80
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DİKDÖRTGEN KESİTLİ KOMPOZİT MALZEMELER İÇİN EĞİLME YORULMASI TEST CİHAZININ TASARIMI VE ÖRNEK UYGULAMA Hüseyin ÖZKAVAK Danışman Doç. Dr. Ümran ESENDEMİR YÜKSEK LİSANS TEZİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2014

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtez.sdu.edu.tr/Tezler/TF02512.pdf · 1.1. Kompozit Malzemeler Kompozit malzemeler bir insan icadı olmayıp doğada

  • Upload
    others

  • View
    16

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

    FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    DİKDÖRTGEN KESİTLİ KOMPOZİT MALZEMELER İÇİN EĞİLME YORULMASI TEST CİHAZININ TASARIMI VE ÖRNEK UYGULAMA

    Hüseyin ÖZKAVAK

    Danışman Doç. Dr. Ümran ESENDEMİR

    YÜKSEK LİSANS TEZİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    ISPARTA - 2014

  • © 2014 [Hüseyin ÖZKAVAK]

  • TAAHHÜTNAME

    Bu tezin akademik ve etik kurallara uygun olarak yazıldığını ve kullanılan tüm literatür bilgilerinin referans gösterilerek tezde yer aldığını beyan ederim.

    Hüseyin ÖZKAVAK

  • i

    İÇİNDEKİLER

    Sayfa İÇİNDEKİLER ......................................................................................................................... i ÖZET ......................................................................................................................................... ii ABSTRACT .............................................................................................................................. iii TEŞEKKÜR .............................................................................................................................. iv ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................................................................. v ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................................ vii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ .......................................................................... viii 1. GİRİŞ..................................................................................................................................... 1

    1.1. Kompozit Malzemeler .......................................................................................... 2 1.2. Kompozit Malzemelerin Sınıflandırılması .................................................. 6

    1.2.1. Fiber takviyeli kompozitler ...................................................................... 7 1.2.2. Parçacık takviyeli kompozitler ................................................................ 9 1.2.3. Tabakalı kompozitler .................................................................................. 10 1.2.4. Karma kompozitler ...................................................................................... 10

    1.3. Kompozit Malzemelerin Kullanım Alanları ................................................ 11 1.4. Yorulma ..................................................................................................................... 11

    1.4.1. Yorulma zorlaması ve yorulma zorlamasının nedenleri ............... 13 1.4.2. Yorulma hasarında meydana gelen kırılma yüzeyinin görünümü. ...................................................................................................... 14 1.4.3. Yorulma deneyleri ........................................................................................ 15 1.4.4. Yorulma deney cihazları ............................................................................ 20

    1.5. Kompozit Malzemelerde Yorulma................................................................... 22 2. KAYNAK ÖZETLERİ ........................................................................................................ 25 3. MATERYAL VE YÖNTEM .............................................................................................. 35

    3.1. Yorulma Test Cihazı Tasarımı ........................................................................... 35 3.2. Yorulma Test Cihazının İmalatı ........................................................................ 39 3.3. Cam-Elyaf Kompozit Malzemenin Yorulma Dayanımının Belirlenmesi ............................................................................................................ 45

    3.3.1. Teorik hesaplamalar ................................................................................... 45 3.3.2. Numune hazırlığı ve deneyin yapılması. ............................................. 48 3.3.3. Yorulma deneyinin analiz edilmesi ....................................................... 51 3.3.4. Straingage ile gerilmenin belirlenmesi ................................................ 52

    4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA ............................................................... 57 5. SONUÇ VE ÖNERİLER (TARTIŞMA VE SONUÇLAR) .......................................... 62 KAYNAKLAR .......................................................................................................................... 63 ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................................... 68

  • ii

    ÖZET

    Yüksek Lisans Tezi

    DİKDÖRTGEN KESİTLİ KOMPOZİT MALZEMELER İÇİN EĞİLME YORULMASI TEST CİHAZININ TASARIMI VE ÖRNEK UYGULAMA

    Hüseyin ÖZKAVAK

    Süleyman Demirel Üniversitesi

    Fen Bilimleri Enstitüsü Makine Mühendisliği Anabilim Dalı

    Danışman: Doç. Dr. Ümran ESENDEMİR

    Endüstriyel uygulamalarda çoğu malzemeler, yapılar ve makine elemanları değişken gerilmeler altında çalışır veya yüklenirler. Bu gerilmeler çekme, eğme, burulma ve değişik gerilmelerin birleşimi şeklinde olabilir. Eğer bir makine parçası, yapı veya malzeme zamanla değişen gerilme altında bir süre çalıştıktan sonra hasara uğruyor ise bu tür hasara “yorulma hasarı” denir. Bu çalışmada dikdörtgen kesitli cam elyaf takviyeli kompozit malzemeden üretilmiş numunelerin eğme yorulma özellikleri incelenmiştir.

    Bu tez çalışmasının ana konusu eğilme yorulması deney cihazının tasarımı ve imalatının yapılması ve daha sonra bu cihazı kullanarak örnek bir deney yapılmasıdır. Her şeyden önce, dikdörtgen kesitli numuneler için eğilme yorulması deney cihazı tasarımı yapılmıştır. Bu amaçla güç elde etmek için AC elektrik motoru kullanılmıştır. Bu motordan elde edilen devir, devir düşürücü kullanılarak azaltılmıştır. Değişik sürelerde devrin ölçülebilmesi için devir ölçer kullanılmıştır. Eğilme yorulması cihazının her parçası için uygun malzeme seçilmiştir. Daha sonra her bir parçanın dizayn hesapları yapılarak, her parçanın boyutu belirlenmiştir. Bütün parçalara ait resimler Solidworks programı kullanılarak çizilmiş ve imal edilmiştir. Eğilme yorulması cihazına ait parçaların montajı yapılmış ve eğilme yorulması deney cihazı test edilmiştir. Daha sonra dikdörtgen kesitli levha şekilli cam elyaf takviyeli kompozit malzemeden 11 adet numune hazırlanmıştır. Hazırlanan bu numunelere değişik gerilmeler uygulanmıştır. Bu deneylerde R=-1 ve 2,5 Hz frekans seçilmiştir. Deney sonuçları kullanılarak örnek S-N eğrisi çizilmiştir.

    Anahtar Kelimeler: Kompozit malzeme, eğilme yorulması, test cihazı tasarımı 2014, 68 sayfa

  • iii

    ABSTRACT

    M.Sc. Thesis

    MANIFACTURING AND APPLICATION OF BENDING FATIGUE TEST

    MACHINE FOR FLAT SHAPED COMPOSITE MATERIALS

    Hüseyin ÖZKAVAK

    Süleyman Demirel University Graduate School of Applied and Natural Sciences

    Department of Mechanical Engineering

    Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Ümran ESENDEMİR

    In industrial applications, many materials, structures and machine parts are loaded or worked under the cyclic stresses. This stresses may be tensile, bending, torsional and combined of different type of stresses on the parts. If any machine part, structures or materials which are under stresses that vary time have been fractured after working for a while, this kind of failure called “fatigue failure”. In this particular case, the bending fatigue properties of rectangular cross section area glass-fibre reinforced plastic composite (GFRC) specimens were investigated. The main subject of this thesis is to design and manufacture of a bending fatigue machine and then by using this machine several example experiments were achieved. First of all, the bending fatigue machine was just designed for plate-like rectangular cross section area specimens.For this aim, the AC electrical motors was chosen for power. Every part of the bending fatigue machine materials were chosen. And then design calculations were performed and the sizes of the parts were determined. After that pictures of all the parts were drawn by Solidworks and manufactured. Assemblage of all parts has been done and bending fatigue test machine was tested. Then 11 specimens of plate-like rectangular cross section area glass-fibre reinforced plastic composite (GFRC) were prepared. And this specimens were tested with different stresses. For this experiments R=-1 and 2,5 Hz of frequency of loading was have been chosen. By using results of experiments one sample S-N curve was plotted. Keywords: Composite, bending fatigue, design of test machine 2014, 68 pages

  • iv

    TEŞEKKÜR

    Tez çalışmam sırasında ilgi ve desteğini yakından hissettiğim, bilgi ve tecrübelerini benden esirgemeyen çok değerli danışman hocam Doç. Dr. Ümran ESENDEMİR’e teşekkürlerimi sunarım. Tez çalışmamın temelini oluşturan deney cihazının montajının yapılmasında ve eksikliklerinin giderilmesinde yardımlarını esirgemeyen Süleyman Demirel Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü teknikeri Sayın Kudret BENEK’e ve Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi teknikeri Sayın Ali İhsan AYAN’a teşekkür ederim. Yorulma test cihazının imalat aşamasında bana destek olan Yaldırgan Kalıp ve Makine şirketine teşekkür ederim. Tez çalışmam sırasında karşılaştığım her sorunda bana ışık olan, değerli bilgilerini benden esirgemeyen hocam Prof. Dr. Remzi VAROL’a teşekkür ederim. 3379-YL1-12 No`lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı’na teşekkür ederim. Son olarak hayatımın her aşamasında beni yalnız bırakmayan aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.

    Hüseyin ÖZKAVAK

    ISPARTA, 2014

  • v

    ŞEKİLLER DİZİNİ

    Sayfa Şekil 1.1. Mühendislik malzemeleri ile kompozit malzemeler arasındaki ilişki ........................................................................................................................ 2 Şekil 1.2. Farklı gruptaki malzemelerin dayanımları ve karşılaştırılması ..... 5 Şekil 1.3. Kompozitlerin sınıflandırılması .................................................................. 6 Şekil 1.4. Fiber takviyeli kompozitler için temel yapı blokları ........................... 8 Şekil 1.5. Yorulmada kullanılan değişkenler ............................................................. 12 Şekil 1.6. Yorulma hasarının safhaları ......................................................................... 13 Şekil 1.7. Yorulma yüzeyindeki bölgeler..................................................................... 15 Şekil 1.8. Yorulma deneyi için tipik gerilme- zaman eğrileri .............................. 17 Şekil 1.9. Demir ve demir dışı malzemelere ait tipik S-N eğrileri ..................... 20 Şekil 1.10. Eksenel çekme ve basma gerilmeleri uygulayan sabit gerilmeli

    yorulma cihazı ................................................................................................... 21 Şekil 1.11. Düzlemsel eğme gerilmesi uygulayan “Sontag” modeli yorulma

    cihazı ..................................................................................................................... 21 Şekil 1.12. Numunenin dört noktasına kuvvet gelen ve dönen eğme

    gerilmeleri uygulayan yorulma cihazı (Schenk modeli yorulma cihazı) ................................................................................................................... 22

    Şekil 1.13. Metal ve kompozit malzemeler için yorulma ömrü boyunca oluşan hasar miktarı/boyutu ve kompozit malzemelerde yorulma ömrü boyunca oluşan hasar tipleri ......................................... 23

