2
L SAADET (-::.d .• Hz. Peygamber'in devir bir terim. _j Arapça asr (devir. zaman, ve saa- det (mutluluk. kelimelerin- den meydana gelen saadet terimi "mutluluk dönemi, en bah- tiyar Muhtemelen Hz. Peygamber'in, en benim mealindeki hadis-i ilham asr- saadet tabiri, için hidayet olan Kerim'in nazil bütün rahmet ve örnek olarak gön- derilen Hz. Peygamber'in as- terbiye edip yet'in ve tam zaman dilimini ifade etmek- tedir. en ideal zaman olarak kabul ettikleri, özlem ve bu devri, bil- hassa Türkler ve bir ifadesi olmak üzere saadet" diye manada fazla olmamakla beraber "za - saadet" ve "vakt-i saadet" tabir- leri de müfessirler Asr süre- sindeki yemininin dela- letleri hak ile birbirinden kesin olarak sebebiyle sa- adet üzerine da söylerler. Genellikle sadece Hz. Peygamber dö- nemini kabul edilen sa- adet terimi bazan Hulefa-yi dev- ri, hatta tabiin ve tebeü't-tabiin devir- leri için de Bu tabirin özellikle Mevlana Siretü'n-nebi eserinin Ömer dan Tarihi Saadet Türkçe' ye çevrilip son- ra daha fazla oldu- söylenebilir. Türk [, "Saadet" md.; W. Red house. A Turkish and English Lexicon, "saadet" md.; Türk lll, Buhar!. 9, "Fe- za' ilü 1, "Rikiik", 7, "Eyman", O, 27; Mevlana - leyman Nedvi. islam Tarihi Saadet (tre. Ömer /1928, 1, -24; Hak Dini, VIII, 6067, 6075-6076 ; Hasan Basri Çantay. Hakim ve Meal-i Kerim, lll, 1217. .. ll'!l ÜZAYDIN L SAADET Hz. Peygamber ve dönemi eserlerin ortak _j saadet" bilinen eserlerin en Mevlana . 914) ile Süleyman Nedvi'nin (ö. 1953) ve Ömer Türkçe'ye Siretü' n-nebi'dir. Mevlana cilt olarak bu eserin ancak iki cil- dini Müellif 1906'da. Uhud kadar meydana gelen olaylar bilgi fakat daha son- ra sebeplerle eseri yazmaktan Ancak üzerine devam ederek cildini Eserin masraf- Bhopal Melikesi Sultan Cihan Be- güm ve cilt Mevlana Darülmusannifin müessese (A'zamgarh 1336/ 191 8) Süleyman Nedvi iki sonra ba- ilaveler yaparak ll. cildi de (A'zamgarh 1338/ 1 920) Süleyman Nedvi vasiyeti üzerine eseri tamam- mahiyette dört cilt daha ve yine Siretü'n-nebi (A'zamgarh 342- 1357). Urduca olan bu eserin ilk üç cildini Zafer Hasan Ömer da ilavelerle Türkçe'ye tercü- me etti. Bu tercüme Kü- tüphanesi Tarihi Saadet serisi içinde dört cilt olarak ya- 1346-1 34 71 1928) Ese- rin cildi daha sonra M. Tayyib Bedaüni da Sirat- un-Nabi iki cilt halinde çevril- (Lahore 1979) Eserin cildinde saadet'in öne- mi ve Arabistan ve Araplar. Hz. Muhammed'in soyu, genç- ve peygamber ilk müslüman- lar ve maruz Ku- ve bunun se- bepleri, hicret, Evs, Hazrec ve Medine'deki yahudi kabileleri, Akabe hicret, Hz. Peygamber'in Medi- ne'deki ilk günleri, Mescid-i Nebevi'nin muhacirlerle ensar ku- rulan Suffe. ci- hada izin verilmesi, Hz. Peygamber' in yahudiler ve yap- davet için mektuplar hak- bilgi verilmekte ve Hz. Peygam- ASR-1 SAADET ber'in genel bir rilmesi ll. ciltte ise uzun beri hüküm sür- Arabistan· da sayesinde tesis edilen huzur. sükün ve emniyet, takip edilen siya- set, Yemen. Necran, Bah- reyn ve Uman ' a Medine' ye gönderilen heyetler. Hz. Peygamber'in dini ve idari yet'in inanç. ibadet ve muamelata dair Hz. Peygamber'in ölümü. yeti, aile ve ilgili hu- suslar olarak incelenmektedir. Süleyman Nedvi'nin lll. cilt ha- cimli için Türkçe tercümesi iki cilt (lll-IV) halinde Bu iki cilt Hz . Peygamber' in mücizelerine ay- Burada mücize genel bilgi verildikten sonra filozof. mutasav- ve göre mücize. Kur'an'da zikredilen mücizeler. Hz . Peygamber' in ve Kur'an mücizesi, nübüwet müessesesi, Hz. Peygamber'in Ehl-i ki- cevaplar ve ge- dair haberleri gibi konular ele ve ruhani haya- derin bir vukufla incelenmektedir. Her iki müellifin de incelemeye daya- nan, hem ciddi tah- lil ve tenkidi, hem de müslüman tarihçilerin ve eserleri- nin tedkik ve mukayesesi so- nunda meydana gelen bu eserleri Tür- kiye'de büyük bir hüsnü kabul Mehmed Akif. ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi edip ve bilginler da takdir edil- Süleyman Nedvi'nin Hz. daki eseri de Hz. Peygamber'in aile ha- Sa- adet serisinin V. cildi olarak Tarihi Saadet, Hz. tre. Ömer istanbul 1346/ 1928). Halk Saadet serisi içinde ka- bul edilen Hulefa-yi her biri dört cilt ise yine miyye Kütüphanesi Ta- rihi saadet'in olarak için H z. EbU Bekir(i stanbu l 1347/ 1928). Hz. Ömer 1345 / 1927). Hz. Osman 1346 / 1928) ve Hz. Ali (istanbul 1346 / 19 28 ) VI-IX. ciltleri Tarihi lam, ve 1353 / 1935) ve yeni harflerle ya- X. ciltte ise dört halife devrin- 501

