İNFEKSİYONLAR VE ASTIM

Preview:

DESCRIPTION

İNFEKSİYONLAR VE ASTIM. Prof.Dr.Füsun Yıldız Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. ASTIM. Mast hücresinden salgılanan histaminin başlattığı bir süreç Havayollarının kronik bir inflamatuvar durumu. TANIM: Oluşumuna yönelik. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

İNFEKSİYONLAR VE ASTIM

Prof.Dr.Füsun Yıldız Kocaeli Üniversitesi Tıp

Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim

Dalı

ASTIM

Mast hücresinden salgılanan histaminin başlattığı bir süreç

Havayollarının kronik birHavayollarının kronik bir inflamatuvar durumuinflamatuvar durumu

TANIM: Oluşumuna yönelikRisk FaktörleriRisk Faktörleri

(astım oluşuna yol açan)(astım oluşuna yol açan)

İNFLAMASYONİNFLAMASYON

Bronş aşırı Bronş aşırı duyarlılığıduyarlılığı

Hava yolu Hava yolu obstrüksiyoobstrüksiyonunuRisk FaktörleriRisk Faktörleri

(Tetikleyen)(Tetikleyen)SemptomlaSemptomlarr

AkarlarAkarlar Hava koşulları

HayvanlarHayvanlarTETİKLEYİCİ FAKTÖRLERTETİKLEYİCİ FAKTÖRLER

EgzersizEgzersiz

İnfeksiyon İlaçlarİlaçlarBesinlerBesinler

Meslek Duygusal faktörlerDuygusal faktörler..Sigara dumanıSigara dumanı

Atopinin ve çocukluk dönemi astımının gelişiminde infeksiyonların rolü halen tam olarak bilinmemektedirSon birkaç yıl öncesine kadar yapılan çalışmalarla infantil dönemde geçirilen infeksiyonların çocukluk döneminde astım gelişimine neden olduğu bildirilmiş Buna karşılık yakın zamanda yapılan çalışmaların epidemiyolojik verileri infeksiyonların daha kompleks ve koruyucu rolleri olduğunu göstermiştir

İnfeksiyonlar viral, bakteriyel mantar veya paraziter kökenli olabilirİnfeksiyonlar iki soruyu aklımıza getirmektedir:

1- Astım başlangıcına neden olabilirler mi? 2- Astım alevlenmelerine yol açabilirler

mi?

Yaş

Genetik faktörler•Sitokin regülasyonu

Alerji

Alt solunum yolu

•RSV•Adenovirus•Chlamidya•Mycoplasma

Persistant wheezing Astım

Çevresel faktörler•Alerjenler•İnfeksiyonlar•Stres

İnfeksiyonlar ve atopi

Atopi astımın varlığını ve devamlılığını sağlayan en önemli prediktörlerdendirİnfeksiyonların atopi üzerine etkisini araştırmak, infeksiyonun astım üzerine etkilerini de anlamamızı sağlayacaktır

İnfeksiyonların atopi ve astım üzerine oluşturduğu etkiler;

-Patojenin cinsine, -İnfeksiyonun vücuda giriş yoluna, -Geçirilen infeksiyon sıklığına, -Konağın yaşına, -Genetik yapısına, -İmmün sistemin gelişim evresine

bağlıdır

Th1 fenotip gelişimini etkileyen

faktörler

Büyük kardeş varlığıKreşe erken başlamak

Tüberküloz, kızamık veya hepatit A infeksiyonu

Kırsal çevre

Th2 fenotip gelişimini etkileyen

faktörler

Aşırı antibiyotik kullanımıBatı tarzı yaşam

Kentsel çevreDiyet

Ev tozu akarı ve hamam böceği duyarlılığı

Th1 Th2

Sitokin dengesi

Koruyucu immünite

Alerjik hastalıklar astım dahil

Gebeliğin doğal seyri sırasında fetusun anne tarafından rejeksiyonunun önlenmesi amacıyla plasenta ve amnion sıvısında CD4 lenfositlerin Th2 olarak diferansiye olduğu düşünülmektedirDoğumdan sonra ise genetik ve çevresel etkilerle Th2 dominansı Th1 yönünde değişmektedir

Eğer doğumdan sonra Th1 yönüne değişim olmaz ve Th2 predominansı sürerse atopi ve alerjik hastalıkların ortaya çıktığı varsayılmaktadırBebeklik döneminde sık geçirilen infeksiyonlar IL-12, IL-18 ve IF- sentezine neden olarak Th2 dönüşümünü önlemekte ve Th1 predominansı sağlayarak atopi ve astım oluşumunda koruyucu rol almaktadır

Th1

Th2

Dengeyi korumak ?

