21
C M Y K Röportajlarý sayfa 8 ve 9’da Recep Bozdað’ýn röportajý sayfa 12’de KUR'ÂN VE PEYGAMBERÝN ÇÝZGÝSÝ ISSN 13017748 Haberi sayfa 5’te ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR 23 MART 2010 SALI / 75 Kr YIL: 41 SAYI: 14.389 www.yeniasya.com.tr GERÇEKTEN HABER VERiR BEDÝÜZZAMAN HAFTASI DEVAM EDÝYOR Y TABLOÝT BOY 40 SAYFA TAMAMI RENKLÝ BUGÜN GAZETENÝZLE BÝRLÝKTE HERKESE ÜCRETSÝZ ÇAÐIN SORUNLARINA BEDÝÜZZAMAN AÇILIMI Said Nursî anlaþýlýrsa Türkiye deðiþir DÝN, SÝYASET VE DEVLET DÝN VE SÝYASET: Din, toplumun siya- setler üstü ortak deðeridir, bir siyasî gö- rüþün tekeline alýnamaz, siyaset de din- sizliðe alet edilemez. Devlet dine müda - hale etmemeli, din adýna devleti yönet- me talebi de olmamalýdýr. Cemaatler, hizmet alanlarýnýn dýþýna çekilerek siya- sî tartýþmalara konu edilmemelidir DEMOKRASÝ, ÝNSAN HAKLARI DEMOKRASÝ VE ÝNSAN HAKLARI: Tür- kiye'nin siyasî ve sosyal alanda yaþadýðý problemleri çözebilmek için toplumun bütün farklýlýk ve çeþitlilikleriyle barýþ i- çinde kardeþçe, birlikte yaþayabilmesi- nin siyasî çerçevesini çizecek toplumsal mutabakat zeminine dayalý yeni bir de- mokratik anayasa hazýrlanmalýdýr. KÜRT SORUNU VE EÐÝTÝM KÜRT SORUNU: Eðitim demokratik ha- le getirilmeli; eðitim müfredatý her türlü ayrýmcý ifadeden temizlenmeli ve "andý- mýz" türü metin ve ritüeller eðitim siste- minden tamamen çýkarýlmalýdýr. EÐÝTÝM, KÜLTÜR VE SANAT: Özgür bi- reylerin yetiþtirilmesi, eðitimin demokra - tikleþtirilmesi ile saðlanabilir. BARIÞ, ÝMAN VE AHLÂK DÜNYA BARIÞI: Cihadýn gayesi i'lâyý kelimetullahtýr. Ýnsanlarýn medenîleþtiði bu zamanda aslolan maddî deðil, mane- vî cihaddýr. Bu cihadýn en önemli vasýta- sý ilim ve irfandýr. ÝNSAN, ÝMAN, AH - LÂK: Kur'ân'ýn yüzde 90'ý iman hakikatle - ri, yüzde 10'u ahkâm âyetleridir. Bediüz- zaman, imaný gündeme taþýmýþtýr. KADIN, AÝLE VE GENÇLÝK KADIN VE AÝLE: Bugün insanlýk Said Nursî'nin Kur'ân ve Sünnet referanslarýyla ortaya koyduðu iman, ahlâk, sevgi ve þefkat temelli aile modeline muhtaçtýr. GENÇLÝK: Said Nursî, gençleri, iman ve marifetullah gibi, iki dünyada mesut ede - cek yüksek bir hedef göstererek, amaçsýz - lýk anaforundan kurtarmýþtýr. 14-15’te BEDÝÜZZAMAN’IN 50. VEFAT YILDÖNÜMÜNDE RÝSALE-Ý NUR ENSTÝTÜSÜ’NCE TERTÝPLENEN “ÇAÐIMIZ SORUNLARINA ÇÖ - ZÜM ARAYIÞLARI VE SAÝD NURSÎMODELÝ” KONULU 5. ULUSAL RÝSALE-Ý NUR KONGRESÝNDEN ÖNEMLÝ MESAJLAR ÇIKTI. SAÝD NURSÎ BELGESELÝNÝN YAPIMCILARINDAN CEMALETTÝN CANLI: Cemalettin Canlý, Bediüzzaman’ýn Ýslâm medeniyeti içinde öncü bir insan olduðunu belirterek, “Bediüzza- man mühim bir adamdýr, anlatýrken etrafýndaki süsler onun mühimliðini arttýrmamaktadýr. Düþünce ve eylem adamýdýr. Sonuçta; Said Nursî’nin ruhuna nüfuz edip onu anlayacak ve anlatacak pozisyona gelinse Türki- ye’de Ýslâmýn kaderi deðiþir” dedi. H. Hüseyin Kemal’in röportajý sayfa 13’te Bediüzzaman Said Nur- sî’nin çok yönlü bir insan ol- duðunu belirten Mehmet Kutlular, “Üstad her mesele - de fikrini beyan etmiþ. Bu fikirler de zama- nýmýzýn þartlarý cihetinden her- kes tarafýndan kabul görü - yor. Mesle- ðini “cad- de-i küb - râ-yý Kur’ânî” olarak ifade ediyor. Yani Kur’ân ne yazýyor, Resulullah (asm) ne söylemiþ, uy- gulamalar nasýl olmuþ... Ýþte Üstad bu çizgi- den ayrýlmýyor” dedi. GAZETEMÝZ ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ MEHMET KUTLULAR: Üstad, her meseleye çözüm getirmiþ BEDÝÜZZAMAN’IN TALEBESÝ MUSTAFA SUNGUR: Risale-i Nur dünya çapýnda intiþar ediyor BEDÝÜZZAMAN’IN TALEBESÝ ABDULLAH YEÐÝN: Risale-i Nur’un fütuhatýný görüyoruz Mustafa Sungur, Üstadýn müjdelediði gibi, Risale-i Nur’u bütün dünyanýn ta - nýyacaðýný ve vazifesini yapacaðýný ifa- de ederek, Rusya’daki hizmetleri anlat- tý: “Her hafta bir Rus Müslüman oluyor. Askeriyede Risale-i Nur dersleri devam ediyor. Okullarda ve camilerde Risale-i Nur okunuyor.” Abdullah Yeðin Risale-i Nur’un müs- bet hareket düsturuyla daima tamiri tav - siye ettiðini, birlik ve beraberliði, insan- lar arasýnda uhuvveti, muhabbeti, kar - deþliði öðrettiðini belirterek, “Elhamdü- lillah, nereye gitsek, Risale-i Nur’un fü- tuhatýna þahit oluyoruz” dedi. renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 2:18 PM Page 1

23 Mart 2010

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yeni Asya´nin 23 Mart 2010 baskisi

Citation preview

Page 1: 23 Mart 2010

C M Y K

Röportajlarý sayfa8ve9’da

RecepBozdað’ýn röportajý sayfa12’de

KUR'ÂNVEPEYGAMBERÝNÇÝZGÝSÝ

ISSN 13017748

Haberi sayfa5’te

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

23 MART 2010 SALI / 75 KrYIL: 41 SAYI: 14.389 www.yeniasya.com.tr

GERÇEKTENHABERVERiR

BEDÝÜZZAMAN HAFTASI DEVAM EDÝYOR

YTABLOÝT BOY 40 SAYFA

TAMAMI RENKLÝ

BUGÜN GAZETENÝZLE BÝRLÝKTE HERKESE ÜCRETSÝZ

ÇAÐIN SORUNLARINABEDÝÜZZAMAN AÇILIMI

Said Nursî anlaþýlýrsa Türkiye deðiþir

DÝN, SÝYASET VE DEVLET�DÝN VE SÝ YA SET: Din, top lu mun si ya -set ler üs tü or tak de ðe ri dir, bir si ya sî gö -rü þün te ke li ne a lý na maz, si ya set de din -siz li ðe a let e di le mez. Dev let di ne mü da -ha le et me me li, din a dý na dev le ti yö net -me ta le bi de ol ma ma lý dýr. Ce ma at ler,hiz met a lan la rý nýn dý þý na çe ki le rek si ya -sî tar týþ ma la ra ko nu e dil me me li dir

DEMOKRASÝ, ÝNSAN HAKLARI�DE MOK RA SÝ VE ÝN SAN HAK LA RI: Tür -ki ye'nin si ya sî ve sos yal a lan da ya þa dý ðýprob lem le ri çö ze bil mek i çin top lu mu nbü tün fark lý lýk ve çe þit li lik le riy le ba rýþ i -çin de kar deþ çe, bir lik te ya þa ya bil mesi -nin si ya sî çer çe ve si ni çi ze cek top lum salmu ta ba kat ze mi ni ne da ya lý ye ni bir de -mok ra tik a na ya sa ha zýr lan ma lý dýr.

KÜRT SORUNU VE EÐÝTÝM�KÜRT SO RU NU: E ði tim de mok ra tik ha -le ge ti ril me li; e ði tim müf re da tý her tür lüay rým cý i fa de den te miz len me li ve "an dý -mýz" tü rü me tin ve ri tü el ler e ði tim sis te -min den ta ma men çý ka rýl ma lý dýr.�E ÐÝ TÝM, KÜL TÜR VE SA NAT: Öz gür bi -rey le rin ye tiþ ti ril me si, e ði ti min de mok ra -tik leþ ti ril me si i le saðlanabilir.

BARIÞ, ÝMAN VE AHLÂK�DÜN YA BA RI ÞI: Ci ha dýn ga ye si i'lâ yýke li me tul lah týr. Ýn san la rýn me de nî leþ ti ðibu za man da as lo lan mad dî de ðil, ma ne -vî ci had dýr. Bu ci ha dýn en ö nem li va sý ta -sý i lim ve ir fan dýr. �ÝN SAN, Ý MAN, AH -LÂK: Kur'ân'ýn yüzde 90'ý i man ha ki kat le -ri, yüzde 10'u ah kâm â yet le ri dir. Be di üz -za man, imaný gündeme taþýmýþtýr.

KADIN, AÝLE VE GENÇLÝK�KADIN VE AÝLE: Bugün insanlýk SaidNursî'nin Kur'ân ve Sünnet referanslarýylaortaya koyduðu iman, ahlâk, sevgi veþefkat temelli aile modeline muhtaçtýr.�GENÇ LÝK: Said Nursî, genç le ri, i man vema ri fe tul lah gi bi, i ki dün ya da me sut e de -cek yük sek bir he def gös te re rek, a maç sýz -lýk a na fo run dan kur tar mýþ týr. 14-15’te

BEDÝÜZZAMAN’IN 50. VEFAT YILDÖNÜMÜNDE RÝSALE-Ý NUR ENSTÝTÜSÜ’NCE TERTÝPLENEN “ÇA ÐI MIZ SO RUN LA RI NA ÇÖ -ZÜM A RA YIÞ LA RI VE SA ÝD NUR SÎMO DE LÝ” KO NU LU 5. ULUSAL RÝSALE-Ý NUR KONGRESÝNDEN ÖNEMLÝ MESAJLAR ÇIKTI.

SAÝD NURSÎ BELGESELÝNÝN YAPIMCILARINDAN CEMALETTÝN CANLI:

�Ce ma let tin Can lý, Be di üz za man’ýn Ýs lâm me de ni ye ti i çin de ön cü bir in san ol du ðu nu be lir te rek, “Be di üz za -man mü him bir a dam dýr, an la týr ken et ra fýn da ki süs ler o nun mü him li ði ni art týr ma mak ta dýr. Dü þün ce ve ey lema da mý dýr. So nuç ta; Sa id Nur sî’nin ru hu na nü fuz e dip o nu an la ya cak ve an la ta cak po zis yo na ge lin se Tür ki -ye’de Ýs lâmýn ka de ri de ði þir” de di. H. Hü se yin Ke mal’in rö por ta jý say fa 13’te

�Be di üz za man Sa id Nur -sî’nin çok yön lü bir in san ol -du ðu nu be lir ten Meh metKut lu lar, “Üs tad her me se le -de fik ri ni be yan et miþ. Bufi kir ler de za ma -ný mý zýn þart la rýci he tin den her -kes ta ra fýn danka bul gö rü -yor. Mes le -ði ni “cad -de -i küb -râ -yý Kur’â nî” o la rak i fa de e di yor. Ya ni Kur’ânne ya zý yor, Re su lul lah (asm) ne söy le miþ, uy -gu la ma lar na sýl ol muþ... Ýþ te Üs tad bu çiz gi -den ay rýl mý yor” de di.

GAZETEMÝZ ÝMTÝYAZ SAHÝBÝMEHMET KUTLULAR:

Üstad, her meseleye çözüm getirmiþ

BEDÝÜZZAMAN’IN TALEBESÝMUSTAFA SUNGUR:

Risale-i Nur dünya çapýnda intiþar ediyor

BEDÝÜZZAMAN’IN TALEBESÝABDULLAH YEÐÝN:

Risale-i Nur’unfütuhatýnýgörüyoruz

�Mus ta fa Sun gur, Üs tadýn müj de le di ðigi bi, Ri sale-i Nur’u bü tün dün ya nýn ta -ný ya ca ðý ný ve va zi fe si ni ya pa ca ðý ný i fa -de e de rek, Rus ya’da ki hiz met le ri an lat -tý: “Her haf ta bir Rus Müs lü man o lu yor.As ke ri ye de Ri sa le -i Nur ders le ri de vame di yor. O kul lar da ve ca mi ler de Ri sa le -iNur o ku nu yor.”

�Ab dul lah Ye ðin Ri sa le-i Nur’un müs -bet ha re ket düs tu ruy la da i ma ta mi ri tav -si ye et ti ði ni, bir lik ve be ra ber li ði, in san -lar a ra sýn da u huv ve ti, mu hab be ti, kar -deþ li ði öð re tti ði ni be lir te rek, “El ham dü -lil lah, ne re ye git sek, Ri sa le -i Nur’un fü -tu ha tý na þa hit o lu yo ruz” de di.

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 2:18 PM Page 1

Page 2: 23 Mart 2010

C M Y K

ediüzzaman Said Nursî’nin haya-týndan pencerelerBediüzzaman Said Nursî’nin

vefatýnýn 50. yýlýndayýz. Aramýz-dan maddeten 50 yýl önce ayrýl-mýþtý, ama mânen yaþamaya de-vam etmektedir. Çünkü o,

“Mevtim hayatýmdan ziyade dine hizmet e-decek” demiþti. Þimdi Risâle-i Nurlar eldenele, dilden dile yayýlmaktadýr.Risâle-i Nur Enstitüsü tarafýndan geçtiði-

miz yýllarda Bediüzzaman’ýn vefat tarihi olan23 Mart tarihini içine alan hafta “Bediüzza-man Haftasý” olarak kutlanmaya baþladý. Buhaftada her yýl ayrý bir konu baþlýðý Bediüzza-man’ýn görüþleri ýþýðýnda çeþitli faaliyetlerleülke çapýnda ele alýnmaktadýr. Bu yýl iþlene-cek ana baþlýk “Çaðýmýz sorunlarýna çözüm a-rayýþlarý ve Said Nursî modeli”dir. Mart ayýnabaktýðýmýzda bununla ilgili pek çok olay teva-fuk etmiþtir. Bediüzzaman’ýn hayatýndandünyaya açýlan pencereler pek çoktur. Bazýla-rýný hatýrlamaya çalýþalým:Bediüzzaman,doðuda“Hayatýmýngayesi”de-

diði Medresetü’z-Zehra’nýn açýlmasý için padi-þahla görüþmek maksadýyla 1908 yýlýnýn Þubat-Mart aylarýnda Ýstanbul’a geldi. Van’da bir günTahir Paþa, “Þark ulemasýný ilzam ediyorsun, fa-kat Ýstanbul’a gidip o denizdeki büyük balýklaradameydan okuyabilecekmisin?” demiþti. Ýstan-bul’a gelir gelmez âlimlerimünazaraya dâvet et-ti. Bunun üzerine Ýstanbul’daki ünlü âlimler,grup grup ziyaretine gelip sorular soruyorlar veo hepsinin de cevaplarýný doðru olarak veriyor-du. Bundan amacý, Doðu Anadolu’daki ilim veirfan faaliyetine nazar-ý dikkati çekmekti. YoksaMolla Said, katiyen hodfüruþluðu, övünmeyisevmezdi. Her türlü gösteriþten uzak olarak ha-reket ederdi. Yapmacýk hareketlerden kesinliklehoþlanmazdý. Ýstanbul’daki ikametgâhýnýn kapý-sýna þöyle bir levha astýrmýþtý:“Burada her müþkül halledilir, her suale ce-

vap verilir; fakat sual sorulmaz.”Genç yaþýnda böyle istisnasýz bütün sorulara

cevap vermesi, gayet ikna edici, belið ifade, ha-rika hâl ve tavýrlarýyla ilim adamlarýný hayran-lýkla takdire sevk ediyordu. Onu “Bediüzza-

man” ünvanýna hakkýyla lâyýk görüyorlar ve bufevkalâde zatý, bir “nadire-i hilkat” olarak tavsifediyorlardý. Hatta bu zamanlarda, Mýsýr Cami-ü’l-Ezher Üniversitesi rektörlerinden Þeyh Ba-hîdEfendi Ýstanbul’a bir seyahat için geldiðinde,Þark’ýn sarp, yalçýn kayalarý arasýndan gelen Sa-id Nursî’yi ilzam edemeyen Ýstanbul âlimleri,ondan bu genç hocanýn ilzam edilmesini ister-ler. Þeyh Bahîd de bu teklifi kabul ederek, birmünazara zemini arar. Bir namaz vakti, Aya-sofya Camii’nden çýkýp çayhaneye oturuldu-ðunda, Þeyh Bahîd Efendi, yanýnda âlimler ha-zýr bulunduðu sýrada Bediüzzaman’a, “AvrupaveOsmanlýlar hakkýndanediyorsunuz, fikriniznedir?” diye sorar.Bahîd Efendi, Bediüzzaman’ýn geleceðe

ait kavrama gücünü ve dünya siyasetini an-lamak istiyordu. Bediüzzaman’ýn verdiðicevap gayet kýsa ve muhteþemdir:“Avrupa, bir Ýslâm devletine hamiledir, gü-

nünbirinde onudoðuracak;Osmanlýlar daAv-rupa ile hamiledir, o da onu doðuracak.”Bu cevap karþýsýnda Þeyh Bahîd, “Bu

gençle münazara edilmez; ben de ayný ka-naatteyim. Fakat bu kadar vecîz ve beliða-ne bir tarzda ifade etmek, ancak Bediüzza-man’a hastýr” demiþtir.Nitekim Bediüzzaman’ýn dediði gibi, haber-

lerin iki kutbu da gerçekleþmiþtir. Bir iki senesonra þeâir-i Ýslâmiyeye muhalif çok yabancý â-detleri alan ve yerleþtirenTürkiye ile Avrupa’daKur’ân’a ve Ýslâmiyete karþý gösterilen güzel ilgive özellikle bahtiyar Alman milletinde gruplarhâlinde Ýslamiyeti kabul etmekgibi olaylar, o ih-barý tamamýyla doðrulamýþtýr.11

Be di üz za man’ýn se ya hat le riBe di üz za man 31 Mart o la yýn dan son ra Ýs -

tan bul’da faz la kal maz22, Van’a git mek ü ze re Ýs -tan bul’dan ay rý lýr (Mart 1910). Ba tum yo luy laVan’a gi der ken Tif lis’e uð rar. Tif lis’te, ÞeyhSan’an Te pe si ne çý kar. Dik kat le et ra fý sey re -der ken, ya ný na bir Rus po li si yak la þýr, “Ni yeböy le dik kat e di yor sun?” di ye so rar. Be di üz za -man, “Med re se min plâ ný ný ya pý yo rum” der.Po lis me rak la, “Ne re li sin?” di ye so rar. Be di üz -za man, Bit lis li ol du ðu nu söy ler. Rus Po li si þaþ -kýn lýk la bu ra nýn “Tif lis” ol du ðu nu be lir tir.Be di üz za man ga yet ra hat bir þe kil de “Bit -

lis Tif lis bir bi ri nin kar de þi dir” der.33 Rus Po -li si bu ce vap tan bir þey an la ma mýþ ol ma lý ki,“Ne de mek?” di ye sö zü ne a çýk lýk ge tir me si -ni is ter. Be di üz za man o ka -ran lýk gün ler de ge le ce ðe a itmüj de ler yük lü þu söz ler le

ce vap ve rir:“As ya’da, Â lem-i Ýs lâm’da, üç nur bir bi ri ar -

ka sýn da in ki þa fa baþ lý yor. Siz de, bir bi ri üs tün deüç zul met in ki þa fa baþ la ya cak. Þu per de-i müs -te bi dâ ne yýr tý la cak, ta kal lüs e de cek, ben de ge lipbu ra da med re se mi ya pa ca ðým.” Rus Po li si þaþ kýn lý ðý ný ke li me le re dö ker:

“Hey hat!.. Þa þa rým se nin ü mi di ne!” Be di üz za -man, po li sin bu i fa de le ri ne þa þýr mýþ týr. Ay nýnet lik te ce vap ve rir:“Ben de þa þa rým se nin ak lý na! Bu ký þýn de va -

mý na ih ti mâl ve re bi lir mi sin? Her ký þýn bir ba -ha rý, her ge ce nin bir ne hâ rý (gün düz) var dýr.” Rus Po li si bun la rýn ger çek leþ me ye ce ði dü -

þün ce sin de dir. Çün kü o ta rih ler de Ýs lâm â le mipar ça par ça ol muþ tur. Be di üz za man Ýs lâm â le -mi nin i çin de ki keþ me keþ li ði, ka rý þýk lý ðý hay rayor mak ta dýr. O nun ha ya týn da ü mit siz li ðe hiç -bir za man yer yok tur ve ol ma mýþ týr da. Be di üz -za man Ýs lâm ül ke le ri ni san ki e ði tim gör mek i -çin da ðýl dýk la rý ný dü þün mek te dir: “Tah si le git miþ ler. Ýþ te Hin dis tan, Ýs lam’ýn

müs ta id (is ti dat lý) bir ve le di dir; Ýn gi liz mek teb-ii da dî sin de ça lý þý yor. Mý sýr Ýs lam’ýn ze kî birmah du mu dur; Ýn gi liz mek teb-i mül ki ye sin denders a lý yor. Kaf kas ve Tür kis tan Ýs lâm’ýn i ki ba -ha dýr o ðul la rý dýr; Rus mek teb-i har bi ye sin de ta -lim e di yor lar. Ý la a hir… “Ya hu, þu a sil za de ev lat, þe ha det na me le ri ni

(dip lo ma) al dýk tan son ra, her bi ri bir ký t'a ba þý -na ge çe cek, muh te þem a dil pe der le ri o lan Ýs lâ -mi ye tin bay ra ðý ný a fak-ý ke ma lat ta te mev vücet tir mek le (dal ga lan dýr mak la), ka der-i e ze lî ninna za rýn da fe le ðin i na dý na, nev-i be þer de ki hik -met-i e ze li ye nin sýr rý ný i lan e de cek tir.”44Be di üz za man’ýn Rus po li si ne söy le di ði

söz ler ký sa sü re son ra ger çek leþ meye baþ -lar. Par ça par ça o lan Ýs lâm â le mi to par lan -ma sü re ci ne gi rer. Bi rer bi rer ba ðým sýz lýk -la rý na ka vu þur lar.

Dip not lar:1- Ta rih çe-i Ha yat, s. 83-85;2- Be di üz za man’ýn Ýs tan bul ha ya tý ö nem li ye re sa -

hip tir. Bu ko nu da ge niþ bil gi i çin bkz: A. Me nek, Be di -üz za man Sa id Nur sî, Ýs tan bul Ha ya tý, Y.A.Neþ.

3- En te re san dýr ki, yýl lar son ra Be di üz za man Sa idNur sî’nin ver di ði bu müj de ler ger çek leþ miþ tir. Þim diBit lis ve Tif lis be le di ye le ri a ra la rýn da an la þa rak kar þý -lýk lý kar deþ þe hir i lân et miþ ler dir. Ay ný za man da bu ra -da Nur med re se si de bu lun mak ta dýr.

-DEVAM EDECEK-

Þüphesiz Allahu Teâlâ her yüz yýlýn baþýnda bu ümmet için dinini yenileyecek birmüceddid gönderir.

LÂHÝKA2

[email protected]

YE NÝ AS YA / 23 MART 2010 SALI

Câmiü's-Saðîr, No: 1060 / Hadis-i Þerif Meâli

SERENCAMAHMET ÖZDEMÝR

[email protected]

‘‘Bediuzzaman Said Nursi..

Ölümüm, hayatýmdan ziyadedine hizmet edecek

‘‘y din ve â hi re ti ni dün ya ya sa tan bed baht lar!Ya þa ma ný zý is ter se niz ba na i liþ me yi niz. Ý liþ -se niz, in ti ka mým mu za af bir sû ret te siz dena lý na ca ðý ný bi li niz, tit re yi niz! Ben rah met-i Ý -lâ hî’den ü mit e de rim ki, mev tim, ha ya tým -

dan zi ya de di ne hiz met e de cek ve ö lü müm ba þý nýz -da bom ba gi bi pat la yýp ba þý ný zý da ðý ta cak! Ce sa re ti -niz var sa i li þi niz! Ya pa ca ðý nýz var sa gö re ce ði niz devar. Ben bü tün teh di dâ tý ný za kar þý, bü tün kuv ve tim -le bu â ye ti o ku yo rum: “On lar öy le kim se ler dir ki, in -san lar on la ra ‘Düþ man si ze kar þý bü yük bir kuv vettop la dý; on lar dan kor kun’ de dik le ri za man on la rýn i -ma ný zi ya de leþ ti ve ‘Al lah bi ze ye ter; O ne gü zel ve -kil dir’ de di ler.” (Âl-i Ým rân Sû re si, 3:173)

Mek tû bat, s. 418***

Fe lil lâ hil hamd, hiz met-i Kur’â ni ye ve i ma ni ye deCe nâb-ý Hak rah me tiy le öy le kar deþ le ri ba na ver -miþ ki, ve fa tým la, o hiz met, bir mer kez de ya pýl dý ðý -na be del, çok mer kez ler de ya pý la cak. Be nim di limö lüm le sus tu rul sa, pek çok kuv vet li dil ler be nimdi li me be del ko nu þa cak lar, o hiz me ti i da me e der -ler. Hat tâ di ye bi li rim: Na sýl ki bir ta ne to hum top -rak al tý na gi rip öl me siy le bir süm bül ha ya tý ný ne ti -ce ve rir; bir ta ne ye be del yüz ta ne va zi fe ba þý na ge -çer. Öy le de, mev tim, ha ya tým dan faz la o hiz me teva sý ta o lur ü mi di ni bes li yo rum.

Mek tû bât, s. 412***

Ma dem Ri sâ le-i Nur’un va zi fe-i kud si ye-i i ma ni -ye si be nim ö lü müm le da ha zi ya de ha li sa ne in ki þaf e -de cek ve hiç bir ci het le dün ya iþ le ri ne ve ben lik ve e -na ni ye te ve si le lik le it ham e dil me ye cek ve re ka be titah rik e den ha yat-ý þah si ye mi bul ma dý ðý i çin da hamü kem mel ve ih lâs i le o va zi fe de vam e de cek. Hemben dün ya da kal dýk ça ger çi bir de re ce yar dý mým o la -bi lir; fa kat a di þah si ye ti min e hem mi yet li ra kip le ri,mü nek kit le ri, o þah si ye ti it ham e de bi lir ve Ri sâ le-iNur’a ih las sýz lýk la i li þe bi lir ve bir de re ce çe ki nir, çe -kin di rir. Hem bir de re ce bek çi lik ya pan bir þah si ye -tin yat ma sýy la, o da i re-i nu ra ni ye de ki bü tün ehl-igay ret mü te yak kýz dav ra nýr. Bir nö bet tar ye ri ne, bin -ler bek çi çý kar. El bet te ö lüm gel se, “Baþ üs tü ne gel -din” de mek ge rek tir. Hem, ma dem Nur þa kirt le rin -den çok la rý hem ma lý ný, hem is ti ra ha ti ni, hem dün -ya zevk le ri ni, hem lü zum ol sa ha ya tý ný Nu run hiz -me tin de fe da e di yor lar. Sen, ey nef sim; ne den fe da -kâr lýk ta en ge ri kal mak is ter sin? Hem ka ti yen bil ki, çok bi ça re le rin ha yat-ý ba -

ki ye le ri ni Nur lar la kur tar mak hiz me tin de, fa nive zah met li ih ti yar lýk ha ya tý ný mem nu ni yet le bý -rak ma ya lü zum ol sa ve ya vak ti gel se, ra zý ol makga yet lez zet li bir þe ref tir.

E mir dað Lâ hi ka sý, s. 174

Ben rahmet-i Ýlâhî’den ümit ederim ki, mevtim, hayatýmdanziyade dine hizmet edecek.

mu za af: Ý ki kat, i ki mis -li, kat mer li.rah met-i Ý lâ hî: Al lah’ýnþef kat ve mer ha me ti.mevt: Ö lüm.

i da me: De vam et tir me.va zi fe-i kud si ye-i i ma ni ye: Ý ma nýn kýy -met li ve ku sur suz va zi -fe si.

LÜ GAT ÇE:

B

Bediüzzaman mânen yaþýyor

Bu aziz vatanda öterken baykuþlarÜstad, ümitvar olun dedi anlýyor musun?Bir yýlmaz fedai, önünde sarp yokuþlarKartal bakýþlý mücahidi tanýyor musun?

Ruhsuz kalan saraylarda, yaþamak kayýpNur mihrabýnda baþýný secdeye koyup Asýrlar var ki daim susuzluðu duyupNur þerbetinden içip kanýyor musun?

Dilimde hiç durmadý ümit türküsüDünyamda daima berrak gökyüzü Kalkmasýn üstümüzden Nur’un örtüsüSen hâlâ karalar baðlýyor musun?

Yaralamasýn seni sakýn zulmetin okuDerindedir meyvedar aðacýn köküSýrtýna yüklenen bu mukaddes yüküSonsuza kadar taþýyor musun?

Gelir bir gün kutuplara giden gemilerSahile vurur dalga dalga sevgiler Açar gönlümüzde renk renk çiçeklerHaydi, davran menzile varýyor musun?

Nurlar pusulan olsun, çýkmaz bu sokaklarYutmasýn sakýn seni kuþtüyü yataklarCezp etmesin aldatan süslü bayraklar Deryada elmas cevher arýyor musun?

Daim duyulsun manevî cihad sesleriYaktýk gemileri artýk dönmeyiz geriGel artýk sen de gör bu týlsýmlý seheriÇað açan Üstad gibi çaðlýyor musun?

Nur’u, ufukta parlayan fecirden dedilerGeliþi, güneþin doðduðu yerden dedilerAziz Üstad âlem-i Nur’a göçtü dedilerGözlerinde yaþlar var aðlýyor musun?

HASAN ÞEN / ÝZMÝR

Kartal bakýþlýmücahidi tanýyor musun?

E

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 2:02 PM Page 1

Page 3: 23 Mart 2010

C M Y K

HABER3YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

Çýkýþ yolu

TAHLÝL

KÂZIM GÜLEÇYÜ[email protected]

Son dönemde çok farklý alanlara yönelik o-larak seslendirilen “açýlým” söylemleri, birkapalýlýk ve týkanýklýðý da açýða vuruyor.

Ve bunun temelinde, toplumun gerçekleriyleçeliþen, dayatma ve ayrýmcýlýk üzerine bina edi-len sistem ve ona vücut veren zihniyet yatýyor.Ama gelinen noktada sistemdeki týkanýklýk o

raddeye vardý ki, artýk dikiþ ve yama tutmuyor.50. vefat yýldönümünde bir kez daha rahmetle

andýðýmýz Bediüzzaman Said Nursî ise, eserle-rinde ortaya koyduðu Kur’ân kaynaklý tesbitle-riyle, bu týkanýklýklardan çýkýþ yolunu gösteriyor.O, bu tesbitleri tam bir asýr önce seslendirme-

ye baþladý. “Bizim düþmanýmýz cehalet, zaruret,ihtilâftýr” deyip, bu üç düþmana karþý san'at, ma-rifet, ittifak silâhlarýyla cihad edilmesi gerektiði-ni vurguladý. Ve cihada böyle bir yorum getirdi.Ta o zaman, “Milletin kalb hastalýðý zaaf-ý di-

yanettir” diyerek, bunu takviye ile sýhhat bulabi-leceðini ve bu takviyenin de, dinin temelini oluþ-turan imaný taklidî olmaktan çýkarýp “tahkikî”hale getirmekle mümkün olabileceðini ifade etti.Ýmaný tahkikî kýlmanýn formülünü ise, “vicda-

ný dinî ilimlerle ve aklý modern fenlerle aydýnlat-mak;” Kur’ân’ý ve kâinatý, ayný Yaratýcýnýn “kale-mi”nden çýkýp birbirini tefsir eden kitaplar ola-rak okumak þeklinde tarif etti. Eserlerindeki i-zahlar, baþtan sona bu tarif in açýlýmý niteliðinde.Said Nursî’nin yaklaþýmý, doðru ve ideal tev-

hid-i tedrisat yorumuna da temel oluþturuyor.Onun yüz yýl önce önerdiði model hayata ge-

çirilebilmiþ olsaydý, asýrlardýr iki ana eðitim ka-nalý olarak gelen tekke ve medreselerle Osmanlý-nýn son dönemlerinden itibaren açýlan modernmektepler müþterek bir potada eritilir; buralardatahsil görenler ayný ortak deðerleri paylaþan, di-ni de, dünyayý da bilen nesiller olarak yetiþirdi.Hele, hayatý boyunca tahakkukuna çalýþtýðý ve

50’li yýllarda uluslararasý bir bölge üniversitesiolarak kurulmasý gereðini tekrar gündeme getir-diði Medresetüzzehra projesi gerçekleþmiþ ol-saydý, gerek ülke, gerekse bölge olarak bugün-künden çok daha farklý ve iyi bir yerde olurduk.Çünkü dinin getirdiði ahlâkî ölçülerle tahkim

edilmiþ bir demokrasi kökleþir; çoðunluðun da,azýnlýðýn da hak ve hürriyetlerini de güvenceyealan bir hukuk devleti inþa edilir; her türlü f itneve provokasyonu besleyen zulüm ve haksýzlýkla-ra meydan verilmez; aydýn-halk kopukluðu ol-maz; laik-antilaik gerilimlerine, etnik çatýþmala-ra ve toplumdaki farklýlýklardan kavga üretmetuzaklarýna imkân vermeyen bir þuur oluþurdu.Eðer bugün hâlâ rejim tartýþmalarýný bitireme-

diysek; din-siyaset iliþkisindeki dengeyi bulama-dýysak; “toplumla inatlaþan elitler” sorununu a-þamadýysak; yargý adalet daðýtmak yerine resmîideolojinin bekçiliði misyonunu üstleniyorsa; si-villeþmeyi baþaramadýysak; özellikle devlet kon-trolündeki eðitim kurumlarýnda kalite her geçendaha da düþüyorsa; okullar hedefsiz ve vasýfsýznesiller üretiyorsa; baþörtüsü yasaðý ve katsayýayrýmcýlýðý gibi haksýzlýklar bir türlü aþýlamýyor-sa; yoksulluk ve iþsizlik dizboyu iken zengin-fa-kir uçurumu giderek derinleþiyorsa ve buradazikredemediðimiz diðer bilumum toplumsal so-runlar kronik boyutlar kazanarak devam ediyor-sa, hepsi Said Nursî’ye kulak verilmediði içindir.Buna karþýlýk, madalyonun diðer yüzüne ba-

karsak, bütün bu olumsuzluklara raðmen, bun-larýn yýkýcý ve tahripkâr sonuçlarýný önemli ölçü-de haf ifleterek, her alanda daha iyiye doðru git-me iradesini canlý tutan ve o yönde kapýyý açýkbýrakan en önemli dinamik de, Bediüzzaman’ýnmesajlarýnýn toplumda mâkes bulmuþ olmasýdýr.Bugün ayakta oluþumuzu ve geleceðe ümitle

bakabilmemizi buna borçluyuz. Ve diyoruz ki,50. vefat yýldönümünde Said Nursî’yi anarken, e-serlerini ve f ikirlerini daha iyi anlama ve anlatmaçabamýzý daha da arttýrarak devam ettirelim.Çünkü son Ýlâhî kitap olan Kur’ân-ý Hakîmin,

ahirzaman insanlarýna yönelik, dünyalarýný da,ahiretlerini de kurtaracak mesajlarý bu eserlerde.

Yeni Asya GazetecilikMatbaacýlýk ve YayýncýlýkSanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULARGenelMüdür

Recep TAÞCI

Yayýn KoordinatörüAbdullahERAÇIKBAÞ

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel:(0212) 65588 59Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62Kitap satýþ fax: (0212)651 92 09Gazete daðýtým: Telefax (0212) 63048 35 ÝlânReklamservi-si fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410Ýstanbul. Tel: (0212) 5130941ANKARATEMSÝLCÝLÝÐÝ:MeþrutiyetCad.AlibeyAp.No:29/24,Bakanlýklar/ANKARATel: (312)4189546,418 1496,Fax: 425 03 36ALMANYATEMSÝLCÝLÝÐÝ:Zeppelin Str. 25, 59229Ahlen,Tel:004923827668631,Fax:004923827668632KKTCTEMSÝLCÝLÝÐÝ:Av-niEfendiSok.,No: 13, Lefkoþa.Tel: 05428597775Baský: ÝhlasGazetecilikA.Þ.Tel (0212) 4543000Daðýtým:DoðanDaðýtýmSat.vePaz.A.Þ.

Yazý ÝþleriMüdürüMustafaDÖKÜLER

Ýstihbarat ÞefiMustafaGÖKMEN

Spor EditörüErol DOYRAN

Görsel Yönetmen: ÝbrahimÖZDABAK

HaberMüdürüFarukÇAKIR

Ankara TemsilcisiMehmetKARA

ReklamKoordinatörüMesut ÇOBAN

ÝllerAdanaAnkaraAntalyaBalýkesirBursa

DiyarbakýrElazýð

ErzurumEskiþehir

GaziantepIsparta

NAMAZVAKÝTLERÝ

Hicrî:7 R.Ahir1431

Rumî:10Mart1426

Ýmsak Güneþ Öðle Ýkindi Akþam Yatsý4.10 5.32 11.52 15.18 18.01 19.164.15 5.41 12.02 15.27 18.12 19.304.28 5.50 12.11 15.36 18.20 19.354.36 6.01 12.22 15.47 18.31 19.504.30 5.56 12.18 15.42 18.27 19.463.49 5.12 11.33 14.58 17.42 18.583.52 5.16 11.37 15.02 17.46 19.033.42 5.07 11.29 14.53 17.38 18.564.25 5.50 12.12 15.36 18.21 19.394.01 5.23 11.44 15.10 17.53 19.084.28 5.51 12.12 15.38 18.20 19.36

ÝllerÝstanbulÝzmir

KastamonuKayseriKonya

SamsunÞanlýurfaTrabzon

VanZonguldakLefkoþa

Ýmsak Güneþ Öðle Ýkindi Akþam Yatsý4.29 5.56 12.18 15.42 18.27 19.474.40 6.04 12.25 15.50 18.34 19.514.09 5.37 11.59 15.23 18.08 19.294.07 5.31 11.52 15.17 18.01 19.184.20 5.43 12.04 15.29 18.13 19.293.59 5.27 11.48 15.13 17.58 19.183.56 5.18 11.39 15.04 17.47 19.023.46 5.13 11.35 14.59 17.44 19.043.35 4.59 11.20 14.45 17.29 18.464.17 5.45 12.07 15.31 18.16 19.374.20 5.40 12.00 15.26 18.09 19.22

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir. Yayýn Türü: Yaygýn süreli ISSN 13017748

Genel YayýnMüdürüKâzýmGÜLEÇYÜZ

Kur’ân'ýgüzel

okumakiçinyarýþtýlar

DÝN Eðitimi Genel Müdürlüðü tarafýndan Ýmam HatipLiseleri arasýndadüzenlenen ‘Hafýzlýk,Kur'ân-ýKerimveEzan Okuma Yarýþmasý’nýn Antalya Ýl ElemesiKorkuteli’de yapýldý. Korkuteli Ýmam Hatip LisesiMüdürü Ahmet Barut’un açýlýþ konuþmasýnýn ardýndanyarýþmacýlara kurallar anlatýldý. Çekiþmeli geçen yarýþmasonucunda Hafýzlýk Yarýþmasý’nda Elmalý Ýmam HatipLisesinden Bahattin Kuþlar 291 puanla birinci, Antalya

Ýmam Hatip Lisesi’nden Murat Karalar 265 puan ileikinci, Korkuteli Ýmam Hatip Lisesi’nden ÞabanÖzokudan 259 puanla üçüncü oldu. Ezan OkumaYarýþmasý’nda Alanya Ýmam Hatip Lisesi’nden NebiDinç 476 puanla birinci, Korkuteli Ýmam HatipLisesi’nden Yasin Kýr 471 puanla ikinci, Serik ÝmamHatip Lisesi’nden Sýddýk Sarýdað 465 puanla üçüncüoldu. Kur’ân-ý Kerim Okuma Yarýþmasý’nda ise Alanya

Ýmam Hatip Lisesi’nden Abdullah Özcan 469 puanlabirinci olurken, Manavgat Ýmam Hatip Lisesi’ndenÝnanç Özalan 468 puanla ikinci, Kumluca Ýmam HatipLisesi’nden Ziyat Yýldýz ise 456 puanla üçüncü oldu.Yarýþmanýn ardýndan dereceye giren öðrencilereKorkuteli Belediye Baþkaný Hasan Gökce, Millî EðitimMüdürüHalim Ýzgi ve ÝlçeMüftüsüAbdulmüttalipPeþetarafýndan çeþitli hediyeler verdi. Antalya/ iha

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:00 PM Page 1

Page 4: 23 Mart 2010

FARUK Ç[email protected]

FARK

Ýman kurtarmayakoþan âlim

4 YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

HABER

Mart, Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatyýldönümü. 1960’da Urfa’da Hakkýn rah-metine kavuþan Bediüzzaman; çileli, amabir o kadar da bereketli bir ömür geçirdi.

