Ahmet Davutoğlu - Tarih idraki oluşumunda metodolojini rolu

  • Upload
    uterw

  • View
    857

  • Download
    2

Embed Size (px)

Citation preview

Tarih idraki oluumunda metodolojinin rol:

Ahmet DAVUTOLU

Medeniyetleraras etkileim asndan dnya tarihi ve OsmanlI. Osmanl Aratrmalarnda Metodolojik Meseleler 1. zne-Nesne likisi ve Tarih 2. Zaman draki ve Tarih Metodolojisi 3. Mukayeseli Yntem Problemi II. Osmanl ve Dnya Tarihi 1. Bat-eksenli Tarih'in Sreklilik Problematii ve Osmanl (i) stisna Bir Olgu Olarak Osmanl: Toynbee (ii) Bir Siyasal Aktarm Olarak Osmanl: Gibbons (iii) Bat-eksenli Tarihe Eklemlenme ve Osmanl: Wallerstein (iv) Batnn Kar-kutbu Olarak Osmanl: Jacques Pirenne

fro-avrasya dnya anaktasnn merkez hattnda doan ve bu anaktann gei ve balant yollarnn byk bir blmn son derece uzun bir tarih dilimi iinde elinde tutan Osmanl Devleti'nin insanlk tarihi iindeki yerini tesbit meselesi, hereyden nce, tarih metodolojisinin temel problem alanlar ile ilgilenmeyi ve bu problem alanlarnn Osmanl Devleti'nin anlalmasn gletiren ynlerini tartmay gerekli klmaktadr.

A

Bu erevede yazmzda ncelikle zne-nesne problematii, zaman idraki ve mukaye2. Osmanl Havzas Toplumlar in Tarih Sreklilik seli yntem meselelerini OsProblematii: Ulusal Tarih Yazm ve Osmanl'dan Arnma ya da "Tarihsizleme" manl'nn anlalmasn ilgiIII. Osmanl Tarihi'nin Yeniden Yorumlanmas: lendiren ynleriyle ele alacaKanun Kadimden Yedi klime Medeniyetleraras Etkileim z. Daha sonra bu yntem 1. Osmanl ve Zaman-Mekan draki problemlerini de barndran 2. Tarih Derinlik ve Sreklilik: Medeniyetleraras drt yaklam biimini, ArEtkileim ve Kltrel Kuatclk nold Toynbee, Herbert 3. Coraf Derinlik: Osmanl Dzeni ve Stratejik Adams Gibbons, Immanuel Kuatclk IV. Sonu: Yeni Tarih draki ve ok Boyutlu Osmanl Wallerstein ve Jacques PirenTarihi ne rneklerini esas alarak, genel insanlk tarihi ve Osmanl'nn bu tarih iindeki konumu asndan eletirel bir incelemeye tbi tutacaz. Bat-eksenli tarih yazm ile ulusal tarih yazmnn Osmanl'nn anlalmasnda yol at tarih sreklilik problematii bu eletirel yaklamn temel kriteri olacaktr. Son olarak Osmanl Devleti'nin insanlk tarihi iindeki yeri; tarih ve coraf srekli-

1DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

lik, zaman ve mekan idraki, medeniyetleraras etkileim ve kltrel/stratejik kapsayclk erevesinde ortaya konmaya allacaktr. I. Osmanl Aratrmalarnda Metodolojik Meseleler Medeniyetler tarihi iinde bir olgunun balbana zgn bir gelenek oluturabilmesi iin iki temel art vardr: sreklilik ve tutarllk. Sreklilik art tarih olgunun oluum ncesindeki kaynaklar ile oluum sreci ve olgunlama dnemindeki yaplar arasnda varolan kesintisiz bir devamll; tutarllk art ise bu olgunun ayn dnemde yaayan dier olgulardan farkl bir i doku ile kendi iinde tutarl bir btnl gerekli klar. Bir medeniyet olgusunun zgnl meselesi bu tarih olguya yaklaan modern znenin bak asn, sreklilii meselesi bu tarih olgu ile ilgili zaman idrakinden kaynaklanan alglama problemlerini, tutarll meselesi ise mukayeseli yntemin uygulama ilkelerini tartmay kanlmaz bir ekilde gndeme getirir. 1. zne-Nesne likisi ve Tarih Genel bir insanlk tarihinin yazm meselesi ister istemez zne-nesne ilikisinin yol aabilecei epistemolojik ve metodolojik problematikleri1 beraberinde getirmektedir. nsanlk tarihini yazma abasna giren her tarihi kendisinin de iinde bulunduu bir st kmeyi btn olarak anlayabilme, tanmlayabilme ve yorumlayabilme iddiasn tamaktadr. Bylesi bir abada boyutlu bir ilikiden bahsetmek gerekmektedir: Tarihi, tarihinin zihin dnyasnn olumasn ekillendiren kltrel havza ve medeniyet aidiyeti ve bu havza ile son derece farkl biimlerde iliki iinde bulunagelmi, biribirinden farkl tarih tecrbelerine dayanan kltr havzalarndan oluan genel insanlk birikimi. Tarihi, iinde yetitii ve zihin dnyasnn ana parametrelerinin olutuu kltr havzas ile olan iliki asndan, yetime sreci iinde edilgen, yorumlama srecinde ise etken bir konumdadr. Bir batl tarihinin bat medeniyet tarihini, bir mslman tarihinin slam medeniyeti tarihini, bir Hintlinin Hint medeniyeti tarihini anlama ve genel insanlk tarihi iinde yorumlama abas ister istemez J. Huxley'in tanmlamasyla "kendi test tb iinde yaayan sosyal bilimci"2 paradoksunu beraberinde getirmektedir. J. H. Plumb tarih objectivitenin mmkn olmamasna ramen bir bilim adam gibi davranmak zorunda olmasnn, modern tarihinin en ciddi ikilemi olduunu vurgulamaktadr.3 Ait olduu ve kendisinin zihin parametrelerini byk lde belirleyen kltr evresinin etkisinde yetitikten sonDVAN 1999/2

2

1 Bu problematikleri tarih metodolojisi asndan ilk defa kapsaml bir ekilde ele alan ve bir yntem sapmas olarak yol aabilecei sonular tartan bn Haldun'dur. Bknz. bn Haldun, Mukaddime, ter. Sleyman Uluda, stanbul:Dergah, 1982, c.1, s.200-267. 2 J. Huxley, Man in the World, Londra, 1947, s.112-131. 3 J. H. Plumb, "The Historian's Dilemma", J. H. Plumb (ed.) Crisis in the Humanities, Londra: Penguin, 1964, s.30.

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

ra bir tarihi olarak tekrar ayn evrenin tarihini yazmaya almak, aratrma srecindeki zne-nesne ilikisini zdeleme asndan etkilemektedir. Bu durum, zellikle tarih ak iinde egemen konumda bulunan ve bu adan kendisini bir btn olarak insanlk tarihinin znesi olarak gren medeniyet havzalar ve bu havzalarn tarihileri iin kanlmaz bir psikometodolojik mesele olarak grlmelidir. Bu tr bir zdeleme, aratrma srecinin znesi olan tarihiyi, insanlk tarihinin znesi olarak grd kendi medeniyet havzasn eksen alacak bir tarih paradigmasn mutlak, objektif ve deimez bir veri olarak benimsemeye sevkeder. Egemen medeniyet havzasnn tarihisinin egosunu, bu havzann kollektif egosu ile btnletiren bu psikolojik sre, tarih iinde egemen olmu dier medeniyet havzalarn tarihin edilgen nesneleri olarak gren bir dlama ile anlamaya ve yeniden yorumlamaya yneltir. Bu ynelite bat insan tarihin znesi, bat tarihisi de bu zneyi merkez alan tarihin yazcsdr. Bu bak as baz batl tarihileri ylesine etkisi altna almtr ki, tarih idrakinin ancak bat medeniyetine ait olduu, bat-d medeniyetlerin bylesi bir idrak gelitiremedikleri gibi aslnda tarihsiz de olduklar iddia edilmitir: "Vurgulanmas gereken iki nokta vardr: (1) bizim tarih idrakimiz, biraz gevek bir ekilde de olsa, bat medeniyeti diye isimlendirdiimiz olgunun en ayrdedici niteliklerinden birisidir; (2) mmtaz bir istisna olmak zere antik yahudiler dndaki bat-d kltrler tarih bilinci maluldrler. (...) tarihsiz (historyless) medeniyetlerden oluan bir dnyada ilk defa yahudiler tarihi kefetti."4 Kendisini bat medeniyetinin zne-tarihisi olarak gren batl bir tarihinin, dier medeniyet havzalarna yaklamnda bu psikolojik arkaplan kanlmaz olarak devreye girer. Dier medeniyetlerin tarihsiz veya en azndan tarih bilincinden yoksun grlmesi bylesi bir ego-centric (benmerkezci) psikolojinin rndr. Arnold Toynbee'nin bat-eksenli tarih anlay iin kulland egocentric illusion (ben-merkezci yanlsama) ve bu yanlsamnn anahtar kavramlarndan birisi olarak dlayc bir kategori eklinde kullanlan native (yerli) kavramna yapt atf bu zne zdelemesinin yol at dlamay ak bir tarzda ortaya koymaktadr: "Bat medeniyetinin madd alanda eritii alemmul baardan kaynaklanan yanlsamann tesinde- medeniyetin sadece bizim iinde olduumuz tek bir ak vardr ve dierleri ya ona bamldrlar ya da l kumlar arasnda kaybolmaya mahkumdurlar- varsaymn ieren tarihin birlii temelli yanl kavramsallatrma temelde kaynaa indirgenebilir: benmerkezci yanlsama, deimeyen Dou yanlsamas ve dz bir izgi zerinde seyreden ilerleme yanlsamas."5 Toynbee'nin Londra niversitesindeki halefi olan ve tarih bilimini "in4 Page Smith, The Historian and History, (New York: Alfred A. Knopf, 1964), s. 4-5. 5 Arnold. J.Toynbee, A Study of History, abrd. vols. D. C. Somervell, Oxford University Press, N.Y., 1981, c.1, s. 55.

3DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

sanln btn alardaki ve btn lkelerdeki tecrbesini inceleyen bir alan" olarak takdim etmesi dolaysyla tarih biliminin Avrupa-d alanlara almasnn nclerinden kabul edilen Geoffrey Barraclough "Yunanllar, Msrllar, inlileri ve Hintlileri bizim baardklarmz baaramadklar iin sulamak hem gayriadil hem de hi bir faydas olmayan bir tavrdr" derken6 aslnda bugnk baarnn oluturduu psikolojinin rn olan zne-tarihinin amazn ortaya koymaktadr. Yine de baar gibi bir kriterin ortaya konmas dahi, zne psikolojisinin tipik bir yansmas olarak grlebilir. Bugnn baars esas alndnda, gemi medeniyet havzalarnn baarlar bugnk baarya eklemlenebildikleri lde tarih yazmnn konusu olabilirler. Mesela bir ok dnce tarihi almasnda slam medeniyetinin dnce tarihine yaplan atf Yunan kaynaklarnn batya intikalinde oynad rol ile snrldr. in medeniyetine yaplan atflar ise, bu medeniyetin bir btn olarak insanlk tarihi iindeki yerinden ve bugnk dnya nfusunun en az drtte birini ilgilendiren bir medeniyet birikiminden ok barut ve kat gibi baz bulularn bugnk baarnn olumasnda yapt katk lsnde yer almaktadr. zne-nesne ilikisinin yol at bu dlama, zellikle egemen medeniyet ile cephe ilikisini srdregelmi medeniyetler, kltr havzalar ve toplumlar iin sadece bir dlama olarak kalmayp, nkabullere dayal bir kar-ego ve "teki" kimliine brnebilmektedir. Bu erevede, bir batl tarihinin in medeniyetine bak ile, slam medeniyeti ya da Osmanl'ya bak arasnda ciddi farklar olabileceini kabul etmek gerekir. Andre Gunder Frank'n tabiriyle Osmanl'nn batl tarihilerce "amura saplanp kalm, ilerleyemeyen bir askeri brokrasi" olarak grlmesi7 OsmanlAvrupa ilikilerinin tarih arkaplan ile zel bir anlam kazanmaktadr. Asker bir mcadele ile srdrlen cephe ilikisi, tanmlamalarn da bu ereveye indirgenmesi sonucunu dourmaktadr. Egemen medeniyet havzasnn tarihisi iin szkonusu olan bu problemler temelde bir anlama meselesinde odaklanmakta, dolaysyla da znde bir tarih bilinci problemi dourmamaktadr. Aksine, belki de anlama meselesinin metodolojik bir engel haline dnmesi tek-eksenli ve kklemi bir tarih bilincinin doal sonucu olarak gndeme gelmektedir. Kendi medeniyet aidiyetini eksen alan gl bir tarih bilinci dier havzalarn, zellikle de "teki" olarak grlen medeniyet havzasnn, anlalmasnn nnde bir psikolojik perde oluturmaktadr.

4DVAN 1999/2

Egemen medeniyet havzas dndaki havzalarn tarihileri iin ise, znenesne ilikisi sadece bir anlama meselesi olarak deil, bir tarih bilinci bunalm olarak da kendini gstermektedir. Daha eitim srecinin ilk safha6 Geoffrey Barraclough, History in a Changing World, Oxford: Basil Blackwell, 1957, s. 231. 7 Andre Gunder Frank, ReOrient:Global Economy in the Asian Age, Berkeley:University of California Press, 1998, s.78.

