54
www.yuruyus.com - Baz ‹stasyonlar› Halk›n Sa¤l›¤›na Sald›r›d›r - Tekellerin ve Devletin Halk›n Can›n› Hiçe Saymas›d›r - fiehrimizde, Semtimizde, Mahallemizde Baz ‹stasyonlar›na Z Z N N V V E E R R M M E E Y Y E E L L M M ! ! [email protected] Biz bu vatan›n sahipleriyiz EMPERYAL‹ZM‹ KOVACA⁄IZ! Memuruz Hakl›y›z Kazanaca¤›z Emekçiler, 25 Kas›m’da Grevdeydi! Halk Cephesi ‹ncirlik Önündeydi Halk Cephesi ‹ncirlik Önündeydi I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 Haftal›k Dergi Say›: 196 29 Kas›m 2009 Fiyat›: 1 TL (kdv dahil)

VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

- Baz ‹stasyonlar› Halk›n Sa¤l›¤›na Sald›r›d›r- Tekellerin ve Devletin Halk›n Can›n› Hiçe

Saymas›d›r- fiehrimizde, Semtimizde, Mahallemizde

Baz ‹stasyonlar›na

‹‹ZZ‹‹NN VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!

info

@yu

ruyu

s.c

om

Biz bu vatan›n sahipleriyiz

EMPERYAL‹ZM‹

KOVACA⁄IZ!

Memuruz Hakl›y›z Kazanaca¤›zEmekçiler, 25 Kas›m’da Grevdeydi!

Halk Cephesi ‹ncirlik ÖnündeydiHalk Cephesi ‹ncirlik Önündeydi

II SSSS

NN11 33 00 00 55 -- 77 99 44 44

Haftal›k DergiSay›: 196

29 Kas›m 2009Fiyat›: 1 TL(kdv dahil)

Page 2: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

6 Aral›k 1994’de Dersim’in Ho-zat ilçesine ba¤l› Çaytafl› Köyü’ndebir evde kuflat›ld›klar›nda, umu-dun bayra¤›n› as›p, sloganlar›ylabir destan yazd›lar. Umudun bay-ra¤›n› onurla Dersim da¤lar›ndatafl›yanlar, halka kurtuluflun yolu-nu yenilmezlikleriyle gösterdiler. Kemal ASKER‹, 1956 Tarsus do-¤umlu. 1975 y›l›nda mücadeleyekat›ld›. 12 Eylül’den hemen öncetutsak düfltü ve 11 y›l tutsak kal-d›. 1993’de Do¤u, Güneydo¤uAnadolu Siyasi sorumlulu¤unaatand›. Parti Kurulufl Kongresinekat›ld›. Kongrenin ard›ndan Der-sim’de Komutanl›k Üyesi olarakgörevlendirildi.Ahmet GÜDER,1969 Elaz›¤ do-¤umlu. 1988’de F›rat ÜniversitesiT›p Fakültesi’nde ö¤renciykendevrimcilerle tan›flt›. Birlikte flehitdüfltü¤ü Nihat ve Mehmet Ali yol-dafllar› ile birlikte TÖDEF çal›flma-s›n› bafllatt›. ‘92 Ocak ay›nda ge-rillaya kat›ld›.Nihat KAYA, Dersim do¤umlu.F›rat Üniversitesi Edebiyat Fakül-tesi’nde ö¤renciyken 1987’dedevrimcilerle tan›flarak mücadeleiçinde yer ald›. Bir süre demokra-tik alanda görev yapt›ktan sonra,1992’de gerillaya kat›ld›.M. Ali ÖZTÜRK,1965 Dersimdo¤umlu. Elaz›¤ Atatürk Lisesi’ndeö¤renciyken mücadeleye kat›ld›.

1993 ortalar›nda gerillaya kat›ld›. Erkan AKÇALI, 1972 Elaz›¤ do¤umlu. 1990’da EHAD-KAD içinde mücadeleye kat›ld›. Gözalt›lar ve k›sa sürelitutukluluk yaflad›. ‘93’de gerilla mücadelesi içinde yeri-ni ald›. Hüsniye AYDIN, 1968 Dersim do¤umlu. Sivas Sa¤l›kMeslek Lisesi’nde okudu. ‹stanbul’da sa¤l›k emekçileri-nin sendikal mücadelesinde yerald›. 1993’de gerillaya

kat›ld›.Gülseren BEYAZ,1972 Dersim do¤umlu. Sivas Sa¤l›k Meslek Lisesi’nden‘88’de mezun oldu. Sa¤l›k emekçilerinin mücadelesinde yer alarak, Sa¤l›k-SenElaz›¤ flube baflkanl›¤› yapt›. Elaz›¤ ve Malatya’da faaliyet yürüttü. 1993’te ge-rillaya kat›ld›.fienay SONAR, 1974 Dersim do¤umlu. Devrimcilerle, Dersim Cumhuriyet Li-sesi’nde ö¤renciyken tan›flt›. Liseli gençli¤in mücadelesinde yer ald›. 1993 A¤us-tos’unda gerillaya kat›ld›. Mikail GÜVEN,1973 do¤umlu. Devrimci hareketle ‘91 Temmuz’unda tan›flt›.Mücadele gazetesi muhabirli¤i yapt›. ‘93 Mart’›nda art›k bir gerillayd›.

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤luAdres: Katip Mustafa ÇelebiMah. Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyo¤lu/‹STANBUL

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abide-iHürriyet Cad. Atlas Apt.No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBULFaks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE

Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-SanayiCad. Altay Sok. No: 10Çobançeflme / Yenibosna / ‹ST.Tel: (0-212) 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›mPazarlama San. ve Tic. A.fi.Tel: 0 212 354 37 67

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euroİsviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euroİngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Tel: (0-212) 241 26 41

Haftal›k siyasi dergiFiyat›: 1 YTL

HHAALLKK CCEEPPHHEESS‹‹ BB‹‹RR

‹‹LLKKEE ‹‹MMZZAA AATTIIYYOORR

Dünyan›n dört bir yan›nda ayn› ac›lar›yaflayanlar, ayn› öfkeyi tafl›yanlar biraraya geliyor. Açl›kla, sefaletle, krizler-le, darbelerle, emperyalist sald›rganl›k-larla, siyonizmle kuflat›lan halklar›ntemsilcileri ortak bir noktada bulufluyor.

““EEmmppeerryyaalliisstt SSaalldd››rrggaannll››¤¤aa KKaarrflfl››HHaallkkllaarr››nn BBiirrllii¤¤ii SSeemmppoozzyyuummuu”” iledünyan›n çeflitli ülkelerinden mücadeleyürütenleri bir araya getiriyor. Yunanis-tan’dan, Bulgaristan’dan, Rusya’dan,Filistin’den, Irak’tan, M›s›r’dan, Arjan-tin’den, Honduras’tan, Ürdün’den, Ve-nezuella’dan, ‹talya’dan, Bangladefl’ten,Küba’dan, Latin Amerika’dan emperya-lizme karfl› seslerini yükseltenler dene-

yimlerini paylaflmak, ortak mücadeleyiyaratmak için Türkiye’de bulufluyor.

NNEEDDEENN EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMMEE KKAARRfifiIIHHAALLKKLLAARRIINN BB‹‹RRLL‹‹⁄⁄‹‹SSEEMMPPOOZZYYUUMMUU??

* Daha fazla kar h›rs› için birbirlerini yi-yen emperyalistler halklar›n kan›n› em-mek konusunda bir araya gelmekten im-tina etmezken; emperyalist sald›rganl›kkarfl›s›nda dünya halklar›n›n mücadele-sini ortaklaflt›rmak daha da önem tafl›-maktad›r.

* Emperyalizmin halklar› bölüp parçala-yarak yönetme, birbirine k›rd›rma politi-kas›n›n karfl›s›nda halklar› birlefltirmek,mücadelede ortaklaflt›rarak bu politikay›bofla ç›karmak emperyalizme bir darbe-yi de bu cepheden indirmek olacakt›r.

PPRROOGGRRAAMM::

11.. GGüünn ((44 AArraall››kk CCuummaa))10.00- 12.00: Kay›t

14.00: Sayg› duruflu veülkemizdeki anti-emperyalistmücadeleyi anlatan sinevizyongösterimi

14.30: Sempozyum aç›l›flkonuflmas›(Halk Cephesi Temsilcisi)

15.00-18.00:Konuk konuflmac›lar:

- D‹SK

- DMH(Devrimci Memur Hareketi)

- KESK

- Gençlik DernekleriFederasyonu

- Grup Yorum

- Metin Ye¤in (Araflt›rmac›,yazar, yönetmen)

33.. GGüünn ((66 AArraall››kk PPaazzaarr))1100..0000-- 1122..0000::BBiirriinnccii oottuurruumm::- Latin Amerika Direnifl Tarihi

- Emperyalizme karfl›mücadelede Latin Amerika’n›n yeri

1122..3300-- 1144..3300:: ‹‹kkiinnccii oottuurruumm::

- Tüm dünyada emperyalizmekarfl› verilen s›n›fsal ve ulusalmücadeleler hakk›nda tart›flma

1166..0000-- 1188..0000:: ÜÜççüünnccüüoottuurruumm

- Emperyalizme karfl› ortakmücadeleyi nas›l yarataca¤›z?

- Anti- emperyalist bir cepheyinas›l kurabiliriz?

18.30- 19.30: Sonuçdeklarasyonu

19.30- 23.00: Konser

ULUSLARARASI EMPERYAL‹ST SALDIRGANLI⁄A KARfiI HALKLARIN B‹RL‹⁄‹ SEMPOZYUMU

4-5-6 ARALIK 2009 ‹STANBUL

KATILIMCILARFilistin: Meryem Abu DakkaFFHHKKCC

Usame Tamimi FFDDKKCC

Bisan Müzik Toplulu¤u

Irak: Sahar Mahti(IIrraakk YYuurrttsseevveerrlleerr Birli¤i)

M›s›r: Arab Loutfi

Arjantin: Eduardo Soares

Lübnan: Ali Fayed (LLüübbnnaannHizbullah D›fl ‹liflkiler Sorumlusu)

Avukat Mokaled Ghad (LÜBNANKOMÜN‹ST PART‹S‹)

Ürdün: Hisham Bustani

Venezuella: Gustavo Conde

Bernado Flaggia

FFAARRCC

Honduras: Sara Elisa Rosales

Bulgaristan,Yunanistan, Rusya,‹talya, Bangladefl, Küba,Latin Amerika

22.. GGüünn ((55 AArraall››kk CCuummaarrtteessii))

0099..0000-- 1111..3300:: BBiirriinnccii oottuurruumm::

- Ortado¤u’da emperyalist ve siyonist sald›r›lar nas›lgeliflti?

- Ortado¤u’da anti emperyalist mücadele tarihi

- Ortado¤u’daki direnifl örgütleri aras›ndaki birlik

1111..3300--1122..0000:: ÇÇaayy vvee iikkrraamm

1122..0000--1144..0000:: ‹‹kkiinnccii oottuurruumm

- Filistin... Irak... Lübnan direnifllerinde anti- emperyalistbilinç...

- Irak direniflinde gelinen aflama. Irak direniflinisahiplenmek Ortado¤u halklar›n› sahiplenmektir

- Emperyalizmin BOP’ine karfl› nas›l bir mücadele hatt›örülmelidir?

1144..0000--1155..0000:: ÖÖ¤¤llee yyeemmee¤¤ii aarraass››

1155..0000-- 1177..0000:: ÜÜççüünnccüü oottuurruumm

- Filistin direnifli ve enternasyonalizm

- Filistin’de yaflanan iç sorunlar nas›l afl›lmal›d›r?

- Direniflçi örgütlerin birli¤i nas›l sa¤lanabilir?

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz44 AArraall››kk -- 1100 AArraall››kk

"Birçok hastal›¤›m var. Fakat savaflmam›n önünde engel de¤ilbunlar. Bunlar›n verdi¤i ac› halklar›m›z›n çekti¤i ac›dan daha a¤›rde¤ildir." Kemal ASKER‹

6 Aral›k’ta yolu gören kerpiç köy evinde kuflat›ld›klar›nda, 9 ge-rillayd›lar. Dersim’in amans›z k›fl›n›n yafland›¤›, köylerin pefl pefleyak›larak halk›n göçe zorland›¤› aylard›...

Dersim ac›y›, zulmü, yak›lan köyleri, katledilen insanlar› ileyine bir zulüm dalgas›n› yaflamaktayd›.

1 Aral›k’ta ç›kan bir çat›flmada bir kad›n gerilla yaralanm›fl-t›. Gerilla birli¤i içinde sa¤l›kç›lar vard›. Ancak ordaki olanak-larla yoldafllar›n› tedavi edememifllerdi. O nedenle tedavi içinonu göndereceklerdi.

Yaral› yoldafllar›n› o köy evinden göndereceklerdi. Yoldaflla-r›n› almaya gelecekleri bekliyorlard›. Bir yaral› gerilla ve onunyan›nda 8 yoldafl›...

“Hepimiz birimiz için...”di...Gerilla birli¤i adeta yaral› yoldafllar› için seferber olmufltu.

Olanaklar›n› zorlam›fl, so¤u¤a, açl›¤a ve süren operasyonlarara¤men “koflullar›m›z bu” demeyip, onu tedavi ettirmek için sa-atlerce yol yürümüfl, düfle kalka tafl›m›fllard›. Hatta yaral› yol-dafllar›n›n yürüyemeyecek, aya¤a kalkamayacak durumda olma-s› nedeniyle “kan-ter” içinde onu tafl›m›fllard›.

Da¤lar›, ovalar› aflm›fl, saatlerce yürümüfllerdi... Yoldafll›k buy-du iflte!

Da¤da, k›rda, flehirde, tutsakl›kta onlar›n ilkesi her zaman“Hepimiz Birimiz ‹çin...”di...

O kerpiç eve öyle geldiler. Yata¤a uzatt›klar› yoldafllar›n›nbaflucunda onun ac›lar›n› kendileri de yaflad›.

Birlikte silah çatt›klar›, omuz omuza olduklar› yoldafllar› ac›içinde k›vran›rken onlar, öncelikle yoldafllar›n› düflündüler.

Duygular›, düflünceleri böylesine soyluydu. O büyük aileden“Hepimiz Birimiz ‹çin...”i ö¤renmifllerdi öncelikle.

Böyle ölümsüzlefltiler...

An›lar› Miras›m›z“Hepimiz BBirimiz ‹‹çin”

1978 Konya do¤umlu. Ekonomik sebeplerle Belçika’ya git-miflti. Baflka bir örgütlenme içinde iken, Cephe saflar›ndayerini ald›.Ölüm orucu direniflini desteklemek için Hollanda’n›n Rotter-dam flehrinde yap›lan açl›k grevi s›ras›nda, 9 Aral›k 2000günü faflistlerin sald›r›s›na karfl› çat›fl›rken flehit düfltü.

1969, Ankara do¤umlu. ‹zmir’de T›p Fakültesinde ö¤renciy-ken, 1990’da mücadeleye bafllad›. ‹zmir’de gençlik örgüt-lenmesi içinde ve milislerde yerald›, çeflitli görevler üstlendi.Mücadele içinde tutsakl›klar yaflad›. ‘95 Eylülü’nde Buca’dakatliam sald›r›s› karfl›s›nda direnenlerden biriydi. 19 Aral›kkatliam›n› ve yoldafllar›n›n feda eylemini Uflak Hapishane-si’nde yaflad›. 2001 Eylülü’nde 7. Ölüm Orucu Ekibi’ndek›z›l bant›n› takt›. 2002 Mart›’nda tahliye oldu . 10 Aral›k

2007’de Ankara’da kuflat›ld›¤› evi, faflizme karfl› bir direnifl üssüne çevirerekölümsüzleflti.

CCaaffeerr DDEERREELL‹‹

KKeevvsseerr MMIIRRZZAAKK

KKeemmaall AASSKKEERR‹‹((EEkkrreemm))

AAhhmmeett GGÜÜDDEERR((TTuurrgguutt))

NNiihhaatt KKAAYYAA((HHaayyddaarr))

MMeehhmmeett AAllii ÖÖZZTTÜÜRRKK((AAyyhhaann))

EErrkkaann AAKKÇÇAALLII((ÖÖzzggüürr))

HHüüssnniiyyee AAYYDDIINN((SSaabboo))

GGüüllsseerreenn BBEEYYAAZZ((SSaatt››))

fifieennaayy SSOONNAARR((FFaattmmaa))

MMiikkaaiill GGÜÜVVEENN((MMaazzlluumm))

Page 3: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Ça¤r› / ‹lan

‹çindekiler

15 ‹mral› bir hukuksuzluk

statüsüdür, kapat›lmal›d›r

16 Zulmün karargahlar›ndan geçti

19 Ö¤retmenimiz: Herkesin bir

ailesi vard›r Hiçbir halkçocu¤u halktan bana nediyemez

20 Dersim katliam›, ilhak ve asi-

milasyonun sonucudur

22 Tarihten oolaylar kifliler:

Dersim raporu

24 Sorun geçifltirilemez!

26 Bir tekerrür tarihi...

30 Devrimci OOkul: Kadrolaflma

34 ‹zin vermeyelim

37 Devam Edin! Sald›r›n!

Yak›n! Y›k›n!

40 Devrimci ‹‹flçi HHareketi:

Tehditlerle engelleyemedilerCoplarla sald›ramad›lar ‹deo-lojik olarak sald›r›yorlar

41 Memurlar 1 günlük uyar›

grevi yapt›lar

4 K›r›nt›lara, Ehven-i fiere raz›

olmak iddias›zl›kt›r,düzeniçiliktir....

6 Halk Cepheliler

‹ncirlik’te“AmerikaDefol”sloganlar›n›hayk›rd›lar....

10 Halk Cepheliler “Amerika

Defol” demeye devam

ediyor

13 Güler Zere: “Ben

d›flar›day›m amaiçeride hala hastatutsaklar var”

14 Tecritten Haberler

42 DTP’ye linç

sald›r›lar›AKP provo-kasyonudur

43 Adalet iiçin:

Hukuku katledenlerhukuktan sözedemezler

44 Gençlik Federasyonu’ndan:

Ulafl›m zamm› geriçekilmelidir

45 Sorunlar›m›z ÇÇözümlerimiz:

Yo¤un s›nav-vize sorunu

46 Dev-Genç’in sitesi kuruldu

47 Düzene dönüflün avukat›

At›l›m

50 Yeni de¤inmeler

51 Avrupa YYürüyüfl:

Avrupa’da kampanyaçal›flmalar› sürüyor

54 Savaflan kkelimeler:

Mücadeleyi bafltan dildekaybetmek

Ülkemizde Gençlik

KURTULUfi Emperyalizm Özel Say›s›

ÇIKTI!!

Uluslararas› Tecrite Karfl› Mücadele Platformu Sempozyumu

Tarih: 18-19-20 Aralık

Yer: Londra / İngiltere

Konser

GRUP YORUM

Suavi

Hakan YYeflilyurt

Filistin’den GGrup BBisan

Tarih: 6 ARALIK PAZAR- SAAT: 19.30

Yer: ZAR‹FLER 3. DÜ⁄ÜN SALONU

Yeni Mah. Hekimsuyu Cad. No: 39/3 Küçükköy- Gaziosmanpafla- ‹STÜNBUL

Bilgi ‹çin: (0-212) 238 81 46

Amerika Defol Bu Vatan Bizim

Güler Zere Haberleri

Page 4: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Halk Cephesi ‹ncirlik Üssü’neyürüdü geçen hafta. ‹ncirlik

Üssü’nün kapat›lmas› talep edildi.Fakat üssün kapat›lmas› talebininötesinde yürüyüfl boyunca hakimolan tav›r, ““AAmmeerriikkaa DDeeffooll”” sloga-n›nda ifadesini buluyordu. Üssünkapat›lmas›n›n talep edilmesi, de-mokratik ve anti-emperyalist bir ta-v›rd›r. Ancak sadece üslerin kapat›l-mas›n› talep etmekle, Amerika’y›kovmak aras›nda temel bir fark var-d›r. Biz emperyalizmi ülkemizdenkovmay› savunuyor ve bunun içindövüflüyoruz.

Bu, bütünlüklü bir devrimci stra-tejinin ifadesidir. Hedeflerimiz,

eemmppeerryyaalliizzmmee kkaarrflfl›› bbaa¤¤››mmss››zzll››kk,,ffaaflfliizzmmee kkaarrflfl›› ddeemmookkrraassii,, kkaappiittaa--lliizzmmee kkaarrflfl›› ssoossyyaalliizzmm formülasyo-nunda özetlenmifltir. Bizi, bu hedef-lere ancak Devrimci Halk ‹ktidar›ulaflt›rabilir. ‹flte bu yüzden, biz, k›-r›nt›lar de¤il, iktidar› istiyoruz.

‹ktidar› isteyenlerle, düzen iktida-r›n›n verdikleriyle yetinenlerin

tüm sorunlara yaklafl›mlar›, politi-kalar›, dilleri farkl› olacakt›r elbette.Nitekim böyle olmaktad›r. BugünAKP’nin -özünde Amerikan emper-yalizminin- aç›l›m politikalar› kar-fl›s›ndaki tav›r farkl›l›klar›n›n kay-na¤› da budur.

AKP’nin aç›l›mlar› konusundaöönncceelliikkllee gözden kaç›r›lmama-

s› gereken fludur: AKP iktidar›n›ntüm “aç›l›m” politikalar›, emperya-lizmin planlar› ve politikalar› çerçe-vesinde gündeme getirilmektedir.‹‹kkiinncciissii,, AKP bu “aç›l›mlar”la, san-ki kendisi bu düzenin d›fl›ndaym›flgibi geçmifli veya çeflitli politikalar›elefltirerek, düzenle çeliflkisi olanhalk›n çeflitli kesimlerinikendisine yedeklemeye çal›fl›yor.Bunu yaparken, devletle çeliflmi-yor, devletin ç›karlar› ve politikas›-n›n tersine bir fley yapm›yor; tamtersine, düzene karfl› derin bir hofl-nutsuzluk içinde olan kesimleri ye-

niden düzene ba¤lamay› hedefliyor.Bu anlamda AKP politikalar›n›n an-lam› ve baflar›s›, demokratikleflmeyide¤il, düzeni güçlendirmektir.

AKP’nin bu “aç›l›mlar›” baz› ke-simlerde karfl›l›¤›n› buldu.

Özellikle çeflitli ilerici ayd›n kesim-lerde çarp›k bir yaklafl›m savunul-maktad›r bu noktada. Bu çarp›kyaklafl›m giderek kendine sosyalist,Marksist-Leninist, komünist diyenbaz› kesimleri de içine ald›.

Çarp›kl›¤›n yasland›¤› mant›k flu-dur: “AKP flunu yap›yor fena

m› oluyor? AKP, bunu diyor hiçyoktan iyi de¤il mi?...” ‹flte bu ba-k›fl aç›s›yla AKP’nin “Kürt Sorunu”demesinden, Kürtçe televizyon aç-mas›na, Alevi çal›fltay› düzenleme-sinden, ‹srail’e karfl› demeçler ver-mesinden, “Dersim Katliam›” de-mesine kadar her fleyde bir kerametkeflfedilmekte.

Oysa, karfl›lar›nda nas›l bir anla-y›fl›n oldu¤unu görebilmeleri

için, “tek devlet tek millet... be¤en-meyen çeksin gitsin” söylemlerini,“çocuk da olsa, kad›n da olsa gere-ken yap›l›r” diye verdi¤i katliamemirlerini hat›rlamak yeter. AKP’dedemokrasi olmayaca¤›n› görmekiçin iktidara geldi¤inden bu yanauygulad›¤› ekonomi politikalarabakmak yeter; bir halk› bu kadar aç-l›¤a sefalete sürükleyen hangi ikti-dar o halka “daha fazla demokrasi”verebilir. AKP’de demokrasi olama-yaca¤›n› görmek için daha geçenhafta memurlar›n grevi karfl›s›ndaAKP yöneticilerinin verdikleri de-meçleri hat›rlamak yeter. O demeç

lerin tek bir kelimesinde demok-rasinin zerresi var m›d›r?

Demokrasi için, haklar ve özgür-lükler için mücadeleden uzak-

laflm›fl, haklar›n söke söke al›nabile-ce¤ine inanc›n› kaybetmifl, kendinegüvenini kaybetmifl, emperyalistsistemin d›fl›na ç›k›labilece¤ineinanc› kalmam›fl çeflitli kesimler,umutlar›n› AB üyeli¤ine, ABDplanlar›na ba¤lam›fllard›r. Bu düze-niçileflmektir. Bu, risksiz, bedelsizbir yoldur ve fakat bu yoldan ulafl›-labilecek gerçek anlamda bir kurtu-lufl da yoktur.

Düzeniçileflmenin alternatifi dev-rimdir. Devrim alternatifi zor-

dur, risklidir. Buna ra¤men, tarihi-mizin tamam›, düzeniçili¤in reddi,devrimin savunulmas› tarihidir. Si-lahl› mücadelede ›srar›n, emperya-lizmle her türlü uzlaflmaya kesin ta-v›r alman›n, ideolojik mücadeleyiaç›k net bir çizgide sürdürmenin birkarfl›l›¤› olacakt› elbette. Biz bununbedellerini göze alarak bu politika-lar› savunduk.

Devrim saflar›n› terkedip düzeneiltihak edenlerin yapt›¤› gibi,

bedel ödemekten kurtulmak için,risksiz devrimcilik için legal partici-li¤in teorisini yapmad›k. Faydac›hesaplarla hiç kimseye tabi olma-d›k. Devrimi savunurken, devrimisavunman›n, emperyalizme ve oli-garfliye karfl› savaflmak oldu¤u ka-dar, revizyonizme, reformizme,oportünizme karfl› da ideolojik mü-cadele oldu¤unu hiç unutmad›k.Halk› düzeniçine çeken her türlüpolitikan›n karfl›s›nda durduk.

1992-93’de darbe gibi bir ihanetiyaflarken, sol taraf›ndan da kufla-

t›lm›fl olmak, sol cephesinden ödedi-¤imiz bir bedeldi. Apaç›k bir ideolo-jik mücadele yürütmüfl olmam›z›n,ideolojik savrulmalar›, statükoculu-¤u, teslimiyetçili¤i, uzlaflmac›l›kla-r›, çürümeyi aç›kça ortaya koymuflolmam›z›n “intikam›n›” al›yordubelki solun baz› kesimleri.

Bugün Kürt milliyetçi hareketi-nin, devrimci harekete yönelt-

4

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

K›r›nt›lara, Ehven-i fiere Raz› Olmak

‹ddias›zl›kt›r, Düzeniçiliktir

Düzeniçileflmenin alterna-tifi devrimdir. Devrim

alternatifi zordur, risklidir. Bunara¤men, tarihimizin tamam›,düzeniçili¤in reddi, devrimin

savunulmas› tarihidir.

Page 5: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

ti¤i sald›r›lar da ayn› zeminde geli-fliyor. Türkiye devrimi ad›na, Türkve Kürt halk›n›n ç›karlar› ad›na, ddüü--zzeenn ddeevvrriimm aayyrr››mm››nnddaa devrimeça¤r›y› yükseltmemizin, düzene dö-nüflleri elefltirmemizin karfl›l›¤›nda,derneklerimiz yak›l›yor, insanlar›-m›za sald›r›l›yor.

Peki ne olur? Cevab› tarihimizde-dir.

Oligarflinin 1990’lar›n bafllar›ndayo¤unlaflt›rd›¤› infazlar›n bir

hedefi devrimci hareketi fiziki ola-rak yoketmek, bir di¤er yan›, dev-rimci hareketi, silahl› mücadeledenvazgeçirmekti; yani siyasal olaraktasfiye etmekti. Devrimci hareketeyönelik infazlar, katliamlar, kaybet-meler alabildi¤ine yo¤unlafl-m›flken, Baflbakanlar›n, Cum-hurbaflkanlar›n›n “her yerde bun-lar bitti, bizde hala varlar” de-meçleri vermeleri, kontrgerillafleflerinin “size silah s›kt›rmaya-ca¤›z” demeleri, bu amac›n aç›kifadesiydi. Devrimci hareket dedevrimi, silah›, illegaliteyi terke-dip, legal partiler kervan›na kat›l-mal›yd›!

K›sacas›, bizi ideolojik, strate-jik çizgimizden vazgeçirebil-

mek için çok kan›m›z› döktüler.Sonucu biliyorsunuz. Herkes bili-yor. Tüm dünya biliyor. Hergün hal-k›n adaletinin hedefi olma korku-suyla yaflayanlar biliyor... Dernekle-ri yakmayla, bizi düflüncelerimiz-den vazgeçirme, dergilerimizdeelefltiri yapmaktan cayd›rma hesab›yapanlar, bu tarihe baks›nlar.

Biz, ç›kt›¤›m›z bu yolda, dahayola ç›karkan önümüze koydu-

¤umuz hedef –devrim ve sosya-lizm– do¤rultusunda yürümeye de-vam ediyoruz. Emperyalizm, oligar-fli veya baflka, hiçbir güç, bizi yolu-muzdan, hedefimizden döndüreme-yecektir. Hiçbir koflulda, eemmppeerryyaa--lliissttlleerr aarraass››nnddaa,, ffaaflfliisstt yyöönneettiimm bbii--ççiimmlleerrii aarraass››nnddaa,, tteekkeellccii bbuurrjjuuvvaa--llaarr aarraass››nnddaa,, eehhvveenn--ii flfleerr oollaannllaa,,kk››rr››nntt››llaarrllaa yyeettiinnmmeeyyeeccee¤¤iizz.. Bizba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyaliz-mi hedefliyoruz. K›r›nt›lar de¤il,düzen içi çözümler de¤il, kurtulufliçin savafl›yoruz.

Düzen içinde çeflitli haklar ve öz-gürlükler için mücadelede, kla-

sik tan›m›yla ekonomik demokratikmücadelede elbette var›z. BBuu mmüü--ccaaddeelleeyyii ddee en ön safta, en kararl›ve militan biçimde vermeye çal›fl›-yoruz. Ama ufkumuzu bununla s›-n›rlam›yoruz. Reformizmle fark›-m›z budur. AB üyeli¤inden AKP ik-tidar› karfl›s›ndaki tavr›m›za, KuzeyIrak’taki geliflmeleri de¤erlendirme-ye kadar, reformizmle bizim farkl›tav›rlar almam›z›n nedeni de budur.

Tayyip Erdo¤an, Marafl Katlia-m›’ndan, Çorum Katliam›’ndan,

Sivas ve Gazi Katliam›’ndan bahse-diyor. Kim yapt› peki bu katliam-lar›? “Devletin içine çöreklenmifl

Ergenekon terör örgütü!” Suçlu bu-lundu. Böylece kontrgerilla devletiaklanm›fl oluyor, iflbirlikçi burjuva-zi, toprak a¤alar›, tefeci tüccarlaraklanm›fl oluyor, bu katliamlardayer alan dinci-gerici yobazlar aklan-m›fl oluyor... Bu kaba oyunu ggöörree--mmeemmeekk,, demokratlar›, ilericileri, fa-flist, gerici bir iktidar›, emperyaliz-min ve iflbirlikçi tekellerin temsilci-si olan bir partiyi desteklemeye gö-türüyor.

Ayd›nlar, birden coflup, AKP’ninTürkiye’yi demokrasiye götür-

dü¤ü üzerine övgüler diziyorlar.Sonra bir faflist demeç, bir faflist uy-gulama onlar› hayal k›r›kl›¤›na dü-flürüyor, ama ders ç›kar›lmad›¤›için, yeni bir manevraya da ayn› fle-kilde kanabiliyorlar. AKP’nin Aleviçal›fltaylar›na birçok Alevi örgütüciddi beklentilerle kat›ld›. AKP’debir “samimiyet” arad›lar. Oysa AKP,

ddüüzzeenniinn AAlleevvii’’ssiinnii yaratmak, Ale-vileri düzene çekerek asimile etmekistiyordu. Kimisi, sonradan bunugördü belki, ama bu tür durumlardaifl iflten geçmifl oluyor. ÖÖDDPP gibi re-formistler AKP politikalar› karfl›s›n-daki tutumlar›n› “AB sürecini iler-letti¤i sürece destekleriz” diye te-orilefltirdiler. Örne¤in “Kürt Aç›l›-m›” meselesinde ÖDP, bunun bir“Amerikan projesi de olsa” destek-lenmesi gerekti¤ini aç›klayacak ka-dar s›n›f bak›fl aç›s›ndan, halkç› ba-k›fl aç›s›ndan uzak bir burjuva poli-tika çizgisine savrulabildi.

Bizzat Kürt milliyetçi hareketinkendisi AKP’nin Kürt sorunu

karfl›s›ndaki “aç›l›m” manevralar›n›,büyük alk›fllarla karfl›lad›. ““MMuuttlluu--yyuuzz,, uummuuttlluuyyuuzz”” aç›klamas› onlaraaitti. ““RReessmmii ggöörrüüflflmmeelleerr bbaaflflllaadd››””diye yazabildiler. AKP amac›naönemli ölçüde ulaflt›ktan sonra“PKK’yi tasfiye etmek istiyorlar, bubir Amerikan projesi, AKP’den birfley ç›kmaz” denilmesi bir fley ifadeetmemektedir. Kald› ki, Aleviler gi-bi, ayd›nlar gibi, Kürt milliyetçi ha-reketi de ayn› yan›lg›ya hemen ye-niden düflmeye haz›rd›r...

Bütün bu kesimleri bu yan›lg›la-ra düflüren, emperyalizmden

ve AKP’den demokrasi beklemeyesavuran, ddüüzzeenn iiççii düflünmektir.Düzen içi çözümlerle yetinen birçizgiye gerilemifl olmakt›r.

Mücadelemizin bir sonucu ola-rak düzen içinde çeflitli kaza-

n›mlar elde edece¤iz elbette. Bu ka-zan›mlar› reddetmeyip sonuna ka-dar kullanaca¤›z. Ama düzen içi çö-zümler peflinde olmayaca¤›z. Müca-deleyi devrimci bir bak›fl aç›s›ylade¤il, reformist bir bak›fl aç›s›ylaele alanlar, sonuçta devrimi de¤il,düzeni güçlendirirler. Reformlarladüzen kendi ömrünü uzat›r. Her dü-zen içi çözüm, düzeni güçlendirir.Hangi sorun olursa olsun, halk›m›-z›n ekonomik sorunlar›, demokrasi-ye iliflkin sorunlar›, ba¤›ml›l›k soru-nu, sömürü sorunu, bunlar›n hiçbirimevcut düzeniçinde çözülemeyeceksorunlard›r. Bu yüzden, k›r›nt›lar›,ehven-i flerleri reddediyor ve dev-rim diyoruz; Tek Yol Devrim!

5

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Hangi sorun olursaolsun, halk›m›z›n

ekonomik sorunlar›,demokrasiye iliflkin sorunlar›,

ba¤›ml›l›k sorunu, sömürü sorunu,bunlar›n hiçbiri mevcut düzeniçinde

çözülemeyecek sorunlard›r. Buyüzden, k›r›nt›lar›, ehven-i flerleri

reddediyor ve devrim diyoruz;Tek Yol Devrim!

Page 6: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

6

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

20 Kas›m günü Dolmabahçe’deeylem yapan Halk Cepheliler bura-dan ‹ncirlik Üssü’ne hareket ettiler.

Yol güzergah› olan Kocaeli’dede bir eylem yap›ld›ktan sonra s›ra-s›yla Bursa, Eskiflehir, Ankara veAdana’da eylemler yap›larak ‹ncir-lik’e ulafl›ld›.

‹‹nncciirrlliikk YYüürrüüyyüüflflüüBBuurrssaa’’ddaa

‹stanbul ve Kocaeli’de yap›laneylemlerin ard›ndan ayn› gün Bur-sa’ya ulafl›ld›. Bursa Kent Meyda-n›’na gelen Halk Cepheliler’i bura-da Bursa Halk Cepheliler karfl›lad›.

“Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim, Yaflas›n Dev-Genç Yaflas›nDev-Gençliler” sloganlar›yla karfl›-lanan Halk Cepheliler, Bursa’dankat›lanlarla birlikte 200 kifliyle kor-tejlerini oluflturarak yürüyüfle geçti-ler. Yürüyüfl esnas›nda yürüyüflü iz-leyen insanlara bildirilerle yürüyü-

flün amac› anlat›ld›, yürüyüfl güzer-gah› boyunca kufllamalar yap›ld›.

Yürüyüflün sonunda aç›klamay›okuyan Mustafa Çilo¤lu “Halk›ndostu devrimcilerdir. ‹flçisi, köylü-süyle halk›n ç›kar›; emperyalizmekarfl›, devrimcilerle birlikte olmak-

t›r” dedi ve ‹ncirlik önüne ça¤r›dabulundu. Sam Amca kuklas› veAmerikan bayra¤›n›n yak›ld›¤› ey-lem sloganlarla sona erdi.

Yürüyüflü d›flardan takip eden-lerden iki çocuklu bir kad›n HalkCephelilerin yan›na gelerek, “Halk›

Halk Cepheliler ‹ncirlikte “Amerika Defol”Sloganlar›n› Hayk›rd›lar

‹NC‹RL‹K

BURSA

HABER

Page 7: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

düflündükleri ve hakk›n› arad›klar›için” teflekkür etti. Eylemin ard›n-dan gece Bursa’da kalacak olanHalk Cepheliler, sabah buluflmaküzere evlere da¤›ld›lar.

EEsskkiiflfleehhiirr:: HHaallkk,, EEvvlleerriinniinnBBaallkkoonnuunnddaann AAllkk››flflllaarrllaaDDeesstteekk VVeerrddii

21 Kas›m sabah› Edirne, ‹stan-bul, ‹zmit, Bursa, Çanakkale ve ‹z-mir’den gelmifl olan Halk Cepheli-ler, Eskiflehir’e do¤ru yola ç›kt›lar.

Eflkiflehir’de Anadolu Üniversite-si önünden bafllayarak, Cengiz TopelCaddesi üzerinden Adalar Migrosönüne kadar bir yürüyüfl yap›ld›.Toplanma yerine polis gelerek yürü-yüfl güzergah›n›n, 6 senedir valiliktaraf›n yasakl› oldu¤unu ve baflkagüzergahta yürümelerini söyledi.Halk Cepheliler’in belirledikleri gü-

zergahtan yürüyeceklerini söyleme-

leri üzerine polis “d›flar›dan gelecek

tepkiler” konusunda sorumluluk ka-

bul etmeyeceklerini söyledi. Yakla-

fl›k bir saat süren yürüyüfl boyunca

Eskiflehir halk› ev ve iflyerlerinden

yürüyüflü izledi. Apartmanlar›ndan

yürüyüflü izleyenler alk›fllayarak

destek verdiler. Halk Cepheliler izle-

yenlere Dev-Gençli olduklar›n› söy-

lediklerinde halktan bunun çok güzel

oldu¤u ve desteklediklerin yönünde

tepkiler ald›lar.

Adalar önüne gelindi¤inde yap›-

lan aç›klaman›n ard›ndan ayn› gü-

zergah boyunca geri yüründü.

‹‹nncciirrlliikk YYüürrüüyyüüflflüü

AAnnkkaarraa’’ddaa

Yürüyüflün bitirilmesinin ard›n-

dan Ankara’ya yola ç›k›ld›.

Eskiflehir’den de kat›l›mla bir-likte yola ç›k›ld›ktan sonra akflamsaatlerinde Ankara’ya gelindi. To-ros Sokak’ta bekleyen Ankara HalkCepheliler gelen otobüsleri “Ame-rika Defol Bu Vatan Bizim!” slo-ganlar› ve “22 Kas›m’da ‹ncirlikÖnündeyiz. ‹ncirlik Üssü Kapat›l-s›n!” pankart›yla karfl›lad›. Anka-ra’n›n da kat›l›m›yla birlikte yakla-fl›k 300 kifliyle Abdi ‹pekçi Park›’nayüründü. Yürüyüfl boyunca “Ameri-ka Defol Bu Vatan Bizim!, Yaflas›nDev-Genç Yaflas›n Dev-Gençliler!,Kahrolsun Emperyalizm Yaflas›nMücadelemiz, ‹ncirlik Üssü Kapa-t›ls›n, Kahrolsun Amerikan Emper-yalizmi!” sloganlar› hiç dinmedi.

Eylemde “22 Kas›m’da ‹ncirlikÖnündeyiz, ‹ncirlik Üssü Kapat›l-s›n!”, “Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim” yazan pankartlar›n yan›s›ra,’77 1 May›s’›ndaki Dev-Genç pan-kart›n›n resmedildi¤i “Bu Tarih Bi-zim” yazan pankart tafl›nd›. Döviz-ler ve meflalelerin yan›nda Dev-Genç bayraklar›n› dalgaland›ranCepheliler yol kenar›nda bekleyenAnkara halk›na kampanyay› anlatanbildiriler da¤›tt›lar. Yol boyuncakampanyay› anlatan kufllamalar ya-p›ld›.

Abdi ‹pekçi Park›’na gelmeküzereyken 300 kifli hep bir a¤›zdanGün Do¤du ve Dev-Genç marfllar›-n› Dev-Gençli olman›n coflkusuylahayk›rd›.

7

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

‹flbirlikçilerin Anti-EmperyalistlereTahammülsüzlü¤ü Sürüyor

‹ncirlik yürüyüflü s›ras›nda gü-zergah üzerinde bulunan Bursa’da“Amerika Defol” diyerek yürüyüflyapan Halk Cepheliler’e çevreyikirlettikleri için para cezas› kesildi.

Eylemde yap›lan kufllamalar veABD bayra¤› ile Sam Amca ma-ketinin yak›lmas› cezaya gerekçeolarak gösterildi. Para cezas› Hak-lar Derne¤i Bursa Temsilcili¤i ad›-na kesildi.

EESSKK‹‹fifiEEHH‹‹RR

HABER

Page 8: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

8

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Parka gelindi¤inde Naciye Ya-vuz yürüyüfl boyunca yaflad›klar›hakk›nda bilgi verirken, AnkaraHalk Cephesi ad›na Umut fieneryapt›¤› konuflmada, ‹ncirlik Üs-sü’ne neden karfl› olundu¤unu an-latt›ktan sonra; “Antepliler, Marafl-l›lar, Egeliler gibi Anadolu halklar›-n›n anti-emperyalist mücadele cofl-kusuyla sizleri karfl›l›yor, hofl geldi-niz diyoruz” dedi. Konuflmalar›nard›ndan sloganlar eflli¤indeABD’ye tepkinin bir göstergesi ola-rak, ABD’yi temsil eden kukla atefleverildi. Eylemde ayr›ca Eskifle-hir’de polisle yaflanan tart›flmay›anlatan bir skeç oynand›. Ertesi günAdana’da olunaca¤› bilgisi verile-rek eylem bitirildi ve yemek yemekve dinlenmek üzere Dikmen’de bu-lunan Hac› Bektafli Veli Vakf›na gi-dildi.

Yenilen yeme¤in ard›ndan Ada-na’ya do¤ru yola ç›k›ld›.

HHaallkk CCeepphheelliilleerr ‹‹nncciirrlliikkÖÖnnüünnddee

‹ncirlik Üssü’ne yap›lan yürüyü-flün üçüncü günü olan 22 Kas›m’dasabah erken saatlerde Halk Cepheli-ler Adana ‹nönü Park›’nda toplan-maya bafllad›.

Ö¤leye kadar di¤er illerden ge-lenlerin parka toplanmas› beklendi.

Halaylar, sloganlarla süren bek-lemenin ard›ndan bütün illerin gel-

mesi üzerine; ’77 1 May›s’›nda üze-rine Dev-Genç pankart› aç›lm›flTaksim An›t›’n›n resmi olan birpankart ve hemen arkas›nda “Ame-rika Defol Bu Vatan Bizim” yaz›l›pankartlar aç›ld›.

‹lk olarak burada bir aç›klamayap›ld›. Aç›klamada neden ‹ncirlikÜssü’ne yürüdüklerini anlatan HalkCepheliler, “fiimdi vatanseverli¤in,devrimcili¤in görevi ‹ncirlik’e karfl›ç›kmakt›r” dedi.

Aç›klamadan sonra Adliyeönündeki caddeden Merkez Ca-mi’nin oldu¤u yere kadar yürüyüflyap›ld›. Bu yürüyüfl s›ras›nda Ada-nal›lardan da korteje efllik edenler,önlük isteyenler, “Yan›n›zday›z”,“Keflke herkes sizin gibi olsa, Ada-na’da böyle coflkulu eylemler gör-mek güzel” diyenler oldu.

