18
T.C. KONYA NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ SANAT TARİHİ Prof. Dr. Ahmet ÇAYCI AKŞEHİR ULU CAMİİ YAVUZ SABRİ ALTUNTAŞ TARİH ÖĞRETMENLİĞİ III.SINIF 12310441005 KONYA - 2015

AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

  • Upload
    others

  • View
    20

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

T.C.

KONYA NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ

AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ

SANAT TARİHİ

Prof. Dr. Ahmet ÇAYCI

AKŞEHİR ULU CAMİİ

YAVUZ SABRİ ALTUNTAŞ

TARİH ÖĞRETMENLİĞİ III.SINIF

12310441005

KONYA - 2015

Page 2: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

İÇİNDEKİLER

• Giriş………………………………………………………..3

• İlçenin Tarihçesi ve Coğrafî Yapısı………………………..3

• Selçuklu’nun Akşehir’deki Parmakizi: Ulu Camii………...5

- Minare…………………………………………………………. 5

- Avlu ve Plan Özellikleri………………………………………...7

- Çeşme…………………………………………………………...7

- Şadırvan…………………………………………………………8

- Portal ve Kuzey Cephesi………………………………………..9

- Mihrab…………………………………………………………10

- HARİM……………………………………………………......10

o Kubbe…………………………………………………...10

o Çinili Mihrabı…………………………………………...10

o Minber…………………………………………………..10

• SONUÇ…………………....................................................11

• KAYNAKÇA……………………………………………...12

• EKLER………………………………………………….....13

Page 3: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

GİRİŞ

Akşehir, ilk çağlardan beri Anadolu’nun ortasında yer alması dolayısıyla önemli bir yerleşim ve yaşam alanı olmuştur. Konya iline bağlı bir ilçe olup, il merkezine 130-140 km uzaklıktadır. İlçedeki Türk kültürünün temeli, Anadolu Selçuklularına dayanmaktadır. Bu dönemden günümüze Akşehir’de birçok mimari eser ulaşmıştır.

Anadolu Selçuklu dönemi eserleri denilince tabiki yalnızca camiiler akla

gelmemelidir. Camii dışında Akşehir’de medrese ve türbeler de mimari eserler arasında yer almaktadır. Bunlardan Tamamen tuğladan yapılmış Şeyh Eyyüb Türbesi, Taş Medrese Türbesi, Şeyh İbrahim, Nasreddin Hoca, Seyyid Mahmud Hayranî gibi önemli türbeler de bulunmaktadır.

Yine Anadolu Selçuklu Dönemi dışında,Osmanlı Öncesi Anadolu Beylikleri ve

Osmanlı Devleti de Akşehir’de mimari açıdan eserler bırakmıştır. Bunlardan 1337 yılında Hamitoğulları döneminde tamamlanan Anbardar Abdülkerim Ağa Camii, Osmanlı Dönemi’nden ise 1510 yılında Hasan Paşa tarafından yaptırılan İmâret Camii, 1863 yılında Tahta Kale Camii eserlerden bazılarıdır.

Anadolu Selçuklu Dönemi’nden günümüze kalmış olan en eski yapı Ulu Camii’dir.

Plan ve iç avlusu ile Selçuklu Ulu Camiiler geleneğinin uygulandığı en büyük ve tek eserdir. Şimdi bu incelememizde 1213 yılında yapılmış ve Anadolu Selçuklu izlerinin neredeyse hepsini taşıyan Akşehir Ulu Camii’yi ele alacağız.

İLÇENİN TARİHÇESİ ve COĞRAFÎ YAPISI

İlçe ve çevresinde tarih öncesi yerleşmeler hakkında ayrıntılı bilgiye sahip değiliz. İlk çağlarda Akşehir ve çevresi önce Hititlerin, (M.Ö.1800-1200) sonra da Friglerin (M.Ö.1200-1700) hakimiyetine girmiştir. Şehir M.Ö.546’da Lidyalılar’ın idaresine girmiş, hemen akabinde M.Ö.330’a kadar sürmek üzere çevresi ile birlikte Persler’in eline geçmiştir.Bunu Helenistik dönem mahalli satraplığı takip etmiştir. Akşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır.1

Eski çağlardan itibaren kullanılan kervan yollarından birinin üstünde kurulmuş olan