İnfeksiyon Gebelik

Çok kardeşli çocuklarda kardeşi olmayanlara göre daha az atopiye rastlandığı görülmüş,Kardeşli çocukların yaşamlarının erken dönemlerinde daha sık respiratuvar infeksiyon geçirmelerine bağlı olduğu bildirilmiş ve temel hijyen hipotezi geliştirilmiştir

Strachan D etal Thorax 2000;55:Suppl 1,S2-S10

Hijyen hipotezi bakteriyal DNA Th1 şiftBak DNA ‘sı memeliden farklı olarak unmetilated CpG (cysteine-phosphate-guanine) içerir. CpG mukozal adjuvan CpG + Ag (koinsidan maruziyet) Th1 immunizasyonuImmunstimulatuar bir zincir içeren bir allerjen-spesifik DNA konjugatı allerjik yanıtı tersine çevirebilirÇiftlikte büyüyen çocuklarda atopi ve astım oranının düşük olmasının , aeroallerjenlere Th1 yanıtının yüksek olması ile bağlantılı olduğuna dair kanıt azdır CpG gibi immustimulan zincirlerin etkileri maruziyet zamanı ve şekline bağlı olabilir

BCG yapılmış okul çocuklarında astım ve atopi semptomlarının, PPD negatif çocuklara göre anlamlı derecede az olduğunu bildirilmişPPD pozitifliği en fazla olanlar en düşük IgE ve atopi derecesine sahip bulunmuşturBu çalışma dışarıdan yapılan uyarının immün yanıtı değiştirebileceğini göstermiştir

Shirakawa T etal Science 1997;275:77-9

BCG aşısına bağlı korumanın M. tuberculosis infeksiyonunun immün yanıtı Th1 hücre yönüne çevirmesine bağlanmıştırShirakawa’nın çalışmasının tersine, hemen doğumu takiben BCG aşı uygulaması yapılan ülkelerde bu aşının atopi ve atopik hastalık gelişimini önlemediği bildirilmiştir

Alm JS Lancet 1997;350:400-3Diğer sistemik infeksiyonların da benzer koruma sağladığı bildirilmektedir

Serolojik olarak H. pylori, Toxoplasma gondi ve hepatit A infeksiyonu bulunanlar da atopi ve alerjik hastalık prevalansı düşük bulunmuşturOrofekal yolla alınan mo inhalan yolla alınan virüslere göre atopiden daha çok koruduğu, Bazı mo ve ürünlerinin infeksiyona neden olmadan atopiyi öneyebileceği bildirilmiştir

Matricardi PM et al BM 2000;320:412-7İnfantil dönemde geçirilen salmonella infeksiyonlarının ileri yaşlarda astım gelişimini önlediği bildirilmiştir

Pelosi U et al Allergy 2005;60:626-30

Avusturalya Aborjinlerinde kronik pürülan üst solunum yolu infeksiyon prevalansı yüksek, astım prevalansı ise düşük bulunmuştur

Veale AJ et al Med J Aust 1996;165:192-6Benzer ilişki kızamık infeksiyonu geçirmiş olanlar için de yayınlanmıştır

Shaheen SO et al Lancet 1996;347:1792-6 Bodner C et al Thorax 2000;55:383-87

İnfeksiyon AjanlarıViral ajanlar

-Astım oluşturur mu? -Astım atağına neden olur mu?

Bakteriyel ajanlar -Tipik bakteriler -Atipik bakteriler

MantarlarParazitler

Astım başlangıcında viral infeksiyonların rolü nedir?

