127

Vocabulary

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Vocabulary
Page 2: Vocabulary

VOCABULARY

Page 3: Vocabulary

ELEMENTARY

VOCABULARY LESSON 1

apple

bag

because

Brazil

brother

camera

children

cinema

country

day

dictionary

doctor

Egypt

England

evening

extension

fine

flat

France

from

Germany

goodbye

have

Hello

elma

çanta

çünkü

Brezilya

erkek kardeş

fotoğraf makinası

çocuklar

sinema

ülke

gün

sözlük

doktor

Mısır

İngiltere

akşam

dahili

iyi

daire

Fransa

den,dan

Almanya

hoşça kal

sahip olmak

merhaba

VOCABULARY LESSON 2

accountant

address

age

American

anything else

apartment

Argentina

at home

aunt

big

boyfriend

brother

cake

Can I have...?

Can I help?

cheap

chicken

chips

chocolate

coffee

coffee bar

cold

college

dancer

muhasebeci

adres

yaş

Amerikalı

başka bir şey

apartman

Arjantin

evde

hala,teyze

büyük

erkek arkadaş

erkek kardeş

kek

Alabilir miyim?

Yardım edebilir miyim?

ucuz

tavuk

patates cipsi

çikolata

kahve

kafe

soğuk

kolej

dansçı

1 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 4: Vocabulary

her

house

Hungary

international

Italy

Japan

job

key

language

learn

letter

live

magazine

married

me

Mexico

my

name

newspaper

nice

not bad

orange

postcard

Russia

see you

sister

Spain

onun ( bayan)

ev

Macaristan

uluslararası

italya

Japonya

meslek

anahtar

dil,lisan

öğrenmek

mektup

yaşamak

dergi

evli

bana

Meksika

benim

isim

gazete

hoş fena değil

portakal

kartpostal

Rusya

görüşürüz

kız kardeş

İspanya

daughter

different

difficult

drink

easy

egg

exciting

expensive

fast

father

first name

French

friendly

girl

girlfriend

good

grandfather

grandmother

hamburger

happy

here

here you are

hi

holiday

horrible

hot

how much?

kız evlat

farklı

zor

içmek

kolay

yumurta

heyecan verici

pahalı

hızlı

baba

İlk ad

Fransız. Fransızca

arkadaş canlısı

kız

kız arkadaş

iyi

büyük baba

büyük anne

hamburger

mutlu

burda

buyrun

merhaba

tatil

korkunç

sıcak

Ne kadar?

2 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılaınaz.

Page 5: Vocabulary

stamp

student

teacher

telephone number

thank you

thanks

the USA

this (book)

ticket

want

where

your

policeman

pound

practice

price

salad

slow

small

snack bar

snow

son

soon

use

who?

wife

write

pul

öğrenci

öğretmen

telefon numarası

teşekkür ederim

teşekkürler

Amerika

bu ( kitap)

bilet

istemek

nere

senin

polis

sterlin

uygulama yapmak

ücret

salata

yavaş

küçük

ayakta atıştırma

kar yağmak

erkek evlat

hemen

kullanmak

kim

bayan eş

yazmak

how old?

husband

ice-cream

identity card

Ireland

journalist

love

lovely

menu

mineral water

morning

mother

new

now

nurse

old

orange juice

pardon

photo

pizza

please

Poland

speak

subway

surname

Switzerland

tea

kaç yaş?

erkek eş

dondurma

kimlik

irlanda

gazeteci

aşk

şirin

menü

soda

sabah

anne

yeni

şimdi

hemşire

eski

portakal suyu

pardon

fotoğraf

pizza

lütfen

Polonya

konuşmak

metro

soyad

İsviçre

çay

3 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez. çoğaltılamaz.

Page 6: Vocabulary

young

yard

wonderful

VOCABULARY LESSON 3

a little

afternoon

ambulance

architect

Australia

barman

be quiet !

beer

before

biology

boat

breakfast

busy

but

centre

city

clock

collect

come

day

deliver

design

do the accounts

genç

bahçe

harika

küçük

öğleden sonra

ambulans

mimar

Avustralya

barmen

Sessiz ol!

bira

önce

biyoloji

bot

kahvaltı

meşgul

ama

merkez

şehir

duvar saat

biriktirmek

gelmek

gün

dağıtmak

şekillendirmek

hesap yapmak

tuna

uncle

understand

VOCABULARY LESSON 4

A lot

after

always

autumn

bad

bar

baseball

beach

block

boring

brown

bus

buy

called

car

chat

Chinese

colour

come

computer

computer game

cook

dance

ton balığı

amca,dayı

anlamak

çok

sonra

her zaman

sonbahar

kötü

bar

beyzbol

Plaj

blok

sıkıcı

kahverengi

otobüs

satın almak

adlandırılan

araba

muhabbet etmek

Çin, Çince

renk

gelmek

bilgisayar

bilgisayar oyunu

yemek pişirmek

dans etmek

4 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 7: Vocabulary

dog

drive

end

every day

Excuse me

fireman

fly

flying doctor

football

free time

German

get up

glass

go

go to bed

guest

help

hospital

house

how

hurry up

interpreter

island

language

late

like

listen

köpek

araba sürmek

son

her gün

pardon

itfaiyeci

uçmak

uçuş doktoru

futbol

boş zaman

Alman, Almanca

kalkmak

cam

gitmek

yatağa gitmek

misafir

yardım etmek

hastane

ev

nasıl

acele et

tercüman

ada

dil,lisan

geç

sevmek

dinlemek

different

dinner

do

domestic

don't worry

early

especially

every day

Excuse me

export department

exposure

fall

family

famous

fantastic

favourite

film

flower

food

fortunately

friend

go out

gold

grey

gym

headquarters

here

farklı

akşam yemeği

yapmak

iç.içsel

üzülme!

erken

özellikle

her gün

affedersiniz

ihracat departmanı

poz, film

güz

aile

ünlü

mükemmel

favori

film

çiçek

yiyecek

Allahtan, neyse ki

arkadaş

dışarı çıkmak

altın

gri

jimnastik salonu

genel müdürlük

burada

5 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 8: Vocabulary

look after

love

make

man

money

music

never

non-stop

north

office

only

ordinary

people

perhaps

petrol

pilot

plane

play

post

postman

pub

radio

school

scientist

sell

serve

shop

ilgilenmek

sevmek

yapmak

adam

para

müzik

asla

durmaksızın

kuzey

ofis

sadece

sıradan

insan

muhtemelen

benzin

pilot

uçak

oyun

posta

postacı

bar

radyo

okul

bilim adamı

satmak

hizmet etmek

dükkan

hobby

hour

how?

I'm sorry

ice hockey

ice-skating

interesting

interview

it doesn't matter

jogging

kid

lake

learn

leisure

long

make

meet

near

never

new programme

next

of course

often

only

open

pardon?

parents

hobi

saat

nasıl

üzgünüm

buz hokeyi

buz kayağı

ilginç

anket

farketmez

yürüyüş

çocuk

göl

öğrenmek

boş

uzun

yapmak

buluşmak

yanında

asla

haber programı

bitişiğinde

tabi ki

sık sık

sadece

açmak

pardon

ebevyn

6 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 9: Vocabulary

shopkeeper

sick

sit down

skiing

small

speak

summer

supper

taxi driver

television

tennis

that's right

there

thing

tired

too

tourist

town

translate

undertaker

vanilla

walk

watch

week

weekday

wine

winter

esnaf

hasta

otur!

kavak

küçük

konuşmak

yaz

son yenen yemek

taksi şöförü

Tv

tenis

tamam

orda

Şey

yorgun

de.da

turist

kasaba

çevirmek

cenazeci

vanilya

yürümek

izlemek.seyretmek

hafta

hafta içi

şarap

kış

pop song

Portugal

reading

really

red

relax

sailing

sav

season

short

shy

smoke

sometimes

special

spring

start

suddenly

sunbathing

sunny

swimming

take

take photos

That's OK

then

traffic

tree

usually

pop şarkısı

Portekiz, Portekizce

okuma

gerçekten

kırmızı

rahatlamak

yelken yapma

söylemek

mevsim

kısa

utangaç

sigara içmek

bazen

özel

bahar

başlamak

aniden

güneşlenme

güneşli

yüzme

almak

fotoğraf çekmek

tamam

sonra

trafik

ağaç

genellikle

7 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 10: Vocabulary

work

world

when

where

why

window

year

yellow

VOCABULARY LESSON 5

address book

air conditioning

alone

armchair

at the moment

bank

bathroom

beautiful

bedroom

best

blinds

bookshelf

both

briefcase

bus ticket

cat

CD

champagne

dünya

ne zaman

nere

niye

cam

yıl

sarı

adres defteri

havalandırma

ilk

tekli koltuk

şu an

banka

banyo

güzel

yatak odası

en iyi

jaluzi

kitaplık

her ikiside

evrak çantası

otobüs bileti

kedi

compakt disk (cd)

şampanya

visit

warm

weekend

wet

What does.... mean?

what time

what

way

VOCABULARY LESSON 6

bedtime

between

bike

brilliant

can't stop

Canada

check

chess

concert

conversation

do homework

eye

fall in love

family

feel

football

genius

hear

ziyaret etmek

ılık

hafta sonu

ıslak

.... ne demek ?

saat kaçta

ne

yol

yatak zamanı

arasında

bisiklet

parlak

kendini alamamak

Kanada

kontrol etmek

satranç

konser

konuşma

ödev yapmak

göz

aşık olmak

aile

hissetmek

futbol

dahi

duymak

8 Her hakkı DAYLIGHT ENCLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 11: Vocabulary

Cheers

chemist

clock

cockpit

coffee table

comfortable

cooker

cup

cupboard

dishwasher

door

downstairs

emergency

everything

exactly

ex-wife

famous

fantastic

far

film star

fire

first

first class

flat

flight attendant

floor

fork

şerefe

eczacı, kimyager

duvar saati

kokpit

sehpa

komforlu

ocak

fincan

dolap

bulaşık makinesi

kapı

alt kat

acil

her şey

tam olarak

eski bayan eş

ünlü

harika

uzak

film yıldızı

yangın

ilk

birinci sınıf

daire

uçuş mürettebatı

kat

çatal

her

his

hour

house

initial

Italian

Japanese

know

large

last month

laugh

little

manager

message

now

our

paint

pianist

piano

poetry

Portuguese

poor

practise

question

really

require

sad

onun ( bayan)

onun ( erkek)

saat

ev

ilk

İtalyan, italyanca

Japon,Japonca

bilmek

geniş

geçen ay

gülmek

küçük

müdür

mesaj

şimdi

bizim

boyamak

piyanist

piyano

şiir

Portekizli. Portekizce

fakir

uygulama yapmak

soru

gerçekten

gerektirmek

üzgün

9 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 12: Vocabulary

fridge

front door

garden

grandma

how many?

just

key

kitchen

knife

lady

lamp

left

living room

lots

luxury

mirror

mobile phone

modern

most of the time

neighbour

newsagent

notebook

open

over there

park

party

passport

buzdolabı

ön kapı

bahçe

anneanne

kaç tane

sadece, henüz

anahtar

mutfak

bıçak

bayan

lamba

sol

oturma odası

çok

lüx

ayna

cep telefonu

modern

zamanın çoğu

komşu

gazete bayi

defter

açmak

hemen orda

park

parti

pasaport

save

sea

see

sell

football

spell

spelling

spend

style

sun

swim

their

thing

today

travel

until

use

very

very well

was born

wear

wedding

well

yesterday

yesterday evening

sandwich

second

kurtarmak, kaydetmek

deniz

görmek

satmak

futbol

hecelemek

heceleme

harcamak

sitil

güneş

yüzmek

onların

şey

bugün

seyahat etmek

-e kadar

kullanmak

çok

çok iyi

doğmak

giymek

düğün

iyi bir şekilde

dün

dün akşam

sandoviç

ikinci

10 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 13: Vocabulary

pen

picture

plane

plant

plate

quite

rain

rich

right

room

rug

upstairs

wall

washing machine

VOCABULARY LESSON 7

advertising agency

afraid

after taht

agree

army

at nigt

bath

become

begin

birthday

bomb

build

dolma kalem

resim

uçak

bitki

tabak

oldukça

yağmur

zengin

sağ

oda

kilim

üst kat

duvar

çamaşır makinesi

reklam ajansı

korkmak

sonra

katılmak

ordu

gece

duş

olmak, haline gelmek

başlamak

doğum günü

bombalamak

inşaa etmek

section

shelf

shop

sofa

spoon

stop

steps

stereo

supermarket

swimming pool

thanks a lot

toilet

top

VOCABULARY LESSON 8

(3 years) ago

(coffee) break

arthritis

aspirin

astronaut

banana

beach

bestselling

blue

bottle

boy

chat

bölüm

raf

dükkan

üçlü koltuk

kaşık

durmak

merdiven

stereo

süpermarket

yüzme havuzu

çok teşekkürler

tuvalet

üst

üç yıl önce

ara

romatizma

aspirin

astronot

muz

plaj

en çok satan

mavi

şişe

erkek

sohbet

Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 14: Vocabulary

businessman

buy

capital

car crash

century

chemistry

child

Christmas

congratulations

cotton field

create

die

dinner

earn

Easter Day

education

end

Euro

event

farm

farmer

fight

finally

first

funeral

great grandparents

grocer

iş adamı

satın almak

başkent

araba kazası

asır

kimya

çocuk

yılbaşı

tebrikler

pamuk tarlası

yaratmak

ölmek

akşam yemeği

para kazanmak

paskalya

eğitim

son

euro olay

çiftlik

çiftçi

kavga etmek

son olarak

ilk

cenaze

anneane ve dede

bakkal

chatline

chicken

clock

cloth

company

couple

date

delicious

drug

e-mail

exam

face

face to face

fashionable

fax

fisherman

funny

get engaged

get married

go to party

good luck!

green

in a hurry

incredible

internet

invention

jeans

sohbet hattı

tavuk

saat

elbise

şirket

çift

tarih

lezzetli

uyuşturucu

elektronik posta

sınav

yüz

yüz yüze

modaya uygun

faks

balıkçı

eğlenceli

nişanlanmak

evlenmek

partiye gitmek

iyi şanslar

yeşil

acelede

inanılmaz

internet

davet

kot

12 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 15: Vocabulary

grow

Hallowe'en

happen

hate

have a holiday

horse

immediately

important

independence

iron

kiss

later

leader

leave

life

listen

little (money)

look

lose

lucky

marry

midnight

million

moon

Mother's Day

need

New Year's Eve

yetiştirmek

Cadılar bayramı

olay

nefret etmek

tatile çıkmak

at

hemen

önemli

bağımsızlık

demir

öpmek

sonra

lider

ayrılmak.terketmek

yaşam

dinlemek

az

bakmak

kaybetmek

şanslı

evlenmek

gece yarısı

milyon

ay

Anneler günü

ihtiyaç duymak

noel

joke

leg

mobile phone

moon

mouth

nervous

nowadays

painkiller

philosopher

phone call

produce

public holiday

recipe

record (for music)

ride

rose

send

take

term

them

throw

transmit

trousers

true

true love

vacuum cleaner

watch

Şaka

bacak

cep telefonu

ay

ağız

sinirli

bu günlerde

ağrı kesici

filozof

telefonla aramak

üretmek

resmi tatil

tarif

plak

binmek

gül

göndermek

almak

dönem

onları/onlara

atmak

göndermek

pantolon

gerçek.doğru

doğru aşk

süpürge

saat

13 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 16: Vocabulary

nineties

own

pardon?

personality

poem

politician

politics

present

president

prime minister

problem

read

remember

resign

same to you

sit

slave

sleep

war

wedding day

widow

win

work hard

wrong

write

wall

ondokuzlu yıllar/yaşlar

sahip olmak

pardon

kişilik

şiir

politikacı

politika

hediye

başkan

başbakan

sorun

okumak

hatırlamak

istifa etmek

sana da

oturmak

köle

uyumak

savaş

düğün günü

dul

kazanmak

sıkı çalışmak

hatalı.yanlış

yazmak

duvar

way

women

workmen

workroom

worried

soldier

soon

start

strong

study

subject

sure

survive

tear

terrorist

thank goodness

Thanksgiving

theatre

think

tobacco

together

tomorrow

twin

university

Valentine's Day

video

yön

kadınlar

işçiler

çalışma odası

endişeli

asker

erkek evlat

başlamak

güçlü

ders çalışmak

konu

emin

hayatta kalmak

gözyaşı

terörist

Allah'a şükür

şükran günü

tiyatro

düşünmek

tütün

beraber

varın

ikiz

üniversite

sevgililer günü

vidyo

14 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 17: Vocabulary

VOCABULARY LESSON 9

a bit

all sorts

anybody

anyway

apple juice

away from

balcony

bag

a bar of chocolate

beer

birthday

biscuit

black

borrow

bottle

bread

carrot

central

cheese

China

Chinese

chopsticks

cigarette

control

course

curry

bir parça

tüm türler

hiçkimse

her neyse

elma suyu

uzakta

balkon

çanta

bir kalıp çikolata

bira

doğum günü

bisküvi

siyah

ödünç almak

şişe

ekmek

havuç

merkezi

peynir

Çin

çinli

yemek çubukları

sigara

control

kurs

köri

VOCABULARY LESSON 10

art

blues (music)

bridge

building

busy

car park

carnival

castle

cathedral

church

clean

cosmopolitan

cottage

country (not the city)

cousin

cultural centre

dangerous

dirty

empire

expensive

factory

field

found (a university)

garage

garden

green

sanat

müzik şekli

köprü

bina

meşgul

araba parkı

karnaval

kale

katedral

kilise

temiz

karışık

kulübe

kırsal kesim

kuzen

kültür merkezi

tehlikeli

kirli

imparatorluk

pahalı

fabrika

tarla

kurmak

garaj

bahçe

yeşil

15 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE ; aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 18: Vocabulary

dangerous

depend

dessert

disgusting

easily

egg either

environment

especially

farm

finger

fish

fizzy water

for example

foreign

fruit

full

glad

hear

hostile

history

horrible

human

hungry

land

main

meal

tehlikeli

bağlı olmak

tatlı

iğrenç

kolayca

yumurta

de,da ( olumsuz)