Akşehir, özellikle Anadolu Selçukluları döneminde başkent Konya’ya yakınlığı nedeniyle önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. Bu canlılığını, Osmanlı idaresine geçtiği dönemde de sürdürdüğü anlaşılmaktadır.2

İç Anadolu’nun batı ve kuzeybatı Anadolu bölgelerine geçiş noktasında, Sultan dağlarının doğu eteğinde kurulmuş olan Akşehir, elverişli doğal çevre şartlarının da etkisiyle, gerek coğrafî konumu ve gerekse stratejik öneminden dolayı, yerleşme tarihi boyunca çeşitli devletlerin hâkimiyeti altında kalmıştır. Ayrıca, eski çağlardan itibaren ticaret, hac, posta ve askerî yollar üzerinde bulunmasından dolayı önemli bir yerleşim merkezi olarak dikkat çekmiştir. İlk defa Makedonyalı Prens Philomelos’un MÖ. III. yüzyılda Philomelion adıyla 1 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, Akşehir’deki Türk Mimari Eserleri, Konya Kültür, 1996, s.13 2 Yrd.Doç.Dr. Doğan Yörük, XV-XVI. Asırlarda Akşehir Kent Merkezinin Nüfus Yapısı, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı, Bilig Dergisi Bahar 2008, sayı 45

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 4: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

kurduğu şehir, Roma imparatorluk döneminde önce Asia, daha sonra da Pisidia eyaletinin sınırları içinde yer almıştır. Anadolu’nun Türkler tarafından fethi ile birlikte Anadolu Selçuklu Devleti idaresine girerek Akşehir adıyla anılmaya başlanmıştır.3

Şehrin adı bazı kaynaklarda Aksar, Ahşar veya Ahşehir şeklinde geçmekte olup, bu

durum Akşehir adının mahallî telaffuzlara göre kaynaklara yansımış olmasından ileri gelmektedir.4

Antik Dönem’de doğuya uzanan Büyük Ticaret Yolu’nun üzerindeki konumu ve

bereketli tarım arazisi Philomelion’u bölgesel boyutta önemli bir kent kılmıştır. Erken Bizans Dönemi’nden 11.yy sonuna kadar ise Philomelion eskisine oranla öneminin arttığı söylenebilir. Bunun temel nedeni ana yol güzergâhının değişimi ve Philomelion’un yeni güzergâh üzerinde de yer alıyor olmasında aranabilir.Arap akınlarından ne oranda etkilendiği konusunda yeterli bilgi mevcut değildir.

Kentin, Aleksios Komnenos tarafından 1098 yılında boşaltılması ise Philomelion’un

Bizans Dönemi’nin sonu anlamına gelmektedir. Bundan sonra kent bir yüzyıl boyunca sürekli el değiştiren, sivil yaşamın en aza indirildiği bir askeri üs olmuştuır. 13.yy başlarından itibaren ise bir Türk kenti olarak Akşehir’e dönüşüm başlamıştır.5

Ayrıca, Anadolu Selçukluları’nın idaresinde, başkent Konya’ya yakınlığı ile de önemli

bir ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. Nitekim XIII. yüzyıl kaynakları Aksarayî, İbn Bibi ve Anonim Selçuknâme, Akşehir ve çevresini oldukça canlı bir şekilde tasvir ederlerken, yanındaki köylerin bile şehri andırdığından söz etmektedirler.

Yine 1639 yılında buradan geçen Evliya Çelebi, iki katlı, tahtadan yapılmış, süslü ve

güzel evler ile mescit, tekke, medrese, mektep, han ve dükkânlardan bahsetmekte; ulema, ayan ve sipahilerin gösterişli elbiseler giydiğini belirtmekte; şehirde yaşayanların çoğunun tüccar, işçi ve sanatkâr olduklarını bildirmektedir. Çelebi’nin verdiği bilgilerden Akşehir’in XVII. yüzyılda da önemli bir merkez olduğu anlaşılmaktadır.6

