13
6

AKP Döneminde Rövanşist Mimari

  • Upload
    metu

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

6

İktidar olgusu, güç kavramıyla tanımlanarak güçsüz üzerinde egemen olma, yönetme ve yönlendirme arzularını tetikliyor. Toplumsal ve birey-sel düzlemde ilişkilerin niteliğine müdahalede bulunma ‘yetkisine’ sahip, değiştirici ve düzenleyici bu güç, devleti çağrıştırsa da başka şekillerde de kendini belli edebiliyor. Foucault gibi düşünürler, günümüz dünyasını “güç ve iktidar” olguları üzerinden okuyorlar. Örneğin, ülkeler arasındaki ilişkilere karışma iktidarını kendinde bulan güçler, Ortadoğu’da büyük bir göç dalgasının tetiklenmesine neden oldular. Bu durum uzun yıllardan beri Türkiye’yi etkiliyor, ancak Avrupa’nın yaşadığı bu ‘rahatsızlık’ ‘katlanılabilir’ boyutları aştığı için sorunun görünürlüğü artmış durumda.

Genel bağlamıyla göç konusunu ele aldığımız bu sayının başyazısında, kentlerin artık tüm dezavantajlı toplumsal sınıflar açısından çok daha az imkânlar sunduğunu belirten Asuman Türkün, göçlerin yersiz yurtsuz-lukla tanımlayabileceğimiz bir yaşam biçiminin çok daha büyük kesimleri içine almasına ortam hazırladığının altını çiziyor. Daha küçük ölçekteki bir müdahaleyi ve “güç gösterisi”ni ise kentlerimizin değişen mimarisinde görüyoruz. İktidarın küllerinden yeniden doğması için çaba gösterdiği Selçuklu-Osmanlı mimarlığı, son on yıldır bir dekorasyon ögesi olmaktan öteye gidemedi ve yüzeysel bir cephe mimarisine indirgenerek Türkiye kentlerine yayıldı. Bu tarzın nasıl dikte edildiğine değinen Ali Uzay Peker’in yazısı ise bu dayatmayı bir rövanş olarak okuyor ve yaşanan anlam kay-masının yeni bir döneme işaret ettiğini belirtiyor.

10.10.2015 tarihi ise belleklerimize kazındı. Halklar arasındaki ilişkilere müdahale eden ve yeniden şekillendiren güç odaklarına karşı durarak “Barış” diyen kitleye, TMMOB çatısı altında Mimarlar Odası’nın da düzenle-yicileri arasında olduğu “Emek, Barış, Demokrasi” mitingi sırasında, Ankara Garı önünde, maalesef Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısı gerçekleş-ti. İktidar mücadelesinin mekânlar aracılığıyla ve mekân üzerine verildiğini söyleyen Lefebvre’i onaylar biçimde, mekânlarla ilişkimizi yeniden tanım-layan saldırılarla karşılaşıyoruz. Kent belleğinde önemli bir yere sahip olan Ankara Garı, bugün çok daha farklı bir yerde duruyor. Tüm bu yaşanan kötülüklere rağmen bize iyiliği hatırlatacak bir “kentsel anımsatıcı”ya ihtiya-cımız var. Kaybedilenlerin anısına yapılacağı söylenen anıt (kim tarafından, nereye ve ne şekilde yapılacağı belli olmasa bile) belki bu görevi görür

Aslı Tuncer

M ‹ M A R L A R O D A S I / K A S I M - A R A L I K 2 0 1 5 / 3 8 6CHAMBER OF ARCHITECTS OF TURKEY / NOVEMBER-DECEMBER 2015 / 386

dünyada mimarlık müzeleri

Schusev Devlet Mimarlık Müzesi (MA)

1934 yılında SSCB Mimarlık Akademisi Müzesi olarak kurulan Schusev Devlet Mimarlık Müzesi (Schusev State Museum of Architecture), 1945’te önemli Rus mimar Alexey Shchusev’in yöneti-ciliği üstlenmesinin ardından bugünkü adına ve binasına kavuşmuş. Sadece mimarlar için bir merkez olmanın aksine, geniş sergileme ve per-formans alanlarıyla farklı meslek gruplarına yöne-lik etkinliklere de yer veren müze yapısı, en son 1960’larda restore edilmiş olmasından dola-yı yapısal sorunlar yaşıyor. Müzeyi, uzun vade-de farklı amaçlara hizmet veren merkezlerin bağlı olduğu bir çatı organizasyonu olarak for-müle etmeye hazırlanan müze yetkilileri, başkent Moskova’nın etkinlik merkezi olmayı hedefliyor..

web sitesi: www.muar.ru

adres: ul. Vozdvizhenka, 5/25 119019, Moskova, Rusya

T: +7 495 697 38 74

Kay

nak:

pam

iatk

yam

esta

.pis

e.sk

/_/

Mos

cow

?km

=bK

ayna

k: fe

elfre

eartz

.blo

gspo

t.com

.tr/

mimarlktan382.indd 1 27/10/15 14:51

dünyada mimarlık müzeleri

Mimarlık dergisinin 50. yılını kutladığımız 2013’ün ilk

sayısıyla birlikte derginin “ayraç” bölümünde yeni bir

koleksiyon oluşturmaya başladık. Ayraçları biriktirerek

dünyada bulunan mimarlık müzelerinin bilgisini toplayabilir

ve ziyaret edilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.

Mimarlık müzeleri “ayraç” koleksiyonuna

katkı vermek isterseniz bize

[email protected]

adresinden ulaşabilirsiniz.

K A S I M - A R A L I K 2 0 1 5 / 3 8 6

KASIM-ARALIK 2015 ISSN 1300-4212 YIL: 52 SAYI: 386Kapak Fotoğrafı: Mi’Costa, Çeşme-İzmir, Mimarı: Durmuş Dilekci ve Emir Uras (Fotoğraf: Özgür Arı)

MİMARLAR ODASI TARAFINDAN İKİ AYDA BİR YAYIMLANIRUlusal Süreli Yayın YAYINLAYAN Mimarlar Odası adına Yayın Komitesi

YAYIN KOMİTESİ T. Elvan Altan, N. Müge Cengizkan, Ayşen Ciravoğlu, Neslihan Türkün Dostoğlu, Hikmet Gökmen, Derin İnan, Eyüp Muhcu, Derya Oktay, Serpil Özaloğlu, Bülend Tuna, Aslı Tuncer

MİMARLAR ODASI ADINA SAHİBİ VE (SORUMLU) YAZI İŞLERi MÜDÜRÜ Eyüp Muhcu

YAYIN SEKRETERİ Aslı Tuncer

YAYIN TEKNİK SEKRETERİ H. Nilgün Kara Babacan

KONSEPT TASARIM Raul Mansur KAPAK TASARIM H. Nilgün Kara Babacan

YAYIN YERİ Adres Mimarlar Odası Genel Merkezi, Konur Sokak 4/2, Yenişehir 06650 ANKARA Tel 0.312.417 37 27 Faks 0.312.418 03 61 E-posta [email protected] www.mimarlikdergisi.com

DERGİ İNTERNET SAYFASI Tasarım H. Nilgün Kara Babacan Programlama Behiye Ermete

TEKNİK HİZMETLER VE REKLAMLAR Adres Yapı-Endüstri Merkezi, Fulya Mah. Yeşilçimen Sok. No: 12/430 (Polat Kulesi Yanı) 34394 Fulya / İSTANBULTel 0.212.266 70 70 Faks 0.212.266 74 66 E-posta [email protected] YAYIN KOORDİNATÖRÜ Yasemin Keskin Enginöz REKLAM YÖNETİCİSİ Derviş Yıldız TEKNİK UYGULAMA Kemal Kara

BASKI Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A. Ş.Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No: 16 Ümraniye-İstanbulTel 0216 444 44 03

BASKI TARİHİ: 30 Ekim 2015

MİMARLAR ODASI ÜYELERİNE ÜCRETSİZ GÖNDERİLİR.Fiyatı 8 TL Abonelik 42 TL Öğrenci Aboneliği 35 TL Yurtdışı 80$

TARANDIĞI VERİTABANLARIAvery IndexArthistoricum.net (Virtuelle Fachbibliothek Kunstgeschichte) DAAI - Design and Applied Arts IndexEBSCO-Host Ulrichs Periodical Directory

MİMARLIK YAYIN İLKELERİMİMARLIK dergisi Yayın Komitesi, oluşturduğu yayın ilkeleri çerçevesinde, dergiye gönderilecek yazı-lar konusunda aşağıdaki genel seçim ölçütlerini belirlemiştir:• Ele alınan konularda, getirilen bakış açısında, değerlendirmelerde, kullanılan dilde, görsel ve yazılı belgelerde özgünlük bulunması;• Aktarılan konularda ve görüşlerde çeşitlilik olması ve aranması,Yazıların içerik açısından entelektüel katkıda bulunması;• Farklı bakış açılarıyla ve diğer disiplinlerden alınacak katkılarla dergi içeriğinde zenginliğin ve çok yönlülüğünün sağlanması;• Yurtiçi ve yurtdışında meslek alanındaki güncel konuların ve gündemin izlenmesi.Dergide genel değerlendirme ölçütleri böylece ifadesini bulan makale ve inceleme-araştırma yazı-larının yanısıra, yapı ve proje değerlendirmeleri ile mimarlık eleştirisi yazıları ve Cumhuriyet dönemi mimarlığına, ‘toplum ve mimarlık’ ilişkisini ortaya koyan konulara, ‘çevre duyarlılığı ve mimarlık ilişki-si ve tartışmalarına’ yönelik yazılara süreklilikle ve ağırlıkla yer verilmesi görüşü Yayın Komitesi tarafın-dan benimsenmiştir. Dergi, mimar, öğrenci, akademisyen gibi mimarlığın mesleki uygulama, eğitim ve akademik araştırma alanlarından geniş ve zengin bir okuyucu profiline sahiptir. Hedef okuyucu kitlesi-nin bu homojen olmayan yapısı, konu seçiminden yazım diline kadar, yayınların değerlendirilmesinde dikkate alınan önemli ölçütlerden biridir.

