4
Yeryüzüne Özgürlük 18/11/2010 Perşembe / Sayı 6 / Haftalık Ücretsizdir! - Quebec'teki Rusya Konsolosluğu'nun camları kırıldı, ön cephesine boya bombaları atıldı. Bu eylem Rusya'da eski Khimki ormanının militan savunmasının ardından baskıyla karşı karşıya kalanlarla dayanışmak adına 12-15 Kasım tarihleri arasında küresel eylem çağrısıyla dayanışmak adına gerçekleştirildi. - Honduras Tumbador’da, MUCA [Agua Birleşik Köylü Hareketi] üyesi beş köylü, ordu ve polis üyeleriyle işbirliği içinde işadamı Miguel Facusse için çalışan suikastçi ve kiralık katiller tarafından öldürüldü. - Türkiye üzerinden yasadışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen 25 kaçak Filistinli yakalandı. - Siirt Açık Cezaevi'nde açık görüş esnasında 3 mahkûm firar etti. - Anarşistler, hükümet yanlısı bir sendika olan Helen Genel İşçi Konfederasyonu'nun binasına boyalarla saldırdılar. - 50 kişi Steenokkerzeel'de göçmenler için yeni bir misafirhane açılmasına ve tüm hapishanelere karşı şiddetli bir gösteri- ye başladı. Gösteri Anderlecht'te başladı. Göstericiler broşür dağıttılar, havai fişek ve duman bombaları patlattılar ve misafirhanelere, devlete karşı cezaevlerindeki isyana destek için sloganlar attılar. Eylem geçenler ve semt sakinleri tarafından coşkuyla karşılandı. - Atina'nın Kolonaki (zengin bölgesi) semtinde geçen akşam bir gazetecilik okuluna saldırı düzenlendi. Eylemciler gaz bombalarını ateşe verdi. - Atina'nın merkezinde gerçekleşen IMF karşıtı gösteri, sendikalar ve solcu gruplar tarafından çağrısının yapılması göz önünde bulundurulduğunda oldukça büyüktü. Yaklaşık 5-7 bin insan yürüdü. Aylar sonra ilk defa, yürüyüş istikametinde polisle çatışmalar ve mülke hasar eylemleri gerçekleşti. Bir yoldaşımız polisin saldırısı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Bu, yeraltından gelen söndüremeyeceğiniz bir yangındır ~ August Spiess Katliam bayramında kurbanlık hay- vanlar öz-direnişlerini sergilediler. Her canlı katledilmeye karşı direnme hakkına sahiptir. Ana-akım me- dyaya yansıyan kurbanlık hayvanların direnişlerinde de görüldüğü üzere İslam aleminin bu kanlı ibadeti hayata geçirdiği her coğrafyada hayvan direnişleri sürüyor. Bizler bu direnişleri destekliyor, hayvanların kurtuluş mücadelesindeki doğrudan eylemler olduğunu düşünüyoruz. HÖİ'nin çağrısıyla yapılan bir çok eylem semboliktir. An- cak zulmün sembollerine karşı açılmış bir savaştır da. Öfkeli bir çok hayvan kurtuluş eylemcisinin ve hayvan hakları savunucu- sunun bu sınırları zorla- mak istediğinden eminiz. Diyarbakır'da yaşanan bir kurbanlık hayvan çalma girişimi görüntüleri hayvan kurtuluşundan yana bireyler için esin kaynağı olabilir. O görüntüler, bir çok tehlikesine rağmen hayvanların halen kurtarılabilir olduğu gerçekliğini gözler önüne seriyor. Yapılan bir çok ajitatif eylemin yanında hayvanların kurtarılması ve hayvanlara zulüm yapanlara yönelik ekonomik sabotajlar da gerçekleştirilmelidir. Ekonomik sabotaj bir firmayı çileden çıkarma ve ekonomik çöküntüye sokmayı hedefler. Dünya çapında aktif olarak eyleyen ALF (Hayvan Kurtuluş Cephesi) hücreleri yaptıkları sabotaj- lar sonucu oluşan milyarlarca dolarlık hasarlarla bir çok şirketi hayvanlara zulüm yapmaktan vazgeçirmiş ve bir çoğunun da iflas etmesine neden olmuştur. Son aylarda on binlerce minkin serbest bırakılması sonucu batan mink çiftliklerini örnek verebiliriz. Hayvanların refahına yönelik mücadele- lerin hayvanseverlik ve devletten hak talep eden bir çizgiden anti-kapitalist ve anti-otoriter bir yörüngeye oturtulması yaşamı sadece bir alandan ibaret gören ve anlamlandıran, bütünü göremeyen bir hareket tarzının bariyerlerini yıkacaktır. Katliam günlerine bir hafta kala HÖİ'nin yaptığı çağrının bu kadar yankı bulması, İstanbul'da farklı semtlerde ve farklı illerde gerçekleşen eş zamanlı eylemler, bu anti-kap- italist ve anti-otoriter damarın geçtiğimiz yıllara nazaran daha da etkili hale geldiğinin ve geleceğinin göstergesidir. KATLİAM VARSA, DİRENİŞ KAÇINILMAZDIR! Geçtiğimiz haftadan bu yana gerçekleştirilmiş yeni Kurban karşıtı eylemler >>> 2. sayfada 1

