132
Alanya Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir ALANYA ALAADDİN KEYKUBAT ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI • No: 001

Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

  • Upload
    others

  • View
    16

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

AlanyaAlanya’yaEditörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir

Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda kesintisiz olarak bir medeniyet merkezi olagelmiştir. Şehir, günümüzden tam 800 yıl önce 1221 yılında Türkiye Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından fethedilmiş ve bir Türk-İslam merkezi olarak yeniden imar edilmiştir. Fethin sonrasında da fatihinin ismine nisbetle Alaîye olarak isimlendiril-miştir. Tarihinin son 800 yılı işgallerle kesintiye uğramaksızın ve ciddi bir tahribat görmeksizin Türk-İslam kültürü ile bezenmiş hâldedir. Dolayı-sıyla insanlık tarihine sunduğu nimetler itibariyle de şehir ile tarih ayrılmaz bir bütünlük arz etmektedir.

Bu mümtaz Selçuklu kökenli Türk-İslam şehrinin zengin tarihini bir bütün olarak ortaya koymak adına, günümüze kadar pek çok etkinlik düzenlenmiş, akademik ve yerel tarih çalışmaları yapılmıştır. Alanya’nın farklı dönemleri ele alınmış ve tarihine katkılar sağlanmıştır. Bu değerli bilimsel katkılara ilaveten kitabımızda; şehrin Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerindeki tarihini ana hatlarıyla, bir arada ve akademik düzeyde sunu-labilmesi de amaçlanmıştır. Gerek üniversitelerin kuruldukları şehre katkı sağlamaları şiarından hare-ketle gerekse de Alanya’nın fethinin 800. sene-i devriyesi münasebetiyle, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan’ın girişimi ve çabasıyla ALAÎYE’DEN ALANYA’YA isimli bu prestij baskı eser, şehrin sadece ekonomik hayatına değil kültür ve bilim alanındaki çalışmaları-na da destek veren Alanya Ticaret ve Sanayi Odası-nın katkıları ile hazırlanmıştır.

Elinizdeki kitap, Alanya’nın Selçuklu, Osman-lı ve Cumhuriyet Dönemi tarihini ana hatlarıyla ortaya koyan bir çalışmadır. Kitabın “Selçuklular Döneminde Alanya” başlıklı ilk bölümünde, Sel-çuklu tarihçisi Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen tarafından Alanya’nın Selçuklu dönemi tarihi ayrın-tılı olarak ele alınmıştır. “Osmanlı Yönetiminde Alâiye (1471-1923)” başlıklı ikinci bölüm ise Osmanlı tarihçisi olan Prof. Dr. Selim Hilmi Özkan tarafından kaleme alınmış ve Alanya’nın Osmanlı dönemi tarihine mercek tutulmuştur. Kitabın son bölümünde ise Cumhuriyet tarihçisi Doç. Dr. Ali Rıza Gönüllü tarafından “Cumhuriyet Döneminde Alanya” başlığıyla, bu kez Alanya’nın Cumhuriyet devrindeki tarihî özellikleri ayrıntılarıyla ortaya konmuştur.

Alaîye’den Alanya’ya kitabı, kültür ve mede-niyet merkezi olan şehrin tarihî zenginliklerini ve doğal güzelliklerini yansıtan çok sayıda görseli de içermektedir. Bununla birlikte insanların ilk defa görecekleri eski fotoğraflar, haritalar ve arşiv vesi-kalarıyla da zenginleştirilmiştir. Alanya’nın dönemdönem idarî, iktisadî, askerî, fizikî, coğrafî ve sosyo-kültürel özelliklerini ortaya koyan bilgilere ve detaylı tablolara da yer verilmiştir. Bu yönüyle kitabın; Alanya’nın şehir olarak tarihsel geçmişi-nin, sahip olduğu fiziksel alt yapısının, doğal ve sosyo-kültürel özelliklerinin tanıtımına katkı suna-bilmesi de amaçlanmıştır.

ALÂİYE’DEN ALANYA’YA

ALÂİYE’DEN ALANYA’YA

Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir

ALANYA ALAADDİN KEYKUBAT ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI • No: 001

ALANYA ALAADDİN KEYKUBATÜNİVERSİTESİ YAYINLARINo: 001

ALKÜYISBN: 978-605-745-810-0

Page 2: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 3: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 4: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

Alâiye’den Alanya’yaEditörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir

YazarlarProf. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen

Prof. Dr. Selim Hilmi ÖzkanDoç. Dr. Ali Rıza Gönüllü

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Yayınları No: 001Tarih/Araştırma 1

ISBN: 978-605-745-810-0

1. Baskı Alanya, Mart 2021

© Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi İktisadi İşletmesiKestel Mahallesi, Üniversite Caddesi, No:80 PK: 07425 Alanya - Antalya / Türkiye

Telefon: 0242 510 60 60 / Faks: 0242 510 60 09 / Sertifika No: 47783

www.alkuy.alanya.edu.trE-posta: [email protected]

TasarımKadir Abbas

Baskı ve CiltOptimum Basım San. ve Tic. Ltd. Şti.

Tevfikbey Mah. Dr. Ali Demir Cad. No: 51/1 34295 Küçükçekmece İstanbulTel: 0212 463 71 25 / Faks: 0212 422 11 51 • Sertifika No: 41707

Alanya Alaaddin Keykubat University Library Cataloging-in-Publication DataAlanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Kütüphanesi Kataloglama Bölümü Tarafından Kataloglanmıştır.

Names: editors: Kalan, Ekrem; Demir, Mahmut.Title: Alâiye’den Alanya’ya / editors Ekrem Kalan, Mahmut Demir.

Description: Antalya: Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Yayınları, 2021.Series: Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Yayınları; 1. Tarih/Araştırma; 1

Identifiers: ISBN: 9786057458100 (paperback)Subjects: 1. Alanya (Antalya, Türkiye)--Tarih. 2. Alanya--Selçuklular Dönemi.

3. Alanya (Alâiye)--Osmanlı Yönetimi 4. Alanya--Cumhuriyet DönemiClassification: DS51.A28 H335 2021

Page 5: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 6: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

“Yüce Sultan, zalimlerden mazlumları insaflıca koruyan,kainatta adaletin dirilticisi, şanlı milletin sığınağı,

iki denizin sultanı, şarkın ve garbın muhafızı, Selçukoğulları’nın tacı Uluğ Alaeddin Keykubad’ın

aziz hatırasına hürmetle...”

Page 7: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

içindekiler v

İÇİNDEKİLER

ÖnsözEkrem Kalan ................................................................................................................................................................................................................................... ix

Bölüm 1Selçuklular Döneminde AlanyaMehmet Ali Hacıgökmen .................................................................................................................................................................................... 1

Giriş ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................... 3BizAnS DönEMinDE AlAnYA vE II. IoAnnES KoMnEnoS’Un

AKDEniz ProjESi ................................................................................................................................................................................................................................................... 6FEtiHtEn öncE AlAnYA vE KYr FArD (vASl) ........................................................................................................................................................... 9AlAnYA’nIn FEtHi ................................................................................................................................................................................................................................................... 10

Fethin Sebepleri ve izlenen Yol ................................................................................................................................................................................................................ 10Alanya Kalesi Kuşatması ve Fetih ............................................................................................................................................................................................................ 12Alanya’nın Fetih tarihi ........................................................................................................................................................................................................................................ 14

SUltAn I. AlAEDDin KEYKUBAD’In AlAnYA SEvGiSi ................................................................................................................................ 15SElçUKlU DönEMi KöşKlEri vE AvcIlIK .................................................................................................................................................................. 17SElçUKlUlAr DönEMinDE AlAnYA’DA iSKân ................................................................................................................................................... 19AlAnYA’DA SElçUKlUlAr zAMAnInDA PArA BASIMI ............................................................................................................................... 21AlAnYA KAlESi vE KAlE içinDEKi YAPIlAr .............................................................................................................................................................. 22

Alanya Kalesi’nin inşasında Bulunan Emirler .......................................................................................................................................................................... 22Kalenin Yapısı ve Mimari Yapılar ............................................................................................................................................................................................................ 23

KAlE DIşInDAKi BAzI YAPIlAr ........................................................................................................................................................................................................... 32Alara Kalesi Kervansarayı ve şarabsa Hanı .................................................................................................................................................................................. 32

I. Alaeddin Keykubad’dan Sonra Alanya, Karamanoğulları ve Alâiye Beyliği ......................................................................................................... 36AlAnYA’DA MEMlüK vE KIBrIS KrAllIğI’nIn

HâKiMiYEt MücADElESi vE AlâiYE BEYliği’nin SonU ............................................................................................................... 38

Bölüm 2Osmanlı Yönetiminde Alâiye (1471-1923)Selim Hilmi özkan ................................................................................................................................................................................................................................. 43

Giriş: AlâiYE’nin oSMAnlI EGEMEnliğinE GirMESi ...................................................................................................................................................... 45

Page 8: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

vi içindekiler

AlâiYE SAncAğInIn iDAri DUrUMU ........................................................................................................................................................................................ 47AlâiYE’nin KAzA vE nAHiYElEri ................................................................................................................................................................................................. 54

Alâiye Kazası .................................................................................................................................................................................................................................................................... 55Nefs-i Alâiye ................................................................................................................................................................................................................................................................... 55Oba Pazarı Nahiyesi ............................................................................................................................................................................................................................................... 55Mahmudlar Nahiyesi .............................................................................................................................................................................................................................................. 59(A)Nağlu Nahiyesi .................................................................................................................................................................................................................................................... 59Kise Nahiyesi ................................................................................................................................................................................................................................................................. 59Dim Deresi Nahiyesi ................................................................................................................................................................................................................................................ 60Çöngere Nahiyesi ....................................................................................................................................................................................................................................................... 61Alara Nahiyesi ............................................................................................................................................................................................................................................................. 61Sedre Nahiyesi .............................................................................................................................................................................................................................................................. 62Mahmud Seydi Nahiyesi ...................................................................................................................................................................................................................................... 62Malan Nahiyesi ........................................................................................................................................................................................................................................................... 62Kerâliye Nahiyesi ....................................................................................................................................................................................................................................................... 62Şeyhler Nahiyesi ......................................................................................................................................................................................................................................................... 62Kenares Nahiyesi ........................................................................................................................................................................................................................................................ 63Aksaz Nahiyesi ............................................................................................................................................................................................................................................................ 63Karacalar Nahiyesi .................................................................................................................................................................................................................................................. 63İvradı Nahiyesi ............................................................................................................................................................................................................................................................ 63Hasanlar Nahiyesi .................................................................................................................................................................................................................................................... 63

Akseki Kazası .................................................................................................................................................................................................................................................................. 63Kasaba-i Marolya (Akseki) ................................................................................................................................................................................................................................ 63Kasaba-i Çimi ................................................................................................................................................................................................................................................................ 63Kasaba-i Gödene ........................................................................................................................................................................................................................................................ 63Murt Nahiyesi ............................................................................................................................................................................................................................................................... 64

Manavgat Kazası ........................................................................................................................................................................................................................................................... 64Atabey Nahiyesi .......................................................................................................................................................................................................................................................... 64Akçahisar Nahiyesi .................................................................................................................................................................................................................................................. 64

ibradı Kazası ..................................................................................................................................................................................................................................................................... 64Senir ma Düşenbe Kazası ................................................................................................................................................................................................................................. 64

AlâiYE’DE BElEDiYE tEşKilAtInIn KUrUlMASI vE BElEDiYE HizMEtlEri .................................................. 65AlâiYE SAncAğInDA nüFUS vE YErlEşME ................................................................................................................................................................. 66

şehir Yerleşim Yerleri ve nüfus Durumu ..................................................................................................................................................................................... 68Köy Yerleşim Yerleri ve nüfus Durumu ......................................................................................................................................................................................... 69Yörük ve cemaat Yerleşmesi ve nüfusu ......................................................................................................................................................................................... 70Hristiyan nüfus ............................................................................................................................................................................................................................................................. 71Alâiye Sancağı’nda üretim ve Ekonomi (Ekonomik ve Sosyal Durum) .................................................................................................... 72toprak, çift ve çiftlik ........................................................................................................................................................................................................................................... 72Alâiye Sancağı’nda çift ve çiftlikler .................................................................................................................................................................................................... 73Hayvancılık ......................................................................................................................................................................................................................................................................... 74Maktu` vergiler ve tesisler ........................................................................................................................................................................................................................... 75Değirmenler (resm-i âsiyâb) ...................................................................................................................................................................................................................... 76resm-i tahînhâne ...................................................................................................................................................................................................................................................... 77Sosyal Hayat, Eğitim Kurumları ve vakıflar .............................................................................................................................................................................. 77Alâiye Sancağı’nda toplumsal olaylar ve Asayiş .................................................................................................................................................................. 79

Page 9: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

içindekiler vii

Suhte İsyanları .............................................................................................................................................................................................................................................................. 79Kişiler Arası Anlaşmazlıklar ve Alacak Verecek Meseleleri ........................................................................................................................................................ 79Arazi Anlaşmazlıkları ............................................................................................................................................................................................................................................ 80Devlet Görevlilerinden Şikâyet ve Genel Asayiş Olayları ........................................................................................................................................................... 81Bölgede Yapılan İskân, Sürgün Çalışmaları ve Asayiş .................................................................................................................................................................. 82

Bölüm 3Cumhuriyet Döneminde AlanyaAli rıza Gönüllü ............................................................................................................................................................................................................................................. 85

Giriş ................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 87cUMHUriYEt DönEMinDE AlAnYA .......................................................................................................................................................................................... 89

Sosyal Hayat ...................................................................................................................................................................................................................................................................... 89İdari Yapı ........................................................................................................................................................................................................................................................................ 89Nüfus .................................................................................................................................................................................................................................................................................. 91Siyasi Faaliyetler ........................................................................................................................................................................................................................................................ 91Belediye ............................................................................................................................................................................................................................................................................ 93Atatürk’ün Alanya’yı Ziyareti ......................................................................................................................................................................................................................... 94Sağlık Kurumları ........................................................................................................................................................................................................................................................ 96

Kültürel Hayat ................................................................................................................................................................................................................................................................ 97Okullar .............................................................................................................................................................................................................................................................................. 97Müzeler .............................................................................................................................................................................................................................................................................. 99Alanya Arkeoloji Müzesi ............................................................................................................................................................................................................ 99Kızıl Kule Etnoğrafya Müzesi .................................................................................................................................................................................................. 99Atatürk Evi ve Müzesi .............................................................................................................................................................................................................. 100Halk Kütüphanesi ................................................................................................................................................................................................................................................. 101Dernekler ..................................................................................................................................................................................................................................................................... 101Türk Ocağı .................................................................................................................................................................................................................................... 101Himaye-i Eşcar Derneği .......................................................................................................................................................................................................... 101Halkevi ........................................................................................................................................................................................................................................... 102

Ekonomik Hayat ...................................................................................................................................................................................................................................................... 103Tarım ve Hayvancılık ......................................................................................................................................................................................................................................... 103Sulama ........................................................................................................................................................................................................................................................................... 105Orman ve Madencilik ......................................................................................................................................................................................................................................... 106Sanayi ............................................................................................................................................................................................................................................................................ 106Turizm ........................................................................................................................................................................................................................................................................... 109Ulaşım ............................................................................................................................................................................................................................................................................ 109Denizyolu Ulaşımı ..................................................................................................................................................................................................................... 109Karayolu Ulaşımı ...................................................................................................................................................................................................................... 110Havayolu Ulaşımı ..................................................................................................................................................................................................................... 111İhracat ........................................................................................................................................................................................................................................................................... 111Ticari Kuruluşlar .................................................................................................................................................................................................................................................... 111Bankalar ........................................................................................................................................................................................................................................ 111

Page 10: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

viii içindekiler

Alanya Müstahsilleri Kooperatifi Şirketi ........................................................................................................................................................................ 111Alanya Ticaret ve Sanayi Odası ......................................................................................................................................................................................... 112Alanya İstihlâk Kooperatifi .................................................................................................................................................................................................. 113Alanya Meyvecilik ve Sebzecilik İstihsal ve Satış Kooperatifi ............................................................................................................................... 113

Page 11: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

yazarlar ix

YAzarlar

PROF. DR. MEHMET ALİ HACIGÖKMEN

1967 yılında Alanya’da dünyaya gelen Mehmet Ali Hacıgökmen, ilk, orta ve lise eğitimini Alan-ya’da tamamladı. 1985 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih bölümü-ne girdi ve aynı bölümden 1989 yılında mezun oldu. 1996 yılında Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fa-kültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. 2001 yılında Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ortaçağ Tarih Bilim Dalı’nda Dr. unvanını al-dı. 2006 yılında Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Ana Bilim Dalı’nda Yardımcı Doçent olarak atandı. 2013 yılı Ekim ayında Doçent, 2019 yılında da Profesör unvanla-rını aldı. Selçuklu Tarihi, Ahî Teşkilâtı ve Kültürü üzerine çalışmalarını sürdürmektedir.

PROF. DR. SELİM HİLMİ ÖZKAN

1974’te Antalya’nın Gündoğmuş ilçesine bağlı Ortaköy beldesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğ-renimini Isparta Şarkikaraağaç’ta, Lise öğrenimini ise Isparta’da tamamladı. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Süleyman Demirel Üniversitesinde tamamlayan Selim Hilmi Özkan, 1998-2008 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli okullarda Tarih öğretmeni olarak görev yaptı. 2013 yılında doçent, 2018 yılında profesör kadrosuna atandı. Giresun Üniversitesinde baş-ladığı akademik hayatına halen Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümünde devam etmektedir. Aynı zamanda burada Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevini de yürütmektedir. Özkan, 2012 yılında ABD’de The University of Wisconsin, 2014-2015 eğitim öğretim yıllarında da Texas Tech Üniversitesinde mi-safir araştırmacı olarak alanı ile ilgili çalışmalarda da bulundu. Çalışmaları daha çok Karlofça Ant-laşması sonrası Osmanlı Diplomasi tarihi ve dış politikası üzerine yoğunlaşmıştır.

DOÇ DR. ALİ RIZA GÖNÜLLÜ

Alanya’da dünyaya gelen Ali Rıza Gönüllü, ilk, orta ve lise eğitimini Alanya’da tamamladı. 1979 yılında Isparta Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler Bölümünden mezun oldu. Anadolu Üniversitesi’n-de Tarih Lisansını, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünde Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalında Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini tamamladı. 2019 yılında Atatürk İlkeleri ve Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalında Doçent oldu. Öğretmenlik mesleğine Bilecik’te başladı. Daha sonra Alanya’da çeşitli ilk ve orta öğretim kurumlarında öğretmen ve yönetici olarak çalışarak 2020 yılında emekli oldu. Cumhuriyet Tarihi ve Şehir Tarihi gibi konularda çalışmalar yapmaya de-vam etmektedir. Cumhuriyet Döneminde Antalya 1923-1960, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Alanya 1908-1938 adlı kitapları bulunmaktadır.

Page 12: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 13: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

önsöz xi

Önsöz

İnsanlar medeniyet oluşturabilme kabiliyetine sahip oldukları için, tarihleri boyunca pek çok yerleşim merkezi kurmuşlar ve geliştirmişlerdir. Zaman içerisinde bu merkezlerde farklı me-deniyetler ve kültürler üst üste birikerek bir zenginlik oluşturmuştur. Bu yüzden bir yerleşim

sanatı olarak şehircilik, insan medeniyetinin bir alâmet-i fârikasıdır. Şehirler insan topluluklarının medeniyet seviyesinin de doğrudan bir göstergesidir. İnsan medeniyetinin izleri bakımından için-de yaşadığımız ana vatanımız Türkiye’nin, tüm Dünya üzerinde ayrıcalıklı bir konumu vardır. Bi-lim, bu ayrıcalıklı konumu her geçen gün daha da ileriye taşıyan veriler sağlamaktadır.

İnsanlığın köklü medeniyet birikimiyle bezeli Türkiye topraklarında adını tarihe kazımış pek çok şehir vardır. Üç tarafı eski dünyanın bilinen denizleriyle kuşatılmış olan ülkemizin kıyılarında medeniyetin ışıkları parlamıştır. Bir zamanlar çok kültürlülüğün ve zengin medeniyet birikiminin güzide temsilcileri olan şehirler, ülkemizin kıyıları boyunca uzanmaktadırlar. Bir kısmının hikâye-si sona ermişken onlarla akran olan bazılarınınki ise halen sürmektedir. Bu hikâyelerden birisi kı-yıdan sabırsızca ve koşarcasına Akdeniz’e uzanan Alanya’da vücut bulur. Onu tanıyanlar, bir za-manlar Korakesion, Kalonoros ve Alâiye olarak anıldığını bilirler. Akdeniz ile Türk Yurdu’nun, gü-neş ile turuncun, sedir ile zeytinin birbirine kavuştuğu bu kadim şehirde medeniyetler kendini göstermeyi bekler.

Korsan Tyrphon’un sığınağı, Romalı Pompeius’un hedefi ve Uluğ Alaeddin Keykubad’ın im-zasıdır Alanya. Pek çok medeniyetten izler taşısa da halen yüzü Selçukludur. Alanya’ya bakanlar, onda Uluğ Alaeddin Keykubad’ın emeğini görür. İlk anda aşina eder kendini kartal yuvası kayalık-lar ve onları süsleyen gerdanlık gibi surlar. Uluğ Alaeddin Keykubad, ilk fethinin şerefine Türk-İs-lam geleneğini burada uygular. İsmiyle müsemma bir yurt yapar, bünyad eder kendisine nispetle Alâiyye diye. Yeniden kurulan şehir muhteşem surlarının içinde bir Türk-İslam rönesansına ev sa-hipliği yapar. Sultan yadigârı ismine ek olarak bazen kışlak ve bazen zemistangâh olarak anılır sa-tır aralarında. İnsana mutluluk veren ve bahara benzeyen kışları sultanların eğlence meclisleriyle canlanır. Şehir, kâğıt üzerinde yazar Ahmed El-Osmânî ez-Zencânî’nin edebî imzasını, surlarında sanatçı Ebû Ali bin Ebî’r-Rehâ bin El-Kettânî El-Halebî’nin mimarî mührünü, bağrında ise Selçuk-luların altın çağının izlerini taşır.

Page 14: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

xii önsöz

Elinizdeki bu kıymetli eserde, deryâdan bir katre misali, Akdeniz’in incisi Alanya’nın tarihî serüvenine ev sahipliği yapılmaktadır. Şehrin Selçuklu çehresi, Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgök-men’in “Selçuklular Döneminde Alanya” isimli çalışması ile ortaya konmaktadır. Ardından şehrin Osmanlı Dönemi, Prof. Dr. Selim Hilmi Özkan’ın “Osmanlı Yönetiminde Alâiye (1470-1923)” başlık-lı çalışması ile ele alınmaktadır. Son olarak, Alanya’nın Cumhuriyet Dönemi’ndeki hikâyesi ise Doç. Dr. Ali Rıza Gönüllü’nün “Cumhuriyet Döneminde Alanya” başlıklı çalışmasıyla okuyucuların bilgisine sunulmaktadır.

Alanya’nın Türkiye Selçuklu Sultanı Uluğ Alaeddin Keykubad tarafından fethedilerek, bir Türk-İslam Yurdu haline getirilmesinin 800. yılı anısına hazırlanan bu eserle, Sultan Alaeddin ve şehrin fatihlerine olan minnet ve rahmet dileklerimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.

Bu vesileyle bir Selçuklu başkenti olan Alâiye’nin, bugün Alanya adıyla bir dünya kenti olabil-mesi adına Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi olarak attığımız her adımla ecdadımıza olan sorumluluğumuzu bir nebze de olsa yerine getirmenin onur ve mutluluğunu yaşamaktayız.

Prof. Dr. Ekrem KALANAlanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü

Page 15: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

Bölüm 1

SelçuklularDöneminde Alanya

Mehmet Ali Hacıgökmen*

Page 16: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

* Prof. Dr., Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, [email protected]

Page 17: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 3

Giriş

Antikçağ’da Alanya bölgesine Coracessium/Korakesion adı verilmekteydi. Bu kelimenin Çı-kıntı ya da Karga Yeri anlamlarında kullanıldığını biliyoruz.1 Bizans hâkimiyeti ile birlikte

Alanya için Kalon Oron/Oros, Kaxou Opoş, (Καλόν Ορος) ismi kullanılmıştır.2 Kalon Oros ismi ise “güzel dağ” anlamına gelmektedir. Alanya, Antikçağ’da Pamfilya (Pamphylia) ve Dağlık Kilik-ya’nın tam sınırında olduğu için, Dağlık Kilikya da mı yoksa Pamfilya bölgesinde mi olduğu hak-kında coğrafyacılar farklı görüşler beyan etmişlerdir.3 Buna göre Manavgat (Melas) Nehri’ni4 iki bölge arasında sınır gösterirsek, Alanya, Pamfilya ve Dağlık Kilikya’nın tam birleştiği yerde bu-lunmaktadır.

Alanya Kalesi, Antalya Körfezi’nin doğu ucunda Bergama Kralı II. Attalos (MÖ 159-138)5 za-manında kuruldu. Surların bir kısmı da bu dönemde yapıldı. III. Attalos’un varis bırakmadan ölme-siyle vasiyeti üzerine şehir Romalılara geçti.6 Toros Dağları’nın Orta Anadolu ile irtibatı güçleştir-diği Alanya şehrinin batıdaki Antalya ile de karayolu ulaşımı imkânları kısıtlıydı. Ancak Kıbrıs’a Alanya bölgesinden yelkenli gemilerle ulaşım mümkündü.7 Karadan doğrudan müdahalenin güç olduğu Akdeniz’in bu gibi kesimlerinde bu nedenlerle korsanlık faaliyetleri o kadar artmıştır ki,

1 Bilge Umar, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, (İstanbul: İnkılap Kitabevi, 1993), s. 462; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya (Alaiyye), (İs-tanbul: Ayaydın Kitabevi, 1946), s. 30-31.

2 Seton Lloyd & D. Storm Rice, Alanya (’Ala’iyya), (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1989), s. 5; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya (Alaiyye), s. 58; Bilge Umar, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, s. 368; Mehmet Ali Bozkuş, “Ortaçağ’da Alâiyye (Alanya) ve Alâiyye Beyliği” (doktora tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017, s. 45.

3 Seton Lloyd & D. Storm Rice, Alanya (’Ala’iyya), s. 1.

4 Manavgat, antik çağda Melas olarak isimlendirilir. Bkz. Onur Kara, “Dağlık Pamphylia’daki Antik Dönem Yol Güzergâhları Üzerine Notlar”, Melas Vadisi, (t.y.), s. 30-40. Nevzat Çevik, “Melas Vadisi’nde Arkeolojik Gözlem ve Bulgular”, Adalya, IV, (1999-2000), s. 91- 114.

5 II. Attalos (Άτταλος Β’ ό Φιλάδελφος) (d. MÖ 220 Pergamon (günümüzde Bergama)-MÖ 138 Pergamon (günümüzde Berga-ma), Pergamon Krallığı hükümdarı olarak MÖ 160-MÖ 138 yılları arasında hüküm sürdü. Mehmet Özsait, “Anadolu’da Hel-lenistik Dönem”, Anadolu Uygarlıkları-Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi, (1982), II, s. 279-324; M. E. Bosch, Helenizm Tarihinin Anahatları-Roma İmparatorluğuna Katıldıkları Tarihe Kadar Helenizm Devletleri, çev. Sabahat Atlan, (İstanbul: Rıza Koşkun Matba-ası, 1943), s. 184; Hasan Malay, Hellenistik Devirde Pergamon ve Aristonikos Ayaklanması, (İzmir: Bergama Belediyesi Kültür Ya-yınları, 1992), s. 14, 24.

6 Hasan Malay, Hellenistik Devirde Pergamon ve Aristonikos Ayaklanması, s. 127-128; Behset Karaca, “Dünden Bugüne Manavgat”, Dünden Bugüne Antalya, (2010), s. 425-446; Giray Ercenk, “Pamphylia Bölgesi ve Çevresi Eski Yol Sistemi”, Belleten, LVI, 216, (1992), s. 361-370.

7 Scott Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri (Alaiyye/Alanya), çev. Serdar Alper, (İstanbul: Eren Yayınları, 2008), s. 21; Gülay Tig-rel, “Alanya Yöresinde Antik Bir Liman”, Belleten, XXXIX, 156, (1975), s. 613-628.

Page 18: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

4 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

MÖ 74-78 yıllarında Julius Caesar bile Rodos’a giderken korsanların eline düşmüş, ancak fidye öde-yerek kurtulmayı başarmıştır.8 Yine MÖ II. yüzyılda Diodotus-Tyrphon adlı korsan Alanya’yı mes-ken tutmuş, hatta Akdeniz’de korsanlıkla elde ettiği malları saklamak için büyük bir şato da yaptır-mış idi. Tyrphon adlı korsan, bugün Alanya Kalesi’nin “Orta Hisar” denilen Arap Evliyası’ndan Eh-medek’e (İç Kale) kadar olan harçsız iri taşlardan duvar da ördürmüştü. Roma, MÖ 67 yılında kor-sanlara karşı, önemli yetkiler vererek Pompeius’u Akdeniz’e göndermiş ve o da Alanya açıklarında korsanları yenmişti. Bundan sonra korsanlar Alanya Kalesi’ne çekilmek zorunda kaldılar. Sonra da kaleyi Pompeius’a teslim etmeye mecbur kaldılar. Alanya Kalesi’nin tepesi üzerinde yer alan, Hel-lenistik dönemde yapılan istihkâmların kalıntıları, günümüzdeki Ehmedek mevkisinin üzerinde kara yönünde yapılmış olan bir iç kale ile birlikte, kalenin tüm üst kısımları o süre içinde güçlendi-rilmiştir. Bunlar bugün doğu, kuzey ve batı tarafları boyunca ayakta kalmıştır.9 Bu dönemde şehir surları genişletilmiştir. Yeni binalar ilave edilmek suretiyle büyütülmüştür.10

Roma egemenliği, özellikle MS II ve III. yüzyıllarda tüm Akdeniz Havzası’nda olduğu gibi, Akdeniz kıyılarına ve tabii ki Alanya sahillerine de zenginlik getirdi. Alanya ve çevresi Toros Dağ-ları’ndan dolayı tam olarak güvenliği sağlanamamış olmasına rağmen, tüm kıyı şeridi boyunca yollar inşa edilmiştir.11 Alanya şehri içinde de bugün Pazar yeri, Şekerhane kısımları arasında ka-lan bölgede, Roma dönemi kalıntıları vardı.12 Buradaki yok olan duvar, bir tapınak için kuşatma duvarı veya peribolos idi.13

Alanya’da erken Bizans döneminden Haçlı Seferlerine kadar olan zaman aralığında belgele-nen bir şey bulunmamaktadır. Şüphesiz Türkler Anadolu’ya gelmeden önce özellikle İslam fetih-leri sırasında Kıbrıs (649) ardından Rodos ve Girit’in üzerine seferler Alanya’nın da içinde bulun-duğu Akdeniz sahillerini de etkilemiştir.14 Ancak bu bölgeyi doğrudan etkileyen en önemli olay Türklerin Anadolu’ya girişi ve Malazgirt Savaşı’dır. Bundan sonra Akdeniz ve Karadeniz sahilleri dâhil bütün Anadolu Bizans tarafından boş bırakılacaktır. Malazgirt Savaşı’ndan sonra Selçuklular Süleymanşah öncülüğünde İznik’e kadar ulaşacak (1074),15 Bizans’ın zafiyetinden faydalanıp iç

8 Murat Arslan, “İÖ 188 Yılından İÖ 67 Yılına Kadar Lykia ve Kilikia Trakheia Sahillerindeki Korsanlık Faaliyetleri: Nedenleri ve Sonuçları”, Adalya, VI, (2003), s. 91-92.

9 Scott Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri (Alaiyye/Alanya), s. 22; Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 69-70; Murat Arslan, “İÖ 188 Yılından İÖ 67 Yılına Kadar Lykia ve Kilikia Trakheia Sahillerindeki Korsanlık Faaliyetleri: Nedenleri ve Sonuçları”, s. 111; Hansgerd Hellenkemper & Friedrich Hild, Tabula İmperii Byzantini 8, Lykien und Pomphylien, (Wien: Verlag der Österre-ichischen Akademie der Wissenschaften, 2004), s. 587.

10 Giray Ercenk, “Pamphylia Bölgesi ve Çevresi Eski Yol Sistemi”, s. 363.

11 Scott Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri (Alaiyye/Alanya), s. 22.

12 Scott Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri (Alaiyye/Alanya), s. 24; Evliya Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, haz. Yücel Dağlı & Seyit Ali Kahraman, IX, (İstanbul: YKY Yayınları, 2005), s. 150.

13 Peribolos: Çevre duvarı; tapınakları çevreleyen duvar; Scott Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri (Alaiyye/Alanya), s. 25.

14 El-Belazuri, Futuhu’l- Buldan, çev. Mustafa Fayda, (Ankara: Siyer Yayınları, 2002), s. 18; George Hill, A History Cyprus, (Lon-don: Cambridge University Press, 1943), s. 284; İrfan Aycan, Saltanata Giden Yolda Muâviye bin Ebî Süfyan, (Ankara: Fecr Ya-yınları, 1990), s. 92, 93; Nebi Bozkurt. “Bahriye”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1991, IV, s. 497.

15 Mehmet Altay Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, (Ankara: TTK Yayınları, 1963), s. 102-104; Mehmet Altay Köymen, “Süley-man Şah ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu”, Belleten, LVII, 218, (1993), s. 72-79; Garry Leiser, “Sulayman b. Kutul-mish”, EI², IX, (1997), s. 825-826. Süleymanşah ve kardeşlerinin Anadolu’ya gelişi tartışmalıdır. Bu tartışmaları İbrahim Ka-fesoğlu, “Anadolu Selçuklu Devleti Hangi Tarihte Kuruldu” Tarih Enstitüsü Dergisi, 10-11, (1982), s. 1-27 izah etmiştir. Bu fark-lı tarihler Selçuklu devletinin kuruluşuna da yansımıştır. Rahmetli Köymen devleti üç defa kurar (1073, 1077, 1092) (bkz. Mehmet Altay Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, s. 104-110; Mehmet Altay Köymen, “Süleyman Şah ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu”, s. 72-79) Yinanç 1077’de kurulduğunu yazar (bkz. Mükrimin Halil Yınanç, Türkiye Tarihi: Selçuklular Devri, I, (İstanbul: İÜ Yayınları, 1944), s. 105-107; Togan ise 1080 tarihini gösterir (bkz. Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tari-hine Giriş, (İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2019), s. 186); Fransız oryantalist J. Laurant ise 1081 tarihini gös-terir (Josept Laurent, Byzance et les Turs seldjouides dans L’Asie occidentale jusquen, (Paris: 1913, s. 8); J. Run Laurent “Rum (Ana-dolu) Sultanlığının Menşei ve Bizans”, çev. Yaşar Yücel, Belleten, 1998, LII, 202, s. 225) Son olarak da Turan 1075 tarihini gös-terir. (bkz. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, (İstanbul: Ötüken Neşriyat, 2014), s. 45-50.

Page 19: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 5

işlerine karışacak, hatta Bizans’ın Anadolu Orduları komutanı Botaniates’in Bizans tahtına çıkı-şında etkili olacaktır.16 Ancak 100 yıl Bizans tahtını işgal edecek olan Komnenos ailesi iktidara çı-kınca dengeler tamamen değişecektir. Komnenos ailesinin büyüğü olarak tahta çıkan I. Alexios Komnenos öncülüğünde Türkleri Anadolu’dan atmak için daha planlı hareket etmeye başlanmış-tır.17 Buna göre güçlüye karşı zayıfı destekleyerek aralarındaki ihtilaflardan yararlanmak, düşma-nı diğerine karşı kışkırtmak, çıkar için gerektiğinde onlarla işbirliği yapmak onların temel siyase-ti olmuştur.18 Bu arada Konmenos sülalesinin işini tarihi olayların seyri kolaylaştıracaktır. Süley-manşah’ın 1087’de Halep Kalesi’nin önünde ölümü,19 oğlu Kılıç Arslan gelinceye kadar Ebu’l- Ka-

16 Mikhael Attaleiates, Tarih, çev. Bilge Umar, (İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2008), s. 61; Nikephoros Bryennios, Tari-hin Özü, çev. Bilge Umar, (İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2008), s. 103; J. Run Laurent, “Rum (Anadolu) Sultanlığının Menşei ve Bizans”, s. 225; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 55.