MİMARLIK Dergisi Yayın KoşullarıMimarlık dergisinde yayımlanmak üzere yazı gönderenlerin, aşağıdaki konulara dikkat etmelerini rica ederiz:• Yazılar Word belgesi olarak dijital formatta kabul edilir: CD/DVD içerisinde ya da e-posta adresi yoluyla: [email protected] • Yazılar en fazla 2.400 kelime (başlık, yazar ismi, özet, notlar, kaynaklar, resimaltı yazıları hariç) olmalıdır. Yazıların içeriklerine ilişkin 150 kelimelik özet yazıyla birlikte gönderilmelidir. • Görseller tercihen dijital olarak ve şu formatta yazıyla birlikte iletilmelidir: tiff/jpeg/eps formatlarından birinde, uzun kenarı 15 cm, min. 300 dpi çözünürlükte. • Görseller için telif hakkı konusu yazar tarafından halledilmiş olmalıdır. Görselin alındığı kaynak (fotoğrafçı adı, arşiv bilgisi, kitap künyesi vb.) belirtilmelidir. • Kaynak gösteriminde şu yöntem kullanılır: Tekeli, İlhan, 2012, “Seyfi Arkan’ın Yaşamı ve Mimarlığının Toplumsal Bağlamı”, Modernist Açılımda Bir Öncü: Seyfi Arkan, (ed.) Ali Cengizkan, A. Derin İnan, N. Müge Cen-gizkan, Mimarlar Odası Yayınları, Ankara, ss.15-26. • Metin içi referans gösteriminde otomatik dipnot / sonnot kullanılır. Bir kaynak ikinci kez kullanıldığında şu format uygulanır: Tekeli, 2012, ss.15-26. • Yayın kararını Yayın Komitesi alır. Sonuç, yazara en geç 4 ay içerisinde iletilir. • Yayın Komitesi yazı hakkındaki görüşlerini yazara iletinceye kadar, yazar aynı yazıyı başka bir yayın grubuna göndermemeyi kabul eder. • Yazı gönderen kişiler, yazılarının, aynı zamanda derginin web sitesinde, görselleriyle birlikte yayımlan-masını kabul etmiş sayılır. • Yazıdaki görüşler yazara aittir, Yayın Komitesi’ni bağlamaz.

Mimarlık dergisi web sitesi: www.mimarlikdergisi.com

Mimarlık dergisi Facebook sayfası: www.facebook.com/mimarlikdergisi

mimarlktan382.indd 2 27/10/15 14:51

‹Ç‹NDEK‹LERL

2 İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

4 MİMARLIK DÜNYASINDAN

MİMARLIK GÜNDEM 8 Türkiye’de Göç Dinamikleri ve Sosyo-Mekânsal Dönüşüm / Asuman Türkün

ANMA 10 Niyazi Duranay’a Mektup / Yücel Gürsel, Güven Birkan Y. Mimar Ziya Payzın’ın Ardından / Leyla Alpagut Erol Kulaksızoğlu’nu Uğurlarken / Mete Tapan

GÜNCEL 13 AKP Döneminde Rövanşist Mimari / Ali Uzay Peker ETKİNLİK20 İki Sergi İki Oyun / Mekân / Ayşen Ciravoğlu 3. Ulusal Mimari Koruma Proje ve Uygulamaları Sempozyumu Üzerine / Zeynep Ahunbay Yerel Değil, Yer’e Ait / Neslihan Şık

ANMA PROGRAMI: EGLI26 Maarif Vekâleti Baş Mimarı Prof. Dr. Ernst A. Egli’den Bir Açık Hava Okulu Tasarımı / A. Duygu Kaçar

MESLEK ETİĞİ30 Etik ve Mimarlık Tartışmaları: Meslekte “Hal ve Gidişat” Üzerine Değinmeler / Arif Şentek

YARIŞMALAR34 İzmir Konak Belediyesi Hizmet Binası ve Yakın Çevresinin Düzenlenmesi Gaziemir Aktepe ve Emrez Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Alanı Mimari Proje Yarışması Antalya Kepez Belediyesi Odak Yapı Mimari ve Çevre Düzenlemesi

KIRDAN / KENTTEN46 Muratlı: Bir Cumhuriyet Köyü / Zeynep Eres

MİMARİ TASARIM47 Yeni Nesil Yazlık: Mi’Costa / Şebnem Yücel “Dinlemenin Trajedisi”: Prometheus Konser Salonu / Devrim Işıkkaya

KORUMA-YAŞATMA56 Mimari Koruma Uygulamalarının Fiziksel, Toplumsal Ve Kültürel Etkileri: İzmir Aya Voukolos Kilisesi / Hümeyra Birol Akkurt

CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI62 İzmir’de Bir Modern Mimarlık Mirası: Yamanlar Sanatoryumu / N. Ebru Karabağ Aydeniz, Begüm Erdoğmuş Manav Bir Yapım ve Yıkılma Hikâyesi: Ankara Spor ve Sergi Sarayı (1957-1958) / Hilal Tuğba Örmecioğlu

YAYIN DEĞERLENDİRME72 Politika ve Mimarlık: Ernst Egli ve Türkiye’de Modernliğin Arayışı (1927-1940) / Ali Cengizkan

74 YAYINLAR

TEMA[S]76 Tayland’da Geçici Yurt Projesi / Şirvan Kaya

GÜNCEL: AKP Döneminde Rövanşist Mimari

YARIŞMA: İzmir Konak Belediyesi Hizmet Binası ve Yakın Çevresinin Düzenlenmesi, 1. Ödül

324 içinde.indd 1 27/10/15 08:33

2 Mİ MAR LIK 386

MİMARLIK AGENDA 8 Dynamics of Migration and its Socio-Spatial Reflections in Turkey / Asuman TürkünThe great migration waves, occurring at differ-ent periods with effects of various global and local dynamics, have caused the emergence of many colourful social mosaics and hybrid cultures, besides the traces remained till today, melded with pain and suffering. The author pre-sents a focused survey to the history of migra-tion in Turkey.

COMMEMORATION10 A Letter to Niyazi Duranay / Yücel Gürsel, Güven BirkanHaving graduated from DGSA in 1953, Niyazi Duranay became a founding member of the Chamber of Architects in 1954 and became the president of the Chamber’s İstanbul Branch in various periods starting from 1961. The obitu-ary of Duranay, who has passed away in August 30th, 2015 is written by Yücel Gürsel and Güven Birkan.

11 In the Pursuit of Architect Ziya Payzın / Leyla AlpagutFormer TBMM (Grand National Assembly of Turkey) Deputy Secretary General, Ziya Payzın, has worked together with the Austrian architect Clemens Holzmeister in the construction office during the building of the 3rd Grand National Assembly. Payzın, has completed this monu-mental building successfully following the return of Holzmeister back to his country in 1948 and leaving all the control of the office to the hands of Payzın. The commemoration for the architect is written by Leyla Alpagut upon his death on September 10th, 2015.

12 A Farewell to Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu / Mete Tapan Erol Kulaksızoğlu, being one of the academic staff actively fought against the transformation of Historical Taşkışla Building to a hotel rather than used as the department of architecture building of İTU, has also carried out administra-tive duties at various periods in the Chamber of Architects. Besides his academic interest on building technology in design, he also contin-ued to research on architectural education and used every opportunity to share his ideas on the issue at every discussion platform. He passed away on September 29th, 2015, the farewell to the architect is written by Mete Tapan.

AGENDA Revenge-ist Architecture of the AKP Period / Ali Uzay Peker13 Architecture, being one of the tools for demonstrating the presence and power of the government, assumes a new identity with each new administration that comes to power. The author evaluating on the effects of 13 years of AKP government to the city and architecture of the country, explains the change through the concept of “revenge-ism”. He further states that the cities that are regarded as “Western-ised” at the beginning of the 20th century, are re-conquered with a “conservative” aim.

EVENTS20 Two Exhibitions Two Play / Ground / Ayşen CiravoğluThe author sharing her views on two different events, the Brutalist Playground exhibition in RIBA and the Serpentine Pavilion that took place in London this summer, conveys her personal experiences through evaluations on the notions of play and tactility within the exhi-bitions.

