2
>> 4 Halkın genel ortak talepleri >> 2 AYLIK YEREL SÜRELİ YAYIN ISSN 1301–9031 Uluçınar Basın Yayın Reklam Sanat Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. adına sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü: Onur Balcı Sıraselviler Cd. Billurcu Sok. Ocaklı Han No: 3/6 Beyoğlu - İstanbul 0212 245 28 11 Baskı: Yön Matbaası Davutpaşa Cd. Güven San. Sit. B Blok K 1 No:366 Topkapı - İstanbul 0212 544 66 34 Emekçi kitleler kendi kaderini kendi eline aldığında hep böyle olur. Sö- müren, ezen, asıp kesen ikdar sa- hipleri ne yapacaklarını şaşırır. Halk, kayıtsız şartsız kendisine ait olan egemenliği gasbeden sömürücü za- limlere “ark yeter” dediğinde, ül- kelerin kaderi değişir. Zulüm işe yaramıyor Meydanları dolduran, AKP’nin geri- cilik, vurgunculuk ve savaş progra- mından bıkıp hükümen isfasını isteyen halkın devrimci iradesi kar - şısında, AKP’nin çaresizliği iyice or - taya çık. 31 Mayıs’tan 14 Haziran’a Sürecin gelişimini kısaca harlaya- lım: - 31 Mayıs sabahı Gezi Parkı’ndaki insanları gazlayan, çadırları yakan AKP, parkı bariyerlerle çevirdi, halka yasak bölge ilan e. - 31 Mayıs akşamı bu saldırıyı pro- testo etmek için Taksim’e akan kit - lelere vahşice saldıran AKP, ne yap- ysa, direnen halkı dağıtamadı. Yüz binlerce kişiyi kapsayan halkın de- mokrak direnişi ayaklanma boyut- larına yükseldi. - 1 Haziran’da AKP, yine saldırdı, di- renişe kalan kitleler daha da çoğal- dı. Üstelik Taksim Meydanı’nı ve Gezi Parkı’nı destekleme eylemleri bütün İstanbul’a, başta Ankara, Antakya, İzmir ve Adana olmak üzere bütün ülkeye yayıldı. İstanbul ve Türkiye ayaklandı. - AKP, 1 Haziran öğleden sonra Tak- sim Meydanı’nı ve Gezi Parkı’nı di- renen halka teslim etmek zorunda kaldı. - Burada dayanışma ruhunun ege- men olduğu, eşitliğin ve özgürlüğün yaşandığı, herkesin kendi görüşünü ve inancını serbestçe dile gerdiği, paranın hükmünün geçmediği yep- yeni bir toplumun küçük bir örneği kuruldu. Taksim Komünü, onu ya- ratan kitlelerin iradesiyle yeni halk ikdarının çekirdeği olarak ete ke- miğe büründü. Dipten gelen direniş dalgasının etkisiyle AKP’nin, çevre- sindeki büyük banka ve holdinglerin ayaklarının alndaki toprak kaydı. Halkın yeni, devrimci, laik, barışçı, Güncel gelişmelerden haberdar olmak için: www.yenidunyagazetesi.com Halkın gücü kazanacak Halkın gücü kazanacak >> 2 Bugün 18. gününe girmiş olan Gezi Parkı Direnişi halkımızın direngenli- ğiyle devam ediyor. AKP ikdarının tüm direnişi kırma çabalarına rağ- men, insanlar her gün meydanda yerini alıyor. Akın akın Taksim meydanına gelen halka, gözlerini bile kırpmadan to- malarla ve biber gazlarıyla saldıran ikdara dünyanın her yerinden tep- kiler yağdı. Tayyip Erdoğan ise Av- rupa Parlamentosu’nun halka uygu- lanan şiddet konusundaki uyarısını tanımadığını söyledi. Gurur yapıp geri adım atmayan, üs- tüne üstlük bir de uygulanan şidde- n haklı olduğuna ilişkin açıklamalar yapan Tayyip Erdoğan, bir taraſtan da tehditkâr konuşmaya devam edi- yor ve diyor ki; “İşte o samimi çev- reci dürüst kardeşlerime diyorum ki bizi daha fazla üzmeyin. Siz oradan çekilin. Bizi o uç terör örgütleriyle iç içe olanlarla karşı karşıya bırakın ve biz o Gezi Parkı’nı temizleyelim.” Hal- kın tüm ilgisini direnişten başka bir yöne kaydırmaya, hedef şaşırtarak dağıtmaya çalışan Tayyip Erdoğan “en az zararla nasıl sıyrılabilirim”in hesabını yapıyor. Polis müdahale- sinin kıramadığı direnişi psikolojik takklerle kırmaya çalışıyor. Vali Mutlu ailelere “Çocuklarınızı oradan alın, can güvenlikleri yok” tehdidinde bulunuyor, aileler ise her biri birer yeşkin genç olan ev- latlarıyla beraber direniyor. Tayyip Erdoğan “24 saat içinde bu iş bitecek!” diyor. 