9
5 YAŞINDA sonbahar’17 10 Yol Göründü Önemli olan varılacak yer değil, yolculuğun kendisidir. Yolda olma halini seven gezginler için tüm dünyadan manzaralarıyla baştan çıkaran beş araba yolculuğu rotası. O Anın Peşinde Fotoğraf sanatı meraklılarının mutlaka görmesi gereken en iyi fotoğraf galerileri ve müzeleri. 03 ODEABANK'IN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. Bu dergi geri dönüştürülebilir kağıda basılmıştır.

Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

5 YAŞINDA

sonbahar’17

10

Yol GöründüÖnemli olan varılacak yer değil, yolculuğun kendisidir. Yolda olma halini seven gezginler için tüm dünyadan manzaralarıyla baştan çıkaran beş araba yolculuğu rotası.

O An ın Peş indeFotoğraf sanatı meraklılarının mutlaka görmesi gereken en iyi fotoğraf galerileri ve müzeleri.

03

ODEABANK' IN ÜCRETS İZ YAY IN ID IR . Bu dergi geri dönüştürülebilir kağıda basılmıştır.

Page 2: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

2 SONBAHAR 2017 SONBAHAR 2017 3

Marni

Stella McCartney

Burberry

Prada

Comme des Garçons

Spor ya da klasik… Her tarza uyum sağlayacak ideal

trençkotun peşindeyseniz Marni’nin bej rengi, klasik trençkot yakalı, önden büyük cepli, geniş kesimli modeli kusursuz bir tasarım.

Modası asla geçmeyen ekose deseni Stella McCartney’in klasik

trençkotun tüm özelliklerini taşıyan bu tasarımına çok yakışıyor. Uzun

sezonlar boyunca gardırobunuzda yerini koruyacağı garanti.

Trençkot denildiğinde ilk akla gelen marka elbette İngiliz moda

devi Burberry. Rengi ve modeliyle tüm zamanların klasiği olan Kensington modeli bu sonbaharın da en sevilen parçalarından.

Takım elbise seçiminde İtalyan stili dar

kesim modellerden vazgeçemeyen erkekler için Prada’nın askeri esintiler taşıyan kruvaze yakalı, derin arka yırtmaçlı trençkotu şık bir tamamlayıcı.

Sonbahar-Kış sezonunun trendlerinden biri de uzay çağını

yaşatan metalik kumaşlar. Comme des Garçons’un sezon

koleksiyonunun öne çıkan parçalarından metalik trençkot bu

trende ayak uyduruyor.

Fotoğraf sanatı meraklılarının mutlaka

görmesi gereken en iyi fotoğraf galerileri ve

müzeleri.

Trençkot, 2017 sonbaharının en favori parçalarından. Sezonun en güzel beş trençkotuyla modaya ayak uydurun.

O’Art

Anın Peşinde

Sevdik

MUSEUM FÜR FOTOGRAFIE, BERLİN2004’te kurulan Museum für Fotografie, kısa sürede fotoğraf tutkunları için bir çekim merkezine dönüştü. Son birkaç yılda bir milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan müze fotoğrafa adanan iki önemli kurumun himayesinde kuruldu; geçmişi 1868’e uzanan ve yaklaşık 160 bin fotoğraflık bir arşive sahip olan fotoğraf kütüphanesi Kunstbibliothek ve ünlü Alman fotoğrafçı Helmut Newton’ın anısını yaşatan Helmut Newton Vakfı. Kunstbibliothek ve Helmut Newton Vakfı, 2000 metrekarelik sergi alanında fotoğraf sanatına çok farklı açılardan yaklaşan sergiler düzenliyorlar. Kunstbibliothek’in 2010’da restore edilen Kaisersaal’de ise 19., 20. ve 21. yüzyıl fotoğraf sanatının tüm formlarından örnekler sergileniyor. Çok zengin bir süreli sergi programı da sunan müzede sergilere paralel etkinlikler de düzenleniyor. Sırada ne var? Museum für Fotografie’de şu an üç süreli sergi gösterimde. Ünlü Perulu moda ve portre fotoğrafçısı Mario Testino’nun moda fotoğraflarının ve nü portrelerinin yer aldığı Undressed ve modern Çin fotoğraf sanatından örneklerin sergilendiği Working on History mutlaka görülmeli.

O

Page 3: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

4 SONBAHAR 2017 SONBAHAR 2017 5

GUSTO

Yediklerimizi içtiklerimizi

fotoğraflama ve sosyal medyada paylaşma arzumuz

yeme-içme dünyasının

gidişatını belirliyor.

Hayatımızın vazgeçilmezi olan sosyal

medya gastronomi

trendlerine de yön veriyor.

