23
1. abandon = (1) (birini) terk etmek (= leave) (2) bir şeyden vazgeçmek (= give up) 2. abbreviate = (1) kısaltmak, özetlemek (2) (matematikte) sadeleştirmek 3. abolish = (toplumdaki tabuları) yıkmak, sona erdirmek (= do away with) 4. absorb = içine çekmek, emmek 5. abstain from = (alkol, ilaç vb) --- den sakınmak/ uzak durmak (=avoid from) ! 6. abundance = bolluk, bereket 7. abundant = bol, bereketli 8. accelerate = hızlandırmak, ivme kazandırmak *** accelerator = gaz pedalı 11. accessible to = ulaşılabilir, erişilebilir 12. accommodate = (misafir, konuk vb) ağırlamak (= put up) 14. accomplish = başarmak (= achieve) 15. accumulate = (1) birikmek, çoğaltmak (2) biriktirmek, yığmak 16. accuracy = doğruluk, kesinlik 17. accurate = doğru, hatasız, eksiksiz bir şekilde (= precise, correct) 18. accurately = doğru, hatasız, eksiksiz bir şekilde (= precisely, correctly) 19. accuse (of) = birini bir şeyle suçlamak, itham etmek 20. achieve = başarmak, yerine getirmek 21. acknowledge as = (1) kabul etmek, --- olarak tanımak (2) (mektup, mesaj vb) aldığını gönderen kişiye bildirmek 22. acquainted with = aşina olmak, haberdar olmak (= familiar with) 23. acquire = (dil, miras, huy vb) edinmek, kazanmak (= obtain, attain) (*She acquired a huge fortune.) (* I acquired Turkish but I learned English in school.) 24. acquisition = edinim 26. adapt = bir şeye uyarlamak, uydurmak ( = adjust) 27. addict = bağımlı, tiryaki *** drug addict = eroin bağımlısı 28. addiction to = bağımlılık, tiryakilik 30. additionally = ayrıca, bunun yanı sıra, buna ilaveten (= furthermore, moreover) 31. adequately = yeterli bir şekilde (= sufficiently) 32. adjust = (1) uyarlamak (= adapt) (2) alışmak (= get used to) 33. adjustment = düzeltme,intibak, uyma 34. administer = (1) idare etmek, yönetmek (2) (damardan ilaç vb) vermek, sağlamak 35. admire = hayran olmak 36. admit = kabullenmek, itiraf etmek 37. adopt = (1) evlat edinmek (= take up) (2) (önlem, tedbir vb) almak (adopt measure) (3) (başkasına ait bir şeyi) benimsemek (dil, din vb) 38. adore = çok sevmek, tapmak

Yeni Microsoft Office Word Belgesi (3)

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ghgh

Citation preview

1. abandon = (1) (birini) terk etmek (= leave) (2) bir eyden vazgemek (= give up)2. abbreviate = (1) ksaltmak, zetlemek (2) (matematikte) sadeletirmek3. abolish = (toplumdaki tabular) ykmak, sona erdirmek (= do away with)4. absorb = iine ekmek, emmek5. abstain from = (alkol, ila vb) --- den saknmak/ uzak durmak (=avoid from) !6. abundance = bolluk, bereket7. abundant = bol, bereketli8. accelerate = hzlandrmak, ivme kazandrmak *** accelerator = gaz pedal11. accessible to = ulalabilir, eriilebilir12. accommodate = (misafir, konuk vb) arlamak (= put up)14. accomplish = baarmak (= achieve)15. accumulate = (1) birikmek, oaltmak (2) biriktirmek, ymak16. accuracy = doruluk, kesinlik17. accurate = doru, hatasz, eksiksiz bir ekilde (= precise, correct)18. accurately = doru, hatasz, eksiksiz bir ekilde (= precisely, correctly)19. accuse (of) = birini bir eyle sulamak, itham etmek20. achieve = baarmak, yerine getirmek21. acknowledge as = (1) kabul etmek, --- olarak tanmak (2) (mektup, mesaj vb) aldn gnderen kiiye bildirmek22. acquainted with = aina olmak, haberdar olmak (= familiar with)23. acquire = (dil, miras, huy vb) edinmek, kazanmak (= obtain, attain) (*She acquired a huge fortune.) (* I acquired Turkish but I learned English in school.)24. acquisition = edinim26. adapt = bir eye uyarlamak, uydurmak ( = adjust)27. addict = baml, tiryaki *** drug addict = eroin bamls28. addiction to = bamllk, tiryakilik30. additionally = ayrca, bunun yan sra, buna ilaveten (= furthermore, moreover)31. adequately = yeterli bir ekilde (= sufficiently)32. adjust = (1) uyarlamak (= adapt) (2) almak (= get used to)33. adjustment = dzeltme,intibak, uyma34. administer = (1) idare etmek, ynetmek (2) (damardan ila vb) vermek, salamak35. admire = hayran olmak36. admit = kabullenmek, itiraf etmek37. adopt = (1) evlat edinmek (= take up) (2) (nlem, tedbir vb) almak (adopt measure) (3) (bakasna ait bir eyi) benimsemek (dil, din vb)38. adore = ok sevmek, tapmak39. adverse = zt, kt40. advocate = (1) savunmak (= defend) (2) desteklemek (= support)42. aggravate = gittike ktye gitmek, fenalamak (= deteriorate, worsen44. aid = yardm etmek (= help)46. alongside = yannda, bitiiinde (beside, next to)47. alter = deitirmek (= change)48. alteration = deiiklik50. amend = deiiklik yapmak (kanunda dzenleme yapmak anlamndaki gibi)51. amendment = deiiklik, (kanun vb) zerinde deiiklik yapmak (= alteration)52. amusing = elenceli, zevkli54. anticipate = ummak, beklemek56. appalling = korkun (= dreadful, horrendous)57. appointment = (1) atama, tayin (2) randevu (= rendezvous)58. appreciate = (1) takdir etmek, deerini bilmek (2) anlamak, farkna varmak59. approach = (1) (zaman/ mesafe bakmndan birine/bir eye) yaklamak (* Do not approach with fire! (2) (bankaya/yksek bir mevkiye vb) mracaatta bulunmak, ricada bulunmak (* She approached the bank for a loan)60. appropriately = uygun olarak (= suitably)61. approve of = onaylamak, uygun bulmak, tasvip etmek62. arrange = dzenlemek, ayarlamak (toplant, randevu vb)63. artefact = insan eliyle yaplm (sanat)64. ascend = yukar kmak, ykselmek, trmanmak (= go up / climb up)65. ask for = ricada bulunmak, bir ey istemek66. aspire = iddetle arzu etmek, ok istemek (* Ive always aspired to be a singer)67. assemble = (1) bir araya getirmek, toplamak (= gather) (2) monte etmek (= put up)68. assess = deerlendirmek (= evaluate)69. assign = atamak, tayin