8
YIL: 1 SAYI: 3 AÐUSTOS 2011 ÜCRETSÝZDÝR DERSÝMDE KADIN FÝGÜRÜNE ÇOK BENZEYEN AÐAÇ BULUNDU Ýksor Deresi'nde serinlemek amacýyla çaya giren 5 kiþi ayaklarýna takýlan aðý fark edince çýkarmaya çalýþtýlar. Aðý çýkarmaya çalýþýrken suyun içinde aðýr sarýlý olduðu bir cismi fark eden vatandaþlar, cismi sudan çýkarýnca insana çok benzeyen bir aðaç olduðunu fark ettiler. Bir kadýna benzeyen aðaç görenleri hayretler içerisinde býrakýyor. (Fotograflar Ýçin MDA'dan Haydar ÇETÝNKAYA Hocamýza Teþekkür Ediyoruz.) Metin GÖLÇÜR özgürlüðünün simgesi Munzur'un alaný yok edildi. Munzur Vadisi Munzur saklý kent önü bentlerle kapatýlmaya baþlandý. Milli Parkýn da Dersime özgü Dersim'in yaþam Eskisi gibi asi ve hýrçýn akamýyor binlerce bitki ve hayvan türü yok kaynaðýdýr. Munzur. Barajlarýn yapýldýðý olma tehlikesi altýnda. Pek çok bölgeye katký saðladýðýný çevreci Dersim'de yapýlan barajlara Dersimlilerin inancýnýn düþünürdüm önceden taki benim karþý tepkilerini ortaya koydular. kaynaðý özgürlüðünün Munzurumun önü kapatýlana kadar. Biz Dersimli gençler olarak olarak simgesidir Munzur. Doðamýz, inanç yerlerimiz ve Dersim'i olumsuz yönde Munzur olmasa Dersim olmaz der anýlarýmýz yavaþ yavaþ baraj sularý etkileyecek doðamýzý, kültürümüzü büyüklerimiz. Haklýlar aslýnda altýnda kalýyor. Barajlarla birlikte ve inancýmýzý yok edecek çünkü Munzur Dersim'e hayat aslýnda Dersim'de bir göç hareketi mihraklara karþý duracaðýz ve veriyor. Dersim'in ortasýndan de baþladý. Munzur'un hayat verdiði yasalar çerçevesinde tepkimizi geçerek doðaya ve insanlara umut köylerin çoðu boþaltýldý ve baraj ortaya koyacaðýz... veriyor. Ama son iki yýldýr sularýnýn altýnda býrakýldý. Dersim'in hayat kaynaðý, Barajlarla birlikte pek çok yaþam CEM TAYLAK SAKLI KENTÝN SAHÝBÝ ''MUNZUR'' Dersimde 11. Munzur Kültür ve Doða Festivalinin Son Günü Munzur’da Barajlara Hayýr Eylemi Düzenlendi. Seyit Rýza Parkýnda Bir Araya Gelen Binlerce Kiþi Hýzýr Gölü ( Gola Çetu) Ziyaretine Kadar Yürüyerek, Munzur ve Pülümür Vadilerinde Planlanan baraj ve HES projelerini protesto etti. Kitle sýk sýk Yürüyüþ boyunca Baraj Karþýtý Sloganlar Attý. Yürüyüþ nedeni ile Tunceli- Elazýð Karayolu bir süreliðine trafiðe kapanýrken uzun araç konvoylarý oluþtu. Yürüyüþ Dersimin Kutsal Mekanlarýndan Biri olan Hýzýr Göl (Gola Çetu)’da sona Erdi. Metin AYDINER DERSÝMDE BARAJLARA HAYIR YÜRÜYÜÞÜ

Wenge Tıram (sayı-3)

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Tıram Gençlik Kültür Sanat Derneği olarak çıkardığımız bağımsız gazetenin üçüncü sayısı...

Citation preview

Page 1: Wenge Tıram (sayı-3)

YIL: 1 SAYI: 3 AÐUSTOS 2011 ÜCRETSÝZDÝRYIL: 1 SAYI: 3 AÐUSTOS 2011 ÜCRETSÝZDÝR

DERSÝMDE KADIN FÝGÜRÜNE ÇOK BENZEYEN AÐAÇ BULUNDUÝksor Deresi'nde serinlemek amacýyla çaya giren 5 kiþi ayaklarýna takýlan aðý fark edince çýkarmaya çalýþtýlar. Aðý çýkarmaya çalýþýrken suyun içinde aðýr sarýlý olduðu bir cismi fark

eden vatandaþlar, cismi sudan çýkarýnca insana çok benzeyen bir aðaç olduðunu fark ettiler.

Bir kadýna benzeyen aðaç görenleri hayretler içerisinde býrakýyor.

(Fotograflar Ýçin MDA'dan Haydar ÇETÝNKAYA Hocamýza Teþekkür Ediyoruz.)

Metin GÖLÇÜR

özgürlüðünün simgesi Munzur'un alaný yok edildi. Munzur Vadisi M u n z u r s a k l ý k e n t önü bentlerle kapatýlmaya baþlandý. Milli Parkýn da Dersime özgü D e r s i m ' i n y a þ a m Eskisi gibi asi ve hýrçýn akamýyor binlerce bitki ve hayvan türü yok

k a y n a ð ý d ý r . Munzur. Barajlarýn yapýldýðý olma tehlikesi altýnda. Pek çok b ö l g e y e k a t k ý s a ð l a d ý ð ý n ý çevreci Dersim'de yapýlan barajlara Dersimlilerin inancýnýn düþünürdüm önceden taki benim karþý tepkilerini ortaya koydular. kaynaðý özgürlüðünün Munzurumun önü kapatýlana kadar. Biz Dersimli gençler olarak olarak

s imges id ir Munzur. Doðamýz, inanç yerlerimiz ve D e r s i m ' i o l u m s u z y ö n d e Munzur olmasa Dersim olmaz der anýlarýmýz yavaþ yavaþ baraj sularý etkileyecek doðamýzý, kültürümüzü büyüklerimiz. Haklýlar aslýnda altýnda kalýyor. Barajlarla birlikte ve i nanc ýmýz ý yok edecek çünkü Munzur Dersim'e hayat aslýnda Dersim'de bir göç hareketi mihraklara karþý duracaðýz ve veriyor. Dersim'in ortasýndan de baþladý. Munzur'un hayat verdiði yasalar çerçevesinde tepkimizi geçerek doðaya ve insanlara umut köylerin çoðu boþaltýldý ve baraj ortaya koyacaðýz...veriyor. Ama son iki yýldýr su la r ýn ýn a l t ýnda b ý rak ý ld ý . D e r s i m ' i n h a y a t k a y n a ð ý , Barajlarla birlikte pek çok yaþam CEM TAYLAK

SAKLI KENTÝN SAHÝBÝ ''MUNZUR''

Dersimde 11. Munzur Kültür ve Doða Festivalinin Son Günü Munzur’da Barajlara Hayýr Eylemi Düzenlendi.

Seyit Rýza Parkýnda Bir Araya Gelen Binlerce Kiþi Hýzýr Gölü( Gola Çetu) Ziyaretine Kadar Yürüyerek, Munzur ve Pülümür Vadilerinde Planlanan baraj ve HES projelerini protesto etti. Kitle sýk sýk Yürüyüþ boyunca Baraj Karþýtý Sloganlar Attý.

Yürüyüþ nedeni ile Tunceli- Elazýð Karayolu bir süreliðine trafiðe kapanýrken uzun araç konvoylarý oluþtu. Yürüyüþ Dersimin Kutsal Mekanlarýndan Biri olan Hýzýr Göl (Gola Çetu)’da sona Erdi.