Anadolu Selçuklu Devleti döneminde sultanlara yakın olanlara ve beylere temlik veya has olarak verilen Akşehir, bu devletin zayıflaması üzerine bölgede kurulan Türkmen beyliklerinin mücadelelerine sahne oldu. Bir ara Eşrefoğulları beyi Mübârizeddin Mehmed Bey tarafından beyliğinin sınırlarına katıldı. Daha sonra bölgeye Hamîdoğulları Beyliği'nin hâkim olmasıyla onların idaresine girdi. Bu beyliğin Karamanoğulları ile yaptığı mücadelelere de sahne olan Akşehir, 1381’de Hamîdoğulları beyi Kemâleddin Hüseyin Bey tarafından birkaç kasaba ile birlikte Osmanlılar’a satıldı. Şehir bundan sonra Anadolu'da uzun süre devam eden Osmanlı-Karaman nüfuz mücadelesinden büyük ölçüde etkilendi. Nihayet Fâtih Sultan Mehmed'in 1468'de Karamanoğulları Beyliği'ne son vermesinden sonra kesin olarak Osmanlı idaresine girdi.7

Akşehir, Selçukîler’den sonra sırasıyla Eşref, Hamit, Karaman, ve Osmanlı

hanedanlarına intikal etmiştir. Aksak Demir’e esir olan Yıldırım Bayezid burada ölmüştür. Bağdat Fethine giderken IV.Murad burada konaklamıştır.8

3 Yrd.Doç.Dr. Doğan Yörük, a.g.m. 4 TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 2, İstanbul 1989, s.298 5 Şener Yıldırım, Selçuklu Dönemi Öncesi Akşehir (Philomelion), I.Uluslararası Selçuklu’dan Günümüze Akşehir Kongresi ve Sanat Etkinlikleri Akşehir 20-21 Kasım 2008, s.243 6 Yrd.Doç.Dr. Doğan Yörük, a.g.m. 7 TDV İslam Ansiklopedisi, s.298 8 M.Ferit-M.Mesut, Selçuk Veziri Sahip Ata ile Oğullarının Hayat ve Eserleri, Konya Halkevi Neşriyatı, s.86

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 5: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

SELÇUKLU’NUN AKŞEHİR’DEKİ PARMAKİZİ:

ULU CAMİİ Akşehir Ulu Camii, ilçenin merkezinde kendi adını taşıyan Ulu Camii Caddesi’nde bulunmaktadır. .9 Nasreddin Hoca Etnografya Müzesi’nin hemen karşısında yükselen caminin geçmişinin, Ebu Sait İbrahim tarafından 1213 yılında inşa edilen minareden daha öncesine dayandığı sanılıyor.10 Yapıldığı tarihi gösteren kesin bir bilgi mevcut değildir ancak, minaresinin kaidesindeki kitabeye göre minare H.612 (M.1213) yılında yapılmıştır. Cami, avlu ve harim olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Her iki kısımla birlikte güney-kuzey doğrultusunda düzensiz dikdörtgen bir mekandan meydana gelmektedir. Minare avlunun kuzeydoğu köşesindedir.11 Minare tuğla örgü ve kalın gövdesiyle Anadolu Selçuklu örneğinin Akşehir’deki ayak izlerini bize yansıtmaktadır. Araştırmamızın başlığında da yer aldığı üzere, Akşehir, Anadolu Selçuklu başkenti olan Konya’nın mimari açıdan temsilci durumuna gelmesinde önemli roller üstlenmiş olan vezir-i azam Sahip Ata Fahreddin Ali gibi, Celaleddin Karatay gibi devrin zor şartlarına rağmen Anadolu’daki imar faaliyetlerine önayak olmuş kişilerin izlerini taşıyan bir eseri bünyesinde barındırması hasebiyle önemli bir konumdadır. Minare Caminin minaresi ön cephenin doğusunda ve caminin 10.50 m. kuzeyinde, bir kenarı 4.80 m² kaideli ve silindirik gövdeli bir yapıdır.Kaidenin batı cephesinde, kenarları palmetli sarmaşıklarla çevrelenmiş devşirme bir mermer taş levha üzerine, sülüs yazı ile işlenmiş 40x70 cm. ebadında dört satırlık kitabesi yer almaktadır.12 (Resim.1)

Resim.1

9 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.5 10 https://kultursanat.halkbank.com.tr/gezi/index/konya/281 11 Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Ansiklopedisi,Kültür A.Ş. Yayınevi, c.1, s.130, Konya,2012 12 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.5

