8
\ ·: 1. 1 J YAHUDiLERDE VE GELENEK RELIGION AND TRADITION IN JUDAISM ADAM FAK. GÖREVLISI, ANKARA Din tarthine biltOn dinlerin dualist bir sahip gor11r0z. Bir tarafta ve On planda dinlerin geleneksel diger tarafta, geri planda ve geleneksel yi1z içinde vahyi Oz Dinlerin geleneksel bir bir ve "din" deyince akla bu geleneksel gelmektedir. Genelde, insan- Iann muhatap oldugu da bu geleneksel Buganan vahyi dinle degll, vahyi din çerçevesinde kendi "din" lle muha- tap Yahudilerin dini Yahudilik, dini lann dini Yani, Yahudilik, ve bahsedilince geleneksel din kastedilmektedlr. geleneksel din, zamanla, vahyi ve On plana Ge- leneksel din, her alanda, teferrua!Jyle ku- ve yeme ve Içmesinden aile ve · hayabna, hayabn biltOn hllcrelertne hakim Buganan dindarlan benzetme sosyolog Emile Durk- nelm'inl dinin nlteUgl kendi 11r11n11. dine tapar gibt- dlrler. terakklye man! olarak de din insan 11.r11nll bu geleneksel din- dir. geleneksel dlne mllsbet ve menft olmak Iki yönlü bir Dine mOsbet yönde gruba Birlncl grupta, dogmatik olarak kabullenen dindarlar; ikinci grupta ise gelenegl öze dindarlar Yahudi- 44 Ukte, ve bu gruplar mev- ve bu gruplar kendi milcadele halindedirler. Dine menft yönde dini terak - kiye manl gOrllp onu insan Bunlar, malzemelerlnl ge- nellikle dinln geleneksel y11z11nden elde ederler. Tarihi degeri bulunan ve eklektik olmayan bil til n dlnler2, ilk Itibariyle, insan uygun: Insanca "insan sevkeden ulvt degerieri ihtiva ederler. Hz. dini esaretlnden efendi Ama. ne zaman ki Hz. dini Hahamlann geleneksel din lle ve · Yahudlllk ortaya lsrailogullan hem hem de kavlmlerin kOlesi durumuna Sonra Hz. lsa ortaya din Hz. Musa dlnlnl yeniden en saf ortaya Hz. kOr klavuzlara Yahudileri Fakat. çok geçmeden Hz. de zih- nJyetl1 Kilise gelenek- sel Kilise Dininin mozaytgt ve bugan blldiglmlz mey- dJn1n sosyolojik bir temclc Ona göre, dJn1n temel fikri o da dayamr. Kutsal, toplumun kutsal kabul cttigldir. BOylece din, toplumun kutsal kabul etttgl olarak. kend.tne Ifade eder. Bkz. Günay 1\lmer-A. Küçük, DtnlerTarlhl. Ankara 1988,&30. 2 1laht dinler sadece YahudJitk, ve lslam'clao Ibaret Hlndulzm. Bud.d.hlzm ve tarlhl olan ve eklektik dinler de flBhJ Bkz. ömer Nasuhl BOm co, lfm.t Kelam. l.st.?,s.45. ISLAMI 6, SAYI: 1. 1992

YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

  • Upload
    others

  • View
    15

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

\ ·:

1.

ı 1 J

ı

YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNE :

RELIGION AND TRADITION IN JUDAISM

BAKİ ADAM

A.O.lı.AHtYAT FAK. ARŞ. GÖREVLISI, ANKARA

GİRİŞ

Din tarthine bakbgunızda, biltOn dinlerin dualist bir yapıya sahip olduklannı gor11r0z. Bir tarafta ve On planda dinlerin geleneksel yQzıl, diger tarafta, geri planda kalmış ve geleneksel yi1z içinde kaybolmuş vahyi Oz bulunmaktadır. Dinlerin geleneksel yılzıl, bir bakıma insanların oluşturdugu bir yapıdır ve "din" deyince akla bu geleneksel y'apı gelmektedir. Genelde, insan­Iann muhatap oldugu da bu geleneksel yapıdır. Buganan insanı vahyi dinle degll, vahyi din çerçevesinde kendi oluşturdugu "din" lle muha­tap durumdadır. Yahudilerin dini Yahudilik, Hıristiyanların dini Hıristiyanlık, Mllslılman­lann dini Mllslılmanlıktır. Yani, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam'dan bahsedilince yaşanan geleneksel din kastedilmektedlr. İnsanın oluşturdugu geleneksel din, zamanla, vahyi Ozıl perdelemiş ve On plana çıkmıştır. Ge­leneksel din, her alanda, blltıln teferrua!Jyle ku­nlmıaşmış ve -insanın -yılrılmeslnden ~otÜrup kalkmaşma, yeme ve Içmesinden aile ve iş · hayabna, losacası hayabn biltOn hllcrelertne hakim olmuştur. Buganan dindarlan benzetme hoş gorıllslln, Fransız sosyolog Emile Durk­nelm'inl dinin nlteUgl hakkındaki gOrılşllnll haklı çıkanrcasına, kendi 11r11n11. dine tapar gibt­dlrler. İşte, terakklye man! olarak gOsterUeıi de vafıyi din degıl, insan 11.r11nll bu geleneksel din­dir.

GOnılmılz insanının geleneksel dlne bakışı; mllsbet ve menft olmak ılzere Iki yönlü bir yaklaşımdır.

Dine mOsbet yönde yaklaşanlar ikı gruba ayrılmaktadır. Birlncl grupta, kayıtsız, gelenegı dogmatik olarak kabullenen dindarlar; ikinci grupta ise gelenegl aşıp öze ulaşmaya çalışan şuurlu, aydın dindarlar yeralmaktadır. Yahudi-

44

Ukte, Hırlstlyanlıkta ve İslam'da bu gruplar mev­cuttıır ve bu gruplar kendi aralarında milcadele halindedirler.

Dine menft yönde yaklaşanlar; dini terak­kiye manl gOrllp onu insan hayatından kaldınnaya çalışırlar. Bunlar, malzemelerlnl ge­nellikle dinln geleneksel y11z11nden elde ederler.

