40
SAYI 5 - MAYIS 2012 TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. www.tekbir.com.tr ® Beyler, Bu Yaza Tekbir Ayrıcalığı ile Girin! “Türkiye’de franchising”i konuştuk. Şaban KARADUMAN ile 2012 Yaz Koleksiyonunda Meyvelerin Enerjisi “Her Müslüman, üç ayların önemini bilmeli” Prof.Dr. Ömer DÖNGELOĞLU: B u enim Kombinasyonum Denizin Gelini V ENEDİK Yaşam

Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Havaların bir yağmurlu bir fırtınalı olduğu günleri geride bırakıpsıcak yaz günlerine girdiğimiz bu dönemde ‘’ ne giysemacaba’’ diye düşünmeden edemiyoruz. Bu sayımızda sizlere2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonumuzdan seçtiğimiz kıyafetlerdenoluşan bir kombinasyon sayfası hazırladık. ‘’Ne giysemacaba ‘’ sorunuzun cevabını alabileceğiniz ve işinizi kolaylaştıracağınıdüşündüğümüz bu sayfayı beğeneceğinizi umuyoruz.Evde, yolda, okulda, ofiste, gezmede, düğünde, bayramda,tatilde seyahatte… Her yerde Tekbir şıklığı.Bizi kırmayıp yoğun temposunda Tekbir Yaşam okuyucularıiçin zaman ayırıp, sorularımızı cevaplayan Prof. Dr. ÖmerDöngeloğlu’nun Üç Aylar ve Peygamber Efendimiz ( SAV.)’inHayatı ile ilgili anlattıklarını heyecanla okuyacak, reklâm filmimizve katalog çekimimizin kamera arkasında neler yaşadığımızıöğrenecek, ‘’bizden haberler’’ sayfasında yabancıbasının Tekbir’e olan ilgisine şahitli

Citation preview

Page 1: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

SAYI 5 - MAYIS 2012 TEKBİR’İN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. www.tekbir.com.tr

®

Beyler, Bu Yaza Tekbir Ayrıcalığı ile Girin!

“Türkiye’de franchising”i konuştuk.

Şaban KARADUMAN ile 2012

Yaz Koleksiyonunda

Meyvelerin Enerjisi

“Her Müslüman, üç ayların önemini bilmeli”

Prof.Dr.Ömer DÖNGELOĞLU:

BuenimKombinasyonum

Denizin GeliniVENEDİK

Yaşam

Page 2: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim
Page 3: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

3

Havaların bir yağmurlu bir fırtınalı olduğu günleri geride bıra-kıp sıcak yaz günlerine girdiğimiz bu dönemde ‘’ ne giysem acaba’’ diye düşünmeden edemiyoruz. Bu sayımızda sizlere 2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonumuzdan seçtiğimiz kıyafetler-den oluşan bir kombinasyon sayfası hazırladık. ‘’Ne giysem acaba ‘’ sorunuzun cevabını alabileceğiniz ve işinizi kolaylaş-tıracağını düşündüğümüz bu sayfayı beğeneceğinizi umuyo-ruz. Evde, yolda, okulda, ofiste, gezmede, düğünde, bayram-da, tatilde seyahatte… Her yerde Tekbir şıklığı.

Bizi kırmayıp yoğun temposunda Tekbir Yaşam okuyucula-rı için zaman ayırıp, sorularımızı cevaplayan Prof. Dr. Ömer Döngeloğlu’nun Üç Aylar ve Peygamber Efendimiz ( SAV.)’in Hayatı ile ilgili anlattıklarını heyecanla okuyacak, reklâm fil-mimiz ve katalog çekimimizin kamera arkasında neler yaşa-dığımızı öğrenecek, ‘’bizden haberler’’ sayfasında yabancı basının Tekbir’e olan ilgisine şahitlik edeceksiniz.

Bu sayımızda Modelhane Sorumlumuz Şükran Uysal, 2012 koleksiyonu hakkında bizlere açıklayıcı bilgiler verdi. Der-gimizin Moda Editörü ve Tasarımcımız Esra Karaduman 2012 İlkbahar-Yaz trendleri hakkında görüşlerini aktardı. Satış ve Pazarlama Koordinatörümüz Şaban Karaduman da Türkiye’de franchising ile ilgili bizleri bilgilendirdi. Fas bayi-mizi tanıttığımız sayfamız ve Osmanbey şubemiz hakkındaki açıklayıcı bilgiler sayesinde siz müşterilerimiz için yaptığımız çalışmaları göreceksiniz.

Dergimize eklediğimiz psikoloji bölümünde de psikoloğumuz bizlere çalışan annelerin çocuklarına karşı nasıl davranmala-rı gerektiğini aktardı.

İçeriği ile dopdolu bu yeni sayımızı beğeneceğinizi ümit eder, tüm okuyucularımızı saygıyla selamlar, emeği geçenlere te-şekkürlerimi sunarım.

Merve MÜCAVİROĞLU AYAN Kurumsal İletişim Müdürü

Tekbir A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa KARADUMAN

Genel Müdür ve Yönetim Kurulu ÜyesiCafer KARADUMAN

Yönetim YeriAtlas Cad. No: 18 Mahmutbey

BAĞCILAR/İSTANBULTel: 0212 444 0 393

Faks: 0212 446 43 15www.tekbir.com.tr

EditörMerve MÜCAVİROĞLU AYAN

Moda EditörüEsra KARADUMAN

Grafik TasarımGülizar AŞIK

Yayın KuruluMuhammed KADADUMAN

Abdullah KARADUMAN Abdurahman KARADUMAN

Enes KARADUMANSeher KIRAN

Katkıda BulunanlarZeynep TUNÇ

Psk.Esra KARADUMAN

FotoğrafRamazan SAĞ

Teknik DestekFethiye İNAL

YapımMetam Medya

Tel: 0212 258 04 94 Faks: 0212 258 85 65

www.metammedya.com

BaskıSCALA BASIM

Yeşilce Mah. Girne Cad. Dalgıç Sk. No:3 4. LEVENT - İSTANBUL

Tel: (0212) 281 62 00 Faks: (0212) 269 07 34

• • •Tekbir Yaşam Dergisi,

Tekbir Giyim San. Ve Tic. A.Ş.’nin ücretsiz süreli kurumsal bültenidir.5.000 Adet basılmaktadır.

Soru, Görüş ve Talepleriniz İçin:[email protected]

• • •Reklam Satış Pazarlama

Metam Medya

Tekbir Yaşam Dergisi, Metam Medya tarafından hazırlanıp baskıya sunulmuştur. Dergide

yayınlanan tüm yazı ve görseller izinsiz kullanılamaz. Tüm sorumluluk Metam Medya’ya aittir.

Tekbir Giyim, bu dergide yer alan ürünler ve fiyatlarda değişiklik yapma hakkını saklı tutar.

Yaşam EDİTÖR’DEN

Yeni SezonaMerhaba

®

Page 4: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

4

BİZ’DEN

Heidi Beck’in Tekbir Ziyareti

Bayanlar için tasarladığı kaliteli, şık ve dikkat çekici koleksiyonları ile tanınan ünlü Alman tasarımcı Hei-di Beck, Türkiye’den edin-diği kumaşları ve Osmanlı Sultanları’nın kaftanların-daki ipek taftayı kullanarak koleksiyonlar hazırlıyor. Avrupa ile Asya’yı buluş-turan tarzı sayesinde adın-dan oldukça bahsettiriyor.

Doğu-Batı sentezinin rahat-lıkla hissedildiği ve yaşatıldığı bir şehir olduğu için sık sık zi-yaret ettiği İstanbul’u çok sev-diğini dile getiren Heidi Beck, Köln’deki stüdyosunun yanı sıra 2011 yılında İstanbul’da da bir stüdyo açtı.

Alman Tasarımcı Heidi Beck 2008 yılında Tekbir Giyim ile işbirliği yapmış ve tesettür ko-leksiyonu hazırlamıştı. Hazırlanan koleksiyon 2000 kişi-nin katıldığı muazzam bir defileyle dünya basınına canlı yayınla sunulmuştu. Avrupalı bir tasarımcının muhafaza-kar bir koleksiyona imza atması nedeniyle basında çok ilgi görmüştü. İş birliği sonunda da Tekbir ekibiyle dost-luklarını kopartmamış aksine daha da sıkı hale getirmiş olan ünlü tasarımcı, geçtiğimiz günlerde Tekbir’i yeniden ziyaret etti. Özellikle tasarım ekibiyle uzun uzun hasret gideren Beck, görüşme esnasında 2012 İlkbahar/Yaz trendleri ve renkleri hakkında da bilgi vermeyi ihmal et-medi.

ÜNlÜ AlMAN TASARIMcI HEIDI BEcK’İN TEKBİR ZİYARETİ

Sponsorluk

Her cuma saat 19.20’de yayınlanan, uzmanların ko-nuk olduğu, eğitim, sanat, kültür gibi konulara yer veren programda Tekbir’den izlere de rastlayabilirsi-niz. Programı hazırlayan ve sunan Betül Bozdoğan, Tekbir’in yeni imajını, modern yüzünü, tasarımlarını ve kalıplarını çok beğendiğini, çevresinden kıyafetleriyle ilgili çok güzel yorumlar aldığını dile getirdi.

24 DAKİKA’YA SPONSORlUKTekbir, Kanal 24’de yayınlanan ve Betül

Bozdoğan’ın hazırlayıp sunduğu, 24 Dakika isimli programın kıyafet sponsorluğunu üstlendi.

Page 5: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

5

Kuveyt Devlet TV, “Tesettür ve Moda” konulu haberi için Tekbir’i tercih etti.Kuveyt Devlet TV ekranlarında yayınlanan bir programda teset-tür ve moda konusuna da deği-neceklerini bu nedenle bir tesettür markasıyla görüşmek istediklerini, dünyaca tanınan bir marka olma-sından dolayı Tekbir’i tercih ettik-lerini dile getiren Kuveyt Devlet TV İstanbul Muhabiri Muhammad Aw-

wainat, Tekbir Genel Merkezi’ni ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaduman ile röportaj gerçekleştirdi. Tekstil ve tesettür konusunda sorulan soru-ların ardından modayla ilgili bilgi isteyen Awwainat, neden Tekbir’i tercih ettiklerini de şu sözleriyle açıkladı; “Tekbir, dünyaca tanınan bir marka ülkemizde, markanıza ve ürünlerinize büyük bir ilgi var. Bu nedenle sizinle röportaj yap-mak istedik. Tekbir sayesinde tesettür modaya ayak uydurmak zorunda değil, modayı tesettüre göre ayarlayan Tekbir’e teşekkür ediyoruz.”

İspanya’nın en çok okunan gaze-telerinden El Pais Gazetesi tercihi-ni Tekbir’den yana kullandı.

