Yunan Kuşkuculuğunun Bilginin Olanaksızlığıyla İlgili Kanıtları-20-059

Embed Size (px)

DESCRIPTION

pdf

Citation preview

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNNOLANAKSIZLIIYLA LGL KANITLARI

    Ahmet CEVZC*

    Antik Yunan kukuculuu, M., 360-270 yllar arasnda yaam olanPyrhhon tarafndan kurulum olan bir felsefe okuludur. Kurucusunun adndan dolayPirinozm olarak da bilenen kukuculuk, Platoncu, Aristoleesi, Stoac ve Epikrosufelsefeye kar kmtr. Kendisinden nceki Yunan felsefesinden ve Hint bilgeli-inden etkilenmi olan Pyrrhon, kukuculuu, bilginin imknyla ilgili bir retidenok, ncelikle bir yaam biimi olarak gelitirmitir, insann, ksa sreli yaayboyunca, snrlan giderek genilemi bir dnyadaki yabanclamhn temelealan Pyrrhon, kendince insan gereksiz korku ve tedirginliklerden, varlk zerine yada grnn gerisindeki gereklikle ilgili anlamsz speklasyonlardan kurtarmayamalam ve bu amac gerekletirmenin bir arac olarak kukucu felsefeyi nesrmtr.

    Kukuculuun, ahlakla deil de, dorudan doruya bilgiyle ilgili profesyonelbir felsefe akm olarak geliimi, daha ok M.. 80 ylyla M.S. 130 yllar arasndakalan tarihsel dnemin belli bir kesitinde yaam olan Aenesidemeos eliyle olmu-tur. Buna gre, tpk Pyrrhon ve rencisi Timon gibi, insann grnlerin tesinegeemeyeceini, cjolayisyla bilginin imknsz olup, insann her konudan yargyaskya almas gerektiini savunan Aenesidemos, burada kalmayarak, kukuculuakuramsal bir ereve kazandrmaya alm ve yargy askya almay zorunlu klannl on neden ya da kant ne srmtr.

    lka Yunan filozoflarn Aristotelesi bir bak asndan ve akl ya daduyulan temele almalar bakmndan snflayan Aristokles'in, Pironomizm vekukuculukla ilgili, bu akmn akla da duyulara dayanmad iin felsefi bir bakas, yanl bir bak as bile olmad eklindeki yorumuna ramen, kukuculu-un, bilginin kayna olarak ncelikle duyulan ald aktr. Aenesidemos, itebyle bir empirist bak asndan hareketle, insann hibir ekilde bilgiye ulaa-mayacan savunmu ve, bilginin olanakl olduunu savunduklar iin, dogmatist

    * Ankara niversitesi'nde Felsefe Yard. Doenti

    59 FELSEFE DNYASI, SAYI: 20, BAHAR 1996

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNN OLANAKSIZLIYLA LGLKANITLARI .

    diye niteledii filozoflara kar, bilginin olanakszlna ve dolaysiyla yargy ask-ya almann zorunluluuna iaret eden on argman ya da kant gelitirmitir. Bu onneden, kant ya da trope, gnmze lk a felsefesinin tarihini yazm DiogenesLaertios'la, antik kukuculuun son byk temsilcisi olan Sekstos Empirikos tara-fndan ulatrlmt. Bir eyin rnein farkl hayvan trlerine, ya da farkl insanlarafarkl zamanlarda, farkl koullar altnda, farkl eylerin etkisiyle, v.b.g., farklgrndn, farkl grnler, atan inanlar arasnda bir seim yapma, bir kararverme olana verecek kabul edilmi hibir lt ya da standart bulunmad iin,hibir konuda hkm vermemek gerektiini ortaya koyan bu kantlardan ilk drdyarglayan zneyle, yedinci ve onuncusu yarglanan nesneyle, be, alt, sekiz vedokuzuncusu ise ayn anda hem yarglayan zne ve hem de yarglanan nesneyle ilgi-lidir. Bu kant ya da argmanlar Sekstos Empirikos, Pironizmin Anahatlar adleserinde, u ekilde sunmaktadr:

    "Bu kartlklara ilikin olarak daha ak seik bir fikir edinebilmek iin,yargy askya alma sonucu douran nedenleri ekleyeceim. Bununlabirlikte, onlarn ne says ne de gcyle ilgili olarak herhangi bir deerlen-dirmede bulunmayacam -onlar yeterince gl olmayabilir ve saylanbenim belirttiimden daha fazla olabilir.Eski kukucular, normalde, yargy askya alma sonucu dourduunainandklar on tane neden iletmilerdir. (Onlar, "argman" ya da"kanf'lan, "nedenler"le eanlaml olarak kullanrlar.) Bu kantlardanbirincisi hayvanlar arasndaki farkllklara, ikincisi insanlar arasndakifarkllklara, ncs duyu organlarnn farkllk gsteren kurulularna,drdncs koullara, beincisi durumlara, aralk ve yerlere, altncskarmlara, yedincisi varolan eylerin nicelikleriyle hazrlanlarnabal olan, sekizincisi grelilikten treyen, dokuzuncusu sk ya da seyrekoluumlara, onuncusu yaam biimleri, gelenek ve yasalara, dogmatikkabullere ve bu arada, efsanelere duyulan inanca bal olan kanttr".{Pironizmin Anahatlan 133-38)

    lkan hemen tm dier filozoflar gibi, grnle gereklik arasnda birayrm yapan, her yerde grnlerin hkm srdn, insann grn aarakgerekliin kendisine hibir zaman ulaamayacan, varolan eylerin bize naslgrndn syleyebilmekle birlikte, onlarn gerek doalanyla ilgili olarak hibiriddiada bulunmayp, yargy askya almak gerektiini savunan Aenesidemos'unbirinci kant, hayvanlar arasndaki farkllklarla ilgilidir. Paradoksal bir biimde,kukucularn dogmatik bularak kar kt bilim adam ve filozoflarn hayvanlarla