17 Anna Komnena, Alexiad, çev. Bilge Umar, (İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 1996), s. 126.

18 Jonathan Harris, Byzantium and Crusadesgh, (New York: Bloomsbury, 2003), s. 95.

19 Mehmet Altay Köymen, “Süleyman Şah ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu”, s. 79.

2000’li yıllarda Alanya Cilvarda Burnu, İlhami Yetkin Arşivi.

Page 20: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

6 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

sım’ın Büyük Selçuklu kuvvetleriyle müca-delesi,20 nihayet I. Kılıç Arslan’ın 1092’de İznik’e dönüşünden sonra Çaka Bey ile bir-likte hareket edememesi ve I. Haçlı Sefe-ri’yle İznik’in Selçuklulardan geri alınma-sı21 Komnenos ailesinin dolayısıyla Bi-zans’ın işini kolaylaştıracak ve hücuma geç-mesini sağlayacaktır. O kadar ki I. Alexios Komnenos 1116’da Selçuklular üzerine, Konya-Akşehir’e kadar sefer yapabilecek-tir.22 Bizans’ın, Türkleri Anadolu’dan atma çabası Akdeniz’i kaybetmesine engel ola-mayacaktır. 1080’li yıllarda kurulan Kilikya Ermeni Kontluğu23 sahillerde bulunan oto-rite boşluğunu Ayas’tan (Yumurtalık), Alanya ve Manavgat’a kadar ilerleyerek dol-

duracaklardır. Bundan dolayı I. Alexios Komnenos’un yerine geçen Ioannes Komnenos Akdeniz’e tekrar sahip olabilmek için ayrı bir politika izleyecektir.

Bizans DöneminDe alanya ve II. Ioannes Komnenos’un aKDeniz ProjesiMalazgirt Savaşı’ndan sonra Bizans, Anadolu’da bütün kalelerde olduğu gibi Akdeniz’de liman şe-hirlerini de kaybetmiş; bölgedeki Bizans komutanları bağımsız hareket etmeye başlamıştı. Ancak Komnenos ailesi ile beraber durum değişmiştir. I. Alexios Komnenos’un ölümünden sonra yerine geçen Ioannes Komnenos24 ise Anadolu’dan sadece Türkleri çıkarmak için değil, Çukurova, Kara-deniz ve Akdeniz’i geri alabilmek için daha büyük planlar içine girdi. Ioannes Komnenos Çukuro-va’yı Ermenilerden kurtarmak ve Haçlı devletlerini itaat altına alabilmek için Doğu Akdeniz ve Ku-zey Suriye Seferi’ne çıktı (1137). Burada kalan Haçlı krallıklarını da hâkimiyeti altına almayı düşü-nüyordu. Hatta bu seferde Tarsus, Adana ve Anazarba’yı ele geçirdi. Ermeni Baronu I. Leon ve ai-lesini tutsak alarak İstanbul’a gönderdi.25 Ancak Kuzey Suriye Seferi’nde İmadüddin Zengi’nin kar-

20 Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 53-61; Anna Kommena, Alexiad, s. 196-207.

21 Anna Komnena, Alexiad, s. 326, Steven Runciman, Haçlı Seferleri, çev. Fikret Işıltan, I, (Ankara: TTK Yayınları, 2008), s. 139.

22 Anna Komnena, Alexiad, s. 486-488.

23 Mehmet Ersan, “Ermenilerin Çukurova’ya Yerleşmeleri”, Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, (İstanbul: Tatav Yayınları, 2001), s. 1-10.

24 Alexander Kazhdan, The Oxford Dictionary of Byzantium, (New York: Oxford University Press, 1991), s. 1144-1146.

25 Ioannes Kinnamos, Ioannes Kinnamos’un Historia’sı (1118-1176), çev. Işın Demirkent, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2001), s. 14; Niketas Khonıates, Historia (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri), çev. Fikret Işıltan, (Ankara: Türk Tarih Kuru-mu Yayınları, 1995), s. 14-17; Michel le Syrien, Cronique de Michel le Syrien, Fr. çev. Jean Baptiste Chabot, III, (Paris: Ernest Le-roux, 1905), s. 245; Ebû’l-Ferec, Ebû’l-Ferec Tarihi, çev. Ömer Rıza Doğrul, I-II, (Ankara: TTK Yayınları, 1945), s. 374; İb-nü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, çev. Abdulkerim Özaydın, XI, (İstanbul: Ocak Yayınları, 1987), s. 56; Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi-nâmesi, çev. H. D. Andreasyan, (Ankara: TTK Yayınları, 1987), s. 290-293; Azîmî, Azîmî Tarihi, çev. Ali Sevim, (Ankara: TTK Yayınları, 2006), s. 59; Simbat, Başkumandan Simbat Vekayinamesi (951-1334), çev. Hrant Andreasyan, (Ankara: TTK Ya-yınları, (yayımlanmamış tercüme), 1946), s. 53; Vahram, Urfalı Kilikya Kralları Tarihi, çev. Hrant Andreasyan, (Ankara: TTK Yayınları, (yayımlanmamış tercüme), 1946), s. 7; Müverrih Vardan, “Türk Fütuhat Tarihi (889-1269)”, çev. H. D. Andreas-yan, Tarih Semineri Dergisi, I, 2 (1937), s. 202; Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev. F. Işıltan, (Ankara: TTK Yayınları, 1986), s. 350.

1950’lerde Alanya Cilvarda Burnu, Servet Sipahioğlu Arşivi.

Page 21: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 7

şışına çıkmaya cesaret edemedi. Geri çekil-mek zorunda kaldı.26 İmparator bu sefer-den iki yıl sonra 1139’da Karadeniz Seferine çıktı. Niksar’a kadar ilerledi ise de Daniş-mendli Muhammed ve Selçuklu Sultanı I. Mesud karşısında dayanamadı. İmparator hayal kırıklığı içinde geri çekildi.27 İmpara-tor’un Akdeniz Seferi (1142) onun önemli bir projesiydi. O, bölgede Ermenilerin iler-leyişini durdurmak, Akdeniz ticaretine sa-hip olmak istiyordu. Bu sefer esnasında Sel-çuklular açısından en dikkat çekici nokta Beyşehir bölgesindeki gayri müslimlerin bi-le Selçukluların yanında yer almasıdır.28 Bi-zans bu sefer de başarılı olamadı ise de, İm-parator amacını gerçekleştirmek için Akde-niz sahilleri boyunca istihkâmlar yaptı. Alanya’da yapılan istihkâm ise Kızılcaşehir Kalesi’dir.29 Kale, Alanya Kalesi’ne Toroslardan gelecek saldırıları önlemek için yapılmıştır. Hatta Ioannes Komnenos oğlu Manuel’e30 Güney Bizans sınır-larında yer alan Akdeniz sınır bölgesinin yani Kıbrıs, Antalya ve Alanya gibi bölgelerin idaresini vermeyi düşünmüştür.31 Böylece Akdeniz sahillerini tek bir komuta merkezine bağlamak mümkün olabilecektir. Ancak Ioannes’in ölümü bu projenin gerçekleşmesini önlemiştir.

Alexios ve Ioannes Komnenos zamanında Kıbrıs bir şekilde hâlâ Bizans’ın idaresinde idi.32 II. Ioannes Komnenos’un bütün çabası sonuçsuz kalınca yerine geçen Manuel Komnenos önce 1146 yılında Selçuklu başkenti Konya’ya saldırdı. Selçuklu Sultanı I. Mesud muhteşem savunma-sıyla Manuel Komnenos’u savuşturdu.33 Bu savunma savaşı Selçukluların Konya’yı başkent yap-malarının başlangıcıdır. 30 yıl sonra yine Manuel Komnenos saltanatının son yıllarında bir hamle ile Selçuklunun başkenti Konya’ya saldıracaktır. Ancak kendisi 1176 yılında adına Miryokefalon dediğimiz savaşı kaybetti.34 Böylece bu mağlubiyet Komnenos ailesi için sonun başlangıcı oldu. Ancak Bizans’ın hem Akdeniz’i hem de Karadeniz’i tamamen kaybetmesi IV. Haçlı Seferi’yle ol-

26 Niketas Khoniates, Historia, s. 14-17; Ioannes Kinnamos, Historia, s. 14; Simbat, Simbat Vekayinamesi, s. 53.

27 Niketas Khoniates, Historia, s. 23; Ioannes Kinnamos, Historia, s. 18; Ebû’l-Ferec, Ebû’l-Ferec Tarihi, II, s. 375. Hatta Niksar ku-şatması sırasında İmparator Ioannes Komnenos’un genç yeğeni Selçuklu Sultanı I. Mesud’a sığınmış sonra Müslüman olup çelebi, unvanını almış ve Sultan Mesud’un kızlarından biri ile evlenerek Selçuklu ailesine katılmış idi.

28 Niketas Khoniates, Historia, s. 24.

29 Scott Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri (Alaiyye/Alanya), s. 32; Sema Doğan, “Alanya’da Kızılcaşehir Kalesi ve 12. Yüzyılda Akdeniz/Kızılcaşehir Fortress in Alanya and the Mediterranean in the twelfth century”, 1. Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araş-tırmaları Sempozyumu, 25-28 Haziran 2007, (2010), s. 370-379; Sema Doğan, “Alanya ve Çevresinde Bizans Araştırmala-rı-2007”, 26. Araştırma Sonuçları Toplantısı (26-30 Mayıs 2008 Ankara), II, (2009), s. 125-133.

30 Paul Magdalino, The Empire of Manuel I Komnenos, 1143-1180, (Cambridge: Cambridge University Press, 2002), s. 3-4.

31 Ioannes Kinnamos, Historia, s. 28.

32 Niketas Khoniates, Historia, s. 14; Eric Solsten, Cyprus a Country Study, (Washington: D.C. GPO fort he Library of Congress, 1993), s. 12.

33 Ioannes Kinnamos, Historia, s. 36; Niketas Khoniates, Historia, s. 36; Tuncer Baykara, Türkiye Selçukluları Devrinde Konya, (An-kara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1985), s. 12; İbnü’l-Esir, el-Kamil fi’t-Tarih, XI, s. 52; Osman Turan, Selçuklular Za-manında Türkiye, s. 223; Salim Koca, Türkiye Selçukluları Tarihi, (Ankara: Berikan Yayınları, 2016), s. 127.

34 Mehmet Akif Ceylan, “Coğrafya Perspektifinden Miryokefalon Savaşı’nın Yeri ve Konya Bağırsak Boğazı”, Uluslararası Selçuk-lu Araştırmaları Dergisi, 5, (2016), s. 69-94; Adnan Eskikurt, “Ortaçağ Kroniklerine Göre 17 Eylül 1176 Myriokephalon Zafe-ri (Bağırsak Boğazı-Konya)”, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, 7, (2017), s. 74-98.

Kızılcaşehir Kalesi, https://www.histolia.de/pamphylien-festung-e/kizilcasehir

(Erişim Tarihi: 07.12.2020)

Page 22: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

8 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

muştur (1204).35 Akdeniz’de Antalya lima-nı Latinlerin eline geçmiştir.36 Kıbrıs ise zaten III. Haçlı Seferi’yle elinden çıkmıştı (1192).37

I. Gıyaseddin Keyhusrev’in ikinci sal-tanat döneminin başında vuku bulan IV. Haçlı Seferi Bizans’ın Akdeniz sahillerini tamamen terk etmesine yol açarken, Sel-çukluların Antalya ve Alanya’yı fethetme-sinde etkili olmuştur. Bu sıralarda Dağlık Kilikya bölgesinde Ermeniler de sınırlarını Manavgat’a kadar ilerletmişlerdi. Tarihçi Simbat 1198-1199’da Ermeni Kontu II. Le-on’un taç giyme merasiminde Manavgat’a kadar hâkim olan Ermeni beylerinden bah-seder.38 Alanya’da da Kyr Fard adlı bir bey bulunmaktaydı. Alanya’nın fethi giderek

bir zorunluluk haline gelirken, Selçuklular önce Antalya’ya yöneldiler. Bunda da esas sebep Vene-diklilerdi. 1207 yılında Antalya’nın I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından zapt edilmesiyle,39 Kıbrıs Haçlı Krallığı ile bir ticaret anlaşması yapılmıştır. Bu durumu daha sonra I. İzzeddin Keykavus ile yapılan anlaşmadan biliyoruz.40 Antalya Kalesi’ndeki kitabe ve İbn Bibi’nin ifadesi bunu destekle-mektedir.41 Fetihten sonra Antalya bölgesine subaşı olarak Mübarizüddin Ertokuş atandı.42 I. Gı-

35 James D. Breckenridge, “Again the ‘Carmagnola”, Gesta, XX, 1, (1981), s. 1-7; Niketas Khoniates, Niketas Khoniates’in Histo-ria’sı (1195-1206)/İstanbul’un Haçlılar Tarafından Zaptı ve Yağmalanması, çev. Işın Demirkent, (İstanbul: Dünya Yayıncılık, 2013), s. 133-135; 147-148, 113-114, 233-239-244; Geoffroi de Villehardouin & Henri de Valenciennes, IV. Haçlı Seferi Kronikleri, çev. Ali Berktay, (İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2006), s. 8, 50-51,74.

36 James D. Breckenridge, “Again the ‘Carmagnola”, s. 1-7; Niketas Khoniates, Historia, s. 133-135, 147-148, 113-114, 233-239-244; Geoffroi de Villehardouin & Henri de Valenciennes, IV. Haçlı Seferi Kronikleri, s. 8, 50-51,74.

37 III. Haçlı Seferi ile Kudüs Kralı Lusignan’a Kıbrıs verilmiş idi. Bundan sonra Saint Jean Şövalyeleri Rodos’a, Guy de Lusignan ailesi de Kıbrıs’a yerleşmişlerdir. Saint Jean Şövalyeleri ve Lusignan hanedanı, Rodos ve Kıbrıs adaları Osmanlı Devleti tara-fından alınıncaya kadar bölgede korsan devlet olarak faaliyet göstermişlerdir. İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, XII, s. 52; Rama-zan Şeşen, “İmad al-din al-Kâtib al-İsfahânî’nin Eserindeki Anadolu Tarihiyle İlgili Bahisler”, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, 3, (1971), s. 351, 353; Michel le Syrien, Cronique de Michel le Syrien, s. 407; Ebû’l-Ferec, Ebû’l-Ferec Tarihi, II, s. 454; Osman Tu-ran, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 223; Anonim, Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi, yay. ve çev. F. N. Uzluk, III, (Ankara: Ör-nek Matbaası, 1952), s. 26; Steven Runciman, Haçlı Seferleri, III, s. 13. Sultan II. Kılıç Arslan, İmparatorun Konya’dan ayrıl-masından sonra Selâhaddîn Eyyubî’ye bir mektup yazarak, Haçlı ordusunu durduramadığını bildirip, bunun için kendisinden özür dilemiştir.

38 Simbat, Simbat Vekayinamesi (951-1334), s. 73.

39 Selim Kaya, I. Gıyaseddin Keyhüsrev ve II. Süleyman Şah Dönemi Selçuklu Tarihi, (Ankara: TTK Yayınları, 2006), s. 125-133.

40 Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, (Ankara: TTK Yayınları, 2014), s. 139-143.

41 İbn Bibi, El- Evâmirü’l- Alaiyye Fi’l-umuri’l- Alaiyye, nşr. A. Erzi & N.Lugal, I, (Ankara: TTK Yayınları, 1957), s. 97; İbn Bibi, El- Evâmirü’l- Alaiyye Fi’l-Umuri’l- Alaiyye, çev. Mürsel Öztürk, I, (Ankara: TTK Yayınları, 1996), s. 117. Antalya İç Kalesi surların-daki kitabeler ayrıntılı olarak iki yayında incelenmiştir. Bkz. Scott Redford & Gary Leiser, Taşa Yazılan Zafer. Antalya İçkale Sur-larındaki Selçuklu Fetihnamesi, çev. İnci Türkoğlu, (Antalya: AKMED, 2008), s. 11-53, Resim 2-87; Leyla Yılmaz & Kemal Tuz-cu, Antalya’da Türk Dönemi Kitabeleri, (Haarlem: SOTA Yayınları, 2010), s. 58-122. Ayrıca bk. Suat Kaymak, “Leyla Yılmaz & Kemal Tuzcu, Antalya’da Türk Dönemi Kitabeleri (Kitap Tanıtımı)”, Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi, I/1, (2014), s. 223-228.

42 Osman Turan, “Mübarizüddin Ertokuş ve Vakfiyesi” Belleten, XI, 43, (1947), s. 415; Aydın Taneri, “Ertokuş”, DİA, XI, (1995), s. 312-313; Nermin Şaman Doğan, “Selçuklu Dönemi Siyasi ve Bani Kimliği İle Mübarizüddin Ertokuş”, Hacettepe Üniversite-si Edebiyat Fakültesi Dergisi, XXVII, 1, (2010), s. 231-251.

Kızılcaşehir Kalesi, https://www.histolia.de/pamphylien-festung-e/kizilcasehir (Erişim Tarihi: 07.12.2020)

Page 23: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 9

yaseddin Keyhüsrev 1211 yılında İznik-Bizans İmparatorluğu ile savaşta şehit olmasıyla Antal-ya’daki Venedikliler limana tekrar sahip oldu.43 I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in yerine geçen oğlu I. İz-zeddin Keykavus babasının siyasetini aynen devam ettirdi. Bundan sonra I. İzzeddin Keykavus An-talya’yı tekrar geri aldı (1216).44 I. İzzeddin Keykavus kentin surlarını yeniden inşa ettirdi. Bu sur-ların üzerine uzun bir kitabe nakşettirdi. Burada bu fethin karadan olduğu kadar denizden de ger-çekleşmiş olduğundan bahsedilmiştir.45 Dikkat çekici nokta ise Kıbrıs Kralı Lusignan ile beş mek-tuptan oluşan bir anlaşma yapmış olmasıdır.46 Bu anlaşmanın metinlerine I. Alaeddin Keyku-bad’ın Alanya fethinden önce yaptığı ticaret anlaşmasını izah ederken değineceğiz. Ancak burada dikkat çeken nokta anlaşma yapılmasının en önemli sebebi Akdeniz sahillerinin bitmeyen belası olan korsanlık faaliyetinin ortadan kaldırılamamış olmasıdır.47

Fetihten önce alanya ve Kyr FarD (vasl)Alanya ve çevresine hâkim olan Kyr Fard’ın kimliği hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Simbat Vekayinâmesi’nde onun Adom adlı Ermeni büyüğünün torunu olduğunu yazar.48 Bugüne kadar Kyr Fard’ın aldığı “Kyr” unvanından dolayı49 Bizanslı bir asilzâde olduğu kabul edilmekteydi.50 Ancak Alanya Kalesi’nde bulunan Ermenice bir kitabe artık onun Ermeni olabileceğini ortaya koy-maktadır.51 Buna göre Kilikya Ermeni Kontluğu bugünkü Manavgat’a kadar uzanıyordu. Bu du-rum bize Kyr Fard’ın fetihten yaklaşık 20 yıl önce Alanya’da hüküm sürdüğünü göstermektedir.52 Kyr Fard ismine gelince, isim kaynaklarda farklı yazılmaktadır. İbn Bibi, Kyr Fard,53 Yazıcızade Ali, Kyr Farid,54 Simbat Vekayinâmesi’nde Kyr Varda,55 Müneccimbaşı’nda Kyr Fardines56 şeklinde ya-

43 Selim Kaya, I. Gıyaseddin Keyhüsrev ve II. Süleyman Şah Dönemi Selçuklu Tarihi, s. 137.

44 İbn Bibi, s. 142-143; trc. I, s. 162-167; Anonim, Anadolu Selçukluları Devleti, s. 28; Tuncer Baykara, “Bir Selçuklu Şehri Olarak Antalya”, Antalya IV. Selçuklu Semineri 13-14 Mart 1992, (1993), s. 38-43; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 329-333; Scott Redford & Gary Leiser, Taşa Yazılan Zafer, s. 17-20; Leyla Yılmaz & Kemal Tuzcu, Antalya’da Türk Dönemi Kitabeleri, s. 117-121.

45 İbn Bibi, s. 144-146; trc. I, s. 168-169; Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırma-lar, s. 102-103.

46 Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, s. 109-139; M. E. Martin, “The Ve-netian-Seljuk Treaty of 1220”, EHR, XCV, 375, (1980), s. 322.

47 Anlaşma metni için bkz. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, s. 109-117.

48 Simbat, Simbat Vekayinamesi, s. 80.

49 Bu kelimenin bir unvan olduğunu Yunanca “kirios” kelimesinden Türkçe’ye geçmiş olduğunu biliyoruz. Kir (Kyr) kelimesi “bey, ağa, hâkim, reis, hükümdar, emir” anlamlarına gelmektedir. (Faruk Tuncay & Leônidas Karatzas, Yunanca Türkçe Sözlük, (Ati-na: Rodamos-Doğu Dil ve Kültürleri Merkezi, 1994), s. 115, 415). “Kir” unvanının “efendi” (Rıdvan Öztürk, “Efendi Kelime-sinden Hareketle Nasreddin Hoca’nın Kimliği Hakkında Görüşler”. S. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 18, (2007), s. 411-424; Efendi kelimesi için ayrıca bkz. Fuad Köprülü, Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri, (Ankara: Akçağ Yayınla-rı, s. 169) kelimesi ile beraber Türkçe’ye Anadolu’da Selçuklular döneminde XII. ve XIII. yüzyıllarda Bizans Yunancası’ndan geçmiştir. Trabzon İmparatorları’nın da Kir unvanını kullandıklarını kaynaklar yazmaktadır (İbn Bibi, s. 147- 152; trc. I, s. 170-172; Ebul Ferec, II, s. 369; Ebu’l Fidâ, el-Muhtasar fî ahbâri’l-beşer, II, (Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-İlmiyye, 1997), s. 122; Os-man Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 707-711.

50 Kir Fard’ın Ermeni olamayacağına daha önceki bir çalışmamda temas etmiştim. Bkz. (Mehmet Ali Hacıgökmen, “I. Alaeddin Keykubad’ın (1220-1237) Kayınpederi Kir Fard Hakkında Bir Araştırma”, Mediterranean Journal of Humanities, II, 1, (2012), s. 123; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 307).

51 Georges Kıourtzian “Selçukluları Beklerken: 1199’un Küçük Asya’sında Alanya Surlarında Bir Yazıt”, Adalya, XV, (2012), s. 265-274.

52 Simbat, Simbat Vekayinamesi, s. 73.

53 İbn Bibi, s. 245-250; trc. I, s. 263-265.

54 Yazıcızâde Alî, Selçuk-nâme, haz. Abdullah Bakır, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2014), s. 374.

55 Simbat, Simbat Vekayinamesi, s. 80.

56 Müneccimbaşı Ahmed B. Lütfullah, Câmiu’d-düvel, çev. Ali Öngül, II, (İzmir: Akademi Kitabevi, 2001), s. 61.

Page 24: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

10 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

zılmaktadır. Alanya’da bugün adı Uğurlu olan, Alanya’ya 27 km uzaklıkta eski adı Gıvrasıl olan köyün adının da muhtemelen Kyr Vasl’dan (Kyr Fard) gelmekte olduğunu burada belirtelim. Kyr Fard (Vasl) Alanya bölgesinde kardeşiyle beraber hüküm sürmekteydi. Alara ve Manavgat bölge-sinde kardeşi bulunmakta idi.57 Kardeşinin ismi de Mihail (Mixayl) idi.58 Bu da bize Alanya böl-gesini ailesiyle beraber idare ettiğini göstermektedir.

Fetihten sonra Kyr Fard’a (Vasl) Akşehir ve çevresi mülk olarak verildi.59 Ancak Kyr Fard, I. Alaeddin Keykubad’ın ölümünden sonra Akşehir’den, Sille-Hatunsaray-Derbent çevresine gelmiş olmalıdır. Çünkü bölgede kendi adını taşıyan üç köyün varlığı bunu gösteriyor. Bu köylerin ilki, bugün adı Kayadibi olan Hatunsaray’a bağlı olan Kirvat köyüdür.60 Osmanlı vakıf defterlerinde de bu köyün adı geçmektedir. Kirvat adını taşıyan diğer köylere gelince, bunlar bugün adı Tepekent olan Giryat köyü ile, yine bugün adı Sefaköy olan Giryat köyüdür. Hatta bugün bu köylerin adla-rının ayırt edilmesi için, Sefaköy, Çamurlu Giryat, Tepekent ise Kirli Giryat olarak isimlendirilmiş-tir.61 İ. H. Konyalı, Konya Eflatun Manastırı’ndan Arkeoloji Müzesi’ne oradan da İnce Minareli Es-ki Eserler Müzesi’ne getirilen Grek alfabesi ile yazılı Emir Arslan Komnenos’a ait mezar taşından bahsederken buna benzer bir mezar taşının bulduğunu bunun da Kir Fard’a ait olabileceğini söy-ler.62 Bugün ise bu mezar taşına ulaşmak mümkün olmamıştır.63 Durum böyle olunca da ölüm ta-rihi hakkında bir bilgiye sahip değiliz.

alanya’nIn Fethi

Fethin sebepleri ve izlenen yolI. Alaeddin Keykubad, kardeşi I. İzzeddin Keykavus’un ölümü üzerine tahta çıktığında ilk işi Vene-diklilerle ticaret anlaşması yapmak olmuştu (8 Mart 1220).64 I. Alaeddin Keykubad, bu anlaşma ile tahta çıktığı ilk andan itibaren ne yapmak istediğini ortaya koymuştu. Bu ticaret anlaşmasının en önemli maddesi Akdeniz sahillerinin makûs talihi olan korsanlık faaliyetleriydi. Çünkü Haçlı Sefer-leri ile Akdeniz’de ticaret çok gelişmişti. Akdeniz’de de ticaretin lokomotifi Venediklilerdi. Ticaret anlaşmasında Selçuklu topraklarına girecek ticaret gemilerinin malları güvence altına alınıyor, sa-hillerde korsanlık faaliyetlerine engel olunacağı ifade ediliyordu.65 Bu durumdan mütevellit İsken-deriyye ve Alanya arasında karşılıklı ithalat ve ihracat üst seviyeye çıktı. Bundan dolayı bölgenin ik-tisadî yönden zenginliği fethin sebepleri arasında idi. Bu önemli sebep dışında diğer sebepleri şu şekilde sayabiliriz: 1204 yılında İstanbul’un Haçlılar tarafından işgal edilmesi üzerine, Kilikya Er-menileri’nin Akdeniz’de, Manavgat’a kadar hâkim olması da fethin sebepleri arasındadır. Sultan bu durumun tehlikeli olduğunu çok iyi biliyordu. Ermenilerin bölgeye hâkim olması Akdeniz ticareti-ni Selçukluların aleyhine çeviriyordu. Bütün ticaret gemileri güvenli olduğu düşünülerek Ermeni-lerin elinde bulunan Ayas (Yumurtalık) Limanı’na geliyordu. Ayrıca Antalya Subaşısı Mübarizüd-

57 İbn Bibi s. 250-251; trc. I, s. 269; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 66.

58 Simbat, Simbat Vekayinamesi, s. 72.

59 Anonim, Anadolu Selçukluları Devleti, s. 30; İbn Bibi, s. 24-253; trc. I, s. 258-271; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 357-359.

60 Mehmet Ali Hacıgökmen, “I. Alaeddin Keykubad’ın (1220-1237) Kayınpederi Kir Fard Hakkında Bir Araştırma”, s. 126.

61 Mehmet Ali Hacıgökmen, “I. Alaeddin Keykubad’ın (1220-1237) Kayınpederi Kir Fard Hakkında Bir Araştırma”, s. 126.

62 İbrahim Hakkı Konyalı, Konya Tarihi, s. 1163; Bradley Hudson McLean, Greek and Latin Inscriptions in the Konya Archeological Mu-seum, (Ankara: British Institute at Ankara Monograph, 2002), s. 21.

63 Mehmet Ali Hacıgökmen, “I. Alaeddin Keykubad’ın (1220-1237) Kayınpederi Kir Fard Hakkında Bir Araştırma”, s. 126.

64 Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, s. 143.

65 Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, s. 139-143.

Page 25: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 11

din Ertokuş66 ve Denizli-Honaz bölgesi Uç beyi Esededdin Ayaz67 gibi babası döneminden beri devlete hizmetler yapmış olan beylerin Sultan’a bölgenin önemini ve güzelliğini anlatmaları ve fe-tih için teşvik etmeleri diğer önemli bir sebep idi. Son olarak Sultan, Moğollara karşı savunma po-litikası çerçevesinde Konya, Kayseri, Sivas ve Erzurum kalelerinin tahkimatı için emirler vermiştir. Sultan Alanya gibi müstahkem kaleyi alarak tahkim ettirmek, devletin hazinesinin bir kısmını bu-raya taşımak istiyordu. Bu durumu da fethin sebepleri arasında sayabiliriz. Alanya alınınca da kale tahkim edilmiş, hazinenin bir kısmı kaleye getirilmiş idi. Simon de Saint Quentin de I. Alaeddin Keykubad’ın hazinesinin Alanya Kalesi’nde olduğunu şu şekilde yazmaktadır:

“Sultanın toprakları arasında hazinesinin yer aldığı Alanya (Candelaria) adını taşıyan çok güç-lü bir kalesi vardı. Hazinesinde değerli taşlar ve büyük miktardaki taşlar dışında on altı küp dö-külmüş saf altın olduğu söylenir”.68

Yine aynı şekilde Jean de Joinville 1248 tarihinde:

“Kıbrıs’a geçtiğimiz sırada Konya Sultanı Müslüman hükümdarlar arasında en zengini idi. O muhteşem bir şey yapmıştı. Denizde iken şarap taşınmasında kullanılan üç dört ölçü şarap alabi-lecek büyüklükteki toprak küplere, altınlarının büyük bir kısmını eriterek doldurmuş, sonra onla-rı kırdırarak altın külçelerin küp şeklinde kalmasını sağlayarak bunları kalelerin birisinde muha-faza etmiştir. Bu kaleye giren herkes altınları görebilir ve dokunabilirdi. Orada (Alanya’da) bu külçelerden 6, 7 tane vardı”

demektedir.69

I. Alaeddin Keykubad Konya surlarını ikmal ettikten sonra çok itibar ettiği Antalya Subaşısı Mübarizeddin Ertokuş ve Denizli-Honaz Uç Beyi Esededdin Ayaz’dan70 bilgiler aldı. Sultan aske-rin toplanması için fermanlar yazdırdı. I. Alaeddin Keykubad, Uç bölgelerden gelen askerleri de topladı. Selçuklu ordusunun Alanya’ya intikali konusu hakkında tartışmalara gelince: Konyalı, fe-tih yolu olarak Hadim-Çay arası, Kuş Yuvası, Mahmutlar yolunu gösterir.71 Ancak bu yoldan Sel-çuklu ordusunun bütün kuşatma silahlarıyla gelmesi mümkün değildir. Kenan Bilici ise fethin Alanya’nın batısındaki Bozkır’dan, Susam Beline, oradan da Kırk dönmeler vasıtasıyla Alara Ça-yı’na inen yolu işaret etmektedir ki bu çok isabetli bir görüştür.72 Ayrıca İbn Bibi’deki Kanlı Çay’ın, Fığla Burnu’ndaki Kanlı Dere olabileceği ihtimali,73 bu iddiayı çok güçlendirmektedir. Sul-tan orduyu bu yoldan sahile indirmiş, Alara Kalesi’nin fethini sonraya bırakmış olmalıdır.

66 Osman Turan, “Mubârizeddin Ertokuş ve Vakfiyesi”, s. 415-429.

67 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, S.Ü. Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 27, (2010), s. 471-488.

68 Simon de Saint Quentin, Bir Keşiş’in Anılarında Tatarlar ve Anadolu 1245-1248, çev. Erendiz Özbeyoğlu, (Alanya: Doğu Akde-niz Kültür ve Tarih Araştırmaları Vakfı Yayınları, 2006), s. 51.

69 Jean de Joinville, Bir Haçlının Hatıraları, çev. C. Kanat, (Ankara: Yeditepe Yayınları, 2002), s. 51.

70 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, s. 477.

71 İbrahim Hakkı Konyalı, Konya Tarihi, s. 61.

72 “Konya’dan hareketle Karahöyük üzerinden Bozkır ve oradan Geyik ve Karaçal Dağlarından Susam Beline oradan Gelesand-ra yaylası üzerinden Pembelik Köyü ve Nar ağacı civarına gelinmiştir. Buradan Kırkdönmeler adı verilen ve ihtimal Roma dö-nemine ait eski yolu kullanan ordu Demirkapı geçidi üzerinden Gündoğmuş civarında Kenar Köprü ile Alara Çayını geçip bu-gün ki Güzelbağ ve nihayet buradan da sahilde şimdiki Figla Burnu civarından “Kanlı Dere” adıyla bilinen su yolunu geçerek Alanya’ya ulaşmıştır” Kenan Bilici, “Alanya’nın Fethi Meselesi: Bir Tespit”, Adalya, IV, (1999-2000), s. 290.

73 Kenan Bilici, “Alanya’nın Fethi Meselesi: Bir Tespit”, s. 290.

Page 26: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

12 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

alanya Kalesi Kuşatması ve FetihMuhasara iki ay kadar sürmüştür. Kale kuşatması İbn Bibi’ye göre üç koldan yapılmıştır. Bir grup asker kaleye kara tarafından yani yarım adayı ana karaya bağlayan yerden saldıracaktır. İbn Bibi bu askerleri kaplanlara benzetir. Bir grup asker ise bugünkü Damlataş Mağarası’nın bulunduğu böl-geden, kaleye hücum edecektir. İbn Bibi bu askerleri de timsahlara benzetir. Üçüncü grubun ise gemilerle kale üzerine yürüdüğünü belirtir.74 Ancak kalenin denizden kuşatıldığına dair tek bilgi İbn Bibi’de geçer. Bu dönemde Selçukluların bir deniz filosu yoktu. Bu durum Alanya alınıp tersa-ne inşa edilince mümkün olacaktır. Hatta Ertokuş, deniz filosu oluşunca Kıbrıs’a (Ceza’ir-i Ef-ranç) sefer yapmak için Sultan’dan izin istemiştir. Ancak Sultan tarafından izin verilmemiştir.75 Selçukluların Karadeniz’deki deniz filosu bile Sultan I. Alaeddin döneminde oluşturulacaktır. Se-ferin kış aylarında yapılması ise denizden gelebilecek yardımın önünü kesmek için idi.76

Özellikle kara tarafından hücum eden askerler kaleye yakın yerleştirdikleri 100 mancınık ile çok etkili olmuştur. Yine de kalenin çok sarp bir mevkide olması kalenin alınmasını zorlaştırıyor-du. Sultan nihayet emirleri topladı son bir hücumla kalenin alınacağına dair olan inancını belirtti. Kuşatmaya katılan gönüllü ve fakirlere de 10.000 dirhem gümüş, 100 baş sığır, 1000 baş koyun dağıtarak herkesin maneviyatını ve şevkini yükseltti.77

Kaynağımız İbn Bibi bu durumu uzun uzun anlatır:

“Rivayete göre Sultan gece namazını kıldı. Fethin nasip olması için Allah’a niyaz ettikten sonra rüyasında siması güzel, melek yüzlü bir kimse kendisine; bu yalçın kaleyi kimse alamadı ise de böy-le bir fetih sana nasiptir. Timsahın denizden kaçması gibi askerler savaşırsa Allah’ın yardımı ile tahtgâh bu suretle aşılacaktır” demiş: “Sultan bu sözleri nazma getirip sabahleyin emirleri ota-ğa çağırmış ve Farsça manzumeyi bir müjde olarak okumuş, herkesin maneviyatını ve inancını yükseltmiş ve sayede başlayan hücum ile kale fethedilmiştir”.78

İbn Bibi’nin bu anlatımına göre, mevsim kış idi ve muhasaranın iki aydan fazla sürdüğünü ifade etmek gerekir. Ancak kale hâkimi Kyr Fard (Kyr Vasl) Antalya Subaşısı Mübarezüddin Erto-kuş ile evvelce mektuplaşmış ve görüşmüş olduğundan ona adamını gönderdi.79 Komşuluk hak-kı olarak Sultan nezdinde şefaatte bulunmasını ve hayatını korumasını diledi. Ertokuş da duru-mu Sultan’a arzetti. Sultan Alaeddin kaleyi teslim almak ve Kyr Fard’ın kızı (veya cariyesi) ile ev-lenmek mukabilinde kendisine de Akşehir’i ve birkaç meşhur köyün mülkiyetini vermek suretiy-le anlaşmaya varıldı.80 Kyr Fard ikta ve temlik menşurunu alıp kaleden indi. Sultanın otağında diz çöküp tazimlerini arzetti. Sultan sancak ve çetr’i ile kös, boru, nekkere ve zurna sesleri için-de kaleye doğru ilerlerken beldenin büyükleri ve keşişleri ona hediyeler sunarak karşıladılar. Ka-leye çıkan Sultan Alaeddin, bu güzel beldeye sahip olduğu ve ilk seferi zaferle sonuçlandığı için Allah’a şükranlarını arz etti. Bu sebeple beylerini toplayarak bu şükran duygularına uygun ve şa-

74 İbn Bibi, s. 242-243; trc. I, s. 263-254.

