Upload
others
View
35
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Birinci kitap
Terbiye Dersleri
Yazan
Diyanet ileri Reislii
Müavere Hey'eti aza-
sndan "Köy hocas„
gazetesi sahibi
Ali Vahit
Hakimiyeti Milliye Matbaa
U ±S
1928
cs***^» ,u# »ij l^ ; jb
wa
Birin kitap Jcl^
Terbiye Dersleri
Yazan: j'j\>
Diyanet îleri Reis- £l* ; tfJL&l ^WliiMöavere Hey'ti jx_-~U*l ^* .jjU*
âzasndan «Köy ho- ^«^ ^Ly. «^jT
cas» gazetesi sahibi .jlj Jb„* *UAl Vâhît a^j J*
Hakimiyeti Milliye Matbaas
1928
N1YA
. jju: jr J^l 3j?> j£ 4 JU**-
• J&O C^- *&\* J£;
selâmlamakSelâmlamak, pek büyük ve
çok ehemmiyetli bir eydir, birbi-
rimizle güzel geçinmenin en birin-
ci artdr, bu sade sofular harcdeildir, belki herkesin her zamankendine mal edinecei bir vazife-
dir. Selâm bugün dünyann her ta-
rafnda yerlemi, köklemi ve
hiç modas geçmez bir âdet ol -
mutur. Sras gelince ,yolu ve ,
erkân ile Selâm vermemek kaba-
lktr, hele verilen selâm bir ö -
zür yokken almamak haramdr,çok büyük bir ayptr.
Selâm, ehemmiyetsiz bir ey-mi gibi görünür ama onun yü -
zünden ne muhabbetler kaynar
,
ne dostluklar doar. Selâm ver -
memek yüzünden de ne kinler
tutulur, ne fenalklara sebebiyet
verilir.
— 4 —
•• "-w
1 N M
• <i^j *^*l £- 0^ • <^kl -Ar^ vs-f
jjjjt #3^ . c^jJI ^&f dk-4^—v;
u>jp •JV < jüte «1jjSj> j» . lJji #*&>
— 5 —nsan dedin tathdl, güleryüz
meftunudur, adamn gönlü bun-
larla avlanverir . Bakarsn, kar-
dan bir zat geliyor , sen ondanpek iltifat beklemiyorsun, hiç al-
dr etmeden gelip geçiverecek
zannediyorsun, derken o zat tutar
sana güzelce bir selâm verir , o
zaman sen holanrsn, artk o a-
dama bir muhabbet balarsn ,
hiç olmazsa içinden onun için « ne
iyi adam » dersin .
Ne var, ne oldu ? o zat senin
için paralarm saçt; sana balar,
bahçeler mi balad ? hayr, hiç
öyle eyler yapmad, lâkin sana
ehemmiyet verdi, bir selâmla se-
nin gönlünü ald, sen de ondan
holanr oldun .
Bu, bu kadarla kalmaz, bir
daha rasgeliinde bir selâm
daha bir selâm daha derken
— « —
u*i* (j*J$ **W jl ** « j.fcjjjt c/:^-
ai^I Uf>>^- jl fJul J-Uj\ 4»j»x
* jjJ»J* er? ^->-*i £-— • j,W «T**-~' ^f.
— 7 —günün birinde bir yerde buluupmerhabalarsnz. Derken derken
birbirinizle güzelce bir ahbapolup çkarsnz . nsan bir selâm
yüzünden nice kymetli ahbablarpeydahlar .
imdi bir de bunun aksini dü-
ünelim: kendisinden selâm umdu-un bir kimse senin yanndan öyle
bir çalm, bir kurumla gelip geçi-
yor, hiç aldr etmeyor . Sen buhâle kar kzarsn, tutulursun,
« hele una bak, beni adam yerine
koyup ta bir selâm bile vermedi »
dersin « Alacan olsun, dünyannucu uzundur » diye o adama kardi bilersin .
Bu, böyle olmamal ama, o se-
lâmsz aa ite buna sebep olur
,
sana zorla kin tutturur, houndubalattrr . Halbuki biz birbiri-
ze kar böyle mi olacaktk ? müs-
lümanlkta çalm etmek, kurum
— 8 —
^JtJmt jX*j\j <j£l>^ Ast** &mJ<£\i < <Jct»^
JijjiJ • ->*V^" ^ ^-^. «-** ^r*^ * -^r*
*j&Jf jt ji O ^y l" J^t *iSj» <^J
m « •
«i-» *
satmak, bakalarn hiçe saymakvar mdr ? birbirine kin tutup dibilemek hiç bize yakacak bir
ey midir ? böyle eyler hep be-
lâlarn anasdr, bu yüzden bin
türlü fenalklar çhar .
ite bunun için Tanrmz bize
kur'ani kerimindeedep öretiyor,
ve terbiye dersi veriyor, selâmverildii zaman güzel güzel selâm
almamz emrediyor, böylelikle bir
çok fenalklarn önü alnmasnnyollarn gösteriyor. PeygamberEfendimiz de bu uurda çok çal-vor, daima selâm veriyor, selâm
">r, selâm gönderiyor, selâm^*% herkesi güzel güzel selâ-
xror, herkesi birbirine
+menin sebepieri-
çocukîarla bile
akîe hemküçük-jre güzel bir ders
bir örnek oluyor
.
»
-* 1« —
T' â?*
— M
• M
— 11 —Hazreti « Enes » ben çocukken,
diyor, evimin önünde ^oynardm,bazen bakardm . PaygamberEfendimiz gelirlerdi. « Esselâmualeyküm eyyühessbyan»diyelbize
selâm verirlerdi, sonra benim eli-
mi tutup bana bir i buyururlar-d, beni bir ey için bir yere gön-derirlerdi, kendileri de ben gelin-
ceye kadar orackta, duvarn göl-
gesinde oturup beni beklerlerdi.
