40
SAYI 6 - AĞUSTOS 2012 TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. www.tekbir.com.tr ® TEKBİR 2012/13 Sonbahar-Kış Sezonuna Hazır Ekranların Sempatik Yüzü İle Keyifli Bir Röportaj İkbal GÜRPINAR Sevincin ve Hüznün Durağı BOSNA HERSEK Osmanbey Piyasası Hakkında Konuştuk Abdurahman KARADUMAN ile ATV Ekranlarında Tekbir Şıklığı Yaşam B erceste Feracede yeni bir soluk Paylaşan Kazanıyor ‘ta

Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yeni sayımızda yine karşınızdayız. Sonbahar dönemine denkgelen 6. sayımızda sizlere keyifle okuyabileceğiniz bir dergi hazırladık.Bu üç aylık zaman içerisinde Tekbir hızla büyümeye ve kendiniyenilemeye devam etti. Çankırı ve Kırıkkale’de şube açtık, mevcutmağazalarımızda tadilatlarımız devam ediyor.

Citation preview

Page 1: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

SAYI 6 - AĞUSTOS 2012 TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. www.tekbir.com.tr

®

TEKBİR2012/13 Sonbahar-Kış

Sezonuna Hazır

Ekranların Sempatik Yüzü

İle Keyifli Bir Röportajİkbal GÜRPINAR

Sevincin ve Hüznün Durağı

BOSNA HERSEK

Osmanbey Piyasası Hakkında Konuştuk

Abdurahman KARADUMAN ile

ATV EkranlarındaTekbir Şıklığı

Yaşam

Berceste

Feracede yeni bir soluk

Paylaşan

Kazanıyor‘ta

Page 2: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü
Page 3: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Yeni sayımızda yine karşınızdayız. Sonbahar dönemine denk gelen 6. sayımızda sizlere keyifle okuyabileceğiniz bir dergi ha-zırladık.

Bu üç aylık zaman içerisinde Tekbir hızla büyümeye ve kendini yenilemeye devam etti. Çankırı ve Kırıkkale’de şube açtık, mev-cut mağazalarımızda tadilatlarımız devam ediyor.

Tekbir olarak sezonu yine önden takip ediyoruz. 2012-13 Son-bahar/Kış sezonu bitti, 2013 Yaz sezonu çalışmaları başladı bile. Sonbahar/Kış sezonunda sizleri kendi içinde kombinlenebilen grup tasarımları bekliyor. Tuniklerle kombinlenen ihtişamlı pele-rinlerin bulunduğu” Saraylı” , saks mavisi, beyaz, kamer tonları-nın ağırlıkta olduğu “Gökyüzü”, baharat renklerinden ilham alı-narak hazırlanan “Baharat Yolu”, adından da anlaşılacağı üzere düş gibi bir grup “Pembe Düşler”, büyük bedenlere özel “ Ölçü-süz Güzellik”, feraceye yeni bir soluk getiren “Berceste” ve daha birçok grup… Gruplarımızın haricinde çalışılan serbest modelleri de beğeneceğinize eminiz. Ayrıntıları öğrenmek ve zevkinize uygun tasarımları yakından incelemek için mağazalarımızı ziya-ret edebilirsiniz. Moda tasarımcımız Esra Karaduman koleksiyo-numuzun bir kısmını dergimizde sizler için kombinledi.

Sponsorluk çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Eylül’de Atv’ de ya-yınlanacak olan “Huzur Sokağı” dizi oyuncularını giydirdik. Tekbir’in misyonuna uygun bir dizi olduğu için teklifi seve seve kabul ettik. Fragmanları izlemeye başladığımız ilk andan beri merakımız daha da arttı. Ne de olsa TV ekranlarında tesettürlü bayan görmeye pek alışkın değiliz. Bu nedenle Eylül ayını heyecan ile bekliyoruz.

Ekranların sempatik yüzü İkbal Gürpınar ile keyifli bir ropörtaj yap-tık. Bu sayıda sizleri sevincin ve hüznün durağı Bosna Hersek’ e götüreceğiz. Çocukları kazanmanın yollarını anlatan psikoloji ve sağlık sayfamızı da okumanızı tavsiye ederim.

Beğeneceğinizi umduğum bu sayımızda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, hoşçakalın.

Merve MÜCAVİROĞLU AYAN Kurumsal İletişim Müdürü

Tekbir A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa KARADUMAN

Genel Müdür ve Yönetim Kurulu ÜyesiCafer KARADUMAN

Yayın DanışmanıYılmaz SÖNMEZ

Yönetim YeriAtlas Cad. No: 18 Mahmutbey

BAĞCILAR/İSTANBULTel: 0212 444 0 393

Faks: 0212 446 43 15www.tekbir.com.tr

EditörMerve MÜCAVİROĞLU AYAN

Moda EditörüEsra KARADUMAN

Grafik TasarımGülizar AŞIK

Yayın KuruluMuhammed KADADUMAN

Abdullah KARADUMAN Abdurahman KARADUMAN

Enes KARADUMANSeher KIRAN

Katkıda BulunanlarZeynep TUNÇ

Psk.Esra KARADUMANDr.Hafize ERKAL

Ramazan SAĞ (Fotoğraf)Fethiye İNAL (Teknik Destek)

YapımMetam Medya

Tel: 0212 258 04 94 Faks: 0212 258 85 65

www.metammedya.com

BaskıSCALA BASIM

Yeşilce Mah. Girne Cad. Dalgıç Sk. No:3 4. LEVENT - İSTANBUL

Tel: (0212) 281 62 00 Faks: (0212) 269 07 34

• • •Tekbir Yaşam Dergisi,

Tekbir Giyim San. Ve Tic. A.Ş.’nin ücretsiz süreli kurumsal bültenidir.5.000 Adet basılmaktadır.

Soru, Görüş ve Talepleriniz İçin:[email protected]

• • •Reklam Satış Pazarlama

Metam Medya

Tekbir Yaşam Dergisi, Metam Medya tarafından hazırlanıp baskıya sunulmuştur. Dergide

yayınlanan tüm yazı ve görseller izinsiz kullanılamaz. Tüm sorumluluk Metam Medya’ya aittir.

Tekbir, bu dergide yer alan ürünler ve fiyatlarda değişiklik yapma hakkını saklı tutar.

Yaşam EDİTÖR’DEN

Yeni SezonaMerhaba

®

Page 4: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

4

BİZ’DEN

Tesettürün Mimarı Tekbir, mağazalar zincirine iki şube daha ekleyerek 43 olan şube sayısını 45’e çıkarttı.

Tekbir, mağaza açtığı tüm illerde, büyük bir ilgi ve ala-ka gösteren bir markadır. Bizleri tercih eden, destekle-rini esirgemeyen tüm müşterilerimize özellikle Çankırı ve Kırıkkale halkına şükranlarımızı sunarız.

TEKBİR BÜYÜMEYE DEvAM EDİYOR

Çankırı ve Kırıkkale’nin mütevazi halkının Tekbir’in müşteri kitlesi ile uyumlu olmasını ve bu bölgelerden gelen yoğun tale-bi görmezden gelmeyen Tekbir yönetimi mağaza açmakta geç kalmadı. Gerekli fizibilite çalışma-larından sonra Tekbir’i ifade ede-bilecek uygun yerlerde müşterile-rine hizmet vermeye başladı.

11 Mayıs 2012’de açılan Çankırı mağazası, Çankırı’nın tek AVM’si olan Yunus AVM’de 2702’lik bir alanda hizmet vermektedir.

Kırıkkale mağazası ise; 29 Nisan 2012’de açılmıştır. Kale Zafer Caddesi’nde, 4 katlı müstakil binada ve 3602 alana sahiptir. Müşteri kitlesinin tamamı tesettürlü değil. %30, %40’lık bir kesimi mütevazi giyimi tercih ediyor. Hem mütevazi giyimi ve tesettürü tercih eden bir çok bayan hem de erkek müşteriler kendilerine yakışan, kaliteli, ekonomik ve şık kıyafetleri mağa-

zalarda bulabilmektedir. Tekbir, geniş ürün yelpazesi ile her kesimden müş-teriye hitap etmektedir. Çankırı ve Kırıkkale’yi diğer mağaza-lardan ayıran en önemli özellik ise; Tekbir’den başka tesettür firmasının olmaması; bu sayede de Tekbir’in halkın gözünde ilgi odağı haline gel-mesidir.

ÇANKIRI MAĞAZASI

KIRIKKALE MAĞAZASI

KIRIKKALE MAĞAZASI

ÇANKIRI MAĞAZASI

ÇANKIRI MAĞAZASI

KIRIKKALE MAĞAZASI

Page 5: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

5

TEKBİR 2012-13 SONBAHAR KIŞINA HAZIR

Tekbir 2012/13 Sonbahar-Kış koleksi-

yonunu tamamladı.

Birçok firmanın henüz yaz koleksi-

yonunu tamamlamadığı şu günlerde

Tekbir sonbahar-kış koleksiyonunu

tamamladı. Mayıs ayında 2012 Son-

bahar koleksiyon tanıtımı, Temmuz

ayında ise 2012 Kış koleksiyon tanıtı-

mı, yurt içi ve yurt dışından gelen ba-

yilerin katılımıyla gerçekleşti.

Tekbir merkez binası showroomunda

düzenlenen organizasyonlarda son-

baharda 200, kışta ise 300 modelin

tanıtımının ardından Tekbir, misa-

firlerini çeşitli mekanlarda ağırladı.

Bu gezilerden biri de Sapphire Seyir

Terası’ydı. Sapphire Seyir Terası’nda

yarımadanın eşsiz manzarasını izle-

dikten sonra 4 boyutlu simülasyonu

ile birlikte ufak bir İstanbul gezisine

çıkan Tekbir bayileri keyifli anlar ge-

çirdiklerini dile getirdiler.

Tekbir ekibi ve bayileri ile akşam ye-

meklerini yedikten sonra kalacakları

otele bırakıldı.

Page 6: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

6

BİZ’DEN

LAHORE TİcARET vE SANAYİ ODASI HEYETİ MÜSİAD ZİYARETİMÜSİAD ve LCCI arasında MOU işbirliği anlaşması im-zalandı.

Pakistan Başkonsolosu Sayın Yousaf Junaid, Lahore Ti-caret ve Sanayi odası Başkanı Irfan Qaiser Sheikh ve beraberindeki 33 kişilik heyet MÜSİAD Genel Merkezi zi-yaret ederek Yurtdışı Teşkilatlanma Komisyonu Başkan Yardımcısı Mahmut Yüksel Süne ile görüştüler. Tekbir yönetiminden temsilcilerin de bulunduğu bu görüşmede Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Şevket Can Tülümen, Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Poyraz hazır bulundular.

Görüşmeler Başkonsolos Sayın Yousaf Junaid iki kurum hakkında bilgi ve görüşlerini ifade etmesi ile başladı. De-vamında Lahore Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İrfan Qaiser Sheikh, kurumu ve Türkiye ziyaretleri ile ilgili bilgiler verdi. Yurtdışı Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı Mahmut Yüksel Süne MÜSİAD adına bilgiler sunarken, “Yaşasın Türkiye, Yaşasın Pakistan” sloganı coşkuyla karşılandı.Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Şevket Can Tülümen konuşmasında Muhammed Iqbal’den alıntılar yaparken, Lahore Ticaret ve Sanayi Odası’ndan Sohail Lashari’nin de konuşmasına Mevlana’dan alıntılar yap-ması dostluk atmosferini güçlendirdi.

