117
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAPAY SİNİR AĞLARI, BULANIK MANTIK VE SİNİRSEL BULANIK DENETLEYİCİLER İLE ASENKRON MOTORLARIN HIZ DENETİMİ İÇİN SİMÜLATÖR TASARIMI SERDAR PAÇACI Danışman: Yrd. Doç. Dr. Okan BİNGÖL YÜKSEK LİSANS TEZİ ELEKTRONİK BİLGİSAYAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ISPARTA 2011

YAPAY SİNİR AĞLARI, BULANIK MANTIK VE …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01770.pdfkontrolünde PI ve PID gibi klasik denetleyicilerin performansı düüktür. Bulanık mantık (BM), yapay

  • Upload
    others

  • View
    21

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

T.C.

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YAPAY SİNİR AĞLARI, BULANIK MANTIK VE SİNİRSEL

BULANIK DENETLEYİCİLER İLE ASENKRON MOTORLARIN

HIZ DENETİMİ İÇİN SİMÜLATÖR TASARIMI

SERDAR PAÇACI

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Okan BİNGÖL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ELEKTRONİK BİLGİSAYAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

ISPARTA – 2011

i

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa

İÇİNDEKİLER ............................................................................................................. i

ÖZET........................................................................................................................... iii

ABSTRACT ................................................................................................................ iv

TEŞEKKÜR ................................................................................................................. v

ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................... vi

ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... ix

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ................................................................ x

1. GİRİŞ ....................................................................................................................... 1

2. KAYNAK ÖZETLERİ ............................................................................................ 6

2.1. Kuramsal Temeller .............................................................................................. 10

2.1.1. Asenkron motorlar ........................................................................................... 10

2.1.1.1. Üç fazlı asenkron motorun matematiksel modeli.......................................... 10

2.1.1.2. Üç fazdan iki faza dönüşüm .......................................................................... 14

2.1.1.3. Asenkron motorun modelinde kullanılan referans düzlemleri ...................... 16

2.1.1.4. Dolaylı vektör kontrol yöntemi ..................................................................... 19

2.1.2. Üç seviyeli evirici ve modülasyon teknikleri ................................................... 22

2.1.2.1. İki seviyeli gerilim beslemeli evirici ............................................................. 23

2.1.2.2. Üç seviyeli gerilim beslemeli eviriciler ........................................................ 24

2.1.2.3. Çok seviyeli eviricilerde DGM teknikleri ..................................................... 27

2.1.2.4. Üç seviyeli diyot tutmalı evirici ve uzay vektör DGM ................................. 28

2.1.3. Bulanık mantık ................................................................................................. 36

2.1.3.1. Bulanık küme kuramı ve bulanık mantık ...................................................... 36

2.1.3.2. Üyelik fonksiyonları...................................................................................... 38

2.1.3.3. Bulanık mantık denetleyici ........................................................................... 41

2.1.4. Yapay sinir ağları ............................................................................................. 47

2.1.4.1. Yapay sinir ağının yapısı ............................................................................... 48

2.1.4.2. Yapay sinir ağlarının sınıflandırılması .......................................................... 51

2.1.4.3. Yapay sinir ağlarında öğrenme ..................................................................... 51

ii

2.1.4.4. Danışmanlı geri yayılımlı bir yapay sinir ağı modeli ................................... 53

2.1.4.5. Girdilerin ve çıktıların ölçeklendirilmesi ...................................................... 60

2.1.4.6. Öğrenme katsayısının ağ üzerindeki etkisi ................................................... 60

2.1.4.7. Momentum katsayısının ağ üzerindeki etkisi ................................................ 61

2.1.4.8. Gizli katmanın ağ üzerindeki etkisi .............................................................. 61

2.1.4.9. Hata farkı değerinin ağ üzerindeki etkisi ...................................................... 61

2.1.5. Sinirsel bulanık mantık .................................................................................... 61

2.1.5.1. ANFIS ........................................................................................................... 62

2.1.5.2. ANFIS geri yayılımlı öğrenme algoritması................................................... 66

3. MATERYAL ve YÖNTEM ................................................................................... 69

3.1. Asenkron Motorun Hızının PI Denetleyici İle Kontrolü .................................... 70

3.2. Asenkron Motorun Hızının PID Denetleyici İle Kontrolü .................................. 71

3.3. Asenkron Motorun Hızının Bulanık Mantık Denetleyicisi İle Kontrolü ............ 72

3.4. Asenkron Motorun Hızının Yapay Sinir Ağı Denetleyicisi İle Kontrolü ........... 73

3.5. Asenkron Motorun Hızının ANFIS Denetleyici İle Kontrolü ............................ 75

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ................................................................................ 76

4.1. Asenkron Motor Parametreleri ve Simülasyon Ayarları Menüsü ....................... 79

4.2. Simülasyon Grafikleri Menüsü ........................................................................... 80

4.3. Blok Diyagram Menüsü ...................................................................................... 82

4.4. Bulanık Mantık Denetleyicisi Menüsü................................................................ 84

4.5. Yapay Sinir Ağı Menüsü ..................................................................................... 86

4.6. ANFIS Menüsü ................................................................................................... 92

4.7. Seçenekler Menüsü ............................................................................................. 92

5. TARTIŞMA ve SONUÇ ........................................................................................ 97

6. KAYNAKLAR ...................................................................................................... 99

ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 105

iii

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

YAPAY SĠNĠR AĞLARI, BULANIK MANTIK VE SĠNĠRSEL BULANIK

DENETLEYĠCĠLER ĠLE ASENKRON MOTORLARIN HIZ DENETĠMĠ

ĠÇĠN SĠMÜLATÖR TASARIMI

Serdar PAÇACI

Süleyman Demirel Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü

Elektronik Bilgisayar Eğitimi Anabilim Dalı

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Okan BĠNGÖL

Günümüzde asenkron motorlar (ASM) endüstriyel uygulamalarda geniş bir kullanım

alanına sahiptirler. Bu durum ASM‟ lerin farklı hızlarda çalıştırılması ihtiyacını

doğurmuştur. ASM‟ nin hızı farklı denetleyici türleri ile kontrol edilebilmektedir.

Matematiksel modeli iyi tanımlanamamış, doğrusal ve kesin olmayan sistemlerin

kontrolünde PI ve PID gibi klasik denetleyicilerin performansı düşüktür. Bulanık

mantık (BM), yapay sinir ağı (YSA) veya sinirsel bulanık denetleyiciler ile bu tip

sistemlerin kontrolü daha başarılıdır.

Bu çalışmada PI, PID, BM, YSA ve sinirsel bulanık denetleyiciler ile evirici temelli

asenkron motorun hız kontrolü için, simülatör programı hazırlanmıştır. Hazırlanan

simülatör Visual Studio 2010 IDE‟ sinde WPF alt yapısı kullanılarak, C#

programlama dili ile yazılmıştır. Simülatör, esnek bir yapıya ve grafiksel bir ara yüze

sahiptir. Hazırlanan simülatör ile ASM‟ nin, eviricinin ve denetleyicilerin

parametreleri değiştirilerek sistemin farklı çalışma durumlarındaki tepkisi grafikler

yardımıyla izlenebilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Asenkron motor, üç seviyeli evirici, uzay vektör DGM, bulanık

mantık, yapay sinir ağı, sinirsel bulanık mantık, ANFIS

2011, 105 sayfa

iv

ABSTRACT

M.Sc. Thesis

A SIMULATOR DESIGN FOR SPEED CONTROL OF INDUCTION

MOTORS USING ARTIFICAL NEURAL NETWORKS, FUZZY LOGIC AND

NEURO FUZZY CONTROLLER

Serdar PAÇACI

Süleyman Demirel University

Graduate School of Applied and Natural Sciences

Department of Electronic and Computer Education

Supervisor: Asst. Prof. Dr. Okan BĠNGÖL

Induction motors have currently a wide usage in industrial applications. This

situation required induction motors to running at different speeds. Speed control of

induction motors can be controlled with different types of controller. Performances

of conventional control methods such as PI and PID in controlling non-linear and

non-precise systems whose mathematical model is not well defined are poorer.

Control of such systems by using fuzzy logic, atrifical neural network or neuro fuzzy

controller is more successful.

In this study, a simulator software for speed control of inverter based induction

motors with PI, PID, fuzzy logic, artificial neural network and neuro fuzzy

controllers is developed. This simulator was written using the C# programming

language based on WPF in Visual Studio 2010 environment. The simulator has a

flexible structure and graphical user interface. It is possible to monitor induction

motors reactions by graphs under different operation conditions by changing the

motor, inverter and controller parameters of the driver easily.

Key Words: Induction motor, three level inverter, space vector PWM, fuzzy logic,

neural network, adaptive neuro fuzzy, ANFIS

2011, 105 pages

v

TEġEKKÜR

Bu çalışmada beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile

aşmamda yardımcı olan değerli Danışman Hocam Yrd. Doç. Dr. Okan BİNGÖL‟ e

teşekkürlerimi sunarım.

Araştırmanın yürütülmesinde ve tez aşamasında manevi desteklerini esirgemeyen

değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE ve tüm çalışma

arkadaşlarıma teşekkür ederim.

2465-YL-10 No‟lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel

Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı‟na teşekkür

ederim.

Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı

sunarım.

Serdar PAÇACI

ISPARTA, 2011

vi

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

Şekil 2.1. Üç-fazlı asenkron motorun manyetik eksen düzlemi ............................. 11

Şekil 2.2. abc - ekseninden dq - eksenine dönüşüm ................................................ 15

Şekil 2.3. Asenkron motor değişkenlerinin aktarıldığı d - q referans düzlemleri ... 16

Şekil 2.4. Dolaylı vektör kontrolüne ait düzlem dönüşümleri ................................ 20

Şekil 2.5. İki seviyeli gerilim beslemeli evirici ....................................................... 23

Şekil 2.6. Üç seviyeli diyot tutmalı evirici ............................................................. 24

Şekil 2.7. Üç seviyeli diyot tutmalı eviricinin a) çıkış faz b) çıkış hat gerilimleri . 25

Şekil 2.8. Üç seviyeli kondansatör tutmalı evirici ................................................... 26

Şekil 2.9. Bir fazlı seri bağlı tam köprü çok seviyeli evirici ................................... 27

Şekil 2.10. Üç seviyeli diyot tutmalı eviricinin anahtarlama durumları.................... 28

Şekil 2.11. Üç seviyeli eviricinin çıkış gerilimlerinin anahtarlama durumları ve uzay

vektörü…... .............................................................................................. 28

Şekil 2.12. Üç seviyeli eviricinin gerilim uzay vektörleri ......................................... 28

Şekil 2.13. A sektörüne ait uzay gerilim vektörleri .................................................. 28

Şekil 2.14. A sektörüne ait dört bölge için üç fazın DGM dalga şekilleri ................ 33

Şekil 2.15. α - β düzlemi ile g-h düzlemi arasındaki bağlantı ................................... 34

Şekil 2.16. Normalize edilmiş referans gerilim vektörünün maksimum uzunluğu .. 35

Şekil 2.17. Normalize edilmiş referans gerilim vektörünün A sektörü 1 bölgesi ..... 34

Şekil 2.18. Klasik küme ve bulanık mantık kümesi .................................................. 37

Şekil 2.19. Üçgen üyelik fonksiyonu ......................................................................... 38

Şekil 2.20. Trapezoidal üyelik fonksiyonu ................................................................ 39

Şekil 2.21. Sigmoid üyelik fonksiyonu ...................................................................... 38

Şekil 2.22. Gaussian üyelik fonksiyonu ..................................................................... 40

Şekil 2.23. Bulanık mantık denetleyicisinin yapısı .................................................... 41

Şekil 2.24. Max-dot çıkarım tekniği .......................................................................... 43

Şekil 2.25. Min-max çıkarım tekniği ......................................................................... 43

Şekil 2.26. Tsukamoto çıkarım tekniği ...................................................................... 44

Şekil 2.27. Takagi-sugeno çıkarım tekniği ................................................................ 45

Şekil 2.28. Maksimum üyelik tekniği ........................................................................ 46

vii

Şekil 2.29. Ağırlık merkezi tekniği ........................................................................... 46

Şekil 2.30. Ağırlık ortalaması tekniği........................................................................ 47

Şekil 2.31. Maksimumların ortalaması tekniği.......................................................... 46

Şekil 2.32. Yapay sinir hücresinin modeli................................................................. 49

Şekil 2.33. Doğrusal aktivasyon fonksiyonu ............................................................. 50

Şekil 2.34. Eğrisel aktivasyon fonksiyonu ................................................................ 50

Şekil 2.35. Çift yönlü eğrisel aktivasyon fonksiyonu................................................ 51

Şekil 2.36. Danışmanlı öğrenme ............................................................................... 51

Şekil 2.37. Danışmansız öğrenme ............................................................................. 53

Şekil 2.38. Bir çıkışlı, iki katmanlı geri yayılmalı yapay sinir ağı ............................ 54

Şekil 2.39. Geri yayılımlı öğrenme algoritması ........................................................ 59

Şekil 2.40. ANFIS denetleyicisinin mimarisi ............................................................ 63

Şekil 3.1. Üç seviyeli evirici tarafından beslenen asenkron motorun denetim blok

diyagramı... .............................................................................................. 69

Şekil 3.2. Asenkron motorun PI denetleyici ile hız denetimi .................................. 70

Şekil 3.3. Asenkron motorun PID denetleyici ile hız denetimi ............................... 71

Şekil 3.4. Asenkron motorun bulanık mantık denetleyici ile hız denetimi ............. 72

Şekil 3.5. Bulanık mantık denetleyicisi denetim algoritması .................................. 74

Şekil 3.6. Asenkron motorun yapay sinir ağı denetleyicisi ile hız denetimi ........... 74

Şekil 3.7. Yapay sinir ağı denetleyicisi denetim algoritması .................................. 75

Şekil 3.8. Asenkron motorun ANFIS denetleyicisi ile hız denetimi ....................... 76

Şekil 4.1. Simülatör programının ana penceresi ...................................................... 77

Şekil 4.2. PI denetleyici için simülasyon ekranı...................................................... 79

Şekil 4.3. Asenkron motor parametreleri ve simülasyon ayarları menüsü .............. 80

Şekil 4.4. PI denetleyici için simülasyon ekranı...................................................... 82

Şekil 4.5. Bulanık mantık denetleyici için simülasyon ekranı ................................ 83

Şekil 4.6. Blok diyagram menüsü............................................................................ 84

Şekil 4.7. Bulanık mantık denetleyicisi menüsü ..................................................... 85

Şekil 4.8. Bulanık mantık denetleyicisi menüsü ..................................................... 86

Şekil 4.9. Yapay sinir ağı veri giriş menüsü ............................................................ 88

Şekil 4.10. Sql server‟dan veri ekleme penceresi ...................................................... 88

viii

Şekil 4.11. Yapay sinir ağı modelleme menüsü ........................................................ 90

Şekil 4.12. Yapay sinir ağı öğrenme menüsü ............................................................ 91

Şekil 4.13. Yapay sinir ağı öğrenme parametreleri ................................................... 91

Şekil 4.14. Nöron ve ağırlık bilgilerinin gösterimi ................................................... 92

Şekil 4.15. Yapay sinir ağı test menüsü .................................................................... 92

Şekil 4.16. ANFIS modelleme menüsü ..................................................................... 94

Şekil 4.17. ANFIS modelleme menüsü ..................................................................... 95

Şekil 4.18. Seçenekler menüsü .................................................................................. 96

Şekil 4.19. Simülasyon verileri menüsü .................................................................... 96

Şekil 4.20. Simülasyon eğitim verileri menüsü ......................................................... 97

Şekil 4.21. Fourier analizi menüsü ............................................................................ 97

Şekil 5.1. Denetleyiciler için ASM hız kontrol grafiği ........................................... 99

ix

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ

Çizlege 2.1. Üç seviyeli eviricinin anahtarlama durumları ........................................ 29

Çizelge 2.2. Üç seviyeli eviricinin gerilim vektörlerinin gruplandırılması ............... 29

Çizelge 2.3. Farklı bölgelerdeki gerilim vektörlerinin zaman süreleri ...................... 32

Çizelge 2.4. g-h düzlemi kullanılarak sektör belirleme ............................................. 35

Çizelge 2.5. A sektörü için bölge bulunması durumları............................................. 36

Çizelge 5.1. Simülasyon referans hız değerleri .......................................................... 99

x

SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ

AA Alternatif akım

ANFIS Adaptive neuro fuzzy interface system

ASM Asenkron motor

BDCM Brushless direct current motor

BM Bulanık mantık

DA Doğru akım

DGM Darbe genişlik modülasyonu

PMDC Permanent magnet direct current

UVDGM Uzay vektör darbe genişlik modülasyonu

YSA Yapay sinir ağı

1

1. GĠRĠġ

Günümüzde elektrik motorları ev aletleri, otomotiv, taşıma araçları ve havacılık gibi

endüstriyel alanlarda kullanılmaktadır. Doğru akım (DA) motorlar yaygın olarak

kullanılan motor türlerinden biridir. DA motorların denetimleri kolay bir şekilde

gerçekleştiğinden yaygın olarak kullanılmışlardır. Güç elektroniği ve yarı iletken

teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak, alternatif akım (AA) ile çalışan

motorların denetimi kolaylaşmıştır. Bu sebeple ASM‟ ler endüstriyel uygulamalarda

daha yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır (Sen, 1990).

ASM‟ ler genel olarak stator ve rotor olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Stator,

ASM‟ nin duran kısmıdır. Rotor ise dönen kısmıdır. ASM‟ ler diğer elektrik

motorlarına göre daha ucuzlardır ve bakıma daha az ihtiyaç duyarlar. Tehlikeli ve

kirli ortamlarda çalışabilirler. Bu gibi sebeplerden dolayı ASM‟ lerin kullanılma

oranı artmıştır. Artan kullanıma bağlı olarak ASM‟ lerin, farklı işlerde farklı hızlarda

çalıştırılma ihtiyacı doğmuştur (Bose, 1997; 2002).

ASM‟ ler direkt olarak şebeke geriliminden beslendiğinde kutup sayıları ve şebeke

frekansına göre belirli bir sabit hızda dönerler. ASM‟ lerin değişik hızlarda

çalıştırılabilmesi için değişken genlikli gerilim ve frekans üretebilen kaynaklardan

beslenmeleri gerekmektedir. Eviriciler tarafından beslendiklerinde, ASM‟ lerin hızını

değiştirmek mümkün hale gelmektedir (Bose, 1997).

Şebekeden elde edilen AA, doğrultucular ile DA‟ ya dönüştürülür. Daha sonra tekrar

eviriciler ile AA‟ ya dönüştürülür. DA kaynağından beslenen sistemlerde gerilimin

genliği, yaygın olarak darbe genişlik modülasyonu (DGM) ile ayarlanır. DA

kaynağın çıkış akımı üzerinde, sinüsoidal giriş akımı üzerinden beslenmesi ile düşük

seviyede harmonikler oluşur. Oluşan harmonikler ise çıkış gerilimindeki bozulmaları

oluşturur. Bu durum sistemin denetimine bozucu etki yapmaktadır (Drury ve Grant,

1994; Saygın, 2004).

2

Çıkış gerilimindeki harmonikler genel olarak iki durumda en aza indirgenebilir.

Birinci durumda yüksek anahtarlama frekansına sahip yarı iletken anahtarlara farklı

DGM teknikleri uygulanır. İkinci durumda ise eviricinin çıkış dalga şeklinin seviye

sayısı arttırılır.

Klasik iki seviyeli eviricilerde giriş besleme gerilimi ise, çıkış dalga gerilim

seviyesi

ve

olarak iki seviyeden oluşmaktadır. Üç seviyeli eviricilerde

giriş besleme gerilimi ise, çıkış dalga gerilimi

, 0 ve

olarak üç

seviyeden oluşmaktadır. Seviyenin artmasıyla beraber çıkış dalga şekli daha fazla

sinüsoidal dalga şekline benzemektedir (Holtz, 1994; Nabae et al., 1981; Bingöl

2005).

DGM, giriş genliğinin sabit tutulduğu ancak bu genliğin uygulama süresinin ya da

darbe genişliğinin çıkışta istenilen şekle göre ayarlanarak, darbe dizisi biçimindeki

işaretlerin oluşturulduğu yöntemdir. Yaygın olarak kullanılan üç DGM tekniği

kullanılır. Bunlar; sinüsoidal DGM, histerisiz DGM ve uzay vektör DGM olarak

adlandırılırlar (Li, 1999). Bu çalışmada uzay vektör DGM tekniği kullanılmıştır.

Denetim sistemleri temelde açık ve kapalı döngü denetim sistemleri olarak iki ana

gruba ayrılır. Açık döngü denetim sistemlerinde, denetim sinyali çıkıştan

bağımsızdır. Kapalı döngü denetim sistemlerinde ise sistemin çıkışından girişine geri

besleme yapılır. Sistemin girişine uygulanan referans sinyal ile sistemin çıkışından

geri besleme yapılarak elde edilen gerçek sinyal karşılaştırılarak hata sinyali elde

edilir. Denetleyici bu hata değerini giriş olarak alır ve kendi denetim sistemine göre

bir çıkış değeri üretir. Bu çıkış değeri denetlenen sisteme giriş işareti olarak iletilir.

Klasik denetleyiciler oransal denetim etkisi (P), integral denetim etkisi (I) ve türev

denetim etkisinin (D) bir arada kullanılmasıyla oluşturulur. En sık kullanılan klasik

denetleyiciler PI denetleyici ve PID denetleyicidir. Klasik denetim yöntemleri ile

yüksek performans elde edilmek istenirse, bu sistemlerin iyi tanımlanmış olması

gerekir. Doğrusal olmayan yapıdaki sistemlerin matematiksel modellenmesi tam

3

olarak yapılamamaktadır (Boz, 2011). Bu tip sistemlerin denetiminde yapay zeka

tekniklerinin kullanılması ile daha başarılı sonuçlar elde edilir.