“Türkiye’ deki İslami moda ve İslami modanın, genç kuşak arasında yaygınlaşması” hakkında görüş almak için tesettür markaları arasın-dan Tekbir’i tercih eden El Pais Gazetesi, Tekbir Yönetim Kurulu Başka-nı Mustafa Karaduman ile röportaj gerçekleştir-di. İspanya’nın en çok okunan gazetelerinden El Pais Gazetesi Türkiye muhabiri Blanca Lopez, Tekbir merkez binasını gezerek üretimin Türkiye’de yapılması-nın, Türkiye için çok önemli oldu-ğunu söyledi. Öğle yemeğinde Tekbir misafiri olan Lopez, kısa süredir Türkiye’de bulunmasına

rağmen Türk mutfağını yakından takip ettiğini, çok da sevdiğini en çok da mercimek çorbasını be-ğendiğini dile getirdi. Türkler’in, modayı yakından takip ettiğini, Tekbir’in ürünlerinin de tesettür-

lü ya da tesettürsüz her bayanın giyebileceğini, mağazada, kendi-sinin de giyebileceği tarzda bir çok kıyafet bulabildiğini belirtti.

Basında Tekbir

Basında Tekbir

İspanya El Pais Gazetesi

KUVEYT TV

Tekbir sayesinde tesettür modaya ayak uydurmak

zorunda değil

Page 6: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

6

KATOlOG ÇEKİMİ KAMERA ARKASI

Tekbir 80’li yıllardan beri katalog çeken ve bu konuda da piyasaya ve tesettür sektörüne öncülük etmiş bir firma... Katalog çekimlerinde manken olmak isteyen, katalog çe-kimlerinin nasıl olduğunu ve mankenlerin neye göre ka-rar verildiğini merak edenleriniz vardır. Merak ettiklerinizi Tekbir Yaşam aracılığıyla açıklıyoruz.

Tekbir’in katalog çekimleri öncesindeki hazırlıkları, man-ken seçimi, sergilenecek olan kıyafetlerin belirlenmesi, ürünlerin birbiriyle buluşturulup kombinlenmesi, kombine uygun aksesuar seçimi, hangi ürünün hangi mekanda hangi mankenle çekilmesi gerektiğine varıncaya kadar birçok konuyu ele alacağız.

Öncelikle koleksiyondan kaç parçanın kataloğa girmesi isteniyorsa, o adede ve çekim gününe bağlı olarak man-ken sayısı belirlenir. Daha sonra manken seçimi yapılır. Bunun için cast ajansları ile görüşülür ve istenen özel-likleri barındıran farklı ajanslardan gelen modeller ara-

sından seçim yapılır. Tekbir bu süreçte, 3 yıldır ajans hizmeti aldığı BG Ajans ile çalışıyor. Ajans ekibinden ünlü koreograf Ferhan Aral ve Tekbir ekibiy-le birlikte bu sezon, biri büyük beden manken olmak üzere 3 bayan ve 1 erkek model ile çe-kim yapılmasına karar verildi. Stüdyoda gerçekleşen, 3 gün süren 2012 İlkbahar/Yaz ka-talog çekimi için 350 parçalık bayan giyim koleksiyonundan

120, 200 parçalık erkek koleksiyonundan 20, 100’den fazla desen seçeneği arasından 40 desen eşarp ve şalın çekimi gerçekleştirildi.

Erkek Giyim Sorumlusu ve Tekbir Yaşam Yayın Kurulu Üyesi Enes Karaduman ve ekip arkadaşı Onur Yılmaz’ın mankenlerin kıyafetleriyle bire-bir ilgilendiğini görüyoruz.Tekbir’in Moda Tasarımcıla-rından ve dergimizin Moda Editörü Esra Karaduman’ın, kıyafetin duruşunu düzeltmek için mankenin yanından ayrıl-madığı da dikkatten kaçmıyor.

Son olarak hatıra fotoğrafı koyalım istedik. İşte size

Tekbir’in 2012 İlkbahar/Yaz koleksiyon çekiminden bir

kare… Emeği geçen ve bu karede göremediğimiz Tekbir

çalışanlarına da buradan teşekkür ediyoruz.

Modelhane Sorumlusu Şükran Uysal’ı, eşarp takmaya pek de alışkın olmayan mankenlerin eşarplarının bozulmaması için uğraşırken görüyoruz.

Page 7: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

7

BİZ’DEN

TEKBİR’DEN BİR İlK DAHABirçok ilki gerçek-leştiren Tekbir, te-settür sektöründe bir ilki daha gerçek-leştirerek reklam filmi çekti. Şimdiye kadar katalog çeki-mi görselleri kulla-nılarak yayınlanan reklamların yerine

TV kanalları için özel reklam filmi çeken Tekbir yine sek-töre damgasını vuracağını gösteriyor.

Metam Medya tarafından organize edilen reklam filmi çekimleri Holiday Inn Airport Hotel’de gerçekleştirildi. İki gün süren çekimlerde yönetmen ve prodüksiyon ekibi ile birlikte otuz kişi canla başla çalışarak başarılı bir iş or-taya çıkarttı. Kurumsal İletişim Departmanı’nın organize ettiği, Esra Karaduman’ın, Stil Danışmanlığı yaptığı rek-lam çekimlerinde 2012 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu’ndan

seçilen birbirinden şık ürünler kullanıldı.

Üç bayan, iki erkek modelin kullanıldığı reklam çekimle-rinde evde, işte, yemekte, okulda, yolda, gezmede, dü-ğünde, seyahatte ve tatilde Tekbir olak üzere dokuz ayrı konsept tasarlandı ve çekildi. Bunların yanı sıra Anneler Günü, Babalar Günü ve bayram dönemleri için de ayrı reklam çekimleri gerçekleşti. Otelin havuzu, balo salonu, restaurantı, lobi ve kafeteryası gibi mekanların yanı sıra Tekbir’in, Fabrika Satış Mağazası’nın önünde de çekim gerçekleştirildi.

İlk olarak, Anneler Günü’nde yayınlanacak olan TV rek-lamını ulusal kanallar başta olmak üzere birçok kanalda görebilirsiniz.

Tekbir Yönetimi “Tekbir’in tesettürde öncü olması, yap-tığı tasarımlarla müşterilerinin zevkine ve zihnine hitap eden bir marka olduğunun göstergesidir. Reklamlarımız-da da bunu en iyi şekilde yansıttık” yorumunu getirdi.

Reklamlarda, Tekbir’in yeni ve modern yüzünü görebilir, hiçbir yerde bulamayacağınız tasa-rımları Tekbir mağazalarından temin edebilirsiniz.

Page 8: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

8

2012 İlkbahar/Yaz sezon üre-timini bitiren, Tekbir, koleksi-yonunu muhteşem bir organi-zasyonla sundu.

Dünyaca ünlü tesettür markası Tekbir 2012 İlkbahar/Yaz koleksiyonuna ait 350 yeni modeli Alanya Bera Hotel’de Aralık ayında yaptığı defile ile tanıttı.

Yazlık koleksiyonu sıcak iklimde sun-mayı tercih eden marka bu organizas-yonu Alanya’da yapmayı tercih ederek en doğru seçimi yaptığını gösterdi. Yemyeşil doğası, mis gibi havası olan Alanya, Aralık ayında olmasına rağmen konuklar için eşsiz bir avantaj sağladı.

Bayiler, bölge müdürleri, şube sorum-luları ve müdürlerinin katıldığı organi-zasyon 3 gece, 4 gün sürdü. İlk gün modelleri inceleyen konuklar, ikinci gün ürünleri mankenler üzerinde tekrar in-celeme fırsatı buldular.

Motivasyonla ilgili programlara da yer verildi. Motivasyon programı “Dünya’nın en zeki adamı” ünvanlı Erdal Demirkıran’ın önderliğinde ger-çekleşti. Demirkıran’ın kendine

has mizah anlayışıyla bütünleşen anlatım be-cerisi sayesinde konuk-lar hem iyi vakit geçir-menin tadını çıkarttılar hem tatil beldesinde canlı stand-up show’u aratmayacak bir prog-rama katılmış olmanın mutluluğunu yaşadılar.

5 yıldızlı otelin tüm im-kanlarından yararlanan konuklar, Alanya’nın temiz havası, doğa-sı, Erdal Demirkıran’ın motivasyon programı ve Tekbir’in birbirinden şık ve birbirinden iddialı mo-dellerini beğendiklerini dile getirdiler. Verimli bir program olduğunu söy-leyen konuklar otelden memnun bir şekilde ay-rıldılar.

Defileli KoleKsiyon

TanıTımı

Dünyaca ünlü tesettür markası Tekbir 2012 İlkbahar/Yaz kolek-siyonuna ait 350 yeni modeli Alanya Bera Hotel’de bir defile ile

tanıttı.

BİZ’DEN

Page 9: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

9

MEYVElERİN ENERJİSİ2012 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda yeni çalışmalar gerçekleştirdik. Müşterilerimize daha iyi daha hızlı hizmet vermek, genç müşteri kitlemiz ve büyük beden müşterilerimizin isteklerine cevap vermek adına koleksiyona iki ayrı grup daha ilave ettik. Koleksiyondaki model sayısını arttırıp, genç grup, büyük beden ve Tekbir Klas olmak üzere üçe böldük. Genç grupta hazırlanan tema; bu yaz da çokça göreceğimiz “marin” konsepti oldu. Gençlerin vazgeçilmezi kotlar, spor kumaşlar, marin renkleri, çizgi desenler, zincir, fermuar, altın ve gümüş düğmelerle genç kızların zevklerine hitap eden tasarımlar yaptık. Marin konseptinde hangi ten rengine sahip olursanız olun tarzınıza kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Kırmızı, lacivert, beyaz renklerde, çizginin hakim

olduğu marin, bize deniz ve yazı hatırlatıp enerji verecektir. Bu sezon kolay ve hafif giyim tarzları, pileli etekler, grogren lastik etekler, dantel çok fazla göze çarpacak. Büyük beden grupta ise; moda renkleri yeşil ve bej, somon tonları, nar çiçeği, fuşya pembeler, lacivert ekru çok fazla öne çıkıyor. Hazırlamış olduğumuz bu koleksiyonda kendinize yakışan bir kombin yapmanız çok kolay. Etek-gömlek, tunik-pantolon, kaplar, pardösüler, elbiseleri 56 bedenlere kadar bulabilirsiniz. Ana konseptimiz olan Tekbir Klas’ da ise; yaza damgasını vuran meyve renkleri tema alındı. Renk konseptleri oluşturuldu.

Kumaşlarda rahatlık ve hafiflik sağlayan pamuk, keten, vual, ipek ve şifon, spor kumaşlar, kotlar çokça kullanıldı. Özel günler için hazırladığımız jakarlı ve işlemeli kumaşları klasik takımlar ve pardösülerde bulabileceksiniz. Tekbir Klas ile özdeşleşen muhteşem kaftan grubunu da sizlerin beğenisine sunuyoruz. 2012 İlkbahar/Yaz sezonunda kullandığımız meyve renkleri; kayısı, elma yeşili, kiraz kırmızısı, vişne rengi, limon sarısı, çilek rengi, portakal rengi ve frambuaz rengi.Hedefimiz ilerleyen günlerde

başlattığımız bu çalışmaları daha da geliştirip sizlere daha fazla hizmet vermek olacak. Meyve renklerinden

oluşan enerji dolu bir koleksiyonla siz değerli müşterilerimize ve

çalışanlarımıza hayırlı bir sezon diliyorum.