75 İbn Bibi, s. 343-345; trc. I, s. 354-355.

76 Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 56.

77 İbn Bibi, s. 243; trc. I, s. 262.

78 İbn Bibi, s. 246-249; trc I, s. 262-267.

79 İbn Bibi s. 245-47; trc. I, s. 264, “...daha önce aralarında komşuluk yakınlığı, birbirlerine gidip gelme dostluğu ve mektuplaşma ve selam-laşma ilişkisi bulunan Antalya Subaşısı Emir Mübarizeddin Ertokuş” diye belirtir.

80 Anonim, Anadolu Selçukluları Devleti, s. 30; İbn Bibi, s. 24-253; trc. I, 258-271; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 357-359; Scott Redford & Gary Leiser, Taşa Yazılan Zafer, s. 19.

Page 27: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 13

nına layık olarak beldenin yeniden inşa edilmesini, İncil ve çan (nâkus) yerine Allah ve ezan ses-lerinin yükselmesini, kendi adına nisbetle şehre Alâiye adının verilmesini emretti.81 Sultan fer-man buyurarak, mahir mühendisler ve ressamlar, kabiliyetli usta ve işçiler topladı. Mamûre (sa-ray) inşasını başlattı.82 Sultan fethi müteakip, kışı geçirmek üzere Antalya’ya yöneldi. Yolda Kyr Fard’ın kardeşinin idaresinde bulunan Alara Kalesi teslim alındı.83 Kışı geçirmek üzere Antal-ya’ya gelince yakınları ile (havas) orada kışladı. Emirlere hilatler vererek vazifelerine ve yurtları-na gönderdi. Kışı bahar gibi olan bu şehirde vaktini eğlenceler ve av ile geçirdi. Kendisine hedi-yelerle gelen elçileri kabul etti.84

81 Anonim, Anadolu Selçukluları Devleti, s. 29-30; İbn Bibi, s. 236-238; trc. I, s. 258-267; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Tür-kiye, s. 358-359.

82 İbn Bibi’nin naklettiğine göre, Alâeddîn Keykubad fetihten sonra Alâiye’de camiler ve 12 kapılı kasr (saray) yaptırmıştır (İbn Bibi, s. 249; trc. I, s. 267). Seton L’loyd ve D. Storm Rice’ın verdiği bilgilere göre ise, Sultan I. Alâeddîn Keykubad, memleke-tin her yerinden getirtiği halkı, zanaatkârları ve bilginleri şehre yerleştirmiştir. Şehrin etrafında ekili bulunan topraklara Türkmenlerin girmesi için izin vermiştir. İskân işinden sonra da kale surlarının yapımına başlamıştır (Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 4).

83 İbn Bibi, s. 249-250; trc. I, s. 268-269; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 357-358; Emine Uyumaz, Sultan I. Ala-eddin Keykubad Devri Türkiye Selçuklu Devleti Siyasi Tarihi (1220-1237), (Ankara: TTK Yayınları, 2003), s. 22-25.

84 İbn Bibi, s. 253; trc. I, s. 271.

Dimçayı Buzağı Avlusu, Alptekin Yavaş Arşivi.

Page 28: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

14 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

alanya’nın Fetih tarihiİbn Bibi çok defa olduğu gibi burada da fetih tarihi vermez. Ancak 618/1221 yılında yapılan Kon-ya surlarının ikmal edildiğini söyler.85 Ayrıca I. Alaeddin Keykubad tahta çıktığında yaptığı ilk iş Venedikliler ile bir ticaret anlaşması imzalamak olmuştur. Bu anlaşmanın tarihi 8 Mart 1220’dir.86 Yani Alanya’nın fethi, Sultanın tahta çıkışının hemen akabinde Konya surların ikmali ve Venedik-lilerle yapılan ticaret anlaşmasından sonra olmuştur. Ayrıca Sultan’a hilafet makamından elçi ola-rak gelen Ömer b. Muhammed el-Sühreverdi 1220-21 yıllarında gelmiştir.87 Sultanın sefere bun-dan sonra çıktığını biliyoruz.88 Bu bilgilere göre fetih, 618/1221 yılı kış aylarında olması gereki-yor. Fethi Niğdeli Kadı Ahmed 619/1222,89 Ebu’l Ferec ise 620/1220 tarihini verir.90 Alaeddin Keykubad hakikaten kendi adı ve şanı ile mütenasip olarak Alâiye şehir ve kalesini, medeni tesis-lerini inşa ederek kendisine ve haleflerine kışlık bir merkez ve istirahat beldesi haline getirdi. İbn Bibi, Alâiye’nin “Sultanın adına nisbetle şeref kazandığını” on iki kapılı Saray (kasr) inşa olundu-ğunu ve böylece az zaman içinde sur ve burçların yapıldığını, çan (nakus) gürültüleri yerine ezan seslerinin yükseldiğini belirtir.91

85 İbn Bibi, s. 255; trc. I, s. 273.

86 Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, s. 143-146; Şerafeddin Turan, Tür-kiye-İtalya İlişkileri, I, (Ankara: Metis Yayınları, 2000), s. 168-179.

87 Müneccimbaşı Ahmed b. Lütfullah, Câmiu’d-Düvel, s. 59; Emine Uyumaz, Türkiye Selçuklu Devletine Gelen ve Giden Elçiler, (İs-tanbul: Bilge Kültür Sanat Yayınları, 2011), s. 52.

88 İbn Bibi, s. 234; trc. I, s. 252-253.

89 Niğdeli Kadı Ahmed, El-Veledü’ş-Şefîk ve’l-Hâfi’l-Halîk, çev. Ali Ertuğrul, I, (Ankara: TTK Yayınları, 2015), s. 535.

90 Ebul- Ferec, Ebu’l Ferec Tarihi, II, s. 516.

91 İbn Bibi s. 247; trc. I, s. 268; Anonim, Anadolu Selçukluları Devleti, s. 45; Osman Turan, Selçuklular ZamanındaTürkiye, s. 336-337.

Hacı Baba, Alptekin Yavaş Arşivi.

Page 29: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 15

Anonim Selçukname’de Alanya surların-daki burçların sayısının Konya burçları kadar olduğuna dikkat çekilmektedir. Hakikaten de Konya ve Alanya Kalesi burçları 140 adettir.92 Alanya’da hâlâ bu burçlar ayaktadır. Bu istih-kâmların büyük bir kısmının tamamlanması en az beş yıl sürmüştür.93 Alanya Sultan adına yapılan kale dışındaki düzlükte (Şekerhane) ve şehir ile kaleyi içine alan bayır üzerine ko-numlanmıştır. Bugün Hasbahçe denilen yerde köşkler dışında, emirler de saraylar ve köşkler şikârhâneler yaptırmışlardı. Hacı Baba’da, Dimçayı, Çıplaklı, Gazipaşa, Dimçayı Buzağı avlusu mevkiinde köşkler ve şikârhâneler inşa edilmiştir.

sultan I. alaeDDin KeyKuBaD’In alanya sevGisiSultan I. Alaeddin Keykubad Alanya’yı o kadar seviyordu ki kış aylarını genellikle burada geçi-riyordu. İbn Bibi Sultan’ın Alanya’ya karşı sev-gisinden dolayı “Deniz kenarında bir şehir var. Oranın kışı insana mutluluk veren bahar gibidir.” diyerek metheder.94 Ayrıca İbn Bibi Sultan’ın Alanya’da geçirdiği zamanlarını çok güzel an-latır. Hatta nazma döker. Bu bilgilere göre Sul-tan Alanya’yı kışlak olarak kullanmıştır. Sultan Alanya’da bulunduğu zamanlarda avlandığı, büyük toylar ziyafetler düzenlediği görülmektedir.95 Günümüze kadar gelen yaptırdığı Sugözü, Hacı Baba, Çıplaklı, Dimçayı Buzağı Avlusu’ndaki av köşkleri bu durumu ortaya koymaktadır. Sultan birçok önemli kararlarını Alanya’da almış veya herhangi bir önemli sefere çıkmadan burada bulunmuştur. Mesela Suğdak Seferi öncesi96 ve Harran, Urfa, Rakka Seferi öncesi97 Alanya’da bulunmakta idi. Hatta burada önemli elçileri karşıladığı da oluyordu. Celaleddin Harzemşah ileri gelen emirlerini elçi olarak gönderdiğinde, Sultan Alaeddin Alanya’da idi. İbn Bibi yine elçilerin rehberler eşliğinde Alanya’ya gelişlerini öyle bir anlatır ki, sanki cennete gelmişlerdir. O şöyle yazar:

“Toprağı misk kokan bir düzlük gördüler, lale ve kırmızı güller oraya hâkim olmuştu”“Her taraf boydan boya Çin ipeği gibiydi. Hiç kimse öyle bir yere yer diyemezdi”“Suları gül suyuna benziyordu. Ağaçlar dallarına kına yakmışlardı”“Uzaktan deniz, yakında ise huriler gibi süslenmiş bir dağ görünüyordu”.98

92 İbn Bibi, I, s. 253; trc. II, s. 271; Friedrich Sarre, Konya Köşkü, çev. Şehabeddin Uzluk, (Ankara: TTK Yayınları, 1957), s. 97.

93 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 4.

94 İbn Bibi, s. 236; trc. I, s. 254.

95 İbn Bibi, s. 424, 447, 455; trc. I, s. 425, 443, 450. vd.

96 İbn Bibi, s. 315; trc. I, s. 316.

97 İbn Bibi, s. 447; trc. I, s. 443.

98 İbn Bibi, s. 374-375; trc. I, s. 380.

Saray Beleni, Alptekin Yavaş Arşivi.

Gülefşen, Alptekin Yavaş Arşivi.

Page 30: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

16 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

Bu ifadelere bakılırsa elçiler Hadim-Kuş yuvası yolu üzerinden gelmiş olmalıdır. Çünkü elçi-ler sarp dağlar ve uçurumlar kenarından getirilmiştir. Alanya Kalesi elçilere uzaktan süslenmiş bir dağ gibi gözükmüştür. Bugün bile Alanya Kalesi’ne uzaktan bakıldığında ihtişamlı görüntüsü dü-şünüldüğünde bu ifadelerin hangi duygularla yazıldığı ortaya çıkar. Sultan saltanatının son za-manlarında bile vaktini Alanya’da geçirmiştir.99

Sultan Alaeddin Keykubad’ın Alanya’ya karşı özel ilgisi kitabelere de yansımıştır. Sultana ait kitabeler bir inşa kitabesi hüviyetinde değildir. Yani tarih amaçlı konmamıştır. Sultan’ın kitabele-ri el-minnetü lillah (minnet Allah’adır), ifadesi ile başlar.100 Sanki Sultan Alanya’nın fethini nasip ettiği için Allah’a minnet etmektedir. Sonra Selçuklu kitabelelerinde görülmeyen unvanlar sırala-nır. Özellikle Kızılkule’nin güney tarafındaki kitabe bunu gösterir. Sultanın sayısız unvanlarını içi-ne alan onun gücünü ihtişamını göstermesi bakımından önemlidir.101

99 İbn Bibi, s. 454; trc. I, s. 450-451.

100 Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, (İstanbul: İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları, 2002), s. 88, 97.

101 Bu kitabenin Türkçe metni şöyledir: “Bu mübârek burcun yapılmasını Efendimiz Yüce Sultan Ulu Hâkân, Milletlerin hâkimiyetini elinde tu-tan, Dünyâ sultanlarının sultanı Bilâdullâh’ın Hâmîsi, İbâdullahın koruyucu, Dîn ve dünyânın ulusu, İslâmın ve Müslümanların yardımcı-sı, Kâinâtda adâletin dirilticisi, zâlimlerden mazlûmları insâflıca koruyan, Yeryüzünde Allah’ın gölgesi, Güçlü kuvvetli devletin celâli, Şan-lı milletin sığınağı, Adl ü insâfa hayât bahşeden karanın ve iki denizin sultanı, İns ü cinnin melce’i, Şark ve Garb’ın muhâfızı, Şelçukoğul-larının tâcı, Kralların ve sultanların efendisi, ülkeler fâtihi Kılıçarslan oğlu Keyhüsrev oğlu Keykubâd, Mü’minlerin emirinin burhanı-Allah saltanatını dâim eylesin-, 623 (1226) senesi Rebîü’lâhirinin başında emretti”.(Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 80-82).

Kızılkule Kitabe, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 31: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 17

selçuKlu Dönemi KöşKleri ve avcIlIKSultan I. Alaeddin Keykubad, Alanya’yı fethedip, surların genişletilmesi emrini verdikten sonra, emirlere sözcüklerle anlatılamayacak güzellikte saray ve köşk yapılmasını emretmiştir. Emirlerde bütün gayr-i menkulleri harcamışlardı.102 Bütün köşkler aşağı yukarı I. Alaeddin Keykubad döne-minde inşa edilmiştir.103 Bunların içinde Alâiye’de bulunan Hasbahçe Köşkü’nü ayrı bir yere koy-mak gerekiyor. Çünkü adı üzerinde Sultan’a ait Saltanat Bahçesi idi. Burası kaleyi karşısına alan bayır üzerinde konumlanmış olması ve deniz seviyesinden yüksekte olması bakımından en etkili manzaraya sahipti. Hasbahçe’de etrafı saran dağlar, deniz ve bütünüyle kalenin üzerinde oturdu-ğu kaya ülkenin hükümdarı, gözetim altında tuttuğu her yerin efendisi için elverişli bir panorama

idi.104 Ayrıca yine Şekerhane (Şikarhane) ve Sugözü köşkleri Sultan’a ait olan köşkler arasınday-dı. Bu iki köşk kaynaklara ilaveten kuyular aracılığıyla ilave su elde edebilme potansiyeline sahip-ti. Böylece bu av köşklerinin önünde büyük şölenler yapılabilmekteydi. Bu durumda bu iki köşk yine Sultan’a ait köşklerdi. Çünkü şölenler Türk Sultanlarının hâkimiyet alâmetiydi. Mesela Sul-tan Melikşah’ın Semerkant’da geleneğe uymayıp toy düzenlememesi Çiğil Türkleri’ne ziyafet ver-memesi Selçuklu Sultanı ile Çiğiller arasında düşmanlığa sebep olmuştur.105

Diğer Buzağı Avlusu ve Saraybeleni, Hacı Baba ve Gülefşen gibi mevkilerdeki köşklere gelin-ce oldukça gür akan Oba ve Dim Çayı kenarındadırlar. Bu köşklerin avcılıkla olan ilişkisi ise bölge-nin bu tür bir faaliyete yatkın olmasıdır. Mesela Selçuklulardan Osmanlı’ya kadar Alanya’da vahşi hayvanların ehlileştirildiği ve avlandığına dair bilgiler elimizde mevcuttur. Bu defterlerde kaplan, aslan, vaşak gibi hayvanlar zikredilmiştir. Osmanlı dönemi Alanya Sancağı’nda Cemaat-ı Kaplan-cıyân bulunmakta idi.106 Bu cemaat bölgede bulunan kaplanları yakalayıp ehlileştiren ve hayvanla-

102 Yazıcızâde Alî, Tarih-i Âli Selçuk, çev. Abdullah Bakır, (İstanbul: Çamlıca Yayınları, 2017), s. 45.

103 Mehmet Ali Hacıgökmen, Selçuklu Devlet Adamları, (Konya: Çizgi Yayınları, 2018), s. 2.

104 Scott Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri, s. 55.

105 Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, s. 31.

106 Mehmet Ali Bozkuş, “Alanya Sancağında Kaplanlar ve Cemaat-ı Kaplancıyan (1471-1671)”, Türk Tarihine Dair Yazılar, III, (An-kara: Gece Kitaplığı, 2018) s. 252.

Hasbahçe Köşkten Alanyaya Bakış, İlhami Yetkin Arşivi.

Page 32: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

18 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

rı saraya götüren, bazen de kaplan ve vaşak postu satan cemaat olarak bilinir.107 Buna göre Toros-ların 1700’lü yıllara kadar bu av hayvanları açısından çok zengin olduğu ortaya çıkmaktadır. Hatta Evliya Çelebi, Manavgat’ta kaplanlar ve kaplan postu satanlara denk gelmiştir.108 I. Alaeddin Key-kubad Alanya ve çevresinde hem Sürek hem de Kuş avı yapmıştır. Sürek avı büyük hayvanların, kaplan, aslan gibi hayvanların avlandığı av idi ki buna ordu katılırdı. Uzun da sürerdi. Bunu Konya Sarayı’ndaki kabartmalarda görebiliriz.109 Sultan avlandıktan sonra, sultanın isteği doğrultusunda avlanma durdurulur ve avlanmış hayvanlar paylaştırılırdı. Sultan büyük bir ziyafet düzenlerdi. Böy-lece köşklerin önündeki çevrilmiş alanlarda sultanın toyu yapılırdı. Ziyafetler sona erdikten sonra musikî, çevgan, cirit oyunları oynanırdı.110 Diğer av ise, kuş avı idi, kısa süreli olurdu. Alanya ve çevresinde kuş avının da yapıldığını düşünüyoruz. Bu da özellikle sahile çok yakın olan halk arasın-da adı Türbelinas olarak geçen, Osmanlı kayıtlarında Turnalıtaş olarak okuduğumuz alan tam bir kuş avlağı idi.111 Sultan Alaeddin’in emirlerinin bu bölgeyi iyi tanıdığını biliyoruz. Bugün adı Türk-taş olan köyün eski adının Urumtaş olması bunu gösteriyor. Bu köy Celaleddin Karatay’ın kardeşi Urumtaş (Kemaleddin Urumtaş) adını taşımaktadır.112 II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in avı çok sevdi-ğini, devamlı yanında evcilleştirilmiş aslan ve kaplan bulundurduğunu biliyoruz. Hatta Kösedağ Sa-vaşı’na da kafeslerde taşınan aslan ve kaplan götürmüştür. Kendisinin Alanya Kalesi’nde kafeste beslediği yırtıcı bir hayvanın darbesiyle öldüğünü de biliyoruz.113

107 A. M. Akif Erdoğru, Fatih Sultan Mehmed Zamanında Ala’iyye Sancağı 1475 Tarihli Suret-i Defter-i İcmal-i Vilayet-i Ala’iyye, (Konya: Öz Hür Ofset, 2013), s. 33-34; Mehmet Ali Bozkuş, “Alanya Sancağında Kaplanlar ve Cemaat-ı Kaplancıyan (1471-1671)”, s. 252.

108 Evliya Çelebi, Seyehatname, IX, s. 149.

109 Mehmet Ali Hacıgökmen, Türkiye Selçuklularında Avcılık, (Konya: Kömen Yayınları, 2000), s. 23.

110 İbn Bibi, s. 271, 355, 391, 410; trc. I, s. 253, 354, 391; Haydar Sanal, “Çevgan”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1993, VII, s. 295-296.

111 Dere-Türbelinas yaylasında üç yerleşim yeri vardır. Dere yaz-kış yerleşik bir nüfusa sahipti. Gedevet ve Muhar denilen yerle-şim yerleri ise yayla olarak kullanılan bir yerleşim yeridir. Gedevet ismi (Konya’da Gedâvet) akşam esen esinti demektir. Mu-har ismi ise, pınar, soğuk su pınarı demektir.

112 Mehmet Ali Hacıgökmen, Türkiye Selçuklularında Avcılık, s. 42.

113 İbn Bibi, s. 549; trc. II, s. 88; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 455.

Anadolu Parsı, S. Redford, Anadolu Selçuklu Bahçeleri, s. 34.

Page 33: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 19

selçuKlular DöneminDe alanya’Da isKânAlanya fethedilmeden önce Antalya Teke bölgesi Türkmen iskânına uğramıştır. Teke adı verilen bölgede II. Haçlı Seferi esnasında (1147) Türklerin olduğunu biliyoruz. Odo de Deuil’in anlatım-larından XII. yüzyılda bu bölgede Türkmenler bulunmakta, kıyı boyunca hareket etmekte idiler.114 Denizli-Honaz bölgesine ise Miryokefalon Savaşı’ndan sonra göçler artmıştır. Ancak daha önem-lisi bölgeye I. Gıyaseddin Keyhüsrev kayınpederi Manuel Mavrezomos’u atayarak daha çok Türk-men iskânına sebep olmuştur.115 Önce Denizli (1206) sonra da Antalya’nın fethi ile artık Türk-menler daha rahat hareket edebilmişler, Afyon Emirdağ’dan, Edremit’e, Foça’ya, Denizli’den, Bodrum’dan Marmaris’e, Dalaman, Finike, Kaş ve Serik’e kadar ulaşmışlardı.

Alanya ve çevresinin iskânını I. Alaeddin Keykubad’ın Kilikya Seferi ile birlikte değerlendir-mek gerekmektedir. Ermeniler üzerine yapılan seferde 40 kalenin alındığını kaynaklar yazmakta-dır. (1225).116 Sahilde Manavgat’tan Silifke’ye kadar uzanan bölgeler alınmıştır. Larende’den (Ka-raman) Ermenek, Mut, Silifke bölgesi bir Ermeni sınırı bölgesi olmuştur. Bu uç bölgesine Kame-reddin Lala’yı Bey olarak atadı. Kamereddin Lala, Alaeddin Keykubad döneminde yaklaşık 12 yıl burada görev yaptı. Hatta bu bölgeden bazı kaynaklar da Kamereddin ili diye bahseder.117 Bu böl-ge, yani Larende Ermenek Silifke, Gazipaşa, Alanya peyderpey Türkmen göçerlerle doldu. Bunla-rın en büyüğü de Nure Sofi’nin başında bulunduğu Türkmenlerdir. Nure Sofi’nin başında bulun-duğu daha sonra oğlundan dolayı Karaman adı verilen bu göçerler farklı iddialarla Salur, Afşar ve Bayındır boyuna mensuptular. Bu boyun alt boyları ise Turgutlu, Bayburtlu, Oğuzhanlı, Hoca Yu-nuslu, Hocantlı, Bakırlı, Bozdoğan, Bulgarlı, Iğdır, Beydili ve Yuvalı118 idi. Bu boyların en büyüğü Turgutlu idi. Göçerler Dağlık Kilikya bölgesini İç-il, Taşeli (Dış-eli) diye isimlendirdiler. Bu göçer-lere sonra bazı Moğol toplulukları da eklendi. Buna Alanya’da Demirtaş (Temurtaş) bölgesine yer-leştirilen Tatarları da ekleyebiliriz.119

Tabii bugün Alanya çevresinde bulunan Tosmur, Keşefli, Beyreli, Avsallar, Payallar gibi yer isimleri yörüklerden günümüze kadar gelen isimlerdir. Bölgenin tamamı 1221 ve 1237 yılları ara-sında Türk göçerleri tarafından şenlendirilmiş, bu Osmanlı kaynaklarına da yansımıştır. Buna gö-re bölgede 134 Türkmen cemaati mevcut bulunmaktadır.120 Cevdet Türkay’ın cemaatlere ait kita-bı ile bu cemaat isimleri karşılaştırılınca adı geçen bu cemaatlerin Anadolu’da yaygın cemaatler ol-duğu anlaşılmaktadır. Zikredilen Alâiyye Livâsı’nda bulunan Türkmen-yörükan aşiretlerinin isim-leri ise şunlardır: “Yahyalar, Balcılı, Çavuşlar, Davudlar, Bayır, Hamza Fakıhlı, Çerçi, Orhan, Demirciler, Buçak, Avşar, Sığırlı, Akbaşlar, Hacı Yakublar, Şarapsa Göçebesi, Dere Köy, Karagöz, Kara İn, Muradlı, Ka-ra Kaya, Kara Köy, Kaplancı, Cengerli, Kızılca, Yakublar, Göçeri, İkizce, Kartallı, Şamlu, Aydolin, Salur, Sa-ru Musalı, Azizler, Musa Fakıhlı, Avsallar, Üzümlü, Yenice Köy, Tatarlar, Bıcakcı, Aşıklar, Çakal, Arab, Ap-tallar, Kara İsa, Penbeli Karalısı, Mihmatlı, Kara-dere Senir, Senir, Emirler, Ak Şahab Namras (Lamras), Ören, Zengüle, Güney, Satılmış, Kapu, Karacalar, Hocalar, Esedli, Bayramlu, Hisar Beyli, Çepeli, Ahmedler, Karacalar, Göbeller, Derziler, Kurdlar, Çömlekçi, Taşcılı, Sarı Mahmudlu, Çömlekçi, Çilingirli, Gencek (Gün-cek), (nâm-ı diğer, Harbendeli), Tartar, Hamzalar, Sivri Kaya, Karalar, Keller, Mikail, Şemseddinli, Kemer,

114 Odo de Deuil, De Profectione Ludovici VII in Orientem The Journey of Louis VII to the East, İng. trans. V. G. Berry, (New York: Co-lumbia University Press, 1948), s. 86-87.

115 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Manuel Mavrozomes ve Türkiye Selçuklu Devletine Hizmeti”, Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 18, (2017), s. 249-265.

116 İbn Bibi, s. 332; trc. I, s. 345-346.

117 Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 346.

118 Faruk Sümer, “Karamanoğulları”, TDV İslâm Ansiklopedisi, DİA, 2001, XXIV, s. 454-460.

119 Temurtaş, Karamanlılar’la ittifak yapınca ona bağlı boylar Alanya’ya gelmiş olmalıdır.

120 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, (dok-tora tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989, s. 75-86.

Page 34: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

20 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

Seki, Delüler, Yeniceli, Hacı Alili, Küçüklü, Sevinç Hacı, Keçilü (nâm-ı diğer Çanaklu), Kara Taş, İdrisli, En-biyalar, Asiyanlu, Mihmatlar, Eğlence, Kebe, Çiller, Togancı, Torbalı, Kızıl Depe, Hurmalı, Kızılca Köy, Oruç-hanlı, Hurşidler, Piri, Yusuflar, Çakallar, Zekeriyya, Oğuzlu, Sadıklar, Kıllu, Sofular, Kara Haliller, Kızıl Ki-lise, Sarular, Şeyhler, Kabaklu, Kuyumculu, Armağanlar, Yuları, Kara-ağaç, Büklüce, Betrelü, Kırıklar, Nasır-lu, Kestel, Katrancı, Çardak, Sadıklar, Ömerler, Kargı, Orta Köy, Bereketli, Kargıcak, Uzunlar”.121

Sultan Alaeddin şüphesiz Alâiye’yi al-dıktan sonra kalenin içine Türk nüfusu iskân etmesi çok zordu. Zaten şehirde gayr-i müs-lim nüfus da vardı. Bunların çoğunluğu da Hristiyan Türklerdi.122 Hristiyan Türkler’in nüfusu hakkında çok fazla bir bilgiye sahip değiliz. Şehirde Dinek denilen Hıdrellez mev-kiinde bulunan kilisenin Yunan alfabesi ile yazılmış Türkçe kitabesi Alanya Müzesi’nde bulunmaktadır.123 Şehrin dışına da bugün adı Cikcilli mahallesi olan bölgeye de Çiğil Türk-leri yerleştirilmiş olmalıdır. XVI. yüzyıda Taş-pazarı denilen mahallede 37 hane,124 Mah-mudlar karyesinde 9 hane125 kabul edebilece-

121 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. 75-86; Cevdet Türkay, Osmanlı İmparatorluğunda Oymak, Aşiret ve Cemaatler, (İstanbul: İşaret Yayınları, s. 1975), s. 23, 166, 183, 221, 231, 234, 243, 253, 304, 340, 396, 403, 408, 561, 590, 608, 669, vd.

122 Bkz. Harun Güngör, “Karamanlıca (Grek Alfabeli Türkçe) Bir Kitabe”, Türk Dünyası Araştırmaları, 33, (1984), s. 95-101; Ha-run Güngör, “Karamanlıca (Bir Kitabe, Bir Mektup)”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, 120, (1996), s. 45-46; Harun Güngör, “Kara-manlıca Üç Kitabe”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, 120, (1989), s. 29-31; Yonca Anzerlioglu, Karaman/I Ortodoks Türkler, (Anka-ra: Phoenix Yayınları, 2003), s. 8.

123 Necati Demir, “Türkiye’de Bulunan Grek Harfli Türkçe Kitabeler ve Karaman Türkleri’nin Dili”, VI. Uluslararası Türk Dili Ku-rultayı, 2008, (2013), s. 1175-1196.

124 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. 2-3.

125 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. 45.

Hıdırellez’den Alanya, İlhami Yetkin Arşivi.

Hıdrellez Kilisesi, Alanya Belediyesi Arşivi.

Page 35: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 21

ğimiz bir gayr-i müslim (Gebran) nüfus bulunmakta idi. Bunlar büyük ihtimalle Hristiyan Türk-lerdi. Ayrıca Alanya dışında özellikle Akseki bölgesinde gayr-i müslim nüfusun varlığını biliyo-ruz.126 Fetihten hemen sonra Akseki, bugünkü adı Gündoğmuş olan bölge ve Manavgat ve Ala-ra Çayı’na kadar bölge Türkmenlerle dolmuş idi. Bu bölgeye Osmanlı dönemi kayıtlarına göre127 Salur, Bayındır ve Avşar, Senir gibi128 Oğuz boylarının yerleştiğini biliyoruz. Hatta bu boylar sa-hile kadar inmiştir. Alanya’nın batısında bulunan yerleşim yerleri Avsallar (Avşar), Payallar, Ça-kallar, Ulugüney (Alara), Çavuş, Hacı Obası, Kızılot, Taşkesiği, gibi köyler bu boyların bakiyele-ridir.

alanya’Da selçuKlular zamanInDa Para BasImITürkiye Selçuklu Devleti’nde para (sikke) darbının yapıldığı Konya, Sivas, Kayseri gibi bölgeler dı-şında, Alanya’da da bir darbhanenin bulunduğunu biliyoruz. Bu darbhanenin yeri de kalenin en ucunda Cilvarda Burnu idi. Burasının güvenli bir yer olması bu durumu kuvvetlendirmektedir.129 Darbhaneler genellikle madenlerin çıkarıldığı bölgelere yakın olurdu. Alanya’da da bakır ve demir madeni çıkarılmakta idi. Bu bölgeler ise Mahmudlar, Dimderesi ve Eli Kesik karyelerindeydi. Bu yerlerde XV. yüzyılda Küreci Cemaati bulunmakta idi.130

Alanya’da darbedilen günümüze ulaşan ilk sikke III. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemine aittir. Daha sonra II. Gıyaseddin Mesud ve III. Alaeddin Keykubad adına da Alanya’da sikke darb edil-miştir.131 Selçuklu döneminden sonra Alâiye beyleri İlhanlı ve Memlüklüler adına da para darb et-mişlerdir. Burada dikkat çekici olan, Alâiye Beyi Savcı Bey adına basılan paralar üzerinde “Emi-ru’s-Sevahil” unvanını kullanması,132 darb yerine de “Daru’l-Eman” denmesidir.133 Alâiye beyleri-nin bölgede Alanya dışında darbhanelerinden biri de Manavgat-Pazarcık idi.134

126 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. 146, 164, (Karye-i Minval ve Karye-i Süller).

127 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. 172, 198.

128 Cevdet Türkay, Osmanlı İmparatorluğunda Oymak, Aşiret ve Cemaatler, s. 670.

129 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 43.

130 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. 46, 58, 125; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 74-75.

131 Yılmaz İzmirlier, Anadolu Selçuklu Paraları, (İstanbul: 2009), s. 322-402.

132 Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 154.

133 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 135.

134 M. İskender Targaç, “Anadolu’da Bulunan Bir 14. yy. Darphanesi: Manavgat”, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, 92, (1999), s. 42-43.

II. Gıyaseddin Mesud’un ve III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Sikkeleri, Yılmaz İzmirlier, Anadolu Selçuklu Paraları, İstanbul, 2010.

Page 36: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

22 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

alanya Kalesi ve Kale içinDeKi yaPIlar

alanya Kalesi’nin inşasında Bulunan emirlerSultan I. Alaeddin Keykubad emirlerinden Alanya’nın fethinden evvel Konya Kalesi’nin yapımın-da ve ayrıca Sivas, Kayseri kalelerinin tahkim edilmesinde emirlerinden katkıda bulunmalarını is-temişti. Özellikle Konya Kalesi’nin yapımında dört kapı, birkaç tane burç ve bedenlerin hazine-den,135 diğer kısımların da memleket büyükleri (emirleri) arasında kudretleri nispetinde tespit olunarak acele ikmal edilmesi, fırsatı ganimet saymaları emredilmiştir.136 Sultan emirlerinden Şarabsalar Esededdin Ayaz’a surların yapımında devlet adına nezaret etmesini emretmiştir.137 Konya surlarından bugün geriye bir şey kalmadığı için kalenin yapımında bulunan emirleri tespit etmemiz mümkün gözükmüyor. Ancak Alanya Kalesi bugün hâlâ ayaktadır. Onun için Alanya Kalesi’nin yapımında bulunan emirler hakkında az çok bir bilgiye sahibiz. Konya Kalesi’nin yapı-mına nezaret eden, Ayaz kapısını da yaptıran Esededdin Ayaz,138 Alanya Kalesi’nin yapımında da bulunmuş, kale yapımına nezaret de etmiştir.139 Esededdin Ayaz, Esed burcunun ve Alanya’nın girişindeki Şarabsa Hanı’nın bânîsidir. Esed burcu, Esededdin Ayaz’ın isminden, Şarabsa ise onun Selçuk sarayında üzerine aldığı şarabsalarlık görevinden gelmektedir. Ancak I. Alaeddin Keykubad’ın ölümünden sonra siyaseten katledildiği için Şarabsa Hanı’ndan ismi silinmiştir.140 Ayrıca Kubadabad-Alara yolu üzerindeki küçük hanlarda geçen “Vakfedilmiş silsile halindeki han... (er-ribatü’l-musilleti’l-mevkufe)” ifadesi yine aynı yol üzerinde Sırt Köy Tol Han’ın kitabesin-de Şarab-salar Ayaz’dan bahsedilmesi bu yol üzerindeki küçüklü büyüklü hanların bânîsi olduğu-nu ortaya koyuyor.141

İç kalenin dış yüzündeki kitabede (623/1226) Yakut Otakbaşı adlı emir bulunmaktadır. I. Alaeddin Keykubad döneminde Emir Yakut’un önemli görevlerde bulunduğu görülüyor. 1233 yı-lında Eyyübilere karşı savaşta ordunun sağ kanadında görev alan Emir-i Dad142 Yakut ve Sivas Ka-lesi yapımında bulunan Bedreddin Yakut,143 Alanya Kalesi yapımında bulunan Otakbaşı Yakut’tan başkası değildir. Yine kale girişinin dış kapısında 628/1230 tarihli bir kitabede Karaca ismi var-dır.144 Emir Karaca’nın I. Alaeddin Keykubad döneminin emirlerinden olduğunu biliyoruz. Emir Karaca’nın diğer adı ise Hüsameddin idi. Bir ara Candârlık145 görevini üstlenmiştir. O, şecaati ve dürüstlüğü ile ün salmıştır. I. Alaeddin Keykubad’ın ölümünden sonra II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde de görevini devam ettirmiştir. Emir Karaca Sadeddin Köpek’in öldürülmesinde önem-li rol almıştır.146 Ehmedek Burcu’ndaki 624/1227 tarihli kitabede geçen Yınal’ın kalenin ilk diz-darı olduğu, ancak Kıbrıs Krallığı ile ilişki içine girip Sultana ihaneti üzerine yargılanma sonucu

135 İbn Bibi, s. 255; trc. I, s. 273; Martin Theodor Houstma, Recueil de Textes Relaties l’histoire des Seldjoucides, III, (Leiden: E. J. Brill, 1902), s. 105.

136 İbn Bibi s. 256; trc. I, s. 274.

137 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, s. 471-488.

138 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, s. 475.