14. Uluslararası MÜSİAD Fuarı ve 16. Uluslararası İş Foru-mu (IBF) tanıtım filminin izlendiği görüşmelerde, katılımcıların kendilerini tanıtmalarının ardından iki kurum arasında MOU işbirliği anlaşması imzalandı. Ardından MÜSİAD üyeleri ve LCCI heyeti arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.

MÜSİAD Tekstil ve Deri Sektör Kurulu Şehit Büyükelçi Galip Balkar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesini ziyaret etti.

MÜSİAD Tekstil ve Deri Sektör Kurulu’ndan Tekstil ve Deri Sek. Kur. Bşk. Yrd. Ahmet Yazıcı Tekbir Gi-yim Yöneticileri’nden Aydın Karaduman, Utku İçlek ve Nurettin Sevilmiş, MÜSİAD Sektör Kurulu Koordinatörü Özkan Can ve Yönetici Raşit Yemişen’den oluşan bir heyetle Şehit Büyükelçi Galip Balkar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi (Tekstil Meslek Lisesi)’ne ziyaret yapıldı.

Okul Müdürü Ümit Aydın’dan okulun tarihi ve şuanki yapısı hakkında bilgiler alındı ve okul içerisinde gezi gerçekleşti.

MÜSİAD TEKSTİL vE DERİ SEKTöR KURULU’NUN ZİYARETİ

ESRA KARADUMAN, HİLAL Tv’YE KONUŞTU

Hilal TV yöneticilerinin, tasarımcımız Esra Karaduman’ı, Hilal TV izleyenle-riyle buluşturma talepleri sonucunda keyifli bir sohbet ortamı oluştu. Esra Karaduman’ın, tasarımlarını, eğitimi-

ni, hitap ettiği kitleyi, yeni koleksiyonuyla ilgili plan ve projelerini merak edenlerin bilgi sahibi olabileceği bu röportajda, Tekbir’in 30.yılına kadarki oluşum ve geli-şim dönemi hakkında da konuşuldu.

Bu keyifli röportajı www.facebook.com/TEKBIRGIYIMM adresinden takip edebilirsiniz.

Page 7: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

7

Tekbir, 21-22-23 Mayıs tarihlerinde 15. Kültür ve Sanat Festivali’ni gerçekleştiren Fatih Üniversitesi’ndeydi.

İpek eşarp, lazer kesim şal ve kravatların %50 indirimle satıldığı alanda oldukça talep gören Tekbir’e yorumlar da güzeldi. Festivalin son gününde, 3 gün boyunca alış-veriş yapanların arasından gerçekleştirilen kura çekilişi ile bir kişiye ipek eşarp hediye edildi. Yeni desenleri çok beğendiklerini söyleyen üniversiteli gençler, öğrencilere yönelik başka kampanyaların da yapılmasını talep etti.

TEKBİR KAMPÜSTE

Birinci gün Ferhat Göçer, ikinci gün Alişan, üçüncü gün Murat Dalkılıç’ın konser verdiği kampüs alanında, eşarp ve kravat standı açıldı. Ayrıca Tekbir, tekstil sektörün-den katılan tek firma olma özelliğini de taşıdı.

FAcEBOOK’TA PAYLAŞ-KAZANTekbir Facebook takipçilerini ödüllendiriyor. Anneler Günü etkinliği olarak kampanya görselini paylaşanlar arasında yapılan çekiliş sonucu ipek eşarp hediye edildi.

Babalar Günü’nde ise yine kampan-ya görselini paylaşan takipçiler ara-sında yapılan çekilişle bir kişiye kra-vat bir kişiye de gömlek hediye edildi.

Sadece özel günlerde kampanya yapmakla yetinmeyen Tekbir, rek-lam filmini paylaşanlar arasında da bir çekiliş yaparak takipçilerini yine ödüllendirdi.

Paylaş-kazan yarışmasının sıkça ol-masını isteyen, oldukça ilgi gösteren takipçileri önümüzdeki günlerde bol hediyeli yeni yarışmalar bekliyor.

Takipten ayrılmamanızı tavsiye ederiz http://www.facebook.com/TEKBIRGIYIMM

Page 8: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

8

BİZ’DEN

Tekbir, %10 indirim avantajı sağlayan kampüs kart ile öğrencilerin kalbini fethetti. İlk olarak Fatih Üniversitesi Bahar Şenlikleri’nde dağıtılan Tekbir Kampüs kartlar, öğrencilerden büyük ilgi gördü. İndirimli indirimsiz tüm sezon ürünlerinde %10 ekstra indirim sağlayan kart nakit ödemelerde %3, visa ödemelerde %2 para puan kazandırıyor.

BOMONTİ İŞ GRUBU TEKBİR’İN DAvETLİSİ

TEKBİR KAMPÜS KART

Tekbir Yönetim Kurulu üyesi Cafer Karaduman’ın da üyesi olduğu Bomonti İş Grubu üyeleri ve aileleri 27 Ma-yıs 2012 Pazar Günü saat 10.00’da kahvaltı için Tekbir Merkez binasında buluştu.

Davetlilerle hatıra fotoğraflarının çekilmesinden sonra or-ganizasyon sona erdi ve davetliler teşekkür ederek Tek-bir Merkez binasından ayrıldı.

Kahvaltıda Cafer Karaduman günün anlam ve önemine dair bir konuşma yaptı. Kahvaltı bitiminde Bomonti İş Grubu üyeleri Tekbir hakkındaki görüşlerini tek tek bil-dirdi.

Kahvaltı ve konuşmaların sona ermesinin ardından ba-yanlara eşarp, erkeklere kravat hediye edildi. Bomonti İş Grubu’ndan programa katılanlara özel yeni sezon ürün-lerde %50 indirim uygulandı.

Page 9: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Müşteri istek ve beklentileri ticaretin yönünü tayin eden en büyük etkendir. Müşterilere kulak verenler daha doğru hare-ket ederler. Tekbir de müşterilerinin talepleri ve yönetimin de onayı üzerine Center mağazasını açma kararı almıştır.

Kullanım alanı 600 metrekare olan 3 katlı olup, üç katında da hizmet verilmektedir. Giriş katta tunik, etek, pantolon, eşarp, triko penye, çanta, takım, kaban, girişin altında ise; pardösü, kaban, manto, abiye gibi ana gruplar sergilenmektedir. Giri-şin üst katında da erkek reyonu bulunmaktadır.

Genellikle orta yaş ve üstündeki bayanların alışveriş yaptığı şubede tesettürlü müşteriler yoğunluktadır. Tesettürlü olma-yan müşteri kitlesi de azımsanmayacak kadar fazladır. Son zamanlarda gençler de Tekbir mağazalarını tercih eder du-ruma geldiler.

Center da dahil olmak üzere Tekbir mağazalarını diğer mar-kaların mağazalarından ayran yönleri güler yüzlü hizmet sun-maları ve kaliteli ürünü ucuza satabilen mağaza olmasıdır.

Center mağazası 2012 yılında dış cephesini ve iç de-korasyonunu değiştirdi. Yenilenen yüzüyle daha da ilgi görmeye başladı. Tüm müşterilerimizi Center’ın değişen dış cephesini ve mağaza dizaynını görmesi için Fatih’e bekleriz.

FATİH’İN DEĞİŞEN YÜZÜ; cENTER 2001 yılının başlarında açılan Fatih Center şubesi, Tekbir’in en eski 2. mağazasıdır. Fatih’te Fevzi Paşa Cad. No:25’te hizmet veren şube iki Tekbir mağazasının ortasında bulun-maktadır.

9

Page 10: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Moral FM’de, Fethi Çağıl’ın sunduğu,

Radyobüs programının 11 Temmuz’da-

ki konuğu Moda Tasarımcımız Esra

Karaduman’dı.

Uzmanların konuk olduğu, eğitim, aile,

çocuk gibi konulara yer verilen program-

da bu kez de Tekbir, tesettür ve moda

konuları ele alındı.

Programı dinleyenlere özel kampanyalar

düzenlendi. Fethi Çağıl’ın “telefonların-

dan mesaj gönderen ilk on dinleyicimize

Tekbir’den yeni sezon ipek eşarp hediye”

anonsuyla 2 dk içerisinde yüzlerce talep

geldi. Sonrasında eşarp almaya hak ka-

zananların isimlerinin duyurusu yapıldı.

Kampanyanın ilgi görmesinin ardından

11 Temmuz gününe özel bir kampanya

duyurusu daha yapıldı. Tekbir mağazala-

rında “Moral Fm kampanyanız için gel-

dim” diyenlere özel ekstra %10 indirim

sağlanacağı belirtildi.

Bu keyifli programda ilgi gösteren tüm

dinleyicilerimize ve takipçilerimize teşek-

kür ediyoruz. Yeni sezon ipek eşarplarını

teslim alan dinleyicilerin teşekkür mailleri-

ne buradan da karşılık verelim. İyi günler-

de kullanınız.

TEKBİR,MORAL FM’DE

Tekbir’i Takip Eden Kazanıyor

10

Page 11: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

11

BİZ’DEN

TARSUS

Mersin genelinde insanların tesettür giyimde modaya uy-gun, modern, kaliteli ürün talepleri doğrultusunda ihtiyacı karşılamak adına Mersin’de faaliyet göstermek istedik. Bu talepler doğrultusunda Mersin Merkez’de, 4502, 3 katlı ve Tarsus ilçesinde 1302, iki katlı mağazalarımızla 1999 yılından bu yana değerli Tekbir müşterilerine hizmet ver-mekteyiz.

İlerleyen zaman içinde Mersin’in; Yenişehir (Pozcu), Me-zitli ve Erdemli ilçelerinde de değerli müşterilerimize hiz-met verme adına mağaza ağımızı büyütmeyi planlamak-

tayız. Bunun yanında daha geniş bir yapı ile Çukurova bölgesinin tamamında bulunan değerli müşterilerimize Tekbir’in kalitesiyle tanıştırmayı amaçlayarak mağazalar zincirine yeni halkalar katmayı hedeflemekteyiz.

Mersin’imizin ılıman iklime sahip olması bölgeye has mo-dern ve kaliteli keten, ince dokunmuş kumaşlarda üre-tilmiş olan ürünlerimizin sayesinde bizi daha çok tercih edilebilir kılmaktadır. Ürün çeşitliliğine önem vererek, mümkün olduğunca her kesim müşterinin talebine karşılık vermeyi amaçlamaktayız.

Mersin’in, turizm şehri olması Doğu ve Orta Doğu insan-larının ilgi odağı olmasını sağlıyor. Kaliteli ürünlerimiz ve ürünleri sunuşumuz bizi, Türk Cumhuriyetleri, Arabistan, Suriye, Irak, İran, Lübnan, Mısır, Libya’dan gelen yaban-cı müşterilerimizin tercihi haline getirdi.

Tekbir Mersin Mağazaları olarak müşterilerimize daha rahat ve ferah bir ortam oluşturmak için mağaza dekor-larımızı ve düzenimize önem vererek müşterilerimize seçkin olduklarını hissettirmek için elimizden geleni yap-maktayız.

TEKBİR MERSİN BAYİSİTekbir Mersin Bayisi Mehmet Erdemli, Tekbir Yaşam okuyucularına Mersin merkezdeki ve Tarsus’taki mağa-zaları hakkında bilgi verdi.

Geniş ürün yelpazesiyle üretilen ürünlerimiz her yaşta, her müşterilerimize aynı oranda hitap etmektedir.