    FELSEFE DNYASI, S A Yi: 20, BAHAR 1996 60

  • Ahmet CEVZC

    ilgili aratrma ve bulgularna dayanan bu kant, hayvan trlerinin, srasyla remetarzlarndaki, fizik kurulu ya da yaplarndaki ve nihayet yeme ime tarzlanndakiveya itihasal davranlanndaki ayrlklardan dolay, farkllk gsterdiini dile geti-rir. te bu farkllklardan dolay, hayvanlar ayn nesnelerden farkl izlenimler alrlar.Baka bir deyile, hayvanlarn dou, byme, gelime ve fiziki yaplarndakifarkllklar, duyu alglarnda da farkllklara, farkl grnlere yol aar.

    Aenesidemos'un, kantn desteklemek zere verdii ve Diogenes Laertios'la(Sekin filozoflarn Yaamlar IX 79.80) Sekstus Empirikus'un (Pir. Anahatlar I,40-79) aktard ok sayda rnek vardr. Buna gre, o, dou ve davrana ilikinfarkllklarla yapsal farkllklarn dourduu farkl grn ya da duyu alglarylailgili rneklere, grme duyusundan balar. Buna gre, hayvanlarn gzleri, ekil,byklk ve renk itibariyle farkllk gsterir. Bazlarnn gzleri kk, bazlarnkibyk, bazlarnnki parlak, bazlarnnki karanlktr; onlarn gzbebekleri de farkl-lk gsterir. Aenesidemos'un, ve dolaysyla Sekstus'un buradan kard sonu,kpeklerin, balklarn, aslanlarn, ve austos bceklerinin ayn nesnelere ilikinolarak farkl izlenimlere sahip olduu, onlarn ayn nesneleri ayn ekil ya dabyklkteki nesneler olarak grmedikleridir.

    Grme duyusu ile ilgili sonu, dier duyu-organlanna genellenir. rnein,kpekler insanlardan daha iyi koku alr, ahinler de daha iyi grr:

    "Ayn argman duyular iin de geerlidir. Dokunma duyusunun, kabuuolan hayvanlarda, teni akta olan hayvanlarda, dikenli hayvanlarda, vetyl hayvanlarda, nasl olup da ayn izlenimler dourduu sylenebilir?Kulak borular olduka dar olan hayvanlarla olduka geni olan hayvanlar,veya kulaklar sala rtl olan havyanlarla, kulaklar akta olan olanhayvanlar nasl olur da tam olarak ayn sesi duyar? Biz de ayn sestenkulaklarmz tkadmz zaman baka, normal bir biimde iittiimizzaman baka etkileniriz... Baz hayvanlarn dilleri dz ve kuru, dierlerinkidaha slak olduu iin, ayn durum tad almann nesneleri iin de geerlidir"(Pir. Anahatlar I, 50-52).

    Ayn durum haz ve ac iin de geerlidir. Buna gre, hayvanlarn kendilerinekeyif veren, holarna giden, onlar iin yararl olan eylerin peinden kotuklar,buna karn holarna gitmeyen, kendilerine zarar vrejn eylerden uzak durduklar,herkes tarafndan kabul edilen- bir olgudur. Bununla birlikte, ayn eyler, bazhayvanlara keyif verip, onlarn houna giderken, dierlerinin houna gitmez. Haz veac, varln bizatihi kendisiyle deil, fakat grnyle ilgili olduundan, yani hazve ac hayvanlarn varolanlarla ilgili izlenimlerinden tretildii iin, bir hayvannhouna giden ey, baka bir hayvann houna gitmeyebilir.

    61 FELSEFE DNYASI, SAYI: 20, BAHAR 1996

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNN OLANAKSIZUIYLA LGLKANITLARI

    Aenesidemos, ya da onun szcs olarak Empirikus, daha sonra farkl duyualgs ya da izlenimlere sahip olan farkl hayvan trlerinden birini ya da dierini nplna kartma, bu trn izlenim ya da alglarn temele alp, lt yapma, ve temelealnan bu alglarn gerekliin doasn aa vurduunu dnme olana bulun-madn syler. rnein, bizim kendimizi, insan trn tercih etme, farkl olduu-muzu savunmak sz konusu olamaz," olursa eer, bu bizim tarafsz olmadmzanlamna gelir. Ho zaten, insann dier hayvan trleri karnda bir stnl, birfarkll yada ayrcal olamaz, nk insan dier hayvan trleri karsnda stnktlan e olan akl, kukucular tarafndan pek gndeme getirilmez, bir bilgi ltolarak deerlendirilmez.

