Upload
dangmien
View
232
Download
5
Embed Size (px)
Citation preview
GÖÇ UZMAN YARDIMCILIĞI MÜLAKAT SORU VE CEVAPLARI
1.İlk iltica ülkesinden gelen göçmene ne işlem uygulanır?
MADDE 73 – (1) Başvuru sahibinin, daha önceden mülteci olarak tanındığı ve hâlen bu
korumadan yararlanma imkânının olduğu veya geri göndermeme ilkesini de içeren yeterli ve
etkili nitelikte korumadan hâlen faydalanabileceği bir ülkeden geldiğinin ortaya çıkması
durumunda, başvuru kabul edilemez olarak değerlendirilir ve ilk iltica ülkesine gönderilmesi için
işlemler başlatılır. Ancak geri gönderme işlemi gerçekleşinceye kadar ülkede kalışına izin verilir.
Bu durum ilgiliye tebliğ edilir. İlgilinin, ilk iltica ülkesi olarak nitelenen ülke tarafından kabul
edilmemesi hâlinde, başvuruya ilişkin işlemler devam ettirilir.
2.Siber saldırı nedir?
Bilgisayar ve internet alanında uzmanlaşmış siyah şapkalı hacker diye tabir edilen hack
veya hacker gruplarının banka, polis, jandarma, devlet, şahıs, firma vb. sitelere veya
bilgisayarlara zarar vermek amacı ile yaptıkları saldırıya Siber Saldırı denir.
3.Uluslararası koruma çeşitleri nelerdir?
Mülteci
MADDE 61 – (1) Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini,
tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme
uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan
ve bu
ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak
istemeyen
yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan,
oraya
dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü
belirleme
işlemleri sonrasında mülteci statüsü verilir.
Şartlı mülteci
MADDE 62 – (1) Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini,
tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme
uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan
ve bu
ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak
istemeyen
yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan,
oraya
dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü
belirleme
işlemleri sonrasında şartlı mülteci statüsü verilir. Üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar,
şartlı
mültecinin Türkiye’de kalmasına izin verilir.
İkincil koruma
MADDE 63 – (1) Mülteci veya şartlı mülteci olarak nitelendirilemeyen, ancak menşe
ülkesine veya ikamet ülkesine geri gönderildiği takdirde;
a) Ölüm cezasına mahkûm olacak veya ölüm cezası infaz edilecek,
b) İşkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacak,
c) Uluslararası veya ülke genelindeki silahlı çatışma durumlarında, ayrım gözetmeyen
şiddet hareketleri nedeniyle şahsına yönelik ciddi tehditle karşılaşacak,
olması nedeniyle menşe ülkesinin veya ikamet ülkesinin korumasından yararlanamayan
veya söz konusu tehdit nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancı ya da vatansız kişiye,
statü
belirleme işlemleri sonrasında ikincil koruma statüsü verilir.
4.Uluslararası göçmen günü ?
18 ARALIK
5.Göç İdaresi Genel Müdürlüğü hangi tarihte kurulmuştur?
11.04.2013
6.YUKK ne zaman kabul edilmiştir?
11.04.2013
7.Bilgi toplumu nedir?
Öncelikle bilgi toplumu; yakın çağa damga vuran bilgi patlaması sonucu temel üretim
faktörünün bilgi olduğu, bilginin işlenmesinde ve depolanmasında da bilgisayar ve iletişim
teknolojilerini baz alan bir toplum yapısıdır.
8.Dekolonizasyon nedir?
Dekolonizasyon; bir devletin, bir başka ülke halkı ve kurumları üzerindeki kontrolünü
sona erdirmesi. Diğer bir deyişle sömürgeciliğin sonlandırılmasıdır. Politik ve kültürel
anlamda gerçekleştirilebilir.
9.AB’nin ortak göç politikası var mıdır?
Avrupa Birliği'nin ortak göç ve iltica politikasının temelini, üye ülkelere kimin kabul
edileceği değil, kimin kabul edilmeyeceği oluşturuyor. Ana kriter, bu ay sonuna kadar
hazırlanması beklenen "güvenli ülkeler" listesi olacak.
Liste, siyasi nedenli baskı, mahkumiyet, işkence ve ölüm riskinin bulunmadığı ülkelerden
oluşacak ve bu ülkelerden gelen iltica başvuruları kabul edilmeyecek.
10. TBMM’nin bilgi edinme yolları nelerdir?
- Soru: Milletvekillerinin, başbakan veya bakana, bilgi almak amacıyla soru sormalarıdır.
İki türü vardır: Sözlü soru ve yazılı soru. Her ikisi de yazılı önerge ile sorulmakla birlikte,
sözlü sorular başbakan veya ilgili bakan tarafından meclis kürsüsünden sözlü olarak
cevaplandırılırken, yazılı sorulara verilen cevap ise Tutanak Dergisi’nde yayımlanacaktır.
- Genel Görüşme: Bu, toplumu veya devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesidir. Sorudan farkı, tartışmalara yalnız soru sahibiyle
ilgili bakanın değil, bütün meclis üyelerinin katılabilmesidir.