Yapılan çalışmalar sonucunda; 1-Erken yaşta geçirilen viral solunum yolu

infeksiyonlarının aktif infeksiyon süresince oluşan wheezing ile ilişkili olduğu

Wright Al etal Am J Epidemiol 1989;129:1232-462-Tekrarlayan wheezingi ve azalmış solunum

fonksiyonları bulunan hastaların öyküsünde sıklıkla erken çocukluk döneminde geçirilmiş solunum yolu infeksiyonu bulunduğu bildirilmiştir

Castro-Rodriguez JA Am J Respir Crit Care Med 1999;159:1891-7

Virus

Havayolu epiteli

Kapiller

Havayolu kesiti, dikey

Havayolu kesiti, yatay

Normal hava yolu

Inflamatuvar hücreler

Obstrükte hava yolu

Epitel kaybı

Plazma eksudasyonu

Nörotransmiter salınımı

Viral infeksiyonlar havayolu inflamasyonu ve obstüksiyonuna neden olur

Hegele RG etal Am J Respir Crit Care Med 1995;151:1659-64

Sonuçta havayolu epitelinin harabiyeti ICAM-1 gibi adezyon moleküllerinin ekspresyonunu değiştirerek eozinofiller ve diğer inflamatuvar hücreler için kemoatraktan olan sitokin üretimini arttırır

Arnold R etal Int Arch Allergy Immunol 1995;107:392-3

Epitel harabiyeti düz kas tonusu üzerine etkili NO sekresyonunu da etkiler

Folkerts G et al J Clin Invest 1995;95:26-30

Akut viral infeksiyonlar inhale alerjenlere karşı sensitizasyon yaratır

İnhale alerjene sensitizasyonun viral solunum yolu infeksiyonun akut fazında indüklendiği bulmuşturİnfluenza A infeksiyonunu takiben fareler inhale ovaalbümin ile sensitize edilmiş Viral infeksiyonu takiben inhale ovaalbümin verilenlerde spesifik IgE oluşmuş, ama öncesinde viral infeksiyon bulunmayan grupta IgE oluşumu indüklenmemiştir

Sakamoto M etal J Immunol 1984;132:2614-7 Suzuki S etal J Allergy Clin Immunol 1998;102:732-40

Virus

Havayolu epiteli

Kapiller

Havayolu kesiti, dikey

Havayolu kesiti, yatay

Normal hava yolu

Obstrükte hava yolu

İnhale Allerjen

Obstrükte hava yolu

Tekrarlayan allerjen teması

Havayolu epiteli

Kapiller

Havayolu kesiti, dikey

Havayolu kesiti, yatay

Normal hava yolu

Çalışma sonucunda; -Virüsün indüklediği epitel hasarının

duyarlılık oluşumu için gerekli olduğu, -Havayolu epitel hasarının belli atopik

patolojilerin etyolojisinde kritik bir faktör olduğu belirtilmiştir

Sakamoto M etal J Immunol 1984;132:2614-7 Suzuki S etal J Allergy Clin Immunol 1998;102:732-40

Deneysel akut RSV infeksiyonlarını takiben geçici olarak peribronşiyal lenf nodlarından Th1 tipi sitokin yanıtı sonucunda IF- salınımı artmış, IL-4 ve IL-5 azalmış, İnfeksiyon sonrası inhale ovaalbümin ile sensitizasyonun RSV infeksiyon yanıtını değiştirerek Th2 tip sitokin oluştuğunu ve IF- salınımının azaldığını, IL-4düzeylerinin ise arttığını gözlemlemişlerdir

Schwarze J etal J Clin Invest 1997;100:226-33

Sonuç olarak akut RSV infeksiyonu takiben ovaalbümin ile yapılan duyarlılaştırma sonrasında baskın sitokin Th2 tipi olmuş ve eozinofilik inflamasyon izlenmiştirEozinofilik inflamasyonun virüsün indüklediği epiteliyal değişiklikler sonucunda adezyon moleküllerinin ve kemokinlerin ekspresyonu artmasına bağlı olduğu düşünülmektedir

Schwarze J etal J Clin Invest 1997;100:226-33

Virüsün indüklediği epitel hasarı + havayolu obstrüksiyonu;

