21
BÖLÜM 2 MEZOPOTAMYA’DA URUK KENTİ VE URUK KÜLTÜRÜ 1

2 Mezopotamya'da Uruk Kenti ve Uruk Kültürü...Mezopotamya ve Eski Yakındoğu M. Roaf, ABUA 9, İletişim Yayınları, Istanbul 1996 Antik Kentler C Gates, Koç Üniversitesi Yayınları,

  • Upload
    others

  • View
    20

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • BÖLÜM 2MEZOPOTAMYA’DA URUK KENTİ

    VEURUK KÜLTÜRÜ

    1

  • Aşağı Mezopotamya’da, Uruk dönemini kültürel bir çekirdek olarak görebiliriz. Bu bölge zamanının kültür merkezi gibi karşımıza çıkmaktadır. Burası ilk anıtsal yapıların yer aldığı, M.Ö.IV. ikinci yarıda gelişmekte olan devlet kurumları ile bir kentsel toplumun en belirgin izleri sergilenir. Bununla birlikte söz konusu bölge arkeolojik olarak iyi bilinmemektedir zira sadece Diğer bazı bölgelerde, bu döneme ait yapılar bulunmuştur, ancak bunlar genellikle sadece zayıf etkilerin sonucu olarak bilinirler. Burası MÖ 4. binyılda gelişen ve arpa yetiştiriciliğine (hurma ve diğer çeşitli meyve ve baklagillerle birlikte) odaklanan bir sulama sisteminin bir sonucu olarak Yakın Doğu'nun en tarımsal olarak verimli olan bölgesidir ve yünleri için koyun otlatılması ve sürüler oluşturulması söz konusudur. Uruk ve çevresi maden kaynaklarından yoksun ve kurak bir bölgede bulunmasına rağmen, inkar edilemez coğrafi ve çevresel avantajlara sahipti: geniş bir delta, su yollarıyla aktarılan düz bir bölgeden oluşuyordu ve bu da nehir yoluyla iletişimin potansiyel olarak geniş bir ekilebilir, verimli kolay toprağın mevcut olduğu bir arazi kullanımına neden oldu. Ayrıca, Uruk ve çevresi MÖ 4. binyılda sosyal hiyerarşi, zanaat faaliyetleri ve uzun mesafeli ticaret ile oldukça kalabalık ve kentleşmiş bir bölge haline gelmiştir. 2

    Devrik Ağız Kenarlı Kase

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • 2001 yılında, Santa Fe'deki bir kolokyum üyeleri tarafından, özellikle Mezopotamya dışındaki bölgelerde yapılan son kazılara dayanarak yeni bir kronoloji önerilmiştir. Uruk dönemini "Geç Kalkolitik» (LC) (Late Chalcolithic) olarak tanımlayalım. LC 1, Ubeyd döneminin sonuna karşılık gelir ve MÖ 4200 civarında biter ve Uruk döneminin ilk aşaması olan LC 2'nin başlangıcıdır. "Eski Uruk" iki aşamaya ayrılır ve kronolojik alt çizgisi M.Ö. 4000 civarındadır. M.Ö. 3800 civarında, LC 3, "Orta Uruk" aşamasına karşılık olarak başlar ve LC 4'ün ardından MÖ 3400 yılına kadar devam eder. ardından M.Ö. 3000'e kadar devam eden LC 5'e (Geç Uruk) hızla geçiş yapar. Uruk döneminin kronolojisi belirsizliklerle dolu olsa da, genellikle MÖ 4000 ila 3000 dönemini kapsayan bin yıllık kabaca bir süreye sahip olduğu ve birkaç aşamaya ayrıldığı kabul edilir: Uruk kültürünün ilk kentleşmesi ve detaylandırılmasının dayandığı kültürel özellikler, Ubeyd döneminin sonundan (Eski Uruk), daha sonraki bir genişleme dönemine (Orta Uruk) geçişi işaret eder. Bu aşamada 'Uruk uygarlığının' karakteristik özelliklerinin kesin olarak tesis edildiği (Geç Uruk) ve daha sonra Uruk nüfuzunun geri çekilmesi ve Yakın Doğu'daki kültürel çeşitliliğin artması ile birlikte merkeziyetçiliğinin azalması ortaya çıkar Bazı araştırmacılar bu son aşamayı yeni Semitik kökenli nüfusların (gelecekteki Akadlar) bölgeye intikal etmesiyle açıklamaya çalışmışlardır, ancak bunun kesin bir kanıtı yoktur. Aşağı Mezopotamya'da, kuşkusuz gücün yeniden düzenlenmesi ile birlikte daha yoğun yerleşim tarzına geçiş sergileyen Jemdet Nasr dönemi biçemine dönüşür. Güneybatı İran'da Proto-Elamit dönemi yaşanmaktadır; Yukarı Mezopotamya'daki Niniveh V (Gawra kültürünü takip eden); Diyala’da, M.Ö.4. Bin yılın sonundan itibaren ”Scarlet Ware" kültürü. Aşağı Mezopotamya'da Erken Hanedan Dönemi, MÖ 3. binyılın başında başlar ve bu aşamada güney Mezopotamya bölgesi oluşan kent devletleriyle komşuları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur ve güçlü sosyo-kültürel ve siyasi etkiler dönemi başlamıştır. 3

