Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
TOPLUMSAL ·BiRLiGiN •• • • •
GU(_;LENDIRILMESINDE
DiNI S0YLEMiN 0NEMi
Tarh§mali hmt Toplanh
16 - 18 Ekim 2015
Gaziantep Universitesi Kongre ve Kiiltiir Merkezi
Kampiis I Gaziantep
istanbul 2016
4. TEBLiG
FARKLI iNAN<; GRUPLARIYLA BiR ARADA YA$AMANIN
DiNiJTEOLOJiK BAKIMDAN iMKANI
ilyas <;ELEBi•
Once hazm1nu hiirmet ve muhabbetle selamhyorum. :tkin.ci · olarak Gaziantep Universitesi Rektorliigu'ne, Ilahiyat F?kfiltesi De
kanhgma ve islfun Ara§brmalan Vakfi'na (iSA V) te§ekkiirlerinp. sunuyorum. iSAV, gipta ile izledigimiz faaliyetlere imza atmaya devam ediyor. Bu gi.izel faaliyetlerden birini de §U an burada icra ediyoruz. Bu hayrrh hizmetlerin bundan sonra da devanuru diliyoruz.
Allah kahndan gonderilen dinlerin amaa iki ana noktada toplanabilir. Bunlann i1ki insanlara hakikatleri sunmak, kendi imkfu:µar1 ile . ula§amayacaklari konularda onlari bilgilendirmek; ikincisi ise insanlarm diinya ve ahiret- saadetini saglamakbr. Yiice Allah bµnun i<;in insanlarm arasmdan ·baz1 kimseleri peygamb~r olarak gorevlendirmi§ ve onlar araahgiyla insanlara diinya hayatmda birtaknn yiikiimliiliikler yiil<lemi§, bu yiikiimliiliiklerin yerifle getirilmesi oranmda da diinya ve ahiret saadetinin ger~ekle§ecegini vaad etmi§tir. Soz konusu yill<iimliiliikler Allah i<;in olanlar, insanlara, dogaya ve diger canhlara kar§I oianlar §eklinde gruplandmlmaktadrr: Biz, b}l tebligimizde Allah' a kar§1 itikadl yill<iimliiliiklerimizin islfun' a ve farkh dinlere mensup inan~ gruplariyla bir arada ya§amamiz iize-
•Prof. Dr., istanbul 29 Mayis Universitesi IBuslar Aras1 islam ve Din Bilimleri Fakilltesi, [email protected]
146 TOPLUMSAL Biru.iGiN GU<;LENDiR.iLMESiNDE DiNi SOYLEMiN ONEMi
rindeki etkileri i.izerinde duracak, islarn toplumunda varhguu siirdfuen miislim-gayr-i miislim biiti.in inane; gruplar1yla bir arada ya§amarim yollaruu ar~trracak ve bu hususta gelenegimizde mevcut olan olumlu omekler iizerinde duracagi.z.
Bilindigi i.i.zere islfun tevhld dinidir. Ona girmek ic;in kelirne-i §ehadet getirilir. Kelime-i §ehadet Allah'm birligini ve Hz. Muham~
med'in O'nun elc;isi oldugunu dile getirir. Giinde be§ defa okunan ezanlarda ayru ciimleler tekrar edilir, yeni dogan <;ocuklarm kulag1-na o okunur, olmek iizere olan ki§ilere ayru ciimleler telkin edilir.
Tevhld esas1 ile birlik ve biitiinliik arasmdaki ili§kiyi belirtmek ic;in once tevhld kavrarm iizerinde dtirmak istiyorum. inane; esaslannm oziinii ve ozetini olu§turan kelirne-i tevhld, iki ana es?-s iizerine kurulmU§tur. Bunlarm ilki Allah'm birligini, ikincisi ise O'nun insanlarla miinasebeti.ni saglayan niibiivveti · vurgulamaktadrr. Kelirne-i tevhld gramer a<;srndan irdelendiginde once Ia olumsuzluk edah ile "hic;bir tannnrn bulunmadig-t" sonra da ilia istisna edah ile "sadece bir ve gerc;ek tann olan Allah'm ispat edildigi" gorillfu. Meramm istisna yoluyla ifade edilmesi tevhld ilkesinde §irke sebebiyet verecek inan9arm biiti.iniiyle gec;ersiz hale getirilmesini, ardmdan da eksiksiz olarak ispatrn gerc;ekle§tirilmesini bildirir.
