Upload
others
View
14
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
TOHUM SANAYİCİLERİ VE ÜRETİCİLERİ ALT BİRLİĞİ
TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE
ÜNİVERSİTE-KAMU-ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ
ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU
30 KASIM – 01 ARALIK 2015
ANTALYA
2
ÇALIŞTAY SONUÇ RAPORU YÖNETİCİ ÖZETİ
ÇALIŞTAYIN KONUSU : Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliğinin
Geliştirilmesi…
DÜZENLEYEN KURULUŞ : Tohum Sanayicileri Ve Üreticileri Alt Birliği
YERİ VE TARİHİ : Titanic Hotel, Lara /ANTALYA - 30 Kasım - 01 Aralık 2015
KONU SEÇİMİNE İLİŞKİN GEREKÇE VE AMAÇ:
Ülkemizin tohumculuk politikası, çiftçilerimizin ihtiyacı olan üstün vasıflı bitki çeşitlerine ait
her türlü çoğaltım materyalinin standartlara uygun bir şekilde, zamanında temin edilmesini
sağlamak ve dünyada gelişen tohumluk teknolojilerinin en kısa sürede transferini
gerçekleştirmek için her türlü tedbir ve teşvikleri uygulamaktır.
Mevcut veriler Ülkemizde tohumculuk sektörünün yasal bir zemine oturtulmasından bu yana
tohumculuğumuzun çok önemli bir gelişim gösterdiğine işaret etmektedir. Ancak hala bazı
hususlarda eksikliklerin olduğu da bilinmektedir.
Eksikliği duyulan en önemli hususlardan birisi, Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliğidir. Bu
işbirliği olması gereken bir düzeyde değildir ve tohumculuk sektörünün beklentileri ile
örtüşmemektedir.
Oysaki 5553 sayılı Tohumculuk Kanununda yer alan “Tohumculuk Sektörü” tanımı açıkça bu
işbirliğine işaret etmekte ve sektörü bir bütün olarak nitelemektedir
Tohumculuk sektörümüz bir taraftan üretimi ve kaliteyi artırmak için çalışırken, diğer
taraftan da, yasanın öngördüğü kurum ve kuruluşlar ile işbirliğini güçlendirmenin ve bu
gücü tohumculuk politikalarımızın gereğini yerine getirmede kullanmanın gayreti
içerisindedir.
Bu çalışmaların bir yansıması olarak, eksikliği tespit edilen bu işbirliğinin, ilgili tüm kesimlerin
katılacağı bir toplantıda/çalıştayda tüm yönleri ile ele alınması ve ileriye yönelik görüş ve
önerilerin belirlenmesi gereğine istinaden; Çalıştayın konusu, “Tohumculuk Sektöründe
Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliğinin Geliştirilmesi” olarak belirlenmiştir.
Çalıştayda, Bakanlığımız, Üniversitelerimiz, İlgili kurum ve kuruluşlarımız ve Tohumculuk
Sektörümüz arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi bağlamında; katılımcıların görüş ve
önerilerinin alınması ve bu doğrultuda çalıştayın nihai çıktısı olarak her bir kesim için
faydalı olabilecek bir yol haritasının belirlenmesi amaçlanmıştır.
KATILIM, İÇERİK VE SONUÇLAR:
Antalya’da gerçekleştirilen çalıştaya, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın tohumculukla
ilgili birimlerinden, üniversitelerimizden, ilgili kurum ve kuruluşlarımızdan ve tohumculuk
sektörümüzden yaklaşık 450 kişi katılmıştır.
3
Çalıştayda, ekteki programa uygun olarak, birinci gün (30 Kasım 2015) açılış bölümünün
ardından, çalıştayın tema’sına uygun olarak 4 oturum yapılmıştır.
İlk 3 oturumda Üniversite, Kamu ve Özel Sektör Bakış açısından sunumlar yapılmış, Oturum
Başkanları tarafından sunumlarda verilen hususları ve soru- cevapları toparlayan
değerlendirme konuşmaları yapılmıştır.
Birinci Gün Programının sonunda, Başkanlığını Sayın Yıldıray GENÇER’in yaptığı son
oturumda, gün boyunca gerçekleşen oturumlardan elde edilenlerle birlikte dinleyici görüş
ve önerileri değerlendirilmiştir.
Değerlendirmelerden elde edilen sonuçlar, tespit ve öneriler başlıkları itibarıyla, maddeler
halinde aşağıda özetlenmiştir.
Üniversite – Özel Sektör Açısından;
1. Kurumsal manada Üniversite – Özel sektör işbirliğinin olmadığı, bunun için yasal
zemin oluşturulması gerektiği anlaşılmıştır.
2. Üniversite ile Tohumculuk şirketleri arasında hâlihazırda mevcut olan işbirliği,
kurumsal anlamda bir işbirliği olmayıp, münferit öğretim üyeleri ile şirketler
arasındaki işbirliği şeklindedir.
3. Sektörün üniversiteleri tanımaması ve üniversitelerin de sektörü tanımaması
nedeniyle ortak amaçta buluşmak zorlaşmaktadır. Bu önemli bir sıkıntıdır.
4. Üniversiteler bilgi ve yenilikleri herkes için üretmek durumundadır. Bilgi ve
uygulama ile ilgili dengenin nasıl kurulacağı üzerinde düşünülmelidir.
o Üniversitelerin çeşit ıslahı değil, ıslah öncesi base (temel) materyali
geliştirmesi
o Sahadaki asıl uygulamasının ise özel sektörce yapılması uygun olabilir.
5. Ziraat Fakültelerinin üç tanesi “Islah Akademisi” şekline dönüştürülebilir.
6. Eğitimin kalitesi yükseltilmeli ve şirketlerimizin ihtiyaç duyduğu donanımlı ara
elemanların ve mühendislerin yetiştirilmesi sağlanmalıdır.
Üniversite ve Özel Sektör arasındaki işbirliğinde, Bakış açısı farklılıkları,
Beklentilerin uyuşmaması ve Güven noktasında sıkıntısı vardır. Bu sıkıntıların
giderilmesi işbirliğini güçlendirecektir.
7. Ulusal Tohum(cu)luk Danışma Konseyi oluşturulmalı ve yılda 1 defa toplanmalıdır.
Kamu - Özel Sektör Açısından;
1. Kamu, Denetim ve Destekleme yanında, mevzuat hazırlamada özel sektör ile
işbirliği yapmaktadır. Ancak bu işbirliği her iki kesim açısından daha düzenli ve
uygulanabilir olmalıdır.
2. Teftiş Kurulu yaptığı denetimlere dayalı olarak, mevcut kanunun revize edilmesi
gerektiğini ortaya koymuştur. Gündemde olan kanun değişiminin
gerçekleştirilmesinde bu husus sektör tarafından değerlendirilmelidir.
4
3. TAGEM tarafından araştırma faaliyetleri desteklenmektedir, şirketlerimizin bu
desteklere başvurmalarının zemini vardır. Ancak bu uygulamadan şirketlerimiz
yeteri kadar ve amacına uygun yararlanamamaktadır. Bu desteklerde Çeşit
Geliştirmeye yönelik Projeler öne çıkmalıdır.
4. Çok yıllık yem bitkileri tohumluğu üretimi başta olmak üzere, diğer bitkilerin
tohumculuğunda, TİGEM arazileri kabul edilebilir ücretlerle tohumculuk
şirketlerine açılmalıdır.
5. Şirketlerimizin TAGEM’den yarıyol materyali alıp, daha kısa sürede çeşit elde
edebilmeleri kolaylaştırılmalıdır.
TÜBİTAK - T.C. Ziraat Bankası ve Özel Sektör Açısından;
1. TÜBİTAK ARGE destekleri büyük ölçekli şirketlerimiz tarafından etkin şekilde
kullanılmaktadır. Ancak, küçük ölçekli şirketlerimizin de bu desteklerden etkin
şekilde yararlanması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
2. Sektör ARGE önceliklerini belirleyip, TÜBİTAK’a iletmelidir.
3. Şirketlerimizin Bakanlık aracılığı ile TÜBİTAK ARGE desteğine başvurularında
daha fazla destek sağlanmalıdır.
4. Sıfır Faizli kredi limitinin 15 Milyon TL. ye çıkarılması talep edilmektedir.
II. BÖLÜM
“SEKTÖR DESTEK SUNULARI VE ÜYELER İLE İSTİŞARE TOPLANTISI”
Çalıştayın ikinci günü (01 Aralık 2015) Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği, TSÜAB
Çalıştaylarında mutat bir uygulama olan “Üyelerle İstişare Toplantısı” yapılmıştır.
TÜRKTOB ve TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yıldıray GENÇER ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Sayın Ümit Bayram KUTLU’nun
birlikte başkanlığını yaptıkları bu bölüme, geçen yıllara nispetle daha yoğun bir katılım
olmuştur.
İlk olarak, programda belirlendiği üzere, “Sektör Destek Sunuları” kapsamında; T.C Ziraat
Bankası Tarımsal Pazarlama Bölüm Başkanlığı’ndan Tarımsal Pazarlama Yöneticisi Sayın
Özlem Çelik ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Kırsal Kalkınma Ve Kredilendirme Daire
Başkanlığı’ndan Ziraat Yüksek Mühendisi Sayın Harun GÖK tarafından; kurumları, görevleri
ve tohumculukla ilgileri bağlamında sunumlar yapılmıştır.
Sunumları takiben günlük programın sonuna kadar, çalıştayın birinci günü yapılan
sunumlar, konuşmalar, soru-cevaplar hakkında gerekse genel anlamda (Açık Gündem)
üyelerimizin değerlendirmeleri, görüş ve önerileri alınmıştır.
İstişare toplantısının sonunda üyelerimizden gelen sorular, görüşler, öneriler ve talepler,
özel sektör bağlamında Sayın GENÇER, Bakanlık bağlantıları itibarıyla da Sayın KUTLU
tarafından cevaplandırılmıştır.