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • 4

    Régis Vallet, v.d. 2017Paleorient 43

    GÜNEY, MERKEZ, GÜNEY MEZOPOTAMYA’DA VE İRAN’DAKİ YERLEŞİMLERİN STRATİGRAFİK KARŞILAŞTIRMASI

    X

    Régis Vallet, v.d. 2017Paleorient 43

    GÜNEY, MERKEZ, GÜNEY MEZOPOTAMYA’DA VE İRAN’DAKİ YERLEŞİMLERİN STRATİGRAFİK KARŞILAŞTIRMASI

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Uruk Çağı’nın en ayırt edici özelliği ise “kentsel devrim” olarak tanımlanmıştır. Ancak bu sürecin uzun olduğu ve yavaş olduğu belirlenmiştir. Sonuçlar adeta geniş ölçekli

    evrimin sonucunda sosyal, kültürel ve idari devrim niteliğindedir. Artık bu köklü değişimin bir etken veya tek

    bir göç ile açıklanmasının mümkün olamayacağı ortak görüşüne varılmıştır.

    Bu husus bilim insanları tarafından ele alınmış ve çok tartışılmıştır. Eskiden nüfus baskısı, sulama ve ticaret konularının tüm açıklamalar için yeterli olduğu görüşü mevcuttu. Ancak iklimdeki dalgalanmalar, karizmatik

    liderlerin ortaya çıkışı, nüfusa bağlı sosya-kültürel değişimlerin yanı sıra metinlerden ayrıntılı bilemediğimiz

    birçok etken bu değişim sürecinin nedenleri olmalıdır. 5EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Artık bu hususa bakış birçok etken bir araya getirilerek yapılmaktadır. Dikkat çekmemiz gereken bir önemli konu daha mevcuttur: Bataklıkların kuruması veya kurutulması, toprağın verimli şekilde sulanması ve bu işlemin denetimi, büyük hayvan sürülerinin korunması ve idaresi, su kanallarının daha teknik ve işlevsel bir şekilde yaygın olarak yapılabilmesi, böylece geniş ve verimli bir ziraat sisteminin ortaya çıkmasını ayrıca bir su yolu kavramının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu sonuç ürün ve üretim fazlasını oluşturmuş, bu birimin kontrolü ve denetimi önem kazanmıştır. Ürün fazlası ve kamusal yapılara sunulan adak eşyası yönetsel yapının ilk zenginliğini ve ekonomik gücünü oluşturmuştur. Bu durum devletleşmeye geçiş sürecinde oluşmaya başlayan yönetsel hiyerarşinin ilk gücüdür.