    Şekil 1.14. Kompozit yorulması boyunca çatlak yayılması .................................. 24 Şekil 3.1. Tez çalışmasının aşamaları ........................................................................... 35 Şekil 3.2. Düz örgülü cam/epoksi kompozit malzemelerin eğme yorulmasında kullanılan yorulma cihazı ................................................. 36 Şekil 3.3. Alt tabla, parça taşıyıcı milleri sabitleme milleri ve hareket iletim

    elemanı tasarımları .......................................................................................... 37 Şekil 3.4. Genlik ayar volanı tasarımı ........................................................................... 38 Şekil 3.5. Dairesel hareketi doğrusal harekete çeviren eleman, kasnak ve ön alt tutucu tasarımları ................................................................................ 38 Şekil 3.6. Taşıyıcı miller bağlantı aparatı ile numune sabitleyicisine ait

    tasarımlar ............................................................................................................ 39 Şekil 3.7. Yorulma test cihazının şematik şekli ........................................................ 39 Şekil 3.8. Yorulma test cihazında kullanılan numune tutturma sistemi ........ 40 Şekil 3.9. Yorulma test cihazında kullanılan yatak ve diğer parçaların sehpaya tutturulması ...................................................................................... 41 Şekil 3.10. Yorulma test cihazında kullanılan elektrik motoru .......................... 41 Şekil 3.11. Yorulma test cihazında kullanılan V- kayış ve motor-mil bağlantısı ........................................................................................................... 42 Şekil 3.12. Motor hız kontrol cihazı .............................................................................. 42 Şekil 3.13. Biyel kolu ayar mekanizması..................................................................... 43 Şekil 3.14. Cihaz sehpasının rijitliğinin kauçuk takozlar ile sağlanması ........ 44 Şekil 3.15. Çevrim sayısını belirleme ........................................................................... 44 Şekil 3.16. Yorulma test cihazının genel görünüşü ................................................. 45 Şekil 3.17. Serbest ucundan P tekil yüküne maruz kalmış ankastre kiriş ..... 46

  • vi

    Şekil 3.18. Deneylerde kullanılan kompozit malzemenin üretim iş akış şeması ................................................................................................................ 49 Şekil 3.19. Dikdörtgen kesitli numune şekli ve boyutları .................................... 50 Şekil 3.20. Deney numunesinin cihaza bağlanması ................................................ 50 Şekil 3.21. Cam-elyaf malzeme için gerilme-genlik değişimi .............................. 51 Şekil 3.22. Wheatstone köprüsü .................................................................................... 52 Şekil 3.23. P3 İndikatör kullanılarak Wheatstone çeyrek köprü kurulması . 53 Şekil 3.24. Strain Gagelerin numuneye bağlanması ............................................... 54 Şekil 3.25. Strain Gage ile yorulma test cihazı bağlantısının yapılması .......... 55 Şekil 4.1. Cam elyaf kompozit malzemeye ait S-N eğrisi ...................................... 58 Şekil 4.2. Deneylerde kullanılan numunelerin yorulma deneyi öncesi ışık

    mikroskobu görüntüleri ................................................................................ 59 Şekil 4.3. Yorulma hasarına uğramış kompozit malzemeye ait ışık mikroskobu görüntüleri ................................................................................ 61

  • vii

    ÇİZELGELER DİZİNİ

    Sayfa Çizelge 1.1. Matris malzemeler ....................................................................................... 9 Çizelge 3.1. Çalışmada kullanılan kompozit malzemenin mekanik

    özellikleri ......................................................................................................... 49 Çizelge 4.1. Yorulma deneyinde uygulanan gerilme değerleri ve buna

    karşılık belirlenen çevrim sayısı değerleri ......................................... 57

  • viii

    SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ b Numune genişliği E Elastisite modülü h Numune kalınlığı I Atalet momenti R Gerilme oranı Smax Maksimum gerilme Smin Minimum gerilme Sm Ortalama gerilme Sr Gerilme aralığı Sa Gerilme genliği σeğ Eğilme gerilmesi δmax Maksimum sehim miktarı

  • 1

    1. GİRİŞ

    Teknolojideki gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte üretimin temel taşını

    oluşturan malzeme ve malzeme bilimindeki gelişmeler oldukça ivme

    kazanmıştır. Ancak doğada bulunan malzemelerin sınırlı olmasından dolayı

    malzemeler ve bu malzemelere ait özellikler teknolojideki gelişmelere ayak

    uyduramamıştır. Bu nedenle teknolojideki gelişmelere cevap verebilecek gerek

    teknik gerekse ekonomik açıdan uygun malzeme imalatı malzeme bilimcilerin

    çalışma konusunu oluşturmuştur.

    Teknolojinin gelişmesiyle ihtiyaç duyulan ekonomik, yüksek mukavemetli ve

    çok hafif malzeme ihtiyacının karşılanabilmesi için yapılan çalışmalar sonucu

    kompozit malzemeler ön plana çıkmıştır. Kompozit malzemeler klasik

    malzemelerin makro düzeyde birleştirilmesiyle her iki malzemenin en iyi

    özelliklerini tek bir malzemede toplanması şeklinde elde edilirler.

    Endüstride birçok malzeme çekme mukavemetinin çok altında tekrarlı gerilme

    veya şekil değişimlerine maruz kalmaktadır. Tekrar eden veya çevrimli yüklere

    maruz kalan parçalar tek bir statik gerilme uygulanması halinde

    dayanabilecekleri gerilmenin çok altındaki bir gerilmede koparlar. Bu

    kopmalara yorulma kopması adı verilir. Malzemenin kullanılabilirliğine yorulma

    özellikleri incelenerek daha iyi karar verilebilir. Malzemenin yorulma

    özelliklerini hesaplamak için genelde S-N (Wöhler) eğrileri kullanılır (Er, 2006).

    Bir malzemenin yorulma ömrü belirlenirken çok sayıda numunenin test

    edilmesi gerekir. Bu nedenle yorulma deney zamanları oldukça uzun olmaktadır

    (Er, 2006). Bunun yanında malzemelerin yorulma özellikleri malzemeye özgü

    özelliklerinin yanı sıra numune özelliklerinden de etkilenmektedir. Numune

    üretimi sırasında meydana gelen mikro boşluk ve yüzey kusurları numunenin

    yorulma özelliklerini etkiler (Sakin, 2004).

  • 2

    Bu çalışmada, dikdörtgen kesitli kompozit malzemelerin yorulma davranışlarını

    belirlemek amacıyla eğilme yorulma test cihazı tasarımının ve imalatının

    yapılması amaçlanmıştır. Ayrıca imalatı yapılan cihaz kullanılarak cam-elyaf

    kompozit malzemeden hazırlanmış dikdörtgen kesitli numunelerin yorulma

    ömrü incelenerek S-N eğrilerinin çıkarılması hedeflenmiştir.

    1.1. Kompozit Malzemeler

    Kompozit malzemeler bir insan icadı olmayıp doğada birçok doğal kompozit

    bulunmaktadır. Örneğin odun polimer-selüloz fiberlerden meydana gelen

    dayanımı ve tokluğu yüksek olan doğal bir kompozittir (Harris, 1999).

    Kompozit malzemeler var olan malzemelerin kombinasyonları şeklinde ortaya

    çıkmıştır. Şekil 1.1’de kompozitlerin gelişimi ve malzeme çeşitleri arasındaki

    ilişki gösterilmektedir (Harris, 1999).

    Şekil 1.1. Mühendislik malzemeleri ile kompozit malzemeler arasındaki ilişki

  • 3

    Şekilde 1.12de verilen her bir malzeme grubu (metalik, seramik ve polimer)

    kompozit olarak tanımlanabilen bilindik mühendislik malzemeleridir.

    Mühendislik malzemelerinden en yaygın bilineni çelik malzemeler olup

    yumuşak metalik matris içinde sert seramik bileşenlerinden oluşan

    parçacıkların birleşmesinden meydana gelir. Bu parçacıklar bazen iğne şekilli,

    bazen yassı, bazen küresel veya çok köşeli şekildedir. Benzer şekilde polimer

    malzemeler matris malzeme ve bu malzeme içine dağılmış sert ve yumuşak

    parçacıklardan meydana gelmiş iki fazdan oluşur (Harris, 1999).

    Kompozit malzeme; iki ya da daha fazla sayıdaki, aynı veya farklı gruptaki

    malzemelerin en iyi özelliklerini, yeni ve tek bir malzemede toplamak amacıyla,

    makro düzeyde birleştirilmesiyle oluşturulan malzemeler olarak adlandırılırlar.

    (Şahin, 2006)

    Kompozit malzemeler çekirdek olarak bir fiber malzeme ve bu malzemenin

    çevresinde hacimsel olarak çoğunluğu oluşturan bir matris malzemeden oluşur.

    Burada fiber malzeme, kompozit malzemenin mukavemet ve yük taşıma

    özelliğini sağlamaktadır. Matris malzeme ise, plastik deformasyona geçişte

    oluşabilecek çatlak ilerlemelerini önler ve kompozit malzemenin kopmasını

    geciktirir. Matris olarak kullanılan malzemenin bir diğer amacı da fiber

    malzemeleri yük altında bir arada tutabilmek ve yükü lifler arasında homojen

    olarak dağıtmaktır. Böylelikle fiber malzemelerde plastik deformasyon

    gerçekleştiğinde ortaya çıkacak çatlak ilerlemesi olayının önüne geçilmiş olunur

    (Vatangül, 2008).

    Kompozitler, teknolojinin gelişmesiyle ihtiyaç duyulan hafif, yüksek dayanım ve

    ekonomik malzeme ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla geliştirilmiş

    malzemelerdir. Malzemeden beklenen bu özellikler bileşenlerinin en iyi

    özelliklerinin birleştirilmesiyle elde edilmiştir. Bundan dolayı kompozit

    malzemeler birçok avantaja sahiptir. Bu avantajlar; yüksek mukavemet, yüksek

    yorulma dayanımı, yüksek rijitlik, kolay şekillendirme, yüksek aşınma direnci,

    yüksek elektriksel özellik, yüksek sıcaklık kapasitesi, titreşim sönümleme,

  • 4

    korozyon ve kimyasal etkilere karşı dayanım, düşük ağırlık ve estetik görünüm

    şeklinde sıralanabilir.

    Kompozit malzemelerin yukarıda sayılan birçok avantajının yanında üretiminde

    yaşanan zorluk, pahalılık, işleme kabiliyetinin kötü ve işleme maliyetinin yüksek

    olması, diğer malzemelerde olduğu gibi geri dönüşümünün yapılamaması,

    kırılma uzamasının düşük olması ve malzeme kalitesinin üretim yönetimine

    bağlı olması gibi dezavantajları da mevcuttur.

    Uygulamada yaygın olarak kullanılan mühendislik malzemeleri metaller,

    seramikler ve plastiklerdir. Bu malzemelerden beklenen ortak özellikler akma

    dayanımı, rijitlik, kırılma tokluğu ve yüksek sıcaklığa dayanımdır. Mühendislik

    malzemelerinden en fazla kullanılan metallerin tokluk ve dayanımı yüksek,

    kolay şekillendirilebilme ve saf haldeki sertlikleri düşüktür. Karmaşık parça

    üretiminde yaygın olarak plastik malzemelerin mekanik özellikleri çok

    düşüktür. Diğer bir mühendislik malzemesi olan seramikler ise çok gevrek ve

    maliyeti yüksektir. Bu üç mühendislik malzemesinin yetersiz kaldığı

    durumlarda kullanılması amacıyla kompozit malzemeler üretilmiştir. Şekil

    1.2’de farklı gruptaki malzemelere ait akma dayanımları verilmektedir.

  • 5

    Şekil 1.2. Farklı gruptaki malzemelerin dayanımları ve karşılaştırılması (Şahin,

    2006)

    Bir cismin dışarıdan uygulanan kuvvetlere karşı gösterdiği dirence mekanik

    davranış denir. Bu davranışın biçimi de mekanik özellikleri belirler. Kompozit

    malzemelerin mekanik özellikleri diğer malzemelerden üstün olmakla beraber

    şu faktörlere bağlıdır;

    Takviye elemanının türü ve özelliği,

    Takviye elemanının hacim oranı,

    Elyaf geometrisi,

    Elyaf doğrultusu,

    Matris türü,

    Üretim yöntemi.

  • 6

    1.2. Kompozit Malzemelerin Sınıflandırılması

    Kompozit malzemelerin sınıflandırılması Şekil 1.3’de verilmektedir.