etmek, grevlendirmek (= appoint)70. assist somebody in something = birine bir konuda yardm etmek71. associate = (zihninde insanlar/eyalar arasnda) arm yapmak, artrmak (* I always associate the smell of baking with my childhood.) (2) (kt yolda olan veya kt alkanlklar olan insanlarla) arkadalk yapmak, dp kalkmak (* Dont associate with those glue-sniffers.)72. assume = (1) elinde delil olmadan bir eyin doru olduunu dnmek veya kabul etmek, farz etmek (= conclude) (2) (sorumluluk/vebal vb) stlenmek, zerine almak (= take on) (* I temporarily assumed the responsibility for her)73. assure = birine teminat vermek, emin klmak, garanti vermek74. astonishment = artmak, armak (= amazement, bewilderment)75. attach = ilitirmek, eklemek (= enclose)77. attain = elde etmek, erimek (= gain, obtain)78. attainment = ulamak, erime80. attribute = (bir sebebe/nedene) dayandrmak (= base on/upon)81. auditorium = dinlenme/izleme salonu, seyircilerin oturduu blm82. available = mevcut, var olan83. avert = (1) olmasn nlemek (2) baka yne evirmek (trafik akn vb)84. avoidable = kanlabilir, engellenebilir85. award = dl86. backward = geri kalm, geriye doru87. badly in need of = bir eye/birine ok muhta olmak88. barely = (1) hemen hemen hi, neredeyse hi (2) glkle (= hardly, scarcely)90. barren = kurak, verimsiz (= infertile, arid)92. bazaar = pazar, alveri yeri95. belongings = birinin kiisel eyalar (= possessions)96. beloved = sevgili, hazret97. bitingly satirical = ar alayc, insafszca eletirme98. bizarre = tuhaf, acayip (= strange, weird)99. blanket = battaniye100. blaze = (1) ate, alev, yangn (2) parlamak101. bolt = frlayp kamak, tabanlar yalamak103. break off = (nian, nikah vb) bozmak, ayrlmak104. breed = (1) (hayvan iin) dourmak, yavrulamak (2) hayvan yetitirmek105. bribery = rvet *** offer bribes = rvet teklif etmek106. bride = gelin107. brief = ksa, z *** in brief = ksaca, z olarak108. bring up = (1) ocuk bytmek (2) kusmak (3) ortaya (konu vb) atmak109. broadcast = (radyo, televizyon, hava durumu iin) yayn110. Broadly speaking = Genel konumak gerekirse (= generally, mostly)111. broil = zgara yapmak, kavurmak112. bullfight = boa grei113. bully = (1) kabaday, zorba (2) kabadaylk yapmak, zorbalk yapmak114. burial = gm, gmme118. call for = talep etmek, istemek (= demand)120. cant take ones eyes off = gzlerini birinden veya bir eyden alamamak122. captivating = byleyici (= enchanting, fascinating)123. captive = tutsak, esir124. captivity = tutsaklk, esaret125. capture = yakalamak, ele geirmek, tutsak etmek (= apprehend)126. careless = dikkatsiz127. carry out = (alma, deney, anket vb) yrtmek, icra etmek (= fulfil, conduct)128. carve = (1) (tahta vb) oymak (2) (et vb) kesmek129. casually = gnlk, sradan, havadan sudan130. caution = uyar, dikkat131. cease = sona erdirmek, durdurmak ( cease-fire= atekes)132. ceaseless = aralksz, durmadan (= non-stop)133. celebration = kutlama135. census = nfus saym137. charge (with) = --- ile yarglamak (mahkemede) (= try)138. circulate = dolamak, dolatrmak, deveran etmek (vcuttaki kan vb)139. circulation = (1) dolam (2) gazete tiraj, gnlk sat oran140. cite = rneklemek, adndan bahsetmek, deinmek (= refer to, mention)142. clarify = aklamak (= explain)143. claw = pene, hayvan penesindeki kvrk trnak144. clearance = (1) maazay boaltma, mallar elden karma, tasfiye (2) izin, yeil k146. closed = kapal147. closure = (1) kapan (2) iflas148. coincide with = ayn zamana denk gelmek/tesadf etmek (= fall on the same date)149. collapse = (1) (bina vb iin) kmek (2) baylmak150. collapsible = katlanabilir (kanepe vb)151. collar = (1) yaka (2) tasma153. collide with = arpmak (= crash into)154. commence = balamak (= start) *** commencement speech = al konumas155. comment on = yorum yapmak (= interpret)156. commercial = ticari157. commit = (1) (intihara vb) kalkmak, yeltenmek (2) (su, crm) ielemek (3) (kendini iine, ailesine vb) adamak (= devote)158. commit = kalkmak, yeltenmek *** commit suicide = intihar etmek160. commonplace = yaygn, sradan (= ordinary, usual)161. commuter = ev ile i arasnda mekik dokuyan/gidip gelen162. companion = dost, arkada164. compel = zorlamak, mecbur brakmak (= force, oblige)165. compensation for = (1) tazminat demek (2) telafi etmek166. compete = rekabet etmek, yarmak ***competition = msbaka, yar167. compete against = bakasyla yarmak, rekabet etmek168. compete with = bakasyla ayn yerden beslenmek/geim salamak (kangurular koyunlarn otlaklarndan otlanan rakip hayvanlar olmas gibi)169. competition = (1) rekabet (2) msabaka, yar170. compile = derlemek, bir araya getirmek (bilgi, delil vb)172. completely = tamamen, btnyle (= entirely)173. comply (with) = --- e uymak,--- e itaat etmek (= abide by)174. compose = oluturmak, meydana getirmek *** be composed of = --- den olumak175. compound = bir sr binann bulunduu etraf evrili mekan176. comprise = iermek (= include)177. compute = hesap yapmak, bir notu bilgisayara girmek(= calculate )178. conceal = gizlemek, saklamak (= hide)179. conceive as = (1) --- olarak alglamak/dnmek (2) conceive of = bir eyi ilk kendisi akl etmek (= senaryonun konusu vb) (3) gebe kalmak180. conclude = sonu karmak (= assume)181. conclusion = sonu, netice, yarg184. conduct = (1) (deney, anket vb) idare etmek, yrtmek (= carry out) (2) (isim hali) davran (= behaviour)185. conduct = (1) (deney,alma vb) yrtmek,icra etmek (2) davran (= behaviour)186. confess = itiraf etmek (= speak out)187. confident (of) = emin188. confine to = (1) snrlamak, bir yere mahkum etmek (2) hapse atmak (= imprison)189. confirm = (1) onaylamak, dorulamak (= verify) (2) (bir