26
UYARLANMA

Uyarlanma

Embed Size (px)

Citation preview

UYARLANMA

Avcı-toplayıcılar çok farklı çevrelere uyarlanmış, farklı av ve toplama etkinliklerine özelleşmişlerdir.

Bu farklı uyarlanma ve özelleşme süreçleri, doğal olarak farklı yaşam biçimlerini yaratmış, farklı kültürel özelliklerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Kolonizasyon(sömürgeleştirme) öncesi Amerika’sında geniş ovalarda yayılan yabani bizon sürüleri avcılığıyla geçinen ya da orman içi avcı-toplayıcı uyarlanması geliştirmiş olan bu toplulukların çok büyük bir kısmı kolonileştirme sonrasında, yaklaşık olarak iki yüz yıl içinde yok edilmiştir.

Kendilerine özgü kültürleri ve özel bir dil grubu alanı yaratacak zenginlikteki dilleriyle bu topluluklar avcı-toplayıcı uyarlanmanın en güzel örneklerinden birini sunmaktaydılar.

Doğanın kontrolünü amaçlamayan, onunla karşılıklı yarar ve saygı ilişkisi kuran bir inanç ve değer sistemiyle yaşayan bu topluluklar, doğayla bugünkü Batı anlayışından çok farklı bir ilişki biçimi geliştirmişlerdi.

Kuzey AmerikaBugün bu yaşam biçiminin son örneklerine

Kuzey Kanada ve Kuzey kutup dairesine yakın bölgede daha çok bizim Eskimo adını verdiğimiz ve Buzul Çağı uyarlanma biçimlerini akla getiren bir yaşam biçimi sergileyen İnuitleri bulmaktayız.

Onların biraz güneyindeki çember içinde yaşayan avcı-toplayıcı Amerikan Kızılderilileri, orman içi soğuk iklim hayatına uyarlanmış bir kültüre sahiptirler.

Kuzey Amerika’daki bir başka uyarlanma biçimi, Pasifik kıyılarında yaşayan birkaç toplulukta gördüğümüz balıkçılık tarzı uyarlanmadır.

Kuzey Amerika’nın Büyük Ovalar (Nevada) bölgesindeki Timbişa Şoşon’lar ise geniş sıcak iklim bozkırlarına uyarlanmış bir hayatın örneğini sunarlar.

Güney AmerikaGüney Amerika’daki uyarlanma Kuzey

Amerika’dakine hiç benzemez.En güneyde Ateş Ülkesi (Tierra del Fuego)

denen yerde yaşayanlar (Ona’lar, Yamana’lar, Selknam’lar) soğuk iklim bozkırlarına özgü bir uyarlanmanın örneklerini sunarlar.

Bir diğer ilginç grup And dağlarının doğu eteklerinde, Arjantin sınırları içinde yaşar (Toba’lar).

Bunlar dağ ekolojisine uyarlanmış bir yaşam tarzı sergilerler.

Tierra del Fuego

Amazon ve Orinoco ırmakları havzasında, Venezuela, Paraguay ve Ekvador’da ise avcı-toplayıcılıkla bahçeciliği bir arada sürdüren topluluklara rastlanır (Huaorani’ler, Yanomamö’ler, Kuiva’lar, Siriono’lar ve Açe’ler).

Yanomamöler

Bu da çok doğaldır, çünkü bu bölge yağmur ormanlarıyla kaplıdır ve bahçecilik uygulamasına çok elverişlidir. Bu yüzden adı geçen toplulukların bu iki geçim biçimini bir arada sürdürdükleri görülür.

Afrika KıtasıAfrika kıtası, sanıldığının aksine çok az sayıda

avcı-toplayıcı topluluk barındırır.Çünkü Afrika aslında tarımın ilk başladığı

kıtalardan biridir.Afrika avcı-toplayıcıları arasında en ünlüleri

Kamerun’dan Ruanda’ya uzanan geniş bir kuşakta, ekvator çevresi yağmur ormanlarında yaşayan Pigme’lerdir.