    Şekil 1.3. Kompozitlerin sınıflandırılması (Karcı, 2009)

    Elyaflı kompozitler boyu kesit çapına göre önemli derecede uzun ince elyafların

    bir matris yapı içerisine yerleştirilmesi ile oluşurlar. Sürekli, süreksiz olmak

    üzere sınıflandırılırlar. Sürekli elyafların birbirine paralel olarak yerleştirilmesi

    ile elyaflar doğrultusunda yüksek mekanik özellikler sağlanırken elyafa dik

    doğrultuda düşük mekanik özellik elde edilir (Karcı, 2009).

  • 7

    Parçacıklı kompozitler takviye bileşeni bir matris malzeme içinde parçacık

    halinde bulunan kompozitlerdir. Parçacık şekilleri küresel, kübik veya değişik

    geometrilerde olabilir. Bu kompozitlerde yük takviye ve matris tarafından

    beraber taşınır (Karcı, 2009).

    Tabakalı kompozitler farklı özelliklere sahip tabakaların belirli bir sırada üst

    üste koyularak birleştirilmesiyle oluşur. Tabakaların oluşturulması matris içine

    rastgele elyaflar, tek yönlü elyaflar veya cam karbon gibi farklı elyaflar

    yerleştirilmesi şeklindedir (Karcı, 2009).

    Yukarıdaki sınıflandırmanın yanı sıra matris malzemenin türüne göre metalik

    kompozitler, seramik kompozitler ve plastik kompozitler olmak üzere 3 gruba

    ayrılabilir.

    1.2.1. Fiber Takviyeli Kompozitler

    Fiber takviyeli kompozit malzemeler yüksek gerilme ve modüle sahip

    fiberlerden meydana gelir. Bu formda fiber ve matrisler kendi fiziksel ve

    kimyasal özelliklerini korurlar. Ayrıca bu özelliklerin kombinasyonu meydana

    gelir. Genel olarak fiberler yük taşırlar, matris malzeme ise istenen yönlenme ve

    yerleşmeyi ve bunları bir arada tutmayı sağlar. Ayrıca matris nem, sıcaklık gibi

    çevresel faktörlerden matrisi ve fiberi korur. Fiber takviyeli kompozit

    malzemelerin Kevlar 49 olarak bilinen cam ve karbon fiber çeşitleri mevcuttur.

    Bunun dışında sınırlı sayılarda kullanılan borani silikon karbit ve alüminyum

    oksit fiberlerde mevcuttur. Matris malzeme olarak metal, seramik veya polimer

    malzemeler kullanılır.

    Birçok fiber takviyeli kompozit malzemeler bilinen metalik malzemelerin

    gerilme ve modüllerinden daha iyi özellik gösterirler. Bu durum fiber takviyeli

    kompozit malzemelerin düşük özgül ağırlık, gerilme-ağırlık oranı ve parça-

    ağırlık oranı gibi üstün özelliklere sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Fiber

  • 8

    takviyeli kompozit malzemelerin düşük ağırlıkta olması uzay, otomotiv gibi

    endüstrilerde yaygın kullanım alanı bulmasına yol açmıştır.

    Fiber takviyeli kompozit malzeme için temel yapı blokları Şekil 1.4’te verilmiştir

    (Mallick, 1993).

    Şekil 1.4. Fiber takviyeli kompozitler için temel yapı blokları (Mallick, 1993)

    Fiberler, fiber takviyeli kompozit malzemeler için temel bileşenlerdendir. Fiber

    malzemeler kompozit yapısına gelen yükü taşırlar. Uygun fiber seçimi, fiber

    oranı ve fiberlerin yönlenmesi kompozit malzemenin özgül ağırlığı, çekme

    dayanımı ve yorulma hasar mekanizması, elektrik ve termal iletkenliği ile

  • 9

    fiyatını etkilediği için önemlidir. Fiber çeşitleri cam fiber, karbon fiber, kevlar 49

    fiber, seramik fiber ve boron fiberler olmak üzere sınıflandırılabilir. Fiber

    çeşitleri içinde en yaygın olarak kullanılan cam fiberlerdir. Cam fiberlerin düşük

    maliyet, yüksek çekme dayanımı, yüksek kimyasal direnç gibi bilinen avantajları

    mevcuttur.

    Matris malzemenin kompozit üretimindeki rolü: Fiberler arasında gerilmeyi

    iletmek, fiber yüzeyini mekanik abrozyona karşı korumak ve zıt çevreye karşı

    bariyer görevi görmek olarak sayılabilir. Çizelge 1.1’de matris malzemeler

    verilmektedir.

    Çizelge 1.1. Matris malzemeler (Mallick, 1993)

    Polimer

    Termoset polimerler (Epoksi, polysetervinyester, polimide)

    Termoplastik polimerler (Naylon, termoplastik, polyester, polikarbonat)

    Metalik (Alüminyum ve alaşımları, titanyum alaşımları, magnezyum alaşımları, bakır alaşımları, nikel alaşımları, paslanmaz çelik)

    Seramik (Alüminyum oksit, karbon, silikon karbit, silikon nitrit)

    1.2.2. Parçacık Takviyeli Kompozitler

    Parçacık takviyeli kompozitler tek veya iki boyutlu makroskobik partiküllerin

    veya sıfır boyutlu olarak kabul edilen mikroskobik partiküllerin matris ile

    oluşturdukları malzemelerdir. Parçacık takviyeli kompozitler için ortalama

    gömülen parçacık boyutu 1µm’den büyük olup; parçacık olarak Al2O3 ve SiC’dan

    oluşan seramikler kullanılmaktadır. Parçacık takviyeli kompozitlerin elyaf oranı

    %25’den fazladır. Parçacık malzemeli kompozitlerde yük, matris ve elyaf ile

    birlikte taşınır.

  • 10

    Döküm yoluyla üretilen bu tür kompozitlerde pratikte karşılaşılan bir problem

    parçacık ilave edildiğinde tozların karıştırılma zorluğu ve eriyik viskozitenin

    düşmesi veya sıvı metalin seramik parçacıkları ıslatamamasıdır. Islanabilirliğin

    iyileştirilmesi için; katı yüzey enerjisinin artırılması, sıvı metal yüzey geriliminin

    ve katı-sıvı ara yüzey enerjisinin azaltılması gibi faktörlerin göz önünde

    bulundurulması gerekir (Cabıoğlu, 2012).

    1.2.3. Tabakalı Kompozitler

    Tabakalı kompozitler farklı özelliklere sahip en az iki tabakanın birleşiminden

    meydana gelir. Metaller üzerine uygulanan metalik, organik veya seramik

    kaplamalar, cam-plastik-cam tabakalardan oluşan kompozitler, kağıt üzerine

    kaplanmış plastik kompozitler, farklı elyaf yönlenmesine sahip tek tabakaların

    birleştirilmesiyle elde edilen yapılar bu kompozitlere örnek olarak gösterilebilir

    (Cabıoğlu, 2012).

    Korozyon direnci zayıf metaller üzerine daha yüksek dirençli metallerin veya

    plastiklerin kaplanmasıyla korozyon direncinin, yumuşak metallerin sert

    malzemelerle birleştirilmesiyle sertlik ve aşınma direncinin, farklı elyaf

    yönlenmesine sahip ek tabakaların birleştirilmesiyle de çok yönlü yük taşıma

    özelliğinin geliştirilmesi mümkündür (Cabıoğlu, 2012).

    1.2.4. Karma Kompozitler

    Aynı kompozit yapıda iki ya da daha fazla elyaf çeşidinin bulunması mümkün

    olan kompozitlere karma kompozitler denir. Örneğin ucuz ve tok bir elyaf olan

    Kevların basma mukavemeti düşüktür. Grafit ise Kevların tam tersi pahalı,

    yüksek basma mukavemetine sahip bir elyaftır. Bu iki kompozitin

    birleştirilmesiyle elde edilen karma kompozit düşük maliyetli ve Kevlar

    kompozite göre yüksek basma mukavemetli olarak elde edilmiştir (Cabıoğlu,

    2012).

  • 11

    1.3. Kompozit Malzemelerin Kullanım Alanları

    Mühendislikte yaygın olarak kullanılan malzemelerin yetersiz olduğu

    durumlarda kullanılan kompozit malzemelerin kullanım alanları oldukça

    yaygındır. Hemen hemen her endüstri dalında kompozit malzeme kullanımına

    rastlamak mümkündür. Bunun nedeni yüksek mukavemet özellikleri ve

    hafifliktir. Ulaşım endüstrisinde kompozit malzemeler en fazla kullanım alanı

    bulmuşlardır.

    Kompozitlerin kullanım alanlarının ilki havacılık endüstrisidir. Uçak yapımında

    kullanılan malzemelerden beklenen en önemli özellik özgül mekanik değeri

    (mekanik özellik/yoğunluk) bor/epoksi ve karbon/epoksi kompozitlerde

    yüksek elde edilebilmektedir.

    Otomotiv endüstrisinde kompozit malzemelerin yaygın olarak kullanım nedeni

    hafif ve yüksek mukavemettir. Otomotiv sanayinde hafif malzeme kullanımı

    yakıttan tasarrufu sağlar. Otomotiv sektöründe olduğu gibi eğlence ve spor

    endüstrisinde hafif ve yüksek mukavemet özellilerine sahip olmalarından dolayı

    kompozit malzeme kullanımı yaygındır.

    Kompozit malzemelerin kullanım alanları her geçen gün artmaktadır. Çünkü

    kullanım sırasında gerekli olan özelliklere uygun kompozit malzeme

    geliştirilmesi mümkündür. Bundan dolayı köprü yapımı, rüzgâr türbini, basınçlı

    kaplar, biyomekanik uygulamalar, batarya ızgarası ve dişli çark üretimi gibi

    birçok sektörde yaygın kullanım alanı bulmuştur.

    1.4. Yorulma

    Makine elemanı üzerine statik yükleme yapılması durumu nadir karşılaşılan bir

    durum olup genelde makine elemanlarına büyüklüğü ve yönü düzenli veya

  • 12

    düzensiz olarak sürekli değişen kuvvetler ile eğme ve burma momentleri etki

    eder. Malzemenin bu tekrarlı gerilmeler veya birim şekil değiştirmeler sonucu

    kırılmasına ‘yorulma’ denir. Yorulma ömrü ise kırılmaya kadar uygulanan tekrar

    sayısı ile verilir (Şekil 1.5). Şekil 1.5’te verilen σo: Ortalama gerilmeyi (MPa), σa:

    Genlik gerilmesini (MPa) ve R=σmin/σmax olup gerilme oranını ifade etmektedir.

    Şekil 1.5. Yorulmada kullanılan değişkenler (Eryürek, 1993)

    Yorulma hasarının aşamaları Şekil 1.6’da verilmektedir. Yorulma hasarı genel

    olarak dört aşamada meydana gelir. Bu aşamalardan ilki yorulma çatlağının

    çekirdeklenmesidir. Bu aşamada yerel ve tersinir olmayan plastik şekil

    değiştirmeler sonucu yüzeyde intrüzyonlar (yüzey girintileri) meydana gelir.

    Çekirdeklenen çatlak oluştuktan sonra çatlağın yüksek kayma gerilmelerinin

    mevcut olduğu ve çekme doğrultusuyla 45° açı yapan kayma bandı içinde

    ilerlemesi meydana gelir. Bu aşamaya ‘Safha I’ de denir. Safha I’i Safha II olarak

    adlandırılan çatlağın maksimum çekme gerilmesinin etki ettiği düzlemde

    ilerlemesi olayı takip eder. Çatlak uzunluğunun kritik bir değere ulaşması

    sonucu kalan kesitin kırılması aşaması son aşamadır. Kırılma olayı gevrek veya

    sünek şekilde olabilir (Eryürek, 1993).