islfun' da hem metafizik anlamda hem de fizikl anlamda tevhld (birlik) esastrr. Kelime-i §ehadetin birinci kisrm metafizik, ikinMetafizik anlamda tevhld, kelime-i tevhldde ifade edildigi gibi bu filemi yaratan ve de~am ettiren Yiice Allah'm zatrnda, sifatlarmda ve fiillerinde bir olu§u di kisrm ise fizik filemdeki tevhidi temsil etmektedir. insanlarin Allah'rn birligme inanmas1, onlarm ayru ilah tarafmdan yarattldiklanru, ayru kurallarla yonetildiklerini, dolayis1yla hic;birinin digerinden farkh ve ayr1calikh yoniiniin olmadiguu ifade eder. islfun'rn birlik esas1 ayru zamanda Allah'm yarathgt bu filemde gaye ve hedef birligi.nin de oldugunu ifade ed~r. Alemde gaye ve hedef birligi oldugu i<;in de orada c;eli§kiler soz konusu degildir; her §ey Allah'rn emrine ram olmu§tur, O'na itaat etmekte ve O'nun emrine uymaktadrr. Hz. Muhammed i~e Miisliimanlarrn ayru Allah'a, ayru
Farkh inan~ Gruplanyla Bir arada Ya§amarun Dini Balamdan im.karu 147
peygambere, ayrµ kitaba ve ayru dine inanan bir iimmet olduklanru bildirir.
Tevhid ~er~evesinde yiice dinimi.zin ortaya koydugu ilke ve esaslara gore Allah Tefila insanlar1 farkh renkte, farkh dilde ve farkh kabiliyetlerde yarabru§br. Bunwtla beraber biitiin insanlar ya neseben ya da <linen karde§tirler. Hepimizin bildigi gibi Kur' an, farkhhklann tabil oldugunu k~bul eder, bu nedenle de dillerin ve renklerin farkh olmasirun Allah'm varhguun delillerinden oldugunu ifade eder.
"O'nun kamtlarzndan biri de, gokleri ve yeri yaratmasz, dillerinizin ve renklerinizin farklz olmaszdzr. $uphesiz bunda bilenler i9in ibretler vardzr." (er-Rum 30/22) buyrulurken bir ba§ka ayette:
"Rabbin dileseydi, insanlarz elbette tek bir ummet yapardi." (Hud 11/118) buyrularak insanlarm farkhhklarmm ilfilll hikmetin ve smavm bir par~as1 oldugu vurgulanmaktadrr.
Hucurat suresi 13. ayette ise bu hususta '§Ciyle bir ol¢t getirilmektedir:
"Ey insanlar! $uphesiz sizi bir erkek'ile bir di§iden yarattzk, tant§asznzz diye sizi kavim ve kabilelere ayzrdtk. Allah katznda en degerli olanznzz, O'na itaatsizlikten en fazla sakznanmzzdzr. Allah her §etJi hakktyla bilendir." (el-Hucurat 49/13).
Goriildiigu iizere farkh dil ve renklerde yarablma ve farkh etnik gruplara mensup ktlmma iistiinliik vesilesi olsun diye degil, kim1ik edinme ve bu kimlikle tarurup tam§ma amacr giitmektedir. Dolayis1yla bu filemde bulunU§umuz, karde§lerin bir arada bulun-
. mas1 §eklinde ohnahdrr. Her miisl~anm mii'min _karde§ine, karde§lik hu.kukuna yara§rr §ekilde davranmas1 gerekir.
Bilindigi iizere islam'm temel ogretilerinden biri de zuliim. ve haksizhklara kar§l 9kmak ve Allah'm · yarattigi varhklara §efkat ve merhametle davranmak, insanlarla ili~kilerde adalete riayet etmektir. Kur'an, Miislim-gayr-i Muslim biitiin insanlara adaletle davran-
148 TOPLUMSAL BiRLiGiN GU<;LENDiRiLMESiNDE DiNi SOYLEMiN ONEMi
manuz1 emretmektedir. islam'a gore gayr-i Miislimler islam toplumunda Miislii.manlarm giivencesi albnda yagamaktadrrlar. Miisliimanlann caru, mah ve rrzi kutsal oldugu gibi gayr-i Miislimlerin de cam, mah ve. rrzi kutsaldrr. Dolayis1yla hi~bir kimse hakstz yere ba§kalarmm caruru, mahru ve rrziru ~igneyemez. Boyle bir davraru§ zu-
. him sayi.hr. Zulilm i§leyen ise biittin Musliimanl.ar1 kar§ismda bulur.