139 Zeki Sönmez, “Türkiye Selçuklularında Atabeylik Atabey Esededdin Ayaz ve 13. Yüzyıl Mimarisine Katkıları”, Antalya Selçuk-lu Semineri Bildiriler/ Seçkiler, (1998), s. 6.

140 Bu durum Konya Alaeddin tepesindeki kitabelerde de mevcuttur. Mehmet Ali Hacıgökmen, “Esededdin Ayaz”, s. 478.

141 “Kubadabad-Alanya Arasındaki Selçuklu Kervanyolu Üzerine Yeni Araştırmalar-II”, VII. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Şöleni, (Kayseri 8-10 Nisan 2002), (Kayseri 2002), s. 543.

142 Aydın Taneri, “Emir-i Dad”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1990, XI, s. 130.

143 İbn Bibi, s. 441, trc. I, 438; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 185.

144 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 182; Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 107.

145 Aydın Taneri, “Candâr”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1993, VII, s. 145-146.

146 İbn Bibi, s. 481; trc. II, s. 34; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 185.

Page 37: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 23

öldürüldüğünü düşünmemiz gerekir.147 Zira Yınal ismine kaynaklarda hiç rastlamıyoruz. Kalenin fetihten 10 yıl sonra inşa edilen Akşebe Mescidi (677/1231) nin banisi olan Emir Akşebe’nin de, ilk kale dizdarının ihanetinden sonra Alanya kale dizdarı olan şahıs olması da muhtemel olduğu-nu düşünüyoruz.148

Kalenin yapısı ve mimari yapılarKale denizden yaklaşık 250 metre yükseklikte ve surların uzunluğu da toplam 6,5 km’dir. Kalede toplam 93 kule 140 burç vardır.149 Kale müstahkem mevkinin verdiği avantajla, az sayıda bir kuv-vetle bile kendisini savunabilecek bir durumdadır. Alanya Kalesi’nin Antikçağ geçmişi hayli karan-lıktır. İç kalede yapılan arkeolojik kazılar, MÖ 3. yüzyılda iskân edildiğini ortaya koymuştur. MÖ 2. yüzyılda yukarıda bahsettiğimiz Diotolos Tyrhon’un hâkimiyetinde olduğunu biliyoruz.150 Arap Evliyası denilen yerden başlayıp, Ehmedek’i içine alacak şekilde kuzey-batı, güney-doğu doğrultu-sunda uzanıp “Orta Hisar” denilen iri blok taşlı ve harç kullanılmadan yapılmış, düzensiz ve kaba sur duvarlarının (kyklopik)151 bu dönemde yapıldığını söyleyebiliriz.152

147 İbn Bibi, s. 417; trc. I, s. 419-420; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 72.

148 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 290.

149 Evliya Çelebi, Seyehatname, IX, s. 150; M. Fatih Demirhan, Gravürlerden Fotoğraflara Türkiye, (Ankara: Kültür Bakanlığı Yayın-ları, 2008), s. 26.

150 Strabon-Geographika, Antik Anadolu Coğrafyası- XII-XIII-XIV, çev. Adnan Pekman, (İstanbul: Arkeoloji Sanat Yayınları, 2012), s. 251-252.

151 Oğuz Tekin, Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, (İstanbul: İletişim Yayınları, 2010), s. 51.

152 Kyklopik (Kyklopien) yöntem bölge için genellikle Demir Çağı’na özgü bir duvar örgü türüdür. Büyük boyutlu beş veya daha fazla kenarlı taş blokların çok az işlenerek veya işlenmeden herhangi bir birleştirici olmadan inşa edilen duvar örgü şeklidir. Düzensiz, kaba lakin savunma amaçlı olarak başarılı olan duvar örme tekniğidir. Diğer türlere göre daha dayanıklı olması amacı ile minik taşlardan yapılan duvar; kireç, kum ya da İtalya topraklarına özgü bir kilden yapılmış harç ile sıvanırdı. Düz-

Sed Burcu, Arkeolog Osman Yılmaz Arşivi.

Page 38: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

24 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

Selçuklu Devleti’nin fethinden ön-ce, Erken Hristiyan ve Bizans dönemle-rinde kale Yukarı Şehir (Hisar içi)’deki küçük bir kale, olduğu söylenebilir. Bu dönemde Hellenistik dönem surlarının kuşattığı ve o çağlardan kalan küçük bir kale idi. 1221 yılında fetih ile beraber kalede büyük değişiklikler oldu. Kitabe-lere göre, yeni kurulan şehir için önce tersane burcu (1226)153 ve ardından da Kızılkule (1226) inşa edilmiştir.154 Bu yer 1226 yılında Selçuklu Sultanı I. Ala-eddin Keykubad’ın emriyle mimar Ebu Ali Reha Kettanî tarafından yaptırılmış-tır.155 Kule, olası bir saldırıya karşı li-man, tersane ve kaleyi düşmanlardan korumak için inşa edilmiştir. Kule yüz-yıllarca askeri amaçlar için kullanılmış-tır. Aslında Kızılkule Selçuklular tara-fından inşa edilen kale surları içinde en ilginç olanıdır. Anıt Kule tarzında inşa edilmiş, savunma ve gözetleme kulesi-dir. Bu kule Türk denizcilik tarihinin bir sembolü sayılmalıdır. Kızıl Kule’nin is-mine gelince Evliya Çelebi “Alanya Kale-sinin kenarında Kız kule denilen sekiz köşeli, sekiz katlı, sağlam bir kulesi vardır” diye-rek kulenin adını Kız Kulesi olarak ve-rir.156 Yine Tuncer Baykara da kızıl ismi-nin aslında Kız Kulesi olması gerektiği-ni Bizans ve Türklerdeki Kız Kulesi ya da Kız Kalesi geleneğine dayandırılmak

suretiyle Kız Kalesi olabileceğini ifade eder.157 Tabii ki, Kenan Bilici’nin de ifade ettiği gibi bu isimlendirmeler şüphesiz Selçuklu dönemine ait değilse de158 Kızıl Kule isimlendirmesi Piri Re-is’in de kaydettiği gibi kulenin kırmızımtırak pişmiş tuğladan yapılmış olmasından kaynaklan-maktadır. Hakikaten Alanya çevresinde kızıl ismiyle başlayan birçok yer adı bulunmaktadır. Ku-le’nin üst kısmında, aşağı kısmında olduğundan tamamıyla farklı bir malzeme kullanılması in-

gün bir işçilik ile bol miktarda kireç ve kum kullanılırsa duvar daha fazla nem barındıracağından dolayı dayanıklılığı baki ka-lır. W. A. Ward & M. Sharp Joukowsky, The Crisis Years: 12th Century B.C. From beyond the Danube to the Tirgis, (Dubuque: Ken-dall/Hunt, 1992), s. 68-70; Oğuz Tekin, Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, s. 5.

153 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 18; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 149; Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 90-94; 623 (1226) yılı safer ayı.

154 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 12-16; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 167; 623 (1226) yılı Rebiülevvel ayının başı.

155 Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 85.

156 Evliya Çelebi, Seyehatname, IX, s. 151.

157 Tuncer Baykara, “Bir Kültür Gerceği; Kız Kalesi”, Türk Kültür Araştırmaları, (1997), s. 78-83.

158 Kenan Bilici, “Alanya Bir Ortaçağ Kentinin Tarihi Kronolojisi Üzerine”, Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri 5, (1995), s. 456.

1930’larda Atatürk’ün Alanya’yı ziyarete geldiği günlerden birinde çekilen Kızıl Kule. Haşim Yetkin Arşivi.

Page 39: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 25

sana şunu düşündürmektedir; herhalde inşaat devam ederken muayyen bir yük-sekliğe ulaşıldığı zaman işçiler ağır taş blokları taşımakta zorluk çektiler ve bu zorluk daha kolay taşınabilir bir malze-menin aranmasına sebep olmuştur. Fa-kat bu münasip malzemenin mahzuru zamanla ortaya çıktı; zira tuğla örgü, hava şartlarından zarar gördüğünü za-manla gösterdi. Son zamanlarda hemen tamamıyla harap oldu.159 1946 yılında tuğladan aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Alanya’da inşa edilen tersane Si-nop Kalesi’ndekinden daha büyüktür. Çünkü Sinop’taki tersane sadece iç kale-den ibaretti. Öyle olduğu halde bile Ka-radeniz’de bir deniz filosu oluşmuştur. Hüsameddin Çoban, Suğdak’a bu filo ile sefer yapmıştır. Alanya’daki tersane ile kısa sürede Akdeniz’de Selçukluların bir filosu oluştu. Ancak tersanede yapılan gemiler hakkında pek fazla bir bilgiye sahip değiliz. Alâiye Beyliği döneminde üretilen gemilerden yola çıkarak genel-likle savaş için yapılıyorlardı diyebiliriz. Burada yapılan gemilerle bölgenin gü-venliğini sağlamak ve dolayısıyla ticareti geliştirmek esas amaç olmuştur. Daha evvel bahsettiğimiz Mübarizüddin Erto-kuş’un Kıbrıs’a sefer yapma isteğini sul-tanın geri çevirmesi bundan dolayıdır. Bu durumun da Sultanların unvanlarına yansıdığı görülü-yor. I. İzzeddin Keykavus Sinop’un160 ve Antalya’nın fethinden161 sonra kitabelerde görülen “Sul-tanu’l-Bahreyn”(İki Denizin Sultanı)162 unvanı, II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in sonraki tarihlerde Antalya’daki bir kitabesindeki “Merzubanu’l Afak”163 (ufukları koruyucusu) unvanı, ayrıca I. Ala-eddin Keykubad Alanya Kitabeleri’nde “Sultanu’l-Berr-i ve’l-Bahreyn”,164 (Kara ve Denizlerin Sul-tanı) ve “Muhrizü’l-Hâfikeyn”165 (iki ufkun muhafızı) unvanları güvenlik ile ilgilidir. Sultanlar bu unvanları alarak Akdeniz ve Karadeniz’i ve sahillerinin güvenliğini sağladıklarını göstermek iste-mişlerdir. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi iki sultan da yaptığı anlaşmalarda ticaret gemilerine gü-

159 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 16.

160 M. Şakir Ülkütaşır, “Sinop’ta Selçukîler Zamanını Ait Tarihî Eser”, Türk Tarih Arkeologya ve Etnografya Dergisi, 5, (194l), s. 12-151.

161 İbn Bibi, s. 96,98-99; trc. I, s. 115-118, 168; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 283-84, 310.

162 Leyla Yılmaz & Kemal Tuzcu, Antalya’da Türk Dönemi Kitabeleri, s. 55, 103-104.

163 Leyla Yılmaz & Kemal Tuzcu, Antalya’da Türk Dönemi Kitabeleri, s. 38.

164 Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 87.

165 Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 86.

Kızıl Kule, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 40: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

26 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

venliklerini sağlamayı vaad etmekte, korsanlık faaliyetleriyle malları zarar görenlere ise malları-nı tazmin etmeyi garanti etmektedir. İşte inşa edilen tersanenin amacı buydu. Selçuklu dönemin-den günümüze kalan yegâne tersane olan yapı, bir deniz üssü şeklinde inşa edilmiş, hava tesirle-rinden korunmak için üstü kapatılmıştır. İçi, büyük gemilerin emniyetle ve oldukça gizli inşa edilmesine müsait olan yapı, takriben 57 m. uzunluğunda ve en çok 40 m. genişliğindedir. Ku-zey-Batı yönündeki eski limandan girilmektedir. Gayet dar olan giriş kapısının üzerinde bulunan kabarık, taş bir silme içinde kısmen çerçevelenmiş, beş satırdan ibaret kitabede, tersanenin 1226 tarihinin Safer ayında Sultanu’l-muazzam Alaü’d-dünya ve’d-din Ebu’l feth Keykubad bin Key-hüsrev tarafından yapıldığı yazılıdır.166

Tersanenin hemen güneyinde deniz tarafında bulunan iki katlı inşa edilmiş olan tophane ku-lesi ise tersaneyi denizden ve güneybatıdan emniyet altına almak için yapılmış olup, kule bir deh-

166 Tuncer Baykara, “Bir Kültür Gerceği; Kız Kalesi”, s. 183-185; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 217; Seton Lloyd & Storm Ri-ce, Alanya, s. 18-21; Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 90-94.

Tersane İçi, İlhami Yetkin Arşivi.

Page 41: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 27

liz vasıtasıyla sura bağlanmıştır. 19 m. yüksekliğindeki bu kule, denizden aşağı yukarı 10 m. yük-sek bir kaya üzerine inşa edilmiştir. Alt kat ve bölme duvarı ile dört kısma ayrılmıştır. Bu kısım-larda odalar vardır. Kulenin en üst kısmının bir tarafı, teras hizasına kadar harap olmuş durumda-dır.167 Tophanenin doğuya, yani denize bakan kısmındaki kitabede 625/1227 yılında Sulta-nu’l-muazzam Alaü’d-dünya ve’d-din Sultanu’l-Berri ve’l-Bahreyn Ebu’l feth Keykubad bin Key-hüsrev yapıldığı yazmaktadır.168

Kızıl Kule’ye batı yanından bağlanan sur duvarı üzerindeki 1226 tarihli kitabede yukarı doğru eğimli çizgileri boyunca çeşitli kırılmalar yaparak Ehmedek’e kadar uzanan ve kenti ku-zey yönünden tahkim eden kara suru ve gömlek surunun da bütünüyle aynı yıl içinde tamam-lanmış olduğu belirtilir.169 Bu arada Orta Hisar’daki Hellenistik dönemden kalma sur duvarla-

167 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 19-22.

168 Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 94-95.

169 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 189-195.

Tersane, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 42: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 43: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 29

rı da tahkim edilmiştir. Böylece fethin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra tarihi yarımadayı anaka-radan ayıran güçlü bir savunma sistemi oluşturulmuştur. 1226-27 tarihli, Ehmedek’teki kitabe ile bitirilmiştir.170 Ehmedek ise iç kale demektir.171 Buradan deniz kıyısına ulaşılabilen “Kırk-merdiven” denilen geçidi vardır. Deniz kenarındaki küçük koyda bulunan tatlı su kaynağından Ehmedek’e su temininin bu geçitten yapıldığı söylenir. Burası üç kuleli, iki ayrı tahkimat gru-bundan meydana gelmektedir. Selçuklu öncesi kale duvarlarının şekline benzeyen bazı Helle-nistik bina kalıntılarının üzerine inşa edilmiştir. Evvela şekilsiz açık bir avlu ve onun altında da bir su kemerini beslemek amacı ile yapılmış olan üç büyük sarnıç bulunmaktadır. Bu sarnıçlar, bugün hâlâ kullanılabilecek durumdadır. Kuzey-Batı köşesinde 1,50 metrekarelik küçük müsta-kil kubbeli bir bölme vardır.172 Ehmedek’te birisi doğuda, dışarıdan girişi sağlayan avlu kapısı gibi olan kapı, birisi onun birkaç metre batısında kuzeye bakan Ehmedek kapısı, birisi üzerin-de kitabe yeri olan ancak kitabesi olmayan173 ve kulenin altından batıya kulenin içine açılan, bi-risi kulenin içinden kuzeye açılan, birisi de batıya açılan üstü açık olan ve orta kaleye geçişi sağ-layan 5 kapısı vardır. Bunlardan doğu tarafındaki kapıya Eğri Kapı denmektedir. Ehmedek’in kuzey yüzünde iki ayrı bölümden oluşan kitabesi vardır. Burada burçların yüksekliği yaklaşık 50 metredir.174

İç Kale’de bir de Selçuklu Sarayı inşa edilmiştir. Saray, Türkler için çok önemli bir hâkimiyet alametidir. Bundan dolayı da birçok Sultan ihtişamlı saraylar yaptırmıştır. Türkiye Selçuklu Sul-tanları içinde de saray inşası konusunda I. Alaeddin Keykubad’ın ayrı bir yeri vardır. O, Konya sa-rayını ikmal ettikten sonra, Kayseri-Keykubadiye, Alanya ve Beyşehir-Kubadabad Sarayı’nı inşa et-tirmiştir. I. Alaeddin Keykubad’ın Alanya, Konya ve Kayseri’de birçok av köşkü de bulunmaktadır. Saray üzerinde Oluş ve Rüçhan Arık’larla175 başlayan kazılar Osman Eravşar’ın ekibinin176 kazı-ları ile devam etmektedir. İç kalenin en yüksek yerinde kurulmuş olan sarayın sadece kalıntıları mevcuttur. Kalıntılardan, sarayın çinilerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Son bulunan çini örnekle-ri bize bunu göstermektedir.177 Saray iç kalenin güney doğu köşesinde başlar, gerçek giriş kapısı-na kadar devam eder.178 Ayrıca sarayın kuzeyinde divan toplantıların yapıldığı elçilerin karşılandı-ğı avlu da bulunur ki burada Sultan birçok elçiyi karşılamıştır.179 Son olarak Sultan Alanya’da iken Celaleddin Harzemşah’ın elçileri kendisinin huzuruna girdiklerinde sarayın (bargâh) şaşasına

170 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 27-31; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 189-191.

171 Ehmedek iç kale demektir. Ancak Ehmedek ismi ile ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Ehmedek sözcüğü Çağatay lehçesin-deki “açmedek” sözcüğünden gelmektedir. Bu sözcük müstahkem bir beldenin içindeki hisar demektir. Daha sonra bu söz-cük Anadolu Türklerince “ahmedek” şeklinde söylenmiştir. Ancak ayrı bir görüş olarak Hz. Peygambein ismi olan Ah-med’den türemiş sözcük gibi kabul edilerek Sultanî savunma yapısına kutsiyet kazandırmak istenmiş de olabilir. Bkz. Tuncer Baykara, Konya, s. 38; İbrahim Hakkı Konyalı, Konya Tarihi, s. 195.

172 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 189-195; Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 29.

173 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 30.

174 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 192-193; Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 113-118.

175 Kazı sahasının planı ve bu bölümde yapılan kazının ayrıntılı raporu için bkz. M. Oluş Arık, “Alanya Kalesi 1985 Yılı Kazı Ça-lışmaları”, VIII. Kazı Sonuçları Toplantısı, II, (1985), s. 344, Plan. 4; M. Oluş Arık, “Alanya Kalesi, 1989 Kazı Çalışmaları”, XX. Kazı Sonuçları Toplantısı, II, (1989), s. 425-430.

176 2015 yılında beri Alanya kalesi kazısı O. Eravşar başkanlığında yürütülmektedir.

177 Rüçhan Arık & Oluş Arık, Anadolu Toprağının Hazinesi Çini-Selçuklu ve Beylikler Çağı Çinileri, (İstanbul: Kale Grubu Kültür Ya-yınları, 2007), s. 271-281.

178 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 197.

179 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya s. 197; Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 36-37.

Solda: Tophane, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 44: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

30 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

hayretler içinde kalmaları, gayri ihtiyari yüzlerini yere koymaları Alanya Sarayı’nın ihtişamını gös-termek bakımından önemlidir.180

Şehir surlarının içinde yer alan cami ise Sultan Alaeddin ve Sultan Süleyman Camii olarak da bilinmektedir. Cami ilk defa 1231 tarihinde Sultan Alaeddin Keykubad tarafından mimar Al-ça Aba’ya inşa ettirilmiştir.181 Alaeddin Keykubad caminin yerini seçerken de müstesna bir zevk üstünlüğü göstermiştir. Alanya Kalesi’ni altın taneli bir tesbihe benzetirsek cami onun pırlanta

180 İbn Bibi, s. 375; trc. I, 381.

181 Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 335; Ali Boran, “Süleyman Han Camii”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 2010, XXX-VIII, s. 88-89.

Ehmedek, Erhan Yönet Arşivi.

Page 45: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 31

imamesidir. Şahlanmış hâkim bir tepenin üstünde kurulan iç, dış ve orta hisarlar çiçekli bir ze-min üzerine yapılmış, yağlı boya tabloya benzer. Cami ve kale Hasbahçe’den, Oba yolundan, Dim Çayı’ndan, Buzağılık Havlusu’ndan, Kestel, Mahmudlar, Ören ve Sedre harabelerinden ve Cebel-i Reis’ten görülür. Cami bulunduğu yer itibarıyla yüksekte olduğundan yıkılmış, Kanuni döneminde eski temelleri üzerinde yeniden inşa edilmiştir. Bu yüzden Süleymaniye Camii ola-rak da bilinmektedir.182 Kale içinde Arasta183 ve han ile birlikte büyük bir külliye oluşturan ca-

182 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 293, 295.

183 Üstü genellikle tonoz ve çatıyla örtülü bir sokağın iki yanında karşılıklı sıralanan ve aynı cins malları satan dükkânların mey-dana getirdiği çarşı. Bkz. Nusret Çam, “Arasta”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1991, III, s. 335-336.

Saray, Şükrü Dursun Arşivi.

Page 46: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

32 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

mi, üzeri bir yarım küreyi andıran bir kubbe ile örtülü kare bir harem ile çap-raz kemerlerle üçe bölünmüş her biri daha küçük kubbelerle örtülü bulunan açık bir son cemaat mahallinden müte-şekkildir.184 Cami’nin, Osmanlı döne-minden intikal eden vakfı da bulunmak-tadır. Cami vakfı genellikle hisar erleri-ne tımara verilmiştir. Vakfın toplam ge-liri 1530’larda 730,185 1550’lerde ise 850 akçe idi.186

Yukarıda bahsettiğimiz yapılar dı-şında Selçuklu döneminde inşa edilmiş Akşebe Mescidi (677/1231) ve Andızlı Cami’ni (677/1277) de zikretmemiz ge-rekiyor.187 Akşebe Mescidi aslında kale-nin ilk yapılarındandır. Fetihten on bir sene sonra inşa edilmiştir. Akşebe’nin ilk kale dizdarının ihanetinden sonra Alanya kale dizdarı olan şahıs olması da muhtemeldir.188 Andızlı Camii’nin bani-si Emiru’s-Sevahil Bedreddin Ömer’’in, Türkiye Selçuklu Sultanı IV. Kılıç Arslan dönemi emirlerinden olduğunu biliyo-ruz.189 Bu yapılar dışında Alanya Kalesi feth edildikten sonra alınan Alara Kalesi Kervansarayı ve Şarabsa Hanı’ndan bah-setmek gerekiyor. Yine burada fazla de-taya inilmeden sadece tarihi özelliklerin-den bahsedilecektir.

Kale DIşInDaKi BazI yaPIlar

alara Kalesi Kervansarayı ve şarabsa hanıKale, Alanya’nın yaklaşık 40 km. kuzeybatısında Okurcalar beldesinde Alara Çayı’nın kenarında sivri bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Sahilden tahminen 10 km. kadar içerdedir. I. Alaeddin Keykubad tarafından Alanya Kalesi fethinden hemen sonra yeniden imar edilmiştir.190 Burada

184 Ali Boran, “Süleyman Han Camii”, s. 89.

185 Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 195.

186 Mehmet Akif Erdoğru, Fatih Sultan Mehmed Zamanında Ala’iyye Sancağı, s. 6.

187 Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 54-76; R. M. Riefstahl, Cenubî Garbî Anadolu’da Türk Mimarisi, (İstanbul: Maarif Matbaa 1941), s. 74-80; Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 74-147.

188 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 290.

189 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 298-299.

190 Seton Lloyd & Strom Rice, Alanya, s. 75.

Bedesten, http://www.turkiyenintarihieserleri.com, (Erişim Tarihi: 07.12.2020).

Süleymaniye Camisi, Alanya Belediyesi Arşivi.

Page 47: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 33

kazı çalışmaları yapılmıştır.191 Kalenin Alara Çayı’na kadar uzanan merdivenli gizli bir geçidi var-dır. Dar ve derin bir vadiden akan Alara Çayı’nın yanında tek başına yükselen kayalık yalçın bir dağ üzerindedir. Kalenin arka tarafı adeta bir yar halinde çaya inmektedir. Ormanlarla kaplı yem-yeşil dağların arasından çıkan Alara Çayı kalenin dibinden akmakta ve önde uzanan kıvrımlar gi-derek denize ulaşmaktadır.192 Alara Kalesi Osmanlılar döneminde kullanılmış olup Evliya Çele-bi Seyahatnâmesi’nde kaleden bahsedilmektedir.193 Zamanla kale terkedilmiş, köy kalenin dışı-na taşınmıştır.194

Alara Kervansarayı da, Alaeddin Keykubad döneminde inşa edilmiştir. Kitabeye göre 1230/627 tarihinde inşa edilmiştir.195 Kervansaray Alara Kalesi’nin yaklaşık 1 km kuzeyinde bu-

191 2007-2014 yılları arasında Osman Eravşar başkanlığında kazılar yapılmıştır.

192 Şerare Yetkin, “Sultan I. Alaeddin Keykubad’ın Alara Kalesi Kasrının Hamamdaki Freskleri”, Sanat Tarihi Yıllığı, 3, (1970), s. 68-88.

193 Evliya Çelebi, Seyehatname, IX, s. 150.

194 Ara Altun, “Alara Kasrı”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1989, II, s. 342.

195 Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 438.

Alara Kalesi, İlhami Yetkin Arşivi.

Page 48: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

34 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

lunmaktadır. Yapı Alara Çayı’nın doğusunda Kuzey-Güney doğrultusunda dikdörtgen olarak ko-numlandırılmıştır ve girişi kuzeyindedir. Han batısındaki Alara Çayı ile doğusundaki tepe arasın-da kalan bölgeye inşa edilmiştir. Bizzat sultan tarafından yapıldığı için Sultan hanlarından sayıl-maktadır.196 Ancak Sultan hanları içinde olsa da plan olarak çok farklıdır. Bu han kapalı ve açık bö-lümler tek merkez etrafında iç içe olmak üzere tasarlanmıştır. Bu Sultan hanlarından farklı bir pla-nın olması Sultanın sık sık Alâiye’ye gelmesi dolayısıyla, maiyetinin burada dinlenmesi için inşa edildiğini düşündürmektedir.197

Şarabsa Hanı 15 km. batısında Alanya-Antalya karayolu üzerinde bir tepe üzerinde bulun-maktadır. Bugün bu tepe yol yapımı dolayısıyla ortadan kalkmıştır. Dikdörtgen planlı yapının do-ğusunda gözetleme kulesi ve bir de minare vardır. Hanın solundaki bölümde kapısı kuzeye açılan

196 Ara Altun, “Alara Kasrı”, s. 341.

197 Ara Altun, “Alara Kasrı”, s. 341.

Alara Han, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 49: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 35

bir mescit ve aynı zamanda bir tabhane bulunmaktadır.198 Kapının üstündeki kitabeye göre han ve bitişiğindeki mescit II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılmıştır. Kitabede banisinin ismi si-linmiştir. Ancak Şarabsa isminin bir dönem Selçuklu sarayında Şarabsalarlık görevi yapan, Deniz-li-Honaz bölgesinde uç beyliği yapan, Alanya Kalesi’nde Esed burcunu ve Alara’dan Beyşehir’e ka-dar birçok küçük müteselsil hanları yapan Esededdin Ayaz’dan geliyor olması muhtemeldir.199 Hanın inşasına büyük bir ihtimalle I. Alaeddin Keykubad döneminde başlanmış, II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde bitirilmiştir (1238).200

198 Tabhane (İmaret) fakirlere ve medrese talebelerine sıcak yiyecek dağıtmak amacıyla kurulan yer. Misafirhane. Bkz. Zeynep Ta-rım Ertuğ, “İmaret”, TDV İslâm Ansiklopedisi, DİA, 2000, XXII, s. 219-220; Metin Sözen & Uğur Tanyeli, “Tabhane”, Sanat Kav-ram ve Terimleri Sözlüğü, (İstanbul: Remzi Kitabevi, 1994), s. 228-229.

199 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, s. 479-480.

200 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 362-364; Seton Lloyd & Storm Rice, Alanya, s. 50-51; Ali Yardım, Alanya Kitabeleri, s. 424.

Şarabsa Hanı’nın genel görünüşü, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 50: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

36 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

I. Alaeddin Keykubad’dan Sonra Alanya, Karamanoğulları ve Alâiye BeyliğiI. Alaeddin Keykubad’ın ölümünden sonra Selçuklu Devleti kaos ortamına girmiştir. Oğlu II.

Gıyaseddin Keyhüsrev, Sadeddin Köpek aracılığıyla babası I. Alaeddin Keykubad taraftarı kim var-sa yok etmeye başlamıştır. Önce I. Alaeddin Keykubad’a bağlı Harezm Türklerini Selçuklu toprak-larından uzaklaştırdı. Bu durum Selçuklu ülkesinde çok büyük bir kargaşaya sebep oldu. Kendile-rine karşı çıkabilecek büyük devlet adamlarını ortadan kaldırdılar. Kendilerini desteklemesine rağ-men Şemseddin Altun-apa’yı Antalya’da katlettiler.201 Akabinde yine Saddedin Köpek’in yakın yol arkadaşı Taceddin Pervane ortadan kaldırıldı.202 Hem de bir zinâ iftirası ile Ankara’da recm ettiril-di. Selçuklu Devleti’nin tecrübeli devlet adamlarından olan Kemaleddin Kamyar hiçbir sebep gös-terilmeden Gevale Kalesi’nde idam edildi.203 Arkasından Hüsameddin Kaymerî de Malatya’da zin-dana atıldı.204 Bu saydığımız isimler, kaynaklarda geçen emirlerdir. Ancak kaynaklarda geçmeyen birçok emir de ortadan kaldırılmıştır. Meselâ I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminden beri devletin en önemli devlet adamı olan, Alanya’nın fethinde önemli rol alan, Şarabsa ve Esed Burcu’na ismi-ni veren (Ek-28) Esededdin Ayaz, Alanya’da sultanın kızlarını kaçırdı. Bunun üzerine Alanya’da katledildi.205 Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev ise Alâiye Kalesi’nde kafeslerde tuttuğu bir kaplan tarafından parçalanarak öldürülmüştür.206 Bundan sonraki dönemde II. İzzeddin Keykavus ve IV. Kılıç Arslan dönemi aslında Karamanlıların bölgeye hâkim olmaya başladığı dönemdir. Babai İsya-nı’ndan sonra Alanya’yı ilgilendiren en önemli olay Türk Ahmed İsyanı’dır.207 Türk Ahmed denen şahsın esas amacı babası olduğunu iddia ettiği I. Alaeddin Keykubad’ın Alanya Kalesi’ndeki hazi-nesini almak idi. Etrafına 20.000 kadar Türkmen’i toplamış önce Konya çevresini sonra Taşeli ve Alanya çevresini talan etmiş idi. İsyan zor bastırılmıştır. 1256 yılı ile beraber IV. Kılıç Arslan’ın Ka-raman Bey Taşeli bölgesini vermesiyle de resmen beylik kurulmuştur.208 Tabii bu dönemde konu-muz dışında olan Karaman Bey ve kardeşleri Selçuklu siyasi olaylarına karışmışlar hatta Moğollar tarafından Karaman Bey’in kardeşlerini bile ortadan kaldırmışlardır.209 Karamanoğlu Mehmed Bey hâkimiyetini Alanya’ya kadar uzatmıştır. Bu dönemde İlhanlı hükümdarı Abaka Han Kara-manlıların üzerine Memlük Sultanı Baybars’a destek verdiği için kuvvet gönderdi. Bu kuvvetler Ermenek ve Alanya bölgesine kadar indi. İbn Şeddad, 200 bin Türkmen’in katledildiğini yazar.210 Aynı yıl içinde Cimri Hadisesi üzerine Şehzade Kongurtay, Sahip Ata ile beraber yine Karaman oğ-lu Mehmed bey üzerine yürür. Bu kuvvetlerde Akdeniz sahiline muhtemelen Alanya’ya kadar ula-şır ve bölgede katliam yapar.211 Moğol istilası Karaman oğlu Güneri Bey döneminde de devam

201 İbn Bibi, s. 471; trc. II, s. 25; Mehmet Ali Hacıgökmen, “Altunaba (Şemseddin Altunaba)”, Konya Ansiklopedisi, I, s. 218-219.

202 İbn Bibi, s. 474; trc. II, s. 28-29; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 409.

203 Mehmet Ali Hacıgökmen, “I. Alaeddin Keykubad Dönemi Devlet Adamlarından Kemaleddin Kamyâr (d.?-1238)”, Kırkambar Tarih Yıllığı, (Ankara: TTK Yayınları, 2016), s. 127-155.

204 İbn Bibi, s. 479; trc. II, s. 32.

205 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, s. 480.

206 İbn Bibi, s. 549; trc. II, s. 88; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 455; Bu durum kaynağın ifadesi idi. Ancak bir su-ikast sonucu öldürülmüş olabilir.

207 İbn Bibi, s. 584; trc. II, s. 116-117; Saint Quentin, Tatarlar ve Anadolu, s. 60-61; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 464.

208 Yununî, Zeyl-i Miratuz-zaman, II, (Haydarabad: 1954), s. 162.

209 Yununî, Zeyl-i Miratuz-zaman, s. 162; İbn Bibi, s.160; Mahmud Kerimüddin Aksarâyî, Müsameretü’l-Ahbar, çev. M. Nuri Genços-man, (Ankara: Recep Ulusoğlu Basımevi, 1943), s. 160; Şehabeddin Tekindağ, “Şemsüddin Mehmed Bey Devrinde Karaman-lılar”, Tarih Dergisi, XIV, 19, (1964), s. 84-85.

210 İbn Şeddad, Baybars Tarihi Al-Melik Al-Zahir (Baybars) Hakkındaki Tarihin İkinci Cildi, çev. M. Şerefüddin Yaltkaya, (Ankara: TTK Yayınları, 2000), s. 92.

211 İbn Bibi, II, s. 215-216; Müneccimbaşı, Câmiu’d-Düvel, s. 120; Faruk Sümer, “İlhanlı Hükümdarlarından Abaka, Argun Han-lar ve Ahmed-i Celayir”, Belleten, LIII, 206, (1989), s. 182.

Page 51: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 37

eder. Bu istilalar Alanya’ya kadar ulaşır. Ahmed Teküdar tarafından Anadolu’ya gönderilen Kon-gurtay bölgedeki Türkmenleri Alanya’ya kadar sürer. Kaynak, Kongurtay’ın geri çekilmemesi du-rumunda, o zaman için Karaman diyarında bir tek Türkmen’in kalmayacağını belirtir.212 Yine bu-rada son olarak Alanya bölgesini içine alan o zamana kadar olan Moğol istilalarının en büyüğü Geyhatu tarafından yapılmıştır (1291). Bu istila hareketi ile Larende’den başlayıp İç-il, Silifke, Alanya’ya kadar ulaşmış, Sertavul Geçidi’nden Ereğli, Konya, Beyşehir, Kütahya, Milas, Eşrefoğlu ve Menteşe ilinden on binlerce Türkmen esir edilmiştir.213

Buraya kadar anlatımlarımızdan görülen o ki, I. Alaeddin Keykubad’ın ölümü ile beraber Alanya’nın içinde bulunduğu Taşeli bölgesi 1236-1300 yılları arasında Moğol istilalarına maruz kalmıştır. Bu tarihler arasında Alanya’da Selçuklu hâkimiyeti çok zayıflamıştır. Karamanoğlu Meh-met Bey Alanya’da hâkimiyet sağlasa da, bu hâkimiyet çok güçlü olmamıştır. Karamanoğulları’nın içinde bulunduğu Anadolu beyliklerinin Moğollara karşı mücadelede öncülük etmesi istilaların önünü açmıştır. Bölgede Memlük ve Kıbrıs Krallığı’nın da hâkimiyet mücadelesi hissedilmeye başlamıştır. O sıralarda Karamanoğlu Mecdüddin Mahmud Bey kardeşi Yahşi Bey ile girdiği taht mücadelesini kaybetmiştir.214 Ancak Mecdüddin Mahmud Bey’in Alanya’daki hâkimiyeti de de-

212 Ebul Ferec, Tarihü Muhtasarud-Düvel, çev. Şerafeddin Yaltkaya, (Ankara: TTK Yayınları, 2011), s. 59.

213 Anonim, Anadolu Selçukluları Devleti, s. 60-65; Ebu’l Ferec, Ebu’l Ferec Tarihi, II, s. 638.

214 Mahmud Kerimüddin Aksarâyî, Müsameretü’l-Ahbar, s. 43; Derya Örs, “Tarih-i Olcaytu: İnceleme-Çeviri” (yüksek lisans tezi), An-kara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992, s. 200; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 639; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 120-122.

