27
ÖRGÜTLERARASI İLİŞKİLERDE MERKEZİLİK ANALİZİ: LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE BİR ALAN ARAŞTIRMASI 1 Yrd.Doç.Dr. Duygu TÜRKER Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü [email protected] Özet Graf teorinin bir altalanı olan merkezilik kavramı, farklı aktörlerin arasındaki ilişkilerin analizinde önemli bir yöntem sunmaktadır. Literatürde, özellikle bireylerarası ilişkilere dönük olarak tasarlanan çeşitli merkezilik ölçümleri var olmakla birlikte, bunların hiç birinin aktörün örgüt olduğu ilişkilerin yapısına uygun olmadığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, merkezilik kavramı için örgütlerarası ilişkiler çerçevesinde teorik bir yaklaşım geliştirerek, bu çerçeveye uygun yeni bir merkezilik ölçüm tekniğini öne sürmektir. Öne sürülen ölçüm tekniği, Türkiye’de lojistik sektöründe faaliyet gösteren 76 örgütün odak örgüt olarak ele alındığı bir örneklemden elde edilen veri seti üzerinde ampirik olarak test edilmiştir. Çalışmanın, örgütlerarası ilişkilerin stratejik açıdan analiz edilmesine katkı sağlaması beklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Merkezilik, Graf Teori, Örgütlerarası İlişkiler, Lojistik Sektörü Abstract As a subfield of graph theory, centrality provides a significant method in the analysis of the relations among different actors. Although there are various centrality measures that specifically focus on the analysis of interpersonal relations in the literature, none of them is appropriate for the structure of relations in which the actor is organization. The purpose of this study is to propose a new centrality measure through developing a theoretical approach for the centrality in the 1 Türker, D. (2012). Örgütlerarası İlişkilerde Merkezilik Analizi: Lojistik Sektöründe Bir Alan Araştırması. 20. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi. Dokuz Eylül Üniversitesi. İzmir/Türkiye, [24-26.05.2012], Konferans Bildiler Kitabı. (İlgili makale ‘Muhan Soysal Bildiri Ödülleri’, 2.lik ödülü almıştır, tam bildiri metni Dokuz Eylül Üniversitesi, İşletme Fakültesi Dergisi’nin gelecek sayısında basılacaktır.) 1

Örgütlerarası İlişkilerde Merkezilik Analizi: Lojistik Sektöründe Bir Alan Araştırması

  • Upload
    yasar

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

ÖRGÜTLERARASI İLİŞKİLERDE MERKEZİLİK ANALİZİ: LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE BİR ALAN ARAŞTIRMASI1

Yrd.Doç.Dr. Duygu TÜRKERYaşar Üniversitesi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü [email protected]

ÖzetGraf teorinin bir altalanı olan merkezilik kavramı, farklı aktörlerinarasındaki ilişkilerin analizinde önemli bir yöntem sunmaktadır.Literatürde, özellikle bireylerarası ilişkilere dönük olarak tasarlanançeşitli merkezilik ölçümleri var olmakla birlikte, bunların hiç birininaktörün örgüt olduğu ilişkilerin yapısına uygun olmadığı görülmektedir.Bu çalışmanın amacı, merkezilik kavramı için örgütlerarası ilişkilerçerçevesinde teorik bir yaklaşım geliştirerek, bu çerçeveye uygun yenibir merkezilik ölçüm tekniğini öne sürmektir. Öne sürülen ölçüm tekniği,Türkiye’de lojistik sektöründe faaliyet gösteren 76 örgütün odak örgütolarak ele alındığı bir örneklemden elde edilen veri seti üzerindeampirik olarak test edilmiştir. Çalışmanın, örgütlerarası ilişkilerinstratejik açıdan analiz edilmesine katkı sağlaması beklenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Merkezilik, Graf Teori, Örgütlerarası İlişkiler,Lojistik Sektörü

AbstractAs a subfield of graph theory, centrality provides a significant methodin the analysis of the relations among different actors. Although thereare various centrality measures that specifically focus on the analysisof interpersonal relations in the literature, none of them is appropriatefor the structure of relations in which the actor is organization. Thepurpose of this study is to propose a new centrality measure throughdeveloping a theoretical approach for the centrality in the

1 Türker, D. (2012). Örgütlerarası İlişkilerde MerkezilikAnalizi: Lojistik Sektöründe Bir Alan Araştırması. 20. UlusalYönetim ve Organizasyon Kongresi. Dokuz Eylül Üniversitesi.İzmir/Türkiye, [24-26.05.2012], Konferans Bildiler Kitabı. (İlgili makale ‘Muhan Soysal Bildiri Ödülleri’, 2.lik ödülüalmıştır, tam bildiri metni Dokuz Eylül Üniversitesi, İşletmeFakültesi Dergisi’nin gelecek sayısında basılacaktır.)

1

interorganizational framework. The proposed measure was empiricallytested on a data set obtaining from a sample of 76 firms, as focalorganizations, operating in the logistics sector in Turkey. It isexpected that the study contributes to analyze the interorganizationalrelations from a strategical point of view.

Key Words: Centrality, Graph Theory, Interorganizational Relations, Logistics Sector

1. GİRİŞBir matematik teorisi olan graf teori (Gross ve Yellen, 2006) kapsamındaönemli bir çalışma alanı sunan merkezilik kavramı, sosyal bilimlerdefarklı ilişki düzlemlerinin analiz edilmesine yaptığı katkılarla dikkatiçekmektedir. Merkezilik fikrini, bir iletişim olgusu olarak ele alıp, ilkinceleyen Bavelas’tır. 1940’lı yılların sonlarında, MassachusettsTeknoloji Enstitüsü’ne ait Grup Network Laboratuvarı’nda, bir araştırmaekibi ile yaptığı çalışmalar neticesinde Bavelas, merkezilik kavramınıngrup verimliliği ve liderlik algısı gibi unsurlarla ilgisi olduğunuortaya koymuştur (Freeman, 1979). Bu geniş kapsamlı araştırma dizisindengünümüze, merkezilik kavramını konu alan pek çok çalışmanıngerçekleştirildiği ve konunun farklı açılardan incelemeye tabi tutulduğugörülmektedir (Borgatti, 2005; Borgatti ve Everett, 2006; Czepiel, 1974;Estrada ve Rodriguez-Velázquez, 2005; Everett ve Borgatti, 2005; Freeman,1977; Freeman, 1979; Freeman vd., 1991; MacKenzie, 1966a, 1966b;Nieminen, 1973; Rogers, 1974; Sabidussi, 1966). Literatür incelendiğinde merkezilik kavramının, bireylerarası ilişkilerinve sosyal ağların analizinde oldukça yaygın bir şekilde çalışıldığıgörülmektedir. Fakat bu kavram bireylerarası ilişkilerin olduğu kadarörgütlerarası ilişkilerin (ÖAİ) analizinde de önemli bir bakış açısısunma potansiyeline sahiptir. Oliver’ın (1990) tanımından hareketleÖAİ’leri, bir örgütün, çevresinde yer alan diğer örgütsel paydaşlarıyla,çeşitli nedenlerle kurduğu, değişik zaman süreçlerini işaret eden, farklıresmiyet düzeylerindeki her tür ilişki ve etkileşim olarak tanımlamakmümkündür. Örgütlerin gerçek yaşamda içerisinde bulundukları karmaşıkilişkiler ağı gözönüne alındığında, bu ilişkilerin analizinde merkezilikkavramının önemli bir açıklayıcılığa sahip olduğu görülmektedir. Fakatörgüt literatürünün, ÖAİ’ler düzleminde merkeziliğin teorik anlamı vehali hazırda kullanılan merkezilik ölçüm tekniklerinin bu anlamı tamolarak verip vermediği üzerinde bir yaklaşım geliştirmediğigözlenmektedir. Bu çalışmanın birbirini tamamlayan iki amacı bulunmaktadır. Bunlardanilki, merkezilik kavramını ÖAİ’ler düzleminin özgün yapısı bağlamında,teorik olarak incelemektir. Çalışmada, ÖAİ’lerin niceliksel yapısı,iletişim olgusu etrafında ele alınmış ve merkezilik, bir odak örgütünfarklı yoğunluk düzeylerinde ilişki kurduğu örgütsel paydaşları ile

