164

Termo Klima Ekim

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Termo Klima Ekim

Citation preview

Page 1: Termo Klima Ekim
Page 2: Termo Klima Ekim
Page 3: Termo Klima Ekim
Page 4: Termo Klima Ekim
Page 5: Termo Klima Ekim
Page 6: Termo Klima Ekim
Page 7: Termo Klima Ekim
Page 8: Termo Klima Ekim
Page 9: Termo Klima Ekim

Yine bir Renex Fuarı sayısıyla karşınızdayız. Bu sayımızda da Renex Fuarı kapsamında

yenilenebilir enerjiler, enerji verimliliği ve ısı pompaları konularını ele aldık. Renex Fua-

rı’na katılan firmaların haberleriyle de zenginleştirdik.

Yenilenebilir enerjiler konusunda sektörün beklentilerinin yetkililerce karşılanmamasına

rağmen gerçekleştirilen organizasyonlar sektörün bu işin peşini bırakmayacağının bir

göstergesi. Yıl boyunca seminerler, sergiler, sempozyumlar düzenlendi, düzenlenmeye

de devam edecek. Bundan iki yıl önce bir Renex Fuarı sonrasında hazırladığımız güneş

enerjisi sayısında “Güneş Yakar Türk Bakar (mı?)!” başlığı altında şunları dile getirmişiz.

“… Renex Fuarı’nda bir kez daha gördük, güneş enerjisi selinin önünde daha fazla du-

rulamayacağı da kesin. Teorilerdeki lobiler ne kadar sıkı çalışırlarsa çalışsınlar, milletin

önünde durmak kolay değil. Güneş her zamanki gibi yakıyor, Türk Milleti bakmayaca-

ğını gösteriyor.” O zaman güneş enerjisi özelinde yenilenebilir enerjiler için yazdıkları-

mız bugünde geçerliliğini koruyor.

Yenilenebilir enerjileri bir fuar mantığında ele alan, ziyaretçilerine yenilenebilir enerjiler

alanında yeni işbirliği fırsatları sunan Renex, bu yılda sektöre umut aşılıyor. Biz orada

olacağız. Sizi de bekleriz.

İKLİMLENDİRME – TESİSAT SEKTÖRÜNE ÖZEL SERİ İLANLAR TERMO-KLİMA’DA

Termo Klima dergisi olarak sektörde bir ilki daha gerçekleştiriyoruz. Termo-Klima dergisi

sektörümüzde faaliyet gösteren firmaları eleman ihtiyaçlarına ve de sektörde çalışmak

isteyenlere yönelik olarak seri ilan sayfaları açıyor. Kasım sayımızdan itibaren Seri İlan

sayfalarımızda 20 kelimeyi geçmeyen eleman ilanlarınız ücretsiz olarak yayımlanacak.

İş arayanlar – eleman arayanlar bu sayfalarla bir araya gelecekler. Bu sayfalarda sektö-

rümüzü yakında ilgilendiren organizasyonları da bu sayfalar vasıtası ile tüm sektöre du-

yurabilirsiniz.

Mehmet Ö[email protected]

RENEX FUARI’NDAYIZ

Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Dergisi

DÜNYA FUAR YAPIM LTD. ŞTİ. ADINA SAHİBİ EBRU DEMİRTAŞ[email protected]

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)MEHMET Ö[email protected]

GRAFİK TASARIMABDULLAH [email protected]

ULUSLARARASI İLİŞKİLER EMRE ÇİÇEKÇİ[email protected]

MUHASEBE- FİNANS MÜDÜRÜAYNUR GÜLEÇ[email protected]

SİSTEM ANALİSTİHAKAN [email protected]

DANIŞMANMURAT DEMİRTAŞ[email protected]

REKLAM SATIŞ

ENİS [email protected]

NAZLI BOZDAĞ DEMİ[email protected]

BİLİM YAYIN KURULU

PROF. DR. HASAN HEPERKANDR. BURAK OLGUN

[email protected]

BASKISTİL MATBAACILIKİbrahim Karaoğlanoğlu Caddesi Yayıncılar Sokak Stil BinasıSeyrantepe - 4. Levent / İstanbulTel: 0212 281 92 81 (Pbx)

ADRESDereboyu Caddesi Meydan Sokak Beybi Giz PlazaNo: 28 Kat: 2 Daire: 3-4Maslak - İstanbul0212 290 33 [email protected]

YAYIN TÜRÜYayg›n, Süreli, Ayl›k

ISSN 1309-4599

Termo Klima’da yer alan makalelerdekifikirler yazarlarına aittir. Yayımlanan ilan-ların sorumluluğu reklam verene aittir.Termo Klima’nın bütün yayın haklarıDünya Fuar Yapım Ltd. Şti.’ne aittir. Yazı-lar kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.

Page 10: Termo Klima Ekim

26 SEKTÖR GÜNDEMİ26- İMSAD: Sektörümüz Arap dünyasındaki Türkiye

popülaritesini değerlendirmeli

34- İSKİD-Hava Kanal Komisyonu Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirdiği seminerler ile faaliyetlerine devam ediyor

36- TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı Zeki Poyraz: “Sektörümüz birlik ve beraberlik içinde gelişiyor”

38- Daikin Türkiye’nin havasını değiştirmeye geldi

42- Ofislerde solunan hava, çalışan verimliliğini etkiliyor

44- Kombiler ekonomik kullanılmıyor

İ Ç İ N D E K İ L E R

50 GÜNDEM

50- Sanayi üretiminde artış trendi sürüyor52- Sektörel dernek başkanları ve yayıncılar, KOSGEB

Başkanı ile proje desteklerini değerlendirdi54- Ham çelik üretimindeki artış hız kesmiyor56- Mürşat Özkaya: Rise of Biofuels

(Game Over’dan Second Level’a)

60 YENİ PAZARLAMADr. Zeki Yüksekbilgili: İnternet için basın bülteni hazırlama ipuçları

63 AYIN DOSYASI63- Yine yeni yeniden yenilenebilir enerjiler

64- Yenilenebilir enerji kaynakları - Türkiye’de alternatif enerji kaynakları ve uygulanabilirliği

78- RES Yenilenebilir Enerji Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Küçükçalı: Teşvikler çıkmasa bile yenilenebilir enerjiler konusunda Türkiye artık iyiye gidiyor

84- Escon Energy Savings Consultancy Genel Müdürü Onur Ünlü: Enerji verimliliği iki ampulden birini söndürmek değildir

88- H. Emin Ergüven: “Doğal Jeotermal Enerji müşteri memnuniyetini “en iyi olmak” sloganıyla sağlamaktadır.”

Page 11: Termo Klima Ekim
Page 12: Termo Klima Ekim

149 KÜLTÜR-SANATAyın sanat gündeminden sizin için seçtiklerimiz

İ Ç İ N D E K İ L E R

133 TEKNİK

134- MakaleDr. Burak Olgun: Doğal gaz yakıtlı kazanlarda yanma verimi ve yanma gazı analizi

138- MakaleDoç. Dr. Reşat Selbaş: Güneş enerjisinden elektrik üretimi-III

147- Teknik TanıtımActionair marka “Fire Shield” model yangın damperleri

148- Teknik TanıtımDaikin’den küçük işletmelere endüstriyel konfor

120 FABRİKA GEZİSİVira Valf A.Ş. Satış Müdürü Mak. Müh. Ayhan Yılmaz:Vira Valf olarak yeni pazarlarda yeni fırsatlara hazırlıklıyız

124 AR-GE NOTLARIMak. Müh. Dr. Süleyman Tokay: PatentTeknoloji Sarmalı

128 ARAMIZDAKİ PROFESYONELLERAyvaz Hikmet Bey!

104 MERKEZİ ISITMA106-Erensan Satış Pazarlama ve Taahhüt Müdürü

Veysel Kahraman: Merkezi ısıtmada teknolojik gelişmeler enerji verimliliği ile birlikte gelişiyor

108-Önmetal-Rima Yurtiçi Satış ve Pazarlama Müdürü Ergün Erensoy: Artık merkezi sistemde de ne kadar ısınıyorsan o kadar ödeyebiliyorsun

112-Üret Makine Yöneticisi Ayşem Başoğlu: Kullanılan sistem belirlenirken yakıtın otomasyona yatkınlığı yedek parça ve servis yeterliliği göz önünde bulundurulmalıdır

Page 13: Termo Klima Ekim
Page 14: Termo Klima Ekim

PROFESSIONAL AMONG USMr. Hikmet Temel from Ayvaz!

128

C O N T E N T S

INDUSTRY’S AGENDA

26- İMSAD :Our sector should evaluate theTurkish popularity in the Arab World

36- TOBB Air Conditioning Assembly President, Zeki Poyraz : “Our sector is improving in the unity and collaboration”

42- The air breathed in the offices, effects the performance of employees

26

TECHNICSArticle - 1 3 4Dr. Burak Olgun:

Combustion efficiency of the natural gas-fired

boilers and combustion gas analysis

Article - 1 3 8Assist. Prof. Dr. Reşat Selbaş Assist.

Prof. Dr. Arzu Şencan Şahin, Fatih Yılmaz,Ahmet Özdemir, Assistant İhsan Dostuçok:

Generation of electricity from solar energy-III

133

REKLAM İNDEKSİ

3 S NORM 83AIRONN 89AKANTEL 23ALARKO 11ALDAĞ 59ALFEN 55ALUMUR 37ALP KANAL 51ARÇELİK 1ASHGABAT EXPOBUILD 2012 148ASTEKNİK 97ASTRAL 119BAHÇIVAN 132BAYMAK 15BOSCH TERMOTEKNİK 2-3, A.K.CFM SOĞUTMA 5ÇUKUROVA ISI 25DAIKIN 21DİPAZ 95DOĞAL JEOTERMAL 65DOĞUŞ TEKNIK 127 DUYAR VANA 160EKİN ENDÜSTRİYEL 93

EKİP HAVALANDIRMA 113ERA SOLAR 143ERBAY 57ES-KON 111EZİNÇ A.K.İ.FANEX FAN 109FERROLI 33FLEXIVA 61FRİGODUMAN 91FRİTERM 53GES TEKNİK 47GÜÇTAY 117HSK 73ISIMAS 67ISK-SODEX 2012 62ISKAV TAB 147İKLİMSA 21İMCO 81İMEKSAN 71İNKA 103KARYER 69KLİMAPLUS 27MAKRO TEKNİK 107

METRANS 41MGT FİLTRE 87ÖZFRİGO TEKNİK 43-45PAMSAN 39PINAR SOĞUTMA 75POOL EXPO 2012 118RAM ÖLÇÜ 125REHAU 35RES ENERJİ Ö.K.İ.SODEX ANTALYA 2011 9SODEX ERBİL 2011 105SPIRAX INTERVALF 4STANDART POMPA 13TERMO DİNAMİK 29TESTO 49TOROS SOĞUTMA 115TROTEC 77TROX 31TTMD SEMPOZYUM 145VAILLANT 17VIESSMANN 6-19VİRA VALF 99VİS VANA 101

FILE OF THE MONTH63-Renewable energys

64-File Renewable Energy Resources, Alternative Energy Resources in Turkey and applicability of them

78-Chairman of RES Renewable Energy Systems, Nurettin Küçükçalı: Turkey is getting better about the subject of renewable energy sector although the sector has problems about the incentive

88-Doğal Geothermal H. Emin Ergüven: “Doğal Geothermal Energy provides customer satisfaction by the slogan of “being the best”

63

R&D NOTESDr. Süleyman TOKAY:

Patent – Spiral of Technology

124

FABRIC TOURSales Manager of Vira Valf A.Ş Mechanical

Engineer, Ayhan Yılmaz; We as Vira Valf, are prepared to the new oppurtunities

in the new markets

120

Page 15: Termo Klima Ekim
Page 16: Termo Klima Ekim

enerji burada kullanılır. Sistemin verimi nekadar fazlaysa (COP ne kadar büyükse)yardımcı enerji o kadar azalır.Isı pompalarının ısıtma işlemi sırasındatoprak, su ve havadan kazandığı ilave ısı-nın yenilenebilir olup olmadığı yıllarcatartışma konusu olmuştur. Bu sorun, ısıpompalarının AB’nin Yenilenebilir EnerjiKaynaklarının Kullanımının Teşvik ve Des-teklenmesi Direktifi (2009/28/EC, RES Di-rective, Article 2) ve Binaların EnerjiPerformansı Direktifi’ne (2010/31/EU, Ar-ticle 2) dahil edilmesiyle çözülmüş oldu.Avrupa Birliği yenilenebilir enerji kullanımoranını 2020 yılına kadar %20 ye yük-seltmeyi hedeflemektedir. Bu hedefeulaşmakta çok büyük bir potansiyel olanısı pompalarının yenilenebilir enerji kay-nağı kullanan sistemler sınıfına kabuledilmesi sonunda gerçekleşmiştir. AvrupaKomisyonu yenilenebilir enerji kaynaklarıtanımına hava, su ve topraktan kazanılanısıyı da almıştır.Isı pompası teknolojisi zaten iyi bilinen birteknoloji olup, Avrupa Isı Pompası Birliğiverilerine göre 2005 ile 2010 yılları ara-sında 2 640 000 adet cihaz satılmıştır.Pazar büyümesi, 2003 yılından beri orta-lama %30 olarak gerçekleşmiştir. Uluslar-arası Enerji Ajansı, IEA, pazar hacminin2050 yılına kadar 3.6 milyara ulaşacağınıtahmin etmektedir.Yine bu kapsamda, Bina Enerji Perfor-mansı Direktifi, EPBD, 2021 yılındansonra bütün yeni binaların yaklaşık sıfırenerjili bina olmasını istemektedir. İlave-ten, yenilenen binalar için de benzer ta-lepler olacaktır. Özellikle eski binalardayaklaşık sıfır enerjili bina elde etmede ısıpompaları çok etkili olacaktır.AB’nin Yenilenebilir Enerji KaynaklarınınKullanımının Teşvik ve Desteklenmesi Di-rektifi (2009/28/EC, RES Directive, Article2) yenilenebilir enerji kaynaklarını tanım-larken bazı yeni kavramlar kullanmıştır.Yenilenebilir enerji kaynaklarından eldeedilen enerji, rüzgar, güneş, aerotermal,jeotermal, hidrotermal ve okyanus kay-naklı enerji, hidrolik, biyokütle, gömülüçöplerden elde edilen gaz, arıtma tesisle-rinde üretilen gaz ve biyogaz gibi fosil ya-kıtlara dayanmayan enerjidir. Aerotermalenerji, havada ısı şeklinde depolanan,jeotermal enerji, yer yüzeyinin altında ısışeklinde depolanan enerji (bu enerji eskitanımlamada da vardı), hidrotermalenerji ise yüzey sularında ısı şeklinde de-polanan enerjidir.Diğer taraftan, Binaların Enerji Perfor-mansı Direktifi (2010/31/EU, Article 2) ise

ısı pompasını, yenilenebilir enerji kullanansistemler sınıfına sokmak için bazı değişik-likler yapmıştır. Isı pompası, hava, su veyatoprak gibi doğal ortamdan aldığı ısıyı, ısı-nın yüksek sıcaklıktan düşük sıcaklığadoğru doğal akışını tersine çevirerek, binaveya endüstriyel bir uygulamaya iletenmakina, cihaz veya kurulu sisteme verilenisimdir. Bu tanım yeniliklere ve geliştirile-cek yeni teknolojilere açık bir ifadedir.Burada dikkat edilmesi gereken husus, ısıpompasını çalıştırmak için gereken ener-jinin (elektrik veya fosil yakıtlarla çalışanbir motor olabilir) yenilenebilir olmadığıdır.AB’nin Yenilenebilir Enerji KaynaklarınınKullanımının Teşvik ve Desteklenmesi Di-rektifi’nin (2009/28/EC, RES Directive) 3.maddesinde bu konuya değinilmiş ve ısıpompasını çalıştırmak için gereken enerji-nin toplam aktarılan ısıdan çıkarılması ge-rektiği ifade edilmiştir. Sadece, aktardığıenerji kullandığı yenilenemeyen birincilenerjiden belirgin miktarda fazla olan ısıpompaları dikkate alınmalıdır. Bilindiğigibi ısı pompalarının etkinliği, COP de-ğeri, ısı kaynağının sıcaklığı ile değişir.Hava soğudukça verim düşer. Özelliklehava kaynaklı ısı pompaları dış hava sı-caklık değişikliklerinden fazlaca etkilenir.Sistemin değişen dış hava sıcaklıklarınagöre hesaplanan COP değerleri kullanıla-rak gerçek performans bulunmalıdır. He-sapla ilgili bir yöntem, binaların enerjiperformansını değerlendiren DIN 18599da ve eski adıyla Bayındırlık Bakanlığı ta-rafından hazırlanan BEP-Tr yazılımı meto-dolojisinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Isı PompalarıDüşük sıcaklıktaki bir ortamdan yükseksıcaklıktaki bir ortama ısıl enerji aktaranbir sistemdir (Şekil 1).Soğutma makineleri ve ısı pompaları aynıçevrime göre çalışırlar fakat kullanımamaçları farklıdır. Bir soğutma makinesi-nin kullanım amacı, soğutulan ortamdanısı çekerek bu ortamın düşük sıcaklıktatutulmasını sağlamaktır. Düşük sıcaklık-taki ortamdan çekilen ısının yüksek sıcak-lıktaki ortama aktarılması burada biramaç değil, çevrimin tamamlanmasınıngereğidir. Buna karşın, bir ısı pompasınınkullanım amacı, ısıtılan ortamın yüksek sı-caklıkta tutulmasını sağlamaktır. Buamaç, kuyu suyu veya kışın dışarıdakisoğuk hava gibi düşük sıcaklıktaki bir or-tamdan ısı çekilerek, evin içi gibi yükseksıcaklıktaki ısıtılmak istenen ortama akta-rılmasıyla gerçekleştirilir.

g ö r ü ş

14 Termo Klima Ekim 2011

Prof. Dr. Hasan A. Heperkan

ünyamız aslında enerji ba-kımından zengindir, sorunenerjinin nerede ve hangisıcaklıkta bulunduğudur.Termodinamik olarak,enerjinin yüksek sıcaklıkta

bulunması durumunda işe çevrilebilmepotansiyeli vardır. Tesisat sektörü için, sa-nayide veya binalarda kullanılsın, önemliolan doğru enerji kaynağının doğru yerdebulunması ve en verimli şekilde kullanıl-masıdır. Isı pompaları, başka türlü işe ya-ramayan, toprak, su ve havadadepolanmış düşük sıcaklıktaki enerjiden,çok küçük miktarda yardımcı enerji kul-lanarak faydalanabilmemizi sağlar. Bir ba-kıma genelde büyük sorun teşkil eden ısıdepolamayı doğal olarak gerçekleştirir.Örneğin, toprak kaynaklı ısı pompaları,yazın soğutma işlemi sırasında toprağaverdiği (depoladığı) enerjiyi kışın ısıtma iş-leminde geri alır. Bir anlamda ısıyı tersyönde akıtır, soğuk ortamdan sıcak or-tama aktarır. Tabii termodinamiğin ikinciyasası gereği bir iş verilmelidir. Yardımcı

D

Binaların enerji performansı

ısı pompalarınınyeri

Page 17: Termo Klima Ekim
Page 18: Termo Klima Ekim

Isı pompaları, ısıyı çekmek için bir kay-nağa ihtiyaç duyarlar. Isı kaynağına göreısı pompalarının uygulamaları ve sınıflan-dırılmaları değişmektedir. Isı kaynağı ola-rak toprak, yeraltı ve yer üstü suları, çevrehavası veya atık ısı kaynakları kullanılabil-mektedir. Hangi enerji kaynağının kulla-nılacağı ısıtılacak mahalin yerleşimine,kaynağın elverişliliğine ve sürekliliğinebağlı olmaktadır.Enerji kaynağı ile ısıtma sistemi arasındakisıcaklık farkı ne kadar küçük olursa, kom-presörü tahrik etmek için gerekli olan güçde o kadar küçük olacaktır. Bu nedenlesistemin daha az enerji harcayıp daha çokısıtma sağlaması mümkün olacak, etkin-liği, COP değeri artacaktır.Toprak kaynaklı ısı pompası, uygulamaalanı sağlandığı takdirde en çok tercihedilen ısı kaynağıdır. Toprak kaynaklı ısıpompaları ısıtmadaki yüksek performan-sından ötürü tek başına ısıtma sistemle-rinde yardımcı bir sisteme gerekduymadan çalışabilmektedir.Su kaynaklı ısı pompalarında su kaynağı-nın su kalitesi ve özellikleri önemlidir.Genel olarak yüksek verimli oldukların-

dan yardımcı ısıtma sistemine ihtiyaç duy-madan çalışabilmektedir.Atık ısı kaynaklı ısı pompaları, atık ısı kay-nağı kolaylıkla bulunabilir olduğunda uy-gulama alanları geniş olmasına rağmenatık ısının miktarı ve sıcaklık seviyelerininelverişsiz olması sebeplerinden ötürü pektercih edilen sistemler değildir.Hava kaynaklı ısı pompasında hava, ko-laylıkla bulunabilen bir ısı kaynağıdır. İlkyatırım maliyeti düşüktür. Yedekli sistem-ler için uygun bir ısı kaynağı olarak belir-tilebilir. Düşük hava sıcaklıklarındaperformansı azalmaktadır. Hava kaynaklıısı pompalarında hava kullanımı enerjininucuz bir şekilde elde edilmesini sağla-maktadır. Modern hava kaynaklı ısı pom-paları -20°C dış hava şartlarında bileısıtma yapabilmektedirler. Ancak sıcaklıkfarklarından ötürü tüm ısıtmayı sağlaya-mayabilirler. Günün soğuk olduğu dö-nemlerde ısı pompası tarafından yapılmışolan ısıtma suyu ikincil bir sistem yardımıile istenilen sıcaklığa getirilebilir.Isı pompaları, müstakil evler, apartmanlar,oteller, iş merkezleri, okullar, hastanelergibi yeni ve mevcut binaların ısıtması için

uygundur. Düşük enerji evleri için ısı pom-pası sistemleri talepleri karşılayabilmekte-dir. Bu bakımdan sıfır ve yaklaşık sıfırenerjili bina uygulamaları için idealdir.

Uluslararası Enerji Ajansı, IEA, binalarınenerji kullanımı sonucu oluşan CO2 emis-yonunu, Avrupa Birliği’nin 2050 hedefleridoğrultusunda, nasıl azaltacağını sapta-mak üzere bir yol haritası oluşturmuştur.“BLUE Map” senaryosu olarak adlandırı-lan bu planda, Şekil 2, ısı pompalarıanahtar rol oynamaktadır. Yapılan çalış-malar, ek önlemler alınmadığı takdirde bi-nalardan kaynaklanan (elektrik kullanımıda içersinde) CO2 miktarının, 8.2 gigaton-dan, 2050 yılında 15.2 gigatona çıkacağınıişaret etmektedir. “BLUE Map” senaryosuuygulanırsa bu değer 12.6 gigaton azaltı-labilecektir. Bu miktar içinde Şekil 2 dengörüldüğü gibi 6.8 gigatonu ısı pompalarıyardımıyla sağlanabilmektedir.

Isı pompaları çizilen tabloda önemli biraktör olarak öne çıkmaktadır. Zaten sonyıllarda özellikle ısı pompalarının verimle-rini artırma için yapılan ARGE çalışmala-rında, ayrılan fonlarda ve desteklenenprojelerde gözle görülür bir artış vardır. Isıpompaları hem bilim dünyası, hem deprojecisi, üreticisi ve uygulayıcısıyla, tesi-sat sektörü için cazip bir potansiyel sergi-lemektedir.

Kaynaklar1. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kul-lanımının Teşvik ve Desteklenmesi Direk-tifi’nin (2009/28/EC, RES Directive)2. Binaların Enerji Performansı Direktifi,EPBD Directive 2010/31/EU, Recast, 19Mayıs 2010.3. http://ec.europe.eu/clima/documenta-tion/roadmap4. M. Taylor, Role of Heat Pumps, RehvaJournal, Vol 48, Issue 4, Ağustos 2011.

g ö r ü ş

16 Termo Klima Ekim 2011

Şekil 1 Isı Pompasının Çalışma Prensibi

Şekil 2 “BLUE Map” senaryosuna göre CO2

emisyonundaki azalma

Page 19: Termo Klima Ekim
Page 20: Termo Klima Ekim

Baca İmalatçıları ve Uygulayıcıları DerneğiYönetim Kurulu’nun Ağustos ayı içindeyaptığı Yönetim Kurulu toplantısında yö-netim organlarının yeniden seçilmesi içinolağanüstü genel kurul kararı almasınınardından 2. Olağanüstü Genel Kurul top-lantısı 10 Eylül 2011 tarihinde İstanbulKartal Titanic Otel'de gerçekleştirdi.Divan Başkanlığına Bacader Hukuk Mü-şaviri Av. Kutlu Çoban, Başkan Yardımcı-lığına Ümit Erturhan ve Gökhan Hoş'unseçildiği Genel Kurulda Yönetim Kurulufaaliyet raporlarının okunması ve ibrası-nın ardından Olağanüstü Genel Kurul’untek maddelik gündemi olan yönetim or-ganlarının seçimine geçildi. ToplantıdaOlağan Genel Kurul tarihi olan Mart2012’e kadar görev yapacak yeni yöne-tim ve denetim kurulları seçildi.

Seçilen yeni yönetim kurulu üyeleri 19Eylül 2011 tarihinde yaptığı ilk toplantıdabaşkanlığa Sudi Yıldırım, Başkan Yardım-cılığı görevine Ahmet Deniz, Muhasip

Üyeliğe ise Ali Dumanlı seçildi. Yeni yöne-tim kurulu üyeleri şu isimlerden oluşuyor;

BACADER 2. Dönem Yönetim Kurulu Üyeleri1. Sudi YILDIRIM - Ekol Baca - Yönt. Kur. Başk.2. Ahmet DENİZ - Tubest Baca - Yönt. Kur. Başk.Yrd.3. Ali DUMANLI - Poujoulat Baca - Sayman4. Erkan ÖZTÜRK - Mitanox Baca - Üye 5. Ergün AKIN - DBS Baca - Üye6. Fuat AKTAŞ - Frencke Baca - Üye7. Nail EFE - Eraslan Baca - Üye

BACADER Kurucu üyelerinden olan SudiYıldırım önceki yönetim kurullarında dafarklı görevlerde bulundu. Sudi Yıldırımhalen EKOL Baca Sistemleri firmasındaGenel Müdür olarak görev yapıyor.

BACADER’DE KAN DEĞİŞİMİBACADER 2. Olağanüstü Genel Kuru-lunda başkanlığa seçilen Sudi Yıldırımyaptığı açıklamada BACADER’in kurulu-şundan bu yana geçen 4 yıllık süre zar-fında kendisinin de yönetim kurullarında

görev aldığını ve BACADER olarak sektö-rün tek temsilcisi olarak yaptığımız çalış-malar ile tüm Türkiye'de baca konusundareferans noktası haline getirdikleri ifadeetti. 2010 yılı itibariyle dernekte profes-yonelleşme sürecine girdiklerini ve 2010ve 2011 yılı itibari ile BACADER olarakbirçok faaliyete imza attıklarını belirtti. Enönemli faaliyet konularından olan Bacacıeğitimleri konusunda önemli bir yere gel-diklerini belirten Sudi Yıldırım, 2012 yılı-nın Mart ayında yapılacak olana genelkurula kadar BACADER kurumsallaşmaçalışmalarına devam edileceğini, eğitimlerikonusunda yurt dışı ve yurt içi işbirlikleriyledaha profesyonel hale gelineceğini, piyasagözetimi ve denetimi konularında faaliyet-ler yapılacağını belirtti.

BACADER 2. Olağanüstü Genel Kurulu yapıldı

Bosch Isı Grubu’na baca eğitimi

k ı s a - k ı s a

18 Termo Klima Ekim 2011

10 Eylül 2011 tarihinde gö-reve gelen BACADER YönetimKurulu ilk ziyaretlerini EPDKDoğalgaz Dairesi ile Çevre veŞehircilik Bakanlığı Yapı Mal-zemeleri Daire Başkanlığı’nayaptı. 27 Eylül 2011 tarihindegerçekleştirilen ziyaretlerdeEPDK Doğalgaz Dairesi Serti-fika Grup Başkanı Metin Kor-çak ve Uzman Coşkun Güvenyerlerinde ziyaret edildi. YeniYönetim Kurulu EPDK'nınyaptığı çalışma ve düzenleme-lerden duydukları memnuni-yeti belirterek özellikle içtesisat ve baca konusundagösterilen hassasiyet için ay-rıca teşekkürlerini bildirerekBACADER'in yeni dönemdeyapacağı faaliyetler hakkındabilgiler aktarıldı. Ziyarete BA-CADER adına Yönetim Kurulu

Başkanı Sudi Yıldırım, BaşkanYardımcısı Ahmet Deniz, Mu-hasip Üye Ali Dumanlı, ÜyeNail Efe ve Genel KoordinatörÜmit Erturhan katıldılar. EPDKziyaretinin ardından Çevre veŞehircilik Bakalığı Yapı Malze-meleriDaire Başkanı TaşkınNar makamında ziyaret edildi.Ziyarette yeni yönetiminçalış-maları hakkında bilgi verilirkenyapı malzemeleri ve özelliklede bacalar konusunda yapıla-cak olan piyasa gözetim vedenetim faaliyetleri hakkındabilgi alışverişinde bulunuldu.Bu hususta yapılacak olan pi-yasa gözetim ve denetim faa-liyetlerinin sektörde haksızrekabetin önlenmesi ve can-güvenliklerinin daha yukarı-lara çekilmesi adına çokönemliolduğu vurgulandı. Buhususta Taşkın NAR Baca-der'in yapacağı faaliyetleredestek olacaklarını belirtirken,sektörde daha fazla sayıdabaca test laboratuvarlarına ih-tiyaç olduğunun altını çizdi.

17 Eylül 2011 tarihinde 20 ki-şilik BOSCH Isı Grubu çalışanmühendis ve teknik personel-lerine BACADER tarafındanGenel Baca Bilgisi eğitimi ve-rildi. BACADER adına EğitimSorumlusu Gökhan Hoş veGenel Koordinatör Ümit Er-turhan tarafından verilen eği-tim ISISAN AKADEMİ'degerçekleştirildi. Eğitimde Genel Baca bilgisi,baca standartları ve mevzuat-ları ile güncel baca uygulama-ları hakkında bilgilendirmeleryapıldı. Eğitim ile ilgili değer-lendirmelerde bulunan GenelKoordinatör Ümit Erturhan"Eğitim talebinin BOSCHgrubu tarafından gelmesi bizioldukça memnun etti. Yapılaneğitimde eğitim öncesi ve

sonrası yaptığımız bilgi sevi-yesi ölçme değerlendirme sı-navlarına göre eğitimsonunda katılımcıların bacakonularında ki bilgi düzeyle-rinde önemli derecede iyi-leşme olduğunu gözlemledik. Eğitimde hem bacalar konu-sunda teknik bilgiler aktarıldı,hem de eğitime katılan arka-daşların saha uygulamala-rında ve projelerde yaşadığıproblemler üzerinden bilgipaylaşımı yapıldı.” açıklama-sında bulundu. Isıtma sistemi-nin önemli parçalarından biriolan bacanın ısıtma sistemle-rinde çalışan personelleri tara-fından iyi bilinmesi gerektiğinibelirten Erturhan, aynı hassa-siyeti diğer firmalardan dabeklediklerini belirtti.

BACADER yeni yönetimi ilk ziyaretini EPDK’ya yaptı

Page 21: Termo Klima Ekim
Page 22: Termo Klima Ekim

UGETAM’ın EPDK ile birlikte 22 ve 23Eylül 2011 tarihlerinde, Kartal Titanic Bu-siness Otel’de gerçekleştirdiği çalıştaydoğal gaz sektörünü bir araya getirdi. Çalıştaya UGETAM AŞ Genel MüdürüSerkan KELEŞER, UGETAM AŞ StratejikPlanlama ve Kurumsal İletişim MüdürüHüseyin BULUNDU, UGETAM AŞ EğitimUzmanı Selami BALCI; Gaz Dağıtım Şir-ketlerinden AKSA, AGDAŞ, BAŞKENTGAZ,BURSAGAZ, ÇORUMGAZ, ENERGAZ,

İGDAŞ, İZGAZ, İZMİRGAZ, KAYSERİGAZ,KIRGAZ, PALGAZ, POLGAZ, SÜRMELİ-GAZ, TOROSGAZ, TRAKYA GAZDAŞ,İNGAZ ve KARGAZ, Proje Firmaları veProje Kontrol Firmalarından A-KARE Mü-hendislik, Arz Mühendislik, Zorlu EnerjiGrubu, GAZBİR, PEGİ Teknik, Promet yet-kilileri başta olmak üzere toplam 70 kişikatıldı. UGETAM’ın teknik anlamda des-tek sağladığı çalıştay, EPDK tarafındantemel teknik kriterler bünyesinde oluştu-

rulan; Doğalgaz Dağıtım Şebekesinin HerTürlü Tasarım ve Projelendirilmesi, Hali-hazır Harita Yapımı, Altyapı Bilgi Sistemlerive GIS uygulamaları konularında gaz da-ğıtım şirketlerinin yapmış olduğu çalışma-lar ve güncel gelişmeler göz önünealınarak ortak bir standart oluşturulmasıamacıyla düzenlendi. Sabah ve akşam oturumları olmak üzeretoplam dört oturum şeklinde gerçekleşençalıştayın ilk günü, EPDK’nın istekleri ko-nusunda Ugetam AŞ, Doğalgaz DağıtımŞirketleri, Proje Firmaları ve Proje KontrolFirmaları arasında ön görüşme şeklindegerçekleşti. EPDK Doğalgaz Daire Başkanlığı GrupBaşkanı Ömer Bilge KAAN, Enerji Uz-manı Hayati IRKIÇATAL, EPDK Enerji Uz-manı Ulvi ÇANKAYA, EPDK EnerjiUzman Yardımcıları Taha KOTAN veNezih Enes EVREN ise çalıştayın ikincigününe katıldılar.

UGETAM yönetiminden, Yönetim KuruluBaşkanı Prof. Dr. Sayın Ümit Doğay ARINÇve Genel Müdür Sayın Serkan KELEŞERbaşta olmak üzere, Stratejik Planlama veKurumsal İletişim Müdürü Sayın HüseyinBULUNDU, Eğitim ve İş Geliştirme MüdürüSayın Selim Serkan SAY ve Muhasebe veİnsan Kaynakları Müdürü Sayın Ali ŞEN,TBMM’de (Türkiye Büyük Millet Meclisi),T.C. Sanayi Ticaret Enerji Tabii KaynaklarBilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı AkParti Millet Vekili Sayın Mücait FINDIKLI’yımakamında ziyaret etti.Heyet, UGETAM hakkında bilgi verirken,Komisyon Başkanı Sayın Mücait FINDIKLI da

komisyonun yürüttüğü çalışmalar hakkındabilgi verdi. UGETAM Yönetim Kurulu Baş-kanı Sayın ARINÇ, UGETAM’ın Türkiye Do-ğalgaz Piyasası ve bölge ülkeler içindehizmetlerini anlattı ve Enerji Sektöründe

öncü rol oynayan UGETAM’ın faaliyet kap-samı içinde yer alan her türlü konuda gereklidesteğe hazır olduklarını belirtti. AyrıcaSayın Mücait FINDIKLI gitmiş oldukları ülke-lerde UGETAM’ı tanıtacaklarını ifade etti.

The Welding Institute’ nün(TWI) davetiüzerine 25-27 Eylül 2011 tarihleri ara-sında UGETAM adına Yönetim KuruluBaşkanı Prof. Dr. Ümit Doğay ARINÇ, Eği-tim ve İş Geliştirme Müdürü Selim SerkanSAY, Stratejik Planlama ve Kurumsal İleti-şim Müdürü Hüseyin BULUNDU, Eğitimve İş Geliştirme Şefi Mehmet AYDIN-

GÜLÜ tarafından Eğitim ve kültür şehriCambridge’de bulunan TWI yerleşkesi zi-yaret edilmiştir. Yapılan ziyaret sırasındabaşta Eğitim ve Belgelendirme hizmetleriolmak üzere beraber yapılabilecek çalış-malarla ilgili görüşme ve değerlendirme-ler yapılmıştır. TWI 1946 yılında kamu şirketi olarak ku-rulmuş 1980’lerin sonunda özelleştirilmişolan araştırma-geliştirme, Eğitim, Mü-hendislik ve Danışmanlık şirketidir. Bugün için Birleşik Krallık içerisinde 700 per-soneliyle 100’ün üzerinde standardın ya-zımından ve geliştirilmesinden sorumluolan bir kurum olmasının yanında 70 ül-

kede 2000’in üzerinde üyesi bulunan vetüm dünyaya hizmet veren ticari bir or-ganizasyondur.İki kurumun kendi faaliyet alanlarıyla ilgiliolarak görüş alışverişinde bulunulmuştur.Yapılan görüşmeler neticesinde baştaNDT ve kaynakçı belgelendirmesi olmaküzere; muayene, eğitim, ürün belgelen-dirme vb. konularda çalışılabileceği karşı-lıklı olarak teyit edilmiştir. Konuyla ilgili protokol çalışması yapılmışolup UGETAM adına Prof. Ümit DoğayARINÇ (Başkan) TWI adına Aamir KHALID(Director, Technology) tarafından karşılıklıimza altına alınmıştır.

k ı s a - k ı s a

20 Termo Klima Ekim 2011

UGETAM TBMM’de

UGETAM’dan bir uluslar arası işbirliği projesi daha

EPDK ve UGETAM’dan sektörü buluşturan çalıştay

Page 23: Termo Klima Ekim
Page 24: Termo Klima Ekim

Havalandırma alanının lider kuruluşuAFS, Torunlar GYO ve Özyazıcı İnşaat ta-rafından inşa edilen Nish İstanbul proje-sinin hava kanalı ürünlerini temin etti. 250 milyon dolar büyüklüğünde, konut,AVM ve işyerlerinden oluşan İstanbul’unen prestijli projelerinden Nish İstanbulprojesinde, AFS tarafından üretimi yapı-lan alüminyum flexible hava kanalları ileAFS’nin Türkiye distribütörlüğünü yaptığıİspanyol S&P firmasının fanları kullanıldı. AFS Genel Müdür Yardımcısı BahadırhanTari, AFS’nin Türkiye ve dünya üzerindekiprestijli konutlarda çözüm ortağı olarakher zaman yerini aldığını ifade ederek,bundan sonra da aranan, tercih edilen birmarka olmaya devam edeceklerini vur-guladı.

Havalandırma alanında, geniş ürün yel-pazesi ile AFS’nin lider bir firma oldu-ğuna dikkat çeken Tari, “ AFS,havalandırma alanında yüzlerce çeşitürünü tek çatı altında toplayan tek firma.Flexible hava kanallarından fanlara, havaperdelerinden montaj elemanlarına kadarpek çok ürünü, hızlı bir şekilde temin ede-bilme kapasitesine sahibiz. Müşteri gözüile görerek, onların talepleri doğrultu-sunda hareket ederek müşteri memnuni-yetini maksimum düzeyde tutmak bizimen önemli hedeflerimiz arasında yer al-maktadır. AFS, bugüne kadar yer aldığıprojelerde kaliteli ve güvenilir bir çözümortağı olduğunu ispatlamıştır. Sektördekiulusal ve uluslar arası başarılarımız dabunun bir kanıtıdır. Gerek yeni ürünlerimizgerekse distribütörlüğünü yaptığımız ulus-lar arası markalar ile her zaman müşteri-lerimizin vazgeçilmez çözüm ortağı olmakonusunda büyük bir enerji ile yolumuzadevam edeceğiz. Kaliteden ve teknolojikyeniliklerden asla taviz vermeyeceğiz.”diye konuştu.

Ariston Thermo Group’un kombi bakımıyaptıran Ariston kombi sahipleri için dü-zenlediği çekiliş son buldu. Çekiliş sonucuAriston model CLAS kombi kazanan 5 ta-lihli 29 Ağustos 2011’de belli oldu.

Kombi bakımı yaptıranlar AristonThermo Group’tan yeni kombi kazandılarAriston Thermo Group 20 Haziran – 20Ağustos 2011 tarihleri arasında gerçek-leştirdiği bir kampanya ile müşterilerineyeni kombi kazanma fırsatı sundu.Kampanya tarihleri süresince tümkombi bakım fiyatlarını 50 TL’ye sabit-leyen Ariston Thermo Group, bakımyaptıran Ariston kullanıcılarına çekilişekatılma hakkı kazandırdı. Ariston kombisahipleri, Ariston yetkili servislerinekombilerinin bakımını yaptırarak CLASkombi çekilişine katılmaya hak kazandı.

Kazanan talihliler Ariston ThermoGroup’ta ağırlandı30 Eylül 2011’de Ariston Thermo Gro-up’ta yapılan özel bir tören ile talihlilerehediyeleri Ariston Pazarlama MüdürüIşıl Aksoy ve Ariston Satış Sonrası Hiz-metler Müdürü Doğan Gündüz tarafın-dan takdim edildi. Kazanan 5 şanslıtalihliye (Nahide Koçak, Ruşen Bıçkı,Ferzende Aktoprak, Vahdettin Aydınalp

ve Cem Sönmez) hediyeleri takdim edi-lirken keyifli anlar yaşandı.

“Amacımız doğru ürün seçimini sağ-lamak ve enerji tasarrufunu destekle-mek”Ariston Thermo Group Pazarlama Mü-dürü Işıl Aksoy tören başında yaptığı ko-nuşmada şu sözlerle Ariston’unmüşterisine verdiği önemin altını çizdi.“Ariston Thermo Group Ailesi olarak ba-yilerimiz ve yetkili servislerimiz için yıl bo-yunca doğru ürün seçimini sağlamak veenerji tasarrufunu desteklemek amacıylabilgilendirme toplantıları düzenledik. Dü-zenlediğimiz bakım kampanyasıyla damüşteri ile birebir ilişki kurma ve bakım sü-resince müşteriye doğru tanıtım yapa-bilme fırsatı bulduk. Doğru tanıtımyapıldığında bakım talep eden kullanıcı sa-yısının artığını görmek bizi mutlu etti.Kampanyanın gördüğü büyük ilgi doğrul-tusunda bu uygulamaları tekrarlama ka-rarı aldık.”

Eski kombi bakımı, yeni kombi sahibi yaptı

Honeywell Türkiye, Otomasyon ve KontrolÜrünleri Bölümü önemli bir yeniliğe imzaattı. Türkçe olarak hazırlanan ürün kataloğuweb sitesi http://products.ecc.emea.honey-well.com/turkey/ adresinde yayına başladı. Toplam olarak 3000’den fazla Honeywellürünü içeren site, ziyaretçilerin aradıklarıürün hakkında ihtiyaç duydukları bilgilerekolayca ulaşabilecekleri, diledikleri ürünle il-gili teknik bilgi föyünü PDF formatında bil-gisayarlarına indirebilecekleri, ürünlerinfotoğraflarını görebilecekleri katalog özel-liklerinin yanı sıra vana seçimi, damper mo-torları ve sensör seçimi gibi pek çok faydalıaraç da barındırıyor. Honeywell Türkiye e-katalog web sitesi bina kontrol , konut kon-for ve su kontrol ürünlerini içeriyor. Üstmenüde bulunan TXT seçeneği kullanılaraksite içeriğinde bulunan tüm ürünler ürünkodu ve açıklaması ile birlikte listelenebiliyor.Ayrıca ziyaretçiler ürün kodlarıyla veyaanahtar kelimelerle, arama motorunu kulla-narak istenilen ürün sayfasına gidilebiliyor.Ürün sayfalarında ürün resimleri ve ilgili tek-nik dökümanları bulunuyor. Ürün resimleridüşük çözünürlükte siyah beyaz/renkli JPGformatında veya yüksek çözünürlükte renkliTIF formantında mevcut. Ürün sayfaların-daki PDF sembolüne tıklayarak dökümanmenüsüne geçiliyor. Dökümanlar arasındaürün bilgisi, kurulum kılavuzu ve kullanımklavuzu gibi ürüne ait dökümanlar bulunur-ken, birçok ürün için de CAD çizimleri mev-cut. Site içerisinde bulunan tümdökümanlar ve resimler ziyaretçiler tarafın-dan kolaylıkla indirilebilir. Sitenin önemli birdiğer özelliği de ürün seçim menüsü ile bazıürün gruplarında (rotary vanalar, lineer va-nalar, aktüatörler, sensörler, vb.) istenilenözellikler doğrultusunda ürün seçimi yap-mayı mümkün kılması. Seçilen ürünlerdenlisteler oluşturulabilir ve bu ürün listeleriExcel dosyalarına kopyalanabilir. Ayrıca sukontrol grubu ürünleri (filtreler, basınç dü-şürücüler, balans vanaları, vb.) için detaylıseçim ve hesaplama araçları bulunuyor.Ürün kataloğu Java Script fonsiyonu aktifolan Internet Explorer 5.0 veya daha yenibir sürümle görüntülenebilir. Java script des-teği bulunan farklı tarayıcılar da (Firefox,Chrome, vb.) kullanılabiliyor.

Honeywell e-Katalog artık Türkçe

Nish İstanbul’u, AFS havalandırıyor

k ı s a - k ı s a

22 Termo Klima Ekim 2011

Page 25: Termo Klima Ekim
Page 26: Termo Klima Ekim

Kurulduğu 1992’den beri müşteri sayısınıarttırırken hizmet kalitesini de yükseltenTermodinamik, bu düşünce ile İç AnadoluBölge Müdürlüğü’nü hizmete açtı. Türki-ye’nin ısıtma ve soğutma sistemi lideriTermodinamik’in faaliyete geçirdiği İçAnadolu Bölge Müdürlüğü’nün açılış tö-

reni, 28 Eylül 2011 tarihinde T.C. Sanayive Ticaret Eski Bakanı Ali Coşkun, Termo-dinamik Şirketler Grubu Yönetim KuruluBaşkanı Mehmet Güran, Yönetim KuruluÜyesi Adnan Güran ve şirket temsilcileri-nin katılımlarıyla Ankara Balgat’ta bulu-nan bölge müdürlüğü binasında

gerçekleştirildi. Görkemli bir şekilde yapı-lan açılış töreninde bölgede faaliyet gös-teren bayiler, yetkili servisler ve sektörtemsilcileri bir araya geldi.Her geçen gün artan müşteri portföyünüdaha iyi yönetebilmek amacıyla ve gününgelişen ihtiyaçlarına göre Ankara’da birbölge müdürlüğü açma ihtiyacı duyduk-larını belirten Yönetim Kurulu BaşkanıMehmet Güran: “Üretim ve servisteki ka-lite anlayışı, teknoloji konusundaki yatı-rımları, çağdaş ve dinamik yapısı ilesektöründe liderliği hedefleyen Termodi-namik’in, alanında deneyim sahibiuzman yöneticiler ve çalışanlardan oluşangüçlü ekibiyle bölgede daha da güçlene-ceğine inanıyorum. Termodinamik olarakAnkara’daki yeni bölge müdürlüğümüzlesadece bu bölgede değil komşu bölge-lerde gücümüzü daha da pekiştireceğiz”dedi. Ankara merkezli olarak hizmet verecekolan bölge müdürlüğü, Ankara merkezve civar illere yönelik pazarlama ile satışsonrası hizmetler gibi bölümlerden olu-şuyor.

k ı s a - k ı s a

24 Termo Klima Ekim 2011

16 Eylül Uluslararası Ozon Tabakası’nınKorunması Günü nedeniyle dün TaksimElite World Hotel’de “Ozon Tabakasınıİncelten Maddelerin Sonlandırılması Yö-netim Planı (HPMP), Soğutma ve İklim-lendirme Sektörü Çalıştayı” düzenlendi.Çalıştayın açılışında konuşan ÇevreOrman ve Şehircilik Bakanlığı, ÇevreYönetimi Genel Müdür Yardımcısı Dr.Mustafa Şahin, Birleşmiş Milletler’in(BM) artan çevre sorunlarını özellikle20. yüzyılın ikinci gündemine alındı-ğını, bir takım protokoller yaptıklarınıve ülkelere uluslararası anlamda bazısorumluluklar yüklendiğini söyledi.Şahin “Özellikle 1980’li yıllarda ozontabakasının korunması, ozon tabaka-sını incelten maddelerin üretimi ve tü-ketimlerini kontrol altına almak,azaltma konusunda BM nezdindeMontreal Protokolü imzaya açılmıştır.190’dan fazla ülkenin imzaladığı buprotokole ülkemiz 1991’de sözleş-meye taraf olmuştur.” dedi.Montreal Protokolü’nün ülkemizde enbaşarılı uygulanan protokol olduğunuvurgulayan Şahin, başarı nedenlerini

de uluslararası ge-lişmeleri yakındantakip etme, ge-lişmeleri sek-t ö r l ep a y l a ş m a ,Bakanl ığ ınçalışma vedenetleme-leri olarak sı-raladı. Şahin,ozon tabaka-sını inceltenmaddeler ile il-gili ülkemizdeönemli adımlaratıldığını, birçokmaddenin yasaklandı-ğını, AB uyum süreci içinde“Ozon Tabakasını İncelten Mad-deler” ile ilgili bir yönetmeliğin hazır-landığını, bu alanda Bakanlığın çoksayıda projesinin de olduğunu kay-detti.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ozon Ta-bakasının Korunması Şube MüdürüPervin Doğan ise Montreal Protokolü-

nün uluslararasıişbirliğinde en başarılı

protololü olduğunu belirterek “Bu ba-şarı küresel ısınmaya neden olan gaz-ların azalmasında önemlidir. Ozontabakasını incelten maddelerin azaltıl-masına ilişkin çalışmalarımız sürmek-tedir” dedi.

Termodinamik’ten dev atılım

16 Eylül Ozon Tabakasını Koruma Günü

Page 27: Termo Klima Ekim
Page 28: Termo Klima Ekim

EKONOMİDE VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SON BİR AYTurkiye’nin kaydettiği %8,8’lik buyumedeinşaat sektörunun etkisi net bir şekildegörulmektedir. İnşaat sektörunde muteah-hitlik hizmeti veren şirketlerin sermaye ya-pısının guçlenmesi ve proje finansmanıkonusunda tecrube kazanmaları görecezayıf seyreden gayrimenkul talebine karşıninşaat sektörunun buyumesine neden ol-maktadır. Son rakamlara göre %13,2’likbuyume gösteren sektörun gelişiminedevam ettiği görulmektedir.Buyuk inşaat projeleriyle birlikte buyumeatağına geçen sektörun ekonomiye katkı

payı artış eğilimine girmiştir. Buna gorekatkı payı 2009 yılının 3. çeyreğinde%4,6’yı gördukten sonra yeniden çıkışageçmiştir. Son açıklanan rakamlara göreekonomiye katkı payı %6’yı yakalamıştır.İnşaat sektörunun buyukluğunde ise çey-reklik bazda cari fiyatlarla dikkat çektiğimiz10 milyar TL’nin artık çok geride kaldığıgörulmektedir. 2011 yılında artış ivmesinikoruyan sektör buyukluğu son olarak 15,3milyar TL seviyesine ulaşmıştır.Yapı izinleri rakamları incelendiğinde inşaatsektörunun ‘akıllı adımlar’ attığı görulmek-tedir. Buna göre uzun vadeli adımları at-madan önce kuresel gelişmelerin

netleşmesini bekleyen sektör, orta vadeliyatırımlarda ise hızlı hareket etmektedir.Buna göre yapı ruhsatları geçen yılın aynıdönemine göre Nisan, Mayıs ve Haziranaylarında sırasıyla %32, %4,7 ve %14,4duzeylerinde duşuş gösterirken, aynı di-limde yapı kullanım izinleri %10,6, %31,1ve %44,1 duzeyinde artış kaydetmiştir.

TÜRKİYE EKONOMİSİTurkiye guçlu iç talebiyle yarattığı buyumerakamları sonucunda global ölçekte dikkatçekmeye devam etmektedir. Turkiye ekono-misi bu yılın ikinci çeyreğinde geçen yılagöre %8,8 ile %6,4 olan piyasa beklentisi-

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) yayınladığı Turkiye’nin ilk de-taylı aylık inşaat sektöru değerlendirme raporunda inşaat sektöru nun bu yu merakamları, Avrupa’nın borç sorunu ve Arap dunyasındaki gelişmelerin sektöreetkisi ele alındı.