Merkez Camii önünden otobüs-lerle ‹ncirlik Üssü’ne hareket edildi.

‹ncirlik’in yak›nlar›nda tekrarkortej oluflturan Halk Cepheliler ‹n-cirlik’e do¤ru yürüyüfle geçti.

Ellerinde Dev-Genç bayraklar›tafl›yan Halk Cepheliler eylem bo-yunca; “‹ncirlik Üssü Kapat›ls›n,Amerika Defol Bu Vatan Bizim, Ya-flas›n Dev-Genç Yaflas›n Dev-Gençliler, Kahrolsun AmerikanEmperyalizmi” sloganlar›n› att›lar.Eylemde ayr›ca “Afganistan Halk›-n›n Katili Olmayaca¤›z, AmerikaDefol Bu Vatan Bizim, ‹ncirlik Üs-

“‹ncirlik Üssü'nün 55 y›ll›ktarihinde dünya halklar›nakarfl› katliamlar, bombalarvard›r”

- Amerikan ordusuna lojistikdeste¤in d›fl›nda Ortado¤u ve Kaf-kaslar'a yönelik "operasyonel" birsald›r› merkezi olarak da kullan›-lan Üs'ten gerçeklefltirilen ilk sal-d›r›lardan biri Lübnan'a yöneliksald›r›d›r. 1958'de Lübnan'daki ile-rici güçlerin direniflini bast›rmakiçin Lübnan'a sevk edilen Ameri-kan askerlerinin sevkiyat› ‹ncirlikÜssü'nden gerçeklefltirildi. ABD,Türkiye'ye formaliteden de olsahaber vermeye, izin almaya bilegerek duymad›.

- ‹ncirlik, ilk bafllarda SCBB'yekarfl› istihbarat ve tehdit üssü olarakkullan›lmaktayd›. ‹ncirlik, SSCB'yekarfl› kullan›lan U-2 uçaklar›n›n damerkeziydi. U-2 casus uçaklar›,Türkiye resmi makamlara "mete-oroloji uça¤›" olarak bildirildi.

- 1970–1980 aras›nda bölgedegerçeklefltirilen Amerikan operas-yonlar›nda ‹ncirlik kullan›lmayadevam edildi. 1991 Körfez Sald›r›-s› s›ras›nda ise üssün kullan›m› enüst düzeye ç›kt›. Irak halk› ‹ncirlikÜssü'nden kalkan uçaklarla bom-baland›. Üs'ten kalkan Amerikanuçaklar›, Irak üzerinde tam 14 binsaat uçufl yapt›, 3 bin adet bombaatt›, 100'ün üzerinde füze f›rlatt› vetoplam 100 sald›r› düzenledi. Sa-dece bu rakamlar, Türkiye'nin ‹n-cirlik arac›l›¤›yla nas›l bir SUÇORTAKLI⁄I içinde oldu¤unu gös-termeye yeter san›r›z.

- 11 Eylül 2001'de Amerika'da-ki Dünya Ticaret Merkezi'ne yöne-lik sald›r›n›n ard›ndan Amerika'n›nemperyalizme biat etmeyen ülkeve örgütlere karfl› "teröre karfl› sa-vafl" ad› alt›nda ilan etti¤i halkakarfl› savafl'ta ‹ncirlik Üssü deönemli bir rol üslendi. Üs, ABD ta-raf›ndan "ileri karakol" olarak kul-lan›lmaya baflland›.”

(‹ncirlik önünde Halk Cepheli-ler’in bas›na yapt›klar› aç›klama-n›n metninden)

AADDAANNAA

HABER

Page 9: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

sü Kapat›ls›n, Katillere Kurban

Verecek 800 Evlad›m›z Yok” ya-

zan dövizler tafl›nd›.

Yürüyüfl s›ras›nda polisin kor-

teji s›k›flt›rarak taciz etmesi sonu-

cunda yer yer tart›flmalar yafland›.

Arbedeye dönen tart›flmalar›n ar-

d›ndan Halk Cepheliler’in yürü-

yüflü bekleteceklerini söylemesi

üzerine polis çekildi.

‹ncirlik’in daha giriflinde polis

barikat kurmufltu. Nizamiye kap›-

s›na kadar da yol da iki barikat da-

ha kurulmufltu. Bir tarafta ülkemi-

zi iflgal eden Amerika’n›n defol-

mas›n› isteyen vatanseverler, dev-

rimciler; di¤er tarafta da Ameri-

ka’y› koruyan, onun için bekçilik

yapan polisler vard›.

‹ncirlik Üssü’nde ilk olarak ba-

s›na bir aç›klama yap›ld›. Halk

Cephesi ad›na Recep Gedik’in

okudu¤u aç›klamada; “‹ncirlik

Üssü, yeni sömürgecili¤in ve ül-

kemizdeki Amerikan iflgalinin

ad›d›r. ‹ncirlik ülkemiz toprakla-

r›ndaki Amerikan iflgalinin kalesi-

dir” diyerek anti-emperyalist mü-

cadele aç›s›nda ‹ncirlik Üssü’nün

önemini dile getirdi.

Gedik aç›klaman›n devam›nda;

“Biz devrimciler, vatanseverler

bugün bir kez daha ülkemizin

onurunu savunmak için buraday›z.

Ba¤›ms›zl›k, ulusal onur için bu-

gün ‹ncirlik’teyiz. Dünya halklar›-

n› kana ve gözyafl›na bo¤an em-

peryalizme karfl› buraday›z” dedi.

Aç›klaman›n ard›ndan ABD

bayraklar› ve Sam Amca maketleri

yak›ld›. Burada da at›lan slogan-

lardan sonra da Halk Cepheliler

hep birlikte Dev-Genç, Gündo¤du,

Hakl›y›z Kazanaca¤›z, Zafer Ya-

k›nda marfllar›n› söyledi. 400 kifli-

nin kat›ld›¤› eylem “Mahir Hüse-

yin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl”

slogan› ile bitirildi.

Yürüyüfl esnas›nda Adana De-

mirspor taraftar› bir grup yürüyü-

flün yan›ndan geçerken “Tek Yol

Devrim” slogan› att›lar.

9

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

GGüürrkkaann KKaarr aaddaa¤¤

((EErrzziinnccaann’’ddaann kkaatt››ll››yyoorr ––ÖÖ¤¤rreennccii –– 1199 yyaaflfl››nnddaa))

Buraya gelifl amac›m›z zatenAmerika’n›n hava üssü olan ‹ncir-lik Üssü’nün kapat›lmas›n› isteme-miz. Kitlenin coflkusu çok fazla.Bir fleyleri baflarmak istiyoruz. Bil-di¤iniz gibi Güler Zere’yi tahliyeettirdik. Mücadelemizle, örgütlülü-¤ümüzle bu üssün kapat›laca¤›n›düflünüyoruz.

Moralimiz çok yüksek. Biz buhalk›n evlatlar›, bu vatan›n sahiple-riyiz. ‹ncirli¤e do¤ru yürüyoruz.Müdahale de olabilir ama kimse bi-zi mücadelemizden vazgeçiremez.

*

GGüünnaayy ÖÖzzmmeenn((‹‹ssttaannbbuull’’ddaann ggeelliiyyoorr ––‹‹flflççii –– 4499 yyaaflfl››nnddaa))

fiu an polis barikat kurmufl du-rumda. Barikat›n üzerine do¤ru gi-diyoruz.

Biz Amerika’n›n ülkemizi ter-ketmesini istiyoruz. ‹ncirlik Üssühalklar›n katliam›nda çok önemlirol oynuyor. Irak – Afganistan hal-k› bu üsten kalkan uçaklarla katle-diliyor. Bir ülkemizin bu katliamaortak olmas›n› istemiyoruz.

Herkes çok inançl›, çok coflku-lu. Çok güzel bir hava var. Herkesne yapt›¤›n›n bilincinde. Herkes ‹n-cirlik’in ne yapt›¤›n› biliyor. Buyüzden tek vücut olmufl durumda.

*

MMeelltteemm KKeelleeflfl((BBaabbaaeesskkii’’ddeenn kkaatt››ll››yyoorr ––ÖÖ¤¤rreennccii –– 2200 yyaaflfl››nnddaa))

Yan›m›zda yürüyen polislerintahrik etmesi sonucunda bir tart›fl-ma yafland›.

Protestomuzu yapmak için gel-dik. Biz bu vatan›n vatansevergençleriyiz. Bu vatan bizim. Katil-leri ülkemize almamak için elimiz-den geleni yapaca¤›z.

Herkes çok coflkulu. ‹stan-bul’dan beri sloganlar›m›z susmu-yor. Biraz sesimiz k›s›ld› sadece.Ama moralimiz çok iyi.

*

SSeellddaa KKaallflfleenn((KKooccaaeellii’’ddeenn kkaatt››ll››yyoorr ––ÖÖ¤¤rreennccii –– 1199 yyaaflfl››nnddaa))

Dev-Gençli olman›n gururunuyafl›yoruz. Amerika’ya karfl› müca-delemizi sürdürüyoruz ve bu üssünkapat›lmas›n› istiyoruz.

Kitle üç gündür yollarda olma-m›za ra¤men çok coflkulu. fiu anbir müdahale yok. Polisin taciz et-mesi sonucu tart›flmalar yaflan›yor.Ama biz onlar›n istedi¤ini yapm›-yoruz.

*

‹‹ssmmaaiill HHaakkvveerrddii((‹‹zzmmiirr’’ddeenn kkaatt››ll››yyoorr ––EEssnnaaff –– 2288 yyaaflfl››nnddaa))

fiu anda as›l vatanseverlerle,kendini vatansever zanneden asl›n-da vatan› sevmeyenlerin nas›l karfl›karfl›ya geldi¤ini görüyoruz. Muaz-zam bir barikat var.

‹nsanlar çok coflkulu, kararl›lar.Barikata kadar geldik. Polisin kitleyürürken tacizi oldu. ‹tifl-kak›fl ya-fland›. fiimdi de çembere alm›fl du-rumdalar.

Kitlenin morali çok yüksek. Va-tanseverlere yak›fl›r bir flekildebekliyorlar.

*

MMaahhiirr UUllaaflfl CCooflflkkuunn((MMaallaattyyaa’’ddaann kkaatt››ll››yyoorr))

fiu an ‹ncirlik Üssü’nün önün-deyiz. Marfllar›m›z› söylüyoruz.Sam Amca maketi yakt›k. Ben bu-rada kendi vatan›ma sahip ç›k›yo-rum. Ülkemin ba¤›ms›zl›¤› için bu-raday›m ve ba¤›ms›zl›¤› alana ka-dar da bu yolda devam edece¤im.

Burada yaklafl›k 400 kifliyiz.Buradaki herkesin morali çok iyi.Ters giden bir fley yok.

‹ncirlik Önündeki Halk Cepheliler’eNeler Hissettiklerini Sorduk

HABER

Page 10: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

10

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

“Amerika Defol Bu Vatan Bi-

zim” kampanyas› çal›flmalar› afifl-

ler, imza masalar›, bildirilerle de-

vam ediyor.

‹stanbul’da kampanya çerçeve-

sinde Alibeyköy, Mecidiyeköy, Ba-

k›rköy, Taksim ve Kad›köy’de “‹n-

cirlik Üssü Kapat›ls›n” talebiyle im-

za masalar› aç›ld›.

Masalar›n etraf›na kampanyaafiflleri asan Halk Cepheliler üzer-lerine, “Amerika Defol Bu VatanBizim” yazan önlükler giydiler.Mecidiyeköy’e 24 Kas›m’da imzamasas› aç›ld›.. “‹zniniz var m›?” di-yerek soran polis, Halk Cepheliler’eengel olamay›nca halk› tedirgin et-meye çal›flt›.

25 Kas›m’daKad›köy, Taksimve Bak›rköy’de‹ncirlik Üssü’nünkapat›lmas› içinimza masalar›aç›ld›. Polis Ba-k›rköy ve Kad›-köy’de engel ol-mak istediysedeHalk Cepheli-ler’in kararl› tav-r› sonucunda geriad›m atmak zo-

runda kald›.

22 Kas›m’da Kad›köy’de, 24Kas›m’da Ba¤c›lar Yeni MahalleSemt Pazar›’nda kampanya bildiri-leri da¤›t›ld›.

‹stanbul’da kamanya çal›flmalar›çerçevesinde pankart ve afifller deyap›ld›. Gazi Mahallesi giriflindekiSu Deposu köprüsünde 17 Kas›mgünü Dev-Genç pankart› as›ld›.Halk Cephesi imzal› pankartta 'BuTarih Bizim' slogan› yaz›l›yd›. Sa-bah saatlerinde as›lan pankart saat-lerce as›l› kald›. 26 Kas›m günü deayn› pankart Okmeydan› PiyalepaflaBulvar›’nda inflaat halindeki bir bi-naya as›ld›.

fiiflli’de 23 Kas›m’da afifl yapan5 Halk Cepheli polis taraf›ndan gö-zalt›na al›nd›. Bomonti Polis Kara-kolu’na götürülen Halk Cepheli-ler’e 140’ar TL para cezas› kesildi.Halk Cepheliler 24 Kas›m’da dafiiflli’de afifl asmaya devam ettiler.

22 Kas›m’da Avc›lar MerkezMahallesi’nde de afifllemeler ve bil-diri da¤›t›mlar› yap›ld›.

Halk Cepheliler “AmerikaDefol” Demeye Devam Ediyor

OOKKMMEEYYDDAANNII

‹‹SSTTAANNBBUULL //BBAAKKIIRRKKÖÖYY

HABER

Page 11: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

AAddaannaa’’ddaa““AAmmeerriikkaa DDeeffooll””KKaammppaannyyaaççaall››flflmmaallaarr››

-16 Kas›m’da Çuku-rova Üniversitesi duvar-lar›na kampanya afiflle-meleri yap›ld›. 17 Ka-s›m günü Üniversitedetekrar ça¤r›lar yap›ld›.

19 Kas›m sabah›Çarfl› merkezinde bulu-nan Atilla Alt›kat köp-rüsüne”‹ncirlik ÜssüKapat›ls›n-Dev-Genç”pankart› as›ld›. Ayn›gün kampanya afiflleriyapan Servet Göçmen’e140, Emrah Eskibal’a1500 TL para cezas› ke-sildi.

21 Kas›m Ak›nc›larMahallesi pazaryerindeHalk Cepheliler taraf›n-da imza topland› ve bil-diri da¤›t›ld›.

Adana’da 26 Kas›mpolisin kampanya çal›fl-malar›n› engellemek içinsürekli para cezalar› kes-mesi bir eylemle protes-to edildi. “Amerika De-fol Bu Vatan Bizim” ya-zan bir pankart aç›laneylemde, “Bask›lar Ce-zalar Bizi Y›ld›ramaz”sloganlar› at›ld›.

Kabahatler kanunagöre cezalar›n kesildi¤ibelirtilen eylemde; “Enbüyük ‘kabahat’ Ameri-kan iflbirlikçili¤idir”denildi.

""AAmmeerriikkaa DDeeffoollBBuu VVaattaann BBiizziimm""SSllooggaannllaarr›› KKooccaaeelliiSSookkaakkllaarr››nnddaann ddaaYYüükksseelliiyyoorr

24 Kas›m günü Ko-caeli Halk Cepheliler‹zmit sokaklar›n› y›llar-d›r halk›m›z›n ortak

sloganlar› olan afifllerle donatt›. 40y›ld›r anti-emperyalist mücadeleninad› olan Dev-Genç afifllerinin deas›ld›¤› afifllemede, halk, afifl yap›fl-t›rman›n yasak oldu¤unu söyle-yerek müdahale etmek isteyen sivil-lere karfl› Halk Cepelileri sahiplen-di.

Afiflleme s›ras›nda etraftaki in-sanlara incirli¤e 142 bin Amerikanaskerinin yerlefltirildi¤i, ülkeninAmerika taraf›ndan yönetildi¤i,Halk Cepheliler'in seslerini duyur-mak ve ‹ncirlik üssünü kapatt›rmakiçin 22 Kas›m'da ‹ncirli¤e yürüdü¤üanlat›ld›. Esentepe mahallesinde debirçok yere pullama ve kufllama ya-p›ld›.

Halk Cepheliler 25 Kas›m günüde Ö¤retmenler Mahallesi’ndekampanya afifllerini yaparken gö-zalt›na al›nd›lar,

Gözalt›na al›nan Yunus EmreTürk, Selda Kalsen, Meral Dönmez26 Kas›m günü serbest b›rak›ld›lar.

AAmmeerriikkaa DDeeffoollVVaattaann››mm››zzddaann

Elaz›¤ Halk Cephesi ‹ncirlik Yü-rüyüflü’ne bafllamadan önce HozatGaraj›’nda bir eylem yapt›. 20 Ka-s›m günü yap›lan eylemde “Ameri-ka Defol Bu Vatan Bizim” pankart›ve k›z›l flamalar tafl›nd›. “‹ncirlikÜssü Kapat›ls›n, Kahrolsun Ameri-kan Emperyalizmi, Katil ABD ‹fl-birlikçi AKP” sloganlar› at›lan ey-lemde; “Amerika defol bu vatan bi-zim diyen tüm duyarl› halk›m›z›halk cephesi saflar›nda ‹ncirli¤ebekliyoruz” denildi.

Eyleme E¤itim-Sen’de destekverdi.

““BBiizz ddee AAmmeerriikkaa’’nn››nnÜÜllkkeemmiizzddeenn GGiittmmeessiinnii‹‹ssttiiyyoorruuzz!!””

19 Kas›m’da ‹zmir’in Do¤ançaymahallesinde Halk Cepheliler tara-f›ndan kampanya bildirileri da¤›t›l-d›. Halk Cepheliler kap› kap› dola-flarak yapt›klar› da¤›t›mda ‹ncirlikyürüyüflüne ça¤r› yapt›lar.

Ayn› tarihte afifl ve kufllama da

11

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

AADDAANNAA

EELLAAZZII⁄⁄

‹‹ZZMM‹‹RR

‹‹SSTTAANNBBUULLfifi‹‹fifiLL‹‹

HABER

Page 12: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

12

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

yap›ld›.

‹zmir Halk Cephesi temsilcili¤i20 Kas›m günü Kemeralt› giriflinde“‹ncirlik Üssü” nün kapat›lmas› içineylem yapt›.

“Katil ABD iflbirlikçi AKP,Amerika Defol Bu Vatan Bizim”sloganlar› ile bafllayan eylemdeDursun Göktafl bas›na bir aç›klamayapt›. “Halklara sald›r› üssü olarakkullan›lan ‹ncirlik Üssü’ne yürüyo-ruz” diyen Göktafl; Amerikan em-peryalizminin ülkemize kurdu¤uüslerle insanlar› katletti¤ini veAmerika’n›n 39 ülkede 23 üs ve 30bin tesisi oldu¤unu” söyledi.

DDeerrssiimm:: ""BBuu VVaattaann BBiizziimm""

Dersim’de de kampanya afiflle-riyle Amerika halka teflhir ediliyor.

Yine bu kampanya kapsam›nda21 Kas›m günü Dersim'de Sanat So-ka¤›nda bir eylem yap›ld›. DersimHalk Cephesi'nin yapt›¤› eylemde;“‹flgal alt›nday›z” denilerek, yaflad›-

¤›m›z her s›k›nt›-n›n alt›nda Ame-rika ‘n›n oldu¤usöylendi.

Amerika’n›nhalklara yaflatt›¤›zulmün anlat›ld›-¤› eyleme, ‹ncir-lik Üssü’nünAmerikan iflgali-nin kalesi oldu¤uvurguland›.

‹ncirlik yürü-yüflüne ça¤r› ya-p›lan eylemde;

"Defol Amerika" marfl› söylendi.Ayr›ca Amerikan bayra¤› ve Oba-ma' n›n resminin bulundu¤u kuklayak›ld›. Alk›fl ve z›lg›tlarla eylemsona erdi.

MMaallaattyyaa’’ddaa ‹‹nncciirrlliikkYYüürr üüyyüüflflüü ÖÖnncceessii EEyylleemm

Malatya’da Halk Cepheliler"Amerika Defol Bu Vatan Bizim"kampanyas› çerçevesinde ‹ncirlikÜssü'nün kapat›lmas› için 21 Kas›mgünü Yeni Cami Soykan Park› Mey-dan›’nda eylem yapt›. Üzerlerinde“‹ncirlik Üssü Kapat›ls›n”, “Ameri-ka Defol Bu Vatan Bizim” önlükle-riyle meydana gelen cephelilerDev-Genç flamas› tafl›d›lar ve üze-rinde “Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim” yazan pankart açt›lar.

Halk Cephesi ad›na aç›klama ya-pan Esen Kaya “Amerika, Ameri-kan askeri deyince herkesin akl›nakatliamlar, iflkenceler, ahlaks›zl›k-lar, diri diri yak›lan bedenler, Irak,

Afganistan gelir.Aç, yoksul b›rak-t›¤› ülkeler, in-sanlar gelir.Amerika sömürü,zulüm, iflgaldir.

fiimdi tümbunlarla an›lanAmerikan askeriülkemize gele-cek. Evet, 142bin katil, iflken-ceci, ahlaks›z, el-lerinde yüzlerceIrakl›n›n kan› bu-

lunan kan dökücüler, 14 yafl›ndakiAbirlere tecavüz edip yakanlar ül-kemize gelecek. Vatan topraklar›-m›zda ki utanç üssü ‹ncirlik'e gele-cekler” dedi.

Okunan aç›klaman›n ard›ndan“Amerika Defol Bu Vatan Bizim,‹ncirlik Üssü Kapat›ls›n, KahrolsunAmerikan Emperyalizmi, Yaflas›nDev-Genç, Yaflas›n Dev-Gençliler"sloganlar› eflli¤inde katil ABD’ninbayra¤› yak›ld›.

AAnnkkaarraa’’ddaa MMeeflflaalleellii EEyylleemm

“Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim” kampanyas› kapsam›nda ger-çeklefltirilecek olan ‹ncirlik Yürü-yüflü öncesi Ankara'da bir ça¤r› ey-lemi yap›ld›. Halk Cephesi AnkaraTemsilcili¤i taraf›ndan yap›lan ey-lem için 20 Kas›m günü SakaryaCaddesi’nde toplan›ld›.

“22 Kas›m'da ‹ncirlik Önünde-yiz ‹ncirlik Üssü kapat›ls›n” yazanpankat›n arkas›na kortejlerini olufl-turan Halk Cepheliler meflaleler ve“‹ncirlik Üssü Kapat›ls›n”, “Ameri-kanc›lar; 142 Bin ‹flgalci Yankee'ye'Gelin' Diyor! Devrimciler; 'Defo-lun' Diyor!” yazan dövizler tafl›d›-lar.

“‹ncirlik Üssü Kapat›ls›n, Orta-do¤u Halklar› Yaln›z De¤ildir, NeABD Ne AB Ba¤›ms›z Türkiye”sloganlar›yla yap›lan yürüyüfl bo-yunca alk›fllayan, sloganlara kat›laninsanlar hiç eksik olmad›.

Yüksel Caddesi'ne gelindi¤indeburada bas›na ve halka hitaben HalkCephesi Ankara Temsilcili¤i'ninaç›klamas› okundu. “Bu ülkenin va-tansever gençleri, kad›nlar›, kamuemekçileri, iflsizleri, çocuklar›, iflçi-leri, mimar ve mühendisleri olarak,Amerika Defol Bu Vatan Bizim di-yoruz. Ba¤›ms›z bir ülkede yafla-mak istedi¤imizin en somut göster-gesi olarak da ‹ncirlik'e yürüyoruz”denildi..

Aç›klamadan sonra “Defol Ame-rika” marfl› söylendi. “Tüm Halk›-m›z› 22 Kas›m'daki Bu Onurlu Yü-rüyüfle Kat›lmaya Ça¤›r›yoruz!”sözleriyle eylem sona erdi.

AANNKKAARRAA

DDEERRSS‹‹MM

HABER

Page 13: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Hasta tutsaklara özgürlük yürü-yüflü18. haftas›nda. Verilen müca-deleler sonucu zulmün elinden çe-kip al›nan Güler Zere’nin de kat›ld›-¤› eylemde hasta tutsaklara özgür-lük istendi.

27 Kas›m akflam› Taksim Tram-vay Dura¤›’nda toplan›larak yap›laneylemde, “Hasta Tutsaklar SerbestB›rak›ls›n” yaz›l› pankart ve Esen-yurt’ta polis tarf›ndan katledilenAlaattin Karada¤’›n resimleri tafl›n-d›. Pankart›n ön taraf›na yerleflenGüler Zere ve Ferhat Gerçek teker-lekli sandalyelerle eylemin sonunakadar beraber zafer iflareti yaparakyürüdüler.

Bini aflk›n kiflinin kat›ld›¤› eylem-de “Hasta Tutsaklar Serbest B›rak›l-s›n”, Yaflas›n Zafer Yaflas›n Direnifl”,“Kurtulufl Yok Tek Bafl›na Ya HepBeraber Ya Hiçbirimiz” sloganlar›at›ld›. Yürüyüfl s›ras›nda yap›lan otur-ma eyleminde Çavbella marfl› söylen-di ve tekrar sloganlarla GalatasarayLisesinin önüne kadar yüründü.

Galatasaray Lisesi’nin önündek›sa bir konuflma yapan Güler Zere“Ben d›flar›day›m ama içerde hala

hasta tutsaklar var ve hala serbestb›rak›lmad›. Onlar›n da burda olma-s› için bugün yürüyüfle kat›ld›m”.Sözlerini vurgulad›. Ard›ndan aç›k-lama okumak için söz alan Zehra veCanan kardefllerin babas› AhmetKulaks›z aç›klamay› okudu.

Kulaks›z aç›klamada; “Bizler,bayram›n bu ilk gününde, sevdikle-ri ile bayramlaflma imkânlar› olma-d›¤› gibi, belki sonraki bayramlar›nsevinçlerini de duyma flanslar› ol-mayacak hasta tutsaklar› hat›rlat-mak için yürüdük, yürüyoruz.

Onlardan baz›lar› yaflamlar›n›nsonuna do¤ru h›zl›ca yaklafl›yorlar.Serbest b›rak›lsalar dahi tek bafllar›-na d›flar›ya ç›kamayacak olanlar›n,ailerinden gelen kartlar› oku-yamayanlar›n, telefon ahize-sini tutamayanlar›n, hapisha-nelerde devlet taraf›ndan sis-temli olarak katledilenlerinbayramlar› var m›d›r?” dedi.

Aç›klaman›n devam›nda;Adli T›p Kurumunun bir tu-tuklunun daha hayat›n› ald›¤›belirtilerek, “Bilecik M tipiHapishanesinde tutulmakta

olan Zeki Dökenel, sanki bir gerçe-¤e dünyan›n dikkatini çekmek istergibi Adli T›p Kurumu önünde haya-t›n› kaybetti” denildi.

AAddaannaa’’ddaa HHaassttaa TTuuttssaakkllaarr‹‹ççiinn EEyylleemm

Adana’da 20 Kas›m günü yap›-lan oturma eylemi ile yaklafl›k 60kifli hasta tutsaklara özgürlük talebi-ni hayk›r›ld›.

Halk Cephesi’nin de yerald›¤› ey-lemde s›k s›k “Hasta Tutsaklar Ser-best B›rak›ls›n, Tecriti Kald›r›nÖlümleri Durdurun” sloganlar› at›ld›.

Eylemde; “A¤›r hasta tutuklula-r›n tümü serbest b›rak›l›p daha sa¤-l›kl› koflullarda tedavileri sa¤lananakadar eylemlerimiz devam edecek”denildi. Aç›klamadan sonra yar›msaat oturma eylemi yap›ld›.

13

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

HABER

Güler Zere: “Ben d›flar›day›m amaiçerde hala hasta tutsaklar var”

AADDAANNAA

‹‹SSTTAANNBBUULLTTAAKKSS‹‹MM

Page 14: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

14

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Mufl E Tipi Hapishanesi’ndenGüngör Oktar, 15 y›ld›r tutsak.Güngör Oktar’a, “akci¤er sönmesi”teflhisi konmufl ve bu nedenle 5 kezameliyat geçirmifl. fiu anda yatalakve ihtiyaçlar›n› karfl›layamaz du-rumda.

Yaflam›n› yatalak olarak ve ihti-yaçlar›n› karfl›layamadan sürdürenOktar’›n hapishane koflullar›nda iyi-leflmeyece¤i ortadad›r.

Tersine, tutsak kald›kça hastal›¤›ilerleyecek, gün gün ölüme gide-cektir.

‹flte bu durumdaki Oktar içinAdli T›p Kurumu Oktar’›n hapisha-

ne de tutulmas›na karar verdi. K›sa-cas›, Adli T›p Kurumu Oktar’a ”ha-pishanede ölebilirsin!” diyordu. Bukarar bir kez daha Adli T›p Kuru-mu’nun düflmanl›¤›n› göstermifltir.

Ancak bu karar›n ayr› bir yan›daha var ki, buras› önemlidir. AdliT›p Kurumu Oktar’› muayene etme-den, Oktar’la karfl› karfl›ya gelme-den, raporlar›na bakmadan “infaz›-n›n durdurulmas›na gerek yoktur”karar› vermifltir.

Normalde, siyasi tutsaklar için“muayenelerini” 3-5 dakika ile s›-n›rl› tutan Adli T›p Kurumu, Ok-tar’da buna da gerek duymam›flt›r.

Adli T›p Kurumu yatalak tutsa¤a“sa¤lam” raporu verdi!..

Tecritten HHaberler...

‹flgalcilerin hhepsi kkatil,hepsi iiflkenceci!..

Afgan Tutuklulara Kanadal›lar da‹flkence yapt›!..

Kanada’n›n Afganistan elçili-¤inde müsteflar olan Richard Col-vin, Kanada askerlerinin tutukla-d›klar› Afganistan’l› esirlere iflken-ce yapt›klar›n› anlatt›.

Parlamento’da kurulan bir ko-mitenin sorular›n› cevapland›ranColvin, “Elimdeki bilgilere göre,gözalt›nda ve nakil s›ras›nda, Afgantutuklular›n hheeppssii iflkence gördü.Kanada, ‹ngiltere ve Hollanda’dandaha fazla tutuklu al›yordu. Ancaktutukluluklar› süresince onlar›nsa¤l›k durumlar›, insani ihtiyaçlar›ve suçlu olup olmad›klar› ile ilgile-nilmedi” diye konufltu.

Tutuklad›klar› Afganistanl›la-r’›n kay›tlar›n›n K›z›lhaç’a bildiril-mesi gerekirken, listenin ya K›z›l-haç’a iletilmedi¤ini ya da haftalar,aylar sonra gönderildi¤ini belirtenColvin, anlat›mlar›na flöyle devamediyor:

“Tutuklularla ilgili sa¤l›kl› vetam rapor tutulmas›na mani olunu-yordu. Otoriter bir flekilde, isyanlaya da asilerle hhiiççbbiirr bbaa¤¤llaanntt››ss›› ooll--mmaayyaann Afganlar› da tutukluyor-duk...”

Emperyalistler hemen her yerdeiflgal ettikleri ülkelerin halklar›nakarfl› ayn› yöntemleri izlemifllerdir.Tüm iflgalciler iflkenceci ve katildir.Bunun istisnas› yoktur, olamaz da...

Kanada hükümeti yine tüm em-peryalistlerin yapt›¤› gibi, iflkence-yi ve bask›lar› kabul etmedi. Amaemperyalistlerin Afganistan halk›naneyi reva gördükleri bugün daha iyigörülmektedir.

Guantanamo toplama kamp›,halklara gözda¤› vermek, korkuyaratmak ve “imparatorlu¤un” po-litikalar›na karfl› mücadele edenle-ri teslim almak için aç›lm›flt›r.

Tutsaklar, Guantanamo’da ifl-kence ve tecrit hücreleri ile y›llar-d›r her çeflit sald›r›y› yaflad›lar.

TRT Türk televizyonu, Guanta-namo toplama kamp› ile ilgili birprogram yapmak için Guantana-mo’ya gitmiflti. Toplama kamp›n›nsorumlular›, tecrit hücrelerini aç›kaç›k pazarlamaya çal›flm›fl, toplamakamp›n›n iflkencelerini aklamak içinher yolu denemifllerdi.

Örne¤in, bütün iflkencecilerinkulland›¤› klasik yönteme baflvur-mufllard› hemen. Toplama kamp›-n›n “ne kadar yaflan›las›” bir yeroldu¤unu göstermek için öncedenhaz›rlanm›fl yemekhaneye götü-rüp, yemekleri göstermifllerdir.

Yemekler, futbol sahalar› ileburas› adeta bir “tatil cenneti” gibigösterilip, gerçekler gizlenmeyeçal›fl›lm›flt›r.

Gerçi yalanlar› ve tecriti pazar-

lama çabalar› “kamp 5”e gelincebozulmufltur. “Kamp 5”e, girifl ya-sakt›r. Orada onlar›n deyimiyle““uuyyuummssuuzzllaarr”” vard›r. Yani teslimalamad›klar› ve cezaland›rd›klar›tutuklular kalmaktad›r.

Kuflkusuz orada yaflananlar bize“yabanc›” de¤ildir. Tecriti pazarla-ma ve iflkencehaneleri aklama ça-balar›n› bu ülke de çokca yaflad›k.

Guantanamo’dan yans›t›langörüntüler T›pk› 12 Eylül y›llar›-n›n Metris toplama kamp›n› akla-mak için itirafç›lar ile birlikte yap-t›klar› televizyon programlar› gibi-dir. Veya, F Tipi hapishaneler aç›l-madan önce, “tan›t›m gezileri” dü-zenlenip, masalar›na çiçek konu-lan ve “dubleks villa” olarak tan›-t›lan F Tipi hücrelerin pazarlanma-s› gibi...

ABD ne yaparsa yaps›n, hiçbiryalan ya da pazarlama takti¤i Gu-antanamo toplama kamp›n›n üstü-nü örtemez. Guantanamo ABD’ningerçek yüzüdür. O yüzde; iflkence,tecrit, tutsaklar› teslim almak içinher yöntem vard›r.

Tecrit Hücreleri Nas›l Pazarlan›r?

Page 15: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

‹mral› Hapishanesi’ne yeni hüc-reler yap›laca¤› ve tutsak say›s›n›nart›r›laca¤› gündeme geldi¤inde bir-çok çevre bunun ““oolluummlluu bbiirr aadd››mm””oldu¤unu söylemiflti. Biz o günler-de flöyle yazm›flt›k:““yyeennii hhüüccrreelleerrvvee ttuuttssaakk ssaayy››ss››nn››nn aarrtttt››rr››llmmaass››,,““iiyyiilleeflflttiirrmmee”” ddee¤¤iill,, tteeccrriittttee ››ssrraarr eett--mmeekkttiirr.. (...) Oligarfli, flimdi 10 y›ld›r‹mral›’da sürdürdü¤ü tecrit politi-kas›na yeni bir biçim vermeye çal›fl-maktad›r.

Bunun için ‹mral›’ya yeni hücre-ler yap›lmakta, yeni tutsaklar›n sev-ki ile ‹mral› Hapishanesi’nin ““tteekkkkiiflfliilliikk hhaappiisshhaannee”” olmaktan ç›kar›-laca¤› söylenmektedir.

Bu durum tecrit gerçe¤ini de¤ifl-tirmiyor. ‹mral›’ya de¤il 9 tutsak,99 tutsak da götürülse bu durum‹mral›’n›n statüsünü, tecrit gerçe¤i-ni ortadan kald›rmaz.

Tersine, bu politika, tteeccrriittttee ››ss--rraarr eeddiillddii¤¤iinnii ggöösstteerrmmeekktteeddiirr” (Yü-rüyüfl, 26 Temmuz 2009, Say›: 190)

‹mral›’ya F Tipi yeni hücreleryap›ld›. 17 Kas›m'da Abdullah Öca-lan yeni yap›lan bu hücrelere nakle-dildi. ‹mral›’ya di¤er hapishaneler-den Öcalan’la haftan›n belirli saat-lerinde “hobi odas›”nda görüflebile-ce¤i yeni tutsaklar gönderildi.

Fakat ilk avukat ziyaretinde an-lafl›ld› ki yeni uygulamayla Öca-lan’n›n üzerindeki tecrit kalkmad›.Öcalan, avukatlar› arac›l›¤›yla yap-t›¤› yaz›l› aç›klamada yeni durumuflöyle anlat›yor: “Bunu bir geliflmeolarak sunmaya çal›fl›yorlar aammaabbuu tteeccrriittiinn aa¤¤››rrllaaflfltt››rr››llmm››flfl hhaalliiddiirr....Yani flfliimmddiikkii kkooflfluullllaarr››mm ddaahhaa kköö--ttüü.. ‹yilefltirme de¤il koflullar aç›s›n-dan daha da geriye gidifl söz konu-sudur. Yeni yere getirilmemi aç›l›m,geliflme olarak sunuyorlar ama ger-çek öyle de¤il. Buradaki amaç, d›flkamuoyunun bask›s›n› azaltmayadönüktür.”

‹mral› Hapishanesi tecrit hapis-hanesi olarak aç›ld› ve aç›ld›¤›ndan

bu yana da tecrit politikas› çeflitlibask› ve yasaklarla pekifltirildi.

‹mral› Hapishanesi aleni bir hu-kuksuzluk zemininde ilk aç›ld›¤›nda,yeni oluflturulmak istenen bu tecritstatüsünün kabul edilmemesi gerekti-¤ini belirtmifltik. Yap›lmas› gerekenbu statüye karfl› mücadele edilmesiy-di. Fakat bu statü meflrulaflt›r›ld›.

‹mral›’da bugün aç›k bir tecrituygulanmaktad›r ve yeni düzenle-me, hem ‹mral› hukuksuzlu¤unu,hem ‹mral›’daki tecriti pekifltirmek-tedir. Oligarflinin ‹mral› “düzenle-meleri”ne iliflkin daha ortada hiçbirfley yokken ““bbuu oolluummlluu bbiirr ggeelliiflfl--mmeeddiirr”” diyenlerin, ““yyaann››nnaa üüçç kkiiflfliiddaahhaa vveerriillmmeessii ffeennaa mm›› oolldduu”” yo-rumlar› yapanlar›n Türkiye gerçe¤i-ni, oligarfliyi tan›maktan ne kadaruzak olduklar› bu vesileyle bir kezdaha görülmüfl olsa gerek.

‹mral› statüsü bir hukuksuzlukstatüsüdür. Bugüne kadar uygula-d›klar› hiçbir hukuka uymamaktad›r.

‹lerici kesimlerin talebi tecritekarfl› ç›kmak ve ‹mral› Hapishane-si’nin kapat›lmas› olmal›d›r.

15

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

‹mral› bir hukuksuzlukstatüsüdür, kapat›lmal›d›r!

‹flgal alt›ndaki Irak’ta emperya-listlere ve onlar›n yerli iflbirlikçileri-ne karfl› 2007-2008 y›l›nda 60 fedaeylemi yap›ld›... Geçen hafta bas›n-da yeralan bu rakam›n bir baflka çar-p›c› yan› ise, 60 feda eyleminin bü-yük k›sm›n›n kad›nlar taraf›ndangerçeklefltirilmifl olmas›yd›.

Kuflkusuz bu durum incelenmeyede¤er bir durumdur. Neden kad›nlarartan say›da feda savaflç›s› olmufllar-d›r?

Elbette bu durum nedensiz de-¤ildir. Sorun psikolojik veya kifliselnedenlerle aç›klanamayacak kadar,aç›kt›r.

Elbette iflgal ile birlikte kad›nla-r›n da feda savaflç›s› olmaya bafllad›-¤› görülmektedir. ‹flgal y›llar› bo-yunca da ülkelerinin kurtuluflu içindaha çok kad›n mücadeleye kat›lma-

ya bafllad›.

Kad›nlar da erkekler gibi müca-delenin içinde yer alm›flt›r. Son y›l-larda ise feda savaflç›s› kad›nlar›nsay›s›nda önemli bir art›fl olmufltur.

Sorun iflgaldir. Bir boydan birboya Irak’›n iflgal edilmesi, emper-yalist çizmelerin Irak halk›n›n vata-n›n› çi¤nemesidir. ‹flgalcinin Irak’›Irak halklar› için yaflanmaz bir yerhaline getirmesidir.

‹flgal demek, katliam ve Irak’›nya¤malanmas›d›r. ‹flgal demek, teca-vüz, katliam demektir. Sorunun öze-ti budur. Burda anlafl›lmayan bir fleyyoktur. ‹flgal varsa direnifl de vard›r.‹flgal varsa feda da vard›r.

‹flgal daha çok feda savaflç›s› ç›-karacakt›r.

‹flgalden en çok etkilenen, belkide askeri, siyasi, kültürel, ahlaki en

çok sald›r›ya u¤rayanlar, kad›nlard›r.

O¤lu, k›z›, efli, kardefli katledi-

len, vatan› iflgal edilen kad›n bu du-

ruma art›k daha fazla seyirci kala-

mazd›. Eflinin, o¤lunun, halk›n›n ya-

n›nda, yeri geldi¤inde ise en önde

hesap soracak ve feda savaflç›s› ola-

cakt›r.

Hat›rlardad›r, Irak’›n en büyük

ve en afla¤›l›k iflkence merkezi, Ebu

Garip’te kad›nlar iflgalciler taraf›n-

dan nas›l afla¤›lanm›fl ve insan ol-

maktan ç›kar›lmaya çal›fl›lm›flt›.

D›flar› haber gönderen bir kad›n

tutuklu, bir saniye geçirilmeden

kendilerine zulmün her çeflidini uy-

galayan iflgalcilerden hesap sorul-

mas›n›, yap›lacak eylemle kendileri-

nin de öldürülmesini isteyecek kadar

iflgalcinin sald›r›s›na afla¤›lamalar›-

na ve zulmüne u¤ram›fllard›.

‹flte, kad›nlar› daha çok feda sa-

vaflç›s› yapan bu koflullard›r. Bunu

sa¤layan emperyalistlerin kendileridir.

Kad›nlar da Hesap Soruyor!Ve bunu sa¤layan sizsiniz!

Page 16: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

16

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Hastal›klar› sonucu kaybettikEyüp Bafl yoldafl›m›z›. “Hastal›k”diyoruz fakat bu eksik bir tan›mla-

ma. O hastal›klar, “genetik” olarakgelmiyor bize. ‹flkencehaneler, ha-pishaneler, tecrit hücreleri, meydan-larda s›rt›m›za, kafalar›m›za inencoplar, yaral› kurtuldu¤umuz katli-am operasyonlar›... Onlar›n sonucuvücudumuzdaki hasarlar›n ço¤u.Hastal›k m› denir flimdi bunlara?

Yoldafllar›m›z› ölüm oruçlar›n-da, da¤larda, teslim olmay› reddet-tikleri üslerinde, karakollarda flehitvermeye al›flk›n›z; fakat yoldafllar›-m›z› hasta yata¤›ndan ölüme ver-meye al›flamad›k hala. Önderimiziverdik bir baflka lanet hastal›¤a...Eyüp’ü verdik bir çok hastal›¤a,ama al›flam›yoruz yine de.

Bugün yüzlerce yoldafl›m›z ifl-kencehanelerin, zindanlar›n izlerinitafl›yor vücutlar›nda.

Bu da kavgam›z›n bir bedeli.

Eyüp yoldafl›m›z, bu bedeli ena-¤›r koflullarda ödedi bir çok devrim-ci gibi. ‹flkencehaneye iliflkin kendianlat›m› ve hapishanede kald›¤› birdöneme ait bir baflka yoldafl›n›n an-lat›m›, bu bedellerin nas›l ödendi¤i-ni daha da somutlayacakt›r.

***

Kendi yazd›Eyüp afla¤›dakimetni.

*

ADI SOYADI:Eyüp BAfi

DO⁄UM TAR‹-H‹: 27. 12. 1968

M E S L E ⁄ ‹ :Kahveci

GÖZAL TI NAALINDI⁄I YER VETAR‹H: Ankara/Sa-imekad›n, 28 Hazi-ran 1994

GÖRDÜ⁄Ü ‹fi-KENCE TÜRLER‹:

KKaabbaa ddaayyaakk,, aasskk››yyaa aallmmaa,, hhaayyaa ss››kk--mmaa,, ttaazzyyiikkllii ssoo¤¤uukk ssuuyyaa ttuuttmmaa,, çç››--rr››llçç››ppllaakk vvaannttiillaattöörr kkaarrflfl››ss››nnddaa bbeekk--

lleettmmee,, ssaaçç vvee bb››yy››kk ççeekkmmee,, ssiillaahh››kkaaffaayyaa ddaayyaayyaarraakk tteettiikk ddüüflflüürrmmee,,kküüffüürr,, hhaakkaarreett......