5
İstişare toplantısında firma temsilcilerinden gelen sorular verilen cevaplar ayrıca detaylı
olarak ekte sunulmuştur.
ÇALIŞTAYDAN ELDE EDİLEN ÇIKTILARA GÖRE ÖNCELİKLİ OLARAK YAPILMASI
UYGUN GÖRÜLEN HUSUSLAR /EYLEMLER
A) Çalışma Gruplarının Yeniden düzenlenmesi ve Aktivasyonu:
1. TSÜAB bünyesinde, hâlihazırda oluşturulmuş olan “ÜRÜN DAİMİ ÇALIŞMA
GRUPLARI”nın Üniversite kesiminden hocaların ve Kamu kesiminden temsilcilerin
de katılımı ile yeniden düzenlenmesi ve bu yeni düzenlemeye göre çalışma usul ve
esaslarının belirlenmesi (Katılımcı Profili, Çalışma Takvimi, Raporlamalar vb.)
2. Yeniden düzenlenen çalışma gruplarının, bilhassa çalıştay tema’sı olan “İşbirliği”
konusu öncelikli olmak üzere çalışmalarına başlaması,
3. İşbirliğinin etkin bir şekilde hayata geçebilmesi için, ÜNİVERSİTE – KAMU – ÖZEL
SEKTÖR İŞBİRLİĞİ KOORDİNASYON KURULU’nun kurulması hususunun ilgili
taraflarca gözden geçirilmesi ve verilecek karar doğrultusunda gerekli girişimlerin
başlatılması…
B) Uzman Havuzu Oluşturulması:
1. Üniversite, Kamu ve Özel Sektör bağlamında; Tohumculukla ilgili, ıslahtan
pazarlamaya, hatta tohumluğu kullanan/kullanacak olan çiftçinin bilgilendirilmesi
ve bilinçlendirilmesine kadar, her türlü konuda -ve ilgili her bir kesimin kendi
faaliyet alanlarında- yaralanabileceği bir “Uzman Havuzu”nun oluşturulması,
2. Bu oluşumla ilgili gereken mevzuatın (Protokol vb.) hazırlanmasının sağlanması,
3. Kurum ve kuruluşlar nezdinde; Oluşturulacak Uzman Havuzu’nda yer alacak
kişilerin çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi...
Az olunur /TSÜAB/ 18 Ocak 2016
6
RAPOR
GİRİŞ
Tarım, Türkiye ekonomisi için önemli ve stratejik bir sektör olma özelliğini devam
ettirmektedir. Ülkemiz açısından tarımın birinci ve en önemli işlevi giderek artan nüfusun
gıda ihtiyacını karşılamaktır.
Tarımda verimlilik artışı sağlayan ve aynı zamanda maliyeti düşüren en önemli unsur
teknolojik değişimdir.
Teknolojik değişimi esas alan bir tarımsal stratejinin başarısı çok sayıda faktöre bağlı
olmakla birlikte bunlar arasında, yüksek verimli yeni bitki çeşitlerine ait kaliteli
tohumlukların kullanımı son derece önemlidir.
Ülkemizin tohumculuk politikası, çiftçilerimizin ihtiyacı olan üstün vasıflı bitki çeşitlerine ait
her türlü çoğaltım materyalinin standartlara uygun bir şekilde, zamanında temin edilmesini
sağlamak ve dünyada gelişen tohumluk teknolojilerinin en kısa sürede transferini
gerçekleştirmek için her türlü tedbir ve teşvikleri uygulamaktır.
Mevcut veriler Ülkemizde tohumculuk sektörünün yasal bir zemine oturtulmasından bu yana
tohumculuğumuzun çok önemli bir gelişim gösterdiğine işaret etmektedir. Ancak hala bazı
hususlarda eksikliklerin olduğu da bilinmektedir.
5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’nda;
Tohumculuk sektörü: “Bitki çeşitlerini ıslah eden, tohumlukları üreten, yetiştiren, işleyen,
satan, dağıtan, satışa veya dağıtıma arz eden, ithal veya ihraç eden ya da tohumculuk ile
ilgili diğer faaliyetlerde bulunan kamu kurum ve kuruluşları veya özel kuruluşlar ile bu
kuruluşların oluşturduğu birlik veya derneklerden müteşekkil yapı” olarak
tanımlanmaktadır.
Tohumculuk sektörümüz bir taraftan üretimi ve kaliteyi artırmak için çalışırken, diğer
taraftan da, yasanın öngördüğü kurum ve kuruluşlar ile işbirliğini güçlendirmenin ve bu gücü
tohumculuk politikalarımızın gereğini yerine getirmede kullanmanın gayreti içerisindedir.
Bu çalışmaların bir yansıması olarak, Kuruluşumuz olan Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt
Birliği (TSÜAB) tarafından Antalya' da 30 Kasım - 01 Aralık 2015 tarihlerinde "TOHUMCULUK
SEKTÖRÜNDE ÜNİVERSİTE – KAMU - ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞTAYI"
gerçekleştirilmiştir.
Çalıştay süresince, Bakanlığımız, Üniversitelerimiz, İlgili kurum ve kuruluşlarımız ve
Tohumculuk Sektörümüz arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi ile ilgili konularda; katılımcılarca
yapılan sunumlardan1, tartışmalardan ve değerlendirmelerden elde edilen sonuçlar bu
raporun takip eden bölümlerinde yer almıştır.
1 Raporda bahsi geçen tüm sunumların çıktıları rapor ekinde verilmiştir.
7
GELİŞME
Çalıştayın açılışı TSÜAB ve TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yıldıray GENÇER
tarafından yapılmış, açılış bölümünde ayrıca, Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlığı Bitkisel
Üretim Genel müdürlüğü (BÜGEM) Genel müdür yardımcısı Sayın Ümit Bayram KUTLU ve
Antalya Vali Yardımcısı Sayın Halil Serdar CEVHEROĞLU'da birer konuşma yapmışlardır.
Gençer açılışta yaptığı konuşmada, TSÜAB’ın her yıl tohumculuk çalıştayı organize ettiğini, bu
çalıştaylarda konuların sektörün temel meselelerinden hareketle seçildiğini, bu bağlamda; bu
çlıştayın ana temasının da, sektörün olmazsa olmazı olarak niteledikleri, “Tohumculuk
Sektöründe Üniversite – Kamu - Özel Sektör İşbirliğinin Geliştirilmesi” olarak belirlendiğini
ifade etmiştir.
Sektörün gelişimine ilişkin bazı bilgiler veren Gençer, Sektörün ciddi anlamda bir kabuk
değişikliği yaptığını. Bugün gelinen noktada önemli işlerin yapıldığını, ancak bu gelişmelerin
sektör için yeterli olmadığını, Ülkemizin hem bulunduğu coğrafya içerisinde hem de dünyada
tohumluk konusunda daha önemli yerlerde, daha üst sıralarda yer alması gerektiğini, bunun
için çalıştayda ele alınacak işbirliğinin çok önemli olduğunu belirtmiştir.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Ümit Bayram
Kutlu ise, konuşmasında, Bitkisel üretimin verimliliği ve kalitesinin artırılmasının tohuma bağlı
olduğunu, bu çerçeveden bakıldığında; ürünlerimizdeki verimliliğin üretim miktarlarımızdaki
artışın tamamen sertifikalı tohum kullanımıyla süregelmekte olduğunu vurgulamıştır.
Kutlu, ayrıca 64. Hükümetin programında tohumculuktaki gelişmeler, inovasyon ve
kümelenmenin yer almasının sevindirici olduğunu ifade etmiştir.
Antalya Vali Yardımcısı Sayın Halil Serdar CEVHEROĞLU da, yaptığı konuşmasında tarımın ve
Antalya'nın öneminden bahisle, çalıştayın Antalya’da yapılmasından memnuniyet duyduğunu
söylemiştir.
Çalıştaya, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının tohumculuk ile ilgili birimlerinden,
üniversitelerden, diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan ve tohumculuk sektörünün
temsilcilerinden yaklaşık 450 kişi katılmıştır.
Çalıştayda, ekteki programa uygun olarak, birinci gün (30 Kasım 2015) açılış bölümünün
ardından, çalıştayın tema’sına uygun olarak raporun ilerleyen bölümlerinde detayları
verilecek olan 4 oturum yapılmıştır.
İlk 3 oturumda Üniversite, Kamu ve Özel Sektör Bakış açısından sunumlar yapılmış,
oturumların sonunda, Oturum Başkanları tarafından sunumlarda verilen hususları ve soru-
cevapları toparlayan değerlendirme konuşmaları yapılmıştır.
8
Raporun hazırlanmasında; Sunum sonrası değerlendirmelerin, 1. Gün Programının sonunda
yer alan ve Başkanlığını Sayın Yıldıray GENÇER’in yaptığı “Genel Değerlendirme Oturumu”
ile birleştirilmesi yöntemi benimsenmiştir.
1. OTURUM:
Oturumun Konusu: Üniversite Bakış Açısından Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-
Özel sektör işbirliğinin geliştirilmesi…
Oturum Başkanı: BÜGEM Genel Müdür Yardımcısı Sayın Ümit Bayram KUTLU
Sayın KUTLU’nun başkanlığında gerçekleştirilen oturumda, üniversitelerden
akademisyenlerin sunumları yer almıştır.
Bölümün ilk sunumu Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Konya Teknokent Yönetim Kurulu
Başkanı Prof.Dr. Süleyman SOYLU tarafından yapılmıştır.
