80
Yayin No: YM / AR-GE / 2004-1 Rapor Direktörü : Dr. E. ARIOGLU Rapor Yürütücüsü : Dr. C. GIRGIN YAPI MERKEZI / AR-GE Bölümü MART / 2003 TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE PREFABRIKASYON SEKTÖRÜNÜN GENEL DEGERLENDIRILMESI

TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Yayin No: YM / AR-GE / 2004-1

Rapor Direktörü : Dr. E. ARIOGLU

Rapor Yürütücüsü : Dr. C. GIRGIN

YAPI MERKEZI / AR-GE Bölümü MART / 2003

TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE

PREFABRIKASYON SEKTÖRÜNÜN GENEL

DEGERLENDIRILMESI

Page 2: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Rapor yaziminda zaman kazanmak açisindan ana temalar levhalar seklinde hazirlanmistir. Her bir levhanin altinda genel degerlendirme notlari çikartilmistir. Ayrintili sayisal degerlendirmeler için levhalara bakilmasi tavsiye olunur.

GENEL ÖZET

• Ekonomik katki üretebilecek nüfus diliminin (15-64 yas grubu) yüzdesi son nüfus sayiminda % 64.9’a yükselmistir. Buna karsin atil isgücü orani (% 14.5) gelismekte olan bir ülke için çok yüksektir. Sivil istihdam (20.7 milyon)’in dagilimi : Tarim % 40.8, Sanayi % 17.0 ve Hizmetler % 42.2 seklindedir. Tarim ve sanayinin paylari “sanayilesme” konusundaki adimlarimizda ciddi bir çarpikliga isaret etmektedir. 1990-2002 döneminin ortalama % 3.6’lik büyüme hizi ve % 0.9’luk istihdam artis orani gelismekte olan ülkemiz için yeterli olamaz.

• Ülkemiz nüfusunun sadece % 7.8’i Lise ve dengi okul mezunu, ancak % 3’ü Yüksek Ögretim mezunudur. Kadin nüfusun % 28’i “okur-yazar” degildir. Bu tablo “Bilgi Toplumu”’na geçis ve AB’ne katilma sürecinde çok düsündürücüdür.

• 1948-1965 döneminde bilinçsizce yapilan “Toprak Reformu” ve 1945-1970 dönemindeki sanayinin hizli büyümesi sonucu, geri kalmis Dogu illerinden daha daha gelismis Bati illerine dogru “ciddi bir göç olgusu” yasanmistir. Bu olgu 1980’lerin ortalarindan itibaren yavaslamistir. Istanbul 1985’lerden bu yana ∼sabit yillik % 4.5 düzeyinde göç almaktadir. Bu sehirlesme orani ülkemizin su andaki nüfus artis hizinin (% 1.62) 2.8 katidir. 2010 yilinda Istanbul nüfusunun 14.3 milyon olacagi projekte edilmektedir. Oysa göç olgusu yasanmamis olsa idi, 2010 yilinda nüfusun 3.5 milyon olacagi kestirilmektedir. Istanbul’a göç, 1940’li yillarda yoksul ailelerin “barinma” ihtiyacina yönelik mütavazi gecekondu insaatlari dönemi ile baslamis, 1980’ lerden sonra kimlik degistirerek tamamen “ticari boyuttaki” çok sayida “apartman gecekondu” dönemine geçilmistir.

• Ülkemizde % 5’lik kesimler (her dilim 727,376 aile) bazinda en zengin % 5’lik kesim, Milli Gelir’den % 30’luk pay almaktadir (ortalama gelir 4,711 $/aile.ay). En fakir % 5’lik kesim ise Milli Gelir’den sadece % 0.69’luk pay (107 $/aile.ay) almak-tadir. Istanbul’da en zengin % 5 için 13,695 $/aile.ay sözkonusu iken, en fakir % 5 217 $/aile.ay düzeyindedir, arasinda -sosyal devlet anlayisi ile taban tabana zit- 63 kat fark vardir.

• 1980’lerin sonlarindan itibaren sabit sermaye yatirimlarinda özel sektörün ciddi bir yatirim atagi olusmustur ve yatirimlar içinde kamunun payi göreceli % 40’ lardan % 20’lere düsmüstür. Ancak özel sektör 1985-1993 dönemindeki performansini 1994-2001 döneminde gösterememis, inisli çikisli bir seyir izlemistir. Bu dönem kamu yatirimlarinin da azaldigi dönemdir, ekonomiye “üretimsizlik” hakim olmus-tur. Konut sektörü yatirimlarinin sabit sermaye yatirimlari içindeki payi ise 1980-2001 döneminde ortalama % 27 düzeyindedir (1988-1994 döneminde % 32-42’lik bir paya sahip olmus, sonra dalgali bir azalma ile % 18’e kadar inmistir).

Page 3: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

INSAAT SEKTÖRÜ ÖZETI

• Iç ve dis borçlanmanin agir faiz yükü nedeni ile yetersiz yatirim kalemleri, proje-lerin tamamlanma süresindeki verim düsüklügü, “siyasi yatirim” projelerinden kaynaklanan savurganliklar ve kayit disi ekonomi, ülkeye ve insaat sektörüne ciddi darbe vurmaktadir.

• Sektördeki isgücünün 1970 itibari ile % 26’si okur yazar bile degilken, 1997 itibari ile bu oran % 6’ya çekilmistir. Ancak halen ilkokul mezunu olan % 68’ lik bir kesim sözkonusudur, lise mezunu olanlarin orani sadece % 2’dir.

• Sektörde her 10 milyon $’lik katma deger basina 1 adet/yil “isgöremezlik” olus-maktadir, bu oranin gelismis ülkelerdeki 0.1 adet/yil düzeyine çekilmesi gereklidir. Yüksek üretkenlik -Prefabrikasyon sektörü örnegi- manevi ve maddi hasarlarin minimum düzeyde olmasini saglar.

• Yapi ruhsatlarinda 1984 yilindan itibaren yapi kullanim izin belgelerine kiyasla çok ciddi bir artis olusmustur. 2005 yili için, sehirlerimizde 607,400 adet/yil ve yenileme gereksinimi için de 72200 adet/yil yeni konuta ihtiyaç oldugu öngörülmektedir. Oysa yapi kullanim izin belgelerine göre her yil 125,000-275,000 konut üretilmesi sözkonusudur. Aradaki büyük fark ciddi bir sagliksiz, kaçak konut -gecekondu- sorununa isaret etmektedir.

• 1992-2002 döneminde özel sektörün konut üretiminde % 65 (163,600 daire/yil)’lik bir payi olmustur, onu % 30’luk pay ile yapi kooperatifleri (74900 daire/yil) takip etmektedir. 1995-1998 döneminde insaat maliyetleri -cari- 200 $/m2 (2001 yili satin alma gücüne göre ∼220 $/m2) düzeyinde sabit kalmis, 1999’dan itibaren azalarak pespese depremler ve ekonomik krizler sonucunda 2001’de 150 $/m2 düzeyine kadar inmistir. Enflasyon ile konut birim maliyeti arasinda, -% 22 +% 35’lik degisim dahilinde, 1:1’lik bir iliski oldugu ifade edilebilir. $/m2 bazinda yapilacak degerlen-dirmeler yüksek enflasyon ortaminda saglikli sonuç vermektedir.

• Konut talebi birçok faktörün (nüfus artisi, kentlesme hizi, toplumda konut ticareti yolu ile spekülatif kazanç elde edilmesi, son 25 yildir devam eden yüksek enflasyon, gelir dagiliminin yapisal özellikleri vb) etkilesimi altinda sekillenmek-tedir. Özellikle gelir dagiliminin bozuk olmasi konut arzini dogru yönde uyararak saglikli bir konut talebini ortaya çikaramamaktadir. Keza, çagdas konut üretim-lerini finanse edebilecek fon mekanizmalarinin olaganüstü ciliz olmasi konut sektörünün diger bir ciddi sorununu olusturmaktadir.

Page 4: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

• Sürdürülebilir kalkinma açisindan beton, bir çok yapay mühendislik malzemesine kiyasla enerji açisindan “çevre dostu” özellik tasimaktadir. Ayrica, çimentonun kompozisyonunun degistirilmesi (C2S yüzdesine agirlik verilmesi) ve ikame malze-meleri (kireçtasi tozu, yüksek firin cürufu vb) ile üretimdeki CO2 emisyonlarinin önemli ölçüde azaltilma çalismalari kismen uygulamaya baslanmistir.

• Santiyede kalite kontrol ilkelerinden uzak üretilen yerinde beton ile insa edilmis bir yapinin deprem dayaniminin düsük, dis etkilere zaman içindeki dayanikliliginin zayif ve donatisi korozyona açik bir yapida olmasi kuvvetle muhtemeldir. Oysa kalite kontrol kriterleri ile siki sikiya izlenen, hassas karisim bilesenli, düsük su/çimento oranli, puzolanik katki maddeleri ile de iç yapisi daha da dayanikli hale getirilmis, uygun ve yeterli kür sartlari görmüs bir Prefabrik eleman betonunda bu durum sözkonusu degildir. Puzolanik bilesenlerden örnegin uçucu külün, çimento yerine ∼% 10’luk bir ikamesi, uçucu külsüz olana kiyasla 1 MPa basina -28 günlük kür ve sonrasinda- 3 kat daha etkindir.

• Sabit sermaye yatirimlari ile prefabrik eleman üretimleri arasinda dogrusal bir ilinti mevcuttur. Sabit sermaye yatirimlarindaki birim artis, sektörün toplam üreti-minde 31018 m3’lük bir artis saglamaktadir.

• Bir bölgenin geri kalmisliginin olumsuz hava kosullari ile bir ölçüde ilgisi vardir Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar etkilenmemektedir. Yilda karla örtülü ve donlu gün sayisi 3 ayin üzerinde olan dogudaki illerimiz için iklim kosullarindan etkilenmeyen Prefabrike insaat sistemleri uygun bir seçim olacaktir.

• Prefabrikasyon sektörü; yasanan 1999 depremleri, Kasim 2000 ve Subat 2001 kriz-lerinden insaat sektörüne paralel olarak derinden etkilenmistir. 1997 yilinda üst yapi elemanlarinin toplam prefabrik eleman üretimi içindeki payi % 49.3 (TPB üyesi+üye disi) iken, bu oran 2002 itibari ile % 26’ya gerilemistir.

• Prefabrikasyon sektöründe 1997 itibari ile 105 firma (30’u üye, 75’i üye disi) mevcut iken, 2001’de 78 firma (30’u üye, 48’i üye disi)’ya düsmüstür. Sektörde en büyük paya Marmara bölgesi sahip olup ülke genelindeki prefabrik beton üretiminin % 48’ini (1997’de toplam 863,314 m3, 2002’de 557,036 m3) karsilamaktadir.

• Ülkemizdeki çimento tüketimi Avrupa ülkelerinin ortalamasi civarinda iken (∼500 kg/fert) prefabrik beton üretimi sadece 0.02 m3/kisi düzeyindedir. Oysa ki bu deger Avrupa ülkelerinde ortalama 0.38 m3/kisi düzeyindedir. Prefabrikasyon betonu ve Hazir Betonun daha agirlikli olarak kullanilmasi, böylelikle ülkemizde ortalama % 58 düzeyindeki bayiler kanali ile çimento satisinin azaltilarak üretimde kontrolsuzluk ve betonda kalite sorununun ortadan kaldirilmasi zorunludur.

Page 5: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

IÇINDEKILER

TÜRKIYE EKONOMISI

NÜFUS ve IÇ GÖÇ SORUNLARI

GELIR DAGILIMI

TÜRKIYE’NIN MAKRO EKONOMIK BÜYÜKLÜKLERINE TOPLU BAKIS

INSAAT SEKTÖRÜ ve SORUNLARI

KONUT SEKTÖRÜ

SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA KAVRAMI

SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA AÇISINDAN BETON MALZEMESI

PREFABRIKASYON SEKTÖRÜ EK DÜNYA’da ve TÜKIYE’de BETON KONUSUNDA ILKLER

Page 6: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

NÜFUS

ve

IÇ GÖÇ SORUNLARI

Page 7: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

11993355 -- 22000000 DDÖÖNNEEMMIINNDDEE TTÜÜRRKKIIYYEE vvee IISSTTAANNBBUULL’’DDAA NNÜÜFFUUSS DDEEGGIISSIIMMLLEERRII

Sekil 1 (1935-2000) döneminde Türkiye Genel Nüfus Sayimi nüfus verileri ve yil ortasi nüfus tahminlerine göre Türkiye ve Istanbul’un nüfus degisimleri; ve 2010 yili için nüfus projeksiyonlari ( X = Ortalama deger)

0

10

20

30

40

50

60

70

Nüf

us a

rtis

hiz

i, %

o

2

3456789

2

3456789

1000

10000

100000

Yil

orta

si n

üfus

tahm

ini

(bin

)

1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2010Yillar

Türkiye

Istanbul (mevcut durum için 2010 yili öngörüsü)

14,310

80,635

Istanbul (1950’den itibaren göç olgusu olmasa idi 2010 yili öngörüsü)

3,530

Göçten dolayi nüfus artisi

Istanbul

Türkiye

X = %o 22.1

X = %o 46.6

Degerlendirme notu : • 1935-2000 döneminde ülke ve Istanbul kenti bazinda yillik nüfus artis hizinin ortalamasi, sirasi ile % 2.21 ve % 4.66’dir. 1950-1980 döneminde gerek ülke gerekse Istanbul bazinda nüfus artis hizinin genel seyri, ortalama degerinin üzerinde kalmistir. Ilginçtir ki 1990’li yillardan itibaren ülke bazindaki yillik ortalama nüfus artis hizi “ortalama degeri”’nin (% 2.21) altinda kalmistir. Önümüzdeki yillarda ayni gelisimin devam edecegi kuvvetle muhtemeldir ve bu olgu, makro-ekonomik gelismenin üzerindeki baskinin azalmasi demektir. Yakin gelecek için bu artisin % 1.5’in altinda tutulmasi hedef alinmalidir. Istanbul kenti açisindan incelendiginde, 1980-1990 döneminde kentte yasanan “göç olgusu” sonucunda, yillik nüfus artis orani tekrar yükselerek uzun dönemin ortalama degerine yaklasmistir. • 2010 yili için Türkiye ve Istanbul kentinin nüfuslari sirasi ile 80 milyon ve 14 milyon mertebelerinde projekte edilmektedir. 2010 itibari ile Istanbul’daki nüfusun ∼% 75’ini 1950 yilindan sonra Istanbul’a göç edenler ve onlarin çocuklari olusturmaktadir. • 10 milyonu asan nüfusu ile Istanbul, henüz alt yapisini saglikli bir sekilde tamamlamamis, varolan yapi stogunun çok büyük bölümü düsük standartli konutlardan olusan bir metropolden kenttir. Prof. M.Kiray’in ifade ettigi gibi Istanbul, geriye özlemle bakmaktan çok, gelecegini “bilerek” , planlayarak düzenlemelidir.

Türkiye nüfusu Istanbul nüfusu

Türkiye Genel Nüfus Sayimi sonuçlarina göre

Nüfus (bin) Yil Türkiye Istanbul

1927 13648 806.863 1935 16158 883.599 1940 17821 991.237 1945 18790 1078.399 1950 20947 1166.477 1955 24065 1533.822 1960 27755 1882.092 1965 31391 2293.823 1970 35605 3019.032 1975 40348 3904.588 1980 44737 4741.890 1985 50664 5842.985 1990 56473 7309.190 1995 9198.809 2000 67853* 10072.447

Yil ortasi nüfus tahminleri

Page 8: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

NNüüffuussuunn DDeemmooggrraaffiikk vvee IIssggüüccüü OOllaarraakk ÖÖzzeelllliikklleerrii ((11999900,,11999944,,22000000))

Demografik ve istihdam özellikleri 1990 1994 2000 • Yillik nüfus artis hizi, % 1.97 1.78 1.50

• Dogusta yasam beklentisi (yil) Erkek 64.4 65.4 66.9 Kadin 69.0 70.0 71.5 Toplam 66.7 67.7 69.1

• Nüfusun yas grubu dagilimi, % 0-14 yas grubu 35.5 33.0 29.6 15-64 yas grubu 60.5 62.5 64.9 65 + grubu 4.0 4.5 5.5

• Isgücüne katilma orani, % 56.7 53.2 50.3

• Sivil istihdam (x1000 kisi) 18,364 18,285 20,737 Tarim, % 48.0 44.8 40.8 Sanayi, % 15.2 15.8 17.0 Hizmetler, % 36.8 39.4 42.2

• Atil isgücü orani,% 14.4 19.8 14.5

Kaynak : G. Kazgan, 2002

Degerlendirme notu :

• 2000 yili itibariyle yillik nüfus artisi hizi % 1.5 düzeyinde saptanmistir.

• Dogusta yasam beklentisi gerek erkek gerekse kadin nüfusunda artmis, 2000 yili itibari ile sirasiyla 66.9 ve 71.5 yila ulasmistir.

• (0-14) yas grubunda göreceli bir azalma gözlenirken “üretken nüfus dilimi” ’ni temsil eden (15-64) yas grubunda bir artis gözlenmektedir. Ekonomik katki üretebilecek nüfus diliminin yüzdesi son nüfus sayiminda % 64.9’a yüksel-mistir.

• Sivil istihdam 20.7 milyon olup sektörel dagilimi söyle olusmaktadir : Tarim % 40.8, Sanayi % 17.0 ve Hizmetler % 42.2. Bu tablo, tarim ve sanayi paylari açisindan ciddi bir çarpikliga isaret etmektedir. (Örnegin Ispanya’da çalisan nüfusun sektörel dagilimlari Tarim % 7, Sanayi % 37 ve Hizmet % 55’dir).

• Atil isgücü orani (% 14.5) gelismekte olan bir ülke için çok yüksek bir degerdir. Yarim kalan “Sanayilesme” dogru politikalarla tesvik edildiginde, Milli Gelir’de (%7-8)’lik bir büyüme oraninin uzun süreli olarak gerçeklestiril-mesi ile bu orani çok makul seviyelere indirmek mümkün olabilecektir.

Page 9: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

66++ YYaass NNüüffuussuunn EEggiitt iimm DDuurruummuu ((11999900))

Nüfus ve egitim düzeyi Toplam Erkek Kadin % % %

Okur-Yazar 80.5 88.8 72.0

Ilkokul Mezunu 46.1 49.1 43.1

Ortaokul ve Dengi Okul Mezunu 7.6 9.6 5.4

Lise ve Dengi Okul Mezunu 7.8 9.5 6.0

Yüksek Ögretim Mezunu 3.0 4.2 1.8

Bir Ögrenim Kurumundan Mezun Olmayan 15.9 16.3 15.5

Okuma-Yazma Bilmeyen 19.5 11.2 28.0

Toplam* 100.0 100.0 100.0

Kaynak : DIE, 1990 Genel Nüfus Sayimi. (*) Birinci satir hariç toplamdir.

Kaynak : G. Kazgan, 2002

Degerlendirme notu :

• Ögrenim itibariyle Türk toplumuna genel olarak bakildiginda görülen tablo, “Bilgi Toplumu” açisindan bir degerlendirmede, çok düsündürücüdür. Toplamda Lise ve dengi okul mezunu % 7.8, Yüksek Ögretim mezunu ise ancak % 3 düzeyindedir. Kuskusuz verilen egitimin kalitesi de çok yönlü bir sekilde sorgulanmalidir. Yaraticiligi, varolan bilgiyi isleyerek daha üst düzeye çikarma becerisi kazandiracak egitim yerine, tamamen “bilgi hamal-ligi”’na dayanan mevcut egitim sistemimizin ivedi sekilde, kökten degisti-rilmesi gerekmektedir. Bu gereksinim ülkemizin en temel sorununu olustur-maktadir.

• Beseri kalkinmada çok etkin görevler üstlenmis kadinlarimizin “ögrenim profili” daha kötücü bir tablo ortaya koymaktadir. Lise, dengi okul ve Yüksek Ögretim mezunu olanlarin toplami ancak % 7.8 olmaktadir. Kadin nüfusu içinde halen “okur-yazar” olmayan bölümün payi ise % 28.0 olup, 21. yüzyila giren Türkiye’nin tasidigi diger bir sorundur.

Page 10: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Çizelge 1 1927-2000 döneminde toplam nüfus, degisimi ve yerlesim yerlerine göre dagilimi Toplam nüfus

kisi (x1000)

Sehir nüfusu*

kisi (x1000)

Sehir nüfus orani

%

Köy nüfusu

kisi (x1000)

Köy nüfus orani

%

Yillar

(1)

Yillik nüfus

artis hizi %o

(2)

Yillik sehirlesme

hizi %

(2) / (1) (3) (3) / (1) 1927 13648 3306 24.2 10342 75.8 1935 16158 21.1 3803 23.5 12355 76.5 1940 17821 19.59 4346 24.4 13475 75.6 1945 18790 10.59 4687 24.9 14103 75.1 1950 20947 21.73 5244 25.0 15703 75.0 1955 24065 27.75 6927 28.8 17137 71.2 1960 27755 28.53 8860

31.9 18895 68.1 1965 31391 24.62 10806 34.4 20586 65.6 1970 35605 25.19 13691

6.03 38.5 21914 61.5 1975 40347 25.00 16869 41.8 23479 58.2 1980 44736 20.65 19645

4.40 43.9 25092 56.1 1985 50664 24.88 26866 53.0 23798 47.0 1990 56473 21.71 33439

4.99 59.2 23033 40.8 1995 62526 15.08 40266 64.4 22260 35.6 2000 70313 18.35 47600

4.67 67.6 22713 32.3 Ham veriler DIE ve DPT kaynaklarina aittir. * Tahmini degerlerdir.

Degerlendirme notu : • 1965-2000 döneminde ortalama yillik nüfus artis hizi ve sehirlesme hizi ise sirasi ile % 2.17 ve % 5.00 olarak belirlenmistir. • Nüfus artis hizinda özellikle 1985 yilindan itibaren baslayan “düsme” dikkat çekicidir. (1995-2000) döneminde ise yillik nüfus artis hizi % 1.62 düzeyinde olup, ortalama degerin altindadir. Nüfus hizinin düsmesi, hem makro-ekonomik göster-gelerin iyilesmesi, hem de kit kaynaklarla yapilmakta olan alt yapi hizmetlerinin (egitim, saglik vb) daha kaliteli sunulmasi yönünden önem arzetmektedir. • 1965-2000 döneminde ortalama deger itibari ile sehirlesme hizi nüfus artis hizinin ∼2.4 katidir. Daha açik deyisle ülkenin kimi bölge ve sehirleri (Istanbul, Ankara,Izmir,Bursa,Adana,Kayseri,Gaziantep vb) özellikle Dogu Anadolu, G.Dogu Anadolu, Iç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden göç almakta, sehirlesme hizinin ileriki dönemlerde de ayni trendi koruyacagi tahmin edilmektedir. Örnegin 2005 yili DPT öngörülerine göre sehirlerde demografik konut gereksinimi için 607,400 adet ve yenileme gereksinimi için 72200 adet yeni konut hesaplanmaktadir (Toplam konut gereksinimi 679600 adet -2005-). Yapi ruhsatlarina göre konut sayisinin 150,000–550,000 adet/yil (yapi kullanim izin belgelerine göre 125,000-275,000 adet/yil) gibi çok genis araliklarda degistikleri gözönünde tutulursa, tüm bu degerler ülkemizde ciddi bir sagliksiz, kaçak konut -gecekondu- sorununun varligina isaret etmektedir. • 2000 yili itibari ile toplam nüfusun % 67.6’si sehirlerde, % 32.3’ü ise kirsal yerlesim bölgelerinde bulunmaktadir. Sehirlesme-kentlesme orani 2010 yilinda % 70’in üstüne çikabilir. 2025’te ise % 80 oranini astiktan sonra sabitlesebilir (Türkoglu, 2003).

