30
EGE’NİN İNCİSİ İZMİR

Zeynep yavaş - İzmir

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Zeynep yavaş - İzmir

EGE’NİN İNCİSİ

İZMİR

Page 2: Zeynep yavaş - İzmir

Güzel İzmirTürkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir çağdaş, gelişmiş aynı zamanda önemli bir

kültür, sanat ve ticaret merkezdir. Ege denizi lacivertten turkuaza tüm renkleriyle

denizin kara ile iç içe olduğu koyları, plajları ve termal kaynaklarıyla bir dantel gibidir.

Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes ve Bergama dönemin en büyük

kentleriydiler. Tüm İon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran bu kentler,

yoğun ticari, sanatsal ve dini etkinliklerle de adını duyuruyordu.

Page 3: Zeynep yavaş - İzmir

“Güzel İzmir” olarak da adlandırılan İzmir, 8500 yıldır Anadolu yarımadasının

batısında uzun ve dar bir körfezin başlangıcında yer almaktadır. Tipik Akdeniz iklimin

yaşandığı İzmir yine İzmirli Herodot’un “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz

en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular.” İfadesiyle İzmir coğrafyasını

binlerce yıl önce böyle tanımlamıştır. İzmir modern Türkiye’nin batıya açılan çağdaş

yüzü olarak sanat, kültür, turizm, ticaret ve sanayi kenti olarak gelişmesini hızla

sürdürmektedir.

Page 4: Zeynep yavaş - İzmir

1901 yılında Sultan Abdülhamid’ in tahta çıkışının 25.yıldönümü nedeniyle ve

padişahın emri üzerine, Sadrazam Küçük Sait Paşa tarafından yaptırılmıştır. Son

derece zarif görünümüyle Konak Meydanını bir inci gibi süslemektedir. Teras

yükseldikçe incelen sivri kemerleri, kubbecikleri, mukarnas işçiliği ve geometrik

figürlerle donatılmış olan taş işçiliğinin dantele gibi bir zarafet içinde Saat Kulesi’ni

çevrelemesi, oldukça zengin bir görüntü oluşturmaktadır. Kulenin saati Alman

İmparatoru II.Wilhelm tarafından armağan edilmiştir. İzmir‘in sembolü olarak kabul

edilen Saat Kulesi‘nin altında bulunan odanın dört köşesinde çeşmeler

bulunmaktadır.

Saat Kulesi

Page 5: Zeynep yavaş - İzmir

Kızlarağası Hanı 1744 yılında Hacı Beşir Ağa

tarafından yaptırılarak hizmete sokulmuştur.

Osmanlı mimarisinin günümüze gelen,

İzmir’deki nadir eserlerinden olan han, diğer

Osmanlı Hanları gibi çarşılı ve avlulu hanlar

düzenindedir.

Kızlarağası Hanı

Kızlar Ağası Hanı 4000m2’lik kareye yakın dikdörtgen planlı, avluya bakan kısımları iki

katlı, bedestenleri tek katlı yaklaşık 500m2’lik avlusu olan görkemli bir yapıdır. 1988–

1993 yılları arasında restore edilerek günümüzde turistik bir çarşı olarak hizmete giren

Kızlarağası Hanı’nda çok çeşitli el sanatları, her türlü hediyelik eşya, halı, kilim, gümüş

takı, giyim eşyası, nargile ve malzemeleri, deri kıyafetler ve çarpıcı hediyelik eşyalar

satışı yapan dükkânlar ile mistik havayı soluyarak çayınızı içebileceğiniz bir çayevi

bulunmaktadır. Kızlarağası Hanı dün ile bugünü birlikte yaşanacak, İzmir ‘in tek tarihi

hanıdır.

