yesin, dnyalarn tamamen braktm, ve ayaklarna dolasn, siyasetlerini bsbtn terkettiim halde; dndkleri bahaneler, evhamlar elbette aslsz olduundan, onlara mracaatla, o evhamlara bir hakikat vermek istemiyorum. Eer ular, ecnebi elinde olan dnya siyasetine karmak iin bir itiham olsayd, deil sekiz sene, belki sekiz saat kalmyacak, tereuh edecekti; kendini gsterecekti. Halbuki sekiz senedir birtek gazete okumak arzum olmad ve okumadm. Drt senedir burada taht- nezarette bulunuyorum; hibir tereuh grnmedi. Demek Kur'an- Hakmin hizmetinin, btn siyasetlerin fevknde bir ulviyeti var ki, ou yalanclktan ibaret olan dnya siyasetine tenezzle meydan vermiyor. Adem-i mracaatmn ikinci sebebi udur ki: Hakszl hak zanneden adamlara kar hak dva etmek, bir nevi hakszlktr. Bu nevi hakszl irtikb etmek istemem. nc Suliniz : Dnyann siyasetine kar ne iin bu kadar lkaydsn? Bu kadar safahat- leme kar tavrn hi bozmuyorsun? Bu safahat ho mu gryorsun? Veyahut korkuyor musun ki, skt ediyorsun? Elcevap : Kur'an- Hakmin hizmeti, beni iddetli bir surette siyaset leminden men'etti. Hatt dnmesini de bana unutturdu. Yoksa btn sergzet-i hayatm hiddir ki: Hak grdm meslekte gitmeye kar, korku, elimi tutup men'edememi ve edemiyor. Hem neden korkum olacak! Dnya ile, ecelimden baka bir alkam yok. oluk ocuumu dneceim yok. Malm dneceim yok. Hnedanmn erefini dneceim yok. Riyakr bir hret-i kzibeden ibaret olan an ve eref- i dnyeviyenin muhafazasna deil, krlmasna yardm edene rahmet... Kald ecelim; o, Hlik- Zlcellin elindedir. Kimin haddi var ki, vakti gelmeden ona ilisin. Zaten " zzetle mevti, zilletle hayata tercih edenlerdeniz." Eski Said gibi birisi, yle demi: I"5X7VW;7 Z5&! U Y6 XJ9I'J2!W9;W9;%?) !!"Y>!" Said Nurs 281. --- sh:(T:281) ------- Drdnc Ksm Kastamonu Hayat Bedizzaman Said Nurs, Eskiehir hapsinden ktktan sonra, Kastamonu Vilyetine nefyediliyor. Uzun bir mddet polis karakolunda ikamete mecbur edildikten sonra, karakolun tam karsnda, dim bir tarassut altnda olan bir eve yerletiriliyor. Bedizzaman Said Nurs'nin Kastamonuda sekiz sene karakolun gz hapsi altnda ikamete mecbur edildii ev (solda) ve karsnda polis karakolu (sada) 282. --- sh:(T:282) ------- Orada, sekiz sene ar bir istibdat ve gz hapsi altnda bir srgn hayat geirtiliyor. Fakat o, kat'iyyen bo durmuyor, ner-i envar- Kur'aniyeye gizli olarak devam ediyor. Bilhassa neboluda ok fedakr ve faal talebeleri yetiiyor. Aynen Isparta Talebeleri gibi, evkle Risale-i Nuru yazmaya ve etrafa perde altnda neretmeye balyorlar. Karadeniz Havalisinde de, Risale-i Nur eserleri bylece byk bir rabet grmeye balyor. Hazret-i stad Kastamonuda iken, Ispartadaki talebeleriyle dima alkadar idi. O, izn-i lh ile biliyordu ki; Risale-i Nuru dnyaya iln ve neredecek fedakrlardan ve nirlerden ksm- zam Ispartadan kacak.. veya Isparta merkezindeki hizmet ile bu byk vazife ifa edilecek. ......................................................................................... Risale-i Nur kirdleri, sevgili stadlarnn hal ve istirahatiyle ok alkadardrlar. Mfik stadlarndan ve Nurcu kardelerinin Risale-i Nur hizmetlerinden sk sk haber almay arzu ederler. Bedizzaman Said Nurs, yirmi yedi sene zarfnda, Nur Talebelerine hitaben ilm, man, slm mevzularda ve hizmet-i maniyeye dir baz mektuplar yazmtr. Nur Talebeleri de, ok mtak olduklar bu mektublar el yazlariyle oaltarak neretmilerdir. Din dmanlarnn, postahanelerden Nur Risalelerini ve mektuplarn gndermeyi yasak edecek dereceye varan iddetli