Klasik küme teorisinde bir eleman kümenin ya elemanıdır ya da değildir. Kısmi

üyelik kavramı klasik küme teorisinde yer almamaktadır. İnsanın karar verme ve

çıkarım yapma yeteneğinden esinlenerek, bulanık küme teorisi ortaya çıkmıştır.

Bulanık küme teorisinde bir elemanın kümeye ait olma derecesi vardır. Bu dereceye

üyelik derecesi denilmektedir. BM denetleyicisinin tanımlanmasındaki işlem

basamakları temel olarak şu şekildedir; denetleyicinin her bir giriş değeri için üyelik

fonksiyon kümesi tanımlanır. Çıkış üyelik fonksiyonları tanımlanıp, kural tabanı

oluşturulur. Karar verme ve son olarak da durulaştırma metotları belirlenir (Ekren,

2009; Elmas, 2007).

YSA‟ lar, insan beynindeki sinirlerin çalışma biçimi taklit edilerek geliştirilmiş,

öğrenme ve hatırlama gibi yeteneklere sahip bilgi işleme yapılarıdır. İnsan sinir

sistemindeki gibi hücreler arasında bağlantı mevcuttur ve bu bağlantıların bağlı

olduğu hücreye etkisini gösteren ağırlık değeri tanımlanmıştır. Bu yapı YSA‟ lara

öğrenme yeteneği kazandırmıştır. Bu çalışmada kullanılan çok katmanlı perceptron

modelinde, giriş ve çıkış katmanlarındaki hücre sayıları belirlendikten sonra, gizli

katmanların ve gizli katmanlardaki hücrelerin sayıları belirlenir. Ağ eğitim verileri

kullanılarak eğitilir. YSA yeteri kadar eğitildiğinde eğitim işlemi sonlandırılır.

Eğitme işlemi aslında hücrelerin arasındaki ağırlık değerlerini ve hücrelerin eşik

değerlerini ayarlamaktan ibarettir. YSA‟ lar veri sınıflandırma, en uygun değeri

bulma ve model seçimi gibi alanlarda kullanılabilir (Elmas, 2007).

BM denetleyicisi çıkarım yapma ve karar verme konularında iyidir. YSA‟ lar ise

öğrenme ve örnekleri tanımlama konularında iyidir. Sinirsel bulanık mantık kavramı

bu iki denetleyicinin iyi yönlerini birleştirme fikri ile ortaya çıkmıştır. Sinirsel

bulanık denetleyicideki asıl amaç BM denetleyicinin parametrelerini ayarlamaktır.

Bu yolla, BM denetleyicide ayarlanması gereken, her bir giriş için üyelik

fonksiyonlarının tanımlanması, çıkış üyelik fonksiyonlarının tanımlanması ve kural

4

tabanın oluşturulması işlemleri gerçekleştirilmiş olur. Farklı sinirsel bulanık

denetleyici sistemleri zaman içerisinde tanımlanmıştır (Elmas, 2007).

Bu çalışmada sinirsel bulanık denetleyicilerden biri olan adaptive neuro fuzzy

interface system (ANFIS) sinirsel bulanık denetleyicisi kullanılmıştır. ANFIS sinirsel

bulanık denetleyicisinin yapısı 4 katmandan oluşmaktadır. İlk katman giriş

katmanıdır. İkinci katman üyelik katmanıdır ve bu katmanda giriş değerleri için

üyelik fonksiyonları tanımlanır. Tanımlanan bu fonksiyonların merkezleri ve genişlik

değerleri de yine bu katmanda ayarlanmaktadır. Üçüncü katman kural katmanı olarak

adlandırılır. Bu katmanda çıkış üyelik fonksiyonları ayarlanmaktadır. İkinci

katmandaki hücreler ile üçüncü katmandaki hücrelerin bağlantıları, otomatik olarak

kural tabanının oluşturulmasını sağlar. Son ve dördüncü katman olan çıkış katmanı

ise denetleyici çıkışının verildiği katmandır (Elmas vd., 2008).

Eğitimde teorik bilgilerin uygulama ile desteklenmesi, öğrenme hızını arttırmakta ve

öğrenmenin kalıcı olmasını sağlamaktadır. Pratik becerileri kazanabilmek için pahalı

laboratuvar sistemlerine gereksinim duyulmaktadır. Bu gereksinim, eğitim amaçlı

olarak geliştirilen daha düşük maliyetli ve uygun öğrenme ortamı sağlayan simülatör

programları ile giderilmeye çalışılmaktadır. Simülatörler, gerçek sistemlerin çalışma

şartlarını bilgisayar ortamında taklit eden yazılımlardır. Eğitim amaçlı geliştirilen

simülatör programları, farklı bilim dalları için yeterince esnek ve interaktif değildir

(Akçayol vd., 2002; Gökbulut vd., 2006; Yiğit ve Elmas, 2008).

Günümüzde bilgisayar ve internet teknolojisi öğrencilere, araştırmacılara ve

eğitimcileri pek çok olanak sunmaktadır. İnternet ortamında BM, YSA ve sinirsel

bulanık mantık ile ilgili siteler mevcuttur. Ayrıca bu denetleyiciler ile ilgili yazılım

paketleri de bulunmaktadır. Fakat bu yazılım paketleri sınırlı kapasitede geliştirilmiş

olup, elektrik makineleri uygulama alanları için uygun değillerdir. İyi bilinen ticari

yazılım paketlerinden birisi de Mathworks Inc. tarafından geliştirilen

MATLAB/Simulink programıdır. Bu yazılım paketi ile modelleme ve kontrol ile

ilgili birçok tasarım yapılabilse de kullanması belirli bir bilgi birikimi ve deneyim

gerektirmektedir (Akçayol vd., 2002).

5

Bu çalışmanın amacı öğrencilerin laboratuvar ortamında yaptıkları ASM‟ nin hız

kontrolü deneylerinin, zaman ve mekandan bağımsız olarak simülasyonunun

yapılabilmesi için simülatör programı tasarlamaktır. Simülatör programında

öğrencinin öğrenmesi tamamen kendi kontrolü altındadır. Laboratuvar ortamında

deneyler kısıtlı bir zamanda yapılmak zorundadır. Deneyden sonra hala anlaşılmayan

kısımlar, simülatör ortamında deneyin tekrarı yapılarak kalıcı bir şekilde

öğrenilebilir. Laboratuvar ortamında denenmesi sakıncalı olan uygulamalar da

simülatör üzerinde rahatlıkla denenebilir, sonuçları gözlemlenebilir. Simülatör

üzerinde deney yapan öğrenci gerçek laboratuvar ortamında zorluk çekmeyecektir.

Uzaktan eğitim, öğretmen ile öğrencinin bir ayara gelmesinin zor olduğu durumlarda

öğrencinin ders dokümanlarına ulaşması için düşünülmüş bir eğitim sistemidir.

Hazırlanan simülatör programı uzaktan eğitim sisteminde yardımcı kaynak olarak

kullanılabilir.

Yapılan çalışmada PI, PID, BM, YSA ve sinirsel bulanık denetleyiciler ile evirici

temelli asenkron motorun hız kontrolü için, simülatör programı hazırlanmıştır.

Hazırlanan simülatör Visual Studio 2010 IDE‟ sinde WPF alt yapısı kullanılarak, C#

programlama dili ile yazılmıştır. Simülatör, esnek bir yapıya ve grafiksel bir ara yüze

sahiptir. Hazırlanan simülatör ile ASM‟ nin, eviricinin ve denetleyicilerin

parametreleri değiştirilerek sistemin farklı çalışma durumlarındaki tepkisi grafikler

yardımıyla izlenebilmektedir.

6

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Chow ve arkadaşları (1991), YSA kullanarak ASM‟ nin hızındaki titreşimlerin daha

az olmasını sağlamışlardır. Gerçek uygulamalarda % 95 oranında daha iyi

performans gösterdiği sonucuna ulaşmışlardır.

Elmas ve Coşkun (1995), YSA kullanarak ASM‟ nin stator akımlarının uyarlanabilir

denetimlerini yapmışlardır. Çalışma sonucunda sistemin çıkışının referans sinyali

takip ettiği, sadece ani referans sinyali değişimlerinde hata oluştuğu ve genel denetim

performansının iyi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Winshart ve Harley (1995), YSA‟ ları kullanarak iki sistem sunmuşlardır. Birincisi

elektriksel dinamikleri tanımlanma vasıtasıyla stator akımlarının uyarlanabilir

kontrolü, ikincisi ise mekaniksel ve akımı beslemeli sistemin dinamikleri tanımlama

vasıtasıyla rotor hızının uyarlanabilir kontrolüdür.

Pinheiro ve arkadaşları (1996) yapmış oldukları çalışmalarında faz kontrollü

doğrultuculara alternatif olarak AA/DA doğrultuculardaki güç faktörünün

düzeltilmesi için yeni bir YSA denetleyicisi geliştirmişlerdir. Elde ettikleri

sonuçlarında, güç faktörünü bire yaklaştırmışlar ve daha hızlı tepki süresi elde

etmişlerdir.

Leyva ve arkadaşları (1997) yapmış oldukları çalışmada, gerilim beslemeli DGM‟ li

eviricilerde YSA modelini oluşturmuşlardır. Oluşturdukları bu modelle evirici için

gerekli tetikleme sinyallerini üretmişlerdir. Üretmiş oldukları bu sinyaller sayesinde

evirici çıkışındaki gerilim harmoniklerini aza indirmişlerdir.

Ye ve arkadaşlarının (2001) ve Tallam ve arkadaşlarının (2003), yaptıkları çalışmada

ASM‟ lerin stator ve rotor sargıları ile mekaniksel kısımlarında meydana gelebilecek

hataların tespiti için, YSA modeli kullanmışlardır. Çalışma sonuçlarında YSA

modelinin yüksek doğrulukta çalıştığı ve ticari uygulamalar için uygun olduğu

sonucuna ulaşmışlardır.

7

Abu-Rub ve Awwad‟ ın (2009) yaptıkları çalışmada ASM‟ nin hızının sensörsüz

kontrolü için yapay zeka teknikleri ile klasik PI denetleyicisini kullanmışlardır. Hem

YSA denetleyicisinin hem de BM denetleyicisinin klasik PI denetleyiciye göre daha

performanslı çalıştığı sonucuna varmışlardır. Ayrıca YSA denetleyicisinin BM

denetleyicisine göre de iyi performans gösterdiği gözlemlenmiştir.

Gupta ve arkadaşları (2009) yaptıkları çalışmada vektör kontrollü ASM sürücüsünün

sensörsüz hız kontrolü için ANFIS denetleyicisini kullanmışlardır ve ANFIS

denetleyicisinin yüksek performans gösterdiği sonucuna ulaşmışlardır.

Kashif ve arkadaşlarının (2009) yaptığı çalışmada uzay vektör DGM ile ASM‟ nin

hızının kontrolünü YSA denetleyicisi ile gerçekleştirmişlerdir.

Shao ve arkadaşlarının (2009) yaptığı çalışmada yapay zeka teknikleri ile ASM‟ nin

hızının kontrolünü simüle etmişlerdir ve yapay zeka teknikleri kullanılarak yapılan

denetimin efektif ve doğru bir şekilde gerçekleştirilebileceği sonucuna ulaşmışlardır.

Mechernene ve arkadaşlarının (2010) yaptığı çalışmada ASM‟ nin hız kontrolü için

ANFIS denetleyicisini kullanmışlar ve iyi tepki verdiği sonucuna ulaşmışlardır.

Venugopal (2010) yaptığı çalışmada, matrix çevirici ile sürülen ASM‟ nin hız

kontrolü için ANFIS denetleyicisini kullanmıştır. ANFIS denetleyicisini klasik PI

denetleyici ile karşılaştırmış ve ANFIS denetleyicisinin yüksek performanslı

uygulamalarda PI denetleyiciye göre daha iyi tepki verdiği sonucuna ulaşmıştır.

Baruch ve de la Cruz (2010) yaptıkları çalışmada, ASM‟ nin dolaylı vektör kontrolü

için YSA denetleyicisini kullanmışlardır. YSA denetleyicisinin klasik PI

denetleyiciye göre daha iyi cevap verdiği sonucuna ulaşmışlardır.

Baruch ve arkadaşlarının (2010) yaptığı çalışmada histerisiz direkt tork vektör

kontrolü ile ASM‟ nin hız kontrolü için özyinelemeli YSA denetleyicisini

8

kullanmışlardır. YSA‟ nın klasik PI denetleyiciye göre daha performaslı çalıştığı

sonucuna ulaşmışlardır.

Shun-Yuan ve arkadaşlarının (2010) yaptıkları çalışmada direkt tork kontrollü ASM‟

nin hız kontrolü için YSA tabanlı PI denetleyici kullanmışlardır. Bu denetleyicinin

çevresel şartların değişiminde klasik PI denetleyiciye göre daha performanslı çalıştığı

sonucu elde edilmiştir.

Arulmozhiyal ve arkadaşlarının (2011) yayınladıkları makalede, uzay vektör DGM

ile dolaylı vektör denetimli ASM‟ nin hız kontrolü için klasik PI ve BM

denetleyicilerini kullanarak simülasyon ve gerçek zamanlı uygulamalarını

yapmışlardır. Aynı çalışma koşulları altında BM denetleyicisi PI denetleyiciye göre

daha iyi performans göstermiştir.

Himanshu ve arkadaşlarının (2011) yaptıkları çalışmada, düşük çıkış gerilimi ve

yüksek akım gerektiren yükler için DC-DC çevirici kullanarak yapay zeka

tekniklerini denemişlerdir. Hem YSA denetleyicisinin hem de BM denetleyicisinin

PID denetleyiciye göre daha iyi tepki verdiği sonucuna ulaşmışlardır.

Xiaoguang ve arkadaşları (2011) yaptıkları çalışmada sabit mıknatıslı senkron

motorun hız kontrol için YSA denetleyicisi kullanmışlardır. Çevresel etkiler

karşısında YSA sürücüsünün hızlı tepki verdiği görülmüştür.

Akçayol ve arkadaşları (2002) yaptıkları çalışmada bulanık mantık ile BDCM‟ nin

hız kontrolü için eğitim seti tasarlamışlardır. Motor ve denetleyici parametreleri

kullanıcı tarafından değiştirilebilmektedir.

Dandil ve Gökbulut (2005) yaptıkları çalışmada, ASM‟ nin dolaylı vektör denetim

yapısında histerisiz DGM ve hız denetleyicisi olarak sinirsel bulanık denetleyici

kullanarak, ASM‟ nin hız denetimini Matlab programı yardımıyla simüle etmişlerdir.

Simülasyon sonuçlarının ASM‟ nin hız denetiminde başarılı olduğu ancak deneysel

olarak da incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşmışlardır.

9

Gökbulut ve arkadaşları (2006) yaptıkları çalışmada, iki seviyeli evirici ile beslenen

ASM‟ nin hız kontrolü için eğitim seti hazırlamışlardır. ASM‟ nin hız denetimi için

klasik PI ve sinirsel bulanık denetleyici kullanılabilmektedir. Eğitim setinde motor ve

denetleyici parametreleri kullanıcı tarafından ayarlanabilmektedir.

Elmas ve Yiğit (2008) yaptıkları çalışmada, DGM‟ li üç fazlı bir eviricinin bilgisayar

ile denetimi ile ilgili bir eğitim seti hazırlamışlardır. Çalışma yazılım ve donanım

olarak iki bölümden oluşmaktadır. Yazılım bölümünde farklı DGM tekniklerinin

evirici denetiminde yaptığı etkiler ile ASM‟ nin fazlarındaki akımların ve

gerilimlerin grafikleri incelenebilmektedir.

Bayındır ve arkadaşları (2008) yaptıkları çalışmada senkron motor ile yapılan reaktif

güç kompansatörü denetiminde YSA modeli tasarımı ve uygulaması için simülatör

tasarlamışlardır. Çalışma sonunda YSA yapısının gerçek zamanlı uygulamalara

adapte edilebileceği sonucuna ulaşmışlardır. Çalışmada karşılaşılan güçlükler ise

uygun performansı elde edebilmek için simülatördeki YSA modelinin tekrar tekrar

eğitilmesi gerektiği ve test düzeneği için dışarıdan veri elde edilmesi gerekliliğidir.

Yiğit ve Elmas (2008) yaptıkları çalışmada, anahtarlamalı relüktans motorun hız

kontrolü için klasik PI denetleyici ve genetik PI denetleyici kullanılabilen bir eğitim

seti tasarlamışlardır. Eğitim setinde motorun ve denetleyicilerin parametreleri

kullanıcı tarafından ayarlanabilmektedir.

Bingöl ve Paçacı (2010) yaptıkları çalışmada, klasik PI ve PID denetleyiciler ve

bulanık mantık denetleyicisi ile PMDC motorun hız kontrolü için sanal laboratuvar

tasarımı yapmışlardır. Eğitim setinde PMDC motorun ve denetleyicilerin

parametreleri kullanıcı tarafından ayarlanabilmektedir. Simülasyon sonuçları

grafikler yardımıyla incelenebilmektedir.

10

2.1. Kuramsal Temeller

Bu bölümde hazırlanan simülatör programının alt yapısını oluşturan asenkron motor

ve matematiksel modeli, evirici kavramı ve çok seviyeli eviriciler, darbe genişlik

modülasyonu ve uzay vektör DGM, bulanık mantık denetleyicisi, yapay sinir ağı

denetleyicisi ve sinirsel bulanık denetleyiciler konuları anlatılmıştır.

2.1.1. Asenkron motorlar

ASM‟ ler genel olarak stator ve rotor olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Stator,

ASM‟ nin duran kısmıdır. Rotor ise dönen kısmıdır. ASM‟ nin rotoru, kısa devreli

rotor (sincap kafesli rotor) ve sargılı rotor (bilezikli rotor) olmak üzere iki çeşittir.

ASM‟ ler, rotorun yapım biçimine göre bilezikli ve sincap kafesli asenkron motor

olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca diğer elektrik makinelerine göre daha ucuzlardır ve

bakıma daha az ihtiyaç duyarlar. ASM‟ ler sağlam, güvenilir, maliyeti düşük, az

bakım gerektiren, çevresel koşullardan etkilenmeme gibi özelliklere sahiptirler.

Bunların yanında tehlikeli ve kirli ortamlarda da kullanılabilirler. Bu özelliklerinden

dolayı ASM‟ ler endüstriyel uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Yaygın

kullanıma bağlı olarak, endüstriyel tesislerde ASM‟ lerin değişik hızlarda

çalıştırılmaları gerekmiştir (Bose, 1997; Saygın, 2004; Bingöl, 2005).

2.1.1.1. Üç fazlı asenkron motorun matematiksel modeli

Bir sistemin fiziksel davranışının benzetimini yapmak için, matematiksel modelinin

çıkarılması gereklidir. Matematiksel modeller, sistemin gerçek fiziksel davranışına

olabildiğince yakın olmalıdır. Sistemin modelinin doğruluğunu artırmak için fiziksel

büyüklükler skaler değil, vektörel olarak ele alınmalıdır. Bu yolla özellikle

motorların geçici hal davranışlarında oluşacak hata önemli derecede azalacaktır

(Gülez, 1999).

Üç-fazlı ASM‟ nin matematiksel modeli oluşturulurken aşağıda belirtilen modelleme

varsayımları kullanılacaktır;

11

Stator sargıları stator olukların düzgün olarak yerleştirilmiş olup hava

aralığındaki akının sinüsoidal olduğu,

Manyetik devre doğrusal kabul edildiğinden doymanın oluşmadığı,

Stator ve rotor sargılarının, direnç ve endüktansları frekans ve sıcaklık etkisi ile

değişmediği,

Akım yığılması olayının ihmal edildiği,

Manyetik kısımların geçirgenliğinin sonsuz olduğu,

Histerisiz ve fuko kayıplarının ihmal edildiği,

Rotor çubuklarının, rotor eksenine göre simetrik olarak yayıldığı,

Stator ve rotor sargılarının dengeli olduğu ve stator sargılarının eşit olarak sarıldığı

kabul edilir. Stator sargıları as, bs ve cs olarak isimlendirilir. Stator sargılarının sarım

sayıları (Ns) birbirine eşittir. Sargılar arasında ±120o faz farkı olup as sargısına

simetrik olarak stator oyuklarına yerleştirilmiştir. Alt indis olarak “s” kullanılması

stator veya durağan sargıları olduğu anlamına gelir. Aynı şekilde rotor sargıları, ar,

br ve cr olarak isimlendirilir. Alt indis olarak “r” kullanılması “rotor” veya “döner”

sargıları olduğu anlamına gelir (Lipo, 1995). Şekil 2.1.‟ de 3 fazlı asenkron motorun

manyetik eksen düzlemi verilmiştir.

asV

arVbrV

crV

aribri

cri

+-- -

+

+

asi

+-

bsi

+

-bsV

eksenibs

eksenibr

eksenias

ekseniar

eksenicr eksenics

csV

csi

r

r

r

-

+

1Şekil 2.1. Üç-fazlı asenkron motorun manyetik eksen düzlemi (Bingöl, 2005)

12

[

] [

]

Şekil 2.1.‟ deki stator ve rotor devrelerinin gerilim denklemleri Denklem 2.1.‟ de

gösterildiği gibi ifade edilir. Denklem 2.1.‟ deki rs; stator faz direncini, as, bs, cs;

stator faz akılarını ifade etmektedir.

(2.1)

Rotor gerilimleri ise Denklem 2.2.‟ de gösterildiği gibidir. Burada rr; rotor faz

direncini, ar, br, cr; rotor faz akılarını ifade etmektedir. Stator ve rotor fazlarındaki

değişimler, akı değerlerinde birbirlerine etki etmektedir.

(2.2)

Motorun faz akıları akımlara bağlı olup Denklem 2.3.‟ deki gibi ifade edilir.

(2.3)

Denklem 2.3.‟ de gösterilen denklemler matrissel formdaki ifadeler olup Denklem

2.4.‟ de gösterildiği gibi tanımlanabilir.

(2.4)

13

Denklem 2.3.‟ de görüleceği gibi tüm değişkenler aynı düzleme aktarılmaktadır.