İMSAD: Sektörümüz Arap dünyasındakiTürkiye popülaritesini değerlendirmeli

s e k t ö r g ü n d e m i

26 Termo Klima Ekim 2011

Page 29: Termo Klima Ekim
Page 30: Termo Klima Ekim

nin oldukça uzerinde bir buyume kaydet-miştir. Mevsim ve takvim etkisinden arındı-rılmış verilere gore ise GSYH, 2010’un sonçeyreğindeki %3,6 ve 2011’in ilk çeyreğin-deki %1,7’nin ardından göreli bir yavaşla-mayla ikinci çeyrekte %1,3’luk bir buyumeyaşamıştır. Diğer yandan, TÜİK, %8.9 olan2010 buyumesini %9’a, %11 olan ilk çey-rek buyumesini ise %11.6’ya revize etmiştir.Gayrisafi Yurtiçi Hasıla yıllık bazda bakıldı-ğında 787 milyar dolara yukselmiştir.Turkiye ekonomisi devam eden iç talepbuyumesi, mali ve parasal politikalar saye-sinde yılın ikinci çeyreğinde de yuksek birbuyume oranı yakalamıştır.Harcamalar tarafında ise, özel tuketim har-camalarının katkısı %6,3 puan ile ilk çey-rekteki %9 puana göre azalmakla birlikteguçlu kalmıştır. Özel sector yatırımlarındakiseyrin de %6,6 puanlık katkıyla yavaşla-makla birlikte ivmesini koruduğu görulmek-tedir. Kamunun tuketim ve yatırımharcamaları toplamda sınırlı duzeyde %1puanın altında katkı sağlarken, stoklardakiyenilenmenin katkısı ise pozitif olmuştur.Diğer yandan, bu yılın ilk çeyreğinde %7,4puan ile 2004’un 4. çeyreğinden bu yanagözlenen en yuksek seviyeye ulaşan itha-

latın buyumeye negatif katkısı %5,2puana kısmi bir duşuş kaydetmiştir.Üretim tarafında, en fazla ağırlığa sahipolan imalat sanayinin %8 buyuyerek, top-lam buyumeye katkısının %2,1 puan ola-rak gerçekleştiğini, ancak bu katkının ilkçeyrekteki %3,5 puanlık katkıya gore kıs-men azaldığını görulmektedir. Bu rakamlaröncu gösterge niteliğindeki aylık sanayiuretimi verileri ile de uyumludur.Diğer sektörler içerisinde ticaret, ulaştırmave haberleşme, mali aracılık ve inşaat sek-törleri buyumeye yuksek katkı sağlarken,ekonomik aktivitedeki canlılığın sadece be-lirli sektörlerle sınırlı olmadığını ortaya koy-muştur. Dikkat çekici bir diğer nokta ise,ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre ana sektör-lerin buyumeye katkıları azalırken, maliaracılık faaliyetlerinin buyumeye katkısının%1,1’den %1,6’ya yukselmesidir.Haziran ayında sanayi uretimi bir öncekiyılın dönemine göre %6,7 ile piyasa bek-lentisinin altında bir artış kaydetmiştir. Mev-sim ve takvim etkilerinden arındırılmışsanayi uretim endeksi de, Şubat’tan buyana devam ettiği aylık bazdaki duşuş tren-dini Haziran’da da surdurerek %0.9’luk birdaralma göstermiştir. Sanayi uretimine

katkı açısından bakıldığında, ağırlık olaraktoplamın uçte ikisini oluşturan ara malı,sermaye malı ve enerji uretiminin sağladığıkatkı paylarında 2011 başından bu yanadevam eden azalma eğiliminde bir değişik-lik olmadığı ve buna paralel olarak sırasıyla%1,6, %2,33 ve %0,47 puana gerilediğigözlenmektedir.Ağırlık olarak bir diğer önemli kalem olandayanıksız tuketim malı uretiminin sağla-dığı katkı son birkaç aydan beri artsa da,digger gruplardaki trend ekonomik aktivi-tedeki yavaşlamanın surduğunu ortayakoyan dikkat çekici bir göstergedir. İmalatsanayinin alt kalemlerinde ise yurtiçi tuke-tim talebine duyarlı en önemli sektörlerdenolan kimyasal urunler grubu ekonominindaraldığı 2009 yılının Temmuz ayından buyana ilk defa eksiye dönerek -%0,25 ol-muştur. Bu gelişme iç talepteki soğumasurecinin surduğunu göstermektedir. İç ta-lepten etkilenen digger sektörlerden ma-kine ve teçhizat grubunun katkısı %1’den%0,89’a gerilerken, gıda urunlerinin ima-latında %0,64’ten %1,10’a, giyim eşyala-rının imalatında ise %0,18’den %0,27’yeyukselmiştir. Diğer alt gruplardan, göreliolarak yuksek ağırlığa sahip motorlu taşıtaraçlarının sanayi uretimine yaptığı katkı%1,36 puandan %1,21’e kuçuk bir duşuşkaydetmiştir. Tekstil urunlerinin katkısı ise%- 0,16 ile negatif kalmaya devam etmiştir.İhracat içinde önemli bir paya sahip olanelektrikli teçhizat imalatının katkısı daMayıs’ta %0,71 iken, zayıf dış talebin etki-siyle Şubat’ta başlayan aşağı yönlu trendinisurdurerek Haziran’da %0.37 duzeyindegerçekleşmiştir. Bu gelişmelerin sanayi ure-timindeki yavaşlama eğilimini teyit ettiğini,önumuzdeki dönemdeki veri akışının dayavaşlama yönunde sonuçlar vereceğigörulmektedir.İşsizlik oranındaki iyileşme Haziran ayındada devam etmiş, oran %9,2’ye gerilemiştir.İşsizlik oranında özellikle 2011 yılının Ocakayında başlayan gerileme eğiliminin devametmesi olumlu bir gelişme olarak ele alın-malıdır. Ancak Turkiye’nin guçlu buyumemomentumunu dikkate aldığımızda buoranın oldukça yuksek seviyelerde oldu-ğunu belirtmek gerekmektedir. Turki-ye’deki buyumenin guçlu seyretmesinerağmen işsizlik oranının yuksek seviyelerdeolması Turkiye ekonomisindeki yapısal so-runlar, buyume modeli ve artan ithalatlarabağlanabilir. Özellikle genç nufus nedeniyleişgucune katılımın yuksek bir duzeyde sey-retmesi bunda etkili olmaktadır.Cari açık Temmuz’da beklentiler doğrultu-sunda 5,3 milyar seviyesinde gerçekleşmiştir.5,3 milyar dolar duzeyindeki cari açık geçti-ğimiz senenin aynı ayındaki 3,6 milyar do-

s e k t ö r g ü n d e m i

28 Termo Klima Ekim 2011

Page 31: Termo Klima Ekim
Page 32: Termo Klima Ekim

larlık açığın uzerindedir. Ayrıca 2011 yılınınOcak–Temmuz döneminde cari açık 50,7milyar dolar seviyesine yukselmiştir. 2010 yı-lının aynı döneminde ise kumulatif cari açıkrakamı 23,8 milyar dolar duzeyindeydi.Finansman tarafında, net portföy girişleri 2milyar dolar ile ağırlığını devam ettirirken,bunun 1,7 milyar dolarlık bölumu borç se-netlerine giriş olarak gerçekleşmiştir. Yurtiçiyerleşikler, yurtdışı bankalardaki mevduat-larını 4 milyar dolar artırırken, bunun 3,8milyar dolarlık bölumu bankalar tarafındangerçekleştirilmiştir.Temmuz’da ilginç bir veri ise Merkez Ban-kası tarafından önemli bir bölumu enerjisektöru kaynaklı olduğu belirlenen oldukçayuksek doğrudan yabancı yatırım girişidir.Bu rakam 2,8 milyar dolar duzeyinde ger-çekleşmiştir. Net hata noksan kalemi, fi-nansmana Temmuz’da 1,4 milyar dolarkatkıda bulunurken, Merkez Bankası rezerv-leri söz konusu ayda 0,7 milyar dolar duşuşgöstermiştir. Orta/uzun vadeli borç yenilemeoranları ise Temmuz’da yılın ilk yarısına goregerilemiştir. Bankalar için oran ilk yarıdaki%167’den %143’e gerilerken, diğer sek-törlerin borç yenileme oranı %127’den%113’e duşmuştur. Orta/uzun vadeli netborçlanmanın finansman içerisindeki payıTemmuz’da 0,5 milyar dolar olmuştur.Cari açığın yarattığı kırılganlık nedeniyledikkatli takip dilen butçe ayağında iseolumlu tablonun bulunduğu görulmekte-dir. Buna göre Ocak – Ağustos dönemindeaylık surede butçe harcamaları %7,4 arta-rak 197 milyar TL olarak gerçekleşirken,butçe gelirleri ise %17,7 artış göstererek199,0 milyar TL olarak gerçeklemiştir. Böy-lece butçe dengesi bu dönemde %114,6artarak 2,1 milyar TL fazla verirken, faiz dışıfazla da 33,8 milyar TL’ye yukselmiştir.Avrupa ulkelerindeki kamu borcu sorunuve kuresel buyumeye ilişkin endişelerinmakro verilere gecikmeli etki etmesi nede-niyle global ortamın yansımaları piyasaayağından analiz edilmektedir. Bu açıdan

bakıldığında, Ağustos ayında global eko-nomiye yönelik endişeler ile birlikte yaşa-nan sıcak para çıkışına bağlı olarak dolarkuru son 10 yılın en kritik seviyelerine da-yanmış, 1,80’i zorlar konuma gelmiştir. Paraçıkışı Eylul ayının ilk yarısında durmuş, bunakarşın dolar kurunda hızlı bir geri çekilmemeydana gelmemiştir. Dolar kurunun buseyri döviz ayağındaki toparlanmanınzaman alacağına işaret etmektedir. Bu ge-lişmeye bağlı olarak Turk firmalarının ihra-catta fiyat avantajı yaşadığı bir dönemyaşanacaktır. Firmaların bu durumu pazarçeşitlendirerek kullanması yerinde olacaktır.Diğer yandan dolar kurunun yuksek seyret-mesi ithalatı sınırlandırarak cari açık kaynaklıkırılganlığın zayıflamasına neden olacaktır.

TÜRKİYE İNŞAAT SEKTÖRÜTurkiye’nin kaydettiği %8,8’lik buyumedeinşaat sektöru nun etkisi net bir şekildegörulmektedir. İnşaat sektörunde muteah-hitlik hizmeti veren şirketlerin sermaye ya-pısının guçlenmesi ve proje finansmanıkonusunda tecrube kazanmaları görecezayıf seyreden gayrimenkul talebine karşıninşaat sektörunun buyumesine neden ol-maktadır. Son rakamlara göre %13,2’likbuyume gösteren sektörun gelişimine hızkeserek de olsa devam edeceği görulmek-tedir.Burada dikkat edilmesi gereken bir diğerunsur sektördeki hızlı buyumenin ivmekaybetmeye başlamasıdır. Baz etkisininyanı sıra mevsimselliğin bu noktada etkisinigösterdiği görulebilmektedir. Buna göre in-şaat sektörunun buyumesi 2010 yılının ilkçeyreğinde %8,3 duzeyinde gerçekleşmiş-tir. Bu oran yılın 2. çeyreğinde %20,4, 3.çeyreğinde %22,1 ve 4. çeyreğinde%17,5 seviyesinde oluşmuştur. 2010 yılı-nın tamamında yakalanan buyume rakamı%17,1 olmuştur. 2011 yılının ilk çeyre-ğinde ise %14.8’lik artış yaşanırken, sonçeyrekte ikinci çeyrekte rakam %13,2duzeyinde gerçekleşmiştir.

Bu guçlenme eğilimi 2007-2009 arasındaTurkiye ekonomisine katkısı zayıflayan in-şaat sektörunde görunumun değişmesineneden olmuştur. Nitekim, inşaatsektörunun ekonomiye katkı payı 2007yılından 2009 sonuna kadar aşağı yönlubir trend izlemiştir. Bu dilimde inşaat sek-törunun ekonomiye katkı payı 2007 yılındayakaladığı %6,7’den beri duşuş trendinikorumuş, 2009 yılının uçuncu çeyreğinde%4,6 duzeyine kadar gerilemiştir. Ancaksektördeki bu ivme kaybının özellikle 2010yılında farklılaştığı görulmektedir. Buyukinşaat projeleri ile birlikte buyume atağınageçen sektörun ekonomiye katkı payı daartış eğilimine girmiştir. Buna göre ekono-miye katkı payı 2009 yılının 3. çeyreğinde%4,6’yı gördukten sonra yeniden çıkışageçmiştir. Son açıklanan rakamlara göreekonomiye katkı payı %6’yı yakalamıştır.İnşaat sektörunun buyukluğunde ise çey-reklik bazda cari fiyatlarla dikkat çektiğimiz10 milyar TL’nin artık çok geride kaldığıgörulmektedir. 2009’un 3. çeyreğinde sek-törun buyukluğu 8,71 milyar TL’ye kadargeriledikten sonra bu rakamın 2009 yılının4. çeyreğinde 9,32 milyar TL’ye, 2010’unbirinci çeyreğinde ise 9,8 milyar TL’ye çık-tığı görulmektedir. İnşaat sektörunde ivme-lenme bu çeyrek sonrasında yaşanmıştır.Buna göre hızlı bir çıkış trendinin içinegiren inşaat sektörunun buyukluğu 2010yılının 2. çeyreğinde 11,85 milyar TL, 3.Çeyreğinde 11,38 milyar TL, 4. çeyreğinde12,12 milyar TL duzeyine yukselmiştir. 2011yılında da ivmesini koruyan sektör ilk çey-rekte 12,83 milyar TL, son olarak ise 15,3milyar TL seviyesine ulaşmıştır. Mevcut ya-tırımlar göz önunde bulundurulduğundainşaat sektörunun buyume potansiyeligörunmektedir. Ancak bu noktada globalkrizin olası etkilerine dikkat edilmelidir.İnşaat yatırımlarında özel-kamu ayrımınabakıldığında özel sektörun açık ara önde ol-duğu görulmektedir. Buna göre krizin etkiliolduğu dönemlerde ekonomiyi canlı tut-

s e k t ö r g ü n d e m i

30 Termo Klima Ekim 2011

Page 33: Termo Klima Ekim
Page 34: Termo Klima Ekim

mak için inşaat yatırımlarına ağırlık verenkamu sektörunun frene bastığı görulmek-tedir. Buna karşın özel sektörun inşaat yatı-rımlarında ivme kaybını daha sınırlı tuttuğuhissedilmektedir. Nitekim son açıklanan ra-kamlara göre inşaat yatırımları kamu sek-törunde %6,5 artarken, özel sektörde buoran %15,8 duzeyinde gerçekleşmiştir.Yapı izinleri rakamları incelendiğinde inşaatsektörunun ‘akıllı adımlar’ attığı görulmek-tedir. Buna gore uzun vadeli adımları at-madan önce kuresel gelişmelerinnetleşmesini bekleyen sektör, orta vadeli ya-tırımlarda ise hızlı hareket etmektedir.Bunun sonucu olarak göre yapı ruhsatındageçen yıla göre bir duşuş yaşandığıgörulurken, yapı kullanım izinlerinde artışoranları oldukça yuksek bir duzeyde gerçek-leşmiştir. Buna gore yapı ruhsatları geçenyılın aynı dönemine gore Nisan, Mayıs veHaziran aylarında sırasıyla %32, %4,7 ve%14,4 duzeylerinde duşuş gösterirken, aynıdilimde yapı kullanım izinleri %10,6, %31,1ve %44,1 duzeyinde artış kaydetmiştir.Buna bağlı olarak yılın 2. çeyreğinde 29 mil-yon m2 yapı ruhsatı alınırken, 24,7 milyonm2 yapı kullanım izni talep edilmiştir.Yapı ruhsatı alımındaki dağılım incelendi-ğinde ise konutun ağırlığı görulmektedir.Buna göre yapı ruhsatları talebinde konutunpayı %74,7 duzeyinde oluşmuştur. Yapı kul-lanım izinlerinde sektörlerin oransal dağılı-

mına baktığımızda konut sektörunun payı-nın yeniden %70’in ustune çıktığıgörulmektedir. Bununla birlikte sektörekatma değer yaratan son dönemin modayapısı alışveriş merkezlerinin yanı sıra ofis,hastane ve sanayi binalarının toplamdakipayı %20 duzeyinde kalmıştır.Alt başlıkları incelediğimizde konutta yapıkullanım izinleri ile yapı ruhsatı alımları ara-sındaki ayrışma net bir şekilde görulmekte-dir. Buna göre iki veya daha fazla daireliikamet amaçlı binalarda Haziran ayında yapıruhsatlarında %13,4’luk azalış yaşanırken,yapı kullanım izinlerinde %48,7’lik yukseliş-kaydedilmiştir. Bu rakamlar yatırımcılarınkonut sektörune mevcut durumda dahakısa vadeli baktığını göstermektedir.Merkez Bankası’nın son aylarda kredileruzerindeki baskısını azaltması tuketiciningayrimenkul talebine olumlu yansımıştır.Buna bağlı olarak tuketicinin konut inşa et-tirme/alma isteği Temmuz ayında %0,61gerileme kaydettikten sonra Ağustos ayında%4,99 artış yaşamıştır. Bu artışın konut ta-lebine olumlu yansıması beklenmelidir.Konut talebi konusunda izlenmesi gerekenkalemlerin başında kredi miktarı gelmek-tedir. Bu noktada konut kredisi kullanımla-rına dikkat edilmelidir. Nitekim, Mayıs,Haziran ve Temmuz aylarında konut kredisikullanımı sırasıyla %2,74, %3,1 ve %1,38oranında artış kaydetmiştir. Yani konut kre-disi kullanma eğilimi devam etmiş, bununla

birlikte Merkez Bankası’nın kredi hacmini sı-nırlama politikasına paralel olarak Haziranayında hız kaybetmiştir. Merkez Bankası’nınkredi hacmi uzerindeki baskısını kaldırmasınedeniyle tuketicinin konut talebindeki ar-tışın kredilerde de hissedilmesi beklenmeli-dir. İnşaat sektörunun malzeme ayağında isedaha temkinli hareket edilmektedir. Bunagöre sanayi uretimi başlığı altında inşaatmalzemeleri sanayisine yönelik bilgi verenmetalik olmayan diğer mineral urunleri ima-latında artış hızı yavaşlamıştır. Nitekim 2011yılının Ocak ayında bir önceki yılın aynı dö-nemine gore %23,14’luk artış kaydedensector uretimindeki değişim Temmuz ayında%4,23’te kalmıştır. İnşaat sektörununbuyume uzerindeki olumlu etkisi istihdamverilerinde de görulebilmektedir. Buna goresektör istihdamı Haziran ayında %5,31 artışgöstermiştir. Avrupa’daki borç sorunu nede-niyle kuresel ölçekte oluşan belirsizliğe kar-şın genç nufusu ile dinamik bir ekonomiyesahip olan Turkiye’de inşaat sektörununbuyumeye devam etmesi beklenmelidir.Ancak kısa vadeli finansal dalgalanmalarnedeniyle tuketici talebinde zaman zamanyaşanabilecek daralmalar göz önunde bu-lundurulmalı, proje finansmanı konusundarisk yönetimine önem gösterilmelidir. Yineözellikle Turkiye’nin popularitesinin arttığıArap dunyasında inşaat sektöru etkinliğiniartırmalıdır.

s e k t ö r g ü n d e m i

32 Termo Klima Ekim 2011

-9.6

-14.1-18.5

-20.9-18.2

-6.5

8.3

20.4 22.117.5

14.7 13.2

-25.0

-20.0

-15.0

-10.0

-5.0

0.0

5.0

10.0

15.0

20.0

25.0

Q32008

Q42008

Q12009

Q22009

Q32009

Q42009

Q12010

Q22010

Q32010

Q42010

Q12011

Q22011

Kaynak: TÜİK

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BÜYÜME HIZI

Page 35: Termo Klima Ekim
Page 36: Termo Klima Ekim

TTMD-Türk Tesisat Mühendisleri DerneğiAnkara Genel Merkezi tarafından aydabir düzenlenen seminerler kapsamında 8Eylül 2011 Cumartesi günü Ankara PlazaOtel’de, İSKİD bünyesinde faaliyet gös-teren Hava Kanalı Komisyonu BaşkanıMeftun Gürdallar, seminere konuşmacıolarak katılarak “BEP Yönetmeliği Kapsa-mında Hava Kanallarında Sızdırmazlık,Önlemler ve Tasarruf" konulu bir sunumyapmış ve komisyon çalışmaları ile İSKİDhakkında da bilgi aktardı.

Oturum başkanlığını Ethem Özbakır’ınyaptığı ve Ankara’da bulunan çeşitli fir-malardan 35 projeci ve mühendisin katıl-dığı seminerin açılış konuşmasını TTMDyönetim Kurulu Başkanı Gürkan Arı yaptı.Seminerin içeriğinde Havalandırma veKlima Gerekliliği, Konfor şartları, BEP Yö-netmeliğinin Havalandırma ve Klimayailişkin maddeleri, Hava Kanalı Kaçaklarıve Maliyeti, Kaçakların önlenmesi için ya-pılması gerekenler, Hava Kanalı Komis-yonu tarafından hazırlanan kanalşartnameleri, Bayındırlık Bakanlığı 2011

Birim fiyatları kitabında gerçekleşen de-ğişiklikler ve tanımlamalar gibi konularyer aldı.Seminer sonunda TTMD adına Ankara iltemsilcisi Sayın Züleyha Özcan tarafındanOturum Başkanı Ethem Özbakır ve Semi-ner konuşmacısı Sayın Meftun Gürdal-lar’a katılım sertifikası verildi. İkinci olarak, Makina Mühendisleri OdasıBakırköy Temsilciliğinde, 10 Ekim 2011Pazartesi günü, Enerji Performansı Yö-netmeliği Kapsamında; Hava Kanalla-rında Kaçaklar ve Kayıpların Önlenmesi,Üretimde Yenilikler ve Mevzuatta Deği-şiklikler konulu Seminer düzenlenmiştir.Seminere konuşmacı olarak katılarak birsunum yapan Sn. Meftun Gürdallar, ko-misyon çalışmaları ve İSKİD hakkında dabilgi aktarmıştır.

Seminere sektör firmalarından 41 Ma-kine Mühendisi katılım sağlamıştır.Seminerin içeriğinde Hava kanallarındakayıp ve kaçaklar, Sızdırmazlık testleri, BEPYönetmeliği Hazırlanan kanal şartname-leri, Bayındırlık Bakanlığı 2011 Birim fiyat-

ları kitabında gerçekleşen değişiklikler vetanımlamalar gibi konular yer almıştır.İSKİD-Hava Kanalı Komisyonu BaşkanıMeftun Gürdallar’ın hazırlamış olduğusunumda, katılımcıların da görüşlerinipaylaşması ile faydalı bir seminer gerçek-leştirilmiştir.

İSKİD-Hava Kanal Komisyonu Ankara veİstanbul’da gerçekleştirdiği seminerler ilefaaliyetlerine devam ediyor

s e k t ö r g ü n d e m i

34 Termo Klima Ekim 2011

Page 37: Termo Klima Ekim
Page 38: Termo Klima Ekim

İklimlendirme Meclisi Başkanı Zeki Poyraztoplantıda yaptığı konuşmada TOBBMeclisleri’nin başarılı çalışmalara imza at-tığını vurgulayarak, TOBB Başkanı RıfatHiasarcıklıoğlu’na İklimlendirme SektörüMeclisi’nin kurulmasına imkân verdiğiiçin teşekkür etti. İklimlendirme Sektörü Meclisi’nin, sektörübir arada tutan bir şemsiye görevi üstlendi-ğini, sektörün çatısı konumunda olduğunuifade eden Poyraz, bu çatı altında birlik veberaberlik içinde çalıştıklarını vurguladı. İklimlendirme Sektörü’nün dernekleri vevakfı ile örgütlenmesini tamamladığınısöyleyen Poyraz, Meclis’in birçok başarılıfaaliyete imza attığını belirterek, Meclis’inyaptığı faaliyetler konusunda şunları söy-ledi, “Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun İk-limlendirme Sektörü’nü bir meslek olaraktanımalarını sağladık ve mesleki standart-larımızı hazırladık. Mesleki etik kurallarasektör mensupları olarak imzamızı attık.Sektörümüzün hedeflerini ve stratejilerinikapsayan Türkiye İklimlendirme SektörüHedefler ve Stratejiler Belgesi yayınlandı.Yine İklimlendirme Sektör Meclisi tarafın-dan hazırlanan İklimlendirme Sektör Ra-poru’nun 2.’si baskı aşamasına geldi. Sektör mensuplarını bakanlar ve üstdüzey bürokratlar ile bir araya getirerek,sektörün sorunları ve çözüm önerileri ilealakalı olarak görüş alışverişinde bulunul-masını sağladık. Geçtiğimiz Mart ayındakamu ve İklimlendirme sanayicisini biraraya getiren ve birbirlerini daha iyi anla-malarını sağlayan bir panel düzenledik.Bu paneli artık iki senede bir düzenli ola-rak yapmaya karar verdik. Haksız rekabetiönlemek amacı ile piyasa denetim ve gö-zetiminin etkinleştirilmesini sağladık. Bi-nalarda Enerji Performansı Yazılımı’nın(BEP.TR) kullanımında karşılaşılan zorluk-lar, programın eksiklikleri ve eksikliklerin

giderilmesi noktasında yapılması gere-kenler hususunda Bayındırlık ve İskân Ba-kanlığı ile görüşmeler yaptık. Bütün bu çalışma faaliyetlerinde bulunansektörümüzün derneklerine, vakfına veeski-yeni başkanları ile personeline, mec-lis üyelerine, çalışmalarımızda bize anlayışve kolaylık gösteren tüm bakanlara,kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkürübir borç bilirim.”

“Sektörümüzün İhracatçılar Birliği’neihtiyacı var”İklimlendirme Sektörü’nün büyük vegüçlü bir sektör olduğuna dikkat çekenPoyraz, sektörün bir İhracatçılar Birliği’neihtiyacı olduğunu söyledi. Sektörün tümihracat faaliyetlerini daha etkin ve verimliyapabilmesi için İhracatçılar Birliği kurul-ması yönünde çalışmalara başladıklarını

belirten Poyraz, “İklimlendirme sektörüdünya ile kucaklaşan bir sektör konumageldi. Uluslararası pazarlarda daha ileriyegidebilmek için sektörün tüm örgütleri ilemüşterek hareket ederek uluslararası pa-neller, sempozyumlar, fuarlar, ticaret heyet-leri ve alım heyetleri düzenledik. Sektörünuluslararası pazarlarda tanınırlığının arttı-rılması konusunda ciddi çalışmalar yaptık.Tüm bu çalışmaların meyvelerini alabilmekiçin sektörümüz ile alakalı mutlaka İhracat-çılar Birliği’nin kurulması gerekiyor” diyekonuştu. Sektörlerin ancak örgütlendik-leri ve dayanışma içinde oldukları zamanileri gidebildiği değerlendirmesini deyapan Poyraz, yapılan çalışmalarda birey-sel değil, tamamıyla birliktelik içinde ha-reket ettiklerini, sektörün ileri gitmesinin,sektör mensuplarını da ileri götüreceğiinancında olduklarını sözlerine ekledi.

TOBB çatısı altında faaliyet gösteren 59 sektör meclisi, TOBB Birlik Merkezi’nde yapılanistişare toplantısında bir araya geldi. Toplantıya İklimlendirme Meclisi adına Meclis Baş-kanı Zeki Poyraz, Başkan Yardımcısı Metin Duruk ve Danışman Atilla Bıyıkoğlu katıldı.

TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı Zeki Poyraz:

“Sektörümüz birlik ve beraberlik içinde gelişiyor”

s e k t ö r g ü n d e m i

36 Termo Klima Ekim 2011

Page 39: Termo Klima Ekim
Page 40: Termo Klima Ekim

Geçtiğimiz aylarda Airfel’i satın alarakTürk iklimlendirme sektörüne büyük ya-tırım yapan dünya klima sektörünün lideriDaikin, çalışmalarını, hedef ve planlarınıdüzenlediği bir basın toplantısıyla açık-ladı. 13 Ekim Perşembe günü KuruçeşmeDivan’da yapılan toplantıda Daikin Tür-kiye CEO’su Hasan Önder ve Daikin Eu-rope N.V Başkanı Masatsugu Minakabasın mensuplarıyla bir araya geldi.Toplantıda konuşan Daikin TürkiyeCEO’su Hasan Önder, Airfel’in Daikin Av-rupa’nın yaptığı en büyük, Daikin’indünya çapında yaptığı ikinci büyük satınalma olduğunu belirterek, “Daikin Airfel’ibütün tesisleriyle; 90 bin m² arazi, 45 binm² kapalı alan ve tüm satış ağı, bayi ka-nalıyla, markalarıyla 260 milyon dolarasatın aldı. Satın almanın ardından şirketi-miz Daikin Türkiye adı altında faaliyetle-rini sürdürecek” dedi.

Fabrika yatırımları planlanıyor Satın alma sonucu Daikin Türkiye’nin Tür-kiye’de ısıtma-soğutma ve havalandırma

alanında en geniş ürün gamına sahipmarka haline geldiğini aktaran Önder,“Bu satın alma ile Daikin sadece Türkiyepazarını değil, farklı pazarları da hedefli-yor. Bu doğrultuda 2015 yılına kadar in-verter split klima, fancoil ve klimasantralleri fabrikaları yeni yatırımlarla bü-yüyecek” diye konuştu.

Daikin ısıtmada başrolü Airfel’e verdi Daikin’in, Airfel’den gelen deneyim ve bi-rikim ile ısıtma sektöründe elini güçlen-direceğini ve tüm dünyada ısıtmaalanında büyüyeceğini vurgulayan Önder,“Daikin’in ısıtma stratejisi, Airfel tecrübe-siyle belirlenecek. Türkiye’yi üretim ve Ar-Ge üssü haline getirecek olan Daikin,dünyayı Türkiye üzerinden ısıtacak” diyebilgi verdi.

Daikin Türkiye’nin 2015 ciro hedefi 500Milyon Euro Temmuz 2011’de gerçekleşen satın alma-nın başarılarına ivme kazandırdığını belir-ten Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder,

2011 ciro büyümesinde hedeflerinin üs-tüne çıktıklarını söyledi: “Sektörümüzyaklaşık %10’luk bir büyüme gösterir-ken, 2011 yılı sonunda ciroda % 50 olanbüyüme hedefimizi eylül ayında geçtik.Bu bağlamda 2011 yılını yaklaşık 140milyon Euro ciro ile kapatacağız. Bu ciro-nun 120 milyon Euro’su Türkiye pazarın-dan 20 milyon Euro’su ihracattan geliyor.Şu anda Türk iklimlendirme pazarının bü-yüklüğü 1 milyar Euro ve pazarda%12’lik paya sahibiz. 2015 yılında paza-rın 1,850 milyar Euro’ya çıkacağını tah-min ediyoruz. Bu süreçte DaikinTürkiye’nin cirosunun, 375 milyon Euroiç pazar, 125 milyon Euro ihracat ile 500milyon Euro’ya yükseleceğini öngörüyo-ruz. Türkiye pazarında % 20’lik pazar pa-yıyla sektör lideri olacağız. Aynı zamandaihracatımızı da 4 yıl içinde 6 katına çıkar-mayı hedefliyoruz.”

162 ülkeye ihracat hedefliyoruz Bugünlerde yeniden gündeme gelenolası global ekonomik krizin etkilerinin

8 Temmuz 2011’de Türkiye’de ısıtma, soğutma, havalandırma sektörünün öncüşirketlerinden Airfel AŞ’nin %100 hissesini satın alan Japon klima devi Daikin,13 Ekim’de Kuruçeşme Divan’da düzenlediği basın toplantısında Türkiye’yiAr-Ge, üretim ve lojistik üssü olarak konumlandıracağını açıkladı.

Daikin Türkiye’nin havasını değiştirmeye geldi

s e k t ö r g ü n d e m i

38 Termo Klima Ekim 2011

Page 41: Termo Klima Ekim
Page 42: Termo Klima Ekim

minimuma inmesinin beklendiği 2014 yı-lında, dünya iklimlendirme pazarındakitalebin 88 milyar dolara ulaşacağının tah-min edildiğini söyleyen Hasan Önder,“Türkiye’nin coğrafi fırsatları, Daikin’inülkemizi lojistik üssü olarak konumlandır-masını sağladı. Daikin’in, Türkiye’nin po-tansiyeli doğrultusunda yaptığı buyatırım, ihracat açısından ülke ekonomi-mize büyük katma değer sağlayacak. İh-racatımız, satın alma öncesinde 44 ülkeiken Daikin ile birlikte yeni pazarlaragirme fırsatımız olacak. Daikin grup şir-ketleri 162 ülkede faaliyet gösteriyor vebu bizlere yeni ihracat fırsatları doğura-cak” diyerek ihracat potansiyeli hakkındabilgi verdi.

Daikin Türkiye’nin yurtiçinde de istikrarlıbir büyüme hedefi olduğunu aktaranÖnder, “Tüketicilerin Daikin’e her yerdenulaşabilmesini sağlayacak çalışmalar ya-pıyoruz. Özel Daikin Showroom’lar açı-yoruz, şu anda 64 tane DaikinShowroom ile hizmet veriyoruz. Bu raka-mın Mart 2012’de 100’e ulaşmasınıplanlıyoruz. Bu arada yatırım yaptığımızbölgelerde istihdam yaratıyoruz. 2013sonu itibariyle hedefimiz çalışan sayımızın480’den 1000’e çıkması” diye konuştu. Türkiye, iklimlendirme sektöründe bölge-sinin yıldızı olacak

Daikin Europe Başkanı Masatsugu Mi-naka da “Türkiye iklimlendirme pazarıbulunduğu coğrafyanın en önemli pazarıhaline gelecek. Türkiye, eşsiz coğrafi ko-numu ve ekonomik performansıyla böl-gedeki en önemli oyunculardan biriolacak. Bu sebeple, global ekonomik krizbeklentilerinin tartışıldığı dönemde,dünya klima sektörünün lideri olarak Tür-kiye’nin geleceğine güvendik ve Türki-ye’ye çok önemli bir yatırım yaptık.

Daikin ve Airfel’in, ısıtma, soğutma vehavalandırma pazarlarında, birbirini ta-mamlayıcı güçlerini ve yeteneklerini bir-leştirdik” diyerek, Türkiye’yi tercih etmesebeplerini özetledi.

Minaka, “Daikin, Airfel’in Türkiye dene-yimi, üretim tesisleri, satış noktaları, genişbayi ve servis ağı üzerinden büyüyecek;iç pazara olduğu kadar ihracata da ağırlıkverilecek. Daikin’in ihracat rotalarındahedefi Avrupa, Orta Doğu ve Afrika. Buparalelde Türkiye’yi, Daikin’in en önemliAr-Ge merkezlerinden biri haline getire-ceğiz. Türkiye’yi ana lojistik üssü halinegetirmek için çalışıyoruz ve yatırımlarımızıbuna göre şekillendiriyoruz. Avrupa, Af-

rika ve Orta Doğu bölgesine uygun ürün-leri Türkiye’de geliştireceğiz. Kalite veinovasyon, Daikin felsefesinin temel taş-larını oluşturuyor. Dünya klima sektöründe

ilklerin öncüsü ve inovasyon lideri olarak,ileri teknoloji, kalite ve tasarımlarıyla fark ya-ratan ürünlerimizi Türkiye’de de üretmeyebaşlayacağız” diye bilgi verdi.

s e k t ö r g ü n d e m i

40 Termo Klima Ekim 2011

Daikin Türkiye Hakkında

Airfel faaliyetlerine 1999 yılında klima ekipmanları ithal ederek başladı. Türki-ye’nin en büyük holdinglerinden Sanko Holding ile 2001 yılında birleşen Airfel,ısıtma, soğutma ve iklimlendirme sektöründe yatırımlarına başladı.8 Temmuz 2011’de Japon klima devi Daikin Europe’un satın aldığı Airfel bugünkombi, klima üniteleri, infrared ısıtıcılar, panel radyatör, fancoil ve klima santralleriüretiyor. Daikin Türkiye 4 bölge müdürlüğü, 170 bayi ve 500 satış noktasındanoluşan satış ağı ile 460 yetkili servisi ile Türk halkına hizmet ediyor. Ukrayna, Al-manya ve Türkmenistan başta olmak üzere 44 ülkeye ihracat yapıyor.

Daikin Hakkında

Osaka-Japonya’da 1924 yılında kurulan Daikin Industries Ltd. bugün 14 milyardoları aşan cirosu, 13,6 milyar dolar toplam varlıkları ve 41.569 çalışanıyladünya ısıtma, soğutma, havalandırma ve flurokimyasal ürünler pazarlarının li-deri haline geldi. Tarihinde birçok icat ve teknolojik yeniliğe imza atan Daikin, 1950’lerde dün-yanın ilk paket tipi klima ve ısı pompasından, 1960’larda ilk multi tip splitklima sistemlerine; 1982’de VRV klima sisteminin icadından bugüne birçokyeniliğin öncüsü oldu. Daikin, ana teknolojisini kullanarak, sayısız pazar veuygulama için yenilikçi ve enerji tasarrufu sağlayan ürünler üretebiliyor. Daikin Europe NV, 1972 yılında Avrupa pazarına ürünlerini sunmak için DaikinIndustrıes Ltd tarafından Belçika Oostende’de kuruldu. Daikin Industries Li-mited’in % 100 iştiraki olan Daikin Europe NV, konut, ticari ve endüstriyel ik-limlendirme uygulamaları için müşterilerinin değişen ihtiyaçlarına uygunDaikin markalı klima, ısı pompası ve soğutma ekipmanları üretiyor ve Avrupa,Afrika ve Orta Doğu bölgelerinin satış organizasyonunu yürütüyor. Pazarın enyenilikçi oyuncularından biri olan Daikin Europe NV’nin şu anda Belçika, ÇekCumhuriyeti, Almanya, İtalya ve İngiltere'de üretim tesisleri bulunuyor.

Daikin Europe N.V Başkanı Masatsugu Minaka, Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder

Page 43: Termo Klima Ekim
Page 44: Termo Klima Ekim

Swegon Air Academy, dünyanın her köşe-sinde iklimlendirme üzerine araştırmalaryapan, seminer ve eğitimler veren bağım-sız bir grup. Swegon Air Academy, geçti-ğimiz günlerde ilginç veriler elde ettiğiofislerde havalandırma sistemleri üzerinebir araştırma gerçekleştirdi. ABD’de 100ayrı ofiste yapılan araştırmada her bir kişiiçin 83 metreküp temiz hava (yoğunluk)düşünüldü ve bu havanın yetersiz sağlan-dığı ofislerdeki hastalık-izin oranları araş-tırıldı. Hastalık ya da işe gelmeme oranı,bir binada insan başına düşen havalan-dırma oranı ile bağdaştırılarak geliştirildi. Birçok bulaşıcı solunum yolu hastalığınındüşük havalandırma oranlarında dahafazla görüldüğü bir gerçek. Havalandırma,

filtrasyon olmadan (hava temizleme-filtre-leme) ve partikül tortuları arındırılmadangerçekleştirildiğinde, hastalıklara da dave-tiye çıkartıyor. İş verimliliğinin düşmesinede neden olan havalandırma bozukluk-ları, çalışanların sinirli, yorgun ve halsizolmasına da yol açıyor.

HAVALANDIRMA ORANI VE PERFORMANSHavalandırma oranı ile performans ara-sındaki ilişkiyi kurabilmek için Swegon AirAcademy, mekân çalışmaları yapmış vebu çalışmalardan elde edilen verileri kont-rollü laboratuvar ortamında toplanmış.ABD’de 100 ayrı ofiste yapılan araştır-mada, temiz hava sağlanamayan ofis or-

tamlarında hastalık sebebiyle izne ayrılankişi sayısının diğer ofislerden yüzde 65daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Hisse-dilen hava kalitesinde değişimler ve iş ye-rindeki performans değişimleri arasındayüzde 65’lik belirgin bir oran artışı bulun-maktadır.Ayrıca ısıtma ve soğutma etkisi de çalışanhayatını etkileyen diğer bir faktördür. 26çalışmadan elde edilen 150 performansdeğerlendirmesi eş zamanlı olarak sıcak-lık ve ölçülen performansı açıklamaktadır.Burada türetilen değerler yükselen sıcak-lıkla azalan performansı göstermektedir.Yüzde 100 olan maksimum performans21.6 °C’de sağlanabiliyorken, 30 °C sı-caklıkta performansın yüzde 20 dahaazaldığı araştırma sonuçlarında elde edil-miştir.Editöre Not: Latour Group bünyesindeyer alan, İskandinav ve dünya pazarınınen önde gelen HVAC sistemleri üreticile-rinden Swegon, Türkiye pazarına 2006yılında Akcor ortaklığında adım attı. Top-lam 1250 çalışanı bulunan Swegon’unyıllık cirosu 260 milyon Euro.

Swegon Air Academy, geç-tiğimiz günlerde önemli birçalışmaya imza attı. Ofisortamında çalışanlar üze-rine yapılan araştırmada içmekândaki havalandırmasistemlerinin, çalışan ve-rimliliği ne derecede etkile-diği üzerinde duruldu.ABD’de 100 ayrı ofiste ya-pılan araştırmada, temizhava sağlanamayan ofisortamlarında hastalık sebe-biyle izne ayrılan kişi sayısı-nın diğer ofislerden yüzde65 daha fazla olduğu or-taya çıktı.

s e k t ö r g ü n d e m i

42 Termo Klima Ekim 2011

Ofislerde solunan hava, çalışan verimliliğini etkiliyor

Page 45: Termo Klima Ekim
Page 46: Termo Klima Ekim

Kombilerin kaç derecede çalıştırılacağı,hem konfor şartları hem de enerji ekono-misi açısından önem taşıyor. İklimlen-dirme sektörünün öncü ismi AlarkoCarrier’ın gerçekleştirmiş olduğu “KombiKullanım Alışkanlıkları Araştırması”nagöre Türk halkının yalnızca % 28’i kom-bilerini doğru ve ekonomik kullanıyor. ERA Research tarafından 815 kişi ile gö-rüşerek yapılan araştırma sonuçları Türkhalkının kombi kullanımı konusunda yap-tığı yanlışları gözler önüne seriyor. Araş-tırmaya göre, kullanıcıların %24,9’uevdeyken ve evden çıkarken kombilerininormal ısı derecesinde açık tutuyor.%18,7’si, kombilerini evdeyken normalısı derecesinde tutarken, dışarı çıkarkenkapatıyor. Oysa kombilerin evde iken nor-mal ısı derecesinde çalıştırılması, evdeolunmadığı zaman ise ekonomi sıcaklı-ğına getirilmesi tavsiye ediliyor. Araş-tırma, Türk halkının yalnızca % 28,1’ininkombilerini buna uygun, doğru ve eko-nomik şekilde kullandığını gösteriyor.

Uykuda da ekonomik değilizAraştırma sonuçlarına göre katılımcıların%61’i gece yatarken de kombilerini aynı ısıayarında bırakırken, %39’u kombilerinin ısı

ayarlarını ekonomik seviyeye getiriyor. Eko-nomik kullanım için ise tıpkı ev dışına çıkıl-dığında olduğu gibi gece yatarken dekombinin ısı ayarını düşürmek gerekiyor. Gece kombilerin tamamen kapatılmamasıda gerekiyor. Gece, kombisi tamamen ka-patılan bir evin, gündüz istenilen konfor sı-caklığına gelmesi için harcanarak enerji,gece evin ekonomi sıcaklığında tutulmasıiçin harcanacak enerjiden daha çok oluyor.

Asıl önemli olan kombinin ayar sıcaklığı değil oda sıcaklığıdırAraştırma sonuçları, katılımcıların %24,8’inin, kombilerini, 60 °C ve üzerindeçalıştırdığını gösteriyor. Kombinin 60 °C veüzerinde çalışması, evin yaklaşık 23-24 °Csıcaklıkta tutulduğu anlamına geliyor.Oturma/salon sıcaklığının 20 °C olmasıgerektiği göz önüne alındığında, 60 °C veüzeri kullanım, %18-24 arasında fazlayakıt tüketildiğini ortaya koyuyor.

İdeal ve ekonomik kullanım sağlamak içinkombinin, kullanıcı tarafından dış hava sı-caklığına göre her gün ayarının arttırılmasıveya düşürülmesi ya da bir oda termostatıya da radyatörlerde termostatik vana kul-lanılması öneriliyor. Eğer kullanılan kombi

yoğuşmalı ise yoğuşma ve yüksek verimelde edilmesi için kombinin 50 °C’nin al-tında çalıştırılması tavsiye ediliyor.

Kullanıcı profiliAraştırma sonuçlarına göre kombi kullanan-ların %70’i evli iken, %23’ü bekar olduğu,ortalama hane halkı kişi sayısının ise 3 kişive üzeri olduğu ortaya çıkıyor. 25-55 yaşarasında kullanımın yoğun olduğu ve kadınkullanıcıların çoğunlukta olduğu görülüyor.

Alarko Carrier’ın ERA Research’e yaptırdığı araştırmanın sonuçlarına göre TürkHalkı’nın yalnızca %28’i kombilerini uzmanların tavsiye ettiği ekonomik şekildekullanıyor. İklimlendirme sektörünün öncü ismi Alarko Carrier tarafından yaptı-rılan Kombi Kullanım Alışkanlıkları Araştırması Türk Halkı’nın kombi kullanı-mında yaptığı yanlışları gözler önüne seriyor.

Alarko Carrier “Kombi Kullanım Alışkanlıkları Araştırması”na göre

“Kombiler ekonomik kullanılmıyor”

s e k t ö r g ü n d e m i

44 Termo Klima Ekim 2011

Kombi kullanımında doğru ve yanlışlar • Kombiler, bireyler evde iken normal sıcaklıkta dı-şarıya çıktıklarında ya da gece yattıklarında ekono-mik ayara getirilmelidir.• Termostatik radyatör vanası istenilen sıcaklığaayarlanarak belirtilen sıcaklığa geldiğinde sıcak sugirişini kapatarak gereksiz enerji kullanımı önleyenbir cihazdır, enerji tasarrufu için kullanımı öneril-mektedir.• Modülasyon yapma özelliği bulunan oda termo-statları oda ayarlanan sıcaklığa geldiğinde kombininalev boyunu kısarak tasarruf sağlar. Enerji tasarrufuiçin kullanımı önerilmektedir.• Dış hava sensörü hava sıcaklığına bağlı olarakkombi su sıcaklığını düşürerek hava ısındığında ta-sarruf sağlar.• Tam yoğuşmalı kombiler 50°C ve altındaki kombisıcaklıklarında baca gazındaki gizli ısıyı yoğuşturupkonvensiyonel (geleneksel) kombilere göre % 15-20 oranında, 50°C üzerinde ise % 5-9 aralığındadaha yüksek verime ulaşırlar.

Page 47: Termo Klima Ekim
Page 48: Termo Klima Ekim

Testo Elektronik, Yeni Testo 350 ürünününtanıtımı amacıyla 29 Eylül’de Grand Ceva-hir Otel’de bir seminer düzenledi. Semi-nere birçok şehirden bayi ve firmatemsilcileri katıldı. Seminer öncesindeTesto Elektronik Ltd. Genel Müdürü Sel-man Ölmez enerji verimliliği konusundabilgiler verdi. Selman Ölmez’in kısa konuş-masının ardından Yıldız Teknik ÜniversitesiMakine Mühensiliği Bölümü Öğretim Gö-revlisi Prof. Dr. Hasan Heperkan YanmaProseslerinde Ölçüm Prensipleri ve Verim-lilik Analizleri, Yanma Proseslerinin EnerjiVeerimliliği ve Çevre Kirliliği Kontrolü Üze-rine etkileri, Yasal Mevzuat konularını içe-ren bir sunum yaptı. Hasan Prof. Dr.Heperkan’ın sunumunun ardından TestoAG Gaz&Partikül Departmanı Ürü MüdürüStefanie Steger Yeni Testo 350’nin tanıtı-mını yaptı. Seminerin son bölümünde iseTesto Elektronik Ltd. Satış Koordinatörü

Özgür Küçükhüseyin Enerji Mevzuatı veVerimlilik Denetimi İçin Gerekli Ölçüm Ci-hazları ve Uygulama Alanları başlığı altındatesto Saveris veri toplama, izleme ve analizsistemini anlattı.

Testo Elektronik Ltd. Genel MüdürüSelman Ölmez: “Eğitimlerimizi Anado-lu’nun şehirlerine kaydıracağız.”Seminer öncesinde bir konuşma yapanTesto Elektronik Ltd. Genel Müdürü SelmanÖlmez, Testo’nun Türkiye’deki çalışmalarıhakkında kısa bilgiler verdi. Selman Ölmez“Uzun yıllar temsilcilik olarak faaliyet gös-terdikten sonra 2000 yılından itibaren TestoTürkiye’de ana ofis olarak faaliyet göster-meye başladı. İnanıyorum ki 1994 yılındanTürkiye’de faaliyet göstermeye başlamasın-dan bugüne kadar ölçüm sektörüne çokciddi katkılarda bulundu. Bu katkıların enbaşında da beni akademik geçmişim dola-

yısıyla eğitime verdiğimiz önem gelmektedir.İşin başından itibaren ciddi eğitim program-ları, seminerler gerçekleştirdik.” dedi. Bun-dan sonra Testo’nun eğitimlerini sondönemlerde ekonomik anlamda büyük ge-lişmeler gösteren Anadolu’nun diğer şehir-lerine kaydıracakları bilgisini verdi.

ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE ÖNEMLİ MESAFELER ALINDIEnerji verimliliği ile ilgili Türkiye’deki ge-lişmelerden kısa bilgiler veren Ölmez,enerji verimliliğinin Testo’nun da içeri-sinde yer aldığı aktif bir konu olduğunu,bu yasa ve yönetmeliklerde bir takımeksikliklerin olduğunu bu nedenle enerjiverimliliği ile ilgili bir sinerji oluşturmakiçin Enerji Verimliliği Derneği’ni kurduk-larını belirtti. Derneğin TOBB İklimlen-dirme Meclisi üyesi olduğunu belirtenÖlmez, yasada bulunan eksikliklerle ilgiliderneğin çalışmalarıyla önemli mesafeleralındığını söyledi. Ölmez konuşmasının de-vamında; “Elektrik İşleri Etüt İdaresi’ninEnerji Verimliliği Derneği’ni bu konudakitek dernek olarak kabul edip bütün çalış-malarına davet ediyor. Yapılan bu çalışma-lar neticesinde yönetmeliğin değişmesi sözkonusu. Yeni eklemeler yapılması gereki-yor.” açıklamasında bulundu.

Testo Elektronik tarafından Grand Cevahir Otel’de düzenlenen tanıtım semine-rine birçok şehirden bayi ve firma temsilcileri katıldı.

Testo Elektronik yeni testo 350’yi bir seminerle tanıttı

s e k t ö r g ü n d e m i

Page 49: Termo Klima Ekim
Page 50: Termo Klima Ekim

Fusheng Şirketler Grubu, 1953 yılından

beri endüstriyel soğutma çözümleri üze-

rine Tayvan merkezli olarak dünya üze-

rinde beş farklı ülkede 20 fabrikası ve

14.159 çalışanı ile faaliyet gösteren vidalı

soğutma kompresörleri, hava kompresör-

leri, santrifüj kompresörleri, elektronik ve

döküm üzerine uzmanlaşmış, sektörü-

müzde dünyanın önde gelen firmalarına

kompresör çözümleri konusunda destek

veren gelenekçi kalite anlayışını, teknoloji

ile birleştiren bir firma. Frigoduman A.Ş.

Fusheng Grup firmasıyla distribütörlük

anlaşması imzalayarak, firmanın farklı

kullanım amaçlı ve kapasitedeki vidalı so-

ğutma kompresörlerini Türk soğutma pa-

zarının beğenisine sunuyor.

Fusheng vidalı kompresörler ISO

9001:2000 standartlarında son teknoloji

cihaz ve üretim programı kullanılarak

üretiliyor. Günümüzde üzerine en çok

durulan konu olan enerji verimliliği ve gü-

venilirlik konusunda Fusheng firması da

son derece hassas, yeni dizayn edilen ro-

torun erkek ve dişi yapısı sayesinde düşük

enerji tüketimi sağlıyor.

Bunun dışında tamamen dökümden

mamul rotor yapısı sayesinde son derece

kusursuz vida yapısı ve yüksek hassasiyetli

rulmanlar ile son derece sessiz, titreşimsiz

ve uzun ömürlü olarak sorunsuz perfor-

mans elde ediliyor.

Tüm bunların yanında semi hermetik ya-

pısı, kompresöre entegre edilecek kom-

ponent sayısının minimize edilmesine

dolayısıyla devreye almanın da bir o

kadar kolaylaşmasına ve müdahale ge-

rekmesi halinde hızlı ve pratik işlem ya-

pılmasına yardımcı oluyor.

Ayrıca Fusheng Ar-Ge departmanının

uzun çalışmalar sonucunda geliştirmiş ol-

duğu yeni BSR serisi vidalı kompresörler,

geniş uygulama karakteristiği ile hava ve

su soğutmalı sistemlerde tüm soğu-

tucu akışkanlarla uyumlu olarak ça-

lışabiliyor.

Fusheng BSR serisi vidalı kompresör-

ler; R22, R134a, R404a, R407c so-

ğutucu gazlarıyla çalışmaya uygun,

40 hp ile 400 hp ve +15°C / -30°C

sıcaklık aralığında kesintisiz serisi ile

sistem desinatörlerinin ve taahhüt

firmalarının kompresör seçimlerinde

şartlara en uygun modelin seçilme-

sine ve dolayısıyla enerjinin tam an-

lamıyla verimli kullanılmasına

fonksiyonel olarak da dolaylı bir etkisi ol-

duğu da gözden kaçırılmamalıdr.

Fusheng fiması, BSR serisi vidalı kompre-

sörlerinin dışında SRT serisi çift kademe

kompresörleri -30°C / -60°C sıcaklık ara-

lığında firmanın genel prensibi olan ve-

rimlilik, uzun ömür ve sorunsuzluk

ilkelerinden ödün vermeden derin soğut-

mada da kesin çözüm sağlıyor.

Fusheng firması ile Frigoduman A.Ş.’nin

yapmış olduğu anlaşma ile Türkiye ve

çevre ülkelerdeki satış ve destek faaliyet-

leri ile piyasa gereklerine göre sürekli ge-

lişim içerisinde bulunan ürünlerin

tanıtımı, sektörün bilgilendirilmesi ve çe-

şitli organizasyonlar Fusheng firmasının

tam desteği ile distribütör ve temsilci sı-

fatıyla Frigoduman A.Ş. firması tarafından

yürütülecek. Frigoduman A.Ş. ve Fus-

heng firmasının yapmış olduğu anlaşma

gereğince Frigoduman A.Ş. tarafından

düzenli aralıklarla mevcut kullanıcı kitlesi

ile Fusheng firmasına teknik tetkik ve ku-

rumsal inceleme amaçlı gezilerin de ya-

pılması hedefleniyor.

Fusheng marka vidalı kompresörler tüm

model ve yedek parça seçenekleri ile Fri-

goduman stoklarında tecrübeli teknik

kadronun verdiği teknik destek hizmeti

her zaman mevcut bulunmakta.

Fusheng vidalı kompresörler en yeni modelleriyle Frigoduman çatısı altında

s e k t ö r g ü n d e m i

48 Termo Klima Ekim 2011

Page 51: Termo Klima Ekim
Page 52: Termo Klima Ekim

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustosayı sanayi üretim endeksi sonuçlarınıaçıkladı. Buna göre, Sanayi üretim en-deksi, 2011 yılı Ağustos ayında, geçenyılın aynı ayına göre yüzde 3,8 arttı.Geçen yılın Ağustos ayına göre, maden-cilik ve taşocakçılığı sektörü endeksiyüzde 4 azalırken, imalat sanayi sektörüendeksi yüzde 4,9 arttı. Elektrik, gaz,buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağı-tımı sektörü endeksinde de yüzde 0,4azalış kaydedildi.

Takvim etkisinden arındırılmış endeks2011 yılı Ağustos ayında bir önceki yılınaynı ayına göre yüzde 3,8 artarken, mev-sim ve takvim etkilerinden arındırılmış sa-nayi üretim endeksi ise bir önceki ayagöre yüzde 2,6 azaldı.

En yüksek artış dayanıklı tüketim malıimalatındaAna Sanayi Grupları Sınıflamasına göre,ağustos ayında geçen yılın aynı ayınagöre en yüksek artış yüzde 9,9 ile daya-nıklı tüketim malı imalatında kaydedildi.Bunu yüzde 9,7 ile sermaye malı imalatı,yüzde 4,7 ile ara malı imalatı, yüzde 1,2ile dayanıksız tüketim malı imalatı izledi.Enerji ise yüzde 0,8 azaldı.

İmalat sanayi alt sektörlerine bakıldığındaartışta ilk sırayı yüzde 29,7 artışla mobilyaimalatı aldı. Mobilya imalatı geçen yılınaynı ayında yüzde 4,6 azalmıştı. Mobilyaimalatını yüzde 25,2 ile başka yerde sınıf-landırılmamış makine ve ekipman imalatı,yüzde 21,9 ile ağaç, ağaç ve mantarürünleri imalatı (mobilya hariç) takip etti.Ağustos ayında diğer imalatlar yüzde 9,8,bilgisayarların, elektronik ve optik ürün-lerin imalatı yüzde 9,3 geriledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı NihatErgün, ağustos ayı sanayi üretim endek-sinin, ekonominin planlarla ve tahmin-lerle uyumlu bir gidişat içinde olduğunugösterdiğini belirttiği değerlendirmesinde:''Ağustos ayı sanayi üretim endeksi, eko-nominin planlarımızla ve tahminlerimizleuyumlu bir gidişat içinde olduğunu göster-mektedir. Bu yıl sonunda hem yüzde 7'ninüzerinde büyüme hedefimize ulaşmış ola-cağız, hem de cari açığı azaltmış olacağız''açıklamasında bulundu.

2011 Ağustos ayında Sanayi Üretim En-deksi'nin, bir önceki yılın aynı ayına göreyüzde 3.8 oranında arttığını kaydedenErgün, Türkiye'nin, bu yılın ilk yarısındadünyada Çin ile birlikte en hızlı büyüyen

iki ekonomiden biri olduğunu hatırlattı.Ergün, yılın ikinci yarısında ise büyümesürecinin yine devam edeceği, ancakdaha ılımlı bir seyir izleyeceğinin beklendi-ğini ifade ederek, ''Hatta hükümet olarak,cari açık riskini azaltmak için ekonomininhararetini azaltacak bazı önlemleri de al-mıştık. Ağustos ayı sanayi üretim endeksi,ekonominin planlarımızla ve tahminleri-mizle uyumlu bir gidişat içinde olduğunugöstermektedir. Bu yıl sonunda hemyüzde 7;nin üzerinde büyüme hedefi-mize ulaşmış olacağız, hem de cari açığıazaltmış olacağız. Gelişmiş piyasalardaresesyon korkularının dolaştığı günlerde,ağustos ayı üretiminin geçen yıla göreartması, ekonomimizin sağlam bir altya-pıya sahip olduğunu göstermektedir.Bizim ılımlı büyüme diye bahsettiğimiz ra-kamlar, henüz birçok Avrupa ülkesi içinhayal gibidir.'' dedi.