THE GEORGE EASTMAN MUSEUM, NEW YORKAmerikalı mucit ve girişimci George Eastman, Kodak’ı kuran ve Makara filmlerin kullanımını yaygınlaştıran isim. Fotoğraf adına büyük yeniliklere imza atan Eastman’ın adını taşıyan The George Eastman Museum, dünyanın en eski fotoğraf müzesi. Müze dünyanın en eski film arşivlerinden biriyle birlikte fotoğrafçılıkla ilgili nadir bulunabilecek 40 bini aşkın objeye ve 14 bin fotoğrafçıya ait eski fotoğraflara da ev sahipliği yapıyor. Tüm bunların yanı sıra Ansel Adams’ın ilk dönem baskıları, Steve McCurry, Sebastião Salgado, Larry Towell gibi modern fotoğraf efsanelerinin işlerini de müzede bulmak mümkün. Müzenin kalıcı koleksiyonu ise üç özel koleksiyonun birleşiminden oluşuyor. Fransız fotoğrafçı ve koleksiyoncu Gabriel Cromer’in altı bini aşkın fotoğraftan ve fotoğraf kitabından, sanat koleksiyoncusu Alden Scott Boyer’e ait fotoğrafla ilgili 13 binin üzerinde objeden ve Louis Walton Sipley’in genelde Amerikan fotoğraflarından oluşan koleksiyonları şu an müzede. Sırada ne var? Amerikalı belgesel fotoğrafçısı Eugene Richards’ın sergisi 22 Ekim’e kadar sürüyor. Fotoğraf tarihini mimari fotoğrafçılığına ait çalışmalarla ele alan ‘A History of Photography’ sergisi ise 8 Ekim’e kadar görülebiliyor.

V&A MUSEUM, LONDRADünyanın en iyi sanat ve tasarım müzelerinden V&A, bir fotoğraf müzesi olmasa da sadece fotoğrafa adanmış bir galeriye ve halihazırdaki en geniş fotoğraf koleksiyonlarından birine sahip oluşuyla her fotoğraf tutkununun görmesi gereken yerler arasında. V&A Museum’un fotoğrafı bir sanat formu olarak koleksiyonuna dahil etmesinin geçmişi 1852’ye dek uzanıyor. Müzenin ilk direktörü Henry Cole’un da amatör bir fotoğrafçı ve fotoğraf koleksiyoncusu olmasının bunda payı büyük. Bugün en eskisi 1839 tarihli 300 bini aşkın çalışmayı barındıran koleksiyonda fotoğraf sanatının en önemli isimlerini ve tarihe damga vuran işlerini görmek mümkün. Sırada ne var? 30 Eylül’de başlayan ‘Opera: Passion, Power and Politics’ opera sanatının 20. ve 21. yüzyıllardaki yükselişini mercek altına alıyor. Resimden heykele operadan ilham alan sanat eserlerini bir araya toplayan sergide fotoğrafların da önemli yeri var.

Sosyal Yemek Trendleri

FOAM/FOTOGRAFIEMUSEUM, AMSTERDAMAmsterdam’daki Fotografiemuseum, diğer adıyla Foam, tamamen fotoğrafa adanmış bir müze. Foam kapılarını 2001 yılında açtığından bu yana modern fotoğrafı her yönüyle kucaklayan uluslararası bir merkeze dönüştü. Foam’da her sene dört kapsamlı sergi düzenleniyor. Her biri yaklaşık üç ay süren bu sergiler, modern fotoğrafın belgesel, portre gibi farklı branşlarından usta fotoğrafçıları ağırlıyor. Foam, bugüne kadar Henri Cartier-Breson’dan Richard Avedon’a çok önemli isimleri ağırladı. Ayrıca müze, genç yeteneklere de daha kısa süreli sergilerle yer veriyor. Sergilere paralel olarak eğitim projeleri, seminerler, atölyeler, sanatçı konuşmaları gibi etkinlikler de düzenleniyor. Ayrıca fotoğraf dünyasının en prestijli yayınlarından biri olan ‘Foam’ isimli dergi müze bünyesinde hazırlanıyor. Sırada ne var? Foam, bu sonbaharda 20. yüzyıl fotoğraf sanatının en etkili ve en üretken isimlerinden Macar fotoğrafçı André Kertész’in retrospektifini ağırlıyor. Henri-Cartier Bresson, Robert Capa gibi efsanevi sanatçıların ustası olan Kertész, fotoğraf sanatına çok önemli katkıları olan bir isim.

JEU DE PAUME, PARİSParis’in meşhur Tuileries Bahçeleri’nin tam ortasında bir zamanlar tenis kortu olan alanda bugün fotoğraf dünyasının en önemli müzelerinden biri yer alıyor. 1909’da bir fotoğraf müzesine dönüştürülen Jeu de Paume, günümüzde uluslararası etkiye sahip ikonik bir kültür merkezi. Aradan geçen zamanla Jeu de Paume, fotoğrafın yanına görsel sanatların video, sinema enstalasyon gibi daha modern formlarını da ekledi. Jeu de Paume, Richard Avedon, Diane Arbus gibi usta fotoğrafçıların yanı sıra ümit vaat eden yeteneklere de sergi programında yer veriyor. Müzede film gösterimleri, atölyeler, seminerler gibi etkinliklerle dolu zengin bir program tüm yıla yayılıyor. Sırada ne var? kinci Dünya Savaşı sonrası Paris fotoğrafları ve Provence manzaralarıyla tanınan Fransız fotoğrafçı Willy Ronis’in retrospektifi 29 Ekim’e kadar Jeu de Paume’da görülebilir. Tunuslu fotoğrafçı İsmail Bahri’nin ve Hollandalı belgesel sinema ve fotoğraf ustası Ed van der Elsken’in sergileri de 24 Eylül’e kadar müzede.