Vefatýnýn 50. yýlý vesilesiyle “imanlarý kurtarmayakoþan büyük âlim”i bir defa daha rahmet ve dualar-la anýyoruz.Üstad Bediüzzaman’ýn telif ettiði Risale-i Nur e-

serlerinde birinci vazife olarak “iman kurtar-mak”tan bahsedilir. Çünkü, saðlam iman temelleri-ne oturtulan bir metod ile ancak küfrün hücumlarýbertaraf edilebilir.Risale-iNur’un “imankurtarma” hususunubirin-

ci sýraya almasý kimilerince anlaþýlmamýþ olsa da,geçen zamanbu tavrýn ne kadar haklý bir tavýr oldu-ðunu bütün dünyaya göstermiþtir.Bediüzzaman, eserlerinde ortaya koyduðu gayeyi

þöyle ifade etmiþtir: “Bir tek gâyem vardýr: O dame-zara yaklaþtýðým bu zamanda, Ýslâmmemleketi olanbuvatandabolþevikbaykuþlarýnýn seslerini iþitiyoruz.Bu ses, âlem-i Ýslâmýn îman esaslarýný zedeliyor.Hal-ký bilhassa gençleri îmansýz yaparak kendisine baðlý-yor. Ben bütün mevcûdiyetimle bunlarla mücadeleederek gençleri veMüslümanlarý îmana davet ediyo-rum. Bu îmansýz kitleye karþý mücadele ediyorum.Bumücahedem ile inþâallahAllah huzuruna girmekistiyorum. Beni bu gâyemden alýkoyanlar da, korka-rým ki bolþevikler olsun! Bu îman düþmanlarýna kar-þý mücahede açan dindar kuvvetlerle el ele vermek,benim için mukaddes bir gâyedir. Beni serbest býra-kýnýz. Elbirliðiyle komünistlikle zehirlenen gençlerinýslahýna ve memleketin îmanýna, Allah’ýn birliðinehizmet edeyim.” (Þualar, s.427)“Bolþevik baykuþlar”ýn hedefinin “imaný zedele-

mek” olduðu tesbitinin ne kadar doðru olduðunadünya þahit. Bilhassa medya vasýtasýyla yapýlanlarýbaþka þekilde yorumlamak mümkünmü?Ýnsî ve cinnî þeytanlarýn, gençlerin imanlarýný he-

def almasý da tesadüf deðil.Onlar dabiliyor ki iman-larý gasbedilmiþ bir gençliðe her türlü kötülüðü yap-týrmak mümkün.Bediüzzaman, yýllar önce bu tehlikeyi gördüðü i-

çin meselesini iman kurtarma olarak ortaya koy-muþ. Gençlere hitap ederken de onlarý ‘iman’a ça-ðýrmýþ. “Ahirzaman gençliði”nin bu çaðrýya icabetetmesi, çok önemli.Þükürler olsun ki ‘içeriden ve dýþarýdan’ yapýlan

her türlü engellemeye raðmen günümüz gençliðibu çaðrýya müsbet karþýlýk vermiþ ve imanlarýný Ri-sâle-i Nur eserleriyle kurtarmak için ‘çaðýn tefsiri’nedört elle sarýlmýþ durumda.Vefatýnýn50. yýlýndabirdefadahagörüyoruzki,Ri-

sâle-i Nur bu memlekette kök salmýþ, her türlü en-gellemelere raðmen gönüllerle buluþmuþ ve kitlelereyeni bir iman heyecaný sunmuþtur. Bediüzzaman’ýanmak ve anlamak için düzenlenen her toplantýnýnyoðun ilgi görmesi buna en büyük delildir. Ayný za-manda þimdiye kadar Risale-i Nur eserlerine ve SaidNursî’ye mesafeli durmaya çalýþan ‘aydýn’larýn da ar-týk bu hakikati teslim ettiðine þahit oluyoruz.Bugünkü gazetemizin eki olarak sunulan “Aydýn-

larýn Gözüyle Said Nursî” bu müsbet geliþimin gü-zel birmisali. Ýnþallah bu çalýþmalarýn çokdahamü-kemmelini önümüzdeki yýllarda yapmakNur Tale-belerine nasip olur.Yarým asýr önce hakkýn Rahmetine kavuþan Üs-

tad Bediüzzaman’ý rahmetle yâd ederken, Risâle-iNur’un “iman çaðrýsý”na bütün insanlýðýn muhtaçolduðunudabilelim. Ýmansýzlýk cereyanýna karþý, entesirli silahýn Risâle-i Nur eserleri olduðunu da u-nutmayalým...

23

ZAYÝNüfus Cüzdanýmý,Ehliyetimi, Kredi

Kartlarýmý,Cüzdanýmýn içindeki

bilimumevraklarýmýkaybettim.

Hükümsüzdür.Ýbrahim Gülçay

ZAYÝ:06 C 2892, 06 C 4780, 06 C6082 Plakalý araçlarýmýzýnAnkara Büyükþehir EgoGenel Müdürlüðünden

verilmiþ olan Özel Servis ÝzinBelgesi ve Ticarî TanýtýmKartlarýný kaybettik.Hükümsüzdür.

ATAK TURÝZMCÝLÝK NAK.VE TÝC. LTD. ÞTÝ.

AKP milletvekillerince hazýrlanan anayasa de-ðiþikliði taslaðýnýn detaylarý belli oldu. Taslakmetnin detaylarý þöyle:Anayasa deðiþiklik teklif taslaðý, yürürlük

maddesi hariç 22 maddeden oluþuyor. Tek-lif, Anayasa’nýn 10, 20, 23, 41, 53, 69, 74, 84,94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148,149, 156 ve 159. maddelerinde deðiþiklik ön-görüyor. Anayasanýn Geçici 15. maddesininyürürlükten kaldýrýlmasýný da düzenleyenteklif taslaðýnda, Anayasa’ya 3 geçici maddede yer alýyor. Teklif taslaðýnýn yayýmý tarihin-de yürürlüðe girmesi ve halkoylamasýna su-nulmasý halinde ise tümüyle oylanmasý ön-görülüyor. Teklif taslaðýnda, öngörülen dü-zenlemeler þöyle:� Anayasa Mahkemesi’ne bireysel baþvuru

hakký getiriliyor.�Anayasa Mahkemesi 19 üyeden, HSYK 21

asil ve 10 yedek üyeden oluþacak.� Askeri mahkemeler, asker kiþilerin sadece

askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iþle-dikleri askeri suçlara ait davalara bakacak. Dev-letin güvenliðine, anayasal düzene ve bu düze-nin iþleyiþine karþý suçlara ait davalarda her hal-de sivil mahkemelerde yargýlanacak.� Yüksek Askeri Þuranýn Silahlý Kuvvetler-

den her türlü iliþik kesme kararlarýna karþý yar-gý yolu açýlacak. Yargý yetkisi, idari eylem ve iþ-lemlerin hukuka uygunluðunun denetimi ile sý-nýrlý olacak, hiçbir surette yerindelik denetimiþeklinde kullanýlamayacak.� Anayasanýn, ‘’toplu iþ sözleþmesi hakký’’

baþlýðýný taþýyan 53.maddesinde deðiþiklik yapý-lýyor. Buna göre, memurlara ve diðer kamu gö-revlilerine toplu sözleþme yapma hakký tanýný-yor.�Geçici 15. madde yürürlükten kaldýrýlýyor.�Anayasanýn, ‘’siyasi partilerin uyacaklarý e-

saslar’’ baþlýklý 69. maddesi deðiþtiriliyor.Buna göre, siyasi partilerin mali denetimi Sa-

yýþtay tarafýndan yapýlacak.Siyasi partiler hakkýnda kapatma davasý, Yar-

gýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý’nýn talebi üzerine,TBMM’de grubu bulunan her siyasi partinin5’er üye ile temsil edildiði veMeclis Baþkaný’nýnBaþkanýlýðýnda oluþturulacak komisyonun üye

tam sayýsýnýn üçte 2 çoðunluðu ve gizli oyla ve-receði izin üzerine açýlacak dava sonucunda A-nayasa Mahkemesince karar baðlanacak. Ko-misyonun bu kararý, yargý denetimi dýþýnda ola-cak. Reddedilen izin baþvurusunda ileri sürülensebepler, hiç bir þekilde yeni bir baþvuruya konuolamayacak. Siyasi parti gruplarýnda veTBMM’de izin konusunda görüþme yapýlama-yacak ve karar alýnamayacak. Partilerin kapatýl-ma davasýnda devlet yardýmýnda yoksun býra-kýlma, baðlý olduðu kapatma davasýnýn ve kara-rýn usulüne tabi olup tek baþýna dava konusuyapýlamayacak.Kapatma davasýnda, partililere verilen ‘’siya-

setten men edilme’’ süresi 5 yýldan 3 yýla indiri-liyor.� Parti kapatma davalarý, TBMM’de oluþtu-

rulacak komisyon izniyle açýlacak.�Anayasanýn ‘’kanun önünde eþitlik’’ baþlýk-

lý 10. maddesinde deðiþiklik yapýlýyor.Maddenin, ‘’kadýnlar ve erkekler eþik haklarý

sahiptir. Devlet, bu eþitliðin yaþama geçmesinisaðlamakla yükümlüdür’’ þeklindeki 2.maddesi-ne ‘’bumaksatla alýnacak tedbirler, eþitlik ilkesi-ne aykýrý olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaþlý-lar ve engelliler, gibi özel süratle korunmasý ge-rekenler için alýnacak tedbirler, eþitlik ilkesineaykýrý sayýlamaz’’ hükümleri ekleniyor.� Anayasanýn, ‘’özel hayatýn gizliliði’’ baþlýklý

20. maddesinde deðiþiklik yapýlýyor.Maddeyle “herkes kendisi ile ilgili kiþisel veri-

lerin korunmasýna isteme hakkýna sahip” ola-cak. Maddeye, kiþisel veriler, ancak kanundaöngörülen hallerde veya kiþinin açýk rýzasý ile iþ-lenebilir’’ hükmü ekleniyor.� Anayasanýn ‘’seyahat hürriyeti’’ baþlýklý

23. maddesinde deðiþiklik yapýlýyor. Bunagöre, ‘’vatandaþýn yurt dýþýna çýkma hürriye-ti, ancak suç soruþturmasý veya kovuþturma-sý sebebiyle ve hakim kararýna baðlý olarak sý-nýrlandýrabilecek.’’� Anayasanýn ‘’Ailenin korunmasý’’ baþlýklý

41. maddesinde deðiþiklik yapýlýyor.Maddenin baþlýðý, ‘’ailenin korunmasý ve ço-

cuk haklarý’’ þeklinde deðiþtiriliyor, maddeye,çocuklarýn korunmasý konusunda hükümlerekleniyor. Ankara / aa

Özbek: Yürütmeyargýda yer tutmayýamaçlýyorHAKÝMLER ve Savcýlar Yüksek Kurulu (HSYK)Baþkanvekili Kadir Özbek, Anayasa deðiþiklikpaketinde yer alan HSYK’nýn yapýsýna iliþkindüzenlemelerin ‘’yürütmenin yargýda yer tut-ma amacýný taþýdýðýný gösterdiðini’’ savundu.Özbek, yaptýðý açýklamada, paketle ilgili konu-larý televizyondan izlediklerini, metni incelemeimkaný bulamadýklarýný belirtti. Kadir Özbek,þöyle konuþtu: ‘’Yüksek yargý organlarý baþkan-larýnýn daha önce ifade ettikleri hususlar ko-nuyla ilgili sorularýn yanýtlarýný da içermekte-dir. Önemli olan bunun niye yapýldýðý, nedenyapýlmak istendiði ve yapýlýþ biçimidir. Niye ya-pýldýðý meselesinden bakýlýrsa bunun, yürüt-menin yargýda yer tutma amacýný taþýdýðý gö-rülmektedir. Nasýl yapýldýðý meselesinden ba-karsak da demokratikleþme ve Avrupa Birliðibeklentileri düþünüldüðünde ana unsurun uz-laþma olmasý gerekirken bunun mevcut olma-dýðý görülmektedir. Dolayýsýyla anayasalarýn enönemli unsuru olan uzlaþma ve bunun sonu-cunda kalýcýlýk unsurlarýnýn eksik olduðu gö-rülmektedir. Bunun þimdi ve gelecekte doðu-racaðý sakýncalar çok büyüktür.’’ Kadir Özbek,metni inceleme imkaný bulduktan sonra kurulüyeleriyle kendi aralarýnda deðerlendirme ya-pacaklarýný ifade etti. Ankara / aa

DEVLET Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ,anayasa deðiþikliðiyle ilgili pakete muhalefet parti-lerinin de gereken desteði vereceðini umduðunu i-fade ederek, ‘’Biz de Meclis’te gereken çalýþmalarýyaparýz. Bu iþ vekillerle olmazsa asillere yani mille-te gideriz’’ dedi. AKP Sarýyer Ýlçe Baþkanlýðý’ncadüzenlenen Sarýyer Koordinatörleri Eðitim Çalýþ-masý’na katýlan Baðýþ, ‘’Yeni Türkiye Vizyonu, Ge-lecek Dünyasýnda Türkiye’nin Yeri ve Avrupa Bir-liði Milli Birlik ve Kardeþlik Projesi’’ konulu bir su-num yaptý. Baþmüzakereci Baðýþ, Anayasa deðiþik-liði konusuna deðinerek, sözlerini þöyle sürdürdü:

‘’Türkiye’de Anayasa’yý deðiþtirmenin kurallarýbelli. Anayasa deðiþikliðiyle ilgili sunulacak paketeumarým muhalefet partileri de gereken desteði ve-rir. Biz deMeclis’te gereken çalýþmalarý yaparýz. Buiþ vekillerle olmazsa asillere yani millete gideriz.Vatandaþa gidip sorarýz ‘Sen daha çok demokrasi,þeffaflýk istiyor musun?’ Yargýnýn baðýmsýz olduðukadar tarafsýz olmasý için bunu saðlayacak sistemioluþturmamýz lazým. Türkiye de parti kapatma ko-nusundaAB’deki standartlarý benimsesin istiyoruz.Türkiye’de herkesin ‘benim’ diyeceði bir anayasayaihtiyacý var.’’ Ýstanbul / aa

Anayasa paketinden 22madde çýktýAKPMÝLLETVEKÝLLERÝNCEHAZIRLANANANAYASADEÐÝÞÝKLÝÐÝ TASLAÐI, YÜRÜRLÜKMADDESÝ HARÝÇ 22MADDEDENOLUÞUYOR.

Devlet Bakaný Cemil Çiçek, Adalalet Bakaný Sadullah Ergin ve AKP Grup Baþkanvekili Bekir Bozdað ile TBMM’de düzen-lediði basýn toplantýsý düzenledi. Çiçek, ''milletvekili sýfatlarýyla basýn toplantýsýný yaptýklarýný'' vurguladý. FOTOÐRAF: AA

Bu ayMeclis’e sunulacak

Devlet Bakaný Çiçek, Adalet Bakaný Ergin ile Grup Baþkanvekili Bozdað'dan oluþan AKP heyeti, Anayasa deðiþikliði taslaðýyla ilgili olarak partileri ziyaret etti. FOTOÐRAF: AA

CHP: PAKETE DESTEK VERMEYECEÐÝZCHP Grup Baþkanvekili Hakký Süha Okay, Anayasa deðiþiklik paketine destekvermeme iradelerinindevamettiðini söyledi.AçýklamayapanOkay,paketeyö-nelik olarak baþlangýçtan bu yana rezervlerinin ve bu pakete destek vermeye-cekleri yönündeki iradelerinin devamettiðini söyledi. Okay, “Buna,Meclisin de-mek,birazhaksýzlýkolur.DoðrudandoðruyaAKP’ninyaptýðýbir çalýþma”dedi.

MUHALEFET TURUBAÞLADIDEVLET Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, Adalet Bakaný SadullahErgin ile Grup Baþkanvekili Bekir Bozdað’dan oluþan AKP heyeti, Anayasa de-ðiþikliði taslaðýyla ilgili olarak CHP, BDP ve MHP gruplarýný ziyaret etti. Heyet,DSP Genel BaþkanýMasumTürker ile DSP GenelMerkezinde, Demokrat PartiGenel Baþkaný Hüsamettin Cindoruk ile de Celal Bayar Köþkü’nde görüþtü.

DEVLET BAKANI VE BAÞBAKAN YARDIMCISI CEMÝL ÇÝÇEK, "ANAYASADEÐÝÞÝKLÝK TEKLÝFÝNÝ, MARTAYI ÇIKMADAN TBMM'YE VERECEÐÝZ" DEDÝ.

Vekillerle olmazsa asillere gideriz

DEVLET Bakaný ve Baþbakan YardýmcýsýCemil Çiçek, anayasa deðiþikliði konu-sunda ‘’hala uzlaþý arayýþý içinde olduk-larýný” belirterek, “Anayasa deðiþiklikteklif ini, Mart ayý çýkmadan TBMM’yevereceðiz” dedi. Çiçek, TBMM’de dü-zenlediði basýn toplantýsýnda, “Milletve-kili” sýfatýyla basýn toplantýsý düzenle-diklerini ifade ederek, “Hükümetin ha-zýrladýðý anayasa paketi taslaðý” ifadele-rinin yanlýþ olduðunu kaydetti. Çiçek,“Hükümetin anayasa deðiþikliðiyle ilgisiyoktur” diyerek, anayasa deðiþikliðiniyapacak mercinin TBMM olduðuna vebunun milletvekilleri tarafýndan ger-çekleþtirileceðine dikkati çekti. Millet-vekillerinin hazýrladýðý deðiþiklik tasla-ðýný muhalefete sunacaklarýný anlatanÇiçek, yeni bir anayasaya ihtiyaç oldu-

ðu, bunu herkesin dile getirdiðini, ancakgerçekleþtirilemediðini söyledi. Çiçek,“Kýsmi bir anayasa deðiþikliðiyle kamu-oyunun önüne çýkýyoruz. Baþtan itiba-ren uzlaþý aradýk, arýyoruz. Onun içinbuna taslak metin dedik. Hala uzlaþý a-rayýþý içindeyiz” diye konuþtu. Bugünekadar 16 tane Anayasa deðiþikliði yapýl-dýðýný belirten Çiçek, “Bugün itibariyleyürürlükteki anayasamýzýn ne öncelikle-ri, ne felsefesi, ne iç dengeleri türkiyeninihtiyaçlarýný karþýlayacak durumda de-ðil. Bugünün Türkiyesi için mevcut ana-yasa yetmiyor ve dar geliyor” dedi.Te-mel hak ve özgürlükler ile AB sürecinikapsayacak bir anayasa deðiþikliðininzaruri görüldüðünü ifade edenn Çiçek,anayasa taslaðýnda AB normlarýný esasalmaya çalýþtýklarýný söyledi.

“BUGÜNKÜTBMMYETKÝLÝDÝR,YETKÝNDÝR”HALK egemenliðini her alanda tesis etmek vegüçlendirmek istediklerini vurgulayan Çiçek,vesayet altýndaki bir anayasayla ülkeyi baðdaþ-týrmanýn mümkün gözükmediðini dile getirdi.Uzlaþma arayýþýnda son derece samimi olduk-larýna iþaret eden Çiçek, þunlarý kaydetti:“TBMM,Anayasadeðiþikliðini yapacak,Anaya-sa yapacak tek mercidir. Bu Meclisin anayasayapamayacaðý tarzýndaki görüþleri asla benim-semiyoruz. Bugünkü TBMM buna yetkilidir,yetkindir. Bunu geciktirmenin de bir anlamýyoktur. Mademki hepimiz bu anayasanýn bu-günün þartlarýna uymadýðý konusunda ittifakhalindeyiz, bugünün iþini yarýna býrakmak uy-gun deðildir.” Ankara / aa

KEY ödemeleri baþladý�KONUT Edindirme Yardýmý (KEY) ödemeleri, dünbaþladý. KEY ödemeleri 8 Aralýk 2009 tarihli 5939 sayý-lý Kanun ve ilgili Yönetmelik gereðince, Ziraat Bankasýkanalýyla, dünden baþlayarak, 2 Nisan akþamýna kadaryapýlacak. Ödemelerde T.C. kimlik numarasýnýn ibrazýzorunlu olacak. Hak sahiplerinin alacaklarý KEY tutar-larý, Emlak Konut Gayrimenkul Yatýrým OrtaklýðýA.Þ’nin internet sitesinde sorgulanabilecek. KEY öde-meleri Türk vatandaþlarýna T.C. Kimlik Numarasýyla,yabancý uyruklu hak sahiplerine ise Yabancý KimlikNumarasý veya Vergi Kimlik Numarasý ile yapýlacak.T.C. Kimlik No ve yabancý kimlik numarasý veya vergikimlik numarasý ile yapýlan sorgulama sonucunda lis-tede isimleri yer almayan, kimlik no ve yabancý kimliknumarasý ya da vergi kimlik numarasýnýn bulunmama-sý ya daKEYhak sahibi olduðunu ve ödememiktarýnýndoðru olmadýðýný ileri süren kiþilerin, öncelikle adlarý-na ödeme yapan kurumlara, bu kurumlardan sonuç a-lýnamamasý durumunda ise Sosyal Güvenlik Kurumu-na müracaat etmeleri gerekecek. Ankara / aa DevletBakanýveBaþmüzakereciEgemenBaðýþ

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 2:24 PM Page 1

Page 5: 23 Mart 2010

HABER5YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

Demokratikleþme ve özgürlüklerin tartýþýl-dýðý ve “açýlýmlar”ýn konuþulduðu süreçteBediüzzaman’ýn bundan bir asýr önce “ef-

kâr-ý ammenin zembereði” olarak nitelendirdi-ði Meþrûtiyet ve hürriyete dair esaslý tesbitleri,gün geçtikçe haklýlýk kazanmakta.Cemil Meriç’in ifâdesiyle, “Bediüzzaman, dað

baþýnda va’z eden bir mürþit. Hor görülenler,her þeyini kaybedenler, mukaddesleri çiðnenen-ler ona koþtu akýn, akýn. Nass’larýn yalçýn du-varlarý arkasýndan geliyordu bu ses, tarihin i-çinden geliyordu; kabuðuna çekilmiþ yüzbinler-ce insaný uyandýrdý. Tanzimat’tan beri her hisa-rý deviren teceddüt dalgasý, ilk defa olarak Nurkalesi önünde geriledi. Said Nursî, bir dâvâ ada-mý. Yalçýn bir irâde, tâviz vermeyen bir mîzaç,tefekkürden çok iman…” (Bu Ülke, 246-247)Ancak Bediüzzaman’ýn Kur’ân’ýn mânevî vehakikî tefsiri Nur Risâlelerinin irþadý, iman veKur’ân hizmeti” olarak formüle ettiði inanç veaksiyon hareketi, imanýn ihyasýyla kalmadý,kalmýyor. Dal ve budaklarý hükmündeki haya-týn ve içtimâiyatýn ýslâhýný öneriyor. DersiniResûl-ü Ekrem’den ve tâlimini Kur’ân’ül Mu-cizü’l Beyân’dan alan ve Veda Hutbesi’nde in-sanlýða iletilen hak ve hürriyetler mesajýný sonçaða taþýdý, taþýyor…

HÜRRÝYET,ADALET,MEÞVERETDERSÝ10 Aralýk 1948’de yazýlan “BirleþmiþMilletler Ýn-

sanHaklarý Bildirgesi”nin, 2Mayýs 1948’deki “Ame-rikan Ýnsan Haklarý ve Ödevleri Bildirisi”nin, 4 Ka-sým1950 tarihli “ÝnsanHaklarýnýn veTemelÖzgür-lüklerinin Korunmasýna Ýliþkin ÝnsanHaklarý Avru-pa Sözleþmesi”nin, “ekleri”nin ve “protokolleri”nindaha esâmesi okunmazken, Bediüzzaman, insaný,insan haklarýný ve hürriyetlerini târif etti…Geçen asrýn baþlarýndan baþlayarak üç devir

boyunca, hürriyeti, adaleti, meþvereti anlattý. Tamyüzyýl evvel Doðu’daki aþiretlere “Meþrûtiyet (de-mokrasi ve cumhuriyet), hâkimiyet-i millettir;ruh-ûmeþrûtiyet þeriattandýr, hayatý da ondandýr”þuurunu ders verdi. Adaleti, hürriyeti, þûra emri-ni, bütün milletlerin saadet sebebi olduðunu izâhetti. Âyetin tecellisi olarak dört hak mezheptendelil getirerek Kur’ân nâmýna alkýþladý. Cumhuri-yetin baþýnda milletin Meclisi’nde “Bu inkýlâb-ý â-zimin (büyük inkýlâbýn) temel taþlarý saðlam ge-rek” beyannâmesini neþretti. Asr-ý Saadeti örnekaldý; dört büyük halifenin “mânây-ý dindar birerreis-i cumhur” olduðunu; aksi halde Cumhuri-yet’in “mânâsýz isim ve resimden ibâret kalacaðý-ný” bildirdi. (Tarihçe-i Hayat, 125-127)

CUMHURÝYETÝNHÜRRÝYETLETÂRÝFÝÝstibdadýn tahakküm, keyfîmuamele, cebir-zorla-

mave su-i istimale açýkolduðunuhaber verdi. “Meþ-rûtiyetin sýrrý, kuvvet kanundadýr, þahýs hiçtir. Ýstib-dâdýn esâsý, kuvvet þahýsta olur, kânunu kendi keyfi-ne tâbî edebilir, hak kuvvetemaðlûbolur” uyarýsýndabulundu. (Münâzarât, 20-45)Millet irâdesini tahribe çalýþan darbelere, de-

mokrasi kýtallerine, hak ve hürriyet gasýplarýna kar-þý uyardý. “Kahr (baský) ve cebir ile zâhiri bir hâki-miyet, sathî bir tahakküm”ün kýsa zamanda kuru-labileceðini, “tehditlerle, korkularla, hîlelerle efkâr-ý

ammenin baþka bir mecraya çevrilmesine”, az birzamanda da olsa aklî muhâkemeyi kapatýp þaþýrt-masýna karþý, milleti ikaz etti. (Ýþârâtü’l Ý’câz, 164)Cumhuriyeti hürriyetle tanýmladý. Umumî hürri-yeti, fertlerin zerrelerin hürriyetinin yekûnuyla a-çýkladý. Gerçek hürriyetin sýnýrýný “ne nefsine, negayriye (baþkasýna) zararýnýn dokunmamasý”ylaçizdi. Ýlâhî esaslardan, “Hürriyet budur ki, kanun-uadâlet ve te’dibten (adaletin cezalandýrmasýndan)baþka hiç kimse kimseye tahakküm etmesin. Her-kesin hukukumahfuz kalsýn, herkes harekât-ý meþ-rûasýnda (meþrû hareketlerinde) þâhâne serbest ol-sun” hükmünü çýkardý. (Münâzarât, 55-57)

“MAHKEMETESÝRÂT-IHÂRÝCÝYEDENAZÂDEOLMALI”Bediüzzaman’ýn altý bin küsur sayfalýkRisâle-iNur

eserlerinde iman ve Ýslâm esaslarýnýn yaný sýra inançesaslarýnadayalý “uhuvvet-kardeþlik”tenvatandaþlýða,vatan vemilletin birliðinden ýrkçýlýk ve kavmiyetçiliktehlikesine, “milliyetçilik mevzuu”na, “laiklik” kavra-mýndan“müsbethareket”teve “mânevîcihad”mese-lesine kadar yaptýðý Kur’ânî tefsirler bir tarafa… “Gü-nümüzde Türkiye’de ve dünyada en çok tartýþýlan“yargý reformu; yargýnýn baðýmsýzlýðý ve tarafsýzlýðý”hakkýndaki tahlilleri, bugünkü problemlere çâre ol-makta, en istikametli ve isâbetli “yol haritasý”ný gös-termekte…Bediüzzaman’ýn, “Hükûmetin (devletin)daireleri içinde en ziyade hürriyetini (baðýmsýzlýðýný)muhâfaza etmeye ve tesirât-ý hariciyeden (dýþ etkiler-den) en ziyade bîtarafane (tarafsýz), hissiyatsýz bak-makla mükellef olan, elbette mahkemedir” cümlesi,bugün geliþmiþ demokrasilerin ulaþmaya uðraþtýðýhukukîmüteârifehalinegelenenmütekâmilzirvedir.Ona göre, adâlet müessesesi, hiçbir cereyana kapýl-mamalý, hiçbir tarafgirliðe girmemeli. Hâkim vemahkemenintarafgirlik þâibesindenuzakvegayetbî-tarafane bakmasý adaletin birinci þartýdýr. Vatandaþýn

hakkýný aramasý için “gâyet bîtarafâne bir merci” lâ-zým. Gerçek bir adâlet için, evvela “mahkemeninhürriyet-i tammesi (tam hür ve baðýmsýzlýðý)” olma-lý... Yineherkes, “hürriyetle, hukùk-uhürriyetinimü-dafaaetmehakký”nýkullanmalý.Ve“adliyememurla-rý, (hâkimler, savcýlar, yargýçlar), hissiyattanve tesirât-ý hariciyeden bütün bütün azâde (baðýmsýz) ve ser-best olmalý. Baþta devlet ve siyasî otorite olmaküzereadaletin dýþýndaki bütün etkili mihraklardan baðým-sýz kalmalý. (Tarihçe-i Hayat, 201-202)

VÝCDANVEFÝKÝRHÜRRÝYETÝNÝNESASIKeza Bediüzzaman, millete raðmen dayatýlan

emr-i vakilere muhalefeti, “meþrû ve samimî birmuvâzene-i adâlet unsuru” ibâresiyle adalet ölçü-sü-tartýsý ve dengesi olarak mütalâa eder. “Âsâyi-þe, emniyete dokunmamak þartýyla, hiç kimsevicdanýyla, kalbiyle kabul ettiði bir f ikirden, birmetoddan dolayý mes’ul olmaz.” “Kabul etme-mek, tasdik etmemek, idarece bir cünha (sorgu-lanacak bir kabahat), bir suç teþkil etmez. Enmüthiþ bir muhalif, rejim müessesesini tel’in deetse, bilf iil idâreye iliþmese, onun mefkûresinekanunen iliþilmez. Hürriyet-i vicdan ve hürriyet-if ikir, onlarý tebrie eder”; zandan uzak olduðunubildirir, suçsuzluðunu ortaya koyar.” (KastamonuLâhikasý, 206) Vefatýnýn 50. yýlýnda Bediüzza-man’ýn temel hak ve hürriyetlerde, f ikir, vicdanve ifâde özgürlüðünde belirlediði ana umdeler,hâlen çaðdaþ hukukun, en ileri ve özgürlükçü de-mokrasilerin varmaya çalýþtýðý kriterlerdir…Bundandýr ki Nur Risâleleri, bir iman ve kültür

külliyatý olduðu kadar Bediüzzaman’ýn imanýn iksi-riyle ve Kur’ân’ýn mânevî mesajýyla bu çaða insanîdeðerleri, içtimaî prensipleri ihtiva eden bir demok-rasi ve insan haklarý ve hürriyetleri antolojisidir.Demokratikleþme ve özgürlüklerde, insanlýðýn

Bediüzzaman’ýn beyânlarýna ihtiyacý var…

Ýnsan haklarý ve hürriyetleri antolojisi…BAÞKENT YAZILARI

CEVHER Ý[email protected]

MALÝYEBAKANIÞÝMÞEK,HÂLÂYAPILMASIGEREKENBÝRÇOKREFORMOLDUÐUNUBELÝRTEREK,BUREFORMLARYAPILDIKÇATÜRKÝYE’NÝNDAHAHIZLANACAÐINI,BÜYÜYECEÐÝNÝSÖYLEDÝ.

BUGÜNE kadar yapýlan çalýþmalar ve ön-celiklendirilen alanlar hakkýnda bilgi ve-ren Þimþek, kriz ortamýnda dahi eðiti-me, araþtýrma ve geliþtirmeye, alt yapýprojelerine önemli kaynak aktardýklarýnýbildirdi. Ýki temel önceliklerinin bulundu-ðunu, bunlardan birinin yurt içinde reka-bet ortamýný iyileþtirmek, adil rekabetortamýný oluþturmak ve daha yenilikçi,verimli bir yapýya kavuþmak olduðunu i-fade eden Bakan Þimþek, ikinci önceli-ðin de Türkiye’nin uluslar arasý anlamdarekabet gücünü arttýrmak olduðunuvurguladý.Türkiye’de önemli bir potansi-yel bulunduðunu ve Türkiye’nin gücüneinandýklarýný belirten Þimþek, biz o po-tansiyeli harekete geçirdik. Bu güce, po-tansiyele insanýmýz da inanmaya baþla-dý’’ dedi. Paris / aa

Reformlarla büyüyeceðiz

Ýþgal, Irak’a yýkýmve ölüm getirdi�� I RAK’IN ABD ta ra fýn dan iþ gal e dil me si nin 8.yýl dö nü mün de MAZ LUM-DER An ka ra Þu be siABD Bü yü kel çi li ði ö nün de ba sýn a çýk la ma sýy laiþ ga li pro tes to et ti. 20 Mart 2003’te baþ la yan I -rak iþ ga li se ki zin ci yý lý na gir di ði ni söy le yenMAZ LUM-DER An ka ra Þu be Baþ ka ný Üs tünBol, þun la rý söy le di: “Bun dan tam ye di yýl ön ceABD ve müt te f ik le ri ta ra fýn dan ger çek leþ ti ri lenve I rak’a öz gür lük ve de mok ra si ge tir mek i çinbaþ la týl dý ðý id di a e di len bu sa vaþ, I rak ve Or taDo ðu’ya yý kým, ka os ve ö lüm den baþ ka hiç birþey ge tir me miþ tir. I rak’ta bu gün, ö len 1 mil yo -nun ü ze rin de in sa nýn ya ný sý ra; sa va þýn ne ti ce sio la rak 3 mil yon ci va rýn da ka dýn dul, 5 mil yo nuaþ kýn ço cuk da ye tim kal mýþ týr. Bun lar la be ra -ber sa va þýn do ður du ðu yý kým dan kaç mak i çin 2mil yon in san ül ke i çin de ve 3 mil yo nun ü ze rin -de in san da Su ri ye, Ür dün gi bi böl ge ül ke le rin -de sý ðýn ma cý du ru mu na düþ müþ, mül te ci du ru -mun da ki ler i se hâ lâ ül ke le ri ne dö ne me mek teve zor þart lar al týn da hayat la rý ný sür dür me yeça lýþ mak ta dýr.” I rak 7 yýl dan be ri ö lüm ler le, iþ -ken ce ler le, top lu ký yým lar la, göç le, top lum saltrav ma lar la, sa va þýn ge tir di ði vah þet le ve in sanhak la rý ih lâl le riy le a ný lan bir ül ke ol du ðu nusöy le yen Üs tün Bol, bü tün bu ya þa nan la rýn se -be bi ve sa va þýn te mel ge rek çe si o lan “kit le im hasi lâh la rý” I rak’ta hiç bir za man bu lu na ma dý ðý nýsöy le di. An ka ra / Fa tih Ka ra göz

Ruh sa ta uy ma yan mü te ah hi te a ðýr ce za��DÜZ CE Va li si Bü lent Ký lýnç’ý zi ya ret e den Ba -yýn dýr lýk ve Ýs kân Ba ka ný Mus ta fa De mir, E la -zýð’da ki dep re min ar dýn dan gün de me ge len ‘’gü -ven siz ya pý lar’’ i le il gi li ça lýþ ma yap týk la rý ný i fa deet ti. Ba yýn dýr lýk ve Ýs kân Ba kan lý ðý o la rak ye nibir dü zen le me ü ze rin de ça lýþ ma yap týk la rý ný bil -di ren Ba kan De mir, þun la rý kay det ti: ‘’1 O cak2012 ta ri hin den i ti ba ren pro je ek sik lik le ri ko nu -sun da sý ký de ne tim me ka niz ma la rý ný dev re ye so -ka ca ðýz. Bir bi na da, ruh sat ve ek le ri ne ay ký rý ça -lýþ ma ya pan mü te ah hit, be le di ye le rin i ma ra i zinve ren bi rim mü dür le ri i le Ba yýn dýr lýk ve Ýs kân ÝlMü dür lük le rin de ki bu tip bi na la ra i zin ve ren lerhak kýn da a ðýr ce zai mü ey yi de ler uy gu la ya ca ðýz.Bi na ya pýl ma dan ön ce pro je sin de ta di lat yap týr -mak is te yen le re be le di ye le rin yo lu a çýk. Gö revve yet ki be le di ye ler de. Fa kat ay ký rý iþ lem ya panmü te ah hit, a ðýr þe kil de ce za lan dý rý la cak ve birda ha Tür ki ye’de iþ ya pa maz ha le ge le cek. Ay rý -ca bi na lar da ça lý þa cak o lan us ta la rý da bel ge len -di re ce ðiz. Bel ge siz us ta ça lýþ ma ya cak. Yu mu þakbir ge çiþ dö ne mi nin ar dýn dan bun la rý fa a li ye tege çi re ce ðiz.’’ Düz ce / a a

Su i çin de 4 el bom ba sý��MA NÝ SA’DA Ýz mir-Ýs tan bul ka ra yo lu nungeç ti ði Ge diz Köp rü sü’nün al týn da su i çin de ça -mu ra sap lan mýþ 4 el bom ba sý bu lun du. A lý nanbil gi ye gö re, Ma ni sa’dan Ka ra a ðaç lý bel de si nemo to sik let le gi den Kud ret To ros, si ga ra iç meki çin dur du ðu Ge diz Köp rü sü ü ze rin de, su i çin -de yan ya na du ran ve ça mu ra sap lan mýþ 4 elbom ba sý ol du ðu nu fark et ti. To ros, gü ven likgüç le ri ne ha ber ver di. O lay ye ri ne ge len jan -dar ma e kip le ri, böl ge de gü ven lik tedbiri al dý.Ýz mir-Ýs tan bul ka ra yo lu nun tek þe ri di gü ven -lik ge rek çe siy le tra f i ðe ka pa týl dý. Ma ni saCum hu ri yet Sav cý lý ðý yet ki li le ri böl ge de in ce -le me ler de bu lun du. Jan dar ma yet ki li le ri,bom ba nýn tü rü nün be lir len me si ve su dan çý -ka rýl ma sý i çin böl ge ye jan dar ma bom ba uz -man la rý ný ça ðýr dý. Kud ret To ros, yap tý ðý a çýk -la ma da, ‘’Köp rü nün ü ze rin de si ga ra iç mek i -çin dur dum. Köp rü nün kor ku luk la rý na tu tu -na rak su ya ba kar ken ça mu ra sap lan mýþ þe kil -de yan ya na du ran 4 el bom ba sý ný gör düm.Ka ra a ðaç lý Be le di ye si ne gi de rek du ru mu be le -di ye baþ ka ný na an lat tým. O da du ru mu yet ki -li le re bil dir di’’ de di. Ma ni sa / a a

MA LÝ YEBa ka ný Meh met Þim þek, Tür ki ye’de ha -la ya pýl ma sý ge re ken bir çok re form ol du ðu nube lir te rek, ‘’Bu re form la rý yap týk ça Tür ki ye da hahýz la na cak bü yü ye cek, ya tý rým lar da ha de ðer ka -za na cak’’ de di. Þim þek, Fran sa’da ki te mas la rýkap sa mýn da Or le on þeh ri ne ge çe rek bu ra da fa a -li yet gös te ren Türk iþ a dam la rý der ne ði nin top -lan tý sý na ka týl dý. Ba kan Þim þek, top lan tý da yap tý -

ðý ko nuþ ma da, Tür ki ye’nin son yýl lar da çok güç -len di ði ni ve ge rek si ya sî ge rek e ko no mik an lam -da bü yük bir de ði þim i le dö nü þüm sü re cin dengeç ti ði ni be lir te rek, ‘’Tür ki ye es ki den kâ ðýt ü ze -rin de var o lan po tan si ye li ni ha re ke te ge çi re rekda ha say gýn ve et ki li bir si ya sî ve e ko no mik ak -tör ol ma ko nu sun da ö nem li me sa fe ler kat et ti’’de di. Tür ki ye’nin son yýl lar da e ko no mi den di ðer

a lan la ra hak ve öz gür lük ler den AB i le mü za ke -re le re ka dar ö nem li re form lar ger çek leþ tir di ði nian la tan Þim þek, bu nun da ül ke yi da ha güç lü vere ka bet e de bi lir ha le ge tir di ði ni i fa de et ti. Ül ke -de hâ lâ ya pýl ma sý ge re ken bir çok re form bu lun -du ðu nu be lir ten Þim þek, ‘’Bu re form la rý yap týk -ça Tür ki ye da ha hýz la na cak, bü yü ye cek, ya tý -rým lar da ha de ðer ka za na cak’’ de di.