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

larndan itibaren kendi medeniyet birikimini tarihin edilgen nesnesi olarak gren ve dlayan bir tarih paradigmasnn tesirinde yetien bir tarihi, zamanla ya ciddi bir tarihsizleme, dolaysyla da tarih bilincini tmyle kaybetmekte ve kendi tarihini tek-akl ve tek-eksenli tarih paradigmasnn getirdii erevelere uygun decek bir yorumlamaya tbi tutmaya almaktadr. Birinci tavr benimseyen tarihi bir aratrmac-zne olarak kendi medeniyet tarihine sreklilik ihtiva eden ve yaanan gereklik iinde de hayatiyet ifade eden bir olgu olarak deil, tarih-d ve arkaik bir aratrma nesnesi olarak bakmaktadr. lerleyen satrlarda da ele alacamz gibi ilerlemeci tarih felsefesi bu yaklamn zaman boyutunu oluturmaktadr. Mesela Comtevari bir kategorik ilerleme doktrini erevesinde insanlk tarihinin "teolojik-metafizik-bilimsel" safhalardan geen tek-ynl bir aka sahip olduu varsaymndan hareket eden bir tarihi iin, youn bir din ve metafizik referans barndran Osmanl toplumu, bugne birey syleme iddas tamayan, ancak ve ancak dnemsel geerlilii itibaryla arkeolojik bir olguymuasna incelenebilecek tarih bir entite haline dnmektedir. Bu yaklamn daha da kts ise, bu tarih entitenin bugnk siyas, ekonomik ve sosyal dzenin kar-tezi olarak alglanmasdr ki, bu alglama tarihiyi, tarih nesneyi daha da dlayarak okumaya ve batan reddetmeye yneltmektedir. Benzer bir bak as bat-eksenli aydnlanma doktrinini in'e tayan kltr devriminin yetitirdii Maocu aydnlarn Konfyanizmi in medeniyetinin ruhu haline dntren tarih pratie baknda da gzlenebilir. Bat-d medeniyet havzalarnn tarihileri kimi zaman kendi medeniyet havzalarna bir nesne olarak bat tarihilerinden daha dlayac bir tavr ile yaklamaktadr. Bunda tarihin siyas ve ideolojik ierikli modernleme projelerine bir tr merulatrc destek alan olarak grlmesinin nemli bir pay vardr. Trk tarih tezi oluturma abalarnda Seluklu ve Osmanl dneminin atlanarak yeni bir tarihin slam-ncesi Trk ve Anadolu kltrlerine dayal olarak kurulma abas, Msr'daki devrimden sonra Msr'n Afrikal kimliini Firavunlarn altn alar ile btnletirerek ne karan tarih tezlerinin gelitirilmesi, Irak'ta Mezopotamya tarihinin yine zellikle Osmanl, genelde de slam tarihi atlanarak Babile referansla tekrar kurulma abas, modern Hindistan'n oluma srecinde smrge-ncesi Babur ve Hint sultanlklar dnemi atlanarak ortak r kken dolaysyla Avrupa ile daha kolay uyum salayabilecek antik Hint deerleri etrafnda bir tarih bilincinin gelitirilmeye allmas bu erevede zikredilebilecek rneklerin banda gelmektedir. Bu dlayc yorumlama abasndan en youn bir ekilde etkilenenlerin banda Osmanl ile ilgili yaplan almalar gelmitir. lerleyen blmlerde de zerinde duracamz gibi, Osmanl miras zerinde yeni ulus-devlet kurmaya alan her ulusalc-siyas hareket yeni bir tarih anlayn tarih almalarnn merkezine oturtmutur. Osmanl Devleti'nin ok kl-

5DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

trl yapsndan koparak daha monolitik siyas birlikler oluturmaya alan her bir ulusal topluluun mstakbel tarihilerine daha eitim srecinin banda Osmanl'y mahkum eden ya da en azndan dlayan bir tarih anlaynn verilmesi, yeni entitenin siyas bilinci iin bir zaruret olarak grlmtr. Osmanl dneminde daha ehir nitelii bile kazanmam olan Kuveyt benzeri lkelerin ders kitaplarnda Osmanl'ya ayaklanan ulusal kahramanlardan bahsedilmesi buna ilgin bir misal tekil etmektedir. Benzer rnekler Balkan ve Ortadou lkelerinin tarih anlaylarnda belirgin bir ekilde ortaya kmtr. Konjonktrel siyas bilincin daha byk lekli tarih bilincini esir almas dou tarihileri, zellikle de Osmanl eksenindeki ulusal tarih yazclar, nezdinde bat tarihilerinin aksine tam bir zne-nesne yabanclamasnn yaanmasna yol amtr. Bu yabanclama ve bu yabanclamadan kaynaklanan anlama problematii tarihe yaklam tarzndaki duru zaafnn bir sonucudur. kinci tavr benimseyen, yani kendi tarihini tek-akl ve tek-eksenli tarih paradigmasnn getirdii erevelere uygun decek bir yorumlamaya tbi tutmaya alan tarihiler ise, kavramsal ve kronolojik kategorileri baka tarih tecrbelere dayal olarak gelitirilmi byk lekli tarih teorilerini temel kriter ve k noktas olarak benimsedikten sonra kendi tarihlerine bu snrlar iinde yaklamaktadr. Bat Avrupa'daki tarih pratiin incelenmesi ile elde edilen kavramlar, ideal tipler, soyutlamalar, kategoriler, dnemletirmeler ve teorilerden hareketle gelitirilen ve evrensellik iddias tayan tarih tezlerinin mutlaklatrlarak benimsenmesi, bat-d tarihileri teoriolgu uyumu salama amaz ile kar karya brakmaktadr. Evrensel nitelikli tarih tezlerinin etki alannn dnda kaldnda bilimsellikten uzaklama basks ile karlaan, bu tezlerin kavramlarn, kategorilerini ve dnemletirmelerini ne kardnda da tarih olgunun uyumsuzluu ile karlaan tarihiler kimi zaman zgn araylara kimi zaman da ciddi zorlamalara ynelmektedir. Marksist tarih emalarnn Osmanl tarihini bir btn olarak anlamlandrma, Webergil yaklamlarn kurumsal ereveleri yorumlama abalarnda gzlenen metodolojik problemler baka bir zne-tarihin verilerini temel kriter olarak alan Osmanl tarihisinin kendi tarih birikimine yaklamndaki zne-nesne ikilemini ve bu ikileme bal yabanclama amazn ortaya koymaktadr.

6DVAN 1999/2

Tarih olaylar kronolojik veriler olarak ortaya koymak ve bu olaylar dkmanter belgeler ile desteklemek, aratrlan nesnenin anlamn ortaya koymaya alan bir zne-tarihi olmay gerektirmez. Modern aralar kullanabilen bir vakanvis ya da sistematik bir arivci olmak bylesi bir aba iin yeterli olabilir. Aratrlan tarih olgularla ilgili verileri baka medeniyet havzalarnn tarih tecrbelerine dayal teorik erevelere ve geni lekli tarih tezlerine uyarlamaya almak da bir tr aktarm ve trev uygulama alan olarak ikincil bir zne stats ile gerekletirilebilir.

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

Gerek aratrmann, gerekse tarih akn znesi olmak hereyden nce bir duruu gerektirir. Bir ok dilde anlama fiilinin duru ile ilgilendirilmesi (mesela ngilizce under-stand, Almanca ver-stehen, Arapa vakafa, vakf olmak gibi) anlama ve kavrayn istikrarl bir durua sahip bir zne tarafndan gerekletirilebileceinin linguistik boyutunu gstermektedir. Bata Osmanl tarih tecrbesi olmak zere bat-d medeniyet havzalarnn insanlk tarihi iinde yeni bir yorumlamaya tbi tutulmas hereyden nce bu zne-nesne elikisinin giderilmesine baldr. 2. Zaman draki ve Tarih Metodolojisi Antik dnemin poetika/historia ve theoria/historia ayrmlarnda tarih, iirin ve felsefenin kart olarak alglanmaktayd. Aristoteles tekil olaylar incelemeye ynelen tarihin aksine evrensel hakikatleri dile getirdii iin iirin stnlne inanmaktayd. Thucydides ise tarih ile iir arasndaki ayrm erevesinde liada yazar Homer'i deerlendirirken, onun bir air olarak nceliinin, daha az romantik olmakla birlikte daha kalc eserler ortaya koymaya alan tarihilerin aksine, yaanan ann (bugnn) bysne kaplmak olduunu vurgulamaktayd.8 Theoria-historia ayrm ise hakikat bilgisi yani episteme ile tarih bilgisi arasndaki farktan hareketle, tarihi belli ilkelere dayal evrensel bir gereklik araynn dnda grmt. Tarih iirden ayrtrlarak subjektiviteden, felsefeden ayrtrlarak da evrensellik iddiasndan uzaklatrlyordu. Modern tarih anlay bu ayrmlar iki farkl ynden ciddi krlmaya uratan bir srecin sonunda ekillendi. Aydnlanma felsefesinin rasyonel z theoria/historia ayrmn anlamszlatrrken, Aydnlanma felsefesinin hem kart hem de ikizi olarak gelien XIX. yzyl romantizminin rettii tarih felsefeleri ilk anda farkedilmeyen bir iirsellii tarihte bir tr dzenlilik araynn merkezine yerletirdi. Rasyonel kurgular tarihte evrensellii, dolaysyla da theoria'y tanmlamaya alrken, romantizmin tesirinde gelien tarih felsefeleri bu evrenselliin znesini (genelde bat, zelde Germen), dolaysyla da subjektiviteyi ve iirsellii, merkez alan bir dnce biimini ekillendirdi. lerleme felsefesi ile btnleen bu yeni tarih anlay tek-zneli, tekmerkezli bir ak sadece evrensel bir gereklik deil, ayn zamanda mutlak bir hakikat olarak da benimsemitir. Bylece tarih, subjektif bir romantizmin oluturduu mitler ile kurgulandrlm bir rasyonellik arasnda gidip gelen youn bir gerilim dnemi yaamtr. Kant'n tarih bilgi ile akl bilgi arasnda yapt kategorik ayrma ve tarihte rasyonel bilginin temeli olan a priori'den bahsetmenin mmkn olamayaca grne ramen, zamanla hem romantik, hem de rasyonel alglamalarn ynlendirdii nemli bir varsaymlar alan olutuunu kabul etmek gerekir. Kltrbaml mekan ve zaman tasavvurlarnn oluturduu bu varsaymlar dnyas tarih olgularn soyut bir anlamllk alan iinde yeniden ina edilme8 Thucydides, The Peloponnesian War II/VI, 41.; Great Books of the Western World, Chicago:The University of Chicago, c.5, s.397.

7DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

sine zemin hazrlamtr. Kant ve sonrasnda tarih anlayn ynlendiren tarihin amac, ilerleme, insanlk ve zgrlk gibi kavramlarn muhtevalar ve birlikte oluturduklar anlam dnyas belli bir teorik varsaymlar dnyasn ekillendirmitir. Mesela gerek Herder'in Ideen zur Philosophie der Geschichte der Menschheit, gerekse Kant'n eserlerinde temel kavramlar olarak yer alan Idee zu einer allgemeinen Geschichte in Weltbrgerlicher Absicht eserlerinde sz konusu olan insanlk tarihi ve evrensel tarih kavramlar9, teorik kapsaycln tesinde gerek ve olgusal nitelikte bir kapsaycl benimseyebilmi midir? Hegel'in insanlk tarihinin ak seyri ile ilgili dnemlendirmesi rasyonel kurgu, zne-merkezli subjektivite ve ilerleme felsefesinin son derece zgn bir sentezini oluturmaktadr. nsanlk tarihinin douda ocukluunu, Orta Asya'da delikanlln, Yunan'da genliini, Roma'da erkekliini, Germen rklar nezdinde de Avrupa'da olgunluunu yaad iddiasna dayal tez bu etkileimin izlerini tamaktadr.10 nsanln ve tarihin gelimesinin doudan batya doru seyrettiini ve Avrupa'da sona ereceini vurgulayan bu yaklamdan hareketle insanln drtte birini barndran in tarihini, kadim medeniyetlerin merkezinde alt asr yaayabilen Osmanl tarihini, bat teknolojisini batllardan daha etkin bir ekilde ticar meta haline dntrebilen Japon tarihini anlaml bir ereveye oturtabilmek mmkn mdr? XIX. Yzyl felsefesinin rn olan tarih emalar, modern dnemin Avrupa-eksenli g temerkznn sihrine kaplan bir romantizmi, ilerleme dncesi erevesinde, evrensel bir tarih paradigmas haline dntrmtr.11 Bylece farkl insanlk tecrbelerinden oluan farkl medeniyetlerin birarada olabilecei varsaymn barndran medeniyetler tarihi kavramnn yerini btn medeniyetlerin bir ak iinde tek bir nehre akarak ileriye doru seyrettii varsaymna dayal medeniyet tarihi kavram almtr. Medeniyet tarihi kavram tek ynl ve tek eksenli bir medeniyet akn9 Bu kavramlar ve ilgili teorik ereve iin bknz. Johann Gottfried Herder, Ideen zur Philosophie der Geschichte der Menschheit, Immanuel Kant, Schriften zur Anthropologie, Geschichtsphilosophie, Politik und Padagogik 2, Frankfurt 1988, s.781-807. Immanuel Kant, Idee zu einer allgemeinen Geschichte in Weltbrgerlicher Absicht, Berlin 1912, ayrca bknz. Idea for a Universal History from a Cosmopolitan Point of View, ter. L. W. Beck, Kant on History, New York: 1963. 10 G. W. Friedrich Hegel, The Philosophy of History, (ed.)Great Books of the Western World, Chicago: Encylopedia Brittanica, 1990, c.43, s.213-216. 11 Bu tarih felsefesinin ilerleme dncesi ile olan dorudan ilgisi iin bknz. Robert Nisbet, History of the Idea of Progress, New York: Basic Books, 1980, s. 280-296. 12 Medeniyetler tarihi kavramndan medeniyet tarihi kavramna gei ve kavramsal farklar iin bknz. Fernand Braudel, A History of Civilizations, Londra: Penguin, 1993, s.5-7. Bilimsel gelimelerin zellikle Comte ile birlikte medeniyet tarihinin anlalmas zerindeki tesirleri iin bknz. G.P. Gooch, History and Historians in the Nineteenth Century, Londra: Longmans, 2nd ed. 1961, s.534-535.