çevre

özellikle

çiftlik

parmak

balık

soda

örneğin

yabancı

meyve

dolu

memnun

duymak

düşman

tarih

korkunç

insan

kara parçası

ana

Öğün

group

hedge

hill

hotel

hymn

immigrants

intelligent

library

mixture

mountain

museum

night club

noisy

orchestra

passenger

popular

port

pretty

quiet

restaurant

river bank

rock group

safe

ship

small

song

spices

grup

çit

tepe

otel

ilahi

göçmenler

zeki

kütüphane

karışım

dağ

müze

gece kulübü

gürültülü

orkestra

yolcu

popüler

liman

güzel/oldukça

sessiz

retsorant

nehir kıyısı

rock grubu

güvenli

gemi

küçük

şarkı

baharatlar

16 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 19: Vocabulary

meat

milk

money

mushroom

noodles

north

part (of the world)

pass (give)

pasta

pea

petrol

pick up

pocket

poor

possible

potatoes

rice

right now

salt

sardine

sauce

sausages

shopping list

south

still water

et

süt

para

mantar

şehriye

kuzey

parça

uzatmak

makarna

bezelye

benzin

toplamak

cep

fakir

mümkün

patates

pirinç

hemen şimdi

tuz

sardalya

sos

sosis, salam

alışveriş listesi

güney

içme suyu

stand

street

tall

the Underground

top ten (music)

travel

unfriendly

village

wood

strawberry

sugar

table

terrible

toast

together

tomato

transport

typical

vegetable

washing-up

wonderful

yoghurt

zip

durmak

cadde

uzun

metro

ilk on numara

seyehat

içten olmayan

köy

orman

çilek

şeker

masa

çok kötü

tost

beraber

domates

ulaştırmak

tipik

sebze

bulaşık yıkamak

mükemmel

yoğurt

fermuar

1 7 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 20: Vocabulary

VOCABULARY LESSON 11

baby

baseball cap

beatiful

bloom

boot

bright

changing rooms

chewing gum

choose

cigar

cloud

coat

credit card

cry

dark

dress

eat

fair (hair)

fresh

good-looking

grey

guest

hair

half

handsome

hat

bebek

beyzbolşapkası

güzel

çiçek açması

bot

parlak

giysi kabini

sakız

seçmek

puro

bulut

pardesü

kredi kartı

ağlamak

kovu/karanlık

elbise

yemek yemek

açık(saç)

taze

görünümlü

gri

misafir

saç

yarım

yakışıklı

şapka

VOCABULARY LESSON 12

accident

adventure

amazed

blouse

championship

cloudy

coast

cool

corner

degrees

driving school

dry

excitement

feel sick

float

foggy

forever

forget

fresh air

full-time

garden shed

golf

grow up

lion

motor racing

nervous

kaza

macera

şaşkın

bluz

şampiyonluk

bulutlu

paha etmek

serin

köşe

derece

sürücü okulu

kuru

heyecan

hasta hissetmek

süzülmek

sisli

sonsuza dek

unutmak

temiz hava

tam zamanlı

avlu

golf

büyümek

aslan

motor yarışı

sinirli

18 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir, izinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 21: Vocabulary

hill

jacket

jumper

laugh

long

musician

pay

pram

rainbow

roller skates

run

shake

shiny

shirt

shoe

short

shorts

silly

size

skateboard

skirt

sky

smile

smoke

sports car

starry

sun

tepe

ceket

kazak

gülmek

uzun

müzisyen

ödemek

çocuk arabası

gökkuşağı

paten

koşmak

sallamak

parıldayan

gömlek

ayakkabı

kısa

şort

aptal

beden

kaykay

etek

gökyüzü

gülümsemek

sigara içmek

spor araba

yıldızlı

güneş

parachute

pyramid

race

racing circuit

racing driver

record

retire

safe

sky diving

sneeze

star

sunbathe

swimming costume

top marks

trouble

tulip

view

weather

windsurfing

windy

suit

sunglasses

T-shirt

talk

trainers

try on

umbrella

paraşüt

piramid

yarış

yarış pisti

yarışçı

kaydetmek

emekli olmak

güvenli

hava atlayışı

hapşırmak

yıldız

güneşlenmek

mayo

yüksek not

bela

lale

manzara

hava

rüzgar sörfü

rüzgarlı

takım elbise

güneş gözlüğü

tişört

konuşmak

spor ayakkabısı

giysi denemek

şemsiye

19 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılaınaz.

Page 22: Vocabulary

VOCABULARY LESSON 13

arrive

annoyed

badly

behave

behaviour

burglar

carefully

change(=money)

depart

elephant

explain

fast

fluently

fortunately

generation

gold medal

grass

guitar

leather

marathon

migrate

moon

pin

platform

please

quietly

varmak

kızgın

kötü bir şekilde

davranmak

davranış

hırsız

dikkatli bir şekilde

bozdurmak

ayrılmak

fil

açıklamak

hızlı

akıcı bir şekilde

Allahtan,neyse ki

nesil

altın madalya

çimen

gitar

deri

maraton

göçmek

ay

iğne

platform

lütfen

sessizce

VOCABULARY LESSON 14

abroad

airport

ambluance driver

announcement

arrival hall

board

boarding pass

boat ride

business class

call

certificate

check in

check-in desk

competition

crown

dawn

delay

delayed

departures board

departure lounge

double-decker bus

dressmaker

engineer

flag

flight

gate (in an airport)

yurtdışı

havaalanı

itfaiye şöförü

anons

varış ünitesi

seyehat

geçiş ünitesi

bota binme

iş adamı sınıfı

arama

sertifika

kontrol

kontrol masası

rekabet

taç

şafak

rötar

rötarlı

ayrılış panosu

ayrılış ünitesi

çift katlı otobüs

terzi

mühendis

bayrak

uçuş

giriş

20 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 23: Vocabulary

return ticket

ridiculous

rude

sheep

shout

slowly

station

support a (team)

tell a lie

timetable

typical

untidy

weigh

well-behaved

whistle

wolf

worrying

freedom

remind

fever

seat

secretary

serious

suitcase

tractor

dönüş bileti

saçma

kaba

kuzu

bağırmak

yavaşça

istasyon

desteklemek

yalan söylemek

zaman tablosu

tipik

dağınık

ağırlığında olmak

iyi huylu, uslu

fısıldamak

kurt

endişe verici

özgürlük

hatırlatmak

ateş

koltuk

sekreter

ciddi

evrak çantası

traktör

give up (=stop)

grandson

Greece

heart attack

honeymoon

horn (on a car)

Hungary

jewels

unique

jump

last call

let (sb) down(=disappoint)

lottery

loud

luggage

lung cancer

marmalade

millionaire

miss

niece

persuade

pack(a bag)

passenger

passport control

pipe (to smoke)

vazgeçmek

torun ( erkek )

Yunanistan

kalp krizi

balayı

korna

Macaristan

mücevherat

tek,eşşiz

atlamak

son arama

birini hayal kırıklığına uğratmak

piyango

yüksek ses

bagaj

akciğer kanseri

marmelat

milyoner

kaçırmak

bayan yeğen

ikna etmek

çanta toplamak

yolcu

pasaport kontrolü

pipo

21 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 24: Vocabulary

PRE- INTERMEDIATE

VOCABULARY LESSON 1

advertising n

alphabet n

ancient society n

anger n

architect n

art gallery n

as usual

bee n

book v

born (where were you born?

Borrow v

builder n

can n

Chinese meal n

come round (=visit)

communicate v

communication n

compared to

Course n

depend v

reklam

alfabe

antik toplum

sinir

mimar

sanat galerisi

doğal olarak

arı

yer ayırtmak

doğmak

ödünç vermek

inşaatçı

teneke kutu

çin yemeği

uğramak

iletişim kurmak

iletişim

kıyaslanarak

kurs, öğün

bağlı olmak

VOCABULARY LESSON 2

aborigine n

annoy v

annoying habit n

architect n

barbecue n

baseball n

bungalow n

certainlv adv

change gears v

clear up v

climate n

coast n

complain v

computer n

cosmopolitan adj

couple n

credit card n

cricket n

crowded adj

culture n

yerli

rahatsız olmak

rahatsız edici huy

mimar

barbekü

beyzbol

bungalov

kesinlikle

vites atmak

toplamak

iklim

kıyı

şikayet etmek

bilgisayar

kozmopolit

çift

kredi kartı

kriket

kalabalık

kültür

22 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 25: Vocabulary

development n

Drama n

(know) each other v

e-mail n

egyptian

elephant n

enjoy v

essay n

exchange v

explain v

face n

fax n

flat adj, n

Future n

generation gap n

goverment n

graduate v

hard (work) adj

hieroglyphics n pl

history n

how many...?

how much...?

huge ad j

gelişim

tiyatro oyunu

birbirini tanımak

elektronik posta

mısırlı

fil

eğlenmek

makale

değiştirmek

açıklamak

yüz

faks

düz, apartman dairesi

gelecek

nesil farklılığı

hükümet

mezun olmak

sıkı

hiyeroglif

tarih

kaç tane

ne kadar

iri

descent n

diamonds n pl

drive (sb) v

electrician n

exciting adj

memory

fast adj

fine art n

fish v

flag n

free time n

find v

goal n

gear (change gear) n

get used to (sth) v

giraffe n

go jogging v

gold adj

grape adj

persuade v

habit n

have in common v

hesitation n

nesil

elmas

sürmek

elektrikçi

heyecan verici

hafıza

hızlı

güzel sanatlar

balık tutmak

bayrak

boş zaman

bulmak

amaç

vites almak

alışmak

zürafa

yürüyüşe gitmek

altın

üzüm

ikna etmek

huy

ortak yönü olmak

duraksama

23 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 26: Vocabulary

Human n

idea n

ideal adj

infinite adj

influence n

internet n

introduce v

kind adj, n

last adj

Make a promise v

Make vourself at home v

married adj

Mean adj

Media n

message n

mobile phone n

modern adj

monkev n

museum n

neighbour n

nobody pron

noise n

North n

insanoğlu

fikir

ideal

sonsuz

etki

internet

tanıştırmak

­­­­­

son

söz vermek

kendini evinde gibi hisset

evli

cimri

medya

mesaj

cep tel.

modern

maymun

müze

komşu

hiç kimse

gürültü

kuzey

ice hockey n

immigrant n

in control adj

Independence n

inhabitants n pl

inland adj

island n

join v

lake n

light n

lion n

mainly adv

make a decision v

make-up(put on make-up) n

promise v

marriage n

mathematician n

mess n

miserable adj

miss (miss home) v

miss (miss the match) v

motorbike n

nearly adv

buz hokeyi

göçmen

kontrol altında

bağımsızlık

yerliler

iç kesim

ada

katılmak

göl

ışık

aslan

özellikle

karar vermek

makyaj yapmak

söz vermek

evlilik

matematikçi

dağınıklık

iğrenç

ev özlemek

maçı kaçırmak

motosiklet

yaklaşık olarak

24 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 27: Vocabulary

painting n

Paper n

part-time (job) adj

Party n

past n

persuade v

philosophy n

photography n

play n,v

Pleased to meet you

poetry n

Landlady n

present n

probably adv

Public speaking n

quiet adj

ring v,n

Russian adj

send v

sense n

show n

Single adj

Sound n

yağlı boya tablo

kağıt

yarı- zamanlı iş

parti

geçmiş

ikna etmek

felsefe

fotoğraf

ovun

tanıştığımıza memnun oldum

şiir

ev sahibi

şu an

muhtemelen

halk konuşması

sessiz

çalmak, yüzük

Rus

göndermek

duyu

şov

bekar

ses

northern adj

old-fashioned adj

on time adv

only adj

opportunity n

organized adj

original adj

outdoors adv

parliament n

partner n

pear n

pet(=animal) n

population n

poster n

professional adj

arrive v

publisher n

put up with v

relative n

relax v

remote control n

romantic adj

soccer n

kuzey

eski moda

dakik

sadece

fırsat

organize edilmiş

orijinal

dış

parlemento

ortak

armut

evcil hayvan

nüfus

poster

profesyonel

varmak

yayıncı

hoşgörülü olmak

akraba

rahatlamak

uzaktan kumanda

romantik

amerikan futbolu

25 Her hakkı D A Y L I G H T E N G L I S H I N S T I T U T E ' a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 28: Vocabulary

Speak (a language) v

Special adj

Spoken word n

Strange adj

System n

t-shirt n

technology n

tell a joke v

tell lies v

tell the truth v

together adv

train n,v

toy n

translator n

unique adj

until conj

usually adj

van n

wall n

wear v

well-paid adj

Whale n

Which ....?

konuşmak

özel

konuşma

acayip

sistem

t-şört

teknoloji

şaka yapmak

yalan söylemek

Doğru söylemek

birlikte

tren, eğitmek

oyuncak

çevirmen

Tek

e kadar

genellikle

kamyonet

Duvar

giymek

iyi maaşlı

Balina

Hangi

love at first sight v

abroad n

sheep n

shout v

similar to adj

soap (a soap opera) n

afraid of adj

sofa n

south-east Asian adj

space (in your home) n

strange adj

successful adj

sunshine n

talk loudly v

tidy v

train (train a dog) v

transportation n

uniform n

untidy adj

variety n

Vietnamese adj

walkman n

way of life n

ilk görüşte aşık olmak

yurtdışı

koyun

bağırmak

benzer

pembe dizi

korkmak

üçlü koltuk

güneydoğu asya

boşluk

acayip

başarılı

güneşışığı

yüksek sesle konuşmak

toplamak

eğitmek

ulaşım

üniforma

dağınık

çeşit

vietnamlı

walkman

yaşam tarzı

26 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'; aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 29: Vocabulary

27 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE 'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

w hose... ?

wonderful adj

win v

way n

Water v

VOCABULARY LESSON 3

Adore v

advice n

Agree v

Alone adj

ambition n

Angry adj

apppear v

arm n

armed (with a gun) adj

Awful adj

back door n

be in love v

believe v

birthday n

bit(=small piece) n

Bomb n

brandy n

Kimin

harika

kazanmak

yol

sulamak

taparcasına sevmek

öğüt

onaylamak

yalnız

hırs

sinirli

ortaya çıkmak

kol

silahlanmış

iğrenç

arka kapı

aşık olmak

inanmak

doğum günü

küçük parça

bomba

brendi

whisky n

wildlife n

wool n

yard (Brit.Eng.=garden) n

zebra n

VOCABULARY LESSON 4

a dozen eggs n

a loaf of bread n

a bottle of milk n

a glass of water n

accountant n

assistant n

atmosphere n

attractive adj

belt n

billboards n

boutique n

brand n

busiest adj

butter n

bv the way

carrot n

cashier n

viski

vahşi yaşam

yün

bahçe

zebra

bir düzine yumurta

bir somun ekmek

bir şişe süt

bir bardak su

muhasebeci

asistan

atmosfer

çekici

kemer

ilan panoları

butik

marka

en kalabalık

margarin

bu arada

havuç

kasiyer

Page 30: Vocabulary

break v

broken adj

burglar n

burglary n

business n

call (the police) v

care v

carry v

catch (a criminal) v

catch a plane v

CD player n

central heating n

clean your teeth v

clearly adv

comfort v

cook v

crime n

cry(=with tears) v

cut V

danger n

dead adj

decide v

detective n

kırmak

kırık

hırsız

hırsızlık

İŞ

çağırmak

ilgilenmek

taşımak

yakalamak

yakalamak

cd çalıcı

merkezi sistem ısıtma

dişlerini temizlemek

açık olarak

rahatlatmak

pişirmek

suç

ağlamak

kesmek

tehlike

ölü

karar vermek

dedektif

changing rooms n

chic adj

coat n

cold (I've got a cold) n

consume v

consumption n

painting n

delicious adj

deodorant n

department store n

desk n

doughnut n

edition n

charming adj

exquisite adj

fantastic adj

fashionable adj

folk art n

for sale n

frozen yoghurt n

glasses (to see) n pl

hairbrush n

hand-made suit n

kıyafet değiştirme odaları

şık

manto

soğuk

tüketmek

tüketim

yağlı boya tablo

leziz

deodorant

alışveriş merkezi

sıra

çörek

baskı

çekici

seçkin

mükemmel

moda

halk sanatı

satılık

donmuş yoğurt

vitrin

saç fırçası

el yapımı takım elbise

28 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 31: Vocabulary

develop v

discuss v

distinct adj

do an exam v

downstairs adv

drawer n

dream n

drive v

drop v

education n

employ v

employed adj

enjoy v

enter v

escape v

even if

explanation n

factory n

fair adj

fall v

famous adj

fast asleep adj

feel ill v

geliştirmek

tartışmak

farklı

sınav yapmak

alt kat

çekmece

hayal, rüya

araba sürmek

düşürmek

eğitim

işe almak

işe sahip olan

eğlenmek

girmek

kaçmak

olsa bile

açıklama

fabrika

açık tenli

düşmek

ünlü

derin uykuda

hasta hissetmek

handbag n

high-class adj

icon n

incredible adj

jumper n

leather goods n

lively adj

manufacturer n

mass produced adj

medium (size) adj

middle shelf n

millionaire n

mineral water n

need v

neon lights n

nephew n

olive oil n

onion n

owe (money) v

packet n

palace n

paradise n

pavement n

el çantası

yüksek sınıf

biblo

inanılmaz

boğazlı kazak

deri mal

canlı

üretimci

seri üretilmiş

orta

orta raf

milyoner

soda

ihtiyacı olmak

neon ışıklar

erkek yeğen

zeytin yağı

soğan

sahip olmak

paket

Saray

cennet

kaldırım

29 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir, izinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 32: Vocabulary

finally adv

find v

floor n

forget n

fortunately adv

friend n

furniture n

get hot v

get ready v

go away (on holiday) v

go wrong v

govern v

government n

guest n

habit n

hand v

happy adj

have a shower v

hear v

help v

hurricane n

Hit v

hold v

son olarak

bulmak

kat

unutmak

allahtan

arkadaş

mobilya

sıcaklamak

hazırlanmak

tatile gitmek

kötüye gitmek

yönetmek

hükümet

misafir

alışkanlık

elle vermek

mutlu

duş almak

duymak

yardım etmek

fırtına

vurmak

tutmak

perfume n

picnic n

pleasant adj

post office n

postman n

product n

rebuild v

record shop n

roll(=bread) n

sausages n

shampoo n

share v

Shaving foam n

shopkeeper n

shopping list n

shorts n

soap n

sore throat n

headache n

spoonful n

still(mineral water)

stomachache n

survey n

parfüm

piknik

kibar

postane

postacı

ürün

tekrar inşa etmek

plak satan dükkan

yuvarlak

sosis.salam

şampuan

paylaşmak

tıraş köpüğü

esnaf

alışveriş listesi

şort

sabun

boğaz ağrısı

baş ağrısı

kaşık

soda

karın ağrısı

anket

30 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 33: Vocabulary

however adv

ice n

immediately adv

improvement n

industry n

invitation n

jewellery n

kill v

knife n

laugh v

leave (sb/sth somewhere) v

legal adj

listen (to the radio) v

look forward to v

lose v

mask n

meet v

melt v

mend v

motor racing n

murder weapon n

noise n

note n

ama

buz

hemen

gelişim

endüstri

davet

mücevher

öldürmek

bıçak

kahkaha atmak

bırakmak

kanuni

dinlemek

dört gözle beklemek

kaybetmek

maske

buluşmak

erimek

tamir etmek

motor yarışı

cinayet silahı

gürültü

not

sweets n

tie (to wear) n

tissues n pl

toilet paper n

toothbrush n

toothpaste n

towel n

traffic n

trainers n

underwear n

unique adj

village n

well-known adj

wide adj

revise (for an exam) v

robber n

routine n

run out of (coffee) v

say sorry v

science n

scream v

search v

shock n

tatlı

kıravat

bez

tuvalet kağıdı

diş fırçası

diş macunu

havlu

trafik

spor ayakkabı

iç çamaşır

tek,eşsiz

köy

ünlü

geniş

tekrar etmek

soyguncu (banka)

rutin

tüketmek

özür dilemek

fen

çığlık atmak

aramak

şok

31 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 34: Vocabulary

odour n

organize v

pack v

pay day n

perfect adj

petrol n

pick up(the phone) v

pocket money n

polite adj

pool n

present n

purse n

put on make-up v

turn up(the heating) v

umbrella n

unfortunately adv

uninvited adj

use v

video recorder n

wait v

VOCABULARY LESSON 5

mark n

kötü koku

organize etmek

toplamak

ödeme günü

harika

benzin

telefonu açmak

cep harçlığı

kibar

havuz

hediye

bayan cüzdanı

makyaj yapmak

ısıyı yükseltmek

şemsiye

ne yazık ki. maalesef

davetsiz

kullanmak

video

beklemek

not

Show v

similar adj

smash v

smile v

snow n

sob v

special adj

statue n

steal v

stereo n

tears(=cry) n

teenage daughter n

teller(in a bank) n

thief n

thirsty adj

tidy adj

toilet n

wake up v

wedding anniversary n

whole adj

wonder v

VOCABULARY LESSON 6

amputate v

göstermek

benzer

parçalamak

gülümsemek

kar

hıçkıra hıçkıra ağlamak

özel

heykel

çalmak

stereo

göz yaşı

ergenlik çağındaki kız evlat

veznedar

hırsız

susamış

derli toplu

tuvalet

uyanmak

evlilik yıldönümü

bütün

merak etmek

parça kesmek

32 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 35: Vocabulary

A day off (= not a work) n

abroad adv

adult n

ambition n

astronaut n

atmosphere n

attention n

beautician n

boast v

bodyguard n

boot n

brighten v

call v

cash n

chauffeur n

cheerful adj

childhood n

close v

cloud n

club n

coach(=trainer) n

complain v

cool adi

boş gün

yurtdışı

yetişkin

hırs

astronot

atmosfer

dikkat

güzellik uzmanı

övmek

koruma

bot

parıldamak

aramak

peşin para

şöför

neşeli

çocukluk

kapatmak

bulut

kulüp

koç ( eğitmen)