Stator düzleminde faz akıları bulunacak olursa; stator faz akımlarının oluşturduğu

akıların stator düzlemindeki değeri ile rotor faz akımlarının oluşturduğu akılarının

stator düzlemine aktarılmış değerlerinin toplamına eşit olduğu görülür. Denklem 2.3.

incelenecek olursa aşağıdaki eşitlikler elde edilir.

[

] [

] (2.5)

[

] [

] (2.6)

[

] [

] (2.7)

[

] [

] (2.8)

Statorun bir faz endüktansı, kaçak endüktans (Lls) ve mıknatıslanma endüktanslarının

(Lms) toplamına eşittir. Dengeli sistemlerde her faz endüktansı aynı olup ifadesi

Denklem 2.9.‟ daki şekilde yazılır.

(2.9)

Stator faz sargıları arasındaki ortak endüktansın ifadesi ise Denklem 2.10.‟ da

gösterildiği gibi yazılır.

(2.10)

Stator sargılarının as, bs ve cs fazlarına bağlı olarak akı bağlarının matrissel olarak

ifadesi yazılırsa Denklem 2.11. elde edilir.

14

[

]

[

]

(2.11)

Stator ve rotor sargıları arasında ortak bağ bulunmaktadır. Şekil 2.1.‟ de rotor fazı

ve stator fazı arasında elektriksel açısı vardır ve değişkendir. Benzer şekilde

rotor fazları ve sırasıyla stator fazları ve arasında da elektriksel açısı

bulunur. Stator ile rotor arasındaki ortak endüktanslar, sargı eksenleri arasındaki

açının kosinüsüdür. ( - ), ( - ) ve ( - ) sargıları arasında açısı vardır.

Denklem 2.12.‟ de bu durum gösterilmiştir.

[

] [

] (2.12)

Üç fazdan iki faza dönüşümde

alınması gerekir (Lipo, 1995).

2.1.1.2. Üç fazdan iki faza dönüĢüm

Üç fazlı motorun altı sargısı arasında manyetik bir bağlantı vardır. Bu bağlantıların

basitleştirilmesi için hava aralığı manyeto motor kuvveti (mmk) iki dik düzlem

yönünde bileşenlere ayrılır. Bu iki düzlem direct (dikine) ve quadrature (enine)

olarak adlandırılır. Stator ve rotor değişkenleri bu iki düzleme aktarılır. Şekil 2.2.‟ de

üç fazlı eksen (abc) ile iki fazlı eksen (dq) arasındaki geometrik ilişki gösterilmiştir.

Şekildeki a ekseni ile q ekseni arasında açısı olup, d ekseni q ekseninin 900

gerisindedir (Bingöl, 2005).

15

[

]

[ (

) (

)

(

) (

)

]

[

]

[

]

[

(

) (

)

(

) (

) ]

[

]

asf

eksenias

qsf

bsf

eksenibs

csf

eksenics eksenid

dsf

0120

0120

ekseniq

2Şekil 2.2. abc - ekseninden dq - eksenine dönüşüm (Bingöl, 2005)

Şekil 2.2.‟ deki stator referans düzlemine ait dönüşümler olan, 3 fazlı düzlemden iki

fazlı düzleme dönüşüm matrissel olarak Denklem 2.13.‟ de ve iki fazlı düzlemden üç

fazlı düzleme ters dönüşüm ise Denklem 2.14.‟ de gösterilmiştir. Üç fazlı sistemdeki

her bir sargının sarım sayısı N, iki fazlı sistemde ise

„ dir. Dolayısıyla her iki

sistemde de aynı mmk üretilmiş olur.

(2.13)

(2.14)

Sistem dengeli ise Denklem 2.13. ve Denklem 2.14.‟ deki eşitliklerdeki ifadesinin

değeri sıfıra eşittir. ASM‟ ye ait faz gerilimleri veya akımlarının dengeli olmaması

durumunda denklemlerde bileşeninin de işlemlere girmesi gerekir. Aynı şekilde

rotora ait değişkenlerin de yeni düzleme taşınması gerekir. Denklem 2.13. ve

Denklem 2.14.‟ deki dönüşümler rotor referans düzlemi için de yapılır.

16

2.1.1.3. Asenkron motorun modelinde kullanılan referans düzlemleri

Elektrik motorları analizinde ve güç sistemlerinde ortak kullanılan referans

düzlemleri keyfi, durağan, rotor ve senkron referans düzlemleridir. Referans

düzlemlerinin kendi aralarında dönüşümü mümkündür. Motorun hız ve pozisyonu

denetimine göre kullanılacak kontrol algoritması göz önüne alınarak referans

düzlemlerinde dönüşüm yapılır. Bu durum Şekil 2.3.‟ de gösterilmiştir. Şekildeki üst

indislerden “s” durağan düzlemi, “r” rotor düzlemi, “e” ise senkron düzlemi ifade

etmektedir.

e

eq

sdrd

ed

r

erq

sq

r

3Şekil 2.3. Asenkron motor değişkenlerinin aktarıldığı d - q referans düzlemleri

(Krause et al., 1995)

Durağan referans düzlemi

Durağan referans düzlemindeki (stationary reference frame) gerçek eksen, stator faz

sargılarından birinin eksenine bindirilir. Bu durumda referans düzlemin açısal hız

değeri statora sabitlendiğinden dolayı, hem açısal hız ω = 0 hem de açısal pozisyon θ

= 0 olur. Sabit eksen düzleminde değer alan değişkenler ile ifade edilir

(Krishnan, 2001). Açısal hız sıfır olarak kabul edilirse stator ve rotor kaçak akılarının

denklemleri Denklem 2.15.‟ deki gibidir.

17

(

)

(2.15)

Denklem 2.15.‟ de stator endüktansı şeklinde ifade edilir ve kaçak

endüktansı ile mıknatıslanma endüktansının toplamına eşittir. Aynı şekilde rotor

endüktansının ifadesi de şeklinde ifade edilir ve rotor kaçak

endüktansı ile mıknatıslanma endüktansının toplamına eşittir.

Stator ve rotor gerilimlerinin stator eksendeki ifadesi Denklem 2.16.‟ daki gibidir.

(2.16)

ASM‟ lerde üretilen elektromanyetik moment ifadesi Denklem 2.17.‟ deki gibidir.

Bu denklemdeki P; kutup sayısını, ; üç faz süzleminden iki faz düzlemine

indirgenmiş stator mıknatıslanma endüktansını ifade eder.

(2.17)

Motorun dengeli bir kaynaktan beslendiği varsayılırsa akımların toplamı sıfırdır. Bu

durumda olduğu kabul edilir. İki fazlı sistemi Denklem

2.18.‟ deki gibi ifade edilir.

18

(

)

(2.18)

Senkron referans düzlemi

ASM stator ve rotor değişkenleri senkron referans düzleme aktarılır. Bu durum Şekil

2.2.‟ de ve olması durumudur. Senkron eksen takımında

dönüşümler için motor senkron elektriksel hız ve pozisyon değeri kullanılır. Stator ve

rotor akılarının eşitlik ifadeleri Denklem 2.19.‟ daki gibidir. Denklem 2.20.‟ de ise

gerilimlerin senkron eksen düzlemindeki ifadeleri verilmiştir.

(2.19)

(2.20)

ASM‟ de üretilen elektromanyetik moment ifadesi Denklem 2.21.‟ de verilmiştir.

(2.21)

Denklem 2.21.‟ deki elektromanyetik moment ifadesi ASM‟ nin senkron hızda dönen

düzlem sistemindeki elektriksel davranışlarından çıkartılmıştır. Denklem 2.22.‟ de

ise; elektromanyetik moment ifadesi, ASM‟ nin senkron hızda dönen düzlem

19

∫ ∫

sisteminde dinamik davranışından çıkartılmıştır. Bu denklemdeki J atalet momenti,

mekaniksel hız, B sürtünme katsayısı ve yük momentidir.

(2.22)

Referans düzlemleri arası dönüşüm

ASM hız kontrolü için kullanılacak denetleyicilerde değişik referans düzlem

dönüşümleri gerekebilir. Durağan düzlemden senkron referans düzleme dönüşüm

genellikle alan yönlendirmeli kontrol tekniğinde gerekli olmaktadır. Aynı şekilde

senkron referans düzlemden durağan referans düzleme dönüşüm de gereklidir

(Bingöl, 2005). Durağan referans düzlemden senkron referans düzleme dönüşüm

Denklem 2.23.‟ de gösterildiği gibidir. Senkron referans düzleminden tekrar durağan

referans düzlemine çevrim ise Denklem 2.24.‟ de gösterilmiştir.

[

] [

] [

] (2.23)

[

] [

] [

] (2.24)

2.1.1.4. Dolaylı vektör kontrol yöntemi

Dolaylı vektör kontrol yönteminde rotor miline yerleştirilen pozisyon veya hız

algılayıcısı kullanılır. Şekil 2.4.‟ de dolaylı vektör kontrolüne ait düzlem dönüşümleri

gösterilmiştir. eksenleri stator eksenine sabitlenmiş olup durağan haldedir.

Rotor değişkenleri ise rotor eksenine sabitlenmiş olup hızında

dönmektedir. Senkron referans ekseni ile rotor referans ekseni arasında

pozitif kayma açısı vardır. Dolayısıyla senkron pozisyon, rotor pozisyonu ile

kayma pozisyonunun toplamı veya senkron hız rotor hızı ile kayma hızının

toplamının integraline eşittir. Bu durum Denklem 2.25.‟ de gösterilmiştir.

(2.25)

20

Senkron referans düzlemi için stator ve rotor gerilim eşitlikleri Denklem 2.20.‟ de

gösterilmişti. Sincap kafesli asenkron motorda, rotor devresi kısa devre edildiği için

rotor gerilimleri sıfır olarak alınır. Rotor devresi gerilimleri Denklem 2.26.‟ daki

gibidir.

(2.26)

Senkron hız durumundan rotor hızı çıkarıldığında kayma hız değeri elde edilir. Bu

durum Denklem 2.27.‟ de gösterilmiştir.

(2.27)

eq

sq

sd

sqsi

eqsi

sdsi

edsi

rsl

sdr

sqr

ederd

r

eqsi

0eqr

redr

rotor

ekseni

e

sl

4Şekil 2.4. Dolaylı vektör kontrolüne ait düzlem dönüşümleri (Bingöl, 2005)

Senkron referans düzlemi için akı denklemleri göz önüne alınarak ve rotor devresi

akı eşitliğini kullanarak rotor devresine ait akımlar Denklem 2.28.‟ deki gibi ifade

edilir.

21

(

)

(2.28)

Alan yönlendirmeli kontrolde, rotor akı vektörü birbirinden bağımsız

ve

değerlerinin vektörel bileşkesinden oluşmaktadır. Denetlenecek değişken sayısının

bire indirilmesi için akı vektörlerinden sıfıra eşitlenir. Akının sıfır olması türevini

de sıfır yapacaktır. Bu durumda rotor akı vektörü, akının sadece bileşeninden

oluşacaktır. Denklemler yeniden yazılacak olursa kayma hız değeri Denklem 2.29.‟

daki gibi elde edilir.

(2.29)

Senkron dönen referans düzleminde rotor mıknatıslanma akımı Denklem 2.30.‟ da

verilmiştir.

(2.30)

Bu durumda ifadesi yeniden düzenlenecek olursa Denklem 2.31.‟ deki gibi

yazılabilir.

(2.31)

ifadesi yeniden düzenlenecek olursa Denklem 2.32.‟ deki gibi yazılabilir.

(2.32)

Denklem 2.21.‟ deki elektromanyetik moment ifadesindeki rotor akımları yerine

motor akıları kullanılarak tekrar yazılırsa Denklem 2.33. elde edilir.

(2.33)

22

(

)

değerinin sıfıra eşitlenerek değişken sayısının bire indirgeneceği daha önce

anlatılmıştı. Bu durum Denklem 2.33.‟ e uygulanırsa akımı Denklem 2.34.‟ deki

gibi olur.

(2.34)

Denklem 2.33.‟ deki elektromanyetik moment ifadesi ise Denklem 2.35.‟ deki gibi

yazılır.

(2.35)

2.1.2. Üç seviyeli evirici ve modülasyon teknikleri

Eviriciler, girişindeki doğru akım gerilimini istenilen değer ve frekansta alternatif

akım gerilimine dönüştüren ve bu gerilimi çıkış olarak veren çeviricilerdir.

Girişindeki doğru akım gerilimi sabit ya da değişken olabilir.

Eviriciler çalışma alanlarına göre ikiye ayrılırlar. Bunlar, bir fazlı ve üç fazlı

eviricilerdir. Genellikle bir fazlı eviriciler genellikle kesintisiz güç kaynaklarında

(UPS) kullanılırlar. Üç fazlı eviricilerden gerilim beslemeli eviriciler alternatif akım

motor sürücü sistemleri, kesintisiz güç kaynakları ve indüksiyon ısıtma sistemlerinde

kullanılmaktadırlar. Üç fazlı eviricilerden akım beslemeli olanlar ise büyük güçlü

alternatif akım motor sürücü sistemlerinde kullanılırlar (Bose, 2002).

Eviriciler sinüsoidal olmayan bir çıkış gerilimi üretirler. Üç fazlı eviricilerde çıkış

gerilimleri simetriktir. Eviricinin çıkış gerilimine Fourier analizi yapıldığında temel

bileşenlere ek olarak harmonik bileşenlerinin de olduğu görülmektedir (Bingöl,

2005). Çıkış gerilimindeki harmonikler genel olarak iki durumda en aza

indirgenebilir. Birinci durumda yüksek anahtarlama frekansına sahip yarı iletken

anahtarlara farklı DGM teknikleri uygulanır. İkinci durumda ise eviricinin çıkış dalga

şeklinin seviye sayısı arttırılır (Nabae et al., 1981).

23

Gerilim beslemeli eviriciler genel olarak kare dalga eviriciler ve DGM‟ li eviriciler

olarak ikiye ayrılırlar (Tuncay et al., 2003).

Kare dalga eviricilerin çıkış geriliminin genliği, girişindeki doğru akım geriliminin

ayarlanmasıyla sağlanır. Dolayısıyla evirici sadece çıkış geriliminin frekansını

kontrol eder. Çıkış geriliminin şekli kare dalga biçimindedir ki bu tip eviricilere

gerilim beslemeli kare dalga eviriciler denmiştir. Gerilim beslemeli kare dalga

eviricileri içerdikleri yüksek harmonikler nedeniyle daha çok küçük ve orta güçlü

motor uygulamalarında kullanılmışlarıdır (Bingöl, 2005).

Darbe genişlik modülasyonlu eviricilerin girişindeki doğru akım gerilimi hemen

hemen sabittir. Çünkü giriş gerilimi şebeke geriliminin bir doğrultucu tarafından

doğrultulmasıyla sağlanır. Bu sebeple evirici çıkış geriliminin hem genliğini hem de

frekansını ayarlamak zorundadır. Ayarlama işlemi DGM ile yapıldığı için bu tür

eviricilere DGM‟ li eviriciler denmiştir (Holtz, 1994; Bose, 2002).

2.1.2.1. Ġki seviyeli gerilim beslemeli evirici

İki seviyeli eviricide her faz kolunda iki adet yarıiletken anahtar bulunmaktadır.

Anahtarlar tüm periyot süresince sırayla iletime ya da kesime gitmektedir. Bu

işlemden dolayı eviricideki anahtarlama kayıpları artmaktadır. Çıkış gerilimleri iki

seviyeden oluşmaktadır. Bu gerilim seviyeleri

ve

dir. Şekil 2.5.‟ de iki

seviyeli gerilim beslemeli eviricinin temel devre şeması verilmiştir.

bc

2

dcV

2

dcV

0

ai

bi

ci zz

p

n

z

n

1aS

a

1aD

2aD

1bD

2bD

1cD

2cD

1bS 1cS

2aS 2bS 2cS

5Şekil 2.5. İki seviyeli gerilim beslemeli evirici

24

2.1.2.2. Üç seviyeli gerilim beslemeli eviriciler

Çok seviyeli eviriciler orta ve yüksek gerilim beslemelerinde, motor sürücü

sistemlerinde, güç dağıtımında ve güç kalitesinin önemli olduğu yerlerde

kullanılırlar. Bu tip eviricilerin en belirgin avantajı, eviricinin anahtarlama frekansı

arttırılmadan çıkış dalga gerilimindeki harmonik bileşenlerinin daha az olmasıdır

(Nabae, 1981; Holtz, 1994). Çok seviyeli eviricilerdeki çıkış gerilim seviyeleri

kondansatör gerilim kaynağından elde edilir. Eviricinin çıkış gerilimindeki seviye

sayısı arttıkça, çıkış gerilimindeki harmonik bozumum azalır (Bingöl, 2005).

Yaygın olarak kullanılan çok seviyeli gerilim beslemeli eviriciler diyot tutmalı çok

seviyeli evirici, kondansatör tutmalı çok seviyeli evirici ve seri bağlı tam köprü çok

seviyeli eviricilerdir.

Diyot tutmalı çok seviyeli eviriciler

Diyot tutmalı çok seviyeli eviricilerde birbirine seri bağlanmış kondansatörler

arasındaki düğüm noktası ile giriş gerilimi çeşitli seviyelere bölünür. n seviyeli diyot

tutma eviricisi, n seviyeli çıkış faz gerilimine ve 2n– 1 seviyeli çıkış hat gerilimine

sahiptir. Yine n seviyeli bir eviricide n – 1 kondansatör ve her bir faz için (n -1)(n-2)

tutma diyotu kullanılır.

p

n

o

L

A B C

1aD

2aD

1bD

2bD

1cD

2cD

3aD

4aD

3bD

4bD

3cD

1C

2C

11D

21D

4cD

12D

22D

2aS

3aS

4aS

1aS

2bS

3bS

1bS

4bS

1cS

2cS

3cS

4cS

dcV

13D

23D

6Şekil 2.6. Üç seviyeli diyot tutmalı evirici (Bingöl, 2005)

25

Şekil 2.6.‟ da üç seviyeli diyot tutmalı eviricinin devre şeması gösterilmiştir. Şekilde

görüldüğü gibi, eviricinin her bir fazında iki tutma diyotu ( , ), dört anahtar

( ) ve dört bypass diyotu ( ) yer almaktadır.

Şekil 2.7.‟ de ise üç seviyeli diyot tutmalı bir eviriciye ait çıkış faz ve çıkış hat

gerilimleri gösterilmiştir.

Vdc/2

-Vdc/2

(a)

Vdc

-Vdc

Vab

(b)

t

t

0

0

Va

7Şekil 2.7. Üç seviyeli diyot tutmalı eviricinin a) Çıkış faz b) Çıkış hat gerilimleri

(Bingöl, 2005)

Kondansatör tutmalı çok seviyeli eviriciler

Kondansatör tutmalı eviricinin yapısı diyot tutmalı eviriciye benzemektedir. Farkı

tutma diyotları yerine tutma kondansatörlerinin kullanılmasıdır. n seviyeli

kondansatör tutmalı evirici, n seviyeli kondansatör tutmalı evirici, n seviyeli çıkış faz

gerilimine ve 2n – 1 seviyeli çıkış hat gerilimine sahiptir. Her bir kondansatör

anahtarlama elemanı olarak aynı gerilim oranına sahiptir. n seviyeli bir evirici için

DC hat üzerinde n – 1 kondansatöre ve her bir faz için de

yardımcı

kondansatöre gereksinim duyulur. Üç seviyeli kondansatör tutmalı eviricinin devre

şeması Şekil 2.8.‟ de gösterilmiştir.

26

p

n

1aS

2aS

3aS

4aS

1bS

2bS

3bS

4bS

1cS

2cS

3cS

4cS

A B CdcV

dcC 1aC 1bC 1cC

1aD

2aD

3aD

4aD 4bD

3bD

2bD

1bD

4cD

3cD

2cD

1cD

8Şekil 2.8. Üç seviyeli kondansatör tutmalı evirici

Seri bağlı tam köprü çok seviyeli eviriciler

Eviricinin çıkışında istenilen gerilimi elde etmek için birbirinden bağımsız, birden

fazla bir fazlı tam köprü bağlı olan eviricilerin beslemeleri olan DA kaynaklar

bulunmaktadır. Farklı seviyedeki eviricilerin AA gerilim çıktıları birbirleri ile seri

bağlanmışlardır. Şekil 2.9.‟ da bir fazlı n seviyeli seri bağlı tam köprü çok seviyeli

evirici gösterilmiştir.

Bu evirici tipinde ekstra gerilim dengeleme kondansatörlerine ve tutma diyotlarına

gerek yoktur. Bir fazlı tam köprü bağlı eviricide dört anahtar ( ) vardır.

Anahtarların farklı durumları ile her bir evirici seviyesi üç farklı gerilim çıkışı

( ) elde edilir. Tam köprü bağlı eviricilerin her bir farklı seviyelerdeki

AA çıkışları seri bağlanmıştır. Dolayısıyla bu gerilimin dalga şeklinin toplamı

eviricinin çıkış gerilimini verir. Çıkış faz gerilim seviyelerinin sayısı önceki iki

eviriciden farklı olarak tanımlanmıştır. Bu eviricinin çıkış faz gerilim seviyelerinin

sayısı olarak belirlenmektedir. Burada “s” DA kaynak sayısını ifade

etmektedir.

27

1aS2aS

3aS 4aS1dcV

1aS 2aS

3aS4aS

2dcV

1aS 2aS

3aS 4aS)1( SdcV

1aS 2aS

3aS 4aSdcSV

A

N

1V

2V

12/)1( mV

2/)1( mV

1aD 2aD

3aD 4aD

1aD

1aD

1aD

2aD

2aD

2aD

4aD

4aD

4aD

3aD

3aD

3aD

9Şekil 2.9. Bir fazlı seri bağlı tam köprü çok seviyeli evirici (Bingöl, 2005)

2.1.2.3. Çok seviyeli eviricilerde DGM teknikleri

DGM tekniği ilk olarak 1960‟ lı yılların başlarında statik eviricilerin kontrolü

uygulamasında kullanılmışlardır. Daha sonraları DGM tekniği güç elektroniği

alanında yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. DGM tekniği ile yarım periyot

içinde anahtarlama elemanları bir çok kez uygun açılarda iletime sokulup çıkartılarak

evirici çıkış gerilimindeki harmonikler bastırılabilir. Eviricilerde DGM tekniği üç

temel gruba ayrılabilir (Li, 1999). Bunlar; sinüsoidal DGM, histerisiz DGM ve uzay

vektör DGM‟ dir.