MERSİN

MERSİN

MERSİN

Page 12: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

HUZUR SOKAĞI’ndA teKbiR şIKlIĞI

eylül’deAtV

ekranlarında

Şule Yüksel Şenler’in satış rekorları kıran, her yaştan ve her kesimden insanın soluksuz okuduğu unutulmaz eseri Huzur Sokağı, başarılı kadrosu ile Eylül ayında ATV ekran-larında dizi olarak karşımıza çıkacak.

Kadroda Selin Demiratar, Kutsi, Güven Hokna, Sinem Öz-türk, Gökhan Mete, Yeşim Salkım, Nilgün Kasapbaşoğlu, Gamze Topuz, Fatma Karanfil gibi oyuncular yer almaktadır.

Farklı düşüncelerde ve yaşam tarzlarındaki gençlerin ha-yatlarındaki değişimlerini anlatan dizinin kıyafet sponsorlu-ğunu üstlenen firmalardan biri de Tekbir oldu.

Birkaç bölüm için toplu ürün alan kostüm sorumluları Tekbir’in fabrika satış mağazasından erkek oyuncular için de ceket ve ayakkabı aldılar. Aradıkları ürünlerden fazlası-nı bulduklarını söyleyen kostüm sorumluları zengin eşarp ve şal koleksiyonundan da kombinlerine uygun olanları al-mayı da unutmadılar.

Eylül ayında TV karşısında dizinin keyfini çıkarırken, Tek-bir koleksiyonunu ünlü oyuncuların üzerinde görebilir, ya-kından incelemek isterseniz mağazalarımızı ziyaret edebi-lirsiniz. Huzur Sokağı oyuncularının giydiklerini takip etmek isterseniz sizleri facebook sayfamıza bekleriz.

SİNEM ÖZTÜRK

FATMA KARANFİL

GÖKHAN METE

TURGAY KANTÜRKGAMZE TOPUZFEYZA ÇIPADAMLA DEBRE

YEŞİM SALKIMSUAVİ EREN

GÜVEN HOKNA

SERDAR YEĞİN

NİLGÜN KASAPBAŞOĞLUSADDET

SELİM

KEVSER

FEYZA

ŞÜKRAN

AYŞE (DADI)

HASAN

HİKMETLEYLAÜLKERSEVAL

EMELNECMETTİN

BİLAL

KUTSİ SELİN DEMİRATAR

12

Page 13: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

13

BİZ’DEN

Tekbir, 1989 yılında Zonguldak Merkezi’nde 30 m2 bir konfeksiyon dükkanı olarak açıldı. 2007 yılında Çaycuma ilçesinde Atatürk Caddesi üzerinde 3 katlı, 120 m2 geniş-liğinde 3. mağazamızı açtık. Zonguldak Merkez’de halen 100 m2 genişliğinde bir dükkanda ticari faaliyetimizi sür-dürmekteyiz.

1980’li yıllardan itibaren tesettür giyimde bir hareket ve can-lanma başladı. İstanbul’da Fatih ve Unkapanı’nda bazı gi-yim firmaları tesettüre yönelik ürünleri çeşitlendirerek üret-meye başladı. Anadolu’da ve bölgemizde şuurlu giyinme, tesettür duygusu gelişiyor, giyinmek isteyenler aradıklarını bulamıyorlardı. Şehrimizin bazı ticarethanelerinde yasak savma kabilinden birkaç pardesü bulunurdu. İstanbul’da üretimi gittikçe gelişen tesettür sektörü, Zonguldak’ta tem-sil edilmiyordu. Mevcut mağazalar ihtiyaca cevap veremi-

yordu. Konfeksiyon mağazası açma fikri gelişti. Böylece Tekbir’in, Fatih’te Akdeniz Caddesi’ndeki mağazasından ürün alarak 1989 yılında ilk alışverişimiz başladı. 23 yıldır bayiliğini devam ettiriyoruz. Bu sayede bölge insanımızın giyim tarzına yenilik ve kalite sunmaya devam ediyoruz.

Bölgemizde özellikle şehir merkezinde Tekbir ürünleri daha yaygın satılıyor. Özellikle kırsal kesimde yaşayan genç bayanlar son yıllarda Tekbir modellerini tercih ediyor. Ekonomik durumun da tercihlerde etkisi var. Onlara uzun vade taksit imkanı sunuyoruz. Genç gruplarda; tunik ve pantolonlu takımlar, ortayaş ve üstleri için de pardesü ve kap modelleri revanç görmektedir.

Müşterilerimizin çoğu, bölgemizin insanları, Zonguldak’ın il-çesinden gelenler var. Transit karayolu üzerinde olmadığımız için gel-geç tabir edilen misafir müşteri sayısı yok denecek kadar az. Bartın ili Zonguldak’a 90 km uzaklıkta. Bartın’dan yaz aylarında müşterimiz gelir. Diğer şehirlerden gelen çok az müşterilerimiz oluyor. Ankara, İstanbul gibi şehirlere giden yöre insanımız Ankara/Kızılay, İstanbul/Fatih’teki Tekbir ma-ğazalarına uğradıklarını söylüyorlar. Tekbir bayiliğini aldığımız-

da Zonguldak Merkez ve Karadeniz Ereğli ilçelerindeki yerel televizyon, radyo ve gazetelere yıllarca reklam verdik. Tesettür giyimde Tekbir’in ka-liteli, yenilikçi, ayrıcalıklı bir marka olduğu her fırsatta duyuruldu. İlk yıllarda şehrin giriş çıkışlarında ka-rayolları güzergâhlarına tabelalar astık. Şehrin billboardlarını kira-ladık, afişlerle ilanlar ve reklamlar verdik. Şehrimizdeki iki yerel tele-vizyonun bayan haber spikerlerine Tekbir kıyafetleri vererek haber ku-şaklarında Tekbir logosunu ve rek-lamını yaptık. Şehrimizde tesettürü tercih eden bayanların ilk tercihleri olduk. Bunda medya ile ilişkilerimi-zin etkisi çoktur. Halen belirli dergi-lere, gazetelere reklam veriyoruz.

TEKBİR ZONGULDAK BAYİSİTekbir Zonguldak Bayisi Saffet GÜVEN, bizlere mağaza-sı hakkında bilgi verdi.

Müşterilerimiz bayi olduğumuzu biliyor. Biz de her fırsatta müşterimize bayi olduğu-muzu söylüyoruz. Müşterilerimiz internete girip gerek web sitesinden gerek sosyal mecralardan takip ediyorlar.

Page 14: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

14

BİZ’DEN

İmam hatip mezunu musunuz? Hayır İslam ve fıkıh kitaplarını çok okudum. Bütün kitaplar kaybolsa İmam Gazali’den fı-kıh kitabı kalsa yeter… İslami geleneklere bağlılık aileden mi geliyor? Babam fahri köy imamıydı. Dedem Osmanlı döneminde İstanbul’da medresede yetişmiş üst düzey bir mollaydı. Bizim etraftaki köyle-rin hepsinin hocaları dedemin öğrencileriydi.“Hayatım roman” klişesi sizin için hafif kalıyor. En iyisi biz ilk sayfadan başlayalım. Bizim köy 15 hanelik bir yerdi. Önceleri okul da yoktu. Dayımların yanında yatılı okula başladım. İlk okuldan fazla okuma şansım da olmadı zaten. 13-14 yaşında İstanbul’a gelip çalışmaya başladım. The Guardian’da sizin için “Allah’ın terzisi” demişler. Hoşunuza gitti mi bu deyim? Allahın terzisi dünyada ulaşılabilecek en son makamdır. Her Müslüman böyle anılmayı ister. Ama ben buna layık olduğumu düşünmüyorum. Neden tesettür giyimi?Bizim insanımız yaşasa da yaşama-sa da İslam’a gönülden inanıyor.O yıllarda tesettür sözcüğü sanki Arap kıyafetiymiş gibi düşünü-lüyordu.İslam’ın emrettiği te-settürün tanıtılması halinde bu insanların sıcak bakacaklarını düşünerek bu yola girdim.İlk defileyi yaparken ne amaç güttünüz? Tesettürü Türkiye gündemine ta-şıyıp tartışma yaratmaktı ki zaten bu gerçekleşti. Bunu ticari amaçlı değil inançlarımız gereği yaptık. Pazarlama tekniğinizi nasıl tanımlıyorsu-nuz? Dahice mi, delice mi? Ben söyleyeyim siz karar verin. Tesettürle ilgili ilk tasarımları yaptığımda benim gibi düşünen mağaza sahipleri vardı ama bunları kim satın alır diyorlardı. Hiçbir mağazada te-settürlüye uygun tek bir kıyafet yoktu. Yurtiçinde ve dışında 300 civarında satış noktalarımız var. Markanızın ismi olarak Tekbir’i seçmenizi günah olarak yorumla-yanlar çıktı mı?Çıktı, hatta mahkemeye bile verdiler. Ama Allah’ın kurallarına uyuyorsanız onun kurallarına uygun bir isim kullanmanız gerekir. Yaptıklarınızın sosyal anlamda bir reform olduğunu düşünüyor musunuz? Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada reform oldu. Ben nasıl Avrupalı modacılardan etkileniyorsam onlar da benim tasarım-larımdan etkileniyorlar. İslami kesimin Chanel’i gibi görüyor musunuz kendinizi?Bizim hedefimiz tesettürün mimarı olmak. Ama ister-seniz Tekbir için tesettürün Chanel’i diyebilirsiniz…Stilistlerinizin çoğu örtülü mü peki?

Çoğu değil. Şu an örtülü olanlar da artış var ama tasarım grubu-nun başındaki iki kişi de açık. Kaç kişi çalışıyor şirkette?

Part time olanları da sayarsak 850 çalışan var bünyemizde.Böyle büyük bir şirketin devamlı bankalarla haşır ne-

şir olması gerekir. Çalışacağınız bankayı seçer-ken nelere dikkat ediyorsunuz?

Zorunda olmadığım müddetçe faiz ile çalışan hiçbir bankayı kullanmıyorum.

Faizi olmayan her banka ile çalışırım. 80’li yıllarda biliyorsunuz bankerler yüzünden faiz ekonomisi battı. Faiz haksız kazançtır, haramdır ve iflasa yol açar.Ama geçerli olan sistem bu değil mi?Dünyadaki en büyük bankalar bat-madı mı? Amerika ekonomisi bile

sallanmıyor mu. Sonuçta bu haksız kazanç; Allah bunu da ödetir.

Bankalar ortadan kalkarsa ne olacak peki?

Bankalar kalksın demiyorum ki! Faizden söz ediyorum. İslam’da karlılık esasına göre bir ekono-

mi vardır. Ortaklık vardır. “Size şu kadar para verdim ama bu kadar para talep ederim” diyemezsiniz.Dünyada nerede var ki sizin idealinizdeki sistem?Dünyada olması önemli değil. Araplarda bile yok mesela. Onla-rı değil Peygamberi örnek alırsınız. Bugün Papa bile bankaların haksız kazanç elde ettiğini söylüyor.

Peki Yeşil Sermaye konusunda ne düşünüyorsunuz? Sermaye’nin yeşili kırmızısı olmaz. Bizim ölçümüz Asr-ı saadet-tir. Peygamber Efendimiz “Bu kumaşlar Hindistan’dan, Çin’den geliyor bunları almayın” de-memiştir.