Aalar' Beyler! Görüyor musu-nuz, Peygamber Efendimizin ne-zaketini? bir çocua bir i buyu-rulaca vakit ne yaplrm? na-
sl edilirmi? haa , « Gel burayabe!» diye söze baslamyorlar,«yu-
murcaklar, size oyun neymi?«diyeonlar azarlayp halamyorlar ,
onlara bir kymet veriyorlar, on-lar adam yerine koyup ilk evela
güzelce bir selâm veriyorlar, son-
ra bir i buyuracaklar çocu-
un elinden güzel güzel tutup
— 12 —
m m
V^_- ^ÜtS ^j- ^^uJi (J^.^ * <j**
— s —diyeceklerini diyorlar,oyundan ay-
rlan o çocuu o ie gönül holuuile gönderiyorlar, kendileri de$hiç
kibiretmiyerek orada bir gölgede
oturup çocukun gelmesini bekli-
yorlar. Bunlar hep bize birer ders-
tir* Peygamber Efendimize göre
çocuun kymeti ne olduunuimdi söylemee kalksam selâm
bahsi kalr. Bizim pek hor gördü-
ümüz eylerden biri de çocuktur,
hele imdi biz sözümüze devamedelim:
Bir gün Peygamber Efendimiz:
eshaptan bazlarna kar « siz i -
man etmedikçe, cennete girmez-
siniz, birbirinizle sevimedikce de
iman etmi olmazsnz, ben size
bir çare göstereyim mi ki onu ya-
parsanz birtbirinizle seviirsiniz»
buyurdular. Eshab kirrm da « E-yet' göster,ya resulâllâh dediler ^
— 14 —
4>tjUlc^ l&»x\ ^J>* <*s* ^^ s<Öi
+*£+£ . JLC Jfrl &* •aJLcl . ^>j^ ^
. . j^^Ul 4**~
<dto T jj^Jüj\ J**i a^. ^Vy t^Vy <^bl
4*,*js* <4»J J4* J4* < 4,1 yuy j^y
4 <->^- 4^UUj <>U&rj < *J <£jt**
- 15 -bunun üzerine Paygamber
Efendimiz de « birdirinize selâm
veriniz! » buyurdular.
Bakn, hadisi erife dikkat edht,
cennet imanla ele geçermi, imanda muhabbete bal imi, muhab-bet te selâmla balarm.
Ne doru söz; Birbirini sevmi-
yen, birbiriyle ho geçinmiyenle-
rîn imanndan ne hayr gelir? öy-
le iman adam kolay kolay cenne-
te nasl eritirir? demek uzak ol-
sun, yakn olsun herkes birbirini
sevecek, birbirini tutacak, böyle-
likle millet selâmeti bulacak,Yoksafear, koca ile, evlat ana baba île..
karde, kardele., komu, komuiîe.. mahalleli, mahalleli ile.jbeme-
rî; heteri ile ..vatanda, vatan-
dala sevimezse, ho geçinmezse
o mîlletin hâli ne olur?
— 16 —«
•"•>
— 17 —
Bunu düünmeliyiz de bütün-
milleti bir tek vücutnu gibi yap-mak için mümkün olduu kadarsevimee gayret etmeliyiz, ara-
da ayrlk, gayrhk brakmamakiçin selâmlamaa ehemmiyetver meliyiz .
Öyle ise aalar , beyler . . bir
tanda m rasgeldik ? selâm
vereceiz, öyle aldr etnedenr
geçmek yok, arada bir dargnlkkrgnlk olmadn selâm ver -
mekle anîatvereceiz .
Bir yere; mi gireceiz ?
Güzel güzel izin alacaz, se —
lam vereceiz, öyle sallapatiden^
girmek yok, kavga dövü için?
gelmediimizi selâm vermeklebildireceiz .
Birine bir ey mi söyleyeceiz,
bir ey mi soracaz? iptida selâmvereceiz, öyle damdan düer gibî
söze balamak vok , önce selâm
— 18 —
-J^.* oy jo.~i ^ »iaj^a >
iJ>jyy «i-Uj^j
—«* « -»
*
— 19 —
sonra kelâm , bir yerden kalkpgidiyor muyuz? yine selâm ver -
ceiz, öyle birdenbire ban alpgitmek yok , bir krgnlk filân
olmadan güzel güzel gittiimizi
selâm vermekle bildireceiz .
Peygamber Efendimiz, evleri-
ne girince ilk ileri selâm vermekolurmu, sonrada her eyden evvel
misvak tutunurlarmi, ikiside iyi
ey, önce güzel bir selâm veri -
yorlar, ev halkna hürmet ^mu-habbet gösteriyorlar, onlara kar-
bir dargnlklar olmadnbildiriyorlar, sonrada hemen te-
mizlie balyorlar .
Peygamber Efendimiz evle -
rînden çkarken de yine selâm
vererek çkarlarda, gönül holu -
o'u ile evden ayrldklarn ev hal-
kna bildirmi olurlard'. Müslü-manlöfi kimseye vermez nice a -
damlar vardr ki eve cehre ile
— 20
di* Jt •>Jp\ &/. • )j~*\-^ {&" ^
o' 4-Uj^ j-, ^J \ 0***Ju ) f*^-** «i^
t^ < jJj*j\ (jkx* jj^s* a:^ *jf***m <^^
M
JjÇ <jT3 \ ûp^M j» jjfjp 4iüj f
fv- i-
_ 21 —suratla girerler, çkp giderken
de öylece bir cehennem sfat ta
kmrlar , böyle yapma da bir
marifet sanrlar . Halbuki böyle
geli , böyle gidi evdekiler! ür -
kütür, telâa düürür, öyle selâm
vermeden eki bir suratla eve
gelen adamdan elbette her türlü
drlt umulur , her türlü tatszlkbeklenir, sonra öyle somurtarakkapy vurup giden kimse kimbilir akama gelince 'neler yapar,
ne kyametler koparr ?