Metin AYDINER

DERSÝMDE BARAJLARA HAYIR YÜRÜYÜÞÜ

Page 2: Wenge Tıram (sayı-3)

Aðustos 2011

Týram Gençlik Kültür Sanat Derneði ile Toplum Gönüllüleri Vakfý ile ortak düzenlenen gençlik festivali oldukça verimli geçti. Festivale katýlan kurumlar Toplum Gönüllüleri Vakfý, Çocuklar Ayný Çatýnýn Altýnda Derneði, KAOS/GL, Kýsa Dalga, Olof Palme Merkezi, Ýsveç Alevi Kültür Merkezi’nin katýlýmýyla gerçekleþen festival kapsamýnda çocuk atölyesi, Grafiti, yan flüt, dans, ritim, ve konser gibi etkinlikler yer aldý. Dört günlük gerçekleþen atölyelere ilginin yoðun olmasý bizleri sevindirdi. Bu yýl ilk gençlik festivalini gerçekleþtirme þansýný bulduk. Bu festival sayesinde Türkiye’nin birçok kesiminden katýlan arkadaþlarla tanýþma þansý bulduk. Baþkaca kurumlardan gelen arkadaþlar Dersim’i çok beðendiklerini dile getirdiler ve her fýrsatta Dersim’e yeniden geleceklerini belirttiler. Bir sonraki ziyaretin tarihini planlayanlar en iyi tarihin Munzur Kültür ve Doða Festivali’nin gerçekleþtirildiði tarih olarak belirlediler. Dersim’in yöresel yemeklerini beðendiklerini ifade eden katýlýmcýlarýn bu beðenileri bizleri mutlu etti. Týram olarak üzüldüðümüz bir konu ise; bu tür çalýþmalarda bizlere destek olmasý gereken kurumlarýn bu desteði vermemesi oldu. Destek almamamýza raðmen festivalden alnýmýzýn akýyla çýktýk. Festivale katýlan, destek veren, herkese, Týram Gençlik Kültür Sanat Derneði adýna sonsuz teþekkürlerimizi sunuyoruz.

HÜSEYÝN TÜNEY

Biz gençler olarak zaman tünelinde yolculuk yapmak istemiyoruz. Türkiye'nin tek sesliliði canýmýzý sýkýyor, tek tip kýyafetleri beðenmiyoruz. Artýk 12 Eylül darbesinde olduðu gibi farklý müziklerin yasaklanmasýný istemiyoruz. Duymayanlara sesleniyoruz! Artýk dünya baþka özgürlük þarkýlarý söylüyor, siz ne söylüyorsunuz? Tekerleri ideoloji çamuruna saplanýp kalmýþ devletleri son hýzla geride býrakan 'mercedes motorlu' AB devletlerini görüp heveslenmemek elde deðil. Tamam, Türkiye kendine özgü bir ülke, ama artýk biz de ülkemizi çaðdaþ, modern dünyaya taþýyacak zihniyetler istiyoruz. Bize özgürlüðü çok gören yetiþkinlere sesleniyoruz: "Biz bu ülkenin gerçekleriyiz ve beraber özgürce yaþamak istiyoruz"

"Hakimiyet Kayýtsýz Þartsýz Milletindir" sözünü aðýzlarýndan düþürmeyen sözde demokratlara artýk inanmýyoruz. Askerin emriyle "yanaþýk düzene" giren sözde demokrat, sivil siyasetçilerin duruþunu beðenmiyoruz. Biz genciz ve kendi özgürlük alanlarýmýzýn tuðlalarýný kendi ellerimizle dizmek istiyoruz.

Özde millet sevgisinin ýrkçý bir yaklaþýmla saðlanamayacaðýný düþünüyoruz. Çünkü bizim arkadaþlarýmýz Kürt, Türk, Laz, Çerkez... Biz dostlarýmýzý kendimize benzetmek gibi bir kaygý içinde deðilken, aynîleþmeyen halklarý bir tehdit olarak algýlayanlarý, kusura bakmayýn anlayamýyoruz. Bir ýrktan olmayanlarýn mutsuz olacaðýný düþünmeyi bize öðretmek istemelerinin baþarýsýz kalacaðýný þimdiden söylemek istiyoruz. Çünkü mutlu olmanýn barýþ içinde insanca yaþamaktan geçtiðine inanýyoruz.

Biz genciz ve taklit zihniyetler bize göre deðil. Bize ezberletilmek istenen resmî görüþleri elimizin tersiyle itiyor, tartýþmaya dayalý, ülkenin kaderine halkýn karar vereceði sivil tezler istiyoruz. Baðýmsýzlýðýn bedelini insanlarýmýz canlarýyla ödediyse býrakýn 'ülke kurma edebiyatýný', 'milletin hizmetkârlýðýna' soyunun. Ne, yoksa o hizmetkârlýk size aðýr mý geliyor? O zaman sizleri, gençler olarak 'sözünüzü ve özünüzü' bir daha düþünmeye davet ediyoruz.

Biz inancýmýzla, inançsýzlýðýmýzla, renklerimizle, dillerimizle bu ülkenin halkýyýz ve bu ülkenin geleceðine biz karar vereceðiz... Kusura bakmayýn ama millete hadim olmayý içlerine sindiremeyenlere sesleniyoruz "Yeter artýk söz milletindir””

Metin GÖLÇÜR

Ýþte bu doða size bir fýrsat verse, elinizle þu fotoðraf karesine dokunduðunuzda içine girebilseniz bir yeryüzü parçasýndan çok Arafta bulursunuz kendinizi. Hem cennet, hem cehennem arasý. Bir öðle güneþinde Munzur'u seyretmek kadar huzurluysa soðuk bir kýþ ayazýnda uluyan kurtlarý nefesinizde hissetmek kadar ürkütücü. Çünkü Dersim yüreðinde parçalanmýþ insanlar taþýyor. Tarih onlarý sildiðini sandý, insanlar unuttu. Ama yavrusunu kaybetmek istemeyen bir anne ona nasýl sýkýca sarýlýyorsa Dersimin ruhu da ölülerine öylece sarýlmýþ...Bastýðýnýz her topraðýnýn altýnda birinin son nefesini hissetmek nasýl bir duygu. Ayný anda gökyüzüne bakýp bir kartalýn süzüldüðünü görmek ve içinizi nefes kadar umdun doldurmasý? Hiç düþündünüz mü bunu?

Geleceðe "biz" karar veririz… Siz deðil

DERSÝM’DE GENÇLÝK ÞÖLENÝ

2

NAZIM ENDER ARSLAN

Dersim Milletvekili Hüseyin AYGÜN, Dersim ilçe ve köylerini gezmeye devam ediyor. Hüseyin AYGÜN, gezdiði yerlere iliþkin notlarýný sosyal paylaþým sitesi facebook üzerinden takipçileriyle paylaþýyor. Dersim Milletvekili Hüseyin AYGÜN, 26 Temmuz Salý günü Mercan eteklerinde yer alan Kýlýçkaya Köyü'nü ziyaret etti. 1938 yýlýnda Zini Gediðinde katledilen 97 kiþi için yapýlan anma törenine katýldý.