2

birlikte yer aldığı bir örgüt kümesinde, bu paydaşların sahip olduğualternatif bir güç kaynağı olarak kavramsallaştırılmıştır. Kaynakbağımlılığı teorisinin temel savından hareketle, Granovetter’in (1973;1983) bireylerarası ilişkiler için geliştirdiği yaklaşım, ÖAİ’leraçısından terzyüz edilerek merkezilik kavramı için bir teorik altyapıelde edilmiştir. Çalışmanın bu ilk amacını destekleyen ikinci amacı, eldeedilen teorik yaklaşıma uygun bir merkezilik ölçüm tekniğinin bulunmasıüzerinde şekillenmektedir. Bu amaçla, literatürün sunduğu merkezilikölçüm teknikleri teorik ve teknik yeterlilikleri açısından incelenmiş vebu çalışmada oluşturulan teorik yaklaşımla örtüşecek yeni bir merkezilikölçüm tekniği öne sürülmüştür. Teorik çerçevenin ampirik olarakşekillendirildiği bu kısımda, merkezilik değerinin hesaplanabilmesi içingerekli olan veri seti, örgütlerin birbirleri ile yoğun bir şekildeilişki kurmalarının zorunlu olduğu bir hizmet sektörü olan lojistiksektöründen elde edilmiştir. Türkiye’de lojistik sektöründe faaliyetgösteren firmaları ortak bir platformda toplayan Uluslararası Taşımacılıkve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’ne (UTİKAD) üye 76 firmanın odakörgüt olarak ele alındığı bir örgüt kümesinde, onlarla aynı görevçevresini paylaşan 7 örgütsel paydaşın ilişkiler ağı, geliştirilen birilişki yoğunluğu matrisi ile incelenmiştir. Elde edilen veri setindenhareketle oluşturulan ağırlıklı tam graflarda merkeziliği ölçmek üzere,literatürün sunduğu en uygun teknik olan Freeman vd. (1991) akışmerkeziliği ile bu çalışma kapsamında öne sürülen ilişki gücü merkeziliğiuygulanmış ve karşılaştırılması gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçları,bu ölçümlerin ÖAİ’ler düzlemi açısından teknik ve teorik anlamdayeterliliğini karşılaştırmalı olarak ortaya koymasının yanı sıra,merkezilik olgusunun, firmaların ÖAİ’ler düzleminde stratejikyönelimlerini analiz etmekte nasıl kullanılabileceği konusunda yenifikirler sunmaktadır.2. TEORİK ÇERÇEVE2.1. Örgütlerarası İlişkiler ve Networkler: Kavramsal ÇerçeveJaffee (2001), örgüt teorisinin bir örgütün içsel dinamiklerine mi yoksaçevresiyle etkileşim yoluna mı daha fazla odaklandığı sorusundanhareketle, teoride iki temel analiz düzeyinin olduğunu belirtmektedir.Bunlardan ilki olan örgütiçi düzey, işçi-işveren ilişkileri, çalışanlararasındaki resmi ve gayri resmi etkileşimler, örgüt tasarımı, örgütseldenetim yöntemleri ve örgüt kültürü gibi bir örgütün içsel unsurlarınailişkin faktörleri işaret eder. Bu düzeyde, örgüt büyük oranda kapalı birsistem olarak ele alınmaktadır. Fakat Aldrich ve Marsden (1988), birörgütün tek başına ‘eksik bir sosyal sistem’ olduğunu vurgulamaktadır;onlara göre bir örgüt tüm girdileri dışarıdan temin edip, tüm çıktılarıyine dışarıya vermek zorundadır. Bir örgüt ile çevresi arasındakiilişkinin, en basit düzeyiyle bir girdi-çıktı ilişkisi bağlamında elealındığı bu yaklaşımda bile, örgütün tek başına işlevsiz bir birim olduğuortaya çıkmaktadır. Bu durumda bir örgüt, ancak çevresindeki diğer

3

örgütlerle ilişkileri bağlamında, anlam ve işlev kazanabilmektedir.Jaffee’nin de (2001) işaret ettiği bu nokta, ikinci bir analiz düzeyinigerekli kılar; bu örgütlerarası düzeydir. Bir önceki bölümde yer verilen Oliver’in tanımında da belirtildiği üzere,Jaffe’nin ikinci düzeyinde yer alan ÖAİ’ler, bir örgütün çevresinde yeralan diğer örgütsel paydaşları ile kurduğu her tür ilişkiyikapsamaktadır. Örgüt literatürünün evrim süreci incelendiğinde, ÖAİ’lerinözellikle 1960’lı yıllardan itibaren önem kazanarak, teorik ve kısmen deampirik olarak araştırıldığı, 1980’lerden sonra ise genellikleörgütlerarası networkler (ÖAN’ler) bağlamında ele alınmaya başlandığıgörülmektedir. Bir dizi bağlantı ile birbirine bağlı bulunan aktörlerkümesi olarak tanımlanabilen network kavramı (Borgatti ve Foster, 2003),örgüt literatüründe, özel bir örgüt yapısı olarak, bir örgütün anafonksiyonlarının çoğunu farklı taşeron firmalara vererek, bunlarınfaaliyetlerini merkezde koordine etmesi şeklinde ele alınmaktadır. Türkçeliteratürde şebeke organizasyonları olarak belirtilen (Koçel,1998:282) butip örgütler, Eren’in (2001) tanımına göre, bir mal veya hizmet üretmekiçin iki veya daha fazla kuruluşun aralarında işbölümüne giderek uzunsüreli işbirliğine yönelmelerinden oluşan bir yapı olarakbelirtilmektedir. Whetten’in (1981) dördüncü ve son ÖAİ formu olarakkavramsallaştırdığı networklerin, Van de Ven’in (1976) tanımı ilekollektif ve bireysel-çıkarı gözeten amaçlara ulaşmak veya hedef birgrubun özel sorunlarını çözmek amacıyla biraraya gelip, sosyal bir sistemolarak kenetlenen örgütler arasındaki karşılıklı ilişki biçiminibelirtmektedir. Her ne kadar, yukarıda verilen bu tanımlar, ÖAİ’lerin genel izleğineyakın bir çizgide görünse de, networkler söz konusu olduğunda geçerliolan ilişkilerin belirgin bir sınırı olduğu görülmektedir. Networkyaklaşımının, ÖAİ’lerin analiz edilmesi açısından örgüt literatürüneönemli bir katkı sağladığı görülmekte beraber (Mizruchi ve Galaskiewicz,1993), ÖAN’lerin, ÖAİ’lerin çizdiği genel çerçeve içerisinde yer alanözel tipte ilişkileri kast ettiğini söylemek mümkündür. ÖAN’ler etrafındabiraraya gelmek, örgütün kendisi ve networkün geneli üzerinde önemlietkiye sahip olduğu için örgütler tarafından sıkça tercih edilen biryapılanmadır. Bu durum, ÖAN’lerin literatürde yoğun bir şekildeçalışılmasının nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Bir diğer nedeninise networklerin, özellikle ampirik çalışmalar için somut bir çalışmaçerçevesi sunması olduğu görülmektedir. Örneğin, ÖAİ’leri ilişki kurmadaönem taşıyan 6 kritik durumsallık (asimetri, karşılıklılık, verimlilik,istikrar ve meşruiyet) açısından ele alan Oliver (1990), gelecekteyapılacak çalışmalara yol göstermek amacıyla 6 tip ÖAİ’yi (ticaretbirlikleri, gönüllü ajans federasyonları, iş ortaklıkları, ortakprogramlar, şirket finansal kenetlenmeleri, ve sponsorluk ilişkileri)inceler. Verilen bu 6 tip örnekte de görüldüğü üzere yazarın buyaklaşımında, tanımı gereği hemen her tür ilişkiyi kapsayan ÖAİ’leri,

4

network yaklaşımı ile inceleme çabası görülmektedir. Her ne kadarÖAN’ler, sınırları daha belirgin ve dolayısıyla çalışılması nispeten dahakolay bir uygulama alanı sunsa da, belli bir network kapsamında elealınan özel bir tip ilişkiler ağını incelemek, diğer ilişkiler bütününügöz ardı etmeye yol açabilmektedir. Bu çalışma, belli bir networkiçerisindeki standart ilişkilerin incelenmesi yerine, farklı örgütselpaydaşları içeren ve ilişkilerin taraflar arasında aktif olarakgerçekleştiği bir yapının analizine dönük olarak tasarlanmıştır. Bir “firmanın amaçlarına ulaşmasını etkileyen veya etkileyen her tür grupveya birey” olarak tanımlanabilecek paydaş kavramını (Freeman, 1984),örgütlerarası ilişkilerin doğası kapsamında ele alan Rowley (1997),Oliver’in (1991) çalışmasında sunduğu mantıksal çerçeveden hareketle,paydaşlar arası ilişkilerin yapısını, sosyal network analizinin sunduğuperspektif ile incelemektedir. Rowley (1997) çalışmasında, paydaşteorisinin gelişim çizgisini ele alırken, bu teorinin temel olarak birörgütün paydaşlarının kim olduğu, onların örgüt üzerinde ne türetkilerinin olduğu ve dolayısıyla örgütün bu etkilere nasıl tepkiverdiğini ele alır. Rowley’e (1990) göre, literatürde yer alan pek çokçalışmanın temel sorunu, bir odak örgüt ile çevresinde yer alanpaydaşların ilişkilerinin diyadik düzeyde (ikili, sadece iki aktörarasında gerçekleşen bağlantılar) ele alınmasıdır. Bu durum, odak örgütlediğer paydaşlar arasındaki ilişkinin ve etkileşimin tekil düzlemlerde elealınmasına yol açmaktadır. Şekil 1’de yer alan Graf-1, bu tür bir ilişkidüzlemini sunmaktadır. Fakat paydaşlararası ilişkiler sadece bu türdiyadik bağlantılardan oluşmamaktadır. Paydaşların oluşturduğu çevre,paydaşlar arasında gerçekleşen arasında çok taraflı anlaşmaları daiçermektedir (Freeman ve Evan, 1990: 354). Bu durumda, Graf-1’de verilenve sadece odak örgüt ile çevresinde yer alan paydaşların arasındakidiyadik ilişkileri gösteren yaklaşım, paydaşların birbiriyleetkileşimlerini göstermekte yetersizdir.

Şekil 1. Odak Örgüt ve Çevresindeki Paydaşlar Arasındaki İlişki BiçimleriGraf-1 Graf-2 Graf-3

Kaynak: Rowley, 1997, s. 891.Rowley (1997), Şekil 1’de yer alan Graf-2’de, paydaş kümesi içerisindeyer alan örgütlerin olası tüm ilişkilerinin yer aldığı bir düzlemi işaretetmektedir. Kuşkusuz gerçek yaşamda, her örgütün birbiriyle ilişkikurduğu bu tür bir paydaş kümesine rastlamak olası olmayabilir. Bunun daötesinde, dikkat edileceği üzere bu grafta merkezi konumda yer alan odak

5

örgütün, her durumda merkezi konumda olmayacağı paydaş kümeleri olabilir.Odak örgüt, çevresinde yer alan paydaş kümesinde aynı kendisi gibi odakörgüt olan pek çok örgütle çepeçevredir. Bu durumda, bir odak örgütünpaydaşlarıyla olan ilişkisi en geniş haliyle, Şekil 1’de yer alan Graf-3’de yer aldığı gibi, her biri kendi paydaş kümesinde odak örgüt olan pekçok networkün olduğu sosyal bir sistemin parçası olarakkavramsallaştırılabilir. Bu çalışmada, odak örgüt ve diğer örgütselpaydaşların yer aldığı paydaş kümesi, bir örgüt kümesinin elemanlarıolarak ele alınacak ve bunun tüm örgütlerin yer aldığı bir üst sisteminelemanı olduğu genel varsayımı ile hareket edilecektir.