24 saat dolduğu hâlde doğrudan şiddet uygulaya- mıyor, çünkü halkın daha da büyü- yecek tepkisinden, milyonların aynı anda sokağa dökülmesinden korku- yor. 11 Haziran’daki vahşi katliam teşebbüsünün bütün dünyada yol açğı tepkilerden sonra yeni bir şid- det dalgasına cesaret edemiyor. Son olarak psikolojik yıldırma tek- niğine başvuruyor. AKM’nin önüne konuşlanan polisler ve TOMA’lar “müdahale olmayacak” denilmesi - ne rağmen orada durmaya devam ediyor. İnsanlarda her an saldırı olabilir tedirginliği yarayor. Bura- daki asıl amaç bu psikolojik takkle halkın direnişinin sönümlenmesi - ni sağlamak olabilir. Ancak halkın bundan vazgeçmeyeceği çok açık. İkdar ya geri adım ap taleple- ri karşılamak zorunda kalacak, ya da bunu yapmadığı takdirde dire- niş büyüyerek devam edecek. Her şekilde oyunun tek kazananı halk olacak. AKP’nin psikolojik şiddet taktiği Halk kitlesel direnişe geçğinde zaman hızlanır. Kapitalist gericiliğin egemenliğin- de geçen yirmi yıl bir gün etmez fakat halk ayağa kalkğında bir gün yirmi yıl eder. Mayıs-Haziran 2013’te Türkiye’de hayan nasıl hızlandığını, sömürücü despotların nasıl elden ayaktan düştüğünü; halkın gü- cünün, bilincinin, vicdanının nasıl serpilip gürbüzleşğini hep birlikte yaşıyoruz. AKP için her yol mübah Vahşeen psikolojik savaşa, psikolojik sa- vaştan hileye geçen AKP, vurdu, kırdı, öl- dürdü. Gözdağı verdi, es gürledi. Sonuç alamadı. Sıra geldi geri adım atarken tuzak kurmaya, hileyle hurdayla iş görmeye. Direnişi muhatap almam diyordu. Bunlar anarşist, terörist diyordu. Bunlar bir avuç çapulcu diyordu. Muhatap olarak Hasan Kaçan ve Neca Şaşmaz gibi iki gericiyi sahneye çıkardı. Direnişin hızlanan zamanı sayesinde bu ikilinin raf ömrü iki saat için- de doldu. Aynı gün kendilerini “sağduyulu yuraş” olarak konumlandıran 11 sorumsuz bireyi muhatap aldı. Direniş takviminde bir gün- de pörsüdüler. Ertesi gün Hülya Avşar’ı muhatap aldı. Za- vallının verdiği gözdağı mesajı bir saat için- de hükümsüz kaldı. Geri adım ve hile Sonunda geri adım a, Taksim Dayanışma- sı’nı muhatap aldı. “Sizi muhatap alıyorum, lüen ark son verin direnişinize” dedi. Birileri sevindirik oldu. “A, AKP bizi muha- tap aldı, hem mahkeme kararını bekleye- cekmiş, hem referandum yapacakmış, çok pozif bir yaklaşım gösteriyor AKP, biz de pozif yaklaşalım öyleyse” dedi. Bakalım direnişin takvimi içinde bu yaklaşı- mın hükmü ne kadar sürecek. Akan su yolunu bulur Taksim Dayanışması’nın talepleri belli. Halkın genel talepleri belli. Direnişin çapı, emekçi halkın özlemleri ve morali belli. Dipten gelen dalganın ortaya çıkardığı filiz- ler belli. Akan su yolunu bulur. Yeni Türkiye’yi hep birlikte yaratacağız. AKP ne yaparsa yap- sın, durduramaz halkın coşkun akan selini. Direniş durmaz halk gazetesi www.yenidunyagazetesi.com Kurucusu: Mustafa Suphi (1883-1921) 14 Haziran 2013 direniş özel sayısı: 7 >> 4 AKP’nin psikolojik şiddet takği Direniş durmaz