Page 6: Zeynep yavaş - İzmir

Mithatpaşa Caddesi ile Halilrıfatpaşa semti arasındaki

yükselti farkından dolayı, iki semt arasındaki ulaşımı

kolaylaştırmak amacı ile, 1907 yılında Musevi işadamı

Nesim Levi tarafından bir asansör inşa edilmiştir.50

m.lik yükseklikte yer alan Halilrıfatpaşa semtine 155

basamaklı merdivenle çıkılıyordu. Buraya inşa edilen

asansör kulesi ile, iki semt arası birleştirilmiştir. Bu

kulede iki asansör bulunmakta, bunlardan soldaki

buharla, sağdaki ise elektrik ile çalışmaktaydı. 1985

yılında gerçekleştirilen restorasyonla her iki asansör

de elektrikle çalışır duruma getirilmiştir. 1994 yılında yapılan ikinci restorasyonda Asansör

Sokağının çevre düzenlemesi yapılarak, hizmete sokulmuştur. Tarihi Asansör binasının

bulunduğu sokakta ayrıca, dünyaca ünlü ses sanatçısı Dario Moreno’nun da yaşamış

olması bu bölgeye duyulan ilgiyi daha da arttırmaktadır.

Asansör

Page 7: Zeynep yavaş - İzmir

Eskiden olduğu gibi

günümüzde de Kemeraltı

Çarşısı, İzmir’in en önemli

alış-veriş merkezidir. Eskinin

gizemli tonoz ve kubbeli

dükkânlarının sayısı oldukça

azalsa bile, modern iş

merkezleri, mağazaları,

sinemaları ve kafeteryaları

Kemeraltı

ile sokakları günün her saati canlı, her türlü alış-verişin yapılabileceği bir site

görünümündedir. Bu kapalı ve açık mekânlardan oluşan çarşıda geleneksel Türk el

sanatlarından seramikler, çini panolar, ahşap ürünler, tombaklar, halı ve kilimler, deri

ürünlerinin her çeşidini bulmak mümkündür.

Page 8: Zeynep yavaş - İzmir

İZMİR KENT TARİHİ ÜZERİNE

İzmir; Akdeniz’in incisi, batının en doğusu, doğunun en batısı… İzmirli büyük ozan

Homeros’un “gök kubbenin altında ki en güzel şehir” olarak betimlediği,

Aristo’nun İskender’e “görmezsen eksik kalırsın” diyerek önemini vurguladığı,

büyük yazar Victor Hugo’nun onu hiç görmeden adına şiir yazıp bir “prenses”e

benzettiği; farklı kültürlerin, yaşam tarzlarının, inançların binlerce yıldır bir arada

barış içinde yaşadığı kavimler kapısı. Doğu Akdeniz’in merkezi, Ege’nin gerdanlığı!

Söylencelere göre İzmir adı ; “Smyrna “ adlı bir Amazon kraliçesinden gelmektedir.

Bugün İzmir olarak kullandığımız isim Smyrna kelimesinin dönüşmüş biçimidir.

Bazı kaynaklar Smyrna kelimesinin daha erken söyleniş biçimlerine ilişkin Samorna

ve Smurna adlarını da vermektedirler. Ama kentimiz 20. yüzyılın başına kadar

yaygın olarak Smyrna ismiyle tanınmıştır.

Page 9: Zeynep yavaş - İzmir

Yakın zamanlara kadar İzmir’in en eski yerleşim alanı olarak bilinen Bayraklı’da ki

Tepekule kazılarından elde edilen buluntular M:Ö 3000 yıllarına kadar

uzanmaktaydı. Doğu Helen dünyasının en eski kutsal yapılarından birisi olan Athena

Tapınağı ve yine Helen dünyasının çok odalı ev tiplerinin en eski örnekleri ve İon

Uygarlığı’na ait en eski parke döşeli yol burada yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır.

Ancak 2006 yılında Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından İzmir Bornova’da

bulunan Yeşilova Höyüğü’nde ki kazılarda kentin tarihinin M:Ö 6500’e kadar

uzandığı tespit edilmiştir.

Antik çağlardan günümüze bir ticaret

ve liman kenti olan İzmir;

kuruluşundan bu yana bu özelliğini

hiç kaybetmemiştir. Bu özelliği

sayesinde farklı kültürler İzmir’de

harmanlanmış, bu olgu kentin

mimari dokusuna da sinmiştir.