Ýþte AYGÜN' ÜN sosyal paylaþým sitesindeki yazýsý:

Bütün "büyük" bir iþ yaptýk, "küçük" ama "tarihi önemde" bir adým attýk, 1938 de Erzincan Zini Gediði nde katledilen 97 kiþiyi ölüme götürüldükleri Kýlýç kaya Köyünde andýk, Fransa dan, Almanya dan gelen dostlarýmýz Erdal Kýlýç kaya ve Yaþar Kaya yaný baþýmýzdaydý, Kýlýçkaya Köyü halký da, kalabalýk bir grup toplandýk, 97 kiþinin gözaltýnda aç-susuz tutulduðu "karakol-ev"in önünde saatlerce "gidenlerle" konuþtuk, kurban yakýnlarý aðladýlar, sanki dün öldürülmüþler gibi, daha sonra mumlar yaktýk, Bava Þervan Kýrmancýki dualar etti, onlarýn ölüme götürüldükleri yoldan sembolik bir yürüyüþ yaptýk, onlar o yoldan dönememiþlerdi, biz o yolu adýmladýk kederle, neyse maðdurlar yarýndan itibaren dava açmaya hazýrlanýyorlar ve Zini Gediðindeki cesetlerin DNA tespiti ile kendilerine teslimini istiyorlar, bir daha hiç kimse etnik ve dinsel sebeplerle toplu olarak yok edilmesinler diye...

Dostlarým; Dersim Türkiye'nin en büyük toplu mezarlýðýdýr, DNA tespiti ile ailesine teslimi beklenen çok sayýda "ölü" var toprak altýnda, Erzincan Zini Gediðinde 6 Aðustos 1938 de öldürülen 97 kiþi Dersim 1938 ile hiçbir ilgileri olmadýðý halde kurþuna dizildiler, sadece Alevi-Kýzýlbaþ olduklarý için, Onlarýn ruhu aramýzda, çiçekte, böcekte, taþta ve toprakta, hard u asmenin her yerinde, ruhlarý þad olsun...

Sevgi, saygý ve iyilikle... 26.07.2011 Hüseyin TÜNEY

1938'de Erzincan Zini Gediði'nde Katledilenleri Andýk

Bir milletvekili olarak yaptýðýmýz tüm çalýþmalarý seçmenlerimize ve Dersim halkýna gün ve gün açýklamak derdindeyim, yoðun bir koþturmaca, planlý-plansýz iþler, bizim belirlediðimiz gündemler, baþkalarýnýn belirledikleri, bir ailenin yardýmýna koþma (Mutu), bir bölgenin esnaflarýnýn (Elazýð Hozat Garajý esnaflarý) derdine çare arama, bakalým neler yapabileceðiz, "tarih baba" nasýl yazacak bunlarý?

Dersim Milletvekili Hüseyin AYGÜN, 26 Temmuz Salý günü Mercan eteklerinde yer alan Kýlýçkaya Köyü'nü ziyaret etti. 1938 yýlýnda Zini Gediði'inde katledilen 97 kiþi için yapýlan anma törenine katýldý.

1938'DE ZÝNÝ GEDÝÐÝ'NDE KATLEDÝLENLER ANILDI

Page 3: Wenge Tıram (sayı-3)

LODÝNÝKA'NIN YÜREK ALFABESÝNDEN MEMLEKETE AKAN

SÖZLER

''Gitmek gözlerinde gitmek

sürgüne,

Yatmak gözlerinde yatmak

zindaný,

Gözlerin hani…''

Böyle baþladý yokluk, hasret,

koca bir kaos böyle baþladý

içimde. Ustanýn; Ahmed Arif'in

o güzel þiiriyle baþladý büyük

k a y b o l u þ . Ö z l ü y o r u m

diyorum; memleketi, Dersim'in daðlarýný, deli deli akan Munzur Çay'ýný,

yapraðýn yeþilini, daðýn kahvesini özlüyorum… Özlüyorum; sevgiliyi, onun

bahar çiçeklerinden olan ýtýr, ýhlamur, karanfil kokusunu; her içime

çektiðimde içimi yakan o acý ama güzel kokusunu özlüyorum. Tenini, gül

tenini koca bir ovanýn uzantýsý kadar bitmeyen, sarp kayalar gibi çetin, ve

gökyüzü gibi yumuþak olan tenini. Siyah zülüflerinin alnýna düþüþünü,

yorgun bir memleket gibi dalgýn bakýþlarýný özlüyorum. Özlüyorum;

annemi , tencerede piþmiþ sýcak bir kap yemeðini, baþýnda ki sarý yazmasýný,

gözpýnarlarýnda her an boþalmaya hazýr gözyaþlarýný ve bebek oluyorum

aniden kundaklara sarýlý; ak memesinden akça sütünü özlüyorum, onun

kollarýnda ki güveni özlüyorum. Özlüyorum; baba ocaðýný, babamýn sert

bakýþýnýn altýnda ki o aðlamaya hazýr yumuþak ve baðýþlayan kalbini

özlüyorum. Ve hiç olmayacak kadar, yerini hiç kimsenin alamayacaðý kadar

derin olan, sýrdaþýmý, arkadaþýmý evladýmý, canýmýn öte caný olan kardeþi

özlüyorum. Ne garip ki bitmiyor. Her defasýnda yeniden yeniden baþlýyor.

Yoruyor, kýrýyor, ötekileþtiriyor bu özlem ama yine de hani diyorum, bunca

zorluða raðmen gözlerin hani?

Daðlarýn, ovalarýn, yollarýn, binalarýn, arabalarýn, öksüz ve yetimlerin, onca

kaybolmuþlarýn, yitirilmiþ her yaný acý ve pislik olan bir kentten seslenip

duruyorum. Yetiþiyor mu oralara, duyabiliyor musunuz acep beni? Bunca

kaybolmuþluðun arasýnda hala çocuk seslerini, kuþ cývýltýlarýný, rüzgarýn

uðultusunu, denizin dinginliðini dinlemeye, duymaya çalýþýyorum.

Özlemim bir nebze dinsin diye. Diner mi hiç? Bazen acýmýn sesinde

kayboluyorum. Kulaklarým duymaz oluyor ve ben boðuluyorum. Onca

hasrette tek baþýna boðuluyorum. Bir dost eli saçlarýma deðip bu acýyý

bölene kadar, bir ''Nazým Þiiri'' beni bana geri getirene kadar böyle devam

ediyor. Bir kör kadar duyularým hassas, bir çocuk kadar narin ve acýmasýz,

bir kadýn kadar asil, bir erkek kadar güçlü ama bir ölü kadar da yitik aslýnda.

Belki de bu yüzden varlýk ve yokluk arasýnda bunca kayboluþ.

Var elbet bir çýkar yolu olmaz mý? ''Adiloþ Bebe'nin ninnisi'' gibi aslýnda.

Hayat zor ve insanlar hor görür seni. Ama biz Adiloþ Bebe gibi açlýkta,

yoklukta, zorlukta ve özlem dolu bir coðrafyada doðduk. Aç doðduk, az

kaldýk her þeye ama yine de güçlü büyüttü ninniler bizi. Yarým gibi görünen

o açlýðýn aslýnda bir parça ekmek, buharý tüten yeni kaynamýþ bir bardak

sýcak çay kadar tokluk olduðunu gördük. Kaybetmeyi öðrendik insan insan,

ova ova, þehir þehir kaybetmeyi. Ama acýnýn küllerinden de yeniden

doðmayý öðrendik. Daha güçlük ilmek ilmek. Ve bir þiir okuduk, bir yazý

yazdýk bu hayata. Þimdi sesi yankýlanýr, özlemi yankýlanýr; anamýn,

babamýn, sevdiðimin, kardeþimin, özlemini çektiðim memleketimin

daðlarýnda. Kaybolmuþ bir kentten dökülüp, apartmanlarýn arasýndan

sýyrýlýp, arýnmak için Munzur'da buldu bu sözler kendini. Hadi bir bardak

demli çay dökte her þey yürekte bulsun yerini.