TÜR KÝ YE’NÝN GÜ CÜ NE

Ý NA NI YO RUZ

Maliye Bakaný Þimþek, son yýllarda gerçekleþtirilen reformlarýn ülkeyi daha güçlü ve rekabet edebilir hale getirdiðini belirtti.

“Yol de ðil, sü rü cüler suç lu”��U laþ týr ma Ba kan lý ðý Müs te þa rý Ha bip So luk,Tür ki ye’de ki ka ra yo lu a ðý stan dar dý nýn ö zel lik leson yýl lar da ki ça lýþ ma lar la yük sel til di ði ni be lir te -rek, ‘’Tür ki ye’de ki ka ra yol la rý nýn ka za la ra ne deno la ca ðý na i nan mý yo rum. Eh li yet al mýþ, a ma ye -ter li e ði tim al ma mýþ sü rü cü ler ka za ya pý yor, su -çu da yo la a tý yor’’ de di. Ço rum-Os man cýk ka rayo lu nun 20 i le 32’nci ki lo met re le ri a ra sýn da kiKýrk di lim mev kiin de yol ya pým ça lýþ ma la rý ný in -ce le yen Müs te þar So luk, Kýrk di lim mev ki i ninzor bir coð raf ya da ol du ðu nu, ya pý lan ça lýþ ma lar -la bu yo lu ‘’çi le’’ ol mak tan çý ka ra cak la rý ný i fa deet ti. Be ra be rin de ki ler le yol ya pý mý üst le nen fir -ma nýn þan ti ye si ni de zi ya ret e den Müs te þar So -luk, bu ra da ga ze te ci le re a çýk la ma lar da bu lun du.Tür ki ye’de ki ka ra yo lu a ðý nýn ka li te si ne de ði nenSo luk, son yýl lar da ya pý lan ça lýþ ma lar la bu ka li te -nin yük sel di ði ni i fa de et ti. Bir ga ze te ci nin ‘’Ka rayol la rýn da ki ka za la rýn ön len me si ve ya a zal týl ma -sý ko nu sun da eks tra ça lýþ ma nýz var mý?’’ so ru su -na So luk, ‘’Tür ki ye’de ki ka ra yol la rý nýn ka za la rane den o la ca ðý na i nan mý yo rum. Eh li yet al mýþ a -ma ye ter li e ði tim al ma mýþ sü rü cü ler ka za ya pý -yor, su çu da yo la a tý yor. Þu an i çin so run yok’’ di -ye kar þý lýk ver di. Ço rum /a a

Ýz mir’de 13 ki þi tu tuk lan dý �� ÝZ MÝR’DE Er ge ne kon sa nýk la rýy la i liþ ki le ribu lun du ðu id di a e di len þe be ke ye yö ne lik o pe -ras yon da, ad li ye ye sev ke di len 17 ki þi den 13’ütu tuk lan dý. Ýz mir Em ni yet’tindeki iþ lem le ri ta -mam la nan zan lý lar, ön ce ki gün sa bah sa at le rin -de ad li ye ye sev ke dil di. Sav cý lýk ta ra fýn dan i fa de -le ri a lý nan zan lý lar dan bi ri, sav cý lýk sor gu su nunar dýn dan ser best bý ra kýl dý. A ra la rýn da i ki mu -vaz zaf as ke rin de bu lun du ðu 17 ki þi i se tu tuk -lan ma ta le biy le nö bet çi mah ke me ye sev k e dil -di. Ha kim kar þý sý na çý kan 17 ki þi den bi ri mu -vaz zaf as ker 13 kiþi tu tuk lan dý. Mah ke me, 4 ki -þi nin i se tu tuk suz o la rak yar gý lan ma sý na ka rarver di. Tu tuk la nan lar a ra sýn da mu vaz zaf bir as -ke rin de bu lun du ðu öð re nil di. Ýz mir / ci han

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 12:29 PM Page 1

Page 6: 23 Mart 2010

HABER5YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

Demokratikleþme ve özgürlüklerin tartýþýl-dýðý ve “açýlýmlar”ýn konuþulduðu süreçteBediüzzaman’ýn bundan bir asýr önce “ef-

kâr-ý ammenin zembereði” olarak nitelendirdi-ði Meþrûtiyet ve hürriyete dair esaslý tesbitleri,gün geçtikçe haklýlýk kazanmakta.Cemil Meriç’in ifâdesiyle, “Bediüzzaman, dað

baþýnda va’z eden bir mürþit. Hor görülenler,her þeyini kaybedenler, mukaddesleri çiðnenen-ler ona koþtu akýn, akýn. Nass’larýn yalçýn du-varlarý arkasýndan geliyordu bu ses, tarihin i-çinden geliyordu; kabuðuna çekilmiþ yüzbinler-ce insaný uyandýrdý. Tanzimat’tan beri her hisa-rý deviren teceddüt dalgasý, ilk defa olarak Nurkalesi önünde geriledi. Said Nursî, bir dâvâ ada-mý. Yalçýn bir irâde, tâviz vermeyen bir mîzaç,tefekkürden çok iman…” (Bu Ülke, 246-247)Ancak Bediüzzaman’ýn Kur’ân’ýn mânevî vehakikî tefsiri Nur Risâlelerinin irþadý, iman veKur’ân hizmeti” olarak formüle ettiði inanç veaksiyon hareketi, imanýn ihyasýyla kalmadý, kal-mýyor. Dal ve budaklarý hükmündeki hayatýn veiçtimâiyatýn ýslâhýný öneriyor. Dersini Resûl-üEkrem’den ve tâlimini Kur’ân’ül Mucizü’l Be-yân’dan alan ve Veda Hutbesi’nde insanlýða ile-tilen hak ve hürriyetler mesajýný son çaða taþýdý,taþýyor…

HÜRRÝYET,ADALET,MEÞVERETDERSÝ10 Aralýk 1948’de yazýlan “BirleþmiþMilletler Ýn-

sanHaklarý Bildirgesi”nin, 2Mayýs 1948’deki “Ame-rikan Ýnsan Haklarý ve Ödevleri Bildirisi”nin, 4 Ka-sým1950 tarihli “ÝnsanHaklarýnýn veTemelÖzgür-lüklerinin Korunmasýna Ýliþkin ÝnsanHaklarý Avru-pa Sözleþmesi”nin, “ekleri”nin ve “protokolleri”nindaha esâmesi okunmazken, Bediüzzaman, insaný,insan haklarýný ve hürriyetlerini târif etti…Geçen asrýn baþlarýndan baþlayarak üç devir

boyunca, hürriyeti, adaleti, meþvereti anlattý. Tamyüzyýl evvel Doðu’daki aþiretlere “Meþrûtiyet (de-mokrasi ve cumhuriyet), hâkimiyet-i millettir;ruh-ûmeþrûtiyet þeriattandýr, hayatý da ondandýr”þuurunu ders verdi. Adaleti, hürriyeti, þûra emri-ni, bütün milletlerin saadet sebebi olduðunu izâhetti. Âyetin tecellisi olarak dört hak mezheptendelil getirerek Kur’ân nâmýna alkýþladý. Cumhuri-yetin baþýnda milletin Meclisi’nde “Bu inkýlâb-ý â-zimin (büyük inkýlâbýn) temel taþlarý saðlam ge-rek” beyannâmesini neþretti. Asr-ý Saadeti örnekaldý; dört büyük halifenin “mânây-ý dindar birerreis-i cumhur” olduðunu; aksi halde Cumhuri-yet’in “mânâsýz isim ve resimden ibâret kalacaðý-ný” bildirdi. (Tarihçe-i Hayat, 125-127)

CUMHURÝYETÝNHÜRRÝYETLETÂRÝFÝÝstibdadýn tahakküm, keyfîmuamele, cebir-zorla-

mave su-i istimale açýkolduðunuhaber verdi. “Meþ-rûtiyetin sýrrý, kuvvet kanundadýr, þahýs hiçtir. Ýstib-dâdýn esâsý, kuvvet þahýsta olur, kânunu kendi keyfi-ne tâbî edebilir, hak kuvvetemaðlûbolur” uyarýsýndabulundu. (Münâzarât, 20-45)Millet irâdesini tahribe çalýþan darbelere, de-

mokrasi kýtallerine, hak ve hürriyet gasýplarýna kar-þý uyardý. “Kahr (baský) ve cebir ile zâhiri bir hâki-miyet, sathî bir tahakküm”ün kýsa zamanda kuru-labileceðini, “tehditlerle, korkularla, hîlelerle efkâr-ý

ammenin baþka bir mecraya çevrilmesine”, az birzamanda da olsa aklî muhâkemeyi kapatýp þaþýrt-masýna karþý, milleti ikaz etti. (Ýþârâtü’l Ý’câz, 164)Cumhuriyeti hürriyetle tanýmladý. Umumî hürri-yeti, fertlerin zerrelerin hürriyetinin yekûnuyla a-çýkladý. Gerçek hürriyetin sýnýrýný “ne nefsine, negayriye (baþkasýna) zararýnýn dokunmamasý”ylaçizdi. Ýlâhî esaslardan, “Hürriyet budur ki, kanun-uadâlet ve te’dibten (adaletin cezalandýrmasýndan)baþka hiç kimse kimseye tahakküm etmesin. Her-kesin hukukumahfuz kalsýn, herkes harekât-ýmeþ-rûasýnda (meþrû hareketlerinde) þâhâne serbest ol-sun” hükmünü çýkardý. (Münâzarât, 55-57)

“MAHKEMETESÝRÂT-IHÂRÝCÝYEDENAZÂDEOLMALI”Bediüzzaman’ýn altý bin küsur sayfalýkRisâle-iNur

eserlerinde iman ve Ýslâm esaslarýnýn yaný sýra inançesaslarýnadayalý “uhuvvet-kardeþlik”tenvatandaþlýða,vatan vemilletin birliðinden ýrkçýlýk ve kavmiyetçiliktehlikesine, “milliyetçilik mevzuu”na, “laiklik” kavra-mýndan“müsbethareket”teve “mânevîcihad”mese-lesine kadar yaptýðý Kur’ânî tefsirler bir tarafa… “Gü-nümüzde Türkiye’de ve dünyada en çok tartýþýlan“yargý reformu; yargýnýn baðýmsýzlýðý ve tarafsýzlýðý”hakkýndaki tahlilleri, bugünkü problemlere çâre ol-makta, en istikametli ve isâbetli “yol haritasý”ný gös-termekte…Bediüzzaman’ýn, “Hükûmetin (devletin)daireleri içinde en ziyade hürriyetini (baðýmsýzlýðýný)muhâfaza etmeye ve tesirât-ý hariciyeden (dýþ etkiler-den) en ziyade bîtarafane (tarafsýz), hissiyatsýz bak-makla mükellef olan, elbette mahkemedir” cümlesi,bugün geliþmiþ demokrasilerin ulaþmaya uðraþtýðýhukukîmüteârifehalinegelenenmütekâmil zirvedir.Ona göre, adâlet müessesesi, hiçbir cereyana kapýl-mamalý, hiçbir tarafgirliðe girmemeli. Hâkim vemahkemenintarafgirlik þâibesindenuzakvegayetbî-tarafane bakmasý adaletin birinci þartýdýr. Vatandaþýn

hakkýný aramasý için “gâyet bîtarafâne bir merci” lâ-zým. Gerçek bir adâlet için, evvela “mahkemeninhürriyet-i tammesi (tam hür ve baðýmsýzlýðý)” olma-lý... Yineherkes, “hürriyetle, hukùk-uhürriyetinimü-dafaaetmehakký”nýkullanmalý.Ve“adliyememurla-rý, (hâkimler, savcýlar, yargýçlar), hissiyattanve tesirât-ý hariciyeden bütün bütün azâde (baðýmsýz) ve ser-best olmalý. Baþta devlet ve siyasî otorite olmaküzereadaletin dýþýndaki bütün etkili mihraklardan baðým-sýz kalmalý. (Tarihçe-i Hayat, 201-202)VÝCDANVEFÝKÝRHÜRRÝYETÝNÝNESASIKeza Bediüzzaman, millete raðmen dayatýlan

emr-i vakilere muhalefeti, “meþrû ve samimî birmuvâzene-i adâlet unsuru” ibâresiyle adalet ölçü-sü-tartýsý ve dengesi olarak mütalâa eder. “Âsâyi-þe, emniyete dokunmamak þartýyla, hiç kimsevicdanýyla, kalbiyle kabul ettiði bir f ikirden, birmetoddan dolayý mes’ul olmaz.” “Kabul etme-mek, tasdik etmemek, idarece bir cünha (sorgu-lanacak bir kabahat), bir suç teþkil etmez. Enmüthiþ bir muhalif, rejim müessesesini tel’in deetse, bilf iil idâreye iliþmese, onun mefkûresinekanunen iliþilmez. Hürriyet-i vicdan ve hürriyet-if ikir, onlarý tebrie eder”; zandan uzak olduðunubildirir, suçsuzluðunu ortaya koyar.” (KastamonuLâhikasý, 206) Vefatýnýn 50. yýlýnda Bediüzza-man’ýn temel hak ve hürriyetlerde, f ikir, vicdanve ifâde özgürlüðünde belirlediði ana umdeler,hâlen çaðdaþ hukukun, en ileri ve özgürlükçü de-mokrasilerin varmaya çalýþtýðý kriterlerdir…Bundandýr ki Nur Risâleleri, bir iman ve kültür

külliyatý olduðu kadar Bediüzzaman’ýn imanýn iksi-riyle ve Kur’ân’ýn mânevî mesajýyla bu çaða insanîdeðerleri, içtimaî prensipleri ihtiva eden bir demok-rasi ve insan haklarý ve hürriyetleri antolojisidir.Demokratikleþme ve özgürlüklerde, insanlýðýn

Bediüzzaman’ýn beyânlarýna ihtiyacý var…

Ýnsan haklarý ve hürriyetleri antolojisi…BAÞKENT YAZILARI

CEVHER Ý[email protected]

HABERLER

Ýþgal, Irak’a yýkýmve ölüm getirdi�� I RAK’IN ABD ta ra fýn dan iþ gal e dil me si nin 8. yýl -dö nü mün de MAZ LUM-DER An ka ra Þu be si ABDBü yü kel çi li ði ö nün de ba sýn a çýk la ma sýy la iþ ga li pro -tes to et ti. 20 Mart 2003’te baþ la yan I rak iþ ga li se ki -zin ci yý lý na gir di ði ni söy le yen MAZ LUM-DER An -ka ra Þu be Baþ ka ný Üs tün Bol, þun la rý söy le di: “Bun -dan tam ye di yýl ön ce ABD ve müt te fik le ri ta ra fýn -dan ger çek leþ ti ri len ve I rak’a öz gür lük ve de mok ra -si ge tir mek i çin baþ la týl dý ðý id di a e di len bu sa vaþ, I -rak ve Or ta Do ðu’ya yý kým, ka os ve ö lüm den baþ kahiç bir þey ge tir me miþ tir. I rak’ta bu gün, ö len 1 mil -yo nun ü ze rin de in sa nýn ya ný sý ra; sa va þýn ne ti ce sio la rak 3 mil yon ci va rýn da ka dýn dul, 5 mil yo nu aþ -kýn ço cuk da ye tim kal mýþ týr. Bun lar la be ra ber sa -va þýn do ður du ðu yý kým dan kaç mak i çin 2 mil yonin san ül ke i çin de ve 3 mil yo nun ü ze rin de in san daSu ri ye, Ür dün gi bi böl ge ül ke le rin de sý ðýn ma cý du -ru mu na düþ müþ, mül te ci du ru mun da ki ler i se hâ lâül ke le ri ne dö ne me mek te ve zor þart lar al týn dahayat la rý ný sür dür me ye ça lýþ mak ta dýr.” I rak 7 yýl -dan be ri ö lüm ler le, iþ ken ce ler le, top lu ký yým lar la,göç le, top lum sal trav ma lar la, sa va þýn ge tir di ði vah -þet le ve in san hak la rý ih lâl le riy le a ný lan bir ül ke ol -du ðu nu söy le yen Üs tün Bol, bü tün bu ya þa nan la -rýn se be bi ve sa va þýn te mel ge rek çe si o lan “kit le im -ha si lâh la rý” I rak’ta hiç bir za man bu lu na ma dý ðý nýsöy le di.An ka ra / Fa tih Ka ra göz

Ruh sa ta uy ma yan mü te ah hi te a ðýr ce za��DÜZ CE Va li si Bü lent Ký lýnç’ý zi ya ret e den Ba yýn -dýr lýk ve Ýs kân Ba ka ný Mus ta fa De mir, E la zýð’da kidep re min ar dýn dan gün de me ge len ‘’gü ven siz ya pý -lar’’ i le il gi li ça lýþ ma yap týk la rý ný i fa de et ti. Ba yýn dýr lýkve Ýs kân Ba kan lý ðý o la rak ye ni bir dü zen le me ü ze rin -de ça lýþ ma yap týk la rý ný bil di ren Ba kan De mir, þun la -rý kay det ti: ‘’1 O cak 2012 ta ri hin den i ti ba ren pro jeek sik lik le ri ko nu sun da sý ký de ne tim me ka niz ma la rý -ný dev re ye so ka ca ðýz. Bir bi na da, ruh sat ve ek le ri neay ký rý ça lýþ ma ya pan mü te ah hit, be le di ye le rin i ma rai zin ve ren bi rim mü dür le ri i le Ba yýn dýr lýk ve Ýs kân ÝlMü dür lük le rin de ki bu tip bi na la ra i zin ve ren ler hak -kýn da a ðýr ce zai mü ey yi de ler uy gu la ya ca ðýz. Bi na ya -pýl ma dan ön ce pro je sin de ta di lat yap týr mak is te yen -le re be le di ye le rin yo lu a çýk. Gö rev ve yet ki be le di ye -ler de. Fa kat ay ký rý iþ lem ya pan mü te ah hit, a ðýr þe kil -de ce za lan dý rý la cak ve bir da ha Tür ki ye’de iþ ya pa -maz ha le ge le cek. Ay rý ca bi na lar da ça lý þa cak o lan us -ta la rý da bel ge len di re ce ðiz. Bel ge siz us ta ça lýþ ma ya -cak. Yu mu þak bir ge çiþ dö ne mi nin ar dýn dan bun la -rý fa a li ye te ge çi re ce ðiz.’’ Düz ce / a a

Su i çin de 4 el bom ba sý��MA NÝ SA’DA Ýz mir-Ýs tan bul ka ra yo lu nungeç ti ði Ge diz Köp rü sü’nün al týn da su i çin de ça -mu ra sap lan mýþ 4 el bom ba sý bu lun du. A lý nanbil gi ye gö re, Ma ni sa’dan Ka ra a ðaç lý bel de si nemo to sik let le gi den Kud ret To ros, si ga ra iç meki çin dur du ðu Ge diz Köp rü sü ü ze rin de, su i çin -de yan ya na du ran ve ça mu ra sap lan mýþ 4 elbom ba sý ol du ðu nu fark et ti. To ros, gü ven likgüç le ri ne ha ber ver di. O lay ye ri ne ge len jan dar -ma e kip le ri, böl ge de gü ven lik tedbiri al dý. Ýz mir-Ýs tan bul ka ra yo lu nun tek þe ri di gü ven lik ge rek -çe siy le tra f i ðe ka pa týl dý. Ma ni sa Cum hu ri yetSav cý lý ðý yet ki li le ri böl ge de in ce le me ler de bu -lun du. Jan dar ma yet ki li le ri, bom ba nýn tü rü nünbe lir len me si ve su dan çý ka rýl ma sý i çin böl ge yejan dar ma bom ba uz man la rý ný ça ðýr dý. Kud retTo ros, yap tý ðý a çýk la ma da, ‘’Köp rü nün ü ze rin desi ga ra iç mek i çin dur dum. Köp rü nün kor ku luk -la rý na tu tu na rak su ya ba kar ken ça mu ra sap lan -mýþ þe kil de yan ya na du ran 4 el bom ba sý ný gör -düm. Ka ra a ðaç lý Be le di ye si ne gi de rek du ru mube le di ye baþ ka ný na an lat tým. O da du ru mu yet -ki li le re bil dir di’’ de di. Ma ni sa / a a

“Yol de ðil, sü rü cüler suç lu”��U laþ týr ma Ba kan lý ðý Müs te þa rý Ha bip So luk,Tür ki ye’de ki ka ra yo lu a ðý stan dar dý nýn ö zel lik leson yýl lar da ki ça lýþ ma lar la yük sel til di ði ni be lir te rek,‘’Tür ki ye’de ki ka ra yol la rý nýn ka za la ra ne den o la -ca ðý na i nan mý yo rum. Eh li yet al mýþ, a ma ye ter li e -ði tim al ma mýþ sü rü cü ler ka za ya pý yor, su çu da yo -la a tý yor’’ de di. Ço rum-Os man cýk ka ra yo lu nun 20i le 32’nci ki lo met re le ri a ra sýn da ki Kýrk di lim mev -kiin de yol ya pým ça lýþ ma la rý ný in ce le yen Müs te þarSo luk, Kýrk di lim mev ki i nin zor bir coð raf ya da ol -du ðu nu, ya pý lan ça lýþ ma lar la bu yo lu ‘’çi le’’ ol mak -tan çý ka ra cak la rý ný i fa de et ti. Be ra be rin de ki ler le yolya pý mý üst le nen fir ma nýn þan ti ye si ni de zi ya ret e -den Müs te þar So luk, bu ra da ga ze te ci le re a çýk la ma -lar da bu lun du. Tür ki ye’de ki ka ra yo lu a ðý nýn ka li -te si ne de ði nen So luk, son yýl lar da ya pý lan ça lýþ ma -lar la bu ka li te nin yük sel di ði ni i fa de et ti. Bir ga ze te -ci nin ‘’Ka ra yol la rýn da ki ka za la rýn ön len me si ve yaa zal týl ma sý ko nu sun da eks tra ça lýþ ma nýz var mý?’’so ru su na So luk, ‘’Tür ki ye’de ki ka ra yol la rý nýn ka -za la ra ne den o la ca ðý na i nan mý yo rum. Eh li yet al -mýþ a ma ye ter li e ði tim al ma mýþ sü rü cü ler ka za ya -pý yor, su çu da yo la a tý yor. Þu an i çin so run yok’’ di -ye kar þý lýk ver di. Ço rum /a a

Ýz mir’de 13 ki þi tu tuk lan dý �� ÝZ MÝR’DE Er ge ne kon sa nýk la rýy la i liþ ki le ri bu -lun du ðu id di a e di len þe be ke ye yö ne lik o pe ras yon -da, ad li ye ye sev ke di len 17 ki þi den 13’ü tu tuk lan dý.Ýz mir Em ni yet’tindeki iþ lem le ri ta mam la nan zan lý -lar, ön ce ki gün sa bah sa at le rin de ad li ye ye sev ke dil -di. Sav cý lýk ta ra fýn dan i fa de le ri a lý nan zan lý lar danbi ri, sav cý lýk sor gu su nun ar dýn dan ser best bý ra kýl dý.A ra la rýn da i ki mu vaz zaf as ke rin de bu lun du ðu 17ki þi i se tu tuk lan ma ta le biy le nö bet çi mah ke me yesev k e dil di. Ha kim kar þý sý na çý kan 17 ki þi den bi rimu vaz zaf as ker 13 kiþi tu tuk lan dý. Mah ke me, 4 ki -þi nin i se tu tuk suz o la rak yar gý lan ma sý na ka rar ver -di. Tu tuk la nan lar a ra sýn da mu vaz zaf bir as ke rin debu lun du ðu öð re nil di. Ýz mir / ci han

RÝ SA LE-Ý Nur Ens ti tü sü, Be di üz za man Haf ta sýkap sa mýn da, Ýs tan bul baþ ta ol mak ü ze re, Þan lý ur -fa’dan Ýz mir’e, Trab zon’dan A da na’ya pek çok il ve il -çe de et kin lik ler dü zen li yor.Ri sa le-i Nur Ens ti tü sü ta ra fýn dan ya pý lan a çýk la -

ma da, Be di üz za man Sa id Nur -si’nin, ve fa tý nýn ü ze rin den 50.yýl geç me si ne rað men, e ser le rive f i kir le riy le, ge rek Tür ki -ye’de, ge rek se dün ya da her ge -çen gün ar tan bir il giy le, ken di -sin den söz et ti ren bir i nanç, i -lim, te fek kür ve ak si yon a da mýol du ðu be lir til di. A çýk la ma da,

Be di üz za man’ýn 100 yýl dýr ta ze li ði ni ko ru yan fi kir le ri -nin, gü nü müz Tür ki ye’si nin, Ýs lam â le mi nin ve in san lý ðý -nýn so run la rý na Kur’an’dan re çe te ler sun du ðu, çö züm lerge tir di ði vur gu lan dý. Be di üz za man’ýn ge tir di ði çö züm le -

ri top lu mun tüm ke sim le riy le pay laþ mak a dý na, Ri sa le-iNur Ens ti tü sü ta ra fýn dan or ga ni ze e di len Be di üz za manHaf ta sý et kin lik le ri kap sa mýn da geç ti ði miz haf ta so nu ya -pý lan V. U lu sal Ri sa le-i Nur Kon gre si’nin ar dýn dan Ýs tan -

bul, bü yük bir or ga ni zas yo nada ha ha zýr la ný yor. Ýstanbul-Süt -lü ce’de bu lu nan Ha liç Kon greMer ke zinde 28 Mart 2010 ta ri -hin de, sa at 14:00’te baþ la ya cako lan “Sa id Nur si ve De mok ra -tik A çý lým” ko nu lu pa ne leNaz lý I lý cak, Prof. Dr. Do ðuEr gil, Prof. Dr. Mit hat San car,

Kâ zým Gü leç yüz ko nuþ ma cý o la rak ka tý la cak lar. Av. Ka -dir Ak baþ’ýn yö ne te ce ði pa nel ön ce sin de Sa id Nur si’ninha ya tý ný an la tan ký sa film gös te ri miy le bir lik te V. U lu salRi sa le-i Nur Kon gre si’nin so nuç dek la ras yon la rý da ka -mu o yuy la pay la þý la cak. Ýstanbul / Yeni Asya

BEDÝÜZZAMANHAFTASIDEVAM EDÝYORRÝ SA LE-Ý NUR ENS TÝ TÜ SÜ, BE DÝ ÜZ ZA MAN HAF TA SI KAP SA -MIN DA, PEK ÇOK ÝL VE ÝL ÇE DE ET KÝN LÝK LER DÜ ZEN LÝ YOR.

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 2:39 PM Page 1

Page 7: 23 Mart 2010

HABERLERS E R B E S T P Ý Y A S A

EURO ALTIN C. ALTINIDÜN5544..990000

ÖN CE KÝ GÜN5555..550000

DÜN336666..000000

ÖN CE KÝ GÜN336677..000000

DO LARDÜN11..55442200

ÖN CE KÝ GÜN11..55332200

DÜN22..00886600

ÖN CE KÝ GÜN22..00779900

��

��

6 YE NÝ AS YA / 23 MART 2010 SALI

E KO NO MÝ

SU YUN yal nýz ca in san lýk i çin de ðil, can lý ve can sýz bütüntabiat i çin vaz ge çil mez bir ih ti yaç ol du ðu u nu tul ma danpro je ler o luþ tu rul ma sý ge rek ti ði bil di ril di. 22 Mart Dün -ya Su Gü nü dolayýsýyla Je o lo ji Mü hen dis le ri Yö ne timKu ru lun dan ya pý lan ya zý lý a çýk la ma da, e ner ji de dý þa ba -ðým lý lý ðýn a zal tý la rak yer li kay nak la rýn ha re ke te ge çi ril -me si gi bi meþ rû ve an lam lý ge rek çe len dir me ler le, su yuntabiî hak ol mak tan çý ka rý lýp, ti ca rî bir ha li ne ge ti ri le rekser ma ye ye, kü re sel pi ya sa ya a çan po li ti ka lar dan vaz ge -çi ril me si ge rek ti ði kay de dil di. Do ðu Ka ra de niz’de, Ri zeFýn dýk lý’da, Ça ye li, Hem þin, Çam lý hem þin Ý kiz de re, As -ka roz, Trab zon’da Ý kiz de re Çað la yan De re si, U zun -göl’de, Art vin’de Pa part’ta, Bal cý’da, Ma ça hel’de, Bar -

hal’da de re ler ü ze ri ne ya pý lan, sa yý la rý yüz ler ce o lanplan sýz ne hir ti pi HES ya da ba raj lar la tabiat kat li â mý ya -þan dý ðý i fa de e di len a çýk la ma da, þöy le de nil di: ‘’Art vin’deÇo ruh Va di si bo yun ca, va di ü ze rin de yer a lan on lar caköy i le Yu su fe li il çe si, pro je len di ri len ba raj lar ve hid ro e -lek trik san tra li se be biy le su lar al týn da ka la cak, ta ri hî,kül tü rel ve do ðal gü zel lik le ri yok o la cak týr. Tun ce liMun zur Va di si i le çev re nin ba raj ve hid ro e lek trik san -tral pro je si se be biy le e ko lo jik den ge si ni bo zu la cak, in -san lar gö çe zor la na cak, ya þam kül tü rü nün te mel le riyok e di le cek tir. Ha san keyf’te ya pý la cak ba raj lar la ta ri hîkül tü rel de ðer le ri miz su lar al týn da kal ma ve yok ol mateh di di al týn da dýr. Mah ke me sü reç le riy le dur du ru lan

pro je ler kar þý, ‘su la ma i çin su is ti yor sa nýz, mus luk lar dansu ak ma sý ný is ti yor sa nýz, taþ kýn a fe tin den ko run mak is -ti yor sa nýz ve te miz e ner ji ta lep e di yor sa nýz ba raj ve hid -ro e lek trik san tra le kar þý o la maz sý nýz, ba raj la ra kar þý çýk -maz bil gi siz lik tir’, an la yýþ la ya pý lan a çýk la ma lar Baþ ba -kan ve Çev re Ba ka ný ta ra fýn dan de fa lar ca tek rar lan mýþ -týr. Je o lo ji Mü hen dis le ri O da sý o la rak Dün ya Su Gü -nün de bir kez da ha i fa de e di yo ruz ki; su yun, yal nýz ca in -san lýk i çin de ðil, can lý ve can sýz tüm do ða i çin vaz ge çil -mez do ðal ih ti yaç ol du ðu u nu tul ma dan pro je ler o luþ tu -rul ma lý, do ðal bir var lýk o lan su yun kul la ný mý ve ko run -ma sý i le il gi li ka rar lar da yö re, böl ge, ül ke in sa ný ný yoksay ma an la yý þý terk e dil me li dir.’’

Sa rar'dan yeni gözlükler�SA RAR Göz lük le ri, 2010 Ýlk ba har/ Yaz se zo -nun da so ðuk ha va þart la rýn dan göz le ri ko ru maki çin yep ye ni göz lük al ter na tif le ri su nu yor. 2010ko lek si yo nu i le mo da nýn de ði þen trend le ri ni gü -neþ göz lük le ri ne yan sý tan ve yý lýn id di a lý göz lük -le ri ni “Et ki le yi ci Ba kýþ lar” kon sep ti i le su nan Sa -rar, 2010 Ýlk ba har/ Yaz se zo nun da so ðuk ha vaþart la rýn dan göz le ri ko ru mak i çin yep ye ni göz lükal ter na tif le ri su nu yor. Gü neþ göz lü ðü ko lek si yo -nun da bu se zon id di a lý ve çe ki ci taþ lý, pý rýl tý lý göz -lük mo del le ri i le dik kat çe ken Sa rar, bu se zongöz lük ko lek si yon la rýn da 70’li yýl lar dan e sin le ne -rek ha zýr la nan, yüz çev re si ni ta ma men kap la yanbü yük ke mik göz lük le re a ðýr lýk ve ri yor. Ýn ce çer -çe ve li bü yük mo del ler de çer çe ve et ra fý ný sa ran ý -þýl tý lý ta sa rým lar i se ol duk ça þýk bir gö rü nüm o -luþ tu ru yor. Sa rar’ýn bü yük ke mik ta sa rým la rýn dada ha çok o val ve ka re mo del ler ö ne çý ký yor. Bü -yük ke mik göz lük ler de çer çe ve ke nar la rýn da dakul la ný lan par lak taþ lar, me tal ak se su ar lar la zen -gin leþ ti ri li yor. Ýs tan bul / Ye ni As ya

Ya tý rým ve fi nans dün ya sýÝs tan bul’da bu lu þa cak�E U RO PE AN Bu si ness An gels Net work (E BAN,Av ru pa Ýþ Me lek le ri A ðý) 2010 Yýl lýk Top lan tý sý,15-16 Ni san’da Ýs tan bul’da ya pý la cak. E BANKongre si, Tek no kent Tek no lo ji Ya tý rým cý la rý Der -ne ði (ME TU TECH-BAN) gi ri þi mi i le ilk kez Tür -ki ye’de dü zen le ne cek. 10. E BAN Yýl lýk Kon gre si,Av ru pa’nýn en bü yük ya tý rým ku ru luþ la rý ný ve fi -nan sör le ri ni bir a ra ya ge ti re cek. E BAN’a ü ye ya tý -rým cý ku rum ve ki þi le rin yýl da bir bu lu þa rak bil gi a -lýþ ve ri þin de bu lun duk la rý E BAN Yýl lýk Kon gre si,2000 yý lýn dan be ri Al man ya, Ý tal ya, Fran sa, Por te -kiz ve Hol lan da’nýn a ra la rýn da bu lun du ðu ül ke le -rin ev sa hip li ðin de ger çek leþ ti. Tür ki ye’de ilk de fadü zen le ne cek E BAN Yýl lýk Kon gre si, Av ru pa’nýnen bü yük 300 ya tý rým ku ru lu þu nu ve fi nan sö rü nübir a ra ya ge tir me si nin ya ný sý ra, dün ya da gi ri þim ci -le rin er ken dö nem fi nans man so ru nu na çö züm o -la rak ge liþ ti ri len ‘’iþ me lek le ri’’ kav ra mý ný, Türk iþçev re le ri i le bu luþ tu ra cak. Kon gre, ME TU TECH-BAN’ýn ev sa hip li ðin de 15-16 Ni san 2010’da Ýs tan -bul WOW O tel’de ya pý la cak. An ka ra / a a

Çin, bü yü me tar zý ný de ðiþ ti re cek�ÇÝN'DE ö nü müz de ki dö nem de, is tik rar lý ve nis -pe ten hýz lý bir e ko no mik ge liþ me sað la nýr ken, bü -yü me tar zý nýn de ði þi mi ne ön ce lik ve ri le ce ði bil di -ril di. Çin Dev let Kal kýn ma ve Re form Ko mi te siBaþ ka ný Can Ping Pe kin’de dü zen le nen “Çin’inGe liþ me si” ko nu lu fo rum da, 2009 yý lýn da, u lu sale ko no mi de is tik rar lý bü yü me nin ko run ma sý narað men, bü yü me yi des tek le yi ci iç güç ve ye ni lik o -luþ tur ma gü cü nün ye ter siz kal ma sý, ü re tim ka pa -si te si nin faz la ol ma sý, e ner ji ta sar ru fu ve ar tan a -týk la rýn ber ta raf e dil me si so ru nu, e ko no mik vetop lum sal ge liþ me de den ge siz lik ler be lir me si gi biso run lar la kar þý la þýl dý ðý ný be lirt ti. Çin li yet ki li buso run la rýn git tik çe da ha dik kat çe ki ci ha le gel di ði -ni i fa de et ti. Can Ping, Çin’de ki e ko no mik bü yü -me tar zý nýn ya tý rým ve ih ra ca ta da ya lý ol mak tançý ka rý lýp tü ke tim, ya tý rým ve ih ra cat a ra sýn da et kineþ gü dü mün bu lun du ðu bir den ge ye ka vuþ tu rul -ma sý; sa na yi ye da ya lý ol mak tan çý ka rý lýp ta rým, sa -na yi ve hiz met sek tö rü a ra sýn da u yu mun sað lan -dý ðý bir ya pý ya dö nüþ tü rül me si; kay nak tü ke ti mi -nin art tý rýl ma sý na da ya lý ol mak tan çý ka rý lýp bi limve tek no lo jik ye ni lik o luþ tu ran bir ha le ge ti ril me sige rek ti ði ni an lat tý. Pe kin / a a

Kon tör ye ri ne pa ra uy gu la ma sý, 1 Ni san’da �ÝÞ LET ME CÝ LER 1 Ni sa na ka dar ‘’ön ö de me li gö -rüþ me ler de kon tör ye ri ne pa ra bi ri mi uy gu la ma -sý’’ný ha ya ta ge çi re cek. Bil gi Tek no lo ji le ri ve Ý le ti þimKu ru mu (BTK), kon tör bi ri mi ne yö ne lik or tak vestan dart bir ta ným ya da bir kar þý lýk bu lun ma dý ðý i -çin ya þa nan be lir siz li ði or ta dan kal dýr mak ve tü ke -ti ci nin a la ca ðý ve ya al dý ðý hiz me tin üc re ti ne i liþ kino la rak da ha sað lýk lý bil gi len di ril me si nin sað lan ma sýa ma cýy la kon tör uy gu la ma sý na son ver miþ ti. Bukap sam da, iþ let me ci le rin, en geç 1 Ni san’a ka dar önö de me li gö rüþ me ler de kon tör ye ri ne pa ra bi ri miuy gu la ma sý ný ha ya ta ge çir me le ri ge re ki yor. Uy gu -la ma da ta ri fe, kam pan ya ve rek lam lar da hiz met bi -rim üc re tin de kon tör ye ri ne li ra ya da ku ru þun kul -la nýl ma sý e sas o la cak. Ye ni uy gu la may la tü ke ti ci ninfi yat al gý sý ar ta cak ve a bo ne ler ken di le ri ne en uy -gun iþ let me ci ve a bo ne lik pa ke ti ni seç me þan sý nako lay ca sa hip o la bi le cek. Ön ö de me li hat kul la ný cý -la rý, her bir hiz me ti kul lan ma la rý nýn ar dýn dan al -dýk la rý hiz me te yö ne lik o la rak kul la ným mik ta rý na(sa ni ye ve a det), kul la ným tu ta rý na (TL/Kr) ve ka -lan tu ta ra (TL/Kr) i liþ kin bil gi len dir me me sa jý nýüc ret siz a la bi le cek. An ka ra / a a

E zi ne Pey ni ri’nidün ya ya du yur duÜL KE MÝ ZÝN en lez zet li pey nir le ri a ra sýn -da yer a lan E zi ne Pey ni ri ni dün ya ya du -yu ran Tah sil da roð lu, ö zel lik le pey ni rinö ne mi ni, yö re ye has a ro ma sý, tabiî ma yave yüz de 100 süt ten ol ma sý na dik kat çe -ki yor. Tah sil da roð lu, E zi ne Pey nir le ri ninö ne mi ni vur gu lar ken, mar ka nýn ö zel ü -re tim E zi ne Ko yun-Ke çi-Kla sik Be yazPey nir le ri’nin, E zi ne yö re si nin ik lim þart -la rýn dan kay nak la nan, tabiî a ro ma sý velez ze ti i le ün lü süt le ri nin iþ len me siy le i -mal e dil di ði ni be lir ti yor. E zi ne Pey nir le -ri’nin far ký ný mar ka nýn yet ki li le ri þöy le a -çýk lý yor; “E zi ne Ko yun-Ke çi pey nir le rimi ni mum 9 ay, E zi ne Kla sik pey ni ri i semi ni mum 6 ay so ðuk ha va þart la rýn dabek le til dik ten son ra do yum suz tat la rý nae ri þe bil mek te dir. Bun dan do la yý, ta biî tatve a ro ma sý ný kay bet me me si i çin; tü ke te -ce ði niz ka da rý nýn am ba la jý a çýl dýk tanson ra tat lý su dan ge çi ril me si tav si ye e di -lir. Ge ri ka la ný di lim len me den, ken diam ba la jýn da ve ya mev cut i se i çin de kisa la mu ra su yun da að zý ka pa lý þe kil deha va i le te ma sý a za in dir ge ne rek buz do -la býn da +3/+5C’de mu ha fa za e dil me li,de rin don du ru cu ve ya buz lu ða as la ko -nul ma ma lý dýr” di ye rek pey nir tü ket me -nin de ö nem li ol du ðu nu vur gu lu yor.Ay rý ca, buz do la býn da mu ha fa za e di lenpey nir ler kul la nýl ma dan 30 da ki ka ön cetü ke ti le ce ði ka dar mik ta rý çý ka rý lýp, o dasý cak lý ðýn da bek le ti lir se tabiî ko ku vetat la rý ný a lýp, a ðýz da da ha ka lý cý mü kem -mel bir lez zet bý ra ka ca ðý da kay de dil di.E zi ne pey ni ri, mev si mi ne gö re yüz de 40o ra nýn da ke çi sü tü, yüz de 45-55 o ra nýn -da ko yun sü tü ve yüz de 15 o ra nýn da i -nek sü tü ka rýþ tý rý la rak ha zýr lan mak ta dýrve ü re ti mi Mart a yýn dan A ðus tos a yý naka dar sür mek te dir. E zi ne Pey ni ri nin bucoð ra f î ö zel li ði ve hiç de lik siz bir ya pý yasa hip ol ma sý, o nu di ðer pey nir ler den a -yý ran ka li te si ni or ta ya ko yan en ö nem liö zel lik le ri dir. Ýs tan bul / Said Temur

IMF’den sanayileþmiþ

ülkelere borç uyarýsý

IMF, sa na yi leþ miþ ül ke le ri, yük se len ka muborç la rý nýn ya ra ta ca ðý risk ler ko nu sun da u -yar dý. IMF Bi rin ci Baþ kan Yar dým cý sý JohnLipsky, Çin’de yap tý ðý bir ko nuþ ma da, sa na -yi leþ miþ ül ke le rin, kü re sel kriz de ki dur gun -lu ðu aþ mak i çin þim di ye ka dar teþ vik pa ket -le ri uy gu la dýk la rý ný, an cak yük se len ka muborç la rý nýn, bu ül ke le rin e ko no mik bü yü -me si ni ve do la yý sýy la e ko no mik to par lan -

ma sý ný o lum suz et ki le ye bi le ce ði ni, busebep le, ge liþ miþ ül ke le rin, bun dan son rake mer sýk ma ya ha zýr ol ma la rý ge rek ti ði nikay det ti. IMF’ye gö re, G-7 ül ke le ri nin ka muborç la rý, Al man ya ve Ka na da ha riç, 2014 yý -lýn da mil lî ge lir le ri nin yüz de 110 dü ze yi neu la þa cak. Lipsky, yük sek ka mu bor cu nun,fa iz o ran la rý ný yük sel te rek, bü yü me yi o lum -suz et ki le ye bi le ce ði ni söy le di.