SSEEHHIIRR,, KKÖÖYY NNÜÜFFUUSSUU VVEE TTOOPPLLAAMM NNÜÜFFUUSSUUNN YYIILLLLAARRAA GGÖÖRREE DDEEGGIISSIIMMII

Page 11: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Devami

Sekil 2 Sehir, köy ve toplamda nüfusun ve yillik nüfus artis hizinin (%o) yillara göre degisimi

Toplam (1)

Sehir (2)

Köy (3)

Sehir

Toplam

1930 1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000Yillar

05000

10000150002000025000300003500040000450005000055000600006500070000

fus

(x1

000)

-10

0

10

20

30

40

50

60

70

80

Yill

ik n

üfus

art

is h

izi,

%o

Köy

X =21.7

Degerlendirme notu : • 1927 yilindan bu yana köyden sehre göçün ivme kazandigi iki belirgin dönem göze çarpar : 1950-1970 ve 1980-1985 dönemi. Her iki dönem de özel sektörün ciddi sanayi hamlesi yaptigi, ekonomide “canlanma” ’nin gözlendigi dönemlerdir. Masif göç alan kentler bati ve güney bölgelerinde yer alirken, göç veren kentler ise dogu, kuzey ve orta bölgelerde bulunmaktadir. Diger bir anlatimla kirsaldan kente “göç dogrultusu”, geri kalmis Dogu illerinden az çok sanayilesmis Bati illerine dogru olmustur. • 1996 yilindan itibaren kirsaldan kente göç olgusu kismen tersine dönmeye baslamistir. Buna etki eden faktörler olarak G.Dogudaki terör olgusunun bitmesi, Atatürk baraji ve sulama kanallari ile bu bölgede tarimin canlanmasi, beraberinde isgücü imkanlarinin artmasi sayilabilir. Ayrica büyük kentlerdeki güç yasam kosullarinin 1990’li yillarda yasanan derin ekonomik krizlerle daha da zorlasmasinin ve 1999 depremlerinin de kirsala göç olgusuna etki ettigi belirtilebilir.

Kirsaldaki tarim olanaklarinin giderek daralmasi ve büyük

kentlerde (Kocaeli, Istanbul, Bursa, Ankara vb) sanayi /

hizmet sektörlerindeki ekonomik canlanma

(1950-1970)

Kirsaldan sehire göç büyük ivme kazanmistir.

Askeri yönetim (1980) ve sonrasi 1.Özal Hükümeti

(1983-1987)

Kirsaldan sehire göç büyük ivme kazanmistir.

Page 12: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

GG ÖÖ ÇÇ ÜÜ NN NN EE DD EE NN LL EE RR II

• 1948-1965 arasinda tarimdaki modernlesme -traktör sayisinin- 34 kat artmasi göç ivmesini artiran bir neden oldu. Traktörle tarim yapmak için çiftçi ailesinin en az 75 hektar topraga sahip olmasi gerekirken, köylülerin ancak % 30’u bu büyüklügün üstünde bir topraga sahipti. 1940’li yillarda, topraksiz ve az toprakli köylüye hitap edecek “Toprak Reformu”’nun siyasi iradelerce olusturul-mamasi kuskusuz “Iç Göçü” hizlandiran diger bir neden oldu.

• 1945-1970 arasinda sanayi kesiminin yillik büyüme hizinin % 8.2

gibi çok yüksek bir orana ulasmasi kentlerde yeni “Is Kapilari” açti. Kentlerin disinda kurulan büyük / orta ölçekli sanayi tesisleri isgücü gereksinimlerini bu tesisler civarinda olusan “Gecekondu Nüfusu”’ndan sagladilar.

• Kentlerdeki en düsük yillik gelirin, kirsal kesimdeki ortalama yillik

gelirin 4-5 katina ulasmasi tüm tasidigi belirsizliklerine ragmen belirli kentleri (Istanbul, Ankara, Izmir, Bursa vb.) göç çekim merkezleri haline dönüstürdü.

• 60’li yillarin basinda yurt disina isçi olarak gidenlerin para birik-

tirme, mülk ve dayanikli esya sahibi olma olanagini bulmasi, kirsal kesimde yasayanlari büyük ölçüde etkiledi ve yurt disina göç imkani bulamayanlarin büyük kentlere adim atmalarinda etkili oldu.

• Kitle haberlesme araçlarinin (Radyo, TV, vb.) gelisimi de bu

olguyu Hizlandiran Etken oldu. • Bazi köylü aileleri salt çocuklarini iyi bir ögretim-egitim vermek

için kenti seçtiler.

Kaynak : Büyük ölçüde Faruk Türkoglu: Umudun Yol Haritasi Hizli Büyüme Mümkün ! Anahtar kitaplar, 2003

Page 13: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

GELIR DAGILIMI

Page 14: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1973, 1987 ve 1994 YILLARI ITIBARIYLE TÜRKIYE’ DE HANELERIN YÜZDE 20’ LIK DILIMLERE GÖRE GELIRLERI VE GINI KATSAYISI

Gelir Türkiye geneli Kent Kir Gruplari (20.001 + nüfuslu (20.001- nüfuslu yerlesim yerleri) yerlesim yerleri) 1973 1987 1994 1987 1994 1987 1994

Birinci %20 3.50 5.24 4.86 5.43 4.83 5.21 5.57 -en yoksul- Ikinci %20 8.00 9.61 8.63 9.33 8.19 10.03 10.14 Üçüncü %20 12.50 14.06 12.61 13.60 11.87 14.98 14.80 Dördüncü %20 19.50 21.15 19.03 20.71 17.90 21.97 21.79 Besinci %20 56.50 49.94 54.88 50.93 57.22 47.82 47.70 -en zengin-

Gini Katsayisi (x) 0.51 0.43 0.49 0.44 0.51 0.41 0.41

Kaynak : Ensari, 1997:18’den aktaran Aktan, 1998. Degerlendirme Notu : • En yoksul % 20’lik nüfusun Milli Gelir’den aldigi paylar 1973, 1987 ve 1994

yili itibariyle sirasiyla % 3.5, 5.24 ve 4.86’dir. 1987 yilinda göreceli olarak gözlenen iyilesme 1994 yilinda tekrar kötüleserek % 4.86’a inmistir. En zengin kesimin payi ise 1987’ye kiyasla iyilesmistir ve Milli Gelir’den aldigi pay 1994 yili itibariyle %54.88’e yükselmistir. Gelir dagilimindaki iyilesme / kötülesme’yi ifade etmek üzere kullanilan “Gini katsayisi” bazinda bakildi-ginda, 1994 yilinda Türkiye genelinde anilan katsayisi 0.49 olarak belirlen-mistir, bu da 1987 yilina kiyasla gelir dagiliminin daha kötülestigini ifade etmektedir.

• Orta gelir kesimini temsil eden üçüncü % 20’lik kesim Milli Gelir’den ancak % 12.61’lik pay alabilmektedir. Dikkat çekicidir ki, orta gelir kesiminin 1987’e kiyasla milli gelirden aldigi pay azalmistir. Bu kesimin gelir açisindan stabil -güçlü olamamasi sosyal kalkinma açisindan her bakimdan çok ciddi olumsuzluklar (konut-egitim–saglik harcamalarinin düsük olmasi vb) getirir.

• Kentsel alanlarda 1987 yilinda en zengin yüzde % 20’lik kesimin Milli Gelir’ den aldigi pay % 50.93 iken, 1994 yili itibariyle % 57.22’e yükselmistir. Buna karsin orta gelir ve en yoksul % 20’lik kesimlerin aldigi paylarda tedrici bir azalma göze çarpmaktadir. Kirsal bazda incelendiginde, anilan hanelerin % 20’lik dilimlerinin Milli Gelir’den aldiklari paylari oldukça korudugu görül-mektedir. Kirsal kesimden kentlere devam eden “göç olgusu” ’nun kentsel gelir dagilimini adaletsiz yönde etkiledigi burada ileri sürülebilir.

(x) Gini katsayisi 0 ile 1 arasinda degisir. 0’a ne kadar yakin ise mutlak esitlik çizgisine o kadar yakin demektir. 1’e ne kadar yakinsa gelir dagilimi da o ölçüde “adaletsiz” olacaktir.

Page 15: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

GELIRIN % 5’LIK HANELERE GÖRE DAGILIMI

Türkiye geneli Istanbul Hane sirasi

% 5’in geliri* Aile basina aylik gelir, $

% 5’in geliri** Aile basina aylik gelir, $

En zengin % 5 30.34 4711 42.33 13693 2. % 5 10.17 1579 9.69 3134 3. % 5 7.84 1217 6.92 2238 4. % 5 6.53 1014 5.19 1679 5. % 5 5.65 877 4.49 1452 6. % 5 4.97 772 3.93 1271 7. % 5 4.43 688 3.51 1135 8. % 5 3.97 616 3.16 1022 9. % 5 3.59 557 2.86 925 10. % 5 3.28 509 2.58 835 11. % 5 2.99 464 2.34 757 12. % 5 2.74 425 2.11 683 13. % 5 2.49 387 1.92 621 14. % 5 2.26 351 1.74 563 15. % 5 2.04 317 1.62 524 16. % 5 1.83 284 1.45 469 17. % 5 1.62 252 1.32 427 18. % 5 1.40 217 1.18 382 19. % 5 1.15 179 0.99 320 20. % 5 0.69 107 0.67 217

Kaynak : Sönmez,2000 Not : Türkiye’de toplam hane sayisi 14,347,522’dir. 2000 yili Türkiye nüfusu 63,703,000, ortalama hane büyüklügü 4.4 kisi kabul edilmistir.

* Her % 5’lik grup 727,376 aileden olusmaktadir. ** Her % 5’lik grup 94,694 aileden olusmaktadir.

Degerlendirme notu : • Türkiye ölçeginde en zengin % 5 (727,376 aile)’in Milli Gelir’den aldigi pay % 30.34 olup aile basina aylik gelir ise 4,711 $ düzeyindedir. 2. sirada yer alan % 5’lik grubun aylik geliri 1,579 $/aile olmaktadir. Aradaki gelir farki ∼ 3 kata çikmaktadir. Son % 5 hane ise milli gelirden ancak % 0.69 gibi olaganüstü ciliz bir pay almaktadir. Bunun parasal karsiligi -aylik gelir- 107 $ / aile’dir. En üst dilimde yer alan ailenin aylik geliri, en yoksul dilimde bulunana kiyasla 44 kat fazla olup, gelir dagilimindaki “adaletsiz lik” durumunu yansitmaktadir. [Dagilimdaki çarpiklik, % 1 nüfus dilimi bazinda uygulandiginda, çok daha keskin biçimde görülecektir. Söyle ki % 1’lik grup – 143,475 aile- gelirin % 16.6’sini alirken (12,887 $/aile.ay) en alttaki % 1’lik kisim gelirin ancak % 0.07’sinden (54 $/aile.ay) pay alabilmektedir. Bu durumda anilan oran 238’e tirmanmaktadir]. • Istanbul bazinda bakildiginda gelir dagilimindaki çarpiklik daha kesin hale dönüsmektedir. En zengin % 5’lik dilim Istanbul’da üretilen gelirden % 42.33 gibi bir pay alirken, en alt yoksul dilimin aldigi pay sadece % 0.67 olmaktadir. Aile basina aylik gelir bazinda incelendiginde en üst ve en alt gelir gruplari sirasi ile 13,693 $/aile.ay ve 217 $/aile.ay hesaplanmaktadir, 63 kat fark mevcuttur ! Açiktir ki Istanbul’daki gelir dagilimindaki “esitsizlik” Türkiye ölçegine kiyasla daha keskindir. • Gelir dagiliminda ortaya çikan bu düsündürücü tablo toplumumuzda alt-orta ve düsük gelirliler gruplarinda özellikle kaliteli barinma, egitim ve saglik konularinda ivedilikle düzeltilmesi gereken çok ciddi sikintilarin bulundugunu gözler önüne sermektedir. Sosyal devlet anlayisi içinde saglikli toplumsal kalkinmamiz için bir yandan gelir dagilimini düzelten önlemlerle (reel ekonominin derinlik kazanmasi, etkin vergi reformlari ile ücretlinin üzerindeki vergi baskisinin azaltilmasi, kayitdisi ekonominin azaltilmasi vb) birlikte konut, egitim ve saglik sektörlerinde kamu agirlikli fonlarin olusturulmasi ve bunlarin çok etkin ve verimli sekilde yönetilmesi gerekmektedir.

Page 16: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

TÜRKIYE’NIN

MAKRO EKONOMIK BÜYÜKLÜKLERINE

TOPLU BAKIS

-genel hatlari ile-

Page 17: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

GGEENNEELL HHAATTLLAARRIIYYLLAA TTÜÜRRKKIIYYEE EEKKOONNOOMMIISSII --22000022--

• Gayri Safi Milli Gelir (GSMH) -1987 fiyatlariyla degisimi-

%7.8

• GSMH 181.6 Milyar $

• Kisi basina GSMH 2609 $/fert

• GSMH deflatörü* %43.8

• Enflasyon oranlari Toplam Esya %50.1 Tüketici %45.0

• Birlesik faiz orani -Yillik agirlik ortalama-

% 62.2

• Döviz kurlari degisimi, % Dolar %22.6 Euro %30.5

• Issizlik Genel %10.6 Kent %14.3 Kir %5.8

• Kamu kesimi dengesi -GSMH cinsinden-

o Kamu kesimi açigi %12.8

o Bütçe açigi %14.9

o KIT açigi -%1.0

o Diger -%1.1

• Dis borç stogu

O Orta ve uzun vadeli 131.3 milyar $

O Kisa vadeli 15.2 milyar $

• Toplam dis borç stogu 146.5 milyar $ (%72.3 -GSMH cinsinden-)

• Toplam iç borç stogu 149.8 milyar $ (%82.4 -GSMH cinsinden-)

• Ihracat 35.1 milyar $

• Ithalat 50.8 milyar $

• Ihracatin ithalati karsilama orani % 69

• Dis ticaret açigi 15.7 milyar $

• Cari islemler dengesi -GSMH’ye orani-

- %6.0

Kaynak : Türkiye Ekonomisi 2003, TUSIAD, Aralik 2003. * GSMH deflatörü = 100.

GSMHfiyatlarlaSabitGSMHfiyatlarlaCari , % ile ifade edilen bir büyüklüktür. Enflasyon

-fiyatlarin artisi- oraninin yüksek oldugu dönemlerde “deflatör” orani da enflasyon endeks-lerine (tüketici fiyat endeksi TÜFE, toptan esya fiyat endeksi TEFE) yaklasir.

Page 18: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Çizelge 2 TÜSIAD’IN MAKRO EKONOMIK SENARYOSU 2 0 0 3 2 0 0 4

MAKRO EKONOMIK BÜYÜKLÜKLER I. çeyrek II.çeyrek III.çeyrek IV.çeyrek Yillik I. çeyrek II.çeyrek III.çeyrek IV.çeyrek Yillik 2004 yili Hükümet programi

GELIR VE FIYAT GSMH (sabit fiyatlarla)* 7.4 3.7 4.9 5.1 5.1 3.5 5.0 5.6 4.3 4.7 5.0 GSYIH (sabit fiyatlarla)* 8.1 3.9 4.8 5.0 5.3 3.3 5.1 5.8 4.5 4.8 Enflasyon (TEFE)* 33.7 32.8 22.4 15.4 25.6 9.3 9.4 13.5 12.7 11.2 12.0(a) Enflasyon (TÜFE) 27.6 30.0 25.1 19.4 25.3 15.7 13.4 15.1 13.6 14.5 12.0(a) Rezerv Para* 44.6 36.9 41.5 29.0 41.4 24.0 20.0 21.0 21.0 21.4

KONSOLIDE BÜTÇE Konsolide bütçe geliri (tril TL) 20,364 24,325 27,061 27,800 99,551 25,000 27,000 30,000 31,000 113,000 114,500 Konsolide bütçe gideri (tril TL) 31,253 38,195 32,127 39,900 141,476 40,000 34,000 42,000 46,000 162,000 160,900 Konsolide bütçe dengesi (tril TL) -10,889 -13,870 -5,066 -12,100 -41,925 -15,000 -7,000 -12,000 -15,000 -49,000 -46,400 Faiz harcamalari (tril TL) 15,787 19,066 11,712 14,000 60,565 21,000 14,500 18,000 16,000 69,500 67,000 Konsolide bütçe dengesi (milyar $) -6.6 -9.2 -3.6 -8.4 -27.9 -10.9 -4,9 -8.1 -9.7 -33.6 Faiz disi bütçe dengesi (GSMH’a oran,%) - - - - 5.3 - - - - 5.0 5.0 Konsolide bütçe dengesi (GSMH’a oran,%) - - - - -11.9 - - - - -11.9 -11.1

DÖVIZ KURLARI Nominal döviz kuru (TL/$) 1,645,316 1,507,181 1,388,275 1,436,953 1,494,431 1,380,000 1,420,000 1,480,000 1,550,000 1,457,500 1,604,000 Nominal döviz kuru (TL/$)* 21.5 6.8 -15.5 -10.9 -0.7 -16.1 -5.8 6.6 7.9 -2.5 Reel döviz kuru (TL/$) (1999=100)** 127.4 147.4 161.2 162.2 149.5 175.8 177.4 174.1 170.9 161.6 Reel döviz kuru (TL/$)* 5.0 21.7 48.1 34.0 26.6 38.0 20.4 8.0 5.3 16.7

Nominal döviz kuru (TL/ ?) 1,766,431 1,708,772 1,558,591 1,712,617 1,686,602 1,700,000 1,750,000 1,820,000 1,900,000 1,792,500 Nominal döviz kuru (TL/ ?)* 48.9 31.5 -3.6 6.0 18.0 -3.8 2.4 16.8 10.9 6.3 Reel döviz kuru (TL/ ?) (1999=100) 103.3 113.2 125.1 118.6 115.1 124.3 125.4 123.3 121.5 120.3 Reel döviz kuru (TL/ ?)* -14.3 -1.2 29.7 12.7 5.4 20.3 10.8 -1.4 2.4 7.4 Çapraz kur (?/$) 107.4 113.4 112.3 119.2 113.0 123.2 123.2 123.0 122.6 123.0

DIBS FAIZI Nominal faiz (bilesik %) 57.3 52.3 40.9 29.3 44.9 26.0 25.0 22.0 20.0 23.3 Reel faiz (bilesik %) 23.2 17.2 12.7 8.2 15.7 8.9 10.2 6.0 5.6 7.7

DIS TICARET ve CARI ISLEMLER Ithalat (cif, milyar $) 14.2 16.4 18.4 19.0 68.0 16.5 17.5 18.5 20.0 72.5 75.0 Ihracat (fob, bavul tic hariç, milyar $) 10.3 11.3 12.0 13.0 46.6 11.5 12.5 13.5 14.5 52.0 51.5 Dis ticaret dengesi (milyar $) -3.9 -5.2 -6.4 -6.0 -21.4 -5.0 -5.0 -5.0 -5.5 -20.5 -24.0 Görünmeyen kalemler (diger cari) (milyar $) 1.6 3.3 6.5 3.5 14.9 3.0 3.5 4.4 3.6 14.5 18.8 Cari islemler dengesi (milyar $) -2.3 -1.9 0.2 -2.5 -6.5 -2.0 -1.5 -0.6 -1.9 -6.0 -5.2 Ithalat (cif)* 37.2 31.9 36.4 27.1 32.7 16.1 6.7 0.8 5.3 6.7 Ihracat (fob)* 30.3 32.2 29.5 29.1 30.2 11.6 11.1 12.5 11.5 11.7

Italik rakamlar TÜSIAD tahminidir. (*) Bir önceki yiiln ayni dönemine göre yillik % degismeyi gösterir. (**) Reel döviz kuru endeksindeki düsüs TL’nin $ karsisinda deger kaybettigini göstermektedir. (a) TÜSIAD yil sonu tahminleri TEFE’de ve TÜFE’de sirasi ile % 12.4 ve % 13.5’dur.

Page 19: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 3 1980-2001 döneminde Gayri Safi Milli Hasila (GSMH)‘nin (Cari fiyatlar ve 1987 fiyatlari cinsinden $ bazinda) degisimleri, =X Ortalama deger

Degerlendirme notu : • Cari fiyat bazinda Gayri Safi Milli Hasila (GSMH) 1980-2001 döneminin ilk yarisinda sürekli sekilde artis göstererek 70 Milyar $’dan 180 Milyar $’a ulasmistir. 1990’li yillarda küreselles- meye saglam, istikrarli bir ekonomi ile bütünlesemeyen ülkemizde 1994, 2000 ve 2001 krizleri yasanmistir. Bu krizlerde ekonomimiz ciddi boyutlarda küçülmüstür. Örnegin, 2001 Subat krizi sonucunda GSMH 1994’deki milli gelir düzeyini ancak yakalayabilmistir. • 1987 / cari fiyat orani ise kriz dönemlerinde (1994, 2001) yasanan büyük boyutlu develüas-yonlarin (% 170, % 95) sonucunda 0.65 degerinden ~ 0.8’e çikmistir. Bu oranin 1’e yaklas-masi bir anlamda TL’nin $ karsisindaki “deger kaybi”’nin boyutunu ifade eder.