2.2. Örgütlerarası İlişkilerde Merkezilik KavramıGüç, en yalın tanımıyla, diğerlerinin davranışlarını etkileyebilmeyisağlayan potansiyel bir yetenektir (Mintzberg, 1983). Bir başka ifadeyle,güç A’nın, B’nin davranışlarını etkileyip B’nin başka türlü yapmayacağıeylemleri yapmasını sağlamasıyla oluşan, A ile B arasındaki birbağımlılık ilişkisine işaret eder (Dahl, 1957). Bu durumda A, B’ninistediği bir şeye sahiptir ve B’nin A’ya olan bağımlılığı arttıkça, A’nınB üzerindeki gücü artar (Pffefer ve Salancik, 1978). ÖAİ’ler düzlemidikkate alındığında, French ve Raven’in (1959) klasik tipolojisinindışında yer alarak, bireysel düzeyde de anlamı olan alternatif bir güçkaynağından bahsetmek olasıdır. Bu kısaca, Benson’ın (1975) ÖAİ’lerimakro bir perspektifle ele aldığı ve bir aktörün diğer örgütlerle olandiyadik ilişkileri kanalıyla, bu diğer örgüt veya networklereulaşmasından elde ettiği ‘güç’ü ifade etmektedir. Kaynak bağımlılığıteorisine göre, bir aktörün gücü, etrafındaki diğer aktörlerin ona olanbağımlılığının artması ile onun diğerlerine olan bağımlılığının azalmasışeklinde algılanmaktadır. Çalışmalarında, bu kaynak bağımlılığıyaklaşımını, bir değiş-tokuş süreci bağlamında ele alan Provan vd.(1980), diyadik bir ilişki düzleminde bulunan bir aktörün, diğerlerineolan bağımlılığını, daha geniş bir örgütsel çevre veya sosyal network ileoluşturduğu ilişkilerinden elde ettiği güçle azaltabileceğini önesürmektedir. Çünkü en basit düzeyiyle, bir örgütün örgütlerarasıbağlantıları, ona ihtiyaç duyduğunda kıt kaynaklara ulaşmak konusundayardımcı olacağından, onu güçlü kılacaktır (Perrucci ve Pilisuk, 1970). Örgütlerarası düzlemde merkezilik kavramını, bir örgütün çevresinde yeralan değerli kaynaklara ulaşması ve/ya kontrol etmesini sağlayanilişkilere sahip olması ile ele almak mümkündür (Boje ve Whetten, 1981,Cook, 1977, Galaskiewicz, 1979). Buna göre, merkezi aktörlerin,networkteki bilgi ve kaynak akışı üzerinde daha az merkezi olan aktörleregöre yerleşikliğinin (embeddedness) daha yüksek olması beklenmektedir(Cook ve Emerson, 1978). Network oluşturma eylemi, gerek bireysel,gerekse grup ve örgütlerarası boyutlarda işlerliği olan bir olgu olup(Brass vd., 2004), merkezilik kavramının bu belirtilen boyutların tümündede çeşitli konuların açıklaması açısından önemli bir kavramsal çerçeve

6

sunduğu görülmektedir. Örneğin, merkezilik olgusunu bireysel düzeyde elealan çalışmalarda bu kavramın, network içerisinde güç elde etme ve nüfuzetme ile ilişkisi (Brass, 1985, Brass ve Burkhardt, 1993, Krackhardt,1990), örgütlerde güç ve yenilik olguları ile bağlantısı (Ibarra, 1993),örgütlerde etik olmayan davranışlarla ilişkileri (Brass vd., 1998; Kulikvd., 2008) gibi konular açısından ele alındığı görülmektedir. Diğertaraftan merkezilik olgusunu, network içerisinde bilgi paylaşımıaçısından ele alan Hansen (2002) konuyu grup düzeyinde bilgi networkukavramı etrafında incelemiş ve neden bazı firma birimlerinin networkiçerisindeki bilgiden, diğerlerinden daha fazla faydalanabildiğiniyakınlık merkeziliği ile analiz etmiştir. Aynı kapsamdadeğerlendirilebilecek bir diğer çalışmada ise Tsai (2001) ÖAN’lerdüzeyinde bilgiyi değerli bir kaynak olarak ele alarak, örgütün networkiçerisinde elde ettiği merkezi pozisyon ile örgütün yenilikçiliği veperformansı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Örgütlerarası düzeydemerkeziliği inceleyen Provan vd. (2009) ise bir network içinde eldeedilen merkezi pozisyonu yapısal yerleşiklik olarak ele alarak, bunungüvenilirlik, itibar ve nüfuz gibi toplumsal sonuçlarla ilişkisiniincelemişlerdir. Arizona, Phoenix’te faaliyet gösteren toplum sağlığı veinsani hizmet ajansları üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmalarındayazarların, bu belirtilen ilişkilerin varlığının yanı sıra, zamanlagüçlenebileceğini de ortaya koydukları görülmektedir. Merkezilik kavramının örgüt literatüründe, yukarıda belirtilen buboyutların dışında da kullanıldığı görülmektedir. Toplumsal yapının birÖAN düzlemi olarak ele alındığı ve örgüt literatürünün önemli bir alanıhaline dönüşen örgüt sosyolojisi alanında (Freeman ve Audia, 2006)gerçekleştirilen kimi çalışmalarda da, merkezilik olgusunun önemli biranaliz mekanizması sunduğu görülmektedir. Örneğin, Galaskiewicz (1979)bir toplum içinde faaliyet gösteren 73 farklı tipte örgütün temsilcileriile yaptıkları görüşmelerden elde ettikleri verilerle destekledikleriçalışmasında, örgütün kontrol ettiği fon miktarı başta olmak üzere, bilgive çeşitli destek faktörlerini kontrol etmesi ile network içerisinde eldeettiği merkezi pozisyon arasındaki ilişkiyi analiz etmiştir. Diğertaraftan, daha yakın tarihli bir çalışmada, Owen-Smith ve Powell (2004)Boston’da faaliyet gösteren bir biyoteknoloji topluluğunu baz alarakyaptıkları çalışmada, networkün kamu araştırma örgütleri tarafındanyönlendirilmesi ile kar amacı güden örgütler tarafından yönlendirilmesiarasındaki farkı araştırırken, ikinci networklerde yer alan firmalarınmerkezi konumda bulunmalarının, daha fazla fayda sağlamalarına yolaçtığını saptamıştır. Literatürde ÖAİ’lerin, bir önceki bölümde ele alınan networkler ve sosyalnetwork analizi bağlamında ele alındığı çok sayıda çalışma bulunmaklabirlikte, ÖAİ’leri bir örgütün çevresinde yer alan örgütsel paydaşlarıile bir bütün olarak ele alarak, merkezilik kavramını bu çerçevedeinceleyen bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu noktada, Oliver’in (1990)

7

çalışmasında olduğu gibi, çok geniş kapsamlı olarak tanımlanan ÖAİ’leri,literatürde merkezilik kavramına verilen anlam itibariyle daraltabilmekiçin, ne tür ilişkilere sahip olmanın bir aktörü ÖAİ’ler düzleminde güçlüyapacağı sorusunun cevaplanması önem kazanmaktadır. ÖAİ’lerde ‘tür’denbahsedildiğinde, yukarıda verilen tanımın genişliği de göz önünealınarak, amaç, resmiyet, yasallık, zaman, yoğunluk vb. gibi pek çokayrım noktasının olduğu açıktır (Marrett, 1971). Bu ayrım noktalarıçerçevesinde, hangi tür ilişkilerin bir örgüte, diğer aktörler üzerindegüç sağlayacağı sorusu ele alındığında, durumsallık yaklaşımının sunduğuperspektife de dayanarak, farklı cevaplara ulaşmak olasıdır. Örneğin,uygun bir zaman-mekân denklemi yakalandığında, örgüt sahip olduğuyasadışı ilişki ve bağlantılarla güç sahibi olabilmekte (Baker andFaulkner, 1993) ve diğer aktörlere olan bağımlılığını azaltırken, onlarınkendine olan bağımlılığını da artırabilmektedir. Diğer taraftan, başkabir zaman-mekan denklemiyle kurulan bir örgütsel çevrede, aktörün sahipolduğu ilişkilerin, anlaşmalarla ortaya konan resmiyet düzeyi onu güçlühale getirebilmektedir. Bu soruya, ÖAİ’ler bağlamında olmamakla birlikte,literatürde verilen en kapsamlı cevaplardan biri, sosyal networklerüzerinde çalışan Granovetter’e (1973; 1983) aittir. Granovetter (1973) ünlü çalışmasında, bir bireyin sosyal çevresindebirbirini tanıyan yakın arkadaşları ile sahip olduğu güçlü bağlar ilesadece tanışıklığının olduğu ve kendisinin tanımadığı başka bir arkadaşçevresine sahip olan bireylerle arasındaki zayıf bağları karşılaştırır.Bunu doğrudan bir güç olarak tanımlamasa da, başka networklere açılanköprüler gibi gördüğü bu zayıf bağların, kişi için önemli olduğunu ortayakoyar ve bunu ‘zayıf bağların gücü’ olarak adlandırır. Aradan on yılgeçtikten sonra, o güne kadar konu hakkında yapılan çalışmalarıdeğerlendirdiği bir başka çalışmasında Granovetter (1983), 1973 tarihliçalışmasındaki bu noktayı tekrar gündeme getirerek, “Ben bütün zayıfbağların, zayıf bağların gücü (çalışmasında) tanımlanan fonksiyonu yerinegetirdiğini öne sürmüyorum – sadece diğer network bölümleri ile köprükuranlar” bu işlevi üstlenir, demektedir (Granovetter, 1983: 229).Granovetter’in (1973) bu yaklaşımı, ÖAİ’ler düzlemine çekildiğinde, birörgütün sahip olduğu güçlü ve zayıf bağların konumunun ayrı ayrıdeğerlendirilebileceği sonucuna varılmaktadır. Granovetter (1973: 1361),bireylerarası düzeyde gerçekleşen bir ilişkinin gücünün, ilişkinintarafları arasındaki görüşme sıklığı, karşılıklılık, duygusal yoğunluk vesamimiyet düzeyi ile belirlendiğini belirtmektedir. Kuşkusuzörgütlerarası düzey açısından ele alındığında, konu sosyal networklerdeolduğundan farklı bir yapı sergiler. Bu iki düzey arasında ortaklıksergileyen tek niceliksel boyut olan görüşme sıklığı, Granovetter’inbelirttiği anlamıyla ‘ilişkinin gücü’nü simgeler niteliktedir. Budurumda, ilişkinin nicel yapısı ile örtüşecek şekilde ele alınırsa, birörgütün çok sık görüştüğü örgütlerle arasında güçlü bağların, azgörüştüğü örgütlerle arasında ise zayıf bağların olduğu söylenebilir.

