Upload
kobikobi
View
375
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
KİŞİLİK ve BENLİK
Öğr. Gör. Doğan GÜRDAL
KİŞİLİK NEDİR?
KİŞİLİK: PERSONALİTY
Latince’de tiyatro oyuncularının yüzlerine taktıkları maske anlamına gelen “persona” kökünden gelmektedir.
TANIMI Kişinin toplumda oynadığı roldür.
Bireysel farklılıkları vurgulamak için kullanılır.
Geçmişin, mevcut zamanın ve geleceğin oluşturduğu
bir bütündür.
Yaşam tarzıdır.
İnsanın ilgi alanlarını, tutumlarını, yeteneklerini,
konuşma tarzını, dış görünüşünü, çevreyle uyum
biçimini kapsayan bir kavramdır.
Kişilik, insanın, konuşma, düşünme, hissetme, olaylara
ve insanlara bakış şekilleriyle doğuştan getirdiği ve
sonradan kazandığı, onu diğer insanlardan ayıran
özelliklerin tümünün oluşturduğu bir bütündür.
ÖZELLİKLERİ Doğuştan getirilen + sonradan kazanılan
özellikler
Sosyal ortam içinde sergilenen davranışların toplamıdır.
Bedensel + zihinsel özellikler
Davranışların toplamından oluşur ve davranışlara yön verir.
Her kişilikte doğuştan getirilen bir mizaç vardır ve bu mizaç kişiliğin vazgeçilmez bir özelliğini oluşturur.
Tutarlı ve süreklidir.
KİŞİLİĞİN TEMEL ÖZELLİKLERİ
Her insan, başka insanları sevmede etkili olabilen birçok kişilik özelliği
sıralayabilir. Yani, başka değişkenlerin eşit olması koşuluyla, dürüst
insanları, dürüst olmayanlardan, yardım severleri yardım sevmeyenlerden,
nazik olanları, kaba olanlardan hem kolayca ayırt edebiliriz ve hem de
daha fazla severiz. N.Anderson’ın 1960 yılında yaptığı araştırmaya göre;
üniversite öğrencilerinin en çok ve en az değer verdikleri özellikler
şunlardır:
•Samimiyet
•Dürüstlük
•Sadakat
•Gerçekçilik
•Güvenilirlik
•Bağlanılabilirlik
•Yalancılık
•Sahtekarlık
•Dürüst olmama
KİŞİLİĞİ OLUŞTURAN ÖGELER
Kalıtımsal yapı faktörleri (göz rengi, ten
rengi, boy, yürüyüş, duruş biçimi)
Kültürel faktörler
Aile faktörü
Sosyal yapı ve sosyal sınıf faktörü
Çevre ve arkadaş faktörü
Kitle iletişim araçları
1. Kalıtımsal Yapı Faktörleri:
İnsanlar kişisel özelliklerinin çoğunu doğuştan getirirler.
2. Kültürel Faktörler:
Kalıtımsal olarak sahip olunan özelliklerin toplumun şekil
vermesiyle insanların kişilik yapıları oluşur. İnsanlar içinde
doğup büyüdükleri toplumun kültürlerinden çok etkilenirler
ve bu etkileme neticesinde standart davranışlara sahip
olurlar.
3. Aile Faktörü:
Kişilik oluşumunda en önemli ve etkili faktör ailedir. Aile içi
karşılıklı ilişki biçimi de kişiliğin oluşmasında önemlidir.
Anne ve baba ilişkilerinde karşılıklı saygı ve sevgi ön
planda ise, çocuklar da saygı ve sevgiyle hareket eder.
Anne ve babası otoriter davranan çocukların insan
ilişkilerinde sert davrandıkları yapılan araştırmalarla
doğrulanmıştır.
4. Sosyal Yapı ve Sosyal Sınıf Faktörleri: Kişilerin
gelişmesinde kişilerin ait oldukları sosyal sınıflar ve içinde
bulundukları alt kültürler de etkili olmaktadır.bu farklı alt
kültürler değişik grupların ve buna bağlı olarak farklı kişilik
tiplerinin oluşmasına neden olur.