1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000Yillar

0

20

40

60

80

100

120

140

160

180

200

220

GS

MH

(M

ilyar

$)

0.6

0.7

0.8

0.9

1.0

1.1

1.2

0

20

40

60

80

100

120

140

160

180

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

Askeri yönetim

Sermaye hareketlerinin liberallesmesi/ SSCB ve Dogu

Bloku’nun çöküsü

(1)

(2)

(1) Cari fiyatlarla $ cinsinden (2) 1987 fiyatlariyla $ cinsinden (3) Dolar kurundaki yillik degisim

(2) / (1)

=)1/()2(X 0.83

(3)

1997-1998 Asya

ülkelerinde kriz

X =172 Milyar $ (1990-2001)

( 2 )

/ ( 1

)

Do

lar kuru

nd

aki yillik deg

isim o

rani , %

Page 20: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

11998800--22000011 DDÖÖNNEEMMIINNDDEE SSAABBIITT SSEERRMMAAYYEE YYAATTIIRRIIMMLLAARRIINNIINN GGEENNEELLDDEE VVEE KKOONNUUTT SSEEKKTTÖÖRRÜÜ BBAAZZIINNDDAA DDEEGGIISSIIMMLLEERRII

S a b i t s e r m a y e y a t i r i m l a r i

Genel Konut sektörü itibari ile Cari fiyatlarla (Milyar $)

Oranlar, % Cari fiyatlarla oranlar, %

GSMH

Toplam Kamu Özel Kamu / Toplam

Özel / Toplam

Toplam / GSMH, %

Özel

Kamu Toplam

Insaat sektöründeki

istihdam (bin kisi)

Yillar (1) (2) (3) (4) (3)/(2) (4)/(2) (2)/(1)

1980 69.78 15.2 6.1 9.1 40 60 21.8 44.7 2.4 27.8 1981 72.80 14.4 6.6 7.8 45.5 54.5 19.8 30.1 2.4 17.5 1982 65.95 12.6 5.4 7.2 42.7 57.3 19.2 29.5 1.4 17.5 1983 62.20 12.5 5.4 7.1 43.3 56.7 20.1 29.2 1.8 17.3 1984 60.75 11.7 4.9 6.9 41.5 58.5 19.3 30 2.6 18.6 1985 68.20 13.7 6.2 7.5 45.5 54.5 20.1 32.3 2.6 18.8 1986 76.46 17.4 7.8 9.6 44.7 55.3 22.8 37.0 2.0 21.4 1987 87.67 21.6 8.7 12.9 40.5 59.5 24.6 45.7 1.6 27.9 1988 90.92 23.7 8.1 15.7 33.9 66.1 26.1 53.3 1.8 35.8 1112 1989 108.62 24.4 8.2 16.3 33.5 66.5 22.5 54.2 1.8 36.7 1039 1990 152.32 34.5 10.6 23.9 30.8 69.2 22.6 46.5 4.0 33.4 993 1991 152.14 36.0 11.4 24.6 31.7 68.3 23.7 47.1 2.2 32.9 962 1992 160.23 37.5 11.8 25.7 31.5 68.5 23.4 46.3 2.6 32.5 1033 1993 181.81 47.8 13.1 34.7 27.4 72.6 26.3 44.7 1.2 32.8 1215 1994 130.89 32.1 6.5 25.6 20.2 79.8 24.5 51.8 1.7 41.7 1181 1995 171.98 41.2 7.2 34.0 17.5 82.5 24 43.3 1.5 36 1211 1996 184.72 46.3 9.4 36.9 20.3 79.7 25.1 39.8 1.7 32 1267 1997 194.11 51.0 11.8 39.3 23.1 76.9 26.3 35.8 1.2 27.8 1286 1998 205.81 50.1 12.9 37.2 25.8 74.2 24.3 34.1 1.1 25.5 1290 1999 187.47 41.5 12.3 29.2 29.6 70.4 22.1 33.8 1.3 24.1 1294 2000 201.38 45.6 14.0 31.6 30.6 69.4 22.6 23.7 0.8 16.7 1329 2001 146.76 27.8 8.6 19.2 30.9 69.1 18.9 26.7 0.9 18.7 1076

X 30.0 8.9 21.0 33.2 66.8 22.7 39.1 1.8 27.0 1163.4 S 13.8 2.8 11.5 8.7 8.7 2.4 9.1 0.7 7.8 125.2

V % 46.0 31.4 54.8 26.2 13.0 10.6 23.3 38.9 38.9 10.8 X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= Degiskenlik katsayisi, V= S / X .100, %

Page 21: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Degerlendirme notu :

• 1980-2001 döneminde sabit yatirimlarin sektörel dagilimina bakildiginda, kamu ve özel sektörün ortalama

degerleri sirasi ile % 33.2 ve % 66.8 olmustur. Uygulanan politikalarin sonucu olarak kamu orani 1988-1989

yilindan it ibaren ciddi sekilde azalmistir. Özel sektör, 1994-2001 döneminde ekonomimize hakim olan

“üretimsizlik” anlayisindan dolayi, bu boslugun güçlü ve sürekli sekilde doldurulmasinda basarili olamadi.

• Toplam sabit sermaye yatirimlarinin GSMH’daki payi ortalama % 22.7 olarak hesaplanmistir. G.Kore ve Çin’

deki % 30-35 gibi yüksek paylar dikkate alindiginda, bu oranin gelismekte olan ülkemiz için yeterli olmadigi

açiktir. Bu oranin çok uzun yillar içinde degismemesinin altinda yatan en önemli etmenin toplumumuzda

“üreterek tasarruf zihniyeti”’nin “üretmeden tüketme zihniyeti” ile yer degistirmesidir.

• Konut sektörünün yatirimlar içindeki payinin ortalamasi % 27 düzeyinde hesaplanmistir. Dikkat çekicidir ki

incelenen oran 1988 yilindan itibaren tirmanisa geçerek gelisimini 1994 yilina kadar (% 41.7) sürdürmüs, o

yildan itibaren de dalgali da olsa sürekli azalmis ve % 18’e kadar inmistir. Konut sektöründe yapilan yatirimlarin

inisli-çikisli oldugunu degiskenlik katsayisinin yüksekligi (V=% 38.9) ortaya koymaktadir.

• 1988-2001 döneminde insaat sektöründe istihdam edilen isçi sayisindaki degiskenlik katsayisi V= % 10.8

mertebesinde kalmistir. Böyle bir deger sektörde çalisan isçi sayisinin “ortalama deger” civarinda çok az

sapma ile degistigini ifade etmektedir.

Page 22: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

(Toplam s.s.y / GSMH)x100

1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000Yillar

0

10

20

30

40

50

60S

abit

serm

aye

yatir

imla

ri (M

ilyar

$)

10

20

30

40

50

60

70

80

90

100Kam

u ve

öze

l sab

it se

rmay

e ya

tirim

ora

nlar

i , % 0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

50

Topl

am s

abit

serm

aye

yatir

imi /

GS

MH

, %

(Kamu s.s.y / Toplam s.s.y)x100

(Özel s.s.y / Toplam s.s.y)x100

Kamu

Özel

Toplam

Sekil 4 1980-2001 döneminde kamu ve özel sabit sermaye yatirimlarinin (s.s.y) degisimleri (cari fiyatlarla)

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

Askeri yönetim

Sermaye hareketlerinin liberallesmesi/ SSCB ve Dogu

Bloku’nun çöküsü

=X 33.2

=X 66.8

=X 22.7

Degerlendirme notu : • Sabit sermaye yatirimlari 1985’den 1993’e kadar hizli bir artis egilimi göstermistir. Bu artisa büyük ölçüde özel sektörün yatirimlari etki etmistir. Yasanan 1999 depremleri sabit sermaye yatirimlarinin ciddi sekilde azalmasina yol açmistir. Örnegin, 2001 yilindaki sabit sermaye yatiriminin boyutu ~ 1989 yilinda gerçeklesen sabit sermaye yatirimi kadardir. • Sabit sermaye yatirimlarinin GSMH’ya orani önemli degisimler göstermemis, ortalama %22.7 sevi-yesinde kalmistir. Bu büyüklük, uzun süre yüksek büyüme oranlari (% 6-8) gösteren kimi ülkelerdeki % 30-35 oraninin altinda kalmistir. • Sabit sermaye yatirimlari içinde 1980’lerde kamunun % 40 düzeyindeki payi giderek küçülmüs, 1994-1996 döneminde ise % 17-20 lik bir paya kadar azalmistir. 1999’dan itibaren bu pay % 30 düzeyine çikmistir. Çok ilginçtir ki özel sektör, 1985-1993 döneminde sergiledigi yatirim atagini 1994-2001 döneminde saglayamamistir. Anilan dönemde iç borçlanma faizi oranlarinin -reel faiz oranlari- çok yüksek olmasi, genel ekonomide “üretimsizlik” kavraminin çok ciddi ölçülerde kök salmasina ve yayginlasmasina yol açmistir (Kriz öncesi dönemlerde sicak paranin getirisi örnegin 1992 yilinda % 15.73, 1993 yilinda % 17.2, 1998 yilinda % 29.9, 1999 yilinda ise % 43.55 gibi çok yüksek degerlerde bulunuyordu,Yentürk 2003).

Trend

Page 23: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

YYAATTIIRRIIMM -- BBÜÜYYÜÜMMEE -- IISSTTIIHHDDAAMM IILLIISSKKIILLEERRII ((xx )) ((11999900--22000022))

Sabit sermaye yatirimlari artis orani Yillar Toplam, % Kamu, % Özel, %

Büyüme hizi ,%

Istihdam artis orani

12 aylik fiyat artisi,%

1990 15.9 8.9 19.4 9.3 1991 1.2 1.8 0.9 0.7 2.6 71.1 1992 5.5 2.3 7.1 5.8 0.3 66.0 1993 26.4 7.2 35.0 8.4 -5.4 71.1 1994 -16.0 -30.8 -10.7 -5.0 7.5 125.5 1995 9.1 -18.8 16.9 6.7 2.5 78.9 1996 14.1 24.4 12.1 7.3 2.5 79.9 1997 14.8 28.4 11.9 7.6 -0.1 99.1 1998 -3.9 13.9 -8.3 3.2 2.5 69.7 1999 -15.7 -8.7 -17.8 -4.7 2.6 68.8 2000 16.5 19.7 15.4 7.1 -3.9 39.0 2001 -31.7 -22.0 -35.1 -7.4 -1.0 68.5 2002 -0.8 14.5 -7.2 7.8 0.4 29.7

X 2.7 3.1 3.0 3.6 0.9 72.3 S 16.3 18.4 18.5 5.8 3.4 24.6

V= S/X .100, % 597.9 586.6 608.8 160.8 385 34.0 X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= Degiskenlik katsayisi, V= S / X .100, % Kaynak: DIE, Milli Gelir Istatistikleri, Hanehalki Isgücü Anketi sonuçlari ve Tüketici Fiyat Endeksleri

Degerlendirme notu : • 1990-2002 dönemine genel olarak bakildiginda; yatirim, büyüme ve istihdam artis oranlari kimi yillarda bir paralellik gösterir, fakat bu egilim “sürekli” bir özellik sergilemez ve kimi yillarda ise hiç bir etkilesim yokmuscasina bulgular ortaya çikmaktadir. Kisacasi, istihdam artislarinin yatirim ve büyümenin gerisinde kaldigi ifade edilebilir.

• Incelenen dönemde toplam sabit sermaye yatirimlarindaki maksimum azalma toplamda % 31.7, kamu sektöründe % 22 ve özel sektörde % 35.1 ile 2001 yilina aittir. Bu kriz yilinda, her iki makro ekonomik gösterge (milli gelir, istihdam) % 7.5 ve % 1 oraninda küçülmüslerdir. Istihdamda bu azalma yaklasik 450,000 yeni issize neden olmus, açik issizlik sayisi yaklasik 2 milyona tirmanmistir. Sonuçta, ülkemizdeki tablo söyle özetlenebilir : Düsük yatirim düzeyi Düsük büyüme orani Düsük istihdam

ve düsük gelir düzeyi Düsük tasarruf orani Düsük yatirim düzeyi

• OECD ülkeleri ile bir karsilastirma yapidiginda elde edilen tablo çok farkli çikmaktadir. Söyle ki, 1989-1999 döneminde yillik ortalama % 1.2 istihdam artisi, % 2.6 gibi bir büyüme hizi ile elde edilmistir. 15-65 yas dilimi nüfusun % 65 oldugu ülkemizde, ortalama % 3.6 düzeyindeki bir büyüme oraninin istihdam sorununun kalici çözümü için yeterli olmayacagi açiktir. Kaynak : S.I. Köstekli : Türkiye’nin Üretim-Istihdam Sorunu, Strateji ve Politika Önerileri, TISK, Ankara, 2003 ’den degistirilerek

Düsük verimlilik

Isgücünün egitim düzeyi çok düsük

Tasarruf- yatirim iklim kosullarinin

yetersizligi ve

istikrarsizligi -% 72 enflasyon-

Ortalama % 3.6

(1990-2002)

Page 24: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

INSAAT SEKTÖRÜ

ve

SORUNLARI

Page 25: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

ÇÇiizzeellggee 33 IINNSSAAAATT SSEEKKTTÖÖRRÜÜNNÜÜNN SSOORRUUNNLLAARRII -Genel Hatlari ile -

SSeekkttöörrüünn EEkkoonnoommiiyyee KKaattkkiillaarrii

SEKTÖR

• Milli gelirdeki payi ortalama % 5-6 (mevcut katma deger üretimi : 9-12 milyar $/yil, potansiyel: 18-24 milyar $/yil)

• Istihdam edilen isçi sayisi ortalama 1,163,000 kisi/yil (1980-2001dönemi)

• Reel ekonominin birçok sektörü ile geri-ileri baglantili: ekonomiyi

canlandiran “sektör” • 1970’li yillardan bu yana uluslar-

arasi ihalelerde yer alarak ülke ekonomisine döviz kazandirmasi (kümülatif yurt disi ihale bedeli: 38.38 milyar $, proje sayisi: 1564 (1972-2003); ihale bedeli: 1.13 milyar $/yil (2000-2003 ortalamasi)

SSEEKKTTÖÖRRÜÜNN IIÇÇ SSOORRUUNNLLAARRII

ÜÜLLKKEE EEKKOONNOOMMIISSII vvee YYÖÖNNEETTIIMMDDEENN KKAAYYNNAAKKLLAANNAANN SSOORRUUNNLLAARR

• Sektör içinde çalisan müteahhitlerin çalisma ve denetim kosullarini belirten, sektörel gereksinimlere cevap veren çagdas, hukuki bir alt yapinin bulunmamasi.

• Sektörde büyük katma degerler yaratacak projelere, gerek proje gerekse uygulama bazinda verimlilik kazandiracak “AR-GE çalismalari”’nin hemen hemen olmamasi.

• Beseri sermaye stogunun (mühendis, mimar, teknik eleman) niteligini arttiracak hizmet içi egitim prog-ramlarina sürekli yatirim yapilmamasi.

• Egitim-ögretim kurumlarinin arzettigi mühendis/mimar sayisinin sektörde yeterince istihdam edilmemesi. Nitelikli teknik elemanlarin yerine, yeterli donanima sahip olmayan isgücünün sektörde yaygin sekilde istihdam edilmesi.Nitelikli ara isgücünün (beton, kalip, demir, duvar ve tesisat isçiligi) ciddi boyutlardaki eksikligi sonucu sektörel verimliligin düsüklügü.

• Sektörel rekabeti çok olumsuz sekilde etkileyen “kayit disi ekonomi” çok yaygin. Özellikle büyük/ orta ölçekli isletmeler bu durumdan ciddi boyutlarda etkilenmektedir. Yasanan “kayit disilik” anilan islet -melerde saglikli fonlarin olusmasina izin vermemek-tedir. Bu durumda oto finansman imkanlarinin daral-masi hatta ortadan kalkmasi

• Sektörel “isyeri emniyeti ve sagligi” performanslari çok düsük. Bu durum çok büyük ölçüde sektörel verimliliginin düsük olmasindan kaynaklanmaktadir.

• Konut üretiminde (proje - uygulama - servis süresi) çagdas “yapi denetim-sigorta sistemi”’nin eksikligi.

• Iç tasarruflari arttiran ve reel ekonomiye dönüsünü saglayan makro-ekonomik yapinin ve bankacilik sektörünün olusturulamamasi

• Ekonominin plan disiplininden uzaklasmasi hatta kaybolmasi. Sanayi ve tarim sektörlerinde üretkenligi ve istihdami arttirici politikalarin olusturulmamasi

• Beseri sermayenin egitilmesi konusunda vizyon ve gerçekçi programlarin olmamasi, buna bagli olarak kamu ve özel sektörde nitelikli eleman stogunun bir türlü olusturulmamasi

• Sanayi-Tarim-Ihracat baglantisinin, olmasi gereken düzeyde kurulmamis olmasi -yüksek katma degerli mallarin ihracat içinde fevkalade ciliz kalmasi. Rekabet kurallarinin AR-GE yogunluklu çalismalar ile saglanacagi yerde; isçi ücretlerini baski altinda tutarak, devletten saglanan etkinligi sorgunlamasi gereken tesviklerin agirlikli olarak kullanilmasi. Ülke-nin yeniden saglikli biçimde yapilandirilmasi konu-sunda gereken hukuki alt yapinin iç dinamikler yerine dis dinamikler yolu ile kurulma çabalari

• Artan kentlesme hizina uygun bir hizla arsa ve altyapi üreterek saglikli konut politikalarinin olustu-rulmamasi. Siyasi iradenin sürekli biçimde seçimlerin öncesinde çikardigi “imar aflari” ile gecekondulas-maya ödün vermesi.

• Konut sektöründe “prefabrikasyon yapim teknoloji-leri”’nin desteklenmesi

• 1980-2000 döneminde yasanan çok yüksek oranli “enflasyon olgusu” (Ortalama enflasyon orani 1970’ ’li yillarda % 34, 1980’li yillarda % 43, 1900’li yillarda % 74’e yükselmistir). Artan iç borçlanma olgusunun toplumda yatirim - reel üretim kültürünü örselemesi

• Kayit disi ekonomi konusunda etkin önlemlerin alin-mamasi sonucunda kamusal gelir kayiplarinin sürekli biçimde artmasi. Bütçe birlesiminde “transfer ödemeleri”’nin giderek artmasi sonucunda “yatirim kalemleri”’nin cilizlasmasi

Page 26: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

INSAAT SEKTÖRÜNDE “DARALMA”NIN NEDENLERINDEN BIRI :

KAMU YATIRIMLARINDA DEVAM ETMEKTE OLAN CIDDI TIKANIKLIKLARIN VARLIGI

• 2003 yili yatirim programinda mahalli idarelerin yatirimlari ve yatirim isçiligi

hariç olmak üzere 3851 adet proje yer almaktadir. Bu projelerin parasal

karsiligi -2003 yili fiyatlari ile- 111.4 Milyar ? olup, baslangicindan 2002 yili

sonuna dek projeler için gerçeklestirilen kümülatif harcama 13.2 Milyar ?

-2003 fiyatlari ile- dis proje kredisinden karsilanmak üzere 47.9 Milyar ?

düzeyindedir. 3851 proje için 2003 yilinda 2.2 Milyar ?’su dis kredi olmak

üzere 7.4 Milyar ? yatirim ödenegi ayrilmisti r (Yüksek Planlama Kurulu,

2003).

• Açiktir ki 1990’li yillarin basindan itibaren artarak devam eden iç ve dis

borçlanmanin agir faiz yükünün baskisi altinda bulunan bütçemiz,

“yatirim kalemleri” için gereken fonlari gerekli miktarda tahsis etme

yeteneginden yoksundur.

Asagidaki tablo durumu açikça kanitlamaktadir. (Akarcali, 2001)

1990-2000 Dönemi Gider Kalemlerinin Giderler Içindeki Paylari

Iç ve Dis Borç Faiz Ödemeleri 165.585 milyar $ %32.71

Personel Giderleri 143.976 milyar $ %28.44

Diger Cari Giderler 41.960 milyar $ %8.29

Yatirim Giderleri 41.930 milyar $ %8.29

Sosyal Güvenlik Giderleri 32.341 milyar $ %6.39

Diger Transferler 28.960 milyar $ %52.72

Vergi Iadeleri 19.975 milyar $ %3.95

Fon Ödemeleri 16.302 milyar $ %3.23

KIT’lere Transferler 11.983 milyar $ %2.37

Devlet Istiraklerine Katki Payi 3.096 milyar $ %0.61

• Iç ve dis borçlarin faiz ödemeleri 1990-2000 döneminde yaklasik 166 milyar dolar

olup toplam içindeki payi ise % 33 mertebesindedir. Buna karsin yatirim giderlerinin

toplami 42 milyar dolardir. Aldigi pay sadece % 8’dir. Gelismekte olan ülkemiz için

bu payin kuskusuz yeterli olmadigi, anilan dönemde Gayri Safi Milli Hasila’da

yasanan “inisli-çikisli büyüme” ile açikça sergilenmektedir.

Page 27: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

• 111.4 milyar ? tutarindaki proje stogunun en azindan % 60-70 oraninin dogrudan

dogruya insaat sektörü ile ilintili oldugu göz önünde tutulursa, sektörün karsi karsiya

kaldigi olumsuz durum kendiliginden anlasilmaktadir.

• Mevcut kamu yatirim stogunun, yatirim programina yeni proje almaksizin ve

sonraki yillarda da ayni düzeyde ödenek tahsis etmesi durumunda, projenin

ne kadar sürede tamamlanacagini ifade eden “ortalama tamamlama süresi”,

2001 yilinda yasanan kriz sonrasi 12.5 yila kadar çikmisken, yapilan kamu

yatirim programi rasyonellestirmesi -2002 yili itibari ile- sonucunda 1602

adet proje yatirim programinin disina çikartilmis, (2003 yili itibari ile mevcut

proje sayisi : 3851 adettir), sonunda 7.6 yila indirilmistir.

• Proje sürelerinin su veya bu nedenle, öngörülen süre içinde tamamlanmamasi

ekonomik açidan “proje verimliligi”’nin çok ciddi boyutta sorgulanmasini gerektir-

mektedir. Ülkemizde makro ekonomi boyutunda çok ciddi savurganlik olusturan

uzun proje bitis sürelerinin ivedilikle alinacak önlemlerle azaltilmasi saglanmalidir.

1980-96 yillari arasinda bazi sektörlerde proje bitis süreleri söyledir (Yakin, 2001) :

Öngörülen (yil)

Bitis Süresi (yil)

Gecikme (yil)

Gecikme Öngörülen

Enerji 5.2 14.7 9.5 182 Ulastirma 3.4 9.3 5.9 173

Imalat 4.5 15.0 10.5 233

Görüldügü üzere (gecikme süresi / öngörülen süre) orani %173-233 gibi

olaganüstü yüksek oranlarda degismektedir. Bir türlü üretime geçmeyen, fon

yaratmayan projelerin varligi ülkemiz için çok ciddi açmazlardir.

• En az yolsuzluklar kadar üzerinde durulmasi gereken bir diger konu da

“siyasi yatirim” projelerinin yol açtigi “savurganliklar”’dir. Bu durum, diger

fizibil projeler için gerekli yatirim ödeneklerinin cilizlasmasina yol açar. 1996-

2001’de “DMMI”’nin ekonomik açidan isletilebilir olmayan hava limanlarinda

(S.Demirel, Balikesir, Sinop, Sivas, Tokat, Usak, Zonguldak) sefer basina

ortalama yolcu sayisi (11-15) dikkate alindiginda, anilan projelerin ülkeye

yükledigi maliyetlerin çok yüksek (Erdal, 2003) oldugu açiktir.

x100, %

Page 28: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 5 GSMH’nin yillara göre sektörel büyüme hizi Sektörler*, % 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 X S V, % Tarim 4.3 -3.6 -0.7 2.6 5.2 -2.0 7.6 -4.6 4.1 -6.1 7.1 1.26 4.85 384 Sanayi 5.9 8.2 -5.7 12.1 7.1 10.4 1.8 -5.0 -5.6 -7.5 9.4 2.83 7.45 263 Ulastirma 8.1 8.2 -2.0 5.9 8.4 7.2 6.0 -4.0 5.1 -4.9 5.4 3.94 5.04 128 Ticaret 6.9 11 -7.6 11.6 8.7 11.2 1.2 -6.8 11.6 -9.4 10.7 4.46 8.53 191 Insaat 6.2 7.9 -2.0 -4.7 5.8 4.6 -0.3 -12.7 5.8 -5.9 -4.9 -0.02 6.60 36300 Toplam 6.4 8.1 -6.1 8.1 7.1 8.0 3.8 -6.4 6.1 -9.4 7.8 3.04 6.81 223

Açiklama :X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= S/X .100= Degiskenlik katsayisi * 1987 fiyatlari ile

1992-2002 DÖNEMINDE SEKTÖRLER BAZINDA GSMH’NIN YILLIK BÜYÜMELERI

1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002Yillar

-16-14-12-10-8-6-4-202468

10121416

GS

MH

'nin

büy

üm

e or

ani,

%

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

Insaat ( )

Ticaret ( )

Ulastirma ( )

Sanayi ( ) Tarim ( )

Toplam -GSMH-

Degerlendirme notu : • 1992-2002 GSMH’nin ortalama büyüme orani % 3 düzeyinde kalmistir. Bu deger Türkiye gibi nüfusu artan ve ekonomik olanaklari bulunan bir ülke için yeterli degildir. Büyümenin istikrarsiz-ligini ortaya koyan “degiskenlik katsayisi” ise V= % 223 olarak belirlenmistir. Bu, anilan dönemde gerçeklestirilen “büyüme”’nin fevkalade “inisli-çikisli” olduguna isaret etmektedir. Bir karsilas-tirma yapilirsa (1990-1999) döneminde G.Kore ve Sili’de ortalama büyüme ve degiskenlik katsayi -lari %6.3; V=%79 ve %6.4; V=%59 seklinde gerçeklestirilmistir (Uygur, 2001). Ülkemizdeki performansa etki eden en önemli faktör yasanan derin ekonomik krizler (1994, 1999, 2001) olmustur. • Genel olarak bakildiginda insaat sektörünün büyümesi toplam GSMH büyümesi ile ilintilidir. Daha açik anlatimla GSMH’da yasanan bir “daralma” insaat sektörünün performansinda da yansima bulmaktadir.