Gamze il

Anne Sevgisi Ateþe doðru yürürken arkama bakýp gözyaþýndaki sýcaklýðýný hissedebildiðim tek insan...Kelimelerinin tanýmlayamadýðý tek insan. Bu konuyu açarken bile gözyaþlarýma hakim olamadýðým insan... Her geçen gün ben bunun yokluðuna nasýl alýþacaðým ya þeklinde düþüncelere daldýðým, her gece Allahým ne olur ölmesin diye dua ettiðim kadýn, her þeyimi anlatabildiðim arkadaþým. Beni arkadaþlarýmdan kýskanan, vakit geçirmekten zevk aldýðým sarýlýp aðladýðým, güldüðüm hayatýmýn vazgeçilmez parçasý, var olduðu sürece aklýmýza gelmeyen, gecenin bir vakti seni seviyorum, iyi uykular miniðim mesajýyla insaný gözyaþlarýna boðan, sarýlmak için can attýðým insan. Dünyanýn en güzel kokan varlýðýdýr anne... Kendine has, mis bir kokusu vardýr ki odasýna da sinmiþtir, bir hafta uzak kalsanýz o odaya girdiðinizde anlarsýnýz onu ne kadar özlediðinizi. Durup durup sevgi gösterisi yapýlmasý, boynuna sarýlmasý gereken insandýr, "ay bi dur, üff" tepkisini asla vermeyecek olan, sizden daha da sýký sarýlacak olandýr. Bitane olan, eþi benzeri olmayan oluþumdur... Bir çocuk doðduðunda bir anne doðar demiþti bir zamanlar. Caným kýzýmý kucaðýma aldýðým ilk an annemin dediklerini anladým. Caným pahasýna hayatýmý adayacak ve onun mutluluðu için var olacak bir babaydým ben artýk. Annem olmasaydý anne demenin ne olduðunu asla öðrenemeyecektim. Dünya üzerinde benim için ölene dek aðlayabilecek tek insan. Kendisinden önce ölmeyi dilediðim bir kaç varlýðýn baþýnda gelen insan. Sahip olup da canýmdan çok deðer verdiðim tek þey...Uykumdan uyandýðýmda attýðým çýðlýða kýyamayan, mükemmel iki gözle bir þey beklemeden bakan, tatminini yüzündeki gülümsemeyle gösteren tek kadýn. Ona verdiðiniz en deðersiz hediyeyi bile saklamaktan asla vazgeçmeyecek kadýnlarýn en kutsalý. Hayatýnýz boyunca tereddütsüz ona hep dönebileceðinizi, üzülmenin ölmek olmadýðýný size öðreten ilk kadýn. Ýlk öðretmenim. Hiç bir zaman terk etmeyeceðim her daim yanýnda olacaðým benim için kendi hayatýný ortaya koymuþ insan. En kýzgýn olduðumda bile sarýlýp, çocukluðumdan beridir ezberlediðim o kokusunu içime çektiðimde sakinleþtiðim kiþi. En ümitsiz olduðumda bile sesini duyup rahatladýðým kiþi. En mutlu olduðumda dizinin dibine oturup mutluluðumu paylaþtýðým kiþi. Seni seviyorum anne...Bir bakýþýndan bir þeylerin ters gittiðini anlayan, en ufak bir sýkýntýnýzý tek kelimeye gerek duymadan hisseden, sizi dünyada karþýlýksýz ve en büyük sevgiyle seven tek insan... Yeri doldurulamaz dost, sýcacýk bir kucaktýr Anne.

Anne Sevgisine Birde Þöyle Örnek vereyim; Amerika'nýn ünlü doða parký Yellowstone National Park'da çýkan bir yangýn sonrasý görevliler hasar tespit çalýþmalarý için ormanda geziyorlardý. Görevlilerden biri bir aðacýn dibinde küller içinde neredeyse kömürden bir heykele dönüþmüþ bir kuþ gördü. Görevli elindeki çubukla hafifçe dokundu kömürleþmiþ kuþa. Dokunur dokunmaz kuþun kanatlarý altýndan üç küçük kuþ yavrusunun cývýldayarak çýktýðýný gördü. Anne kuþ gelen tehlikeyi farkederek, yavrularýný bir aðacýn arkasýna getirmiþ, kendisinin yanacaðýný bile bile onlarý kanatlarýnýn altýnda saklamýþtý. Yangýn yayýlmadan, çok rahatlýkla uçup oradan uzaklaþmasý mümkün iken, yavrularýnýn yanýnda kalmayý tercih etmiþti. Alevler bulunduðu yere varýp küçücük bedenini kavurmaya baþladýðýnda, hiç kýpýrdamadan kalmýþtý. Bedeni yanýp kavrulmuþtu ama geriye hiç ölmeyecek bir “anne” heykeli býrakmýþtý.

Deniz sonsuz bir dünyaydý ama küçük kara balýðýn keþfetme arzusundan daha büyük deðildi.

Ve küçük kara balýk, o denizin sonsuzluðunda kaybolacak kadar cesurdu... Küçücük hayatlar

içinde var olabilirsin? dediðin anda kaybýn dünden bugüne daha fazla oluyor.. Dersimin

kayýp cenneti kýþla ile buluþmuþtum minik yoldaþla. Ýlk sorduðum ise zonema zonena?

Küçük þalvarlý mangal yüreðin cevabý da anlamlarýn en güzeli idi 'ez zonon tu keseybýke, lakin sonra toparlanýp 'sen konuþ ben anlarým'

diyecek kadarda cüretkardý. Bu ne çeliþki diyordum hep zazaca ölü diller arasýna girdiði

günde ayný þeyi düþünmüþtüm. Unutuyoruz artýk kültürü xovira meke vakýlam diyen diller yok

artýk…

ÜNÝVERSÝTE VE ''AÞK''LARI

2008 yýlýnda açýlan Tunceli Üniversitesi ilk mezunlarýný 1 Temmuz 2010 yýlýnda verdi. Her ne kadar yurt, yemekhane, derslik ve ekipman sorunu olmasýna karþýn ilk mezunlarýný yorucu ve çileli zamanlardan sonra verebildi. Üniversitenin eksikliklerinin yanýnda verdiði güzel dostluklar ve AÞK'larý da oldu. Aþk demiþken öyle yabana atýlacak bir olgu deðildir aþk... Hele ki Dersim'de yaþanýyorsa bir baþkadýr aþk. Dersim'de aþklar Munzur Babaya duyulan sevgi Düzgün Babaya duyulan inanç ve Dersim'de sürdürülen kavga kadar hýrçýn ve saðlamdýr. Evet, üniversite açýldý, ilk öðrencileri geldi ve ilk mezunlarýný verdi üniversite. Ama býraktýðý tek þey ise geride kalan AÞK'larý...

OKAN ÖLÇMEZ

Munzur Doða Aktivistleri Tarafýndan Düzenlenen Munzur Onurdur, Onurunu Neden Kir le t iyorsun Kampanyasý Kapsamýnda Gönüllü Aktivistler Çok Güzel Bir Çalýþmaya Ýmza Attý. Seyit Rýza Parkýnda Toplanan Gönüllüler Daha Sonra Munzur Vadisine Hareket Etti. Sýcaða Aldýrmadan Bir Kamyon Dolusu Çöpü vadide Toplayan Aktivistler Yüzerekte Stres Attý…Siliç Köprüsünden Baþlayan Temizlik Yürüyüþü Anafatma Ziyaretinde son buldu.