Bunlar hep insan tasalandra-
cak, hep adam birbirinden sou-tacak eylerdir, gelirken, giderken
verilecek bir selâm iste bütün butatszlklarn önüne geçip güzel
güze! geçinmee sebep olur '.
Müslümanlk sade namazdan
,
oruçtan, sade haçtan , zekâttan
ibaret deildir, onlar dinin direk-
.
îeridir , temelleridir , binann
— 22 —
j&LL** j-**j» . jx*^L- â>(^j< ozj*^ jVjI• *•
» •• *
* 0* ~ •* ^^ »* ** * "^ + w •+ ~ m V*
jji» JU d\»j» <£~^ • jj?& (Ss**-* j-Öt
— 23 —
binal sade temelle, sade direkle
midir? ona daha bir çok eylerlazmdr ki onlar da yapmak, çat-
mak gerektir . Tpk bunun gibi
din binasna lâzm olan eylerdenbiri de selâmdr, bunsuz müslü —malk olmaz, olsa da bir hayrgelmez .
Bakarsn bir adam sk sk na-
mazn klar, orucunu tutar, hac -
ca da gitmi, zekâtn da verir ...
Çok âlâ, çok güzel, lâkin kimse-nin vüzüne bakmaz , kimsecikle
muhabbet etmez, suratndan dü-en bin parça olur . Demek adam-caz müslümanlk yapmak isti-
yor, ama AUahn kullarn sevmi-
yor . Allahn kullarna hiç ehem-miyet vermiyor, yalnz kendisini:
görüyor,! yalnz kendisini beeni-yor . ite bunun hâli tpk sade
temeli atlm, sade direkleri ça-
tlm binaya benzer, iman kuu-nu barndrmak için ö binann
— 24 —
-.jjUjjj* *-bt *li31 J**l ^»M- J^î .j^jV
? \ « -
• « % . ~
- 25 -daha pek çok eksii gedii vardr
Müslümanlkta öyle kar kar-
ya gelerek gözü gözüne ilien-
lere selâm vermemek öyle dursun,
hatta gözü görmiyen bir alilden
bile selâmn esirgememek lâzm-dr, asl selâma, asl iltifata muh-taç o zavalldr
, görmiyor diye
bir âmâya selâm vermemek ona
hyanet etmektir, haberi olmadanonun hakkn yemektir .
Kardan karya, verilen selâmalmak üzerimize farz olduh eibi,
uzaktan uzaa gönderilen selâmalmak ta bovnumnza borçtur .
Bir gün , Peygamber Efendi-mize biri geliyor : «Ya ResulAllah,
babam size selâm sövledi » diyor,
bunu duyunca, Peygamber Efen-
dimiz de : « Ve. aleyke ve ajâ ebl-
kesselâm » diyorlar . Yâni allahn
selâm senin üzerine de , babannüzerine de olsun, buyuruyorlar-
— 26 —
— 27 —
Mektupla gönderilen selâm al-
mak,!ve eevap vererek selâm gö-
ndermek te bir haktr, sevimekhep [kar karva olmaz , böyle
uzaktan uzaa da olur . Mektup-lamak ta bir nevi görümek , bir
nevi sla etmektir, mektup yaz -
mayp selâm, sabah kesmek te
bir nevi dargnlktr, hele birinin
mektubuna eevap vermemek pekayptr, âdeta onu adam yerine,
koymamak, âdeta onun verdii
selâm almamak gibidir .
Peygamber Efendimiz , hsim akrabann , dostun ahbabnuzak dütüklerinde de muhabbeti
kesmemelerine çok ehemmiyet
vermilerdir , bunun için « Bulun-
duunuz diyar uzak dahi olsa ,
mektuplaarak sla edin » buyur-
mulardr , öyle gözden rak olduk
diye birbirinizi gönülden de rak
— 28 —
«a/jM «jkiljjft iJül*^ o^jü â^uL*» ^jh
f*^~ *^M £«>«* ^^kjj^ *&} «A--» uH
A>Jl* j- t£jt <" JJA-.j^^#jjT ^jt »jj iyi
*^— #/'*.$» A—Jlv$! «t-*i» j J A_~*j ^aj&J^J)
.4^>^fe <- jjî^j ^U «iCL-ilj^ <aOao c^-**^
dij}U A>U^>^ tfj^J^ ^«Jt .^#^1 aU» ^>V
— 29 —
tutmak nüslümanlkta yoktur
,
dostluu uzakta iken de ,yaknda
iken de muhafaza etmek gerektir-
Baka bir hadisi erifte de , hiç
olmazsa selâm göndermekle sla
edilmesi emredilmitir . Yâni sla
etmek üzerinize boreolan hsmakrabanza bari gidemiyorsanz
hiç olmazsa onlara selâm gönderin,,
böylelikle olsun onlarn gönlünü
aim .
Haydi diyelim ki bir insann
manii olur , kalkp »gidip sla ede-
mez , eli de dardr r bir hediye
filân gönderemez, pek âlâ bu adambir selâm da m gönderemez ? eli
yufka ise vakti , hâli yerinde de -
ilse dilini de kedi mi yedi ? ni-
çin hsmna akrabasna bir se -
lan olsun göndermiyor ? uzakdütüü hsm akrabasndan bir
slâmm bile esirgeyen kimseden
— 30 -
4j& J^X u?J* ^r* f*j*.? j?^ * c$j\
-, - "**
» ^JL-J^J. *^jA^*^.»)1
ü**~*JJ ti^^J e IS" ^J
atf
JL3tf- «;U jJiî fiil ü&j),—^ k*^'" J. O
•JSÛ ji il f ^a£> jfc>J^ ~fy îijj.
— 31 -
artk ne beklenir? soyuna sopuna
kar bu kadar nekes olan kim-se, kim bilir ybanclara karnasl olur?