    6

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Güney Mezopotamya’daki farklı ekolojik bölgeler, birbirini tamamlayan nitelikte bir üretim anlayışına yol açmıştır. Kimi bölgeler tahıla, kimisi hayvansal ürünlere, bazıları ise balık ve av hayvanlarına sahip bulunmaktaydı. Dolayısıyla bu aşamada ve her dönemde bölgeler arası iç ticaret önem taşımıştır. Üretim fazlasının yanı sıra dokumalar için yün ihracatı için önemlidir. Bu ürünler rağbet görmeye başlayan bölgede bulunmayan bazı metallerin yanında kıymetli metaller ve yarı değerli taşlar ile değiştiriliyordu.

    7

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Dolayısıyla sadece ürün fazlası değil, çeşitli üretim malzemesi de artmıştır.Bu aşamada üretici olmayan ya da böyle zenginliklere sahip olmayan bölge insanları da el becerilerinde veya idari-yönetsel konularda uzmanlaşmış olmalıdırlar. Hatta bu tür malların alım satım ve değişimi üzerine tecrübe sahibi gruplardan da söz edebiliriz. Özellikle idari yönde uzmanlık geliştirenler, hammadde ve üretim fazlası malzemenin kontrolünü ve depolanmasını ele aldılar.

    8

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Bu durum yönetsel bir grubun güçlenmesine kaynak kontrollerini ele geçirmelerine ve servet sahibi olmalarına neden olmuştur. Böylece kent toplumu içinde kaynaklarına eşitsiz ulaşım sorunu ortaya çıkmıştır. İlerleyen aşamada bu farklılığı mimaride ve mezarlarda görebiliyoruz. Bu tür servet sahibi yöneticiler servetlerini arttırmak içim dini nitelik taşımaya başlamışlar, öncelikle Tanrıça’nın dini gücünü arkalarına almışlardır.

    9

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Uruk döneminin önemli bir karakteristiği de yerleşim miktarında görülen büyük artış ve gelişimdir. Bu aşamada ilk kez yerleşimler kent olarak adlandırılabilecek ölçüde büyümüştür. Dönemde daha karmaşık idari sistem ve dini olmayan liderli hiyerarşik sıralamalı toplum yapısı ortaya çıkıyor. Orduların ve organize olmuş savaş aletlerinin ortaya çıkışı izleniyor. Teknik yönden de hızlı değişimlerin yaşandığı bu dönemde metalurjide ustalaşmış döküm işlemini (ilk kez); seramikte hızlı çark kullanımını; kil tabletlere ilk kez piktografik karakterli yazının yazıldığını görüyoruz. Uruk dönemi Mezopotamya ve hatta Anadolu ile Akdenize kadar uzanan bir alanda tarih açısından oldukça büyük önem taşımaktadır.

    10

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu yakınlarındadır. Üç tepe mevcut. 18 yerleşim katlı. Fırat sol kıyısında yer almakta olup, Geç uruk çağında 2.5 km. uzunluğunda kenarlara sahip kare bir plan sergiliyordu. Çevresi en az 10 km. uzunluğunda çift sıra surla çevriliydi. Aynı kent Tevrat'ta "Erech" olarak geçmektedir. Sümer edebiyatında da Gılgamış'ın adıyla ilgilidir.

    URUK KENTİ

    11

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Uruk Kentinin Konumu

    ve Sonraki

    Kent Devletlerine Göre

    Konumu

    12

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • 13

    URUK / WARKA

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Warka'da kazılar 1928-29 yıllarında Alman Doğu Cemiyeti tarafından H.J.Lenzen yönetiminde başlatıldı. Kazılar kentin ortasındaki mabet alanında yoğunlaştı. İki tane önemli alan mevcut: Eanna ve Anu kutsal alanları. Eanna alanında yapılan kazılarda açığa çıkartılan tabakalarla Uruk'un stratigrafisi sağlandı: Erken Uruk: Eanna XIV-IX; Orta Uruk: Eanna VIII-VI; Geç Uruk: Eanna V-III'e verildi. Mevcut XVIII tabakadan XVIII-XV Ubeyd kültürüne verildi. Uruk safhaları da XIV-III tabakalarını kapsıyor. III-II Cemdet-Nasr; I ise Erhanedan'a aittir (Ehrich 1992).