tazyikatlar zamannda bu mektuplar ve Nur risalelerini, Nur Talebeleri kyden kye, kasabadan kasabaya, vilyetten vilyete gtrmlerdir. Hatta kendi aralarnda "Nur Postaclar" meydana getirmilerdir. Btn ruh u canlariyle gnll olan bu Nur Postaclar, bu hizmetin en kuds bir vazife olduuna inanmlardr. Gayet ehemmiyetli ve hakikatl olduu kadar gayet gzel olan ve Risale-i Nurun "Lhika Mektuplar" ismini alan bu mektuplar, Nur Talebelerinin ruh bir ok ihtiyalarn tatmin etmitir. Hem Risale-i Nur Talebelerine Kur'an ve man hizmetinde birer rehber hkmne gemi; hem slmiyet dmanlarnn btn btn yalan ve uydurma propagandalarna aldanmamak ve intibah vermek hususunda uyandrc bir tesir husule getirmitir. Ve bu suretle de, dinsizliin o muvakkat a'aal saltanat devrinde -ok kimselerin midsizlie ve atalete drld o karanlk gnlerde- kalblere inirah ve srur vermi 283. --- sh:(T:283) ------- ve iman hizmeti iin faaliyet akn yerletirmitir. Ve bylece mminleri yeisden kurtarp, slmiyetin, Risale-i Nurla istikbaldeki parlak zaferlerine iaretler edip mjdeler vermitir. Evet, o nran Lhika Mektuplar ki; ruhlar, kalbleri cezb ve fetheden, akllar teshir eden hakikatlarla doludur. Bu Lhika Mektuplarndan bazlar ileride yeri geldike dercedilecektir. Hazret-i stadn Kastamonudaki hayatna dir malmat, Kastamonudan yazd mektuplarn bir ksmndan baz paralar almakla ve oradaki hlis ve sdk Nur Talebelerinin mektuplarndan birka mektubu bu tariheye idhl etmek suretiyle takdim ediyoruz. Aada yazlan mektublar beyz sahifeden ziyade olan Kastamonu Lhikasndan stadn, Kastamonudan Ispartadaki talebelerine gnderdii mektuplarndan be-on mektuptur. Bu mektublarda Hazret-i stad, talebelerine, el yazsiyle risaleleri yazmalarnn, neretmelerinin ehemmiyetini; Risale-i Nur Talebelerinin imdilik cz' gibi grnen hizmetlerinin, hakikatta, kinatta en muazzam mes'ele olduunu ve bir gn bu memlekette Risale-i Nurun nuriyle geni apta ftuhat olacan mjdelemekte, Risale-i Nurun dairesinin ve neriyatnn temellerini, esaslarn vaz ve tahkim etmektedir. *** 284. --- sh:(T:284) ------- Z!&" Z8 ! Aziz Sddk Kardelerim, Risale-i Nurun hizmetindeki ekser kirdleri, birer nevi keramet ve ikrm- lh hissettikleri gibi, bu ciz kardeiniz, ok muhta olduu iin ok nevilerini ve eidlerini hissediyor. Ve bu sralarda, bu havalideki kirdler, yeminle itiraf ediyorlar ki: "Biz Nur'un hizmetinde altka, hem maiete, hem istirahat- kalbe bir genilik, bir ferah, zhir bir surette hissediyoruz." Ben kendimce o kadar hissediyorum ki; nefis ve eytanm, o bedhete kar hayret ederek sustular. Said Nurs * * * Z!&" Z8 ! hiret Kardelerime Mhim Bir htar: ki Maddedir. Birincisi : Risale-i Nur'a intisab eden kimsenin en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdrmaktr ve intiarna yardm etmektir. Onu yazan ve yazdran ve okuyan, "Risale-i Nur Talebesi" nvann alr; ve o nvan altnda, her yirmidrt saatte benim lisanmla belki yz defa, bazan daha ziyade hayrl dualarmda ve mnev kazanlarmda hissedar olmakla beraber, benim gibi dua eden kymetdar binler kardelerin ve Risale-i Nur talebelerinin dualarna ve kazanlarna dahi hissedar olur. Hem drt vecihle drt nevi ibadet-i makbule hkmnde bulunan kitabetinde hem mann kuvvetlendirmek, hem bakalarnn manlarn tehlikeden kurtarmaya almak, hem Hadsin hkmyle "Bir saat tefekkr, bazen bir sene kadar bir ibadet hkmne geen" tefekkr- manyi elde etmek ve ettirmek; hem hsn- hatt olmayan ve vaziyeti ok ar bulunan stadna yardm etmekle hasentna itirak etmek gibi ok faideleri