Tarihi degeri bulunan ve eklektik olmayan bil til n dlnler2, ilk yapılan Itibariyle, insan fıtrabna uygun: Insanı Insanca yaşamaya, "insan o~aya" sevkeden ulvt degerieri ihtiva ederler. Hz. Musa'nın dini İsrailoglullarını Mısır firavunlarının esaretlnden kurtarmış, onları efendi yapnuşb.r. Ama. ne zaman ki Hz. Musa'nın dini Hahamlann oluşturdugu geleneksel din lle perdelenmiş ve ·Yahudlllk ortaya çıkmış, lsrailogullan hem Halıarnların hem de yabancı kavlmlerin kOlesi durumuna gelmiştir. Sonra Hz. lsa ortaya çıkmış, Halıarnların gelene~c:l din anlayışını tenk.ıd etmiş, Hz. Musa dlnlnl yeniden en saf şekliyle ortaya koymuştur. Hz. İsa, kOr klavuzlara benzettıgi Hahamların nılfuzundan Yahudileri kurtarİnaya çalışmıştır. Fakat. çok geçmeden Hz. İsa'nın ogretiıert de H~am zih­nJyetl1 Kilise Babalan'nın oluşturdugu gelenek­sel Kilise Dininin mozaytgt arasında anlamını yitirmiş ve bugan blldiglmlz Hıristiyanlık mey-

lDurldıetm, dJn1n temc11nı sosyolojik bir temclc baıtar. Ona göre, dJn1n temel fikri "kutsal"dır, o da lctlmıü yaptınma dayamr. Kutsal, toplumun kutsal kabul cttigldir. BOylece din, toplumun kutsal kabul etttgl şey olarak. kend.tne tapınmışlı~ Ifade eder. Bkz. Günay 1\lmer-A. Küçük, DtnlerTarlhl. Ankara 1988,&30.

21laht mCDı~el1 dinler sadece YahudJitk, HırlsHyanlık ve lslam'clao Ibaret d~ldlr. Hlndulzm. Bud.d.hlzm ve Zc:rdüştillk ~bl tarlhl olan ve eklektik yapı taşımayan b'iıtQn dinler de flBhJ mcnı,clıdır. Bkz. ömer Nasuhl BOm co, Mı.aıazzah lfm.t Kelam. l.st.?,s.45.

ISLAMI ARAŞllRMALARCİLT: 6, SAYI: 1. 1992

Page 2: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

BAKI ADAM

dana gelmiştir. Bu Hıristiyanlık, dogmalarıyla insan aklına pranga vurmuş, "önce inan. sonra ögren" prensibini telkin etmiŞtir. Bu yapısıyla Hıristiyanlık bugün bütün diniere yönelik bir tenkide hedef olmuştur.

Hz. isa'nın ·:gelenekçi Halıarn zihniyetiıle karşı yaptığı savaşı Hindistan'da, bugünkü Bu­dizm'in önderi Buddha. Hindu Brahmanlara karşı yapmıştır. Buddha, $ekilcJ:C\re ruhsuz Biah­man öğretllerini tenkid etmiş; kuru kuruya. ez­berden Vedalan okumanın, Tannlara kurbanlar takdim etmenin bir faydasının bulunınadıgını söylemiştir. 3 . ·

Son evrenser din islam'ın Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekkeli Cahiliye Arap ilep·gelen­lerine ve Medine ve civarındaki yahudilere karşı verdiği mücadeleleriniıi · teni~lınde de aynı durum SÖZ koınusudur. ·

Hz Muhammed, Hz. is;{y~~9nceki peygam­berlerin verdiği mücadeleY!'. p~tşanyla vermiş, dini, tekrar insan fıtratına uygun bir ':din" haline getirmiştir. Bunu, Allah'dan aldığı vahiyle yapmıştır. Onu~ insan fıtratina uygun hale ge­t,irdiği "din" Allah katında yegane din olmuştur. Kı,ır'an ve Hadisler, bu dinin Yahudiilk ve Hıristiyanlığın durumuna düşmemesi Için -bir takım prensipler ortaya koymuştur. B~ prensip: ler vası~asi}rle ~ın. yani İslam. asli yapısını Jı?­rumuŞtur. Bunun içiri İslam bugün hala~-sanlığın yegane cİJ.ni oı.IDaya a~aydır: · ·

Hz. Muhammed, dini vahyi yapısına kavuşturmuş olmakla birlikte, belki de insan­ların karekterini iyi tanıdığindan, bu d1n1n yani İslam'ın mensuplan olan Müsl11rnanların önceki kavlmlerin durumuna düşmesinden endişe etmiş·ve-bu ·konuda-uyanda· bulunmuştur. ·Ebu·· Said Hudri'nin naklettiği bir ·hadiste Hz. Pey­gainber şöyle buyurur: ~'Şüphesiz ki siz, kendi­nizden önce gelen ·milletlerin yoluna karışı karışma, arşmı arşmma, tıpatıp uyacaksmız. (Öyle kQ şayet o maletler keler deligine gtrseler; siz de oraya girmeye çalışacaksınız. (Ebu Said Hudri der) Biz, ya Resulullah, bu maletler Yahu- . dilerle Hristiyanlar mıdır? diye sorduk. O, onlar­dan başka kim olacak, buyurdıt'. 4

-Bugün Müslümanların takip ettiği yol Yahu-

di ve Hristiyanlannki ile karşılaştırıldığı.İida, Hi. Peygamberin bu sözünün ne kadar doğru oldugu anlaşılır. Hz. Peygamberden sonra Müslümanlar, bir çok konuda, faı:kında olmaya­rak, Yahudi ve Hıristiyanların durumuna düşmüşlerdir. Ancak ş um( kesinlikle bellrtmek gerek,4' ki, İslam, Yahudilerin ve Hıristıyanlarui' dininin durumuna düşmemlştir. Orijinal

JOURNAL OF ISU\MIC RESF.ACRH YOL: 6 NO: ı 1992

yapısını Kur'an'da aynen muhafaza etmektedir. Problem, Müslümanların Kur'an'daki tslam'a yaklaşımlarında yatmaktadır. Bugünün Müslümanlan, tıpkı Yahudiler ve Hıristiyanlar gibi. tslam'ı önceki Müslümanların yaşadığı "MO.sl11rnanlık" kalıbı içinde dondurmuşlardır. Bu durum, bütünü kapsamasa da geneli kapsa­maktadır. ·.

Biz burada, bugün Müslümanlar arasında cereyan eden gelenek tartışmaianna ışık tut­ması açısından, tamamen olmasa da bazı ben­zeriikierin olması dolayısıyle, Yahudilerdeki ge­lenek anlayışını ele almak istiyoruz.