şikayet etmek

serin

arrest v

Baker(s) n

bank account n

behind prep

between prep

bone n

break up (a relationship) v

brilliant (very good) adj

building n

championship n

chemist(s) n

cookies(Brit Eng=biscuits) n

cosmopolitan adj

cottage n

crowded adj

darkness n

daylight n

depressing adj

disaster n

dry adj

especially adv

farm n

fed up adj

tutuklamak

fırın

banka hesabı

arkasında

arasında

kemik

ayrılmak

parlak

bina

şampiyonluk

eczacı

bisküvi

kozmopolit

kulube

kalabalık

karanlık

günışığı

sıkıcı

felaket

kuru

özellikle

çiftlik

bıkkın

33 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 36: Vocabulary

cost V

counsellor n

crazy adj

dentist n

depressed adj

leave v

dawn n

upset adj

drop v

drug n

easily adv

ex-girlfriend n

extravagant adj

fall(=autumn) n

fantastic adj

fed up with adj

fish v

fit (=healthy) adj

flu n

flying school n

forever adv

freshman n

nose n

tutarında olmak

danışman

çılgın

dişçi

bunalımda olan

terk etmek

şafak

çok üzgün

düşürmek

ilaç

kolaylıkla

eski kız arkadaş

savurgan

güz

mükemmel

bıkkın

balık tutmak

sağlıklı

grip

uçuş okulu

sonsuza kadar

okulun ilk yılı

burun

financial adj

flower shop n

found v

funeral n

gate n

generosity n

generous adj

greengrocer (s) n

heating n

high adj

hill n

horrible adj

imagine v

in front of prep

inherit v

injure v

investment n

invest money in sth. v

kind adj

kind-hearted adj

knee n

legendary adj

library n

finansal

çiçekçi

kurmak

cenaze

giriş

cömertlik

cömert

manav

ısınma

yüksek

tepe

iğrenç

hayal etmek

önünde

miras kalmak

yaralanmak

yatırım

para yatırmak

kibar

hassas

diz

efsanevi

kütüphane

34 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 37: Vocabulary

glamorous adj

far adj

good luck!

grandfather n

grow up v

guilty adj

gun n

headache n

health club n

heavy adj

hobby n

hope n

in a rush n

It was worth id

kid n

knock v

lads n

lend v

liposuction n

lonely adj

lucky adj

mad about (sth)(=passionate)

mirror n

göz alıcı

uzak

iyi şanslar

büyükbaba

büyümek

suçlu

silah

başağrısı

sağlık kulübü

ağır

hobi

umut

acelede olma

değerdi

çocuk

vurmak

Delikanlılar

ödünç vermek

yağ aldırma

yalnız

şanslı

deli olmak

ayna

look forward to v

luxurious adj

make a will v

meanness n

mixture n

model n

nature n

next to prep

noisy adj

on the corner

opposite prep

path n

penny n

polluted adj

pond n

poverty n

primitive adj

ragged adj

railway bridge n

river n

Romantic adj

running water n

sauna n

dört gözle beklemek

lüks

vasiyet etmek

cimrilik

karışım

manken

doğa

bitişiğinde

gürültülü

köşede

karşısında

patika

peni

kirli

küçük göl

fakirlik

ilkel

salaş

tren yolu köprüsü

nehir

romantik

akan su

sauna

35 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 38: Vocabulary

miserable adj

model n

move (house) v

movies n

need n

nervous adj

normal adj

nutritionist n

stvle n

passion n

perform (a play) v

personally adv

pick (sth) up (from the floor)

plastic surgery n

play (in the theatre) n

pleasure n

poor adj

pose v

post V

project (at work) n

relationship n

remember v

responsibility n

iğrenç

manken

taşınmak

sinema

ihtiyaç

asabi

normal

beslenme uzmanı

sitil

tutku

rol yapmak

kişisel olarak

almak

plastik cerrahi

rol almak

zevk

fakir

poz vermek

postalamak

proje

ilişki

hatırlamak

sorumluluk

sew v

second hand adj

spoil(a child) v

stocks and shares n pl

successful adj

supermarket n

take five minutes v

tall adj

thief n

wealthy adj

wet adj

widow n

will n

windy adj

witch n

wood n

wrap up(=put on warm clothes) v

tests (in hospital) n

trainer (=person) n

troubled adj

unknown adj

unlimited adj

unreal adj

dikiş dikmek

ikinci el

şımartmak

hisse senedi ve tahvil

başarılı

süpermarket

5 dakikasını almak

uzun

hırsız

zengin

ıslak

dul

vasiyet

rüzgarlı

cadı

ormanlık

giyinmek

test

eğitimci

başı belada

bilinmez

sınırsız

gerçek olmayan

36 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 39: Vocabulary

retire v

rocket n

secret n

sky n

social life n

soul n

spoilt adj

stage (in a theatre) n

terrible adj

VOCABULARY LESSON 7

A whole load (=lots)

accuse v

adore v

afraid of adj

album (=record) n

appear v

At last id

award n

away from(sb) adv

background n

backing group n

band (of musicians) n

Be prepared v

emekli olmak

roket

sır

gökyüzü

sosyal hayat

ruh

şımarık

sahne

kötü

çok

suçlamak

tapmak

korkmak

albüm

görünmek

sonunda

ödül

uzakta

özgeçmiş

ikinci grup

erkekler grubu

hazır olmak

Uneom fortable adj

value n

violence n

wedding n

with a bit of luck id

worried adj

worry v

wound n

wafer n

VOCABULARY LESSON 8

accommodation n

act your age v

adventurous adj

advice n

alarm clock n

ambulance driver n

anniversary n

antibiotics n

appointment n

argue v

arrangement n

artist n

available adj

komforsuz

değer

vahşet

düğün

küçük bir şansla

endişeli

endişe etmek

yara

gofret

kalacak yer

yaşını yaşamak

maceralı

öğüt

alarm saati

ambulans şöförü

yıldönümü

antibiyotik

randevu

kavga etmek

düzenleme

ressam

uygun

37 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 40: Vocabulary

biography n

break(=rest) n

By hand adv

bareer n

celebrity n

copy(of a book) n

couple (=two people) n

drum n

especially adv

exactly adv

football match n

freedom n

fussy ad j

gardener n

Go camping n

good taste n

gran n

guitar n

hard(person) adj

harmonica n

in her thirties id

ironing n

jazz n

biyografi

ara

el ile

bariyer

ünlü kişi

kopya

çift

davul

özellikle

kesinlikle

futbol maçı

özgürlük

titiz

bahçıvan

kampa gitmek

iyi tat

anneanne

gitar

zor

mızıka

otuzlarında

ütü yapma

caz

be sick (=vomit) v

bill(pay the bill) n

bookcase n

boss n

career n

chilly adj

cigarette lighter n

company n

cruel adj

decorator n

dentist n

detective n

Diarrhoea n

document n

dramatically adv

drop out of (school) v

drugs (take drugs) n

earring n

earthquake n

examine v

exploit v

farmer n

firefighter n

hasta olmak

fatura

kitaplık

patron

kariyer

dondurucu

çakmak

şirket

zalim

dekoratör

dişçi

dedektif

ishal

doküman

dramatik olarak

atılmak

ilaç

küpe

deprem

muayene etmek

istismar etmek

çiftçi

itfaiyeci

38 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 41: Vocabulary

keyboards n

last v

love at first sight n

mate (=friend) n

naturally adv

nearly adv

novel n

novelist n

number one record n

obviously adv

on tour n

only adj

opposite adj

painter n

peace n

pen n

penny n

pepper n

prefer v

recording studio n

related (to sb) adj

ride v

rock concert n

klavye

sonland ırmak

ilk görüşte aşk

arkadaş

doğal olarak

yaklaşık olarak

roman

roman yazarı

birinci plak

açıkça

seyehatte

sadece

karşısında

boyacı

huzur

dolma kalem

peni

biber

tercih etmek

kayıt stüdyosu

ilişkili

binmek

rock konseri

Flu n

food poisoning n

get one free v

give up v

glands n

go on a diet v

hairdrier n

have word with (sb) v

headache n

health n

horse-race n

housewife n

in public n

infection n

invention n

invisible adj

keep fit v

kill(=hurt:my back's killing me) v

lawyer n

liquid n

local adj

mechanic n

miner n

grip

gıda zehirlenmesi

serbest bırakmak

pes etmek

bademcik

diyete başlamak

saç kurutma makinesi

konuşmak

başağrısı

sağlık

at yarışı

ev hanımı

umumi

enfeksiyon

icat

görünmez

zinde kalmak

öldürmek

avukat

sıvı

yerel

tamirci

madenci

39 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH I N S T I T U T E ' ; aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılanıaz.

Page 42: Vocabulary

rubbish(=no good) adj

salt n

score a goal v

sensitive adj

several (books) adj

short story n

shy adj

spend time v

split up v

spoil v

strict adj

superstar n

take-away meal n

team up with(sb) v

term (school) n

tour v

travel book n

trust v

usually adv

vocalist n

watch(to tell time) n

West n

tape recorder n

kötü

tuz

gol atmak

duvarlı

birkaç

kısa hîkaye

utangaç

zaman harcamak

ayrılmak

bozmak

sert

süperstar

sipariş

birleşmek

dönem

tur

seyehat rehberi

güvenmek

genellikle

vokal ist

saat

batı

teyp

overweight adj

plumber n

poetry n

prescribe v

prescription n

prison n

qualifications n pl

Raincoat n

receptionist n

recommend v

regular hours n pl

responsibilty n

rude adj

runny nose n

rush hour n

satisfied adj

scary adj

shop assistant n

signpost n

silly adj

slave n

sneeze v

soldier n

çok şişman

tesisatçı

şiir

reçete yazmak

reçete

hapishane

özellik

yağmurluk

resepsiyonist

tavsiye etmek

düzenli saatler

sorumluluk

kaba

burun akması

yoğun saatler

memnun

korkutucu

tezgahtar

levha

aptal

köle

hapşırmak

asker

40 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 43: Vocabulary

timetable n

Tin opener n

tough (with sb) adj

traffic lights n pl

twisted adj

uniform n

unsocial adj

vet n

visa n

VOCABULARY LESSON 9

Air-conditioned adj

airline n

airport n

answer phone n

available adj

basement n

behaviour n

bite v

boundary n

building site n

capitalism n

century n

zaman tablosu

açacak

sert

trafik ışığı

burkulmuş

üniforma

asosyal

veteriner

viza

klimalı

hava yolu

havaalanı

cevaplama

uygun

zemin

davranış

ısırmak

sınır

inşaat alanı

kapitalizm

yüzyıl

sore throat n

speciality n

stomach ache n

strict adj

support n

surgery n

swallow v

swollen pp

sympathy n

symptom n

VOCABULARY LESSON 10

ache v

adventure n

alive adj

alone adj

amazing adj

armed police n pl

at peace adj

background n

balaclava n

beans n pl

beg v

berries n pl

boğaz ağrısı

özellik

mide ağrısı

sert

destek

cerrahi

yutkunmak

şişmiş

kibarlık

belirti

ağrımak

macera

canlı

yalnız

şaşırtıcı

silahlı polis

barış içinde

özgeçmiş

kar maskesi

fasulyeler

yalvarmak

yemiş

41 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 44: Vocabulary

communist n

commute v

concrete adj

conference centre n

comment v

cousin n

crew n pl

cruel adj

developer n

disappear v

DNA n

Do me a favour id

double room n

dramatic adj

earthquake n

energy n

environment n

exist v

fight a war v

flight(on a plane) n

forest n

fundamentally adv

gap year n

komünist

evden işe gitmek

beton

konferans merkezi

yorumlamak

kuzen

mürettebat

zalim

yatırımcı

ortadan kaybolmak

dna

bana bir iyilik yap!

çift kişilik oda

dramatik

deprem

enerji

çevre

varolmak

savaşmak

uçuş

orman

temel olarak

kayıp yıl

butterfly n

brave adj

burn n

bush n

cake n

can't stand(sth)(=hate) v

cartoon (on TV) n

circumstances n

confess v

comedy n

comfortable adj

concentrate v

confession n

contact v

contain v

covered in sweat v

crawl v

crazy adj

dark(at night) adj

diary n

duck n

efficiently adv

emergency services n pl

kelebek

cesur

yanmak

çalılık

pasta

katlanamamak

çizgi film

durum

itiraf etmek

komedi

rahat

konsantre olmak

itiraf

kontak kurmak

içermek

terlemek

emeklemek

çılgın

karanlık

günlük

ördek

verimli bir şekilde

acil servis

42 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 45: Vocabulary

get ill v

get on well with (sb) v

glorious adj

ground floor n

health care n

heart n

highway n US

hurt yourself v

incredible adj

keep in touch v

kidney n

leader n

liver(=body organ) n

locked adj

lung n

main road n

make a complaint v

make a reservation v

make sure v

make up your mind v

medicine n

megalopolis n

mess n

hastalanmak

anlaşmak

gözalıcı

zemin kat

sağlık bakımı

kalp

otoban

incitmek

inanılmaz

iletişimde olmak

böbrek

lider

karaciğer

kilitli

akciğer

anayol

şikayet etmek

rezervasyon yapmak

emin olmak

aklını başına devşir!

ilaç

büyük şehir

dağınıklık

ending(of a book) n

exhausted adj

fail an exam v

fall down(=break) v

feel sorry v

film star n

falsify v

food poisoning n

footpath n

for a while id

forgive v

freedom n

frightened adj

get rid of (sth) v

go climbing v

Giant adj

god bless all id

graduate v

ground(=the floor) n

haircut n

hairdresser n

Humiliate v

hear from(sb) v

son

yorgun

sınavda kalmak

düşmek ( aşağıya)

üzgün olmak

film yıldızı

yalanlamak

gıda zehirlenmesi

patika

bir an için

affetmek

özgürlük

korkmuş

kurtulmak

tırmanmak

iri. dev gibi

Tanrı hepimizi korusun !

mezun olmak

zemin kat

saç kesimi

kuaför

hor görmek

haber almak

43 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 46: Vocabulary

message n

microchip n

north n

ocean n

office block n

optimistic adj

pass exams v

pessimism n

pick(sb) up(=meet in a car) v

pillow n

pilot n

plant n

poster n

power n

race of people n

reaction n

Religion n

remarkable adj

resources n pl

revolutionize v

room service n

safari n

salary n

mesaj

mikroçip

kuzey

okyanus

ofis binası

iyimser

sınavları geçmek

kötümserlik

birini almak

yastık

pilot

bitki

poster

güç

insan ırkı

tepki

din

dikkate değer

kaynaklar

devrim yapmak

oda servisi

safari

maaş

helicopter n

high adj

hitchhike v

hobby n

hole n

horror film n

hunter n

instructor n

invent v

investigate v

joke n

kidnap v

let(sb) go(=release) v

library n

lose consciousness v

lose weight v

manage to do (sth) v

manual n

meat n

Mentality n

narrow adj

nature n

petrol station n

helikopter

yüksek

otostop yapmak

hobi

çukur

korku filmi

Avcı

eğitmen

icat etmek

soruşturmak

şaka

çocuk kaçırmak

serbest bırakmak

kütüphane

bilincini kaybetmek

kilo vermek

başarmak

manuel

et

mantık

dar

doğa

benzin istasyonu

44 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 47: Vocabulary

save (money) v

scuba dive v

shocking adj

significant adj

single room n

snow storm v

skycraper n

spare part n

speed n

spread v

state(=goverment) n

statistics n pl

stupidity n

tablets n pl

Take care v

to our advantage

top floor n

touch v

towards prep

traditional adj

trip(=visit) n

ugly adj

visa n

para biriktirmek

dalmak

şokedici

önemli

tek kişilik oda

kar fırtınası

gökdelen

yedek parça

hız

yayılmak

eyalet

istatistik

aptallık

tablet

ilgilenmek

lehimize

üst kal

dokunmak

e doğru

geleneksel

sevehat

çirkin

vize

plan v

poisonous adj

posh adj

possessions n pl

recipe n

report(from school) n

Roll v

row(=argument) n

scared adj

scream v

seed (of a plant) n

shake v

shelter n

simple life n

sleeping bag n

spider n

spy novel n

have a word v

starve v

steep adj

stove n

strength n

stuck in a lift v

planlamak

zehirli

lüks

mal

tarif

karne

yuvarlamak

kavga

korkmuş

çığlık atmak

tohum

titremek

sığınak

basit yaşam

uyku tulumu

örümcek

casus romanı

konuşmak

çok acıkmak

dik

soba

güç

asansörde takılı kalmak

45 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 48: Vocabulary

Vision n

wake-up call n

water v

wealth n

view n

village n

weak adj

wild (place) adj

wild mushrooms n pl

witness n

woods n pl

VOCABULARY LESSON 11

addict n

addictive adj

advertise v

Advertisement n

american Indians n pl

Ancient adj

Abdicate v

ban v

banana n

beard n

billboard n US

görüş

uyandırma servisi

sulamak

zenginlik

manzara

köy

zayıf

vahşi

yabani mantar

tanık

ormanlık

bağımlılık

bağımlı

reklam yapmak

reklam

kızırderililer

eski

vazgeçmek

yasaklamak

muz

sakal

ilan panosu

survive v

sweat n

take (sb) to court v

terrifed adj

terrorist n

thin adj

thrill n

tie (sb) up v

total n

trapped adj

VOCABULARY LESSON 12

apparent adj

brain n

brain tumour n

book v

cap(=hat) n

consultant (in a hospital) n

corridor n

criminal n

dominant adj

dress n

fall in love v

hayatta kalmak

ter

dava etmek

korkulu

terörist

zayıf

heyecan

bağlamak

toplam

sıkışmış

transparan

beyin

beyin tümörü

rezerve etmek

kep

danışman

koridor

suçlu

baskın

elbise

aşık olmak

46 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 49: Vocabulary

bottle n

briefcase n

can n

cargo n

chain-smoke v

chef n

chew v

chewing gum n

commercially adv

complaint n

cotton n

cry(=call/shout) v

death n

drive-in restaurant n

empty adj

export v

fabric n

factory n

feed v

freshen v

fond of v

genius n

grass n

şişe

evrak çantası

teneke kutu

kargo

tiryaki olmak( sigara)