  • 13

    Şekil 1.6 Yorulma hasarının safhaları

    1.4.1. Yorulma Zorlaması ve Yorulma Zorlamasının Nedenleri

    Büyüklüğü ve yönü düzenli ya da düzensiz bir şekilde sürekli değişen kuvvet

    veya momentlerin (eğme, burma) etkimesi ‘yorulma zorlaması’ olarak

    adlandırılır. Yorulma zorlamasında yükün zamana bağlı olarak nasıl

    değiştiğinden daha çok en alt ve en üst sınır değerlerinin büyüklüğü önemlidir.

    Bu nedenle yük değişimi genelde sinüzoidal olarak kabul edilir (Aran, 1983).

    Yorulma zorlaması sırasında tekrarlanan kalıcı şekil değiştirmelerin yeteri

    kadar birikimi sonucu malzemenin ayrılma dayanımının aşıldığı noktalarda

  • 14

    mikroskobik boyuttan daha küçük çatlak oluşur. Zorlama sırasında dışarıdan

    verilen enerjinin büyüklüğüne bağlı olarak bunlar mikro ve makro çatlaklar

    olarak birleşir ve bu çatlaklar herhangi bir yorulma kırılmasına neden olur.

    Yorulma kırılmasını kolaylaştıran etkenler iç ve dış etkenler olmak üzere iki

    grupta incelenebilir. Genelde bir yorulma hasarının oluşması için birden fazla

    etkenin aynı anda malzemeye etki etmesi gerekir. Ancak bazı durumlarda tek

    bir etkende yorulma hasarına neden olabilir. Yorulma hasarlarının birçoğu

    %85-90 oranında malzeme hatalarından dolayı değil aşırı yükleme, montaj

    hatası, yetersiz bakım gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Yorulma

    kırılmasına neden olan dış etkenler konstrüksiyonla ilgili çentikler, kuvvetlerin

    doğrultu değiştirdiği yerler, talaşlı işlem etkisi, korozyon gibi yüzey hasarları

    olarak sayılabilir. Segresyon, mikro boşluk, yüzey kabarcıkları, cüruflar, iç

    çatlakları, aşırı ısıtılmış yapı, bölgesel yüzey sertleştirmeleri, sertleştirme işlemi

    sonucu sertleşmeyen bölgelerin varlığı, yük taşıyan bölgelerdeki kaynağın

    varlığı, ısıl işlemin neden olduğu iç gerilmeler gibi faktörler ise iç faktörler

    olarak sayılabilir.

    1.4.2. Yorulma Hasarında Meydana Gelen Kırılma Yüzeyinin Görünümü

    Yorulma zorlanması sonucu hasara uğramış elemanların kırılma yüzeyleri üç

    ayrı bölgeye sahiptir (Şekil 1.7). Yorulma hasarı sonucu oluşan bu bölgelerin her

    biri elemandaki yorulma hasarı ile ilgili bilgi verir. Yorulma çatlağının ilerlemesi

    sonucu oluşan bölgelerde parçanın yükleme geçmişindeki değişmelerden dolayı

    oluşan yorulma çizgileri mevcuttur (Eryürek, 1993).

  • 15

    Şekil 1.7. Yorulma yüzeyindeki bölgeler (Eryürek, 1993)

    1.4.3. Yorulma Deneyleri

    Yorulma olayı ilk kez 1850–1860 yılları arasında Wöhler tarafından

    incelenmiştir. Yorulma olayına parçaya sadece dışarıdan uygulanan mekanik

    kuvvetler değil ısıl genleşme veya büzülmelerden dolayı ısısal gerilmeler de

    neden olur. Yorulma olayında çatlak oluşumu için yeteri derecede yüksek bir

    maksimum çekme gerilmesi, uygulanan gerilmenin oldukça geniş değişimi ve

    dalgalanması ile uygulanan gerilmenin yeteri kadar büyük tekrarlanma

    sayısının olması gerekir. Ayrıca bu faktörlerin yanında sıcaklık, aşırı yükleme,

    bileşik gerilme, yüzey kalitesi ve korozyon gibi birçok faktör çatlak oluşumuna

    etki eder. Yorulma üzerine etki eden faktörlerin çok sayıda ve karmaşık olması

    yorulma deneyleri için standart oluşturmayı zorlaştırmıştır. Anlamlı bir

    yorulma deneyi için şu bilgilere ihtiyaç duyulur (Kayalı vd., 1983);

    a) Malzeme özellikleri (malzeme cinsi, malzemenin piyasaya sunulması

    durumu, ergitme veya döküm koşulları, son mekanik ve ısıl işlemler,

    kimyasal bileşim, yüzey durumu ve kalitesi)

    b) Deney numune şekli ve boyutları

  • 16

    c) Deney cihaz tipi, çalışma prensibi, deney yaparken uygulanan gerilme ile

    frekans

    d) Deney ortam şartları ve sıcaklığı

    e) Bazı durumlarda diğer mekanik özellikleri ile metalografik yapısı.

    Yorulma deneylerinde deneyde kullanılan gerilme türü yorulma deneyine de

    adını verir. Buna göre başlıca yorulma deneyleri şunlardır;

    1) Eksenel gerilmeli yorulma deneyi

    2) Eğme gerilmeli yorulma deneyi (düzlemsel eğme gerilmeli ve dönen

    eğme gerilmeli)

    3) Burma gerilmeli yorulma deneyi

    4) Bileşik gerilmeli yorulma deneyi

    Yorulma deneyi ile ilgili kullanılan terimlerin tipik gerilme - zaman eğrileri

    üzerindeki gösterimi Şekil 1.8’de verilmektedir.

  • 17

    Şekil 1.8. Yorulma deneyi için tipik gerilme- zaman eğrileri

  • 18

    Şekilde gösterilen terimler şu şekilde açıklanabilir;

    Çevrim: Birçok deney cihazında zamanla sinüzoidal bir değişme gösteren

    gerilme uygulanır. Gerilme zaman eğrisinin periyodik olarak tekrarlanan en

    küçük parçasına denir.

    Maksimum gerilme (Smax): Uygulanan gerilmeler arasında en büyük cebirsel

    değeri olan gerilmeye denir. Çekme gerilmeleri pozitif (+), basma gerilmeleri

    negatif (-) işaret ile gösterilir.

    Minimum gerilme (Smin): Uygulanan gerilmeler arasında en küçük cebirsel değeri

    olan gerilmeye denir.

    Ortalama gerilme (Sm): Maksimum ve minimum gerilmelerin cebirsel

    ortalamasıdır.

    Sm = (Smax+Smin)/2 (1.1)

    Gerilme aralığı (Sr): Maksimum gerilme ile minimum gerilme arasındaki cebirsel

    farktır.

    Sr = Smax - Smin (1.2)

    Gerilme genliği (Sa): Maksimum veya minimum gerilme ile ortalama gerilme

    arasındaki farktır. Başka bir deyişle gerilme aralığının yarısına eşittir.

    Sa = Sr/2 = (Smax - Smin)/2 (1.3)

  • 19

    Gerilme oranı (R): Genellikle iki türlü gerilme oranı tanımlanır.

    R = (Smin/Smax) ; A = (Sa/Sm) (1.4)

    S-N Diyagramı (Wöhler Diyagramı): Bu farklı sabit gerilmeler altında kaç çevrim

    sonunda çatlayacağını veya kırılacağını gösteren bağıntıyı veren diyagrama

    denir. S-N eğrisinin çizilebilmesi için en az 8-12 adet benzer numune kullanılır.

    Yorulma dayanımı (N çevrim için): Malzemenin tam N çevrim sonunda çatlama

    (veya kopma) gösterdiği gerilme olarak tanımlanır.

    Yorulma sınırı: S-N diyagramında eğrinin asimptotik durum aldığı gerilmeye

    denir.

    Yorulma ömrü: Benzer numunelerin sabit koşullarda belirli bir gerilme altında

    çatlama (veya kopma) gösterdikleri (N) çevrim sayılarının medyan

    ortalamasıdır.

    Sabit yorulma ömrü diyagramı (Smith diyagramı): Bu diyagramlarda belirli bir

    yorulma N ömrü için maksimum gerilme (Smax), minimum gerilme (Smin) veya

    gerilme genliğinin (Sa), ortalama gerilmeye (Sm) göre değişimi verilir.

    Ayrıca Şekil 1.9’da demir ve demir dışı malzemelere ait tipik S-N eğrileri

    verilmektedir.

  • 20

    Şekil 1.9. Demir ve demir dışı malzemelere ait tipik S-N eğrileri

    1.4.4. Yorulma Deney Cihazları

    Yorulma deneyleri için kullanılan çeşitli deney cihazları Şekil 1.10-1.12’de

    verilmektedir. Yorulma deney cihazı seçilirken parçanın çalışma sırasında ne tür

    gerilmeye uğradığı bilinmesi ve o gerilmenin uygulandığı cihazın kullanılması

    gerekir. Ayrıca yorulma deney cihazlarında çevrim sayısını kaydeden sayacın

    bulunması gerekir. Sayaç numune kırıldığı anda otomatik durmalıdır.

  • 21

    Şekil 1.10. Eksenel çekme ve basma gerilmeleri uygulayan sabit gerilmeli

    yorulma cihazı (Kayalı vd., 1983)

    Şekil 1.11. Düzlemsel eğme gerilmesi uygulayan “Sontag” modeli yorulma cihazı

    (Kayalı vd.,1983)

  • 22

    Şekil 1.12. Numunenin dört noktasına kuvvet gelen ve dönen eğme gerilmeleri

    uygulayan (Schenk modeli) yorulma cihazı (Sakin, 2004)

    1.5. Kompozit Malzemelerde Yorulma

    Pratikteki birçok uygulamada olduğu gibi bir malzemeye ait yorulma özelliği

    tekrarlı yüklemeye verdiği tepkidir. Tekrarlı yük altında malzemenin

    mukavemetinin önemli ölçüde düştüğü açıkça bilinmektedir. Doğada normal

    işlem şartlarında sünek halde bulunan metalik malzemeler tekrarlanan gerilme

    altında çalıştıklarında gevrek davranış göstererek kırılırlar. Yorulma olayı

    gerilme seviyesi, gerilme durumu, işlem geçmişi, malzeme kompozisyonu ve

    çevresel etkiler gibi birçok etkiye bağlıdır.

    Malzemelerin yorulma davranışı S-N diyagramında gösterilir. S-N diyagramı

    değişik gerilme seviyelerinde sinüzoidal yükleme şartları altında birçok

    numunenin test edilmesiyle elde edilir. Birçok malzemede gerilme seviyesi

    azaltıldığında yorulma sınırı sürekli olarak artar. Örneğin düşük karbon çelikleri

    için yorulma sınırı yaklaşık olarak çekme gerilmesinin % 50’sine eşittir.

  • 23

    Yorulma sınırının altında yorulma hasarı meydana gelmediği için malzemenin

    sınırsız ömrü olur. Birçok fiber takviyeli kompozitler için yorulma limiti

    belirlenememiştir, ancak S-N eğrisinin eğimi düşük gerilme seviyelerinde

    işaretlenmiştir (Karcı, 2009).

    Kompozitler, metallerin tersine izotropik ve homojen değillerdir. Bu nedenle

    kompozit malzemelerde hasar her zaman makro çatlağın ilerlemesi sonucu

    meydana gelmez. Metal ve kompozit malzemeler için yorulma ömrü boyunca

    oluşan hasar miktarı/boyutu ve kompozit malzemelerde yorulma ömrü

    boyunca oluşan hasar tipleri Şekil 1.13’te verilmektedir.