Peygamber Ffendimiz bir
hadisi erifte « insanlarn en ba -
hili , en cimrisi selâmna bahîl
olan kimsedir » buyurmulardr .
iane vermiyen zenginler de ne -
kestir, zekâtn ftrasm vermi -
ven kimseler de nekestir, lâkin«y 7
bir selâmn esirgeyen adam kâ -
dar dünyada bahil kimse olmaz
.
Adamcaz bedava bir selâma
bile yanamyor , nerede kelâmnerede taam , nerede sohbet mu -
habbet , nerede muavenet ? selâm
gibi gayet koiay bir iyilii yapa -
myan adamdan nasl olur da
büyük büyük hizmetler bekle-
nir ? insan iyiliklere hafiflerden ,
kolaylarndan balyarak idman
— 32 —
- » •• •*
•»
* -
— 35 -
etmeli ki sonra miîletin memle-ketin selâmet için daha ar, daha
güç fedakârlklara katlanabilsin.
Peygamber Efendimiz bir ha-
disi erifte de öyle buyurmu-lardr: «Bir kimseye gerek toptan,
gerek ayr, ayr yirmi müslümanselâm verse de o gün yahut o gece
ölecek olsa ona cennet vacip olur»
Sakn , cennet te ne kadarucuzmu demeyin , cennet ucuzdeildir, din kardelerinin gönül
leri pahaldr. Güzel güzel selâm
vererek yirmi nüslüftann gön-lünü alma sen az bir ey mi-
sanyorsun? nice sevaplar vardrki küçük görünürler ama fayda-
lar pek büyüktür, Nice günahlar
da vardr ki küçük görünürler
ama belâlar da pek büyüktür
,
bunun için küçüktür diye öyle
sevaplara, günahlara -ehemmi-
yet vermemezlik etmee gelmez.
— 34 —
< JUil jA'S* Ûymy Ûymj. j\—il
(Sk^
c^^ tij# dW • jjjlsj&J dr*?**
dU}L- i^ ^JU^ . jJL^i J^^ dLiji
jl-K 4J> . j*jtj jVj! J^l ^ dk^
— 35 —
Baz insan büyük büyükgünahlar iler, Allahn gazabnauramaz da ufak sand bir gü-
nah yüzünden o saat belasn bu-
luverir.
Baz sevaplar da böyledir. nsan,
büyük büyük hayrat, hasenat ya-
par, makbule geçmez de beri taraf-
ta bir yetimin ban okar, yahutselâm vererek bir gönül [alr' Allah
ta bu yüzden o adamn mertebe-sini arttnverir, bunun için yirmi
kiiye selâmla cennet ele geçer midiye üpheye dümek doru de-
ildir, imdi gelelim selâmn usu-
lüne, adabna:Selâm kim kime verecek, ilk
önce selâma kim balyacak? buda nazik bir mes'eledir, her eyinbir usulü, erkân vardr. Yolu ile
yaplmyan iyi eylerden baz fay-
da yerine zarar gelir, zarar gel-
mese de çirkin olur, îgülünç olur.
36 —
t/jS >^jji j^J£-C*l jjJU Oj£) f^—
*• • M » #
ç%* *j£fj. Jfj?/ <~Jj ç~$ £j. < ^\O-ûJ" J. < 3j? J^^ J-ûJ* j. . j-&r*J*
MM V
— 37 —
Elhasl her ey yerinde, yolunda
olmak gerektir .
Selâm için Peygamber Efendi-
mizden aldmz ders öyledir :
Biri duruyor, oturuyor; biri de
geçip gidiyorsa selâm o geçip
giden kimse verecektir .
Biri yürüyor, biri de bir eyebinmi gidiyorsa selâm o binerek
giden kimse verecektir. Karlaan-larn biri yal, biri genç ise kü-
çükler büyüklere selâm verecek-
tir . Bir taraftan gelenler çok, bir
taraftan gelenler az ise selamazlk olanlar verecektir , hep bu
tertibe böyle riayet edilecektir .
imdi hatra birey gelir . Yala-r hemen hemene bir gibi olan iki
kii kar karya geldiklerinde
ne olacak, önce selâm kim vere-
cek ? bunu esbaptan birisi merakedip sordu . Peygamber Efendimiz
. J£*J3ÜL • J&\ ^- 4-3* «^J*
J..Ç& (f<$M • <>l*^ J^\ <Jy
O^J^ ALJJIJ öyly9 4>j-- (j*^- ^ &*-}»&
J^1
LjO ^usS- JVjl AO ftJL.Jofe «-Jj**l"jk
cr 4-rV* , **o*ijm y. * jj^t * &*yA~r:
— 39 —
de «onlarn Âllaha en çok yakn,en çok dost olan önce selâma
balar » buyurdular .
Bunu yanl anlamamal . Âlla-
ha kim yakn, kim uzak anlal-sn da ona göre önce selâm ki-
min verecei belli olsun demekdeildir . Yâni kibir etmeyerek
,
kurum etmeyerek ilk önce kimselâm verirse bümi olun ki , o
kimse Allaha daha yakndr de -
rnektir .
Kibirli adam ilk önce selâmvermee atlmak öyle dursun
kendisine verilen Selâm bile bazalmaa tenezzül etmez, « o kimoluyor ki bana selâm veri)W»der.
Demek ilk önce selâm veren
kimse, kibirlenmeyip, alçak günül-
lülük etmi oluyor , kendini tuta-
mayp kardakine olan muhab -
betini daha evvel bildirmee atl-
yor bu yüzden de mertebesi
— 40 —
s
' " - * «
•
• *
^Jy OK ^ ; <5jA- ^Jj- ^
— 41 -
büyük olup Allaha daha yakn -
lyor, bunun için selâm vermenin
sevab, selâm almann sevabndançok fazladr, halbu ki selâm ver-
mek sünnet, almak farzdr. Far-
zn sevab da sünnetin sevabndandaha çoktur . Lâkin bu kaide se-
lâm hakknda yürümiyor, ilk se-
lâm veren kazanyor . bunu dü -
ünmeli de öyle selâm önce o ver-
sin, bu versin diye beklememeli-
dir, hemen güzelce selâtn verip
gönül- almaa bakmaldr .