Page 10: Zeynep yavaş - İzmir

Çağlar boyunca çeşitli istilalara uğrayan İzmir’in üçüncü kuruluş süreci ise; M.Ö

333 yılında çeşitli kaynaklarca da doğrulandığı biçimde İzmir’e gelen İskender

sayesinde olmuştur. Söylenceye göre; Pagos(Kadifekale) Dağı eteklerinde

uyuyakalan İskender’e rüyasında iki su perisi İzmir’i burada kurmasını

öğütlemişler. O da kenti ikinci kez Kadifekale sırtlarında kurmuştur.

Page 11: Zeynep yavaş - İzmir

Roma İmparatorluğu döneminde; Roma’ya karşı Bergama Kralı Attalos’un oğlu

Aristonikos’un öncülüğünü yaptığı ayaklanmaya destek vermediği için

İmparatorluk tarafından “özgür kent” olarak tanımlanan İzmir, ardından gelen

Bizans egemenliği döneminde dinsel bir merkez haline gelmiştir. Böylelikle İzmir

Bizans döneminde dinsel merkez olma özelliği nedeniyle başkent İstanbul

düzeyine çıkarılmıştır. Bizans İmparatoru Leon, İzmir’i İstanbul dışında ki kentlerin

başkenti ilan etmiş ve bu süreçte İzmir’e “kendi kendini yönetebilen kent “ünvanı

verilmiştir.

Page 12: Zeynep yavaş - İzmir

1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun yoğun Türkmen akınlarına sahne

olmasıyla birlikte İzmir ve çevresinde ilk kez Türk egemenliği görülmeye

başlamış, 1081’de denizci Türkmen Beyi Çaka Bey; İzmir’i merkez alarak bir

beylik kurmuş ve yaklaşık 16 yıl bu egemenliğini sürdürmüştür. Çaka Bey’in çok

kısa süren hâkimiyetinden sonra İzmir ve çevresinde Türk izlerini kuvvetlendiren

asıl dönem, Aydınoğulları Beyliği’nin 1308’de Birgi’de kurulmasıyla başlamıştır.

1317’de İzmir’i ele geçiren Aydınoğlu Mehmet Bey, İzmir’in yönetimini oğlu

Umur bey’e vermiştir. Umur Bey döneminde İzmir’de özellikle Kadifekale

sırtlarında yoğun bir Türkleşme olgusu yaşanmıştır.

Page 13: Zeynep yavaş - İzmir

Umur Bey’in İzmir ve Ege Denizi’nde elde ettiği başarılar karşısında; ortaçağın

güçlü denizci İtalyan kent devletleri olan Venedik ve Cenevizliler olumsuz olarak

etkilenmişler ve Umur Bey’in faaliyetlerine son vermek amacıyla 1345 yılında

Papalığı harekete geçirerek Fransız Humbert komutasında bir Haçlı donanmasını

İzmir’e göndermişlerdi. Bu donanma İzmir’e baskın yaparak sahilde bulunan

Liman Kaleyi zapt etti. Yaşanan bu gelişmeler sonunda Umur Bey’in donanması

ve tersanesi tahrip edildi. Türkler Ancak Kadifekale eteklerinde tutunabildiler.

Süreç içerisinde Kadifekale ve çevresi Türk Müslüman İzmir, günümüzde Hisarönü

Camii civarında bulunan Liman Kale’de sahil kesimi ise Hıristiyan-Gâvur İzmir

olarak kaldı.

Page 14: Zeynep yavaş - İzmir

Kordonda Frenk Kadınları

Page 15: Zeynep yavaş - İzmir

Frenk Sokağı

Page 16: Zeynep yavaş - İzmir

Umur Bey; Liman Kaleyi Latinlerden geri almak için çok uzun süren

mücadeleler yaptı. 1348 de Liman Kaleyi kuşattı. Ancak kaleden atılan bir okla

şehit oldu. İzmir; 1425 yılında Osmanlı İmparatorluğunun sınırları içine

girmiş, ve uzun yıllar imparatorluğa bağlı “Sığla Sancağı” olarak anılmıştır.