    Şekil 1.13. Metal ve kompozit malzemeler için yorulma ömrü boyunca oluşan

    hasar miktarı/boyutu ve kompozit malzemelerde yorulma ömrü

    boyunca oluşan hasar tipleri (Karcı, 2009)

  • 24

    Kompozit malzemelerde meydana gelen elyaf kırılması, matris çatlaması, tabaka

    ayrılması, elyaf-matris ara yüzey ayrılması gibi hasar tipi başlangıçta hızlı bir

    şekilde meydana gelir ve bu hasarlar parçanın tamamında görülebilir. Kompozit

    malzemelerde yorulma hasarları üç aşamada meydana gelir. İlk aşamada genel

    olarak matris çatlaklarından dolayı oluşan hasarlar mevcut olup mukavemetteki

    azalma oldukça düşüktür. İkinci aşamada birçok hasar tipi görülmektedir (elyaf-

    matris ara yüzey ayrılması, tabakalar arası ayrılma başlangıcı vb.). Hasarın

    ilerlemesi ilk aşamaya göre oldukça yavaştır. Son aşamada ise hasar hızlı bir

    şekilde ilerler ve parça kırılır.

    Kompozit malzemelerin yorulmasında olması muhtemel birçok olay çatlak

    ilerlemesi süresince meydana gelir. Matris ve fiber çatlağının meydana geldiği

    bir kompozitteki yorulma çatlağı ilerlemesine çekme gerilmesiyle oluşan kesme

    çatlaklıkları yardımcı olur. Bu durumun şematik hali Şekil 1.14’te verilmektedir.

    Şekil 1.14. Kompozit yorulması boyunca çatlak yayılması (Sakin, 2004)

    Kompozit malzemelerde yorulmaya etki eden faktörler; ara katman ve tabaka

    özellikleri, fiber özelliği, matris özelliği ve fiber yönü olarak sayılabilir.

  • 25

    2. KAYNAK ÖZETLERİ

    Uzun fiberlerden üretilmiş yüksek performanslı polimer kompozit malzemeler

    çok iyi yorulma davranışı gösterirler. Bu durum polimer kompozit malzemelerin

    metallere göre havacılık endüstrisinde daha yaygın kullanılmasının nedeni

    olarak açıklanabilir. Ancak kompozit malzemelerin yorulma davranışı

    metallerden farklı olduğu için halen mühendislik açısından sorun teşkil

    etmektedir. Bathias (2006) yaptığı çalışmada metal ile kompozit malzemelerin

    yorulma davranışlarını incelemiştir.

    Colombo ve Vergani (2011) yaptıkları çalışmada otobüslerde bulunan köşe

    kirişlerin üretiminde kullanılan kompozit malzemenin (cam-fiber takviyeli ve

    vinil-ester matrisli) çok eksenli gerilme koşullarının belirlenmesini ve mekanik

    özelliklerini incelemesini ele almışlardır. Numuneler bu kirişten alınmıştır.

    Çalışmada yük uygulama yönüne göre boylamsal (0°), normal (90°), eğimli

    (30°–45°) olmak üzere değişik çok yön kullanılmış olup böylelikle fiber

    yönlenmesi belirlenmiştir. σ–N eğrilerine göre mekanik davranışlar belirlenerek

    statik ve yorulma karakteristiği belirlenmiştir. Yorulma verileri elde edildikten

    sonra yorulma ömrünü tahmini çok eksenli model için parametrelerin

    enterpolosyonu yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar literatürle karşılaştırılmıştır.

    Fern ve arkadaşları (2012) çalışmalarında poroziteli kompozit kâğıt

    kaplamaların yorulma ömürlerinin belirlenmesini ele almışlardır. Düşük çevrim

    gerinim kontrollü yorulma deneyleri, kalsiyum karbonat temelli kompozitlerde

    kullanılan bağlayıcı hacmi, bağlayıcı tipi ve porozitenin etkisini belirlemede

    kullanılır. Yorulma ömrü, plastik şekil değiştirme oranı, maksimum tekrarlı

    gerilmeler incelenmiştir. Bağlayıcı hacminden etkilenen porozite yorulma

    ömründeki değişim üzerinde etkili olan ana faktördür. Polimer içeriğinin 10 kat

    artırılmasıyla ömür 30 kat artmıştır.

  • 26

    Bernasconi ve arkadaşları (2013) çalışmalarında yapıştırma şeklinde bağlanmış

    ince kompozit bağlantılarında oluşan yorulma çatlaklarını incelemişlerdir.

    Çalışmada çift konsol kiriş ve tek kat bağlantı numuneleri kullanılmıştır. Çatlak

    büyümesi sonlu elemanlar modelinde bulunan kırılma mekaniği modeli ile

    modellenmiştir. Her iki bağlantının yorulma deneylerinde karmaşık çatlak

    yolları gözlemlenmiştir. Bu karmaşıklığa rağmen tek kat bağlantı yapılan

    numunelerin yorulma deneyleri sırasında gösterdiği davranışın modellenmesi

    daha rahat elde edilmiştir.

    Chiau ve Bradley çalışmalarında (1995) [45/0/-45/90]s malzemenin yorulma

    ve kenar kırılma davranışını incelemişlerdir. Çalışmada hem kuru hem de deniz

    suyuyla ıslatılmış numuneler kullanılmıştır ve numunelerin nemi absorbe

    etmesinin yorulma çatlağı üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Yorulma çatlağı optik

    mikroskop, SEM ve ultrasonik C-scan yöntemiyle incelenmiştir. Deniz suyu

    emdirilmesi yaşlandırılmamış numunelerde kenar kırılma şeklini 45/90

    interlaminar haline getirirken yaşlandırılmış numunelerde ise intralaminar

    çatlak şeklinde elde edilmiştir. Kenar kırılma büyümesi yaşlandırılmış ve

    yaşlandırılmamış numunelerde benzer elde edilmiştir.

    Deniz ve arkadaşları (2013) çalışmalarında döngüsel iç basınç altındaki cam-

    epoksi kompozit çubuğun yorulma ömrü üzerinde deniz suyu ve darbe

    yüklerinin etkisini belirlemeye çalışmışlardır. Çalışmada kullanılan borular

    filament sarma tekniği kullanılarak üretilmiştir. Numuneler 3, 6 ve 9 dönemlik

    periyotlarda deniz suyunda bekletilmiştir. Daha sonra darbe deneyleri 5; 7,5 ve

    10 joule enerji seviyelerinde ve yorulma deneyleri numune üzerinde

    yapılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde yorulma ömrü deniz suyunda bekleme

    süresi ve darbe enerjisine bağlı olarak değiştiği belirlenmiştir. Darbeye

    uğratılmış numunelerin yorulma ömürleri darbe alanlara göre daha yüksektir.

    Deniz suyunda kalma süresi arttırıldığında yorulma ömrü azalmaktadır.

    Yorulma deneylerinde kaçak patlama gibi hasar türlerine rastlanmıştır.

  • 27

    Ghielmetti ve arkadaşları (2011) yüksek frekans uygulamaları için yorulma

    deney cihazı geliştirmeye çalışmışlardır. Bu çalışmada ev yapımı

    elektromekanik yorulma deney makinesinin üretimi ele alınmıştır. Tüm sistem

    elektro-mekanik karıştırıcı, bir hücre, bir denetleyici, özel yazılım ve numuneyi

    sınırlayıcı dış metal yapıdan oluşmaktadır. Düz numuneye uygulanan eğilme

    yorulması deneyi sabit bir frekansta uygulanan tekrarlı kuvvet uygulanmasıyla

    sağlanır. Bu cihazın yapılmasının en önemli amacı ucuz ve yapımın kolay

    olmasıdır. Çalışmada dizayn edilen cihaz ASTM standartları kullanılarak

    uygulanan eğilme yorulması deneyi numunelerine göre imal edilmiştir. Bu

    cihazın kontrolü için bronz ile kaplanmış alüminyum numunelerin eğilme

    yorulma kontrolü yapılmıştır ve cihazın ASTM standartlarına uygun olduğu

    belirlenmiştir.

    Lai ve arkadaşları (2011) yaptıkları çalışmada kompozit küçük rüzgâr türbini

    kanatları için IEC kriterlerine uygun yorulma deney düzeneği tasarlamışlardır.

    Yorulma deney cihazı servo motor, lineer kılavuzu, şanzıman, kontrol sistemi ve

    bağlama elemanlarından oluşmaktadır. Bu parçalar kanat üzerine yüklenmiş

    ağırlıkları dengelemede kullanılmaktadır. Ağırlıklar yükleme deneyi için her bir

    yüklemede değişik yük elde etmede kullanılır. Volan üzerinde bulunan eksantrik

    deliklerin döndürülmesiyle yorulmanın genliği ayarlanır. Kanatların kritik gücü

    dairesel hareketten lineer harekete dönüştürülmektedir. Çalışmada tasarlanan

    sistemde 1m-3m boyutlarında tekli veya çoklu numune test edilebilmektedir.

    Deneyler sonucu Lai ve arkadaşları Goodman diyagramını çizmişlerdir. R=-1

    için S-N eğrisi ile kanatların sabit ömür eğrisinin dikey ekseni kesişmektedir.

    Trotignon çalışmasında (1995) tekrarlanan yükler altında çalışan numunelerin

    yorulmasını incelemek amacıyla yorulma deney cihazı tasarımı yapmıştır. Hasar

    çatlak başlaması ve çatlak ilerlemesi olmak üzere iki aşamada gerçekleşir. Bu

    çalışmada ele alınan cihaz bu iki aşamayı da içerecek şekilde tasarlanmıştır.

    Cihazda sıcaklık, çevre, frekans, gerilme veya gerinme kontrolü gibi

    parametrelerde değişiklik yapılabilmektedir.

  • 28

    Bathias (2006) yaptığı çalışmada daha önce tasarlamış oldukları ultrasonik

    yorulma test sisteminde yaptıkları tasarım değişimlerini ve bu değişimler

    sonucunda elde ettikleri sonuçları ele almışlardır. Bu çalışma ile piezo elektrik

    yapılar kullanılmış olup böylelikle giga olarak devir elde edilmiştir. Ayrıca bu

    yöntemde deney süresi 400 kat düşürülerek maliyet düşürülmüş ve sistem

    yüksek sıcaklık, yüksek gaz basıncı, sürtünme-korozyon gibi ortamlara uyum

    sağlayabilmektedir.

    Yuanjian ve Isaac (2008) çalışmalarında cam elyaf takviyeli polyester reçine

    kompozitlerin düşük hız darbe ve gerilme-gerinme yorulma davranışlarını

    incelemişlerdir. Çalışmada [±45]4 ve [0/90]2s olmak üzere iki tip fiber yapıda

    kompozit kullanılmıştır. [0/90]2s fiber kompozitlerde kritik darbe enerjisi elde

    edilmiştir. Bu enerjinin altındaki seviyelerde çekme özellikleri darbeden önemli

    ölçüde etkilenirken bu enerjinin üstündeki seviyelerde çekme özellikleri

    enerjinin artmasıyla azalmaktadır. Düşük hızlı darbelerde kompozitlerin

    yorulma ömürleri de azalmaktadır. Bu durum çekme mukavemetindeki düşüş

    ile açıklanabilir. Çalışmada darbe uygulanmış kompozitlerin yorulma

    ömründeki değişim işlem uygulanmamış haldeki numunelerin S-N eğrileri ile

    darbeye maruz kalmış numunelerin artık gerilme mukavemetleri incelenerek

    tahmin edilebileceği sonucuna varılmıştır.