GÖZALTINDA KALDI⁄I GÜN:7 gün

fiU ANDA BULUNDU⁄U YER:Çank›r› Hapishanesi

*

Gördü¤ü iiflkencetürlerine bbak›n

“28 Haziran 1994'de Ankara, Sa-

imekad›n'da gözalt›na al›nd›m. Ön-

ce Demirlibahçe Polis Karakolu'na

götürüldüm, ard›ndan da Tuzluçay›r

Karakolu'na... Tuzluçay›r Karako-

lu'nun Baflkomiseri'nin de içinde

bulundu¤u 15'e yak›n iflkencecinin

kaba daya¤›na maruz kald›m. (...)

T‹M geldi¤i andan itibarenDAL'a götürülene kadar her türlühakarete ve kaba daya¤a tabi tutul-duk. fiubede bizi ayr› hücrelere koy-dular. ‹lk olarak ask›ya ald›lar. As-k›dayken bir yandan da "Minik" la-kapl› iflkenceci hayalar›m› s›k›yor-du. Bütün sorgu boyunca "bize ikisilah ver kurtul" diyordu. Ask›day-ken, "Yak›fl›kl›" denilen iflkencecikaba dayak at›yordu... ‹lerleyen

günlerde yine ayn› ekip taraf›ndanç›r›lç›plak soyularak banyoda taz-yikli su ile ›slat›ld›m. Vantilatörünkarfl›s›nda ç›r›lç›plak bekletildim.Bu seanslar sürekli devam etti. Timflefi genelde elektrik verildi¤indegelir ve cellat rolü oynard›. Songünlerde sadece elektrik veriyorlar-d›. En son gün hücreme "Arap" ve"Ayvaz" adl› iki iflkenceciyle birlik-te biri sar›fl›n, di¤eri esmer iki kad›niflkenceci geldiler. Kollar›m› arka-dan kelepçeleyip dövmeye bafllad›-lar. Bir yandan da kad›n olan iflken-ceciler saç›m› ve b›y›¤›m› çekifltiri-yorlard›. AG'yi b›rakmam› ve ikiadet silah vermemi istiyorlard›. Ce-vap vermeyince de sar›fl›n olan ka-d›n iflkenceci silah›yla kkaaffaammddaa ttee--ttiikk ddüüflflüürrmmeeyyee bafllad›. Bu gece bo-yu iki kez tekrarland›.

28 Haziran, 5 Temmuz aras› ge-ce yar›lar› iflkence gördüm. Gündüzgenelde kaba dayak ile geçiyor. Ge-celeri ise ask›, elektrik, haya burma,tazyikli su devreye giriyordu. ‹fl-kencenin son günü ask›dayken ba-y›ld›m. Bir gün bayg›n kalm›fl›m.‹flkenceye al›nmad›¤›m zamanlar,hücre kap›s›n›n önüne gelerek "flim-di geliyoruz", "al›n bunu" gibi söy-lemlerde bulunup psikolojik bask›yapmaya çal›fl›yorlard›. Bazen dedi¤er yoldafllar›n iflkence sesini din-letiyorlard›. 8 günlük iflkence sonu-cu adliye binas›ndaki Adli T›p'a gö-türüldüm. Orada üzerimdekileri ç›-kartmadan, flöyle bir bak›p "sa¤l›k-l›" raporu verdiler. Oysa üzerimdekielbiseler kanl› ve y›rt›kt›. S›rf onla-ra bak›larak bile iflkence tespit edi-lebilirdi. DGM Savc›s› Nuh MeteYüksel'in odas›nda sorgum al›n›r-ken iflkence gördü¤ümü söyledim.Nuh Mete ise polisleri göstererek“bu insanlar iflkence yapmaz” dedi.Tart›fl›rken iflkenceci polisler tekrarsald›rd› ve savc›n›n gözünün önün-de kaba dayaktan geçirdiler. Ayn›gün; 5 Temmuz'da tutuklanarak An-kara Merkez Kapal› Hapishanesi'ne

Zulmün karargahlar›ndan geçti

Page 17: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

götürüldüm. ”

*

Eyüp yoldafl›m›z›n hastal›¤›n›nölümcül hal almas›n›n nedenlerin-den birisi de hapishanelerdeki sseess--ssiizz iimmhhaa politikalar›d›r. Acil olarakkald›r›ld›¤› hastanede u¤rad›¤›sald›r›ya iliflkin bir yoldafl›n›nbas›na ve demokratik kitle örgütle-rine yazd›¤› mektuptan bir kesit;

Çank›r› hhapishanesi

Y›l 22000...

“26 Kas›m 2000 tarihinde gecesaat 05:40 sular›nda 1996 ÖlümOrucu direniflçisi olan Eyüp Bafl, 39derece ateflle Çank›r› Devlet Hasta-nesi'ne sevk edilmifltir. Arkadafl›-m›z, anemi ve karaci¤er hastas›d›r.Arkadafl›m›za hastanede serum ta-k›larak müdahalede bulunulmufltur.Tedavi normal flekilde sürerken ar-kadafl›m›z tuvalete gitmek istemifl,askerler arkadafl›m›z› serum tak›l›kolundan sürüklemifllerdir. Bunamüdahale eden Eyüp Bafl, astsubayMehmet Ali Kadan'a; serum tak›l›kolundan tutulmamas› gerekti¤inisöylemifl. Ancak astsubay, "askerlergörevini yapacak" diye cevap ver-mifltir. Serumu tak›l› oldu¤u kelebe-¤in üzerine askerler taraf›ndan ba-s›lmaya devam edilmesi üzerine te-davi imkan› ortadan kalkm›fl, arka-dafl›m›z›n atefli yüksek olmas›nara¤men bu durumu kabullenmemiflve kolundaki serumu ç›karmak zo-runda kalm›flt›r. Çank›r› DevletHastanesi'nde çal›flan doktor Kun-tay Büyüktarakç›, meslek ahlak›n›bir kenara b›rakarak, "Tutuklu teda-viyi reddedip, tedaviyi yar›m b›rak-t›rm›flt›r" fleklinde bir tutanak imza-lam›flt›r. Arkadafl›m›z Eyüp Bafl isehastane defterine "askerin kkeeyyffii ttuu--ttuummuunnddaann kkaayynnaakkll›› bbuunnddaann ssoonn--rraa tteeddaavviiyyii kkaabbuull eettmmiiyyoorruumm" di-ye yazarak imza atm›flt›r.

Bu uygulaman›n amac› aç›kt›r.Amaç; hasta yoldafllar›m›z›n tedavi-sinin engellenerek, sessiz imhan›ndevam ettirilmesidir. Bunun için has-tane sevkleri ve hastanedeki tedavileriflkenceye dönüfltürülmektedir.”

17

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Nas›l B‹R Yaflam?Nas›l B‹R Yaflam?‘Zaman›n var m›?’

Kimimiz, bazen “bugün can›ms›k›l›yor, ne yapaca¤›m› bilmiyo-rum” diyerek, ak›p giden zaman›nas›l kullanaca¤›n› bilemeden sü-rüklenir gider. Kimimiz, “zamanyok” deyip, yapaca¤›m›z bir çokfleyi ertelemek zorunda kal›r›z.

‹ster iflçi, ister esnaf, ister me-mur, ister ev kad›n›, iflfliz, ö¤renci...olal›m. Herbirimizin zaman› en iyiflekilde kullanma, zamana hükmet-me sorunumuzun oldu¤u aç›kt›r.

Buna ra¤men, kimimiz, zaman›-na ac›maz, saatlerce kahvehanedenç›kmaz, kimimiz saatlerce TV ba-fl›ndan kalkmaz, kimimiz etraf›-m›zla ilgimizi koparacak flekildebilgisayara gömülür... Kimisi deaylak aylak, harcar zaman›.

Peki niye böyle olur. Yukar›dasayd›klar›m›z›n her biri zaman›katletmektir, baflka bir fley de¤il.

Zaman› niye önemsemeyiz oy-sa? Saatlerce kahvede oturmak, sa-atlerce televizyonun ya da bilgisa-yar›n esiri olmak, bize ne kazand›-r›r?

Zaman› böyle kullanmak, bizigelifltirmez. Bize bir fley katmaz.

Emekçilerin zaman› bofla harca-nacak kadar çok de¤ildir. Çal›fl›yor-sak, zaman›m›z›n ço¤u iflyerinde,ö¤renci isek okulda geçmektedirzaten. Kendimize ay›raca¤›m›z za-man s›n›rl›d›r. Bu s›n›rl› zaman› daçarçur etmeye hakk›m›z yoktur.

O halde zaman› bilinçli kullan-may›, de¤erlendirmeyi önce ciddi-ye alaca¤›z.

Bunun yolu öncelikle, kkeennddii yyaa--flflaamm››mm››zzaa hhüükkmmeettmmeekktteenn,, yafla-m›m›z konusunda bir program›m›-z›n olmas›ndan geçiyor. Kendimizib›rakmayacak, rastgele yaflamaya-ca¤›z. KKeennddii yyaaflflaamm››nnaa hhüükkmmeeddee--mmeeyyeenn,, zzaammaann››nnaa ddaa hhüükkmmeeddee--mmeezz.. E¤er yaflam›m›za burjuvazihükmediyorsa, neyi ne zaman ya-

paca¤›m›z›, ne izleyip izlemeyece-¤imizi de burjuvazi belirler.

Diyelim ki, ev kad›n›y›z. Hergünyapt›¤›m›z ifller bizi s›k›yor da ola-bilir. Yine de zaman›m›z› “dört du-var” aras›nda harcamayaca¤›z. El-bette ifllerimizi de yapaca¤›z amadinlenmek sadece TV izlemek de-¤ildir. Yaflam›m›z› zenginlefltire-cek, kendimizi gelifltirecek u¤rafl›-lar›m›z da olmal›. Ev kad›nl›¤› birkader de¤ildir.

Zaman›m›z› uyku ile, TV ile,kahvehanelerde oyun masalar›nda,bofl komflu gezmelerinde heba et-meyelim. Zaman›m›za hükmetme-ye bafllad›¤›m›zda, bir dergiyi oku-yacak zaman›, bir günlük gazeteokuyacak kadar zaman›, bir derne-¤e u¤rayacak, derne¤in faaliyetleri-ne kat›lacak zaman›, çocuklar›m›zaemek verecek zaman›, bir dayan›fl-ma için gerekli zaman› yaratabili-riz...

“Yapacak fley çok da zamanyok” deyip yak›nmak, hiçbir fleyyapmamakt›r. Yak›nmay› b›rak›p,belki küçük ama zaman›m›z› dahaiyi de¤erlendirecek ad›mlar atmal›-y›z. Sabah güne bafllad›¤›m›zdaönümüzdeki saatleri nas›l kullana-ca¤›m›z kafam›zda net olmal›. Ya-flam›m›zda iradi olursak, neyi nas›lne zaman yapaca¤›m›z› bilirsek,zaman› kullanmak sorun olmaz...

‹radi oldu¤umuzda, “Gün çoknas›l olsa” demeyecek, “her daki-kam›z›” kendimizi bir ad›m dahaileriye tafl›mak için, dostlar›m›z,yoldafllar›m›z için bir fley yapmakiçin kullanaca¤›z. En önemlisi,kendi yaflam›m›za ve zaman›m›zaegemen olaca¤›z!

“Yapacak fley çok da zamanyok” deyip yak›nmak, hiçbir fleyyapmamakt›r. Yak›nmay› b›rak›p,belki küçük ama zaman›m›z› dahaiyi de¤erlendirecek ad›mlar atmal›-

y›z. Sabah güne bafllad›¤›m›zdaönümüzdeki saatleri nas›l kullana-

ca¤›m›z kafam›zda net olmal›.

Page 18: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Devrimci nedir, devrimcikimdir sorusuna “BEN” diyecevap verebilmek için, bu so-runlar kafam›zda çözülmüfl ol-mal›d›r.

Devrimci olmaya karar ver-mek, herfleyden önce düzen-den kopmakt›r. Düzen, önce-likle ideolojidir. Düzenin ideolo-jisini reddetmeden, devrimciiktidar istenemez, faflist iktidar›y›kmak için savafl›lamaz. Dü-zen ideolojisini reddetmek nedemektir; düzende yaflamay›her yönüylereddetmek, hal-k›m›z›n ve kendikurtuluflumuzundevrimci ikti-darda oldu¤unugörmek ve bu-nun için savafl-makt›r.

D ü z e n i nokullar› ideoloji-siyle, kültürüyle, ahlak›yla, aileiliflkileriyle, yaflam biçimiyleinsanlar› düzene tutsak etmifl-tir. Anlay›fl bencillikle flekillen-mifltir. Herfleyde insan›n kendi-ni düflünmesi, kendi ç›karlar›için baflkas›n› kullanmas› tavsi-ye edilir. Halk›n ve ülkenin ç›-karlar›, onurlu ve namuslu ya-flamak reddedilir.

Düzenin bütün kurumlar› vede düzen taraf›ndan e¤itilmiflaileler bu bencilli¤i tavsiyeederler. "Sen kendini düflün,baflkas›ndan sana ne" derler.Bu yüzy›llard›r, düzenin empo-ze etti¤i kapitalist düzenin kârve ç›kar üzerine kurulu düflün-celeridir. Devrim ve sosyalizmise bunu tümden reddeder.Tam tersini savunur. Ülkenin vehalk›n ç›karlar›n› herfleyin üs-tünde tutar. Ne kiflinin, ne deailenin yaln›z bafl›na kurtuluflu

imkans›zd›r. Ancak halk;yani iflçiler, köylüler, es-naflar, namusuyla çal›-flan, emperyalizme vefaflizme karfl› olan her-kes kurtuldu¤unda kifli

ve ailenin kurtuluflu da müm-kün olabilir. Bunun için devrim-ci; halk›n kurtuluflu için sava-flan, kendi kurtuluflunu halk›nkurtuluflunda gören, her türlüfedakarl›¤› göze alm›fl, düzen-den kopmufl, ne yapt›¤›n› bilenbilinçli bir insand›r.

Herkesin bir ailesi vard›r...

Ailemizi reddetmeyiz. Veherkes gibi severiz. Ama ne ya-z›k ki; ailelerin büyük ço¤unlu-¤u düzenin e¤itimine göre fle-

killenmifl olup, kapitalizminçizdi¤i s›n›rlar içerisinde düflü-nür ve yaflar. Kurtulufllar›n›ndevrimle, bütün halkla birliktegerçekleflece¤ini bilmezler. Ço-cuklar›na "oku adam ol” veya“çal›fl kendini de bizi de kurtar"derler. Elbette ailelerimizi e¤it-mek ve düzen düflüncelerindenkurtarmak görevimizdir. Amabunu bir anda yapmak müm-kün de¤ildir. Bir yandan ailele-rimize ülkemiz gerçe¤ini anla-t›rken, bir yandan da onlar›nbizi düzene çekme konusunda-ki bask›lar›na karfl› inatç› birkavga sürdürmek zorunday›z.Aksi halde annelerin gözyaflla-r›, dramatik intihar giriflimleri,"sen gidersen ölürüm, yaflaya-mam" sözleri bizi bir biçimdedüzene çeker. Çok rastlan›r;"aileme ba¤l›l›¤›m var, annemhasta, ailemin maddi durumu

çok kötü" gibi gerekçeler hepbizi düzen cephesinde tutmakiçindir.

Devrimci olmaya karar ver-mifl bir insan, hala ailesinin butür sözlerinin etkisi alt›nda kal›-yorsa veya beynini meflgul edi-yorsa o hala bu soygun ve zu-lüm düzenine karfl› savaflmayakarar vermemifl demektir.

Hala düzenin pislikleri içeri-sinde, gerçekleri bile bile yafla-mak istiyor demektir. Gerçek-leri bilip de düzende yaflamakne demektir?. Bu, faflizm halk›ezsin, sömürsün, onursuz ya-flamaya mahkum etsin, adalet-sizlik sürsün ama ben bunlar›seyrederek yaflayay›m demek-

tir. Düzenin ni-metlerinden fay-dalanay›m de-mektir. Baflkalar›katledilsin, tutsakdüflsün, iflkencegörsün, kaybedil-sin, sömürü sür-sün, ben yaflaya-y›m demektir. Bugerçekleri bilerek

savaflmamak, düzende yafla-mak faflizmin suçuna ortak ol-mak, onursuz yaflamak de-mektir.

Aileye ba¤l›l›k veya duygu-sall›k diye birfley yoktur. Her-kes ailesini sever. Ama ailemizsadece milyonlarca halktan bi-ridir. Bir yanda milyonlarcahalk ve bu halk›n onurlu bir ya-flam›, di¤er yanda sadece aile-mizin düzen yaflam› vard›r.Bunlar›, karfl› karfl›ya getirmekbile, büyük bir adaletsizlik, bü-yük bir vicdans›zl›kt›r. Hiç birhalk çocu¤u; "Halktan banane" diyemez. Ancak tekellerin,büyük toprak sahiplerinin, fa-flistlerin çocuklar› bunlar› diye-bilir.

Aileler görünüflte herfleyiçocuklar›n›n selameti için ya-parlar. Ço¤unlukla yaland›r.Gerçekte düflündükleri, çocuk-

HERKES‹N B‹R A‹LES‹ VARDIR H‹Ç B‹R HALK ÇOCU⁄U HALKTAN BANA NE D‹YEMEZ

18

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

Page 19: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

lar› de¤il, kendilerinin düzeniçi ya-flamlar›n›n bozulmamas›d›r. Çocuk-lar› devrimci olunca eve para getirenbiri eksilecektir. Veya çocuklar›ylagelifltirebilecekleri, daha iyi bir yafla-ma sahip olamayacaklard›r. Polistehdit edecektir. S›ks›k gözalt›na ala-cakt›r. ‹ktidar›n propagandalar›yla,en yak›n çevreleri "çocu¤unuz terö-rist oldu" diyecektir. Böylece çevre-lerinde teröristin babas› olarak biline-ceklerdir. D›fllanacaklard›r. Hatta po-lis, aile ve yak›nlar›n› fiflleyecektir. ‹fl-ten atmakla tehdit edecektir.

Bütün bunlar› düflünerek çocukla-r›n›n devrimci olmas›n› istemezler.Özellikle de "demokrat", "solcu" kö-kenli aileler ço¤unlukla, ilerici geçi-nirler. Kendileri genellikle ilerici, de-mokrat özelliklerine ra¤men ya mü-cadeleye kat›lmaz, CHP gibi düzenpartilerine angaje olurlar ya da çoks›n›rl› katk›larda bulunurlar. Çocukla-r› devrimci oldu¤unda ise onlar› dü-zende tutabilmek için her türlü gericiyöntemlere baflvururlar. Hatta, “ör-gütü” ve çocu¤unu polise bildirenler,bildirmek isteyenler az de¤ildir. El-bette nedenleri, bizim onlar› devrim-cilefltiremeyiflimizdir. Ama bu böyle-dir diye onlar›n bencil tav›rlar›na tes-lim olunamaz.

Hiç bir devrimci hareket, bir andaherkesi devrimcilefltiremez. Bu mü-cadeleyi b›rakmaz ama her devrimci,zaman› geldi¤inde kap›y› çekip, birdaha geri dönmemek üzere ç›kabil-melidir. Ailenin bizi düzende tutmas›-na karfl› mücadele esasta aileye kar-fl› de¤il düzene karfl› bir mücadeledir.Bu yan›yla "A‹LEME DUYGUSALLI-⁄IM VAR" gibi sözlerin özü "düzeneba¤l›l›¤›m var" demektir. Düzeneba¤l›l›¤› olanlar, düzene karfl› sava-flamaz. Ergeç düzene dönerler.

‹hanet, kaç›n›lmaz sondur. Bir ha-in, bir ahlaks›z olarak yaflamak iste-meyen her devrimci bu düzen ba¤›nason vermelidir. Ailemizi düzendenkurtarmak, yoksullu¤una son ver-mek daha çok savaflmakla, devrimlemümkün olaca¤›n› bilerek hareketetmeliyiz.

Her yaz›s›na dava aç›p, her say›-s›n› toplatabilirsiniz. Milyarlar› bu-lan para cezalar› verebilirsiniz.Okurlar›m›z›, da¤›t›mc›lar›m›z› teh-dit edip, gözalt›na al›p tutuklay›py›llarca ceza verebilirsiniz.

Kurflunlay›p, iflkenceyle katle-debilirsiniz.

Ayn› yolda yürüyen ‹rfan A¤-dafl’› katlettiniz; durdurabildinizmi? Ferhat Gerçek’i dergi da¤›t›r-ken s›rt›ndan vurup felç ettiniz;Susturabildiniz mi?

Engin Çeber’i günlerce süreniflkenceyle katlettiniz; Yürü-yüfl’ümüzü engelleyebildiniz mi?

Engelleyemez-siniz!

Yürüyüfl, halk›n sesidir. Yürü-yüfl, halk›n dergisidir. Halk›n oldu-¤u her yere gerçeklerin sesini tafl›-mak için Yürüyüfl’ümüz ç›k›yor.

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosya-lizm ‹çin Yürüyüfl Dergisi’ne bir y›liçinde say›s›z dava aç›ld›. Tam 12kez birer ay süreyle kapat›ld›.

Susturabildiniz mi? SUSTURAMAZSINIZ! SUS-

TURAMAYACAKSINIZ!Yürüyüfl, Anadolu’nun dörtbir

yan›na gerçeklerin sesini ulaflt›r-maya devam edecek.

Emperyalizme ve OligarfliyeKarfl› YÜRÜYÜfi’ün 22.11.2009 ta-rihli 21. Say›s› toplat›ld› ve 15 günsüreyle yay›n› durduruldu. Dergininaç›klamas›n› yay›nl›yoruz:

(...)‹stanbul 12. A¤›r Ceza Mah-kemesi’nin 22.11.2009 tarihli,2009/1028 De¤iflik ‹fl, 2009/2343Soruflturma say›l› karar›nda toplat-ma ve yay›n durdurma gerekçesiolarak:

“Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim” , “Halk Cephesi ‹ncirlik Yö-nünde”, “Emperyalizme Kar-fl› Halklar›n Birli¤i Sempozyumu”,“Eyüp Bafl ‹çin Anmalar, Mesajlar,Tutsakl›klar ve Mücadele ‹le DoluBir Geçmifl”, “Dev-Gençler Ameri-ka Defol Demeye Devam Ediyor”,“Kürt Milliyetçi Hareketi Özür Di-lemelidir”, “5 y›ll›k Bu BilançoHangi Gerekçeye S›¤d›r›labilir!”bafll›kl› yaz› ve haberlerde terör ör-gütün propogandas›n›n yap›ld›¤›,suç ve suçlunun övüldü¤ü gösteril-mifltir.

Emperyalizme ve ülkemizdekiABD varl›¤›na, ABD iflgaline karfl›ç›kt›¤›m›z, ba¤›ms›zl›k demokrasisosyalizm mücadelesinde omuzomuz mücadele ederken flehit düflenEyüp Bafl yoldafl›m›zla ilgili yaz-d›klar›m›z için “terör propagadan-das› yapt›¤›m›z” , “suç ve suçluyu

övdü¤ümüz” iddia edilmektedir.Bu iddialar›n keyfiyeti, hukuk-

suzlu¤u bir yana iktidar›n Ameri-kanc›, emperyalizmin kültürüyleyozlaflm›fl halinin alenen göstergesi-dir. Emperyalizme karfl› ç›kmak, buülkenin sömürülmemesini, ba¤›m-s›zl›¤›n› istemek, katil ABD’ninOrtado¤u halklar›n› katletmek içinkulland›¤› üslere karfl› ç›kmak“suç”sa biz bu “suç”u ifllemeye de-vam edece¤iz. Ba¤›ms›zl›k, demok-rasi, sosyalizm yolunda flehit düflen-leri anmak “suç”sa biz bu “suç”u ifl-lemeye devam edece¤iz. Bu“suç”lar›n bedeli neyse ödemeyehaz›r›z ve iktidar›n hiçbir politikas›bizi gerçeklerin, do¤runun, halk›m›-z›n yan›nda yeralmam›z› engelleye-mez. Gerçeklerin yaz›lmas›ndan ra-hats›z olan iktidar›n yasak, sansür,bask›dan baflka izleyebilece¤i yolyoktur. Amerikanc›, iflbirlikçi yüzle-rini saklaman›n yolunu, çaresinisansür, yasak, bask›larda arasalardaAmerikayla, emperyalizmle iflbir-liklerinin hesab›n› ergeç verecekler-dir. Biz bu gerçekleri yazmaya,Amerikanc›lar› , iflbirlikçileri teflhiretmeye devam edece¤iz.

Susmayaca¤›z... Bizi Sustura-mayacaks›n›z!

EEmmppeerryyaalliizzmmee vvee OOlliiggaarrflfliiyyeeKKaarrflfl›› YYüürrüüyyüüflfl

Bir y›l içinde tam 13 kez yay›n›m›zdurduruldu; Yürüyüfl’ü susturamazs›n›z!

Yürüyüfl’e Y‹NE TOPLATMA VE Y‹NE KAPATMA

19

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Page 20: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

2 0

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

Düzen, Sabiha Gökçen’i “millikahraman” ilan etti. Türk kad›n›’naO’nu örnek gösterdiler. Tüm ikti-darlar onu el üstünde tuttu. Bir ha-vaalan›na onun ismini verdiler.Kimse tart›flmad› bunu.

Peki ne yapm›flt› Sabiha Gök-çen? ‹lk Türk kad›n pilotu oldu¤unuhemen herkes bilir, fakat ne yapt›¤›konusunda, neden ““mmiillllii kkaahhrraa--mmaann”” ilan edildi¤i hakk›nda bilgisiolan pek azd›r. Düzen cephesindenbilgisi olanlar da anlatmaz.

Sabiha Gökçen, Mustafa Ke-mal’in manevi k›z›d›r. ‹lk Türk ka-d›n pilottur. Fakat ona “kahraman-l›k” ünvan›n› kazand›ran ne ilk ka-d›n pilot olmas›d›r, ne de MustafaKemal’in k›z› olmas›. Sabiha Gök-çen’i “milli kahraman” yapan onunDersim katliam›nda ald›¤› rolüdür.Sabiha Gökçen, 90 bin kiflinin kat-ledildi¤i Dersim Katliam›nda ço-cuk, yafll› demeden halk›n üstünebomba ya¤d›ran kad›n pilottur.Devlet 71 y›ld›r nas›l katliam›n› sa-vunuyorsa, “kahraman”›n› da unut-mam›flt›r. Katliamlar›n›n karfl›l›¤›olarak da ad›n› bir hava liman›navermifltir. ‹flte Sabiha Gökçen böylebir ““kkaahhrraammaann””d›r.

Katliamlar kiflilere ba¤l› dde¤ildir

Ne Dersim katliam›, ne de di¤erkatliamlar, kiflilere ba¤l› olaylar de-¤ildir. Dersim katliam›nda SabihaGökçen ya da bir baflkas›n›n katli-amda binlerce kiflinin katledilme-sinden sorumlu olmas› onlar› katli-amlar›n sorumlusu yapmaz. SabihaGökçen de binlerce Kürt’ün katili-dir fakat katliam›n sorumlusu de¤il-dir.

90 bin kiflinin katledildi¤i, on-binlerce kiflinin yurdun çeflitli böl-gelerine sürgün edildi¤i Dersim

Katliam›, 71 y›l boyunca halk-tan gizlendi. Tarihin o bölü-mü tarih sayfalar›ndan silin-di. Yaz›l› ya da sözlü, resmi a¤›zlar-dan 1937 ve 38’de Dersim’de neleroldu¤unu kimse ö¤renemez.

CHP Milletvekili Onur Öy-men’in 10 Kas›m’da Meclis’te yap-t›¤› konuflmada beyninin içindekile-ri kusmas›yla birlikte katliam›ngündeme gelmesi de göstermifltirki, bir çok ayd›n, yazar, araflt›rmac›-n›n bile bu konu hakk›nda yeteri ka-dar bilgisi yoktur. Olanlar›n büyükbir k›sm› da konuyu çarp›tarak an-latmaktad›r. Onur Öymen’in flove-nist, ›rkç› bak›fl aç›s›yla bak›yorlarve bir isyan›n “çiçek atarak” bast›r›-lamayaca¤›n› söyleyerek katliam›meflrulaflt›r›yorlar. “Seyit R›zaayaklanmasayd› ‘ac›’ olaylar da ol-mazd›.” Onlara göre Dersim’deolanlar devlete karfl› kalk›flmadandolay› yaflanm›fl istenmeyen ac›olaylard›r.

Evet, Dersim’de olan bir isyan-d›r. ‹syan büyük bir katliamla bast›-r›lm›flt›r.

Ancak, isyan da katliam da so-nuçtur. Kemalist diktatörlü¤ün Kürthalk›n› ilhak, inkar ve asimilasyonpolitikalar›n›n bir sonucudur. Ke-malist diktatörlü¤ün Cumhuriyetinkuruluflundan hemen sonra bafllatt›-¤› Kürt halk›n› inkar›n›n sonucudur.Dersim halk›, inkarla, ilhakla, asi-mile edilemedi¤i için Kemalist dik-tatörlük katliam politikalar›na girifl-mifltir.

Katliam 1937-38 y›llar›nda ger-çeklefltirilmifltir, ancak küçük-bur-juva diktatörlü¤ün Dersim’e yöne-lik bask›lar› ve planlar› çok dahaöncesinden bafllam›flt›r.

Dersim, devlete göre boyun e¤-diremedi¤i bir ç›band›r. Cumhuri-yetin kuruluflunun ard›ndan Mülki-ye Müfettifli Hamdi Bey, 2 fiubat

1926'da haz›rlad›¤› raporunda Der-sim için flöyle diyordu: “Dersim git-tikçe Kürtlefliyor. Ülkülefliyor ve do-lay›s›yla tehlike büyüyor... DersimCumhuriyet hükümeti için bir çç››--bbaanndd››rr. BBuu çç››bbaann üüzzeerriinnddee kkeessiinnbbiirr aammeelliiyyee yyaappmmaakk vvee eelliimm iihhttii--mmaalllleerrii öönnlleemmeekk mmeemmlleekkeett sseellaammee--ttii bbaakk››mm››nnddaann mmuuttllaakkaa llaazz››mmdd››rr..””

“Memleket selameti” ad›na, son-raki y›llarda da “1000 operasyon”yapan ayn› yönetim anlay›fl›, ayn›zihniyettir.

““MMaakkssaatt,, DDeerrssiimm''ddee hhüükküümmeett nnüüffuuzzuunnuu tteessiiss eettmmeekk””tir!

Devlet Dersim’de “nnüüffuuzzuunnuutteessiiss eettmmeekk”” için, 1937’ye kadarmüfettifl üstüne müfettifl gönderdi.Özel araflt›rmalar, yapt›rd›.

Bunlar›n sonucunda üç aflamal›““IIssllaahh”” program› ç›kart›ld›. ‹lerikiy›llarda yap›lacak katliam›n yasaldayana¤› haz›rland›. Dersim’e özel““TTuunncceellii KKaannuunnuu”” ad› verilen buyasa 25 Aral›k 1935'te Meclis'tenç›kart›ld› ve 22 OOccaakk 11993366'da yürür-lü¤e girdi.

Dersim’de inceleme yapanlar-dan birisi de Celal Bayar’d›.1936’da haz›rlad›¤› ““fifiaarrkk RRaappoo--rruu””nda flunlar› diyordu Ba-yar:“fiarkta bugün için dahi tama-men yerleflti¤imiz iddia olunamaz.‹stinad edece¤imiz (dayanaca¤›m›z)en mühim kuvvet ordumuz ve jan-darmad›r.. ‹‹ssyyaann eeddeennlleerrii tteennkkiill eett--mmeekk (topluca ortadan kald›rmak)iiççiinn flfliiddddeettiinn mmaannaass›› aannllaaflfl››ll››rr vveeyyeerriinnddeeddiirr..””

Diktatörlü¤ün amac› Kürt yur-dunun ilhak›n› sa¤lamlaflt›rmakt›r.‹lhak ise, inkara dayan›r. ‹nkar›n te-

Dersim katliam›, ilhakve asimilasyonun sonucudur

Page 21: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

melinde asimilasyon vard›r.

CHP Genel Baflkan› Deniz Bay-kal’›n 10 Kas›m’daki meclis konufl-mas›nda "" BBuurraaddaa yyaaflflaayyaann KKüürrttlleerrTTüürrkk mmiilllleettiinniinn KKüürrddüüddüürr.. "" deme-si yeni de¤ildir. Baykal’›n beynin-den dökülenler 85 y›ll›k Cumhuri-yetin inkar anlay›fl›d›r.

1930’lu y›llarda gelifltirilen te-oriye göre Kürtler’in asl›nda““TTüürrkkoolluupp ssoonnrraaddaann KKüürrttlleeflflttii¤¤ii””, Kürt-çe’nin de asl›nda ““TTüürrkkççee’’nniinn bbiirrlleehhççeessii oolldduu¤¤uu”” ileri sürüldü.

Bu görüfl CHP’ye özgü bir dü-flünce de de¤ildir. Esas›nda tüm dü-zen partileri Kürdistan’n›n ilhak›,Kürt halk›n›n inkar› ve asimilasyo-nu konusunda CHP’den farkl› dü-flünmemektedirler.

AKP’nin ‹stanbul MilletvekiliAlaattin Büyükkaya, AKP’nin K›-z›lcahamam Kamp›’nda yapt›¤› ko-nuflmada beyninin k›vr›mlar›ndakigerçek düflüncelerini flöyle kusuyor:“Kürt kökenli vatandafllar ifadesikullan›l›yor, ben bunu do¤ru bulmu-yorum, üüllkkeemmiizzddee ssaaddeeccee TTüürrkk vvaa--ttaannddaaflfl›› vvaarrdd››rr.. Resmi dil Türkçe-dir.” (Hürriyet, 22 Kas›m 2009)

Bu, islamc›, faflist, gerici düzenpartilerindeki burjuva politikac›la-r›n ortak düflüncesidir; fakat bugünAKP, emperyalizmin ‘Kürt Aç›l›m›’politikas›n› uygulad›¤› için, sankifarkl› düflünüyorlarm›fl gibi bir gö-rünüm vard›r. Görünüm, aldat›c›d›r.

Dersim katliam›ndan bahsedenAKP’nin ‹çiflleri Bakan› Beflir Ata-

lay, Tunceli’nin isminin ‘Dersim’olarak de¤ifltirilmesi konusunda so-rulan bir soruya flu cevab› veriyor:““ddoo¤¤rruussuu iill iissmmii ddee¤¤iiflflttiirriillmmeessiinniihhiiçç oonnaayyllaamm››yyoorruumm..””

Daha önce ayn› bakan, “tabi, is-teyen de¤ifltirsin” yaklafl›m›ndayd›.Yine de¤ifltirebilirler. Fakat temeldezihniyetleri Dersim’i Tunceli yapandevletin zihniyetidir. O tarihin ger-çekten sorgulanmas›, yarg›lanmas›anlay›fl›ndan uzakt›rlar. “Tek devlet,tek millet...” diyenlerin, “DersimKatliam›” demesi bile zaten bir is-tismardan baflka anlam tafl›yamaz.O Dersim katliam›, tam da TayyipErdo¤an’›n dedi¤i “Tek devlet, tekmillet...” anlay›fl›n› uygulamak içingerçeklefltirilmifl bir katliamd›r.

Dersim kkatliam› bir sonuçtur

Dersim isyan› Kemalist diktatör-

lü¤ün Kürt halk›na uygulad›¤› bu

politikalar sonucu ç›km›flt›r. Kürt

halk› diktatörlü¤ün bu politikalar›na

boyun e¤memifl ve binlerce Kürt’ün

katledilmesine ra¤men bir çok yerde

isyan etmifltir. Dersim isyan› bunla-

r›n en kanl› bast›r›lan›d›r. Katliam

tüm Kürt halk›na ““ddeerrss”” olacak fle-

kilde büyük bir vahfletle yap›ld›. De-

reler, vadiler cesetlerle doldu. Bin-

lerce Dersimli ma¤aralara dolduru-

lup, üzerlerine duvar örülüp ma¤ara-

lar›n içine duman ve kimyasal gazlar

s›k›larak, fare zehirleri kullan›larak

katledildi.

90 bin Dersimli Kürt’-

ün katledilmesiyle de ye-

tinmedi Kemalist diktatör-

lük. Binlerce Dersimli’yi

de ülkenin dört bir yan›na

sürgün etti. Soyunu kurut-

mak istediler Dersimli’nin.

K›z çocuklar› asimile et-

mek için Türk subaylar›n

yan›na verildi.

Bugün, Kürt halk›n›nmücadelesi sonucu oligar-fli Kürt gerçe¤ini reddede-mese de, politikalar›n›nözünde yine inkar, ilhakve asimilasyon vard›r.

Dersim katliam› tarihle yüzleflmekiçin gündeme getirilmiyor.

Bugün ilhak sürüyor mu? Sürü-yor. Asimilasyon sürüyor mu? Sü-rüyor. ‹lhak ve asimilasyon, katli-amlar›n da nesnel temelidir. Bu ikiolguda ›srar edildi¤i içindir ki Kürthalk›n›n ulusal, s›n›fsal talepleri“bölücülük, teröristlik” olarak görü-lüp, bu mücadeleyi katliamlarlabast›rma politikas› devam ettirili-yor. Da¤lar› bombalan›p Kürt halk›katlediliyor!

Devletin Kürt halk›na yöneliktüm katliamlar› ilhak ve asimilasyo-nu sürdürmek içindir.

Küçük-burjuva diktatörlü¤ün de,oligarflik diktatörlü¤ün de katliam-lar›n›n temelini bu oluflturmaktad›r.‹nkar, ilhak ve asimilasyon katliam-lar›n nesnel zemininin devam etme-si demektir.

Dersim ddireniyor, SSeyitR›zalar’› tteslim aalamad›n›z

Katliamla, sürgünlerle Der-sim’in direnen kimli¤i yok edileme-mifltir.

Hala yok etmek istiyorlar, Der-sim’i ve Dersim’in kimli¤ini. O ta-rihi halka aç›kça anlatam›yorlar, otarihi yarg›lam›yorlar.

‹nkar, ilhak ve asimilasyon politi-kalar›ndan vazgeçilmeden “Dersimkatliam›” demekle hiçbir fley demiflolmazs›n›z. Oligarflik devlet bu politi-kalardan da vazgeçmez, geçemez.

Onun için Sabiha Gökçen gibikatillerini Türk kad›n›na örnek gös-terip “milli kahraman” ilan eder,ad›n› havaalanlar›na verir. Fakat 71y›l sonra hala Dersim’in ad›n› bileanmaz. Dersim da¤lar›, ovalar›, va-dileri, ma¤aralar› bombalan›yor.Hala Dersim yasakl›. Ve hala Der-sim’i tarihten ve haritadan silmekistiyor oligarfli. Barajlar da bu poli-tikan›n sonucu. Her kar›fl topra¤› di-reniflçilerin kan›yla sulanan Der-sim’in direnen tarihinin üstüne ba-rajlar kurulup tarih sular alt›na gö-mülmek isteniyor. Ve bugün bu po-litikay› sürdüren de AKP’den bafl-kas› de¤il.

Malatya’da CCHP’ye PProtestoMalatya’da 22 Kas›m’da Halk Cephesi’nin

de aralar›nda bulundu¤u demokratik kitle ör-gütleri CHP Genel Baflkan Yard›mc›s› OnurÖymen’in Dersim hakk›ndaki sözlerini veCHP yi protesto etti. Yeni Cami Soykan Park›Meydan›’nda yap›lan eylemde, aç›klaman›n ar-d›ndan ‹nönü Caddesi ve Turgut Temelli Cad-desi'nde yürüyüfl yap›larak, CHP ‹l Baflkanl›-¤›'n›n bulundu¤u binaya gelindi. "Analar›n Öf-kesi CHP'yi Bo¤acak", "Dersime Uzanan Dil-ler Kurusun", "CHP Dersim’e Hesap Verecek"ve "Faflizme Karfl› Omuz Omuza" sloganlar›at›ld›. Eylem CHP ‹l Binas›’n›n önüne siyah çe-lenk b›rak›lmas›n›n ard›ndan sona erdi.

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

2 1

Page 22: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

2 2

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

Kurtulufl savafl›nda Türk ve di-¤er halklarla omuz omuza savaflanKürt halk›, Cumhuriyet’in kurulu-flundan hemen sonra Kemalist ikti-dar taraf›ndan inkar edilir. Kürtkimli¤i kabul edilmez. Kürt’ü Türk-lefltirmek için asimilasyon politika-lar› devreye sokulur. Ancak inkar veasimilasyon politikalar› Kürt isyan-lar›n› da beraberinde getirir. fieyhSait Ayaklanmas›’ndan A¤r› ‹sya-n›’na irili ufakl› çok say›da ayaklan-ma ç›kt›. Ayaklanmalar›n hepsi debinlerce kiflinin öldürüldü¤ü katli-amlarla bast›r›ld›.

Dersim ise, Kemalist diktatörlü-¤ün nüfuz edemedi¤i bir bölgedir.Dersim’i ›slah için 1926’dan itiba-ren planlar yürürlü¤e girer.

***

Ne vard› bu planlarda? Planlardo¤rultusunda neler yap›ld›?

Dersim’de, bu dönemde yafla-nanlar resmi tarih kitaplar›nda tteekkbbiirr ssaatt››rrllaa bbiillee yer almaz. Amameclis arflivleri, Genelkurmay ar-flivleri, Dersim’le ilgili raporlarladoludur. Bu belgeler halktan gizlen-mifltir. Bu belgelere ulaflabilme im-kan› olan milletvekilleri ise, meclis-teki bu belgeler hakk›nda ony›llar-d›r tek bir kelime söz etmemifl,meclis kürsüsünde tek bir soru sor-mam›fl, o tarihlerde yaflananlar›gündeme tafl›mam›fllard›r. Bunlar›niçinde bakanl›k yapm›fl, meclis bafl-kanl›¤› yapm›fl olanlar, hatta yak›n-lar› Dersim’de katledilmifl Dersimlimilletvekilleri de vard›!

***

Haz›rlanan raporlardan biriside 1931 tarihli JJaannddaarrmmaaUUmmuumm KKuummaannddaannll››¤¤›› raporuy-du.

Rapor, Dersim’in nas›l “›s-lah” edilece¤ini içeriyordu. Afli-retlerin yap›s› incelenmifl, ““ddeevv--lleettee yyaakk››nn oollaannllaarr vvee oollmmaayyaann--llaarr”” diye s›n›fland›r›lm›fllard›.

Rapor, devlet karfl›t›afliretlerin içine s›zma yöntemleri,zorla göç ettirilecek afliretlerin liste-si gibi daha bir çok halk düflman›faaliyeti de içeriyordu.

Önce, Kemalist diktatörlü¤ünboyun e¤diremedi¤i ve kendi arala-r›nda s›k› dayan›flma içinde olanafliretlerin silahlar› toplan›p sürgünedildi. Afliretler, memleketin di¤erucuna, Trakya ve Marmara’n›n de-¤iflik il ve ilçelerine da¤›t›ld›lar.KKuurreeyyflflaannll›› Aflireti, Tekirda¤'›n Sa-ray kazas›na, BBoottaannll›› Aflireti EdirneUzunköprü’ye, ‹‹kkssoorr Afliret Reisle-ri K›rklareli, BBaallaabbaannll›› Afliret Reis-leri Çorlu'ya, KKooçç UUflflaa¤¤›› Aflireti veHHoozzaatt Reisleri Bal›kesir Balya’ya,fifiaaddiillllii Aflireti Bal›kesir Band›r-ma’ya, olmak üzere toplam 347 ai-leden 3 bin 470 kifli Dersim’densürgün edildi.

***

Sürgünü ve silah b›rakmay› ka-bul etmeyen afliretler de vard› vedevletin as›l haz›rl›¤› bunlar›n bafl›-n›n ezilmesiydi. Fakat “ezme”nin okadar kolay olmayaca¤› da aç›kt›.Bunun için haz›rlanan plan çokyönlüydü.

