WINDOWMARKET // ARAŞTIRMA

Önümüzdeki Yıl Ağırlık İhracatta

ABC Sealants Firma Sahibi Murat KARADAYI, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşide “Marka-laşma” ile ilgili sorularımızı şu şekilde yanıtladı;

Firmanız kaç yılında, hangi ürün ile faaliyetine başladı?

Firmamız 2008 yılında bilgi ve tecrübeyi birleştirerek, inşaat sektörüne özel yüksek standartlar çerçevesinde çevre ve insan sağlığını koruyan, yüksek kalite standart-larında yeni ve gelişmiş ürün ve hizmetler sunmak amaç-larıyla kurulmuştur. %100 yerli bir kuruluştur. İzolasyon kimyasalları imalatı ile faaliyetlerine başlamış olan fir-mamız, dünyada sektöründeki yenilikleri yakından takip edip, AR-GE çalışmalarına ağırlık vererek, sektöründeki müşteri istek ve ihtiyaçlarını göre ürünlerini farklılaştır-mış ve ürün gamını hızla genişletmiştir.

Şu anda bulunduğunuz konuma gelene kadar ne gibi aşamalardan geçtiniz?

Özellikle PVC ve alüminyum söktörüne hitap ediyoruz. Gün geçtikçe endüstriyel hırdavat, cephe giydirme ve otomotiv sektörüne uygun üretimlerimiz sayesinde bu sektörlerde de çalışmaya başladık. Sektörel zenginlik, bizim piyasada daha rekabetçi olmamızın yanında, mevsimsel duraklamalardan da minimum etkilenmemizi sağlayan unsurdur.

Şu anda piyasada kendinizi ne şekilde konumlan-dırıyorsunuz?

ABC Sealants bugün Türkiye’de sektöründe kendi ala-nında kalite ve yeniliğin adresi olarak gösterilen öncü bir firmadır. ABC Sealants olarak özellikle akrilik mastikler üzerine değişik kalite ve farklılıkta olan yaklaşık 10 çeşit ürünle piyasadaki en geniş ürün ağına sahibiz.

Genel maksat silikonlardan tutun, duşakabin silikonu, dış cephe silikonu, yüksek ısı silikonu, Şişecam sertifikalı ayna silikonu, değişik renk ve ambalajlardaki poliüretan mastiklere kadar geniş bir ürün ağımız var.

Yurt dışında belirlediğimiz hedef pazarlarımızda sektöre yön veren lider bir firma ve marka haline gel-meyi hedefliyoruz

“”

WINDOWMARKET // ARAŞTIRMA

Önümüzdeki yıl içinde ihracata ağırlık vermek istiyoruz. Yurt dışında belirledi-ğimiz hedef pazarlarımızda sektöre yön veren lider bir firma ve marka haline gelmeyi hedefliyoruz

“”

İnşaat, otomotiv ve oto ön cam yapıştırıcıları, hibrit mas-tikler, mdf kitler, epoksi kimyasal dübelleri, deniz tutkalı, mum silikon, poliüretan köpükler ve her türden yapış-tırıcılar bizim ürün ağımıza giriyor. Dolayısıyla sektörün ihtiyaç duyabileceği en zengin ürün gamına sahip oldu-ğumuzu iftiharla söyleyebilirim.

Sektörde hedeflediğiniz konum nedir? Bu konu-ma gelebilmek için kendinize ne kadarlık bir süre tanıdınız?

Tabii ki firmamızın hem yurt içi, hem yurt dışı pazarlara yönelik kısa, orta ve uzun vadeli büyüme stratejileri ve çalışma planları var. Özelikle önümüzdeki yıl içinde ihra-cata ağırlık vermek istiyoruz. Yurt dışında belirlediğimiz hedef pazarlarımızda sektöre yön veren lider bir firma ve marka haline gelmeyi hedefliyoruz.

Markalaşma sürecini hızlı bir şekilde ilerletebilmek için ne gibi çalışmalar yapmaktasınız?

Marka bilinilirliğimizi artırmak, ürün çeşitlerimizi tanıtmak açısından fuarların etkili olduğuna inanıyoruz. Her sene ol-duğu gibi bu sene de yedisi yurt dışında, ikisi yurt içinde ol-mak üzere dokuz fuara katılımcı olduk. Yazılı ve görsel basın da hedef tüketici kitlemize ulaşmak açısından çok önemli. Bu konuya da her geçen gün daha fazla ağırlık veriyoruz.

Günümüz iletişim ağına baktığımızda etkin olarak kullandığınız tanıtım biçimleri nelerdir?

Öncelikle web sayfamızı zengin içerikle desteklemeye çalışıyoruz. Web sayfamız dört dilde yayın yapmaktadır. Burada ABC ile ilgili tüm haber, resim ve duyuruları ya-yınlıyoruz.

Sosyal medyada, Google+, instagram, facebook, twit-ter, youtube ve Linkedin gibi sosyal ağları kullanıyoruz. Ayrıca nihai tüketiciye yönelik web sitemizle yayındayız. Bunun yanında düzenli olarak sektörel dergi ilanları (yurt içi ve yurt dışı) veriyor, profesyonel ticari sitelere yönelik üyelikler gerçekleştiriyoruz.

Yukarıda saydığım çalışmaları etkin bir şekilde kullanı-yoruz. Bunların yanında nihai tüketiciyi bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarımız da devam ediyor.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?

Herkese sağlık ve huzur dolu bayramlar diliyorum.