İZZET

ÇAPA DA

TEKBİR’İ T

ERcİH ET

Haber T

ürk Gaze

tesi ya

zarları

ndan İz

zet

ÇAPA’nın, Te

kbir Y

önetim

Kurulu B

aşkanı

Mustafa

KARADUMAN ile ge

rçekle

ştirdiğ

i

röport

aj 10 H

aziran

2012 ta

rihli H

aber

Türk G

azetes

i’nde y

ayınla

ndı. İş

te bu

röport

ajdan

karele

r ve ay

rıntılar

;

Page 15: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü
Page 16: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Feracede Yeni Bir Soluk:

Berceste 16

Page 17: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

17

Mayıs ayında Rabbim bana; kutsal topraklara Umre’ye gidebilmek gibi çok gü-zel bir ödül verdi. Tarifsiz bir heyecanla dünya meşgalelerinden soyutlayarak, kendimi Allahım’ın huzuruna en yakın yerde, Kabe ‘de buldum. Farklı ülkelerden, farklı insanla-rın aynı dilde dua etmesi, Kabe ‘nin etrafında bir bütün olması ne güzel bir duyguydu.

Binlerce Müslüman kadının en güzel giysilerini, bu güzel topraklarda ibadet ederken giymesi beni müthiş duygulandırdı. Kutsal toprakları ziyarete giden bayanların üzerin-de modellerimizi görmek ise başka bir duyguydu. Tekbir’in modacılarından biri olarak koleksiyonuma kutsal yerlerde giyilebilecek ve günlük hayatta da rahatça kullanılabi-lecek bir grup yapmam gerektiğini düşündüm ve Umre dönüşünde çalışmalarıma bu düşüncemi geliştirerek devam ettim. 2012-2013 Sonbahar/Kış sezonu için hazırla-dığım koleksiyona anlamlı bir isim bulmam gerekiyordu. Anlamına yakışır bir isimle sizin karşınıza çıkmak çok güzel bir duygu, koleksiyonun ismi “Berceste” öze dönüş, latif, ince anlamlı, kolay hatırlanan, yapısı sağlam anlamına geliyor.

Öze dönüşü anlatan “Berceste” koleksiyonu hem şık hem zarif. Gerek ibadet ederken, gerek özel günlerde pratik kullanımıyla kendimize değer katacak bir koleksiyonu siz değerli müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz.

Şükran UYSAL

MODA

Page 18: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

18

Sonbahar-Kış sezonu için gençlere özel farklı tasarımlar yaptık. Her koleksiyonda farklı bir

tema kullandık. Saraylı koleksiyonu size asilliği ile özel tasarımlar sunarken, Pembe Düşler isimli koleksiyonumuz size pembe bir gülün güzelliğinde tasarımlar sunuyor. Bunların yanı sıra Gökyüzü koleksiyonu, renkleri ile günün modasına vurgu yapıyor. Baharat yolu isimli koleksiyonumuz bü-tün sıcak tonları kendi içinde barındırarak sonbahar kış koleksiyonuna renk katarak canlandırıyor. Her zevke hitap eden bu koleksiyon size her yerde eşlik edecek.

Aynı zamanda Ölçüsüz güzellik isim-li 44+ koleksiyonumuz ile de rahatlığı ve şıklığı bir arada bulacaksınız. Ko-leksiyonumuzdan seçtiğim 7 kombinli kıyafet ile size ufak bir tanıtım yapmak istedim. Devamıyla tanışmanız için

sizleri mağazalarımıza bekliyoruz.Bu tarzınızla şimdi-

den mesleki havanıza

girmiş gibi görünü-

yorsunuz…

Spor şıklığınız kampüsteki ders çalışmalarınızı daha zevkli hale getirecek…

Bu kadar şık giyinen birine

kim hayır diyebilir ki?

İş görüşmenizde ya da top-

lantılarınızda kabul görme-

meniz kaçınılmaz olacak…

Ailenizle el öpmeye

gittiğiniz bayram

ziyaretinde, akrabala-

rınız gözlerini sizden

alamayacak...

ÜNİVERSİ

TE

BAYRAM

İŞ G

ÖRÜŞMESİ

Hazırlayan Esra KARADUMAN

HER YERDE FARKLI TARZIM

Page 19: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

19

Sizi olduğunuzdan daha uzun

gösterecek bu etek pantolon ve

bluz kombini ile farklılığı yaka-

layıp hem katıldığınız arkadaş

toplantınızda hem de gittiğiniz

güzel kek kokulu bir kafede

hemen fark edileceksiniz.

“Ölçüsüz güzellik” isimli

kombinasyonlu ürün

gruplarımızdan bu trenç

kaban ile tarzınızdan

ödün vermeden, serin

günlerde rahat bir alışve-

riş günü geçirebilirsiniz.

Arkadaşlarınızla gi-deceğiniz bir yemek veya güzel bir kafe-de keyifli bir sohbet

için ihtiyacınız olan; günün modası

dantelle bezeli bu tasarım harikası

tunik. Tek yapma-nız gereken yine

günün modası olup hoşunuza giden bir

rengi tuniğinizle kombinlemeniz.

Etek pantolonun vermiş olduğu

rahatlık ve şıklık sizi alışverişiniz-

de gözde yapa-cak ve diğer ba-

yanlar tarafından kıskanılmanıza sebep olacak…

KOMBİNASYON

ARKADAŞ BULUŞMASI

ALIŞVERİŞ

Page 20: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

20

Saks mavisi pantolonla

kombinlenen en trend

kumaşlardan krep ile

harmanlanan bu tunik

sizi kültür cennetindeki

ahenge sürükleyecek…

Maviyle güne merhaba

derken; güneşten rengini

çalan bu kabanı , akşamüs-

tü, güneşi uğurlamak için

üzerinize almalısınız…

Siyahın asilliğini dantelin zerafeti

ile buluşturduk ve davetlerin gözdesi

yaptık.Bu şık şifon elbise sizi özel hissettir-

tecek.

Her ortamda rahat-lıkla giyebileceğiniz,

rengiyle ideal bir elbise…

Davetlerde şıklığın-dan bahsettirmek

isteyenlere…

KOMBİNASYON

GEZİ-MÜZE

DAVET

Page 21: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

21

Türkiye’nin dört bir yanındaki hayvan severler, insanların küçük dostlarının su ihtiyacını karşılamayabilmek ve serinle-melerini sağlamak için örnek davranışlar sergiliyor.Antalya’da özel bir veteriner kliniği, son bir ay içinde ısı çarpması nedeniyle sahipli üç hayvanı tedavi ettiğini söyle-di. Isı çarptığı fark edilmeyen sahipsiz hayvanların ise çoğu zaman bir köşede öldüğü ifade ediliyor, sahipli hayvanların da sıcakta uzun yürüyüş yaptırılması, güneş alan bir yerdeki kulübede kalmak veya otomobilde bırakılmak gibi nedenler-le kliniğe getirildiği kaydedildi.Isı çarpan hayvanların ateşinin 39 ile 42 dereceye kadar yükseldiğine, çok hızlı soluk alıp vermeye başladıkları görül-mektedir. ‘’Bu durumdaki bir hayvanın gölgeye alınıp üzerine hortumla su tutarak veya su dökerek serinletilmesi gerekir”.

-’’TER BEZLERİ OLMADIĞI İÇİN DAHA ÇOK ETKİLENİ-YORLAR’’Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Muammer Say-gılı, insanlarda olduğu gibi hayvanlarda güneş çarpmasının pek görülmediğini çünkü hayvanların kafatasının iki katlı olduğunu, arada hava sirkülâsyonu bu-lunduğunu belirtti. Ancak aynı şeyi ısı çarpması için söyleyemeyeceğini kaydetti.Hayvanların ter bezlerinin ol-maması nedeniyle sıcaklıktan insanlardan daha fazla ve derin etkilendiğini, aşırı sı-cakların kuşları öldürdüğü ifade eden Saygılı: ‘’Şehir-lerde, balkonlarımıza ve bahçelerimize geniş kaplar-da su koyarsak, kuşlar hem su ihtiyaçlarını karşılayabilir hem de yıkanabilir. Yaban ha-yatına da ayrıca özen gösteril-mesi gerekir” dedi.

-KUŞLAR İÇİN 4 PARMAK, KEDİ-KÖPEKLER İÇİN 15 SANTİMETREKedi ve köpekler için 15-20 santimetre derinli-ğinde biraz daha büyük kapların konulması gerektiğini dile getirerek, ‘’Ben susuz kaldığı için yavrularıyla birlikte bağıra bağıra ölen tilkiler gördüm. Su döktüm ama kurtaramadım. Bu nedenle bahçeli evlerde yaşayanlar bahçelerinin uygun yerlerine mutlaka su kapları koymalı. Ev hanımlarından da artık makarna, pilav ve ekmek ufaklarını çöpe atmamaları isteniyor, insanların dünyanın sadece kendilerinin olmadığı-nı bir an bile akıllarından çıkarmaması gerekiyor. Dünya ve doğanın hayvansız ve bitkisiz olamayacağı bilinmelidir..

-’’SUSUYORLAR SÖYLEYEMİYORLAR’’Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Eskişehir Temsilci-si Ayten Tutkun, sokakları insanlarla birlikte paylaşan sokak

hayvanlarının yiyecek ve su bulmalarının sorun olabildiğini belirtti.Kısırlaştırma, aşılama ve kontrolleri merkez ilçe belediye-lerince yapılan sokak hayvanlarından 100’e yakınının ge-çen yıl susuz kaldığı için telef olduğunu kaydeden Tutkun, HAYTAP’ın ülke genelinde sokak hayvanları için başlattığı ve kapı önüne bir kap su konulmasını içeren ‘’Susuyorlar, Söyleyemiyorlar’’ kampanyasının Eskişehir’de de ilgi gördü-ğünü anlattı.

Tutkun, kampanyaya belediyelerin destek verdiğini, böylece kentte bu konuda duyarlılık oluştuğunu anlatarak, kampan-yanın duyurulmasıyla birçok vatandaşın kapılarının önüne bir kap su koyduklarını gözlemlediklerini söyledi.Sokak hayvanlarının doğanın bir parçası olduğunu ve hayatı insanlarla birlikte paylaştıklarını anlatan Tutkun, ‘’Bu sıcak havalarda kapının önüne konulacak bir tas su, bir kuş için, köpek veya kedi için çok önemli olabiliyor. Su insanlar kadar hayvanlar için de vazgeçilmez temel ihtiyaç. Hayvanlardan

bir kap suyu esirgemeyelim’’ şeklinde konuştu.

-’’OSMANLI DÖNEMİNDEKİ DUYAR-LILIĞI SÜRDÜRMEYE ÇALIŞI-

YOR’’Malatya’da 20 yıldan beri kuşlar

için yaptığı yuvaları cami ve sitelere asan Kenan Durgun, havaların aşırı ısınması ne-deniyle kuşların artan su ihtiyaçlarını, yapımına hız verdiği kuş yuvalarıyla kar-şılamaya çalışıyor.Sıcakların artmasıyla yuva

yapımına hız verdiğini belir-ten 45 yıllık esnaf Durgun şun-

ları söyledi:

‘’Eskiden toprak evlerde yaşardık. Kuşların toprak evlere yuva yapması

çok daha kolaydı. Ancak teknoloji ilerle-dikçe betonarme evler arttı. Kuşlar yuva yapacak

yer bulamaz hale geldi. Ben de elimden geldiğince kuşla-rın yaşam ihtiyacını karşılamak ve onlara bir şans vermek için yuva yapmaya başladım. Bugüne kadar 500 kuş yuvası yaptım. Kuş yuvasını astığım yerlere de kuşların beslenmesi için yem ve su bırakıyorum. Havaların aşırı ısınmasıyla da kuşlar için bu hizmetime hız verdim’’ diye konuştu.