COMMEMORATION PROGRAMME: EGLI22 On the 3rd National Architectural Con-servation Projects and Applications Sym-posium / Zeynep Ahunbay Held in the memory of Assoc. Prof. Dr. Emre Madran, 3rd National Architectural Conserva-tion Projects and Applications Symposium that took place in Eskişehir, is evaluated by Zeynep Ahunbay. The author, while presenting brief notes from the presentations in the sympo-sium, emphasises the significance of these kinds of professional meetings in offering a platform for getting informed about each other and for creating a synergy towards bringing out solutions to common problems.

24 Belonging to Place Rather than Being Local / Neslihan ŞıkThe author evaluates the exhibition, organised in the scope of National Architecture Exhibition Sinan Award Programme, “Belonging to Place: Architecture of Ersen Gürsel” exhibition, which was opened on the World Architecture Day; October 5th, in İstanbul Metropolitan Branch of Chamber of Architects, and which offers sections from the professional life of the 2014 award-winning architect Ersen Gürsel.

ENG LISH SUM MARY

COMMEMORATION PROGRAMME: EGLI26 An Open-air School Design from the Chief Architect of the Ministry of Education, Prof. Dr. Ernst A. Egli / A. Duygu Kaçar In the early years of the Republic the area allocated to Atatürk Forest Farm (AOÇ), was regarded as a modernisation project, which will be designed as a large campus involving spaces for agriculture, industry and entertain-ment. The author reveals Egli’s ideas in the plan-ning of the site, whose borders and functions have become a controversial issue today. In the urban plans proposed by the architect in early 1930s, the site was proposed to act as a “public park”, which according to the author, can be considered as an open-air school, for cultivating the young generations, citizens and villagers.

PROFESSIONAL ETHICS 30 Discussion on Ethics and Architecture: Addressing the “State and Progress” of Profession / Arif Şentek The notion of “ethics”, as a significant issue, draws attention to the differences between “to be able to do” and “to do” and whether one can legitimize the other. The author focusing on the current debates, prefers to discuss the issue through the use of basic terminology, rather than discussing it in the light of abstract notions, and presents his evaluations by referring to “state & progress”, which is a name once given to the evaluation of “ethics” in the report cards given to students in the elementary school.

COMPETITION 34 İzmir Konak Municipality Service Build-ing and Its Surroundings Architectural Design Competition Announced by İzmir Konak Municipality, the sin-gle-staged and national İzmir Konak Municipal-ity Service Building and its Surroundings Archi-tectural Design Competition aimed to achieve projects for the municipality building that can contribute to the understanding of contempo-rary, participatory and transparent municipal-ity services, and act as a catalyst for achieving accessibility and be inspirational for the physi-cal and social development of the region. The building which is going to be achieved by the competition was expected to initiate a regional development through the relations it sets with its immediate environment. Among 72 projects submitted to the evaluation, 3 awards and 5 honorary mention awards were distributed.

engTRozet1.indd 2 27/10/15 12:43

ARCHITECTURAL DESIGN 47 A New Generation Summer House: Mi’Costa / Şebnem YücelWhile moving our urban lives to summer hous-es rapidly, we fuel an “unplanned” urban devel-opment in our coastal regions, getting them filled with architectural work lacking any quality but only realised in order to meet the demand. The author analysing Mi’Costa building, one of the noteworthy architectural examples and 2014 National Architecture Awards nominee in “Building Category”, draws attention to the plain lines and modern architectural language of the building as its characteristic differing the design from its surroundings.

ARCHITECTURAL DESIGN51 “Tragedy of Listening”: Prometheus Concert Hall / Devrim Işıkkaya Can architectural design, when it comes to the execution of performance, reshape the network of relationships that have been accepted or already ongoing for years? The author, focus-ing on the Prometheus Concert Hall, designed in the scope of 1983 Venice Biennale, evalu-ates how the project by reversing the conven-tional plan-programme organisation scheme in a revolutionary manner, offers a unique experi-ence to its visitors, by carrying the performer-audience interaction to another level.

CONSERVATION – REVITALISATION 56 Physical, Social and Cultural Effects of Architectural Conservation Practices: İzmir Church of Hagia Voukolos / Hümeyra Birol AkkurtThe discipline of conservation, rather than deal-ing with the “revival” of individual buildings, calls for a holistic approach that requires interdis-ciplinary work. The author, while analysing the conservation work of Church of Hagia Voukolos in İzmir, discusses whether the physical endur-ance of the building, which has a significant place in the urban memory, is sufficient for the sustainability of the identity of place and cultural values, or not.

ARCHITECTURE OF THE REPUBLICAN PERIOD 62 A Modern Architectural Heritage in İzmir: Yamanlar Sanatorium / N. Ebru Karabağ Aydeniz, Begüm Erdoğmuş ManavSanatorium buildings, once heavily used, are now completely abandoned with the change

‹N G‹ L‹Z CE ÖZET

Mİ MAR LIK 386 3

37 Gaziemir Aktepe and Emrez Neighbour-hoods Urban Transformation Architectural Design Competition Opened by İzmir Metropolitan Municipality, the architectural design competition aimed to achieve projects that include a series of deci-sions covering a wide range of planning and design ideas consisting of different scales of intervention starting from dwelling, building, neighbourhood, region and extending to their reflections at urban scale, for urban transfor-mation areas approximately 122 hectares in size, in Gaziemir, Aktepe and Emrez neigh-bourhoods. The competition, announced as national and two-staged, also aimed for initi-ating an urban environment that respects to human rights and offers a higher life quality. Among the 31 projects submitted to the com-petition, 5 equivalent awards and 5 equivalent honorary mention awards were distributed.

43 Antalya Municipality of Kepez Focus Building Architectural and Landscape Pro-ject Ideas CompetitionOpened in the coordination of Kepez Munici-pality and the Chamber of Architects Antalya Branch, the competition aimed at receiving design ideas for a focus building or a group of buildings, which can strengthen the urban identity while regarding sustainability and can have a place in the urban memory in rapidly developing Kepez region, located at the gulf of Antalya with a dominant position in the city. The projects are expected to meet the natural and cultural recreational needs of citizens and to develop as an integral part of its surrounding. The ideas competition was announced to be national and single-staged. In the final evalua-tion 3 awards and 5 equivalent honorary men-tion awards were distributed.

FROM RURAL / CITY 46 Muratlı: A Republican Village / Zeynep Eres Located 30km north of Tekirdağ, Muratlı was a little village in the Ottoman era, however with the arrival of the railway at the northern part of the village in the last quarter of the 19th cen-tury, it has developed to become one of the largest exemplar villages of the Thrace region in the Republican period. Today the village has become a central district. The author analyses the village, which is one of the exemplar reali-sations of the “ideal Republican village”.

of treatment methods. This building typology, besides having a place in collective memory, bears the traces of a period, yet has remained as a subject left unstudied and didn’t produce enough research. The authors evaluating on Yamanlar Sanatorium, a small-scaled example of rationalist-purist approach, draw attention to the fact that this building is one of the earliest examples of international style in İzmir. They also state the need to take necessary actions in bringing the site back to urban life

68 A Story of Construction and Destruc-tion: Ankara Sports and Exhibition Hall (1957-1958) / Hilal Tuğba ÖrmecioğluThe year was 1974. Following the competition for the new stadium of Ankara the project of the winning team, proposing the building of a vault, was decided to be built out of concrete due to economic conditions of the era. However the construction of the reinforced concrete shell, as a “new” idea not practiced in Turkey as yet, had the opportunity to present itself and its technol-ogy within a short period like nine months. The author addressing the life cycle of the building draws attention to the question and prejudices raised upon its demolition.

BOOK REVIEW72 Politics and Architecture: Ernst Egli and the Search for Modernism in Turkey (1927-1940) / Ali CengizkanThe first publication of the Commemoration Programme: Ernst Egli is released from the Chamber of Architects Publications.

CONTACT76 Temporary Dormitory Project in Thai-land / Şirvan KayaThailand, receives large number of migrants from the neighbouring country Myanmar due to ongoing conflicts in the country. In order to find solutions to problems related to accommoda-tion and education, the country has built fast and low-cost dormitory structures. The author discussing the project in detail evaluates the sustainability of the structures built by recycla-ble materials

Mİ MAR LIK.386. November-December 2015Eng lish Sum mary by Derin İnan

engTRozet1.indd 3 27/10/15 09:23

GÜNCEL

M‹MARLIK 386 13

Bu yazı, Türkiye’de 2000’li yıllarda muhafazakâr siyasetin iktidarı aracılığıyla oluşturduğu “kamu mimarisi”ndeki değişimi, dünyada yirminci yüzyıl son çeyreğinde oluşan gelişmeler bağlamında anlamak gerekliliğini vurgular.