KAHVALTIDA NE ALIRSINIZ?Instagram’da kahvaltınızı paylaşmak hiç de yeni bir şey değil. Yeni olan ise kabarık görüntüsüyle merak uyandıran ve bir yandan da iştah kabartan bulut yumurta. Sıkı bir Instagram takipçisiyseniz son zamanların en tuhaf trendlerinden biri olan bulut yumurtalar gözünüzden kaçmış olamaz. Mayıs ayına kadar kahvaltı trendlerinde ibre avokado tostu gösteriyordu, #avocadotoast etiketi yaklaşık 500 bin kere paylaşıldı. Sonra birden rüzgar yön değiştirdi ve bulut yumurta fotoğrafları gitgide popülerleşti. Klasik yumurta tariflerinden sıkıldıysanız ve Instagram trendlerine ayak uydurmak istiyorsanız yapmanız gereken şey çok basit: Yumurtanın akını sert bir köpük olana kadar iyice çırpın. Çırptığınız yumurta akını fırın tepsisine koyun. Ortasında küçük bir delik açın. 230°C’de önceden ısınmış fırında 5-8 dakika pişirip fırından alın, hazırladığınız deliğe sarısını koyup 3 dakika daha pişirin ve fırından alın. Tadına bakmadan önce eserinizin fotoğrafını çekip #cloudeggs etiketiyle Instagram’da paylaşmayı ihmal etmeyin.

1

Page 4: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

6 SONBAHAR 2017 SONBAHAR 2017 7

ZİFİRİ SİYAHUnicorn food trendi size fazla cafcaflı geldiyse bir de siyahın ağırbaşlı hallerine bakın. Henüz ülkemizde çok rağbet görmese de yurt dışında oldukça popüler bir yeme-içme trendi ‘kömür tozu’. Kozmetik sektöründe altın çağını yaşayan ve bakım maskelerinden diş macunlarına pek çok ürüne katılan kömür tozu, restoran menülerine de sıçradı ve içine girdiği her şeyi siyaha boyadı. Kömür tozu Hindistan cevizi kabukları, odun, bambu ve bunun gibi doğal diğer bitkilerin yakılmasıyla elde ediliyor. Vücudu toksinlerden arındırdığı iddiası popülaritesini artırmışken Hollywood ünlülerinin de bu akıma dahil olması kömür tozunun yıldızını iyice parlattı. Instagram elbette bu trendin en coşkulu yaşandığı ortam oldu. Siyah dondurmalar, simsiyah burgerler ve pizzalar, siyah kahveler ardı ardına paylaşıldı, bol bol beğeni aldı. Sağlıklı olup olmadığı tartışıla dursun, siyahın cazibesi bir süre daha yeme-içme dünyasını etkisi altına alacak gibi.

KASELER DOLUSU LEZZET2017’nin en popüler yeme-içme trendlerinden biri olan Buda kaseleri Pinterest’I kastı kavurdu. Tabii Instagram’da bu trendden payına düşeni aldı. Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein kaynaklarını tek bir kasede buluşturuyor. Estetik açıdan hoş kareler sunmalarının yanı sıra son derece pratik ve sağlıklı oldukları ortada. Buda kaseleri trendini son zamanların en gözde süper yiyeceği acai üzümü ile hazırlanan acai kaseleri ve Hawai mutfağına özgü, deniz mahsulleri ağırlıklı ‘poke’ bowls takip ediyor. Görünen o ki kaselerin modası daha uzun sürecek.

BİR ‘UNICORN’ KADAR RENKLİİngilizcede “masallara özgü tek boynuzlu at” anlamına gelen ‘unicorn’ kelimesi artık güçlü bir pazarlama malzemesi. Kozmetik ve yemek sektörleri bu parlak renkli, ışıltılı mitolojik karakterin insanlar üzerinde yarattığı büyüleyici etkiden en çok faydalananlar. Renkli, bol süslü ve genellikle bol şekerli yiyecek-içecekleri ifade eden ‘unicorn food’lar Instagram’ı en çok etkisi altına alan trendlerden biri oldu. Instagram’ın fenomen isimleri bu trendi akışlarına taşıdılar. Bazen bir dilim kekte, bazen bir fincan kahvede karşımıza çıktı. Trend sosyal medya dışında da yankı buldu. EAT dergisinin editörü Kat Odell ‘Unicorn Food’ isimli bir yemek kitabı hazırladı. Birçok mekan menüsüne ‘unicorn food’ trendine uygun tatlar ekledi. Starbucks bile bu akıma kapılıp menüsüne ‘Unicorn Frappucino’ isimli çok renkli bir içecek kattı. Global bir etki yaratan bu trend öyle bir noktaya vardı ki, Bangkok’ta menüsünde sadece rengarenk yiyeceklere yer veren Unicorn Café isimli bir mekan dahi açıldı.

SAĞLIKLI BESLENIYORUZSosyal medya hayatımızın her alanını etkiliyor, beslenme alışkanlıklarımız da dahil. Güney Dakota Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma akıllı telefonların ve sosyal medyanın sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik ettiğini ortaya koydu. Bir sosyal medya severseniz parmağınızın ucunda sayısız sağlıklı beslenme gurusu ve onların paylaştığı sağlıklı tarifler, diyet tüyoları, detoks önerileri var demektir… Glütensiz, şekersiz, vegan beslenme gibi akımlar sosyal medya üzerinden çığ gibi büyüyor. Özellikle Instagram bu konuda eşsiz bir kaynak. Instagram, insanların sağlıklı beslenme ve kilo verme benzeri hedefleri için günlük olarak kullandıkları bir ortama dönüştü. Aynı hedefe ulaşmaya çalışan kullanıcılar birbirini takip ve teşvik ediyor. Bu da sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeyi ve sürdürmeyi kolaylaştırıyor.