Bakan Ergün, dünya ekonomisinde belir-sizlikler devam ederken, Türkiye ekono-misine ilişkin olumlu haberlerin gelmeyedevam ettiğini belirterek, son olarak,Standard and Poors'un, Türkiye;nin yerelpara cinsinden notunu yatırım yapılabilirseviyeye çıkardığını hatırlattı. Aynı sü-reçte, önce Moody;s'in İtalya'nın kredinotunu üç kademe düşürdüğünü, ardın-dan Fitch'in, yine İtalya'nın ve İspanya'nınnotunda indirim yaptığını kaydedenErgün, Avrupa ekonomilerinde bütçeaçıkları ve kamu borçlarından kaynakla-nan ciddi risklerin bulunduğuna işaretetti. Esas büyük riskin, ekonomik göster-gelerden ziyade siyasilerden kaynaklan-dığını belirten Ergün, siyasilerin, ne yazıkki mevcut şartları düzeltecek iradedenyoksun göründüklerini söyledi.

Bakan Ergün, Türkiye'nin olaylar karşısındahızlı ve proaktif davranabilme yeteneğiyle,Avrupa piyasalarındaki belirsizliklerden enaz seviyede etkilendiğini belirterek, önü-müzdeki süreçte de büyüme eğilimini ko-ruyacak olan Türkiye'nin, gerek sınai veekonomik altyapısıyla, gerek de siyasi yapı-sıyla Avrupa ekonomilerinden olumluyönde ayrışmaya devam edeceğini bildirdi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ağustos ayı sanayi üretim endek-sinin, ekonominin planlarla ve tahminlerle uyumlu bir gidişat içinde olduğunugösterdiğini bildirdi.

Sanayi üretiminde artış trendi sürüyor

g ü n d e m

50 Termo Klima Ekim 2011

Page 53: Termo Klima Ekim
Page 54: Termo Klima Ekim

Sektörlerin KOSGEB proje destekleri ko-nusunda bilgilendirilmesi için Sektörel Ya-yıncılar Derneği (SEYAD) tarafındandüzenlenen ve KOSGEB Başkanı MustafaKaplan'ın konuşmacı olarak katıldığı top-lantı, Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM)gerçekleştirildi. Sektörel derneklerin baş-kanları ve sektörel yayın yönetmenleri ilebir araya gelen Kaplan, genel KOSGEBdesteklerinin yanı sıra derneklerin çeşitliprojelerine yönelik sundukları destek pa-ketlerini açıkladı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Sek-törel Yayıncılar Derneği (SEYAD) BaşkanıEser Oğuz, sektörel yayınların odaklarınaaldıkları iş kollarının iletişim mecraları ol-duklarını, bu anlamda sorunlarını da ya-kından izlediklerini söyleyerek,düzenledikleri bu toplantıyla bazı sıkıntı-ların aşılmasında ön ayak olmak istedik-lerini belirtti.

KOSGEB DEĞİŞİYOR VE BU DEĞİŞİMDESEKTÖREL DERNEKLERE İHTİYAÇ VAREser Oğuz'un 'hoşgeldiniz' konuşmasın-dan sonra kürsüye çıkan KOSGEB Baş-kanı Mustafa Kaplan, öncelikle KOBİtanımının kapsamından ve Türkiye eko-nomisindeki yerinden bahsetti, KOSGEBdesteklerine değindi ve KOSGEB'in yeni-lenen vizyonu üzerinde durdu. "KOSGEBbir değişim ve dönüşüm geçiriyor; ancakbu yeni dönemin algılanmasında bazı sı-kıntılar yaşanabiliyor" diyen Kaplan,"Artık öyle bir dönemdeyiz ki, rekabetstratejilerinde sektörel hamleler, güç bir-likleri gitttikçe daha da önem kazanıyor.Değişim ve dönüşümde özel rol oynaya-cak sektörel derneklere çok ihtiyacımızolduğunu düşünüyoruz" şeklinde ko-nuştu. Çalışan sayısı 250'den az olan, yıl-lık bilançosu ya da net satış hasılatı 25

milyon TL'yi geçmeyen işletmeleri KOBİolarak tanımlayan Kaplan, bunların, işlet-melerin toplamı içindeki payının yüzde99,77 olduğunu ve KOBİ'lerin yüzde95'inin de mikro KOBİ'lerden oluştuğunubelirterek, bunun yeni ekonomik düzeniçinde sürdürülemez bir tablo olduğunu,KOSGEB'in dönüşümünün motivasyo-nunu da bu farkındalığın oluşturduğunusöyledi. 68 ilde 75 himet merkezi müdür-lüğü ve 27 teknoloji geliştirme merkezi(TEKMER) ile hizmet vermeye çalıştıklarınıaktaran Kaplan, "Strateji planımızı değiş-tirdik ve ülke KOBİ'lerinin küresel pazardasöz sahibi olmasını sağlayan, KOBİ ve gi-rişimcilik politikalarının belirlenmesindeetkin, dünyada örnek alınan bir kuruluşolma vizyonunu benimsedik. KOBİ'lerinyönetim becerilerini artırmak, ar-ge veinovasyona dayalı faaliyetlerini teşviketmek, girişimcilik kültürlerini geliştirmekve KOSGEB'in de bu anlamda sürekli ge-lişimini sağlamak, stratejik amaçlarımız"dedi.

EN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK DESTEKPROGRAMLARINDAKaplan, KOSGEB'in KOBİ'lere yönelik des-teklerinin kapsamının hala çok net bilin-

mediğini anımsattığı konuşmasında, dörtana yönelimlerini destek programları, fi-nansman destekleri (kredi faiz), labora-tuar hizmetleri, bilgilendirmeyönlendirme ve işbirlikleri olarak özetledi."KOSGEB'de yaşanan en önemli değişik-lik, destek programları konusunda oldu"diyen Kaplan, esnek bir yapılanma gerek-liliğini gördüklerini, işletmeye, sektörüne,bölgesine, ölçeğine özel çözüm önerilerisunmayı hedeflediklerini söyledi. Kaplan,nitelikli KOBİ'lere nitelikli hizmet verme-nin önünü açtıklarına, Destek ProgramlarıYönetmeliği ile yatayda esnek bir yapıoluşturduklarına değindi ve 'KOBİ ProjeDestek Programı', 'Ar-ge, İnovasyon veEndüstriyel Uygulama Destek Programı','Tematik Proje Destek Programı', 'Girişim-cilik Destek Programı', 'Gelişen İşletmelerPiyasası KOBİ Destek Programı', 'GenelDestek Programı' hakkında detaylı bilgiverdi.

Yeni dönem vizyonlarını elektronik or-tamda başvuru kolaylığı, kendilerini dahaiyi anlatabilmek için yeni halkla ilişkiler veiletişim stratejileri, yeni finansman model-lerinin kullanımı, KOBİ rehberi sistemininkurulması, öğretim üyeleri ve KOBİ işbir-liğinin kurulması, yeni tematik alanlarıngeliştirilmesi, bir 'girişimcilik konseyi'ninkurulması, başarılı KOBİ'lerin ve girişimci-liğin ödüllendirilmesi gibi önemli konubaşlıklarının oluşturduğunu vurgulayanKaplan, artık hizmet alanlarını hizmetsektörünü de kapsayacak şekilde geniş-lettiklerini ve işletme, pazarlama, kurum-sallaşma alanlarına yönelmek istediklerinisözlerine ekledi.

Sektörel dernek başkanları ve yayıncılar,KOSGEB Başkanı ile proje desteklerini değerlendirdi

g ü n d e m

52 Termo Klima Ekim 2011

Page 55: Termo Klima Ekim
Page 56: Termo Klima Ekim

Türkiye, bu yılın ilk 7 ayında yüzde 21'liküretim artışı ile büyük çelik üreticisi ülke-ler arasında üretimini en fazla artıran ülkekonumunu korudu. Türkiye Demir ÇelikÜreticileri Derneği'nin verilerine göre, Ha-ziran ayında 127,7 milyon tona ulaşandünya ham çelik üretimi, Temmuz ayındageçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 11,5oranında artışla, 127,5 milyon ton olarakgerçekleşti. Temmuz ayında yalnızca Af-rika bölgesinde üretim düşüşü yaşanır-ken, diğer bölgelerin tamamında üretimartışı gözlendi.

Ocak-Temmuz döneminde ise dünyaham çelik üretimi de bir önceki yılın aynıdönemine göre 8,3 oranında artışla, 819milyon tondan 887 milyon tona yükseldi.Yılın ilk 7 aylık döneminde Türkiye'nin deiçerisinde yer aldığı diğer Avrupa veGüney Amerika bölgesinde çift hanelibüyüme yaşandı. Yılın ilk 7 aylık döne-minde Türkiye yüzde 21 oranındaki üre-tim artışı ile büyük çelik üreticisi ülkelerarasında üretimini en fazla artıran ülkekonumunu sürdürerek, 10'ıncı sırada yeraldı. Buna göre söz konusu dönemdeTürkiye 19 milyon 262 bin tonluk hamçelik üretimi gerçekleştirdi. Türkiye, birönceki yılın aynı döneminde 15 milyon917 tonluk üretim gerçekleştirmişti. Tür-kiye'yi yüzde 19,2 oranındaki üretim ar-tışı ile 12'nci sırada yer alan Tayvan veyüzde 18,9 oranındaki üretim artışı ile de6'ncı sırada yer alan Güney Kore takip

etti. Öte yandan üretim sıralamasında ilksırada yer alan Çin'in ham çelik üretimibir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde10,3 oranında artarak 410 milyon tonayükseldi.En büyük 15 çelik üreticisi arasında ikincisırada yer alan ve deprem ile tsunamidenzarar gören Japonya'nın üretimi yüzde 1oranında gerilerken, üçüncü sırada yeralan ABD'nin ham çelik üretiminde yüzde5,2 oranında artış görüldü.

Temmuz ayı üretimi ile 9'ıncı sıraya çıktıkTemmuz ayında geçen yılın aynı ayına kı-yasla üretimini yüzde 19,3 oranında ar-tışla 2,4 milyon tondan 2,8 milyon tonayükselten Türkiye, Ukrayna'nın önünegeçerek, dünyanın en fazla ham çeliküreten 9'uncu ülkesi oldu. Temmuz'da enbüyük 15 çelik üreticisi arasında Japonya,Kanada ve Fransa'da üretim düşüşü göz-lenirken, Çin, ABD, Güney Kore, Türkiye,Ukrayna, İtalya, Tayvan ve Meksika'da çifthaneli oranlarda üretim artışı yaşandı.

Çelik büyümeye en fazla destek verensektörler arasındaTürkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği(DÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan daham çelik üretimine ilişkin değerlendir-mesinde, yılın ilk çeyreğinde yüzde 11,6oranındaki büyümenin ardından, Türkiyeekonomisinin ikinci çeyrekte de yüzde8,8 ve yılın ilk yarısında yüzde 10,7 gibioldukça yüksek bir büyüme performansı

göstererek dünyanın ikinci en hızlı büyü-yen ekonomisi olduğunu hatırlattı.

Yılın ilk yarısında yüzde 10'un üzerindebüyüyen imalat ve inşaat sektörlerinin,ekonomideki büyümeye önemli bir katkısağladığına işaret eden Yayan, ''imalat sa-nayi içerisinde demir çelik sektörümüz iseyüzde 21,3 oranındaki büyüme ile eko-nomideki toparlanmaya en fazla destekveren sektörler arasında yer aldı. Çeliksektörümüz söz konusu büyüme oranı iledünyanını en büyük 15 çelik üreticisi ül-kesi arasında en yüksek büyüme perfor-mansını sergileyen ülke olarak dikkatleriçekti'' dedi. Bu sonucun ortaya çıkma-sında en önemli payın 2008 yılından iti-baren hareketlenmeye başlayan ve 2010yılından itibaren hız kazanan yassı ürünüretimindeki artışa ait olduğunun anlaşıl-dığını belirten Yayan, şunları kaydetti:''Söz konusu üretim artışı sayesinde birtaraftan Türkiye'nin yassı ürün ithalatıazalırken, diğer taraftan da ihracatınınhızla artmaya başladığı gözleniyor. Öyleki 2010 yılının Ocak-Temmuz döneminde617 bin ton seviyesinde bulunan Türki-ye'nin yassı ürün ihracatı bu yılın aynı dö-neminde yüzde 162 oranında artışla 1milyon 617 bin ton seviyesine yükselir-ken, yassı ürün ithalatı yüzde 13,6 ora-nında düşüşle, 4,3 milyon tondan 3,7milyon tona gerilemiş ve bunun etkisi ileçelik ürünlerinde ihracatın ithalatı karşı-lama oranı yüzde 125'ten yüzde 141 se-viyesine çıkmış bulunuyor. Önümüzdekiaylarda ve özellikle 2012 yılında, yenikapasitelerin tam olarak kullanılabilir halegelmesiyle dünya ekonomisindeki da-ralma beklentilerine ve çizilen karamsartablolara rağmen, çelik sektörümüz gerekihracata gerekse ülkemizin ekonomik bü-yümesine olan katkısını daha da artırmasıbekleniyor.''

''Kurulu kapasite hala etkin bir şekildekullanılmıyor''Elde edilen tüm olumlu sonuçlara rağ-men, çelik sektörünün hala kurulu kapasi-tesinin etkin bir şekilde kullanılmadığınısavunan Yayan, söz konusu kapasitelerinekonomiye kazandırılabilmesi için, çeliksektörünün üzerindeki yüklerin acilenkaldırılmasına ihtiyaç duyulduğunu ifadeetti. Yayan, ''ancak bu şekilde çelik sek-törümüzün dış ticaret ve ödemeler den-gesi açığının kapatılmasına olankatkısının maksimum seviyeye çıkabile-ceği değerlendiriliyor'' dedi.

Ham çelik üretimindeki artış hız kesmiyor

g ü n d e m

54 Termo Klima Ekim 2011

Page 57: Termo Klima Ekim
Page 58: Termo Klima Ekim

Biyoyakıtların ülkemizdekiyaşam döngüsünün vetekrar yükselişinin anlatıl-dığı oyunun ikinci perde-sine hoş geldiniz!

Öncelikle geçen sene yahoo grupların bi-rinde biyodizel ile ilgili yazmış olduğumyazımı dokunmadan aşağıya koyuyorum(bir nevi kendime karşı intihal yapıyo-rum). Peki yazı neden sadece biyodizel ileilgili. Çünkü o zamanlar, hatta bu zaman-lar bile, biyodizeli yapmak biyobenziniyapmaktan daha kolay olduğu için herkesbu işe bulaşmıştı. Ülke için yeni olduğun-dan ve küçük kapasitelerde imalata izinverdiği için yatırımcılar için de oldukçacazip olan biyodizel o sebeple daha re-vaçtaydı. Bu arada, terimlere takılmayagerek yok, halk diliyle konuşuyoruz. Biyo-dizel yerine, daha doğrusu olan biyomo-torin de denilebilir, hatta daha tekniktabiriyle, yağların katalizör eşliğinde metilalkol ile transesterifikasyonu sonunu olu-şan yağ asidi metil esteri de diyebiliriz.Ama biz fazla karıştırmayalım. Hatta aynıbiyodizel gibi biyoetanol de (biyobenzin)farklı adlarla tanımlanabilir.

Şimdi bakalım eskiden ne demişiz!Biyodizel hem Türkiye hem de dünya içineski bir ürün olsa da ülkemizde 2000’liyıllarda zirveye çıkıp sonra bir anda yereçakılan bir yakıt olmuştur. Bu durumda,devletin her zamanki gibi suçu olmasınarağmen, maalesef gene her zamanki gibitam olarak ürünü, piyasayı ve elbettedevleti! bilmeden her şeye atlayan özelsektörün de suçu vardır.

Bu işe doğal olarak, madeni yağ üreticileri,yemeklik yağ üreticileri orasından burasın-dan daldı. Ama orda kalmadı, milletvekil-leri, futbolcular, sanatçılar bile biyodizelcioldu:) Nasıl şimdi herkes neredeyse bak-kaldan bile elektrik satın alacak, o za-manda gazetelerde dergilerde boy boybiyodizel üreten ufak ekipmanların bilereklamları çıkmıştı. Kendi yakıtınızı üretin!

Peki devlet bu işi niye başlattı. Temeldetarım sektörünün kalkınması. Gayet

güzel! Ey çiftçi bu ürünü ek (ki verimsizçorak alanlarda bile bu ürünler yetişiyor!),sonra işle veya işlet, kendin kullan veyasat. İşlese ne kadar güzel bir sistem! Amaböyle olmadı, çiftçimiz maalesef tam an-lamıyla enerji tarımını beceremedi, çünküöğretilmedi. Zaten tarımda arazi proble-mimiz var, amcaoğlu, dayıoğlu, arazilerbölük pörçük. Yağı üretecek firmalarınbazıları çiftçiyle beraber çalışmaya da ça-lıştı ama çoğu beceremedi ve de herkesyağ ithaline hücum etti. İşte orada kayışkoptu. İmalat kolay, yağ ve metil alkol fi-yatı ucuz, iki kazanda işlemi yap ve biyo-dizeli al. Vergi yok, motorinin yarı fiyatınabiyo versiyonu!

Peki sonra ne oldu? Sonra devlet dedi,eğer yağı ithal ediyorsan al sana (pardonver bana) şu kadar ÖTV. Üstüne bir dedünyada yağ fiyatları yükseldi. Biyo olanı-nın fiyatı oldu normal motorin fiyatı. Eldekaldı bir tek atık yağdan biyomotorin, ama

e n e r j i g ü n d e m i

56 Termo Klima Ekim 2011

Rise of Biofuels(Game Over’danSecond Level’a)

Mürşat Özkaya

Kimya Yüksek Mühendisi

B

Page 59: Termo Klima Ekim
Page 60: Termo Klima Ekim

biz yağı toplayamıyoruz, topladıklarımızdanerdeyse yanana kadar kullanılan yağlarolduğu için pek hayırlı değil.

E zaten kanunen de bir boşluk vardı, kimene kadar satılacaktı, motorine mi katıla-caktı, direk olarak mı satılacaktı, vs vs.

Sonuçta zaten fiyatı ucuz olmasa, çoğun-lukla ne idüğü belli olmayan bir yakıtıkimse aracına koymaz, koymadı ve koya-madı. Aslında ucuzken bile pek koymadı,yollarda patatez kızartması kokusu henüzpek fazla duymamıştınız. Kışın donup ka-lanı da varmış, rivayet tabi:) Sonuçta, birsektör tırmanırken aşağı çekildi.

Doğrusu şu anda kim nerede ne kadarüretiyor, Trakyadaki kanola tarlalarını kimtopluyor, kim işliyor kime satıyor bilmiyo-rum? Nedense biyomotorine de biyoben-zine hiç ısınamadığım için artık pekilgilendirmiyor doğrusu. Yemeklik yağı, mı-sırı ithal eder konumdayken bir de biyoya-kıt yapmak bana iyi bir fikir gibi gelmiyor.

Sonuç olarak, devlete güvenerek işyapma, doğru analiz et, kolaycılığakaçma, elini taşın altına koy, devlete de okadar yatırım mı yapılmış banane de-dirtme. Kimse üzerine alınmasın!

İşte bu da bir garip biyodizel hikayesi:)

Gelelim günümüze!Şimdi bu garip hikayede ikinci perdeyegeçilmek üzere. Geçtiğimiz günlerdeResmi Gazete'de yayınlanan Motorin Tür-lerine İlişkin Teknik Düzenleme Tebliği'negore, motorin türlerinin, yerli tarım ürün-lerinden üretilmiş yağ asidi metil esteri iç-eriğinin (biyodizel tabi ki), 1 Ocak 2014tarihi itibariyle en az %1, 1 Ocak 2015tarihi itibariyle en az %2, 1 Ocak 2016tarihi itibariyle en az %3 olması gereki-yor. Resmi Gazete'de yayınlanan BenzinTürlerine İlişkin Teknik Düzenleme Tebli-ği'ne gore de benzin türlerinin, yerli tarımürünlerinden üretilmiş etanol içeriğinin,1 Ocak 2013 tarihi itibariyle en az %2, 1Ocak 2014 tarihi itibariyle de en az %3olması gerekiyor.

Peki, o zamandan bu zamana ne değişti?Avrupa’nın neredeyse en büyük kapasite-sine (yaklaşık 1.500.000 ton/yıl) sahip bi-yodizel üretim tesislerini yapan amaüretimi bir türlü gerçekleştiremeyen üreti-ciler, şimdi neden tekrar bu işe dönsünler.Geçenlerde konuştuğum ve bu işe zama-nında büyük yatırım yapan bir yatırımcınıntesisi günümüzde arada bir madeni yağüretmekle meşgül ve artık bu işe tekrar bu-laşmak istemiyorlar. Aslında onlar istese deistemese de maalesef bu noktada onlarınyapabileceği pek birşey yok. Çünkü devirtarım sektörünün, yani o bitkileri (kanola,soya, etanol için pancar, mısır vs) üretebi-leceklerin devri. Peki yemeklik yağının ya-rısını bile üretemeyen bir ülke için, acabaenerji için mi yoksa yemek için mi ekimyapmak daha avantajlıdır? Zor bir soru!

Tarım sektörünün çoook büyük ve temelproblemlerini bir kenara bırakırsak, dünyagenelinde bu tip enerji bitkisi ekimleriningıda fiyatlarını etkilediği, açlığı körükle-diği gibi argümanlar hala geçerliyken, ül-kemizde bu argümanı nasıl by-passedeceğiz? Çorak arazilerde ekim yap-mak, atık yağların kullanılması bu alandaatılması gereken adımların başında geli-yor ama yeterli olacak mı?Biyodizelde, yıllık 14.000.000 ton olanmotorin tüketimimizin %1’ini karşılaya-cak kapasite kurulu güç anlamında mev-cut (tabi başka sektöre yönelmedilerse).Ama hammadde konusu ayrı bir konu.

Şeker pancarı, mısır vb gibi bitkilerdenelde edilen glükozdan fermantasyonlaüretilen etanolün biyo versiyonu için demevcut kapasitemiz yeterli değil (yaklaşık200.000 ton/yıl), çünkü ülkemizde şekerfabrikaları tarafından üretilen biyoetanolzaten halihazırda farklı sektörler tarafın-dan kullanılıyor, benzine katmak için çokdaha fazla üretim yapılmalı. Türkiye’ninyıllık benzin tüketimi olan yaklaşık3.000.000 ton için 2013 başında ihtiyaçolunacak biyoetanol miktarı 60.000ton/yıl civarı olacaktır. Tabi bu şu anki de-ğerler olduğundan 1 sene sonra daha daartacaktır. Eğer ülkenin biyoetanol ihtiyacıve kurulu kapasitesi bu değerleri absorbeedebiliyorsa ne ala, etmiyorsa aşağıdakisonuçlara dikkat etmek gerekir.

Temel argüman olan tarım sektörününgeliştirilmek istenmesi, yakıt konusundadışa bağımlılığın azaltılması, temiz yakıtkullanımının arttırılması gibi konular ta-mamen doğru. Yalnız pirinç ve bulgur hi-kayesi gibi, iyi birşey yaparken sonundapek birşey yapmamış olmak veya dahakötü sonuçlara yol açmak iyi birşey değil.

* Tarım sektörü gelişebilir ama o yağ dao alkol de zaten başka sektörlerde kulla-nılan hammadde veya ürünler. Biyoyakıt-lar olmasa da bu ürünler için tarımsektörünün gelişimi gerekiyor. Daha fazlakatma değer derseniz, o tartışılır.

* Yakıtta dışa bağımlılık azaltılabilir amayemeklik yağı veya diğer sektörler için al-kolü daha fazla ithal etmeye başlayacak-sak, yukarıdaki tebliğin cari açığa nekatkısı olmuş olacak? Biyoyakıtlar olmasada yiyeceğimiz yağı kendimiz üretmekzorunda değil miyiz?

* Temiz yakıt konusu ise ciddi bir argü-mandır ama yukarıdaki maddeler gerçek-leşirse. Tabi bir de enerji tarımı iledünyadaki açlık arasındaki korelasyonaciddi bir ince ayar çekmeyi becerebilirsek.

Sonuç olarak daha açıklayıcı olması açı-sından;

Benzin/motorin = yüksek oranda dışa ba-ğımlılık, cari açık ve çevre kirliliği↓yapılması gereken↓Biyoyakıt katkısı → sonuç → bağımlılığınazaltılması ve emisyon azaltımı↓yapılması gereken↓Biyoyakıt üretimi → engel → az miktardakurulu kapasite, çok miktarda ham-madde eksikliği↓yapılmaması gereken↓Hammadde ithalatı → problem → tekrarcari açık oluşumu, zaten yasak↓tek çözüm↓Yerli tarım → problem → ülkemiz gıdasektörünün hammadde sıkıntısı ve enerjiiçin mi tarım, gıda için mi tarım çelişkisi

Oyunumuzun üçüncü bölümünde görüş-mek üzere, bol biyoyakıtlı sürüşler dile-rim!

e n e r j i g ü n d e m i

58 Termo Klima Ekim 2011

Page 61: Termo Klima Ekim
Page 62: Termo Klima Ekim

y e n i p a z a r l a m a

60 Termo Klima Ekim 2011

011 yılı itibari ile Dünya’dainterneti kullanan insan sa-yısı 2 milyarı aştı, bu rakamile toplam Dünya nüfusunun

%30’unun artık internet erişimi var. Üs-telik internet kullanımı 2000 yılından buyana %480 artmış durumda. Kısaca,artık internet en yaygın mecralardan birihaline gelmiş durumda.

Çeşitli mecraları kullanarak kendileri ile il-gili haberleri izleyicilerine ulaştırmaya ça-lışan şirketler için de, en ucuz, en kolayulaşılabilir ve en kolay ölçülebilir mecra-lardan biri kesinlikle internet fakat, inter-net için basın bülteni hazırlamak isteyenşirketlerin dikkat etmesi gereken bazıipuçları bulunuyor. Bu yazı, interneti ha-berlerini yaymak için interneti kullananşirketlere önemli ipuçlarını vermek üzerehazırlanmıştır.

Muhakkak yapılması gerekenler:- Mümkün olduğunca dikkat çekici birbaşlık ve ilk paragraf oluşturun. Kullanı-cılar günde yüzlerce farklı basın bülteniile karşılaşıyorlar ve bunların değerli olupolmadığına saniyeler içerisinde karar ve-riyorlar. Eğer başlığınız ve ilk paragrafınızyeterince güçlüyse, basın bülteniniz silin-mekten kurtulacak demektir.

- Basın bültenlerinizi profesyonelce hazır-layın. İçerisinde yazım hataları olmama-sına ve resmi olmayan bir diliçermemesine özellikle dikkat edin.Gerek kullanıcılar gerekse basın profes-yonel basın bültenlerine önem verecek-lerdir. Ayrıca, herhangi bir basınkuruluşunun veya web sitesinin basınbülteninizi olduğu gibi kullanabileceğinigöz önüne alarak, mümkün olduğuncahatasız yazmaya çalışın.

- Basın bültenlerinizi jargonlardan temiz-leyin. Bir basın bültenindeki teknik terim-ler arttıkça, kullanıcıların ve basının ilgisiniçekme ve anlaşılma olasılığı ters orantıdaazalacaktır.

- Yayınladığınız bültenin değerli olmasınadikkat edin. Hep aynı soruyu sorun“Neden birileri bu bülteni okusun?”.Eğer cevabınız yeterince iyi değilse, bül-teni asla yayınlamayın. Basın bülteni vereklamı birbirine karıştırmayın.

- Kelimeleri ekonomik kullanın. Birçokarama motoru, uzun başlıkları ve içeriğireddedecek ve arama sistemine dahil et-meyecektir. Özellikle kısa ve özgün baş-lıklar ve içerik, çok hızlı bir şekilde aramamotorlarının robotları tarafından indeks-lenecektir. Örneğin başlık gösterimleriniGoogle 60, Yahoo 120 karakter ile kısıt-lıyor.

Asla yapılmaması gerekenler:- İnternet için hazırlanan basın bültenle-rinde büyük harf kullanmaktan mümkünolduğunca kaçının. Büyük harf kullanımıhem okumayı hem de indekslenmeyi zor-laştıracaktır.

- Basın bülteni reklam değildir, reklam dilikullanımından uzak durun. Basın bülten-leri bilgi vermek için hazırlanmış haberbültenleridir ve dilleri reklamdan farklıdır.

- İçerik ve konu önemlidir, içerik ve ko-nuyu belirlemeden yazım aşamasına aslageçmeyin.

- İlginç ve dikkat çekici olmak için abartılıhaberler bültenler yazmayın. İzleyicileri-nizin veya basının güvenini kaybederse-niz, tekrar kazanmanız yıllar alabilir.

- Asla kendi müşterinize seslenirken“siz”, kendi şirketinizden bahsederken“biz” kelimelerini kullanmayın. Unutma-yın, yazdığınız bir basın bülteni.

Internet üzerinde yapılan araştırmalar,belirli konuların izleyicilerin de basınında ilgisini çektiğini gösteriyor, müm-kün olduğunca bu konularda yazmayaçalışın;- Yeni bir ürün veya mevcut ürüne eklen-miş fonksiyonel yeni bir özellik,- Şirketin veya ürünün kazandığı ödüller,şirketin verdiği ödüller,- Çalışanlarla ilgili atamalar,- Yeni ortaklıklar,- ve en önemlisi; anket veya araştırma so-nuçları. Birçok şirket, sadece kendinehaber üretmek adına anketler ve araştır-malar yapıyor ve bunu artık izleyicileri vebasın ile paylaşıyorlar.

İnternet her şeyi değiştirdiği gibi, basınbültenlerini de değiştiriyor. Siz de lütfenbu değişime ayak uydurun.

İnternet içinbasın bülteni

hazırlamaipuçları

Dr. Zeki Yüksekbilgili

http://www.yuksekbilgili.com

[email protected]

2

Page 63: Termo Klima Ekim
Page 64: Termo Klima Ekim
Page 65: Termo Klima Ekim

a y ı n d o s y a s ı

63Termo KlimaEkim 2011

Yine yeni yeniden yenilenebilir enerjiler Sıkça yazılıp çiziliyor ama sürekli ve

sıkça yazıp çizmeye devam etmek ge-

rekiyor. Dünya enerji tüketiminin %85’i

hala fosil yakıtlardan karşılanıyor. Fosil

yakıtlardan karşılanması sebebiyle de,

ısınan dünyada iklim değişimleri yaşa-

nıyor. Bu sorununa çözüm bulunmadığı

takdirde ekosistem bozulacak, bitki ve

hayvan türleri yok olacak. Ülkemizde

enerjinin büyük bir bölümü su, petrol,

doğal gaz ve kömür gibi kaynaklardan

karşılanıyor. Yalnızca ekosistem bozul-

makla kalmıyor ülke ekonomisine de

büyük zarar veriyor çünkü petrol ve

doğal gazda tam bir dışa bağımlılık ya-

şanıyor. İşte bu nedenle basın ve yayın

organları sürekli ve sıkça yazıp çizmeye

devam etmeli, akademisyenler yenile-

nebilir enerjiler konusunda araştırmalar

yapmaya devam etmeli, yeni teknolo-

jiler geliştirmeliler. Bundan dolayıdır ki,

yine yeni yeniden yenilenebilir enerjiler

konusunu ele alıyoruz. Sıkılmadan, bık-

madan…

Page 66: Termo Klima Ekim

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

64 Termo Klima Ekim 2011

21. Yüzyıla girerken, artan nüfus ve sa-nayileşmeden kaynaklanan enerji gerek-sinimi ülkemizin kısıtlı kaynaklarıylakarşılanamamakta, enerji üretimi ve tüke-timi arasındaki açık hızla büyümektedir. Budurumda, kendi öz kaynaklarımızdandaha etkin biçimde yararlanmak giderekartan bir önem kazanmaktadır. Enerji ta-lebindeki hızlı artışın karşılanmasında, ye-nilenebilir enerji kaynaklarından en etkinve rasyonel biçimde yararlanılması ama-cıyla kamu yatırımlarının artırılmasınınyanı sıra özel sektör yatırımlarının bualana kanalize edilmesinin teşviki de ya-rarlı olacaktır. Ancak, yeni ve yenilenebilir enerji kay-nakları olarak isimlendirilen bu alternatifkaynaklardan yararlanılması, hidrolikenerji dışında, teknolojik gelişimlerininyeniliği ve geleneksel kaynaklarla ekono-mik açıdan rekabet edebilme güçlükleri

nedeniyle, bugüne kadar arzulanan dü-zeye ulaşamamıştır. Bununla birlikte, jeo-termal, pasif güneş, rüzgar ve modernbiyokütle enerjisi teknolojileri, bugündünya enerji pazarlarında yer almaya baş-lamıştır. Enerji bitkileri, foto-voltaik ve de-nizde rüzgar enerjisi teknolojilerindekiAr-Ge çalışmaları devam etmektedir.. Bugün dünya enerji tüketim talebinin%85’i fosil yakıtlardan karşılanmaktadır.Talebin büyük çoğunluğunun fosil yakıt-lardan karşılanması sebebiyle ısınan dün-yada iklim değişimleri yaşanmaktadır.Enerji sorununa çözüm bulunmadığı tak-dirde ekosistem bozulacak, bitki ve hay-van türleri yok olacaktır. Doğaldır kiyoğun hava kirliliği yaşanan kentlerde dezehirlenme vakaları görülmektedir. Böylemuhtemel sonuçların oluşturduğu endişeenerji konusuna ilgiyi arttırmış ve bilimselaraştırmalar hız kazanmıştır.Ülkemizde enerjinin büyük bir bölümüsu, petrol, doğal gaz ve kömür gibi kay-naklardan karşılanmakta olup, özelliklepetrol ve doğal gazda tam bir dışa ba-ğımlılık yaşanmaktadır. Kapitalist ülkelerve oluşturdukları büyük petrol şirketleri,başta Ortadoğu olmak üzere Dünya pet-rol ve doğal gaz kaynaklarını kontrol al-tına almak istemektedirler. Diğer taraftanda serbest piyasa ekonomisi aracılığı ileenerji fiyatlarını istedikleri gibi yönlendir-mektedirler. Bu durum ülkemizin ekono-misini olumsuz yönde etkilemektedir.Sanayi devriminin başlangıcından beri gi-derek artan ve aşırı boyutlara ulaşan, tü-kenme pahasına sürdürülen fosil yakıtkullanımı enerji-çevre sorunlarının oluş-masının temel nedenidir.[1] Fosil yakıtla-rın yakın gelecekte tükeneceği ve artanküresel ısınmanın yol açacağı iklim deği-şiklikleri göz önüne alındığında, oluşabi-lecek problemlere karşılık alternatif enerjikaynakları ivedilikle düşünülmesi kaçınıl-

maz hale gelmiştir. Bundan dolayı ülkelerçok ciddi ve uzun süreli enerji politikala-rına yönelmişlerdir.Dünya genelinde elektrik enerjisine olanihtiyaç çoğunlukla hidroelektrik santral-lerden ya da kömür, petrol, gaz, uranyumv.b. yakıtların yakılması sonucu ortayaçıkan enerjiden karşılanmaktadır. Yaklaşıkolarak yakıtlardan kömürün 60 yıl, petro-lün 100 yıl, gazın 50 yıl, uranyumun ise30 yıl ömrünün kaldığı hesaplanmıştır.Yakıtların bu duruma göre belirli bir süresonra tükeneceği beklenmektedir ve bunedenle alternatif enerji kaynaklarınınönemi açıkça ortaya çıkmaktadır. [2]

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARIÜlke politikalarında hemen hemen enerjibaşrolü oynamaktadır. Bir noktada bir ül-kenin bağımsızlığı “artık kendi enerjisinikarşılayabilme potansiyeli” ile belirlen-mektedir. Enerji olmadan endüstri, en-düstri olmadan refah ve mutlu toplumveya bağımsızlığını koruyabilme yeteneğiolmayacağı için enerjisiz bir ülke siyasetidüşünülemez. (Tablo 1)

Bahsedilen krizler ve 1974 yılında mey-dana gelen ve petrol fiyatlarının aşırı yük-selmesi ile sonuçlanan petrol krizi enerjininönemini ortaya koymaktadır. Petrol fiyat-larındaki artış, petrol bağımlısı ülkelerdeekonomik krizlere, ekonomik krizlerdehalk ayaklanmasına, böylece de dış ülke-lerin müdahalesine ortam hazırlamıştır. Buülkeler hayatlarını idame ettirmek için IMFpolitikalarına mahkûm olarak bağımsızlık-larından belirli ölçüde fedakârlık etmişler-dir. Bununla birlikte, 1974 petrol krizindesanayileşmiş ülkeler teknolojileri ve sanayiürünleri ihracatları vasıtasıyla, geniş ölçüdepetrol kaynaklarına sahip değilken, hafifbir sıkıntı ile bağımsızlıklarından ödün ver-meden atlatmışlardır. (Tablo2)

Yenilenebilirenerji

kaynaklarıTürkiye’de

alternatif enerjikaynakları ve

uygulanabilirliği

Doç. Dr. Reşat Selbaş,Süleyman Demirel Üniversitesi

Teknoloji Fakültesi

Enerji Sistemleri Mühendisliği

Yrd. Doç. Dr. İbrahim Üçgül Süleyman Demirel Üniversitesi

Mühendislik Fakültesi

Tekstil Mühendisliği

Öğr. Gör. İhsan Dostuçok Süleyman Demirel Üniversitesi

Keçiborlu MYO.

Fatih Yılmaz

Ahmet Özdemir Süleyman Demirel Üniversitesi

Makine Eğitimi

Yüksek Lisans Öğrencisi

Tablo 1: Dünya’da ki enerji kaynakları kullanımı [4]

Page 67: Termo Klima Ekim
Page 68: Termo Klima Ekim

GÜNEŞ VE GÜNEŞ ENERJİSİGüneş ve çevresinde dolanan gezegenler-den oluşan güneş sistemi dünya için,temel bir enerji kaynağıdır. Özellikle, dün-yada yaşayan canlılar vazgeçilmez bir kay-naktır. Bugün kullanılan çeşitli enerjikaynaklarına büyük kısmı, güneşin sebepolduğu olaylar sonucu ortaya çıkar. Günlükgüneş enerjisi ile dünya aydınlatılabil-mekte; yağışlar ile su döngüsü sağlanabil-mekte ve en önemlisi de, fotosentez ilecanlı yaşam sürdürülebilmektedir. Güneşin toplam ışıması 3.8x1026 J/sa-niye olduğundan, güneşte bir saniyedeyaklaşık 600 milyon ton proton, yani hid-rojen tüketilmektedir. Bu sayı ilk bakıştaürkütücü gibi gelse de, güneşin kütlesi vebu kütlenin %90’ına yakın kısmının pro-tonlar olduğu düşünülürse, güneştekihidrojen yakıtının tüketilmesi için daha,yaklaşık 5 milyar yıllık bir süre olduğu or-taya çıkar. Bu yönüyle güneş, insanlık içintükenmez bir enerji kaynağıdır. Dünya,güneşten yaklaşık 150 milyon km. uzaktabulunmaktadır. Dünya hem kendi çevre-sinde dönmekte, hem de güneş çevre-sinde eliptik bir yörüngede dönmektedir.Bu yönüyle, dünyaya güneşten gelenenerji hem günlük olarak değişmekte,hem de yıl boyunca değişmektedir.Dünya atmosferinin dışında güneş ener-jisinin şiddeti sabit ve 1370 W/m² değe-rindedir, yeryüzünde ise 0-1100 W/m2

değerleri arasında değişim gösterir. [5]Türkiye coğrafi konumu itibariyle güneşkuşağı içerisinde yer almakta olup, güneşenerjisinden yararlanma potansiyeli yük-sektir. Türkiye'nin ortalama yıllık toplamgüneşlenme süresi 2640 saat (günlük 7,2saat), toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m²-yıl (günlük 3,6 kWh/m²) olduğu tespitedilmiştir. [6] Türkiye’de güneşlenme sü-resi birçok Avrupa ülkesininkinden fazladır.Buna rağmen Avrupa bize oranla güneş-ten daha fazla yararlanmaktadır.

Güneş Enerjisinin Avantajları ve Dezavantajları:Güneş enerjisinin üstünlükleri şu şekilde sı-ralanabilir:Güneş enerjisi tükenmeyin bir enerji kay-nağıdır. Güneş enerjisi, temiz bir enerji tü-rüdür. Gaz, duman, toz, karbon veyakükürt gibi zararlı maddeleri yoktur.Güneş, tüm dünya ülkelerinin yararlana-bileceği bir enerji kaynağıdır. Bu sayedeülkelerin enerji açısından bağımlılıkları or-tadan kalkacaktır. Güneş enerjisinin birdiğer özelliği, hiçbir ulaştırma harcamasıolmaksızın her yerde sağlanabilmesidir.Güneşi az veya çok gören yerlerde birazverim farkı olmakla birlikte, dağların tepe-lerinde vadiler ya da ovalarda da bu ener-jiden yararlanmak mümkündür. Güneşenerjisi doğabilecek her türlü bunalımınetkisi dışındadır. Örneğin, ulaşım şebeke-lerinde yapacakları bir değişiklik bu enerjitümünü etkilemeyecektir. Güneş enerjisihiçbir karmaşık teknoloji gerektirmemek-tedir. Hemen hemen bütün ülkeler, yerelsanayi kuruluşları sayesinde bu enerjidenkolaylıkla yararlanabilirler.

Güneş Enerjisinden Yararlanma AlanlarıGüneş enerjisinden, ısı enerjisine dönüştü-rerek, elektrik enerjisine dönüştürerek ya-rarlanılmaktadır. Yarı iletkenler kullanarakdoğrudan elektrik üretimi de mümkündür.Isıya dönüştürerek yararlanma alanları sı-caklık sınırlarına göre üç bölüme ayrılır: [7]A- Düşük Sıcaklıklarda:150 C’ den düşüksıcaklıklar- Kullanma suyunun ısıtılması- Bina ısıtma ve havalandırma- Tarım da ürün kurutma, seracılık- Su damıtımı, tuz üretimiB- Orta Sıcaklıklarda:600 C’ a kadar olansıcaklıklar- Sulama için su pompaları- Küçük motorlar, güneş tencereleri- Buhar jeneratörüyle elektrik üretimi

C-Yüksek Sıcaklarda:600 C’ nın üzeri sıcak-lıklar- Güneş fırınları- Elektrik eldesi- Madde araştırılması- Egzotik maddeler yapımı, seramikler.

RÜZGÂR ENERJİSİYenilenebilir bir enerji türü olan rüzgâr,eski çağlardan beri kullanılmaktadır. En-düstriyel manada kullanımı ise araştırıl-maya devam edilmektedir. Bu amaçla,hareketli havanın bünyesindeki kinetikenerji bir eksen etrafında dönen kanatlarvasıtasıyla mekanik enerjiye dönüştürülürve bu enerjiyle elektrik elde edilir.Rüzgârdan elde edilecek enerji tamamenrüzgârın hızına ve esme süresine bağlıdır.Kararlı, güvenilir, sürekli bir kaynaktır.Türbin için geniş alana gereksinim göste-rebilirler. Tek bir türbin için 700-1000m2/MW alan gereksinilebilir. Dışa bağımlıdeğildir. Gürültülüdürler ve kuş ölümle-rine neden olur, radyo ve TV alıcılarındaparazitlenme yaparlar. Bu nedenle İngil-tere başta olmak üzere birçok Avrupa ül-kesinde büyük rüzgâr türbinlerinin yaptığıçevre sorunları nedeniyle milli park alan-larının sınırları içine ve çok yakınlarına ku-rulması yasaklanmıştır. Rüzgâr enerjisimaliyeti değişkendir. ABD’de 750USD/kw olan maliyet Avrupa’da 1400USD/kw olabilmektedir. Ekonomik olmasıiçin 1000 USD/kw olması gerekir. Ancakbu maliyet teknolojinin gelişmesine para-lel olarak gün geçtikçe düşmektedir. [8]Rüzgâr enerjisinden elektrik üretim süre-cinin karbondan bağımsız olması, yani at-mosfer kirliliğine sebebiyet vermemesinedeniyle bu kaynak “temiz enerji” ola-rak nitelendirilmektedir. Rüzgâr enerjisiprojelerinin çevreyle uyumlu, duyarlı ge-lişimlerinin sağlanmasında yerel ve bölge-sel fiziksel planlama çalışmaları; eldekiharitalar, arazi kullanım yaklaşımları,planlama ve tasarım kriterleri önemli biraraç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugünen çok üzerinde durulan konu rüzgârsantrallerinin veya türbin gruplarının gör-sel etkisidir. Temel kriter doğaya uyumlubütünleşmiş bir görsel etkinin oluşturul-masıdır. [9]Rüzgâr enerjisi bir çok açıdan ciddi bir al-ternatif enerji kaynağıdır; Sulama tesis-leri, uzak dağ evleri, telekomünikasyonsantralleri ve şehir şebekesi alanlarındarahatlıkla kullanılabilmektedir. Sisteminkurulum maliyetini amorti etme süresi ise5-7 yıl sürebilmektedir. Rüzgâr esmediği zaman üretim duraca-ğından rüzgâr enerjisi ancak termik vehidrolik santrallere ek olarak ya da kom-bine şekilde güvenilir elektrik enerjisi kay-nağı olarak görülmelidir.

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

66 Termo Klima Ekim 2011

Tablo 2: Alternatif Enerji Türleri ve Kaynakları

Page 69: Termo Klima Ekim
Page 70: Termo Klima Ekim

Rüzgâr enerjisi santrallerinde, yer seçimien önemli parametredir. İklim ve jeolojikyapı diğer önemli parametrelerdir. Hareket kinetiğinin mekanik sistemlerdesürtünmeyle ve dönen parçaların dengesiz-liği ile bir miktar enerji kaybolacağı için rüz-gâr santrallerinin kurulacağı yerin sahipolacağı rüzgâr hızının asgari bir değeri ola-caktır. Rüzgâr hızı zamanla değişim göste-receğinden günlük veya haftalık ortalamadeğerin enerji kayıplarının üzerinde olmasıgerekir. Rüzgâr türbinleri, rüzgâr kinetiğinimekanik dönel harekete çeviren cihazlardır.Genel olarak yatay eksenli rüzgâr türbinlerive düşey eksenli rüzgâr türbinleri olarak ikigruba ayrılır.

Yatay Eksenli Rüzgâr TürbinleriBu tip makinaların rotorları, maksimumenerjiyi tutabilmek için rüzgar akışına dikolarak durmaktadır. Rüzgârı önden alan sis-temlerde klavuz kuyruk vasıtasıyla, rotor vekanatlar tam rüzgâra gelecek şekilde yön-lendirilir. Kanat sayısı genelde bir rezonansasebep olmamak için tek sayıda alınır. Ge-nelde düşük rüzgar hızlarında da enerji üre-tebilmek için 3 alınır. Çok kanatlı değişikmodellerde mevcuttur. Çok kanatlılar düşükhızlı, az kanatlılar ise yüksek hızlı türbinlerolarak bilinir.

Düşey Eksenli Rüzgar TürbinleriBu türbinlerin en büyük avantajı rüzgârı heryönde alabilmesidir. Yatay eksenlilerde ol-duğu gibi hareket belirli bir açıyla düşey mileaktarılmamaktadır. Dolayısıyla hız yükseltmekutusu ve diğer aksamlar toprak seviyesindeolabilir. Genelde rüzgârın dolduracağı ovalcepli yapılar kullanılır. Yatay eksenli türbin-lerde havanın kanat üzerinde akıp gideceğibir form düşünülmüştür.Rüzgâr türbininin kurulacağı bir yer için şukriterlere bakılmalıdır.1. Enerjiyi kullanacak birimin (köy, konut,çiftlik...) büyüklüğü2. Mevcut enerji kaynaklarına veya inter-konnekte şebekeye uzaklığı3. Yörenin rüzgar potansiyeli

4. Enerjiyi kullancak kişi ve bölgelerin gele-cek için enerji ihtiyaçları5. Rüzgâr enerjisini destekleyecek diğer kay-nak potansiyelinin varlığıRüzgâr santralinin yeri seçilirken, önünderüzgâra engel olacak bir engel ve yapı ol-mamasına dikkat edilmelidir. Bu amaçla yer-den 20-30 m, çevre engellerde de 10 myüksekliğe yerleştirilmelidir. Endüstriyel ma-nada bir rüzgâr santrali düşünülüyorsa, rüz-gâr çiftlikleri kurulmalıdır. Bu durumdagenişçe bir saha kapatılmalıdır. Türbinlerdönen büyük parçalara sahip olduğu içinyasak bölge uygulaması getirilmelidir. Türkiye, özellikle Marmara, Ege ve Güney-doğu Anadolu bölgelerinde yüksek bir rüz-gâr potansiyeline sahiptir. Buradakiortalama rüzgâr hızları 3 m/sn’nin üzerin-dedir. Diğer bölgelerde çok lokal potansiyelmevcuttur. Dolayısıyla bahsedilen bölgelerharicinde endüstriyel elektrik üreten rüzgarçiftlikleri mümkün değildir. Bununla birlikte,Türkiye’nin rüzgar potansiyeli 83 GW olarakhesaplanmıştır. Bu kurulu gücün 3 katınaeşdeğerdir.[10]

DALGA ENERJİSİMed-cezir enerjisinden faydalanılarak geliş-tirilen bir enerji türüdür. Suyun kabarması veinmesi şeklinde gelişen gelgit hareketi süre-since suyun hareket enerjisinin faydalıamaçlar için kullanımı mümkündür. Çok ön-celeri Med değirmenleri ismi verilen ve eskivapurların kepçe çarklarına benzeyen sis-temler ile değirmen yapılmıştır. Değirmendenizin üstünde olup çarkın alt kısmı suyadalmaktadır. Dalan çark kısmı gelip gidensuyun zorlamasıyla itilmekte ve dönme ha-reketi elde edilmektedir. Dalga enerjisi tümdünya için 3000 GW’lık bir potansiyele sa-hiptir. Bununla birlikte bunun ancak 64GW’lık kısmı kullanılabilir durumdadır. BuTürkiye’nin bugünkü elektrik enerjisi üreti-minin 3 katına tekabül etmektedir. Med-cezir enerjisini alabilmek için koy for-mundaki sahile bir baraj yapılmalıdır. Medesnasında su baraj üzerindeki türbinlerdengeçerek baraja dolar. Cezir süresince de ba-

rajdan yine türbinler üzerinden geçerek de-nize döner. Burada med-cezir enerjisinin%8-25 i faydalı hale dönüştürülebilir. Med-cezir santralı mevsim değişikliklerinden et-kilenmez. Med-cezir vasıtasıyla enerjinindaha verimli elde edilebilmesi için sahillerinokyanusa açık olmalıdır. Bu manada buenerji Türkiye açısından kullanışlı olmaya-caktır. Okyanusa sahili olan Fransa 18 km’liksahilden 6000 MW’lık bir enerji üretim pro-jesi üzerinde çalışmaktadır.İlk kez 11.yüzyılda batı Avrupa’da kullanılanmed-cezir enerjisinden 1960’lara kadarbasit düzeyde yararlanılmıştır. İkinci dünyasavaşından sonra Fransa büyük ölçekte gel-git enerjisi tesisi kurmuştur. Daha sonra ABDbu enerjiye ilgi duymuştur. Bunu takibenABD-Kanada işbirliği olmuştur. Gelgit ener-jisiyle ilgilenen diğer ülkeler Arjantin, Avus-tralya, Rusya ve Kore Cumhuriyeti olmuştur.Gelgit enerjisinin birkaç avantajı vardır. Bi-rincisi güneş, ay ve dünya arasındaki çekimkuvveti bağları olduğu sürece gelgit enerjisiekstra bir maliyet getirmez. İkincisi ömrü-nün uzun oluşudur. Üçüncüsü çevreyi kir-letmez. Dezavantajlarına gelince, Birincisibaşlangıç yatırımı yüksek maliyet getirir. İkin-cisi diğer yöntemlere göre düşük verimle ça-lışır. Üçüncüsü günlük üretim günlükgereksinimi karşılayacak düzeyde değildir.

JEOTERMAL ENERJİJeotermal enerji doğal bir enerji türüdür. Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmişolan ısının oluşturduğu ve sıcaklıkları atmos-ferik sıcaklığın üzerinde olan sıcak su, buharve gazlar olarak tanımlanır. Yenilenebilen buenerjinin oluşumunda kullanılan ısı kaynağıyer kabuğunun derinliklerindeki mağmadır.Yer yuvarlağının iç kısmına doğru yerin sı-caklığı artar. Yaklaşık 1 0C lik sıcaklık artışıiçin düşey olarak yerkabuğu içinde inilmesigereken derinliğin metre olarak derinliğinejeotermi derecesi denir. Jeotermi derecesiiçin genellikle 30-35 m’lik iç sıcaklık basa-makları esas alınır. Yer kabuğunun derinlik-lerinde bulunan ısı enerjisi yüklü yağmursularının sondajla yeryüzüne çıkarılarak in-sanlara yararlı bir duruma getirilmesine jeo-termal enerji elde etmek denir.Yerkabuğunda oluşan sıcaklığın başlıca ikikaynağı vardır. Birincisi yer kabuğu içine gir-miş bulunan ve yer yüzüne doğru yükselenmagma ile birlikte taşınıp yayılan sıcaklıktır.İkincisi ise, yer sıcaklığı ya da jeotermi deni-len ve kabuk içinde derinlere doğru inildikçeartan, yerin kendi sıcaklığıdır. Bunun değeriise 1100-1200 0C yi bulur.Kuşkusuz yerin merkezine kadar bu sıcaklıkdeğeri daha da yükselir. Yeryüzünden yak-laşık 6370 km’lik bir derinlik gösteren iç çe-kirdekte bu değerin 3000-5000 0C’ yeulaştığı tahmin edilmektedir. Bu açıklama-lardan da anlaşılıyor ki jeotermal enerjinin

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

68 Termo Klima Ekim 2011

Şekil 1: Rüzgar Enerjisiyle

elektrik elde etme

Page 71: Termo Klima Ekim
Page 72: Termo Klima Ekim

orijini jeotermi ve magmadan gelen sıcak-lıktır. Yer kabuğu içinde magmatik faaliyetson bulduğu zaman magma giderek soğur.Soğuma binlerce yıl devam eder ve yavaşyavaş meydana gelir. Soğuma sırasında bazıgazlarla birlikte, doğal buharda oluşur. Gaz-lar ve buhar yer kabuğu içinde kırık hatlarıveya volkanik bölgelerin derinliklerindekiçatlak ve yarıklardan geçerek yüzeye, sıcakkaynak suları gayzerler ve doğal buhar şek-linde ulaşır. Doğal buharın elektrik enerjisiüretiminde, diğer sıcak suların ise ısıtma iş-lerinde ekonomik olarak kullanılmalarımümkün olmaktadır. Doğal buhar ve diğersıcak suların yani termal kaynakların kökenibüyük ölçüde yüzeyden yer altına sızan su-lardır. Az bir kısmı ise jüvenil sular (magne-tik) olabilir. Bu grup sular genelliklevolkanizma hareketleri sırasında magmadanayrışan gazların yoğuşması sonucu oluşansıcak su buhar karışımı ve buhar şeklinde(doğal buhar) sulardır. Bu enerji direkt olarakyerin kendi ısısından elde edilebilir. Bunlaryeryüzüne çıkacak bir yer bulduğunda suveya kaynar bir şekilde gayzerlerden dışarıyaçıkarlar. Bunlar kaplıcalar olarak bilinirler.Yüzyıllardır insanlar bu suları banyo yapmaveya mutfaklarında kullanırlar. Ancak bu-günkü teknoloji ile artık bunların kendiliğin-den yeryüzüne çıkmalarını beklemek yerinejeotermal rezervuarların oldukları yerleresondaj yaparak enerji açığa çıkarılabilmek-tedir. Jeotermal kaynakların gelişmiş tek-noloji ile yüksek verimli ve entegrekullanılmalarına yönelik Ar-Ge çalışmalarıartırılmalıdır. Özellikle, jeotermal enerjininelektrik enerjisine dönüşüm verimini artı-ran (çift buharlaştırmalı sistemler) ve düşüksıcaklıktaki jeotermal akışkanlardan elektriküretimine imkan sağlayan yeni teknolojiler(İkili Çevrim Teknolojileri) üzerinde durulma-lıdır. Bugün dünyada yaygın olarak kullanı-lan bu teknolojiler ülkemiz santrallarında damutlaka uygulanmalıdır. Ayrıca, sıcak kurukaya (hot dry rock) jeotermal olanakları daaraştırmalıdır. [11]Avantajları: Çok yüksek verimlidir ve direktolarak elde edilebildiği için maliyeti düşükiyi bir güç kaynağıdır. Çevre dostudur. Suyunısıtılması ve buharlaştırılması için fosil ener-jiye ihtiyaç duymaz Doğal kaynaklar kulla-nılır, dışa bağımlı değildir. Dezavantajları: Yeraltından çıkarılan tüketi-len kısmın, aynı oranda, kısa süreçte tekraroluşması mümkün olmamaktadır. Ayrıca bukaynaklardan elde edilen su genellikle aşın-dırıcı ve kirlilik yaratıcı minareller de içer-mektedir.