28

2.1.2.4. Üç seviyeli diyot tutmalı evirici ve uzay vektör DGM

Çok seviyeli eviricilerin çıkış gerilimleri, farklı gerilimlerin birleşmesi ile oluşur. Üç

seviyeli diyot tutmalı eviricinin anahtarlama durumları Şekil 2.10.‟ da gösterilmiştir.

dcV

C

C

2

dcV

2

dcV

+-

+

-

p

n

oa

b

c

aS

bS

cSMotor

10Şekil 2.10. Üç seviyeli diyot tutmalı eviricinin anahtarlama durumları

Üç seviyeli eviricide her faz kolunun 3 anahtarlama durumunun olması sebebiyle

toplamda 27 farklı anahtarlama mevcuttur. Çizelge 2.1.‟ de bir faza ait anahtarlama

durumları gösterilmiştir. Anahtarlama durumlarına göre Şekil 2.13.‟ de gerilim

vektörleri genliklerine göre dört gruba ayrılmaktadır. Bunlar, Çizelge 2.2.‟ de

gösterilmiştir (Bousquest-Monge, 2004).

pnn

pon

opn ppnnpn

npo

npp

nop

nnponp

pnp

pno

poo

onn

ppo

oon

opo

non

opp

noo

oop

nnopop

ono

U

V

W

A1A2

A3

A4

B4

B3

B2

B1

C2

C3

C4C1

D4D1

D3

D2

E2

E3

E1

E4

F2F1

F3

F4

a

a

a

b

b

b

bp

bn

bp

bn

bp

bn

ap

an

ap

an

ap

an

op

on

oo

c

c c

c c

c

ppp

nnn

ooo

11Şekil 2.11. Üç seviyeli eviricinin çıkış gerilimlerinin anahtarlama durumları ve

uzay vektörü (Bingöl, 2005)

29

Çizelge 2.1. Üç seviyeli eviricinin anahtarlama durumları

Anahtarlama

Durumu

p 1 1 0 0

o 0 1 1 0 0

n 0 0 1 1

Şekil 2.11.‟ de dıştaki altıgen altı adet sektöre sahiptir. Bunlar A, B, C, D, E ve F

olarak isimlendirilmişlerdir. Her sektörde de 1, 2, 3 ve 4 olarak adlandırılan dört adet

bölge bulunur. Dolayısıyla toplam bölge sayısı 24‟ tür.

Çizelge 2.2.‟ de üç seviyeli eviricinin gerilim vektörlerinin gruplandırılması

gösterilmiştir.

Çizelge 2.2. Üç seviyeli eviricinin gerilim vektörlerinin gruplandırılması

Gerilim Vektörleri Grupları Anahtarlama Durumları Genlikleri

Büyük Gerilim Vektörleri a pnn,npn,nnp

b ppn,npp,pnp

Orta Gerilim Vektörleri c pon,opn,npo,nop,onp,pno

Küçük Gerilim Vektörleri ap,an poo-onn,opo-non,oop-noo

bp,bn ppo-oon,opp-noo,pop-ono

Sıfır Gerilim Vektörleri op,on,oo ppp,nnn,ooo 0

A fazı için p olma durumu, Şekil 2.6.‟ daki ve anahtarlarının iletimde o

koldaki diğer anahtarların kesimde olduğu durumdur. B fazı için n olma durumu,

Şekil 2.6.‟ daki ve anahtarlarının iletimde o koldaki diğer anahtarların

kesimde olduğu durumdur. C fazı için o olma durumu ise Şekil 2.6.‟ daki ve

anahtarlarının iletimde o koldaki diğer anahtarların kesimde olduğu durumdur.

30

Gerilim vektör sürelerinin bulunması

Şekil 2.12.‟ de üç seviyeli eviricinin gerilim uzay vektörleri gösterilmektedir.

Örneğin referans gerilim uzay vektörü A sektörünün 3. bölgesinde ise, Şekil 2.13.‟ e

göre referans gerilimlerinin büyüklükleri Denklem 2.36.‟ daki ve komşu vektörlerin

uygulama süresi Denklem 2.40.‟ daki gibi ifade edilir.

V2

V3

V6 V5V8

V9

V11

V12

V14V15

V17

V18

V1

V4V7

V10

V13 V16

U

V

W

A1A2

A3

A4

B4

B3

B2

B1

C2

C3

C4C1

D4D1

D3

D2

E2

E3

E1

E4

F2F1

F3

F4

a

a

a

b

b

b

bp

bn

bp

bn

bp

bn

ap

an

ap

an

ap

an

op

on

oo

c

c c

c c

c

V0

12Şekil 2.12. Üç seviyeli eviricinin gerilim uzay vektörleri

V2

V3

V5

V4

V1

Vref

V0

'

A1

A2

A3

A4

0t 1t4t

3t

5t

2t

13Şekil 2.13. A sektörüne ait uzay gerilim vektörleri

31

(

)

(

)

A sektörünün 3. Bölgesindeki gerilim vektörlerinin genlikleri Denklem 2.36.‟ da

gösterilmiştir.

(2.36)

örnekleme zamanı içerisinde gerilim vektörlerinin zaman süreleri Denklem 2.37.‟

de gösterilmiştir.

(2.37)

Denklem 2.36., Denklem 2.37.‟ de yerine konulursa Denklem 2.38. elde edilir.

(2.38)

Denklem 2.38. gerçek ve sanal kısımlarına ayrıldığında Denklem 2.39. elde edilir.

(2.39)

Gerilim vektörlerinin zaman süreleri Denklem 2.40.‟ da verilmiştir.

32

* (

)+

* (

) +

(2.40)

Denklem 2.40.‟ daki k ifadesi √

‟ dir.

Çizelge 2.3. Farklı bölgelerdeki gerilim vektörlerinin zaman süreleri

Bölgeler Vektörler Zaman Süreleri

A1, B1, C1, D1, E1, F1

op, on, oo * (

)+

ap, an (

)

bp, bn * (

)+

A2, B2, C2, D2, E2, F2

ap, an * (

)+

c

a * (

) +

A3, B3, C3, D3, E3, F3

ap, an [ ]

bp, bn * (

)+

c * (

) +

A4, B4, C4, D4, E4, F4

bp, bn * (

)+

c (

)

b [ ]

33

Her bir sektörün zaman süreleri Çizelge 2.3.‟ de özetlenerek verilmiştir. Burada

örnekleme periyodu, k modülasyon indeksi ve ise gerilim vektörüne en yakın

açı değeridir (Yamanaka et al., 2002).

Şekil 2.14.‟ de A sektörüne ait dört bölge için üç fazın DGM dalga şekilleri

gösterilmiştir. Üç fazın DGM dalga şekilleri Çizelge 2.2.‟ den yararlanarak

çizilmiştir. Burada dalga şekilleri için simetrik dalga şekilleri kullanılmıştır (Mondal

et al., 2002).

UA1

VA1

WA1

UA2

UA3

UA4

VA2

VA3

VA4

WA2

WA3

WA4

on an bn oo ap bp op op bp ap oo bn an on

an a c ap ap c a an

an bn c ap bp bp ap c bn an

bn bnc cb bbp bp

NN

N N

N N N

NN

N N N

N N

NNN

N N

N N N

N

N N N

N

NNN

NNNN N N

O O O

O O O

OO O

O

O

O

O

OO

O O

O

O O O

O O

O

O O O O

O O

O

O O

OOO

OOOO

O

O O

O O

O

OO

P P

P

P

P

P

P

P

P

P

P

P

P P P P P P

P P P

P

P

P

P P

P P P

P P

P

P

P

P

P

14Şekil 2.14. A sektörüne ait dört bölge için üç fazın DGM dalga şekilleri (Bingöl,

2005)

34

ve gerim değerlerin karşılaştırılmasıyla, referans gerilim vektörünün hangi

sektörün hangi bölgesinde olduğu bulunur. Bulunan , , , ve süreleri her

sektördeki bölgenin gerilim vektör iletim süreleridir. Hızlı olması açısından

düzlemi üzerindeki ve referans gerilim bileşenleri bir başka düzlem olan

düzlemi üzerine dönüştürülür. Dönüştürme işleminin eşitliği Denklem 2.41.‟ de

gösterildiği gibidir. ve düzlemleri Şekil 2.15.‟ de gösterilmiştir

(Celanovic ve Boroyevich, 2000; 2001).

[

] (2.41)

V5

V4 V3

V2V1V0

'

A4

A1

A3

A2

Vref

h

gVg1

Vh1

15Şekil 2.15. α – β düzlemi ile g-h düzlemi arasındaki bağlantı (Bingöl, 2005)

Altıgenin içerisindeki tüm üçgenlerin uzunlukları bir birim olarak alınırsa referans

gerilim vektörünün genliği de normalize edilmek zorundadır. Teoride normalize

edilmiş referans gerilim vektörünün maksimum uzunluğu iki birim değerindedir.

Ancak kararlı durum çalışma şartlarında referans gerilim vektörünün uzunluğu √ ile

sınırlandırılmıştır. Bu durum Şekil 2.16.‟ da gösterilmiştir (Bingöl, 2005).

Çizelge 2.4.‟ de düzlemlerini kullanarak referans gerilim vektörünün hangi

sektörde olduğu özetlenmiştir (Pou et al., 2002).

35

V5

V4 V3

V2V1V0

'

A4

A1

A3

A2

h

g

Vref

1 1

Vref 3(Maksimum

uzunluk)

16Şekil 2.16. Normalize edilmiş referans gerilim vektörünün maksimum uzunluğu

(Bingöl, 2005)

Çizelge 2.4 g-h düzlemi kullanılarak sektör belirleme

Düzlemi Sektör

A

B

C

D

E

F

V5

V4 V3

V2V1V0

'

A4

A1

A3

A2

Vref

1 1

Vh

Vg

17Şekil 2.17. Normalize edilmiş referans gerilim vektörünün A sektörü 1 bölgesi

36

Çizelge 2.4.‟ deki şartlar yardımıyla sektör bulunduktan sonra sektör içinde hangi

bölgede olduğunu bulmak gerekir. Çizelge 2.5.‟ de ve normalize edilmiş

büyüklükleri birbiriyle karşılaştırılarak A sektöründeki bölgelerin bulunması

özetlenmiştir. Diğer sektörler için de bölge bulunması benzer şekildedir.

Çizelge 2.5. A sektörü için bölge bulunması durumları

Durum Bölge

A1

, , A2

A3

, , A4

2.1.3. Bulanık mantık

BM kavramı ilk olarak 1965 yılında Lotfi Zadeh tarafından yayınlanan makale ile

ortaya çıkmıştır (Hagan, 1996). Bulanık mantık, makinelere insanların özel verilerini

işleyebilme ve onların deneyimlerinden ve önsezilerinden yararlanarak çalışabilme

yeteneği kazandırır. Bu yeteneği kazanırken sayısal ifadeler yerine sembolik ifadeler

kullanılır (Elmas, 2007).

2.1.3.1. Bulanık küme kuramı ve bulanık mantık

Klasik küme teorisinde bir eleman, ilgili kümeye ya tamamen aittir ya da tamamen

dışındadır. Bir başka deyişle ya elemanıdır ya da elemanı değildir. Hiç bir koşulda

kısmi üyelik söz konusu değildir. Bu tip kümelere keskin kümeler de denilmektedir.

BM temelli bir kümede bir eleman ilgili kümede bir üyelik derecesine sahiptir.

Üyelik fonksiyonunun değeri [0,1] aralığında değerler alıyor ise bu küme bulanık

kümedir denir. Bu tip kümelerde kısmen üyelik kavramı yer alır. X evrensel kümeyi,

x ise bu kümeye ait genel bir elemanı göstermektedir. Bu tür kümelerde, söz konusu

37

evrenin elemanlarının bir A bulanık kümesine ait olma derecesini temsil etmek için

üyelik fonksiyonları belirlenir. X evrensel kümesi içerisinde A bulanık kümesinin

üyelik fonksiyonu ile gösterilir ve Denklem 2.42.‟ deki gibi ifade edilir.

[ ] (2.42)

Klasik küme ile bulanık küme mantığı Şekil 2.18.‟ de gösterilmiştir.

BM sisteminde, üyelik fonksiyonlarından ortaya çıkarılan dilsel değişken değerleri

karar verme sürecinde kullanılır. Bu değerler, dilsel “Eğer Öğle İse O Halde”

kurallarının ön şartları tarafından birbirleriyle eşleşirler. Her bir kuralın sonucu,

girişlerin üyelik derecelerinden, durulaştırma metodu ile sayısal bir değer elde

edilmesiyle belirlenir.

Bulanık küme teorisi

Bulanık küme, klasik kümedeki açık ya da kapalı veya uzun ya da kısa gibi iki

durumlu denetim değişken değerlerini az açık, az kapalı veya biraz uzun, biraz kısa

gibi yumuşak değişken değerleri ile ifade eder. BM temelde insanın düşünüş şeklini

aldığı için, bu mantığın küme elemanları da insan mantığına yakın elemanlarından

oluşmaktadır (Şen, 2001).

Bulanık kümenin her elemanı, bu küme içerisinde bir üyelik derecesine sahiptir.

Üyelik derecesi, kümenin elemanının o kümeye hangi oranda ait olduğunu gösteren

ve [ ] arasında bir değer ile ifade edilen fonksiyondur.

Klasik Küme Bulanık Mantık Kümesi

18Şekil 2.18. Klasik küme ve bulanık mantık kümesi (Ekren, 2009)

0 1 0 0.2 0.4 0.6 0.8 1

38

2.1.3.2. Üyelik fonksiyonları

Üyelik fonksiyonu, giriş ve çıkış değerlerinin dilsel olarak tanımlanmasını sağlar.

Ayrıca üyelik fonksiyonu, giriş ve çıkış değerlerini 0 ile 1 arasında tanımlayan

geometrik bir ifadedir. X evrensel kümesindeki A bulanık kümesi sıralı çiftler kümesi

şeklinde gösterilir. Bu durum Denklem 2.43.‟ de gösterilmiştir. Buradaki

üyelik fonksiyonunu ifade etmektedir.

{( )| (2.43)

En sık kullanılan dört üyelik fonksiyonu vardır. Bunlar; üçgen üyelik fonksiyonu,

trapezoidal üyelik fonksiyonu, sigmoid üyelik fonksiyonu ve gaussian üyelik

fonksiyonu‟ dur.

Üçgen üyelik fonksiyonu

Üçgen üyelik fonksiyonu, üç noktanın üçgen oluşturacak şekilde birleştirilmesi ile

oluşturulur. Bu üç noktanın x ekseni üzerindeki değerleri a, b ve c değişkenleri ile

ifade edilir. Üçgen üyelik fonksiyonu Denklem 2.44.‟ deki gibi tanımlanır ve Şekil

2.19.‟ da gösterilmiştir.

{

(2.44)

19Şekil 2.19. Üçgen üyelik fonksiyonu

39

Trapezoidal üyelik fonksiyonu

Trapezoidal üyelik fonksiyonuna yamuk üyelik fonksiyonu da denmektedir.

Trapezoidal üyelik fonksiyonu, dört noktadan oluşur. Bu dört noktanın x ekseni

üzerindeki değerleri a, b, c ve d değişkenleri ile ifade edilir. Trapezoidal üyelik

fonksiyonu Denklem 2.45.‟ deki gibi tanımlanır ve Şekil 2.20.‟ de gösterilmiştir.

{

(2.45)

20Şekil 2.20. Trapezoidal üyelik fonksiyonu

Sigmoid üyelik fonksiyonu

Sigmoid üyelik fonksiyonu, üç noktadan oluşur. Bu üç noktanın x ekseni üzerindeki

değerleri a, b ve c değişkenleri ile ifade edilir. Sigmoid üyelik fonksiyonu Denklem

2.46.‟ daki gibi tanımlanır ve Şekil 2.21.‟ de gösterilmiştir.

{

*

+

*

+

(2.46)

40

21Şekil 2.21. Sigmoid üyelik fonksiyonu

Gaussian üyelik fonksiyonu

Gaussian üyelik fonksiyonu, iki noktadan oluşur. Bu iki noktanın x ekseni üzerindeki

değerleri b ve c değişkenleri ile ifade edilir. Gaussian üyelik fonksiyonu Denklem

2.47.‟ deki gibi tanımlanır ve Şekil 2.22.‟ de gösterilmiştir.

{ (

)

(

)

(2.47)

22Şekil 2.22. Gaussian üyelik fonksiyonu

41

2.1.3.3. Bulanık mantık denetleyici

BM denetleyici temelde, uzman bir sistem operatörünün bilgi, deneyim, sezgi ve

denetim stratejisini denetleyici tasarımında bilgi tabanı olarak oluşturmaktır.

Denetim işlemi, karmaşık ve klasik denetim yöntemleri ile değil, bilgi ve tecrübeye

dayanan sözel kurallarla gerçekleştirilir.

BM denetleyici için öncelikle giriş ve çıkış değişkenleri tanımlanır. Her bir giriş ve

çıkış değişkeni için aralıklar tanımlanır ve tanımlanan aralıklar dilsel olarak

etiketlenir. Tanımlanan aralıkların [-1,1] aralığında olması için ölçekleme katsayıları

tespit edilir. Denetleyici tarafından girişler bulanıklaştırılır. Bulanık kurallar

kullanılarak çıkarım yapılır. Son aşama olarak da durulaştırma işlemi yapılarak

denetleyici çıkışı elde edilir. Genel olarak bir bulanık mantık denetleyicisinin yapısı

Şekil 2.23.‟ de gösterilmiştir.

Kural Tabanı

Veri Tabanı

Bilgi Tabanı

Çıkarım

P S N

N

S

P

S

S

S

P P

P N

N N

ece

Bu

lan

ıkla

ştı

rma

e

ce

Ölç

ek

Fa

ktö

GC

GE)( pue

)(puce

Du

rula

ştı

rma

aU)( pudu

Ölç

ek

Fa

ktö

GU

23Şekil 2.23. Bulanık mantık denetleyicisinin yapısı (Bingöl ve Paçacı, 2010)

Şekil 2.23.‟ de görülen BM denetleyicisinin yapısı aşağıda belirtilen özelliklere

sahiptir.

Giriş ve çıkış ölçeklendirme katsayıları (GE, GC, GU) sabit sayılardır.

Kural tabanı denetim süresi boyunca değişmez ve kurallar arası etkileşim yoktur.

Üyelik fonksiyonları sabittir ve denetim süresi boyunca değişmezler.

42

Kuralların sayısı giriş değişkenleri için tanımlanan üyelik fonksiyonlarının

sayısına bağlıdır.

Durulama ve kuralların sonuçlarını hesaplama yöntemi sabittir.

BM denetleyiciler, bulanıklaştırıcı, bilgi tabanı (kural ve veri tabanı), çıkarım ünitesi

ve durulaştırıcıdan oluşmaktadır.

Bulanıklaştırma

Bulanıklaştırma, kontrol edilen sistemden alınan denetlenecek sinyallerin bulanık

kümeye çevrilme işlemidir. Üyelik fonksiyonlarından faydalanarak giriş bilgilerinin

ait olduğu bulanık küme ve o küme deki üyelik dereceleri bulunur. Üyelik

fonksiyonlarının oluşturulmasında özel bir kural yoktur. Seçilecek her bir üyelik

fonksiyonunun tipi aynı ya da farklı olabilir. Üyelik fonksiyonlarının tipinin seçimi

tamamen tasarımcının isteğine ve tecrübesine bağlıdır.

Çıkarım

Çıkarım adımı BM denetleyicisinin önemli adımlarından biridir. Bu kısım insanın

çıkarım yapma ve karar verme yeteneğinden esinlenildiği kısımdır. Bulanıklaştırma

adımında elde edilen üyelik fonksiyonları ile kural tabanında hangi kuralların

kullanılacağı bulunur ve çıkarım işlemi yapılır. Çıkarım işleminde yaygın olarak 4

farklı çıkarım tekniği kullanılır. Bunlar; Max-Dot, Min-Max, Tsukamoto ve Takagi-

Sugeno çıkarım teknikleridir.

Max-Dot çıkarım

Her bir giriş değeri, ait olduğu üyelik fonksiyonundaki üyelik derecesine bağlı olarak

ilgili bulanık kümeyi yeniden ölçeklendirir. Çıkış değeri, ölçeklenmiş bu kümeler

içerisindeki maksimum değer alınarak bulunur. Şekil 2.24.‟ de Max-Dot çıkarım

tekniğine ait üyelik fonksiyon grafikleri verilmiştir (Elmas, 2007).

43

24Şekil 2.24. Max-Dot çıkarım tekniği

Min-Max çıkarım

Her bir giriş değeri için ait olduğu üyelik fonksiyonundaki üyelik derecesine bağlı

olarak ilgili bulanık kümenin üyelik değerleri üstündeki kısmı kesilir. Bu metotta

Mamdani‟nin minimum operatörü kullanılır. Şekil 2.25.‟ de Min-Max çıkarım

tekniğine ait üyelik fonksiyon grafikleri verilmiştir (Elmas, 2007).

25Şekil 2.25. Min-Max çıkarım tekniği

44

Tsukamoto çıkarım

Bu çıkarım tekniğinde çıkış üyelik fonksiyonu tek yönlü artan bir fonksiyon olarak

seçilir. Çıkış değeri ise her bir kuralın keskin çıkış değerinin ağırlık ortalaması

alınarak bulunur. Şekil 2.26.‟ da Tsukamoto çıkarım tekniğine ait üyelik fonksiyon

grafikleri verilmiştir (Elmas, 2007).