    Sekstus'un yargy askya almaya gtren ikinci kant (Pir. Anahatlar, 79),birincisinin bir devam gibidir. Buna gre, tpk hayvan trleri arasnda farkllklarbulunmas gibi, ayn tr iindeki bireyler de birbirlerinden farkllk gsterirler ve budurum farkl bireylerde farkl grnlere yol aar. Baka bir deyile, hayvan trleriarasnda, bir trn, yani insanlarn epistemolojik bakmdan bir stnl ya da ayr-cal olduunu kabul etsek bile, insanlar birbirlerinden, ruh ve beden, miza vekarakter bakmndan farkllk gsterip, farkl izlenim ya da grnlere sahip olur-lar.

    Bu kant ya da argmanda, Aenesidemos, Sekstus ve dolaysyla, tm kuku-cular, dier Yumanl filozoflar gibi, insan varlnn iki bileenden meydana geldi-ini ne srmektedir. nsanlar, hem bedensel ve hem de ruhsal ya da psikolojik olarakfarkllk gstermektedir. Bu farkllklarn temelinde ise, insan bedeninde yer alan drtsvnn farkl oranlardaki karmlar bulunmaktadr. Buna gre, kukucular, nlYunanl tp bilgini Galenos tarafndan ne srlm ve antik Yunan'daki tmhekimler tarafndan kabul edilmi olan drt sv kuramn kabul ederler. Bu kuramagre, insan sal drt vcut svsnn arasndaki dengeye baldr. Bu drt vcutsvsndan ikisi, kan ve safra gibi gerekten varolan iki sv, buna karn ikisi de,varsaymsal bir nitelik arzeden ve melana khole'yte phlegma diye adlandrlan karasafra ve irinli iltihap ya da balgamdr. Sekstus'a gre, insanlarn yalnzca salklar-nn deil, fakat bedensel ekil ya da farkllklarnn temelinde, bu drt svnn farklkarm ya da oluturduu denge vardr. Bundan dolay, rnein Hintlilerin burun-laryla, skitlerin burunlar birbirinden ekil olarak farkllk gsterir; bu ise, onlarnfarkl koku almalarna ve ayn nesneyle ilgili olarak deiik, hatta kart grnleresahip olmalarna neden olur (Pironizmin Arahatlar I, 80).

    Drt svnn farkllk gsteren denge ya da karm, yalnzca uluslar arasndadeil, fakat ayn ulusa mensup insanlar arasnda da farkllklara, bireylerde onlarn

    FELSEFE DNYASI, SAYI: 20, BAHAR 1996 62

  • Ahmet CEVZC

    kendilerine zg zelliklerin douuna yol aar. Diogenes de, ayn konuda, tpkSekstus Empirikus gibi, unlar yazmaktadr:

    "rnein, skender'in ua olan Demofon glgede scaklk hissetmekte,gnete mektedir. Aristoteles'e gre, Argos'lu Andren, susuz Libya'danhi su imeden geermi" (Sekin filozoflarn Yaamlar IX. 80-81).

    Bedensel farkllklardan psikolojik ya da ruhsal farkllklara gei kolaydr,zira beden ruhun aynas ya da kopyasdr. Bu nedenle, insanlar arasnda nasl kibedensel farkllklar varsa, ayn ekilde ruhsal ya da psikolojik farkllklar vardr. Vebu farkllklar, insanlarn farkl eylerden tad almalarna, farkl eylerden nefretetmelerine yol aar. Bu kantta, dogmatik diye niteledii filozof ve bilim adamlarnngr ve aratrmalarna dayanan Sekstus, unlar sylemektedir:

    "u hlde, insanlar arasnda beden bakmndan bylesi bir deime olduuiin, insanlarn birbirlerinden, ruhlar bakmndan da farkllk gstermelerimuhtemeldir; nk, fizyonomi biliminin de gsterdii gibi, beden ruhunbir tr aynasdr.nsanlann dnme tarzlar arasndaki byk, hatta sonsuz farkllklarn enbyk gstergesi, dogmatiklerin, eitli konularla ve zellikle, kiinin neyiseip, neden uzak durmalar gerektiiyle ilgili nermelerindeki kartlk-tr...

    Seim ve kanma, u hlde, haz ve acda, haz ve ac da alg ve grntebulunduu iin, bu takdirde ayn eyleri baz kiiler seip, dierleri ondanuzak durduu zaman, onlarn ayn eyler tarafndan ayn ekilde etkilen-medii sonucunu karsamak bizim iin mantkl olur" (Pir. Anahat. 1, 85-87)

    Kukucu gr, ayn cins iindeki trler arasndaki farkllklarla, ayn triindeki bireyler arasndaki farkllklardan sonra, nc kantta ayn bireyin duyu-lar arasnda sz konusu olan farkllklar ele alr. Buna gre, empirist bir bakasndan hareket eden kukucu, doal olarak insanlarn varolan eyleri be duyuaraclyla algladn, farkl duyularn, farkl, hatta kart grn veya izlenim-lere yol atn, nesneleri kart niteliklere sahipmi gibi gsterdiini dile getir-mektedir. rnein resimler, grme duyusuna girinti ve kntlara sahipmi, dokunmaduyusuna ise, sahip deilmi gibi grnr. Yine, bal dile ho, gzlere krmz ya dadz, dokunma duyusuna vck vck grnr. Ayn ey parfm iin de sz konusudur;o koku alma duyusuna ho, tad alma duyusuna ac grnr. .(Pir. Anahat. 1,92-93).rnekleri oaltmak mmkndr.