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 6: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Kitabe metninin okunuşu ise şöyledir:

1- Emera bi-binal haza’l-menârı el- İmamü’s Said kutbu’d-din 2- Şemsü’l-İslam Ebu Said İbrahim bin el-Hac Necmu’d-din 3- Necib bin Ebı’l Muammer el-hayrât ve kâme bihi Ebühü ba’de vefatihi 4- Fî’l-Muharrei’l-meymûn senete ‘aşere ve sittemie

Kitabeye göre yapı H.610 (M.1213) yılının Muharreminde dinin kutbu İslam’ın güneşi

Ebu Said İbrahim b.el Hac Necmüddin Necib b. Ebi’l Muammer bu minarenin yapımı emir buyurdu. Vefatından sonra babası devam etti.13

Minarenin kitabesinin devşirme bir mermer olması hakkında da; antik devir malzemesinin

bol ölçüde kullanıldığı Selçuk eserleri şüphesiz daha önce antik merkezlerin bulunduğu bölgelere rastlar. Konya, Akşehir, Isparta, Eğirdir, Ankara, Kayseri, Sivas, Tokat, Sivrihisar, Antalya, Afyon, Diyarbakır ve Urfa gibi yerlerdeki çeşitli örnekler bunu gösterir. Bu yerlerde antik eserler büyük ölçüde yok olmuştur, bol devşirme malzeme bunların önemi hakkında bilgi verir. Bir bakıma, bu gibi malzemenin Selçuklular tarafından tekrar kullanılması tahrip edilmelerini önlemiş ve günümüze kadar muhafazalarını sağlamıştır.

Daha önceki devre ait malzemenin tekrar kullanılması sanat tarihinde bilindiği gibi sadece

Selçukluların rağbet ettiği bir husus değildi. Şam Ümeyye(705-15) , Kudüs’te Kubbet’üs Sahra (691) bunun en tipik erken örnekleridir. Bilhassa İspanya Emevi, Fatımî, Memlük devri İslam eserleri de bu bakımdan çok zengindir.

Selçukluların malzemelerine rağbet ettikleri antik devirde de devşirme malzeme

kullanılmaktaydı. Eski malzemenin mabedlerde toplanması Yunanlılarda başlar. Romalılar üstünlüklerini, kuvvetlerini göstermek için Roma’yı çeşitli bölgelerden getirdikleri sanat eserleri, bilhassa heykellerle süslemişler, yapılarında eski parçalar kullanmışlardı. Birçok Yunan heykelleri parçalanarak gövdeleri Roma heykellerinde yeniden kullanılmıştır. Konstantin’in Ayasofya’nın önünde 400 kadar yabancı eser sergilediği bilinir. Bizans eserlerinde de Yunan, Roma malzemesinin kullanılması olağandı. Bronz Apollo heykelinin başı yerine Bizans başı konması gibi çeşitli örnekler verilebilir.14

Alt bölümü taş, üst bölümü tuğla olarak yapılmış kaidenin aşağı kısmında antik mezar stel parçaları göze çarpmaktadır. Kare kaideden sonra sekizgen planlı ve 2.43 m. yüksekliğindeki tığla pabuç kısmına geçilmektedir. Kilit ve balık sırtı örgülü ve sivri kemerli yüzeylerin içleri daha evvel firuze ve patlıcan moru sırlı tuğlalardan geometrik kompozisyonlar işlenmiştir.

13 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.6 14 Gönül Öney, Anadolu Selçuk Mimarisinde Antik Devir Malzemesi, Ankara Üniversitesi Anadolu (Anatolia) Dergisi Sayı 12, 1968, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/14/702/8872.pdf

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 7: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Bunlara ait sır kalıntıları tuğlalar üzerinde yer yer görülmektedir. Kuzeydoğu taraftaki nişlerinde, mor renkli yarım haç şeklindeki çinilerle, firuze renkli yıldız çinilerden meydana gelen bir şerit görülmektedir. 15

Avlu ve Plan Özellikleri

Yukarda da değindiğimiz gibi camii iki bölümden oluşmaktadır. Avlu ve harim olarak ayrılan bu kısımlar düzensiz dikdörtgen şeklinde bir plan oluşturmaktadır. Avlu girişinin soluna yerleştirilmiş bir çeşme ile avlunun ortasına yakın bir yerde 19.yy sonlarında yapılmış bir şadırvan ve son cemaat mahfili bulunmaktadır. Son cemaat mahfili de sonradan eklenmiştir. (Resim.2)

Resim.2:Avluya Genel Bir Bakış.