8DVAN 1999/2

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

varsaymaktadr. Bu yaklam XIX. yzyl ortalarnda yaanan bilimsel gelimeler nda benimsenmi ve zellikle Comte, Marks, Buckle gibi dnrlerle tarih aratrmalarn ynlendiren teorik bir temel kazanmtr.12 Yaanan g ilikilerini hem yanstan hem de merulatran bu tarih anlay Avrupa-d dnyay iirsel ve romantik bir tepkiyle yaanan gerekliin ncesine ve kimi zaman da tarihin dna itmitir. Bu anlamda modern tarihilik zne-nesne ilikisi asndan Thucydides'in objektif ve kalc tarih anlay kadar Homer'in subjektif ve romantik yaklamn da bnyesinde barndrmtr. Hegel'in tarih felsefesi ve bu felsefeye dayal dnemlendirme abalar, kimi zaman mit niteliine de brnen bir subjektiviteyi, genel bir insanlk tarihi iddiasnn merkezine oturtmutur. lerleme felsefesinin tabii sonucu olarak bugnn deer yarglarn esas alan mutlak kategoriler, tarih olgularn kendi dnemleri iinde anlaml bir btn olarak idrak edilebilmesini engellemektedir. Tarihin toplumlara gre greceli yorumu tesinde bir de zamanla ilgili olan yanlsama ve mitleen yorum etkisi vardr. Arthur Marwick, hakl olarak, XIX. yzylda yazlan Ortaa tarihlerinin gerek Ortaa tarihini mi, yoksa Ortaa ile ilgili XIX. yzyl varsaymlarn m yansttn sorar.13 Bu durum sradan bir anakronizmin tesinde, zihniyet parametrelerinin tarihin alglan biimi zerindeki tesirlerini vurgulamas bakmndan zel bir nem tamaktadr. Bylesi bir metodolojik amaz, Osmanl Devleti gibi tarih farkllamas dnda kltr ve medeniyet farkllamas da yanstan tarih olgular iin daha da temel yanlsamalara yol aabilmektedir. Dolaysyla, Thucydides'in iir ile tarih arasnda yapt ayrm esas alndnda modern tarihiliin bugnn bys ile bezenmi romantizmin etkisinden kurtulup kurtulamad hala geerliliini srdren temel bir sorudur. Bugn esas alan mutlak tavr destekleyen dier nemli bir olgu da bugnn siyas yapsnn gerektirdii meruiyyet temelinin geriye dnk tarih okumalarna duyduu ihtiyatr. Her toplumun kendi ihtiyalarna ve o toplumu idare edenlerin meruiyyet araylarna cevap tekil eden bir tr tarih gelitirmesinin tarih ile mitlerin karmasna yol amas kanlmazdr.14 Ulusal tarih yazmnn Osmanl-kartlna dayal modern iirsellii de, Osmanl Devleti'nin baarlarn efsaneletiren nostaljik iirsellik de Osmanl tecrbesinin bugne de konuan bir gereklik olarak alglanmasna engel olmutur. Aydnlanma felsefesinin pozitivist ve ilerlemeci kalplarn, antik dnemin mitlerine benzeyen sabit zihniyet parametreleri olarak, tarih tasavvurunun merkezine yerletiren yaklam Osmanl tarihini kar13 Arthur Marwick, The Nature of History, Londra:Macmillan, 1989, s.20 14 Bu srecin tahlili iin bknz. Marc Ferro, The Use and Abuse of History, or How the Past is Thaught, Londra:Routledge and Kegan Paul, 1984.

9DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

mitolojik kalplar iinde dikotomik bir tarzda ele almtr.15 Bu yaklama tepki olarak gelien geleneki tavr da, tarih gereklie nfuz etmektense yine mitolojik unsurlar ihtiva eden bir savunma retorii gelitirmitir. Tarihi iirsellikten ve mitolojiden ayran temel unsur belli zaman idrakine dayanma zaruretidir. Zaman idrakini sorgulamadan ve temel bir zihniyet parametresi olarak yeniden ina etmeden zgr bir tarih idraki oluturabilmek mmkn deildir. Mesela Osmanl tecrbesinin hi bir tefrik ngrmeksizin "geriyi ve geri kalml" temsil ettiini varsayan bir yaklam, zaman boyutu ihtiva etmemesi itibaryla, tarih olmaktan ok ilerlemeci sylemin rtt mitolojik bir tavr yanstmaktadr. Yerel bir g olma niteliinden eklektik bir kresel g haline dnmenin dinamizmini tayan XV. yzyl Osmanl'sn, ktaya yaylan son derece karmak bir insan ve sosyal yap mozayiini bir dzen iinde tutma becerisini gsterme yannda an en gl siyas, ekonomik ve asker gc olma nitelii tayan XVI. yzyl Osmanl'sn, bir taraftan i yapsndaki skntlar amaya alrken dier taraftan brokratik ve estetik alanda son derece sofistike almlar yapan XVII. ve XVIII. yzyl Osmanl'sn ve smrgecilik karsnda hem ayakta durmaya hem de yeni yaplara ayak uydurmaya alan XIX. yzyl Osmanl'sn hi bir tefrik yapmakszn bugnn karsna oturtmak bir tarih idrakinden ok, siyas boyut ihtiva eden mitolojik bir basitletirmenin rndr. Bu tavrn kart olarak gelien ve bugn deil de dn mitolojik bir dzleme iterek anlamaya alan geleneki tepkinin Osmanl'y kk bir beylik olduu dnemde de, bat karsnda yar-smrge ekonomisine dnt zl dnemlerinde de bir dnya gc olarak grme temayl de bu tr bir zaafn rndr. Bu yanl alglama biimlerine yol aan metodik sapmalar temelde mutlak (absolutist) ve imdici yaklam biimlerinden kaynaklanmaktadr. Kendi dnemlerinin deer yarglar ile tarih olgular yarglamaya alan mutlak yaklamlar ile tarih olgular imdiki duruma nisbet edilebildii lde deerli gren imdici (presentist) yaklamlar zellikle siyas, ekonomik ve sosyal sistemlerin mekanik yaplanmalarnn arka planlarn gre15"lerlemeci" tarih anlaynn Osmanl tarih yazcl zerindeki etkisini sorgulayan zgn bir alma iin bknz. Baki Tezcan, "II. Osman rneinde 'lerlemeci' Tarih ve Osmanl Tarih Yazcl", Osmanl/Dnce, c.7, 658-669. H. Butterfield The Whig Interpretation of History balkl eserinde bugnk kavram ve alglamalarla tarihi geriye dnk okumann yol at yntem sapmasna arpc bir rnek olarak Avrupa tarihinde Protestanlara ve Luther'e bak vermektedir: "Bunun sonucu olarak biroumuz iin onaltnc yzyl Protestanlar ve 1800lerin Whigleri bize olduklarndan daha modern grnrler ve bu alglamay dzeltmeye alsak bile bizim dnyamz ile onlarn dnyas arasndaki farklar zihnimize yerletirmekte glk ekeriz. Daha da kts bazlar Luther'in Roma'nn dn fanatizmine kar liberal bir teoloji kurmak iin savatna inanr; halbuki Tanr da ahittir ki, Luther'i isyana tevik eden unsurlar arasnda Rnesans papalarnn dn fanatizmi dnda herey vard." H. Butterfield, The Whig Interpretation of History, London: G.Bell and Sons, 1959, s.34-35.

10DVAN 1999/2

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

bilme yeteneini yok etmektedirler. Mesela Osmanl siyas sisteminin meruiyyeti bugnk formel mekanizmalara bal meruiyyet anlaylar ile test edilemezler. Her siyas dzenin dnemsel meruiyyeti o dnemin artlar ve zellikle de o dnemde geerli bilgi-deer temeli ile llebilir. Bugnk formel ve kurumsal meruiyyet anlaylarn gemie ynelik olarak uygulamak suretiyle Osmanl meruiyyet zemini konusunda yarglarda bulunmak da, baka toplumlarn siyas meruiyyet zeminlerindeki kurumsal zellikleri Osmanl'da arama abalar da, Osmanl siyas sisteminin ileyiini anlamlandrmak bakmndan yeterli bir altyap oluturamazlar. XV ve XVI. yzylda i kargaalarla sarslan Avrupa'da dzen aray iindeki bir ok dnrn gelimi bir siyas yap olarak Osmanl modeline yaptklar atflar tarih metodolojisindeki mutlak ve imdici yaklamlarn yol at yzeysel mukayeselerin amazn gstermesi bakmndan ok arpcdr. Geree ulamay hedef edinen tarih aratrmalar doru suallerle ie balamak zorundadr. "Osmanl Devleti idarecileri XVII. yzylda neden batya ynelmediler? "ya da" Osmanl Devleti niin kapitalist sisteme daha nceki bir dnemde entegre olamad?" gibi bugnden gemii yarglayan mutlak sorularda ciddi bir yntem problemi vardr ve bu tr suallerle balayan tarih aratrmalarnn tarih olguyu anlaml bir btn iinde ortaya koyabilmeleri ok gtr. Bu konularda dlen metodik yanlsamalarn ou, zaman boyutu ile ilgili alglama yanllklarndan kaynaklanmaktadr. Tarih metodolojisinde anakronizm diye adlandrlan zaman boyutu ile ilgili alglama yanllklar kimi zaman prochronism -yani tarihe olgunun olduundan ok nce gereklemi gibi olarak alglanmas -ya da metachronism- yani tarih olgunun olduundan sonra gereklemi gibi alglanm olmas- eklinde kendisini gsterir. Zaman alglamas ile ilgili bu tr zihn ve metodik problemler Osmanl Devleti gibi alt yzyllk bir siyas yap iin ok daha yaygn bir ekilde sz konusu olmaktadr. Barraclough'un Avrupa eksenli olarak da vurgulad gibi16 her a, tarihi, kendi varsaymlarn esas alarak yeniden yorumlamann tesinde, tekrar ina etmektedir. nsanlk tarihini tmyle kuatt iddia edilen byk lekli tarih teorilerinin zihinsel altyap olarak bilimlerin evrensellii iddialarnn, siyas altyap olarak da endstri devriminden hz alan smrgeci yaylmann tartlmaz gereklikler olarak grld XIX. yzylda ortaya km olmalar, Avrupa-d toplumlarn tarihsel gerekliinin an16 "Her a kendi tarih grn gelitirme zorunluluu ile kar karyadr; bugn de Avrupa mazisi ile ilgili olarak eski Avrupa'nn yeni kresel politika ve medeniyet perspektiflerine uyum gsterecek yeni bir gr gelitirmek zorundayz. "Geoffrey Barraclough, History in a Changing World, Oxford:Basil Blackwell, 1957, s.12) Barraclough'un bu grleri Avrupa'nn greceli olarak nemini kaybettii ve smrge devrimleri ile bat-d havzalarda ciddi bir siyas uyann yaand gnlerde dile getirmi olmas dikkat ekicidir.DVAN 1999/2

11

Ahmet DAVUTOLU

lalmasna ciddi bir engel tekil etmitir. lerlemeci tarih anlay geriyi temsil ettii dnlen Avrupa-d kltrleri, sanayi-ncesi retim biimlerini, koloni-ncesi siyasi yaplar, aydnlanma-ncesi zihniyet parametrelerini bugne konuamayan arkaik entiteler haline dntrmtr. Bundan da en fazla etkilenen tarih birikimlerin banda Osmanl birikimi gelmektedir. XIX. yzyln bu tek-eksenli tarih anlaynn aksine zellikle XX. yzyln son eyreinde ykselen ve en ciddi eletirel kar alternatifini Edward Said'in Orientalism eseri17 ile bulan bat-d toplumlar yeniden anlama abas ve abay daha da anlaml klan bat-d medeniyet havzalarndaki canlanma, gelecekteki kresel insanlk kltrnn XIX. yzyln postulalarnn ok tesinde unsurlar ihtiva edeceinin iaretleri saylmaldr. Bu nedenledir ki, Osmanl'nn otantik tecrbesi anlalarak bugnk tarih pratie konuacak ekilde yeniden yorumlanmas sadece Osmanl'nn tarih mirasn devralan Trkiye ve tarih hakimiyet snrlar iinde kalan dier toplumlar iin deil, evrensel insanlk birikimi iin de byk bir nem tamaktadr. 3. Mukayeseli Yntem Problemi Osmanl tarih ile ilgili almalarda temel mesele, Osmanl tarihini genel tarih iinde anlaml bir ekilde yorumlayabilecek tutarl bir tarih anlay ve metodolojisinin gelitirilememi olmasdr. Genel tarihe bak biimindeki yaklam yanllklar, byk lde, mukayeseli bir yntemin kuatc bir ekilde tarihe uyarlanamamasndan kaynaklanmaktadr. Herhangi bir toplumun ya da devletin genel tarih iindeki yerini anlamlandrmak dikey (deiik zaman dilimleri arasndaki mukayese) ve yatay (e-zamanl toplumlar ve medeniyetler arasndaki mukayese) mukayeselerin tutarl bir erevede yaplmasna baldr. Deiik zaman dilimleri arasndaki mukayeseler bir toplumdaki deiim srecini anlamlandrmak asndan, e-zamanl toplumlar ve medeniyetleraras mukayeseler bu medeniyetlerin genel insanlk tarihine yaptklar katklar ortaya koyabilmek asndan byk nem tamaktadr. Dolaysyla bir gelenein varln ve geerliliini lmek de, Osmanl Devleti gibi alt asra yaylan bir byk birikimin tarih tahlilini yapabilmek de en azndan drtl bir matris iinde mukayese yapabilmeyi gerektirmektedir. Burada dlen temel hata yatay ve dikey mukayeselerin geliigzel kullanm ile bir toplumda yaanan belli bir vetireyi evrensel klp, dier toplumdaki bir tarih olgu ile irtibatlandrma yanlldr.