    63 FELSEFE DNYASI, SAYI: 20, BAHAR 1996

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNN OLANAKSIZLIIYLA LGLKANITLARI

    Buna gre, farkl duyu-algar, ya da grnlerin ortaya knn bir sonucuolarak, varolan nesnelerin duyularn gsterdii btn bu niteliklerin bir toplamolduunu dnrz. Ayn bal tatllk, dz olma, krmzlk ve yumuaklk gibiniteliklere sahip gibi grnmektedir. Bununla birlikte, grn ap gereklieulama olanamz bulunmad iin, baln tam tamna bu niteliklere mi, yoksa dahaazna veya fazlasna m sahip olduunu bilemeyiz. Onun yalnzca bir ya da iki niteliiolabilecei gibi, birok nitelii de olabilir. Bununla birlikte, bilgimiz duyu ya dadeneyle snrlandndan dolay, bunu bilmek bizim iin sz konusu deildir.Gerekliin kendisine, balla ilgili grnleri aarak, baln gerek doasna ulamakolanakl olmadndan, bir kez daha kan sonu, nesnelerin gerek doasyla ilgiliolarak yargy askya almak gerektii sonucudur.

    Srada drdnc kant vardr. Bu kant da,tpkt nc kant, ikinciden, ikin-cisi birinciden nasl kyorsa, aynn o ekilde nc kanttan kar. Buna gre,nc kantta duyular arasndaki farkllklara geen kukuca dnrler, drdnckantta, tek bir duyuda deien koullara bal olarak ortaya kan farkl grnleri,kartlklar gndeme getirirler. Kiinin, yarglayan znenin duyumunu, algsaldeneyin niteliini byk lde belirleyen znel koullan ortaya koyan bu kant,Sekstus Empirikus u ekilde aklamaktadr:

    "Bu, 'durumlarla koullar anlatmak istediimiz yerde, adn durumlardanalan kanttr. Sz konusu kant, doal hllerde ya da doal olmayan haller-de, uyankken ya da uyku hlinde, yaa, hareket ya da sknet hlindeolmaya, nefret etme ya da sevmeye, ihtiya iinde ya da doymu, ikili yada ayk olmaya, daha nceki koullara, gvenli ya da koricak, skntl yada sevinli olmaya bal olarak geliir....Uykuda ya da uyank olmaya bal olarak, farkl grnler ortaya kar.Uyank olduumuz zaman, eyleri uyuduumuz srada grdmz tarz-dan, uykuda olduumuz 2aman da, uyank olduumuzda grdmzekilden farkl bir biimde grrz; bu nedenle, nesnelerin varl ya dayokluu, mutlak deil de, greli -uykuda ya da uyank olmaya greli -hlegelir... Grnler, yaa bal olarak da farkllk gsterir. Ayn hava yal -insanlara souk, genlere lk, ayn renk .yallara soluk, fakat genlerecanl grnr. ..Nesneler, hareket ya da sknet hlinde olmaya bal olarakda farkl grnr....Yine, sevme ya da nefret etmeye bal olarak, dierleridomuz etini byk birkeyifle tketirken, baz insanlar ayn et karsndaar bir tiksinti duyarlar.....Kz arkada irkin olan birok insan, arka-dalarnn ok ekici olduunu dnr. A ya da tok olmaya bal olarak

    FELSEFE DNYASI, SAYI : 20, BAHAR 1996 , 6 4

  • Ahmet CEVZC

    da, ayn yemekler a olan birine ok tatl grnrken, tok birine ok tatszgrnr" {Pir. Anahat. 1, 100-109).

    Hastalk ya da saln, uyku ya da uyankln, genlik ya da yalln,hareket ya da sknetin, alk ya da tokluun, sarholuk ya da aykln izlenim yada alglarn niteliini belirlediini, dolaysyla bir kez daha kart grnlerinortaya ktn gsteren^ kant, izlenimleri lme, izlenimlerimizin doruluunu, buznel hl ya da durumlardan bamsz olarak saptama olana verecek nesnel bir lfya da standart bulunmad iin, bizim grnlerle yetinip, nesnelerin gerek doa-syla, gerekliin kendisiyle ilgili olarak yargy askya almamz gerektiini ifadeetmektedir.

    Kukucu dnrlerden. Aenesidemos ve Sokstus Empirikus, "durum, aralkve yerlere bal olan" beinci kant ya da argmanla birlikte, en sonunda alglayan yada yarglayan zneden, nesneye geer. Bu katnla anlatlmak istenen ey udur:znenin daha doru ve dakik izlenimler elde etmesini, grnleri ap, gerekliin,kendisine ulamasn engelleyen znel koullan aabilsek, zneyle ilgili ilk drtkant ya da argman rtebilsek bile, nesneye greli olan, gzlemleyen znedenbamsz olup, alglanan nesneden kaynaklanan ve nesnenin gerek doasn gizler-ken, yargy askya alma sonucu douran farkl ya da kart grnler vardr. B*agre, tpk zne gibi, nesne de kendisini evreleyen koullardan etkilenir. Alganannesneler, alglayan zneyle aralarnda bulunan mesafeye bal olarak farkh gr-nler sergilerler. Ayn gemi uzaktan kk ve hareketsiz, yakndan byk ve harekethalinde grnr. Yine kantn belirttiine gre, ayn kule belli uzaklktan bakld-nda yuvarlak, yakndan bakldna kare eklinde grlr.