iddiay, davay vb) glendirmek, pekitirmek (= strengthen)190. conflict = (1) atma, sava (2) anlaamama, tartma191. conflict with = atmak, arpmak, savamak192. conform to = uymak, uyumak (= obey the rules)193. confront = (1) karlamak, yz yze gelmek (2) confront about = yzletirmek194. confuse = kartrmak, armak195. conquer = (1) fethetmek (2) yenmek, galip gelmek196. consent = (1) raz olmak (2) izin,rza (= permission)197. consent to = raz olmak198. consequence = sonu, netice (= result)199. conserve = korumak, muhafaza etmek200. considerable = byk lde, nemli miktarda, azmsanamaz X negligible(=neglicbl)201. considerably = nemli lde, olduka202. considerately = dnceli/nazik bir ekilde203. consideration = gz nnde bulundurma/dnme204. consist of = ibaret olmak, meydana gelmek205. conspire against = birine komplo kurmak (= plot against)206. constantly = 1-srekli 2- aralksz207. constantly = srekli208. constitute = oluturmak, meydana getirmek (= make up)209. constrain = zorlamak (= restrain, force)210. construct =ina etmek, yapmak (= build)211. consult = danmak (= check with)212. consume = tketmek (= use up)214. contemporary = ada, ayn ada yaayan216. contest = yarma, msabaka *** beauty contest = gzellik yarmas217. continent = kta218. contract = (1) szleme yapmak (2) klmek, bzlmek (= shrink) (3) hastalk kapmak219. contradict = elimek220. contradictory = elikili, tutarsz, kendini yalanc karan (= inconsistent)221. contribute to = katkda bulunmak222. controversial = tartmal, fikir ayrlna sebep olan (= disputable, debatable)223. controversy = anlamazlk, fikir ayrl224. conventional = geleneksel, allagelen225. converse = (1) kart, zt (2) konumak226. convert into = dntrmek (= change)227. convict = mahkum, tutuklu228. convince = ikna etmek230. correspond to = bir eyle uymak, uygun dmek, tekabl etmek (= agree, match)231. correspond with = birisi ile yazmak232. counterpart = karl, dengi (Sultan kelimesinin counterpart Kral dr)234. course = (1) gidiat, ilerleme (zaman/mekan iinde) *** in the course of = ---nn esnasnda (2) (nehir iin) ak yn (3) renim, kurs235. cramped = hijyenik olmayan237. crawl = emeklemek239. credibly = inanlr bir ekilde (= believably)241. crippled = felli, ktrm (= paralysed) (2) engellenmi, gerilemi (ekonomi vb)243. cross out = stn izmek, silmek (= delete)244. crumble = ufalanmak, paralanmak (= disintegrate, fall apart)245. cultivate = tarm yapmak, tarlay vb srp ekmek246. curator = sanat galerisi/mze/ktphane grevlisi247. currency = dviz248. curve = eim, emek249. custom = gelenek, grenek *** customs = gmrk250. customary = geleneksel (= traditional)251. debate = tartmak252. debt = bor253. deceit = kandrmak *** deceitful = hilekar, hileci254. deceive = kandrmak, kafaya almak (= take in)255. decipher = ifresini zmek256. decipher = ifresini zmek, anlamn meydana karmak257. declare = ilan etmek, beyan etmek258. decline = (1) azalmak, gerilemek (2) kibarca reddetmek (= turn down)259. dedicate = kendini adamak (= devote to, commit oneself to)260. dedicate to = kendini adamak (= devote to)261. deduce = sonu karmak (= conclude, assume)262. deduction = tmevarm, sonu (= conclusion)263. deepen = derinletirmek, derinlemek264. defeat = yenmek, bozguna uratmak (= beat)265. defect = bozukluk, kusur, hata, sakatlk *** speech defect = konuma zr266. defend = savunmak267. define = tanmlamak268. degeneration = yozlama, asln kaybetme269. delay = geciktirmek270. delightful = zevkli, ho271. deliver = (1) siparii teslim datmak/teslim etmek (= distribute) (2) dourmak vermek (3) deliver speech = konuma yapmak272. demand = (1) talep, istek (2) talep etmek, istemek ***in demand = revata273. demobilize = askerden terhis etmek274. demolish = ykmak, paralamak (= do away with)275. demonstrate = (1) uygulamal bir ekilde gstermek (= show) (2) gsteri yapmak, protesto dzenlemek276. deny = (1) inkar etmek (2) yapmasn yasaklamak (deny somebody to do something)277. depress = (1) zmek (= sadden, upset) (2) bastrmak (= press down)278. derive from = karmak, gelmek279. descend = inmek, azalmak281. deserve = hak etmek284. desire = (1) istek, arzu (2) istemek, arzu etmek (= wish)285. desolate = mutsuz, kederli (= depressed) (2) terkedilmi (= deserted)287. destination = hedef, varlacak yer288. destiny = kader, ksmet290. detain = alkoymak, gz altnda tutmak (= take into custody)291. detect = meydana karmak, iin asln ortaya karmak (= discover, notice)292. detection = tehis etmek, belirlemek293. deter (someone) from = caydrmak, engel olmak (= discourage)294. deteriorate = ktlemek, ktye gitmek (= aggravate, worsen)295. determination = (1) azim, kararllk (= ambition) (2) inat (= stubbornness, obstinacy)296. devastate = ykmak, tahrip etmek (= destroy)298. deviate = sapmak, ynn deitirmek (= diverge, stray)299. devote = adamak300. diagnose as = tehis etmek301. differentiate = ayrmak (= distinguish)302. diminish = azalmak (= decline)305. disclose = aa karmak, gn na karmak (= reveal, display)307. discriminate (against) = (rk, ya, cinsiyet vb) ayrmclk yapmak308. discriminate against = ayrmclk yapmak309. discuss about = tartmak (= argue)310. disease = hastalk, maraz (= illness, ailment)311. dismiss = kovmak (iten), kafasndan karmak312. dismissal = kovma, bandan savma313. dispatch = gndermek, yollamak (= send, submit)314. display = gstermek, sergi *** on display = sergide315. displeased = honut kalmam, memnun olmayan (= dis*******ed, unsatisfied)316. dispose of = bandan atmak, --- den kurtulmak (= get rid of)317. dispute = (1) tartmak, anlaamamak (= disagree) (2) anlamazlk (= controversy)318. disqualify = diskalifiye etmek, elemek, yetersiz