Türkiye’de, 1980 öncesi devletçilikten, 1980’de Özal Türkiyesi ile başlayıp, 2000’lerde AKP dönemine uza-nan “serbest piyasa ekonomisi”ne geçiş sürecinin kentsel politika ve oluşumlara doğrudan etkisi olduğu açık. Bu dönemde, devletçi kalkınmacılığın aracı olan “ithal ikameci sanayileşme”nin yaşadığı kriz ardından, başta Keynesyen karma ekonomiyi andıran, sonra neoliberalizme bayrak açan bir ekonomik model-de ulusal ve uluslararası sermaye hareketliliği hâkim unsur oldu. Muhafazakârların, daha önce “devletçi-lik” tabanlı olan ekonomik tercihlerinin 1980 sonra-sında liberalizme evrilmesiyle ortaya çıkan yeni siyasi yönelimlerinin sonucu serbest piyasayı destekleme-ye başlayan yönetici aktörleri bu modelin merkezinde oldu. M. Thatcher sonrası İngiltere’de olduğu gibi T. Özal’ın yeni muhafazakârlığı ve liberal ekonomi politi-kası, Batı dünyasının yarattığı küresel dalganın etkisin-deydi. Bu etkinin kentsel mimariye yansıması özellik-le AKP döneminde gerçekleşti. Bu dönem, “yenileme” girişimleriyle yaratılan yoğun inşa faaliyetleri parale-linde kendi “sembolizasyonunu” oluşturan bir “AKP dönemi kamu mimarisi”nin ortaya çıkmasına tanık olmuştur. Bu mimari küresel eğilimlerle açıklanabi-lir mi? AKP dönemi kamu mimarisi, yerkürede yirmin-ci yüzyıl sonunda oluşan toplumsal / siyasi / kültürel değişimlerin yarattığı kentsel / mimari ortamın kendi-ne özgü koşullarda oluşmuş bir “yerel yan-ürünü” ola-rak görülebilir mi?

YÜKSELEN MUHAFAZAKÂRLIKÖzal dönemi ve sonrasının, yirminci yüzyıl sonunda tek kutupluluğa evrilen dünyada “çağ atlama” söy-leminin içinden çıktığı küresel kalkınmacılık ve sos-yo-ekonomik değişimlerin odağında yeni bir kentsel ortam doğurduğu söylenebilir. Bu ortam ve AKP döneminde şekillenen kamu mimarisi, yüzyıl ortasına damgasını vuran iki kutuplu dünyanın, özellikle bu dünyanın doğusunda hâkim olan “devletçilik” (sta-tism) geleneğinin sosyo-ekonomik modellerine reak-siyon gösteren “yeni rövanşizm”in izlerini taşır. Yeni rövanşizm, Türkiye’nin mimari ortamında, yirmi birinci yüzyıl başında, “millî” içerikli bir kamu mimarisi yarattı, ancak çelişkiler barındırarak. Selçuklu-Osmanlı esinli kamu binaları bir yüzyıl geride, on dokuzuncu yüzyılda Batı’da yaygınlaşan neo-klasik cepheli resmi bina-lara benziyor. Arkalarında, Türkiye’de hüküm süren neoliberalizme eklemlenen “millîyetçi-muhafazakâr ideoloji”nin olduğu bir gerçek. Hale ve Özbudun’un

belirttiği gibi, “AKP’nin ideolojik tavrı, Türkiye’de libe-ral ve muhafazakâr değerleri birleştirmeyi denerken, hiçbir zaman sabit ve bütünsel bir ideoloji geliştir-meyen merkez-sağ partilerin geleneğinde.”1 M. S. Birdal da ekonomik liberalizmi sürdüren bir yandan da milliyetçi-muhafazakâr olan iktidardaki öznenin çelişkisini vurgular. Ona göre, AKP’nin “toplumsal uzlaşıyı” Jürgen Habermas’nın vurguladığı “müza-kere süreçleri yerine millî değerler üzerine yükselen hoşgörü üzerine kurması muhafazakâr demokrasi-nin liberal demokrasiyle ayrıştığı en önemli nokta.”2 AKP’nin Selçuklu-Osmanlı tarzı kamu mimarisi ısrarı-nın arkasında bu çelişkinin yattığını düşünebiliriz. Yani ekonomiye olduğu gibi mimari tasarım alanına da yayılması beklenen liberalizmin bireycilik / çoğulculuk talebini es geçerek, AKP’nin çatısı altındaki çelişkili ideolojik uzlaşıyı “millî değer” yarattığı düşünülen bir devlet mimarisi üslubuyla somutlaştırmak. Bu Özal döneminden bildiğimiz “iki elin tek yumruk olması” gibi, günümüze uyarlarsak liberal ve muhafazakâr iki el. Bu yazı kapsamında, “muhafazakârlık” ve “rövan-şizm” iki anahtar kelime olarak anlaşılmalı. Her ikisi de aşağıda inceleyeceğimiz “soylulaştırma”nın aracı kılındı. Son yıllarda yapılan araştırmalar AKP’nin ortaya çıkış sürecini 28 Şubat veya ABD projesi gibi yapay belirleyiciler yerine “Türk sağı”nın evrimleşerek ulaştı-ğı bir nokta olarak küresel kapitalist sistem ve devletin ilişkisi bağlamında değerlendirme eğiliminde.3 Hatta muhafazakâr kesimin yükselişi artık sadece bir grup sanayici ve muhafazakâr partinin yönetici tabakasının siyasi ve ekonomik etkenlerle yeni roller kazanma-sıyla açıklanmıyor. Refah Partisi’nin yükseliş içinde olduğu 1990’lı yıllarda, “orta ölçekli” Anadolu serma-yesinin ölçek büyüterek, 1990’lar sonunda kapitalist dünya ekonomisiyle bütünleşerek “Anadolu kaplan-ları” haline gelmesi, İslam odaklı bir burjuvazinin ortaya çıkmasını da getirdi. Bunun temsilcisi olarak görülebilecek MÜSİAD, laik burjuvazinin temsilcisi TÜSİAD karşısında rekabetçi bir pozisyon kazandı.4

Cumhuriyet’in “sanayi kenti” projesinin en önemli tem-

AKP Döneminde Rövanşist Mimari

Ali Uzay Peker*

Ali Uzay PekerProf. Dr., ODTÜ,

Mimarlık Bölümü

İktidarların varlığını ve gücünü gösterme yöntemlerinden biri olan mimarlık, her yeni gelen yönetimlerle birlikte farklı bir kimliğe bürüne-biliyor. 13 yıllık AKP iktidarının kente ve mimariye olan etkilerini inceleyen yazar, yaşanan değişimi “rövanşizm” kavramıyla açıklayarak 20. yüzyılın başında “Batılılaştığı” düşünülen kentlerin yeniden fethedilerek “muhafazakarlaştırılması” hedefiyle hareket edildiğini belirtiyor.

sol.indd 1 26/10/15 14:22

14 M‹MARLIK 386

silcisi olan İstanbul’un varoşlarından ve Anadolu’dan yükselen ekonomik hareket İslam yönelimli yeni bir burjuvazinin kent merkezlerine doğru ilerlemesini getirdi. Balkan ve Öncü’nün yaptığı çalışmadan laik orta sınıf gibi İslam orta sınıfının da tüketim odaklı yük-selen küresel orta sınıfa katılımını gösterdi. Bunlar da diğerleri gibi bugün etrafı duvarla çevrili villa veya yük-sek binalardan oluşan güvenlikli sitelerde oturmakta.5

RÖVANŞİZM VE RÖVANŞİST KENT1980 sonrasında Türkiye siyaset sahnesinde oluşan muhafazakâr hâkimiyet, aynı dönemde dünyaya yayı-lan neoliberal ekonomi ve siyasetin kentsel alanda yarattığı değişimi Türkiye’ye taşıdı. Bu değişim “rövan-şist kent”in temel unsurlarının bu coğrafyada da yayıl-masını getirdi. “Rövanşist kent” üzerine 1990’lardan sonra oluşan zengin bir literatür var.6 Rövanşizmin “yeni kenti” şekillendirirken uyguladığı “soylulaştırıcı”, yani sanayi kentinden arta kalan merkezi bölgeleri değerli gayrimenkul alanlarına dönüştürücü politikala-rı da çok sayıda yayında incelendi.7 Muhafazakâr siya-setin 1980 sonrası Türkiye’de güttüğü politikalar ve kamu alanında ortaya çıkan uygulamalarını artık gün-delik konuşmalarımızda, bloglarda, dijital ortamlarda ve benzerini “rövanşizm” olarak adlandırır olduk.8

“Rövanşist kent” kavramı 19. yüzyılda, Paris’te orta-ya çıktı. Rövanşistler (Fransızca: Revanche’dan) ikin-ci Cumhuriyet’in liberalizmine ve Paris Komünü’nün sosyalist ayaklanmasına karşı çıkan bir grup ulusalcı burjuvaydı.9 Bu popülist ulusalcılık üzerine temellenen sağ-kanat bir akımdı ve ülkenin yeniden ele geçirilme-sini hedeflemişti.10 Rövanşizm, idealize edilen “altın çağ” ile “beğenilmeyen bugün” arasında ortaya çıka-nı, kaybedildiği düşünülen düzenin geri kazanılması için kenara, ikincil konuma itmek olarak tarif edilebilir.