Modelhane Sorumlusu Şükran Uysal

Page 10: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

10

Fas Krallığı, Magrib Krallığı olarak da bilinmektedir. İs-lam coğrafyasının en batı ülkesidir. Bu yüzden geçmişte Uzak Batı olarak adlandırılmıştır. Başkenti Rabat ve en büyük şehri Kazablanka’dır. Afrika’nın en büyük beşinci ekonomisine sahip olan Fas, 2008 yılında yaklaşık %6.5 oranında büyüme göstermiştir. Ekonomisi ile Afrika ül-keleri arasında ilk sıralarda yer alan Fas özellikle tekstil piyasası için de gelecek vaad eden bir ülkedir.

Yurtdışında da mağazalaşmaya devam eden Tekbir, Fas’taki ilk mağazasını 2007’de açmıştır. Fas temsilcileri, Tekbir’in açıldığı yıllarda Fas’ta az çok tesettür mağazası olduğunu ancak bu mağazaların tanınmış firmalar olma-dığı için çok tercih edilmediğini, Tekbir’in, uluslar arası bir tesettür markası olması sebebiyle çok fazla ilgi gördüğü-nü ifade etti.

Tekbir Yaşam Dergisi’ne ülkeleri hakkında bilgi veren Fas temsilcimiz Mounir Benyass ve eşi İman Hanım, ülkelerindeki bayanların genellikle sakin renkleri tercih ettiklerini, modayı yakından takip ettiklerini ancak moda diye her kıyafeti de giymediklerini belirtti. “Bizim için mo-danın öncelikle İslami unsurlara uygun olması lazım, za-ten Tekbir’in tercih edilmesinin en büyük sebeplerinden biri de modayı İslamiyet’e uydurması” şeklinde konuştu.Genellikle Fas halkının alışverişe geldiğini müşterilerin, Tekbir’in dünyada tanınan bir Türk markası olduğunu bilerek alışveriş yaptıklarını söyleyen Benyass, Fas’a yerli ve yabancı turistlerin de geldiğini, Arap ve Avrupalı müşterilerinin hatta Türk müşterilerinin de olduğunu, Fas Devlet erkânının da tercihlerini Tekbir’den yana kullan-dıklarını, milletvekili eşlerinin, başbakan eşinin ve cum-hurbaşkanı eşinin de sık sık Tekbir’e gelip alışveriş yap-tıklarını ifade etti.

”Tesettürlü ve tesettürsüz birçok müşterimiz var. Model çeşitliliğinin fazla olması ve global bir marka olmasından dolayı sadece başörtü kullanan bayanlar değil her kesim-den müşteri Tekbir’den alışveriş yapmak istiyor” diyen İman Benyass, devlet erkânı da Tekbir tercih ettiği için basının ilgisi büyük, gazeteciler bizimle röportaj yapmak istiyorlar” şeklinde konuştu.

Fas temsilcimiz Mounir Benyass, biri Rabat’ta diğeri ise Kazablanka’da 200’er metrekare büyüklüğünde iki tane Tekbir mağazası olduğunu, öncelikli hedefilerinin Rabat ve Kazablanka’nın büyük şehirler olması sebebiyle bu şehirlerde birer mağaza daha açmak ve sonrasında diğer illere yayılmak olduğunu dile getirdi.

Fas Krallığı’ndaki Dünya Markası

Bizim için modanın öncelikle İslami unsurlara uygun olması lazım, zaten

Tekbir’in tercih edilmesinin en bü-yük sebeplerinden biri de modayı

İslamiyet’e uydurması

BİZ’DEN

Page 11: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

11

Fatih Üniversitesi Ziyaret

FATİH ÜNİVERSİTESİ TEKBİR’DEFatih Üniversitesi Endüstri Mühen-disliği Klubü öğrencileri, klüp üyele-rinden seçtikleri 15 kişilik bir ekip ile Tekbir Genel Merkezi’ni ziyaret etti-ler. Perakende Koordinatörleri’nden Fatih Karaduman’ın eşliğinde fab-rikayı gezme ve üretimi yakından görme imkanı bulan üniversite öğ-rencileri, merak ettiklerini ilgili birim yöneticilerine sorarak konuyu uz-manından, yerinde ve uygulamalı olarak öğrenme fırsatı yakaladılar.

Öncelikle öğle yemeği ile başlayan programa fabrika birimleri gezilerek de-vam edildi. Gezi sonrası showroomda toplanan öğrenciler ile çeşitli ikramlar eşliğinde sohbet etmek isteyen Tekbir ekibi, yeni koleksiyon hakkında genç-lerin fikirlerini almayı da ihmal etmedi. Mezun olmak üzere olan son sınıf öğrencilerine iş imkânı, staj yapmak isteyenlere staj imkanı sağlanabile-ceği hakkında bilgi veren ekip, bu konularda her zaman ellerinden ge-leni yapabileceklerini belirtti.

Bu güzel ve keyifli günü unutmamaları için bayan öğrencilere ipek eşarp, erkek öğrencilere de gömlek hediye edip, bay ve bayan öğrencilerden kendilerine birer kombin oluşturmalarını isteyen Tekbir ekibi, bay ve bayan öğrenciler arasında ayrı ayrı kura çekip, kurada adı çıkan iki öğrenciye de seçtikleri kombinasyonu hediye etti. Ayrıca gün içinde almak istedikleri ürünlerde de % 50 indirim imkanı sağlayacaklarını belirtti.

Fatih Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Kulübü Genel Sekreteri Hatice Elhan Maden program sonrasında gönder-diği mailde, ekibin teşekkürlerini şu şekilde belirtti: “Bugünkü ilgi alakanızdan dolayı tüm arkadaşlarımız çok mutlu oldular. Hiç bir şirkette görmediğimiz sıcaklığı samimiyeti bize gösterdiğiniz için tüm arkadaşlarım adına ne kadar teşekkür etsem azdır. Tekbir’in benim gözümdeki profili zaten çok iyiydi, bugünden sonra çok farklı bir boyut kazandı. Güler yüz, ilgi alakanız bizi hayran bıraktı. Fatih Bey’in alçak gönüllülük gösterip tüm fabrikada bize eşlik etmesi bizi onurlandırmakla birlikte mutlu etti. Tekbir gezimiz çok güzel hatıralarla hayatımızda iz bırakırken sizin gibi insanlarla tanışmak da günümüze anlam kattı. Hediyeleriniz de bizim için şaşırtıcı bir sürpriz oldu. Mağazada yaptığınız yüzde %50 in-dirim jestiniz de çok hoşumuza gitti. Servisimize bindiğimizde

tüm arkadaşlarımızın yüzünde tebessüm dilinde de “en güzel teknik gezimizdi” sesleri yükseldi. Böyle

bir gezinin ayarlanmasına vesile olduğunuz için size de, arkadaşlarım; Ömer Faruk Şişman,

Buğra Karahan, Erol Akkoyun, Ayşegül Kü-lekçi, Mustafa Gürlesin, Ali Akmeşe, Bilal

Hersek, Afra Begüm Ateş, Cansin Va-rol, Kübra Nur Özlü, Kübra Uzun, Büşra Zengin, Saliha Doğan ve Esra Arslan adına teşekkür ederim.

Tekrar görüşmek dileğiyle…”Bizler de kahvelerimizi yudumlarken, sizleri

tatlı bir gülümseme ile hatırlayacağız.

Page 12: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

12

Karanfil Ceket ve Safran Etek, Tekbir’in yeni yüzünü en iyi yansıtacak modellerden biri olacak. Turuncu, sarı, pembe gibi oldukça sıcak renklerin hâkim olduğu ikili kombin, sıcak yaz günlerinde katılacağınız davetler için dolabınızdaki en güzel kı-yafetler arasında yerini alacaktır. Lazer şallarla kombinlemeye alıştığımız eteklere bu sezon ceket içi astarlar da eşlik edecek. İnanılmaz bir şıklık katan bu uyum, sizi ve tarzınızı çok farklı kılacak.Tekbir’in modern, şık ve yenilikçi tasarımlarından bir diğeri ise Gülayda Gül Etek ve Ceket Takım. Siyah beyaz renklerden oluşan modelin eşarp deseni, pano desen ola-rak eteğe de uygulanmıştır. Eşarbınızla kombinlediğiniz eteği, eşinizin ceket mendi-li tamamlayacak. Kıyafetinizle şık ve farklı bir imaj yansıtırken, bulunduğunuz ortamın en uyumlu çifti siz olacaksınız.

Kreasyonları ve tasarımlarıyla tesettür modasına yön veren Tekbir, her yaşa hitap ediyor. 2012 İlkbahar- Yaza somon, bej, yeşil, nar çiçeği, lacivert, ekru, fuşya gibi canlı renklerle damgasını vuran Tekbir, her ortamda rahat etmeniz ve kendinizi ifade edebileceğiniz yeni ürünler tasarlamaya devam ediyor. Komşunuza çaya giderken, arkadaşlarınızla bir kafede buluşurken, okula giderken, bayram, düğün ve mezuniyet gibi özel günlerde, seyahate çıkarken, tatile giderken, ofiste çalışırken ihtiyacınız olan tüm ürünleri Tek-bir mağazalarında bulabilirsiniz.

TEKBİR HIZLI ADIMLARLAYENİLENİYOR

EvDE, YOLDA, OKuLDA, OfİsTE, gEZMEDE, DüğüNDE, BAYRAMDA, TATİLDE, sEYAHATTE…

Bu YAZ HER YERDE vE HER KONsEpTTE fARKLI OLAN sİZ

OLAcAKsINIZ.

BİZ’DEN

Karanfil Ceket Safran Etek

Gülayda Gül EtekCeket Takım

Page 13: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim
Page 14: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

14

MAĞAZA

OSMANBEY ŞUBE

Moda, görsellik üzerine kurulu bu nedenle sattığınız her ne olursa olsun onu satışa sunduğunuz mekân da çok önemli.

Osmanbey şubesi ilk olarak 1997 yılında Tekbir bünyesindeki “D8 Collection” markasıyla hizmet vermeye başladı. Daha sonra moda severlerin Tekbir’e olan yoğun talepleri sebebiyle 2001 yılından itibaren Tekbir markasıyla yoluna devam etti. Şubemiz yıllardır Türkiye’nin moda merkezi haline gelen Osmanbey’de hizmet vermektedir.