.. · YAHUDİLİKTE DİN VE GELENEK

· Genel anlamda "Gelenek" ~vramı. her 'türlü bilgiyi, tekniği; şahıstan şahısa. nesilden nestle aktarılan kültürel değer ve davranışlan ifade eder:

Yahudi literatüründe gelenek için "Maso­reth" (gelenek), ve "Kabbal~" (alınmış) terimleri lrullanılır. 5 BiZim inceleme konusu ettlğimiz_ ge­lenek ise daha çok "Kabbalah" terimi ile Jİade edilir. Talmud'da, sık sık. "İm Kabbaıcih nekab­bel" (Gelenekse, kabı:ıİ ederiz) sözü tek.rat_ edilir._s

. Yahudilikte, tslam'.da olduğu gibi,' iki şer'i kaynak vardır. Bunlardan bm, Yahudilerce 'Ya­zılı Kanun" (Torah Shebeketab)' olarak tanım.: lanarı ve Tanrı'nın Hz. Musa'ya ·sına Dagı'nda verdiğine inanılan -Tevrat'tir. Diğeri ise, yine Ya­hudilerce ·"Sözlü Kanun"· (Torah Shebe'al Peh) olarcik isimlendirilen m!Şna ve· Talrnud'dtir. 7

Mlşna ve Talinud'un yanında Midrash da olmak O.Zere bu üç kaynak Gelenek'! oluştiırur. 8

Sözlü Kanun, Yazı4Kantın'a (Tevrat) ·para­lel-olatak ·gellŞiriiş- bır kiıriıllar· ve baglayıcı gele­rtek dizisidlr. · Sözlü fuınu~. Insanın haya(ı boyunca karşılaştığı problemlelin 'I,'evrat'iiı öğretisi · ışığında çqzümlenınesi çalıŞmalanndan doğan kurallardan oluşmuştur.9 Bu kuiallar,

3 . . . Carus, Paul; Buda'run ~ çev: Teainan uçgım. !st. 1984, ~a . .. 4Buhari. KJtabui-Enb!ya: 50.

Ssu terlinler Için bkz. Ncwman. Yacov-Gravrtel Slvan, ju.' daısm: A-Z,Israel 1980. s. 89. 122; Philip Birnbaum. Eneyelo­pedıa of JCwish Coneepts. New York l991, s. 370-71, 532-534.

6sambe:rger, B.J., "6raı ~. 1he Universal Jewt.;>h Encyclı?-pedıa. (WE) USA 1948; 8/317. . . .

7ı.,auteibach. J.Z .. "Oral Law" 71te.Jewish Erıcyclopedİci. 'u~ 1904,9/423. . .

~tgosıan. J.A., World Religfons, G. Brttaın 1975, s. 26-28.

~oshe Sevilla - Sharon, /srail Ulusunun Tar1hl, Yeruşalaylm l981,s.89.

Page 3: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

1 · 1

;

ı ·ı

1 f ı

46

öncelert yazıya geçlrtlınesi yasak oldugundan,ıo yaz yıllarca hafizalarda korunarak sÖZiii nakle­dilmiştir. Yahudller bu söziii kurallar dizislnln sahihllg1n1 ispat etmek için bir rtvayet senedi oluştunnuşlardır. Bu senede göre, Söziii Kanun, yani Gelenek Tann'dan Musa'ya, Musa'dan Yeşu'ya, Yeşu'dan Yaşlılara (Hakimler). Yaşlılardan Biiyiik Sinagog'un Hahamlanna nakledilmiş tır. ı ı

Her nesllde bir kaç kat daha kabaran bu söziii kurallar dizisi, zamanla, kaosa yolaç­mıştır. Bundan dolayı, bunlann bir diizene so­kulması ihtiyaç hissedllmiştir. Tahminen, Bar Kochba lsyanından sonra (m.o. 135) Yahudller fizertnde baskının artması üıertne. kaybol­masından da korkularak, yazıya ·geçirilmeye başlanmış ve yedi asırlık bir zaman zarfında, kademe kademe, yazımı tamamlanmıştır. ı2 Ne­ticede, Mlşna Talmud ve Midrash ortaya çıkmıştır.

Gelenek'in dinde yert ve fonkslyonelllgı Ya­hudller arasında tartışma konusu olmuştur. Hıristiyanlık Oneesi Sadukller grubu13 i:Je İslam dönemi Karaller grubul4 Gelenek'! reddetmiş ve Tevrat'tan başka kaynak tanımamışlardır. Çogunlugu teşkll eden Ferisi ve Rabbinik (Orto­doks) Yahudiler Ise Gelenek'! tanımış ve onu Tevrat'la özdeşleştlnnişlerdfr.

Rabb1n1k Yahudillge göre Tevrat, yazılı ve sOzlii olarak Hz. Musa'ya vertlmlştlr. Söziii Tev­rat (SOzlii Kanun-Gelenek) Yazılı Tevrat'ın yoru­mudur. Hz. Musa Tevrat'ın yanında onun yoru­munu da Tann'dan almıştır. Bu yorum, daha sonra yazıya geçirilmiş olan ve Gelenek'! oluşttiran Mişna, Talmud ve Mldrash'dır.ıs Onlii Yahudi ketarncısı Moşe 6en Meymun, Gelenek'in de-vaıuy mihstilii oiaı:ak Hi. l'dü'Sa)ia veiüıiiıŞ oldugu inancını, Yahudller için tesbit ettlgl oniiç maddelik iman esaslarının sekizinci maddesine koymuştur. ı6

Rabbfnfk Yahudtllk anlayışında Gelenek Tevrat'tan daha degerlldlr. Çiinkii Tanrı tsrailogullarıyle sadeçe Gelenek sebebiyle "abit" yapmıştır.l 7 Bu YahudQtge göre Gelenek ol­maksızın Tevrat mükemmel olmaz, Tevrat'ı mükemmel yapan Gelenektfr.18

Rabbinik YahudUlk anlayışında, Tevrat Ue Gelenek arasında başka bir ilişki daha vardır. Bu anlayışa göre, Gelenek. Tevrat'ın yani din1n (İbranice, Tevrat karşiligında kullanılan "Tora" terimi, kanun, şeriat anlamına gelir) etrafında bir duvardır. Gelenegtn gayesi, bu duvar vazf,fest sayesıride, Tevrat'ı "korumak"tır. 19

