32
İnsancıl Bir Tıp İçin Ne Yapabiliriz? Prof.Dr.Şükrü Hatun Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı 27 Aralık 2013, Ankara

27 Aralık 2013, Ankara

  • Upload
    skylar

  • View
    61

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

İnsancıl Bir Tıp İçin Ne Yapabiliriz? Prof.Dr.Şükrü Hatun Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı. 27 Aralık 2013, Ankara. 17 Mayıs 1989-Ankara Numune. Bilimsel ve İnsancıl Bir Tıp İçin. İnsancıl Tıp?. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: 27 Aralık 2013, Ankara

İnsancıl Bir Tıp İçin Ne Yapabiliriz?Prof.Dr.Şükrü Hatun

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı

27 Aralık 2013, Ankara

Page 2: 27 Aralık 2013, Ankara

17 Mayıs 1989-Ankara Numune

Page 3: 27 Aralık 2013, Ankara

Bilimsel ve İnsancıl Bir Tıp İçin

Page 4: 27 Aralık 2013, Ankara

İnsancıl Tıp?• Hastalarla hekimler arasında iyi

duygular/sevgi/insana-dokulara-ruha saygı temelinde ilişki kurulması

• Hekimlerin kendi önemlerini geri çekerek, hastaya yer açtıkları, bunu yaparken mutluluk hissettikleri bir ilişki

• Hastaların güvenle kendi bütünlüklerini teslim ettikleri beklentisi yüksek bir ilişki

• Arada bir çok araç/gereç olsa da insanların yüzleri/gözleri ile kurulan bir ilişki

Page 5: 27 Aralık 2013, Ankara

Hekim:Talihli bir adam olabilmek• Sashall’ın iyi bir doktor

sayılmasının sebebi, hastanın aklındaki somut ama tam formüle edilmemiş kardeşlik duygusunu karşılayan bir tutum içinde olmasıdır

• Doktor onları tanır.Onu başarılı kılan hastalarını tanımaya çalışan bir adamın bitmek tükenmez iradesidir.

Page 6: 27 Aralık 2013, Ankara

Hekim:Talihli bir adam olabilmek• İnsanın hayatının değeri üzerine

“tefekkür”..• Muayene odalarında bir klinik

havası yoktur. Sanki içinde birileri yaşıyormuş gibi sıcak bir atmosfere sahiptir hepsi.

• “Sashall artık her hafta üç önemli tıp dergisini en ince ayrıntısına dek okuyor, arada bir de hastanedeki geliştirme kurslarına gidiyordu. Bildiklerini taze tutmanın bir yolu olarak görüyordu bunu”

Page 7: 27 Aralık 2013, Ankara

Temel sorun: İnsancıl özüne yabancılaşan tıp mı?: “Hastalığın hastalanması” mı? ( Tanıl Bora)

• Antik Yunan’da hekim veya şifacıyı tanımlamak için kullanılan kelime bize çok değerli bir sır veriyor: lachi: “Görüşmeci”, “konuşmacı” demek!

• Konuşma olarak Fizik muayene (J Berger)• Oturma odası benzeri muayene odası• Hastaya bütünlüklü bir şahsiyet olarak muamele

etme, hastalığı bir ifade biçimi olarak görme• Eski Çin tıbbında, şifacıya herkes sağlıklıyken

ödeme yapılıp, birinin hastalanması halinde ödemenin kesilmesi örneğin… Koruyucu sağlık etiğini göremez miyiz burada ?

Page 8: 27 Aralık 2013, Ankara
Page 9: 27 Aralık 2013, Ankara

İyi İnsan/hekim ?• Sosyal yaşamda yasal ve toplumsal kurallara uyan • Dürüst, Namuslu, Üretken , Çalışkan• Bilgi ve görgüye önem veren• Toplumu yaşamdaki eylem ve düşünceleri ile aydınlatan• Empati yapmayı, dayanışma ve paylaşmayı bilen• Bilgiye, değerlere ve ilişkilerine sadakat duyan• Alçak gönüllü ve nazik olan• “Alçak gönüllük, ötekini alçaltmayan bir gönüle sahip

olmak demektir” (Talat Parman)