Bir kuş yuvasının maliyetinin 20-25 TL arasında değiştiğini ifade eden Durgun, ‘’yaptığım yuvalarda kuşların barındığını görmek bana ayrı bir mutluluk veriyor. Her biri 35 parçadan oluşan kuş yuvalarının üzerini çürümeyen saçla kaplayıp, çürümez boyayla boyuyorum. Bir kuş yuvasının, söküp atıl-mazsa 100 yıl kadar ömrü var’’ dedi.

Zaman Gazetesi’nin haberinden derlenmiştir. ABDULLAH KARADUMAN

YAŞAM

HAYvAN İÇİN BİR KAP SU

Page 22: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

RÖPORTAJ

İkbal Gürpınar’ı herkes tanır ama yine de kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Hayata hep olumlu tarafından bakan, Allah’ın emanetine sahip çıkmaya çalışan, Esref_i Mahlukat payesine layık olmak için elinden geleni yapmak için gayret gösteren bir kulum.

Giydiğiniz kombinleri size kostüm so-rumluları mı hazırlıyor yoksa siz mi seçi-yorsunuz?

Televizyondaki görevli arkadaşlarım kıyafet-lerimi sponsorlardan temin ediyorlar. Genel-de onlar ne getirdiyse onu giyiyorum. Eğer hiç beğenmediğim bir kıyafetse, o gün de te-levizyona çıkabileceğim bir kostümüm varsa onunla çıkıyorum.

Başörtü kararınız medyada geniş yer aldı, çok şeyler konuşuldu. Bu kararı ne zaman ve nasıl aldınız?

Umre ziyaretimde, tavaf namazında duydu-ğum ”artık başını açmamalısın” sesi saye-sinde kapandım. İşim gereği böyle bir şeyi gerçekleştirebileceğimi hiç düşünmüyor-dum. Bir yayıncı için zor bir karar bu.

Nasıl tepkiler aldınız?

İki taraftan da olumsuz tepkiler aldım; sözde Atatürkçüler ki Atatürkümüz’ün istediği hiç bir şeyi yapmayıp sadece söylenen kesim. İkinci-si de dini kendi tekelinde tutan bağnaz kesim. İkisi de benim için hiç önemli değildi çünkü imanın kimde olduğunu kimse bilemez ve hiç kimse bir başkasının imanını sorgulayamaz. Ben sadece Yaradanım ne diyor onu önemsi-yorum, insanların ne dediği umurumda değil.

Kapanmanızın olumlu ya da olumsuz ne gibi farlılıkları oldu hayatınızda? Yaşam sizin için başı açık olarak mı daha kolaydı yoksa başörtülü olarak mı?

Kadın mutluysa yuva da mutlu, toplum da…

İkbalGürpınar

22

Ekranların Sempatik Yüzü

Page 23: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Kapanmak inanılmaz bir maddi kayba yol açtı hayatımda. Festivallerde sunuculuk yapan ben, maalesef hiçbir festiva-le çağırılmadım. Sağ tandanslı belediyeler bile beni festival-lerine çağırmadı ama rızkı veren Allah’tır. Allah bana başka kapılar açtı çok şükür. Yaşam koçu oldum.

Başörtüsü iş hayatınızda bir değişikliğe sebep oldu bunu avantaja dönüştürebildiniz mi?

Yaşam koçluğu hayatıma çok şey kattı, şimdi “Mutlu Kadın, Mutlu Yuva” projemle tüm Türkiye’yi dolaşıyor, insanlara mutlu olma taktikleri veriyorum. Bu çok önemli, kadın mut-luysa yuva da mutlu, toplum da…

Medya sektöründe bir bayan olarak çalışmanın zorluk-ları var mı?

Sanırım şimdilerde daha kolay medyada olmak. Çünkü bu işin okulunu bitirmiş, kendine güvenen bir nesil geldi ve medyayı tekelinde tutan jenerasyon eski gücünü yitirdi. Bazı insanların ünlü olmak, televizyona çıkmak için bedenlerini sergileyerek, namuslarından taviz vererek bir yerlere geldi-ğini biliyorum bunlar bir günde meşhur oluverdiler. Tırnakla-rıyla, namusuyla çalışmak isteyenler uzun yıllar emek verdi ve hiçbir zaman diğerleri kadar çok para kazanamadı. Ama olsun, yastığa başınızı koyduğunuz zaman rahat uyumanın tadını hiçbir şey veremez bu hayatta çünkü müsterihsiniz.

İkbal Hanım birkaç kez Umre ziyaretinde bulunduğunu-zu biliyoruz. Umre sizin için ne demek?

Umre benim için her yıl olmazsa olmazım. Fabrika ayar-larıma dönüyorum Umre’ye gittiğimde. Enerji dolup, daha munis, daha şefkatli bir İkbal geliyor o mübarek diyarlardan her seferinde.

Hayatınızın dönüm noktaları nelerdir?

İlk dönüm noktam liseyi dışarıdan bitirmek için okula kaydol-mam, Türkiye Polis Radyosu, ardından TRT ve Samanyolu Televizyonu’ndaki Kimse Yok mu programı. İkinci oğlum Efe’nin doğumuyla da yeni bir dönem başladı benim için ve tabi başımı kapattığım son Umre ziyaretim.

Sık sık şehir dışında oluyorsunuz? Anado-lu’daki kadınlar sosyal hayatta İstanbul’da-kilerle kıyaslandığı zaman nasıl bir yerde duruyor?

Şehirden şehre değişiyor. Bazı yerlerde İstanbul’da olduğundan daha aktif Anadolu kadını, daha çok söz sahibi hayatta. Çalış-mıyorlar ama kocaları zengin, öyle güzel işler yapıyorlar ki, üstelik iş yaşantısının yıpratıcı etkisinden de uzak, daha genç kalıyorlar inanın.

Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz ?

Şimdi kendini beğenmiş demeyin ama her sabah gözle-rimin içine bakıp aynada, kendi kendime gülümser, ne güzelsin derim. Hafızamı, zekamı kutlar, Yaradanım’a bu özelliklerim için teşekkür ederim.

Dindar ya da muhafazakâr genç kızların ve kadınların giderek daha modern, daha özgüven sahibi, iyi giyin-meye çalışma gibi tavırlarıyla ilgili ne düşünüyorsu-nuz?

Bazı genç kızlar gerçekten mükemmel giyiniyor ama ba-zıları da var ki, kel alaka şeyleri üst üste giyiyor ve ina-nılmaz gereksiz şekilde aşırı makyaj yapıyor. Onlara da Allah islah etsin diye bakıyorum. Çünkü açık bir insandan çok daha fazla dikkat çekiyor, kötü hisler beslettiriyorlar karşılarındakilere. Kuran’da en güzel örtünün takva örtüsü olduğu yazıyor. Kıyafetimiz takvamızı göstermeli.

Kapalı hanımlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Temiz, şık, uyumlu kıyafetlerle diğer arkadaşlara hoş görün-meli, İslamiyet’e laf getirecek tarzda giyimlerden uzak dur-malıyız. Kapalı olmak demek hep siyah giymek değil, renkli, asil duran kıyafetleri seçmeliyiz. Ama maalesef bu konuda piyasada çok büyük bir açık var. Dilerim tesettür konusunda daha modern çizgilere sahip kıyafet üretimi artar.

İkbal Gürpınar’a ve ekibine bizlere zaman ayırdığı ve so-rularımızı cevapladığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

23

Page 24: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Yaklaşık 30-40 yıl önce malnutrisyon denilen beslenme yetersizliğinin getirdiği problemlerle uğraşan hekimler bugün tam tersine fazla ve dengesiz beslenmenin yol açtığı kronik ( yavaş sinsi seyreden) hastalıklarla boğuş-maktadır.

Kanserden şeker hastalığına, allerjilerden eklem ra-hatsızlıklarına ve psikolojik bozukluklara kadar aklınıza gelebilecek her hastalığın yediğimiz- içtiğimiz şeylerle doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olduğu bugün bilinen bir gerçektir. Yediğimiz gıdaların orijinal özellikleri kaybolmuş, gene-tiği ile oynanmamış gıda neredeyse kalmamıştır . Buna üretim aşamasında yapılan ilaçlama, hormonlama, sunî gübreleme gibi müdahaleleri de ekleyecek olursak olayın ciddiyetini tasavvur edebiliriz sanırım. Çok önemli bir başka sorun da gıda katkı maddeleridir. Hazır gıdaların neredeyse hepsinde az ya da çok lezzet vermek, raf ömrünü uzatmak, bozulmasını önlemek için bir çok ilave madde mevcuttur. Ayrıca ambalajlar, dezen-fekte etmek için kullanılan maddeler de zararlı kimyasal-lar içerebilmektedir . Bu maddeler sık veya fazla miktarda tüketildiğinde birikerek zehir (toksin) etkisi yapmaktadır.

İki odalı evinize üç odalık eşya aldığınızda ne yaparsı-nız? Ya bazı eşyalardan vazgeçer ya da güzel bir şekil-de yerleştirmek yerine eşyaları oraya buraya tıkıştırır, yı-ğarsınız. Bu durumda hem evdeki iş artmış hem de alan darlığından dolayı zorlaşmıştır. Aynen bunun gibi bede-nimizin de yaşa, metabolizma hızına, boy ve kiloya göre belirli miktar ve çeşitte gıda maddelerine ihtiyacı vardır. İhtiyaçtan fazla alınan gıdalar çeşitli organ ve dokula-rımızda yağ olarak, çöp olarak birikecektir. Vücudun bir

YAŞAM İÇİN BİLİNMESİGEREKENLER;

SAĞLIKLI

ara bunları atması gerekir ama biz sürekli yersek, çöpleri atmaya vakit bulamadığı gibi yenileri ilave olacak, bede-nimiz de fazlalıkları oraya buraya sıkıştıracaktır. Çöplerin biriktiği organlar, dokular zamanla işlerini iyi yapamaz hale gelecek ve uyku kalitesinin bozulması, panik atak, depressif ruh hali gibi psikolojik sorunlar yanında halsiz-lik, yorgunluk, eklem ağrıları, kan şekeri yükselmesi, tan-siyon düzensizlikleri, karaciğer yağlanması, obezite vs. gibi çok sayıda bedensel problemler başgösterecektir.

Uzun yıllar devam eden bu durum zamanla organlarda kalıcı hasara sebep olur, hücresel düzeyde oluşan kan-serler immun sisteminin de işini iyi yapamaması nede-niyle ilerler, kronik hastalıklardan dolayı hayat kalitesi düşer. İlaç ve tedavi giderleri millî gelirin önemli bir bölü-münü alır götürür.

Gördüğünüz gibi bizim fazladan ve keyif için tükettiğimiz yiyecekler hem vücudumuzu hem de ülkemizi zarara uğ-ratmaktadır. Bu noktada şu hadiseyi anlatmadan geç-mek istemem. Efendimiz (SAV) zamanında bir ülkenin meliki bir hekimini islam ülkesine gönderir. Burada bir süre kalan hekim kendisine pek iş düşmediğini görünce ülkesine geri dönmek istediğini söyler. Ona cevaben bu beldede insanların, Efendimiz’in tavsiyeleri doğrultusun-da; acıkmadan yemedikleri, tam doymadan sofradan kalktıkları, temizlik ve sağlık öğütlerine de riayet ettikleri için hasta olmadıkları ifade edilir.