2

3

4

5

Page 5: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

8 SONBAHAR 2017 SONBAHAR 2017 9

O’ moda

AlexachungModayı yakından takip edenler için Alexa

Chung ismi hiç de yabancı değil. Ünlü İngiliz model ve stil ikonu Alexa

Chung’ın Instagram hesabını neredeyse 3 milyon kişi takip ediyor, moda dergileri ona sürekli ‘en iyi giyinenler’ listelerinde yer veriyor.

Chung, moda tasarımcısı kimliğiyle Madewell, Superga, Marks & Spencer gibi prestijli markalarla sık sık işbirliği yapıyordu. Uzun zamandır kendi markasını oluşturma yönünde planları olduğunu da röportajlarında paylaşıyordu. Nihayet, 30 Mayıs’ta Chung ilk koleksiyonuyla Alexachung markasının doğuşunu müjdeledi. 150’den fazla tasarımın yer aldığı ilk koleksiyonu Pre-Fall koleksiyonu izledi. Alexachung çatısı altında ışıltılı parti elbiselerinden ofiste giyilebilecek sadelikte kıyafetlere ve aksesuarlara uzanan geniş bir çeşitlilik söz konusu. Müziğin en büyük ilham kaynağı olduğunu söyleyen Chung, tasarımlarıyla bunu ispatlıyor. Festival tarzını yaşatan fırfırlı, çiçek desenli elbiselerden sloganlı ya da ilüstrasyonlu tişörtlere her bir parça birbirinden farklı bir tarza sahip. Chung’ın kimi zaman erkeksi kimi zaman ise sınırların ötesinde feminen bir stile sahip olduğu düşünüldüğünde bu markanın tam anlamıyla onun zevkini yansıtacağını söylemek mümkün.

Dear Frances Londra’da doğan ayakkabı markası Dear Frances’in adını ileride çok sık duyarsak bu sürpriz olmaz. Yeni bir marka olmasına rağmen Dear Fances moda dergilerinde övgülerle kendine yer bulmakla kalmadı; Siena Miller, Bella Hadid ve Katy Perry gibi stil ikonlarının da radarına girdi. Dear Frances ayakkabıları Kuzey İtalya’daki Vigevano bölgesinin yüksek kalite derileriyle elde üretiliyor. Dear Frances’in diğer favori materyalleri lüks kadifeler, yumuşak süetler ve topuklar için yüksek kaliteli bir plastik olan lusit. Klasik modellere modern bir yorum katan Dear Frances’in kurucusu Jane Frances. Londra ve Milano’da tasarım eğitimi gördükten sonra İtalya’da ailesine ait ayakkabı fabrikasında çalışan Frances, hem eğitimli hem de alaylı bir tasarımcı. Dear Frances ayakkabıları da bu fabrikada, uzun yıllardır uygulanan geleneksel tekniklerle zanaatkarların ellerinde üretiliyor. Dear Frances’in zamansız modelleri şıklıklarının yanı sıra konforlu oluşlarıyla da beğeni topluyor. Bilekte biten ‘Spirit’ isimli botları ve kısa topuklu ‘Eva’ terlikleri markanın en beğenilen modelleri.

Marine SerreÜnlü modacılardan oluşan seçkin jüri tarafından yılın en başarılı genç tasarımcısının seçildiği LVMH Prize’ın kazananı bu sene Marine Serre oldu. Parisli tasarımcı 300 bin Euro’luk ödülün yanı sıra LMVH ekibinden bir sene koçluk desteği alacak. Marine Serre, Maison Martin Margiela ve Christian Dior moda evlerinde staj yaptıktan sonra Fred Sathal, Alexander McQueen gibi isimlerin yanında çalıştı. Hala Balenciaga’da Demna Gvasalia’nın ekibinde çalışan Serre kendi adını taşıyan ilk koleksiyonunu

Moda dünyasına bambaşka soluklar katan, yenilikçi tarzlarıyla ilham veren beş yeni markayla ve tasarımcılarıyla tanışın.

Fendi

YeniHeyecanlar2015’te hazırladı. Son koleksiyonu ‘Radical Call for Love’ moda çevrelerinde epey ses getirdi. Marine Serre’nin kavramsal sınırları ortadan kaldıran bir tarzı var. Modern kesimler geleneksel kumaşlarla, spor stilin sadeliği oryantal detaylarla bir arada müthiş bir ahenk oluşturuyor. Tasarımlarındaki en önemli unsurlardan biri de konfor.