Jeotermal Enerjiden Yararlanma Alanları• Elektrik enerjisi üretimi.• Konutların ısıtılması.• Tarım seralarının ısıtılması.• Yüzme havuzları, kaplıcalar ve hamamlar

gibi sıhhi tesislerin ısıtılması.• Kimyasal madde üretimi.• Kağıt endüstrisi.• Tekstil endüstrisi.• Hayvancılık şeklindedir.Dünya da insanlığın sürekli olarak artanenerji ihtiyacını mümkün olduğunca çevreyikirletmeyen enerji kaynakları (güneş enerjisi,rüzgar enerjisi, jeotermal enerji gibi) ile kar-şılamak için yapılan araştırmalar için hergeçen gün artmaktadır. Özellikle gelişmekteolan ve enerji imkanları kısıtlı olan ülkelerinbu tür kaynaklardan bir kısmına önem ver-mesi tabiidir.Ülkemiz jeotermal kaynak bakımından dün-yada yedinci sırada yer almaktadır. Yüzey sı-caklığı 40 derecenin üzerinde olan 140civarında kaynak mevcuttur. Bu kaynakların136 tanesi merkezi ısıtma ,sera ve konut ısı-tılmasına ve endüstriyel kullanıma uyguniken sadece 4 tanesinden teknik ve ekono-mik açıdan elektrik enerjisinin elde edilebil-mesinin mümkün olduğu belirlenmiştir.Tüm kaynaklarımızın değerlendirilmesininpetrol eşdeğerinin 9 milyar dolar/yıl olduğuhesaplanmıştır. [12]Ülkemiz jeotermal potansiyel açısındandünyanın önde gelen ülkelerindendir veözellikle doğrudan kullanım son yıllardahızlı bir artış göstermektedir. Ancak ülke-mizde reenjeksiyon uygulaması çok sınırlıolup, temiz enerji kaynağı jeotermalenerjinin temizliği sadece tanımında kal-maktadır. Jeotermal enerji yerinde kulla-nılabilen bir enerji kaynağıdır ve uzakmesafelere nakli sınırlı kalmaktadır (enfazla 100 km civarında). Jeotermal enerjikısa mesafelere ve kapalı borular içindenakledildiğinden hiçbir olumsuz çevreseletkisi yoktur. Ülkemizde Gönen’de1500er, Afyon’da 6000, Kızılcaha-mam’da 2250 ve İzmir- Balçova’da 7500konut jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır.Jeotermal enerji elektrik üretiminde kul-lanıldığında, sadece sülfür emisyonlarıaçısından değerlendirilse bile hemenhemen sıfır atıkla fosil yakıtlara göre ön-celik kazanmaktadır. Jeotermal santrallerde azot oksit emis-yonları fosil yakıt kullanan santralleregöre oldukça düşük değerdedir. Bu ne-denle jeotermal elektrik santralleri ozontabakasına olan etki ve sağlık açısındanrisksiz olması nedeniyle temiz bir enerjikaynağı olarak değerlendirilmektedir.Yeni teknolojiler kullanan jeotermal sant-rallerde CO2 emisyonu azdır. Jeotermalakışkan ile birlikte üretilen bir diğer gazhidrojen sülfür olup, bu gazın çevresel et-kisi sadece kokusu ile sınırlıdır. Jeotermalenerji, doğru teknolojiler kullanıldığındaolumsuz etkisi olmamakla birlikte, doğruteknolojiler kullanılmazsa çevre kirliliğineyol açabilmektedir.[13]

HİDROJEN ENERJİSİFosil kökenli yakıtların teknolojisinin geliş-mesi ve aşırı kulanım sonucu hızla tüken-mesi, araştırmacıları alternatif yakıt arayışınaitmiştir. Sudan elde edilebilirliği sayesindesonsuz bir enerji kaynağı olan hidrojen gü-nümüz teknolojisi ile motorlu taşıtlardayakıt olarak kullanılabilme sınırına gelmiştir.Hidrojenin çevre dostu olması ve gelenekselyakıtlara göre avantajlarının bulunması,yakın gelecekte en gözde enerji kaynağı ol-masını sağlamaktadır. Bir takım işletim prob-lemleri bulunsa da yapılacak çalışmalarla buproblemler giderilebilir. Hidrojenin en belir-gin özelliği oksijenle çabuk reaksiyona gir-mesidir. Bu özelliği ile hidrojen doğal birreaktiftir. Düz cam üretiminde, elektronikmikroçip üretiminde de olduğu gibi oksije-nin temizlenmesi için azot atmosferlerinehidrojen verilir.Hidrojen birincil olarak petrokimya sektö-ründe ham petrolün desülfirizasyon ve hid-rokraking işlemleriyle rafine edilerek dahahafif türevlerinin elde edilmesinde kullanılır.Ayrıca, kimya endüstrisinde büyük miktar-larda üretim işlemlerinde aktif bileşen olaraktüketilmektedir. Düz cam üretiminde ve me-tallerin ısıl işlemlerinde koruyucu ve reaktifatmosfer bileşeni olarak, enerji santralleriekipmanlarının soğutulmasında, yenebilirbitkisel yağlarının katılaştırılması amaçlarıylave roket yakıt karışımlarında hidrojen kulla-nım alanı bulmaktadır.[14]Çevre kirliliğine sebep olan önemli etkenler-den birisi de içten yanmalı motorlardan kay-naklanan egzoz emisyonlarıdır. Fosilkaynaklı yakıtların aşırı kullanımı sonucuazalması ve artan çevre kirliliği, çevre bilin-cine uygun ve yenilenebilir alternatif yakıt-ların araştırılmasını gündeme getirmiştir.Araştırılacak alternatif yakıtın içten yanmalımotorun performansını fazla düşürmemesive egzoz emisyonlarını olumlu yönde etki-lemesi gerekmektedir. Ayrıca bu yakıtın eldeedilebilirliği, maliyetinin düşük olması, kul-lanılabilirliği, bulunabilirliği ve motorda fazladeğişiklik gerektirmeden kullanılması daönem taşımaktadır. Motor yakıtı olarak hidrojen kullanımı1920’li yıllarda başlamış ve günümüzekadar yapılan çalışmalarla hidrojen kullanımsınırına ulaşmıştır. Uygulamanın yaygınlaştı-rılmasının önündeki engeller; ekonomikfaktörler ve mevcut enerji sistemleri ile ge-leneksel motorların demodeleşmesinin ge-tirebileceği sakıncalardır. Ancak çevreselkoşullar bir an önce kullanımın başlamasınızorunlu kılmaktadır.

Hidrojen Hakkında Genel Bilgi ve Kullanım AlanlarıRenksiz, yanıcı bir gazdır. Diğer kimyasallarlaçabuk reaksiyona girer. Fiziksel özellikleri şuşekildedir: [16]

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

70 Termo Klima Ekim 2011

Page 73: Termo Klima Ekim
Page 74: Termo Klima Ekim

Kullanıldığı yerler:• Rafineride desülfirizasyon ve hidrokrakingişlemlerinde• Düz cam üretiminde• Işıl işlemlerde koruyucu ve reaktif atmosferbileşeni olarak• Enerji santral ekipmanlarının soğutulma-sında• Bitkisel yağların katılaştırılmasında• Roket yakıt karışımlarında

BİODİZEL, BİOGAZ VE BİTKİSEL YAĞLARYeryüzünde bilinen enerji kaynaklarının sı-nırlı olması ve çevre faktörleri, bu kaynaklarıdaha ekonomik kullanmaya ve daha iyi yö-netmeye yöneltmektedir. Özellikle fosil kö-kenli (petrol ve ürünlerinin) kaynaklarınyerini alabilecek yeni, çevreci ve yenilene-bilir enerji kaynaklarının araştırılması önplana çıkmıştır. Bitkisel yağlar ve alkol gibiyenilenebilir kaynaklı alternatif motor ya-kıtları, petrol ve ürünlerinin daha ucuz veçok üretilmesi nedeniyle, petrol ile rekabetedememiştir. Ancak, 1970’li yılların ortala-rında yaşanan petrol krizi, petrol ürünleri-nin piyasadan çekilmesine ve buna paralelolarak da fiyatının artmasına neden olmuş-tur. Dünya petrol rezervlerinin belirli bölge-lerde toplanmış olması, siyasi ve ekonomiknedenlerden zaman zaman petrol krizleriyaşanmış ve günümüzde de yaşanmayadevam etmektedir.Motor yakıtı olarak kullanılabilecek bitkiselyağların başlıcaları; kolza yağı, soya yağı, ay-çiçek yağı, keten tohumu yağı, yer fıstığıyağı, pamuk tohumu yağı, aspir yağı vebunların kullanılmış şekilleridir. Bugün, bio-yakıtların kullanılması ile çevresel yararlararttı. Bio-yakıtların çevresel faydalarına kar-şın, CO2 kararsızlığı (bitkilerin büyümelerisüresince çok fazla CO2 tüketmeleri) gö-zardı edilemez. Bazı çalışmalara göre CO2dengesi, asit yağmurları göz önüne alındı-ğında olumsuz bir etken olmaktadır. Bir çokbitkisel yağ, doğrudan dizel yakıtların yerinekullanılabilmektedir. Ancak bunların kulla-nımı sırasındaki tamamlanmamış yanmaproblemi ortaya çıkmaktadır. [21]

Bitkisel YağlarKolza tohumu, keten tohumu, pamuk, ay-çiçeği, biber, yerfıstığı, hindistan cevizi,hurma ve diğerler bitkisel yağlar, dizel mo-torlarda aday alternatif yakıtlardır. Bio-yakıt-ların çevresel faydalarına karşın, CO2kararsızlığı (bitkilerin büyümeleri süresinceçok fazla CO2 tüketmeleri) göz ardı edile-mez. Bazı çalışmalara göre CO2 dengesi,asit yağmurları göz önüne alındığındaolumsuz bir etken olmaktadır. Bir çok bitkisel yağ, doğrudan dizel yakıtla-rın yerine kullanılabilmektedir. Ancak bun-ların kullanımı sırasındaki tamamlanmamışyanma problemi ortaya çıkmaktadır. Ayrıcayağlama yağının sulanmasına, püskürtmenozullarının koklaşmasına, silindirlerin aşın-masına ve bitkisel yağların polimerleşmesigibi problemler ortaya çıkabilmektedir.Soğuk havada çalışma, güvenilir olmayanateşleme ve ateş almama, ısıl verimin azal-ması uzun dönem dizel yakıtların yerini ala-cak bitkisel yağların diğer olumsuzetkenleridir. Bitkisel yağlardan, kimyasal de-ğişimle daha üstün yakıtlar elde etmekmümkündür. İyi bilinen bir örnek yağlı etilasit içersindeki dönüşüm işlemidir. En yaygınbiodizel yakıt kolza metil esteri (RME)’dir.

Türkiye’nin Bitkisel Yağ PotansiyeliÜlkemizde bitkisel yağlar halen yemeklikyağ olarak tüketildiğinden, ekiliş ve üretimmiktarları bu alana cevap verecek düzeyde-dir. Bitkisel yağların ve atıklarının motor ya-kıtı olarak kullanılabilir duruma gelmesiyle,bu alandaki üretimin artırılma olasılığı mev-cuttur. Ayrıca Güneydoğu Anadolu (GAP)projesinin faaliyete geçmesiyle 1.7 milyonhektar alan sulanır hale gelecektir. GAP böl-gesinde yetiştirilecek bitkiler içerisinde, yağbitkileri yönünden de önemli bir potansiyelolacaktır. Yağ bitkilerinin ekiliş alanları, yağoranları, üretim verimleri ve üretim miktar-ları aşağıdaki tabloda verilmektedir. (Tablo 4)

Atık Bitkisel Yağ ile Biodizel elde edilmesi:1. Bitkisel yağ ön işleme tabi tutulur.2. Metanol ve katalizör ile ön karıştırma.3. Reaksiyon Basamağı.4. Faz ayırma işlemi. (Ticari amaçlı Gliserin)

BİODİZELBiodizel yerli bir üretimdir. Biodizel yenilene-bilir bir yakıttır, bitkisel yağlardan ve artıkyağlarından üretilebilir. Biodizel güvenlidir,bakterilerle ayrışabilir, hava kirletici partikülmaddeler, karbon monoksit ve hidrokarbongibi kirleticileri azaltır. %20 biodizel ile %80petrole dayanan normal dizel yakıt karışımı(B20) dizel motorlarda değişiklik yapılma-dan kullanılabilmektedir. Biodizel hiçbir katkıyapmadan saf biçimde (B100) de kullanıla-bilmektedir. Fakat biodizel saf olarak kulla-nıldığı zaman performans problemleri vebakımdan kaçınmak için motorda değişik-liklerin yapılması gerekebilir. Biodizel (yağlıasit alkali ester) yeni ve kullanılmış bitkiselve hayvansal yağlar gibi yenilenebilir kay-naklardan doğal olarak yapıldığından dizelyerine temiz yanan bir yakıttır. Biodizel aynen normal dizel yakıtlar gibiateşlemeli motorlarda kullanılabilir. %20biodizel karışımı hemen hemen bütün dizelekipmanları ile kullanılabilmektedir ve bir

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

72 Termo Klima Ekim 2011

Tablo 3: Hidrojenin fiziksel özellikleri

Tablo 4:Yağ bitkilerinin üretimi ile ilgili değerler [22]

Page 75: Termo Klima Ekim
Page 76: Termo Klima Ekim

çok depolama ve dağıtım ekipmanı ileuyumludur. Düşük miktardaki karışımlarda(%20 ve daha az) motorda herhangi bir de-ğişikliğe gerek yoktur. Yüksek miktardakikarışımlar, hatta saf biodizel (%100 biodizelveya B100) 1994 yılından beri yapılan birçok motorda kullanılabilmektedir. Geleneksel dizel motorda biodizelin kulla-nımı yanmamış hidrokarbonlar, karbon mo-noksit, PAH (polycyclic aromatichydrocarbons), n-PAH (nitrated polycyclicaromatic hydrocarbons) ve partikül maddeemisyonlarını önemli miktarda azaltmakta-dır. Buradaki emisyonlardaki azalma; dizelyakıt miktarı arttıkça (dolayısıyla biodizelmiktarı azaldıkça) artmaktadır. En iyi azalmasaf biodizelde (B100) görülmektedir. Biodi-zel kullanımı ile partikül maddelerde katıkarbon parçaları azalır, (biodizel de yanmadaha fazla tamamlandığından oksijenCO2’e dönüşür) kükürt bileşikleri 24ppm’den daha azdır, buna karşın çözülebilirmaddeler veya hidrokarbonlar artar ya daaynı miktarda kalırlar. Bundan dolayı, biodi-zel katalizatör (buradaki katalizatör dizel-deki çözülebilir parçaları azaltır, fakat katıkarbon parçalarını değiştirmez), egzoz gaz-larının yeniden dolaşımı gibi yeni teknoloji-lerle daha iyi çalışır. Azot oksit emisyonu(NOx) yakıttaki biodizelin konsantrasyonu ileartmaktadır. Biodizelin fiziksel özellikleri ge-leneksel dizel yakıta çok benzerdir. Bunarağmen, emisyon özellikleri dizel yakıttandaha iyidir. [23]Biodizelin Avantajları: Dizel yakıt perfor-mansı ile karşılaştırıldığında, daha iyi tu-tuşma özelliğine (setan sayısı oranı) sahiptir.Dizel yakıt ile karışımı mümkündür. Eğer vu-runtu varsa, yakıt tüketimi artar.Biodizelin dezavantajları: Dizel yakıttandaha az ısıl değere sahiptir. Bu yüksek viz-kozitesiyle kismen dengelenebilir. Dizeldendaha yüksek vizkoziteye sahiptir. Soğutmafiltre plug noktası daha yüksektir. Motor ya-ğının sulanması ve giriş valfinde karbon bi-rikmesi sürekli problemdir. Bazı lastik vepolimerli bileşikler için uygun değildir. Bio-dizelin fiziksel özellikleri ve üretim şemasıaşağıda verilmiştir.

BİYOGAZ ENERJİSİÇiftlik gübresi yani hayvan gübresi baştaolmak üzere, çeşitli organik artıkların (bitki-sel artıklar, deniz ve kara yosunları, özel ola-rak yerleştirilen bazı bitkiler gibi) oksijensizbir ortamda fermantasyona uğratılması so-nucu elde edilen yanıcı gaz karışımına biyo-gaz denir. Metan gazı CH4 organik kökenlikaynaklara dayanan bu enerji üretim yön-temlerinde temel enerji kaynağı organik kö-kenli artık ve atıklardır. Bunlar değişikamaçlarla değerlendirilmiş olabilirler. Örne-ğin ot ve saman artıkları, kent ve çöpleritarla ürün artıkları hayvan besi artıkları çiftlik

hayvancılığının küçük ve büyükbaş hayvandışkıları vb. olabilecekleri gibi bizzat buamaçla yerleştirilen bazı bitkiler (yeşil gübre)ve deniz yosunları (alg, diyamolit) ya da ka-rayosunları (likenler) olabilirler. Bunlardanbelli bir miktarı tekniğine uygun olarak inşaedilmiş havasız bir depoda toplanarak de-polanırsa belli aşamalarda kimyasal tepki-melerin oluşması ve yanıcı gaz karışımınınaçığa çıkması mümkün olmaktadır. Bu ne-denle de dönüştürülmüş enerji üretmek içinyararlanılan bu gibi organik kökenli madde-lere genel bir terimle biyomas (biyokütle) vebunlardan elde edilen enerjiye ise biyomasenerjisi adı verilmektedir. Terimi oluşturanbiyo canlı, mas (maas) ise kütle veya yığın,başka bir ifade ile enerji elde edilecek tesiseenerji maddesinin yığılıp depo edilmesi gibianlamlara gelmektedir. Dolayısıyla da bugibi organik kökenli artıklardan elde edilenenerjiye biyomas (biyokütle) enerjisi denir. Biyomas enerji kaynaklarının en önemlisi,tahmin edilebileceği üzere hayvan gübresikaynağıdır. Bu kaynağın yakıt olarak kulla-nılmaya başlanması her halde insanın yer-leşik düzene geçmesiyle birlikte başlar.Ancak hiç şüphe yok ki bu konuda belli birtarih ve belge göstermek pek mümkün de-ğildir. Ancak hayvan gübresinden tezek ya-pımı ve bunun yakıt olarak kullanılması,elbette yüzyıllar öncesinden başlanmıştır.Birçok ülkede köylü nüfus, bugün de ısıtma,ısınma ve pişirmede bu kaynaktan geniş öl-çüde yararlanır. [25] (Şekil 2)Biyokütleden değişik yöntemler kullanarakhem enerji, hem de yeni kimyasal maddelerüretmek mümkün olabilmektedir. Bu yön-temleri aşağıda belirtilen gruplarda topla-mak mümkündür:• Anaerobik ortamda fermentasyon (biyo-gaz ve melastan etanol üretimi)• Isıl parçalanma (katı yüzdesi fazla olan

atıklardan piroliz ile gaz yakıt ve aktif kar-bon üretimi)• Hidrogazifikasyon ve hidrojenasyon ilesentetik yakıt üretimi• Doğrudan yakma (çöp veya katı atıklarınhavayla yakılması ile ısı enerjisi ve elektriküretimi)• Kompostlaştırma (çöp ve hayvan dışkıla-rının kompostlaşması sonucu organik gübreüretimi)

TÜRKİYE’DE ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI VE UYGULANABİLİRLİĞİTürkiye şu anda en az yüzde 72 oranında(enerji bakımından) dışa bağımlıdır. Türkiye2020 yılındaki 400-500 milyar kwh olaraköngörülen enerji gereksiniminin yalnız 200milyar kwh’ini kendi kaynaklarından ürete-bilecektir. Bu nedenle enerji dar boğazınıönlemek ve Türkiye’nin enerji bakımındandışa bağımlılığını azaltarak asgari seviyeyeindirmek için; alternatif enerji kaynakları ileilgili projeler başlatılmıştır.Tablo 5’de görüldüğü gibi, ülkemizdeönemli bir linyit ve hidrolik enerji potansiyelimevcuttur. Ancak yine tablodan görüleceğigibi, önemli bir potansiyel olmasına rağ-men, toplamda üretim düzeyi talebin ol-dukça altında kalmaktadır. Türkiye’de,elektrik enerjisi üretiminde kullanılan doğalgazın payı %47’ye kadar ulaşmıştır. Elektrikenerjisi üretiminde doğal gaza bu ölçüdebağlı olmak ekonomik anlamda uygun ol-mamaktadır. Çünkü doğal gaz, diğer enerjiçeşitlerine göre daha pahalı bir kaynaktır. Buda Türkiye’deki enerjinin diğer ülkelere göredaha pahalı olmasına, dolayısıyla pahalıenerji ile pahalı mallar üretilmesine nedenolmaktadır. Türk mallarının rekabet gücü budurumdan olumsuz etkilenmektedir. Üstelikdoğal gazın tamamına yakını ithalât ile kar-şılandığından ciddi bir dışa bağımlılık sorunu

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

74 Termo Klima Ekim 2011

Şekil 2: Organik

maddelerden biyogaz

ve organik gübre elde

edilmesi

Page 77: Termo Klima Ekim
Page 78: Termo Klima Ekim

ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de neredeysetamamı ithal edilen doğal gazın %67’sinin elektrik üretiminde, %90’ı ithaledilen petrolün ise %52’sinin ulaştır-mada kullanılması, Türkiye’nin kalkınma-sını zorlaştırmakta ve küresel pazarlardakirekabet gücünü azaltmaktadır.Türkiye olduğu gibi tüm dünyada fosil kay-naklar olarak tanımlanan petrol, doğalgazve kömürden oluşan enerji kaynaklarındabir yandan giderek azalan rezervler diğeryandan çevre kirliliği tehlikesi dünyayı alter-natif enerji kaynakları arayışına itiyor. Dün-yanın en büyük petrol şirketlerinden BP'ninbile orta vadede yenilenebilir enerji kaynak-ları kullanmaya yönelik artan yatırımları buyeni trendin göstergesidir. Tüm dünyada ye-nilenebilir enerji kaynaklarına yapılacak ya-tırımın 2030'a kadar 10 trilyon dolarıbulması beklenmektedir.[29] 2020 yılında400-500 milyar kwh olarak öngörülenenerji gereksiniminin yalnız 200 milyarkwh’ini kendi kaynaklarından üretebilecekolan Türkiye ise güneş, jeotermal ve rüz-garda önemli potansiyele sahip olmasınarağmen bu konuda hala daha yeterli du-ruma gelememiştir.Uluslararası Enerji Ajansı'nın projeksiyonunagöre 2001-2030 yılları arasındaki dönemdeyenilenebilir enerji kaynaklarına 10 trilyondolarlık yatırım gerçekleşecek. OECD ülke-leri arasında da yenilenebilir kaynaklarınenerji üretimindeki payının yüzde 25'e ulaş-ması hedeflenmektedir.[30]

SONUÇEnerji, bir ülkenin ekonomik ve sosyal geliş-mesinin, en temel ve sürükleyici gereksinim-lerinden biridir. Ülkelerin ekonomik gelişmesüreçlerinde enerjinin kullanımı büyükönem taşımaktadır. Bu önem, enerjinin üre-tim girdisi olarak ekonominin diğer sektör-leri ile olan yapısal bağlılığındankaynaklanmaktadır. Gelişmekte olan ülke-lerde enerjiye olan talep ile ekonomik bü-yüme arasındaki güçlü ilişkinin, gelişmişülkelerde daha zayıf olduğu görülmektedir.Bugün kişi başına gelirleri yüksek olan ülke-

lerin fert başına enerji tüketimleri de ol-dukça yüksek bulunmaktadır. Son yıllardagelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkedeekonomik gelişme ile enerji kullanımı ara-sındaki kuvvetli ilişkiyi ortaya koymak içinhesaplanan esneklik katsayısı özellikle geliş-mekte olan ülkeler için 1’e yakın değerlertaşımaktadır. Esneklik katsayısının 1 olması,ekonomide yüzde 1’lik büyüme duru-munda genel enerji talebinin de yüzde 1oranında artacağı anlamına gelmektedir.Gelişmiş ülkelerde enerji tüketimi ile GSMHartışı arasındaki hesaplanan esneklik katsa-yısı 1’den küçüktür. Enerji yoğunluğu olarakda ifade edilen, birim çıktı başına düşenenerji miktarının gelişmekte olan ülkelerdegelişmiş ülkelere göre daha yüksek gerçek-leşmesinde, ekonomik kalkınma hızı ile bir-likte ekonomik etkinsizlik önemli roloynamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerdesanayileşme oranları geliştikçe daha fazlaenerji tüketmektedirler.[38]Ancak, enerji kullanımında etkin teknolojikdonanımın geliştirilememesi ve ayrıca bu ül-kelerde hizmet sektörünün gelişmemesi,çıktı başına enerji kullanımını artırmaktadır.Bu nedenle, gelişmekte olan ülkelerde, ge-lişmiş ülkelere kıyasla enerjinin etkin kulla-nılmamasının da etkisiyle, ilave enerjitalebindeki artış görülmektedir. Gelişmekteolan ülkelerdeki enerji talebindeki hızlı artışarağmen kapasite artışının sağlanmaması so-nucunda, enerji arzı kısıtlı kalacak ve dola-yısıyla sanayi üretiminin aksaması, enerjifiyatlarının yükselmesi gibi ekonomikreka-bet gücünü düşürücü sonuçlar ortaya çıka-caktır. Ülkelere göre değişmekle beraber,karşılanamayan her bir KWh’lık elektrikenerjisi 0,40–1,25 dolar arasında bir gelirkaybına neden olmaktadır. [39]Ülkemiz için Enerji Talep Tahminlerinde aşa-ğıdaki temel parametreler etkin rol oyna-maktadır.[40]• Ekonomik büyüme (sermaye birikimi, is-tihdam, iş veriminde artma)• Nüfus (çoğalma oranı, göç, etkin çalışannüfus)

• Enerji fiyatları• Teknolojik gelişmeler• Enerji politikaları• Enerji tasarrufuna yönelik tüketici davra-nışlarıÇağımızdaki enerji bunalımı karşısındaönem kazanan alternatif enerji kaynaklarınagenel olarak baktığımızda biyogaz, üretimkoşulları elverişli bölgelerde lokal gereksi-nimlere cevap verebilecek nitelikte görün-mektedir. Jeotermal enerji temiz ve çevredostu bir enerji kaynağıdır. Özellikle havakalitesinin korunmasına katkı sağlamaktadır. Güneş enerjisi yenilenebilir bir enerji kayna-ğıdır. Doğal ısıtma ve soğutma sistemlerikullanarak binaların gereksiz ve aşırı ticarienerji tüketimlerini önler, çevre dengelerinikorur. Doğal ve sağlığa zararsız malzemelerkullanılır, dışa bağımlı değildir. Türkiye’derüzgar enerjisiyle ilgili olarak bir çok çalışmayapılmaktadır.

KAYNAKLAR[1] Özyurt M. Alternatif Enerji Kaynaklarının Çevresel Etkilerinin Değer-lendirilmesi 2004[2] Dünya Enerji Kongresi Türk Milli Komitesi Yayını[3] 1-10 Aralık 1997’de Kyoto’da yapılmış olan Birleşmiş Milletler İklim de-ğişikliği Çerçeve Anlaşması Tarafları 3. Konferansı’nın sonuç protokolü.[4] Donald A.Ball ve diğerleri, International Business U.S.A,2000, s:280[5] TÜBİTAK-TTGV Bilim-Teknoloji-Sanayi Tartışmaları Platformu; Enerji tek-nolojileri politikası çalışma[6] Elektrik İşleri Etüt İdaresi Web sayfaları http://www.eie.gov.tr[7] ÜNALAN S. Alternatif Enerji Kaynakları, Erciyes Üniversitesi, 2003[8] Yiğitgüden, H.Y., " Rüzgar Enerjisinin Dünü Bugünü Yarını", RüzgarEnerjisi Sempozyumu, 5-7 Nisan 2001, Çeşme-İzmir.[9] Peker, Z. Wind farms on our landscapes: A new legend in our plans,Thermal Energy Congress Proceedings,[10] Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Birliği raporu[11] Jeotermal Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları[12] 1998 -TUBİTAK-TTGV[13] Demirel, Z. Jeotermal enerji, 3.Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi,Mersin, 1999.[14] TUBİTAK Yayınları 2006[15] Uluslararası Hidrojen Enerjisi Kongresi http://www.ihec2007.org[16] Uluslararası Hidrojen Enerji Kongresi 2007[17] Makine Mühendisler Odası yayınları www.mmo.org.tr[18] Uluslararası Hidrojen Enerjisi Kongresi http://www.ihec2007.org19[19] Emo Yayınları www.emo.org.tr[20] ÜNALAN S. Alternatif Enerji Kaynakları, Erciyes Üniversitesi, 2003[21] ÜNALAN S. Alternatif Enerji Kaynakları, Erciyes Üniversitesi, 2003[22] ÜNALAN S. Alternatif Enerji Kaynakları, Erciyes Üniversitesi, 2003[23] ACAROĞLU M., Biyokütle Enerjisinin Global Potansiyeli, Selçuk Üni-versitesi[24] ÜNALAN S. Alternatif Enerji Kaynakları, Erciyes Üniversitesi, 2003[25] Özyurt, M. Biyogaz üretimi ve ekonomik yararları, Kükem Dergisi,1(1), 33-36, 1978.[26] Kaya, Muammer, Prof.Dr., Yeni Nükleer Arayışlar “Toryum Gerçeği”,2002.[27] ÜNALAN S. Nükleer Enerji, Erciyes Üniversitesi, 2003[28] Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı www.enerji.gov.tr[29] Dünya Enerji Ajansı verileri[30] Dünya Enerji Ajansı verileri[31] İşletmede olan ve devreye alınacak rüzgar santralları (EPDK, TUREB,2007)[32] EİE İdaresi Genel Müdürlüğü-Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Raporu(Eylül 2007)[33] Türkiye Jeotermal Derneği Raporları 2006[34] Hartkopf, T. “Regenerative Energien” 1998 S:5.12- 5.17[35] Özdamar, A. ;Gürsel K. “Investigation of the potential of wind-wavesas a renewable energy resource:by the example of Cemse-Turkey” 2004,s:581-592[36] Sabah Gazetesi, 29.02.2008 s:12[37] EIE Elektrik İşleri Etüd İdaresi www.eie.gov.tr[38] HAN Ergül-KAYA Ayşe,Kalkınma Ekonomisi,Etam Yay.,Eskişehir, 2002[39] KULALI İhsan, Elektrik Sektöründe Özelleştirme ve Türkiye Uygula-ması, DPT Uzmanlık Tezi, DPT Yay., Ankara, Ağustos 1997[40] PAMİR, A , Türkiye ve Dünyada Doğal kaynaklar ve Enerji Politikaları,2003

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

76 Termo Klima Ekim 2011

Tablo 5: Türkiye’de enerji üretim ve tüketim değerleri (2002) [28]

Page 79: Termo Klima Ekim
Page 80: Termo Klima Ekim

Şu anda ülkemizdeki yenilenebilir enerji sek-törünün durumunu nasıl görüyorsunuz?Biz yenilenebilir enerjiler konusundagüneş enerjisinden sıcak su üretimi,güneş enerjisinden elektrik üretimi ve ısıpompaları alanlarında faaliyet gösterenbir firmayız. Güneş enerjisinden elektriküretimi konusunda başlamak gerekirsebu konuda yıllardır devletin teşvik etmesikonuşuluyor. Fakat ortada atılmış doğruadımlar yok. 3 Aralık 2010 tarihinde500kW’ya kadar lisanssız olarak elektriküretip devlete satabilmenin önü açıldı.Fakat geçtiğimiz temmuz ayında güneşenerjisinden elektrik üretimi için düşün-düğümüz projelerimizle elektrik idaresinegittiğimizde, bu konunun detaylarını bilenkimsenin olmadığını gördük. Üretilenelektrik nasıl devreye alınacak, çift yönlüsayaç nasıl kurulacak… Bu ve benzeri so-ruların cevapları bu kurumda yeterli dü-zeyde maalesef yoktu. Elektrik Etütİdaresi bile kendi binasında çift yönlü sa-yacı istemesine rağmen bağlatamadı. Bukonuda elektrik dağıtım şirketlerine birtakım baskılar yapılıyor ama asıl fiyatlarlailgili problemler var. Bazı ülkelerdeki uy-gulamalara baktığımızda Makedonya’dadevlet bu şekilde üretilen elektriği 46 eu-rocentten geri alıyor, Almanya 35 centtengeri alıyor. Diğer Avrupa ülkelerinde debenzer fiyatlar var. Türkiye’de ise bu fiyat10 eurocent civarında. Daha doğru birifade ile elektriği “sattığım fiyattan gerialırım” deniliyor. Bu fiyatlarla hesap yapıl-dığında projelerin maliyetlerinin geri dö-nüşü, işletme maliyetleri konulmadan bile12-13 yıldan önce olmuyor. Bu nedenle

Teşvikler çıkmasa bile yenilenebilir enerjilerkonusunda Türkiye artık iyiye gidiyor

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

78 Termo Klima Ekim 2011

RES Yenilenebilir Enerji Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Küçükçalı:Renex Fuarı’nda ziyaretçiler Türkiye distribütörü olduğumuz Panasonic Isı Pom-paları’nı, Q-Cell Güneş kollektörlerini ve kendi markamız olan Restermasudansuya, havadan suya ısı pompaları ve havuz ısı pompalarımızı görecekler. Ayrıcayine her sene sergilediğimiz ısı geri kazanımlı yani ihtiyaç varsa soğutma yaparkensıcak suyu bedavaya ısıtacak yoksa ısıyı fanla dışarı atan cihazlarımız da olacak.”

Page 81: Termo Klima Ekim

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

79Termo KlimaEkim 2011

insanlar projelerinden vazgeçiyorlar. Buproblemler çözülmeden güneş enerjisin-den elektrik üretimi maalesef Türkiye’degerçekleşmeyecektir. Oysa dünyadaki enönemli enerji kaynağı güneştir. Türki-ye’nin üçte biri kadarlık bir alanı güneşenerjisi sistemleriyle donattığınızda tümdünyanı elektrik ihtiyacını karşılayabilirsi-niz. Fakat önünde sonunda güneş enerjisisitemlerinin önü açılacak. Bizim, firma olarak bir diğer ilgi alanımız,güneş enerjisinden sıcak su ihtiyacınınkarşılanması… Bu, Türkiye’de oldukçayaygın bir konu fakat hijyenik olmayanaçık devre sistemler kullanılıyor. Açıkdevre sistemler, çatıya konulan depodakisuyun kollektörlerle ısıtılmasını sağlıyor vebu hiç de sağlıklı değildir çünkü durgunsuda lejonella bakteri üremesi kolaydır.Bununla ilgili yeterli tedbir alınmıyor, ge-rekli yasalar eksik, dolayısıyla herkes iste-diği gibi bu ürünleri üretebiliyorlar. Busistemlerin kapalı devre olanları da var,tankın içindeki su kollektörün içinde do-laşmıyor. Kollektör içerisinde dolaşan suayrı fakat bunların da tankları yukarıda,çatı üzerinde. Kapalı devreler basınçlı sis-tem, açık sistemler ise basınçsız sistem-lerdir. Bu nedenle duş yaparken açıksistemler ile problem yaşayabilirsiniz. Ay-rıca birkaç gün kullanılmadığı zaman tan-kın içinde bakteriler üreyebiliyor. Busistemler için tedbir alınması lazım. Birotomasyonunu olması lazım ama uygu-lanmıyor. Bu işin en doğrusu çatıda birgüneş kollektörü, aşağıda boyleri veyaakümülasyon tankı dediğimiz hijyentanklarının olmasıdır. Hijyen tank içerisin-deki su yukarıdaki sıcak su ile ısıtılacakama iki ayrı devre olduğu için birbirinekarışmayacak. Bir başka konu da güneşenerjisi sistemleri her zaman takviye,ikinci bir ısıtma aracı ister. Bu elektrik ola-bilir, ısı pompası olabilir, kazan olabilir.Çünkü güneş yazın çok etkilidir ve siz se-çiminizi yaza göre yapıyorsunuz. Kışıngüneş olmadığında veya akşam su bitti-ğinde ikinci bir ısıtıcıya ihtiyacınız var yanitoplam ihtiyacın yaklaşık %50’sini karşı-lasa büyük başarıdır.

Güneş enerji sistemi genellikle yazın kulla-nılıyor, kışın kullanılmıyor. Bu birkaç aydaorada pas da birikir, bakteri de birikir. Bunuönlemeye yönelik bir çalışma var mı?Durgun su çok tehlikelidir fakat buna yö-nelik hiçbir tedbir alınmıyor. Normalde bi-

nalardaki sıcak su sisteminde kullanılansıcak suda her gün bir defa sterilizasyonyapmak gerekiyor. Biz, sterilizasyon der-ken suyun içerisine bir kimyasal atmıyo-ruz. Su sıcaklığını 75 dereceye çıkarıp 2-3saat o derecede tutup bu arada musluksirkülasyonu varsa pompayı da çalıştırıpboruları da sterilize ederek bakterilerin öl-mesini sağlıyoruz. Çünkü lejyonella bak-terisi maksimum 38 derecede ürer. 50-55derecelere çıktığı zaman durgundur. 60derecenin üzerine çıktığı zaman ölmeyebaşlarlar. Bir de suyu sakladığınız kap iyibir kap değilse bu yüzden de suda bo-zulma olur. Bunlara dikkat etmek ve iyiboyler kullanmak gerekir.

Sıcak su için bu sistemleri alacak olan kişinasıl bir sistem tercih etmeli? Öncelikle kesinlikle açık sistem kullanıl-mamalı. İnsanlar çok ucuz olduğu içinbunu tercih ediyor ama açık sistem kulla-nılmamalı. Kapalı sistem kullanıldığızaman da hijyenik suyun saklandığı de-ponun suyu bozmayacak iyi bir malzeme-den olması gerekiyor. Bunu bazı firmalarpaslanmaz çelik yapıyor, bazıları emayeyapıyor, bazıları da epoksi boyalı depokullanıyor. En doğrusu emaye veya pas-lanmaz gibi gözüküyor. Epoksi veya gal-vanizli tank kullanımı doğru değil.

Bu işin doğrusu şu; güneş kolektörünüçatının arasına gizlemek veya şık bir şe-kilde, estetiği bozmadan üzerine koymak.Depoyu da aşağıya koyup güneş kolektö-rünün kapalı devre depoyu ısıtmasını sağ-layacak. Bu daha pahalı çünkü işiniçerisine pompa giriyor, borulama giriyor,ayrı bir depo giriyor, başlı başına bir tesi-sat ve işçilik var. Ancak doğru olan buçünkü ilave ısıtıcısı da aşağıda. Güneydeher yerde gördüğümüz durum; apart-manların çatılarında her dairenin birgüneş kollektörü var, bir plastik boru yu-karı çıkıyor, bir plastik boru aşağıya inipsuyu bağlıyor. İlave olarak termosifon,elektrikli ısıtıcı veya şofben koyuyor. Bun-larla sorunu çözüyorlar. Bu noktada fazlayapılacak bir şey yok, buna mecburlarçünkü apartman dairesinde yaşayan in-sanlar bunu istiyor ama biraz daha iyi birşey isteyen bir villa sahibi, bir tesis, birtatil köyü veya bir otel, hastane gibi yer-lerin çatısında güneş kollektörü olmalı,aşağıda hijyen boylerleri veya akümülas-yon tankları olmalı.

Müsaadenizle ısı pompalarına geçelim. Şuanda ısı pompasındaki durum nedir?Isı pompası dediğimiz zaman herkes şunuanlıyor; toprağı delecek, kuyu vuracak,boru indirecek vs. Isı pompası dediğimizcihaz ısıyı bir yerden alıp öbür tarafapompalayan bir cihazdır. Split klima aldı-ğınız zaman, split klimanın dış ünitesi veiç ünitesi vardır; yazın içeride soğutma ya-parken içerideki ısıyı çekip dışarı atarsınız.Klimanız içeride soğuk hava üflerken dışünite sıcak hava üfler. Aynı şekilde ısıpompası içerideki ısıyı çekip dışarı atıyor.İçerideki ısıyı çekmesi demek içerideki ha-vayı soğutması demektir. Dolayısıyla splitklima da havadan havaya ısı pompasıdır.Bir defa bunları netleştirmemiz lazım.

Isı pompası dediğiniz zaman herkesin ak-lına toprak kaynaklı ısı pompası gelir. Top-rak kaynaklı ısı pompası diye bir şey yok.Toprağın soğukluğundan yararlanırsınız.Toprağın mevsimlere göre değişen bir sı-caklık eğrisi vardır. Toprağın 15 metre al-tına kadar olan kısımda mevsime göresıcaklıklarda değişme olur. Her 33 metreindiğinizde de sıcaklık 1 derece artar.Siz150 metrelik bir kuyu vurursanız bu ku-yunun içerisine borunuzu indirdiğinizdedışarıda hava şartları ne olursa olsun 15metre aşağıda sıcaklık sabit kalır, hiçbirşey değişmez. Dolayısıyla siz topraktan ısıçekerseniz veriminiz yüksek olur, tabi budoğru yapılırsa. Tabi bunlar çok maliyetlişeyler, ısı pompasına verdiğiniz paradandaha fazla parayı kuyuya veriyorsunuz.Kuyu açma zor bir iş. Ancak yeri müsaittir,inşaat sırasında da bahçeye hiçbir şey ya-pılmamıştır, parası da vardır, kuyusunuvurur. Bunu yapanlar da var, ileriye yöne-lik bir çalışmadır. Bunlar maliyetli olduk-ları için insanlar çok fazla bunu yapmakistemiyorlar. Zaten Türkiye’de bunu ya-panların sayısı çok azdır.

Türkiye’de ısı pompası satanlar bu pazarıgeliştirmeye çalışıyorlar, siz de bunlardanbirisiniz. Nelerle karşılaşıyorsunuz? İnsanlarbunu algılayabiliyor mu? Ciddi bir Pazar açı-lacak mı? Bu durumu özetleyebilir misiniz?Isı pompası bundan 3-5 yıl öncesinekadar Türkiye’de hiç konuşulmuyordu.Yurtdışında da çok az konuşuluyordu. Bufosil yakıtların ozon tabakasına vermiş ol-dukları birtakım zararların, karbondioksitsalımının, çevreye verilen zararın önlen-

Page 82: Termo Klima Ekim

mesi gerekiyor çünkü artık dünya kirleni-yor. Burada da yenilenebilir enerjiler önplana çıkıyor. Güneş, rüzgâr, biokütle vs.Isı pompası bunların içerisinde en kolayı.Peki neden? Özellikle doğalgazın olma-dığı yerlerde insanların verdikleri yakıt pa-rasına bakarsanız anormal olduğunugörürsünüz. Güney bölgelere doğru in-sanların çoğu ısıtmada split klima kullanır.Bunun sebebi mazot, lpg çok pahalı ol-masıdır. Isı pompası havadan ısı çekipiçeri pompalıyor. Bunu suya geçirirsenizkonforu da yakalıyorsunuz. Havadan suyave sudan suya ısı pompasının çıktığınokta bu. Güneyde ısıtma amaçlı kullanı-yorsanız kuyu vurup boru indirip toprak-tan ısı çekmenin bir anlamı yok. Bumaliyetlere girmeye hiç gerek yok çünküzaten dış hava sıcaklıkları yüksek. İnsanlarklima cihazıyla ısınıyor.

15.000 metrekarenin üzerinde bellioranda yenilenebilir enerji kullanmak zo-rundasınız. İlk yatırım maliyeti biraz yük-sek olabilir ama onu biraz yüksek tutupişletme maliyetini minimuma düşürebilir-siniz. 3-5 yılda bu amorti ediyorsa yap-mak gerekiyor, hiçbir problem yok. Bazıyerlerde öyle manzaralar çıkıyor ki karşı-mıza; 6 ayda, 1 senede amorti ediyor.

Isı pompalarının şuanda maliyetleri yüksek.Daha geniş bir pazar bulması nasıl gerçek-leştirilebilir?Şu anda su pompası fiyatları yüksek.Bizde de bir marka yüksek, başka birmarka daha ucuz. Bunun içerisinde tabiki teknoloji de var. Isı pompasında mali-yetlerin inmesi gerekiyor. Atıyorum 10kw’lık bir ısı pompasını 10 liraya alıyorsa-nız, 10 kw’lık klimayı çok daha ucuza alı-yorsunuz, aslında bir farkı yok. Çünkü buteknoloji yeni. Fiyatlar yüksek, imalatçılarfiyatları yüksek tutup karlı satmaya çalı-şıyor. Bu tür etkenler var. Bir de adet ola-rak bakıyorlar tabi adam split klimayıyılda bilmem kaç milyon adet yapıyor. Isıpompasının ise sayısı bellidir. Adetler art-tıkça fiyatlar düşecektir. İmalatçının mali-yetleri düşecektir.

O zaman işin içerisine yine devletin teşvik-leri girecek sanırım?Türkiye’de teşvik olur mu pek bilmiyo-rum. Öncelikle elektrik üretiminde çık-ması gerekiyor. Isı pompasında çıkmasıgerekiyor. Hatta daha öncesinde normalkombi yerine yoğuşmalı kullanıldığındada teşvik olması gerekirdi. Bunlar için çokuğraştık ama olmadı. Yurtdışında birçokülkede bu var. Yoğuşmalı kazan kullanır-sanız daha ekonomik oluyor ve daha az

yakıt tüketiyorsunuz.Cihazın verimini ar-tırıyorsunuz. Atık gazdaki, baca gazındakiısıyı alıyorsunuz ve verim artıyor. Düşününki; Türkiye’de %10 daha az yaksak or-taya çok büyük paralar çıkar. Biz buradabirtakım maliyet hesapları yaparken müş-teri yatırım yapıyorsa biz kendimizi müş-terinin yerine koyuyoruz. Eğer o müşteribir otel yapıyorsa, bu adamın işletme ma-liyetini biz ne kadar düşürürsek bu insano kadar para kazanacak. Bu insan parakazanırsa yeni yatırım yapacak. Bu adamapahalı bir işletme yaparsanız işletme ma-liyetleri çok artacağı için para kazanama-yacak ve yeni yatırım yapmayacak. Birseferlik para kazanmanın anlamı yok,bunun sürekli olması lazım. Bu yüzden bizinsanlara çok düşük işletme maliyeti olanişler sunuyoruz, sunmaya çalışıyoruz kipara kazansın. Ülkeye de faydası olsun,ona da faydası olsun. En azından para ka-zanıp yeni yatırımlar yapar.

Bütün bu anlattıklarınızın üzerine yenilene-bilir enerjilerin geleceği hakkında ne düşü-nüyorsunuz?Teşvikler çıkmasa bile yenilenebilir ener-jiler konusunda Türkiye artık iyiye gidiyor.Bunun otomasyonu gelişecek, teknolojisigelişecek, verimler artacak, hücre fiyatlarıher sene düşüyor. Onlardaki verimler

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

80 Termo Klima Ekim 2011

Page 83: Termo Klima Ekim
Page 84: Termo Klima Ekim

%10’lardan %20’lere çıktı. Verim art-ması çok fazla watt başına fiyatları değiş-tirmiyor. Önemli olan watt başınafiyatları. Watt başı fiyatlarına baktığınızdafiyatlar her sene geri gidiyor çünkü üreticisayısı artıyor. İnsanlar yatırım yapıyor, birfabrika kuruyor, iki sene sonra bir fabrikadaha kuruyor. İşini büyüttükçe seri üretimartıyor. Seri üretim arttıkça da maliyetleridüşüyor. Onlar da fiyatları aşağı çekiyorlartabi ilk çıkan şeyin fiyatları yüksektir,sonra zaman içerisinde düşer. Zaman içe-risinde fiyatlar geri gelirse ki gelecektir,kullanılır ama eğer bununla ilgili bir teşvikçıkmazsa bir 3-5 yıl bu iş Türkiye’de pekolmaz, çok az miktarda satılır.

Türkiye’de güneş enerjisi ile ilgili sistemlerpopüler olmaya herkes güneş enerjisi sis-temleri alanına girdi. Bu sürecin uzamasıneticesinde sadece ciddi firmaların ayaktakalması anlamında fayda sağlaması anla-mına gelmez mi?Doğru söylüyorsunuz. Ben yaklaşık 35 yıl-dır bu sektördeyim. Bizim ana işimizısıtma-soğutma ama ben bu firmayı kur-duğumda hedef güneş enerjisinden elek-trik üretimiydi. Sonra baktık ki bu iş olmaz;yanına bir şeyler koymamız gerekti. Isıpompası koyduk, güneşten sıcak su koy-duk. Başka ürünler koymaya başladıkçünkü burası bir iş yeri ve buranın dönmesigerekiyor. Buranın dönmesi için de bir ha-reket olması gerekir. Sadece güneş işiyapan birkaç firma vardı, iyi firmalardı. Ge-çenlerde bunlardan bir tanesi bıraktı bu işi.Neden? Para kazanamadı. Fiyatlar düşüpde bu iş mantıklı bir noktaya geldiğizaman piyasada bu işi yapanlar çoğalacak.İmalatçı da çoğalacak ama Türkiye’dehücrenin kendisini yapacak bir teknolojiolur mu bilmiyorum. Çok zor bir teknoloji.Türkiye’de imalat yapanlar hücreyi dışarı-dan alıyor, sadece dizgisini yapıyor. Alman-ya’da bir fabrikayı gezdim korkunç birteknoloji ve mühendislik var. Türkiye’de buolur mu? Çok zor gibi görünüyor.Bu nereye gidecek bilmiyoruz. Bu mut-laka ilerleyecek, verimler çok artacak.Bunun da çeşitli sistemleri var sadecehücre değil. Birtakım aynalarla odaklayıpsuyu ısıtıyorsunuz, buharlaştırıyorsunuz,onu türbine veriyorsunuz, türbini çeviripelektrik üretiyorsunuz. LasVegas’ın güne-yinde çok ciddi güneş tarlaları var. Oradabuharla türbin çeviriyorlar. Orada çokciddi elektrik üretimi var. Bunun teknolo-

jisi çok ilerleyecek, ısı pompasının da tek-nolojisi ilerleyecek. Isı pompasında verim-ler artırılacak. Yeni şeyler bulunacak.Nasıl ki geçmişten günümüze klimadaciddi değişiklikler meydana geldiyse aynısüreç burada da işleyecek. Isı pompasınınilerlemesi biraz soğutucu akışkanlarabağlı. Klima cihazları ilerledikçe ısı pom-pası da ilerleyecektir. Özellikle doğalgazın olmadığı yerlerde in-sanların ısı pompasından başka alternatifiyok. Devlet ülkenin her tarafına doğalgazborularını döşedi ama bir yere kadar, do-ğalgazın da belli bir ömrü vardır. Kaç yılgidecek? Azaldıkça fiyat artacak. Her anda kesilebilir ama ısı pompasında böylebir durum söz konusu değil. Siz elektriği-nizi ürettiğiniz sürece ısı pompasında hiç-bir problem yaşamazsınız. Isı pompası işişu anda yenilenebilir enerji içerisinde rüz-gârdan sonra en çok gidecek olan ürün-lerden biri. Isı pompasında herhangi birlisansa ihtiyacınız yok, herhangi bir yer-den izin almanıza gerek yok.

Renex’e gelecek olan ziyaretçi Res stan-dında neleri görecek?Panasonic Isı Pompaları’nın Türkiye distri-bütörüyüz dolayısıyla onları görecekler.

Çin’de ürettiğimiz sudan suya, havadansuya ısı pompaları artı havuz ısı pompa-larımız var. Ayrıca yine her sene sergiledi-ğimiz ısı geri kazanımlı yani ihtiyaç varsasoğutma yaparken sıcak suyu bedavayaısıtacak yoksa ısıyı fanla dışarı atan cihaz-larımız var. Güneş kollektörleri, sıcak suve elektrik ile ilgili cihazlarımızı sergileye-ceğiz. Q-Cells’in distribütörüyüz. Yeni gün-demimizde olan bir firma daha var, onunürünleri yetişir mi bilmiyorum. Yetiştirmeyeçalışıyorlar. Bir de Hollanda firması Reme-ha’nın distribütörü olduk. Bunların bir ikiyoğuşmalı modelini sergileyeceğiz. Bir deeğer yetiştirebilirsek bir kombisi var. Yetki-liler de gelecek, yetişeceğini söylediler. Bukombi ısıtma yaparken 1 kw da elektriküretiyor. Bildiğiniz kombi, duvara asıyorsu-nuz, ısıtma yaparken 1 kw elektrik üretiyor.Bu sadece bildiğimiz konut için bir kombi.Yeni yasaya göre güneş enerjisinden elek-trik ürettiğiniz zaman, son bir iki aydır elek-trik idaresi dağıtımlarına baskı var, güneşpaneli koyduğunuzda şebekeye elektrik sa-tabileceksiniz.

Çok teşekkür ediyorum.Rica ederim.

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

82 Termo Klima Ekim 2011

Page 85: Termo Klima Ekim
Page 86: Termo Klima Ekim

Türkiye’de enerji verimliliği ve sürdürüle-bilirlik gibi kavramlar henüz kimse tara-fından dikkate alınmadığı dönemde bukavramların ne kadar önemli ve gerekliolduğunu anlatmaya başladıklarını belir-ten Escon Energy Savings ConsultancyGenel Müdürü Onur Ünlü ile Escon’unkuruluşunu, ülkemizdeki sanayi kuruluş-larının enerji verimliliği durumlarını ko-nuştuk.