    Bulunduklar yere bal olarak da, nesnelerin farkl grnlerinden szedilebilir: Buna gre, mum , gndz snk, akam karanlnda pariak grnr.Ayn sopann, suda eri, suyun dnda doru grnd sylenir. Yumurtalar,kuun karnnda yumuak, danda katdr. Durum ya da konumlar da, nesnelerifarkl gsterir: rnein, ayn resim yere yatrldnda dz, belli bir aya yerleti-rildiinde, onun girinti ve kntlar varm gibi grnr. (Pir. Anahat /, 118- i 19)

    Sekstus, bir eyi her zaman belli bir yerde, belli bir durum ya da konumda venihayet belli bir mesafeden gzlemlediimiz, hibir nesne sz konusu temeldenbamsz olarak alglanamad, nesnelerin yer, durum ve zneden olan uzaklklarfarkl izlenim beklerine yol aarken, bizim bu beklerden, dierlerini deil de, bellibirisini semek iin geerli hibir lt ya da nedenimiz bulunmadndan doiay,burada da yargy askya almann zorunlu oiduu sonucuna varr (Pir. Anahat. I,120).

    65 FELSEFE DNYASI, SAYI : 20, BAHAR 1996

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNN OLANAKSIZLIIYLA LGLKANITLARI

    Altmc kanta getiimizde, bunun da bir blmyle alglanan nesneyle ilgiliolduunu gryoruz. Sz konusu kamt ta, en azndan dierleri kadar arlkl olup, ilkkez akl gndeme getirdii iin, belki de dierlerinden daha nemlidir. Akla ilikintartmay, sona, genel deerlendirmeye brakarak, kant u ekilde aktarabiliriz:

    "Altnc kant, karmlara bal olan kanttr. Bu kanta gre, varolanhibir nesne, bize hibir zaman kendi bana bir etki yapmad, fakatbizde, ounluk bir eyle birlikte bir izlenim brakt iin, dtaki nesneve onunla birlikte gzlenen faktrn sonucu oian karmn neye benzedi-ini sylemenin mmkn olmakla birlikte, dtaki nesnenin tam olarakneye benzediini sylemenin pek mmkn olduu sonucunu karsayabili-riz.Dtaki hibir nesnenin kendi bana bir etki yapamad, fakat her zamanbir eyle birlikte etki yapt ve buna bal olarak farkllk gsteren bir eyolarak gzlemlendii, sanrm herkes iin aktr. rnein, derimizin rengiscak havada farkl, souk havada farkl grnr ve biz, rengimizin doasitibariyle ne olduunu deil, fakat yalnzca, bunlardan biriyle birliktegzlenmi olmasna bal olarak, neye benzediini syleyebiliriz. Aynses, temiz havada farkl, kirli havada farkl grnr" (Pir. Anahat., I, 124-125)

    Kantn bu blmnde, yalnzca znenin dndaki nesneyle ilgili karm-lardan sz eden Sekstus, bunun ardndan isel ya da zneyle ilgili karmlara geer.Buna gre, gzlerimizin iinde, zarlar ve svlar vardr ve buniarn da kendi rengindensz edilmelidir. Gzlerimiz kendi doal renginden yoksun olup, sarlkla sarard,kanlanp krmzlati zaman, dtaki nesneler, bize sar ya da krmz grnr.Buna gre, sarl olan birisi iin, salt nesneler tarafndan yaratlan izlenimleringzn kendisinin rengiyle karmasndan dolay, bu nesneler farkl grnr.Dolaysyla, alglayan zneler, nesnelerin gerekte nasl olduklarn sylemek yerine,btn bu dsal ve isel karmlarn sonucu ya da rn olan grn ya da izle-nimlere sahip olabilirler.

    Yedinci kant, salt nesnenin kendisiyle ilgilidr. Buna gre, bir ey, kendisinialglayan zneden, byk ya da kk miktarda, yn hlinde ya da blnm hlde,birlemi ya da dalm, v.b.g., olmasna bal olarak farkl izlenimlerin domasnaneden olur. rnein, gm, ilenirken kan ee talalarna bakldnda siyah, birbtn olarak alndnda, etkileyici bir beyazlk iinde grnr. Kum taneleri dal-m olarak alndnda, przl ve itici grnrken, yn olarak grldnde,algy yumuak bir biimde etkiler. arap ll ve belirli bir miktarda alndnda,

    FELSEFE DNYASI, SAYI : 20, BAHAR 1996 66

  • Ahmet CEVZCbedeni glendirir, fakat ok iildiinde insan sarho edip, zayf drr. Yemek,az ve ll yendiinde, insan besler ve ona keyif verirken, ok yendiinde, mideyibozup hasta eder (Pir. Anahat., I, 129-131 ).

    Kukucular, yedinci kantta, btn bunlardan hareketle, bizim nesneleringreli olarak, yani nicelik ve kompozisyonlarna bal olarak, neye benzediinisyleyebileceimizi, nesnelerin kendinden, kendi bana ne olduunu, onlarn gerekdoasnn nasl olduunu asla syleyemeyeceimiz sonucunu kartrlar. Buna gre,nesnelerin, sahip olduklar niceliklerine, sergiledikleri kompozisyona bal olaraknasl grndn sylemekle birlikte, onlarn kendi, iinde, nicelik ve kompozis-yonlarndan bamsz olarak ne olduklar konusunda yargy askya almamz gerekir(Pir. Anahat., I. 132).