- Havayolu duyarlılığı - Reversibl havayolu obstrüksiyonu, - Wheezing ve dispne gibi astım bulguları oluşur

Çoğu hastada bu bulgular viral infeksiyon süresince vardır ve infeksiyon bitince kaybolur, bazen de persistan wheezing olarak devam eder

Bütün bu hayvan çalışmalarından yola çıkılarak belki de şöyle bir spekülasyon yapılabilir

-İntrensek astım fenotipi viral infeksiyonun indüklediği epitel hasarı sonucunda

-Alerjik astım fenotipi ise akut viral solunum yolu infeksiyonunun neden olduğu alerjen sensitizasyonu sonucu ortaya çıkabilir

Viral infeksiyon ve hava yolu reaktivite ilişkini gösteren

epidemiyolojik kanıtlar

Daha önce sağlıklı olan, non atopik erişkinlerde bazı viral patojenler ile oluşan üst solunum yolu infeksiyonları ile histamin provokasyon testi ile hava yolu duyarlılığı geliştiği bulunmuştur

Empey DW etal Am Rev Respir Dis 1976;113:131-9

Astım tanısı kesinleşmiş yetişkinlerde akut viral solunum yolu infeksiyonları sırasında klinik ve spirometrik olarak hava yolu kısıtlılığının arttığı gözlenmiştir

Nicholson KG etal Br Med J 1993;307:982-6Çocukluk döneminde geçirilen viral infeksiyonlar ileride gelişecek hava yolu duyarlılığı ve astım ile ilişkili bulunmuştur

Pullan CR etal Br Med J 1982;284:1665-9 Sigurs N etal Pediatrics 1995;95:500-5

Çocukluk dönemi ateş ve antibiyotik kullanımı ve astım prevalansı arasındaki ilişki sorgulanmış Erken çocukluk döneminde tekrarlayan ateş episodları ve antibiyotik kullanımının (infeksiyonu gösteren marker) astım ve wheezing atakları ile ilişkili olduğu bildirilmiştir

von Mutius E etal Eur Resp J 1999;14:4-11

Yalnız bu çalışmada ateşin etyolojisi, infeksiyonun odağı ve antibiyotik türü bildirilmediğinden artmış astım prevalansını tek başına solunum sistemi infeksiyonuna bağlamanın doğru olmadığı belirtilmiştir

von Mutius E etal Eur Resp J 1999;14:4-11

Yaşamın ilk 3 yılında geçirilen pnömoni ile (en sık ajan RSV) ileride geç çocukluk döneminde azalmış solunum fonksiyonları ve artmış astım prevalansı arasında önemli ilişki olduğu bildirilmiştir

Castro-Rodriguez JA etal Am J Resp Crit Care Med 1999;159:1891-7

SonuçSolunum yolu infeksiyonları özellikle viral olanlar çocuklarda wheezing gelişimi ile ilişkilidirBu infeksiyonlar 3 yaşın altında geçirilen wheezing peryodları sırasında alerjik inflamasyonun markerlarının oluşumuna neden olurlar ve takip eden solunum sistemi infeksiyonları dışında da persistan wheezing yakınması ortaya çıkar

İnfeksiyon AjanlarıViral ajanlar

-Astım oluşturur mu? -Astım atağına neden olur mu?

Bakteriyel ajanlar -Tipik bakteriler -Atipik bakteriler

MantarlarParazitler

Viral infeksiyonlar astım atak ilişkisi

Johnston ve ark 9-11 yaşında astımlı çocuklarda yaptığı çalışmada wheezing episodlarından veya pik akım düşüşlerinden %80 oranında virüslerin sorumlu olduğunu PCR ve kültür yöntemi ile göstermiştirBu virüslerin %61’i rhinovirüs, %16’sı koronavirüs, %9’u influenza,%9’u parainfluenza ve %5’i ise RSV olarak tiplendirilmiştir