Şirketinizin kuruluşu ve hizmetleriyle ilgilibilgi verir misiniz?ESCON Energy Savings Consultancy,2004 yılında Türkiye’nin ilk sanayideenerji geri kazanımı ve enerji tasarrufudanışmanlık firması olarak kuruldu. Artanenerji maliyetleri ve bu konuda yükselenbilincin sonucu olarak işletmelerin analitik

ölçümler ve doğru analizler ile enerji po-litikalarına yön vermeye başladıkları gü-nümüzde, ESCON endüstriyel işletmelereenerji verimliliği ile ilgili birçok alanda hiz-met sunmaktadır.Öncelikli amacımız, işletmelerin kalitedenödün vermeden maksimum verimlilik ileürün ya da hizmet başına minimum ener-jiyi tüketmelerini sağlamaktır. Bunu sağ-lamak amacıyla işletmelere; Danışmanlık,Denetleme, Sistem Çözümleri, Çevre veEğitim hizmetlerini vermekteyiz. Uzmanmühendis kadromuz, gelişmiş ölçüm veanaliz cihazlarımız ve konularında dünyalideri olan firmalarla yapmış olduğumuzişbirlikleri ile müşterilerimize en doğru veen son teknolojik hizmetleri sunuyoruz.Ayrıca, yine Türkiye’de bir ilke imza ata-rak, müşterilerimize finansman desteği

de sağlıyoruz. Bu sayede müşterilerimizenerji verimlilik artırıcı projeleri için ser-maye ayırma zorunluluğundan kurtulmuşoluyorlar, dolayısı ile yatırım kararlarınıdaha hızlı alabiliyorlar. Sunduğumuz 2 fi-nansman paketinden birincisi, 2008 yı-lında hizmetini vermeye başladığımız,müşterilerimizin herhangi bir anaparaödemeden sadece sağladıkları tasarruftanbelirli bir pay vererek uygulayabilecekleri“Enerji Performans Anlaşmaları.” Diğeriise geçen yıl hizmetini vermeye başladığı-mız, müşterilerimizin işletmelerine kuraca-ğımız birleşik ısı güç sistemleri ile onlarasadece harcadıkları kadar enerjiyi en ve-rimli ve uygun bedelle temin ettiğimiz“Enerji Tedarik Anlaşmaları”. Yurtdışındaçok yaygın olan bu iki ayrı konseptin enerjiverimliliği ve yönetimi alanlarında hareketgetireceğine inanıyoruz. Bir şirketin enerji verimliliğini artırabilmekiçin kendisine mutlaka enerji yönetimipolitikası belirlemesi gerekmektedir.ESCON, bu alanda endüstriyel işletmelereA’dan Z’ye yardımcı olmaktadır.

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

84 Termo Klima Ekim 2011

Enerji verimliliği iki ampulden birini söndürmek değildir

Escon Energy SavingsConsultancy Genel Mü-dürü Onur Ünlü: “Enerjiverimliliği iki ampulden bi-rini söndürerek yapılan kı-sıntı ya da programlıolarak yapılan kesinti de-ğildir. Enerji verimliliği kul-lanılan enerji miktarınındeğil, performans, konforve kaliteden ödün verme-den ürün başına tüketilen enerjinin azaltılmasıdır.”

Page 87: Termo Klima Ekim

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

85Termo KlimaEkim 2011

Enerji yönetimi danışmanlığı yapan şirket-ler ne zamandır faaliyette? Bugün kaç şir-ket bu hizmeti veriyor? Önceleri çeşitli mühendislik müşavirlik fir-maları tam olarak “Enerji Yönetim Danış-manlığı” hizmeti adı altında olmasa dabenzer hizmetleri sunuyorlardı. Fakat sonüç yıldır artık profesyonel hizmet alabile-ceğiniz firmalar hayata geçti. Sektördekiboşluk birçok firmanın bu alana olan iş-tahını kabartsa da bilgi ve tecrübe eksik-liği bu firmaların karşılaştığı en büyüksorun. Biz bu alanda Türkiye’de kurulanilk şirket olduğumuz için, lider ve öncükonumumuzu her zaman koruyoruz. Bir-çok büyük uluslararası firmanın desteğide arkamızda. Böyle bir tecrübenin ver-diği destek sayesinde birçok sektöre engüncel ve doğru bilgilerle hizmet sun-maktayız. ESCON’un Türkiye’nin ilk enerji verimliliğidanışmanlık şirketi olduğunu göz önündebulundurduğumuzda, enerji verimliliğistratejileri geliştirmek isteyen işletmeleriçin ne kadar kilit bir noktada olduğunuortaya koymuş oluruz sanırım. Türkiye’deenerji verimliliği ve sürdürülebilirlik gibikavramlar henüz kimse tarafından dik-kate alınmıyorken, biz bunun ne kadarönemli ve gerekli olduğunu anlatmayabaşlamıştık. Daha sonra bu alandaki far-kındalığın artması ve 2007’deki Enerji Ve-rimliliği Kanunu’nun yayınlanması ilesürdürülebilirlik ve verimlilik faaliyetleriilgi odağı olmaya başladı. 18.04.2007 tarihli ve 5627 sayılı EnerjiVerimliliği Kanunu ile ilgili yönetmelik-lerde belirtildiği gibi 2009 yılından itiba-ren bu tür hizmetleri resmi olarakverebilmek için ilgili yönetmeliklerdeyazan şartları sağlamak ve Enerji Bakan-lığı’nın bu konu ile ilgili bir kurumu olanE.İ.E. (Elektrik İşleri Etüt İdaresi) tarafın-dan yetkilendirilmek gerekmektedir.Bugün Türkiye’de bu tür hizmetleri ver-mek üzere yetkilendirilmiş 38 tane firmabulunmaktadır. Bu firmaların bir kısmı Sa-nayi, bir kısmı Bina, bir kısmı ise her ikialanda da hizmet vermektedir.

Enerji yönetimi danışmanlığı talebi son dö-nemde ne durumda? Kimler böyle bir hiz-met almak istiyor?Enerji Verimliliği, küresel çevre problem-leri, enerji kaynaklarının hızlı tükenişi veşirketlerin küresel pazardaki rekabet gü-cüne katkısından dolayı ilgi odağı olmuş-tur. Türkiye’de enerji verimliliği, buradafaaliyet gösteren uluslararası firmalarınyurtdışındaki merkezlerinin teşviği veyönlendirmesiyle başladı. Bu firmalarınsağladığı başarılar ve bu başarıların tanı-

tılması ile Türkiye’de konuya olan ilgi hergeçen gün artmaktadır. Bu değişim süre-cini etrafımızda da gözlemleyebiliyoruz.Yağmur sularını toplayan yalıtımlı “yeşil”binalar, enerjisini atıklardan üreten“yeşil” fabrikalar, elektrikli “yeşil” taşıtlar,tüketim alışkanlıklarını değiştiren “yeşil”toplum ve daha “yeşil” bir hayat.Firmamız ilk kurulduğu günlerde, karşı-laştığımız ilk yorum “Yel değirmenlerinekarşı mücadele veriyorsunuz, Türkiye butür bir hizmete sıcak bakmaz.” olmuştu.Ancak şu anda büyük bir çoğunluğuuluslararası firmalardan olmak üzereyoğun bir ilgi ile karşı karşıyayız. Enerji ta-sarrufunun ürün maliyetlerinin azaltılma-sında oynadığın rolün önemi anlaşıldıkçabu tür hizmetlere olan ilgi de gün geç-tikçe artıyor.Bize gelen taleplerin büyük bir çoğun-luğu uluslararası endüstriyel firmalardangeliyor. Bunun en büyük nedeni, enerjimaliyetlerinin önemini bilmeleri ve yurt-dışındaki diğer tesislerinde benzer hiz-metleri almalarından kaynaklanıyor. Sonzamanlarda yerli firmalarda da bu konuyaolan ilgi artmaya başladı. Tekstil, demir –çelik, kimya, ilaç, otomotiv, çimento, gıdagibi endüstrinin her alanından yoğuntalep alıyoruz.

Bugüne kadar hangi şirketlere bu hizmetiverdiniz? Bu alanda ilk olmanın getirdiği oldukçabüyük bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahi-biz. Konularında dünya lideri olan firma-larla yapmış olduğumuz işbirlikleri ilealanımızdaki lider konumumuzu hergeçen gün pekiştirmekteyiz. Bugünekadar, CAPITAL 500 listesindeki 62 şirketde dahil olmak üzere, gerçekleştirdiğimizhem ulusal hem de uluslararası yüzlercebaşarılı projenin yanı sıra çok sayıdakurum ve kuruluşa enerji verimliliğininsürdürülebilir kalkınma açısından öne-mini, gerekliliğini ve nasıl gerçekleştirile-ceğini anlatan eğitimler de vermekteyiz.Bugüne kadar hizmet verdiğimiz firmasayısı 300’ü geçti. Çok çeşitli sektörlerdeçalışmakta olan endüstriyel tesislere ver-miş olduğumuz hizmetler neticesindeenerji sistemlerinin optimizasyonu, enerjitüketim değerlerinin izlenmesi ve analizi,enerji geri kazanım ve tasarruf sistemle-rinin uygulanması ile %40’lara varanenerji tasarrufu sağlanmıştır. Birçok fir-madan sağlanan tasarruflarla ilgili olarakteşekkür mektupları aldık. Özellikle deuluslar arası firmaların Türkiye’deki tesis-lerinin en verimli tesisler olmalarında paysahibi olmaktan gurur duyuyoruz.Ayrıca, son dönemlerde özellikle Tür-

kiye’de elde ettiğimiz başarılar aynı fir-maların yurtdışındaki fabrikalarından datalepler almamızı sağladı. Başta Rusya’da3 fabrika olmak üzere bugüne kadar ÇekCumhuriyeti, İsrail, Azerbaycan ve Ürdündeki endüstriyel işletmelere de benzerhizmetleri sunduk ve sunmaya devamedeceğiz.

Enerji Verimliliği bir şirket için neden bukadar önemli? Öncelikli olarak göz önünde bulundurul-ması gereken en önemli konu enerji ve-rimliliğinin ne demek olduğunun açıkçaanlaşılmasıdır. Enerji verimliliği iki ampul-den birini söndürerek yapılan kısıntı ya daprogramlı olarak yapılan kesinti değildir.Enerji verimliliği kullanılan enerji miktarı-nın değil, performans, konfor ve kalite-den ödün vermeden ürün başınatüketilen enerjinin azaltılmasıdır. Enerjiningereksiz kullanım sahalarını belirlemek veisrafı asgari düzeye indirmek veya tama-men ortadan kaldırmak için alınan önlem-ler bütünüdür. Enerjinin verimlikullanılmasıyla kayıpların en aza indirilmesi,aynı enerji ile daha çok iş yapılması veyaaynı iş için daha az enerji tüketilmesidir.Enerji Verimliliği kavramının şirketler içinbu kadar önemli olmasının sebebi, verim-liliklerini ve karlılık oranlarını maksimizeetmek için bir strateji olarak kullanılabilirolmasıdır. Enerji Verimliliği uygulamalarıbir taraftan uzun dönemde şirketlereciddi oranlarda karlılık ve büyüme fırsat-ları sağlarken, diğer taraftan da çevreselkaliteyi iyileştirmeyi ve sosyal sorumlulu-ğun bilincinde olmayı sağlar.Değişik sektörlerde yapılan enerji denet-leme çalışmalarında ortaya çıkan tablo

Page 88: Termo Klima Ekim

sonucunda; sanayi tesislerinin ve endüs-triyel işletmelerin %95’inde %5 – %40enerji tasarrufu sağlanmasının mümkünolduğu görülmektedir. Daha da çarpıcıolan konu ise sanayi tesislerinde ve en-düstriyel işletmelerde hiç yatırım yapma-dan alınacak önlemler veya çok az biryatırım ile asgari %10 oranında enerji ta-sarrufu sağlamak mümkündür. Bu oranenerji tüketimine ve enerji tasarrufunaverilmesi gereken önemi gözler önünesermektedir.

Bu alanda yaptığınız çalışmalar şirketlerenasıl katkıda bulunuyor? Bugüne kadargerçekleştirmiş olduğunuz başarılı projeler-den birkaç örnek verebilir misiniz?Yapmış olduğumuz çalışmalar ile işletme-lerin enerji verimlilikleri artıyor, çevreyeolan zararları azalıyor ve her şeydenönemlisi ürün maliyetleri azalarak reka-betçi pozisyonları güçleniyor. Ayrıca yapı-lan çalışmalar, işletmelerin reklam vepazarlama faaliyetlerinde de yer almaktave ilgi artırıcı etki yaratmaktadır. Uluslararası pazarlarda ise bu tür çalışmalarıolan firmalar öncelikle tercih edilmekte-dirler.

Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz başarılıprojelerden birkaç örnek vermek gere-kirse;• Uluslararası bir gıda firmasının, Tür-kiye’deki 2 ayrı fabrikasında gerçekleştir-miş olduğumuz atık ısılardan enerji gerikazanımı, aydınlatma sistemlerinin opti-mizasyonu, enerji izleme sistemi ve oto-masyon uygulamaları ile her bir işletmeortalama %36 enerji tasarrufu sağlamış,dünya çapındaki 37 fabrika içerisindebirim ürün başına en az enerji kullanan

ilk iki fabrika olmuşlardır.• Sektöründe dünya çapında öncü olanbir ilaç firmasında gerçekleştirdiğimiz ba-sınçlı hava sistemi ve havalandırma sis-temleri optimizasyonları ile %28 enerjitasarrufu sağlanmış olup yıllık karbonemisyonu 2.578 ton azaltılmıştır.• Türkiye’nin en büyük kimyasal maddeüreticisi firmalarından birinde kurulanenerji yönetim sistemi ve bu sistem dahi-linde alınan çeşitli enerji verimlilik artırıcıproje kararlarının neticesinde yıllık %32enerji tasarrufu sağlanmıştır.• Ülkemizdeki 5 ayrı fabrikanın Kojene-rasyon tesisinde atık ısıdan ortalama %5-7 tasarruf sağlanmış ve 9.500 Ton/Yılkarbon emisyonu azaltılmıştır.• Demir çelik sektörünün tanınmış firma-larından birinin tavlama fırınlarının egzozgazlarından geri kazanılan enerji ile işlet-menin yıllık karbon salımı 1.780 Ton az-altılarak enerji maliyetleri yıllık %12azaltılmıştır.• Uluslararası bir gıda firmasının yurtdı-şındaki 4 ayrı fabrikasında uygulananenerji izleme sistemleri, enerji geri kaza-nım sistemleri, aydınlatma ve elektrikmotor optimizasyonları ile her bir fabri-kada %19 – 31 arasında değişen oran-larda enerji tasarrufu sağlanmıştır. • Önemli bir tekstil firmasında yaptığımızyardımcı işletmeler optimizasyonu ile yıllık%17 yakıt tasarrufu sağlanmıştır.

Bir şirkette enerji verimliliği konusunagenel müdür mü liderlik ediyor, yoksabunun için özel bir komite/lider var mı?Sizin bu alandaki rolünüz nedir?Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik kav-ramlarının en doğru şekilde uygulanabil-mesi için her kademedeki çalışanın bu

sürece destek vermesi gerekmektedir. Üstyönetimden üretimde çalışan personelekadar herkesin bilinçlendirilmesi ve eğitil-mesi oldukça önemlidir. Çalışmaların ba-şarıya ulaşması için bağımsız bir ekibinyürütme ve karar alma sorumluluğunu al-ması gerekmektedir. Bunun için şirketle-rin, bu konuyla alakalı bütünbölümlerinin temsilcilerini ve enerji yöne-ticilerini bir araya getirerek bir enerjieylem ekibi ya da enerji komitesi kurul-ması gereklidir. Bu komite şirketin enerjiverimliliği politikasını oluşturup gereklikararları alır, uygulanmasını ve sonuçlarınıtakip eder, ileriye dönük hedefler belirle-yip stratejiler geliştirir. Ayrıca, yürürlüktekikanun ve yönetmelikler de yıllık enerji tü-ketimi 1000 TEP’in üstünde olan işletme-lerin bünyelerinde Enerji Yöneticisibulundurması zorunlu kılınmıştır. Buenerji verimliliği politikasını bir adım ileritaşımak isteyen şirketler ise ISO 50001 yada BS 16001 gibi Enerji Yönetimi Stan-dartları’nı alabilirler. ESCON bu standart-ların alınması sürecinde de şirketlere hertürlü desteği sağlamaktadır.ESCON olarak kuruluşumuzdan beri bualandaki öncü ve lider konumumuzu ko-ruduk. Amacımız, enerji verimliliği alanın-daki en son gelişmeleri takip ederek,işletmelere en ileri teknoloji ve çözümlerisunmak, enerji savurganlığını önlemek,enerji savurganlığının yol açtığı çevreselzararları azaltmak ve enerji verimliliğiniartırmaktır. Bu noktadan hareketle, şirket-lerin sürdürülebilirlik çalışmaları içerisindeESCON’un rolü, bazen bu çalışmaları yü-rüten ekibin bir parçası olmak, bazenenerji tasarrufu, geri kazanımı ya daenerji izleme sistemlerini kurmak, bazende bu stratejik çalışmaların liderliğini yap-maktır.

Enerji Verimliliği konusunda işletmelere tav-siyeleriniz nedir?İşletmelerin günümüzün rekabetçi koşul-larında hayatta kalmaları için enerji konu-sunda sürdürülebilir stratejiler geliştirmelerişarttır. Şirketlerin izlemesi gereken yöntem-ler “Enerjinin izlenmesi, raporlanması veyorumlanması”, “Yönetim stratejileri geliş-tirilmesi ve uygulanması” ve “İşletmenintamamının katkı sağlaması için ilgi, bilgi vebilinç seviyesinin artırılması” olarak sırala-nabilir. Oluşturulacak sürdürülebilir enerjiyönetim stratejileri sonucunda hem işlet-memizde enerji ekonomisi sağlayabilirizhem ülke ekonomisine katkıda bulunuruzhem de yaşanabilir çevre için üstümüzedüşen görev ve sorumlulukları yerine ge-tirmiş oluruz.

a y ı n d o s y a s ı / s ö y l e ş i

86 Termo Klima Ekim 2011

Page 89: Termo Klima Ekim
Page 90: Termo Klima Ekim

Geniş ürün yelpazesine sahip Nibe IsıPompası ürünlerinin Türkiye Exclusivetemsilcisi Doğal Jeotermal Enerji Sistem-leri, gerçekleştirdiği konut, hastane, otelve alış veriş merkezleri projeleriyle ısı pom-pası sektöründe önemli bir yer edindi.Doğal Jeotermal Enerji halen uzmanlıkgerektiren birçok projeyi de devam ettiri-yor. Zonguldak / Kozlu Leb-i Derya Ko-nutları; 106 daire toplam 30.000 m2 NibeSu Kaynaklı Isı Pompası, Zonguldak /Kozlu Leb-i Derya Loft 87 daire 17.500m2 Nibe Hava Kaynaklı Isı Pompası, Zon-guldak / Kozlu Belediye Binası 5300 m2

Hava Kaynaklı Isı Pompası, İstanbul /Çekmeköy Audi WW Binası 18.000 m2

Nibe Su Kaynaklı Isı Pompası, Adana /Seyhan 15 katlı apartman binası 3500m2 Nibe Toprak Kaynaklı Isı Pompası uy-gulamaları devam eden birçok orta veküçük ölçekli projelerinden bazıları… Bilindiği gibi Isı Pompaları, 1 Nisan 2010itibarı ile Resmi Gazetede yayınlanarakyürürlüğe giren Binalarda Enerji Perfor-mansı Yönetmeliği ile yeni yapılacak bi-nalarda hava, toprak ve su kaynaklı ısıpompası ilk yatırım maliyeti enerji ekono-misi göz önünde bulundurulmak sure-tiyle, inşaat alanı 20. Bin metrekare veüzerindeki binalarda 15 yılda geri kaza-nılması durumunda yapılmaları zorunluhale geldi. Isı pompaları ilk yatırım maliyetini kısa sü-rede çıkaran sistemler, Nibe Hava Kay-

naklı Isı Pompaları ülkemizde hayata ge-çirilen küçük ve orta ölçekli birçok pro-jede çok yaygın olarak kullanılıyor. Birçok önemli projede kullanılan, yatırımmaliyetiniçok kısa zamanda amorti edenhava kaynaklı NibeSplit ve Nibe F 2300Hava Kaynaklı Serisi, 25 derecede çalışı-yor ve 63 derece sıcak su üretiyor. Tek birsistemle ısıtma, soğutma ve sıcak su üre-ten ısı pompalarının uygulanması özelsektördeki yatırımcıların dikkatini çekiyor.

ERGÜVEN: “ISI POMPALARI KISA ZA-MANDA KENDİNİ AMORTİ EDER VEYÜZDE 100 ÇEVRECİDİR.”Isı pompaları konusunda uzun bir dene-yime sahip olan Doğal Jeotermal EnerjiŞirket Ortağı ve Yetkilisi H. Emin Ergüven,ısı pompalarıyla ilgili açıklamalarda bu-lundu. “Son dönemde gelen talepler vekısa zamandır takip ettiğimiz projeler ara-sında imzalanmak üzere olan fabrika bi-naları, oteller, plazalar ve birçok değişikölçeklerde projelerin hayata geçeceğinigörmekteyiz. Isı pompaları, diğer yenile-nebilir enerji sistemlerine göre daha çokrağbet görüyor çünkü kısa zamanda ken-dini amorti eder ve yüzde 100 çevrecidir.”açıklamasında bulunan Ergüven, servishizmetlerinin önemine dikkat çekerek,“Şirketimiz her zaman müşteri memnuni-yetini gerek şirketimiz bünyesinde olanservis ekibimiz ve gerekse yetkili servisle-rimiz ile “en iyi olmak”sloganıyla sağla-

maktadır. Servis standartlarımız Avrupa ilekıyaslandığımızda yüksek normlara sahip-tir.” diyerek ısı pompalarının ülkemiz açı-sından önemine dikkat çekiyor.

DOĞAL JEOTERMAL 2011 YILI HEDEFLERİNİ AŞTIDoğal Jeotermal Enerji’nin şirket olarak2011 yılının ilk yarısı için koyulan hedef-leri şimdiden aştığının belirten Ergüven,“Şirketimiz 2012 ve 2013 hedeflerinisaptamış ve projelerin hayata geçmesiiçin gerekli görüşmeleri ve ön sözleşme-leri yapmıştır.” bilgisini verdi.

DOĞAL JEOTERMAL 20– 23 EKİM’DERENEX FUARI’NDADoğal Jeotermal Enerji Şirketi’nin her yılbirçok sektör fuarına katıldığını belirtenErgüven; “En son Haziran 2011’de katıl-dığımız ICCI İstanbul Enerji Fuarı’ndaNIBE Isı pompalarında müşterilerin ara-dığı kriterleri, kaliteli ürünleri, ülkemiz-deki daha önceden yapılmış olanuygulamaları ile NIBE Isı Pompalarının da-yanıklılığı ve yüksek verimi olarak gözlen-miş ve ziyaretçiler tarafından onayalmıştır. 20 – 23 Ekim tarihleri arasındaRenex Fuarı’nda yine katılımcı olarakbütün ilgili kişileri ağırlamaktan gurur du-yacağız. Isı Pompalarının ülkemizdekiönemini ve anlamını bir kere daha anla-mış durumdayız. Dolayısıyla Isı Pompala-rının yaşamımızda %90’a yakın enerjitasarrufu elde etmesi ve doğaya hiçbirşekilde CO2 (Karbondioksit Salınım Ga-zının) kirletmemesini ve doğaya zarar ver-memesini hayatımızın ve yaşamımızındeğişmez bir parçası olduğunu yaşamak-tayız.” bilgisini verdi.

a y ı n d o s y a s ı

88 Termo Klima Ekim 2011

Doğal Jeotermal Enerji Şirket Ortağı veYetkilisi H. Emin Ergüven: “Doğal JeotermalEnerji müşteri memnuniyetini “en iyi olmak”sloganıyla sağlamaktadır.”

Page 91: Termo Klima Ekim
Page 92: Termo Klima Ekim

Alternatif bir enerji kaynağı olarak, güneşenerjisi ve bağlantılı teknolojiler hergeçen gün daha da önem kazanmakta-dır. Güneş enerjisi uygulamaları pek çokbölgede doğa dostu enerji uygulamaları-nın bir uzantısı olması bakımından finan-sal olarak teşvik edilmekte ve kullanımalanları genişletilmektedir.

İzolasyonlu Solar Hortumların Avantajları:• Özellikle bireysel solar uygulamaları içinuygun bir bağlantı imkanı sunmaktadır.• Montajı kolay ve çabuktur.• Bükme yarıçapı çok küçük olduğu için,karmaşık ve pahalı kaynak uygulamalarıortadan kalkmaktadır.• Mükemmel ısıl genleşme mukaveme-tine sahiptir.

Özellikleri:• Akışkanla temas halinde olan tüm par-çalar paslanmaz çelikten üretilmektedir.• Mükemmel sıcaklık ve difüzyon diren-cine sahiptir.• Zamanla eskime ve gevşeme sorunlarıyaşanmaz• Burulma ve kesit alanında azalma gö-rülmez• Enlemesine uygulanan basınca karşıyüksek direnç gösterir.

Ayvaz İzolasyonlu Solar HortumlarıAyvaz kendinden izolasyonlu solar hor-tumları, solar enerji sistemleri için uygun veekonomik bağlantı imkanı sağlaması bakı-mından tercih sebebi olmasının yanı sıra,

güneşin ultraviyole ışınlarına ve diğer doğaletkenlere karşı yüksek direnç göstermesiylegüvenli birer bağlantı elemanıdır.Ayvaz, standart izolasyonlu solar hortum-larında izolasyon malzemesi olarak EPDMmalzeme kullanılmaktadır. EPDM kapalıhücre yapısına sahip etilen, propilendiyen kauçuğudur. Isıtma ve soğutma sis-temlerinde rijit izolasyon malzemelerinekarşı bir çok avantaj sağlayan EPDM

çevre şartları ve aşınmalara karşı direnciartırılmış bir izolasyon malzemesidir.Bunun yanı sıra solvent direnci de ol-dukça yüksek olan bu malzeme uzun sü-reli kullanımlarda 150 °C, kısa süreliolarak da 175 °C’ye kadar mükemmelizolasyon yeteneğine sahiptir.

İzolasyon Malzemesinin Diğer Özellikleri• Yüksek alev ve duman direncine sahipolan malzeme yüksek sıcaklığa da daya-nıklıdır.• Suya dayanıklıdır• Yırtılmalara ve aşınmalara dayanıklıdır.• Güneşin UV ışınlarına karşı dayanıklıdır.

Ayvaz ürün gamında aşağıdaki solar hor-tum çeşitleri yer almaktadır.• 2 in 1 İzolasyonlu Solar Hortum (PA Ör-gülü)

a y ı n d o s y a s ı

90 Termo Klima Ekim 2011

Ayvaz Solar Hortumları

Page 93: Termo Klima Ekim
Page 94: Termo Klima Ekim

• 2 in 1 İzolasyonlu Solar Hortum (PA Ör-güsüz)• 1 in 1 İzolasyonlu Solar Hortum (PA Ör-gülü)• 1 in 1 İzolasyonlu Solar Hortum (PA Ör-güsüz)• Nanoflex 2 in 1 İzolasyonlu Solar Hor-tum• Nanoflex 1 in 1 İzolasyonlu Solar Hor-tum

Solar ısıtma sistemlerinde yoğunlukla kul-lanılan bir model olan 2 in 1 izolasyonlusolar bağlantı hortumu, sızdırmaz bir ku-rulum sağlarken montaj zamanını daazaltan bir sistemdir. Yüksek ısıya daya-nıklı geri dönüşümlü kauçuk izolasyonmalzemesi ve UV dayanıklı Poliamid örgühortumu mekanik hasarlara karşı korun-maktadır. Ayrılabilir bir yapıya sahip hor-tumu akış ve dönüş borularını ayırmakkolaydır. 9 mm, 13 mm ve 19 mm olmaküzere üç farklı izolasyon kalınlığında üre-timi yapılan 2 in 1 solar hortumları farklışartlar için en uygun bağlantı ve izolas-yon şartlarını karşılayabilmek amacıylageliştirilmiştir.

Ayvaz izolasyonlu çiftli hortum özelliklesolar sıcak su sistemlerinde enerji kayıp-larını azaltması, montaj zamanı ve mali-yetlerini düşürmesi ve çevre dostumateryallerin kullanımı gibi birçok üstünözelliğe sahiptir. Bütün sistem paslanmazçelik boğumlu ve tamamen EPDM kau-çuk malzeme ile izole edilmiş hortum vebu hortumu kolektör ve kontrol ünitesin-deki sıcaklık sensörlerine bağlamaya ya-rayan sensör kablosundan oluşmaktadır.Paslanmaz çelik hortum kolektörden pom-paya hiçbir ek parça (Dirsek vs.) kullanma-dan bağlantı yapmaya olanak sağlar.

Polyamid örgüsüz olarak sunulan model-ler ise, özellikle çok olumsuz çevre şartla-rının söz konusu olmadığı durumlardadaha ekonomik bağlantılar sağlaması açı-sından tercih sebebidir.

NanoFlexNanoFlex hortum sistemi çok yüksek vedüşük sıcaklık uygulamaları için geliştiril-miş ileri teknoloji ürünü aerojel izolasyonmalzemesi kullanılarak elde edilen vesolar enerji bağlantılarında esnek, kolayve güvenilir montaj imkanı sunan üstünbir uygulamadır.

Nanoflex’in Özellikleri• 600 °C’ye kadar yüksek sıcaklık dayanımı• Düşük izolasyon kalınlığı vasıtasıylayüksek hareket kabiliyeti• Güneşin UV ışınlarına karşı yüksek di-renç• Doğa şartlarına ve kuşlara karşı daya-nıklı yapı• Kolayca ayrılabilir kompakt tasarım• Kelepçesiz kolay montaj ve sabitlemeimkanı• Dört farklı renkte üretilebilen özel UVkaplaması vasıtasıyla dekoratif tasarım

BoilerFlexBoilerflex uygulaması, özellikle sıcak sukazanları ve ısı eşanjörleri için rijit bakırveya çelik boru uygulamalarına karşı yük-sek verim ve kolay uygulama gibi özellik-lerinden dolayı tercih edilen ve uygulamaalanı her geçen gün artan bir üründür.

BoilerFlex’in Özellikleri• En önemli özelliği hortumun boğumluyapısından dolayı mükemmel ısı geçişisağlamasıdır

• İki kat yüzey alanı avantajına sahiptir• Esnek yapısı ve yüksek bükülme kapasi-tesi ile kolay ve hızlı montaj imkanı sunar• Asla büzüşmez ve kesit alanında da-ralma olmaz• Sıcaklığa, yangına karşı dirençli, ısıl ve-rimliliği yüksektir• Uzun ömürlüdür ve esnekliğini kaybet-mez• Hızlı ısı transferi için ince duvar (et) ka-lınlığı• Kendi kendini temizler, tortu kalmaz• Elastik yapısı sayesinde kireç tutmaz• Bükme kolaylığı• Korozyon dayanımı

BoilerFlex’in YapısıPaslanmaz çelik hortum, özel boğum ya-pısı ile özellikle kazan uygulamaları içingeliştirilmiştir.

Kolay bükülebi-len ve büyükyüzey alanıifade eden hor-tum hızlı akış-kan geçişlerindeoluşabilecek gü-rültüyü önleye-cek ve hortumiçindeki basınçfarkını müm-kün olan enküçük seviyeyedüşürecek bi-çimde tasarlan-mıştır.

a y ı n d o s y a s ı

92 Termo Klima Ekim 2011

Page 95: Termo Klima Ekim
Page 96: Termo Klima Ekim

a y ı n d o s y a s ı

94 Termo Klima Ekim 2011

Isı Pompası sektöründe dünyanın öndegelen firmalarından Goldsun marka ısıpompalarının Türkiye temsilciliği ileısıtma, soğutma ve havalandırma sektö-ründe faaliyetlerine başlamıştır. Faaliyetalanları; ısı pompalarının ticareti ve taah-hüdü, uygulamaya yönelik sistem çözüm-leri ve enerji verimliliği çalışmalarıdır. Isıpompaları konusunda yetkili ve eğitimliçalışma ekibiyle özellikle yer kaynaklı uy-gulamalarda ilklere imza atmıştır.Goldsun Enerji Türkiye için kalite, küre-selleşmenin tek pazar haline getirdiğidünyamızda bir amaç değil, yüksek reka-bet gücünü sağlayan en önemli araç ola-rak görülmektedir. Bu doğrultuda tümdünyada uygulanan modern kalite sis-temleri yakından takip edilerek, günündeğişen iç ve dış müşteri beklentileri doğ-rultusunda tüm ürün-hizmet süreçleri%100 Tüketici Memnuniyetine yöneliksistemler ile hizmete sunulmaktadır.

Goldsun Enerji olarak ilkelerimiz;1- Kaliteye Her Aşamada Önem2- Güleryüzlü Hizmet3- Kalifiye Personel4- Müşteri Memnuniyeti5- Kaliteli Malzeme

Bu konularda hassas olan firmalar yolla-rında hızla ve engelsiz ilerleyebilir...

Isı pompası nedir? Isı pompası çevrede var olan düşük dere-celi enerjiyi alarak ısıtma amacıyla yüksekdereceye çevirir. Isı pompası verimliliğinormalde sistemin performans katsayısıile ilişkilidir ve bu katsayı karakteristik ola-rak 3 ile 5 oranındadır.Diğer bir deyişle yenilenebilir kaynaktanısı elde ederken 1 kw elektrik kullanarak3 kw ve 5 kw arasında ısı elde edilir. Bu

nedenle ısı pompası sıvı yakıtlı kazanlar-dan 3 ile 5 kat daha etkili ve en soğuk kışmevsiminde bile konut ısıtmaları için çokdaha etkili ev ekonomiktir. Bu ısıtma sis-teminin karşı konulamaz popularitesininartması soğuk iklime sahip bölgelerdeçok başarılı bir şekilde uygulanabilmesin-dendir. Günümüz dünya pazarında mil-yonlarca ısı pompası Maksimum tasarrufluısı üretim için kullanılmakta olup sisteminaçık karlılığı karşısında bu ihtiyaç güngeçtikçe artmaktadır.Isı Pompası Prensibi Zeminden/tabandanIsıtma, Duvardan Isıtma, Tavandan Isıtma,Yerden Soğutma, Duvardan Soğutma, Ta-vandan Soğutma, Yerden ısıtma-soğutma,fan-coil cihazları (yer, duvar, gömme duvar,gizli tavan, 4 yana üflemeli, tavan ve havakanallı tipleri) ile akuple çalışan, kompleısı pompası çözümleri sunuyoruz. Hava-dan suya, sudan suya yada topraktansuya ısı pompası müşavirlik, enerji verim-liliği çalışması ve taahhüdü ana faaliyetkonularımızdır.

ISI POMPALARININ ÇALIŞMA PRENSİBİBütün ısı pompaları aynı prensiple çalışır-lar. Elde edilen ısı, soğutma işleminin birsonucudur. Evinizdeki buzdolabını bir dü-şünün. Buzdolabı içindeki yiyecekleri vedolabın içindeki havanın ısısını alan akış-kan, buzdolabının içini soğuturken odayaısı vermektedir. Buzdolabının arkasındakiboruların her zaman sıcak olmasının se-bebi budur. Buzdolabının yapısındakikompresör dolabın içinden aldığı enerjiyi

Goldsun Isı pompaları

Goldsun ısı pompaları BAŞEL A.Ş. Türkiye Distribütörü Bayiler ve Pazarlama Yönetmeni Fatih ÇAKIRCA

Page 97: Termo Klima Ekim
Page 98: Termo Klima Ekim

3-4 kat arttırarak, ısı olarak arka tarafailetir. Bu buzdolabının çalışmasıyla ilgiligerçektir. Asıl amaç sogutma olduguhalde, sogutma işleminin sonucu olarakısı açığa çıkar. Yani her zaman bir ortamısogutuyorsanız, başka bir ortamı ısıtıyor-sunuzdur.Bilindigi gibi enerji vardan yok, yoktan varolmaz, sadece ya biçim degistirir ya da biryerden bir yere tasınır. Isı pompası daadını, ısı enerjisini bir ortamdan diger birortama “pompalama” veya “taşıma” ka-biliyetinden alir. Eger amaç sogutmakyerine ısıtmak olursa buzdolabınız bir ısıpompasıdır. (Hava-hava ısı pompası.) Buörnekte kaynak: buzdolabının içindekihava; ısının iletildiği ortam: buzdolabınınarkasındaki havadır.

Sonuç olarak ısı pompalı sistemlerde ih-tiyacınız olan ısı enerjisinin ¾ ünü do-gada depolanmış güneş enerjisinden yanidoğal termal enerjiden (toprak, su, hava),¼ ünü ise elektrik enerjisinden karşılarsı-nız.Toprak, su ve hava ücretsiz, yenilene-bilir ve tükenmez enerji kaynaklarıdır.Çıkarılacak sonuç şudur: Isı pompalarıevinizi çok düsük maliyetlerle eşittir. Varolan en ekonomik ısınma sistemlerinekarşı bile en az %40-% 50 daha tasar-rufludur.Ayrıca ısı pompaları çogunlukla kışın ısın-mak amacıyla kullanılabildikleri gibi yazınise aynı ortami serinletmek amacıyla dakullanilabilirler. Bu açıdan diger bütün sis-temlerden daha üstündür çünkü baskahiçbir sistem ısıtma ve serinletme ihtiya-cini birlikte karşılayamaz.Su- su ve hava-su ısı pompaları, ısıtma veserinletme hizmetini aynı anda sunabilir-ler. Diger ısı pompalarında da serinletmeiçin düşük bir ek maliyet yeterlidir.

Isı Pompasının Çalışma PrensibiIsı pompasında hava, toprak ( yatay yadadikey) ve su kaynak olarak kullanılır. Böl-geye ve amaca göre kaynak seçimi yapılır.Önemli olan kaynağın olabildiğince stabilolmasıdır. En stabil kaynak topraktır. Fakatilk yatırım değeri yüksek olmaktadır. 1 mtderinlikte Ocak ayında Ankara 12 0C, İs-tanbul 8 0C, İzmir ise yaklaşık 14 0C ol-maktadır. Hava sıcaklıkları ise devamlıdeğişkendir. Gündüz, gece hatta güniçinde bile çok değişkenlik gösterir.

Isı pompalari dört ana elemandanoluşmaktadır:1.Kondenser2.Genlesme Valfi3.Buharlastirici (Kaynak)4.Kompresör

Isı Pompası Çevrim Şeması1. Yoğusturucu (Kondansör)2. Genisleme vanasi (Kısılma vanası ola-rak da rastlanabilir)3. Buharlastirici (Evaporatör)4. Kompresör

Neden Isı Pompası kullanmalıyız? Isı pompası doğadaki enerjiyi (toprak,hava yada su) çok az enerji harcayarakbina içine ısı olarak taşıyan yada tam ter-sini yaparak bina içini soğutan bir sistem-dir. Enerji harcaması alınan enerjiye göreçok düşük kalmaktadır. 1 kw enerji har-camasına karşılık kullanılan kaynağa göre4-6 katı enerjiyi alabilmekteyiz. Bu oranGoldsun Enerji yerden ısıtma sistemleriile maksimum etkinliğe ulaşmaktadır.Yer-den ısıtma hesaplamalarımızda gereklisirkulasyon su sıcaklığını 40 0C olarakseçmekteyiz. Eğer yerden ısıtma hesapla-malarında bunlar dikkate alınmazsa ısıpompası cihazları daha fazla enerji tüke-tecektir. Goldsun Enerji olarak yaptığımızbilgisayar yazılımı sayesinde bütün Tür-kiye hesaplamalarında iklim bilgileri ile

doğru orantılı ısı kaybı hesabı yapılmaktave enerjinin verimli kullanılması sağlan-maktadır. Buda hertürlü alternatif enerjiyikullanmamızı sağlıyor.

Soğutmada Terlemeyi Nasıl Önlüyorsunuz? Sistemin seçimi burada çok önemli ol-maktadır. Duvardan soğutma yada fan-coil cihazları ideal çözüm olmaktadır.Tam serinletme için fan coil cihazları kul-lanılır. Eğer ortam sıcaklığının 6-8 0Carasında düşürülmesi uygun ise duvar-dan serinletme sistemi yapılır. Duvardanserinletmede cihazlar yazın 18 0C olarakçalıştırılır. Genelde 18 0C altında çalış-mada duvarlarda terleme meydana gelir.Eğer yoğuşma şartları sağlanırsa du-varda ve tavanda terlemeler ve çatlama-lar meydana gelir. Ayrıca terleme sonucuduvarlarda bozulmalar meydana gelir.Tam olarak serinletme için Türkiye ninözellikle kıyı bölgesinde tercih edilme-melidir. Nemin fazla olduğu yerlerde du-vardan serinletme büyük sorunlara yolaçabilir.

a y ı n d o s y a s ı

96 Termo Klima Ekim 2011

Page 99: Termo Klima Ekim
Page 100: Termo Klima Ekim

Genba kalifiye mühendis kadrosu, ala-nında uzman tekniker ve usta işçileri ileberaber uzun yıllardır müşterilerine yük-sek kalitede hizmet veriyor. Genba “Ül-kemizde Yenilenebilir Enerji alanında enbaşarılı ve saygın bir mühendislik firmasıolmaktır.” Vizyonu ile sektöründe liderolmak için emin adımlarla yoluna devamediyor. Bilgi birikimi ve iş tecrübesiyle ka-lite, güven, özveri, takım ruhu ve enönemlisi müşteri memnuniyetini ilke edi-nen Genba için müşteri memnuniyeti ka-

lite standartlarının en önemli ölçüsü. Sü-rekli kalite çabası, en çok tanınan kurumve sertifikalandırma kuruluşlarının onayve kalite güvencesini almasını sağlamak-tadır.Genba fabrikası Uluslararası İzmir Li-manı’na 10 km. uzaklıkta bulunuyor. Ay-rıca kara-hava ve tren yolu bağlantıları iledünyanın her yerine lojistik sağlanılabili-yor. İhtiyaca göre dünya genelinde proje-leri yürütecek Mobilize Teknik Ekibi debulunuyor.

Genba’nın yenilenebilir Enerji sektö-ründe sunduğu hizmet ve ürünler:G-Power® Yenilenebilir Energi Sistemleri• Rüzgar Türbinleri (1 kW - 10 kW)• Rüzgar Türbin Direkleri İmalatı• Rüzgar Ölçüm Direkleri (10 m - 80 m)İmalatı• Rüzgar Türbinleri için Fizibilite Çalışma-ları•Şebekeli ve Şebekesiz Rüzgar TürbiniMontaj ve Devreye alma• Kanat Şaseleri İmalatı

GENBAWINDYSu Pompalama SistemleriUluslararası tescilli su pompalama sistem-leri, 1,8 metreden 7,5 metre kanat çap-larına kadar pervane tasarımı, 6metreden 15 metreye kadar kule tasa-rımları, 0 30'dan 0 200'e kadar pompatasarımları, güneş enerjisiyle su pompa-lama sistemleri, yenilenebilen enerjiyletarla, bahçe sulama projeleri, sulama sis-temleri için fizibilite çalışmaları.

Güneş Enerjisiyle Elektrik Üretim Sistemleri Fabrikalar, evler ve işyerleri için güneşenerjisinden elektirik üreten sistemler, şe-beke destekli ve şebeke olmayan yerleriçin güneş enerjisinden elektirik üretensistemler, solar kollektor şase imalat ve montajıtracker (güneş izleyici) imalatı ve montajı.

1974 yılından günümüze, hafif inşaatmakinaları üretimi ve 65 ülkeye ihraca-tını yapan Oscar, günümüz ihtiyaçlarınauygun, doğaya saygılı, çevreci yakla-şımla çeşitli üretim alanlarında faaliyet-lerini sürdürüyor. Oscar’ın hafif inşaatmakinalarının yanı sıra faaliyetleri ara-sında, başta fabrikalar, tesisler, oteller,belediyeler olmak üzere farklı ihtiyaçlardoğrultusunda hizmet veren, sıfır emis-yon ile çalışan akülü elektrikli araçlarınüretimi, A sınıfı, yüksek verimli, ekolojiksoba ve şöminelerin üretimi, yüksek ka-lorili, verimli, çevreci biyokütle şömineyakıtlarının üretimi, tarım ve biyokütlemakinaları üretimi, Yongatör ile ıslak -kuru dalları yongalama; Kompastör ileev tipi atıkların gübre olarak kullanıl-ması, Hidrolik ve burgulu baltalar ileodunların en pratik şekilde parçalara ay-rılması, atık parçalayıcı ile çeşitli atıkların

- ağaç, odun, kereste, mobilya, kağıt,plastik, kompozit, ambalaj atıkları - ye-niden değerlendirilebilir hammadde ha-line getirilmesi sağlanması bulunuyor. Sponsoru olduğu En Yeşil Ankara Der-neği ile de Enerji Ormanları, Mavi LadinOrmanı, Çocuk Or-manları, AnadoluMeyveleri Koleksi-yon Bahçeleri, Ha-tıra Ormanları gibipek çok sosyal so-rumluluk projelerinigerçekleştirmiş olupbu projeleri ve bilinciyurt geneline yaymagayesi taşımaktadır. Gerçekleştirdiği faa-liyetlerden de anlaşı-lacağı üzere OSCARgünümüz enerji so-

runlarına yeni ve farklı çözüm fikirlerigeliştirerek tüm çalışmalarını çevrecilik,ekonomi, verimlilik, geri dönüşüm vesüreklilik başlıklarını baz alarak; Çev-reci, Ekonomik, Bizden” sloganı ile sür-dürüyor.

a y ı n d o s y a s ı

98 Termo Klima Ekim 2011

Kalite ve tecrübe: Genba

OSCAR: “Çevreci - Ekonomik – Bizden”

Page 101: Termo Klima Ekim
Page 102: Termo Klima Ekim

Gelişen teknoloji ve artanenerji açığı bütün ülkelerdeolduğu gibi ülkemizde deyeni enerji kaynakları üze-rinde daha fazla düşünülme-sini ve hızlı bir şekildealternatiflerin üretilmesini ge-rekli hale getirmiştir. Yeryü-zünde fosil yakıtların insansağlığına verdiği zararlar ileneden olduğu sera gazlarınınküresel ısınma ve iklim deği-şikliklerine yol açması, diğeryandan nükleer enerji kay-naklarının toplumsal, çevre-sel ve ekonomik açıdanoldukça maliyetli olması, ül-kelerin öz kaynaklarını dahaetkin biçimde kullanımınınönemini artırmıştır. Özellikleteknolojik gelişmeye bağlıolarak ortaya çıkan gereksi-nimlerden dolayı, enerji üre-timi ile ilgili bilimselaraştırmalar, alternatif vedaha kullanışlı enerji kaynak-larına yönelmiştir.

Günümüzde doğal dengeninkorunması, sürekli yenilenebi-lir enerji kaynaklarının işlen-mesi ve kullanılmasının önemigiderek artmaktadır. Ülkemiz-deki nüfus artışı ve sanayileş-meye paralel olarak enerjiyeolan ihtiyaç artmakta olup,önümüzdeki yıllarda üretimintüketimi karşılamayacağı yapı-lan araştırmalarda karşımızaçıkmıştır. Buna karşılık mevcutenerji üretimimizin büyük birbölümü dışa bağlı olup, fosilyakıtlardan sağlanmaktadır.Bu nedenle rüzgâr potansiyeliolarak oldukça iyi durumdaolduğumuz, yeni ve yenilene-bilir enerji kaynaklarının kulla-nımı kaçınılmaz olmuştur.Bizlerde MS Seçkin MakinaEnerji olarak globalleşen dün-yamızda ülkemize de katkısağlamak amacıyla 1kw-50kw rüzgâr türbinlerimizigerek kurulumunda gereksekurulum sonrasında teknikhizmetler sunuyor.

2000 yılında İstanbul'da Akfel Groupaltında kurulan Promet, enerji sektö-ründe mühendislik, müşavirlik, kontro-lörlük, süpervizörlük, sistem kurulumuve enerji verimliliği alanlarında faaliyetgösteren köklü bir kuruluştur.Müşavirlik ve mühendislik hizmetleriveren firma aynı zamanda enerji piya-sasında üretim, dağıtım, tedarikçi vetüketici olarak faaliyet gösteren aktörleriçin iş süreçlerini daha kolay ve ekono-mik düzenlemelerini, iyileştirmelerini,tüm iş süreçlerini yönetmelerini, plan-lamalarını, risk analizi yapmalarını,sahip oldukları verileri daha kolay ana-liz etmelerini ve ileriye dönük tahminleroluşturmalarını sağlayan çözümler su-nuyor.

Enerji Piyasası için Yazılım Çözümleri: Promet enerji piyasasında faaliyet gös-teren tüm aktörlere daha iyi hizmetvermek amacı ile dünyanın önde gelenAlman menşeili enerji yazılım firmasıKisters ile çözüm ortaklığı kurmuştur.

Kisters enerji yönetim çözümleri, kay-

nak yönetimi ve risk analizi konusunda

faaliyet gösteren köklü bir teknoloji fir-

ması. Yazılımlar üretim, yük ve fiyat

tahmini modellemesi, kaynak ve kotrat

yönetimi, enerji ticaret analizi gibi bir-

çok konuda karşılaşılacak riskleri asga-

riye indiriyor. Enerji sektöründe faaliyet

gösteren tüm aktörler için Forecast

management, Portfolio Management,

Risk Management, Resource manage-

ment & Optimization, Balancing Group

Management, Billing & Contract Mana-

gement konularında çözümler sunuyor.

Enerji Yönetim Çözümleri PR MET

a y ı n d o s y a s ı

100 Termo Klima Ekim 2011

MS Seçkin Makina Enerji

Page 103: Termo Klima Ekim
Page 104: Termo Klima Ekim

Elster KROMSCHRÖDER üretimi SD3sayesinde Güneş Enerjisi Sistemlerindeproblemsiz kullanım

Çevreye duyarlı birçok ev sahibi bu proble-min farkında;Güneş enerjisi sisteminiz çatıdaki yerineyerleşti ve güneş tam tepede, ama yenisisteminiz vaad edilen performansı sağla-

mıyor. Bu problemin üstesinden başarıylagelebilmek için Elster Kromschröder fir-ması diferansiyel kontrol cihazı SD3’ü ge-liştirdi.Yeni SD3 ile kullanıcı modern dijital tek-nolojiye sahip, özellikle solar sistemlerekumanda etmek için tasarlanmış akıllı birkontrol cihazına kavuşuyor. Boyler de-posu ve ısı jeneratörü arasında iki dife-ransiyel sıcaklık değeri elde etmek için üçsensor kullanılmaktadır, ısı jeneratörügüneş enerjisi yada katı yakıtlı bir sistemolabilir. Bu, aynı zamanda iki sirkülasyonpompasının aynı anda aktive edilmesinede imkan verir. SD3 kontrol ünitesi bağ-lanan sensörler vasıtası ile otomatik ola-rak konfigüre edilir. Bu otomatikkonfigürasyon, cihazın hafızasında kayıtlı12 sistem diagramından birinin seçilmesiile gerçekleştirilir. Seçilen program daha

sonra otomatik olarak temel parametre-lerin set edilmesini sağlar.

Çok yönlü – fakat basit.SD3 kontrol ünitesi Elster Kromschröder fir-masının çalışma felsefesine uygundur. GenişLCD sayesinde kullanıcı dostu SD3 kontrolünitesinin çeşitli fonksyonları arasında seçimyapmak kolaydır, ve güneş enerjisinin tekrarefektiv olarak kullanılmasını sağlar.

Önder Ltd. ELSTER Kromschröder yenikontrol paneli sayesinde güneş enerjisikontrol altında

Merkezi Almanya’nın Freiberg a.N. ken-tinde bulunan teamtechnik Group, 35yıldan beri yüksek kalitede montaj vetest makineleri geliştirme ve imalatındatecrübe edinmiş ve kendini kanıtlamışbir firma. Fotovoltaik güneş modülüüretimi için geliştirdiği TT1200 stringermakinesiyle dünya çapında pazar lider-liği konumuna erişmiş durumda. Strin-ger makineleri güneş modülü üretimsürecinde güneş hücrelerinin (solar cell)birbirilerine bakır şerit teller vasıtasıyla velehimleme yöntemiyle bağlanarak dizileroluşturulması aşamasını gerçekleştiriyor.Bu şekilde hazırlanan diziler bir sonrakiadımda cam üzerine diziliyor ve üzerile-rine eklenen diğer katmanlarla birliktelaminasyon aşamasına devam ediyor.TT1200’ ü muadillerinden açıkça ayı-ran ise makinenin kaliteden ödün ver-meden sağladığı verimlilik avantajları.Tellerin ve hücrelerin bir araya getiril-

mesi, ısıtma ve lehimleme işleminin ya-pılması sadece bir hat üzerinde gerçek-leşiyor ve tüm makine işlevleribirbirinden net bir şekilde ayrılmış. Busayede sadece 3 saniyelik bir çevrimsüresi mümkün kılınmış. TT1200 ile160-180 m inceliğinde kristalin silikon(c-Si) hücreler işlenebiliyor. Özellikle le-himleme bölgesinde ısıtma sürecininuzun bir mesafeye ve zamana yayılmışolması sayesinde hücreler oldukça has-sas işlem görüyor ve kırılma oranı%0.1 in altında kalıyor. Temassız ger-çekleşen lehimleme için kızılötesi stan-dart iken, Laser opsiyonu büyükesneklik ve kolaylık sağlıyor. İki adetTT1200 ve cam üzerine dizme (layup)robotunun bir araya gelmesi ile yıllık top-lam 50 MW üretim kapasiteli bir üniteoluşturulabiliyor. Ayrıca buna kamera veelektrik testi, elektroluminesens testi gibiopsiyonlar eklemek de mümkün.

teamtechnik Group konusunda en sonteknolojiyi tanımladığı ürünlerini, ba-şarılı olduğu uluslararası pazarlardansonra Türkiye, Orta Doğu ve Afrika pa-zarlarına da sunmayı hedefliyor. Sözügeçen pazarlarda tecrübe sahibi vemüşterilerine gerçekçi çözümler sağla-mayı misyon edinen EMA Solar firması,teamtechnik Group temsilcisi olaraközellikle Türkiye’ deki yeni yatırımcılarason teknolojiyi tanıtmak ve onlara ya-tırımlarını kazanca dönüştürme konu-sunda destek sağlamak için çalışıyor. İkifirma birlikte bu yılki RENEX 2011 fua-rına katılarak ortak amaçlarına ulaşmayolunda büyük bir yol kat etti.

RENEX 2011 Fuarında bir dünya lideriteamtechnik Group

a y ı n d o s y a s ı

102 Termo Klima Ekim 2011

Page 105: Termo Klima Ekim

a y ı n d o s y a s ı

103Termo KlimaEkim 2011

Sektörün önde gelen oyuncusu ve Mit-subishi Electric Klima Sistemleri’nin Tür-kiye’deki tek yetkili distribütörü olanKlimaPlus, geniş ürün yelpazesine hergeçen gün yeni ürünler katmaya devamediyor. Hizmet kalitesi ve yeni ürün geliş-tirmeye verdiği önem ile tanınan KlimaP-lus-Mitsubishi Electric Klima Sistemleri,yenilenebilir enerji teknolojilerinin tanıtıl-dığı Renex Fuarı’nda, yeni geliştirilengüneş panellerini ilk kez tanıtacak.

“Mitsubishi Electric’ten Güneş EnerjisiÜrünleri!” Gelişmiş teknoloji, yüksek kalite ve uzunsüreli güvenilirlik olmak üzere üç temelve değişmez üretim felsefesine sahip olanMitsubishi Electric, güneş enerjisi ürünle-rini ilk kez, 20-23 Ekim 2011 tarihlerindedüzenlenecek olan Renex Fuarı’nda ser-gilenecek. Güneş enerjisi sistemlerinin

uzun vadeli yatırımlar olması sebebiyledoğru etüt ve doğru ürün seçimi ile pro-jelendirmenin sağlanması ve cihazlarınmontajına kadar her aşama KlimaPlus uz-manlığıyla sağlanmaktadır.

KlimaPlus’ın standında Güneş Enerjisi ileElektrik Üreten Fotovoltaik Panellerininyanı sıra, ısıtma-soğutma-havalandırmave sıcak-soğuk su ihtiyacına aynı andatek bir sistem ile çözüm sunan CityMultisistem ve Hydrodan üniteler, CO2 emis-yonlarını azaltan yüksek verimli CityMultiLow CO2 serisi, Lossnay Isı Geri Kaza-nımlı Havalandırma Cihazları, Ecodan IsıPompaları, Jet Towel El Kurutma cihazları,Thermoscreens Hava Perdeleri de Renexziyaretçilerinin beğenisine sunulacak.