Sunum içeriği çerçevesinde, bazı önerilerde bulunan Soylu, Üniversite- Sektör ilişkilerinin
Teknokentler ve TÜBİTAK – TAGEM Projeleri yoluyla geliştirilebileceğini belirtmiş, bu
kapsamda;
- Yüksek lisans ve doktora tez çalışmalarında tohumculuk konularına yer verilmesi,
- TSÜAB ile ziraat fakülteleri arasında mentorlük uygulamasına gidilmesi,
- TSÜAB’ın üniversite ıslah projelerine destek olması,
- Üniversitelerdeki ara materyal ve aday çeşitlerin TSÜAB aracılığı ile firmaların
hizmetine sunulması,
- Genetik kaynak gelmesi bakımından uluslararası projelere önem verilmesi,
Sayın Soylu sunumunda;
Tohumculuk sektöründe Üniversite ve akademisyenler ile işbirliğine
gidilmesi gereken alanlardan, Sektörle akademisyenlerin işbirliği yapma
yöntemlerinden, Akademisyenler ile tohumculuk firmaları arasındaki
hâlihazır ilişkilerden ve bu ilişkilerin geliştirilmesine ait konulardan
bahsetmiştir.
9
- Tarımsal Yayımda TSÜAB – Akademisyen işbirliğinin sağlanması
gibi konuların/uygulamaların üniversitelerle işbirliğinin başlangıcı ve anahtarı
olabileceğine değinmiştir.
Ayrıca, Üniversite hocalarının, sektörle olan işbirliği hususlarında, -kısmen de olsa- var
olduğuna inandığı çekingenlik ve alınganlıklardan kurtulmaları, sahaya inmeleri gerektiğini
belirtmiştir.
Oturumun ikinci sunumu, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü
Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Hakan Özkan tarafından yapılmıştır.
AR-GE
Temel araştırma
Uygulamalı araştırma
Deneysel geliştirme
Sunumda özet olarak şu konulara
değinilmiştir:
-Tohumculukta AR-GE birincil derecede
önemlidir.
- ARGE konusunda özel sektörle üniversite
farklı anlayışa sahiptir. Birlik sağlanmalıdır
- Ortak projelerle anlayış ve uygulama
birlikteliği sağlanabilir.
Özellikle tarla bitkileri hantal bitkilerdir,
ıslahı uzun zaman gerektirir.
- Özel sektör ARGE süreci ve sonuçları
konusunda sabırsızdır.
10
Üniversite Bakış Açısından Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel Sektör
İşbirliğinin Geliştirilmesi Oturumunun üçüncü sunumunu, Niğde Üniversitesi, Tarım
Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, Tarımsal Genetik Mühendisliği Bölümü’nden Sayın
Prof.Dr. Mehmet Emin Çalışkan yapmıştır.
Sayın Çalışkan’ın sunumunda;
Sunum genelinde;
Sayın ÖZKAN, Üniversite- özel sektör işbirliğine örnek
olarak TSÜAB üyesi bir şirket ile birlikte, Çukurova
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Agri-Park İstasyonu
alanında yürütülen TÜBİTAK (1511) destekli bir
“Ekmeklik Buğday Çeşit Islahı Projesi” hakkında sözlü
ve görsel bilgiler sunmuştur.
Tohumculuk sektöründe
gerek yurt içi gerekse yurt
dışı anlamında sıkı bir
rekabet ortamının olduğu,
bu rekabet ortamında
firmaların kendilerine yer
edinmeleri, pazar
bulmaları için mutlaka
“Özgün Ticari Ürünlere”
sahip olmaları gerektiği
vurgulanmıştır
Bilimsel gelişmenin
temel üreticisinin
ÜNİVERSİTELER, yeni
teknolojilerin ve
ekonomik gelişmenin
temel aktörlerinin/
uygulayıcılarının da
SANAYİ olduğu
düşünüldüğünde;
bu iki kesim arasındaki
işbirliğinin öneminin
daha iyi anlaşılabileceği
ve mutlaka var olması
gerektiği vurgulamıştır.
11
- Tohumculuk sektöründe Üniversite-Kamu-Özel Sektör işbirliğinin; Çeşit geliştirme,
Tohum teknolojisi, Üretim süreçlerinin iyileştirilmesi, Verimlilik artışı,
Mekanizasyon, Pazarlama stratejisi ve Eğitim alanlarında mümkün olabileceği ifade
edilmiştir.
- Üniversite, Kamu ve Sektör işbirliğinin tesisinde ve mevcudun güçlendirilmesinde bazı
zorlukların olduğu, hâlihazırdaki üniversite – firma işbirliklerinin kurumsal anlamda bir
işbirliğinden ziyade, “Hoca – Firma İlişkisi” şeklinde var olduğu belirtilmiştir.
Sayın Çalışkanın sunumunda ve açıklamalarında, gerek halihazır zorlukların giderilmesi,
gerekse ileriye yönelik işbirliğinin geliştirilmesi için yer alan Sonuç ve Öneriler aşağıda
özetlenmiştir:
Akademisyenler, çeşit ıslah sürecinde akıl veren değil uygulayan ve gösteren olmalıdır
Akademik aşama kaygıları ve yayın odaklı araştırma öne çıkmamalıdır, uygulama ile
dengeli olmalıdır.
Akademisyenler sınai gelişim için yapılması gerekenlerin ve özel sektör beklentilerinin
farkında olmalıdırlar.
Üniversite yönetimlerinin, fikri mülkiyet haklarından gelir elde edebileceklerine
yönelik bilgi eksiklikleri giderilmelidir.
İşbirliği programları öncelikle eğitim-öğretim alanında başlatılmalıdır. Bu konuda;
- Yeniden yapılanma ve müfredat geliştirme konusunda işbirliği sağlanmalı,
- Öğrenci stajları kurumsallaştırılmalı ve etkin hale getirilmeli,
- Ortak eğitim ve sertifika programları ve
- Özel alanlar için lisansüstü programlar düzenlenmelidir.
Sektördeki çatı örgütler (Birlik ve Alt birlikler) eğitim programları organizasyonları
konusunda inisiyatif almalıdır.
Firmalar bünyelerinde mutlaka tam zamanlı araştırıcı istihdam ettikleri Ar-Ge birimleri
oluşturmalıdır.
İlgili kurum ve kuruluşlarca, Vergi muafiyetleri, TEYDEB programlarında pozitif
ayrımcılık ve Doğrudan Ar-Ge destekleri gibi teşvik edici yasal düzenlemeler
yapılmalıdır.
Oturumun Dördüncü sunumu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü
Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Bülent UZUN tarafından gerçekleştirilmiştir.
Sayın Uzun, Tohumculukta Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliğini aşağıdaki şekilde
tanımlayarak sunumuna başlamıştır:
Tohumculukta Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliği: “Yeni bir çeşit veya mevcut çeşitlerde
iyileştirmeler yapmak üzere KAMU ORGANİZASYONLARI ile tohumculukla ilişkili ÖZEL
KURULUŞUN bir araya gelerek bir sözleşme çerçevesinde ıslah programı başlatması veya
12
ortak bir sorunu çözmek üzere bitki ıslahına yönelik araştırma yapmak” şeklinde
tanımlanabilir.
Sunum ve üzerine konuşmada, tohumculuk sektöründe üniversite-özel sektör işbirliğinde
yaşanan genel sorunlar; GÜVEN EKSİKLİĞİ, ŞEFFAFLIK, SABIR ve BİRLİKTE ÇALIŞMA
KÜLTÜRÜNÜN OLMAYIŞI olarak sıralanmış ve bu hususlarda gerekenlerin yapılması halinde;
hem üniversite hem de sektör açısından sağlanabilecek yararları aşağıdaki şekilde
özetlenmiştir:
Toplam araştırma maliyetleri her iki taraf için de azalır.
Araştırma destekleme fonlarına erişim kolaylaşır.
Genetik kaynaklara erişim kolaylaşır.
Kaynakların etkin kullanımı sağlanır
Teknoloji geliştirme ve sahada uygulama imkanları artar.
İnsan kaynaklarının eğitimi sağlanır.
Ortak proje yazımı ve TÜBİTAK, SAN-TEZ, AB vb kaynaklardan destek alınması
mümkün olur.
Yenilikçilik (İnovasyon) paylaşılır.
Riskler azaltılabilir.
Ve Sinerji yaratılır.
Sayın Uzun da, diğer akademisyenler gibi, Üniversite – Sektör işbirliği alanında bazı özel
sorunların yaşandığından bahsetmiş ve bu sorunları ana hatları ile şöyle sıralamıştır:
Üniversite Açısından:
- Hakların güvence altına alınması (Royalty, Materyal transferi, Danışmanlık ilkeleri,
Onore edilme)
- Yasal Boşluklar (Geliştirilen çeşidin işbirliği yapılan firmaya aktarılmasındaki yasal
sorunlar)
- Özel sektörden gerek araştırmaya gerekse araştırmacıya yapılan para akışındaki
aksaklık, (kesinti, veya ücretin tamamen ödenmemesi)
- Öğretim Üyesinin başka amaçlar için kullanılması (Proje kazanma, materyal sağlama)
- Firmanın projeye yapacağı katkı bütçesini olabildiğince düşük tutma çabası
- Firmanın genetik materyalini sakınması (Güven bunalımı)
- Firmanın işbirliğini uzun soluklu sürdürme niyetinde olmaması
- Projelere gereken bilimsel özenin gösterilmemesi.
Özel Sektör Açısından:
- Royalty ve Danışmanlık ücretlerinin birçok firma için yüksek bulunması
- Öğretim üyesinin ıslahçı olmaması nedeniyle yaşanan hayal kırıklıkları ve kötü
örnekler.
- İşbirliğinde yaşanan yasal boşluklar (materyal transfer anlaşması, hak paylaşımı vs)
- Araştırma projelerine aktarılacak katkı payının yüksek olması
13
- İlgili işbirliği araştırmalarının tarla ve serada geniş alanları işgal etmesi nedeniyle
firmanın diğer faaliyetleri için yer sorunu yaşaması
- İşbirliği projelerine uygun nitelikli eleman sıkıntısı, bu projelerde yer alan nitelikli
elemanın proje sonrası başka firmalara geçmesi veya kendi firmasını kurması.
- İşbirliğinin elle tutulur bir hat veya çeşitle sonuçlanmaması.