grmek319. disseminate = (bilgi, fakir vb) yaymak, datmak320. distinct = (1) farkl, ayr, bamsz (= different) (2) ak seik, net (= clear)321. distinguish = ayrmak, farkn sylemek (= differentiate)322. distort = (1) (olayn asln) arptmak, farkl bir anlam yklemek (= misrepresent) (2) (eklini/biimini vb) bozmak, tahrif etmek (= disfigure)323. distress = (1) tehlike (2) ac, strap324. distribute = datmak (= deliver, hand out)325. divert = (trafik ynn vb) saptrmak, baka yne evirmek326. dizzy = ba dnen, kendini baylacak gibi hisseden (= giddy)327. docile (dosayl) = uysal, evcil328. dominate = egemen/baskn olmak, hakim olmak, idaresi altna almak329. donate = (para, kan vb) ba yapmak (= contribute)330. donation = (para, kan vb) ba yapmak (= contribution)331. dowry = eyiz334. dress code = (bir iyerinde veya okulda) kyafet genelgesi335. drug addict = eroin bamls336. drug dealer = eroin ticareti yapan kii337. dustbin = p kutusu (= trash can)339. edit = bir kitab baslabilir hale getirmek, editrlk yapmak340. edition = (kitap iin) basm, bask, yayn341. educate = eitmek (= train)342. have an effect on = zerinde etkisi olmak344. eliminate = elemek, den kurtulmak (= get rid of) (2) yok etmek, ykmak (= destroy)345. elimination = (1) ortadan kaldrma, yok etme, bertaraf etme (2) hesaba katmama346. embarrass = utandrma (= humiliate)347. embrace = (1) kucaklamak (= hug, cuddle) (2) (fikir, din vb) benimsemek348. emerge = ortaya kmak (= come out)349. emphasize = vurgulamak350. employ = (1) ie almak (2) (metot, yntem vb) uygulamak351. empty = (1) boaltmak (2) bo352. emulate = taklit etmek,(= imitate, copy)353. enable = olanakl klmak354. enclose = evresini sarmak355. encounter = karlamak ( to face)357. endure = dayanmak358. enhance = bylemek359. enhancement = ykseltme, artrma, oaltma (= improvement, enrichment)360. enlarge = bytmek, geniletmek361. enquire = soruturmak362. enslave = kleletirmek, esir etmek363. ensure = birini temin etmek/emin klmak, birine garanti vermek364. entertain = elendirmek365. entirely = tamamen (= completely)370. equal = eit, adil371. equality = eitlik (= parity, fairness)372. equate = eitlemek373. equip = donatmak374. equip = donatmak ***equipment = donanm, tehizat375. erode = ypratmak, anmak376. erupt = patlamak377. establish = kurmak, doruluunu kantlamak, kabul etttirmek378. estimate = tahmini bir ey/rakam sylemek, tahminde bulunmak (= guess)379. eternal = kalc, ebedi380. evaluate = deerlendirmek (= assess)381. evaluation = deerlendirme (= assessment)382. evidently = ak ve phe gtrmez bir ekilde, delillere dayanarak (= obviously)383. evolve = (1) geli(tir)mek (= develop) (2) (Biyolojide) evrim geirmek384. evolve = deimek, evrim geirmek385. exaggerated = abartl, mbalaal386. excavate = kaz yapmak387. exceed = amak388. excessive = ar, abartl (sayda, miktarda)390. exclude = karmak391. exclusive to = herkese ak olmayan, zel (otel, tatil yeri vb)392. exclusively = sadece, yalnzca393. excursion = keif gezisi394. exhibit = sergilemek396. existence = var olu, mevcut olma397. expand = genilemek, bymek, nfuz olarak artmak399. expectation = umut, beklenti402. expire = (yiyecek, ila vb iin) son kullanma tarihi gelmek, miad dolmak403. expire = sresi dolmak404. Expiry Date = Son Kullanma Tarihi405. explode = patlamak406. exploit = patlatmak, smrmek407. explore = kefetmek,aratrmak408. export = ithal etmek409. expose = (1) aklamak, arz etmek (= reveal) (2) (tehli***e vb) maruz brakmak410. express = (1) ifade etmek, iletmek (2) abuk, hzl (= fast)411. extend = (1) (tatilin, devin vb) sresini uzatmak (= prolong) (2) ekleme yapmak (eve birkat daha kmak veya balkon eklemek gibi) (= make bigger) ***extension412. extract = elde etmek, ekip karmak (zmden sirke elde etmek gibi)414. fabricate = (1) uydurmak (= make up) (2) (raf vb) monte etmek (= put up)415. facilitate = kolaylatrmak416. fade = (1) solmak (2) solgun418. faint = (1) baylmak (= pass out) (2) solgun (ses, renk vb)419. fairly = olduka (= quite, rather)420. falsify = (1) hesaplar zerinde oynamak (2) sahtekarlk yapmak (= fake)422. famish = a kalmak, alktan lmek (= starve)423. fare = (otobs, uak vb iin) fiyat424. fatal = lmcl ***fatally injured = ar yaral, lmcl yaras olan425. favourable = olumlu, yapc (= positive, constructive) (2) uurlu (= auspicious)426. fearful for = --- iin korkan/endielenen427. fertilize = (topra vb) verimli hale getirmek, verimli klmak428. fetch = gidip getirmek429. fianc = (erkek) nianl430. fiance = (kz) nianl431. field trip = kr gezisi, arazi gezisi432. fierce = (1) iddetli, kyasya, etin (rekabet vb) (2) azgn, azm (kpek vb)433. figure = (1) ekil, figr (2) rakam, say (3) figure out = anlamak (= make out)434. filthy = (1) pis, kirli (2) dayanksz, salam olmayan435. finance = finanse etmek, paraca desteklemek436. fine = (1) ince ince/kk doranm (et, patates vb) (2) iyi, gzel (3) para cezas439. flatmate = ev arkada440. flattery = birine ya ekme441. flee = kamak (= escape)442. fleece = koyun postu (ynl) *** hide = ynsz post444. flow = (nehir vb iin) akmak *** overflow = tamak445. fluctuate = dalgalanmak, istikrarl gitmemek, bir artmak bir azalmak446. fluctuate = dalgalanmak448. fold = (1) katlamak, kvrmak, bkmek (2) bir eyin --- kat, --- misli (twofold, tenfold = iki kat/misli, on kat/misli)449. force = zorlamak450. forceful = (1) gl, zorlu (2) etkili, ikna edici451. forecast = nceden tahmin etmek (= predict)452. forge = taklidini yapmak, sahtesini karmak453. forgery = sahtekarlk (= counterfeit, fake)454. forgery = sahtekarlk, kalpazanlk455. former = nceki (iki eyden bahsederken ilk sylenen kii veya