Yenidünya Özel Sayı 7

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Gezi Direnişi Özel Sayı (14 Haziran 2013)

Citation preview

Page 1: Yenidünya Özel Sayı 7

>> 4

Halkıngenel ortak talepleri

>> 2

AYLIK YEREL SÜRELİ YAYIN ISSN 1301–9031

Uluçınar Basın Yayın Reklam Sanat Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.adına sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü: Onur BalcıSıraselviler Cd. Billurcu Sok. Ocaklı Han No: 3/6 Beyoğlu - İstanbul0212 245 28 11

Baskı: Yön MatbaasıDavutpaşa Cd. Güven San. Sit. B Blok K 1 No:366 Topkapı - İstanbul0212 544 66 34

Emekçi kitleler kendi kaderini kendi eline aldığında hep böyle olur. Sö-müren, ezen, asıp kesen iktidar sa-hipleri ne yapacaklarını şaşırır. Halk, kayıtsız şartsız kendisine ait olan egemenliği gasbeden sömürücü za-limlere “artık yeter” dediğinde, ül-kelerin kaderi değişir.

Zulüm işe yaramıyorMeydanları dolduran, AKP’nin geri-cilik, vurgunculuk ve savaş progra-mından bıkıp hükümetin istifasını isteyen halkın devrimci iradesi kar-şısında, AKP’nin çaresizliği iyice or-taya çıktı.

31 Mayıs’tan 14 Haziran’aSürecin gelişimini kısaca hatırlaya-lım:

- 31 Mayıs sabahı Gezi Parkı’ndaki insanları gazlayan, çadırları yakan AKP, parkı bariyerlerle çevirdi, halka yasak bölge ilan etti.

- 31 Mayıs akşamı bu saldırıyı pro-testo etmek için Taksim’e akan kit-lelere vahşice saldıran AKP, ne yap-tıysa, direnen halkı dağıtamadı. Yüz binlerce kişiyi kapsayan halkın de-mokratik direnişi ayaklanma boyut-larına yükseldi.

- 1 Haziran’da AKP, yine saldırdı, di-renişe katılan kitleler daha da çoğal-dı. Üstelik Taksim Meydanı’nı ve Gezi Parkı’nı destekleme eylemleri bütün İstanbul’a, başta Ankara, Antakya, İzmir ve Adana olmak üzere bütün ülkeye yayıldı. İstanbul ve Türkiye ayaklandı.

- AKP, 1 Haziran öğleden sonra Tak-sim Meydanı’nı ve Gezi Parkı’nı di-renen halka teslim etmek zorunda kaldı.

- Burada dayanışma ruhunun ege-men olduğu, eşitliğin ve özgürlüğün yaşandığı, herkesin kendi görüşünü ve inancını serbestçe dile getirdiği, paranın hükmünün geçmediği yep-yeni bir toplumun küçük bir örneği kuruldu. Taksim Komünü, onu ya-ratan kitlelerin iradesiyle yeni halk iktidarının çekirdeği olarak ete ke-miğe büründü. Dipten gelen direniş dalgasının etkisiyle AKP’nin, çevre-sindeki büyük banka ve holdinglerin ayaklarının altındaki toprak kaydı. Halkın yeni, devrimci, laik, barışçı,

Güncel gelişmelerden haberdar olmak için:

www.yenidunyagazetesi.com

Halkın gücükazanacakHalkın gücükazanacak

>> 2

Bugün 18. gününe girmiş olan Gezi Parkı Direnişi halkımızın direngenli-ğiyle devam ediyor. AKP iktidarının tüm direnişi kırma çabalarına rağ-men, insanlar her gün meydanda yerini alıyor.

Akın akın Taksim meydanına gelen halka, gözlerini bile kırpmadan to-malarla ve biber gazlarıyla saldıran iktidara dünyanın her yerinden tep-kiler yağdı. Tayyip Erdoğan ise Av-rupa Parlamentosu’nun halka uygu-lanan şiddet konusundaki uyarısını tanımadığını söyledi.