- Tohumculuk sektöründe çıktıların uzun süreçte elde edilmesi…
Prof. Dr. Bülent UZUN bu tespitlerine dayalı olarak, Tohumculuk Sektöründe Üniversite-
Özel Sektör İşbirliğinin Geliştirilmesi konusunda, özet olarak aşağıdaki önerilerde
bulunmuştur:
- Bilgi ve teknoloji transferi ile ıslah programlarının işbirliği halinde yürütülmesi
konusunda açık bir yönetmeliğin yayınlanması. Böylece işbirliği ve çıktı paylaşımının
standardı sağlanmış olur.
- Özel Sektör, Master ve Doktora programlarının içinde yer almalıdır.
- Üniversite-Kamu araştırmaları ve sonuçlarının özel sektöre lisanslanması
sağlanmalıdır.
- Üniversite ve Kamuda yer alan genetik materyalin internet erişimli veritabanı
oluşturulmalıdır.
- Üniversite, Kamu ve özel sektörün düzenli aralıklarla bir araya gelebileceği bir
platform oluşturulmalıdır.
- Çıktıların (Örn: Çeşit) korunması ve paylaşımı önceden anlaşma altına alınmalıdır.
Bu oturumun son sunumu Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim
Üyesi Sayın Prof. Dr. Hülya İLBİ tarafından yapılmıştır.
Sayın İLBİ sunumunda Üniversite ve sektör (Ü–S) açısından işbirliği ihtiyacını doğuran
unsurlardan ve işbirliği yapılması ile her iki kesim için sağlanacak faydalardan bahsetmiştir.
Sayın İlbi sunumunda, Üniversite ve sektör işbirliğinin önemini;
Akademik bilginin ticarileşmesi
Tohum sektörüne yönelik Ar-Ge personeli sayısının arttırılması
Yeni ve yenilikçi tohum şirketlerin oluşturulması
Tohum sektörünün rekabet gücünün yükseltilmesi
İşbirliğinin kurumsallaştırılması
14
olarak anlatmış ve bu işbirliğinin, ARAŞTIRMA, EĞİTİM, DANIŞMANLIK, HİZMET SATIN ALMA
VE KAMU DESTEKLERİNDEN YARARLANMA alanlarında mümkün olabileceğini
vurgulamıştır.
İşbirliği yapılması durumunda, ARGE konusunda birçok kaynaktan yararlanmanın mümkün
olabileceğini anlatan Sayın İlbi, bu kaynakların;
- TÜBİTAK’ın 1501,1503, 1507,1511, 1505 kodlu programları,
- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü uhdesinde
yürütülen Sanayi Tezleri Programı (SAN-TEZ),
- TAGEM, KOSGEB, TTGV, kurum ve kuruluşları,
- Kalkınama Ajansları ve AB Fonları olabileceğini belirtmiştir.
Sayın İlbi sunum kapsamı çerçevesinde; Üniversite - Sektör işbirliği için, Niyetin,
Araçların/Aracı Ortamların ve Desteğin var olduğunu, ancak bu varlığı kullanmada eksik
olanın; Beklenti Farkı, Güven/Çekinme, Yasal Düzenlemeler Ve Etkileşim olduğunu
belirtmiş, bu manada, işbirliği için etkileşim ortamları oluşturmak gerektiğini söylemiştir.
Üniversite – Sektör işbirliği ortamları oluşturmanın yollarını da ;
- Akademi araştırma hedeflerinin sanayi ihtiyaçları ile çakıştırılması,
- Üniversite-Sanayi bilgi ve hizmet akışının sağlanması,
- Öğrencilerin Sanayi ile ortak araştırma için teşvik edilmesi,
- Tohumculukla ilgili Yüksek Lisans Programlarının açılması
Olarak göstermiştir.
Sayın İlbi, son olarak Ü-S işbirliğinde AR-GE desteklerinden etkin yararlanmak için gerekli olan
hususları aşağıdaki şekilde özetleyerek sunumunu bitirmiştir.
AR-GE desteklerinde TOHUM SEKTÖRÜNE yönelik düzenlemelerin yapılması,
TÜBİTAK, SANTEZ ve TAGEM desteklerindeki sürenin tohum sektörünün ihtiyaçları
doğrultusunda revize edilmesi, (Örneğin Islah projeleri süreleri)
Öncelikli alanın sadece BİYOTEKNOLOJİ ve ÇEŞİT GELİŞTİRME ile sınırlı olmaması,
KOSGEB desteklerinden tohum sektörünün yararlanması için düzenleme yapılması…
2. OTURUM:
Oturumun Konusu: Kamu Bakış Açısından Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel
sektör işbirliğinin geliştirilmesi…
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Cengiz SAYIN, Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Sayın Prof. Dr. Cengiz SAYIN başkanlığında gerçekleştirilen oturumda; Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığından, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM)
adına, Genel Müdür Yardımcısı Sayın Dr. Ali Osman SARI, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü
(BÜGEM) adına Tohumculuk Daire Başkanı Sayın Mehmet SIĞIRCI ve TÜBİTAK Kamu
Araştırmaları Destek Grubu Bilimsel Programlar Baş Uzmanı Sayın Dr. Atıl BÜYÜKBURÇ
15
sunum yapmışlardır. Ayrıca bu bölümde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Rehberlik ve
Teftiş Başkanlığı adına, Başkan Yardımcısı Sayın Ercüment ELLİBEŞ’in konuşması yer almıştır.
Bu bölümün ilk sunusu Sayın Dr. Ali Osman SARI tarafından yapılmıştır.
Sayın Sarı sunumunda TAGEM nezdinde; Ar-Ge ve Önemi, Tarımsal Araştırma Sistemi,
Personel, Bütçe ve Ar-Ge Programları, Kamu - Özel Sektör İşbirliği, Çeşit Geliştirme
Çalışmaları, Yeni Geliştirilen Çeşitler ve Sektörden Beklentiler üzerinde durmuştur.
Bütçe ve programlarla ilgili olarak, TAGEM Bütçesinin % 36’sının Sektöre Ar-Ge için
ayrıldığını ve ‘Bakanlık Ar-Ge Destek Programı’nın başlangıcından itibaren, tohumculuk
konularında 195 projeye toplam 15 Milyon TL civarında bir destek sağlandığını ifade
etmiştir.
Sayın Sarı, sunumu süresince ana başlıklar olarak;
- Türkiye’de Tarımsal Araştırma Sistemi,
- Temel Araştırma Alanları (Bitki Islahı ve Yetiştirme Teknikleri, Bitki Sağlığı vb.)
- AR-GE bağlamında, personel, bütçe ve ARGE Programları
- Ve uluslararası projeler
hakkında bilgiler vermiştir.
Uluslararası projelere bir örnek olarak; Türkiye’nin Koordinatörlüğünde; CIMMYT ve
ICARDA ile ‘Uluslararası Kışlık Buğday Geliştirme Programı (IWWIP)’ yürütüldüğünü, bu
programdan her yıl yaklaşık 55 ülkeden 150 kuruluşa ıslah materyali gönderildiğini ve bu
kapsamda 46 çeşidin geliştirilerek tescil edildiğini ve dünyada 2 milyon hektar alanda
ekildiğini belirtmiştir.
Diğer Hususlar:
17 Ocak 2007 tarihli Özel Sektör ile Ortak
Yürütülecek Ar-Ge Faaliyetlerinin
Esaslarını düzenleyen tebliğ ile Araştırma
Enstitülerinin alt yapıları özel sektörün ve
üniversitelerin kullanımına açılmıştır.
2007-2015 döneminde AR-GE Destekleri
kapsamında; 1094 teklife karşılık 290
proje desteklenmeye uygun görülmüştür.
Desteklenen projelerden 115 inin
sonuçlandığı, 175 inin halen devam ettiği
ve 37,5 Milyon TL destek verildiği ifade
edilmiştir.
Kamu- Özel Sektör İşbirliği konusunda ise 2007-2015 döneminde 195 projenin kabul edildiği,
bu projelerden 83 tanesinin doğrudan veya dolaylı olarak tohumculukla ilgili olduğu, bu
çerçevede TSÜAB üyesi 44 firmanın projelerinin kabul edildiği söylemiştir.
16
Bu projelere toplam 8 milyon TL destek sağlanmıştır. TSÜAB üyesi firmaların projelerine
destek olarak verilen bu miktar 2007-2015 dönemi itibarıyla toplam bütçenin %52 sidir.
Sunumda yer alan bilgilere göre, Özel Sektöre Devredilen Çeşitlere bakıldığında; Tarla
Bitkilerinde 20 türde 144 çeşit, Hibrit Sebze Türlerinde ise 176 Hat ve 14 çeşit satışı
gerçekleştirilmiştir.
Oturumun 2. Sunumu Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BÜGEM) adına Tohumculuk Daire
Başkanı Sayın Mehmet SIĞIRCI tarafından yapılmıştır.
İlk başta, Ülkemizin tarımsal durumu, potansiyeli ve tarımın ekonomiye katkısı hakkında özet
bilgiler veren Sayın Sığırcı, ana hatları itibarıyla, Türkiye Tohumculuğunun Ulusal ve
Uluslararası alandaki durumunu özetlemiştir. Buna göre;
Tohumculuk mevzuatı AB mevzuatı ile uyumludur.
Mevcut mevzuat kaliteli tohum üretiminin garantisini verir.
Üretilen kaliteli tohumun sistem içerisinde sürdürülebilir iç ve dış ticareti mümkündür.
Yaklaşık 50 Milyar Dolar’lık Dünya piyasası içerisinde, 775 bin Ton üretim ve
1 Milyar Dolar civarındaki piyasa değeri ile % 2’lik bir paya sahiptir.
Ticari kurallar ülke içi ve dışı için aynı şekilde işlemektedir.
Kayıt ve tescil sistemi uluslararası alanda ticareti kolaylaştırıcı etkiye sahiptir.
Tohumluk Üretiminde Güçlü Yönlerimiz Sayın Sığırcı tarafından aşağıdaki şekilde
özetlenmiştir:
• İklim Özellikleri; Değişik iklim bölgeleri avantajı vardır.