Page 10: 27 Aralık 2013, Ankara

Tıp Bilimi ve Uygulamaları Sorunları• Bilginin aşırı artması• İnsancıl özünü kaybetmesi: aşırı teknik,

pahalı ve biyomedikal ağırlığa gidiş• Sağlık alanında metalaşma• Toplumda eşitsizliklerin derinleşmesi• Sağlık politikaları ile eşgüdümün olmaması• Kurumlar ve eğiticiler arasındaki

heterojenite• İnternasyonalizasyon : Serbest dolaşım• Aşırı uzmanlaşma

Page 11: 27 Aralık 2013, Ankara

İyi İnsan/hekim ?• Sosyal yaşamda yasal ve toplumsal kurallara uyan • Dürüst, Namuslu, Üretken , Çalışkan• Bilgi ve görgüye önem veren• Toplumu yaşamdaki eylem ve düşünceleri ile

aydınlatan• Empati, dayanışma ve paylaşmayı bilen• Bilgiye, değerlere ve ilişkilerine sadakat duyan• Alçak gönüllü ve nazik olan

Sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve psikolojik etkenler

İyi insan/hekim olmayı güçleştiriyor.

Günümüzün kaotik,rekabetçi, tüketim odaklı yarı sanal dünyası

Page 12: 27 Aralık 2013, Ankara

Tanı: Açgözlülük• Emory Üniversitesi’nde çalışan Dr.Charles B.

Nemeroof çıkar çatışmalarına ilişkin federal araştırma kurallarını ihlal ederek ilaç endüstrisine sağladığı konsültasyonlarla 2000-2007 yılları arasında 2.8 milyon dolar kazanmış

• Wall Street tipi paranın her yere nüfuz etmesi• Açgözlülüğün meziyet haline gelişi• Dünyanın/insanların kazananlar kaybedenler olarak

ikiye bölünmesi• “Sapkın özne” nin hareket alanının genişlemesi ile

karakterize toplumsal ortam vs..• “Kişisel onur mübadele değerine dönüştürülmüş”• “……Edinilmiş ve kazanılmış sayısız

hürriyetin yerine o tek acımasız ticaret yapma özgürlüğü geçirmiştir..”

9 Ekim 2008

Judith Warner

Page 13: 27 Aralık 2013, Ankara

Piyasa ve insanın varoluşuPascal, insan yaşamında

üç düzey olduğunu anlatır: Arzu düzeyi, ruh ya da akıl

düzeyi, gönül ya da merhamet düzeyi

Piyasa, arzu düzeyi ile “çalışır”..Etkisini esas

olarak “beden” üzerinden gösterir.

Page 14: 27 Aralık 2013, Ankara

Tüketim Toplumu: Piyasa Toplumu• İnsanın varoluşunda bedenin payı büyük• Varoluşun olmak yerine, sahip

olmak/tüketim ile özdeşleşmesi• İnsan mutluluğunun beden aracılığıyla

oluştuğunun, tinsel olanın ikincil olduğunun varsayılması

• İnsan bedenlerinin zapt edilip, dönüştürülmesi

Page 15: 27 Aralık 2013, Ankara

Tüketim Toplumu: Piyasa Toplumu• İnsanın biyolojik varoluşuna içkin olan her şeyin

(yemek, içmek, sevişmek, kendisiyle ilgili olmak gibi) ihtiyaç olmaktan çıkarılıp, bağımlılık derecesinde zevk aracına dönüştürmesi

• Tüketim ile ihtiyaç arasındaki bağın kopması• Tüketimin bağımlılık süreçlerinin eşlik ettiği bir

“haz” kaynağı haline gelmesi:ve bu sayede tüketimin maksimize edilmesi.

• Mutluluğun unutulması/yüzeyselleşmesi

Page 16: 27 Aralık 2013, Ankara

Haz için aşırı yeme (Hedonic Overeating) •Şeker/yağ/tuz içeriği yüksek besinlerin neden olduğu haz ve bunların ödül olarak algılanması•Bağımlılık yapan ilaçların MSS’de etkisi ile bu tür besinlerin ödül olarak algılanması arasında çarpıcı benzerlik var•Ortak nörobiyolojik mekanizmaları kullanıyorlar•Bir porsiyon bile bu etkiyi yapabilir.•Obezite ilaç bağımlılığı gibi hoşa giden besinlerin “kompulsif tüketici davranış”ın bir formu

Page 17: 27 Aralık 2013, Ankara

Piyasa egemenliğinin sağlık/sağlık hizmetleri üzerine etkileri

• Hekim/hasta ilişkisi gibi “ bilgi asimetrisi” nin belirgin olduğu alanlarda “piyasaların düzenleyici rolü” gerçekleşmez (Stigliz)