Çeşme

Caminin avlu duvarında dıştan H.1226 (M.1811) yılında yapılmış olan mermer çeşme yer almaktadır. Çeşmenin kitabesinde “Cihanbeyli Yaralı Yusuf Ağa” tarafından yaptırıldığı belitilmekte ve “Her canlıyı sudan yarattık.” (Enbiya/30) ayeti yer almaktadır.16 1.50 m. eninde ve 2.10 m. yüksekliğinde bir duvar çeşmesidir.17(Plan.1) Tamamen blok halinde taştan yapılmış olan çeşmenin içine gömülü gözüken kemerinin üstüne banisini gösteren 2 satırlık bir kitabe yerleştirilmiştir.

15 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.6 16 Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Ansiklopedisi,Kültür A.Ş. Yayınevi, c.1, s.130, Konya,2012 17 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.8

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 8: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Kitabede: “Sahibü’l hayrat ve’l hasenat Cihanbeyli Yaralı Yusuf Ağa / Vemin’l-ma’i lüle şey’in hayy / 1226 yazmaktadır. Bu tarih de miladi 1811 yılına karşılık gelmektedir.

Plan.1: Yaralı Yusuf Ağa Çeşmesi Planı Şadırvan

Avlunun sağında yuvarlaklaşmış bir plan üzerine oturan, eşit aralıklarla yerleştirilmiş altı mermer sütun ve bunları bağlayan ikiz kemerlerin taşıdığı basık külahlı bir yapıdır.18 Bu şadırvan 19. yy sonlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Çünkü şadırvanın ve bânisinin kitabesi bulunmamaktadır. Şu anda şadırvanın muslukları yenilenmiş vaziyette ve halen işler vaziyettedir. Her sütunun arasında ikişer tane tabure konulmuş ve camii cemaatinin hizmetine devam etmektedir. Şadırvanın demir parmaklıkla çevrilmiş merkez kısmında ise ufak bir fiskiye bulunmaktadır.

Şadırvan, çok büyük olmasa da avlusunda bir Selçuklu Camii ile Osmanlı Şadırvanı

görmek nasıl bir coğrafyada yaşadığımızı düşündürücü cinstendir. İki mimari eserin arasında yaklaşık 600 yıl olmasına rağmen insanlık hizmetine eserler vermede hiçbir ayrılma veya bu yoldan vazgeçme durumu hissedilmemektedir.

Nasıl bir medeniyete sahip olduğumuzu etrafımızdaki her mimari ve sanat değeri taşıyan

unsurda sezebildiğimiz bu coğrafya, insanlığa yıllarca hizmet etmiş vakıf sistemini oluşturmuş ve bunun devamı için çalışmış ecdadımızı bir kez daha minnetle anmamız gerektiğini hatırlatır cinsten karşımızda durmaktadır.

18 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.10

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 9: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Portal ve Kuzey Cephesi

Camii planı yamuk bir dikdörtgeni andırdığından kuzey cephesi en uzun olan kısımdır.(Plan.2) Anadolu Selçuklu camilerinde görmeye alıştığımız gösterişli, kavsaralı, mukarnaslı, işlemeli veya Rûmili bir portal bulamıyoruz. Caminin tuğladan yağılmış olup yok yüksek değildir. 2 m. boyunda 1.5 m. eninde sade bir portali vardır. Mermerle çevrelenmiş sivri kemer mevcuttur.

Cepheye 1961 yılında eklenen son cemaat yeri son restorasyonda kaldırılmıştır.19

Plan.2: Camii ve avlusunun planı.

19 Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Ansiklopedisi,Kültür A.Ş. Yayınevi, c.1, s.130, Konya,2012

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 10: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Mihrab

İnşa tarihini gösteren herhangi bir kitabe mevcut değildir.20 15.yy karakteri taşıyan mihra ın daha sonraki tadilatlarda eklenmiş olabileceği düşünülmektedir.21 Mihrab, üç sade ve düz kenar bordürlerle dikdörtgen çerçeve içerisine alınmış, sivri kemerli ve mukarnaslıdır.