Dr. Hafize ERKAL

SAĞLIK

24

Page 25: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü
Page 26: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

26

ERKEK GİYİM

Bir sonbahar-kış sezonunda daha yine, yeniden sizlerle birlikteyiz.

Yönetim Kurulu üyelerimizden Müfrettin Karaduman ile birlikte siz değerli müşterilerimize bol alterna-tifli bu koleksiyonu hazırlamamız, tatlı yorgunlukların olduğu araştır-ma ve incelemeleri de kapsayan ciddi ve dikkatli bir süreci gerektir-di. Yıllardır bizlerden teveccühünü esirgemeyen sizlerin, ihtiyaçları-nızı karşılayabilmek düsturundan aldığımız güç ve tabi ki Tekbir markasının misyon ve vizyonu ışığında şekillenen bir sürecin ne-ticesidir bu koleksiyon.

2012/13 SONBAHAR-KIŞINDA ERKEK’TE MODA

Page 27: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

2012 sonbaharında o alışıla gelen sarı son-bahar ve karakışların siyah-gri-füme ile la-civertlerin yanı sıra insanın içini ısıtan par-lament, yeşil, bej, turkuaz ve kahverenginin çeşitli tonlarının düz, petit, kare, ekose ku-maşlarda “işte budur” dedirten karmasyon-larını siz değerli müşterilerimizin beğenile-rine sunmaktan tarifi imkansız mutluluklar duymaktayız.

2012/13 Sonbahar-Kış Koleksiyonumuzda türlü renklerde trikoları, bunları kombinle-yebileceğiniz pantolonları, ayakkabıları, hakim yaka paltoları, modelli montları ve daha fazlasını bulabilirsiniz.

Bu sezon erkek giyimdeki geniş ürün yelpazemizi daha da genişlettik. Su geçirmez, kir tutmaz, yağ itici nano kumaşlar yani “bionic kumaşların” kul-lanıldığı takım elbiseler ürettik. Mağazalarımızda klasik ve slim fit kalıplarda hakim yaka, modelli ve düz gömleklerin birçok çeşidini bulabilirsiniz.

2012/13 Sonbahar-Kış Koleksiyonumuz

Düz ve modelli g

ömlekler, yünlü ve

pamuklu takımlar, d

üz ve ekose

kumaşlarda pamuk ve yü

nlü ceketler…

“Üzerim

e diktirsem bu olurdu

diyerek” de sık

ça vurguladığınız, g

iydiğiniz anda benimseyip büyük ke

-

yif aldığınız k

lasik ve slim

fit kalıplar ile

yine karşın

ızdayız.

Erkek g

iyim ekibine teşekkü

rlerimi su

nmak isterim

. Emeği geçen bu

ekibin her üyesi gibi ben de 2012/13 Sonbahar-Kış s

ezonunun beğe-

nileceğine eminim.

Enes KARADUMAN

27

Page 28: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

28

RÖPORTAJ

Abdurahman KARADUMANBugün Türkiye genelinde

franchise veren şirketlerin sek-törlere göre dağılımında yüzde

33 oranla giyim sektörünün başı çektiği görülüyor

Kendinizi tanıtır mısınız? Göreviniz nelerdir? Tekbir’in Osmanbey’de bulunan Toptan Showroom Mağazası’nın müdürüyüm.

Ne kadar zamandır bu işle meşgulsünüz?10 yılı aşkın süredir burada görev yapmaktayım.

Osmanbey’de kaç kişilik bir ekip ile çalışıyorsunuz? 5 kişilik bir ekibe sahibiz.

Bu ekibe dahil olmak isteyenlerde aradığınız özellikler nedir?Benim için öncelikli olan özellikler bizimle birlikte çalışacak kişinin ekip ve pazarlama ruhuna sahip olması, müşteri diyaloglarını iyi kurabilen ve bunu devam ettirecek bece-riye sahip olması ve olmazsa olmazlarımızdan en az bir veya birkaç dil biliyor olmasıdır.

Page 29: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

29

Franchise ile ilgili genel görüşünüz nedir?1980’li yılların ortalarında tanıştığımız franchising sistemi günümüzde pek çok şirketin büyüme planlarında ilk sıra-da yer alıyor. Şirketlerin büyüme isteklerine en cazip çö-züm olan ve yeni girişim yapmak isteyenler içinse en çok tercih edilen sistemlerin başında geliyor.

Peki Türkiye’de franchisingin durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye’de uzun bir geçmişi olmasa bile bugün ekonomi-nin önemli can damarlarından biri haline geldiğini söyle-mek hiç de yanlış olmaz. Franchisingin Türkiye’de giderek yaygınlaşan bir iş modeli olarak benimsendiğini gösteren en önemli göstergelerden biri de Avrupa Franchise Fede-rasyonu istatistikleri. Bu istatistiklere göre Türkiye franchise veren marka sayısında Avrupa birincisi. İkinci sırada Fransa, Almanya ise bu alanda üçüncü sırada yer alıyor.

Sizce franchise girişimciler için nasıl bir alan?Bugün Türkiye genelinde franchise veren şirketlerin sek-törlere göre dağılımında yüzde 33 oranla giyim sektörünün başı çektiği görülüyor. Ardından gıda yüzde 24, hizmet ise yüzde 16 ile franchising sisteminde hiç de azımsanmaya-cak bir paya sahip diğer iki sektör. Türkiye’de girişimcilik yapmak isteyen her 10 kişiden birinin franchise sistemiyle işini kurmak istediği ve firmaların büyüme için bu sistemi önemli bir araç olarak gördüğü düşünülürse sektörün giri-şimciler açısından doğru firmayı buldukları takdirde büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

Osmanbey piyasasını diğer tekstil piyasalarına göre farklı kılan sizce nedir?Türkiye’nin ve İstanbul’un en prestijli alışveriş merkezle-rinden biri olan Osmanbey piyasası, 40 yıla yaklaşan geç-mişi ile Türkiye’nin köklü ve gelişen tekstil ve hazırgiyim sektörünün dikkate değer bir merkezi olma özelliğini ta-şıyor. Osmanbey, binlerce irili ufaklı firmanın oluşturduğu bir tekstil cenneti adeta. Açık hava moda fuarı demek dahi mümkün. Büyük bir kısmı kendi markasıyla üretim yapan 4000 firmayı barındıran Osmanbey’den 50’den fazla ülke-ye ihracat gerçekleştiriliyor. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Arap ülkeleri gibi komşu ülkelerin en önemli te-

darikçisi olan Osmanbey, iç piyasanın da en önemli tekstil ve hazırgiyim kaynağı. Türk tekstil ve hazırgiyim ihracatı-nın yaklaşık % 40’ı Osmanbey’den yapılıyor. Osmanbey’i diğer piyasalardan farklı kılan özellikleri ise moda tasar-layan, üreten, pazarlayan ve hızlı terminlerde çalışan bir merkez olması.

Modanın kalbi Osmanbey’de atıyor diyebilir miyiz?Her gün binlerce müşteri ve ziyaretçiyi ağırlayan Osman-bey, çağdaş tasarımlı vitrinleri, çevre düzenlemesi, yük-sek ürün çeşitliliği ve trendleri belirleyen firmaları ile mo-dern ve düzenli bir alışveriş ortamı sunan eşsiz bir moda merkezi.

Tekbir’in toptan bölümü olarak gelecekteki hedefleri-niz nelerdir?Dünyaca kabul edilen bir gerçek var o da şu ki; bayan gi-yim modasının kalbi Paris’te, erkek giyim modasının kalbi Milano’da, tesettür giyim modasının kalbi ise İstanbul’da atıyor. Biz Tekbir olarak ilkleri gerçekleştiren tesettür gi-yim firması olmamız ve tesettür modasının öncüsü ol-duğumuzdan üzerimize büyük bir misyon yükleniyor, hal böyle olunca hedefler de o denli büyük oluyor tabi. Top-tan bölümü olarak öncelikli hedefimiz Osmanbey’i ziyaret eden yerli ve yabancı müşterilere yüksek kalitedeki cazip fiyatlı ürünlerimizden satarak şube veya bayilerimizin bu-lunmadığı noktalara ulaşmak ve tüm kıtalara ihracatımızı arttırmak.

Page 30: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

GEZİ

Bosna – Hersek’te Boşnaklar ile Hırvatlar ve Sırplar yaşar. Bunlar VII. yüzyılda buraya yerleşip Hıristiyan olmuş Slav kavimlerdir. Boşnaklar da esasen Müslüman olmuş ve Türk kültürünü kabul etmiş Hırvatlar’dır.

XII. yüzyılda Macar hakimiyetini kabul ederek bu ülkede

sonradan birçok Slav prenslikleri kuruldu. Sonunda Bosna ayrı bir krallık oldu (1377) fakat sonunda krallık Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilerek ortadan kaldırıldı. Önce san-cak sonra eyalet olarak Osmanlı’ya bağlanan topraklar XVI. yüzyılın büyük devlet adamı Kanuni Sultan Süleyman ve Gazi Hüsrev Paşa’nın 1521’den 1541’e kadar devam eden valiliğinde imar gördü, olağanüstü bir şekilde kalkındı, zen-ginlik, refah ve kültüre kavuştu. Eyalet XVII. yüzyılın son yıl-larına kadar bu durumunu korudu. Bu yüzyılda Bosnasarayı şehrinde 180 ilkokul, 47 tekke, 26 han, 177 cami bulunuyor-du. Şehrin nüfusu da 170.000’di. Bu seçkin Osmanlı eyaleti o yüzyıl sonundaki Prens Eugène de Savoie’nın geçici istilası altında adeta taş taş üstünde bırakılmayacak derecede tah-rip gördü.

XIX. yüzyılda Rusya ve Avusturya’nın kışkırtmaları Sırplar’ın da bağımsızlık istekleri bu ülkede büyük kargaşalıklar doğur-du. Bunun sonunda Müslüman beylerin nüfuzu kırıldı. 1863’te Cevdet Paşa büyük yetkilerle olağanüstü müfettiş olarak bu eyalete yollandı. Önemli ıslahatlar yaptı fakat Rusya 1876’da Hersek Hırvatları’nı ayaklandırmayı başardı. Bu olay 1877-78 Türk-Rus savaşının öncüsü hatta sebebi olmuştur. Savaşta yenilen Osmanlı bu eyaletin idaresini taviz olarak Berlin Ant-laşması hükümlerine göre Avusturya-Macaristan’a bırakmak zorunda kaldı. 1908’e kadar bu şekilde idare edilen eyalet Meşrutiyet’in ilanından birkaç gün sonra Avusturya-Macaris-tan tarafından resmen ilhak edildi. Bu ilhak keyfiyeti üçlü bir kriz doğurdu. Önce Osmanlı bu olayı şiddetle protesto etti. Osmanlı’da Avusturya’ya karşı büyük bir düşmanlık uyandı. Sonra Rusya bunu Cermenliğin, Slavlık üzerinde bir zaferi kabul edip Avusturya’yı ortadan kaldırmak için fırsat kollama-ya başladı. Bu memleketi bir Sırp ülkesi olarak gören minik Sırbistan’da da büyük bir Cermen düşmanlığı doğmuştu. Bu durum Birinci Dünya Savaşı’na zemin teşkil etmiştir.