- Meclis Araştırması: Meclisin, belli bir konuda, milletvekillerinden oluşan bir komisyon
aracılığıyla derinlemesine araştırma yapmasıdır. Komisyonun hazırladığı rapor TBMM
Genel Kurulu’nda görüşülür. Ancak bu görüşme sonunda bir karar alınması söz konusu
değildir.
- Gensoru: Bu, Bakanlar Kurulu’nun genel politikası ya da bir bakanın faaliyetleri
hakkında başvurulacak bir denetim yoludur. Hükümetin ya da bir bakanın düşmesine yol
açabilecek bir denetim yolu olması nedeniyle, gensoru kurumu Anayasada ayrıntılı bir
biçimde düzenlenmiştir. Ancak gensorunun tartışılması sonucu başvurulan güvenoyunda
Bakanlar Kurulu’nun veya bir bakanın düşürülebilmesi için üye tamsayısının en az salt
çoğunluğunun güvensizlik oyu vermesi aranacaktır. Üstelik bu oylamada yalnızca
güvensizlik oyları sayılacaktır.
Hükümeti en çok endişelendiren denetim yolu olmakla birlikte, parti disiplinine dayanan
modem parlamentarizmde gensorunun önemini pek de büyütmemek gerekir. Mecliste
sağlam bir çoğunluğun desteğine sahip olan parti ya da partilerin gensoru görüşmelerinde
gereksinim duyduğu desteği her zaman bulacağı kesindir (Soysal, 1993:200).
- Meclis Soruşturması: Bakanlar Kurulu üyelerinin görevleriyle ilgili olarak işledikleri
suçların araştırılmasını sağlayan bir denetim yoludur. Meclis, gizli oyla soruşturma
açılmasına karar verirse, bütün siyasi partilerin güçleri oranında temsil edilecekleri on beş
kişilik bir soruşturma komisyonu kurulur. Komisyonun raporunu sunmasından sonra,
TBMM Genel Kurulu gerek görürse, yine gizli oyla, ilgilinin yargılanmak üzere Yüce Divana
şevkine karar verebilir. Yüce Divana sevk edilen bakan, bakanlıktan düşer. Yüce Divana
sevk edilen Başbakan ise, hükümet istifa etmiş sayılır. Dolayısıyla, Yüce Divan’da
yargılanan bir milletvekilinin Başbakan ya da bakan olması mümkün değildir.
11. Oligarşinin tunç kanunu nedir?
Michels eserinde, demokratik örgütlerde özellikle de siyasi partilerde demokrasinin
ne durumda olduğunu ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Demokrat,k ilkelere bağlı
olduklarını iddia eden partileri incelemiş ve yaptığı araştırmalar sonucunda bu
örgütlerin açık bir biçimde oligarşik yönetim yapısına sahip olduklarını ortaya
koymuştur. Bu oligarşik eğilimlerin birinci ve en önemlisi örgütün büyüklüğüdür.
İkincisi, doğru ve hızlı kararlar almak için uzmanlık bilgisinin gerektiğidir. Üçüncü
olarak Michels, başkanlık yönetiminin alışkanlığa dayalı bir hak haline geldiğini
belirtmiştir.
Örgüt içerisindeki kitle bütün bu sorunların üstesinden gelemeyeceği ve liderliği
kutsadığı için yönetim denetimsiz bir şekilde azınlığın yani oligarşinin elinde
olacaktır. Sonuç olarak demokratik kitle örgütlerinin tamamı, kural olarak bir
oligarşi tarafından yönetilir. Michels bu kuralı Oligarşinin Tunç Kanunu olarak
isimlendirmiştir.
12. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması?
Sınırlama kanunla olmalıdır.
Sınırlama Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olmalıdır.
Sınırlama (a) “genel sınırlama sebeplerine” veya (b) “anayasanın ilgili
maddesinde öngörülen özel sebeplere” dayanmalıdır.
Sınırlama “demokratik toplum düzeninin gerekleri”ne aykırı olmamalıdır.
Sınırlama öngörüldüğü amaç dışında kullanılmamalıdır.
13. Toplam kalite yönetimi nedir?
Toplam kalite yönetimi ya da kısaca TKY olarak bilinen yöntem, müşteri ihtiyaçlarını
yerine getirebilmek için kullanılan insan, iş, ürün ve/veya hizmet kalitelerinin sistematik
bir yaklaşım ile tüm çalışanların katkıları ile sağlanmasıdır. Bu yönetim şeklinde
uygulanan her süreçte tüm çalışanların fikir ve hedefleri kullanılmakta ve tüm çalışanlar
kaliteye dahil edilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi; uzun dönemde müşterilerin tatmin
olmasını başarmayı, kendi personeli ve toplum için yararlar elde etmeyi amaçlar ve kalite
üzerine yoğunlaşır. Tüm personelin katılıma dayalı bir yönetim modelidir.