Neil Smith, 1990’larda, on dokuzuncu yüzyıl Paris-’indeki rövanşizm ile New York’da ortaya çıkan kent politikaları arasında benzerlik kurmak için “rövan-şist kent” tanımını kullanmıştı. Ona göre, 1980’ler-den sonra, 1960’ların pozitif ayrımcılığı, paylaşımcı-lığı ve yoksulluk karşıtı yasaları özendiren ortamına karşıt olarak azınlıklara, emekçi sınıfına, feministlere, çevre aktivistlerine, gay ve lezbiyenlere ve göçmenle-

re karşı intikam söylemiyle hareket eden burjuva siya-si eliti destekli rövanşizm hareketi başladı.11 1960 ve 1970’lerden itibaren uygulanan soylulaştırma (gentri-fication), 1980’lerdeki küresel ekonomik gelişmeyle gelişmiş kapitalist ülkelerde hız kazandı. New York’un Doğu Yakası’nda bulunan Tompkins Square Park’ın “temizlenerek” soylulaştırma girişimine konu olması, 6 Ağustos 1988’de “Her yer Tompkins Square” slo-ganıyla yola çıkan bir başkaldırıya dönüştü. Tompkins Square Park, kentsel sınıra yerleşen yeni şehircili-ğin simgesi oldu.12 1994-2001 yılları arasında, bele-diye başkanı olan Rudolph Giuliani kentsel çürüme-nin sorumlusu ilan ettiği evsiz, çekçekci, sokak kadı-nı, dilenci, serkeş ve benzeri grupları NY polisinin “sıfır tolerans” politikası aracılığıyla temizliğe tabi tuttu. N. Smith, rövanşizmin yönetici sınıfı oluşturan dar bir siyaset ve şirket liderleri grubunun seçimi olduğu-nu belirtir.13 Smith, F. C. Turner’ın 1893 tarihinde yaz-dığı Amerika Tarihinde Sınırın Anlamı başlıklı kita-bından esinlenerek “kentsel sınır” paradigması için-den bir argüman geliştirdi. Sınır, Turner’ın anladığı gibi vahşi ve uygar olanın karşılaşma noktasıydı. Sınır söylemi, fetih sürecini ussallaştırıp meşrulaştırmaya hizmet etti. Smith’e göre, soylulaştırma sınırı bugün gözüpek öncüler tarafından değil, müşterek sermaye sahiplerinin etkinlikleriyle ilerlemekte. Yeni soylulaş-tırma sürecinde, Amerika’nın doğusundaki kentler de eski Batı’nın dağları, ormanları, ovaları gibi bir “vahşi ve sınırda olan” imgesine sahip. Soylulaştırma dilin-de, “kentsel kovboylar” kentsel sınırın halk kahraman-ları haline geldi. Bu dönemde, “şehir kovboyu” imge-si dünyada da kült haline geldi. Londra, Kopenhag, Sidney’den Budapeşte’ye kadar başkentlerde, vahşi Batı barları ve diğer sınır sembolleri soylulaştırılan mahalleleri donattı.14 N. Smith’e göre, yeni kent sınırın-da doğa, kültür ve siyaset estetize edilir; sanat ve soy-lulaştırma elele ilerler.15

TÜRKİYE’DE RÖVANŞİZMRövanşizmin simge niteliğindeki ifade araçları şekil ve içerik değiştirmiş de olsa Türkiye’deki rövanşist kentlerde bunlar mevcut. Doğu bloğunun dağılma-sı ardından, devletçiliğin gerilemeye başlamasıyla önü açılan ulusal ve uluslararası sermaye hareketli-liği Türkiye’de 1980’lerde Özal döneminden itibaren etkili olmaya başladı. Özelleştirmelerle artan kamu kaynakları muhafazakâr hükümetler altında, özellikle AKP döneminde kentsel sınırların fethini kolaylaştırdı. ABD’de 1980’lerde görülen hizmet sektöründeki yük-seliş İstanbul’a 1990’larda yansıdı. Doğrudan yabancı yatırımlar da bu dönemden sonra artış gösterdi. Öktem’e göre, bu dönemde yapılan “kentsel proje-lerde genelde kent merkezinde yaşayan yoksullar ve düşük gelir gruplarının talepleri dışlandı.”16 Bu girişim-ler dünyada, Tokyo Shinjuku, Quito, Mumbai, Paris / Montparnasse, Kopenhag / Christianshavn, Granada / Elhamra, Prag, Rotterdam, Glasgow, Budapeşte, São Paulo ve Rio de Janerio’da görülen “soylulaştır-ma” girişimlerine benzer. Bunlar, “mutena” semtler yaratılması koşutunda TOKİ yatırımlarıyla kentsel yeni-den yapılandırma ikliminde devam etti.17 (Resim 1)

Yaygın olarak “kentsel dönüşüm” adı verilen, ancak aslında “değişim olduğu” belirtilen “yenileme” girişim-leri, bu dönemin belirgin etkinlik alanı oldu.18 Kentsel

1. İstanbul Ataşehir’de 2000’li yıllarda inşa edilen siteler

Kay

nak:

tr.w

ikip

edia

.org

/wik

i/Ata

şehi

r [E

rişi

m: 1

5.10

.201

5]

sol.indd 2 26/10/15 14:22

yenileme kapsamında, gecekondularda yaşayan büyük kitleler mahallelerinden koparak devlet tara-fından inşa edilen toplu konutlarda yaşamak üzere yer değiştirdi.19 Özel sektör aracılığıyla gerçekleşti-rilen soylulaştırma projelerinde ise Batı’nın zengin-lik ve küreselliği çağrıştıracak metropollerine atıf-la Mashattan, Metropol, Viaport Venezia, Brooklyn Park, Toskana Vadisi gibi isimler kullanmak âdet oldu. Ayrıca, eski Türk evi ve mahallesi nostaljisiyle oluş-turulan postmodernizmin kalıpçı örneklerinin izinde-ki Osmanlı mimarisi esinli konut sitelerine Kemer Country, Bosphorus City, Beykoz Konakları, Osmanlı Konakları gibi isimler verildi. İstanbul’da belediyenin aracı olduğu, Sulukule’deki soylulaştırma ise Osmanlı tarzına özenen villalardan oluşan yeni semte verilen “Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri” adıyla orta-ya çıktı. Sitelere verilen değerli taşlar, cennet bah-çeleri, lüks, mitoloji, tarih, coğrafya ve doğa temalı, hemen hepsi İngilizce ya da inşa eden tanınmış şirke-tin “şatafatlı” ismini vadeden adlandırmalar soylulaştır-manın imgelerini kurdu. Türkiye’de, Batıcı soylulaştır-ma Amerika’ya yani “Batı’nın neoliberal / kapitalist ken-tine”, İslamî soylulaştırma ise Osmanlı’ya yani “yerel altın çağa” özlemi somutlaştırdı. Bazı projelerde, bu ikisine alternatif, ancak içerik ve mimarisiyle “melez” diyebileceğimiz bir “Türk kenti imgesi” de ortaya çıktı. (Resim 2)

Bozdoğan ve Akcan zengin ve ayrıcalıklı sınıfın koru-naklı alanlara çekilmesini küresel alanda görülen “mekânın özelleştirilmesi”nin bir örneği olarak değer-lendirir.20 Bu tanımdan hareketle, “devlet eliyle soylu-laştırma” ile “özel sektör eliyle soylulaştırma”nın ifade araçlarının çeşitliliği nedeniyle ayrı kulvarlarda ilerli-yor gözükse de özdeş bir sosyo-politik-kültürel çatının yarattığı ideolojik yönelimlerle gerçekleştirildiğini söy-leyebiliriz. AKP dönemi kamu mimarisi bahsinde bizi asıl ilgilendiren İslamî soylulaştırmanın tarihî referansı-nı anlamak zor değil. Bu yaklaşım 1980 askeri darbe-si ardından kendisini yeniden tanımlayan sağ iktidarın “yerelliğe” atfettiği özel önemle ilişkili. 1989’dan itiba-ren yayımlanan Türkiye Günlüğü dergisinin en önem-li argümanı “yerel-yabancı” karşıtlığı içinde görülen “sağ ve sol” tanımıydı.21 Dolayısıyla muhafazakâr özne “yabancı” (sol) olanı soylulaştırmak için “yerel” (sağ) olduğunu düşündüğünü aracı kıldı. (Resim 3)

Soylulaştıma sadece projelerle değil yıkım ve restoras-yonlarla da somutlandı. İstanbul’da 1980’li yıllarda B. Dalan döneminde başlayan azınlıklarla (yabancı / sol) özdeşleştirilen Tarlabaşı yıkımları, Kayseri tarihî kent merkezinde ve Haliç’te devam etti, 1990’larda İstanbul Cihangir ve Ankara Çukurambar’da başlayan değişim, 2000’lerde İstanbul Galata, Fener-Balat-Ayvansaray, Süleymaniye ve Sulukule’ye sirayet eden soylulaştır-mayla nihayetlendi. Tarihî kent merkezlerindeki konut dokusu ve anıtsal binaların restorasyonu projeleri kamulaştırma, el değiştirme ve takip eden ticaret, turizm, kültür ve ziyaretgah (Ankara Hacı Bayram gibi) içerikli soylulaştırmayla sonuçlandı. (Resim 4) Ankara Hamamönü, Ulus Hacı Bayram, İstanbul Sultanahmet (Ramazan) Meydanı gibi örnekler de sayılabilir. Taksim Gezi Parkı bu sürecin son halkasıydı. Ancak girişim, New York Thompson Square’da olduğu gibi oldukça sert bir sivil direnişle karşılaştı.