• Üretim alanları; Kamuya ait izolasyon sorunu olmayan geniş tarım işletmeleri
arazilerinin özel şirketlere tohumluk üretimi için kiralanabilmektedir.
• Jeopolitik Önem; Avrupa, Avrasya ve Ortadoğu’daki pazarlara yakındır.
• Lojistik Altyapı; Gelişmiş bir ulaşım ağı ile Avrupa’nın en büyük lojistik altyapısına
sahiptir,
• Uluslararası standartlara uyum; Türkiye, OECD, ISTA, UPOV üyesidir.
• Üst düzeyde bilgi birikimi ve tecrübe; Tohumculuk sektöründe gelişmiş dünya ile
yakın ilişkili dinamik bir özel sektör ve nitelikli işgücü bulunmaktadır.
Sayın Sığırcı, Tohumluk üretimi, ticareti ve ileriye yönelik projeksiyonlar hakkında bilgiler
vererek, tohumculuğumuzun geleceği için, Üniversite-Kamu-Özel sektör işbirliğinin
önemini vurgulamıştır. Verilen bilgilere göre;
Verilen bilgilere göre;
2002-2014 dönemimde tohum üretimimiz % 434
Artış ile 776 Bin ton olarak Gerçekleşmiş olup
2015 yılında 800 bin ton civarında bir üretim
beklenmektedir.
- 2002-2014 döneminde Miktar olarak İthalat %
74 artarken, İhracat % 419 artmıştır.
17
Sertifikalı tohumluk üretimi ve kullanımının desteklenmesi kapsamında;
Sertifikalı Tohumluk Kullanım Desteği olarak, 2005-2015 döneminde 1,1 milyon çiftçiye
toplam 641 milyon TL, Sertifikalı Tohumluk Üretim Desteği olarak ise, 2008-2014 döneminde
özel sektör tohumculuk kuruluşlarına 185 Milyon TL destekleme ödemesi yapılmıştır.
Sunumunun son bölümünde, işbirliği kapsamında aşağıdaki önerilerde bulunulmuştur:
Kamu Kurumları ve Üniversitelerin Laboratuvar Altyapısının Özel Sektöre
Açılmasının Desteklenmesi,
Ülkemizin ıslahçı yetiştirmekte sorun yaşadığı türlerde ıslahçı yetiştirilmesinin
desteklenmesi,
Ülkemizde kayıt altına alınmış çeşitlerin moleküler karakterizasyonunun
yapılması...
Bu bölümde üçüncü sunum TÜBİTAK temsilcisi Sayın Dr. Atıl BÜYÜKBURÇ tarafından
gerçekleştirilmiştir.
Sayın Büyükburç sunumun başında TÜBİTAK’ın kurumsal yapısı hakkında bilgiler vermiş,
TÜBİTAK’ın görevlerini üç ana başlık altında ve aşağıdaki şekilde özetleyerek sunumuna
başlamıştır.
1. BİLİM, TEKNOLOJİ VE YENİLİK POLİTİKALARI OLUŞTURMAK
2. AR-GE ALTYAPISI OLUŞTURMAK VE DESTEK SAĞLAMAK
Üniversite Destekleri
Sanayi Destekleri
Bilim İnsanı Yetiştirme
Bilim ve Toplum Faaliyetleri
Uluslararası İşbirliği
3. STRATEJİK ALANLARDA ARAŞTIRMALAR YAPMAK
Sayın Büyükburç, TÜBİTAK Birimleri ve Destekleri konusunda, Çalıştayın konusu itibarıyla
önemli olan, ARAŞTIRMA DESTEK PROGRAMLARI BAŞKANLIĞI (ARDEB) ve TEKNOLOJİ ve
18
YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI BAŞKANLIĞI (TEYDEB) hakkında daha detaylı bilgiler
vermiştir.2
Sayın Büyükburç’un sunumunun sonunda, Çalıştay konusu ile ilgili öneriler aşağıdaki şekilde
sıralanmıştır:
Kurumsal Ar-Ge Nitelikli İhtiyaçların Belirlenmesi,
Sektör Temsilcileri olarak «ÖNCELİKLİ TOHUM» Belirlenmesi,
Sektör tarafından, GTHB ve TÜBİTAK’a bu öncelikli tohumlar doğrultusunda eylem
önerisinde bulunulması,
Projelerin Bizzat Özel Kuruluşlar Tarafından Hazırlanması veya Projelere Hakim
Olunması,
Ar-Ge Çıktılarından Kısa Sürede Beklenti İçinde Olunmaması,
Farklı Destek Kaynaklarının Sürekli Takip Edilmesi için Yapılanma Oluşturulması…
“Kamu bakış açısından; Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel sektör işbirliğinin
geliştirilmesi” Başlıklı bu bölümde, Program gereği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı-
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Başkan Yardımcısı Sayın Ercüment ELLİBEŞ, Çalıştay konusu
kapsamında Kurumunun görüşlerini ve önerilerini yansıtan bir konuşma yapmıştır.
Sayın Ellibeş, Türk tohumculuğunun gerek Kamu gerekse Özel sektör bağlamında geldiği
noktanın memnuniyet verici olduğunu, bu gelişmenin Üniversitenin işbirliği ile daha da
güçleneceğini belirtmiş, bu çerçevede Çalıştay konusunun çok isabetli olarak seçildiğini
söylemiştir.
Gelişen her sektörde olduğu gibi Tohumculuğumuzun geldiği noktada da gidişatı
kolaylaştıracak, gelişimin önünü açacak mevzuat değişikliklerine ihtiyaç duyulduğunu, bunun
Başkanlıklarınca da farkında olunan bir husus olarak izlendiğini ifade etmiştir.
Sayın Ellibeş, Tohumculuğumuzu -bilhassa AR-GE yönüyle- doğrudan ilgilendiren üç kesimin
ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların bir arada toplanmasından ve konuyu tartışmalarından
önemli ve faydalı sonuçlar çıkacağından emin olduğunu belirterek konuşmasını bitirmiştir.
3. OTURUM
2 Konu bütünlüğünün bozulmaması için, bu iki birimde yürütülen programların kodları,
tanımları, amaçları ve içerikleri itibarıyla; Tohumculukla ilgili bilgilerin, rapor ekinde yer
alan orijinal slaytlardan izlenmesinin daha yararlı olacağı düşünülerek, ayrıca burada
özetlenmesi yoluna gidilmemiştir.
19
Oturumun Konusu: Özel sektör bakış açısından; Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-
Özel sektör işbirliğinin geliştirilmesi…
Oturum Başkanı: AYHAN ATALAY – TSÜAB Yönetim Kurulu Bşk. Yardımcısı
Çalıştay Tema’sının özel sektör tohumculuk firmaları perspektifinden değerlendirilmesini
içeren bu oturumda firma temsilcilerinin sunumlarına yer verilmiştir.
Bu kapsamda sunum yapan temsilcilerin ve firmalarının isimleri aşağıdadır:
- Sayın Fahri HARMANŞAH – TASACO TARIM A.Ş. Genel Müdürü
- Sayın Hamdi ÇİFTÇİLER - MAY TOHUM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
- Sayın Kamil YILMAZ - TAREKS A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı
- Sayın Dr. Sabahattin BODUR - AGROMAR A.Ş.
Bu bölümün ilk sunumu Sayın HARMANŞAH tarafından yapılmıştır.
Sayın Harmanşah sunumuna bazı tespitlerle başlamış ve ilk olarak, Tarımsal Eğitim – Öğretim
Konusunda aşağıdaki tespitlere yer vermiştir:
- Türkiye’de 35 adet Ziraat Fakültesi vardır. Kilis ve Düzce Ziraat Fakülteleri henüz
öğrenci almamaktadır.
- 2014 yılında Ziraat Fakültelerinde açılan toplam 5764 kişilik kontenjana 4332 öğrenci
yerleştirilmiş olup, doluluk oranı % 75 ‘tir.
- Tercihlerde, bazı faktörler yanında, öncelikli olarak Fakültelerin mezuniyet sonrası
istihdam yaratma imkânı etkili olmaktadır.
Tohumculuk Sektörüne İlişkin Tespitler hususunda ise, tohumculuğumuzun gelişimine ilişkin
bilgiler veren Sayın Harmanşah şunları söylemiştir:
- Özel Sektör Tarımsal Araştırma yetkisi almış firma sayısı 165 adettir, ancak özel sektör
firmalarının ıslah konusunda bugüne kadar geldikerli nokta yeterli değildir. Gelişmiş
ülkelerle rekabet ve arayı kapatmak için daha fazla gelişme sağlamalıyız.
- Tohumluk üretimine elverişli olan ülkemizin coğrafi yapısı, ticari kapasitesi
tohumculuk sektörümüzü cazip hale getirmiştir. Gerek üretim, gerekse ihracatımız
gittikçe artacaktır.
- Islah yapan bir kısım firmaların sermayeleri yeterli değildir. Ar-Ge konusuna daha
fazla yatırım yapmalıyız
20
Türkiye bu gelişmeyi sağlayabildiği takdirde dünyada sertifikalı tohumluk üretiminde ve
çeşit geliştirmede önde gelen ülkeler arasına girmeyi başaracaktır.
Halen ülkemizde var olan tohumluk üretim ve ihracat potansiyelimizi yeteri kadar
kullandığımızı söyleyemeyiz.
Sayın Harmanşah aşağıda özetlenen önerileri ile sözlerini bitirmiştir:
- Bilim kuruluşu olan üniversitelerimizin, kamunun ve özel sektörün bilgi, eleman,
sermaye imkânları bir araya getirilmelidir.
- Üniversitelerimiz günün şartlarını dikkate alarak, eğitim-öğretim programlarını
teknolojik gelişmelere ve sektör ihtiyaçlarına göre gözden geçirmeli, gerekiyorsa
yeniden planlamalıdırlar.
