Upload
ikc
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Boko Haram: Kuzey Kamerun Acı ve Istırap İçinde mi?
Pauline Guibbaud, Le Nord Cameroun Dans la Tourmente?, GRIP (Groupe de Recherche et D’İnformation Sur la Paix et la Securité), Eclairage du GRIP, 3 Juin 2014.
Çev. Dr. Haktan Birsel, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü
“Herkes Peygamberin öğretilerini yaymak ve bunun için savaşmak ve kendisini feda
etmek zorundadır. Batının dini öğretileri büyük günahtır”. Boko Haram.
Çok uzun bir süredir Nijerya hükümeti Boko Haram (BH) örgütüne
karşı büyük bir mücadele vermektedir. Meydana gelen ölümcül
çatışmaların içinde en büyüğü 2009 yılında gerçekleşti ve BH
militanlarının büyük bir grubu tam anlamıyla yok edildi. O
dönemde yapılan operasyonların büyük bir başarı olduğu
düşünülüyordu, ama kökenleri tarihin derinliklerine kadar
1
ulaşan bu şiddet tarikatının etkisizleştirmesi düşünüldüğü
kadar kolay olmayacaktı. Sonuçta beklenenlerin tam aksi
gerçekleşti ve 2010 yılının sonlarında BH güçlü bir terör
makinesine dönüştü. Ardından da BH’ın saldırıları ve hedefleri
tamamen merkezi hükümetin başarısız kalmasına dönük olarak
gerçekleştirilmeye başlandı.
Bu şiddet olaylarında meydana gelen tırmanışın en önemli
sonucu, Nijerya'nın kuzey doğu bölgelerinde yaşayan insanların
bir terör tuzağı içinde yaşamaya mahkûm olması şeklinde
gerçekleşti ve büyük rakamlara ulaşan bir mülteci sorunu ortaya
çıktı. Nijerya hükümetinin değerlendirmelerine göre bu sayı
250.000'e ulaştığı ve yaklaşık 61.000'i komşu ülkeler olan
Kamerun'a yöneldi. İlerleyen dönemlerde her ülke bu insanların
tabi oldukları ülkelere geri dönmeleri yönünde çağrı yaptı.
Ancak en fazla 22.000 kişi geri döndü.
Kuzey Kamerun sığınma bölgesi
BM tarafından görevlendirilen sığınmacı gözlemcilerinin
beyanına göre sadece 2014 yılı içinde, Kamerun’un kuzey
bölgelerine sığınan Nijeryalı sayısı yaklaşık olarak 15.000
kişi artış gösterdi. Bu sayının fazla olmasının en önemli
sebebi coğrafi ve demografik yapıda olduğu düşünülmektedir.
Coğrafi olarak Afrika genelinde Nijerya’nın kuzeyinde yer alan
Borno eyaleti ile Kamerun’un kuzey bölgeleri, “Kuzey Kamerun”
olarak tanımlanmaktadır. Bu bölgesel isim, hem kesin çizgilerle
sınır ayrıştırılmasına gidilmemesinden, hem de bütün bölgede
yaşayanların sosyo-kültürel açıdan aynı kökenlere dayalı
olmalarından gelmektedir. Ayrıca bölge ortak bir pazar
2
işletilmesine de çok müsaittir ve sürekli olarak büyümekte ve
sınır ticareti oldukça cazip hale gelmektedir. Fakat yapılan bu
ticaret insanlara fayda getirdiği gibi özellikle BH için de
illegal vergiler toplamak suretiyle önemli bir kazanç kapısı da
oluşturmaktadır. Dolayısı ile bu bölgede oldukça yoğun bir
karmaşık ilişkiler silsilesi vardır ve BH, bu karmaşa içinde
kolayca kendisini gizleyebilmekte ve her türlü ihtiyacını
karşılayabilmektedir.