    Mehrman ve arkadaşları (2007) çalışmalarında 1200 °C’deki laboratuar havası

    ve buhar şartlarında tutulma süresinin oksit-oksit seramik kompozitlerin

    yorulma davranışına etkisini incelemişlerdir. Kompozit malzeme gözenekli

    alümina matristen (Nextel TM720 mullit/alümina lifler ile güçlendirilmiş

    matris) meydana gelmiştir. Deneyler laboratuar havasında 125-154 MPa

    yorulma gerilmesinde, buhar ortamında ise 100-125 MPa yorulma gerilmesinde

    yapılmıştır. Kompozitlerin mikro yapısı, hasar mekanizmaları incelenmiştir.

    Ferreira ve arkadaşları (2005) epoksi ve polyester matrisli alüminize cam elyaf

    kompozitlerin yorulma davranışlarını ve bu kompozitlerin bilinen cam elyaf

    kompozitlerle kıyaslanmasını incelemişlerdir. Günümüze kadar alüminize cam

  • 29

    elyaf kompozitler sadece askeri uygulamalarda kullanılmaktaydı. Bu

    kompozitlere kazandırılan en yeni avantaj iyileştirilmiş termal ve elektrik

    iletkenlikleridir. Bu çalışmanın temel amacı sertlik kaybı kullanılarak kaplanmış

    fiber malzemelerin yorulma hasarını incelemektir. Hasar mekanizmaları

    mikroskop kullanılarak analiz edilmiştir. Ayrıca çalışmada fiber içeriği ve

    reçinenin yorulma davranışına etkisi de incelenmiştir.

    Burhan ve Çavdar (2010) çalışmalarında eksantrik yay yorulma test cihazının

    tasarım ve imalatını ele almışlardır. Yaylarda görülen en önemli hasar yorulma

    hasarıdır. Bu nedenle yayların yorulma davranışını belirlemek önemlidir.

    Çalışmada öncelikle eksantrik yay yorulma test cihazı tasarım ve imalatı

    yapılmış, daha sonra ise bu cihazda deney yapılmıştır.

    Doğanay ve Ulçay (2007) çalışmalarında farklı oranlarda takviye edilmiş cam

    lifli polyester kompozitlerin deniz suyu etkisi altındaki yorulma davranışlarını

    incelemişlerdir. Çalışmada takviyesiz, %1, %3 ve %6 olmak üzere dört farklı

    oranda takviye edilmiş numuneler hazırlanmış ve deniz suyunda bekletildikten

    sonra 30 dakika boyunca yorulma testine tabi tutulmuştur. Çalışmadan elde

    edilen sonuçlar incelendiğinde takviye oranının yorulmaya önemli etkisi

    olmazken deniz suyunda bekleme süresi arttığında yorulma dayanımında düşüş

    meydana geldiği gözlemlenmiştir.

    Kumru ve Ay (2010) çalışmalarında soğuk hava depolarında kullanılan

    alüminyum malzemeden üretilmiş fanların eğilmeli çeki-bası gerilmesine maruz

    kalması durumunda yorulma davranışını incelemek amacıyla çok numuneli R<

    0, R=0 ve R>0 gerilme oranlarında çalışabilen bir test makinesi tasarımı

    yapmışlardır. Ayrıca alüminyumdan hazırlanan numuneleri hadde yönü ve ona

    dik yönde yeni yorulma testine tabi tutmuşlardır. Yapılan deneyler sonucunda

    yorulma dayanımı üzerinde anizotropinin etkili olmadığı sonucuna

    varmışlardır.

  • 30

    Gönen ve arkadaşları (2008) çalışmalarında metalik yayların ömürlerini

    belirlemek üzere yorulma analizi yapmak amacıyla mekanik yay yorulma test

    cihazı tasarımı ve imalatını ele almışlardır. Ayrıca tasarlanan cihazın yorulma

    deneyleri süresince güvenilir bir şekilde çalışıp çalışmayacağını belirlemek

    amacıyla ANSYS Workbench programı ile analizler yapılmıştır. Tasarlanan cihaz

    aynı anda iki farklı sıkıştırma oranında yorulma analizi yapmasına imkân

    vermektedir.

    Tomita ve arkadaşları (2001) çalışmalarında ortalama 3,5; 4,5; 5,0 ve 5,5 GPa

    çekme gerilmesine sahip uzun karbon fiberlerden oluşan plastik kompozitlerin

    eğilme yorulma davranışı ve kırılma mekanizmasını incelemişlerdir. Eğilme

    yorulması deneyleri için oda sıcaklığında Schenk-tip eğilme yorulma cihazını

    kullanmışlardır. Kompozitlerin yorulma sınırı sadece çapraz desteklenmiş (0°-

    90°) tabakanın basma gerilmesine bağlı olmayıp aynı zamanda deney sırasında

    oluşan ısıya da bağlıdır. Tabakalar arası kırılmaya veya yüksek termal

    iletkenliğe sahip tabakalar için yorulma sınırı 0° tabakaların basma gerilmesine

    bağlıdır. Çalışmada tabakalar arası kırılma direnci düşük tabakalar için yorulma

    sınırının önemli derecede düştüğünü, yorulma deneyi sırasında tabakanın

    bitişik sıraları arasında bozulmalar meydana geldiğini belirlemişlerdir.

    İzotropik benzeri (0°-±45°-90°) tabakalardan oluşmuş kompozitlerin yorulma

    sınırı 0° tabakanın basma gerilmesinin bağlı olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

    Fiber destekli kompozit malzemelerin yorulması karmaşık bir konu olup birçok

    çalışmaya konu olmuştur. Bu çalışmalarda bu malzemelerin ömrünü ve

    güvenliği artırmak amaçlanmıştır. Paepegem ve Degrieck (2001) çalışmalarında

    düz örgülü cam epoksi kompozit malzemelerin yorulma davranışını belirlemek

    ve bu kompozitlerin yorulma altındaki davranışının nümerik modellemesini ele

    almışlardır. Çalışmada öncelikle eğilme yorulması deneyleri için deney düzeneği

    hazırlanmıştır. Numune malzemesi olarak [0°] ve [45°] olmak üzere iki farklı

    yapıda düz örgülü cam epoksi kompozit malzeme kullanılmıştır. Deneyler

    sonunda bu iki numune tipi aynı malzemeden imal edilmesine rağmen oldukça

    farklı hasar davranışı ve bu değişik yol izleyen rijitlik bozulması belirlenmiştir.

  • 31

    Daha sonra yorulma ömrü sırasında kompozit numunenin bozulma davranışını

    tanımlayan nümerik model belirlenmiştir. Bu model matematiksel yazılıma

    sahip olan Mathcad’da oluşturulmuştur. Ayrıca kompozit malzemelerin yorulma

    bozulması davranışını belirleyebilecek kullanışlı bir takım elde edilmiştir.

    Liao ve arkadaşları (1999) çalışmalarında pultrüzyon ile üretilmiş cam-fiber

    takviyeli vinil ester kompozit parçalara dört nokta eğme yorulması deneyini

    farklı çevrelerde uygulamışlar ve bunların altyapı uygulamalarındaki

    dayanıklıklarını belirlemeye çalışmışlardır. Numuneler gruplara ayrılarak suda

    veya % 5 NaCl ve % 10 NaCl oranları eklenmiş tuz solüsyonlarında 6570 saat

    bekletilerek yaşlandırılmıştır. Yaşlandırılmış numuneler suya veya tuz

    solüsyonuna daldırılmış şekilde veya havada tutularak döngüsel test edilmiştir.

    Numuneler döngüsel yüklemede veya kuru numunelerin burulma gerilmesinin

    % 45’inin üzerinde yüklenmiştir. Değişik gruptaki numunelerin yorulma

    ömürlerinde önemli bir değişiklik gözlemlenmemiştir. Numuneler kuru

    burulma gerilmesinin % 30 şeklinde döngüsel yüklendiğinde tüm numuneler

    hava ortamında 107 devirde test edilmiştir. Uzun süren çevresel yorulma

    davranışı absorbe ettiği su miktarın bağlı olmayıp daha çok yükleme ve sıvı

    çevrenin kombinasyonuna bağlıdır. Farklı sıvı çevreler içinde yaşlandırılmış oda

    sıcaklığındaki numunelere yapılan yorulma deneylerinden elde edilen sonuçlara

    göre yorulma ömürleri değişmemiştir.

    Philippidis ve Vassilopoulos (1999) çalışmalarında, tabaka, cam/polyester

    (GRP) çok yönlü (MD) gibi değişik yönlerde hazırlanmış yassı parçaların

    yorulma ve statik deneylerini içeren deneysel programdan elde edilen sonuçları

    ele almışlardır. Oda sıcaklığında muhafaza edilmiş GRP türbin çark kanat

    üreticilerinin kullandığı malzeme ile aynı malzeme seçilmiştir. Çok yönlü (MD)

    tabakanın sıralanışı [0/[±45]/0]T şeklindedir. Çalışmada numuneler beş değişik

    tabaka ekseni dışındaki yönde kesilmiş, statik ve dairesel yüklemeler altında

    140 deney yapılmıştır. Böylelikle eksen dışı yüklemenin etkisi ve MD tabakanın

    yorulma davranışı belirlenebilecektir. Basit bir ampirik model kullanılarak

    sınırlanmış sayıdaki test verileri ile çizilmiş S-N eğrilerine bağlı olarak tokluğu

  • 32

    belirlemede ve tokluktaki değişimin tahmin edilmesi sağlanmıştır. Çalışmada

    kullanılan programda malzemeler incelendiğinde dairesel gerilme

    seviyelerindeki eksen dışı yüklemeye bağlı olarak E modülünün değiştiği

    belirlenmiştir.

    Caprino ve Giorleno (1999) çalışmalarında iki farklı gerilme oranlarında

    cam/epoksi kompozitlere dört nokta eğme yöntemi kullanılarak monotonik ve

    yorulma deneylerini uygulamışlardır. Deneylerde kabul edilmiş yorulma modeli

    uygulanmıştır. Yorulma modeli klasik S-N eğrisinden tam olarak tahmin edilen

    yorulma ömrü üzerine gerilme oranının etkisini belirlemek için tasarlanmıştır.

    Degallaix ve arkadaşları (2002) yaptıkları çalışmada çok yönlü cam epoksi

    kompozitlerin monotonik ve yorulma kayma gerilmelerini içeren deneysel

    programı ele almışlardır. Çentiksiz ve sekmeli numunelerin tabakalar arası ve

    tabakalar içi kayma modunu belirlemek amacıyla ‘Cube Test’ cihazı

    kullanılmıştır. Böyle kayma mekanik karakteristikleri ve dairesel (döngüsel)

    direnci belirlenmiştir. Yorulma sonuçları incelendiğinde aynı malzemeyle 3

    nokta eğme deneyi sonuçları ile benzer sonuçlar elde edildiği gözlemlenmiştir.

    Çalışmada kırık yüzeyleri SEM’de incelenmiştir.

    Abd Allah ve arkadaşları (1994) çalışmalarında uzay ve uçak araçları gibi

    ağırlığın önemli olduğu uygulamalarda yüksek performanslı kompozitleri (FRP)

    ele almışlardır. GFRP kompozitlerin S-N diyagramları üzerindeki ortalama

    gerilmeyi belirlemek amacıyla burulma yorulma deneyini ele almışlardır.

    Çalışmada kullanılan makinenin frekansı 25 Hz’dir. Yazarlar hasar kriteri olarak

    numunede meydana gelen artık gerilmenin test başında numunenin dayanacağı

    gerilmenin % 70’i olarak belirlemişlerdir. Sonuçlar incelendiğinde ortalama

    gerilmenin malzeme sabiti üzerine etkisi düşük olduğu belirlenmiştir.