Johnston SL et al Br Med J 1995;310:1225-9

Johnston’un çalışmasında astım episodlarında sadece %5 oranında saptanan RSV özellikle infantlarda wheezingin potent bir nedenidirYapılan çalışmalar infant ister atopik olsun ister olmasın RSV infeksiyonlarının üst solunum yollarında Th2 sitokin cevabı ile ilişkili olduğunu göstermiştir

Johnston SL et al BMJ 1995;310:1225-9

RSV’nin oluşturduğu akut bronşiolitin infeksiyon sonrası 6 yaşına kadar gelişen tekrarlayıcı obstrüktif ataklarla ilişkisi olduğu bildirilmektedirBu tablo oluşan hastaların en azından bir kısmında genetik yatkınlık gösterilmiştir

Stein RT etal Lancet 1999;354;541-5 (A 25)Örneğin RSV infeksiyonun ciddiyeti ile IL-8-251 A alel genetik lokus arasında bağlantıdan bahsedilmektedir

Hull J etal Thorax 2000;55:1023-7

Erişkinlerde astım atakları nedeniyle acil başvurularının %55 oranında rhino virüs, coronavirüsler ve influenza infeksiyonları ile ilişkili olduğu bildirilmiştir

Atmar RL etal Arch Intern Med 1998;158:2453-9Deneysel rhinovirüs infeksiyonlarında aşağı solunum yolu hücreleri içinde rhinovirüs gösterilmiştir

Gern JE etal Am J Respir Crit Care Med 1997;155:1159-61Rhinovirüsün bronkospazm oluşturma mekanizması tam bilinmemekle birlikte, virüsün alt solunum yollarındaki replikasyonuna yanıt olarak sitokin üretimi olabileceği düşünülmektedir

Cheung ve ark yaptığı çalışmada rhinovirüs infeksiyonlarından 15 gün sonra dahi metakoline aşırı cevaplılığın halen devam ettiği gösterilmiştir

Cheung DE etal Am J Respir Crit Care Med 1995;152:1490-6Benzer yöntemlerle yapılan bir başka çalışmada ise rhinovirüs infeksiyonlarından sonra alerjik bireylerde alerjik olmayanlara göre hava yolu duyarlılığının daha fazla olduğu gözlenmiştir

Gern JE etal Am J Respir Crit Care Med 1997;155:1872-6

Antiviral ajanların tedavide yeri var mı?

Influenza aşısıPleconaril, rninovirüsün hava yolu epitel hücrelerinde bulunan intraselüler adezyon moleküllerine bağlanmasını inhibe ederSağlıklı bireylerde bu virüse bağlı soğuk algınlığının süresini kısalttığı bildirilmiştir

Hayden FG etal Antiviral Ther 2002;7:53-65Aynı ajanla erken tedavinin rinovirüse bağlı atağı önleyip önlmediği araştırılabilirYine virüsün indüklediği proinflamatuvar yanıtı önlemek diğer bir tedavi yaklaşımı olabilir (ör IL-8 inhibisyonu)

İnfeksiyon AjanlarıViral ajanlar

-Astım oluşturur mu? -Astım atağına neden olur mu?

Bakteriyel ajanlar -Tipik bakteriler -Atipik bakteriler

MantarlarParazitler

Tipik bakteriyel infeksiyon ve astım

Tipik bakteriyel solunum yolu patojenleri ör Strep. Pneumoniae, H. İnfluenza viral infeksiyonlar gibi patolojik hava yolu değişiklikleri oluşturmadıkları için astım başlangıcı ile ilişkilerini açıklayabilmek oldukça güçtür

Oehling A J Invest Allergol Clin Immunol 1997;7:266-9

İnfeksiyon Ajanlarıİnfeksiyon AjanlarıViral ajanlar

-Astım oluşturur mu? -Astım atağına neden olur mu?