YAHUDILERDE DIN VE GELENEK ÜZERİNE

Rabbilertn bu anlayışı, YahudUigin karak­terine damgasını vurmuştur. Rabbilerin oluşturdugu Gelenek Tevrat'ı çepeçevre sarmıştır. öyle kl, artık hiç kimsenin Gelenek'! aşarak Tevrat'a ulaşması, onu kendi aklı ve bU­glslyle yorumlaması imkansız hale gelmiştir. Çiinkii, Rabbinlk zlhniyete göre, Gelenek'i aşarak hiç kfmse Tevrat'a dogru mdnd veremez. Rabbi Yehuda, bunun imkansızlıgını belirtmek Için şöyle der: Tevrat'ın bir ayetini kelime kelime terciime etmeye kalkan kimse yalancı olarak te­lakkt edilir. Tevrat'ın bir ayetine yorum getiren de kiifiir Işlemiş ve Tann'ya hakaret etmiş sayı1ır"2o Modrtm'li Rabbi Eliezer de, Tevrat'ı Ge­lenek dışmda yonunlayan ktmsentn ahirette ye-rtntn olmadıguu aan eder.21 -

Aslında Gelenek, Yahudi din adamı Rabbilerin çeşflli meseleler hakkındaki göriiş ve tartışmalannı lhttva eder. Dolayısıyle, Gelenek'! Tevrat'la aynı derecede Uahi vahiy mahsulO. kabul eden ve hatta onu Tevrat'ın önaiie 'de geçiren Rabbinlk Yahudlligtn anlayışına göre Rabbiler dinde tartışmasız otortte kabul edilmiş olmaktadır. Çiinkii onların sözleri de Hz. Mu­saya Sina'da verUmlş vahlydir. Rabbi Joshua ben Levi, biitiin Rabbinlk Ogretllerin Sina Dagı'nda Tann tarafından Musa'ya verilmiş oldugu iddiasında bulunmuştur. 22.

Rabbtlertn sözlerlnin Vahty mahsulii oldugu anlayışı, dinde onlann göriişlerlnin istlsnasız ve itirazSız kabulii inancını dogurmuştur. Onların

10akz. Oral Law, WE, 8/317.

l 1Mlshna, Ncztqtn, Ahoth 1:1.

12Sharon; s.·SS.92;·Yaşar Ktitfuay; lsldm ve YahudfMezhepfe. ri. Ankara ıoos, s. 116-120. 13skz. Kutluay, s. ı70; Lauterbach. J.Z.. The Phartsees and thelrThachtng9, New York 1930. s. 23-44.

14Bkz. el-QI.rkl&ini, Yakup. Kltabt(L·Enviir Ve'L·Meriikıb, Edi­ted &om manuscr1pts by Leon Nemoy, New York 1939. 11. ı8-19.

15eohon, Samuel, "Torah", UJE. 10/268: Luis Gtnzbcrg, The Legends if Jews, New York 1961, s. 395-398.

l~aımomdes. Commentaıy on the Mlshnah Tractate San­hedrtn. tmrıs. tnto English by Frced Rosner. NewYork 1981. s. 155-156; lsrael Fı1edlander, Select1ons From theArabtc Wn· ttrWs ofMaJ.monldes , Leldcn 1909, s. 35-36.

1 7Talmud Yeruşahnf, .Peah 2:6 Taİıııud Babil, Gittin 60b.

18Aibo Yosef, Sefer Ha-lkkartm, PJıJladelphla 1946, 3/203. }Q.... • 1

-MISilDa. Ncztqtn, AhoUı 3: 14.

~ Yaakov, Kiddushln 49.

21Tahnud Babli, Sanhedrtn, 99a.

22Lautcıbaclı, JE. 9/423.

ISLAMI ARAŞ11RMALAR ClLT: 6, SAYI: 1, 1992

Page 4: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

BAKIADAM

göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et­memek gerekir. Tevrat'ın, "Onların sana ögretecekleri cünil.eden ne saga. ne sola sapa­caksm•'-23 ifadesini Rabbiler, "Onlar sana sagm sol, soiwı da sag oldugwıu söylesefer bile •• " şeklinde yorumla.mışlardır. 24 Onların göruşlert vahyi nitelikte oidugu için bu yorum bir prensib olmuştur.

Ortaçag Yahudi kelmcısı Yosef Albo, Rab­bilerin bu yorumunun haklılıgını göstermek için, özetle, şöyle demektedir: Bu yorumun anlamı şudur: Herkes kendisinin di!}erlerind.en daha saglam anlayışa, yargı gücüne sahip oldugunu iddia eder. Böylece, hatta budalalar, kadınlar ve cahiller bile -bilginlere karşı jütursuzca konuşur ve kendilerinin onlardan daha iyi anlayışa sahip olduklannı ileri sürerler. Bundan dolayı. Rabbaerin sagı sol, solu sag de­dikleri açıkca ortaya çıksa da onlann karar­lanndan sapmamak gerekir. Karar verme gücü daima Rabbiler sınifının çogunluguna . alt olmalıdır. Hatta bir jerdln onların herbirinden daha akıllı ve anlayışlı olması mümkün olsa ve göriişü hakikatle daha fazla uyuşsa da karar yine Rabbilerin çogwılugwıa aittir. Bu, bir ku­raldır._ Bir ferdin pratik kararlarda onlara karşı karar verme otoritesi yoktur.2s

Rabbinik Yahudililde hakOm verme h-qsu­sunda ilk ve son söz gelenege aittir. B un~ il­gili Talmud'da bir çok misal vardır:

Beyt Hillel Ekolü'nOn kurucusu Ferisi Hillel, Fısıh kurbanının kutsal gan Şabat'ın (Cumarte­si) hürmetini ihlai edip etmediği hususunda Bathyra Ogullan (Bene Bathyra) lle tartışır. Bat- · hyraogulları Fısıh kurbanının Şabat'ın

hOrmetlni tecavii.z.ettlgini ileri sOrerler ve çeşitli delillerle bunu ispatlarlar. Fakat Hillel aksini iddia eder. Delilini sorunca, "Kaha Shama'tl" (öyle işittim: yani, gelenek bana o yolda ulaştı) cevabını verir. Onun bu sOzü üzerine Bathyra ogullan iddialanndan vazgeçerler.26

Talmud'da nakledilen dini tartışmalar, ge­nelde, şu şekilde cereyan eder: Tartışmacılardan . biri muhalifine sorar: "Bunu nereden biliyor­sun?". Sorulan, "0, Musa ve Sina kaynaklı bir ge­lenektlr". cevabını verince ilk tartışmaemın sözü şu olur: "Eger bir gelenekse, onu kabul ederiz" (tm Kabbalah, nekabbel) , yok, blr sonuç çıkarma ise onu tartışırız".21

Yahudilikte Gelenegın ne kadar önemli oldugunu Babil talmudu'nun Baba Mezla bölümQnde yeralan bir dini tartışma hikayesi çok daha iyi anlatır. ·

JOURNAL OF ISUIMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 1 1992

Önde gelen Yahudi din adamı Hahamlar ibadet kurallanyle ilgili bir meselede tartışırlar. Tartışmada bulunan Halıarn Eliazer, muhtemel bütün dellllert ileri sürerek meseleyi çöza.mler, fakat gelenekçi Hahamlara bir türlü kabul ettl­remez.

tlmi tartışma yoluyla goruşünit kabul ettl­remeyen Ellazer tabiatitstü delillere başvunır. Eliazer, "lba.det kuralı benim düşOndt1güm gibi ise şu agaç biZe bildtrsln" der ve agaca işaret eder. Agaç, yerinden fırlayarak. ya.z metre öteye gider (başka bir rtvayete göre oçyaz elli metre), gelenekçi Hahamlar EUazer'e, "Agaçla bir şey isbat edilmez" diyerek reddederler. Eliazer, bu defa. "Eger haklıysam bu dere bize bildirsin" der. Dere, ~ers yönde, yukan dogru akmaya başlar.