TDV DIA - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · 6067, 6075-6076; Hasan Basri Çantay. Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim, İ stanbul ı400jı980, lll, 1217. ... den de faydalanan Ömer Rıza

  • Upload
    others

  • View
    22

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

L

ASR-ı SAADET (-::.d .• ...,~)

Hz. Peygamber'in yaşadığı devir hakkında kullanılan

bir terim. _j

Arapça asr (devir. zaman, çağ) ve saa­det (mutluluk. bahtiyarlık) kelimelerin­den meydana gelen asr-ı saadet terimi "mutluluk dönemi, insanların en bah­tiyar oldukları çağ" manasını taşımak­tadır.

Muhtemelen Hz. Peygamber'in, " İnsan­ların en hayırlıları benim asrımda yaşa­yanlardır " mealindeki hadis-i şerifinden ilham alınarak kullanılan asr- ı saadet tabiri, insanlık için hidayet kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu . bütün insanlığa rahmet ve örnek olarak gön­derilen Hz. Peygamber'in yaşadığı . as­habını terbiye edip yetiştirdiği, İslami­yet'in tebliğ edildiği ve tam anlamıyla uygulandığı zaman dilimini ifade etmek­tedir. Müslümanların en ideal zaman olarak kabul ettikleri, özlem duydukları ve saygıyla andıkiarı bu eşsiz devri, bil­hassa Türkler saygı ve hayranlıklarının bir ifadesi olmak üzere "asr-ı saadet" diye adlandırmışlardır. Aynı manada fazla yaygın olmamakla beraber "za­man-ı saadet" ve "vakt-i saadet" tabir­leri de kullanılmaktadır. Ayrıca bazı

müfessirler Cenab-ı Hakk'ın Asr süre­sindeki yemininin (ve· ı -asr). çeşitli dela­letleri yanında hak ile batılı birbirinden kesin olarak ayırması sebebiyle Asr-ı sa­adet üzerine olduğunu da söylerler.

Genellikle sadece Hz. Peygamber dö­nemini belirlediği kabul edilen asr-ı sa­adet terimi bazan Hulefa-yi Raşidin dev­ri, hatta tabiin ve tebeü't-tabiin devir­leri için de kullanılmaktadır. Bu tabirin özellikle Mevlana Şibli'nin Siretü'n-nebi adlı eserinin Ömer Rıza Doğru! tarafın­dan İslc'im Tarihi Asr-ı Saadet adıyla Türkçe'ye çevrilip neşredilmesinden son­ra daha fazla yaygınlık kazanmış oldu­ğu söylenebilir.