12DVAN 1999/2

Oswald Spengler'in de hakl olarak vurgulad gibi, tarih dncesi iin bir ltuf ve inayet gibi grlen kyas yntemi, yanl uygulandnda byk bir engel ve bir tr gazab halini almaktadr.18 Bat tarihi ile ilgili kyaslardan misaller vererek bu yntemin bugne kadar salkl uygulan17 Edward W. Said, Orientalism, New York: Pantheon Books, 1978. 18 Oswald Spengler, Der Untergang des Abendlandes: Umrisse einer Morphologie der Weltgeshichte, Mnih: Verlag C.H.Beck, 1959, s. 2-3

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

mak bir yana yeterince anlalamadn bile iddia eden Spengler'in bu gr Osmanl tarihi iin daha da geni kapsaml olarak geerlidir. Osmanl Devleti'nin alt asra yaylan tarih birikimi ok ynl bir mukayese yaklamn gerektirmektedir. Bu mukayeselerde Osmanl Devleti'nin hangi dneminin (dikey boyut) hangi farkl tarih yaplarla (yatay boyut) mukayese edildii aka ortaya konmakszn yaplacak genellemeler ciddi bir yntem ve tarih sapmasna yol aabilir. Osmanl Devleti'nin tarih mevcudiyetini XIII. yzyl sonlarndan XX. yzyl balarna kadar uzanan bir tarih dilimi olarak grdmzde bu dilim iinde mesela bat Avrupa'da siyas sistem olarak aristokrasiden mutlakla ve ulus-devlete; ekonomik sistem olarak feodalizmden merkantalizme ve endstri kapitalizmine, uluslararas dzen olarak feodal paralanmadan Westphalia dzenine, Napolyon dzeninden Viyana Kongresinin gler dengesine, XVI. yzyln ilk smrgecliinden XIX. yzyln smrgeci yaplanmasna ve XX. yzyln Wilson prensiplerine; din ve entellektel seyir olarak skolastik dnceden, reformasyona ve aydnlanmaya; sava teknolojisi olarak meydan savalarndan top tekniine, ulusal ordu oluumlarndan Clausewitz'in modern stratejisine, ak deniz smrge savalarndan hava sava teknolojisine kadar uzanan son derece farkl zihniyet ve yaplar gerektiren olgular yaanmtr. Kendi i sistemi ile zgnln korumakla birlikte kendisini btn bu deiime bir ekilde tepki gstermek, bu deiimlerin oluturduu konjunktre gre gerekli dzenlemeleri yapmak zorunda hisseden Osmanl da yeni niteliklerle tarihteki varln srdrmtr. Osmanl Devleti'nin deiik dnemlerini ayn vukufiyetle inceleyen Halil nalck'n XVII. yzyldan itibaren Osmanl Devleti'nde yaanan deiimlerden hareketle 600 yllk mrnde tek bir Osmanl Devleti'nden sz edilemez gr temelde bu olguya iaret etmektedir.19 Bu adan bakldnda hangi Osmanl'nn hangi Avrupa ile mukayese edilmekte olduu akla kavuturulmaldr. Avrupa'da siyas aktrler ve yaplar deiirken Osmanl'nn siyas entite olarak varln srdrmesi biri dinamik dieri statik iki olgunun mukayesesi gibi alglanmamaldr. Osmanl'y istisna bir tarihi olgu olarak bir tarih kesine hapsetmek isteyen yaklamlarn benimsediinin aksine, Osmanl tarihi deimeyen/statik dounun etken/dinamik bat karsndaki gerileyiinin tarihi deildir. Osmanl'nin ykseli ve hakimiyet dnemleri kadimin srekliliini bir siyasal dzen haline dntrme gayreti, bat karsnda gerileme dnemi olarak adlandrlan son asrlar ise kadimin sreklilik arzeden unsurlarn koruyarak deien dinamik konjunktre intibak etme abas olarak grlmelidir. Ayrca Osmanl bu uzun tarih dilimi iinde sadece bat ile deil, Asya'nn daha statik grnml siyasal yaplar ile de deiik dzlemlerde mukayese edilmek zorundadr. Osmanl Devleti tarihi Hindistan'da Delhi Sultanlarndan Babur Devleti'ne oradan da ngiliz smrge sistemine19 Halil nalck, Ottoman Empire: The Classical Age, Londra:Weidenfeld and Nicholson, 1973, s.52.DVAN 1999/2

13

Ahmet DAVUTOLU

uzanan farkl tarih olgulara denk derken, ran'da Akkoyunlu, Safev, Kaar hanedanlklar ve ngiliz-Rus yar smrge yaplanmasna, in'de Yuan, Ming ve Manu 'ing hanedanlklarndan smrgeci ve milliyeti yaplara, Japonya'da Shogun dneminden izolasyona kadar uzanan farkl tarih olgulara tekabl etmektedir. Btn bu farkl yaplarn farkl dnemlerdeki zellikleri, farkl Osmanl dnemleriyle, tarih ve yntem tutarll iinde mukayese edilmek zorundadr. Osmanl Devleti'nin genel dnya tarihi iindeki konumu ile ilgili yorumlar, tarihin ana akndaki yerini tesbit etmenin tesinde, farkl zaman dilimlerindeki farkl Osmanl uygulamalarnn dier medeniyet havzalar ile tutarl bir mukayese ile anlalmasn gerektirmektedir. Dikey ve yatay yndeki tek-eksenli mukayeseler doru sonular ihtiva etse de, tablonun btn ile ilgili bir ereve olumakszn yaplan bu mukayeseler tek-ynl ve tek-dnemli nitelikleri ile snrl kalrlar. Mesela Toynbee'nin dikey bir mukayese rnei olarak Osmanl Devleti'ni etkilendii miras asndan Roma, Abbasi ve Mool imparatorluklar ile mukayese etmesi de20, McNeill'in ateli silahlarn etkisini temel alarak Hint, in ve Latin-spanyol impatorluk yaplar ile mukayese etmesi de21, mukayese kriterleri ve perspektifi asndan nemli ve doru unsurlar ihtiva edebilir. Ancak, bu perspektifin mukayeselerin karlkl geerlilii asndan test edilmesi ve daha kapsaml bir btn iinde deerlendirilmeye tbi tutulmas Osmanl'nn dnya tarihi iindeki konumunun deiik vechelerini ortaya koyabilmek asndan byk bir nem tamaktadr. Mukayeseli almalarn dier nemli bir art da, mukayese edilen tarih ve kurumlar arasndaki korelasyonlarn ortaya konabilmesi ve saltanatlar aras mukayese yerine toplumsal ve bireysel alan mukayesesinin yaygnlatrlabilmesidir. Osmanl dnya dzenini sultanlarn ini ve k tarihleri ile asker baar ya da yenilgilerin kronolojisine indirgemek bugnk yaklam biiminin en nemli zaaflarndan birisidir. Tnel tarihilii olarak adlandrlan ve tarih olgunun siyas, ekonomik, kltrel, sosyal boyutlarn birbirinden kopuk alanlar olarak inceleyen parac tarih anlayna dayal metodik sapma, Osmanl birikiminin bir byk sistem btn olarak anlalmasn engellemektedir. Parac tarih anlay tnel tarihilii diye adlandrlan ve tarih gerekliin anlalmasn gletiren bir tr yntem sapmasna yol aar. Deiik ekillerde tezahr eden tnel tarihilii historiografinin en kritik yntem problemlerinden birini oluturur. Siyas tarih, ekonomik tarih, dnce tarih, asker tarih, diplomatik tarih, hukuk tarihi, sanat tarihi, sosyal tarih gibi tarih gerekliin ve bu gereklik iinde oluan geleneklerin parac bir ekilde ayrtrlarak incelenmesine yol aan bu yaklam tr, olaylar20 Arnold J. Toynbee, "The Ottoman Empire's Place in World History", Kemal Karpat (ed.), The Ottoman State and Its Place in World History, (Leiden: Brill, 1974), s.21. 21 William H. McNeill, "The Ottoman Empire in World History", Kemal Karpat (ed.) The Ottoman State and Its Place in World History, (Leiden:Brill, 1974), s. 45.

14DVAN 1999/2

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

arasndaki korelasyonun ortaya konmasnn da, geleneklerin bir btn eklinde anlalmasnn da nndeki en nemli engellerden birini oluturur. Bizde bunun en yaygn grlen tr Osmanl tarihini bir saltanatlar ve saray tarih eklinde alglama biimidir. Osmanl Devleti'nin d ve klar bu erevede ele alnd iin tarih gereklii anlamak glemektedir. Yanl tarih tasnifler de bu amazn yansmalardr. Her alanda tek tek ele alnan olgulardan hareketle yaplan genellemeler Osmanl dzeninin kronolojik tahliline de damgasn vurmaktadr. Mesela Osmanl Devleti'nin asker yaylmasnn seyrine gre oluturulan ykselme, duraklama, gerileme gibi dnemsel tasnifler ekonomik, kltr ve sanat tarihi asndan gerekten geerli midirler? Tarihi "gemi ile bugn arasndaki bitmeyen bir diyalog" eklinde tanmlayan E. H. Carr'n bu tanmn22 kullanarak diyebiliriz ki, bu metodolojik engeller Osmanl tarihinin sreklilik unsurlaryla gnmze konumasn da bu diyaloun alternatif bak alar eklinde kendini ifade edebilmesini de nlemitir. II. Osmanl ve Dnya Tarihi Moses Finley The Use and Abuse of History balkl eserinde modern tarih biliminin kurucusu olan Ranke'nin tarihin temel sorusu olarak ne kard wie es eigentlich gewesen ([incelenen] eyin gerekte nasl olmu olduu) sorusu ile ilgili olarak son derece nemli bir baka n soruyu gndeme getirir: hangi eyler gerekte nasl olmu olduklar sorusu iin incelemeye deecek unsurlar ihtiva etmektedir?23 Gerekten de bir eyin nasl olmu olduunun incelenmesi hereyden nce hangi eylerin inceleme nesnesi olarak ele alnacaklarnn tesbitini gerektirir. Mazinin anlaml ve anlalabilir bir ereveye oturtulmas onun sreklilik, geerlilik ve evrensel nem tayan czlerine odaklanmay beraberinde getirir. Bu da kanlmaz bir ekilde seicilii, dolaysyla da bu seimi yapan znenin zihniyet parametrelerini belirleyici klar. Mazinin belli czlerini ne karan seiciliin metodolojik ve teorik sonular en arpc ekliyle insanlk birikiminin tmn kapsama iddias tayan dnya tarihi yazmlarnda sz konusu olmaktadr. Bir medeniyetin tekil tarihi paradigma-ii bir seicilii gerektirirken, insanlk tarihi yazm paradigmalar-aras ve daha tmel bir seicilii ne karmaktadr. Spengler'in de vurgulad gibi tarih, mazinin dzenli bir takdimidir ve bu takdim aray hereyin zerine bina edildii bir i postula haline dnmektedir.24 Bu dzenlilik aray ve bu araytan kaynaklanan seicilik, makalemi22 E. H. Carr, What is History, New York, 1964, s.30 23 Moses I. Finley, The Use and Abuse of History, (Londra:The Hogart Press, 1986), s.13. 24 Spengler, a.g.e., s. 10.DVAN 1999/2

15

Ahmet DAVUTOLU

zin banda zikrettiimiz zne-nesne diyalektiini kanlmaz bir ekilde devreye sokmaktadr. Spengler'in fr wen gibt es geschichte? (tarih kimin iindir?)25 sorusu znenin tarih idraki zerindeki etkisini ortaya koymas bakmndan son derece nemli bir sorudur. Kendi i postulalar zerine tarih bir tahayylat gelitiren zne, aslnda, insanlk tarihini de kendini merkez alan bir i postula zerine dzenli bir ak takdimi ile ina etmektedir. Bu erevede bir dnya tarihi yazmnda ncelikli soru, bu dnya tarihinin znesi olan insanlk kavramnn ne anlam ifade ettiidir. Genel insanlk tarihi yazmlar ile ilgili en temel sorunsal insanlk kavramnn iine giren inceleme konularnn snrlar ile ilgilidir. nsanlk kavram ile ilgili taknlan her greceli tavr kuatcl ortadan kaldrmakta ve zneyi ve znenin seimini ne karan bir subjektiviteyi tarih idrakin merkezine yerletirmektedir. nsanl barbarlar dnda kalan Helen dnyas ile snrl gren Yunan dncesi ile insanl ok daha genel ifadelerle btn insanlar kuatacak ekilde kullanan Herder, Kant ve Hegel gibi modern dnrler arasnda ben-merkezci yanlsama ve bu yanlsamann rettii tarih emalar asndan byk farklar bulunmamaktadr. Tarih akn "antik", "ortaa", ve "modern" gibi blnmelerle ilerleyen bir dzen halinde idrak edilmesinin coraf olarak Bat Avrupa topraklar ile, tarih olarak da Roma-Germen birikimi ile snrl bat tarihinin insanlk tarihi iindeki yerinin anlamlandrlmasn imkansz kldn ifade eden Spengler bu bak asn irdelerken Nietzsche rneinde son derece hakl ve nemli sorular sormaktadr: "Nietzsche'nin tarih ufkunu dnnz. Onun gelitirdii d, deerlerin dnmesi, iktidar arzusu gibi kavramlar, Bat medeniyetinin znde yer alr ve bu medeniyetin anlalmasnda byk nem tar. Ancak, yaratt eseri hangi temeller zerine kurmaktadr? Hint medeniyetine sath bir bak dnda Romallar, Yunanllar, Rnesans ve ada Avrupa. Ksaca antik a-ortaa-modern a. Kesin bir ekilde vurgularsak ne o ne de dneminin dier dnrleri bu tarih emasnn dna kabilmilerdir... Shopenhauer, Comte, Feuerbach, Hebbel ve Strindberg'in dnce ufuklar daha m geniti? Btn dnya iin geerli olma iddialarna ramen, onlarn psikolojileri sadece bat Avrupa ile snrl bir nem tamyor muydu?"26 Andre Gunder Frank ve Barry K.Gills'in bat-eksenli tarih emalarna ve dier insanlk tecrbelerini bu eksene eklemleme abalarna ynelik eletirileri Osmanl'nn da iinde bulunduu bat-d havzalarn insanlk tarihi iindeki konumlarn anlayabilmek asndan nemli unsurlar ihtiva etmektedir: "Dnya tarihi Bat'nn gnmzdeki snrlanm ve snrlayc kapsamnn ok tesinde insanlk tecrbe ve gelimelerinin btn farkllklarn temsil etmesi ve yanstmas gerekir. Aslnda, idrak edilemez, es25 Spengler, a.g.e., s.5 26 Spengler, a.g.e., s. 18.