elde edebilir. Ben kasemle te'min ederim ki: Bir kk risaleyi 285. --- sh:(T:285) ------- kendine bilerek yazan adam, bana byk bir hediye vermi hkmne geer. Belki herbir sahifesi, bir okka eker kadar beni memnun eder. kinci Madde : Maatteessf Risale-i Nur'un, mansz ve emansz cinn ve ins dmanlar, onun elik gibi metin kal'alarna, elmas klnc gibi kuvvetli hccetlerine mukabele edemediklerinden ok gizli desiseler ve hafi vastalarla, haberleri olmadan, yazanlarn evklerini krmak ve ftur vermek ve yazdan vazgeirmek cihetinde eytancasna hcum edip darbe vuruyorlar. Hususan burada ihtiya pek ok ve yazclar pek az, dmanlar ok dikkatli, ksmen talebeler mukavemetsiz olduundan; bu memleketi, o nurlardan bir derece mahrum ediyorlar. Benim ile hakikat merebinde sohbet etmek ve grmek isteyen adam, hangi Risaleyi asa, benim ile deil, hdim-i Kur'an olan stadyle grr ve hakaik- maniyeden zevkle bir ders alabilir. ................................................ Sabrinin mektubu yolda iken ve gelmeden evvel, o mektubun mnev te'siriyle bu yeti, !#7! K! A srriyle, en ziyade bu mes'elede sz sahibi Kur'andr. Acaba Risale-i Nur'u Kur'an kabul eder mi? Ona ne nazarla bakyor?" denildi. O acib sual karsnda bulundum. Ben de Kur'an'dan istimdat eyledim. Birden, otuz yetin mn-y sarhinin teferruat nev'indeki tabakatndan mn- y ir tabakasnda ve o mn-y iar klliyetinde dhil bir ferdi Risale-i Nur olduunu ve duhulne ve medar- imtiyazna bir kuvvetli karine bulunduunu bir saat zarfnda hissettim ve bir ksmn bir derece izahl, bir ksmn mcmelen grdm. Kanaatmca hibir ek ve phe ve vehim ve vesvese kalmad. Ben de, ehl-i mann mann Risale-i Nur'la muhafaza niyetiyle o kat' kanaatm yazdm ve has kardelerime, mahrem tutulmak artiyle verdim. Ve o risalede, biz demiyoruz ki, yetin mn-y sarhi budur. Ta hocalar I1Z< desin. Hem dememiiz ki mn-y iarnin klliyeti budur. Belki diyoruz ki: Mn-y sarhinin 306. --- sh:(T:306) ------- tahtnda mteaddid tabakalar var. Bir tabakas da, mn-y iar ve remzdir ve o mn-y iar de, bir klldir; her asrda cz'iyatlar var. Risale-i Nur dahi bu asrda, o mn-y iar tabakasnn klliyetinde bir ferdidir ve o ferdin, kasden bir medar- nazar olduuna ve ehemmiyetli bir vazife greceine, eskidenberi ulem mbeyninde cr bir dstur-u cifr ve riyaz ile karineler, belki hccetler gsterilmi iken; Kur'an yetini veya sarahatn deil incitmek, belki i'caz ve belgatna hizmet ediyor. Bu nevi irt- gaybiyeye itiraz edilmez. Ehl-i hakikatn nihayetsiz irt- Kur'aniyeden hadd hesaba gelmiyen istihracatlarn inkr edemiyen, bunu da inkr etmemeli ve edemez. Amma benim gibi ehemmiyetsiz bir adamn elinde byle ehemmiyetli bir eserin zuhur etmesini istirab ve istib'ad edip itiraz eden zt, eer buday tanesi kadar bir am ekirdeinden da gibi am aacn halkeylemek azamet ve kudret-i lhiyeye delil olduunu dnse; elbette bizim gibi acz-i mutlak, fakr- mutlakta, ihtiyac- edid zamannda byle bir eserin zuhuru, vs'at- rahmet-i lhiyeye delildir demeye mecbur olur. Ben, sizi ve mu'terizleri, Risale-i Nur'un erefi ve haysiyetiyle temin ediyorum ki ; bu iaretler ve evliynn mal haberleri, remizleri, beni dima kre ve hamde ve kusurlarmdan istifara sevk etmi. Hibir dakika nefs-i emmareye medar- fahr ve gurur olacak bir enaniyet ve benlik vermediini, size bu yirmi senelik hayatmn gz nnde tereuhatiyle isbat ediyorum. Evet, bu hakikatla beraber, insan kusurlardan, nisyandan, sehivden hl deil. Benim bilmediim ok kusurlarm var; belki de fikrim karm; risalede hatlar