BALBileşim Maddeleri Ortalama Miktar

(g/100 g)Bileşim Maddeleri Ortalama Miktar

(g/100 g)

Su 17.1 B6 Vitamini 0.02Fruktoz 38.50 Potasyum 52.00Glukoz 31.00 Kalsiyum 6.00Maltoz 7.20 Sodyum 4.00

Sakkaroz 1.50 Fosfor 4.00Diğer Karbohidratlar 4.00 Mağnezyum 2.00

Toplam Protein 0.02 Selenyum 0.80Kül 0.20 Demir 0.42

C Vitamini 0.0005 Manganez 0.08

Niasin 0.00012 Bakır 0.04Pantotenik Asit 0.00007 Riboflavin (B2) 0.04

2003. Honey-Health and Therapeutic Qualities. National Honey Board.

Bal binlerce yıl, bakteriyel enfeksiyonlara ve gastrointestinal hastalıklara karşı tıbbi olarak kullanılmış.

Günümüzde ise bunun yerini antibiyotikler almıştır.

Antibiyotiklerin devamlı kullanımı, antibiyotiklere dirençli kökenlerin oluşmasına neden olmuştur.

• Bu durum, apiterapi (arı ürünleriyle tedavi) gibi alternatif tedavi yöntemlerine yeniden aktiflik kazandırmıştır.

• Arıların ürettikleri ürünlerin gıda ve sağlığa katkısı, balın tıbbi kullanımını yeniden canlandırmıştır.

Balın tedavi edici rolü, antimikrobiyal etkisinden ve antioksidan madde içeriğinden kaynaklanmaktadır.

Balın, kronik yaralar, diyabetik ülser ve mide- ülseri gibi bir çok hastalığın tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.–Manuka balının Helicobacter pylori’ ye

karşı antibakteriyel etkili

Balın antibiyotiklere dirençli bakterilere karşı aktivitesi ve antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen yara enfeksiyonlarının tedavisinde başarılı bir şekilde uygulanması, modern tıpta balın antibakteriyel bir ajan olarak dikkat çekmesine yol açmıştır.

Balın geniş spektrumlu antibakteriyel aktivitesi, bir çok faktöre bağlıdır.

pHOsmotik basınçHidrojen peroksit üretimiFenolik bileşenler

Son zamanlarda, özellikle Manuka ağacından (Leptospermum scoparium) elde edilen Manuka balı, yüksek oranlarda metilglioksal (MGO) denilen antibakteriyel bir bileşen içerdiği tespit edilmiş.

Araştırmacılar balda bilinen antibakteriyel faktörleri seçici olarak etkisiz hale getiren bir yöntem geliştirmişler ve her bir faktörün antibakteriyel etkisini belirlemişler.

Revamil Güçlü bakterisidal etkiye sahip

Bu çalışmada;– Bu baldaki bakterisidal faktörler – Balın bakterisidal aktivitesine katkıları

araştırılmış.

Materyal-Metod

Bal◦ İşlenmemiş Revamil

balı- Bfactory Health Products (Rhenen, The Netherlands).

İçeriği: ◦ Glukoz: 333g/kg◦ Fruktoz: 385 g/kg◦ Sukroz: 73 g/kg◦ Maltoz: 62 g/kg

Bacillus subtilis ATCC 6633

S.aureus 42DE.coli ML-35pP.aeruginosa PAO-1

(ATCC 15692)MRSAVREFE.coli ESBLSiprofloksasin-dirençli

P.aeruginosa

Apis mellifera (bal arısı)

Glukoz oksidaz ⇓Glukoz+su ⇒Glukonik asit+Hidrojen peroksit

H2O2 konsantrasyonunun belirlenmesi

Oda sıcaklığında 5 dk. inkübasyon

Dilüe edilmemiş bal10 kere dilüe edilmiş bal

%30 konsantrasyonda maksimum H2O2 birikimi

Balın bakterisidal aktivitesi, mikroplaklarda ölçülmüş.

Balın %50 (v/v) stok solüsyonu , %0.03 TSB ilaveli 10mM fosfat tampondan oluşan inkübasyon solüsyonunda taze olarak hazırlanmış.

TSB’ de logaritmik üreme fazındaki bakteriler, inkübasyon tamponunda 2 kere yıkanmış ve 1X10⁶ cfu/ml de süspanse edilmiş.

Plaklar 150 rpm,37 MC de çalkalayıcı etüvde inkübe edilmiş.

Bakterisidal analiz

Dilüe edilmemiş ve 10 kere dilüe edilmiş ballardan 10µl kanlı agara ekim yapılmış.

Bakteri sağ kalımı değerlendirilmiş.

Balın bakterisidal aktivitesine H2O2nin katkısını değerlendirmek için, sığır karaciğer katalazı eklenmiş.

Glioksalaz I

⇓MGO (metilglioksal)⇒SLG (S-laktoilglutatyon)

Revamil balının 0.25∓0.01mM MGO içerdiği saptanmış.

MGO ve H2O2nin tek başına nötralizasyonu Revamil balının bakterisidal aktivitesini değiştirmemiş.

Bilinmeyen faktör ?İyon değişimi kromatografisi katyonik yapıda

Polianyonik bir bileşik olan SPS*

antibakteriyel aktivitePepsin de bu aktiviteyi inhibe etmiştir.

!!

*SPS:sodium polyanetholsulfonate

Katyonik antibakteriyel proteinlerin varlığı

Acid-Urea PAGE katyonik proteinlerin ayrıştırılması

Peptid kütle analizi Arı defensin-1

Revamil balındaki tek katyonik bakterisidal bileşen Arı defensin-1

Arılar tarafından bala eklenen bir protein

Baldaki arı defensin-1’ in SPS ve Antibee defensin-1 antikoruyla nötralizasyonu

• Özet olarak;

– H2O2, MGO, arı defensin-1, spesifik bakterilere karşı balın bakterisidal aktivitesine katkıda bulunmuştur.

– Geniş spektrumlu aktivite için, bunların kombine varlığı gereklidir.

TartışmaTest edilen bakteri türlerinin, baldaki

bakterisidal faktörlerin farklı kombinasyonlarına duyarlı olduğunu gösterilmiş.

Balın potensi ve geniş spektrumlu bakterisidal aktivitesi için multifaktöriyel yapısının önemi vurgulanmış.

Baldaki antibakteriyel fenolik bileşenlerin identifikasyonunu araştıran bir çok çalışma vardır.

Fakat bu çalışmanın verileri, Revamil balındaki bakterisidal aktivitesinde fenolik bileşenlerin rolü görülmemiş.

Halen, bu faktörlerin diğer ballara aktivitesini değerlendirmek ve yeni bakterisidal faktörleri eş zamanlı taramak için aynı yaklaşımları kullanılmaktadır.

Bu ballar veya bunlardan izole edilen bileşenler, antibiyotiklere dirençli bakterilerin neden oldukları enfeksiyonları engellemek veya tedavi etmek için yeni ajanlar olabilirler.

TÜRK BALLARININ FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİYLE BİYOAKTİVİTELERİNİN BELİRLENMESİ VE TIBBİ BAL OLARAK KULLANILMA POTANSİYELLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Leptospermum cinsi ağaçlardan elde edilen balların antioksidan, antifungal ve antibakteriyel kapasiteleri incelenecek.

Ülkemizin farklı bölgelerinden alınacak çiçek balları ile karşılaştırılması

Türk ballarının tıbbi bal olma potansiyelleri değerlendirilecek.

• Türk ballarının kullanım alanları genişletilerek, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi hedeflenmektedir.