16DVAN 1999/2

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

rarl dou'ya referansn dnda bir bat da yoktur. Aslnda onlarn tarih varolular da bat tahayylatnn bir uydurmasdr. Avrupamerkezlilik ve benzeri merkezci yaklamlar dier paralarn dnya (sistemi) btnl ile nasl bir ilikiye sahip olduunu grmeyi, hatta bunu sormay bile engellemektedir. Bunun iindir ki, Avrupamerkezlilik dnya tarihinin analitik bir prangasdr."27 1. Bat-eksenli Tarih'in Sreklilik Problematii ve Osmanl Osmanl'nn dnya tarihi iindeki yerinin ve etkisinin anlalmasnn nndeki en nemli metodolojik engel, evrenselleen bat-eksenli tarih paradigmasnn zihnimizde oluturduu tarih ak emasdr. Her tr tarih almasn eski Yunanla balayp, Roma ile devam eden, Hristiyan Ortaandan geerek modern dneme ulaan izgisel bir doru anlayna dayandran bat-eksenli tarih anlay, Osmanl Devleti'nin gerek kendine zg yapsn gerekse bat medeniyeti ile olan ilikisini anlayabilmeyi gletirmektedir. Bu durum sadece Osmanl iin deil, bat-d btn medeniyet havzalar iin geerlidir. Tarih tahayylatn bylesi bir anlaya oturtan bat-eksenli bir zihin iin Osmanl'nn tarih iindeki yerinin tesbiti mmkn deildir. nsanlk tarihini bat medeniyeti tarihi ile zdeletiren bir ok tarihi iin Osmanl Devleti bu medeniyet havzas ile olan ilikisine bal ve baml olarak incelenegelmitir. Bat tarih paradigmas, ki ou zaman dou aydnlarnn bilincini de esir almtr, yaklak iki yzyldr Osmanl'sz bir dnya tarihi zerine oturmaya alt. Marks'n ekonomi eksenli diyalektik tarih anlay, Toynbee'nin medeniyet teorileri, Wallerstein'in dnya-ekonomi tezi, Modelski'nin hegemonik dnya liderlii tezi, Mc Neill'in batnn ykseliini esas alan dnya tarihi yaklam gibi byk lekli tarih teorileri Avrasya'nn kalbinde ve btn byk medeniyetlerin kesiim havzasnda duran Osmanl'nn beyz yllk hakimiyeti karsnda bir anlamlandrma aczi yaamlardr. Osmanl, tabir caizse hakim bat medeniyetinin ben-merkezci tarih anlay ve yazcl iin bir tr oyunbozan ya da kurgubozan bir rol oynamtr. Bu anlamlandrma aczi nedeniyledir ki, Osmanl Devleti'nin dnya tarihi iindeki konumu ve bu konumun kaynaklar ve sonular belki de tarih aratrmalarnn en ok ihmal edilen konular arasnda yer almtr. Kemal Karpat'n zl deyiiyle "Osmanl tarihi, tarih aratrmalarnn vey ocucuudur".28 William McNeill'e gre ise Osmanl aratrmalarna ynelik ilgisizliin kkeninde basit bir sebep vardr: bat insannn zihninde27 Andre Gunder Frank ve Barry K. Gills, "The 5000-Year World System: An Interdisciplinary Introduction", A. G. Frank ve B.K. Gills (ed.) The World System: Five Hundred Years or Five Thousand?, Londra: Routledge, 1993, s.11. 28 Kemal Karpat, kendisinin derledii The Ottoman State and Its World History balkl eserin giriinde bu ihmalin arkaplan ile ilgili nemli tesbitlerde bulunmaktadr. bknz. The Ottoman State and Its Place in World History, (Leiden: E.J. Brill, 1974, s. 1-15.DVAN 1999/2

17

Ahmet DAVUTOLU

asrlar boyu yer edinen ve eytanla zdeletirilen korkun Trk imaj. O'na gre bu imaj Osmanl gerekliinin anlalmasn engellemitir.29 Olumu zihn imajlarn tarih gerekliin anlalmasnn nnde bir tr perde tekil etmesi, zne-nesne ilikisindeki sapmann psikolojik temellerini de gstermektedir. Bu ihmali aan almalarda ise Osmanl Devleti dnya tarihinin btncl ak iindeki yeri ve nemi dolaysyla deil, tekil artlara indirgenebilen zellikleri asndan ele alnmtr. Bu ele aln biimlerini, temel varsaymlar asndan, drt ana balk altnda toplayarak drt rnek teori erevesinde inceleyebiliriz: (i) Osmanl Devleti bat medeniyetinin tecrbesine dayal olarak gelitirilen tarih tezleri ile uyumsuzluk gsteren istisna bir olgudur; (ii) Osmanl Devleti, Ortadou ve Akdeniz merkezli emperyal dzenlerin bir devam, bu erevede de Roma'nn bir kopyasdr; (iii) Osmanl Devleti'nin dnya tarihi iindeki yeri ada tarihin znesi olan bat medeniyetinin tarihine eklemlenebildii lde bir nem ifade eder; (iv) Osmanl Devleti bat medeniyetinin kar kutbunu ve teki tanmlamasn belirleyen askeri-brokratik bir yaplanmadr. (i) stisna Bir Olgu Olarak Osmanl: Toynbee Osmanl Devleti'nin bir ok batl tarihi tarafndan kendine has ve istisna bir olgu olarak grlmesi nemli lde bu anlamlandrma aczi ile izah edilebilir. Bat-eksenli tarih aknn genel zaaflarna dmemekle birlikte Osmanl'y durdurulan/hapsedilen (arrested ) medeniyetler kategorisinde kendine has bir olgu olarak ele alan Toynbee'nin teorisi bu istisna olgu yaklamnn arpc bir rneini tekil etmektedir. Bu kategorinin bizatih tanm ve dier rnekleri Osmanl'y dnya tarihi iinde anlaml bir yoruma tbi tutmak asndan ciddi problemler tamaktadr. Gelimi ve dk yapm (abortive)30 medeniyetler dnda nc kategori olarak ele alnan hapsedilen medeniyetler kategorisi gelimi medeniyetler gibi dou ve ilk gelime (bebeklik) dnemlerini getikten sonra, gelimenin belli bir safhasnda dondurularak statik bir yap haline dnm medeniyetleri kapsamaktadr. Yayor olmakla birlikte olgunlama srecine geemeyen bu medeniyetler, gelimi medeniyetlerden gelime evrelerinin tmn tamamlamamalar; dk medeniyetlerden de doutan sonra bebeklik srecini tamamlamalar ve yayor olmalar bakmndan ayrlmaktadr. Toynbee bu kategorideki medeniyetleri de fizik ve insan meydan okumalara tepki olarak gelien iki alt kategoride ele almakta ve birinci kategoride Eskimo, Gebe ve Polinez medeniyetlerini, ikinci kategoride de IsDVAN 1999/2

18

29 William H. McNeill, "The Ottoman Empire in World History", Kemal Karpat (ed.) The Ottoman State and Its Place in World History, s. 34.

30 Toynbee bu medeniyetler arasnda doduktan sonra d meydan okumalara dayanma dinamizmi gsteremeyen Uzak Bat Kelt medeniyetini ve Uzak Kuzey Viking medeniyetini zikretmektedir. Toynbee, A Study of History, c.1, s. 185186.

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

parta ve Osmanl medeniyetlerini zikretmektedir. Bu medeniyetler fizik ve insan meydan okumalara olaanst bir beceri (tour de force) ile tepki gstermekte ve bu tepkinin sonucunda oluan zmlere dayal medeniyet tarzn dondurmaktadr.31 Bu erevede Osmanl'nn muhatap olduu meydan okuma, gebe bir topluluun coraf bir transferle, yani gle, yeni bir tbi evreye ulamas ve bu tbi evredeki insan unsurunu idare problemi ile kar karya kalmasdr. Toynbee'ye gre Osmanl, bu meydan okumay, kurucu gebe toplumun fethedilen yerleik toplumlar, gebe kltrn hayvanlar kullanmasna benzer bir yntemle, siyas yapnn emrinde etkin bir ekilde kullanma becerisinin rn olan devirme sistemi ile amtr.32 Osmanl'y tek bir kuruma indirgenebilecek istisna bir olgu olarak takdim eden bu yaklam medeniyetler tarihi asndan ciddi yntem problemleri ile kar karyadr. Hereyden nce Osmanl'nn kendi becerisi ile kendini mahpus eden ve dou ve ilk gelime srecinden sonra gelimesi duran ve gelimi medeniyetler kategorisine ulaamayan bir medeniyet olarak takdim edilmesi, Toynbee'nin, kendisinin de, batl tarihilerde ciddi bir yntem sapmas olarak grd statik dou (ya da daha zel ekliyle statik Osmanl) alglamasnn33 izlerini tamaktadr. Statikleen ve gelimesi duran Osmanl alglamas bir ynyle ilerlemeci tarih anlaynn, dier ynyle de statik dou anlaynn karmak bir sentezinin rndr. Bylesi bir yarg, gelimenin kriterleri sorusunu beraberinde getirmektedir. Osmanl Devleti'nin Eskimo, Polinez, Gebe ve Isparta medeniyetleri ile birlikte bir kmede toplanmas da bu kategorinin ne lde tutarl bir btn oluturduu sorusunu beraberinde getirmektedir. Toynbee'nin meydan okuma ve meydan okumaya ynelik tepki sarkac iinde anlaml gibi grnen bu kategorik tanmlama tek-boyutlu bir mukayesenin zaaflarn bnyesinde tamaktadr. Osmanl mekan ve insan unsuru itibaryla bahsi geen dier drt medeniyetten ayrmakta ve deiik dnemlerinin zellikleri asndan da tek bir boyuta indirgenemeyecek unsurlar tamaktadr. Eskimo ve Polinez medeniyetleri, biri buzullarla, dieri okyanusla dier medeniyet havzalarndan ayrm bir yap arzederken, gebeler yerleik bir mekan tanmlamasna tbi klnamayacak zelliklere sahiptir. Sparta ise mekan olarak Osmanl ile kyas dahi edilemeyecek derecede snrl Mora yarmadasnn merkezindeki bir kara corafyasnn rndr. Bu rneklerin aksine, Osmanlnn ortaya kt, gelitii ve olgunlat mekan okyanus, buzul ve step gibi fizik snrlarla kuatlm deildir. Aksine, lman iklimin btn deiik trlerini kuatan bir eitlilie sahiptir. Akdeniz ve Karadeniz Osmanl's bir deniz, Dou Avrupa ve Krm-Don-Volga Osmanl's bir step, Msr ve Mezopotomya31 A. Toynbee, a.g.e., c.1, s.196-197. 32 A. Toynbee, a.g.e., c.1, s.205-213. 33 A. Toynbee, a.g.e., c.1, s.55.

19DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

Osmanl's bir nehir, Kuzey Afrika ve Arabistan Osmanl's bir l, nihayet Anadolu ve Balkanlar Osmanls bir ova ve yayla mekann barndrr. Tek bir iklim ve fizik arta mahkum edilebilen Eskimo, Polinez ve Gebe medeniyetleri nin aksine, Osmanl medeniyet birikimini herhangi bir mekana hapsedebilmek mmkn deildir. u veya bu ekilde bir mekana indirgenemeyen bir medeniyet olgusunun btn de tek bir meydan okuma ve bu meydan okumaya cevap tekil eden tek boyutlu bir zmleme ile anlalamaz. Osmanl Devleti'nin farkl corafyalardaki deiik uygulamalar bunun en ak delilidir. nsan unsuru olarak da Osmanl Devleti'nin yeknesak bir deerlendirmeye tbi tutulabilmesi mmkn deildir. Toynbee'nin tahlilinde fizik artlarn meydan okumasna tepki olarak doan Eskimo, Polinez ve Gebe medeniyetleri de, Osmanl Devleti gibi insan unsurlarn meydan okumasna tepki olarak gelitii vurgulanan Isparta medeniyeti de, medeniyetin kaynakland ve daha sonra dayand insan unsuru asndan bir ya da birka temel toplulua (Dorlar, Grek Messenianlar gibi) indirgenebilir. Bunun aksine, Osmanl medeniyeti kadim kltrleri oluturan veya bu kltrlerin dnmesini salayan btn temel insan unsurlarn bnyesinde barndrmtr. Toynbee'nin tahlili Trkler dndaki Osmanl unsurlarnn tmn Ortodoks kategorisi altnda tek ve yeknesak bir nitede toplamakta ve devirme usulunun bu meydan okumaya cevap tekil ettiini vurgulamaktadr. Byk lde sadece Balkanlar iin geerli olabilecek olan bu ikili kategorik ayrma ve tahlilin, Kuzey Afrika berberilerinden Kafkas kavimlerine, Ulahlardan Yemenlilere kadar uzanan son derece geni bir corafyadaki son derece karmak bir insan unsuru iin ne derece geerli olabilecei tartma konusudur. lerleyen blmlerde de zerinde duracamz gibi, Osmanl'nn baars geleneksel kltrleri kendi bnyelerinde yaatan bu farkl insan unsurlarn kendi i btnlklerini koruyan ve yeniden retebilen bir st sistemik btnde birarada tutabilmesidir. Bu da tarih iinde istisna tekil eden bir tr hapsolma deil, kapsaml bir kuatclk sergilemektir. Bu anlamda Osmanl, gebe zihniyetin bir uzants olarak, tekdze bir sr-insan topluluu oluturmad; aksine farkllaan medeniyet birikimlerini kendi bnyesinde barndran bir eitlilik dourdu ki, Osmanl'nn belki de en nemli nitelii bu medeniyetleraras etkileim alann ortaya karm olmasdr. Osmanl'nn medeniyet tarihi iinde bir istisna olarak takdim edilmesi medeniyetler tarihi iindeki dikey (asrlar aras) ve yatay (ayn asrda toplumlar aras) mukayeseleri imkanszlatran ve Osmanl'y bu anlamda kendi asrlarna ve kendi mekanna hapseden bir sonu dourmaktadr. Osmanl'nn zgn zelliklerini ne kararak onu bir anlamda istisna bir olgu olarak tarihten soyutlamak ile Jacques Pirenne ve Gibbons rneklerinde olduu gibi Osmanl'nn zgn niteliklerini gzard eden yzeysel bir aktarm erevesi oluturmaya almak arasnda Osmanl'nn dnya tarihi iindeki konumunu anlamlandrma gl asndan byk bir