***

Oligarflinin s›kça kulland›¤› birdemagojidir; “etle t›rnak” gibi ülke-mizde yaflayan çeflitli milliyetlerdenhalklar›n birbirine kaynaflt›¤›. Fark-l› milliyet, din, inanç ve mezhepler-den olmas› halklar aras›nda sorunolmay›p, kardeflçe bir arada yafla-d›klar› do¤rudur. Demagoji devletinbunu söylemesidir. Çünkü devlet

halklar›n bu kardeflli¤ini hep boz-maya çal›flm›fl ve halklar›, birbirinedüflmanlaflt›rmak için körüklemifltir.

Bu düflmanl›¤› körüklemek içinjandarman›n raporunda flöyle yaz›-yor; ""KK››zz››llbbaaflfl,, SSüünnnnii''yyii sseevvmmeezz,,kkiinn bbeesslleerr oonnaa eezzeellddeenn bbeerrii ddüüflfl--mmaanndd››rr..””

T›pk›, Marafllar, Çorumlar, Si-vaslar’› haz›rlayan yalan ve provo-kasyonlar gibi..

Dersim hakk›nda flovenist vehalk düflman› “tahliller”le devamediyor rapor:

“Konufltuklar› dil Zazaca’d›r.

Dersim kalabal›k ve çok silahl›-d›r. Dersim'de silah toplamak günve ay ifli de¤ildir. ‹ki sene iflidir.

Türk ve Türklü¤ü telkin etmekiçin iki mektep aç›lmal›.

Hükümete karfl› tamam›ylaanarfliktir.

Dersim hükümeti cumhuriyetiçin bir ç›band›r.

Dersimliler askerlik yapmazlar.

Zaza kad›n›, Türkmen ve Yörükkad›nlar› gibi cinsi temasa pek düfl-kündür.

Türkmen kad›n› gibi evinin iflle-rini çevirir.

Yavuz Sultan Selim'in gazab› ol-masayd› bugün güzel Türkiyemiz'detek bir Sünni'ye tesadüf etmek imka-n› belki de mümkün olmayacakt›.

Alevili¤in en kötü ve tefrika de-¤er cephesi Türklük'le aralar›ndakiderin uçurumdur. Bu uçurum K›z›l-bafll›k itikad›d›r.

K›z›lbafl, Sünni Müslüman›sevmez. Kin besler, onun ezel-den düflman›d›r.

K›z›lbafllar›, yuvarlak ka-fas›, genifl aln› bas›k yüzü ilegözlerinin daima ak›n yollar›-n›, uzaklar› araflt›ran cevvali-yeti ile Türk neslinden ayr› birnesle ba¤lamak güç bir ifl olur.

Dersim; Türk, Faris, Asur,

Bir ›rkç›l›k vve ddüflmanl›k öörne¤i; Jandarman›n 11931 ttarihli

Dersim RaporuTTaarriihhtteennOlaylar...Kifliler...

Page 23: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Ermeni, Arap gibi milletlerin tortu-lar›n› alm›fl bir m›nt›kad›r. ”

Her sat›r› düflmanl›k dolu. Hersat›r› üzerine sayfalarca yaz›labilir.

Alevileri k›y›mdan geçiren Ya-vuz Sultan Selim’e yap›lan övgüyebak›n; Yeni katliamlar için önceki-lerden övgüyle bahsediliyor.

***

Bir baflka rapor daha: Ovac›kKaymakam›'n›n Ankara'ya yazd›¤›raporda; Dersimliler'in kan içip, in-san eti yedi¤i, günefle tapt›¤› yaz›-l›yd›... Haz›rlanan tüm raporlar ayn›zamanda Dersim halk›n› afla¤›la-yan, yalan ve ›rkç›l›k dolu sat›rlariçeriyordu.

***

Dersim’i ezmek, sindirmek, Ke-malist iktidar›n en önemli meselele-rinden biri olmufltur. Bölgedeki bü-tün isyan odaklar› söndürülerek,Dersim etraf›ndaki çember daralt›l-d›. Büyük bir seferberlik haz›rl›¤›nagiriflildi.

1936’da Mustafa Kemal mecli-sin aç›l›fl konuflmas›nda bak›n ne di-yordu:

“Dahili ifllerimizden en mühimbir ssaaffrraa varsa o da Dersim mesele-sidir... Ezilmesi için ne gerekiyorsayap›lmal›d›r..” (Bu sat›rlar, her ve-sileyle Mustafa Kemal’in Dersimkatliam›ndan sorumlu olmad›¤›n›kan›tlamaya çal›flanlara da ithafolunur.)

2 Ocak 1936’da Tunceli Kanunuyürürlü¤e girdi. Dersim’in ad› iflte ozaman TTuunncceellii olarak de¤ifltirildi.General Abdullah Alpdo¤an Der-sim’e vvaallii vvee kkuummaannddaann ((3. UmumMüfettifli) olarak atand›. Alpdo-¤an’›n yetkileri s›n›rs›zd›; isterse s›-k›yönetim ilan edebilir, idam ceza-lar› verebilirdi... Nitekim bunlar›fazlas›yla da yapt›.

***

4 May›s 1937’de, Dersimliler’ikorkutmak ve sindirmek için uçak-larla at›lan bildirilerde flöyle yaz›-yordu:

"Cumhuriyet Hükümeti... sizleressoonn iihhttaarr››nn›› yap›yor. Onun size sonflartlar› fludur, sizi ayakland›rmaya

çal›flan zavall›lar› Cumhu-riyet Hükümeti'ne teslimediniz veyahut onlar kendi-leri tteesslliimm oollmmaall››llaarr...... Aksitaktirde yani ddeeddiikklleerriimmiizziiyyaappmmaazzssaann››zz her taraf›n›z›sarm›fl bulunuyoruz. Cum-huriyetin kkaahhrreeddiiccii oorrdduullaa--rr›› ttaarraaff››nnddaann mmaahhffeeddiillee--cceekkssiinniizz.. Cumhuriyet Hü-kümetinin bu son flefkat vemerhametini bildiren bubildirisini 24 saat çoluk ço-cu¤unuzla beraber okuyun,düflünün ve çabuk cevapverin. Yoksa hiç istemedi¤i-miz halde ssiizzii mmaahhvveeddeecceekkoollaann kuvvetler harekete ge-çeceklerdir. Devlete itaatgerekir."

Dersim halk› onurluydu.

‹lk kez tehdit edilmiyor, ilk

kez katledilmiyordu. Seyit

R›za’n›n deyimiyle; “Der-sim’e sefer olur, zafer ol-maz”d›. Kim bilir kaç kifli

katledilecekti, kaç› yafll›,

kaç› çocuk, kaç› kad›n...

Ama teslim olmayacaklar-

d›. ‹taat etmeyeceklerdi.

Cumhuriyet Hükümetinin

“flefkat ve merhametini”biliyorlard›.

***

Son TTalimat:

Y›llarca süren haz›rl›ktan sonra

katliam an› gelmiflti art›k. Dersim

halk›n› teslim almak için gönderilen

askeri birliklere verilen talimatna-

mede flöyle yaz›yordu: “5- Bir dam(bina, ev, ah›r) içinde s›¤›n›p muka-vemet eden eflkiyay› imha için ya-k›ndan kuflat›lmal›, pencere ve ba-cadan bomba at›lmal›d›r. Müfreze,yan›nda top varsa aasskkeerree aatteeflfl eeddeennkkööyy,, ttoopp iillee ttaahhrriipp eeddiilliirr.. (Az ve isa-

betli at›m ile)

6- Silah atan köy yak›lmal›d›r.”

***

Uçaklarla, tanklarla, toplarla sal-d›rd›lar. Köylerin, da¤lar›n, tafllar›n,ma¤aralar›n üzerine bombalar ya¤-d›r›ld›. Ama yine de savaflarak ye-nemediler, teslim alamad›lar Seyit

R›za’y›. Görüflmek üzere Erzin-can’a ça¤›rd›lar. Sonra tuza¤a düflü-rüp tutsak ettiler ve 15 Eylül1937’de idam ettiler.

‹damlarla Dersim halk›n› teslimalamad›lar. ‹syan Dersim da¤lar›n-da sürdü. Katliamc›lar daha da per-vas›zlaflt›. Ma¤aralara s›¤›nan in-sanlar ma¤aralarda yak›ld›, duman-la bo¤uldu. Ma¤aralar›n kap›s›naduvarlar örüldü, binlerce insan diridiri gömüldü. Yüzlerce kad›n vegenç k›z teslim olmaktansa kendile-rini kayalardan bofllu¤a b›rakt›. Ke-sin rakamlar bilinmemekle birlikte90 bin civar›nda Dersimli katledil-di. Resmi rakamlara göre dahi 220066köy, 88775588 eevv yyaakk››lldd››.. Bu rakamla-r›n gerçekte kat kat daha fazla oldu-¤u kesindir. Tarihin unutturulmayaçal›fl›lan bu sayfalar›nda devletin enkanl› katliamlar›ndan birisi ve Der-sim halk›n›n teslim olmayan, bafle¤meyen onurlu direnifli yaz›l›d›r.

2 3

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

Tarihimiz

-- 3300 KKaass››mm 1997- DHKC Dersim k›rgerilla birlikleri 9 KKaass››mm'da flehit olanCihan Gürz'ün an›s›na Hozat'a ba¤l›Ça¤larca karakoluna bir sald›r› düzenle-di.

-1 AAral›k 11975- Galatasaray MühendislikYüksek Okulu ö¤rencileri Cezmi Y›lmaz veHalit Pelitözü’nün katledilmesini protestoeden gençlikle polis aras›nda çat›flma ç›kt›.

- 11 AArraall››kk 11998899 - istanbul Üniversite-si Bas›n Yay›n Yüksek Okulu'nu Faflistsald›r›lara karfl› Dev-Gençliler’in önder-li¤inde iflgal edilip direnifl gerçeklefltiril-di.

- 3 AArraall››kk 1991- Devrimci Sol polisingerçeklefltirdi¤i sokak infazlar›na ve Dev-rimci Sol savaflç›s› Hayri Koç ve BurhanRemzi Kafadenk'in katledilmesine misil-leme olarak ‹stanbul Emniyet MüdürüYard›mc›s› fiakir Koç ve korumas›n›ölümle cezaland›rd›.

- 3 AArraall››kk 1995 - Kürdistan'da halkave gerillalara karfl› uygulad›¤› bask›,zulüm ve terör nedeniyle MHP'li fa-flist Murat Aldemir DHKC taraf›n-dan ölümle cezaland›r›ld›.

Page 24: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

2 4

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

Kürt milliyetçi hareketin 99 KKaa--ss››mm’’ddaa 11 MMaayy››ss MMaahhaalllleessii’ndekiAnadolu Haklar Derne¤i’ne veGGüüllssuuyyuu HHaakkllaarr DDeerrnnee¤¤ii'ne yöne-lik gerçeklefltirdi¤i sald›r›lar›n üze-rinden 20 gün geçti. 20 günün so-nunda halen DTP’den gelmifl bir k›-nama, bir aç›klama, bir özür yoktur.

20 gün bir aç›klama, bir k›namave bir özür için san›r›z yeterli bir sü-redir. Böylesine vahim sald›r›lar›nyap›ld›¤› bir olayda, aradan 20 güngeçmesine ra¤men tek bir k›namayap›lm›yorsa, orada bir belirsizlikyoktur.

Sald›r›lar, “aylar› bulacak biraraflt›rma”y›, gerektirmiyor. Neyiaraflt›racaklar? Sald›r›ya u¤rayanlardevrimcilerdir. Sald›ranlar da belli-dir. Evet, DTP’ye bir kez daha soru-yoruz:

DTP aradan 20 gün geçmesinera¤men, halen sald›r›y› neden k›na-mam›flt›r?

Bu basit bir “unutkanl›k”, “ih-malkarl›k” olamaz. Devrimcileresald›r›, s›radan bir olay de¤ildir.Kendileri çok “kan›ksam›fl” olabi-lirler, ama biz kan›ksam›yoruz. Sal-d›rd›klar› kurumlardaki devrimcile-rin can›na kastetmifllerdir.

Sorun, üç-befl “söz geçirileme-yen Kürt genci”nin ifli olmad›¤›na,ortada ciddi, planl› bir sald›r› oldu-¤una göre DTP susarak, oyalayarakbir yere varamaz!

As›l olarak DTP’nin bu konuda-ki “suskunlu¤u”nun nedeni aç›klan-mal›d›r. Böylesi sald›r›lar›n, sola,halk›n mücadelesine verdi¤i zarar-lar aç›k ve tart›fl›lmazd›r. Bu zarar-lar, yaratt›¤› tahribatlar bilindi¤ihalde “susmak” nas›l izah edilecek-tir?

DDeevvrriimmcciilleerriinn kkoommiissyyoonnuu bbuurrjjuuvvaa kkoommiissyyoonnuu ddee¤¤iillddiirr

Ülkemizde bir sorunu sümen alt›

yapman›n, “araflt›r›yoruz, sorufltu-ruyoruz” deyip üstünü kapatman›nen etkili ve kestirme yollar›ndan bi-ri TBMM’de bir komisyona havaleetmektir... Nitekim düzen partileribu yöntemi halka, halk›n taleplerinekarfl› s›kça kullanm›fllard›r. Hattazaman zaman oligarfli içi çat›flma-larda birbirlerine karfl› da kullan-m›fllard›r... O hale gelmifltir ki Mec-lis komisyonlar›, düzenin kirini, pa-s›n›, suçlar›n› örtme, aklama veyaoyalama yerleri halindedir.

DDeevvrriimmccii vvee DDeemmookkrraattiikk YYaapp››--llaarr AArraass›› DDiiyyaalloogg vvee ÇÇöözzüümm PPllaatt--ffoorrmmuu böyle bir yer de¤ildir. Solunsorunlar› ele al›fl tarz› da zaten böy-le olamaz. Hele yöntem konusundasol gruplar birbirlerine karfl›, halkakarfl› sorumlu davranmak zorunda-d›rlar.

Devrimci ve Demokratik Yap›larAras› Diyalog ve Çözüm Platformu,platforma kat›lan her grubun birbi-rine karfl› sorumlu davranmas›, bir-birine karfl› aç›k olmas›, birbirinehesap vermesi gibi ilkelere ve anla-y›fla sahiptir.

O nedenle, Devrimci ve Demok-ratik Yap›lar Aras› Diyalog ve Çö-züm Platformu, bir sorumluluktur.Solun birbirine ve halka karfl› so-rumlulu¤udur. Ataca¤› her ad›mdaPlatform’a bu anlay›fl yön vermek-tedir.

Platform, ka¤›t üstünde kurul-mufl, sorunlar› erteleyen, oyalayanbir mekanizma de¤ildir. DDeevvrriimmcciivvee DDeemmookkrraattiikk YYaapp››llaarr AArraass›› DDii--yyaalloogg vvee ÇÇöözzüümm PPllaattffoorrmmuu’’nnaa gü-venilmek durumundad›r. Yine buPlatform’u iflletmek, en baflta her-kesin aç›k ve sorumlu davranmas›n-dan geçmektedir.

DTP, mevcut durumda Plat-form’un üyesi olmasa da, oluflumsürecinde, yukar›da s›ralanan ilkeve anlay›fllar› esas olarak kabul etti-¤ini aç›klam›fl bir yap›d›r. Bugüne¤er Platform’un kurdu¤u komis-

yon kabul edilecekse, yine bu çerçe-vede ele al›nmal›d›r. En baflta, Dev-rimci ve Demokratik Yap›lar Aras›Diyalog ve Çözüm Platformu’nusol içi fliddet konusunda bir çözümplatformu olarak görmek kabuledildi¤inde, sorunun çözümü konu-sunda bir ad›m at›lm›fl olacakt›r.

Devrimcilerin oluflturdu¤u birkomisyon, elbette bu temeldeki so-runlar› çözmek için oluflturulmufl-tur. Ayr›ca bugüne kadar yaflanansald›r›larda da sol içi komisyon, so-runlar› çözmek için küçümseneme-yecek bir emek harcam›fl, sab›rlau¤raflm›flt›r.

Devrimcilerin elbette çeflitli me-kanizmalar›, platformlar›, kendi hu-kukunu uygulayacak kurumlar› ol-mak zorundad›r.

O nedenle komisyon üyelerine,“Apocu gençli¤in yapt›klar›n›n ken-dilerini ba¤lamad›¤›n›” söylemek,sorunu yokufla sürmek, komisyonudevrimci bir kurum olarak görme-mektir. Gelinen noktada bu tür aç›k-lamalar inand›r›c› de¤ildir.

DDeemmookkrraattiikk eeyylleemm

rreenncciiddee eettmmeezz

Halk Cephesi, içinde yeralanderneklere ve devrimcilere yöneliksald›r›lar sonras› DTP’nin aç›klamayapmas›n› beklemifltir. Ancak DTPaç›klama yapmam›fl, sald›r›y›önemsemeyen, görmezden gelenveya oyalayan bir tutum tak›nm›flt›r.

Halk Cephesi bunun üzerineDTP ile görüflmüfl, DTP’nin özür di-lemesini, bir daha sald›r› olmayaca-¤›na dair güvence vermesini, sald›r-ganlar› cezaland›rmas›n› istemifltir.

Ancak bunlara karfl›n DTP “sus-maya” devam etmifltir. Devrimcikurumlar sald›r›ya u¤rar, yak›l›rken,devrimcilerin kafas›-gözü k›r›l›rkenhiçbir fley olmam›fl gibi davranm›fl-lard›r.

Bunun üzerine Halk Cephesi

Kürt milliyetçi hareketi özür dilemelidir!

Sorun Geçifltirilemez!

Page 25: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

üyeleri, DTP ‹stanbul ‹l Baflkanl›¤›önüne giderek, protestolar›n› dilegetirmifl, aç›klama ve özür istemifl-lerdir.

DTP’liler ise bundan “rahats›z”olmufllard›r. Sald›r›lar› bir yana b›-rakm›fl, sald›r›lar›n sonucu kendile-rinden özür dilenmesini isteyendevrimcilere “sitem etmekte”dirler!

DTP’liler “böyle eylemlerin -Halk Cephesi’nin eylemlerinin- ya-p›lmas›n›n do¤ru olmad›¤›n›, kendi-lerini rencide etti¤ini” söylüyorlar.Biz demokratik eylem yap›yoruz,rencide oluyorlar; ama onlar bask›nyap›yor, biz rencide olmuyoruz!..

Herfley öylesine tersine çevril-mifltir ki devrimcilerin derneklerinibasanlar, yakanlar, devrimcilerincan›na kastedenler sanki yapt›klar›çok normalmifl gibi bunlar› bir yanab›rak›p, kurumlar› önündeki aç›kla-madan rencide olduklar›n› büyükbir piflkinlikle söylüyorlar.

Peki niye rencide oluyorsunuz?

Sol içi fliddetin yöntem halinegetirilmesi, devrimcilerin yak›lmakistenmesi, sizi rencide etmiyor dabunun hesab›n›n sorulmas› m›, özürdilenmesinin istenmesi mi rencideediyor?

“Kurumumuzun önünde bas›naç›klamas› yap›lmas› kurumumuzunbas›lmas›ndan daha a¤›rd›r diyor-lar.”.. Bu, çarp›k, sol içi fliddetimeflrulaflt›ran bir anlay›flt›r. Hay›r,biz öyle yapmayaca¤›z.

Kurum önündeki bas›naç›klamas› bir sonuçtur. Dev-rimcilerin derneklerine çetecitarz›yla düzenlenen bask›n-larla, devrimcilerin gerçeklefl-tirdi¤i bir protesto eylemininkarfl›laflt›r›lmas›, k›yaslanma-s› bile abestir. Hele ki sald›r›-larda sorumlulu¤u bulunanDTP’liler, böyle bir k›yasla-ma yapma hakk›n› kendilerin-de göremezler.

fiimdi DTP’lilerin yapma-s› gereken, öncelikle, yapt›k-lar›n›n hesab›n› vermek, özürdilemektir. Ve en önemlisi butür tav›rlar› mahkum etmeli,

sola ve halka güven vermelidirler.

SSoorruunnuu yyaarraattaann kkeennddiilleerriiddiirr

DTP’liler sald›r›lar sonras› ken-dilerine dönüp, y›llard›r “devrimci-lere niye sald›r›ld›¤›n›”, niye sol içifliddetten bir türlü ç›kamad›klar›n›sorgulay›p, ciddi bir muhasebe yap-mak yerine bir de bask›n ç›kmayaçal›flmaktad›rlar.

Sald›ranlar, mücadeleye zararverenler, iktidar› sevindirenler ken-dileri de¤ilmiflcesine, son derecesorumsuz ve piflkince davranmakta-d›rlar.

“Biz kendi gündemimiz varkenböyle bir gündemle u¤raflmak iste-miyoruz” diyorlar. Bunlar› duyuncasöyleyene dönüp bir kez daha bak-mak istiyoruz.

SSaannkkii biz yaratt›k bu gündemi..U¤raflmak istemiyorsan›z nniiyyee ssaall--dd››rrdd››nn››zz?? O kadar “yo¤unken” na-s›l devrimcilere karfl› böyle planl›sald›r›lar organize edilebiliyor? O“yo¤unlukta”, sald›r›ya zaman bu-lanlar(!), çözüm için de zaman bul-mak zorundad›rlar... Ayr›ca, sald›ra-cak, yak›p-y›kacaks›n›z ve hesapvermeye gelince de “bizim günde-mimiz var” deyip, hesap vermektenkaçacaks›n›z!

Peki bu nas›l bir anlay›flt›r? Böy-le bir anlay›flta, halka ve sola karfl›

sorumluluk duymak yoktur. Halkave sola karfl›, hesap vermek yoktur.Böyle bir anlay›fl, sorumsuzdur.“Yapar›m, y›kar›m hesap da ver-mem” anlay›fl›d›r ki kabul edile-mez.

Herkes yapt›¤›n›n hesab›n› ver-mek zorundad›r. Halka ve sola karfl›duyulan sorumluluk bunu zorunluk›lar.

Onun için “bizim gündemimizvar” demek, hiçbir fley dememektir.Gündeminiz varsa o zaman hedefi-nizde hep iktidar olmal›d›r. Devrim-ciler ve sol de¤il!

TTeehhddiittlleerrddeenn vvaazzggeeççiillmmeelliiddiirr!!

“fiimdi engelliyorlarm›fl” ama...Halk Cephesi eylemlerini devam et-tirirse, sald›r›lar› engelleyemeye-ceklerini söylüyorlar ikide bir....

Peki bbuu nnee ddeemmeekk?? Yine mi sal-d›r›r›z diyorsunuz? Tehdit etmek,do¤ru bildiklerimizi, ilkeler içinverdi¤imiz mücadeleyi engelleye-mez.

Devrimci hareketin, sol içi çat›fl-malar konusunda tarihi tertemizdir.Bizim s›rt›m›zda bu konuda kambu-rumuz yoktur. Dün de bugün de hepsol içi çat›flmalar›n son bulmas›, so-lun s›rt›ndaki bu kamburundan kur-tulmas› için u¤raflt›k; buna denk dü-flen sol içi iliflkiler yaratmak için

elimizden geleni yapt›k veyapmaya devam ediyoruz.

Bugünkü mücadelemiz detastamam budur. Sol içi flid-deti, teflhir ediyoruz. Do¤ru-sunu yap›yoruz. Bize de¤il,“zaten devlet sald›r›yor” de-di¤iniz o devlete karfl› durma-l›s›n›z.

Tehditler, sorunu geçifltir-meler yerine, DTP bu konudamuhasebe yapmal› ve gecik-meden özür dilemelidir. 20günlük zaman geç kalm›fl birsüre olsa da bir yerden baflla-mak mücadelenin ve sol içiiliflkilerin gelece¤i aç›s›ndanzorunludur.

2 5

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

Kürt Milliyetçi Hareketi

ÖZÜR D‹LEMEL‹D‹R!1- Sald›r›lar kesinlikle mahkum

edilmelidir!2- Bir daha tekrarlanmamas› için

taahhütte bulunulmal›d›r!3- Sald›r›ya kat›lanlar bulunup

cezaland›r›lmal›d›r!

Sald›r›n›n üzerinden 20 güngeçti, talebimizi tekrarl›yoruz:

Page 26: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

2 6

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

Kürt milliyetçi hareketi, devrim-cilere, ilericilere yönelik son 5 y›l-daki sald›r›lar›nda neredeyse hepayn› yöntemi izlemifl, ayn› gerekçe-lere baflvurmufl, ayn› tehditleri sa-vurmufl, ayn› dayatmada bulunmuflve sonras›nda ayn› biçimde geçifltir-meye çal›flm›flt›r.

Kalabal›k gruplar halinde, mas-keli, silahl›, demir çubuklu, molo-toflu sald›r›lar gerçeklefltirdiler.E¤er bu sald›r›larda bugüne kadardevrimcilerden flehit düflen olma-d›ysa bu tamamen bir tesadüf sonu-cudur. Devrimcilerin bulundu¤uderne¤e benzin döken, tüpü aç›k b›-rakan anlay›fl aç›k ki katletmeyegelmifltir.

Her tür sald›r›y› yapan Kürt mil-liyetçileri, sald›r› sonras› hiçbiraç›klama yapmaz, k›namaz, özürdilemez! Tersine tehdit etmektençekinmez. Yani “hem suçlu, hemgüçlüdür!”...

Sald›r›lar soruldu¤unda, cevap-lar› genellikle ayn›d›r; “Bizim bir il-gimiz yok, ARAfiTIRIYORUZ!”...

“ARAfiTIRMAK” adeta alay et-mektir. “ARAfiTIRMAK” sorunugeçifltirmek, bildi¤ini okumakt›r.

Çok zorunlu kald›klar›nda ise“sorumluluklar›n›” kabul ederler.Kabul ederler ama bildiklerini oku-maya da devam ederler. Köklü birözelefltiri yapmad›klar›, sol içi flid-detin muhasebesini yapmad›klar›,yanl›fll›¤›n› kabul etmedikleri içinayn› yöntemleri sürdürürler.

Son 5 y›ldaki sald›r›lar› da bunugöstermektedir. 5 y›ld›r, aral›klarladevrimcilere, ilericilere karfl› sald›-r›lar›n› sürdürmektedirler.

Kuflkusuz Kürt milliyetçi hare-

ketin sol içi fliddete baflvurmas›, sa-dece son 5 y›l ile s›n›rl› de¤ildir. Buçizgi, kuruldu¤u ilk y›llardan baflla-yarak, sol içi fliddete baflvurmufltur.Onlar›n kurflunlar› ile onlarca dev-rimci, ilerici, yurtsever öldürülmüfl,bu “sol içi fliddet” prati¤i mücadele-ye büyük zararlar vermifltir.

Sol içi fliddete baflvurmaya ogünden bu yana devam ediyorlar.

Çünkü zaman zaman yapt›klar›özelefltirilere, özür dilemelere ra¤-men, sol içi fliddeti gerçekte mah-kum etmemektedirler.

Sol içi fliddeti ortaya ç›karan po-litikalar›n›n muhasebesini yapma-maktad›rlar.

Adeta kendileriyle özdeflleflenffaayyddaacc››ll››kk,, bbeennmmeerrkkeezzcciilliikk,, mmüüll--kkiiyyeettççiilliikkllee hesaplaflmamaktad›rlar.

Bunlar olmad›¤› için, 5 y›ld›r bubenzer süreçler yaflanmaktad›r. Afla-¤›da, Kürt milliyetçi hareketin solasald›r›lar›n›n “geliflimini”; “gerekçe-lerini”, “özürlerini” özetledik. Butabloya bak›ld›¤›nda, görülecektir kisorun, s›radan özürlerle geçifltirile-

meyecek, “iflte komisyona havale et-tik” diye rafa kald›r›lamayacak flekil-de “kroniklefltirilmifl”tir. Elbette,özür yine gereklidir ve zorunludur,elbette komisyonlar yine tarihi rolü-nü oynayacakt›r; ama sol içi fliddetekarfl› ideolojik mücadele ve teflhir desürecektir. Sürmek zorundad›r. Çün-kü sol içi fliddete karfl›, e¤er fliddetebaflvurmayacaksak, devrimcilerin enetkili ve tek yolu budur.

Kürt milliyetçi hareketi, müca-deleye zarar veren, halk›n devrimci-lere, ilericilere, yurtseverlere karfl›güvenini sarsan bu tav›rlar›n› biryana b›rakmal›, özür dileyerek,köklü bir özelefltiri yapmal›d›r...

SSaalldd››rr››llaarr,, GGeerrççeekklleerr!!

◆◆ 25 AAral›k 22004: Lavrion Sald›r›s›... YYuunnaanniissttaann’’ddaa LLaavvrriioonn MMüüllttee--

ccii kkaammpp››nnddaa Kongre-Gel'li 25 kifli,biri kad›n, biri ölüm orucu gazisidört Cephe taraftar›na sald›rd›.

GGEERREEKKÇÇEE:: Kürt oldu¤unuzusöyleyemezsiniz, Kürdistan ad›n› kul-lanamazs›n›z, dergilerinizde Kürtlereve önderli¤imize küfür ve hakaretediyorsunuz...

AAMMAAÇÇ:: Kendilerine biat ettir-mek, sindirmektir.

Yunanistan’da yay›nlanan OAgonas (Mücadele) dergisi, sald›r›-n›n ard›ndan Kongra-Gel’in tavr›n›flöyle özetlemifltir:

“Ne Türkiyeli devrimci hareket-lerle olan iliflkilerinde ne de di¤erülkelerden gelen mültecilerle olaniliflkilerinde adalet yoktur. Onlaragöre kampta, hatta Yunanistan'dakendinden baflka sol yoktur, devrim-ci yoktur. Politika yapmak da onla-r›n hakk›d›r... ‹lke, kural, ahlak yok-tur bu tarzda. Tam tersine despotlukvard›r. Kongra-Gel'in Yunanistanprati¤i budur.”

28 Aral›k’ta DHKC, MKP,MLKP, TKP/ML Yunanistan Tem-

Elbette, öözür yine ggereklidirve zzorunludur, eelbette

komisyonlar yine ttarihirolünü ooynayacakt›r; aama

sol iiçi flfliddete kkarfl›ideolojik mmücadele vve tteflhir

de ssürecektir. SSürmekzorundad›r. ÇÇünkü ssol iiçi

fliddete kkarfl› –– flfliddetebaflvurmayaca¤›m›za ggöre–devrimcilerin een eetkili vve

tek yyolu bbudur.

Kürt milliyetçi hareketin sola sald›r›lar›n›n son 5 y›l› Bir TTekerrür TTarihi

Sald›r, yyak, yy›k, yyarala... ssonra rreddet, ‘‘araflt›r›-yoruz’ diye ooyala... SSiz dde flflunu yyapmasayd›n›zgerekçeleriyle ttehdit eet... ÖÖzür dile, aama bbildi¤i-ni ookumaya ddevam eet... BBu ttav›r terkedilmelidir!

Page 27: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

silcilikleri, ortak biraç›klamayla KONGRA-GEL'in özelefltiri verme-sini istediler.

Yunan solu da KON-GRA-GEL'e “Bundanböyle Cepheli arkadafl-lara yap›lan sald›r›y›kendimize yap›lm›fl birsald›r› olarak alg›layaca¤›z” uyar›-s›nda bulundu.

Buna ra¤men Kürt milliyetçileri,Cepheliler’e yönelik tehdit ve taciz-lere ve yalanlar›na devam etti; “siziburadan silece¤iz...” diyorlard›. Ni-tekim bu tehditlerden aylar sonrayeniden sald›racaklard›...

◆ ◆ 21 TTemmuz 22004:Esenler Temel HHaklara Sald›r›EEsseennlleerr TTeemmeell HHaakkllaarr DDeerrnnee¤¤ii,,

kendilerine DEHAP’l›y›z diyen 15-

20 kiflilik bir grup taraf›ndan bas›l-

d›. ‹ki kifli a¤›r flekilde dövüldü.

GGEERREEKKÇÇEE:: Gerekçe yok, ya-

lanlar çoktu.

AAMMAAÇÇ:: Sindirmek.

DDEEHHAAPP’’ll››llaarr öönnccee;; “‹LG‹M‹Z

YOK” dediler, ancak daha sonra

sald›r›y› kendilerinin yapt›¤›n› ka-

bul edip, üstlenip ÖÖZZÜÜRR dilediler.

Dernekte bir toplant› yap›ld› ve

DEHAP’l›lar özürlerini B‹ZZAT

kitleye aç›klad›lar.

HÖC bu özrü yeterli gördü, so-

runu yerel boyutlarda bir sorun ola-

rak kabul etti. Fakat bu tür duyarl›-

l›klar›n DEHAP’›n mant›¤›n› de¤ifl-

tirmedi¤i görülecekti.

◆◆ 8 OOcak 22005: GGazi, Nurtepe vve AAlibeyköy Sald›r›s›

Üç ayr› semtte, ayn› saatte, ayn›sloganlarla, sopalarla, silahlarlaHÖC'lülere karfl› sald›r›ya geçildi.Gazi caddelerinde “Yurtsever genç-lik ayakland›... PKK burada Cephenerede... Cephe flafl›rma sabr›m›z›tafl›rma...” sloganlar›yla önce bir

pasaja girmifl, orada dükkanlar›ncamlar›n› indirmifl, sonra da GaziTemel Haklar Derne¤i'ne do¤ru yü-rüyüfle geçmifllerdir.

Nurtepe ve Alibeyköy’de de aayy--nn›› ssaaaattttee,, aayynn›› ssllooggaannllaarrllaa sald›rd›-lar. Ama sald›r›lar›nda halk›n bari-kat›na çarpt›lar. Püskürtüldüler..

GGEERREEKKÇÇEE:: “HÖC’ün sald›r›-lar›” dediler.

SSOORRDDUUKK:: DEHAP, desin ki,“HÖC’lüler, flu tarihte, flu yerde, bi-zim mücadelemize flöyle zarar ver-mifl, bizi flöyle engellemifllerdir...ondan dolay› sald›r›lm›flt›r...”

D‹YEMED‹LER.

AAMMAAÇÇ:: Tek somut gerçek, dev-rimcilerin Kürt milliyetçi hareketi-nin çizgisine tabi olmamas›d›r.Devrimcilerin, devrim ve sosyaliz-mi temel alan elefltirileri onlar› ra-hats›z etmekte, devrimci hareketikendi politikalar›n›n önünde ideolo-jik bir engel olarak görmektedirler.

DEHAP il yönetimi, sald›r›n›nertesi günü Gazi’de esnaflar› dola-fl›p “sald›ranlar›n bizimle ilgileriyok, araflt›r›yoruz, cezaland›raca-¤›z” dedi.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi,13 Ocak’ta ““SSaalldd››rr››ddaann DDEEHHAAPPSSoorruummlluudduurr”” bafll›kl› bir aç›klamayapt›. 65 No’lu aç›klamada flöyledeniliyordu: “Üç ayr› semtte, ayn›saatte, ayn› sloganlarla HÖC'lülerekarfl› sald›r›ya geçilmifltir. “Karan-l›k eller”, “meçhul kifliler” edebi-yat› yapmayacak ve yapt›rmayaca-¤›z. “Körebe” oynamayaca¤›z, oy-nanmas›na da izin vermeyece¤iz.SSaalldd››rraannllaarr DDEEHHAAPP öörrggüüttllüüllüü¤¤üüiiççiinnddeekkiilleerrddiirr.. ... Sald›r›lardan DE-HAP'› sorumlu tutuyoruz.”

Sald›r› sonras› devrimciler, DE-HAP’tan bir aç›klama, bir özür bek-

lerken, DEHAP’l›lar›ntehditlerine devam et-mesi üzerine, Gazi hal-k›, 16 Ocak 2005 günüprovokasyona karfl› biryürüyüfl yapt›.

Yürüyüflten öncekiakflam, bir grup ESP’li,DEHAP’l›lar›n, “bas›naç›klamas›nda çok kan

dökülebilir, onlara(?) engel olama-y›z” dediklerini aktararak, yürüyü-flün yap›lmamas›n› istediler, yürü-yüfl yap›ld›.

Kürt milliyetçi harekette aymaz-l›¤›n devam etmesi üzerine, DE-HAP il binas› önünde bir aç›klamadaha yap›ld›.

DEHAP’l›lar, bir yandan “Bukonu bu flekilde görüflülmez. Bura-da bas›n aç›klamas› yapman›za ge-rek yoktu...” diyerek güya “yol yor-dam” gösterirken, bir yandan da“Aç›klaman›z› baflka tarafta yap›n,içerideki insanlar› tutam›yoruz. ‹çe-ride 100 kifli var...” sözleriyle abaalt›ndan sopa gösterip tehdit ediyor-lard›. Tablo DEHAP ad›na da solad›na da üzücüydü.

Nitekim, Kürt milliyetçi hareket,b›rakal›m sorunu tart›fl›p, özelefltiriyapmay›, bildirilerle SSAALLDDIIRRIIYYIIÜÜSSTTLLEENNDD‹‹LLEERR!!

Önce DDEEHHAAPP taraf›ndan, üçgün sonra da ““YYuurrttsseevveerr GGeennççlliikk””

imzas›yla iki aç›klama yay›nland›;BBiirriinnccii aaçç››kkllaammaaddaa ssaalldd››rr›› ddaahhaaddoollaayyll›› bbiirr bbiiççiimmddee,, iikkiinnccii aaçç››kkllaa--mmaaddaa iissee,, aaçç››kkççaa vvee tteehhddiittkkâârr bbiirrüüsslluuppllaa üüssttlleenniillddii..

fiöyle deniyordu YurtseverGençlik imzal› aç›klamada:

““99 OOccaakk PPaazzaarr ggüünnüü GGaazzii MMaa--hhaalllleessii vvee NNuurrtteeppee''ddee yyaapp››llaann yyüürrüü--yyüüflfllleerr HHÖÖCC''llüülleerriinn ssaalldd››rr››llaarr››nnaaddöönnüükk uuyyaarr›› eeyylleemmlleerriiddiirr.. TTüümmssaa¤¤dduuyyuummuuzzaa rraa¤¤mmeenn ssüürreenn ssaalldd››--rr››llaarraa ddöönnüükk ssoonn uuyyaarr››dd››rr..””

Oysa, bir hafta boyunca DEHAP“sald›r›n›n merkezi olmad›¤›n›,“yurtsever kitlenin kendili¤inden tep-kisi oldu¤unu” anlat›yordu. Üç ayr›yerde, aayynn›› aannddaa,, aayynn›› ssllooggaannllaarrllaasald›r›l›yor ve DEHAP, herkesi aptal

2 7

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

Page 28: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

2 8

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

yerine koyarcas›na, bunun merkeziolmad›¤›na inan›lmas›n› istiyordu.

DEHAP da, yay›nlad›¤› 17 Ocaktarihli aç›klamada sald›r›lar› mah-kum etti¤ine dair tek bir kelime bilekullanmay›p, tersine sald›r›y› ge-rekçelendiriyordu.

Yap›lan toplant›larda, 40 örgü-tün önünde, Gazi’deki sald›r›y›,Cephe’ye karfl› at›lan sloganlar›onaylamad›¤›n› söyleyen DEHAP,“Bas›n›n›zdaki dil bizim mücadele-mize yönelik bir sald›r›d›r. Milliyet-çi deniyor...” diyerek de mant›klar›-n› ortaya koyuyordu.

Sonuçta, yap›lan bir çok görüfl-me, tart›flma sonras›, bir kkoommiissyyoonnoolluuflflttuurruullmmaass›› kararlaflt›r›ld›. 26Ocak 2005 tarihli aç›klamayla du-yurulan kararda flöyle denildi:

“Solun kendi arasındaki sorun-larının çözümü kesinlikle fliddetolamaz. DEHAP ve HÖC arasındayaflanan olayları bir komisyon olufl-turup tartıflaca¤ımızı, iddialarıarafltıraca¤ımızı ve bunları bu ko-misyon tarafından halkımıza açıkla-yaca¤ımızı ilan ediyoruz. (...)

Bu komisyonun alaca¤ı kararla-ra DEHAP ve HÖC olarak uya-ca¤ımızı taahhüt ediyoruz. Yaflananbu tür olumsuzluklardan egemengüçlerin faydalanma çabalarına daizin vermeyece¤iz.”

Evet: ““SSoolluunn kkeennddii aarraassıınnddaakkiissoorruunnllaarrıınnıınn ççöözzüümmüü kkeessiinnlliikkllee flfliidd--ddeett oollaammaazz..”” yaz›l› bir bildiriye imzaatan Kürt milliyetçi hareketi, bugünyine “ssooll iiççii flfliiddddeett”le karfl›m›zdad›r.

◆◆ Platform, KKomisyon ve OOYALAMALAR

Cepheliler’in önerisi, yo¤un ça-balar› ve bir çok siyasi hareketin deonay›, kat›l›m›yla 21 Ekim 2005’deDDeevvrriimmccii vvee DDeemmookkrraattiikk YYaapp››llaarrAArraass›› DDiiyyaalloogg vvee ÇÇöözzüümm PPllaattffoorr--mmuu’nun kuruldu¤u aç›kland›.

Gazi, Nurtepe, Alibeyköy sald›-r›s›n› soruflturmak üzere Platformunonay›yla DDHHPP,, EEHHPP,, EESSPP ve DDeevv--rriimmccii HHaarreekkeett'ten oluflan bir Ko-misyon kuruldu.

DEHAP, Komisyonun kuruluflu-na onay vermifl olmas›na ra¤men,kuruldu¤u günden yapt›¤› son top-lant›ya kadar sürekli çal›flmalar›sekteye u¤ratmaya, zamana yayma-ya çal›flt›.

Sürecin her aflamas›nda Komis-yonun HÖC'den talep etti¤i tan›klar,belgeler an›nda komisyona sunul-mufl, ancak DEHAP tam tersi bir ta-v›rla sürekli toplant›lar› erteletme-ye, tan›klar› getirmemeye çal›flm›fl-t›r. HÖC, DEHAP'›n ifli yokufla sür-mesi üzerine 14 Temmuz 2005'tekomisyona yaz›l› bir metin sundu.Bu metindeki vurgular, bugünü an-lamak aç›s›ndan da önemlidir:

““11-- DDEEHHAAPP yyaappaayy ggeerreekkççeelleerrüü rreettmmeekktteeddiirr..

22-- DEHAP, ‘Her Kürt benden so-rulur’ anlay›fl›ndan vazgeçmelidir.

33-- DEHAP bu tür gerekçelerlesald›r›daki sorumlulu¤unu gizlemekistemektedir.

44-- DDEEHHAAPP iill bbiinnaass›› öönnüünnddeekkiibbaass››nn aaçç››kkllaammaamm››zz›› ‘sald›r›’ olarakadland›rmaktad›r. Bunu tart›flmay›zbile.

55-- YYuurrttsseevveerr GGeennççlliikk bbiillddiirriissiien az 9 Ocak sald›r›s› kadar önemli-dir. Bu bildiri mmeerrkkeezzii bir flekildekaleme al›nm›fl ve da¤›t›lm›flt›r.

66-- Dergilerimizde ve bildirileri-mizde kulland›¤›m›z ifadeler, tan›m-lamalar, tespitler ideolojik mücade-lenin bir gere¤idir. Biz 3355 yy››lldd››rr bun-lar› söylüyor, yaz›yor, savunuyoruz.

77-- DEHAP'›n sürecin bafl›ndanberi sergiledi¤i tav›r... Önce redde-den, sonra m›zrak çuvala s›¤may›nca

sahiplenmek zorunda kalan ve bu ne-denle çeflitli gerekçelerle toplant›laragelmeyen, belge sunmayan vb. tavr›sorundaki sorumlulu¤unu unuttur-maya, en az›ndan sürece yayarak so-runun vahametini azaltmaya çal›fl-m›flt›r. Her fleye ra¤men, bugün geli-nen aflama önemlidir. DDEEHHAAPP ssaalldd››--rr››nn››nn ssiiyyaassii ssoorruummlluulluu¤¤uunnuu üüssttlleenn--mmiiflflttiirr.. Bu sald›r› mahkum edilmeli,DEHAP, HÖC'den ve sald›r›ya ma-ruz kalan halktan özür dilemelidir.”

◆ ◆ May›s 22005, Ankara; TKP’lilere SSald›r›Ankara’da, Dil Tarih Co¤rafya

Fakültesi, Cebeci Kampüsü, ODTÜve Hacettepe Üniversitesi BeytepeKampüsü’nde Kürt milliyetçi hare-ketin gençlik örgütü, Ba¤›ms›zGençlik Hareketi (BAGEH), TKP’liö¤rencilere sald›rd›.