BOSNA-HERSEKMostar Köprüsü

Neretevo River

Sevincin ve Hüznün Durağı

30

Page 31: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

31

MOSTAR KÖPRÜSÜNeretva Nehri’nden 24 metre yüksekte 30 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğinde olan Mostar Köprüsü, dönemine göre gelişmiş bir teknolojiyle inşa edildi. Köprü inşaatında 456 kalıp taş kullanıldı. Köprü, inşa edildikten sonra yakınındaki şehre ismini verdi, şehirde ticareti canlandırdı ve zenginleştirdi. Böylece Mostar, Hersek bölgesinin önemli bir şehri haline geldi. Mostar Köprüsü, cesur sporcular tarafından yıllarca bir atlama platformu olarak kullanıldı. Geleneğe göre şehrin erkekleri, ni-şanlılarına cesaretlerini ispatlamak için dü-ğün öncesinde köprüden atlarlardı.

Bosna-Hersek’te başlayan iç savaş sırasında Mostar Köprüsü’ne ilk saldırıyı 1992’de Bosnalı Sırplar düzenle-di. 9 Kasım 1993’te Hırvat tankları köprüye daha büyük bir zarar veren saldırılarını başlattı. Kasım ayının sonun-da köprü tamamen yıkıldı. Dev taşları, Neretva Nehri’nin sularına gömüldü. Mostar Köprüsü, yüzyıllar boyunca Bosna’da hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolüydü ve 427 yıldır ayaktaydı. Şehrin Müslüman ve Hırvat kesimi-ni birbirine bağlıyordu. Köprünün yıkımı, Mostar’ın çok uluslu mirasının reddedilmesi anlamına geliyordu. Savaş

sonrasında İngiliz güçleri yıkılan köprünün yerine ge-çici bir demir köprü yaptı. Mostar civarındaki

diğer köprüler de tahrip edildiğinden, nehrin iki yakasını birleştiren

tek yapı olarak bu köprü kaldı.Mostar Köprüsü’

nün eski hâline uygun olarak yeniden in-

şası çalışmaları (TİKA) UNES-

CO ve Dünya

Bankası’nın desteğiyle 1997’de başladı. Köprünün inşa-atını Türk şirketi olan ERBU üstlendi. Macar ordusundan dalgıçlar orijinal taşları nehir yatağından bulup vinçlerle çıkardı. Suyun içinde bozulmaya uğrayan taşlar yapıda kullanılamadığından orijinal taş-ların çıkarıldığı günümüzde kapa-lı olan taş ocağı tekrardan bu iş için açılıp aynı ocaktan çıka-rılan taşlar köprünün yapımında kullanıldı. Orijinal modele sadık kalan şirket, köprünün temellerini de sağlamlaştırdı. 30 metre uzun-luğundaki, 24 metre yüksekliğindeki köprünün kemerindeki çalışma Hazi-ran 2002’de başladı. Kilit taşı Ağustos 2003’te yerine konuldu. İnşaatı tamam-

lanan Mostar Köprüsü, aralarında Türkiye’ nin de bulun-duğu çok sayıda devletin temsilcilerinin hazır bulunduğu bir törenle, İngiliz Prensi Charles tarafından 23 Temmuz 2004 tarihinde açıldı. Açılışı, çok sayıda televizyon ekibi naklen yayınla seyircilerine ulaştırdı.

Mostar Köprüsü, eski Mostar şehriyle birlikte 2005 yılın-da Dünya Miras Listesi’ne eklendi.

Görülmesi Gereken diğer yerler:• Saraybosna ‘’Olimpik Kent’’ Bilim ve uzay şehri• Sarajevo Katedral• Gazi Hüsrev Bey Camii• Saat Kulesi• Vrelo Bosne Parkı• Banya Luka “Yeşil Şehir”• Bihaç ve Una Milli Parkı’ndaki “Una Nehri Şelalesi”• Doboj ve 13. yy. kalesi• Jajce ve Şelalesi• Neretva Nehri ve Rakitnika Nehri Kanyonu• Trebizat Nehri (Vrelo Bune) ve tarihi şehir Blagaj• Aşağı Tara Nehri Kanyonu• Perucica Ormanı, • Pocitelj tarihi kasabası• Bosna’nın en eski şehirlerinden Tesanj• Tuzla, Foça, Banja Luka, Mostar, Gorajde, Travnik, Ze nica, Doboj, Prijedor önemli şehirlerindendir.

Nasıl Gidilir?THY’nin Pazartesi-Çarşamba-Cuma günleri, Air Bosna’nın Salı-Perşembe-Pazar günleri İstanbul-Sarajevo(Saraybosna) karşılıklı seferleri vardır.Sarajevo’da(Saraybosna) trafik fazla yoğun ol-madığından, şehir merkezinde iş çıkış saatle-rinde ve tatillerde yoğunluk yaşanabiliyor. Taksiler gündüz 2.50 TL’den, gece 3 TL’den açıyor. Km başına 1 TL, gece ise 1.5 TL ödüyorsunuz. Düzenli tramvay, troleybüs ve otobüs seferleri de vardır. Bilet fiyatı gişe 1.40 TL ve otobüs 1.60 TL civarın-da değişiyor.

Pocitelj tarihi şehir

Una Nehri Şelalesi

Baş Çarşı

Sarı Saltuk Külliyesi

Page 32: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

KonaklamaGeniş bir otel kitlesine sahip olan ülke, her kesime hitap edebilecek otel, motel ve pansiyonlara sahiptir. Ayrıca Türki-ye’deki çeşitli kurum ve derneklerin de mi-safirlerini ağırlayacağı pansiyonlar da ülkede mevcuttur.

Yeme-İçmeBoşnak yemeklerinin ilk sıralarını; börekler ve etli yemekler oluşturmaktadır. Hamur işleri ağırlıklı olan mutfakta pide ve hamur kızartması da önemli bir yere sahip-tir. Kuru et ve sucuk ise sofraların vazgeçilmezidir. Tatlılara gelince karşımıza ilk olarak baklava çıkıyor. Ardından lokum, kadayıf, tulumba, kalbura bastı ve helva geliyor. Tufahiye adı-

nı verdikleri elma tatlısı da çok meşhur. Kaymak ve peynir hem yemeklerde hem tatlılarda yoğun olarak kullanılıyor.

Ve tabii ki Boşnaklar için çok değerli olan kahve! Köprünün diğer tarafında Şadrvn

adlı mekanda National Plate almayı sakın unutmayın. Dolma, Sarma,

CevapCici(köfte) ve daha başka Bosna spesiyallerini denemek için

çok iyi bir mekan.

Gazi Hasrev Bey Camii

GEZİ

Page 33: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

33

Page 34: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

PSİKOLOJİ

İnsanları elde etmenin sırrı işte şu üç anlayışta saklıdır; “kabul-onay-değer verdiğini gösterme”.Kabul, onay ve değerinin başkalarınca bilinmesi, insanın içini kemiren açlıkların, susuzlukların en şiddetlisidir. İn-sanların bu açlığını ve susuzluğunu tatmin etmeyi bilen ender kişiler, başkalarını avuçlarının içinde tutarlar.

İnsanları; en son moda elbise giymeye, en yeni otomo-bili kullanmaya, çocuklarından övünerek söz etmeye vs. sevk eden bu duygu ve isteklerdir. Yazarlara ölmez yapıtlarını yazdıran, Bill Gates, Rockefeller, Koç ve Sabancılar’ı zengin olmaya teşvik eden de aynı duygu-dur. Bir takım delikanlıları gangster olmaya yönelten de bu duygu ve isteklerden başka bir şey değildir. Eğer biri, size değer verir ve sizi yüceltirse onu daha çok sever ve yaptıklarını onaylarsınız. Hatta size değer verdiği için ona minnettar kalırsınız. Bir insanın kendisini değersiz hissetmesine neden olursanız, çok büyük bir çöküntüye uğramasına yol açarsınız. Bir insana yapılan kaba dav-ranışlar, onun benlik duygusunun incinmesine ve kendini değersiz hissetmesine neden olur. Eğer bu üç davranış durumunu (kabul-onay-değerinin başkalarınca bilinmesi) hayatımıza geçirebilirsek neleri elde edebileceğinizi gö-rüp şaşırırız.

KABUL VİTAMİNİKabul bir vitamindir. Hepimiz olduğumuz gibi kabul edil-meye açlık duyarız. Birlikte olduğumuzda gevşeyebilece-ğimiz birini isteriz. Pek azımız genel olarak dış dünyayla ilişkilerimizde tamamen “kendimiz“ olma cesaretini gös-teririz. Yanındayken kendimiz olabileceğimiz, birlikteyken kendimiz olmayı göze alabileceğimiz birini isteriz, zira onun bizi kabul edeceğini biliriz. Gariptir ki, başkalarını kabul eden ve onları oldukları gibi görüp, o halleriyle be-ğenenler, başkalarının davranışlarını iyi yönde değiştir-mede en başarılı olanlardır.

Başka insanların nasıl davranmaları gerektiği üzerine katı, kişisel kurallar oluşturmayınız. Karşınızdakine “ken-di olma hakkını” tanıyınız. Biraz tuhaf bir insansa, bırakın öyle kalsın. Sizin her yaptığınızı yapmasını ve her be-ğendiğinizi beğenmesini beklemeyiniz. Sizin yanınızday-ken rahatlamasını sağlayınız. Bir psikoloğun ifade ettiği gibi, ”Hiç kimse, bir diğerini yeniden biçimlendirme kud-retine sahip değildir. Ancak, karşınızdakini olduğu gibi beğenmekle, ona kendisini değiştirme gücünü vermiş olursunuz.”

Herkesin açlığını duyduğu birinci sihirli şey “kabuldür”. Tüm dünyaya karşı duran insanların en acımasızı dahi kendisinin kabul görülmesine gereksinim duyar. Örneğin; Hitler etrafına kendisini beğenmekte olan insanlardan ufak bir grup toplar ve her gittiği yere onları da berabe-rinde götürürdü.

Yetişkin insanların bile gereksinim duyduğu bu duygulara çocuklar daha da muhtaçtır. Çocuğunuzu olduğu gibi ka-bul ederseniz istediğiniz gibi olacaktır. Bu durumda, onlar sizden şu beş mesajı almış olurlar:1. Ben varım2. Ben doğalım3. Seviliyorum4. Değerliyim5. GüvenebilirimEğer çocuklarınızı oldukları gibi kabul etmezseniz bunların tersini algılarlar.1. Ben yokum2. Ben doğal değilim3. Sevilmiyorum4. Değerli değilim 5. Güvenemem

Sevgili ebeveynler, çocuklarınızı oldukları gibi kabul edin, kendileri olma-larına izin verin.

ÇOcUĞUNUZU ELDE EDİN

Psk.Dan .Esra KARADUMAN

34

Page 35: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü
Page 36: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

36

EFEndİmİz’İn (S.A.V) İStİhdAm YöntEmİEfendimiz’in (s.a.v) müezzinlerinden biri olan Ebu Mahzure’nin

müezzin oluşu dikkat çekicidir.