Cem TAYLAK

MUNZUR ONURDUR, ONURUNU NEDEN KÝRLETÝYORSUN KAMPANYASI

NAZIM ENDER ARSLAN

Aðustos 2011 3 

Metin GÖLÇÜR

Page 4: Wenge Tıram (sayı-3)

SARISALTUK TÜRBESÝSarý Saltuk bir halk kahramaný ve Anadolu ve Rumeli'nin fethi sýrasýnda önemli rol oynayarak efsaneleþmiþ bir Türkmen, Bektaþi/Alevi inanç önderidir. Efsanevi þahsiyet kimliðini daha yaþarken elde ettiði söylenmektedir. Hayatýný anlatan Saltukname destaný, bu 13.Yüzyýl savaþlarýný ve çeþitli kerametlerini konu almaktadýr.

Hacý Bektaþi Velinin müridlerinden olan Sarý Saltuk'un Anadolu ve Balkanlarda da çok sayýda türbesi bulunmaktadýr. Bu türbelerin bazýlarý Müslümanlarýn yaný sýra Hristiyan ahaliler için de ziyaret yeri konumundadýr. Saltukname'de Sarý Saltuk`un on iki mezarý olduðu belirtilmektedir. Sarý Saltuk, beylerin ve krallarýn mezarýna sahip çýkmak isteyeceklerini söyleyerek her isteyene verilmek üzere birer tabut hazýrlamalarýný vasiyet etmiþtir. En ünlü Sarý Saltuk türbesi halkýnýn 13. yüzyýlda Ýslamiyet'e geçmesine önayak olduðu rivayet edilen Ýznik'te bulunmaktadýr. Saltukname'nin çeþitli yerlerinde Sarý Saltuk'un yer altýndan þifalý sular çýkardýðý anlatýlmaktadýr. Çok ilginçtir ki Bosna-Hersek Balagay Þehrinde bulunan Tekkesi Buna Irmaðýnýn çýktýðý, gözenin bulunduðu koca bir kayanýn dibindedir.

Asýl mezarýnýn Romanya'nýn kuzeyinde Dobruca bölgesindeki Babadag kasabasýnda olduðu sanýlmaktadýr. Kendisine baðlý Bektaþikerin yaþadýðý Türkiye'de Ýznik'in yaný sýra Diyarbakýr, Tunceli, Bor (Niðde), Ýznik, Rumelifeneri (Ýstanbul), Babaeski; Makedonya'da Ohri, Arnavutluk Manisa'nýn Alaþehir ilçesinin Yeþilyurt kasabasýnda ve Bosna-Hersek'te türbeleri bulunmaktadýr.

Sarý Saltuk'un hayatýný anlatan Saltukname Fatih Sultan Mehmet'in oðlu Cem'in (sonradan Cem Sultan ismiyle tarihe geçecektir) þehzadeliði esnasýnda verdiði talimat üzerine Ebu'l Hayr er-Rumi tarafýndan yedi senelik bir çalýþma sonucunda Türk sözlü geleneðinden toplanarak 1480 yýlýnda tamamlanmýþ ve kitaplaþtýrýlmýþtýr. Bu eserin bir baþka ilginç noktasý da, yazýya geçirilmiþ ilk

Nasreddin Hoca hikâyesini içermesidir.

Saltukname yeni Türk harfleriyle tam metin olarak yayýma Þükrü Halûk Akalýn tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Bu çalýþma 1987 - 1990 yýllarýnda Kültür ve Turizm Bakanlýðý tarafýndan üç cilt olarak yayýmlanmýþtýr.

Sarý Saltuk hakkýnda bilgi veren baþka önemli kaynak da Evliya Çelebi Seyahatname'sidir. Ayrýca, bazý tarih kitaplarýnda da Sarý Saltuk ile ilgili çeþitli bilgiler bulunmaktadýr. Bunlara örnek olarak Yazýcýoðlu Ali'nin Tevârih-i Al-i Selçuk adlý eserini sayýlabilir.

Ýslami rivayetlere göre Sarý Saltuk, Peygamber ve Hacý Bektaþ neslinden gelen Türkmen bir er olarak bilinir. Bu erin þeceresi bizzat Nakib'ül Eþraflýk kayýtlarýnda geçer. Sarý Saltuk soyunun bir kolu Tunceli ilinin Hozat ilçesindedir. Burada Sarý Saltuk'un türbesi ve onun soyundan gelenler bulunmaktadýr. Bu aileler Sarýsaltýk, Akdoðan, Yurt, Yer, Kýlýçaslan, gibi temsilcilere sahiptir.(ya Ali, ya, hacý Bektaþ ya on iki imam, ya sarýsultan)

Metin GÖLÇÜR

Ferruh-Þad Bey Türbesi Çemiþgezek Ulukale Köyünde tarlalar arasýnda bulunan bu türbenin kapýsý üzerindeki Arapça kitabesinden öðrenildiðine göre Emir Ferruh Þad Bey için h. 957 (1550–1551) yýllarýnda yaptýrýlmýþtýr. Kitabenin okunabilen bölümleri þöyledir:“…………………………. Hâzâ merkad el-Emir el-Mükerrem, Sâhib el-tabl ve'l-âlem, el-Emir Ferruh-Þâd Big… Ýbn-i'l-Emir el-merhum el-magfur……el-Emir Hac Rüstem Big Tâbe serâ-hün ve ca'ale-l-cennet misvâ-hün fi þehr Zi'lhicce…. Sene 957 (1550–1551).”Türbe kesme taþtan sekizgen planlý olarak yapýlmýþ, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüþtür. Türbenin gövde kýsmýnýn altýnda, ortasýnda ve üzerinde kýrmýzý kesme taþlardan üç sýra halinde þerit yapýlmýþ ve böylece cephe hareketli bir görünüm kazanmýþtýr. Giriþ kapýsý ile iki yandaki pencerelerin üzeri hafif sivri kemerlidir. Kemerlerin içerisindeki pencereler düz taþ hatýllýdýr.Giriþin karþýsýnda mihrap bulunmaktadýr. Ancak türbe zemini sökülmüþ, duvarlarýn sývalarý sökülmüþtür. Bu nedenle de içerisinin bezeli olup, olmadýðý anlaþýlamamýþtýr. Türbenin altýnda mumyalýk kýsmý bulunmaktadýr

Seni koynumda ak köpüklerle büyütmek isterdim yavrum seni kimsenin incitmediði bir diyarda gülücüklerle büyütmek isterdim ama sen ötekileþtirilmiþ bir babanýn evladýsýn. Seni koynumda sevmeme bile müsaade etmediler.. Dersimin hangi yaþlýsýný görsem içimde bir fýrtýna kopuyor sonra o fýrtýna Munzura karýþýp kan aðlýyor. S o n r a 3 8 o l u y o r u m . Dünyanýn hiç bir yerindeki yaþlýlar Dersim yaþlýlarý gibi kederli ve hüzünlü bakmýyor... Çünkü onlar ölümü gördü ve ölümün en acý olanýný. Kimi gözü önünde evladýný kaybetti, kimi gözü önünde ailesini anne babasýný kaybetti. Bütün çocuklar yetim ve öksüz büyüdü. Þimdilerde o acýklý öyküsünü anlatýyor e v l a t l a r ý n a D e r s i m i n dedeleri. Sýmsýký sarýlýyor geleceðin ýþýklarýna ben yaþadým siz yaþamayýn diyor gözleri ve giderken ayaðýnýn altýndan kayýyor sanki hayat ama o sýký sýký t u tunuyor e l l i ndek i bastonuna ama aslýnda hayata......