BİBLİYOGRAFYA:

Kamas-ı Türk [, "Saadet" md.; W. Red house. A Turkish and English Lexicon, "saadet" md.; Türk Lugatı, lll , 5ıO ; Buhar!. "Şehadat", 9, "Fe­za'ilü aşhabi'n-nebl", 1, "Rikiik", 7, "Eyman", ı O, 27; Mevlana Şibli - Süleyman Nedvi. islam Tarihi Asr-ı Saadet (tre. Ömer Rıza). İstanbul ı346 /1928, 1, ı -24; Elmalıh. Hak Dini, VIII, 6067, 6075-6076 ; Hasan Basri Çantay. Kur 'an-ı

Hakim ve Meal-i Kerim, İ stanbul ı400 j ı980, lll , 1217. r;;;ı ..

ll'!l ABDÜLKER İM ÜZAYDIN

L

ASR- ı SAADET (Ü~t.....~ )

Hz. Peygamber ve dönemi hakkında yazılan bazı eserlerin ortak adı.

_j

"Asr-ı saadet" adıyla bilinen eserlerin en meşhuru . Mevlana Şibli (ö . ı 914) ile Süleyman Nedvi'nin (ö. 1953) yazdığı ve Ömer Rıza Doğrul'un Türkçe'ye çevirdiği Siretü 'n-nebi'dir. Mevlana Şibli beş cilt olarak planladığı bu eserin ancak iki cil­dini yazabilmiştir . Müellif 1906'da. Uhud Savaşı'na kadar meydana gelen olaylar hakkında bilgi toplamış. fakat daha son­ra çeşitli sebeplerle eseri yazmaktan vazgeçmişti. Ancak halkın ısrarı üzerine çalışmalarına devam ederek kitabının ı.

cildini tamamladı. Eserin baskı masraf­larını Bhopal Melikesi Sultan Cihan Be­güm karşıladı ve ı. cilt Mevlana Şibli'nin kurduğu Darülmusannifin adlı müessese tarafından yayımiandı (A'zamgarh 1336/ 191 8) Süleyman Nedvi iki yıl sonra ba­zı ilaveler yaparak ll. cildi de neşretti

(A'zamgarh 1338/ 1920) Süleyman Nedvi hocasının vasiyeti üzerine eseri tamam­layıcı mahiyette dört cilt daha yazdı ve bunları yine Siretü'n-nebi adıyla yayım­ladı (A'zamgarh ı 342- 1357). Aslı Urduca olan bu eserin ilk üç cildini Zafer Hasan İngilizce'ye. Ömer Rıza Doğru! da bazı ilavelerle İngilizce'den Türkçe'ye tercü­me etti. Bu tercüme Asar-ı İlmiyye Kü­tüphanesi tarafından İslam Tarihi Asr-ı Saadet serisi içinde dört cilt olarak ya­yımlandı (İstanbul 1346-1 34 71 1928) Ese­rin ı. cildi daha sonra M. Tayyib Bahş Bedaüni tarafından da Sirat- un-Nabi adıyla iki cilt halinde İngilizce'ye çevril­miştir (Lahore 1979)

Eserin ı. cildinde Asr-ı saadet'in öne­mi ve kaynakları . Arabistan ve Araplar. Hz. Muhammed'in soyu, doğumu, genç­liği ve peygamber oluşu, ilk müslüman­lar ve maruz kaldıkları işkenceler. Ku­reyş ' in İslam'a düşmanlığı ve bunun se­bepleri, Habeşistan'a hicret, Evs, Hazrec ve Medine'deki yahudi kabileleri, Akabe biatları . hicret, Hz. Peygamber'in Medi­ne'deki ilk günleri, Mescid-i Nebevi'nin inşası. muhacirlerle ensar arasında ku­rulan kardeşlik bağı, ashab-ı Suffe. ci­hada izin verilmesi, Hz. Peygamber' in savaşları. yahudiler ve müşriklerle yap­tığı anlaşmalar. hükümdarları İslam'a davet için gönderdiği mektuplar hak­kında bilgi verilmekte ve Hz. Peygam-