O to mo bil fir ma la rý nýn kam pan ya ya rý þý TÜRKÝYE pa za rýn da fa a li yetgös te ren yer li ve ya ban cý o to -mo bil fir ma la rý, ilk ba har mev -si mi ne son de re ce ca zip kam -pan ya lar la gir di.

FI AT’TA TA KAS ÝN DÝ RÝ MÝFi at, hem uy gun þart lar da u -

zun va de li kre di li a lým im kâ nýhem de es ki o to mo bil le ri ni ge ti -ren le re 2 bin li ra ya va ran ta kas in -di ri mi su nu yor. Mart a yý bo yun caLi ne a, Pa li o ve Al be a So le Pre mi -o mo del le ri ni ter cih e de cek le re 2bin li ra, Gran de Pun to ve Pun to E -vo mo del le ri ni ter cih e de cek le re i -se bin li ra lýk ta kas des te ði uy gu -la ný yor. Ta kas des te ðiy le bir lik teLi ne a 26 bin 300, Al be a So le 20bin 600, Pa li o So le 18 bin 900,Pun to E vo 27 bin ve Gran de Pun -to 24 bin li ra dan baþ la yan tav si yee di len kam pan ya lý a nah tar tes -lim sa týþ fi ya týy la sa tý lý yor. BütünFi at mar ka lý o to mo bil le re de 3 yýlve ya 150 bin ki lo met re ga ran tigü ven ce si ve ri li yor.

RE NA ULT’TA Ý LE RÝ TES LÝMRe na ult, Ni san-Ma yýs i le ri

tes lim kam pan ya sý çer çe ve sin -de, 15 bin li ra ya ka dar 12 ay va -de li sý fýr fa iz li kre di im kâ ný su nu -yor. Ay rý ca, a nah tar tes lim fi yat -la rý ü ze rin den Symbol’de 500-750, Cli o Grand To ur’da 750-1250, Me gan HB ve Gran de Sce -nic’te bin li ra kam pan ya in di ri miuy gu la ný yor. Re na ult’un ye nimo de li Flu en ce’den sa týn al makis te yen müþ te ri le re i se bir yýl lýkkas ko ve yýl lýk ba kým be de li i sehe di ye e di li yor.

O PEL’DE 7 BÝN LÝ RA YA VA RAN ÝN DÝ RÝM

He men tüm mo del le rin de a -nah tar tes lim fi yat la rý ü ze rin denkam pan ya lý a nah tar tes lim fi -yat la rý su nan O pel, 7 bin li ra yayak la þan in di rim le riy le dik ka tiçe ki yor. O pel, Cor sa’da 3 bin750-4 bin 250, As tra HB’de bin,As tra Se dan’da 5 bin 750-6 bin750, Me ri va’da 4 bin 250-4 bin855, ve Za fi ra’nýn ba zý ver si yon -la rýn da 2 bin 498 li ra in di rim ya -pý yor. In sig ni a’nýn ver si yon la rý -nýn ço ðun da in di rim yap ma yanO pel, ba zý ver si yon lar da i se 2-3bin li ra in di rim im kâ ný ve ri yor.

PE U GE OT’TA SI FIR FA ÝZPe u ge ot yet ki li sa tý cý la rýn dan

a lý na cak kam pan ya kap sa mýn da -ki bütün a raç lar i çin kre di im kâ nýsu nan Pe u ge ot Fi nans, 12 a ya ka -dar sý fýr fa iz le kre di ve ri yor. A nah -tar tes lim fi yat la rý ü ze rin den 206Se dan’da bin 100-2 bin 100, 206HB’de 810-2 bin 810, 207 HB’de 2bin 790-4 bin 200 ve 308 HB’de940-4 bin 95 li ra in di rim uy gu la -yan Pe u ge ot, ay rý ca dü þük kar -bon di ok sit sa lý ný mý ve dü þük ya kýttü ke ti mi i le ‘’Blu e Li on’’ ü rün ga -mýn da bu lu nan mo del le ri i çin i sei lâ ve bin li ra çev re ko ru ma des te -ði in di ri mi sað lý yor.

HYUN DAI 5 YIL GA RAN TÝLÝHyun dai de Mart a yýn da in di -

rim li a nah tar tes lim fi yat la rýy lao to mo bil sa tý yor. Tus con a lanmüþ te ri le re ay rý ca, ge ri gö rüþka me ra sý ve u zak tan ku man da -lý ta van mo ni tö rü he di ye e denHyun da i, ‘’Sað lam se çim, sað -lam gaz, sað lam fýr sat’’ kam -pan ya sý kap sa mýn da ay rý ca, Ec -cent E ra, Getz, Mat rix, i10 ve yai30 mo del le ri nin LPG’li ver si yon -la rý na 5 yýl ga ran ti ve ri yor.

TO YO TATo yo ta da en çok sat tý ðý Co rol la

mo de li nin ben zin li ver si yon la rýn -da, a nah tar tes lim fi yat la rý ü ze rin -den bin 600 li ra in di rim ya pý yor.To yo ta, Ver so’da bin, A ven sis’inba zý ver si yon la rýn da da 2 bin li rain di rim uy gu lu yor. Bur sa / a a

Su, her varlýðýn ihtiyacýJEOLOJÝ MÜHENDÝSLERÝ ODASI: SUYUN, YALNIZCA ÝNSANLIK ÝÇÝN DEÐÝL, CANLI VE CANSIZ BÜTÜNTABÝAT ÝÇÝN VAZGEÇÝLMEZ BÝR ÝHTÝYAÇ OLDUÐU UNUTULMADAN PROJELER OLUÞTURULMALI.

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:26 PM Page 1

Page 8: 23 Mart 2010

7

ABD Baþkaný Barack Obama’nýn iç poli-tikadaki en önemli önceliklerinin baþýn-da gelen Saðlýk Reformu Tasarýsý, Tem-silciler Meclisi’ndeki tarihî oylamadaçok az oy farkýyla onaylandý.Temsilciler Meclisi’nin oturumunda,

Senato tarafýndan geçen Aralýk ayýndakabul edilen reform paketi oylamaya su-nuldu. Çok çekiþmeli geçen oylamadatasarý, 212’ye karþý 219 oyla kabul edildi.Oylamada Cumhuriyetçilerin tamamý,Demokratlarýn ise 34’ü “hayýr” oyu kul-landý.ABD’deki saðlýk sigortasý sisteminde

son 40 yýlýn en büyük deðiþikliklerini i-çeren tarihî önemdeki tasarý, ABD Baþ-kaný Barack Obama’nýn imzalamasýnýnardýndan yasalaþarak yürürlüðe girecek.Temsilciler Meclisi Genel Kurulu bu-gün ayrýca, Senato’nun kabul ettiði tasa-rýda Demokratlarýn istekleri doðrultu-

sunda birtakým deðiþiklikler yapýlmasýnýiçeren tasarýyý da 211’e karþý 220 oyla ka-bul etti. Oylamada yine Cumhuriyetçi-lerin tamamý karþý oy kullanýrken, 33Demokrat milletvekili de ‘’hayýr’’ dedi.Hafta içinde Senato tarafýndan ele alýna-rak oylamaya sunulacak olan deðiþiklik-ler paketi, Senato’da aynen kabul edilir-se, imza için Obama’nýn önüne gidecek,aksi takdirde Temsilciler Meclisi’ne gerigönderilecek.

SAÐLIK REFORMUNELER GETÝRÝYORÜzerinde 9 aydýr siyasî mücadeleler

verilen Saðlýk Reformu Paketi, ABD’deGayri Saf i Millî Hasýla’nýn yüzde 16’sý-ný teþkil eden, 2,5 trilyon dolar büyük-lüðündeki saðlýk sektöründe, 1965 yý-lýnda yaþlýlar ve engelliler için baþlatý-lan hükümet destekli saðlýk sigortasý

programýndan bu yana en büyük deði-þiklikleri ihtiva edecek. Tasarýnýn yasa-laþmasýyla 32 milyon sigortasýzýn si-gorta kapsamýna alýnmasý ve böyleceAmerikalýlarýn yüzde 95’inin sigortalýolmasý öngörülüyor.Paket, sigorta þirketlerinin, daha ön-

ceki saðlýk koþullarýný gerekçe göstere-rek insanlarý sigortalamayý reddetmesiniya da sigortayý keyfi olarak iptal etmesi-ni yasaklýyor.Saðlýk sigortasýný zorunlu hale getiren

ve buna uyulmamasý halinde cezalar ön-gören paket, yoksullara saðlanan saðlýksigortasýnýn kapsamýnýn geniþletilmesive bu kesimler için kaynak aktarýlmasýnýiçeriyor. Sigorta þirketlerinin primlerihýzlý bir þekilde arttýrmasýný yasaklayanpakette, sigorta edinmek isteyenlerinfarklý planlar arasýndan seçim yapabile-cekleri devlet temelli poliçeler oluþtur-

masý, bireylerin ve küçük iþ-letmelerin bir araya gelip si-gorta hizmeti alabilecekleripazarlarýn oluþturulmasýný da ön-görülüyor.Paket, bünyesinde 50’den fazla iþçi

çalýþtýran þirketlerin de çalýþanlarýnýsigortalatmasýný zorunlu tutuyor. Ay-rýca velilerin, çocuklarýný 26 yaþýna ka-dar kendi sigorta kapsamlarýnda tuta-bilmelerini de içeriyor. Partiler üstü birorgan olan Kongre Bütçe Dairesi, pake-tin ilk 10 yýlda 940milyon dolara mal o-lacaðý, ancak ayný dönemde bütçe açýðý-ný 138milyar dolar azaltacaðý tahminin-de bulunundu. Demokrat liderler, ikincion yýlda ise bütçe açýðýnýn 1,2 trilyon do-lar azalacaðýný dile getirirken, Obamabunun 1990’lý yýllardan bu yana bütçe a-çýðýndaki en büyük azalmayý oluþturaca-ðýný ifade ediyor. Washington / aa

ÝSRAÝL Baþbakaný Binyamin Netanyahu, ABD ile arala-rýnda krize sebep olan Doðu Kudüs’teki inþaatlarý kýsýtla-mayacaklarýný söyledi. Netanyahu, Washington’a yapa-caðý yolculuktan bir kaç saat önce kabinesinde yaptýðý a-çýklamada, “Bina inþa ederken Tel Aviv’de ne kadar en-diþeleniyorsak, Kudüs’te de aynýsý olacak. Herhangi birkýsýtlama olmayacak” dedi.Ýsrail Baþbakaný, 10 gün onceWashington hüküme-

ti ile aralarýnda patlak veren inþaat krizinin ardýndanilk üst düzey temaslarý gerçekleþtirmek üzereABD’ye gidiyor. Netanyahu, Salý günü ABD BaþkanýBarack H. Obama ile görüþecek. Ýsrail’in Washing-ton Büyükelçisi Michael Oren, ülkesi ile ABD ara-sýndaki iliþkilerin, son 35 yýl içinde en ciddî kri-ziyle karþý karþýya olduðunu bildirmiþti. ABD ileiliþkilerin son yýllarda hiç olmadýðý kadar kötü-leþmesine sebep olan kriz, ABD Baþkan Yardým-cýsý Joe Biden’in ziyareti sýrasýnda Doðu Ku-düs’te, Ramat Þlomo’da verilen 1600 konutlukinþaat izniyle patlak vermiþti. Washington tarafý,Ýsrail’den söz konusu kararý iptal etmesini ve inþa-atlarý durdurmasýný istiyor. Kudüs / cihan

Sarkozy’e bölgeselseçim þoku�� FRAN SA’DA böl ge sel se çim le rin i kin -ci tu run da kul la ný lan oy la rýn yüz de 80’isa yýl dý. Ý çiþ le ri Ba kan lý ðý nýn a çýk la ma sý -na gö re Sos ya list Par ti ve müt te f ik le ri -nin o luþ tur du ðu sol par ti ler lis te si oy la -rýn yüz de 53,7’si ni a lýr ken, Cum hur baþ -ka ný Ni co las Sar kozy’nin Halk Ha re ke tiBir li ði ve müt te f ik le ri nin o luþ tur du ðumu ha fa za kâr lis te yüz de 35,2’de kal dý.A þý rý sað cý U lu sal Cep he i se oy la rýn yüz -de 10’u nu al dý. Paris / aa

Ta li ban’a bü yük o pe ras yon�� PA KÝS TAN or du su ta ra fýn dan Pe þa verve Svat böl ge sin de Ta li ban’a kar þý ya pý -lan o pe ras yon lar da bi ri ko mu tan, 7 te rö -rist tu tuk lan dý, 1000’den faz la þüp he ligö zal tý na a lýn dý. Or du kay nak la rý na gö -re, gü ven lik güç le ri Ta li ban mi li tan la rý -na kar þý yü rüt tü ðü o pe ras yon lar kap sa -mýn da Pe þa ver’de bir hüc re e vi ne bas kýndü zen le di. Bas kýn da Moh mand a þi retböl ge sin de dev let ten ba ðým sýz mah ke -me kur mak la suç la nan Os man ad lý Ta li -ban ko mu ta ný i le 7 te rö rist ya ka lan dý.Svat böl ge si nin en bü yük þehri Min go rave çev re sin de dü zen le nen o pe ras yon lar -da da 1000 þüp he li gö zal tý na a lýn dý. Pa -kis tan or du sun dan bu sa bah ya pý lan a -çýk la ma da, 28 te rö ris tin öl dü rül dü ðü a -çýk lan mýþ tý. Ýslamabad / aa

Ha va sal dý rý sý: 28 ö lü�� PA KÝS TAN or du su, a þi ret ler böl ge sin deTa li ban mi li tan la rý na kar þý dü zen le di ði ha -va sal dý rý la rýn da 28 te rö rist öl dü. Or dukay nak la rý, Ku zey Ve zi ris tan’ýn Kur ram veO rak zai böl ge le rin de te rö rist le rin giz len -di ði sý ðý nak ve ma ða ra la ra sa vaþ u çak la rýve he li kop ter ler le ya pý lan sal dý rý lar da en az28 Ta li ban mi li ta ný nýn öl dü ðü nü a çýk la dý.Ta li ban’ýn Gü ney Ve zi ris tan’ýn ö nem li ko -mu tan la rýn dan bi ri nin de sal dý rý lar da öl -dü ðü be lir ti len a çýk la ma da, mi li tan la rýnböl ge den ka çýþ la rýn de vam et ti ði kay de dil -di. Ýslamabad / aa

Mos ko va’da yol cuu ça ðý a cil i niþ yap tý�� RUS YA’NIN baþ ken ti Mos ko va’da bu -lu nan Do mo de do vo ha va li ma ný nýn bir ki -lo met re ya ký ný na bir u ça ðýn a cil i niþ yap -tý ðý kay de dil di. Ri a No vos ti ha ber a jan sý -nýn e din di ði bil gi ye gö re mü ret ta bat tan i -ki ki þi a ðýr ya ra lý. Mý sýr’ýn Hurg ha da ta tilbel de sin den ge len Tu-204 mo del u çak tayol cu bu lun ma dý ðý, 9 ki þi lik mü ret te bat -tan i ki si nin ya ra lý ol du ðu be lir ti li yor. Ýt fa -i ye, am bu lans ve kur tar ma e kip le ri ninha zýr bu lun du ðu o lay da, u ça ðýn kon trolal tý na a lýn dý ðý kay de di li yor. Do mo de do voha va li ma ný söz cü sü Ye le na Ga la no va, ya -ra lý i ki mü ret ta ba týn du ru mu nun a ðýr ol -du ðu nu a çýk la dý. O lay, TSÝ 01:35’de mey -da na gel di. Moskova / cihan

HABERLER

CNN’in ka dýnsa vaþ mu ha bi ri öl dü�� BOS NA sa va þý ný iz ler ken a ðýr ya ra lan A me ri kanCNN te le viz yo nu nun fo to mu ha bi ri Mar ga retMoth, ra hat sýz lý ðý se be biy le 59 ya þýn da öldü. CNNte le viz yo nu nun ya yým la dý ðý ö lüm i lâ nýn da, üç yýl dýrba ðýr sak kan se ri ra hat sýz lý ðý bu lu nan Moth’un dünMin ne so ta’da öl dü ðü bil di ril di. Ga ze te ci Moth,Bos na sa va þý nýn (1992-1995) baþ la rýn da, Tem muz1992’de Sa ray bos na’da CNN a ra cý nýn i çin dey kenkes kin ni þan cý a te þin de yü zün den a ðýr ya ra lan mýþ tý.Bir kaç kez a me li yat ge çi ren Moth, i ki yýl son ra sa vaþböl ge si ne ge ri dön müþ tü. Moth, Ýs ra il’in 2002’deBa tý Þe ri a’ya sal dý rý sý da hil çok sa yý da ça týþ ma böl ge -sin de gö rev yap mýþ tý. Atlanta / aa

Bel grad tre nin dee ro in ya ka lan dý�� ÝS TAN BUL-Bel grad se fe ri ni ya pan yol cu tre nin -de, pi ya sa de ðe ri 500 bin av ro o lan 11,5 ki log ram e -ro in e le ge çi ril di. Bul ga ris tan Güm rük ler Ge nelMü dür lü ðün den ya pý lan a çýk la ma ya gö re e ro in,Bul ga ris tan-Sýr bis tan sý ný rýn da ki Ka lo ti na güm rükka pý sýn da tre nin ya tak lý va go nun da ki bir kom par tý -man da bu lun du. Boþ o lan kom par tý man da de tay lýa ra ma ya pan Bul gar güm rük gö rev li le ri, la va bo nunal týn da ö zel o la rak ya pýl mýþ giz li bir böl me or ta yaçý kar dý. Giz li böl me de 22 pa ket ha lin de top lam 11,5ki log ram e ro in e le ge çi ril di. Yet ki li ler, u yuþ tu ru cuka çak çý lý ðýy la il gi li so ruþ tur ma nýn çok yön lü o la raksür dü rül dü ðü nü a çýk la dý. Sofya / aa

Rum Baþ pis ko pos KKTC’de�� KIB RIS Rum Or to doks Ki li se si Baþ pis ko po su 2.Hri sos to mos, KKTC’ye geç ti. Dün sa bah sa at le rin deLed ra Pa la ce sý nýr ka pý sýn dan KKTC’ye ge çen Baþ -pis ko pos 2. Hri sos to mos, ilk o la rak KKTC Tu rizm,Çev re ve Kül tür Ba ka ný Er san Sa ner i le bir lik te Ga zi -ma ðu sa ya kýn la rýn da ki St. Bar na bas Ma nas tý rý ný zi ya -ret et ti. Baþ pis ko pos, da ha son ra Dip kar paz’da ya þa -yan Rum lar la gö rü þe cek ve res to ras yo nu gün dem deo lan A pos to los An dre as Ma nas tý rý ný zi ya ret e de cek.Bu a ra da Rum ba sý ný, Hri sos to mos’un 1974’ten son -ra ilk kez A pos to los An dre as Ma nas tý rý na gi de ce ði nibil dir di. Rum ba sý ný, Hri sos to mos’un, 16-19 Ni santa rih le ri a ra sýn da Ýs tan bul’a gi de rek Fe ner Rum Pat -rik ha ne si ni zi ya ret e de ce ði ni ve zi ya re ti sý ra sýn daBaþ ba kan Re cep Tay yip Er do ðan ta ra fýn dan ka bul e -dil me si nin bek len di ði ni yaz dý. Lefkoþa / aa

Çin i le Rus ya a ra sýn da1,6 mil yar do lar lýk an laþ ma�� RUS YA’NIN Vla di vos tok þehrin de haf ta so nun -da Pe kin i le Mos ko va a ra sýn da, top lam de ðe ri 1,6mil yar do la rý bu lan 15 an laþ ma im za lan dý ðý bil di -ril di. Chi na Da ily ga ze te si nin ha be rin de, an laþ ma -la rýn Çin Dev let Baþ ka ný Yar dým cý sý Þi Cin ping’inRus ya zi ya re ti sý ra sýn da im za lan dý ðý kay de dil di.Ye rel hü kü met ler i le iþ ku ru luþ la rý a ra sýn da im za -la nan an laþ ma lar e ko no mi, tek no lo ji, e ner ji ve alt -ya pý ko nu la rý ný i çe ri yor. Pekin / aa

GEÇTÝÐÝMÝZ ARALIK AYINDA SENATO TARAFINDAN KABUL EDÝLEN SAÐLIKREFORMU TASARISI REFORM PAKETÝ, TEMSÝLCÝLER MECLÝSÝ'NDEN DE GEÇTÝ.

‘SONUÇA ME RÝ KANHAL KI Ý ÇÝNBÝR ZA FER’ABD Baþ ka ný Ba rack O ba ma, sað lýk re -

for mu pa ke ti nin Tem sil ci ler Mec li si’ndeo nay lan ma sý nýn her han gi bir par ti i çinde ðil, A me ri kan hal ký i çin bir za fer ol du -ðu nu söy le di. Oy la ma nýn ar dýn dan Be yazSa ray’da, ya nýn da Baþ kan Yar dým cý sý Jo e

Bi den i le bir lik te ga ze te ci le re a çýk la ma ya -pan O ba ma, ta sa rý yý o nay la ma la rýn dan ö tü rü

mil let ve kil le ri ne te þek kür et ti. Bu nun ko lay bir oy la maol ma dý ðý ný bil di ði ni, an cak ‘’doð ru oy la ma’’ ol du ðu nu i -fa de e den O ba ma, re form pla ný nýn sað lýk sis te min de kibütün yan lýþ la rý dü zelt me ye ce ði ni, an cak ‘’ken di le ri nika rar lý bi çim de doð ru yö ne ta þý ya ca ðý ný’’ be lirt ti. O ba -ma, ‘’Bu gün kü oy la ma, si gor ta þir ket le ri ne de ðil, sý ra -dan in san la ra hiz met ve ren bir sað lýk sis te mi i çin bir -þey ler ya pýl ma sý ný u mut e den her bir A me ri ka lý nýn du -a la rý ný kar þý lý yor’’ de di. Oy la ma yý ‘’A me ri kan rü ya sý nýnte me li ne dö þe nen ye ni bir taþ’’ o la rak ni te le yen O ba -ma, re form pa ke ti nin sað lýk si gor ta sý bu lun ma yan la rasi gor ta kap sa mý na gir me le ri i çin yar dým cý ol ma nýn ya nýsý ra, si gor ta sý o lan la ra da kat ký su na ca ðý ný kay det ti. O ba -ma, re for mun sað lýk si gor ta sý o lan la ra, ül ke ta ri hi nin ensý ký tü ke ti ci hak la rý sa ye sin de sað lýk si gor ta sý en düs tri si -nin su i is ti mal le ri ni ve a þý rý lýk la rý ný ön le me de da ha faz lakon trol sað la ya ca ðý ný söy le di.

Saðlýk reformundaObama’nýn istediði oolldduu

YE NÝ AS YA / 23 MART 2010 SALI

Ýsrail'in Doðu Kudüs'ü tamamen Yahudileþtirecek olan inþa planý bütün dünyadan tepki çekmiþti. FOTOÐRAF: AA

Ne tan ya hu: Do ðu Ku düs’te kiin þa at la rý ký sýt la ma ya ca ðýz

MISIR, ÝSRAÝLLÝGAZETECÝYÝ SALIVERDÝMISIR’DA ge çen haf ta sý nýr mu ha fýz la rý ta ra fýn dangö zal tý na a lý nan Ýs ra il li ga ze te ci ser best bý ra ký la rak,ül ke si ne ge ri gön de ril di. Ýs ra il’in Ka hi re Bü yü kel çi li ðisöz cü sü, Ýs ra il li ga ze te ci Yo tam Feld man’ýn (30) ser -best bý ra kýl dý ðý ný doð ru la ya rak, Feld man’ýn sa lý ve ril -me si i çin el le rin den ge le ni yap týk la rý ný söy le di. Ýs ra ilor du rad yo su, Feld man’ýn ge ce ya rý sý u çak la Tel A viv’egit ti ði ni ve bu ra da Ýs ra il Ý çiþ le ri Ba ka ný E li ya hu Yi þai i -le gö rüþ tü ðü nü du yur du. Ga ze te ci nin Af ri ka lý göç -men ler le bir lik te Mý sýr-Ýs ra il sý ný rý ný ya sa dý þý yol lar lageç me ye ça lý þýr ken ya ka lan dý ðý bil di ril miþ ti. Ýs ra il liga ze te ci po li se, Si na ya rý ma da sý na ya sal yol lar la gel -di ði ni, ça lýþ mak ve ya sý ðýn mak i çin Ýs ra il’e gir me yeça lý þan Af ri ka lý göç men le ri iz le di ði ni, göç men ler hak -kýn da ha ber ha zýr la dý ðý ný söy le miþ ti. A jans la rýn du -yur du ðu na gö re, ga ze te ci, in san ka çak çý la rý na fa a li -yet le ri ni iz le mek ve göç men ler le bir lik te Ýs ra il’e gir -mek i çin pa ra ö de di ði ni be lirt ti. Kahire / aa

DOÐU KUDÜS'TE ÝNÞA EDÝLEN BÝNALAR SEBEBÝYLE ABD ÝLE CÝDDÝ KRÝZ YAÞAYANÝSRAÝL'DE BAÞBAKAN NETANYAHU, PLANLARINDAN DÖNMEYECEKLERÝNÝ SÖYLEDÝ.

DÜNYA

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:54 PM Page 1

Page 9: 23 Mart 2010

8 YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

RÖPORTAJ

Üstadýn vefatýndan sonra 50 yýl geçti. Risâle-iNurhizmetleriningeldiði noktayý nasýl deðer-lendiriyorsunuz?

Ne kadar þükretsek azdýr diyorum, dünya-nýnher tarafýndadersane-i nuriyeler var.Allah nasip etti, Avustralya’ya gittim, Fi-lipinler’e gittim. Afrika’ya gittik. Fas’a,Mýsýr’a, Pakistan’a nereye gittiysek hep

oralarda dershaneler var. Ve oranýn ahalisinin, bil-hassa aklý baþýnda ulemanýn, hepÜstadýmýza hürme-ti var, Üstadýmýzý müceddid olarak biliyorlar. Gittik-çe de bu daire geniþliyor. Üstadýmýz 1943 senesi De-nizli’ye gitmeden birkaç ay evvel bir sohbette demiþ-ti ki: “Bir zaman gelecek, dünyanýn her tarafýnda Ri-sâle-i Nur Talebeleri olacak.”Þimdi onu hatýrlýyorum. Hakikaten öyle oldu. Üs-

tadýmýz neyi haber vermiþse aynen oluyor, elhamdü-lillah. Cenâb-ý HakÜstadýmýzý ihlâsýndan dolayýmu-vaffak ediyor; Risâle-iNur’unkerâmetidir bunlar.Üs-tad diyordu ki: “Bana baðlanmayýn, Risâle-i Nur’abaðlanýn.” Sonra “Birbirinizden ayrýlmayýn” diyordu.Sonra bir konuþmasýnda þöyle demiþti: “Nasýl Ýstan-bul senelerce Ýslâm âle-mini idare etmiþ, Ýslâmâleminin merkezi ol-muþ; bir zaman gelecekAnkara ayný vazifeyi ya-pacak.” Þimdiki hadise-ler ona doðru gidiyor.Bir kardeþ Almanya’dantelefon etti geçenlerde.Avusturya’da bir kilisedetoplantý olmuþ. PapazlarRisâle-i Nur’u seviyorlarve çoklarýnýn gizli Müs-lüman olduðunu kar-deþler anlýyorlar. Fran-sa’da da iyi elhamdülil-lah. Her yerde, nereye gittiysek Risâle-i Nur’un fütu-hatýný gözümüzle görüyoruz.Üstadýn“Bir zamangelecek, dünyanýnher ta-rafýnda Risâle-i Nur Talebeleri olacak” sözü-nü ilk duyduðunuzda siz ne düþünmüþtü-nüz?“Benbunlarý görürüm”diye tahminedi-yor muydunuz?

Acaba diyorduk, þüpheyle bakýyorduk. “Acaba Ri-sâle-iNur serbestolurmu?”diyedüþünüyorduk.Amaþimdi serbest olmak deðil, her memlekette elhamdü-lillah dershaneler açýlmaya baþladý. Rusya’da da çokfütuhat varmýþ. Ýþittiðimize göre askeriyede Risâle-iNur okumaya baþlamýþlar. Risâle-i Nur’a herkes ihti-yaç duyuyor. Ýslâmiyetin yerine geçecek, insanlarý tat-min edecek baþka bir din de yok. Ýslâmýn hakikatleri-ni Risâle-i Nur gibi anlatan kitaplar da yok. Risâle-iNur insanlarý iknâ ettiði için, imana dair kuvvetli bircereyan olduðundan, her tarafta benimseniyor, hür-met ediliyor. BenAlmanya’da kaç defa papazlarla bu-

luþtum, görüþmeler yaptým. Biz namaz kýlarken, onlararkamýzda elleri önde ayakta bekliyorlar, Müslüman-larýn namazýna hürmet ediyorlar. NeHýristiyanlýk, neYahudilik, hiçbirisi Müslümanlar kadar manen kuv-vetli deðil. Bizim elhamdülillah müceddid diye taný-nanÜstadýmýz gelmiþ, bütün dünya dinsizliðinemey-dan okuyacak þekilde Ýslâmiyetin bütün hakikatlarýnýaklî, mantýkî, ilmî delillerle ispat etmiþ ve bunu oku-yan þüphesiz Ýslâmiyetin hakkaniyetine inanmayabaþlamýþ.Budahadakuvvetlenecek inþâallah.Elham-dülillah þimdi Risâle-i Nurlarý okuyanlar aydýnlanýyor,Ýslâmiyet gittikçe kuvvetleniyor. Bu konuda bizim iti-madýmýz tamdýr.

Üstad bu sözü söylediðinde siz neredeydiniz?O zamanýn þartlarý nasýldý?

Kastamonu Lisesi’nde lise ikinci sýnýftaydým.Mek-tep tatil olmuþtu, biz Üstad’a “Allahaýsmarladýk” de-meye gitmiþtik. Birkaç kiþi de yanýnda vardý, anlatý-yordu: “Bir zaman gelir, inþâallah her tarafta Risâle-iNur’un talebeleri olacak” diyordu. “Ben buradan git-semde, ölsemde sizRisâle-iNur’danvebirbirinizdenayrýlmayýn” diye nasihat etmiþti. Þimdi bu müjdeninne kadar doðru olduðunu gördük. Sadece þimdi gör-müyoruz.Her taraftanRisâle-iNur’un fütuhatýnada-ir haberler alýyoruz. Bu Risâle-i Nur’un kuvvetini, Ýs-lâmiyetin hakkaniyetini gösteriyor.

Bazý talebeleri Risâle-i Nur’u yazarken Üs-tad’a hitaben; “Üstadým, sen söylüyoon, biz

yazýyoh... Bunlarýkim okuyacak?” de-miþler. Bu hatýrayýhatýrlýyor musunuz?

Evet, Üstad’ýn tale-belerinden Þamlý HafýzTevfik Efendi, içindenböyle söylemiþ. Üstad,“Yaz, yaz” demiþ. O da“Hep biz yazýyoruz, bizokuyoruz” demiþ. Üs-tad hemen farkýna var-mýþ, “Hafýz sen yazma-ya devam et, ben onudünyaya okutturaca-

ðým inþâallah” demiþ. Þimdi görüyoruz bu müjde-lerin neticelerini. Risâle-i Nur, 60’tan fazla dile çev-rilmiþ. Afrika’nýn ortasýnda da okunuyor.Afrika’ya gittik geçen sene, orada bir sempozyum

vardý. Amerika’dan birkaç profesör gelmiþti, Türki-ye’den gidenler de vardý. Hep Risâle-i Nur’dan bah-settiler. Oranýn vali muavini vs. geldiler, bizlere “Hoþgeldin” dediler. Büyük bir salonda çok iyi karþýladýlar,sevindiler. Elhamdülillah, nereye gitsek, Risâle-iNur’un fütuhatýna þahit oluyoruz.Üstadýmýzýn verdi-ði haberler çýkýyor. Bu intâk-ý bilhak. Allah konuþtur-muþ; Üstadýmýzýn ihlâsýndan, fedakârlýðýndan, herþe-yinden belli... Eski eserlerinde bile “Ýstikbal inkýlâbatýiçinde enyüksek gür sada Ýslâmýn sadasý olacaktýr” di-ye kaç yerde söylemiþ.

Son gittiðiniz yurt dýþý seyahatinden bahse-der misiniz?

Umreye gittik. Suudi Ýçiþleri Bakanlýðý dâvet et-miþti bizleri. Sonra, Medine’ye geldiðimizde ben

hasta oldum. Hasta olarak geldim Türkiye’ye. O-rada her tarafta Nur Talebeleri beraberdiler. Oku-dular, duâ ettiler, Risâle-i Nur’dan bahsettiler. Ne-reye gidersek hep kardeþlere rastlýyoruz. Yani heryerde fütuhat var.Pakistan’a gitmiþtik geçen sene meselâ. Orada

da Enerji Bakaný’yla görüþtük, “Biz,” diyor “Türki-ye’yi aðabey biliyoruz, Türkiye ne derse biz Türki-ye ile beraberiz.” Elhamdülillah Ýslâm âlemi de ya-vaþ yavaþ Türkiye’yi tanýmaya baþladý. Türkiye’yibütün Müslümanlara sevdirdi.Mýsýr’dameselâ bir köydeCumanamazý kýldýk. Bi-

zim Türkiye’den geldiðimizi öðrendiler, bizi býrak-mak istemediler, yani çok hoþlarýna gidiyor...

Arap âleminde alimler Risâle-i Nur’a sa-hip çýkmýþ görünüyor. Türkiye’deki ilahi-yatçýlar Risâle-i Nur’a ne zaman sarýlacak-lar? Acaba Risâle-i Nur’a sahip çýkmak i-çin neyi bekliyorlar?

Onlar da iyiler. Alâkadar olmaya baþladýlar el-hamdülillah. Biz dindarlarla münakaþa etmiyo-ruz. Çünkü dindarlar nasýl olsa ehl-i imandýr, kar-deþimizdir. Biz ancak Risâle-i Nur’la meþgulüz.Biz o sahada çalýþýyoruz ve bütün ehl-i imaný kar-deþ biliyoruz. Ýslâmiyete ve Kur’ân’a taraftar olan-larý seviyoruz ve onlarý kardeþimiz biliyoruz. Rusileri gelenlerinden birisi üç dört sene evvel bir be-yânât vermiþti. “Dünyada þöyle bir din var. Bütündünyada insanlarý kardeþliðe çaðýrýyor. Buna dik-kat etmemiz lâzým” demiþti. Yani Ýslâmiyettenbahsediyor. Þimdi Rusya Ýslâm Birliði’ne girmekistiyor. Biz ne duruyoruz? Daha iyi çalýþmamýz lâ-zým. Ben çok hocalar tanýyorum, Risâle-i Nur’açok hürmetkârlar.

Üstad, Risâlelerin Diyanet eliyle neþrini iste-miþ. Ama bakýyorsunuz ki, Ýlahiyat camiasýhâlâ Risâle-i Nur’a tam anlamýyla sahip çýk-mýþ deðil. Bunu nasýl deðerlendiriyorsunuz?

Ýsteriz, hakikaten Diyanet de Uhuvvet Risâlesini,Ýhlas Risâlesi’ni bassa ve daðýtsa kime zararý var? Ha-yýrdan baþka bir þeyi yok. Ýnþaallah olur. Zamanýnýbekliyorlar demek ki. Biz duâ edelim. Biz onlarý sevi-yoruz. Yani onlarýn hepsi bizim hocalarýmýz, kardaþ-larýmýz. Risâle-i Nurmüsbet hareketiyle daima tami-ri tavsiye ediyor, daimabirlik beraberliði, insanlar ara-sýnda uhuvveti,muhabbeti, kardeþliði öðretiyor. Ýnþa-allah buna alýþýrlar, Risâle-i Nur’un düsturlarýný öð-rendikten sonra onamuhalif kimse kalmaz.

Her halde devlet nezdinde Üstad’a ve Risâle-iNur’a bakýþýn olumlu yönde deðiþebilmesiTürkiye’nin daha da demokratikleþmesiylemümkün olacak?