ey)456. formerly = evvelki, nceki457. formulate = formlletirmek, formle dkmek458. forthcoming = yaknlamakta olan, gelmekte olan ( Christmas vb.)459. fortify = takviye etmek, salamlatrmak, kuvvetlendirmek (= strengthen, enrich)460. fracture = krlmak, atlamak ( kemik, kolon vb)461. frail = zayf, clz (= feeble)462. frame = ereve463. freed = serbest kalm, zgr (= at liberty, at large)464. fulfil = (grev, sorumluluk vb) yerine getirmek, icra etmek (= carry out)465. fundamental = esas, temel, zorunlu (= essential)466. funeral = cenaze treni467. fussy = ar titiz (= fastidious, meticulous, diligent)468. fuzzy = tyl470. gender = cinsiyet (= ***)471. generate = (1) (s, elektrik vb) retmek (2) (tartma vb) ortaya atmak472. genre (= canr) = tr, eit, nevi (= type, sort)473. get rid of = bandan atmak, defetmek474. giant = dev X dwarf476. glance = gz atmak477. gloom = karanlk ***gloomy = zntl, hznl478. glorify = yceltmek, vmek (= praise)480. govern = ynetmek482. grab = kapmak, el koymak (= snatch)483. gradually = yava yava, kademeli olarak484. grant = vermek, bahetmek (burs, ba vb)485. grasp = (1) (bir nesneyi) kavramak (2) (bir konuyu) kavramak, anlamak486. graveyard = mezarlk (= cemetery)487. groom = damat488. grow tired of = --- den yorulmak489. growl = kpek ve benzeri hayvanlarn kard hrlama sesi491. harass = saldrmak, taciz etmek ******ual harassment = cinsel taciz492. harbour = (1) liman (2) barndrmak, salamak493. hardship = zorluk495. hasten = acele etmek496. havoc = hasar, ykm (= destruction)497. hazard = tehlike498. hazardous = tehlikeli (= perilous)499. hectic = heyecanl, telal, hareketli (program, ofis vb) 500. hesitate = duraklamak501. highly = olduka, epey (= extremely)502. hinder = (1) engel, mani (2) engel olmak, mani olmak503. hire = (1) kiralamak (2) ie almak (= employ)504. hitchhiker = otostopu505. hollow = oyuk, boluk (aa kovuu vb) *** hollow promise = bo vaat506. hopey = inallah (= with any luck)509. humiliate = aalamak, rezil etmek, utandrmak (= embarrass)511. hurricane (hri***n) = kasrga512. iceberg = buz da (= glacier)513. identify = tehis etmek, kimliini belirlemek, snflandrmak514. idle = tembel (= lazy, indolent) X (= hardworking)516. illusion = hayal,hlya, kuruntu517. illustrate = rnekleme519. imitate = taklit etmek520. immediate = (1) derhal, acele, abuk (2) (akraba iin) en yakn521. immobilize (immmobilayz) = hareketsiz/sabit klmak522. impact = arpmak523. impeach = sulamak, itham etmek (= accuse)524. implement = gerekletirmek (realize)525. implicate = bulatrmak526. imply = ima etmek527. impose = zorla kabul ettirmek, koymak( vergi), yk olmak528. imprisonment = hapse atmak (= incarceration)529. improve = gelitirmek530. inaudible = duyulamaz, iitilemez (ses vb)531. incapable of (inkepbl) = kabiliyetsiz, yeteneksiz (= unskillful)532. incapacitate = yetersiz brakmak, olanak tanmamak, aciz brakmak (= debilitate)533. incessant = aralksz, srekli534. incline = emek, eilimi olmak, fikrini vermek536. incorporate into = dahil etmek (= include, integrate)538. indicate = gstermek, belirtisi olmak539. indifference to = kaytsz, ilgisiz olmak540. induce = -e neden olmak, ikna etmek541. inevitable = kanlmaz (= inescapable)542. infer = anlamak, sonucunu karmak544. influential (influwenl) = nfuzlu, sz geer, evresi geni (= well-connected)545. inherit = mirasa konmak, miras olarak almak (= come into)546. inhibit = gz da vermek547. initially = balangta, ilk etapta (= at first)548. initiate (iniiyeyt)= balatmak (= start, commence)551. innovate = yeni bir ey icat etmek, yenilik getirmek (= invent)552. innovation = yenilik, yeni bir ey icad etmek553. innovative = yeniliki, icat554. insatiable (inseybl) = (1) gz doymaz, doyumsuz, a gzl (2) obur, pisboaz555. insignificant = (1) ehemmiyetsiz, nemsiz (2) anlamsz, manasz557. inspect = incelemek558. instantaneously = anlk, bir anda olan, aniden (= immediately, instantly)559. institute = kurmak560. instruct = talimat vermek561. insulate (against) = yaltmak, (souu/sesi vb) kesmek (hrkann souu kesmesi gibi)562. integrate = btnlemek, kaynamak564. intention (intenn) = niyet565. intentional = kastl,maksatl,bilebile (= deliberately)566. interaction (with) = etkileim567. interfere = bakasnn iine burnunu sokmak568. interfere with = karmak, mdahale etmek569. interpretation = yorum, eviri570. interrogate = sorguya ekmek572. intimate = (1) samimi (2) tandk, aina (allan plaj, trafik manzaralar vb)573. introduce = (1) tantrmak (2) yeni bir icad/fikri ortaya atmak574. invade = igal etmek, istila etmek (= attck, occupy)575. invaluable = paha biilmez, ok deerli (= priceless)576. invent = icat etmek (= make up)577. invest (in) = para yatrm yapmak578. investigate = aratrmak, incelemek (= search, look into)579. invoke = dilemek580. involve = (1) dahil etmek (2) gerektirmek581. involvement = dahil olma, karma (= association, participation)582. irregularity = (1) yolsuzluk, hile (2) dzensizlik583. isolate = izole etmek, (iki eyi vb) birbirinden ayrmak, tecrit etmek584. jeopardize (ciopidayz) = tehli***e atmak (= endanger, imperil)586. joint = (1) eklem, mafsal (2) ortaklaa yaplan (= mutual)587. justify = dorulamak588. kennel = kpek kulbesi590. kidnapper = adam/ocuk karan (= abductor)591. knock = (1) devirmek (2) (kap vb) almak593. label = etiketlemek594. lamb = (1) kuzu (2) kuzu eti595. latter = sonraki x former = nceki596. lawyer = avukat (= solicitor)597. leak = (1) (su, ya vb) szmak (2) (bilgi, gizli srlar vb) medyaya szmak599. legislate = yasamak600. leisure = bo vakit601. lessen = azaltmak (= diminish)602. levy = zorla toplama (hara)603. Likewise = Buna benzer