14. Yeni kamu yönetimi anlayışının temel özellikleri nelerdir?
-açıklık,
-performans değerleme, sayısal olarak ölçülebilen ve daha çok çıktılara
yönelik ölçüm standartlarına dayalı,
-merkeziyetçi bürokrasinin etkisinden kurtularak yerelleşmeye daha fazla
önem veren,
-rekabet ortamı oluşturarak ve bu sayede maliyetleri azaltmak,
-istihdam, planlama gibi alanlarda özel sektör uygulamalarını örnek almak (
belli süreyle çalışma, stratejik plan yapma, ürün başına maaş alma vs)
-tasarruf ve verimliliğe daha fazla önem verme.
15. Kamu tercihi teorisi nedir?
kamu tercihi, siyaset biliminin temel konularını iktisat biliminin araçları ve
teknikleri yardımıyla analiz etmektedir. kamu tercihi teorisi; politikanın ekonomi
teorisi, yeni politik iktisat, kollektif karar alma teorisi gibi adlar ile de anılmaktadır.
bu teorinin gelişiminde önemli rol oynayan ve bu alandaki çalışmalarından dolayı
1986 nobel iktisat ödülü'nü alan james mcgill buchanan (1919 doğumlu ve
yaşıyor) söz konusu teoriyi şöyle tanımlamaktadır:"kamu tercihi teorisi, esas olarak
ekonomi teorisinde oldukça ayrıntılı analizler için geliştirilmiş araç ve metotları
almakta ve bunları politik sürece ve kamu sektörüne uygulamaktadır. kamu
tercihi, siyasal karar alma sürecinde rol alan kimselerin; örneğin, seçmenlerin,
politikacıların ve bürokratların davranışlarını gözlemlediğimiz veya
gözlemleyeceğimiz sonuçların bileşimi ile ilişkilendirmeye çalışmaktadır."
16. X kuramı nedir?
Yönetim verimli bir işletmenin tüm elemanlarını; para, materyal, alet, insan gibi
ekonomik çıkar hedefleri doğrultusunda organize etmeden sorumludur.
İnsanlar açısından yönetim; onların çabalarını yöneltme, onları güdüleme,
hareketlerini kontrol etme, onların davranışlarını örgütün amaçlarına uyacak
şekilde değiştirme sürecidir.
Yönetimin bu aktif müdahalesi olmaksızın insanlar, örgütsel ihtiyaçlara karşı pasif
ve hatta dirençli olurlar. Bu yüzden onlar, ödüllendirilmen, cezalandırılmalı, ikna
edilmeli, kontrol edilmeli ve onların faaliyetleri yönlendirilmelidir. Astlarını ve alt
yöneticileri veya işçileri yönetmek, yöneticilerin görevidir. Yönetim sıklıkla ifade
edildiği gibi diğer insanlar yoluyla işlerin yaptırılmasından oluşur diyebiliriz. Bu
geleneksel teorinin arkasında başka pekçok inanç vardır, bunlar daha az açıktır,
fakat çok yaygındır.
Ortalama insan; doğası gereği tembeldir ve mümkün olduğunca az çalışır.
Birey ihtirastan yoksundur, sorumluluğu sevmez, idare edilmeyi tercih eder.
Ortalama insan, kalıtsal olarak bencildir, örgütün amaçlarına karşı kayıtsızdır.
Ortalama insan, doğası gereği değişimlere karşı direnç gösterir.
Ortalama insan, kolayca aldanır, pek akıllı değildir, şarlatanlar ve demagoglar
tarafından kolayca aldatılmaya hazırdır.
17. İkamet izni türleri nelerdir?
Kısa dönem ikamet izni
Aile ikamet izni
Öğrenci ikamet izni
Uzun dönem ikamet izni
İnsani ikamet izni
İnsan ticareti mağduru ikamet izni
18. G20 nedir?
Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı Grubu, dünyanın en büyük ekonomileri
arasında yer alan 19 ülkeden ve Avrupa Birliği Komisyonu'ndan oluşuyor. Daha çok
İngilizce Group of 20 (20 Grubu) kavramının kısaltması olan G20 adıyla bilinir.
19. Danıştay’ın görev ve yetkileri nelerdir?
Danıştay, idare mahkemeleri ile vergi mahkemelerinde verilen kararlar ve ilk derece
mahkemesi olarak Danıştay'da görülen davalarla ilgili kararlara karşı temyiz işlemlerini
incelemek ve karara bağlamak durumundadır.
Danıştay'ın görevleri "idari" ve "yargılama" olmak üzere iki grupta toplanır.
Danıştay'ın idari görevleri, danışma ve inceleme niteliğindedir. Kamu yönetiminin
işleyişinde karşılaşılan idare hukuku ile ilgili sorunlar olduğunda Cumhurbaşkanlığı veya
Başbakanlık aracılığı ile Danıştay'a başvurulabilir. Bazı durumlarda Danıştay'ın görüşünün
alınması kanun gereği de olabilir. Ayrıca Danıştay, Başbakan ve Bakanlar Kurulu'nca
gerekli görülmesi halinde gönderilen kanun tasarıları hakkında düşüncelerini bildirmekte
yükümlüdür. Bir yerde belediye kurulması için Danıştay'ın görüşüne başvurulur. Danıştay
ayrıca, tüzük tasarılarıyla imtiyaz şartlarını ve sözleşmelerini incelemekle yetkilidir.