şef

çiğnemek

sakız

ticari bir şekilde

şikayet

pamuk

bağırmak

ölüm

gezici restoran

boş

ihracat

kumaş

fabrika

beslemek

tazelemek

düşkün olmak

dahi

çimen

fill in (a from) v

firmly adv

ghost n

ghostbuster n

groom n

gear n

grey adj

gun n

hurry up v

in my way

invisible adj

kick(sb) out v

leave(sb) alone v

lack of v

look out!

mind(=consciousness) n

miss the train v

marine adj

operation n

palace n

persist in v

portrait n

princess n

doldurmak

sert bir şekilde

hayalet

havalet avcısı

Damat

vites

gri

silah

acele et!

yolumun üzerinde

görünmez

kovmak

yalnız bırakmak

az olmak

dikkat et!

bilinç

treni kaçırmak

denizle ilgili

ameliyat

saray

ısrar etmek

portre

prenses

47 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 50: Vocabulary

harm v

harvest n

hire v

history n

honey n

holy adj

industrial adj

industry n

Inhale v

invent n

joke n

Jordan n

leaves n pl

lie n

lift (give a lift to sb) n

lose weight v

lung cancer n

luxury n

match (sport) n

motorway n

mouth n

out of order adj

overseas adv

zarar vermek

mahsül

kiralamak

tarih

bal

kutsal

endüstriyel

endüstri

içine çekmek

icat

şaka

Ürdün

yapraklar

yalan

birini bir vere bırakmak

kilo vermek

akciğer kanseri

lüks

maç

otoban

ağız

bozuk

deniz aşırı

put out(a cigarette) v

run out of (sth) v

servant n

scholarship n

social worker n

sort out (a problem) v

spirit(=ghost) n

terrible adj

toothache n

transparent adj

trouble v

typical adj

uniform n

unpleasant adj

vicar n

victim n

voices n pl

wallet n

wedding n

smelly adj

soil n

sound n

space (go into space) n

söndürmek

tükenmek

hizmetçi

burs

sosyal işçi

çözmek

ruh

korkunç

diş ağrısı

transparan

belada olmak

tipik

üniforma

kaba

din adamı

kurban

sesler

cüzdan

düğün

kokulu

toprak

ses

uzay

48 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 51: Vocabulary

packet n

Partner n

passenger n

pineapple n

plantation n

popularity n

produce v

product n

promise v

quantity n

Queue n

Rare adj

Resemble v

revolution n

rice n

Sailor n

Secret n

seed n

simple adj

Suspect v

surround v

paket

ortak

yolcu

hindistan cevizi

bitkilendirme

popülerlik

üretmek

ürün

söz vermek

miktar

sıra,kuyruk

nadir

benzemek

devrim

pirinç, pilav

denizci

sır

tohum

basit

şüphelenmek

kuşatmak

stock exchange n

Salute v

sweeten v

technology n

tobacco n

top secret adj

tremble v

terrific adj

truth n

testimony n

war n

watch n

wrap v

zoo n

serve v

specific adj

sue v

silk n

skeleton n

slave n

slavery n

borsa

selamlamak

tatlandırmak

teknoloji

tütün

çok gizli

titremek

korkunç

gerçek

ifade (tanık)

savaş

kol saati

hediye paketi yapmak

hayvanat bahçesi

hizmet etmek

genel olmayan, Özel

mahkemeye vermek

ipek

iskelet

köle

kölelik

49 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 52: Vocabulary

VOCABULARY LESSON 13

advertisement n

attack v

authoritative adj

attitude n

barter v

beach n

baggage n

calm adj

camel n connect (sb to sb on the phone) v

deer n

earn a living v

employ v

exactly adv

fetch v

filmmaker n

fluently adv

fox n

get used to (sth) v

get wet v

go out with v

reklam

saldırmak

otoriter

davranış

değiş tokuş etmek

Plaj

bagaj ( bavul)

sessiz

deve

bağlamak

geyik

hayatını idame ettirmek

işe almak

tam olarak

alıp gelmek

yapımcı

akıcı bir şekilde

tilki

alışmak

ıslatmak

çıkmak, flört etmek

VOCABULARY LESSON 14

afterwards adv

bachelor n

behave v

character n

coin n

communicate v

cruel adj

delighted adj

desperate adj

fall in love v

fall over v

fiction n

forever adv

forgive v

furious adj

get in touch v

heads or tails n

hurt v

in a mess adj

knock n

kick sb out v

sonra

bekar erkek

davranmak

karakter

demir para

iletişim kurmak

zalim

memnun

umutsuz

aşık olmak

düşmek

kurgu

ebediyen

affetmek

asabi

iletişimde olmak

vazı tura

incitmek

karışık

vuruş

kovmak

50 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 53: Vocabulary

heaven n

heavy adj

hold on(=wait) v

homeless adj

honest adj

income n

indoors adv

land(a plane) v

lively adj

mainly adv

movie director n

mystery tour n

outdoors adv

passion n

pension n

philosophy n

pie n

plumber n

poor visibility n

professionally adv put(sb) off(=make sb dislike sth) v

realize v

regular job n

cennet

ağır

beklemek

evsiz

dürüst

gelir

İÇ

karaya inmek

canlı

özellikle

yönetmen

gizemli tur

dış

tutku

emekli maaşı

felsefe

turta

tesisatçı

az görüş alanı

profesyonel olarak

ertelemek

farkına varmak

düzenli iş

make up (alter a quarrel) v

marriage n

note(write a note) n

novelist n

Neck n

pay n

politician a

quarrel n

remarry v

revenge n

rubbish bin n

shadow n

silhouette n

sin n

single (=one,a single word) adj

soft (noise) adj

solicitor n

suitcase n

sway v

toss (toss a coin) v

unfair adj

unmarried adj

violent adj

barışmak

evlilik

not

roman yazarı

boyun

ödeme

politikacı

kavga

tekrar evlenmek

öç

çöp kutusu

gölge

siluet

günah

tek

yumuşak

avukat

evrak çantası

kaymak

yazı tura atmak

adil olmayan

bekar

vahşi

51 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 54: Vocabulary

reply n

roller skates n pl

routines n pl

salary n

seriously adv

skate v

cevap

kav kav

rutin

maaş

ciddi olarak

kaymak

water v

wedding n

sunset n

tin n

waste n

wind(in the air) n

windy adj

su

düğün

güneş batışı

teneke kutu

atık

rüzgar

rüzgarlı

52 Her hakkı DAYLIGHT E N G L I S H INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 55: Vocabulary

INTERMEDIATE

VOCABULARY LESSON 1

achievement

amazing

ancient

assassinate

attack

benefit

break(from work)

builder

butterfly

century

communicate

computer

contemplate

convenient

corn

create

dare

definitely

depressing

destroy

editor

editorial

envy

extend

başarı

şaşırtıcı

ata

suikast yapmak

saldırı

yarar

ara

inşaatçı

kelebek

yüzyıl

iletişim kurmak

bilgisayar

derin derin düşünmek

uygun

mısır

yaratmak

cesaret etmek

kesinlikle

bunaltıcı

zarar vermek

editör

eleştirel

hayran olmak

genişlemek

VOCABULARY LESSON 2

achieve

accountant

aerobics

affect

annual

antique shop

athletics

average

beat (of the heart)

brilliant (of sunshine)

bite

can't bear

caravan

collect

common sense

complexion

confess

contented

cookery book

court (for tennis)

cruel

daffodil

decade

decorate

başarmak

muhasebeci

aerobik

etkilemek

yıllık

antika dükkanı

atletik

ortalama

kalp atışı

parlaklık

ısırmak

katlanamamak

karavan

biriktirmek

sağ duyu

ten

itiraf etmek

mutlu

vemek kitabı

kort

zalim

karanfil

10 yıl

dekorasyon yapmak

53 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 56: Vocabulary

fail

famine

fax machine

fear

feed

fed up (with)

fill

freedom

giant

go out with

greed

hang on

hold up

huge

humble

impressed

impressive

include

inconvenient

incredible

influential

invention

jog

keep in touch with

knock

knowledge

leap

başarısızlığa uğramak

açlık

faks makinesi

korku

beslemek

bıkmak

doldurmak

özgürlük

iri

çıkmak

açgözlülük

beklemek

ertelemek

iri

mütevazı

etkilenmiş

etkileyici

içermek

uygun olmayan

inanılmaz

etkileyici

icat

yürüyüş

iletişim kurmak

vurmak

bilgi

sıçrama

delight

delighted

department store

dust

detached

devote

disaster

dive

earn

earthquake

enthusiasm

equipment

exercise

expiry date

extremely

fascinated

figure

flight

famine

generous

gloomy

goalkeeper

gate

goods

grounds

hire

historian

zevk

memnun

alışveriş merkezi

toz

müstakil

adamak

felaket

dalmak

kazanmak ( para)

deprem

isteklilik

araç-gereç

egzersiz

son kullanma tarihi

çok

büyülenmiş

şekil

uçuş

açlık

cömert

sıkıcı

kaleci

geçiş

mal

zemin

kiralamak

tarihçi

54 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 57: Vocabulary

leave

lighthouse

long for

loo

mankind

man-made

marvellous

medal

microchip

musical instrument

noodle

obsessed

obvious

operation

oversleep

owe

palace

pear

pet

philosophical

play

pleasure

point

print

product

race

raw

terk etmek

fener

özlemek

tuvalet

insanoğlu

insan yapımı

harika

madalya

mikroçip

müzik enstrümanı

şehriye

saplantılı

açık ,aşikar

ameliyat

çok uyumak

sahip olmak

saray

armut

evcil hayvan

felsefi

oyun

zevk

nokta

baskı

ürün

ırk, yarış

ham

improve

increase

infect

inflation

incapable of

joy

keep-fit

knee

knee pad

leotard

luxurious

luxury

mean

missing

mild

monastery

nun

opera

out of work

particularly

permanance

performance

plain(of food)

plainly

planet

plant

plumber

geliştirmek

artmak

bulaşmak

enflasyon

yeteneksiz

eğlence

zinde

diz

dizlik

bale elbisesi

lüks

lüks

cimri

kaçan, eksik

yumuşak

manastır

rahibe

opera

işsiz

özellikle

daimilik

performans

sade

sade bir şekilde

gezegen

bitki

Tesisatçı

55 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 58: Vocabulary

ray

reputation

reputable

research

revolutionize

rise

risk

round

save

silk

slightly

stand for

statue

step

stone

sunny

surgeon

swimming costume

take part in

tomb

tradition

unprecendented

vegan

wonder

wander

wonderful

wonders

ışın

ün

saygı değer

araştırma

devrimleşmek

yükselmek

risk

çevre

kurtarmak

ipek

küçük bir şekilde

temsil etmek

heykel

basamak

taş

güneşli

cerrah

mayo

katılmak

mezar

gelenek

tek,eşsiz

vejeteryan

merak etmek

gezmek

harika

harikalar

potter

prayer

protect

provide

quite

rather

referee

relative (of a person)

relax

remarkable

refuse

respectable

ridiculous

ray

rude

run

rush

sale

seasonal

semi-final

series

severe

shorts

show

silly

smart

solitude

bahçe işi ile uğraşmak

dua

korumak

sağlamak

oldukça

oldukça

hakem

akraba

rahatlamak

kayda değer

reddetmek

saygı değer

saçma

ışın

kaba

işletmek ( kuruluş)

acele etmek

satış

sezonsal

yarı-final

dizi

vahşi

şort

şov

aptal

şık, akıllı

yalnızlık

56 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 59: Vocabulary

worship

top(clothing)

tournament

traffic warden

tender

treasure

tulip

ugly

unemployment

van

volleyball

weapon

wedding anniversary

wisdom

work of art

wrinkled

VOCABULARY LESSON 3

abandon

absolutely

accidentally

act

affair

amateur

anticipate

apologize

archaeologist

bald

tapmak

üst

turnuva

trafik polisi

şefkat

hazine

lale

çirkin

işsizlik

minibüs

voleybol

silah

evlilik yıldönümü

akıl

sanat eseri

kırışık

terketmek

kesinlikle

kazara

rol yapmak

ilişki

amatör

ummak

özür dilemek

arkeolog

kel

sore

steady(of a job)

stuck(in a job)

stipulate

suburb

sweet (of a person)

tell a lie

tender

tender (of meat)

throat

tidy

tolearant

tool

trouble

take off

trust

VOCABULARY LESSON 4

admission

allow

admire

arrange

arrangement

assume

backpack

bang on time

behave

blow your nose

acı

düzenli, devamlı

sıkışıp kalmak

öngörmek

varoş

tatlı

yalan söylemek

şefkat

yumuşak et

boğaz

toplu

hoşgörü

araç-gereç

Bela

Üstünü çıkarmak

Güvenmek

kabul etme

izin vermek

havran olmak

düzenlemek

düzenleme

farz etmek

sırt çantası

tam zamanında

davranmak

burnunu sümkürmek

57 Her hakkı D A Y L I G H T E N G L I S H I N S T I T U T E ' a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 60: Vocabulary

band

bandage

ban

beg

balcony

biography

bitter

blood

blues

boarding school

branch (of a tree)

break (rules)

breathe

brush

bear

bury

brand

carreer

castle

chapter

cheek(on your face)

childhood

chimney

compose

composer

curly

deposit

erkek grubu

bandaj

yasaklamak

yalvarmak

balkon

biyografi

acı

kan

blues ( müzik türü)

yatılı okul

dal

kuralları bozmak

nefes almak

fırçalamak

doğurmak

gömmek

marka

kariyer

kale

bölüm

yanak

çocukluk

baca

bestelemek

bestekar

kıvırcık

depozit

bother

bovv(of your body)

boundary

business card

campaign

casual

casually

chalk

chew (gum)

choose

clasp(hands)

cleanliness

cloth

code(of the phone)

colleague

confirm

cool (of people)

corresponding

cry(=make a noise)

custom (=habit)

date of birth

deal (in business)

deal with

deny

drop sb(somewhere)

easy-going

emotional

rahatsız etmek

reverans yapmak

sınır

kartvizit

kampanya

günlük

günlük olarak

tebeşir

çiğnemek

seçmek

bir araya getirmek

temizlik

kumaş

kod

meslektaş

doğrulamak

serin kanlı

ilişkili

bağırmak

gelenek

doğum tarihi

ilişki

ilgilenmek

inkar etmek

birini bir yere bırakmak

uyumlu

duygusal

58 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 61: Vocabulary

desperately

despite

determined

diamond

dig

disappear

disappoint

dote on

draw (a picture)

drawing

die=pass away

driving test

elderly

eventually

excavation

exceptional

fable

feature(of a face)

fiction

fist

flow

foolish

forest

fortuner

freezing

furious

gambler

umutsuzca

rağmen

kararlı

elmas

kazmak

ortadan kaybolmak

hayal kırıklığına uğramak

vurgulamak

çizmek

resim

vefat etmek

sürüş testi

yetişkin

son olarak

bilimsel gezi

haricen

fabl

özellik

kurgu

yumruk

akmak

aptal

orman

falcı

dondurucu

asabi

kumarbaz

employee

employer

engaged (on the phone)

entertain

enthusiastic

enthusiasm

essential

establish

etiquette

exchange

executive

expect

extension

fill in (a form)

formal

fun-loving

gift-wrap

global

greet

guidebook

hand

hard-working

have enough of

headmaster

heel

height

hold

çalışan, işçi

iş veren

meşgul

eğlenmek

istekli

isteklilik

gerekli

kurmak

etiket

değiş tokuş etmek

üst düzey

ummak, beklemek

dahili

doldurmak

resmi

eğlence seven

hediye paketi

küresel

selamlamak

rehber

el

çalışkan

yeterli.... olmak

başkan

topuk

yükseklik

tutmak

59 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 62: Vocabulary

gangster

genius

go hunting

go camping

grief-stricken

heal

heart failure

hit(=success)

homesick

horror movie

hold

insist

in the distance

icon

ironing

knight

laugh

lead

lifelike

limelight

lord

magnificent

mansion

masterpiece

match (in sport)

merrily

moral

gangaster

dahi

ava gitmek

kampa gitmek

kederli

iyileştirmek

kalp yetmezliği

başarı

evini özlemiş

korku filmi

tutmak

ısrar etmek

uzakta

biblo

ütü yapma

şövalye

gülmek

liderlik etmek

canlı gibi

spot ışık

lord

harika

konak

başyapıt

maç

mutlu bir şekilde

ahlak

hospitable

housework

humorous

humble

income

insult

interrupt

knit

lazy

length

liar

light-hearted

link

loads of things(=lots of things)

manners(=behaviour)

marital status

master

matter

modest

nothing

nappy

nationalistic

note

notice-board

occupation

offensive

outgoing

misafirperver

ev işleri

espiritüel

mütevazı

gelir

hakaret etmek

bölmek,arasına girmek

örmek

tembel

uzunluk

yalancı

hassas

bağlantı

çok

davranış

medeni durum

efendi

durum

mütevazı

hiçbir şey uykulu

milliyetçi

not

duyuru panosu

meslek

kırıcı

sosyal

60 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 63: Vocabulary

mysterious

necklace

negro

neighbourhood

nervous breakdown

oak tree

oil tree

oil painting

only(chid)

onwards

orchestra

outnumber

painfully

part (in a play)

peacefully

pianist

pigeon

poison

pop group

popularity

portrait

puncture

record

refuse

release

report

rough(area)

gizemli

kolye

zenci

komşuluk

sinir krizi

meşe

zeytin ağacı

yağlı boya

tek çocuk

üstüne doğru

orkestra

sayıca fazla

acı bir şekilde

bölüm

huzurlu bir şekilde

piyanist

güvercin

zehir

pop grubu

popülarite

portre

lastik patlaması

kayıt

reddetmek

serbest bırakmak

rapor

engebeli

pint(of beer)

postcode

pudding

punctual

punishment

put sb up (for the night)

rainy season

realize

register

regularly

reserved

respectful

responsibility

retired

roll

romantic

rule

rush

search

seat-belt

self-employed

seniority

serious

set(the table)

shake hands

show off (=boast)

sign(your name)

yarım

posta kodu

puding

dakik

ceza

davet etmek

yağmurlu mevsim

farkına varmak

kayıt olmak

düzenli bir şekilde

utangaç,içine kapanık

saygıdeğer

sorumluluk

emekli

yuvarlamak

romantik

kural

acele

aramak

emniyet kemeri

kendi işinde çalışan

üstünlük

ciddi

masa kurmak

el şıkışmak

şov yapmak,övünmek

imza atmak

61 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 64: Vocabulary

score(a goal)

sculpture

sensitive

set off

settle ( a fight)

sketch

skill

slave

spill

spinster

spoilt

spot

star

swimming costume

smooth

subsequent

suffer

sunbathe

silly

talent

tap(your feet)

terrific

thoroughly

torn

tired of

teenager

triangle

gol atmak

heykel

hassas

yolculuğa çıkmak

kavga etmek

sikeç

yetenek

köle

dökmek

evde kalmış

şımarık

belirgin

yıldız

mayo

düz

takip eden

acı çekmek

güneşlenmek

aptal

yetenek

ayakla ritim tutmak

korkunç

tamamen

yırtık

bıkmak

ergenlik çağında olan genç

üçgen

signpost

signature

skate-boarding

sunglasses

sleeve

sociable

sole (of your foot)

sophisticated

spray

status

stereotype

strict

see off

submit

suncream

talkative

terrified

thereafter

tidy

tip(=suggestion)

tolerant

travellers cheque

universal

valuable

water(plants)

welcome

well-dressed

levha

imza

kay kay yapma

güneş gözlüğü

kol manşeti

sosyal

ayak tabanı

kültürlü

sprey

durum

tek tip

katı,sert

yolcu etmek

teslim etmek

güneş kremi

konuşkan

korkulu

sonra

derli toplu

öneri

hoşgörülü

seyahat çeki

evrensel

değerli

sulamak

hoşgeldiniz!