26Şekil 2.26. Tsukamoto çıkarım tekniği

Takagi-Sugeno çıkarım

Her bir kuralın çıkışı giriş değerlerinin doğrusal birleşimiyle bulunur. Keskin çıkış

değeri ise ağırlık ortalaması alınarak bulunur. Takagi-Sugeno çıkarım Şekil 2.27.‟ de

gösterilmiştir (Elmas, 2007).

45

27Şekil 2.27. Takagi-Sugeno çıkarım tekniği

Durulaştırma

Bulanık çıkarım biriminin çıkışı bulanık bir kümedir. Bu sonucun tekrar sisteme

uygulanması için sayısal bir değere dönüştürülmesi gerekir. Durulama adımında

karar verme adımından gelen bulanık bilgiden bulanık olmayan ve denetlenen

sisteme uygulanacak gerçek değer elde edilir. Durulaştırma adımında sık kullanılan 4

teknik vardır. Bunlar; maksimum üyelik, ağırlık merkezi, ağırlık ortalaması ve

maksimumların ortalaması tekniğidir.

Maksimum üyelik tekniği

Bulanıklaştırma adımında elde edilen bulanık kümeler içerisindeki üyelik derecesi en

büyük olan değer alınır. Bu durum Denklem 2.48.‟ de gösterilmiştir (Elmas, 2007).

(2.48)

çıkış değerinin elde edilmesi Şekil 2.28.‟ de gösterildiği gibidir.

46

28Şekil 2.28. Maksimum üyelik tekniği

Ağırlık merkezi tekniği

Bulanıklaştırma adımında elde edilen bulanık kümelerin ağırlık merkezi

hesaplanarak bulunur. Denklem 2.49.‟ daki gibi ifade edilir (Elmas, 2007).

(2.49)

çıkış değerinin elde edilmesi Şekil 2.29.‟ da gösterildiği gibidir.

29Şekil 2.29. Ağırlık merkezi tekniği

Ağırlık ortalaması tekniği

Bu teknik ile girişlerden elde edilen bütün bulanık değerler ile üyelik değeri

kullanılarak durulama yapılmaktadır. Denklem 2.50.‟ deki gibi ifade edilir (Elmas,

2007).

∑ (2.50)

çıkış değerinin elde edilmesi Şekil 2.30.‟ da gösterildiği gibidir.

47

30Şekil 2.30. Ağırlık ortalaması tekniği

Maksimumların ortalaması tekniği

Maksimum üyelik fonksiyon yöntemi ile ilişkilidir. Bu teknik maksimum üyelik

derecesi tek bir nokta olmayan bulanık kümeler için kullanılır. Denklem 2.51.‟ deki

gibi ifade edilir (Elmas, 2007).

(2.51)

çıkış değerinin elde edilmesi Şekil 2.31.‟ de gösterildiği gibidir.

31Şekil 2.31. Maksimumların ortalaması tekniği

2.1.4. Yapay sinir ağları

YSA‟ lar, insan beynindeki sinirlerin çalışma biçimi taklit edilerek geliştirilmiş,

öğrenme ve hatırlama gibi yeteneklere sahip bilgi işleme yapılarıdır. Bir başka

48

deyişle, beynin bir fonksiyonu yerine getirme yöntemini modellemek amacıyla

geliştirilmiş bir sistemdir (Elmas, 2007).

Geleneksel bilgisayarlar, algoritmaya dayalı hesaplama işlemleri ile aritmetik

işlemlerde hızlıdırlar. YSA‟ nın başarılı olduğu alanlar ise; veri sınıflandırma, en

uygun değeri bulma, model seçimi ve sınıflandırma ve fonksiyon tahminidir.

İnsan beyni hakkındaki çalışmalar binlerce yıl öncesine dayanır. Elektronik

alanındaki gelişmeler sayesinde, bu düşünce işlemini kullanmak olanaklı hale

gelmiştir. İlk YSA modeli 1943 yılında Warren McCulloj ile Walter Pitts tarafından

gerçekleştirilmiştir (McCulloch ve Pitts, 1943).

2.1.4.1. Yapay sinir ağının yapısı

Hücre YSA‟ yı oluşturan temel elemandır. YSA, sinir hücrelerinin birbiriyle

bağlanarak çeşitli katmanlar halinde bir araya gelmesi ile oluşur. Bir hücre beş

elemandan oluşmaktadır. Bunlar; girdiler, ağırlıklar, toplama fonksiyonu, aktivasyon

fonksiyonu ve çıktılardır.

Girdiler yapay sinir hücresine gelen bilgilerdir. Girdiler hücreye, dış dünyadan, başka

hücrelerden ya da kendisinden gelebilir. Ağırlıklar bir yapay sinir hücresine gelen

bilginin önemini ve hücre üzerindeki etkisini gösterir. Ağırlıkların büyüklük ya da

küçüklükleri önemli veya önemsiz olduğu anlamına gelmez. Ağırlıklar öğrenme

sürecinde optimize edilerek en iyi sonuç elde edilmeye çalışılır. Toplama fonksiyonu

hücreye gelen ağırlık kazanmış girdilere uygulanan fonksiyondur. Aktivasyon

fonksiyonu, toplama fonksiyonunun sonucunu değerlendiren fonksiyondur. Çıktılar

ise aktivasyon fonksiyonunun sonucunun ağ dışına ya da bağlantılı olan diğer

hücreye aktardığı kısımdır (Elmas, 2007).

Yapay sinir hücresinin modeli Şekil 2.32.‟ de gösterilmiştir.

49

1x

2x

ix

jw1

jw2

ijw

Girişler Ağırlıklar

n

i

jiijxw1

)( ivfiv

iy

Toplama İşleviAktivasyon

fonksiyonu Çıkış

32Şekil 2.32. Yapay sinir hücresinin modeli (Bingöl, 2005)

(2.52)

Denklem 2.52.‟ de; için ağın girişlerini, ‟ inci giriş ile ‟ inci

hücrenin arasındaki bağlantı ağırlıklarını göstermektedir. ise hücrenin eşik

değerini ifade etmektedir. Hücrenin çıkışı toplama işleminin sonucunun eşik değeri

ile toplanıp aktivasyon fonksiyonundan geçirilmesi ile elde edilir. Bu durum

Denklem 2.53.‟ de gösterilmiştir. Tüm YSA‟ lar bu temel yapıdan türetilmiştir.

(2.53)

Aktivasyon fonksiyonunun kullanım amacı, zaman söz konusu olduğunda toplama

fonksiyonunun çıkışının değişmesine izin vermektir. En çok kullanılan aktivasyon

fonksiyonları; doğrusal, eğrisel ve çift yönlü eğrisel aktivasyon fonksiyonlarıdır.

Doğrusal aktivasyon fonksiyonu

Doğrusal fonksiyon Şekil 2.33.‟ de gösterilmiştir ve eşitliği Denklem 2.54.‟ deki gibi

ifade edilir.

{

(2.54)

50

0.0

0.1

2 1 20

)( ivf

iv1

Şekil 2.33. Doğrusal aktivasyon fonksiyonu

Eğrisel aktivaston fonksiyonu

Eğrisel fonksiyon Şekil 2.34.‟ de gösterilmiştir ve eşitliği Denklem 2.55.‟ deki gibi

ifade edilir.

(2.55)

0.0

0.1

8 4 840

)( ivf

iv

Şekil 2.34. Eğrisel aktivasyon fonksiyonu

51

Çift yönlü eğrisel aktivasyon fonksiyonu

Çift yönlü eğrisel fonksiyon Şekil 2.35.‟ de gösterilmiştir ve eşitliği Denklem 2.56.‟

daki gibi ifade edilir.

(2.56)

5.1

0.1

8 4 840

)( ivf

iv

0.1

0.0

5.1

33Şekil 2.35. Çift yönlü eğrisel aktivasyon fonksiyonu

2.1.4.2. Yapay sinir ağlarının sınıflandırılması

YSA‟ nın bağlantıları değişik biçimlerde bir araya getirilebilir. Ağlar bu bağlantılara

göre değişik isimler alırlar. Hücrelerin arasındaki bağlantıların yönlerine göre veya

ağ içindeki sayısal değerlerin akış yönlerine göre birbirlerinden ayrılmaktadır. Buna

göre YSA‟ lar için, ileri beslemeli ve geri beslemeli ağlar olmak üzere iki temel ağ

mimarisi vardır.

2.1.4.3. Yapay sinir ağlarında öğrenme

Bir ağda öğrenme, YSA‟ nın belirli bir görevi yerine getirmesi için eğitilme

işlemidir. Bir başka değişle ağırlıkların ve eşik değerlerinin ayarlanma sürecidir.

Öğretilebilen ağlar yeni şekilleri tanıyabilir ya da sınıflandırma yapabilir. Birçok

52

YSA öğrenme metodu vardır. Bunlar; danışmanlı öğrenme, danışmansız öğrenme ve

kuvvetlendirilmiş öğrenme olarak üç ana başlık altında toplanabilir.

Danışmanlı öğrenme

Danışmanlı öğrenme, istenilen bir davranışın YSA tarafından gerçekleştirilebilmesi

için eğitim seti yardımıyla eğitilme işlemidir. Eğitim setinde verilen çıkış ağın gerçek

çıkışı ile kıyaslanır. Bir sonraki döngüde ağın gerçek çıkışı ile istenilen çıkış arasında

daha az hata oranı olması için ağırlık değerleri ayarlanır. Hata azaltma işlemine kabul

edilebilir bir değere ulaşıncaya kadar devam edilir. Danışmanlı öğrenmede, YSA

kullanılmadan önce mutlaka eğitilmelidir.

YSA‟ nın istenilen şekilde cevap vermesi için eğitim kümesi seçilirken, tüm ihtiyaç

duyulan bilgileri içermesi gerekir. Aksi taktirde eğitim sonucunda oluşan sinir ağı ile

yeterli sonuç alınamaz. Eğitim kümesinin içerisinde giriş ve çıkış bilgileri bulunur.

YSA, eğitim setindeki giriş bilgisine göre ürettiği çıkış değerini, eğitim setindeki

istenilen çıkış değeri ile karşılaştırarak, hata oranını yani ağırlıkların

değiştirilmesinde kullanılacak bilgiyi elde eder (Bingöl, 2005).

Çok katmanlı perceptron, geriye yayılım, delta kuralı, en küçük karelerin ortalaması

veya ADALINE danışmanlı öğrenmeye örnek olarak verilebilir. Danışmanlı öğrenme

Şekil 2.36.‟ da gösterilmiştir.

(Ağırlıklar)ijw

Çevre Öğretmen

+

-

İstenen

tepki

Tepki

Hata işareti

34Şekil 2.36. Danışmanlı öğrenme

53

Danışmansız öğrenme

Danışmansız öğrenmede ağırlıklar sadece ağın girişlerine göre değiştirilirler.

Danışmansız olarak eğitilebilen ağlar için istenen çıkış olmadan sadece giriş

bilgilerinin özelliklerine göre ağırlık değerleri hesaplanır. Ağın ne yapacağını

bilmemesi eğitimi zorlaştırmaktadır. Danışmansız öğreneme başlığı altındaki

öğrenme metotları genellikle gruplama işlemi gerçekleştirirler (Bingöl, 2005).

Kohonen öğrenme, Hebbian öğrenme, yarışmacı öğrenme ve Grossberg öğrenme

danışmansız öğrenemeye örnek olarak verilebilir. Şekil 2.37.‟ de danışmansız

öğrenme gösterilmiştir.

(Ağırlıklar)ijwÇevre

Hata işareti

35Şekil 2.37. Danışmansız Öğrenme

Kuvvetlendirilmiş öğrenme

Danışmanlı öğrenmeye benzer fakat ağın her girişi için istenilen çıkış verilmez.

Bunun yerine ağ çıkışının iyi ya da kötü olarak bir derecelendirilmesi söz konusudur.

Bu derece ağın performans ölçütüdür ve genellikle ikili bir sayıdır. Denetim

hareketleri sırasının başarısını gösterir.

2.1.4.4. DanıĢmanlı geri yayılımlı bir yapay sinir ağı modeli

Geri yayılım algoritması, sinir ağlarının eğitilmesinde kullanılan güçlü bir metottur.

Şekil 2.38.‟ de üç girişli, tek çıkışlı ve iki katmanlı geriye yayılmalı bir YSA modeli

gösterilmiştir.

54

)0(

iy

I

jiw II

jw

I

jvI

j

IIvII

c

IIy

e

d

I

jy

Katman.1 Katman.2

+

_

36Şekil 2.38. Bir çıkışlı, iki katmanlı geri yayılmalı yapay sinir ağı

I. katmandaki ağırlık değerinin bulunması Denklem 2.57.‟ deki gibidir.

(2.57)

II. katmandaki ağırlık değerinin bulunması Denklem 2.58.‟ deki gibidir.

(2.58)

Denklem 2.57. ve Denklem 2.58.‟ deki ve

ağırlık değişimlerinin

bulunması için gerekli hesaplamalar, aşağıda anlatılacak şekilde gerçekleştirilir.

Hata e = e(+) istenilen çıkış değeri ile gerçek çıkış değeri

arasındaki farktır. Buradan hata Denklem 2.59.‟ daki gibi hesaplanır.

(2.59)

55

Performans ya da performans indeksi (E), hatanın (e) karesinin yarısı olarak

Denklem 2.60.‟ daki gibidir.

(2.60)

Geriye yayılım algoritmasında, performans indeksinin (E) minimize edilmesine

çalışılır. Şekil 2.38.‟ de iki katmanlı sinir ağının genel gösterimi verilmiştir.

ifadesi ikinci katmanın çıkışıdır dolayısıyla yapay sinir ağının çıkışıdır. ise birinci

katmandaki sinirin çıkışıdır. Bu çıkış ikinci katmanın girişidir. Çıkış katmanından

itibaren performans indeksi Denklem 2.61.‟ de gösterildiği gibidir.

(2.61)

ifadesi Denklem 2.61.‟ de yerine konulursa Denklem 2.62. elde edilir.

(2.62)

Denklem 2.62.‟ nin sağ tarafındaki türevli kısım gibi bir değişenle ifade edilirse

Denklem 2.63. elde edilir.

(2.63)

Buradan Denklem 2.62. yeniden düzenlenirse Denklem 2.64. elde edilir.

(2.64)

Denklem 2.63.‟ deki her bir türevin bileşeninin açılımı aşağıdaki gibi yapılır.

Denklem 2.65. performans indeksi ile hata arasındaki türevin sonucudur.

56

(2.65)

Denklem 2.66.‟ da hata ile II. katmanın çıkışı arasındaki türevin sonucu verilmiştir.

(2.66)

Elde edilen bu değerler Denklem 2.63.‟ de yerine konulursa Denklem 2.67. elde

edilir.

(2.67)

(2.68)

II. katmanın ağırlık değişimi ( ), öğrenme katsayısı ( ) ile orantılıdır.

(2.69)

(2.70)

Denklem 2.70.‟ de elde edilen ağırlık değişimi Denklem 2.58.‟ de yerine konularak

II. katmanın ağırlık değerleri yenilenir.

II. katman için tüm ağırlık ayarlanmaları I. Katman için de yapılacaktır.

(2.71)

Denklem 2.71.‟ in en sağ tarafındaki türevli kısım ( ) gibi bir değişkenle ifade

edilirse Denklem 2.72. elde edilir.

(2.72)

57

[

][ ( )]

Denklem 2.72., Denklem 2.71.‟ de yerine konulursa Denklem 2.73. elde edilir.

(2.73)

Denklem 2.73.‟ ün sağ tarafındaki türevli kısımlar ( ) gibi bir değişkenle ifade

edilirse Denklem 2.74. elde edilir.

(2.74)

Denklem 2.74. tekrar yazılacak olursa Denklem 2.75. elde edilir.

(2.75)

I. katman içinde delta kuralı uygulanırsa ağırlık değişim değerleri Denklem 2.76. ya

da Denklem 2.77.‟ deki gibi ifade edilebilir.

(2.76)

(2.77)

Denklem 2.77., Denklem 2.70.‟ de olduğu II. katman için yapılan ağırlık

ayarlamasına benzerdir. Burada değişkeni I. katman için kullanılan öğrenme

sabitidir. Denklem 2.78.‟ deki türevli kısım gibi bir değişkenle gösterilirse,

(2.78)

Burada Denklem 2.78.‟ in sağ tarafındaki ifadeler Denklem 2.79. ve Denklem 2.80.‟

de gösterildiği gibidir.

58

(

)

(2.79)

(2.80)

(2.81)

2.81.‟ in sağ tarafındaki ifadeler Denklem 2.82. ve Denklem 2.83.‟ de gösterildiği

gibidir.

(2.82)

(2.83)

Her bir katmandaki ve öğrenme katsayıları değişkendir. Ayrıca yerel minimum

noktasını yakalamak için de momentum katsayısı değişkeni kullanılır. Bu değişken

aralığında seçilmelidir. Her bir katmanın ağırlık ayarlamaları için

momentum katsayısı Denklem 2.84. ve Denklem 2.85.‟ deki gibi kullanılır.

(2.84)

(2.85)

Geri yayılımlı öğrenme algoritması Şekil 2.39.‟ da gösterilmiştir.

59

Başla

Eğitim

Verilerini Yükle

Son Eğitim

Verisi İşlem Gördü

mü?

Ağırlık ve Eşik

Değerlerine

Rastgele Değer

Ata

İlk Eğitim

Verisini Al

Ağı İleri Yay

Çıkış Değerini

Bul

Hayır

Hata Değerini

Bul ve Topla

Hata Değeri

Minimum Hata

Değerinden

Büyük mü?

Evet

İterasyon Değeri

Maksimum İterasyon

Değerinden

Büyük mü?

Evet

Dur

Hayır

Evet

İterasyon

Sayısını Bir

Arttır

Ağırlık ve Eşik

Değerlerinin

Değişim

Değerlerini

Hesapla

Ağırlık ve Eşik

Değerlerini

Güncelle

Hayır

Bir Sonraki

Eğitim Verisini

Al

Hata Değerine

0 değerini ata

37Şekil 2.39. Geri yayılımlı öğrenme algoritması

60

2.1.4.5. Girdilerin ve çıktıların ölçeklendirilmesi

Eğitim kümesi hazırlanırken bazı durumlarda, girdiler arasında aşırı büyük veya

küçük değerler görülebilir. Bu değerler eğitimde ağı yanlış yönlendirebilirler. Bütün

girdilerin belirli bir aralıkta toplanması gerekir ki bu aralık genelde sıfır ile bir

arasında seçilir. Bu durumda en büyük değerler bir değerini alır ve en küçük değerler

de sıfır değerini alır. Ölçeklendirme için genellikle Denklem 2.86.‟ da gösterilen

eşitlik kullanılır.

(2.86)

Çıktıların ölçeklendirilmesinde ise, genel olarak aktivasyon fonksiyonlarının çıkışları

[0, 1] ya da [-1, 1] aralığında yer alır. Eğitim kümesinde çıkış değerinin birden büyük

olması ağın eğitimde yanlış yönlendirilmesine sebep olabilir. Bu durumda eğitim

verilerindeki çıkış örneklerinin öncelikle [0, 1] aralığına ölçeklenmesi ve eğitim

sonlandırıldığında da çıkış verilerinin tekrar gerçek çıkış değerlerine çevrilmeleri

gerekmektedir (Öztemel, 2006). Ölçeklendirilmiş değerden orijinal değere dönüşüm

eşitliği Denklem 2.87.‟ de gösterildiği gibidir.

(2.87)

2.1.4.6. Öğrenme katsayısının ağ üzerindeki etkisi

Öğrenme katsayısının değeri, yapay sinir ağını eğitme işlemini önemli bir şekilde

etkiler. Eğitimin tamamlanma süresi göz önüne alındığında, küçük öğrenme katsayısı

seçimi eğitim süresini arttırırken, büyük katsayı seçimi süreyi azaltır. Ağın toplam

hatası incelendiğinde ise, öğrenme katsayısının arttırılmasının toplam hata üzerinde

pozitif etki ettiği görülmektedir. Ancak öğrenme katsayısına çok büyük değerler

verildiğinde yakınsama olayı meydana gelmemektedir (Elmas, 2007).

61

2.1.4.7. Momentum katsayısının ağ üzerindeki etkisi

Momentum katsayısının kullanılması, yapay sinir ağını eğitme performansı üzerinde

etkilidir. Momentum katsayısı, eğitim adım sayısı ve toplam ağ hatasını azaltır.

Momentum katsayısının yüksek alınması durumunda, ağdaki toplam hatanın sıfıra

doğru daha fazla bir eğimle yaklaştığı görülmektedir (Elmas, 2007).

2.1.4.8. Gizli katmanın ağ üzerindeki etkisi

Gizli katman sayısının arttırılması daha fazla işlem anlamına geldiğinden,

simülasyon sırasında hafıza kullanımını ve işlemcinin yükünü arttırır. Ancak bu

durumda öğrenme işlemi daha hassas yapılabilmektedir. Az sayıda gizli katman

kullanılması ağın hatırlama yeteneğini negatif yönde etkiler. Bu sebeple ara katman

sayıları ve katmandaki hücre sayısı genellikle deneme yanılma yöntemi ile belirlenir

(Elmas, 2007).

2.1.4.9. Hata farkı değerinin ağ üzerindeki etkisi

Hata farkı değeri, toplam çıkış hatasındaki hassasiyet ile ilgilidir. Küçük hata farkı

değeri ağın toplam çıkış hatasını daha fazla sıfıra doğru yaklaştırır. Bu sayede

bağlantı ağırlıklarının hassasiyeti de artar. Eğitim süresi açısından bakıldığında ise

hata farkı değerinin küçülmesi eğitim süresini ve eğitim adım sayısını arttırmaktadır

(Elmas, 2007).

2.1.5. Sinirsel bulanık mantık

Yapay zeka tekniklerinin her birinin kendine has yetenekleri ve özellikleri

bulunmaktadır. Örneğin BM insanın karar verme yeteneğinden esinlenerek ortaya

çıkmıştır. Dolayısıyla karar verme ve çıkarım yapma konularında iyidir. YSA ise

insanın öğrenme yeteneğinden esinlenerek ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla o da

öğreneme ve örnekleri tanıma gibi konularda iyidir.