“Tebdil-i mekanda ferahlık vardır” der atalarımız. Değişiklik bu sektörün içindeyseniz belli periyotlarla yapılan rutin değişiklik haline geliyor. Biz moda ile uğraşıyoruz. Moda, görsellik üzerine kurulu bu nedenle sattığınız her ne olursa olsun onu satışa sunduğunuz mekân da çok önemli. Dolayısı ile satış yaptığınız mekan da en az satılan ürün kadar şık olmalıdır. Başlıca sorunumuz aydınlatmaydı. Bu değişiklikle bu sorunumuzu

çözdük. Bir inci, istiridyenin içinde değil asıl gün yüzüne çıktığı zaman değerlidir, biz de bu değişiklikle saklı incilerimizi gün yüzüne çıkarttık desek abartmış olmayız sanırım. Mağazamızı tepeden tırnağa değiştirdik, başlıca

OSMANBEY’DE TEKBİR ŞIKlIĞI

Page 15: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

15

TEKBİR SEZONDA FARK ATIYOR

aydınlatma sorunumuzu çözmekle beraber mağazayı kalabalık görüntüden kurtarıp yeni sade ve modern bir çizgiye kavuşmasını sağladık.

Osmanbey’e alım yapmak üzere gelen yerli ve yabancı turistler var. Bunların tamamı bizim potansiyel müşterimiz ama asıl hedef kitle tesettür giyimi tercih edenler, bu çizgiye yakın şık ve modern giyim anlayışında olan alıcılardır. Biz Osmanbey’de özellikle Türkiye’nin dört bir yanına, Orta Doğu (İran ve Arap Ülkeleri), Balkanlar, Türki Cumhuriyetler, Rusya ve Avrupa’ya ihracat yapmaktayız. Bizi diğer Tekbir Mağazaları’ndan ayıran özellik toptan

satış hizmetinde bulunuyor olmamızdır. Yaklaşık 15 yıldır aynı yerimizde müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Yenilenen dekorumuzla yeniden bir açılış yapmak istedik. 2012 İlkbahar ve Yaz sezonu başına denk getirdiğimiz için, müşterilerimizi telefonla aramak ve e-posta göndermek suretiyle yeni sezon ürünlerimizi tanıtmak ve yenilenmiş mağazamızda onları ağırlamak için davet ettik. Bu vesile ile Tekbir Yaşam

okuyucularını da mağazamızda görmekten memnun olacağımızı belirtmek isteriz.Müşterilerimizin, hem yeni sezon ürünlerimizi hem de yenilenen dekorumuzu gördüklerinde verecekleri tepkiyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

Gezdiğimiz mağazaların reyonlarında, 2012 İlkbahar/Yaz ürünlerinin tamamını göremezken, dünya markaları sezonu önden takip ediyor. Yerli yabancı birçok firma içinde bulunduğumuz ilkbahar - yaz döneminde sezonun imalatını yeni yeni bitirmekte. Dünya markası olduğunu bir kez daha kanıtlayan Tekbir, 2012/13 Sonbahar/Kış koleksiyon çalışmalarını Mayıs ayında bayilerine tanıtmaya hazırlanıyor.

Bir inci, istiridyenin içinde değil asıl gün

yüzüne çıktığı zaman değerlidir, biz de bu

değişiklikle saklı incilerimizi gün

yüzüne çıkarttık .

Page 16: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

16

RÖPORTAJ

Kendinizi tanıtır mısınız? Göreviniz nelerdir? Tekbir A.Ş. Satış ve Pazarlama Koordi-natörüyüm.

Kaç kişilik bir ekip ile çalışıyorsunuz? Bu ekibe dahil olmak isteyenlerde aradığınız özellikler nelerdir?Osmanbey’deki showroom ile birlikte 12 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Aramızda Arapça, İngilizce, Rusça bilen güçlü bir ekibimiz var. Ekibimize dahil olmak isteyen kişilerden beklediğimiz özelliler, öncelikle tekstil piyasasını ve firmalarını iyi tanıması franchise sistemiyle çalıştığımızdan dolayı bu alanda tecrübeli olması, yurt dışı seyahatlerinden dolayı en az bir yabancı dil biliyor olması gerekiyor. Türkiye’de franchising ne durumda, ekonomideki dalgalanmalar sektörü etkiliyor mu?Özellikle geçmiş dönemde tekstil sektöründe franchising sistemi çok iyi ilerliyordu fakat franchising sistemiyle çalışan markaların bir çoğu belli bir noktaya geldikten sonra kendi mağazalarını oluşturmaya başladı. Kendi mağazalarını oluşturdukları şe-

Şaban KARADUMAN

Tekbir Satış ve Pazarlama

Koordinatörü

Özellikle geçmiş dönemde tekstil sektöründe

franchising sistemi çok iyi ilerliyordu fakat franchising sistemiyle

çalışan markaların bir çoğu belli bir noktaya geldikten sonra kendi mağazalarını

oluşturmaya başladılar. Kendi mağazalarını

oluşturdukları şehirlerde bayilikleri iptal ettiler, bu davranış da franchising

sistemine biraz yara aldırdı.

Page 17: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

17

hirlerde bayilikleri iptal ettiler, bu davranış da franchising sistemine biraz yara aldırdı. Biz Tekbir firması olarak franchising verdiğimiz illerde şube açmayıp bayiinin devam etmesini sağ-lıyoruz. Ekonomideki dalga-lanma ticaretle ilgilenen her insanı etkiler. Etkilenmemek için ticaretle ilgilenmemesi gerekir diye düşünüyorum. Bizim her kesimden müşteri potansiyelimiz olduğundan dolayı bu tür dalgalanmaları en az hasarla atlatmak gibi bir avantajımız var.

Franchise girişimciler için nasıl bir alan?Doğru markayı ve doğru yeri seçerlerse sıfırdan bir iş kurup en az on sene uğraşacağına hazır bir imkan diye düşünüyorum fakat franchise açmayı düşü-nen yatırımcılara tavsiyem anla-şacakları firmalarla uzun vadeli anlaşma yapmaları. Özellikle bizim firmamız açısından değerlendirmek istersek Türkiye’de ve dünyada Tekbir’i bilmeyen yok denecek kadar azdır, 17.500 metrekare fabrikası, altyapısı ve en önemlisi dünya genelinde marka olması dolayısıyla girişimcilere sadece bulundukları il veya ilçelerinde bir mağaza yeri temin etmek ve bu mağazayı satışa hazır hale getirmek olacaktır. Markası kalitesi ve bilinirliliği olan bir firmanın bayiliğini almak kadar kolay bir ticaret yolu olduğunu sanmıyorum.

Tekbir’in franchise vermeye başladığı yıl ve toplam franchise şube sayısı hakkında bilgi alabilir miyiz?Tekbir 1985 yılından beri franchise vermeye devam ediyor. Franchise şube sayısı yurt içinde 40, yurt dışında 25, toplam 65 noktada franchise şubesiyle müşterisine hizmet veriyor.

Yurtdışında da bayiniz var mı?Evet. İngiltere, Almanya, Hollanda, Avusturya, Bosna Hersek, Makedonya, Azer-baycan, Dağistan, Kazakistan, Türkistan, Rusya, Özbekistan, Irak, Mısır, Lübnan, Ürdün, Tunus, Cezayir, Mağrip (Fas), Sudan.

Tüm bu bayilerin takibini siz mi yapıyorsunuz? Evet ekibimle beraber yapıyoruz.

Tekbir’in franchise vereceği firmalarda aradığı özellikler nelerdir?En önemlisi Tekbir’in misyonunu üstlenebilmesi. Bu markanın önemini ve bu markaya değer veren müşterilere en üst seviyede değer ve hizmet verilmesini sağlaması.

Tekbir’in franchise mağazasının yatırım maliyeti nedir?İl, ilçe ve metrekareye göre değişir. Yaklaşık 150-200 bin TL civarı bir sermayeyle bayiliğe başlayabilir.

Tekbir’in franchise alan girişimciye sağladığı kazançlar nelerdir?Bunları saymakla bitiremeyiz. Bir kaç örnek verecek olursak; öncelikle huzurlu bir şekilde ailece ticaret yapma olanağı, sistemi kuralı belli ve hazır müşteri potansiyeli olan bir markanın temsilciliğini yapmanın rahatlığı, bulunduğu bölgede kendini çok rahat ifade etme imkanı, dünya genelinde alternatifinin bulunmaması vs.

Öncelikli olarak franchise vermek istediğiniz yerler nereler, bizlerle paylaşır mısınız?Öncelikle mağazamız ve bayimiz olmayan il ve ilçeleri

tercih ediyoruz. Web sitemize girildiğinde bayilik verilecek il ve ilçeler belirtilmektedir.

Tekbir’in toptan bölümü olarak gelecekteki hedefleriniz nelerdir?2015 yılının sonuna kadar Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde Tekbir şubelerini oluşturmak, bunun yanında yurt dışında temsilcimiz olmayan tüm ülkelerde Tekbir franchise sistemini oturtup tüm dünyada Tekbir ürünü giymek isteyen müşterilere ulaşmayı sağlamaktır.

Teşekkür eder bütün bayii ve müşterilerimizi saygıyla selamlarım.

Page 18: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

18

MODA

Yazı yaz yapan renklerle dopdolu bir sezon bizi bekliyor.Hafifliğin ve rahatlığın ön planda olduğu yaz sezonunun kumaş ve renklerine göz atalım önce. Sonra da desen trendlerinden bahsedelim.İpek ve şifonun hakimiyeti geçen seneki gibi devam edi-yor. Paperface kumaşlar da yerini almış durumda. Bunla-rın yanı sıra denim, yaza uygun örme çeşitleri, keten, ke-nevir, krep, kraşlı kumaşlar, trench, double face kumaşlar ve tül. Kumaşların tamamlayıcısı renkler ve desenler ise şöyle olacak; renklerin özeti olarak meyve renklerini ele ala biliriz. Tekbir bu sezonun temasını ‘Meyve renkleri’ olarak belirlemişti. Biz de buradan yola çıkalım. Frambu-az rengi, erik yeşili, portakal rengi, patlıcan moru, pem-be, çilek kırmızısı, muz sarısı ve bunların yanında gök mavisi, tahıl renkleri, kahvenin tonları, gri, siyah, beyaz, bej, silver ve gold gibi parlak renkler ve avatar filmindeki gibi fosforlu renkler. Desenler ise; doğadan esinlenilmiş desenler ön planda. Animal desenleri, eskimiş havasına sahip kumaşlar, Asya ve Afrika esintisi taşıyan etnik desenler, empirme, puanti-ye, geometrik desenler, işlemeler, marin desenler, yağlı boya veya sulu boya ile yapılmış havası veren desenler.Kısaca sezonun parçalarından bahset-mek gerekirse. Marin havasını yansıt-mak için kırmızı- beyaz-lacivert kombinli çizgili ya da marin desenli kıyafetler bizi ilkbahar aylarında yaza hazırlamak için iyi bir tercih. Pilili etekler ve pantolonlar yine çok moda. Yeni sezon alışverişine gittiğinizde bunlardan birini muhakkak edinin. Beyaz gömlekler ve tunikler yine vazgeçilmezlerimiz arasında. Bu kadar renk varken dolabımızı da bu sezon biraz renklendirmek için her renkten pantolon ve etek almak çok akıllıca. Dan-tel bu sezonda bayanlara zerafet ve şıklık katacak. Dan-teli kotlarda ve trench kabanlarda bile göreceğiz. Tül mo-dası da devam edecek. Kombin yaparken balerinlerden esinlenebilirsiniz. Krepten yapılmış elbiseler ve etekler de raflarda yerlerini alacak.Hafifliğin ön planda olduğu spor kıyafetlerin yanı sıra pa-perface kumaşlardan yapılmış kabanlar ve tuniklerde bizi sıcak aylarda ferah tutacak. Yazın ketenin yeri bambaş-kadır. Keten takımlar, pardösüler, etekler ve pantolonlar rahatlığın habercisi. Doğadan esinlenilmiş desenlerden yapılmış modellerden de en az bir tane almak iyi olur. Bu bir animal deseni ya da bir ağaç olabilir. Gökyüzünü yansıtan bulut desenli bir kıyafet veya bataklığı anımsa-tan tarzda eskitilmiş kumaşlardan yapılmış bir kıyafet de olabilir bu.Asya ve Afrika’nın etnik desenleri ve modelleri birbirine karışacak bu sezon. İşlemeler her sezon olduğu gibi yine kendini gösteriyor. Empirme desenler güzel kom-binlenirse bizi yazın açmış çiçekler gibi hem çok canlı

hem de çok güzel gösterecek. 60’lı 70’li yılların esin-tilerinin de oldu-ğu bu sezonda elbiseler ve uzun etekler öne çıkıyor. Belden oturmuş par-çalar, geniş pantolon-lar…