da olmu. Bu zamanda gayet kuvvetli ve hakikatl milyonlar fedakrlar bulunan merebler, meslekler bu dehetli dallet hcumuna kar zhiren malbiyete dtkleri halde; benim gibi yarm mm ve kimsesiz, mtemadiyen tarassud altnda, karakol karsnda ve mdhi mteaddid cihetlerle aleyhimde propagandalar ve herkesi tenfir etmek vaziyetinde bulunan bir biare, o mesleklerden daha ileri, kuvvetli dayanan Risale-i Nur'a sahib deildir. O eser, onun hneri olamaz ve onunla iftihar edemez. Belki dorudan doruya Kur'an- Hakm'in bu zamanda bir mu'cize-i mneviyesidir ve rahmet-i lhiye tarafndan ihsan edilmitir. O adam, binler arkadaiyle beraber, o hediye- i Kur'aniyeye el atm. Her naslsa birinci tercmanlk vazifesi ona dm. Onun fikri ve ilmi ve zeksnn eseri olmadna delil Risale-i 307. --- sh:(T:307) ------- Nur'un yle paralar var ki; baz alt saatte, baz iki saatte, baz bir saatte ve baz da on dakikada yazlan risaleler var. Ben yeminle te'min ediyorum ki : Eski Said'in kuvve-i hfzas beraber olmak artiyle, o on dakikalk ii, on saatte fikrimle yapamyorum. O bir saatlik risaleyi, iki gnde istidadmla, zihnimle yapamyorum. O alt saatlik risale olan Otuzuncu Sz; ne ben, ne de en mdakkik dindar feylesoflar, alt gnde o tahkikat yapamaz. Ve hakez... Demek biz, mflis olduumuz halde, zengin bir mcevherat dkknnn delll ve bir hizmetisi olmuuz. Said Nurs * * * Z!&" Z8 ! Aziz Sddk Kardelerim, Bu gnlerde sabah namaz tesbihatnda stanbul'daki ihtiyarn garazkrane ve ahsma kar galiz gybeti zerine, Eski Said damariyle nefs-i emmarem heyecana geldi; "Mazlumum, bu nevi zulm ekilmez!" dedi, intikamn almak istedi. Birden kalbime geldi: "Belki Risale-i Nurun stanbul'da nerine bir vesile olur. Sen madem hayat- dnyeviyeni ve hayat- uhreviyeni dahi Risale-i Nura feda ediyorsun, bu izzet-i nefis damarn dahi feda et. Hem sebeb-i hilkat-i kinat Fahr-i lem Aleyhissalt Vesselma mecnun tabiri istimal eden insanlar bulunduu gibi; senin, o gnee nisbeten zerrecik bir izzet-i nefsinin krlmasna ehemmiyet verme." diye ihtar edildi, benim de kalbim rahat etti. Said Nurs * * * Z!&" Z8 ! stanbul ulemasnn en by ve en mdakkiki ve ok zaman Mftiyl-Enam olan eski Fetva Emini mehur Ali Rza Efendi, Birinci udaki rt- Kur'aniyeyi ve yetl-Kbra gibi risaleleri grdkten sonra, Risale-i Nur'un mhim bir talebesi olan Hfz Emin'e demi ki: "Bedizzaman, u zamanda Dn-i slm'a en byk bir hizmet eylediini ve eserlerinin tam doru olduunu ve byle bir 308. --- sh:(T:308) ------- zamanda ve mahrumiyet iinde tam bir feragat- nefs ettiini ve onun Risale-i Nuru, mceddid-i din olduunu kat'iyyen tasdik ederim Cenab- Hak, onu muvaffak eylesin, mn" demi. Hem bazlarn, sakal brakmamaklna itirazlar mnasebetiyle, Mevlna Celleddin-i Rum'nin pederleri olan Sultanl-Ulem'nn bir kssasiyle ile onu mdafaa edip: "Bedizzaman'n, elbette bir itihad vardr, itiraz edenler hakszdr." demi ve Hoca Mustafa'ya (merhum) emretmi: "Sylediimi yaz!" Bedizzaman'a, kemal-i hrmetle selm ederim. Te'lifatnzn ikmaline hrz- can ile dua etmekteyim. Baz ulem-y sun tenkidine uradna mteessir olma; zira "Yemili aa talanr" kaziyesi mehurdur. Mchedatnza devam buyurun. Cenab- Hak ve Feyyz- Mutlak, cilen murad ve matlubunuza muvaffak- bilhayr eylesin, min. Bki Hakk'n birliine emanet olunuz. Eski Fetva Emini Ali Rza te byle mdakkik ve ilim ve eriat ve Kur'an cihetinde bu zamanda sz shibi en byk lim byle hkmetmi. * * * Azz Sddk Mdakkik Mstakim Kardelerim, Gayet cidd bir ihtarla bir hakikat beyan etmeye lzum var. yle ki: A7!4!, makam- cifrsi bin yz yirmidrt edip, hrriyet inklbiyle balayan tebeddl- saltanat ve Balkan ve talyan Harbleri ve Birinci Harb-i Umum malbiyetleri ve muhedeleri ve eir-i slmiyenin sarslmalar ve bu memleketin zelzeleleri ve yangnlar ve kinci Harb-i Umum'nin zemin yznde frtnalar gibi semav ve arz musibetler ile hasret-i insaniye ile I,>4!, yetinin, bu asrda dahi bir hakikat, maddeten ayn tarihiyle gsterip, bir lem'a-i i'cazn gsteriyor . a!