ekilde, Aynen bunun gibi (= Similarly)604. listless = yorgun, bitkin (= exhausted)605. literacy = okur yazarlk606. litter = p (= trash, garbage, rubbish)607. loathe = nefret etmek (= abhor, hate)608. locate = yerletirmek614. mainstream = pek ok kii tarafndan kabul gren inan veya dnce615. maintain = korumak617. manage = (1) baarmak, stesinden gelmek (2) ynetmek, idare etmek618. management = ynetim idare619. manipulate = elinde oynatmak620. manner = davran, tutum (= attitude)621. manufacture = fabrikada retmek622. march = ilerleme, ilerleyi, marla yrmek623. massacre (messek=r) = soykrm, katliam (= genocide)624. master = (1) efendi, sahip (2) hakim olmak, bir eyi detaylaryla bilmek (= govern)625. masterpiece = aheser, ba yapt626. mature (mau=) = olgun627. meadow = ayr, otlak, mera (= pasture)628. meander = (1) dolambal yol (2) avare avare dolamak629. measure (mej=r) = (1) l, lmek (2) tedbir, nlem (= precaution)630. mediate between = arabuluculuk etmek, arasn bulmak631. meet = (1) (ihtiya, talep vb) karlamak (2) tanmak (3) (bir yolcuyu) karlamak632. memorial = ant634. merge = birlemek, bir araya gelmek ( iki irketin birlemesi vb)635. migrate = gmek636. minor = (1) az (2) nemsiz, kk *** minority= aznlk637. miraculously = mucize eseri638. misbehave = terbiyesizlik yapmak, kt davranlar sergilemek639. mischief = yaramazlk, haarlk (= misbehaviour)640. misunderstanding = yanl anlalma (= misconception)642. mock at = dalga gemek, alay etmek (= tease, make fun of)643. modify = deitirmek (= change)644. mood = ruh hali, moral ***in a bad mood = morali bozuk olmak645. mourning = yas, keder (= lamentation) ***mournful = yasl, yas tutan646. move = (1) hareket etmek, tamak (2) (bir yerden bir baka yere) tanmak647. movement = (1) hareket (2) (edebiyatta vb) akm648. multinational = ok uluslu649. municipality = belediye650. murder = (1) ldrmek, cinayet ilemek (= kill) (2) cinayet652. narrowly = kl pay (= She narrowly escaped death yesterday.)653. native to = yreye has/zg654. neglect = ihmal etmek (= ignore)655. nervous = gergin (snav ncesi vb..) *** nervous attack = sinir krizi656. neutrality (ntraliti) = tarafszlk (= impartiality)657. notice = (1) ilan (2) fark etmek658. obese = iman, obez660. objection = itiraz661. obligation = zorunluluk, mecburiyet662. obscure = (1) silik (2) anlalmaz hale getirmek, kark hale getirmek (= confuse)663. observe = gzlemlemek664. obsolete = modas gemi, eskide kalm665. obtain = elde etmek (= gain, attain)666. occasion = (1) zel olay, nemli gn (2) durum, hal667. occasional = ara sra, nadiren (= infrequent)668. occupy = (1) (lke/ehir vb) igal etmek (2) bir mekan doldurmak, yerlemek669. occur= meydana gelmek670. occurrence = vukuat, olay671. odd = (1) tuhaf (=strange, weird *(wiyrd) (2) odd numbers = tek saylar (1,3,5 ..)672. Oddly enough! = Ne tuhaftr ki !673. odour = koku ***odourless = kokusuz X (aromatic = ho kokulu)674. offend = (1) gcendirmek, krmak (2) (hafif) su ilemek676. officially = resmen, resmi olarak677. opportunity = frsat *** opportunist = frsat678. opposition = kartlk, muhalefet,ztlk679. oppress = zulmetmek (= persecute)680. ordinary = sradan, allagelmi (= commonplace, mundane, average)681. originally = ilk bata, ilk nceleri (= initially, at first)682. ornament = (1) ss, ss eyas (2) sslemek683. orphan = yetim brakmak684. outcrop = yeryzne km katman685. outcry = feryat figan, lk686. outdo = birini geride brakmak, sollamak, ekarte etmek (= surpass)687. outing = gezi, gezinti688. outlet = (sadece bir eit rn veya sadece bir firmann rnn satan) ube689. overlap = stste binmek690. overlook = (1) gz ard etmek, grmezden gelmek (= ignore) (2) (bir evin denize bakmas, bir ofisin otoparka bakmas gibi) --- e bakmak691. overtake = (arabasyla bir baka arabay) sollamak692. overtake = sollamak, bastrmak693. partially = ksmen694. participate in = katlmak, itirak etmek (= take part in, join, attend)695. participation = itirak, katlm ***participatory = katlmc696. particular (ptik=ulr) = zel, nemli *** in particular = zellikle697. particularly = zellikle699. passionately = ihtirasla, tutkuyla701. pavement = kaldrm (= side-walk)703. peak = doruk, zirve *** at peak = zirvede, dorukta704. peculiar = tuhaf, acayip (= odd, weird, strange)705. pedestrian = yaya706. penalize = ceza vermek, cezalandrmak (= punish)707. perceive = alglamak709. persevering = sebatkar, gayretli710. persist = srar etmek, srp gitmek714. pioneer = nc, yol aan, nclk eden (= forerunner)715. placement = yerletirme716. plague (pleyg) = (1) veba (2) ldrc salgn hastalk (3) (bela vb) musallat olmak717. plain = (1) dz, sade (2) ova, dzlk718. plead = yalvarmak , rica etmek720. pledge (plec) = ciddi bir sz vermek, ciddi bir vaat723. policy = tutum, kural, prensip, ilke724. polio = ocuk felci725. pose = ortaya karmak, poz vermek726. possess = sahip olmak, etkilemek727. possession = eya, mal mlk728. post = (1) vazife, grev, i (2) posta730. practically = 1-hemen hemen 2-uygun olarak, pratik olarak731. praise = vmek (= glorify, compliment)732. precede = - den nce gelmek733. predict = tahminde bulunmak734. predictable = tahmin edilebilir, sa solu belli735. prejudice = n yarg (= bias)737. preserve = korumak, muhafaza etmek738. pressure = bask, basn ***under pressure = bask altnda739. prevent = engel olmak, mani olmak741. prior (to) = --- den nce, --- den evvel742. prison = hapishane (= jail)743. probability = olaslk744. process = (bir malzemeyi) ilemek745. progress = ilerlemek ***in progress = devam eden, ilerlemekte olan746. promote = (1) terfi etmek, makamn ykseltmek (2) reklam yapmak747. prompt = abuk, ivedi, acele, vakit geirmeden (= punctual, immediate)748. promptly = derhal, hemen749. proofread = bir metni inceleyip zerindeki yanllar dzeltmek751. property = mal, mlk752. proportion = oran ***in proportion to = ---e oranla753. protection against = koruma754. provoke = kkrtmak, tahrik etmek755. publish = (kitap, kaset vb) yaymlamak756. purchase (p=s) = (1) satn almak (2) satn alnan eya757. purchase = satn almak (= buy)758. purpose = ama, gaye759. pursue = takip etmek (= follow, chase) ***in pursuit of = ---nn peinde760. push = itmek X pull = ekmek761. put forth = ne srmek, ortaya atmak (= put forward, bring up)762. queue = sra, kuyruk763. race = (1) rk (2) yar764. racism = rklk, milliyetilik (= nationalism)765. raid = yasad ilere yaplan baskn (= seizure)767. rate = oran, hz768. receive = almak, kabul etmek769. reckless = = dikkatsiz, pervasz (= irresponsible, thoughtless)770. recklessly = dikkatsizce, pervaszca (= irresponsibly, thoughtlessly)772. recommendation = tavsiye, neri773. referee = hakem (= arbitrator)775. refugee = mlteci776. refund = paray iade etmek777. regard = (1) sayg (= respect) (2) gz nnde bulundurmak778. regional = blgesel779. register = (1) sicil,ktk (2) kaydetmek780. regret = (1) pimanlk (2) znt781. regretful = piman, zgn (= remorseful)782. regrettable = zc, znt/keder/esef verici783. regularly = dzenli bir ekilde *** on a regular basis = dzenli bir ekilde784. rehearse (rihrs) = prova yapmak ***rehearsal = prova785. reject = red etmek (= turn down)786. rejection = ret, kabul etmeme (= refusal)787. relate = (1) rivayet etmek, anlatmak, aktarmak (2) ilikili/alakal olmak788. release = serbest brakmak,salmak (= let out)789. relentless = (1) merhametsiz (2) amansz, hummal, aralksz devam eden790. relief = rahatlama, ferahlama ***relief work = afet kurtarma ekibi791. relocate = yerini deitirmek, yerinden etmek (= displace)792. reluctant (rilaktnt) = isteksiz (= unwilling)793. remain = kalnt794. remark = (1) sylemek, belirtmek (2) dnce, fikir795. remembrance = anma, hatrlama, yad etme (= commemoration)796. reminiscent of = andran, hatrlatan, anmsatan (= suggestive of)797. remote = (1) uzak, rak (2) ssz, cra ***remote control = uzaktan kumanda798. removal = (1) (leke vb eylerin) karlmas, sklmesi (2) (evin vb) tanmas799. remove = (1) (leke vb) karmak, temizlemek (2) skmek800. repeatedly = defalarca, tekrar tekrar (= continually, constantly)801. repetitive = monoton, skc802. replace (with) = (1) eski yerine koymak (2) --- ile deitirmek803. replica = aslna ok benzeyen kopya804. request = rica etmek805. require = gerektirmek (= necessitate)806. requirement = ihtiya, gereksinim807. resentful = alngan, darlm808. reside = ikamet etmek, yerlemek809. resident = bir yerde ikamet eden, halk (apartman, mahalle sakini vb)810. resign from = --- den istifa etmek ***resignation = istifa811. resolve = (1) zmek (= sort out) (2) karar vermek812. resort = (1) son are olarak bir eye bavurmak (2) tatil yeri/beldesi813. response = karlk, cevap814. restlessness = huzursuzluk, iinin rahat olmamas X calmness816. reveal = aa karmak, gn yzne karmak (= disclose, display)818. revolve = (1) dnmek (2) dndrmek, evirmek819. reward = (1) dl (2) dllendirmek *** rewarding = tatmin edici (i vb)821. righty = hakl olarak, hakl yere X wantonly = durduk yere, sebepsiz yere822. rise = ortaya kmak, artmak, ykselmek823. rob somebody of something = birini soymak ***robbery = soygun824. robust (rbast) = turp gibi, sapasalam825. rough (raf) = (1) kaba przl (zemin, yzey vb) (2) nazik olmayan, sakar bir ekilde (3) (deniz/okyanus iin) dalgal, frtnal826. rubble = enkaz, yn (= wreckage)827. sacrifice = adamak, kurban adamak828. salute = selamlamak (= greet)829. satisfaction = tatmin, memnuniyet830. savage = vahi831. scald = kaynar suyla yakmak/halamak (el, kol vb)832. scalp = kafa derisini yzmek833. scarce = seyrek, az834. scarcely = hemen hemen hi (= barely, hardly)835. scatter = samak, serpmek836. sceptical = pheci (= cynical)837. scratch = (1) kazmak, tahri etmek (2) trmalamak838. sculpture = heykel ***sculptor = heykeltrta839. seam = (1) kyafetlerin diki yerleri (2) (yara iin) diki yeri840. seasonal = mevsimine uygun841. secure = gvenli, emniyetli (= safe)842. sedate = (1) sakinletirmek, yattrmak (2) sakin, soukkanl (= composed)843. seed = tohum844. seize = (1) basknla ele geirmek (= raid) (2) (birinin kolunu vb) kavramak845. sense = (1) duygu **sensitive = hassas, duygusal (2) mantk **sensible = mantkl846. sentence = (1) birini hapse/cezaya mahkum etmek (2) cmle847. sentimental = duygusal (= emotional)848. session = toplantnn her bir oturumu849. sewage = lam, kanalizasyon850. shade = (1) glgelik (2) renk tonu851. shortcoming = kusur, eksik, noksan852. shorten = ksaltmak853. show off = hava atmak854. shuffle = kartrmak ( iskambil katlarn); ayak sryerek yrme855. sigh = i ekmek *** a sigh of relief = derin/rahat bir nefes856. significant = (1) nemli, kayda deer (2) manal, anlaml857. silent = sessiz, sakin859. simulate = taklit etmek *** simulation = taklit861. situate = konulandrmak, yerlemek, yerletirmek (= locate)864. slaughter = (1) kurban etmek, kesmek (2) ldrmek, cinayet ilemek (= murder)866. sleeve = gmlek, gmlek kolu *** buy on the sleeve = veresiye satn almak867. slight = hafif, az868. slip = kaymak *** slip of the tongue = dil srmesi869. smash = (cam, kap vb) parampara etmek, krp paralamak870. smother (smadr) = (1) (yastk vb ile) bomak (2) zerini rtmek, kamufle etmek871. snap = (fotoraflkta) poz872. soap = sabun ****soap opera = pembe dizi873. sociable = scak kanl, insanlarla abuk