WINDOWMARKET // ARAŞTIRMA

Tedbirler Ek Bir Maliyet Olarak Görülmemeli

ABC Sealants Firma Sahibi Murat KARADAYI, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşide “İş gü-venliği” ile ilgili sorularımızı şu şekilde yanıtladı;

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili genel is-tatistikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çağdaş toplumlar insana ve çalışana değer vererek, ça-lışma hayatını çalışma çerçevesiyle beraber daha insancıl hale getirir, böylece yaşam kalitesini yükseltir ve çalışma verimliliği artırarak hedeflerine ulaşmaktadır.

Çevre - iş sağlığı ve güvenliği konusuna gereken önem verilmediğinde, sorunlar kendini çevre kirliliği, hastalık-lar, üretim kaybı, iş kazaları, meslek hastalıkları ve ölüm-ler şeklinde göstermektedir.

Ülkemiz maalesef bu konuda hiç de iç açıcı bir durumda değildir. SGK 2012 istatistiklerine göre 2012 yılında top-

lam 74.871 sigortalı işçi iş kazası geçirmiş, iş kazalarında bir yıl öncesine göre %8 artış meydana gelmiştir

Ülkemizde son günlerde üst üstte gelen felaketlerle ya-şadığımız kara günler, bu konunun ne kadar önemli ve acil olduğunu bir kez daha çok acı ve telafisi imkansız bir şekilde gözler önüne sermiştir.

Türkiye’deki kanuni düzenlemeleri yeterli buluyor mu-sunuz?

6331 sayılı yasa ile Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği adı-na güçlü bir adım atıldı. Tüm iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapılmasının zorunlu hale getirilmesini iyi bir basamak olarak değer-lendiriyorum; fakat iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma, acil eylem planları hazırlama gibi yüküm-lülüklerin getirilmesinin önemli adımlar olmasına karşın yeterli olmadığı kanaatindeyim.

Ülkemizde son günlerde üst üst-te gelen felaketlerle yaşadığımız kara günler, bu konunun ne kadar önemli ve acil olduğunu bir kez daha çok acı ve telafisi imkansız bir şekilde gözler önüne sermiştir

“”

WINDOWMARKET // ARAŞTIRMA

İşverenler iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alacakları tedbirleri ek bir maliyet ola-rak görmemeli. Tam tersine tedbirleri; iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltan, dolayısıyla maliyeti de azaltan, verimlik ve üretimde ise artış sağlayan uygulamalar olarak görmeliler

“”

Türkiye’deki iş güvenliği problemlerinin yalnızca hukuki eksikliklerden mi kaynaklandığını düşünü-yorsunuz? Firmalara bu noktada ne gibi görevler düşüyor?

Çözümü sadece yasalarla sağlamak mümkün olamaz, yasaların yanında başta işçi ve işveren kesimi olmak üzere, toplumun her kesiminde güvenlik bilincinin ve güvenlik kültürünün oluşturulması hayati bir önem ta-şımaktadır.

Sağlıklı ve güvenlikli çalışma koşullarının sağlanması, iş kalitesinin arttırılması ve buna bağlı olarak iş kazaları ile meslek hastalıklarının önlenmesi, ölüm ile sakatlıkların ortadan kaldırılması veya azaltılması sadece yasal düzen-lemelerle mümkün olamamaktadır.

İşverenler iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alacakları tedbir-leri ek bir maliyet olarak görmemeli. Tam tersine tedbir-leri; iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltan, dola-yısıyla maliyeti de azaltan, verimlik ve üretimde ise artış sağlayan uygulamalar olarak görmeliler.

Küreselleşen dünyada sağlıklı ve güvenlikli bir iş yerinin ve bu iş yerinde üretilen malların diğerlerine nazaran re-kabet şansının yüksek olduğu göz ardı edilmemelidir.

Üretimini yaptığınız alanlarda ne gibi problemler-le karşılaşılabilir? Bu problemlerle karşılaşmamak adına ne gibi çalışmalar yapmaktasınız?

ABC Kimya olarak “önce insan” anlayışı çerçevesinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturarak, bu ko-nudaki yenilikleri ve gelişmeleri takip edip hayata geçire-rek iş güvenliği konusunun sürekli iyileştirilmesini önce-likli başlık olarak benimsemekteyiz.

İş güvenliği uzmanımız ve iş yeri hekimimizle beraber özelikle eğitim konusuna çok önem veriyoruz.

Çalışanların öncelikle kendi sağlıkları ve güvenlikleri için iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uymalarının önemini idrak etmeleri amacıyla sürekli eğitimler düzenlemek-teyiz. Böylece iş sağlığı ve güvenliği kurullarında etkin çalışmalarını sağlıyoruz.

Kurumsal olarak iş sağlığı ve iş güvenliği kültürünü şir-ketimizin her kademesinde yerleştirmeyi ana hedefimiz olarak görüyoruz.

Türkiye’deki uygulamaları gelişmiş ülkelerdeki ko-şullar ile karşılaştırdığınızda ne gibi farklar görü-yorsunuz? Türkiye ne kadarlık bir sürecin ardından bu şartlarda üretim yapan bir ülke konumuna ge-lebilir?

Toplumun her kesiminde güvenlik bilincinin ve güvenlik kültürünün oluşturulması işin özünü oluşturmaktadır. Bu da ancak tüm topluma eğitim verilerek farkındalığın arttırılması ile mümkün olabilir diye düşünüyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?

Tüm taraflar, en önemli noktanın “önce insan anlayışı” olduğunun farkındalığı içinde olmalı ve adaletçi, eşitlikçi, katılımcı bir yaklaşımla sorunların çözümü yoluna gitme-lidirler.