Bakteriyel ajanlar -Tipik bakteriler -Atipik bakteriler

MantarlarParazitler

Atipik bakteriyel infeksiyon ve astımAtipik pnömoni ve trakeobronşite en sık neden olan ajan patojen Mycoplasma pneumoniae’dır

Baseman JB et al Emerg Infect Dis 1997;3:21-32Terminal organeli ile silialı havayolu epiteline tutunmakta, hücreleri infekte etmekte ve epitel harabiyetine ve siliyer staza neden olmaktadır

Andersen P et al Thorax 1998;53:302-7

Mycoplasma pneumoniae infeksiyonu

Astımlı çocuklarda wheezing nedenidir Berkovich S et al Ann Allergy 1970;28:43-9

Astımlı olmayan çocuklarda wheezing nedenidir

Wenner H et al Pediatrics 1963;31:43 yaşına kadar geçirilen M. pneumoniae infeksiyonlarının azalmış akciğer fonksiyonları ile ilişkili olduğu bulunmuştur

Sabato AR et al Arch Dis Child 1984;59:1034-7Kronik astımlıların alt solunum yollarında bulunmaktadır

Kraft M et al Am J Resp Crit Care Med 1998;158:998-1001

M. pneumoniae infeksiyonlarının astımın başlangıcında direk ilgisi bulunduğunu gösteren çalışmalar vardır1994 Yano ve ark M. pneumoniae infeksiyonu öncesinde sağlıklı olan ve bu infeksiyon sonrasında astım tanısı konulan bir vaka yayınlamışlardır

Yano T et al Am J Resp Crit Care Med 1994;149:1348-53

M pneumoniae spesifik Ig E astımlılarda kontrol grubuna göre anlamlı oranda yüksek bulunmuştur

Tipirneni P et al Ann Allergy 1980;45:1-7Gil ve ark 77 astımlı bireyin üst solunum yolu kültürlerinde (%24.7) kontrollere (%5.7) oranla önemli derecede (p<0.01) yüksek oranda M.pneumoniae izole etmiştir

Gil JC et al Ann Allergy 1993;70:23-5

Kraft ve ark 18 yetişkin kronik astımlı ve 11 normal bireyin orofarenks, nazofarenks, BAL ve endobronşiyal biyopsi örneklerinde M pneumoniae ve C pneumoniae varlığını seroloji, kültür ve PCR ile araştırmışM pneumoniae astımlılarda %56, kontrollerde ise %9 oranında saptanmıştır (p=0.02)Bu veriler kronik stabil astımlıların, astımlı olmayanlara göre yüksek oranda kronik olarak M pneumoniae ile infekte olduğunu göstermiştir

Kraft M et al Am J Resp Crit Care Med 1998;158:998-1001

M pneumoniae ve C pneumoniae eradikasyonu için hem anti inflamatuvar hem de antimikrobiyal özelliklerinden dolayı makrolid antibiyotikler kullanılmış, fakat kontrol grubu ile karşılaştırıldığında uzun süreli üstünlükleri bulunamamıştır

Black PN et al Am J Respir Crit Care 2001;164,536-41 Avila PC et al Ann Allergy Asthma Immunol 2000;84;565-8

Chlamydia pneumoniae infeksiyonu

Chlamydia bronşit ve atipik pnömoninin en sık rastlanan etyolojik ajanlarından biridir

Grayston JT et al N Engl J Med 1986;315:161-8Daha önce astım tanısı konmuş bireylerde de astım atağını başlatabilirAstım atağı ile başvurmuş 70 vakalık bir grubun %10’unda serolojik olarak akut Chlamydia infeksiyonu tespit edilmiştir

Allegra L et al Eur Respir J 1994;7:2165-8

Alt solunum yolu infeksiyonu tanısı ile takip edilen hastalarda akut Chlamydia infeksiyonu saptananların %47’sinde infeksiyon sırasında bronkospazm tespit edilmişC. pneumoniae serolojik titreleri ile başvuru sırasındaki wheezing arasında önemli pozitif korelasyon saptanmıştırC. Pneumoniae antikor titreleri ile akut hastalık sonrası gelişen astım (vakaların %32’si) arasında da ilişki gösterilmiştir

Hahn DL et al JAMA 1991;266:225-30

Akut wheezing veya kronik astım nedeniyle takip edilen 163 hastada seroloji veya kültür yoluyla %12 oranında C. Pneumoniae saptanmışDaha önce hiçbir hava yolu obstrüksiyon bulgusu olmayan %50 vakanın %30’unda takip eden dönemde astım tanısı konulmuştur