Esed Burcunun önünde bulunan ve Esededdin Ayaz’a ait olduğu düşünülen mezar, Arkeolog Osman Yılmaz Arşivi.

Page 52: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

38 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

vam etmiştir. Böylece Alanya’da Alâiye Beyliği kurulmuş oldu.215 Bu dönemde bölgede Memlük, Kıbrıs Krallığı, hatta İlhanlıların hâkimiyet mücadelesi artacaktır. Alâiye beyleri de bu güçler ara-sında denge siyaseti izlemeye çalışacaktır. Bu dönemde Mecdüddin Mahmud Bey Alanya’da hem Memlükler adına hutbe okutup para bastırmış hem de İlhanlı Sultanı Gazan Han adına da para bastırmıştır.216 Demek oluyor ki, bu dönemde Mecdüddin Mahmud bey her iki tarafı da idare et-miştir. Hatta Timurtaş Alanya ve Antalya’ya kadar gelmiştir. Bu arada bugün Alanya’da bulunan Demirtaş nahiyesine, Temürtaş’ın Alanya’ya getirip yerleştirdiği Türkmenlerden dolayı bu isim verilmiştir.217 Alâiye Beyliği en huzurlu ve refah dönemi Yusuf Bey dönemidir. Bu dönem İbn Bat-tuta’nın Alanya’ya geldiği (1333-34) dönemdir.218 Bu dönemde Alanya ekonomik açıdan yüksek bir seviyedeydi. Zift, katran, ipek ve köle gibi pahalı emtianın alınıp ticaretinin yapıldığı dönem-dir.219 Ayrıca Akka’nın Memlükler tarafından alınmasıyla, ticaret Kıbrıs ve Alâiye’ye doğru kay-mıştır.220 Bundan dolayı da Kıbrıs önemli bir merkez haline gelmiştir. Kıbrıs bundan sonra Antal-ya ve Alanya gibi merkezleri almak isteyecektir. Bu dönemde Alaeddin Bey (ö. 1363-64) ve Hüsa-meddin Mahmut dönemine denk gelmektedir.

alanya’Da memlüK ve KIBrIs KrallIğI’nIn hâKimiyet mücaDelesi ve alâiye Beyliği’nin sonuAlâiye beyleri 1331, 1326, 1329 tarihli olmak üzere Memlük Sultanı Nasireddin Muhammed b. Kalavun adına paralar bastırmışlardır.221 Buradan, Alâiye beylerinin İlhanlılara ve Kıbrıs Krallı-ğı’na karşı varlıklarını devam ettirebilmek için Memlüklülere dayandıkları görülmektedir. Bu du-rum Osmanlıların bölgede nüfuzunun arttığı döneme kadar devam etmiştir. Mesela Alâiye Beyi Savcı Bey ve oğlu Karaman’da Memlük sultanları adına para bastırmışlardır.222 Ancak Alâiye bey-leri ne kadar da Memlük himayesini kabul etmiş olsalar da bazen Memlüklülerden ayrı hareket edebiliyorlardı. Nitekim Haçlıların İskenderiyye baskını sırasında Memlük Sultanı Şaban adına 1365 yılında Mısır ve Suriye’de Avrupa ticaretini yasaklamış olmalarına rağmen Alâiye beyleri bu-na uymamıştır.223

Karaman beyin kardeşi Lütfi Bey bütün bu hâkimiyet mücadelesi içinde Osmanlılara yaklaş-mıştır. Hatta kız kardeşini Veziriazam Rum Mehmet Paşa’ya vermiştir. Bu durum üzerine Mem-lüklüler de Akdeniz sahillerindeki nüfuzlarını korumak ve genişletmek için Alâiye beyleri ile iliş-

215 Şehabeddin Tekindağ, “Karamanlılar”, İA, 1977, VI, s. 320; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karako-yunlu Devletleri, (Ankara: TTK Yayınları, 2003), s. 81; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 120; İdris Bostan, “Alanya”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1989, II, s. 339-341.

216 Hüsnü Öztürk & Perk Haluk, “Manavgat-Pazarcık Anadolu Sikke Monografileri”, Anadolu Sikke Monografileri II, (İstanbul: Mat Ofset Matbaa, 2011), s. 59; G. Kurkmen & Ö. Diler, “Alanya Paraları”, (İstanbul: 1981), s. 45-66; İskender Targaç, “Anado-lu’da Bulunan Bir 14. yy. Darphanesi: Manavgat”, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, 92, (1999), s. 42-43; İbrahim Hakkı Konyalı, Alan-ya, s. 82-84; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 121.

217 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Tekeoğulları”, Türk Tarih Arkeologya Dergisi, 1, (1933), s. 96-97; Şehabeddin Tekindağ, “Teke-eli ve Tekeoğulları”, İ.Ü.E.F. Tarih Enstitüsü Dergisi, 7-8, (1976-77), s. 63-64.

218 İbn Battuta, İbn Batuta Seyahatnamesi, I, (İstanbul: YKY Yayınları, 2004), s. 402-403; İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya, s. 86; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 123.

219 Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 66-79.

220 Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 112.

221 İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya s. 84,132; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 121.

222 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, s. 92; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 154.

223 Osman Turan, “Ortaçağlarda Türkiye Kıbrıs Münasebetleri”, Belleten, XXVIII, 110, s. 224; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 70.

Page 53: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 39

kilerini devam ettirme çabalarını arttırmışlardı. Hatta Memlük Sultanı Çakmak’ın baskısıyla Kıb-rıs Krallığı ve Alâiye Beyliği ile bir ittifak anlaşması yapıldı.224 Bu büyük ihtimalle Kız Kalesi’ni (Erdemli) almış olan (1448) Karamanoğlu İbrahim Bey’e karşı yapılmıştır. Bu güçler arasında sı-kışıp kalan Alâiye Beyliği Osmanlıların nüfuzu karşısında çaresiz kaldı. Fatih Sultan Mehmed, Ge-dik Ahmed Paşa aracılığıyla Alâiye’yi hem karadan hem de denizden kuşatarak aldı (1471).225 Bundan sonra Alâiye Beyi Kılıç Arslan Fatih’in huzuruna çıkartıldı. Fatih ona Gümülcine çevresi-ni tımar olarak verdi.226 Ancak o Alâiye ve çevresini tekrar almak için Mısır’a kaçtı. Kılıç Arslan daha sonra Akkoyunlu Uzun Hasan’ın yanına giderken yolda vefat etmiştir.227 Böylece Alâiye Bey-liği tamamen ortadan kalkmıştır.

KaynaKça

ana KaynaKlarAksarâyî: Müsameretü’l-Ahbar, çev. M. Nuri Gençosman, Ankara: Recep Ulusoğlu Basımevi 1943.Anna Komnena: Alexiad, çev. Bilge Umar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları 1996.Anonim Selçuk-nâme: Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi, yay. ve çev. F. N. Uzluk, Ankara: Örnek Matbaası 1952.Azîmî: Azîmî Tarihi, çev. Ali Sevim, Ankara: TTK Yayınları 2006.Ebu’l Fidâ: el-Muhtasar fî ahbâri’l-beşer, II, Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-İlmiyye 1997.Ebû’l-Ferec: Ebû’l-Ferec Tarihi, çev. Ömer Rıza Doğrul, I-II, Ankara: TTK Yayınları 1945.Ebul Ferec: Tarihü Muhtasarud- Düvel, çev. Şerafeddin Yaltkaya, Ankara: TTK Yayınları 2011.El-Belazuri: Futuhu’l-Buldan, çev. Mustafa Fayda, Ankara: Siyer Yayınları 2002.Eric Solsten: Cyprus a Country Study, Washington: D.C. GPO fort he Library of Congress 1993.Evliya Çelebi: Evliya Çelebi Seyahatnamesi, haz. Yücel Dağlı & Seyit Ali Kahraman, IX, İstanbul: YKY Yayınları 2005.Geoffroi de Villehardouin & Henri de Valenciennes: IV. Haçlı Seferi Kronikleri, çev. Ali Berktay, İstanbul: Türkiye

İş Bankası Yayınları 2006.Ioannes Kinnamos: Ioannes Kinnamos’un Historia’sı (1118-1176), çev. Işın Demirkent, Ankara: Türk Tarih Kurumu

Yayınları 2001.İbn Batuta: İbn Batuta Seyahatnamesi, I, İstanbul: YKY Yayınları 2004.İbn Bibi: El-Evâmirü’l-Alaiyye Fi’l-Umuri’l-Alaiyye, çev. Mürsel Öztürk, I, Ankara: TTK Yayınları 1996.İbn Bibi: El-Evâmirü’l-Alaiyye Fi’l-Umuri’l-Alaiyye, nşr. A. Erzi & N.Lugal, I, Ankara: TTK Yayınları 1957.İbn Şeddad: Baybars Tarihi Al-Melik Al-Zahir (Baybars) Hakkındaki Tarihin İkinci Cildi, çev. M. Şerefüddin Yaltkaya,

Ankara: TTK Yayınları 2000.İbnü’l-Esîr: el-Kâmil fî’t-Târîh, çev. Abdulkerim Özaydın, XI, İstanbul Ocak Yayınları 1987.Jean de Joinville: Bir Haçlının Hatıraları, çev. Cüneyt Kanat, Ankara: Yeditepe Yayınları 2002.Örs, Derya: Tarih-i Olcaytu: İnceleme-Çeviri, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara: Ankara Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992.Michel le Syrien: Cronique de Michel le Syrien, Fr. çev. Jean Baptiste Chabot, III, Paris: Ernest Leroux 1905.Mikhael Attaleiates: Tarih, çev. Bilge Umar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları 2008.Müneccimbaşı Ahmed B. Lütfullah: Câmiu’d-düvel, çev. Ali Öngül, II, İzmir: Akademi Kitabevi 2001.Neşri: Kitab-ı Cihan Nüma, (Neşri Tarihi), II, haz. F. Reşit Ünat & M. Altay Köymen, Ankara: TTK Yayınları 1995.Niğdeli Kadı Ahmed: El-Veledü’ş-Şefîk ve’l-Hâfi’l-Halîk, çev. Ali Ertuğrul, I, Ankara: TTK Yayınları 2015.Nikephoros Bryennios: Tarihin Özü, çev. Bilge Umar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları 2008.Niketas Khonıates: Historia (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri), çev. Fikret Işıltan, Ankara: Türk Tarih Kurumu

Yayınları 1995.Niketas Khoniates: Niketas Khoniates’in Historia’sı (1195-1206)/İstanbul’un Haçlılar Tarafından Zaptı ve Yağmalanma-

sı, çev. Işın Demirkent, İstanbul: Dünya Yayıncılık 2013.Odo de Deuil: De Profectione Ludovici VII in Orientem, trans. V. G. Berry, New York: Columbia University Press 1948.

224 Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 179.

225 Oruç Bey, Tevarih-i Al-i Osman, haz. Necdet Öztürk (İstanbul: Bilge Kültür Sanat Yayınları, 2014), s. 180; Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 185.

226 Mehmet Ali Bozkuş, Ortaçağ’da Alâiyye, s. 185.

227 Neşri, Kitab-ı Cihan Nüma, (Neşri Tarihi), II, haz. F. Reşit Ünat & M. Altay Köymen, (Ankara: TTK Yayınları, 1995), s. 795.

Page 54: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

40 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

Oruç Bey: Tevarih-i Al-i Osman, haz. Necdet Öztürk İstanbul: Bilge Kültür Sanat Yayınları 2014.Simbat: Başkumandan Simbat Vekayinamesi (951-1334), çev. Hrant Andreasyan, Ankara: TTK Yayınları (yayımlan-

mamış tercüme) 1946.Simon de Saint Quentin: Bir Keşiş’in Anılarında Tatarlar ve Anadolu, 1245-1248, çev. Erendiz Özbeyoğlu, Alanya:

Doğu Akdeniz Kültür Ve Tarih Araştırmaları Vakfı Yayınları 2006.Strabon: Geographika Antik Anadolu Coğrafyası- XII-XIII-XIV, çev. Adnan Pekman, İstanbul: Arkeoloji Sanat Yayın-

ları 2012.Urfalı Mateos: Urfalı Mateos Vekayi-nâmesi, çev. H. D. Andreasyan, Ankara: TTK Yayınları 1987.Vahram: Urfalı Kilikya Kralları Tarihi, çev. Hrant Andreasyan, Ankara: TTK Yayınları (yayımlanmamış tercüme) 1946.Vardan: “Türk Fütuhat Tarihi (889-1269)”, çev. H. D. Andreasyan, Tarih Semineri Dergisi, I, 2 (İstanbul 1937),

s. 159-244.Yazıcızâde Alî: Selçuk-nâme, haz. Abdullah Bakır, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları 2014.Yazıcızâde Alî: Tarih-i Âli Selçuk, çev. Abdullah Bakır, İstanbul: Çamlıca Yayınları 2017.YununÎ: Zeyl-i Miratuz-zaman, II, Haydarabad: 1954.

moDern literatürAkgül, Mehtap: 16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiyye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı,

(Yayımlanmamış Doktora Tezi) İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989.Altun, Ara: “Alara Kasrı”, TDV İslâm Ansiklopedisi, II, (İstanbul 1989), s. 342.Anzerlioglu, Yonca: Karaman/I Ortodoks Türkler, Ankara: Phoenix Yayınları 2003.Arık, M. Oluş: “Alanya Kalesi 1985 Yılı Kazı Çalışmaları”, VIII. Kazı Sonuçları Toplantısı, II, (1985).Arık, M. Oluş: “Alanya Kalesi, 1989 Kazı Çalışmaları”, XX. Kazı Sonuçları Toplantısı, II, (1989).Arık, Rüçhan ve Oluş Arık: Anadolu Toprağının Hazinesi Çini-Selçuklu ve Beylikler Çağı Çinileri, İstanbul: Kale Gru-

bu Kültür Yayınları 2007.Arslan, Murat: “İ.Ö. 188 Yılından İ.Ö. 67 Yılına Kadar Lykia ve Kilikia Trakheia Sahillerindeki Korsanlık Faali-

yetleri: Nedenleri ve Sonuçları” Adalya, VI (2003), s. 91-116.Arslan, Murat: “Lykia ve Kilikia Trakheia Sahillerindeki Korsanlık Faaliyetleri”, Adalya, XIV (Antalya 2011),

s. 189-206.Aycan, İrfan: Saltanata Giden Yolda Muâviye bin Ebî Süfyan, Ankara: Fecr Yayınları 1990.Baykara, Tuncer: “Bir Kültür Gerceği; Kız Kalesi”, Türk Kültür Araştırmaları, (1997), s. 78-83.Baykara, Tuncer: “Bir Selçuklu Şehri Olarak Antalya”, Antalya IV. Selçuklu Semineri 13-14 Mart 1992, (1993).Baykara, Tuncer: Türkiye Selçukluları Devrinde Konya, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları 1985.Bilici, Kenan: “Alanya Bir Ortaçağ Kentinin Tarihi Kronolojisi Üzerine”, Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri 5,

(1995), s. 455-458.Bilici, Kenan: “Alanya’nın Fethi Meselesi: Bir Tespit”, Adalya, IV (1999-2000), s. 287-292.Boran, Ali: “Süleyman Han Camii”, TDV İslâm Ansiklopedisi, XXXVIII (İstanbul 2010), s. 88-89.Bosch, M. E.: Helenizm Tarihinin Anahatları-Roma İmparatorluğuna Katıldıkları Tarihe Kadar Helenizm Devletleri, çev.

Sabahat Atlan, İstanbul: Rıza Koşkun Matbaası 1943.Bostan, İdris: “Alanya”, TDV İslâm Ansiklopedisi, II (İstanbul 1989), s. 339-341.Bozkurt, Nebi: “Bahriye”, TDV İslâm Ansiklopedisi, IV (İstanbul 1991), s. 495-501.Bozkuş, Mehmet Ali: Ortaçağ’da Alâiyye (Alanya) ve Alâiyye Beyliği, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Ankara: An-

kara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017.Bozkuş, Mehmet Ali: “Alanya Sancağında Kaplanlar ve Cemaat-ı Kaplancıyan (1471-1671)”, Türk Tarihine Dair

Yazılar, III (Ankara 2018), s. 247-255.Breckenridge, James D.: “Again the ‘Carmagnola”, Gesta, XX/1 (1981), s. 1-7.Ceylan, Mehmet Akif: “Coğrafya Perspektifinden Miryokefalon Savaşı’nın Yeri ve Konya Bağırsak Boğazı”, Ulus-

lararası Selçuklu Araştırmaları Dergisi, 5 (Konya 2016), s. 69-94.Çevik, Nevzat: “Melas Vadisi’nde Arkeolojik Gözlem ve Bulgular”, Adalya, IV (1999-2000), s. 91-114.Demir, Necati: “Türkiye’de Bulunan Grek Harfli Türkçe kitabeler ve Karaman Türkleri’nin Dili”, VI. Uluslarara-

sı Türk Dili Kurultayı, 2008, (2013), s. 1175-1196.Demirhan, M. Fatih: Gravürlerden Fotoğraflara Türkiye, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları 2008.Doğan, Nermin Şaman: “Selçuklu Dönemi Siyasi ve Bani Kimliği İle Mübarizüddin Ertokuş”, Hacettepe Üniversi-

tesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, XXVII, 1 (Ankara 2010), s. 231-251.Doğan, Sema: “Alanya ve Çevresinde Bizans Araştırmaları-2007”, 26. Araştırma Sonuçları Toplantısı (26-30 Mayıs

2008 Ankara), II (2009), s. 125-133.Doğan, Sema: “Alanya’da Kızılcaşehir Kalesi ve 12. Yüzyılda Akdeniz/Kızılcaşehir Fortress in Alanya and the

Mediterranean in the twelfth century”, 1. Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu, 25-28 Ha-ziran 2007, (2010), s. 370-379.

Page 55: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

selçuklular döneminde alanya 41

Ercenk, Giray: “Pamphylia Bölgesi ve Çevresi Eski Yol Sistemi”, Belleten, LVI, 216 (1992), s. 361-370.Erdoğru, M. Akif: Fatih Sultan Mehmed Zamanında Ala’iyye Sancağı 1475 Tarihli Suret-i Defter-i İcmali Vilayet-i Ala’iy-

ye, Konya: Öz Hür Ofset 2013.Ersan, Mehmet: “Ermenilerin Çukurova’ya Yerleşmeleri”, Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, (2001), s. 1-10.Ertuğ, Zeynep Tarım: “İmaret”, TDV İslâm Ansiklopedisi, XXII (İstanbul 2000), s. 219-220.Eskikurt, Adnan: “Ortaçağ Kroniklerine Göre 17 Eylül 1176 Myriokephalon Zaferi (Bağırsak Boğazı-Konya)”,

Selçuklu Araştırmaları Dergisi, 7 (Konya 2017), s. 74-98.Güngör, Harun: “Karamanlıca (Grek Alfabeli Türkçe) Bir Kitabe”, Türk Dünyası Araştırmaları, 33 (1984), s. 95-101.Güngör, Harun: “Karamanlıca Üç Kitabe”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, 120 (1989), s. 29-31.Güngör, Harun: “Karamanlıca (Bir Kitabe, Bir Mektup)”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, 120 (1996), s. 45-46.Hacıgökmen, Mehmet Ali: “I. Alaeddin Keykubat’ın (1220-1237) Kayınpederi Kir Fard Hakkında Bir Araştır-

ma”, Mediterranean Journal of Humanities, II,1 (2012), s. 121-130.Hacıgökmen, Mehmet Ali: “Altunaba (Şemseddin Altunaba)”, Konya Ansiklopedisi, I (Konya 2012), s. 218-219.Hacıgökmen, Mehmet Ali: “I. Alaeddin Keykubat Dönemi Devlet Adamlarından Kemaleddin Kamyâr (d.?-

1238)”, Kırkambar Tarih Yıllığı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, (2016), s. 127-155.Hacıgökmen, Mehmet Ali: “Manuel Mavrozomes ve Türkiye Selçuklu Devletine Hizmeti”, Tarihin Peşinde Ulusla-

rarası Tarih Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 18 (2017), s. 249-265.Hacıgökmen, Mehmet Ali: “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, S.Ü. Türkiyat Araştırmala-

rı Dergisi, 27 (Konya 2010), s. 471-488.Hacıgökmen, Mehmet Ali: Selçuklu Devlet Adamları, Konya: Çizgi Yayınları 2018.Hacıgökmen, Mehmet Ali: Türkiye Selçuklularında Avcılık, Konya: Kömen Yayınları 2000.Harris, Jonathan: Byzantium and Crusadesgh, New York: Bloomsbury 2003.Hellenkemper, Hansgerd & Friedrich Hild: Tabula İmperii Byzantini 8, Lykien und Pomphylien, Wien: Verlag der Ös-

terreichischen Akademie der Wissenschaften 2004.Hill, George: A History Cyprus, London: Cambridge University Press 1943.Houstma, Martin Theodor: Recueil de Textes Relaties l’histoire des Seldjoucides, III, Leide: E. J. Brill 1902.İzmirlier, Yılmaz: Anadolu Selçuklu Paraları, İstanbul 2009.Kafesoğlu, İbrahim: “Anadolu Selçuklu Devleti Hangi Tarihte Kuruldu” Tarih Enstitüsü Dergisi, 10-11 (1982), s. 1-27.Kara, Onur: “Dağlık Pamphylia’daki Antik Dönem Yol Güzergâhları Üzerine Notlar”, Melas Vadisi, (t.y.), s. 30-40.Karaca, Behset: “Dünden Bugüne Manavgat”, Dünden Bugüne Antalya, (2010), s. 425-446.Kaya, Selim: I. Gıyaseddin Keyhüsrev ve II. Süleyman Şah Dönemi Selçuklu Tarihi, Ankara: TTK Yayınları 2006.Kaymak, Suat: “Leyla Yılmaz-Kemal Tuzcu, Antalya’da Türk Dönemi Kitabeleri (Kitap Tanıtımı)”, Marmara Tür-

kiyat Araştırmaları Dergisi, I/1, (2014), s. 223-228.Kazhdan, Alexander: The Oxford Dictionary of Byzantium, New York: Oxford University Press 1991.Kıourtzian, Georges: “Selçukluları Beklerken: 1199’un Küçük Asya’sında Alanya Surlarında Bir Yazıt”, Adalya, XV

(2012), s. 265-274.Koca, Salim: Türkiye Selçukluları Tarihi, Ankara: Berikan Yayınları 2016.Konyalı, İbrahim Hakkı: Alanya (Alaiyye), İstanbul: Ayaydın Kitabevi 1946.Köprülü, Fuad: Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri, Ankara: Akçağ Yayınları 2004.Köymen, Mehmet Altay: “Süleyman Şah ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu”, Belleten, LVII, 218 (1993),

s. 71-79.Köymen, Mehmet Altay: Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ankara: TTK Yayınları 1963.Kunduracı, Osman: “Kubad-abad- Alanya Arasındaki Selçuklu Kervanyolu Üzerine Yeni Araştırmalar- II”, VI.

Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat Tarihi Sempozyumu, (Kayseri 8-10 Nisan 2002) (Kayseri 2002).Kurkmen, Garo & Ömer Diler: Alaiye Paraları, İstanbul: Yenilik Basımevi 1981.Laurent, J. Run: “Rum (Anadolu) Sultanlığının Menşei ve Bizans”, çev. Yaşar Yücel, Belleten, LII, 202 (1988),

s. 219-226.Laurent, Josept: Byzance et les Turs seldjouides dans L’Asie occidentale jusquen, Paris: 1913.Leiser, Garry: “Sulayman b. Kutulmish”, EI², IX (1997), s. 825-826.Lloyd, Seton & D. Storm Rice: Alanya (’Ala’iyya), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları 1989.Magdalino, Paul: The Empire of Manuel I Komnenos 1143-1180, Cambridge: Cambridge University Press 2002.Malay, Hasan: Hellenistik Devirde Pergamon ve Aristonikos Ayaklanması, İzmir: Bergama Belediyesi Kültür Yayınları 1992.Martin, M. E.: “The Venetian-Seljuk treaty of 1220”, EHR, XCV, 375 (1980), s. 321-330.Mclean, Bradley Hudson: Greek and Latin Inscriptions in the Konya Archeological Museum, Ankara: British Institute

at Ankara Monograph 2002.Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, çev. F. Işıltan, Ankara: TTK Yayınları 1986.Özsait, Mehmet: “Anadolu’da Hellenistik Dönem”, Anadolu Uygarlıkları-Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi, II

(1982), s. 279-324.

Page 56: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

42 bölüm 1 • mehmet ali hacıgökmen

Öztürk, Hüsnü & Haluk Perk: “Manavgat-Pazarcık Anadolu Sikke Monografileri”, Anadolu Sikke Monografileri II, (İstanbul: Mat Ofset Matbaa 2011), s. 58-65.

Öztürk, Rıdvan: “Efendi Kelimesinden Hareketle Nasreddin Hoca’nın Kimliği Hakkında Görüşler”, S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 18 (Konya 2007), s. 411-424.

Redford, Scott: Anadolu Selçuklu Bahçeleri (Alaiyye/Alanya), çev. Serdar Alper, İstanbul: Eren Yayınları 2008.Redford, Scoot & Leiser, Gary: Taşa Yazılan Zafer. Antalya İçkale Surlarındaki Selçuklu Fetihnamesi, çev. İnci Türkoğ-

lu, Antalya: AKMED 2008.Riefstahl, R. M.: Cenubî Garbî Anadolu’da Türk Mimarisi, İstanbul: Maarif Matbaası 1941.Runciman, Steven: Haçlı Seferleri, çev. Fikret Işıltan, I, Ankara: TTK Yayınları 2008.Sanal, Haydar: “Çevgan”, TDV İslâm Ansiklopedisi, VII (İstanbul 1993), s. 295-296.Sarre, Friedrich: Konya Köşkü, çev. Şehabeddin Uzluk, Ankara: TTK Yayınları 1957.Sönmez, Zeki: “Türkiye Selçuklularında Atabeylik Atabey Esededdin Ayaz ve 13. Yüzyıl Mimarisine Katkıları”,

Antalya Selçuklu Semineri Bildiriler/Seçkiler, (1998).Sümer, Faruk: “İlhanlı Hükümdarlarından Abaka, Argun Hanlar ve Ahmed-i Celayir”. Belleten, LIII, 206 (1989),

s. 175-197.Sümer, Faruk: “Karamanoğulları”, TDV İslâm Ansiklopedisi, XXIV (İstanbul 2001), s. 454-460.Şeşen, Ramazan: “İmad al-din al-Kâtib al-İsfahânî’nin Eserindeki Anadolu Tarihiyle İlgili Bahisler”, Selçuklu

Araştırma Dergisi, III (1971), s. 249-369.Taneri, Aydın: “Ertokuş”, TDV İslâm Ansiklopedisi, X (İstanbul 1995), s. 312-313.Taneri, Aydın: “Candâr”, TDV İslâm Ansiklopedisi, VII (İstanbul 1993), s. 145-146.Targaç, İskender: “Anadolu’da Bulunan Bir 14. yy. Darphanesi: Manavgat”, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, 92 (1999),

s. 42-44.Tekin, Oğuz: Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, İstanbul: İletişim Yayınları 2010.Tekindağ, Şehabeddin: “13. Yüzyıl Anadolu Tarihine Aid Araştırmalar, Şemsüddîn Mehmed Bey Devrinde Kara-

manlılar”, Tarih Dergisi, XIV, 19 (1964), s. 81-98.Tekindağ, Şehabeddin: “Karamanlılar”, İslâm Ansiklopedisi, VI (İstanbul 1977), s. 316-330.Tekindağ, Şehabeddin: “Teke-eli ve Tekeoğulları”, İ.Ü.E.F. Tarih Enstitüsü Dergisi, 7-8 (1976-1977), s. 55-91.Tigrel, Gülay: “Alanya Yöresinde Antik Bir Liman”, Belleten, XXXIX, 156 (1975), s. 613-628.Togan, Zeki Velidi: Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları 1946.Tuncay, Faruk & Leônidas Karatzas: Yunanca Türkçe Sözlük, Atina: Rodamos-Doğu Dil ve Kültürleri Merkezi

1994.Turan, Osman: “Mübarizüddin Ertokuş ve Vakfiyesi” Belleten, XI, 43 (1947), s. 415-429.Turan, Osman: “Ortaçağlarda Türkiye Kıbrıs Münasebetleri”, Belleten, XXVIII, 110 (1964), s. 209-227.Turan, Osman: Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul: Ötüken Neşriyat 2014.Turan, Osman: Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar & Metin Tercüme ve Araştırmalar, Ankara: TTK Yayınla-

rı 2014.Turan, Şerafeddin: Türkiye-İtalya İlişkileri, I, Ankara: Metis Yayınları 2000.Türkay, Cevdet: Osmanlı İmparatorluğunda Oymak, Aşiret ve Cemaatler, İstanbul: İşaret Yayınları 1975.Umar, Bilge: Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İstanbul: İnkılap Kitabevi 1993.Uyumaz, Emine: Sultan I. Alaeddin Keykubad Devri Türkiye Selçuklu Devleti Siyasi Tarihi (1220-1237), Ankara: TTK

Yayınları 2003.Uyumaz, Emine: Türkiye Selçuklu Devletine Gelen ve Giden Elçiler, İstanbul: Bilge Kültür Sanat Yayınları 2011.Uzunçarşılı, İsmail Hakkı: “Tekeoğulları”, Türk Tarih Arkeologya Dergisi, 1 (1933), s. 96-97.Uzunçarşılı, İsmail Hakkı: Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara: TTK Yayınları 2003.Ülkütaşır, M. Şakir: “Sinop’ta Selçukîler Zamanını Ait Tarihî Eser”, Türk Tarih Arkeologya ve Etnografya Dergisi, 5

(1941), s. 152-191.Ward, W. A. & M. Sharp Joukowsky: The Crisis Years: 12th Century B.C. From beyond the Danube to the Tirgis, Du-

buque: Kendall/Hunt 1992.Yardım, Ali: Alanya Kitabeleri, İstanbul: İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları 2002.Yetkin, Şerare: “Sultan I. Alaeddin Keykubad’ın Alara Kalesi Kasrının Hamamdaki Freskleri”, Sanat Tarihi Yıllığı,

3 (1970), s. 69-88.Yılmaz, Leyla & Tuzcu, Kemal: Antalya’da Türk Dönemi Kitabeleri, Haarlem: SOTA Yayınları 2010.Yınanç, Mükrimin Halil: Türkiye Tarihi: Selçuklular Devri, I, İstanbul: İ.Ü. Yayınları 1944.

Page 57: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

Bölüm 2Osmanlı

Yönetiminde Alâiye (1471-1923)

Selim Hilmi Özkan*

Page 58: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

* Prof. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, [email protected]

Page 59: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 45

Giriş: alâiye’nin osmanlI eGemenliğine Girmesi

Alanya [Alâiye] bugün Antalya ile siyasi bir bütünlük arz etse de gerek Selçuklu döneminde gerekse Osmanlı yönetiminde [1868’e kadar], Köprü Çayı’ndan bugünkü Gazipaşa [Selenti]

sınırına kadar alan içerisinde Manavgat, Akseki ve Gündoğmuş ile birlikte ayrı bir siyasi yapı içe-risindeydi. Fatih Sultan Mehmed, bilhassa İstanbul’un fethi sonrası Balkanlarda hâkimiyeti sağla-dıktan sonra Anadolu’da da tam bir hâkimiyet tesis etmek istiyordu. Bu amaçla 1464 yılında Ka-ramanoğlu Mehmed Bey’in ölümü üzerine oğulları Pir Ahmed ile İshak Bey arasındaki taht müca-delesini fırsat olarak değerlendirdi ve 1468 yılında Karaman seferine çıktı. Daha sonra ise iç böl-geler ile Akdeniz arasında stratejik bir konumda olan Alâiye’nin fethi için Rum Mehmed Paşa’yı görevlendirdi. Ancak Rum Mehmed Paşa’nın, Alâiye beyinin kız kardeşi ile evli olması dolayısı ile bu kalenin fethine pek önem vermediği ifade edilmektedir. Bu durum üzerine Fatih, Gedik Ahmed Paşa’yı Alâiye’nin fethi ile memur etti. Denizden ve karadan kuşatılan Alâiye fazla direnmeden teslim oldu. Bu kuşatma sırasında Kıbrıs kralı Alâiye beyine destek olmak amacıyla yardım gön-dermişse de bunun bir faydası olmadı. Bu fetih ile birlikte Alâiye ve çevresi tahminen 1471 tari-hinde Osmanlı hâkimiyeti altına girmiş oldu.1 Alâiye’nin fethedilmesinden sonra Alâiye beyi Kı-lıç Arslan, Fatih’in huzuruna çıkartıldı. Fatih, Kılıç Arslan Bey’e Gümülcine ve çevresini tımar ola-rak verdi, fakat Kılıç Arslan, beyliğini ele geçirmek düşüncesiyle buradan Mısır’a kaçtı. Daha son-ra da Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın yanına giderken yolda vefat etti.2

Alâiye’nin’nin fethi ile birlikte Akdeniz’in tamamı Osmanlı hâkimiyetine girmiş oldu. Akde-niz’de Osmanlı hâkimiyetinin kurulması ile birlikte Osmanlı Devleti, Kuzey ve Güney yolları üze-rinde önemli bir avantaj sağladı.3

Osmanlı Devleti her fethettiği yeni yerde yaptığı gibi Alâiye ve çevresinde de yeni bir tahrir yaptırdı. Bugün elimizde bulunan ve Alâiye’nin ilk tahriri olan bu sayımda bölge ile ilgili önemli bilgiler mevcuttur, (bkz. Belge 1). 1475 tarihli bu defter, bizzat Fatih Sultan Mehmet’in emri ile hazırlandı. Osmanlı Alâiyesi hakkında ilk bilgileri elde ettiğimiz bu deftere göre, kale çevresinde

1 Oruç Beğ, Tevârih-i Âl-i Osman, haz. Necdet Öztürk (İstanbul: Çamlıca Basım, 2008), s. 120; Alâiye’nin Osmanlı hâkimiyeti-ne girişi ile ilgili çeşitli tarihler verilmektedir. Kesin olan bir şey vardır ki, 1475 yılında Alâiye Sancağı olarak bölgenin tahri-rinin yapılmış olması buraların bu tarihten önce Osmanlı egemenliğine girmiş olduğunu göstermektedir.

2 Mehmed Neşri, Kitâb-ı Cihan-nümâ (Neşri Tarihi), C. II, yay. hazr. Faik Reşit Unat & Mehmed A. Köymen (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1995), s. 793.

3 Halil İnalcık, The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600, (London: Weidenfeld & Nicholson, 1973), s. 124-128.