Muhalifi gelenekçi Halıarnlar gene, "Dereyle bir şey isbat edilmez" diyerek reddederler. Eliezer, tekrar, "Eger ku·ral benim talıminim gibiyse içinde bulundugumuz binanın duvarlan bize isbat etsin"der. Ellazer'In sözü üzerine binanın duvarlan yıkılmaya başlar. Gelenekçi Halı~­lardan Hoşea, duvarlara dönerek. "Hahamlar ka­nunun bir maddesini tartışıyorlarsa size ne oluyor?" diye bagırır. O zaman duvarlar Hoşea'ya saygılanndan dolayı yıkılınayı durdurur, fakat Eltazer'e saygılanndan dolayı da tekrar eski ha­line dönmez, aynı şekilde kalırlar.

BütOn çabalanna ragmen keramet yoluyla da göruşQnQ kabul ettlremeyen Ellazer, netice­de, son çare olarak, semaya döner ve "Eger kural benim düşOndügOm gibi tse, semadan bize bildi­rilsin" der. Bunun üzerine, semadan bir ses "Siz Halıarn Ellazer'le niye tartışıyorsunuz, bilmiyor musunuz ki, o her zaman haklıdır?" diye gürler. Gelenekçi Halıarnlan semadan gelen tanrı'nın müdahelesi de ikna edemez. Halıarn Hoşea ayaga kalkarak itiraz eder: "Kanun. göklerde degUdir.".28

Yosef Albo, Sefer Ha-lkkarim adlı eserinde, Yahudilikte Gelenek'in yeri ve Onemini anlatırken Yukandaki Talmud hikayesinden şu neticeyi çıkarır: Hakikat Halıarn Eliazer'ln gorüşQnde olma ihtimaline ragmen çogunıugun goruşQnQ inkar etmemeli ve ferdi goruşe uyul­mamalıdır. ÇOnkit tevratta "Çokluktan ayni-

23revrat, Tesniye 17:11.

24Aibo, 3/204.

25Aibo. 3/204. 2 6raimud Yeruşahni, ~ta VI. 33a.

27 Albo 3/204.

2Sraımud BabH. Baba Mezla 59a.

Page 5: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

\ ·:

ı

1 ·ı

1 i

48

ma"29 yazılıdır. Eger bir meselede çogunluga uyulmaz da bir ferdi görüşe UCbar edilirse. her dönemde lsrailogullan arasında ciddi bölünmeler meydana gelecektir. •60

Halbuki Tevrat'ta "Çokluktan ayrılma" pren-­sibinin karşıtı "Çoklugun peşinden gitme" pren­sibi de vardır. Tevrat, çogunlugun iylye yönelebilecegi gibi kötülüge de yönelebileceglni belirtmektedir.31 Fakat gelenekçi Yahudiler me­seleye sadece tek boyutu ile. işlerine gelen şekliyle yaklaşmaktadırlar.

Gelenekçi Ferisi Rabbinik zihniyetin çarpık mantıgını Hz. İsa'nın onlarla ·olan mücadelelerinde daha iyi görmek mümkündür. Hz. lsa. gelenekçi ve şekUel Feristleri kör _klavuz­lara, onlara tabi olanlara da kör tabilere benzet­miş ve onlar hakkında "Kör, körü yedıirse. ikiside çukura düşer" vecizesint söylemiştir. 32

Hı. İsa'nın gelenekçi Yahudi Fertsilerin sakat mantıgını .yansıtan onlarla . ilgili tartışmalanndan birkaçını burada zikretmeyi uygun bulmaktayız.

Gelenekçi baharnlara göre Mabet 'üzerine yemin eden kimseye bir şey gerekmez, ancak Mabetteki altın üzerine yemin ederse borçlu olur. Yine onlara göre, mezbah üzerine yemin eden kimseye de bir şey gerekmez, ancak mez­bah üzerindeki kurbana yemin eders.e borçlu olur. Yani yemini baglayıcı kılan asıl degll, farudur. Birinci durumda asıl kutsal olan Mabet­tlr; altının kutsallıgı Mabed dolayısıyledir. tkinci durumda da böyledir. Gelenekçi Halıarnlar asıla degil· fOrf.iya ltıbar diyorlar. Hz. · İsa, onların bu çarpık mantıgını şöyle tenkld eder: "Kim mabed üzerine yemin ederse bir şey degildir, fakat kim Mabed'ln altını .üzerine yemin ~derse-borçlu olur, diyen kör klavuzlar? Vay aklınıza! Siz, ey budalalar ve körler. hangısı daha bQyO.ktar, altın ını. yoksa altını kutsal kılan Mabed mi? Ve .• kim mezbah üzerine yemin ederse bir şey degildir, fakat mezbah azerindeki kurbana yemin ederse

. borçlu olur, dersiniz. Siz, ey körler. hangisi daha bilyüktür, kurban mı, yoksa onu mukaddes kılan mezbah mı?"33 ·

Bir gOn, Ferisiler ve Kudüs'den gelen bazı Yahudiler lsa'nın yanına çıkarlar. lsa ve şakirdlert o sırada yemek sofrasındadırlar.