8

Granovetter’in (1973) sosyal ilişkiler üzerindeki çıkarımlarıdoğrultusunda ÖAİ’ler düzlemi üzerinden yapılan yorumun, göz ardı ettiğiçok temel bir nokta bulunmaktadır. Bu eğer bir sosyal ilişki düzlemiolarak değilde, belirtildiği üzere bir ÖAİ düzlemi olarak ele alınıyorsa,ilişkilerin doğası tamamen farklılaşmaktadır. Sosyal ilişkilerde zayıfbir ilişki ile bir başka networkle köprü kurmak, sahip olunan bir güçlüilişkiden daha önemli olarak addedilse de, örgütlerarası düzlemde durumbu kadar basit olmayabilir. Bu düzlemde örgütlerin (bireylerden farklıolarak) genellikle rasyonel aktörler olarak hareket etmeleri beklenir2 veiki örgüt arasında varolan zayıf bir bağlantının önemini, başka bir örgütkümesi veya network ile bağlantı dahi kursa, bir sosyal bağlantıdüzleminden farklı okumak gerekir. Nispeten rasyonel bu düzlemde, değerlive önemli olanlar uzun vadeli güçlü bağlardır. Bu sebeple, örneğin,örgütlerarası satın almalarda karar vermeyi etkileyen faktörlerincelendiğinde, örgütlerin uzun yıllar boyunca aynı tedarikçi ileçalışmayı tercih ettikleri sonucu ortaya çıkmaktadır (Bovée ve Thill,2008: 224). Benzer şekilde şirketlerin de en önemli paydaşlarıniteliğindeki müşterileri ile uzun vadeli ilişkiler kurma ve müşterisadakati yaratma eğilimi olduğu açıktır. Bu durumda, örgütlerarasıdüzlemde diğer networklerle bağlantı kuran zayıf bağlar, güçlüilişkilerden daha fazla önem arz etmez; aksine ilişki ne kadar güçlü iseo kadar değerlidir. Granovetter’in (1973) bireylerarası düzlem için önesürdüğü savın tersyüz edilerek ÖAİ’ler düzlemine uygun olarakyorumlandığı bu savın en uygun şekilde uygulanmasını örgütlerin sahipoldukları ilişkilere niceliksel yapılarına göre farklı değer atfedilerekbulmak olasıdır. Merkezilik kavramının, bu savın örtüşeceği analizdüzlemini birebir vermesi bakımından incelemeye alınması önem arzetmektedir.

2.3. Literatürde Merkezilik Analiz Yöntemleri Bir graf üzerinde yer alan tepenin veya grafın bütününün merkeziliğininnasıl açıklanacağı ve dolayısıyla nasıl ölçüleceği konusunda literatürdefarklı yaklaşımlar olduğu görülmektedir. Merkezilik ölçümünde kullanılmaküzere derece merkeziliği, yakınlık merkeziliği, aradalılık merkeziliği,öz vektör merkeziliği, bilgi merkeziliği, akış merkeziliği, rush endeksive etki ölçümleri gibi pek çok teknik geliştirilmiştir. Bu kısımdaöncelikle literatürde sıkça ele alınan derece (Nieminen, 1973),aradalılık (Freeman, 1979) ve yakınlık (Sabidussi, 1966) merkezilikleriile ağırlıklı tam graflar için uygun bir ölçüm tekniği olan Freeman vd.(1991) tarafından öne sürülen akış merkeziliği ele alınmıştır. Ardından,

2 Elbette örgütler içinde de yönetsel düzeyde verilen kararların nihayetinde bireylertarafından alındığını ve bu sebeple yine sınırlı bir rasyonellik kavramının (Simon, 1972;Simon, 1979) geçerli olduğu unutulmamakla birlikte burada kast edilen daha çok, ekonomik birbirim olarak faaliyet gösteren işletme tipi örgütlerin, bireylerden farklı olarak daharasyonel olmalarının beklendiği yönündedir.

9

bu ölçümlerin teknik ve teorik yetersizlikleri dikkate alınarak, ÖAİ’leriçin öne sürülen teorik yaklaşıma uygun yeni bir merkezilik değeriformüle edilmiştir.Diğer ölçüm tekniklerinde olduğu gibi derece, aradalılık ve yakınlıkölçümleri, bir tepenin graf üzerinde elde ettiği konuma ilişkin ortayaçıkan yapısal unsurların değerlendirildiği tekniklerdir. Örneğin, Şekil2’de bulunan yıldız şeklindeki grafın ortasında yer alan tepe, açıkçagörüldüğü üzere, bu grafın en merkezi tepesini oluşturmaktadır. Buradayıldızın merkezinde yer alan tepenin, bu genel yapı içerisinde özel birkonum elde ettiği açıktır. Graf içerisindeki bu konumun belirlenmesinde,tepenin farklı yapısal unsurlarına bakılabilmektedir. Örneğin, grafiçerisinde elde edilen bu konum tepeye, maksimum olası ‘dereceye’ sahip,diğer noktaların en kısa patikaları (jeodezikleri) ‘arasında’ en yüksekolası sayıda bağlantı noktası üzerinde yer alan veya tüm diğer noktalaraminimum uzaklıkta yer aldığından onlara en ulaşılabilir ‘yakınlıkta’ olanbir yapısal unsur kazandırmaktadır. Bu yapısal unsurların nasılhesaplanacağına ilişkin ayrıntılı bilgi aşağıda derece, aradalılık veyakınlık merkezilikleri başlıkları altında ele alınmıştır.

Şekil 2. 5 Tepeli Bir Yıldız Grafı

Kaynak: (Freeman, 1979: 219).

Nieminen Derece Merkeziliği: Graf teori terminolojisinde sıklıkla kullanılanbir terim olan derece (degree), bir tepeye bitişik olan ayrıtların (edge)sayısını ifade etmektedir. Nieminen (1974), bir tepenin (vertex) sahipolduğu derecenin, bir merkezilik ölçüm aracı olarak kullanılabileceğiniöne sürmektedir. Buna göre, bir G grafında yer alan pk tepesinin derecesiaşağıdaki formül yardımı ile bulunmaktadır (Nieminen, 1974):

Formülde, α (pi , pk) = Eğer pi ve pk tepeleri bir ayrıt ile birleştirilmişse 1,

diğer durumlarda 0’dır.

p5

p2

p4p1p3

10

Freeman Aradalılık Merkeziliği: Sıklıkla kullanılan diğer bir ölçüm yöntemi olanaradalılık (betweenness), tepenin diğer tepe çiftleri arasındaki en kısapatika üzerinde yer alma sıklığı ile ilgilenmektedir. Graf teoriliteratüründe bu en kısa patika, jeodezik (geodesic) olarakadlandırılmaktadır. Bir başka ifade ile u ve v tepeleri arasında yer alanbir jeodezik, minimum uzaklıktaki u-v patikasını işaret eder (Gross veYellen, 2006: 420).Yukarıda gösterilen 5 tepeli yıldız grafında (bkz.Şekil 2) yer alan tüm jeodezikler Şekil 3’te yer almaktadır. Burada, p3 10jeodezikin 6’sında iki tepeyi birbirine bağlayan en kısa patika üzerindeyer almaktadır. Bu durumda bu yıldız şeklindeki 5 tepeli graf üzerinde p3

maksimum aradalılık değerine sahiptir.

Şekil 3. Şekil 2’de Yer Alan Grafın Jeodezikleri

Kaynak: (Freeman, 1979: 222).

Bir pk tepesinin aradalılık değerini hesaplarken, i ≠ j ≠ k olmaküzere, aşağıdaki formül kullanılmaktadır (Freeman, 1977; 1979):

Formülde,

= pi ve pj tepelerini birleştiren tüm jeodezikler toplamı, pi ve pj tepelerini birleştiren tüm jeodezikler üzerinde

pk tepesinin yer aldığı jeodezikler toplamını belirtmektedir.