Türkiye’de 1980’lerden sonra ortaya çıkan kentsel değişim girişimleri, dünyada 1980’lerden sonra görü-len ulusal ve uluslararası sermaye tarafından yürütü-len “kentsel sınır” fetihlerinin bölgemizdeki örnekleri-dir. Aslında soylulaştırma girişimlerinin İstanbul’daki

Foto

ğraf

: Ali

Uza

y Pe

ker

2. Ankara Ulus Anafartalar Caddesi’nde ve Hacı Bayram’da İslami soylulaştırma

M‹MARLIK 386 15

Foto

ğraf

: Ali

Uza

y Pe

ker

3. Ankara Hacı Bayram’da Kitapçılar Çarşısı adı verilen dini kitap ve hac malzemeleri pazarı ve devam eden restorasyonlar

sol.indd 3 26/10/15 14:22

16 M‹MARLIK 386

başlangıcı 1955, 6-7 Eylül Olayları’dır. Beyoğlu’ndaki azınlıkları hedef alan saldırılar Kıbrıs sorunu gibi gün-cel siyasi bir nedenle açıklansa bile, gayrimüslim-leri hedef alan olaylar kentin azınlıklardan temizlen-mesi sonucunu doğurdu. Toplumsal olayların nede-nini kimi durumlarda sebep olduğu sonuçlarla açık-lamak doğru bir yaklaşım olabilir. Bu örnekte sonuç “Türk ve Müslümanlaştırılan Pera” oldu. Hatta “gece-kondulaşma” bile bu gelişimin bir parçası olarak görü-lebilir. Geçmişi 1950’lere giden, 1980’lerde çıkarılan aflarla meşrulaştırılan gecekondular, Bozdoğan ve Akcan’a göre, şehir periferisinde “kanunsuz bir kent” doğurdu.22 Bu kentte yaşayan dikkate değer nüfus,

2000 sonrasında iktidarı güçlü bir şekilde ele geçiren muhafazakâr AKP hükümetlerinin oy tabanını oluştur-du. 1960-1980 arasındaki çalkantılı dönemde gerile-yen, hatta varoşlaşan Beyoğlu, dindar-muhafazakâr imgelemde İstanbul’un fethedilmesi gereken “Batı” olma konumunu devam ettirdi. Benzer bir konum “Gavur İzmir” imgesinde de saklı. 1980 sonrası sıklıkla dillendirilen “Taksim’e cami” talebi muhafazakâr kimlik-lendirme girişimi olarak gündeme getirildi. 2000’lerde, İslamî kesimde, hakkında Osmanlı İstanbul’unu tah-rip ettiği yargısı yaygın olan Proust’un parkının yıkıla-rak yerine harekât ordusunun yıktığı “kaybedilen kale” Taksim Topçu Kışlası’nın yeniden inşa edilmesi planı, geçmişin yeniden canlandırılarak kentsel sınırın yeni fethinin sonuçlandırılması girişimiydi. Opera binası-nın işlevsizleştirilmesi buna eşlik etti. İstanbul’un İslamî içeriği olan alanlarının neredeyse gül suyuyla yıkan-mış gibi olmasına rağmen, fethi henüz tamamlanama-yan Gezi Parkı’nın içler acısı durumu bu açıdan neden-siz değil. İstanbul’un fethini canlandıran Panorama 1453 Fetih Müzesi; bilimi ne yazık ki bir dinî adlandır-mayla zaman, mekân ve kültürle sınırlayan Gülhane Parkı’ndaki İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi; yoğun bir şekilde restore edilen Osmanlı camileri; Sultanahmet Meydanı’nda kurulan Ramazan çadırla-rı; Lale Devri’nin her yıl yeniden canlandıran Lale festi-valleri; Ankara’da kent kapıları, saat kuleleri, Keçiören Estergon Kültür Merkezi; Hacı Bayram’daki “hac” temalı ticari mekânlar; Keçiören’de İslam mimarisi esinli binalar ve benzeri kentsel peyzaja yerleştirilen “yeniden fetih” simgeleri.23

KAMU MİMARİSİNDE RÖVANŞİZMTürkiye’de AKP döneminde yukarıdaki değişimlere eşlik eden Selçuklu-Osmanlı esini olduğu iddia edilen bir kamu mimarisi oluşturuldu. Bu mimarinin buraya kadar çizdiğimiz genel çerçevenin içinde, dünyadaki soylulaştırma girişimlerinin bir parçası olarak gerçek-leştiği bir gerçek. Yukarıda, bu durumun aynı zamanda ideolojik bir çelişkiyi (muhafazakâr / liberal) yansıttı-ğını da belirttik. B. Silverstein Türkiye’de “özgürlük-çü” Müslümanların temelde devletçi Kemalist düzene karşı olma eğiliminde olduğunu belirtir.24 Literatürde, egemen olan kamuya karşı kendi sınırlarını çizebi-len ama ona tabi konumda olan kültürel boyut “kar-şı-kamu” (counterpublic) olarak kuramsallaştırılır.25 AKP’nin İslam tabanlı milliyetçi-muhafazakârlık ve eko-nomik neoliberalizm hamuru kendine özgü bir “karşı-kamu” doğurdu. Selçuklu-Osmanlı esintili kamu mima-risi, bu karşı-kamunun, yönetim erki ve kentsel sınırları ele geçirmesinin simgesi olarak görülebilir.

Tarihte “Osmanlı mimarisi” tanımı 1873 Viyana Dünya Sergisi için hazırlanan “Usûl-i Mimari-i Osmanî” ile ortaya çıktı. “Selçuklu mimarisi”de yine on dokuzuncu yüzyıl sonu tarih anlatılarının bir tanımı. Her ikisi de üni-versitelerde yapılan ve yapılmakta olan bilimsel yayın-larda bile yoğun bir “millî” içerik kazandı. Dolayısıyla AKP tüzüğünde belirtildiği şekilde “kökü mazide [...] milletinin temel değerlerine sahip çıkan” AKP’nin muhafazakâr siyasetçi ve bürokratlarının “yeniden fet-hedilen” sınırlar için bulabileceği en iyi anıtsal simge Selçuklu-Osmanlı mimarisi olabilirdi.26 (Resim 5, 6) Bu simgenin Osmanlı-Selçuklu mimarisine benzeyip ben-zememesi pek önemsenmemiş olmalı. Bir kaç mima-

4. Hamamönü meydanında alışıldık Atatürk heykelinin yerini alan Mehmet Akif Ersoy heykeli

Foto

ğraf

: Ali

Uza

y Pe

ker

5. Ankapark adı verilen inşa halindeki lunapark giriş kapısı ve arkasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı

6. Ankara Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi

Foto

ğraf

: Ali

Uza

y Pe

ker

Foto

ğraf

: Ali

Uza

y Pe

ker

sol.indd 4 26/10/15 14:22

ri biçim, örneğin sivri kemer gibi I. ve II. Millî Mimarlık döneminin pek sevdiği bir genel Türk-İslam mimari-si hatırlatıcısı kalıp biçim, ayrıca portal ve bazen de eyvan yeterli olmuş. Bu kalıp hatırlatıcılar son dere-ce yararlı birer araç. Amaç, fethedilen sınırları ve Kemalistlerden alınan rövanşı mümkün olan en doğru şekilde somutlaştırmak.

Bu kamu mimarisinin çeşitli örnekleri arasında-ki özdeşlik bir “sınır / perde” yaratıyor. N. Göle’ye göre, “örtünme İslamîleşmeyi bireysel bir eylemle bir gerçek haline getirir, ama bireyciliği kabul etmez.”27 Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın mimari kabuğu benzer bir kapama / kaplama ediminden hareketle kadının örtünmesini (tesettür, hicab) çağrıştı-rıyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın S. H. Eldem, Mimar Kemaleddin ve diğer mimarların millî mimari gele-neğindeki yapılarından esinlenilerek kotarılan cep-helerinin bireyi ortadan kaldıran “anonim örtüsü”nün İslamî bakış açısından yadırgatıcı bir yönü olmadığı gibi aksine talep edilen bir durum olduğu açık. Aslında muhafazakâr düşünce “ilerleme”, “kalkınma”, “büyü-me” gibi kavramları Batıcı, Kemalist, modernist var-sayımlar sayarak, reddeder.28 Bu reddiyenin “ekono-mik büyüme” ile uzlaştırılması daha önce sözünü etti-ğimiz çelişkili ideolojinin bir tezahürü. Mimari proje üretiminde, modernistlerin tasarım tarihindeki geli-şim içinden bakarak önemsedikleri “avangardizm”, AKP’li muhafazakâr özne için dinî püritanizm açısından reaksiyon gösterilmesi gereken, onaylanmayan bir duruş. Aslına bakılırsa S. Bozdoğan’ın işaret ettiği gibi “modern mimari” Türkiye’de tümden “Cumhuriyetçi projenin taşıyıcısı” olarak görüldü.29 Dolayısıyla kanı-mızca bugün gördüğümüz Selçuklu-Osmanlı esinti-li kamu mimarisi “modern mimarinin reddiyesi”ni tem-sil eder denebilir. S. Bozdoğan’a göre, 1930’larda modernist estetik, propaganda işlevi ile halk evle-ri, sergi evleri ve benzeri aracılığıyla uygulanmıştı.30 Bugün adalet sarayları, müftülük binaları, emniyet teş-kilatı hizmet binaları, okul binaları ve benzeri kamu yapılarının benzer bir Kemalist Cumhuriyet karşıtlığının propaganda işlevi yadsınamaz.