- Lisans öğrenimi dışında tohumluk üretim teknolojileri ve ıslah konusunda master ve
doktora çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
- Ar-Ge konusunda ciddi ve çok iyi altyapısı olan bir sonuca ulaşabilmek için 3 Ziraat
Fakültesinin Islah Akademisi veya Fakültesi haline dönüştürülmesi önemli bir adım
olacaktır.
- Bunlardan biri Tarla Bitkileri, ikincisi Bahçe Bitkileri, üçüncüsü de Hayvan Islahı
Akademisi şeklinde organize olabilir. . Bu kuruluşlar dünyadaki gelişmeleri yakından
takip edecek ve gerektiğinde teknoloji transferi yapacaktır.
- Bu kuruluşlar lisans düzeyinde eğitime son verecek, sadece master ve doktora için
program yapacaklardır. Böylece, uygulamalı bitki ıslahı ağırlık kazanacaktır.
- Master ve doktora yapan öğrencilere burs imkanı sağlanmalıdır.
Özel sektör firmaları ile üniversitelerin işbirliği 3 şekilde olabilir.
1- Fakültelerin kendi bölgelerindeki tohum firmalarıyla yapacakları ortak Ar-Ge ve
ıslah çalışmaları,
2- TÜBİTAK – TEYDEB proje kapsamında üniversitelerin görev alması,
3- Hastalıklar ve zararlılar konusunda ıslahçılara destek verecek gelişmiş bir
Halihazırda, Tohumculuk
sektöründe bir bakıma acil
ihtiyaç olarak
nitelenebilecek iki husus
vardır:
1 Teknolojiye ulaşım ve
etkin kullanımın
sağlanması
2- AR-GE konusunda
“Kalifiye Uzman Eleman”
eksikliğinin giderilmesi
21
laboratuara ihtiyaç vardır. Bu tür alt yapı imkanlarının Türkiye Tohumcular
Birliğinin önderliğinde ve finansmanında gerçekleşmesi ve bu laboratuvara bilim
kuruluşlarımız olan üniversitelerden bilhassa, virüs hastalıkları, nematoloji, bitki
mikolojisi ve zararlıları dalında destek olmalıdır.
- İşbirliğinin etkin bir şekilde hayata geçebilmesi için: ÜNİVERSİTE – KAMU – ÖZEL
SEKTÖR İŞBİRLİĞİ KOORDİNASYON KURULU kurulmalıdır. Bu kurulun çalışması
Danışma Kurulu ile desteklenmelidir. Bu konuda mevzuat hazırlanabilir.
- TSÜAB’ın organize ettiği tohum firmalarında Öğrenci Stajları ile ilgili barınma ve
ulaşım sorunlarının , şimdiye kadar elde edilen tecrübeler doğrultusunda ele alınması
ve yeniden belli kurallara bağlanması beklenen faydayı artıracaktır.
- Bitki ıslahı; sermaye, yetişmiş eleman, altyapı ve güçlü bir gen havuzu ister. Bakanlık
Kamu Araştırma kuruluşlarının gen havuzlarından ve ileri hatlarından Ar-Ge yapan
özel tohumluk firmalarının yararlandırılması işbirliğinin bir gereğidir.
- Islah yapan firmaların kazançlarının en az % 15’ini ıslah programlarına ayırması
gerekir.
Bu bölümde ikinci sunum MAY Tohum Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Hamdi
ÇİFTÇİLER tarafından yapılmıştır.
Sayın Çiftçiler sunumuna şirketlerinin kısa bir tanıtımı ile başlamış ve bilhassa AR-GE
konusunda başarılı örnekler vermiştir. Bu kapsamda; MAY Tohumun 1997 yılında Hibrit Ayçiçeği,
1999 yılında da Hibrit Mısırda Türkiye’de Ar-Ge ve Hibrit çeşit ıslahı faaliyetlerini başlattığını, Geçen
18 yıllık sürede şirket kaynaklarından 50 milyon TL’ den fazla Ar-Ge yatırımı
gerçekleştirdiklerini ifade etmiştir.
Tohumculuk şirketlerimizin Üniversite- Kamu- Şirket işbirliği bağlamında; detayları ekli
sunumda görülebilecek Üniversite- Kamu- MAY Tohum İşbirlikleri ile ilgili örnekler
sunmuştur.
Sayın Çiftçiler verdiği örneklerde;
- “Pamukta Melezleme Islahı ile Çeşit Geliştirme ve Adaptasyon Araştırmaları” konulu
TAGEM – MAY Tohum Ortak Projesi’nden,
- Bilimsel danışman olarak çeşitli Üniversitelerden hocaların yer aldığı TÜBİTAK-
TEYDEB Projeleri’nden,
- MAY Tohum ve Sütçü İmam Üniversitesi SANTEZ Projesi’nden
- Ve ayrıca, Faiz İndirimli Krediler bağlamında, GTHB Sektör Kaynak Yaratma
İşbirliği’nden bahsetmiştir.
-
Şirketlerinin “Üniversite – Sanayi İşbirliği” konusunda ise aşağıdaki örnekler sunulmuştur.
22
Sunumun Sonuç ve Beklentiler kısmında, aşağıdaki hususlar vurgulanmıştır:
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızdan Ar-Ge Merkezlerinin sektörümüze uygun
olacak şekilde farklı bölgelerde oluşturulması durumunda da kapsama alınması
hususunda sonuç beklenmektedir.
Özel Sektör- Üniversite- Devlet İşbirliği projelerinin çıkış noktası mutlaka özel sektör
ihtiyaçlarına göre kurgulanmalıdır.
Tohumculuk sektörünün ülke bağımsızlığı anlamında stratejik statüsü
değerlendirilmeli ve somut adımlar atılmalıdır. Mevcut gerçekler kapsamında yerli
Üniversite-Sanayi
işbirliği kapsamında
Uludağ Üniversitesi ile
işbirliği protokolü
imza Töreni
May Tohum ve Uludağ Üniversitesi ile imzalanan bu yeni protokol; Öngörülen konularda ortak araştırmalar yapmak, Her iki kurumun karşılıklı araştırma laboratuvarı kullanımı, Deneme alanlarının kullanımı, Ziraat fakültesi öğrencilerine staj imkanı, Lisans ve lisans üstü öğrencilere burs imkanı gibi başlıkları içermektedir
Uludağ Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Namık Kemal
Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Ankara Üniversitesi
Ziraat Fakülteleri ile proje havuzuna öğrenciler seçmiş ve
büyük çoğunluğuna istihdam olanağı sağlamıştır.
May Tohum, bu projelerin dışında, teknik gezilere ev
sahipliği yaparak, üniversitelerde gerçekleştirilen kariyer
günleri oturumlarına katılarak da geleceğin Ziraat
Mühendislerinin gelişimine destek olmaktadır.
23
yatırımcı tohumculuk kuruluşlarının Ar-Ge projelerine insan ve ekonomik kaynak
yatırım düzeyi uluslararası rakiplerine kıyasla sınırlı ve yetersizdir. Seçilen yatırımcı
kuruluşlara projeleri kapsamında yüklü hibe destekleri sağlayacak işbirliği adımları en
kısa zamanda atılmalıdır.
Gelişmiş ülkelerde de teknoloji üretimi alt yapısını kurma gayretinde olan özel sektör
şirketleri bu şekilde somut hibelerle desteklenmektedir. Bu hibeler finansmana ilave
olarak gen kaynağı, ulusal ve uluslararası danışmanlık işbirlikleri olabilir.
Oturumun Üçüncü sunumu TAREKS AŞ Genel Müdür Yardımcısı Sayın Kamil YILMAZ
tarafından yapılmıştır.
Sayın YILMAZ’ın sunumu aşağıdaki içerikte dinleyicilere arz edilmiştir.
Kamu-GHTB Ve Diğer Resmi Kuruluşların Sektördeki Yeri,
Üniversitenin Rolü
Özel Sektörün Durumu
Yapılması Gerekenler
Kamu ve diğer resmi kurumların tohumculuktaki yerinin daha ziyade mevzuat düzenlemeleri
denetim ve destek olduğunu vurgulayan Yılmaz, hâlihazırda tohumculukla ilgili mevzuatı
aşağıdaki şekilde toparlamıştır:
“ÜNİVERSİTE-KAMU-ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİ” ni aşağıdaki biçimde şekillendiren Sayın
Yılmaz, sunumunun ilerleyen kısımlarında, bu işbirliğini her kurum bağlamında ayrı ayrı ele
alarak değerlendirmiş ve sonuçta da “Beklentiler Ve Yapılması Gerekenleri” sıralamıştır.
Bu kanunlarda öngörülen; Başta
“Kayıt Altına Alma, Tohumluk
Üretimi Sertifikasyonu ve
Pazarlaması ile ilgili yönetmelikler,
Karantina, Bitki Islahçı Hakları
Uygulama Yönetmeliği olmak
üzere, TOHUMCULUKLA İLGİLİ TOPLAM
19 YÖNETMELİK ÇIKARILMIŞTIR.
24
KAMU-GHTB VE DİĞER RESMİ KURULUŞLAR;
Tohumculuk sektöründe, sektördeki paydaşların birçok rolünü yasalar belirlemiştir.
Tohumculuk sektörü ile ilgili temel dört yasa ve çok sayıda ikincil mevzuat GTHB tarafından
uygulamaya konulmuştur. Bu yasalar ve ikincil mevzuat;
Tohumda kalite standartları,
Kayıt altına alma ile ilgili teknik ve hukuki prensipler,
Pazarda piyasa denetimi ve Tohum ticareti,
Özel sektörde yapılanma,
Gibi hususlar itibarıyla Kamu hukuku hükümlerini içermektedir.
ÜNİVERSİTELER;
Mevcut durumda;
Ziraat fakültelerinde ve tarımla ilgili açılan fakültelerde eğitim ve öğrenci/insan
kaynakları yetiştirme faaliyetleri devam etmektedir.
Bireysel anlamda, farklı türlerde çeşit geliştirme çalışmaları yapılmaktadır.