Danıştay, temyiz makamı ve bazı durumlarda ilk derece mahkemesi olarak görev
yapmaktadır. Danıştay, ilk derece mahkemesi olarak;
Bakanlar Kurulu Kararlarına,
Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla
ilgili müşterek kararnamelere,
Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak
düzenleyici işlemlere,
Danıştay idari dairesince veya idari işler kurulunca verilen kararlar üzerine
uygulanan eylem ve işlemlere,
Birden çok idare ve vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere,
Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu Kararlan ile bu kurulun görev alanı ile ilgili
Danıştay Başkanlığı işlemlerine,
karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri
ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.
Danıştay ayrıca belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının,
organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar.
Bunlara ilaveten Danıştay, idari yargı yerleri arasında çıkan görev ve yetki
uyuşmazlıklarını giderir. Ayrıca idari yargı alanında içtihat bakımından uyum sağlamak
amacı ile "içtihadı birleştirme kararlan" alır. Danıştay, idari ve yargı görevlerini "kurul"
olarak yerine getirir. Danıştay'da, biri idari ve on ikisi de yargı ile ilgili olmak üzere toplam
on üç daire bulunmaktadır.
20. Geri gönderme merkezlerinde kimler tutulur?
(2) Hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan; kaçma ve kaybolma riski bulunan,
Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden, sahte ya da asılsız belge kullanan, kabul
edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayan,
kamu
düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında valilik
tarafından idari gözetim kararı alınır. Hakkında idari gözetim kararı alınan yabancılar,
yakalamayı
yapan kolluk birimince geri gönderme merkezlerine kırk sekiz saat içinde götürülür.
21. İdarenin özel hukuk sözleşmeleri nelerdir?
Devlet İhale Kanununda yer alan usuller
o Kapalı Teklif Usulü: Kural öncelikle ihalelerde kapalı teklif usulünün
uygulanmasıdır.
o Açık artırma ve Eksiltme Usulü: daha az önemli işlerde kullanılan usuldür
o Pazarlık Usulü: Kimi bazı önemsiz işler ile acil işlerin
o Yarışma Usulü: Güzel sanatlar, projeler vs.
Kamu İhale Kanunundaki İhale Usulleri
o Açık İhale Usulü: Açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir
o -
o Belli İstekliler Arasında İhale Usulü: İşin özelliği gereği uzmanlık ve ileri teknoloji
gerektiren işlemlerde kullanılır.
o -
o Pazarlık Usulü: Aşağıda belirtilen hallerde pazarlık usulü ile ihale yapılabilir
o -
o Doğrudan Temin Usulü: Bir “ihale usulü” değil alım yolu olarak kabul edilir.
o Tasarım Yarışması: mimarlık, proje, güzel sanat, planlama işleri.
22. Kimler sınır dışı edilemez?
a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza
veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar
b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli
görülenler
c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği
ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar
ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları
d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları
23. Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlükler nelerdir?
Temel Haklar
Bu haklar insanın doğuştan sahip olduğu insanın insanca yaşayabilmesi için gerekli
olan haklardır. Bu hakların başlıcaları şunlardır:
Yaşama hakkı: (En temel haktır. Hiçbir şekilde ortadan kaldırılamaz
sınırlandırılamaz.)
Kişi dokunulmazlığı hakkı: (Kişinin hem beden hem ruh bütünlüğünü korumaya
yöneliktir.)
Sağlık hakkı: (Herkes sağlıklı bir çevrede yaşama ve sağlığını koruyacak tedbirler
alma hakkına sahiptir.)
Eğitim hakkı: (Herkes eğitim - öğretim hakkına sahiptir.)
Dilekçe hakkı: (Herkes şikayetlerini ve isteklerini yetkili makamlara ve TBMM'ye
iletme hakkına sahiptir.)
Özel yaşamın gizliliği: ( Herkes özel yaşamına ve aile hayatına saygı gösterilmesini
isteme hakkına sahiptir. Kanunla belirlenen özel durumlar dışında hiç kimsenin üzeri
ve özel eşyaları aranamaz haberleşme araçları dinlenemez.)
Konut dokunulmazlığı: (Hiç kimsenin konutuna izinsiz girilemez.)
Seçme ve seçilme hakkı (Herkes ülke yönetimine katılmak için seçme ve seçilme
hakkına sahiptir. Bu amaçla siyasi parti kurabilir ve siyasi partiler üye olabilir.)
Ülkemizde yukarıda belirtilen temel haklar anayasa ve yasalarla koruma altına
alınmıştır. Devlet bazı özel durumlarda bu haklardan bazılarında kısıtlamaya gidebilir.
b. Temel Özgürlükler
Düşünce kanaat ve ifade özgürlüğü
Basın özgürlüğü
Din ve vicdan özgürlüğü
Haberleşme özgürlüğü
Yerleşme ve seyahat özgürlüğü
Toplantı hak ve özgürlüğü
Bilim ve sanat özgürlüğü
24. Karşılıklılık nedir?
Karşılıklılık sözcüğü, kelime anlamı olarak Mütekabiliyet sözcüğünün karşılığı
oluyor. Karşılıklılık, bir duruma karşı, söz konusu durumun aynısının uygulandığı
anlamına geliyor.