GGEERREEKKÇÇEE:: TKP’lilerin “yurt-sever” ad›n› kullanmas›

AAMMAAÇÇ:: Solu sindirmek.

Ayn› dönemdeki sol içi bir hu-kuk ve platform oluflturulmas› do¤-rultusundaki çabalar›n da etkisiyle,sald›r›dan k›sa süre sonra BAGEHve TKP’li ö¤renciler, çat›flmay› dur-duran ortak bir aç›klama yapt›lar.Ancak Kürt milliyetçileri, verdikle-ri sözü çabuk unutacak ve devrimci-lere sald›rmaya devam edecekti.

◆ Ekim-Kas›m 22005: Diyarbak›r’da DDevrimciGençli¤e SSald›r›

Diyarbak›r’da DDiiccllee GGeennççlliikk

Page 29: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

DDeerrnnee¤¤ii üyesi devrimci ö¤rencilereyönelik ilk tehdit ve sald›r›lar, 20-25 Ekim 2005’te bafllad›.

GGEERREEKKÇÇEE:: Dergilerinizde bi-zim hakk›m›zda flöyle yazm›fls›n›z...

AAMMAAÇÇ:: ““size burada siyasetyapt›rmayaca¤›z” sözünde somut-lanmaktayd›.

Bu geliflmeler BAGEH ve DE-HAP yöneticilerine ve hem de DDeevv--rriimmccii vvee DDeemmookkrraattiikk YYaapp››llaarr AArraa--ss›› DDiiyyaalloogg vvee ÇÇöözzüümm PPllaattffoorr--mmuu’na iletilmifl, sorunun çözümüiçin gerekenlerin yap›lmas› isten-mifl, ancak bir çözüm geliflmemifltir.

Çözülmeyen sorun, 24 Kas›msald›r›s›n› ortaya ç›karm›flt›r.

2244 KKaass››mm 22000055’’ddee, DDiiccllee GGeennçç--lliikk DDeerrnnee¤¤ii üyesi ö¤renciler “Ö¤-renci Haklar›m›z› ‹stiyoruz” kam-panyas›n› duyurmak amac›yla birbas›n aç›klamas› yapmak isterken,““ssiizzee bbuurraaddaa ççaall››flflmmaa yyaapptt››rrmmaayyaa--ccaa¤¤››zz”” diyen BAGEH’li bir grubunengeliyle karfl›laflt›lar.

Daha sonra okul ç›k›fl›nda 30 ka-dar BAGEH’li sopalarla, demirlerleppuussuu kkuurruupp Dicle Gençlik Derne¤iüyelerine ssaalldd››rrdd››. Sald›r›da bir çokö¤renci yaraland›.

Sald›r› BAGEH taraf›ndan “dev-rimci fliddet uyguluyoruz” denilereksahiplenildi.

Gençlik Dernekleri Federasyo-nu, darp edilen, kafas› gözü yar›lanö¤rencilerin foto¤raflar›n› içeren birmektupu DTP Genel Merkezi’negönderdi.

Sald›r›dan iki gün sonra BA-GEH’liler, Gençlik Derne¤i üyesiö¤rencilerin çal›flmalar›n› zorla en-gellemeye devam etmesi üzerine,Dicle Gençlik Derne¤i’nden ö¤ren-ciler BAGEH ile görüflmeye gittiler.BAGEH’liler flöyle dediler: ““DDii--yyaarrbbaakk››rr’’ddaa GGeennççlliikk DDeerrnnee¤¤ii’’nnddeennkkiimmsseeyyee ççaall››flflmmaa yyaapptt››rrmmaayyaaccaa¤¤››zz..EE¤¤eerr ççaall››flflmmaa yyaappmmaayyaa ddeevvaammeeddeerrsseenniizz GGeennççlliikk DDeerrnneekkllii hheerrkkeessiiööllddüürrüürrüüzz..””

Gençlik Federasyonu üyesi ö¤-renciler, 5 Aral›k’ta yine oradayd›-lar ve Dicle Üniversitesi’nde, BA-GEH’in sald›rgan tutumunu k›na-

yan bir aç›klama yapt›lar. Eylem s›-ras›nda “Sol ‹çi Sorunlar›n Çözümüfiiddet Olamaz / Dicle ÜniversitesiÖ¤rencileri” yaz›l› pankart aç›ld›.

66 AArraall››kk 22000055’’ddee BAGEH üyele-ri, ellerinde ddeemmiirr ççuubbuukk,, ccoopp vvee ssoo--ppaallaarrllaa Dicle Gençlik Derne¤i üye-lerinin yollar›n› keserek sald›rd›lar.

Görüflmeler yap›l›r, bakar›z,araflt›r›r›z denilirken, sald›r›lar› sür-dürmenin bir örne¤i daha yaflan›-yordu... Ve daha da yaflanacakt›.

◆ ◆ 2006 yy›l› bbafl›: Dicle Üniversitesi'nde TKP'lilere SSald›r›

YÖGEH’li ö¤renciler, bir TKP’liö¤renciye sald›rd›lar.

GGEERREEKKÇÇEE VVEE AAMMAAÇÇ:: ‹stan-bul'daki çeflitli okullarda "YurtseverCephe" imzal› çal›flmalara ve afiflle-re “izin vermeyece¤ini” aç›klayanKürt milliyetçili¤i, siyaset yasakç›l›-¤›n› “sol içi fliddetle” sürdürüyordu.

◆ ◆ 31 MMay›s 22006;Diyarbak›r’da DDevrimciGençli¤e TTekrar Sald›r›

6. Kültür ve Sanat Festivali’negiden Dicle Gençlik Derne¤i'ndenbiri kad›n iki ö¤renciye, DTP'li 10-15 kiflilik bir grup taraf›ndan sald›-r›ld›.

GGEERREEKKÇÇEE:: Klasik; DTP'ligrup, “bizim önderli¤imize küfredi-yorsunuz ne ifliniz var bu alanda”diyerek sald›rd›.

Tekmelerle, yumruklarla gerçek-lefltirilen sald›r›da 2 devrimci darpedildi. Etrafta konseri izlemeye ge-len insanlar› da “bunlar önderleri-mize küfür ediyor ne iflleri var ara-m›zda koval›m onlar› buradan...”diyerek k›flk›rtmaya çal›flm›fllard›r.

Diyarbak›r’da sald›r›lar sürer-ken, üç ayl›k sürede, Platform soru-nun çözümü do¤rultusunda bir çoktoplant›, görüflme, giriflimde bulun-mufl, ancak “sol içi fliddeti” meflrugören anlay›fl, sald›r›lar›n›n özelefl-tirisini vermedi¤i gibi, sol içi flidde-ti yayg›nlaflt›rarak sürdürmüfltür.

2 9

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

PSAKD’danSald›r›ya K›nama

Pir Sultan Abdal Küldür Der-ne¤i Kad›köy fiubesi Kürt milli-yetçi hareketin 9 Kas›m TarihindeAnadolu Haklar Derne¤i’ne vesald›r› esnas›nda dernekte bulunanÜmraniye (Ataflehir) Pir SultanAbdal Küldür Derne¤i Baflkan›Metin Aslan’a yönelik sald›r›s›n›k›nayan bir bas›n aç›klamas› yapt›.

Yap›lan aç›klamada;

“- Alevi toplumu nereden gelir-se gelsin her türlü fliddete karfl›d›r.

- Ümraniye (ataflehir) flube bafl-kan›m›z›a yap›lm›fl sald›r›, örgütü-müze yap›lm›fl sald›r›d›r” denildi.

Sald›r›da yaflananlar ve Ümra-niye (Ataflehir) flube baflkanlar›n›nda sald›r›da yaraland›¤› belirtildi.“Bizim önemle üstünde durdu¤u-muz konu flube baflkan›m›z MetinAslan’›n sald›rganlara, PSAKDbaflkan›, Cemevi baflkan› oldu¤u-nu söyledikçe, sald›rganlar›n dahada fliddetli olarak flube baflkan›m›-z› darp etmeleridir” denilenaç›klamada, bu sald›r›y› kendiörgütlerine yönelik yap›lm›fl birsald›r› olarak gördükleri vurgu-land›.

Aç›klaman›n devam›nda;“fieyh Bedreddinler’den, Hallac›Mansurlar’dan, Pir Sultanlar’danberi Alevi toplumuna yap›lansald›r›lar, Aleviler’in hakl› müca-delelerinden geri ad›m atmas›n›sa¤lamam›flt›r, sa¤lamayacakt›rda.

Bizler do¤ru bildi¤imiz yolda,hak ve özgürlük taleplerimizle yü-rümeye devam edece¤iz.

fiiddeti çözüm olarak görenler,flunu bilmelidir ki, fliddet hiçbirzaman çözüm de¤ildir.

fiube baflkan›m›za ve örgütü-müze yönelik sald›r›y› k›nad›¤›m›-z›, tüm kamuoyunu ve demokratikkitle örgütlerini de fliddete karfl›durmaya davet etti¤imizi sayg› ileduyururuz” denildi.

Page 30: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

3 0

Sevgili arkadafllar, merhaba!

Day›, 1995’teki bir yaz›s›nda flöy-le demiflti: “Temel sorunumuz, geniflhalk kitlelerine devrimci politikalar›-m›z› götürecek, onlar› bu politikalarçerçevesinde e¤itecek, her türlü de¤i-flikli¤e uyum sa¤layacak taktiklerüretecek, her fleyden önce de içindebulundu¤umuz koflullar› her yönüylekavram›fl kadrolar sorunudur.”

Temel sorunumuz hala ayn›d›r. Veasl›nda gerçek fludur ki, bu sorun herzaman temel bir sorun olma özelli¤i-ni tafl›yacakt›r. Neden böyledir, çün-kü kadrolar, mücadelede temel birönem tafl›rlar. Kadrolar yoksa, do¤rupolitikalar hayata geçirilemez. Dola-y›s›yla ne kadar do¤ru olurlarsa ol-sunlar, o politikalar›n hükmü olmaz.

“Zaferi yakalaman›n esas arac›kadrolard›r. ” Bunu biz de biliyoruz,oligarfli de. Bu yüzden de sürekli sal-d›r›p, kadrolar› katlediyor, tutsak edi-yor ve zaferimizi geciktirmeye çal›fl›-yor. O halde zaferi yak›nlaflt›rmakdemek, kurtuluflu yak›nlaflt›rmak de-mek, oligarflinin bu takti¤ine karfl›daha fazla kadrolaflmak demektir.Nas›l kadrolaflaca¤›z peki?

Dersimizin bugünkü konusu bu.

Örgütlenmek için yeni bir çokalanlar, semtler, flehirler bizi bekli-yor. Oralara ulaflman›n ilk kofluluflu: KKaaddrroollaaflflmmaakk..

Kadrolaflma, bbiirriinncciissii bir prog-ram, iikkiinncciissii bir mekanizma soru-nudur.

Kendili¤inden kadrolaflma ol-maz. ‹nsanlar kendi çabalar›yla ge-liflebilirler, ama kadro olamazlar.Kadrolaflma, bir örgütsel mekaniz-ma içinde gerçekleflir.

Kadrolaflma dedi¤imiz, örgütselmekanizmalar içinde kadro yetifltir-mektir. Bir yaz›da "a¤aç yetifltir-mek, çiçek yetifltirmek gibi...” diye

bir benzetmey a p › l m › fl t › .G e r ç e k t e n ,“yetifltirmek”için gerekenfleylerin önemlibir k›sm› iki-sinde de ortak-

t›r. O yaz›da, benzerlik flöyle vurgu-lan›yordu: “[‹kisi de] emek ister,özen ister, beslemek ister. ‹hmale,unutulmaya gelmez. Gürbüzleflip,çiçek açmakta olan bir fide onu ih-mal etti¤inizde, onu besleyecek fley-leri vermedi¤inizde solmaya bafllarve kurur.”

Evet, kadrolaflman›n önemineiliflkin bu hat›rlatmalardan sonra,kadrolaflmay› bafllatal›m. Bir birim-de kadrolaflma yapaca¤›z. Önce neyap›yoruz? Kadro adaylar›m›z› be-

lirleyece¤iz elbette.

–– KKaaddrroo aaddaayyllaarr›› nnaass››ll

bbeelliirrlleenniirr??

Kadro adaylar›n›, önceliklerimi-ze, ihtiyaçlar›m›za göre belirleriz.Ama asl›nda flu bak›fl aç›s›yla hare-ket etmeliyiz: Her insan›m›z, heriliflkimiz, uygun koflul ve biçimler-de bir kadro aday›d›r ve bir kadroolabilirler. "Herkes Bir Kadro Ola-bilir".

Herkesi kadrolaflt›rabiliriz; evet,ancak bu herkesi ayn› anda kadro-laflt›raca¤›z demek de¤ildir. Zatenbunu yapmaya kalk›flmak, kadrolafl-may› hantallaflt›rmak, belirsizli¤eterketmek ve zorlaflt›rmakt›r.

Herkesi ayn› anda kadrolaflt›ra-mayaca¤›m›za göre, seçim yapaca-¤›z, öncelik belirleyece¤iz. ““GGeelliiflfl--mmeeyyee aaçç››kk”” kavram› iflte bu seçimiyapmam›za yard›mc› olur. Ama kimgeliflmeye aç›kt›r, bunu do¤ru tespit

etmeliyiz.

A¤z› en çok laf yapan› m› seçe-ce¤iz? ‹lla yüksek okullu olan m›öncelikli olacak?

Hay›r! Biz herfleyi göz önünde-bulundurmal›y›z. Burjuvazinin e¤i-timine de¤il, kendi e¤itimimize gü-venmeliyiz.

Bazen, geliflmeye en aç›k insan-lar, bir süre farkedilmezler. Böyleörnekler yaflam›fl›zd›r, anlat›lanlar›dinlemiflizdir. Bu bir yan›yla so-rumlular›n, yöneticilerin birimdekiinsanlara çok yönlülü¤ü içinde ba-kamamas›, onlar› yeterince tan›ya-ca¤› iliflki ve çal›flma tarz›n› oturta-mamas›n›n sonucudur.

Do¤ru seçimin en önemli koflul-lar›ndan biri kolektif bir çal›flma,kolektif bir iflleyifl yarat›p insanlar›-

m›z› orada tan›makt›r.Belirtildi¤i gibi “Ko-lektif örgütlenmeye gi-dilmedi¤i sürece, in-sanlar› daha yak›ndantan›ma, yeteneklerinive kapasitelerini gözle-yebilme, eksikliklerinitespit ederek e¤itmeolay› mümkün de¤il-

dir. ”

Kadrolaflt›rmak, e¤itim çal›flma-s›nda, ikili iliflkilerde, görev, sorum-luluk, inisiyatif vermede, bir öönnccee--lliikk vermek demektir.

Herhangi bir birimdeki kadrolafl-ma sorununu ele ald›¤›m›zda, gelifl-meye en aç›k olan arkadafllar›m›z-dan baz›lar›n› tespit edip, bir grupoluflturarak veya tek tek öncelikliolarak onlarla ilgilenmek, mevcutkoflullara daha uygun olan›d›r.

–– BBeelliirrlleeddii¤¤iimmiizz aaddaayyllaarr››

nnaass››ll yyeettiiflflttiirreeccee¤¤iizz??

E¤itmek, yetifltirmek, yönetici-lerin görevidir. NNaass››ll sorusunun ise,herkesi kapsayan bir cevab› yoktur.

Elbette konuyu kadro kimdir so-rusuyla birlikte ele almal›y›z.

Kadro kimdir? Klasik olarak ta-n›mlarsak asgari düzeyde Marksist-Leninist formasyona sahip, örgüt-lenme ve ajitasyon-propaganda ya-

devrim içindevrim için

DEVR‹MC‹ OKULDEVR‹MC‹ OKUL

Ders:Kadrolaflma

Geliflmek,Büyümek,

H›zlanmak,Kadrolaflmakt›r

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

Page 31: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

pabilen, asgari düzeyde askeri bil-giye sahip devrimcidir. Daha özetolarak flöyle de tan›mlayabiliriz:MMüüccaaddeelleenniinn vvee öörrggüüttlleennmmeenniinnöörrggüüttlleeyyiicciissiiddiirr..

Daha önceki bir yaz›m›zda flöy-le diyorduk: “Yönetici, kadrolafl-man›n en ileri mevzisinde gördü¤üinsanlar›, tabiri caizse çanta gibiyan›nda tafl›mal›d›r. ”

Yani burada sorun, yap›lan herifli bir e¤itime dönüfltürmenin prati-¤ine uygun bir iliflki biçimi yarat-makt›r. Kadro yetifltirmek, ayn› za-manda her yöneticinin, her kadro-nun, kkeennddii aalltteerrnnaattiiffiinnii yaratmas›demektir. Kadro aday› olarak belir-ledi¤imiz arkadafllarla ek ve özelolarak e¤itim çal›flmalar› yap›lmal›mutlaka; ancak flunu da biliyoruz kikadro yetifltirmek, sadece teorike¤itimle olacak bir fley de¤ildir. Bue¤itim, ayn› zamanda pratikle, yenigörevlerle, yeni bir iliflki biçimiyletamamlanmal›d›r. Bir komite içindeistihdam etmek, yöneticiyle kadroadaylar› aras›ndaki paylafl›m› art›r-mak (ayn› evde kalmaktan, gününmümkün olabilen en fazla bölümü-nü birlikte geçirmek, mümkün ola-bilen en fazla ifli birlikte yapmak gi-bi) ilk yap›lmas› gerekenlerdir.

Kadro aday›n›n pratik içinde veçok yönlü e¤itimi ancak bu flekildesa¤lanabilir.

Bu çok yönlü paylafl›m, kadroaday›n›n sadece teorik yeni bilgilerve pratikte ifllerin nas›l yap›laca¤›n›ö¤renmesinin ötesinde, kiflilik ola-rak, düflünüfl tarz› olarak yenidenflekillenmesidir. Bu noktada elbette,yöneticiler, kadro aday›n›n ilk ba-kaca¤› ve ona göre flekillenece¤i ki-flilerdir. Yönetici, alt›ndaki insan›nkendisine göre flekillenece¤ini bil-menin sorumlulu¤uyla davranmakzorundad›r.

Bildi¤imiz gibi, sorumluya görebiçimlenme zaman zaman onu taklitetmeye kadar gider. Olumlu, dev-rimci olan yanlar al›nd›¤› sürece el-bette bunda bir mahsur yok. Ama budurum sorumluya ek bir sorumlulukyükler. Onun yanl›fl yapma hakk›n›ortadan kald›r›r, ona pratikte örnek

olma sorumlulu¤u yükler.

Yönetici, kadro aday› olarak tes-bit etti¤i, kadrolaflma yolundaki in-sana, herfleyi en ince noktas›na ka-dar kavratmak zorundad›r.

Yönetici, kadro aday›na güvene-cektir. GGüüvveenneecceekk vvee ssoorruummlluulluukkvveerreecceekkttiirr.. Baflka türlü geliflmesa¤lanamaz zaten. Her ifle kendi ko-flan, görevleri, sorumluluklar› da¤›t-mayan bir yönetici, esas olarak herifle koflturay›m derken, mutlaka bir

çok ifli de yetifltiremez.

Dolay›s›yla bu noktada, çok ça-l›flkan, çok fedakar bir yönetici, il-la ki iyi bir yönetici demek de¤il-dir. Elbette, bu niteliklerin çokolumlu nitelikler oldu¤una kuflkuyoktur. Fakat demek istedi¤imizfludur; yöneticilik, her fleye kendikoflturmaktan öte, insanlar› sefer-ber edebilmektir, ifl yapacak baflkainsanlar yetifltirmektir, yani, kadroyetifltirmektir. ‹yi yöneticili¤in enönemli ölçüsü nedir diye sorarsak,flöyle diyebiliriz; kkaaddrroo yyeettiiflflttiirreenn,,aalltteerrnnaattiiffiinnii yyaarraattaanndd››rr..

Kadrolaflt›rmak, her yönetici-nin, sorumlunun asli görevlerindenbiridir. Kendi sorumlulu¤undakiinsanlar›n geliflimini sa¤lamayan,bunun için gereken çabay› göster-meyen bir yönetici, eksikli bir yö-neticidir. Neden insan yetifltirmedi-¤i tart›fl›lmak durumundad›r. Veböyle bir eksikli¤in alt›ndan hiç demasum olmayan nedenlerin ç›ka-ca¤› bellidir.

–– Kadrolaflmaya eeksik,

çarp›k bbak›fl aaç›lar› nnelerdir?

Hepsini s›ralamak zordur, amabelli bafll›lar›n› flöyle s›ralayabili-riz: E¤er bir yönetici, kadro yetiflti-remiyorsa elbette orada, onun baz›eksiklikleri söz konusudur; birinci-si, muhtemelen mükemmelliyetçi-dir. Alt›ndaki insanlar›n ifli iyi ya-pamayaca¤›n› düflünür, insanlaragüvenmez yani... Güvenmeyen ge-lifltiremez. Kadro, ald›¤› görev vesorumluluklar çerçevesinde kenditecrübelerini oluflturacak, örgütseliflleyifli, mücadelenin örgütleniflinitan›yacakt›r.

Elbette mesele, sadece bir güvenmeselesi de¤ildir. Güvenip, “al na-s›l yaparsan yap” denilmeyecektir.Çünkü böyle bir yöntem de gelifltir-mez, kadrolaflt›rmaz. Peki nas›l ol-mas› gerekir, flöyle formüle edebili-riz: GGüüvveenn,, ee¤¤iittiimm ve ddeenneettiimm bir-birini tamamlayacakt›r.

Bu noktada s›kl›kla karfl›lafl›lanbir durum da, ““KKaaddrrooyyuu iiddeeaalllleeflflttiirr--mmeekk,, bbeellllii ttaann››mmllaarr,, bbeellllii kkaall››ppllaarriiççiinnee oottuurrttmmaayyaa ççaall››flflmmaakk””t›r.

3 1

..... "KKaaddrroo nneeddiirr??

- Kadro, merkezdekiyetkililerden gelen talimatlar›do¤ru yorumlayabilecek siyasigeliflim düzeyine yükselmifl, buemir ve talimatlar› benimseyen,bunlar› yönelimler olarakkitlelere ileten bir kifli,

- kitlelerin en derin istekleri-ni, iç dürtülerini gösteren belir-tileri alg›layabilen bir kimsedir.

- Kadro, hem ideolojik hemde yönetsel bak›mdan disiplinli,demokratik merkeziyetçili¤ibilen ve uygulayan, çeflitliyönlerinden en iyi biçimdeyararlanmak üzere yeniyöntemlerimizin çeliflkilerinifark edebilen bir bireydir.

- Ortaklafla tart›flma, tekkarar ve sorumluluk ilkesiniüretim alan›na uygulamay› bilir.

- Kadrolar›n dürüstlü¤ü veba¤l›l›¤› denenmifl, fiziksel vemoral cesareti, ideolojik gelifli-miyle birlikte her zaman her çe-flit mücadeleye girmeye, devri-min yürüyüflüne gerekti¤indehayat›n› ortaya koyarak uyumsa¤lamaya haz›r durumda bulu-nacak biçimde çelikleflmifltir.

- Ayn› zamanda kifliselçözümleme yapmaya yeteneklibiridir, bu özelli¤i gereklikararlar› almas›n› ve disiplineters düflmeyen yarat›c› inisiyati-fini kullanmas›n› sa¤lar...”

(Ernesto Che Guevara, PolitikYaz›lar, s.115-118)

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

Page 32: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

3 2

Elbette kadro denilince, belli ni-teliklere sahip olmas› gerekir veonun hedeflenmesi gerekir. Amabunlar› mekaniklefltirmek, “savafl-tan halktan kopuk bir seçkincilik-tir. ”

Her dönem, kendine özgü yanla-r› ihtiyaçlar› öne ç›kar›r; kadrolar dabuna göre flekillenmek durumunda-d›r. SSüürreecciinn,, hhaarreekkeettiinn öönncceelliikklliiiihhttiiyyaacc›› nneeyyssee,, kkaaddrrooddaa aarraayyaaccaa--¤¤››mm››zz öönncceelliikkllii nniitteelliikklleerr ddee oonnllaarr--dd››rr.. Yoksa klasik tan›ma ne kadardenk düflüp düflmedikleri de¤il.

Klasik tan›m›n içerdikleri yyaannll››flflmm››?? Hay›r. GGeerreekkssiizz mmii?? Hay›r.Ancak bizim burada vurgulad›¤›m›zfarkl› bir fleydir. Ne yapmak istiyo-ruz: Halk› örgütlemek, devrimi ge-lifltirmek.

Sorunumuz halk› örgütlemek,devrimi gelifltirmektir. Kadro, bu-lundu¤u alanda bu görevi üstlene-cek insand›r. Bir Cepheli, bulundu-¤u alanda politik ve örgütsel anlam-da bu görevi üstlenebiliyorsa, okadrodur veya kadro aday›d›r.

Kadro adaylar› olarak, eksiksiz,sorunsuz insanlar ararsak, bu da birbaflka idealizmdir. Geliflebilecek,devrimcileflebilecek, kadrolaflabile-cek bir çok insan›, daha bafltan d›fltab›rakmak demektir.

Olumsuzlu¤u, eksikli¤i olan her-kesi silip atarsak, hiçbir geliflme ya-ratamay›z. fiu bir gerçektir: herkesdevrimcili¤inin bafl›nda flu veya bunoktada eksiktir, yetersizdir, düzen-den tafl›d›¤› özellikler vard›r; kadroyetifltirmek zaten bunlar› aflt›r›pdevrimci özellikler kazand›rmak vepolitik anlamda yetkinlefltirmektir.Olumsuzluklar› olanlar› silip atanyönetici, kadrolaflmadan, insan ger-çe¤inden bir fley anlam›yor veyaiflin kolay›na kaç›p, kusursuz kadroadaylar› ar›yor demektir.

Kadro yetifltirmek, kadro ada-y›ndaki olumsuzluklar› yenip,olumlu yanlar›n› ortaya ç›kar›p ge-lifltirmektir. Bir ad›m sonras›nda,ppoolliittiikkaaddaa,, eeyylleemmddee,, öörrggüüttlleennmmee--ddee (bunlar›n hepsinde birden olabi-lece¤i gibi, sadece birinde de olabi-lir) yyeettkkiinnlleeflflttiirrmmeeyyee bafllamakt›r.

Mükemmelliyetçilikten ve me-kaniklikten uzak durmak, elbettekadroyu basitlefltirmek demek de-¤ildir. Bundan da kaç›n›lmal›d›r.

–– Her koflulda kkadrolaflma

sürdürülebilir!

Bir hareketin gelifliminin h›z›n›belirleyen en önemli etkenlerden bi-ri, kadrolaflma düzeyidir. E¤er kad-rolaflma mekanizmalar›m›z yavafliflliyorsa, geliflmemiz de yavaflt›r.E¤er kadrolaflma yavaflsa, tutsakl›k-lar, flehitlikler ve baflka nedenlerleoluflan boflluklar› doldurmakta zor-lanaca¤›z demektir.

Kadrolaflma için e¤itimin tümyol ve yöntemlerini kullanmak du-rumunday›z. Teorik e¤itimden, ey-lem içinde e¤itime, okumaktan, de-neysel çal›flmalara kadar her yön-tem, kadrolaflmam›za hizmet eder;önemli olan bizim bunlar›n hepsini

bir bütün olarak nas›l ele alaca¤›-m›zd›r. Bir devrimcinin geliflmesiiçin, bunlar›n hiçbiri mutlaklaflt›r›-lamaz. Diyelim bir tutsak; pratiktenve baflka imkanlardan yoksundur;peki orada onun geliflmesi duracakm›? Orada kendi koflullar› içinde bire¤itim ve kadrolaflma sürmeyecekmi?..

Ayn› fley illegalite koflullar›nda-kiler için de geçerlidir. Demek kiher koflulda özgün yöntemler, öz-gün e¤itim biçimleri gelifltirebiliriz.Esas olan, o devrimcinin bir alanda,birimde, politik ve örgütsel olarakdevrimin ve örgütün sorumlulu¤unu

üstlenebilecek duruma gelmesidir.

Bilinen gerçe¤imizdir; herkesadam talep eder kendi birimine. Veyine bilinir ki bu talep de genelliklekarfl›lanmaz. Karfl›lanamaz çünkü.Her birim, kendi adam›n›, kendikadrosunu kendisi yaratacak. Soru-na böyle bakmal›y›z.

–– Her sorumlu kkadrolaflma

yapabilir!

Herhangi bir alandaki sorumluarkadafl›m›z, kadro yetifltirmek aç›-s›ndan kendisini yetersiz görebilir.Ve gerçekten de öyle olabilir. Amabu da sorun de¤il. Öyle bir programç›kar›l›r, öyle bir kolektif çal›flmave komite kurulur ki hem kendisigeliflir, hem gelifltirir. Kendisi kad-rolafl›rken, baflkalar›n› da kadrolafl-t›r›r. Geliflti¤i kadar gelifltirir. Hersorumlunun böyle yapt›¤›n› düflü-nün; nas›l h›zl› bir geliflme sa¤lana-bilir de¤il mi!

E¤itecek, yetifltirecek, kadrolafl-t›racak adam olmamas› gibi bir so-runumuz yoktur, hiçbir zaman daolmam›flt›r. Bizim gibi, yayg›n birpotansiyeli olan bir hareket içinböyle bir sorun olamaz da. Sorunu-muz o yayg›n potansiyel ve iliflkileriçinde, yayg›n taraftar kitlesi içindekadrolaflmay› sa¤lamakt›r.

Sevgili ö¤rencilerimiz, sorununbelli bafll› yanlar›n› ortaya koyduk.Ama belli eklerle birlikte, bir topar-lama yapal›m:

–– Kadrolaflma ssüreç oolarak

nas›l flflekillenecek?

BBiirriinnccii aadd››mm;; birimdeki herkesiiyi tan›makt›r. ‹‹kkiinnccii aadd››mm,, onlararas›ndan kadro adaylar›n› belirle-mektir. ÜÜççüünnccüüssüü kadrolaflt›rmak-t›r. Birimimizdeki insanlar› tan›-makta olsun, do¤ru kadro adaylar›n›belirlemekte olsun ve nihayet belir-ledi¤imiz adaylar› kadrolaflt›rmaktaolsun; yöneticinin onlarla hayat›nve kavgan›n mümkün olan en geniflbölümünü paylaflmas› son dereceönemlidir. Baflka türlü, yönetici on-lar›n beynine giremez, onlar› tümyönleriyle tan›yamaz. Örgütsel iflle-yiflte ve günlük yaflamda kolektiviz-

....“Anlatmas›n› bilmekzorunday›z. Anlatamayan,ö¤retemeyen bir ö¤retmen,baflar›s›z bir ö¤retmendir.

Baflar›l› ö¤retmenihtiyaçlar›m›z›kavrayan ve

buna uygun kadro yetifltireninsand›r.”

(Day›, Seçme Yaz›lar, 41)

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

Page 33: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

min egemen k›l›nmas›ndan tutun,kald›¤›m›z evi, sofram›z› paylaflma-ya kadar uzanmal›d›r bu paylafl›m.

‹nsanlar›n yüreklerinde ve be-yinlerinde say›s›z f›rt›nalar eser.Onlar› asgari anlamda bilmeden,kadrolaflma h›zlanamaz.

KKoolleekkttiivviizzmm,, denetimin maddizeminidir. Kolektivizm kadrolar›nkadro adaylar›n›n ve tüm taraftarla-r›n, bütün olarak örgütlenmenin bir-likte geliflmesini sa¤layacak olanmekanizmad›r.

Güven soyut de¤ildir, her koflul-da e¤itim ve denetimle tamamlan-mal›d›r. “Kadrolar›n ssiiyyaassii ee¤¤iittiimmii,,ddeenneettiimmii vvee ddoo¤¤rruu iissttiihhddaamm›› kadro-lar›n geliflmesinde veya gerileme-sinde önemli rol oynar...”

Kadrolaflt›rmak, en baflta eemmeekk

sarfetmektir. Emek, ssaabb››rr,, öözzeenn veddiissiipplliinnllee birleflmek zorundad›r.Kadrolaflman›n h›z›n›, niteli¤ini be-lirleyen bir anlamda da kadro yetifl-tirmekle görevli olan kadronun, yö-neticinin sarfedece¤i emektir.

Kadro, bunun yerine, “pratik yo-¤unluk”tan dolay›, kadro yetifltirme

iflini hep eerrtteelliiyyoorrssaa,, örgütlenmeye

ve kendine en büyük kötülü¤ü yap›-

yor demektir.

Mao kadrolara özen göstermeyi

flu bafll›klarda somutluyor: - Yolgöstermek, E¤itmek, Denetlemek,Hata yapt›¤›nda ikna edici olmak,Güçlüklerde yard›mc› olmak...

Kadro yetifltirmeyi erteleyen,

ona zaman bulamayan, ama ertele-

mesine gerekçeler bulan yöneticinin

alandaki di¤er ifllerini de gerekti¤i

gibi yapmad›¤›n› tahmin etmek zor

de¤ildir. Ama bunun da ötesinde

kadro yetifltirmeye zaman bulama-

yan yönetici, asl›nda kadrolaflmay›

do¤ru kavramam›fl demektir. Yuka-

r›da anlatt›¤›m›z gibi, kadro yetifl-

tirmenin ilk yollar›ndan biri, kadro

aday›n›, yan›na al›p her ifli birlikte

yapmakt›r. ‹‹flfl yyaappmmaayyaa zzaammaann

vvaarrssaa,, kkaaddrroollaaflflmmaayyaa ddaa zzaammaann

vvaarrdd››rr..

–– Kadrolaflman›n aana

bafll›klar›yla ddersimizisonland›ral›m:

Teorik bilgiyle donatmak, öörr--

ggüüttsseell iiflfllleeyyiiflflii kkaavvrraattmmaakk,, yyöönneett--

mmee ssaannaatt››nn›› öö¤¤rreettmmeekk,, ggeelliiflflmmeellee--

rrii yyoorruummllaammaass››nn››,, mmeerrkkeezzii ppoolliittii--

kkaallaarr›› bbuulluunndduu¤¤uu aallaannaa uuyygguullaa--

mmaa yyeettkkiinnllii¤¤ii kkaazzaanndd››rrmmaakk,, ppoollii--

ttiikkaa üürreettiimmiinnee kkaatt››ll››mm››nn›› ssaa¤¤llaa--

mmaakk,, ggeerreekkttii¤¤ii kkaaddaarr vvee iihhttiiyyaaçç

oollaann kkoonnuullaarrddaa tteekknniikk bbiillggii vvee

bbeecceerrii kkaazzaanndd››rrmmaakk kadrolaflma-

n›n en temel bafll›klar›d›r. ‹htiyaca

göre bunlara baflka konular da ek-

lenebilir elbette.

Bunlar›n hepsini hayata geçire-

bilmek, yo¤un bir faaliyeti, yo¤un

bir program› gerektiriyor gibidir.

Ancak bu bafll›klardaki e¤itim, biri-

min varolan prati¤iyle, program›yla

bütünlefltirildi¤inde, kadro yetifltir-

menin en az›ndan bir yan› ek bir ifl

olmaktan ç›k›p, birimdeki faaliyetin

bir parças› haline dönüflecektir.

Evet sevgili arkadafllar, flöyle de

diyebiliriz sonuç olarak: Kim kadro

yetifltirmiyorsa, hareketin geliflme-

sine, mücadelenin geliflmesine en-

gel oluyordur.

Gelecek dersimize kadar flimdi-

lik hoflçakal›n.

3 3

Yozlaflmaya karfl› ç›kt›klar› için tu-

tuklanan dernek çal›flanlar›n› mahke-

melerine 19 Kas›m günü devam edildi.

Befliktafl A¤›r Ceza Mahkemesinde

görülen dava için tutuklulara destek

vermek amac›yla Halk Cephelilerde

Adliye önünde haz›r bulundular.

Önce Befliktafl otobüs duraklar›

önünde bir eylem yapan Halk Cepheli-

ler “YozlaflmayaKarfl› Mücadele Et-tikleri ‹çin Tutukla-nanlar Serbest B›ra-

k›ls›n” yazan bir pankart açt›lar.

Buradan bir aç›klama yap›ld›ktansonra Adliye önünde gidilerek pankartas›ld› ve duruflman›n sonucu beklendi.

Mahkemeye getirilen tutsaklar adli-yeye girerken; “Amerika Defol Bu Va-tan Bizim”, “Tecrit ‹nsanl›k SuçudurTecrite son” sloganlar›n› att›lar. HalkCepheliler de “Devrimci Tutsaklar

Onurumuzdur” slogan-lar›yle yozlaflma davas›tutsaklar›na karfl›l›kverdi. Mahkeme sonras›çocuklar›n› görmekiçim ringlerin yan›na gi-den ailelere polis cop vebiber gaz›yla sald›rd›.

Bir kiflinin tahliyeedildi¤i dava 1 Nisan2010 tarihine ertelendi.

Tuzla’da Bir ‹flçiDaha Öldü

TuzlaTersane-ler Böl-gesi 'ndebu lunanG e l e flGemi'deç a l › fl a nMahmutAltunöz hayat›n› kaybetti.

Tafleron bir flirkete ba¤-l›, evli ve bir çocuk babas›30 yafl›ndaki Mahmut Alt›-nöz, gemide boya yaparkenambar›n içine düfltü. A¤›ryaral› olarak hastaneye kal-d›r›lan Alt›nöz müdahalele-re hastanede öldü.

Alt›nöz, Tuzla’daki iflçikatliam›n›n 129. kurban›oldu.

“Yozlaflmaya Karfl› Mücadele Ettikleri‹çin Tutuklananlar Serbest B›rak›ls›n”

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

Page 34: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

3 4

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196 Edirne’den Kars’a kadar tam ta-m›na 4411 bbiinn adet baz istasyonu kur-du tekeller. Say›lar› her geçen günartmaktad›r.

Baz istasyonlar› günlük yaflam›-m›za, cep telefonlar›n›n yayg›n ola-rak kullan›lmaya bafllanmas›yla bir-likte girdi.

Mahallelerimiz, köylerimiz, so-kaklar›m›z, okullar, camiler, apart-manlar, iflhanlar› baz istasyonlar› iledolduruldu. Doldurulmas›yla birlik-te de milyonlarca insan baz istas-yonlar›n›n y›k›c›, öldürücü etkileriile karfl› karfl›ya kald›.

BBaazz iissttaassyyoonnllaarr›› ddee¤¤iill,,

““ÖÖllüümm iissttaassyyoonnllaarr››””

Bilim insanlar›, baz istasyonlar›-n›n insanlar›n sa¤l›¤›na ciddi zarar-lar verdi¤ini aç›kl›yorlar. Baz istas-yonlar›n›n yaratt›¤› tahribat uzunvadede ortaya ç›kmakta, kal›c› sa¤-l›k sorunlar›na neden olmaktad›r.

Baz istasyonlar›ndan yay›lanradyasyon, insan›n hücrelerini bo-zarak, kanser hastal›¤›na yol aç-maktad›r. Kuflkusuz yaratt›¤› tahri-bat bu kadarla s›n›rl› de¤ildir.

‹stasyonlardan sürekli yay›lanradyasyon vücudun dengelerinibozmakta ve bu da yine çeflitli ra-hats›zl›klara yol açmaktad›r.

Baz istasyonunun yayd›¤› rad-yasyon en çok ççooccuukkllaarr››, yyaaflflll››llaarr››,,hhaammiillee kkaadd››nnllaarr›› etkilemektedir.Çocuklarda kan kanserinin, beyintümörünün yayg›nlaflmas›na, hami-le kad›nlarda düflüklere, erken vesakat do¤umlara yol açmaktad›r.

‹nsan›n ba¤›fl›kl›k sistemini boz-maktad›r. Ba¤›fl›kl›k sistemi bozu-lan insan kal›c› hastal›klara aç›kt›r.

Yay›lan radyasyon ile kan hücre-

leri azalmakta, kalp-damar siste-

minde, mide ve karaci¤erlerde tah-

ribatlara yol açmakta, insan›n sinir

sistemini tahrip etmektedir.

Baz istasyonlar›n›n insan üzerin-

deki etkileri kendini, haf›za zay›fla-

mas›, dikkat da¤›lmas›, ö¤renme,

ay›rt etme ve zaman› alg›lamada

zorluk, vücutta uyuflma, kar›ncalan-

ma ve yorgunluk fleklinde de göste-

rebilmektedir.

K›sacas›, baz istasyonlar›n›n

sa¤l›¤›m›z üzerindeki etkileri bu ka-

dar çok ve çeflitlidir. Bu durumda

baz istasyonlar› yerine ““ööllüümm iissttaass--

yyoonnllaarr››”” demek yanl›fl olmayacak-

t›r. Yaratt›¤› tahribat› en iyi bu ta-

n›m ifade etmektedir.

Baz istasyonlar› ssiinnssii bir düfl-

mand›r, ölümdür. Tüm bu hastal›k-

lara size hiç farkettirmeden yavafl

yavafl yolaçar; farkedildi¤inde ise,

ifl iflten geçmifl olur.

Evet, tam 4411 bbiinn ööllüümm iissttaassyyoo--nnuu var flu anda. ‹stasyonlar, ço¤al-d›kça, kan›ksat›lm›fl, yolaçt›¤› za-rarlar ya örtbas edilmifl ya onlar dakan›ksanmaya bafllanm›flt›r. Ve en

az baz istasyonu kadar tehlikeli olanda budur.

DDeevvlleett vvee tteekkeelllleerr bbiirrlliikkttee yyaallaann ssööyylleemmeekktteeddiirr

Baz istasyonlar›n›n insan yafla-m› için ne kadar zararl› oldu¤u ko-nusunda, doktorlar, mühendislerciddi uyar›larda bulundular. ‹ktidar›ve halk› uyararak özellikle okul, ifl-yeri, evler, hastaneler ve insanlar›ntoplu olarak bulunduklar› yerleriniçine, yak›n›na baz istasyonu kurul-mamas› gerekti¤ini belirttiler.

Bu ç›plak gerçe¤e ra¤men devletve telefon tekelleri y›llard›r halk› al-datma yoluna gittiler. Halka yalansöyleyerek, baz istasyonlar›n› ku-rals›zca, halk›n yaflam›n› hiçe saya-rak halk›n bulundu¤u yerleflim yer-lerine kurmaya devam ettiler.

Devlet, b›rakal›m baz istasyon-lar›n›n okullara, evlere, camilere,hastanelere kurulmas›n›n yasaklan-mas›n›, tam tersine kurulan baz is-tasyonlar›n› koruyor ve bekçili¤iniyap›yor.

Devlet ve tekeller kol kola, el elevermifl halk› kand›r›yorlar. “Baz is-tasyonu zararl› de¤ildir” diyorlar,

Devlet, halk› adam yerine koy-mad›¤›, halka de¤er vermedi¤i gibiyalanlar› ile yönetmeyi bir tarz hali-ne getirmifltir.

Halk›n yaflam›n› ilgilendiren herkonuda izledikleri yöntemleri ayn›-d›r. 26 Nisan 1986’da Çernobil’denükleer santral patlam›fl ve 15 bineyak›n insan yaflam›n› yitirmiflti. Pat-laman›n ard›ndan tüm bölgeye yay›-lan radyasyon Türkiye’yi, özelliklede Karadeniz bölgesini daha çok et-kilemiflti. Bu ciddi tehlikeye karfl›-

Baz ‹stasyonlar› Halk›n Sa¤l›¤›na Sald›r›d›rTekellerin ve Devletin Halk›n Can›n› Hiçe Saymas›d›rfiehrimizde, Semtimizde, Mahallemizde Baz ‹stasyonlar›na

‹‹ZZ‹‹NN VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!

Page 35: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

l›k devlet tedbir almam›fl,üstelik imha edilmesi gere-ken radyasyonlu çaylar hal-k›n tüketmesi için piyasayasürülmüfltü. Çarp›c›d›r, dev-letin Bakan’› elinde çay bar-da¤› ile TV’lere ç›km›fl “ba-k›n, çay temizdir, ben de içi-yorum” diyerek, radyosyonlu çayla-r›n “güven!” içinde tüketilebilece¤iyalan›n› söylemiflti.

Devlet, böylesine hayati bir ko-nuda, aç›kça yalan söyleyerek, mil-yonlarca insan›n sa¤l›¤›n›, yaflam›n›hiçe saym›flt›.