Aydınoğlu Umur BeyÇaka Bey

Page 17: Zeynep yavaş - İzmir

İzmir’in kentsel gelişimi ise 17. yy.’dan itibaren ivme kazanmıştır. Hinterlandında

verimli tarım arazileri olan İzmir’in dünya kapitalist sistemine eklemlenen bir

“Liman Kent” olarak kentsel gelişimi; 17. yy.da Batı Avrupa’nın Osmanlı coğrafyasına

doğru yayılma emelleri taşımasıyla paralellik taşır. Batı Anadolu’nun zengin tarım

ürünlerinin tek ihraç kapısı niteliğinde olan İzmir, bu tarihten itibaren batılı

şirketlerin ve onların aracısı konumundaki Levanten aile işletmelerinin en önemli ilgi

odaklarından birisi haline gelmeye başlamıştır. Bu olgu; kentin sosyolojik yapısını ve

mekânsal görünümünü önemli bir değişime uğratmış ve farklı kültürler ve yaşam

biçimleri İzmir’de bir arada barış içerisinde yaşamaya başlamışlardır. 19. yy.ın bütün

yolculuk güncelerinde “Küçük Paris” olarak adlandırılan İzmir; giderek batılı yaşam

tarzının en rafine örneklerinin yaşandığı bir kent haline gelmiştir. Farklı dillerde

yayınlanan gazeteleriyle, Avrupa’da ki herhangi bir kenti aratmayacak kafeleriyle,

tiyatro binaları ve konser salonlarıyla İzmir, kültürel olarak da Doğu Akdeniz liman

kentleri içinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olmuştur.

Page 18: Zeynep yavaş - İzmir

Kordon

Page 19: Zeynep yavaş - İzmir

1838 Balta Limanı Ticaret Antlaşması’nın ardından İzmir, gümrük sisteminde

yapılan düzenlemelerle sanayileşmiş Batı Avrupa ülkelerinin ithal mallarının

yoğun işgaline uğradı. Bu ithalat patlamasıyla birlikte İzmir’de meydana gelen

ticari canlılık, 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilânına kadar sürdü. Bu süreç

içerisinde İzmir Limanı adeta Asya’nın Avrupa’ya bağlandığı bir köprü işlevi

gördü. Anadolu’nun zengin tarım havzalarının ürünlerinin deve kervanlarıyla

İzmir’e getirilerek, limandan Avrupa’nın değişik şehirlerine ihraç edildiği bu

süreci; 1860ların ortalarından itibaren dünya kapitalist sisteminin bir ürünü olan

demiryollarının Batı Anadolu’daki yapımı izledi. Bu gelişmeler ışığında İzmir-

Aydın Demiryolu’nun devreye girmesiyle Gediz ve Menderes Ovaları’nın tarım

ürünleri İzmir Limanı’na daha rahat ve kolay bir şekilde taşındı. Bütün bu

gelişmelerle birlikte Osmanlı merkezi otoritesinin ticaret üzerindeki denetiminin

zayıflaması ve konsolosluk mahkemelerinin yargı alanlarının genişlemesi

yabancı tüccarların İzmir’e akın etmesine neden oldu.

Page 20: Zeynep yavaş - İzmir

Kordondaki Evler

Page 21: Zeynep yavaş - İzmir

Kentin canlanan ekonomik yaşamı beraberinde ticari organizasyonları da

yaratmakta gecikmedi. 1850’li yıllarda İngiliz ve Fransız tüccarlar ayrı ayrı

ticaret odaları kurmuşlardı. Onları İtalyanlar ve Hollandalılar izledi. 1885

yılında bütün bu odalar birleştirilerek İzmir Ticaret Odası kurulmuş, bunu 1892

yılında İzmir Ticaret Borsası’nın kuruluşu takip etmişti.