Karşılıklılık ilkesi kapsamında, yabancı ülkelerde Türk vatandaşlarına olumlu
veya olumsuz nasıl bir uygulama yapılıyor ise o ülkenin Türkiye'deki
vatandaşlarına aynı uygulamanın yapılması esasına dayanılıyor.
Örneğin, bir yabancı uyruklunun Türkiye'deki bir tapu işlemi yaptırabilmesi için
onun ülkesinde Türklerin de aynı tapu işlemini yaptırabiliyor olması gerekiyor.
25. Türk paralarının arka yüzünde kimlerin portresi vardır?
Türk lirasının arkasında yer alan isimler şöyle sıralanmaktadır:
5 tl nin arkasındaki resim = Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı
10 tl nin arkasında = Prof. Dr. Cahir Arf
20 tl nin arkasında = Mimar Kemalettin
50 tl nin arkasında = Fatma Aliye Hanım
100 tl nin arkasında = Buhrizade mustafa efendi aynı zamanda Itri olarak da bilinir
200 tl nin arkasında = Yunus Emre
26. Apartheid rejimi ne anlama gelir?
Apartheid (Afrika dilinde "ayrılık" anlamına gelmektedir), Güney Afrika Cumhuriyeti'nde
1948 - 1994 yılları arasında, Ulusal Parti hükümeti tarafından uygulanan ırkçı ayrımcılık
sistemidir.
Uzun yıllar boyunca beyaz ırkın yönetiminde olan Güney Afrika'da siyahilere uygulanan
ayrımcılık, 1948 yılı genel seçimlerinden sonra resmileşerek sürdü. 1958 yılından itibaren
yasalarla da desteklenen Apartheid sistemi, insanların derilerinin renklerine göre
sınıflandırılmaları sonucu, beyaz azınlık dışında kalanların vatandaşlık hizmetlerinden
daha az yararlanmaları, devletin sağladığı sağlık hizmetleri, eğitim vb. lerinden daha az
yararlanmaları gibi ırkçılıklara zemin olmuştur.
27. İmparatorluk- Ulus devlet ayrımını yapınız.
?
28. Kıbrıs sorununun ortaya çıkış nedenleri nelerdir?
Kıbrıs Sorunu, Akdeniz'in doğusunda bulunan Kıbrıs adasında Kıbrıs Cumhuriyeti-Türkiye
arasında yaşanan siyasi tabanlı sorun.[1] Britanyalılar, Kıbrıs Sözleşmesi sonrasında[2] adayı
kolonileştirmeleri ile halklar arası çatışmalar artış gösterdi.[3] Bu tarihlerde taksim
isteğinde bulunan Türkler ile enosis isteyen Rumlar birbirleri ile çatışmaya başladı.[3]
Kıbrıslılar tamamen öz belirtim hakkı istiyordu.[4] Britanyalılar, sorunu "Rum-Türk
anlaşmazlığına" bağladı[5] ve sonunda 16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs; Yunanistan,
Türkiye ve Birleşik Krallık'ın "Kuruluş, İttifak ve Garanti" adındaki 3 anlaşmayı imzalaması
ile bağımsızlığını kazandı.[5]
Bağımsızlıktan sonra da ada üzerinde çatışmalar durmadı ve 1963'te Kıbrıs Türkleri ada
yönetiminden çekildi.[6] 1974'te, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında siyasi
gerilimler şiddetli olarak artmaktaydı[7] ve Yunanistan'daki askeri cunta desteği ile
Kıbrıs'ta enosis'e yönelik aşırı milliyetçi Rumların darbe yapması[8][9] sonucunda Türkiye,
Kıbrıs'a harekât düzenledi.[10] Bunlarla birlikte, adanın kuzeyinde Türklerin yönetiminde
politik bir düzenin meydana gelmesine neden oldu.[11] Bu siyasi olaylarla günümüzdeki
"Kıbrıs Sorunu" ortaya çıktı. 1983 yılında Türkiye, Kıbrıs Türk toplumunun ilan ettiği[11] de
facto yönetim olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanımasından sonra[12]
Kıbrıs Cumhuriyeti'ne Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olarak hitap etmektedir.[13] 13 Mayıs
1984’te de Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararı [14] ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin
ilanını ayrılıkçı bir hareket olarak tanımladı.[15] Birleşmiş Milletler [16] ve Avrupa Konseyi [17]
Türkiye'nin "işgali" altında olduğunu nitelendirdi.[18] Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
günümüzde bağımsızlığı sadece Türkiye Cumhuriyeti dışında[19] hiçbir ülke tarafından
tanımayan de facto bağımsız bir cumhuriyet konumundadır.[20] Adanın kuzeyi de jure
olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait kabul edilir.[14]
29. Uluslararası göç örgütü ne zaman kurulmuştur?
Uluslararası Göç Örgütü (İngilizce: International Organization for Migration - IOM) acil
durumlarda yardım, mültecilerin yeni bir ülkeye yerleştirilmesi, gönüllü geri dönüşlere
yardım, göçmen sağlığı, para gönderme ve yasal göç seçeneklerinin desteklenmesi gibi
alanlarda faaliyet gösteren uluslararası bir örgüttür. Merkezi İsviçre’nin Cenevre şehrinde
bulunan, hükümetler arası bir kuruluş olan IOM, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerden
toplam 132 üye devletten oluşmaktadır. 1951 yılında Intergovernmental Committee for
European Migration (ICEM) adıyla II. Dünya Savaşı'ndan etkilenerek göç eden insanlara
yardım etmek amacıyla kurulan örgüt daha sonra isim değiştirerek bugünkü halini aldı.