Foundrae Eylül 2015’te New York’ta kurulan mücevher markası Foundrae’nin arkasında Beth Bugdaycay var. Daha önce Rebecca Taylor’ın kurucu CEO’luğunu üstlenen ve uzun süredir kendi markasını hayata geçirmek isteyen Bugdaycay, eşi Murat Bugdaycay’la birlikte Foundrae’yi kurarak bu hayalini gerçekleştirdi. Foundrae ile mücevherin sembolik anlamına vurgu yapan Bugdaycay, tasarımlarını “modern aile yadigarları” olarak tanımlıyor. Foundrae’nin ana

koleksiyonu beş kavram üzerine kurulu; güç, karma, hayal edebilme, koruma içgüdüsü ve bütünlük. Tasarımlarında spiritüel ve mistik sembollerden sıklıkla yararlanan Bugdaycay, çocukluğundan bu yana mücevherlere duyduğu tutkuyla çıktığı yolda şimdiden çok ses getirdi. Molly GoddardGenç moda tasarımcısı Molly Goddard, 2016 British Fashion Awards’ta ‘Umut Vaat Eden İngiliz Tasarımcı’ ödülünü almadan önce de moda dergilerinde kendisine yer buluyordu. İlk kişisel koleksiyonunu 2014’te tasarlayan Molly Goddard, İngiliz Moda Konseyi’nin desteğiyle Londra Moda Haftası’nda

defile yapma fırsatı buldu. Ardından Londra’nın ünlü moda mağazalarından Dover Street Market’in dikkatini çekti ve tasarımlarını orada satışa sundu. Central St Martins’de moda eğitimi alırken elde dikiş yöntemleri, tığ işleri gibi geleneksel teknikler üzerine uzmanlaştı. Goddard’ın romantik esintiler taşıyan nostaljik tasarımları bu teknikler sayesinde zenginleşiyor ve farklılaşıyor.

Page 6: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

10 SONBAHAR 2017 SONBAHAR 2017 11

Göründü

YolÖnemli olan varılacak yer değil, yolculuğun

kendisidir. Yolda olma halini seven gezginler için tüm

dünyadan manzaralarıyla baştan çıkaran beş araba

yolculuğu rotası.

O’ seyahat

GARDEN ROUTE, GÜNEY AFRIKAGüney Afrika’nın harika doğasını keşfetmenin en etkileyici yolu Garden Route adı verilen rotayı kat etmek. Mossel Körfezi’nden başlayıp Storms Nehri’nde son bulan Garden Route esasında 300 kilometrelik kısa bir rota. Onu zenginleştiren ise bu kısa mesafeye yemyeşil dağları, üzüm bağları, vahşi çölleri, okyanusa komşu bembeyaz kumsalları ve nefes kesici bir vahşi yaşamı sığdırması. Yol boyunca Boulder Kumsalı’nda penguenleri besleyebilir, Hermaus’ta balinaların dansını izleyebilir, Wilderness’ta kuş gözlemleyebilir, Cango’da nefes kesici mağaraları görebilirsiniz. Ana yola yarım saat-45 dakika mesafedeki birbirinden güzel kasabalar da Garden Route’u cazip kılıyor. Devekuşu çiftlikleriyle tanınan Oudtshoorn, istiridye yetiştiriciliğiyle ünlü Knysna, güzel kumsallarıyla Plettenberg, lagün kıyısında sakin tatil evleriyle Sedgefield, golf tesisleriyle George, Garden Route üzerinde görülesi kasabalardan. Macera sevenler için de Garden Route harika bir rota. Dünyanın en yüksek bungee jumping köprüsü olan Bloukrans’dan atlayış ve Addo Ulusal Parkı’nda safari, Gansbaii’de köpekbalıklarıyla kafes dalışı gibi adrenalin dolu atraksiyonlar Garden Route boyunca yapılabilecekler arasında.

Alışverişlerinizden biriktireceğiniz millerinizi uçuş millerinizle birleştirebilir, Atlasglobal’in tüm yurt içi ve yurt dışı uçuşlarında kullanabilirsiniz.

Bank’O Atlas Alın,Uçun! 

Detaylı bilgibankocard.com.tr

RUTA 40Güney Amerika’nın en efsanevi yollarından biri olan Ruta 40, 5200 kilometre uzanan, bol manzaralı bir sürüş rotası. Ant Dağları boyunca Arjantin’i bir uçtan diğer uca dolaşan Ruta 40, Rio Gallegos’tan başlayarak Bolivya sınırındaki La Quiaca’ya ulaşıyor. Yol boyunca birbirinden farklı coğrafyalarda, birbirinden farklı iklimleri yaşamak mümkün. Ruta 40 boyunca 20 milli park, 18 nehir ve 27 dağ geçidi aşılıyor. Santa Cruz, Chubut, Río Negro, Neuquen, Mendoza, San Juan, La Rioja, Catamarca, Tucumán, Salta ve Jujuy eyaletlerinden geçiliyor. Yolun en yüksek noktası Abra de Acay deniz seviyesinden 5000 metre yüksekte. Ruta 40, motosiklet tutkunlarının da çok sevdiği bir rota. Patagonya’nın karlı tepelerinden çorak ve ıssız çöllere değişen şartlarda süren bu yolculuk o kadar renkli ki tüm bunların tek bir ülkede yaşanabileceğine inanmak güç. Böylesine zıtlıkları bir arada sunan bir yolculuk ciddi planlama gerektiriyor. Basınç farklılıklarına ve hava koşullarındaki ani değişikliklere her anlamda hazırlıklı olmak şart. Yolun büyük bölümü asfaltlanmış olsa da bazı kısımları çok stabil değil, dar ve toprak yollar zorlayıcı olabiliyor. Bu yüzden aracınızın dayanıklı olması, yolda yaşanabilecek aksaklıklara karşı tedarikli olmanız önemli.