    Sekizinci kant, zne ve nesneyi birlikte deerlendiren, daha nceki kantlanbir anlamda zetleyen ve kendisinden kuukuculua gemek iin yalnzca tek biradmn fazlasyla yeterli olduu grelilikle ilgili kanttr. Hereyin greli olduunu,evrende greli olmayan bir ey bulunmadn, oysa yalnzca mutlak olan ve greliolmayan eylerin bilinebildiim, bundan dolay evrendeki hibir eyin bilinemeye-ceini ifade eden kant, Sekstus u ekilde aktarmaktadr:

    "Sekizinci kant, grelilikten tretilen, ve bizim kendisiyle, herey greliolduu iin, eylerin bamsz bir biimde ve kendi doalarnda ne oldu-uyla ilgili olarak yargy askya almamz gerektii sonucunu kardmzkanttr. (Baka yerde olduu gibi) burada da, "grnr" yerine, "dr"kullanmakla birlikte, rtk olarak, hereyin greli grndn anlatmakistiyoruz.Bununia birlikte, bunun, nce (dta varolan ve yarglanan nesne, yargla-yan zneye greli grnd iin) yarglayan zneye greli olma, ve, tpksan sola greli olmas gibi, baka bir anlam iinde, kendisiyle birliktegzlemlenen eylere greli olma gibi iki anlam vardr.Daha nce hereyin , (bir ey bir hayvana, bir insana, bir duyuya ve bellibir karma, belli bir kompozisyon, nicelik ve duruma greli grndiin) onunla birlikte gzlemlenen eyler bakmndan greli olduu sonu-cunu kartmtk.imdi de, daha zel olarak, hereyin u ekilde greli olduu sonucunukarsayabiliriz: Greli olanlar bir farkllktan dolay her ne ise o olaneylerden farkllk gsterir mi, gstermez mi? Farkllk gstermiyorsa eer,bu ikinciler de grelidir, fakat farkllk gsteriyorsa eer, bu takdirde,farkllk gsteren herey greli olduu iin, bir farkllktan dolay her ne iseo olan eyler greli olacaktr.

    67 FELSEFE DNYASI, SAYI : 20, BAHAR 1996

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNN OLANAKSIZLIIYLA LGLKANITLARI

    Dogmatiklere gre, varolan baz eyler en yksek cins, dierleri en aatr, ve dierleri de, hem cins ve hem de tr olarak varolur. Fakat btnbunlar grelidir. u hlde, herey grelidir" {Pir. Anahat., I, 135-138).

    Kant, buradan da anlalaca zere, tm nesnelerin, hem kendilerini algla-yan, yarglayan znelerle olan ilikilerden ve hem de kendilerinden ayrlmaz olankarm ve koullardan etkilendiini, dolaysyla, hibir eyin bu ilikilerdenbamsz olarak, varolduu ekliyle bilinemeyeceini, varolanlarn sz konusu ili-kilerden bamsz olan gerek doalaryla ilgili olarak yargy askya almak gerekti-ini ortaya koymaktadr.

    Kukucularn, Diogenes, ve Sekstus Empirikos tarafndan aktarlan dokuzun-cu kant ki bu da dierleri gibi grn ap, gereklie ulamann, nesneleringerek doasyla ilgili bilgiye sahip olmann imknszln gstermektedir, sk veseyrek oluumlarla ilgilidir. Bir eyin, onunla sk sk karlald zaman baka, azkarlald takdirde daha baka grndn dile getiren kant, Sekstus uekilde aktarmaktadr:

    "Gne bir kuyruklu yldzdan daha az arpcdr; fakat gnei sk sk,kuyruklu yldzlar ise, ok seyrek olarak grdmz iin, kuyrukluyldzlardan (onun gerekte, tanrsal bir iaret olduunu dnecek kadar)ok etkileniriz, ama gne bizi hi etkilemez. Oysa, gnei seyrek olarakdoan ve batan, hereyi birden aydnlatp, aniden karanla gmen bir eyolarak dnseydik, bu takdirde gne bizim iin ok arpc hle gelirdi.Depremler de, onu ilk kez yaayan insanlarla, depreme ok alm insan-lar ayn ekilde artmaz. Deniz, onu ilk kez olarak gren biri iin nekadarda etkileyicidir! Dahas, bir insan vcudunun gzellii, ilk kez olarakve aniden grldnde, bizi ok heyecanlandrr, oysa o allm birgrnt olduu takdirde, hemen hi etkilemez.Seyrek rastlanan bir eyin deerli olduu dnlr, fakat allm vekolaylkla elde edilebilir olana pek deer verilmez. rnein, suyun az veseyrek olduunu dnseydik, bu takdirde o bize, deerli grnen herey-den ok daha deerli grnecekti, Ya da altnn, nicelik bakmndan, talargibi yerlere yaylacak kadar ok olduunu bilseydik, bu takdirde kim, onukilit altna alacak kadar deerli bulurdu?yleyse, ayn nesneler bizi sklkla ya da seyrek olarak etkilemelerine balolarak, imdi arpc-ve deerli hem grnp hem de grnmedii iin,buradan hareketle, hu nesnelerin, bizi sklkla ya da seyrek olarak etkile-melerine bal oiarak nasl grndn hi kuku yok ki syleyeceimiz,

    FELSEFE DNYAS, SAYI : 20, BAHAR 1996 6 8

  • Ahmet CEVZC

    fakat darda varolan nesnenin ne olduunu syleyemeyeceimiz sonucu-nu karsanz (Pir. Anahat, /, 141-144).