Örgütün resmi dilleri İngilizce, Fransızca ve İspanyolcadır. Genel sekreterliğini ABD'li
William Lacy Swing (d. 1934) yapmaktadır.
30. Demokratik barış teorisi nedir, kime aittir?
Demokratik Barış Teorisi’ne göre demokratik normların yerleşmesiyle kalıcı uluslararası
barışın tesisi arasında doğru orantılı bir korelasyon vardır. Halkın karar merciine etkisi
nispetinde devletin silahlı güce başvurma eğiliminin zayıflayacağı, uluslararası ihtilafların
çözümünde diplomatik yollara öncelik verileceği farz edilmiştir. Demokratik yönetime
sahip devletlerin birbiriyle savaşmayacağı, böylece sürdürülebilir dünya barışının
sağlanabileceği ileri sürülür.Bu teori Kant’a aittir.
31. İdari gözetim kararları hangi durumlarda alınır?
a) Kimlik veya vatandaşlık bilgilerinin doğruluğuyla ilgili ciddi şüphe varsa, bu
bilgilerinin tespiti amacıyla
b) Sınır kapılarında usulüne aykırı surette ülkeye girmekten alıkonulması amacıyla
c) İdari gözetim altına alınmaması durumunda başvurusuna temel oluşturan unsurların
belirlenemeyecek olması hâlinde
ç) Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehlike oluşturması hâlinde
32. En son yapılan uluslararası antlaşma?
Türkiye ile AB arasında “Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni” ve “Geri Kabul
Anlaşması” eş zamanlı olarak 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da taraflarca imzalandı.
33. Çok kültürlülük nedir?
Çokkültürlülük, birçok farklı kültürün bir arada yaşadığı toplumu tanımlayan bir
sözcüktür.
Çokkültürlü bir toplumda tüm kültürler birbirine saygılı olması gerekmektedir.
Genel olarak birçok değişik ülkeden kişiler bir yere göç ettiğinde çok kültürlülük oluşur.
Ancak bu toplum yalnızca hoşgörü ile yabancı düşmanlığına karşı savaşım ile ayakta
kalabilir.
34. YUKK’da yer alan sürekli komisyonlar nelerdir?
a) Göç Danışma Kurulu
b) Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu
c) Düzensiz Göçle Mücadele Koordinasyon Kurulu
35. Büyük Ortadoğu Projesi nedir?
Basına deklare edilen, dünya kamuoyuna açıklanan hali ile "Büyük Ortadoğu Projesi",
Ortadoğu ve yakın çevresi coğrafyasında yer alan ülkelerde batılı anlamda demokrasinin
sağlanması, terörizmin ortadan kaldırılması, ekonomik ilişkilerin arttırılması ve ekonomik
işbirlikleri sağlanarak bölgenin istikrara kavuşturulmasıdır.
36. Soft Power ne demektir?
bir ülkenin askeri ya da ekonomik gücünün dışında sahip olduğu kültürel etkisi, dünya
sistemindeki yeri, başka ülkelerin algısı gibi etkenlerden oluşan güç.
37. Cumhurbaşkanının yasamayla ilgili görevleri nelerdir?
Yasama yılının ilk günü TBMM’de açılış konuşmasını yapar.
TBMM’yi gerektiğinde toplantıya çağırır.
Kanunları yayınlar.
Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM’ne yollar.
Anayasa değişikliğine ilişkin kanunları gerek gördüğünde halkoyuna
sunar.
Kanunların, KHK, TBMM iç tüzüğünün iptali için Anayasa mahkemesi’ne
iptal davası açar.
TBMM’de seçimlerin yenilenmesine karar vermek.
38.
Bağımsız devletler topluluğu nedir?
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), 8 Aralık 1991 tarihinde Belovejskaya Puşşa'da
Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Beyaz Rusya Bağımsız Devletler Topluluğu'nun
oluşturulması anlaşmasını imzalayarak Sovyetler Birliği'ne son verdiler. 21 Aralık 1991
yılında Baltık Devletleri ve Gürcistan hariç, tüm eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri bu
anlaşmayı imzaladılar.
Daha sonra 1993 yılında Gürcistan da bu anlaşmayı imzalamıştır. Üye ülkeler sırasıyla;
Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan,
Tacikistan, Rusya Federasyonu ve Ukrayna (de facto[3]) devletleridir.