“Daha İyisi için Yenilikler, MitsubishiElectric’te!”İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecekolan fuarda, Mitsubishi Electric’in ÇevreVizyonu vurgulanacak. Mitsubishi Elect-ric’in 2021 yılına kadar hedeflediği uzunvadeli çevre yönetim programı olan“Çevre Vizyonu 2021”, “Teknoloji ve

Eylem” ilkesine dayanarak; dünyanın vecanlıların korunmasına olumlu katkıda bu-lunmayı amaçlamaktadır. “Daha Yeşil Ya-rınlar için Yenilikler” (Eco Changes For aGreener Tomorrow) sloganıyla yola çıkanMitsubishi Electric, bu çevre yönetim prog-ramı ile uzun vadede küresel ısınmayı ön-lemeyi, geri dönüşüm bilincine sahip birtoplum oluşturmayı, doğa ile uyumlu ya-şamı alışkanlık edinmeyi ve çevre bilincinigeliştirmeyi amaçlamaktadır.

“Üretimde doğaya zarar veren madde-ler kullanılmıyor!” Çevre Vizyonunu “Yeşil Fabrika Politikası”ile de destekleyen Mitsubishi Electric,ürünlerinde doğaya zarar veren 6 mad-deyi (kurşun, civa, kadmiyum, hexavalentkrom, PBB ve PBDE) kullanmamaktadır.Üretimde kullanılan malzemelerin %90’ıgeri dönüştürülebilen malzemelerden se-çilmektedir.

“Enerjiyi verimli kullanan en gelişmişteknolojiler Mitsubishi Electric’de”Teknoloji, dizayn ve üretimde 90 yıllıkmükemmelliği gösteren Mitsubishi Elect-ric Kalitesi (MEQ) ile üretilen tüm Mitsu-bishi Electric ürünlerinde, enerjiyi verimlikullanan teknolojiler kullanılmaktadır.Mitsubishi Electric ve Türkiye’deki tekyetkili distribütörü olan KlimaPlus, do-ğaya saygılı tutumu ve uzmanlığıyla, tamhizmet anlayışını, cihazların geliştirilmeaşamasından, satış sonrası hizmetler aşa-masına kadar sergilemektedir.

Klimaplus, yeni ürünleri ile ilk kez RENEX Fuarı’nda

Teknolojinin öncüsü Kli-maPlus, yepyeni ürünleriolan Mitsubishi Electric Fo-tovoltaik Panelleri, ilk kezYenilenebilir Enerji Tekno-lojileri ve Enerji VerimliliğiFuarı-RENEX’te sergileye-cek. 20 – 23 Ekim 2011tarihleri arasında düzenle-necek fuarda, MitsubishiElectric’in dünya gene-linde sahip olduğu “ÇevreVizyonu”nun önemi vur-gulanacak.

Page 106: Termo Klima Ekim

BEP Yönetmeliği çerçevesindeMerkezi ve Bireysel Isıtma Sis-temleri’ni geçen sayımızda elealmıştık. Bu dosyadan çıkansonuç, Isıtmada önemli olanenerji verimliliği ve enerji tasar-rufu ekseninde var olan projeyeen uygun ısıtma sisteminin uy-gulanmasıydı. Bu sayımızda da bu konuyadevam ettik. Fakat bu kez daha

çok merkezi sistem sistemlerüzerinde yoğunlaştık. Merkeziısıtma sistemi konusunda Eren-san Satış Pazarlama ve TaahhütMüdürü Veysel Kahraman, Ön-metal-Rima Yurtiçi Satış ve Pa-zarlama Müdürü ErgünErensoy ve Üret Makine Yöne-ticisi Ayşem Başoğlu’ndan gö-rüşler aldık. Bu görüşlerneticesinde de BEP Yönetme-

liği sonrasında merkezi ısıtmasistemlerinin durumunu ortayakoyduk. Bu üç söyleşinin sonu-cunu tek bir cümlede özetle-mek gerekirse, merkezi sistemteknolojilerindeki gelişmelerlebireysel sistemin avantajı ola-rak sunulan “Ne kadar ısınır-san o kadar öde” sloganınartık geçerliliğini yitirdiğiydi.

BEP Yönetmeliği Sonrasında MerkeziIsıtma Sistemlerinin Durumu

m e r ke z i ı s ı t m a

104 Termo Klima Ekim 2011

Page 107: Termo Klima Ekim
Page 108: Termo Klima Ekim

m e r ke z i ı s ı t m a / g ö r ü ş l e r

106 Termo Klima Ekim 2011

Teknolojik gelişmelerle birlikte merkeziısıtma sektörünün son dönemlerde ge-lişme kaydettiğini vurgulayan Erensan SatışPazarlama ve Taahhüt Müdürü Veysel Kah-raman ısıtma sektöründeki son gelişmelerhakkındaki sorularımızı cevaplandırdı.

Isıtma sistemi ihtiyaçları hangi şartlaragöre belirlenmeli? Hangi tip ısıtma sistemikullanılacağına nasıl karar verilmeli?Isıtma sistemi ihtiyacı iklim şartları, içmekân gereksinimleri, mahalli şartlar vemaliyet etkinliği, çevre şartları, yenilene-bilir enerji şartları da dikkate alınarak be-

lirlenmesi gereklidir. Bireysel mi yoksamerkezi ısıtma sistemi kullanılacağınakarar verilirken binanın boyutu önem ka-zanır. İki katı geçmeyen, birkaç daireliküçük bir yapıda kat kaloriferi (bireyselısıtma) daha ekonomik olur. Ancak dairesayısı fazlalaştığında merkezi ısıtma yatı-rım maliyeti ve enerji verimliliği açısındandaha avantajlıdır. Yakıt maliyeti açısındanmerkezi sistemde kullanılan kazanlarınverimleri kombilere göre daha yüksektir.Ayrıca otomatik kontrol imkânları saye-sinde sistemin kullanım kolaylığı, verimli-liği de daha yüksektir.

BEP Yönetmeliği sonrasında ısıtma sektörünasıl şekillendi? İstenilen sonuç elde edile-bildi mi?BEP Yönetmeliği sonrasında ısıtma sek-törü enerji verimliliği çerçevesinde dahaverimli ürünler ortaya çıkarmaya başla-mıştır. Binalar projelendirme safhasındaenerji verimliliği ön planda tutularak me-kanik projelendirilmesi yapılmaktadır.2000m2 üzerindeki binalarda tamamıylaısıtma merkezi sisteme dönmüştür. Mer-kezi ısıtma ise sıcak su kazanları ve yo-ğuşmalı kazanlar ve yoğuşmalı kaskatsistemler vasıtasıyla yapılmaya başlandı.

Hangi sistemler daha çok ön plana çıktı?BEP Yönetmeliği sonrasında kat ve villaısıtmasında duvar tipi yoğuşmalı kazanlar,daha büyük yapılarda merkezi ısıtma,yani kazan ve yoğuşmalı kaskad sistem-leri ön plana çıktı.

Merkezi ısıtma sistemlerinin sunduğuavantajlar nelerdir?Yakıt maliyeti açısından merkezi sistemdekullanılan kazanların verimleri kombileregöre daha yüksektir. Binadaki bütün ha-cimler sürekli olarak ısıtılmaktadır. Enerjikayıpları da aza indirgenmektedir. Ayrıcaotomatik kontrol imkânları sayesinde sis-temin kullanma verimi de daha yüksektir.

Merkezi ısıtma sektöründeki son teknolojikgelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?Merkezi ısıtma sektöründe teknolojik geliş-meler enerji verimliliği ile birlikte gelişmekaydetmektedir. Üç geçişli alev duman bo-rulu çelik kazanlar, üç geçişli yer tipi alevduman borulu yoğuşmalı kazanlar ve duvartipi primex brulörlü yoğuşmalı kazanlarınkullanımı her geçen gün artmaktadır.

Doğal gazın ülkemizin tüm bölgelerineulaştırılması ile birlikte nasıl bir potansiyelortaya çıktı? Doğal gazın gitmesi gerekenbölgeler var mı?Bilindiği gibi enerji her çağda olduğu gibiçağımızın da vazgeçilmezi, bugün ülkelerin

Erensan Satış Pazarlama ve Taahhüt Müdürü Veysel Kahraman: “Yakıt maliyetiaçısından merkezi sistemde kullanılan kazanların verimleri kombilere göre dahayüksektir. Enerji kayıpları da aza indirgenmektedir. Otomatik kontrol imkânlarısayesinde sistemin kullanma verimi de daha yüksektir.”

Merkezi ısıtmada teknolojik gelişmelerenerji verimliliği ile birlikte gelişiyor

Page 109: Termo Klima Ekim
Page 110: Termo Klima Ekim

m e r ke z i ı s ı t m a / g ö r ü ş l e r

108 Termo Klima Ekim 2011

Isıtmada gerek bireysel gerekse merkezisistemin biri birine göre avantajlı ve de-zavantajlı taraflarının olduğunu fakat sondönemlerde gelişen teknoloji ile birliktemerkezi sistem lehinde çok önemli bir ge-lişmenin yaşandığını belirten Ergün Eren-soy, özellikle ısı pay ölçer sistemleri ilebireysel ısınma sisteminin en önemli sa-vunması olan “Ne kadar ısınırsan o kadar

öde” sloganının geçerliliğini yitirdiğinivurguladı.

Isıtma sistemi ihtiyaçları hangi şartlaragöre belirlenmeli? Hangi tip ısıtma sistemikullanılacağına nasıl karar verilmeli?Vücut ısısının korunması, her canlı için ya-şamsal bir gerekliliktir. Isınma, bir ısı kay-nağının olduğu her şartta sağlanabilir.Ancak günümüzde enerjinin yüksek be-

Önmetal-Rima Yurtiçi Satış ve Pazarlama MüdürüErgün Erensoy: “Ülke yararını, genel ekonomiyi,kendi insanımız için en uygunu ve en iyisini üretme-liyiz, seçmeliyiz uygulamalıyız ve en sonunda insanı-mızı eğitmeliyiz.”

Artık merkezi sistemde de ne kadar ısınıyorsan o kadar ödeyebiliyorsun

tükettiği enerji miktarları o ülkelerin geliş-mişliklerinin bir göstergesidir. Ülkemizin deson yıllarda iktisadi ve sanayi alanlarındaatmış olduğu kalkınma adımları ile enerjiihtiyacının artması ile doğalgazın ülke-mizde yaygınlaşmasını sağlamıştır. DoğuAnadolu Bölgesi’nde sanayinin ve kalkın-manın sağlanabilmesi için bölgeye doğal-gazın gitmesi ve yaygınlaştırılmasıgerekmektedir.

Isıtma sistemleri konusunda tüketicilerinyeterli bilinç seviyesinde olduklarını düşü-nüyor musunuz?Tüketiciler ısıtma sistemleri ve ısınma ko-nusunda bilinçli değiller çünkü enerji ve-rimliliği ülkemizde daha henüz yeni birkonu. Devlet tarafından görsel ve yazılıbasın tarafından BEP Yönetmeliği ve bi-linçli tüketim açısından sürekli bilgilendi-rilmesi gerekmektedir.

Tüketici bilinç seviyesinin yükseltilmesineyönelik olarak firmaca hangi faaliyetleri yü-rütüyorsunuz?Erensan olarak sektörde faaliyette bulu-nan kurum ve kuruluşların çalışanlarınaeğitimler ve enerjinin daha verimli kulla-nımına yönelik seminerler vermekteyiz.

Isıtma sistemlerinde teknik servis hizmet-leri ne kadar önemli?Isıtma sistemlerinde teknik servis ürünler

için satış sonrası hizmet çok önemlidir.Herhangi bir arıza durumunda servisinanında duruma müdahale etmesi gerekir.Teknik Servis hizmeti aynı zamanda ürün-lerin belli periyodlar halinde bakımlarınıyapması ürünlerin daha sağlıklı çalışma-sını ve bununda enerji verimliliğine etki-sini artırmaktadır.

Firmanızın ısıtma alanında sunduğu satış

ve servis hizmetlerini kısaca anlatabilir mi-

siniz?

Müşteri hizmetleri ve teknik servis faali-

yetlerini 60’a yakın yetkili servis aracılı-

ğıyla profesyonel yapılanma bilgi birikimi

ile hizmet vermektedir.

Page 111: Termo Klima Ekim
Page 112: Termo Klima Ekim

deli ve insanların konfor ihtiyacı da gözönüne alındığında ısınma ihtiyacının sis-temlere ve prensiplere dayandırılma ge-reği ortaya çıkmıştır. İnsanlarda ısınmakonforu her ne kadar kişiden kişiye fark-lılık gösterse de, bu sistemler içinde artıkbu da sağlanabilmektedir. Bu noktadansonra en önemli soru şudur. “Nasıl bir sis-tem seçelim ki hem ekonomik olsun, ver-diğimiz bedelden en fazla şekildeyararlanalım, hem de konforlu bir şekildeısınalım?” Burada işin içine başka etken-ler de girmeye başlayacak. Çevreyi düşü-neceğiz. Koruyacağız. Isınırken zehirsolumayacağız. En uygun, en kolay teminedilebilen, ilk yatırım ve işletmede bize enuygun yakıt ve ısı kaynağını seçeceğiz. Ül-kemizde artık fosil yakıt dediğimiz petroltürevleri ve kömür gittikçe azalmakta veyerini doğal gaz almaktadır. Özellikle sonsenelerde birçok merkezde doğal gazkullanılmaktadır. Şimdi gelelim diğer biretkene. Modern şehircilikte insanlar topluolarak çeşitli büyüklükteki binalarda ya-şamaktalar. Bu binaları ısıtırken blok ola-rak mı ısıtalım? Her bağımsız bölümü ayrıayrı mı ısıtalım? Yani, günümüzde kulla-nılan terminoloji ile merkezi sistem miolsun, bireysel mi? Her iki sistemin biri bi-rine göre avantajlı ve dezavantajlı taraflarıvardır. Son teknolojide merkezi sistem le-hinde çok önemli bir gelişme olarak payölçer sistemlerinin ortaya çıkması ile bi-reysel ısınma sisteminin en önemli savun-ması olan “Ne kadar ısınırsan o kadar

öde” sloganı geçerliliğini yitirdi. Merkezisistemde de artık ne kadar ısınıyorsan okadar ödeyebiliyorsun. Burada bir teksorun kalıyor. Bağımsız bölümlerin her bi-rinden tek tek ısınma bedelinin tahsil edi-lebilmesi… Bunun da Kat MülkiyetiKanunu’nda yapılacak bazı değişikliklerleaşılabileceğine inanıyorum. En azından şukadarını söyleyeyim; günümüzde herkesincebinde en az bir kredi kartı var. Yani her-kes en az bir banka ile muhatap! Dönelimkonumuza. Bireysel ısıtma için şu da dene-bilir. “Ben bu kış iki ay yokum, neden yakıtparası ödeyeyim?” İyi de, her ne kadar izo-lasyona bağlı olsa da, sen yakmadığınzaman alt komşun, üst komşun senin ye-rine daha çok yakıyor… Merkezi sistemdebina, hem kütle olarak ısınır, hem de yakıtsarfiyatı çok daha azdır.

BEP Yönetmeliği sonrasında ısıtma sektörünasıl şekillendi? İstenilen sonuç elde edile-bildi mi?BEP yönetmeliğinde, ilk çıkış şekli ile top-lam 1000 m2 alana kadar olan binalardabireysel ısınmaya izin verilmekteydi ki buçok uygundu. Daha sonra ne hikmetse!Bu toplam 2000 m2 alana çıkarıldı. Isıtıl-mayan ortak alanı da katarsanız yaklaşıkolarak toplam 2500 m2 alanda bireyselısıtma yapılabiliyor. Tabii ki burada enönemli konuyu atlamayalım. Her iki sis-temde de ısı izolasyonu zorunlu ve de çokgereklidir ve en önde düşünülmelidir. Buyüzden bu konuya fazla girmeyeceğim.

BEP yönetmeliğinden sonra, hala tamolarak uygulanmasa da önemli değişik-likler olmaya başladı. Öncelikle bina izo-lasyonları, ısıtma haricinde, gerekelektrik, gerek kullanım sıcak suyu ihti-yacı gerekse de iklimlendirme konula-rında da önemli standartlar ortayakondu. Kullanılacak cihazların en azverim değerleri belirlendi. Ve enerjininpahalı olması artık ilk yatırım maliyetiniikinci planda bırakarak, işletme maliyeti-nin ön plana çıkmasını gerekli kıldı.

İşin bir boyutu da genel ekonomi ile ilgili.Bilindiği gibi doğal gaz temininde dışabağımlıyız. Gazı ithal ediyoruz. Yani buda bir tür ilk yatırım ama diğer tüm fak-törleri ortaya koyduğumuzda göz ardıedilebilecek bir ilk yatırım ve de gerekli.Sadece ithalatta iyi bir alım politikası veçeşitlilik sağlanmalı. Daha önemlisi ülkeiçinde gerekli cihaz ve ekipmanların üre-timi, işçilik, projelendirme ve imalat sek-töründe yarattığı dinamizm ve istihdam.

BEP Yönetmeliği sonrasında hangi sistem-ler ön plana çıktı?Sistemlerin ihtiyaçlardan doğduğunu söy-lemiştik. Sistemleri işler hale getirmek içinde en önemli faktör insandır. İnsanlar busistemden en iyi şekilde faydalanabilmekiçin, bu sitemi en iyi şekilde seçmek, kur-mak ve çalıştırmak zorundadırlar. Buradaiki tip insan ortaya çıkıyor. Birincisi sistemiseçen ve kuranlar, ikincisi kullanalar. Sis-

m e r ke z i ı s ı t m a / g ö r ü ş l e r

110 Termo Klima Ekim 2011

Page 113: Termo Klima Ekim
Page 114: Termo Klima Ekim

temi seçen ve kuranlar; mühendis, tek-nisyen, tekniker, ve montaj ustaları…Öncelikle bu kişilerin gerçekten işini bilen,sistemleri çeşitleriyle tanıyan, standartlarıtakip eden eğitimli kişilerin olması şarttır.Tüketiciden sistemi seçmesini, kurmasınıbekleyemeyiz ki buna da zorunlu değildir.Ekmeği ekmekçi yapacak, ceketi terzi di-kecek… Şekil bu… ve bu kişilerin bir degörevi var. Tüketiciye bu sistemi en uygunve verimli şekilde nasıl kullanacağını öğ-retmek… Bence tüketicinin bilinçlenmesiiçin bu kadarı yeterli. Tüketici sistemini, ci-hazını seçmek zorunda bırakılmamalı.Tabi ki bu biraz ütopik gelebilir. Bir sürümarka var. Bu işin ticari tarafı… Her biri-nin kendine has özellikleri, söylediklerisöylemedikleri var. Temelde bu tüketicininfiyat kıyasına şekline güzelliklerine baka-cağı bir şey oluyor. Çünkü tüketici cihaz-ların teknik özelliklerini ne kadaranlayabilir ve neden anlamasını bekleye-lim. İşte bu noktadan sonra iş bize düşü-yor. Üreticilere, mühendislere, teknikelemanlara… Burada önce büyük resmebakmalıyız. Ülke yararını, genel ekono-miyi, kendi insanımız için en uygunu ve eniyisini üretmeliyiz, seçmeliyiz uygulamalı-yız ve en sonunda insanımızı eğitmeliyiz.

Tüketici bilinç seviyesinin yükseltilmesineyönelik olarak firmaca hangi faaliyetleri yü-rütüyorsunuz?Biz Önmetal olarak, merkezi sistem

döküm dilimli kazanlar yanında günündünyada geçerli teknolojisi olan, yer veduvar tipinde alüminyum, silisyum vemagnezyum alaşımlı döküm yoğuşmalıkazanlar üretiyoruz. Son yılarda Avru-pa’da yaygınlaşan, özellikle bazı ülkelerdekullanımı zorunlu hale gelen ve ısıtmasektöründeki fuarların baş köşesine otu-ran yoğuşmalı kazanları ülkemizde üre-ten ilk ve tek üreticiyiz. Dergi ilanlarımız,yazılarımız ile her ne kadar tüketiciyi bi-linçlendirmeye çalışsak da, ilişkide oldu-ğumuz kişiler genellikle mühendisler veteknik elemanlar. Onlara ürünlerimiz hak-kında detaylı eğitimler vermeye gayretediyoruz. Bayi ve servislerimize özellikleilişkide oldukları tüketicilerin bilgilendiril-mesi, eğitilmesi konusunda görev veriyorve bunu takip ediyoruz. Bizim, üretici ola-rak bir prensibimiz var ki bu kesindir, sa-tıştan sonra bizim işimiz bitmiyor. O ürünorada oldukça ürün bizimdir. Dolayısıylabiz, mühendisi, teknik elemanı, tüketiciyine kadar iyi bilinçlendirip eğitirsek okadar az sorun yaşarız. Servislerimizi dehep bu şekilde yönlendirmekteyiz. Yerlibir üretici olmamız sebebiyle özelliklekamu binalarında oldukça çok ürünümüzvar ve yedek parça sorunumuz yok, ayrıcaçok da ucuz. Servis konusunda zamanaçok önem veriyoruz ve 24 saat hizmet ve-rebilmekteyiz. Özellikle, okul, hastane veyurtlar konusunda mümkün olduğukadar hassas davranmaktayız. Prensip

olarak, bir arızada öncelikle arızayı gide-ririz, sonra bakarız neden olmuş, kulla-nım hatası mıdır diye. Çünkü hiçbir bedelinsanın önünde değildir.

Merkezi ısıtma sektöründeki son teknolojikgelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?Isıtma sektöründe teknolojik olarak yenisistemler ortaya çıkmakta, Bunların enönde geleni yoğuşmalı kazanlar. Ülke-mizde de birkaç yıldır yoğuşmalı kazanlarkullanılmaya başlandı. Kısaca söylersek,yoğuşmalı cihazlar bacadan atılan sıcakgazın bir kısmını tekrar verimli hale ge-tirme prensibine dayanır. Yani baca gazısıcaklığının bir kısmını geri kazanmak…Dolayısı ile bu da artı bir verim. Yalnız bu-rada dikkat edilecek bir husus da şudur;Konvansiyonel sistemlerde hesaplar 90°Cgidiş suyu sıcaklığı ve 70°C dönüş suyusıcaklığına göre hesabı yapılır. Yoğuşmalısistemlerde ise 50°C gidiş suyu sıcaklığıve 30°C dönüş suyu sıcaklığına göre he-sabı yapılmalıdır. Dolayısı ile radyatör bo-yutlar değişmektedir. Bizim binalardaısınalım diye genelde radyatörler birazgöz hesabına göre büyük seçildiğindenbu pek sorun yaratmamaktadır. Bu sis-temlerde özellikle otomasyon çok önem-lidir. İyi bir otomasyon sistemi önemli biryakıt tasarrufu sağladığı gibi, sistemi kul-lanıcı hatasından da korumaktadır.

m e r ke z i ı s ı t m a / g ö r ü ş l e r

112 Termo Klima Ekim 2011

Türkiye’de doğal gaza ilk geçiş döne-minde yakıt alternatifi, enerji verimliliği,marka ve yedek parça sürdürülebilirliğigibi konularda hassasiyet gösterilmediğinifakat bugün dünyada enerjinin etkin kul-lanımı ile ısıtmada bakış açılarının değiş-meye başladığını belirten Üret MakineYöneticisi Ayşem Başoğlu merkezi ısıtmasistemlerine yönelik sorularımızı cevap-landırdı.

Isıtma sistemi ihtiyaçları hangi şartlaragöre belirlenmeli? Hangi tip ısıtma sistemikullanılacağına nasıl karar verilmeli?Türkiye’nin tüm büyük şehirlerinde bulu-nan apartmanlarda yıllar boyu merkezisistem ile ısınma gerçekleştirilmiştir. Belirlibir dönem kömür, belirli bir dönem fueloil kullanılarak konutlardaki ısınma sis-temleri çalışmıştır. 1990’lı yıllarda baştaİstanbul ve Ankara’ya verilen doğal gaz

ile dönüşümler başlamıştır. İlk yıllardaçoğu konut merkezi sistemden vazgeç-meyerek yeni kazan ve yeni bacalar tesisederek doğal gaza geçiş yapmışlardır. Oyıllarda BEP Yönetmeliği standartlarınınolmamasına rağmen, mühendislik açısın-dan bakılarak belirli bir daire sayısınıgeçen apartmanlarda merkezi sistem uy-gulaması direkt tesis edilmekteydi. Top-lumda bireyselleşmenin öne çıkması,

Üret Makine Yöneticisi Ayşem Başoğlu: “Her ne kadar BEP Yönetmeliği 2000m2 üzeri binalarda merkezi ısınmayı şart koşsa da bu 2000 m2 altına merkezisistem yapılamaz anlamına gelmemelidir.”

Kullanılan sistem belirlenirken yakıtınotomasyona yatkınlığı yedek parça ve servisyeterliliği göz önünde bulundurulmalıdır

Page 115: Termo Klima Ekim
Page 116: Termo Klima Ekim

çalışan nüfusun artması, ticari kazanç ba-kışı, maalesef daha rantbal olan merkeziısıtmadan uzaklaşılmasına yol açmıştır.Doğal gaza ilk geçiş döneminde yakıt al-ternatifi, enerji verimliliği, marka ve yedekparça sürdürülebilirliği gibi konularda has-sasiyet gösterilmezken bugün dünyadaenerjinin etkin kullanımı ile her yöndenbakış açıları değişmeye başlamıştır. Dikkatedilecek pek çok husus olmalıdır. Kullanılan sistem belirlenirken yakıtınotomasyona yatkınlığı araştırılmalıdır.Ürünlerin yerli-ithal olup olmadığı, yedekparça ve servis yeterliliği göz önünde bu-lundurulmalıdır. Alternatif yakıtlarla siste-min durmadan çalışabilmesi dikkatealınarak, yakıt bulunamadığında sisteminçökmemesi gereklidir. Örneğin bireysel vemerkezi sistemlerin doğal gaz temin edi-lememesi şartları göz önüne alınarak ge-rekli önlemlerin düşünülmesi önemlidir.Merkezi sistemde alternatif yakıt seçe-neği yaratılabileceği için daha yaygın kul-lanılması gerekmekte olup, yatırımlaruzun vadeli düşünülmelidir. Merkezi ısıt-mada kullanılabilen ısı pay ölçerli sistem-

ler, tüketicinin de merkezi sisteme dahasıcak bakmasını sağlayabilecektir. Her ne kadar BEP Yönetmeliği 2000 m2

üzeri binalarda merkezi ısınmayı şartkoşsa da bu 2000 m2 altına merkezi sis-tem yapılamaz anlamına gelmemelidir.Bina izalosyonu yeterli, doğru aydın-lanma dağılımı olan bitişik nizam binatiplerinde tüketiciler değerlendirmeyi iyiyapmalı ve merkezi sistem avantajları ilebireysel sistem avantajlarını iyi tartmalıdır.

BEP Yönetmeliği sonrasında ısıtma sektörünasıl şekillendi? İstenilen sonuç elde edile-bildi mi?Son derece önemli ve gerekli bir gelişmeolan BEP Yönetmeliği ülkemiz için bir ilk-tir. Binalarda Enerji Yönetmeliği’nde mi-mari proje tasarımı, bina ve mekaniktesisat yalıtımı, ısıtma ve soğutma sistem-leri, havalandırma ve iklimlendirme sis-temleri, sıcak su temini, otomatik kontrolve elektrik tesisatı, aydınlatma konuları ilkdefa bir bütün olarak ele alınmıştır. Bina-ların enerji kimlik belgesine sahip olma-ları zorunluluğu getirilmiştir. Merkezi

ısıtma ve sıhhi sıcak su sistemlerindeısınma ve sıcak su giderlerinin paylaştırıl-masına ilişkin yönetmelikle tüketicilere bi-reysel paylaşım esasına göre enerjikullanım miktarı kadar ödeme yapmasıuygulaması ön plana çıkmış olup merkezisistem kullanımı bireysel paylaşım sistemiile enerji verimliği adına özendirilmiştir. BEP sonrası enerji verimliliği konusundafarkındalık artırılarak izolasyon tedbirleriön planda olarak halkta bilinçlenme sağ-ladı. İstenilen sonuç henüz arzu edilen se-viyede değildir. BEP yazılımı ile bunuuygulayacak personel, belediyelerdekamu kesiminde yetiştirilememiştir. Bazırevizyon ve eğitimlerle daha hızlı yol alı-nacaktır. Denetim ve yaptırım olmaksızınyönetmeliğin varlığı bir anlam ifade et-memektedir. Bunun yanında, Türkiye’nin coğrafi ko-numu, iklim çeşitliliği bilinmektedir. BEPYönetmeliği ile en ekonomik ve sağlıklıenerji verimliliği hedeflenmiştir. Isıtma sis-temleri belirlerken mimarların mühendis-lerin yerel kontrollerin mütahaitlerin farklıbakış açıları ve farklı uygulamalarının dagündeme gelebilmesi gereklidir. Erzu-rum’da yapılan bir binanın pencere bü-yüklükleri ve izolasyon şartları İzmir’dekibir binaya göre farklılık gösterebilmekte-dir. Kars’ta yapılan bir binanın ısı yükühesabı Antalya’da yapılan bina ile aynı ol-mamalıdır. Akdeniz bölgesinde güneşenerjisi destekli sistemler teşvik edilebil-melidir. Dolayısıyla yürürlüğe giren BEPYönetmeliği çok daha detaylı ve lokali-zasyona uygun şartlar içermeliydi. BEP Yönetmeliği bireysel ısınma çok teş-vik edilir boyuta taşınmıştır. Bireyselısınma ile kaybettiğimiz enerjiyi tekrar ka-zanmak için çalışmak zorunda kalınacak-tır diye düşünüyoruz. Bireysel ısınmasistemlerini destekleyen, pazarlayan veyüksek ticari kazanım elde eden kuruluş-lar yıllar boyunca pastadan çok ciddi payalmışlardır. İlk çıkan BEP Yönetmeliği’ninrevize olmasını bile sağlayarak pastadakipayların azaltmamışlardır. (Merkezi sistemzorunluluğunun (1000 m2 den 2000 m2

çıkartılması gibi) teknik ve mühendislikimkânları zorlanarak bireysel ısıtma siste-minde kullanılan kombiler merkezi sis-temde kullanılmaya devam etmektedir.Kazan dairesi olmayan veya bulunup tabaşka amaçlara tesis edilmiş binalardakaskat sistem olarak adlandırılan ısıtmamerkezleri tesis edilmektedir.BEP Yönetmeliği’ne göre merkezi sis-temde kullanılabilecek bir kazan bir brü-lör yerine 4’lük 6’lık 8’lik yoğuşmalıkombiler kullanılarak kombi, pazardakicanlılığı sürdürebilmektedir.

m e r ke z i ı s ı t m a / g ö r ü ş l e r

114 Termo Klima Ekim 2011

Page 117: Termo Klima Ekim
Page 118: Termo Klima Ekim

Oysaki enerji tasarrufu telaffuz edilirkenatmosferik yanmalı kazanlar ve modülas-yonlu brülörlerinde kullanıldığı kazan-larda enerji tasarrufu sağladığı gözdenkaçırılmamalıdır.

Tüketicilerin ısınma değince ilk akıllarınagelen “kombi doğal gaz” bilincini yavaşyavaş değiştirilmesi gerekmektedir.

BEP Yönetmeliği’nde yer verilen ama darçerçeve ile bahsedilen yenilenebilir enerjikullanım 20.000 m2 üzeri yapılarda ön-görülmüştür. Hâlbuki bu metrekare dahaküçük alanlarda da teşvik edilmeli enazından bölgesel bazda zorunluluklar ge-tirilebilirdi.

BEP Yönetmeliği sonrasında hangi sistem-ler ön plana çıktı?Merkezi sistemlerde ısı pay ölçer, yoğuş-malı cihazlar ile yenilenebilir enerji sistem-leri ile verimli cihazlar ön plana çıkmıştır.Enerjinin rasyonel kullanılması ve tüketil-mesi, Kullanılan enerjinin uygun cihaz vesistem tasarımları ile en verimli şekilde kul-lanılması, Kullanılan enerjinin korunması,Atık enerjinin sisteme geri kazandırılması,Yenilenebilir enerji kullanılması.

Merkezi ısıtma sistemlerinin sunduğuavantajlar nelerdir?Merkezi sistemde sistem ve alternatifyakıt kullanımı ile ısı pay ölçer ile kullan-dığınız kadar ödeyip yakıt değişikliği ge-rektiğinde sistemi alternatif yakıtkullanabilir mevcut sistemi yenilebilirenerji sistemi ile kombine edebilirsiniz.

Merkezi ısıtma sistemleri sektörü nasıl et-kilendi?BEP Yönetmeliği sonrası belirlenen sistemtasarımları 1000 m2’den kombicilerinbaskısı ile 2000 m2 düzeyine çekilmişolup Türkiye’nin büyük oranda yapıbloğu kombi pazarı yönünde değişmiştir.Yoğuşmalı kaskad sistemleri nedeniylemevcut kazan sistemleri kullanımı daral-tılmıştır. Bu sistemlerin sektörde büyükçoğunluğu ithal kaynaklı olup ithal yakıtbağımlısı olma durumu söz konusudur.

Merkezi ısıtma sektöründeki son teknolojikgelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?Merkezi ısıtma sistemlerinde güneş ener-jili sistemler ve ısı pompası gibi yenilene-bilir enerji ile kombine sistem çözümleri,pelet – bioyakıtlı sistemlerin teknolojiközellikleri artmıştır.

Doğal gazın ülkemizin tüm bölgelerineulaştırılması ile birlikte nasıl bir potansiyelortaya çıktı? Doğal gazın gitmesi gerekenbölgeler var mı? Doğal gaz gibi temiz yanma verimi yük-sek bir yakıtın tüm illerimiz ulaştırılmasıtatbik olunmuştur. Günümüzde enerjininçok ciddi bir bedel olması ve uluslararasıpazarda satranç taşlarından bir tanesininolması çok bilinçli iç ve dış politikaları do-ğurmaktadır. Merkezi sistem demek sa-dece doğal gaz demek değildir. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi bölge, Sa-nayi Bakanlığı’nın ve yerel yönetimlerinön göreceği planlamalar teşvikler doğrul-tusunda asla unutulmaması gerekenkömür, rüzgâr, güneş, jeotermal gibienerji kaynaklarımız mevcuttur. Doğalgaz ve petrolde dışa bağımlılığımız vefosil yakıt olmaları sebebiyle yenilenebilirenerji kaynaklarını yönelmek bir ülke po-litikası olmalıdır. Doğal gazın ülkeye gelişi ile enerji kulla-nımı konusunda uzmanlaşan personel vefirma ihtiyacı olmuş ve ciddi istihdam sağ-lanmıştır. Bu da geleceğe dair enerji bil-gisine sahip daha donanımlı teknikerlerve mühendisler yetişmesine sebep olmuş-tur. Verimli ve etkin enerji kullanımı ko-nusunda geleceğe dair uzman bir altyapının oluşmasına doğal gaz vesile ol-muştur.

Isıtma sistemleri konusunda tüketicilerinyeterli bilinç seviyesinde olduklarını düşü-nüyor musunuz?Maalesef. Öncelikle tüketici kısa vadelidüşünüyor ve çok araştırmaya gerek duy-madan ilk yatırım maliyeti düşük ve enerjitüketiminin az olabileceği ve en ucuzürünlere yöneliyor. Uzun vadede ilk yatı-rım maliyetini dengeleyebileceği çevrecive şartlara uygun sistemlere çok sıcakbakmıyor. Ayrıca, bir ürün ya da sistemleilgili yönetmelik çıkarılmadan önce şart-name hazırlanırken ürünü imal eden üre-ticiler ile satıcılar, servisler ve projeciler ilekullanıcılarında fikirleri harmanlanmalıyerel ve uluslararası standartlarla ülkeşartları göz önüne alınarak tüm kesimleriçin doğrular açıkça ifade edilmelidir. Bugerçekleşmeyince sadece tüketicilerdeğil, sistemin içinde yer alan her birimyeterli bilinç seviyesine ulaşamıyor.

Tüketici bilinç seviyesinin yükseltilmesineyönelik olarak firmaca hangi faaliyetleri yü-rütüyorsunuz?Fuarlara katılıyoruz, sektörel teknik der-giler ile makine mühendisleri odalarınayönelik tanıtımlar yapıyoruz. Servis vekullanıcı eğitimleri veriyoruz ama daha

önemlisi tüketiciyi yönlendirebilecek vebilinçli servis yapabilecek eğitimli, stan-dartlara uygun yetkili servislerle çalışıyorolabilmektir. Son kullanıcının iletişimdeolduğu yetkili teknik servisler olduğun-dan, onların donanımı ve yeterliliği bilinçdüzeyinin geliştirilmesinde önemlidir.

Isıtma sistemlerinde teknik servis hizmet-leri ne kadar önemli? Isıtma cihazlarının olmazsa olmaz şartıyaygın servis ve yedek parça teminidir.Hangi sistem kullanılırsa kullanılsın eği-timli servisi ve ürüne ilişkin yedek parça-sının bol ve uygun fiyatlı temini çokönemlidir. Nereden nasıl geldiği belli ol-mayan, servisi ve yedek parçası bulunma-yan veya çok yüksek bedel ile bulunabilenürünlere karşı tüketici uyanık olmak zo-runda olup, ayrıca gaz dağıtım şirketleri debu konuda müşterisini koruyucu tedbirlerialmalıdır.

Merkezi ısıtma sistemleri çoklu tüketiciyeulaştığından ve sanayide kullanımı yaygınolduğundan teknik servisin hızı ve orga-nize çalışması çok önemlidir. Yetkili servisihtiyaç duyulan alana ivedilikle ulaşabil-meli, müdahaleyi zamanında gerçekleşti-rerek, kayıpları en aza indirebilmelidir.Yetkili servislerimizin en önemli özelliği365 gün kesintisiz hizmet verebilmeleridir.

Firmanızın ısıtma alanında sunduğu satışve servis hizmetlerini kısaca anlatabilir mi-siniz?Firmamız 1979’dan beri yerli üretici ola-rak faaliyette olup bu üretim sürecindeyerel ve uluslararası geçerliliği olan kaliteve sistem sertifikalarına sahiptir. Satış vesatış sonrası hizmetlerinde yurt içindeyaygın ve deneyimli servisleri ile müşterimemnuniyeti sağlanmaktadır. Ülke gene-linde 70 yetkili servisi ile her bölgeye ula-şılmaktadır. Yetkili teknik servislerde tamdonanımlı teknik malzeme mutlaka bu-lundurulmakta ve sistemlerin aksamasıengellenmektedir. Tüm yetkili servislerimizin tüm brülörleri-mizin aylık veya dönemsel bazda bakımsözleşmeleri yapmalarını şiddetle tavsiyeetmekteyiz. Verimli ve sorunsuz yanmaiçin arıza çıkmadan bakımların yapılmasıve düzenli baca gazı analizlerinin alınıpyanmanın izlenmesi verimli yanmayı be-raberinde getirmektedir. Türkiye genelin-deki servislerimizin tamamı TSEstandartlarına uygun hizmet anlayışı veteknik destekleri ile baca gazı analiz ci-hazları ile brülörlerimizin yanma verimli-likleri kontrol altında tutmaktadırlar.

m e r ke z i ı s ı t m a / g ö r ü ş l e r

116 Termo Klima Ekim 2011

Page 119: Termo Klima Ekim
Page 120: Termo Klima Ekim
Page 121: Termo Klima Ekim
Page 122: Termo Klima Ekim

2007 yılında kurulmasına karşın 5 yıl gibikısa bir süre zarfında sektörde kendineözel bir yer edinen Vira Valf, pazara sun-duğu yeni ve yerli ürünleriyle oldukça dik-kat çekici hamleler yapıyor. Vira Valfi vepazara sunduğu yenilikleri Vira Valf A.Ş.Satış Müdürü Mak. Müh. Ayhan Yıl-maz’la konuştuk.

Vira Valf’in kuruluşuyla başlayalım. Firmahakkında bilgiler verebilir misiniz?Vira Valf, 2007 yılında kurulmuş olangenç ve dinamik bir şirkettir. Önceliklemüşterilerimizin taleplerini profesyonelbir yaklaşımla algılayan, müşterilerinin ta-lepleri doğrultusunda doğru ürün ve hiz-met ile karşılık vermeye çalışan birfirmayız. Bu doğrultuda hem ürün hemde hizmet olarak yakaladığı kaliteyi yük-seltmeye çalışan bir kuruluş olduğumuzusöylemek yanlış olmaz. Şu anda şirketi-miz vana ve kazan otomasyon sistemleri

f ab r i k a g e z i s i

120 Termo Klima Ekim 2011

“Firmamızın misyonu “Çö-züme ulaşmaktır.” Misyo-numuz doğrultusundamüşterilerimize onlara enuygun çözümü sunmakbirinci hedefimizdir. ViraValf; uygulamadaki tecrü-besini, teknik destek,doğru ürün seçimi, doğrumontaj ve satış sonrasıservis uygulamasıyla bir-leştirerek yüksek stan-dartlarda hizmet vermeyiamaçlayan bir firmadır.”

Vira Valf A.Ş. Satış Müdürü Mak. Müh. Ayhan Yılmaz:

Vira Valf olarak yeni pazarlarda yeni fırsatlara hazırlıklıyız

Page 123: Termo Klima Ekim

121Termo KlimaEkim 2011

konusunda üretim kriterlerini tamamla-mış ürünlerimiz olgunluk seviyesine ulaş-mıştır, yeni ürün olarak SeviyeGöstergeleri ve Smartvent ürün grubuolarak Hava Atıcı, Tortu Tutucu ve DengeKaplarının üretimini hızla geliştirmeyedevam etmekteyiz. İklimlendirme sektö-rünün 2023 yılı hedefinin 60 milyar do-larlık bir pazar ve 500 bin kişilik biristihdam hedeflediğini düşünecek olur-sak yeni projeler ve ürünler geliştirmemizgerektiği aşikardır.

“HER ÜRÜN, GELİŞİME VE DEĞİŞİME AÇIK”

Yeni ürünlerden bahsetmişken firmanızınAr-Ge’ye bakış açısını alabilir miyiz?Ar-Ge çalışmalarımızı piyasanın ve çevrebilinicinin gerekliliklerini ön görerek ge-liştirmeye çalışıyoruz. Müşterilerimizdengelen talepler ve ürün kullanım süresi bo-yunca aldığımız geri bildirimler bu çalış-malarımızın gelişmesine yardımcı oluyor.Bizim için bir işin tamamlanması diye birşey yoktur. Her ürün bir adım daha geli-şime ve değişime açıktır. Bir Türk Mühen-disi olarak kendimizde yeterli özgüvenigörmekteyiz. Ve birçok yerli firmamızteknolojik geliştirme (ar-ge), inovasyon,ürün geliştirme, ürün yönetimi süreçlerinimutlaka uzmanca yönetmek zorundadır.Sektörümüzün dolayısı ile diğer sektörlerile birlikte ülkemizin gelişimi ancak bu şe-kilde olacaktır. Araştırma ve ürün geliş-tirme faaliyetleri iyi yönetilir ise sektöreve ülkemize kazandırdığımız yeni ürünler,

maliyetini çok kısa sürede geri kazandırı-yor. Ve hepimiz için bir katma değer ka-zandırıyor.

Sanırım ürün geliştirmeyi de ayrıca değer-lendirmek gerekir.Bu anlayışla beraber ürün geliştirme ça-lışmalarımızı hızla sürdürmekteyiz. Özel-likle önem verdiğimiz ve bu kadar genişürün çeşitliliğine sahip ilk yerli üreticifirma olmamız itibariyle buhar kazanıotomasyon sistemlerine yeni ürün ek-leme çalışmalarımız ve sistem geliştirmeçalışmalarımız devam etmektedir. Ürünçeşitliliğini ise sektörün talepleri doğrul-tusunda ve emniyet arttırıcı kriterleri dik-kate alarak geliştirmeye devam ederken,bu ürün grubumuzu yurt dışına açmakiçin 2012 yılı içerisinde Almanya-Frank-furt’ta Achema-2012 fuarında Avrupalımüşterilerimize ve bu büyük organizas-yona dünyanın birçok yerinden gelen zi-yaretçilere sunmayı amaçlıyoruz.

Vira Valf’in ürün gamına giren başka yeniürünler de var mı? Ayrıca söz konusu yeniürünler için bir sertifikasyon süreci var mı? Elbette başka yeni ürünlerimiz de var.Mesela müşterilerimizin talepleri doğrul-tusunda refleks ve manyetik seviye gös-tergeleri ürün gamımıza ekledik.Ürünlerimizin sertifikasyon çalışmalarıdevam ediyor. TRD ve EN 12953-EN12952 kazan dairesi normlarına uygun“Kendi Kendini Kontrol Eden SeviyeKontrol Sistemleri” (Self MonitoringLevel Control Systems) 2010 yılı başında

Page 124: Termo Klima Ekim

ürün gamımızda yerini aldı. Var olanürünlerimizin alternatifleri ile birliktefarklı ürünleri de ileriki zamanlarda ürüngamımız içerisinde görülmeye başlana-cak. Örneğin kullanıcıya birçok kolaylık veuygun fiyat sunan Otomatik Dip Blöf veYüzey Blöf sistemini tek bir kontrolördetoplayacak çalışmamızda 2011 yıl sonuitibariyle tamamlanacaktır.

YERLİ ÜRETİM VE TÜRK MÜHENDİSLE-RİNİN GÜCÜYerli üretim adına sistemlerde aktuatördışında vana, seviye ve blöf duyargalarıve kontrolörler tamamı şirket çalışanımızolan Türk Mühendisleri tarafından dizaynedilmekte. Ar-Ge ve ürün geliştirmede,yazılım ve tasarımda 2 adet elektronikmühendisimiz çalışıyor. Özellikle enerjinin doğru kullanımını veişletmelerin verimini ölçme imkânı verendebi ölçüm cihazları üzerinde Ar-Ge ça-lışmalarımız tamamlandı, saha testleribitti. Ürün lansmanını bu yılsonunda yap-mayı hedefliyoruz. Bunlara ilave olarakenerji geri kazanım sistemlerindeki ürün-lerimizi de zaman içerisinde müşterileri-mizin beğenisine sunulma başlanacak.

ENERJİNİN DOĞRU KULLANILMASIİmalatına başladığımız ve yeni bir ürüngrubumuz olan Smartvent ise yine çevrebilinici ışığında ve enerjinin doğru kulla-nılmasını hedefleyen Enerji Yönetmeliği-nin bir gerekliliği olan merkezi ısıtmasistemlerinin daha da artması ile sektörü-müzün ihtiyacı olabilecek ürünlerden ola-caktır. Isıtma ve soğutma sistemlerinde daha ve-rimli, sorunsuz çalışmaları sağlayacak

Smartvent ürün grubumuz Hava Ayırıcı,Tortu ve Pislik Tutucu, Dengeleme kaplarıve bunların kombinasyonlarından oluş-maktadır. Bu ürünlerimiz için performans deney dü-zeneklerimiz tamamlanmak üzere olup,bir üniversite laboratuarı ile birlikte butestlerimizi yine bu yıl içerisinde tamam-layarak müşterilerimize, proje ve tasarım-cılara, mekanik tesisat mühendislerinesunmayı amaçlamaktayız. Smartvent tasarımında 1 adet teknik per-sonelimiz ve imalatında ise 3 kişi çalış-maktadır. Bu imalat için kendi tasarımımızolan kaynak robotu ve test makinesi kul-lanılmaktadır.

İLK YERLİ KONDENS POMPASIBunlara ilave olarak Sodex Ankara 2011de Vira-KP-14 model ilk yerli kondenspompasını müşterilerimize sunduk. Bazıilkleri yapmak firmamıza ve bizlere büyükmutluluklar sunmakta. Ve bu yıl içerisindebirkaç projede yer alan bu ürünümüz ile-riki dönemlerde daha fazla kullanılacaktır.Ürün geliştirmemiz ile ilgili toparlayacakolursak Vira Valf 2011 ve 2010 yılını ol-dukça iyi değerlendirerek kendi ürün ga-mına yeni ürünler katarken Smartvent,Kondens Pompası, Buhar Kazanı Oto-masyonu gibi yerli ürünleri de sektöre ka-zandırdı.

“BİLGİ PAYLAŞIMI, EN BÜYÜK HAZİNE”

Firmanızın yerli ve yabancı pazarlara yöne-lik olarak yaptığı faaliyetlerden de bahse-debilir misiniz?“Investment on people-İnsana yatırım” il-kesi bizim için bir anahtar. İnsan, bizler

için en önemli unsurdur. Eğitim, ürün ta-nımı ve ürünün sağlıklı kullanımı konu-sunda özellikle üzerinde durduğumuz birkonu. Çünkü müşterilerimizin ürünüdoğru tanıması ve kullanması ancak eği-timle gerçekleşmektedir. Çalıştığımız fir-malara yönelik ürün tanıtımı ve teknikbilgi içerikli seminerler düzenliyoruz. Buseminerlere ekip arkadaşlarımız da katılı-yorlar ve böylece hem firmalar arasındakiiletişimi güçlendirmiş hem de çalışanları-

f ab r i k a g e z i s i

122 Termo Klima Ekim 2011

“Investment on people-İnsana yatırım il-kesi bizim için bir anahtar. İnsan, bizleriçin en önemli unsurdur. Eğitim, ürün ta-nımı ve ürünün sağlıklı kullanımı konu-sunda özellikle üzerinde durduğumuz birkonu. Çünkü müşterilerimizin ürünüdoğru tanıması ve kullanması ancak eği-timle gerçekleşmektedir.”

Page 125: Termo Klima Ekim

f ab r i k a g e z i s i

123Termo KlimaEkim 2011

mızın uzmanlığını pekiştirmiş oluyoruz.Bununla beraber Vira Valf şirket içi eği-timlerimiz de, çalışanlarımızın istekleridoğrultusunda şekillenmektedir. Bilgininpaylaşılması en büyük hazine olduğunudüşünmekteyiz.Satış ve pazarlamada ise 6 personelimizçalışmalar yürütüyor ve tüm Türkiye defaaliyet göstermekteyiz. Tüm arkadaşla-rımız bire bir müşteri ziyaretlerinde bulu-narak, problemlerine çözüm üretirken,sistemlerinin, işletmelerinin daha verimliçalışması için önerilerde bulunarak ürünsatışlarımızı gerçekleştiriyorlar. Ziyarettebulunan satış sorumlusu arkadaşlarımızbilgilerini şirketteki bir çok arkadaşla pay-laşarak problem çözümünde kolaylıklarsağlayarak, karşılıklı bilgi paylaşımı yapı-yorlar.

BAYİLEŞMEDE DOĞRU ADIMLARBayileşme konusunda emin ve doğruadımlar atmak istiyoruz. Dolayısıyla ülke-nin çeşitli bölgelerinde kendi misyonu-muza hakim şirketlerle çok güçlü ilişkileriçerisindeyiz. İstanbul, Trakya, Adana, An-kara ve Bursa’da çalışmaktan gurur duy-duğumuz bayilerimiz mevcut. Bayisistemine olumlu bakan bir şirket olanVira Valf’in diğer bölgelerdeki gelişimeaçık olduğunu da belirtmeliyim.

“KISA VADEDE ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ,STANDARTLARIMIZI YÜKSELTMEK”

Vira Valf’in geleceğini nasıl görüyorsunuzve bu gelecek için neler yapıyorsunuz?Firmamızın misyonu “Çözüme ulaşmak-tır.” Misyonumuz doğrultusunda müşte-rilerimize onlara en uygun çözümüsunmak birinci hedefimizdir. Vira Valf; uy-gulamadaki tecrübesini, teknik destek,doğru ürün seçimi, doğru montaj ve satışsonrası servis uygulamasıyla birleştirerekyüksek standartlarda hizmet vermeyiamaçlayan bir firmadır. Yani kısa vadedeöncelikli hedefimiz standartlarımızı yük-seltmektir. Uzun vadede hedefimiz ise bu kaliteyitüm ülke ile paylaşmak ve dünya çapındabir marka oluşturmaktır. İhracatımızı ge-liştirmekte hedeflerimiz arasındadır. Yakındönemde yurt dışı fuarlarına katılımımızile Türkiye’de üretimini yaptığımız “katmadeğeri yüksek ve teknolojik ürünler” olanotomasyon cihazlarımızı yurt dışında dapazarlamak istiyoruz.

“2011 VE 2012 YILINDAKİ FIRSATLAR”Son dönemde ekonomideki değişkenlik-ler, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletle-ri’ndeki durağanlıklar bizlere için bir çokpazarda fırsata dönüştürülebileceğineinanmaktayız. Yeni pazarlara açılırkenbunu da üreterek ve doğru stratejiler ilesağlayabiliriz. Büyüme oranlarındaki po-zitif yükseliş ve ekonomideki yeni fırsat-lar dikkate alındığında, sektör olarakbizler de bu gelişmelere hazır olmalıyızve tüm planlarımızı bunlara göre devamettirmeliyiz.Bunun yanı sıra dünya ölçeğinde tekno-lojinin sektörel anlamda giderek gelişti-

ğini görmek sevindirici. Çünkü farklıürünler ya da geliştirilmiş ürünler yepyenipazarları da beraberinde getiriyor. Bu an-lamda gelişime açık olmanın yararlarınıgöreceğimizi düşünüyorum.

Firmamızın bir misyonu olarak bazı özel-likli konularda uzmanlaşmak ve bunu birmarka olarak tescillemek istiyoruz. Bununise profesyonel kalitede, amatör heye-canda, küçük detaylarda, gelişime açıkolmakta ve bilgi paylaşımında gizli oldu-ğunu düşünüyoruz. Vira Valf bu doğrul-tuda çalışmalarıyla sektöre farklıklarkatma çabasında olacaktır.