AKP’nin 2023 Türkiyesi hedeflerinde Geleneksel Sanatları Destekleme Programı (GSDP) dışında sanat ve mimari gelişim öngörüsü bulunmaz.31 Bu sanat politikası altında, tamamen ve sadece “simgeleşen” kamusal mimarlık, fethedenlere “zafer” duygusu yaşatmak, fethedilenlere de tedirginlik kaynağı oluş-turmak için oluşturuldu. Ankara’nın eski zafer takları-nı anımsatan kapıları manzarayı tamamladı.32 (Resim 7, 8) Onlar aslında birer kapı değil fethedilen “kentsel sınırların zafer anıtları”. Kente giren ziyaretçiye yeni-den kazanılan “İslâm diyarı”na ulaştığı mesajını veren kozmik sınırlar. Bu kapılar olsa olsa “laik(çi) Türk” (şim-dilerde “beyaz Türk”) dedikleri kent sakinlerini rahat-sız eder. Ancak onlar Ankara’da Çankaya, Ümitköy, Çayyolu, İstanbul’da Ataşehir, Maslak ve benzeri kent dışı semtlerde (yani lüks varoşlarda) yaşayan “laik mil-let” olarak artık merkezin pek de umurunda değil gibi; ya da muhafazakârların vermek istedikleri izlenim bu. Silverstein’ın belirttiği gibi, 1980 sonrasındaki libera-lizasyon sürecinde daha önce marjinal kalan grupla-rın heterojenleşen yeni toplumun üyeleri haline geldi-ğini görüyoruz.33 Bu kez muhafazakârların Kemalistleri

Osmanlının “gayrimüslim milletleri”nden biri gibi, “laik millet” olarak marjinalize etmeye çalıştığı bir gerçek. Ancak demokratik yapısını koruyan toplumda her iki grup da siyasi ve sivil toplum örgütlenmeleri ile olduk-ça güçlü. Birbirlerini medya aracılığıyla küçümseme-leri aslında birbirlerinin gücünden çekinmelerinden dolayı. Eskiden beri, Ankara’da Kızılay / Hacı Bayram, İstanbul’da Fatih-Harbiye / Kadıköy “karşıtlığı imgesi” toplumsal gruplaşmalardan devşirildi, ancak bunla-rın da merkez ve çeperlerinde yin-yang gibi gri alanla-rı, karşıt iç-odakları bulunmakta. AKP’nin kamu mima-risinin bu denli kalıpçı ve simgesel olmasının bir nede-

7. Ankara’da Eskişehir Yolu üzerinde kapı

Foto

ğraf

: Ali

Uza

y Pe

ker

8. Ankara’da Konya Yolu üzerindeki kapının açılış töreni

Kay

nak:

ww

w.y

enik

azan

habe

r.co

m/2

014/

03/a

nkar

anin

-bes

-sim

ge-

kapi

si-b

aska

n.ht

ml

M‹MARLIK 386 17

9. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Atatürk Bulvarı cephe giydirmeleri: SGK Ankara İl Müdürlüğü binası, eski ve yeni halleri

Kay

nak:

http

://w

ww

.mob

loga

nkar

a.or

g/m

imar

lard

an/2

014/

12/1

6/ok

ul-c

ephe

leri

nden

-cum

hur-

baka

nl-s

aray

na-m

imar

i-te

msi

l-ol

arak

-osm

anl-

selu

klu-

ve-u

lusu

n-m

illet

-ola

rak-

yeni

den-

nas

sol.indd 5 26/10/15 14:22

dıran, İstanbul’un fethine dek geri götürülebilecek İslam biraderliği ve onun yeniden tanımlanan “fetih-çi ideoloji”sine dayanan bir iktidarın ifade araçlarıdır. Muhafazakârların İslamî yöneliminin “Batıcı modern-leşmenin vaadlerine öfke kaynaklı modernizm eleş-tirisi” olduğu söylendi.38 Dolayısıyla sembolleştirdik-leri günlük kullanım nesneleri bu eleştirinin ifadele-ri olarak görülebilir. Daha önceki bir yazımda “kov-boy şapkası ve fes benim için farklı şeyleri çağrıştır-mıyor” ifadesini kullanmıştım.39 Bu çalışmayı yapma-dan önceki bu düşüncemi burada da tekrarlayabili-rim. Bu tespitim, ABD’de kentsel sınırları yeniden ele geçiren neoliberal öznenin kovboyluğa özentisinin Türkiye’de “fatihliğe özentiye” karşılık geldiğini gös-teriyor. İstanbul’da inşa edilen ikinci Boğaziçi köprü-süne “Fatih” adının verilmesi hem 1980 sonrasındaki soylulaştırma sürecinin başlangıcını, hem de “yeniden fethedenleri” işaret etmesi anlamında dikkat çekici.

Yukarıda AKP dönemi kamu mimarisinin 1980 sonra-sı küresel ve yerel soylulaştırma girişimlerinin uzantı-sı olarak algılanması gerektiğini belirttik. Bu mimarinin son yükselen ve en anıtsal temsilcisi olan Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yer seçimi bu açıdan oldukça anlamlı. CS’nın eski Ankara’ya yakın, Ortaçağ kentlerine benzer bir site oluşturmak üzere, Kemalist devletçi kalkınmacılığın simgesi AOÇ soylulaştırıla-rak inşa edildiği bir gerçek. Onun on dokuzuncu yüz-yıl sonu yirminci yüzyıl başı I. Millî Mimarlık dönemi mimarlığının Ecole de beux-arts esinli Osmanlı tak-lidi mimarisi, Hacı Bayram, Kale ve Hamamönü’nde gerçekleşen restorasyon faaliyetinin bir uzantısı. Çankaya’daki Pembe Köşk ve ek binaları “soylulaştırı-lan kentsel sınır”dan hem mesafe hem içerik hem de üslup açısından ne kadar uzaksa, yeni Saray yapısı ona o denli yakın. Sıhhiye’de, eski ve yeni Ankara’nın soyut sınırını oluşturduğu söylenen Hitit Güneşi için-deki geyik heykelinin boynuz tarafında, yani daha önce Kemalistlerin (ironik bir şekilde) “millî”leştirip, “çağdaş”laştırıp, terkettiği,40 bugün fazla direnmeden teslim alınan Ulus’a pek yakın. (Resim 10) v

ni de ona oldukça keskin muhalefette bulunan kesim-lerin ideolojilerine karşı egemenlik belirtisi kaleler kurma isteğinden kaynaklanıyor olmalı. (Resim 9)

SONUÇAmerika’da öncü göçmenler tarafından fethedilen Batı Amerika’ydı (Wild West). Türkiye’de Batı (önce Anadolu sonra Avrupa), Müslümanlar tarafından on bir-on yedinci yüzyıl arasındaki uzun bir süreçte fet-hedildi; yirminci yüzyıl sonunda Atatürk Türkiyesinde, muhafazakâr özne tarafından “Batılılaştığı” düşünülen kenti yeniden fethetme girişimiyle tezahür eden bir “yeni fetih” hareketiyle karşı karşıyayız. Amerika’da vahşi bir diyarın fethedilmesi olarak algılanan Batı’nın fethi, Türk-İslam fethinde, çok daha karmaşık bir hal alır. On altıncı yüzyıl fetihleri Osmanlı için küffarın İslamlaştırılması, yani uygarlaştırılmasıydı. Yirminci yüzyıl sonundaki kentsel sınırların fethinde de fethe bir “doğru”nun eşlik etmesi gerekirdi. Burada, bir tavır, davranış, yönelim olarak “doğru”yu kastediyo-ruz.34 Yoksa İslamî spiritüalizmin kamusal alanında Silverstein’ın dikkat çektiği gibi asıl “iyilik” merkezde-dir.35 “Doğru olma”, “doğru davranma”, Orta Doğu ve Afrika’nın ‘ezik’ Müslümanlarına arka çıkmak, Kemalist-laiklerin sırt çevirdiği iddia edilen “siyah” Türkleri çeşit-li sosyal yardımlarla, TOKİ konutları, sağlık hizmetleri, nitelikli belediyecilik gibi imkânlarla kendilerine bağ-lamakla meşruluk kazanabilirdi. Yani Batı aracılığıyla uygarlaşmış beyaz Türklerin ihmal ettiği düşünülen “siyah olana” karşı “iyi” olup, “doğru” davranarak. Tabii karşılığında daha muhafazakârlaşmış bir toplum beklentisiyle. Sonuçta, iktidar aracılığı ve hizmet politi-kalarıyla sınırlara yerleşen AKP önce surlarda delikler açtı, sonra kendi kalelerini yarattı.36 Fethettiği kale-leri de kolay kolay geri vermeyeceğini 2023 vizyon beyannamesi ifade eder: “Muhafazakârlığın gelenek-sel yapıyı totaliter devrimci müdahalelere karşı koru-yan ve tarihi kazanımları geleceğe yansıtmaya çalışan potansiyeli önemlidir.”37