Ote yandan yiice kitabmuza gore inananlarm karde§ligi esasb.r. Dolayis1yla bu diinyaya kavga i~ degil, Yiice Rabbimizi tan1-mak, O'na itaatkar kul olmak, insanlarla sevgi ve bar1§ i~de bir arada yagamak i~in gonderildik. Bu nedenle Kur' an birligi, day aru§mayi, karde;; olmayi, sulhii emrederken aynhgi, ihtilab., niza ve ~ah§mayi reddetmektedir. Kur'an'da mii'minlerin karde9ligi vurgulanarak onlarm arasmda sulhiin esas oldugu gu gekilde dile getirilmektedir:
'.'Mii'minler ancak karde§tirler. Oyleyse kard~§lerinizin arasznz diizeltin ve Allah' tan korkun ki esirgenesiniz." (el-Hucurat 49/10).
"Hep birlikte Allah'zn ipine (fslllm'a) szmszki yapz§zn; par9alanmaym. Allah'zn size olan nimetini hattrlaym; hani siz birbirinize di.i§man ki§iler idiniz de o, gonullerinizi birle§tirmi§ti ve O'mm nimeti sayesinde karde§ kimseler olmu§hmuz." (Al-i imran 3/103).
Kur'an-1 Kerim'de bu ayetten sonra mii'minler ar!lsmda "hayra ~agiran, iyiligi emredip kotilliigii meneden bir topllllugun bulurunas1" (Al-i imran 3/104) emredilmekte, "Kendilerine apa~ deliller geldikten sonra par~alarup ayrlhga dii§enler gibi olmaym. i§~e bunlar i~ biiyi.ik bir azap vardrr." (Al-i imran 3/105) buyurulmaktadrr. Enfal suresinde ise mii'minlere Allah'a ve Resuliine itaat emredildikten soma birbirlerine dii§memeleri ve ~ekigmemeleri istenerek §Oyle buyurulmaktadrr:
"Allah ve Resuliine itaat edin, birbirinizle ~eki§metjin; sonra korkuya kapzltrsznzz da kuvvetiniz gider.". (el-Enfal 8/46).
Bu ilfilU beyanlardan da anla9tldigt gibi islam' da mii'minlerin karde§ligi esasb.r. Onlar ayru iimmeti.n ciizleridir. Farkh mezhep
Farkh inan~ Gruplanyla Bir arada Ya§amarun Dini Bala.mdan imkaru 149
veya me9rep iizere. olabilirler. Ancak birbirleri ile c;eki9memeleri, birbirleri ile kavga etmemeleri, aksine Allah'm ipi olan islam'a s1mstla..sanlmalan hususunda birle9meleri emredilmektedir.
\ Bu teorinin ilk uygulamasrm Hz. Peygamberlin siinnetinde.goriiyoruz. Bilindigi iizere Mekke' de Miisliimanlarm mii§riklere kar§I stla. bir miicadelesi vardi. <;iin.kii burada Hz. Peygamber islam'1 teblig ettigi zaman, mii§rikler onu dinleyip soyledikleri iizerinde dii9iinerek kabul v.eya reddetme yoluna gitme yerine onu dinlemeden inkara kalki§1yorlardi. Bununla da yetinmeyerek Mi.isl iimanlara ellerinden gelen i§kenceyi yap1yorlardi. Bu durumda Miisl~anlara kalan ya Mekke' de kahp onlada fiilen miicadeleye devam etmek ya da Mekke' den ba§ka bir yere ~cret etmekti. Mii~liimanlar daha b an§91 olan hicreti. tercih ettiler ':'e once Habe§istan' a sonra da Medine'ye hicret ettiler. Miisliimanlar Medine'ye gittikleri zaman oranm halki ile din merkezli degil, yurt merkezli i§birligine gittiler ve Medine'nin yerlisi olan Arap, Yahucti, Hiristiyan ve diger unsurlarla Medine v.atanda§hgi iizerinde anla§arak ortak dii§mana kar91 Medine'yi savundular. Yahudi_ ve Hrristiyanlar bu anla9maya sadik kaldiklan siirece Miisliimanlar soz konusu anla§mayi bozmadilar.