39. Güvenlikleştirme nedir?
İlk kez 1980’li yılların sonunda bir grup sosyal bilimcinin gündeme getirdiği
‘güvenlikleştirme’ (securitization) kavramı, siyasetin olanaklarıyla çözümlenebilecek
sorunların özellikle devlet seçkinlerince var oluşsal güvenlik meselelerine dönüştürülmesi
sürecini tanımlamak için kullanıldı. Buna göre herhangi bir sorun ulusun ve devletin
güvenliğine ölümcül bir tehdit olarak kodlandığında (güvenlikleştirildiğinde) tehdidin
ortadan kaldırılabilmesi için devlet seçkinlerinin siyasetin demokratik işleyişini belirleyen
kurallarla sınırlanmaması gerektiği topluma duyurulmuş oluyordu.
40. Şartlı mülteci kime denir?
MADDE 62 – (1) Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini,
tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme
uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan
ve bu
ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak
istemeyen
yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan,
oraya
dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü
belirleme
işlemleri sonrasında şartlı mülteci statüsü verilir. Üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar,
şartlı
mültecinin Türkiye’de kalmasına izin verilir.
41. Yabancı diye kime denir?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi ifade eder.
42. Bolfour deklorasyonu nedir?
Balfour Deklerasyonu, Lloyd George'un başbakanlığındaki İngiliz savaş kabinesinde
dışişleri bakanı olan Althur Balfour'un girişimiyle başlatılan ve sonuçta Filistin'de bir
Yahudi devletinin -İsrail- kurulmasıyla sonuçlanan girişimdir. 1917 yılındaki bu
deklerasyon, ilk Balfour Deklarasyonudur. Balfour girişimiyle 1926 yılında, İngiliz
sömürgeleri konusunda ikinci bir Balfour Deklarasyonu yapılmıştır.
Lord Arthur Balfour, 2 Kasım 1917 tarihinde uluslararası Siyonist hereketin liderlerinden
olan Lord Rothschild'e bir mektup göndererek, Filistin topraklarında bir Musevi devleti
kurulması konusunda İngiliz hükümetinin destek vereceğini bildirmiştir. İngilizlerin
Araplara yatırım yaptığı bir dönem olduğu için, bildiride ‘ülkedeki öteki sakinlerin medeni
ve dinsel haklarının ihlal edilmemesi’ şart koşulmuştur. Osmanlı Devleti'nin Orta Doğu
topraklarının İngiltere ve Fransa arasında paylaşılması protokokü niteliğindenki Sykes-
Picot Antlaşması ve Mekke Şerifi Hüseyin ile İngiltere'nin Mısır'daki Yüksek Komiseri
McMahon arasında gizli olarak imzalanan McMahon Antlaşması ardından yapılan bu
girişim, böyle bir maddeyi gerektirmiştir.
Bu mektup ve bunun ardından gelişecek olan olaylar, dünya Siyonist kesimin desteğinin
İtilaf Devletleri yönüne çekilmesinde önemli rol oynamıştır. Ayrıca ABD tarafından da
desteklenmişir. Amerika, Orta Doğu'da bir Musevi devletinin bulunmasının, Orta Doğu
politikaları için sağlam bir dayanak oluşturacağını kavramıştır.
Lord Balfour'un bu mektubu üzerine yürütülen girişimler, 1918 yılında Fransa'nın, hemen
ardından da İtalya'nın desteğini sağlamıştır. ABD başkanı Thomas Woodrow Wilson, Ekim
1918 ayında deklerasyonu desteklediklerini açıklamıştır.
Sözkonusu deklerasyon, Orta Doğu'da bir İsrail Devletinin kurulmasına giden sürecin
önemli bir kilometre taşıdır.
43. Göç Genel Müdürlüğünde Görev yapan daire başkanlarının isimleri
nelerdir?
Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne Mülkiye Başmüfettişi Atilla TOROS
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcılıklarına Hukuk Müşaviri Birhan USLU, Mülkiye
Başmüfettişi Ahmet APAN
Göç İdaresi Daire Başkanlıklarına
Mardin Yeşilli Kaymakamı Ediz SÜRÜCÜ,
Ordu Vali Yardımcısı Abdullah DEMİR,
Bucak Kaymakamı Osman HACIBEKTAŞOĞLU,
Van Vali Yardımcısı Atay USLU,
İdari Mali İşler Şube Müdürü Önder BAKAN görevlendirilmiştir.
44. UNİCEF, UNESCO VE IMF’nin açılımları nelerdir?
UNİCEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu
UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü
IMF: Uluslararası Para Fonu
45. Mevlana hoşgörü yılı hangi yıl ilan edilmiştir?
UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Kurumu) 2007 Yılını hoşgörü, sevgi ve toleransın, 800
yıllık gönüller sultanı olan Mevlana’yı anma yılı ilan etti.