62

Sinirsel bulanık mantık kavramı, BM denetleyicisinin karar verme yeteneğinin ve

YSA‟ nın öğrenme yeteneğinin birleştirilmesi fikri ile ortaya çıkmıştır. Bu yolla, BM

ile denetlenen sistemlere, YSA‟ nın öğrenme yeteneği kazandırılırken, YSA‟ ya da

BM denetleyicisinin karar verme yeteneği kazandırılmıştır (Elmas, 2007).

Sinirsel bulanık denetleyicisinin kullanılmasındaki asıl amaç, BM denetleyicisinin

parametrelerini ayarlamaktır. Bu yolla, BM denetleyicisinde ayarlanması gereken,

her bir giriş için üyelik fonksiyonlarının tanımlanması, çıkış üyelik fonksiyonlarının

tanımlanması ve kural tabanının oluşturulması işlemleri gerçekleştirilir.

BM denetleyicilerde, uzman kişinin bilgilerinden oluşturulan kurallar dilsel ifadelere

çevrildiği halde genellikle tasarım deneme yanılma yöntemiyle yapılmaktadır. Bu

işlem uzun zaman alabilir. Bu işlemler YSA‟ nın eğitilme fonksiyonu ile daha kolay

bir şekilde yapılabilir.

Sinirsel bulanık denetleyiciler genellikle ileri beslemeli ve çok katmanlı yapıdadırlar.

En çok kullanılan sinirsel bulanık mantık sistemleri ANFIS, FALCON, FuNe,

RuleNet, GARIC, NEFCLASS, NEFCON ve NEFPROX sistemleridir (Elmas,

2007).

Bu çalışmada yalnızca ANFIS sinirsel bulanık denetleyicisi kullanılmıştır.

2.1.5.1. ANFIS

ANFIS denetleyici ismi, Adaptive Neuro Fuzzy Interface System‟ in baş harflerinin

birleştirilmesi oluşturulmuştur. Türkçe‟ si uyarlamalı sinirsel bulanık çıkarım ara

yüzüdür. BM denetleyici ile YSA‟ lardaki çok katmanlı perceptronların birleştirilmiş

hali gibi düşünülebilir.

63

ANFIS mimarisi

Şekil 2.40.‟ da ANFIS denetleyicisinin temel mimari şekli gösterilmiştir.

/

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

a

b

y = a

b

x1

I

x2

I

Giriş

Katmanı

Üyelik

Katmanı

Çıkış

KatmanıKural

Katmanı

38Şekil 2.40. ANFIS denetleyicisinin mimarisi

Şekil 2.40.‟ da için ağın girişlerini göstermektedir. ise i„ inci

giriş ile j„ inci hücre arasındaki bağlantı ağırlığını gösterir.

Düğümleri girişlerinin toplamı yapay sinir ağlarında olduğu gibi ifade edilir. Bu

durum Denklem 2.88.‟ de gösterildiği gibidir.

(2.88)

Denklemlerde kullanılacak üstler (I, II, III…) kaçıncı katman olduğunu

göstermektedir. Alt indisler ise üstte belirtilen katmanın kaçıncı düğüm olduğunu

göstermektedir.

64

(

)

( )

( )

Birinci katmanda hücreler arasındaki ağırlık değerleri 1‟ dir. Bu katmanda ağırlık

değerleri değişmemektedir. Ayrıca aktivasyon fonksiyonu da 1 olduğundan hücrenin

girişi ile çıkışı birbirine eşittir. Bu durum Denklem 2.89. ve Denklem 2.90.‟ da

gösterilmiştir.

(2.89)

(2.90)

İkinci katman üyelik katmanıdır ve bu katmandaki hücreler üyelik fonksiyonlarını

temsil ederler. Bu katmandaki üyelik fonksiyonları gaussian üyelik fonksiyonu

olarak seçilir. İkinci katmandaki hücrelerin çıkışını hesaplamak için Denklem 2.91.

ve Denklem 2.92.‟ de gösterilen ifadeler kullanılır.

(2.91)

(2.92)

, birinci katmandaki i‟ inci hücreden çıkan işaretin ikinci kamandaki j‟ inci

hücreye girişini gösterir. Birinci katman ile ikinci katman arasında bağlantı ağırlığı

1‟dir. Bu katmanın hücreleri için tanımlanan gaussian üyelik fonksiyonunun merkezi

ve genişliği de

olarak ifade edilir.

Örneğin iki girişli bir BM denetleyicisinde, ANFIS denetleyicisinin ikinci

katmanında bulunan hücre sayısı, üyelik fonksiyonu kümeleri üçe üçlük seçilirse altı,

beşe beş seçilirse on, yediye yedilik seçilirse 14 adet olmalıdır.

Üçüncü katman BM denetleyicisindeki kural tabanının ayarlanacağı katmandır. Bu

katmandaki her bir hücre bir kuralı temsil etmektedir. İkinci katmandan hücreye

gelen değerlerden küçük olanı hücre giriş ifadesi olarak alınır. Bu durum Denklem

65

(

)

( )

2.93.‟ de gösterilmiştir. Bu katmanda aktivasyon fonksiyonunun değeri 1‟ dir ve

Denklem 2.94.‟ de gösterildiği gibi ifade edilir.

(2.93)

(2.94)

Yukarıdaki denklemlerdeki birinci girişe ait üyelik fonksiyonlarının çıkışından

alınan giriş değerini, ise ikinci girişe ait üyelik fonksiyonlarının çıkışından

alınan giriş değerini ifade etmektedir.

Bu katmandaki hücre sayısı, ikinci katmanda yer alan ve birinci giriş için tanımlanan

hücre sayısının, ikinci giriş için tanımlanan hücre sayısı ile çarpımı ile bulunur. Yani,

yediye yedilik tanımlanan bir bulanık mantık denetleyicisi için bu katmanda kırk

dokuz adet hücre bulunmalıdır.

Dördüncü ve son katman olan çıkış katmanı ise bulanık mantık denetleyicisindeki

durulaştırmanın uygulandığı katmandır. Durulaştırma metodu için ağırlık merkezi

durulaştırma yöntemi kullanılabilir. Şekil 2.40.‟ da gösterilen a ifadesinin değeri

Denklem 2.95., b ifadesinin değeri de Denklem 2.96.‟ da gösterildiği gibidir.

(2.95)

(2.96)

Denklem 2.95. ve Denklem 2.96.‟ daki ifadeler için; BM denetleyicisindeki

çıkış üyelik fonksiyonunun merkezini göstermektedir. ise kural katmanından

elde edilen üyelik değerlerini göstermektedir. n ifadeleri ise ikinci katmanda

tanımlanan hücre sayılarına göre değer alır. Örneğin yediye yedilik bir BM

66

denetleyicisi tanımlanacak ise n değeri yedi olur. Hücrenin aktivasyon

fonksiyonundan geçirilmeden önceki ifadesi Denklem 2.97.‟ de gösterilmiştir.

(2.97)

Bu katmandaki aktivasyon fonksiyonunun değeri 1‟ dir. Bu durum Denklem 2.98.‟

de gösterilmiştir.

(2.98)

2.1.5.2. ANFIS geri yayılımlı öğrenme algoritması

Sinirsel bulanık denetleyicisinin kullanılmasındaki asıl amaç, BM denetleyicisinin

parametrelerini ayarlamaktır. Sinirsel bulanık denetleyicisinin ikinci katmanında,

giriş üyelik fonksiyonları olarak kullanılan gaussian üyelik fonksiyonunun merkez ve

genişlik değerleri ayarlanır. Aynı şekilde üçüncü katmanda da çıkış üyelik

fonksiyonları ve kural tabanı ayarlanmaktadır (Elmas, 2008).

Sinirsel bulanık denetleyicisinin eğitimi için hata değeri E ile ifade edilir ve Denklem

2.99.‟ da gösterildiği gibi hesaplanır.

(2.99)

Eğitim dördüncü katmandan ilk katmana doğru gerçekleştirilir. Dördüncü katmanın

çıkışı ağın çıkışı olduğu için, bu katmanda hata değeri bulunur. Geri yayılma değeri

ile ifade edilir ve Denklem 2.100.‟ de gösterildiği gibi hesaplanır.

(2.100)

67

[

]

[

]

( )

[

]

[

]

(

)

( )

[

]

(

)

( )

Ağırlıkların hata değerine bağlı olarak değişim hesabı Denklem 2.101.‟ de

gösterildiği şekilde ifade edilir.

(2.101)

Ağırlıkların ayarlanması ise Denklem 2.102.‟ de gösterildiği gibidir. Denklem

2.102.‟ de yer alan l ifadesi eğitim setindeki örnek indisini, ise öğrenme oranını

ifade etmektedir.

(2.102)

Üçüncü katmanda herhangi bir ağırlık değeri hesaplaması olmadığından sadece

dördüncü katmandan gelen hata değeri hesaplanmaktadır. Denklem 2.103.‟ de ‟

nin nasıl hesaplanacağı gösterilmiştir.

(2.103)

İkinci katmandaki hata değeri Denklem 2.104.‟ de gösterildiği gibi hesaplanır.

(2.104)

İkinci katmanda aynı üyelik fonksiyonunun hem merkezi hem de genişliğinin

ayarlanma işlemi gerçekleştirilir. Denklem 2.105.‟ de merkez değerinin değişimi,

Denklem 2.106.‟ da da genişlik değerinin değişim denklemleri verilmiştir.

(2.105)

(2.106)

68

Hesaplan değişim değerleri ile merkez ve genişlik değerleri Denklem 2.107. ve

Denklem 2.108.‟ deki gibi hesaplanır. Denklemlerdeki merkez değeri için

öğrenme oranını, ise genişlik değeri için öğreneme oranını ifade etmektedir.

(2.107)

(2.108)

69

3. MATERYAL ve YÖNTEM

Yüksek performanslı sürücü sistemlerinin uygulanmasında AA motorlarının akımları

da denetlenmektedir. Akımın denetim değişkeni olarak seçilmesiyle birlikte stator

dinamikleri yok edilmektedir. Dolayısıyla sistemin denetleyicisindeki karmaşıklık

sadeleşmiş olur (Lipo, 1995; Bingöl, 2005).

Bu çalışmada simülasyonu yapılan sistemin blok diyagramı Şekil 3.1.‟ de

gösterilmiştir. Blok diyagramda görüldüğü gibi akım denetleyicisi için PI

denetleyiciler kullanılmıştır. Blok diyagramda görülen hız denetleyicisinde ise beş

farklı denetleyici seçimi yapılabilmektedir. Bu denetleyiciler PI, PID, BM, YSA ve

ANFIS denetleyicileridir.

ssdV

s

sqV

ci

*esqi

*esdi

dt

d

r

Uzay-Vektör

DGM

slsle

++

+

+

-

-

*r

r

+

-

e

esqi

esdi

*

*

esdR

esq

iT

i

Üç-Seviyeli

Evirici

ee qd

ss qd

ee qd

cba ,,

+

dcV

PI PI

PI

e

sqV

e

sdV

ss qd

ss qd

ssqi

ssdi

ASM

1 2

3 4

56

7

8

ai

bi

39Şekil 3.1. Üç seviyeli evirici tarafından beslenen asenkron motorun denetim blok

diyagramı

Denetim sisteminin blok diyagramında görüldüğü gibi ASM‟ ye bağlı olan pozisyon

algılayıcısından gelen sinyaller kullanılarak motorun gerçek hız değeri bulunur.

Blok diyagramda 1 numaralı noktada, referans hız değeri ile gerçek hız değeri

arasındaki hız hatası değeri arasındaki hız hatası, olarak hesaplanır. Bu hata

değeri 2 numaralı noktadaki hız denetleyicisi olan PI denetleyicisinden geçirilerek,

akımın referans moment bileşeni akımı elde edilir. Aynı anda elde edilen gerçek

hız değeri alan zayıflatma bloğundan geçirilerek de akımın referans akı bileşeni

70

akımı elde edilir. 3 numaralı noktada

ve referans akım bileşenleri

kullanılarak kayma hız değeri bulunur. 4 numaralı noktada, bulunan ‟ nin

integrali alınırsa kayma pozisyonu elde edilir. 5 numaralı noktada, akım

algılayıcısından elde edilen asenkron motorun üç faz akımları , ve Clark

dönüşüm matrisi kullanılarak duran referans akım bileşenleri ve

elde edilir. 6

numaralı noktada, elde edilen bu akımlara park dönüşüm matrisi uygulanarak

senkron döner eksen akımlarına ve

dönüştürülür. Daha sonra referans akım

bileşenleri ve senkron döner eksen akımları arasındaki fark 7 numarada gösterilen, PI

akım denetleyicisine uygulanarak senkron referans gerilim bileşenleri ve

elde

edilir. 8 numaralı noktada, bulunan senkron gerilim bileşenleri UVDGM‟ de

kullanılmak üzere ters park dönüşüm matrisi kullanılarak duran referans gerilim

bileşenleri ve

elde edilir.

3.1. Asenkron Motorun Hızının PI Denetleyici Ġle Kontrolü

Klasik PI denetleyicinin giriş değişkeni, referans hız ile motorun gerçek hızı

arasındaki hız hatası olarak tanımlanmıştır. Çıkış değişkeni olarak da senkron döner

eksen akımının q fazı olan seçilmiştir. Denklem 3.1.‟ de hız hatası verilmektedir.

Denklemdeki k ifadesi, k‟ inci örnekleme anını ifade etmektedir. Şekil 3.2.‟ de PI

denetleyiciye ait blok şema verilmiştir.

(3.1)

e

r

*

r PI

Denetleyici+

-

*e

sqi

40Şekil 3.2. ASM‟ nin PI denetleyici ile hız denetimi

PI denetleyici iki temel bileşenden oluşur. Bunlar; oransal (proportional) ve integral

bileşenleridir. PI denetim algoritmasında bu bileşenler birer katsayı ile ifade edilirler.

71

( )

Bu katsayılar oransal katsayı ( ) ve integral katsayı ( ) olarak adlandırılır. PI

denetimin matematiksel ifadesi Denklem 3.2.‟ de gösterildiği gibidir.

(3.2)

PI denetleyicinin bilgisayar uygulamasındaki diferansiyel ifadesi Denklem 3.3.‟ de

gösterildiği gibidir.

(3.3)

3.2. Asenkron Motorun Hızının PID Denetleyici Ġle Kontrolü

Klasik PID denetleyicinin giriş değişkeni, referans hız ile motorun gerçek hızı

arasındaki hız hatası olarak tanımlanmıştır. Çıkış değişkeni olarak da senkron döner

eksen akımının q fazı olan seçilmiştir. Şekil 3.3.‟ de PID denetleyiciye ait blok

şema verilmiştir.

e

r

*

r PID

Denetleyici+

-

*e

sqi

41Şekil 3.3. ASM‟ nin PID denetleyici ile hız denetimi

PID denetleyici üç temel bileşenden oluşur. Bunlar; oransal (proportional), integral

ve türevsel (derivative) bileşenleridir. PID denetim algoritmasında bu bileşenler birer

katsayı ile ifade edilirler. Bu katsayılar oransal katsayı ( ), integral katsayı ( ) ve

türevsel katsayı ( ) olarak adlandırılır. PID denetimin matematiksel ifadesi

Denklem 3.4.‟ de gösterildiği gibidir.

(3.4)

PID denetleyicinin bilgisayar uygulamasındaki diferansiyel ifadesi Denklem 3.3.‟ de

gösterildiği gibidir.

72

3.3. Asenkron Motorun Hızının Bulanık Mantık Denetleyicisi Ġle Kontrolü

Bulanık mantık denetleyicisinin giriş değişkenleri referans hız ile motorun gerçek

hızı arasındaki hız hatası ve hız hatasındaki değişim olarak tanımlanmıştır. Hız hatası

Denklem 3.1.‟ deki gibi ifade edilmektedir. Hız hatasındaki değişim ise Denklem

3.5.‟ de gösterildiği gibidir.

(3.5)

Şekil 3.4.‟ de bulanık mantık denetleyiciye ait blok şema verilmiştir.

e

r

*

rBM

Denetleyici

+-

*e

sqi

dt

d ce

42Şekil 3.4. ASM‟ nin bulanık mantık denetleyici ile hız denetimi

Tasarımda esneklik sağlamak ve denetleyiciyi doğru bir şekilde ayarlamak için

değişkenler, birim değer yani -1 ile 1 aralığında temsil edilmektedirler.

Denetleyicinin giriş ve çıkış değişkenlerinin birim değer olması için ölçeklendirme

faktörleri kullanılır. Bu ölçekleme faktörleri GE, GC ve GU olarak isimlendirilirler.

Birim değer olarak açıklanan değişkenler Denklem 3.6.‟ da verilmiştir. Birim değeri

ifade etmek için “bd” ifadesi kullanılmıştır.

(3.6)

Hız denetiminde öncelikle asenkron motorun hız değeri örneklenir. Belirlenen

referans hız değerine göre hız hatası ve hız hatasındaki değişim hesaplanmaktadır.

Hız hatası ve hız hatasındaki değişim için belirlenen bulanık kümeler ve üyelik

fonksiyonları kullanılarak üyelik fonksiyonlarına üyelik dereceleri bulunur. Çıkarım

73

işlemi yapılarak kural tabanından her bir kurala bağlı denetim fonksiyonundaki

değişim belirlenir. Durulaştırma yöntemi kullanılarak gerçek değişim hesaplanır.

Hesaplanan gerçek değişim değeri motoru kontrol etmek için kullanılır. Şekil 3.5.‟ de

bulanık mantık denetleyicisinin denetim algoritması gösterilmiştir.

Başla

Giriş

Değerlerini Al

Giriş

Değerlerini

Ölçeklendir

Üyelik

Fonksiyonları

İçin Üyelik

Değerlerini Bul

Dur

Bulanıklaştırma

Metoduna Göre

Bulanıklaştır

Kural Tabanı

Kullanım

Fonksiyonlarını

Bul

Durulaştırma

Metoduna Göre

Durulaştır

Durulaştırma

Değerini Çıkış

Ölçekleme

Katsayısına Böl

ve Denetleyici

Çıkışına Ver

1Şekil 3.5. Bulanık mantık denetleyicisi denetim algoritması

3.4. Asenkron Motorun Hızının Yapay Sinir Ağı Denetleyicisi Ġle Kontrolü

YSA denetleyicisinin giriş değişkenleri referans hız ile motorun gerçek hızı

arasındaki hız hatası ve hız hatasındaki değişim olarak tanımlanmıştır. Hız hatası

Denklem 3.1.‟ deki gibi ifade edilmektedir. Hız hatasındaki değişim ise Denklem

3.5.‟ deki gibi ifade edilmektedir.

74

Şekil 3.6.‟ da YSA denetleyicisine ait blok şema verilmiştir.

e

r

*

rYSA

Denetleyici

+-

*e

sqi

dt

d ce

43Şekil 3.6. Asenkron motorun yapay sinir ağı denetleyicisi ile hız denetimi

Hız denetiminde öncelikle asenkron motorun hız değeri örneklenir. Belirlenen

referans hız değerine göre hız hatası ve hız hatasındaki değişim hesaplanmaktadır.

Denklem 2.86.‟ da gösterilen ölçeklendirme formülü kullanılarak hız hatası ve hız

hatasındaki değişim yapay sinir ağı girişlerine uygulanır. YSA‟ nın girişlerine

uygulanan bu değerler ile ağ ileri doğru yayılır ve bir çıkış değeri elde edilir. Elde

edilen bu çıkış değeri Denklem 2.87.‟ de gösterildiği gibi orijinal değere döndürülür.

Hesaplanan gerçek değişim değeri motoru kontrol etmek için kullanılır. Şekil 3.7.‟ de

YSA denetim algoritması gösterilmiştir.

Başla

Giriş

Değerlerini Al

Giriş

Değerlerini

Ölçeklendir

Ağı İleri Yay

Dur

Çıkış Değerini

Bulup

Ölçeklendir ve

Çıkış Olarak

Ver

2Şekil 3.7. YSA denetleyicisi denetim algoritması

75

3.5. Asenkron Motorun Hızının ANFIS Denetleyicisi Ġle Kontrolü

ANFIS denetleyicinin giriş değişkenleri, referans hız ile motorun gerçek hızı

arasındaki hız hatası ve hız hatasındaki değişim olarak tanımlanmıştır. Hız hatası

Denklem 3.1.‟ deki gibi ifade edilmektedir. Hız hatasındaki değişim ise Denklem

3.5.‟ deki gibi ifade edilmektedir.

Şekil 3.8.‟ de ANFIS denetleyiciye ait blok şema verilmiştir.

e

r

*

rANFIS

Denetleyici

+-

*e

sqi

dt

d ce

44Şekil 3.8. Asenkron motorun ANFIS denetleyicisi ile hız denetimi

Hız denetiminde öncelikle asenkron motorun hız değeri örneklenir. Belirlenen

referans hız değerine göre hız hatası ve hız hatasındaki değişim hesaplanmaktadır.

Denklem 2.86.‟ da gösterilen ölçeklendirme formülü kullanılarak hız hatası ve hız

hatasındaki değişim ANFIS‟ in girişlerine uygulanır. ANFIS‟ in girişlerine

uygulanan bu değerler ile ağ ileri doğru yayılır ve bir çıkış değeri elde edilir. Elde

edilen bu çıkış değeri Denklem 2.87.‟ de gösterildiği gibi orijinal değere döndürülür.

Hesaplanan gerçek değişim değeri motoru kontrol etmek için kullanılır.