    Abo-Elkhier ve arkadaşları (2012) yaptıkları çalışmada desteklenmiş sınır

    şartlarında ve değişik yönlenme koşullarında hazırlanmış tabaka kompozitlerin

  • 33

    yorulma davranışını belirlemek ve karakterize etmek amacıyla deneysel model

    analizinin etkisini incelemişlerdir. Çalışmada deneysel model analizinde şekil

    parametrelerini (doğal frekans, nem oranı ve model şekli) belirlemek için

    numunelere yorulma yüklemesi uygulanmıştır. Bu durum yorulma ömrünü

    etkilerken ana faktörleri belirlemeyi sağlar. Çalışmada cam fiber takviyeli

    polyester tabaka (GFRP) kullanılmıştır. Standart test numunelerine düzlem

    eğme yorulma deneyi yapılmıştır. Yazarlar deneyler sonunda kompozitin

    yorulma davranışını tahmin ederken model (şekil) parametreleri

    kullanmışlardır. Çalışmada sonuçlar için üssel ve iki bilinmeyenli denklemler

    elde edilmiştir. Bu denklemler incelendiğinde yorulma ömrü oranı ile sırayla

    sönüm oranı ve rezonans frekansının ilişkili olduğu belirlenmiştir.

    Shah ve arkadaşları (2013) yaptıkları çalışmada polimer matris kompozitin

    yorulma davranışını incelemişlerdir. Yazarlar S-N ömür diyagramlarını şu

    amaçları araştırmak için kullanmışlardır;

    a) Fiber tipi/kalitesi

    b) Fiber içeriği

    c) Örgü yapısı

    d) Gerilme oranı

    Bu aşamaların her biri için polimer matris kompozit ile cam/polyester

    kompozitler karıştırılmıştır. Polimer matris kompozitlerin ömür tahminlerini

    belirlemek için kapsamlı ömür diyagramı çizilmiştir. Fiber tipi, örgü yapısı ve

    kompozit fiber içeriği statik özellikler üzerinde önemli etkiye sahiptir. Ayrıca bu

    özellikler yorulma gerilmesi katsayısı üzerine çok az etki etmişlerdir. Yüksek

    statik özellikler yorulma yükleme kapasitelerinin belirtisidir. Gerilme oranları

    arttırıldığında polimer kompozitlerin yorulma performansı artmaktadır. Kırılma

    mekanizması ve tipi 3 farklı fiberli kompozitler için aynıdır fakat bu durum fiber

    tipi, örgü yapısı ve gerilme oranlarına bağlıdır. Çalışmadan cam/polyester

  • 34

    kompozitlerin yorulma davranışının polimer kompozitlere göre iyi olduğu

    sonucu elde edilmiştir.

    Rozumek ve Marciniak (2012) yaptıkları çalışmada 10 HNAP çelik malzemeden

    yapılmış dikdörtgen kesitli numunenin yorulma dayanımını incelemişlerdir.

    Numune yükseklik/genişlik oranı 1,5’dur. Çalışmada yükleme frekansı 26,5

    Hz’dir. Ayrıca çalışma eğilme momenti/burulma momenti oranları MaB/MaT =

    0,47; 0,94; 1,87 şeklinde belirlenmiştir. Nominal gerilmeler Huber-Misses

    hipotezinden seçilmiş olup 360 MPa’dır. Yazarlar gerilme oranı R = 1 için

    yüksek devir yorulma rejiminde deney yapmışlardır. Eğilme ve burulma

    yükleme arasındaki faz değişimi θ = 0° ve θ = 90° şeklinde seçilmiştir. Numune

    yüzeylerindeki çatlak oluşumu ve ilerlemesi 20x büyütmeli optik mikroskopta

    incelenmiştir. Çalışmadan yazarlar şu sonuçları elde etmişlerdir; yorulma

    çatlağı ilerlemesi Paris eşitliğinde belirlenen mod I ve mod II için gerilme şiddet

    faktörüne bağlıdır.

  • 35

    3. MATERYAL ve YÖNTEM

    Bu çalışmada dikdörtgen kesitli kompozit malzemeler için eğilme yorulması test

    cihazının tasarımı ve imalatı yapılmıştır. Ayrıca bu tez çalışmasında imal edilen

    bu cihazda daha önce özel bir firmaya üretimi yaptırılan ve mekanik özellikleri

    belirlenen cam-elyaf kompozit malzemenin yorulma davranışı incelenmiştir.

    Çalışmanın aşamaları Şekil 3.1’de verilmektedir.

    Şekil 3.1. Tez çalışmasının aşamaları

    3.1. Yorulma Test Cihazı Tasarımı

    Bu tez çalışmasında; yorulma deney cihazının dikdörtgen kesitli kompozit

    malzemelerin eğilme yorulması davranışını belirlemek amacıyla tasarlanmıştır.

    Böylelikle birçok sistemde kullanılan dikdörtgen kesitli kompozit malzemelerin

    eğilme yorulması davranışı belirlenebilecektir. Tasarım yapılırken daha önceki

    çalışmalarda düz örgülü cam/epoksi kompozit malzemelerin eğme

    yorulmasında kullanılan düzlemsel eğme gerilmesi yorulma cihazı baz

    alınmıştır (Paepegem, 2001).

  • 36

    Şekil 3.2. Düz örgülü cam/epoksi kompozit malzemelerin eğme yorulmasında

    kullanılan yorulma cihazı (Paepegem, 2001)

    Çalışmada tasarımı yapılan cihaz parçaları şunlardır:

    Dairesel hareketi doğrusal harekete çeviren eleman

    Genlik ayar volanı

    Hareket iletim elemanı

    Parça taşıyıcı mil

    Parça taşıyıcı milleri sabitleme milleri

    Numune sabitleyicisi

    Taşıyıcı miller bağlantı aparatı

    Cihaz sehpası

    Çalışmada parça tasarımları Solidworks 2012 programı kullanılarak yapılmıştır.

    Cihazda kullanılan alt tabla, parça taşıyıcı milleri, sabitleme milleri ve hareket

    iletim elemanının Solidworks programında yapılan tasarımları Şekil 3.3’te;

  • 37

    genlik ayar volanı tasarımı Şekil 3.4’te; dairesel hareketi doğrusal harekete

    çeviren eleman, kasnak ve ön alt tutucu tasarımları Şekil 3.5’te ve taşıyıcı miller

    bağlantı aparatı ile numune sabitleyicisine ait tasarımlar Şekil 3.6’da

    verilmektedir.

    Şekil 3.3. Alt tabla, parça taşıyıcı milleri sabitleme milleri ve hareket iletim

    elemanı tasarımları

  • 38

    Şekil 3.4. Genlik ayar volanı tasarımı

    Şekil 3.5. Dairesel hareketi doğrusal harekete çeviren eleman, kasnak ve ön alt

    tutucu tasarımları

  • 39

    Şekil 3.6. Taşıyıcı miller bağlantı aparatı ile numune sabitleyicisine ait

    tasarımlar

    3.2. Yorulma Test Cihazının İmalatı

    Çalışmada tasarımın yanında aynı zamanda cihazın imalatı yapılmıştır. İmalatı

    yapılan cihazın şematik şekli Şekil 3.7’de verilmektedir.

    Şekil 3.7. Yorulma test cihazının şematik şekli

  • 40

    Yorulma cihazında numune bağlama aparatı tırtıklı olarak yapılmıştır. Bunun

    nedeni sürtünme kuvvetini artırarak numuneyi daha küçük cıvata kuvveti ile

    sabitlemek ve numunenin kaymasını önlemektir. Numune tutturma sisteminde

    değişik kalınlıklarda numuneleri tutturabilmek amacıyla bağlantı cıvataları

    uzun seçilmiştir. Tutturma sisteminde kullanılan tutucu direkler cıvata

    bağlanarak millerde meydana gelecek herhangi bir deformasyonda tezgâhın

    tamamının yerine parça tutucu direkleri değiştirmek yeterli olacaktır. Bunun

    yanında istenilen uzunlukta parçaların tezgaha kolay bağlanabilmesi için parça

    tutucuları yukarı aşağı hareket edebilecek şekilde imal edilmiştir (Şekil 3.8).

    Şekil 3.8. Yorulma test cihazında kullanılan numune tutturma sistemi

    Yorulma cihazında hazır yatak kullanılmıştır. Hazır yatak, yatak tablasına monte

    edilmiştir. Cihazı oluşturan parçalar cihaz sehpasına kaynakla sabitlenmiştir.

    Böylelikle sistemin rijitliği ve mukavemeti artırılmıştır (Şekil 3.9).

  • 41

    Şekil 3.9. Yorulma test cihazında kullanılan yatak ve diğer parçaların sehpaya

    tutturulması

    Cihazda, 380 V veya 220 V’luk çift akımlı elektrik motoru kullanılmıştır.

    Kullanılan motor 0,37 kW gücünde olup 1390 d/d devir ve 50 Hz frekansa

    sahiptir (Şekil 3.10).

    Şekil 3.10. Yorulma test cihazında kullanılan elektrik motoru

  • 42

    Motorla mil arasındaki iletim için V-kayış kullanılmıştır (Şekil 3.11). Kompozit

    malzemelerde yüksek sıcaklık kompozit yapısını etkilediği için istenmeyen bir

    durumdur. Yüksek devir sayısı sıcaklığı artırır. Bu nedenle kompozit

    malzemelerde devir sayısı yüksek seçilemez. Bu amaçla motor 1390 d/d’da

    dönerken mil devri Delta marka motor hız kontrol cihazı kullanılarak ~150 d/d’

    ya düşürülmüştür (Şekil 3.12).

    Şekil 3.11. Yorulma test cihazında kullanılan V- kayış ve motor-mil bağlantısı

    Şekil 3.12. Motor hız kontrol cihazı

  • 43

    Yorulma cihazı yüksek frekanslı ve genlik ayarlı olup malzemeyi çift yönde eğme

    yapmak suretiyle maksimum yormaktadır. Şekil değiştirme oranı (R), çift yönde

    yükleme yapıldığı için R = ( Umin/Umax ) = -1 olarak belirlenmiştir. Volana bağlı

    biyel kolu ayar mekanizması ile sıfır noktasından itibaren ileri veya geri hareket

    ettirilerek numuneye 0-45 mm arasında sehim verilebilmektedir (Şekil 3.13).

    Şekil 3.13. Biyel kolu ayar mekanizması

    Yorulma deneyi sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi

    de sistemde herhangi bir titreşimin olmamasıdır. Bu çalışmada sistemin

    titreşimsiz rijit bir şekilde çalışabilmesi için cihaz sehpasının ayaklarına kauçuk

    takoz konulmuştur (Şekil 3.14).

  • 44

    Şekil 3.14. Cihaz sehpasının rijitliğinin kauçuk takozlar ile sağlanması

    Yorulma deneylerinde önemli parametrelerden birisi de çevrim sayısıdır.

    Numunenin kaç tekrar sayısında (N) koptuğunu belirlemek amacıyla 11 haneli

    (1011 tekrar sayma kapasiteli) hesap makinesi cihaza monte edilmiştir. Ayrıca

    kırılan numuneyi algılayıp motoru durdurmak amacıyla stop sistemi

    tasarlanmıştır (Şekil 3.15).

    Şekil 3.15. Çevrim sayısını belirleme

  • 45

    Tez çalışmasında imalatı yapılan cihazın montajının tamamlanmış hali Şekil

    3.16’da verilmektedir.

    Şekil 3.16. Yorulma test cihazının genel görünüşü

    3.3. Cam-Elyaf Kompozit Malzemenin Yorulma Dayanımının Belirlenmesi

    3.3.1. Teorik Hesaplamalar

    Serbest ucundan tekil kuvvete maruz kalmış ortotropik ankastre kiriş Şekil

    3.17’de verilmektedir.