ASR-1 SAADET

ber'in savaşlarının genel bir değerlendi­rilmesi yapılmaktadır. ll. ciltte ise uzun yıllardan beri karışıklıkların hüküm sür­düğü Arabistan· da İslamiyet sayesinde tesis edilen huzur. sükün ve emniyet, İslamiyet'in tebliğinde takip edilen siya­set, Müslümanlığın Yemen. Necran, Bah­reyn ve Uman 'a yayılması . Medine'ye gönderilen heyetler. Hz. Peygamber'in kurduğu dini ve idari teşkilat. İslami­yet'in inanç. ibadet ve muamelata dair esasları. Hz. Peygamber'in ölümü. şahsi­yeti, aile hayatı ve çocuklarıyla ilgili hu­suslar ayrıntılı olarak incelenmektedir. Süleyman Nedvi'nin yazdığı lll. cilt ha­cimli olduğu için Türkçe tercümesi iki cilt (lll-IV) halinde yayımlanmıştır. Bu iki cilt Hz. Peygamber' in mücizelerine ay­rılmıştır. Burada mücize hakkında genel bilgi verildikten sonra filozof. mutasav­vıf ve kelamcılara göre mücize. Kur'an'da zikredilen mücizeler. Hz. Peygamber' in ümmiliği ve Kur'an mücizesi, nübüwet müessesesi, Hz. Peygamber'in Ehl-i ki­tap' ın sorularına verdiği cevaplar ve ge­leceğe dair haberleri gibi konular ele alınmakta ve Resülullah ' ın ruhani haya­tı derin bir vukufla incelenmektedir.

Her iki müellifin de incelemeye daya­nan, hem İslam kaynaklarının ciddi tah­lil ve tenkidi, hem de çağdaş müslüman tarihçilerin ve müsteşriklerin eserleri­nin tedkik ve etraflıca mukayesesi so­nunda meydana gelen bu eserleri Tür­kiye'de büyük bir hüsnü kabul görmüş. Mehmed Akif. İzmirli İsmail Hakkı ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi meşhur edip ve bilginler tarafından da takdir edil­miştir.

Süleyman Nedvi'nin Hz. Aişe hakkın­

daki eseri de Hz. Peygamber'in aile ha­yatını aydınlattığı düşüncesiyle Asr-ı Sa­adet serisinin V. cildi olarak yayımlan­mıştır (İslam Tarihi Asr-ı Saadet, Hz. Aişe,

tre. Ömer Rıza. istanbul 1346/ 1928). Halk arasında Asr-ı Saadet serisi içinde ka­bul edilen Hulefa-yi Raşidin'in her biri hakkındaki dört cilt ise yine Asar-ı İl­miyye Kütüphanesi tarafından İsldm Ta­rihi Sadr-ı İsldm adıyla neşredilmiştir. Asr-ı saadet'in devamı olarak düşünül­düğü için Hz. EbU Bekir(i stanbul 1347/ 1928). Hz. Ömer (İstanbul 1345 / 1927). Hz. Osman ( İ stanbul 1346 / 1928) ve Hz. Ali (istanbul 1346/ 1928 ) VI-IX. ciltleri oluşturmaktadır. İsldm Tarihi Sadr-ı İs­lam, İlk İhtilaflar ve İhtilaller ( İ stanbu l 1353/ 1935) adıyla ve yeni harflerle ya­yımlanan X. ciltte ise dört halife devrin-

501

ASR-ı SAADET

de müslümanlar arasında meydana ge­len anlaşmazlıkların ve isyanların mahi­yeti aydınlatılmaya çalışılmakta ve Hu­Iefa-yi Raşidin 'den her birinin şahsiye­tl üzerinde durulmaktadır. Bunlardan sadece VII. cildi teşkil eden Hz. Ömer, Mevlana Şibli tarafından yazılmış ve ömer Rıza Doğru! tarafından tercüme edilmiştir. Diğerlerini Darülmusannifln'in hazırlattığı Huleta-yi Raşidin adlı eser­den de faydalanan Ömer Rıza kaleme al­mıştır. Bu seri daha sonra Osman Ze­ki Mollamehmetoğlu tarafından kısmen sadeleştirilerek beş cilt halinde tekrar yayımlanmıştır (istanbul ı 977- ı 978).

Halk arasında Asr-ı Saadet adıyla meş­hur olan ikinci eser ise Şah Muinüddin Ahmed Nedvi. Said Sahib Ensari ve Sü­leyman Nedvi'nin yazdığı ve Ali Geneeli'­nin Urduca'dan Türkçe'ye çevirdiği on ciltlik eserdir (Büyük İslam Tarihi Asr·ı Saadet, Ashab·ı Kiram, haz. Eşref Edip, Se­bTiürreşad Neşriyatı. istanbul I 382- I 3841 ı 963- ı 964 ı . Bu eserin ilk beş cildinde yer alan muhacir sahabiler bölümü Ahmed Nedvi, ensara mensup sahabiler bölümü ise Sahib Ensari tarafından yazılmıştır. Serinin I-lll. ciltlerinde Cahiliye dönemin­deki Araplar'ın dini ve sosyal hayatla­rı, İslamiyet'in doğuşu. ilk müslümanlar. Habeşistan'a hicret. Akabe biatları, hic­ret. muhacirlerin faziletleri ve muhacir sahabiler; IV. cildin bir kısmında yine muhacir sahabiler. geri kalan kısmıyla

