8
HA LK E V i A V L 1 K Ü LT Ü R O.E R G i S i YIL: V . ll O . KANUN 194 ,2 SAYI: so

YIL: V.ll 194,2 - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01876/1942_50/1942_50_SUNGURS.pdf · 2019. 2. 1. · bahçelerde Kütahya'ya ~absus ve Hekimane Eriği denilen bir neyi erik yetişir;

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • HA LK E V i A V L 1 K ~K Ü LT Ü R O.E R G i S i

    YIL: V.ll O. KANUN 194,2 SAYI: so

  • MEVLEV.İ'LE.A _$EH.Ri ·

    ·K O N YA ..

    Y:r~aıı : Cl. Huart Çeyireu: SAiT SUNGUR

    · · · 11.!)-§tarafı 47 inci snyıda -

    7 22 Mayıs .- Sabahın en geniş z·~mamnı lahsis ettiğim~ K.Utabya'nın tam bir ziyaretinden sonra yQlumuza devam için atLar(: birr~ek icap etti: Aizani harabelerinf ziyareti·de ibtiv.a etmek üzer·e çizdiğimiz· prog-rama göre bu arkeotojik dolaŞmayi yapmamız için bilyUk Afyon Kara-Qisar. yolunu terketrneğe . kar.ar verdik. Burada beygirdeıı- ~dile cek is~i-

    ·fadeyi anlamış olduk.· Eğeı· araba ile gelmiş olsa idi k bütün maiyeti-mizi bıraka.rak çok· fena. ~~er)enmiş fena beygirler 1\iralam~mız · veya maksattan v:az geçmemiz icap edecekti. Halbuki binek ·bayva·nlarımız sayesinde istikametimizi değiştirmek için bayvanların böğ_Url~rine vur-maktan başka bir şey · yapin'cyorduk. Aizani harabelerinin ·bulunduğu Çavdarhisar kütahya'dan az bir -mesafede [takriben sekiz .ı;aatLdır. Burada geçilecek tek b~r · geçit var~ ki ş~hi~den pek az uzaldadır. ·

    · EvvelA sivri tepeli ve sabah güneşi aıtında göz kamaştırıc'ı bir;,:be-yaziıkla parbyan l{alke.rli kayalardan 'mtiteşekkil iki duvar arasındaki çok dar bir vadiden geÇiliyor. Bu ·.:vadinin nihayetinde görünen kU.çük bahçelerde Kütahya'ya ~absus ve Hekimane Eriği denilen bir neyi erik yetişir; bu eriğin hassası muhtelif ve birbirine .zıttır; yaŞ iken· müsbil yerine geçer, kuru iken bilAkis · kabızdır. Bursa civarında olduğu gibi.

    · .burada da Turbinli değirmenler gôze çarpıyor; fakat c·epbeden görülen bir Öküz başını hatırlatan orijinal_ bir sus halinde. Ta·Madan yapılmış iki boynuz basit bir sustur; su bir kanalla yükseğe çıkarılıyor ve oyul- , muş tah'talar halinde yere devrili ·"mabriıÜ ·ağaç gövdesine benziyen'· bir ' kaba dökUlUyor. ve fazla bir tazyikle değirmen taşını dÖnderiyor.

    BUyük siyah bulutlar ufku kap_lıyor; Jandarmalar endişeli; çünk9 bu dar vadiler_de yağmur ekseriya çotr yağarmış, ve eğer biz bir kasırgaya y'akalanırsak biı: çeyrelr-.saat kadar fena bir vaziyette ~~kalabilirmlşiz. Fırtınanın şimdilik oldukça uzakla'jda bulunduğu anlaşılİyor. Biz ~ayvanlarımı~a. geçide çıka;n·ı· şerlt- halindeki yolu çık,artıyoruz. Diğer taraf-,

    ·· aa·

  • -tan inerken neş'eli bir Türk dilğlinüne rast g.eJiyoruz. Dişlerine varıncıya kadar m ü_sellah, beygirlere bi~ın iş sağlam b lin ye li insanlar bir gunip teşkil etmişler; yepyeni Osmanlı çadırlarında· el çırpışıyorlar. Ge-iini aramağa gidiyol'lar. · Davetliler aşağıda bi-r derenin kenarında bek-leşiyor, şayanı h!irmet, uzun ve bey·az sakallı< bir ihtiyar yere dikili Şemsiyesi önünde zamanı geçirmek için ibadet ediyor, ihtimal bu Şem- · siyeyi pusla istikametine göre tanzim etmişti ı· ve bu pusla ooa Mekke cl-belini göstermektedir. · ·

    Çavdarhisaı· ovasına gelinciye kadaı· hiç bir köye ı:ast gelinmiyor. T

  • rekkep. yemeği temin etmekle mükelleftir; Çorbacı bu misafiqJerverliği mukabiiinde biçbir şey almaz; yaptığı din! bir vazifedir; yalnız bizmeteisi bu ebemmiyetsiz hizmet karşılığı olarak para alır. •