Maalesef Risâle-i Nur’u okumayanlar, bilhassadinden imandan haberi olmayanlar hep böylemenfaat ve siyaset damarýyla bakýyorlar ve dindar-larý zararlý zannediyorlar. Müslümanlarý zarar ve-recek zannediyorlar. Maalesef bu cehaletten gelenbüyük bir boþluk, büyük bir noksanlýk. Ýnþaallahonlar cehaleti býrakýrlar, Risâle-i Nurlarý okumayabaþlarlar… Ýnþaallah, siyasî olsun, hoca olsun, kimolursa olsun Risâle-i Nur’u sevecek, anlayacak, bü-tün dünyada bak… Amerika reis-i cumhuru geldi.

Mecliste "Bundan sonra Ýslâm dünyasý düþmaný-mýz deðil" dedi. Üstadýmýz 70-80 evvel Avrupa’nýnve Amerika’nýn ittihad-ý Ýslâma taraftar olacaðýn-dan bahsetmiþ. Bazýmektuplar da var. Amerika re-is-i cumhuru bunu ispat etti. “Biz bundan sonra Ýs-lâm âlemiyle harp etmeyeceðiz” dedi. “Sulh-u u-mumî olacak” dedi ve Türkiye’yi iþaret etti.Almanya’da da Türkiye’yi çok istiyorlar ve se-

viyorlar. Almanya’da 3000’den fazla cami var.Hollanda’da Ahmet Akgündüz kardaþýmýz Rot-terdam’da Ýslâm Üniversitesi’nin rektörlüðünüyapýyor. Hollanda hükümeti o üniversiteyi de ka-bul etti. Hollanda hükümetinin baþbakaný demiþki: “Bu üniversite Avrupa’da Ýslâmiyete bir köprüolacak.”Biz, Müslümanlarýn ayrýlmalarýna taraftar de-

ðiliz. Müslümanlar daima her yerde birlik ve be-raberlik içerisinde olmalý, birbirini desteklemeli.Ýttihad etmemekten zarar geliyor. Dinimiz bir,kýblemiz bir, kitabýmýz bir, Allah’ýmýz bir, Pey-gamberimiz bir… Uhuvvet Risâlesi’ndeki düstur-larý anlasak, ne ýrkçýlýk kalýr, ne de baþka bir cemi-yetçilik, particilik kalýr. Particiler birbirlerinin ku-surlarýný neþrediyorlar, insanlarý birbirlerine düþ-man yapmaya çalýþýyorlar. Halbuki Ýslâmiyette buyoktur. MüslümanMüslümanýn kusuruyla uðraþ-maz, daima müsbet taraflarýný ele alýr, daimamüsbet hareket eder, insanlarý birbirlerine yaklaþ-týrýr, uhuvveti-muhabbeti esas gaye yapar.Üstad “Menfaat üze-

rine dönen siyaset ca-navardýr” diyor. Görü-yoruz iþte, birbirlerininkuyularýný kazmayaçalýþýyorlar. Duâ ede-lim. Tabiî duânýn çeþit-leri var. Okumakla, Al-lah’a duâ etmekle,dershaneler açmakla,her tarafta Risâle-i Nurhakikatlerini yaymayaçalýþmakla, bunlar duâoluyor. Ýnþallah mille-timiz cehaletten kur-tulacak. Üstadýmýz “Bi-zim en büyük düþmanýmýz cehalet” diyor zaten.Ýþte bu cehaleti ortadan kaldýrabilirsek el birliðiy-le, uhuvvet-i Ýslâmiye inkiþaf ederse, inþaallah kýsazamanda Türkiye’nin ve bütün Ýslâm âlemininþekli deðiþecek.

Üstad gençlere çok önem vermiþ. Hatta on-lar için ‘Gençlik Rehberi’ni yazmýþ. Üstadýngençlere gösterdiði bu alâkanýn sebebi siz-ce nedendir?

Ýstikbalin nesli gençlerdir. Gençler bizim yerimi-ze geçecek. Elbette ki gençlerin imanlý olmasý, a-narþiye kapýlmamalarý, Ýslâmiyete hizmetkâr ol-malarý lâzým ki, dünyada sulh ve selâmet-i umumi-yeyi temin etsinler. Madem, imanýmýz ne kadarmükemmel olursa, gençliðimiz de o kadar mede-niyete, Ýslâmiyete, insanlýða hizmet edecektir. Esasmesele, insanlýðýn temeli imandýr. Ýman olmazsainsan iki ayaklý hayvana döner, hayvandan daha a-þaðý düþer. Allah bizi imandan ayýrmasýn.

Ecdadýmýz asýrlardan beri Kur’ân’ýn bayraktarlý-ðýný yaptýðý gibi inþaallah bir zaman gelecek Ýslâmgençleri bütün dünyaya hakaik-i Ýslâmiyeyi neþre-decekler, yayacaklar.Üstadýmýzýn Eddai’de dediði gibi: “Yakînim var

ki, istikbâl semâvâtý, zemin-i Asya / Bâhem olurteslim yed-i beyzâ-i Ýslâma.”"Bütün gökler ve Asya’nýn yeryüzü, Ýslâmýn be-

yaz eline teslim olacak" diyor. Bu da hakikattir. Buda çýkacak inþaallah… Kitaplarda hepsi yazýyor,benim söylememe lüzum yok. Okumalarýný tavsi-ye ediyoruz.

Üstadýn size liseli yýllarýnýzda ders verdiðiMeyve Risalesi'nin Altýncý Mesele'si çok ö-nemli deðil mi? Bugün bilim de imana geli-yor tâbiri caizse...

Allah diyeceðiz, baþka çare yok. Bak þurada hülâ-sayý yazmýþ Üstad: “Eðer biz ahlâk-ý Ýslâmiyenin vehakaik-i imaniyenin kemâlâtýný ef’âlimizle izhar et-sek, sair dinlerin tâbileri, elbette cemaatlerle Ýslâmi-yete girecekler; belki küre-i arzýn bazý kýt’alarý vedevletleri de Ýslâmiyete dehâlet edecekler.” Bu haki-kat. Bizim amelimize bakýyor. Biz hakikî Müslü-man olursak Allah bize yardým eder. Ve bütün Av-rupa Ýslâmiyeti sevmeye baþladý elhamdülillah. Se-nelerce Almanlar bize yabancý gibi bakýyordu. Þim-di papazlar ezan okunmasýný müdafaa etmiþler.“Niye ezan okunmasýn? Okunsun” demiþler. Deði-

þiyor, zaman deðiþiyor.Peygamber imiz ’ in(asm) verdiði haberlerde çýkýyor. “Ahir za-manda Hýristiyan din-darlarý Kur’ân’a ittibaedecekler” Bunu Pey-gamberimiz (asm) ha-ber vermiþ. Biz bir pro-fesörle tanýþmýþtýk.Dortmund Üniversite-si’nin Ýlahiyat profesö-rü... O iþte “hür Hýristi-yanlýk” diye bir cemaatmeydana getirdi. Hepcemaati doktor, avukat,

profesörlerden oluþuyordu. Bremen’de bir konfe-ransýna gittik. “Ýsa (as) da bir Müslümandý” diyekonferans verdi. “Hz. Adem'den (as) Peygamberi-mize (asm) kadar bütün peygamberler hepsi Müs-lüman’dýr. Din birdir. Ýki din olamaz" dedi. Kur’ân-ý Kerim okumalarýný, deðiþmeyen tek kitabýnKur’ân olduðunu söyledi.Cenubi Amerika’da Brezilya’da Ýsrail ismin-

de bir papaz Ýsmail ismini aldý. 22 senelik baþ-papaz Müslüman oldu, geldi Þam’da Arapçaöðrendi. Ýnternet vasýtasýyla 140 kiþinin Müs-lüman olmasýna vesile oldu. Çok hareketli biradam. "500 kadar tevhide aykýrý f ikirler var di-ðer dinlerde. Hepsi þirk içerisinde" diyor. "Tekdin Ýslâmiyet. Bütün peygamberlerin dini Ýslâ-miyettir" diyor. Kendisine “Sen þimdi aramýz-dan çýkarsan çok büyük zarar olur. Ne kadarpara istiyorsan verelim. Bizden ayrýlma” de-miþler. Elhamdülillah Cenâb-ý Hak yardým e-diyor. Mukallibü’l-kulub Allah.

Risâle-iNur’unfütuhatýný görüyoruz

ELHAMDÜLÝLLAH,NEREYEGÝTSEK, RÝSÂLE-Ý NUR'UN

FÜTUHATINAÞAHÝTOLUYORUZ.ÜSTADIMIZIN

VERDÝÐÝ HABERLERÇIKIYOR.BURÝSÂLE-Ý NUR'UN

KUVVETÝNÝ, ÝSLÂMÝYETÝNHAKKANÝYETÝNÝGÖSTERÝYOR.

BEDÝÜZZAMAN'IN TALEBESÝ ABDULLAHYEÐÝN:

ÝSMAÝL TEZER / FARUK ÇAKIR

[email protected] / [email protected]

‘‘Üstadýmýz 1943 senesiDenizli’ye gitmeden birkaç ayevvel bir sohbette demiþti ki:“Bir zaman gelecek, dünyanýnher tarafýnda Risâle-i NurTalebeleri olacak.”

‘‘Risâle-i Nur müsbethareketiyle daima tamiritavsiye ediyor, daima birlikberaberliði, insanlar arasýndauhuvveti, muhabbeti,kardeþliði öðretiyor.

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 12:21 PM Page 1

Page 10: 23 Mart 2010

Bediüzzaman Hazretlerinin vefatýnýn 50.yýldönümü vesilesiyle, Üstadýn saðlýðýndayakýnhizmetindebulunmuþMustafa Sun-gurAðabeyinhatýralarýnýdadinlemek iste-dik. SungurAðabeyi ziyaretimiz, geçen se-

neki gibi yine fýtrî bir sohbet halkasýnda onunla birlik-te olmak þeklinde cereyan etti.Dünyanýn ve Türkiye’nin çeþitli yerlerinden

misaf irler vardý. Kalabalýk bir hizmet ehlinin biraraya gelmesinin verdiði þevk hâliyle Sungur A-ðabey de—seksen küsur yaþýna raðmen mâþâal-lah—o akþam daha bir dinç idi.Ömrünü adadýðý Risâle-i Nurlardan bahsedi-

yor, iman hizmetleri açýsýndan gelinen güzelnoktanýn hep Risâle-i Nur’un þahs-ý manevisiyleolduðunu nazara veriyordu.Ders vakti geldiðinde “Hangi bahsi okuyalým a-

caba?” dedi. Sonra yine kendisi “Dördüncü Þuâgeldi aklýma” deyince umumî kabul gördü.Azerbaycan’daki hizmetleri deruhte eden bir

kardeþ baþladý okumaya:“…Risâle-i Nur sair kitaplara muhalif olarak baþta

perdeli gidiyor; gittikçe inkiþaf eder…”O akþam, dersin akabinde anlatýlanlar sanki hep bu

cümlenin açýlýmý gibi olmuþtu adeta.Sungur Aðabeye soru sorduðumuzda, sözü

kardeþlere býrakmanýn daha uygun olacaðýnýsöylüyordu. “Risale-i Nur'da herþey var” diyordu.Bilhassa Rusya’daki Risâle-i Nur hizmetleriyle ilgili

olarak anlatýlanlar, gerçekten insana tekrar tekrar þük-rettirecek tarzdaydý.Buyurun birlikte takip edelim:

RUSYA’DAKÝRÝSÂLE-ÝNURHÝZMETLERÝRusya ve özellikle de Kaleningrad þehrindeki

Risâle-i Nur hizmetleriyle ilgilenen Resul kardeþanlatýyor:Biz Rusya’nýnKaleningrad þehrindeyiz. YaniÜsta-

dýmýzýn bahsettiði Prens Bismark’ýn þehri. 1998 se-nesinden itibaren Moskova’da, Petersburg’ta, Nov-gorod’da, Kazan’da vs. þehirlerde kaldýk, 2005’te deÂmin kardeþimizle Kaleningrad’a geldik. Ondansonra Azerbaycan’dan Ruþen kardeþ geldi. Özbekis-tan’dan da kardeþler geldiler. Beraber kalýyoruz.Hiç aklýmýza þuurumuza gelmeden Kaleningrad’a

gittik. Ýlk Risâle-i Nur derslerimiz askerî birliklerdebaþladý. Meselâ Âmin kardeþ “Ben, komutanlarýmaNurlarý tanýttýracaðým” dedi. Ben de oraya nasýl gi-deceðimizi, onlarla nasýl görüþeceðimizi düþünmeyebaþladým. Kaleningrad ki, Rusya’nýn büyük bir aske-ri bölgesidir. Oraya vardýk, sýnýra gittik. Tabiî “Geçe-bilir miyiz, geçemez miyiz?” diye düþünüyoruz. El-hamdülillah, Risâle-i Nur bütün kapýlarý açýyor. Â-min kardeþ oradan bir komutanýný aradý. Ben de te-lefondan sesini dinliyorum, “Ya,” dedi kumandan“Ne iyi oldu geldiniz.” Bir hafta önce “Umum Rus-ya’nýn askerî yerlerinde, tahsil yerlerinde dinî derslerbaþlatýlsýn” diye emir gelmiþ. “Tamzamanýnda geldi-niz” dedi.Hýristiyan memleketi tabi ve ilk dinî dersi biz gi-

dip okuyoruz askerlere. 350 asker toplandý. Orada 6.Söz’ü okuduk, “Allah’a asker olmak öyle bir þereftirki, tarif edilmez” diye. Bir kumandan “Ya,” dedi “Buderslerin bizimmemlekete, Rusya’daki askerlere çokfaydasý var. Eðer gerekirse, her hafta gelip sizi ara-bayla alacaðým, gelin bu dersleri yapýn.”Ýþte beþ sene önce bu ilk dersi yapmýþtýk. Þimdi 15

askerî bölgede dersimiz oluyor. Bu dersler intiþar et-ti. Her yerde “Müslümanlar gelmiþler, dinî, ilmî ders-leri okuyorlar” diye duyuldu. Bunu televizyonda dahaber olarak vermiþler.Orada meþhur bir

milletvekili var: Vladi-mir Semyonoviç Yoji-kov. O da televizyondanduymuþ. Bizi çaðýrdý.“Bu kitaplarda neler an-latýlýyor? Biz böyle birþey duymadýk: Kâinat-tan, yýldýzlardan, çiçek-lerden misâl vererek Al-lah’ý ispat etmek... Be-nim ders verdiðim mi-marlýk kolejinde 15-17yaþlarýnda gençler var,onlara bu dersleri oku-yalým, bu derslere en çok onlarýn ihtiyacý var” dedi.Biz de oraya gittik. Orada da hiç beklemediðimiz

bir tarzda bir inayetle karþýlaþtýk. Risâle-i Nur ken-di iþini hallediyor elhamdülillah. “Biz Müslümanolarak ilk sizinle görüþeceðiz ve bir þey hazýrladýk,onu size okumak istiyoruz” dediler. Ondan sonrabir öðrenci çýktý, -tabii bizim ne okuyacaðýmýzý, ne-reden geldiðimizi bilmiyor- elinde bir kitap, baþla-dý okumaya... “Risâle-i Nur Külliyatý’ndan Haným-lar Rehberi... Bir valide kendi evlâdýný Kur’ân mek-tebinden alýr, Avrupa mektebine gönderir…” vs..Hayret ettik biz. Âmin kardeþle birbirimize bakakaldýk. “Siz nereden biliyorsunuz bunlarý?” dedik.“Biz de ayný kitaplarý okuyoruz. Biz bir aydýr araþ-týrýyoruz. Bize uyan ve hoþumuza giden Risâle-iNur eserlerini bulduk internette. Onu da bir aydýrokuyoruz” dediler. Tabiî biz de bu kitaplarý okuyo-ruz diye çok sevindiler. 50-60 tane kitap aldýlar.Milletvekili Yojikov da, aynen oradaki albayýn de-diði gibi “Bu mimarlýk kolejinde benim her gündersim var. Haftada bir defa dersimi size veriyo-

rum. Gelin Risâle-i Nur’u okuyun” dedi. Beþ sene-dir orada derslerimiz var. Yüzden fazla koleje gidipders okuduk. Dâvet de ediyorlar.Bunlarý takiben Polis Akademisi’nden bir dâvet

geldi. Rusya’da 30 milyon Müslüman var. Polislerbunlarla muhatap oluyor; dini bilmeleri lâzým tabiî.Gittik, onlara da ders okuduk. Ayda iki defa onlaradersimiz baþladý.

KÝLÝSEDE RÝSÂLE-Ý NUR DERSÝKiliseden de dâvet geldi. Niye kiliseden? Çünkü

televizyonda duymuþlar. Meselâ bize orada televiz-yonda da çok sual soruyorlar, “Siz Hýristiyanlýða na-sýl bakýyorsunuz” diyorlar. Elhamdülillah, bütün su-allerin cevabýný biz Risâle-i Nur’dan alýp veriyoruz.Üstadýmýz Ýhlâs Risâlesi’nde Peygamberimiz’in(asm) “Ahirzamanda hakikî Hýristiyanlar ehl-iKur’ân ile ittifak edipmüþterek düþmanlarý olan ehl-i dalâlete karþý mücadele edecekler” hadisini zikredi-yor. Bunu söylüyoruz.Dolayýsýyla kilisedekiler de “Bize de gelin, ders ya-

pýn” dediler. Gittik, “Kilisede ne dersi yapalým?” diyedüþündük. Açtýk kitabý, tevafuk “Hüve Nüktesi” çýk-tý. Kilisede,HüveNüktesi’ni okuduk. “Ayda bir gelin,bize ders yapýn” dediler. Ortodoks kilisesiydi bu.Bunlarýn ardýndan Katolik kilisesinden dâvet geldi.Ondan sonra huzurevlerinden... Orada da gidip Ýh-tiyarlar Risâlesi’ni okuduk. O ders de devam ediyor.Yani bunlarýn fevkinde, dershanede çok güzel hiz-

metlerimiz var. Her gün dersimiz var. Gelip giden-ler oluyor. Her hafta bir RusMüslüman oluyor. Ca-

mide de Risâle-i Nurlarokunuyor. Vaazlar, hut-beler hepsi Risâle-iNur’dan. Rabak’ta þim-di ikinci cami de açýldý.Bir kardeþimiz oradahem imamlýk yapýyor,hem de Risâle-i Nurdersleri okuyor.

HER DERSE YENÝBÝR RUS GELÝYORHer dersimizde en

az 7-8 tane ilk defa der-se gelen yeni Rus olur.Gençler içinde, ihtiyar-

lar içinde, albaylar içinde, milletvekilleri içinde hertabakada Risâle-i Nurlarý okuyanlar var.Þunu da müþahede ettik: Meselâ bir yarbay,

Risâle-i Nur’u tanýyor ve bizi askeriyeye dâvet edi-yor; üstüne bir müddet geçiyor yarbay bu defa albayrütbesine yükseliyor. Meselâ bir albay Risâle-i Nur’asahip çýktý, ders koydurdu, þimdi þehrin valisi oldu.(Gülüþüyoruz) Meselâ Kaleningrad’da sýradan birpapaz Risâle-i Nur’u kilisesinde ders olarak koydu,üstünden üç ay geçti, þimdi bütün Rusya’nýn baþpa-pazýdýr. Yani biz baktýk ki, Risâle-i Nur’a kim sahipçýkýyorsa, rütbeleri artýyor.Meselâ sýradan Ruslar geliyorlar, Nurlarý tanýya-

rakMüslüman oluyorlar.

RÝSÂLE-Ý NUR’DAN ASKERLEREDERS YAPAN PAPAZÞimdi bir papaz hatýrasýný anlatayým size:Bizim askerî okulda da Risâle-i Nur derslerimiz

baþladý. Bir kardeþimiz 20 tane gence vesile oldu.Bunlar Nurlarý okuyorlar, beþ vakit namazlarýný kýlý-

yorlar. Bir gün 120 asker, deniz pratiðine çýkacaklar-mýþ; yani bunlara denizleri gezdireceklermiþ. Bunuhaber alan bir papaz da -kendisi misyoner- “Ben gi-deyim, bunlara Hýristiyanlýðý anlatayým” demiþ. Git-miþ, komutanla görüþmüþ, o da “Tamam, bir ay se-yahatimiz olacak, sen de her akþamHýristiyanlýkla il-gili birþeyler okur, anlatýrsýn” demiþ.Papaz da “Tamam” demiþ. Ama haberi yok ki, bu

120 askerin içinde 23 Nur Talebesi var. Neyse gel-miþ, akþam Ýncil’den ders okumuþ askerlere. Asker-lerin içindeki bizim bir kardeþ, “Ben baktým ki çokþevkli anlatýyor. Ýçimden ‘Bir de Risâle-i Nur’u böyleanlatsa’ diye düþündüm” diyor. Papazýn anlatmasýbitince, bizim kardeþ kendisine yaklaþmýþ ve “Biz deburada 23 kiþi Müslümanýz. Bize de dinimizi anlatýrmýsýnýz?” demiþ. O da “Benim elimde kaynak—on-lar literatür, yani edebiyat diyorlar—yok” demiþ. Bi-zim kardeþ de “Bende var, verirsemokurmusunuz?”diye sormuþ. “Okurum, ama önce kendim bir oku-yayým, sonra anlatýrým”demiþ. Bizimkardeþin verdi-ði kitabý almýþ. Kitapne biliyormusunuz? “KâinattanHalýkýný Soran Bir Seyyahýn Müþahedatýdýr – Aye-tü’l-Kübra.” Hem de denizde… Bizim kardeþ “Benyatsý namazýna yakýn verdim, gittim. Sabah namazý-na kalktým. Ruslar pirçav diyorlar, yani geminin enyüksek yerine bir baktým ki, sabaha kadar orada o-turmuþ, Ayetü’l-Kübra’yý okumuþ, bitirmiþ.”Sonra akþam ders zamaný geliyor, papaz ders ve-

recek. Gelmiþ, toplamýþ 120 askeri. “Ben þimdi sizeöyle bir ders okuyacaðým ki, hangi dinden vemillet-ten olursa olsun herkese faydalý bir kitaptýr.” AçmýþAyetü’l-Kübra’yý, baþlamýþ okumaya. “Ama,” diyorbizim kardeþ “Öyle bir okuyor ki... Okudukça kendi-si zaten inkiþaf ediyor, þevkleniyor…” Bir hafta Aye-tü’l-Kübra okumuþ… Artýk Ýncil’den ders vermeyibýrakmýþ. Âyetü’l-Kübra bitince, “Bu kitap bitti, varmý baþka bir kitap?” demiþ. “Var” diyerek “Tabiat Ri-sâlesi”ni vermiþ kardeþ.Onudaokumuþ, ondan son-ra bir hafta Tabiat Risâlesi… Bir hafta sonra tekrar“Baþka bir kitap var mý?” demiþ. “Otuz ÜçüncüSöz”… Bir ay bu üç kitabý devretmiþler.Sonra bu papaz dönmüþ gelmiþ Kaleningrad’a,

bizim kardeþi aramýþ ve Müslüman olmuþ el-hamdülillah.Yani kim Risâle-i Nur’u okuyorsa Rusya’da, “Bu

benim fýtratýma uygun… Tam ihtiyacýma göre” di-yor. Ýþte Risâle-i Nur böyle inkiþaf ediyor.

ARABASIYLA DOLAÞIP DERSYAPAN ÞEMSÝYE NENEMeselâ bir Þemsiye nenemiz var, 80 küsur yaþýn-

da. Þemsiye nene—kendisi göz profesörü, üniversi-tede ders veriyor—1990 senesinde komünizm yýký-lýncaKur’ân-ý Kerim’i almýþ ve el yazýsýyla yazmýþ; neolur olmaz, birden komünizm döner diye ‘Benimkendi Kur’ân-ý Kerim’im olsun’ demiþ. Ondan sonradua etmiþ: “Ya Rabbi, bir de bana bunu anlamayý na-sip et.” Sonra camide bir vaazda Risâle-i Nur’u du-yuyor. Duyunca da bizimle görüþtü, “Ben dua etmi-þim, ne güzel kitaplar bunlar, bana da verin okuya-yým” dedi. Kitap verdik, þimdi Risâle-i Nur’u okuyaokuya, Kaleningrad’a baðlý 10 tane þehir var, hepsin-de ders koymuþ. Biz yanýmýzda küçük risâleler gez-diriyoruz, birini görünce hizmet edeceðiz diye; Þem-siye nene ise büyük Sözler kitabýný gezdiriyor. (Gü-lüþüyoruz). Biz 60 km derse gidiyoruz, Þemsiye ne-ne 160 km uzaklardaki derse gidiyor. Eski bir araba-sý var, o arabasýyla gidip ders okuyor. Bir de “Benim

bu yaþta ayaðým zor tutuyor, benim ruhum Risâle-iNur’la genç kalýyor” diyor.Yani genci olsun, ihtiyarý olsun, albayý olsun, mil-

letvekili olsun, öðrencisi olsun, kim Risâle-i Nur’uduymuþsa, okuyorsa çok hoþuna gidiyor, devamedi-yor veMüslüman oluyor.

RUSYA CUMHURBAÞKANIMEDVEDEV’E MEKTUPKaleningrad milletvekili Yojikov derslere gelip

gitti. Ondan sonra kolejde hizmetler inkiþaf etti,dersler koyuldu. Bir gün geldi dershaneye “Bu ders-ler böyle Kaleningrad’da oluyor da, benim istediðimumum Rusya’da olsun bu hizmetler” dedi. Ondansonra da “Ne yapalým, bir düþünelim” dedi. Sonrakendisi “Cumhurbaþkanýna bir mektup yazacaðýz”dedi. Dershanede de mektubu takip ettik, kendisiyazdý.Mektubunda diyor ki: “Ben 25 senedir, gençli-ðin içerisinde bulunduðu olumsuz hâletten kurtul-masý için çalýþtým. 25 senede onlara yapamadýðýmbir þey 5 senede oldu. Biz ne yaptýk? Beþ senedirNurdersleri okumaya baþladýk kolejde. Ýlk defa ben öð-rencilerimin gözünde bir nur, bir ýþýk, bir ümit gör-düm.Ahlâklarýnda olsun, davranýþlarýnda olsun, anababalarýna hürmetlerinde olsun, derslerine çalýþma-larýnda olsun büyük bir inkiþaf oldu. Ben sizden,Rusya Cumhurbaþkaný Medvedev’den rica ediyo-rum ki, bu dinî dersler umumRusya’nýn okullarýndayapýlsýn.”Bu mektubu Medvedev’e gönderiyor. Bir hafta

sonra bize telefon açtý Yojikov, “Rusya Cumhurbaþ-kaný Medvedev televiz-yonda konuþuyor” dedi.Biz de bir aðabeyimizinevinde dersteydik. Tele-vizyonu açtýk, Medve-dev, “Ben Rusya Cum-hurbaþkaný Medvedev.2009 Eylül’ünün 1’in-den, yani okullarýn baþ-ladýðý ilk günden itiba-ren umum Rusya’nýn o-kullarýnda dinî, Ýslâmîdersler verilsin” dedi.Üstüne basarak bir da-ha, “Umum Rusya’nýnokullarýnda dinî-Ýslâmîdersler verilsin” demiþ. Rusya’da 350 bin okul var. Buolur mu, olmazmý? Yani kabul ederler mi? Kaç senekomünizmle idare olmuþ… Ama bakmýþlar ki, birhaftada 18 bin okul katýlmýþ bu çaðrýya. Bir haftageçmiþ 20 bin okul katýlmýþ. Üç ay sonra 250 bin o-kul bu dersleri okutmayý kabul etmiþ, uygulamayabaþlamýþ. Tabiî bundan sonra müftülüðe müracaatediyorlar. “Bize eleman veriniz. Bu dersleri yapacakinsanlar gönderiniz” demiþler. Müftülükten de “Bizdeðil bu kadar okula, bin okul bile olsa yetiþtireme-yiz, o kadar elemanýmýz yok” demiþler. Tabiî “Ne ya-pacaðýz?” demiþler. O zaman Medvedev, —Ruslardumanitel ilimler diyorlar, yani tarih, coðrafya, ede-biyat. Burada sosyal bilimler deniyor,— iþte bu ders-leri veren muallimler din derslerini kendileri öðre-nip okusunlar, diye ikinci bir emir veriyor. Tabiî baþ-ka bir problemçýktý. Hangi kitaptan, kaynaktan oku-tacaklar? Yani ellerinde kaynak yok. Sonra bakmýþ-lar ki, ilk bu dersleri kim baþlatmýþ? Kaleningrad’damilletvekilliði yapmýþ, mimarlýk kolejinde muallimVladimir Semyonoviç Yojikov. Ona müracaat et-

miþler, o da “Biz bu dersleri beþ senedir zaten ÜstadBediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Risâle-i Nureserlerinden okuyoruz. Ben size bu dersleri inter-netten göndereceðim. Siz de oradan okutursunuz”demiþ. Risâle-i Nur hakikatleri, bilhassa marifetul-lahla alâkalý hakikatleri o muallimlere gönderiyor,onlar da orada öðrencilere okuyorlar. BöyleceRisâle-i Nur kolejlere giriyor.Bir de öðretmenler arasýnda bir uygulama baþlat-

týlar. “Yýlýn en faydalý muallimi” diye. Bunlarýn ara-sýnda da Yojikov “yýlýn en faydalý muallimi” unvaný-ný aldý. Üzerinden iki ay geçti, “Yeniden bir daha ya-palým” dediler, yeniden Yojikov aldý. Ýþte Medvedevde buna mükâfat olarak “Sen nereye, ne kadar ister-sen öðrenci götür, ne anlatacaksan onlara anlat, yolve konaklama masraflarýný biz karþýlýyoruz” demiþ.Yojikov Kaleningrad’da oturuyor. Kaleningrad’da250 okul var. Her okulda da 2000 öðrenci okuyor.630 öðrenci Risâle-i Nur derslerini devamlý dinleyipderslerimize iþtirak ediyor. 630 öðrenciden oluþan i-ki trenle Kazan’a gidildi meselâ.Böyle çok güzel hatýralar var. Polonya, Varþova

bize yakýndýr, geçenlerde Sungur Aðabey: “Ora-lara da bir gitseniz” demiþti. Elhamdülillah ora-da da Polonyalý bir kardeþimiz Müslüman olmuþ.Beþinci Söz’e kadar Nurlarý tercüme etmiþ. Ýþteduânýzla buradan Varþova’ya vize alacaðýz, dua e-diniz gidelim, oradan da böyle güzel haberlerianlatalým.Bir de Polosin’den bahsedeyim. Rusya’da tanýnmýþ

bir simadýr. Hem Rusya Müftüler Konseyi BaþkanýRavil Gaynuddin’in yar-dýmcýsý, hemdeon senepapazlýk yapmýþ, ondansonra Müslüman ol-muþ, âlim bir insandýr.Herkes onu biliyor. Oda Sungur Aðabeyi-mizle görüþtü, “Aða-bey durmayalým, buRisâle-i Nurlarýn heptercümesiyle meþgulolalým. Ben kendim debu iþle meþgul olaca-ðým” dedi. Þimdi Rus-ya’da meþhur bir gaze-teciyle birlikte Üstadý-

mýzýn Tarihçe-i Hayat’ýnýn tercümesiyle meþguloluyor. Ýkisi birlikte çalýþýyorlar. Risâle-i Nurlarýnhepsini tez zamanda Rusça’ya tercüme edip, dev-let kanalýyla yaymak istiyorlar.

���Resul kardeþin Rusya’daki Risâle-i Nur hizmet-

lerini anlatmasý bitince, ders halkasýndaki bir aða-bey gayr-ý ihtiyarî “Bundan sonra hizmetler, çýð gi-bi büyüyor” dedi.Sungur Aðabey de “Doðru” diyerek teyid etti ve

“Üstad diyor ya 1506’ya kadar zahir ve aþikâre, belkigalibane; ondan sonra 1542’ye kadar gizli ve maðlû-biyet içerisinde vazife-i tenviriyesine devam eder.Kastamonu Lâhikasý’nda var bu mektup. Ýstersenizoradan okuyalým. Dünyanýn ömrü kýsa…”Bir kardeþ oradan baþladý okumaya: “Bismilla-

hirrahmanirrahim. Ahirzaman’dan haber verenmühim bir hadis…”Sungur Aðabeyin duasýyla noktalandý sohbet ve

ders: “Allah hayýrlý eylesin. Bizleri hizmette istih-dam etsin. Âmin.”

RÖPORTAJ9YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

ÝSMAÝL TEZER

[email protected]

‘‘Her derste en az 7-8 tane ilkdefa derse gelen yeniRusoluyor. Gençler içinde, ihtiyarlariçinde, albaylar içinde,milletvekilleri içinde hertabakadaNurlarý okuyanlar var.

‘‘PapazRusaskerlerini toplamýþ,“Ben þimdi sizeöyle bir dersokuyacaðýmki, hangi dindenvemillettenolursaolsunherkesefaydalý bir kitaptýr” demiþ.AçmýþAyetü’l-Kübra’yý,baþlamýþokumaya.

Rusya’daaskerlerRisâle-iNur okuyorHERHAFTABÝRRUSMÜSLÜMANOLUYOR.ASKERÝYEDERÝSALE-Ý NURDERSLERÝ DEVAMEDÝYOR. CAMÝDERÝSÂLE-Ý NURLAROKUNUYOR.VAAZLAR,HUTBELERHEPSÝRÝSÂLE-Ý NUR'DAN.RABAK'TAÞÝMDÝ ÝKÝNCÝ CAMÝDEAÇILDI.

BEDÝÜZZAMAN'IN TALEBESÝ MUSTAFA SUNGUR:RÝSÂLE-Ý NURDÜNYAÇAPINDA ÝNTÝÞAREDÝYOR

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 12:19 PM Page 1

Page 11: 23 Mart 2010

C M Y K

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:05 PM Page 1

Page 12: 23 Mart 2010

C M Y K

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 12:56 PM Page 1

Page 13: 23 Mart 2010

RÖPORTAJ12 YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin “Ölümüm,hayatýmdan ziyade dine hizmet edecek” sö-zündeki hizmetin temel noktalarý nelerdir?

Üstad Hazretleri çok sýkýntýlý bir hayatyaþamýþ. Hayatýnýn 27 yýlý sürgün ve ha-pishanelerde geçmiþ. Kemalist rejim ta-rafýndan tamamen dýþlanýp, tecrit edil-miþ. Üstad, o dönemlerde, çok sýkýntýlý

þartlar altýnda, gizli gizli Risâle-i Nurlarý yazmýþ. Üçtane büyük mahkeme geçirmiþ: Eskiþehir, Denizlive Afyon mahkemeleri. Talebelerinden kimi nere-de bulmuþlarsa cezaevine koymuþlar.O zamanki Risâle-iNur’un yayýlmasýyla þimdiki ay-

ný deðil. Üstadý þimdi dünya okuyor. Eserleri deðiþikdillere çevrilmiþ, çevriliyor. Külliyatý serbesti kazan-mýþ. Tamamý, kendisi hayattayken, Lâtin harfleriyleneþredilmiþ. Görüldüðü üzere, eskidenÜstadýn ve Ri-sâle-i Nur’un adýný aðzýna almaktan çekinen çoklarý;bürokratlar, bazý siyasîler, bazý ilimadamlarý... Þimdio-numedhü sena edebiliyorlar; dâvâ adamý, müceddid,müçtehid olduðunu kabul ediyorlar.Baskýnýn olduðu dönemlerde sýrren tenevveret

devam eden hizmet, artýk alenî olarak yapýlýyor.Risâle-i Nur Külliyatý serbestçe basýlýyor, daðýtýlý-yor. Deðiþik dillere çevriliyor. Eserler,—gayri-müslim olsun Müslüman olsun—insanlarýn elle-rine ulaþtýðýnda “O gerçekten büyük bir zâtmýþ”diyorlar. Hürmet, saygý ve takdirlerini ifade edi-yorlar. Yani “Ölümüm, hayatýmdan ziyade dinehizmet edecek” dedikten sonra kýsmî bir demok-ratikleþme söz konusu olmuþ. Ýktidar 10 sene da-yanabilmiþ. 1960’da büyük bir ihtilâl olmuþ.Menderes’i ve üç bakanýný idam etmiþler, insan-larý Yassýada’da çürütmüþler.

MEÞRUTÝYETÝ ÞERÝATNAMINAALKIÞLADIÜstad çok yönlü bir insan. Her meselede fikrini

beyan etmiþ. Bu fikirler de zamanýmýzýn þartlarý ci-hetinden herkes tarafýndan kabul görüyor. Demok-ratik açýlým ile broþürler neþrettik, konferanslar, pa-neller, düzenledik vs. Demokratik açýlým meselesi-ni; ÜstadHazretleri demokrat ve bunu fikren kabulediyor. “Meþrûtiyet-i meþrûa” diyor ona. 2. Meþrû-tiyet ilân edildiði zaman, ona Ýslâm namýna sahipçýkýyor ve alkýþlýyor. Kim böyle deðildir, derse bu-nun böyle olduðunu “Dört hak mezhebe göre ispa-ta hazýrým” diyor. Çünkü Üstad Hazretlerinin tekkaynaðý Asr-ý Saadet. Saadet devrinde Resûlullah(asm) bilemez miydi ki, vefat etmeden yerine halifetayin etsin. Bilirdi, ama etmedi. Niye, “Ýçinizden lâ-yýk ve ehil olaný seçin” dedi.Ýslâmýn getirdiði en geniþ þekilde bir hürriyet var.

Ne demek o? Cenâb-ý Hak peygamberler gönderi-yor. Özellikle son peygamber Hz. Muhammed’e(asm) teblið yaptýrýyor. Çünkü insanlar imtihan içingelmiþler bu dünyaya. O zaman kabul edip etme-mek ferdin ihtiyarýna býrakýlmýþ ki, mükâfat ve mü-cazat olsun. Peygamber Efendimiz (asm) bazen ya-kýnlarýnýn imanla müþerref olmasýný istiyor, olmu-yor. Sonra âyet-i kerime nazil oluyor: “Sen diledikle-rine ve sevdiklerine hidayet edemezsin. Hidayet an-cak Allah’tandýr.” Peygamberimize düþen, âyette debelirtildiði üzere, tebliðdir. Hürriyetin en geniþini Ýs-lâm insanlýða getirmiþ. Adaleti toplumda en güzelþekilde tesis etmiþ. Halifelerimizden Hz. Ali (ra) birYahudi ile mahkemeye çýkmýþ. Ýddiasýný ispat ede-mediði için aleyhine neticelenmiþ. Kürtlerinmedar-ý iftiharý Selâhaddin Eyyubi de bir Hýristiyanla mah-keme önüne çýkmýþ. Bakýyorsunuz Fatih SultanMuhammedHan da birHýristiyanmimarlamahke-me önüne çýkýyor. Kadý, aleyhine karar veriyor. A-ma Fatih bu karara üzülmüyor, aksine seviniyor.Hatta ikisi arasýnda tarihe adalet numunesi olarakgeçen konuþmalar oluyor. Þimdi bu olaylarda ne

var; hürriyet var. Sonra adalet ve seçim var. Pey-gamber Efendimiz (asm) halifelere de þunu hatýrla-týyor: “Seyyidü’l-kavmi hadimuhum” (Kavmimin e-fendisi ona hizmetkâr olandýr.) Yani halife veya pa-diþah olana ‘ali kýran baþ kesen olma’ deniliyor.Bizim Kitabýmýz evrensel bir kitap. Bu yüzden

herkes okuyabilir, istifade eder. Demokrasinin biz-deki adýMeþrûtiyet-iMeþrûa. Yanimillî irade ile se-çilmiþ bir idareci. Demek ki Üstad, “BenMeþrûtiye-ti þeriat namýna alkýþladým” derken; zaten demokra-tik ülkelerin hepsi yukarýda deðindiðimiz esaslaradayanýr. Oralarda hürriyet vardýr, insan insanlýðýnýtadar. Orada adalet olmasý lâzýmdýr, seçim hür ira-deyle yapýlmalýdýr, orada devlet sosyal anlamda hiz-metkâr olmalýdýr. Bunlarýn dinen bir tersliði yok. Oyüzden Üstad, mesleðini “cadde-yi kübrâ-yý Kur’â-nî” olarak ifade ediyor. Yani Kur’ân ne yazýyor, Re-sûlullah (asm) ne söylemiþ, uygulamalar nasýl ol-muþ... Ýþte Üstad bu çizgiden ayrýlmýyor.

Üstadýn demokrasiye bakýþý nasýldý?