Page 22: Zeynep yavaş - İzmir

İZMİR’İN İŞGALİ VE KURTULUŞU

Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’nı yenik kapamasıyla birlikte 30

Ekim 1918’de imzaladığı Mondros Mütarekenamesi Anadolu’yu emperyalist

devletlerin işgaline açık bir alan haline getirdi. I. Dünya Savaşı’nda

emperyalistler arasında yapılan gizli anlaşmalarda aslında İzmir ve çevresi

İtalya’ya bırakılmıştı. Ancak savaş sonrasında İngiltere Ortadoğu’daki petrol

bölgelerini İngiliz çıkarları doğrultusunda koruyacak bir taşeron güç arıyordu.

Bunun için Yunanistan biçilmiş kaftandı. Bu gelişmelerle birlikte İtilaf Devletleri

19 Ocak 1919’da toplanan Paris Barış Konferansı’nda Yunanistan’ın İzmir ve

çevresini işgal etmesi kararlaştırdı. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunan Ordusu

tarafından işgal edilmesi tüm Anadolu’da milli bilinci harekete geçirdi.

Page 23: Zeynep yavaş - İzmir

Kordonda İşgal Güçleri

Page 24: Zeynep yavaş - İzmir

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın nihai hedefini İzmir’in düşman işgalinden

kurtulması olarak belirledi. İzmir; işgaliyle birlikte modern Türk ulus-

devletinin kuruluşunun temel harcı oldu. 15 Mayıs 1919’da Gazeteci Hasan

Tahsin’in Yunan ordusuna karşı sıktığı ilk kurşun; üç yıl dört ay sürecek Ulusal

Kurtuluş Savaşı’nın da ilk kıvılcımı oldu. Türk ulusu Mustafa Kemal Paşa

önderliğinde 20. yüzyılda emperyalizme karşı ilk ulusal bağımsızlık hareketini

bu gelişmeler ışığında gerçekleştirdi. 26 Ağustos 1922’de TBMM’nin

Başkomutanı Mustafa Kemal önderliğinde giriştiği Büyük Taarruz sonucunda

9 Eylül 1922’de yani üç yıl dört ay sonra İzmir, emperyalist işgalden kurtuldu.

Page 25: Zeynep yavaş - İzmir

10 Eylül 1922 Ata İzmir’e Girerken

Page 26: Zeynep yavaş - İzmir

Türk Ordusu’nun İzmir’e Girişi

Page 27: Zeynep yavaş - İzmir

İzmir hem kurtuluşun hem de kuruluşun simge kenti oldu. Atatürk Modern

Türkiye’yi kurarken bütün önemli mesajlarını İzmir’den verdi. Osmanlı

İmparatorluğu’nda ve Türkiye Cumhuriyeti’nde ilklerin kenti olan İzmir, bu

özelliğini XX. yüzyılda da sürdürdü.

İzmir, Çağdaş Türkiye’yi dünyanın evrensel değerlerine eklemleyen öncü bir

kenttir. Türk kadını tiyatro sahnesine ilk kez İzmir’de çıktı. Ülkemizde futbol ilk

kez İzmir’de oynandı. 17 Şubat 1923’te Cumhuriyet’in ilk İktisat Kongresi

İzmir’de toplandı. Cumhuriyet’in ilk Uluslararası Fuarı İzmir’de açıldı. Akdeniz

Olimpiyatları ve Universiade gibi dünyanın büyük spor organizasyonlarına

İzmir büyük bir misafirperverlikle ev sahipliği yaptı.

Page 28: Zeynep yavaş - İzmir

Demokrasiyi, barışı ve özgürlüğü içtenlikle duyumsayanların ve onu bir

yaşama biçimi haline getirenlerin kenti olan İzmir, 8500 yıllık zengin tarihsel

ve kültürel birikimiyle taşıdığı bu devasa değerleri üçüncü bin yıla da

aktarmaya devam ediyor.

Page 29: Zeynep yavaş - İzmir

Ben bütün İzmir'i ve İzmirlileri severim. Güzel İzmir'in temiz kalpli insanlarının

da beni sevdiklerinden eminim.

M.Kemal ATATÜRK

Page 30: Zeynep yavaş - İzmir

Hazırlayan:Zeynep Yavaş[email protected]