Bazı üniversitelerde, Tohum teknolojileri (tohum kalitesi, depolama, çimlenme vb.
laboratuvar çalışmaları) konularında çalışmaların olduğu bilinmektedir.
Yine, Bazı üniversitelerde, Moleküler tekniklerin kullanıldığı çeşit tanımlama, hastalık
testleme ile ilgili faaliyetler yapılmaktadır.
Bitki ıslahı ve tohumculukla ilgili master ve doktora çalışmaları yürütülmektedir
ÖZEL SEKTÖR;
Ülkemizde, Çeşit ve üst kademe tohum ithalatı ile birlikte, bitki ıslahı, çeşit geliştirme ve
tohum kalitesine önem veren, laboratuvar ve moleküler tekniklerin ıslahta kullanılmasına
yönelik çalışmalar yapan, üretim ve tohum işleme yatırımlarına ağırlık veren, AR-GE’nin
Tohumculuk
sektörü
KAMU
ÖZEL SEKTÖR
ŞİRKETLER
MESLEK KURULUŞLARI
TÜRKTOB-ALT BİRLİKLER
ÜNİVERSİTE
Dünyada tohum Sektörünün
büyüklüğü; Gelişmiş tohum
sistemleri, özel sektörün
üretim gücü, AR-GE kapasitesi
ve Üniversitelerin bilimsel
çalışmaları ile
değerlendirilmektedir.
Bir ülkede, Tohum sektörünün
bölgesel ve uluslararası
rekabet gücünün
oluşmasında; AR-GE ve üretim
kapasitesi ile kamunun doğru
tohumculuk politikaları ve
tohumculuk sistemleri
önemlidir.
25
önemini bilen ve tohumculukta Dünya’da olup bitenlerin farkında olan bir özel sektörümüz
vardır.
Sektörümüz, tecrübe birikimi, fiili iş ve işlemler ve kuvvetli arzusu itibarıyla,
tohumculuğumuzun gelişimi için her türlü işbirliğine hazır durumdadır.
BEKLENTİLER VE YAPILMASI GEREKENLER
Kamu Açısından Beklentiler ve Yapılması Gerekenler:
Yasaların-ikincil mevzuatların, teknik ve haksız rekabeti engelleyen hususları içermesi,
mevzuatların oluşturulmasında özel sektör, üniversitelerin katılımının sağlanması,
Dünyadaki tohum endüstrisi ve bilimsel alandaki gelişmelerin takip edilmesi,
Kayıt dışı, tohumculuk etkin piyasa denetimi ile önlenmesi,
Üretim maliyeti yüksek, stratejik ve üretimi yetersiz bitki türlerindeki AR-GE’nin
etkin biçimde desteklenmesi,
Kamudaki bilgi, teknik alt yapı, arazi, genetik kaynakların-ıslah materyallerinin
sektörün kullanımına sunulması için mekanizmaların oluşturulması,
Sertifikasyon ve karantina uygulamalarında analiz sürelerinin belirlenmesi, ilgililere
duyurulması, hizmet süreçlerinin tanımlanarak analiz işlemlerinin hızlandırılması,
İhracat işlemlerinde sektörün desteklenmesi, ihracatın kolaylaştırılması, ihraç yapılan
ülkelerde süreci kolaylaştırıcı teknik ve idari tedbirlerin alınması ve teknik engellerin
kaldırılmasına yönelik çalışma ve projeler yapılması,
Sektörün tohumculukla ilgili uluslararası kuruluşlarda etkin temsil edilmesi hususunun
ülke politikası haline getirilmesi, politika ve kuralların oluşturulmasında etkin
olunması,
Tohumculuk yasasında yer alan tohum üretimi, ticareti, sertifikasyonu ile ilgili
yetkilerin devredilmesi ile ilgili süreçlerin hızlandırılması,
Piyasa denetiminde birlik ve alt birliklerden kurulacak yeni sistemlerle
yararlanılması önemlidir.
Özel Sektör/ Birlik ve Alt Birlikler Açısından Beklentiler ve Yapılması Gerekenler:
Tohumculuk yasası kapsamında yetki devri öngörülen alanlarda; Tohum
sertifikasyonu (Etiketleme, tarla kontrolleri, post kontrol testleri vb.) konularında
yetki alınması,
Dayanıklılık ıslahı, sertifikasyon amaçlı fidan, fide, patates ve diğer bazı türlerde
zararlı organizma testlemeleri yapan akredite olmuş “Ulusal Tohum - Fide Test
Laboratuvarları” nın kurulması,
Alt birlikler bünyesinde (TSÜAB, BİSAB, FÜAB vb.) teknik çalışma guruplarının
oluşturulması (bitki gurubu veya çalışma konusu) ve çalışma sisteminin mevzuatla
düzenlenmesi,
Ar-Ge çalışmalarına daha fazla yatırım yapılması, bitki türü bazında yapılacak uzun
süreli bitki ıslahı eğitim programları kamu-üniversite işbirliği ile gerçekleştirilmesi,
26
İhracatın geliştirilmesi -Uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması- diğer
ülkelerle uyumun sağlanması, teknik engellerin kaldırılması amacıyla, kamu ile birlikte
çalışılması ve projeler yapılması,
Piyasa denetiminde( kayıt dışı tohum üretimi ve ticaretinin önlenmesi amacıyla)
görev alınması, bunun için gerekli çalışma mekanizmalarının birlikte oluşturulması,
Alt birlik içinde veya alt birlikler arasında koordinasyonun güçlendirilmesi,
üyelerin etik kurallara uymasının sağlanması,
Tohumculukla ilgili ISF, ESA, APSA gibi uluslararası kuruluşlarda ve ECOSA gibi
bölgesel kuruluşlarda daha etkin olunması amacıyla strateji ve politikalar
geliştirilmesi,
Şirketlerin belirli alanlarda işbirliği yapması, ortak projeler uygulaması ve aynı bitki
gurubunda çalışan firmaların AR-GE-Laboratuvar alt yapısını ortak kullanma
alanında birlikte hareket etmesi…
Üniversitelerden Beklentiler ve Yapılması Gerekenler:
Tohum endüstrisinin ihtiyacı olan temel araştırmaların yapılması,
Tohum bilimi ve teknolojilerinin geliştirilmesi, (tohum kalitesi, depolama , tohum
kaplama, peletleme, taksonomi vb. )
Tohum muhafaza yöntemleri ve araştırma projelerinin uygulanması,
Tohum kalitesi, izolasyon mesafeleri ve zararlı organizmaların teşhisi ve mücadelesi
ile ilgili Metot araştırmaları yapılması,
Gen teknolojileri ve transferi alanında özel sektörün taleplerini karşılanması,
Farklı bitki türlerinde gen havuzlarının oluşturulması ve özel sektörle paylaşılması
önem taşımaktadır.
Sayın Yılmaz, “Kamu–üniversite-özel sektör/meslek kuruluşlarının birlikte çalışacağı
mevzuat–denetim - destekleme ile ilgili politikaların belirlenmesi amacıyla ÜLKESEL TEKNİK
KOMİTELERİN/ÇALIŞMA GURUPLARININ OLUŞTURULMASI” önerisi ile sunumunu bitirmiştir.
TSÜAB Yönetim Kurulu Bşk. Yardımcısı Sayın Ayhan ATALAY Başkanlığında gerçekleştirilen
“Özel sektör bakış açısından Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel sektör
işbirliğinin geliştirilmesi” konulu 3. Oturumun ve aynı zamanda günün son sunumu
Agromar A.Ş. temsilcisi Sayın Dr. Sabahattin Bodur tarafından yapılmıştır.
Sayın Bodur sunumunu;
Dünya’da ve Türkiye’de Tohumculuğun Durumu,.
Özel Sektör Olarak;
Yapmamız Gerekenler,
Üniversitelerden Beklentilerimiz,
Kamudan Beklentilerimiz,
Sonuç-Değerlendirme
Olarak kurgulamış ve bu çerçevede aşağıdaki bilgileri vermiştir:
27
DÜNYA VE ÜLKEMİZ TOHUMCULUĞUNA AİT BAZI TESPİTLER / EĞİLİMLER
Uluslararası tohum ticareti hacmi 10 milyar $, dünya tohum Pazarı büyüklüğü 47
milyar $’dır.
Gıdaya, dolayısıyla tohuma olan talep artmaktadır; gıda bağlamında tohum ülkeler
için stratejik bir araç haline gelmektedir.
Özel sektör araştırma-geliştirme faaliyetlerinde en etkin aktör olacaktır. Tarım artık
yüksek teknolojinin tam odağındadır (biyoteknoloji, moleküler marker, priming, seed
chipping, tohum ilaçlama, vs...)
Büyük firmalar daha çok büyüyecek; küçük firmalar için var olma koşulları daha da
zorlaşacaktır. Firma birleşmeleri devam edecektir.
Özel Sektör Olarak Yapmamız Gerekenler
Yol ve yöntem bellidir. Özgün bir sektör olmak için kendi Ar-Ge’mizi oluşturmaktan
başka bir çıkış yolu yoktur. Bu yüzden dünya ile entegre olmak önemlidir.
Yerli firmaların bu anlamda işbirliği içinde olması çok önemlidir (materyal paylaşımı,
vs).
Vizyon sahibi, rasyonel ve profesyonel düşünebilen bir grup olmak zorundayız.
BEKLENTİLERİMİZ
Üniversitelerden Beklentilerimiz;
Uygulanabilir Araştırmalar
Laboratuvar Desteği
Üniversiteler, özel sektör için en önemli insan kaynağıdır
Gerektiğinde Firma Personeline Eğitim
Staj sisteminde tohumculuğa önem verilmesi…
Artık üreticiler kendi şahsi veya yerel pazarları için üretim yapan “köylü-çiftçi” yapısından dünya pazarları için üretim yapan “profesyonel üretici” yapısına yönelmektedirler.
Bu noktada en büyük destek tohumcu
kuruluşların üretim materyali teminleri
ve üretim teknikleri ile olmuştur.