Page 29: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

CCOOGGRRAAFF II BBÖÖLLGGEELLEERR BBAAZZIINNDDAA KKIIMMII EEKKOONNOOMMIIKK GGÖÖSSTTEERRGGEELLEERR VVEE ÇÇIIMMEENNTTOO,, HHAAZZIIRR BBEETTOONN VVEE PPRREEFFAABBRRIIKKAASSYYOONN SSEEKKTTÖÖRRÜÜ

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

2000 Nüfus (2000) Yillik nüfus artis hizi (1990-2000), %o

1990 2000 1990 2000 2000 2000 2000 2001 (1996-2001) 2001 fiyatlari ile

2000 Iç pazar çimento satislari

Bölgeler ve gelismislik endeksi*

büyüklükleri (2003) Toplam Sehir Köy Toplam Sehir Köy GSYIH

(Milyon TL) -1987 fiyatlari ile-

Kisi basina GSYIH

(Milyon TL) -1987 fiyatlari ile-

556 −

x100,%

GS

YIH

için

deki

pay

i

Kis

i bas

ina

elek

trik

tüke

timi

(kW

h)

1000

0 ki

siye

düs

en ö

zel

otom

obil

sayi

si

1000

0 ki

siye

düs

en m

otor

lu

kara

tasi

ti sa

yisi

Kis

i bas

ina

topl

am

bank

a kr

edis

i (10

6 TL)

Bel

ge a

dedi

Y

atiri

m tu

tari

(M

ilyar

TL)

Istih

dam

edi

len

ki

si s

ayis

i

Iç p

azar

çi

men

to tü

ketim

i (t

on)

Haz

ir B

eton

pay

i , %

Pre

fabr

ikas

yon

payi

,%

Haz

ir B

eton

ku

llani

mi (

kg/fe

rt)

Pre

fabr

ikas

yon

ku

llani

mi (

kg/fe

rt)

AKDENIZ (0.0207)

8717456 5230364 3487092 21.56 25.53 15.88 1034263013931730 1481551 1607672 8.51 % 12 1445 614 1227 380.2 3136 29924601 198464 4271617 % 23.4 % 2.6 106.6 11.8

DOGU ANADOLU (-1.162)

6142365 3260861 2881504 13.84 35.52 -6.10 3322029 3889589 615865 635411 3.17 % 3 569 197 343 119.0 871 4007901 54686 1650208 % 10.5 % 0.0 24.6 -

EGE (0.483) 8950972 5516663 3434309 16.42 23.88 5.50 1377105219904085 1822911 2234412 22.57 % 17 1770 797 1421 536.1 4856 23231446 286430 3575623 % 31.6 % 1.1 120.8 4.0

G.DOGU ANADOLU (-1.011)

6613118 4152041 2461077 24.86 36.79 7.49 4513963 6068009 890773 925812 3.93 % 5 854 208 505 130.2 1844 14160739 113694 2883238 % 14.4 % 0.1 50.2 0.24

IÇ ANADOLU (0.481)

11635882 8057866 3578016 16.02 22.83 2.19 1353111519087554 1364712 1650019 20.91 % 16 1131 882 1286 876.9 4096 24106450 249346 6132837 % 27.0 % 3.3 138.8 17.0

KARADENIZ (-0.513)

8439355 4143669 4295686 3.65 21.63 -11.08 8128835 10790650 1001788 1279616 27.73 % 9 987 435 755 410.9 2141 8396936 152392 4675333 % 25.9 % 4.3 108.9 18.1

MARMARA (1.702)

17354167 13738492 3615675 26.63 28.31 20.49 2996884045117496 2274373 2621463 15.26 % 38 2195 877 1235 1413.210739 87168539 657713 8326220 % 39.3 % 4.5 186.4 21.4

K.Ö.Y TOPLAMI

24427271 13046478 11380793 11.78 29.43 -5.24 17679750 23377746 835034 960463 15.02 784 216.4 5128 28701419 351409

TÜRKIYE 67853315 44099956 23753359 18.35 27.02 4.02 83578464 118789113 1487082 1760856 18.41 % 100 1432 652 1056 705.9 32811 219698031 2064134 31500000 % 28.6 % 3.0 121.7 12.7

Kaynak : 1-11 DIE verileri, 12-14 ise TÇMB verileridir.

*Gelismislik endeksi, ekonomik ve sosyal alanlardan seçilen 58 adet degiskenin “temel bilesenler analizi teknigi” ile belirlenen “bilesik indisi” ifade etmektedir. Bu degerler DPT-2003 kaynagindan alinmistir (Asagidaki cografi bölgelerde yer alan iller, gelismislik endeksi degerine göre büyükten küçüge dogru sirali olarak verilmistir).

Akdeniz Bölgesi : Adana, Antalya, Mersin, Isparta, Hatay, Burdur, Osmaniye, Maras ; Dogu Anadolu Bölgesi : Elazig, Malatya, Tunceli, Erzincan, Erzurum, Kars, Igdir, Ardahan, Van, Bingöl, Hakkari, Bitlis, Agri, Mus ; Ege Bölgesi : Izmir, Denizli, Mugla, Aydin, Manisa, Usak, Kütahya, Afyon ; G.Dogu Anadolu Bölgesi : G.Antep, Kilis, Diyarbakir, Adiyaman, S.Urfa, Batman, Mardin, Siirt, Sirnak ; Iç Anadolu Bölgesi : Ankara, Eskisehir, Kayseri, Konya, Kirikkale, Nevsehir, Karaman, Kirsehir, Nigde, Sivas, Aksaray, Çankiri, Yozgat ; Karadeniz Bölgesi : Bolu, Zonguldak, Karabük, Samsun, Rize, Trabzon, Amasya, Artvin, Düzce, Çorum, Giresun, Kastamonu, Bartin, Sinop, Tokat, Ordu, Bayburt, Gümüshane ; Marmara Bölgesi : Istanbul, Kocaeli, Bursa, Tekirdag, Yalova, Kirklareli, Balikesir, Edirne, Bilecik, Sakarya, Çanakkale ; K.Ö.Y (kalkinmada öncelikli yöreler) : Adiyaman, Agri, Aksaray, Amasya, Ardahan, Artvin, Bartin, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Çanakkale (Bozcaada, Göçeada), Çankiri, Çorum, Diyarbakir, Elazig, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüshane, Hakkari, Igdir, K.Maras, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kirikkale, Kirsehir, Kilis, Malatya, Mardin, Mus, Nevsehir, Nigde, Ordu, Osmaniye, Rize, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, S.Urfa, Sirnak, Sirnak, Tokat, Trabzon, Tunceli, Van, Yozgat, Zonguldak.

Page 30: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 6 Bölgesel bazda gelismislik endeksinin (2003) insaat sektörü (2000) ile degisimleri

(Kaynak : Ham veriler DIE’e aittir.)

BBÖÖLLGGEESSEELL GGEELLIISSMMIISSLLIIKK DDÜÜZZEEYYIINNIINN IINNSSAAAATT SSEEKKTTÖÖRRÜÜ IILLEE DDEEGGIISSIIMMLLEERRII

Degerlendirme notu : • Bölgeler bazinda çimento tüketimi ile gelismislik endeksi arasinda herhangi bir iliski belirlenmemistir. Buna karsin Hazir Beton ve Prefabrikasyon sektörlerinde tüketilen fert basina çimento degeri ile bölgesel gelismislik endeksi arasinda pozitif istatistiksel ilsikiler sözkonusudur. Örnegin, artan bölgesel gelismislik endeksi ile birlikte, Hazir Beton sektöründe tüketilen fert basina çimento miktari da artmaktadir. Prefabrikasyon sektörünün toplam çimento tüketimindeki payinin çok az olmasindan (ortalama % 3) dolayi, tüketim-bölgesel gelismislik endeksi iliskisinin egimi çok küçüktür [Prefabrikasyon sektörünün payi (0.02 m3/kisi, 12.7 kg/kisi) Avrupa ülkeleri ortalamasinin (0.38 m3/kisi) çok çok altindadir]. Ülkemizde Prefabrikasyon sadece endüstri yapilarinin insaatinda tercih edilmekte, ne yazik ki konut sektöründe olmasi gereken derinlikte kullanilmamaktadir. • Kisi basina çimento tüketimi gelismis ülkeler düzeyine yakin (ortalama ~500 kg/m3) seyrederken bunun ancak çok az bölümü Hazir Beton ve Prefabrikasyon sektöründe degerlendirilmektedir, çimentonun büyük bölümü “bayiler kanali” ile satilmaktadir (Örnegin Marmara bölgesinde çimentonun % 48.5’u bayiler tarafin-dan alinmaktadir, Dogu ve G.Dogu Anadolu bölgesinde ise anilan oran % 77’e yükselmektedir). Bu gösterge üretilen betonlarin “kalitesi”’nde ciddi sikintilarin olabilecegini ima etmektedir.

X ≅ 450 kg/fert

Prefabrikasyon sektörü çimento tüketimi (kg/fert)

Toplam çimento tüketimi (kg/fert) Hazir Beton sektörü çimento tüketimi (kg/fert)

-1.2 -0.8 -0.4 0.0 0.4 0.8 1.2 1.6 2.0Bölgesel gelismislik endeksi (2003)

0

100

200

300

400

500

600

Insa

at s

ektö

rü b

üyü

klü

kler

i

Ak

Doa

Eg

GDo

IçKr

Mr

AkDoa EgGDoIçKr Mr

Ak

Doa

Eg

GDo

IçKr

Mr

Page 31: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 7 2001 yili itibari ile ülkemizde karla kapli ve donlu gün sayisinin bölgesel degisimi

Degerlendirme notu :

• Iç Anadolu ve Dogu Anadolu Bölgesinde don görülen gün sayisi 60 günün üzerindedir. • En siddetli karasal iklimin hüküm sürdügü Dogu Anadolu Bölgesi’nin büyük bölümünde minimum 4 ay boyunca sicaklik < 0oC’dir (Kars, Agri ve Erzurum’da bu süre 5 ayin da üzerine çikmaktadir). • Iç Anadolu bölgesi, Karadeniz, Ege Bölgesinin dogusu ve Akdeniz Bölgesinin kuzeyi yilda 5-30 gün karla kaplidir. Dogu Anadolu Bölgesi ve G.Dogu Anadolu bölgesinin dogusunda bu süre minimum 1 aydan baslayip doguya gittikçe 6 aya kadar artmaktadir, ortalamada 3 aydir (G.Dogu Anadolu’da Hakkari 5-6 ay, Siirt 3-4 ay, Dogu Anadolu‘da Kars, Erzurum ve Mus 3-4 ay karla örtülüdür) . • Olumsuz iklim kosullarinin hüküm sürdügü özellikle Dogu Anadolu bölgesinde iklim kosullarindan etkilenmeyen Prefabrikasyon sektörünün yayginlastirilmasi uygun bir çözüm olabilir.

KKAARRLLAA KKAAPPLLII VVEE DDOONNLLUU GGÜÜNNLLEERRIINN CCOOGGRRAAFFII BBÖÖLLGGEELLEERR BBAAZZIINNDDAA DDAAGGIILLIIMMII

Page 32: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

OOLLUUMMSSUUZZ IIKKLLIIMM KKOOSSUULLLLAARRIINNIINN IILLLLEERRIINN SSOOSSYYOO--EEKKOONNOOMMIIKK GGEELLIISSMMIISSLLIIKK EENNDDEEKKSS DDEEGGEERRLLEERRIINNEE EETTKKIISSII

0 20 40 60 80 100 120 140 160 180Yilda donlu gün sayisi

-1.5-1.0-0.50.00.51.01.52.02.53.03.54.04.55.0

Sos

yo-E

kono

mik

Gel

ism

islik

End

eksi

020406080100120

Yilda karla örtülü gün sayisi

Is

Iz

Ko

EsAdAt

Bo BaEdKy AyMnKo IsUs SmEl TrAmMl

TuSi ErEz DiAdKs SuMaSrVn BiBtAg

Mu

Is

Iz

Ko

EsAdAt

BoBa Ed KyAy Mn KoIs UsSmElTr Am Ml

Tu SiEr EzDiAd KsSuMaSr VnBiHk Bt Ag

Mu

Degerlendirme notu : • Sosyo-ekonomik gelismislik endeksi ile çetin iklim kosullari -degiskenligi fazla olmakla birlikte- arasinda pozitif korelasyon katsayili bir ilintiden söz edilebilir (1). Bir yildaki donlu veya karla örtülü gün sayisi arttikça sözkonusu indeks büyüklügü azalmak-tadir. Ancak bu degisimin disinda farkli bir degisim gösteren (2) sehirler de mevcuttur, söyle ki Eskisehir (sanayinin gelismisligi ve iki Üniversitesi’nin gelismislik üzerindeki lokomotif gücü nedeni ile), sanayi-ticaret alaninda gelismis Kayseri, Istanbul ve Ankara ’ya yakinligi ve turistik zenginlikleri ile Bolu bu degisimin disinda kalmaktadir. Bu ilinti su önemli degerlendirmeye agirlik vermemize yol açabilir : Insaat sektörünün bölgesel kalkinmada anlamli bir “itici güç” oldugu gerçegi gözönünde tutulursa olumsuz hava kosullarindan etkilenmeyen prefabrikasyon insaatin bu gibi yörelerde uygun çözümler olacagi ileri sürülebilir.

Kaynak : Sosyo-Ekonomik Gelismislik Endeksi DPT (2003) , iklimsel istatistikler Devlet Meteoroloji Genel Müdürlügü’nün uzun yillarin (27- 65 yillik dönem) veri tabanidir.

Is Istanbul Iz Izmir Ko Kocaeli Es Eskisehir Ad Adana At Antalya Bo Bolu Ba Balikesir Ed Edirne Ky Kayseri Ay Aydin Mn Manisa Ko Konya Is Isparta Us Usak Sm Samsun El Elazig Tr Trabzon Am Amasya Ml Malatya Tu Tunceli Si Sivas Er Erzincan Ez Erzurum Di Diyarbakir Ad Adiyaman Ks Kars Su S.Urfa Ma Mardin Sr Siirt Vn Van Bi Bingöl Bt Bitlis Ag Agri Mu Mus

(1)

(1)

(2)

Sekil 8 Illerin Sosyo-Ekonomik Gelismislik Endeksi degerlerinin olumsuz iklim kosullarina göre degisimi

Page 33: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

INSAAT SEKTÖRÜMÜZDEKI KAZALARIN ÇESITLI AÇILARDAN DEGERLENDIRILMESI

• SEKTÖRDE YARATILAN MILLI GELIR : 0.052 x 186.109 $/yil = 9.672 x109 $/yil

• 106 $/yil YARATILAN KATMA DEGER BASINA KAZA SAYISI : 6yii/$9

yii/kaza310x

10x672.9

10x18 = 1.86 kaza

• ULUSAL ISGÜCÜ ENVANTERINDE KAYIP : 480 adet/yil + 542 adet/yil = 1022 adet/yil

• 106 $/yil YARATILAN KATMA DEGER BASINA TOPLAM ISGÖREMEZLIK SAYISI : 6yii/$9

yii/kaza10x

10x672.9

1022≅ 0.1

isgöremezlik

Sektörde yaratilan her 10 milyon $ katma deger -milli gelir- basina yaklasik 1 adet/yil “isgöremezlik” olusmaktadir.

• CAN KAYBI ILE SONUÇLANAN KAZA SIKLIGI -103 ISÇI BASINA- (Müngen, 1996) : ÜLKEMIZ : ∼ 0.60 ; G.KORE : 0.30 ; ISPANYA : 0.30 ; INGILTERE : 0.10 ; A.B.D : 0.20 ; NORVEÇ < 0.10

Can kaybi Isgöremezlik

Sektörün payi Ortalama milli gelirin boyutu

Page 34: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

IINNSSAAAATT SSEEKKTTÖÖRRÜÜNNDDEE ÜÜRREETTKKEENNLLIIKK-- IISS GGÜÜVVEENNLLIIGGII IILLIINNTTIISSII

Üretkenlik =

Kaza orani, K

çikti girdi

l Firmanin üretim kültüründe insan can / saglik güvenliginin saglanmasi ilkesi yasamsal öneme sahiptir. l Gerek ekipmanlar, gerekse isgücü projenin tüm istemlerine karsilik verecek sekilde seçilmis ve tamir / bakimlari ise uygun siklikta yapilmak-tadir. l Projenin is-zaman-para akislari özenli mühen-dislik çalismalari ile gerçeklestirilmektedir. l Emniyet-kalite kurallari mevcuttur ve öneriler asagidan yukariya dogru aktarilmaktadir. Degerlendirme ve uygulama kollektif sekilde süratle yapilmaktadir.

DÜSÜK ÜRETKENLIK YÜKSEK ÜRETKENLIK

2 1

2

1

1 2

1 2

l Firma kültüründe tasarim-uygulama-proje ilintileri kurulamamistir. l Projelerde kullanilan ekipmanlarin bakim / onarimi yeterli siklikta ve özende yapilma-maktadir. l Is-zaman etüdleri ve is tanimlari eksiktir ve projeyi yetistirememe baskisi sözkonu-sudur. l Kullanilan isgücü düzeyi proje özellikle -rine uygun degildir. l Seçilen malzeme / ekipman karakteristik-leri proje isteklerini karsilayamamakta ve kalite eksikleri bulunmaktadir. l Emniyet kayitlari - yönergeleri eksik veya mevcut degildir.

Ü > Ü K < K

KKAAZZAASSIIZZ IINNSSAAAATT YYÖÖNNTTEEMMII

EEnn iiddeeaa ll ççaa ll iissmmaa rree jj iimmii

• CIDDI YARALANMALAR • CIDDI YARALANMA YOK (Sadece yerinde • BÜYÜK BOYUTLU MADDI KAYIPLAR yapilan ilk yardim girisimleri sözkonusu) • MADDI HASARLAR EN AZ DÜZEYE ÇEKILMISTIR.

Page 35: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1970

Ilkokul mezunu

%50

Okur-yazar olmayan

%26

Üniversite mezunu

%1

Lise mezunu

%2

Ortaokul mezunu

%3

Ilkögretim diplomasiz

%18

1997

Ilkokul mezunu

%68

Ilkögretim diplomasiz

%4

Ortaokul mezunu

%15

Lise mezunu

%2

Üniversite mezunu

%4

Okur-yazar olmayan

%6

11997700 –– 11999977 DDÖÖNNEEMMIINNDDEE IINNSSAAAATT SSEEKKTTÖÖRRÜÜNNDDEEKKII IISSGGÜÜCCÜÜNNÜÜNN NNIITTEELLIIKK DDEEGGIISSIIMMII

Degerlendirme notu : • 1970-1997 döneminde insaat sektöründeki isgücünün niteligindeki degisim hizi “çok yavas”’tir. • Insaat sektöründeki isgücünün niteligi “düsüktür”. Örnegin 1997 itibari ile okur-yazar ve ilkokul mezunu toplami % 72’dir. Ortaokul+Lise mezunu ise % 17 ’dir. • Yüksekokul mezunu % 4.1 ’dir ve Türkiye’nin genel ortalamasinin (% 7.3) altindadir. Ayrica sektörde özellikle “üniversite bazinda” nitelik farkliliklari oldugu bilinmektedir.

TOPLAM ISGÜCÜ : 431.000 TOPLAM ISGÜCÜ : 1.323.000

Kaynak : Türkiye Ekonomisi , Y. Kepenek, N.Yentürrk ,Remzi Kitabevi, 2001 kitabindaki ham veriler kullanilmistir.

Page 36: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

KONUT SEKTÖRÜ

Page 37: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1981-2000 DÖNEMINDE YAPI RUHSATLARINA VE KULLANMA IZIN BELGELERINE

GÖRE DAIRE SAYISINDAKI DEGISIMLER

Yapi Ruhsatlarina Göre Yapi Kullanma Izin Belgelerine Göre Yillar Konut birim sayisi -daire-

Önceki yila göre konut birimi artis

orani %

Toplam yüzölçümü

(bin m2)

Konut birim sayisi -daire-

Önceki yila göre konut birimi artis

orani %

Toplam yüzölçümü

(bin m2)

Ortalama konut birim alani (m2)

1981 144394 -29.2 15465 118778 -14.7 12139 102.2

1982 160078 10.9 17336 115986 -2.4 12155 104.8 1983 169037 5.6 18966 113453 -2.2 12253 108.0 1984 189486 12.1 22151 122580 8.0 12871 105.0

1985 259187 36.8 29807 118205 -3.6 12459 105.4 1986 392825 51.6 46000 168597 42.6 18057 107.1 1987 497674 26.7 57531 191109 13.4 21022 110.0

1988 473582 -4.8 53515 205485 7.5 22727 110.6 1989 413004 -12.8 47248 250480 21.9 27553 110.0 1990 381408 -7.7 43938 232018 -7.4 25684 110.7

1991 393000 3.0 46374 227570 -1.9 25397 111.6 1992 472777 20.3 57159 268189 17.8 30493 113.7 1993 548120 15.9 67627 269695 0.1 30487 113.0

1994 523791 -4.4 65384 245610 -8.9 28123 114.5 1995 507623 -3.1 65242 246098 0.2 28672 116.5 1996 454295 -10.5 58397 267306 8.6 31559 118.1

1997 464117 2.2 60781 277056 3.6 33408 120.6 1998 432599 -6.8 56377 238958 -13.8 29740 124.5 1999 339446 -21.5 45517 215613 -9.8 27063 125.5

2000 315162 -7.2 45352 245155 13.7 31366 127.9 X 445093 -1.21 56821 250125 0.96 29630.8 118.59 S 76626.1 12.3 8484.9 20043.2 10.3 2361.6 5.8 V , % 17.2 -1017.3 14.9 8.0 1071.1 8.0 4.9 (X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= S/X .100= Degiskenlik katsayisi)

Kaynaklar : Ham veriler Türkiye Yapi Sektörü Raporu-2002, YEMA 2002’den alinmistir.

Degerlendirme notu : • 1981-2000 döneminde yapi ruhsatlarina ve yapi kullanim izinlerine göre konut birim sayisinin degisim hizlarinda “çok yüksek degiskenlik” gözlenmistir (Bkz. Sekil 9). Bu “inisli-çikisli trend" saglikli bir konut politikasinin tesis edilememis olmasinin bir göstergesi olarak algilanmalidir. • Anilan dönemde yapi ruhsatlarina göre ortalama konut birim sayisi 445,093 adet/yil olurken, yapi kullanma izin belgesi bazinda yapilan degerlendirmede ise ortalama 250,125 adet/yil belirlenmistir. Aradaki “fark” iki nedenin birlikte etkilesiminden kaynaklanabilir. Birinci neden; konut sektörünün sürekli ve güçlü bir finans yapisindan mahrum olmasi. Ikinci neden ise “kaçak yapi olgusu”’dur. • Degisim hizi itibari ile incelendiginde yapi ruhsat ve yapi kullanma izin belge-leri bazindaki ortalamalar sirasi ile % -1.21 ve % 0.96 olarak hesaplanmistir.