Örmenin rahatlığı bizi yazın da sarıyor. Teknolojinin ge-lişmesi ile örme çeşitlerinin de artması hem koleksiyon yapanları hem de müşterileri daha çok memnun ediyor. Dokuma havasına sahip örme kumaşlar yaza uyarlanmış haliyle dolaplarımıza bu sezonda girecek gibi görünüyor. Leoparı artık hepimiz çok seviyor ve yaz kış demeden

her sezon kullanabiliyoruz. Leopar dese-ninin de renklenmiş halleri karşımıza çı-kacak. Benden tavsiye farklılık adına kü-çük parçada dahi olsa kullanın. Örneğin renkli leopar desenli eşarplar var. Böyle bir eşarpla düz kıyafetlerinize hareket katabilirsiniz. Fosforlu renklere sahip ku-maşlardan yapılmış kıyafetler ile silver ve gold renklere sahip kumaşlardan yapılmış kıyafetler de sezonun en çarpıcı parçala-rı. Bu tarz kıyafetleri sadece davetler de-ğil aynı zamanda günlük yaşantınıza da sokma zamanı. Ama bunu fazla abartma-dan yapmakta fayda var. Aksi halde her an düğüne gidecekmişiz havası olur üze-

rimizde. Yapmamız gereken şey kombinasyonumuzda tek bir parçayı parlak kullanıp diğer parçaları sade tercih etmek. Renkli pantolonları geçen yazdan beri görmeye alıştık. Örneğin kırmızı bir pantolon marin havasında bir kombinasyonla, pembe bir pantolon zıt bir renkle, toprak tonlarında bir pantolon ise animal desenleri ya da gök mavisi bir tunikle kombinlenebilir.

2012 İlKBAHAR-YAZ TRENDlERİ Moda TasarıMcısı Esra KaraduMan’dan TavsiYElEr…

Page 19: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

19

Page 20: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

20

EŞARP

Tekbir’de değişim eşarplara da yansı-dı. Alışılanın dışın-

da moda renkleri ve çizgileri taşıyan

ipek eşarplar her yaşa hitap ediyor. İstediğiniz desen

ve renkteki eşarp-lar, ilkbahar-yaz

tasarımlarıyla sizleri bekliyor.

İpek tuşeli lazer ke-sim şalların, zengin renk alternatiflerini

de mağazalarımızda bulabilirsiniz.

Bayanların vazgeçmediği yaz, kış her kıyafette karşımıza çıkan leopar desen, sezonun moda

renklerini barındıran birçok renk çeşidiyle Tekbir koleksiyonunda da yerini aldı. Tekbir mağazaları-nın bulabileceğiniz leopar desenler oldukça rağbet

göreceğe benziyor.

Bu yaz vazgeçemeyece-ğiniz desenlerden biri de zincir ve zincire en

yakışan desen marin konseptli eşarplar ola-cak. Yazın tüm moda

trendlerini taşıyan eşarp desenlerini de-ğişik renk seçenekleri

sayesinde giyisilerinizle kombinleyebilirsiniz.

Page 21: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

21

Page 22: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

MODA

Sahil kenarında geçireceğiniz bir tatile çıktığınızı düşünün. Kendinizi nasıl hissedersiniz? Söyleye-cekleriniz; hafiflik, rahatlık ve sadelik mi? Öyleyse bu sezon giyinmek hergün yeni bir tatile çıkmak gibi olacak. Çok daha hafif ve yumuşak omuzlu ceketler, natürel tonlar, maviler ve grinin her tonu ön plana çıkacak.

Grilerle bütünlenen zeytin ve asker yeşili tonlarını, bej ve toprak renkleriyle bütünlenen mercan ve yeşil tonlarını, mavi tonlarıyla bütünleyebileceği-niz beyaz ve krem rengini gönül rahatlığıyla kom-binleyebilirsiniz.

Tekbir erkek, farklı tarzı ve kalitesiyle kendini hep gündemde tutmayı başarıyor. Bu yaza yeni tasa-rımlarla damgasını vurmaya hazır. Mevsimlik ta-kım elbise ve ceketlerin yanı sıra pamuklu kumaş-lardan yapılmış takımlar, ceket ve gömleklerde ön planda. Bu yaz ön planda olan başka bir grup ise gofre ceketler... Gofre kumaşın kırışık bir görünü-me sahip olması ve ütü gerektirmemesi tercih se-bebiniz olacak. T-shirtlerde, merserize ve pamuk kumaşlara ağırlık veriliyor. Spor ve klasik birçok seçenek arasından tarzınızı bulmanız veya oluş-turmanız mümkün. Renk yelpazesi oldukça geniş olan Tekbir erkek koleksiyonunda gri, bej, saks mavisi renklerdeki yazlık montlar oldukça dikkat çekiyor.

BEYlER, BU YAZATEKBİR AYRIcAlIĞI İlE GİRİN!

22

Page 23: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

23

Page 24: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

24

RÖPORTAJ

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hayatından başlaya-lım. Bize kısaca bilgi verebilir misiniz? Resullulah Aleyhisselam, babası Abdullah’ı kaybet-miş olarak dünyaya geliyordu. Hz. Amine Peygamber Efendimiz’i dünyaya getirdiğinde on dokuz yaşlarındaydı. Aslında Hz. Amine’den sadece bir çocuk değil aynı za-manda bütün insanlık için vahşetin adeta insan akıllarını çıldırtan beynin boşalıp insanların heveslerinin peşinde savrulduğu bir dönemde bir umut da doğmuş oluyor-du. Amine annemiz çok genç dul kalmıştı. Altı yaşın-dayken yavrusunu da bırakıp ahirete irtihal eyleyecekti. Medine’ye yakın Ebva köyünde Peygamber Efendimiz’in babası doğumundan bir kaç ay önce Medine’de Adiy İbni Neccar’ın oğullarından Nabira’nın evinde ağır bir hastalık sonucu vefat ediyordu. Sanki Medine, peygamberimize daha doğmadan babasını kendi koynuna alarak “gel” diyordu. Resullullah Aleyhisselam dünyaya gelirken Hz. Amine’nin yanında Abdurrahman İbni Avf’ın annesi Hz. Şifa annemiz vardır. Burada hanımefendilerin eğer bir şeyle iftihar edilecekse bence en çok gurur duyacakları şey, Hz. Muhammed Aleyhisselam’ a dünyadan verilen ilk şey bir kadının sütü olmasıdır. Efendimiz Hz. Şifa an-nemizin sütünü emmiştir. Ne gariptir ki Peygamberimiz dünyadan giderken de dünyadan son ağzına aldığı şey de bir kadına aittir; Hz Aişe’nin tükürüğüdür. Misvak isti-yor Allah Resulü, Aişe annemiz (R.A.) misvak parçasını alıyor, kuru bir ağaç dalı onu ağzında çiğniyor, emiyor, tükürüğüyle ıslatıyor. Efendimiz Aleyhisselam yorulma-sın, diye yumuşatıyor. Hz. Ayşe tükürüklerinin olduğu misvağı Efendimiz’e veriyor.

Yine hanımefendilerin iyi bilmesi gereken Hz. Hacer, Ha-cer Afrikalı bir köle, Harem valisi tarafından Hz. Sare an-nemize hediye edilmiş bir köle aynı zamanda Hz .İsmail Aleyhisselam’ın annesi. Hacer annemiz öyle muhteşem bir yürüyüş yapıyor ki Resullullah Aleyhisselam, İslam’ın beş esasından biri olan Hacc’ı, Müslümanlar’a tarif eder-ken bir peygamber dahi olmayan kadının yürüyüşünü Hacc’ın içerisine ana direk olarak yerleştiriyor. Safa ile Merve yürüyüşü... Hanefi mezhebinde vacip olan bu yü-rüyüş diğer üç mezhepte farzdır. Şafii mezhebinde, Han-beli mezhebinde, Maliki mezhebinde Safa ile Merve yü-rüyüşü farzdır. Bir zamanlar Mısırlı köle olan bir kadının yürüyüşü öyle çok beğenilmiş ki Allah ve Resulü tarafın-dan, yürüyüşü ebedileştirilmiştir. Efendimiz’den önce gel-miş olan peygamberlerin hatıralarından İslam’a bu örnek-lerin taşınması bu dinin alemşümul olduğunun bir başka delilidir. Dolayısıyla Hz. Muhammed Aleyhisselam’ı anla-mak çok önemlidir.

Bizlere Efendimiz(s.a.v.)’in hayatında çok önemli yeri olan Hz. Halime annemizin Efendimiz’e karşı mu-habbetini anlatır mısınız?Annesinden sonra Efendimiz, Halime’nin kucağınday-dı. Allah’ın Resulü Hz.Halime ile güzel günler geçirdi. Hz. Halime zayıftı, sütü fazla yoktu, kimse çocuğunu Halime’ye vermemişti; Peygamberimiz’in de babası sağ olmadığı için dolgun ücret veremezler diye peygamberi-mizi de kimse almamıştı. Kader Hz. Abdullah’ı yirmi beş yaşında Medine’ye çağırmıştı. Gün gelecek Halime anne-miz Medine’ye gelecek orda vefat edecek. Hz. Peygam-

Yoğun bir programı olan ve sü-rekli konferanslar vererek toplum

bilincinde İslam’ın önemini ve İslam bilgilerini aktaran Prof Dr.

Ömer Döngel Döngeloğlu, Tekbir Yaşam Dergisi’ne Kutlu Doğum Haftası ve Üç Aylar ile ilgili bil-giler aktardı. Döngeloğlu, “Her Müslüman, bu ayların önemini

bilmeli”dedi.