Dinimiz krallýðý ve padiþahlýðý getirmemiþ. An-cak o zamanki dünya þartlarýnda krallýk ve padiþah-lýk varmýþ. Resûlullah’ýn (asm) bir ifadesi var deðilmi? “...30 sene sonra ýsýrýcý bir saltanat gelecek.” Buda Emevilerin hilâfeti ele geçirmesiyle oluyor, se-çimle deðil. Hz. Muâviye Þam valisiyken halifeliðiniilân ediyor. Ordular çarpýþýyor. Hakemlik meselesivar. Ardýndan da saltanat var. 80 küsûr sene sonrada halifelik Abbasilerin eline geçiyor. Üstad Os-manlýlarý kötüleyip dýþlamýyor. “1000 sene Ýslâmi-yete hizmet etmiþ, bayraktarlýk yapmýþ” diyor. Sul-tan Abdulhamid, 1. ve 2. Meþrûtiyeti ilân ediyor. 1.Meþrûtiyet’te devlet zaafa uðramýþtý. Onu çeþitli se-

beplerden ötürü laðvediyor. Üstad 2. Meþrûtiyet’teýsrar ediyor, “Sen bunu kabul et. Bu millet sana ke-fildir” diye. Daha sonra Dünya Savaþý kopunca uy-gulamaya tam olarak geçemiyor. Üstad, Cumhuri-yeti de destekliyor. Ankara’ya çaðrýlýyor, oraya gidi-yor. Yurdun dört bir tarafý iþgal altýnda. Millî mü-cadele devam etmekte. Üstad, yapýlan KurtuluþMücadelesini destekliyor. Destekliyor, ama onunbeklediði netice çýkmýyor. Meclis açýlýyor, ama birsüre sonra tek parti dönemi baþlýyor. 27 sene sürü-yor. Bir baský rejimi kuruluyor. Demokratikleþmezaten yok. Üstad, bu baskýcý rejimi bakýn ne güzelözetliyor: “Ýstibdad-ý mutlaka cumhuriyet isminivermiþsiniz, cebr-i keyf-i küfrîye kanun ismini tak-mýþsýnýz, irtidad-ý mutlâký rejim altýna almýþsýnýz,sefahat-i mutlakaya da medeniyet ismini vermiþsi-niz. Ben böyle cumhuriyetçi deðilim” Bundan dahagüzel bir tarif olur mu?

O, HEP MÜSBET HAREKET ETTÝAçýlým meselesine gelecek olursak; Türkiye da-

ha demokratikleþemedi ki... 27 sene tek parti döne-mi var. Sonra ülkenin önü biraz açýlmýþ, seçim ol-muþ, iktidar deðiþmiþ. Üç seçim dayanabilmiþ. Ar-dýndan 60’da ihtilâl olmuþ. 10 sene sonra 1971’deyine ihtilâl, 80’de yine bir ihtilâl ve sonra da 28 Þu-bat 1997. Bugün hâlâ millî irade hakimiyeti yok,askerin hakimiyeti var.Bütün bu þartlarý görünce ve o zamaný düþü-

nünce, Üstad’ýn hâkim güce boyun eðmediðini gö-rüyoruz. Üstad o sýkýntýlý zamanlarda hizmet etmiþve bir genç nesil yetiþtirmiþ. Topluma mâl olmuþ.Açýktan arkasýndan gelemeyenler, ortam rahatla-dýkça ona sahip çýkmýþ. Onun için Üstad “Ölü-müm, hayatýmdan ziyade dine hizmet edecektir”diyor. Þimdi herkes onu saygýyla anýyor. Onunhakkýnda aydýnlarla röportajlar yapýlýyor. Hepsi di-yor ki: “Bir dâvâ adamýdýr, hakim güce boyun eð-memiþtir, bir ilim adamýdýr, müçtehiddir, resmî i-deolojiye yaranmaya çalýþmamýþtýr.” Bu da gösteri-yor ki, Üstadýn dediði aynen tezahür etmiþ. ÇünküRisâle-i Nurlar artýk serbest, pek çok dile çevrilmiþve çevrilmeye devam ediyor. Bir çok aydýn, bir NurTalebesi gibi anlayamasa da okuduðunda ona say-gý duyuyor. Üstad her meseleye çözüm getirmiþ.Ondan daha iyisi yok ki...

Peki sýkýntýmýz nedir?

Sýkýntýmýz þu; birincisi istibdat ve baský üzerine ku-rulan bir rejim ve ikincisi ýrkçýlýk. Bizim Kürt diye birmeselemiz yok.Neden?Çünkü1000 senedenberi be-raberiz. Zira Osmanlý çok dinli, çok ýrklý ve çok mez-hepliydi. Dinimiz evrensel bir dindir. Bir ýrkýn dini de-

ðil ki... Ýþte Üstad Hazretleri bu yüzden Meþrûtiyete,hürriyete, cumhuriyete sahip çýkmýþ, ýrkçýlýðýn karþý-sýnda yer almýþ. Ortada Þeyh Said hadisesi var, ama o-rada soruyor: “Kimikimeçarpýþtýracaksýn?”diyor.Üs-tadýn tarzýmüsbet hareket. Sopa silâh yok, ilim kalemkitap var. Þeyh Said olayý olmuþ ve binlerce insan za-rar görmüþ ve netice akim kalmýþ.Hâkim güce göre, Türkiye’de iki tane büyük

tehlike vardýr: 1- Ýrtica, yani (onlara göre) din vedindarlar. 2- Bölücülük. Türklerden sonra en bü-yük nüfus Kürtlerdir ve bunun tehlike olarak gö-rülmesi hâlâ devam etmektedir.Türkçülük yanlýþ olduðu gibi, Kürtçülük de yanlýþ.

Bunlar birbirini tahrik ediyor. Demokrasiye niyekarþý bunlar? CHP “Türkiye demokratikleþirse Ata-türk ilke ve inkýlâplarý elden gider” diyor. MHP “Va-tan bölünür” diyor. Bazý dindar kesim de “Þeriat var-ken ne gerek var?” diyor. Türkiye’ye baktýðýnýzdakarþýnýza bu tablo çýkýyor. Bu sebeptendir ki demok-rasiden büyük bir kesim hoþlanmamýþ. Ama hepsi-nin gerekçesi ayrý. Dolayýsýyla Üstad bunlarýn yanlýþolduðunu, bizi birleþtiren ögenin din olduðunu,mü’minse zaten kardeþimiz, mü’min deðilse vatan-daþýmýz, gayrimüslimse ‘ehl-i kitaptýr ve tebamýzdýr’der. Neticede Üstad çýkýþ yollarýný göstermiþ. Aklýbaþýnda olanlar bakýyorlar ki bu tavsiyeler, fikirler vedüþünceler gerçekten doðru. Ben öyle anlýyorum.

Paneller, seminerler, konferanslar ve faaliyet-ler yapýlýyor. Bunlar tabiî ki ehemmiyetli. Siz-cebundan sonraki adýmlarneolmalý. Aydýnla-rýn ya da hükümetlerin önem vermesi gere-ken konu ne olmalý?

Enmühimmeselegeçmiþteyapýlanyanlýþlarýn—bi-lerek ya da bilmeyerek olsun—mutlaka düzeltilmesilâzým.Onedemek?Yanibukanunlarýnveanayasanýnoturulup evrensel deðerler ölçüsünde bir mutabakat-la—baþka türlü olmuyor—deðiþtirilmesi lâzým. Artýkbizim de dünya devletleri gibi, yapýlacak yeni anaya-sayla herkes hür olmalý, adliye âdil olmalý, laikliðindinsizlikmânâsýndaki yanlýþ tatbiki býrakýlmalý. Deðiþ-mezmaddelerden biri olarak karþýmýza çýkan laikliðinuygulamasý nedendeðiþmesinki?Buradabüyükekse-riyetle mutabakat gerçekleþtirilirse anayasa deðiþtiri-lip, asker kýþlaya çekilir, adalet âdil olduðunu bilir, sos-yal adalet saðlanýr, partisini kuranmilletinönüneçýkarvemillet kimi seçerse o idaresini yapar. Ýster tek parti,ister koalisyon, fark etmez.

KORKULARARTIKATILMALINetice þu ki, mutabakat lâzým. Ortada düþmanlýk-

lar var. Kimisinde dine düþmanlýk var, kimisinde ken-di ýrkýndan baþkasýna düþmanlýk var, kimisinde sefa-hat ve dalâletin içine düþmüþ olanlarda ‘Þeriat getirir-lerse bize hakk-ý hayat tanýmaz’ diyenler var. Bu kor-kular artýk atýlmalý. Hepimiz bu vatanýn evlâtlarýyýz.Çanakkale’sinden Ýstiklâl Harbine kadar hepimiz buvatan için canýmýzý verdik. Öyleyse bir çok dinli, çokmezhepli ve çok ýrklýyýz.ÇünküAllah’ýn indindemak-bul olan ýrk deðil. Nedir? Takvadýr. KimAllah’tan faz-la korkuyor, emrettiklerini yapýyor, yasaklarýndan ka-çýnýyorsa Allah’ýn en sevgili kulu odur. Irkçýlýk oluncaburasý Türklerindir diyor. Niye Türklerin olsun? Zirabiz deKürt, Türk,Çerkez,Abaza, Laz, Boþnak vs. var.Kürt olmak, ayrý Kürtçülük ayrý. Kürtçülük ýrkçýlýktýr.Onun gibi, Türk olmak ayrý, Türkçülük ayrý. Bunlarayrý þeyler, ama maalesef Türkiye’ye bu gibi ayrýmlarbilerek sokulmuþ ve sýkýntý vermiþtir. Neticede hepi-mizmü’min kardeþiz.Hükümet belki korkusundan, açýlýmda bazý þeyleri

kaldýralým diyemedi. Diðer partilerden teklifler bekle-di. Onlar teklif yapsýn biz de sahip çýkalým, dediler. A-ma onlarda öyle bir teklifte bulunmadý. Öte yandanGenelkurmay Baþkaný da kýrmýzý çizgilerini çizdi.Çýkýþ yolu; millî bir mutabakatla—yüzde yüz

olmasa da yüzde 70-80 mutabakatla—bu Anaya-sayý sil baþtan, evrensel deðerlere göre deðiþtir-mektir, kanunlarý ona göre düzenlemektir. Millîiradeyi hâkim kýlmaktýr. Ordu kýþlasýna çekilip,Meclisin ve milletin emrinde olmasý lâzýmdýr.Hakimlerin tarafgir deðil, âdil olmasý gerekmek-tedir. Yoksa sýkýntýlar devam eder.

Üstad,hermeseleyeçözümgetirmiþBEDÝÜZZAMAN SAÝD NURSÎ HAZRETLERÝNİN 50. VEFAT YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETÝYLE KONUÞTUÐUMUZ GAZETEMÝZÝMTÝYAZ SAHÝBÝ KUTLULAR, GÜNDEMÝ, ÜSTADIN HÝZMET METODUNU VE BEDÝÜZZAMAN HAFTASINI DEÐERLENDÝRDÝ.

YENÝ ASYA A.Þ. YÖNETÝM KURULU BAÞKANI VE GAZETEMÝZ ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ MEHMET KUTLULAR:

‘‘Üstad hâkim güceboyun eðmemiþtir.O sýkýntýlýzamanlarda hizmetetmiþ, bir genç nesilyetiþtirmiþ ve toplumamâl etmiþtir.

‘‘Dinimiz evrensel birdindir. Bir ýrkýn dinideðil ki... Üstad buyüzden Meþrûtiyete,hürriyete, cumhuriyetesahip çýkmýþ, ýrkçýlýðýnkarþýsýnda yer almýþtýr.

‘‘Üstad,mesleðini“cadde-yikübrâ-yýKur’ânî”olarakifadeediyor.YaniKur’ânneyazýyor,Resûlullah (asm)

nesöylemiþ,uygulamalarnasýlolmuþ... ÝþteÜstadbuçizgidenayrýlmýyor.

Üstad çok yönlü bir insan. Her meselede fikrini beyan etmiþ. Bu fikirler de zamanýmýzýn þartlarý cihetinden herkes tarafýndan kabul görüyor.

RECEP BOZDAÐ[email protected]

Bir çok aydýn, bir NurTalebesi gibi anlayamasa daokuduðunda ona saygýduyuyor. Üstad her meseleyeçözüm getirmiþ.Ondan daha iyisi yok ki...

‘‘

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:39 PM Page 1

Page 14: 23 Mart 2010

Can Dündar, çekimine baþladýðý SaidNursî belgeseli için “Onu gerçekten yaþa-dýðýyla anlattýðýnýz zaman ‘vay canýna’ de-dirtiyor. Kaç kiþi onun Meclis’te konuþtu-ðunu, Atatürk’le diyaloglarýný bilebilir ki?Bugünün Türkiye’sinde ona inanan insan-lar vedevamedenbir gelenek var. Buaçýlar-dan çok etkileri olacaðýna inanýyorum, yeterki hakkýyla yapalým” diyordu Zaman gazete-sindeki röportajýnda. Ve geldiði noktayý þöyleaçýklýyordu: “Bir ay öncesinde Mardin, Siirt,Urfa ve Van bölgelerini gezdik,mekânlarý gör-dük, kabaca çekimlerini yaptýk. Doðrusu, bunuyapmayý çok arzu ediyordum. Türkiye’nin tari-hinde önemli bir isim. Fakat efsane ve tevatürçok. Onlarý ayýklayýp gerçeðe ulaþmada sorunu-muz var. Biz de kendi araþtýrmamýzý yapýp kendigözlemimizi de ortaya koyalým istedik. Ýlk eldentanýklara ulaþmaya çalýþýyoruz. Yaptýðýmýz za-mandörtbaþýmamur, belgeyedayananbir belge-sel olacak.”Ne oldu bilinmez, ama geriye kalan iddialarla

tartýþýlacak olan CanDündar’ýn projeden neden çe-kildiði. Belki de bunun cevabýný kendisine býrak-mak gerekir…Biz de Bediüzzaman’ýn vefatýnýn 50. yýlý müna-

sebetiyle; belgeseli devam ettiren Can Dündar’ýnarkadaþlarýndan Cemalettin Canlý ile görüþtük.Dündar’ýn kendilerine aðabeylik edip destek oldu-ðunusöyleyenCanlý, “BizBediüzzaman’ý anlatalýmdost ve düþman anlasýn. Hedefimiz cemaat deðil”diyor. Fethullah Gülen’in projeyi desteklediði iddi-alarýna karþý ise “Kendi aramýzda espiri yapýyoruz,Gülen’in verdiði o kadar parayý ne yaptýk? Bunlar i-pe sapagelmezþeyler.Allah’ýnbir günüHocaefen-di cemaatinden biriyle temas etmedik. ‘Mustafa’belgeseli üzerinden bazý hesaplarý kapatmak iste-yenler böyle bir yola girdi” diyor.Kendileri için önceleri bubelgeselinbir iþ olduðu-

nu söyleyen Canlý, daha sonrameraklarýnýn peþinedüþtüklerini belirtiyor.Biz de bu belgeselin kendilerinde býraktýðý izle-

nimleri merak ederek kendisine çeþitli sorular sor-duk…Buaradabelgeselin sinemadeðil, dvdolarakismini þimdilik açýklamayacaðýmýz bir firma tara-fýndan birkaç ay içinde çýkarýlacaðýný ilâve edelim.Bir de Ýletiþim Yayýnlarýndan bu çalýþmalarýn neti-cesi olarak bir kitap çýkacaðýný…

�Said Nursî belgeseli çekme çalýþmalarý-nýz nasýl baþladý?

aþlangýçta bizim için bir iþti ancak iþiniçine girince daha renkli ve kompleksbir þey olduðunu gördük. Ve bundansonra merakýmýzý kovalamaya baþla-dýk Bu da bizi tasavvuf, tarikat, Ýslâ-

mýn modernleþmesi ve Osmanlý’nýn çöküþünü o-kumaya götürdü. Oraya dalýnca bütünüyle bir Ýs-lâmî tutum gördük. Teknik olarak baþladýðýmýzmesele “bizim ne kadar çok bilmediðimiz þey var-mýþ” noktasýndan “kimsenin bilmediði çok þeyvar” noktasýna doðru gitti.

�Said Nursî bu tablo karþýsýnda nasýl birprofil çiziyordu?

Ýslâmýn bütüncül tavrý içinde Said Nursî’ninkendini inþa ettiðini gördük. Bence Said Nursî,Mardin’e gittiðinde Doðu medreselerinin kalýpla-rýndan çýkýp Ýslâm medeniyetinin güçlü yapýlarýy-la karþýlaþtý. O dönem Cemalettin Afganî ve Su-nusî tarikatýnýn mensuplarýyla karþýlaþýyor. Bu in-sanlar iþgale karþý Ýslâm coðrafyasýný savunan ay-ný zamanda Batýnýn bilimsel taarruzuna karþý dayeniden konum belirlemeye çalýþan kiþiler. Bir ta-rafta da “Namýk Kemal’in rüyasýyla uyandým” de-diði Osmanlý’nýn kendi siyasal çatýþmalarý içindekurtuluþ projesi üretmeye çalýþan Namýk Kemalvar. Said Nursî bütün bunlarla karþýlaþtýktan son-ra kendi sýnýrlarýnýn farkýna varýyor ve Bitlis’e gi-diyor. Medrese eðitiminde okunmasý gereken ki-taplarý yeniden okuyor ve sýnýrlarýný zorlamayabaþlýyor. Said Nursî’yi ‘Bediüzzaman’ yapan süre-cin Mardin’den sonra baþladýðýný düþünüyorum.

�Cemalettin Afgani, Sunusî’ler ve Na-mýk Kemal Said Nursî’ye gönderilmiþkripto gibi …

Said Nursî’nin Mardin’den önce kaldýðý yerlerlokal tartýþmalarýn yapýldýðý yerler. Mardin’e gitti-ðinde görüþtüðü Sunusî tarikatý mensuplarý Ku-zey Afrika’da Fransýz iþgaline karþý direnirken ö-bür taraftan iman mücadelesi içine girmiþ, politikeylem örgütü. Cemalettin Afgani ise “Batýdan ge-len bilimsel düþünceler Ýslâmdan neþ’et ettiði içinÝslâmýn malýdýr kabul etmelidir. Ýslâm uyuyakal-mýþ, silkinsin” diyor. Namýk Kemal’in Rüya’sýnada bunu ekleyince Said Nursî’nin Ýslâm dünya-sýnda olup bitenlerden haberi oluyor aslýnda. Oda bu problemleri daha iyi anlamak ve müdahil

olabilmek için büyük bir okuma faaliyeti içine gi-riyor. Bu süreçten sonra da Bitlis’e gidip okuma-larýna baþlýyor.

1897-98’de ise Van’a giderek pozitif bilimler a-lanýna giriyor. Van 1890’larýn ortalarýndan itiba-ren Þark Islâhat Plâný’nýn pilot bölgelerinden bi-ri olarak seçiliyor. Çünkü burasý Ermenilerin i-lerlediði ve Müslümanlarýn bir türlü karþýlýk ve-remediði geri kalmýþ bir yer. Daha sonra TahirPaþa diye bir adam geliyor, Müslümanlarýn mu-kabele edecek bir güce ulaþmasý için kütüphane-sini insanlara açýyor. Said Nursî buna dahil ola-rak “Bilimsel geliþmeler Ýslâmdan neþ’et eder,Müslümanlarýn eðitilmesi büyük bir zorunlu-luktur” f ikrinin bu süreçten sonra þekillenmeyebaþladýðýný düþünüyorum.

�Çalýþmalarýnýzdan önce zihninizde nasýlbir Said Nursî imajý vardý?

Kendi payýma bir düþmanlýðým yoktu. Bizimdindarlarla deðil, solcu olduðumuz için milliyet-çi ve ülkücülerle sýkýntýmýz vardý. Þimdi onlarlada fazla kalmadý. Said Nursî’yi Ýslâmî ca-mianýn önde giden akýllý a-damlarýndan bi-risi olaraka l g ý l ý y o r -dum. Bu ül-kenin kültürü-nü karakterizeeden, kolektifhafýzasýný oluþtu-ran þey Ýslâm. Bu-nun içinde yaþayýpbuna dost ya dadüþman olmayan birinsandým. “Said Nur-sî Belgeseli” için çalýþ-malara baþlayýnca bubüyük medeniyetin ba-na karþýlýk gelen birbiriy-le temas eden taraflarý ol-duðunu fark edince mera-kýmýn peþinden koþmayabaþladým, baþkalarýna anlat-maktan ziyade kendim anla-ma çabasý içine girdim. Anla-

maya çalýþarak aslýnda baþkalarýna da bir þeyleranlatmýþ oluyorsunuz. Her þeyi bilen adam po-zisyonundan çýkmýþ oluyorsun.

�Çalýþmalarýnýz sonunda nasýl bir SaidNursî tasavvuru oluþtu?

Said Nursî’nin Ýslâm medeniyeti içinde öncübir insan olduðunu düþünüyorum. Bizde Ýs-lâm, Osmanlý döneminde iktidar ideolojisi o-larak iktidara yamanmýþ bir vaziyette idi. SaidNursî gibi birkaç isim o zinciri kýrýp ne devletÝslâmýna, ne de Ýslâm dýþý bir harekete dayan-mayarak Ýslâmý ihya geleneðinin öncülüðünüyapýyorlar. Said Nursî o büyük geleneði dünyamedeniyetiyle tanýþtýrýp Ýslâm esaslarýna uy-gun olarak dünya medeniyet dili haline getiri-yor. Said Nursî’nin Ýslâmý yenileyecek f ikirle-rini alýp ayrý deðerlendirmek mümkün.

� Ýslâmý Batý medeniyetine bir alternatifolarak mý düþünüyor Said Nursî?

Ýslâmý insanlýðýn evrensel kurtuluþu, huzura e-riþin yolu olarak Allah’ýn karþýsýnda kulluk göre-vini yapabilmenin yolu olarak vaz’ ediyor. Bubaðlamda “alternatif üretiyor”dan söz edilemez,çünkü Ýslâm her þeye þamil olan aslýnda. “Avrupaikidir” diyerek bir taraftan Ýslâmla problemi ol-mayan, öbür taraftan da küfre kaçan Avrupa’yý i-þaret ediyor. Kötü Avrupa’nýn Ýslâmýn ihyasýylatasfiye olacaðýný, iyi Avrupa’nýn Ýslâmdan neþ’etettiðini düþündüðü için Ýslâmýn bütün insanlýk i-çin yegâne kurtuluþ yolu olduðu fikrini iþliyor.

�Bu çalýþmanýzda Risâle-i Nurlarý da oku-dunuz mutlaka... Risâlelerin zor bir dil ol-duðunu düþünüyor musunuz?

Said Nursî, Türkçe gramer kurallarýnýdikkate almýyor, dolayýsýyla kendisi söylü-yor birisi de yazýyor. Dolayýsýyla Risâlele-rin okunmasýnýn zorluðunun grameryapýsýyla ilgili olduðunu düþünüyorum.

Ýslâmî kavramlara ve terimlere ya-kýn olmadýðým için benim açýmdandaha çok çaba sarf etmem gerekiyor,ama Ýslâmî terimlere ve kavramlarayakýn kesimler için anlaþýlmaz birtarafý yok.

�Murat Bardakçý, Ýlber Or-taylý gibi Ýslâmî geleneði ya-kýndan tanýyan insanlar Ri-sâleleri gerçekten anlamý-yorlar mý?

Anladýklarýný düþünüyo-rum. Okuyanlar için temelsorun cümlelerin çok uzunolmasý. Zaten metinlerTürkçe’ye çevrildiktensonra talebeleri noktala-ma iþaretleriyle metnidüzenlemeye çalýþmýþ-lar, ancak bu Türkçegramer yapýsýna uy-gun hale getirmeyeyetmemiþ. Bunun i-çin özel çaba sarfetmek gerekiyor.Bediüzzaman’ýnbir cümlesinibelki üçe dördebölüp, ona o-kurken yeniy ü k l e m l e r,

yeni nesneler koyarak daha anlaþýlýr ha-le getirmekte fayda var. Eðer anlamý-yorsan dönüp bir kere daha okumangerekir. Ancak “Bana anlattýðý bir þeyyok” deyip “okumaya ihtiyacým yok”diyebilirsin; bunu da paþa gönülleribilir. Risâle’nin abartýlý tamlamalarýSaid Nursî’nin yetiþme ortamýndankaynaklanýyor. Onun bildiði dili bizbilseydik biz de eserlerimizi bu dil-de yazardýk.

� Ýnsanlar, o kadar âlim birinsan kendi topraklarýnýn di-lini nasýl bilemez diyebilir…

Bediüzzaman’ýn bugünküTürkçe’yle konuþmaya ihtiyacýyok. Ýstanbul’da “Ey hürriyet-iþer’i” derken insanlar onun nesöylemek istediðini anlýyorlar.Bediüzzaman’ýn Volkan’da vegünlük gazetelerde yazdýðýyazýlara bakarsanýz kendinianlatacak dili oluþturduðunu

görürsünüz. Zaten bu dil, Osmanlýdan kalmýþkültürü temsil ediyor ve birlikte yayýlýyor. Kasta-monu hayatýndan sonra cemaate dahil olan mo-dern eðitim almýþ kuþak, eski kültürü bu dildendevralarak devam ettiriyor.

�Dil devrimi Said Nursî hareketini nasýletkilemiþtir?

Dil devrimi olmasaydý Risâle-i Nurlarýn bu ka-dar köklü ve meþrû yayýlmasýnýn zor olacaðýnýdüþünüyorum. Çocukluðumuzdan hatýrlýyorum,yerde Arapça alfabesiyle yazýlmýþ bir metin gör-sek hürmeten yukarý kaldýrýrdýk. Risâle’lerin de a-macý “hatt-ý Kur’ân’ý” korumak. Risâleleri yazanaçýsýndan yazdýðýnýn çok önemi yok, ne yazarsayazsýn harf inkýlâbýna karþý hatt-ý Kur’ân’ý koru-muþ oluyor. Bu refleksin Risâlelerin yaygýnlaþma-sý açýsýndan çok önemli olduðunu düþünüyorum.Cumhuriyete kafa tutan geleneðin merkezi ö-nemli ölçüde taþradýr.

�Said Nursî’nin M. Kemal’e karþý tavrýiçin ne düþünüyorsunuz?

“Bana zulüm ettiler, ben de þöyle bir þey yapa-yým” diye düþündüðünü zannetmiyorum. SaidNursî’nin temel problemi Allah’a kulluk göreviniyerine getirmek. Kulluðunu yerine getirirken birtakým etkinliklerde bulunuyor. Bu etkinlikte birçaðrýþým alaný oluþturuyor ve kendine bir hayat a-laný meydana getiriyor. “Said Nursî cumhuriyetekarþý bir direnç hareketi içine girdi” demek kastýaþan bir ifade olur. Cumhuriyetin yaptýklarý ettik-leri karþýsýnda bir takým insanlarda kendi bildikle-ri gibi hayatlarýný sürdürdüler.

�Yani siz yaþanan þeyin Allah’a kullukçabasý olduðunu düþünüyorsunuz?

Ýki hayat tarzý düþünün, biri bir þey yapýyor iler-liyor; öbürü de baþka bir þey yapýyor ilerliyor. As-lýnda paralel süreçler bunlar.

�Fikirsel mânâda yapýlan çabalar da birmücadele deðil mi sizce?

Bediüzzaman Ankara’ya gittikten sonra müca-deleden vazgeçiyor. “Þu adamla veya bu adamlamücadele edeyim” diye bir derdi yok. Bir Müslü-manýn hayat tarzýný ortaya koymaya çalýþýyor. Po-litik çatýþmadan da kaçýnmasýnýn bundan kay-naklandýðýný düþünüyorum. Cumhuriyetten son-ra Said Nursî’nin hareket tarzý kulluðuna engelolmaya çalýþanlarla temas etmemek üzerine ku-ruludur. Mesele “yolumuza çýkmasýnlar yollarýnaçýkmayalým” meselesidir. 1928’de genel af çýkýyor.“Þeyh Said isyanýna katýlanlar baþ vurduðu takdir-de memleketlerine geri gönderilecek” deniyor.Said Nursî suç iþlemediðini bildiði için, baþ vuru-nun suçun kabulü anlamýna geleceði için müra-caat etmiyor ve Barla’da kalýyor. Bunu bir takdir-i Ýlâhî olarak algýlýyor ve gereðini yerine getiriyor.Saðla solla uðraþýp enerjisini boþuna harcamakyerine, süreklilik ve takiple ortaya bir þeyler çýka-rýyor.

�Bediüzzaman’ý cumhuriyet düþmaný o-larak lanse edenler var. Bu doðru mu?

Ben cemaatin ve bu memlekette siyaset bili-miyle uðraþanlarýn, Ýslâmla ilgilenenlerin, “Mü-nâzarât” eserini dönüp dönüp yeniden okumasýgerektiðini düþünüyorum.

�Bu kadar önem neden kaynaklanýyor?Bediüzzaman için meþrûtiyet ve cumhuriyet

“Ýþlerinizi þûrâ ile hallediniz” öðretisinin somut-laþmasýndan baþka bir þey deðildir. DolayýsýylaMüslüman toplumun cumhuriyetle yönetilme-sinden baþka doðal bir þey olamaz. Laiklik konu-sunda ise “Dinsize karýþmadýðýnýz gibi dinliye dekarýþmayýn” diyor. Cumhuriyet ise “devlet Ýslâ-mý”ný tesis etmek istediði için sürtüþme çýkýyor.

YARIN: ENTELEKTÜELLERMÜNAZARAT'I MUTLAKA

OKUMALI{{

{{RÖPORTAJ

13YE NÝ AS YA / 23 MART 2010 SALI

Sa id Nur sî bel ge se li nin ya pým cý la rýn dan Ce ma let tin Can lý: Be di üz za man mü him bir a dam dýr, an la týr ken et ra fýn da ki süs ler o nun mü him li ði ni

art týr ma mak ta dýr. Dü þün ce ve ey lem a da mý dýr. Bu nu ba zen ey le ye rek ba zeney le me ye rek yap mýþ týr. So nuç ta Sa id Nur sî’nin ru hu na nü fuz e dip o nu

an la ya cak ve an la ta cak po zis yo na ge lin se Tür ki ye’de Ýs lâ mýn ka de ri de ði þir!

B

Be di üz za man’ýn bu gün kü Türk çe’yle ko -nuþ ma ya ih ti ya cý yok. Ýs tan bul’da “Ey hür ri -

yet-i þer’i” der ken in san lar o nun ne söy le mek is te di ði ni an lý yor lar.

Be di üz za man’ýn Vol kan’da ve gün lük ga ze -te ler de yaz dý ðý ya zý la ra ba kar sa nýz ken di ni an la ta cak di li o luþ tur du ðu nu gö rür sü nüz.

H. HÜSEYÝN KEMAL

[email protected]

1

Said Nursî anlaþýlýrsa TÜRKÝYE DEÐÝÞÝR

Çocukluðumuzdan hatýrlýyorum, yerde Arapça alfabesiyle yazýlmýþ

bir metin görsek hürmeten yukarý kaldýrýrdýk. Risâle’lerin de amacý “hatt-ý Kur’ân’ý” korumak. Risâleleri yazan açýsýndan yazdýðýnýn çok önemi yok, ne yazarsa

yazsýn harf inkýlâbýna karþý hatt-ý Kur’ân’ý korumuþ oluyor. Bu refleksin Risâlelerin yaygýnlaþmasý açýsýndan çok önemli olduðunu düþünüyorum. FOTOÐRAF: NUSRET ATASAYAR

Cemalettin Canlý:

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 11:44 AM Page 1

Page 15: 23 Mart 2010

14PANEL

YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

HAFTA sonu Risale-i Nur Enstitüsü tarafýndan or-ganize edilen V. Ulusal Risale-i Nur Kongresininbu seneki konusu, “Çaðýmýz Sorunlarýna ÇözümArayýþlarý ve Said Nursî modeli” idi. Cumartesi gü-nü akademisyenler tarafýndan sekiz ayrý masadayapýlan çalýþmalar sonucu hazýrlanan deklarasyon-

lar, Pazar günü düzenlenen yemekli bir toplantýdaaydýnlarla paylaþýldý.Bu sene beþincisi gerçekleþtirilen Ulusal Risale-i

Nur Kongresi her yýl deðiþik alanlarda güncel konularýele alýyor. Bediüzzaman Said Nursî’nin fikirleri ýþýðýndagerçekleþenmasa çalýþmasý konu baþlýklarý, önceki kon-grelerde þöyleydi: “Farklýlýklarýn Buluþmasýnda Bediüz-zaman Said Nursî’nin Rolü”, “Bilim ve Din”, “Ahlâk”,“Küresel Kriz ve Said Nursî’nin Ýktisat Görüþü” Bu yýlRadisson Blu Oteli’nde gerçekleþen ve iki gün sürenkongrede yaklaþýk 80 akademisyen yer aldý. Masa çalýþ-

malarýnda; ‘’Din ve Siyaset, Demokrasi ve ÝnsanHaklarý,Kürt Sorunu, Dünya Barýþý, Kadýn ve Aile, Ýnsan, Ýmanve Ahlâk, Eðitim, Kültür ve Sanat ile Gençlik” baþlýklarýele alýndý.Sonuçlar açýklanmadan önce konuþma yapan gaze-

temizin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, kongredenmemnuniyetini dile getirdi. Beþ senedir yapýlan toplan-

týlarýn önemli çok olduðunu söyleyen Kutlular, “Üstadý-mýz çok yönlü bir insandýr. Hermeselede fikirlerini be-yanetmiþ, amabu fikirleri hiçbir zamaneskimiyor, taze-liðinikoruyorvesöylediðimeselelerhemgüncel,hemdeçok güzel” dedi.Kutlular, yaptýðý konuþmada hürriyet ve demokratik

açýlým tartýþmalarýna da þöyle deðindi: “Üstad, ekmeksizyaþarým, amahürriyetsiz yaþayamamdiyor. Ýnsaný insanyapan hürriyettir. Bunun da en geniþini Ýslâm getirmiþ,adaletin en mükemmelini getirmiþ. Demokratik açýlýmdediðiniz zaman demek oluyor ki bu ülke demokratik-

leþememiþbuyüzdendemokratik açýlýmdanbahsediyo-ruz.”Mehmet Kutlular, “Üstad Kur’ân’ýn evrenselmesajla-

rýný tümdünyayaduyurmayýamaçlamýþ.Bizdeonunta-lebeleriyiz. Bu cihetle Türkiye’nin gerçekten demokra-tikleþmesine katkýda bulunmalýyýz” diyerek Bediüzza-man’ýn çok yönlü tarafýný insanlara duyurma gayreti i-çinde olduklarýný ifade etti.Sekiz ayrý masadan çýkan deklarasyonlar 28 Mart'ta

Haliç Kongre Merkezinde düzenlenecek halka açýk birpanelle kamuoyuna duyurulacak.

V . U LU SA L R Ý S A L E - Ý NUR KONGRE S Ý Y A P I L D I

GünümüzsorunlarýnaBediüzzamanaçýlýmý"Çaðýmýz sorunlarýna çözüm arayýþlarý ve Said Nursî modeli" konulu kongrede sekiz ayrý masa çalýþmasý yapýldý. Masa çalýþmalarý sonucu ortaya konan deklarasyonlar yemekli bir toplantý ile kamuoyuna duyuruldu. Risale-i Nur eksenli önerilerin uygulanmasý halinde Türkiye'nin bir çok sorunu çözüm bulmuþ olacak.

RÝSALE-ÝNURENSTÝTÜSÜNCEDÜZENLENENKONGREDEÇAÐIMIZSORUNLARINAÇÖZÜMARANDI.ELÝF NUR KURTOÐLU

ÝSTANBUL

Din veSiyaset

1-Din, toplumunsiyasetlerüstüortakdeðeridir, belli bir siyasî görüþüntekelinealýnamayacaðý gibi siyaset de dinsizliðeâlet edilemez. Bediüzzaman, siyasetindinî hak ve hürriyetlerin önünü açacakbir anlayýþla yürütülmesi gerektiðini vur-gulamaktadýr.2- Devletin dinle iliþkisi, bütün i-

nanç gruplarý için din ve vicdan hür-riyetini saðlayýcý bir laiklik anlayýþý ü-zerine bina edilmelidir.3- Devlet dine hiçbir þekilde müda-

hale etmemelidir, din adýna devleti yö-netme talebi olmamalýdýr.4-Laik- anti laik çatýþmalarýnýn çözü-

mü, Bediüzzaman’ýn “hürriyet-i vicdandüsturuyla, dinsizlere ve sefahetçilere i-liþmediði gibi dindarlara ve takvâcýlarada iliþmez bir hükûmet” tarifiyle ortayakoyduðu prensiptedir.5- Kendisini dindar bir cumhuriyetçi

olarak tanýmlayan Bediüzzaman, bellibir devlet modeli önermemiþ, insanlýðýngeliþim süreci içerisinde ortaya koyduðudeðerlerle örtüþen, AB kriterlerinde ifa-desini bulanhukukunüstünlüðü, adalet,hak ve hürriyetler, hizmetkâr devlet gibitemel ilkeleri vurgulamýþtýr.6- Cumhuriyeti adalet, meþveret ve

kanunda inhisar-ý kuvvet olarak ta-nýmlayan Bediüzzaman’a göre, de-mokratik cumhuriyet dinin prensiple-riyle çeliþmez, din demokratik devletiçin bir tehdit oluþturmaz.7- Ýnsanlarýn manevî ihtiyaçlarýna ce-

vap vermek üzere ortaya çýkan cemaat-ler, aslî hizmet ve meþguliyet alanlarýnýndýþýna çekilerek siyasî ve ideolojik tartýþ-malara konu edilmemelidir.8- Bediüzzaman’a göre din kâinatýn

üzerinde, görünen ve görünmeyenbütün âlemleri ve bütün zamanlarý ku-þatýcý bir hakikat olarak yeryüzündekigeçici siyasî ve ideolojik cereyanlaratabi kýlýnýp alet edilmez.9- Ýnsanýnbudünyadaki aslî vazifesini

iman ve ubudiyet olarak niteleyen Bedi-üzzaman, siyasetin dikkatleri bu hedef-ten uzaklaþtýrýp insanlarý yozlaþtýrmatehlikesine dikkat çekmektedir.10- Din ve siyaset iliþkilerindeki geri-

limlerinaþýlýp saðlýklý vedoðru sonuçlaraulaþýlabilmesi için aydýnlarýn toplumuntarihî ve kültürel deðerlerini ve tecrübe-lerini dikkate alan bir yaklaþýmla kendigerçeklerimiz ýþýðýnda çözümler üret-melerine ihtiyaç vardýr.

Demokrasive ÝnsanHaklarý

1. Türkiye’de cumhuriyet ve demokrasi üze-rindeki kavramkargaþasýna sonverilmeli; bukav-ramlar, evrensel standartlar esas alýnarak kabulgörmeli; kiþiye, kuruma, konjonktüre göre farklýmânâlar yüklenilerek kullanýlmamalýdýr.2. Demokratik bir ülkede, kiþi veya kiþilere da-

yalý birhukukanlayýþý kabul edilemez.Hukukdü-zenlemeleri evrensel ilkelere ve objektif kurallaradayalý olmalý, keyfiliðe fýrsat vermemelidir. Buçerçevede tartýþýlamaz, deðiþtirilemez bir resmî i-deoloji kabul edilmemelidir.3. Demokrasi sadece çoðunluðun hakimi-

yeti olarak görülmemelidir. Azýnlýklarýn vefertlerin temel hak ve hürriyetlerinin garantialtýna alýnmasý, demokrasinin en önemli ilke-sidir. Temel hak ve hürriyetler, hiçbir þekildetartýþma konusu olamaz, referanduma ve oy-lamaya tabi kýlýnamaz. Keyfi gerekçelerle tah-dit edilemez, askýya alýnamaz.4. Demokrasinin saðlýklý bir þekilde iþletile-

bilmesi için sivil ve asker bürokratik yapý ol-masý gereken sýnýrlar içine çekilmelidir. Sivil,adlî ve askerî bürokrasi marifetiyle yürütülenvesayetçi sistem, tasf iye edilerek demokratiksistem tahkim edilmelidir.5. Türkiye askerî darbelerle anýlan bir ülke ol-

maktan uzaklaþtýrýlmalý; askerin yeri ve konumu,sivil otoritenin üstünlüðü ilkesi çerçevesinde ka-nunlarda net olarak ifade edilmelidir.6. Din ve vicdan hürriyeti, fikir ve ifade özgür-

lüðü en temel insan haklarýndandýr. Laiklik herþeyden önce din ve vicdan hürriyetini teminat al-týnaalmaktýr.Bu ise siyasî iktidarýndinîalanamü-dahale etmemesini gerektirir. Din ve inanç, sivilve kamusal alanda serbestçe yaþanabilmeli ve ifa-de edilebilmelidir.Dinî eðitime iliþkindevlet teke-line son verilmelidir. Bu çerçevede Diyanet ÝþleriBaþkanlýðýnýn devlet yapýsý içindeki konumu veiþleyiþi de gözden geçirilmelidir.7. Demokrasinin saðlýklý iþleyiþinde iktidar ka-

dar muhalefet de önemlidir. Muhalefet, demok-ratik yöntemlerle yapýlmalýdýr.Hak arama yönte-mi olarak þiddet, hangi mülâhazalarla olursa ol-sun hiçbir þekilde tasvip edilmemelidir.8. Ülkede yaþayan herkese herhangi bir ayrým-

cýlýk yapýlmaksýzýn, anayasal vatandaþlýk çer-çevesinde bireysel hak ve özgürlüklerin ta-nýnmasý gerekmektedir.9. Türkiye’nin siyasî ve sosyal alanda yaþadý-

ðý problemleri çözebilmek için Türkiye toplu-munun bütün farklýlýklarýyla ve çeþitlilikleriylebarýþ içerisinde kardeþçe, birlikte yaþayabilme-lerinin siyasî çerçevesini çizecek toplumsalmutabakat zeminine dayalý yeni bir demokra-tik anayasa hazýrlanmalýdýr.