Page 38: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Devami

Sekil 9 1981-2000 döneminde yapi ruhsatlari ve izin belgelerine göre daire sayisinin degisimi

1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000Yillar

0

50000

100000

150000

200000

250000

300000

350000

400000

450000

500000

550000

600000

Kon

ut

biri

m s

ayis

i (d

aire

)

-30

-20

-10

0

10

20

30

40

50

60

Ora

nla

r, %

Degerlendirme notu : • 1984 yilinda Toplu Konut ve Kamu Ortakligi Idaresi Baskanligi (TOKI)’nin kurulmasi, yapi kullanim izin belgelerine göre konut insaatlarinda anlamli sayilabilecek bir siçrama saglamistir. Ayrica, iskana açilan konut sayisinin 1994 ekonomik krizinden etkilenme-mis olmasi dikkat çekicidir. • 1984 yilina kadar birbirini yakindan takip eden yapi ruhsatlari ve yapi kullanim izin belgelerine göre konut insaati sayisi bu tarihten itibaren iki farkli seyir izlemis, yapi ruhsatlari yapi kullanim izinlerine göre çok ciddi artis göstermistir. Aradaki “fark”’in etkilesimli iki sebebi sözkonusu olabilir: Konut sektörünün sürekli ve güçlü bir finans yapisindan mahrum olmasi ve “kaçak yapi ve kat olgusu”.

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

Askeri yönetim

Yapi ruhsatlarina göre

Yapi kullanma izin belgelerine göre

Toplu Konut ve Kamu Ortakligi Idaresi

Baskanligi (TOKI)

kuruldu.

Yapi ruhsatlarina göre

Yapi kullanma izin belgelerine göre

Page 39: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 10 1992-2002 döneminde konut tipi yapi üretiminin sektörlere göre dagilimi ve oranlari ( X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= S/X .100= Degiskenlik katsayisi) [Kaynak : DIE verileri, Türk Yapi Sektörü 2002 YEMA Yayini (2002)’den alinmistir]

Degerlendirme notu : • 1992-2002 dönemindeki konut üretimleri incelendiginde özel sektörün konut üretiminde % 65 (∼163600 daire/ yil) ile ezici bir agirligi oldugu dikkat çekmek-tedir. Onu % 30 (∼74900 daire/ yil) ile yapi kooperatifleri takip etmektedir. Kamu sektörünün payi bu yillarda çok düsük (% 5, 12705 daire/yil) ve ∼sabit kalmistir. • Özel sektörün 1992’de % 65 olan payi; ekonomideki, insaat ve konut sektörlerindeki durgunluga bagli olarak 2001 itibari ile % 57 düzeylerine düsmüstür.

1992 1993 1994 19951996 1997 1998 19992000 20012002Yillar

0

50000

100000

150000

200000

250000

300000

Sek

töre

l ola

rak

kon

ut ü

reti

mi (

adet

)

0

10

20

30

40

50

60

70

80

Ora

nlar

, %

Toplam

Özel sektör

Yapi Kooperatifleri

Kamu sektörü

Özel sektör

Kamu sektörü

Yapi Kooperatifleri

Kamu sektörü

Özel sektör Yapi kooperatifleri

Toplam Yillar

Konut sayisi

Pay (%)

Konut sayisi

Pay (%)

Konut sayisi

Pay (%)

Konut sayisi

Pay (%)

1992 10057 3.7 175625 65.5 82507 30.8 268189 100 1993 13777 5.1 172496 64.0 83422 30.9 269995 100 1994 7775 3.2 168982 68.8 68853 28.0 245610 100 1995 16428 6.7 162443 66.0 67229 27.3 246098 100 1996 16965 6.3 171112 64.0 79229 29.6 267306 100 1997 13201 4.8 187314 67.5 76541 27.6 277306 100 1998 14176 5.9 160344 67.1 64438 27.0 238958 100 1999 7498 3.5 143118 66.4 64987 30.1 215613 100 2000 6725 2.7 159631 65.2 78799 32.0 245155 100 2001 20453 9 134917 57 83143 34.0 238513 100

X 12705 5.1 163598 65.1 74915 29.7 251274 100 S 4592 1.9 15425 3.2 7733 2.3 19014

V, % 36.1 38.1 9.4 4.9 10 7.7 7.5

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

X ≅ 251300 daire/yil

X ≅ 163600 daire/yil

X ≅ 74900 daire/yil

X = % 5.1

X = % 65.1

X ≅ % 30

Page 40: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Yillar Cari* maliyetler

(TL/m2)

TL’na göre degisim

orani %

Toptan esya

fiyatlari %

Tüketici fiyatlari

%

Cari* maliyetler

($/m2)

$’a göre degisim

orani

1 $’in 2001 yili esdegeri

2001 fiyatlari ile $’in satin alma gücü cinsinden

($/m2) 1992 1494402 61.4 66.0 218 1.26 274.7 1993 2555048 71.0 60.3 71.1 233 6.9 1.23 286.6 1994 4990244 95.3 149.6 125.5 168 -27.9 1.2 201.6 1995 8904119 78.4 65.6 76.0 195 16.1 1.16 226.2 1996 15880000 78.3 84.9 79.8 196 0.5 1.13 221.5 1997 30800000 94.0 91.0 99.1 203 3.6 1.1 223.3 1998 53990000 75.3 54.3 69.7 208 2.5 1.09 226.7 1999 81442000 50.8 62.9 68.8 195 -6.3 1.06 206.7 2000 116775000 43.4 32.7 39.0 186 -4.6 1.03 191.6 2001 186381000 59.6 88.6 68.5 150 -19.4 1 150 X 71.8 75.1 76.4 195.2 -3.2 220.9 S 17.8 31.5 22.7 23.7 13.4 39.1

V ,% 24.8 42.0 29.7 12.1 422.9 17.7

(X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= S/ X .100= Degiskenlik katsayisi) * Arsa maliyetini içermez .

Sekil 11 1992-2001 döneminde konut insaati birim maliyetlerinin ve degisiminin gelisimi (Birim maliyetler –cari- arsa maliyetlerini içermez)

11999922--22000011 DDÖÖNNEEMMIINNDDEE KKOONNUUTT IINNSSAAAATTII BBIIRRIIMM MMAALLIIYYEETTLLEERRIINNIINN TTLL vvee $$ BBAAZZIINNDDAA GGEELLIISSIIMMII ––ccaarrii--

Konut insaat maliyeti -cari-, milyon TL/m2 Konut insaat maliyeti -cari-, $/m2 2001 fiyatlari ile $’in satin alma gücü cinsinden, $/m2

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

Enflasyon (Toptan esya fiyatlari ile) Enflasyon (Tüketici fiyatlari ile)

Maliyet degisim oranlari, % -TL bazinda- Maliyet degisim oranlari, % -$ bazinda-

19921993 199419951996 199719981999 20002001Yillar

0

30

60

90

120

150

180

210

240

270

300

Ko

nut

insa

at m

aliy

eti -

cari

- (ar

sa h

ariç

)

-40

-20

0

20

40

60

80

100

120

140

160

Mal

iyet

deg

isim

ora

nlar

i, y

illik

Page 41: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Devami

Sekil 12 Daire maliyetlerinin ($/m2) yillara göre degisimleri ( X = Ortalama deger)

Degerlendirme notu : • TEFE ve TÜFE enflasyon oranlari, TL bazindaki konut birim fiyatlari -cari- ile, 1994 yili hariç, 1:1 dogrusu civarinda bir seyir izlemistir. Diger bir deyisle, konut birim maliyetleri enflasyon yüzdeleri ile hemen hemen ayni oranda artis sergilemistir (fiyat artislarinin enflasyon oranlarindan sapmasi % -22 ve % +35 düzeyindedir). Bu sapmalari kontrol eden ana faktör, kriz ve kriz sonrasi yillara ait piyasa kosullaridir. 94 yilinda ise 1:1 dogru-sundan ciddi bir sapma olusmus, % 125-150 enflasyona karsilik konut fiyatlarindaki artis % 95 düzeyinde kalmistir. • 1992-2001 döneminin çok yüksek oranli enflasyon ortaminda, TL/m2 bazinda konut insaat birim fiyatlari -cari- üstel bir fonksiyon ile sürekli artmistir. $/m2 bazinda ise 1992 yilinda ∼220 $/m2 iken 1994 yilindaki devalüasyon sonunda 168 $/m2 düzeyine kadar düsmüstür. 1995-1998 döneminde ise ortalama 200 $/m2 ile ~düsük egimle artan bir gelisim izlemis (2001 yili itibari ile satin alma gücü açisindan ise ~sabit kalmistir), 1999 depremleri ve 2000, 2001 krizlerinin pespese insaat sektörünü çok ciddi boyutta etkilemesi nedeni ile 150 $/m2’ye -2001 itibari ile- kadar gerilemistir. • Çok yüksek oranli devalüasyon olgusunun -1994 ve 2001 krizleri- disinda, $/m2 bazindaki maliyetlerin artis oranlari % 2.7 mertebesinde kalmistir. Diger anlatimla, $ bazinda yapilan “degerlendirmeler” daha gerçekçi olmaktadir.

40 60 80 100 120 140 160 180 200$ kurundaki ayarlamalar , %

-30

-20

-10

0

10

20

30

$/m

ba

zind

a ko

nut b

irim

mal

iyet

deg

isim

i, %

2030405060708090

100110120130140150

TL/m

ba

zind

a ko

nut b

irim

mal

iyet

deg

isim

i, %

2

20 30 40 50 60 70 80 90 100 110 120 130 140 150TL'deki deger kaybi (enflasyon) , %

1993

1994

1995 1996

1997

1998

1999

2000

2001

1993

1994

19951996

1997

1998

1999

2000

2001

2

1993

1994

1995

199619971998

19992000

2001

1:1

+% 35

-% 22

X = % 2.7

X = % 65.5

Page 42: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

11994400--4455’’lleerrddee IIssttaannbbuull vvee AAnnkkaarraa’’ddaa BBaassllaayyaann vvee GGüünnüümmüüzzee DDeeggiinn FFaarrkkllii ÖÖzzeelllliikklleerr HHaalliinnddee GGeelleenn GGeecceekkoonndduu OOllgguussuunnuunn GGeelliissiimmii vvee ÖÖzzeelllliikklleerrii --GGeenneell hhaattllaarrii iillee-- ((AArriioogglluu,,NN..11999966’’ddaann DDeeggiissttiirriilleerreekk))

1940 - 1945 1960 1970 1980

Ülkemizde ilk defa Istanbul’da Zeytinburnu Rami’de, Ankara’da ise Yenihayat, Topraklik, Incesu’da gecekondu olgusunun gözlenmesi

Yoksul ailelerin “barinma” gereksinim-lerini kendi mali imkan ve emekleri ile karsilama dönemi. Bu dönemde “kiracilik” yoktur. Gecekondu, yapan için hem bugünü hem de gelecegi için yasamsal güvencesi

Geçen dönem gibi. Ancak kiraya verme oraninda belirgin bir artis gözlenmekte. Bireysel olarak sahip olunan gecekondu sayisi artmakta ve gecekondu bölgeleri civarinda bulunan veya kurulmakta olan büyük/orta ölçekli sanayi kuruluslari için ucuz emek gücü temin eden bölgeler olarak islev görmekte

Yoksul kitle için arsa temin eden,yapi gereç-lerini bulan ve gece-kondu insaatini yapan “yapsatçi” olusumlar ortaya çikmistir. Kiraya verme oraninda artis hizlanmistir.Gecekondu insaati giderek “ticari” kimlik kazanmaya basla-mistir.

Gecekondu olgusunda artan kat sayi-lari: “apartman gecekondu” dönemi. Kiracilik orani Ankara’da: % 30-35, Istanbul’da: % 40-50. Artik sagliksiz, ciddi alt yapi sorunlari olan, çok düsük kalitedeki gecekondu insaati tamamen “ticarilesmis” durum-dadir. Sürekli seçim arifelerinde yapilan af yasalari ile gecekondu olgusu mesru-lastirilmistir. Özellikle Istanbul’da 1980-2000 döneminde sanayi yatirimlari giderek azalmistir ve bilinçli olarak sanayi il disina kaydirilmaya baslan-mistir. Sonuçta kente göçen nüfus “sanayi çalisani”’na dönüstürüleme-mektedir. Bu da beraberinde çok ciddi boyutlarda “sosyo-ekonomik problem-ler” ’i getirmektedir.

Gecekondu af yasalari :

1949, 1953, 1963, 1976, 1983, 1984 ve 1986

Page 43: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA

KAVRAMI

Page 44: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

• NNeessnnee ll yyaa ssaamm kkoo ssuull llaa rrii o Nüfusun temel gereksinimleri (refah, sosyal güvenlik) uzun süreli olarak karsilanabilmelidir. o Insan sagligi korunmalidir. o Insan onuruna yakisir yasam kosullari (saglikli kentlesme ve konut) mutlaka saglanmalidir. o Muhtaçlar için dayanisma esastir.

• ÖÖzznnee ll yyaassaamm kkoossuull llaa rrii o Bugün ve gelecekte kisi yasamin-dan mutlu olmalidir. o Sosyoekonomik yapi ve çevresel degisiklikler bireylerin fiziksel ve psi-kolojik sagligini engellememelidir.

• AAddii ll ppaayyllaassiimm,, ffii rrssaa tt eessii ttll iiggii o Toplumun her bireyi esit hak ve özgürlüklere sahiptir. o Fiziksel veya fikirsel özellikleri nedeni ile birey ayirimciliga tabi tutu-lamaz. o Kaynaklarin adil paylasimi ve böl-geler arasinda ekonomik, kültürel, sosyal ve politik bütünlesme saglan-malidir.

• SSoossyyaa ll ddaayyaanniissmmaa vvee uuyyuumm o Toplum içi dayanisma, gruplar arasi diyalog ve anlayisi getirir. o Sosyal ve politik katilimcilik en üst düzeyde tesvik edilmelidir.

• UUlluu ssllaa rraarraassii ddaayyaanniissmmaa o Uluslararasi destekler öncelikle daha az gelismis ülkelere, bölgelere ve gruplara yönlendirilmelidir. O Uluslarin baris içinde birarada yasamalari için insan haklari ve demokratik yapilar tesvik edilmelidir.

• IInnssaann kkaayynnaakkllaa rriinniinn ggee lliissttii rrii llmmeessii o Ortak bilgi ve sosyokültürel miras uzun süreli korunmali ve gelistirilme-lidir. o Bilgi akisi önündeki engeller kaldi-rilmalidir. o Düsüncelerin özgürce olusturulmasi ve ifade edilmesi önündeki engeller kaldirilmalidir.

• EEkkoonnoommiikk ssiisstteemm vvee rreekkaabbeett eeddeebbiilliirr lliikk o Bireysel ve toplumsal gereksinimler etkin sekilde karsilanmalidir. o Sürdürülebilir gelisme için ekonomik basari ve rekabet edebilirlik tesis edil-melidir. Bu gelismeyi saglayacak aras-tirma-gelistirme desteklenmelidir. o Ekonomik kosullar bireysel girisimleri tesvik edecek, bugün ve gelecek kusak-larin da genel yararini gözetecek sekilde yerine getirilmelidir. o Piyasada rekabet ve kalite, esnek ve istikrarli bir ekonomik yapi saglanma-lidir. o Serbest piyasa sisteminin uygulanmasi önerilir. Bu sistemin olumsuz etkilerine karsi kamu yarari düsünülerek önlem alinmasi, fiyatlarin dogal kaynaklarin kit-ligi dikkate alinarak belirlenmesi saglik verilir. o Kirleten öder ilkesi mutlaka uygu-lanmali, piyasa mekanizmasina yine onun araçlari ile müdahale edilmelidir. • ÜÜrree ttiimm vvee ttüükkee ttiimm o Üretimde isyeri emniyeti ve isçi sagligi en üst düzeyde saglanmalidir. o Üretim sonucu ortaya çikan çevre riskleri ve zararlari en aza indirgenmeli, enerji ve hammadde tüketimi ise opti-mal hale getirilmelidir. o Birim milli gelir basina tüketilen enerji, yeni gelistirilen teknolojiler ile sürekli asagi çekilmelidir. o Mümkün oldugunca sürdürülebilir üretim ve tüketim saglanmalidir. o Mal ve hizmet tüketimi mümkün olabil-digince çevreye zarar vermemeli, sosyal açidan hakça olmalidir. o Üretim etkinliklerinin içinde ve disinda “bilgi” her zaman temel kaynak olmalidir. • IIssttiihhddaamm o Çalismak isteyen kisilere geçimi için bir is saglanmalidir. o Varolan issizlik ve eksik istihdam sorunlari ivedilikle çözülmelidir. • UUlluu ssllaa rraarraassii ttiiccaarree tt o Uluslararasi ticaret, dogal kaynak kullanimina ve sosyal adalete dikkat etmelidir. o Bir ulus içindeki bireysel ve toplumsal gereksinimler öteki uluslarin gereksinim-lerini tehlikeye atmadan karsilanmalidir.

• KKaayynnaakk ttüükkee ttiimmii o Kaynak tüketimi denetlenmelidir. o Yenilenebilir kaynak tüketimi, yeni lenebilme düzeyinin altinda tutulma-lidir. o Yenilenebilir kaynaklarin (günes, rüzgar, su vb) gelistirilmesine önem verilmelidir.

• ZZaarraarrll ii mmaaddddee llee rr o Zararli emisyonlarin ve dogada yok edilemeyen kati atiklarin en az düzeye indirilmesi için ulusal ve ulus-lararasi sürekli çaba gösterilmelidir. o Kirlilik hiçbir zaman ekosistemin özümseme düzeyinin üzerinde olma-malidir.

• RRiisskkllee rr o Biyolojik çesitlilik ve ekosistemin niteligi korunmali, sürekliligi saglan-malidir. o Insan ve biyosfer üzerinde etkisi olan ve genis alanlari kapsayacak kaza riskleri sürekli olmayacak ve gelecek kusaklari etkilemeyecekse kabul edilebilir.

• DDeeggiissiimmiinn hhiizz ii • DDooggaa vvee kküüll ttüürree ll ççeevvrreenniinn kkoorruunnmmaa ssii

SSOOSSYYAALL DDAAYYAANNIISSMMAA EEKKOONNOOMMIIKK YYAAPPAABBIILLIIRRLLIIKK EEKKOOLLOOJJIIKK SSOORRUUMMLLUULLUUKK

SSÜÜRRDDÜÜRRÜÜLLEEBBIILLIIRR GGEELLIISSMMEE

GÖSTERGELER : Fert basina gelir, sosyal güvence, ortalama yasam süresi, fert basina egitim-saglik yatirimlari, yüksek ögretimde okullasma orani, kisi basina düsen yasam alanlari, bilgi kullanim imkanlari, hare-ketlilik-yolcu ve mal, sera gaz emisyonlari, biyoçesitlilik, vb

Page 45: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 13 Kisi basina çimento tüketiminin kisi basina CO2 emisyonlari ve GSYIH ile degisimleri ( X = Ortalama deger, S= Standart sapma, sagp = satin alma gücü paritesi)

Degerlendirme notu : • Kisi basina CO2 emisyonu kisi basina çimento tüketiminin -tek basina- fonksiyonu degildir. Kisi basina benzer çimento tüketimine sahip olan A.B.D, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde CO2 emisyonu ∼ (20-16 ton/kisi) ile incelenen tüm ülkelere kiyasla en yüksek düzeydedir. Bu, anilan ülkelerde birincil enerji kaynaklarinin yüksek düzeyde kullanilmasi ile ilintilidir. • Incelenen 27 ülke bazinda ortalama 9 ton/kisi düzeyinde bir CO2 emisyonu sözkonudur. Bu ülkeler için emisyon düzeyi yüksek A.B.D, Kanada ve Avustralya (ortalama 18.3 t/kisi) disarida birakilirsa diger 24 ülkenin CO2 emisyonu ise ortalama 7.9 t/kisi mertebesindedir. • Anilan 27 ülkenin kisi basina çimento tüketimi ortalama 495 kg düzeyinde olup, Türkiye bu ülkeler içinde ortalama düzeye yakin bir çimento tüketimine sahiptir. Kisi basina çimento tüketimi çok hizli kalkinan G.Kore (1300 kg/kisi) ve AB’ye üye olmanin etkisi ile Ispanya ve Portekiz’de (1000-1100 kg/kisi) en yüksek degerleri almaktadir. • Kisi basina GSYIH büyüklügü için kisi basina GSYIH büyüklügü ile kisi basina çimento tüketimi arasinda anlamli bir istatistiksel iliski mevcut degildir. Ilginçtir ki ülkemizdeki çimento tüketimi (464 kg/kisi), fert basina düsen geliri kendisinden yaklasik 4 kat fazla olan kimi ülkeler düzeyindedir. Bu sonuç, büyük ölçüde gelismis ülkelerde “alt yapi” yatirimlarinin doygunluk noktasina ulasmasi ile ilintilidir.

100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000 1100 1200 1300Kisi basina çimento tüketimi (kg/kisi)

0

5

10

15

20

25

Kis

i bas

ina

CO

em

isyo

nla

ri (t

on/k

isi)

2

5000

10000

15000

20000

25000

30000

Kis

i bas

ina

GS

YIH

($/k

isi)

-sag

p-

De

At

Be

Uk

Cz

DkFi

Fr

Ne

IeEs

Se Ch

ItNr Pl

PrSl

Tr

GrJp

Us

Nz

Mx

Kr

AuCa

De AtBe

Uk

Cz

Dk

Fi

FrNe

Ie Es

Se

Ch

It

Nr

Pl

Pr

Ru

Sl

Tr

Gr

Jp

Us

IINz

Mx

Kr

Au

Ca

09X .= t/kisi S= 4.0 t/kisi

=X 495 kg/kisi S= 282 kg/kisi

=X 18791 $/kisi S= 6942 $/kisi

Page 46: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 14 Kisi basina GSYIH -sagp- ‘nin kisi basina CO2 emisyonlari ve ticari enerji kullanimi ile degisimleri

5000 10000 15000 20000 25000 30000Kisi basina GSYIH ($/kisi) -sagp-

0

5

10

15

20

25

Kis

i bas

ina

CO

em

isyo

nlar

i (to

n/ki

si)

2

0

1000

2000

3000

4000

5000

6000

7000

8000

9000

Tica

ri e

nerj

i kul

lani

mi (

kgpe

/kis

i)

De

At

Be

Uk

Cz

DkFi

Fr

Ne

IeEs

Se Ch

It NrPl

PrSl

Tr

GrJp

Us

Nz

Mx

Kr

Au Ca

De

At

Be

UkCz Dk

Fi

Fr

Ne

Ie

Es

Se

Ch

It

Nr

Pl

Pr

Ru

Sl

Tr

Gr

Jp

Us

II

Nz

Mx

Kr

Au

Ca

Degerlendirme notu : • Gelisme atagina kalkacak (AB’ye üye olacak) ülkelerin CO2 emisyonlari kisi basina GSYIH ile yavas bir artim sürecindedir. AB yakin zamanda üye olmus ülkeler (Yunanistan, Portekiz vb) ise GSYIH artisina ragmen henüz CO2 emisyonunda ciddi artis yaratacak bir sanayi hamlesine girmemislerdir. Gelismis ülkelerde ise CO2 emisyonu - kisi basina GSYIH iliskisinin üstel bir fonksiyonla arttigi açikça görülmektedir. • Ticari enerji kullanimi ise GSYIH ile çok yakindan ilintilidir. Özellikle 19000-30000 $/kisi arali-ginda kisi basina ticari enerji kullanimindaki artis dikkat çekicidir.