Kısaca her iki ülkenin kuzeyinde büyük çaplı bir yerel ticaret
yürütülmekte ve bu sayede Kamerun’dan Nijerya’nın Borno
eyaletine çok sayıda insan herhangi bir kontrole tabi
tutulmadan geçiş yapmaktadır. Fakat bu kontrolsüz hareket
illegal unsurların haraç almasına ve ciddi bir zenginliğe
kavuşmasına da fırsat vermektedir. Tabii bu illegal unsurların
sadece BH militanları olduğunu söylemeye gerek yoktur. Dolayısı
ile bu topraklarda sürekli olarak ölüm, hırsızlık, tefecilik ve
tehdit kol gezmekte ve büyük rakamlara ulaşan insan
toplulukları bu düzensizlik ile yaşamaya mahkûm
bırakılmaktadır. Bunun yanı sıra, Nijerya’nın kuzey iç
bölgelerinde yaşayan yerel halk, sürekli olarak BH’ın
tehditlerine ve baskılarına maruz kalmaktadır. Bu tehditlerden
tek bir şekilde korunmaya çalışılmaktadır. O da Kamerun’a
sığınmak. Sığınmacı sayısı son dönemlerde çok fazla artması
nedeniyle, BM tarafından Kamerun topraklarında sadece bir
sığınmacı kampı açılmıştır. Kampın kapasitesi 2500 kişiyi
barındırmaya yetecek kadardır. Fakat geriye 10.000’den fazla
kişi sınır bölgelerinde iptidai koşullarda hayatlarını idame
ettirmeye çalışmaktadırlar. Bölgenin su ve yiyecek temin
3
edebilme açısından oldukça verimsiz ve çorak olması nedeniyle
de çoğunluğu çocuk ve yaşlılar olmak üzere çok sayıda insan
ölmektedir.
Son yıllar içinde artan olaylar sonucunda açık bir şekilde
ortaya ekonomik ve insanlık dramı çıkmıştır. Bu konuda Kamerun
hükümeti de oldukça endişelidir. Onlara göre Boko Haram
bilinçli olarak Nijerya’nın kuzeyinde şiddet hareketleri
uygulamaktadır. Bu sayede ortaya bilinçli bir göç hareketi
çıkmasını tetiklemekte ve Kuzey Kamerun’da bir kaotik ortam
yaratmayı ve bu sayede bu bölgeyi devlet otoritesinden
kopararak kendi kontrolüne almayı hedeflemektedir. Son
dönemlerde BM uluslararası krizler topluluğu tarafından
yayınlanan raporlar da bu görüşü destekler niteliktedir.
Raporda özellikle, “BH’ın kısa bir süre sonra Kuzey Kamerun’un Kolofata,
Mokolove gibi çok sayıda önemli şehirlerini kontrol eder hale geleceği” ifade
edilmektedir.
Hedefler Belirginleşiyor
2012 yılından itibaren de raporda öngörülen hususlar
gerçekleşmeye başlamıştır. BH, bahsi geçen şehirlerde şiddet
hareketlerini yükseltmiştir. Sonuçta bu şehirler Kamerun
yönetiminin asayişi sağlayamayacağı hale gelmiştir. Daha
doğrusu açık bir şekilde şehirler BH tarafından izole edilmiş
hale getirilmiştir. 2013 sonlarında Kuzey Kamerun’da çalışan
yabancılar da BH’ın ilgi alanına girmiştir. En son yedi kişilik
bir Fransız aile, militanlar tarafından Waza doğal parkına
kaçırılmıştır. Bu olay BH tarafından Kamerun’da yabancılara
yönelik yapılan ilk eylemdi ve Kamerun hükümetinin BH’a karşı
4
ne kadar zayıf ve etkisiz kaldığını gösteren olay oldu.
Ardından da kısa süreler içinde Kamerun topraklarında saldırı
olayları artmaya başladı. 2014 yılına gelindiğinde Batılılara
karşı yapılan saldırılar bir kademe daha ileriye götürüldü.
Fransız, İtalyan, Kanadalı din görevlileri bu saldırıların
kurbanları oldu. Bu saldırılardan bazı Kamerun yerli
halklarının liderleri de nasibini aldı. Birçoğu boğazlanmış
olarak bulundu. Ardından da örgüt, Çin uyruklu on kişiyi
Waza’ya kaçırdı. Bu arada istihbarat örgütlerinin elde ettiği
bilgiler çerçevesinde örgütün silah ve mühimmat kaçakçılığına
yöneldiği ve bu sayede çok büyük miktarlarda savaş malzemesi
yığınağı yaptığı öğrenildi. Yine raporlara göre, BH, Kamerun
topraklarında bu kaçakçılığı yürüten tek güç olduğu ve Kamerun
yönetiminin bunu önlemekte tamamen yetersiz olduğu
açıklanmaktadır. Ayrıca açık olarak ifade etmek gerekirse BH,
bu kaçakçılığı geniş bir yelpazede yürütmektedir. Örneğin Çad
ordusunun çok sayıda personeli BH ile işbirliği içindedir. Aynı
şekilde bu işin içinde Sudanlı, Libyalı ve Orta Afrikalı
askerlerin ve silah kaçakçılarının da olduğuna dair kanıtlar
bulunmuş durumdadır.