Hasret Soylu

Aðustos 2011

Page 5: Wenge Tıram (sayı-3)

yumuþakçalar, kýrk ayaklar, örümcekler, solucanlar... ise, yaðmur suyundaki de odur. Topraktaki su da Hepsini bir an için unutup yalnýz solucanlarý ele ayný sudur. Madde belki þekil deðiþtirir; katý olur, Hergün Yeni Bir alalým. Solucanlarýn ölü organik artýklarla sývý olur, buhar olur, ama atom dediðimiz ana ve asýl beslendiðini biliyoruz. Organik maddelerle birlikte olan unsur aynýdýr, deðiþmez. Toprakta ne varsa, Bilgimineral toprak tanelerini de yiyen solucanlarýn bütün canlýlarda ayný þeyler vardýr. O halde canlý sindirim sistemlerinden tekrar topraða geçen dýþký madde ile cansýz maddenin özü aynýdýr. maddesi son derecede faydalý bir gübre teþkil ediyor. Kemiklerimizdeki karbon, kanýmýzdaki su, Topraðýn Sýrlarý;Solucanlar üzerinde yapýlan bir araþtýrmanýn beynimizdeki fosfor maddesi aynen toprakta da neticeleri: mevcuttur. Hani ne demiþler: “BÝR GRAM toprak içerisinde milyonlarca Solucanlarýn dýþký maddesindeki faydalý maddeler, “Topraktan geldik, topraða gideceðiz.” mikrobik canlý yaþamaktadýr. Bu canlýlar olmasa idi, toprak yüzeyindeki faydalý maddelere nispetle çok Ne kadar manâlý bir söz... organik maddeler ayrýþamayacaklarýndan, dünyanýn zengindir. Meselâ solucanlar faydalý fosfor Bedenimizin topraktan geldiðine þüphe yoktur ve yüzeyi ölü artýklar ile dolacak ve yaþanamaz bir hâl maddesini toprak üstündeki fosfora nispetle %40 bir gün topraða gideceðinden de... alacaktý.”oranýnda daha fazla üretebiliyorlar. Bu oran nitrojen Yaþayan bütün bitki ve hayvan türleri, öldüklerinde Topraðý, sadece ufalanmýþ, öðütülmüþ küçücük taþ için %38, karbon için %50'dir. Bu hayvanlar hiç topraða karýþýrlar ve onun bir parçasý olarak dengede parçacýklarý olarak düþünemeyiz. Baþka bir ifadeyle doymak bilmeden devamlý olarak toprak yerler, rol alýrlar.iki üç taþ parçasýný alýp havanda dövsek de un hâline vücutlarýnda bu topraðý ayrýþtýrýrlar ve dýþký getirsek 'toprak' elde edemeyiz. Toprak bambaþka maddesi olarak yine topraðý beslerler. Ýdeal bir bir þey... Baksanýza, bir gram toprakta milyonlarca gübre cinsi üreten solucanlar üzerinde Trakya'da canlý kaynýyor. Çakýl taþýný istediðiniz kadar kahverengi orman topraklarýnda yapýlan bir ufalayýn; hiç bir zaman canlý, bereketli, üretken araþtýrmada (Prof.Dr.Ýlhan Akalan) bir dekar arazide topraðý elde edemezsiniz. tam 26.000 solucan tespit edilmiþ ve ilkbahar O halde toprak, üniversitelerde okutulan tarifi ile mevsiminde bu solucanlarýn 176 kg'lýk dýþký bir 'varlýk'týr. Her çeþit bitki ve hayvanlarý býraktýklarý görülmüþtür. besleyebilen ve içinde su ve hava da dahil organik, Solucanlar yalnýz gübre üretmekle kalmýyor, inorganik binlerce çeþit kimyevî madde barýndýran toprakta açtýklarý deliklerle toprak drenajýna ve bir örtüdür. Örnek olarak bakterileri ele alalým. havalanmasýna da yardýmcý oluyorlar. Bakteriler tek hücreli canlýlar olup, hayatýn en Topraðýn 'cansýz' maddesi üzerinde de biraz küçük ve en basit üyeleridir. Bir grup topraktaki duralým: bakteri sayýsý yüz milyona eriþmekte olup, bir dekar Toprakta her çeþit madde vardýr. Demirden kurþuna, arazi içinde 50 kg'a kadar aðýrlýða sahip olabilirler. bakýrdan alüminyuma kadar elementler, kömür, Milyonlarca canlý bakterinin toprak içinde elbette ki petrol gibi madenler, çeþitli mineraller, özetle sayýsýz vazifeleri vardýr. Topraðý beslemek, toprak yeryüzünde hangi madde varsa hepsi topraktan maddesini bir kimya fabrikasýndaki gibi iþleyerek çýkmýþtýr demek yanlýþ olmayacaktýr. bitkilerin kökleri için 'yem' hazýrlamak, nihayet her Bunlardan sadece mineralleri ele alsak, uzun bir çeþit ölü artýklarý ayrýþtýrarak yine topraða tablo elde ederiz. Mineral gruplarýnýn temel türlerini kazandýrmak, topraðýn 'canlýlýk' vasýflarýný korumak, þöyle sýralayalým: tek hücrelilerin iþidir. Toprakta protein ve azotlu Amfiboller, piroksenler, mikolar, feldspatlar, bileþikleri ayrýþtýrarak amonyak yaparlar. Kükürt silisyum dioksitler, demir oksitler, alüminyum oksitleyiciler, demir oksitleyiciler, hidrojen oksitler, manganez oksitler, titan oksitler, bileþiklerine tesir ederler, küf mantarlarý, þapkalý karbonatlar, fosfatlar... mantarlar, bu tür bakteriler arasýnda sayýlabilir. Yalnýz bir konuya dikkat çekmek gerekirse bütün Latince isimlerini de sayarsak aktinomesitler ve canlýlarýn kimyevî maddesinin aynen toprakta algler gibi bitki menþeli bakteriler de toprak ana mevcut olduðunu belirtmeliyiz. Hatta isterseniz maddesini teþkil ederler. insan vücudunu ele alalým. Ya küçücük hayvanî canlýlar? Nematodlar, Ýnsan vücudu et, kemik, sinir vs.den meydana gelir. protozonlar, rotiferler... Bütün bu mikroskobik Ve bütün bunlarýn en küçük parçasý da, bilindiði gibi, canlýlarýn da ayrý ayrý vazifeleri ve hizmetleri var. hücredir. Hücre, canlý organizmanýn en küçük Bunlardan rotiferlerin 50 kadar cinsi tespit parçasýdýr. Ancak hücre de kimyevî olarak edilmiþtir. atomlardan meydana gelmektedir. O halde hücre Toprakta baþka canlýlar yok mu? Hepsini mutlaka içindeki bir demir atomu ile, topraktaki demir atomu mikroskopta mý göreceðiz? Elbette ki hayýr. Ýþte arasýnda hiçbir fark yoktur. Ýnsan vücudunun dörtte gözle görülenleri: Böcekler, böcek yiyenler, bin üçü sudur. Suyun kimyevî özelliði hücre içinde ne ayaklýlar, tesbih böcekleri, toprakpireleri,

Sülbüs Daðý, Dersim, Bingöl ve Karakoçan üçgeninde bulunan bir daðdýr. Yaklaþýk olarak 2 bin 800 metre yüksekliði olan bu dað ayrýca volkanik bir dað olma özelliði taþýmaktadýr. Dað, ayný zamanda ziyaret olmasý sebebiyle her yýl binlerce kiþi tarafýndan ziyaret edilip kurban kesliyor. Sülbüs Daðý'nýn Dersim ve Bingöl tarafýndan cem evi bulunmaktadýr. Munzur Daðcýlýk ve Doða Sporlarý Topluluðu olarak Sülbüs Daðý'na ziyaret gerçekleþtirdik. Yýllardýr Dersim'den ziyaret edilmemiþ Sülbüs'e gitme þansýný bulduk. Yaklaþýk iki saat yolculuktan sonra zirveye vardýk. Elli kiþinin katýldýðý yürüyüþ oldukça heyecanlý geçti. Ýlk defa volkanik bir daðý gördüklerini ve Bingöl köylerini, Tari Daðý'ný Yayladere'yi gördüklerini söyleyen katýlýmcýlar, zirvede bir süre dinlenip niyaz daðýttýktan sonra dönüþ yoluna koyuldular.Dönüþ yolunda Nazýmiye'ye baðlý Sarýyayla Köyü'ne vardýðýmýzda köylüler bizi karþýlayýp çay ikram ettiler. Buradaki güzel sohbetin ardýndan Dersim'e geri döndük.