Gurur yapıp geri adım atmayan, üs-tüne üstlük bir de uygulanan şidde-tin haklı olduğuna ilişkin açıklamalar yapan Tayyip Erdoğan, bir taraftan da tehditkâr konuşmaya devam edi-yor ve diyor ki; “İşte o samimi çev-reci dürüst kardeşlerime diyorum ki bizi daha fazla üzmeyin. Siz oradan çekilin. Bizi o uç terör örgütleriyle iç içe olanlarla karşı karşıya bırakın ve biz o Gezi Parkı’nı temizleyelim.” Hal-kın tüm ilgisini direnişten başka bir yöne kaydırmaya, hedef şaşırtarak dağıtmaya çalışan Tayyip Erdoğan “en az zararla nasıl sıyrılabilirim”in hesabını yapıyor. Polis müdahale-sinin kıramadığı direnişi psikolojik taktiklerle kırmaya çalışıyor.

Vali Mutlu ailelere “Çocuklarınızı oradan alın, can güvenlikleri yok” tehdidinde bulunuyor, aileler ise her biri birer yetişkin genç olan ev-latlarıyla beraber direniyor.

Tayyip Erdoğan “24 saat içinde bu iş bitecek!” diyor. 24 saat dolduğu hâlde doğrudan şiddet uygulaya-mıyor, çünkü halkın daha da büyü-yecek tepkisinden, milyonların aynı anda sokağa dökülmesinden korku-yor. 11 Haziran’daki vahşi katliam teşebbüsünün bütün dünyada yol açtığı tepkilerden sonra yeni bir şid-det dalgasına cesaret edemiyor.

Son olarak psikolojik yıldırma tek-niğine başvuruyor. AKM’nin önüne konuşlanan polisler ve TOMA’lar “müdahale olmayacak” denilmesi-ne rağmen orada durmaya devam ediyor. İnsanlarda her an saldırı olabilir tedirginliği yaratıyor. Bura-daki asıl amaç bu psikolojik taktikle halkın direnişinin sönümlenmesi-ni sağlamak olabilir. Ancak halkın bundan vazgeçmeyeceği çok açık. İktidar ya geri adım atıp taleple-ri karşılamak zorunda kalacak, ya da bunu yapmadığı takdirde dire-niş büyüyerek devam edecek. Her şekilde oyunun tek kazananı halk olacak.

AKP’nin psikolojik şiddet taktiği

Halk kitlesel direnişe geçtiğinde zaman hızlanır. Kapitalist gericiliğin egemenliğin-de geçen yirmi yıl bir gün etmez fakat halk ayağa kalktığında bir gün yirmi yıl eder.

Mayıs-Haziran 2013’te Türkiye’de hayatın nasıl hızlandığını, sömürücü despotların nasıl elden ayaktan düştüğünü; halkın gü-cünün, bilincinin, vicdanının nasıl serpilip gürbüzleştiğini hep birlikte yaşıyoruz.

AKP için her yol mübahVahşetten psikolojik savaşa, psikolojik sa-vaştan hileye geçen AKP, vurdu, kırdı, öl-dürdü. Gözdağı verdi, esti gürledi. Sonuç alamadı. Sıra geldi geri adım atarken tuzak kurmaya, hileyle hurdayla iş görmeye.

Direnişi muhatap almam diyordu. Bunlar anarşist, terörist diyordu. Bunlar bir avuç çapulcu diyordu. Muhatap olarak Hasan Kaçan ve Necati Şaşmaz gibi iki gericiyi sahneye çıkardı. Direnişin hızlanan zamanı sayesinde bu ikilinin raf ömrü iki saat için-de doldu.

Aynı gün kendilerini “sağduyulu yurttaş” olarak konumlandıran 11 sorumsuz bireyi muhatap aldı. Direniş takviminde bir gün-de pörsüdüler.

Ertesi gün Hülya Avşar’ı muhatap aldı. Za-vallının verdiği gözdağı mesajı bir saat için-de hükümsüz kaldı.

Geri adım ve hileSonunda geri adım attı, Taksim Dayanışma-sı’nı muhatap aldı. “Sizi muhatap alıyorum, lütfen artık son verin direnişinize” dedi.

Birileri sevindirik oldu. “A, AKP bizi muha-tap aldı, hem mahkeme kararını bekleye-cekmiş, hem referandum yapacakmış, çok pozitif bir yaklaşım gösteriyor AKP, biz de pozitif yaklaşalım öyleyse” dedi.