Gelismis ülkeler

Gelismesi hizlandirilmis

ülkeler Gelismekte olan ülkeler

Y=3.057x10-10 X3-4.98x10-6X2+0.039X+2559 n= 29 , r= 0.787

Y=4.795x10-12 X3-2.35x10-7X2+0.00374X-11.196 n= 27 , r= 0.794

ÜLKELER Av= Avusturya Au= Avustralya Be=Belçika Ca= Kanada Ch= Isviçre Cz= Çek Cumhuriyeti De= Almanya Dk= Danimarka Es= Ispanya Fi= Finlandiya Fr= Fransa Gr= Yunanistan Ie= Irlanda Jp= Japonya Kr= Kore Le= Letonya Mx= Meksika Ne= Hollanda Nr= Norveç Nz= Yeni Zelanda Pl= Poonya Pr= Portekiz Ru= Rusya Se= Isveç Sl= Slovenya Tr= Türkiye Uk=Birlesik Krallik Us =A.B.D

Page 47: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

SÜRDÜRÜLEBILIR KALKINMA AÇISINDAN

BETON MALZEMESI

Page 48: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 15 Dünya çimento üretiminin yillara göre degisimi

Yil

nya

çim

ento

üre

tim

i (10

6 to

n)

DDÜÜNNYYAA ÇÇIIMMEENNTTOO TTÜÜKKEETTIIMMIINNEE GGEENNEELL BBAAKKIISS

Degerlendirme notu : • 1910-1945 döneminde hemen hemen sabit olan çimento tüketimi, 1950 yilindan itibaren sürekli bir artis hizi ile geliserek 2000 yilinda 1.5 Milyar ton/yil’a yükselmistir. Global ölçekte gelecek dönemlerde de üretim artis hizinin devam edecegi öngörülen çimento tüketiminin 2040 yilinda 3.0 Milyar ton’a ulasacaktir. 2005 yilina ait öngörülere göre çimento tüketiminin (1.88x109 t/yil) bölgeler itibari ile dagilimi söyledir : Avrupa - eski Sovyetler Birligi : % 23 ; Asya : % 53 ; Kuzey Amerika : % 7.5 ; Güney ve Merkezi Amerika : % 7.5 ; Orta Dogu ve Afrika : % 8.5. En fazla çimento tüketilen bölgelerin siralamasi Asya, Avrupa-eski Sovyetler Birligi, Kuzey ve Güney Amerika olmaktadir (Mehta, 1999). • Hava kirliligi açisindan bakildiginda 1 t Portland çimento üretiminde 0.8 t CO2 emisyonu söz konusudur. Global ölçekte beton endüstrisinin CO2 emisyonunundaki payi % 8 olarak kestiril-mektedir. Çimento üretiminde gelistirilecek yeni teknolojilerin çevreye daha az “CO2” emisyonu vermeleri hem enerji tüketiminin hem de sera gazlarinin asagiya çekilmesi bakimindan çok önemlidir. Çimentolar uçucu kül, yüksek firin cürufu, silika füme gibi endüstriyel atiklar ile kismen ikame edilerek belirli bir yayginlikta kullanilmaktadir. Ilave olarak su yeni önlemlerin alinmasi gündemdedir : o Belite (C2S) bazli çimentolar daha az kireçtasi gerektirir ve Portland çimentosuna kiyasla daha düsük sicaklikta üretilebilmektedir. Belite bazli çimentolarda enerji kazaniminin % 16 düzeyinde olabilecegi rapor edilmektedir. Böylelikle CO2 emisyonunda ~% 10 oraninda bir azalma gerçek-lestirilebilecektir (Nixon, 2002). Belite bazli çimento üretimi daha hizli dayanim gelisimi, iyi kimyasal dayanim ve dayanik lilikta artis anlamina gelecektir. o Yüksek firin cüruflu çimentolarin (%80 klinker+% 20 yük.firin cürufu) üretilmesi enerji tüketimini ve CO2 emisyonlarini % 40’a kadar azaltabilecektir (http://www.jisf.or.jp/energy/kankyo85.htm).

Page 49: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

ÇÇ EE VV RR EE DD OO SS TT UU BB EE TT OO NN

•• EENNEERRJJII KKAAYYNNAAKKLLAARRII TTÜÜKKEETTIIMMII BB AAKKIIMMIINNDDAANN Üretimde kullanilan elektrik enerjisi

• Çimento 490 kWh/m3 (204 kWh/ton) (375 kg/m3x1.3 kWh/kg)

• Agrega 20 kWh/m3 (8 kWh/ton) (1850 kg/m3x0.011kWh/kg) • Beton üretimi ve yerlestirme 90 kWh/m3 (37 kWh/ton)

• Kür islemi 50 kWh/m3 (21 kWh/ton)

Beton Toplam (1) 650 kWh/m3 (270 kWh/ton)

Çelik Üretimi Toplam (2) (8000 kWh/ton)

(2) / (1) 8000 / 270= 30

Sonuç : Beton, çelige kiyasla kWh/ton bazinda enerji tüketimi açisindan 30 kat daha ekonomiktir. Çimento yerine, belirli miktarda uçucu kül veya yüksek firin cürufu kullanimi ile beton üretiminin “enerji içerigi” daha da asagi çekilebilir. Bu, betonun hem çevre dostu olmasi, hem de kaynak kullanim ekonomisi açisindan çelige karsi avantajlarinin çok daha artmasi demektir. Ayrica, betona bu maddelerin ilavesi ile dayanikliliginin arttirildigi unutulmamalidir.

•• DDAAYYAANNIIMM // EENNEERRJJII TTÜÜKKEETTIIMMII BBAAKKIIMMIINNDDAANN • Beton dayanimi (28 gün) : 50 MPa

• Enerji / basinç dayanimi : 270 / 50 = 5.4 kWh/ton.MPa

• Çelik çekme dayanimi (BÇ I) : 220 MPa

• Enerji / çekme dayanimi : 8000 / 220 = 36 kWh/ton.MPa

• Çelik çekme dayanimi (BÇ III) : 420 MPa

• Enerji / çekme dayanimi : 8000/420 = 19 kWh/ton.MPa

Sonuç : Beton, çelige kiyasla 1 MPa dayanim için 3.5 (BÇ III) ve 6.7 (BÇ I)

kWh/ton daha az enerji tüketmektedir.

Page 50: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 16 Çesitli malzemelerin elastik modül-enerji içerigi iliskileri

Degerlendirme notu :

• Verilen elastik modül degeri için; beton, bilesenleri (çimento, agrega) ve betonarme,

bir çok mühendislik malzemesine kiyasla çok düsük enerji içerigi (10-50 GJ/m3) -1 m3

malzeme üretiminde tüketilen enerji miktari- özelligine sahiptir. Örnegin bir mühen-

dislik kompozit malzemesi olan GFRP’ye kiyasla 15 kat daha az enerji gerektirmektedir.

Çelikte elastik modül (207 GPa) olmasina karsin, 1 m3 çelik üretimi için tüketilen enerji

miktari 900 GJ/m3 düzeyindedir. Sürdürülebilir kalkinma için üretimde daha az enerji

gerektiren malzemelerin kullanimi vazgeçilmez kosul olmaktadir.

Mühendislik alasimlari

Mühendislik seramikleri

Sentetik elastomerler

Ahsap

Ahsap ürünler

Bosluklu seramikler

Tasarim ilkeleri

Elastisite modülü - Enerji içerigi

Ela

stik

mod

ül, E

(G

PA

)

Enerji içerigi, qρ (GJ/m3)

Mühendislik kompozitleri

Mühendislik polimerleri

Polimer köpükler

Dogal elastomerler

Tas Tugla

Çimento

Beton

Betonarme Cam

Kaynak : Ashby, 2001

Life dik

Life paralel

Page 51: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 17 Çesitli malzemelerin basinç dayanimi-enerji içerigi iliskileri

Degerlendirme notu :

• Beton, çimento ve betonarme; üretim için gerekli enerji - beton dayanimi ilintisi

açisindan 1:1 dogrusunun biraz üzerine düsmektedir. Diger bir deyisle (10-50 GJ/m3)

enerji içerigine karsi 20-100 MPa dayanim elde edilebilmektedir. Bu özelligi ile, 1:1

dogrusunun çok altindaki sentetik elastomerler veya polimer köpüklere kiyasla daha

çevreci ve ekonomiktir.

• Betona kiyasla üretiminde ∼ 20 kat fazla enerji tüketimi gerektiren çelik malzemesi,

sürdürülebilir kalkinma anlayisi açisindan özellikle beton ve dogal yapi ürünlerine

(ahsap, tas vb) kiyasla çok sakincali konumdadir.

Kaynak : Ashby, 2001

Mühendislik alasimlari

Mühendislik seramikleri

Sentetik elastomerler

Ahsap

Bosluklu seramikler

Tasarim ilkeleri

Day

anim

σf , (

MP

a)

Mühendislik kompozitleri

Mühendislik polimerleri

Polimer köpükler

Dogal elastomerler

Tas

Tugla

Çimento

Beton

Betonarme

Cam

Life dik

Life paralel

Ahsap ürünler

Enerji içerigi, qρ (GJ/m3)

Dayanim - Enerji içerigi Metaller ve polimerler : Akma dayanimi Seramikler ve camlar : Basinç Elastomerler : Yirtilma dayanimi Kompozitler : Çekme dayanimi

20 kat fazla enerji ihtiyaci

Page 52: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

0.0 0.2 0.4 0.6 0.8 1.0 1.2 1.4 1.6 1.8 2.0Porozite faktörü ( + 0.02 V )

10

20

30

40

50

60

70

80

90

Bas

inç

daya

nim

i, f

(M

Pa)

h

b

0.00.10.20.30.40.50.60.70.80.91.0Su/çimento orani α

Sekil 18 Basinç dayaniminin -küp- , su/çimento orani ve porozite faktörü ile degisimi

Degerlendirme notu : • Santiyede bilinçsizce kullanilan su / çimento orani ve uygun yapilmayan yerlestirme ; hava içerigi yüksek -diger bir deyisle porozitesi (bosluk hacmi) fazla-, segregasyonun sözkonusu olabildigi, düsük dayanim ve dayanikliliga sahip beton üretilmesine neden olur. Oysa prefabrik betonda bütün üretim sürecinde kalite kontrol en üst düzeyde gerçeklestiginden ve karisim tasarimi en optimal sekilde yapildigindan dayanimi ve/veya dayanikliligi yüksek beton kolaylikla elde edilebilir.

Hava içerigi Vh=% 0.2-6.5

fb= ).(.

.hV0200277

129131+α

n= 45, r=0.997

lof fb= -1.711 +3.664 log (α )+7.459 e -α n= 34, r=0.994

Maksimum dane boyutu uygunsuz seçilmis (Dmaks>30mm), bu nedenle ekstra bosluklar mevcut, segregasyon olusmus

SANTIYEDE ÜRETILEN DÖKME BETON : Su çimento orani çok yüksek oldugu için çok miktarda hava boslugu mevcut, dayanim ve dayaniklilik çok düsük

PREFABRIKASYON BETON U : Su/çimento orani düsük oldugu, gradasyon optimum seçildigi ve akiskanlastirici kullanild igi için beton çok iyi yerlesir, hava bosluk-lari minimum düzeyde kalir. Istenen basinç dayanimi ve yüksek daya-niklilik kolaylikla elde edilir.

Page 53: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 19 Karbonatlasma derinliginin (d) basinç dayanimi, su/çimento orani ve süre ile üç farkli baglayici madde bilesimi ve neme maruz olma durumuna göre degisimleri

Yapi Merkezi (2004) bagintisi

10 20 30 40 50 60 70 80 90Ortalama basinç dayanimi -küp-, f MPa

5

10

15

20

25

30

35

40

Kar

bona

tlasm

a ka

tsay

isi,

K

b

k

020406080100120140160180200Karbonatlasma derinligi , d (mm) 0.2

0.4

0.6

0.8

1.0S

u/çi

men

to o

rani

t= 30 yil t= 10 yil t= 5 yil t= 6 ay

a

P.Ç + % 28 U.K (uçucu kül) veya P.Ç + % 70 Y.F.C (yüksek firin cürufu) a

Ortam yagmurdan korunuyor b

Ortam yagmura maruz

% 100 P.Ç

Hava sürüklenmemis betonda :

b

Hizmet ömrü :

Yaygin kullanilan pas payi 30-35 mm

Ortam kosullarina (Cl -) göre korozyon olasiligi yüksek bölge

Degerlendirme notu : • Santiyede yerinde dökme düsük dayanimli beton (10-15 MPa) ile üretilen, dis ortama maruz nemli iklim kosullarindaki bir binada, pas payi her yerinde üniform 3 cm olsa da, ~ 3 seneden itibaren karbonatlasma derinligi pas payini asar (d ≥ 30 mm) ve ortamin özelliklerine bagli olarak (Cl-, nem vb) korozyon tehlikesine açik olur. Oysa prefabrikasyonda standart bir dayanim olan 50 MPa -küp- (C40) ile üretilen bir betonda 30 sene boyunca en elverissiz kosullarda bile pas payi asilmaz. • Uçucu kül veya yüksek firin cürufu gibi mineral puzolanik bilesenlerin kismen çimento ile ikamesi, karbonatlasma derinligini azaltma yönünde olumlu etki yapar. Bu ikame prefabrikasyon betonunda kolaylikla yapilan olagan bir uygulamadir, ancak bu olgu yerinde dökme beton için geçerli degildir.

t= 2 yil

Page 54: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 20 Farkli ortamlarda birakilan betonlarin basinç dayanimi -silindir- yas iliskileri

Day

anim

, psi

(kg

f/cm

2 )

Beton yasi g g ay y y y y y y 1 psi= 0.07 kg/cm2

Degerlendirme notu : • Çimento kimyasal yüzdelerini ve/veya su/çimento oranini degistirmek sureti ile beton istenen dayanim düzeyinde üretilebilmektedir. • Verilen su/çimento orani -agirlikça- ve çimento türü için tüm betonlarin ileri yaslardaki dayanimlari standart kür süresi 28 güne karsi gelen dayanimlarinin çok üstüne çikmistir.Örnegin, beton su/çimento orani 0.48 olan 1937 üretim tarihli 5 UM kodlu betonun 10 yil sonunda ulastigi basinç dayanimi 600 kgf/cm2 -silindir- 28 güne kiyasla % 67 daha yüksektir. Basinç dayanimindaki artis trendinin iç ortamda birakilan betonlarda da geçerli oldugu gözlemlenmektedir. Tüm mekanik büyüklükleri (basinç, çekme, egilme dayanimlari ve elastik modül) “zaman boyutu içinde artan” tek malzeme betondur (Mimar Sinan’in eserlerinde kullandigi küfeki tasinin da basinç dayaniminin zamanla arttigi belirlenmistir).

BBEETTOONN MMAALLZZEEMMEESSIINNIINN ZZAAMMAANN BBOOYYUUTTUU IIÇÇIINNDDEE SSAAGGLLAADDIIGGII DDAAYYAANNIIMM OOLLAANNAAKKLLAARRII

w/c = Su/çimento orani Kaynak : Wash ve Wendt, 1975

Dis ortamda birakilan beton numuneler

Iç ortamda saklanan beton numuneler hacim bazinda

hacim bazinda

(beton üretim –tarihi; ve normal portland çimentosu)

Page 55: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

BETON MALZEMESININ YANGINA KARSI DIRENCI

Bet

on d

ayan

imi (

%)

Sicaklik oC

Kuvarsit agrega

Kireçtasi agrega

Kum-hafif agregali

Pembe veya kirmizi Gri Ten rengi

Sicaklik oC

çelik

day

anim

i (%

)

Sogukta sekil verilmis tel veya kablo (kopma dayanimi)

Sicakta sekil verilmis nervürlü çubuk (akma)

Yüksek dayanimli çubuklar (kopma dayanimi)

Degerlendirme notu :

• Betonun yangina karsi direnci kullanilan agrega türü ile

yakindan ilintilidir. Örnegin kireçtasi agregasinin kullanil-

digi betonlarda 600oC ‘lik sicakliga kadar beton orjinal

basinç dayaniminin ~ % 80’ini korumaktadir. Ortam sicak-

liginin (600-800oC)’e ulasmasi durumunda basinç dayani-

mindaki azalmalar çok belirgindir. 800oC gibi yüksek bir

sicaklikta beton basinç dayaniminin ~ % 50’sini korumak-

tadir. 800oC’den yüksek sicakliklarda “kalici dayanim”

-hizla agrega türünden bagimsiz olarak-%15-20’ye (orjinal

basinç degeri) düsmektedir.

• Çelik, yangin karsisinda mekanik özelliklerini dramatik

sekilde kaybeden bir davranis sergiler. Dikkat çekicidir ki

400oC’de sogukta sekil verilmis çelik kopma dayaniminin

~%50’sini kaybederken, sicakta sekil verilmis nervürlü

çubuk akma dayaniminin yalniz % 20’sini kaybetmektedir.

600oC sicaklikta ise dayanimdaki bu azalma %50’ye ulas-

maktadir. Bu sicaklik düzeyinde sogukta sekil verimis

çeligin kopma dayanimi baslangiç dayaniminin sadece

%15’idir.

Page 56: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

UUÇÇUUCCUU KKÜÜLLÜÜNN BBEELLIIRRLLII OORRAANNLLAARRDDAA ÇÇIIMMEENNTTOO YYEERRIINNEE IIKKAAMMEE EEDDIILLMMEESSIINNIINN ““SSÜÜRRDDÜÜRRÜÜLLEEBBIILLIIRR BBÜÜYYÜÜMMEE PPOOLLIITT IIKKAASSII”” AAÇÇIISSIINNDDAANN

SSAAGGLLAADDIIGGII YYAARRAARRLLAARRAA TTOOPPLLUU BBAAKKIISS

• Uçucu kül -F türü- beton karisiminda kullanildiginda betonun özellikle uzun süreli

mekanik dayanimlari çok belirgin sekilde artmaktadir (Sekil 21a). Dolayisi ile uzun süreli

dayanim -3 ay- basina çimento tüketimi azalacagindan ciddi boyutta kontrol betonuna –

uçucu külsüz- kiyasla ekonomi elde edilecektir. Bu ise daha düsük “CO2 emisyonu”

demektir. Kisacasi hem kaynak tüketimi (çimento, su, çimento için kullanilacak

kireçtasi/marn hammaddeleri), hem de “CO2” emisyonunun azaltilmasi yönünde uçucu

külün beton sektöründe kullanimi sürdürülebilir büyüme politikasi açisindan olaganüstü

anlamlidir. Asagidaki örnek bu hususlari açikça ortaya koymaktadir (Ham veriler

Langley, Carette ve Malhotra, 1989 kaynagindan alinmistir) :

Karisim

suç

su

MMM+

Su (kg/m3)

Çimento Mç

(kg/m3)

Uçucu kül Muk

(kg/m3)

Ince agrega (kg/m3)

Iri agrega (kg/m3)

Hava sürükleyici

(ml/m3)

Süper Akiskan-lastirici (l/m3)

I 0.30 102 150 190 795 1100 215 6.2

II 0.39 132 340 - 855 1020 40 5.6

* Her iki karisimin da çökme miktari ayni olup 20 cm’dir.

Dayanimlar Oranlar Karisim

3 gün 7 gün 28 gün 91 gün 365 gün 7/28 91/28 365/28

Silindir basinç dayanimi* (MPa)

I 17.7 26.0 49.1 63.0 79.0 0.53 1.28 1.61

II 33.2 40.4 50.7 57.3 60.6 0.80 1.13 1.19

Yarma dayanimi (MPa)

I 4.2 5.6 1.33

II 4.1 4.0 0.98

Elastisite modülü (GPa)

I 35.1 46.6 1.33

II 36.8 38.2 1.04

* φ150mmx300mm silindir : Kür sartlari : Standart -nem kürü-

Page 57: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Uçucu küllü beton

Uçucu kül% 8.13

Su% 4.36

Ince agrega

% 34

Iri agrega% 47.1

Çimento % 6.41

Degerlendirme bulgulari -agirlikça- :

• Azalan su miktari : 30 kg/m3

• Su azalimi : % 22.7

• Azalan çimento miktari : ∆Mç = 190 kg/m3,

azalan CO2 emisyonu : 0.190 t/m3 x 1m3/CO2/t ≡ 0.19 m3 CO2/t.çimento

• Çimentodaki azalim orani : % 55.8

• 365 günlük basinç dayanimi bazinda çimento etkinlik degeri (Sekil 21b)

Karisim I : =MPa

m/kg

79

1503

1.89 kg/m3/MPa (uçucu küllü)

Karisim II : =MPa

m/kg

6.60

3403

5.6 kg/m3/MPa (uçucu külsüz)

SONUÇ : Uçucu küllü beton karisiminda 1 MPa dayanim için 1.89 kg/m3

çimento tüketilirken uçucu külsüz beton karisiminda, 1 MPa için daha yüksek

çimento tüketimi (5.6 kg/m3) gerekmektedir. Ayni durum standart kür süresi 28

gün için de geçerli olmaktadir (Sekil 21b). Çimento kullanim etkinligi avantaji

diger mekanik büyüklükler (yarma, elastisite modülü) için de geçerlidir.

γtaze= 2337 kg/m3

Uçucu külsüz beton

Çimento % 14.5

Iri agrega% 43.4

Ince agrega% 36.4

Su% 5.6

γtaze= 2347 kg/m3

Karisim I Karisim II

Page 58: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 21 (a) Kür süresi-basinç dayanimi ve dayanim oranlari degisimi (b) Kür süresinin çimento etkinlik degeri (çimento dozaji kg/m3 /

basinç dayanimi MPa) ile degisimi

0.0

0.2

0.4

0.6

0.8

1.0

1.2

1.4

1.6

1.8

0

10

20

30

40

50

60

70

80

Bas

inç

daya

nim

i (M

Pa)

3 4 5 6 7 8 9 2 3 4 5 6 7 8 9 2 310 100Kür süresi, gün

ff28

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

Etk

inlik

deg

eri (

kg/m

/ M

Pa)

3 4 5 6 7 8 9 2 3 4 5 6 7 8 9 2 310 100Kür süresi, gün

3

3.7 kg/m3/MPa

3.6

a

b

I (Uçucu küllü)

II (Uçucu külsüz -Kontrol-)

∆f

Devami

Page 59: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Devami

• Dayaniklilik açisindan bakildiginda uçucu küllü betonlar belirgin yararlar içermek-

tedir. Örnegin, betonun mikro yapisinda ilk çatlaklara neden olan, daha sonra çesitli

dayaniklilik zafiyetlerine yol açan “termal gerilme”, uçucu küllü betonlarda

“hidratasyon sicakligi”’nin daha az olmasindan ötürü düsük düzeydedir (Sekil 22).

Bu ise yapinin servis ömrü boyunca daha az “tamir+bakim” masrafi demektir.

“Erken dayanimli Normal Portland Çimentosu uygulamalarinda ilk günlerdeki

“hizli mukavemet artislari”’nin mikro yapida “çatlak yogunlugunu” arttirdigi

bilinmektedir. Hizin önem kazandigi projelerde “Prefabrikasyon yapim

teknolojisi” hem dayanim, hem de dayaniklilik açisindan geleneksel yapim

teknolojilerine kiyasla ciddi bir avantaj saglamaktadir.

Sekil 22 Üretiminden sonraki ilk 48 saat içinde uçucu küllü (I) ve uçucu külsüz (II) betonlarin hidratasyon isilarindaki degisimler

Karisim II : Uçucu külsüz -kontrol- su/çimento= 0.39 Mç= 340 kg/m3

Karisim I : Uçucu küllü su/çimento= 0.39 Mç= 150 kg/m3 Muk = 190 kg/m3

Sic

aklik

, oC

Zaman, saat

Page 60: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

PREFABRIKASYON

SEKTÖRÜ

Page 61: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

PP RR EE FF AA BB RR II KK AA SS YY OO NN UU NN ÜÜ SS TT ÜÜ NN LL ÜÜ KK LL EE RR II

ÇÇeevvrree iillee eettkkiilleessiimmii

• Hammaddenin ana bilesenleri olan çimento ve agreganin üreti-minde kullanilan enerji azdir. Buna bagli olarak da CO, CO2 ve NO emisyonlari düsüktür. • Imalat asamasinda çevreye duyarlidir : o Enerji ve hammadde ekonomik kullanilir. o Çevreye sivi atiklar ve gaz emisyonlari birakmaz. o Malzeme kayiplari minimum oldugu için kati atiklar çok azdir. • Insaat asamasinda çevreye saygilidir. o Santiyede sadece montaj yapil-digindan atik üretimi sözkonusu degildir. o Viyadük insaatlarinda trafigi engellemez. • Beton dis kaynakli CO2 emis-yonlarini difüzyon yolu ile bünyesine alir. • Kullanim ömrü sonrasi agrega-sinin yeniden kazanim potansiyeli çok yüksektir.