11

Sabidussi Yakınlık Merkeziliği: Her ne kadar pek çok araştırmacı merkeziliğinölçümünde yakınlık (closeness) bazlı teknikler geliştirse de, bunlarınarasında ‘en basit ve doğal’ olanı (Freeman, 1979: 225) Sabidussi (1966)tarafından geliştirilmiştir. Sabidussi (1966), bir tepenin merkeziliğini,jeodezik mesafesinin toplamı ile ölçmektedir. Buna göre formül şuşekildedir (Sabidussi, 1966):

Formülde, pk ile pi arasındaki jeodezikteki

ayrıt veya ayrıtların sayısını ifade etmektedir.Bu ölçümde dikkati çeken en büyük farklılık, tepe için elde edilen değerile merkezilik arasındaki ters orantıdır. Buna göre, değer büyüdükçemerkezilik azalmaktadır. Nieminen, Freeman ve Sabidussi tepe merkezilik ölçüm teknikleri genelolarak değerlendirilirse, farklı yöntemleri kullanmalarına rağmen, her üçyöntemin de verilen graflarda en merkezi olarak öne sürdükleri tepeninaynı olduğu görülmektedir. Fakat merkezilik sıralamasının geri kalanıkonusunda yöntemler arasında çeşitli farklılıklar olduğu gözlenmektedir.Bu çelişkili sonuçlar bir yana, her üç yöntemin de bazı özel graflar sözkonusu olduğunda önemli bir kısıtlarının olduğu ortaya çıkmaktadır. Bukısıtın farkında olan Freeman (1979: 231), farklı yapısal özelliklereatfen ortaya çıkan bu üç ölçüm tekniğinden hangisinin seçileceğikonusunda yapılacak seçimin, ampirik problemin yapısına göre yapılacağınıbelirtmekte ve çeşitli ‘uç’ örnekler dışında her birinin farklı sonuçlarortaya koyacağını belirtmektedir. Burada Freeman (1979) tarafından uçörnek olarak ele alınan graflardan biri tam graflardır. Diğer taraftan,Freeman vd. (1991), bu üç ölçüm tekniğinin iki temel eksikliği üzerindedurmaktadırlar. Bunlardan ilki, biraz önce bahsedilen durumu özetlerşekilde, bu ölçümlerin sadece basit graflar için işlevselliğinin olmasısorunudur. İkincisi ise bu ölçümlerin jeodezik patikalarına özel olarakodaklanmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan kısıtlar ve olasıyanıltıcı sonuçlardır. Çünkü Stephenson ve Zelen’in de (1989) ifadeettiği üzere, iki insan arasındaki iletişimin, illa ki en kısa patikaüzerinden gerçekleşeceğine inanmak için herhangi bir sebep yoktur. Kuşkusuz, yukarıda bahsedilen kısıtlar bir tek derece, aradalılık veyakınlık ölçümlerini ilgilendiren sorunlar değildir. Örneğin Latora veMarchiori (2007), bir başka merkezilik ölçümü olan bilgi merkeziliği ileyapılan ölçümlerde de tam graflarda yer alan tüm tepelerin eşitmerkezilik oranına sahip olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durumdaincelenecek bir tam grafta, tepe merkeziliklerinin hesaplanmasıistendiğinde, bu ve benzeri yöntemler yetersiz kalmaktadır. Bu tamgrafın, aynı zamanda bir ağırlıklı graf olması alternatif yöntemlerinuygulanabilmesi için uygun bir zemin sunabilmektedir. Bir grafta tepe

12

merkeziliklerini, ayrıtların ağırlıklarını dikkate alarak inceyen Freemanvd. (1991), akış merkeziliği olarak adlandırılan bir başka yöntemi önesürmektedirler.

Freeman-Borgatti-White Akış Merkeziliği: Freeman vd. (1991), iki aktör arasındakiilişkiyi, graf teorinin bir çalışma alanı olan, akış (flow) ilişkisiolarak ele almaktadır. Bu ilişkinin tarafları olan herhangi bir i ve jaktörü arasındaki ilişkide, bu iki aktör arasındaki etkileşim miktarıveya birlikte geçirdikleri vakit gibi unsurları yansıtmak üzere bir cij

değeri alındığında, bu değere ilişkin iki kural ortaya çıkmaktadır:1. 2. Bu iki kural çerçevesinde, bir ayrıtla birbirine bağlı olmayan iki tepearasında yakınlık değeri 0 olacak ve xi ile xj arasındaki değer xj ile xi

arasındaki değere eşit olacaktır. İki tepeyi birbirine bağlayan ayrıtdeğerinin bu bağlantının ‘kapasitesi’ni oluşturduğu noktasındanhareketle, yakın ilişkilerde bu kapasitenin yüksek, zayıf ilişkilerde isedüşük olacağı öngörülmektedir. Freeman vd.’ne (1991) göre, iki aktörarasındaki bir ilişkide bilgi, bu kanal boyunca ‘akış’ı (f) gösterirken,bu akışın, aktörler arasındaki ilişkinin kapasitesinden fazla olmasımümkün değildir:

Freeman vd. (1991), Ford ve Fulkerson’un (1962) ‘minimum kesimkapasitesinin, maksimum akışa eşit olduğu’ yönündeki ünlü teoremlerineatfen, bir xi aktörü ile xj aktörü arasındaki olası maksimum akışmiktarını bulmak için minimum kesim kümesinin hesaplanmasının yeterliolacağını öne sürmektedir. Buna göre, bir i-j kesim kümesi Eij, xi aktörüile xj aktörü arasındaki patikalardan oluşan bir ayrıtlar kümesidir. Bunakesim kümesi denmesinin sebebi, Eij ayrıtlarının graftan kaldırılması ilexi aktörü ile xj aktörü arasındaki bağlantının kopmasıdır. Burada, xi

aktörü ile xj aktörü arasındaki kesim kümelerinden en düşük kapasitedeolanı, minimum kesim kümesidir ve bu maksimum akışa eşittir. Bu durumda,bir xi tepesinin akış değerini hesaplarken, i ≠ j ≠ k olmak üzere,aşağıdaki formül kullanılmaktadır:

Formülde,xj tepesinden xk tepesine giden maksimum akış (minimum kesim

noktası) xj tepesinden xk tepesine giden maksimum akışın xi tepesinden

geçen toplamını ifade etmektedir.

13

Bu formülden hareketle, bir xi tepesinin oransal olarak ne kadar akışasahip olduğu, xj tepesinden xk tepesine giden maksimum akışa bölünerekbulunabilir:

Freeman vd. (1991), her ne kadar cij olarak ifade ettikleri değer ile ikiaktör arasındaki etkileşim miktarı veya birlikte geçirdikleri vakit gibiunsurları yansıttıklarını belirtseler de, geliştirdikleri formülasyon ileelde ettikleri kapasite ve sonrasında akış kavramları ile önemli birvarsayımda bulunmaktadırlar. Bu varsayım, her görüşmenin bir akış olduğuyönündedir ki, bu birçok durum için geçerli olmamaktadır. İki aktörarasında gerçekleşen görüşme sıklığı gibi bir unsurun, taraflar arasındaörneğin bir bilgi akışı olarak okunması, bu aktörlerin neden görüştüklerive görüşmenin niteliksel yapısı gibi pek çok başka konuyu dışsalladığıiçin doğru bir yoruma varmayı zorlaştıracaktır. Bu ise örgütlerinbirbirleriyle yaptıkları her görüşmenin bir bilgi akışına dönüştüğüvarsayımını baştan yok etmektedir. Freeman vd.’nin (1991) ağırlıklıgraflar için öne sürdükleri bu yöntemin temel sorunu, akış olgusunafazlasıyla önem vermiş olmasıdır. Diğer taraftan, belki de buraya kadar bahsedilen tüm bu yöntemlerde, buçalışma özelinde ortaya çıkan en temel sorun, bu ölçümlerin hepsininaslında bireylerarası ilişkileri dikkate alarak oluşturulmuş olmasıdır.Bu çalışmada, söz konusu olan ilişkiler bir örgüt kümesi düzleminde elealınmakta ve aktörlerin birer örgüt olması, ilişkilerin doğasını tümdendeğiştirmektedir. Burada bahsedilen ilişkiler ekonomik işlerliği olanrasyonel bir mantık çerçevesinde şekillenmektedir. Böylelikle, aralarındafarklı yoğunlukta ilişkiler olan örgütsel paydaşların yer aldığı birörgüt kümesinde, yeni bir merkezilik ölçümüne ihtiyaç vardır. Bumerkezilik ölçümü, teorik olarak ele alındığı üzere, bir örgütün sahipolduğu ilişkilere, bu ilişkilen niceliksel boyutuna göre farklıdeğerlerin atfedildiği bir merkezilik olmalıdır.

2.4. Alternatif Bir Yöntem Olarak İlişki Gücü MerkeziliğiÖAİ’lerde merkeziliğin kavramsal çerçevesi olarak ele alınan ve birörgütün sahip olduğu zayıf veya güçlü bağlardan elde ettiği ilişki gücükonusu üzerinde bir önceki bölümde ayrıntılı olarak durulmuştur. Buteorik yaklaşıma bağlı olarak, bir örgütün sahip olduğu ilişkiyoğunluklarından elde ettiği gücü, bir merkezilik ölçümü olaraktanımlamak mümkündür. Buna göre, n tepeli ağırlıklı bir tam veya alt grafüzerinde yer alan pk tepesinin ilişki gücü merkeziliğini bulmak üzereaşağıdaki formül kullanılabilir:

14

ÖAİ’lerde bir aktörün sahip olduğu ilişki gücünü elde etmek üzeregeliştirilen bu formülde, öncelikle bir örgütün, örgüt kümesinde bulunandiğer paydaşlarla arasındaki ilişki yoğunluğunun ortalamasıbulunmaktadır. Bunun için, pk ile pj tepeleri arasındaki ayrıtlarınağırlığının, graftaki pk tepesi hariç, tepe sayısına (n-1)bölünmesi gerekmektedir. Dikkat edileceği üzere, burada aktörün kendikendisi ile ilişki kuramayacağı bir durum söz konusu olduğundan (grafteori literatüründe kendine-döngüler), aktörün kendisi hariç tutulmuş vetepeye bağlı olan ayrıtların ağırlığı, örgüt kümesindeki tepe sayısınınbir eksiğine bölünmüştür. Kendine-döngülerin dahil edilmesi gerektiğitakdirde, formülde ayrıtların ağırlığının, graftaki tepe sayısına (n)bölünmesi gerekmektedir. Ardından grafta ayrıtların sahip olduğu ağırlıklar baz alınarak, Newboldvd.’nin (2003: 15) formülü çerçevesinde bir aralık genişliğibulunmaktadır. Kullanılan bu formülde aralık genişliği, graftaki tümayrıtların ağırlıkları arasındaki minimum (wmin) ve maksimum (wmax)ağırlıkları arasındaki farkın, aralık sayısına (a) bölümü ile eldeedilir:

Elde edilen bu aralık genişliği çerçevesinde, her tepenin sahip olduğuayrıtların ağırlığı için atanan değerler (d) toplamı, bulunan ağırlıklarortalamasına bölünür.