    Güneşin batınasına bir saat var. Jüpiter mAbediİle hemen gitmeli. Bu yüksek yerlerele günün batışı anında basıl olan hafifçe aydınlık hava içinde zarif İyon llbictesi asırların verdiği ihtişam içinde dinlenit gibi görUnUyor. Duvar ve sütunlarm beyaz merrneri zamanın tesirile 'kül renğ'ini almış, fakat bize ne: GO.neşin son ışıkları hO.rmete. layı~ bu mazi bakiyesini yaldızlarken mabet yenidEn canlanır gibi oluyor ve ber zamandan daha yeni görünüyor. Asar-ı.- Atika bilginleri, binanın hey'eti umumiyesine nisbetıe sütunların yliksekliği bu tarzdaki diğer abideler-dekilerden daha fazla olduğunun farkına varınışlardır; bu mllbed, Atina-daki Erechteion ma bedini andırır; sutunlardalrj · oluklar bir yarım daire halindedir ve oluklar, üst taraflarında, diğer hiç -bir binada rast gelin-

    . miye9 kabartma kU çü k . bir kapla' süslenmiştir. Bu teknik tafsilat, .en ince teferruatına kadar ibtimam .eçlilmiş olan

    ve yt,lkse!c zarafefini el'an muhafaza. eden mabedin umumi manzarası halekında bir fikir verir. Bu mabedin, bugün kendini temaşa edenlere, ne kadar harap:bir manzara arzettiği mal'Cml. Bu mabet Parthenon'un akıbetine dlişmen:ıiş, Morozini'nin bombalarından ye aydın amatörlerin bilgili yağmalarından kurtulınıişsa da son asırcia hemen hemen mahval-mak tehlikesine maruz kalmıştır .. Her Şarklı ·gibi, buranın halkı da, bu mermer sütunlarda çolr miktard_a define saklı oldugunu zannetınişler; kazma ve çekiçle· muvaffak alamayınca' ocltm ve çalı, çırpı getirerek binanın etrafına yıgmışlar ''e bunlarla binanin içini dolduı·arak ateşlemişler. Mermer . çatıamış, sutunlar devrilmiş, ve, bugun gördüğUmO.z binanın yarısından madası yok o1muştur. ·

    Cella -· hücrenin duvarlarının alt kısrriıiıı Iç ve dış taraflardan örten Latince ve Yunanca· kitabeler. Texier' nin D'escription de PAsi. e Minelir adlı eserinde neşredilqİiştlr. Bn kitabeler . irnparator . Adrien zamanına · aittir; fakat mllbedin inşası çok eskidir ve, galip· ihtimale göre, Bergama Krailarının eline· geçen. Pbrygie Epictete'i canlanciırmağı dUşUndlikleri ve bu mmtakalarda çok miktarda bina· inşa ettikleri zamana aittir. E~er

    . Bergama kitabelerinin birinde bulunan «Dicatus a regibus» t abiri Atta.le' in balefieri manasını ifade ediyorsa bu iddiamız doğru demektir ..

    Çavdarhisar'ın iki kQprüsü bugun bile insanı bayrette bırakan ·aza-metli man~arasını muhafaza· etmiştir. Zamanın teakubile kül ren·gine girmiş beyaz mermerlerie · yapılmıştir. Bu iki köprü · arasında guzel bir rıbtım ~akiyesi ve ölü abideleri kolaylıkla faı:kedilebilir. Aynı plana göre yapılmış ôl~n bu iki köprUnO.n birbirine mi)savi olmıyan beş gözü vardır; fakat salıilin toprağı [culee - köprünUn ayağı] ·na yakın olan ta..: raftaki 'gözleri doldurmiıştur. Bu köprUler, fevkalB..de salabeti ·ııaiz oldukları .halde old.ukça, ha'rap· o.lmuştu:r; ve .köprüler.in üstünde, şüphe.: siz ilk zamanlar~a,: buradan geçen araba tek~rl~klerinin ve. şimdi de yük hayvanlarının bıraktığı aşınma izleri görriım'ektedir. . ·. · ·• Oldukça iyi muhafaza edilmiş olan Tiyatro şimdiki köyden biraz uzaktadır. ·Buraya gitm.ek için : ek.ili tarlalar ara.sından on dakika

    38 . \ .

  • kadar yayan yürüın·ek laztmdır. !

  • . oıuyor. Bunda_n başka ka_z ve tavuklar. çok miktar.cla g_örli!üyoı:. B.urada -kasaplık- ·hayvanlar hariç, mer'a hayvanları_na, öküz ve inek gibi çif.t hayva~.ıarına rastıanıyor .. Bu ınıntakada toprak sarı ve serttir, mahsul de cılız olur. Bu köylerde ev ler bir ı:emio J

  • Hakikatte bu sözlerin a,ltınrla, lVJ,lislümaıı h~ll

  • gilrültliler bizi bekliyen mlithiş S