Page 7: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

12 SONBAHAR 2017 SONBAHAR 2017 13

Oksijen şart!

Detaylı bilgi odeabank.com.tr

Oksijen Hesap ile TL ve döviz

birikimlerinize sadece ilk geldiğinizde değil her zaman

yüksek faiz.

ROUTE 66, ABDKuzey Amerika karayolu seyahatleri için gerçek bir cennet. Birleşik Devletler sınırlarında yollara düşmek için gezginleri baştan çıkaran pek çok rota var, ama Route 66’nın yeri bambaşka. Filmlere, şarkılara konu olan Route 66, gerçek bir Amerikan efsanesi, özgürlüğün sembolü ve tüm zamanların en ünlü rotası. 3940 kilometrelik bu yol, esasında 1985’te eyalet otoyol sistemi kurulduğunda tarih olsa da Şikago’dan Kaliforniya’ya uzanan güzergahı hala gezginlerin radarında. Ülkeyi doğudan batıya kat eden bu rotanın üzerinde Büyük Kanyon’dan Kolorado Nehri’ne, Barringer Krateri’nden kovboy filmi atmosferi yaşatan Oatman kasabasına sayısız görülebilecek yer var. Route 66’yı hakkını vererek baştan sona geçmek için en az üç hafta ayırmak gerekiyor. Eski yolun nostaljik havasını taşıyan en uzun bölüm ise Arizona’da. Burada geçmişin atmosferini koruyan mekanlar ve kasabalar var. Yol filmlerinden aşina olduğumuz retro restoranlar, neon tabelalı moteller, terk edilmiş tır parkları, klişe turistik eşya dükkanları bu rotanın cevherleri.

RING ROAD, İZLANDAİzlanda, bu dünya üzerinde bambaşka bir gezegen gibi adeta… Bu sıra dışı ülkenin muhteşem coğrafyasını tek bir seyahate sığdırmak Ring Road sayesinde mümkün. Dünyanın en ıssız ama en güzel rotalarından biri 1332 kilometre uzunluğundaki Ring Road. Ring Road, Route 1 olarak da biliniyor. Tüm İzlanda’yı halka şeklindeki bir güzergahla gezebileceğiniz rota boyunca karşınıza karlarla kaplı dağlar, pek çoğu aktif volkanlar, lav mağaraları, fiyortlar, buzullar, buzul gölleri, simsiyah kumlarla kaplı sahiller, şelaleler, jeotermal su havuzları, gayzerler ve daha pek çok başka doğal güzellik çıkıyor. Bu coğrafyanın en heyecanlandırıcı güzelliklerinden biri de Kuzey Işıkları. Ring Road seyahatini Ağustos-Nisan ayları arasında gerçekleştirirseniz efsanevi Kuzey Işıkları’nı gözlemleme şansına da erişebilirsiniz. Ring Road, genellikle çift şeritli asfalt yollardan oluşsa da coğrafi koşullardan ötürü oldukça zorlu etapları var. Yolun 1940’lardan kalan bazı kesimleri asfaltsız, üstelik yer yer sert virajlar ve dar geçitlerle zorlaşıyor. Tabii bir de hava koşullarından dolayı özellikle kış aylarında yolların bol karlı, buzlu olacağını da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

GREAT OCEAN ROAD, AVUSTRALYA1919-1932 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı’ndaki cephelerinden

Avustralya’ya dönen 3000 ordu mensubu tarafından inşa edilen Great Ocean Road, kıtanın en ünlü sürüş rotası. 243 kilometrelik bir yol,

Gelibolu’da kaybedilenlerin hatırasını yaşatan bir savaş anıtı niteliğinde. Kıtanın güneybatısındaki Victoria eyaletinde sahil boyunca uzanan Great

Ocean Road, Melbourne’a yaklaşık bir saat uzaklıktaki sörf kasabası Torquay’dan başlayıp Allansford’da sonlanıyor. Yol üzerinde harika manzaraların, vahşi doğanın yanı sıra eşsiz yeme-içme deneyimleri gezginleri bekliyor. Dalga sörfüyle tanışmak isteyenler için de Great

Ocean Road, biçilmiş kaftan. Okyanus kıyısında kurulu ufak ve sevimli kasabalar, bakir kumsallar, Avustralya’nın vahşi yaşamını barındıran

ulusal parklar yol boyunca ardarda sıralanıyor. Koalaları, kanguruları, emuları ve kıtaya özgü diğer canlıları görmek istiyorsanız Otway Ulusal

Parkı’nda mutlaka uzun bir mola verin. Rota aynı zamanda kıtanın yerlileri Aborjinlerin sıra dışı kültürünü tanımak için de müthiş bir fırsat.

Condah Gölü ve Tower Hill Vahşi Yaşam Rezerji Aborjinlerin zengin mirasına tanıklık etmek için ideal. Port Campbell Ulusal Parkı’ndaki

kireç taşı kayalıkları 12 Havariler, tüm rotanın en heyecan verici durak noktalarından.