Page 25: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

25

berin kızı Fâtıma da Medine’de vefat edecek. Resullullah Aleyhisselam da yine yıllar sonra annesinin babasının kızlarının olduğu Medine’de ailesine kavuşacak. Medine adeta Peygamberimiz’in ailesini daha Resullullah dün-yaya gelmeden kendine çağırmıştır. Hz. Halime, beyaz bir çizgili kundağın içerisinde, Resullullah Aleyhisselam kendisine verildiğinde mışıl mışıl uyuyordu. Hz.Halime kucağına aldığında sanki pamuk gibi içini ısıtan bir şe-yin kucağına geldiğini hissetti. Resullullah Aleyhisselam o kucaktan bu kucağa verilirken o arada uyandı mübarek gözlerini tebessüm ederek Hz. Halime’nin gözlerinin içi-ne bakarak adeta “beni al” diyordu. İşte bugün bizler kutlu doğumu id-rak ederken Hz. Halime’nin baktığı gibi bakarsak Resullullah’a. Resul-lullah Aleyhisselam “beni al” diye-cek sünnetleriyle… Efendimiz Aley-hisselam Hz. Halime’nin gözlerine bakar bakmaz Hz. Halime annemiz, “vücudumda bir şey hissettim kendi doğurduğum oğlum aklımdan gitti. Kendi öz oğlumdan daha çok bir sevgi yerleşti kalbime, dışarı çık-tım, kocama dedim ki bu çocuğu ne olur alalım, sen bilirsin dedi.” Ve peygamberimizi aldılar. Resullul-lah Aleyhisselam Benisad yurduna giderken sabahleyin gelirken saatlerce merkebinin za-yıflığından geride kalan Halime’nin merkebi Resullullah Aleyhisselam Hz. Halime’nin kucağına verildiğinde adeta jet gibi gidiyordu. Yolun yarısına gelmeden saatler önce yola çıkmış diğer hanımların kervanını geçip gitmişti. Ka-dınlar bu duruma şaşırdılar. Hz.Halime köyüne geldiğin-de sütten kesilmiş develerin göğüsleri sütle dolmuştu. O gün merhametsizlikten yürekleri taşlara dönmüş insan-lık kucağına yeniden Peygamberimiz’in sünnetini almak mecburiyetindedir.

anlattıklarınız çok güzel şeyler, bize biraz da Pey-gamber Efendimiz (s.a.v.)’in ahlâkından bahsedebi-lir misiniz?Peygamberler, Allahu Teâla’nın, o topluma adeta kitab-parı gibi geldiler. Hz. Aişe annemize, “Allah Resulü ile en çok beraber olan sizdiniz; Resullullah’ın ahlakı nasıldı” denildiğinde Hz.Aişe (RA) annemiz buyuruyor ki “Ahlakı Kur’an’dı, siz Kur’an okumuyor musunuz” diyordu. Dola-yısıyla Resullullah Aleyhiselam’ı konuşurken bence ser

levha olacak şey canlı Kur’an Hz.Muhammed Aleyhisse-lam demek doğru olur. Yani yaşayan bir Kur’andı.. Hz. Peygamber’in hayatını bizim için Kur’an tasvir etmiş: Üsve-i Hasene; “En güzel örnek” Dünyaya gelmeden önce insanlık yeniden peygambersizliğin acısını çeki-yordu. Haksızlıklar insanların, piyasada mal gibi alınıp satıldığı, insan aklının dumura uğradığı, hiçbir şeyin in-sanlara tat ve lezzet vermediği acı bir hal yaşanıyordu. Diri diri kız çocukları gömülüyor, cinsiyet ayrımcılığı çok konuşuluyordu.

islam dinin kadına verdiği değe-ri anlamak için önemli bir örnek değil mi?En çok haksızlık da bizim güzel dinimize yapılıyor bu konuda… İslam’ın, kadına değer vermediği konusunda yerli yersiz gereksiz ve bilgisiz iddialarda bulunuluyor oysa insanlık Batı’da kadını, şeytan ola-rak tasvir etmiş yakın zamana ka-dar… Resullullah Aleyhisselam’ın dünyaya geldiği Doğu’da ise; Arap Yarım Adası’nda Ceziretül-Arap’da ise; kız olmak başlı başına bir şuç-tu. İşte böyle bir ortamda köle diye insanların et parçası gibi alınıp sa-

tıldığı bir ortamda İslam, insana insan gibi davranmayı müjdeliyordu.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in doğumunu, Kutlu doğum’u nasıl anmalıyız?Hz. Muhammed Aleyhisselam’a dünyaya gelişi için “hoş geldin” derken, bence demeliyiz ki yüreğimizdeki kin nefret, haset, komşularımıza karşı çekememezlik, kötü ahlaklarım, yok olun. Resullullah Aleyhisselam’ın dünya-ya geldiğini hatırladığımızda içimizden yeni duyguların fışkırması lazım, bizi aşması lazım, sokağımıza taşması lazım. Konu komşu, arkadaş, ahbap sizden etkilenecek ve sizi örnek alacak herkesi bu sudan kana kana içmesi için içiniz de Sena Nehri’nin taştığı gibi bir nehir taşma-sı lazım. Bunlar iyi huylarımız olmalı. Mecusilerin sönen ateşini, sinirlendiğimizde, hiddetlendiğimiz de yükselen ateşe benzetebilirsiniz. İçinizde bitmeyen bir dünya hırsı varsa, içinizde bitmeyen bir hararet, çocuğunuza, eşinize karşı şiddet uygulayan sinir hali yaşayan bir yapınız var-sa onu Peygamber Aleyhisselam’ı dünyamıza çağırarak

Hz. Muhammed Aleyhisselam’a dünyaya gelişi için hoş geldin

derken, demeliyiz ki “yüreğimizdeki kin nefret, haset,

komşularımıza karşı çekememezlik, kötü ahlaklarım”

yok olun.

Page 26: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

26

söndürmeliyiz. Ablası Şeyma’nın bir diş ısırık izine yüzlerce esiri serbest bırakan vefa ve sadakat örneği Hz. Peygamber Aleyhisselam’ın şefkat ve merhametini diriltmeliyiz kutlu doğum-larda.

Ülkemizde düzenlenen Kutlu do-ğum programlarını nasıl değerlen-diriyorsunuz?Zaman zaman tekrara düşülüyor, programlara gerek yok gibi sözlerle karşılaşıyoruz. Şöyle bakmak lazım bence; bu dünya seksen yılda bir bo-şalmıyor mu? En çok yaşayanımız yaklaşık seksen yıl yaşamıyor mu? Yani seksen yıl sonra bu dünyada şu anda var olan hemen hemen hiç kim-se var olmayacak... Altı milyar yeni insan olacak… Peki bu yeni insanlara, Peygamber’i nasıl anlatacağız? Her yıl devrederek her yıl “Hoş geldin, Yâ Resullullah diyerek kapılarımızı, gönüllerimizi, dimağlarımızı, beyinlerimizi, her şeyimizi Allah Resulü’ne açıp elimizi bağlayarak aya-ğa kalkıp “gene gel Yâ Resullullah” diyerek ona bağlılığı-mızı tazelemiş oluyoruz.Efendimiz (S.A.V.)’e muhtaç olan yeni insanların var ol-duğunu, kaldı ki günahların yorduğu eksikliklerimizin, ha-talarımızın, hayatın koşuşturmacısının yorduğu insanlığa Efendimiz’i bir vesile ile tekrar hatırlatmak bence büyük bir hizmet. Zira bir gün Efendimiz Aleyhisselam’ın huzuru-na bir sahabi geliyor “Ya Resulallah, sizinle beraber olur-ken gönlümden her şey siliniyor; Allah ve Resulü’nden başka hiçbir şey düşünmüyorum ama sizden ayrıldıktan sonra Ya Resullullah ben dünyama dalıyorum, eski hali-mi alıyorum. Bu benim için bir eksiklik mi, bir kusur mu?” Allah’ın Resulü (S.A.V.) Efendimiz ona, belki de onun üzerinden bize, şu mübarek sözü söylüyordu; buyuru-yordu ki “Elbette böyle olacak, yani siz daima benim ya-nımda olduğunuz hali muhafaza etseydiniz melekler yere iner, sizinle açıktan musafahalaşırlardı.” Onun için bizim Resullullah Aleyhisselam’ı bazen unuttuğumuz, gaflete daldığımız anlar olacak... Peki günaha düşen adamın kurtuluşu nasıl olacak? Muhammedi heyecanlar, Mus’ab yüzlü simalar, Aişe fedakârlığında kadınlar, Hatice ve-fasında simalar ile, bu ruhu bu çağa taşımasak yanlışa

düşmüş insanları acaba nasıl düzelteceğiz? Dolayısıyla bu tür programların bu tür hatırlamaların, anmaların bü-yük bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum.

Efendimiz(s.a.v.)’in uhud’u her yıl ziyaret etmesinin nedeni nedir?Bazı İslam tarihçileri Uhud ziyaretiyle ilgili “senede en az bir defa giderdi” diyorlar. Bazı sahabeler Yâ Rasullulah her yıl gelmesek veya devamlı gelmesek dediklerinde buyuruyorlar ki; “Eğer ben şu Uhud Meydanı’na geldiğim-de başta amcam Hz. Hamza olmak üzere Uhud şehidle-rine selam verdiğimde onların kanlı elbiseleriyle kalkıp Yâ Rasullullah, ne vefalı ve sadık bir dostmuşsun. Bizim üzerimize olduğu gibi selam sizin de üzerinize olsun” de-yişlerini görseydiniz buradan ayrılmazdınız, buyuruyor. Dolayısıyla vefa göstermek, size iyiliği geçmiş birini ha-yırla anmak, Peygamber sünnetidir, vefa sünnettir.

Mayıs ayının sonlarına doğru recep ayına girmiş olaca-ğız. Bize Üç aylar’ın öneminden bahseder misiniz? Halk arasında “Üç Aylar” diye adlandırılan Recep, Şâban ve Ramazan ayları, Yüce Allah’ın ruhumuza ikram ettiği faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan dileklerin dal-ga dalga Allah’a ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği kandiller geçididir. Melekî olduğu kadar şeytânî özelliklere de sahip, günah işlemeye müsait bulunan insanın, günahlarından temizlenmesi için, Üç Aylar bir fırsattır. İnsanoğlu, yaşadığı günlerde farklılıklar olmazsa, belli alışkanlıklarıyla hayatını sürdürür. Fakat alışkanlıkları-nın dışında ve farklı durumlarla karşılaşırsa kendine bir çeki düzen verir. İşte idrak ettiğimiz Üç Aylar ve bu aylar içerisin-de bulunan mübârek geceler, Müslümanlar’ın hayatındaki mûtad gün ve geceler arasında fazlasıyla sevap kazanacağı kıymetli zaman dilimidir. Unutulmamalıdır ki, insan bu dün-yada nasıl yaşamışsa, kıyamet gününde Allah’ın huzuruna, dünyada işledikleriyle birlikte varacaktır. Götürdükleri iyi ise sevinip mesrur olacak, kötü ise pişmanlık duyarak mahcûp olacaktır. Ancak bu mahcubiyetin orada faydası da olma-yacaktır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun, herkes yarına ne hazırladı-ğına bir baksın; Allah’tan sakının, çünkü Allah, işledikle-rinizden haberdardır.