Hahn DL et al Ann Allergy Asthma Immunol 1998;81:339-44

Bir başka çalışmada kronik astım nedeniyle takip edilen hastaların yaklaşık %13’ünde PCR ile C. pneumoniae saptanmışAlt solunum yolu materyellerinde PCR ile C. Pneumoniae saptanan bu bireylerde, saptanmayan bireylere göre ileri derecede hava yolu obstrüksiyonu ve inflamasyon bildirilmiştir

Langmack EL et al Am J Respir Crit Care Med 2000;161:A898

İnfeksiyon AjanlarıViral ajanlar

-Astım oluşturur mu? -Astım atağına neden olur mu?

Bakteriyel ajanlar -Tipik bakteriler -Atipik bakteriler

MantarlarParazitler

Mantar infeksiyonları ve astımMantar infeksiyonları astımın hem patogenezinde hem de klinik ekspresyonunda hastalık ile ilişkilidirÖzellikle ‘Aspergillus fumigatus’ daha önce astımı bulunan hastalarda infeksiyöz astmatik hava yolu hastalığı indüklemektedir

Kauffman HF etal Am J Respir Crit Care Med 1995;151:2109-15

Allerjik bronkopulmoner mycosis (ABPM) veya asperjillosis (ABPA)

-Hava yolu obstrüksiyonu, , -Hava yolu duyarlılığı, -Mukus tıkaçları, -Periferik kanda eozinofili -Fungus spesifik IgE üretimi ile

karakterizedir Hinson KFW et al Thorax 1952;7:317-33

İnfeksiyon AjanlarıViral ajanlar

-Astım oluşturur mu? -Astım atağına neden olur mu?

Bakteriyel ajanlar -Tipik bakteriler -Atipik bakteriler

MantarlarParazitler

Paraziter infeksiyonlar ve astımParaziter infeksiyonlar Th2 tip immünite aracılığıyla IL-4’e bağlı poliklonal IgE sentezini stimule ederlerAscaris sensitizasyonu sonrasında yüksek total IgE düzeyleri, alerjen spesifik IgE seropozitifliği, alerjen pozitif prick testi ve yüksek prevalansta saptanan alerjik rinit ve astımla ilişkili bulunmuştur

Dold S et al J Allergy Clin Immunol 1998;102:414-20

Parazit infestasyonlarının Th2 yanıtını arttırmasına karşın astımdan koruduğu varsayılmaktadır;

1- Paraziter infestasyonlar poliklonal IgE artışına neden olduklarından spesifik IgE yanıtının ortaya çıkmasını önlemektedir

2- Seyrek geçirilen infestasyonlar Ig E sentezini arttırmakla birlikte sık geçirilenler IgE sentezini baskılamaktadır

Sonuç olarakİnfeksiyon astımın patogenezinde ve klinik ekspresyonunda önemli bir kazanılmış faktördürViral infeksiyonların hava yolu epiteline hasar vererek hava yolu obstrüksiyonu ve astım semptomları oluşturduğu büyük oranda açıklık kazanmıştırYine viral infeksiyonlar ileri yaşamda atopik astım gelişimine neden olabilecek alerjen sensitizasyonunu kolaylaştırmaktadır

Tipik bakteriyel patojenlerin astım patogenezinde çok önemli bir rolleri olmadığı düşünülmektedirOysa atipik patojenlerin (M. pneumoniae ve C. Pneumoniae) kronik astımda önemli kofaktörler olduğu gösterilmiştirHem stabil hem de ataktaki astımlılarda antibiyotik kullanımı önerilmemekle birlikte, makrolidlerin bazı hastalarda yarar göstermesi atipik bakteriyel patojenlerin rolünün aydınlanması açısından önemlidir

İnfeksiyon ajanlarını identifiye etmek için geliştirilecek yeni metodlar ve kültürler akut ve kronik astımda infeksiyonların astım için ne kadar önemli bir risk faktörü olduğunu anlamamızı sağlayacaktırAtipik ajanlar üzerinde devam eden çalışmalar bunların astım patogenezinde gerçekten önemli olup olmadığını gösterecektir

TEŞEKKÜR EDERİM

Recommended