• Hastalık olmayan durumlar hastalık gibi gösterilebilmekte, dolayısıyla özel sağlık kurumlarına gelen kişi sayısının artması hedeflenmektedir

• Sağlık harcamaları çok hızlı bir şekilde artar ama bu aynı ölçüde sağlığın gelişmesi anlamına gelmez

Page 18: 27 Aralık 2013, Ankara

2004-2012 Sağlık Harcamaları

Page 19: 27 Aralık 2013, Ankara

Tüketimci sağlık hizmeti , niceliğin nitelikten daha çok değer bulması, yüzeyselleşme

Page 20: 27 Aralık 2013, Ankara

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi: Çok İşlevli Kamu Kurumu

Hasta bakımıYatan hasta/

Ayaktan hasta/Günübirlik hasta,

Acil ve Elektif, Rehabilitasyon

EğitimMezuniyet öncesi/Uzmanlık eğitimi/Sürekli tıp eğitimi

AraştırmaTemel bilimler

Klinik araştırmalarSağlık hizmeti araştırmaları

Eğitim araştırmaları

Sağlık sistemine destek Sevk edilen hastalarProfesyonel önderlikTopluma yönelik etkinlikler için

merkezBirinci basamak

sağlık hizmetlerinin

yönetimi

İş sahasıHastane içindeSağlık çalışanlarıDiğer çalışanlarHastane dışındaTedarikçilerTransportDiğer

SosyalDevletin meşruiyetiPolitik sembolSosyal destek merkeziMesleki güç odağıUlusal değer/onur

Page 21: 27 Aralık 2013, Ankara

Tıp Fakülteleri..• Varlık nedenleri tıp eğitimidir.• Öğrenciler tıp fakültelerinin kalbidir• Öğrenci ve asistan eğitimi içinde olmak

öğretim üyesinin alanında kendini geliştirmesi için bir motivasyon-zorunluluk; bu da öğretim üyesinin hizmet kalitesini doğrudan etkiliyor.

• Eğitim,araştırma ve hizmet bütünlüğü/sinerjisi: Eğiticiler aynı zamanda hizmet üreten planlayan, araştırma yapan kişiler/aynı durum eğitilenler için de geçerli

• Bu bütünlük anabilim dalı düzeyinde sağlanıyor

• Bir tür fabrikada mühendislik eğitimi gibi: Özgün ve ayırt edici özellik.

Page 22: 27 Aralık 2013, Ankara

Neyle karşı karşıyayız• Sağlık harcamaları ve sağlık tüketimi arttırılarak yüzeysel

de olsa toplum memnuniyeti• Hekimlerin para ile ilişkilerine her gün maruz kalan sıradan

insanların gözlemleri• Bütün bunları kaba bir şekilde kullanan popülist söylem:

“Tam güne kendini sosyal demokrat, solcu, sosyalist veya sosyalist kökenli diye tarif eden hocalar, yazarlar, gazeteciler neden ve nasıl itiraz ederler, anlamıyorum” (R.Akdağ)

• Performans sistemi ile daha fazla para kazanan hekimlerin sisteme “kazanılması”

• Benzer beklentinin üniversite hastanelerinde olması• Büyük insan gruplarının büyük ölçüde pragmatist davranış

kalıplarına sahip olması.. “yeni bir birey türü”• İlkeler, değerler vs söz edenleri “hayalci, söylem düşkünü”

vs ile diye suçlamaları

Page 23: 27 Aralık 2013, Ankara

Performans ?• İşbirliği ,entegrasyon, kamu yararı,sinerji ve

nitelik kavramları ile değil• İşletme, rekabet, kişisel çıkar ve nicelik

kavramları ile AkrabadırTam Gün Çalışmanın özüne uygun değil; Adanmayı sağlamazTıp fakültelerinin nicelik değil, akademik nitelik sorunu vardır.