V. cildin tamamında ise ensar hakkında bilgi verilmektedir. Diğer beş cilt Süley­man Nedvi'ye aittir (Büyük İslam Tarihi,

Asr-ı Saadet, Peygamberimizin Tebligat ve Talimatı, haz. Eşref Edip, SebTiürreşad Neşriyatı, istanbul I 3871 ı 967). Bu ese­rin ı. cildinde peygamberlik müessese­sinin lüzumu, İslamiyet'in doğuşu sıra­sında dünyanın dini. ahlaki ve sosyal durumu. Araplar'ın dini ve ahlaki du­rumları ve özellikleri, İslamiyet'in esas­ları. Hz. Peygamber'in İslamiyet'! tebliğ gayesiyle yaptığı faaliyetler hakkında

bilgi verilmektedir. ll - lll. ciltlerde iman esasları. IV. ciltte namaz, oruç, hac, ze­kat. cihad, takva. sabır, tevekkül, İslam ahlakının esasları ve İslamiyet'in ahlak felsefesi üzerinde durulmaktadır. V. cilt ise t.amamen ahlaki konulara ayrılmış

olup ahlaki güzellikler ve fenalıklar. müs­lümanların akrabalarına ve birbirlerine karşı ahlaki görev ve sorumlulukları gibi konular işlenmektedir. Bu seri de Dura­li Yılmaz tarafından kısmen sadeleştiri­lerek altı cilt halinde tekrar yayımlan­mıştır (İstanbul 1984-1985)

502

BİBLİYOGRAYFA:

Abdülhay ei-Hasenf. 1'/üzhetü 'l-J;ıauatır, VIII , 174-176; islam Tarihi Asr-ı Saade~ Peygam­berimizin Risaleti ue Mu'cizeleri (Asa r-ı ilmiy­ye Kütüphanesi neşriyatı ), istanbul 1346/ 1928; Mevlana Şibii- Süleyman Nedvf, islam Tarihi Asr·ı Saadet (nşr. Süleyman Nedvi - Ömer Rıza), istanbul1346/1928, Giriş, 1, 3-16; ll, 3·8; lll , 1083-1089; Eşref Edi b, Mehmed Aki{·Ha­yatı Eserleri ue 70 Muharririn Yazıları, istan· bul 1938, 1, 23, 673-674; M. Ahmed Nedvi­S. Sahib Ensarf. Büyük islam Tarihi Asr- ı Sa­adet Ashab-ı Kiram (nşr. Eşref Edi b), istanbul 1382 / 1963, Giriş, 1, 3-51; ZirikiL el-A'lam, lll, 137; Özege, Katalog, ll , 745; "Allamah Shibli's Sirat al-Nabi", JPHS, XV/ 2 (1967). s. 130-161; XV/3 (1967). s. 201-231; XV/4 (1967). s. 272-304; Seyyid Sahahaddin Abdurrahman. "Süley­man Nedvi", UDMi, Xl, 266-269; Seyyid Mu­hammed Abdullah. "Şi bii Nu 'maru", a.e., Xl, 651-654. liJ AsoÜLKERiM ÖzAYDIN

L

ASR SÜRESİ

(~l•.;r)

Kur'an-ı Kerim'in 103. suresi. _j

Tercih edilen görüşe göre Mekki süre­lerden olup üç ayettir. Fasıla* sı (J) har­fidir. Masdar olarak "hapsetmek, me­netmek; vergi vermek; sıkıp suyunu çı ­

karmak" demek olan asr. isim olarak "dehr. mutlak zaman. özellikle içinde bu­lunulan zaman. karn yani seksen veya 100 senelik zaman dilimi, gündüz. ge­ce. sabah, akşam, ikindi vakti " gibi ma­nalara gelir. Gündüzle geceye, sabah ile akşama "iki asır" manasında asran de­nildiği gibi. sabah namazı ile ikindi na­mazı da bir hadiste (bk Ebü Davüd, "Şa ­

lat", 9) bu kelime ile ifade edilmiştir.