Bunun hiçbir aç›klamas› ola-maz!

Aradan çok fazla zaman geçme-den çaylar›n radyasyonlu oldu¤u or-taya ç›km›fl ve üç-befl y›l içinde Ka-radeniz bölgesinde kanserden ölüm-ler ço¤alm›flt›.

O gün TV ekranlar›ndan yalansöyleyen devlet, ““ööllüümm iissttaassyyoonnllaa--rr››”” konusunda da yalan söylemek-tedir. Bu kkuuflfl ggrriibbiinnddee, ddoommuuzz ggrrii--bbiinnddee de böyledir. Hayati her konu-da yalanlar karfl›m›za ç›kmaktad›r.

Devletin yalanlar› ile tekellerinyalanlar› birleflmifl, h›zla ço¤alt›lan“ölüm istasyonlar›” ile halk›n sa¤l›-¤› ciddi bir biçimde tehdit alt›na gir-mifltir.

Sonuçta tekellerin baz istasyonukurduklar› yerlerin bir ço¤unun sa-hibi halkt›r.

Tekeller, halk› aldatarak, bencilve geri yanlar›na hitap ederek, “üüçç--bbeeflfl kkuurruuflfl”” verip, evleri, iflyerleri-ni, camileri, sokaklar› baz istasyonuile donatm›fllard›r. Halk, evini, iflye-rini tekellere kiralamamal›d›r. Ken-dini öldürmeye, çocuklar›n› öldür-meye ORTAK olmamal›d›r.

Tekeller, özellikle son zamanlar-da halk›n hakl› ve meflru tepkilerikarfl›s›nda, baz istasyonlar›n› halk-tan gizlemek için baz istasyonlar›nafarkl› flekiller verme yöntemine bafl-vurmaktad›rlar. Örne¤in ‹stanbulGaziosmanpafla Karl›tepe mahalle-sinde bir çat›ya kurulan baz istasyo-nuna “su deposu” görünümü veril-miflti. Kimi yerlerde de eelleekkttrriikk

ttrraaffoossuu,, bbaaccaa,, kklliimmaa gibi akla gele-bilecek her yönteme baflvurarak, is-tasyonlar› gizlemeye çal›fl›yorlar.

Halk, tekellerin ve devletin bazistasyonlar›n›n zararl› olmad›¤›aç›klamalar›na inanmam›flt›r.

Baz istasyonlar›n›n halka zararvermesine karfl› bugünkü teknolojiiçinde çareler bulmak mümkündür.Baz istasyonlar›n› güçlendirerekyerleflim yerlerinin d›fl›na yerlefltir-mekten, yayd›¤› radyasyona karfl›önlem almaya kadar yap›labilecekbir çok fley vard›r; bilim insanlar›bu konuda ortaya çözümler de koy-maktad›rlar; ancak bütün bu önlem-ler, tekeller için ek maliyet getirece-¤i için tekeller bu basit önlemleri al-mamaktad›rlar. “Kârdan zarar et-mek” yerine, halk›n sa¤l›¤›na zararvermektedirler.

Baz istasyonu halk›n sa¤l›¤›n›,halk›n can güvenli¤ini tehdit etti¤iiçin karfl› ç›k›yoruz. Baz istasyonla-r›na karfl› ç›kmak, teknolojiye karfl›ç›kmak de¤ildir.

Baz istasyonlar› halk›n yaflam›n›sürdürdü¤ü yerlerin en az 6-7 kmd›fl›na kurulmal›d›r. ‹stasyonlar›nyak›nlar›nda okullar, hastaneler, iflyerleri olmamal›d›r. Baz istasyonla-r›n›n kuruldu¤u yerlere uyar› iflaret-leri konulmal›, halk uyar›lmal›d›r.Baz istasyonuna yayd›¤› radyasyonnedeniyle hiçbir canl› yaklaflt›r›lma-mal›d›r.

Ancak bugüne kadarbunlar›n hiçbiri yerine geti-rilmemifltir. B›rakal›m flehird›fl›na kurulmas›n›, okulla-ra, hastanelere bile konmufl-tur. Baz istasyonlar› tekelle-rin para için insan sa¤l›¤›n›nas›l hiçe sayd›¤›n›n en çar-

p›c› örne¤idir.

BBaazz iissttaassyyoonnllaarr››nn››nnkkaalldd››rr››llmmaass›› iiççiinn mmüüccaaddeelleeeettmmeekk hhaakkll›› vvee mmeeflflrruudduurr

Bugün onbinlerce baz istasyonu-

nun yay›ld›¤› alanlarda halk›n sa¤l›-

¤›, yüzbinlerce çocu¤un yaflam› teh-

dit alt›ndad›r. “Ölüm istasyonlar›”

her saat zehir saçmaktad›r. Bunlar›n

bir saat fazla kalmalar› halka zarar-

d›r.

Böyle bir durumda ne yap›lacak-

t›r?

Zararlar› tart›flmas›zd›r. Baz is-

tasyonlar›n›n sokaklar›m›zda, ma-

hallelerimizde kalmas› kabul edile-

mez. Kald›r›lmas›n› istemek, sa¤l›-

¤›m›z›, can güvenli¤imizi savun-

makt›r.

En önemlisi bu sorun yar›na b›-

rak›lacak bir sorun de¤ildir.

Tek bir seçene¤imiz vard›r; baz

istasyonlar›n›n saçt›¤› zehiri dur-

durmal›y›z. Bunun yolu, baz istas-

yonlar›n›n sokaklardan, evlerden,

camilerden, iflhanlar›ndan sökülme-

sinden, temizlenmesinden geçmek-

tedir.

Baz istasyonlar›na karfl› ç›kmak,

sökülmesini istemek, kendileri kal-

d›rm›yorsa halk›n iradesiyle kald›r-

mak hakl› ve meflrudur.

Sa¤l›¤›m›z, can güvenli¤imiz,

çocuklarm›z için bunu yapmak zo-

runday›z. Yoksa baz istasyonunu

evlerimizin içine tafl›yan tekeller,

onlar› ömür boyu oralarda tutmay›

sürdüreceklerdir.

Tekellerin halk› düflünmedikleri,

düflünmeyecekleri ise bilinmeyen

bir fley de¤ildir. Geriye sadece hal-

k›n böylesi hayati bir konuda ad›m

atmas› ve “ölüm istasyonlar›”na dur

demesi kal›yor.

3 5

Yürüyüş29 Kasım

2009

Sayı: 196

TTaamm 4411 bbiinn ööllüümmiissttaassyyoonnuu vvaarr flfluu aannddaa..‹‹ssttaassyyoonnllaarr,, ççoo¤¤aalldd››kkççaa,,kkaann››kkssaatt››llmm››flfl,, yyoollaaççtt››¤¤››

zzaarraarrllaarr yyaa öörrttbbaass eeddiillmmiiflflyyaa oonnllaarr ddaa kkaann››kkssaannmmaayyaabbaaflflllaannmm››flfltt››rr.. VVee eenn aazz bbaazziissttaassyyoonnuu kkaaddaarr tteehhlliikkeellii

oollaann ddaa bbuudduurr..

Page 36: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

3 6

Halk›n sa¤l›¤›n› hiç düflünme-den, sokaklara, mahalle içlerineölüm istasyonlar›n› kurmaya devamediyorlar. En önemlisi bu gidifle durdiyecek hiçbir devlet kurumu yok-tur.

Tersine, polis, tekeller baz istas-yonu kurarken halka karfl› “güven-lik” al›yor. Ki halk “sessiz” kals›nve ölüm istasyonlar›n› kabul etsinistiyorlar.

AKP ise halk›n sa¤l›¤›n› düflün-mek yerine, kurulan baz istasyonla-r›ndan para almak peflindedir. Geri-ye tteekk sseeççeenneekk kal›yor. Soruna halkolarak el koymak ve mahalleleri-

mizde ölüm istasyonlar›na izin ver-memek.

Tek seçene¤imiz, mahallelerimi-zi hhaallkk››nn bbaarriikkaatt››yyllaa korumakt›r.

Düzenin kurumlar›ndan, AKPiktidar›ndan baz istasyonlar›n› ka-patmalar›n› beklemek bofla kürekçekmek olacakt›r.

Bugüne kadar, bir çok flehirde,mahallede halk baz istasyonlar›nakarfl› ç›kt›. Hatay-Serinyol’da, Bur-sa Arabayata¤›’nda, ‹stanbul Gazimahallesinde, Adana Narl›ca ma-hallesinde, Zonguldak Karaelmasmahallesinde, ‹zmir Emrez mahal-

lesinde, AntakyaHarbiye’de, ‹s-tanbul Sar›ga-zi’de ve daha on-larca yerde halkbaz istasyonlar›-na karfl› ç›kt›,

izin vermedi.

Bu mücadele hakl› ve meflrudur.Halk can güvenli¤i için, çocuklar›-n›n, bebeklerinin yaflayabilmesi içinööllüümm iissttaassyyoonnllaarr››nn›› ffiizziikkeenn de et-kisiz hale getirme hakk›na sahiptir.

Hat›rlanacakt›r; ‹stanbul-Sar›ga-zi’de halk 7 Temmuz 2009’da 33 bbaazziissttaassyyoonnuunnuu y›karak, istasyonlar›nhalk› öldürmesine daha fazla izinvermemiflti. Sar›gazi’de 3 ayr› nok-taya kurulmufl olan baz istasyonlar›,halk›n istememesine ra¤men kulla-n›lmaya devam etmiflti ve bu nokta-da geriye tek bir seçenek kal›yordu.3 baz istasyonunu halk kendisi y›-kacakt›. Sar›gazi halk› da böyleyapt›. Bin kiflinin yürüdü¤ü eylem-de, halk, baz istasyonlar›n› y›karak,kullan›lmaz hale getirdi. Geçen haf-ta da Elaz›¤ halk›, polis eflli¤indebaz istasyonu dikmek isteyenlerinkarfl›s›na ç›kt›. Bu mücadele böylegeliflmek zorunda.

- MMahallelerine ““Ölüm ‹‹stasyonu”kurulmas›na

karfl› ddirenen hhalk, 44 ssaat ppolisle ççat›flt›!

- HHalk CCepheliler, hhalkla bbirlikte bbu ddireniflin

içindeydiler

- DDirenifli kk›rmak iiçin ppolis hher yola bbaflvurdu.

Hatta DDTP ve ‹‹HD’ lileri aarabulucu oolarak

devreye ssoktu.

- FFevzi ÇÇakmak hhalk› ppolisin ““Baz iistasyonu

iyi bbir fleydir” yyalanlar›na, ““iyi iise kkendi eevine

kur” ddiye ccevap vverdi.

Elaz›¤ Fevzi Çakmak Mahallesi’nde 23 Kas›m günü

Elaz›¤ Emniyet Müdürlü¤ü polisleriyle beraber gelen

bir flirket mahallenin ortas›na baz istasyonu kurmak is-

tedi. Baz istasyonu kuruldu¤unu ö¤renen halk› uzak

tutmak için polis mahalleyi abluka alt›na ald›. Polisler-

le tart›flan mahalleli ve esnaflar ‘’Baz istasyonunu ma-hallemizde istemiyoruz’’ diyerek tepkilerini gösterdiler.

‘’Baz istasyonu kötü bir fley de¤il, iyi bir fley zara-r› yok kimseye’’ diyerek toplanan halk›n öfkesini bas-t›rmaya çal›flan emniyet müdürüne mahalle halk›;‘’Mademki iyi bir fley o zaman kendi evinin önünekur’’ diyerek öfkesini gösterdi. Uzun süren tart›flmalarsonucunda mahalle gençleri tafllarla mahalle aralar›ndapolislerle çat›flmaya bafllad›. Yüzlerce gaz bombas›kullanan Elaz›¤ polisi tazikli su s›karak kitleyi da¤›t-maya çal›flt›. Mahalle halk› direnifliyle polis araçlar›n›geri püskürttü ve polis ve flirket çal›flanlar› baz istasyo-nunu kuramadan mahalleyi terketmek zorunda kald›.

24 Kas›m günü de mahalleye gelen polis ve flirketçal›flanlar› yine mahalleden kovuldular. Yollar› trafi¤ekesen polisler toplanan halk›n önüne barikat kurarakçevrede genifl güvenlik önlemi ald›. Mahalle halk›n›ntepkisi üzerine Polis cop ve gaz bombalar›yla sald›rd›.Sald›r›ya mahalle halk› ve Cepheliler çöp konteyn›rlar›ile barikat kurup taflla karfl›l›k verdiler. Mahalleliyi da-¤›tmak için tazyikli su kullanan polis yine baflar›l› ola-mad›. 4 saat süren çat›flman›n ard›ndan polis geri çekil-mek zorunda kald›. Kitlede sloganlar atarak alk›fllarlaYunus Emre Bulvar›na indi. Bu esnada kitle say›s› yak-lafl›k 600 kifli oldu. Burada Halk Cephesi çal›flan› Düz-gün Karal aç›klama yaparak; Mahallemizde baz istas-yonu istemiyoruz. Baz istasyonu insanlar›n›n sa¤l›¤›n›kötü etkiliyor ast›m kanser vb. gibi hastal›klar üreti-yor’’dedi.

Çözümü HHalk BBulur!

Elaz›¤: Halk “Ölüm ‹stasyonu”na izin vermedi...

Yürüyüş29 Kasım2009

Sayı: 196

Page 37: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Bunlar pespaye yöntemlerdir.

Dernek bas›p bidonla benzin dö-küp yakmaya çal›flmak nedir? Tüp-gaz’› aç›k b›rak›p ç›kmak nedir?Maskeli, sopal› bask›nlar düzenle-mek nedir?

Geceyar›lar› gelip saatlerce der-ne¤i tafl ya¤muru alt›nda tutmak,kap›s›n› cam›n› k›rmak, silah gös-termek nedir?

Bu, ddevrimcilik dde¤il,yurtseverlik dde¤il,ÇETEC‹L‹KT‹R

Siz baflka bir fley bil-mezsiniz. Siz ideolojikmücadele nedir bilmezsi-niz. Yürüyüfl sayfalar›ndayaz›lan devrimci düflünce-leri, dernekleri yakarakyok edebilir misiniz?

Devrimci elefltiriyi,derneklere benzin döke-rek, maskeli, sopal›, silahl›sald›r›lar düzenleyerek

susturabileceklerini sananlar, aciz-dir. ‹deolojik anlamda güçsüzdürlerve güçsüzlüklerinin fark›ndad›rlar.

Kürt milliyetçi hareketin tarihiniherkes biliyor. Bizim tarihimizi deherkes biliyor.

Kürt milliyetçi hareketin tarihi,yurtseverlerin, devrimcilerin kan›y-la doludur.

Sald›rmad›klar› tek bir hareketyoktur.

Faydac› hesaplar› nedeniyle za-man zaman özelefltiri verdikleri ol-mufltur; ama as›l düflünceleri, öylede¤ildir. Öyle olmad›¤›n›n kan›t›,hala sol içi fliddeti en yayg›n biçi-miyle sürdüren siyasi hareket olma-lar›ndan bellidir.

As›l düflüncelerini AbdullahÖcalan özetlemifltir; sol içi fliddetsöz konusu oldu¤unda flöyle demifl-tir Öcalan: ““SSiizz ssoonnuuccaa bbaakk››nn””..

Evet, sonuçta KUK’cular›, (Kür-distan Ulusal Kurtuluflcular›’n›) yo-ketmifl, Kawa’dan Tekoflin’e kadarbir çok Kürt milliyetçisi siyasi hare-keti etkisizlefltirmifllerdir.

Ama flunu söyleyelim.

Bu kez, kimse “siz sonuca ba-k›n” diyemeyecek.

Çünkü, devrimci hareketi, yo-ketmeye, sindirmeye,

Kürt milliyetçi hareketinin gücüyetmez. Emperyalizmin, oligarflininsahip olduklar› devasa askeri güçle-re ra¤men, bu güçleri devrimci ha-reketi yoketmeye yetmemifltir.

Evet, dernekleri bas›p yak›p y›-kabilirler. Evet, yoldafllar›m›za kur-flun da s›kabilirler. Ama o “sonucu”hiçbir zaman alamayacaklard›r.

Yürüyüfl ç›kmaya ve düzene dö-nüflün elefltirisini yapmaya devamedecektir.

Kürt milliyetçi hareketini tekraruyar›yoruz.

Bize att›¤›n›z her tafl, s›kt›¤›n›zher kurflun, sizi teflhir edecektir.

Derneklerimize döktü¤ünüz herbidon benzin, sizi teflhir edecektir.

Bunlar› b›kmadan, usanmadantüm halka, ayd›nlara, sola anlataca-¤›z.

Sol içi fliddetin karfl›s›nda silah›-m›z teflhirdir. Bu silah› sonuna ka-dar kullanaca¤›z.

SALDIRILARIDURDURUN!

DEVR‹MC‹ HHAREKETÜZER‹NE BBEYHUDEHESAPLARYAPMAYIN!

Kürt mmilliyetçi hhareketbu kkez dde EEyüp HHaklarDerne¤i’ne ssald›rd›.

Gecenin kkaranl›¤›ndanyararlan›p ssald›rd›lar.

Bir de¤il, iiki dde¤il, ddörtsaat bboyunca ssald›rd›lar.

Bunun aad› ççeteciliktir.Biz bbuna bbaflka bbir adbulam›yoruz. AAncakyapt›¤›n› mmeflru ggörme-yen ççeteler gecenin bbiryar›s›nda ddevrimci bbirkuruma ssald›rabilir.

37

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

DDeevvaamm EEddiinn!! SSaalldd››rr››nn!! YYaakk››nn!! YY››kk››nn!!Her yapt›¤›n›z sizi vuracak.. Her yapt›¤›n›z sizi teflhir edecek.

Kürt mmililyetçi hhareket AAlibeyköy’de dde ssald›rd›

Devrimcilere ssald›rmak ççeteciliktir!

Page 38: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Gece ssaat 001.30,

‹lk ssald›r›:

Sald›r› esnas›nda Eyüp HaklarDerne¤i’nde bulunan dernek çal›-flanlar›ndan Murat Buldu anlat›yor:

"25 Kas›m gecesi saat bir buçukfalan civar›yd›. Biz dernekte 3 arka-dafl duruyorduk. Aykut, Özgür veben. Burada yemek pifliriyorduk.Sofray› kurduk oturduk. Tam yeme-¤e bafllayacakt›k ki, d›flar›dan seslergelmeye bafllad›. Sonra tafllar ya¤-maya bafllad›. Kap›n›n önüne ç›kt›-¤›m›zda zaten camlara falan tafl at›-l›yordu. Yüzleri belli olmuyordu.Çok sis vard›. Uzaktan at›yorlard›,çok yak›nlaflmad›lar. 15- 20 kifli ki-fli kadarlard›. Üç ayr› sokaktan gel-diler. 5 kifli orada, 5 kifli orada, 5 ki-fli orada. ‹lk sald›r› tafll› sald›r›yd›.Ne oluyor diye ç›kt›k. Onlar kaçt›.Çok geçmeden di¤er iki sokaktangelip tafllamaya bafllad›lar bizi. Birkaç tane tafl baca¤›ma geldi. Ondansonra da¤›ld›lar. Biz içeriye girdik.Bu sefer bir ses daha geldi. Cama vedernek kap›s›na tu¤la att›lar. Yined›flar› ç›kt›k. Bu sefer tek bir yön-den sald›r›yorlard›. Afla¤› sokaktansald›rd›lar. Toplan›yorlard›, sis deoldu¤u için arabalar›n köflelerindentafl at›yorlard›. Kimseden bir sesç›km›yordu, sadece tafl at›yorlard›.Bir kifliyi dernekte b›rak›p iki kiflionlar›n peflinden kofltuk. Üslerineyürüyünce yine da¤›ld›lar. Biz yineburaya, derne¤e geldik. Bir süredurduktan sonra sald›r› tekrar baflla-d›. Bu sefer mermer parçalar› ve tafl

att›lar. Derne¤in cam›na falan.

Tekrar d›flar› ç›k›p bakt›k; Der-ne¤in kap›s›n›n alt›na YYüürrüüyyüüflflddeerrggiissiinniinn üüçç ssaayyffaass››yyllaa bbiirrlliikktteebbiirr kkaa¤¤››tt bb››rraakkmm››flflllaarrdd››..

Ka¤›tta flöyle yaz›yordu; ““DDuuaaeeddiinn ssiizzii ööllddüürrmmeeddii¤¤iimmiizzee”” PKKimzal› ““BBiijjii SSeerrookk AAppoo”” yaz›yor.Bir de ““YYüürrüüyyüüflfl ddeerrggiissii öözzüürr ddiillee--mmeellii”” yazan ka¤›t b›rakt›lar. Biztekrar d›flar›ya ç›kt›k, bu sefer üçyönden bizi tafllamaya bafllad›lar.Üç sokaktan tafllad›lar. Ellerindekalas ve sopalar vard›.

Devrimcilere ssald›r›ya

ancak ppolisler sevinir

Etrafta kimse yoktu. Bir tek po-lis vard›. Polisler lambalar›n› yak-m›fllard›, yavafl yavafl geçiyorlard›.Bizi kimin tafllad›¤›n› gördüler. Ya-n›m›za geldiler, sirenlerini yakm›fl-lard›. Döndü biraz, ondan sonra tek-rar söndürdü sirenlerini. Resmi birtane ekip. Geldi, gördü bizim tafl-land›¤›m›z›. BBiizzee bbaakk››pp ggüüllddüü..Tekrar yavafl yavafl geçti. Ayr›ca on-lar› da tafl atanlar› da görüyordu.Plakas›n› alamad›k ama Eyüp böl-gesindendi.

Polis geçip gitti. Biz tekrar üstle-rine gittik. Bir kifliyi derne¤e b›rak-m›flt›k. Üstlerine gidince bizi dahakalabal›k zannettiler. Tekrar da¤›l-d›lar.

Saat 4’ü çeyrek geçe en son sal-d›r› oldu. Tekrar üç befl tane tu¤laatt›lar derne¤in kap›s›n›n önüne.

D›flar› ç›kt›¤›m›zda yine bir ka¤›tb›rakm›fllard› kap› alt›na.

““OOyyuunnuu bbee¤¤eennmmeeddiinniizz mmii?? BBoo--flfluunnaa bbeekklleemmeeyyiinn ggeelleeccee¤¤iizz.. AAppoo’’ccuuggeennççlliikk.. BBiijjii sseerrookk AAppoo”” yaz›yordu.

D›flar› ç›kt›¤›m›zda derne¤imi-zin kap›s›n›n karfl›s›ndaki duvardaPKK yaz›yordu. Derne¤imizin ca-m›nda da DTP ve üstünde PKK ya-z›yordu. Yan taraf›m›zda inflaat var.Oraya girdiler, üç kifliyle oraya yö-neldik. ÜÜzzeerriimmiizzee ssiillaahh ddoo¤¤rruullttttuu--llaarr.. Biz geri çekildik. En öndekininelindeydi silah. SSuurraatt››nnddaa mmaasskkee,,eelliinnddee ssiillaahh vvaarrdd››.. Ifl›k vuruyorduona. Tekrar tu¤la atmaya bafllad›lar,bu sefer kafam›z› hedef alarak at-maya bafllad›lar. Ondan sonra arka-dafl›m›z onlar›n yan›na gitti, ikincikata ç›kt›. Onlarda birinci kattankaçt›, karfl›laflmad›lar. Arkadafl›m›zbirinci katta olsa ellerinde silah var-d›, daha da kötü olabilirdi sonuç.fians eseri karfl›laflmad›lar. Ondansonra sald›r› olmad› daha. Biz yinebekledik ama daha sonra gelmedi-ler."

Dernek ççal›flanlar›ndanÖzgür Balk›r anlat›yor

" Ben patates pifliriyordum, tafl-lar›n tak›r tukur etmesiyle biz biranda d›flar› kofltuk. Bir kap›n›n önü-ne, bir üste tafl at›ld›. Yola ç›kt›¤›-m›zda sa¤dan soldan tafl geliyordu.‹ki üç kiflinin kofltu¤unu gördük, pe-fline kofltuk. Bu kez di¤erleri tafl at-t›lar. Yana dönüyoruz, öbür taraftan.Tam olarak biz de çözemedik. Su-ratlar›n› da tam göremedei¤imiziçin suratlar› siyaht› maskemiydi ar-t›k neydi bilmiyorum. Ben inflaatagirdim, ikinci kata ç›kt›m. Murat’›nba¤›rmas›n› duydum “Abi kaç›yor-lar” diye. O anda ben afla¤› geri in-dim ama gittiler. Ondan sonra Mu-rat da bu yana geçti, yan taraftakikomflular›n oraya. Orada birilerininoldu¤u ve tafl att›¤›n› söyledi. Bende tabiki oraya geliyordum, “Abielinde bir fley var gitme” dedi....“Siyah bir fley var” dedi. Ellerinde-kini iki arkadafl›m›z gördü ben gör-medim. Ondan sonra onlar oradan

38

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Page 39: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

kaçt›. Sonra sessiz olunca yeni-den geldik. Patatesimizi yiyelimderken bir ses daha geldi. Tamkap›ya ç›kaca¤›m›zda kap›n›nalt›na bir ka¤›t atm›fllard›. Bizyine d›flar› ç›kt›k sa¤a sola bak-t›k. Karfl›daki kamyonun içinebakt›k, alt›na bakt›k bir fley gö-remedik. En son park taraf›nado¤ru kofltuklar›n› görünce oyana kofltuk. Sonra geri döndük,bekledik. En son geldiklerindecamla duvara yaz› yazd›lar. Bi-rinde PKK, birinde yine PKK,alt›nda DTP yaz›yordu. Onlar›görünce yine sa¤›- solu aramayabafllad›k, kimseyi bulamay›ncayine döndük. En son yine tu¤laat›ld›. Ondan sonra yeniden d›-flar› ç›kt›k. Biz bir d›flar› ç›k›yor-duk, adamlar kay›pt›. Sa¤a solayine kofltuk. En son arkadafl›m›-z›n önüne bir tu¤la geldi. Geriad›m att›lar. Bu kez oralara bak-t›k kimse yok. Yine biz bekle-dik. Hiçbir fley söylemediler.At›p kaç›yorlard›."

"Ben Murat, gece 4’teki enson sald›r›da d›flar› ç›kt›¤›m›z-da, d›flar›da bir ka¤›t vard›. Tek-rar b›rakm›fllard›; “ooyyuunnuu bbee--¤¤eennmmeeddiinniizz mmii?? BBooflfluunnaa bbeekkllee--mmeeyyiinn.. GGeelleeccee¤¤iizz.. AAppooccuu ggeennçç--lliikk.. BBiijjii SSeerrookk AAppoo”” yaz›yordu.Biz onlar›n üstüne yürüdü¤ü-müzde, yerde boya dökülmüfltü.Boya ve f›rçay› al›p kaçm›flt›.Gördük yani f›rçayla. Boya ka-b›n› yere döktü zaten. Camda daüste PKK, alta da DTP yazm›fl-t›. Telaflla dökerek kaçt›. Ondansonra silah çektiler, sonra dakaçt›lar."

Gecenin bir yar›s› hiç kimse-nin kap›ya bacaya ç›kmamas›,hiç kimsenin bir fley gördü¤ünedair birfley söylememesi ya dasormamas› tedirginli¤i gösteri-yor bence. Yoksa böyle bir fleynormal flartlar alt›nda hiç de do-¤al görünmüyor bence. Bu kezslogan vb. atmam›fl olmalar›,polisin bu denli iflin yak›n›ndabulunmas› neredeyse olay›n or-tas›ndan geçip gitmesi bir baflkadikkat çekici yand›.

39

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

NATO ÜÜyeli¤i KKarfl›l›¤›nda

CIA’ya ‹‹flkencehane ABD dünya halklar›na karfl› açt›¤› savafl›, iflkence, gizli hapishaneler, Gu-

antanamo gibi toplama kamplar› ile sürdürmektedir. Özellikle 2000’li y›llar-dan sonra, dünyan›n bir çok bölgesinde anti-Amerikanc›lar› kaç›rarak, gizlihapishanelerde iflkenceli sorgulardan geçirmifltir.

Çeflitli ülkelere yay›lm›fl bu “gizli” hapishaneler esas olarak bilinmesinera¤men, buralar›n varl›¤› resmi olarak kabul edilmemifltir. Ancak buralar ifl-birlikçi iktidarlarla yap›lan anlaflmalar çerçevesinde kullan›lm›flt›r.

Bu gizli iflkence merkezlerinden birisi de, geçti¤imiz hafta Litvanya’n›nbaflkenti Vilnius’ta ortaya ç›kt›.

BBiinniicciilliikk AAkkaaddeemmiissiinnddee CCIIAA ‹‹flflkkeenncceehhaanneessii......

Litvanya’n›n baflkenti Vilnius’ta ortaya ç›kan iflkencehane daha önce Bini-cilik Akademisi olarak kullan›lmaktayd›.

‹flbirlikçi iktidar, bu yeri CIA’n›n kullan›m›na açarak, bir iflkencehaneyedönüfltürülmesinde iflbirli¤i yapm›flt›r.

Böylece CIA’n›n onlarca gizli iflkence merkezi ve iflkencehanelerinden bi-ri daha belgelenmifl oldu. 2004 y›l›nda paravan bir flirket arac›l›¤›yla kurulanhapishanede ayn› anda 8 tutsak iflkenceli sorgudan geçirilebiliyormufl!..

Litvanya’da gizli bir iflkence merkezi kurulmas›n›n ABD Baflkan› Geor-ge W. Bush’un 2002 y›l›ndaki ziyaretinde Litvanya’n›n NATO üyeli¤ine des-tek sözü vermesinin karfl›l›¤› oldu¤u belirtiliyor. Litvanya, di¤er 6 eski sosya-list ülke ile birlikte 2004 y›l›nda NATO’ya üye olmufltu.

Ülkemizin Kore’ye asker karfl›l›¤› NATO’ya üye olmas› gibi , Litvanya dagizli iflkence merkezi karfl›l›¤› NATO üyeli¤i! Emperyalistler ve iflbirlikçi ik-tidarlar aras›ndaki iflbirli¤i ayn› temelde sürüyor...

Oligarfli, FBI’dan ne ald›, ne veriyor? ABD Federal Soruflturma Bürosu (FBI) Baflkan› Robert Mueller, geçen

hafta Ankara’dayd›. Kuflkusuz “hay›r” için gelmedi¤i ortadayd›. Ya da ülke-mize bir turistik gezi yapmak için de gelmemiflti.

Mueller, Ankara’da Baflbakan Yard›mc›s› Cemil Çiçek, Adalet Bakan› Sa-dullah Ergin ve Emniyet Genel Müdürü ile görüfltü. Bilinen, görünürdeki gö-rüflmeleri aras›nda bunlar vard›.

Baflbakan Yard›mc›s› Cemil Çiçek, FBI Baflkan› Mueller'den devrimci ha-rekete, Kürt milliyetçi harekete ve halka karfl› sürdürdükleri karfl›-devrimcisavaflta yard›m istedi.

Görüflmelerdeki konular›n bafl›nda Türkiye oligarflisinin “suçlular›n iade-si” ad›na, “aranan” devrimcilerin, ilericilerin, yurtseverlerin devrimci hareke-tin ve kürt milliyetçi hareketin önderleri, kadrolar›n›n yurtd›fl›nda da tutsakal›n›p iade edilmesi konusu geliyor. Çiçek, “arananlar›n” hem Irak’ta hem deAvrupa’da tutsak edilerek, Türkiye’ye verilmesi iste¤ini tekrarlad›.

Çiçek, Türkiye oligarflisinin beklentilerini, “Neticede biz suçlular›n iade-sini istiyoruz. Ama bu mekanizma çal›flm›yor. Özellikle terör suçlular›n›n ia-desinde tüm dünyada bu mekanizma çal›flm›yor” diyerek özetledi.

Yine, Türkiye oligarflisinin karfl›-devrimci savafllar› için kurduklar› müs-teflarl›k ve yeni sald›r› politikalar› konusunda da, emperyalist katilden taktikald›lar.

Page 40: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

25 Kas›m grevi AKP iktidar›n›n tehditlerine, ideolo-jik sald›r›lar›na ra¤men gerçeklefltirildi. ‹ktidar›n tümbakanlar› grev konusunda adeta seferber olmufltu. Teh-ditlerini grev boyunca sürdürdüler.

Halk›, kamu emekçilerini, iflçileri açl›¤a mahkumeden, di¤er yanda temel hak ve özgürlüklere sald›rarakülkeyi idare etmeye çal›flan AKP iktidar›, hakk›n› ara-yan kamu emekçilerine karfl› düflmanca yüzünü bir kezdaha göstermifl oldu.

Kamu emekçilerini ve tüm emekçileri, IMF ve Dün-ya Bankas›’n›n politikalar› ile kuflatan AKP iktidar›, iz-ledi¤i politikalarla, Kamu-Sen gibi bir kuruluflu bilegrev yapt›racak bir noktaya getirmifltir. Ve iflte bu nok-tadan itibaren de AKP, emek düflman› ideolojisi ve poli-tikas›yla sald›r›ya bafllad›.

BBaaflflbbaakkaann EErrddoo¤¤aann,, kamu emekçilerinin uyar› gre-vi ile ilgili olarak, “Yasal olmayan bir hak olamaz. Ya-p›lacak ifl yasal bir ifl de¤ildir. O zaman da tabi nneettiiccee--ssiinnee kkaattllaann››rrllaarr..”” sözleriyle gözda¤› veriyordu. Ancakbu tehdit etkili olmad›.

Baflbakan’›n tehdidinden sonra Sa¤l›k Bakanl›¤› dabir aç›klama yay›nlayarak grevin “insan haklar›na ayk›-r›” oldu¤unu savundu.

AKP yönetiminden HHüüsseeyyiinn ÇÇeelliikk; “Buras› muzcumhuriyeti de¤il”, “Vatandafl›n günlük yaflam›n› en-gelleme hakk› yok” diyerek, kamu emekçilerine sald›r-maktayd›.

Ulaflt›rma Bakan› BBiinnaallii YY››lldd››rr››mm ise “Böyle bir ey-lem kabul edilemez” aç›klamas›yla sald›r›ya kat›ld›.

Emperyalizmin ve iflbirlikçi AKP iktidar›n›n politi-kalar›na karfl› D‹RENMEK’ten baflka seçenek yoktur.Zira AKP iktidar› kamu emekçileri ile adeta y›llard›ralay etmektedir.

Uzay›p giden görüflme maratonlar›, alay eder gibiverilen buçuklu “ücret art›fl”lar›, grev ve toplu sözleflmehakk›n›, “bir baflka bahara” erteleyen kaba oyunlar› ilekamu emekçilerini y›llard›r oyalamaktad›rlar.

O nedenle, bekleyecek, masada çözüm aranacak za-man de¤ildi. Nitekim, 25 Kas›m’daki grevde görülenyanlardan biri de kamu emekçilerinin mücadele konu-sundaki kararl›l›klar›, coflkular›d›r ve haklar› için müca-dele etme dinamiklerinin güçlülü¤üdür.

‹flte AKP iktidar›n›n, baflbakan ve bakanlarla birliktegreve karfl› tehditlerinin nedeni, kamu emekçilerininhaklar›n› aramak için mücadele ediyor olmalar› ve hak-lar› için talepte bulunmalar›d›r.

Kuflkusuz eylemin yasal olup-olmamas›ndan çok,meflru ve hakl› olmas› önemliydi. Nitekim, yasall›ktançok kamu emekçilerinin talepleri böyle bir eylemi zo-runlu k›ld›.

AKP iktidar› uyar› grevini engelleyemeyince grevekarfl› sald›r›lar›n› grev boyunca sürdürmeye çal›flt›. An-cak bunda da baflar›l› olamad›.

Eylem sonras› yine sald›rd›; bu eylemde iyi niyetgörmedi¤ini aç›klad› HHüüsseeyyiinn ÇÇeelliikk. Oysa iflçilerin ni-yeti çok aç›k ve temizdi. ‹yi niyeti olmayan, iktidardanbaflkas› de¤ildi. Mücadele AKP’nin emekçi düflman›yüzünü herkese göstermifltir.

Devrimci MemurHareketi

Tehditlerle EEngelleyemedilerCoplarla SSald›ramad›lar

‹deolojik OOlarak SSald›r›yorlar

Tersane’de Açl›k Grevi‹stanbul Tuzla’daki tersanelerden Torgem Tersane-

sinde çal›flan 23 iflçi, 4 ayd›r maafllar›n›n verilmemesinedeniyle geçen hafta 23 Kas›m günü açl›k grevine bafl-lad›lar.

“Ekonomik kriz” gerekçesiyle 4 ayd›r maafllar› ve-rilmeyen iflçiler, tersane önünde eylemlerini sürdürür-ken, ödemelerin bir an önce yap›lmas› için patronlarave kaymakaml›¤a görüflme ça¤r›s› yapt›lar.

EMEKL‹LER HAKLARINI ‹STED‹Emekli-Sen ‹zmir 3 No’lu fiube taraf›ndan 24 Kas›m

Sal› günü emeklilere dayat›lan sefalet ücretlerine karfl› bireylem yap›ld›. Konak Pier önünde toplanan Emekli-Senliler Eski Sümerbank önüne yürüyerek yapt›klar›eylemde AKP hükümetinin ücret politikalar›n› protestoettiler. Eylemde, açl›k s›n›r›n›n 850.00 lira oldu¤u birülkede en yüksek emekli maafl›n›n 650.00 lira oldu¤u ifadeedilerek, emeklilerin açl›k s›n›r›n›n da alt›nda bir yaflamamahkum edildi¤i vurguland›.

Haklar›m›z ‹çin Emekli De¤iliz14 Kas›m'da 4 kifliyle bafllayan ve 4 gün devam

eden D‹SK / Emekli – Sen'in dönüflümlü açl›k grevi

18 Kas›m sabah›, sona erdi. TAYAD'l› Aileler, açl›k

grevinin ikinci günü direnenleri ziyaret etti.

Emekli–Sen Yönetici ve üyeleri, 18 Kas›m günü

sabah Emekli–Sen Genel merkezi'nin önünde kortej

oluflturdu. "Emekliler ‹nsanca Yaflamak ‹stiyoruz"

pankart› ve taleplerin yaz›l› bulundu¤u dövizler

tafl›nd›.

Emekli-Sen Genel Merkezden ç›kan kortej TBMM

Dikmen kap›s› önüne ulaflt›lar. TBMM Dikmen kap›s›

önünde Emekli–Sen Genel Baflkan› Veli Beysülen

dosyalar› parlamentoda grubu bulunan siyasi partiler-

in grup baflkanl›klar›na sunacaklar›n› söyledi ve

ard›ndan aç›klamay› okudu.

Taleplerin dile getirildi¤i aç›klaman›n ard›ndan

heyet TBMM'ye geçti. Heyetin dönmesinin ard›ndan

görüflmeyle ilgili aç›klama yap›ld› ve eylem sona erdi.

40

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Page 41: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

25 Kas›m’da KESK ve KAMU-

SEN'in birlikte örgütledi¤i ve pek

çok iflçi ve memur sendikas› baflta

olmak üzere demokratik kitle örgüt-

lerinin destek verdi¤i 1 günlük uya-

ri grevi yap›ld›.

Grevin yap›ld›¤› gün ‹stanbul

Çapa T›p Fakültesi önünde toplan›-

larak bir eylem yap›ld›. Halk Cep-

hesi’ninde kat›ld›¤› eylemde yürü-

yüflün bafl›na “KESK” yaz›l› pan-kart ve “Herkese Paras›z E¤itim‹çin, Herkese Paras›z Sa¤l›k ‹çin,Sözleflmeli De¤il Kadrolu ‹fl ‹çin,Toplu Sözleflme Ve Grev Hakk›‹çin, ‹fl Güvencesi-Yeterli Ücret‹çin, Hak ve Özgürlüklerimiz ‹çin”yaz›l› büyük boy pankart aç›ld›.

Yürüyüfle bafllamak isteyen kit-lenin önüne polis taraf›ndan trafi¤eengel olundu¤u bahanesiyle barikatkuruldu. Bunun üzerine tramvayyoluna geçilerek Beyaz›t Meyda-n›’na do¤ru 25 bin kifliyle yürüyüflegeçildi.

Ses arac›yla dolaflan eylem sözcü-leride Halk Cephesi kortejinin yan›nageldi¤inde “Halk Cephesi flahs›ndasevgili mücadele arkadafl›m›z EyüpBafl’› sayg›yla an›yoronu mücadelemizdeyaflataca¤›z” anonsu-nu yapt›lar.

Beyaz›t Meyda-n›’na gelindi¤inde birkonuflma yapanKESK Genel Baflkan›Sami Evren, AKP’yeseslenerek “AKP ikti-dar› 25 Kas›m› iyi de-¤erlendirmelidir. ‹kti-dar kamu emekçileri-nin bu uyar›s›n› dadikkate almaz, hakgasplar›na devam

eder, sermaye yanl›s› politikalar›n-da inat edecek olursa bimelidir ki,emekçiler için daha genifl kamsaml›mücadele dönemini bafllatacakt›r”dedi.

Son olarak sahneye ç›kan GrupYorum’un marfllar›yla eylemi sonaerdi.

Ankara'da KESK Genel Merkezive Ankara fiubeler Platformununça¤r›s› Ziya Gökalp Caddesi'nin K›-z›lay Meydan›’na ç›kan yönündetoplan›ld›. Burada KESK “Eflit, Öz-gür, Adil Bir Gelecek ‹çin Grevde-yiz!” yazan pankart› açt›.

Baflta grev ve toplu sözleflmehakk› olmak üzere de-mokratik talepler destekveren kurumlar›n üyele-riyle birlikte hayk›r›ld›.

Ankara Halk Cephesi de eyleme“Kamu Emekçilerinin Talepleri Ka-bul Edilsin” yazan pankartla kat›ld›.

Eylemle ilgili aç›klamay› yapanKESK Genel Sekreteri Emiralifiimflek, Baflbakan Recep TayyipErdo¤an'›n söz konusu grevi kanun-suz ilan etti¤ini hat›rlatarak, ''Say›nBaflbakan! Kamu emekçileri ilk kezgrev yapm›yor. Grev hakk›m›z› ye-rel hukukta da, uluslararas› hukuktada defalarca tescil ettirdik'' dedi.

Destek için gelen kurumlar›n vetemsilcilerin anons edilmesi s›ras›n-da CHP milletvekilleri, kitle taraf›n-dan yuhland›.

Yaklafl›k 7 bin kiflinin kat›ld›¤›eylemin ard›ndan Ziya Gökalp Cad-desi trafi¤e aç›ld›.

41

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

EMEK

KAMU EMEKÇ‹LER‹ UYARI GREV‹ YAPTI

Atamas› Yap›lmayanÖ¤retmenlerden Eylem

Atamas› Yap›lmayan Ö¤ret-menler Platformu (AYÖP) 24 Ka-s›m ö¤retmeler günü dolay›s›ylagerçeklefltirdi¤i eylem ile bir kezdaha atanamamaktan kaynaklanansorunlar›na ve e¤itim sistemindekiaksakl›klara dikkat çekti. Türki-ye’nin çeflitli illerinden gelerekAnkara’da buluflan yüzlerce ö¤-retmen aday› Milli E¤itim Bakan-l›¤›na yürüdü. AKP iktidar›n›n po-litikalar›n› sloganlarla protestoeden ö¤retmenler, atamas› yap›l-mad›¤› için intihar eden 9 arka-dafllar›n›n an›s›na Bakanl›k önün-de sembolik dara¤açlar› kurdularve kalemlerini k›rd›lar. MEBönünde oturma eylemi de bafllatanatamas› yap›lmayan ö¤retmenleriçeflitli demokratik kitle örgütleride destekledi.

‹‹SSTTAANNBBUULL

AANNKKAARRAA

Page 42: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

42

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

‹zmir’de Demokratik ToplumPartisi (DTP) konvoyuna “Apo pos-teri ve PKK bayra¤› tafl›n›yor” diyek›flk›rt›lan linç güruhu taraf›ndansald›r›ld›.

Üçyol Kavfla¤›’nda gerçekleflti-rilen sald›r›, daha önceki linç sald›-r›lar›nda oldu¤u gibi polisin gözleriönünde oldu. Çok say›da kifli yara-lan›p otobüs ve araçlar›n camlar› k›-r›ld›.