Her toplumun kültürel yapısı birçok alt kültürden meydana
gelmiştir. Bu farklı alt kültürler değişik grupların ve buna bağlı
olarak farklı kişilik tiplerinin oluşmasına neden olur.
Sosyo-ekonomik açıdan iyi durumda olan bir sınıf içinde doğan
bir çocuk, büyük ihtimalle geliri, yaşam tarzı, sosyal statüsü
yüksek bir meslek sahibi olacak ve bu konumuna göre davranış
sergileyecektir.
Kişilikle İlgili Kavramlar Karakter: İnsanın içinde yaşadığı çevrede geçerli olan
değer yargılarını ve ahlak kurallarını kullanış biçimidir.
(Allport)
Ör: İkiyüzlü, dürüst, nankör, bencil…vb.
Mizaç (Huy): Bireyin duygusal denge durumunu ifade
eden özelliklerin tümüdür.
Ör: neşeli mizaç, soğukkanlı mizaç, kızgın mizaç,
melankolik mizaç…vb.
Yetenek: Bireylerin davranışlarını düzenlemede
yararlandıkları zihinsel ve bedensel kapasiteleridir.
Beş Faktör Kuramı
İşe Almada Uygulanan Kişilik Özellikleri Test
Başlıkları
Açıklık,
Sorumluluk,
Dışadönüklük,
Uyumluluk
Duygusal denge'dir
KİŞİLİK KURAMLARI
• FREUDIAN TEORİ (PSİKOANALİTİK KURAM)
• ALFRED ADLER’İN KİŞİLİK KURAMI
• TREYT (ÖZELLİK) KURAMI
• CARL GUSTAV JUNG’UN KİŞİLİK KURAMI
FREUDIAN TEORİ (PSİKOANALİTİK KURAM)
Bu kurama göre kişilerin bilinçli olarak fark edemedikleri bir takım bilinç altı etkiler vardır.
Kişiliğin üç temel birimi bulunmaktadır:
İD
SUPEREGO
EGO
İD
İçgüdüsel olarak ortaya çıkan bilinçsiz davranışların kaynağıdır.
Kişiliğin doğuştan gelen yönüdür ve bitmez tükenmez istekleri vardır.
İd ilkel dürtülerin (cinsellik ve saldırganlık dürtülerinin) kaynağıdır ve davranışı büyük ölçüde etkilemektedir.
Mantıksızdır. Sonuçları düşünmeden hareket eder.
SUPEREGO
İd’in karşıtıdır. Toplumsal ve kültürel etkilerin içinde kişinin ne yapması gerektiğini belirler, sansür koyar. Zaman içerisinde kazanılan değer yargılarının benimsenmesidir.
Superego ile id devamlı bir çekişme içerisindedir. Bu çekişme ego tarafından dengelenir.
Superego kişinin vicdan yönüdür ve kişiyi ayıp, günah gibi yasaklarla sürekli engellemeye çalışır.
EGO
İd’in koruyucusu, yöneticisi durumunda
olan superego ile id arasında dengekurulmasına yardım eder.
Ego’nun başarısız olduğu durumlarda davranış bozukluğu ortaya çıkar. İd’in sonsuz istekleriyle superegonun baskıları arasında denge kurmaya çalışılır.
ALFRED ADLER
İnsanın temel dürtüsünün üstünlük elde etmekolduğuna inanır.
Yaşamın temel amacının kişinin benliğini en mükemmel duruma getirmek ve çocukluğunda elde ettiği aşağılık duygusundan kurtarmak olduğunu söyler.
Satın alınan evler, arabalar benliği mükemmel kılmaya ve başkalarına göre daha az aşağılık duymaya yöneliktir.
TREYT (ÖZELLİK) KURAMI
Kişilik, kişinin sahip olduğu özelliklerin belirlediği bir yapıdadır.