    Varolanlarn sk ve seyrek olarak grnmelerinin bir grelilie yol atn,eylerin mutlak olarak, kendi bana ya da kendi iinde deerli veya arpc olma-dn fakat biri iin, belirli koullar altnda, sk ya da seyreklikle grnmeye balolarak arpc ya da deerli olduunu, bizim nesnelerin sk sk ya da seyrek birbiimde ortaya klanna bal olarak, yalnzca nasil grndklerini syleyebile-ceimizi, ama gerek doalanyla ilgili olarak hibir iddiada bulunmamamz gerekti-ini savunan bu kanttan sonra gelen onuncu kant, kukuculuu bilgi alanndandeerler alanna yanstt iin, ilgintir.

    Deerler alanna da yansyan mutlak bir grecelii savunan, yaam biimleriyle, yasa ve geleneklerle, efsanelere duyulan inan ve dogmatik kabullerle ilgilifarkl grnlerin deerlerle ilgili gereklii gizlediini dile getirerek, greciliktenkukuculuu karsayan bu kanta gre, Etiyopyallar bebeklerine dvme yaparken,Yunanllar iin byle bir ey sz konusu olmaz. Hintliler eleriyle akta beraberolurken, dier uluslar bunu ayp sayarlar, Roma'da babasnn mirasndan vazgeenkii, onun borlarn demezken, Rodos'ta len babann borlar, her halkrdadenir. Baz insanlar ruhun lml olduunu, dierleri ise lmsz olduunu; baz-lar, Tanrlarn insanlann ilerine mdahale ettiini, dierleri ise, onlarn insanlarniine hi karmadn savunurlar. Yine kanta gre, ecinsel ilikiler tran'da olaankarlanrken, Roma'da yasa yoluyla engellenir. Yine, Msr'da insanlar kardeleriyleevlenirken, byle bir ey Yunan'da yasaklanmtr (Pir. Anahat, /, 148-155).

    Aym durum Tanr konusu iin de, geerlidir. Tpk Eleah Ksenophanes gibi,antropomorfk bir tavra kar kan kukucu gr, Tanrlarla ilgili gr vedncelerimizin, Tanrlarla ilgili gerek olgulara deil de, yalnzca kendimizle ilgiliolgulara dayandn, hal byle olduu iin de, Tann konusunda bir bilgiye sahipolamayacamz ve dolaysyla yargy askya almamz gerektiini belirtir.

    Hibir eyin kendi iinde gzel ya da irkin, doru ya da eri olmadm, enazndan bizim bir eyin gzel ya da irkin olduundan emin olma olanamzbulunmadn, dmzdaki eylerin bizim amzdan en kk bir farkllk yarat-madn savunan kukucu anlaya gre, bilge kii, bu kantlarla bilginin imknszolduunu grdkten sonra, bu durum karsnda yalnca ruh sknetine ulamaya, vebu ruh hlini korumaya alacaktr. Bilge insan da, herkes gibi belli bir biimdeeyleme ihtiyacndadir ve o da, en azndan temel ihtiyalarn karlamak amacyla,pratik yaama katlr. O, bu ereve iinde, insann mutlak dorulara ulamasnnolanaksz olduunu bilerek, herkes gibi davranr, geleneklerin, rf ve adetlerin, doru

    6 9 FELSEFE DNYASI, SAYI: 20, BAHAR 1996

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNN OLANAKSIZLIIYLA LGLKANITLARI

    kmas muhtemel grlerin sadk izleyicisi olur. Zira, bizi eylemlerimizde ynlen-direcek olan ey, grnlerden baka bir ey deildir.

    Bu aklamalardan sonra, argman ya da kantlarla ilgili deerlendirmeleregetiimizde, hepsinin ayn genel yapya sahip olduunu gryoruz. Birinci kanta,gre, ayn a'H1 hayvan trne Y, H2 hayvan trne ise Y* olarak grnmekte olup,sz konusu hayvan trleri arasnda bir tercihte bulunamayacamzdan, a'nn gerektene olduuyla ilgili olarak yargy askya almamz gerekir; ikinci kanta gre, a Akiisine Y, B kiisine Y* olarak grnmekle birlikte, kiilerin yarglar arasnda birtercihte bulunmamz sz konusu olmad iin, a ile ilgili olarak hkm vermemeli-yiz. Yine nc kanta gre, a G duyusuna Y, D duyusuna Y* eklinde grnrken,bizim G ve D duyulan arasnda bir tercihte bulunmamz olanakl deildir; drdn-csne gre, a K1 durumunda bulunan kiiye Y, daha sonra K2 durumunda olan aynkiiye Y* eklinde grnmektedir; bununla birlikte, K1 durumunu K durumuna tercihetme olana bulunmadndan, yargy askya almak gerekir. Beincisine gre ise,a U uzaklnda Y, U~ uzaklnda Y* olarak grnr; fakat atan bu grnler-den biri ya da dierini semek sz konusu olmad iin, yargy askya almak gere-kir.