•şakirdlerden bazılannın kirli ellerle yemek yedlglni görürler. İsa'ya. şakirdlerinin neden es­kllertn gelenegme uyınadıgını ve kirli elle ye~ek yedlgint sorarlar. lsa, Eski Ahtd!tn 1şaya Kitabındaki ''ve talimat oiarak insan emtrlertnt ögretlp, boş yere bana taparlar''34 sözünü nak­lettikten sonra onlara şu cevabı verir: "Siz,

YAHUDilERDE DIN VE GELENEK ÜZERINE

Allah'ın emirlerint bırakıp Insanların gele­negine uyuyorsunuz ... Kendi gelenegtnlzl tutmak Için Allah'ın emirlnJ ne gazelde reddederstniz. Zira Musa demiştir: 'Babana. anana hünİı.et et"35 ve ·'Babaya yahut anaya kötü söyleyen öldürals On". 36 Fakat siz şöyle dersiniz: 'Eger bir adam babasına yahut anasına, benden sana ge­lecek fayda kurbandır, yani vakfedilmiştlr, derse, artık babasına anasına hiç bir şey yap­maya onu bırakmazsınız (yani babasına ve anasına olan goreVinden muaf tutarsınız). Böylece naklettJglniz geleneglnizle Allah'ın kelamını bozarsınız ve bunun gibi çok şeyler ya­parsınız". 37

· Şüphesiz, burada Hz. lsa kirli ellerle yemek yemeyi hoş görmüyor. Onun vurgulamak tstedlgı, gelenek ugruna Allah'ın emir ve yasaklannın tahrif edilmesidir.

Hz. lsa, Gelenekçi Ferisilerin dini kaWaştıran ve zorlaştıran zlhnlyetlni de tenkid eder: Bir Sebt gOnü Hz. lsa ha,vralann Qlrtnde hastalan tedavi etmeye başlar. Havra reisi Ferisi Hz. lsa'nın Sebt gOna hasta tedavi etmesi­ne kızar ve hastalara tedavi Için Sebt gününOn dışındaki günlerde gelmelerini enıredeı:. Hz. lsa, havra reisinin bu söz~ üzerine ona, siz Sebt ganü OkOzOnüzQ yeınlikten çözmOyor ve sula­maya götOrmOyor musunuz, şimdi niye şu kadının tedavi olmasına karşı çıkıyorsunuz, diyerek tki yazlü davranışlarını ve dini zorlaştırınalarını eleştlrlr.sa

Hz. lsa, Fertsilerin dtnt Istedikleri gibi yo­rumlamalarını. ahlaki olgunluktan ziyade şekUcUige önem vermelerint de şöyle terikid eder: "Şimdi siz, Ferisiler. bardagın · ve çanagın dışını temizlers~ faka!_!ç!!ıJz !!oyg~~culukxe kötülakle doludur. Ey akılsızlar, dışı yapan Içi de yapmadı mı~9 Sen, ey kör Ferisi; önce'bıi'rdagw ve çanagın içini ~mlzle ki dışı da temiz oısun·~40

''Fakat vay b~ınıza ey Ferisileri zira siz, na­nenin ve sedef otunun ve bOtQn sebzelertn

29rcvmt. Çıkış 23:2. 30 Albo, 3/205-20,6. sıT~t. Çıkış 23:2.

~15:14 . . ~. 15: 16-20. 34tşaya. 29:13. 35rcvrat Çıkış 20:12; Tcsntye 5:16. S&revmt. Çıkış 21: 17; l..ev1lı.ler 20:9. 37Markos, 7: 1-14. 38ı.uka. 13: 10.17.

39ı.uııa. ll: 39-40. ~tta23:26.

IsLAMı ARAŞ11RMALAR ClLT: 6, SAYI: 1, 1992

Page 6: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

BAKI ADAM

ondalıgını verirsiniz, halbuki dogrulugu ve Allah sevgisini bırakırsınız; evet; bunları yapmalı fakat öbürünü de bırakmamalı idiniz. Ey Kör klavuzlar, siz koçilk sinegi süzerek ayınrsınız, fakat deveyi hamuduyla yutarsınız".41

Fakihlerden biri İsa'nın bu sözlerinden alınır: "Muallim, bu şeyleri söyleyerek bizi de kötülüyorsuiı" der. lsa, ıona dönerek; "Sizln de vay başınıza, ey Fakihlerl Zira, taşunası güç yükleri insanlara yüklerslniz, kendiniz o yüklere bir pannagımzla bile dokunmazsınız... Vay başınıza, ey Fakihlerl Çünkü siz, bilgi anah­tarını kaldudımz: kendiniz girmediniz. girmeye çalışanlan da bırakmadınıZ' 42 diye azarlar.

Hz. lsa'nın gelenekçi Ferisilerin dav­ranışlarını eleştlren sözlerini burada çogaltmak mümko.ndtlr. Fakat en önemlisi, blzim halkımız arasında da hocalara karşı güvenin derecesini belirleyen bir verslyonun bulundugu şu söz çok dikkat çekicidir: 'Yazıcılar ve Ferisiler, Musa'nın kürsüsünde otururlar. Bundan dolayı size söyledikleri bütün şeyleri tutun, fakat onlann işlerine göre yapmayn Çünkü. söylerler. fakat yapmazlar. Evet, onlar agır ve taşınması güç yükler baglayıp insaniann omuzlaJ1lla korlar, kendileri ise parmaklarıyla bile dokunmazlar. Onlar, bütl1n işlerini insanlara gört1nmek için yaparlar. Hamalllerini genişletip elbisele~.pin saçaklarını büyük yaparlar: ziyafetlerde, h~­larda baş köşeye otunnayı, çarşı meydanlarında selamianınayı ve insanlar tarafından "Rabbi" (Efendi} diye çagnlmayı severler ... 43 . .

Hz. İsa'nın, Tevrat'ın hükümlerini bırakıp kendi oluşturdukları Gelenek'le dini saptıran ve yozlaştıran Ferisilere eleştirilerinin benzerleri­ne Kur'an'da daraslamak mamktlndÖr. Kur'an, Tevrat'uı hUkU.mlerinl uygulamayan Yahudileri kitap yOkiii merkebiere benzetlr: "Kendilerine Tevrat ögretlldtgı halde, onun geregınt yap­mayanların durumu, sırtına kitap yüklenmiş merkebin durumu glbidJ.ı''44

Kur'an, kendiişlerine öyle geldlgt için, Jroru- . mak bahanesiyle Tevrat'ın etrafına Gelenek duvarı ören ve vahyileştlrerek onu din olarak in­sanlara takdim eden davranışiarım da şöyle tenkld eder. "Allah, 'kendilerine kitap verilenler­den, onu insanlara açıklayacaksınız ve gizle­meyeceksiniz, diye abit almıştı. Onlar ise, onu arkalarma atıp az bir degere degtştlrdiler"45. Başka bir ayet de şöyledir. "Onlardan bir takımı, Kitap'ta olmadıgı halde, Kitap'tan zannedilsin diye dillerini egıp bükerler. Allah katından olmadığı halde "Allah katındandır" derler. bile bile. Allah'a karşı yalan soylerler"46. Yine buna