I.MASA II.MASA

KürtSorunu

1.Türkiye’nin her türlü farklýlýkla-rý tanýyan, çoðulculuðu bir zenginlikolarak gören, resmî ideolojiden a-rýndýrýlmýþ, anayasal vatandaþlýðý e-sas alan yeni, demokratik ve sivil biranayasaya ihtiyacý vardýr.2. Devlet, baþta Kürtler olmak ü-

zere maðdur edilmiþ bütün toplum-sal kesimlerden özür dilemeli; mað-duriyetlerini giderici hukukî düzen-lemeler yapýlmalýdýr.3. Eðitimdemokratik hale getirilme-

li; eðitimmüfredatý her türlü ayrýmcý i-fadeden temizlenmeli ve bu baðlamda“andýmýz” türü metin ve ritüeller eði-tim sisteminden tamamen çýkarýlmalý-dýr.Bütünolarakeðitimveöðretimsis-temi Türkiye’nin çok kimlikli toplum-sal yapýsýný yansýtmalýdýr.4. Anadilde eðitim tercihi temel

bir haktýr; bu hakkýn önündekibütün engeller kaldýrýlmalýdýr.5. Eðitimde ve toplumsal pratiklerde

köktenci sekülerist yaklaþýmlar gözdengeçirilmelive toplumundinîduyarlýlýk-larý ve talepleri dikkate alýnmalýdýr.6. Bediüzzamanýn bir akademya

projesi olan Medresetüzzehra, ha-yata geçirilmelidir.7. Zorunlu göç uygulamasýna tabi

tutulmuþ insanlarýn zararlarý tazmin e-dilmeli ve geri dönmek isteyenler içinkolaylaþtýrýcý tedbirler alýnmalýdýr.8. Toplumsal barýþý saðlamak için si-

lâhsýzlandýrmayý kapsayan bir demok-ratikleþme programý yürürlüðe konul-malý ve bir toplumsal uzlaþma yasasý i-le örgüt mensuplarýnýn daðdan inmesisaðlanmalýdýr. Bölgede toplumsal ça-týþmalara sebep olan ve þiddeti arttýrankoruculuk sistemi kaldýrýlmalýdýr.9. Tarihî ve kültürel dokuyu bo-

zan coðraf î birimlerin isimlerinindeðiþtirilmesi uygulamasýna son ve-rilmeli, halkýn benimsediði isimleriade edilmeli ve bu konudaki yasak-lar kaldýrýlmalýdýr.10. Kürtlerin bilgelik hafýzasýný o-

luþturan, Faqeye Teyran, AhmedeXani, Ahmede Ciziri gibi müellifle-rin eserleri Kültür bakanlýðý gibi res-mî kurumlarca yayýnlanmalý ve millîeðitimmüfredatýna girmelidir. Ýslâmdüþüncesinin çaðýmýzdaki en önem-li düþünürlerinden olan Bediüzza-man Said Nursî’nin eserlerinin okul-larda okutulmasý ve yaygýnlaþtýrýl-masý saðlanmalýdýr.

III.MASA

1- Hayýr ve þerre istidatlý olarak yaratýlmýþ olaninsanlardan meydana gelen toplumlarýn birbirlerinezarar vermesi muhtemeldir. Ancak fýtratta hayýr e-sas, þer ise arýzidir. Ayný þekilde uluslar arasý iliþki-lerde de asýl olan sulh ve barýþtýr; savaþ hali ise arýzibir durumdur.2- Günümüz güçlü devletlerinin diðer devletleri iþ-

gal etmesi, sömürmesi ve asimilasyona tabi tutmasý gi-bi zulüm ve haksýzlýklar sadece çýkar düþüncesindendeðil bu düþüncenin arkasýndaki medeniyet algýsýndankaynaklanmaktadýr. Bediüzzaman’a göre bu tür dü-þüncelerin sosyal hayattaki dayanaknoktasý kuvvet; ga-yesi menfaat; hayat kanunu mücadele; toplumlarý bir-birine baðlayan rabýtasý ýrkçýlýk ve menfi milliyetçilikfikri; meyvesi ve neticesi ise nefsî arzularýn tatmini veihtiyaçlarýn giderek arttýrýlmasýdýr. Halbuki kuvvetinneticesi tecavüz; mücadelenin sonu çarpýþmak; ýrkçýlý-ðýn ve unsurîyetçiliðin sonucu ise baþkasýný yutmaklabeslenmek olduðundan, baþkasýna tecavüzdür. Diðertaraftan; Ýslâm medeniyetinin dayandýðý esas noktakuvvete bedel hak; gayesi menfaate bedel fazilet ve rý-za-i Ýlâhiyi elde etmek; hayat kanunu mücadeleye be-del yardýmlaþma; toplumlarý birbirine baðlayan rabý-tasý ýrkçýlýk ve menfi milliyetçilik f ikri yerine din kar-deþliði, akrabalýk ve vatandaþlýk baðlarý; hedefi vemaksadý ise insaný nefsi arzularýndan kaynaklanankötü fiilleri iþlemekten vazgeçirmek, ruhu derin veyüksek düþüncelerle donatýp ulvî hisleri tatmin et-mek, kýsacasý insaný insan-ý kâmil haline getirmek, in-saný insan yapmaktýr. Hakkýn gereði ittifak; faziletingereði dayanýþma; dayanýþmanýn gereði birbirinin yar-dýmýna koþmak; Müslüman olmanýn gereði Ýslâm kar-deþliði ve birbirini manen desteklemek; nefsi gemleyiphelâl dairede kalmanýn ve ruhu ahlâkî faziletlerle do-natmanýn neticesi ise dünya ve ahirette huzur ve saa-dettir.3- Günümüzde uluslar arasý münasebetlerin temel-

lerinden birisi çýkar iliþkisidir. Ýnsanlar arasýndaki mü-nasebetlerin insan haklarý temeline dayanmasý zorun-lu olduðu gibi, uluslar arasý münasebetlerin de insanhak ve hürriyetleri temeline dayanmasý zorunludur.Dünyada sulh-u umumînin temini için hakkýn temelalýnmasý bir zarurettir.4- Uluslar arasý iliþkilerin bir diðer önemli esasý mü-

tekabiliyettir. Ancak mütekabiliyet esasýnýn mutlak o-larak uygulanmasý doðru olmayýp, bu hususta da hakve adalet esaslarýna riayet edilmesi sulh-u umumî adý-na bir gerekliliktir.5- Gerek insanlar arasýndaki gerekse toplumlar ve

devletler arasýndaki iliþkiler kin ve adavet üzerine deðil,muhabbet ve merhamet üzerine kurulmalýdýr. Kiþi vetoplumlara haklarýnýn verilmesi ancak bu düþünceninyaygýnlaþtýrýlmasý ile mümkün olacaktýr. Uluslar arasýbir gücünbaþka toplumlar üzerinde yapmýþ olduðu zu-lüm ve haksýzlýklara karþý diðer toplum ve devletlerinsessiz kalmasý dahi hakikatte bir zulümdür.6- Ýttihad-ý Ýslâm, Bediüzzaman’ýn önemli hedefle-

rinden biridir. Ancak onun ittihad-ý Ýslâm anlayýþý siya-sî bir birliði deðil, merkezden muhite gittikçe geniþle-yen, ferdi ve bütün dünya toplumlarýný içine alan birbarýþ projesidir. Bu münasebetle Bediüzzaman, önce

ferdin iman, amel noktasýndaki birliðini; sonra aynýtoplumda yaþayan sýnýflar arasýndaki birliði; daha son-ra iseMüslümanlar arasýndaki birliði ve en sonunda daMüslümanlar ile gayri Müslimler arasýndaki birliðihedef edinmiþtir. Bu birliðin temin edilebilmesi içinBediüzzaman, genellikle her toplum ve medeniyettemüsbet ve menfi olmak üzere farklý özelliklerin bu-lunduðu gerçeðini göz önüne alarak, o toplumlar vemedeniyetlerde birleþmeye zemin teþkil edecek ci-hetlere dikkati çeker.7- Cihadýn gayesi i’lay-ý kelimetullahtýr. Ýnsanlarýn

medenileþtiði bu zamanda aslolan maddî cihad deðilmanevî cihaddýr. Bu cihadýn en önemli vasýtasý ilim veirfandýr. Bediüzzaman bu durumu, “Cihad-ý hariciyi,Þeriat-ý Garra’nýn berahin-i katýasýnýn elmas kýlýçlarýnahavale edeceðiz. Zira medenilere galebe çalmak ikna i-ledir. Söz anlamayan vahþiler gibi icbar ile deðildir” ifa-desiyle ortaya koymuþtur.8- Müslümanlarýn arasýnda çýkacak olan anlaþmaz-

lýklarýn giderilmesi, öncelikle Müslümanlarýn görevi-dir. Bediüzzaman’a göre ittihad-ý Ýslâm önemli bir he-def olduðundan, Ýslâmülkelerinin kendi aralarýndaki i-liþkileri saðlamlaþtýrmak için kurduklarý her türlü birli-ðin muhafazasýna çalýþýlmalý, bunlarýn iþlerlik kazan-masý için çaba sarf edilmeli ve Müslüman ülkeleringayriMüslim ülkelerle yapacaklarý birlik anlaþmalarýn-da Müslüman ülkelerle irtibatýný koparacak hususlarakarþý hassasiyet gösterilmelidir.9- Diyalog, sulh-u umumînin temini için önemli

bir araçtýr. Ancak bu yöndeki teþebbüs ve çalýþma-larda Bediüzzaman’ýn “zarurat-ý diniye” olarak tabirettiði Ýslâm’ýn temel esaslarýndan taviz verilmemelive bu vesileyle görev yapan kiþilerin gerek inanç ge-rekse bilgi bakýmýndan yeterli donanýma sahip olma-larý zarurîdir.10- Ýslâm tarihi geçmiþte diðer medeniyetlerle bir a-

rada barýþ içinde yaþanabileceðinin en zengin örnekle-riyle doludur. Ancak Batý medeniyeti içerisinde Müs-lümanlarýn bugün dahi çok rahat yaþayabildikleri söy-lenemez.Müslümanlarý rahatsýz etmek için zaman za-man Batýda bazý provokatif eylem ve söylemler ortayaçýkmaktadýr. Müslümanlarýn bunlara karþý uyanýk ol-masý ve bu tür provokasyonlara alet olmamasý gerekir.11- Ýçinde bulunduðumuz bölge ve tarihî sorum-

luluklarýmýzdan hareketle, tarihte yapýlmýþ hatalar-dan ders alýnarak, geleceðe perspektif oluþturabile-cek hak ve adalet esasýna dayalý ilkeli münasebetlertesis edilmelidir.12- Çaðýn þartlarý ne olursa olsun her konuda ümit-

var olmak gerekir. Herkesin himmeti kendi milletinikurtarmaya yönelik olur ve herkes müsbet hareketiprensip edinirse kýsa zamanda büyük baþarýlarýn sað-lanmasý mümkündür.13- Hem insanî düzeyde, hem de toplumsal dü-

zeyde Kur’ân medeniyetinin dayanmýþ olduðu temelilkelerin, çaðýn problemlerine reel olarak nasýl çö-züm bulabileceðine dair projeler ve bilimsel araþtýr-malarýn yapýlmasý, somut tekliflerin ortaya konulmasýgerekmektedir.

IV.MASA

DünyaBarýþý

}{ DEVAMI SAYFA 15’TE

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:57 PM Page 1

Page 16: 23 Mart 2010

15PANEL

YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

SÝYAH-BEYAZAHMET DURSUN

[email protected]

5. Ulusal Risale-i Nur Kongresi bu hafta sonu Ýs-tanbul’da gerçekleþti. Onlarca ilim adamýnýnayný sebeple bir araya gelmesinin özel bir anla-

mý olmalýdýr. Ýçinde bulunduðu toplumundeðerleri-ne yabancýlaþmýþ bir kýsým aydýnlarýmýz, akademis-yenlerimiz ve bürokratlarýmýz görmek-anlamak iste-mese de, Bediüzzaman Said Nursî çaðýna sýðmayanfikirleriyle günümüz dünyasýnýn en çok dikkate al-masý gereken model isimlerindendir. Yalnýz içindebulunduðu toplumundeðil, dertler deryasýnda yüzenbütün insanlýðýn problemlerini çözecek fikirler suna-bilmek,Bediüzzaman ismiyle anýlmayýhaketmiþAs-r-ý Saadet Müslümanýna has olmalý. Rousseau, Nitc-he, Decartes, Marks, Weber, Hegel… hayranlýðýylayetiþenlerin Bediüzzaman’ýn fikirleriyle karþýlaþtýkçaþaþýrmalarý, “aa bunu Bediüzzaman mý söylemiþ” di-yerek þaþkýnlýklarýný gizleyememeleri bizdeki aydýnyabancýlaþmasýnýnhangi seviyelerdeolduðunugöste-ren acý bir tablodur. Bu baðlamda Risâle-i Nur Kon-gresi gibi faaliyetlerin bu acý tabloyu deðiþtirebilecekniteliðe sahip olduðunu vurgulamak gerekir. Bu türfaaliyetlerle aydýnlar Bediüzzaman’ý daha yakýndantanýyabilme fýrsatýný yakalamakta ve böylece Risâle-iNurlardaki fikirlerin farklý zeminlerde seslendirilme-si imkânýortaya çýkmaktadýr.Buda insanlýðýnözlem-le beklediði saadet günlerinin gelmesi demektir. Saný-rým, bu hafta sonu gerçekleþen Risâle-i Nur Kongre-si’nin sonuç deklarasyonlarýna yansýyan birkaç mad-deyi sizlerle paylaþmak, Bediüzzaman’ýn neden mo-del olduðu hakkýnda fikir verecektir.1- Devletin dinle iliþkisi, bütün inanç gruplarý i-

çin din ve vicdan hürriyetini saðlayýcý bir laiklik an-layýþý üzerine bina edilmelidir.2- Laik-anti laik çatýþmalarýn çözümü, Bediüzza-

man’ýn “hürriyet-i vicdan düsturuyla, dinsizlere vesefahetçilere iliþmediði gibi dindarlara ve takvacýla-ra da iliþmez bir hükümet” tarifiyle ortaya koyduðuprensiptedir. (Din ve Siyaset Masasý)3- Türkiye’nin siyasî ve sosyal alanda yaþadýðý

problemleri çözebilmek için Türkiye toplumununbütün farklýlýklarýyla ve çeþitlilikleriyle barýþ içerisin-de kardeþçe, birlikte yaþayabilmelerinin siyasî çerçe-vesini çizecek, toplumsal mutabakat zeminine da-yalý yeni bir demokratik anayasa hazýrlanmalýdýr.(Demokrasi ve Ýnsan Haklarý Masasý)4- Bediüzzaman’ýn bir akademya projesi olan

Medresetüzzehra hayata geçirilmelidir.5- Anadilde eðitim temel bir haktýr; bu hakkýn ö-

nündeki bütün engeller kaldýrýlmalýdýr. (Kürt So-runuMasasý)6- Ýttihad-ý Ýslâm, Bediüzzaman’ýn önemli hedef-

lerinden biridir. Onun ittihad-ý Ýslâm anlayýþý siyasîbir birlik deðil, merkezden muhite gittikçe geniþle-yen, ferdi ve bütündünya toplumlarýný içine alan birbarýþ projesidir. (Dünya Barýþý Masasý)7- Çaðýmýz sorunlarýný geçen asrýn baþýndan iti-

baren itinayla okuyan Bediüzzaman Said Nursî, ai-lenin gittikçe artan yozlaþtýrýlmasýna karþýn Ýslâmdininin inanç ve ahlâk ilkeleri doðrultusunda çö-züm teklifleri sunmuþtur. Nursî’nin ortaya koydu-ðu aile modelinin temelinde, tahkiki iman, Allah i-çin sevmek, özellikle de ahirete iman bulunmakta-dýr. Allah rýzasýnýn esas alýndýðý bumodelde evlilik-ler menfaat, güzellik ve soy sop üzerine kurulmaz.Ahlâk güzelliðini de içine alan dinî terbiye üzerinekurulur. (Kadýn ve Aile Masasý)8- Ýman, güzel düþünce ve güzel ahlâkýn kayna-

ðýdýr. Güzel ahlâklý güzel düþünür. Güzel düþünen,güzellikleri görür. Fena ahlâklý ise fena düþündü-ðünden, fena þeyleri görür.9- Varlýklarýn ve ilimlerin hakikati Esma-i Hüs-

na’dýr. Esma-iHüsna ile fýtrî þeriat ve güzel ahlâk ara-sýnda sýký bir bað vardýr. (Ýnsan, Ýman, AhlâkMasasý)10- Bediüzzaman Said Nursî, gençleri, iman

ve marifetullah gibi, iki dünyada mesut edecekyüksek bir hedef göstererek, amaçsýzlýk ve an-lamsýzlýk anaforundan kurtarmayý amaçlamýþ-týr. (Gençlik Masasý)

BediüzzamanModeli

Kadýn veAile1-Dünyanýn bir çok ülkesinde komünizm, sosyalizm, ka-

pitalizm ve hedonizmin çarklarý arasýnda kalan aile, gittikçeyozlaþmakta, aile kavramý yerini baþka kavramlara býrak-maktadýr.Dinî deðerlerin kýymetini kaybettiði, inançlarýn et-kisini bir hayli yitirdiði, ahlâkýn hedonist ahlâka dönüþtüðütoplumlarda böyle bir sonuçla karþýlaþýlmasý hiç de sürprizsayýlmamalýdýr.2- Ülkemizde ve dünyada boþanma oranlarýnýn son on

yýldahýzlý bir þekildeartmasý, ailekurumunungittikçebozul-mayauðradýðýný göstermektedir.Boþanmaya sebepolanun-surlarele alýnýncaailekurumununtemellerininveamacýnýntekrar gözden geçirilmesi geremektedir.3- Batýlý bazý bilim adamlarý, devlet adamlarý bu çözülme-

yeçarelerbulmayaçalýþýrken,Batýyý taklit etmektebir yarýþ i-çindeolanbizimgibiülkelerdede, ailedeyozlaþmanýngittik-çe arttýðý bir realitedir. Hâlâ romantik aþkýn evliliklerin vemutluluklarýn tek sebebi olarak gösterildiði filimler, televiz-yondizileri hemBatýdan ithal edilmekte, hemdebizdeki ka-nallarýn bir çoðu benzer þeyleri insanlara sunmaktadýr.4- Postmodern çaðýn kadýn kimliði tüketim kültürünün

her seferinde daha aðýr dozlarla pompaladýðý genç kalmak,saðlýklý olmak, iyi görünmek temalarýyla þekillenmektedir.Bu tür duygularýn uzun süre yaþanmasý da, kadýnlarda kaygýbozukluklarý ve depresyon gibi tablolarýn artýþýný netice ver-mektedir. Tüketim toplumu ve kadýnýn çalýþma hayatýnýn i-çinde yoðun olarak bulunmasý, anne ve eþ rolünün ikinciplana düþmesine sebep olmuþtur.5-Aile ile ilgili bütün bu sorunlarýn çözümü ise, sadece e-

ðitim sisteminde deðildir; bu sorun ancak genelde aile kuru-munun, özelde de anne-çocuk iliþkisinin yeniden diriltilme-sinde yatmaktadýr. Bu iliþkinin saðlýklý zeminlere çekilmesiÝslami terbiyenin esas alýnmasýna baðlýdýr.6- Çaðýmýzýn sorunlarýný geçen asrýn baþlarýndan itibaren

itinayla okuyan Bediüzzaman SaidNursi ailenin gittikçe ar-tan yozlaþtýrýlmasýna karþýn Ýslâm dininin inanç ve ahlak il-keleri doðrultusunda çözüm önerileri sunmuþtur. Nursininortaya koyduðu aile modelinin temelinde, tahkikî iman, Al-lah için sevmek, özellikle de ahirete iman bulunmaktadýr.Allah rýzasýnýn esas alýndýðý bu modelde evlilikler menfaat,güzellik ve soy sopüzerine kurulmaz.Ahlâk güzelliðini de i-çine alan dini terbiye üzerine kurulur.O’na göre evlilik insanýn kalbinemukabil bir kalp bulma-

sýnýn, sevgi, lezzet, gamvekederlerinin yanýndahayret ve te-fekkür paylaþýmýnýn da yapýldýðý en doðru adresdir. Esasenbunlar bir aileninmutlu olmasý için de gerekli olan alt yapýyýoluþturur.7- Bediüzzamanýn tespitlerine göre, aile kurmada Ýslâmi-

yetin sunduðu esaslar, ebedî bir hayat arkadaþý olmak, dün-ya hayatýnda mutluluðu kazanmak ve günahlardan korun-mak gibi hususlardýr. . Allah için olan bu sevgi, hatalarý bir-likte düzeltmeyi, affededici olmayý, sorun odaklý deðil, çö-zümodaklýolmayýgerektirir.Ahiretarkadaþlýðýnýhedefleyeneþlerin yaþýn ilerlemesiyle, fiziksel özelliklerinin kaybolmasýnefret ve ayrýlýðý deðil, ebedi arkadaþlýk inancýyla güzelmua-meleyi doðurur.Ona göre ailede tesettür de, eþler arasýnda samimi sevgi,

güven, sadakat ve gerçek þefkatin teminatýdýr.8- Said Nursinin önerdiði bu modelde, eþler birbirini Al-

lah için sevdiði gibi, çocuklarný da Allah için severler, çocuk-larýyla masumane sohbet etmeyi, bütün eðlence vasýtalarýnatercihederler.Bediüzzamanagörekadýnlar fedakarvekahra-manane olan þefkatlerini suistimal etmemeli, çocuklarýnýne-bedi hayatlarýný kurtarmak için ciddi çaba göstermelidir.9- Kâinat kitabýný yaratýcý hesabýna okuyan anne babalar

çocuklarýný da birer kitap gibi okuyarak yaratýlýþ gayelerinikeþfetmelidirler. Böylece çocuklarýna da Ýslamýn öngördü-ðü þekilde iyi birer model olabilirler. Bu modelin yaygýn-laþmasý, çocuklarýn fýtratlarýna uygun eserlerin çocuksuduyarlýlýkla hazýrlanmasý ve çocukça tabiratýn kullanýlma-sýyla mümkündür.Bu çerçevede Risale-i Nur Enstitüsü’nün bir alt kuruluþu

olarak yadabaðýmsýz birÇOCUKENSTÝTÜSÜkurulmasý,çocuklarý önemseyen Said Nursinin misyonuyla paralellikarzetmektedir.10- Ýman, sevgi, þefkat ve ahlak üzerine kurulmuþ olan ai-

lelerde sýkýntýlar asgariye iner. Bugün insanlýk NursininKur’an ve sünnet referanslarýyla ortaya koyduðu bu iman,ahlak, sevgi ve þefkat temelli aile modeline ihtiyaç duyul-maktadýr. Bu model üzerinde ciddi çalýþmalar yapýlmasý veinsanlýða bir reçete olarak sunulmasý, Ýslami olduðu kadarinsani bir borçtur.

1. Ýnsan Allah’ýn en harika sanatý, en kýymetlimisafiridir. Sözlerini en iyi anlayan muhatabýdýr.Güzel isimlerinin en güzel yansýtýcýsýdýr. En faalmemuru, en sorumlu âmiri, en dikkatli müfettiþive seyircisidir. Varlýðýn iþleyiþininmerkezi vemev-cudatýn sultaný, yeryüzünün halifesidir. Bu dünya-ya imtihan olmak ve her iki dünya mutluluðunukazanmak için gönderilmiþtir.2. Ýman bir intisaptýr. Ýman Kâinat Sultanýna

baðlanýp hizmetkâr olmaktýr. Ýmanýn þehametibaþkasýnýn tahakküm ve baskýsý altýna girmeyeengel olduðu gibi, imandan kaynaklanan þefkatde baþkasýnýn hürriyet ve hukukuna saldýrmayaengeldir.3. Ýnsanýn “ahsen-i takvim”de (en güzel surette)

yaratýlmýþ olmasý fýtraten ahlaklý olduðunu göste-rir. Ýradesini yanlýþ kullanmasý ise ahlak dýþý davra-nýþlarý ortaya çýkarýr.4. Ýmangüzel düþünce ve güzel ahlakýnkaynaðý-

dýr. Güzel ahlâklý güzel düþünür. Güzel düþünen,güzellikleri görür. Fena ahlâklý ise fena düþündü-ðünden, fena þeyleri görür.5.Bediüzzaman’agöregünümüzinsanýnýnenö-

nemli problemi imansýzlýk ve iman zafiyetidir. Buproblem imaný kazanmak ve kuvvetlendirmekleçözülür.6. Çaðýmýzýn en önemli özelliði dünya hayatýný

ahiret hayatýna bilerek tercih ettirmesidir. Bununanlamý ebedi mutluluða bedel, nazarlarýn sadecefani dünyamutluluðuna yönelmesidir.7. Milletlerin hayatýnýn devamý bakýmýndan da

ahlakýnönemibüyüktür.Geçmiþte vegünümüzdebirçoktoplumungeçirdiðibunalýmvehuzursuzlu-ðun temelinde ahlaki çöküþ vardýr.8. Allah’a ve ahirete iman ahlaký yüceltir. Gü-

zel ahlakýn zirvesi ihlâstýr. Ýhlâs yalnýz Allah em-rettiði için yapmak ve neticesinde sadece O’nunrýzasýný istemektir. Ýhlâsý kazanan biri, Cennetineþsiz nimetlerini bile imanýnýn ve ibadetinin kar-þýlýðý olarak görmez.9. Ýdeal insan ve doðru davranýþlar, akýl, kalp ve

diðer duygularýn imanla aydýnlanmasýyla müm-kündür.10. Varlýklarýn ve ilimlerin hakikati Esma-i Hüs-

na’ya dayanýr. Esma-i Hüsna ile “fýtri þeriat” ve gü-zel ahlak arasýnda sýký bir bað vardýr.11. Ýnsan ruh ve bedenden oluþmuþtur. Asýl o-

lan ruhtur. Ruhun bedende yaþayabilmesi içininsana üç temel kuvve verilmiþtir. Bunlar “þehe-vi”, “gadabi” ve “akli” kuvvelerdir. Kuvve-i þehe-viye faydalarý çekme, kuvve-i gadabiye zararlarýuzaklaþtýrma ve savunma mekanizmalarý vekuvve-i akliye de doðru ile yanlýþý ayýrma mele-kesidir. Ýnsanýn kuvvelerini vasat çizgide tutacaktemel duygu tahkiki imandýr. Bu insanýn “fýtriþeriat” ile uyum halidir.12. Kur’ân’ýn % 90’ý iman hakikatleri, % 10’u ah-

kâm ayetleridir. Bediüzzaman baþta Ýslam âlemiolmaküzeredünyanýngündemineKur’ân’ýn temelmesajý olan imaný tekrar taþýmayý baþarmýþtýr.13.Güzel ahlâk edeptir. Bunoktada yegânemo-

del Hz.Muhammed’dir (asm).

Gençlik1. Gençlik; kimlik oluþturma

vevarlýk sorgulamasýnýnyaþandý-ðý, akýldan ziyade hislerin hakimolduðu fýrtýnalý bir dönemdir. Budönemde, genç ve ebeveynin bil-gi donanýmýna ihtiyaç vardýr.2. Günümüz gençliðinin ö-

nündeduranenbüyük tehlike, a-maçsýzlýk / anlamsýzlýk ve bunundoðurduðu / beslediði sefahathalleridir. Bu sorunlar, ancakdoðru bir varlýk algýsýyla aþýlabilir.3. Bediüzzaman Said Nursi,

gençleri, imanvemarifetullah gi-bi, iki dünyada mesut edecekyüksek bir hedef göstererek, a-maçsýzlýk ve anlamsýzlýk anafo-rundankurtarmayýamaçlamýþtýr.4. Gençlere sahip olduklarý vü-

cudunvegençliðin kendilerine a-it olmayýp, Yaratýcýnýn bir ema-neti ve nimeti olduðunu hatýrla-týp, bu emaneti Mülk Sahibininistediði doðrultuda kullanmalarýgerektiðini izah etmiþtir. Bu, aynýzamanda onlara, “sorumlu birözgürlük” alanýný da açmaktadýr.5. Bediüzzaman, gençlerde a-

kýldan ziyade hislerin ön plandaolduðunu dikkate alarak, akýbetigörmeyen kör hissiyatlarýný, ohislerle yapmak istediklerinin budünyadaki sonuçlarýný göstere-rek,maðlup etmeye çalýþmýþtýr.6. Risale-iNur, budünyadada-

hi, iman ve hidayette manevicennet lezzetlerinin, küfür ve da-lalette isemanevi cehennemaza-býnýn olduðunu göstermek me-todunu benimsemiþtir.7. Bediüzzaman duygularý

(sevgi, aþk, düþmanlýk vs.) dagör-mezden gelmemiþ, bunlarýn Al-lah namýna olmasý gerektiðinedikkat çekerek,müspete kanalizeedilmesini saðlamýþtýr. Nitekim,hislerin bir kýsmýnýn tatmin edil-mesini (evlilik gibi); bir kýsmýnýnyönünün deðiþtirilmesini, (inat,hýrs gibi) bir kýsmýnýn da dünya-daki vahim neticelerinin gösteri-lerekmaðlup edilmesini (kör his-siyat gibi) amaçlamýþtýr.8. Bediüzzaman, anne ve ba-

balarýn, çocuklarýný, üzerlerindeher türlü tasarruf ve tahakkümhakkýna sahip birer mülk olarakdeðil, kendilerine emanet edil-miþ birer sevimli varlýk olarakgörmeleri ve çocuklarýna karþýþefkat hislerini doðru ve yerindekullanmalarý gerektiðini söyle-yerek “gençlik haklarý”na da dik-kat çekmiþtir.9. Gençler hürmetle mükellef

iken, anne baba da þefkat ile mü-kelleftir. ‘Obüyüktür yapar’ anla-yýþýna dinimizde yer yoktur.10. Gençlere, rol model olan

Hz. Peygamberin yaptýðý gibi,sorumluluk vermek, güven-mek, sevmek, her þeyi onlarlakonuþmak; yanlýþ tavrý ve tutu-mu için dýþlamamak ve onlaradua etmek gerekir. Çünkübeddua etmek, dýþlamak, ya-dýrgamak, yalnýzlýða terk et-mek; onun þeytanýnýn iþini ko-laylaþtýracaktýr.

V.MASA

VII.MASA

VIII.MASA

1. Eðitim müfredatlarý, kiþinin akýl dünyasýnýgeliþtirmenin yanýnda, duygu, düþünce ve kalpdünyasýný da geliþtirebilmelidir.2. Allah’ýn isimlerinin (Esma’ül Hüsna) her ki-

þide farklý þekillerde tecelli ettiði gerçeðini dik-kate alarak, sanat/güzellik/estetik gibi temalarý,eðitim uygulamalarýnda daha çok kullanmayave geliþtirmeye ihtiyaç vardýr.3. Eðitimde, bireyin kiþisel özelliklerinin farklý

olduðunu dikkate alan modeller uygulanmalý,söz konusu bu modellerin düþünce dünyamýzýgeliþtireceði gözden kaçýrýlmamalýdýr.4. Eðitim, kiþinin bilgiye ulaþmasýný kolaylaþtý-

racak iletiþim kanallarýný açýk tutacak þekilde ya-pýlandýrýlmalý ve her kademede ispata dayalý eði-tim metotlarý uygulanmalýdýr.5. Geliþtirilen eðitimmodellerinin güzel ve et-

kileyici ifadeyi teþvik etmesi saðlanmalýdýr.

6. Eðitimde, insanýn iç dünyasýnýn zenginleþ-mesi için, dýþ dünyayý gözlemleme, idrak etmeve hayata olumlu bakma yeteneðinin geliþtiril-mesi gerekmektedir.7. Eðitim modelleri; kiþileri okul öncesi dö-

nemden itibaren, merak duygusunu geliþtire-rek okuma, araþtýrma ve incelemeye yönelt-melidir.8. Eðitimde, örgün öðretimin yaygýnlaþtýrýl-

masýnýn yanýnda, yaygýn eðitim ve uzaktan öðre-tim modellerinin geniþ halk kitlelerine ulaþtýrýl-masý gerekmektedir.9. Eðitimde etkileme yerine, kültürel ve sosyal

etkileþimi saðlayacak yeni modellerin uygulan-masýna ihtiyaç vardýr.10. Özgür bireylerin yetiþtirilmesinin, eðiti-

min demokratikleþtirilmesi ve çeþitlendirilipzenginleþtirilmesi ile saðlanacaðý bilinmelidir.

Eðitim,Kültür veSanat

VI.MASA

Ýnsan, ÝmanveAhlâk

Seminere Davet

KKoo nnuu :: Risale-i Nur’da UbudiyetKKoo nnuuþþ mmaa ccýý :: Ýsmail KartalTTaa rriihh :: 23 Mart 2010 (Salý) SSaaaatt :: 20.30YYeerr :: Asya Apartmaný/Barbaros

Camii KarþýsýOOrrggaanniizzaassyyoonn:: Çanakkale Köprü-Kültür

DerneðiÝÝlleettiiþþiimm :: (0 546) 949 95 86

(0 507) 958 44 74

ÇANAKKALE

TAZÝYEMuhterem kardeþlerimiz PPrrooff.. DDrr..

AAbbdduurrrraahhmmaann IIþþýýkkddooððaann, DDaavvuutt, AAbbdduullkkeerriimm,AAbbdduullbbaakkii ve ÖÖmmeerr IIþþýýkkddooððaann'ýn kardeþi

AyþeIþýkdoðan'ýn

vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler,kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz

eder, taziyetlerimizi sunarýz.

DÝYARBAKIR YENÝ ASYAOKUYUCULARI

TAZÝYEDeðerli kardeþimiz

EErrddiinnçç ÝÝnnaallddýýrr'ýn muhtereme annesi

KýymetÝnaldýr'ýn

vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz

eder, taziyetlerimizi sunarýz.

ÜMRANÝYE YENÝ ASYAOKUYUCULARI

TAZÝYEKýymetli arkadaþýmýz ÝÝssmmaaiill AArraazz'ýn babaannesi

Sýdýka Araz'ýn

vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler,kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

S.D.Ü. ÖÐRENCÝLERÝ YENÝ ASYA OKUYUCULARI / ISPARTA

TAZÝYEMuhterem abimiz HHaassaann BBiiççeerr'in babasý

Ramiz Biçer'invefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder,

taziyetlerimizi sunarýz.

KOCASÝNAN YENÝ ASYA OKUYUCULARI / ÝSTANBUL

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 12:15 PM Page 1

Page 17: 23 Mart 2010

YENÝ ASYA Derneði tarafýndan Bursa Ulu Camii’ndebaþta Peygamber Efendimiz (asm) olmak üzere, vefatý-nýn 50. yýldönümü münasebebiyle Bediüzzaman SaidNursî ve bütün Ýslâm büyüklerinin ruhlarýna ithafenmevlid-i þerif okutuldu. Pazar günü öðle namazýnýmü-teakip Ulu Cami’de düzenlenen mevlid programýndaBursa Müftüsü Mahmut Gündüz’ün ‘hoþgeldiniz’ ko-nuþmasýyla baþladý. Mevlide Bursa ve çevre illerdenbinlerce dâvetli katýldý.Mevlid programý Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Ýstanbul

Haseki EðitimMerkeziÖðretimÜyesi ve ayný zamandaemekli müftü olan YahyaAlkýnHoca'nýn konuþmasý ilebaþladý. Sözlerine “Çok büyük bir zattan, çok büyük birdâvâdan, önemli bir gönülden kýsa bir zamanda bahset-mek çok zor. Bunun farkýndayým” diyerek baþlayan Al-kýn Hoca, 19. asýrda sanayi devrimiyle birlikte Avru-pa'damüthiþ bir ateizmin ve imansýzlýk hareketinin baþ-ladýðýna ve bunun Avrupa toplumuyla birlikte bu anla-yýþýn dünyaya sirayet ettiðine dikkat çekti.Alkýn, konuþmasýný þöyle sürdürdü: Asrýmýzýn en

büyük mürþid-i kâmili Bediüzzaman’dýr. Hiçbir âlimin

teþhis edemediði yarayý o teþhis etmiþtir. O da þudur:Ehl-i Ýslâmýn en büyük tehlikesi, en önemli meselesi,fen ve felsefeden gelen dalâletle kalplerin bozulmasý veimanýn zedelenmesidir. Dinsizliðin fen ve felsefedengeldiði bu zamanda, okuyan nesiller imanýný kaybedi-yordu. Ama artýk okuyan nesiller, Kur'ân'ýn mu'cize-imanevîyesi olan Risâle-i Nur sayesinde imanlý olarakyetiþiyor' dedi.Daha sonramevlid programýKur'ân-ý Kerim,mevlid

ve ilâhiler okunarak devam etti. Hocaefendiler iki saateyakýn manevî bir ziyafet sundular. Okunan Mevlid veKur’ân insanlarda duygu seli oluþturdu. Baþta Hz. Mu-hammed (asm) ve bütün peygamberler olmak üzerevefatýnýn 50. yýlý münasebetiyle Bediüzzaman SaidNursî ve þehitlerimizin ruhlarýna baðýþlanan mevlidinduâsýný da Yahya Alkýn Hoca yaptý.Cami avlusunda Bursalý Hanýmefendilerin hazýrladý-

ðý gýda kermesi ve 'Bizim Kitap Magazalarý'nýn gerçek-leþtirdiði Yeni Asya Neþriyat satýþ reyonlarý tammânâ-sýyla ziyaretçi akýnýna uðradý. Verilen hizmetten herke-s memnun oldu. Bursa /HÜSEYÝN HÝÇDURMAZ

Ulu Cami’ninkubbeleriMEVLÝD nazýmý Süleyman Çelebi’nin ilk imamlýðýný yaptý-ðýCami-iKebir;NevruzGünüokunanmevlitle yeni buluþ-malara þahitlik etti. Caminin içine ve dýþýný dolduran mu-habbet ve uhuvvet simalarý, þefkat ve þevk sineleri baharýnbaþlandýðý müjdesini veriyordu.Gençler ve genç gönüller, uzak olmayan yakýnlardan

gelenler, yakýnlýktan uzaklaþmayanlar; bahçede ve camiiçinde cem olmuþlardý…Mevsim açýlýmý, günün güneþ-le gülüþü; geleni müjdeliyordu; nur cemresi akýllara vekalplere iniyordu artýk. Ulu Cami ululuðuyla bunu söy-lüyordu; aðaçlarda su yürümeye baþlamýþsa yaprak ve-recek, çiçek açacak, meyve ile neticelenecekti, kâinatkuvvetindeki bu fýtratý kim deðiþtirebilir? Cami içinde-ki þadýrvandan akan sular, kubbelerden arþa yükselenKur’ân tilâveti, edilen dualar, getirilen salâvatlar; þuurunüstünü ve altýný temizliyor, sekine salýyordu yüreðin endip derinliklerine…Müjde büyük; üçüncü Asr-ý Saadetin nur sesleri çýnladý;

kubbelerde, çýnarlarýn uç dallarýnda, zihinlerin zemininde,gönüllerin gönlünde, duygularýn akýþýnda…Deðiþtirilemeyecek deðiþim Barla’da baþlamýþtý; Bursa

buna þahitlik ediyordu Nevruz Günü… Havanýn baharhavasýnda oluþu, günün tevafuku; her gün biraz daha ça-týrdayan istibdat; afakta ve enfüste nur mevsiminin geldi-ðine kuvvetli delildi.Dillerden dökülen hikmet konuþmalarý, muhabbetda-

rene bakýþlar, tatlý tebessümler; bes belli ediyordu baharbayramýný…Habil ile Kabil’e kadar olan birinci Asr-ý Saadet, kâina-

týn Efendi’sinin (a.s.m.) dünyaya teþrif iyle gelen en büyükSaadet Asrý ve ahir zamanda gelecek olan üçüncü Asr-ýSaadet… Kemal bir aðabeyin kemal kelâmlarýndan dökü-len inci hakikatler, Risâle temelli ilginç tesbitleri; üçüncüSaadet Asrý yakýn, biz göremesek de çocuklarýmýz göre-cek. Olsun, þiddetli kýþta gelip de þimdi bizi cennet bah-çesi kabirlerinden seyredenler gibi olabilirse o da güzel.Yakýn bahara çok çalýþmakla hazýrlanmalý; yoðunlu-

ðun baþka bir veçhesi yaþanacak zira, her taraftan ka-meralar, mikrofonlar uzanacak, talep patlamasý yaþa-nacak; hiçbir talebi geri çevirmeyecek antrenmanlaryapýlmalý þimdiden.Ýçeri gireni sekine ile saran Ulu Cami’de iki vakit namaz

kýlmakla zihnimizdinlendi, aklýmýznurlandý, gönlümüzgü-listana döndü. Þifa soluklandý, dert daðýtýldý, keder kemendikýrýldý… Baharýn kokusunu duydu sineler, saadet hislerledoldu lâtifeler, þevk çaðladý ruhlar… Þakýrdayan þadýrvan,mevlithanlarýn davudî sesi, edilen dualar, söylenen âmin-ler…Kubbe kubbe arþa yükseldi, arþta kabul görmüþtür in-þaallah. Bize düþeni biz yaparsak Âlemin Sahibi isterse vehikmeti iktiza ederse bir anda bin bahar getirir.Kulun görevi kulluktur, vazifesi olmayan iþleri düþün-

mek ve karýþmak deðil. Cami-i Kebirde edilen dualarlakusurlu bir kul olduðumuzu hatýrlamýþ, O’nun Rahmetdergâhýna samimiyetle yönelmiþsek her birimizinNevru-zu zuhur etmiþtir. Mevlid münasebetiyle muhabbetle birarada bulunmakla Rahmetin celbine vesile olmuþsak binbahar kuvvetinde bir baharý yaþamýþýzdýr. O günü yakala-mak kaç ömre bedeldir?Ulu Cami'nin kubbeleri, semanýn yýldýzlarla yaldýzlý

kubbeleri ayný dersi terennüm ediyor; iman ve dua;duymak duâsýyla.