    Altnc kanta gre, a K1 karmnda Y, K1 karmnda Y* olarak grn-mektedir; yedincisine gre ise, a N1 niceliinde Y, N niceliinde Y* gibi grnr;sekizincisine gre, a 1 ilikisinde, Y, 2 ilikisinde ise, Y* olarak grnmektedi;dokuzuncusuna gre, a kendisiyle S1 klyla karlaldnda Y, S2 klylakarlaldnda Y* grnmektedir; nihayet, a H1 hukuu ya da geleneinde Y, H2hukuu ya da geleneinde Y* gibi grnr. atan bu grnlerden biri ya dadierini tercih etmek sz konusu olmad iin, hi hkm vermemek, ve susmakgerekir.

    Kukucu grn bu aamada ne srd bir argman daha vardr.Kukucuya gre, bir grn dierine tercih eder ve onun nesnenin bizzat kendisinekarlk geldiini, nesneyi gerekte olduu ekliyle yansttn sylerseniz eer, butakdirde tercihiniz iin, ya bir kantlama getireceksiniz, ya da getirmeyeceksiniz.Kantlama sunmadnz zaman, size inanlmayacak, tercihiniz temelsiz olacaktr.Kantlama getirdiiniz takdirde, iki alternatif vardr: Ya kantlamanzn yanl (ki, bukendi kendinizi yalanlamak anlamna gelir) ya da doru olduunu iddia edeceksiniz.Kantlamanzn doru olduunu iddia ederseniz, yine' bir kantlama ya getirecek yada getirmeyeceksiniz. Bu, byle adfinitum devam edip gidecei iin, ayn nesneyleilgili farkl grn ya da izlenimler arasnda bir seim yaplamaz; yaplamayacaiin de, grnlerin gerisindeki gereklie ulalmaz.

    FELSEFE DNYASI, SAYI : 20, BAHAR 1996 70

  • Ahmet CEVZC

    Kuukucunun on kamuyla, atan grnler arasnda bir tercih yaplama-yacan gsteren argman gerekten de salam kantlar gibi grnmektedir. Bundandolay, kukucuyu skntya sokan yn bu kantlar deil de, onun susmakla yetin-meyip, grn temellendirmeye kalkmas ve kukuculuunun kanlmazsonucu olarak, akl hi hesaba katmamas ya da zihni beyinle zdeletiren, empiristbir zihin anlayna sahip olmasdr.

    Buna gre, ok klasik bir biimde, epokhe'yi, yani her konuda yargy askyaalmak gerektiini savunan biri olarak kukucunun, bilginin imkan konusunda bileolsa, susmas, hkm vermemesi gerektii sylenmelidir. Baka bir deyile, kuku-cunun hem epokle'yi savunmas ve hem de birtakm iddialar ne srmesi tutarldeildi; o bir ey syledii anda, kendisiyle eliir ki, buras kukuculuun yumuakkarnn oluturmaktadr. Nitekim, antik Yunan kukuculuunun kurucusu olanPyrrhon, bunu bildii iin, hibir ey yazmam, yazl hibir ey brakmamtr.

    kinci olarak, kukuculuu douran eyin, empirist bir zihin yorumu olduunusyleyebiliriz. Bu anlaya gre, zihin, ancak duyularn rehberlii altnda, bir katkdabulunabilir. Zihnin doutan getirdii dnceler yoktur, onun tm malzemesini,duyular salar. Bilgi konusunda empirist bir gr, zihinde daha nce duyulardangemeyen hibir ey bulunmad tezi ok sayda filozof tarafndan benimsenmitir.Bunanla birlikte, birok empirist filozof, zihnin atan grnler sz konusu oldu-unda, tutarllk ve sreklilik gibi ltleri temele alarak hakem roln oynayacansylemitir.

    Oysa, karmlarla ilgili altnc kantta, kukucu grlerin temsilcisi olanSekstus Empirikus, madd olmayan bir zihin fikrine kar km, zihnin fizik birdoada olduunu syleyerek, onu yrek ya da beyine yerletirmitir. Buna gre,grme gze neyse dnce de bedene odur. Ve tpk grme eylemine gzn fizikzelliklerinin karm olmas gibi, zihnin faaliyetine de beynin fizik zelliklerikarr. Ve byle bir zihnin, duyularn stnde ve tesinde bir lt ya da hakemolabilmesi sz konusu olamaz.

    71 FELSEFE DNYASI, SAYI : 20, BAHAR 1996

  • YUNAN KUKUCULUUNUN BLGNN OLANAKSIZLIGIYLA LGLKANITLARI

    BBLYOGRAFYAJ. Annas-J. Barnes, The Modes Scepticism, Cambridge, 1986.J. Barnes, M. F. Burnyeat, M. Schoefield (Eds), Doubt and Scepticism,

    Oxford, 1980.V. Brochard, Les Septiques grecques, Paris, 1986.M. Burnyeat, "Conflicting Appearances", Proceeding of the British

    Academy, 1979, s. 69-111.(Ed), The Sceptical Tradition, London, 1983.

    Marcel Conche, Pyrrhon ou I' Apparance, Paris, 1983.Jean-Paul Dumont, Les Sceptiques Grecs, Paris 1966.Sextus Empricus, Outlines of Scepticism, Cambridge, 1933.Diogenes Laertios, Lives of Eminent Philosophers, Cambridge, 1925.A. A. Long, Hellenistic Philosophy, Londra, 1986..-

    "Sextus Empricus on the Criterion of Truth", Bulletin of theInstitute of Classical Studies, 25, 1978, s. 35-49.

    C. Stough, Greek Scepticism, Berkeley, 1969.

    FELSEFE DNYASI, SAYI : 20, BAHAR 1996 72