20DVAN 1999/2

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

fark yoktur. Osmanl'y tarih bir istisna olarak gren bir baka rnekten hareketle ortaya koymak gerekirse, Braudel'in Osmanl mparatorluunu balbana bir dnya ve gerekte byk lekli kapal bir kale gibi grmesi,34 Osmanl sisteminin i ileyiini ve yaplanmasn d faktrlere direnerek srdrebilme kabiliyetini gstermesi bakmndan doru unsurlar ihtiva etse de, gerekte Osmanl'nn dikey olarak kendinden nceki ve sonraki tarih yaplarla, yatay olarak da varln srdrd asrlar boyunca ilikiye girdii toplumlarla olan etkileimini anlama abalarn temelsiz brakmaktadr. (ii) Bir Siyasal Aktarm Olarak Osmanl: Gibbons Yntemle ilgili tartmalarda vurguladmz gibi medeniyetler tarihi iinde bir olgunun balbana bir gelenek oluturabilmesi iin iki temel art vardr: sreklilik ve tutarllk. Sreklilik art tarih olgunun oluum ncesindeki kaynaklar ile oluum sreci ve olgunlama dnemindeki yaplar arasnda varolan kesintisiz bir devamll; tutarllk art ise bu olgunun ayn dnemde yaayan dier olgularla farkl bir i doku ile kendi iinde tutarl bir btnl gerekli klar. Bu adan bakldnda Osmanl Devleti'nin medeniyetler tarihi iindeki konumunu ve bu konumun bir taraftan dikey mukayese itibaryla sreklilik, dier taraftan yatay mukayese itibaryla tutarllk ihtiva eden zelliklerinin anlalmasn gletiren dier bir yaklam biimi de, Osmanl Devleti'nin daha nceki tek bir siyas yapnn, yani Bizans'n, sradan bir uzants olarak incelenmesidir. Bizantistlerin genel bir tavr olarak benimsedii bu yaklam biiminin modern Osmanl tarihileri arasndaki en tipik temsilcisi Herbert Adam Gibbons'dur.35 Osmanl kaynaklarn stanbul'un fethinden sonraki ge dnemin rnleri olarak gren, bu kaynaklar kullanan Hammer gibi tarihilerin yntemini yanl bulan, Bizans kaynaklarnn Osmanllarn menei ile ilgili hi bir bilgi vermediklerini, Avrupa tarihlerinin de Osmanl'nn kendilerine ciddi bir rakip olduklar dnemle ilgili kanaatler hakknda bilgi edinmek dnda nem tamadklarn iddia eden36 Gibbons'un aratrmasnn temel sorularn tanmlay biimi, bu yaklamn, Osmanl Devleti'nin tarih iindeki konumu ile ilgili ulaabilecei sonularn ipularn en banda vermektedir: "Reislerinin ismini alan ve Bizansllarla karlatklar ilk andan itibaren kendilerini baka reislerin etrafnda toplanan dier topluluklar34 Fernand Braudel, The Perspective of the World. c.3 Civilization and Capitalism 15th-18th Century, Los Angeles: University of California Press, 1992, s. 467. 35 Bizantistlerin ve Gibbons'un Osmanl Devleti'nin kuruluu ile ilgili grlerini sistematik bir zeti ve bu konudaki ilgili tartmalarn son derece zgn bir yorumu iin bknz. Cemal Kafadar, Between Two World: The Construction of the Ottoman State, (Berkeley: University of California Press, 1995), s.29-59. 36 Herbert Adam Gibbons, The Foundation of the Ottoman Empire: A History of the Osmanls up to the Death of Bayezid I (1300-1403), Oxford: Clarendon Press, 1916, s. 18.

21DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

dan ak bir ekilde ayrmak zorunda olduumuz bu topluluk kimlerdi? Bunlar, Osman'n siyas kariyerinin balangcndan itibaren herhangi farkl bir mill bilince sahip miydiler? Herhangi bir gemileri var myd? Kesin bir gaye ile mi devlet kurmaya yneldiler? Dmekte olan bir imparatorluun hayat alannn oluturduu uygun coraf konum dnda artc bir byme ve baar salamalarna zemin hazrlayacak baka herhangi bir sebep var myd?"37 Cevaplarnn da kendi iinde mndemi olduu bu sorular Gibbons'un teorik varsaymlarnn da ana hatlarn ortaya koymaktadr: (i) Osmanllar Anadolu'daki dier benzer gebe topluluklardan ayrd eden temel zellik Bizansla dorudan karlamalardr ve bu karlama olmasayd onlar da benzerleri gibi tarihte nemli bir rol oynamakszn kaybolur giderlerdi; (ii) bu topluluk mill bir bilince38 sahip olmad gibi din bir kimlie de sahip deildi; kendisi bir pagan olan Osman bey bile eyh Edebali ile karlatktan ve airetinin reisliini stlendikten sonra slam' kabullenmiti39 ve XIV. yzylda hzla ilerlemeleri dolaysyla Avrupa tarafndan bir millet gibi grlmekle birlikte Osmanllar kendilerini 1789 Fransz ihtilalinin tesirlerine kadar Trk olarak tanmlamamlard40; (iii) sadece 400 savadan oluan ve 1290 ylna kadar komular ile son derece barl ilikilere sahip olan Osman Bey'in41 bir devlet kurma amac ile ilgili bir belirti yoktur; (iv) ve nihayet "Osman ve halknn Bizansla temasa geene kadar hi bir tarihleri yoktu"42 ve (v) Osmanl Devleti, insan unsuru olarak, pagan Trklerle hristiyan Rumlarn sinkretik bir ortamda kaynamasnn rndr.43 Osmanl Devleti'nin kurulu srecini herhangi ortak bir topluluk ve tarih bilincine sahip olmayan pagan gebelerin yerleik Bizans ile temasa gemelerine indirgeyen bu varsaymlar Osmanl Devleti'nin medeniyetler tarihi iindeki konumu asndan iki nemli sonuca ulamaktadr. Birincisi, Osmanl Devleti zgn bir tarih tecrbenin rn deil, aksine Bizans'n sradan bir devamdr; ki bu sonu Osmanl'nn tarih srekliliini37 Gibbons, a.g.e., s.19. 38 Gibbons'un mill bilinci (national conscioussness) bir kriter olarak kullanmas mill bilin ile devlet kurucu rol arasnda dorudan balant kuran ve XIX.yzyl Alman tarih yazmnda ne kan modern yaklam, mutlak bir yntemle geriye doru Osmanl'ya uygulamas bir yntem problemi olarak dikkat ekicidir. 39 "...Aka grlmektedir ki, Osman ve aireti St'e yerlemeden nce pagandlar. ...(Seluklularn aksine) sonraki glerle gelen Trkler bir ka nesil ran'da kalmakla birlikte, hi bir zaman slam'n tesiri altna girmemilerdi. (...) XII. yzyldan sonraki seyyahlarn rivayetleri bu airetlerin pagan zelliklerini desteklemektedir. (...) Bu Trkler her eyden nce derin din his ve kanaatlere sahip olmayan savalard.", Gibbons, a.g.e., s.25-28. 40 Gibbons, a.g.e., s.29. 41 Gibbons, a.g.e., s.28. 42 Gibbons, a.g.e., s.30. 43 Gibbons, a.g.e., s.50-53.

22DVAN 1999/2

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

tek bir faktre indirgemekte ve alt asrlk bu birikimin kendine zg bir gelenek oluturma bakmndan hem sreklilik hem de tutarllk artn ortadan kaldrmaktadr. kincisi ise, Bat medeniyetinin sreklilik artnn salanmasdr ki, sradan bir taklit ve aktarm olarak Bizans'a eklemlenen Osmanl bylece bat medeniyetinin geleneksel medeniyet havzalar ile olan sreklilik irtibatn koparan bir unsur olma niteliini kaybetmektedir. Bu adan bakldnda Orhan Bey ile ilgili ikinci blmnn bal son derece ilgintir: "Yeni Bir Millet Oluuyor ve Bat Dnyas ile Temasa Geiyor"44. Gibbons'un Bizansllarla kararak yeni bir rk tekil eden ve daha sonra bat ile temasa geen Osmanl eklindeki yorumu, bat-eksenli tarihin en temel sreklilik problemlerinden birini zm oluyordu. Bat dnyas kavramnn Orhan Bey dneminde ne lde yeknesak ve kendi iinde tutarl bir kavram olduu meselesinin tartlmakszn bir veri olarak sunulmu olmas da, mutlak ve imdici yntem sapmalarnn bir baka tipik rneini oluturmaktadr. Osmanl'nn Bizans faktrne indirgenerek bat-eksenli tarihin sreklilik problematiinin almaya allmas bir baka nemli destek unsurunu da gerekli klyordu. Bu da Osmanl Devleti'ni oluturan insan unsurunun slam medeniyet birikiminden farkllatrlmasdr. Nitekim, Osman Bey ve evresinin yerleik slam kltrn benimsememi olan pagan gebeler olduunu iddia eden Gibbons, Osmanllarn hi bir zaman dn fanatik olmadklarn, onlarn meden dnyann yesi olamamalarnn temel nedeninin hristiyan kartlndan ok, yine dinlerinden kaynaklanan olumsuz unsurlar olduunu ifade etmektedir. Araplar klasik slam medeniyetinin kurucular, Trkleri de bu medeniyeti total barbarla dntren kan dkc bir millet olarak tanmlayan Jacques Pirenne benzeri batl tarihilerin aksine Gibbons'un Osmanl'nn kurucu unsuru olan pagan ve gebe Trkleri slam dininin olumsuzluklarndan45 ve Araplarn fanatizminden ayrtrmasna sebep tekil eden temel saik, Osmanl'y insan unsuru ve siyas gelenek olarak Bizans'n sradan bir devam olarak takdim etme abasdr. Bu yaklam bir taraftan Osmanl Devleti'ni bat ile eklemlenebildii lde tarih aratrmalarn nesnesi olarak ele alan yaklamlar beslerken, dier taraftan Osmanl Devleti'nin ncesi ve sonras ile olan sreklilik balarn son derece basit bir aktarm boyutuna indirgemektedir. Tek fak44 Gibbons, a.g.e., s.54 45 Gibbons mslmanlarn medeniyetten uzak kalmalarna sebep olan bu olumsuzluklarla ilgili olarak slam medeniyetinin insanlk tarihi iindeki yerini gzard eden son derece nyargl bir resim izmektedir: "Kuran'n ve slam retinin geneli ile ilgili soyut olarak ne sylenirse sylensin, onun pratik sonular cahillik, duraanlk, ahlakszlk, kadnlarn aalanmas, kaytszlk, irade felci ve diergamla tevik yetersizliidir. Btn mslman imparatorluklarn ve halklarn devasz bir d yaamalarnn sebepleri bunlardr" Gibbons, a.g.e., s.75.

23DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

tre indirgemekten kaynaklanan sreklilik problematiinin dier nemli bir yn de Babinger'in yaklamnda tezahr etmektedir. Osmanl'nn kurucu insan unsurundaki Trk-ran (aman-ii) sentezinin oluturduu harman46 temel faktr olarak ele alan Babinger, Seluklularn Maveraunnehir'deki kkenlerinden itibaren heretik ii ve Alev olduklarn, bu zelliklerinin ran'da pekierek Anadolu'ya tandn ve uzun sre geebe niteliini koruyan Osmanl'nn kurucu unsurunun da bu gemiten youn bir ekilde etkilendiini iddia etmektedir. Babinger'in tezi, slam medeniyetinin genel tarih aknn X. ve XI. yzyldaki baskn ii karakterinden zellikle XIV. yzyldan sonraki Snn karaktere geiindeki Seluklu-Eyyub konsolidasyonu gznne alndnda tarih gerekliklerle tam uyum gstermemektedir. Her iki yaklamn da ortak yn, Osmanl'y oluturan faktrler arasnda slam medeniyeti ile ilgili etkileri tal bir konuma indirgeyerek, dolayl bir ekilde slam medeniyetinin tarihlii ve sreklilii problematiini gndeme getirmesidir. Osmanl Devleti'nin Roma, Mool ve Abbasi emperyal geleneklerinin devam olarak gren Toynbee Osmanl'nn siyasal yap temelini tanmlamaya alrken kapsaml bir medeniyet etkileimi ve bu etkileimin zgn bir sentezinden ok pragmatik bir siyas tecrbe aktarmn n plana karmaktadr: "Osmanl imparatorluu farkl gelenei miras edindi. O, mslman Arap imparatorluunun, hristiyan Roma imparatorluunun mirassdr ve Avrasya steplerinden gelen oban gebe topluluklarn kk bir kolu tarafndan kurulmutur. (...) onlarn Mslman Arap imparatorluu miras bu gelenek iinde en az nemli olandr. (...) Osmanl Devleti'nin Roma miras ise ok daha nemlidir. (...) Romallarn kendi imparatorluklarn kurma ve tekrar tekrar canlandrma gc veren Roma pratiini devralma asndan Osmanl imparatorluu Roma imparatorluunun mirassdr."47 Otuzlu yllarda kaleme ald tarihinde Osmanl'y tarih kklerinden kopararak son derece soyut bir teorik erevede Eskimo, Polinez, Gebe ve Isparta medeniyetleri ile birlikte inceleyen Toynbee'nin yetmili yllarda sunduu bir teblide Osmanl'nn dnya tarihindeki yerini incelerken Roma balantsn ne karmas hem zerinde durulmas gereken nemli bir eliki, hem de bat-eksenli tarihin sreklilik problematiinin alabilecei deiik vechelerin arpc bir rneidir. Bu aktarmda Ortadou ve slam etkisinin aksine Roma mirasna yne-

24DVAN 1999/2

46 Babinger'in bu grleri iin bknz. Franz Babinger, "Der Islam in Kleinasien: Neue Wege der Islamforschung", Zeitschrift der Deutschen Morgenlandischen Gesellshaft, 1922:1, s.126-152. Bu alma daha sonra Ragib Hulusi tarafndan Trke'ye evrilip Darulfnun Edebiyat Fakltesi Mecmuas'nda (1922:2, s. 18,221) "Anadolu'da slamiyat: slam tetkikatnn yeni yollar" balyla yaynlanmtr. 47 Arnold J. Toynbee, "The Ottoman Empire's Place in World History", Kemal, H. Karpat (ed.), The Ottoman State and Its Place in World History, (Leiden:Bill, 1974), s.21.