Kavsaranın yukarısında ikinci ve en alt sıradaki yuvalarda yüzeyler biri birini kesen ve

ilmeklenen hatlardan meydana gelen nebatî motiflerle süslenmiştir. HAR M

b

İ

Mihrap duvarına dik olarak yerleştirilen destekler ve bunlar arasında aynı istikamette atılan kemerlerle 7 sahına ayrılmıştır. Mihrap önü bir maksure kubbesiyle örtülü hacmin kuzey duvarı boyunca mahfil uzanmaktadır.Caminin duvarlarının farklı uzunluklarda olması sebebiyle caminin planında da yamuk bir dikdörtgen şekli çıkmaktadır.

Ayaklar ve devşirme sütunlar üzerine uzanan dikey nefler ve mihrap önü kubbesiyle

13.yy sonuna doğru tamamlanan, Kayseri Develi Camii’ni hatırlatmaktadır.22

-Kubbe Mihrap önünde yer alan maksure kubbesi, kıble duvarına gömülü ayaklar ile bunların

karşı na yerleştirilmiş “L” planlı klın destekleri bağlayan sivri kemerlerin üzerinde köşelerde geçiş lemanı pandandifler ve bunların yukarısında küçük kirpi saçaklı nişciklerle sekizgen bir kasnağın üzerine oturtulmuştur.23 Bu kısmın aydınlatılması için kubbe eteğine dört tarafa açılan pencereler yerleştirilmiştir.

-Çinili Mihrabı

sı e

Caminin bânisi ve inşa tarihini gösteren bir kitabesi yoktur. Camiye ait vakıf

kayıtlarında Alaeddin Keykubad I. 1219-1236 tarihlerinde isminin geçmesi onun zamanında bir onarım ve genişletmeye işaret olarak kabul edilmektedir.24

Mihrap, güney duvarı ortasında yer alır. Çini mozaik tekniğiyle yapılmıştır.

Kenarlarından içe doğru farklı genişlikte iki bordürle çevrili olup, kavsaranın iki tarafı “Ali” adlar tezyin edilmiştir. Mukarnasların yüzeyleri ise firuze ve patlıcan moru mozaiklerle

tir. Zaten Selçuklu yapılarının geneline baktığımız zaman, çini süslemelerde iki ya a üç ton güzümüze çarpmaktadır. Bunlar; firuze, patlıcan moru ve beyazdır. Çini pahalı bir

süslem

2 kollu yıldızlar da çinide göze çarpmaktadır. Mukarnasların arasında yine “Allah, Allah,

-Minber

ı bezenmişd

e geleneği olduğu için her camide veya medresede kullanılmamıştır ancak kullanıldığı yerlerde de son derece göze güzel gelen sanat eserleri olarak günümüze kadar ulaşagelmiştir.

1Allahü Ekber Allahü Ekber, Allah Allah” şeklinde lafzatullah yer almaktadır.

nber ahşaptandır ve yakın tarihlerde yapıldığı bilinmektedir. Mi

20 Konya’da Selçuklu ve Osmanlı Eserleri, T.C. Konya Valiliği, Konya,1991, s.32 21 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.11 22 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.15 23 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.15 24 Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, a.g.e., s.15

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 11: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

SONUÇ

ır. Vezir Sahip ta Fahreddin Ali döneminde birçok mimari eser yapılmıştır. Taş Medrese bunlar arasındadır.

Selçuklu’dan kalan bu eserlerin çoğunluğu Osmanlı döneminde tamir edilmeye çalışılmış ve bu eserlerin tamiri için uzun uğraşlar verilmiştir.25

inaresiyle ve avlusundaki Osmanlı şadırvanıyla varlığını devam ettiren Akşehir Ulu Camii, aralarında 600 yıl olmasına rağmen, dinî mimarinin bütünlü i taşımaktadır.

llerimize hakkıyla anlatmak ve aktarm görevi düşmektedir.