Yeryüzüne Özgürlük V6

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yeryüzüne Özgürlük / Haftalık

Citation preview

Yeryüzüne Özgürlük18/11/2010 Perşembe / Sayı 6 / HaftalıkÜcretsizdir!

- Quebec'teki Rusya Konsolosluğu'nun camları kırıldı, ön cephesine boya bombaları atıldı. Bu eylem Rusya'da eski Khimki ormanının militan savunmasının ardından baskıyla karşı karşıya kalanlarla dayanışmak adına 12-15 Kasım tarihleri arasında küresel eylem çağrısıyla dayanışmak adına gerçekleştirildi.

- Honduras Tumbador’da, MUCA [Agua Birleşik Köylü Hareketi] üyesi beş köylü, ordu ve polis üyeleriyle işbirliği içinde işadamı Miguel Facusse için çalışan suikastçi ve kiralık katiller tarafından öldürüldü. - Türkiye üzerinden yasadışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen 25 kaçak Filistinli yakalandı.

- Siirt Açık Cezaevi'nde açık görüş

esnasında 3 mahkûm firar etti.

- Anarşistler, hükümet yanlısı bir sendika olan Helen Genel İşçi Konfederasyonu'nun binasına boyalarla saldırdılar.

- 50 kişi Steenokkerzeel'de göçmenler için yeni bir misafirhane açılmasına ve tüm hapishanelere karşı şiddetli bir gösteri-ye başladı. Gösteri Anderlecht'te başladı. Göstericiler broşür dağıttılar, havai fişek ve duman bombaları patlattılar ve misafirhanelere, devlete karşı cezaevlerindeki isyana destek

için sloganlar attılar. Eylem geçenler ve semt sakinleri tarafından coşkuyla

karşılandı.- Atina'nın Kolonaki (zengin bölgesi) semtinde geçen akşam bir gazetecilik okuluna saldırı düzenlendi. Eylemciler gaz bombalarını ateşe verdi.

- Atina'nın merkezinde gerçekleşen IMF karşıtı gösteri, sendikalar ve solcu gruplar tarafından çağrısının yapılması göz önünde bulundurulduğunda oldukça büyüktü. Yaklaşık 5-7 bin insan yürüdü. Aylar sonra ilk defa, yürüyüş istikametinde polisle çatışmalar ve mülke hasar eylemleri gerçekleşti. Bir yoldaşımız polisin

saldırısı nedeniyle hastaneye kaldırıldı.

Bu, yeraltından gelen söndüremeyeceğiniz bir yangındır ~ August Spiess

Katliam bayramında kurbanlık hay-vanlar öz-direnişlerini sergilediler. Her canlı katledilmeye karşı direnme hakkına sahiptir. Ana-akım me-dyaya yansıyan kurbanlık hayvanların direnişlerinde de görüldüğü üzere İslam aleminin bu kanlı ibadeti hayata geçirdiği her coğrafyada hayvan direnişleri sürüyor. Bizler bu direnişleri destekliyor, hayvanların kurtuluş mücadelesindeki doğrudan eylemler olduğunu düşünüyoruz.