ÜÜrreettiimmddee kkaalliittee

•• Beton bilesenlerinin (kum,iri agrega çimento vb) ve donati çeliklerinin ilgili standartlara uygunlugu konusunda düzenli kalite denetimi sonucu sürekli ayni kalite düzeyi saglanir. • Kaliteli ve kontrollu demir isçiligi söz konusudur. • Saglanan otomasyon nedeni ile imalat en kisa sürede en iyi kalitede gerçeklestirilir. • Kalipta eksantriklik, boyut sapmasi, eksik pas payi ve malzeme kaçagi problemleri yasanmaz. •Beton bilesenleri miksere hassas sekilde konulur. • En optimal agrega gradasyonu ile bosluksuz beton üretilir. • Kalibin yogun donatili ve ince kesitli olmasi durumunda da üniform yerlestirme saglanir. • Düzgün finishing yapilir. • Tamamen kontrollu kür kosullari sonucunda mekanik dayanimlarda çok düsük standart sapma - az degis-kenlik vardir. • Tasarimda öngörülen mekanik dayanimlar tamamen saglanir. • Rötre problemi minimum düzey-dedir.

DDiiggeerr ffaakkttöörrlleerr ((mmoonnttaajj,, üürreettkkeennlliikk,, mmaalliiyyeett,, yyaappii ffiizziiggii))

• Yaygin bulunan yerli kaynaklar (çimento, agrega, demir vb) kulla-nilir. • Nitelikli ve egitilmis isçilik mev-cuttur. • Endüstrilesmis bir sistem oldu-gundan “üretkenlik” yüksektir. • Yüksek üretkenlik yüksek is güvenligi anlamina gelir, is kaza-larini en aza iner. • Yan sanayinin üretimine kalite açisindan zorlayici etki yapar. • Kalip yipranmasi azdir, kalip defalarca kullanilir. • Hizli montaj nedeni ile insaat süresi çok kisadir. • Insaat zamaninda ve bütçesinde bitirilir. • Finansal kaynaklarin çok verimli kullanilmasina imkan saglar. • Üretim ve imalat mevsimsel degiskenliklerden (asiri sicaklar, kar ve don vb) etkilenmez. • Yangin dayanimi yüksektir. • Daha yüksek isi ve ses yalitimi saglar. • Isçilik maliyetleri yüksek mekani-zasyon nedeni ile düsüktür. • Sigorta primleri düsüktür. • Isletme ve bakim giderleri azdir.

TTaassaarriimmddaa eessnneekklliikk

•• Büyük açikliklarin geçilmesine imkan verir. • Esnek mimari tasarima olanak saglar. • Ince kesitli ve yogun donatili tasarim yapabilme serbestligi vardir. • Modüler imalat yapilir. • Renk ve doku zenginligi sagla-nir.

Page 62: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

PPRREEFFAABBRRIIKK BBEETTOONNAARRMMEE EELLEEMMAANNLLAARRLLAA YYAAPPIILLAANN IINNSSAAAATTLLAARRIINN KKLLAASSIIKK BBEETTOONNAARRMMAA SSIISSTTEEMMEE KKIIYYAASSLLAA YYAARRAARRLLAARRII

Özellikler Prefabrik betonarme sistem

Klasik betonarme sistem

1. Endüstriyel imalat

1.a Beton bilesenlerinin kalite denetimi

Sürekli Degisken veya yok

1.b Uygun agrega gradasyonu Mükemmel Santiyede hazirlanan betonda çok degiskenlik sözkonusu

1.c Beton bilesenlerinin miksere hassas sekilde konulmasi ve degiskenligi

Mükemmel Santiyede hazirlanan betonlarda çok degisken

1.d Imalat mevsim serbestligi Mükemmel Özellikle kis sartlarindan (kar, don) çok etkilenir

1.e Demir isçiligi

Mükemmel Isçi kalitesine ve denetime bagli, çok degisken

1.f Beton yerlestirme isçiligi Minimum Fazla (isçinin ve vibrasyonun kalitesi ile ilgili)

1.g Kalipta üniform yerlesim

Mükemmel (yatay döküm)

Degisken -özellikle kolonlarda- (düsey döküm)

1.h Finishing hassasiyeti Mükemmel Degisken (kalip malzemesi, isçilik kalitesi, çalisma sartlari vb)

1.i Dogru ve hassas boyutta üretim

Tam Isçiligin kalitesine bagli,ülkemiz kosullarinda çogu defa zayif

1.j Ince kesitler veya renkli özel sekillerin imalati

Mümkün Her bakimdan çok zor

1.k Kalip yipranmasi Az Fazla (özellikle ahsap kaliplar) 1.l Rötre çatlaklarini önleme Basarili 1.c sartlari ile benzer 1.m Döküm sonrasi yerinde dayanim gelisimi

Mükemmel (kapali ortam, örtü alti kürü uygulanarak

dayanim denetlenir)

Çok degisken (mevsim sartlari, rüzgar, kür sekli, isçi kalitesi,

karisim tasarimi vb) 1.n Mekanik dayanimlarin Saglanmasi

Mükemmel Degisken –özellikle yerinde dökme betonda-

1.o Dayanimlardaki sapma Minimum Çok degisken 1.p Depreme dayanim Yüksek (Homojen iç yapi ve

öngörülen dayanim düzeyininsaglanmasi

Dayanimdaki hetorojen yapi nedeni ile belirsiz

D i g e r k o s u l l a r

2. Büyük açiklik geçilmesi Mükemmel Sinirli ölçüde mümkün 3. Isçilik maliyetleri Mekanizasyon nedeni ile az Zaman kayiplari fazla 4. Insaat süresi Çok kisa Daha fazla 5. Insaat sirasinda atik üretimi, çevre kirliligi

Minimum Yüksek

6. Is güvenligi ve isçi sagligi Tam Mekanizasyon düzeyi düsük oldugundan genel “verimlilik” ve

isyeri emniyet performansi düsüktür. 7. Kamu maliyesine uyumu Kayitli ekonomi Çok büyük kayit disi ekonomi 8. Kullanim süresi Kaliteden dolayi uzun Kaliteye göre degisken 9. Yasam döngüsü maliyeti Minimum Degisken 10. Yeniden monte-edilebilirlik Mümkün Olasi degil 11. Yapi ömrü sonrasi geri kazanim

Kaliteli agrega kullanimi nedeni ile mümkün

Beton agregasinin kalitesine bagli ve kalite sorunlari mevcut

Page 63: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

• NNeessnnee ll yyaa ssaamm kkoo ssuull llaa rrii Amaç : Bugün ve gelecekte kisi barindigi fiziksel ortamdan her anlam-da mutlu olmalidir.

Mimari ve Yapi Fizigi Göstergeleri o Islevsel ve efektif mekan kullanimi saglanmalidir. o Modüler konseptlere uygun olmali o Farkli malzeme ve sistemlere kolay adapte olmalidir. o Estetik olmalidir. o Isi ve nem yalitimi saglanmalidir. o Yangin dayanimi yüksek olmalidir. o Ses yalitim düzeyi yüksek olmalidir o Enerji tüketimi elverdigi ölçüde azal- tilmali,sistem dogal havalandirma ve dogal aydinlatmaya elverdigi ölçüde fazla olanak saglamalidir.

Mühendislik göstergeleri o Deprem dayanimi yüksek olmalidir. o Darbe -sok- dayanimi yüksek olma-lidir. o Temel hareketlerinden etkilenme-melidir. o Dayanikliligi yüksek olmalidir.

Montaj o Kolay depolanmali, büyük alanlar kaplamamalidir. o Hafif olmalidir. o Kolay ve hizli bir sekilde monte edilebilir olmalidir.

Servis hizmetleri o Yapinin ömrü boyunca bakim ve tamir masraflari düsük düzeyde olma-lidir.

• EEkkoonn oommiikk ssii sstteemm vvee rreekkaabbee tt eeddeebbii llii rrll iikk o Kalite ve rekabet edebilirlik tesis edilmelidir. o Bu gelismeyi saglayacak arastirma-gelistirme desteklenmelidir. o Istikrarli ve esnek bir üretim siste-mine sahip olmalidir. o Ekonomik dalgalanmalardan etki-lenme düzeyi en aza indirgenmelidir.

• ÜÜrree ttiimm vvee kkuull llaanniimm o Hammadde ve ürün üretiminde enerji tüketimi en az olmalidir. o Üretim prosesi enerji ve hammadde tüketimi az olacak sekilde tasarlan-maldir. o Üretim sistemleri en iyi sistemi en kolay ve ekonomik üretebilecek hale getirilmelidir. o Üretim etkinliklerinin içinde ve disinda bilgi her zaman hazir olmali-dir. o Hizmet ömrü boyunca enerji sarfi -yati az olmalidir.

• IIssttiihhddaamm o Çalisanlara mutlu bir is ve yeterli maas düzeyi saglanmalidir.

• UUlluu ssllaa rraarraassii ttiiccaarree tt o Sahip oldugu kalite ve rekabet edebilirlik avantajlarini kullanarak dis piyasalara açilmalidir.

• HHaammmmaaddddee kkaayynnaakkllaa rriinniinn ttüükkee ttiimmii o Yerli hammadde kullanilmasina özen gösterilmelidir. o Kaynak tüketimi denetlenmelidir, kaçaklar ve gereksiz kaynak tüketimi engellenmelidir. o Yenilenebilir kaynak tüketiminin kullanilmasina ve gelistirilmesine önem verilmelidir.

• ZZaarraarrll ii mmaaddddee llee rr o Üretimde zararli emisyonlar ve dogada yok edilemeyen kati atiklar en az düzeyde olmalidir. o Yanginda zararli maddeler olustur-mamalidir.

•• DDooggaa vvee kküüll ttüürree ll ççeevvrreenniinn kkoorruunnmmaa ssii o Hizmet ömrü sonunda büyük ölçüde geri kazanilabilir olmalidir.

• DDeeggiissiimmiinn hhiizz ii o Dünyadaki ve ülkemizdeki gelisme-lere açik ve esnek yapida olmalidir.

SSOOSSYYAALL DDAAYYAANNIISSMMAA EEKKOONNOOMMIIKK YYAAPPAABBIILLIIRRLLIIKK EEKKOOLLOOJJIIKK SSOORRUUMMLLUULLUUKK

PPRREEFFAABBRRIIKKAASSYYOONN AAÇÇIISSIINNDDAANN SSÜÜRRDDÜÜRRÜÜLLEEBBIILLIIRR GGEELLIISSMMEE

GÖSTERGELER : Deprem dayanimi yüksek, etkin yalitim (isi,ses,nem), yüksek konfor,

esnek mekan tasarimi, estetik görünüm, düsük enerji tüketimi, düsük bakim masraflari, geri kazanilabilirlik

Page 64: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Duvar temeli Döseme

Dis duvar konumu

Dis duvar konumu

Kaldirilacak duvar paneli döseme üzerinde dökülür.

Panel kren ile kaldirilir.

Panel konumlandirilir.

Geçici destekleme

Tasiyici panel

Panele mesnetlendirilmis çati elemanlari

Degerlendirme notu : • Tasiyici sistem isçilik kalitesinden süphe etmeksizin ve çok hizli bir sekilde olusturulur. Bu, klasik sistemde isçilik kalitesinden (beton, demir isçiligi) kaynaklanan dayanim zafiyetlerinin prefabrik sistemde olmayacagi anlamina gelir. • Gerek proje gerekse uygulama bazinda yapi kalitesi en yüksek düzeyde saglanmistir. Bu da proje servis süresi boyunca “tamir+bakim” masraflarinin en az düzeyde olmasi demektir. • Insaat hizi yüksek oldugundan yatirimci daha az finans yükü ile daha erken üretime baslar. Bu durumda proje geri ödeme süresi daha kisadir. Ulusal ekonomi bazinda yatirimlarin karliligi artmaktadir.

Sekil 23 Bir prefabrik sistemin sematik insaat asamalari (Kaynak : Bennett, 2002)

BIR SANAYI YAPISINDA PREFABRIK INSAAT ILE SAGLANAN YÜKSEK INSAAT HIZININ YARARLARI

Page 65: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Insaat Projesinde Imalat Hizinin Finans Maliyeti Açisindan Sagladigi Yararlar

• ORTALAMA FINANS MALIYETI Mf = Y [ 1 + i ] t/2/12

• INSAAT HIZINDAN DOLAYI SAGLANAN

ORTALAMA “FINANSMAN YÜKÜ” KAZANIMI : ∆Mf = Mf,II - Mf,I

V1 > V2 durumu : ∆Mf = [ ] 12/2/t2i1Y + - [ ] 12/2/)tt( 2i1Y ∆−+

∆t = t2 - t1 (Bkz. üst sekil)

• KAZANIM ORANI

YMf∆

= [ ] 24/t2i1+ - [ ] 24/)tt( 2i1 ∆−+

Y= Proje yatirim bedeli (iki durumda da ayni kabul edildi) i = Yillik faiz orani

t = Proje süresi, ay ∆t = Hizli insaat yöntemi (Prefabrikasyon yapim teknolojisinin uygulanmasi) ile saglanan proje süresindeki kazanim, ay

-Enflasyon ortami bir haneli-

Gid

erle

r

Proje süresi

Mf,II

II I

Hizli insaat

(VI)

o Iklim-çalisma kosullari o Sistem seçimi o Uygulanan mekanizasyon düzeyi ve isçilik verimi o Saglanan finansmanin yetersizligi ve düzensizligi ’nden kaynaklanan gecikme

Mf,I

Mf,I = Yatirimin finans maliyeti -hizli insaat- Mf,II = Yatirimin finans maliyeti -yavas insaat-

Yavas insaat (VII)

tI t2 Bitis süresi

Bitis süresi

Mi= Insaat maliyeti

Mi

Toplam : 542074 t

Kaynak : Bennett, 2002 (Environmental Council of Concrete Organizations, ECCO, Skokie) ’den büyük ölçüde degistirerek

Page 66: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Ülkemizde Beton Prefabrikasyon Sektörünün Kimligi -2002 yili itibari ile-

• Toplam firma sayisi 83

• TPB üyesi firma ve tesis sayisi 26 , 36 • TPB üyesi olmayan firma sayisi 57 • TPB üyelerinin sanayi yapilarindaki payi % 85

• Toplam kapasite 1 600 000 m3

• Kapasite kullanimi % 58

• TPB üyeleri yillik çimento tüketimi 335262 ton (% 1.5)

• TPB üyeleri yillik demir tüketimi 82338 ton (% 2.4)

• TPB üyelerince Istihdam ve tüm sanayi sektörü içindeki payi

3454, % 0.07

• Tesis basina ortalama üretim 24405 m3/isçi

• Birim istihdam basina üretim 254.3 m3/isçi

• TPB üyeleri isgücü dagilimi o teknik personel (% 12), o firma isçisi ve idari personel (% 63), o taseron personeli (% 25)

Prefabrik ürünler

• Toplam (TBP üye+üyedisi) prefabrike beton üretimi 1 155 447 m3

• TPB üyesi firmalarin üretimi ve toplamdaki payi 878 591 m3 (% 76) (2002) 929 999 m3 (% 55) (1998)

• Üretimin müsteri bazinda dagilimi 2002 - Kamu % 37 , Özel Sektör % 63 1998 - Kamu % 31 , Özel Sektör % 69

2002 1998 283734 m3 (% 32) 512291 m3 (% 55) 197052 m3 (% 23) 125312 m3 (% 13) 351653 m3 (% 40) 214231 m3 (% 23) 46152 m3 (% 5) 78165 m3 (% 9)

• TPB üyelerinin ürün bazinda üretimleri Üst yapi

Alt yapi Çevre düzeni SBD** Toplam 878591 m3(% 100) 929999 m3 (% 100)

2002 1998 57196 m3 (% 20) 217238 m3 (% 29) 74609 m3 (% 27) 232426 m3 (% 30) 145051m3 (% 52) 310672 m3 (% 41) - (% 0) 85 m3 (% 0)

• TPB üyesi olmayan firmalarin üretimleri Üst yapi

Alt yapi Çevre düzeni SBD

Toplam 276856 m3(% 100) 760421 m3 (% 100)

Bölgeler Üretim miktari Marmara 526854 m3 (% 60) Ege- Bati Akdeniz 148660 m3 (% 17) Iç Anadolu 121317 m3 (% 14) Dogu Akdeniz 63939 m3 (% 7) Dogu-G.Dogu 230 m3 (% 0) Karadeniz 17591 m3 (% 2)

• TPB üyelerinin cografi bölgeler baz inda

prefabrike beton üretimi

Toplam 878591 m3 (% 100)

Bölgeler m3/fert G.E* Marmara 0.030 1.702 Iç Anadolu 0.01 0.481

• TPB üyelerinin bazi cografi bölgeler bazinda

fert basina prefabrike beton üretimi

Karadeniz 0.002 -0.513 * G.E = Bölgenin gelismislik endeksini ifade etmektedir. ** SBD= Santrifüjlü beton direk Kaynak : Prefabrikasyon beton verileri için Türkiye Prefabrik Birligi (TPB), nüfus verisi için DIE verilerinden yararlanilmistir

Page 67: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

GG..DDoogguu AAnnaaddoolluu BBööllggeessii (GSYIH'de payi % 5)

• Prefabrik eleman üretimi : 9280 m3 (% 1) (Dogu+G.Dogu Anadolu) (Üretim dagil. : TPB üyesi= -, üye disi=%1) (Dogu+G.Dogu Anadolu) • Toplam çimento satisi : 2,297,674 ton (% 8.2) o Prefabrikasyon payi : 1,591 ton (% 0.07)

AAkkddeenniizz BBööllggeessii (GSYIH'de payi % 12)

• Prefabrik eleman üretimi : 93,490 m3 (% 8) (Dogu Akdeniz) (Üretim dagilimi : TPB üye=%6, üye disi=%2) (Dogu Akdeniz) • Toplam çimento satisi : 3,970,525 ton (% 13.7) o Prefabrikasyon payi : 102,693 ton (% 2.6)

MMaarrmmaarraa BBööllggeessii (GSYIH'de payi % 38)

• Prefabrik eleman üretimi : 557,036 m3 (% 48*) (Üretim dagilimi : TPB üyesi=%46, üye disi=% 2) • Toplam çimento satisi : 8,230,998 ton (% 28.5) o Prefabrikasyon payi : 371,356 ton (% 4.5**)

KKaarraaddeenniizz BBööllggeessii (GSYIH'de payi % 9)

• Prefabrik eleman üretimi : 37570 m3 (% 3) (Üretim dagilimi : TPB üyesi=% 1, üye disi=%2) • Toplam çimento satisi : 3,548,603 ton (% 12.3) o Prefabrikasyon payi : 152,786 ton (% 4.3)

DDoogguu AAnnaaddoolluu BBööllggeessii (GSYIH'de payi % 3)

• Prefabrik eleman üretimi : 9280 m 3 (% 1) (Dogu+G.Dogu Anadolu) (Üretim dagil.: TBP üyesi=-, üye disi=%1) (Dogu+G.Dogu Anadolu) • Toplam çimento satisi : 1,446,759 ton (% 5) o Prefabrikasyon payi : - (% 0)

EEggee BBööllggeessii (GSYIH'de payi % 17)

• Prefabrik eleman üretimi : 190,635 m3 (% 16) (Ege+Bati Akdeniz) (Üretim dagil. : TPB üyesi=%12, üye disi=%4) (Ege+Bati Akdeniz) • Toplam çimento satisi : 3,423,307 ton (% 11.8) o Prefabrikasyon payi : 36,060 ton (% 1.0)

IIçç AAnnaaddoolluu BBööllggeessii (GSYIH'de payi % 16)

• Prefabrik eleman üretimi : 267,436 m3 (% 24) (Üretim dagilimi : TPB üyesi=% 11, üye disi= % 13) • Toplam çimento satisi : 5,967,272 ton (% 20.6) o Prefabrikasyon payi : 197,197 ton (% 3.3)

Sekil 24 Cografi bölge bazinda Prefabrikasyon Sektörüne ait temel büyüklükler

Açiklama : Prefabrikasyon Sektörü verileri TPB 2002, çimento verileri TÇMB 2000 yilina aittir. *Bölgedeki toplam prefabrik üretimin Türkiye genelindeki tüm prefabrik üretim içinde yüzdesini ifade eder. ** Bölgedeki toplam çimento satisi (ton) içinde prefabrikasyonun payini gösterir. (Kaynaklar : TPB 2002 yili Prefabrikasyon Sektör Raporu ve TÇMB Stratejik Arastirma Raporu 2003)

Page 68: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Çizelge 4 1992-2002 döneminde TPB üyelerinin ürün tipine göre üretimleri ve degisimleri

TPB üyelerinin üretimleri, m3 Degisimler, % Yillar Üstyapi Altyapi Çevre SBD Toplam Üstyapi Altyapi Çevre SBD

1992 245362 61915 26194 63359 396830

1993 280409 61005 37318 54951 433683 14,3 -1,5 42,5 -13,3

1994 223811 65293 27716 49064 365884 -20,2 7,0 -25,7 -10,7

1995 352943 80340 41824 53072 528179 57,7 23,0 50,9 8,2

1996 498824 81437 102733 54473 737467 41,3 1,4 145,6 2,6

1997 564756 108711 155697 61698 890862 13,2 33,5 51,6 13,3

1998 512291 125312 214231 78165 929999 -9,3 15,3 37,6 26,7

1999 372253 75385 186967 65269 699874 -27,3 -39,8 -12,7 -16,5

2000 292067 73396 201823 109850 677136 -21,5 -2,6 7,9 68,3

2001 195286 172953 292358 44961 705558 -33,1 135,6 44,9 -59,1

2002 283734 197052 351653 46152 878591 45,3 13,9 20,3 2,6

X 347430.5 100254.5 148955.8 61910.4 658551.2 6.0 18.6 36.3 2.2

S 125872.1 46559.1 112268.8 18596.6 202058.1 33.2 45.6 46.9 32.7

V= S/ X .100 36.2 46.4 75.4 30.0 30.7 549.9 245.1 129.4 1476.6

(X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= S/X .100= Degiskenlik katsayisi)

Page 69: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1992-2002 Döneminde TPB Üyelerinin Üretimlerin Ürün Tipi Bazinda Dagilimi

Sekil 25 TPB üyelerinin Prefabrik üretimlerin ürün tipi bazinda senelere göre degisimleri

Degerlendirme notu : • Prefabrikasyon sektörü, kriz dönemlerinden (1994, 2000, 2001) ve 1999 depremlerinden fevkalade etkilenmistir. En çok etkilenen ürün tipi olarak da makro düzeyde yeni yatirim olgusunun ifadesi olan “üst yapi elemanlari”’dir. Bu ürün tipi yatirimlarin arttigi 1996-1998 döneminde en yüksek düzeye ulasmis, diger yillarda krizlerden etkilenerek düsük düzeylerde seyretmistir. 2001 yilinda üst yapi elemani üretimi alt yapi üretimi düzeyinde, çevre düzeni elemani üretimi ile kiyaslandiginda ise daha düsük kalmistir. • 1995’den itibaren “çevre düzeni” türü elemanlar sürekli büyüme olgusu göstermistir. • Anilan dönemde ürünlerin üretim miktarindaki degiskenlik katsayisi V=% 30-75 arasin-dadir. Degisim oranlarinin degiskenlik katsayisi ise % 130-1476 düzeyinde çok yüksek degerlere ulasmaktadir. Tüm bu göstergeler sektörün makro-ekonomik istikrarsizlik -lardan çok ciddi düzeylerde etkilendigini açiklamaktadir.