Bu çok aç›k bir provokasyondur.Provokasyondan birinci derecedenAKP sorumludur. Yapt›klar› flove-nist, propaganda ve k›flk›rtmalar›n-dan dolay› linçlerden CHP ve MHPde sorumludur. Zihniyet olarak üçü-nün birbirinden fark› yoktur.

AKP, Kürt sorununda hiçbir fleyyapamayaca¤›n›n a盤a ç›kt›¤› nok-tada sald›rganlaflm›flt›r. ‹zmir’dekilinç sald›r›s› da AKP yönetimi tara-f›ndan en üst düzeyde sahiplenildiadeta.

Baflbakan Recep Tayyip Erdo-¤an aç›kça linçleri teflvik ediyor.Kitleleri k›flk›rt›yor. ‹zmir’deki linçsald›r›s›n›n hemen ard›ndan flöylediyor Erdo¤an: “bir partinin otobü-sünde veya konvoyunun içinde terörörgütünün bayraklar› olursa, bölü-cü terörist bafl›n›n posterleri olur-sa, buna s›cak bakmak mümkün de-¤ildir. ” Sald›r›n diyor Erdo¤an; sa-r› k›rm›z› yeflil renkli flama, ya dÖcalan’a ait bir poster gördü¤ünüz-de istedi¤inizi yapabilirsiniz diyor.

Baflbakan Yard›mc›s› Cemil Çi-çek; linç sald›r›s›n› sahiplenip linç-çileri korudu¤u gibi DTP’yi deaç›ktan tehdit ediyor. Cemil Çiçek2255 KKaass››mm ttaarriihhllii MMiilllliiyyeett’’ttee FFiikk--rreett BBiillaa’’yyaa vveerrddii¤¤ii ddeemmeeççttee flflööyylleeddiiyyoorr;; ““Böyle bir ortamda kentePKK bayraklar›yla, terörist bafl›n›nposterleriyle, sloganlar›yla, terö-rist k›yafetleriyle girmek aç›kçatahriktir.”

Niye tahrik oluyorsunuz. Siz birhalk›n ulusal kimli¤ini, dilini, kül-türünü reddediyorsunuz, yok say›-

yorsunuz, her türlü bask›, terör, kat-liam› uyguluyorsunuz, sizin yapt›-¤›n›z tahrik olmuyor. Kürt halk›kimli¤ini isteyince “tahrik” oluveri-yorsunuz. “DTP do¤ru davranm›-yor. Sorumlu davranm›yor” diyorCemil Çiçek. Ona göre “Adeta beniniye kapatm›yorsunuz, kapat›n diyeba¤›r›yor”mufl(!) DTP.

Çiçek aç›kça DTP’ yi kkaappaatt--mmaakkllaa tteehhddiitt ediyor.

Oysa 22 Kas›m’daki linç sald›r›-s›nda DTP konvoyunda PKK bayra-¤› ve Abdullah Öcalan’›n posteri ta-fl›nd›¤› iddias›, daha sonra bizzat‹çiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan yalan-land›: Bakan Beflir Atalay, “görün-tüleri izledik. Konvoyda Öcalanposteri ve bayraklar yoktu” diyeaç›klama yapt›. (Sabah, 26 Kas›m2009) Kald› ki bayrak da, poster detafl›nsa bu onu tafl›yanlar›n linç edil-mesini hakl› ç›kartmaz. Linçlerinhiçbir hakl› gerekçesi olamaz.

AKP, onlarca y›ll›k bir demagoji-ye baflvuruyor flu anda. Oligarfli, on-y›llard›r Kürt halk›n›n ulusal haklar›-n› tan›mamas›n› “bölgede terör var, oyüzden demokrasi olmaz” diye aç›k-l›yordu. AKP de flimdi, beklentisiniyaratt›¤› ulusal haklar› vermemekiçin, “yok s›n›rdan flöyle girdiler,konvoyda böyle yapt›lar, mitingteflöyle konufltular, bayrak tafl›d›lar”diye gerekçeler yarat›yor.

AKP, mevcut durumda, her türlütalebi bast›rmak, hatta hiç tart›flt›r-mamak politikas› izliyor ve linçleri

de sindirme, susturma, ulusal haktart›flmas›n› bast›rma arac› olarakkullan›yor.

Burjuva medyan›n bir çok köfleyazar› sorunun temelini b›rak›p “‹z-mirli”nin linç yap›p yapamayaca¤›-n› tart›flmaya bafllad›. Trabzonlulinç yapar, ‹zmirli yapmaz, çünkü‹zmirli demokratt›r. E¤er ‹zmirli,böyle bir fleye kalk›flm›flsa mutlakaDTP suçludur. ‹zmirlinin çok hassasyaralar›na dokunulmufltur... (!)

Hay›r, bu tür düflünceler küçük-burjuvazinin kendinden menkul gö-rüflleridir. Ne Trabzon’lu, ne ‹zmir-li, ne de baflka bir flehirli, devlet ta-raf›ndan do¤rudan k›flk›rt›lmad›¤›sürece linç yapmaz. Y›llarca yap›-lan ›rkç›, flovenist politikalarla buruh halini yaratan bu devletin parti-leriden, M‹T’inden, polisinden, as-kerinden baflkas› de¤ildir. Linçlerinbüyük ço¤unlu¤u bizzat polisler ta-raf›ndan örgütlenmifltir. Bu ruh haliyarat›ld›ktan sonra art›k özel olarakörgütlemek de gerekmez.

Bir linç ssald›r›s› dda Bayramiç’te

26 Kas›m’da Çanakkale’ninBayramiç ilçesinde Kürt milliyetin-den halk›n yaflad›¤› bir mahalledeç›kan kavga k›sa sürede ›rkç› sald›-r›ya dönüfltü. Gözalt›na al›nan Kürtmilliyetinden 4 kifliyi linç etmek is-teyen k›flk›rt›lm›fl linç güruhu, kara-kolun önünde toplanarak gözalt›n-dakileri karakoldan al›p linç etmekistediler. Karakol önünde bir süregösteri yapt›ktan sonra Kürtler’inoturdu¤u Harmanl›k mahallesinedo¤ru yürüyüfl yaparak evleri taflla-y›p “Kürtler D›flar›, Kürtler D›flar›”diye slogan att›lar.

Linç sald›r›lar›ndan AKP, tümdüzen partileri ve polis sorumlu-ludur.

DTP’ye linç sald›r›lar›AKP provokasyonudur

Ne Trabzonlu, ne ‹zmirli, ne debaflka bir flehirli, devlet taraf›ndan

do¤rudan k›flk›rt›lmad›¤› sürecelinç yapmaz. Y›llarca yap›lan ›rkç›,flovenist politikalarla bu ruh haliniyaratan bu devletin partileriden,

M‹T’inden, polisinden, askerindenbaflkas› de¤ildir. Linçlerin büyükço¤unlu¤u bizzat polisler taraf›n-

dan örgütlenmifltir. Bu ruh hali ya-rat›ld›ktan sonra art›k özel olarak

örgütlemek de gerekmez.

Page 43: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

35 DEHAP’l›ya 115 y›l 35 DEHAP’l›n›n büyük suçu;

“bas›n aç›klamas›” yapmak, flehitdüflmüfl bir gerillan›n “mezar›n› zi-yaret etmek” imifl!.. Yani bunlar›yapmak “suç” hem de büyük “suç”oluflturmaktad›r.

Ayr›ca, on y›llara varan cezalarverenler, 35 kifli içinde bir k›sm›n›n“suç”lar›n›n “örgüt üyeli¤i” kapsa-m›nda oldu¤una hükmedip, “örgütüyeli¤i”nden ceza verdiler.

K›sacas›, bu cezalarla birlikteaç›kça deniyor ki, bu ülkede hakk›-n›z› ar›yamaz, bas›n aç›klamas› ya-pamaz, flehitlerinize sahip ç›kamaz-s›n›z!..

Bu tablo bir yandan Türkiye’de-ki adaletsizli¤in tablosu olurken, biryandan da halka karfl› sürdürülen

savafl›n bir sonucudur.

Konser DüzenlemekSuç De¤ildir

Grup Yorum konseri için

çal›flma yürütürken May›s

ay›nda tutuklanan, befl kifli-

nin mahkemesi 18 Kas›m

günü Ankara’da görüldü.

Çal›flanlar›n›n Karadeniz Öz-

gürlükler Derne¤i, 5 devrim-

cinin bu duruflmada da ser-

best b›rak›lmamas› üzerine 20 Kas›m

2009 tarihli yaz›l› bir aç›klama yapt›.

Mahkemeyi de¤erlendiren aç›k-

lamada, mahkemenin keyfiyetine

de¤inerek, avukatlar›n savunma

yapmas›na bile tahammül edileme-

di¤ini, Amerikan emperyalizmine

karfl› mücadele edenlerin, ba¤›ms›z-

l›k isteyenlerin “suçlu” ilan edildi-

¤ini belirterek, sald›r›lardan AKP

iktidar›n› sorumlu tutmaktad›r.

Hukuku katledenler, hukuktan söz edemez!

Yarg›tay’›n, hakim ve savc›lar›ntelefonlar›n›n dinlenmesi üzerine,Yarg›tay Baflkan› Hasan Gerçeker;“... ddiinnlleemmee hhuukkuukkaa uuyygguunn ddee¤¤iill--ssee,, tteemmeell hhaakk vvee öözzggüürrllüükklleerrii zzee--ddeelleeyyiiccii nniitteelliikkttee iissee...” derken, hu-kuksuzluktan ve keyfilikten flikayetediyordu.

Hakim ve savc›lar, bugün temelhak ve özgürlüklerin zedelendi¤in-den flikayet ediyor ve iktidardan hu-kuk talep ediyorlar; ama sadecekendileri için!

Telefonlar›n›n dinlendi¤ini, ta-kip edildiklerini, bask› gördüklerini,komplolarla yüz yüze kald›klar›n›anlat›yor yarg›çlar.

Düne kadar kendi hukuklar›n›çi¤neyenler, siyasi kararlar veren-ler, polis fezlekelerine göre cezalarya¤d›ranlar, uydurma dava açanlarbugün hukuku hat›rlad›lar.

Devrimciler, ilericiler hakk›ndaverdikleri kararlar› hat›rlad›klar›nda

görürler ki, bu konuda tek bir keli-me bile etmeye haklar› yoktur.

Örne¤in bir devrimcinin cenaze-si sahiplenildi diye Ankara’n›n gö-be¤inde operasyon emri ç›kar›p birçok insan› tutuklad›klar› bir örne¤ihat›rlayabilirler.

10 Aral›k 2007’de Ankara’da,Kevser M›rzak isimli bir devrimcipolis taraf›ndan katledildi. M›r-zak’›n katledilmesine karfl› protestoeylemleri, aç›klamalar› yap›ld›.

Kevser M›rzak’›n cenazesine ka-t›ld› diye onlarca insan hakk›nda so-ruflturma bafllat›ld›. Tutuklananlaroldu. Davalar aç›ld›.

Polis taraf›ndan katledilen birdevrimcinin cenazesine kat›ld›lardiye devrimci-demokrat insanlaraylarca tutuklu kald›lar. Ankara’da-ki yarg›çlar, cevap versinler baka-l›m: Hangi mant›kla, hangi hukuklatutuklam›flt›n›z onlar›? O zaman te-mel haklar ve özgürlükler zedelen-medi mi?

Herfley aç›kt›r: yarg›, iflin içindedevrimciler oldu¤unda, hukuku eli-nin tersiyle itmekte, devrimcilere

karfl› her türlü hukuksuzlu¤u yapa-

rak tutuklamalar yapmakta, davalar

açarak, on y›llara varan cezalar ver-

mektedir.

Ellerindeki davalar›n bir k›sm›,

kendilerinin temel hak ve özgürlük-

ler karfl›s›nda nas›l bir konumda ol-

du¤unu göstermeye yeter. Bir grup

insan, konser düzenledikleri için tu-

tuklular. Bir grup insan, karikatür

sergisi düzenledikleri için aylarca

hapis yatt›lar... Bu davalarda temel

hak ve özgürlükler hiç zedelenmedi

mi acaba?

Önlerine gelen tutsaklar, F Tipi

hapishanelerde u¤rad›klar› tecrit ve

iflkenceyi anlat›rken, “konu bizim

alan›m›z d›fl›nda” derken temel hak

ve özgürlükler zedelenmiyor muy-

du?

Bunlar› yapan, söyleyen hakim-

ler, savc›lar, hangi hakla, hangi

yüzle kendileri için hukuk talep

edebilirler?!

Hukuksuzluk böyle bir fleydir:

Kimin bo¤az›n› s›kaca¤› belli ol-

maz.

AAddaalleett‹‹ççiinn!!

IIMMFF pp rrootteessttoollaarr››nnaa

kkaatt››llaann üüçç DDHHFF''llii

ttuuttuukkllaanndd››

‹stanbul'da gözalt›na al›nan De-

mokratik Haklar Federasyonu

(DHF) üyesi 3 kifli, 23 Kas›m’da,

IMF ve Dünya Bankas› Zirvesi'ne

karfl› yap›lan protesto eylemlerine

ve 2007 1 May›s›'na kat›lmalar› ge-

rekçe gösterilerek 12. A¤›r Ceza

Mahkemesi taraf›ndan tutukland›.

43

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Page 44: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

UULLAAfifiIIMM ZZAAMMMMIIGGEERR‹‹ ÇÇEEKK‹‹LLMMEELL‹‹DD‹‹RR

AKP Hükümeti gelmifl geçmiflhükümetlerin en riyakar›, en ayma-z› oldu¤unu göstermek için özel birçaba sergiliyor. “Halka hizmet, halkiçin belediyecilik” gibi kavramlar›en çok kullanan hükümetlerden biriolan AKP hükümeti, bu laflar›n ar-d›ndan en azg›n sömürü ve talan dü-zenini kurmaktan geri kalm›yor.Bir taraftan demokratikleflme ad›nahak k›r›nt›lar›, bir taraftan yazboztahtas›na dönen ekonomik hesapla-malarla göz boyuyor. Bunun çarp›c›örneklerinden biri geçti¤imiz gün-lerde bir kez daha yafland›.

‹stanbul’da metrobüse % 34 zamyap›l›rken, ayl›k akbillerin 200 olankullan›m limiti 160’a indirildi. Geç-ti¤imiz aylarda yap›lan % 55’likzamlar›n üstüne tuz biber ekti buzam da.

Asgari ücretin net 527 lira oldu-¤u bir ülkede bir ailenin, ‹stan-bul’da yaflayan bir ö¤rencinin, hal-k›n ulafl›ma ay›raca¤› pay her geçengün artt›r›l›yor. Halkla aç›kça dalgageçiliyor. Zamlar sadece ulafl›mlada s›n›rl› kalm›yor. Her alanda yap›-lan zamlar arac›l›¤›yla flu söyleni-yor: “Paran yoksa ne sa¤l›k, ne e¤i-tim, ne bar›nma, ne ulafl›m, hiçbirhakk›n yok.” ““PPaarraann yyookkssaa yyaaflflaa--

mmaayyaa hhaakkkk››nn yyookk!!””

Emekçinin, memurun yiyecekbir lokma ekmek bulmakta zorlan-d›¤› bu flartlarda bir taraftan, halkahizmet deyip her taraf› pankartlarladonatan Kadir Topbafl ve Büyükfle-hir Belediyesi öte yandan, ulafl›m›nbafll› bafl›na bir sorun oldu¤u ‹stan-bul gibi bir flehirde yapt›¤› bu zam-larla kkiimm iiççiinn,, nnee iiççiinn ççaall››flfltt››¤¤››nn››aç›kça göstermifltir.

Egemenlerin kendi ceplerini dol-durmaktan baflka bir fley düflünme-dikleri aç›kt›r. Bunu saklamak içinoyunlara baflvurmas› da kaç›n›lmaz-d›r. Nitekim baflvuruyorlar da. Zamve ayl›k akbildeki de¤ifliklik haber-lerinin hemen ard›ndan metrobüsteyeni düzenleme haberleri yay›nlan-maya baflland›. Yap›lacak yeni dü-zenlemeyle gidilen mesafeye göreücret ödenmesi planlan›yor. Tek se-ferde 1.50 lira düflerken 2.0 lira dü-flecek olan akbiller, inilen duraktatekrar okutularak paran›n iadesininsa¤lanaca¤›ndan bahsediliyor.

Nüfusun on iki milyonu aflt›¤›‹stanbul’da böyle bir uygulaman›ngerçeklik pay› olabilir mi? Kamera-lar karfl›s›nda bunu anlatman›n bu-lan›kl›k yaratmaktan, halk› kand›r-maktan baflka bir anlam› olabilirmi?

Bir hak olan ulafl›m›n ücretli ol-mas› bafll› bafl›na bir sorundur za-ten. Her gün yap›lan zamlarla ula-

fl›m hakk› iflkenceye dönüflmüfl olu-

yor. ‹nsanlar›m›z yiyeceklerinden

k›s›p ulafl›m masraflar›n› karfl›lama-

ya çal›fl›yor.

Bizler Gençlik Federasyonu ola-

rak geçti¤imiz dönem bu yak›c› so-

runu temel alan “ÜÜccrreettssiizz UUllaaflfl››mm

‹‹ssttiiyyoorruuzz,, AAllaaccaa¤¤››zz” kampanyas›n›

bafllatm›flt›k. Yapt›¤›m›z bas›n aç›k-

lamalar›, gösteriler ve toplad›¤›m›z

imzalarla devam eden kampanya

dahilinde geçti¤imiz Haziran’da ‹s-

tanbul Büyükflehir Belediyesi’ne

gitmifl, taleplerimizi hayk›rm›flt›k.

fiimdi de kampanyay› devam ettiri-

yoruz.

Onlar halk›m›z› ili¤ine, kemi¤i-

ne kadar sömürmek istiyorlarsa,

bizler de haklar›m›z› bir ad›m geri-

lemeden savunmaya devam edece-

¤iz.

Hem zamlar›n geri al›nmas›,

hem de ücretsiz ulafl›m›n sa¤lanma-

s› talepleri hakl› taleplerdir.

Ama unutulmamas› gereken ör-

gütlenmeden, birlikte mücadele et-

meden ne kadar hakl› ve meflru

olursa olsun taleplerimizi elde et-

memiz mümkün de¤ildir. Mücade-

leyi büyütmek, her gün yüz yüze

kald›¤›m›z bu tür sorunlar üzerin-

den olacakt›r. Üstelik tarihimizde

zamlara karfl› baflar›ya ulaflm›fl ey-

lemlerimiz bunu gösterirken flimdi-

ki inanc›m›z ve kararl›l›¤›m›z da

bugün belirleyici olacakt›r.

Ülkemizde Gençlik

GGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu’’nnddaann

Dev-Genç'in 40. y›l› nedeniyle haz›rlanan, foto¤rafsergisi ‹stanbul Okmeydan› Haklar ve ÖzgürlüklerDerne¤i'nde aç›ld›.

Emperyalizmin Afrika'da, Japonya'da, Vietnam'dave Ortado¤u'daki katliamlar›yla onun gerçek yüzü olankanl› yüzü gösterilirken; ülkemiz Devrimci Gençli¤i'ninanti-emperyalist tavr›n›, emperyalizme karfl› mücadele-sinin, demokratik-bilimsel e¤itim ve sosyalizm mücade-lesinin 60'l› y›llardan günümüze belli bafll› eylemlerinianlatan foto¤raflarla da, Anadolu'da emperyalizminhalk› hiçbir zaman teslim alamayaca¤›, Dev-Genç'inAnadolu halklar›n›n bu anlamda onuru oldu¤u

anlat›l›yor foto¤raf sergisinde. Ve Dev-Genç'in bu onur-lu tarihini yaratan Dev-Genç flehitleri de 40. Y›l›ndaaç›lan foto¤raf sergisinde yerlerini al›yor.

Foto¤raf sergisi, Okmeydan› Haklar ve ÖzgürlüklerDerne¤i'nde 24-27 Kas›m tarihleri aras›nda halk›n ziy-aretine aç›k kalacak.

DEV-GENÇ 40. YIL FOTO⁄RAFSERG‹S‹ OKMEYDANI'NDA

44

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Page 45: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Ülkemizde Gençlik

YO⁄UN SSINAV-V‹ZESORUNU

Gençli¤in sorunlar› denildi¤inde ö¤--

renci gençli¤in en ciddi sorunlar›ndan bi--

rinden bahsetmeden geçemeyiz. Bu, s›--

nav ve vize uygulamalar›d›r.

Temelden yanl›fl e¤itim sistemindeki

eenn cciiddddii aakkssaakkll››kk olan s›nav-vize uygu--

lamalar› yeni aksakl›klara da kaynakl›k

eder.

Yap›lmas› gereken üç befl soruya ya

da bir iki saate s›k›flt›r›lm›fl s›navlar de--

¤il, ö¤rencinin çok yönlü incelenmesine

kaynakl›k edecek, onun becerilerini pe--

kifltirip, yeni beceriler kazand›racak uy--

gulamalar›n önünün aç›lmas›d›r.

S›navlar, kiflili¤i ve zekây› ölçmeninbirer arac› olmal›d›r. Oysa bizdeki s›nav--larda ö¤renciler, hem kitaplarda yaz›lan--lar üzerinden s›nava tabi tutulur, hem debir bask› arac› olarak kullan›l›r. Not kor--kusu dayat›l›r. Yetmedi¤i yerde yo¤un s›--nav programlar› yürürlü¤e konur. 6 Ka--

s›m, 1 May›s gibi günle--re öözzeelllliikkllee s›navlar konur. Amaç hayat›ngerçeklerinden uzak, sorgulamayan, s›--navlardan bafl›n› kald›r›p vakti olmayanbir gençlik yaratmakt›r. Nihayetinde, he--defleri “ssöözz ddiinnlleeyyeenn bbiirr ssüürrüü””dür.

Peki, buna karfl› ne yap›labilir? Veri--len vize tarihlerine tüm uygunsuzluklar›--na ra¤men boyun e¤mek midir çözüm?Elbette hay›r. Bu konuda çözüm akade--mik- demokratik mücadelenin yükseltil--mesinden geçer. Gerici, ezberci sistemekarfl› ç›kmaktan geçer. Yap›lacak s›nav--lar›n tarihinin s›nava girecekler taraf›n--dan belirlenmesinin sa¤lanmas› dahi bukonuda bir ad›md›r. As›l mücadeledenvazgeçilmeden okullar›m›zda bu sorunudile getirmek ya da böyle ara çözümleriuygulamaya koymak da çözüm içinönemlidir.

Madem s›navlar-vizeler, hayat›n ger--çeklerinden uzak kalal›m diye böyle yo--¤un, böyle adaletsiz; o halde bizler de ogerçeklerin fark›nda olup adalet, demok--rasi u¤runa mücadele vererek bu sorunuçözmeliyiz.

Bunlar› B‹L‹YORMUYDUNUZ?

TTÜÜRRKK‹‹YYEE’’DDEE KKAAÇÇ‹‹LLKKÖÖ⁄⁄RREETT‹‹MM OOKKUU--LLUU VVAARR??

34.093 tane

TTÜÜRRKK‹‹YYEE’’ DDEE‹‹LLKKÖÖ⁄⁄RREETT‹‹MMDDEEGGÖÖRREEVVLL‹‹ KKAAÇÇÖÖ⁄⁄RREETTMMEENN VVAARR??

445.452 kifli

Gençlik ÜzerineSÖZLER

Ve de toplumun enaz bozulmufl tabakas›n›oluflturur. Do¤ald›r kibu nitelikleriyle gençlikemperyalizmin karfl›-s›nda ba¤›ms›zl›ktanyanad›r.

( Mahir Çayan)

Alaattin Karada¤ ‹nfaz Edildi‹stanbul, Esenyurt'ta 19 Kas›m akflam›

TK‹P'li Alaattin Karada¤ infaz edildi.

Olay›n tan›klar›ndan esnaf Kadir fien;"Ford Transit Marka arabadan inen uzunboylu sivil bir flah›s indi. Daha sonra befl-onel atefl edildi. fiahs›n yaral› halde yerde sü-rünerek asfalta ç›kt›¤›n› gördük. Uzun boy-lu sivil öldürdü onu" dedi.

‹nfaz edilen Alaattin Karada¤'›n ÖlümOrucu sürecinde sa¤l›k durumdan ötürü 6 aysüre ile infaz›n›n ertelenmesine karar verile-rek, K›r›klar F Tipi Cezaevi'nden tahliyeedildi¤i; Karada¤'›n TK‹P üyesi olmaktan12 y›l 6 ay kesinleflmifl hapis cezas› bulun-du¤u bildirildi.

Alaattin Karada¤’›n cenazesi 24 Kas›mtarihinde yap›lan yürüyüfl ve anman›n ard›n-dan memleketi Hatay’a gönderildi.

“Alaattin Karada¤ Yoldafl Ölümsizdür!Devrimciler Ölmez, Devrim Davas› Yenil-mez” yazan bir pankart açan Ba¤›ms›z Dev-rimci S›n›f Platformu üyeleri Gazi Eski Ka-rakol önünde kortejlerini oluflturdular. Kor-tejde pankartt›n arkas›nda Alaattin Kara-da¤’›n resimleri ve k›z›l bayraklar tafl›nd›.

“Alaattin Karada¤ Ölümsüzdür, Bedel

Ödedik Bedel Ödetece¤iz, Katil Devlet He-sap Verecek” sloganlar› at›larak Eski Kara-kol’dan Gazi Cemevi’ne kadar yürüyüfl ya-p›ld›. Cemevi Alaatin Karada¤’›n cenazesiç›kar›larak bir anma yap›ld›. Halk Cephesi-nin de kat›ld›¤› yürüyüfl ve anmadan sonracenaze Hatay’a gönderildi.

‹zmir’de BDSP Alaattin Karada¤’›n infa-z› üzerine 24 Kas›m günü ‹HD’de bir aç›k-lama yapt›. Aç›klamada Karada¤’›n yaflam›hakk›nda bilgi verildi. Toplant› sonras›ndaakflam saatlerinde Konak Eski Sümerbankönünde bir eylem yap›ld›.

Alaattin Karada¤'›n katledilmesi konu-sunda Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i ‹stanbulfiubesi 24 Kas›mda yaz›l› bir aç›klama ya-y›nlarak “Alaattin Karada¤'›n öldürülmesimünferit bir olay de¤ildir” diyerek polisinAlaattin Karada¤’› katletti¤ini belirtti.

45

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

SORUNLARIMIZ ÇÖZÜMLER‹M‹Z

Elaz›¤’daDireniflSonras› Gözalt›

Elaz›¤'da, 25

Kas›m’da ö¤leden

sonra dört Halk

Cepheli gözalt›na

al›nd›. 23 Ka-

s›m’da Fevzi Çak-

mak Mahallesinde

baz istasyonlar›na

karfl› yap›lan gös-

teri bahane edile-

rek, flehrin de¤iflik

yerlerinden, gözal-

t›na al›nan Düzgün

Karal, Sakine Ö-

geyik, Atilla Öge-

yik ve Volkan Ba-

ran, Merkez Asa-

yifl fiubesinde tu-

tuldular. Gözalt›na

al›nanlar 26 Kas›m

sabah› savc›l›¤a

ç›kart›larak serbest

b›rak›ld›lar.

Page 46: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

46

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Dev-Gençliler, 40. y›llar›ndakiçal›flmalar›nda yeni bir internetsitesi açt›lar. Dev-Gençliler’insiteyle ilgili tan›t›mlar›n› afla¤›dayay›nl›yoruz...

DEV-GENÇ’ imizin 40. y›l›ndayeni bir sitesi var. 40. y›l›m›zda DEV-GENÇ’ imizin mücadele tarihinin ge-tirdi¤i coflkuyla, heyecanla bafllad›kçal›flmalar›m›za. DEV-GENÇ’i duy-mayan, sesimizin ulaflmad›¤› bir yerkalmamal›. Kampanyalar›m›zdan, et-kinliklerimize, çal›flmalar›m›za kadarhep bu coflku var. Bu mücadeleyi da-ha da büyütmeliyiz.

Bu nedenle yeni sitemizi kur-

duk. Daha fazla insana ulaflmam›z,onlara Dev-Genç ‘ i anlatmam›z ge-rekiyor. Dergilerimiz, kitaplar›m›z,bildirilerimiz gibi internet sitemizde kitlelere ulaflmada, politikalar›-m›z› ve yapt›klar›m›z› anlatmadaböyle bir araç olacakt›r.

Sitemizin bir “DEV-GENÇ” bö-lümü var. Bu bölümde kim oldu¤u-muzu anlatt›¤›m›z “Biz Kimiz” say-fas›, DEV-GENÇ’ in tarihini anla-tan “Tarihimiz” sayfas› ve DEV-GENÇ tarihinin “Kronoloji”si var.

‹ncirlik Üssünün kapat›lmas› içinbafllatt›¤›m›z imza kampanyas›ndatoplad›¤›m›z imzalar› görebilece¤iniz

bir sayfa var. “Amerika Defol Bu Va-tan Bizim” kampanyam›za iliflkin“Amerika Kimdir Neden Defolmal›-d›r” bafll›kl› bir yaz›m›z var.

Haberler bölümümüz; kampan-yam›za, çal›flmalar›m›za iliflkin ha-berlerin yan›nda baflta gençli¤e yö-nelik ülkemiz gündemine dair ha-berlerin oldu¤u bir bölüm olacakt›r.

Sitemiz ileride daha da gelifle-cek. DEV-GENÇ tarihinden foto¤-raflar olacak. DEV-GENÇ flehitleri-ne iliflkin yaz›lar›m›z olacak. DEV-GENÇ’ i anlatan bir video olacak.Kitaplar yer alacak Ve bir forumsayfas› olacak.

‹zmir’de PolisTacizi

Dokuz Eylül Üniversitesi ö¤-

rencileri Hasan Atik ve Aysel Uy-

sal'›n aileleri 17 Kas›m’da polis-

ler taraf›ndan telefonla taciz edil-

diler.

Hasan AT‹K’in ailesi polisler

taraf›ndan aranarak ''o¤lunuz afifl

asarken gözalt›na al›nd›'' yalan›

söylendi. Daha sonra ''o¤lunuz te-

rör örgütü üyesi oldu. Yasad›fl›

eylemlere kat›l›yor'' denilerek ta-

ciz edildi.

Ayn› gün içinde Aysel Uysal'›n

da ailesini arayan polisler aileye

''K›z›n›z yasad›fl› eylemlerde, 6

Kas›m'da Ankara'da bulundu.

Hakk›nda tutuklama karar› var.

Evinde bildiriler bas›yor.'' yalan-

lar›n› s›ralad›.

Yap›lan bu tacizle ilgili ö¤ren-

ciler polisler hakk›nda suç duyu-

rusunda bulunuldu.

Dev-Gençliler, “Amerika DefolBu Vatan Bizim” kampanyas›n› sür-dürüyorlar. ‹stanbul’dan Anadolu’yabir çok ilde as›lan afifllerle, toplananimzalarla “Amerika Defol” denilme-ye devam ediliyor. Bu kampanyan›nyan›nda “Paras›z E¤itim ‹stiyoruz”kampanyas›” da sürüyor.

‹‹ssttaannbbuull’da Kaptanpafla Lise-si’nde 19 Kas›m günü ‹ncirlik üssü-ne yap›lacak yürüyüfle ça¤r› afifllerias›ld›. Okul içinden okulun d›fl›nakadar birçok yere as›lan afifllerinyan› s›ra pullama da yap›ld›.

‹stanbul Üniversitesi'nde GençlikFederasyonlu ö¤rencilerin Dev-Gençve paras›z e¤itim kampanyalar› d›fl›n-da gündeme dair çal›flmalar› da de-vam ediyor. AKP iktidar›n›n ulafl›mayapt›¤› zamlar› protesto eden ve busoyguna dur demek için örgütlenmeça¤r›s› yapan afifller yemekhaneyeas›ld›, bildiriler da¤›t›ld›.

‹‹zzmmiirr’de 19 Kas›m günü "Ame-

rika Defol" kampanyas› çerçevesin-

de Yamanlar Mahallesi'nde bildiri

da¤›t›ld›, imza topland›.

EEsskkiiflfleehhiirr ''de ‹ncirlik üssünün

kapat›lmas› için 17-18 ve 19 Kas›m

tarihlerinde ‹l Sa¤l›k Müdürlü-

¤ü'nün önünde imza stand› aç›ld›. 3

gün boyunca standta 1250 imza

topland›. Yap›lan konuflmalarda ‹n-

cirlik üssünden kalkan uçaklar›n

Afgan halk›n›, Irak halk›n› katletti-

¤inden bahsedilirken, bu ülkenin

ba¤›ms›z olmad›¤›na vurgu yap›ld›

ve ba¤›ms›zl›k için "Defol Ameri-

ka" diyebilmeliyiz denildi.

26 Kas›m’da, afifl yapmak iste-

yen Eskiflehir Gençlik Derne¤i ö¤-

rencileri Hasan Aksoy ve Çi¤dem

Yahfli polisler taraf›ndan yaka paça

gözalt›na al›nd›lar. Gençlik Dernek-

li Ö¤renciler Çarfl› Karakolu'na gö-

türüldüler. Para cezas› verilen

ö¤renciler serbest b›rak›ld›lar

“Amerika Defol Bu Vatan Bizim”Kampanyas› Yay›larak Sürüyor

Ülkemizde Gençlik

Page 47: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

DDeevvrriimmee mmii,, ddüüzzeennee mmii??...... Birsiyasi hareketin tarih içinde do¤rutav›rlar alabilmesinin yolu, bu soru-ya do¤ru cevaplar vermesinden ge-çer. Ekonomik, siyasi, sosyal, her-hangi bir geliflme, ddeevvrriimmee mmii yyaa--rraayyaaccaakktt››rr,, ddüüzzeennee mmii?? Marksist-Leninistler olaylara bu ölçüyü esasalarak bakarlar. Bu noktada net ol-mayanlar, yanl›fl tahlillere, yanl›flpolitikalara savrulmaktan kurtula-mazlar.

Bu noktadaki yanl›fllar›n neden-lerinden biri, iiddeeoolloojjiikk oollaarraakk nneettoollmmaammaakktt››rr.. Bir baflka neden, ppoollii--ttiikk öönnggöörrüüssüüzzllüükkttüürr.. Bir baflka ne-den pprraaggmmaattiizzmmddiirr.. Bazen de bun-lar›n hepsi birden geçerlidir.

E¤er bunlar varsa, devrimi za-y›flatan olaylar, politikalar karfl›s›n-da gereken elefltirileri zaman›ndayapamazs›n›z ve ancak aradan y›llargeçtikten sonra, “biz zaman›nda bukonuyu göremedik, gereken elefltiri-leri yapamad›k” diye özelefltirileryapar, özelefltiride de cesaretli de-¤ilseniz, bu eksiklik legal alan›n ek-sikli¤idir, falan›n eksikli¤idir diyemuhasebeden kaçars›n›z.

TT››ppkk›› AAtt››ll››mm ggiibbii..

E¤er tarihinizden ders ç›kar›rsa-n›z, ayn› eksikli¤e bir daha düflme-meye çal›fl›r, bunun ideolojik, poli-tik önlemlerini al›rs›n›z.

Yok, ikide bir özelefltiri yapmakama tarihinden de ders ç›karmak gi-bi bir özelli¤iniz varsa, sanki hiçöyle bir eksikli¤iniz olmam›fl gibi,yine ayn› hatay› yapmaya devamedersiniz.

TT››ppkk›› AAtt››ll››mm ggiibbii..

At›l›m, Kürt milliyetçi hareketi-nin ulusal, sosyal kurtulufltan vaz-geçmek anlam›na gelen politikalar›-n› Marksist-Leninist bir bak›fl aç›-s›ndan elefltirmek yerine, o politika-lar›n alk›flç›l›¤›na soyunmufltur.

Bununla da yetinmemifl, tam da“kraldan daha kralc›” diye adland›-r›labilecek bir tutum içinde, Kürtmilliyetçi hareketine Marksist-Le-

ninistler taraf›ndan yöneltilen elefl-tirilere, Kürt milliyetçi hareketi ad›-na cevap verme görevini(!) üstlen-mifltir.

Kendini bbilmezlik örne¤i bbir soru

At›l›m’›n 7 Kas›m 2009 tarihli271. say›s›nda “Yürüyüfl nereye yü-rüyor?” diye bir yaz› yay›nland›.

Soruyu sormalar›n›n nedeni ise,PKK gerillalar›ndan bir grubun si-lah b›rakarak gelip teslim olma tav-r›n›n Yürüyüfl’te elefltirilmifl olmas›.

Yürüyüfl’ün nereye gitti¤ini an-latmam›za gerek yok. Bu anlamdaAt›l›m’›n sordu¤u soruya cevapvermeyi gereksiz görüyoruz. AmaAt›l›m’›n sorusunun ortaya getirdi¤ibaflka sorular var; onlar› soraca¤›z.

Bilindi¤i gibi, At›l›m çevresi,geçti¤imiz günlerde yasal bir partikurma karar›n› ilan etti. EzilenlerinSosyalist Partisi Giriflimi’nin Ocakay›nda resmen parti kurmas›yla,ÖDP, EMEP, TKP, SDP, SP... gibilegal partilere bir yenisi eklenmiflolacak. Bir siyasi hareketin, tam dalegalizm batakl›¤›na boylu boyuncaad›m att›¤› günlerde, baflka bir siya-si hareket için “Yürüyüfl Nereye?”diye sormas›, kkeennddiinnii bbiillmmeezzllii¤¤iinnen uç örneklerinden biri olarak siya-si tarihimize geçecek.

Sen önce kendinin nereye gitti-¤ine, daha do¤rusu nneerreeyyee vvaarrdd››¤¤››--nnaa bak. Daha dün, ne idü¤ü belirsizüç befl bomba patlatt›m diye, silahl›

mücadele ustas› havas›na girmifl-ken, herkesi reformistlikle elefltirir-ken, birden ne oldu da legal partici-lik depreflti?

Bu, ayr›ca tart›fl›labilecek bir ko-nudur, ama At›l›m’›n “Yürüyüfl ne-reye?” sorusundaki keskinli¤in busavrulufltan ba¤›ms›z olmad›¤› daaç›kt›r. Sa¤a savrulan herkesin yap-t›¤› gibi, At›l›m da flimdi sa¤› soludaha fazla elefltirmeye soyunacak-t›r.

‹‹kkiinnccii ssoorruu flfluudduurr:: Devrimcile-rin Kürt milliyetçili¤inin düzen içipolitikalar›na yönelik elefltirilerine,Kürt milliyetçili¤inden önce nedenAt›l›m cevap verme gere¤i duymufl-tur? Bu nas›l bir kültürün ürünü-dür?..

At›l›m’›n yaz›s›, k›flk›rt›c›, pro-vokasyona davet edici bir yaz›d›r.Kürt milliyetçi hareketin sola yöne-lik sald›r›lar›na çanak tutan bir yaz›-d›r. Neden böyle bir yaz› yazd›klar›sorgulanmaya muhtaçt›r. Legalizmbatakl›¤›na boylu boyunca uzan›r-ken, devrimcilerle bu tür suni tart›fl-malar yarat›p, batakl›¤a gidifli gizle-meye çal›fl›yorlarsa, bofluna...

At›l›m nne ddiyor?

Kürt milliyetçi hareketinin poli-tikalar›na iliflkin yazd›¤›m›z aç›kt›r:““hhaarriittaass›› ççiizziilleenn yyooll,, ddüüzzeennee ggiiddeennbbiirr yyoolldduurr..””

At›l›m, bu yolun ddeevvrriimmee gitti-¤ini iddia ediyor yoksa?

At›l›m, bu yolun Kürt halk›n›nulusal ve sosyal kurtulufl mücadele-sini GEL‹fiT‹REN bir ad›m oldu¤u-nu mu söylüyor?

At›l›m’a göre, PKK gerillalar›-n›n silah b›rak›p gelmeleri, Kan-dil’deki binlerce gerillan›n da 34 ki-flilik grup gibi gelip teslim olmalar›(At›l›m ad›na baflka bir fley diyebi-lir)...

11)) faflizme karfl› demokrasi mü-cadelesini mi gelifltirecek?

22)) Bu gelifller, emperyalizme

47

Düzene Dönüflün Avukat› At›l›m

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

At›l›m’›n yaz›s›, k›flk›rt›c›,provokasyona davet edici bir

yaz›d›r. Kürt milliyetçi hareketinsola yönelik sald›r›lar›na çanak

tutan bir yaz›d›r. Neden böyle biryaz› yazd›klar› sorgulanmaya

muhtaçt›r. Legalizm batakl›¤›naboylu boyunca uzan›rken,

devrimcilerle bu tür suni tart›fl-malar yarat›p, batakl›¤a gidifli

gizlemeye çal›fl›yorlarsa,bofluna..

Page 48: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

karfl› ba¤›ms›zl›kmücadelesini migelifltirecek?

33)) Bu gelifller, kapi-talizme karfl› sosyalizmmücadelesini mi geliflti-recek?

At›l›m bunlardan birtekine bile ““eevveett”” cevab›verebilir mi?

Veremez.

Vermeye kalkarsa, çokkullanmay› sevdikleri o s›-fatlar›, Marksizm-Leniniz-mi, komünizmi ayaklar›n›nalt›na alm›fl olurlar. Çünkü olaylara,geliflmelere Marksist-Leninist teoriaç›s›ndan bakan hiç kimse, yukar›-daki üç soruya evet cevab› veremez.

Ve e¤er At›l›m bu sorulardan birtekine bile “evet” cevab› verirse,“kraldan daha kralc›” olman›n yenibir örne¤ini sunmufl olur sadece.ÇÜNKÜ; PKK’nin kendisinin deböyle bir iddias› yoktur.

PKK’nin kendisi, Kandil’dengelifllerin, faflizme karfl› demokrasimücadelesini, emperyalizme karfl›ba¤›ms›zl›k mücadelesini, ve kapi-talizme karfl› sosyalizm mücadelesi-ni gelifltirece¤i yolunda herhangi bir‹DD‹ASI YOKTUR.

Ba¤›ms›zl›k, zaten PKK’nin lite-ratüründen silinmifltir. Sosyalizmdiye bir hedefleri yoktur.

Bir tek “demokrasi” vard›r dille-rinde. Kandil’den silah b›rak›p ge-len “bar›fl gruplar›”n›n demokrasiyigüçlendirece¤ini söylüyorlar zamanzaman. Ama sözünü ettikleri, halkiçin demokrasi de¤il, düpedüz bur-juva demokrasisi.

Marksist-Leninistler, bizim gibiülkelerde demokrasi sorunununddeevvrriimm ssoorruunnuu oldu¤unu söylerler.E¤er bir de¤ifliklik yoksa, At›l›m daöyle söyler.

Bu durumda, burjuva demokra-sisini güçlendirecek bir politikay›,takti¤i devrimciler, sosyalistler,Marksist-Leninistler alk›fllamazlar.

Silahl› bir örgütün silah b›rak›pdüzene iltihak etmesi, herhangi birdemokratik tav›r olarak görülüp de

¤erlendirilemez.

‹mral›’n›n yyeni statüsünü oonaylamaktakibu aaceleniz nneydi?

At›l›m’›n “Yürüyüfl nereye?” di-ye sorup, PKK’nin att›¤› her ad›m›Yürüyüfl’e de onaylatma hedefli ya-z›s›n›n bir derdi daha vard›.

At›l›m, Yürüyüfl’ü, “Kürt ulusalmücadelesinin kazan›mlar›n› gör-memekle” elefltiriyor ya; bir de KA-NIT sunuyor. Kan›t› da ‹mral›’dayap›lan ““iiyyiilleeflflttiirrmmeelleerr””.

“Bugünlerde, on y›ld›r tek kiflilikhücrede kalan Kürt ulusal önderiAbdullah Öcalan, halk›n sahipleniflive mücadelesi sonucunda yenidendüzenlenen, di¤er tutsaklarla görü-flebilece¤i bir hapishaneye geçecek.Bu neyin nesidir?Yürüyüfl, bunu dam› devletin teslimiyet ödülü olarakgörecek? Öyle görürse tecrite karfl›,hak gasplar›na karfl› yürüttü¤ü mü-cadeleyi nereye koyacak?”

Bu al›nt›y› okuyan herkesin akl›-na gelecek ilk soru fludur: “Ne ilgisivar?”