HÖİ'nin çağrısıyla yapılan bir çok eylem semboliktir. An-cak zulmün sembollerine karşı açılmış bir savaştır da. Öfkeli bir çok hayvan kurtuluş eylemcisinin ve hayvan hakları savunucu-sunun bu sınırları zorla-mak istediğinden eminiz. Diyarbakır'da yaşanan bir kurbanlık hayvan çalma girişimi görüntüleri hayvan kurtuluşundan yana

bireyler için esin kaynağı olabilir. O görüntüler, bir çok tehlikesine rağmen hayvanların halen kurtarılabilir olduğu gerçekliğini gözler önüne seriyor. Yapılan bir çok ajitatif eylemin yanında hayvanların kurtarılması ve hayvanlara zulüm yapanlara yönelik ekonomik sabotajlar da gerçekleştirilmelidir. Ekonomik sabotaj bir firmayı çileden çıkarma ve ekonomik çöküntüye sokmayı hedefler. Dünya çapında aktif olarak eyleyen ALF (Hayvan Kurtuluş Cephesi) hücreleri yaptıkları sabotaj-lar sonucu oluşan milyarlarca dolarlık

hasarlarla bir çok şirketi hayvanlara zulüm yapmaktan vazgeçirmiş ve bir çoğunun da iflas etmesine neden olmuştur. Son aylarda on binlerce minkin serbest bırakılması sonucu batan mink çiftliklerini örnek verebiliriz. Hayvanların refahına yönelik mücadele-lerin hayvanseverlik ve devletten hak talep eden bir çizgiden anti-kapitalist ve anti-otoriter bir yörüngeye oturtulması yaşamı sadece bir alandan ibaret gören ve anlamlandıran, bütünü göremeyen bir hareket tarzının bariyerlerini yıkacaktır.

Katliam günlerine bir hafta kala HÖİ'nin yaptığı çağrının bu kadar yankı bulması, İstanbul'da farklı semtlerde ve farklı illerde gerçekleşen eş zamanlı eylemler, bu anti-kap-italist ve anti-otoriter damarın geçtiğimiz yıllara nazaran daha da etkili hale geldiğinin ve geleceğinin göstergesidir.

KAT L İAM VARSA , D İREN İ Ş KAÇ IN I LMAZD IR !

Geçtiğimiz haftadan bu yana gerçekleştirilmiş yeni Kurban karşıtı eylemler >>> 2. sayfada

1

(16/11/2010)Dört bir yandan kurbanlık angus, boğa ve diğer hayvanların direniş haber-leri gelirken, Ankara'da bir boğanın saatlerce direnerek ODTÜ ormanına ka-çarak kurtulması hepimiz için mutluluk kaynağı oldu. Onlarca hayvan zulmü ve katledilmeye karşı ciddi direnişler serg-iledi. Kimisi pompalı tüfeklerle vuruldu, kimisi araba ve kamyon altında kaldı, kimisi de uyutularak katledildi. Ancak nihayetinde direndiler ve hepimiz için birer umut oldular. Onlar katliama karşı direnerek herkese bir ders daha verdiler.

Hayatta kalmak için direnen tüm hay-vanlar onurumuzdur! Yaşasın Hayvan Direnişleri!

Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifinin Hayvan Katliamına karşı eyleme geç sloganıyla yapmış olduğu çağrılara yanıtlar gelmeye devam ediyor. İstanbul un ayrı ayrı bölgelerin de faaliyetler hala devam etmekte. Ümraniye de kurban pazarının yakın olduğu parka kurban katliamdır steckarları yapıştırıldı.

Maçka parkının girişine kurban bayram değildir katliamdır yazılaması yapıldı. Metrobüs duraklarına kurban katliamdır steckarları yapıştırıldı. Beşiktaş meydanında bulunan Kurban katliamının reklamını yapan ku-rum ve partilerin pankartları kesildi. Kadıköy ve Üsküdar’da kurban katliamı reklamı pankartları tahrip edildi.

(14/11/2010)Kurban Bayramına bir gün kala İstanbul'un 2 ayrı noktasında ve İzmir'in Balçova ilçesinde Hayvanların katledilmelerine karşı eylemler gerçekleştirildi.

Eylem 1 - İzmir'in Balçova ilçesinde birisi cami olmak üzere bir kaç farklı noktada Kurban Katliamına karşı yazılamalar yapıldı.

Eylem 2 - Kadıköy rıhtım, Altuni-zade, Yeldeğirmeni, Söğütlüçeşme, Koşuyolu'nda bulunan bir çok Kurban pankartları imha edildi. Yazılamalar yapıldı ve stikırlama yapıldı.