iyi giyimli

62 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 65: Vocabulary

thunder

tune

ultimately

unbelievable

undisputed

unique

unless

upset

vine

vineyard

wake

VOCABULARY LESSON 5

accommodation

agriculture

admittance

arrange

available

avocado

backbone

bakers

balcony

boiling

cancel

caviar

candidate

chambermaid

characterize

fırtına

ton

sonuç olarak

inanılmaz

tartışılmaz

eşsiz

medikçe.madıkça

üzgün

asma

asma bahçesi

uyand ırmak

kalacak yer

tarım

kabul

düzenlemek

uygun

avakado

sırt kemiği

fırın

balkon

kaynayan

iptal etmek, call off

havyar

aday

hizmetli

karakterize etmek

widespread

widowed

wink

yawn

wave (in the sea)

wealthy

wig

wound

wrist

wrong

way

VOCABULARY LESSON 6

absorb

accent

accept

agree

agricultural

anonymous

area

article

attitude

back door

backwards

bank account

bizarre

boil(food)

boom (succeed in business)

yaygın

dul

göz kırpmak

esnemek

dalga

zengin

peruk

vara

dirsek

hata

yön

emmek

aksan

kabul etmek

onaylamak

tarımsal

anonim

alan

makale

davranış

arka kapı

arkadan

banka hesabı

acayip

kaynatmak

başarılı olmak

63 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 66: Vocabulary

chilly

climate

cloud

cloudy

coastline

collect

come across

confirm

consider

council

crossing(in a boat)

crystal

cuckoo clock

dark

definitely

degree(of temperature)

descent

dramatic

edge

effect

enthusiasm

enquiry

exhausted

exhilarated

experience

face

factory

dondurucu

iklim

bulut

bulutlu

kıyı şeridi

biriktirmek

karşılaşmak,bump into

doğrulamak

düşünmek

konsolosluk

karşıya geçme

kristal

guguklu saat

karanlık

kesinlikle

derece

soy

dramatik

kenar

etki

isteklilik

soruşturma

çok yorgun

heyecanlı

tecrübe

yüz

fabrika

build (of a body)

by the way

can't help

can't stand

charming

comforting

common(in common)

compare

complicated

conclusion

confidence

consist

cosmopolitan

cough

companion

cross(=angry)

cry(have tears)

cute

damage

directly

disguise

disgusting

dish

display

drive sb mad

dry clean

enthusiastic

yapı

bu arada

kendini alamamak

katlanamamak

çekici

rahatlatıcı

ortak

kıyaslamak

karışık

sonuç

güven

içermek

kozmopolit

öksürmek

yandaş

kızgın

ağlamak

şirin

zarar vermek

direkt olarak

kılık değiştirmek

iğrenç

tabak çanak

oynatmak

birini çıldırtmak

kuru temizleme

istekli

64 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 67: Vocabulary

fashion

fear

ferry

field

fog

foggy

forecast

fortnight

freezing

unforgetable

frustrating

gallery

gentle

get further into

grateful

guest

hair-cut

half way

hang on (=wait)

heavy(of rain)

heavy industry

hill

honeymoon

hop in (a car)

hurry

include

habit

moda

korku

feribot

tarla,alan

sis

sisli

tahmin

15 gün

dondurucu

unutulamaz

iğrenç

galeri

kibar

ilerlemek

minnettar

misafir

saç kesimi

yarı yol

beklemek

sağanak yağış

ağır sektör

tepe

balayı

arabaya binmek

acele

içermek

huy

even

event

except

enlarge

external

fan(=supporter)

fancy

fantastic

fast(food)

fat

fight

floor (first.second,etc.floor)

flu

local point

foreign trade

fresh(food)

frozen

gastronomic

get on (with sb)

get rid of

gravitate

health

historic

home-grown

harvest

hot (of curry)

human rights

bile

olay

hariç

genişletmek

dış

taraftar

havai etmek

harika

ayak üstü yemek

şişman

kavga

kat

grip

odak noktası

dış ticaret

taze

donmuş

mide ile ilgili

geçinmek

kurtulmak

yönelmek

sağlık

tarihsel

evde yetiştirilmiş

mahsül

acı

insan hakları

65 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir, izinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 68: Vocabulary

itinerary

jail

lace

land (a plane)

leather

left(there's no sugar left)

lightning

loaf

loan

mainly

materialistic

melon

message

millionaire

mining

minus

mist

misty

mentally

navigate

pack

penguin

petrol

pleasure

pony

poor

populated

yolculuk programı

hapishane

dantel

karaya inmek

deri

kalan

aydınlatma

somun

borç

özellikle

materyalist

kavun

mesaj

milyoner

maden kazma

eksi

pus

puslu

mantıklı olarak

yönlendirmek ( deniz)

toplanmak

penguen

benzin

zevk

tav

fakir

kalabalık

influential

impression

impatient

increasingly

industrial

inferior

influence

ingredient

inquire

inseparable

instead of

invasion

keen(of a supporter)

kettle

landscape

lose

limitless

look forward (to sth)

loss

mad (about sth)

major

manage

management

meek

ministry

mug

neither(of them)

etkileyici

izlenim

sabırsız

artarak

endüstriyel

alt

etki

içindekiler

araştırmak

ayrılmaz

verine

istila

düşkün

su ısıtıcısı

kara

kaybetmek

limitsiz

dört gözle beklemek

zarar

delirmek

başlıca

başarmak, yönetmek

başarı, yönetim

mütevazı

bakanlık

fincan

her ikiside değil

66 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 69: Vocabulary

preferably

qualification

random

recent

reception(after a marriage)

recommend

remind

remove

require

revise

revision

rough

shampoo

shower

showery

sidewalk

sightseeing

situated(be situated)

smooth(sea)

souvenir

spot(=place)

statue

storm

stormy

straight away

stress

temperature

tercihen

özellik

rastgele

son zamanlardaki

davet

tavsiye etmek

hatırlatmak

ortadan kaldırmak

gerektirmek

tekrarlamak

tekrarlama

zor

şampuan

duş

sağanak yağış

kaldırım

turistik gezi

bulunma

düz

hediyelik eşya

odak

heykel

fırtına

fırtınalı

dümdüz

stres

ısı

notice-board

nowadays

obviously

occasion

old-fashioned

olive oil

overcrowded

owner

particularly

passion

path

pie

plain (food)

plan (of a room)

plant(=flower)

population

polluted

preference

produce

proud

pulley

queue

rabbit

race(=rush)

ration

ray(of hope)

recipe

duyur panosu

bugünlerde

açık olarak

vesile

eski moda

zeytin yağı

çok kalabalık

sahip

özellikle

tutku

patika

turta

sade

plan

bitki yetiştirmek

nüfus

kirli

tercih

üretmek

gurur

askı

kuyruk, sıra

tavşan

yarış, acele

oran

ışık

tarif

67 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 70: Vocabulary

thunder

tip(=money)

top

towel

tower

twin room

vacation(USA)

valley

vast

view

worry

wild(animal)

wooden

wrap up(warm)

zoo

survive

table manners

tasteful

tasteless

tasty

tie (piece of clothing)

tie

tragedy

tremendously

troubled

unusable

vacant

kasırga

bahşiş

üst

havlu

kule

iki kişilik oda

tatil

vadi

büyük, geniş

görüş

endişe etmek

vahşi

tahtadan yapılmış

ısınmak

hayvanat bahçesi

kurtulmak

masa kuralları

leziz

lezzetsiz

leziz

kravat

bağlamak

trajedi

büyük bir şekilde

başı belada olan

kullanılmaz

boş

recover

rectangular

replace

reserved

respect

respected

rich(of food.soil)

risk

row(=line)

rude

ruin

rural

sauce

search

seaside

seldom

shepherd

sink

size

soil

sophisticated

spare

speak your mind

spoil (food)

spontaneous

starving

steaming(of a hot drink)

iyileşmek

dikdörtgen

yer değiştirmek

içine kapanık

saygı

saygılı

verimli

risk

sıra

kaba

zarar vermek

kırsal

sos

aramak

deniz kenarı

nadiren, rarely

çoban

batmak

beden

toprak

kültürlü

boş

aklındakini söyle!

ekşimiş

eş zamanlı

çok acıkmış

buharlı

68 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 71: Vocabulary

waste(of time)

whatever

VOCABULARY LESSON 7

acceptable

adore

advertisement

advice

announce

answer phone

applicant

application

apply (for a job)

appreciate

approve

archeology

astronaut

attendant

based(e.g.be based in Paris)

blanket

bring up sth(=mention)

bring up children

brown (from the sun)

cell

chaos

choice

choir

charge with

zaman kaybı

her ne ise

onaylanabilir

taparcasına sevmek

reklam

öğüt

anons

telefona cevap vermek

başvuran kişi, aday

başvuru

başvurmak

kıymet bilmek

onaylamak

arkeoloji

astronot

katılımcı

bulunma

battaniye

bahsetmek

yetiştirmek

bronzlaşmak

hücre

kaos

seçenek

koro

suçlamak

stranger

surely

VOCABULARY LESSON 8

actually

afford (can't afford)

after all

aid

AIDS

amazed

amnesty

amount

animal welfare

anyway

appreciate

as soon as

as well

astonished

at least

accuse of

because of

beg

break the law

broke(=having no money; informal)

bunch(of flowers)

burglar

calm

camp

yabancı

kesinlikle

aslında

bütçesi yetmek

hepsinden sonra

yardım

AİDS

şaşırmış

af

miktar

hayvan sağlığı

her neyse

değer bilmek

olur olmaz

de,da

şaşırmış

en azından

suçlamak

den dolayı

yalvarmak

kanunları yıkmak

çulsuz

buket

hırsız

sessiz

kamp

69 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTlTUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, coğaltılamaz.

Page 72: Vocabulary

coach

companion

competition

complain

convince

cookery

copy

correspondent

cousin

cover

creation

cruise

CV (=curriculum vitae)

degree (from a university)

delighted

disappointed

disaster

earthquake

elect

enclose

excuse

explorer

extension(of a telephone)

fashionable

flood

fluent

footstep

otobüs

arkadaşlık

rekabet

şikayet etmek

inandırmak

yemekle ilgili

kopya

ilişkili

kuzen

kapsamak

yaratma

deniz gezisi

özgeçmiş

derece

memnun

hayal kırıklığına uğramış

felaket

deprem

seçmek

iliştirmek

mazeret bulmak

kaşif

dahili

moda

sel

akıcı

adım

carry on(=continue)

charitable

charity

circumstance

court (of law)

crop

cruelty

delay

demand

deserve

desperate

diary

disease

donation

drought

economic

effort

either(I don't either)

embassy

enormous

envy

especially

estimate

evaporate

even (even John)

essential

envious

devam etmek

yardım edilebilir

yardım kuruluşu

durum

mahkeme

mahsül

zalimlik

ertelemek

talep etmek, ask for

hak etmek

umutsuz

günlük

hastalık

bağış

kuraklık

ekonomik

efor

de.da (olumsuz)

elçilik

büyük

havran olmak

özellikle

tahmin etmek

buharlaşmak

bile

gerekli

hayran

70 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 73: Vocabulary

force sb(to do sth)

forgive

crucial

get back to sb(on the phone)

get on withsb(e.g.your parents)

fatal

get sth over (=communicate)

get over sth(=recover)

give up(=stop)

go out with sb

grow up

headline

heavy(of rain)

hold(=wait)

indeed

interpreter

jockey

journalism

judge

just in case

kidnap

lawyer

line (of a phone)

look after

look like

look up

lie

zorlamak

affetmek

önemli

geri dönmek

anlaşmak

ölümcül

iletişim kurmak

üstesinden gelmek

vazgeçmek

çıkmak

yetiştirmek

başlık

sağanak

beklemek

gerçekten

tercüman

jokey

gazetecilik

hakim

davada adillik

çocuk kaçırmak

avukat

hat

ilgilenmek

benzemek

bilgi araştırmak

uzanmak

fall in love

famine

fantasize

fascinating

fee

filthy

fix

fluid

fond of sb/sth

food poisoning

necessary

for example

imperative

game of cards

generally

generously

get hold of sb(=contact)

get lost

groceries

guard

handle

honest

sincere

homeless

hardworking

moral

improbable

aşık olmak

açlık

havai etmek

büyüleyici

ücret

kirli

tamir etmek

sıvı

düşkün olmak

gıda zehirlenmesi

gerekli

örneğin

çok gerekli

ovun kartı

genel olarak

cömertçe

ilişki kurmak

kaybolmak

bakkal

koruma

baş etmek

dürüst

içten

evsiz

çalışkan

ahlak

imkansız

71 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 74: Vocabulary

make sb redundant

managing director

manor

manual labour

model (person)

nanny

operation (medical)

package holiday

part-time

pat

personnel manager

persuade

phase(=period)

pick up(=get better)

pick sth up(=learn)

poet

politics

post(=job)

pretend

priceless

majority

put sb through (on the phone)

put up with sb/sth(=tolerate)

regret

resign

resignation

retire

kovmak

müdür

konak

elle yapılan iş

manken

dadı

ameliyat

paket tatil

yarı zamanlı

vurmak

personel müdürü

ikna etmek

döneni

iyileşmek

öğrenmek

şair

politika

meslek

gibi görünmek

paha biçilmez

çoğunluk

bağlamak

hoşgörülü olmak

pişman olmak

istifa etmek

istifa

emekli olmak

incurable

inherit

insist

intensive

invest

investigate

pore over

join

kindness

laboratory

lawful

leak

link

loan

lottery

lean over

mate(=friend:informal)

means(=methods)

meanwhile

medical supply

mild

minority

nearly

of course

offer

oil spill

on time

tedavi edilemez

miras kalmak

ısrar etmek, persist

yoğun

yatırım yapmak

soruşturma yapmak

gözden geçirmek

katılmak, take part in

kibarlık

laboratuar

kanuni

sızıntı

bağlantı

borç

piyango

abanmak

arkadaş

metot

bu arada

tıbbi destek

yumuşak

azınlık

yaklaşık olarak

tabi ki

teklif etmek

yağ damlası

zamanında

72 Her hakkı DAYLIGHT E N G L I S H INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 75: Vocabulary

retirement

row(=argument)

rubbish bin

run out of sth (e.g .sugar)

safe (=well)

senior citizen

servant

standard

successful

suntan

surgeon

surveyor

take after sb (e.g your mother)

take off(=become successful)

take off (of a plane)

take sth up (e.g.a sport)

be taken aback

textile company

tone (on a phone)

training course

narrow-minded

twice

twin

van

various

warning

widely

emeklilik

kavga, münakaşa

çöp kutusu

tükenmek

güvenli

üst düzey halk

hizmetçi

standart

başarılı

güneş yanığı

cerrah

anketör

benzemek

başarılı olmak

havalanmak

hobiye başlamak

şaşırmak

tekstil şirketi

ton

eğitim

geri kafalı

iki kez

ikiz

minibüs

çeşitli

uyarı

geniş bir şekilde

only

oppose

penniless

permission

pick up sb/sth(=collect)

possibility

pour

prevention

prisoner of conscience

prize

promote

psychotherapist

publicize

purpose

put pressure on sb

racehorse

mean

rehabilitate

release

research

absent-minded

search

secret

smash

solve

dump

sponsor

sadece

karşı gelmek

çulsuz

izin

biriktirmek

imkan

dökmek

engel

düşünce mahkumu

ödül

terfi etmek

psikoterapist

halka arz etmek

amaç

baskı yapmak

yarışatı

cimri

rahatlatmak

serbest bırakmak

araştırmak

dalgın

aramak

sır

vurmak

çözmek

aptal

sponsor

73 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'aD aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 76: Vocabulary

widow

worldwide

wrap

wanted

winner

word processor

would rather(=prefer)

wise

wine

VOCABULARY LESSON 9

abandoned

abush

air

ambition

ambitious

annoyed

as a matter of fact

au pair

background

botanic

bald

cheat

cheerful

clear sth away (e.g.a mess)

clearly

condemn

colleague

dul

dünyaca yaygın

paketlemek

aranan

kazanan

daktilo

tercih etmek

Erdemli

Şarap

terkedilmiş

utanmak

Hava

Hırs

Hırslı

rahatsız olmuş

aslında

çocuk bakıcısı

özgeçmiş

botanik

kel

kopya çekmek

neşeli

toplamak

açık olarak

işlemek

meslektaş

sunburnt

tempt

therefore

treat

unfortunately

unpredictable

verse

visa

whale

VOCABULARY LESSON 10

admire

advertising

aggressive

air-conditioning

airmail

apart from

ashtray

aspect

attached(=fond of)

attack

attic

authority

autobiography

automatic car

award

ban

birthday card

güneşte yanmış

eğilimi olmak

böylece.so

davranmak

maalesef

tahmin edilemez

düz yazı

vize

balina

havran olmak

reklam

saldırgan

havalandırma

hava postası

hariç, except for

küllük

özellik

düşkün

saldırı

çatı katı

oterite

otobiyografi

otomatik araba

ödül

yasaklamak

doğumgünü kartı

74 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a ailtir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 77: Vocabulary

colorless

combine

convince sb of sth

clutch

curious(=wanting to know)

daydream

deal with

definite

depend on sb

destruction

discover

disturb

drop(of water)

estimate

easy-going

effective

enormously

envy

exact

explore

fade

fertile

fire engine

fond of

forest

fountain

good-natured

renksiz

birleştirmek

inandırmak

tutmak

meraklı

hayal görmek

ilgilenmek

kesin

bağlı olmak

zarar

keşfetmek

rahatsız etmek

düşürmek

tahmin etmek

uyumlu

etkili

büyük bir şekilde

havran olmak

tam

keşfetmek

solmak

verimli

motor

düşkün

orman

çeşme, fıskey

iyi huylu

bookcase

brake

brand(of cigarette)

brochure

bulk of stlı(=majority)

chimney

celebrate

chain

chain smoker

chairman

car race

clutch

coffin

collapse

collector

corporate

contemporary

convention

cool(=sophisticated)

drawer

deal with

current(=existing now)

dedicated

down

driving licence

drown

drug

kitaplık

fren

marka

broşür

bolluk

baca

kutlamak

zincir

tiryaki başkan

araba yarışı

tutmak, grasp

tabut

yıkılmak

kolleksiyoncu

birleşmek

çağdaş

gelenek, tradition

kültürlü

çekmece

ilgilenmek

şu an olan

kendini adamış

aşağı

ehliyet

boğulmak

ilaç

75 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 78: Vocabulary

garage

hard-working

harsh

hire

hopeless

housework

I bet!(=I'm sure)

impatient

insist on

impressive

in spite of

in the meantime

inclined to do sth

incredible

inhabitant

insistent

inspect

instead of

keep an eye on sb/sth

lay down

lavender

lazy

lifestyle

literally

magnificent

memory

mess

garaj

çalışkan

sert

kiralamak

umutsuz

ev işi

Eminim!