    14

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Uruk'da çok sayıda silindir mühür bulunmuştur. Çoğunlukla Anu ve Eanna mabetlerinin V-IV. tabakalarında ele geçmiştir. Malzeme olarak lapis, kil ve her türlü malzeme kullanılmıştır. Ayrıca Ubeyd'te kullanılan damga mühürler devam ediyordu. Konular dini hayata aitti. Doğal motifler de görülmektedir (hayvanlar, çiçekler). Günlük hayata ait konular görülmektedir. Devrin mimarisine göz attığımızda en güzel mimari örnekleri Warka'da görüyoruz. Mimaride ana karakter dikdörtgen satıha üç safhalı kompleksin yerleştirilmesidir. V.tabakada, bu tipe ait Kalkerli Mabet isimli yapı mevcut. Bunun, Cemdet Nasr ile Ubeyd mabetleri arasındaki bağlantıyı sağladığı kabul edilmektedir. Rimşen adı verilen tuğlalarla inşa edilmiştir. Mabedin dış yüzeyi girintili çıkıntılı olarak yapılmıştır.

    15

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Erken Uruk: Bu safhada görülen seramik tipleri şunlardır: boyasız, düz basit çanaklar, omuzundan dik gaga çıkan tipler, çift ağızlı çömlekler (küre gövdeli). Benzerleri Tepe Gawra XI A'de mevcut. Ayrıca, geniş ağızlı çanaklara ait parçalar da görülmektedir. Parlak kırmızı renkli seramik mevcut; bunun kökeni Ubeyd'tir. Gri renkli Uruk seramikleri de görülüyor (Warka XIV-VI). O r ta ve G e ç U r u k Safhaları: Orta Uruk: Eanna VIII-VI. Nippur'da Inanna XX-XVIII tabakalarıyla çağdaş. Geç Uruk döneminde Uruk kenti 2.5 km.lik kenarları kare biçimli bir alanı kapsar. Muhtemelen IV.binde 25.000-50.000 insan yaşıyordu. Uruk'da orta Uruk safhasıyla ilgili çok az bilgi bulunmaktadır. Eanna VIII-VI. tabakalar 1932'de kazılmış. Rimşen tuğlaları VI'da başlar. Geç Uruk V-VIa mimarisi daha iyi biliniyor. Büyük avlulu yapılar mevcut. Geç Uruk dönemi Eanna alanında V, IVc, IVb, IVa safhalarına ayrılır. Yapılar birbirini takip etmiş. Kireçtaşı mabedi örnek verilebilir. IVb, IVa yapılarıyla çağdaştır.

    16

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • ERKEN URUK EANNA XIV-IXORTA URUK EANNA VIII-VIGEÇ URUK EANNA V-III

    Mezopotamya’da kronolojik açıdan belirgin sıralama Uruk Çağı ile karşımıza çıkar. Uruk Çağı yaklaşık 1000 yıldan fazla sürmüştür. Üç aşama

    içinde incelenir. İlk safha daha önce de belirtildiği gibi çok ayrıntılı olarak

    tanımlanamamıştır. Orta safha için en iyi veriler Güney Mezopotamya dışından gelmiştir;

    Özelllikle Anadolu ve Suriye’deki yerleşimler bu konu hakkında bilgi vermektedir. 17