Page 8: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

14 SONBAHAR 2017 SONBAHAR 2017 15

Neler oluyor? Yayoi Kusama

Museum @Tokyo

Odeabank @Stevie Awards

Avangart sanatın yaşayan efsanelerinden, sıra dışı eserlerin yaratıcısı Yayoi Kusama’ya adanmış bir müze 1 Ekim’de kapılarını açıyor. Tokyo’nun

Shinjuku bölgesindeki müze binası Kume Sekkei mimari ofisi tarafından 2014’te tamamlandı. Beş katlı müzenin ikinci ve üçüncü katlarında Kusama’nın resimleri, heykelleri ve diğer işleri sergilenirken dördüncü kat Kusama’ya özgü ‘Özgürlük Odaları’nı ve diğer enstalasyonları ağırlıyor. Müzenin açılış sergisi ‘Creation is a Solitary Pursuit, Love is What Brings You Closer to Art’ sanatçının ‘My Eternal Soul’ isimli en güncel serisini sanatseverlerle buluşturuyor.

Odeabank, uluslararası iş dünyasının en saygın ödül programlarından biri olan Stevie Awards’da en fazla ödül kazanan Türk şirketi oldu. Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen ve dünya genelinde 60’tan fazla ülkeden 3900 başvuru

alan Stevie Awards’a Türkiye’den çeşitli sektörlerden 80’i aşkın şirket katıldı. Odeabank, çeşitli kategorilerde dört

altın, beş gümüş ve altı bronz olmak üzere toplamda 15 ödülün sahibi oldu. Stevie Awards’dan en fazla ödül alan şirketlerin puanlandırılmasıyla oluşturulan onur listesinde 9. sırada yer alan Odeabank bu başarısıyla Grand Stevie

Onur Ödülü’ne de layık görüldü.

TAMBOUR HORIZON BY LOUIS VUITTONAnalog versiyonun piyasaya sürülmesinden 15 yıl sonra Tambour Horizon, dijitalleşerek akıllı saat statüsüne kavuştu. Android Wear 2.0 işletim sistemiyle çalışan saat, 1.2 inç boyutundaki AMOLED dokunmatik ekranıyla akıllı saatlerin sunduğu mobil uygulamalarla adeta kişisel asistan gücünde. Black, Monogram ve Grafite isimli üç yeni modele sahip akıllı saatin 60 farklı kayış seçeneği var.

MARIA BY CALLAS Fİlm yapımcısı Tom Volf, ölümünden yıllar sonra Maria Callas’a aşık oldu ve ünlü şarkıcının hayat hikayesinin peşine düştü. Callas’ın dostlarından müzisyen arkadaşlarına çok sayıda yakınıyla görüştü, günlerce hikayelerini dinledi, fotoğraf albümlerini karıştırdı. Sonuçta ortaya 90 dakikalık bir belgesel çıktı. Assouline tarafından yayınlanan ‘Maria by Callas’ isimli kitap ise bu belgeselin sayfalara dökülmüş hali.

UGG X JEREMY SCOTTModa dünyasının tartışmalı iki ismi buluştu. Bir yanda seveni kadar sevmeyeni de olan Avustralyalı UGG, diğer yanda ise attığı her adım olay yaratan çılgın tasarımcı Jeremy Scott var. Bu ikilinin birlikteliğinin meyveleri ise son derece renkli ve iddialı oldu. Scott, UGG için kadınlara, erkeklere, çocuklara ve bebeklere yönelik sekiz modelden oluşan bir koleksiyon hazırladı.

Hayatımız boyunca akşam yemeğinde ne yiyeceğimizden sevgilimizin evlilik teklifini kabul edip etmeyeceğimize binlerce konuda karar veriyoruz. Kolay ya da zor, verdiğimiz her kararda zihnimizde sezgilerimizle mantığımız arasında bir mücadele yaşanıyor. Karar alma sürecinde mantığınızın ön planda olduğunu ve böylece makul kararlar aldığınızı düşünüyorsanız yanılma ihtimaliniz yüksek. Zihninizin sezgisel yönü sandığınızdan çok daha güçlü olabilir. Princeton Üniversitesi’nden deneysel psikolog Prof. Daniel Kahneman, insan zihninin karar verme mekanizmaları üzerine odaklanarak bilim dünyasında çığır açtı ve bu çalışmasıyla 2002 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazandı. Kahneman,

yüzlerce yıllık geleneksel ekonomi teorilerini yerle bir ederek davranışsal

ekonomi dalının doğumuna da öncü oldu.Kahneman’ın çalışma arkadaşı Amos Tversky ile birlikte kurduğu ‘Beklenti Teorisi’ inançlarımızın, fikirlerimizin,

yargılarımızın sandığımız kadar sağlam temelli olmayabileceğini ortaya koydu.