Eylem 3 - Ümraniye'nin çeşitli bölgel-erine yazılamalar ve stikırlamalar yapıldı. Katliam reklamı yapan pankart-lar kesildi.

(13/11/2010)Eylem 1 - Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi'nin Katliama Karşı Dur! çağrısıyla bir grup Hayvan Katliamına karşı Beyoğlu'nun arka sokaklarında 12 ayrı noktada yazılamalar yaptı.

Eylem 2 - Akşam saatlerinde Bayrampaşa'da Kurban Katliamdır! stikırları yapıldı.

Eylem 3 - Akşam saatlerinde Şirinevler köprüsünde ve Siyavuşpaşa'da bulunan Katliam reklamı yapan afişler imha edildi ve "Kurban Katliamdır!" stikırları yapıldı.

Sessizlerin sesi olanlara ve sessizler için sokağa çıkıp eyleyenlere teşekkürler...

(12/11/2010)Kurban Katliamına karşı eylem günler-inde İzmir'den de bir ses geldi. Hay-van katliamlarına karşı çeşitli stikırlar yapıldı.

2

KURBAN KATLİAMINA KARŞI DİRENİŞ VE EYLEM

- Güney Kore’de en büyük otomobil üreticisi Hyundai Motor’da işçilerle polis arasında çatışma çıktı, 20 işçi yaralanırken onlarca işçi de gözaltına alındı.

- Cumartesi günü Phoenix çarşısında yüzden fazla gösterici polis tarafından saldırıya uğradı. İki kişi gözaltına alınmıştı. Çatışma, Nasyonal Sosyalist Hareketin Arizona’nın tartışmalı göç-men yasasına destek için bir yürüyüşe

başlamasıyla patlak verdi. Po-lis Neo-Nazilerin yürüyüşünü

durdurmak için toplanan 100’ün üzeri-ndeki anti-faşisti, anarşist ve göçmeni biber gazı sıkarak dağıtmaya çalıştı.

- Agia Paraskevi semtinde ulusal telefon şirketine ait 8 araç ateşe ver-ildi. Araçların hepsi kül oldu. Eylemi Teröristler Koalisyonu - Cehennem Savaşçıları adlı grup bir açıklamayla tutuklu bulunan Panagiotis Argi-rou, Gerasimos Tsakalos ve tüm şehir gerillalarıyla dayanışmak için yaptıklarını belirttiler.

- Dikmen Vadisi’nde verilen fiili ve hukuksal mücadeleler sonucu iptal edilen “Dikmen Vadisi 4. Ve 5. Etap projesi” Bakanlar kurulunun vermiş olduğu kararla ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin gayretiyle “Dikmen Vadisi Son Etap” ismiyle tekrar hort-luyor. Dikmen halkı şimdi çetrefilli bir mücadeleye hazırlanıyor.

- İsviçre'de her zamanki gibi gibi ırkçı parti SVP tarafindan gündeme getirildi. SVP İsviçre'nin her yerini bu halk oylaması için faşist afişlerle donattı.

UYGARLIĞA KARŞI İSYAN VE DİRENİŞ HABERLERİ

3

'Şiddet' ve 'şiddetsizlik' arasındaki fark sorgulanırken, sınıfsal çıkarlar ve tetiklediği duygusal tepkilerden dolayı soru, genelde yanlış bir biçimde ortaya atılır.

Devlet şiddeti ve patronların terörizmi, hiçbir sınır veya hiçbir ahlaki engel tanımaz. Devrimciler ve özel-likle anarşistlerin, bu şiddete devrimci şiddetle karşılık vermeleri tama-men haklıdır.

Şiddetsizliği savunanların pozi-syonunu incelediğimizde çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Ayrı tutularak bakıldığında, şiddetsiz olan ve görünüşte barışçıl metotları seçer-ler, yani düşmana fiziksel olarak saldırmazlar. Mücadelenin genel yapısı içerisinde görüldüğünde, müdahaleleri (her şeyi olduğu gibi bırakmaya bir mazeret olarak şiddetsizliği kullanan örgüt-lerin dışında) 'şiddet' taraftarları tarafından gerçekleştirilenler kadar şiddetli olduğu anlaşılır.