JOURNAL OF ISI.AMJC RESEACRH VOL: 6 NO: 1 1992

49

benzer başka bir ayette Allah şöyle buyurur: "Vay, Kltab'ı (Mtşna ve Talmud'u)• elleriyle yazıp sonra da onu az bir değere satmak için 'Bu Allah katındandır' diyenierel Vay ellerln1n yazdıklarınal"47

Yahud1 Ferisilerin Tevrat'ın hOkOmleri-nl kendi arzulan dogrultusunda nasıl degıştir­dlkleri Kur'an'da, şu ayette örnekle anlaWrr: "Kitap Ehli arasında, tonlarca emanet bıraksan onu sana ödeyen; bir lira emanet etsen tepesine d1k1lmedikçe onu sana geri ödemeyerıler vardır. Bu, onların 'Kltapsızlara (Yahudi olmayanlara) karşı t1zerlmize bir sorumluluk yoktur' demele­rindendir. Onlar, bile bile, Allah'a karşı yalan sOylemektedirler''48.

Kur'an, Ferisi Rabbilerin otoritesini kabul eden, onları rabler ittihaz eden Yahudilere de bu davranışları dolayısıyle azarlar: "Onlar, Allah'ı bırakıp, babamlarını ve ruhbanlarını-Hıristl­yanlar için- ve Meryem oglu lsa'yı rableri olarak kabul ettiler. ~. tek Tann'dan başkasına kul­luk etmemekle emrolunmuşlardı"49 Kur'an, sonra onlan bu davranışlarından vazgeçmeye, Allah'tan başka otorite tanımamaya çağırır: "De ki. Ey Kitap Ehlil Ancak Allah'a kulluk etmek. O'na ortak koşmamak. Allah'ı bırakıp birblrlml­zl rab olarak bentmsememek Ozere, bizimle sizin aranızda müşterek bir söze gelin ... "50 Bu ayetlerde Yahudilerin yanında Hıristiyanlara da hitap vardır.

SONUÇ: MüSLÜMANlAR AÇlSINDAN BİR DEÖERLENDlRME

Yahudilerdeki din ve gelenek ilişkisinde biz MOslamanların durumuna gelince: Şunu bellrt­mek gerekir ki, gerçekler evrenseldir. Hem Hz. İsa'nın, hem de Kur'an'ın Ferisilerin gelenekçi zihniyetin! eleştlrilertnde, Ferisilere oldugu

41Matta 23: 24. 42ı.uka, ll: 42-52.

~tta. 23: 2·8. 44euma.5. 45AJ-tlmrıin. 187.

. 46 N.·llmrıü:ı, 78.

•Hazırlamakta oldugumuz "Yahudi Kaynak!~ Göre Tcv­rat'ın Tahıift ve Yahudi Hayatındaki Yert" konulu doktora tez ~alanmı.z esnasında. bu ve d!F ayetlcrlede, zikredilen "eller1yle kitabı yazıp. soma bu Allah'dandı.r", derler lfadestn­den M1şDa ve Tabnud'un kastedild® kanaatine varmış bulun-maktayız.B.A.

47Bakara. 79.

48 Al-ılınrün 75. Kur'an'daki bu elc:ştırtnln bır benzeri Markos, 7:1·14'de de vardır. Bkz.~. Dlpoot. 4Srevbe, 31. 50Al-llmrıin, 64.

Page 7: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

\ · ı

kadar Hıristlyanlara ve biz Müslümanlara da hitap vardır. Belli bir kesim örneklenerek yapılan eleştiri ve tavsiyelerden herkes kendi payına düşen dersler çıkaracaktır. Hz. lsa kendi döneminde Ferisiler oldugu için onları eleştirmiştir. Ancak, Hz. lsa'dan sonraki Hıristlyanlara baktıgımızda, Hıristiyan kilise Babaları'nın, dolayısıyla Hıristiyanların bu eleştirilere Ferisilerden daha fazla hedef olduk­lannı görtlrtlz. Çt1nkt1, Kilise Babalan, tıpkı Feri-siler gibi, vahyi gelenege bogdurmuş, akla ve bil­giye kilit vurmuşlardır. Onlar, kendi oluşturduklan paganist dogmalann kabolana saglamak için "Önce inan, sonra ögt"en" ilkesini getirmişlerdir. İşte bu davranışlan sebebiyle Hıristiyan Kilise Babalan, Hz. lsa'nın Ferisi Fa­kihler için söyledıgı 'Vay başınıza. ey Fakihlerl çünktl siz, bilgi anahtannı kaldırdınız, kend.iniz girmediginiz gibi girmeye çalışanları da bırakmadınız"51 sözüne Ferisilerden daha çok layıktırlar. Hz. lsanın bu sözünde, kısmen, müslümaniann da alacagı ders vardır.

Hz. lsa'nın yine Ferisiler için söyledtgı, "Yazıctlar ve Ferisiler Musa'nuı kürsüsünde otu­rurlar; onlann söyledigini tutun. fakat işlerine göre yapmayuı"52 sözünde bazı Müslüman din adamlarına yönelik taşlama vardır. Özelllkle hallomız arasında yaygın olan, fakat "bir Yahudi uydurması" olarak nitelenip hafife alınan

"Hocanuı söyledigini tut, glttigi yoldan gitme" darb-ı meselinin Hz. lsa'nın yukanda Ferisiler için söyledigl sözle paralellik göstermesi, bizim de Hz. lsa'nın eleştirilerinden ders almamız ge­rektiginin bir işareti~-~~_p~e c!~ f~~L~­nlyetinde bazı "allmler" vardır. Bunlar, tıpkı Feri­siler gibi, sırf gelenekle oluşan din formasyonlan ile, dlnin sadece kendilerinin bildigi şekilde oldugunu zannederler.

Kur'an'ın geldigi dönemde hem Ferisi zib­niyetll Rabhani Yahudiler, hem de Hıristiyan Ki­Use Babaları oldugu için Kur'an'ın eleştirileri ikisine de yön~Uk olmuştur. Kur'an, tarihi bilgi vermekten ziyade ibret verme gayesinde oldug~dan, oniın ellştirilerinden daha fazla

ı ders almamız gerekir. Zira, Kur'an'da Yahudiler j ve Hıristiyanlar için vılıid olan her ayette bizim ı de ibret alacagımız yönler bulunmaktadir. Saf­·! vetu't-Tefasir sahibi Muhammed All es-Sabuni,

1/ Matde 44. ayetln tefsirlnl yaparken "Kur'an'da

katider Için vartd olan her ayet bir ucundan 1 Müslümanlara da dokunur" der. 53 Es-Sabunfntn

YAHUDILERDE DIN VE GELENEK ÜZERINE

bu yorumunu, Kur'an'da bulunmayan, Yahudi­lerdeki din ve gelenek anlayışı ile İncillerdeki Hz. lsa'nın sözleri Için de genel­leştlrebilmemizde bir sakıncanın bulunmadıgı kanaatindeyiz.