Lâkin unu da bilmeli ki dahaçok sevap alacam diye köebanda durup gelene geçene, mü-nasebeti münasebetsiz cayir ca-
yir selâm "vermek te pek gülünç
olur .
Müslümanlkta her eyin bir
usulü erkân olduu gibi selâmnda bir yolu yordam vardr, öyle
— 42 —
• J-&X is"
. jjKS it^i^ <^Wj f^*»**W / •^^î.UI
M
— 43 —
sevap alacam diye kendini âle-
meelence etmektede mana yoktur.
unu da bilmi olun ki selâm
alaca umulan kimseye selâm
verilir . Selâmnz almayacak bir
adama selâm vermek doru deil-
dir , zorla onu günahkâr etmekte manaszdr, ama selâm niçin
almyormu, almal deyil mi ? o
baka bahis. Sen mademki onunhuyunu suyunu biliyorsun, yahut
hâlinden, tavrndan bir adamnselâm almyacam seziyorsun
öyle ise sevap alacam diye sakndurup dururken adam günahasokma ! .
Lâkin bir de u var ki, biriyle
karlatnz, selâm vermek mü-nasebet ald, tuttunuz selâm ver-
diniz . Lâkin o adam selâmnzalmad
;ya görmedi yahut her
nedense görmemezlie geldi, böyle
— 44 —
«Jjî .*lUy *j-&j>. Jiy Ji> V-^-. ^
— 45 —
olunca [ne yapacaksnz? aidiy-
di, almadyd, gördüydü, gör-
mediydi diye i mi çkaracaksnz
dönüp arkasndan bakarak: «u-
nu bir adam sandm da selâm
verdim, herif hiç aldrmad ne
dersin?» diye ona bunam anla-
tacaksnz?
Hayr, hayr! asla» böyle müna-
sebetsiz eyler hatrnza bile gel-
miyecek, hiç kzmyacrksnz, hiç
o adama düman olup di bileme
çe kalkmyacaksmz, merak et-
meyin sizin selâmnz o almadysa
ondan daha çok hayrls alm^tr, bunu böyle bilip güzel güzel
yolunuza gidin, sevap kazanymderken ortaya bir dert çkar-
mamaa gayret edin.
imdi selam bahsi olurken hatra
fj^jtj (*-* 0- jA*' ^.x^ • J^r
f^-r <y*> e*" ^.u •*** </-*!' f^-
— 47 —askelerin selâm usulü gelir, lâ-
kin burada bizim sözümüz as-
kerler için deildir , babozuk-lar içindir, askerlikçe ne kabul
edilmise kimin kime önce selâm
vermesi münasip görülmüse o
öyle yaplr, biz ona karmayz,bu cihet sakn zihninize ilimesin
unu da söylevim ki selâm
vermekten selâm yermee fark
olduu gibi selâm almaktan selâm
almaa da fark vardr, baz adamvardr , eli bal satar , surat dasirke satar, ite böyle olmamalaz selâm verirken, selâm alr -
ken yüz de beraber selâm almal
,
selâm veremeli, etrafa zehirler
saçmamak .
Ask bir çehre, ykk bir suratla
alnan, verilen selâmn ne hayrolur? öyle surat etrafndakiler
— 48 —
^ijlS <*j » y:xjs\ jjJL- Oj£\ £&f
•M . M
— 49 —
muhabbet saçmaz, dargnlk, dü-manlk saçar, bunun için Pey-
gamber Efendimiz « Birbiri-
ne kar kalarn çatarak, yü-
zünü ekiten kimseleri Allah se*-
mez » Bir baka hadisi erifte de
« Din kardeinin yüzüne gülüm-siyerek tatl tatl bakman âdeta
bir sadakadr! » buyurmulardr.Sadaka sade dilenciye verilen
ey deildir, insan yiyecee, içe-
cee muhtaç olduu gibi tatldil
güleryüze de muhtaçtr
.
Umduu kimseden güleryüz
görmeyen kimsenin hâli bir ka-
pdan koulmu dilenciyi andrr,o da muhtaç, oda muhtaç, birine
verilecek sadaka, yiyecek, içe-
cektir, ötekine verilecek sadaka dailtifattr , tatldil güleryüzdür
,
müslümanlkta daha bunun gibi
nice sadakalar vardr.
— *ö —
JrU> A»U . J^lJj» 7\j^ «jL-^ Jj>. ^
.jrj dU^s dL <*bl J«^*.ij9 JbVMy*
û& - S'J> V-^ ^l#i <5^jia^
- s —
Peygamber Efendimiz buyuru-yorlar ki « Bir din kardeinle
açk, ferah, ferah yerlerde gez-
mek te sadakadr». Adamn karntok, srt pek olur da yine bir çok
eylere muhtaç bulunur, bir canayakn ahbabiyle, arkada ile ge-
zinip ferahlanmak ister , arka-
daszlk, ahbapszlk ta büyükbir yoksulluktur.
Zaman olur ki ho bir arka-
dala gezip hava alarak ferah-
lanmak adama bin ilâcn verme-dii ifay verir, açk, havalyerlerde gezinmek bukadar fay-
dal olduu hâlde insan baz ken-di kendine çkp gezemez, lâkin
sohbeti tatl, uygun bîr arkadabulunca seve seve gezinir, ite oarkadan sebep olup ta onu gez-
dirmesi ' onu farahlandrmasu
yok mu, bu da bir nevi sadakadr.