&!.Y78Y9_X) hirdeki a , ( ) saylr, edde saylr ise; makam- cifrsi bin yz ellisekiz ve dokuz olan bu senenin ve gelecek senenin ayn tarihini gstermekle, o hasretlerden, bhusus mnev hasretlerden kurtulmann are-i yegnesi, man ve a'ml-i sliha olduu gibi; ve mefhum-u muhalifiyle o hasretin de sebeb-i yegnesi, kfr ve kfran, krszlk, yni manszlk ve fsk ve sefahet olduunu gsterdi. Sre-i Ve'l-Asr'n azamet ve kudsiyetini ve ksalyle beraber gayet geni ve uzun hakaikn hazinesi olduunu tasdik ederek Cenab- Hakk'a krettik. Evet lem-i slm'n, bu asrn hasareti olan bu dehetli kinci Harb-i Umum'den kurtulmasnn sebebi, Kur'an'dan gelen man ve a'ml- i sliha olduu gibi; fakirlere gelen ac alk ve kahtn sebebi, 318. --- sh:(T:318) ------- orucun tatl aln ekmedikleri ve zenginlere gelen hasaret ve zyiatn sebebi de, zekt yerinde ihtikr etmeleridir. Ve Anadolu'nun bir meydan- harb olmamasnn sebebi, Y9_X) kelime-i kudsiyesinin hakikatn fevkalde bir surette yzbin insanlarn kalblerine tahkik bir tarzda ders veren Risale-i Nur olduunu, pek ok emarelerle ve kirdlerinden binler ehl-i hakikat ve dikkatin kanaatlar isbat eder. * * * R SALE- NURUN KK VE MSUM K RDLER Aziz Sddk Kardelerim, Risale-i Nurun kk ve msum kirdlerinden elli-altm talebenin yazdklar nshalar bize de gnderilmi. Biz de, o paralar cild iinde cemettik. Hem o msum kirtlerin bazlarn, isimleriyle kaydettik. Mesel: mer, onbe yanda; Bekir, dokuz yanda; Hseyin, onbir yanda; Hfz Nebi, ondrt yanda; Mustafa, ondrt yanda; Mustafa, on yanda; Ahmed Zeki, on yanda; Ali, oniki yanda; Hfz Ahmed, oniki yanda Bu yata daha ok ocuklar var, uzun olmasn diye yazlmad. te bu msum ocuklarn, Risale-i Nur'dan aldklar derslerinin ve yazdklarnn bir ksmn bize gndermiler. Biz de onlarn isimlerini bir cetvelde dercettik. Bunlarn, bu zamanda, bu cidd almalar gsteriyor ki; Risale-i Nur'da yle mnev bir zevk ve czibedar bir nur var ki, mekteplerdeki ocuklar okumaa evkle sevketmek iin cad ettikleri her nevi elence ve teviklere galebe edecek bir lezzet, bir srur, bir evk Risale-i Nur veriyor ki, ocuklar byle hareket ediyorlar. Hem bu hal gsteriyor ki, Risale-i Nur kkleiyor. nallah daha hibir ey onu koparamyacak. Ensal-i tiyede devam edecek. Aynen bu msum kk kirdler gibi, Risale-i Nurun cazibedar dairesine giren mm ihtiyarlarn dahi, krk-elli yandan sonra Risale-i Nurun hatr iin yazya balayp yazdklar krk-elli paray, iki- mecmua iinde dercettik. Bu mm ihtiyarlarn ve ksmen oban ve efelerin, bu zamanda, bu acib erait iinde hereye tercihan Risale-i 319. --- sh:(T:319) ------- Nura bu surette almalar gsteriyor ki, bu zamanda Risale-i Nura ekmekten ziyade ihtiya var ki; harmanclar, iftiler, obanlar, yrk efeleri hct- zaruriyeden ziyade Risale-i Nura almalar, Risale- i Nurun hakkaniyetini gsteriyorlar. Bu cildde az; sair alt cild-i herde msumlarn ve ihtiyar mmlerin yazlarnn tashihinde ok zahmet ektim. Vakit msaade etmiyordu. Hatrma geldi ve mnen denildi ki: Sklma, bunlarn yazlar abuk okunmadndan, acelecileri yava yava okumaa mecbur ettiinden, Risale-i