HÜSEYÝN TÜNEY

Sülbüs GezisiSülbüs Gezisi

Sýnavdan Sýnava

Biz öðrencilerin belki de hayattaki en büyük zorluðu bir türlü bitmek bilmeyen þu sýnavlar. SBS, YGS, LYS, KPSS, ALES, TUS… say say bitmez. Her yerde, her zaman karþýmýza bir sýnav çýkýyor nedense çok gerekli ya sanki. Liseye geçersin sýnav (SBS, OKS) üniversiteye geçersin sýnav (YGS, LYS) üniversite biter tam sýnavlardan kurtulduk artýk bir iþ sahibiyiz derken yine yine sýnav (ALES, TUS) acaba baþka hangi ülkede var. Nedense bütün yaþamýn boyunca sýnavlara tabi tutulmak. Geleceðini. Küçüklükten beri hayal ettiðin günleri sadece ama sadece üç saate hangi ülkede hangi sýnav baðlýyor. Üç saatlik sýnavý verirsen eðer hayatýn kurtulur belki hayata sýnavý dedikleri sýnavdan direkt geçersin. Ama veremezsen iþte o zaman gerçek dünyayla tanýþýrsýn. Bugüne kadar ki sýnavlardan çok farklý bir sýnav çýkar. Sorusuz, þýksýz sadece bedeninde ve ruhunda hissedersin bu sýnavý süre sýkýntýsý yok ne zaman canýn isterse o zaman kaðýdýný verir ve çýkarsýn. Ama kaðýdýný verdiðin gün arkanda gözü yaþlý insanlar býrakacaðýný asla ama asla unutma.

Cem TAYLAK

Aðustos 2011

Page 6: Wenge Tıram (sayı-3)

30 Temmuz Cumartesi günü Dersim Belediyesi Karþýsýndaki Bir iþ yerinin Çatýsýnda Mahsur Kalan Kedi, Ýtfaiye Ekipleri Tarafýndan Kurtarýldý.Sabah 06:30 Saatlerinde Çatýda Mahsur Kalan Bir Kedi, Vatandaþlar Tarafýndan Fark edildikten Sonra, Ýtfaiye Ekiplerine bildirildi. Vatandaþlar Sürekli Kedinin Sesini duyduklarýný ve Çevreye Bakarken Kedinin Çatýda Olduðunu Fark ettiklerini söyledi. Daha sonra Ýtfaiye Ekipleri Aranarak Kedinin Kurtarýlma Operasyonu Baþladý. Ýlk Baþta Korkan Kedi itfaiye Ekiplerine Zor anlar yaþattý, Sonunda Kurtarýlarak Çatýdan Aþaðý Ýndirilen Kedi Tekrardan Ortamýna Salýndý.

Serkan ÇETÝN

ÇOCUK PSÝKOLOJÝSÝ

Anne ve babanýn boþanmasý çocuðu nasýl etkiler? Bir çocuk hiperaktif olamaz mý? Ya da fazlaca içine kapanýk? Kýyaslama yapmak doðru mudur? Sýkça sorulan bu sorularýn cevabý deðiþir de deðiþir. Hepimiz birer çocuktuk. Daha sonra büyüdük ve ebeveynlerimizden baðýmsýz bireyler haline geldik. Bu yýllar içinde anne babamýzdan sevgi, þefkat, çevremizden yardým ve destek gördük. Ne derece olduðu tartýþýlýr tabi ki... Ýdeal bir biçimde büyütülmedik belki ama büyürken anne babamýzdan gördüðümüz davranýþlar karþýsýnda ''Ben asla kendi çocuðuma böyle yapmayacaðým''gibi sözler söyledik. Þunu unutmayalým: ''Mükemmel ve kusursuz davranýþlar sergileyen çocuklar sadece kitaplarda olur'' Her çocuk; #Baþarýr #Öðrenir #Örnek alýr #Keþfedilmeyi bekler Her çocuk; #Ýlgi bekler #Sevgi bekler #Özgürlük bekler #Anlaþýlmak ister #Mutlu olmak ister #Baþarýlý olmak ister #Deðer verilmek ister Size daha 8 yaþýnda olan ama aðýr derecede anne babasýnýn istekleri altýnda sýkýþmýþ; hayatý okul ve evle sýnýrlý bir çocuðun dörtlüðünü aktarmak istiyorum: ''Ah çocukluðum, ah çocukluðum, Þimdi ben buradayým sen yoksun, Ah çocukluðum, ah çocukluðum, Seni çok özledim ah çocukluðum...'' Bir þey demeye gerek yok sanýrým... ''Çocuklar çiçektir'' hep böyle deriz deðil mi? O halde; Yetiþtirdiðimiz çiçeklerin kokusu ve güzelliði sizi her zaman huzurlu kýlacaktýr. Onlarýn bakýmýný yapmak bazen zor olacaktýr. Ama verdiðiniz emeklerin sonucunda gördüðünüz güzelliklere siz bile þaþýracaksýnýz. Sizi hiç býrakmayacak bu çiçekler her zaman güzel kokmaya ve güzelliklerini etrafa göstermeye devam edecektir. Çünkü siz bu çocuklarý sevgi ile büyüttünüz. Onlar sizin ''Sevgi Çiçeðiniz''

DENÝZ ATEÞ

Kadýn olmak demek aslýnda dünyayý sýrtýnda taþýmak demek. Kadýn olmak demek acýnýn en katmerlisini yasamak demek. Kadýn olmak demek çocuklarýna bakmak büyütmek, hastalýkta baþýnda sabahlara kadar beklemek aç kalsan da onu doyurmak demek. Kadýn olmak demek ayaðýnda naylon ayakkabýyla karda yürümek demek. Kadýn olmak demek dayak yesen de gözlerin mor ve þiþ olsa da erkeðe itaat demek. Kadýn olmak sevsen de sevmediðin insana para karþýlýðýnda verilip ama içine atmak kan aðlamak demek. Kadýn olmak tacize ve tecavüze uðrasan da yasalar karþýsýnda suçlusun demek. Kadýn olmak susmak demek. Kadýn olmak var ya kadýn olmak pazarlarda meta olarak reklam ajanslarýnda sütün bacak demek. Kadýn olmak ölümü hak etmek demek vurulsa da aðýr tahrik demek. Kadýn olmak var ya sýrtýnda tüm acýlarýn izleriyle yasamak demek. Kadýn olmak var ya kadýn olmak bu hayattaki en zor þey demek.....

Hasret Soylu

BÝR GARÝP KEDÝ

GENÇLÝK NEREYE ? Yaþayarak öðreniyoruz her þeyi… Planla yaþanmýþ bir þey görülmüþ mü sanki?

Gençlik… Olaylarýn akýþýna öyle umarsýz kapýlmýþ ki býrakýn öðrenmeyi, planý… Nasýl

yaþadýðýndan haberi yok. Hep bir boþ vermiþlik… Saatine bak! Tam þu anda evet þimdi!

Baksana nasýl akýyor… Her biri senin sonuna yaklaþýyor deðil mi? Sen niye zamana

inat deðilsin? Ne bu olaylarý akýþýna kapýlma? Bir düþün, taþýn ben nerdeyim? Þuanda

içinde bulunduðum yerden mutlu muyum? Her þeyi geçtim ben huzurlu muyum?