Böyle sadakalar da birbirimizden
— &2 — \
^filÂ^j j » «_>ydfe «!>£.? *aL~- . jC*
*^—L* L*$ diri «j}k o<£ « îföjj* n
— 53 —esirgemiyeceiz , bunlarn en
ehemmiyetlisi de -dediim gibi-
birbirimize kar güleryüzdür,
hele selâm verirken az çok
tatl bir sima çok lâzmdr , böy-
le olmazsa selâmn bir faydasyoktur . Gelelim imdi selâmnçeitlerine :
« Esselâmü aieyküm » diyene
kar «Ve aleykümüsselâm» denir,
sade bukadarla kalmayp «Ve rah-
mettullâhi ve berekâtüh»ü de ilâve
etmek daha münasip olur . Selâm
kelimesinin basma eliflâm ilâve
etmeksizin «Selâmün a!eyküm>> de
denebilir selâmlamak usulü git-
gide çok deimitir , « sabaherifler hayr olsun, akam erif-
ler hayr olsun, vakti erifler hayr
olsun, efendim Allah ömür ver-
sin» gibi sözlerle de selâm ver-
mek âdet olmutur, hiç bir ey
— 14 —
»M - \
^xJ . ibjduA-^j ^^1 Ai>-1.^? o^L- düU
•,
• • • -» •
^Tai\ Jji dÜW jjj. ojj^l dUjj/"
— §6 —
söylemeksizin elle iaret ederek,
yahut ba açarak selâmlamakusulü de çkmtr . Selâm içia
yerine ve adamna göre riayet
•dilecek usuller konulmutur .
Eer biz bamz alp maa -
ralara kapanacak olsak âlemin
selâmna , sabahna ehemmivetvermeyebilirdik , lâkin müslü -
manlkta keilik edip öyle maa-ralara kapanmak yoktur, biz sade
birbirimizle deil , belki bütün
milletlerle iine göre karp gö-rüeceiz, her yüzden yana ci-
kan anlayp dinleyeceiz, ilimce,
marifetçe, san'atça, ticaretçe kim-
seden geri kalmamann çaresine
Irakacagz, bunun için karmak,görümek arttr, karp görü -
mek için de bütün âlemin kabul
ettii nezaket usullerine ister is-
temez uymak gerektir
JJKA&l dltH jj^ *ity . jjJt£ ji» ^W
fj^f ?* J' *y y* j*U>L.~ ^^p ^«W«i
£*Jh\ Jj^ •;>&£ yXJÂ\ >JL . j-ju- ^
— 67 —Zemann icab» ii o dereceye
getirmitir ki «Selâmün aleyküm»
diyenin selâmn almamakta ne
gipi zararlar varsa, nasl gönülkrlp hatr kalmak muhakkak-sa bugünki usullerle selâm ve-
ren kimsenin selâmn almamak-ta da öyle zararlar vardr, öylece
gönül krlp hatr kalmak mu-hakkaktr, bunun için iin ince-
liini düünerek selâmlama daadamna göre güzelce yapmakicap eder .
imdi gelelim selâmdan sonra
el tutumak mes'elesine . . Bu da
selâmdan beklenen fayday art-
tracak bir eydir . PeygamberEfendimiz buna da çok ehemmi-yet verirlerdi . Eshab kiramla
hep el tutuurlard , « Ebu -
zer » Hazretlerine biri sormu«Peygamber Efendimiz sizinle gö-
rütüü vakit elinizi tutarmiydi?»
— 68 —
c—b U*b .^1 ^x yp\c dU^_,U^ JV\
i *Jjks»-*±i\ *b tj^A** ^j*A»*0 4i*-JjJ C**J jii» .ijl
'• •^ • •• w »» • «
.
— &9 —
demi, o da « Ben her ne vektPeygamber Efendimizle görü
-
tümse daima elimi tutarlard» ce-
vabn vermitir . Hep resulullah
Efendimizden örnek alan Eshabkiramn âdeti böyle idi, daimarasgeldikçe el tutturlard
, yol-
dan gelince de birbirinin boy -
nuna sarlrlard .
Bir hadisi erifte « Selâmdansonra kardakinin elini tutup
güzelce skmak selâm tam edecek
bir evdir » buyurulmutur . Se-lâmdan asl maksat gönül al-
mak deil midir ? sade selâmla
kalmayp el ele tutumak ta adamm gönlünü büsbütün ho ede -
cek bir eydir . Demek sence o
adamn bir kymeti varm ki onaehemmiyet veriyorsun, sade se -
lamla geçip gitmiyorsun , iini
brakyorsun, yolundan kah -
yorsun , durup el tutuyorsun.
— 60 —* ^ *
m mu»
*£Uj/" «i>^ ^ ^ ;cx»l >^ cüj
•» • • •*
•t * -t ,. , H -
t? S * *
m m m
— «1 —
demek onu seviyorsun, ondan i-renmiyorsun. Ah, bu ne iyi eydir.
Hep insanlar böyle olsalar, bir-
birinin! böyle sevseler ne hoolur,Itte Peygamber Efendimiz her
kei böyle görmek istiyor ,
bütün insanlarn böyle sevime-sini arzu ediyor, bunu için bir-
birimize selâm verdiriyor, elele
tututuruyor. Lâkin bukadarla dabrakmyor, o eller birbirini mu-habbetle skerken el sahipleri-
nin de öyle put gibi durmalarnaraz olmyor, o srada tatl bir
yüzle hâl hatr sorarak hamdü-sena edenlerin ve birbiri için Al-lahtan rahmet mafiret dile-
yenlerin o anda, yâni birbirlerin
den ayrlmazdan evel günahlar-
dan kurtulacaklarn bildiriyor.