islam .tarihinde hak, adalet ve bar19 iizerine bina edilen bu yap1Il1Il bir omegini de Osmanh millet ·sisteminde goriiyoruz. Osmanh devleti irk veya etnik kimlik iizerine kurulu bir devlet degilcti~ Bunun yerine Yahucti, Rum, Ermeni gibi azmhklarm birer millet olarak adlandmldigi ve farkh unsurlann olu9turdugu ancak kumandanm Miisliimanlann elinde bulundugu bir devletti. Osmanh i9fl Miisliimanlar Hanefi, $afil, Mali.kl, Hanbell, Matfuidi, E§' ar! gibi Siinnl mezheplerle Alevi, Bekta§i, Nak91, Kactirl, $azell gibi tasavvufi gruplardan olu§mu§tur. Miisliimanlan olu9turan etnik yap1 ise Ti.irk, Kiirt, Laz, Giircii, <;erkez, Arnavut, Bo9nak, Romen gibi unsurlardan . olu9maktaydi. Bunlarm tiimilniln asll unsur olU§lan .esash. Dolay1-s1yla bunlann birbirleri ile barl§Ik olarak bir arada ya§amalan soz konusuydu. Zaman zaman degi9ik gruplara kar91 gii<; kullarulmas1 di§laridiklar1 ic;in degil, onlarda gorillen kalki§rna sebebiyle icti. Os-
150 TOPLUMSAL BiRLiGiN GU<;LENDiRir.MESiNDE DiNi SOYLEMiN ONEMi
manh'da bunun tek istisnas1 $ia'drr. 0 da <linden veya mezhepten degil, iran'la ya9anan siyasi ihtilaflardan kaynaklanan bir durumdu.
Sonu~ta Medine' de Ensar ve Muhacir §eklinde te9kilatlanma Mtisliimanlann bir iimmet olu9unun ontinde bir engel te9kil etmedigi gibi, Osmanh'da da Stinnl- Alevi; Nak§i-Bekta9i §eklinde te9kilatlanma devletin ontinde bir engel OlU§tuIIDamJ§hr. Aksine hepsi i§ ba9a dti9ttigunde ulii'l-emrin komutasmda islfun yurdunu dii9manlara kar91 cansiperane savunmu9lardrr. <;anakkale ve istiklal sava9lan bunun en giizel karutlar1drr.
Bu uygulamalardan anhyoruz ki gruplar ve frrkalar merkezi yi:inetimle ayru hedeflere yi:ineldikten ve bir aynhk gaynhk olu§turmadiktan sonra farkh olu9umlar halinde olmalari herhangi bir problem olU§turmamaktadrr. islam toplumu 9ok sesli bir toplumdur. Bu 9ok seslilik onlarm birligme zarar vermemelidir. Sfililerin "kesrette vahdet" dedikleri yap1yi olU§turmak esastrr. Nitekim islam tarihinin ilk di:inemlerinde bir9ok frrka ortaya 9lkrm§, kendilerine ozgii gorii§ler serdetmi§lerdir. Ancak bunlar siyasi otoriteyi kabul konusunda bir ikilem ya9amami§lardrr. Dolayis1yla saglam bir merkezi yonetimin bulundugu di:inemlerde frrkalar negatif unsur degil, aksine pozitif enetji iireten mekanizmalar olmU§lardrr.
c;izilen bu tabloya kar91 b.aztlar1 diyebilir ki islam' da madem bu kadar birlik ve beraberlik vurgularuyor da, bizzat Hz. Peygam
ber'in agzmdan Miisliimanlarm 73 frrkaya ayrtlacagma ili§kin rivayetler hakkmda ne diyecegiz? Aynca islam tarihinde itikadl a91dan Ehl-i Siinnet ve Ehl-i Bid'at olarak adlandrrtlan ve inan9 tarihimizi bir negatif miicadele alanma donii9tiiren yap1 soz konusu degil midir? islam frrkalarrmn kendi aralarindaki farkhhk dtinyaya degil, ahirete yi:ineliktir. Devletin vatanda91 (yurtta§) olmalar1 bakmundan aralarmda £ark yoktur. Devlet vergi toplarken, askere ahrken, hiz
met gi:itiiriirken onlarm inan9 ve mezhebine bakmaz. Dolayis1yla &rkalara ayrtlmak her zaman bir zaaf i9areti degildir. Aksine o 9ogu zaman insanlara verilen ozgiirliigtin kullarulmaslIUil bir alametidir. Din saglam bireylere ve bu tarz bireylerden olu§an cemaat ve topl u-
'
Farl<h inan~ ~ruplanyla Bir arada Y~amarun Dini Balamdan imkaru 151
luklara onem vermektedir. Unutmayahm ki, ~iik ta§larla orillen duvarm bir degeri yoktur.