Kişinin temel özellikleri bilinirse, kişiliği de öğrenebilir. Bu özelliklere sevimlilik, dürüstlük, çekingenlik örnek olarak verilebilir. Bu kuram niceliksel ve uygulamalıdır.
Kişiliğin belli psikolojik özelliklere göre ölçülmesine önem verir.
BENLİK
•İnsanın kendi kişiliğine ilişkin kanılarının bütünü, insanın
kendisini tanıma ve değerlendirme şeklidir.
•Benlik kişiliğin öznel yanıdır.
Benlik kavramını daha iyi anlamak için, insanın kendisine
sorduğu sorulara yine kendisinin içtenlikle cevap vermesi
gerekir.
Bu sorulardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
• Ben neyim?
İnsanın kendisini tanıması için öncelikle bu soruya cevap araması gerekir.
(Ör: Çirkinim, Akılsızım, Güzelim, Akıllıyım)
•Amaç ve Hedefim Nedir?
Bu soru ile kişi toplumsal yaşamdaki statüsü rolü ve saygınlığını tespit
etmektedir. Yani benliğinde kendisini nasıl görmek istediğini, kendisine
nasıl bir değer biçtiğini belirlemeye çalışmaktadır.
•Ne yapabilirim?
Bu soruyla kişi kendi kapasitesini belirlemeye çalışır. (Ör: İyi koşarım,
yüzerim, çok çalışırım,iyi espri yaparım, Kriz durumlarında çözüm
üretmekte başarılıyımdır vb.)
•Doğru ve Yanlış Olanlar Nelerdir? Değer Yargılarım Nedir?
İnançlarım Nelerdir?
Bu sorulara verilen cevaplarla kişi içinde yaşadığı sosyal çevreden
kendisine göre edindiği değerler sistemini tanımaya çalışır.
Benliğin günlük davranışlarımızın ve yaptığımız işlerin
üzerinde önemli etkileri vardır. Çünkü benlik içimizde bizi
denetleyen, gözetleyen, yargılayan, değerlendiren ve
bunların sonucunda nasıl davranmamız gerektiğini
belirleyen içsel bir güçtür.
İnsanın ruh sağlığı için, benlik tasarımı (ideal benlik) ile
gerçek yaşantılar arasında bir dengenin sağlanması gerekir.
İnsan ideal benliğe ne kadar uygun hareket ederse, o
derece sosyal yaşamında huzurlu olacaktır. İnsanın kendi
değer yargıları ve ideallerine göre hareket ve mücadele
etmesi, onun hem ruhsal hem de sosyal bakımdan kendisine
olan saygısını ve güvenini arttıracaktır. Kısacası daha huzurlu
olacaktır. Aksi durumda çeşitli huzursuzluklar söz konusu
olacaktır.
BENLİK
Algılanan benlik,
İdeal benlik,
Özdeğer,
Sosyal kimlikler.
Algılanan Benlik
1. Algılanan Benlik: Bireyin kendisini nasıl gördüğü, onun benlik kavramının çok önemli bir boyutunu oluşturur. Algılanan benliğin de üç bileşeni vardır:
a) Kişilik özellikleri: Birey benzer durumlarda benzer şekilde davrandığı zaman, hem dışardan bakanlar, hem de kişinin kendisi o davranışla kişilik özellikleri arasında bağ kurar: “Çabuk kızan biriyim; böyle durumlara gelemem.”
b) Yetkinlikler: Herkes sahip olduğu yetenek, beceri, yeti ve bilgi düzeyi hakkında bir algıya sahiptir: “Kriz durumlarında çözüm üretmekte başarılıyımdır.”
c) Değerler: Birey kararlarını ve eylemlerini değerlerinin yönlendirdiğine inanır ve kendisini bu çerçevede algılar: “Haksızlığa tahammül edemem.”