‘Pasifist’ eylemcilerin bir yürüyüşü, sömürü düzenini bizzat bozan şiddetli bir eylemdir. Bu bir direnç eylemi, güç gösterisidir. Bu en azından amaç seçiminde 'şiddetli' bir gösteriden farklı değildir. Stratejik ve devrimci bir bakış açısından, askeri bir zafer kazanmaya ve gerçekleştirmeye muktedir şiddetli bir eylem fikri bugün akla gelmez. Böyle söyleyerek, devrimci şiddeti reddetmemiz gerektiğini ima et-miyoruz. Sadece bir elde makineli silahı kutsamaktan ve diğerinin onun polisine dönüşmesinden kaçınmak için açık olmak zorunda olduğumuzu anlatmaya çalışıyoruz.

Şiddet ve şiddetsizlik arasında

sadece sözlü ayrım yapmak yanlıştır. İyi beslenmiş bir burjuva, burjuva sınıfına karşı şiddeti rahatça 'teor-ize' edebilir, ama sadece devrimci göreve tamamen adanmışlık ge-rektiren koşullarda uygulamaya koyacağı bir açmazlıkla. Çoğu zaman şiddeti sözlüdür. Pratikte, ateşli retoriğini tatbik etmeye devam etmesini sağlayan diğer şeyler arasında, durumun olduğu gibi kalmasını tercih eder.

Aynı şekilde başka iyi beslenmiş bir burjuva kendisini şiddetsizliğin yüceltilmesine nakleder, gene de mücadelenin negatif 'içgüdü'lerini kınayan, barışın ve kardeşliğin pozitif 'içgüdü'lerini kutsayan, teorik bir şey olarak. Bata çıka da olsa, bu burjuva sosyal mücadele-deki bütün gündelik varoluşunda 'şiddetsizlik' ilkelerini pratiğe döke-cektir. Barış ve kardeşlik hayallerini sürdürebileceği durumun rahatlığını olduğu gibi tercih edecektir.

Şiddet ve şiddetsizlikten bahset-meden önce, sorgunun gerçek bir duruma uygulanıp uygulanmadığına veya bunun adeta soyut bir teori olup olmadığı ve bunu bilfiil uygu-lama niyetinin olup olmadığına dair bir ayrım yapılmalıdır. Sadece ilk bahsedilen durumda, şiddetsiz metotları daha az etkili ve iktidar tarafından daha kolay alt edilebilir

kılan stratejik ve askeri koşulları tartışmak mümkündür. Ancak bu tartışma daha sonra gelen, aslında bir metot sorunu olan ve asla soyut olmayan bir tartışmadır.

Bizler türlerin vs. kalıtsal biyolojik şiddetin ilahiyat ko-kan teorizasyonlarına yol açacak felsefi tartışmalarla ilgilen-miyoruz. Önemli olan mücadeleye kendi gerçekliğinde yaklaşmaktır. Gerisi;

araçları ve bu araçları uygulamaya koymanın en iyi yolunu seçme meselesidir.

Şahsen şiddetsiz metotların so-syal mücadelede bugün uygunsuz olduğuna ikna olduğumuz için kendi mücadele biçimini şiddetsiz metot-larda gören yoldaşlara karşı değiliz. Önemli olan, mücadeleye ciddi bir şekilde iştigal etmek ve 'şiddetsiz mücadele'nin polisin bizi rahat bırakacağının mazereti olduğunu savunmakla sınırlamamaktır.

Şiddet üzerine soyut tartışmalar (neredeyse çoğu zaman ateşli ve kanlı), tıpkı şiddetsizlik üzerine soyut tartışmalar gibi (neredeyse çoğu zaman ahmakça ve cennete dair) aynı ölçüde iğrençtir. Bizler mücadelede herhangi bir aracı seçerek sömürü, terörizm ve kurum-sal şiddetin tarihsel suçuna etkili bir şekilde yanıt olabiliriz ancak. Kelimelerin ve konuşmaların şiddeti (veya şiddetsizliği) hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.

‘Rivoluzione, violenza, anti-autori-tarismo’, La dimensione anarchica, Catania 1974, 276-281. sayfalar

Şiddet ve Şiddetsizlik Alfredo M. Bonanno

Minimum Güvenlik (Stephanie McMillan’la)

4

500'e yakın anarşist ve anti-faşist ırkçı halk oylamasına karşı şehir merkezidne izinsiz bir yürüyüş düzenledi. Polisler kitleye müdahale edemezken, kitle tren istasyonuna yaklaşırken polis yola barikat kurdu.