Öðle namazýný müteakip gerçekleþtirilen mevlide bir çok kiþi katýldý. Bursa ve diðer birçok þehirden binlerce kiþi Ulu Cami'ye akýn etti. FOTOÐRAFLAR: HÜSEYÝN HÝÇDURMAZ

BEDÝÜZZAMAN'IN 50. VEFATYILDÖNÜMÜMÜNASEBETÝYLEULUCAMÝ’DEMEVLÝDOKUTULDU.

Bursa sanki Þeyh Ha-mid-i Veli, SomuncuBabanýn zamanýný

yaþadý. Bursa mü’min vemuvahhid Sultan YýldýrýmBeyazid Han’ýn askerleri-nin cihat ve Ý’lâ-yi Kelima-tullah yolunda onyedi Avru-pa askerinin Niðbolu’da mað-lûp edilmesiyle elde edilen helâlganimet paralarýyla yapýsý inþa edilenUlu Camide bir baþka heyecan, ulvî ve muaz-zam bir mânâlarla caminin içini ve dýþýný dol-

duran muazzam bir kalabalýkla asýrlar sonrasanki caminin hizmete giriþinin yýldönümünüyaþadý…Vefatýnýn 50. sene-i devriyesi münasebetiy-

le Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatý, sadýk vehizmetkâr talebeleri ihlâs ve uhuvvet abideleriNur Talebeleri, Bursa Ulu Camiini, Bursa’yýTürkiye’yi ve dolayýsýyla dünyayý adeta yeni-

den nurlandýrdýlar aydýnlattýlar.Dost TV’nin ve Bursa TV’nin,Olay TV’nin or-tak canlý yayýn-larýyla adetaBursa UluC am i i n -den oku-nan ha-timlerle,mevlid le,yapýlan soh-

betler adeta pýrýlpýrýl parladý.

Ýþtirak eden, tertip eden ve hiz-meti geçen herkese gönül dolusu teþekkürlerediyor, Allah razý olsun diyoruz…

MEVLÝD NOTLARI

HÜSEYÝN EREN

GELENmisafirlere Ýstanbul'un da katkýlarýyla birlikte 75 genç hizmet verdi. Misafirle-re ikramla birlikte, Bediüzzaman Said Nursî'nin `Sünneti Seniyye Risâlesi` “Ýkinci Bur-sa Bediüzzaman Mevlidi Hatýrasý”olarakhediye edildi. BursaUluCamii'ndegerçekleþ-tirilen programýn, Bursa TV,Dost TVvewww.sentezhaber.comtarafýndannaklen ya-yýn yapýldý. Olay TV ise daha sonra banttan tekrar verdi. Bu da organizasyon için ayrýbir güzellik oldu. “Bediüzzaman Said Nursî Haftasý” faaliyeti hafta içi Bursa Yeni As-ya Derneði binasýnda ve Osmangazi Ördekli Kültür Merkezi salonlarýnda 21-27 Marttarihleri arasýnda kutlanacak. Seminer, sohbet ve söyleþilerin devam edeceðini hatýr-latan dernek yetkilileri, bütünMüslümanlarý bu faaliyetlere dâvet ettiklerini ifade et-tiler. Mevlide yoðun ilginin olmasý, dernek yöneticilerini memnun etti.

ÝKÝ TV CANLIYAYIN YAPTI

Ulu Cami ve çevresinde Yeni Asya Neþriyat'ýn kitaplarýnýn yer aldýðý standlar açýldý.Özellikle gençlerin kitaplara büyük ilgi gösterdiði gözlendi.

HARMANRÝFAT OKYAY

[email protected]

Bursa pýrýl pýrýl parladý!

16 YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

HABER

Geçen yýl ilki düzenlendiðinde arkadaþlarla beraberkatýldýðýmýz ve çok güzel hatýralarla döndüðümüzBediüzzaman Said Nursî’yi anma mevlidinin ikincisi

Pazar günü (21 Mart) Bursa’da tekrarlandý. Bu kez de müsaitarkadaþ ve dostlarýmýzla sabah erkenden yola koyulduk.Daha baþlangýçtan güzel tevafuklar da yaþadýk. Adem

Baþkaya kardeþimiz, bir önceki akþam sohbette bulunan ikigörme engelli kardeþlerimizin de Bursa’ya mevlid için gitmeniyetlerinin olduðunu, feribotta görürsek þaþýrmamamýzgerektiðini söylemiþti. Nitekim çok yakýnýmýzdaki koltuklaragelip oturdular. Ayrýca yanýmýzda boþ kalan yere sorduklarýhalde oturmayan esas sahibi yerine, kendi yerini bulamayýp,masamýzdaki Yeni Asya’yý görerek oturmak isteyen

arkadaþýmýzla güzel sohbetlerde bulunduk.Ezan vaktinde Bursa’ya ulaþtýk. Hava olabildiðince güzeldi.

Her tarafta nur simalý kardeþlerimiz, aðabeylerimizgörülüyordu. Haným kardeþlerimiz ve ablalarýmýz da kermesfaaliyetleriyle mevlide renk katmýþlardý. Rehberlik yapan gençkardeþlerimizin güler yüz ve samimi tavýrlarý, organizasyonaciddi emek verilmesinin ilk planda görülen yansýmalarýydýbana göre…Namaz öncesi ve sonrasýnda kýsa sohbetler hasret giderme

babýndan çok lezzetliydi. Kendi þehrimizde uzun süredir

görüþemediklerimizle, bu vesileyle görüþebilmek bile bufaaliyetin önemini gösterir diye düþünüyorum.Son bir tevafuk da; Bursa’da yaþamakta olan aile dostlarýmdan

Nejdet Abimizle buluþtuðumuzda, Kur’ân öðrenmek istemesineraðmen kendisiyle yeterince ilgilenmediklerini ifade edince,hemen Adem kardeþimiz bize Ramazan Oruç abimizi buldu.Ýlahiyatçý olan abimizle Nejdet Aðabeyimiz hemen oracýktaKur’ân öðrenme planlarýna baþladýlar.Ýkindi nazmýný müteakip dönüþ yolculuðumuz baþladý.

Gelecek senenin hasreti çoktan baþlamýþtý bile...

Bediüzzaman Said NursîDUÂLARLAYÂDEDÝLDÝ

Bursa mevlidindenDr. H. HAKAN KEKÜLLÜOÐLU

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:28 PM Page 1

Page 18: 23 Mart 2010

17YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

MAKALE

FIKIH GÜNLÜÐÜSÜLEYMAN KÖSMENE

[email protected] 505 648 52 50

Namaz kýldýrmayükümlülüðü

GÜN GÜN TARÝH �Turhan Celkan [email protected]

Mustafa Bey: “1- Namaz kýldýracak kiþidebulunmasý gereken özellikler nelerdir? Ý-mamlýða en lâyýk olanýmýzýn kim olduðununasýl belirleyeceðiz? 2- Ýmamlýða geçerken i-çimizde istemediðimiz halde enaniyet uyanýrgibi oluyor. Bunun zararý var mýdýr? Varsabundan nasýl kurtulabiliriz?”

1- Namazda imamlýk, namazýný kendisinebaðlayan kiþilere namaz kýldýrmaktýr. Bu bað-lanýþ imam ile cemaati namazda öylesine bü-tünleþtiriyor ki, imamýn namazý bozulsa cema-atin de namazý bozuluyor.Bir diðer ifadeyle imamlýk, kiþiyi doðrudan Al-

lah’ýn huzuruna alan namaz ibadetinde kendisineuyan cemaati temsil etmek demektir. NitekimPeygamber Efendimiz (asm), “Ýmamýn kýraati(namazda okuyuþu), cemaatin de kýraatidir”11 bu -yur muþ tur. Di ðer bir ha dis te, “Ý mam na maz dace ma a tin ke f i li dir”22 bu yur muþ tur. Ý mam lýk, na maz da, bir ve ya da ha faz la ki þi -

nin i ma ma uy ma sýy la ger çek le þir. Ý ma ma u yanki þi nin ka dýn ve ya er kek ol ma sý fark et mez; ce -ma at le na maz ký lýn mýþ o lur. Pey gam ber E fen -di miz (asm) ce ma at le ký lý nan na ma zýn, tek ba -þý na ký lý nan na maz dan yir mi ye di de re ce da hafa zi let li ol du ðu nu müj de le miþ tir.33Ý mam o la cak ki þi nin Müs lü man ol ma sý, er -

gen lik ça ðý na gel miþ ol ma sý, a kýl lý ol ma sý, er -kek ol ma sý, di ni ni i yi bil me si, na ma zý i yi bil -me si, Kur’ân’ý doð ru, düz gün ve yan lýþ sýz o ku -ma sý, sað lý ðý i mam lýk yap ma ya el ve riþ li ol ma sýge re kir.Ý mam lý ða en lâ yýk o la ný be lir le mek i çin bir

ta kým kri ter ler mev cut tur. Ý ma mýn din de tak -va sa hi bi ol ma sý, gü zel ah lâk sa hi bi ol ma sý,ha ram lar dan ve þüp he li þey ler den u zak dur -ma ya ça lýþ ma sý, ah lâk sýz ol ma ma sý, Kur’ân’ýgü zel o ku ma sý, her kes ta ra fýn dan se vi len vesa yý lan bi ri si ol ma sý a ra nan ön ce lik ler ve ter -cih se bep le ri a ra sýn da yer a lýr. Bu hu sus la rý enfaz la ü ze rin de top la yan bi ri si i mam lýk ta ter -cih e di lir.Ý mam i le ce ma a tin mez hep le ri nin fark lý ol -

ma sý, na maz da ce ma at o luþ tur ma ya ma ni de -ðil dir. Bir Ha ne f î, bir Þa f i ye na maz da u ya bi -le ce ði gi bi, bir Þa f ii de bir Ha ne f i’ye na maz dau ya bi lir. Bu du rum da, ce ma at o lan ki þi nin i -ma mýn mez he bi ne i ti bar et me sin de hiç bir sa -kýn ca yok tur. Me se lâ Ra ma zan da te ra vih na -ma zýn da Ha ne f i bir i ma ma u yan bir Þa f i î,ken di mez he bin de fark lý uy gu lan dý ðý hal de,ken di mez he bi nin fark lý iç ti hat la rý ný terk e -dip, ü çün cü rek’ât te Ha ne f î i mam la bir lik tetek bir a lýp ku nut du a sý ný Ha ne f î mez he bi neuy gun o la rak o ku ya bi lir. Bun da hiç bir sa kýn -ca yok tur. Na maz es na sýn da yu ka rý da be lir ti len þart la rý

ta þý yan bir den faz la Müs lü man bu lun sa, yaþba ký mýn dan da ha bü yük o lan i mam lý ða ge çe bi -lir. E ðer yaþ far ký yok sa bi ri si ter ci han i mam lý -ða ge çe bi lir.2- Ý mam lý ða ge çer ken e na ni ye ti miz u ya nýr sa

ne ya pa ca ðýz? Bu i ma mýn giz li so ru nu dur, ce -ma a tin so ru nu de ðil dir. Ce ma a tin na ma zýbun dan et ki len mez. Ce ma a tin na ma zý nýn sýh -ha ti bun dan za rar gör mez. Ken di nef si miz le ve ken di e na ni ye ti miz le

her i ba det te, her ha yýr lý te þeb büs te, her gü zeliþ te ö lün ce ye ka dar sa va þa ca ðýz. Bu bi zim kul -luk va zi fe miz. Doð ru ve mak bul bir kul ol ma -nýn ilk a dý mý tam da bu ra da baþ lý yor. Bu nunö lün ce ye ka dar ça re si: Yap tý ðý mý zý sa de ce Al -lah i çin yap mak tan baþ ka bir þey de ðil dir.Sa de ce na maz da de ðil; her ha yýr lý iþ te e na ni -

ye ti miz ön plâ na ge çer se, ma a zal lah o ha yýr lý i -þin ve o i ba de tin hay rý u çar gi der, se va bý ka çargi der, fey zi ya nar gi der, e li miz de, a vu cu muz dave a mel def te ri miz de sa de ce gü nah la, sa de ceAl lah’ýn gay re ti ne do ku nan ya rým ya ma lak birdav ra nýþ i le ka la ka lý rýz! Al lah’ýn hu zu ru na e liboþ var ma nýn a cý sý ný þim di den yü re ði miz deduy ma lý ve i ba det le ri miz de i çi mi zin ka na yanya ra sý o lan, a mel le ri mi zin ca na va rý o lan, kul -lu ðu mu zun im ha se be bi o lan i çi miz de ki e na -ni ye te i ba det le ri mi zi ye dir me me ye gay ret et -me li yiz. Al lah yar dým cý mýz ol sun. Â min.

Dip not lar:1- Ýbn-i Ma ce, Ý ka met, 13.2- Tir mi zi, Me va kýt, 39.3- Bu ha ri, E zan, 29, 30.

Ona “za ma nýn se si” den di. Öz de ðer le -ri mi zi ve ken di mi zi ta rif e di yor du.“Ey in san” der ken bi le ken di ni mu rad

et ti ði ni söy lü yor du. “Bil ey a ziz kar de þim”di yor du.Ec da dý mý zý tem sil e di yor du.Üs lû bu fark lý,Gi yi mi fark lý i di.U nu tul muþ ve u nut tu rul muþ þey le ri mi zi

ha týr la tý yor du.O nu di yar di yar sür müþ ler di,Her sü rül dü ðü yer de ba har çi çek le ri a çý -

yor du.“Biz ler a ce le et tik kýþ ta gel dik, siz ler cen -

net â sâ bir ba har da ge le cek si niz” di yor du.Ýþ te 1960 yý lý nýn cem re le ri nin düþ tü ðü

nev ruz gün le rin de mad de ten a ra mýz dan ay -rý lý yor du.Týp ký top ra ða e ki len to hum lar gi bi ye þe -

ren mey ve le re ben zi yor du, o nu ta ný yan vedâ vâ sý ný “dâ vâ” e di nen ler.Yol lar yýl la rý ko va lar ken o nun ge tir di ði

me saj lar ül ke sý nýr la rý ný da aþ mýþ tý.O bu ül ke nin bü tün me kân la rý nýn se si ve

sü sü ol muþ tu.On ca dýþ la ma ya ve en gel le me le re rað men.O nun ye tiþ tir di ði ta le be ler bu ül ke nin

me dar-ý if ti ha rý ol du lar.Zin dan lar o kul la ra dön müþ tü.Mah ke me sa lon la rý i se bir is pat ve i zah

me kân la rý ha li ne gel miþ ti.A dý na þi ir ler ya zýl dý, ro man lar ya zýl dý.O nun ki tap la rý bin ler ce ki ta ba kay nak lýk

yap tý.Ýn sa na ön ce lik le ri ni ha týr lat tý.Ül ke, bir u cun dan bir u cu na o ku nan

ders ler i le þen len di.Ni ce a zý lý ka til ler, ni ce ha yat küs kün le ri o -

nun ge tir di ði ha ki kat ler i le ha yat bul du lar.Dev let hiz met le rin de, soy sal ha yat ta, ca -

mi de, o kul da, a i le ha ya týn da on dan ve e ser le -rin den is ti fa de e den ler hep ba þa rý lý ol du lar.“Ý mâ ný kur tar mak ve Kur'ân'a hiz met i çin,

Mek ke'de ol sam da bu ra ya gel mek lâ zým dý;çün kü, en zi yâ de bu ra da ih ti yaç var” de miþ -tin. Biz bu bah ti yar lý ðý na kar þý sa na teb rik vete þek kür ler i le mu ka be le et tik.Se nin dâ vâ ný “dâ vâ” o la rak ka bul et tik.Çok dýþ lan dýk ve çok hor lan dýk.Sen den son ra da mah ke me ler de göð sü -

mü zü ge re ge re dâ vâ mý zý sa vun duk.Bu gün en çok o ku nan ki tap lar Ri sâ le-i

Nur lar dýr.Hem do ðu da hem ba tý da se nin söz le rin

söy le ni yor ve bü yük bir iþ ti yak i le o ku nu yor.Ma zi de ka lan bir mef kû re de ðil, is tik ba lin

yük sek dað la rý na u za nan söz le rin, ha ya týn enan lam lý hal le ri ha li ne ge le cek tir in þa al lah.Ni ce fe da kâr ve ci van mert genç ler se nin

yaz dý ðýn söz le rin i le ha yat bul du lar.Ni ce genç Sa id ler,Ni ce Zü be yir ler,Ni ce Ta hi ri ler,Ni ce Mus ta fa lar,Ni ce Bay ram lar,Ni ce Ab dur rah man lar ye tiþ ti dün ya mýz da.Sen þim di çok müs te rih ve mut lu sun.Se ni rah met du â la rýy la a ný yo ruz.Aç tý ðýn bu nur lu yol ký ya me te ka dar de -

vam e de cek tir in þa al lah.De ðil el li yýl, yüz el li yýl geç se de...

Ondan ayrýlalý 50 yýl oldu

“Yý kýl mýþ bir me za rým ki, yý ðýl mýþ týr i çin deSa îd’den yet miþ do kuz em vat, ba â sam a lâ maSek se nin ci ol muþ tur me za ra bir me zar taþBe ra ber að lý yor hüs ran-ý Ýs lâ ma.”

Da ha ha yat ta i ken; me za rý nýn yý ký la ca ðý ný,ve fat e de ce ði ta ri hi söy le mek (mi lâ dî1960 se ne si ne te ka bül e den hic ri 1379’a

“yet miþ do kuz em vat” di yor), son ra sýn da i se, bumil le tin ba þý na ge le cek fe lâ ket le re (â lem-i Ýs lâ -ma bü yük dar be vu ran 1960 ih ti lâl-i hâ i nâ ne si)i þa ret et mek ve is tik bal de, en gür sa da nýn Ýs lâ -mýn sa da sý o la ca ðý müj de si ni ver mek an cak Be -di üz za man’a has bir þey dir.E vet, o bu as rýn de ha sýy dý. Sek sen kü sûr

se ne lik öm rün de gör dük le ri ni, çek tik le ri ni

her hal de bu gü ne ka dar en der þah si yet lergör müþ tür, çek miþ tir.Mil le tin i ma ný i çin, on la rýn Ce hen ne me git -

me me si i çin uð raþ mýþ, di din miþ ve on la rýn i ma -ný nýn se lâ met te ol ma sý ný gör mek i çin, ken di si -nin Ce hen nem de yan ma sý na da hi ra zý o lan birfe da-i fe da kâr dýr. Ta kip çi si ol du ðu, Re sû lul lah(asm) ve Sýd dýk-ý Ek ber (ra) mes le ði.Kur’ân’ýn bu a sýr da ki va zi fe li tem sil ci si. Yi -

ne bu a sýr da ki men f i yâ týn, men hi yâ týn tem -sil ci le ri nin kar þý sýn da bü tün ben li ðiy le du rup,o mu kad des de ðer le re sal dý ran yer li-ya ban cýdec cal le rin, süf yan la rýn kar þý sý na di ki le rek otah ri bat la rýn kar þý sýn da ki ta mir ci. Yý ký cý la rýnkar þý sýn da ya pý cý, mu ha fa za e di ci.Yýl ma mýþ, yýl dý ra ma mýþ lar. O na bed mu â -

me le yi re va gö ren ler, kah rol muþ, mah vol muþ,Ce hen ne me yu var la nýp git miþ. A ma, o cen net

â sâ bir ba har da ge le cek nesl-i â tî nin kah ra manüs tad la rý o la rak, kab ri nin, cen net bah çe le rin -den bir bah çe o lan kab ri nin kö þe sin den ba ka -rak, o gü zel lik le ri, o gü zel hâl le ri te mâ þâ e de -rek, te bes süm et mek te dir.O nun la mâ ne vî a lan da mü ca de le e de me -

yen le rin, ha ya týn dan zi ya de ö lü mü nün e de -ce ði hiz met le ri sek te ye uð rat mak i çin “Ha -yat ta i ken yok e de me dik, bâ ri ö lü mün denson ra me za rý ný yok e de lim ki, u nu tu lup git -sin” di ye bal yoz la me za rý ný ký ran neb baþ la rýnrað mý na, me za rý bi lin me se de o, on la rýn ba -þýn da bir bom ba o la rak pat la mýþ týr.Ha in ler, al çak lar, yap týk la rýy la kal mýþ, a ma u -

nu tu lup git miþ ler, fa kat o nu ne u nut mak, ne deu nut tur mak müm kün ol ma mýþ týr. O nun dâ vâ -sý dim dik a yak ta dýr. Ký ya me te ka dar da a yak taka la cak týr Ýn þâ al lah!

Me za rý bi lin mi yor muþ, ya rým a sýr dýr bi -lin mi yor muþ ne gam! Bi lin sey di ne o lur du?O ki, ced di Hz. A li (ra) gi bi ol ma yý ar zu et -miþ, o nun bi lin me yen me za rý na, bi lin me yenbir me za rýy la ha lef ol muþ tur a de ta..Þan lý Üs ta dým, kah ra man Üs ta dým! Al tý se ne

be ra ber ya þa dý ðý mýz þu dün ya da mad dî o la rakse ni gö re me diy sek de, Bol va din’in Ün lü kah ra -man la rý gi bi, “Be di üz za man de de” di ye e li ni ö -pe me diy sek de, mi lâ dî o la rak se nin ve fat et ti ðingün den al tý se ne ön ce i ki gün ev vel, “nev ruz-isul ta nî” de di ðin ba ha rýn ilk gü nün de dün ya yage len bi ze, Rab bi miz ve fa týn dan on se ne son rasa na ta le be ol ma yý nâ sib ey le miþ El ham dü lil -lah. Yi ne de me su duz, bah ti ya rýz. Ce nâb-ý Hak,bi zi se nin yo lun dan, Kur’ân ve Ýs lâ mi yet o lanyo lun dan, son ne fe si mi ze ka dar a yýr ma sýn Ýn þâ -al lah! Bin ler rah met sa na Üs ta dým….

Yarým asýrdýr bilinmeyen mezar

Bu gün ve ya rýn bu kö þe de o ku ya -cak la rý nýz, ga ze te mi zin say fa la -rýn da ilk kez ya yýn la ný yor. Ya zý -

lar da, Be di ü zza man Sa id Nur sî i le a lâ -ka lý o la rak, son de re ce o ri ji nal ve çar -pý cý bil gi ler yer a lý yor.Kay na ðý mýz, 1879–1952 yýl la rý a ra -

sýn da ya þa mýþ o lan ga ze te ci–ya zar Ri fatYü ce'nin "Ko ca e li Ta ri hi ve Reh be ri" i -sim li ki tap. Bu ki ta býn ilk bas ký sý,1945'te ya za rý nýn sa hi bi o l du ðu Türk -yo lu Mat ba a sýn da ya pýl mýþ. E li miz de kii kin ci bas ký sý i se, 2007'de Dem kar Ya yý -ne vi ta ra fýn dan neþ re dil miþ.Meþ rû ti yet yýl la rýn da Ýt ti hat çý la rýn Ýz -

mit'te ki "1 Nu ma ra lý a da mý" o lan Ri fatYü ce, bað lý bu lun du ðu teþ ki lâ týn ge nelmer ke zin den ge len em re u ya rak, 1909yý lý Ni san a yý son la rýn da Be di üz za man'ýÝz mit'te gö zal tý na a lýp tu tuk la tý yor ve o -nun ilk sor gu la ma sý ný da biz zat ken di siya pý yor. Bir sü re son ra da, Di vân–ýHarb–i Ör f î'de yar gý lan mak ü ze re Ýs -tan bul'a gön de ri yor.Üs tad Be di üz za man, 31 Mart Vak'a sý

es na sýn da, a nar þi ve kar ga þa nýn i çin debo ðul ma nok ta sý na ge len Ýs tan bul'unmer ke zin den u zak la þý yor. Ön ce, Ba kýr -köy ta raf la rý na gi di yor. Ký sa bir sü re son -ra da, A na do lu'ya geç mek ü ze re tre ne bi -ni yor. Ýz mit'te tren den i ni yor. Bir o tel demi sa f ir e di li yor. Ay ný gü nün ge ce si, Ýt ti -hat–Te rak ki Ce mi ye ti Ge nel Mer ke zin -den ge len i kin ci em re gö re, der hal tu tuk -lan ma sý is te ni yor. (Ýlk em re gö re, hür meti le a ðýr lan sýn de ni li yor du.)Ha di se nin ge ri si ni, ce mi ye tin Ýz mit

þu be si ko mi se ri ko nu mun da ki Ri fat Yü -ce'nin söz ko nu su ha tý ra ki ta bý nýn236–37 say fa la rýn dan ta kip e de lim.

NNoott llaarr:: 11)) A þa ðý da gö re ce ði niz pa ran tez i -

çin de ki i fa de ler ta ra fý mýz dan ko nul du.MMLLSS.. 22)) 28. Lem'a'nýn "Ha fýz Tev fik'in Fýk ra -

sý'nýn Te tim me si" bö lü mün de, Üs tad Be -di üz za man'ýn Ýz mit'e çe kil me me se le sihak kýn da þu i fa de ler zik re di li yor: "Ýþ te ota rih te 1325 (l909) 31 Mart hâ di se si mü -na se be tiy le, Ýs tan bul'dan ka ça rak mu vak -kat bir za man mü ca he de–i mâ ne vi ye yibý rak mak ni ye tiy le Ha re ket Or du sun dan

fi rar e dip Ýz mit'e gel di."

BBee ddii üüzz zzaa mmaann SSaa iidd NNuurr ssîî

Bir gün (1909 Ni san a yý son la rý), ak -þa ma ya kýn, ya ni e za nî sa at 11 sý ra la -rýn da Ýs tan bul’dan Ýz mit’e ge len yol cutre ni ni kar þý la mak ü ze re is tas yo na gi -di yor dum.Tren gel miþ ben bi raz geç kal mý þým.

Ter sa ne Ka pý sý hi za la rý na var dý ðým sý -ra lar da, yol cu lar ge li yor lar dý. Bu dö -nen ler i çin de Jan dar ma Ta bur Ku man -da ný Bin ba þý Ze ke ri ya, Re is Ha lil Bey -ler de var dý. Fa kat, bu a ra da gö zü me (...) bir a dam

çarp tý. Et ra fý ný bü yük–kü çük ka la ba lýkbir halk kit le si kap la mýþ. He le ço cuk lar,o a da mýn yü rü me si ne en gel o la cak ka -dar bir ö nü ne, bir ya ný na geç mek te veo na bak mak tay dý lar.Bu hal dik ka ti mi çek ti. "Kim dir bu a -

dam?" di ye sor dum. "Be di üz za man Sa id

Nur sî" di ye ce vap ver di ler. ("Nur sî" lâ -ka bý o ta rih te kul la nýl ma dý ðý na gö re,bu nu ha tý ra ya za rý son ra ki yýl lar da i simtam an la þýl sýn di ye ken di si yaz mýþ týr.)Bu za týn þöh re ti ni da ha Meþ rû ti yet i -

lân e dil me den (Tem muz 1908'den) ön -ce du yu yor dum.Di yor lar dý ki: "Do ðu’dan bir Kürt Ho -

ca gel miþ, Ýs tan bul u le ma sý nýn tak di ri nika zan mýþ...”Böy le ce ken di si a ðýz dan að za, ya ni

ku lak tan ku la ða do la þý yor ve du yu lu -yor du. Meþ rû ti yet i lân e dil dik ten son -ra, bu zat mat bu at (ba sýn–ya yýn) sa ha -sý na çýk tý. A ma o lum lu sa ha da (Ýt ti hat -çý la rýn ya nýn da) de ðil de, mu ha lif (Ýt ti -had–ý Mu ham me dî, Ah râr–ý Os ma ni -ye Fýr ka sý ta ra fýn da) ya zý lar yaz dý ðý gö -rü lü yor du.Bu nun la be ra ber, f ik rî ve mü ta lâ a la -

rý hal kýn di nî his le ri ni ok þar bir su ret -te ol du ðu i çin, o nun ya zý sý nýn çýk tý ðýga ze te ler çok o ku nur du.Bu su ret te, 1908 in ký lâ býn da Be di üz -

za man Sa id Nur sî de ni len zat da, o dev -rin din bil gin le ri a ra sý na gir miþ ti.

BBee ddii üüzz zzaa mmaann SSaa iidd NNuurr ssîî’’nniinn eell bbii ssee ssii vvee ttuu ttuukk llaann mmaa ssýý

Sa id Nur sî, Ýs tan bul ha mal la rý nýn ka -ba ku maþ tan yap týr mýþ ol duk la rý da ya -nýk lý el bi se ler den gi yin miþ. A ma, bu nabir çok i lâ ve ler yap mýþ. (...)Sa rýðý da ay ný þe kil dey di. Be di üz za -

man’ýn bu ha li ne her kes hay ret et miþ ti.Ben bu nun ben ze ri o la rak bir a damgör müþ tüm; a ma o mec zup tu. Fa kat,bu öy le de ðil. Ben o nun bu ha li ne hay ret et mek te i -

ken, Ýt ti hat ve Te rak ki Ce mi ye ti a dý naBe di üz za man i le gö rüþ me mi ve o nunf i kir ve ka na at le ri ni öð ren me mi, ay nýza man da ya ta cak ve yi ye ce ði ni te minet me mi söy le di ler.Ben ken di si ni Þems O te li’ne ve lo kan -

ta ya gö tür dük ten son ra, ken di si na ma zý -ný ký la rak yat tý. Ben de ku lü be (Ýt ti -hat–Te rak ki Þu be si) git tim. Tam i ki sa ati çin de, Ýt ti hat ve Te rak ki Ce mi ye ti Ge -nel Mer ke zi’nden, ce mi yet a dý na Be di -üz za man’ýn tu tuk lan ma sý em ri gel di. Ve, tu tuk lan dý. Yan mýþ Hü kü met

Ko na ðý'nda ye ni ya pýl mýþ o lan Po lisDa i re sin de, (Ýs tan bul'da ki) Di van–ýHarb–i Ör f i’ye gi din ce ye ka dar, o ra datu tuk lu kal dý.Bu a ra da, Be di üz za man Sa id Nur sî’yi

o te le ge tir dik ten son ra, Ýz mit hal kýn -dan da bir çok kim se ge lip zi ya ret et ti.Zi ya ret e den le rin ço ðu, mu ha fa za kârke sim den di. Bu gi bi zi ya ret çi le ri, o nunhal ve tav rý ný pek ok þa ya mý yor du, zan -ne de rim. Çün kü, on la ra (din de has sas,mu ha ke me de nok san kim se le re) mü te -ma yil gö rün mü yor du.

YYaa rrýýnn:: Ýt ti hat çý Ri fat Yü ce'nin Üs tadBe di üz za man'a sor du ðu so ru lar ve al -dý ðý ce vap lar.

BEDESTEN

Ýlk sorgulama Ýzmit'te (1)

M. LATÝF SALÝHOÐ[email protected]

Ri fat Yü ce'nin (1879–1952) 2007'de Dem -kar Ya yý ne vi ta ra fýn dan ba sý lan Ko ca e liTa rih ve Reh be ri i sim li e se ri nin ka pa ðý.

OSMAN ZENGÝN

os man zen gin@ye ni as ya.com.tr

RAÞÝT YÜCEL

[email protected]

siyahbeyaz:Mizanpaj 1 3/22/2010 2:15 PM Page 1

Page 19: 23 Mart 2010

C M Y K

SPOR18 YENÝASYA / 23 MART 2010 SALI

Þampiyonluðunfavorisi BursaGALATASARAY Teknik Direktörü Frank Rijkaard1-0 kaybettikleri Trabzonspor maçýyla ilgili olaraküzücü bir sonuç aldýklarýný ifade etti. Deplasman-larda çok puan kaybettiklerini kaydeden Rijkaard,‘’Artýk puan kaybetme lüksümüz kalmadý’’ diye ko-nuþtu. Rijkaard, þampiyonluk þanslarýnýn olduðu-nu ve son dakikaya kadar mücadelelerini sürdüre-ceklerini anlatarak, ‘’Geçen hafta Bursaspor’unþansý fazla dedim, ama tepki aldým. Bursaspor fa-voridir ve biz son dakikaya kadar mücadele edece-ðiz’’ dedi. Rijkaard, þunlarý söyledi: ‘’Herkes Fener-bahçe, Galatasaray ve Beþiktaþ’a odaklanýyordu.Bursaspor’un 1 maçý eksik ve Ankaraspor’dan 3puan alacaktý. O nedenle bu tür açýklama yapmýþ-tým. Önümüzdeki maçlarý kazanmamýz gerekiyor.Diðer taraftan büyük isimlere karþý rakipler farklýmotive ediyor. Bizim de daha farklý mücadele et-memiz gerekiyor.’’

Sivas Teknik DirektörtüErtuðral istifa etti

SÝVASSPOR’DA teknik direktör Muhsin Ertuðral, istifaetti. Önceki gün sahasýnda Gençlerbirliði’ne 2-0 yenilerekligde kalma mücadelesinde büyük yara alan Sivasspor’unyönetim kurulu maçýn ardýndan olaðanüstü toplandý.Toplantýda teknik direktör Muhsin Ertuðral’ýn yönetiminönünü açmak için istifasýný sunduðu öðrenildi. Sivassporyönetiminin yeni teknik direktör arayýþlarýna baþladýðýbildirildi.

BankAsya'da Ýzmir takýmlarýnýnkarahaftasýBANK Asya 1. Lig’de 27. haftayý maðlubiyetle kapatan Ýzmir ekiplerinden Bucaspor,Altay ve Karþýyaka, ilk kez ayný haftayý puansýz tamamladý. Ligde 27. haftada liderKardemir Karabükspor’a yenilen Bucaspor, en yakýn rakibi Adanaspor’un 5 puanönünde 2. sýradaki yerini korudu. Ligde bu hafta en yakýn rakibi Adanaspor’ayenilerek üçüncülüðü rakibine kaptýran ve 2. sýrada bulunan Bucaspor’a yaklaþmaþansýný kaçýran Altay, ligde üst üste 2. maðlubiyetini elde etti. Ligde 3. kez üst üste2. maðlubiyetini elde eden Altay, ligin ikinci devresinde oynadýðý 10 maçta 11 puantoplayabildi. Geçen hafta kulüp baþkaný Akif Ersezgin’in istifa etmesinin ardýndanyeni teknik direktör arayýþý içinde olduklarý iddia edilen Karþýyaka, geçen haftaÝzmir’de kaybettiði Kartalspor maçýnýn ardýndan bu hafta da deplasmandaOrduspor’a ayný skorla 1-0 yenildi.

Kayserispor 6 haftadýr galibiyete hasretSÜPER Lig’in ikinci yarýsýnda 9 haftada sadece 9 puan toplayabilen Kayserispor, 6haftadýr galibiyet yüzü göremedi. Deplasmanda Ankaragücü’ne 3-0 yenilenKayserispor, ligde bu haftaki sonuçlarla 7. sýraya geriledi. Ligin ikinci yarýsýnda sadeceGaziantepspor’u yenen sarý-kýrmýzýlý ekip, 9 maçta sadece 9 puan toplamýþ oldu.Ýkinci yarýda 9 maçta 4 yenilgi 3 de beraberlik aldý.

A.Gücü'ndeyabancýlarýn performansý sevindirdiTURCELL Süper Lig’de sahasýnda konuk ettiði Kayserispor’u 3-0 gibi net birskorla yenen Ankaragücü’nde moraller yerine geldi. Ligin ikinci yarýsýnda 6beraberlik, 1 galibiyet ve 1 yenilgi alan sarý-lacivertlilerde, sergilenen güzelfutbol gelecek adýna da ümit verdi. Ankaragücü Kulübü Basýn Sözcüsü AvniKavlak, Kayserispor karþýsýnda alýnan galibiyetten çok yabancý futbolcularýnsergilediði performansa sevindiklerini söyledi.

Türkiye Kupasý hakemleri açýklandýZÝRAAT Türkiye Kupasý Yarý Final ilk maçlarýnda görev yapacak hakemleraçýklandý. Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu’ndan yapýlanaçýklamaya göre, 24 Mart Çarþamba günü oynanacak Fenerbahçe-Manisasporkarþýlaþmasýný Abdullah Yýlmaz, 25 Mart Perþembe günü Trabzonspor-Antalyaspor arasýndaki 90 dakikayý ise Hüseyin Göçek yönetecek.

RÝJKAARD: BURSASPORFAVORÝDÝR. BÝZDESONDAKÝKAYAKADARMÜCADELEEDECEÐÝZ.

GÜNEÞ:HAKETTÝKTRABZONSPOR TeknikDirektörü Þenol Güneþ i-se, Galatasaray karþýsýn-da kazanmaya yakýn ta-raf olduklarýný ve kazan-dýklarýný söyledi. Güneþ,‘’Oyuncularýn iyi niyeti, e-mekleri kazanmayý getir-di. Taraftar da iyiydi. Tri-bünler de sahaya iyi yan-sýdý’’ diye konuþtu. Öteyandan, Trabzonspor, üçbüyükler karþýsýnda 680gün sonra galibiyet has-retini sonlandýrdý.

Rijkaard, þampiyonluk yarýþýnda Bursaspor'u þanslý görürken, ÞenolGüneþ'li Trabzonspor 2010yýlýndaki yenilmezlikunvanýný sürdürüyor.

MuhsinErtuðral

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 1:02 PM Page 1

Page 20: 23 Mart 2010

C M Y K

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 12:16 PM Page 1

Page 21: 23 Mart 2010

C M Y K

renkli:Mizanpaj 1 3/22/2010 12:09 PM Page 1