Nurun gda ve taam hkmndeki hakikatlarndan hem akl, hem kalb, hem ruh; hem nefis, hem his hisselerini alabilirler. Yoksa, yalnz akl cz' bir hisse alr, tekiler gdasz kalabilirler. Risale-i Nur, sair ilimler ve kitaplar gibi okunmamal. nki, ondaki man- tahkik ilimleri, baka ilimlere ve marifetlere benzemez. Akldan baka ok letaif-i insaniyenin de kuvvet ve nurlardr. Elhasl, msumlarn ve mm ihtiyarlarn noksan yazlarnda iki faide var: Birincisi, teenni ve dikkatle okumaa mecbur etmektir. kincisi, o msumane ve hlisane, samim ve tatl dillerinden, derslerinden, Risale-i Nurun irin ve derin mes'elelerini lezzetli bir hayretle dinlemek, ders almaktr. Said Nurs * * * ISPARTAYA GNDER LEN B R MEKTUP Aziz Sddk Kardelerim, Namaz tesbihatnn srrna gre ; nasl ki namazdan sonra tesbih ve zikir ve tehlil ile hatme-i muazzama-i Muhammediye ve zikir ve tesbih eden ve ry-u zemin kadar geni bir halka-i tahmidat- Ahmediye dairesine tasavvuran ve niyeten girmek medar- fyuzat olduu gibi ; ben ve biz dahi Risale-i Nur'un geni daire-i dersinde ve halka-i envrnda ders alan ve alan binler msum lisanlarn mbarek ihtiyarlarn dualarna ve a'mal-i salihalarna hissedar olmak ve dualarna mn demek hkmnde olarak, onlarla tayy- mekn ederek gyaben omuz omuza, diz dize bulunmak hayaliyle 320. --- sh:(T:320) ------- ve niyetiyle ve tasavvuriyle kendimizi fevkalhad bahtiyar biliyoruz. Hususan hir mrmde byle kymetdar mnev evldlar ve yzer Abdurrahman'lar bulmak, benim iin dnyada Cennet hayat hkmne geiyor. Geen Ramazan- erif'te, hastalk mnasebetiyle, herbir kardeim, benim hesabma bir saat almasnn byk bir neticesini aynelyakn ve hakkalyakn grdmden, byle dualar reddedilmez msumlarn ve mbarek ihtiyarlarn ve stadlarnn benim hesabma olan dualar ve almalar, benim Risale-i Nura hizmetimin uhrev bir netice-i bkyesini dnyada dahi bana gsterdi. >!"Y>!" Kardeiniz Said Nurs * * * ISPARTAYA GNDER LEN B R FIKRADIR Risale-i Nur, kendi sdk ve sebatkr kirdlerine kazandrd ok byk kr ve kazan ve pek ok kymetdar neticeye mukabil; fiat olarak, o kirdlerden tam ve hlis bir sadakat ve dim sarslmaz bir sebat ister. Evet Risale-i Nur, onbe senede medresede kazanlan kuvvetli man- tahkikyi, onbe haftada ve bazlara onbe gnde kazandrdna, yirmibin zt, tecrbeleriyle ehadet ederler. Hem " tirk-i a'ml-i uhreviye" dsturiyle, herbir kirdinin her bir gnde binler hlis lisanlariyle edilen makbul dualar ve binler ehl-i salhatin iledikleri a'ml-i salihann misil sevablarn kazandrp herbir hakik sdk ve sebatkr kirdlerini, amelce, binler adam hkmne getirdiini delil, kerametkrane ve takdirkrane mam- Ali'nin ihbar ve keramet-i gaybiye-i Gavs- zam'daki tahsinkrane ve tevikkrane beareti ve Kur'an- Mu'cizl-Beyan'n kuvvetli iaretleri, o hlis kirdlerin ehl-i saadet ve ehl-i Cennet olacaklarn pek kat' isbat ederler. Elbette byle bir kazan, yle fiat ister. Madem hakikat budur, Risale-i Nur dairesinin yaknnda bulunan ehl-i ilim ve ehl-i tarikat ve sof-mereb ztlar, onun cereyanna girmek ve ilim ve tarikattan gelen sermayeleriyle ona kuvvet vermek ve genilemesine almak ve kirdlerini tevik etmek 321. --- sh:(T:321) ------- stadn talebelerine gnderdii ve kendi el yazsyla yazd mektub... Aziz Sddk Kardelerim, Bu iddianameden anlald ki, hkmetin baz erknn ifal edip aleyhimize sevk eden gizli zndklarn plnlar akm kalp yalan kt. imdi bir bahane olarak, cemiyetilik ve komitecilik isnadiyle, yalanlarn setre alyorlar. Ve bunun bir eseri olarak, benimle kimseyi temas ettirmiyorlar. Gya