Günümüzde Kamerun toprakları net olarak BH örgütünün militan
tedariki yapabildiği topraklar durumuna gelmiş haldedir.
İnsanların aç ve sefalet içinde olması, çok sayıda Kamerunlu
genç için BH, cezbediciliğe sahiptir. Genel olarak Kamerun
topraklarında toplanan bu gençler Nijerya kuzeyinde yer alan
eğitim kamplarına götürülmekte ve burada militan eğitimleri
verilmektedir. Terörün güçlenmesine ve bu radikal İslami grubun
5
önemli bir tehdit haline gelmesine sebep olan hususlar, Kamerun
ve Nijerya yönetimleri tarafından da çok iyi bilinmektedir.
Bu kapsamda Nijerya yönetimi, 2013 yılından itibaren bazı
tedbirlerin alınması gerektiği konusunu dillendirmeye başlamış
ve kuzeydeki bu tehdide karşı aktif olarak harekete geçme
kararlılığını göstermiştir. Bu kapsamda 2013 yılını mücadele
yılı olarak ilan eden Nijerya hükümeti, asker ve polis
güçlerini kuzeye Yabo ve Borno eyaletlerine göndermiş ve askeri
operasyonlara başlamıştır. Yapılan planlamaya göre kuzeyde
militanlar temizlenecek ve operasyonlar Kamerun topraklarında
da devam edecekti. Bu planlama ile yürütülen operasyonlar kısa
süreler için etkili olmuştur. BH militanlarının büyük bir kısmı
Kamerun topraklarına geçti ve saldırılarına ve Nijerya ordusu
ile mücadelesine bu topraklardaki üslerinden devam etti.
Mücadeleye devam etmesi, BH’ı daha da güçlendirdi ve Kamerunlu
çok sayıda genç onların saflarına katıldı. Kısa bir süre sonra,
Nijerya ordusunun operasyon hızı azaldı ve BH daha güçlenmiş
olarak kuzey Nijerya topraklarına geri döndü.
Sınır ötesi İşbirliği Gerekliliği
Kamerun yönetimine gelince devlet başkanı Paul Biya değişik
oturumlarda BH’ın yarattığı tehditten oldukça endişeli olduğunu
açıklamaktadır. Fakat uzun bir dönem ülkesinin kuzeyinde BH
tarafından çok büyük bir tehdit olduğunu ve topraklarının bir
kısmının BH kontrolünde olduğunu kabullenmek istememiştir.
Dolayısı ile her iki ülkede farklı görüşler oluşmuş ve bu durum
da iki ülkenin BH’a karşı beraber hareket etmesini
engellemiştir. Tehdit önü alınamaz hale geldiğinde ise artık
6
işbirliğine gidilmesinden başka bir şey kalmadığı anlaşılmış ve
bu kapsamda iki ülke kendi aralarında “BH’a karşı ikili
mücadele” antlaşması imzalamıştır.
Anlaşma ile ortaya “Kamerun ve Nijerya sınır ötesi ortak
güvenlik grubu” adı altında bir komisyon oluşturulmuş,
komisyonun emrine de her iki ülkenin askerlerinden oluşan bir
askeri birim verilmiştir. Fakat komisyon beklenilenlerin tam
tersine hiçbir başarı gösterememiştir. Çünkü ortak askeri güçte
yer alan askeri birimler, her iki ülke topraklarında ortak
harekât icra etmek yerine, her grup kendi sınırları içinde
kalmayı tercih etmiştir. Bunun üzerine Nijerya devlet başkanı
Goodlock Jonathan, Kamerun devlet başkanı Paul Biya’dan,
Nijeryalı askerlerin Kamerun topraklarına geçerek, bu
bölgelerde BH’a karşı askeri harekât yürütmesine müsaade edecek
bir yasa çıkarmasını istemiştir. Ayrıca çıkarılacak bu yasanın
diğer yabancı güçlerin de Kamerun topraklarına girmesini
kapsamasını bildirmiştir. Fakat bu istek Kamerun yönetimi
tarafında tereddütler yaratmıştır. Çünkü her iki ülke arasında
sancı durumunda olan “Bakassi Yarımadası” sorunu devam
etmektedir. Yarımada Afrika Birliği tarafından özerk bir
yönetim oluşturulması şartı ile beş yıl önce Kamerun yönetimine
verilmiş ve itilaflı bir bölgedir ve 2013 yılı içinde Kamerun
tarafından özerk yönetim kaldırılmış ve yarımadanın Kamerun’a
katıldığı ilan edilmiştir. Nijerya yönetimi de bu oldubittinin
kabul edilemez olduğunu açıklamış ve Kamerun yönetimini
suçlamıştır. Ortaya çıkan bu anlaşmazlık da BH’a yaramıştır.