122 flehit vererek yürüttü¤ümüztecrite karfl› mücadeleyle, “bar›flgruplar›”n›n Habur’dan gelip teslimolmas› aras›nda kurulan bu zorakiba¤, At›l›m’›n ac›kl› kan›t aray›fl›-n›n ürünüdür. Ama daha ac›kl› ola-n›, At›l›m’›n kafl yapay›m derkengöz ç›karmas›d›r.

At›l›m, daha ortada fol yok yu-murta yokken, ‹mral›’n›n yeni sta-

tüsünün olumlu bir fley, iyi birfley, bir kazan›m oldu¤undan

emindir.

O kadar emindir ki, en küçükbir ihtiyat pay› bile b›rakm›yor.At›l›m’›n beynini AKP’nin “Kürtaç›l›m›” teslim alm›flt›r asl›nda.AKP’nin bir “aç›l›m” yapaca¤›-na ciddi ciddi inan›yor. O yüz-den de ‹mral›’da yap›lacak olan“iyilefltirme”yi sorgulam›yorbile. Hatta beklemiyor; kral-dan daha kralc› bir tav›rla, onu

bir kazan›m olarak gösteriyor.

Peki flimdi ne oldu?

Kürt milliyetçi hareketi, ‹mra-l›’daki yeni düzenlemenin tteeccrriittiiddaahhaa ddaa aa¤¤››rrllaaflfltt››rraann bir uygulamaoldu¤unu aç›klad›.

At›l›m, bu duruma nas›l bir aç›k-lama getirecek bilemiyoruz, amaAt›l›m, 2000’den bu yana sürdürü-len tecrite karfl› mücadeleyi, küçükhesaplar›n›n, ucuz polemiklerininkonusu yapamayaca¤› dersini ç›kar-mal› en az›ndan.

At›l›m, tecrite karfl› mücadeleyisorgulayacak akl› s›ra. Öcalan bilehenüz bir görüfl aç›klamadan, o,AKP’nin “iyilefltirmelerini” onayl›-yor. Bu ne h›z, dur bakal›m, bekleiki gün, kime, neye yaranmaya çal›-fl›yorsun? Bir siyasi hareket “Kral-dan daha kralc›” olmaya kalk›fl›nca,bafl›na gelecek olan budur. At›l›m,Kürt milliyetçi hareketine yaran-mak için yaz›ld›¤› apaç›k belli olanböyle bir yaz›da, 122 flehit verilenbir mücadeleyi kendine malzemeyapmaya kalkmamal›yd›.

Yar›n öözelefltiri yapmamak iiçin...

At›l›m’›n bu tavr› yeni de¤il.Geçen y›l da “Yürüyüfl, Uluslar›nKendi Kaderini Tayin Hakk›’n› ger-çekten savunuyor mu?” diye bir ya-z› yazm›fllard›. (At›l›m, say›: 190, 5Ocak 2008)

At›l›m’›n bu tür tav›rlar› eski ol-du¤u için, y›llar önce flöyle yazm›fl-t›k: ““BBiizzee kkaarrflfl›› PPKKKK’’yyii,, KKüürrtt hhaallkk››--nn›› ssaavvuunnmmaa aadd››nnaa ssaaççmmaall››kkllaarr yyaa--rraattmmaayy››nn..”” (Ba¤›ms›zl›k ve De-

48

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Page 49: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

mokrasi Yolunda Kurtulufl, 18Haziran 1999, Say›: 35)

Tecrit konusunda yazd›klar›tam olarak böyle bir saçmal›kt›riflte.

PKK’yi elefltiriyoruz, At›l›mcevap veriyor, Barzani’yi eleflti-riyoruz yine cevap oradan geli-yor... Ama milliyetçili¤in,ABD’yle iflbirlikçili¤in elefltirisiyoktur.

At›l›m, bu son yaz›s›nda da“Evet” diyor “Evet, AABBDD’’nniinn vebölge sömürgeci güçlerinin, ulu-sal demokratik güçleri sindirmeve tasfiye etme amaçl› planlar›ve çal›flmalar› var.”

Peki bu planlar ve çal›flmalarhangileri? Nas›l uygulan›yor?Kim bunlara alet oluyor? Anlafl›-lan At›l›m için bunlar çok çokÖNEMS‹Z fleyler olmal› ki, üze-rinde durmaya bile gerek duy-muyorlar.

At›l›m, PKK “bar›fl grupla-r›”n›n gelip teslim olmas›yla “ge-liflecek adil, onurlu, demokratikçözümün oynayaca¤› devrimcirol, görmezden gelinemez” diyor.ABD plan›nda veya oligarflik dü-zende, nas›l ““aaddiill,, oonnuurrlluu,, ddee--mmookkrraattiikk bbiirr ççöözzüümm”” geliflecek?Bunun cevab› yok.

Kürt milliyetçi hareketin, po-litik anlamda ddüüzzeennee ddöönnüüflflüünnaavvuukkaattll››¤¤››,, At›l›m’a devrimcianlamda bir fley kazand›rmaz.Belki, Ezilenlerin Sosyalist Par-tisi Giriflimi’yle girilen yolda,düzene dönüflü savunmakta birmahsur görmüyorlar. Ama o za-man elefltirilerini Marksist-Leni-nistlik ad›na yapmaktan vazgeç-melidirler.

At›l›m, geçmiflte PPKKKK’’yyee ggee--rreekkeenn eelleeflflttiirriilleerrii zzaammaann››nnddaa yyaa--ppaammaadd››kkllaarr›› için özelefltirileryapm›flt›r. Bugün düzene dönüflünavukatl›¤›na soyunup devrimcile-re karfl› onlar ad›na mücadele et-meyi de yar›n savunamayacaklar-d›r. Yar›n yine günah ç›karacakla-r›na, bugün devrimcilerin yapt›¤›-n› anlamaya çal›flmal›d›rlar.

49

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

367 hhapishanede, 1114 bbin 6647 ttutuklu vve hhükümlü

Hapishane KKampüsleri dde YYetmedi!

Adalet Bakan› Sadullah Ergin, 367 hapishanede, 114 bin 647 tutuklu vehükümlü oldu¤unu, halen 263 hapishanenin de kkaappaassiitteessiinniinn üüzzeerriinnddee tu-tuklu bar›nd›rd›¤›n› aç›klad›.

K›sacas›, hapishaneler ““ddoolldduu--ttaaflfltt››”” demek istiyor Adalet Bakan›. “Ka-pasitesinin üzerinde tutuklu” bar›nd›rmak, 263 hapishanenin “a¤z›na kadar”dolmas›, tutuklu ve hükümlülerin yatacak yerlerinin olmamas›d›r.

AKP iktidar› mevcut s›k›fl›kl›¤a yeni bir çözüm de bulmufl. Ergin, ““KKaa--mmuuyyaa aaiitt aatt››ll bbiinnaallaarr›› ddee¤¤eerrlleennddiirreeccee¤¤iizz”” diyor. Yani; elimizdeki hapisha-neler yetmiyor, o nedenle kullan›lmayan kamu binalar›n› hapishane yapaca-¤›z demektedir.

Oysa son y›llarda bir çok yerde hapishaneler aç›ld›. 2000’li y›llardan bafl-layarak pefl pefle aç›lan F Tipi hapishanelerle yetinmeyen iktidarlar, F Tiple-ri’nin ard›ndan D Tipi Hapishaneleri açt›lar; Yetmedi, hapishane kkaammppüüssllee--rrii kuruldu. Adeta her biri bir flehirdi..

Örne¤in Ankara Sincan’da böyle bir kampüs yarat›ld›. ‹stanbul’da Siliv-ri’de flimdilik 1100 bbiinn kkiiflfliilliikk bir hapishane kampusü aç›ld›. Oligarflinin ihti-yaçlar›na göre yap›lacak ek binalar ile bu kampüs daha da büyütülebilecekdurumdad›r. Kocaeli Kand›ra’da, ‹stanbul Maltepe’de, ‹stanbul Metris’te ya-p›lan yeni hapishanelerle kampüsler ço¤alt›l›yor..

Gelinen noktada onlar›n da “yeterli” olmamas› nedeniyle art›k ““hhaazz››rr bbii--nnaa”” çözümlerine yöneldiler.

Örne¤in, eskiden fleker fabrikas› olan bir binan›n, bir okulun, bir fabrika-n›n, bir yurdun yar›n karfl›m›za hapishane olarak ç›kmas› flafl›rt›c› olmaya-cakt›r. Dua edin ki, flimdilik bofl kamu binalar›n› hapishane yap›yorlar. Ya-r›n, halen e¤itim vermekte olan bir okulu, bir yurdu hapishaneye dönüfltüre-ce¤iz de diyebilirler.

AKP iktidar› ülkeyi bir boydan boya hapishaneler ile donatarak, hapisha-neleri t›ka basa doldurmufltur. “Kalk›nan Türkiye”nin gerçek yüzü budur ifl-te!

‹mral›’ya ssevke vve

tecrite pprotestoTürkiye hapishanelerindeki dev-

rimci tutsaklar›n oluflturdu¤u CCeezzaa--

eevvlleerrii MMeerrkkeezzii PPllaattffoorrmmuu ((CCMMPP)),

5 tutsa¤›n kendi istekleri d›fl›nda

‹mral› Hapishanesi’ne sevk edilme-

sini ve Öcalan’›n ‹mral›’da tecrit

koflullar›n›n a¤›rlaflt›r›lmas›n› pro-

testo etmek amac›yla 3 günlük açl›k

grevi yapt›lar.

CMP’yi oluflturan TKP/ML,

DHKP-C, T‹KB, MLKP, MKP ve

Direnifl Hareketi davas› tutsaklar›-

n›n açl›k grevi 23 Kas›m-26 Kas›m

aras›nda yap›ld›.

KCK’dan ‹mral›’n›n yyeni statüsüne eelefltiriKCK Yürütme Konseyi Baflkan-

l›¤›, AKP hükümetinin “Abdullah

Öcalan’›n ‹mral›’daki koflullar›n›

iyilefltiriyoruz” gerekçesiyle yapt›¤›

düzenlemeleri elefltiren bir aç›klama

yapt›. KCK taraf›ndan yap›lan aç›k-

lamada flöyle denildi: “Öcalan’›nhücresinin de¤ifltirilmesi, AKP hü-kümetinin kamuoyuna yans›tt›¤› gi-bi bir iyilefltirme de¤il, 11 y›ll›k a¤›rtecritten sonra yaflam koflullar›n›ndaha da kötülefltirilmesi anlam›nagelmektedir.”

Page 50: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

Okurlar›m›z, de¤inmeler kö-flesindeki “yeni” ekini görüncebelki flafl›racak, bu da neredenç›kt› diyecekler. HHuukkuukkssaall zzoo--rruunnlluulluukkttaann!!.... Devrimcilerindergilerinin bu kadar s›k ve çoktoplat›ld›¤›, yay›nlar›n›n durdu-ruldu¤u bir ülkede bunlar da birzorunluluk.

Biz, MMaarrkkoo PPaaflflaa gelene¤indengeliyoruz... Marko Pafla’y› bilmezbelki genç okurlar›m›z; Aziz Nesinve R›fat Ilgaz’›n ç›kard›¤› bir der-

gidir. S›k s›k top-lat›l›r, yasaklan›r, Nesin de sürekliyeni isimlerle devam ettirir dergi-yi: ''MMaarrkkoo PPaaflflaa'',, ''MMaalluumm PPaaflflaa'',,''MMeerrhhuumm PPaaflflaa'',, ''ÖÖkküüzz PPaaflflaa''......

MMeesseellee,, yy››llmmaammaakktt››rrbbaasskk››llaarr,, yyaassaakkllaarr kkaarrflfl››ss››nnddaa..BBiirr yyooll mmuuttllaakkaa bbuulluunnuurr.. Biziflte o gelene¤e, her türlü bask›ya,yasa¤a, toplatmaya ra¤men on-y›llarca halk›n, kavgan›n sesi ol-may› baflarabilmeyi ekleyerekdevam ediyoruz.

ÇÇ ii zz gg ii yy ll ee

ddeeğğiinnmmeelleerrddeeğğiinnmmeelleerryyeennii

“Limitsiz ‹‹çki,

Tam BBa¤›ms›zl›k!”BBiirr iillaann vveerrmmiiflfl uuttaannmmaazzllaarr..

fifiööyyllee yyaazzmm››flflllaarr uuttaannmmaaddaann::

“68’in 41. y›l›nda Tam Ba¤›ms›z Türkiye‹çin” Emperyalizme, faflizme ve gericili¤e kar-fl› birlik, dayan›flma ve savafl›m için “Güz Ye-me¤imizde” buluflal›m. 2009 GÜZ BULUfi-MASI GELENEKSEL 68’L‹LER DAYANIfi-MA YEME⁄‹-Armada Otel Ah›rkap› Resto-ran... Geleneksel Türk yemekleri ve limitsiz iç-ki...”

BBaa¤¤››mmss››zzll››¤¤›› iiççkkii mmaassaallaarr››nnaa mmeezzee yyaappaannrreezziilllleerr..

Demokrasinin MMatemati¤i...

Galatasaray Üniversitesi rektörlü¤ü içinüniversitede seçim yap›l›yor; 778 akademisyenoy kullan›yor; adaylar, s›ras›yla 334, 295, 96ve 28 oy al›yorlar.

YÖK; aday s›ralamas›na yeniden yap›yor:

334 oy alan› üçüncü, 295 oy alan› ikincive 96 oy alan› birinci s›raya koyuyor.

Demek ki, 96 büyüktür 334; YÖK mate-mati¤i.

Cumhurbaflkan› da adaylardan en az oyalan› Rektör at›yor. Bu da ÇankayaDemokrasisi

Katliam bbar›fl›!

CHP’den bir türlükopamay›p, o kopa-may›fla meflruluk ka-zand›rmak için Ke-mal K›l›çdaro¤lu’na,Gürsel Tekin’e övgü-ler düzenler iyi bak-s›n bu foto¤rafa...

“Dürüst” K›l›çda-ro¤lu, Dersimliler’ineyin karfl›l›¤›ndasatt› acaba? Neyinkarfl›l›¤›nda katliam-c›l›¤a evet dedi...

Asl›nda sorularfazladan; K›l›çdaro¤-lu, zaten o katliam po-litikalar›n› savunuyory›llard›r. CHP neyi sa-vunuyorsa, o da onasavunuyordu; gerisiyan›lsamadan ibaretti!

Alçaklar›n dostlar› daalçakt›r...

Irak’a sald›r›da görev alan USS Bataanadl› uçak gemisi geçen hafta ‹zmir’egeldi¤inde, ‹zmir Büyükflehir Belediyesi fut-bol tak›m›, Bataan personeliyle “dostlukmaç›” yapm›fl. ‹flgalci, iflkenceci askerleri“dost” ilan edenler, en az o iflgalciler, iflken-ceciler kadar alçakt›rlar.

50

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Page 51: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

‹lahi UUyar›!Almanya’da kkiilliisseelleerr uuyyaarr›› yyaappmm››flfl:: SSoossyyaall ppaattllaa--

mmaa oollaabbiilliirr Ülkedeki Katolik ve Protestan kiliseleri,yaflanan kirizin ve yo¤un iflten ç›karmalar›n ülkedeki“sosyal huzuru” tehlikeye sokaca¤›n› söylediler.

Kiliseler bu çerçevede en baflta iflsizli¤in önlenm-esini istiyorlar.

Bak›n onlar da “dua” ederek iflsizli¤in, krizlerin vepatlamalar›n çözülemeyece¤ini görmüfl, egemenleriuyar›yorlar. Uyar›p “bizden günah gitti” diyorlaranlafl›lan.

Hadi OOrdan!

TBMM Baflkan› Mehmet Ali fiahin, sosyalist flairNaz›m Hikmet'in Moskova'daki mezar›n› ziyaret etmiflve bir de “fatiha” okumufl bafl›nda; sanki ondan istey-en varm›fl gibi... Bir de akla ziyan bir yorum yapm›fl; "Mezar›n›nbafl›nda fatiha okumak geçti içimden. Çünkü kendisi-nin siyasi düflünce olarak, hangi düflünceyi temsilederse etsin, inançl› biri oldu¤u kanaatindeyim" dedi.Naz›m inançl›yd› inançl› olmas›na ama fiahin’in kast-etti¤inden de¤il. fiahin’e iki sat›r Naz›m fliiri sunuyoruz, baks›n, oku-sun; akla ziyan yorumlar›n› kendine saklas›n..

“Akif, inanm›fl adam.Fakat onun ben inand›klar›n›n hepsine inanm›yorum.Mesela bak›n :'Gelecektir sana vaadetti¤i günler Hakk›n.' Hay›r. Gelecek günler içingökten âyet inmedi bize. Onu biz kendimiz***Ne gökten necat geldi, ne bir parça merhamet. Çal›flan esirlere ‹sa, Musa, Muhammed, Sade bir sat›r dua, bir tütsü, buhur verdi, Masal cennetlerinin yollar›n› gösterdi. Ne befl vaktin ezan›, ne Anjelüs çanlar›Zincirden kurtard› yoksul çal›flanlar›...

Vanminut!D›fliflleri Bakanl›¤› 25Kas›m’da resmi biraç›klamayla duyurdu:““‹‹ssrraaiill’’llee iilliiflflkkiilleerriimmiizz--ddee hheerrhhaannggii bbiirr kkooppmmaayyaaflflaannmmaamm››flfltt››rr..””

Neymifl? Öyle iki“van minut” demeklebir fley olmuyormufl.

Yarg› Amerika’y› koruyor

'‹ncirlik üssü kapat›ls›n''talebiyle yürüyüfl yapanBursa Halk Cephesi üyele-rine “çevreyi kirlettiklerigerekçesiyle” para cezas›verilecekmifl.

Çevreyi kirletenABD’dir; ABD Defol diyen-ler de¤il..

51

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Stuttgart'ta Ögrenci EylemiAlmanya’da Stuttgart Üniversitesi’ni iflgal eden ögrenciler,

21 Kas›m’da yaklafl›k 15 bin kiflinin kat›ld›¤› bir yürüyüfl ger-çeklefltirdiler. Gençlik Derne¤i Giriflimi'nin de "Herkese EflitE¤itim Hakk›" pankart›yla kat›ld›¤› eylemin bafllamas›yla, top-lanma noktas›nda yüzleri maskeli anti faflist gencler Stuttgart anatren gar›n›n üstünden, üzerinde "Savafllar› Sabote, KapitalizmiAlt Edelim!" yaz›l› olan ve 28 Kas›m'da yürüyüfle ça¤r›da bulu-nan devasa bir pankart sark›t›p k›z›l bayrak dalgaland›rd›lar. Yü-rüyüflte "Herkese E¤itim, Hem de Ücretsiz!" slogan› at›ld›. Bu-nun d›fl›nda Stuttgart'in önemli dört yol a¤›zlar› kesilip caddeüzerinde oturma eylemleri gerçeklefltirildi. Stuttgart'in en ifllekcaddesi olan Königsstrasse'ye girmek istendi¤inde, atl› polislerö¤rencilerin üzerine yürüdüler. Bunun yan›nda göstericilere kar-fl› biber gaz› da kullan›ld›. Yürüyüflün bitiminden sonra baz› ö¤-renciler gözalt›na al›nd›.

Viyana'da Nazilere Karfl› YürüyüflAvusturya'da 'Burschenschaft Olympia' ad›nda örgütlenen

ve afl›r› sa¤c›lardan oluflan birlik 150. y›l›n›Viyana'da kutlad›.Sa¤c› partinin lideri Strache'nin kat›ld›¤› etkinli¤i yüzlerce kifliprotesto etti. Viyana'da 21 Kas›m’da üniversite önünde topla-nan yüzlerce antifaflist ve direniflteki üniversite ö¤rencileri kor-tej oluflturarak Cumhurbaflkanl›¤›'n›n bulundu¤u Hofburg mey-dan›na do¤ru yürüyüfl yapt›lar. Yürüyüflte "Naziler D›flar›; 150Y›l Yeter; Kahrolsun FPÖ, Üniversiteler ‹flgal Edilsin, Nazilerd›flar› at›ls›n" yaz›l› pankartlar tafl›nd›.

Polis ring caddesine ç›kan bütün yollar› kapatarak Nazilerive sözcülerini korudu. Halk Cepheliler'in de kat›ld›¤› eylemüniversiteye geri yüründükten bitirildi.

Viyana'da Eylemler SürüyorViyana'da bafllayan ve Avusturya’daki farkl› flehirlere yay›lan

ö¤renci protestolar›n›n yan›s›ra flimdi de çocuk yuvas› bak›c›lar›kreflteki kötü çal›flma koflullar›ndan dolay› soka¤a döküldüler. 21Kas›m’da yaklafl›k 2000 kiflinin kat›ld›¤› bir yürüyüfl düzenlendi.

Viyana üniversitesinin yan›ndaki Sigmund-Freud-park›nda bafl-layan yürüyüfl, ring caddesi üzerinden parlamentoya kadar devametti. Yap›lan eylemde öncellikle daha küçük çocuk gruplar›, dahayüksek maafl ve tüm pedagojik meslekleri için ortak e¤itim talepedildi.

Eylemde "E¤itim çok daha erken baflliyor, flimdi s›ra kreflte" ve"E¤itim çocuk oyunu de¤il, sizin kuklalar›n›z de¤iliz" yaz›l› pan-kartlar›n yan›s›ra "Daha fazla para hemen flimdi" ve "daha küçük ço-cuk gruplar›" yaz›l› dövizler tafl›nd›.

Yürüyüflün bitiflinde parlamento önünde kurulan sahnede 'kreflisyan›' ad› alt›nda oluflturulan kollektifinden pedagoglar, sendikatemsilcileri ve Yefliller Partisi üyeleri konuflmalar›nda çocuk yuvala-r›nda yaflanan sorunlar› ve mücadeleleri hakk›nda bilgi verdiler.

Ayr›ca koflullar›n düzelmesi için flu ana kadar 8000 imza toplan-d›. Toplanan ‹mzalar 12 Aral›k'ta Avusturya baflbakan› ve baflbakanyard›mc›s›na teslim edilecek. Aralar›nda Halk Cepheliler'in de yerald›¤› krize karfl› kurulan birlik ise bir ça¤r› pankart› ile kat›ld› eyle-me. "Hepiniz kapitalist krize karfl› yürüyüfle kat›l›n" yazan pankartile 28 Kas›m 2009, Cumartesi günü yap›lacak yürüyüfle ça¤r›da bu-lundular.

Page 52: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

22 Kas›m’da Halk CephelilerDDoorrttmmuunnddaa Güler Zere’nin serbestb›rak›lmas› ve Eyüp Bafl’›n flehitdüflmesi sebebiyle yemek verdilerYeme¤e Türkiye’den davetli TAYADBaflkan› Av. Behiç Aflç› kat›ld›. Be-hiç Aflç› konuflmas›na "Devrimcilikçok farkl› bir fley , flimdi biz burdahem Eyüp Bafl’› anmak hem Güleri-mizin aram›zda olmas›n› kutlamakicin topland›k " diye bafllad›. Deva-m›nda ise Eyüp Bafl’› anlatt› "GülerZere’nin aram›zda olmas›nda enönemli pay› olan Eyüp yoldafl›m›zd›.Mütevaz›yd›, emekçiydi. O insanlar,sizin için flehit düfltü , Bizler için fle-hit düfltü. Biz bir zafer kazand›k, bizçok güçlüyüz bizim gücümüz say›-larla ölçülemez idelojik olarak güç-lüyüz biz" diyerek, devam›nda daAdli T›p’›n ve iktidar›n yalanlar›n›sahtekarl›klar›n› anlatt›. "Güleri ala-ca¤›z dedik ve ald›k ve flimdide ya-sataca¤›z diyoruz insan gücünün s›-n›r› yoktur. Bizim gücümüz örgütlüolmam›zd›r. Bugün devrimcili¤i in-san olarak kalmak diye biliriz. dedi.Behic Asci Avrupa emperyalizminin

kitas› uzerindeki tüm halklar›n insan-l›klar›n› bitirmek, öldürmek için elin-den gelen herseyi yapt›¤›n› düzeninibunun üzerine kurdu¤unu belirtti.Emperyalizmin tüm dünyada insanl›¤›öldürmek istedi¤i, düzenini yaflatmakiçin bunu yaptini ve bunu da belli ol-culerde basardigini soyledi."Bizimdevrimciler , halk olarak örgütlü ke-sim olarak araflt›rmal›s›n›z, inceleme-lisiniz,bilgilenmeliyiz, meraklanmal›-y›z ve en önemlisi örgütlenmemezibüyütmeliyiz” dedi. Yenilen yemek-ten sonra Behiç Aflç›yla ülkemiz, ikti-darin demokratik aç›l›m manevras›n›,Ergenekon davas›n›n ne olup olmadi-gi üzerine sohbet edildi.

Zürih'te EEyüp BBafl AAn›ld›

‹sviçre'nin Zürih kentinde 22 Ka-s›m’da Halk Cephesi taraf›ndanEyüp Bafl için bir anma gerçekleflti-rildi. Anmada Eyüp Bafl'›n devrimciyaflam› anlatan bir aç›klama okundu.

Aç›klaman›n ard›ndan yap›lankonuflmada "fiehit düflünceye de¤intüm enerjisini, zaman›n› ald›¤› so-

rumluluklar› lay›k›yla yerine getir-menin çabas› ile harcad›... Bir yolda-fl›m›z› ölümsüzlü¤e u¤urlarken, b›-rakt›¤› de¤erlerin takipçisi olaca¤›-m›z› ifade ediyoruz. fiehit düflmedenönce sol güçlerin birli¤ini sa¤lamakiçin yürütülen çal›flmalar içinde çal›-fl›yordu. Kürt milliyetçi hareketininsald›r›s›n›n tekerrür etti¤i bu dönem-de ald›¤› görevin zorlu¤u ve önemigözler önündedir." dendi.

Anadolu Federasyonu'nun yü-

rüttü¤ü 'Irkç›l›¤a, Hak gasplar›na,

Asimilasyona Karfl› Mücadele Ede-

lim' kampanyas›n›n çal›flmalar›na

BBeerrlliinn'de devam ediyor..

19-20 Kas›m günlerinde,insanla-

r›m›z›n yo¤un olarak yaflad›¤›Kreuzberg, Neuköln, Schöne-berg, Wedding semtlerindeafifllemeler yap›ld›. Çal›flma-

lar›m›z devam ederken, "herkesinyak›nd›¤› ama örgütsüzlükten kay-nakl›,sesini ç›karam›yorlar. Göç-men halk›m›z›n, ›rkç›l›¤a, asimilas-yona ve 2-3 s›n›f insan muamalesi-ne yaflam›n›n birçok alan›nda karfl›-lafl›yorlar. Birçok sorunda, politika-c›lar›n a¤z›ndan, Türkiyeli göçmen-lerin art›k yük olmaya bafllad›¤›n›anlatan sözler, aç›klamalar ç›k›yor.Bütün bunlara karfl› sessiz kalama-yacak, insanlar›m›za, örgütlenmekve mücadele etmek gerekti¤ini an-latmaya devam edece¤iz" denildi.

Ayn› gün Hamburg Anadolu Fede-rasyon çal›flanlar› ve Gençlik Ko-misyonu taraf›ndan Sternschanze,Holstenstrafle, Max-Brauer-Allee,Altonerstrafle ve fichulterblatt'tayaklafl›k 300 tane afifl yap›ld›.

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

Avrupa

Avrupa’da KampanyaÇal›flmalar› Sürüyor

Berlin'de Yürüyüfl Tan›t›m›

Almanya'n›n baflkenti Berlin'de

Yürüyüfl dergisininin tan›t›m› sürü-

yor. Her hafta dergi okurlar› sokak

sokak dergilerini tan›t›yor, anlat›yor.

Gülerimiz'i ald›¤›m›z hafta, Kott-

busser Tor'da Yürüyüfl stand›nda,

okurlar açt›klar› Almanca dövizleriy-

le "Güler Zere Art›k Özgür" diye du-

yurdular. Yine standta ve sokaklarda

yap›lan dergi sat›fllar›nda birçok in-

san kutlamas›n› "arkadafl›n›z art›k

özgür, tebrik ederim" sözleriyle ifade

ediyordu. Baz›lar› kendilerini "imza

verdim", "bildiri ald›m" fleklinde ta-

n›t›yor; baz›lar› "gazetelerde, tvlerde

gördüm" diyordu.

Perflembe, Cuma ve Pazar günü

süren dergi tan›t›m›nda, kahvelerde

ve çatkap› gidilen evlerde 46 adet

Yürüyüfl halka ulaflt›r›ld›.

Almanya'n›n Berlin flehrinde

Halk Cepheliler ülkemizde ‹ncirlik'e

yürüyenleri selamlad›. "Ülkemizde

Halk Cepheliler, gururla, onurla, cofl-

kuyla bir kampanya yürütüyorlar. Bu

gururu, onuru, coflkuyu palaflmak ve

Halk Cepheli insanlar›m›za, yoldafl-

lar›m›za ‹ncirlik üssünün önünde ol-

duklar› gün, Berlin'den mütaavaz› bir

selam göndermek istedik." dediler.

22 Kas›m’da , Berlin Halk Cephe-

si Amerikan konsoloslu¤u önüne k›-

z›l bayrak, Mahir Çayan, Deniz Gez-

mifl ve Che’nin portrelerini yerlefltir-

di. Eylemde kullan›lan dövizlerde

“Katil ABD Ortado¤udan Defol” ya-

z›s›n›n yan›na Irak direniflini simge-

leyen ve Halk Cepheliler'in Amari-

kan bayra¤› ve maketi yakt›klar› fo-

to¤raflar yerlefltirildi.

"Güler’i Zulmün Elinden Ald›k, Eyüp Bafl’› Topra¤aVerdik. Bu Kavga Sürüyor!"

Duisburg

52

Page 53: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

53

29 Kas›m2009

Say›: 196

AVRUPA’daki B‹Z

Ülkemizde bir süredir duvarlar"Amerika Defol Bu Vatan Bizim"afiflleriyle donat›l›yor. 22 Kas›m'daAmerikan iflgalinin ülkemizdekisimgesi ‹ncirlik Üssü'ne bir yürüyüfldüzenlediler. Gençlik, iflçiler, köylü-ler, memurlar, gecekondulular...ka-d›n, erkek..Kürt, Türk... her s›n›ftan,ulustan vatansever insan›m›z dünyaimparatorlu¤una soyunmufl Amerikanezdinde emperyalizme karfl› tav›r-lar›n› ortaya koydular.

Bizler vatan›m›zdan kopup gel-sek de, sadece "tatiller" için gitsekya da hiç gidemiyor olsak da Ameri-ka'n›n kültürel, siyasi, ekonomik veüsler-tesisler ile fiili iflgali alt›ndaolan, Afganistangibi, Irak gibidünya halklar›nabombalar ya¤d›-ran uçaklara "ya-takl›k" haline ge-tirilmifl vatan›m›-za sahip ç›kmakzorunday›z. Ayak-lar›m›z dünyan›n hangi topra¤›nabas›yor, nefesimizi dünyan›n nere-sinde al›yor olursak olal›m, bizim aitoldu¤umuz ve bize ait olan yer ülke-mizdir, vatan›m›zd›r.

Hepimiz ülkemizin sömürüsü-nün, ba¤›ml›l›¤›n›n sorumlusu olanemperyalist ülkelerde yafl›yoruz.Bakt›¤›m›zda ülkemize yönelik her-hangi bir protestoda, faflizmi, zulmü,sömürüyü teflhir etti¤imiz herhangibir eylemde, protestoda karfl›m›zailk ç›kan yaflad›¤›m›z emperyalistülkelerin kolluk güçleri ç›k›yor. Öy-leki, bu tahammülsüzlük vatan›m›z-daki zulme karfl› olanlar› tutuklama-ya, y›llarca tecrit hücrelerinde hap-setmeye, anti-terör yasalar›yla zul-me karfl› olma düflüncesini dahi ce-zaland›rmaya kadar gidiyor. Bu ta-hammülsüzlü¤ün ülkemizin emper-yalistlere ba¤›ml›l›¤› artt›kça artt›¤›-n› görebiliriz.

O halde vatan›m›zdan bizi ay›rankilometreler vatan›m›za yönelik du-yarl›l›klar›m›z› yitirmemiz için ge-rekçe olamaz. Çünkü emperyalistleriçin böyle bir gerekçe yok. Onlar ki-

lometreler öteden vatan›m›z› sömürüve ba¤›ml›l›k alt›na al›yorsa, bu ülke-lerde yaflayan bizler için vatanda ya-flam›yor olmak bir gerekçe olamaz,olmamal›.

Emperyalist devletlerin ülkemiz-de yaflananlara karfl› gösterdi¤imizduyarl›l›¤› iki aç›dan yok etmeye ça-l›fl›yor.

Birinicisi; Türkiye ile olan ekono-mik ç›kar ortakl›klar›na herhangi birzarar gelmesin diye. Ki faflizmin her-hangi bir uygulamas›na tepki göster-meleri istendi¤inde, Türkiye'de kaçtane ortakl›klar› var, kaç anlaflman›nalt›nda imzalar› var bunlar› dile geti-riyor, duyarl›l›klar› bu rakamlarla ters

orant›l› olarak iflliyor. ‹kincisi ise kendi halklar›n›n or-

tak olduklar› katlimlar ve sömürü-den haberdar olmas›n› istemiyorlar.Kendi halklar›n›n yaratt›¤› bask› ilekarfl› karfl›ya kalmaktan kaç›yorlar.

Bu aç›dan ülkemize yönelik anti-emperyalist duygular›m›z› dile getir-mekte daha pervas›z olmal›y›z. Ül-kemizdeki zulmün ve sömürününkayna¤› emparyalistlerdir. Bizim va-tan›m›zdan kopup buraya gelmemi-zin nedeni de ayn› zulmün ve sömü-rünün yaratt›¤› yoksulluk gerçe¤i,faflizme karfl› savafl gerçe¤idir. Buhaliyle emperyalizmin alt›nda imza-s›n›n olmad›¤› tek bir bask›, tek biraçl›k, tek bir ac› yoktur.

T›pk› yaflad›¤›m›z emperyalistülkelerde biraz daha farkl› boyutla-r›yla yaflad›¤›m›z ac›lar gibi. Ülke-mizde açl›k, yoksulluk, hak ve öz-gürlük gasplar›, ba¤›ml›l›k gibi orta-ya ç›kan emperyalizm, vatan›m›zdan›rak yaflad›¤›m›z yerlerde ise ›rkç›-l›k, asimilasyon, afla¤›lama, yozlukolarak ortaya ç›k›yor.

Çünkü dünyadaki tüm ac›lar›n

kayna¤›d›r emperyalizm...Ortado-¤u'dan Balkanlar'a, Latin Ameri-ka'dan Asya'ya, Afrika'ya kadar tümdünya halklar›n›n ortak düflman›d›rAmerika. Ve onun imparatorlu¤unundevamc›lar› olan Avrupa emperya-listleri...Ony›llard›r ülkemiz halklar›ve onun kurtulufl öncüleri taraf›ndangörülen bu gerçektir ki 40 y›ll›k an-ti-emperyalist mücadele tarihini vegelene¤ini yaratm›flt›r.

ULUSAL ONURUMUZ GÜCÜAVRUPA’DA DA VATANIMIZDADA EMPERYAL‹ZM‹N SONU-DUR

Dev-Genç’in 40. y›l›nda Afganis-tan iflgaline asker gönderme güncel-

li¤inde çok dahagüçlü ve çok da-ha öfkeyle hay-k›r›l›yor, "Ame-rika Defol BuVatan Bizim"diye.. Ulusal onuru-muzu çi¤neme-

nin ve iflgalin simgesi olmufl ‹ncirlikÜssü'nin kapat›lmas› için mücadeleveriliyor.

Ulusal onurumuzu ayaklar alt›naalanlar›n karfl›s›na kararl›l›kla,inançla ve emperyalizme karfl› öfkeile ç›k›l›yor.

Onlar Avrupa'da yaflayan Anado-lu halklar›n›n da onurunu ve gururu-nu temsil ediyor, bunun için müca-dele ediyorlar.

Bu sese kulak vermek, bu seseses katmak elbette Avrupa'daki biz-ler için de görevdir. Ve bilinmelidirki ulusal onurumuzu ›rkç› yasalarla,asimilasyon politikalar›yla Avru-pa'da ayaklar alt›na alanlarla ayn›adreste oturuyor. Irkç›l›¤a karfl› mü-cadele etmek Anadolu halklar› ola-rak bizlerin ulusal onurumuzu koru-man›n olmazsa olmaz›d›r.

Evet, Avrupa'da da olsak "VA-TAN B‹Z‹M" ve ulusal onurumuzukorumak ›rkç›l›¤a karfl› mücadeleylemümkün. Vatan›m›zda ve Avrupa'daemperyalizmin afla¤›lamalar›n›n so-nu ulusal onurumuzun gücü kadar-d›r.

AVRUPA'DA DA OLSAK "VATAN BB‹Z‹M"

Yürüyüfl

AVRUPA

Page 54: VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM!!yuruyus.biz/pdf/pdf/196.pdf · 2009-11-28 · Ça¤r› / ‹lan ‹çindekiler 15 ‹mral› bir hukuksuzluk statüsüdür, kapat›lmal›d›r 16 Zulmün

54

Yürüyüfl

29 Kas›m2009

Say›: 196

17 A¤ustos 2009’da Elaz›¤ Ka-rakoçan ‹lçesi Koçyi¤itler PiyadeTaburu’nda öldürülen 4 erin ailesin-den biri, Te¤men Tümer’e verilencezaya böyle isyan ediyordu.

Dört erin ölümüne TSK, öncekaza dedi. Fakat yalan oldu¤u a盤aç›kt›.

Ölen erler, Te¤men Mehmet Tü-mer’in er ‹brahim Öztürk’ü ceza-land›rmak için eline pimi çekilmifl

el bombas› vermesi ve bomban›npatlamas› sonucunda yaflamlar›n›yitirmifllerdi.

Olay› örtbas edememifllerdi. Fa-kat ölen nas›l olsa halk›n çocukla-r›yd›. Olay› önce örtbas etmeye ça-l›flan TSK, yyaarrgg›› aflamas›nda da“te¤menini” korudu.

Askeri Mahkemede 20 Ka-s›m’da görülen davada, dört askeriöldüren Te¤men Tümer’e ‘‘TTaakkssiirrlleeööllüümmee nneeddeenn oollmmaakkttaann’’ 11 y›l ha-pis cezas› verildi. Te¤men Tümer’in““iiyyii hhaalliinnii”” gözönünde bulunduranmahkeme heyeti bu cezay› 99 yy››ll 2aya indirdi.

Dört er katlediliyor.Verilen cezaya bak›n.Üstelik bir de “iyi hal”denilerek ceza indirimi-ne gidiliyor.

Bu ülkede Amerikankarfl›t› karikatür sergisiaçt› diye, Grup Yorumkonseri düzenledi diye,uyuflturucuya, fuhufla,yozlaflmaya karfl› ç›kt›diye üniversite ö¤rencileri, devrim-ci demokratlar tutuklan›p 10 y›l, 15y›l cezalarla yarg›lan›yor.... Dört as-keri öldüren te¤meni utanmasalar,sal›verecekler.

KESK; 25 Kas›m’da greve ç›k-t›. Grevden önceki günlerde ekran-lara ç›kan KESK’lilerin bir ço¤u,eyleme iliflkin yapt›klar› aç›klama-larda, eylemin amac›n› mesela flutür kavramlarla aç›kl›yorlard›.““EEmmeekkççiilleerr kkeennddiilleerrii öözznnee oollaaccaakk””,,““ffaarrkk››nnddaall››kk yyaarraattmmaakk iissttiiyyoorruuzz””,,““iittiirraazz››mm››zz vvaarr””...... Açl›k, sömürü,denilmiyor... sömürüye karfl› müca-dele denilmiyor... Burjuvaziden,oligarfliden, haklar› söke söke al-maktan sözedilmiyor..

Konuflanlar, emekçiler. Ama ddiillbbaaflflkkaass››nn››nn.. Sivil toplumculu¤undili, teorik bir dil, ama emekçi dilide¤il. Hem anlafl›l›r konuflmuyor,hem de amaçlar›n› aç›k, köfleli venet ifade etmiyor. Söz konusu olanbir direnifl... Direniflte iki irade çar-p›fl›yor. Biz ne istiyoruz? Ne içinuyar› grevi yap›yoruz?

“Özne” olmak direnifli aç›klam›-yor. Böyle bofl ve tumturakl› laflaragerek duymadan, sade ve anlafl›l›ranlatmal›y›z niye direndi¤imizi...

Burada amaç direniflimizi, hakl›-l›¤›m›z› ve neden direndi¤imizi an-latmaya çal›flmakt›r. KESK’liler“fark›ndal›k yaratmak”la grevi an-latm›yorlar asl›nda. O gün ifle git-

mek için evinden ç›kan bir insana“fark›ndal›k” laflar› ederek, grevi-mizin meflrulu¤unu anlatamay›z.Dilimiz uydurma kavramlar›n de¤il,halk›n ve mücadelenin dili olmal›-d›r. Yoksa anlafl›lmaz, bofl cümlelerile kendimizi kand›rm›fl oluruz...

***

BBiirrccaann AAkkyy››lldd››zz eeyylleemmee iilliiflflkkiinnoollaarraakk ddiiyyoorr kkii:: “Bizim niyetimizba¤c›y› dövmek de¤il”... Hay›r,üzümü de yiyece¤iz, ba¤c›y› da dö-vece¤iz. Çünkü üzümü yedirmeyenba¤c›d›r, üzümü yedirmedi¤i gibi,talepte bulundu¤umuzda, üzerimizepanzerleri süren de ba¤c›d›r. Bu birkavgad›r.

Bircan Aky›ld›z’›n örtbas etti¤ide bu kavgan›n kendisidir. Aç›k ki,y›llard›r, “kavga etmemek” üzerinekurduklar› devlet sendikac›l›¤› ileidare ettiler. “Kimse ile kavga etme-mek” ad›na, devlet sendikac›l›¤›n›sürdürdüler.

Ama bugün gelinen noktada “so-ka¤a ç›kmaya” mecbur b›rak›ld›lar.Kamu-Sen bile, AKP iktidar›n›n ka-mu emekçilerine ve halka karfl› po-litikalar› karfl›s›nda “bir fleyler yap-mak” noktas›na gelmifltir. ‹flte tambu nokta, ayn› zamanda “ba¤c›y›

dövmek”tir.

Bu ülke de “ba¤c›y› dövmeden”hiç kimse üzüm yiyemez. O neden-le Bircan Aky›ld›z’›n aç›klamalar›mücadele gerçe¤inden uzakt›r. Ba¤-c›y› dövmek isteyenler, kiflisel ola-rak çok kavgac› olduklar›ndan dola-y› böyle düflünmemektedirler.Üzüm yemenin yolu, ba¤c›y› döv-mekten geçmektedir. Bu görüldü-¤ünde, bu tür tart›flmalar da yap›l-maz.

***

Ulafl›ma yap›lan zamdan sonra,zamm› protesto eden kimi eylemleryap›ld› ‹stanbul’da. Metroya ücret-siz binme eyleminde ““UUllaaflfl››mm HHaakk--tt››rr,, BBeelleeflfl ddee kkuullllaann››ll››rr”” diye yaz›l-m›fl pankarta. Neden?

SSuullaanndd››rrmmaayy››nn!!.... Talep, ücret-siz ulafl›m talebidir; sorun “belefl”olmas› de¤ildir. Belefl argodur, asa-lakl›k içerir... Sol neden kendi slo-ganlar›n›, mücadelesini böyle sulan-d›rma ihtiyac› duyar? Kitleler o za-man “aaa, bu çocuklar ne kadar daespritüel” diye yan›n›za m› kofla-cak? Bak›n eylemleri suland›rman›na¤ababalar›na, sululuklar› sayesindekimi örgütleyebilmifller? Geldiklerinokta ortadad›r. Halk› örgütlemeninyolu eylemlerin içini boflaltmaktan,eylemleri suland›rmaktan de¤il, hal-k›n talepleri için mücadeleyi yük-seltmekten geçmektedir. Ve elbettedilimizin anlafl›l›r, aç›k olmas› ko-fluluyla...

SavaflanKelimeler

Mücadeleyi bbafltan ‘‘dilde’ kaybetmek!

““ÇÇooccuu¤¤uummuuzzuu VVaattaannGGöörreevvii iiççiinn ggöönnddeerrddiikk,,oonnuu ööllddüürrddüülleerr””