El tutumann bir faydas daçok kerre aradaki muhabbetinderecesini göstermektir. Bakarsn
— 63 —» >
.jUL . ^4*J Jt *M <>& • jj„> Jlr c5j^. &>-
i** *
<& 4>j\ oL* . jy\jJu^> <Jû^ XLj\ dk*- ?»-»*
i
& J*jh j<~*j J>&.*- 'Ûv . jj$\ Jj
«3
sana biri bir el verir . LaknAllah el eylesin, paçavradan, ölü
elinden fark yok, hiç kmldamyor, hiç senin elini muhabbetleskmyor, sade öyle tahta gibi
duruyor, hem de okadar iretiduruvor ki parmaklarn gev-etsen hemen düüverecek. Artkhiç düümee hacet yok, o ada-mn seni ne kadar sevdii mey-dandadr.Demek onun el verii bir mu-
habbetti deildir, zoraki bir ey-dir, öyle olmasayd senin eline
muhabbetle sarlrd , canü gö-nülden gelen bir istekle elini s-
kard, ama her kaidenin yürümedi-i bâz yerler olur, bir takm sinirM
kimseler vardr ki sevsin, sevme-sin rasgeldiinin elini cendere
gibi skarak adamn parmaklarmbirbirine geçirirler, lâkin böyleleri
azdr.Eltutumakmuhabbetin hemsebebi hem de^üzel bir miyardr.
64
6j J+* JJU}L» J<~*j 0**?j} <i*£ /4-**i
— 65 —
Btfzt akl ermiven kimseler se-
lamdan sonra bövle el tutumabeenmezler , el ele toka et -
mek gâvur iidir diye ho gör-
mezler ' O zavalllar bilmez-
ler ki bunun arapça ad musa-fahadr, Peveamber Efendimi-
zio sevdii , metettii ve daimayapt bîr eydir. Musafaha akadeil öyle namazn sünnetleri
gibi bir sünnettir. Baz adamlarvardr, ölünceye kadar böyle süneti müekkede olan namazlargüzel güzel klarlar da selâmlat-
tktan sonra birinin elini bir defa
bile tutmazlar, halbuki bu da bir
sünneti müekkededir .
Lâkin sünnettir sevaptr diye
uluorta, rasgeldiinin eline yap-makta da mana yoktur, selâm gibi
bunun da bir karar, bir kvamvardr, söz temsili dar bir sokakta
ya bir geçitte biriyle karlatnz
— 66M/
O-^J^ c^— J, *^ t5"^-£ **~^ f (S^JJ uf
s jCj-U j£5 *^ j^J ^jij ut *>
• *
— 67 —iliç tanmadnz hâlde o adamdurdu size vol verdi, iste burassade bir selâm verirdir, güzelce
bir selâm verip geçersiniz ,
hatta durup ta size yolverdii
için bir de teekkür edersiniz , lâkin
bukadarla kalmayp hemen o ada-mn eline sarlmak doru deil-
dir , el tutmak için az çok tan-mak ister
,yahut tannmasa bile
bir i için görümek konumakgibi sebepler lâzmdr , öyle sade
rasgelmekie bilmedii adamnelini skmaa kalkmamaldr .
Bir de var ki pekâlâ tant - -
nz birine rasgeldiniz, lâkin ada -
mm elleri çknla, paketle dolu, bir-
takm bir evler alm , bir evler
yüklenmi, yahut eli yan ho a-
ma bir acele ii var, etei tutu-
mu gibi telâla gidiyor, haydi
,
gözünüz gözüne iliti , selâmla 4
atnz, ite o kadar kâfidir, varsî
— 68 —
£xî\ «jSU j\ uyt . og&if- *'---!J J*^* V
AÎ^^il,^» c J2j\j> W'-'' Lr *«.aI»U-W*
«
— 69 —adamcaz iine gitsin, onu o-hâlde iken durdurup ta elini si-*kaçan diye yolundan ahkomakyahut elindeki çknlar orayaburaya braktrmak saygszlk-tr. Müslümanlkta nezaket var-dr, saygszlk yoktur.
El tutmann bir art da saeli uzatmak ve o el de temiz bu-
dunmaktr . Bilirsiniz ki müslüman-. hkta sa el ile sol elin ayr ayr
vazifeleri vardr. Sa elle buruntemizlenmez , kirli bir yere
,
pis bir eye o el dokundurulmaz,
büyük temizlikler hep sol elle
yaplr . sa el de en evi evler
için saklanr, iste en evi evler-den biri de ahbap elidir.
Sen bana elini mi vereceksin,
aramzdaki muhabbeti mi artr
çaksn? övle ise bana övie bir el
ver ki ben onun hep temiz yer-
lerde kullanldn biteyimde oeli
— 7#
jjSJ\(J\ j£ J3I j\j.. .>jl"^» v*-^^ 4j£ta*âV--*
m,"^ - v «/"*• r *
s-L» ^>* Jj^j ^A,V. • J^>* ^ a:^ «iktal j*^
4-J^S y& .j-^'jb 3^* Jt ^ *^ <d^/j Jl
— 71 —seve seve tutavm o eli eli —nin içinde tutmaktan zevk da —yaym, yoksa bana sol elini ve .
—
rirsen ben onu istemeye' istemeye
tutarm, bir an eve! u elimi e —kiden bir kurtarsam diye bakarnzira sol el nekadar temiz olsa yine
üpheli bir eldir, sevienler arasndaböyle üpheli eyler yaramaz .
Muhabbet dediin pek nazik
bir eydir , her eyden evel
temizlik- ister, ufak bir dikkat —sizlik insan birinden soutuverir,.
ölünceye kadar adamn içinden
çkmaz ," bunun için hep sa el
verilmeli hem de o el temiz bu -
lunmaldr, temiz deilse el tut -
maa kalkmamaldr . Karndakisana el vermek isterse affedersiniz
elim tozlu, yahut slak diye özür
dilemelisiniz . Sebebini söylemeden.
el vermeyecek olursanz ayp olur,
sonra karnzdakinin cjönîü kaln
72
4 jaDLi (3"*^,. ^-^ * j^aj^ ^•v^**" (J d-?^
— 73 —
Bir de vardr ki baz adamneli çok terler, daima srsklam du-
rur, böyle olanlar da pek mecburolmadkça kimseye el uzatmama-hdrlar, icap edince de yaktlcadavranp temiz mendille gizlice
elini kurulavarak övle el tutu -
maldrlar, ama diyeceksiniz ki
bü uzuu i . Elbette ya ne zan-
nettiniz? kendini bakalarna sev-
dirmek , kendini bakalarndansoutmamak kolay deildir, bu-
nun için dikkat edilecek , riayet
edilecek çök evler vardr .