islam, klyamete kadar biitiin insanlara gon1erilmi§ olduguna gore, onun her zaman ve her yerde anla§tlabi.lir ve ·uygulanabilir olmas1 gerekir. islam bu esnekligi Kur'an'm ifade ve uslubii.ile gerc;ekle§tirmektedir. Soz konusu esnekligi Abbasi devletinin kii~ beyliklere bolilndiigu donemden bir omekle a¢<layahm. Bilindigi iizere Abbas! devleti otoriteyi yitirince ortaya c;ikan beylikler birbirleri ile hiikiimrailhk mikadelesine ba§larru§lardi. He.r beylik kendiri.e bir kimlik olu§turma noktasmda bir mezhebi tesahiip edinerek onun propagandasma ba§larru§, diger mezhepleri tekfir veya tadl.il ederek otekile§tirmeye c;ah§rru§h. i§te bu donemde devreye giren Biiyii.k Sel~u Devleti siyas! birligi saglamak ic;in askeri ve siyas! faaliyetlerini devam ettirirken, din! birligi saglamak ic;in de ulemay1 gorev~ lendirmi§ti. Donemin me§hur filimlerinden olan imam Gazzfill, kaleme aldigi FaysalU't-tefrika bei1ne'l-islfim .ve'z-zendika adh eserinde mevcut durumu §oyle dile getirmektedir: Her frrka kar§1smdakini tekfir ediyor ve Hz. Peygamber'i yalanlamgiru iddia _ediyor. Sozgelimi Hanbeli E§ari'yi "Allah ic;in yukar1 ciheti ve ar§ta istivayi kabul etmeyerek Hz Peygamber'i yalanladtl<lariru soyleyip" tekfir idiyor. E§' ari de Hanbeli'yi te§bµ-te dii§tii.kleri ve "O'nun benzeri hic;bir §ey yoktur" ayeti konusunda Resul-i Ekrem'i yalanladtl<lar1 ic;in kfilir olduklariru soyliiyor. Ote yandan E§ari Muteziliyi ruyetullahm cevaz1 ve Allah' a sifatlarm nisbeti konularmda peygamberi yalanladiklan ic;in tekfir ediyor. Mutezill ise E§ari'yi sifatlar1 isbat suretiyle teaddiid-i kudemaya sebep olmak ve tevhid inancmi ihlal etmeleri sebebiyle tekfir ediyor. Bu vartadan kurtulmarun yolu, tekzib ve tasdik kavramlarnun tarum ve hakikatlerini bilmendir. Soz konusu frrkalarm birbirlerini tekfir ederken ne denli a§mya kac;hklanrn ancak bu yolla anlayabilirsin." ·
imam bu daguukhgi ortadan kaldrrmarun yolu olarak te'vil yontemini onermektedir. Bilindigi iizere te'vil, miicmel ve miite§abih naslarm anlamlarmda tercihte bulunmak demektir. ikinci.lerine
152 TOPLUMSAL BiRLiGiN GU<;LENDi:RiLMESiNDE Oi:Ni SQYLEMiN ONEMi
ise miite§abih. denilmektedir. $oyle ki: Din! naslann bir la.snurun anlarru sabit bir kisIIUrun anlanu ise degi§kendir. Birinci.lerine muh~ kem, Muhkem olanlar pergelin sabit ucunu, de~kenler ise hareketli ucunu terrisil etmektedir. Naslarda miite§abih ifadelerin mevcudiyeti farkh anlay:t§ ve frrkalarm ortaya <;tl<masma neden olmaktadrr. Bu da islam toplurnunu homojen olma yerine renkli ve heterojen kilmaktadrr. Ashnda sabitelerde anla§rnak §arb.yla farkh dii§iince ve anlayi§lara sahip. olmak zaaf degil, zenginlik alametidir. islam toplumu boyle bir zenginlik iizerine bina edilmi§tir. itikatta Selefiyye, E§'ariyye, Matiiridiyye; amelde Hane.fiyye, $afiiyye, Malikiyye ve Hanbeliyye gibi frrka ve mezheplerden olu§an Ehl :.i Siinnet bu renkli ve heterojen yapmm giizel bir omegidir. Ehl-i Siinnet filimleri bu heterojen yap1yi bir arada tutmak i<;in olduk<;a itidalli ve kapsayia. ilkeler vaz'etmi§le~dir. Omegin Ehl-i la.bleyi tek.fir etmeme, tenzili reddetmedik~ tevili dolayis1yla hi<; ·kifilseyi dfu dl§ma itmeme, giinahkar veya giinahsiz mii'min olan herkesin arkasmda namaz k.Ilma, sahabe-i kirami hayirla yad etme °gibi kapsayia. kurallar sayesinde farkh inan<; gruplanyla bir arada ya§ama imkanmr saglanu§Iardrr.