Bakalım direnişin takvimi içinde bu yaklaşı-mın hükmü ne kadar sürecek.

Akan su yolunu bulurTaksim Dayanışması’nın talepleri belli. Halkın genel talepleri belli. Direnişin çapı, emekçi halkın özlemleri ve morali belli. Dipten gelen dalganın ortaya çıkardığı filiz-ler belli.

Akan su yolunu bulur. Yeni Türkiye’yi hep birlikte yaratacağız. AKP ne yaparsa yap-sın, durduramaz halkın coşkun akan selini.

Direniş durmaz

halk gazetesiwww.yenidunyagazetesi.comKurucusu: Mustafa Suphi (1883-1921)

14 Haziran 2013 direniş özel sayısı: 7

>> 4

AKP’ninpsikolojik şiddet taktiği

Direniş durmaz

Page 2: Yenidünya Özel Sayı 7

2 3

bağımsız ve sosyal Türkiye’si ile ABD ve AB işbirlikçisi tekelci kapitalist oli-garşinin eski, karşıdevrimci, gerici, savaşçı ve neoliberal Türkiye’si artık somut olarak karşı karşıyaydı.

- Taksim Meydanı ve Gezi Parkı yüz binlerin, milyonların ziyaret ettiği, kendi dertlerini özgürce dile getirdiği, özlemlerini haykırdığı bir merkez oldu.

- İstanbul’un ve Türkiye’nin dört bir yanında dört kişinin ölümüne, yüzü aşkın kişinin ağır kafa travması geçir-mesine veya gözlerini kaybetmesine, yedi bini aşkın kişinin yaralanması-na, yüz binlerce kişinin ağır zehir so-lumasına, milyonlarca kişinin zehirli gazdan etkilenmesine yol açan vahşi saldırılara rağmen halkı yıldıramadı-ğını ve işlerin kendileri açısından sar-pa sardığını gören AKP, 11 Haziran’da “fitnenin başı” dediği Taksim Meyda-nı’na ve Gezi Parkı’na vahşice saldırdı. Meydanı işgal etti, fakat Gezi Parkı’nı boşaltamadı.

- AKP 12 ve 13 Haziran boyunca “sab-rımız taşıyor”, “yirmi dört saat içinde orası boşaltılacak” ultimatomuyla psi-kolojik savaş yürüttü. “Sevgili çevreci gençleri” çadırlarını yakmakla ve can-larını almakla tehdit etti. Ailelere “yav-rularınızı buradan çekin” dedi. Taksim Dayanışması’nı muhatap almadı. Önce iki gerici şarlatan sanatçıyla, sonra 11 sorumsuz bireyle görüştü. Halk direni-şiyle iradesini zaten ortaya koymamış gibi “Gezi Parkı için referandum” oyu-nuna sarıldı. Daha sonra da kendisini AKP gericiliğine kullandırmakta bir sa-kınca görmeyen ünlü zavallı yıldız Hül-ya Avşar’ı cepheye sürdü. Ona, “Baş-bakanımızın sabrı taştı, 24 saat içinde operasyon yapılacak, olan gençlere olacak” demecini verdirtti.

- Direnen halk adına Taksim Dayanış-ması, “Taleplerimiz karşılanana kadar buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz”

dedi. “Temel haklar insan-ların doğal h a k l a r ı d ı r . Doğal haklar tanınır, refe-randuma su-nulmaz” diye ekledi. Anne-ler AKP’nin ul-timatomunun aksine, çocuk-larının yanı ba-şında direnişe katıldı.

- Şiddetin, gözdağının, tehdidin sonuç getirmediğini gören AKP, geri adım attı ve 13 Haziran’ı 14 Haziran’a bağlayan gece yarısı Taksim Dayanışması’nın temsilcileriyle görüştü. Gezi Parkı için idare mahkemesinin kesin kararı çı-kana kadar parka dokunmayacağını, mahkemeden Topçu Kışlası yapılabilir kararı çıksa bile referanduma gidece-ğini belirterek Gezi Parkı’nın derhâl boşaltılmasını istedi.

- Taksim Dayanışması temsilcilerinin ilk açıklamalarına bakılırsa, AKP’nin bu önerisi olumlu karşılanmış. Karar bu-gün (14 Haziran) saat 19.00’da Taksim Meydanı’nda yapılacak mitingde açık-lanacak.