Page 126: Termo Klima Ekim

dir. Aşağıdaki tablo 1997 yılı rakamları100’ e eşit olarak alındığında 10 yıllık sü-reçte çeşitli teknoloji türlerinin nasıl deği-şim gösterdiğini açıklamaktadır. (Kaynak:OECD Science, Technology and IndustryScoreboard 2009) (Tablo 1, Şekil 1)

Tablo ve grafik detaylı olarak incelendi-ğinde en büyük artış orta düşük teknolojisınıfında, en düşük artış ise düşük tekno-loji sınıfında olmuştur. Özellikle 2002 yılın-dan itibaren OECD ülkelerinde teknolojiüretiminde yüksek bir artış gerçekleşmiş-tir. Tüm dünyada 2002 yılından itibarenbelirli ekonomik dengeler yerine oturmuşancak tabii ki 2008 yılında başlayan kriznedeniyle rakamlar düşmüştür. Ülkeninve ülkede yer alan firmaların gelişmiş ol-ması özellikle yüksek ve orta – yüksekteknolojiye sahip ürün ve hizmetlerin su-nulmuş olmasını gerektirir. Peki ülkelerbazında detaylar incelendiğinde ülkemi-zin durumunu da değerlendirme şansımızolacaktır.2009 raporuna göre Türkiye’ deki toplamüretimin % 4,5’ u yüksek teknolojiyesahip ürünlerden oluşurken % 32,1’ iOrta – Yüksek Teknolojiye sahip ürünler-den oluşmaktadır. Yüksek Teknolojiyesahip ülkeler sıralandığında listede yeralan ülkelerden sadece Şili, Rusya veGüney Afrika bizden daha düşük oran-

lara sahiptir. Türkiye bu raporda daha çokorta – yüksek, orta – düşük ve düşük tek-nolojiye sahip ürünler üreten ülkeler sını-fında yer almaktadır. Ülke olarak birinci amacımız düşük tek-nolojiden orta – düşük teknolojiye, orta– düşük teknolojiden orta – yüksek tek-nolojiye ve orta yüksek teknolojiden yük-sek teknolojik ürün ve hizmet vb.sonuçlarına ulaşmaktır. Her zaman söyle-diğim gibi bu duruma ulaşmak sadeceAr-Ge’ ye yapılacak yatırımlarla mümkünolabilecektir. (Tablo 2)Tablo 2’nin grafiğe dökülmüş Şekil 2’deyer almaktadır. Yüksek ve Orta – YüksekTeknolojiye sahip ürünler katma değeriyüksek ürünler olduğu için bu iki ürün çe-şidi toplamını yükseltmeli ve maksimumdeğere çıkarmalıyız. Bu grafikten de gö-rüldüğü gibi BRICS üyesi ülkelerin ( Bre-zilya, Rusya, Hindistan, Çin HalkCumhuriyeti, Güney Afrika ) Teknolojikürün üretme kapasitesi hem OECD vehem de AB ortalamasının üstündedir.Grafikte ayrıca OECD, AB ve BRICS üyesiülkelerin de teknoloji kapasitesi görül-mektedir.İstikrarlı, rekabetçi ve sürdürülebilir birekonomi için yüksek ve orta – yüksek tek-nolojiye sahip ürünler ve inovasyona da-yalı bir büyüme şarttır. Başarılı inovasyonsürecinin yeni ürün ve hizmet süreci ileivme kazandığı ve girişimler ve girişimciler

ünümüzde ister büyük öl-çekli olsun, isterse küçükölçekli olsun sanayici şir-ketlerin büyük çoğunluğufasoncu üretimi tercihetikleri için patent / faydalı

model kavramı, bilgi yönetimi, yüksekve/veya orta yüksek teknolojik ürünler,marka yönetimi, üniversite ile ortak çalış-malar gibi kavramlardan uzaktadır. Dün-yanın pek çok noktasında artık kilo ilesatılan ürünlerin üretiminde katma değerihtiva etmeyen çalışmalar sadece firmala-rın yaşamlarını sürdürmeye yetebilmekte-dir. İleriye yönelik çalışmaların yapılmadığışirketlerde geleceği planlamak, ekonomikgelişmelere uygun olarak planları güncel-lemek asla yapılamamaktadır.Patent ve/veya faydalı model; firmalarınne kadar teknoloji ürettiğini ve bu tekno-lojiyi ne şekilde kullandığının göstergesi-

a r - g e n o t l a r ›

124 Termo Klima Ekim 2011

PatentTeknoloji Sarmalı

Mak. Müh. Dr. Süleyman TOKAY, Ar-Ge Yöneticisi

G

Tablo 1 Şekil 1

Page 127: Termo Klima Ekim
Page 128: Termo Klima Ekim

için büyüme imkânı sağladığı da bir ger-çektir. Mutlaktır ki, bu tür başarılı çalış-maların yapılabilmesi için istikrarlı birekonominin yaygın olması da şarttır. İno-vasyona dayalı teknolojik ürünler firma-larımızın ve ülkemizin hem vazgeçilmezolmasını sağlayacaktır ve hem de markadeğerinin artmasını sağlayacak ve artıkglobal anlamda düşünülebilecek dünyadahemen hemen her sırada yükselmemizisağlayacaktır. Bundan yaklaşık 80 yıl öncekendi uçağını seri üretim olarak üretmişolan bir ülkeyiz. Bunu da değerlendirme-miz gereklidir.

Kaynaklar: “OECDScience, Technologyand Industry Scorebo-ard 2009“

a r - g e n o t l a r ›

126 Termo Klima Ekim 2011

Tablo 2

Şekil 2

29 Ekim 2011 tarihi ülke ta-rihimizde başka önemli biryer işgal etmektedir. Butarih DEVRİM otomobilininpiyasaya çıkışının 50. Yılıdır.Bugünlerde kendi otomo-

bilimizi yapmamız gerektiğikonuşulduğu ülkemizdebundan 50 yıl önce kendiotomobilimizi zaten üretti-ğimiz unutulmamalıdır.

Page 129: Termo Klima Ekim
Page 130: Termo Klima Ekim

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

128 Termo Klima Ekim 2011

“Aramızdaki Profesyoneller” bölümümü-zün bu ayki konuğu Ayvaz A.Ş. Satış ve Pa-zarlama Müdürü Hikmet Temel. HikmetBey’le Ardahan’da başlayıp İstanbul’dadevam eden yaşamına dair iş ve aile haya-tını konuştuk. Hikmet Bey Ayvaz’dadevam eden iş yaşamını o kadar benimse-miş ki; iş yaptığı insanların kendisini AyvazHikmet olarak bildiğini belirtiyor. Hal böyleolunca söyleşinin başlığı da hazırdı.

7 KARDEŞİN 7.Sİ OLMAK VE OKUMAKMECBURİYETİ1970 yılında o zamanlar Kars’a bağlı birilçe olan Ardahan’da 7 kardeşin 7.si olarakdünyaya gelir Hikmet Temel. İlk, orta velise tahsilini Ardahan’da tamamlar. İnsanın

bulunduğu çevrenin insanları şekillendir-diğine inanıyor Hikmet Bey, insanın varlıklıbir ailesi yoksa tek çıkar yolu vardır, imkan-ları değerlendirip okumak. Çaresizlik insan-ları bir yerlere getiriyor. Mecburiyetlerdendolayı o bölgenin insanı okumak zorundahisseder kendini. Bu yüzden Hikmet Bey;“Bizim oralarda okuma oranı da oldukçayüksektir çünkü insanlar okumak mecbu-riyetindeydiler. Biz de ağabey ve ablaları-mızdan gördüğümüz şekliyle ve onlarınyönlendirmeleriyle okuduk.” diyor.

Okulda oldukça başarılı bir öğrencidir,hatta liseyi birincilikle bitirir. Özellikle ma-tematiği çok sever, halen de çok sevdiğiniözellikle belirtiyor.

ANKARA YILLARI VE ÜNİVERSİTE…Son beşik olarak Hikmet Bey liseyi bitirdik-ten sonra 1987 yılında ailece Ankara’yataşınırlar. O dönem zorunluluklar netice-sinde eğitim hayatına iki yıl ara verir. Aile-nin özel işlerinde çalışır. Bir yandan dabüyük şehir hayatına alışmaya başlar. İki yılsonrasında üniversite sınavına girer ve Yıl-dız Teknik Üniversitesi Makine Mühendis-liği Bölümü’nü kazanır. Bugün KocaeliÜniversitesi’nin temeli olan MühendislikFakültesi o zamanlar Yıldız Teknik Üniver-sitesi’ne bağlı olarak eğitime devam edi-yordur. Hikmet Bey Yıldız TeknikÜniversitesi Kocaeli Mühendislik FakültesiMakine Mühendisliği Bölümü’nü kazanır.En büyük avantajı ise ikinci büyük ağabe-

“Ayvaz Satış ve Pazarlama Müdürü Hikmet Temel: “16 yılda ilk kez bu sene birhafta tatil yaptım ama yine telefonumu kapatmadım. Hafta sonu, hafta içi farketmiyor işimle yaşıyorum. Bu tümüyle sevmekle, hem mesleğinizi hem şirketinizisevmekle alakalı.”

Ayvaz Hikmet Bey!

Page 131: Termo Klima Ekim

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

129Termo KlimaEkim 2011

yinin Kocaeli’nde bir bankada çalışıyor ol-masıdır. Bu sayede kalacak yer ve şehre alı-şamama gibi sıkıntıları yaşamaz. HattaKocaeli’nde gelişmiş olan sanayi onunkendi hayatına farklı yönler çizmesinebüyük katkılar sağlayacaktır.

İLK PROFESYONEL İŞ DENEYİMİÜniversite bittikten sonra tekrar Ankara’yadöner Hikmet Bey. İlk profesyonel iş dene-yimi olarak bir buçuk yıl kadar Ankara Os-tim’de çimento sanayine imalatlar yapanbir çelik konstrüksiyon firmasında çalışır.Fakat bu bir buçuk yıl onun imalat sektö-ründe çalışamayacağını anlamasını sağlar.Ve karar verir, “Ben daha çok insan ilişki-lerinin yoğun olduğu, satış ve pazarlamaağırlıklı bir işte çalışmak istiyorum.”Hemen birkaç iş başvurusunda bulunur, buiş başvurularından birisi de zaten Ay-vaz’dır. Ayvaz’da iş başladığında bir hedefkoyar kendine; Önce satış mühendisliğinien iyi şekilde yapacak, sonra bölge mü-dürü ve okul yıllarından içinde ukde kalanAyvaz’ın merkezine İstanbul’a gidecektir.O dönemde Ayvaz’ın Ankara Bölge Mü-dürünün görevden ayrılmasıyla, HikmetTemel, Ankara Bölge Müdürlüğü görevinegetirilir. Böylelikle ilk hedefine ulaşır. 1998yılında zihinsel ve bedensel engelli çocuk-lar merkezinde görev yapan Sabahat Ha-nım’la hayatını birleştirir. İki yıl sonra daoğulları Yiğit dünyaya gelir.

HEDEF İSTANBULSonraki hedef olan İstanbul’a gelmesi iseyine bir ayrılık sonrasında gerçekleşir. Odönem Ayvaz Satış Müdürü Hasan KarahanBey şirketten ayrılınca bu görev için HikmetBey’in ismi gündeme gelir. Görüşmeler ya-pılır ve 2003 yılı Haziran ayında satış mü-dürü olarak İstanbul’da göreve başlar.İstanbul’a gelmesiyle birlikte 6 ay kadar ye-niden bekâr hayatına döner. Eşi SebahatHanım ve 3 yaşındaki oğlu Yiğit Ankara’dakalır. Daha sonra Sabahat Hanım’ın iş yeride yeni bir yapılanmaya gidince aile İstan-bul’da bir araya gelir. Ama Temel Ailesi içinAnkara’nın ayrı bir yeri vardır. SabahatHanım ve oğulları Ankaralıdır. HikmetBey’de liseden sonra yerleştikleri için Anka-ralıdır. İstanbul Hikmet Bey için bir ukdedirama Ankara'nın da ayrı bir yeri vardır. Dilekolay Ankara’da 20 yıllık bir yaşanmışlık…

YOĞUN İŞ, YOĞUN İSTANBUL…Hikmet Bey tüm bölgelerden sorumlu ola-rak çalıştığı için İstanbul’da iş yükü dahafazladır. Bu yoğunluk kendi ifadesiyle2003 yılından 2008 yılına kadar sürer.Bütün bölge temsilciliklerine, bayilere sü-rekli ziyaretler gerçekleştirilir, yeni bölge

müdürlükleri açılır. Bu noktada sözü Hik-met Bey’e bırakmak gerekiyor. “Geriyedönüp baktığımda Ayvaz çok iyi bir nok-taya geldi diye düşünüyorum. Bunu dahaçok rakip firmaların durumlarıyla karşılaştır-dığımızda görebiliyorum. Sektörden ayrıl-mak zorunda kalan firmalar bile oldu.Elbette bu ilerleme yöneticilerimizin kararlarıve çalışanlar olarak bizlerin bir ekip ruhuylaçalışmalarımızın sonucunda gerçekleşti. Ne-tice olarak yöneticilerimizin ve ekip olarakbizim aynı dili konuşuyor olmamız, perspek-tifimizin aynı olmasının çok büyük önemivar. Bir bütün olabilmek çok önemli. Şuanda Ayvaz satış pazarlama bünyesinde36 arkadaşımız çalışıyor. Bunların yüzde90’ı makine ve endüstri mühendisi, kalanıise metalürji mühendisi. Ayvaz’da süreklieğitim çalışmaları devam ediyor. Ayvaz’ınbu günlere gelmesinde çok önemli etken-ler var. Bunlardan bir tanesi Türkiye’de ol-mayan, üretilmeyen ürünleri üretiyorolmamızdır. Bundan 20 yıl önce Türkiye’dekompansatör yokken biz imalatı gerçek-leştirdik. Bu düşünce halen devam ediyor,Ayvaz her zaman üretilmeyeni üretmiştir.Olan ürünlerin de her zaman en iyisiniüretmiştir. Ayvaz’da çok özgür bir çalışmaortamı var. Düşüncelere verilen önem, sos-yal olgular farklı özgür bir çalışma ortamısağlıyor. Bu ortam da başarıyı getiriyor.”

Sonrasında biz sorduk Hikmet Bey cevaplandırdı.

Ardahan’da hatırladığınız özlemini duyduğunuz Ardahan’ın en önemli özelliği soğuğudur,kışıdır. Çocukluğumuzun geçtiği yer ol-ması itibarıyla unutmak elbette mümkündeğil. Yıllar sonra doğup büyüdüğüm yer-lere gidince o zamanlar bize çok büyükgelen şeylerin aslında ne kadar küçük ol-duğunu fark ettim. Mesela, yatılı bölgeokulumuz vardı, -babam o okulda çalışı-yordu ve ben de o okulda okudum- kori-dorlarını koşarak bitiremediğimiz okulbaktığımda h o kadar büyük değilmiş. Ar-dahan içinde aynı şeyler söz konusu, ozaman bitiremediğimiz sokaklar, şimdi ilolmasına rağmen yürüyerek bitirebiliyor-sunuz. Gittiğim zaman elbette duygulanı-yorum çünkü 18 yaşına kadar oradayaşadım, kısaca hayatım orada geçti. Bir-çok yanmış anı var. Halen görüştüğümüzarkadaşlarım var. Fakat beni en çok üzenhalen Ardahan’a yatırımların gitmemiş ol-ması. Dolayısıyla bir yandan insanlarınhayat adına çaresizlikleri devam ediyor.Yoğunluklu 50 ve üzeri yaştaki insanlarorada yaşıyorlar, gençlerin hemen hepsibaşka şehirlerde yaşamlarının devam etti-

riyorlar. Ardahan’ın yaylaları vardır, buzgibi çok güzel suları vardır. İnanılmaz birdoğası vardır, onları özlüyorum.

O dönemlerde geleceğe dair hayallerinizneydi. Sizi yönlendiren birileri var mıydı?O dönemlerde benim aklımda hep tıpokumak ve doktor olmak vardı. Biz yedikardeşiz ve biri hariç hepimiz üniversiteokuduk. Fakat hepimizin rol modeli enbüyük ağabeyimizdi. O orduya girdi vebizleri yönlendiren de oydu. Onun bizimüzerimizde büyük emekleri var; hemmaddi hem de manevi anlamda hepimiziher zaman destekledi. Aynı şekilde Kocae-li’nde okurken yanında kaldığım ağabeyi-min ve mimar ablamın (maddi-manevi) debüyük emeği vardır. Doğu’da aile bağları çok kuvvetlidir. Ağa-beylerimiz çoğu zaman babamız gibi ol-muşlardır, yengelerimi de annelerimizgibidirler. Halen aynı şekilde bu ilişkilerdevam eder, mesela Ankara’ya gittiğimizzaman bizi paylaşamazlar. Hayalim doktor olmaktı ama sonralarıbüyük ağabeyimin de etkisiyle mühendis-liği de istemeye başladım. Kendisi de zatenaskerdi ama askeri inşaatlarda görev yapı-yordu. Sınav sonrası tercihlerimde inşaatmühendisliği ve makine mühendisliğiniyazdım. Zaten önemli olan da mühendislikolmasıydı. Netice olarak Yıldız Teknik Üni-versitesi Kocaeli Makine Mühendisliği’ni

Page 132: Termo Klima Ekim

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

130 Termo Klima Ekim 2011

kazandım. Okul tercihinde de Ankara veİstanbul dışındaki okulları tercih etmedim.Nedeni de Ankara ve İstanbul’da kalmaprobleminin olmamasıydı. Okul biz mezunolduktan sonra Kocaeli Üniversitesi oldu.

Okuduğunuz üniversite size ne kattı?Ben arkadaş ortamlarında, iş başvurusunagelen arkadaşlara da söylüyorum, hattaoğluma da bunu anlatmaya çalışıyorum;üniversite bir araçtır. Önemli olan kişininkendisini yetiştirmesidir. Siz bir vizyon sa-

hibiyseniz, hızlı düşünme yeteneğine sa-hipseniz, bu özellikleriniz bir mühendisolarak sizi bir adım öne taşıyacaktır. El-bette iyi bir üniversiteden mezun olmakbir avantajdır ama daha çok kişinin kendi-sini yetiştirmesi çok daha önemlidir. Fakat benim girdiğim zaman fakülte Ko-caeli’ndeydi. 4 yıl boyunca diğer ağabeyi-min yanında kaldım. Birkaç arkadaşım evde kalıyorlardı onlar-dan bir tanesi de Petkim’de çalışan bir ya-kını vardı o nedenle sık sık Petkim’e

giderdik. Tesisleri gezme imkânımız olu-yordu. Buhar tesisi benim oldukça ilgimiçekiyordu. Okul hayatı benim hayata ba-kışımı oldukça değiştirdi. Öncelikle mesleği sevmek gerekiyor. Kişi-nin hayatı boyunca yapacağı mesleğinisevmesi gerçekten çok önemlidir. Gençlerartık her anlamda her şeyi çok çabuk tü-ketiyorlar. Bilgi düzeylerinde de büyük sı-kıntılar yaşadıklarını düşünüyorum. Genel anlamda bakıldığında bir dezavan-taj gibi gözükse de benim şansım Doğu’dadoğup büyümemdir. Etrafımdaki insanlarda çare olarak okumayı bulmuşlardı. Do-layısıyla benim hazır bir hedefim vardıokumak… Daha doğrusu başka bir şan-sım yoktu.

Ayvaz’a satış mühendisi olarak girdiktensonra ilk satışınızı nasıl yaptığınızı hatırlıyormusunuz?Hem de çok net bir şekilde hatırlıyorum.2003 yılına kadar Ankara’da Ayvaz’dakigörevime devam ettim. Ankara bilindiğigibi proje firmalarının çok olduğu vekamu kurumlarının merkezi konumunda.Ben de daha çok onlarla görüşüp ürün-lerimizin tanıtımını ve satışını iki arkada-şımla birlikte yapıyordum. Bugün AyvazYönetim Kurulu’nda olan ve sektöründuayenlerinden birisi olan Hüseyin Dede-oğlu o dönemlerde Ankara’ya çok sık ge-

Page 133: Termo Klima Ekim

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

131Termo KlimaEkim 2011

lirdi. Şunu belirtmeliyim, kendisinden ti-carete dair insan ilişkileri boyutunda ger-çekten çok şeyler öğrenmişimdir.Dönemin önemli firmalarından biriRusya’da önemli bir proje almıştı. O dö-nemde de biz Ayvaz olarak kompansatör-lerimizi çok yoğun bir şekilde satıyorduk.Ankara Bölge Müdürlüğü’ne yeni getiril-miştim. Projeyi yerinde inceledik, ihtiyaç-ları belirledik teklifimizi verdik ve siparişialdık. En büyük keyif sipariş teyidinin fakscihazından gelişini izlemekti.

Ayvaz sizin yaşamınıza ne kattı?Ayvaz benim için bir tesisat okuludur. Ön-celikle Ayvaz’da ticareti çok iyi öğreniyor-sunuz. Müşteri ilişkilerini, sistematikçalışmayı, üretilen ürünün arkasında ol-mayı çok iyi öğreniyorsunuz. Ayvaz’da heranlamda kaliteyi yaşıyorsunuz. Ayvaz buözellikleri neticesinde Türkiye’nin neresinegiderseniz gidin bilinen bir markadır. Bıra-kın Türkiye’yi bugün 85 ülkede bilinen birmarkadır. Elbette böyle bir şirkette çalış-mak da büyük bir haz veriyor. Bu saydığımavantajları satışa yeni başlayan arkadaşla-rımız çok daha iyi bir şekilde hissediyorlar.Herhangi bir şantiyeye gittikleri ve“Ayvaz’dan geliyoruz” dedikleri zaman ka-pılar sonuna kadar açılıyor. Böyle bir yapı-nın bir taşı olmak benim için büyük keyif.Bugün birçok kişi tarafından Ayvaz Hik-met olarak bilinirim. Ayvaz’ın bir şirket ola-rak özellikleri bireyler olarak bize deyansıyor ve kişiliğiniz de ona göre şekille-niyor. Özellikle ben kendimin Ayvaz ile bü-tünleştiğimi görüyorum.

Soruyu tersine çevirerek sormak istiyorum,Hikmet Temel Ayvaz şirketine ne kattı?Ben Ayvaz’la yaşıyorum. 16 yılda ilk kezbu sene bir hafta tatil yaptım ama yine te-lefonumu kapatmadım. Eşim çoğu kez buyüzden beni eleştirir. Hafta sonu, hafta içifark etmiyor işimle yaşıyorum. Zamanzaman düşünüyorum da, kendi işim olsabelki bu kadar benimsemeyebilirdim. Butümüyle sevmekle, hem mesleğinizi hemşirketinizi sevmekle alakalı.

Gençlere tavsiyeleriniz!Makine mühendisliği içerisinde çok fazladalı barındıran bir meslek. Satış mühen-disliği de ilk bakışta mühendislikte kolaybir dal gibi görünüyor. Daha çok satış ye-teneği kuvvetli, beşeri ilişkileri kuvvetli in-sanların mesleği gibi algılansa da butanımda bir yanlış algılama var. Oysa satışmühendisliği çok zordur. Bir satış mühen-disinin başarılı olabilmesi, siparişi alabil-mesi için bir takım şartlar vardır. Önceliklesatışını yaptığı ürünü çok iyi bilmeli; Üre-

tim aşamalarını çok iyi bilmeli, mühendis-lik temelinin çok iyi olmalı (mekanik, hid-rolik, akışkanlar mekaniği boyutu buradadevreye giriyor), ki müşterisine ürünü tamanlamıyla anlatabilsin. İkinci olarak finansıçok iyi bilmeli. Muhasebeyi, ürün satış ra-kamlarını dolayısıyla pazarı çok iyi bilmeli.Üçüncü olarak kalite bilgisinin çok iyi dü-zeyde olması gerekiyor. Dört, ürünün kul-lanım alanını çok iyi bilmeli ki farklımüşterilere ürünü anlatabilsin. Beşinci ola-rak şantiyeciliği de çok iyi bilmeli ki şantiye-lerde çalışanları rahatlıkla yönlendirebilsin.Bu özelliklerden bir tanesi eksik olursasatış yapmakta başarısız olursunuz. Öğrenci arkadaşlar, “Ben 4 yıllık üniversitebitirdim, makine mühendisi oldum” dü-şüncesiyle gelmesinler. Mümkünse yapa-biliyorlarsa okul döneminde çalışmakistedikleri alanlarda faaliyet gösteren fir-malara gidip çalışsınlar. Okulda öğrendik-leri konuları birebir görsünler. Öğrencilikdönemlerine çalışma hayatını yaşayanlarınçok başarılı olacaklarına inanıyorum. Bun-ları haricinde gerekli bilgisayar programla-rıyla, yabancı dil boyutunda ve hatta genelkültürle kendilerini sürekli geliştirmelerigerekiyor.

Aile yaşantısında Hikmet Bey neler yapar?Ailecek sinema ve tiyatroya gitmeyi çok se-viyoruz. Ben çok fazla okuyamıyorum amaeşim çok kitap okur. Ailecek görüştüğü-müz arkadaş ortamlarımız var ve onlarlaoyunlar oynuyoruz. Birlikte seyahat etmeyiseviyoruz. Kısa zamanlı olarak, Amasra,Abant gibi yakın bölgelere seyahatler ger-çekleştiriyoruz. İkimizde araba kullanmayıçok severiz. Dönüşümlü olarak kullanırız.

Eşinizle nasıl tanıştınız?İzmit’te yanında kaldığım ağabeyimin birçocuğu eşimden ders alıyordu. Eşimin ismiSebahat bu arada... Eşim de yeğenimingittiği okulda görevliydi. Yeğenim içinokula gidip gelirken kendisi ile tanıştık.Sonrasında da evlendik. 11 yaşında Yiğitadında bir oğlum var. Yakın zamandaikinci çocuğumuzu, kızımızı bekliyoruz.

Aile yaşantısı iş hayatını nasıl etkiliyor?En büyük avantajımın eşimin de çalışıyorolması diye düşünüyorum. Dolayısıyla ken-disi de çalıştığı için beni ve iş yoğunlu-ğumu anlayabiliyor. Elbette ilk başlarda birtakım sıkıntılar yaşadık ama sorunların üs-tesinden gelmeyi de başardık.

Page 134: Termo Klima Ekim
Page 135: Termo Klima Ekim

teknik

Page 136: Termo Klima Ekim

m a k a l e

134 Termo Klima Ekim 2011

azan ve fırın sistemleri ilebu sistemlerde kullanılanbrülörlerin devreye almave periyodik bakım işlem-lerinde, taşıması ve kulla-

nımı kolay elektronik baca gazı analizcihazları kullanılmaktadır. Bu cihazlar ilebaca gazı içerisindeki O2 ve CO2 ile CO,SO2, NOx emisyon miktarı, gaz ve yakmahava sıcaklıkları, baca çekiş basıncı ölçü-lebilmekte; islilik testi yapılabilmekte;verim, fazla hava oranı gibi parametreleranlık olarak izlenebilmekte; gerek elek-tronik ortamda gerek de rapor çıktısı ola-rak saklanabilmektedir.

Bu sayede:- Çevre kirliliği ile ilgili aşağıdaki yönet-meliklere ve ilgili çevre mevzuatına uygunemisyon oranlarına erişme,- Isınmadan Kaynaklanan Hava KirliliğininKontrolü Yönetmeliği;- Endüstri Tesislerinden KaynaklananHava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği;- Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kont-rolü Yönetmeliği;- Yanma veriminde iyileştirme yapılarakyakıt tasarrufu sağlanması,- Kazan ve brülör bakım-onarım ve gere-kiyorsa ayarlama işlemlerinin yapılması mümkün olabilmektedir.

YANMABir yanma reaksiyonu genellikle bir yakıtve bir okside edicinin dahil olduğu bir re-aksiyondur ve enerji serbest hale geçirilir.Okside edici ya oksijen ya da havadır vekarbon dioksit (CO2) ve su (H2O) birincilyanma ürünleridir. Tam yanma, yakıttakitüm hidrojen ve karbonun CO2 veH2O’ya çevrilmesi için yeterli oksijenin or-tamda bulunmasını gerektirir. Bu idealdurum stokiyometrik koşul olarak isim-lendirilir. Aksi halde eksik yanma gerçek-leşmekte ve diğer yanma ürünleri deoluşmaktadır. Bunların en önemlisi kar-bonmonoksit (CO) ‘tir.

İdeal-stokiyometrik koşullarda C ve H intam yanması halinde yanma denklemleri:

Doğal gaz:Doğal gaz; metan, etan, propan gibi hafifmoleküler ağırlıklı karbonlardan oluşanrenksiz, kokusuz ve havadan hafif birgazdır. Emniyet açısından doğal gazınkoku ile anlaşılabilmesi için koku vericimaddeler ilave edilir Kükürt miktarı olma-yan tek konvansiyonel yakıt olduğu söy-lenebilir. En önemli özelliği temiz bir yakıtolması ve çevreyi kirletmemesidir. Gaz ha-linde olması nedeniyle, yanma havasi iledaha homojen bir karışım oluşturarakkolay yanar. %5 ile %15 oranında ha-vaya karıştığında patlayıcı özelliği vardır.Tam yandığında mavi bir alev oluşturur.Hidrojen miktarı katı ve sıvı yakıtlara göredaha yüksektir. Karbon miktarı ise dahaazdır. Ayrıca havadan daha hafiftir.

Pratikte yakıt olarak kullanılan doğalgazın bileşimi: - Metan CH4 (%70-96), - Etan C2H6 (%1-14), - Propan C3H8 (%0-4), - Bütan C4H10(%0-2), - Pentan C5H12 (%0-0,5), - Hekzan C4H14 (%0-2),- Karbon dioksit CO2 (%0-2), - Oksijen O2 (%0-1,2), - Azot N2 (%0,4-17) gazlarından oluşur.

Stokiyometrik yanma ve hava fazlalıkkatsayısı:Yanma sonucu, yanıcı ve yakıcı maddele-rin hepsi tepkimeye girerek karbondioksitve su buharı oluşturmaları olayıdır. Tamyanma sonucu su buharı ve karbondioksitgazı meydana gelir. Yanmada yakıtın yan-ması için daha fazla hava olması gerekir.İdeal miktardan daha fazla verdiğimiz ha-vaya hava fazlalığı, verilen hava miktarı-nın ideal hava miktarı oranına da havafazlalık katsayısı denir. Bu değer doğalgaz için 1.05 ile 1.12 arasında alınabilir.

L İdeal: Yakıtın tam olarak yanması içingerekti teorik yanma havası miktarıLgerçek: Uygulamada verilen hava mik-tarı.

Doğal gazyakıtlı

kazanlardayanma

verimi veyanma gazı

analizi

Dr. Burak Olgun

Dr. Burak Olgun [email protected]

Prof. Dr. Eralp Ö[email protected]

Zeta Bilgi Teknolojileri Yatırım Danışmanlığı Proje Araştırma Eğitim İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.

Kuyubaşı, Kadıköy, İSTANBULTel: (0216) 449 29 38•Faks: (0216) 414 16 45

www.zetabt.com

K

Page 137: Termo Klima Ekim

m a k a l e

135Termo KlimaEkim 2011

HavaYanma havası olarak kullanılan havanınkompozisyonu (hacimsel): - % 20.95 oksijen (O2) - % 78.09 azot (N2)- % 0.93 argon- % 0.03 karbondioksit (CO2)'den olusur.

Yanma için kullanılan hava, normal şart-lar altında kuru olmayıp su buharı içerir.Su buharı miktarı, bağıl nem ve sıcaklığınfonksiyonu olarak değişiklik gösterir.

Örneğin atmosfer basıncı altında 25°C sı-caklıktaki 1 kg hava; %20 bağıl nem içe-riyorsa 0.00391 kg su, %90 bağıl nemiçeriyorsa 0.01801 kg su taşımaktadır.Havanın içerdiği bu su belirli bir miktarısıyı soğurmakta ve ısı kaybına neden ol-maktadır.

Isıl (Kalorifik) DeğerYakıtların ısıl (kalorifik) değerleri “Net” yada “Alt” ısıl değer, “Gross” ya da “Üst”ısıl değer olarak iki farklı şekilde tanımla-nır. Birçok yakıt yanma sırasında su buharıhaline dönüşen hidrojen içerir. Eğeryanma gazı (baca gazı), ortam sıcaklığına(20°C) düşürülürse, su buharı sıvı halegeçer ve aynı esnada buharlaşma gizli ısısıaçığa çıkar. Bu şekilde tespit edilen ısıldeğer “Gross” ya da “Üst” ısıl değerdir.Genelde yapılan uygulamalarda yanmagazları yuksek sıcaklıktadır. Bu durumdagazın gizli ısısı açığa çıkmamakta ve eldeedilen ısıl değer alt ısıl değeri ifade et-mektedir. Yoğuşmalı tip kazan ve kombi-lerdeki verim farkı da bu şekildeaçıklanabilir.

Alt ve üst ısıl değer arasındaki fark tama-men yakıtın içerdiği hidrojenin bir fonk-siyonudur.

Doğal gazın yaklaşık olarak %24 gibiyüksek bir değerde H2 içermesi nedeniile doğal gazın yanma ürünleri içerisindesu buhar oldukça yüksektir. Yanma verimiifade edilirken, bu verimin alt ya da üstısıl değer bazında ifade edildiği belirtilme-lidir. Bu aynı zamanda baca gazı içerisin-deki su buharının, buharlaşma gizliısısınından faydalanmanın bir ölçütüolup, kullanılan yakma sisteminin kon-

vansiyonel ya da yo-ğuşmalı tip oldu-ğunu da ifade eder.Doğal gazın fabri-kasyon üretim birgaz olmaması nede-nil ile birleşimindekihidrokarbon dağılı-mının farklılıkları dadikkate alınarak or-tama olarak:

C% (ağırlık ba-zında): % 74.35H% (ağırlık ba-zında): % 23.71Ust Isıl Değer (orta-lama) : 9055kcal/Nm3

Alt Isıl Değer: 8250kcal/Nm3

Max CO2 yuzdesi:% 11.92(stokiyometrik kurubazda)Teorik Yanma Havası: 10.98 m3 hava/m3

gazTeorik Atık Baca Gazı: Kuru bazda 8.76m3/m3 Doğal gazIslak bazda 10.78 m3/m3 Doğal gazYoğunluğu: 0.65-0.70 kg/m3

Baca Gazındaki Suyun Çiğ Noktası: 56 °C

değerleri verilebilir. Bu değerler, ilgili gazdağıtım şirketi ile irtibat kurularak anlıkolarak temin edilbilir. Özellikle baca gazıiçerisindeki suyun çiğ noktası sıcaklığın-dan da görüleceği üzere, atmosferik ba-sınç altında doğal gaz yanma ürünü olanbaca gazı içerisindeki suyun 56°C ve al-tındaki sıcaklıklarada yoğuşarak sıvı fazageçtiği görülmektedir.

Alı ısıt değer ile üst ısıl değer arasındakiilişki şu şekilde ifade edilebilir:

Hüst : Üst ısıl değerHalt: Alt ısıl değermsu: Yanma gazı içerisindeki su buharıkütlesihfg: Suyun buharlaşma gizli ısısı

Yanma gazı ÖlçümleriYanma gazı emisyon ölçüm yöntemleriYanma gazı ölçümlerinde günümüz tek-nolojisi ile aşağıdaki yöntemler kullanıla-bilmesine karşın, pratikte ilk iki yöntemkullanılmaktadır.

- Elektrokimyasal ölçüm prensibi- Kızılötesi (Infrered-NDIR) ölçüm prensibi- Mor ötes, (NDUV) ölçüm prensibi

Elektrokimyasal Hücre Ölçüm PrensibiDuyarlı bir elektrotta seçilmiş bir gaz bi-leşeninin elektrokimyasal reaksiyonuylaortaya çıkan elektriksel akımın ölçüldüğüelektrokimyasal pillerden de yararlanılır.Ölçümü yapılacak olan gaz bileşeni yarıgeçirgen bir zardan pile ulaşır. Reaksiyonhızı, gaz bileşeninin konsantrasyonu ileorantılıdır. İçinde oksitleyici bir elektrotkullanıldığı zaman elektrokimyasal reak-siyonla duyarlı elektrotta da elektronlaraçığa çıkar. Bu elektrotta ilgili gaz bileşenikonsantrasyonu ile orantılı miktarda elek-tronların üretilmesi, karşı elektrotla aynıoranda negatif bir potansiyel farkı doğu-rur ve bu yolla elde edilen elektron akımıelektronik bir devre kartında yükseltilerekölçeklenir. (Şekil 1)

Şekil 1. Elektrokimyasalölçüm prensibine göre çalışan bir gaz analiz cihazı.

Page 138: Termo Klima Ekim

Bu tip cihazlarda gaz alma, gazı şartlan-dırma ve gazı ölçme kısımlarının olmasıgerekir. Bu bölümde gaz örneği, bir propve ısıtmalı bir (profosyonel ve sürekli öl-çümler içi gereklidir) hat üzerinden şart-landırma ünitesi üzerinde bulunan birpompa ile alınır. Şartlandırma ünitesi gi-rişinde filtre ile kalan partikül maddeler-den de arındırıldıktan sonra soğutularakiçindeki su buharı yoğuşturulur ve kon-dens halde ayrılır ve gaz bileşenlerini be-lirtilen konsantrasyon limitleri içindeolmak kaydı ile analiz cihazı içerisine alı-narak yukarıda açıklanan ölçüm prensi-bine göre değerlendirilir.

Elektrokimyasal hücre metoduna göreçalışan birçok cihazda, katı, sıvı ve gaz ya-kıtların kullanımı sonucunda açığa çıkanO2, CO, NO, SO2, baca gazı sıcaklığı,baca gazı çekişi, fark basıncı, hız ölçüm-leri yapılabilmektedir. Bu tip cihazlarlaCO2 ve yanma verimi hesap ile bulun-maktadır.Bu cihazlarda genelde karbondioksitölçüm hücresi bulunmadığından, tespitedilen oksijen yüzdesi ve yakıt cinsinegöre karbondioksit yüzdesi otomatik ola-rak hesaplanır. (Şekil 2)

Ayrıca bu cihazlarda kullanılan sensörle-rin kullanım ömürleri, kullanım periyotla-rına bağlı olmakla birlikte değişmekleberaber, teknolojileri gereği sensör içeri-sinde kullanılan ve ölçüm yapılan gaz ilekimyasal tepkimeye girerek elektrik ener-jisi açığa çıkaran kimyasal maddenin tü-kenmesi ile son bulur. Dolayısı ile sensörkullanım ömrü sınırlıdır. İçeriklerinde kim-

yasallar bulunduğundan, maliyetleri de

yüksektir.

Kızılötesi Ölçüm Prensibi

Kızılötesi (NDIR) yöntemle ölçümde, belli

bir kızılötesi frekans bandında absorbsi-

yon özelliği olan bir gaz bileşeni konsant-

rasyonunun tayini için ölçüm gazı uygun

frekans bandında (olabildiğince monok-

romatik) bir kızılötesi radyasyon ortamın-

dan belirli bir hızla geçirilir.

Ölçüm gazındaki ilgili gaz bileşeninin

konsantrasyonu ile orantılı olarak mey-

dana gelen absorbsiyondan oluşan enerji

kaybı, hiçbir absorbsiyon enerji kaybına

uğramayan referans ortamla karşılaştırı-

larak değerlendirilir. (Şekil 3)

Bu tip cihazlar ile CO, CO2, NO, SO2,

CH4, NH3, H2O ölçümleri yapılabilmek-

tedir. Bu tip cihazlarda genelde O2 ölçül-

mez, ölçülmüş olan CO ve CO2 değerleri

ile yanma verimi de dahil anlık olarak

yüksek doğruluk oranları ile hesaplanır. • Ortam havası ile kalibrasyon imkanı• Yüksek güvenlik• Temizlenebilir örnekleme hücresiavantaj olarak ön plana çıkmakta, elek-trokimyasal ölçüm prensibi ile çalışan ci-hazlar ile karşılaştırıldıklarında çok dahauzun ömürlü sensör teknolojileri iledüşük bakım ve işletme maliyetleri ne-deni ile tercih edilmektedirler.

Mor Ötesi Yöntemle Ölçüm Prensibi Mor ötesi ( NDUV ) yöntemde aynı sistemkullanılır, yalnız kızılötesi yerine morötesifrekans bölgesinde çalışılır.

Yanma gazı analizleri anlık olarak yapıla-bileceği gibi, gerek yasal zorunluluklargerek de yakıttan optimum yararı sağla-manın devamlı kontrolü adına sürekliölçüm yapmak da mümkündür. Sürekliölçümleme yapmak için kullanılan cihaz-ların sensör teknolojileri ile gaz örnek-leme sistemleri bu amaca uygun olmalı,7x24 çalışan br veri toplama ve kayıt ün-tesi ile tümleşik bulunmalıdır. (Şekil 4)

Oksijen tayini:Oksijen tayini, verimli bir yanma için ge-rekli fazla havanın sağlanmasında en gü-venilir yoldur. Karbondioksit ve fazla havaoranı arasındaki ilişki, kullanılan yakıtınkimyasal içereğine göre farklılık göster-mesine karsın, oksijen ile fazla hava oranıarasında doğrulsal bir ilişki vardır.

Çok yüksek hava oranı genellikle idealdeğerden fazla yanma havası temini ileveya aşırı baca çekisi ile ortaya çıkar. Budurumun karşılığı ise yine yetersiz yakıt

m a k a l e

136 Termo Klima Ekim 2011

Şekil 2. Çeşitli elektrokimyasal ölçüm hücreleri (Sensör)

Şekil 3. Elektrokimyasal ölçüm prensibine göre çalışan

bir gaz analiz cihazı.

Page 139: Termo Klima Ekim

m a k a l e

137Termo KlimaEkim 2011

teminidir. Aşırı fazla hava ile çalışma,baca gazı sıcaklığının artmasına veönemli oranlarda verim kaybına yol açar.Çünkü artan fazla hava ile birlikte sıcak-lığın da artması, bu fazla havanın belirlibir büyüklüğüne kadar geçerlidir.

%3 oksijen karşılığı %15 fazla hava,doğal gazlı bir yanma için ideal bir oran-dır. Bu oranın üzerindeki %5 ve hatta%7 ye kadar oksijen karsılığı fazla havakonumlarında kazana sağlanan oksijen,herhangi bir yanma islemine girmeksizindoğrudan içerideki sıcaklığı alıp sıcaklığıartarak dısarı çıkacaktır. Ancak daha fazlaaşırı hava konumuna ise yanma odasınınsıcaklığının ve yanma dengesinin bozun-ması sonucunda atık gaz da sıcaklık artışıdeğil aksine azalış söz konusu olacaktır.

Hatta fazla hava nedeniyle tamamen aza-lan CO emisyonun da değisip, bozulanyanma dengesi ile birlikte ani pik değer-lere çıkacaktır. Fazla hava oranının yeter-siz olması durumu ise yakıta oranlayanma havası miktarının az olması vebaca çekişinin düşük olması nedenlerinebağlanabilir. Bu durumda yoğun dumanve yüksek CO emisyonu ortaya çıkar.

CO olçümüKarbonmonoksit ölçümü, eksik ve yeter-siz yanmanın en iyi göstergesi olup yük-sek CO emisyonunun nedenleri söylesıralanabilir:- İlk ve en yaygın görülen neden olarakda gereğinden az miktarda fazla hava ileçalışma sayılabilir.- Yetersiz yanma ve yuksek CO emisyo-nunun bir diğer nedeni de çok düşükbaca çekişidir.

Alevin yanma odasındaki soğuk yüzey-lere çarpması ve bunun sonucunda ateş-leme için gerekli sıcaklığın altınadüşülmesi ile o noktadaki yanmanın sonbulması. Soğuk yüzeylere çarpması içinalevin gereğinden çok daha fazla genişhacme ulaşması ana neden olmakla bir-likte, yanlış alev konumu ve hatalı yanmaodası dizaynı da karşılaşılabilen diğer ne-denlerdir.

Sıcaklık ÖlçümüYanma verimi açısından en önemli para-metrelerden biriside baca gazında sıcaklıkölçümüdür. Baca gazının ideal sıcaklık de-ğerleri, kullanılan yakıt ve yakma sistemiile doğrudan iliskili olup, çok belirgin sınırdeğerler verebilmek mümkün değildir. Ancak kömür ve fuel-oil gibi kükürt iç-eriği fazla olan yakıtların, bacadaki

SO2/SO3 bileşenleri ve su buharı ile 140-160 °C sıcaklık aralığında tepkimeye gi-rerek H2SO4 oluşumuna yol açmasınedeniyle sıcaklığın, gazın atmosfere sonsalınınım noktasına kadar bu değerin al-tına düsürülmemesi önemli bir teknik sı-nırlamadır. Diğer taraftan gaz yakıtlarda, kükürt ol-maması nedeniyle bu tür bir olumsuzlukolmamasına karsın, baca gazı içerisindekisu buharının yoğuşma sıcaklığı olan 55-60°C lik bir sınırın bulunduğu gözönünde tutulmalıdır. Doğal gazlı yakmasistemlerinde baca gazının atmosfere atıl-dığı noktaya kadar bu sıcaklığa düşme-mesi için gerekli kazan çıkış baca gazısıcaklığının ne olacağı, baca boyutları,uzunluğu ve izolasyon durumu ile belir-lenen bir özelliktir. Bu gibi nedenlerden dolayı özellikle dö-nüsüm önce kömür kullanan ve dahasonrasında dönüşüme tabi tutulup yakı-tolarak doğal gaz kullanılan kazanlarda,kömür için dizayn edilmiş mevcut bacaçapları çok büyük kalmakta ve dolayısı ilegaz akış hızı yavaşlamaktadır. Bu yavaşla-mayı takiben baca cidarı ile daha uzunsüre temasta kalan baca gazı hızla soğu-makta ve yukarıda belirtilen sınırın altınadüştüğünde ise baca iç cidarında yo-ğuşma meydana gelmektedir.Aynı durum çok düşük sıcaklıkta çalıştırı-lan dağal gaz yakıtlı kazanlar için de sözkonusudur. Bu uygulamalarda kazaniçinde yoğuşma, korozyon nedenil ile is-tenmeyen bir durum olduğundan; kazaniçindeki su sıcaklığını sürekli belirli bir de-ğerinin üzerinde tutarak tesisata ihtiyaçoranın sıcak su gönderimini sağlayan 3veya 4 yollu vana ve bu vananın süreklikontrolünü sağlayan otomatik kontrolsistemi kullanılmaktadır.Baca gazında düşürülmeyen yüksek sı-caklığın nedeni cok çeşitli olabilir. Kazankapasitesine kıyasla büyük seçilmiş brülörve aşırı yakıt en yaygın görülen nedenler-den biridir. Uygulamalarda sıklıkla karşı-laşılan bir diğer sorun da aşırı baca cekişbasıncıdır. Aşırı cekiş basıncı gazın yanmaodasında kalış suresini kısaltarak ısı trans-ferini azaltacak ve sonucta yuksek bacagazı sıcaklığına neden olacaktır. Kirli ısıtransfer yuzeyleri de yuksek baca gazı sı-caklığını olusturan nedenler arasında sa-yılabilir. Ancak tüm bu nedenlerdanhangisinin yüksek baca gazı sıcaklığınıoluşturduğunu anlamanın ilk adımı bacagazlarının analiz edilmesi ve çekiş basın-cının ölçülmesidir.

Şekil 4. Sürekli ölçümyapan bir gaz analizcihazı.

Page 140: Termo Klima Ekim

m a k a l e

138 Termo Klima Ekim 2011

5. GÜNEŞ BACASI5.1 Güneş Bacasının TarihçesiHavanın kaldırma etkisini teknik olarakkullanışlı hale getirmek için yapılan ilk de-nemeler Lenorda da Vinci’ye kadar uzan-maktadır. Alttan yakılan ateşin ısıttığı havayükselerek en üstte bulunan pervaneyidöndürmek suretiyle, pervanenin bağlı bu-lunduğu milin alt ucundaki kızartılacakolan malzeme de dönmüş olmaktadır. Vebu suretle sadece ateş etkisiyle pervanedönmüş olmaktadır. (Şekil 5.1) [19].

Günümüzde ise güneş bacası fikri ilk ola-rak Alman inşaat mühendisi olan Prof. Dr.Jörg Schlaich tarafından 1976 yılında or-taya atılmıştır. Daha sonra uygulamayadönük ilk prototip ise yine Schlaich veekibi tarafından 1981 yılında İspanya’nınManzaranes bölgesinde kurulmuştur.1986 yılından 1989 yılına kadar başarıylaçalışan bu sistem, yaklaşık 50 kW güç üre-tim kapasitesine sahipti. Bu prototip hemgüneş bacası fikrinin gerçekleştirilebilirliğiaçısından hem de bu konuda daha sonrakiçalışmalara kaynak olacak ölçüm sonuçla-rının alınması açısından başarılı olmuştur.

5.2 Güneş Bacasının Temel İlkeleri veÇalışma PrensibiGüneş bacası, güneş enerjisinden elektrikenerjisi elde etmek için geliştirilen ısıl birsistemdir. Konvansiyonel ısıl sistemlerenazaran oldukça farklı bir çalışma pren-sibine sahiptir. Bu sistemde üç temel fi-ziksel prensip; sera etkisi, baca çekişi vekinetik enerjiye dönüşüm söz konusudur.Dairesel cam kollektör altında bulunanhava, kollektör yüzeyine gelen güneş ışı-nımı sayesinde ısınır. Isınan bu hava ve dışortamdaki soğuk hava arasında oluşanyoğunluk farkından dolayı, hava, kolek-törün merkezine doğru yatay olarak taşı-nır. Kollektör merkezinde bulunan dikeybaca ise çekişi hızlandırır ve hava, üst ucuaçık olan baca tarafından dış ortama atı-lır. Hızı artarak bacaya yönelen hava, ba-canın giriş bölgesinde bulunan türbin vebuna bağlı olan generatörü döndürmeksuretiyle elektrik enerjisi elde edilmiş olur.Ve bu çevrim güneş ışınımı ne kadar bü-yükse o kadar hızlı bir şekilde gerçekleşir.Baca aynı zamanda kollektör altındakihavayı emdiği için, açık bulunan kollektöryanlarından tekrar hava girer. Böylece sü-rekli bir çalışma sağlanmış olur. Güneşbacasının temel çalışma prensibi Şekil5.2’de verilmiştir. [20]

Güneş bacası teknolojik olarak bir hidro-elektrik santraline benzemektedir. Kollek-tör, baraja; baca ise santraldeki suborularına karşılık gelmektedir. Hidro-elektrik santralda enerji sudan kazanıl-makta güneş bacasında ise havadankazanılmaktadır. Diğer bir fark ise hidro-elektrik santralinde su, yerçekimi etkisiylehız kazanır, buna karşılık güneş bacasındaise kollektöre gelen güneş ışınımıyla hızkazanır. Her iki enerji santrali de basınçkademeli türbin ile çalışmakta olup veçok düşük işletme maliyetlerine sahiptir.Gerekli kollektör yüzey alanı ve baraj bü-yüklüğü eşit miktardaki elektrik gücünde,karşılaştırılabilir büyüklüklerdir. Ancak bubenzerliklere karşın, güneş bacası için ge-rekli olan çok geniş kolektör alanları sa-dece çöl gibi geniş ve düz arazilerde dahaçok sağlanabilir, buna karşılık barajlar isedaha çok suyun bol bulunduğu bölge-lerde kurulabilir [20].

Güneş bacasının diğer elektrik üretim sis-temlerine göre bazı avantaj ve dezavan-tajları vardır. Bunları aşağıdaki şekildesıralayabiliriz:

Güneş Bacasının Avantajları:1. Güneş ışınımı cam yüzeye yoğun ola-rak gelmediği için kapalı havalarda dahi,difüz ışınımdan faydalanılabilinir.2. Kollektör altındaki (zemindeki) su de-polama sistemi (su hortumları), ucuzenerji depolayıcısı olarak uygundur.3. Güneş bacası diğer enerji üreten sis-temlere nazaran daha güvenilir ve arızaçıkarma olasılığı en az olan sistemdir.4. Yapımı için gerekli olan malzemelerbeton, cam ve çelik yeteri kadar çok vekolay bulunan malzemelerdir.Ayrıca, güneş bacasından elde edilengüç, gelen güneş miktarıyla, baca yük-sekliğiyle ve kollektör alanı ile doğruorantılıdır. Aynı güç; yüksek baca ve nis-

peten küçük kollektöralanı veya daha kısabaca ve daha büyük birkollektör alanı ile de eldeedilebilir.

Şekil 5.2’de bir güneşbacasındaki enerji akışınıgöstermektedir. Gözlegörülür güneş ışınımınınbüyük bir kısmı cam kol-lektörden geçerek ze-mine ulaşır ve zemin buenerjinin bir kısmını tek-rar geri yansıtır. Keza buışın da tekrar kollektörtarafından absorbe edilir.

Güneş enerjisinden

elektrik üretimi-III

Doç. Dr. Reşat Selbaş,Doç. Dr. Arzu Şencan Şahin

Süleyman Demirel Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Enerji Sistemleri Mühendisliği

Fatih YılmazAhmet Özdemir

Süleyman Demirel Üniversitesi Makine Eğitimi

Yüksek Lisans Öğrencisi

Öğr. Gör. İhsan Dostuçok Süleyman Demirel Üniversitesi

Keçiborlu MYO.

Şekil 5.1 Leonardo da Vinci nin Kızartmapervanesi (1452-1519) [19]

Şekil 5.2 Güneş bacasının temel

çalışma prensibi [20]

Page 141: Termo Klima Ekim

m a k a l e

139Termo KlimaEkim 2011

Zemin ve kollektör yüzeylerinde oluşanbu farklı sıcaklıklar, kolektör kenarların-daki açıklardan giren taze havaya iyi birısı transferi sağlar. Gün boyu gelen güneşışınmı enerjisinin büyük bir bölümü zemi-nin alt kısımlarına doğru iletilir, orada de-polanır ve gece olduğu zaman tekraryukarıdaki havaya doğru aktarılır. Böylece24 saat boyunca kesintisiz bir çevrim eldeedilmiş olur.Isının kinetik enerjiye dönü-şümünü, öncelikle dış ortam sıcaklığı vebaca yüksekliği belirler. Güneş bacasındadolaşan havanın sıcaklığının fazla artmasıbeklenmez. Bu nedenle; baca verimi, kol-lektör ve türbin verimiyle karşılaştırıldığızaman küçük olmaktadır. Hareketli havamoleküllerinin oluşturduğu kinetik enerji,bir türbin rotorunu harekete geçirir ve bumile bağlı olan jeneratör elektrik enerjisiüretir. Baca girişindeki rotora aktarılanhava akımının enerjisi, öncelikle havanınyoğunluğuna, rotor yüzeyine ve havanınhızına bağlıdır. Hareketli bir cismin kinetikenerjisi onun ağırlığıyla doğru orantılıdır.Bu nedenle, bacadaki hava akımının ki-netik enerjisi havanın yoğunluğuna, yanibirim hacim elemanındaki ağırlığa bağlı-dır. [21]

5.3 Güneş Bacası Sistem ElemanlarıBir güneş bacası sistemi esas itibariyleaşağıdaki parçalardan oluşur:- Kollektör (cam yada geçirgen folyokaplı),- Baca,- Bir veya birden fazla türbin,- Generatör.

5.3.1 KollektörGüneş bacasının en önemli bileşeninioluşturan kollektör, güneşten gelen ışın-larını ortamdaki havaya aktarır. Yüzeyicam veya geçirgenliği yüksek bir folyomalzemesi olabilir. Kollektörün yerdenyüksekliği yan giriş bölgesinde daha az,güneş bacası merkezine doğru yani ba-caya doğru gittikçe artar. Böylece havaakış hızının çok fazla artması dolayısıylasürtünme kayıplarının artması engellen-miş olur. Diğer taraftan hava minimumkayıpla bacaya yönlendirilmiş olur. Kollek-tör yüzeyi, güneş ışığını iyi bir oranda ge-çirmesi gerekir. Ancak kollektördengeçerek zemine ulaşan güneş ışını aynızamanda zemini de ısıtıp, bir miktar ışıntekrar kollektör yüzeyine geri yansır. Kol-lektör aynı zamanda bu yansıyan güneşışınımını da mümkün olduğunca geçir-memelidir. Kollektör, gelen ışının tama-mını faydalı enerjiye dönüştüremez.Yansıma ve konveksiyon nedeniyle kayıp-lar oluşur. Gündüz kollektöre gelen

güneş ışınının küçük bir kısmı yansır, yineküçük bir miktar kollektör tarafından ab-sorbe edilir ve büyük bir kısmı kollektör-den geçer. Kollektörü geçerek zemineulaşan güneş ışınının yine bir kısmı yansır,geri kalanı ise zemin tarafından absorbeedilir veya depolanır. Gece ise; ortam sı-caklığı zemin sıcaklığından düşük olduğuiçin zeminde yada depolayıcıdaki ısı ener-jisi ortama aktarılır. Bu aktarım esnasındagüneş ışınımının bir kısmı yine ortamı ge-çerek kollektörden geçerek havaya akta-rılır (Şekil 5.3). [21]

Kollektör girişindeki hava sıcaklığı ile bacagirişindeki sıcaklık arasındaki fark kollek-töre gelen güneş ışınımı ile doğru orantı-lıdır. Kollektör yüzeyine daha fazla güneşışınımının gelmesini sağlamak ve kolektöraltındaki hava miktarını artırmak için ko-lektör çapının yeterince büyük olması ge-rekir. Sadece bu durumda istenen güceulaşılır. Kollektör malzemesi olarak, kol-lektörün üstten olan ısı kayıplarını en azaindirgeyen ve güneş ışınlarının geçişiniengellemeyen bir madde seçilmelidir.Cam, güneş ışınlarını geçirmesi ve ayrıcaabsorban plakadan yayınlanan uzundalga boylu ışınları geri yansıtması nedeniile örtü maddesi olarak son derece uygunbir maddedir.