3. ALAN ARAŞTIRMASI3.1. YöntemÇalışmanın alan araştırması kısmında, graf teoriye uygun bir veri toplamatekniği olarak matrisler kullanılmıştır. Elemanların satırlar ve sütunlarolarak yerleştirildiği dikdörtgen şeklinde bir düzen olan matriste,satırlara ve sütunlara sistemdeki aktörler aynı sırada yerleştirilir(Knoke ve Kuklinski, 1982: 43). Bu veri toplama tekniğinin, örgütlerarasıilişki ve networklere ilişkin çalışmalarda sıklıkla kullanıldığıgörülmektedir (Anderson, 1976; Bolland ve Wilson, 1994; Galaskiewicz veKrohn, 1984; Galaskiewicz ve Wasserman, 1989; Gulati ve Gargiulo, 1999;Oliver, 1988). Bu çalışmada, örgütlerin birbirleri ile ilişki kurma sıklıklarını ölçmeküzere tasarlanan matrisin hazırlanmasında ilk aşama örgüt kümesininelemanlarının belirlenmesi olmuştur. Buna göre, sektör uzmanları veakademisyenlerle gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde, lojistik

15

sektöründe faaliyet gösteren bir odak örgüt ve onun örgüt kümesindebulunup, faaliyetlerinden etkilenen ve onu etkileyen 7 örgütsel paydaşıbelirlenmiştir. Bu 7 paydaş ile bunların graflarda gösterim şekliaşağıdaki gibidir:

v1 : Odak örgütv2 : Müşteri firmalarv3 : Rakip firmalarv4 : Tedarikçi/ Taşeron firmalarv5 : Bankalar ve/veya finans kurumlarıv6 : Resmi kamu kurumlarıv7 : Yarı resmi oda/birlik/ derneklerv8 : Sivil toplum örgütleri/ Üniversiteler

Matrisin hedef grup üzerinde uygulanabilirliğini test etmek üzere, ilkaşama olarak bir pilot araştırma yapılmıştır. Pilot araştırma içinseçilen örneklem, bir vakıf üniversitesinin, lojistik hizmetleri verenfirmalar ve firmaların lojistik departmanları ile bir proje kapsamındakurduğu ilişkiler baz alınarak seçilmiştir. Odak örgüt olarak seçilen bufirmalara, Schmidt ve Kochan’ın (1977) geliştirdiği ölçekte ‘ilişki kurmasıklığı’nı ölçen 1 No.lu ifadeden hareketle, katılımcılardan 7x8likmatriste verilen ikili gruplar arasındaki ‘ilişki yoğunluğu’nudeğerlendirmeleri istenmiştir. Sektörde faaliyet gösteren 45 örgütehazırlanan anket, bir ön yazı ile kapalı zarf içerisinde iletilmiş vesüreç sonunda 33 adet kullanılabilir nitelikte anket geri dönüşüolmuştur. Pilot çalışmadan elde edilen bilgilerin de ışığında, 7x8’lik 28 diyadikilişki içeren bir matris elde edilmiştir. Buna göre, ilişkinin nicelikselyapısını ölçmek üzere ilişki yoğunluğu baz alınarak oluşturulan matristeodak örgüte, ‘Aşağıda verilen ikili gruplar arasındaki ilişkileri,taraflar arasındaki ilişki yoğunluğu açısından değerlendiriniz’ sorusu,‘1=hiç ilişki yok’ / ‘5=çok yoğun bir ilişki var’ ölçeği eşliğindesunulmuştur. 3.2. Araştırma Evreni ve ÖrneklemAlan çalışmasında baz alınan araştıma evreni, Türkiye’de lojistiksektöründe faaliyet gösteren ve kâr amacı güden tüm firmalarıkapsamaktadır. Bu araştırma evreni içerisinde, genellenebilir bir verisetine ulaşabilmek için, sektörde faaliyet gösteren firmaları ortak birplatform çerçevesinde toplayan en önemli ulusal kuruluş niteliğindekiUTİKAD üyeleri örneklem olarak seçilmiştir. Dernek üyesi 330 firmadan,yaklaşık 30 tanesine çeşitli nedenlerle ulaşılamamış ve form sadece 300firmaya iletilebilmiştir. Geri dönen anket sayısı 81’e ulaşmış olmaklabirlikte, 5 anketin yanlış doldurulmuş olduğu tespit edilerek bunlar

16

elenmiştir. Bu durumda geri dönen anket sayısı 76, anket cevaplanma oranıise %25 düzeyinde gerçekleşmiştir. 3.3. Araştırmanın BulgularıTemel Analizler: Çalışmaya katılan firmaların ortalama firma yaşı 19 yıldır.Bu firmaların %18.4’ü mikro (1-9 çalışan), %39.5’i küçük (10-49 çalışan),%21.1’i orta (50-249 çalışan), %21.1’i ise büyük ölçekli olarak faaliyetgöstermektedir. Örgütlerde yabancı ortağın payına ilişkin verilen soruya,17 örgüt evet yanıtını verirken, bu oranın %50 ile %100 arasındadeğiştiği görülmektedir. Buna göre, 11 firma %100 yabancı firmadır. Odakörgütün ÖAİ’lerini değerlendirmesi beklenen örgüt çalışanının, bu tür birdeğerlendirmeyi yapmaya uygun olup olmadığını tespit etmek üzere, örgütteçalışma süresi sorulmuş ve ortalamanın 7 yıl olduğu belirlenmiştir.Katılımcıların büyük bir oranı (%90.8) lisans ve üzeri bir mezuniyetdurumuna sahip olup, hepsi örgütünde üst ve orta düzey bir mevkideçalışmaktadır. Yaklaşık %66’sı üst-düzey (yönetim kurulu başkanı, yönetimkurulu üyesi, genel müdür vb.), %34’ü ise orta düzey (operasyon müdürü,satış ve pazarlama müdürü, ithalat ve ihracat müdürü vb. departmanmüdürleri) yöneticilik pozisyonlarında görev yapmaktadır. KatılımcınınÖAİ’leri değerlendirme konusundaki yeterliliğini belirlemek üzere,literatürdeki benzer örneklerden hareketle (Van Bruggen vd., 2002: 476)katılımcılara, “Firmadaki göreviniz, firmanızın diğer örgütlerleilişkilerini değerlendirmek için uygun mu?” sorusu yöneltilmiş vekatılımcıların hepsi ‘evet’ yanıtını vermiştir. Analiz sonuçları genelolarak değerlendirildiğinde, odak örgütü temsil eden katılımcıların iyieğitimli, yönetici konumunda çalışan, örgütü tanıyacak kadar o örgütteçalışmış ve kendisini bu tür bir değerlendirme yapmaya uygun bulankişilerden oluştuğu görülmektedir. Matristen elde edilen verilerin tanımlayıcı düzeyde istatistikselanalizleri Tablo1’de yer almaktadır. Pilot çalışmada elde edilensonuçlara benzer şekilde, 28 diyadik ilişkide en yoğun ilişki 4.39ortalama değer ile odak örgüt ve müşteri firmalar arasında, en az yoğunilişki ise 1.49 ile sivil toplum örgütleri/üniversiteler vetedarikçi/taşeron firmalar arasında gerçekleşmektedir.

Tablo 1. İlişki Yoğunluğu Matrisi: Tanımlayıcı İstatistik Bilgileria

17

a

Ort.:

Ortalama değer / Std. S.: Standart sapma

Yukarıda verilen tablo geneline ilişkin daha ayrıntılı bilgi elde etmeküzere odak örgüt ve 7 paydaşın ilişki yoğunluğu frekans tablosu halinegetirilerek, Tablo 2’de sunulmuştur. Newbold vd.’nin (2003: 15-17)frekans dağılımı için verdiği formül izlenerek, ilişki aralıkları örgütkümesi genelinde hesaplanmıştır. Tablo görüldüğü üzere, örneğin odakörgütün en yoğun ilişki kurduğu örgütsel paydaşlar (ortalama değerin3.48’den fazla olduğu diyadik ilişkiler) müşteri firmalar,tedarikçi/taşeron firmalar, bankalar ve/veya finans kurumları ve resmikamu kurumları ile olan ilişkileridir. Bu sebeple, bu örgütlerle olandiyadik ilişkileri, güçlü ilişkiler olarak adlandırılmıştır. Odak örgütünorta derecede güçlü olan tek ilişkisi, yarı resmi oda/ birlik/

v1

OdakÖrgüt

v2 v3 v4 v5 v6 v7

Müşteri firmalar

Ort. 4.394v2 Std.

S. .7317

Rakip firmalar

Ort.2.394

3.515

v3 Std.S. 1.222

1.192

Tedarikçi/ Taşeron firmalar

Ort.3.986

2.846

3.403

v4 Std.S. .9308

1.371

1.286

Bankalar ve/ya finans kurumları

Ort.3.934

3.876

3.650

3.550

v5 Std.S. .8844

.9922

1.080

1.048

Resmi kamu kurumları

Ort.3.592

3.531

3.587

3.269

3.433

v6 Std.S. 1.190

1.140

1.101

1.272

1.240

Yarı resmi oda/birlik/ dernekler

Ort.3.223

2.815

3.111

2.590

2.583

2.816

v7 Std.S. 1.114

1.059

1.017

1.116

1.168

1.255

Sivil toplum örgütleri/ Üniversiteler

Ort.1.666

1.615

1.666

1.492

1.766

2.186

2.275

v8 Std.S. 1.255

1.056

1.121

1.176

1.212

1.332

1.348

18

derneklerle olan; zayıf olan ilişkileri ise rakip firmalar ve siviltoplum örgütleri/ üniversitelerle olan ilişkileridir.