- Maikel Nabil Sanad' 12 Kasım'da askeri istihbarat birimince gözaltına alındı.

- Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde TEDAŞ'a ait binaya atılan 2 adet mo-lotofkokteyli lojman katındaki balkon-lardan birine isabet etti.

- Türk ordusunun 3 gün boyunca Zap’a yönelik gerçekleştirdiği top saldırılarında orman yangını çıkarken Xakurke’ye yönelik de dün bir top saldırısı gerçekleştirildi.

- Tuz rezervi bakımından dünyanın ikin-ci büyük gölü olan Doğu Kürdistan’daki Urmiye Gölü kuruma tehlikesi ile karşı karşıya. Göl suyunun yüzde 60’ı yok ol-urken, önlem alınmaması halinde birkaç yıl içinde göl tuzlu bir kara parçasına dönüşecek.

- Güney Kore'nin başkenti Seul'de, G-20 Liderler Zirvesi'nin düzenlendiği Kongre merkezi binasının önünde, bir kadın kendini yakmaya kalkıştı. Polisin müdahale ederek kadının kendisini tutuşturmasını engellediği belirtildi. Kadının Güney Kore Başkanı Lee Myung-Bak'a gönderme yaparak, ''katil'' diye bağırdığı, davranışı ile ilgili başka

açıklamalarda bulunmadığı kaydedildi.

- Karabük Demir Çelik Fabrikası'ndan işten atılan işçilerin eylem adresi bu defa benzin istasyonu oldu. İşçiler, ben-zin istasyonunda sigaralı eylem yaptı.

- Hamburg'da göçmen yabancı düşmanı göçmen politikalarına karşı yapılan gösteri sırasında polis ile eylem-ciler arasında sert çatışmalar yaşandı. Bazı göstericiler araba lastiği yaktı, işyerlerinin pencerelerini kırdığı ve polise taş attı.

- Trans kadın Serap İzmir’in Yeşildere mevkiinde öldürülüldü. Alsancak Türkan Saylan Kültür ve Sanat Merkezi önünde bir araya gelen Siyah Pem-beÜçgen İzmir LGBT Derneği, Hejin Diyarbakır LGBTT Oluşumu, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği,

Kaos GL Derneği, Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği, MorEL Eskişehir LGBTT Oluşumu, Amargi İzmir, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi İzmir İl Örgütü, İHD İzmir, Ankara Anarşist İnisiyatifi, İstanbul LGBTT Sivil Toplum Girişimi ve Yeni Kapı Tiyatrosu üyeleri, trans kadın Serap’ın öldürülmesini protesto etti.

- İzmirli vicdani retçiler, 5. haftada da total vicdani retçi İnan Süver’e destek amaçlı etkinlik yaptı. Daha sonra müzik dinletisiyle ve pandomim gösterisiyle devam eden etkinlik çevreden geçenler tarafından ilgiyle izlendi.

- İzmir'de 5 Kürt vicdani ret kararını açıklayarak, askere gitmeyeceklerini duyurdu.

- Çorlu’da, Misinli Köyü yolu üzerinde bulunan Astaş Alüminyum fabrikasında 9 işçi Birleşik Metal-İş üyesi oldukları için işten çıkarıldı. İşçiler, işten çıkarıldıkları 9 Kasım günü fab-rika önünde direnişe geçti. Direnişin ardından Astaş Alüminyum’daki tabela-lar patron tarafından kaldırıldı.

- Kocaeli-Kandıra'da, Kocakaymaz ve İmrallar köylerinin yakınına yapılması düşünülen Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesini (OSB) istemeyen köy sakin-leri Kocaeli Valiliği'ni işgal etti.

- Afganistan’ın güneyinde düzenlenen saldırıda 3 NATO askerinin öldürüldüğü bildirildi.

YERYÜZÜNE ÖZGÜRLÜK’ü indirebileceğiniz internet adresi:http://www.internationala.org/ İletişim adresi: [email protected]

Ve Simdi Büyük Gece'ye giriyoruz, elimizde silah, bizler hem kurbanız hem cellat, hem deliyiz hem cinli, kaosun çocuklarıyız,

ölümün ser ortakları... ~Albert Caraco~