Merak etme bunlarý düþünmek için geç deðil. Geçirdiðin boþ zamanlarý düþünürsek

zaman bile kaybetmedin. Þunu unutma senin etrafýndakiler senin aynan gibidir.

Onlarýn Seni Deðiþtirdiðini hissettiðin an Bir Silkelen! Unutma mutlu olmanýn

anahtarý; seçtiklerin, yaþadýklarýn ve düþündüklerinden geçer. Sende bir el koy þu

yaþadýklarýna. Akýþýna býrakmanýn ne kadar kötü olduðunu gördün be genç... Artýk

ipleri eline alma zamaný geldi. Kendini kontrol et. Et ki düþtüðün zaman kalkabilesin.

Ýnsanlarýn Seni esir almasýna izin verme. Düþüncelerine Hareket et, Piþman olsan bile

düþüncelerine hareket et. Bazen bir akýla ihtiyaç duyarsýn o ayrý… Ama unutma senin

her zaman danýþabileceðin biri var 'Aklýn'. Mutlu ol Genç!

Hayat hiç de iki dað arasýnda akan bir nehir kadar sýcak deðildir. Çünkü nehrin bir geçmiþi vardýr. Su, çakýl ve bir uçtan bir uca sýnýrsýzca ulaþan balýklar getirir. Fakat Munzur, tarihinde amansýz kýþ mevsimlerinde su yerine kan getirse de masum. Çünkü sadece celladýn ortaðýydý ve son nefesi vereni koruyacak kadar cömertti.Biliyor musun iþte Dersim þu fotoðraf karesi kadar özetliyor kendini. Mevsim kýþ, karlarý üstünden silkmeye çalýþan ve baharýn geleceðine inanan daðlar kadar sabýrlý, sessiz ve yalnýz. Ve yalnýzca bir mumun ýþýðýyla ýsýnýp, baharý getirecek kadar ümitli. Evet, yalnýzca bir mum, ýþýðýnda ziyaret, niyaz, dua ve kutsal bir coðrafya ama tükeniyor… Týpký bir kitabýn cümleleri gibi, “Her þeyi duyuyoruz, hiçbir þeyi bilemiyoruz Olric. Bu duvarlar arasýnda kapandýk kaldýk. Savaþ diyorlar, öldüler diyorlar,halk diyorlar. Ne biçim þeyler bunlar?” Mum bir gün eriyecek, yok olacak ama kar da eriyecek. Dua, niyaz ve umut kar eridiðinde topraðý çatlatýp güneþle buluþacak bir çiçekte saklý…Pýnar Fidan Iþýk

Aðustos 20116

Page 7: Wenge Tıram (sayı-3)

Aðustos 2011 7

Page 8: Wenge Tıram (sayı-3)

TIRAM GENÇLÝK ÞÖLENÝNE DAÝR...Bu yýl ilki düzenlenen þölen, bazý aksaklýklara raðmen coþkulu geçti.Þölen kapsamýnda Dereza parkýnda çeþitli sunum, sohbet ve aktiviteler yapýldý. Tabi ki her Dersimli'nin eksikliðini hissettiði Munzur'un çaðlayan sesi yoktu. Durgun bir ýrmaðýn çaðlayan sesi olmayý amaçladýk orada.Týram gençlik kültür ve sanat derneðinin amaçlarýndan biri, gençlerimizin özgüvenlerini sergileyebilmelerine önayak olmaktý.Özellikle metropollere göçmüþ ve orada dünyaya gelmiþ olan çocuklarýn "aslen" deðil "öz" Dersimli kalabilmelerini saðlamak gerekiyor.Asimilasyonun önüne geçmenin yolu ebeveynlerin, çocuklarýna Dersim kültürünü, dilini ve Aleviliðin hoþgörülüðünü anlatmasý ve uygulatmasýndan geçiyor.Bu konudaki faaliyetlerimiz arasýna katýlan onlarca genç, artýk kendini daha iyi tanýmlayabiliyor ve çeþitli kurslardan yararlanarak topluma sunabileceði yeteneklerini keþfetme olanaðý buluyor.13-16 Temmuz tarihleri arasýnda düzenlediðimiz þölen, bu çalýþmalarýmýzýn bir ürünüydü.Ýsveç Alevi Federasyonu, Olof Palme Center, TOG, Kaos GL ve ÇAÇA þölenimize renk katan kurumlar arasýndaydý.Týram gençlik þöleni, Katýlýmcýlarýn büyük beðenisiyle 16 Temmuz tarihinde ADALILAR ve ERKAN YAVUZER konseriyle son buldu.Gençlerimizin bu potansiyeli yakalamasý, yozlaþmadan uzak durmasý ve Dersimin meþru tarihini tanýmasýyla baþladý. Ümidimiz Dersim dýþýnda yaþayan gençlerimizin internet ortamýnda sayfamýza üye olmalarý, faaliyetlerimiz arasýnda yer almalarý ve görüþlerini bildirmeleridir. Çeþitliliðe önem veren derneðimiz, Dersimli olmayan birçok öðrenciye kapýlarýný açýyor ve hedeflediði alana giden yolu bir renk cümbüþüyle adýmlamaya devam ediyor...

ÖZGÜR BAÞARAN

Týram, Hozat gençliðiyle buluþtuTýram Gençlik Kültür Sanat Derneði olarak Hozat Ý l ç e s i n d e n g e n ç l e r l e b u l u þ t u k . B u l u þ m a d a derneðimizin amacýný ve çalýþmalarýmýzý anlattýk. Gazetemizi de daðýtma þansý b u l d u ð u m u z b u l u þ m a oldukça iyi geçti. Hozat gençleri derneðimize destek olacaklarý konusunda söz verdi. Gençlerle buluþmamýzýn

ardýndan Belediye Baþkaný Cevdet Konak'ý ziyaret ettik. Baþkan Konak, çal ýþmalar ýmýzý takip ettiðini belirterek, baþarýlar diledi. Sanat ý çok sevdiðini bildiðimiz Sayýn Cevdet Konak'ýn bu yönlü projeler planladýðýný öðrendik. Bizleri karþýlayan ve sýcak i l g i g ö s t e r e n S a y ý n Baþkanýmýza teþekkür ediyoruz.

HÜSEYÝN TÜNEY

Ýnsanlar koca birKemik yýðýný olmuþtuAþktan uzaklaþtýkça

Sokak lambalarý sönmüþAy ise güleç yüzünüKaybetmiþ beyaz renginiSoldurmuþtu

Þehir hüzün kokuyorduMevsimler tarumar olmuþHep kýþý soðuðu yaþýyorduYaðmurlar mermi olurYaðar

Arý'nýn üstüne konacaðýBir çiçeði bile kalmamýþtýRüzgar ve sessizlikSaklambaç oynuyordu

Pilin ömrü daha uzun olmuþBirlikteliðin ömrü kýsalmýþtýNe Demiþti ÞairHerþey Ýnsan OðLuna Feda Ýken Ýnsan Oðlu Kendine Cefa Olmuþtur...

Bilal KAPLAN

Gazetemiz Uluslararasý Olof Palme Merkezive Ýsveç Alevi Kültür Merkezi’nin

Desteði Ýle Çikarýlmaktadýr.

Týram Gençlik Kültür Sanat DerneðiMoðultay Mh. Cumhuriyet Cad. Garanti BankasýÜstü

Kat: 4 - TUNCELÝ / Tel.: 0428 212 59 19web: tiramyouth.wordpress.com

Sorular Ýçin e-mail : [email protected]