RÖPORTAJ

Page 27: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

27

MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V.)’İN YÜcE VASIFlARI1. Resullüllah (s.a.v.) güzel, beyaz tenli ve orta boyluydu.2. Sanki gümüş dökmesi gibi beyazdı. Mutedil bir saça sa-hipti.3. Beyazı kırmızıya çalan bir renkteydi. Göz bebekleri si-yah, kirpikleri uzundu.4. Kırmızıya çalar beyaz rengi vardı. İri başlıydı.5. Yüzce insanların en güzeli, ahlakça da en güzeliydi. Ne çok uzundu ve ne de çok kısaydı.6. Ayakları herkesinkinden güzeldi.7. İnsanların en güzeli, en cömerti ve en cesuruydu.8. Omuzları arası geniş ve yüz etleri hafifti. Yanakları düz-gündü, saçları koyu siyahtı. Gözleri sürmelenmişti. Ayak-ları yere bastığı zaman tümü ile basardı. Omuzlarından el-bisesini çıkardığında sanki bir gümüş parçasıydı. Güldüğü zaman dişleri inci gibi parlardı.9. Rengi çiçek, teri inci tanesi gibiydi. Yürüdüğü zaman öne doğru meyleder ve gayet mükemmel bir tarzda yürürdü.10. Kimseye görünmeyen genç kızdan daha hayâliydi.11. İnsanların yaptıkları kötülüklere karşı herkesten daha sabırlıydı.12. Seyrek dişliydi. Konuştuğu zaman dişlerinin arasından sanki bir nur çıkıyormuş gibi bir görünüm arz ediyordu.13.Sırtındaki nübüvvet mührü besbelliydi.

14. Sakalı gürdü, saçları ne çok uzundu ve ne de pek kı-saydı. 15. Saçları ne kıvırcıktı ne de düzdü. Saç örgüsü çözüldüğü zaman ayırırdı. Aksi halde öyle örgülü olurdu. Bir araya top-ladığı zaman saçları kulaklarının yumuşağını geçmezdi.16. En çok sevdiği renk yeşildi.17. En çok sevdiği elbise gömlekti.18. En çok hoşlandığı koku kına çiçeğiydi.19. Meşrubattan en çok sevdiği şey soğuk ve tatlı olandı.20. En çok süt içmeyi severdi.21. En sevdiği yemek, ekmek ve hurma tiridiydi.22. En çok sevdiği meyve taze hurma ile karpuzdu.23. En sevdiği et hayvanın döşüydü.24. Yemek getirildiği zaman önünden yer, hurma getirildiği zaman elini içinde dolaştırırdı. 25. Yeni elbise diktirdiği zaman onları, gömlek, sarık, enta-ri (diye adlandırır) sonra şöyle derdi; “Allah’ım! Hamd sana mahsustur. Beni sen giydirdin. Onun hayırlı ve mübarek olmasını senden niyaz ediyorum. Onun şerrinden sana sı-ğınıyorum.”26. Yeni elbise diktirdiği zaman, onu cuma günü giyerdi.

Kaynak: ariF PaMuK

Page 28: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

Denizin Gelini

“Dünyanın bütün şehirlerini görmüş olsanız bile,Venedik’e geldiginizde sizi şasırtacak bir şeyler muhakkak vardır.”

İster Fellini’nin Casanova’sındaki renkli ve ihtişamlı atmosferi tercih edin, İsterseniz de Don’t Look Now’ın

ürkütücü ve puslu kanallarını, Venedik’in herkesi büyüleyenbir şehir olduğu gerçeği hiçbir zaman değişmeyecektir.

Montesquieu

M.S. 4212’de kurulan şehir, o zamanlar Bizans hakimiyeti al-tındaydı. Venedik’in tarih sahne-sinde ünlenmesi Venedik Cum-huriyeti ile başlar. Bu dönemde şehir, Batı Avrupa ile dünyanın geri kalanı arasındaki ticaret noktalarının en işleği haline gel-miştir. 1200’den önce Venedik Cumhuriyeti, Adriyatik’in doğu kıyılarında deniz ticaretini tehdit eden korsanlara karşı pek çok yer ele geçirmiştir.

4. Haçlı Seferleri’nin arkasın-daki en en önemli güçlerden biri olan Venedik, 1204 yılın-da Konstantinopol’ü istila ede-rek şehri yağmalamıştır. Şu an şehrin en önemli hazinelerinden olan Bronz Saint Mark Atları, Konstantinopol’den getirtilmiştir.

1348 yılında çıkan veba sal-gını şehrin yarısının ölmesine neden olmuştur. Gondolların veba salgınına kadar renkli ol-duğu, salgından sonra ölüleri

taşımak için kullanılırken siyaha boyandığı ve o günden beri de siyah olduğu söylenir.Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’ı ele geçir-mesiyle Osmanlı’nın komşusu haline gelen Venedik, Osmanlı Devleti’yle deniz hakimiyetini elinde tutmak için pek çok savaş yaptı. 15. ve 16. Yüzyıllar’da Rönesans’ın en önemli şehir-lerinden biri haline geldi. 1866 yılında İtalya’nın bir kenti olarak İtalya Devleti’ne katıldı.

GEZİ

VENEDİK

28

Page 29: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

29

Görülecek Yerler ve daha Fazlası:Turizm mevsimi Nisan’dan Ekim’e kadar devam eden Venedik, bunun dışında Şubat’ta da Venedik Karnavalı nedeniyle çok sayıda turist çek-mektedir. Temmuz ve Ağustos en sıcak geçen aylardır ancak sıcaklık nadiren 35 C’nin üzerine çıkar. Nisan, Mayıs, Haziran ve Eylül hava açısından en elverişli aylardır. Sıcaklık 17 C ile 24 C arasında seyreder. Gidiş zamanı, takip etmek ya da katılmak istediğiniz etkinliğe göre deği-şebilmektedir. Venedik Karnavalı için Şubat ayı, Venedik Film Festivali için Ağustos Ayı, Festa del Rodentore (1576’dan beri şehrin Veba sal-gınından kurtulması adına düzenlenen şenlikler) için Temmuz ayı tercih edilmelidir.

Peggy Guggenheim Koleksiyonu:

Milyoner sanat koleksi-yoneri Peggy Guggenheim (1898-1979), Palazzo Ve-nier Deileoni’yi ev olarak 30 sene boyunca kullandı. Ölümünden sonra burası 20. yüzyılın en önemli sa-nat akımlarına ev sahipliği yapan müzeye dönüştürül-dü. Müze; Picasso, Dali, Miro, Pollock ve Francis Bacon gibi büyük sanatçı-ların eserlerini barındırıyor, Venedik’e yolu düşen sanat severlerin atlamaması ge-reken bir mekan.

Basilica san Marco: 828 yılında St. Mark’ın na-aşını gömmek için inşaa edilmeye başlanan kilise, 932 yılında bir yangın sonucu yok olduktan sonra 1063 yılında Konstantinopol’deki 12 Havari Kilisesi ör-nek alınarak tekrar inşaa edildi. 500 yıl içinde sü-rekli eklentilerle büyüyen kilisede, doğudan, özellik-le de Haçlı Seferleri’nde, Konstantinopol’ün yağ-malanışından sonra elde edilmiş pek çok hazine bulunmaktadır. Kilisenin bulunduğu San Marco Meydanı’da, her daim tu-rist dolu kafeleri, güvercin-leri ve büyülü görüntülere sahne olan atmosferiyle en önemli turist atraksi-yonlarından biridir.

VCa’ Rezzonico:Büyük Kanal üzerinde bulunan bu saray, günümüzde 18. yüzyıl müzesi olarak kulla-nılmaktadır. 18.yy sanatı,

mobilyaları ve Venedik soy-luların yaşayışına dair bilgi-ler veren koleksiyona sahip bu etkileyici malikane, tarih boyunca pek çok ünlü isime de ev sahipliği yapmıştır.

scuola Grande di san Rocco:

Mimarisiyle başınızı döndürecek bu Rö-nesans şaheseri, be-yaz mermer sütunları

ve içinde barındırdığı 50’ den fazla Tintoretto eseri ile hayranlık uyandırıcı bir durak.

lido:Venedik ve Adriyatik ara-sında bulunan bu ada, kum-salları ile denizin keyfini çı-karabileceğiniz bir yer. Bir vaporetto ile Venedik’ten bu adaya ulaşabilir, sahilde gezebilirsiniz.

Santa Maria della salute:Şehrin en bilinen yapılarından biri

olan bu barok kilise, Longhena’nın şaheseri olarak bilinir. Kilise, 1630’ da şehri veba salgınından kurtaran Hz. Meryem adı-na yapılmıştır. Longhena, kilisenin şeklinin bir taca benzetilmesini istemiştir.

Gallerie dell’ accademia:Büyük Kanal’da yer alan bu müze 19. yy öncesi sanat akımlarına ev sahipliği yapar.

Gentine, Bellini, DaVinci, Carpaccio, Carpioni, Fetti, Lotta gibi pek çok sanatçı-nın eserleri bulunmaktadır.

Murano:Venedik Lagün’ün-

de bulunan bu ada “Archipelago’’ deni-

len birbirine köprüler-le bağlanmış adacıklardan biridir. Burası İtalyan’nın asırlardan beri en ünlü cam işçiliği merkezidir. San Marco Meydanı’ndan, Mu-rano’daki cam dükkanları ücretsiz vaporetto seferleri yapmaktadırlar, Murano’ya gidip el yapımı işlenmiş Mu-rano Cam’ından objelere, aksesuarlara sahip olabilir ve Murano Cam Müzesi’ni gezebilirsiniz.

san Giorgio Maggiore Ki-lisesi: Geç Rönesans mimari-sinde çok önemli bir etkisi olmuş bu yapı, arka-sına aldığı Piaz-za San Marco ile Venedik’in ikonik görüntülerinden birini oluşturur.

Ca’Pesaro:Bünyesinde barın-

dırdığı muazzam eserlerle kesinlikle ziyaret edilmesi ge-

rekli bir modern sanat adresi olan Ca’ Pesaro’ da, Klimt, Chagall, Matisse, Klee, Kandinsky’ e ait eser-ler görülebilir.

VENEDİK’TE GÖRÜLMESİ GEREKEN 10 YER

1

2

6

10

8

3

7

9

4

5

Page 30: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

30

8 Mart 2012 tarihinde gerçekleştirmiş olduğumuz work-shop programımıza Facebook’dan (www.facebook.com/TEKBIRGIYIMM) oldukça yoğun ilgi gösterildi. İki hafta öncesinden yapılan duyurular sonucunda gelen başvuru-lar arasından, beş talihliyi belirlemek için çekiliş yapıldı.

Workshop için davet, ev gezmesi, ofis, öğrenci ve öğret-men temalı beş konsept hazırlandı. Davet konseptimizi Aynur Hanım, ev gezmesi konseptimizi Arzu Hanım, ofis konseptimizi Derya Hanım, öğrenci konseptimizi Kübra Hanım, öğretmen konseptimizi ise Beyza Hanım belirledi.