Giiniimiize gelince, Osmanli devletinin yik.Ilmas1 ve hilafetin ilgasmdan sonra Miisliimanlar arasmda bir ortak merkezi .otorite kalmadi. istiklal sava§I, kuvay-1 milliye, Birinci Tiirkiye Biiyiik Millet Meclisi ve Cumhuriyet'in kurulu§u a§amalannda ortaya konan farkh kimlikleri ortak rrl.ill1 hedeflere yonlendirme ba§ar1s1 daha sonraki donemlerde gosterilemedi. Aksine etnik ve d.ini kimlikler reddedilerek tek kimlikli bir ulus olu§turulmak istendi. Kapattlan medrese, tekke ve tarikatlarm yerine Bah ti.pi okul, kuliip, ocak ve evler as:tldi. Bunlardan orgiin egitimi temsil eden mektepler ya§arken, yaygm egitim ama<;h kurulan ocak, ev ve kuliipler halk tarafmdan benimsenmedi. Ashnda bu giri§imlerle halk.In sosyolojik yap1s1 ile oynandi, demografik dengeler iizerine ·bina edilmi§ bulunan toplumsal yap1 alt iist oldu. Giiniimiizdeki sosyal sorunlarm baztlanrun temelinde bu tiir miidahaleler yabnaktadrr. Merak edenler Osmanh · donemindeki Diyarbala.r'm demogra.fik yap1sma bakabilirler. Soi
Farkh inan~ Gruplanyla Bir arada Ya§amarun Dini Bakundan imkaru 153
konusu donemde Diyarbakrr'm yiizde kac;i Tiirk, yiizde kac;i Kiirt, yiizde kac;i Arap, yiizde kac;i Tiirkmen, yiizde ka9 Ermeni, yi.izde ka9 Siiryani idi? Oradan bugfutl<ii duruma nastl gelindi?
Dengeler bozulup merkezi otorite ortadan. kalkmca her grup kendi politikasllU olu§turur oldu. Halbuki siyas1 ve kiiltiirel bakimdan biiyiik bir degi§im ge<;iren ~slam diinyas1 giinilmiizde her zamankinden daha c;ok birlige ve fertlerin kendini bagh kabul edecegi merkezi bir otoriteye ihtiyac; vardrr. i§lerin istenilen §ekilde gitmemesinin nedeni adem-i merkeziyetc;i yap1drr. Eskiden oldugu gibi giiniimiizde de islam toplumlarmda Sele.ti, gelen~kc;i, mistik, siyaset merkezli ve sekiller akmtlar bulunmaktadrr. Aradaki fark, giiniimiizdeki akmtlar dinin hakikatleri ile kendi hakikatlerini birle§tirerek tek dogruyu kendilerinin temsil ettigini iddia e tmektedirler. Miisliiman gruplar bulunduklar1 yerlerde adeta gettolar olu§turarak
. tabir yerinde ise mikro dinler, bu dinlere ili§kin mikro iimmetler ve ba§larmda baronlar olU§turmll§ haldeler; cemaati islam iimmeti, liderini Hz. Peygamber ve cemaat fertleri aras1 ili§kiyi de islam karde§ligi ~e ozde§le§tirmeye ba§laIIU§lar~. Merkezi bir bagi olmayan bu mikro yaptlar, yabanctlar tarafmdan kullantlmaya miisait, miisliimanlan birbirine dii§iiren ve kavgalara neden olan bir durumdur.
Giiniimiizde egemen olfil! mikro frrka ve cernaat yap1s1Ill tahlil ettigimizde §U hususlan mii§ahede etmekteyiz: .