Page 60: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 61: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 47

şekillenen Alâiye şehrinde 287 hane Müslüman, 49 hane Hristiyan halk bulunmaktaydı. Bu da or-talama 1500-2000 civarında bir nüfusa tekabül etmekteydi. Alâiye her Anadolu şehri gibi küçük bir işletme konumunda ve kendine yetecek kadar üretimini gerçekleştirmekteydi. Kırsal yerleşme-lerde de aynı durum geçerliydi. Bu birimler Alâiye dışında Sedre, Hasanlar, (A)Nağlu, Ak-Saz, Çöngere, Murt, Mahmudlar, Karacalar, Alara, Manavgat ve bu birimlere bağlı köylerdi.4

alâiye sancağInIn iDari DurumuFetihten yaklaşık 4 yıl sonra tamamlanan ilk tahrir kayıtlarına göre Alâiye bir sancak merkezidir. Batıdan komşu olan Manavgat, Alâiye Sancağı’na bağlandı. Köprü Çayı Teke Sancağı ile Alâiye Sancağı arasında sınır kabul edildi. Kuzey kesiminde ise bugünkü Akseki ve Gündoğmuş Alâiye Sancağı sınırlarına dâhil edildi. Alâiye’nin ilk sancak beyi olan Ali Bey’in ise bu kayıtlara göre Ma-navgat ile birlikte Alâiye merkezinden 226.698 akçelik bir hassa tasarruf ettiğini anlıyoruz.5

Osmanlı Devleti’nin önemli sancaklarından birisi olan Alâiye, bu önemini imparatorluğun yıkılışına kadar korudu. Alâiye, Kıbrıs’ın fethine kadar Anadolu Eyaleti’ne bağlı kaldı. Fakat Kıb-rıs’ın fethini müteakip [1571], Lefkoşe merkez olmak üzere ada idarî yönden beylerbeylik statü-süne alınınca, Avlonya Sancakbeyi Muzaffer Paşa Beylerbeyi tayin edildi. Baf, Magosa ve Girne’nin sancak haline getirildiği adada, Beylerbeyliğin gelişmesi ve savunmasının güçlendirilmesi amacı ile de Alâiye, Tarsus, İç-il, Zülkadriye ve Sis sancakları da Kıbrıs’a bağlandı.6 Ada’da “Kıbrıs Kanun-namesi” hazırlanıncaya kadar “Karaman Vilayeti Kanunnamesi”nin uygulanmasına karar verildi. Fakat Kıbrıs Beylerbeyliği’ne ilhak olunan Alâiye Sancağı beyi Kıbrıs’a geçip hizmette bulunması emre-dildiği halde oraya gitmediği tespit edilip emre uymadığı için ikaz edildi. 1571 yılı sonlarında Kıb-rıs Beylerbeyi’ne yazılan bu hüküm ile Alâiye Beyi eğer adaya geçmez ise sancağının elinden alınıp başka bir gönüllü kimseye verilmesi de emredildi.7 1671 yıllarında Alanya’ya uğrayan Evliya Çele-bi’ye göre Alanya Sancağı’nın Düşenbih, Manavgat, İbradı ve Akseki adlı dört kazası vardır.8 Kâtip Çelebi’ye göre Kıbrıs Eyaleti’nin sekiz sancağından biri Alanya’dır. Kendisi; “Liva-i Alâiye, Kıbrıs mülhakatından Karaman’a muttasıl bir emarettir. Halkı Manavdır ve Etrâktır” der. Kazaları Nevâhi-i Alâiye, Manavgat, İbradı ve Senir ma Düşenbe’dir.9

Alâiye Sancağı 1717 yılında Adana Eyaleti’ne bağlandı. 1717-1730 yılları arasını ihtiva eden sancak tevcîh defterinde Alâiye, Adana’nın sancakları arasındadır,10 fakat bu durum uzun sürme-di. Çünkü Alâiye ve çevresi tekrar Kıbrıs Beylerbeyliği’ne bağlandı.11 Bu durum XIX. yüzyılın or-talarına kadar bir değişiklik olmadan devam etti. XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı yö-netim ve idarî mekanizmasında köklü değişmeler meydana geldi. Bu değişiklikler ile birlikte Alâi-

4 Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA), Maliyeden Müdevver Defterleri (MAD.d.), 16029.

5 BOA, Maliyeden Müdevver Defterleri (MAD.d.) 16029, s. 1; Mehmet Akif Erdoğru, Fatih Sultan Mehmed Zamanında Alâiye Sanca-ğı, (Konya: Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Yayınları, 2013), s. 25.

6 BOA, MAD.d., 15286, s. 171.

7 BOA, Dîvân-ı Hümâyûn Sicilleri Mühimme Defterleri (A.DVN.MHM.d.), 10, s. 257.

8 Evliya Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, 9. Kitap, haz. Yücel Dağlı & Seyit Ali Kahraman & Robert Dankoff, (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2005), s. 152.

9 Katib Çelebi, Cihannüma, Tıpkıbasım, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2009), s. 611.

10 Fehameddin Başar, Osmanlı Eyalet Tevcîhatı 1717-1730, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1999).

11 BOA, Dîvân-ı Hümâyûn Sicilleri Mühimme Defterleri (A.DVN.MHM.d.), 88, h. 90.

Solda, Belge 1: Fatih Sultan Mehmet’in emriyle hazırlanan 1475 tarihli Alâiye tahririnin ilk sayfası.

Page 62: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

48 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Harita 1: Konya Vilayet Haritası.

Harita 2: Antalya Haritası.

Page 63: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 49

ye Sancağı yeniden yapılandı. Alâiye ilk olarak 1847 yılında Karaman (Konya) Eyaleti’ne bağlandı. 1847’de Konya Hamid, Teke, Alâiye, İç-il ve Nevşehir’den meydana gelmekte idi. Alâiye ve çevre-sinin 1855 yılında Teke ve Burdur ile birlikte Antalya’nın bir kazası olarak Karaman Eyaleti’ne bağlılığı devam etti,12 (bkz. Harita 1).

1856 yılında Konya Eyaleti’nde yeni bir yapılanmaya gidildi. Bu yapılanma ile birlikte kaza olan yerleşim yerleri liva oldu. Bu livalardan birisi de Alâiye Livası’dır. Alâiye nefs-i Alâiye, Akse-ki, İbradı, Senir ma Düşenbe ve Manavgat ile birlikte 5 kazadan müteşekkildi.13 Konya Eyaleti 1868 yılında vilayet merkezi haline dönüştürüldü. Livası ise 7’den 5’e düşürüldü. Alâiye ise san-cak olan Antalya’ya bağlandı ve statüsü de kazaya düşürülmüş oldu, (bkz. Harita 2). Akseki ayrı bir kaza merkezi oldu. Daha önceki belge ve kayıtlarda Senir ma Düşenbe olarak geçen Senir böl-gesi nâhiye olarak Akseki’ye bağlandı.14 1878 ve sonraki yılların kayıtlarına baktığımız zaman da

12 Konya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1272, s. 66.

13 Konya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1273, s. 96.

14 Konya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1285, s. 180.

Harita 3: 1883’lerde Alanya.

Page 64: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

50 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Teke Sancağı’nın kazaları arasında Alâiye zikredilmektedir. Manavgat ile birlikte Düşenbe de ayrı bir nâhiye olarak karşımıza çıkmaktadır,15 (bkz. Harita 3).

1888 yılından itibaren sâlnâmelerde köy sayıları da verilmeye başlandı. Bu bilgiler ışığında Alâiye’nin nüfusu 13.676, köy sayısı ise 157’dir. Düşenbe nahiyesinin köy sayısı da 51’dir.16 1896 yılı sâlnâmesinde Alâiye kazası I. Sınıf kaza olarak kayıtlıdır. Akseki ise 3. sınıf kaza olarak kayıt-lıdır.17 Alâiye’nin 1899 yılında Selenti [Gazipaşa] ve Akseki ile birlikte mutasarrıflığa dönüştürül-mesi düşünülmüş ise de mümkün olmadı. Bu konuda 14 Kasım 1899 tarihinde Alâiye’nin önde gelenlerinin çekmiş oldukları telgraf doğrultusunda, Alâiye’nin stratejik konumu ve nüfus duru-mu da göz önüne alınarak İçel Sancağı’na bağlı Selenti [Gazipaşa] ile Akseki’nin bağlanması so-nucu mutasarrıflığa uygun olup olmadığı hususunda Konya Vilayeti’nden bir görüş istendi,18 (bkz. Belge 2) fakat Alâiye’nin mutasarrıflığa dönüştürülme fikri bu görüşten öte gidemediği gibi bir süre sonra da yapılan değişiklikler ile birlikte Alâiye II. Sınıf kazaya tenzil edildi.19

15 Konya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1298, s. 79.

16 Konya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1306, s. 505.

17 Konya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1314, s. 671vd.

18 BOA, Dahiliye Nezareti Mektûbi Kalemi (DH.MKT), 2270/51.

19 BOA, Dâhiliye Nezareti Tesrî-i Muamelât ve Islahat Komisyonu (DH.TMIK.S), 30/20, 32/44, 49/76; BOA, DH.MKT, 2217/71; KVS, 1326, s. 710.

Belge 2: Dâhiliye Mektubî Kalemi, Alanya’nın Mutasarrıflığa Dönüşmesi hakkındaki belge.

Dâhiliye Mektubî Kalemi

Evrak no: 1369/27

Tarih: 1 Teşrin-i sânî sene [1]315

Konya vilayet-i celîlesine

Alaiye kazasının mevki‘an hâiz olduğu ehemmiyetle beraber cesamet ve nüfusunun kesretinden bahisle münasebet-i mevki‘iyyesi olan Akseki kazasıyla Adana mülhakatından Selenti nahiyesinin ilhakıyla mutasarrıflığa terfî‘i emvâl-i umûmiyenin cibâyetinde ve muâmele-i askeriyenin hüsn-i cereyânı nokta-i nazarından muhassenâtı mûcip olacağına ve iktizâ eden tahkikat-ı munzamanın emvâl-i mürettebeye ilave-i tesviyesini arzu etmekte bulunduğuna dair kırkı mütecaviz imza ile Alaiye’den çekilen telgrafnâme leffen irsâl kılındı. Meâline ve malûmât-ı mahalliyeye nazaran iktizâsının ilave-i mütalaa-i âsafâneleriyle inbâ buyrulması bâbında.

10/B /1317

Page 65: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 51

BOA, ŞD, 649/35

Ma’rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki,

Alâiye kazasının Düşenbe nahiyesine merbût Çakallar ve Karaboynuz karyelerinin merkez-i kazaya tahvîl ve irtibatları ahalinin hükümete müteallık işlerinin ru’yet ve tesviyesi hususunda mûcib-i teshilat olacağı hakkında Konya vilayet-i aliyyesinden alınan tahrirât bi’l-muhâbere taraf-ı vâlâ-yı seraskerîden meb’ûs tezkire-i cevâbiye ile ve tesrî’-i muamelât ve ıslahât komisyonu ifadesiyle takdim kılınmış olmakla iktizâsının Şûrâ-yı Devletçe bi’t-tezekkür ifâ ve emr u inbâ buyrulması menût-ı re’y-i sâmî-i vekâet-penâhîleridir. Ol bâbda emr u fermân hazret-i veliyü’l-emrindir. Fî 21 Şevval sene [1]324

Nâzır-ı Umûr-ı Dâhiliyye

Bende (İmza)

Belge 3: Çakallar ve Karabuynuzların Alanya’ya Bağlanması hakkındaki belge.

Page 66: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

52 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Bu düzenlemeler doğrultusuna Alâiye ve Akseki’nin köy sayılarında bazı değişiklikler oldu. Sınırlarda yer alan köyler için idari kolaylıklar göz önüne alınarak değişikliklere gidildi. Mesela bu değişikliklerden birisi 1907 yılı içerisine gerçekleşmiştir. Çakallar ve Karaboynuzlar Köyü Dâhili-ye Nezareti’ne göndermiş oldukları dilekçelerinde Alâiye’ye daha yakın olduklarını beyan ile res-mi işlemlerinde kolaylık sağlanması açısından Alâiye’ye bağlanma isteklerini iletmişlerdir. Yerin-de görülen bu istek doğrultusunda Karaboynuzlar ve Çakallar Alâiye’ye bağlandı,20 (bkz. Belge 3). Bugün Gündoğmuş [o dönemde Gündoğmuş idari açıdan Alâiye’nin nahiyesi konumundadır] sı-nırlarında yer alan bazı köyler ise coğrafi konumları itibari ile Akseki’ye bağlanmışlardı. Fakat bu bağlanmadan halk pek memnun kalmadı. Bunun üzerine Akseki’ye bağlanan Karabul, Düşenbe, Karaisa, Sındırga, Penbelik, Karadere, Kozağacı, Eksere, Serhenk, Senir, Omalas, Sünbüle, Nara-ğacı ve Namars’ın dâhil olduğu 14 köyün imamı ve muhtarı, 21 Temmuz 1914 tarihinde Teke Mu-tasarrıflığı aracılığı ile Dâhiliye Nezâreti’ne çekmiş oldukları telgrafda, üç yüz seneden beri Alâi-ye’ye bağlı olduklarını, bütün irtibatlarının Alâiye ile olduğunu Akseki ile hiçbir alakalarının ol-madığını herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan Akseki’ye bağlandıklarını ifade etmekte-dirler.21 Bu telgraftan sonra yeniden bir telgraf daha çekilmiştir. Bu telgrafta da bu köylerin dört

20 BOA, Yıldız Sedaret Resmi Maruzat Evrakı, 143/93; BOA, Şûrâ-yı Devlet Evrakı (ŞD), 649/35.

21 Telgrafın altında imzası bulunan imam ve muhtarlar şunlardır. Karabul İmamı Hasan, Karabul Muhtarı Abdülkadir, Düşenbe Muhtarı Mehmed, Düşenbe Karaisalı Karyesi Muhtarı Ahmedi, Karaisa İmamı Mustafa, Sındırga (Sindirfe) Muhtarı Hasan, Sındırga (Sindirfe) İmamı Ali, Penbeklik İmamı Mehmed, Penbelik Muhtarı Mehmed, Karadere İmamı Hüseyin, Karadere Muhtarı Mustafa, Kozağacı Muhtarı Hasan, Kozağacı Muhtarı Abdullah, Eksere İmamı Yunus, Beksere Muhtarı İbrahim, Ser-

Belge 4: Akseki’ye bağlanan köylerin tekrar Alanya’ya bağlanmak için Dâhiliye Nezâreti’ne çektikleri telgraf.

Page 67: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 53

yüz seneyi aşkındır Alâiye ile irtibatlı oldukları Akseki’ye bağlandıkları takdirde birçok zorluk ile karşılaşacakları ifade edilmektedir. Bu telgrafın altına da Eksere İmamı Yunus, Eksere Muhtarı İb-rahim ve on dört köy ihtiyar heyeti adına Karaisa Muhtarı Ahmed imza koymuştur. Köylülerin şikâyeti dikkate alınarak mesele Teke Meclis-i Umumisi’nde görüşülmüştür,22 (bkz. Belge 4).

taBlo 2.11310 (1893) salnamesine Göre alâiye ve akseki Kazası23

KazaGörevlileri

Kazadaki Görevli Kimseler

alâiye Kazası akseki Kazası

Kaymakam Hasan Fehmi Efendi Nuri Efendi

naib Hasan Hüsni Efendi Mustafa Sabri Efendi

müftü Hüseyin Hüsni Efendi Ahmet Tahir Efendi

mal müdürü Hüseyin Avni Efendi Ahmet Hamdi Efendi

tahrirat Kâtibi Abdurrahman Fehmi Efendi Ahmet Tahir Efendi

evkaf vekili Hacı Mustafa Efendi

nahiye Görevlileri manavgat nahiyesi Düşenbe nahiyesi ibradı nahiyesi

nahiye müdürü Mustafa Efendi Mehmed Ali Efendi Mehmed Şemseddin Efendi

naib vekili Hulusi Efendi Mehmed Efendi Mustafa Efendi

Kâtip Rıza Efendi Mahmud Efendi Hüsni Efendi

zabit memuru Mehmed Ağa

vergi Kâtibi Mustafa Efendi

XIX. yüzyıl içerisinde Alâiye Sancağı Merkez kaza ile birlikte dört kazadan meydana gelmek-tedir. Merkez kazaya yedi nahiye ve üç kasaba bağlıdır. Bugünkü Gazipaşa [Selenti] ilçesi Anamur kazasına bağlı bir nahiye iken 22 Kasım 1916 tarihinde Alâiye’ye bağlandı24 (bkz. Belge 5). Ma-navgat ve İbradı kazasının ise herhangi bir nahiyesi bulunmamaktadır. Senir ma Düşenbe kazası-nın ise iki nahiyesi vardır. Bu iki nâhiye dışında Senir ma Düşenbe kazasında 22 oba kayıtlıdır. Sancak geneline baktığımız zaman 36 mahalle ve 207 köy bulunmaktadır. Alâiye merkez kazada dört, Manavgat kazasında 4 olmak üzere 8 grup haymeşin Yörük iskân etmektedir. Haymeşin Yö-rükler dışında 34 grup cemaat, oba ve aşirette Alâiye Sancağı dâhilinde yaşamaktadır.25 Bu kaza ve nâhiyelerin sınırları ile birlikte köy ve mahalle sayıları ve burada yaşayan Yörüklerin dağılımı Tab-lo 2.4 ve 2.5’de gösterilmiştir.26

henk İmamı Hüseyin, Serhenk Muhtarı Ali, Senir İmamı Mustafa, Senir Karyesi Muhtarı Mustafa, Omalas İmamı Ali, Sünbü-le Karyesi Muhtarı Mustafa, Narağacı Muhtarı Mehmed, Namaras Karyesi Muhtarı Osman.

22 BOA, Dahiliye Nezareti İdare Evrakı (DH.İD), 183/46; Selim Hilmi Özkan, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Alâiye Sancağının İdarî Yapısı ve Nüfus Durumu”, Türklük Bilimi Araştırmaları Dergisi, 29 (2011), s. 277-279.

23 Konya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1310, s. 182, 187.

24 BOA, İdâre-i Umumiye Belgeleri (DH.İ.UM.EK), 24/33.

25 BOA, MAD.d. 22011, s. 1,-13

26 Selim Hilmi Özkan, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Alâiye Sancağının İdarî Yapısı ve Nüfus Durumu”, s. 279.

Page 68: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

54 bölüm 2 • selim hilmi özkan

alâiye’nin Kaza ve nahiyeleriHer Osmanlı kenti gibi tarihi süreç içerisinde Alâiye’nin de kaza ve nahiye sınırlarında bazı deği-şiklikler oldu. Fakat buna rağmen Alâiye bugünkü Gündoğmuş, Akseki ve Manavgat ile birlikte si-yasi bütünlüğünü XIX. yüzyılın ortalarına kadar korudu. Burada Alanya’nın Osmanlı egemenliği-ne girdiği 1471 ve ilk tahririn yapıldığı 1475’den cumhuriyetin ilanına kadar tüm idari değişiklik-leri inceleyeceğiz. Bu sayede zaman içerisinde mekânsal olarak ne gibi değişikliler olduğunu gör-müş olacağız. Çünkü Alâiye siyasi bütünlüğünü korusa da köyler ve nahiyeler çok fazla değişiklik gösterdi. Bir kısım idari birimler bugün Akseki, Manavgat ve Gündoğmuş ilçeleri sınırlarını oluş-tursa da Alanya ile bir bütünlük arz ediyordu. 1475’den XIX. yüzyılın ortalarına kadar yapılan tah-rirlerde nahiye ve köylerin hem sayı hem de idari yapılanma açısından çok fazla değiştiğini gör-mekteyiz. Buna bağlı olarak nahiye sayıları değişirken köylerde farklı zamanlarda farklı nahiyeler-de yer aldı. Bir kısmı zaman içerisinde yok oldu. Alâiye Sancağı XVI. yüzyılda Alâiye, Manavgat ve Akseki olmak üzere üç kaza ve bunlara bağlı on nahiyeden oluşmaktaydı. 1475 tarihli ilk tahrirde 11 nahiye; 1501’de 9 nahiye ve bunlara bağlı 116 köy, mezra ve cemaat; 1555 de ise 8 nahiye 185 köy, cemaat ve mezra yerleşimi vardı.27

27 BOA, Tapu Tahrir Defteri (TT), 990; Tapu Kadastro Arşivi, TT, 172.

Belge 5: Anamur kazasına bağlı Selenti kazasının Alanya kazasına bağlanması.

BOA, DH.İ.UM.EK, 24/33

Müstakil İçil Sancağı tahrirât müdüriyeti

Adet: 174

Dâhiliyye Nezâret-i Celîliyyesi huzûr-ı sâmîsine

Devletlü efendim hazretleri

Anamur kazâsına merbût Silenti nâhiyesinin kurbiyet ve münasebeti cihetiyle Alâiye kazasına tahvîl-i irtibâtı Teke mutasarrıflığından iş’âr olunmuş ve idâre-i vilayet kanununun 145. maddesi mûcebince tahvîl-i irtibat maddesi için müşterek bir karar i’tâsına lüzum görüldüğünden şehr-i âtî ibtidâsında içtimâ edecek olan Teke meclis-i umumî azasından 2 ve Kanun-ı evvel ibtidasında in’ikâdı mukarrer olan livamız meclis-i umumî azasından 2 ki cem’an 4 zatın her iki meclis-i umumîce intihabıyla bir encümen-i muhtelit teşekkülü encümen-i livâdan ifade olunmuştur. Muktezâsının ifasıyla neticesinin inbâsı hususuna müsaade buyrulması ma’rûzdur. Ol bâbda emr u fermân hazret-i men-lehü’l-emrindir; fî 27 Terşrin-i evvel sene [1]337

İçil mutasarrıfı nâmına tahrirât müdürü

Bende (İmza)

26/M/1335

Page 69: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 55

taBlo 2.2alanya’nın tarihi süreçte idari yapısı28

alâiye sancağı

alâiye Kazası (1471-XIX. yüzyıl)

1475 150229 1530 155530 XIX. yüzyıl

Nefs-i Alâiye Nefs-i Alâiye Nefs-i Alâiye Nefs-i Alâiye Nefs-i Alâiye

Sedre Nahiyesi Oba Pazarı Nahiyesi Oba Pazarı Nahiyesi Oba Pazarı Nahiyesi Şeyhler Nahiyesi

Hasanlar Nahiyesi Mahmudlar Nahiyesi Mahmutlar Nahiyesi Mahmudlar Nahiyesi Mahmud Seydi Nahiyesi

(A)Nağlu Nahiyesi Nağlu Nahiyesi Nağlu Nahiyesi Nağlu Nahiyesi Kerâliye Nahiyesi

Ak-Saz Nahiyesi Dimderesi Nahiyesi Dimderesi Nahiyesi Dimderesi Nahiyesi Malan Nahiyesi

Çöngere Nahiyesi Kise Nahiyesi Kise Nahiyesi Kise Nahiyesi Oba Pazarı Nahiyesi

Murt Nahiyesi Çöngere Nahiyesi Çöngere Nahiyesi Çöngere Nahiyesi Dim Nahiyesi

Mahmudlar Nah. Alara Nahiyesi Alara Nahiyesi Alara Nahiyesi Sedre Nahiyesi

Karacalar Nahiyesi Akseki Nahiyesi

Alara Nahiyesi

Manavgat Nahiyesi

manavgat Kazası akseki Kazası

1530/1555 XvI-XIX. yüzyıl 1530/1555 XvI-XIX. yüzyıl

Manavgat Manavgat Kasaba-i Marolya Kasaba-i Marolya

Atabeğ Nahiyesi Atabeğ Nahiyesi Kasaba-i Çimi Kasaba-i Çimi

Akçahisar Nahiyesi Akçahisar Nahiyesi Kasaba-i Gödene Kasaba-i Gödene

senir maa Düşenbe Kazası (XvII-XIX. yüzyıl): Senir Nahiyesi / Düşenbe Nahiyesi

ibradı Kazası (XvII-XIX. yüzyıl)

alâiye Kazası

Nefs-i Alâiye2930

Alâiye Kalesi ve etrafında şekillenen nefs-i Alâiye’de 12 mahalle, 2 cemaat vardır. Bunların dışında şehir merkezinde aşağı ve yukarı kilise olmak üzere iki Rûm cemaati de kaydedilmiştir.31 Alâiye merkezde, Kapu, Tophane, Vasatı, Kalealtı, Es’ad Burcu, Rum Taş, Hisar İçi, Depe Yakası, Bektaşlar, Su Gözü ve Bahçearası, Has Bahçe, Güller Pınarı mahalleleri ile Koca-i Cikcil Uşağı, Ba-sarlı ve Musa Kethüda Uşağı Cemaati vardır.

Oba Pazarı NahiyesiOba Pazarı nahiyesi, Alâiye merkezin doğu kesimlerini içerisine almaktaydı. 1555 yılında 6

mahalle ve 3 köyden müteşekkildi. Daha sonra ise nâhiye merkezi dâhil sekiz köyü vardır. Bu köy-ler nefs-i Oba Pazarı, Değirmen Deresi, Kızılca Şehir, Badem Ağacı, Alakilise, Türbelitaş, Süley-manlar, Asmaca köyleri ile Karakocalı aşiretidir.

28 BOA, MAD.d. 16029; BOA, MAD.d. 22011, s. 1, 5; Saim Yörük, “Osmanlı Döneminde Alâiye Sancağının İdari Yapısı”, Alan-ya XII. Tarih ve Kültür Sempozyumu, Konya, 2012, s. 272.

29 BOA, TT 990.

30 TKA, TT 172.

31 BOA, MAD.d. 22011, s. 1, 5.

Page 70: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

1915’lerde Alanya’nın genel görünüşü.

Page 71: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 72: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

58 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Harita 4: Alanya Piri Reis haritası.

Page 73: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 59

Mahmudlar NahiyesiNahiye merkezi Alanya’nın doğu kısmında hem bir yerleşim yerinin adı hem de birkaç köy-

den müteşekkil bir birimin adıdır. 1555 yılında 7 mahalle, 18 köy, bir mezra ve Sarcanos köyünde madencilik işi ile uğraşan bir cemaat kaydı vardı. 1475 yılında ve XIX. yüzyılda ayrı bir nahiye olan Sedre Mahmudlar’a bağlı bir köy idi.32 Daha sonraki süreçte ise Gödredi, Sarcanos, Kestel, Gen-ceros, Kargıcak, Mahmutlar, Elikesik, Onas, Karaisalar, Tepe Yakası, Badem Ağacı, Bucak, Kızılca-şehir, Gören köyleri nahiyenin sınırlarını belirliyordu.

(A)Nağlu NahiyesiNağlu nahiyesi, Gündoğmuş’un Güneydoğusundan başlayarak Alara Vadisi boyunca uzana-

rak bugünkü Konaklı ve Payallar çevresi ile birlikte geniş bir alanı içerisine almaktaydı. Nağlu is-mi ile bir yerleşim yeri yoktur. Yani Nağlu için bir Nefs-i Nağlu ibaresi tahrir defterlerinde ve temet-tüât kayıtlarında karşımıza çıkmamaktadır. Bunun için Nağlu nahiyesi, belli bir sınırı içerisine alan idarî bir birimdir. Nağlu adı ile bir yerleşim yeri olmamakla birlikte Anağlu ismi ile bir kale tahrir kayıtlarında geçmektedir. Kale görevlileri de kayıtlarda vardır. Bu kale kalıntıları Gündoğ-muş ilçesinin Ortaköy mahallesinin doğu kesimindedir.33

1555 yılında 24 köy, 4 mezra, 4 cemaat ve bir zemin kayıtlıdır. Cemaatlerden birisi Hristiyan, birisi de kürecidir. Nağlu nahiyesinin köylerinden Kerâliye XIX. yüzyılda ayrı bir nahiye merkezi olmuştur. Depe Yakası karyesinin yedi mahallesi, Alisalar karyesinin 5 mahallesi, Turbalinas kar-yesinin ise 4 mahallesi vardır.34 Nağlu’nun köylerinden Bedan, Belistir, Karaköy, Çündüre (Bela-dan), Semed, Kînâres (Köprülü), Malan (Ortaköy), Akyar (Tavşanalanı-Balur), Çaltı ve Eskibağ ol-mak üzere 10 tanesi bugün Gündoğmuş sınırları içerisinde yer almaktadır. Kızılağaç (Güzelbağ), Bayır Kozağacı, Güney, Orhan, Burçaklar, Karamanlar, Saburlar, Gözübüyük ve Sirge (Gümüşgö-ze)35 olmak üzere 9 köy Gündoğmuş’a bağlı iken buradan ayrılarak Alanya’ya bağlanmıştır. İshak Fakihler, Nebiler, Kerliye, Beranyalu, Balavirsun, Şimadiye, Kızılca, Ekizce, Depeyakası, Aydolin36 ve Alişalar köyleri ise yer ve bölgesel olarak bilinmekle birlikte bu isim ile herhangi bir yerleşim yeri bugün için yoktur. Elikesik, Şarapsa, Turbannas ve Urumtaş köyleri Cumhuriyet döneminde Alanya sınırlarına dâhil edilmiştir. Eskibağ ve Yeniköy tahrir kayıtlarında köy olarak geçmemekle birlikte her iki köyün kuruluşu da oldukça eskidir. Çünkü Eskibağ, 1555 yılında Malan karyesinin mahallelerinden birisidir. Fakat XIX. yüzyıl kayıtlarında her iki köy de bu isimler ile karşımıza çık-maktadır.37

Kise NahiyesiXVI. yüzyılda Kise nahiyesinin sınırları bugünkü Gündoğmuş ilçe merkezinin olduğu yer ile

birlikte ilçenin kuzeybatı sınırlarını içerisine almaktaydı. XVI. yüzyılda 15 köy ve bir mezradan meydana gelen nahiyenin merkezi Senir köyüne 2-3 km mesafede Gündoğmuş ile Senir arasında bir yerdir. Panbukluk karyesinin dört mahallesi vardır. Daha sonraki yıllarda Kise nâhiye sınırla-

32 TKA, TT 172, vr. 21; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, (doktora tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989, s. 28.

33 BOA, MAD.d., 16029, s. 51.

34 TKA, TT 172, vr. 30; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, s. 48

35 Sirge 1555 yılında Turbalinas karyesinin mahallelerinden birisidir. Bu mahallede 34 nefer kayıtlıdır.

36 Birkaç haneden oluşan yerleşim vardır.

37 Selim Hilmi Özkan, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Gündoğmuş (Kise ve Nağlu Nahiyeleri), (Konya: Alanya Ticaret Odası Yayınları, 2011), s. 24, 41.

Page 74: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

60 bölüm 2 • selim hilmi özkan

rında olan Narağacı köyü XVI. yüzyılda tahrir kayıtlarında yoktur. XIX. yüzyılda ise Ortaköy’e bağlı bir yerleşim yeri olarak gözükmektedir. Yine Kise sınırlarında olan Papahud (Güneycik) ise Akseki kazasına bağlı olan Çöngere nahiyesi sınırlarında yer almaktadır.38

Dim Deresi NahiyesiAlâiye’nin kuzey kesimlerine ve Toroslar’a doğru olan 13 köyü içerisine almaktadır. Bu nâhi-

yenin herhangi bir merkezi (nefsi) olmayıp belli sınırları içerisine alan bölgeye denilmektedir. Ba-demağacı karyesinin iki mahallesi vardır. Dim nahiyesinin sınırlarını belirleyen köyler 1555 yılın-da Azizler, Günceler, Beladan, Bucak, Bağçecik, Üzümler, Kırvasıl, Bıcakcılar, Sarupınar, Arablar, Bucak, Bademağacı ve Kızılcaşehirdir.39

38 TKA, TT 172, vr. 47; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, s. 89.

39 TKA, TT 172, vr. 43; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, s. 77.

Kızıl Kule ve İskele Yolu.

Page 75: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 61

Çöngere Nahiyesi1555 kayıtlarına göre bugünkü Manavgat; Kızılağaç, Kızılot, Aksaz ile Alanya Avsallar’dan

başlayarak Ortaköy sınırlarına kadar uzanan ince uzun bir alanı içerisine alan çok büyük bir yer-leşim yeriydi. Daha sonraki dönemlerde bu nahiyenin sınırları değişmiştir. XVI. yüzyılda 34 köy, 2 mezra, 1 küreci cemaati kayıtlıdır. Aksaz karyesinin 9 mahallesi ve bir cemaat, Ezenkiriş karye-sinin 7 mahallesi, Elbi karyesinin 4 mahallesi vardır. Divane Ahmedler ise mahalle olarak kayıt-lıdır.40

Alara NahiyesiAlanya’nın batısında Alara Nehri Vadisi’nde bugünkü Boztepe ve Çenger ile birlikte Alara

Kalesi ve etrafını içerisine alıyordu. 1555 yılında nefs-i Alara, 15 köy ve iki cemaat kaydı vardır.41

40 TKA, TT 172, vr. 54; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, s. 102.

41 TKA, TT 172, vr. 67; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, s. 130.

Alara Han.

Page 76: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

62 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Sedre Nahiyesiİlk tahrirde nahiye olan Sedre, XVI. yüzyılda Mahmutlar nahiyesine tâbi bir köy idi. XIX.

yüzyıl içerisinde nâhiye merkezi durumundadır. Sedre nahiyesine 13 köy kayıtlıdır. Bu köylerden Buları’nın ismi Uğrak, Kıllı’nın ismi de Çamlıca olarak değiştirilmiştir. Sedre nahiyesinin köyleri Balak, Yeni Dam, Buları, İmamlı (tabi-i Buları), Buğçeler, Sedre, Domalan, Dikmen, Kıllı, Beldibi, Kargıcak, Senir (Seki) ve Akça’dır.

Mahmud Seydi NahiyesiMahmud Seydi nahiyesi, bugünkü Mahmud Seydi köyü ve çevresi ile birlikte Alâiye’nin ku-

zey sınırlarını içerisine almaktaydı. Nahiye sınırlarında altı mahalle, dört köy ve yedi cemaat kay-dedilmiştir. Köylerden Bedan, Karaköy ve Belistir bugün Gündoğmuş ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Cemaatlerin ise bir kısmı bugün köy ve belde haline gelmiştir. Toslak, Tosmur ve Çıp-laklı bu duruma örnektir. Mahalleler: Vastı, Kışlak, Toklu Uşakları, Hurşidler, Küpeliler, Garğa-lar’dır. Köyler: Gökaliler, Bedan, Karaköy ve Belistir. Cemaatler: Sancaklu, Toslak, Çaruklu, Tosmur-lu, Çıplaklu, Usurlu ve Hacı Mahmudlu’dur.

Malan NahiyesiXIX. yüzyılda ortaya çıkan diğer bir nâhiye ise Malandır. Malan nahiyesine dâhil olan sekiz

köyün tamamı bugün Gündoğmuş ilçesi sınırlarındadır. Bu köyler Eskibağ, Semed, Girenes (Köp-rülü), Balur, Çündüre (Kayabükü), Ortaköy, Narağacı ve Çaltı’dır. Bu sekiz köy XVI. yüzyılda Nağ-lu nahiyesi sınırlarındaydı. Malan nahiyesi içinde herhangi bir nefs olmamakla birlikte Ortaköy tahrir kayıtlarında Malan ismi ile zikredilmiştir. O zaman bugünkü Ortaköy ismi ile zikredilen yer, Malan nahiyesinin merkezi olması en güçlü ihtimaldir. Ortaköy’ün nüfus durumu da bunu des-teklemektedir. Çünkü Ortaköy, XIX. yüzyılda 135 hâne ile yaklaşık 675-700 arasında bir nüfusu barındırmaktadır. Bu özelliğini Osmanlı klasik döneminde de korumuştur.

Kerâliye NahiyesiXIX. yüzyılın ortalarına doğru oluşturulan bu nahiye Alâiye’nin batı kısmında bulunan Kızı-

lağaç (Güzelbağ), Orhan, Karamanlar, Kozağacı, Bayır, Alara, Gözübüyük, Aksaz, Olucak, Avsal-lar, Saburlar, Aydolin, Güney ve Burçaklar’dan meydana gelen 14 köyü içerisine almaktaydı. Kerâ-liye nahiyesi bir yerleşim biriminden çok bulunduğu yörenin ismidir. Çünkü bu yörede bu isimle anılan bir yerleşim birimi bulunmamaktadır. Kerâliye nahiyesi sınırları içinde olan yerleşim birim-lerinden bazıları Alanya sınırları dışında kalmıştır. Bunlardan Aksaz karyesi bugün Manavgat’a bağlıdır. Alara karyesinin günümüzdeki adı Ulugüney’dir.

Şeyhler NahiyesiNahiyenin merkezi Şeyh Konağı karyesidir. XVI. yüzyıl tahrir defterlerinde Şeyh Konağı için-

de yer alan yerleşim birimleri Mahmutlar nahiyesine bağlıdır. 1844-45 tarihli temettüât defterle-rine göre bu bölgedeki yerleşim birimi sayısı artarken, Mahmutlar nahiyesine bağlı olan coğrafi sı-nırlar, Sedire ve Şeyhler nahiyesi oluşturularak ikiye bölünmüştür. Mahmutlar da Şeyhler nahiye-sine bağlı bir köy durumuna getirilmiştir.42 Şeyhler nahiyesine nâhiye merkezi ile birlikte sekiz köy kayıtlıdır. Bu köyler; Mahmudlar, Sapa Dere, Kestel, Şeyhler, Göngele, Eskiyörük, Gözüküçük-lü ve İshaklu’dır.

42 BOA, Temettuat Defteri (ML. VRD. TMT), 9655, 9630.

Page 77: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 63

Kenares NahiyesiBugünkü Gündoğmuş sınırlarında bulunan Köprülü nahiye merkeziydi. Malan (Ortaköy),

Semed, Girenes (Köprülü), Turbalinas, Rumtaş, Belavirsun, İncir Kırı, Marunas, Alisalar ve Aydo-lin bu nahiyenin sınırlarıydı.

Aksaz NahiyesiBu nahiye Manavgat’ın doğu kısımlarını içerisine alıyordu. 1475 kaydında 160 hane ile yak-

laşık 800-900 civarında nüfusa sahip büyük bir köydür. Daha sonraki tahrirlerde yoktur.