76

4. ARAġTIRMA BULGULARI

Bu tez çalışmasında ASM‟ nin hız kontrolünü gerçekleştirmek için klasik PI ve PID

denetleyici, BM denetleyicisi, YSA denetleyicisi ve ANFIS denetleyicilerinin

kullanılabileceği bir simülatör programı hazırlanmıştır. Simülatör programı

Microsoft Visual Studio 2010 IDE‟ sinde WPF altyapısı kullanılarak, C#

programlama dili ile yazılmıştır. Simülatör programı esnek bir yapıya ve grafiksel bir

kullanıcı ara yüzüne sahiptir. Motor ve denetleyici parametreleri kolaylıkla

değiştirilerek farklı çalışma durumlarında devre tepkileri grafikler yardımıyla

izlenebilmektedir. Programın kullanılabilmesi için .Net Framework 4.0 yüklenmiş,

Windows XP ve üzeri işletim sistemine sahip bilgisayarlar gereklidir.

45Şekil 4.1. Simülatör programının ana penceresi

Programın ana penceresi Şekil 4.1.‟ de gösterilmiştir. Ana menünün üst kısmında

Dosya, Seçenekler, Dil ve Yardım menüleri yer almaktadır. Dosya menüsünün

altında programdaki verilerin dışarıya aktarılması için “Dışarıya Ver” menüsü,

77

dışarıdaki verilerin programa aktarılması için “Dışarıdan Al” menüsü ve programdan

çıkış yapmak için “Çıkış” menüsü yer almaktadır. “Seçenekler” menüsünde ise

simülatör programının ana parametreleri ayarlanır. “Yardım” menüsü ise hazırlanan

simülatör programının kullanılabilmesi için bilgi verir. Hazırlanan simülatör

programı Türkçe ve İngilizce dillerinde kullanılabilmektedir.

Ana pencere iki kısma bölünmüş durumdadır. Solda yer alan bölüm genellikle sabit

kalmaktadır ve bu bölümde üç seviyeli eviricinin devre şeması, UVDGM bilgileri,

denetleyici seçimi ve simülasyon kontrol alanları yer almaktadır. Diğer bölüm ise

asenkron motor parametreleri ve simülasyon ayarının yapılabileceği, simülasyon

grafiklerinin görülebileceği, blok diyagramın görülebileceği ve denetleyici

parametrelerinin ayarlanabileceği bölümdür.

Ana pencerenin sol üst kısmında diyot tutmalı üç seviyeli eviricinin devre şeması

verilmiştir. Simülasyon süresince hangi IGBT güç anahtarlarının iletimde

hangilerinin kesimde olduğu bilgisi renkler yardımıyla kullanıcıya gösterilmiştir.

Siyah renkteki IGBT güç anahtarları, anahtarın kesimde olduğunu gösterir. İletim

durumu için ise 3 farklı renk kullanılmıştır. Bu renkler kırmızı, mavi ve eflatun

rengidir. Üç ayrı rengin kullanılma nedeni, asenkron motorun fazına uygulanan üç

farklı gerilim olmasıdır. Giriş gerilimi olarak alındığında bu gerilimler

, 0 ve

‟ dir ve sırasıyla pozitif, sıfır ve negatif olarak adlandırılmıştır. Bu sebeple

pozitif gerilimi oluşturacak anahtarlama için kırmızı renk, sıfır gerilimi oluşturacak

anahtarlama durumu için eflatun ve negatif gerilim değeri oluşturacak anahtarlama

durumu için mavi renk kullanılmıştır.

Ana pencerenin sol üst köşesindeki evirici devre şemasının altında UVDGM ile ilgili

bölüm yer almaktadır. Bu bölümde uzay vektör düzleminin şekli ve üç seviyeli

evirici için kullanılan 24 bölge gösterilmiştir. Simülasyon süresi boyunca referans

vektörünün düzlemdeki şekli görülebilmektedir. Aynı zamanda referans vektör hangi

bölgede yer alırsa o bölgenin arka rengi açık mavi yapılarak hangi bölgenin

kullanıldığı kullanıcıya gösterilmiştir. Uzay vektör düzleminin sol tarafında , ve

78

referans vektörlerinin değerlerinin yanında, referans vektörün açısı, hangi sektörde

olduğu ve hangi bölgede yer aldığı bilgileri de kullanıcıya gösterilmiştir. Bu

bölümün alt kısmında ise DGM dalga şekilleri yer almaktadır. Burada gösterilen

dalga şekilleri üç seviyeden oluşmaktadır ve pozitif, sıfır ve negatif olarak

adlandırılırlar. Her bir faz için çıkış sinyalleri eviricide yer alan IGBT güç

anahtarlarını kontrol ettiği için renklendirme de bu durum göz önüne alınarak

yapılmıştır. Eviricide kullanılan renkler gibi pozitif gerilim seviyesi için kırmızı, sıfır

gerilim seviyesi için eflatun ve negatif gerilim seviyesi için mavi renk kullanılmıştır.

Her bir faz için çıkış sinyalleri örnekleme periyodu içerisinde eviriciye uygulanır.

UVDGM bölümünün alt kısmında denetleyici seçim menüsü yer almaktadır. Bu

bölümdeki açılır listeden PI, PID, BM, YSA ve ANFIS denetleyicileri seçilebilir.

Denetleyicinin parametre ayarları “Ayarla” tuşu yardımıyla gerçekleştirilir. PI ve

PID denetleyiciler için parametre ayar penceresi Şekil 4.2.‟ de gösterilmiştir. Diğer

denetleyici türleri seçildiğinde ise yeni bir tab penceresi açılarak, seçilen denetleyici

ile ilgili parametrelerin ayarlanabileceği bölümler gösterilir.

46Şekil 4.2. PI ve PID denetleyici parametre ayarlama pencereleri

Sol bölümün en alt kısmında ise simülasyonun başlatılıp, duraklatılabileceği ve

durdurulabileceği tuşlar mevcuttur.

79

4.1. Asenkron Motor Parametreleri ve Simülasyon Ayarları Menüsü

Bu menü Şekil 4.3.‟ de gösterilmiştir. Bu menünün üst kısmında kontrol edilmek

istenen ASM‟ nin parametrelerinin ayarlandığı bölüm mevcuttur. Bu kısımda yer

alan “Dosyadan Yükle” tuşu ile dışarıdan daha önce kaydedilmiş motor parametreleri

programa aktarılabilir. Aynı işlem “Dosya” menüsü altında yer alan “Dışarıdan Al”

menüsünden de yapılabilir. Bu bölümün hemen altında evirici parametrelerinin

ayarlanabileceği kısım yer almaktadır.

47Şekil 4.3. Asenkron motor parametreleri ve simülasyon ayarları menüsü

80

Referans hız ayarı menüsünde iyi farklı türde referans hız seçilebilir. Birincisi sabit

referans hız seçimidir. Bu seçenek seçildiğinde simülasyon süresi boyunca tek bir

referans hız sisteme uygulanır ve referans hız değeri scrollbar yardımıyla seçilir.

Motorun dönüş yönü de saat yönünde ya da saat yönünün tersinde olarak seçilir.

İkinci referans hız seçimi ise değişken referans hız seçimidir. Bu seçenek

seçildiğinde ise referans hız değeri simülasyon süresince değişik değerlerde sisteme

uygulanır. “Ekle” tuşu yardımıyla yeni bir referans hız değeri eklenir. Eklenen

referans hız değerinin hangi aralıklarda ve hangi değerde uygulanacağı seçilir.

Eklenen referans hız değeri değiştirilebilir ya da silinebilir. “Hepsini Sil” tuşu

yardımıyla eklenen tüm referans hız değerleri silinebilir. Seçilen referans hıza ait

grafik bölümün sağında verilmiştir.

ASM yük ayarı menüsünde, motorun yüklü ya da yüksüz olarak çalıştırılacağı

ayarlanır. Yüklü seçeneği seçildiğinde istenen aralıklarda istenen değerde motora

yük bindirilebilir. Ekle tuşu yardımıyla yeni bir yük değeri eklenir. Eklenen yük

değerinin hangi aralıklarda ve hangi değerde uygulanacağı seçilir. Eklenen yük

değeri değiştirilebilir ya da silinebilir. “Hepsini Sil” tuşu yardımıyla eklenen tüm yük

değerleri silinebilir. Seçilen yük değerlerine ait grafik bölümün sağında verilmiştir.

4.2. Simülasyon Grafikleri Menüsü

Simülasyon grafikleri için iki farklı grafik menüsü hazırlanmıştır. PI, PID, YSA ve

ANFIS denetleyici için hazırlanan simülasyon grafikleri ekranı Şekil 4.4.‟ de

gösterilmiştir. Bu ekrandaki ilk grafik motorun Ia, Ib ve Ic akımlarının simülasyon

grafikleridir. Grafiğin yanındaki seçenekler yardımı ile grafiği görülmek istenilen

akımlar seçilir. Burada tüm akımların seçimi, sadece bir akımın seçimi ya da

herhangi iki akımın seçimi kullanıcı tarafından yapılabilmektedir. Bu grafiğin altında

Va, Vb ve Vc faz gerilimlerinin grafiklerine yer verilmiştir. Yine akım grafiklerinde

olduğu gibi gerilim grafiklerinin gösterimi kullanıcının seçimine bağlıdır. Bu

ekrandaki üçüncü grafik referans hızın ve motorun gerçek hızının gösterildiği

grafiktir. Bu grafikte referans hız siyah renkle, motorun gerçek hızı ise kırmızı renkle

ifade edilmiştir. Bu ekranda yer alan son grafik ise motorun moment grafiğidir.

81

48Şekil 4.4. PI denetleyici için simülasyon grafik ekranı

Bir diğer simülasyon grafik ekranı ise BM denetleyici için hazırlanmıştır. Bu

simülasyon grafik ekranı Şekil 4.5.‟ de gösterildiği gibidir. Bu ekranın sol üst

köşesindeki grafik motorun hız grafiğidir. Referans hız siyah renkle, motorun gerçek

hızı ise kırmızı renkle ifade edilmiştir. Bu grafiğin solunda motorun Ia, Ib ve Ic

akımlarını gösteren grafik bulunmaktadır. Bu simülasyon grafik ekranında motorun

hızı BM denetleyicisi ile kontrol edildiği için, BM denetleyicisindeki giriş üyelik

fonksiyonlarının durumları, çıkış üyelik fonksiyonlarının kullanım şekilleri ve kural

tabanı kullanımının gösterimine bu ekranda yer verilmiştir. Ekranın orta kısmının

solundaki grafik, hız hatası için tanımlanan üyelik fonksiyonlarının üyelik derecesine

göre kullanım grafiğidir. Orta kısmın sağındaki grafik ise hız hata değişimi için

tanımlanan üyelik fonksiyonlarının üyelik derecesine göre kullanım grafiğidir.

Ekranın alt kısmında sağda yer alan grafik çıkış üyelik fonksiyonlarından elde edilen

durulaştırma grafiğidir. Alt kısmın sağında ise kural tabanının kullanım bilgisi

verilmiştir. Kural tabanının kullanım bilgisi için üç renk kullanılmıştır. Beyaz renk o

kuralın hiç kullanılmadığı anlamına gelir. Kırmızı renk simülasyon sırasında anlık

82

kullanılan kuralları, sarı renk ise simülasyon süresince kullanılan kuralları

göstermektedir. Bu sayede hangi kuralların kullanıldığı kullanıcıya gösterilmiş olur

ve eğer kural tabanının değiştirilmesi gerekiyorsa kullanılan kural değişiminden

başlanabilir.

49Şekil 4.5. BM denetleyici için simülasyon grafik ekranı

4.3. Blok Diyagram Menüsü

Şekil 3.1.‟ de gösterilen üç seviyeli evirici tarafından beslenen ASM‟ nin denetim

blok diyagramı programa aktarılmıştır. Blok diyagram modülü Şekil 4.6.‟ da

gösterilmiştir. Bu sayede simülasyon süresince blok diyagramda gösterilen değerlerin

anlık olarak görülebilmesi sağlanmıştır. Anlık değerler genellikle etiketlerin

üstlerinde gösterilmiştir. Uzay vektörün referans vektörü, eviricinin anahtarlama

durumları, üretilen DGM sinyalleri blok diyagramda gösterilmiştir. Simülasyon

grafikleri ekranında sınırlı grafik gösterimleri yapılabildiğinden blok diyagram

83

modülünde bu eksiklik giderilmiştir. Blok diyagram ekranındaki etiketlere

tıklandığında ayrı bir pencerede, simülasyon süresince ilgili değişkenin aldığı

değerler grafiksel olarak gösterilmiştir. Açılan bu pencere kapatılıncaya ya da

simülasyon süresi bitinceye kadar ilgili değişkenin anlık değerleri grafiğe

aktarılmaktadır. Bu sayede simülasyon grafik ekranında yer almayan değişkenlerin

grafikleri görülebilmektedir. Etiketlere tıklanarak birden fazla grafik penceresi

açmak mümkündür. Bu ekrandaki bir başka durum ise, UVDGM ile üç seviyeli

evirici arasındaki bağlantıların 3 ayrı gruba ayrılmasıdır. Birinci grup eviricinin Sa

anahtarlarına, ikinci grup eviricinin Sb anahtarlarına üçüncü grup ise eviricinin Sc

anahtarlarına bağlanmıştır. Bu gruplarda üç farklı renk kullanılmıştır. İlgili

bağlantılar ile eviricideki bağlı olan IGBT güç anahtarlarının rengi, aynı renktedir.

50Şekil 4.6. Blok diyagram menüsü

84

4.4. Bulanık Mantık Denetleyici Menüsü

BM denetleyicisinin ana ekranı Şekil 4.7.‟ de gösterilmiştir. Buradaki ilk parametre

hız hatası için üyelik fonksiyonlarının tanımlanmasıdır. Üyelik fonksiyonu sayısı için

üç, beş ve yedi değerleri seçilebilir. Ayrıca her bir üyelik fonksiyonu için dört

fonksiyon tipi kullanıcıya sunulmuştur. Bunlar üçgen, yamuk, gaus ve eğrisel üyelik

fonksiyonlarıdır. Hız hatası üyelik fonksiyonunun ölçekleme faktörünün seçimi de

bu bölümde yapılır. Aynı seçim işlemleri hız hata değişimi için üyelik fonksiyonu

tanımlama alanında da yapılır. Hız hata değişiminin ölçeklendirme değeri de yine bu

alanda belirlenir. Ekranın alt kısmında ise bulanıklaştırma metotlarının seçim bölümü

yer almaktadır. Min-Max, Max-Product ya da Tsukamoto bulanıklaştırma

metotlarından biri seçilebilir.

51Şekil 4.7. Bulanık mantık denetleyicisi menüsü

85

Şekil 4.8.‟ de BM denetleyicisi için ayarlanması gereken çıkış üyelik fonksiyonu,

kural tabanı ve durulaştırma fonksiyon seçim ekranı gösterilmiştir. Bu ekranda

ayarlanması gereken ilk parametre çıkış üyelik fonksiyonunun ayarlanmasıdır. Çıkış

üyelik fonksiyonlarının ayarlanmasında pozitif üyelik fonksiyon sayısı seçilmelidir.

Örneğin bu değer üç olarak seçilirse, üç pozitif, üç negatif ve bir de sıfır olmak üzere

yedi adet çıkış üyelik fonksiyonu oluşturulur. Üyelik fonksiyon aralığı da bu

bölümde ayarlanır. Oluştur tuşu yardımıyla çıkış üyelik fonksiyonları oluşturulur.

Durulaştırmadan sonra gerçek denetim değerinin hesaplanması için kullanılan

ölçeklendirme faktörü de bu bölümde ayarlanır. Giriş ve çıkış üyelik fonksiyonları

tanımlandıktan sonra kural tabanı ayarı yapılabilir. Kural tabanının ayarlanmasında

çıkış üyelik fonksiyonlarının isimleri açılır listeden seçilir. Son olarak da maksimum

üyelik, maksimumların ortalaması, ağırlık merkezi ve ağırlık ortalaması yöntemleri

ile durulaştırma fonksiyonu seçimi yapılır.

52Şekil 4.8. Bulanık mantık denetleyicisi menüsü

86

4.5. Yapay Sinir Ağı Menüsü

YSA denetleyicisinin ana ekranı Şekil 4.9.‟ da gösterilmiştir. İlk menü eğitim için

kullanılacak veri kümesinin programa yüklenmesi için hazırlanmıştır. Bu ekranda

“Dosyadan Veri Ekle” tuşu yardımıyla text dosyadan, csv dosyasından, Microsoft

Access veri tabanından ya da Excel dosyasından veriler yüklenebilir. “Veri

Tabanından Veri Ekle” tuşu ise, Microsoft Sql Server‟ dan programa veri yüklemek

için kullanılır. Bu tuşa basılınca Şekil 4.10.‟ da gösterilen ekran açılmaktadır. Bu

ekran açıldığında ağda erişilebilen Sql Server Instance‟ ları listelenir. Bağlanılmak

istenen server seçildikten sonra, giriş yapma modu seçilir. Sql Server Authentication

modu seçilir ise kullanıcı adı ve şifre girilir bağlantı girilen değerler kullanılarak

sağlanır. Sunucuya başarılı bir şekilde bağlanıldığında o sunucudaki veri tabanı

listesi listelenir. Listelenen veri tabanlarından biri seçildiğinde ise o veri tabanında

yer alan tablolar gösterilmektedir. Bir tabloya tıklandığında ise o tablo için bir sorgu

cümleciği oluşturulup tablodaki veriler listelenir. Ayrıca sorgu cümleciği

değiştirilerek veri tabanı üzerinde değişik sorgulamalar yapılıp sonucu alınabilir.

Eğitim verileri programa eklendikten sonra veriler üzerinde çeşitli işlemler

yapılabilir. Örneğin programa aktarılan veriler üzerinde değişiklik yapılabilir,

kullanılmayacak sütunlar silinebilir, yeni sütün eklenebilir, istenilen bir satır

silinebilir ve yeni veri bilgisi eklenebilir. Ayrıca eğitimde, verilerin istenilenlerinin

kullanılması, istenilenlerinin kullanılmaması durumu ayarlanabilir. Eklenen verilerin

son sütunundan sonra “Kullanım” isimli bir sütun otomatik olarak eklenmektedir. Bu

sütunun değeri verinin kullanılıp kullanılmayacağı bilgisini ifade etmektedir.

Menüye verilerin hepsini kullan ya da hiçbirini kullanma işlemlerini yapan tuşlar

konulmuştur. Ayrıca kullanıcı verilerin tamamını tek bir tuş yardımıyla silebilir.

Verilerin dışarıdan eklenmesi mecbur değildir. “Boş Tablo” tuşu yardımıyla program

üzerinden de eğitim verileri oluşturulabilir.

87

53Şekil 4.9. Yapay sinir ağı veri giriş menüsü

54Şekil 4.10. Sql Server‟ dan veri ekleme penceresi

88

Eğitim verilerinde kullanım sütunu hariç herhangi bir sütun seçilirse o sütunun adı,

eğitimde giriş bilgisi mi çıkış bilgisi mi olduğu, o sütunun eğitimde kullanılıp

kullanılmayacağı bilgilerinin gösterilip değiştirilebilmesinin yanında seçilen

sütundaki minimum, maksimum değer ve sütundaki sayısal ifadelerin aritmetik

ortalama değeri kullanıcıya gösterilir. Ayrıca eğitim verileri üzerinde belirlenen giriş

ve çıkış değerleri, toplam veri sayısı ve kullanılan veri sayısı kullanıcıya

gösterilmiştir.

YSA için eğitim verileri hazırlandıktan sonra ikinci aşama YSA‟ nın

modellenmesidir. YSA modelleme menüsü Şekil 4.11.‟ de gösterilmiştir. Modeldeki

giriş ve çıkış sayısı, eğitim verileri üzerinde seçilen sütunların giriş verisi ya da çıkış

verisi olmasına bağlıdır. Bu aşamadan sonra kullanıcı istediği kadar gizli katman

ekleyip, eklediği gizli katmanlara da yine istediği kadar hücre ekleyebilir. Daha

önceden eklediği gizli katmanı seçip silebilir ya da tüm gizli katmanları tek bir tuş ile

silebilir. İstenilen gizli katmanların aktivasyon fonksiyonunu ayarlamak için,

öncelikle aktivasyon fonksiyonunu ayarlamak istenilen gizli katman seçilir ve “Gizli

Katman İçin” seçeneğini seçilir. Daha sonra aktivasyon fonksiyonu seçimi eğrisel,

tanjant eğrisel veya doğrusal aktivasyon fonksiyonlarından biri seçilerek yapılır.

Aktivasyon fonksiyonunun beta değeri ayarlanıp “Uygula” tuşu yardımıyla seçilen

gizli katmanın aktivasyon fonksiyonu ayarlanmış olur. Ayrıca uygulanan aktivasyon

fonksiyonunun grafiksel ifadesi de bu menüde gösterilmiştir. Çıkış katmanı için de

benzer şekilde aktivasyon fonksiyonu seçimi yapılabilir. Bunun için “Çıkış Katmanı

İçin” seçimi yapılıp diğer işlemler gerçekleştirilir. YSA‟ nın modeli yine bu menüde

gösterilmiştir. Modelde giriş katmanı yeşil renkle, gizli katmanlar mavi renkle ve

çıkış katmanı da kırmızı renkle gösterilmiştir.

89

55Şekil 4.11. Yapay sinir ağı modelleme menüsü

YSA modellendikten sonra eğitim işleminin gerçekleştirilmesi gereklidir. Bu amaçla

hazırlanan öğrenme menüsü Şekil 4.12.‟ de gösterilmiştir. Bu ekranda Şekil 4.13.‟ de

gösterilen ve “Öğrenme Özellikleri” tuşu yardımıyla açılan menüden maksimum

iterasyon sayısı, MSE değeri, öğrenme katsayısı ve momentum katsayısı ayarlanır.

Ayrıca veri giriş menüsünde programa eklenen veri sayısının ne kadarı eğitim için,

ne kadarı test verisi olarak kullanılacak bu belirlenir. Eğer veri sayısının tamamı

eğitim verisi olarak kullanılacaksa test verisi eğitim kümesinin tamamı olur.