Bunlarn biri de selâmlatktansonra el tutulaca srada elle -
rin çplak bulunmasdr , demekeldivenli^ elimizi bakasna uzat-
myacaz , uzatacaksak mutlaka
eldiveni çkarmak lâzmdr . Böyle
yapmamak kabalktr, nezaket-
sizliktir, karndakme ehemmiyetvermemezliktir, el dediingünde elli
— 74 — ,
^* * *
dki . »j *li«t Jöle Ll jt&* * ili-
y* Jf Jp dtu^lst ^t JL* JiLl jVjpjI?
w. f " I
*
j* *y*>\j u j\j . j>j\* J «4^1 *i^fi
— 7â —defa ykanabilir,, lâkin eldiven
böyle midir ya? onun bir takmhiç ykanmaa gelmez, birtakmela ykansa ykanr ama âdet ol-
mamtr, demek eldiven denilen
ey ykanmadan kullanlan bir e!
kabdr.Kendisiyle bin türlü sev tutulan.
j a j.
pasakl bir el kabn bakasnngül p*ibi eline uzatmak insaniyete,
mürüvvete yakr ey deildir,
isterse o eldiven yeni olsun, temiz
olsun, yine soî el gibi üphelidir,
üpheli bile olmasa yine nezaketeyakmaz.
içimden gelen bir muhabbetle
uzattm eli yine muhabbetli bir
el karlamahdr, halbuki benimseve seve uzattm ele yünden.
örülmü, deriden'yaplm bir k-lf kars ckvor, ama o klfniçinde el varm, var ama arada
da neler var, o dostumun elini bir
türlü bulamvoHm 4, onun elini
— 76 —
4. < Jj-*M <^-> ^ jjf-***'" î*Wi <r^
jzjs y^A
Jkt jH/> Jy^\ ifS:^ -^ J •
+?&j\ ü^J^:t J 1 ^ *^ <*V^ ^^
Jt o yj« <ojJa£l lJj* J%>\. JJJ^ ^
— 77 —muhabbetle skp bir tat duy -
muyorum, bu bana o dostumun
bir cefas, bir ezas deil midir ?
te bunun için Peygamber Efen-
dimiz buna raz olmvorlar, bunuhiç ho görmiyorlar, buuun hak -
knda çok hadisi erifler vardr.
O zamanda imdiki gibi eldiven
kullanmak âdeti yoktu, lâkin gi-
yindikleri yahut sarnp bürün-
dükleri esvabn içinde kalan eli ç-karmadan öylece esvap altndan
el tutuanlar olurdu, soua s -
caa kar eldiven vazifesini gör -
mek için pek uzun yaplan kol -
larn içinden de birbirine el veren-
ler bulunurdu, ite PeygamberEfendimiz buun beenmiyorlar»böyle yapmak bir insaniyet-
sizlik, bir nürüvvetsizliktir, di -
yorlar, bunu dostlara kar reva
görülmiyecek bir cefa sayyorlar.
— 78 —
> ^>tij> /«-L^ *j^>x. ö-wU (VjLrj Jjl<-—
t - * s* - t*
Ne güzel , ne kadar hakl bir
„.söz ! ne kadar ehemmiyetli bir
eezaket dersi !..
Bu ders bize bin üçyüz bu ka-
dar sene evel verildii hâlde ine-
denivet dünvas bunu daha veoi
yeni akl etmee balamtr , el
tutuurken eldiven çkarmak son
zamanlarda moda olmutur, böyle
incelikleri herkesten evel bizim
yapmamz lâzmd ,imdiye ka-
dar yapamadksa bundan sonra
yapmaa çalalm . PeygamberEfendimizin daha ne güzel terbiye,
nezaket , sayg dersleri vardr ki
her biri bütün cihana örnek ola-
cak eylerdir, inallah onlar da
dilim döndüü kadar söylemeegayret ederim, bu seferlik buka-
*dar kalsn >
Yanl Doru Sayfa Satr
Evvel Fvel 39 22
Yalanlyor Yakn saylyor 41 1
Deiyil Deil 43 9
Kzmyacrksnz Kzmyacaksm 45 11
Kazanym Kazanaym 45 17
Yermee Vermee 47 10
Etrafndakiler Etrafndakilere 47 21
Farahlandrmas Ferahlandrmas 51 21
Getirmitir Getirmitir 7>7 2
Tutarmiydi Tutarmyd 57 23
Tutturlarcb Tutuurlard 59 7
evdir eydir 59 13
Birinini Birini 61 4
ite îte 61 5
Kerre Kere e\ ât
Lakn Lâkin 63 1
duruvor duruyor 63 7
bâz baz 63 18
eye seve 71 1
tutavm tutaym 71 1
uzuu uzun 73 8
bakasna bakasna 73 18
karndakme karmdakine . 73. 22
içinden içinden 75 16
duymuyorum duyamyorum 77 1
buun bunu 77 18
Fiyat 35 kurutur
Kitab yazann bastrd Kitaplar
t sal | Köy hatibi
kkale cephesinde ') Köy hocas
p düündüklerim{]Köylü ilmihâli
| Türkçe hutbeler
Asker ilmihali | ptidaîlerde Dindersleri
Türkçe hutbelerle Vaz ve Asker ilmihâlinden bakabu kitaplarn mevcudu kalmamtr. Köy hocasi
on be günde bir çkar mecmuadr. Senelii yüz otuz
kurutur.