  • 46

    Şekil 3.17. Serbest ucundan P tekil yüküne maruz kalmış ankastre kiriş

    Kompozitin fiberleri ile x-ekseni arasındaki açı ’dır. Ortotropik ankastre kirişe

    ait düzlem-gerilme durumu için geliştirilen diferansiyel eşitliği Denklem 3.1’de

    verilmektedir (Lekhnitskii, 1968).

    02224

    4

    113

    4

    1622

    4

    66123

    4

    264

    4

    22

    y

    Fa

    yx

    Fa

    yx

    Faa

    yx

    Fa

    x

    Fa

    (3.1)

    Burada F gerilme fonksiyonudur.

    Bir kompozit malzemede; elyaflar tek yönlü sürekli veya iki yönlü takviyeli

    olarak düzenlenirse elyaf doğrultusunda yüksek dayanım ve rijitlik elde

    edilebilir. Bu mekanik özellikler gayet tabidir ki kullanılan elyaf içeriği ile

    değişecektir. Bunun sonucunda tek yönlü doğrultuda yapılan elyaf

    düzenlenmesinde yüksek dayanım ve elastik modülü değeri elyafa dik

    doğrultudaki düzenleme ile karşılaştırıldığında elyaf eksenine paralel

    doğrultuda elde edilecektir. İki yönlü doğrultuda ise, yani elyaflar hem eksene

    paralel hem de dik yönde takviye edilen kompozitte ise iki ortogonal yönde

    dayanım ve elastik modülü eşit olur. Böyle kompozitler, birbirlerine dik

    doğrultuda iki eksende simetrik malzeme özelliği gösterir ve ‘ortotropik’ olarak

    adlandırılır. Bunların özellikleri diğer izotropik malzemelerden daha fazla

    karmaşıktır.

  • 47

    Düzlem gerilme durumunda ortotropik malzemeler için gerilme - şekil

    değiştirme bağıntısı Denklem 3.2’de verilmiştir (Jones, 1975).

    xy

    y

    x

    662616

    262212

    161211

    z

    y

    x

    aaa

    aaa

    aaa

    (3.2)

    Burada ija uygunluk matrisinin bileşenleridir. Bu matrisin elemanları aşağıda

    verilmiştir:

    4466226612221166

    3661222

    366121126

    3661222

    366121116

    422

    226612

    41122

    22662211

    441212

    422

    226612

    41111

    mnSmnSS4S2S22a

    nmSS2S2mnSS2S2a

    mnSS2S2nmSS2S2a

    mSmnSS2nSa

    mnSSSmnSa

    nSnmSS2mSa

    (3.3)

    1266

    222

    1

    1212

    111

    G

    1S,

    E

    1S,

    ES,

    E

    1S

    (3.4)

    Burada m= cos θ ; n= sin θ’ya eşittir.

    Eğilme kuvvetinin hesaplanabilmesi için dikdörtgen kesitli numunenin atalet

    momentinin bulunması gerekmektedir. Dikdörtgen kesitli numunenin atalet

    momenti (3.5) eşitliği kullanılarak elde edilmiştir.

    (3.5)

    Burada I: atalet momenti (mm4), b: numune genişliği (mm), h: numune

    kalınlığını (mm) temsil etmektedir.

  • 48

    Serbest ucundan P tekil yükü uygulanmış kompozit konsol kirişin gerilme

    bileşenleri aşağıdaki gibidir (Kılıç vd, 2001):

    2

    2

    11

    16

    12y

    b

    a

    a

    I

    Pxy

    I

    Peğx (3.6)

    0y (3.7)

    2

    2

    42y

    b

    I

    Pxy (3.8)

    Bu kiriş için y eksenine göre sehim denklemi şu şekildedir (Kılıç vd, 2001):

    )23(66

    2

    224

    32 323113

    11

    26111612212

    11

    26116612 lxlxa

    ya

    aaaaxy

    ay

    a

    aaaa

    I

    Pvsehim (3.9)

    Serbest uçtaki simetrik eksendeki sapmayı belirlemek için (3.9) numaralı

    eşitlikte x=0 ve y=0 değerleri yerine konulur ve;

    I

    lPavsehim

    3

    3

    11 (3.10)

    eşitliği elde edilir.

    3.3.2. Numune hazırlığı ve deneyin yapılması

    Çalışmada deney için cam elyaf takviyeli epoksi kompozit malzeme kullanılmış

    olup; kompozit malzeme özel bir firmada imal ettirilmiştir. Kompozit malzeme

    hacimce %60 fiber yüzdesine sahiptir. Firmada imal edilen malzemenin iş akış

  • 49

    şeması Şekil 3.18’de verilmektedir. Üretilen kompozitin kalınlığı 1,5 mm olarak

    ölçülmüştür.

    Şekil 3.18. Deneylerde kullanılan kompozit malzemenin üretim iş akış şeması

    ASTM standartlarına uygun olarak hazırlanan kompozit numuneler üzerinde

    yapılan deneylerle malzemenin mekanik özellikleri tespit edilmiştir. Kompozit

    malzemeye ait mekanik özellikler Çizelge 3.1’de verilmektedir.

    Çizelge 3.1. Çalışmada kullanılan kompozit malzemenin mekanik özellikleri

    E1 (MPa) E2 (MPa) G (MPa) υ12

    28450 28450 2470 0,25

    Bu tez çalışmasında dikdörtgen kesitli kompozit malzemelerin yorulma

    dayanımını belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaçla yorulma deneyi için

    hazırlanan dikdörtgen kesitli numune şekli ve boyutları Şekil 3.19’da

    verilmektedir.

  • 50

    Şekil 3.19. Dikdörtgen kesitli numune şekli ve boyutları

    Çalışmada deneyler oda sıcaklığında yapılmıştır. Deneyin yapılması aşamaları

    şu şekildedir; öncelikle deney numunesi cihaza bağlanır (Şekil 3.20). Motor ve

    hız düşürücü çalıştırılarak cihaz devri hazırlanır ve ilk hareket verilir. Bu sırada

    çevrim sayacı da aktif hale getirilir. Numunede yorulma izleri oluşup

    oluşmadığı belirlenir.

    Şekil 3.20. Deney numunesinin cihaza bağlanması

  • 51

    3.3.3. Yorulma deneyinin analiz edilmesi

    Tez çalışmasında örnek uygulama olarak yapılan eğilme yorulması deneyinde

    dikdörtgen kesitli numunenin genlik hesabı yapılmıştır.

    Cam-elyaf kompozit malzemeye ait maksimum eğme gerilmesi değeri 162

    MPa’dır. Bu nedenle deneysel çalışmada daha önceki çalışmalar da dikkate

    alınarak gerilme aralığı 130 MPa ile 40 MPa olarak belirlenmiştir. Ayrıca cam-

    elyaf kompozit malzemeye ait elastisite modülü değeri yapılan mekanik

    deneyler sonucunda 28450 MPa olarak hesaplanmış olup; hesaplarda bu değer

    esas alınmıştır. Atalet momenti ile eğilme kuvveti hesapları için (3.5) ve (3.6)

    eşitlikleri kullanılmıştır. Genlik hesabı ise (3.10) eşitliği kullanılarak yapılmıştır.

    Çalışmada kullanılan cam-elyaf kompozit malzemeye ait Gerilme-Genlik değişim

    grafiği Şekil 3.21’de verilmektedir. Bu grafik ilerleyen çalışmalarda cam-elyaf

    malzeme için yol gösterici olacaktır.

    Şekil 3.21. Cam-elyaf malzeme için gerilme-genlik değişimi

    0

    20

    40

    60

    80

    100

    120

    140

    0 10 20 30 40 50

    Ge

    rilm

    e (

    MP

    a)

    Genlik (mm)

  • 52

    3.3.4. Straingage ile gerilmenin belirlenmesi

    Bir makine elemanında meydana gelen şekil değiştirme ve gerilmelerin

    belirlenmesinde hesap veya deney yöntemi kullanılmaktadır. Hesapların

    yapılamadığı veya çok zaman alacağı durumlarda deney yöntemi kullanılır.

    Bunun yanında yapılan hesabın kontrolü için de deney yönteminden

    yararlanılır. Bu amaçla kullanılan deney yöntemleri strain gage tekniği ile

    gerilme optik tekniğidir. Bu yöntemlerden en fazla tercih edilen ise strain gage

    yöntemidir.

    Küçük direnç ölçümleri için genelde Wheatstone köprüsü kullanılır (Şekil 3.22).

    Wheatstone köprü devresi galvanometre, güç kaynağı ve R1, R2, R3 ve R4 olmak

    üzere dört adet dirençten oluşur. Devre alternatif veya doğru akımla beslenir.

    Köprü devresinin kollarında bulunan dirençler, aynı zamanda strain gage’leri

    temsil ederler. Köprü devresindeki komşu dirençler (R1, R2), (R2, R3), (R3, R4) ve

    (R1, R4); zıt dirençler ise (R1, R3) ve (R2, R4)’tür.

    Şekil 3.22. Wheatstone köprüsü

  • 53

    Köprü devresindeki strain gage’lerden yapı elemanının deformasyonuna

    katılanlarına “Aktif Strain Gage”, katılmayanlara ise “Pasif (Dummy) Strain

    Gage” denir. Bütün strain gage’ler deformasyona uğruyorsa “Tam Köprü”,

    sadece iki strain gage deformasyona uğruyorsa “Yarım Köprü” ve tek strain

    gage deformasyona uğruyorsa “Çeyrek Köprü” denir.

    Tez çalışmasında ayrıca imalatı yapılan yorulma cihazından elde edilen uzama

    miktarının doğruluğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla cihazın biyel kolu

    mekanizmasından ölçülen maksimum ve minimum uzama değerleri ile Strain

    Gage kullanılarak ölçülen değerler karşılaştırılmıştır. Bu amaçla P3 indikator

    kullanılarak Wheatstone çeyrek köprüsü kurulmuştur (Şekil 3.23).

    Şekil 3.23. P3 İndikatör kullanılarak Wheatstone çeyrek köprü kurulması

    Wheatstone köprüsü kurulmasında ve doğru değerler alınmasında numune

    hazırlığı önemli bir aşamadır. Bu nedenle öncelikle numune yüzeyi

    temizlenmiştir. Daha sonra numune ortasından (40 mm) ve numune üst başının

    6 mm altından Strain Gage bağlantıları yapılmıştır (Şekil 3.24).

  • 54

    Şekil 3.24. Strain Gagelerin numuneye bağlanması

    Numune hazırlandıktan sonra numune cihaza bağlanmıştır ve P3 indikatör ile

    numune bağlantısı yapılmıştır (Şekil 3.25).

  • 55

    Şekil 3.25. Strain Gage ile yorulma test cihazı bağlantısının yapılması

    Wheatstone köprüsünde uzama değerleri (3.23) eşitliğinden elde edilir.

    (Kayacan, 2012).

    (

    ) (

    ) (3.23)

    Burada S gerinim ölçer faktörü olup değeri 2 olarak alınmaktadır. V0 çıkış voltajı

    Vs ise giriş voltajıdır.

  • 56

    Buradan elde edilen değer ile cihazdan okunan değerler dar tolerans içinde

    kalacak tarzda elde edilmiştir. Böylelikle cihazda okunan uzama değerlerinin

    doğruluğu kalibrasyonla belirlenmiştir.

  • 57

    4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

    Bu çalışmada dikdörtgen kesitli cam elyaf takviyeli epoksi kompozit

    malzemelerin eğme yorulması deneylerini yapabilecek yorulma cihazı tasarım

    ve imalatı yapılmıştır. Tasarımı ve imalatı gerçekleştirilen bu yorulma cihazı

    levha şekilli metalik malzemeler gibi tüm mühendislik malzemelerinin eğme

    yorulma deneyler