Tablo 2. Örgüt Kümesi Genelinde İlişki Yoğunluk Aralıklarıa

İlişki Yoğunluğu

Zayıf Orta Güçlüw ≤ 2.45 2.45 < w <

3.41w ≥ 3.41

1 Odak örgüt (3, 8) (7) (2, 4, 5,6)

2 Müşteri firmalar (8) (4, 7) (1, 3, 5,6)

3 Rakip firmalar (1, 8) (4, 7) (2, 5, 6)4 Tedarikçi/ Taşeron

firmalar(8) (2, 3, 7,

6)(1, 5)

5 Bankalar ve/veya finans kurumları

(8) (7) (1, 2, 3,4, 6)

6 Resmi kamu kurumları (8) (4, 7) (1, 2, 3,5)

7 Yarı resmi oda/birlik/ dernekler

(8) (1, 2, 3,4, 5, 6)

-

8 Sivil toplum örgütleri/ Üniversiteler

(1, 2, 3, 4,5, 6, 7)

- -

a g = (4.39 – 1.49) / 3 = 0.96

İlişki yoğunluğu matrisinde, yoğunluk derecesine göre üçe ayrılan diyadikilişkiler baz alınarak, Şekil 4’te görülen ayrıt kalınlıkları ileağırlıklandırılan bir tam graf elde edilmektedir. Her tepesinde, sekizörgütsel paydaştan birinin yer aldığı sekizgen şeklindeki bu grafta,farklı kalıntaki ayrıtlar, farklı yoğunluklarda ilişkileri simgelerşekilde gösterilmiştir.

Şekil 4. İlişki Yoğunluğu Ağırlıklı Tam Grafı a,b,c

19

a Kalın çizgili ayrıtlar: w ≥ 3.43 (ilişki yoğunluğu güçlü düzeyde)b Orta kalınlıktaki ayrıtlar: 2.46 < w < 3.43 (ilişki yoğunluğu orta düzeyde)c İnce çizgili ayrıtlar: w ≤ 2.46 (ilişki yoğunluğu zayıf düzeyde)

Merkezilik Analizleri: Çalışmanın bu kısmında, ilişki yoğunluğu matrisindenelde edilen ağırlıklı tam grafta yer alan ve her biri örgüt kümesinde birpaydaşı simgeleyen tepelerin merkezilikleri, geliştirilen formülbağlamında hesaplanarak, teorik yaklaşımla uygunluğu açısından testedilmiştir. Fakat bu noktada elde edilen graf, öncelikle, literatürtaraması kısmında ayrıntılı olarak analiz edilen ve teorik olarak olmasada, teknik olarak ağırlıklı tam graflar için uygun bir teknik olarak önplana çıkan Freeman vd. (1991) akış merkeziliği ile hesaplanmış, ardındanyeni geliştirilen formüle ilişkin hesaplamalara yer verilmiştir.Böylelikle geliştirilen formülün açıklayıcılık düzeyine ilişkin gerçekçibir geçerlilik analizi ve karşılaştırma yapma olanağı elde edilmiştir. Buna göre, ilişki yoğunluklarını içeren ağırlıklı tam graftan hareketlehesaplanan akış merkeziliği Tablo 3’de yer almaktadır. Görüldüğü üzere,değerler birbirine çok yakın olmakla birlikte, graf üzerindeki en merkezitepenin v6 ile ifade edilen resmi kamu kurumları olduğu görülmektedir.Ardından banka ve/veya finans kurumları, rakip firmalar ve odak örgüt yeralmaktadır.

Tablo 3. İlişki Yoğunluğu Ağırlıklı Tam Grafının Akış Tepe Merkezilikleri

Tepeler

Tüm diğertepelerle olanmaksimum akış

Tepedengeçen akışmiktarı

Merkezilikdeğeri

v1 391.48 59.13 .151042v2 391.69 57.2 .146034

v7

v1

v4 v6

v2

v3v5

v8

20

v3 396.05 60.52 .152809v4 392.81 54.5 .138744v5 391.48 59.44 .151834v6 392.15 61.72 .157389v7 405.60 56.16 .138462v8 446.16 39.4 .088309

Şekil 4’te yer alan grafın tepe merkezilikleri, ilişki gücü merkeziliğiile hesaplanmadan önce, farklı ağırlıktaki ayrıtlara farklı değerleratfetmek üzere, Tablo 1’de verilen, örgüt kümesi genelinde ilişkiyoğunluk aralıkları bulunmuştur:

Buna göre, aralık alt sınırı 2.45 (1.49+0.96=2.45), aralık üst sınırı ise3.43’tür (2.45+096=3.43) ve bu alt ve üst sınırlar dahilinde oluşan 3’lüilişki aralıkları aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir:

Formülde, w değeri pi ve pj tepeleri arasındaki ağırlığı ifade etmektedir.Bu formül, odak örgüt olan v1 için örnek olarak uygulandığında bulunansonuç aşağıdaki gibidir:

Odak örgüt için hesaplanan ilişki gücü merkeziliği, aynı şekilde örgütkümesinde yer alan diğer örgütsel paydaşlar için de hesaplandığında,Tablo 4’de görülen sonuçlara ulaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, en merkezikonumda olan örgütsel paydaş, banka ve/veya finans kuruluşları (v5), onutakiben çok az bir farkla müşteri firmalar ikinci, resmi kamu kurumlarıise üçüncü konumdadır.

21

Tablo 4. İlişki Yoğunluğu Ağırlıklı Tam Grafının İlişki Gücü Tepe Merkezilikleria

a k ≠ j

4. SONUÇ VE DEĞERLENDİRMEFreeman vd. (1991) akış merkeziliği ile ilişki gücü merkezilikformüllerinden elde edilen sonuçlar karşılaştırıldığında, yöntemlerarasında örgütsel paydaşların sıralaması konusunda ciddi bir fark olduğugöze çarpmaktadır. Buna göre yöntemler arasında, her ikisinde de 4.sırada yer alan odak örgüt, 7. sırada yer alan yarı resmi oda/birlik/dernekler ve 8. sırada yer alan sivil toplum örgütleri/ üniversitelerdışında, tüm sıralama farklı şekilde gerçekleşmiştir. Birinci yöntemde,sırasıyla ilk üçte yer alan resmi kamu kurumları, rakip firmalar vebankalar ve/veya finans kurumlarının, önerilen yönteme göre sıralamasındabankalar ve/veya finans kurumları 1. sıraya yükselirken, resmi kamukurumları 3. sırada yer almıştır. Bu ilk üç sıralamasından göze çarpan en ilginç nokta, ilk yönteme göre 2.sırada yer alan rakip firmaların, önerilen yöntemle hesaplandığında 6.sıraya düşmesidir. Diğer taraftan, önerilen yöntemle hesaplandığında, 2.sırada yükselen örgütsel paydaşın müşteri firmalar olduğu görülmektedir.Belirtilen bu fark, çalışmada merkezilik kavramının ÖAİ’ler özelindeoluşturulan teorik yaklaşımı açısından ele alındığında, 4 adet güçlü (w ≥3.43), 2 adet orta (2.46 < w < 3.43) ve 1 adet zayıf (w ≤ 2.46) ilişkiyesahip müşteri firmaların, 3 adet güçlü, 2 adet orta ve 2 adet zayıfilişkiye sahip rakip firmalardan sıralamada daha üstte yer almasının,teorik yaklaşıma daha uygun bir sonuç sunduğu görülmektedir. Diğertaraftan elde edilen bu bulgunun, örgüt kümesinin gerçek yaşamdakipratiği açısından da daha geçerli bir sonuç sunduğu açıktır. Örgütkümesinde değerlendirici konumda yer alan odak örgütün, görevçevresindeki örgütleri ilişki kurma sıklığı açısından konumlandırırken,kendi müşterilerini, rakiplerinden üst sırada görmesi, rakip kurumların

Tepeler

Ortalamadeğer

İlişkiniceliği

Merkezilikdeğeri

v1 3.30 16 52.8v2 3.22 17 54.74v3 3.04 15 45.6v4 3.15 15 47.25v5 3.25 18 58.5v6 3.19 17 54.23v7 2.77 13 36.01v8 1.80 7 12.6

22

işbirliğinden çok rekabetçi bir yapıda algılandığı bir iş dünyasında,daha olasıdır. Bu çalışmada teorik olarak ortaya konduğu üzere, merkezilik kavramının,ÖAİ’ler çerçevesinde ele alınması, bireylerarası ilişkilerden farklı birdeğerlendirmeyi gerekli kılmaktadır. Alan araştırmasında elde edilenbulgular, bu farklılığı yansıtacak ve teknik olarak yeterliliği bulunanbir analiz sunması bakımından, ilişki gücü merkezilik ölçümünün bu teorikyaklaşımla örtüşen bir sonuç sunduğunu göstermektedir. İlişki gücümerkezilik ölçümü, sadece ağırlıklı tam graflarda değil, altgraflarda daişlerliği olan ve ÖAİ’lerin farklı şekilde yapılandığı durumlarınstratejik olarak analiz edilmesinde uygun bir yöntem sunmaktadır.Çalışmada ampirik olarak ortaya konan bu sonuçların, gelecekte bu konudagerçekleştirilen yeni çalışmalarla geliştirilmesi ve desteklenmesi önemtaşımaktadır.

KaynaklarAldrich, H.E. ve Marsden, P. 1988. Environment and Organizations.Handbook of Sociology (ss.361-392). Derleyen Nell J. Smelser. BeverlyHills, CA: Sage. Anderson, R. C. 1976. A sociometric approach to the analysis ofinterorganizational relationships. W. M. Evan (Der.), Inter-organizational Relations: 307-324. London: Penguin Books Ltd. Baker, W. E. ve Faulkner, R. B. 1993. The social organization ofconspiracy: Illegal networks in the heavy electrical equipment industry.American Sociological Review. 58(6), 837-860.Benson, K.J. 1975. The interorganizational network as a politicaleconomy. Administrative Science Quarterly, 20(2): 229-249.Bolland, J.M. ve Wilson, J.V. 1994. Three faces of integrativecoordination: A model of interorganizational relations in community-basedhealth and human services. Health Services Research, 29(3): 341-366.Borgatti, S.P. 2005. Centrality and network flow. Social Networks, 27:55–71Borgatti, S.P. ve Foster, P.C. 2003. The Network Paradigm inOrganizational Research: A Review and Typology. Journal of Management.29(6): 991-1013. Boje, D.M. ve Whetten, D.A. 1981. Effects of organizational strategiesand contextual constraints on centrality and attributions of influence ininterorganizational networks. Administrative Science Quarterly, 26(3):378-395Borgatti, S. P. ve Everett, M. 2006. A graph-theoretic perspective oncentrality. Social Networks, 28: 466-484. Bovée, C.L. ve Thill, J. V. 2008. Business in action with real-timeupdates. New Jersey: Pearson International Education.