Yahudi ve Hıristiyanlardan din ve gelenek ilişkisi bakımından, bize en yakın olanı Yahudi­lerdir. Objektif olarak degerlendirirsek, Yahudi­lerdeki "Gelenek olmaksızın Tevrat anlaşılamaz" anlayışının benzer şekli bizde de vardır. Bugün bir çok Müslüman, tefslr ve fıkıh kitaplan olma­dan Kur'an 'ın anlaşılamıyacagı kanaatlndedlr. Bu kanaatteki MüslOmanlar, mevcud gelenege uymayan yorumlar çıkaranlan "Dinde aynlık çıkancı" ve "mezhepsiz" olarak damgalamak­tadırlar. Bu davranış da, Yahudi Rabbilerin gele­negt aşarak Tevrat'a ulaşınaya çalışan Yahudi­lere yaptıklan ithamlarla benzeşmektedir. Bugon, Tevrat'ın çevresindeki Talmud {Gelenek) duvan gibi, Kur'an'ın çevresinde de tefslr ve fıkıh kitaplanndan oluşmuş bir duvar vardır. lslam, günümüz şartlannda yaşanır hale getirilmek is­teniyorsa, Yahudilerin daştogo yanlışa

düşmeden bu duvar dellnmelidlr. Bu hususta Yahudilerden ve Hıristiyanlardan çok çok avan­tajlıyız. Bugon, Yahudilerin Tevrat'ı, çevresindeki, kat kat. Mişna ve Talmud beton duvarlarıyle tarihe gömO.lmOş, fosilleşmeye ter­kedilmiş durumdadır. Bundan dolayı günamaz Yahudillgi bir kriz içindedir. Gelenekten vazgeçemeyen, hiÇbir şekilde yenllenmesine izin vermeyen Ortodoks Yahudiler, ikibin yıl Oneesinde yaşamalan mOmkO.n olmadıgından, hile-i şeriyye ve şekilellikle Yahudillgi ayakta tutmaya çalışmaktadırlar. Batı kOltOrO içinde yaşayan ve Batı felsefesinden eikilenen Refor­mıst ve Yeniden yapılanmacı Yahudiler ise Tev­rat'ın etrafındaki Gelenek duvannı dinam.itle­mlş, fakat karşısında bugünün hayat şartıanna uyması mOmkOn olmayan fosilleşmlş bir Tevrat bulmuşlardır. YahudiUkte din ve ırk Içiçe oldugundan, bugon bir kriz halindedirler. Bu kriz öylesine şiddetlidir ki, Reformist ve Yeniden yapılanmacı Yahudileri Tevrat'ın ilahi kaynagı hakkında şopheye gOtOrmOştor. Bu Yahudiler bugün Tevrat'ın Tann vahyi oldugunu reddet­mektedirler. Onlara göre Tevrat, lsrailogul­larının tarih boyunca oluşturdukları kaltOrel bir eserdir. Tann Tevrat'ı degil, Tevrat Tann'yı va-

51Bkz. Lu1ıa, 11: 42-52. 52Bkz. Matta 23: 2-4.

~SAbuı:ıi. Sojuetu't·Ttt]astr. Beyrut 1981, 1/345.

lsı.J.MJ ARAŞilRMALAR ClLT: 6, SAYI: 1, 1992

Page 8: YAHUDiLERDE DİN VE GELENEK ÜZERİNEisamveri.org/pdfdrg/D00064/1992_1/1992_1_ADAMB.pdf · BAKIADAM göruşlert bilinene açıkca ters olsa bile, itiraz et memek gerekir. Tevrat'ın,

)

BAKIADAM 51

hyetmiştir. Bundan dolayı _Tevrat'ın içinde­kUerin hepsi bugüiı bağlayıcı degildir. Onun sa­dece ahl~ prensipleri geçerlidir. 54

Bugün dinamikligını hala koruyan ve lnsanlıgın yegane dini olmaya layık olan tek din tslam'dır.

Hıristiyanlıgın durumu Yahudilikten daha az kötü degildir. ·tncillerin vahyi özü Kilise gele­negtnın ·mozayigi arasında anlamını yitirmiştir.

54sıız. Agus. Jacob B. The Reform Mouement, Undcrsıandıng American Judaism, Edited by jacob Neusner, New York 1975. s . 7-8; Dynamie Judalsm, The Essc:otlal Wrltıngg of Mordecai M. Kaplan, edited by E. Gold smith and Med Scutt, New York, 1985. s. 109-113.

Üsame İbn Münkız • •

lB RETLER •

I<ITABI •

(Kitab El-l'tibar)

SELAHADDiN ~~~J'NİN ~ANIŞMANLARINDAN EMIR US~'NIN ANILARI

~~~ « Haçlılar dönemi müeltifleri arasmda-çekici üsliibuyla 4.ikkat çeken bir sima daha görüyoruz: U same lbn Münkız! .. U same lbn Münkız'ın ayrıntılı, değerli ve güzel bir eser olan anılarına, Dogu'da bu alanda yazılmış tek kitap gözüyle bakabiliriz.»

M. Şems(l(jdin QUnaltay,/slôm'da.Tarilı ve Müverrilıler

«Üsame'nin anıları Arap edebiyatının emsalsiz bir parçasıdır. Ortaçag'a yepyeni ve geniş bir pencere açar. Arap kültürü ve bu kültürün Batı düşünce ve uygulamalarıyla ilişkisi hakkındaki bilgilerimize paha biçi·lmez bır katkı nitcligindedir.»

·Philip K. Hiui, Memoirs of Usamalı

«Bu genel ilgisizligin bazı istisnaları vardır. Bunlardan e~ dikkate deger olanı Haçlı seferlerinin Ortadogu'daki Müslümanlar üzerindeki etkilerini anlatan insan elinden çıkma sayılı belgelerden biri olan Üsame İbn Münkız'ın anılarıdır.»

Bemard Lewis, The Muslim Discovery of Europe

~5~ TEL: 534 99 48 BAŞMÜEZZiN SOKAK 27/12 MALTA-FATiH/iSTANBUL

JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 1 1992