Günümüzde dünyanın her yerinde insan faktöründen en verimli şekilde yararlanılması adına, toplumlarda, şirketlerde çeşitli çalışmalar gerçekleştirilip, büyük yatırımlar yapılmak-tadır. Büyük bir şirket düşünün bu şirkette çeşitli birimlere alanında uzman kişilerin ya da o alanda başarılı olabilecek yeteneklere sahip kişilerin yerleştirilmesi şüphesiz başarıyı getirecektir. Aynı şekilde çalışanların kabiliyetini göz ardı ederek rastgele bir görevlendirme de başarısızlık sonucunu doğuracaktır.

Başarı getirecek vazifelendirmelerde bulunabilmek için in-sanı iyi tanımak bir gerekliliktir. Efendimiz (s.a.v) insanları çok iyi tanır ve ashabını bir iş üzerine görevlendirirken kabi-liyetleri, yetenekleri, ilgileri, eğitimi dikkate alırdı. Efendimizin (s.a.v) yaptığı vazifelendirmelerde hep bir isabet görülmek-tedir. Kimi ne işle görevlendirdiyse o kişi o işte başarılı ol-muştur. Çevresindekilerin yeteneklerini görmezden gelme-miş, o yetenekleri verimli bir şekilde kullanmış, ashabının kabiliyetlerini israf etmemiştir.

Efendimiz’in (s.a.v) görevlendirme ve verimli çalışmaya yö-nelik bir üstünlüğü vardı. O, peygamberliğinin yanında dev-let başkanı, komutan, öğretmen gibi pek çok vasfı şahsında bulunduruyordu. Medine’ye hicretinden sonra devlet yapı-sının temellerini atarken görevlendirmeler büyük önem arz ediyordu. Eğitim, tebliğ, elçilik, kâtiplik, maliye, askeri işler, sağlık, haberleşme, idari işler gibi pek çok alanda yaptığı görevlendirmelerde de üstünlüğünü görmekteyiz. Komu-tan olacak bir kişiyi mali işlerle görevlendirmemiş, hitabeti düzgün, iletişimi kuvvetli birini de geri planda tutmayıp elçilik ve tebliğ işlerinde vazifelendirmiştir. İslam hukuku metodo-lojisinin en mühim isimlerinden olan Karafi şöyle demiştir: “Rasulullah’ın (s.a.v) başka hiçbir mucizesi olmasaydı, ye-tiştirmiş olduğu ashab-ı Kiram dahi, O’nun peygamberliğini ispat etmeye kâfi gelirdi.”

Efendimiz’in (s.a.v) insan unsurunu verimli kullanmasında en etkili faktör şüphesiz kendisidir. O, ashabına örnek ol-muş, çalışmalarında onları teşvik etmiş, istişare etmiş, moti-vasyona ve ekip çalışmasına önem vermiş, ashabını ve çev-resindekileri istihdam ederken çok doğru kararlar vermiştir.

Efendimiz’ in (s.a.v) vazifelendirmelerindeki isabeti görmemiz açısında bir kaç örneği paylaş-

makta fayda var.

Ebu

Ebu Mahzure’nin, Hz. Peygamber tarafından okşandı diye, başının ön kısmındaki saçları hiç kestirmediği kay-dedilmektedir. Bu da onun Peygamber’e (s.a.v) bağlılığı-nın bir göstergesidir. Ebu Mahzure vefat edinceye kadar Mescid-i Haram’da müezzinlik yaptı. Kendisinden sonra da uzun süre çocuk ve torunları aynı görevi devam et-tirdi.

Efendimiz (s.a.v) ashabının verimliliğini artırmak için onları motive edip teşvik metodunu kullanmıştır. Bu-nun bir örneği de Uhud Savaşında yaşanmıştır. Uhud Savaşı’nın başlarında Efendimiz (s.a.v) elindeki kılıcı göstererek, “Bu kılıcı hakkıyla kim alır?” diye sormuş, birçok sahabe birden atılmıştır ancak; Ebu Dücane or-taya atılarak, “Nedir onun hakkı ya Resulullah?” diye sorunca, Efendimiz (s.a.v) “Hakkı, eğilip bükülünceye kadar onu düşmana sallamandır!” buyurmuştur.Bunun üzerine Ebu Dücane, “Ya Resulullah! Ben bu kı-lıcı, hakkını vermek üzere alıyorum!” deyip kılıcı teslim almıştır.

Ebu Dücane, elinde Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) şartlı teslim ettiği kılıç, başında kırmızı sarığı olduğu hal-de müşriklere doğru çalımlı çalımlı yürümeye başlamış-tır. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.v) sahabeye şöyle buyurmuştur. “Bu öyle bir yürüyüştür ki, Allah onu, şu yerin (savaşın) dışında hiçbir zaman sevmez!”

Page 37: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

Efendimiz (s.a.v) bu davranışıyla saha-beyi yarışa sevk etmiştir. Elinde göster-diği kılıca herkes talip olmuş ancak; O, bu kılıcı Ebu Dücane’ye vermiştir. Kılıç ona verilince diğer sahabeler de birer Ebu Dücane kesilmiş ve onun gibi yiğit-likler göstermişlerdir.

Allah Resulü’ne (s.a.v) Medine’ye teşrif ettikten sonra, başta civardaki Yahudi-lerden olmak üzere çeşitli milletlerden heyetler ve mektuplar geliyordu. Bu he-yetlerin konuştuğunu anlamak, gelen mektuplara aynı dilden cevap vermek üzere vahiy kâtibi Zeyd bin Sâbit’e (r.a.) İbranice ve Süryanice’yi öğrenmesini tavsiye etmişti. Bu hususta Tirmizî, Ebû Dâvud ve Müsned gibi hadis kitapların-

da ve siyer kaynaklarında hadisler yer alıyor. Meselâ Müsned’de geçtiği üzere Zeyd bin Sabit bu konuyu şöyle anlatır: “Resulullah Medine’ye teşrif ettiklerinde ben çocuktum. Beni alıp huzuruna gö-türdüler, “Yâ Resulallah, bu çocuk Benî Neccar’dandır. 10’dan fazla sure ezber-lemiştir.” dediler. Bu söz Resulullah’ın (s.a.v) hoşuna gitti, beni çok beğendi. Bir seferinde bana şöyle buyurdu: “Ey Zeyd, Yahudilerin yazısını öğren. Çün-kü vallahi ben, Yahudilerin bana yaz-dıklarına güvenemiyorum.” Ben de 15 gece içinde İbranice’yi yazıp okumasını öğrendim. Artık bundan sonra Yahudi-lerin Resulullah’a (s.a.v) gönderdikleri mektupları okuyor, cevaplarını İbranice yazıyordum.”

Mekke’nin fethinden sonra Efendimiz (s.a.v), o günlerde kıtlık sebebiyle zor durumda kalan Mekke’deki yakınlarına yardım göndermeye karar verdi. Saha-beden Amr ibni Fağvâ el-Ensâri’yi bu yardımı götürmekle görevlendirdi ve ona bu yolculukta kendisine eşlik ede-cek birini bulmasını tembih etti. Durumu öğrenen bir zat Amr’a gelerek, kendisi-nin de Mekke’ye gideceğini, birlikte yol-culuk edebileceklerini söyledi.

Amr, Peygamber Efendimize (s.a.v) yol arkadaşını bulduğunu söyledi. Fakat Allah’ın Elçisi’nin bu yol arkadaşı hak-kında endişesi vardı. Amr’ı “Yol arkada-şının yurduna varınca daha bir dikkatli ve ihtiyatlı ol!” diye uyardı ve yolculuk başladı. Amr’ın yol arkadaşı kendi köy-lerine yaklaşınca “Benim köyde azıcık bir işim var. Çabucak gidip dönerim. Beni burada bekle” deyip gitti.

O, gidince Amr Efendimizin (s.a.v) tembihini hatırladı, hemen yükünü yükledi ve devesini koşturarak ora-dan süratle uzaklaştı. Bir süre sonra yol arkadaşının beş on kişiyle bera-ber önüne geçmeye çalıştığını gördü. Aralarında epeyce bir mesafe vardı. Devesini daha hızlı sürdü ve onları geride bıraktı. Adamlar Amr’a yetişe-meyeceklerini anlayınca dönüp gittiler. Kaynak: Emin Şirketler Grubu Elbirliği Dergisi

Efendimiz’in (s.a.v) müezzinlerinden biri olan Ebu Mahzure’nin mü-ezzin oluşu dikkat çekicidir. Kendisi olayı şöyle anlatmaktadır:

“Peygamber (s.a.v) Huneyn Savaşından dönmekteydi. Ben, hepsi Mek-keli olan on kişilik bir gençler grubuyla beraberdim. Huneyn yolunda Re-sulullah (s.a.v) ile karşılaştık. Resulullah’ın müezzini Bilal-i Habeşi na-maz için ezan okuyordu. Biz bir köşeye çekildik ve alay ederek müezzinin söylediklerini tekrar etmeye başladık. Bizi Resulullah (s.a.v) duymuştu. Ezan bittikten sonra “şunların içinde güzel sesli biri var” diye gönderdiği adamlar bizi huzuruna götürdüler. Resulullah (s.a.v), “Sesi gür olanınız hanginiz?” diye buyurdu. Yanımdakilerin tamamı beni gösterdiler. Resu-lullah (s.a.v) onları saldı. Beni yanında alıkoydu. Sonra bana; “Haydi bir ezan oku!” buyurdu. Resulullah’dan (s.a.v) ve bana emrettiği işten son derece nefret ettiğim halde, çaresiz, kalktım, önünde ayakta durdum. Bizzat kendisi bana ezanın okunuşunu telkin etti, öğretti. Ben ezanı bitir-diğim zaman, içinde bir miktar gümüş para bulunan bir kese verdi. Daha sonra alnımı, göğsümü sıvazladı ve “Mübarek olsun” buyurdu. Ben, “Ya Resulullah, (s.a.v) Mekke’de ezan okumama müsaade et!” dedim. “Mü-saade ettim.” Buyurdu.

İşte o anda, Resulullah’a (s.a.v) karşı duyduğum kin ve nefretten bende eser kalmamış, gönlüm ona karşı sevgi ile dolup taşmıştı. Mekke valisi Attab Bin Esid’e geldim ve onun valiliği süresince Resulullah’ın (s.a.v) emriyle Mekke’de müezzinlik yaptım.

37

Page 38: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

HAYAL ATÖLYESİ DÜŞÜNCE BECERİLERİ ATÖLYESİ STORY LAND GALLERY 3D RENGARENK

LEGO ROBOTİK LEGO KIDS ÇAMUR EV 112 DENEYİM MERKEZİ DRAMA TEKSTİL TASARIM

MUCİTLER ATÖLYESİ AHŞAP VE OYUNCAK ATÖLYESİ ONARIM VE DİZAYN ATÖLYESİ

MUTFAK SANATLARI SOLFEJ ORKESTRA MASAL EVİ

twitter/cinarkoleji facebook/cinarkoleji

Page 39: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü

HAYAL ATÖLYESİ DÜŞÜNCE BECERİLERİ ATÖLYESİ STORY LAND GALLERY 3D RENGARENK

LEGO ROBOTİK LEGO KIDS ÇAMUR EV 112 DENEYİM MERKEZİ DRAMA TEKSTİL TASARIM

MUCİTLER ATÖLYESİ AHŞAP VE OYUNCAK ATÖLYESİ ONARIM VE DİZAYN ATÖLYESİ

MUTFAK SANATLARI SOLFEJ ORKESTRA MASAL EVİ

twitter/cinarkoleji facebook/cinarkoleji

®

Page 40: Tekbir Giyim, Eşarp, Tesettür, Türkiye Tesettür öncüsü