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

lik atflarn younluu ve ncelii48 bir taraftan Osmanl'nn tarih derinliini tek bir birikime yneltirken dier taraftan da bat-eksenli tek ynl medeniyet akna eklemlenebilecek bir Osmanl olgusunu mmkn klmaktadr. Bu adan bakldnda, yerli tarihilerin Osmanl'y Bizans geleneine indirgeme abasna ynelik tepkileri son derece hakl ve tutarl gerekelere dayanmaktadr. Osmanl'nn Bizans snr boylarnda ve Bitniya'da ortaya kan tek boyutlu bir kaynama ve aktarmla deil, Anadolu'daki btn Mslman ve Trk unsurlar kapsayan ok boyutlu bir sre ile anlalmas gerektiini vurgulayan Kprl Gibbons'un tezini salam delillerle rterek daha sonraki Osmanl aratrmalarnn yeni alanlara ynelmesinin nn amtr: "Yukardan beri izaha altmz vechile, Osmanl Devleti'nin kuruluu meselesenin imdiye kadar bir kmaz iinde kalmas, yalnz malzemenin azlndan, menbalarn kifayetsizliinden deil, hereyden evvel, tarih zihniyeti hi uygun olmayan hatal ve basit bir telakk neticesinde meselenin yanl vaz'edilmesinden kaynaklanyor. (...) Osmanl Devleti'nin kuruluunu, XIII. asrda Anadolu'nun imal-i garb mntehasnda Seluk-Bizans hudutlar zerinde yerletirilmi drtyz adrlk bir airete isnad ederek, bu hadisenin izah iin XIII ve XIV. asrlar Anadolu'sundaki siyas ve itima artlarn hi dnlmemesi, tarih bakmdan affedilmez bir hatadr. Osmanl Devleti'nin kurulduu coraf saha, Byk Okyanus ortasnda mnferit bir ada olmad gibi, burada yaayan insanlar da Seluklu Anadolu'sunun Trklerinden ayr bir unsur deildi. (...) Muhtelif vesilelerle sylediim gibi, Osmanl tarihi, umum Trk tarihinin erevesi iinde, yani sair Anadolu Beylikleri ile beraber Anadolu Seluk tarihinin bir devam gibi telakki ve tetkik olunursa, ancak o zaman, imdiye kadar karanlk kalan bir ok problemlerin anlalmas imkan hasl olur."49 Arnold Toynbee ve John Barker'in Osmanl'nn Roma birikimini nceleyen yaklam karsnda Halil nalck'n Osmanl'y Ortadou devlet tecrbesi ve birikimi erevesinde deerlendirerek otantik Ortadou gelenekleri ve zellikle de slam medeniyeti ile sreklilik vurgusunda bulunmas, Osmanl'y Roma miras asndan bat-eksenli tarihe eklemleme abalarna bir alternatif tekil etmektedir: "ncelikle vurgulamak gerekir ki, Osmanl Devleti tipik modelleri Avrasya steplerinde bulunabilecek olan bir gebe imparatorluu deildir. O, kkl idar ilkeleri ve kurumlaryla tipik bir Ortadou imparatorluudur. (...) Gebe unsurlar 13. yzyl48 Bknz. Arnold Toynbee, a.g.m., s.21, 22, 23. Bizans aratrmacs John W. Barker'in A. Toynbee'nin makelesine yapt yorum ve kritikler de bu konuda ilgin ipular ihtiva etmektedir. Bknz. John W. Barker, "Comment", Kemal, H. Karpat (ed.), The Ottoman State and Its Place in World History, (Leiden:Bill, 1974), s.28-33. 49 Fuad Kprl, Osmanl Devleti'nin Kuruluu, Ankara:Trk Tarih Kurumu, 1959, s.22-23. Ayrca Osmanl zerindeki Bizans tesiri grlerine daha detayl tenkitleri iin Bknz. M. Fuad Kprl, Bizans Messeselerinin Osmanl Msesseselerine Tesiri, stanbul: tken, 1986.

25DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

Osmanl'nn u toplumunda nemli bir rol oynam olsalar da, Osmanl ksa bir sre iinde bir Ortadou devletinin temel yapsn tayan tipik bir slam sultanlna dnmtr."50 (iii) Bat-eksenli Tarihe Eklemlenme ve Osmanl: Wallerstein Tarihin olaylarn aktarmna dayal olaylar tarihi olmaktan karak tarih olgular sistematik ereveler iinde yorumlamaya ynelen bir bilim dal haline gelmesi, bu sistematik yorumlamay yapan znenin olaylar okuma biimi ile ilgili hermenetik bir problemi de beraberinde getirmitir. znenin iinde bulunduu medeniyetin tarih tecrbe birikiminden hareketle oluturduu aklayc modellerin dier medeniyet ve kltr havzalarna uyarlanmas, bu teorik modele uygun den kategorilerin oluturulmasn ve bu kategorileri anlaml klacak bir seiciliin benimsenmesini dourmutur. zellikle bu okuma biimlerinin ideolojik tutarllk problemi haline dnt byk lekli tarihselci ereveler bat-d havzalardaki tarihsel olgularn ynlendirici bir ekilde dizilmesini ve belli kurgular iinde anlaml olacak ekilde yeniden okunmasn gerekli klmtr. Bu teorik ereveler temelde bat medeniyetinin tarih servenini esas alan paradigma-ii modellerdir. Bu paradigma-ii modellerin btn insanlk tarihini kuatc idelojik/tarihselci kalplara dnmesi iin paradigmalar-aras uygulama alanlar oluturulmak istenmesi, paradigma-ii aklayc modellerin dnda kalan alanlar tek bir kategoriye indirgeyen yaklamlarn domas ile neticelenmitir. Bunun en arpc misali, bat kapitalizminin zelliklerinden hareketle bat medeniyetinin tarih servenine dayal geriye doru deterministik bir tarih erevesi oluturan ve bu tarih erevesine dayal olarak ileriye ynelik ideolojik nermelerde bulunan Marksist yntem ve bu ynteme dayal teorik erevedir. Bat kapitalizminin paradigma-ii seyrini ekonomi-politik diyalektik iinde aklayc bir modelle ortaya koyan bu yntem, bat-d havzalar da kapsayan byk lekli bir ideolojik/tarihselci modele dntnde bu modele uygun dmeyen btn gri uygulama alanlarn Asya Tipi retim Tarz kategorisi iinde incelemeye ynelmitir. Osmanl'dan in'e, Hind'den Japonya'ya kadar farkl dnemlerde farkl zellikler tayan bir ok farkl medeniyet olgusunu ok genel bir kategori iinde toparlama abas, aslnda bu olgularn sreklilik ve tutarllk arzeden unsurlarn gzard eden ar genellemeci bir tavr beraberinde getirmitir. Burada temel mesele bu olgularn anlalmas olmaktan karak bat-d toplumlarn bat-eksenli bir tarih modeline nasl eklemlenebilecei meselesi haline getirilmitir. Bu eklemleme abas kavramsallatrma, soyutlama ve genelleme gibi yntem problemlerinin tarih olguyu bir sre ve sreklilik iinde anlama abalarnn nne gemesi sonucunu dourmutur. Bat-d medeniyetler tarihini bat tecrbesine dayal modellere eklem50 Halil nalck, "The Turkish Impact on the Development of Modern Europe", Kemal, H. Karpat (ed.), The Ottoman State and Its Place in World History, (Leiden:Bill, 1974), s.53.

26DVAN 1999/2

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

leyerek anlama abas gerek anlamda kapsayc bir insanlk tarihinin yazlmasn da engelleyen bir yntem amaz haline dnmtr. slam, Hint, in medeniyetleri gibi farkl medeniyetleri, iktisat tarihi asndan Marksist teorice bat kapitalizminin zdd ve ncl kabul edilen feodal ve Asya Tipi retim Tarz kategorilerine, siyaset sosyolojisi asndan Webergil teorice rasyonel brokrasinin zdd ve ncl kabul edilen patriarkal ve patrimonyal brokrasi kategorilerine, bilim tarihi asndan Comtecu teorice bilimsel dncenin zdd ve ncl kabul edilen teolojik ve metafizik dnce kategorilerine indirgeyerek anlayabilmek ve sistematik bir btnlk iinde yorumlayabilmek mmkn olabilir mi? Byle geni lekli kategoriler oluturarak, aslnda, medeniyetlerin tabii seyrini ve dnemsel ve blgesel farkllklarn yok eden, dolaysyla da insanlk tarihi iindeki konumlarn anlamszlatran bir yaklam bilimsel bir retorik ile evrenselletirilmektedir. Bu sreten belki de en olumsuz ekilde etkilenen medeniyet birikimlerinden birisi bat medeniyeti ile girdii cephe ilikisi dolaysyla btn bu kategorilerin kar kutbu gibi alglanan Osmanl olmaktadr. Bu eklemlenme problematiini byk lekli kategoriler oluturma bakmndan ok daha rafine ve titiz bir yaklamn rn olan Wallerstein'nn modern dnya sistemi teorisi erevesinde rneklendirebiliriz. nsanlk tarihindeki ekonomi-politik yaplar tek bir siyas sistemin kontrolndeki tek bir sosyal ekonomiye sahip olan dnya-imparatorluu ile bir ok devlet yapsn iinde barndrmakla birlikte tek bir sosyal ekonomiye dayanan dnya-ekonomi kategorileri iinde inceleyen Wallerstein, bat kapitalizminin rn olan modern dnya-sistemi ncesindeki ve dndaki yaplar dnya-imparatorluu iinde ele almaktadr.51 Farkl retim ve datm ekillerine sahip olan bu ikili modelin dnya-imparatorluu kategorisinde sermaye birikiminin maksimize edilmedii ve temel yeniden datmn siyas kararlarn bir ilevi olduu yeniden datc ve vergilendirici bir retim modeli hakimken, dnya-ekonomide sermaye birikiminin tek bana sosyal davrann bedelini kontrol ettii, dolaysyla da birleik bir siyas yap olmadan ileyebilen bir zellie sahiptir. Dnya-imparatorluu tarih seyir iinde yeniden datm srecinin siyas kontrolnn sosyo-teknik snrlarna doru geniledikten sonra klmeksizin ve dalmakszn statik bir yapya kavuurken, genileme ve daralmann tekrarlanan devirsel ritimleri ile ileyen kapitalist dnya-ekonomi sekuler ve izgisel bir ilerleme trendine sahiptir. Kapitalist dnya-eko51 Bu teorinin detay ve kavramsallatrmalar iin bknz. Immanuel Wallerstein, The Modern World-System, London:Academic Press, 1974, c 1. s.15-18. Ayrca bu kavramsallatrmann karlatrmal ok ksa bir zeti in bknz. Immanuel Wallerstein, "The Ottoman Empire and the Capitalist World-Economy: Some Questions for Research", Osman Okyar ve Halil nalck (ed.) Trkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi, Ankara:Hacettepe niversitesi, 1980, 117118. Bu makalenin tercmesi iin bknz. Osmanl mparatorluu ve Kapitalist Dnya-Ekonomi: Birka Aratrma Sorusu, (Ter. Ebru Afat), Bilim ve Sanat Vakf, Blten, 1999: 46, s. 16-22.

27DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

nomi ncesi yaplarda dnya-imparatorluklar etrafn saran dnya-ekonomilerini kendi iine ekerken, Avrupa-merkezli dnya ekonominin yaylmas ile birlikte yeni bir olgu ile karlalmtr: kapitalist dnya-ekonominin evresine eklemlenmi dnya-imparatorluklar. Teorinin z byle ortaya konunca tarih bir aratrma nesnesi olarak Osmanl ile ilgili aratrmann hedefleri ve snrlar da belirlenmi olmaktadr: Osmanl'nn genileyen bir dnya-ekonomi yapsna eklemlenme problematii. Immanuel Wallerstein bu problematii Osmanl ile ilgili sunduu bir tebliin giriinde son derece ak bir ekilde ortaya koymaktadr: "Benim problemim olduka basit. Zaman iindeki bir noktada Osmanl imparatorluu kapitalist dnya ekonominin dndayd. Zaman iinde ve daha sonraki bir noktada ise Osmanl imparatorluu kapitalist dnya-ekonomiye dahil edildi. Zaman iindeki bu noktalarn hangileri olduunu ve birinci zamandan (Z-1) ikinci zamana (Z-2) geiin hangi sre iinde yer aldn nasl bileceiz?"52 Wallerstein'n modern dnya sistemi teorisini ortaya koyduu eserinde Osmanl ile ilgili olarak yapt tahlil ve atflarn hemen hemen tm bu eklemlenme problematii ile ilgilidir.53 Osmanl ekonomisinin kapitalist ekonomik yaylma karsnda kar karya kald meydan okumalarn ve bu karlamann dourduu periferileme srecinin anlalmas bakmndan nemli kavramsal aralar salayan bu teori, Osmanl'nn medeniyetler tarihi balamnda genel dnya tarihi iindeki yerinin anlalmasn gletiren ve snrlayan dar bir eklemlenme problematiinin tesine geememitir. Bunda teorinin znde yatan zaaflar ve Osmanl olgusunun bu zaaflardan kaynaklanan nkabullerle incelenmesi etkili olmaktadr. Bir medeniyet birikiminin tmnn baka bir medeniyetin ekonomi-politik yapsndaki odaklamay eksen alan tek bir problematik asndan incelenmesi, ister istemez, o medeniyetin sreklilik ve tutarllk alanlarnn anlalmasnn nnde ciddi zihn engeller oluturmaktadr. Bu engellerin teorinin kendisi ile ilgili temel varsaymlarnn banda Avrupa'da kan bir ekonomi-politik yaplanmay merkez alarak bunun dnda kalan btn tarih olgularn tek ve son derece kapsaml bir dnya-imparatorluu st kategorisinde toplanmas ve bu kategorinin 5000 yllk bir imparatorluklar tarihi54 ile btnletirilmesidir. Teorinin Euro-centric (Avrupa-eksenli) karakterini eletiren Andre Gunder Frank ve Barry K.Gills'in55 bat-eksenli tarih emalarna ve dier insanlk tecrbelerini bu

28DVAN 1999/2

52 Immanuel Wallerstein, "The Ottoman Empire and the Capitalist World Economy", s. 117; Blten, s. 16. 53 Deiik dnemlerle ilgili iki arpc rnek iin bknz. The Modern World System, c.1, s.68 ve 302; c.3, s.129. 54 Wallerstein, The Modern World System, c.1, s.15 55 Wallerstein'in bu eletirilere cevab iin bknz. Immanuel Wallerstein, World System Versus World-Systems", A. G. Frank ve B. K. Gills, The World System: Five Hundred Years or Five Thousand?, Londra: Routledge, 1993, s.292-297.