Doğu Afrika’da, Tanzanya sınırları içinde komşu çiftçi ve çoban takımlarla birlikte yaşayan Hadza’lar ve Kenya’daki Okiek’ler, bu komşuluk ilişkilerine bağlı olarak değişik bir uyarlanma geçirmişlerdir.

Bunun en önemli nedeni Masaai’lerle girdikleri ticaret ilişkileridir.

Güney Afrika’daki Botsvana, Namibya ve Angola’ya yayılan Kalahari Çölü’nde sıcak bozkırlara ve çöl koşullarına uyarlanmış ünlü !Kung San’lar yaşar.

Bunlarla birlikte benzer biçimde uyarlanmış başka komşu küçük avcı-toplayıcı topluluklar da vardır (Jui/’hoansi’ler, Gui’ler ve Tyua’lar).

Madagaskar’ın yoğun ormanlarında ise iç savaşa kadar varlıklarını sürdürmüş olan Mikea’ları buluruz.

Kung San’lar

Asya KıtasıSibirya’da nemli ormanların arasında yer alan

soğuk bozkırlara uyarlanmış bazı küçük avcı-toplayıcı topluluklar vardır (Hanti’ler, Nia/Nganasan’lar, Ket’ler, Çukçi’ler, Alaska Eskimolarıyla akraba olan Sibirya Yupikleri).

Bunlar avcılıkla birlikte küçük ölçekli ren geyiği çobanlığı da yaparlar.

Orta Sibirya’da Evenki’ler ve Sahalin Adaları’ndaki Nivh’ler de bu topluluklara benzerler.

Ayrıca Japonya sınırları içinde yer alan Hokkaido ve Rusya sınırları içindeki Sahalin ve Kuril adalarında ise avcı-toplayıcı Aynu’ları görmekteyiz.

Bu toplulukların büyük bölümü Sovyet sanayileşmesinin ve madencilik politikalarının etkisi altında iyice küçülmüş, bazıları da yakın zamanlarda ortadan kalkmışır (örneğin Nivh’ler ve Evenki’ler).

Güney Asya’da Hint alt kıtasındaki avcı-toplayıcıları iç yüksek bölgelere çekilmiş bir halde, yoğun ormanlık alanlarda bulmaktayız. Bu topluluklar ovalardaki pazarlara orman ürünleri (bal şifalı bitkiler, deri ve kürk) sağlayarak yaşarlar.

Sri Lanka’daki Wanniyalaaetto’lar, Hindistan’daki Nyaka’lar, Paliyan’lar, Pandaram’lar, Birhor’lar ve Cençu’lar hâlâ bu avcı-toplayıcı hayatı sürdürmekteler.

Güneydoğu Asya’nın hemen her yerinde ama noktalar halinde yaşayan avcı-toplayıcılara rastlamaktayız.

Yoğun yağmur ormanları ikliminde yaşayan bu topluluklar Malay yarımadası ormanlarına (Batek ve Jahai’ler), Filipinler’e (Batak’lar ve Agta’lar), Güneydoğu Asya alt-kıtasına, Borneo adasına (Penan’lar) yayılmış durumdalar.

Özellikle adalarda yaşayan avcı-toplayıcılar çok uluslu şirketlerin bölgedeki etkinliklerinin tehdidi altındalar.

Avustralya KıtasıAvustralya kıtasında ise 18. yüzyılda

yoğunlaşan kolonileştirmeye kadar, hemen hemen bütün kıtaya yayılmış biçimde, çeşitli ekosistemlere uyarlanmış çok sayıda avcı-toplayıcı grup yaşamaktaydı.

Bu topluluklara Aborijinler adı verilmiştir.

Son göçebe Aborijin topluluğu olan Batı Çölü bölgesinin Pintupi’leri 1950 ve 60’larda yerleşik hayata geçirildi.

Kolonizasyon sürecinde bütün kıtaya yayılmış biçimde yaşayan Aborjinler, yavaş yavaş çöl bölgelerine sürüklendiler ve sonunda yerleşikleşerek yaşam biçimlerini tamamen bırakmaya zorlandılar.