Karacalar Nahiyesi1475 tahririnde yer alsa da daha sonraki dönemlerde yoktur. Bunun sebebi de Ak Saz’a tabi

durumda olduğu içindir. Çöngüre, Yayalar, Dükler, Çerçiler, Karacalar, Uzunlar ve Moları nahiye sınırlarında yer alıyordu.

İvradı Nahiyesi1475 yılında 106 hane kayıtlıdır. Bucak Yahşi, Katrancı ve Yaka Çadırı köyleri bu nahiye sı-

nırlarındadır.

Hasanlar Nahiyesi1475 kayıtlarında 54 hanelik bir köy olarak yer alan bu nahiye daha sonraki dönemlerde gö-

zükmemektedir.

akseki Kazası

Kasaba-i Marolya (Akseki)Marolya bugünkü Akseki ilçe merkezinin olduğu yerdir. XVI. yüzyıl tahrir defterlerinde Ak-

seki kazası olarak geçen Marolya, XIX. yüzyıldaki bu defterde Alâiye Sancağı’na bağlı kasaba ola-rak kaydedilmiştir. Marolya’da dört mahalle, bir Yörük ve bir köy kayıtlıdır. Marolya’nın mahalle-leri Hacı İlyas, Temürciler, Boğaz, Fakilerdir. Marolya’ya bağlı tek köy ise Kölles’dir. 1555 yılında ise Akseki nahiyesine 37 köy kayıtlıdır. Bu köylerden Berliye’nin 3, Görsetler’in 5, Birgos’un 7, Şa-hap Susuz’un 3, Kagras’ın 2 mahallesi vardır.43

Kasaba-i ÇimiÇimi kasabası da Marolya gibi Alâiye Sancağı’na bağlıdır. Bu kasaba, XVI. yüzyılda Akseki

kazasına dâhil köylerin bir kısmı ile Çöngere nahiyesine dâhil bir takım köylerin kapladığı alanı içerisine almaktadır. XIX. yüzyılda kasaba sınırlarında dört mahalle ile 29 köy vardır.

Kasaba-i GödeneGödene kasabası, dört mahalle ile 16 köyden meydana gelmektedir. Bu köyler XVI. yüzyılda

Çöngere nahiyesi sınırları içerisindedir.

43 TKA, TT 172, vr. 73; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, s. 140.

Page 78: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

64 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Murt NahiyesiBugün Akseki sınırları içerisinde yer alan Murt Osmanlı döneminde Alanya’nın bir nahiye-

sidir. Minariye, Yerliye, Manaval, Kara Dere, Manayat, Efteşe, Manalıs, Çaltılı Çukur, Gödene, Sül-les ve İvağlu köyleri bu nahiye sınırları içerisindedir.

manavgat KazasıManavgat kazası 1455 kaydında Teke Sancağı’nın kazalarından birisidir. Kanuni Sultan Süley-man’ın ilk dönemlerinde düzenlenmiş bir kanunname mecmuasında Manavgat, Alâiyye ile birleş-tirilerek Alâiyye maa Manavgâd adıyla bir sancak olarak kaydedilmiştir. Tahmini olarak Manavgat ve Alâiye 1522 yılında birleştirilerek ikisi bir sancak olmuştur. Manavgat Sancağı’nın Alâiyye ile bir-leştirilerek bir sancak olarak teşkilatlandırılmasında Manavgat’ın, Teke Sancağı ile Alâiyye Sanca-ğı arasında coğrafi olarak küçük bir alanı kapsaması, bölgede yaşanan asayiş ve güvenlik kaynaklı sorunların büyük ölçüde giderilmesinin etkili olduğu düşünülebilir.44 XVI. yüzyılda küçük bir şe-hir veya kasaba özelliklerini taşıdığını bildiğimiz Manavgat’ın 50’ye yakın köyü vardır. Bunun ya-nında birçok cemaat de kayıtlıdır. 1555 kaydında ise 71 köyü vardır. XIX. yüzyılda 47 köy ve 4 ce-maatten müteşekkildir.45

Atabey Nahiyesi1455’de köy olarak kayıtlıdır. Atabey nahiyesi bölgeyi fetheden Mübarizeddin Ertokuş’a nis-

peten kurulan köyün ismidir. Burası daha sonra kullanılmayarak Bereketli ismi ile günümüze ka-dar gelmiştir. 1530 yılında 15, 1555 yılında 18 karyesi ve 1 mezrası vardır.46

Akçahisar Nahiyesi1455’de köy olarak kayıtlıdır. Akaçahisar, Manavgat kazası hakkında detaylı bir araştırma ya-

pan Behset Karaca’ya göre bugünkü Beşkonak ve civarıdır. 1530’da 8, 1555’de 11 karyesi ve 2 ce-maat kaydı vardır.47

ibradı Kazasıİbradı kazası XVI. yüzyıl tahrir kayıtlarında köy olarak kayıtlıdır. Fakat XIX. yüzyılda dört mahal-lesi ve 11 köyü olan bir kaza merkezi konumundadır. İbradı’nın köylerinden olan Ormana, XVI. yüzyılda Manavgat kazasına bağlıdır. Yine XIX. yüzyılda İbradı’nın köyü olan Derebucak, bugün Konya’ya bağlı bir ilçedir.

senir ma Düşenbe KazasıManavgat Çayı’nın doğu kesimlerinden başlayarak bugün Gündoğmuş’un bir mahallesi olan Se-nir’e kadar olan kısım, XVII. yüzyılın başlarından itibaren Senir ma Düşenbe kazası olarak geç-mektedir. Senir ma Düşenbe kazasının Senir nahiyesine bağlı 13 köyü, Düşenbe nahiyesine bağlı

44 Saim Yörük, “Osmanlı İdari Teşkilatında Manavgat (XV-XVIII. Yüzyıllar), Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19 (2019), s. 152.

45 Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, (Isparta: Fakülte Kitabevi, 2009), s. 44-45.

46 Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, s. 45.

47 TKA, TT 172, vr. 120; Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Tak-simatı”, s. 210.

Page 79: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 65

22 köyü vardır. Senir ma Düşenbe kazası XX. yüzyıl başlarında birbirinden ayrılarak Manavgat ve Düşenbe nahiyeleri birleştirilmiş ve eski Antalya denilen yerde yeni bir kaza teşkil edilmiştir,48 (bkz. Belge 6). Senir ma Düşenbe kazasının, Senir nahiyesine dâhil köylerin tamamı bugün Gün-doğmuş ilçe sınırları içerisindedir. Düşenbe nahiyesine dâhil olan köylerde Manavgat ilçesi sınır-larındadır.

XIX. yüzyılda, Senir ma Düşenbe kazasına kayıtlı 22 oba vardır. Bu obalardan büyük bir kıs-mı aynı yüzyılın sonlarına doğru yerleşerek köy statüsüne dönüşmüştür.

alâiye’De BeleDiye teşKilatInIn KurulmasI ve BeleDiye hizmetleriOsmanlı klasik döneminde belediye hizmetleri kadı nezaretinde yürütülmekteydi. XIX. yüzyılın ortalarından itibaren bilhassa Tanzimat uygulamaları ile birlikte Osmanlı Devleti idari anlamda birçok yenlikle karşılaştı. Bu yeniliklerden birisi de yerel yönetimlerde belediye teşkilatlarının ku-rulmasıdır. Osmanlı Devleti’nde ilk belediye teşkilatı 1854 yılında kuruldu. Alanya belediye teşki-latı ise 1872 yılında kuruldu. İlk belediye başkanı olan Ahmed Asım Bey 1901 yılında göreve baş-ladı. Alanya Ticaret Mahkemesi ise 12 Mayıs 1861 yılında kurulmuştur.49

48 BOA, Dahiliye Mektûbî Kalemi Belgeleri (DH.MKT), 2217/71; BOA, DH.TMIK.S, 28/46; 32/44; 30/20; 49/76.

49 BOA, A.MKT.MHM, 218/14.

Belge 6: Düşenbe ve Manavgat’ın birleştirilmesi hakkında belge.

Dahiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Devletlü efendim hazretleri;

Konya vilayetine tabi Teke sancağı mülhakatından Düşenbe ve Manavgat nahiyelerinin tevhidiyle eski Antalya’da bir kaza teşkili hakkında 22 Rebiyülahir 1321 tarihinde yazılan tezkire cevabı henüz vürûd etmediğinden cevâbı matlûbun serien irsali hususunda sevbi ali nezaret-penâhîlerine tebliği maliye dairesinden ifade kılınmağın emr ü ferman hazret-i men lehul emrindir.

18 Ramazan 1321 / 25 Teşrinisâni 1319

Şurayı Devlet Reisi

Page 80: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

66 bölüm 2 • selim hilmi özkan

alâiye sancağInDa nüFus ve yerleşmeOsmanlı klasik dönem için nüfus durumunu tahrir kayıtlarına göre tespit edebilmekteyiz. 1530 kayıtlarına göre kaza merkezinde nüfus 1750, sancak genelinde 55-60.000 civarındaydı. XIX. yüz-yılın sonları ile XX. yüzyılı için elimizdeki verilerden bölgenin nüfus durumunu daha yaklaşık bir şekilde ortaya koyabiliyoruz. Elbette elimizdeki belgeler bölgenin net nüfusunu ortaya koymak için yeterli değilse de yaklaşık nüfus durumun ortaya konması için bize yardımcı olacak nitelikte-dir. Bilhassa Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Mad.d 22011’de kayıtlı nüfus yoklama defteri böl-genin tamamını kapsamaktadır. Bu açıdan bölge nüfusunun tespiti için çok önemli bir belgedir. İncelemiş olduğumuz bu defterde ayrıca güçlü ve yetişkin, sabi, yaşlı, topçu, mansure, süvari, bah-riye ve memleket dışında adı altında bir sınıflama yapılarak erkek nüfusun durumu ortaya kon-muştur. Buradaki bu dağılım bize kesin nüfus hakkında da birtakım ipuçları vermektedir. Nüfusu ortaya koymak için önemli bir kaynak olan temettüât defterlerinde ise bölgenin tamamı olmadığı için genel bir nüfus değerlendirmesinde bu defterlerden tam anlamı ile istifade edilememiştir. Fa-kat mahallî olarak karşılaştırmalı nüfus için yararlanma yoluna gidilmiştir.

Alâiye Sancağı’nın nüfusunu değerlendirmeye geçmeden önce merkez kaza ve bağlı nâhiye-lerin nüfusu durumu hakkında şu bilgileri verebiliriz. Buradaki rakamlar ile araştırmamıza kay-naklık eden MAD.d. 22011’deki bilgiler çok büyük oranda benzerlik göstermektedir.50 Bu durum da araştırmanın sıhhati açısından bizi mutlu etmektedir. 1872 tarihli Konya Vilayet Salnamesi’ne göre Alâiye kazasında 4.542 hanede 22.584 kişi, 1890 salnamesinde ise 11.411 kadın, 14.410 er-kek toplam 25.821 kişi yaşamaktadır. 1890 salnamesine göre Akseki kazasında 16.680 kadın, 18.078 erkek olmak üzere toplam 34.758 kişi mevcuttur. Alâiye ve Akseki kazalarının toplamı 60.579 kişi yapmaktadır. 1892’de ise kaza merkezinde 13 mahalle ve 89 köyde 4.466 hane bulun-duğu belirtilmiştir. Aynı yıl içerisinde kaza genelindeki toplam hanenin 434’ü kadın, 545’i erkek olmak üzere 979 Rum; buna karşılık 8.481’i kadın, 10.831’i erkek olmak üzere toplam 19.312 Türk yaşadığı ifade edilmektedir. 1899 salnamesine göre 21.986 kişinin yaşadığı belirtilmiştir.51 Vital Cuinet’de, La Turquıe D’asıe isimli eserinde, Alâiye ve Akseki’nin de nüfus bilgilerini ver-

50 Nüfus hesaplanırken “hâne x 5” katsayısı kullanıldı.

51 Konya Vilayet Salnamesi (KVS) 1871(1288), s. 207; 1889 (1307), s. 184; 1899 (1317), s. 210.

Kâimmakâm İzzetlü Halil Kâmil Beğ’in Fotoğrâfîsinden.

Page 81: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 67

mektedir. Cuinet’e göre Alâiye’de 32.854 Müslüman, 4.121 Ortodoks Grek, 25 Yahudi; Akseki ka-zasında ise 22.854 Müslüman, 146 kişi Ortodoks Grek yaşamaktadır.52 Cuinet Hristiyan nüfusu biraz abartılı şekilde yazmıştır. Kemal Karpat “Osmanlı Nüfusu” isimli eserinde Alâiye’nin deği-şik tarihlerdeki nüfusuna dair bilgiler vermektedir. Buna göre 1831’de Nefs-i Alâiye kazasının nü-fusunu 10.888, Senir ma Düşenbe 3.492, Manavgat 3.210, İbradı 3.680, toplam nüfus ise 29.682’dir. 1881-82 yılı genel nüfus sayımına dayandırdığı bilgilere göre Alâiye kazasında 17.699 kadın, 19.261 erkek nüfus yanında, 954 Rum vatandaş yaşamaktadır. Yine aynı eserde 1914 yılın-da Alâiye kazasında 32.390 Müslüman, 1.877 Rûm ve 33 Yahudi nüfusu kayıtlıdır. Aynı yıl Akse-ki kazasının nüfusu 34.384 Müslüman, 65 Rum; Manavgat’ın ise nüfusu 19.411 Müslüman, 56 Rum kayıtlıdır.53 XIX. yüzyıl ortalarında Alâiye sancağına bağlı yerlerin 1892 salnamesine göre nüfus durum Tablo 2.3’de gösterilmiştir.54

taBlo 2.31892 salnamesine Göre alâiye ve akseki Kazasının nüfus Durumu

Kaza ve nahiye mahalle Köy hane rûm erkek Kadın toplam

alâiye Kazası 13 89 4.466 979 10.830 8.481 20.290

akseki Kazası 10 44 3.939 8.993 9.122 18.115

manavgat nahiyesi 46 1.554 3.594 3.930 7.524

Düşenbe nahiyesi 51 1.865 4.695 4.421 9.116

ibradı nahiyesi 3 14 1.881 4.603 3.604 8.207

toPlam 26 244 13.705 32.715 29.558 62.273

XIX. yüzyıla MAD.d 22011’e göre bir göz atacak olursak Alâiye sancak genelinde 36 mahal-le, 207 köy, 42 cemaat, oymak veya oba yerleşim biriminde kayıtlı 12.46355 hânede yaklaşık 62.315 kişi ikamet etmektedir. Bunlardan yaklaşık 23.675’i sancak merkezi ve bağlı nahiyelerde geri kalanı diğer kasaba ve kazalarda ikamet etmektedir. Bunların yerleşim yerlerine göre dağılımı ise şu şekildedir. Mahallelerde tahminen 13.245 kişi, Cemaat ve Yörük obalarında 6.735 kişi, köy iskân birimlerinde ise 41.585 kişi ikamet etmektedir. Buna göre Alâiye Sancağı’nda halkın % 68’i köylerde, % 21 mahallelerde, %11’de Cemaat ve Yörük obalarında yaşamaktadır. Buradaki rakam-lar ile salnamelerdeki toplam rakamlar arasında bir benzerlik mevcuttur.

22011 numaralı defter verilerine göre; Alâiye Sancağı’nda halkın 11.934’ü yetişkin ve güçlü, 11.585’i sabi, 5.986’sı yaşlı, 7.305’u asker yazılmıştır. Bunların dışında 432 kişi de memleket dı-şında kayıtlıdır. Burada dikkatimizi çeken bir nokta İbradı kazasında yaklaşık % 5’lik bir dilim memleket dışında kaydedilmiştir (bkz. Tablo 2.4).

52 Vital Cuinet, La Turquie d’Asie, (Paris: E. Leroux, 1890), s. 854.

53 Kemal Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), (İstanbul: Timaş Yayınları, 2010), s. 240, 300, 384.

54 Konya Vilayet Salnamesi (KVS) 1892(1310), s. 237; Selim Hilmi Özkan, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Alâiye Sancağının İdarî Yapısı ve Nüfus Durumu”, s. 285.

55 Defterde hesaplamalar yapılır iken toplamlarda bazı yanlışlıklar mevcuttu. Biz de defterin icmalinde verilen genel toplamları dikkate aldık.

Page 82: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

68 bölüm 2 • selim hilmi özkan

taBlo 2.4sancak Genelinde nüfusun Gruplara Göre Dağılımı

alâiye sancağı nüfus Dağılımı

yerleşim Birimleri Ye

tişk

in

Sabi

Yaşl

ı

Topç

u

Man

sure

Bahr

iye

Mem

leke

tD

ışın

da

Süva

ri

Topl

am

Han

e

alâiye 524 623 313 37 15 13 1.525 633

alâiye cemaat 47 43 17 4 2 113 44

oba 405 376 205 1 26 8 1.021 401

cemaat (oba Pazarı) 26 20 11 2 59 26

Dim 411 363 188 1 32 1 15 1.011 386

mahmut seydi 303 349 156 1 20 1 5 835 352

mahmut seydi cemaat 356 339 164 28 5 892 329

malan 501 527 233 1 44 11 1.317 540

Kerâliye 651 634 327 55 12 1.679 700

şeyhler 793 694 309 1 48 1 1 1.847 690

sedre 296 318 135 27 4 780 321

haymeşin yörük (nefs-i alâiye 197 159 89 9 454 157

milleti rûm 182

marolya 672 595 297 14 24 8 1602 619

cemaat (marolya) 5 12 4 21 7

çimi 1.776 1753 863 85 4 77 4.558 1.822

Gödene 927 839 478 23 3 33 12 2.315 952

manavgat (Köyler) 976 961 573 2 36 9 37 2.594 1.023

manavgat (c. haymeşin) 251 134 140 4 529 206

manavgat (c. hasan abdallar) 19 9 10 38 12

ibradı 536 448 243 1 12 4 44 1.288 513

ibradı Köyler 747 815 517 9 101 2 109 2.300 924

Düşenbe 415 361 129 10 4 919 401

senir 477 604 299 49 26 15 1.455 660

oba (tabi-i senir) 623 609 286 37 2 6 1.557 563

toPlam 11.934 11.585 5.986 54 681 25 432 41 30.738 12.281

şehir yerleşim yerleri ve nüfus DurumuŞehir yerleşmesi kırsal yerleşim yerlerine göre nüfus bakımından daha fazla, üretim bakımından tarım dışı etkinliklerin de olduğu ve pazarlandığı yeri ifade etmektedir.56 Alâiye’nin Osmanlı yö-netimine girmesinden itibaren şehir özelliği gösteren yerler merkez kaza ile birlikte Akseki, Senir ma Düşenbe, Manavgat ve İbradı kazalarıdır. 1475 tahrir kaydına göre Alâiye şehir merkezinin nü-fusu yaklaşık 2000 kişi civarındadır. XIX. yüzyıl ortalarında on iki mahalle ve üç cemaatin tahmi-ni Müslim nüfusu 3.385 kişi civarındadır. Bu rakama 910 civarında gayr-ı Müslim nüfus ile hay-meşin Yörükleri de ilave ettiğimiz zaman 5.080 gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır. İbradı dört ma-

56 Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, s. 47.

Page 83: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 69

hallesi ile küçük bir şehir görünümündedir. İbradı kaza merkezinde 513 hânede tahminen 2.565 kişi yaşamaktadır. XIX. yüzyılda Alâiye’ye bağlı olan Akseki (Marolya) ve Çimi kasabası ile Göde-ne kasabaları da hem nüfus hem de mahalle yapıları ile şehir özellikleri taşıdığını söyleyebiliriz. Marolya’da dört mahallede yaşayan 619 hanede 3.095 nüfus, Gödene kasabasında 4 mahallede is-kân eden 229 hanede 1.145 nüfus ve Çimi kasabasında da dört mahallede 306 hanede tahminen 1.530 nüfusun yaşadığını söyleyebiliriz. Bu şehir görünümündeki yerleşmelerin dışında merkez kazaya bağlı olan Mahmud Seydi nahiyesi de altı mahallesi ve tahmini 1.175 nüfusu ile küçük bir kasaba görünümündedir.57

Köy yerleşim yerleri ve nüfus DurumuOsmanlı Devlet yapısı içerisinde şehir halkından ayrı olarak diğer bir üretici sınıf da köylüler yani çiftçilerdir. Osmanlı çiftlikleri ve çiftçileri küçük bir işletme niteliğindedir. İmpara torluğun ekono-mik yapısı zirâate dayandığından, bu işle meşgul köylülerin devlet açısından ne kadar önemli ol-duğu aşikârdır. Os manlı Devleti’nin kuruluş dönemindeki genel yapısı, Osmanlı toplumunun di-ğer bir unsuru olan konar-göçerleri zirâat sahalarında (mezra’) küçük çapta tarımla uğraşmaya zorlarken, bir yandan da onların köyler kurarak yerleşik vaziyete geçmelerine zemin hazırlamış-tır.58 Bu durumun doğal bir sonucu Anadolu ve Rumeli’de şehir iskânından farklı olarak sadece tarım ile uğraşanların ve geçimlerini buradan temin edenlerin oluşturdukları küçük iskân birim-leri olarak köyler kurulmuştur. Bazı köylerde değirmen ve tahînhâne gibi küçük işletmelerde bu-lunmaktadır. Bu durum bize köylerin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar da olsa sanayi tesisle-rine sahip olduğunu göstermektedir.59

Alâiye sancak genelinde XIX. yüzyılda 207 köy kayıtlıdır. Bu köylerden, 68 tanesi merkez ka-za ve bağlı nahiyelerinde, 46 tanesi Marolya, Gödene ve Çimi kasabasında, 47 tanesi Manavgat ka-zası sınırlarında, 11 tanesi İbradı kazası sınırlarında, 35 tanesi de Senir ma Düşenbe kazası sınır-larındadır. Köy yerleşim yerlerinde 8.317 hânede yaklaşık 41.585 nüfus yaşamaktadır. Bu da yak-laşık % 68’lik bir orana tekabül etmektedir. Köylerin nüfusu genelde 500’ün altındadır. Bin nüfu-sun üzerinde nüfusa sahip köy sadece İbradı kazasında Orman köyüdür. 500 nüfusu geçen köyler ise şunlardır. Oba nahiyesinde Nefs-i Oba, Malan nahiyesinde Ortaköy, Kerâliye nahiyesinde Kızı-lağaç (Güzelbağ), Şeyhler nahiyesinde Mahmudlar, Kestel ve Nefs-i Şeyhler, Gödene kasabasında Yarpuz, İbradı kazasında Derebucak köyü beş yüz nüfusun üzerindeki köylerdir. 100 nüfusun al-tındaki köy sayısı da sınırlıdır. Fakat Manavgat ve Düşenbe kazasındaki köylerin birçoğu 100 nü-fusun altındadır. Diğer yerlerde ise durum şu şekildedir. Oba nahiyesinde Değirmendere ve Asma-ca, Dim nahiyesinde Bıçakcı, Taşbaşı ve Beladan, Mahmut Seydi nahiyesinde Gökaliler, Kerâliye nahiyesinde Olucak ve Aydolin, Sedre nahiyesinde Yenidam, İmamlı, Buğçeler, Nefs-i Sedre, Dik-men, Beldibi Senir (Seki) ve Akçe, Çimi kasabasında Moroş, Gödene kasabasında Seriyas, Güney-kışla, Tutos, Sutarya ve Susuzşahap köyleridir.60

57 BOA, MAD.d. 22011, s. 1-13.

58 Yusuf Halaçoğlu, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2009), s. XV.

59 Alaaddin Aköz, “XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında”, I.Uluslararası Osmanlı Tahrir Defterleri Kongresi, Konya, Ekim 1992, (Osmanlı Araştırmaları/ The Journal of Ottoman Studies XIII, 106, İstanbul, 1993).

60 Selim Hilmi Özkan, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Alâiye Sancağının İdarî Yapısı ve Nüfus Durumu”, s. 287.

Page 84: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

70 bölüm 2 • selim hilmi özkan

taBlo 2.5alâiye sancağı’nın nahiye, mahalle ve Köy Durumu ile tahmini nüfusu (XIX. yüzyıl)

Kaza ismi

nahiye & Kasaba ismi

mahalle sayısı

Köy sayısı

c/y a/o* toplam hane

tahmini nüfus

alâiye Kazası

Nefs-i Alâiye 12 ---- 3 677 3.385

Oba Pazarı N. ---- 8 1 401 2.005

Dim Nahiyesi ---- 13 ---- 386 1.930

Mahmut Seydi N. 6 4 7 681 3.405

Malan Nahiyesi ---- 8 ---- 540 2.700

Kerâliye Nahiyesi ---- 14 ---- 700 3.500

Şeyhler Nahiyesi ---- 8 ---- 690 3.450

Sedre Nahiyesi ---- 13 ---- 321 1.605

Haymeşin Yörükan ---- ---- 4 157 785

Milleti Rûm 2 ---- ---- 182 910

Marolya(Akseki) K. 4 1 1 626 3.130

Çimi Kasabası 4 29 ---- 1.822 9.110

Gödene Kasabası 4 16 ---- 952 4.760

manavgat Kazası

Kaza Köyleri ---- 47 ---- 1.023 5.115

Haymeşin Yörükan ---- ---- 4 206 1.030

ibradı Kazası

Kaza Mahalle ve K. 4 11 ---- 1.437 7.185

senir ma Düşenbe

Düşenbe Nahiyesi ---- 22 --- 401 2.005

Senir Nahiyesi ---- 13 ---- 661 3.305

Obalar ---- ---- 22 563 2.815

toPlamlar 36 207 42 12.463 62.315

*c: cemaat; y: yörük; a: aşiret; o: oba

yörük ve cemaat yerleşmesi ve nüfusuMoğol baskısından kaçarak Anadolu’yu yurt edinmek amacı ile gelen Türklerin önemli bir kısmı-nı, Oğuz veya Türkmen olarak adlandırılan Orta Asya’dan gelen kimseler oluşturmaktaydı. Bun-lardan hayvancılık ile uğraşan ve yaylak-kışlak hayatına alışkın olanlara ise Yörük denilmektedir. Tahrir defterlerine kaydedilir iken bu grup konar-göçer, göçer-evli ve Yörük şeklinde yazılmışlardır.61

Alâiye Sancağı konar-göçerler açısından zengin bir yerdi. Arazi şartları ve yaylaların bol ol-ması Yörük grupların yaşam alanlarını zenginleştirmişti. Konar-göçerler yaşayış tarzlarının bir ge-reği olarak yaylak-kışlak hareketine bağlı idiler. Onların bu hayat tarzı biraz da hayvanlarına otlak bulmak düşüncesinden doğmuştur. Bu nunla beraber kısmî de olsa küçük çapta zirâatla meşgul ol-dukları da görülmektedir.62 Nitekim bu yüzden raiyyet oldukları halde yerleşik olanlarla, araların-da bazı hukukî ve iktisadî farkların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Konar-göçerler hayvan cılıktan elde ettikleri ürünleri, şehir ve kasaba kenarlarındaki pazar yerlerin de ihtiyaç duydukları yiyecek, giyecek gibi mallarla değiştirmişler ve böylece yerleşik halkla iktisadî yönden bir bütünlük oluşturmuş lardır.63

61 Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye, C. I, (İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009), s. 4.

62 Yusuf Halaçoğlu, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, (Ankara, Türk Tarih Kuru-mu Yayınları, 1988), s. 16-22.

63 Yusuf Halaçoğlu, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), s. XX.

Page 85: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 71

1530 tarihli 166 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri’nde Alanya Sancağı dâhi-linde 24 cemaat kayıtlıdır. Bunlar sancak içerisinde dağınık şekilde kayıt altına alınmıştı. Bu cema-atler Bayır, Bayramlı, Demirciler, Gencek, Güney, Hacı Osmanlar, Karacalar, Kızıl Dağ Yörükleri, Orhan, Sevinç Hacı, Siviş, Urban Haymana, Urban-ı Ramazanlar, Yalnız Bağ cemaat ve yörükleri-dir.64 1555 yılında 134 yerleşim yerinde Türkmen cemaat ve oymak kayıtlıdır. Bunlar sancağın ge-nelinde dağınık şekildedir. Birçoğu da yerleşik hayata geçmiştir.65 Bilhassa Alâiye ve çevresinde yaşayan Yörüklerin XIX. yüzyılın sonlarına doğru daha fazla oranda yerleşik hayata geçtiklerini ve hayvancılıkla beraber ziraî faaliyet ile uğraştıklarını görmekteyiz. Bunun yanında nüfusun % 11’e yakınının hala cemaat, Yörük ve oba şeklinde yaşadığını söyleyebiliriz. Elimizdeki MAD. d 22011’e göre bölgedeki Yörükleri şu şekilde yerleştiğini söyleyebiliriz. Alâiye merkez kazada Cik-cil Uşağı, Basarlı ve Musa Kethüda Uşağı Cemaati’nin 220 civarında nüfusu vardır. Oba nahiyesin-de de Karakocalı aşiretinin 130 civarında nüfusu olduğunu görmekteyiz. Merkez nâhiyelerden en fazla cemaate sahip nâhiye Mahmut Seydi nâhiyesidir. Bu nâhiye sınırlarında Sancaklu, Toslak, Çaruklu, Tosmurlu, Çıplaklu, Usurlu ve Hacı Mahmudlu Cemaati iskân etmektedir. Bunların XIX. yüzyıldaki tahmini nüfusu 1.660 civarındadır. Bu cemaat ismi ile anılan iskân yerlerinin tamamı bugün kasaba ve köy halini almışlardır. Defterde Alâiye Sancağı’nda Haymeşin iskân eden Ali Efendi, Kaşaklı, Asyanlı ve Şarapsa Göçebesi ise 785 civarında nüfusa sahiptir. Marolya kasabasın-da sadece Fikiler mahallesine kayıtlı 35 kişilik bir Yörükan taifesi vardır. Manavgat kazasında is-kân eden Abdülmümin Bey, Milli Bey, Bala ve Sarı Abdullah Haymeşin Yörükleri’nin nüfusu ise 1.090 civarındadır. En çok Yörük ise aşiret ve oba adı altına kayıtlı Senir ma Düşenbe kazasının Senir nahiyesindedir. Bunlar 22 yerleşim yerinde yaklaşık 2.815 kişilik bir nüfusa sahiptirler. Alâi-ye ve çevresinde yaklaşık 1.347 hânede 6.735 nüfus Yörükân taifesindendir.66

hristiyan nüfusAlâiye ve çevresinde az da olsa Hristiyan nüfusun yaşadığını görmekteyiz. Bunların bir kısmı bo-zuk bir Türkçe konuşmaktaydı.67 XV. ve XVI. yüzyıldaki Hristiyanların nüfusları hakkında tahrir ve cizye defterlerinden bazı bilgiler elde etmekteyiz. Mesela ilk tahrir olan 1475 tahririnde Alâiye merkezde 49 hane ve 10 bive Hristiyan nüfus kayıtlıdır. Bu da yaklaşık 250-300 kişi civarındadır. 1602 yılında Düşenbe Kadısı tarafından tutulan cizye defterine göre Senir ma Düşenbe kazasında 578 hâne kaydedilmiştir. Bunların tahmini nüfusu 2.800 civarındadır.68 XIX. yüzyılda ise Alâiye merkez kazasında aşağı ve yukarı kilise olarak iki grup Rum nüfus kayıtlıdır. Bunların nüfus duru-mu 182 hanede 910 kişi civarındadır. 1872 tarihli Konya vilayet salnâmelerine göre kaza genelin-deki 434’ü kadın, 545’i erkek olmak üzere 979 Rum kayıtlıdır. Kemal Karpat’ın tespitlerine göre ise 1831’de Nefs-i Alâiye kazasında 954 Rum vatandaş yaşamaktadır. Yine aynı eserde 1914 yılın-da Alâiye kazasında 1.877 Rûm nüfusunun bulunduğu belirtilmiştir.69

64 BOA, 166 Numaralı Muhasebe-i Vilayeti Anadolu Defteri (937/1530), (Ankara: Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Yayınları, 1995), s. 622, Mehmet Akif Erdoğru, “1530 Yılında Antalya, Manavgat ve Alanya’da Aşiretler ve Cemaatler”, Alanya XII. Ta-rih ve Kültür Sempozyumu, Konya, 2012, s. 405.

65 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. LXXV.

66 BOA, MAD.d, 22011, s. 2-13; BOA, MAD.d, 21546, s. 2-11; Selim Hilmi Özkan, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Alâiye Sanca-ğının İdarî Yapısı ve Nüfus Durumu”, s. 288.

67 Fahri Yiğit, “Alanyalı Rumlar Hristiyan Türkler miydi?”, Türk Dünyası Tarih ve Kültür Dergisi, 15 (1999), s. 31.

68 BOA, MAD.d., 15531, s. 1.

69 Nazım Karagedik, XIX. Yüzyılda Alanya Kazası, (yüksek lisans tezi), Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005, s. 30; Kemal Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), s. 153-182,

Page 86: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

72 bölüm 2 • selim hilmi özkan

alâiye sancağı’nda üretim ve ekonomi (ekonomik ve sosyal Durum)70

Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapısını daha çok tarıma dayalı üretim ekonomisi oluşturmaktay-dı. Bunun sonucu da sancakların bulunduğu bölgelerin coğrafi yapısı, iklimi, ulaşım imkânları gi-bi unsurlar ekonomi üzerinde etkili olmuştur. Sancağın kazaları ve bağlı olan köylerde üretilen ürünler ve bunlardan alınan vergiler bölgenin ekonomik durumunu ortaya koymak için yeterlidir.

Sancağın bilhassa XV. ve XVI. yüzyıllardaki iktisadî durumunu ortaya çıkarmamızda tahrir defterleri bize gerekli bilgileri sunmaktadır. 1475 ve 1530 yıllarında tutulan defterlerden daha çok nüfus durumu, dirlik ve sanayi durumu hakkında bilgileri elde ederken, 1500 ve 1555 yıllarında tutulan defterlerden ise nüfus, üretim ve sanayi gibi birçok alanda yararlanma imkânını elde ettik. XIX. yüzyılda tutulan nüfus ve temettüât defterlerinden de bölgenin ziraî, hayvancılık ve ekono-mik durumu hakkında gerekli bilgileri elde ettik.

toprak, çift ve çiftlikTarih boyunca toprak ve topraktan elde edilen gelirler devletlerin hayatında önemli bir yer tut-muştur. Osmanlı Devleti’ndeki toprakları genel olarak miri, mülk ve vakıf topraklar olarak üç ana gruba ayırabiliriz.

Miri arazi, rakabesi yani mülkiyeti devlete ait olan topraklardır. Bu topraklar belli şartlar kar-şılığında köylülere bırakılmıştır. Burayı işleten köylüler devletin sipahisine şer’i ve kanuni ölçüler çerçevesinde 1/10’dan az olmamak şartı ile vergi ödemek ile mükellef tutulmuşlardır. Mülk arazi ise tasarruf hakkı tamamen kişinin elinde olan arazilerdir. Vakıf arazi ise mülk toprakların hayır kurumları için ayrılmasıdır.71

Alâiye Sancağı’nın arazisinin bir kısmı dağlık ve engebeli olmakla birlikte tarım ve hayvancı-lık yapmaya elverişlidir. Gerek XVI. yüzyıl kayıtlarını gerekse XIX. yüzyıl kayıtlarını incelendiği-miz zaman en büyük gelir kaynağının tarım ve hayvancılıktan elde edildiğini görmekteyiz. Mese-la XIX. yüzyıl kayıtlarına baktığımız zaman, bugün bütün köyleri Gündoğmuş sınırlarında bula-nan Malan nahiyesinin, XIX. yüzyılda gelirlerinin % 92 tarımdan elde edilmektedir. Büyük bir bö-lümü bugün Gündoğmuş sınırlarında bulunan Kerliye nahiyesi de % 87 oranında tarım faaliyeti ile dikkat çekmektedir.72

Osmanlı Devleti sınırları içerisindeki araziler, mirî arazi veya arz-ı memleket diye adlandı-rılan bir çeşit hukuki statü ile yönetilmekteydi. Bu araziler işletilmesi, şartlarını yerine getirdiği müddetçe köylüye verilmiştir.73 Bu nedenle çiftlik; raiyetin belli bir bedel mukabilinde ve tasar-rufu bazı şartlara bağlı olarak işlettiği, arazinin verimlilik derecesi ve yerine göre büyüklüğü de-ğişen ziraî bir işletme birimidir.74 Bu sistem içinde toprak, çift-hânesi denilen köylü hâne reisinin tasarrufuna sunulmuştur. Bir çift öküzü ve onunla işleyebileceği kadar toprağı, tımar sistemine uygun olarak tasarrufunda bulunduran köylü ailesi, çift-hânesi adıyla ziraî toprak sisteminin te-melini oluşturmuştur.75 Osmanlı idarî sisteminin en küçük ünitesi olan köy içinde çift-hânesi, im-paratorluk bürokrasisi için, aynı zamanda bir vergi kaynağıdır ve bu küçük ziraî işletme çift resmi denilen vergi sistemine bağlıdır. Vergi öküz miktarına göre belirlendiği için, bir çift öküzün süre-

70 Bu başlık altındaki bilgilerin bir kısmı daha önce yayınladığımız “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Gündoğmuş” kitabımızdan özetlen-miştir.