Eldeki verilerAKP’nin Taksim Gezi Parkı’nı ortadan kaldırıp gerici ve karşıdevrimci 31 Mart 1909 ayaklanmasının başladığı Topçu Kışlası’nın taklidini inşa etme, alışveriş merkezi ve rezidans kurma projesi apaçık bir vurgun ve gericilik projesidir. Halkın elindeki bütün ka-musal alanların bir avuç işbirlikçi dolar milyarderine tahsis edilmesi demektir. Halk düşmanı bu proje hukuk dışıdır.

Son damlaAKP’nin Gezi Parkı’nı gas-b e t m e s i , despotizmin bütün dayat-malar ından bıkmış olan halk için bar-dağı taşıran son damla olmuş, bütün İstanbul ve Türkiye halkı demokrat ik direnişe geç-miştir. Halk e g e m e n l i ğ i

bizzat kendi eline almış, direniş huku-ku yürürlüğe girmiştir. Halkın iradesi bu yöndedir.

Zorun yanı sıra rıza ve hileDespotizm sadece zorla, şiddetle ayakta kalmaz; halkın rızasını almak için sürekli propaganda yapar, halkın beynini yıkar ve durmadan hileye baş-vurur.

AKP’nin Taksim Dayanışması temsilci-leriyle görüşmesi şüphesiz olumludur ama bu adım, AKP’nin direnen halk iradesini kabul ettiği anlamına gel-miyor. AKP, aksine, bu iradeyi ezmek, ortadan kaldırmak için küçük bir ta-viz veriyor. Hileyle arkadan dolanıyor, eski rejimin gayri meşru dayatmasını kurtarmak için Taksim Dayanışması’nı eskinin labirentlerine yönlendiriyor. Halkı kendi rızasıyla despotizmi ka-bullenmeye, dayatmalara uymaya zorluyor.

Somut durumTaksim Dayanışması’nın ilan ettiği te-mel talepler ortada. Direnen halkın ortak paydasını oluşturan talepler de ortada. Kitlesel demokratik eylemle-riyle ortaya çıkan halk haklı ve meşru zemindedir; çıplak elle, barışçı kitle-sel eylemle AKP’yi kuşatmıştır; dola-yısıyla, siyaseten ve manen güçlüdür. AKP haksız ve gayri meşru zeminde-dir; dolayısıyla, büyük sermayenin gücüyle birleşmiş şiddet ve zor tekeli açısından, yani maddeten çok güçlü olduğu hâlde, siyaseten ve manen güçsüzdür.

Kısacası, 31 Mayıs demokratik patla-masıyla başlayan yeni devrimci koşul-larda halk güçlüdür, AKP güçsüzdür. Bu gerçeği bilinciyle hareket etmek cana-lıcı önemdedir.

AKP’nin gericilik, vurgun ve savaş progra-mından bıkan Türkiye halkı tonlarca zehirli gaza, tazyikli suya, plastik mermiye, gerçek mermiye, demir sopalara, binlerce tutukla-maya, binlerce yaralanmaya, birçok sakat-lanmaya, dört ölüme rağmen ülke çapında direnişini sürdürdü ve sürdürüyor. En geniş kitleleri birleştiren ortak sloganın “Hükü-met istifa” olduğu herkesin ortak gözlemi.

Halkın haykırdığı sloganlardan, taşıdığı pankartlardan, yaptığı basın açıklamaların-dan, direnişçilerle yapılan röportajlardan, direnişe katılan parti, sendika, dernek, çevre, grup ve tek tek bireylerin yayın ve yazılarından, temsilcilerin verdiği demeç-lerden, yürütülen anketlerden ortaya çı-kan ortk halk talepleri şöyle özetlenebilir:

- Hiçbir emekçi açlık sınırının altında yaşa-mak zorunda bırakılmasın. Asgari ücrete yüzde yüz zam yapılsın.

- Bütün çalışanların ve emeklilerin gelirin-de insanca yaşamaya yeterli ölçüde artış yapılsın.

- Bütün taşeron işçiler kadroya geçirilsin.

- Büyük işletmelerde işten atmak yasaklan-sın. Devlet, zor duruma düşen küçük işlet-melerde işçilerin yeni bir işe yerleştirilme-sini sağlasın.

- Planlı bir kalkınma seferberliği başlatıla-rak herkese sigortalı, güvenli, kadrolu iş sağlansın.