sabırsız

ısrar etmek

etkileyici

rağmen

bu arada

eğilimli olmak

inanılmaz

yerli

ısrarlı

araştırmak

verine

gözünü ayırmamak

kural kovmak

lavanta

tembel

hayat stili

edebi olarak

büyük

anı

dağınıklık

dust

enthusiastic

effect

egg cup

encyclopaedia

estate agent

even though

expense

expose

extend(a house)

fag(=cigarette:informal)

fault

fire(a gun)

fall down

fireman

fireplace

fireworks

fondness

get-well card

goal

graduate

grey(of hair)

hairbrush

haircut

hairdresser

humiliate

human being

toz

istekli

etki

yumurtalık

ansiklopedi

emlakçı

rağmen

gider

ortaya çıkmak

genişletmek

sigara

hata

ateşlemek

düşmek

itfaiyeci

şömine

havai fişek

düşkünlük

geçmiş olsun kartı

amaç

mezun olmak

kır saçlı

saç fırçası

saç kesimi

kuaför

hor görmek

insanoğlu

76 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 79: Vocabulary

midday

mood

moody

nun

notice

nurse

ocean

only(child)

optimistic

outweigh

oversleep

part

peace

peacefully

perfect

pessimistic

philosopher

plain(=flat land)

plaster(on a broken leg)

pool

put off doing sth(=postpone)

refill

regard

regular

relationship

reliable

remainder

gün ortası

mod

sıkkın

rahibe

fark etmek

hemşire

okyanus

tek çocuk

iyimser

şişman

çok uyumak

bölüm

barış

huzurlu bir şekilde

harika

karamsar

filozof

düz

plaster

havuz

ertelemek, delay

tekrar doldurmak

saygı göstermek

düzenli

ilişki

güvenilir

kalan

hinder

holy

illegal

illustrate

image

instructor

irritated

income

inevitable

infinite

lorry

lung

manufacture

market

misuse

motorbike

moreover

misunderstand

motor racing

narrow

network

nicotine

notebook

order(=request for goods)

packing

panic

pool

engellemek

kutsal

yasa dışı

örneklendirmek

imaj

eğitmen

sinirli

gelir

kaçınılmaz

sonsuz

kamyon

akciğer

üretmek

pazar

yanlış kullanmak

motorsiklet

dahası

yanlış anlamak

motor yarışı

dar

nikotin

defter

sipariş

toplanma

panik

havuz

77 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 80: Vocabulary

role

remarkable

resentment

reserved

restore

resume

reverse

random

role

row

scene

sensitive

sense

shy

sick(=ill)

silhouette

snore

sociable

soldier

solitary

soul

spectacle(=sight)

sausage

sure

stressful

sunset

sunglasses

rol

kayda değer

kırılma, incinme

içine kapanık

düzenlemek

kurtulmak

ters düşmek

rastgele

rol

kavga

manzara

hassas

duyu

utangaç

hasta

siluet

horlamak

sosyal

asker

yalnız

ruh

görüş

sosis, salam

emin

stresli

güneş batımı

güneş gözlüğü

poster

pray

prematurely

press conference

proper

prove

proof

puritan

put sth out (e.g.a cigarette)

rare

read(=study at university)

remind

remote

revise(for an exam)

salty

screen

second-hand

share

shopping basket

shopping centre

spirit

spare(time)

specialist

split up (of a married couple)

sponsorship

statement

store

poster

dua

önce

basın konferansı

uygun, düzgün

ispatlamak

kanıt

puritan

söndürmek

nadir

üniversitede okumak

hatırlatmak

uzak

tekrarlamak

tuzlu

ekran

ikinci el

paylaşmak

alışveriş sepeti

alışveriş merkezi

ruh

boş zaman

uzman

ayrılmak

sponsorluk

ifade

dükkan

78 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 81: Vocabulary

talkative

threaten

trust

totally

tough(=difficult)

train

tremendous

trip

turn up(=arrive)

unemployed

unreasonable

untidy

ups and downs

vain

vision

vote

wilderness

wish

weigh

weird

wrapping paper

worst

work out

weak

konuşkan

tehdit etmek

güvenmek

tamamen

zor

eğitmek

büyük

seyehat

varmak

işsiz, redundant

mantıksız

dağınık

iniş çıkışlar

boşuna

görüş

oy kullanmak

vahşilik

istek

ağırlığında olmak

acayip, garip

hediye paketi kağıdı

en kötüsü

plan yapmak

zayıf

suffix

sympathy

target

teapot

tear(in your eyes)

tear sth up

tempt

toilet paper

toothache

toothbrush

toothpaste

tractor

traffic warden

tomb

tuition

vehicle

versus

wallpaper

warm

warning

wedding

war

wear out

wind

son ek

kibarlık

hedef

çaydanlık

gözyaşı

yırtmak

eğiliminde olmak

tuvalet kağıdı

diş ağrısı

diş fırçası

diş macunu

traktör

trafik polisi

mezar

eğitim

araç

e karşı

duvar kağıdı

ılık

uyarı

düğün

savaş

yorulmak

rüzgar

79 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 82: Vocabulary

VOCABULARY LESSON 11

absent-minded

acid rain

adopt

appealing

army

authoritative

balloon

band

bite

blame

blow

bother

brain

briefcase

bucket

brave

century

chew

childbirth

city-dweller

clap

colony

concert

cope with

corridor

cruel

dalgın, unutkan

asid yağmuru

evlat edinmek

etkileyici

ordu

otoriter

balon

bando

ısırmak

suçlamak

liflemek

rahatsız olmak

beyin

evrak çantası

buket

cesur

yüzyıl

çiğnemek

çocuk doğumu

şehir yaşayanları

alkışlamak

koloni

konser

baş etmek

koridor

zalim

VOCABULARY LESSON 12

accustomed(to sth)

admit

advise

all-night party

announcement

argue

babysit

boast

best man

birth

bone

bonnet

bossy

boredom

bow(tie a bow)

bow (with your body)

bride

bridesmaid

bury

cap

cemetery

christening

contradict

calm down

cancel

cotton

alışmak

kabul etmek

öğüt

bütün gece süren parti

anons

kavga etmek

çocuk bakmak

övünmek

sadıç

doğum

kemik

bone

patron gibi

sıkkınlık

papyon

reverans yapmak

gelin

nedime

gömmek

kep

mezarlık

hristiyanlık

ters düşmek

sakinleşmek

iptal etmek

pamuk

80 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 83: Vocabulary

divide

diamond

doll

dolphin

duck

evidence

evil

exchange rate

explanation

error

forgetful

found

fortune

generation

give away(money)

grill

gun

guy(=man;informaI)

garbage

goal

historically

hit

hold

horseshoe

hug

infancy

inspector

bölmek

elmas

oyuncak bebek

yunus

ördek

delil

şeytan

döviz oranı

açıklama

hata

unutkan

kurmak

şans

nesil

vermek

ızgara

silah

adam

çöp

amaç

tarihsel olarak

vurmak

tutmak

nal

sarılmak

bebeklik

dedektif

create

cut off (on the phone)

deny

stipulate

urge

doubtful

dress

drum

edge

encourage

exclaim

faint

falsify

have fun

forceful

fortnight

frequency

funeral

gamble

gesture

get engaged

sack

insist on

grave

greet

grief

aid

yaratmak

kesilmek

inkar etmek

öngörmek

cesaretlendirmek

şüpheli

giyinmek

davul

cesaretlendirmek

söylemek

bayılmak

yalanlamak

eğlenmek

kuvvetli

15 gün

sıklık

cenaze

kumar oynamak

mimik

nişanlanmak

kovmak

ısrar etmek, persist

mezarlık

selamlamak

üzüntü

yardım

81 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çogaltılamaz.

Page 84: Vocabulary

kick

kneel

lie

ladder

lecture

lick

life expectancy

lucky

march

monitor

nail

nap

officially

packed(=crowded)

parcel

populated

permanently

pile

point

population

pros and cons

recognize

rescue

right-handed

risky

rope

rush hour

kovmak

diz çökmek

uzanmak

merdiven

ders

yalamak

ömür süreci

şanslı

marş

monitör

çivi

şekerleme yapmak

resmi olarak

kalabalık

parsel

kirli

daimi olarak

yığın

nokta

nüfus

avantaj ve dezavantajlar

tanımak

kurtulmak

sağ elini kullanan

riskli

halat

yoğun saatler

honeymoon

humble

debt

moral

marriage guidance counsellor

maternity leave

medium(of size)

meek

merely

miss(e.g.when hitting sb)

moan

mentality

logical

nappy

noon

obey

objection

offer

order sb to do sth

ordinary

persist in

point out

pram

pregnant

ration

reception

refuse

balayı

mütevazı

borç

ahlak

evlilik danışmanı

çocuk düşürme

orta boy

mütevazı

yalnızca

ıska geçmek

yas tutmak

mantıklılık

mantıklı

uykulu

öğle

uymak

karşı olma

teklif

sipariş etmek

sıradan

ısrar etmek, insist

belirtmek

çocuk arabası

hamile

oran

resepsiyon

reddetmek

82 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 85: Vocabulary

spoilt

shark

shuttle

silver

slippers

smart(=well-dressed)

snail

space

square

stare

superstition

sword

take over

tie

tiger

toy

tourist attraction

tube

trick

tune

unlucky

vase

wander

wavelength

wax

whistle

şımarık

köğek balığı

servis aracı

gümüş

terlik

şık

sümüklü böcek

uzay

kare

dik dik bakmak

batıl inanç

kılıç

üstlenmek

bağlamak

kaplan

oyuncak

turist ilgisi

tüp

tuzak

ton

şansız

vazo

gezmek

dalgaboyu

bal mumu

ıslık çalmak

ring(on your finger)

scarf

senior

selfish

severe

severity

sob

solicitor

spring(i.e.the season)

sweep

silly

sympathy

sauce

timid

tremble

unpack

vanish

wedding

widow

witch

yüzük

eşarp

üst düzey

bencil

sert

sertlik

hıçkıra hıçkıra ağlamak

avukat

bahar

yerleri silmek

aptal

kibar

sos

utangaç

titremek

açmak

ortadan kaybolmak

düğün

dul

cadı

83 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 86: Vocabulary

THE MOST COMMON ENGLISH EXAM WORDS

Abandon Abash

Abdicate Abet

Abortion

Abridge Abrogate

Abruptly Absolute

Absolutely

Absorb

Abstemious Abstract Accede

Accelerate Access

Accessible Accessory

Accommodations

Accomplice Accord

Accost

Account for sth

Accumulate Accurate

bırakmak (v)

utandırmak (v)

feragat etmek (v)

cesaret vermek (v)

çocuk düşürme,başarısızlık (n)

kısaltmak (v)

kaldırmak,feshetmek (v)

aniden (adv)

tam, sınırsız (v)

bütünüyle,tamamen,kesinlikle (adv)

içine çekmek,emmek (v)

kanaatkar (adj)

soyut,teorik (adj)

razı olmak,kabul etme (v)

hızlandırmak (v)

giriş (n)

faydalanabilir (adj)

aksesuar;suç ortağı(n)

kalacak yer

suç ortağı (n)

anlaşma (n)

yanaşmak (v)

hesap vermek

biriktirmek (v)

doğru (adj)

Magnificent Magnificently

Mainly Maintain

Maintenance

Majority Manufacture

Mediaeval

Merely Meticulous

Mettle

Migrate

Migration Mild Misconception

Mislead Monetary

Mutual

Negligence Negligent

Negligently

Negotiate Negotiation

Network

Nominate

muhteşem (adj) mükemmel olarak (adv)

başlıca (adv)

sürdürmek (v)

bakım işi (n)

çoğunluk (n)

imal (n), (v)

orta çağa ait (adj)

sadece (adv)

çok titiz (adj)

huy (n)

göç etmek (v)

göç (n)

hafif (genellikle sigara ve hava için) (adj)

yanlış anlama (n)

yanlış yola sevketmek (v)

paraya ait (adj)

karşılıklı (adj)

ihmal (n)

ihmalci (adj)

dikkatsizce (adv)

anlaşmayı görüşmek (v)

görüşme (n)

ağ örgüsü (n) başkasını aday olarak göstermek (v)

84 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTlTUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 87: Vocabulary

Achieve Acquire

Acrid Acrimonious Adamant

Adamantly Adapt

Adequate Adequacy

Adequately Adhere

Adjacent

Administration Admit

Admonish

Adopt Adore

Adroit

Advance Advance

Advanced Adversary

Adverse

Adversely Adversity

Aesthetic

Affluent

başarmak (v)

gerektirmek (v)

buruk,aeı,ekşi,sert(adj)

acı,ters,sert,haşin (adj)

emin (adj)

kararlı bir şekilde (adv)

uygulamak (v)

uygun (adj)

uygun olma,yetenek (n)

yeterli derecede (adv)

yapışmak, tutmak, bağlamak (v)

bitişik, komşu, yakın (adj)

yönetim (n)

kabul etmek (v)

azarlamak (v)

evlatlığa kabul etmek (v)

aşırı derecede sevmek (v)

becerikli,usta (adj)

gelişme;avans (n)

ilerlemek (v)

ilerlemiş (adj)

hasım, düşman (n)

zıt (adj)

karşı olarak (adv)

zorluk

estetik (adj)

bol akan,zengin (adj)

Notable

Notorious Notwithstanding

Oblige Obligation

Obsess

Obsession Occur

Omit

Onward

Outcome Output

Outrageous Overall

Overcome

Overwhelm Participate

Particularly

Penetrate Permissible

Persist

Persuade

Pervasive Phenomenon Plaque

Point out

Poll

dikkate değer (adj)

dile düşmüş (adj)

her ne kadar (conj)

zorlamak (v)

mecburiyet (n)

hiç aklından çıkmamak (v)

saplantı (n)

olmak (v)

atlamak (v) den,dan, başlayarak den/dan itibaren (adj),(adv)

sonuç (n)

randıman (n)

çok çirkin (adj)

baştan başa olan (adj), (n)

galip gelmek (v)

basmak (v)

katılmak (v)

özellikle (adv)

içine işlemek (v)

izin verilebilir (adj)

ısrar etmek (v)

ikna etmek (v)

yayılmış (adj)

olgu (n)

plaket (n)

göstermek (v)

anket (n)

85 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 88: Vocabulary

Aggravate

Agile

Agitate Aglow

Aggressive

Ailment Ajar

Akin

Albino Alert

Alienate Allegation

Alleviatye

Allure Alluring

Aloof Ambiguous

Amenable

Amiable Amicable

Amnesia Ample Amplify

Anachronism

Analog}'

Anguish Announce

ağırlaşmak (v)

çevik, (adj)

tahrik etmek (v)

parlak, (adj) saldırgan, (adj)

rahatsızlık (n)

aralık-az açık kapı

akraba

albinos.doğuştan beyaz saçlı (n)

uyanık, (adj)

vazgeçirmek (v)

iddia (n)

hafifletmek (v)

büyülemek (v)

cazip,çekici,(adj)

uzak,soğuk,ayrıca (adj)

belirsiz,müphem (adj)

uysal, sorumlu (adj)

tatlı,hoş (adj)

dostane,dostça (adj)

tıbta hafıza kaybı,amnezi (n)

bol, geniş (adj)

genişletmek, bollaştırmak (v)

tarih hatası (n)

kıyas (n)

şiddetli ızdırap (n)

bildirmek,ilan etmek (v)

Portion

Portray Portrayal

Post Precaution Prejudice

Premise

Premises

Presumably Presumption

Presuppose

Presupposition

Prevail Prevailing

Primitive

Priorty Privatise

Privilege

Privileged

Profit Profound

Profoundly

Prolific Promote

Promptly Proposal Prospect

kısım (n)

resmetmek (v)

resmetme (n)

görev (n)

önlem (n)

önyargı (n)

öncül(n)

mal (n) tahminen (adv)

haddini aşma (n)

önceden farzetmek (v)

önceden farzedilen şey (n)

yenmek (v)

hüküm süren (adj)

ilkel (adj) öncelik (n)

özelleştirmek (v)

ayrıcalık (n)

imtiyazlı (adj)

kar (n), (v)

çok derin (adj)

derinden (adv)

doğurgan (adj)

ilerletmek (v)

derhal (adv)

öneri (n)

görünüş (n), (v)

86 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 89: Vocabulary

Anomalous Antiquity

Apathy

Apprehensive Apparent

Apparently Appraisal Appreciate

Apologize Appropriate

Approval Approve

Apt Arbiter Arbitrary

Arid

Arouse

Arraign Arrogance

Articulate

Aspire As regards

Assert

Assess Asset

Assist Assume

kural dışı (adj)

antik çağlar (n)

duygusuzluk (n)

endişeli, duygulu (n adj)

kolay anlaşılır (adj)

açık bir şekilde (adv)

değer biçme (n)

değeriendirmek(v)

özür dilemek

uygun (adj)

onaylama,razi olma (n)

onaylamak (v)

uygun,anlayışlı (adj)

hakem (n)

kendi,kendince (adj)

kurak,tatsız (adj)

canlandırmak (v)

suçlamak,itham etmek (v)

kibir,gurur (n)

ifade etmek (v)

yüksek amaç edinmek (v)

ile ilgili olarak (prep)

ileri sürmek;üzerinde durmak (v)

değerlendirmek (v)

değerli bir nitelik, varlık (n)

yardım etmek,hazır bulunmak (v)

varsaymak;üstüne almak (v)

Prosperity Prosperous Prove

Pursue

Put the blame on someone Rapid

Raw material Rebuke

Recession

Reconciliation

Recovery Recruit

Recruit Recurrent

Recycle

Redundancy

Redundant Refrain Refugee

Regard

Regulate

Rehabilitation Reinforce

Reinforcement Relent

Relentless Relevant

başarı (n)

işi yolunda (adj)

doğruluğu saptanmak (v)

kovalamak (v) suçlamak (v)

hızlı (adj)

ham madde (n)

azarlamak (v), (n)

ekonomik durgunluk (n)

barışma (n)

iyileşme (n)

asker kaydetmek (v)

acemi asker (n)

tekrar meydana gelen (adj)

yeniden kullanılır hale getirmek (v)

fazlalık (n)

gerekenden fazla olan (adj)

şarkı nakaratı (n). (v)

mülteci (n)

saymak (v)

tanzim etmek (v)

eski hale getirme (n)

yeni kuvvet vermek (v)

takviye (n)

yumuşamak (v)

yumuşak bilmez (adj)

uygun (adj)

87 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 90: Vocabulary

Assumption

Asylum

Asylum Attain

Attract Attribute

Augment

Authentic Available

Avalanche

Background Balance

Banal

Bankruptcy Beak Belligerent

Beneficial

Benevolent

Besides Biased

Blame

Blame Blemish

Board

Boast Boost Breakdown

varsayım,tavır,sanma (n)

sığınma yeri,sığınak (n)

sığınak,barınak (n)

elde etmek kazanmak (v)

cezbetmek (v)

nitelik,sıfat (n)

büyütmek,artırmak çoğaltmak (v)

otantik,doğru,asıl (adj)

elde edilebilir,kullanılabilir (adj)

çığ,yığın (n)

özgeçmiş (n)

dengelemek (v),(n)

adi,bayağı (adj)

iflas (n)

gaga

dövüşken (adj)

yararlı,iyi (adj)

yardım sever (adj)

bundan başka,ayrıea (prep)

eğilimli (adj)

kabahat(n)

suçlamak (v)

leke, lekelemek (n), (v)

kurul (n)