28
Kamudan Beklentilerimiz;
Araştırmaya Destek….
Gerek Üniversite, gerek özel sektör araştırmalarına finans desteği verilmesi,
Yerel gen kaynaklarının doğrudan özel sektör ile paylaşılması,
TÜBİTAK kaynaklarından, özellikle tohumculuğa olan desteğin artırması, (Son
zamanlarda desteklenen parametrelerde azalmalar başlamış, hatta projeler kabul
edilmez hale gelmiştir. Şirketlerin finans gücü ne olursa olsun tohumculuk konulu
özel sektör projeleri desteklenmelidir.)
Özel sektörün eksiklik hissettiği konularda, laboratuvarların kurulması, örneğin;
Özel sektörün yapamadığı Patolojik testlemeler için merkezi bir laboratuvar
kurulabilir.
Sayın Bodur, sunumunun sonunda, Özel sektör bakış açısından aşağıda özetlenen görüş ve
önerilere yer vermiştir.
Kamu-Üniversite-Özel Sektör üçlüsü aynı dili konuşuyor olmalı. Bu da aynı vizyona
sahip olmak demektir..
Bu üçlü arasında sürekli, olağan ve sonuca odaklı iletişimin var olması gerekir.
o Kamu yasal zemini oluşturarak özel sektörün çalışma alanını iyileştirip
genişlettiğinde,
o Üniversitelerimiz ileri seviyede teknolojinin kullanıldığı küresel ortamda
kendine yer açıp, yetişmiş insan kaynağı sağladığında;
Özel sektörümüz dünya tohum rekabeti içerisinde yer almaya adaydır.
Son dönemlerdeki gelişimimiz iyidir. İyi ya da çok iyi olmak, dünya ile rekabet için
yeterli değildir. Mükemmeli kovalamak zorundayız.
Ekli Programda görüleceği üzere; 4. Oturum Genel Değerlendirme Oturumu TÜRKTOB ve
TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yıldıray GENÇER’in başkanlığında gerçekleştirilmiştir.
Değerlendirme oturumunda, Sayın Gençer, çalıştayın ilk gününün genel bir
değerlendirmesini yapmış, bu meyanda, sunum yapanlara ve ayrıca izleyicilere aktif
katılımlarından dolayı memnuniyetini ifade etmiştir.
Konuşmasında, gün boyu yapılan sunumlardan, katılımcıların sorularından ve konuşmacıların
cevaplarından ve yorumlarından elde edilen sonuçların, TSÜAB Yönetim Kurulu adına,
Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Dr. Ali ÜSTÜN tarafından özetleneceğini belirterek, Sayın Üstün’e
söz vermiştir.
Günün tamamına ait Genel Değerlendirmeye ilişkin hususlar, Sayın Üstün tarafından
maddeler halinde aşağıdaki haliyle katılımcılara sunulmuştur:
29
8. Gerçek anlamda Üniversite- Tohum şirketleri işbirliği yoktur. Ancak münferit
öğretim üyeleri ile şirketlerimiz arasında işbirlikleri bulunmaktadır. Bu çalışmalar
sonucunda;
Bakış açısı farklılıkları,
Beklentilerin uyuşmaması
Güven noktasında sıkıntı olduğu
Öğretim Üyelerinin maddi ve manevi tatmini
gibi konularda sıkıntılar ortaya çıktığı görülmüştür
9. Kurumsal manada üniversite – Özel sektör işbirliği olmadığı ve bunun için yasal
zemin oluşturulması gerektiği anlaşılmıştır.
10. Sektörün üniversiteleri tanımaması ve üniversitelerin de sektörü tanımaması
nedeniyle ortak amaçta buluşmak zorlaşmaktadır. Bu önemli bir sıkıntıdır.
11. Üniversiteler bilgi ve yenilikleri genele (herkese) üretmek durumundadır. Dengenin
nasıl kurulacağı üzerinde düşünülmelidir.
o Sahadaki asıl uygulamasının özel sektörce yapılması..
o Üniversitelerin çeşit ıslahı değil, ıslah öncesi base (temel) materyali
geliştirmesi gerekir.
12. Eğitimin kalitesi yükseltilmeli ve şirketlerimizin ihtiyaç duyduğu donanımlı ara
elemanların ve mühendislerin yetiştirilmesi sağlanmalıdır.
13. İşbirliği için TSÜAB _ TÜRKTOB ve diğer alt birlikler ortam oluşturmalıdır.
14. TAGEM tarafından araştırma faaliyetleri desteklenmektedir, şirketlerimizin bu
desteklere başvurmalarının zemini vardır.
15. TAGEM ‘e bağlı enstitülerden Yarıyol materyali temini mümkündür.
16. Teftiş Kurulu yaptığı denetimlere (dayalı olarak) mevcut kanunun revize edilmesi
gerektiğini ortaya koymuştur.
17. Şirketlerimiz TÜBİTAK ARGE desteği için başvurabilirler. Bakanlık aracılığı ile
başvuruda daha fazla destek sağlanmalıdır.
18. Sektör ARGE önceliklerini belirleyip, TÜBİTAK’a iletmelidir.
19. Gıda, tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile sektör arasındaki işbirliği ile kanun,
yönetmelik ve diğer mevzuat çıkarılmış ve tohumculukta büyük ilerlemeler
sağlanmıştır.
20. Şirketlerimiz TAGEM’den yarıyol materyali alıp, daha kısa sürede çeşit elde
edebilirler.
30
21. Yem bitkileri ve diğer bitkilerin tohumculuğunda, TİGEM arazilerini kabul edilebilir
ücretlerle tohumculuk şirketlerine açmalıdır.
22. ARGE destekleri büyük ölçekli şirketlerimiz tarafından etkin şekilde
kullanılmaktadır. Ancak, küçük ölçekli şirketlerimizin de bu desteklerden etkin
şekilde yararlanması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
23. Kamu, Mevzuat, Denetim ve Destekleme yanında, özel tohumculuk şirketleri ile
işbirliği yapmalıdır.
24. Tohumculuk ile ilgili destekler kaldırılmadan aynı şekilde devam etmelidir.
25. Özel sektör teknik donanımı yüksek elemanlara ihtiyaç duymaktadır.
26. Ziraat Fakültelerinin üç tanesi “Islah Akademisi” şekline dönüştürülebilir.
27. Sebze tohumluğu üreticilerinin destek talebi bulunmaktadır.
28. Sıfır Faizli kredi limitinin 15 Milyon TL. ye çıkarılması talep edilmektedir
29. Ulusal Tohum(cu)luk Danışma Konseyi oluşturulmalı ve yılda 1 defa toplanmalıdır.
TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE
ÜNİVERSİTE-KAMU-ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU
II. BÖLÜM
“SEKTÖR DESTEK SUNULARI VE ÜYELER İLE İSTİŞARE TOPLANTISI”
Çalıştayın ikinci günü (01 Aralık 2015) Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği, TSÜAB
Çalıştaylarında mutat bir uygulama olan “Üyelerle İstişare Toplantısı” yapılmıştır.
TÜRKTOB ve TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yıldıray GENÇER ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Sayın Ümit Bayram KUTLU’nun
birlikte başkanlığını yaptıkları bu bölüme, geçen yıllara nispetle daha yoğun bir katılım
olmuştur.
İlk olarak, programda belirlendiği üzere, “Sektör Destek Sunuları” kapsamında; T.C Ziraat
Bankası Tarımsal Pazarlama Bölüm Başkanlığı’ndan Tarımsal Pazarlama Yöneticisi Sayın
Özlem Çelik tarafından bir sunum yapılmıştır.
Sayın ÇELİK sunum genelinde, Banka’nın kısa bir tanıtımını yapmış, Bankanın faaliyetleri,
Ülkemiz Tarımına katkıları ve Kredileri hakkında bilgiler vermiş, özel olarak ta, detaylı bir
31
şekilde sektörümüzü doğrudan ilgilendiren İNDİRİMLİ FAİZLİ KREDİ UYGULAMALARI’ndan
bahsetmiştir.3
Sunumda ile ilgili verilen bilgiler özet olarak aşağıdadır. (Detayları Örnek Kredi Uygulaması
ile birlikte rapor ekindeki sunum kopyasında yer almaktadır.)
İndirimli Faizli Kredi Uygulamalarına Ait Temel Hususlar:
Tarımsal üretimin geliştirilmesi, verimliliğin ve karlılığın artırılmasını teminen
üreticilerin finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarla karşılanmasına yöneliktir.
Her yıl uygulama, o yıla ait olarak yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ve Tebliğ’e
göre belirlenmektedir.
Üreticilere, her bir tarımsal faaliyet konusuyla ilgili olarak Kararnamede belirlenen
üst limitlere kadar faiz indirimi uygulanabilmektedir.
Faiz indirimli krediler hibe değil, Bankamız mevzuatı doğrultusunda kullandırılan
Banka kaynaklı kredilerdir. Bu kredilere ait faizin tamamı ya da bir kısmı Hazine
tarafından karşılamaktadır.
Kredi işlemlerinde Bankamızın standart kredi prosedürü uygulanmaktadır.
Kredi ile edindirilen tarımsal varlıklar ile tarımsal ürünlerden sigortaya konu olanlar
için sigorta zorunluluğu bulunmaktadır.
Programda belirlendiği üzere, “Sektör Destek Sunuları” kapsamında ikinci sunum, Tarım
Reformu Genel Müdürlüğü, Kırsal Kalkınma Ve Kredilendirme Daire Başkanlığı’ndan Ziraat
Yüksek Mühendisi Sayın Harun GÖK tarafından yapılmıştır.
3 Bu konu ile ilgili olarak ayrıca, toplantı salonu girişindeki alanda TSÜAB tarafından sağlanan Stant
da Banka yetkilileri Sayın Özlem ÇELİK ve Sayın Suzan DEMİR tarafından talebi olan üyelerle birebir
görüşmeler yapılması sağlanmıştır.