1. Her grup kendi konumuna gore naslan baglanundan kopararak parc;aa bir okumaya tabi tutmakta; ozel durum ve ifadeleri genelle§tirerek evrensel mesajlar 9karmaya c;ah§maktadrr.
2. Her grup gene! islam karde§ligini degil, mikro yap1yi destekleyici bir dil kullanmakta, bunun sonucunda miisliimanlar ayr1§tmlmakta ve otekile§tirilmektedir.
3. Gruplarm dini ozii ile degil, §ekli ile benirnseyen bir dindar-:hk anlayt§illl tercih ettikleri goriilmektedir. Bu anlayi§ta irnan ve ihlasla kulluk, insanlara kar§I samimi ve ahlfil<.h davranmak gibi deruru tutumlar yerine muamelat, §ekil ve sirngeler one c;tl<maktadrr.
154 TOPLUMSAL BiRLiGiN GU!';LENDiRiLMESiNDE DiNi SOYLEMiN ONEMi
Sozgelimi ~ ve .kiyafet veya §ekli baz1 tavrrlarla ortaya konulan dindarhkla tatinin olunmaktadrr.
4. Her grup kendi realitesine uygun bir din anlayi~nru benimsemekte ve gerc;ek dini kendilerinin temsil ettigini savunmaktadrr. Halbuki tek tip bir din anlay1§IIU iddia etmek, din anlaYI§rmn dogasma aykmdrr. Tarihte de tek tip degil, hem itikatta hem de amelde farkli yorumlara dayanan birc;ok din yorumlan c;ikmi§trr. Burada esas olan soz konusu yorumlarm bir i.ist olu§um olan islam i.immetinin birligme zarar vermemesi ve ayru hedeflere dogru yol almas1drr. Tarihte bunun ornegi Ehl-i si.innette gori.ilmektedir: ~oyle ki, islam'm i9nde kalmanm ilke ve esaslar1 belirlenmi§, bu hususta birtakrm c;erc,;eve fikirler olu§turulmu§ ve bu c;erc;evenin ic;inde kalmak kaydiyla insanlarm kendilerine ait yorum ve anlayi§lar olu§turabilmelerine imkan t~hr.
5. Mevcut benmerkezci dil yerine te'vil ve uzla§1yi esas alan bir dile .ihtiyac; bulunmaktadrr. Maalesef giini.imi.izde dil ile eylem arasmdaki ya.kin ili§ki goz ard1 edilmektedir. Dilde te'vil, yorum ve uzla§lY1 benimseyen kelam ilmi reddedilerek zahir! anlayi§I one <;Ikaran lafizcr selefi dil benimsenecek olursa, bu dilin eyleme doki.ilmti§ §ekli, giintimiizde sikc;;:i kar§tla§hguruz radikal din anlayi9lar1 olacakhr. Ehl-i Sfuilletin aktlCI, itidalli ve c;ogwcu din yorumu terk edilerek yerine·her tiirlti yorumu reddeden s1g, a§m ve gayr-i makul anlayi§lar ikame edilmeye c;ah9tlmaktadrr.
Sonuc; olarak giini.imi.izde miislµmanlarm butiiniinii temsil . eden bir manev! otorite veya liderlige §iddetle ihtiyac; soz konusudur. Bu kadar insan kendi haline brraktlacak olursa, ic;lerinden istismarcr da, radikal de, hurafeci de c;ikar. Ki9isel din yorumlar1 islam'1 ozii ile degil de 9el<l.i ile anlayan yaptlara; iman, ibadet ve ahlfil< gibi ana hedefleri ikinci plana brrakarak diinya nimetlerinden daha fazla pay almayi, bunun i9n de cemaat holdingleri, banka ve finans kurumlar1 kurmayi tercih eden olu9umlara sebep olmaktadrr. Bu vadiye girilince de ba9anh olmak i9n siyasetle irtlbat kurulmakta, hatta onunla ic; ic;e olma durumlar1 dogmaktadir. Gittikc;e dunyevile§en bu yap1, insanlar1 islam'm oziinden uzakla9hrmakta,· kapitalist sistem
Farkh inan~ Gruplanyla Bir arada Ya§amarun Dini Bakundan imkaru 155
ic;inde liberal rekabete siiriil<lemekte ve sistemin parc;as1 haline getirmektedir. 0 zaman da giincel siyaset ve kapitalist ekonorn.4rln · kurallanna gore <;ah§an, ic;i bo§alb.lrru.§ bir dindarhk ortaya c;tl<maktadrr.