46. Unesco hangi yılı Atatürk yılı ilan etmiştir?
1981 yılı
47. Bağdat paktının kuruluşu ve amacı?
Ortadoğu'da SSCB'ye karşı NATO'nun bir uzantısı olarak kurulan Bağdat Paktı'nın oluşum
süreci Mayıs 1953'te ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles'ın Ortadoğu ülkelerine yaptığı
geziyle başladı. 2 Nisan 1954'te Türkiye ile Pakistan arasında imzalanan dostluk ve
işbirliği antlaşması kuruluş için önemli bir aşama oldu.[1] Ekim 1954'te Ankara'yı ziyaret
eden Irak Başbakanı Nuri Said Paşa, Türkiye ile Irak'ın Ortadoğu'da bir savunma örgütü
oluşturmayı kararlaştırdıklarını açıkladı. 24 Şubat 1955'te Türkiye ile Irak arasında
imzalanan karşılıklı işbirliği antlaşmasına 4 Nisan'da Birleşik Krallık'ın, 23 Eylül'de
Pakistan'ın, 3 Kasım'da da İran'ın katılmasıyla Bağdat Paktı kurulmuş oldu. ABD ise
pakta gözlemci üye olarak katıldı.
48. Sykes- picot anlaşmasını anlatınız.
I. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sonrasında İngiliz
kuvvetlerinin Osmanlı 6. Ordusu karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra 16 Mayıs
1916 tarihinde İngiltere ve Fransa arasında yapılan[1] ve Türkiye'nin Orta Doğu
topraklarının paylaşılmasını öngören gizli antlaşmadır.
1915'te Arabistan Yarımadası'nı ele geçiren İngiltere, Osmanlı'ya karşı ayaklanan Mekke'li
Şerif Hüseyin'i destekleyerek Irak ve Filistin toprakları üzerinde kendisine bağımlı bir Arap
devleti kuracaktı. Mekke Şerifi Hüseyin ile Mısır'daki İngiliz Yüksek Komutanı McMahon
arasında böyle bir antlaşma gizli olarak imzalanmıştır. Fransa böyle bir plana karşı çıkıp
İngiltere'ye baskı yaparak yeni bir antlaşma yapılmasını istedi. Rusya'nın onayı ile
imzalanan bu antlaşmaya göre;
1. Rusya'ya, Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis ile Güneydoğu Anadolu'nun bir kısmı,
2. Fransa'ya, Doğu Akdeniz bölgesi, Adana, Antep, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Musul ile
Suriye kıyıları,
3. İngiltere'ye Hayfa ve Akka limanları, Bağdat ile Basra ve Güney Mezopotamya
verilecektir.
4. Fransa ile İngiltere'nin elde ettiği topraklarda Arap devletleri konfederasyonu veya
Fransız ve İngiliz denetiminde tek bir Arap devleti kurulacak,
5. İskenderun serbest liman olacak,
6. Filistin 'de, kutsal yerleşim yeri olması nedeniyle bir uluslararası yönetim
kurulacaktır.
49. Monroe doktirini nedir?
Doktrinin öngördüğü hususlar, şöyleydi:
1. Anti-koloniyalizm görüşü: Elde ettikleri ve sürdürdükleri özgür ve bağımsız
durumları ile Amerika Kıt’aları, bundan böyle Avrupa devletlerinden herhangi
birinin kolonileştirme isteklerine konu olamaz. (O sıralarda Alaska’ya sahip
bulunan Rusya’nın egemenliğini daha aşağılara doğru genişletmek niyetine-
Kaliforniya’ya kadar-karşı çıkılıyordu.)
2. Kutsal İttifak Devletleri’nin siyâsâl sistemi, Amerika’nınkinden tamamen farklıdır.
Kendi sistemlerini bu yarım kürenin herhangi bir yerinde yaymak için yapacakları
herhangi bir girişimi barış ve güvenliğimiz için tehlikeli görürüz.
3. Karışmazlık-non intervention-isteği: Avrupa ülkelerinin herhangi birinin mevcut
kolonilerine ya da ona tabi olan bölgelere hiç müdahale etmedik ve etmeyeceğiz.
(Çünkü o sıralarda Güney Amerika’daki İspanyol kolonilerinde bağımsızlık isyanları
olmaktaydı ve Avrupa büyük devletlerinden oluşan Mukaddes İttifak (Sainte
Alliance)’nin buralara müdahale ile koloniyalist çıkarlara hizmet için karışması
istenmiyordu)
4. Kabuğuna çekilme (isolation) ilkesi: Avrupa devletlerinin kendilerini ilgilendiren
sorunlar yüzünden yaptıkları savaşlarda hiçbir zaman taraf tutmadık ve böyle bir
davranış siyasetimize de uymaz. (söz konusu mesajda, Amerika’nın Avrupa
işleriyle ilgilenmeyeceği ve karışmayacağı ilkesi açıklanıyordu.)[1]
50.En son uygulanan kalkınma planı ve kapsadığı yıllar?
ONUNCU KALKINMA PLANI (2014 - 2018)
51.İdari gözetim kararını açıklayınız.
(2) Hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan; kaçma ve kaybolma riski bulunan,
Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden, sahte ya da asılsız belge kullanan, kabul
edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayan,
kamu
düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında valilik
tarafından idari gözetim kararı alınır. Hakkında idari gözetim kararı alınan yabancılar,
yakalamayı
yapan kolluk birimince geri gönderme merkezlerine kırk sekiz saat içinde
götürülür.
52.Göç idaresi kurulları ve üyeleri kimlerdir?
Bakınız; YUKK