kaynaan874. solely = yalnzca, sadece875. soothing = yattrc (= comforting, calming)876. spectacular = grkemli, harikulade877. spectacular = grkemli, muhteem (= impressive, stunning)878. spend = harcamak ( para vb)879. spillage = (yere vb) dklen ey, dknt (su vb)880. spin = (1) frl frl dnmek (2) (ip iin) eirmek881. spine = omurga, belkemii882. spiritual = manevi, ruhani883. spoiled = mark (= mischievous (=misivs)884. spouse = e (kar veya koca)885. spread = yaymak, yaylmak ***widespread = geni apl, yaygn886. spring = (1) bahar mevsimi (2) su kayna887. stability = istikrar, denge888. staff = personel889. stage = (1) sahne (tiyatro) (2) aama, merhale890. stage = sahne, derece891. startle = (1) korkutmak, rktmek (2) artmak, affalatmak892. statement = (1) sz, ifade (2) deme *** give statement = ifade vermek893. statue (steyu) = heykel894. steadily = sabit bir ekilde, istikrarla (= constantly)896. stealthily (steltili) = hrsz gibi, sinsi bir ekilde (= sneakily (snikili)897. stem = aa gvdesi *** stem from = --- den kaynaklanmak898. stimulate = (1) tevik etmek, motive etmek (= encourage) (2) (beyni) uyarmak899. stir = (1) karklk, kargaa (2) kartrmak ( orba vb) ***Stir up = Kztrmak903. stray = (1) babo aylak kimse (2) sokakta yaayan kedi, kpek vb905. stretch = (1) uzamak, uzanmak (2) germek906. strike = (1) grev *** on strike = grevde (2) darbe, vuru907. stroll = ar ar dolamak (= go for a stroll = dolamaya kmak)908. subject to = (1) (lme, yalnz kalmaya vb) maruz kalm (2) olas, muhtemel909. substantial = ok nemli, nemli lde910. sue = dava amak911. sufficiently = yeterli miktarda912. suffrage = oy kullanma hakk914. suggestive of = manal, imal, insann aklna bir ey getiren915. suit = yakmak (kyafetin vb.)916. supply = (1) tedarik etmek,salamak (2) kaynak *** supply of water= su kayna919. suppress = (duygularn, baklk sistemini vb) basklamak920. surpass = stn olmak, geride brakmak, stn olmak921. surrender = teslim olmak X surround922. suspend = askda , muallakta brakmak, okuldan uzaklatrma923. suspicion = phe924. symptom = semptom, belirti (hastalk vb iin)925. take off = (1) havalanmak (2) taklit emek926. take on = (sorumluluk vb) stlenmek927. tame = evcil hayvan (= docile, domesticated)928. tapestry = duvar hals929. tasteful = (1) zevkli, zevkine dkn kii (2) zevkle yaplan/hazrlanan (desen vb)930. tasty = lezzetli931. temple (templ) = tapnak, mabet (= shrine, sanctuary)932. tenderness = efkat, merhamet, anlay (= affection)933. terminal = (1) lmcl (hastalk) (= perishing) (2) uta/sonda bulunan, son, nihai934. terminate = (1) (szleme, kontrat vb) sonlandrmak, bitirmek (2) yok etmek935. territory = blge, arazi936. the rest of = --- nn geri kalan937. thoughtless = dncesiz, patavatsz, kaba (= tactless, rude)938. throughout = boyunca941. thunderstorm = yldrml frtna942. tomb = mezar, kabir, trbe (= grave)943. tough = (1) sert, kat, dayankl madde (2) (yiyecek vb) inenmez, iyi pimemi (3) (insan iin) etin, dayankl, ok hayat tecrbesiyle yorulmu944. trace = iz, izini srmek945. trade = (1) ticaret yapmak, alm satm yapmak (2) ticaret947. trail = iz, patika948. train = (1) eitmek, eitim grmek (= educate) (2) idman/antrenman yapmak (3) stajyerlik/raklk yapmak949. transmit =(1) gndermek, iletmek (mesaj vb) (2) (hastalk vb) bulatrmak950. trash = p (= garbage)951. treasure (trej= )= hazine952. treat = (1) tedavi etmek *** treatment = tedavi (2) davranmak953. trick = hile, tuzak, eldirme ***play a trick on = kandrmak, kt aka yapmak954. trim = (1) (aa) budamak (2) (sa) krpmak, kesmek955. tripe = ikembe956. truthful about = (1) sadece doruyu syleyen (2) gereklere uygun, doru (sz)957. turn in = (1) (yetkili kiiye) teslim etmek (2) uyumaya gitmek958. unattended = sahipsiz, sahibi ortada gzkmeyen (eya, ocuk vb)959. unbearable = katlanlmaz, dayanlmaz (bask, scaklk, souk vb) (= intolerable)960. uncultured = kltrsz, tahsilsiz, cahil (= uncultivated, boorish, unsophisticated)961. undermine = zayflatmak, baltalamak, temelini rtmek (= weaken)962. undertake = (zor ve zn srebilecek bir ii) stlenmek, sorumluluunu almak963. undertake = stlenmek (= take on)964. unfortunate = talihsiz, ansz (= unlucky)965. unlimited = snrsz (= unrestricted)966. unreliable = gvenilmez967. untimely = vakitsiz, yersiz, olmadk zamanda (= at an awkward time)969. unwind = (1) (zellikle iten sonra) rahatlamak, dinlenmek (2) dm/sarg zmek970. upgrade = (bilgisayar gibi makineleri) gncellemek, modelini yenilemek971. urgent = acil (= pressing)972. vacation = tatil973. vague (veyg) = (1) belirsiz, st kapal (2) net hatrlanamayan ey X vivid975. vanish = 1- ortadan kaybolmak 2-yok olmak976. variety = deiiklik, eitlilik977. vast = byk, engin, muazzam (= immense, tremendous, huge)979. vigorously = gayretle (= diligently)980. violate (vayoleyt) = (kural, kanun, hak vb) ihlal etmek, inemek (= abuse)981. violent = iddetli, iddet ierikli982. virtually = hemen hemen, neredeyse (= practically, nearly, almost)983. vocation = meslek986. voyage = deniz yolculuu987. wantonly = (1) durduk yere, sebepsiz yere (2) ahlakszca, ehvetle989. weep = alamak, szlamak (= cry, sob)990. whirl = (1) hzla dnmek (2) girdap991. wholly = tamamen, tmyle, btnyle (= entirely)992. widely = geni apta, olduka993. widow = kadn dul ***widower = erkek dul994. withdraw from = (1) (savatan,seimlerden vb) geri ekilmek (= pull out of) (2) (bankadan, hesaptan vb) para ekmek995. withdrawn = iine kapank (= reserved, inhibited)996. witness = (1) ahit olmak (2) tank, ahit, grg tan997. worthless = deersiz (= valueless)998. yard = avlu, bahe999. yield = (1) rn meyve vermek (2) rn kazan1000. zip = fermuar