Müfessirler Kur'an-ı Kerim'de (ei-Asr ı 03 1 ı) zikredilen asr kelimesini "ikindi vakti", "ikindi namazı", "mutlak zaman" "Hz. Muhammed· in asrı" (Asr-ı saadet. Asr-ı nübüvvet) ve "ahir zaman" diye tef-

Nesi h hattıyla vazrlmrş Asr süresi

sir etmişler, asra yapılan yeminle insan hayatında zamanın önemi ve değeri ara­sındaki ilişki üzerinde durmuşlardır.

Adını ilk kelimesinden alan Asr süresi, kısa olmakla beraber Kur'an-ı Kerim'de­ki bütün nasihatların özü sayılır. İmam Şafii'nin bu süre hakkında. "Şayet Kur'­an'da başka bir şey nazil olmasaydı şu pek kısa süre bile insanlara yeterdi. Bu süre Kur'an'ın bütün ilimlerini kucaklı­yor" dediği nakledilir. Sürenin birinci ve ikinci ayetlerinde Allah asra yemin ede­rek insanların hüsran içinde bulunduk­Iarına dikkat çekerken üçüncü ayetinde sırasıyla, iman edenlerin. arnel-i salih iş­Ieyenlerin, birbirlerine hakkı ve sabrı tav­siye edenlerin bundan müstesna olduk­larını haber vermiştir.

Ashaptan iki kişinin karşılaştıkları za­man biri diğerine Asr süresini okuma­dan ve ardından selam vermeden ayrıl ­

madıkları rivayet edilmiştir (bk. Beyhakı, lll , l74b). Ancak bu süreyi okumanın fa­ziletine dair Sa'lebi ve Vahidi gibi bazı müfessirlerce Ubey b. Ka'b'dan nakle­dilen ve bazı tefsirlerde yer alan. "Al­lah Asr süresini okuyanın günahlarını

affeder ve o kimse hakkı ve sabrı tavsi­ye edenlerden olur" mealindeki hadisin mevzı1* olduğu kabul edilmiştir (bk. Zer­keşi, 1, 432)

Mehmed Akif Ersoy bu süre ile ilgili duygularını şu mısralarla dile getirir: Ha­likin na -mütenahi adı var. en başı Hak 1 Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldır­mak 1 Hani, ashab-ı kiram. ayrılalım. der­Ierken 1 Mutlaka "Süre-i Vel'asrı " okur­muş. bu neden 1 Çünkü meknün o bü­yük sürede esrar-ı felah 1 Başta iman - ı

hakiki geliyor. sonra salah 1 Sonra hak. sonra sebat. İşte kuzum insanlık 1 Dör­dü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.

BİBLİYOGRAFYA : Ragıb el-isfahani. el -Mü{redat; ibnü'I-Cevzi.

1'/üzhetü'l-a 'yün; ibnü'I-Esir. en-1'/ihaye; Lisa­nü 'l- 'Arab ; Kamus Tercümesi; Turayhi, Mec· ma 'u 'l-bahreyn, "'aşr" md.leri ; Ebü Davüd, "SaliH", 9; Taberi. Te{sir, XXX, 188-190; Sa'le­bİ. el-Keş{ ve'l -beyan 'an te{siri 'l-Kur' an, Sü­leymaniye Ktp., Şeh it Ali Paşa, nr. 133, ll , 185b; Beyhaki, Şu 'abü'l-Tman, Nuruosmaniye K tp., nr. 1125, lll , vr. 174b; Vahidi, el-Vasit, Süley· maniye Ktp., Hamidiye, nr. 124, ll, 960'-960b;

· Fahreddin er-Razi. Te{sir, XXXII , 84-90; Kurtu­bi. Te{sir, XX, 178-181; Zerkeşi, el-Burhan, ı,

332, 432; İbn Hacer, el-Ka{i'ş-şa{ fi tal]rici eha­diŞi'l-Keşşaf IZemahşeri, ei-Keşşaf içinde), Ka­hi re 1373/1953, IV, 633; Şevkani. Fethu'l-ka· dir, Kahire 1383 / 1964, V, 391-392; Alüsi. Rü· hu 'l-me'an~ XXX, 227-229; Mehmet Akif Er­soy, Sa{ahat, istanbul 1924 - istanbul 1984, s. 419 ; Elmalılı, Hak Dini, IX, 6066-6084.

Iii MUHAMMED EROGLU