övünmek;övünme (v), (n)

moralini yükseltmek (v)

analiz;çökme (n)

Relievable

Reluctant Rely

Remarkable

Reminiscent

Remote Renew

Renovation Repressive

Reputation

Require Resign

Respective

Restore Restraint

Resultant

Resume Retrieve

Reveal Revenue

Revise

Revoke

Reward Rugged

Sanction

Satellite Scheme

yardım edilir (adj) istenmeden yapılan (adj)

güvenmek (on) (v)

fevkalede(adj)

-i anımsatan (adj)

ücra (adj) yenilemek (v)

yenileme (n)

bastırıcı (adj)

ad (n)

zorunlu kılmak (v)

istifa etmek (v)

her biri kendisinin olan (adj)

iade etmek (v)

menetme (n)

meydana gelen (adj). (n)

yeniden başlamak (v)

tekrar kazanmak veya düzeltmek (v)

açıklamak (v)

gelir (n)

gözden geçirilip düzeltmek (v)

geri almak (v)

mükafatlandırmak (v), (n)

arızalı (adj)

onay (n)

uydu (n)

plan (n)

88 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 91: Vocabulary

Breakthrough Bring about

Budget

Bulk Bulk large

Bulky

Burst Bust

Go bust Bustle

Call

Calumniate Camouflage

Candid

Candidate

Canon Capricious

Captivate Capture

Carry out Cast

Casualty Celestial

Chairman Choreographer

Circumvent

Clamorous

bilimde büyük buluş (n)

neden olmak (v)

bütçe (n)

hacim;önemli bölüm (n)

önemli (adj)

yüklü

patlama ( n)

büst,göğüs (n)

iflas etmek (go bankrupt)

telaş, teleşlanmak (v), (n)

davet etmek, çağırmak (v)

iftira etmek (v)

gizlemek, askeri kamuflaj (v), (n)

samimi (n)

aday (n)

kanun (n)

kaprisili,havai (adj)

büyülemek,cezbetmek (v)

ele geçirmek(v)

uygulamak (phrasal v)

tiyatro oyununda rol alanlar (v),(n)

kazazede,yaralı (n)

göğe ait,kutsal (adj), (n)

başkan (n)

kareograf (n)

tuzağa düşürmek (v)

gürültülü ( adj)

Scholarship

Seek Segregation

Segregate

Stringent

Seize Sensibility

Shareholder Sharpen

Shatter

Shortcoming Significance

Significant

Slope Slump

Sneak

Solely Sophisticated

Sovereign

Spark Spontaneous

Spread

Stability

Staff Standstill

Steep Stem

burs(n)

aramak (v)

ayrılma (n)

ayırmak (v)

zorlu (adj)

yakalamak (v)

hassasiyet (n)

hissedar (n)

bilemek (v)

paramparça (v)

hata (n)

önem (n)

önemli (adj)

bayır (n)

çökme (n), (v)

sürünerek (v), (n)

yalnız (adv)

bilgiç olan (adj)

özerk (adj)

kıvılcım (n), (v)

kendi kendine olan (adj)

yaymak (v), (n)

sağlamlık (n)

değnek (n)

durmak (v)

sarp (adj), (v)

den kaynaklanmak (from), (v)

89 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 92: Vocabulary

Clandestine

Clement Clutch

Cognitive Coherence

Coherently

Collapse

Colleague Collusion Comfort

Commit

Commitment

Committed Comparison Compatible

Compensate

Compensation Complement

Complete Completion

Complex Comply

Compose Compromise

Compromise

Compulsive Conceal

gizli

merhametli (adj)

kavrama.kavramak.yakalamak (v) ,(n)

bilmeye veya kavramaya ait(adj)

tutarlık.uygunluk,yapışma (n)

tutarlı olarak (adv)

çökmek, çökme (v). (n)

meslektaş, mesai arkadaşı (n)

hile,tuzak (n)

konfor, teselli etmek (n). (v)

yapmak,yasadışı bir şey yapmak (v)

kesin karar,teslim etme,teslim olma (n)

kendini adamış,bağlı (adj)

Karşılaştırma, bir tutma (n) uygun,geçimli (adj)

telafi etmek: bedelini ödemek (v)

telafi,maaş,bedel,tazminat (n)

tamamlayıcı herhangi bir şey (n)

tamam,tamamlamak.doldurmak(adj) v

tamamlama (n)

karmaşık,çapraşık (n).(adj)

-e uymak, itaat etmek, (v), (with)

meydana getirmek, (v)

uzlaşma(n)

uzlaşmak(v)

zorlayıcı (adj)

gizlemek (v)

Stem Stimulate

Stain

Strike Submit

Subsequent

Subsequently Substance

Substantial

Substantially

Sufficiently Superficial

Supervise Surmount

Susceptible Suspend

Sustain

Tackle Temperament Terrain

Thoroughly Thrill

Throughout

Transaction Treatment

Treaty Trial

sap-kol,gövde (n), (v)

uyarmak (v)

zorlamak (v)

grev (n)

arz etmek (v)

sonraki (adj)

sonuç(adv)

madde (n)

dayanıklı (adj), (n)

esasen (adv)

kafi derecede (adv)

yüzeysel (adj)

denetlemek (v)

üstün gelmek (v)

çabuk alınan (adj)

asmak (v)

desteklemek (v)

palanga (n)

mizah (n)

savaş alanı

tamamen (adv)

çok heyecanlandırma (v), (n)

baştan sona (adv). (prep)

iş yapma (n)

tedavi (n)

antlaşma (n)

yargılama (n)

90 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 93: Vocabulary

Concede Concern

Conclusion Condemn

Condole

Condone Conduct

Confine Confirm

Conflict

Conformity Congenial

Conjunction

Consequence Consideration

Consternation

Constituency Constituent

Contitute

Construct Construction

Constructive

Consture Consult

Consume

Contemporary Contemporary

teslim elmek,kabul etmek (v)

ilgi,tasa,alakadar etmek (n),(v)

son,son kısım (adj),(v)

kınamak,suçlu çıkarmak (v)

kedere ortak olmak (v)

göz yummak,kusura bakmamak (v)

yönetim,idare etmek,yönetmek (n).(v)

sınırlamak,hapsetmek (v)

doğrulamak,kanıtlamak (v)

anlaşmazlık,fikir ayrılığı (n)

uygunluk.anlaşma (n)

uygun,iyi geçinen (adj)

birleşme,aynı zamanda olma (n)

sonuç (n)

dikkat,düşünme,olgu (n)

şaşkınlık,dehşet (n)

bir seçim bölgesindeki seçmenler ( n)

bileşiği meydana getiren(n)

teşkil etmek(v)

yapmak, inşaa etmek;çizmek (v)

yapım.yapı.(n).(dilb)

yapıcı (adj)

mana vermek (v)

danışmak (v)

tüketmek (v)

çağdaş (adj)

aynı zamanda yaşamış olan (n)

Turbulent

Ultimate Ultimately

Unanimous

Unanimously

Underestimate

Uniformity

Unlikely Unprincipled

Unstable

Vacant

Validity Vanish

Various Vast Vehement

Vehemently

Versatile

Viable Vicious

Violate Virtually

Virtue

Vision

Vital

Voluntary Wage

gürültülü (adj)

son (adj), (n)

eninde (adv)

aynı fikirde (adj)

birliğiyle (adv)

küçümsemek (v)

aynılık (n)

olası olmayan (adj)

karaktersiz (adj)

sabit veya sağlam olmayan (adj)

boş (adj)

doğruluk (n)

gözden kaybolmak (v)

değişik (adj)

geniş (adj)

şiddetli (adj)

şiddetli (adv)

çok yönlü (adj)

yaşayabilecek durumda olan (adj)

kötü (adj)

bozmak (v)

neredeyse(adv)

haysiyet (n)

görme (n)

yaşamsal (adj)

gönüllü (adj)

ücret (n), (v)

91 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 94: Vocabulary

Contemptuous Content

Contribution

Controversial

Controversy' Convince Convict

Convict

Cope with Credible

Crucial Culpable

Curb Currently

Curt

Cynical

Dazzle

Debate Decade Deceptive

Decline

Decline Deed

Defer

Deference Deficit

Deflate

manalı (adj)

kapsam (n)

yardım (n)

ihtilaflı (adj)

tartışma (n)

ikna etmek (v)

mahkum kimse (n)

mahkum etmek (v)

başa çıkmak (v)

inanılır (adj)

çok önemli (adj)

kusurlu (adj)

tutmak (v)

halen (adv)

ters ve kısa (adj)

alaycı (adj)

gözünü kamaştırmak (v)

tartışmak (v), (n)

onyıl (n)

aldatan (adj)

reddetmek (v)

çöküş (n)

ış(n)

sonraya bırakmak (v) (to)-e

uyma (n)

bütçe (n)

havasını veya gazını boşaltmak (v)

Waste Welfare

Widespread

Withdraw Withdrawn

Withstand Witness Wreck

Yield Facade

Facilitate

Fallacious Fascinate Feasible Feeble

Finding

Flexible

Flourish Forbear

Forecast

Forefront Forensic

Forthcoming

Fraction

Framework Frontier

Frutless

atılık ((adj),(n),(v)

iyilik (n)

yaygın (adj)

çekilmek (v)

çekilmiş (adj)

dayanmak (v)

şahit (n)

kaza geçirmek (v), (n)

vermek (v), (n)

bir binanın yüzü (n)

kolaylaştırmak (v)

boş (adj)

büyülemek

yapılabilir (adj)

zayıf (adj)

bulgu (n)

esnek (adj)

gelişmek (v)

kaçınmak (v)

tahmin (v), (n)

en öndeki yer(n)

mahkeme (adj)

yakın gelecek (adj)

çok küçük miktar (n)

kafes (n)

sınır (n)

yararsız (adj)

92 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 95: Vocabulary

Delectable Delete

Deliberate

Deliberate Deliberately

Delineate

Delinquent

Demagogue

Demonstrate Denial

Denounce

Depend (on/upon) Deplete

Deplore

Depraved

Depracate Depressing

Derive Deserve

Detain

Detain Detect

Detection

Detect Determine

Devastate

Devastating

hoş (adj) silmek (v)

kasti (adj)

Düşünmek (v)

kasten (adv)

şeklini çizmek (v)

kabahatli (adj)

demagog (n)

Göstermek (v)

inkar (n)

insan fikir (v)

ile güvenmek (v)

tüketmek (v)

-den dolayı kederlenmek (v)

ahlaksız (adj)

karşı koymak (v)

üzücü (adj)

-den sağlamak (v)

bak etmek (v)

Alıkoymak (v)

geciktirmek (v)

fark etmek (v)

bulma (n)

bulmak (v)

karar vermek (v)

harap etmek (v)

Mahveden (adj)

Frustrate Frustration

Function

Fundamental Futile

Genocide

Genuine

Genuinely Genus

Gloomy Glory

Government

Gradually

Grasp Grip Gripping

Growth

Habitat Hardly

Hasitate Hazardous Heedless

Hereditary

Heredity

Highly Hold

Ignore

işini bozmak (v)

hayal kırıklığı (n)

işlev (n)

son derece önemli (adj)

beyhude (adj)

jenosit (n)

hakiki (adj)

gerçekten (adv)

birkaç türden meydana gelen cins (n)

sıkıntılı (adj)

şan (n)

yönetim (n)

ağır ağır (adv)

sımsıkı tutmak (v), (n)

sımsıkı tutmak (v), (n)

sürükleyici (adj)

gelişme (n)

bir hayvanın veya bitkinin yurdu (n)

çok az (adv)

tereddüt etmek (v)

tehlikeli (adj)

dikkatsiz (adj)

kalıtım (adj)

kalıtım (n)

çok,pek (adv)

elinde tutmak (v)

aldırmamak (v)

93 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTlTUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 96: Vocabulary

Deviant

Devise Devout

Didactic

Diffident Dilemma

Disagreement

Disastrous Disaster

Disconcert

Disconsolate Discourse

Discreet

Discrepant Discrepancy

Discrete Discretion

Discrimination

Dismiss

Disparity Display Dispose

Disposed

Disposition Dispute

Dispute

Disregard

aykırı düşünen kimse

bulmak (v)

dindar ((adj)

öğretici (adj)

çekingen (adj)

ikilem (n)

anlaşmazlık (n)

felaket getiren (adj)

felaket (n)

düzenini bozmak (v)

kederli (adj)

karşılıklı konuşmak (v)

tedbirli (adj)

farklı (adj)

ayrılık (n)

ayrı (adj)

kibarlık (n)

aleyhte davranma (n)

işten çıkarmak(v)

eşitsizlik (n)

sergilemek (v), (n)

niyetlendirmek (v)

niyetli (adj)

eğilim (n)

kavga (n)

doğruluğundan şüphe etmek (v) , (n)

önemsememek (v), (n)

Illegible

Illuminate Immense

Immensely

Immigrant

Imminent Immoral

Immunize Impact

Impartial

Impervious Implement

Implement

Implementation implication Imply

Impose Imposition

Impotence

Impress Improve

Improvement Inadequate

Incetive

Incline Inconsiderate

Inconsiderately

okunmaz (adj)

aydınlatmak (v)

çok büyük (adj)

pek çok (adv)

göçmen (n)

yakın (adj)

ahlaksız (adj)

bağışık kılmak (v)

etki (n)

tarafsız (adj)

su veya hava geçirmez (adj)

uygulamak (v)

alet (n)

yerine getirme (n)

ima (n)

ima etmek (v)

zorla kabul ettirmek (v)

üzerine koyma (n)

iktidarsızlık (n)

etkileme (v)

ilerle (t) mek (v)

düzelme (n)

yetersiz (adj)

teşvik edici (adj), (v)

eğmek (v), (n)

düşüncesiz (adj)

düşüncesizce (adv)

94 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE' aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 97: Vocabulary

Distinction

Distinctive

Distinguished

Distort Distribute

Disturbing

Diverse

Diversity Dominance

Dominant

Dramatic Dramatically

Dwell Earthquake Education

Affective

Elaborate

Elaborate Eligible

Eliminate Elimination

Embark

Embark Embarkation

Emerge

Eminent Emit

ayırt etme (n)

ayıran (adj) seçkin (adj)

biçimini bozmak (v)

dağıtmak (v)

rahatsızlık veren (adj)

çeşit (adj)

fark (n)

hakimiyet (n)

hakim (adj)

çarpıcı (adj)

dramatik (adv)

oturmak (v)

deprem (n) eğitim (n)

etkili (adj), (n)

dikkatle incelenmiş (adj)

meydana getirmek (v)

seçilmeye layık (adj)

elemek (v)

bertaraf (n)

gemiye binmek veya dindirmek (v)

bir işe başlamak yada girişmek (v)

bir işe başlama (n)

ortaya çıkmak (v)

yüksek rütbe sahibi (adj)

çıkarmak (tt), (v)

Incur

Indifference Indigenous

Indulgent Inevitable

Inevitably Infancy

Infer

Inference Inflict

Influence

Influent

Ingenious Inherently Inherit Initiate

Initiative Innovation

Innovative

Inspiration

Instability Integrate

Intensity

Intensive Interfere

Intervene Intervention

maruz olmak (v)

aldırmazlık (n)

yerli (adj)

yüz veren (adj)

kaçınılmaz (adj)

kaçınılmaz şekilde (adv)

bebeklik (n)

anlam çıkarmak (v)

sonuç çıkarma (v), (n)

vermek (v)

etki (n)

etkilemek (v)

hünerli (adj)

doğal olarak (adv)

miras almak (v)

başlamak (v)

başlatan girişim (n)

yenilik (n)

yenilikçi (adj)

esin (n)

kararsızlık (n)

tamamlamak (v)

keskinlik (n)

şiddetli (adj)

karışmak (v)

araya girmek (v)

aracılık (n)

95 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir, izinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz

Page 98: Vocabulary

Emphasize

Encourage Endanger

Enormously

Entice Envisage Epidemic

Equality Eradicate

Erudite Establish

Estimate Evacuate

Excavation Evaluation

Evaluate Evolution

Evolve

Exceedingly Exceed Excessive

Excess Exchange Exclusive

Exclusively

Execution Executive

vurgulamak (v)

cesaret vermek (v)

tehlikeye atmak (v)

aşırı derecede (adv)

ayartmak (adv)

tasarlamak (v)

salgın (n)

eşitlik (n)

kökünden söküp atmak (v)

çok bilgili (adj)

kurmak (v)

tahmin etmek (v)

(insanları bir yerden) almak (v)

kazı (n)

değerlendirme (n)

değerlendirmek (v)

gelişme (n)

geliştirmek (v)

fazlasıyla (adv)

geçmek (v)

fazla (adj)

fazla (n)

değiş (n), (v)

umuma açık olmayan (adj), (n)

tek olarak (adv)

yerine getirme (n)

yönetimsel (adj)

Intimate Intimately

Intimidate Invariably Invasion

Invoke

Involve Irrelevant

Irrigate Issue

Jargon Jerk

Joint

Label

Laconic Launch Leak

Legislation

Leniency

Liberty Lively Loan

Expand Expanding

Expansion

Expect Expedition

candan (adj)

candan (adv)

gözünü korkutmak (v)

sürekli (adv)

istila (n)

dua etmek (v)

bağlamak (v)

konu dışı (adj)

sulamak (v)

konu(n)

argo (n) ani çekiş (n)

ortak (n) etiket (n), (v)

kısa ve öz (adj)

suya indirmek (v)

delik (v), (n)

yasama (n)

yumuşaklık (adj)

hürriyet (n)

neşeli (adj)

ödünç verme (n), (v)

büyütmek (v)

büyüyen (adj)

büyüme (n)

beklemek (v)

özel bir amaçla yapılan uzun yolculuk (n)

96 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 99: Vocabulary

Executive Exemplary Exempt

Exhibit

Exhibition

Extravagance Extreme

Extremely

yetki sahibi (n)

örnek alınacak (adj)

bağışık (adj)

teşhir etmek (v)

sergi(n)

savurgan

uçta olan ( adj)

aşırı derecede (adv)

Expert

Exploit Exploitation

Exploration Extent

Extension

External

uzman (n)

sömürmek (v)

istismar (n)

keşif (n)

boy (n)

uzama (n)

dış (adj)

97 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 100: Vocabulary

IRREGULAR VERBS

V1

Base Form

awake

Be

Bear

Beat

Become

Begin

Bend

Beset

Bet

Bid

Bind

Bite

Bleed

Blow

Break

Breed

Bring

Broadcast

Build

Burn

Burst

Buy

V2

Simple Past

Awoke

was, were

Bore

Beat

Became

Began

Bent

Beset

Bet

Bid

Bound

Bit

Bled

Blew

Broke

Bred

Brought

Broadcast

Built

burned/burnt

Burst

Bought

V3

Past Participle

awoken

been

born

beaten

become

begun

bent

beset

bet

bid

bound

bitten

bled

blown

broken

bred

brought

broadcast

built

burned/burnt

burst

bought

98 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 101: Vocabulary

Cast

Catch

Choose

Cling

Come

Cost

Creep

Cut

Deal

Dig

Dive

Do

Draw

dream

Drive

drink

Eat

Fall

Feed

Feel

fight

Find

Fit

Flee

Fling

Fly

cast

caught

chose

clung

came

cost

crept

cut

dealt

dug

dived/dove

did

drew

dreamed/dreamt

drove

drank

ate

fell

fed

felt

fought

Found

Fit

fled

Flung

flew

cast

caught

chosen

clung

come

cost

crept

cut

dealt

dug

dived

done

drawn

dreamed/dreamt

driven

drunk

eaten

fallen

fed

felt

fought

found

fit

fled

flung

flown

99 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 102: Vocabulary

Forbid

Forget

forego (forgo)

forgive

forsake

Freeze

Get

Give

Go

Grind

Grow

Hang

Have

Hear

Hide

Hit

Hold

Hurt

Keep

kneel

Knit

know

Lay

Lead

Leap

learn

forbade

forgot

forewent

forgave

forsook

froze

got

gave

went

ground

grew

hung

had

heard

Hid

Hit

held

hurt

kept

knelt

knit

knew

laid

led

leaped/leapt

learned/learnt

forbidden

forgotten

foregone

forgiven

forsaken

frozen

gotten

given

gone

ground

grown

hung

had

heard

hidden

hit

held

hurt

kept

knelt

knit

known

laid

led

leaped/leapt

learned/learnt

100 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 103: Vocabulary

Leave

Lend

Let

Lie

Light

Lose

Make

Mean

Meet

misspell

mistake

Mow

overcome

overdo

overtake

overthrow

Owe

Pay

plead

prove

Put

Quit

Read

Rid

Ride

Ring

left

lent

let

lav

lit

lost

made

meant

met

misspelled/misspelt

mistook

mowed

overcame

overdid

overtook

overthrew

owed

paid

pleaded or pled

proved

put

quit

read

rid

rode

rang

left

lent

let

lain

lighted

lost

made

meant

met

misspelled/misspelt

mistaken

mowed/mown

overcome

overdone

overtaken

overthrown

owed

paid

pleaded or pled

proved/proven

put

quit

read

rid

ridden

rung

101 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 104: Vocabulary

Rise

Run

Saw

Say

See

Seek

Sell

Send

Set

Sew

shake

shave

shear

Shed

shine

Shoe

shoot

show

shrink

Shut

Sing

Sink

Sit

sleep

Slay

Slide

rose

ran

sawed

said

saw

sought

sold

sent

set

sewed

shook

shaved

sheared

shed

shone

shoed

shot

showed

shrank

shut

sang

sank

sat

slept

slew

slid

risen

run

sawed/sawn

said

seen

sought

sold

sent

set

sewed/sewn

shaken

shaved/shaven

sheared/shorn

shed

shone

shoed/shod

shot

showed/shown

shrunk

shut

sung

sunk

sat

slept

slain

slid

102 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir, izinsiz kopya edilemez, çoğal t ı lamaz.