Bu kaleler, içinde sosyo-politik şartlara uyum gere-ğinin doğurduğu pragmatizmin çelişkilerini barın-

10. Hitit Güneşi heykelinin kuzeyi ve güneyi

Kay

nak:

Goo

gle

Eart

h

18 M‹MARLIK 386

sol.indd 6 26/10/15 14:22

19. Bozdoğan, Sibel; Akcan, Esra, 2012, Turkey: Modern Architectures in History, Reaktion Books, Londra, s.245.20. Bozdoğan; Akcan, 2012, s.258.21. Sönmez, Erdem, 2010, “Yeni-Osmanlıcılık: Özal Dönemi Organik Aydınlarının AKP’ye Bıraktıkları Miras”, AKP ve Liberal-Muhafazakar İttifak, (der.) Çağdaş Sümer, Fatih Yaşlı, Tan Kitabevi, Ankara, s. 364-365.22. Bozdoğan; Akcan, 2012, s.238.23. Keçiören için bknz: Öz, İrem, 2014, “Spatial Representations of Ideology and Politics in Urban Scene: Keçiören Example”, Ankara Araştırmaları Der-gisi, cilt:2, sayı:2, ss.131-58.24. Silverstein, Brian, 2011, Islam and Modernity in Turkey, Palgrave / Mac-millan, New York, s.197.25. Silverstein, 2011, s.197.26. AKP tüzüğü için bknz: www.akparti.org.tr/site/akparti/parti-tuzugu, s.5. [Erişim:15.10.2015]27. Göle, Nilüfer, 1997, “The Quest for the Islamic Self within the Context of Modernity”, Rethinking Modernity and National Identity in Turkey, Univer-sity of Washington Press, s.90.28. Gülalp, Haldun, 1997, “Modernization Policies and Islamist Politics in Turkey”, Rethinking Modernity and National Identity in Turkey, University of Washington Press, s.58.29. Bozdoğan, Sibel, 1997, “The Predicment of Modernism”, Rethinking Modernity and National Identity in Turkey, University of Washington Press, s.135.30. Bozdoğan, 1997, s.138. Ayrıca bknz Bozdoğan, Sibel, 2012, Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Türkiyesi’nde Mimari Kültür, (çev.) Tuncay Birkan, Metis, İstanbul, s.319. Bozdoğan, AKP öncesi dönemin şafa-ğında, 2000’de yazdığı bu kitabında, “‘Kemalistler’ ve ‘İslamcılar’ arasındaki kutuplaşmanın yeniden canlandığı” bu “kritik anın özgürleştirici bir yanı da var” diyerek, “mimariye milli kimlik gibi büyük bir mesajın taşıyıcısı olarak değil de mimari olarak bakmak nihayet mümkün olabilir” diyor (s.323). Geçen zaman bize bunun mümkün olamadığını gösterdi.31. “Sanatın desteklenmesine ve yaygınlaştırılmasına destek!”, www.akpar-ti.org.tr/site/hedef/2138/sanatin-desteklenmesine-ve-yayginlastirilmasina-destek [Erişim: 15.10.2015]32. Bu konuda bknz: Peker, Ali Uzay, 2014, “Ankara Kent Kapıları Neyin Zaferi?”, Arkitera.33. Silverstein, 2011, ss.182-183.34. N. Göle, İslamî “doğruluğun” cemaat otoriterliğine dönüşme riski oldu-ğunu belirtmiştir: Göle, 1997, s.92.35. Silverstein, 2011, s.135.36. N. F. Kısakürek’in şu dizeleri ilginç: “Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes, Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es.”37. “2023 Siyasi Vizyon”, www.akparti.org.tr/site/akparti/2023-siyasi-vizyon#bolum_ [Erişim: 15.10.2015]38. Gülalp, 1997, s.54.39. Peker, Ali Uzay, 2013, “Başında Fes Olan Beyaz Tavşan”, Radikal 2, 27.01.2013.40. Erken Cumhuriyet dönemindeki “milliyetçilik” Ulus semtini Millî mimar-lık dönemi yapılarıyla kuşattı. Bunun “soylulaştırma” olup olmadığını yeni araştırmalarla tartışmak gerekir. Ziraat Bankası binası inşası için yıkılan Kızıl-bey Külliyesi için bknz Erdoğan, A., 2004, Unutulan Şehir Ankara, Akçağ Yayınları, Ankara, ss.101-111.

NOTLAR1. Hale, William; Özbudun, Ergun, 2010, Islamism, Democracy and Libera-lism in Turkey: The Case of the AKP, Routledge, Londra, s.26.2. Birdal, M. S., 2015, “AKP İktidarında İdeoloji ve Hegemonya”, Marka, Takva, Tuğra: AKP Döneminde Kültür ve Politika, (der) Kemal İnal, Ulaş Başar Gezgin, Nuray Sancar, Evrensel Basım, İstanbul, s.53.3. Yaşlı, Fatih, 2010, “Bir Uzlaşmanın Tarihçesi: Türk Sağı, Devlet ve AKP”, AKP ve Liberal-Muhafazakar İttifak, (der.) Çağdaş Sümer, Fatih Yaşlı, Tan Kitabevi, Ankara, s.208.4. Gürsel, Burak, 2015, “Islamism: A Comparative-Historical Overview”, The Neoliberal Landscape and the Rise of Islamist Capital in Turkey, Berghahn Books, Oxford, s.13.5. Balkan, Erol; Öncü, Ahmet, 2015, “Reproduction of the Islamic Middle Class in Turkey”, The Neoliberal Landscape and the Rise of Islamist Capital in Turkey, Berghahn Books, Oxford, s.198.6. En önemli örnek: Smith, Neil, 1996, The New Urban Frontier: Gentrifica-tion and the Revanchist City, Routledge, Londra. Ayrıca Antipode ve Urban Studies’de konu üzerine çıkan makaleler.7. Smith, Neil, 2002, “New Globalism, New Urbanism: Gentrification as Global Urban Strategy”, Antipode, cilt:34, sayı:3, ss.427-450. Rowland Atkinson and Bridge, Gary (der.), 2011, Gentrification in a Global Context: The New Urban Colonialism, Routledge, London, ss.18-38. Şen, Besime, 2011, “Kentsel Mekanda Üçlü İttifak: Sanayisizleşme, Soylulaştırma, Yeni Orta Sınıf”, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, sayı:44, ss.1-21. Özkan, Miray, 2011, “İstanbul’da Kültür ve Sanat İçerikli Kent Poli-tikaları”, skop dergi, sayı:1.8. Örnek olarak: Tanyeli, Uğur, 2012, “Rövanşçı Politikanın Ürünü”, arsiv.gercekgundem.com/?p=474670, [Erişim:15.10.2015]. Adanalı, Yaşar Adnan, 2015, “AKP Döneminde Şehirler, Kentsel Dönüşüm ve Mimari: Mekânsallaşan İktidar, İktisat ve İtirazlar”, Marka, Takva, Tuğra: AKP Döne-minde Kültür ve Politika, (der) Kemal İnal, Ulaş Başar Gezgin, Nuray Sancar, Evrensel Basım, İstanbul, ss.121-122.9. Slater, Tom, 2009, “Revanchist City”, The Encyclopedia of Urban Studies, (der.) Ray Hutchison, Sage.10. Smith, 1996, s.43.11. Slater, 2009.12. Smith, 1996, ss.3-7.13. Smith, Neil, 1998, “Giuliani Time: The Revanchist 1990s”, Social Text, sayı:57, s.16.14. Smith, 1996, s.10.15. Smith, 1996, ss.14-17. Sanat sektörünün “soylulaştırma / mutenalaştırma” aracı kılınması durumuna Türkiye’den benzer bir örnek için bknz. Özkan, 2011.16. Öktem, Binnur, 2006, “Neoliberal Küreselleşmenin Kentlerde İnşası: AKP’nin Küresel Kent Söylemi ve İstanbul’un Kentsel Dönüşüm Projeleri”, Planlama, sayı:2, s.60, s.62.17. Şen, 2011, s.11. 18. Türkiye’de soylulaştırma üzerine çalışmalara birkaç örnek: Planlama, sayı:2006/2, dosya konusu: Kentsel Dönüşüm. Dosya, sayı:1 ve 2, dosya konusu: Kentsel Dönüşüm Tartışmaları. Armatlı Köroğlu, Bilge; Yalçıner Ercoşkun, Özge, 2006, “Urban Transformation: a Case Study on Çukuram-bar, Ankara”, G.U. Journal of Science, cilt:19, sayı:3, ss.173-183. Sakızoğlu, Nur Bahar, 2007, “Impacts of Urban Renewal Policies: the Case of Tarlaba-şı-Istanbul”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, ODTÜ FBE, Ankara. Şen, 2011.

M‹MARLIK 386 19

sol.indd 7 26/10/15 14:23