temas eden, birden bizden olur. Hatt byk memurlar da ok ekiniyorlar; ve bana sknt verdirmekle, kendilerini mirlerine sevdiriyorlar. Hususan (I !) Ben itiraznamenin 322. --- sh:(T:322) ------- hirinde, bu gelen fkray diyecektim; fakat bir fikir mni oldu. Fkra udur: Evet, biz bir cemiyetiz ve yle bir cemiyetimiz var ki, her asrda yz milyon dahil mensuplar var; ve her gn be def'a, o mukaddes cemiyetin prensipleriyle, kemal-i hrmetle alkalarn ve hizmetlerini gsteriyorlar; Y:9:8!8 kudsi programiyle, birbirinin yardmna, dualariyle ve mnevi kazanlariyle kouyorlar. te biz, bu mukaddes ve muazzam cemiyetin efradndanz ve husus vazifemiz de, Kur'ann, mani hakikatlarn tahkiki bir surette ehl-i imana bildirip, onlar ve kendimizi idam- ebediden ve daimi haps-i mnferitten kurtarmaktr. Sair dnyev ve siyas ve entrikal cemiyet ve komiteler ile mnasebetimiz yoktur ve tenezzl etmeyiz. 323. --- sh:(T:323) ------- ve bir buz paras olan enaniyetini, tam bir havuz kazanmak iin, o dairedeki b- hayat havuzuna atp eritmek gerektir. Yoksa baka bir r amakla hem o zarar eder, hem bu mstakm ve metin cadde-i Kur'aniyeye bilmiyerek zarar verir ; belki zndkaya bilmeyerek bir nevi yardm hesabna geer. Said Nurs * * * !8 (Z!I?8W6N3">A& dstur-u Rahman yerine, ? !7"( srriyle, Enbiyann vrisi olanlarn trl trl bellara uramalar, hikmet-i lhiyye iktizasndan olmasiyle, o zmre-i mbareke gibi, stadmz dahi nice bellara hedef olmutur. Hatt Kastamonu'ya ilk terif ettikleri zaman ocuklar, bir bedbaht aki tarafndan tevik edilip, abdest almak iin emeye ktklar vakit ta atmlar... Fakat stadmz daima grd eza ve cefalara ullazmane sabr ve tahamml eder. Hem saf-i sadre ve selmet-i kalbe mlik olduklarndan, o ocuklara dahi hiddet etmeyip buyururlard ki: "Bunlar, Sure-i Ysin'den mhim bir yetin nktesini kefime sebep oldular" diye onlara dua ederlerdi. Sonra bu ocuklar, stadmzn dualar bereketiyle yn- hayret bir hal kesbettiler ki; stadmz uzak-yakn nerede grrlerse, koarak yanna gelirler, mbarek elini perler, duasn alrlard. Hem stadmzn hrika hlt ve yn- hayret garaib-i ahvali, bata Risale-i Nur olarak pek oktur. Evet, biz itiraf ediyoruz ki; stadmz bizim htrat- kalbimizi bizden ziyade okur, ok defa haberimiz olmad bir meseleden bizleri iddetli tella ikaz ederler, bizi hayrette brakrlar. Fakat gnler getikten sonra aynen stadmzn ikaz ettii eyle karlar, aklmz bamza gelirdi. stadmzla daa gittiimiz zaman, daha ehre dnme zaman gelmeden, birden stadmz kalkarlar, bize de emrederlerdi. Hikmetini sormak istediimizde: "Acele gidelim, Risale-i Nur hizmeti iin bizi bekliyorlar." Hakikaten, ehre avdetimizde, mutlaka mhim bir Risale-i Nur kirdi bizi bekliyor bulur veya bir ka defa gelip gittiini komular haber verirlerdi. Yine bir gn, Mevln Hlid (K.S.) Hazretlerinin Kk k nmnda bir talebesinin neslinden 329. --- sh:(T:329) ------- mbarek bir hanm, yannda (Hiye) ok senelerdenberi muhafaza ettii Mevln Hazretlerinin cbbesini, Ramazan- erifde teberrken stadmzn yannda kalsn diye Feyzi ile gnderir. stadmz hemen Emin kardeimize ykamak iin emrederek Cenab- Hakka kretmeye balar. Feyzi'nin hatrna: "Bu hanm, benim ile yirmi gn iin gnderdi! stadm neden sahib kyor?" diye hayretler iinde kalr. Sonra o hanm grr, o hanm Feyzi'ye der ki: "stad hediyeleri kabul etmediinden, bu suretle belki kabul eder diye yle sylemitim. Fakat emanet onundur, canmz dahi feda olsun" der, o kardeimizi hayretten kurtarr. Evet, mbarek stadmzn o cbbeyi kabul, Mevln Halid'den sonra