“Öğrenmeyi Başlat” tuşu yardımı ile öğreneme başlatılır. Bu andan itibaren geçen

süre, iterasyon bilgisi ve MSE değeri kullanıcıya gösterilir. Aynı zamanda hata

değeri iterasyona bağlı olarak grafiksel biçimde kullanıcıya sunulur. Eğitim

tamamlandığında ya da eğitimi bilinçli olarak kullanıcı durdurduğunda ağın ne kadar

eğitildiğini görebilmek için ekranın ortasındaki grafikte eğitim verisindeki çıkış

verisi ile yapay sinir ağının öğrenme sonucundaki çıkış bilgisi gösterilmiştir. Alttaki

90

grafik ise istenilen çıkış değeri ile gerçek çıkış değerinin farkının yani hata değerinin

grafiğidir.

56Şekil 4.12. Yapay sinir ağı öğrenme menüsü

57Şekil 4.13. Yapay sinir ağı öğrenme parametreleri

YSA‟ nın eğitilme işleminden sonra oluşan sinir ağının bilgilerinin görmek için

modelleme ekranına gelinir. Eğer öğrenilmek istenen bir nöronun bilgisi ise fare ile

91

nöronun üzerine gelinir. Eğer bir ağırlık bilgisi öğrenilmek isteniyorsa da fare ile

hücreler arasındaki bağlantı çizgilerinin üzerine gelinerek istenilen bilgi öğrenilebilir.

Bu durum Şekil 4.14.‟ de gösterilmiştir.

58Şekil 4.14. Nöron ve ağırlık bilgilerinin gösterimi

Yapay sinir ağı denetleyicisinin parametre ayar menüsündeki son bölüm test

kısmıdır. Bu ekran Şekil 4.15.‟ de gösterilmiştir. Bu menünün üst tarafında eğitim

verileri ve YSA‟ nın bu verilere cevabı gösterilmiştir. Alttaki tabloda ise test verileri

ve bu verilere YSA‟ nın cevabı gösterilmiştir. Bu menünün alt kısmında test

verilerini istenilen oranda bozma işleminin gerçekleştirildiği bölüm mevcuttur. Bu

kısım genellikle eğitim verilerinin çok az olduğu durumlarda ve eğitim verilerinin

aynı zamanda test verisi olarak kullanıldığı durumlarda, test verisini belirli bir oranda

bozarak yapay sinir ağının bu verilere cevabını görmek için yapılır. Bozulan verilere

karşı yapay sinir ağının cevabını görmek için “Test Verilerini Hesaplat” tuşu

kullanılır.

92

59Şekil 4.15. Yapay sinir ağı test menüsü

4.6. ANFIS Menüsü

ANFIS menüsünde, YSA‟ nın veri giriş menüsünün bir örneği kullanılarak veri giriş

işlemi gerçekleştirilir. YSA menülerinin benzerleri ANFIS denetleyicisi için de

hazırlanmıştır. ANFIS ağını modellemek için ANFIS modelleme menüsü kullanılır

bu menü Şekil 4.16.‟ da gösterilmiştir. Bu menüde ANFIS‟ in eğitimi sonucunda

oluşturulacak BM denetleyicisi için giriş fonksiyonlarının sayısı belirlenir. Şekil

4.16.‟ da görüldüğü gibi örnek olarak hız hatası ve hız hata değişimi için beş üyelik

fonksiyonu seçilmiştir. Modelle tuşu yardımıyla ANFIS ağı modellenir. Bu menünün

93

alt kısmında ANFIS ağının modeli gösterilmiştir. Ayrıca bu menüde eğitim

işleminden sonra oluşturulan bulanık mantık denetleyicisinin program üzerindeki

bulanık mantık denetleyici parametrelerine aktarılmasını sağlayan tuş yer almaktadır.

60Şekil 4.16. ANFIS modelleme menüsü

ANFIS menüsünde yer alan öğretim ve test menüleri YSA‟ da anlatılan menülerin

benzerleridir. ANFIS denetleyicisi için tasarlanan öğrenme menüsü kullanılarak

eğitim tamamlandığında, modelleme ekranına dönüldüğünde, ikinci katmanda yer

alan ve BM denetleyicisindeki giriş üyelik fonksiyonlarını ifade eden hücrelerdeki

94

merkez ve genişlik değerlerine göre üyelik fonksiyonunun şekli kullanıcıya

gösterilmektedir. Ayrıca üçüncü katman olan kural katmanı ile dördüncü ve son

katman olan çıkış katmanı arasındaki bağlantıların ağırlık değerleri de üzerinde fare

ile gelindiğinde kullanıcıya gösterilmektedir. Bu durum Şekil 4.17.‟ de gösterilmiştir.

Şekil 4.17. ANFIS modelleme menüsü

4.7. Seçenekler Menüsü

Seçenekler menüsü simülasyon ayarlarının ve sümülasyon verilerinin alınabileceği

bölümdür. Bu menü Şekil 4.18.‟ de gösterilmiştir. Bu menüde yer alan ilk seçenek

“Simülasyon Ayarları” menüsüdür. Menüde simülasyonda kullanılacak olan

örnekleme zamanı, adım zamanı ve toplam simülasyon süresi kullanıcı tarafından

ayarlanabilmektedir.

95

Şekil 4.18. Seçenekler menüsü

İkinci menü ise simülasyon verilerinin alınabileceği “Simülasyon Verileri”

menüsüdür. Bu menüde simülasyon süresinde değişken değerler alan motor akımları

( , , ), faz gerilimleri ( , , ), fazlar arası gerilimler, senkron ve durağan

düzlemdeki akımlar, pozisyon değerleri, referans ve gerçek hızlar, hız hatası gibi

birçok değişkenin değerleri elde edilebilir. Bu menü Şekil 4.19.‟ da gösterilmiştir.

Şekil 4.19. Simülasyon verileri menüsü

Üçüncü menü ise YSA ve ANFIS denetleyicilerinin eğitiminde kullanılabilecek olan

hız hatası, hız hata değişimi, kontrol sinyali, senkron düzlemdeki enine stator akımı

ve zaman bilgisi gibi değerlerin elde edilebileceği menüdür. Bu menü Şekil 4.20.‟ de

gösterilmiştir.

96

Şekil 4.20. Simülasyon eğitim verileri menüsü

Bu bölümde yer alan son menü ise ASM‟ nin a, b ve c akımları, faz ve fazlar arası

gerilimlere Fourier analizinin uygulanabileceği menüdür. B menü Şekil 4.21.‟ de

gösterilmiştir.

Şekil 4.21. Fourier analizi menüsü

97

5. TARTIġMA ve SONUÇ

Eğitimde teorik bilgilerin uygulama ile desteklenmesi, öğrenme hızını arttırmakta ve

öğrenmenin kalıcı olmasını sağlamaktadır. Donanımsal uygulama gerektiren dersler

için pahalı laboratuvar sistemlerine gereksinim duyulmaktadır. Bu sebeple, eğitim

amaçlı olarak geliştirilen daha düşük maliyetli ve uygun öğrenme ortamı sağlayan

simülatör ya da eğitim seti programları kullanılmaktadır. İnternet ortamında ücretli

ya da ücretsiz olarak BM (bulanık mantık), YSA (yapay sinir ağı) ve sinirsel bulanık

mantık ile ilgili simülatörler mevcuttur. Fakat bu simülatörler sınırlı kapasitede

geliştirilmiş olup elektrik makineleri uygulama alanları için uygun değillerdir.

Bunların en yaygın olarak kullanılanlarından birisi, Mathworks Inc. tarafından

geliştirilen MATLAB/Simulink programıdır. Bu yazılım paketi ile modelleme ve

kontrol ile ilgili birçok tasarım yapılabilse de kullanması belirli bir bilgi birikimi ve

deneyim gerektirmektedir.

Çalışmanın amacı öğrencilerin laboratuvar ortamında yaptıkları ASM‟ nin (asenkron

motor) hız kontrolü deneylerinin, zaman ve mekandan bağımsız olarak

simülasyonunun yapılabilmesi için bir simülatör programı tasarlamaktır. Çalışma

sonucunda PI, PID, BM, YSA ve sinirsel bulanık denetleyiciler ile üç seviyeli evirici

temelli asenkron motorun hız kontrolü için, simülatör programı hazırlanmıştır.

Hazırlanan simülatör Visual Studio 2010 IDE‟ sinde WPF alt yapısı kullanılarak, C#

programlama dili ile yazılmıştır. Simülatör esnek bir yapıya sahip olup kullanımı

kolay bir grafiksel ara yüze sahiptir. Simülatör ile ASM‟ nin, eviricinin ve

denetleyicilerin parametreleri değiştirilerek sistemin farklı çalışma durumlarındaki

tepkisi grafikler yardımıyla izlenebilmektedir. Simülatör Türkçe ve İngilizce

dillerinde kullanılabilmektedir.

Simülatör programın hazırlanması 8 aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada

asenkron motorun matematiksel modeli araştırılmış ve bulunan model programa

aktarılmıştır. İkinci aşamada üç seviyeli diyot tutmalı eviricinin çalışması araştırılıp

gerilim seviyeleri belirlenmiştir. Üçüncü aşamada uzay vektör DGM araştırılarak,

DGM‟ nin üç seviyeli evirici ile birlikte kullanımı programlanmıştır. Dördüncü

98

aşamada klasik PI ve PID denetleyiciler ile asenkron motorun hızı kontrol edilmiştir.

Beşinci aşamada bulanık mantık denetleyicisi araştırılıp programa aktarılmıştır.

Altıncı aşama yapay sinir ağı denetleyicisinin yapısı araştırılıp ağın modellenmesi ve

eğitilmesi işlemleri programsal olarak gerçekleştirilmiştir. Yedinci aşamada sinirsel

bulanık mantık tekniklerinden ANFIS mimarisi araştırılıp, programa aktarılmıştır.

Sekizinci aşamada ise bütün aşamalar tek bir ara yüz üzerinde birleştirilip simülatör

programı hazırlanmıştır.

Şekil 5.1.‟ de PI, PID, BM, YSA ve ANFIS denetleyicileri için yapılan örnek bir

simülasyonun, hız grafikleri verilmiştir. Grafiklerde görülen siyah renk referans hızı,

kırmızı renk ise gerçek hızı ifade etmektedir. Çizelge 5.1.‟ de simülasyonu yapılan

ASM‟ ye uygulanan referans hızlar görülmektedir. Referans hızlar için hızlanma

zamanı 0.1 s olarak seçilmiştir. Ayrıca 0,16 – 0,2 saniyeleri arasında motora 2 nm‟

lik bir yük uygulanmıştır. Yapılan simülasyonda YSA ve ANFIS denetleyicileri, BM

denetleyicinin sisteme uyguladığı kontrol değerine göre eğitilmiştir. Bundan dolayı

YSA ve ANFIS denetleyicilerinin hız grafikleri BM denetleyici ile benzerdir. Şekil

5.1. incelendiğinde, referans hız değişimi ve motora yük uygulama zamanlarında,

BM, YSA ve ANFIS denetleyicilerin PI ve PID denetleyicilere göre, gerçek hızı

referans hıza daha hızlı ulaştırdığı görülmektedir.

Çizelge 5.1. Simülasyon referans hız değerleri

Başlangıç Zamanı Bitiş Zamanı Referans Hız

0 s 0,2 s 100 d/d

0,2 s 0,4 s 200 d/d

0,4 s 0,6 s 300 d/d

0,6 s 1,5 s 500 d/d

99

Şekil 5.1. a) PI Denetleyici b) PID Denetleyici c) BM Denetleyici d) YSA

Denetleyici e) ANFIS Denetleyici için ASM hız kontrol grafiği

a)

b)

c)

d)

e)

100

İleride yapılacak olan simülatör çalışmalarında, asenkron motoru besleyen üç

seviyeli evirici yerine daha yüksek seviyeli eviriciler kullanılabilir. Bu durum evirici

çıkış gerilimindeki harmonik bileşenlerin azalmasını sağlar. Eviriciyi kontrol etmek

için sinüsoidal ve histerisiz DGM gibi UVDGM‟ den farklı DGM yöntemleri

eklenebilir. Hız denetleyicisi olarak kullanılan PI, PID, BM, YSA ve ANFIS

denetleyicilerine ek olarak genetik algoritmalar incelenebilir. Ayrıca akım

denetleyicilerinde kullanılan PI denetleyici yerine PID, BM, YSA, ANFIS

denetleyicileri ve genetik algoritmalar kullanılabilir. Yapılan simülatör programının

donanımsal model üzerinde uygulaması gerçekleştirilebilir.

101

6. KAYNAKLAR

Akçayol, M.A., Cetin, A., Elmas, Ç., 2002. An educational tool for fuzzy logic-

controlled BDCM, 45 (1), 33-42.

Ba-Razzouk, A., Cheriti, A., Olivier, G., 1997. Field-Oriented Control of Induction

Motors Using Neural-Network Decouplers. IEEE Transactions on Power

Electronics, 12 (4), 752-763.

Bayındır, R., Demirbaş, Ş., Sesveren, Ö., 2008. Reaktif Güç Kompanzasyonu için

Zeki Bir Simülatör Tasarımı ve Gerçekleştirilmesi. Gazi Üniversitesi

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 23 (3), 681-688.

Bingöl, O., 2005. Yapay sinir ağı ile modellenen alan yönlendirmeli bir asenkron

motorun üç seviyeli evirici ile hız denetimi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü, Doktora Tezi, 178s, Ankara.

Bingöl, O., Paçacı, S., 2010. A Virtual Laboratory for Fuzzy Logic Controlled DC

Motors. International Journal of Physical Sciences, 16 (5), 2493-2502.

Bose, B., 1997. Power Electronics and Variable Frequency Drives. IEEE Press

Marketing, 639p, New York.

Bose, B.K., 1998. Technology Trends in Microcomputer Control of Electrical

Machines. IEEE Transactions on Industrial Electronics, 35 (1), 160–177.

Bose, B.K., 2002. Modern Power Electronics and AC Drives. Prentice Hall, 737s,

New Jersey.

Bousquest-Monge, B., Bordonau, J., Boroyevich, D., Somavilla, S., 2004. The

Nearest Three Virtual Space Vector PWM A Modulation for the

Comprehensive Neutral–Point Balancing in the Three-Level NPC Inverter.

IEEE Power Electronics Letters, 2 (1), 11-15.

Boz, A.F., 2011. Otomatik Kontrol Sistemleri / Kontrol Sistemlerine Giriş.

http://web.sakarya.edu.tr/~afboz/control/index.html. 02:05:2011.

Celanovic, N.,Boroyevich, D., 2000. A Comprehensive Study of Neural- Point

Voltage Balancing Problem in Three-Level Neutral-Point-Clamped Voltage

Source PWM Inverters. IEEE Transactions On Power Electronics, 15 (2),

242-249.

Celanovic, N., Boroyevich, D., 2001. A Fast Space-Vector Modulation Algorithm for

Multilevel Three-Phase Converters. IEEE Transactions On Industry

Applications, 37 (2), 637-641.

102

Chow, M.Y., Mangum, P. M., Yee, S.O., 1991. A Neural Network Approach To

Real-Time Condition Monitoring Of Induction Motors. IEEE Transactions on

Industrial Electronics, 38 (6), 448-453.

Dandil, B., Gökbulut, M., 2005. Asenkron motorların sinirsel bulanık denetleyici ile

uyarlamalı denetimi. Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi

Dergisi, 20 (2), 145-153.

Drury, W., Grant, D., 1994. Variable speed drives the future. Power Engineering

Journal, 8 (1), 27-34.

Ekren, O., 2009. Bir Soğutma Grubunda Kompresör Hızının ve Elektronik Genleşme

Vanasının Bulanık Mantık Algoritma ile Kontrolü. Dokuz Eylül Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 154s, İzmir.

Elmas, Ç., Coşkun, İ., 1995. Yapay Sinir Ağları Kullanılarak Asenkron Motorun

Statör Akımlarının Adaptiv Kontrolü. Elektrik mühendisliği 6. Ulusal

Kongresi, Bursa, 442-445.

Elmas, Ç., 2007. Yapay Zeka Uygulamaları. Seçkin Yayıncılık, 425s, Ankara.

Elmas, Ç., Yiğit, T., 2008. Eviriciler için Bilgisayar Temelli Eğitim Laboratuvarı.

Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi, 21, 128-140.

Elmas, Ç., Üstün, O., Sayan, H.H., 2008. A neuro-fuzzy controller for speed control

of a permanent magnet synchronous motor drive. Science Direct, 34 (1), 657-

664.

Gökbulut, M., Bal, C., Dandil B., 2006. A Virtual Electrical Drive Control

Laboratory: Neuro-Fuzzy Control of InductionMotors. Computer

Applications in Engineering Education, 14 (3), 211-221.

Gülez, K.,1999. Asenkron motorun DSP ( sayısal işaret işlemci) tabanlı bir kontrol

sistemi kullanılarak YSA ( yapay sinir ağları) ile performansının

arttırılması.Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi,

203s, İstanbul.

Hagan, Martin T., 1996. Neural Network Design. PWS Publishing Company, 736s,

Boston.

Holtz, J., 1994. Pulse width Modulation for Electronic power Conversion.

Proceedings of the IEEE, 82 (8), 1194-1214.

Krishnan, R., 2001. Electriv Motor Drives Modeling, Analysis and Control.

PrenticeHall, 652p, New Jersey.

103

Li, L., 1999. Optimal PWM Techniques in Voltage Source Inverters.

PolytechnicUniversity, Ph.D, 117p, New York.

Lipo, T.A., Novotny, D.W., 1995. Dynamics and Control of AC Drives,

McGrawHill, 352p, New York.

Lorenz, R.D., Lipo, T.A., Novontly, D.W., 1994. Motion Control with Induction

Motors, Proceedings of The IEEE, 82 (8), 1215-1240.

McCulloch, W.,Pitts, W., 1943. A Logical Calculus Of The Ideas Immanenet in

Nervous Activity. Bulletin Mathematical Biophysics, 5, 115-133.

Mondal, S.M., Pinto, J.O., Bose, B.K., 2002. A Neural Network Based Space Vector

PWM Controller for a Three-Level Voltage Fed Inverter Induction Motor

Drive. IEEE Transactions on Industry Applications, 38 (3), 660-669.

Nabae, A., Takahashi, I., Akagi, H., 1981. A New Neutral Point Clamped PWM

Inverter. IEEE Transactions on Industry Applications, IA-17 (5), 518-523.

Öztemel, E., 2006. Yapay Sinir Ağları. Ankara, Papatya Yayıncılık, 1, 232s. Ankara.

Pou, J., Boroyevich, D., Pindado, R., 2002. New Feed Forward Space Vector PWM

Method to Obtain Balanced AC Output Voltages in a Three Level Neutral

Point Clamped Converter. IEEE Transactions on Industrial Electronics, 49

(5), 1026-1034.

Saygın, A., 2004. Asenkron Motor Hız Kontrolünün Matris Konverter ile Hızının

Denetlenmesi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 153s,

Ankara.

Sen, P.C., 1990. Electric Motor Drives and Control Past, Present and Future. IEEE

Transactionson Industrial Electronics, 37 (6), 562–575.

Şen, Z., 2001. Bulanık Mantık ve Modelleme İlkeleri, Bilge Kültür Sanat, 172s,

İstanbul.

Tallam, R.M., Habetler, T.G., Harley, R.G., 2003. Stator Winding Turn-Fault

Detection for Closed Loop Induction Motor Drives. IEEE Transactions on

Industry Applications, 720-724.

Texas Instruments, 1998. Implementation of a Speed Field Oriented Control of Three

Phase AC Induction Motor Using TMS320F240, BPRA076, 1-5.

Tuncay, N., Gökaşan, M., Boğosyan, S., 2003. Güç elektroniği Çeviriciler,

Uygulamalar ve Tasarım Mohan. N.,Undeland. T.M.,Robbins. W., Literatür

Yayıncılık, 896s, İstanbul.

104

Wishart, M.T., Harley, R.G., 1995. Identificationand Control of Induction Machines

Using Artificial Neural Network, IEEE Transactions on Industry

Applications, 31 (3),612-619.

Yamanaka, K., Hava, A.M., Kirino. H.,Tanaka, Y., Koya, N., Kume, T., 2002. A

Novel Neutral Point Potentail StabilizationTechnique using the Information

of Output Current Polarities and Voltage Vector, IEEE Transactions on

Industry Applications, 38 (6), 1572-1580.

Ye, Z., Wu, B., Sadeghian, A.R., 2001.Induction Motor Mechanical Fault Online

Diagnosis with The Application Of Artificial Neural Network., Applied

Power Electronics Conference and Exposition, 2001. APEC 2001. Sixteenth

Annual IEEE, 2, 1015-1020.

Yiğit, T., Elmas, Ç., 2008. An Educational Tool For Controlling SRM. Computer

Applications in Engineering Education, 16 (4), 268-279.

Zadeh, L.A., 1973. Outline of a new approach to the analysis of complex systems

and decision processes. IEEE Transactions on Systems, Manand Cybernetics,

3 (1), 28-44.

Zadeh, L.A., 1975. Theconcept of linguistic variable and its application to

approximate reasoning. Information Sciences, 8 (1), 199-249.

105

ÖZGEÇMĠġ

Adı Soyadı : Serdar PAÇACI

Doğum Yeri ve Yılı : ULUBORLU – 1985

Medeni Hali : Bekar

Yabancı Dili : İngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : Isparta Milli Piyango Anadolu Lisesi – 2003

Lisans : Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi – 2007

Yüksek Lisans : Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi – 2011

Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl

Süleyman Demirel Üniversitesi Uluborlu Meslek Yüksek Okulu, 2007 - 2008

Süleyman Demirel Üniversitesi Yalvaç Meslek Yüksek Okulu, 2008-2009

Efe Eroğlu Bilgi Sistemleri İnş.San. ve Tic.Ltd.Şt Eskişehir (Süleyman Demirel

Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastaneleri Bilgi İşlem), 2009-2010

Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, 2010 - …

Yayınları (SCI ve diğer makaleler)

"A Virtual LaboratoryforFuzzyLogicControlled DC Motors" International Journal of

PhysicalSciences, ISSN 1992 - 1950 Vol. 5(16), pp. 2493-2502, 4 December, 2010