Misafirlerimizin gelmeleri ve tanışma merasimi ile başla-yan organizasyonumuz öğle yemeğinin ardından, show-romda çay ve kahve eşliğinde devam etti.

Tasarımlarımızı görmek için sabırsızlanan konuklarımı-za, daha önceden 15’er kıyafet şeklinde kombinsiz olarak hazırlanan tasarımlarımız sunuldu. Meslek gruplarına göre ayırdığımız kıyafetleri katılımcılar kendi zevklerine göre kombinlediler. Kendi zevklerine göre belirledikleri kombinlerle birlikte teker teker objektif karşısına geçtiler. Tüm misafirlerimizin dilinde ‘’ Hepsi çok güzel modeller, mağazalarınızda ne zaman görme ve alma fırsatı bu-lacağız’’ kelimeleri vardı. Daha sonra da ne düşünerek parçaları birleştirdiklerine dair düşüncelerini bizlerle pay-laştılar. Hem Tekbir tasarımlarını ve yeni imajını sunma fırsatı buldu. Hem de misafirlerimiz kendi tarzlarını ifade etme fırsatı buldular. Bizden beklentilerini belirtip, takip-çimiz olmaya devam edeceklerini belirttiler.

BU BENİM KOMBİNASYONUM

Page 31: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

31

ARZU HANIM,Ev gezmesi konseptinde seçtiği

kombinasyonu anlatıyor.

Arkadaşlarımızla toplandığımız günlerde hem şık hem de rahat

olmak istiyorum. Bu kıyafetle kendimi ifade edebilirim.

AYNUR HANIM,Davet konseptinde seçtiği kombinasyonu anlatıyor.

Merhaba siyah rengi çok seviyorum zarif ve şık duruyor

bence. Bu takımı çok beğendim, siyah olması da beni cezbeden diğer bir unsurdu. Puantiyeli

şallar da takım ile iyi bir kombin oldu diye düşünüyorum. Şık bir

davette böyle katılacağım bir kıyafet giyerdim.

KOMBİNASYON

Page 32: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

32

KOMBİNASYON

DERYA HANIM,Ofis konseptinde seçtiği

kombinasyonu anlatıyor.

İş hayatımda hem rahatlığı hem de şıklığı yansıtan kombinleri

tercih ediyorum. Siyah pantolon etek üstüne seçtiğim yeşil şık bir

bluzu bej renk kemer ve şal ile renklendirmek istedim. Günlük iş yoğunluğumda hem şıklığımdan

hem de rahatlığımdan vazgeçmediğim bir kombin

hazırladığımı düşünüyorum.

KÜBRA HANIM,Öğrenci konseptinde seçtiği

kombinasyonu anlatıyor.

Marin desenler hoşuma gidiyor. Kombinasyonumda lacivert ve

kırmızının asilligini yansıtmak istedim...

Page 33: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

33

BEYZA HANIM,Öğretmen konseptinde seçtiği

kombinasyonu anlatıyor.

Mesleğim gereği anaokulunda çocuklarla etkinlikler yapıyoruz,

jimlastik yapıyoruz, oyunlar oynuyoruz. Bu yüzden hem

rahat hem şık giyinmeye özen gösteriyorum. Kombinasyonum da özellikle koyu renkler tercih

etmemin sebebi ise etkinliklerde lekelenmemesi.

Günün sonuna yaklaşırken, yorgunluğumuzu atmak için tekrar masa etrafında toplanıp ikramlarımız eşliğinde gü-nün yorumunu yaptık. Bu esnada ufak bir sürpriz yaparak katılımcılarımıza birer eşarp hediye ettik.

Günün sonuna geldiğimizi düşünen misafirlerimizi ma-ğazamızda bir sürpriz daha bekliyordu. 10 gün içinde yapacakları yeni sezon ürünlerinin etiket üzerinden %50 indirimli alma şansına sahip oldular. Keyifli, eğlenceli, bol sürprizli bir günün ardından tekrar görüşmek üzere misa-firlerimizi uğurladık.

Öğle Yemeğinden bir kare

Page 34: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

34

ÇAlIŞAN ANNElERİN KARŞISINDAKİ RİSK

TEn TEMasını EKsiK ETMEYin

İlgisiz Çocuk Sendromu; İnsan yaşamında gelişimin en hızlı olduğu ilk dört yaş döneminde, çocuk ile sosyal çevre arasında sözel ve duygusal iletişimin sağlıklı yürüyememesi sonucunda oluşan bir sendromdur.Özellikle çalışan annelerin, çocuk gelişimi konusunda yeterli donanıma sahip olmayan bakıcı kadınlara emanet ettikleri çocuklarda sıklıkla bu sendrom görülür.

Bu sendromu taşıyan çocuklar hırçın, içe dönük, konuşmayı çok sevmeyen, muhatabı ile göz teması kuramayan tavırlarıyla dikkat çekerler. Ancak şunu söylemekte yarar var ki ilgisiz çocuk sendromu, sadece bakıcılara emanet edilen çocuklarda değil, annesi bizzat yanında olduğu halde çocuk ile duygusal ve sözel iletişim kurmayan çocuklarda da görülmektedir.Bu sendroma sahip olan çocukların ortak davranışı aşırı derecede televizyon izleyicisi olmalarıdır. Yapılan araştırmalarda, bu tür çocukların gelişim sürecinde televizyonla baş başa bırakılması onların zihin ölümlerine terk edilmesi gibidir.

Aynı zaman da bu çocukların sözel iletişim becerileri çok zayıftır. Bu da yine televizyon karşısında geçirilen zamanla doğrudan ilgilidir. Bu çocuklarda konuştukları kişiyle göz teması kurma kabiliyetleri de eksik kalabilmektedir. Göz teması kurmanın duygusal iletişimin birinci ve de en önemli basamağı olduğu düşünüldüğünde bu durumun oldukça vahim sonuçlar doğurabileceği açıktır.

1. Çocuğunuzla sık sık konuşun.2. Gözlerinin içine bakın.3. Bakıcıya bırakmak zorundaysanız, bakıcının pedagojik olarak donanımlı olmasına dikkat edin.4. Özellikle ilk dört yaşta televizyon, bilgisayar gibi gereçlerle fazla muhatap olmasına olanak sağlamayın.5. Çocuğunuzun bu kritik döneminde duygusal ve fiziksel şiddet uygulamayın.6. Onunla birlikte ritim tutabileceğiniz şarkılar söyleyin.7. Ten temasınızı eksik etmeyin.8. Evde olduğunuz zamanlarda sadece onunla ilgilenin. TV, telefon vs. atmosferi bozacak her şeyi iptal edin sadece çocuğunuzla ilgilenin.9. Birlikte hamur oynayabilir, boyama yapabilir, puzzle oynayabilirsiniz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın…

PEKi nE YaPMalı?

Psikolojik danışman: Esra KaraduMan

PSİKOlOJİ

Page 35: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim
Page 36: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

36

KOMBİNASYON

» Bir insanın, gözünü günde ortalama 100.000 kez kırptığını,

» İnsan vücudundaki en güçlü kasın dil olduğunu,

» İnsanların 200 milyon soluk alıp verme, 1 milyar kalp atışı, 300 milyon mide kasılması ve 20 milyar göz kırp-ması kadar yaşadıklarını,

» İnsan saçının 3 kg ağırlık kaldırabi-lecek esneklikte olduğunu,

» İnsanların yılda 1.500 kere rüya gör-düğünü,

» Hapşırdığımız zaman kalbimiz dâhil olmak üzere bütün vücut fonk-siyonlarımızın bir an için durduğunu, eğer şiddetli hapşırılırsa kaburga-ların dahi kırılabileceğini, gözleri açık tutarak hapşırmanın ise imkânsız olduğunu (uyarı: de-nendiği ve zorlandığı takdirde şaşılık veya körlüğe sebep ol-maktadır)

» Sabahları elmanın kahveden daha fazla uyku açtığını,

» Evlerdeki toz parçacıklarının büyük çoğunluğunun ölmüş deri dokusu ol-duğunu,

» Boğaların renk körü olduğunu bu nedenle matadorun elindeki kırmızı kumaşın önemli olmadığını,

» Sıcak suyun soğuk sudan daha ağır olduğunu,

» Soğan doğrarken sakız çiğnemenin göz yaşarmasını önlediğini,

» Bir kilo limonda, bir kilo çilekten daha fazla şeker olduğunu,

» Salatalığın %96’sının su olduğunu,

» Eskimoların, buzdolaplarını yiyecek-lerinin donmaması için kullandıklarını,

» Hindistan’daki yıllık doğum sayısı-nın, Avusturya’nın toplam nüfusundan fazla olduğunu,

»Rusya’nın dörtte birinin ormanlarla kaplı olduğunu, bu alanın Türkiye’nin yüzölçümüne eşit olduğunu,

» Dünyanın en tuzlu denizinin Akdeniz olduğunu,

» Dünya nüfusunun % 50’sinin hiç te-lefonla konuşmadığını,

» Çakmağın kibritten önce bulundu-ğunu,

» Sarışınların, esmerlere göre daha fazla saçının olduğunu,

» Dünyada en çok kullanılan ismin Muhammed olduğunu,

» 1 saat boyunca kulaklıkla bir şey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını % 700 arttırdığını,

» Yapılan bir deney sonucunda sigara içindeki katran maddesinin bir farenin sırtına sürüldükten sonra, farenin sır-tındaki o bölgede kanser oluştuğunu,

» Kediler ancak 6.kattan düşerken terminal hıza ulaşabildiklerinden do-layı kediler için, 7.kattan düşmenin, 32.kattan düşmekten daha tehlikeli olduğunu,

» Denizatlarında annenin yumurtayı babaya verdiğini ve babanın da o yu-murtayı 6–8 hafta kesesinde taşıdık-tan sonra, kesesinde yavru bir deniza-tı doğurduğunu,

» Edison’un ampule konulacak mad-deyi bulabilmek için 3.000 deneme yaptığını,

» Birinci Dünya Savaşı’nda 2.500.000 tane atın kullanıldığını,

» Atların bir ay kadar ayakta kalabil-diklerini,

» Sivrisineklerin 47 tane dişi olduğu-nu, sadece dişi sivrisineklerin ısırdığı-nı, insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvanın sivrisinek olduğunu, sivrisinek kovucu spreylerin sinekleri kovmadığını, sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamamalarını sağladığını,

» Kanguruların geri-geri yürüyemedik-lerini,

» Istakozların kanının mavi renkte ol-duğunu,

» Elektriğin tüylerinden geçememesi nedeniyle kuşlara şimşek çarpmadı-ğını,

» Kaplumbağaların üç yıl hiçbir şey yi-yip içmeden yaşayabildiklerini,

» Yarım kilo bal yapabilmek için arı-ların iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorunda olduklarını bili-yor muydunuz?

Bunları Biliyor muydunuz?

alınTıdır

Page 37: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim
Page 38: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim

®

Page 39: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim
Page 40: Tesettür, Eşarp, Moda, tekbir Giyim