Akşehir’de özellikle Selçuklular devrine ait tarihi yapılar çoğunluktadA

Akşehir’de çok farklı türde birçok tarihi eserin olduğu görülmektedir. Bu tarihi eserlerin büyük bir kısmı da çeşitli sebeplerle günümüze ulaşamamıştır. Günümüze pek çok unsuruyla orijinal halde ulaşabilmiş eserlerden olan Akşehir Ulu Camii halen hizmetine devam etmektedir. Mihrabıyla, m

ğü ile sanat değer Akşehir’deki birçok Selçuklu eseri gibi Akşehir Ulu Camii de medeniyetin izlerini

üzerinde taşımakta ve kendisini keşfedecek yeni yüzler veklemektedir. Bizlere de bu eserleri yapanları rahmetle anmak ve bu eserleri koruyup, gelecek nesi

ak

25 Seyit Taşer, Akşehir’de Sultan Orhan Bey’in Torununun Mezarı ve Bazı Tarihi Eserler HakkındaI.Uluslararası Selçuklu’dan Günümüze Akşehir Kongresi ve Sanat Etkinlikleri Akşehir 20-21 Kasım 2008,Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,Editör:Prof.Dr.Yusuf Küçükdağ, Yrd.Doç.Dr.Mustafa Çıpan Konya 2010

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 12: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

KAYNAKÇA

♦ Konya’da Selçuklu ve Osmanlı Eserleri, T.C. Konya Valiliği, Kony

Yayınevi, c.1, Konya,2012 ♦ Yrd.Doç.Dr. Tahsin Samur, Akşehir’deki Türk Mimari Eserleri, Konya Kültür, 1996, ♦ Gönül Öney, Anadolu Selçuk Mimarisinde Antik Devir Malzemesi, Ankara Üniversitesi Anadolu (Anatolia) Dergisi Sayı 12, 1968, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/14/702/8872.pdf

a,1991 ♦ Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Ansiklopedisi,Kültür A.Ş.

♦ https://kultursanat.halkbank.com.tr/gezi/index/konya/281 ♦ M.Ferit-M.Mesut, Selçuk Veziri Sahip Ata ile Oğullarının Hayat ve Eserl şriyatı ♦ Şener Yıldırım, Selçuklu Dönemi Öncesi Akşehir (Philomelion), I.Uluslararası Selçuklu’dan Günümüze Akşehir Kongresi ve Sanat Etkinlikleri Akşehir 20-21 Kasım 2008,Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Editör: Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çıpan Konya 2010 ♦ TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 2, İstanbul 1989, ♦ Yrd.Doç.Dr. Doğan Yörük, XV-XVI. Asırlarda Akşehir Kent Merkezinin Nüfus Yapısı, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli

Seyit Taşer, Akşehir’de Sultan Orhan Bey’in Torununun Mezarı ve

nat Etkinlikleri Akşehir 20-21 Kasım 008,Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Editör:

eri, Konya Halkevi Ne

Heyeti Başkanlığı, Bilig Dergisi Bahar 2008, sayı 45 ♦Bazı Tarihi Eserler HakkındaI.Uluslararası Selçuklu’dan Günümüze Akşehir Kongresi ve Sa2Prof.Dr.Yusuf Küçükdağ, Yrd.Doç.Dr.Mustafa Çıpan Konya 2010

AKŞEHİR ULU CAMİİ

Page 13: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

EKLER

Ek.1: Ca nin içerisinden bir görüntü. mi

Ek.2: Camiyi taşıyan sütunlar ve müezzin mahfilinin görünümü

Page 14: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Ek.3: Camiyi taşıyan sütunlar ve kuzey-doğu cepheleri

Ek.4: Caminin içerisinden başka bir görüntü.

Page 15: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Ek.5: Caminin orijinalliğini korumuş minaresi.

Page 16: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Ek : Caminin çinili mihrabı. .6

Page 17: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Ek.7: Caminin 19.yy sonlarında yapıldığı tahmin edilen şadırvanı.

Ek.8 aminin kuze: C y cephesinde bulunan mukarnaslı mihrab.

Page 18: AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİHelenistik dönem mahalli satraplığı takip etmitir. Akşşehir M.Ö.133-M.s 395 tarihleri arasında Roma idaresinde kalmıştır. 1. Eski

Ek.9: Akşehir’de bulunan bir diğer önemli Selçuklu eseri: Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi

Ek.10: Caminin çinili mihrabı ve ahşap yakın dönem eseri minberi.