BH örgütünün faaliyetleri bölgesel özellikteyken yakın bir
zaman önce 200 liseli kız öğrencinin Borno eyaletine7
kaçırılması ile örgüt bütün dünyada uluslararası terör örgütü
olarak kabul görmeye başlamış ve bütün dikkatleri kendisi
üzerine çekmiştir. Bu gelişmeler yaşanmaktayken sorun
uluslararası boyut kazanması nedeniyle Fransa’da bir toplantı
düzenlenmiştir. Zirveye, Nijerya, Kamerun, Çad ve Benin devlet
başkanları ile Fransa, ABD, İngiltere’den üst düzey yöneticiler
iştirak ederek konu detaylı olarak masaya yatırılmıştır.
Sonuçta, ortaya ortak güvenlik tedbirlerinin alınması yönünde
bazı kararlar çıkmıştır (Çad gölü etrafında yerleşmiş olan
militanlara yönelik ortak operasyonlar icra edilmesi, bilgi
paylaşımı ve sınırların havadan gözetlenmesi, vb).
Sonuç olarak, bu toplantı öncekilere göre bütün komşu ülkeleri
kapsaması ve Batılı güçlerin devreye girmesi bakımından daha
önemli olarak gözükmektedir. Fakat sonuçlarının ne kadar
başarılı olacağı yine sınırdaş ülkelerin işbirliğine bağlı
olacaktır ve açıkçası günümüzde bu işbirliğinin etkili olarak
yürütüleceğine dair emareler oldukça az görünmektedir.
Nijer Deltası Sorunu
Nijerya’nın güneyinde yer alan bölge, ülkenin ve hatta bütün
bölgenin petrol kaynaklarının ve ekonomik yapılarının bulunduğu
bölgedir. Burası aynı zamanda ülkedeki bütün Hıristiyanların
toplaştığı alandır ve sorunun önemli bir parçasıdır. Ülkeyi
yöneten Müslüman başkan Umura Yar Adua 2010 yılında ölünce
yerine seçimle Hıristiyan lider Jonathan Goodluck geçmiştir.
Ülkenin kuzeyinde yoğunlaşan Müslüman kesim, özellikle
güneydeki petrol sahalarının Hıristiyanlara daha fazla fayda
sağladığı düşünülmekte ve bu da bir başka huzursuzluk kaynağını
8
oluşturmaktadır. Huzursuzluk BH tarafından kullanılmaya
başlanılmış ve televizyon yayınları üzerinden petrol bölgesini
tehdit etmeye başlamıştır. 2014 yılı içinde ondan fazla bombalı
tehdit bertaraf edilmiştir. Deltada da sayısız silahlı çatışma
yaşanmıştır. Bu gelişmeler de yabancı yatırımcılarda endişe
yaratmaya başlamıştır. Endişelerin giderilmesi için Nijerya
güvenlik güçlerinin büyük bir kısmı Nijer deltasının
korunmasına ayrılmıştır. Böylece ordu ve güvenlik birimleri
ülkenin kuzeyinde BH ile mücadele konusunda yetersiz kalmıştır.
Bh günümüzde Nijerya ve Kamerun topraklarında çok rahat hareket
edebilmektedir. Ayrıca Kuzey Afrika El Kaide’si ile yakın
ilişki içindedir. Bir anlamda El Kaide’nin bir alt birimi
halindedir. Ayrıca günümüzde uluslararası terör grupları içinde
yer almaktadır.
Nijerya Ordusu Neden Başarısızdır?
Bh militanları Kuzey bölgelerde halk içine karışabiliyor ve
böylece kolay bir şekilde izini, kaybettirebiliyor.
Nijerya askerlerine ve polisine halk güven duymuyor. Geçmişten
gelen kan ve nefret izleri hala güçlü.
Ordu bu mücadele için dirayetli ve eğitimli değil ve bıkkın.
Çatışmalarda militanlar genellikle sınır ötesine karışıyor ve
bu nedenle takip edilemiyor/etmekten kaçınılıyor.
BH, Nijerya’nın en iyi korunan hapishanesine saldırı
düzenleyebilecek ve hapisteki militanlarını kaçırabilecek kadar
güçlenmiş durumda.
9