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

eksene eklemleme abalarna ynelik eletirilerinin biri teorinin kavramsal ve analitik aklaycl, dieri tarih olgularla tutarll asndan iki nemli boyutu vardr. Birinci boyut modern dnya sistemi tanmlamasnn mutlak bir soyutlama kalb ile daha nce benzeri grlmeyen bir tarih olgu olarak ele alnmas ve dier btn olgularn tek bir kmede toplanmasdr. Bylesi bir mutlak soyutlamaya kar kan Frank ve Gills, bata Wallerstein tarafndan modern dnya sisteminin differentia specificae (alamet-i farika)s olarak takdim edilen srekli kapital birikimi olmak zere, ortaya konan temel zelliklerin batya zg olmadn ve binlerce yllk bir gemie sahip olduunu vurgulamaktadrlar.56 kincisi ise bu soyutlamann tarih olgularla uyumudur ki, Frank son derece hakl olarak dnya iktisat tarihi verilerinin Avrupa'nn son beyz yl iinde mutlak egemen olduu varsaymlarn rttn sylemektedir: "Modern dnya sisteminde Avrupa hegemonyas denilen olgu gelimesi itibaryla ok ge bir dneme aittir ve hi bir zaman mutlak anlamda tamamlanamad gibi tek kutuplu da deildir. Gerekte, Avrupa yaylmaclnn ve gelimi kapitalizme ynelen basit birikimlerin dnemi olarak kabul edilen 1400-1800 yllar arasndaki dnemde dnya ekonomisi hala Asya etkisi altndadr. inli Ming/Qing, Trk Osmanl, Hint Mool ve ran Safev devletleri bu dnemde ekonomik olarak son derece gldrler. Bu devletlerin Avrupa karsndaki gerilemeleri bu dnemin sonlarnda ve daha sonraki dnemlerde gereklemitir."57 Abu Lughod'un XIII. yzyl dnya sistemi iinde iie gemi ekilde i ileyilerini srdren sekiz blgeye dayal tahlili de, tek eksenli siyas niteleri aan bir ekonomik aktivite alannn modern dnya sisteminin yaylmasndan nceki varln gstermesi bakmndan modern tarihin sadece Asya'nn Avrupa'ya eklemlenmesi eklinde sunulmasnn tarih verilerle uyumsuzluunu ortaya koymaktadr.58 Bu metodolojik ve olgusal problemler, bat tecrbesini esas alarak gelitirilmi teorik modeller kullanarak bat-d havzalarn tarihini bat-eksenli tarihe eklemleme abalarnn yol aabilecei anlama, okuma ve yorumlama amazlarn ortaya koymaktadr. Ayrca bylesi bir eklemleme abas ister istemez kendisine eklemlenen merkezi aktif, merkeze eklemlenen evreyi pasif grme varsaymn ve bu varsaym tarihin derinliklerine doru yayma abasn dourmaktadr. Yazmzn banda ele aldmz56 A.G. Frank ve B. K. Gills, "The 5000-Year World System: An Interdisciplinary Introduction", The World System: Five Hundred years or Five Thousands?, s. 3. 57 A. G. Frank, ReOrient:Global Economy in the Asian Age, 166. 58 Janet L. Abu-Lughod, Before European Hegemony: The World System A.D. 1250-1350, Oxford:Oxford University Press, 1989 ve J. Abu Lughod, "The World System in the Thirteenth Century: Dead-End or Precursor", Islamic and European Expansion, (ed.) Michael Adas, Philadelphia: Temple University Press, 1993, s.75-103.

29DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

zne-nesne problematiini metodolojik bir amaz haline dntren bu varsaym ayn zamanda Toynbee'nin deien bat deimeyen dou denklemlerini de devreye sokmaktadr. (iv) Batnn Kar-kutbu Olarak Osmanl: Jacques Pirenne Sreklilik problematii ve Osmanl'nn bu problematik iinde almas g bir engel tekil etmesi Osmanl'y batnn kar kutbu olarak gren ve baty merkez aldka Osmanl'y tarihin dna iten yaklamlar beslemitir. Jacques Pirenne'nin insanlk tarihine bakn bu konuda tipik bir rnek olarak incelemek suretiyle bu sreklilik problematiini ve Osmanl'nn bu problematik iindeki roln arpc bir ekilde ortaya koyabiliriz. The Tides of History (Tarihin Gelgitleri) balkl eserinde antik medeniyetlerden bugne tarihin akn ve istikametini gstermeye alan Jacques Pirenne'nin bat kavramn kullan biiminde bu sreklilii antik dnemin derinliklerine doru indirme abas ok bariz bir ekilde, kimi zaman da zorlama hissi veren tanmlamalarla, kendini gsterir. Onun iin Fenikelilerin Akdeniz zerinde ticaret yollarn ve aralarn yaymalar Bat'nn kefidir;59 Sicilya-Yunan ve Kartaca-ran koalisyonlarnn karlamas bir tr dou-bat karlamasdr;60 ran karsnda Yunanllarn ve Sicilya'nn deniz ticaretindeki egemenlii batnn uluslararas ticarette neminin artdr;61 Msr bireycilii Yunan medeniyetinin (dolaysyla batnn) nn amtr;62 Byk skender Bat ve Avrupa ile dier ticaret yollarn birletirmitir63. Bu tarih yazmndaki gizli varsaym bugnk Avrupa ve Bat kavramsallatrmalarnn sanki tarihin derinliine doru giden objektif ve kalc tanmlamalar olduudur. Kimi zaman Avrupa, kimi zaman Akdeniz, kimi zaman Akdeniz'in sadece bats veya kuzeyi, kimi zaman da Yunan-Roma hatt olarak alglanan bat tanmlamalar, bir yn tasvirinden ok bir medeniyet sreklilii imajn uyandrmaya yneliktir. Etkin ticaretlerini yaymaya alan Fenikelilerin deniz yolunun tabii istikameti olarak batya ynelmelerinin baty ve Avrupa'y keif gibi bir gayret olup olmad, Sicilyallarn Kartaca karsnda Yunanllarn ran karsnda kendilerini batnn temsilcisi olarak grp grmedikleri, Akdeniz ticaretindeki Sicilya egemenliinin bir denizin merkezindeki adann tabii bir konumundan kaynaklandn ve batnn ykselii gibi bir kavramla nasl ilikilendirilebilecei gibi sorular bu sreklilik problematiinin glgesi altnda kaybolmaktadr.

30DVAN 1999/2

59 Jacques Pirenne batnn kefi olarak grd bu ticar genilemeyi Amerika'nn XV. yzylda Avrupallar tarafndan kefedilmesi ile kyaslamaktadr. bknz. Jacques Pirenne, The Tides of History (ter. Lovette Edwards), Londra: George Allen and Unwin, 1962, c.1, s. 114. 60 Pirenne, a.g.e., c.1, s. 206-207 61 Pirenne, a.g.e., c.1, s.205-209. 62 Pirenne, a.g.e, c.1, s.216-223. 63 Pirenne, a.g.e., c.1, s. 235.

Tarih draki Oluumunda Metodolojinin Rol: Medeniyetleraras Etkileim Asndan Dnya Tarihi ve Osmanl

Genelde slam medeniyetinin zelde de Osmanl'nn, coraf ve tarih sreklilik unsurlarna ramen, bu emada mmkn olduunca gzard edilmesi bu problematiin ok arpc bir sonucudur. Abbas Devleti'nin Msr, Babil ve ran kkenlerine yaplan vurgu, slam medeniyetinin zgnln reddeden, dolaysyla da antik dnem ile modern bat arasndaki konumunu sradan bir aktarma indirgeyerek sreklilik problematini amaya alan tavr yanstmaktadr: "Araplar ondan sonra da Mslmanlar, meden dnyaya yeni hi bir ey getirmemilerdir. Dou medeniyetlerinin son yan rn olan slam hereyi onlarn kurduklarndan ald. Dini bile Yahudilik ve Hristiyanlktan kaynakland; sanatlar ise Bizans ve ran slubunun bir sentezinden ibaretti." slam medeniyetine ynelik bu tavr Trkler szkonusu olduunda daha da keskinlemektedir. Seluklu Trklerinin Ortadou'ya girilerinin Pirenne tarafndan klasik kltrlerin bir aktarm eklinde devam olan slam medeniyetinin byk ve lmcl bir yara alarak de gemesi ve batnn ykselmesi ile birlikte ele alnmas tek bir varsaym tarih bir gereklikmiesine takdim etmeye yneliktir: Genelde Trkler zelde de Seluklu-Osmanl izgisi, medeniyet akndaki bat istikametindeki sreklilii kesintiye uratan bir unsurdur.64 Bu erevede Pirenne'ye gre hi bir medeniyetle irtibat olmayan Trklerin oluturduu65 Osmanllar bir devlet deil askeri bir kland66 ve varoluu da sadece askeri gce balyd67. Pirenne'ye gre tahripkarlk ve siyas dzenin kiisellii bakmndan Moollarn devam68 olan Osmanllarn tarihteki en ciddi etkilerinden birisi de Avrupa ile Asya'nn balantlarn kesmesiydi ve bunu da Akdeniz'de seyreden Barbaros benzeri korsanlar araclyla yapmt69: "Constantinople'un 1453'de Trkler tarafndan, Granada'nn da 1492'de Amerika'nn kefedildii ylda spanyollar tarafndan aln Akdeniz ilikilerinin dou dnyasndan kopuunu beraberinde getirdi. Drtyz yldr doudan batya ynelen akm bylece XV. yzylda sona erdi. Osmanl mparatorluunun kltrsz ve kanl ilkellii Bat ile Asya arasnda almaz bir engel gibi ykseldi ve bir ok klasik medeniyetin Ortadou'da gerekletirdii refah ve kemali de tahrib ettii iin Avrupa'ya hi bir ey aktaramad. Oriental gelenein64 Pirenne'nin Anadolu Seluklularn Konya'ya yerlemeleri ile ilgili yarglar Trklerin klasik dnemden batya uzanan sreklilii bozan bir barbar istilas olarak grdn ortaya koymaktadr: Onlar (Seluklular) gebeler olarak blgenin tarmn tahrip ettiler ve btn lkeyi bir stepe evirdiler. Yunan medeniyetince dnyann en meden blgelerinden birisi klnan Anadolu bir ka yl iinde tam bir kll barbarla dnt. Jacques Pirenne, a.g.e., c.2, s.108 65 Pirenne, a.g.e., c.2, s.392-3 66 Pirenne, a.g.e., c.2, s.310 67 Pirenne, a.g.e., c.2, s.393 68 Pirenne, a.g.e., c.2, s.390. 69 Pirenne, a.g.e, c.2, s.389-390

31DVAN 1999/2

Ahmet DAVUTOLU

ar rasyonel bir bak asn yumuatan tefekkr hnerinden, hogrsnden ve huzurundan oluan muhteem, mkemmel ve ruhan zellikleri Trkler tarafndan yok edildii iin Avrupa'ya da ulaamad ve Avrupa dnyann btn okyanuslarn fethederken Asya ile btn ilikilerini fiilen kaybetti. Onu da bir daha anlayamad ve anlamak da istemedi. Onun teknik ve bilimsel stnl Asya'ya birey sormasna da engel oldu. Ak tersine dnd. Bat asrlarca dncelerini Dou'dan almt; ancak km ve uykuya dalm olan Dou'nun artk Bat'ya verecek bir eyi yoktu ve gelecekte ondan teknik stnln hnerlerini almak isteyecekti. Bu gerei farkedemeyen Bat, Dou'nun binlerce yllk medeniyetinden kopmak suretiyle byk bir zarar grd. Bat, Dou'nun fantazisini kaybetmekle demir bir materyalizme yneldi."70 Bat'nn materyalizme ynelii ve bunun dourduu olumsuz sonular iin bile Osmanl'y sorumlu tutan bu yaklam, bat-merkezli tarih anlaynn insanlk tarihine, dolaysyla da Osmanl tarihine, bakndaki zaaflar herhangi ek bir yoruma bile gerek kalmakszn ortaya koymaktadr. Bu yaklamn temel varsaymlarn tarih gereklik asndan sorgulamakszn Osmanl'nn bat tarihileri iin niin ihmal edilmesi, ya da insanlk tarihinin dna itilmesi gereken bir olgu olarak grldn anlamak gtr. Pirenne'nin en temel varsaym asndan ele alndnda u sorular kanlmaz olarak gndeme gelmektedir: Bat neresidir ve niin tarih batya doru ya da baty eksen alarak akmak zorundadr? Modern bat medeniyetinin Bat Avrupa ve Atlantik kylarnda olutuu gerei gznnde iken, Akdeniz ve onun evresinde oluan medeniyetleri batnn doal bir paras olarak grp Ortadou medeniyetlerini batnn esin kaynaklar olarak deerlendirirken, hem Ortadou hem de Akdeniz'de son ondrt asrn en hakim medeniyet havzalarndan birini oluturan slam medeniyeti ve onun son byk harmanlaycs olan Osmanl birikimi nasl ve hangi gereke ile bu coraf ve tarih srekliliin dna itilebilir? Modern bat medeniyetinin merkez oluum alann tekil eden Bat Avrupa'da, daha spesifik ifadelerle Londra-Paris-Berlin hattnda, modern dneme kadar bat medeniyeti olarak isimlendirilebilecek herhangi bir yerleik medeniyet olgusu var mdr? Bu sorular nicelik olarak artrlabilir; nitelik olarak da derinletirilebilir. Ancak, btn bu abalarda bat-merkezli bir tarih yazmnn kanlmaz bir ekilde kar karya kald sreklilik problemini her an gznnde bulundurmak gerekir. Bunu dnce tarihinden arpc bir baka ky