vazife- i teceddd- dinin kendilerine intikaline bir almet telkki etmesindendir, derler. Hem de yle olmak lzm. nk Hads-i Sahihde: !;9 !; (%X?9 !V>7? );C2" buyurulmu. Mevln Hazretlerinin, veldeti bin yzdoksan, stadmz Hazretlerinin ise bin ikiyzdoksantr. Bu hadsin tam izah Risale-i Gavsiye'de vardr. stadmz, arasra bizlere hususan Feyzi'ye, ltife tarznda buyururlard ki: "Cezanz var, tokat yiyeceksiniz, hapse gireceksiniz..." diye Denizli hapsimizi bize remzen haber verip; hem bizi ikaz, hem kablelvuku bir mhim hdiseyi kefen beyan ediyorlard. Hakikaten ok gemedi, stadmzn dedii kt. Yine Denizli hapsi hdisesinden evvel buyurdular ki: "Kardelerim, oktandr sekiz seneden fazla bir yerde kalmamm. imdi buraya geleli sekiz sene oluyor. Bu sene, herhalde ya vefat edeceim veya baka yere nakledeceim" diye Kastamonu'dan terifini haber veriyorlard. Hem Denizli hapsi musibetinden evvel stadmz buyururlard ki: "Kardelerim, Risale-i Nur'a birka cihette hcum hissediyorum, ziyade ihtiyat ediniz." Hakikaten ok gemedi, stanbul'da bir ihtiyar hoca, bilmeyerek, bir Risalenin bir mes'elesine itiraz ediyor. Sonra eski fetva emini merhum Ali Rza Efendi Hazretleri, (Hiye): O hanm "Asiye" dir. 330. --- sh:(T:330) ------- o hocann itirazn red ve Risale-i Nur'un hakkaniyetini tam tasdik ediyor. ......................................................................................... Bir mddet sonra, bir hayvan rkp, stadmzn bacan incitiyor. Aylarca, ztraplar iinde, vazife-i ubudiyetini ve Risale-i Nur'un hizmet-i kudsiyesini ok mkltla ifa edebildi. Sonra dada mthi bir zehirlenmeden mtevellit gayet ar surette hasta iken, Denizli hapsi tevkifi meydana kt. Fakat o ferd-i ferd, tahamml pek mkl bu dehetli halde, hem hizmet-i imaniye ve Kur'aniyedeki azm-i metnini, hem ubudiyetteki vezifi ifaya son derece gayret edip asla ftur getirmeden ullazmne bir sabr ile sebat ediyordu. Yine, stadmz tevkifimizden evvel mkerreren buyururlard ki: "Ehl-i dnya, Risale-i Nur'a ilimesinler, iliirlerse, fetlerin hcumuna sebeb olurlar." Hakikaten herkese malmdur ki, Risale-i Nur kirdleri tevkif edilir edilmez her tarafta fetler, zelzeleler, hastalklar balard; t Risale-i Nur'un hakkaniyeti tasdik olunup vatana faideli olduu itiraf edilinceye kadar ok yerlerde, ezcmle, Kastamonu'da zelzele devam etti. Hatt Kastamonu'nun tarih yksek kal'as (ki baz risalelerin medresesi hkmne geti) Risale-i Nur'a ve mellifi olan stadmza itiyak ve hasretinden matem tutup, en salam kkl talarn aa atarak, stadmzn ihbar- gaybsini maddeten tasdik etmitir. stadmz, tevkifimizden mukaddem buyururlard ki: "Risale-i Nur'a mthi bir hcum pln var; fakat merak etmeyiniz. Mjde, nyet-i lhiyye imdadmza yetiecek. yle ki: Bugn, okumak iin Hizb-i zam- Nuri'yi amtm, birden karma: U(8&E" !999I"6B ! fkrasiyle onu efaati yaparak dua etmitir. Bu yetl-Kbra'nn tetkiki neticesinde stad ve talebelerinin beraatle hapisten kurtulmalar, mam- Ali (R.A.) n bu duasnn kabuln isbat etmitir. Bu asrdaki dallet cereyanlar, Mslmanlarn imanlarnda iddetli bir tahribat yapmak teebbsne kar, bu Hakikat- Kur'niyenin, bir sedd-i zam olarak makam mnasebetiyle buraya dercedilmesi muvafk grld... *** 333. --- sh:(T:333) ------- YET-L KBRA K NATTAN HL KINI SORAN B R SEYYAHIN MAHEDATIDIR. (Tevhid hakknda iki makamdan ibaret Yedinci ua olan yet-l- Kbra Risalesinin kinci Makamnn bir ksmdr.) X;7 ) YYAY Z !; Y I !; a!9J8!!a!& YY>7 ) ?5!0#8!;! aY(?9,&!8 Z( (Y YYAY Z Z!4Q YY>7 )>7 ?I.#8Z!2Z!:Q !ISI.? VX!;