Page 105: Vocabulary

Sling

Slit

smite

Sow

Speak

Speed

Spend

Spill

Spin

Spit

Split

Spread

Spring

Stand

Steal

Stick

Sting

Stink

Stride

Strike

String

Strive

Swear

Sweep

Swell

Swim

slung

slit

smote

sowed

spoke

sped

spent

spilled/spilt

spun

spit/spat

split

spread

sprang

stood

stole

stuck

stung

stank

strode

struck

strung

strove

swore

swept

swelled

swam

slung

slit

smitten

sowed/sown

spoken

sped

spent

spilled/spilt

spun

spit

split

spread

sprung

stood

stolen

stuck

stung

stunk

stridden

struck

strung

striven

sworn

swept

swelled/swollen

swum

103 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 106: Vocabulary

Swing

Take

Teach

Tear

Tell

Think

Thrive

Throw

Thrust

Tread

understand

Uphold

Upset

Wake

Wear

Weave

Wed

Weep

Wind

Win

Withhold

Withstand

swung

took

taught

tore

told

thought

thrived/throve

threw

thrust

trod

understood

upheld

upset

woke

wore

wove

wedded, wed

wept

wound

won

withheld

withstood

swung

taken

taught

torn

told

thought

thrived

thrown

thrust

trodden

understood

upheld

upset

woken

worn

woven

wedded, wed

wept

wound

won

withheld

withstood

104 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 107: Vocabulary

Differences in Common Words in American and British English

American British

Apartment

Argument

Baby carriage

Band-aid

Bathroom

Can

chopped beef

Cookie

Corn

Diaper

Elevator

Eraser

Mashlight

Flat

Row

Pram

Plaster

loo or WC

Tin

Mince

Biscuit

Maize

Nappy

Lift

Rubber

Torch

105 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 108: Vocabulary

Fries

Gas

Guy

Highway

Hood (car)

Jello

Jelly

Kerosene

Lawyer

license plate

Line

Mail

motor home

movie theater

Muffler

Napkin

Chips

Petrol

bloke, chap

Motorway

Bonnet

Jelly

Jam

Paraffin

Solicitor

number plate

Queue

Post

Caravan

Cinema

Silencer

Serviette

106 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 109: Vocabulary

Nothing

Overpass

Pacifier

Pants

parking lot

Period

Pharmacist

potato chips

Rent

Sausage

Sidewalk

Soccer

Sweater

Trash can

Truck

Vacation

Nought

Flyover

Dummy

Trousers

Car park

full stop

Chemist

Crisps

Hire

Banger

pavement

Football

Jumper

Bin

Lorry

Holidav

107 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE 'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 110: Vocabulary

PHRASAL VERBS They are composed of verb + preposition, adverb. These are very useful for English exams and daily life. They generally use these in the colloquial language. Let's start:

1. account for: give a good reason for (hesabını vermek)

He has behaved in the most extraordinary way; I can't account for his actions at all.

2. allow for: take into account (hesaba katmak)

You have to allow for the delays for your flight; so don't think constantly about your arrival time.

3. answer back: answer back impudently (terbiyesizce cevap vermek)

He continuously answered back to his father and his father got angry.

4. ask for: demand (talep etmek)

The workers asked for more salary and shorter hours.

5. ask sb. in: invite someone in (içeri davet etmek )

He asked me in but I am suspicious of entering.

6. ask sb. out: invite sb. to an entertainment or meal ( dışarı davet etmek)

He had a lot of friends and was generally asked out at the weekends.

1 08 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE 'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 111: Vocabulary

7. back up: support spiritually and verbally (destek olmak)

He always tries to back up me. I am grateful to him.

8. be against: be opposed to, have an objection, object to (karşı olmak) X be for

1 am against doing nothing in this country. We should do something as youths.

9. be away: be away from home for at least a night, (orada bulunmamak)

I am away for 2 days. If you have a note, you can leave after the signal.

10. be back: return (geri dönmek)

"I will be back after a short break." he said.

11. be for: be in favour of (-den yana olmak)

1 am for my mother because she is always right about her behaviors.

12. be in: be at home or work (içerde olmak)

I am in. mother; don"t worry.

13. be over: be finished (bitmek)

Time is over. You should hand in your tests.

14. be out: be away from home / building (dışarda olmak)

I am out for 2 hours. I will be back at 4 pm.

109 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir, İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 112: Vocabulary

15. be up: be out of bed (kalkmak)

I am up at 7 am this morning.

16. breakdown:

1. collapse( yıkılmak, bozulmak) 2. nervous break down (sinir krizi geçirmek) 3. yield, give up. pack up ( pes etmek) 4. become ill ( sağlığı bozulmak) 5. out of order ( bozulmak)

She broke down when he told about her mother's death. Eventually he broke down and confessed everything he had done. After hard days he broke down and he decided to retire. The car suddenly broke down when we were going the graduation party.

17. break into / in : enter by force ( zorla girmek)

The thieves broke into the house and stole everything at home.

18. break off: terminate (bitirmek)

Tuğba has broken off her engagement to Tom.

19. break out: begin a fire or war (savaş yada ateşin çıkması)

War broke out on August 4th.

20. bring round: persuade ( ikna etmek)

After a lot of argument. I brought him round in the end.

110 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 113: Vocabulary

21. bring up: educate and train children (çocuk yetiştirmek)

She brought up her children very cautiously.

22. bring down: cause to fall, lower (birinin mevkisini düşürmek)

A number of popular public figures began a campaingn to bring down the President and his totalitarian regime.

23. bring out: 1. publish (yayınlamak)

2. introduce a new product ( yeni bir ürün tanıtmak)

I will have my book brought out.

Arçelik bring out a new product called Hoover.

24. bump into / run into : 1. meet by chance, come across (karşılamak)

2. crash (çarpmak)

I bumped into my best friend in Beşiktaş that I got shocked.

25. burn down: destroy or to be destroyed by fire (yanıp kül olmak)

The hotel burned down before the fire brigade came.

26. call for : 1. visit a place to collect a person or thing, (birini ya da bir şeyi almak için uğramak)

2. require, demand (gerektirmek) I called for the course to pick up him. The situation calls for contemplating.

1ll Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 114: Vocabulary

27. call in : drop in. look in ( habersiz uğramak)

Call in on your way home.

28. call off: cancel (iptal etmek)

Because of the financial difficulties, the arrangement was called off.

29. call up: 1. summon for military service (askere çağırmak)

2. phone (telefon etmek )

Men are called up at the age of twenty in some of the countries. I will call you up at 7 o'clock.

30. not to care about: to be indifferent to (karışmamak)

He was interested only in research and he did not care about students.

31. care for: 1. like ( hoşlanmak)

2. look after (birisine bakmak)

I don't care for films about love. He was cared for by his grandparents.

32. carry on: go on, keep on, prolong, continue ( devam etmek)

He can't carry on being alone anymore.

33. carry out: perform a task, obey the rules (görevi yerine getirmek)

He read the instructions and he didn't carry out thus he was dismissed.

112 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 115: Vocabulary

34. catch / keep up with : overtake, but not pass (yetişmek)

You could easily catch up with the class because you are so hardworking.

35. check in : register at an airport or hotel (girişini yapmak)

You should check in the hotel when you arrive the hotel.

36. cheer up : make happier (mutlu etmek)

He cheered me up by telling funny stories.

37. clear up : make tidy and clean (temizlemek, toplamak)

Clear up this mess.

38. clean out: clean and tidy it thoroughly (adamakıllı temizlemek)

I must clean out the spare room.

39. clean up: to clean the dirtiness, (bir pisliği temizlemek)

Clean up any spilt paint.

40. close down: shut permanently, cease trading ( bir şirketin kapatılması)

Because of the economical crisis, most of the banks closed down.

41. close in: come nearer (yakınlaşmak)

We decided to stay there as we were closing in Bodrum because it was so attractive.

113 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 116: Vocabulary

42. come across: bump into, run into, meet by best chance (karşılaşmak)

While I was walking around. I came across my best friend.

43. come in : enter (girmek)

Somebody knocked the door and he said 'Come in'

44. come out: 1. be revealed, exposed (ortaya çıkmak)

2. be published ( yayınlamak) 3. disappear (leke) çıkmak

The scandal came out when Reha Muhtar made news about him. My new book will be come out when this economical crisis is recovered. Mud stains don't usually come out.

45. come round: 1. accept ( onaylamak)

2. regain consciousness (ayılmak) X pass out: bayılmak

He finally came round and I could go abroad.

He passed out halfan hour ago and still couldn't come round.

46. come up with: produce (üretmek)

They decided to come up with a new car.

47. count on: rely on, trust, bank on ( güvenmek)

I count on him a lot that I can do anything for him.

114 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 117: Vocabulary

48. cross out: delete, erase (silmek)

He crossed out the part which I didn't like.

49. cut across: take a short cut (kestirmeden gitmek)

He cut across the road as he was late to class.

50. cut down: 1. cut a tree ( ağaç kesmek)

2. reduce in size or amount ( azaltmak)

If you cut down young trees you will ruin the nature. They cut down their salaries because of their deficiencies.

51. do over: do again (tekrar yapmak)

You should do over these examples.

52. drop off: leave a passenger somewhere ( birini bir yere bırakma

He dropped the passengers off wherever they want.

53. flood in: come in large numbers (topluluk halinde gitmek)

They flooded in AKM for Sezen Aksu.

54. give up: stop ( bırakmak)

I gave up smoking because of its danger to my lungs.

Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 118: Vocabulary

55. get up: arise from bed ( kalkmak)

I get up at 7 am every morning.

56. grow up: become an adult ( büyümek)

I grew up in Kdz. Ereğli.

57. get off: leave a bus, train etc. ( inmek)

He will get off in Osmanbey bus stop.

58. go off: 1. explode ( patlamak)

2. go bad, perish ( bozulmak)

The atomic bomb went off last weekend and so many people died. Yesterday's meal has gone off. We have to go out to eat something.

59. get on: enter a public vehicle ( binmek)

You have to get on a bus to go to Taksim.

60. get in / into: enter a car or a taxi ( binmek)

You can get in / into a taxi but it is your choice.

61. get away: leave, escape ( ayrılmak)

He shut the door and got away. Every body looked each other after he had gone.

116 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 119: Vocabulary

62. get back: regain possession (tekrar almak)

I will get back my building from him, I trust myself.

63. get over: recover from (iyileşmek)

He got over his illness; he is healty now.

64. go over / through: examine ( gözden geçirmek)

You must go over / through the notes before the exam.

65. go with: match, suit ( yakışmak)

These sofas go with the carpet.

66. go down with: become ill (hasta olmak)

He went down with on account of the cold weather.

67. go in for: enter an exam / competition (sınava girmek)

She will go in for ÖSS.

68. grow out of: get too big for ( büyük gelmek)

This cardigan grew out of me. It is very big.

69. hand out: distribute (dağıtmak)

The teacher handed out the sheets of "tenses".

117 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 120: Vocabulary

70. hold up: delay ( ertelemek)

The meeting was held up because of the lack of interest.

71. hold on: wait ( beklemek)

You have to hold on for a minute.

72. join in: participate, take part in. attend ( katılmak)

You should join in the class if you want to be successful.

73. knock sb down: strike to the ground or floor ( yerden yere

Rocky knocked him down.

74. knock sth. down: demolish, destruct, harm ( zarar vermek)

Government knocked the illegal houses down.

75. keep out: not enter, not let enter ( girmesini engellemek)

They keep the dogs out.

76. look up: search for information (araştırmak)

If you don't know the meaning of the verb you can look it up.

77. look after: take care of, care for (ilgilenmek)

He has been looking after his mother for 5 years.

vurmak)

118 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 121: Vocabulary

78. look into: investigate (araştırmak)

Police have been looking into the project.

79. lay down: establish rules (kural koymak)

New government will lay down new rules.

80. let down: disappoint ( hayal kırıklığına uğratmak)

You let me down by giving wrong answers.

81. let out: release ( bırakmak)

You shouldn't let him out, he is guilty.

82. look out: be careful

You have to look out as you are going to fall.

83. leave out: not include (hariç tutmak)

I left him out by taking his responsibilities.

84. live on: have money or food for survival (hayatını idame ettirmek)

I lived on by working hard in Chicago.

85. look dawn on: consider sb. inferior, humiliate ( aşağılamak)

I never look down on anybody in my whole life.

119 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 122: Vocabulary

86. look forward to: anticipate with pleasure ( dört gözle beklemek)

He was looking forward to seeing me.

87. make up: invent (icat etmek) (uydurmak)

He made up a story to deceive me.

88. make up for: compensate for (tazminat vermek)

He will make up for me.

89. pick up: go to get sb. (birini almaya gitmek)

He will pick me up from the cinema.

90. pour down: come down heavily ( sağanak yağmur yağmak)

It was pouring down that I couldn't go out.

91. pass out: lose consciousness ( bayılmak)

He passed out because of the high temprature.

92. pick out: select (seçmek)

She picked out the most difficult exercise.

93. point out: call attention to (dikkat çekmek)

The coach pointed out his football.

120 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 123: Vocabulary

94. put out: extinguish (söndürmek)

She put out her cigarette and stared at me.

95. put off: 1. postpone (ertelemek)

2. distract, dissuade (caydırmak)

They put off the meeting because of lack of interest. He put me off by telling a bad story about the project.

96. put on: 1. get dressed (giyinmek) 2. increase (especially in weight)

After I had had breakfast, I put on. As I gave up smoking, I put on weight.

97. pass away: die ( ölmek)

I got sad when my grandfather passed away.

98. put aside: save ( biriktirmek)

We have to put aside some money for a new firm.

99. put away: tidy, store (toplamak)

He put away his room because his mother had shouted at him.

100. put through: connect ( bağlamak)

Hold on a minute please. I will put trough you to my manager.

Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

121

Page 124: Vocabulary

101. put up with: tolerate ( hoşgörülü olmak)

We should always put up with our children.

102. run out: be all used up (bitmek)

All the food we have has run out.

103. run out of: finish a supply of something (bitirmek)

We has run out of all the food we have.

104. set out / off: begin a journey (seyahate çıkmak)

They set off after thay had said goodbye.

105. sort out: classify (sınıflandırmak)

You have to sort out the books according to their topics.

106. stand out: be visible (görünür olmak)

He always stands out on TV that I have got bored.

107. stand for: represent (temsil etmek)

He is standing for a big company in the fair that the managers trust him.

108. set up:establish ( kurmak)

We set up a new English Course called "Daylight".

122 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 125: Vocabulary

109. show off: do things to impress people ( şov yapmak)

I don't like people showing off.

110. show up: appear, be seen ( ortaya çıkmak)

Her illness has shown up suddenly.

111. settle down: live a quiet life ( sakin bir hayat yaşamak)

As he got bored with the city life, he decided to settle down in a country side.

112. slow down: go less fast (yavaşlamak).

You have to slow down otherwise we can get punished.

113. switch / turn on: start an electrical equipment (açmak)

He switched on the radio and started to dance.

114. take up: start a new hobby ( yeni bir hobiye başlamak)

He took up playing tennis.

115. turn up: 1. increase volume (sesi açmak)

2. arrive (varmak)

He turned up the volume that he couldn't hear.

123 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 126: Vocabulary

I turned up very late that he got angry with me.

116. turn down: 1. decrease volume (sesi kısmak)

2. refuse (reddetmek)

He turned down the volume as he tried to sleep. He turned down my application form.

117. take off: 1. remove clothing ( kıyafetini çıkarmak)

2. leave the ground ( havalanmak)

He took off his jacket as he got hot.

The plane took off without delay.

118. turn off: stop a machine, light (kapatmak)

She turned off the lights and went out.

119. try on: put on clothing to see if it fits ( kıyafet denemek)

Can I try this jacket on, please?

120. take in : 1. make smaller ( küçültmek) 2. understand (anlamak) 3. deceive ( kandırmak) 4. absorb, inhale (içine çekmek)

I couldn't take in what you had said. Please do not take in me by telling lies and tell the truth. 1 don't want to take in this smoke please go out.

124 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE'a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.

Page 127: Vocabulary

121. take after: resemble (benzemek)

I take after my father a lot.

122. take over: take the control of (kontrolü almak)

When I go out, he will take over my responsibility.

123. think over: consider carefully (dikkatli bir şekilde düşünmek)

You have to think over this topic.

124. throw away: discard, get rid of ( kurtulmak)

I threw away these sheets as they were useless.

125. wear sb. out: exhaust, tire out (yorulmak)

I wore out a lot yesterday as I worked a lot.

126. wear sth. out: cause to become old, useless (eskitmek)

1 wore these books out that I couldn't use them again.

127. work out: 1. plan, decide (planlamak)

2. calculate (hesaplamak)

I had worked out to go out but I couldn't. He worked out the accounts.

125 Her hakkı DAYLIGHT ENGLISH INSTITUTE a aittir. İzinsiz kopya edilemez, çoğaltılamaz.