‘Beklenti Teorisi’ne göre insanlar karmaşık, riskli durumlarda karar verirken her zaman mantıklı ve akılcı davranmaz, aksine sezgisel kararlar alırlar. Kahneman ekonomi başta olmak üzere tıp, siyaset gibi pek çok alanı etkileyen bu teorisini ‘Hızlı ve Yavaş Düşünme’ isimli kitabında detaylandırdı. Kahneman’a göre tüm karar verme süreçlerinin ardında iki system yatıyor; hızlı çalışan ve duygusal tepkilerle genelde yanlış sonuca ulaşan Sistem 1’ ve yavaş çalışan ama ince eleyip sık dokuyarak doğru sonuca ulaşan ‘Sistem 2’. Genellikle sezgilere dayalı hızlı çalışan sistem karar veriyor, mantık ise bu kararı kabullenmeyi kolaylaştıran bahaneleri üretiyor. Nörobilimciler de karar verme sürecinin beyinde nasıl işlediğini ortaya koymak için kapsamlı çalışmalar yapıyorlar. Üniversitelerde beynin karar verme süreçlerini psikoloji ve nörobilimin teknikleriyle anlamaya ve açıklamaya çalışan laboratuvarlar kuruluyor. Fakat seçim yapma,

karar verme süreçlerinin içerisinde duygusal, kültürel, ahlaki ve benzeri soyut bileşenler de olduğundan zihnin karar verme sürecini tam anlamıyla çözümlemek çok da kolay değil.Caltech araştırmacılarının yaptığı güncel bir çalışma bu alanda Kabul gören teorilerden birini ortaya koydu. İnsanların sosyal davranışlarının ardındaki nöral temelleri inceleyen Ralph Adolphs ve ekip arkadaşları tıbbi görüntüleme teknikleriyle karar verme sürecinde beynin ön loblarının aktif olduğunu ortaya koydu. Ön loblardaki farklı bölgelerin bu süreçte nasıl bir etkiye sahip olduğunu anlayabilmek için beyin hasarı olan hastalarla çalıştılar. Araştırmacılar beyinlerinin ön loblarında hasar ya da lezyon olan 350’ye yakın hastanın 30 yılı aşkın zamandır toplanan datalarını analiz ettiler. Ayrıca beyin hasarlı hastaların bilişsel görevler sırasındaki performansları MRI taramalarıyla ölçüldü. Araştırma sayesinde davranışsal kontrol ve karar verme aşamalarında ön loblardaki hangi bölgelerin rol oynadığı netlik kazandı.

Adolphs’un bu keşfinde Iowa Üniversitesi’nden doktora öncesi mentoru, nörolog ve nörobilimci Antonio Damasio’nun yıllar önceki çalışmaları önemli rol oynadı. Damasio’nun 1970’lerin sonunda beyinlerinin bir kısmı zarar gören hastaların karar mekanizmalarının çok tökezlediğini ve bir sonraki randevu tarihi için bile uzun zaman harcamalarına rağmen bir türlü karar veremediklerini fark etmesi Adolphs’un bu çalışmasına esin kaynağı oldu. Damasio, hastalarının beyninde zarar gören bu kısmın duyguların bilgi ve mantıkla sentezlendiği yer olduğunu düşündü. Ventromedial prefrontal korteks adı verilen bu bölge hipokampus ve amigdaladaki duygu merkezleri ile bağlantı kırarak plan yapma, karar verme gibi davranışları kontrol ediyor. Adoplhs’un ventromedial prefrontal korteksi zarar gören hastaların karar vermede bozukluklara neden olduğunu tespit etmesi Damasio’nun tezini de doğruladı.

Karar Anı

Nasıl karar veririz? Önemli bir karar almaya çalışırken beynimizde neler olur? Karar verirken sezgilerimiz mi, mantığımız mı çalışır? Nörobilim ve psikoloji karar mekanizmasının sırlarını anlamaya çalışıyor.

O’ yaşam

SANAT

BAŞARI

TEKNOLOJİ KİTAP Moda

Hemen Odeabank Mobil Uygulaması’nı kullanmaya başlayın, hem zaman kazanın hem de sürpriz hediye ve indirim fırsatlarını yakalayın!

Odeabank Mobil Uygulamasını İndirin, Kazanın!

Page 9: Yol Göründü - OdeaBank · Tarifleri tamamen hazırlayanın yaratıcılığına bağlı Buda kaseleri tahıl, bakliyat, sebze, bol bol yeşillik ve sağlıklı protein ... yemek

16 SONBAHAR 2017

İmtiyaz Sahibi Odeabank adına Aslı AlıverenKurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü

YapımAjans Medya

Genel Yayın YönetmeniDeniz Huysal

Yazi İşleri Müd. (Sorumlu)Elif Eren Altınarık

Art DirektörBelma Saraççı

Ajans MedyaMim Kemal Öke Cad. Arel Apt. No:6 D:5 34367 Harbiye/Şişli Tel: 0212 287 19 90

Baskı A4 Ofset Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.Tel: 0212 281 64 48Yayın Türü Üç aylık, süreli, yerelBasım yeri ve tarihi İstanbul, Ağustos 2017

O’ infografik

Toplam aktifimiz 37,4 milyar TL’ye ulaştı.*

Odeabank olarak2 Ekim 2012’de

kurulduk.

Kuruluşumuzdan beri onlarca

uluslararası ödüle layık görüldük.

Toplam mevduatlarımız 28,4 milyar TL’ye, krediler 26,8 milyar TL’ye ulaştı.*

52 Şubede 1670 çalışanımız görev

yapıyor.*

*Rakamlar 2017’nin ikinci çeyreğine aittir

Beş Yılda Neler Oldu?Odeabank beşinci yaşını kutluyor. İşte rakamlarla geride kalan beş yılın özeti.