Performans odaklanma bozukluğuna yol açabilirTıp Fakültesi hastanelerinin çok yönlü (kompleks) işlevlerine uygun değil (adaletli puanlama yapmanın

güçlükleri)Tıp Fakültelerinde ancak adanmayı sağlayacak kadar gelir üstüne % 20 oranında ek gelir için bu yöntem kullanılabilir

Page 24: 27 Aralık 2013, Ankara

Yeni Yıla Girerken Önemli Sorunlar•Öğrenci kontenjanlarında ve öğrenci hareketlerinde kontrolsüz artış

•Üniversite hastanelerinin sağlık sistemi içinde yeterli değeri bulmaması ve SUT fiyatlarının yetersizliği

•Üniversite hastanelerinde hizmete ağırlık verilmesinden kaynaklanan misyon çatışması

•Performans sisteminin yozlaştırıcı etkisinden kaynaklanan sorunlar

•Asistan sayılarında azalma

Page 25: 27 Aralık 2013, Ankara

Araştırma “Ekosistemi”

• İnterdisipliner,• Mükemmelliyetçi araştırmaların yapıldığı,• Cazip kurumsal ortamı olan,• Endüstriyle yakın ilişki içinde,• Bilim camiasına entegre,• Aktarılabilir becerilerin kazandırıldığı,• Kalite güvencesi sisteminin kurulduğu,

Page 26: 27 Aralık 2013, Ankara

Eğitim ve Sağlık Hizmeti Gerilimi/sinerjisi

• İyi, yeterli hız ve kalitede hizmet vermek: Ertelenemez bir akışa sahip (Günde belli sayıda hasta bakılması, acil görevler, vizitlerdeki önerilerin yerine getirilmesi, yazılmayı bekleyen epikrizler, girilmeyi bekleyen ICD kodları vs..)– Niceliğin egemenliği, bir çok işin “angarya” olarak

görülmesi ve bu işlerin “aşağıdakiler”e (asistanlar için intörnler) yaptırılması

• Eğitim: Zamana yayılan ve daha ertelenebilir bir süreç• Doğal olarak hizmet eğitimin önüne geçiyor: Dolayısıyla

eğitimin altta kalmaması için “çaba” gerekiyor…– Doyumsuz (sıkıcı) eğitimi ortamı: Bıkkınlığın

öğrenmeyi inhibe etmesi (zihinsel haz vs yokluğu)

Page 27: 27 Aralık 2013, Ankara

Fakültemiz..

2013-2014 Eğitim Yılı İtibarıyla 1304 öğrenci 3523 İnsan

AKADEMİK PERSONEL SAYI

Profesör 117

Doçent 70

Yrd.Doç. 44

Uzman/Öğretim Görevlisi 5

Toplam Öğretim Üyesi 236

Araştırma Görevlisi 299

Yandal Araştırma Görevlisi 30

TOPLAM 565

HASTANE PERSONELİ SAYI

Sözleşmeli Personel (4/B) 16

Kadrolu Personel 893

Veri Hazırlama Personeli 222

Temizlik Personeli 415

Mutfak Personeli 62

Güvenlik Personeli 62

TOPLAM 1654

Page 28: 27 Aralık 2013, Ankara

Bu konuda ayrıca Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler

Bölümü’nden ileriye dönük rapor istendi

Page 29: 27 Aralık 2013, Ankara

Nasıl bir tutum geliştirebiliriz?-Genel• Gerçekleri dürüst, bilimsel, anlaşılır, adil

ve kimseyi küçümsemeden söylemek• Hekim ile hasta arasına para girmesine

kesin bir dille karşı çıkmak ama bunun yanında hekimlerin puan( para) toplama karşılığında hizmet vermesinin de aynı anlama geldiğini anlatabilmek

• Sağlık Bakanı ve YÖK yönetiminin sistemi zorlayan, subjektif tarzına akademik muhalefet yapmayı sürdürmek

Page 30: 27 Aralık 2013, Ankara

Nasıl bir tutum geliştirebiliriz?Kurum/anabilim dalı düzeyinde

• Bütün olumsuzluklara rağmen “her sabah iyi ve düzeltici” olmaya devam etmek

• Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı– 30 asistan+12 yan dal asistanı, 20 öğretim üyesi,80 yatak,70.000

plk,..– % 80 havuz, %20 kişisel puan toplamaya dayalı performans sistemi– Her sabah 30 dk, haftada 2 gün öğle arası 1 saat doyurucu eğitim

programı– Düzenli asistan toplantıları ve geri bildirimleri dikkate alan iletişim– Öğretim üyelerinin “puan toplama” hırsından kaynaklanabilecek

sorunları önledik..

Page 31: 27 Aralık 2013, Ankara

Sonuç: Kaybolan ve korumamız gereken

Prof. Dr. Annette Grüters-Kieslich

“Bilim adamı- doktor” yok olmakta olan bir tür. Bunu korumamız lazım. Dekan olarak benim en önemli misyonum bu

Page 32: 27 Aralık 2013, Ankara

Teşekkürler