-Bütün öğretmenler atansın. Öğrenciler öğretmensiz, öğretmenler işsiz kalmasın.

- Ziraat Bankası büyük şirketlerin arpalığı olmaktan çıkarılsın. Sadece çiftçilere ucuz kredi sağlasın.

- Halk Bankası holdinglerin destek üssü olmaktan çıkarılsın. Sadece esnafa ve KO-Bİ'lere ucuz kredi sağlasın.

- Bütün sağlık hizmetleri parasız olsun.

- Bütün eğitim hizmetleri parasız olsun.

- Bütün kredi kartı borçları iptal edilsin.

- Eğitimi ortaçağ dogmalarına teslim eden bilim ve laiklik düşmanı 4+4+4 sistemi iptal edilsin. Zorunlu din dersi kaldırılsın. Ele-meci sınavlar iptal edilsin. YÖK kaldırılsın, üniversiteler büyük sermayeye değil, halka hizmet eden özgür ve özerk kurumlar ol-sun.

- Çağdaş yaşam tarzına müdahale eden bü-tün kanunlar iptal edilsin.

- Suriye'ye karşı savaş politikasına son ve-rilsin. Türkiye bütün komşularıyla iyi ilişki kursun. Bağımsız, bağlantısız bir dış politi-ka izlensin.

- İçeride savaş politikasına son verilsin. AKP'nin kendi iktidarını pekiştirme ve Os-manlı yayılmacılığını canlandırma hayaline hizmet eden sahte “Çözüm süreci” şeffaf-laştırılsın. Halkın gerçek barışı sağlansın. Eşitlik ve özgürlük temelinde Türk-Kürt kardeşliği sağlansın.

- Özel yetkili olağanüstü mahkemeler kal-dırılsın, bütün siyasi davalar düşürülsün. Başta hapiste tutulan milletvekilleri olmak üzere bütün siyasi tutsaklar derhâl serbest bırakılsın.

- Faşizmin ve despotizmin aleti olarak kul-lanılan Terörle Mücadele Kanunu, Polis Va-zife ve Selahiyetleri Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu iptal edilsin.

- Grev yasakları kaldırılsın. Grev kırıcılığı ve sendika düşmanlığı yasaklansın.

- Seçim sistemi demokratikleştirilsin. Seçi-me katılmak için örgütlenme barajı ve mil-letvekili çıkarmak için yüzde on barajı iptal edilsin.

- AKP'nin vurgun politikalarından nemala-nan bütün bankalar ve holdingler çalışan-ların denetimine açılsın. Çevreye ve halka ağır zararlar veren kâr ve rant projeleri ip-tal edilsin. Özelleştirme yağmasından pay alan banka ve holdingler tazminat ödesin. Özelleştirilen bütün işletmeler kamulaştı-rılsın.

- AKP'nin gericilik, vurgun ve savaş politika-sının borazanlığını yapan medya şirketleri çalışanların denetimine geçirilsin. Medya patronlarının diğer alanlarda iş yapması yasaklansın.

TaksimDayanışması’nıntemel talepleri

Taksim Dayanışması, 9 Haziran 2013’te özgür Taksim Meyda-nı'nda yapılan büyük mitingde “Biz halkız. Buradayız. Ve talep-lerimizi almadan da, hiçbir yere gitmiyoruz” demiş ve temel ta-leplerini şöyle açıklamıştı:

- Gezi Parkı, park olarak kal-malıdır. Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağı ve projenin iptal edildiğine dair resmî bir açık-lama yapılmalı, Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılmasına ilişkin girişimler durdurulmalıdır.

- Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkı-ma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini ve-ren, bu emri uygulatan ve uy-gulayan, binlerce insanın ya-ralanmasına, üç yurttaşımızın ölmesine neden olan sorum-lular, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay, Adana Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üze-re tüm sorumlular görevden alınmalı, gaz bombası ve ben-zeri materyallerin kullanılması yasaklanmalıdır.

- Ülkenin dört bir yanında di-renişe katıldığı için, tiwit attığı için gözaltına alınan yurttaş-larımız derhâl serbest bırakıl-malı, haklarında hiçbir soruş-turma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmalıdır.

- 1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türki-ye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplan-tı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilme-li; ifade özgürlüğünün önünde-ki engeller kaldırılmalıdır.

Halkın genel ortak talepleri