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • Bu dönemle birlikte ilk ön devlet yapıları oluşmaya başlamıştır. Ayrıca Güney Mezopotamya’nın Uruk yaşam ve kültür tarzı yerel merkezlerle iletişimler ve etkileşimler sonucunda uzun yıllar süren geleneğe sahip bu yerel yerleşimler yeni bir hayat tarzı ve yönetim sistemini bir şekilde benimserler. Böylece Uruk kültürü Yakındoğu’da farklı şekillerde yayılır. Orta ve Yukarı Fırat boyunca Habuba Kabira, Cebel Aruda, Hassek Höyük ve Şeyh Hasan. Yukarı Mezopotamya’da uzun bir geleneğe sahip olarak yaşayan bazı merkezler koloni olarak nitelenmezlerse de Tell Brak, Tell Hamoukar ve Ninive gibi kentler güneydeki yeni oluşan kentlerin güçlü etkisi altında kalmışlardı. Ayrıca Toros dağlarının Güneyinde kalan Zeytinlibahçe Höyük, Kurban Höyük ve Hacınebi daha küçük ölçekli yerleşimler de bu gruba dahildir. Güneyden Gelen bu yeni etkinin farklı bir sonucunu Arslantepe’de görebiliriz Burada yerel özelliklerle yeni gelen özellikler özel bir biçimde kaynaşmıştır. Geç Uruk kültürü, büyük Uruk merkezlerinin baskısıyla İran’a da yayılır; Suza, Abu Fanduweh ve Coga Miş karşımıza çıkar. Ayrıca yine bu etkenle Orta Zağros’ta (Batı İran), Kangavar Vadisi’nde Godin Tepe gibi küçük yerleşimler küçük istasyonlar kurulur.

    18

    EĞİTİ

    M AM

    AÇLI

    OLUP

    KUL

    LANIM

    HAK

    KI SA

    KLIDI

    R

  • 19

    FAYDALANILAN VE TAVSİYE EDİLEN KAYNAKLAR Art Of The First Cities J. Aruz (Ed. By), MET Museum, New York 2003

    Mezopotamya ve Eski Yakındoğu M. Roaf, ABUA 9, İletişim Yayınları, Istanbul 1996

    Antik Kentler C Gates, Koç Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2015

    Antik Mezopotamya, Var Olmamış Cennet S. Pollock, Sümer Yayınları, İstanbul 2017

    Yakındoğu U. Eco, Alfa-Tarih, İstanbul 2018

    Kentlerin Doğuşu J.-L. Huot, J.-P. Thalmann, D. Valbelle, İmge, Ankara 2000fa

    Tarihin Başlangıçları P. Bordreuil, vd., Alfa-Tarih, İstanbul 2015

    Mesopotamia Assyrians, Sumerians, Babylonians, Dictionaries of Civilization E. Ascalone, University of California, London 2007.

  • 20

    Sümer ve Sümerler H. Crawford, Arkadaş, Ankara 2015

    Mezopotamya Mitolojisi J. Bottero, S.N. Kramer, Türkiye İş Bankası, İstanbul 2017

    Beyond Babylon Art, Trade, Diplomacy in The Second Millennium B.C. J. Aruz, v.d., Eds., MET Museum, New York 2008

    The art Of Mesopotamia E. Strommerger, Thames and Hudson, London 1964

    The Art and Architecture of Ancient Mesopotamia A. Moortgat, Phaidon, London 1967

    “The Role of Metallurgy in Different Types of Early Hierarchical Society in Mesopotamia and Eastern Anatolia” M. Frangipane, Appropriating Innovations, Chapter 15, Eds. P.w. Stockhammer, vd., s. 171-183

  • 21

    Problems of absolute chronology in protohistoric Mesopotamia H. Wright https://www.persee.fr/doc/paleo_0153-9345_1980_num_6_1_4262

    DERS KONUMUZLA İLGİLİ OLARAK ULAŞABİLECEĞİNİZ BELLİ BAŞLI KAYNAKLAR VERİLMİŞTİR DERS NOTLARINDA BÜYÜK ÖLÇÜDE BU KAYNAKLARDAN ALINTILAR YAPILMIŞTIR

    YENİ KAYNAKLAR VE BİLGİLER DEVAMLI EKLENMEKTEDİR.

    İnternet’ten Dersle İlgili Ulaşabileceğiniz Yayınlar

    Kronoloji

    https://www.persee.fr/doc/paleo_0153-9345_1980_num_6_1_4262