5.3.2 BacaGüneş bacası sisteminin esas güç üretenkısmıdır. Kollektördeki ısınan havanın yu-karı çıkması öncelikle kollektördeki sıcak-lık artışı ΔT ve bacanın hacmiyle, yanibaca çapı ve baca yüksekliğiyle doğru

orantılıdır. Büyük güneş bacası sistemle-rinde kollektörde yaklaşık 35 K’lık bir sı-caklık artışı gerçekleşebilir. Bu sayedebaca içindeki hava hızı da v=15 m/s mer-tebesine çıkabilir. Böylece kinetik enerjiartmış ve elde edilen güç artmış olur. Kol-lektörde ısınarak bacaya yönelen hava,baca boyunca bir basınç düşüşüne nedenolur.

Bu verim, diğer güneş enerjili güç sistem-leriyle karşılaştırıldığında oldukça küçük-tür ve yaklaşık 1000 m baca yüksekliğinesahip bir güneş bacasında maksimum%3 mertebesindedir. Baca kısmı, betonyada çelik gibi çok farklı konstrüksiyon-larda imal edilebilirler. Büyük güneş ba-

Şekil 5.3. Kollektöregelen güneş ışını vekayıp durumu [21]

Şekil 5.4 1000 m.baca yüksekliğineve 170 m. bacaçapına sahip birbacanın duvar etkalınlıkları. [22]

Page 142: Termo Klima Ekim

cası sistemlerinde çelik demirlerle güçlen-dirilmiş beton yapı tarzı tercih edilir. Ay-rıca membran yapı tarzı da mevcuttur.Şekil 5.4’de 1000 m baca boyuna sahipbir bacanın yandan ve üstten görünümüşematik olarak verilmiştir. [22]

Ayrıca baca yüksekliğinin, üretilen elek-trik enerjisi miktarına etkisi oldukça faz-ladır. Bu ilişki Şekil 5.5 ‘de verilmiştir.

5.3.3 TürbinKinetik enerjinin mekanik enerjiye dola-yısıyla elektrik enerjisine dönüştürüldüğükısımdır. Güneş bacasında kullanılan tür-binler, rüzgar türbini gibi hız kademelideğil tam tersine basınç kademeli rüzgarturbo jeneratörleri gibi çalışırlar. Bu tiptürbinlerdeki güç yoğunluğu (rotor yüzeyalanı başına alınan güç) hız kademeli tür-bine göre oldukça yüksektir. Aynı çapasahip olması durumunda yaklaşık 10 kat-lık bir güç farkı vardır (Weinrebe, 2004).Türbinin girişinde ve çıkışındaki hava hızıhemen hemen eşittir. Elde edilen güç tür-binden geçen hava miktarına ve basınçdüşüm miktarına bağlıdır. Türbinler nor-malde bacanın alt kısmına yani bacanındirsek kısmının alt tarafına yerleştirilirler.(Şekil 5.6) [24]

Dikey eksenli türbinler sağlam ve sessizçalışırlar. Yerleştirilecek olan türbin sayısıgüneş bacasının büyüklüğüne göre ya biradet ya da birden fazla olabilir. Örneğinaltı adet türbin yerleştirilmek istenirse herbir türbinin kanat çapı, baca çapının yak-laşık altıda biri olmalıdır. Birden fazla tür-bin kullanılması durumunda türbinler, önçatı ve baca arasındaki geçiş bölgesindedağıtılmış olarak yerleştirilebilir. Bir başkatürbin yerleştirme şekli de 7 türbinli sis-temlerdir. Bu sistemde 6 adet türbine ekolarak 7. türbin bacanın merkezine yer-leştirilir.

6. GÜNEŞ KULESİ SİSTEMİ6.1 Sistemin TanıtılmasıGüneş enerjisi, temiz ve yenilebilir enerjikaynağıdır. Bu konsept 1980 yılında J.Schlaich ve arkadaşları tarafından dizaynedilmiştir. Prensip olarak, rüzgar türbiniprensibine göre ve kolektörce ısıtılanhava akımının kulede oluşturduğu çekişetkisiyle çalışır. Güneş kulesi bilinen tek-niklerin bileşimidir. Bu teknolojinin ge-nelde güneş radyasyonunu bol alan,elektrik enerjisinin olmadığı uzak yerlerdeuygulanması önerilir [25]. Tipik bir güneşkulesinin üç temel bileşeni cam toplayıcı,

baca ve rüzgar türbünüdür. Güneş kulesibunları yeni bir biçimde bir araya getiriyor(Şekil 6.1).

Hava, cam kaplama altında kaplamacaemilen güneş radyasyonunca ısıtılır. Ke-narları açık olan sistem içerisine dışarıdansürekli hava akışı mevcuttur. Sistemin or-tasında dikey bir kule (baca) bulunur.Sıcak hava yükselirken altta ısınan havayıda çeker ve böylece çevreden sistemesoğuk hava ısınmak üzere girer. Genel uy-gulamalarda ısınan havanın yön değiştir-mesinin önlenmesi amacıyla, kolektörkaplama merkezine doğru eğimli olarakyerleştirilebilir. Bu sayede güneş enerjisibacada sürekli bir hava akımı (çekiş) sağ-lar. Isınan havanın bu kinetik enerjisi, ku-lenin girişine yerleştirilen rüzgar türbiniaracılığıyla elektrik enerjisine çevrilir.

Güneş kulelerinin çalışma prensibi ba-sittir ve avantajları da şöyle sıralanabi-lir [25]:* Toplayıcı doğrudan ve dağınık tümgüneş ışığı toplayabilir. Diğer güneş ener-jisi sistemlerinin tümünde doğrudangüneş ışığı gereklidir.* Güneş enerjisinin kolektör altına yerleş-tirilecek su dolu borularda veya ısı depo-lanabilecek başka malzemelerkullanılmasıyla biriktirilerek güneş kule-sinde gece de enerji üretilebilir.* Sistem güvenilirdir, işleyen tek aksamtürbin-jeneratördür ve arıza yapma olası-lığı çok düşüktür. Yakıt ve atık yoktur.Düşük çalıştırma maliyetine sahiptir.* Diğer termik santraller (ve güneş ener-jisi sistemleri) gibi soğutma suyuna gerek-sinim duymaz. Pek çok ülkede kolaylıklakullanılabilir.* İnşası için gerekli malzemeler cam, çi-mento ve taştır. Bu da hemen her yerdekolaylıkla bulunan yapı malzemeleridir vegüneş kulesi yerinde inşa edilebilir.* Yüksek teknolojili herhangi bir ürün ge-rektirmediği için her ülkede kurulabilir.* Fakir ülkeler bile güneş kulelerini kendi

olanakları ile kurup iş-letebilirler.

Güneş kuleleri topla-dıkları güneş enerjisininancak küçük bir bölü-münü enerjiye çevirebi-lirler, yani verimleri çokdüşüktür. Ancak basityapıları, bakım gerek-tirmemeleri nedeniylebu dezavantajı avan-taja çevirebilirler. Enbüyük dezavantajı ise,

m a k a l e

140 Termo Klima Ekim 2011

Şekil 5.5 Baca yüksekliğininelektrik enerjisi üretimine olanetkisi [23]

Şekil 5.6 Manzaranes prototipinde kullanılantürbin [24]

Şekil 6.1 Güneş kulesinin çalışma prensibi: Cam toplayıcı, baca ve türbin [25]

Page 143: Termo Klima Ekim

m a k a l e

141Termo KlimaEkim 2011

güneş kuleleri kapasitelerine göre büyüktoplama alanları gerektirmeleri nedeniyleher yere kurulamamalarıdır. Ancak bolgüneş alan geniş çöller için büyük alangereksinimi bir dezavantaj değildir. Öteyandan çöllerin de karmaşık biyosistem-leri olduğu göz önüne alınmalı ve bu ya-pının korunmasına özen gösterilmelidir.

6.2 Güneş Kulesi Teknolojisi6.2.1 ToplayıcıSıcak hava, yerden belli bir yüksekliktedöşenmiş cam, plastik veya transparankaplamanın içinde sera etkisi ile üretil-mektedir (Şekil 2.2). Kuleye yaklaştıkçacam yüksekliği arttırılabilir. Bu da radyalyöndeki sürtünme etkisi artmasını önler.Ayrıca kaplama yüksek frekanslı ışınımıgeçirirken alçak frekanslı ışınımı (yerdenyansıma) tutarak havanın ısınmasına yar-dımcı olur. Bazı uygulamalarda elektriküretimini 24 saat boyunca sağlamak içintoplayıcının altına siyah su dolu borularveya başka malzemeler yerleştirilerek ısı-

nın depolanması sağlanabilir. Bu malze-meler, gündüz ısınır, gece depoladıklarıısıyı çevreye yayar. Böylelikle güç üreti-mim 24 saat boyunca maksimum sevi-yede olması sağlanır [25].

6.2.2 KuleKule, sistemin asıl termal motorudur(Resim 2.1). Bu basınçlı ve çok az kayıplıbir borudur. Isınan havanın yükselmesiyaklaşık olarak toplayıcıdaki sıcaklık yük-selmesi, ΔT ve kule hacmi (yükseklikleçapın çarpımı) ile doğru orantılıdır [25].Büyük bir güneş kulesi hava sıcaklığını 35K kadar yükseltebilir. Bu da 15 m/s hızasahip baca akımına neden olur. Böylelikleişleyen bir güneş kulesinin içine bakım içingirilebilme imkanı sağlar. Bu tip bacalarıyapmak için değişik yöntemler vardır. Eniyi yöntem demirli beton yapıdır. Boru bi-çimli veya oluklu metal veya kablo ağı vekabuklardan oluşan yapılar da düşünüle-bilir. Tüm bu yöntemler soğutma kulele-rinde kullanılan bilinen yöntemlerdir [25].

6.2.3 TürbinTürbinler, kuledeki hava akımını dönen me-kanik enerjiye çevirir. Güneş kulesindekitürbin rüzgar enerjisi üretmekte kullanılan-lardan farklı, daha çok hidroelektrik sant-ralindeki türbinler gibidir. Çıkış gücü basınçkaybı ile akış hacminin çarpımına eşittir, girişve çıkış hızları hemen hemen eşittir. Kanataralığı güç çıkışını regüle etmek için deği-şen hız ve debiye göre ayarlanır. Kanatların düz tarafı hava akışına diksetürbin dönmez. Kanatlar hava akımınaparalel olursa ve akışa izin verirse basınçkaybı olmaz ve elektrik enerjisi üretilemez.Bu iki uç durum arasında bir optimumdurum vardır [25].

Resim 6.1.1 Manzanares/İspanyaprototip güneş kulesi [25]

Şekil 6.2 Enerjidepolanması (a)Gündüz [25]

Şekil 6.2 Enerjidepolanması(b) Gece [25]

Şekil 6.3 Kulenin yapısı [25]

Şekil 6.4 Baca içindeki rüzgar türbini [25]

Page 144: Termo Klima Ekim

7. YOĞUNLAŞTIRICI GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMLERİ 7.1 Yoğunlaştırıcı Sistemlerin ÖzellikleriGüneş enerjisi uygulamalarında düzlemselgüneş kollektör sistemlerinin yanı sıradaha yüksek sıcaklıklara ulaşmak için yo-ğunlaştırıcı kollektör sistemleri kullanıl-maktadır. Kollektörlerde güneş enerjisinindüştüğü net alana "açıklık alanı" ve güneşenerjisinin yutularak ısı enerjisine dönüş-türüldüğü yüzeye "alıcı yüzey" denir. Düz-lemsel güneş kollektörlerinde açıklık alanıile alıcı yüzey alanı birbirine eşittir.Yoğunlaştırıcı kollektörlerde ise güneşenerjisi, alıcı yüzeye gelmeden önce optikolarak yoğunlaştırıldığı için alıcı yüzey,açıklık alanından daha küçük olmakta-dır.Güneş enerjisini yoğunlaştıran kollek-törlerde en önemli kavramlardan biri"yoğunlaştırma oranı" dır.Yoğunlaştırma oranı; açıklık alanının alıcıyüzey alanına oranı şeklinde tarif edilir.Yoğunlaştırma oranı, iki boyutlu yoğun-laştırıcılarda (parabolik oluk) 300, üç bo-yutlu yoğunlaştırıcılarda (parabolik çanak)40000 mertebesindedir.

7.2 Parabolik Oluk KollektörlerDoğrusal yoğunlaştırıcı termal sistemlerinen yaygınıdır. Kollektörler, kesiti parabolikolan yoğunlaştırıcı dizilerden oluşur. Ko-lektörün iç kısmındaki yansıtıcı yüzeyler,güneş enerjisini, kollektörün odağındayer alan ve boydan boya uzanan siyah birabsorban boruya odaklarlar. Kollektörlergenellikle, güneşin doğudan batıya hare-ketini izleyen tek eksenli bir izleme sis-temi üzerine yerleştirilirler. Enerjiyitoplamak için absorban boruda bir sıvıdolaştırılır. Toplanan ısı, elektrik üretimiiçin enerji santraline gönderilir. Bu sistem-ler yoğunlaştırma yaptıkları için daha yük-sek sıcaklığa ulaşabilirler. (350-400°C)Doğrusal yoğunlaştırıcı termal sistemlerticari ortama girmiş olup, bu sistemlerinen büyük ve en tanınmış olanı 350 MWgücündeki şimdiki Kramer&Junction eskiLuz International santrallarıdır.

7.3 Parabolik Çanak Sistemler:İki eksende güneşi takip ederek, sürekliolarak güneşi odaklama bölgesine yoğun-laştırırlar. Termal enerji, odaklama bölge-sinden uygun bir çalışma sıvısı ile alınarak,

termodinamik bir dolaşıma gönderilebilirya da odak bölgesine monte edilen bir Stir-ling makine yardımı ile elektrik enerjisineçevrilebilir. Çanak-Stirling bileşimiyle güneşenerjisinin elektriğe dönüştürülmesinde %30 civarında verim elde edilmiştir.

7.4 Merkezi Alıcı SistemlerTek tek odaklama yapan ve heliostat adıverilen aynalardan oluşan bir alan, güneşenerjisini, alıcı denen bir kule üzerinemonte edilmiş ısı eşanjörüne yansıtır veyoğunlaştırır. Alıcıda bulunan ve içindenakışkan geçen boru yumağı, güneş ener-jisini üç boyutta hacimsel olarak absorbeeder. Bu sıvı, Rankine makineye pompala-narak elektrik üretilir. Bu sistemlerde ısı ak-tarım akışkanı olarak hava da kullanılabilir,bu durumda sıcaklık 800°C'ye çıkar. He-liostatlar bilgisayar tarafından sürekli kont-rol edilerek, alıcının sürekli güneş almasısağlanır. Bu sistemlerin kapasite ve sıcak-lıkları, sanayi ile kıyaslanabilir düzeydeolup Ar-Ge çalışmaları devam etmektedir.

8. SONUÇLARGünümüzde, üretim ve dizayn maliyetlerigittikçe düşen, güneş pilleri, elektrik üre-timinde bir seçenek durumuna gelmişler-dir. İlk kuruluş maliyeti, diğer sistemleregöre, biraz yüksek olsa bile, sistem birsüre sonra kendini amorti etmektedir. Sis-temin en önemli özelliği, elektrik üretimiiçin hiçbir yakıta veya bağlantıya gerekduymamasıdır. Devam eden çalışmalarsonucu, maliyette olacak iyileşmeler,güneş pillerini daha da çekici bir alternatifdurumuna getirecektir. Dünyada yapılançalışmalar sonucu, sistemlerin maliyetleriher geçen gün düşürülmekte; bu da, sözkonusu sistemleri çekici kılmaktadır. Alter-

natif enerji sistemleri üzerine yapılan araş-tırma/geliştirme çalışmalarıyla birim elek-trik enerjisi üretim maliyetleri 1/3 oranındadüşürülmüştür. Fiyatların ileride daha dadüşeceği kesindir. Çok hızlı şekilde ol-masa bile alternatif enerjilerle elektriküretimi, ülkemizde, giderek yaygınlaş-maktadır.Ülkemizde, yenilenebilir kaynaklar açısın-dan iyi bir potansiyel bulunmaktadır. Sonbirkaç yıla kadar, bu konu, daha çok üni-versitelerin araştırma konusu olarak kal-mışken, günümüzde, giderek yaygınlıkkazanmaktadır. Tüm dünyada olduğugibi, ülkemizde de çevre bilincinin kaza-nılmaya başlanması ve yaşanmakta olanenerji darboğazı nedeniyle, alternatifenerji kaynakları daha bilinçli kullanıl-maya başlanmıştır; ancak, pek çok ko-nuda olduğu gibi, alternatif enerjikaynakları konusunda da, gerekli düzen-lemelerin yapılmasında gecikilmiştir.Gerek enerji sıkıntısı, gerekse çevre kaygı-sıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına bir anönce gereken önem verilerek geç kalınma-dan, devlet ve özel sektör bazında yatırım-lara girilmesi gerekmektedir. Alternatifenerji kaynaklarının caydırıcı olabileceközellikleri, ilk yatırım maliyetlerinin yüksekoluşudur; ancak, karşılaştırma yapılırkendikkat edilecek değerler, çevre ve uzun va-dede çözülen enerji sıkıntısı olmalıdır.

9. KAYNAKÇA[1] http://www.youthforhab.org.tr/tr/yayinlar/enerji/gunespilleri/giris.html[2] http://www.eie.gov.tr/turkce/gunes/veri.html[3] http://www.sunpowerltd.com/pages/tr/activities/solar.asp[4] http://myo.mersin.edu.tr/UZAK/TP/Bilgisayar/bp-109(temel-elk)/te-08.pdf[5] Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü internet sayfası,http://www.eie.gov.tr/ [6] http://www.solartechnology.com.tr/gunes_panelleri_nasil_calisir.aspx[7] İstanbulluoğlu, S. 1998, Elektrik Mühendisliği Dergisi, 39,(403): 35-36.[8] http://myo.mersin.edu.tr/UZAK/TP/Bilgisayar/bp-109(temel-elk)/te-08.pdf[9] http://www.akmtele.com/teknik/TemelEln/TemEln02.asp[10] YILDIRIM, Bülent – AKKOYUNLU Tamer – SEZER Ahmet, Bir Binanın GüneşPili Destekli Güneş Kollektörleriyle Isıtılması, S.D.Ü., Mühendislik-Mimarlık Fa-kültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Bitirme Ödevi, Isparta, 1995[11] ÇITIROĞLU, Ahmet, Güneş Enerjisinden Yararlanarak Elektrik Üretimi,Makale, Mühendis ve Makine, Cilt: 41, Sayı: 485.[12] http://www.ezincmetal.com/tr/urunler_gunes_pilleri.php[13] GÜNKAYA, Erkan, Güneş Enerjisinden Yararlanarak Elektrik ÜretimiS.D.Ü., Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Bi-tirme Ödevi,ISPARTA – 2001 [14] http://www.polatbatin.com/gunes-enerjisi[15] http://www.hidronerji.com.tr/detay.aspx?face=e&do=25 [16] http://www.alternaturk.org/gunes_pili_malzeme.php[17] Erel Ş. BAYRAK, M. Saltık, M. Kaymak “Güneş Pillerinin ÇalışmasındaFoto Açısal Etki ve Optimal Verimin Sağlanması” Elektrik Enerjisi ve Tek-nolojisi Sempozyumu, İTÜ,İstanbul,1994[18] http://www.eurosolar.org.trsunumlarEIE2002.pdf [19] Pastohr, H., Kornadt, O., Gürlebeck, K., 2004. Numerical and analyti-cal calculations of the temperature and flow feld in the upwind powerplant. International Journal of Energy Research, 28, 495-510.[20] Weinrebe, G., 2004. Das Aufwindkraftwerk-Wasserkraftwerk derKüste. Nova Acta Leopoldina NF 91, Nr.339, 117-141.[21] Bernardes, M.A., 2004. Technische, ökonomische und ökologischeAnalyse von Aufwindkraftwerken, Institut für Energiewirtschaft und Ra-tionelle Energieanwendung, Universität Stuttgart, 230s. Stuttgart.[22] SBP, Schlaich Bergermann und Partner, 2006, http://www.sbp.de[23] Schlaich, J., Bergermann, R., Schiel, W., Weinrebe, G., 2004. Designof Commercial Solar Updraft Tower Systems - Utilization of Solar InducedConvective Flows for Power Generation[24] Schlaich, J., Bergermann, R., Schiel, W., Weinrebe, G., 2004. The SolarUpdraft Tower- Aufwindkraftwerke zur Solaren Stromerzeugung, CD-Rom.[25] İnternet: Schlaich J. , “The Solar chimney”, http:/www.sbp.de (2002).[26] http://www.unienerji.com/?p=563[27] http://www.eie.gov.tr/turkce/yek/gunes/gunesisil.html

m a k a l e

142 Termo Klima Ekim 2011

Şekil 7.1 Parabolik Oluk Kollektörler [26 ]

Şekil 7.2 350 MW gücünde parabolik olukgüneş santralı-Kaliforniya [27]

Şekil 7.3 Solar I Merkezi Alıcı Güneş Isıl Elek-trik Santralı (İspanya)

Page 145: Termo Klima Ekim
Page 146: Termo Klima Ekim

ATC Air Trade Centre’nin uzun yıllardanberi satışını yaptığı Actionair - Fire ShieldYangın Damperleri, düşen katlamalı per-desi ve kapama yayları paslanmaz çeliktenimal edilmiş, dış gövdesi galvaniz çeliktenDW 144 sınıfı A,B ve C standartlarında,hava sızdırmaz şekilde imal edilmektedir.Yangın damperleri BS ISO 10294/1’egöre test edilmiş Classification E’ ye

uygun ve Avrupa standartları EN 1366-2’ye göre sertifikalıdır.Yangın damperinin kapama sigortası yaylımekanizmadır ve 72˚C’de otomatik ola-rak damperin kapanmasını sağlamakta-dır. Bu sigorta yayı 180˚C’nin üzerinde birsıcaklığa maruz kalmadıkça, değiştirilme-sine gerek kalmadan tekrar kurulabilirözelliktedir. (Shape Memory Alloy)Yangın damperleri paslanmaz çeliktenimal edilmiş olup, dumanın ve zararlı gaz-ların yayılmasını geciktiren kenar conta-lara sahiptir.

Damper üzerinde dışarıdan bakıldığında,damper konumunu açık/kapalı belirtenbir indicator bulunmaktadır. Ayrıca birmicroswitch vasıtası ile damper konumuacık/kapalı merkezi panodan izlenebil-mektedir.

Modelleri: FS 101 / FS 201 / FS 301Boyutları: Yangın damperleri kanal ölçüsüve adetlere gore, özel olarak üretilmektedir. Özellikleri: Damperler LPC/BRE tarafından4 saat ve üzeri uygulamalara kadar testedilmiştir.Loss Prevention Certification Board Limi-ted (LPCB) tarafından ürün sertifikası ileödüllendirilmiştir. BS ISO 10294-1: 1996, BS EN 1366-2:1999 and BS 476 Part 20: 1987 Yangıntest standartları belgelerine sahiptir.Korozyon testi yapılmıştır.Kendinden kilitlemelidir, çıkarılabilir kasetivardır ve kolaylıkla tek elle resetlenebilir vetekrar kurulabilir.Paslanmaz çelik, perde tip kanatlıdır.230 Volt AC veya 24 Volt AC ve DC uzak-tan kontrol seçenekleri ile,elektro mıkna-tıs ve kaset tipi, arıza emniyeti gibiseçenekleri vardır.Yapısı: Maksimum gücü sağlayan, 1.406(430) ferritik paslanmaz çelik, katlanabilirperde, bir yangın kalkanı oluşturur. Genişprofilli kanatlar, kanatların tam olaraktoplandığında, daha düşük bir yükseklikoluşmasını sağlar bu da damperin kulla-nılabilir alanını en üst düzeye çıkarmayaolanak sağlar. Paslanmaz çelikten kenar sızdırmazlık con-taları: Paslanmaz çelik kenar sızdırmazlıkcontaları, kanat kenarlarında sabit birbasınç sağlayarak, duman ve diğer zararlıgazların yayılmasını en aza indirirler.Paslanmaz çelik kapama yerleri: Paslan-maz çelik sabit gerginlik yayları takılarak,hava akımını kapatıp , amotisör manda-lını da dikey veya yatay operasyon neolursa olsun dikkatle konumlandırmıştır.Spigotlu gövde: Spigotlu gövde ile montajkolaylığı sağlanmaktadır. Spigot gövde,devamlı olarak kaynaklı köşeler ve spigotbağlantıları ile test metodlarında kullanı-lan Eurovent Sınıfı A,B & C ve HVCAkanal sisteminin özellikleri DW 144 olanhava dağıtım sistemlerinin içinde olma-sına izin vermiştir. Bu galvaniz gövdeler, kare, dikdörtgen,dairesel veya düz oval kanal bağlantıla-rıyla birlikte üretilmektedir.Bir seçenek olarak gövdeler,1.4016 (430)türü ferritik veya 1.4401 (316) türü öste-nitik paslanmaz çelik olarak imal edilebilir.

Actionair marka “Fire Shield” model yangın damperleri

t e k n i k t a n ı t ı m

144 Termo Klima Ekim 2011

Page 147: Termo Klima Ekim
Page 148: Termo Klima Ekim

t e k n i k t a n ı t ı m

146 Termo Klima Ekim 2011

Yeni ‘EWA/YQ~BA’ serisinin eklenme-siyle, küçük soğutma grubu segmentinide (17 ila 75 kW soğutma kapasitesi ara-lığı, 1 veya 2 devreli yedi boyut) içine ala-cak şekilde genişletilen Daikin inverterscroll ürün yelpazesi, en yüksek verimlilik,tasarruf ve konfor düzeyleri gerektirenuygulamalar için uygun hale geldi.

Daikin’in yeni EWA/YQ~BA serisinde kul-lanılan entegre inverter teknolojisi, kom-presör devrini gerçek soğutma/ısıtmatalebine göre ayarlayarak soğutma grubu-nun, termal yük koşullarından bağımsızolarak optimum verimlilikte çalışmasına

olanak sağlıyor. Yalnızca yeterli gücün tü-ketilmesi sayesinde, yıllık işletme maliyet-leri en aza iniyor ve soğutulmuş su sistemimaliyetinin geri ödeme süresi kısalıyor.

Kompresörün tam olarak gereken de-virde çalıştırılması, enerji tüketimine yolaçan çalışma başlatma ve durdurma işlem-lerini ortadan kaldırıyor. Böylece sadeceverimlilik yükseltilmiyor, aynı zamanda op-timum konfor ve teknik performans da

sağlanıyor. Sunulan avantajlar arasındaaşırı kararlı çıkış suyu sıcaklıkları, dahadüşük çalışma sesi seviyeleri, sistem tale-bine daha hızlı yanıt verme, daha düşükbaşlangıç akımı gereksinimlerinin karşı-lanması ve optimum güç faktörü (daima> 0,95) yer alıyor. Fan kontrolünün de in-vertere dayalı gerçekleştiği DaikinEWA/YQ~BA serisinde yeni soğutmagrupları da 4,5'a varan ESEER değerleriylesınıfının en iyi kısmi yük performansınasahip.

Geniş uygulama alanıKonfor ve tuzlu su uygulamaları da dahilproses soğutma/ısıtma uygulamaları içinoldukça elverişli bir yapıya sahip bu yeniüniteler, geniş ortam koşulu aralıklarındaçalışabiliyor.Verimli bakım ve uzun sistemömrü için önemli bileşenlere kolayca ula-şılabilecek ve servis işlemleri kolayca ger-çekleştirilebilecek şekilde tasarlananünitelerin, yalnızca soğuk ve heat pumpmodelleri bulunuyor. Temel hidrolik mo-dülü, fabrikada monte edilen bir opsiyo-nel pompa veya yüksek ESP'li pompa iledonatılabiliyor. Denge kabına ihtiyaç bu-lunmuyor; bu da sistemin geri ödeme sü-resini daha da kısaltıyor. Üniteler bir dijitalkumanda içeriyor, ek bir uzaktan kuman-dayı ve yaygın şekilde talep edilen akse-suar kitlerini de destekliyor.

Daikin’den küçük işletmelere endüstriyel konforİklimlendirme sektörünün li-derlerinden Daikin, küçük işlet-meler ve endüstriyel tesislerinenerji tasarrufu sağlayabilmesiiçin yeni Daikin EWA/YQ~BAserisini geliştirdi. Inverter tek-nolojisi avantajlarını sunan, yeniR-410A tabanlı EWA/YQ~BA se-risi, küçük ofis binaları ve endüs-triyel tesislere maliyet tasarrufusağlıyor.

Page 149: Termo Klima Ekim
Page 150: Termo Klima Ekim
Page 151: Termo Klima Ekim

kültür - sanat

Page 152: Termo Klima Ekim

k ü l t ü r - s a n a t

150 Termo Klima Ekim 2011

Page 153: Termo Klima Ekim

k ü l t ü r - s a n a t

151Termo KlimaEkim 2011

23 yıldır, gelenekselden güncele, alterna-tiften popülere, Batı’dan Doğu’ya tümsanat anlayışlarına değer veren ENKAKültür Sanat; ev sahipliği yaptığı etkinlik-leri İbrahim Betil Oditoryumu’nda sanat-severlerle buluşturuyor.

Johann Strauss Ensemble Vienna orkes-trasının Viyana valslerinden Türk tango-larına uzanacak bir müzik ziyafetiylebaşlayacak etkinlikler, çocuklar için dü-zenlenen “Neşeli Pazarlar” konser dizi-siyle devam edecek.

“Neşeli Pazarlar’da, Birlikte Şarkı Söylü-yoruz” adlı konserde bu yıl Dünya birinciolan Boğaziçi Caz Korosu çocuklarla bir-likte insan sesi kullanarak takım olma duy-gusunu yaşayacaklar. Diğer bir konserdeise, farklı ülkelerin başarılı genç eğitimci -müzisyenlerinden oluşan Mannheimer En-semble ile Boğaziçi Caz Korosu’nu biraraya getiren ENKA Kültür Sanat; müziğinevrenselliği ve birleştirici yanıyla, kültürler

arası kaynaşmayı sağlayacak. Etkinlikler,Zuhal Olcay’ın kapanış konserinde sergile-yeceği eşsiz performansla son bulacak.

ENKA Kültür Sanat Oditoryumu, konser-lerin yanı sıra; sezona damgasını vuran 5tiyatro oyununu da kış etkinlikleri kapsa-mında sahnesine taşıyacak. Dolunay Soy-sert, Mete Horozoğlu, Deniz Çakır,Bülent Alkış ve Selen Uçer’in rol aldığı,Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’na ait“Cam” adlı oyunda, tiyatro severler alı-şılmadık bir kurguyla karşılaşacak. OyunAtölyesi’ne ait “Don Juan’ın Gecesi”ndeise, Haluk Bilginer’in canlandırdığı Don

Juan’ın miti etra-fında, “cinselliğindoğası ve insanınvaroluşu” tartışı-lacak. Dostlar Ti-yatrosu’na ait“Nereye Gidiyo-ruz?” – “Azizlik-ler” adlı tek kişilikoyunda; Türk ti-yatrosunun ustaoyuncusu Genco

Erkal, Aziz Nesin’in öykü, şiir, masal vetaşlamalarının uyarlamasını sahneye ko-yacak. Başarılı oyuncular Emre Kınay veAhu Türkpençe; Duru Tiyatrosu’na ait“Sondan Sonra” adlı oyunda, nükleersaldırı sonrası sığınakta kalan Mark ve Lo-uise karakterleriyle seyirci karşısına çıkar-ken,“Kıyıya Oturmanın Böylesi” adlı tekkişilik oyunuyla Merve Ergin, 11 farklı ka-raktere bürünerek izleyicisini şaşırtacak. ENKA İbrahim Betil Oditoryumu’nda kol-tuk sayısının sınırlı ve yerlerin numarasızolması nedeniyle, önceden rezervasyonyaptırılması öneriliyor. Dileyen katılımcılar,her etkinlik öncesi saat 19:00’da Taksim– AKM önünden kalkacak ücretsiz servisile etkinlik merkezine ulaşabiliyorlar. Et-kinlik bitiminde ise, ENKA İbrahim BetilOditoryumu’ndankalkacak servis, ko-nukların Taksim –AKM’ye ulaşımınısağlıyor. Servistenyarar lanabi lmekiçin etkinliklerdenen az iki gün önceENKA ile bağlantıyageçerek rezervas-yon yaptırılması ye-terli.

ENKA Kültür Sanat; 24 Ekim – 20 Aralık tarihleri arasında ev sahipliği yapacağıtiyatro oyunları ve konserlerle, İbrahim Betil Oditoryumu’nu sanatla dolduracak!Johann Strauss Ensemble Vienna Orkestrası ile başlayacak olan kış etkinlikleri;Zuhal Olcay konseri ile son bulacak.

ENKA KÜLTÜR SANAT ODİTORYUMU,5 TİYATRO 4 KONSER İLE SANAT DOLU!

Bilet Fiyatı: “Don Juan’ın Gecesi”: 40 TL – Diğer Tiyatro Oyunları: 20 TLZuhal Olcay: 40 TL – Diğer Konserler: 30 TL“Neşeli Pazarlar’da Birlikte Şarkı Söylüyoruz”: 30 TL (Çocuklara Ücretsiz)Bilgi için: www.enkasanat.org 0 212 276 22 14–15/209

Johann Strauss Ensemble Vienna

“Nereye Gidiyoruz?”

“Azizlikler”

Cam

Neseli Pazarlar Bogazici Caz Korosu

Mannheimer Ensemble

Page 154: Termo Klima Ekim

Bu etkinliklerin ana projelerinden “Fik-tion Okzident” başlıklı sergi; Türkiye-Al-manya ilişkilerini kalıcı olarak, yeni birtoplumsal ve politik temele dayandıran,Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün 50.yıldönümü nedeniyle özel olarak tasar-landı. Türkiye ile Almanya arasındaki kül-türel diyaloga, umut verici özlemlerlebirlikte, ön yargılar damgasını vurmuştur.Her iki kültürde de bu duygularla var olankurgulanmış dünyalar; kültürel, toplum-sal ve düşünsel ortak yaşamın temelinibelirlemede önemli bir rol oynar. İstan-bul’da MSGSÜ Tophane-i Amire Kültürve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek “Fik-tion Okzident” sergisi; on sekiz sanatçı-nın yapıtlarıyla, zihinlerimizde var olan vegündelik hayatımıza yansıyan olguları,değişik açılardan, sanatçıların gözüyle elealıyor. “Fiktion Okzident” sergisinde eser-leriyle yer alacak sanatçılar; Banu Birecik-ligil, Altan Çelem, Neco Çelik, Timur

Çelik, Nezaket Ekici, Esra Ersen, Ali Kepe-nek, Azade Köker, Sedat Mehder, KınayOlcaytu, İrfan Önürmen, Denizhan Özer,Ferhat Özgür, Şener Özmen, Esat Tekand,Cengiz Tekin, Nurseren Tor, Vahit Tuna veHanefi Yeter.Serginin içeriği, iki kültür politikası ala-nına dayanıyor. Birinci alan, Almanya’yagöç ve toplumsal değişimleri konu edinenve bu değişimleri dillendiren verimli birTürkiye-Almanya sanat gelişimi ile tanım-lanıyor. İkinci alan ise, Türkiye’de Batı’nınalgılanışı ile globalleşme ve göç sonu-cunda kültürel ve toplumsal değişimlereodaklanıyor. Kuratörlüğünü Çetin Güzel-han, Johannes Odenthal ve Mimar SinanGüzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesiEmre Zeytinoğlu’nun üstlendiği sergi; Go-ethe Enstitüsü ve Mimar Sinan Güzel Sa-natlar Üniversitesi işbirliğinde, T.C. Turizmve Kültür Bakanlığı ve Stiftung Merca-tor’un değerli destekleriyle gerçekleştiri-

liyor. Stiftung Mercator, sergiye paralelolarak gerçekleştirilen bir eğitim progra-mını teşvik ediyor. Özel turlar, etkinliklerve eğitim malzemeleri içeren bu prog-ram, Türkiye ile birlikte Almanya’da dakültürel politik ve pedagojik alanda özel-likle öğrencilere, öğretmenlere ve kültürelçilerine hitap ediyor. 30 Ekim Pazargünü saat 16:00’da Tophane-i AmireKültür ve Sanat Merkezi’nde açılacakolan “Fiktion Okzident” sergisi, 26 Ka-sım’a dek ziyaret edilebilecek.

Goethe Enstitüsü, Almanya ve Türkiye arasında imzalananİşçi Alımı Anlaşması’nın 50. yılını, 20 Ekim - 10 Aralık 2011tarihleri arasında gerçekleştireceği kültür ve sanat etkinlik-leriyle kutluyor! 50 yıllık birlikteliğin kültürel, politik ve top-lumsal yansımaları; sergi, film, okuma, konferans, konser,atölye ve tiyatro etkinlikleriyle gündeme getirilecek.

k ü l t ü r - s a n a t

152 Termo Klima Ekim 2011

TÜRKİYE’DEN ALMANYA’YA GÖÇÜN

50.YILI

Hanefi Yeter-Arbeitsvertrag Kinay Olcaytu - weihnachtismusSener Ozmen - Cengiz Tekin Irfan Onurmen- Isci heykeli

Altan Celem-sicak bir gün

Banu Birecikligil - isyan

Page 155: Termo Klima Ekim

k ü l t ü r - s a n a t

153Termo KlimaEkim 2011

Etkinliklerin bir diğer parçası olan “Karşı-dan Bakış – Göç ve Sinema” film seçkisi;tarafların, “diğer”inin gözünde nasıltemsil edildiğini gözler önüne seriyor. Go-ethe Enstitüsü ve İstanbul Modern işbirli-ğiyle düzenlenen film gösterimleri; 20 –30 Ekim tarihleri arasında İstanbul Mo-dern’de gerçekleşecek.

Türkiye ile Almanya arasında mekik do-kuyan rap sanatçısı SultanTunç, İstan-bul’da yaşayan gençlerle HipHopmüziğinin farklı biçimleri üzerine 25 EkimSalı günü saat 13.00’den itibaren Baby-lon’da atölye çalışmaları yapacak. Türki-ye’nin en yenilikçi HipHop şarkıcılarıarasında sayılan sanatçının en son al-bümü Hürriyet Gazetesi tarafından Tür-kiye’de yapılan “En İyi HipHop Albümü”seçildi. Goethe Enstitüsü ve Babylon iş-birliğiyle düzenlenen atölye, gençlerlegerçekleşecek bir parti ile sona erecek.

TRT Türk’ün, göçün 50. yılı kapsamındagerçekleştirdiği “Gidenlerin Öyküsü”başlıklı etkinliğinde, 26 Ekim Çarşambagünü; yolcuları arasında sanatçıların, ede-biyatçıların, gazetecilerin ve ilk göç edenailelerin birinci jenerasyonundan kişilerinbulunduğu bir tren, Sirkeci Garı’ndanMünih’e uğurlanacak. Tren; 30 Ekimgünü, Münih Tren İstasyonu’na, 50 yılönce Almanya’ya ilk göç edenleri taşıyantreninin vardığı 11. perona yanaşacak.Treni uğurlama töreninde; Türkiye’nin enbaşarılı ilk kadın rap sanatçısı Ayben ileAlmanya, Türkiye ve İtalya’dan müzisyen-lerin oluşturduğu, 1989 yılında Köln’de

kurulan rapgrubu Microp-hone Mafia;Goethe Ensti-tüsü ve Türkiye-Almanya KültürForumu işbirli-ğiyle, IstanbulBüyükşehir Be-lediyesi’nin des-teğiyle, saat11:00'de birliktemini bir konser

verecek. Ayben ve Microphone Mafiadaha sonra saat 15:00’te; farklı okullardandavet edilen öğrencilere verecekleri kon-serde de beraber sahne alacaklar.

Uluslararası alanda tanınan bilim insanlarıve genç araştırmacıların bir araya gelerekTürkiye-Almanya transnasyonel göçünü,hem Almanya hem de Türkiye açısındaninceleyecekleri “Ulusaşırı Göç” konferansı;Istanbul Goethe Enstitüsü, Orient-Institutve Bilgi Üniversitesi işbirliğiyle, 31 Ekim –2 Kasım tarihlerinde Bilgi Üniversitesi Do-lapdere Kampüsü’nde gerçekleşecek.

Etkinliklerde yer alan bir diğer konferansise; “Göç ve Edebiyat” başlığıyla, 3 Kasımtarihinde saat 16:00’da, Goethe Ensti-tüsü ve Bilgi Üniversitesi işbirliği ile BilgiÜniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde ger-çekleşecek. Selim Özdoğan, Zafer Şeno-cak, Yüksel Pazarkaya, Prof. NilüferKuruyazıcı, Prof. Mahmut Karakuş, Dr.Pınar Uyan'ın katıldıkları konferansta; göçdeneyiminin edebiyatı nasıl etkilediği,göçmen edebiyatının Almanya’da nasılgeliştiği ve nasıl algılandığı tartışılacak.

Goethe Enstitüsü göçün 50. yılı kapsa-mında düzenlenen etkinlikler çerçeve-sinde, kendileri ya da aileleri Türkiye’denAlmanya’ya göç etmiş üç edebiyatçınınokuma ve söyleşilerine de ev sahipliği ya-pacak. Göç geçmişine sahip edebiyat ku-şağının önde gelen isimlerinden ArasÖren, Zafer Şenocak ve Selim Özdo-

ğan’ın, “birden çok dünyada yaşamak”üzerine yapacağı söyleşiler; 1 – 3 Kasımtarihleri arasında Sirkeci Garı’nda gerçek-leşecek.

Okuma etkinlikleri çerçevesinde GoetheEntitüsü, 4 Kasım Cuma günü, uzun yıl-lardır Almanya’dan yaşayan ve önceliklekadınların durumunu anlatan eserlerveren yazar Saliha Scheinhardt’ı konukedecek. Saliha Scheinhardt ile 4 KasımCuma günü saat 19:00’da Goethe Ensti-tüsü Kütüphanesi’nde bir okuma ve söy-leşi etkinliği gerçekleştirilecek.

Berlinli yazar, gazeteci ve tiyatro yazarıAnja Tuckermann ile oyuncu ve tiyatroyönetmeni Haluk Yüce tarafından hazır-lanan “Yaşamayı Beklerken…” adlı mü-zikli tiyatro oyunu ise; GoetheEnstitüsü’nün göçün 50. yılı nedeniyledüzenlediği İstanbul programının kapanışetkinliği olarak, 10 Aralık Cumartesigünü saat 20:30’da Beyoğlu Kumbaracı50’de sahnelenecek.

Selim Özdoğan Yüksel Pazarkaya

Aras Ören

Yaşamayı Beklerken

Zafer Şenocak

Ayben

Saliha Scheinhardt

Page 156: Termo Klima Ekim

New York`ta 237.000 kişi tarafından zi-yaret edilen Amerikan Doğal Tarih Mü-zesi`nin 2009 yılında New York`ta açtığıİklim Değişikliği Sergisi, Türk Telekom anasponsorluğunda 4 Ekim 2011 - 15 Ocak2012 tarihleri arasında Santral İstanbulAna Galeri`de açılacak...Kutup ayısından ölü bir mercana, animekürelerden çeşitli interaktiflere yer verile-rek geçmişle günümüzü gözler önüneseren İklim Değişikliği Sergisi Türk Tele-kom`un ana sponsorluğunda Santralİs-tanbul Ana Galeri`de sanat severlerlebuluşuyor. 21.yy`ın en karmaşık, önemli, bilimsel vesosyal konusu hakkında bilgi veren İklim

Değişikliği Sergisi, her yaştan ziyaretçiyehitap ederken, gelecek nesiller için deiklim değisikliğinin sonuçlarını sunuyor.Tek bir çözümün olmadığına dikkatçeken sergi, ziyaretçilere kişisel, toplum-sal ve devletlerarası eylemlerin bu sorunane kadar etkili çözümler sunabileceğinigösteriyor.650m2`lik bir alana yayılan ve 8 bölüm-den oluşan İklim Değişikliği Sergisinde, 4adet interaktif, 4 adet anime küre, 2 adetmini video gösterimi, 20 adet teşhir ob-jesi yer alıyor. ArterTasarım tarafındanTürkiye`ye getirilen ve REC Türkiye`ninuygulama destekçisi olduğu sergiye her2 kurum tarafından geliştirilen ilave bir

bölüm eklenerek, Türkiye`den örneklerede yer verilecek. Ziyaretçiler, günümüzdeki iklim değişik-liği, değişen atmosfer, buz, okyanus, karave yeni enerji geleceği ile ilgili detayları busergide bulabilecekler. Sergi temelde iklimdeğişikliği ve küresel ısınma konusundafarkındalık yaratmak ve birey olarak yapı-lan davranışların kısa ve uzun vadede do-ğurduğu etkiler hakkında başta çocuklarve aileler olmak üzere kamuoyunu bilin-çlendirmeyi hedefliyor. ArterTasarım`ın Türkiye temsilciliğini yap-tığı Amerikan Doğal Tarih Müzesi, Ame-rika`nın en önemli müzelerinden birisiolup 1869`da New York`ta kuruldu.Kendi sergi ekibinin yanısıra, dünya ça-pında bilimsel kurumlarla işbirliği yaparakyılda 2 yeni sergi geliştirip, izleyiciyle bu-luşturuyor. Bir çoğu ödüllü olan sergiler,AMNH`ten sonra dünyanın önde gelenmüzeleri, bilim merkezleri ve planater-yumları tarafından sergilenmektedir. Sergi alanında oluşturulacak özel mekan-larda, serginin uygulama destekçisi olanREC Türkiye, atölye çalışmaları gerçekleş-tirecek.

Yer: Santral İstanbul Ana GaleriTarihler: 04.10.2011~15.01.2012Telefon: 0212 311 78 22Adres: Eski Silahtarağa Elektrik SantralıKazım Karabekir Cad. No: 2 Eyüp 34060İstanbul

k ü l t ü r - s a n a t

154 Termo Klima Ekim 2011

İklim Değişikliği Sergisi

Page 157: Termo Klima Ekim

k ü l t ü r - s a n a t

155Termo KlimaEkim 2011

Bugüne kadar Avrupa, Asya, Güney Af-rika, Arjantin ve Amerika’da sahnele-nen, geçen yıl da ilk kez Türk seyircisiylebuluşan ve ayakta alkışlanan Tango Fee-ling, yeniden Türkiye’ye geliyor. Muhte-şem kostümler ve ruhlara işleyenmüzikleri ile Estampas Porteñas’ın gös-terisi “Tango Feeling” gösterisi sizi tut-kunun ve dansın tarihinde yolculuğaçıkaracak.

Tango Feeling Hakkında:

Estampas Portenas 1996 yılında BuenosAires’te kurulmuştur. Arjantin Balesindeuzun yıllar dans eden koreograf Caro-lina Soler sayesinde tanındı. EstampasPortenas Avrupa (Almanya, İngiltere,

Hollanda, İspanya, İsviçre), Asya (Avus-turalya, Kore, Malezya, Yeni Zelanda,Singapur) ve Güney Afrika turnelerineçıktı. Arjantin’de ve Amerika’nın dabazı eyaletlerinde sahnelendi.İlk yılındaÇin’de 60’tan fazla sahne performansıgerçekleştirdi. Arjantin’e dönüldü-ğünde ise General San Martin CulturalCenter’da sahnelenen gösteri, sonra-sında “yeteneği, güzelliği ve baştan çı-

karıcılığı ile seyirciyi büyüleyen bir gös-teri” olarak adından söz ettirdi.TangoFeeling, Carolina Soler tarafından yara-tılan Estampas Portenas’ın şovu; müzik,kostüm ve danslarıyla muhteşem birtango seyretmenizi sağlıyor. Bu şov ikiparçadan oluşuyor: The Milonga, dahaçok geleneksel öğeler içeren bölüm veThe Show Astor Piazzola stilinde mo-dern ve yeni tango öğelerini içeriyor.

Muhteşem Dans Göste-risine Hazır Olun! Bursa,İstanbul ve Ankara'daSahnedeler!

Billboard dergisi tarafından Elvis Presley veThe Beatles ile birlikte 21. yüzyılın en büyükmüzik ikonları arasında gösterilen KanadalıPaul Anka, yarım yüzyılı aşkın kariyerine

"Diana", "My Way", "Having My Baby","Put Your Head On My Shoulder", "You'reMy Destiny" ve "Lonely Boy" gibi sayısız hitşarkıyı sığdırdı. Şarkıları Nina Simone,

Buddy Holly, Frank Sinatra, Elvis Presley,Tom Jones, Michael Jackson ve Robbie Wil-liams gibi müzik tarihinin saygın isimleri ta-rafından seslendirildi. Michael Jackson’dan“The Way You Make Me Feel”, Pet ShopBoys’dan “It’s A Sin”, Oasis’ten “Wonder-wall” ve Nirvana’dan “Smells Like Teen Spi-rit” gibi 80’ler ve 90’ların sevilen pop verock şarkılarını kendi üslubuyla seslendirdiğiRock Swings albümüyle hayran kitlesini ge-nişleten Paul Anka, dünya çapında satışıyarım milyona varan bu albümüyle Billbo-ard’un En İyi Caz Albümleri listesinde ikincisıraya kadar yükseldi, İngiltere listelerindeilk 10’a girdi ve İngiltere, Fransa ve Ka-nada’da altın plak kazandı. Albüm ve singlesatışları toplamda 80 milyonu aşan müziğinbu yaşayan efsanesi, güçlü sesi ve unutul-maz şarkılarıyla, sizi popüler müzik tari-hinde yolculuğa çıkaracak.

Çağımızın en büyük ve en üretken şarkıyazarlarından Paul Anka, bu sonbahar

İstanbul'da!

Tango Feeling

Page 158: Termo Klima Ekim

Friterm Ailesi olarak artık gelenekselleş-miş olan yaz pikniği, 2 Temmuz 2011 Ta-rihinde Aydos Piknik alanı Göl Kenarındagerçekleştirildi. Haftalar öncesinden baş-layan piknik heyecanı, meteorolojininyağmur uyarısı ile kısmi korkuya yol açsada, 300’ü aşkın katılım ile Friterm çalışan-larını ve ailelerini buluşturdu. Ön çalışma-lar boyunca servis, yemek, yarışmalar vemüzik organizasyonu ile hayli meşgulolan komisyonumuz, günün sonunda tatlıbir yorgunluğu ve başarının getirdiğihaklı onuru paylaştılar. Buluşma sabaherken saatte fabrikada başladı ve saat 09.00gibi piknik alanına ulaşıldı. Havadaki karartıve yerlerdeki ıslaklık bir miktar olumsuz dü-şünce oluştursa da, günün ilerleyen saatle-rinde korkulan olmadı. Hatta iyi kiyağmurun ardından yapıldı da bugün piş-medik sözleri epey duyuldu. Bir taraftanyemek tezgâhları kurulurken, diğer taraftamüzik tesisatı yerini aldı. Yaklaşık 60 masayayayılan katılımcılar, birbirlerine ziyaret yap-maya ve ailelerini tanıştırmaya başladılar.Sabah başlayan müzik yayını, öğleden sonrasahnesini doldurmaya başladı. Özellikle Ru-meli türküleri ile coşanlar, kadınlı erkekli ha-layları ile beğeni topladılar. Yarışmalar hiç kuşkusuz en fazla ilgiyiçeken etkinlikler oldular. 4 kategoride ya-

pılan yarışmalarda çocukların yumurtalarıdüşürmemek için gösterdikleri özen, tümaileleri heyecanlandırdı. Halat çekmedeise, 3 yarışma düzenlendi. Her ekipte ta-kımlar 10’arlı ekiplerden oluştu ve çocuk-lar, erkekler ve kadınlar kendi dallarındayarıştılar. Tüm katılımcılarında heyecanınzirve yaptığı yarışmalar sonunda kaza-nanlara hediyeleri sunuldu. Gölün sunduğu manzara ise tek kelimeile büyüledi. Özellikle balıkların sabah sa-atlerindeki su üzeri gösterisi ile, kazlarıngöl üzerindeki süzülüşleri fotoğraf düğ-melerini harekete geçirdi. Gün içinde kimi balık tutmaya çalışan,kimi göğsünde çocuğunu uyutan, kimihararetli tartışmalar yapan, kimisi ise is-kambil oynayan katılımcılarımızın tama-mında günün sonunda elektriktenarınmış rahat bir tebessüm ve etkinliklerindevamını isteyen bakışlar vardı. Son söz-cükler bir dahaki yarışmada kesin birinci-lik alacağız diyen iddialı yaklaşımlar ileyeni buluşmalar üzerine şekillendi. Piknik alanımızın temiz ve hazırlıklı olma-

sını sağlayan ve bizi gün boyu çaysız bı-rakmayan Osman bey, Fatoş hanım veekibine, damak tadını oluşturan yemekleriçin Tayfun bey ve ekibine, her türlü nazı-mızı çekerek hem yeni yıl kutlamalarındahem de pikniğimizde ses düzeni ve müzikorganizasyonu ile kulaklarımızın pasınıatan Sunay bey ve ekibine, yarışmalarakatılarak özenli ve güzel bir mücadelesergileyen başta çocuklarımız ile tümkadın ve erkek katılımcılarımıza, pikniği-mize gelerek tanışma kaynaşma olanağıyaratan tüm çalışanlarımıza ve ailelerineteşekkür ederim. Ayrıca bu pikniğin organizasyonunu sağ-lamak için yoğun emek harcayan değerlikomisyon üyelerimizi kutlar, başarılarımı-zın devamını temenni ederim.Friterm Ailesi olarak, bundan sonraki dö-nemde sosyal etkinliklerimizi geliştirme veyaygınlaştırma doğrultusunda çalışmaları-mızı artıracağımızı ifade temek isterim.

Etkinliklerimizde buluşmak üzere...

Hayati CANFriterm Sosyal Etkinlikler Komisyonu Bşk.

a k t ü e l

156 Termo Klima Ekim 2011

Page 159: Termo Klima Ekim
Page 160: Termo Klima Ekim

s u m m a r y

158 Termo Klima Ekim 2011

İMSAD:Our sector should evaluate the Turkish popularityin Arab World.

Growth numbers of construction sector,the problem of European debt and theeffects of the developments in the Arabworld, were the subjects of Turkey’sfirst detailed monthly evaluation report of construction sector which ispublished by the Association of TurkishBuilding Material Producers. (İMSAD)

Renewable energy systemsEnergy EfficiencyHeat Pumps

We as Vira Valf, are prepared to thenew opportunities in the new markets

Sales Manager of Vira Valf A.Ş MechanicalEngineer, Ayhan Yılmaz: “Our company’smission is “to reach a solution”. Our company’s first aim is to present the most appropriate solution to our customers in accordance with our mission. Vira Valf is acompany which aims to serve in high standards by combining its experience inpractice with technical support, right productselection, right installation and after-salesservice practice.

Page 161: Termo Klima Ekim

s u m m a r y

159Termo KlimaEkim 2011

Combustion efficiency of thenatural gas-fired boilers andcombustion gas analysis

Mr.Hikmet Temel from Ayvaz!

Sales and Marketing Manager ofAyvaz, Hikmet Temel :”I had just oneweek holiday for the first time in thepast 16 years, but did not turn off mycell phone. I’m living with my job, doesnot matter whether weekends orweekdays. This is all about passion, thepassion both for your job and yourcompany.

Culture - art

Page 162: Termo Klima Ekim
Page 163: Termo Klima Ekim
Page 164: Termo Klima Ekim