İdeal Benlik
2. İdeal Benlik: Her bireyin sahip olmak
istediği özellikler, yetkinlikler ve değerler
vardır. Kişi bu özelliklere gerçekten sahip
olduğuna inanmak ve başkalarını da
inandırmak ister.
Sosyal Kimlikler
3. Sosyal Kimlikler: İnsanlar ait oldukları ve değer verdikleri gruplar içinde kurdukları sosyal etkileşimler sonucunda sosyal kimlikler geliştirirler. Kişi, arkadaş grubunda başka, spor yaptığı klüpte farklı, çalıştığı dernekte farklı, iş yerinde farklı roller üstlenir; farklı rollerin gerektirdiği sosyal kimliğe uygun davranışları sergiler.
Özdeğer
4. Özdeğer: Özdeğer, ideal benlikle algılanan
benlik arasındaki farktır. Algılanan benlik ideal
benlikle eşleştiği zaman, özdeğer oldukça
yüksektir. Ancak ideal benlikle algılanan benlik
arasındaki fark, yapılan işe ve elde edilen sosyal
geribildirime bağlı olarak sürekli değişir. Bu
nedenle özdeğer, benlik kavramının dinamik bir
bileşenidir ve sürekli değişim ve gelişim
içindedir.
Benlik algısı
Benlik algısı bireyin çevresiyle etkileşimi
sonucunda oluşur. Çevreden alınan
tepkiler açık seçik ve tutarlı olduğu zaman
güçlü bir benlik algısı oluşur. Bulanık,
eksik ve tutarsız tepkiler ise zayıf benlik
algısına neden olur.
BENLİĞİN GELİŞMESİ
•Benlik toplumsal yaşantı sonucunda kazanılan bir oluşumdur.
Çünkü çocuklar kendi varlıklarının tam olarak farkında
değildirler. Ancak sosyalleşme süreci sonucunda kendilerini
tanımaya başlarlar. Çocukluk döneminde önemli olan bedensel
ihtiyaçlardır.
•Çocukluktan itibaren insanın yaşadığı sayısız olaylarla beraber
benlik de oluşmaya başlar. Çocuk öncelikle çevresindekileri
ayırt etmeye başlar, zamanla akranları ve onların dünyalarını
keşfeder, daha sonra mahallesini, okulunu ve diğer çevresini
tanır ve ona göre davranışlar sergiler.
•İnsanın benliği aşağıdaki yollarla gelişim kaydeder:
1.Başkalarının Bizi Değerlendirmesi (Ayna Benlik):
Kişinin, başkalarının kendisine karşı dışa vurulmuş
tutumlarına dayalı olarak oluşturduğu, kendi kendisine ilişkin
yargılarının toplamıdır. Diğer insanların bizim hakkımızdaki
düşüncelerinin, davranışlarımız üzerindeki etkisi inkar edilemez.
2. Çeşitli Sosyal Roller Üstlenme:
Sosyal hayatta insanların birden fazla statüsü vardır. Ör:
evde anne-baba-çocuk, iş ortamında işveren-işçi, okulda öğrenci
vb. Bu statülerin gereği olan davranışları sergilediğimizde de
rollerimizi gerçekleştirmiş oluruz. Bu rollerimizi yerine getirirken
birçok insanla sosyal ilişki içinde oluruz ve burada en iyi
özelliklerimizi göstermeye çalışırız. Bu şekilde hareket ederken
bile gerçek benliğimize ters davranmış olmayız. Çünkü iyi
yönlerimizi gösterirken zamanla bunlar benliğimizin bir parçası
olur.
3. Diğer İnsanlarla Kıyaslama Yapma:
Benliğimizin oluşmasında ve gelişmesinde, kendimizi
başka insanlarla kıyaslamanın da rolü vardır. Bu
karşılaştırmayı genellikle kendimize denk olarak gördüğümüz
kişilerle yaparız. Kıyaslama kendimizi değerlendirmede bize
önemli kolaylıklar sağlar. Kıyaslamaya göre belirlediğimiz
amaç ve hedeflerimizi değiştirebiliriz.