Toplam üretim

-60

-30

0

30

60

90

120

150

180

Deg

isim

ora

nlar

i, %

0

100000

200000

300000

400000

500000

600000

700000

800000

900000

1000000

TPB

üye

leri

nin

beto

n ür

etim

leri

(m

)

1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002Yillar

3

Altyapi

Üstyapi

Çevre düzeni

SBD

Toplam üretim

Üstyapi

Çevre düzeni Altyapi

SBD

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

Page 70: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Sekil 26 1992-2001 döneminde toplam (kamu+özel) sabit sermaye yatirimlari ile prefabrik eleman üretimleri arasindaki degisimler

Degerlendirme notu :

• Incelenen dönem itibari ile -bir kaç yil disinda- prefabrik eleman üretimleri

(toplam, üst yapi) ile sabit sermaye yatirimlari arasinda anlamli iliskiler

sözkonusudur. Bu sonuç bir anlamda sektörün ülke makro-ekonomik yapisi ile

yakindan ilintili oldugunu ifade etmektedir. Sabit sermaye yatirimlarinda bir

birim artis sektörün toplam üretiminde 31018 m3, üst yapi elemani üretiminde

17734 m3 mertebesinde bir “artisi” uyarmaktadir.

0

100000

200000

300000

400000

500000

600000

700000

800000

900000

1000000

Pre

fari

k el

eman

üre

timi (

m )

25 30 35 40 45 50 55 60Sabit sermaye yatirimlari -cari fiyatlarla-, Milyar $

3

19921993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

19921993

1994

1995

1996

19971998

19992000

2001

Toplam üretim

Üstyapi

Veri degisimleri

Page 71: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1994-2002 Döneminde TPB Üye ve Üye Olmayan Firmalarin Üretimler Dagilimi

Sekil 27 TPB üyeleri ve üye olmayan firmalarin prefabrik üretimlerin ürün tipi bazinda yillara göre degisimleri ve üye olmayan firma üretiminin o ürün tipindeki toplam üretime oranla degisimleri

0

10

20

30

40

50

60

70

80

90

100

Üye

olm

ayan

üre

timi /

topl

am ü

retim

, %

0

100000

200000

300000

400000

500000

600000

700000

800000

900000

1000000

Bet

on ü

retim

i (m

)

1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002Yillar

3

Toplam üretim

Çevre düzeni

SBD

Toplam üretim

Alt yapi

Üstyapi

Çevre düzeni

SBD

Üye Üye olmayan

Üstyapi

Altyapi

Nisan 1994 krizi

Kasim 2000 krizi

Subat 2001 krizi

1999 depremleri

Degerlendirme notu : • 1994-2001 döneminde genel prefabrik üretimler içinde “üst yapi elemani” üretiminin agirlikli bir payi mevcuttur ve bu pay ∼560,000 m3 ile 1997-1998 yillarinda maksimumdan geçmistir. Altyapi, çevre düzeni ve SBD tipi eleman üretimleri oldukça az düzeydedir. • Kriz dönemleri (1994, 2000 ve 2001) ve 1999 depremlerinde yasanan derin makro-ekonomik istikrarsizliklardan, insaat sektörüne paralel olarak Prefabrikasyon sektörü de olumsuz etkilenmistir. • 1994’den itibaren Prefabrikasyon sektöründeki genel iyilesmeye paralel olarak, TPB üyesi olmayan firmalarin sayisi da artmis ve 1997 yilinda üye firmalar ile ayni “toplam üretim” düzeyine gelmislerdir. Ancak anilan gelisme özellikle 1999 yilindan itibaren giderek azalmistir. Bu durum Prefabrikasyon sektöründe olumlu bir göstergedir.

Page 72: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

TPB Üyesi ve Üye Olmayan Firmalarin Üretimlerinin Ürün Tipi ve Bölgesel Bazda 1997 ve 2001 yili Degisimleri (1997, 2001)

1997 yili TPB üye ve üye olmayan firmalarin bölgesel dagilimi

0

50000

100000

150000

200000

250000

300000

350000

400000

450000

Bet

on ü

retim

i (m

3 )

Üstyapi Altyapi Çevre düzeni SBD

2001 yili TPB üye ve üye olmayan firmalarin bölgesel dagilimi

0

50000

100000

150000

200000

250000

300000

350000

400000

450000

Bet

on

üre

tim

i (m

3 )

Üstyapi Altyapi Çevre düzeni SBD

Sekil 28 1997 ve 2001 yillarinda Türkiye Prefabrik Birligi üyesi ve üye olmayan firmalarin üretim miktarlari, ürün tipi ve bölge bazinda degisimleri

Degerlendirme notu : • 1997 itibari ile 105 firma (30’u üye, 75’i üye disi) -7’si kamuya ait- mevcut iken, bu sayi 2001’de 78 firma (30’u üye, 48’i üye disi)’ya düsmüstür. • Prefabrik eleman üretiminde Marmara bölgesi ile diger bölgeler arasinda ciddi bir fark mevcuttur. 1997 ve 2001’de Marmara bölgesindeki TPB üyesi firmalarin toplam prefabrik eleman üretimi ∼sabit kalmasina ragmen toplam üretim içindeki üst yapi elemaninin payi % 69’dan % 23’e azalmistir. 2000 ve 2001 ekonomik krizlerinin yaninda 1999 depremlerinin de etkisi ile Marmara bölgesindeki “üye olmayan” firma üretimlerinde büyük bir düsüs yasanmistir. • 1997 yilinda -Dogu ve G.Dogu Anadolu bölgelerimiz hariç- tüm bölgelerde “üst yapi” elemanlarinin önemli bir payi olmasina karsin, 2001 yilinda tüm bölgelerde bu payin ciddi ölçüde azaldigi dikkat çekmektedir.

Marmara Ege ve Bati Akdeniz Iç Anadolu

üye üye degil üye üye degil üye üye degil

D.Akdeniz D.-G.Dogu Anadolu Karadeniz

üye üye degil üye üye degil üye üye degil

Marmara Ege ve Bati Akdeniz Iç Anadolu

üye üye degil üye üye degil üye üye degil

D.Akdeniz D.-G.Dogu Anadolu Karadeniz

üye üy e degil üye üye degil üye üye degil

% 69

% 24

% 47

% 25

% 28

% 71

% 14

% 52

% 31 % 52

% 44

% 36

% 49 % 44 % 98

% 74

% 51

% 26

% 23

% 23

% 53

% 51

% 69

% 31

% 52

% 29

% 32

% 60

% 26

% 17

Page 73: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Degerlendirme notu : • Avrupa ülkeleri bazinda (Türkiye hariç) toplam çimento tüketimi açisindan bakildiginda Prefabrikasyon sektörünün ortalama % 22.8'lik bir payi oldugu görülmektedir. Ülkemizde Prefabrikasyon sektörünün payi (2000- % 3, 2001- % 1.6) Avrupa ortalamasinin ancak % 10'u düzeyindedir. Avrupa ülkeleri içinde Prefabrikasyon sektörünün en gelismis oldugu ülkeler Danimarka (% 45) ve Hollanda (% 40)'dir. • Ülkemiz, santiyede elle karilan beton, onarim vb. amaçli çalismalarin en yogun oldugu ülke (2000- % 50, 2001- % 64.8) olarak öne çikmaktadir, Avrupa ülkelerinin ortalamasinin (% 17.2) oldukça üstündedir. Bu da betonda ciddi kalite sorununun mevcut olmasi anlamina gelmektedir.

Sekil 29 Ortalama çimento tüketiminin ülkelere göre sektörel degisimi (Ham veriler ERMCO 2000-2001 yilina aittir) (* Türkiye hariç ortalamalardir) (Bu Sekil YM AR-GE Raporu 2003-9’dan alinmistir.)

%0%10%20%30%40%50

%60%70%80%90

%100

Alm

anya

Avu

stur

ya

Bel

çika

Birl

esik

Kra

llik

Çek

Cum

h.

Dan

imar

ka

Finl

andi

ya

Fran

sa

Irlan

da

Ispa

nya

Isve

ç

Isvi

çre

Italy

a

Hol

land

a

Nor

veç

Pol

onya

Por

teki

z

Slo

vak

Cum

h.

Isra

il

A.B

.D

Rus

ya

Türk

iye

Hazir Beton Yerinde dökme Diger (Onarim+takviye) Prefab.

Avrupa ülkeleri* Hazir Beton sektörü

Avrupa ülkeleri* Prekast

Prefabrikasyon

Page 74: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

Degerlendirme notu : • Dikkate alinan 14 Avrupa ülkesi bazinda (Türkiye hariç) Prefabrikasyon sektöründe (sektörün -çimento kullanimi açisindan- ort. payi: % 22.8) kisi basina ortalama beton üretimi X = 0.38 m3/kisi düzeyindedir, (S= 0.24 m3/kisi) , degiskenlik katsayisi V= % 63'dir. Kisi basina en yüksek prefabrik üretim miktari Italya'da (0.86 m3/kisi) gerçeklesmektedir. Bu ülkeyi 0.77 m3/kisi ile Ispanya takip etmektedir. Toplam 18 ülke bazinda Prefabrikasyon sektörünün olaganüstü düsük oldugu tek ülke Türkiye'dir (0.02 m3/kisi -2001). Kisi basina prefabrik beton üretimi açisindan avrupa ülkelerinin ortalama üretim miktari (0.38 m3/kisi) Türkiye’nin ∼ 20 katidir.

Sekil 30 Prefabrikasyon Sektöründe kisi basina beton üretiminin ülkeler bazinda dagilimi (* Türkiye hariç ortalama) (Sekil YM AR-GE Raporu 2003-9’dan alinmistir). Ülkelerin prekast beton üretim miktarlari ERMCO (2000-2001) yili ortalama, nüfus verileri CIA Factbook (Temmuz 2002 tahmini)'a ait degerlerdir. ( X = Ortalama deger, S= Standart sapma, V= Degiskenlik katsayisi ,V= S/ X x100)]

Prekast Sektörü (2000-2001 Ortalamasi)

0.86

0.730.66

0.56

0.42 0.420.35

0.260.22 0.21 0.20 0.19 0.18 0.17 0.16

0.120.09

0.02

0

0.1

0.2

0.3

0.4

0.5

0.6

0.7

0.8

0.9

1

Italy

a

Ispa

nya

Por

teki

z

Bel

çika

Alm

anya

Hol

land

a

Avu

stur

ya

Pol

onya

A.B

.D

Nor

veç

Isra

il

Finl

andi

ya

Birl

esik

Kra

llik

Isve

ç

Irlan

da

Rus

ya

Slo

vak

Cum

h.

Türk

iye

Kis

i bas

ina

üre

tile

n p

reka

st b

eto

n (

m3/k

isi)

Avrupa ülkeleri

X = 0. 38 m3/kisi*

Prefabrikasyon

Page 75: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

EK

DÜNYA’da ve TÜRKIYE’de

BETON KONUSUNDA ILKLER

Page 76: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

EK-1 DÜNYA’DA VE TÜRKIYE’de BETON KONUSUNDA ILKLER

12,000,000 1960-1970 döneminde, MÖ 12,000,000’lerde kireçtasi ve kil arasin-daki dogal reaksiyonlar sonucu olusan ilk “dogal” çimento bilesenle-rinin kalintilari bulundu

MÖ 9,000’ler

Çatalhöyük evleri kerpiç ile insa edilmis, ilk sakinleri ise evlerinin sivasinda kireç kullanmistir. (Kireçtasini 750 oC’ye kadar isitarak su ile karistiriyorlardi).

MÖ 5,600 Ilk kez beton bilesenlerine yakin malzemeler kullanilarak yapilar insa ettiler.

MÖ 3,000 Misirlilar piramit yapiminda ve tuglalari yapistirmak için alçi ve kireç harçlari kullandilar. Çinliler Çin Seddi’nin yapiminda ve sandallarinda çimento benzeri malzemeler kullandi.

MÖ 2000 Hamurabi, bir yapinin göçmesi durumunda yapimciya uygulanacak cezai yaptirimlar ile ilgili ilk yazili belgeleri ortaya koydu “Eger yapimci binayi geregi gibi saglam yapmamis ve bina çökmüsse, yapimci mal sahibinin kaybini ödeyecek ve ona esdeger bir bina insa edecektir. Eger mal sahibinin kendi veya çocugu çöken binanin enkazi altinda kalip ölürse, yapimci derhal idam edilecektir”.

MÖ 800 Grekler kil+kireç veya tüf+kireç karisimlari ile kireç harci ürettiler (Kibris’ta halen mevcut bir yapida da kullanilmistir).

MÖ 299- MS 476

Romalilar kireç ve volkanik külü (Pozzuoli bölgesinden) birarada kullandilar. Italya’da bulunan çogu önemli yapi (Pantheon, Coliseum, Roma Hamamlari) ve yaklasik 5300 mil yol bu malzeme ile yapildi.

MS 27 Pollio Vitruvius “Mimarlik Üzerine” isimli 10 ciltlik kitaplarinda baglayici puzolan+kireç karisimlarinin hidrolik özelliklerinden bahsetti (Karisim bilesenleri : 2 ölçek puzolan + 1 ölçek kireç) .

MS 540 Beton Ayasofya’nin yapiminda kullanildi.

Orta ve Küçük Asya’da Türkler ve Persler tarafindan “Horasan Harci” olarak isimlendirilen, Avrupa’da bilinmeyen, puzolan-kireç ve tugla kiriklarinin ögütülmesi ile elde edilen çok saglam bir baglayici madde üst yapidan temel sistemine kadar her türlü tasiyici sistemde kullanildi. Osmanli Imparatorlugu döneminde, özellikle Mimar Sinan’in eserlerinde çok genis ölçekte kullanilmis, eserleri her türlü atmosfer sartinda günümüze dek ayakta kalmistir.

1569-1575 Mimar Sinan “ustalik eserim” olarak isimlendirdigi Selimiye Camii’ni insa etmistir.

1779 Bry Higgins dis sivalarda kullanim amaçli hidrolik çimentonun (stucco) patentini aldi.

1793 J.Smeaton -yabanci literatürde Romalilar’dan bu yana ilk defa kireci baglayici olarak kullandigi kabul edilen- Eddystone deniz fenerini yeniden insa etti (oysa ki Osmanli Imparatorlugunda Horasan harci yüzyillardir kullanilmakta idi).

Page 77: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1802

Benzer bir Roma Çimentosu prosesi Fransa’da kullanildi.

1812-1813 Fransa’da Louis Vicat kireçtasi ve kilin sentetik karisiminin kalsinasyonu ile ilk yapay çimentoyu üretti.

1816 Dünyada ilk donatisiz beton köprü Fransa’nin Souillac bölgesinde insa edildi.

1824 Ingiliz duvarci ustasi Joseph Aspdin ögütülmüs kireçtasi ve kili yüksek sicakliklarda pisirerek sinterledi. Elde ettigi ürünü Ingiltere’nin Portland adasi’nda bulunan kaliteli bir tasa benzettigi için “Portland Çimentosu” adini verdi ve patentini aldi (Aslinda yeterince yüksek sicaklikta pisirilmedigi için günümüzün çimento özelliklerini tam yansitmiyordu)

1828 I.K. Brunel, Portland Çimentosu’nun ilk mühendislik uygulamasini insa edilecek, 366 m uzunlugunda, Thames Tüneli üzerinde baslatti.

1830 Ilk kireç ve hidrolik çimento Kanada’da üretildi.

1836 Betonda ilk sistematik basinç ve çekme dayanimlari Almanya’da yapildi.

1843 J.M.Mauder’in sirketi Portland Çimentosu üretimi için ilk lisansi aldi.

1845 I.Johnson çimento hammaddelerin yüksek sicakliklara kadar pisirilip ögütülmesi olayini gerçeklestirdi (Ingiltere).

1848 J.L.Lambot Fransa’da ilk betonarme sandali üretti.

1848 Ilk çimento fabrikasi Ingiltere’de kuruldu.

1849 Pettenkofer&Fuches Portland Çimentosunun ilk dogru kimyasal analizini yapti.

1852 Coignet ilk defa beton ve demir çubuklari birarada kullanarak bina insa etti. Ingiltere'de 1854'de Wilkinson da benzer çalismalar yapti.

1854 L.Cézanne elle yönlendirilen bir beton karistiricisi icat etti.

1865 Iskoçya Inverness’de ilk beton yol insa edildi.

1867 Fransiz bahçivan Joseph Monier, daha saglam saksilar üretmek için betona demir çubuklar ekledi ve ilk betonarme olusumu sagladi.

1871 D.Saylor Portland Çimentosunun ilk A.B.D patentini aldi.

Wilkinson

sistemi Coignet sistemi

Aspdin’in

firini

Page 78: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1879

Castigliano’nun enerji teoremleri ile yapi elemanlarinin dogrusal ve açisal yerdegistirmeleri hesaplanmaya baslandi.

1884 Ransome nervürlü donatinin patentini aldi

1886 Koenen beton yapilarin teorisi ve tasarimi ile ilgili ilk kitabi yayinladi.

1880-1890 F.Hennebique Fransa’da Vienne nehri üzerine 100’den fazla 3 açiklikli betonarme köprü insa etti.

1887 H.L.Chatelier Portland Çimentosu oksit oranlarini, Alite (C3S), Belite (C2S), Celite (C4AF) bilesenleri ve sertlesme mekanizmasini ortaya koydu

1889 Ilk betonarme köprü Fransa’da insa edildi.

1890

Betonda ani prizi engellemek amaci ile klinkere ilk defa alçi tasi katildi (A.B.D’de).

1891 G.Bartholomew ilk beton caddeyi insa etti (A.B.D, Ohio, Bellafontaine)

1892 Hennebique, betonarme yeni tasiyici sistemi tasariminin Ingiltere’de

patentini aldi.

1900 Feret harçlarda dayanim bagintisini tanimladi.

1900 Temel çimento testleri standartlastirildi.

1902 A.Perret Paris’te ilk apartman binasini tasarladi ve insa etti. Bu yapi yük tasiyan duvarlar yerine kolon-kiris-döseme tasiyici sisteminin kullanildigi ilk yapidir.

1903 Elzner ilk betonarme yüksek binayi Cincinnati (A.B.D) ‘de insa etti.

1903 Ilk Hazir Beton Almanya’da üretildi.

1904 American Concrete Institute kuruldu.

1904 R.Talbot (University of Illinois) betonarme üzerine kendi test sonuçla-rini da içeren ilk teknik bülteni yayinladi.

1908 T.Edison dar gelir grubu için ekonomik, estetik evler insa etti (1 adedi 6 saatte).

1911 Betonarme döseme betonu ilk defa vibrasyonla yerlestirildi.

1911 Türkiye’de ilk çimento fabrikasi Darica’da kuruldu. (20000 ton/yil kapasite)

1916 ABD’de Stepanian (Ermeni asilli Türk göçmen) ilk transmikser patentini aldi.

1917 Fougner Norveç’te ilk betonarme gemiyi üretti.

1918 Betonun karisim tasarimi D.Abrams tarafindan deneylerle gelistirildi ve basinç dayanimi ile su / çimento orani (α-fb) arasindaki teorik iliski ilk defa tariflendi. Ayrica ilk defa çimento inceliginin etkileri incelendi.

Page 79: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1924 Çimentonun mineralojik bilesimi ilk defa Bogue tarafindan tanimlandi.

1925 Türkiye’nin ilk betonarme köprüsü Menderes nehri üzerinde yapildi (75 m uzunlugunda)

1926 Türkiye’de betonarme hesabina yönelik nomogramlar içeren ilk kitap Prof.A.Ihsan Inan (I.T.Ü) tarafindan yayinlandi.

1927 Eugene Freyssinet ilk öngerilmeli betonu basari ile uyguladi.

1930 Betonda ilk defa hava sürükleyici katkilar ve akiskanlastiricilar (ligno-sülfonat) kullanilmaya baslandi.

1930 E. Torroja (Ispanya) ilk ince kabuk çatiyi insa etti (8.9 cm kalinlik x 45.7 m açiklik).

1930 R.Maillart ilk defa kirissiz (mantar) dösemeli bir yapi insa etti.

1933 Elektrik ile yüksek frekansta çalisan modern vibratörler tanitildi.

1936 Ilk önemli beton barajlar, Hoover ve Grand Coulee barajlari insa edildi.

1943 Devlete ait ilk çimento fabrikasi Sivas’ta kurulmustur.

1954 TMMOB Insaat Mühendisleri Odasi kuruldu.

1956 ACI-318, betonarme kesit boyutlandirmasi için tasima gücü yöntemi-nin ilk ilkelerini ortaya koydu.

1957 Türkiye Çimento Müstahsilleri Birligi (TÇMB) kuruldu.

1960 Türk Standartlari Ensititüsü (T.S.E) kurulmasi karari alindi.

1962 Ilk Türk Betonarme Standardi (TS 500) (elastik yöntem) yayinlandi.

1962 Türkiye Insaat Mühendisligi 1.Teknik Kongresi yapildi.

1967 Ilk genis açiklikli betonarme spor salonu ABD’de Illinois Üniversitesi’ nde insa edildi.

1970 Lif donatili beton üretildi.

1971 Ilk defa Norveç’te tasiyici sistem insaatinda silika füme kullanildi.

1971 Hafif betonla en yüksek bina, 52 katli, Houston’da (One Shell Plaza) insa edildi (halen de bu yükseklik asilmamistir).

1977 Türkiye’de ilk defa Yapi Merkezi,santiyede ürettigi öngerilmeli demiryolu viyadük kirislerinin yine santiye’de 1/1 ölçekli egilme deneyini gerçeklestirdi.

1978 Türkiye’nin ilk özel beton laboratuvari Yapi Merkezi Ins. ve San. A.S bünyesinde kuruldu.

1980 Beton katkisi olarak süperakiskanlastiricilar kullanilmaya baslandi.

1983-1988 P.C.Aitcin öncülügünde ilk defa “yüksek performansli” beton kavraminin ilkeleri ortaya konuldu.

1984 20 Prefabrik firmasinin bir araya gelmesi ile Türkiye Prefabrik Birligi kuruldu (Ankara).

1985 Bir mineral katki olan silis dumani kullanilmaya baslandi.

Page 80: TÜRKIYE’DE EKONOMI VE INSAAT SEKTÖRÜ TEMELINDE … · 2019. 1. 7. · Örnegin, Eskisehir, Kayseri gibi sanayisi gelismis iller olumsuz hava kosullarindan dogudaki iller kadar

1985 Beton’da en yüksek dayanim Seattle’da insa edilen Union Plaza’da kullanildi (58 katli, 131 MPa dayanim).

1986 Okamura tarafindan ilk kendiliginden yerlesen beton gelistirildi (ilk prototipi 1988'de üretildi).

1988 Türkiye Hazir Beton Birligi (THBB) faaliyetlerine basladi.

1989 1.Ulusal Beton Kongresi yapildi.

1989 Yapi Merkezi laboratuvarda B 1000’i üretti.

1990 Yapi Merkezi Türkiye’de ilk defa agir beton (3.1-3.4 t/m3) üretti.

1992 Türkiye’nin en yüksek binasi Mersin’de insa edildi. (yükseklik 175.7 m, tasiyici sistem : betonarme tüp+çerçeve sistem)

1993 Betonda mikrolif kullanilmaya baslandi.

1994 Yapi Merkezi laboratuvarda B 1700’ü üretti.

2001 Kendiliginden yerlesen beton önemli mühendislik projelerinde yaygin sekilde kullanilmaya baslandi.