23

Brass, D.J. 1985. Men’s and women’s networks: A study of interactionpatterns and influence in an organization. Academy of Management Journal,28: 327 343. Brass, D.J. ve Burkhardt, M.E. 1993. Potential power and power use: Aninvestigation of structure and behavior. Academy of Management Journal,36: 44-470. Brass, D.J., Butterfield, K.D. ve Skaggs, B.C. 1998. Relationships andunethical behavior: A social network perspective. The Academy ofManagement Review, 23(1): 14-31.Brass, D.J., Galaskiewicz, J., Greve, H.R. ve Tsai, W. 2004. Taking Stockof Networks and Organizations: A Multilevel Perspective. The Academy ofManagement Journal, 47(6): 795-817. Cook, K.S. 1977. Exchange and power in networks of ınterorganizationalrelations. The Sociological Quarterly, 18(1/Special Issue: OrganizationAnalysis: Critique and Innovation): 62-82.Cook, K.S. ve Emerson, R.M. 1978. Power, equity and commitment inexchange networks. American Sociological Review, 43:721–39.Czepiel, J. A. 1974. Word of mouth processes in the diffusion of a majortechnological innovation. Journal of Marketing Research, 11: 172-180.Dahl, R. A. (1957). The Concept of Power. Behavioral Science. 2(3): 201-218. Eren, E. 2001. Yönetim ve Organizasyon (Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar).İstanbul: Beta Basım A. Ş.Estrada, E. ve Rodriguez-Velázquez, A. 2005. Subgraph centrality incomplex networks. Physical Review E., 71(5): 056103/9.Evan, W. M. 1965. Toward a theory of inter-organizational relations.Management Science, 11(10): 217-230.Evan, W. M. 1976. An organization-set model of interorganizationalrelations. W. M. Evan (Der.), Inter-organizational Relations: 78-90.London: Penguin Books Ltd.Everett, M. ve Borgatti, S.P. 2005. Ego network betweenness. SocialNetworks, 27: 31-38.Ford, L.R. ve Fulkerson, D.R. 1962. Flows in networks. Princeton, NJ:Princeton University Press. (Aktaran: Freeman, Borgatti ve White, 1991)Freeman, L.C. 1977. A set of measures of centrality based on betweenness.Sociometry, 40 (1): 35-41.Freeman, L.C. 1979. Centrality in social networks: Conceptualclarification. Social Networks, 1: 215-239.Freeman, L.C., Borgatti, S. P. ve White, D. R. 1991. Centrality in valuedgraphs: A measure of betweenness based on network flow. Social Networks,13: 141-154.Freeman, J.H. ve Audia, P.G. 2006. Community ecology and the sociology oforganizations. Annual Review of Sociology, 32:145–69.Freeman, R.E. 1984. Strategic Management: A Stakeholder Approach. Boston:Pitman (Aktaran: Rowley, 1997).

24

Freeman, R. E. ve Evan, W. M. 1990. Corporate Governance: A StakeholderInterpretation. Journal of Behavioral Economics. 19(4): 337-359. French, J. R. P. ve Raven, B. 1959. The bases of social power. D.Carwright ve A. Arbor (Der.), Studies in social power:150-67. Mich.:Institute of Social Research.Galaskiewicz, J. ve Krohn, K.R. 1984. Positions, roles, and dependiciesin a community interorganization system. The Sociological Review, 25(4):527-550.Galaskiewicz, J. ve Wasserman, S. 1989. Mimetic processes within aninterorganizational field: An empirical test. Administrative ScienceQuarterly, 34(3): 454-479.Granovetter, M. 1973. The strenght of weak ties. American Journal ofSociology, 78(6): 1360-1380. Galaskiewicz, J. 1979. The structure of community organizationalnetworks. Social Forces, 57(4):1346-1364.Granovetter, M. 1983. The strenght of weak ties: A network theoryrevisited. Sociological Theory, 1:201-233. Gross, J. L. ve Yellen, J. 2006. Graph theory and its applications.U.S.A.: Taylor & Francis Group. Gulati, R. ve Gargiulo, M. 1999. Where do interorganizational networkscome from? The American Journal of Sociology, 104(5): 1439-1493.Hansen, M.T. 2002. Knowledge networks: Explaining effective knowledgesharing in multiunit companies. Organization Science, 13(3): 232-248.Ibarra, H. 1993. Network centrality, power, and innovation involvement:Determinants of technical and administrative roles. The Academy ofManagement Journal, 36(3): 471-501.Jaffee, D. 2001. Organization Theory: Tension and Change. Singapore:McGraw Hill.Koçel, T. 1998. İşletme Yöneticiliği: Yönetim ve Organizasyon,Organizasyonlarda Davranış, Klasik Modern-Çağdaş Yaklaşımlar. İstanbul:Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.Knoke, D. ve Kuklinski, J.H. 1982. Network analysis (Quantitativeapplications in the social sciences series). USA: Sage Publications, Inc.Krackhardt, D. 1990. Assessing the political landscape? Structure,cognition, and power in organizations. Administrative Science Quarterly,35: 342-369.Kulik, B.W., O’Fallon, M.J. ve Salimath, M.S. 2008. Do competitiveenvironments lead to the rise and spread of unethical behavior? Parallelsfrom Enron. Journal of Business Ethics, 83(4): 703-723.Latora, V. ve Marchiori, M. 2007. A measure of centrality based onnetwork efficiency. New Journal of Physics, 9(6): 188. Mackenzie, K. D. 1966a. Structural centrality in communications networks.Psychometrica, 31: 17-25.

25

Mackenzie, K. D. 1966b. The information theoretic entropy function as atotal expected participation index for communication network experiments.Psychometrika, 31: 249-254.Marrett, C. B. 1971. On the Specification of InterorganizationalDimensions. Sociology & Social Research. 56: 83-99.Mizruchi, M.S., Galaskiewicz, J. 1993. Networks of interorganizationalrelations. Sociological Methods and Research, 22(1), 46-70.Mintzberg, H. 1983. Power in and around Organizations. Englewood Cliffs,N.J.: Prentice-Hall. (Aktaran: Daft, R. L. 2003. Management. USA: ThomsonSouth-Western.)Newbold, P., Carlson, W.L. ve Thorne, B. 2003. Statistics for businessand economics. New Jersey: Pearson Education.Nieminen, U.J. 1973. On the centrality in a directed graph. SocialScience Research, 2: 371-378. Oliver, C. 1988. The collective strategy framework: An application tocompeting predictions of isomorphism. Administrative Science Quarterly,33(4): 543-561.Oliver, C. 1990. Determinants of interorganizational relationships:Integration and future directions. Academy of Management Review, 15(2):241-265.Owen-Smith, J. ve Powell, W.W. 2004. Knowledge networks as channels andconduits: The effects of spillovers in the Boston BiotechnologyCommunity. Organization Science, 15(1): 5-21. Perrucci, R. ve Pilisuk, M. 1970. Leaders and ruling elites: Theinterorganizational bases of community power. American SociologicalReview, 35: 1040-1057. Pfeffer, J. ve Salancik, G. 1978. The External Control of Organizations:A Resource Dependence Perspective. New York: Harper & Row. Provan, K.G., Beyer, J. M. ve Kruytbosch, C. 1980. Environmental linkagesand power in resource-dependence relations between organizations.Administrative Science Quarterly, 25(2): 200-225. Provan, K.G., Huang, K. ve Milward, H.B. 2009. The evolution ofstructural embeddedness and organizational social outcomes in a centrallygoverned health and human services network. Journal of PublicAdministration Research and Theory, 19 (4): 873-893.Rogers, D. L. 1974. Sociometric analysis of interorganizationalrelations: Application of theory and measurement. Rural Sociology, 39:487-503.Rowley, T.J. 1997. Moving beyond Dyadic Ties: A Network Theory ofStakeholder Influences. The Academy of Management Review. 22(4): 887-910 Sabidussi, G. 1966. The centrality index of a graph. Psychometrika,31(4): 581-603.Schmidt, S.M. ve Kochan, T.A. 1977. Interorganizational relationships:Patterns and motivations. Administrative Science Quarterly, 22(2): 220-234.

26

Simon, H.A. 1979. Rational decision making in business organizations. TheAmerican Economic Review, 69(4): 493-513.Simon, H.A. 1972. Theories of bounded rationality, In McGuire, C. VeR.Radner, Decision and Organization. Amsterdam: North-Holland.Stephenson, K. ve Zelen, M. 1989. Rethinking centrality: Methods andexamples. Social Networks, 11: 1-37.Tsai, W. 2001. Knowledge transfer in intraorganizational networks:Effects of network position and absorptive capacity on business unitinnovation and performance. The Academy of Management Journal, 44(5):996-1004.Van Bruggen, G. H., Lilien, G. L. ve Kacker, M. 2002. Informants inorganizational marketing research: Why use multiple ınformants and how toaggregate responses. Journal of Marketing Research, 39(4): 469-478.Van de Ven, A.H. 1976. On the Nature, Formation, and Maintenance ofRelations Among Organizations. The Academy of Management Review. 1(4):24-36.Whetten, D.A. 1981. Interorganizational Relations: A Review of the Field,The Journal of Higher Education, 52(1): 1-28.

27