71 Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, s. 128.

72 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9648, 9653.

73 Ömer Lütfi Barkan, “Çiftlik”, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları (İA), 1995, III, s. 392.

74 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. XXVII.

75 Halil İnalcık,“Osmanlılarda Raiyyet Rüsûmu”, Belleten, XXIII, 92, (1959), s. 575.

Page 87: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 73

bileceği miktardaki arazi de çiftlik olarak isimlendirilmiştir. Osmanlı Kanunnameleri’nde çiftlik-lerin büyüklükleri â‘la yerden 60-80, evsat yerden 80-100, ednâ yerden 100-150 dönüm olarak de-ğişen ziraî işletme şeklindedir.76 Arazinin bu şekilde ayrılması kanunnamelerde ayrıntılı olarak tarif edilmiştir. Çiftlik ölçüsü olarak ise eni ve boyu 40 adım bir dönüm kullanılmıştır. Bu zirâat alanları tahrir defterlerinde “çift” (çiftlik), “nim çift” ve “zemin” gibi adlarla belirtilmiştir. Re’âyâ kendisine bir nevi kiracılık sözleşmesi ile bırakılan çiftlik için her yıl resm-i çift adı altında vergi ödemektedir. Bunun dışında arazisinden elde ettiği üründen de “öşür” vermek zorundadır. Bir arazinin çiftlik kabul edilmesi için o arazinin muhakkak ovalık veya düzlük yerde olması şarttır. Çiftlik arazisinin dağlık, taşlık veya yamaç yerde olması çiftlik kabul edilmesine manidir. Bu şe-kildeki araziler dönüm hesabı ile tespit edilmektedir.77 Bu sebeple sancağın iç kesimlerinde bu-lunan bugünkü Akseki, Gündoğmuş ve İbradı gibi kaza ve nahiyelerin arazileri dönüm hesabı ile tespit edilmiştir.

Re’âyâ arazisini satıp vakfedemediği gibi boş da bırakamazdı. Raiyyet, üzerine kayıtlı ve zirâat yapılabilir arazisini, yaşlılık, hastalık veya fakirlik gibi bir sebep olmadan, zirâat yapmaya gücü olduğu halde üç yıl üst üste boş bırakır ise bunun karşılığında “çift bozan” akçesi adı altında bir vergi vermek zorundaydı. Eğer köylü bu vergiyi ödemeden arazisini terk ederse sipahi re’âyâyı zor yolu ile geri getirebilmekteydi. Fakat raiyyetin boş bırakmış olduğu arazi başka bir kimseye ve-rildiği zaman çift bozan resmini ödeyen kişi bunu ödemekten vazgeçerdi.78

Sonuç olarak devlete ait araziler üzerinde tesis edilen çiftlik büyüklüğünde veya daha küçük ziraî topraklar üzerinde, kiracı tarzında yerleştirilmiş olan köylünün herhangi bir mülkiyet hakkı mevcut değildi. Böyle bir çiftliği veya tarlayı satamaz, bir yere veya şahsa bağışlayamaz, vakfede-mez, kendi adına bir başka şahsa da kiralayamadığı gibi toprağını ekmemek gibi bir serbestliğe de müsaade edilmemekteydi. Ancak, devletin yaptığı ve kanun maddelerinde her konuyla ilgili ayrı ayrı ifade edilen, hükümlerin bütünlüğü bir ziraî organizasyonu ortaya koymaktadır ki aynı za-manda böyle bir ziraî işletmeciliğin prensipleri de ifade edilmektedir. Reâyâ için çiftliğinde devam-lı ve eksiksiz tarım faaliyetlerini yürütmek mecburi ve zaruri bir hayat olarak devam etmektedir. Neticede elde ettiği bol mahsulle mükellefiyetlerini yerine getirdiği gibi sahip olduğu yüksek bir payla da geçimini temin etmektedir.79

alâiye sancağı’nda çift ve çiftliklerAlâiye Sancağı’nın bilhassa iç kesimleri daha çok dağlık arazi olmasından dolayı üretime elverişli arazi az miktardadır. Bundan dolayı “çift” veya “nim çift” oluşturulmasında bir takım zorluklar meydana gelmiştir.80 Mesela bugünkü Gündoğmuş’u içerisine alan Kise ve Nağlu nâhiyelerinde 1500 yılında toplam 1132 çiftlik kayıtlıdır. Bu çiftlikler genellikle yarım (nim) çiftlik şeklindedir. 1500 yılında 34 köyde toplan 22 çift var iken 1110 nim (yarım) çift kayıtlıdır. Bu dağılıma bakacak olursak Bedan, Karadere, Karain ve Senir’de 1 çift, Berenyalu Çündüre ve Depeyakası’nda 2 çift, Omalas’ta 3 çift kayıtlıdır. En fazla çift ise 8 çift ile Panbukluk karyesindedir. Diğer geri kalan köy-lerin hepsindeki çiftler nim çift olarak karşımıza çıkmaktadır.81 Tahrir kayıtlarının yanı sıra temet-

76 Ömer Lütfi Barkan, “Çiftlik”, s. 392.

77 Hüseyin Özdeğer, XVI. Yüzyılda Ayıntâp Livası, (İstanbul, 1988), s. 22.

78 Hüseyin Özdeğer, XVI. Yüzyılda Ayıntâp Livası, s. 28; Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, s. 129.

79 Mehtap Özdeğer, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Mîrî Arazi Rejimi ve Tahrir Geleneği”, yordam.manas.kg/ekitap/pdf/Manasdergi/sbd/sbd5/sbd-5-01.pdf, Erişim: 28.03.2010.

80 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. XXIX.

81 BOA, TT 990, s. 1-116.

Page 88: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

74 bölüm 2 • selim hilmi özkan

tüât kayıtlarında da arazi dağılımı hakkında bilgiler mevcuttur. Alâiye Sancağı’nın tamamını içeri-sine alan temettü kayıtlarının bir kısmı bugün maalesef elimizde değildir.

alâiye sancağı’nda üretilen ürünleri şu şekilde sıralayabiliriz. 1. Gallât (Arpa-Buğday-Çavdar-Burçak vb.) 2. Susam (simsim) 3. Keten Toğumu 4. Çeltik 5. Pamuk (Penbe) 6. Bağcılık (Üzüm) 7. Meyve ve Sebzevat (bostan, göğez vb.) 8. Ceviz ve Badem 9. İncir 10. Keçi Boynuzu (Harnup) 11. Kuru Soğan

hayvancılıkAlanya Sancağı’nda hayvancılık yaygın bir uğraşı alanıdır. Yöre halkı hem temel gıda ihtiyaçları-nı gidermek hem taşımacılık alanında kullanmak hem de giyim ihtiyaçlarını gidermek için hay-van yetiştirmiştir. XVI. yüzyılda Alanya ve çevresindeki bütün köylerde hayvan yetiştiriciliği ya-pılmaktadır. En çok hayvan geliri Akseki ve Manavgat kazalarından elde edilmiştir. En az ise 20 akçe ile Güney Cemâati’nde kaydedilmiştir. Genellikle köylerin hayvan geliri 500 ile 1000 akçe arasındadır.82

Tahrir ve temettüât defterlerinde “resm-i ağnam” veya “resm-i ganem” şeklinde kaydedilmiştir. Her ne kadar keçi ismi kanunnamelerde geçmese de bu vergi Osmanlı Devleti’nde koyun ve keçi-lerden iki veya üç koyun karşılığından alınan bir akçelik vergiyi ifade etmektedir.83 Alâiye Sanca-ğı’nda ağnam vergisi iki koyuna karşılık bir akçe olarak alınmıştır. Bu vergi koyun ve keçinin kuzu ve oğlaklarından alınmamıştır. Tahrir kayıtları verilerine göre XVI. yüzyılda bütün köylerde hay-vancılığın yapıldığını söyleyebiliriz. Hatta köylerden alınan vergilere bakarak her köyde kaç koyun ve keçi yetiştirildiği hakkında da bilgiler elde etmekteyiz. 1500 yılında yaklaşık 82.970 küçükbaş hayvan var iken 1555 yılında bu sayı yaklaşık 120.338 adede yükselmiştir.84

Temettüât Defterleri’nde, küçükbaş hayvan olarak adlandırılan grupta, koyun, keçi, yoz keçi, kuzu, oğlak, erkek davar, yoz davar, gayr-ı sağmal keçi ve gayrı sağmal koyun kaydı bulunmakta-dır. Özellikle yörede yaylak ve kışlak arasında konar-göçer halkın fazlalığı küçükbaş hayvancılığın da önemli bir gelir kaynağı olduğunu göstermektedir.85 XIX. yüzyıl ortalarında Alanya kazası ge-nelinde en fazla beslenen hayvan türünün küçükbaş olduğu görülmektedir. Toplam 32.080 adet küçükbaş hayvan kaydı bulunmaktadır.86

82 BOA, TT 990, 8-115; TKA, TT 172, 31-53.

83 Neşet Çağatay, “Osmanlı İmparatorluğunda Re’ayadan Alınan Vergi ve Resimler”, DTCFD, 5 (1947) s. 485.

84 BOA, TT 990, 8-115; TKA, TT 172, 31-53.

85 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, 9648, 9653.

86 Nazım Karagedik, “XIX. Yüzyılda Alanya Kazası”, s. 60.

Page 89: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 75

taBlo 2.6resm-i ağnam

nahiye1500 1555

ağnam miktarı Bedeli akçe ağnam miktarı Bedeli akçe

alâiye ---- ---- 20.860 10.430

oba Pazarı 700 350 3.100 1.550

mahmudlar 1.748 874 35.768 17.884

nağlu 21.952 28.208 14.104

Dim-Deresi 5.526 2.763 9.430 4.715

Kise 12.370 ----- 17.550 8.650

çöngere 11.788 5.894 20.860 10.430

alara 4.636 2.318 7.432 3.716

akseki 24.250 12.125 42.652 21.326

manavgat ---- ----- 47.546 23.773

alaca hisar ---- ----- 3.200 1.600

atabeğ ---- ----- 4.320 2.160

toplam 82.970 24.324 240.926 120.338

Bölgenin coğrafi özelliğinden dolayı bölgede binek hayvanlarından oldukça yoğun bir şekil-de yararlanılmıştır. Binek hayvanları arasında en çok kullanılanlardan birisi de develerdir. XVI. yüzyıl tapu tahrirlerinde binek hayvanları ile ilgili herhangi bir kayda rastlamasak da XIX. yüzyıl ve sonrasında binek ve yük hayvanlarının kaydı da tutulmuştur. Hatta bu dönemde tutulan kayıt-larda hayvanların cinslerinin yanı sıra, dişi veya erkeklik durumları da kaydedilmiştir. XIX. yüzyıl-da Alâiye kazasının genelinde 3.358 binek ve yük hayvanı kayıtlıdır. Bu hayvanlardan 1.468 tane-si devedir. Bu durum hemen hemen % 50’lik bir dilimi ifade eder. Bu develerden 558’i erkek de-ve, 910’u da dişi deve şeklinde kaydedilmiştir.87

Hayvancılığın yanı sıra Alâiye Sancağı’nda arıcılık da yapılmaktaydı. Alâiye Sancağı’nda, arı-cılık yapanlardan kovan başı iki akçe vergi alınmıştır. Temettüat kayıtlarına baktığımız zaman ise aynı durumun devam ettiğini söyleyebiliriz. Kaza genelinde 1710 adet arı kovanı kayıtlıdır. Bu ko-vanlardan Malan nahiyesinde 173, Kerliye nahiyesinde 381, Seyyid Mahmud nahiyesinde 553 ko-van kayıtlıdır. Gündoğmuş sınırlarındaki köylerin toplamında ise 482 adet kovan vardır. Bu sayı-nın daha önce zikrettiğimiz 20 köyden elde edildiğini de dikkate almakta fayda vardır.88

maktu` vergiler ve tesislerMaktu` vergiler ve mukataalar Osmanlı vergi gelirlerinin önemli bir dilimini teşkil etmektedir. Maktu’ vergiler muayyen bir meblağ üzerinden yılda bir defa tahsil olunmaktadır. Maktu’ vergiler önceden belirlendiği için kazanç ve ürünün çok ve az olması bu vergi miktarının değişmesine se-bep değildi. Bazı mezra gelirleri, değirmen gelirleri, tahînhâne gelirleri, maktu olarak alınmaktay-dı. Hatta bazı çiftlik, bağ, bahçe ve mezra gelirleri reayaya “ber vech-i maktu‘” olarak tasarruf etme-leri için tevcîh edilmiştir.89

87 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, 9648, 9653; Selim Hilmi Özkan, “XVI. Yüzyılda Alâiye Sancağında Dokuma ve Tekstil Sanayi-sinde Kullanılan Ürünlerin Üretimi”, Arış Dergisi, 5 (2011), s. 99-100.

88 BOA, ML.VRD.TMT.d., 9631, 9648, 9653.

89 Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, s. 150.

Page 90: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

76 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Değirmenler (resm-i âsiyâb)Değirmenlerin kullanımının insanlık tarihi kadar eski olduğunu söylesek abartmış olmayız. Çün-kü insanoğlunun en temel ihtiyacı, yeme ve içmedir. Bunun için doğada üretimin başlaması ve ürünlerin tohumlarının yeme amaçlı kullanılmaya başlaması ile değirmen sanayinin de temeli atıl-mıştır. Değirmenler halkın en önemli temel gıda maddesi olan buğday, arpa ve cinsi ürünlerin öğütülüp un haline getirilmesinde kullanılmıştır. Bunun için sanayi inkılâbına kadar olan dönem-de, gerek dünyada gerekse Osmanlı Devleti’nde, en önemli sanayi tesislerinden birisi de değir-menler olmuştur. Değirmenler hemen hemen her bölgede halkın ihtiyacına göre hizmet vermiş-lerdir.

Değirmenler Osmanlı sınırları dâhilinde karşımıza üç şekilde çıkmaktadır. Bunlar: su değir-menleri, rüzgâr değirmenleri ve kara değirmenleridir. Bu değirmenler yerleşim yerinin özelliğine göre değişmektedir. Alâiye Sancağı’nda bulunan değirmenlerin hemen hemen hepsi su değirmen-lerinden oluşmaktadır.90 Çünkü coğrafya buna daha müsaittir.

Osmanlı tahrir kayıtlarında, değirmenlerde bulunan taş sayıları “bab” olarak adlandırılmıştır. Alınan vergide bu taş sayısına göre düzenlenmiştir. Değirmenlerden alınan vergiye ise “resm-i âsiyâb” denilmiştir. Tahrir defterlerinde değirmenlerin kaç ay çalıştıklarını belirten kayıtlar mev-

90 Değirmenlerde su çarklarının kullanılmaya başlaması MÖ Romalılar dönemine kadar gider. Su değirmenlerinin yaygınlaşma-sı ise MÖ 20-11 yılları arasındadır. (Ümit Koç, XVI. Yüzyıl Anadolu’sunda Sanayi, (Ankara; Bizim Büro Basımevi, 2006), s. 270).

Cumhuriyet döneminde de kullanılan ve harab durumda bir su değirmeni

Page 91: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 77

cuttur. Mesela “fi 10 eşhur” ifadesi, değirmenin 10 ay boyunca çalıştığı anlamına gelmektedir.91 Yılın tamamı çalışan değirmenlerden 60 akçe alınır iken tamamı ça-lışmayan değirmenlerden çalıştığı zaman dilimine gö-re vergi alınmaktaydı. Bu da aylık 5 akçeye tekabül et-mektedir.

Alâiye Sancağı’ndaki değirmenlerin hepsi dere veya ırmak kenarlarında ku-rulmuşlardır. Bu açıdan de-reler aktığı süre içerisinde bu değirmenler hizmet ver-miştir. Bu değirmenler elekt-riğin yaygın şekilde kullanıl-masına kadar çalışmışlardır. Değirmenlerde öğütülen buğdaydan ne kadar vergi alındığı konusunda net bir bilgi sahibi olmamakla birlikte, 1501 tarihli İstanbul İhtisap Kanunnamesi’nde bulunan “değirmenciler bir müd buğdayı 5 akçeye öğüteler. Ziyade öğütmeyeler” ifadesi bize bu konuda bilgi vermektedir.92 Değirmenlerde nakdi ödemenin yanı sıra öğütülen ürün cinsinden de ödemeler yapılmıştır.93

resm-i tahînhâneTahînhâne susamdan yağ çıkaran değirmenlere verilen isimdir. Bölgede susam üretildiği için tahînhânelerinde yaygın olduğunu görmekteyiz. Alâiye Sancağı’nda tahînhânelerden, bab (ünite) başına 100 akçe vergi alınmaktadır. Batı Anadolu’da üretim yapan diğer bazı sancaktaki tahînhâ-nelerden ise bab başına 300 akçe vergi alındığı olmuştur.94

sosyal hayat, eğitim Kurumları ve vakıflarAlanya’daki sosyal hayat hakkında, diğer yerleşim yerlerinde olduğu gibi, en iyi bilgi verecek kay-nak Şer’iyye Sicilleri’dir. Maalesef Alâiye’nin Şer’iyye Sicilleri bugüne kadar ortaya çıkarılamamış-tır. Bu durum Alanya için çok büyük bir eksikliktir. Onun için Alanya’nın sosyal hayatı, eğitim ku-rumları ve vakıfları hakkında tahrir defterleri ve hurufat defterlerinden bilgi elde edebiliyoruz. Ka-saba, nahiye ve kazalar dışında Alanya merkezde bulunan bu yapılar Tablo 2.7’de detaylı şekilde gösterildi.

91 Feridun M. Emecen, Doğu Karadeniz’de İki Kıyı Kasabasının Tarihi Bulancak-Piraziz, (İstanbul: Kitabevi Yayınları, 2005), s. 177.

92 Ahmed Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri, (Ankara: Osmanlı Araştırmaları Vakfı, 1999), s. 157.

93 BOA, TT 990, s. 8-115; TKA, TT 172, s. 31-53.

94 BOA, TT 990, s. 8-115; TKA, TT 172, s. 31-53; Ümit Koç, XVI. Yüzyıl Anadolu’sunda Sanayi, (Ankara: Bizim Büro Basımevi, 2006), s. 214.

Su değirmeni.

Page 92: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

78 bölüm 2 • selim hilmi özkan

taBlo 2.7alanya’da Bulunan medrese, cami, mescit, zaviye, vakıf, okul ve türbeler95

medreseler camiler96 vakıflar97

Âdem Çelebi Medresesi Hacı Mehmet Camii Alâiye şehir merkez, kazaları ve köylerinde birçok vakıf kurulmuştur. 1555 yılında Alâiye Sancağı genelinde 34 cami ve bunların vakfı vardır. Bu vakıfların geliri 18.104 akçedir. Çeşitli köylerde 32 adet zaviye ve bunların vakfı kayıtlıdır. Bu zaviyelerin geliri ise 31.781 akçedir. 10 mescit vakfı vardır. Bunların geliri 4.080 akçedir. 6 medrese vakfı vardır. Bunların geliri ise 3.430 akçedir. Hayrat vakfı olarak 7 vakıf kurulmuştur. Bunların geliri ise 2.907 akçedir. Çeşitli amaçlar ve toplum yararına 32 vakıf kurulmuştur. Bunların geliri ise 10.787 akçedir. XX. yüzyılda ise camii ve mescid vakfı, 2 medrese vakfı ile çeşitli hayır vakıfları kurulmuştur.

Elvan Bey / Oba Pazarı Medresesi Hacı Mutafa Paşa Camii

Hacı Ahmet Ağa Medresesi Hatip Camii

Hacı Hasan (Güneylizade) Medr. İbrahim Camii

Kara Beğ Medresesi Kılıç Arslan (Paşa) Camii

Kemal Kadı Medresesi Musalla / Hacı Ali Camii

Mustafa Paşa Medresesi Seyyid Hacı Ali Camii

S. Hüseyin Ağa (Güneylizade) C.

muallimhaneler Sultan Alaeddin/Süleyman Camii

Hacı Hasan Muallimhanesi Süleyman Beşe ve Sinan Camii

Hacı Mehmet Muallimhanesi

Sultan Süleyman Muallimhanesi

alanya’daki zaviyeler mescitler

Hacı Baba Zaviyesi Abdurrahman Mescidi

Hacı Mehmed Zaviyesi Ak Mescit

Hızır İlyas Zaviyesi Akşebe Sultan Mescidi

Kara Öz Mezrası Zaviyesi Ayasofya (Kilise) Mescidi türbeler

Kemal Kadı Zaviyesi Gaybizade Abdülkerim Efendi M. Hacı Baba Türbesi

Kılıç Arslan Tekkesi Hacı Abdülhalim Mescidi Çececik Sultan Türbesi

Sitti Zeynep Zaviyesi Hacı Abdülmümin Mescidi Depecik Sultan Türbesi

Şeyh Mehmed Zaviyesi Hacı İbrahim Mescidi Şeyh Seyyid Mahmut Sultan T.

Şeyh Seyyid Mahmut Zaviyesi Hacı Salih Mescidi

Şihabeddin Zaviyesi Havva Mescidi

Hüseyin Dede Mescidi

Karagöz Mescidi

Kilise Mescidi

Muğara Burcu Mescidi

Seyyid Hacı Mehmet Mescidi

Terzi Hoca (Astarcı) Mescidi

XVI ve XVII. yüzyıl hatta XVIII. yüzyıl Alâiye Sancağı’nda bulunan cami, mescid, zaviye, medrese ve diğer sosyal kurumlar için tapu tahrir defterlerinde çok teferruatlı bilgiler bulunmak-tadır. 1555 yılında Alâiye Sancağı genelinde 34 cami ve bunların vakfı vardır. Bu vakıfların geliri 18.104 akçedir. Çeşitli köylerde 32 adet zaviye ve bunların vakfı kayıtlıdır. Bu zaviye vakıflarının geliri ise 31.781 akçedir. 10 mescit vakfı vardır. Bunların geliri 4.080 akçedir. 6 medrese vardır. Bunların geliri ise 3.430 akçedir. Hayrat vakfı olarak 7 vakıf kurulmuştur. Bunların geliri ise 2.907

95 M. Murat Öntuğ, “Hurufât Defterlerine Göre Alanya Şehrindeki Eğitim ve Dinî Yapılar (XVIII. Yüzyıl)”, Alanya XII. Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildirileri, Konya, 2012, s. 67-78.

96 Yayla ve köylerdeki camiler buraya alınmadı. Şehir merkezi ve kırsal yerleşmedeki tüm camii ve mescitlerin vakfı da bulun-maktadır.

97 Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, 582, 583, 585.

Page 93: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 79

akçedir. Çeşitli amaçlar ve toplum yararına 32 vakıf kurulmuştur. Bunların geliri ise 10.787 akçe-dir.98 Kâtip Çelebi Alâiye Kalesi’nde 6 okul ve 2 medresenin varlığından söz eder.

alâiye sancağı’nda toplumsal olaylar ve asayiş99

Suhte İsyanlarıXVI. yüzyıl imparatorluğun zirve dönemi olduğu gibi sosyal hareketliliğin de en fazla yaşan-

dığı dönemdi. Bu hareketliliklerden birisi olan suhte isyanları sırasında Alâiye Sancağı da olum-suz etkilendi. Medreselerden mezun olan ve iş bulamayan öğrenciler imparatorluğun çeşitli böl-gelerinde gruplar halinde eşkıyalık olaylarına katıldı. Bu eşkıyalık olayı sırasında Alâiye, Manavgat ve çevresi de etkilendi. XVI. yüzyılın ortalarında başlayan bu sosyal hareketlilik XVII. yüzyılın baş-larına kadar devam etti. Genellikle ahali halkı arasından olan bu kesim, dağlık olan iç kesimlere sı-ğınıyordu. Halk bunları bilse de korkusundan yetkililere bildiremiyordu.100 Suhte olayları dışında sancak genelinde zaman zaman asayiş olayları olsa da bunlar gerekli cezalara çarptırılmıştır. 24 Ocak 1583 tarihinde Alâiye beyi ve kadısına gönderilen bir hükümde, suhte taifesinin elinde bu-lunan silahları alması ve askeri zümre dışında kimsenin silah taşımaması istenmektedir. Fakat devletin bu konuda kesin ve net tavrını da ortaya koyduğunu söyleyemeyiz.101 Suhte ayaklanması-nın devam etmesi ve köylere zarar vermesi üzerine 1584 yılında da Alâiye sancak beyine tekrar tedbir alması için emirler gönderilmiştir.102

Suhte İsyanları’nda olduğu gibi Celali Ayaklanması’nın başlaması üzerine diğer yerlerde ol-duğu gibi derhal harekete geçen hükümet, 17 Eylül 1596 tarihinde Alâiye’de bulunan tüm kadıla-ra yollamış olduğu bir hüküm ile eşkıyaların yakalanıp haklarından gelinmesini istemektedir.103 Mesela bu dönemde Beyşehir ile Alâiye Sancağı arasında etkili olan Hüsam adında bir eşkıya lide-ri köy ve kasabaları basarak halka zulmetmiştir. Devlet tarafından ise bölge kadılarından bu eşki-yanın yakalanarak cezalandırılması istenmiştir.104 Bu eşkıyalık olayları bölge halkını iyice rahatsız etmesi üzerine 12 Aralık 1604 tarihinde Alâiye ve Düşenbe kadılarına gönderilen bir hüküm ile Düşenbe ve çevresinde eşkıyalık yaparak halkın mal ve erzakına el koyan şakilerden halkın korun-ması için daha güvenli bir yerde Alacasarı adlı hisarın tamir edilmesi emr edilmiştir.105

Kişiler Arası Anlaşmazlıklar ve Alacak Verecek MeseleleriArşiv belgelerinde sancaklardan gelen şikâyetler üzerine karşılıklı anlaşmazlıkların çözümü

ile ilgili bilgilere de rastlamaktayız. Burada arşiv belgelerine yansıdığı kadarı ile Alâiye Sancağı ge-nelinde yaşanan asayiş olayları ve anlaşmazlık üzerinde de duracağız. Bu anlaşmazlıklar daha çok kaza müdüründen şikâyet, alacak verecek meselesi, bağ veya arazi hisselerine tecavüz, hâneye te-cavüz gibi başlıklar altında sıralayabiliriz.

98 Mehtap Akgül, “16. Yüzyıl Arşiv Kayıtlarına Göre Alâiye’nin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ile Nüfus ve İdari Taksimatı”, s. LXVIII.

99 Bu kısımda yer alan bilgilerin bir kısmı daha önce yayınladığımız “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Gündoğmuş” kitabından özetlen-miştir.

100 Behset Karaca, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, s. 29.

101 BOA. A.DVN.MHM, 48, s. 266; Mustafa Akdağ, Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası, (İstanbul: Cem Yayınevi, 1995), s. 318.

102 BOA. A.DVN.MHM, 44, s. 191 (Haz. Mehmed Ali Ünal).

103 BOA, A.DVN.MHM.d., 74, s. 172.

104 Mustafa Akdağ, Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası, s. 393.

105 BOA, A.DVN.MHM.d., 75, s. 325.

Page 94: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

80 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Alacak verecek meselesi ile ilgili arşivlerde bulunan ilk belge 12 Ekim 1851 tarihlidir. Bu bel-geye göre Senir karyesinde oturan Davud oğlu Ali ile Amcası şikâyette bulunarak Sanduk Emi-ni’nin mahkeme kararı olmaksızın 5000 kuruş tahsil etmesi ve alacakları hususunda şikâyette bu-lunmaktadırlar. Bu durumun tahkiki konusunda yardım istemişlerdir.106 Bunlardan ikincisi ise Alâiye’de oturan Seyyid Kara Mehmed, Senir köyünde ikamet eden Alaybeyoğlu Hasan Ağa’dan 2445 kuruş alacağını tahsil edemediği için şikâyette bulunmuştur. Durum incelendikten sonra meselenin çözümü için köy muhtarı Yusuf Ağa görevlendirilmiştir. Fakat Muhtar Yusuf Ağa, iş ile ilgilenmekle beraber çekimser davranarak meblağa itiraz etmiştir. Bu durum karşısında 13 Mayıs 1852 tarihinde bu alacak verecek meselesi ile kaymakamın ilgilenmesi ve Seyyid Kara Mehmed’in parasının tahsili istenmiştir.107

Elimizdeki başka bir belge ise eski Halep Valisi ve Mevcut İzmir Valisi Mustafa Paşa’nın Da-madı Mîr-i mîran Hüseyin Paşa’nın Alâiye ve çevresindeki mahallerden Hicri 1270-71(1853-54) senesine ait aşar bedelinden alacaklarının tahsili ile ilgilidir. Buna göre Hüseyin Paşa’nın, Bozkır kazası iaşar-ı bedalatından dolayı Alâiye’deki Sarı Kadızade Arif Efendi ve Emin Ağa ve diğer bazı kimseler zimmetlerinde senedsiz yirmi üç bin beş yüz kuruş, Düşenbe kazası vücuhundan Türedi oğlu Ali Ağa, Ahmed Ağa, Mehmed Ali, Ömer Mustafa Efendi, Hacı Lokman oğlu Hasan ve sair kimseler zimmetlerindeki ba sened yirmi iki bin beş yüz kuruş, İbradi kazası sakinlerinden İzzet Efendi zimmetinde üç bin beş yüz ve hizmetkârı Çeşmeli Hacı Hüseyin zimmetinde iki bin beş yüz kuruş Süllesli Yağcı Oğlu ve Hacı Banus bezirgânlar zimmetlerinde senedsiz yüz otuz bin ve Ermenekli Hacı Resul Efendi zimmetinde ba sened altı bin beş yüz ve yine kaza-i mezbur dâhilin-de diğer bir köy iaşar-ı bedalatı alacaklarından bahsedilmektedir. Fakat Hüseyin Paşa’nın bu ala-caklarının tahsili konusunda bazı sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bu durum karşısında Konya Valisi Be-şir Paşa’dan zikredilen yerlerdeki alacakları tahsili istenmiştir.108

Arazi AnlaşmazlıklarıBölgede bilinen diğer bir suç veya anlaşmazlık meselesi, arazi ve otlak anlaşmazlıklarıdır. Bu

konuda birçok anlaşmazlık olabileceğini tahmin etmemize rağmen, arşiv belgelerine yansıyan bir-kaç örneği burada zikretmekle yetineceğiz. Bu konuda ilk belge 18 Ağustos 1651 tarihli Çündüre köyü halkı ile Balur maa Tavşanalanı köyü arasındaki anlaşmazlık ile ilgili mahkeme kararıdır. Çündüre halkından bazı kimseler mahkemeye müracaat ederek, Balur maa Tavşanalanı köylüleri-nin ve hayvanlarının kendi yayla ve otklaklarına zarar verdirmelerinden şikâyetçi olmaktadırlar. Bu şikâyet üzerine mahkeme bir daha böyle bir olay vukuunda 300 akçe ve 40 değnek ceza ile ce-zalandırılması gerektiğine karar vermiştir. 1 Şubat 1673 tarihinde de Çündürelilere ait olan Kuru-göl Yaylası’na Eskibağ halkından bazı kimseler konmak istemişlerdir. Bu durum üzerine olay mah-kemeye intikal eder. Mahkeme, bölgenin fethinden beri Çündüreliler tarafından kullanılan yayla-nın kullanım hakkını tekrar Çündürelilere verir. Fakat Kurugöl Yaylası’nın sorunları zaman içeri-sinde çözümlenememiş olmalı ki, 1733 ve 1734 tarihinde Çündüre köylüleri padişaha Güney köy-lülerin arazilerine müdahalesinden dolayı şikâyette bulunmuşlardır. Hatta bu yayla ile ilgili şikâ-yet ve sorunlar Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar devam etmiştir.109

Diğer bir olay ise şu şekilde gelişmiştir. Narağacı köyü sakinlerinden Abdülbaki Efendi, sa-hip olmuş olduğu arazisinin bir kısmını, Penbelik köyü sakinlerinden Hüseyin Ağa’nın bağ diye-

106 BOA, A.MKT.DV., 43/15.

107 BOA, A.MKT.DV., 57/73.

108 BOA, A.MKT.DV, 130/83.

109 Nuri Sezen, Kayabükü (Çündüre), (Antalya: Çündüreliler Derneği, 2007), s. 60-69.

Page 95: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 81

rek yirmi sene kullandığını ifade ile şikâyette bulunmaktadır. Bu durum 1851 yılı sonlarına doğru Alâiye Kaymakamı’na bildirilerek çözüme kavuşturması istenmiştir.110 Başka bir arazi anlaşmaz-lığı ise şu şekilde karşımıza çıkmaktadır. Yetim kaldığı için memleket dışına çıkan ve daha sonra askeri sınıf içerisinde yüzbaşı rütbesine kadar yükselen Yüzbaşı Ali Ağa, 1857 yılı sonlarında yaz-mış olduğu dilekçesinde ceddinden intikal eden Malan köyündeki arazisini bazı kişilerin kanun-suz şekilde ele geçirdiklerinden şikâyetçi olmaktadır. Bu durum karşısında Alâiye Kaymakamı’n-dan, Redif Yüzbaşısı Ali Ağa’nın Malan köyündeki arazisinin tekrar şakilerin elinden alınarak yüz-başıya verilmesi istenmektedir.111 Diğer bir olay ise 1861 yılı ortalarında Sindirfe (Çayırözü) kar-yesinde yaşanmıştır. İmam Yakup Efendi, babasından intikal eden tarlasını Kara Musa Oğlu Hüse-yin ve Göker Oğlu Mehmed tarafından zapt edilerek kendisinin darp edilmesinden ve eşinin yara-lanmasından şikâyetçi olmaktadır. Bunu yapanlar biraz daha ileri giderek İmam Yakup Efendi’nin hânesini basarak mal ve emlakını yağmalamışlardır. Durum karşısında Alâiye Kaymakamı’na ya-zılan emir ile olayı takip ve tahkik etmesi istenmektedir.112

Devlet Görevlilerinden Şikâyet ve Genel Asayiş OlaylarıOsmanlı kuruluş ve klasik dönemi de dâhil olmak üzere halk zaman zaman vali, sancak be-

yi, kadı, voyvoda, kaymakam, ayan ve müdürlerden şikâyetlerini merkeze iletmiştir. Merkezi hü-kümet bu şikâyetler karşısında yapmış olduğu tahkikatlardan sonra tedbirler alma yoluna giderek halkın şikâyetlerine çözüm olmaya çalışmıştır. Bununla alakalı birçok vesika bulmak mümkündür. Alâiye halkı da arşiv vesikalarına yansıdığı kadarı ile devlet görevlilerinden şikâyetçi olmaktadır.

110 BOA, A.MKT.DV, 43/14.

111 BOA, A.MKT.DV, 100/14.

112 BOA, A.MKT.UM, 468/75.

Alâiye Kazâsında inşâ olunacak bir bâb hapishâne haritası.

Page 96: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

82 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Bu konuda elimizdeki bir belgeye göre 21.10.1811 tarihinde Kise nahiyesine tabi Nefs-i Ki-se’de sakin olan Yörüklerden 1 nefer Müslüman, 38 Gebran ve 3 zemin kişi defteri mufassalda 5610 akçe ve defteri icmalde 4999 akçe resmlerini ve cizyelerini ödedikleri halde Sipahi Ahmed veledi Mustafa’nın bunlardan zorla yeniden vergi almak için girişimde bulunduğu için şikâyette bulunmaktadırlar.113 Diğer bir olayda ise Gündoğmuş ve köylerinin bir kısmını da içerisine alan Senir ma Düşenbe kazası müdürü Alay Beyzâde Hüseyin Ağa ile vekili Ali Ağazâde’den halk şikâ-yet ile nefretlerini bildirmişlerdir. Halk bu şikâyetlerinde kaza müdürü ve vekilinin halktan zorla para ve haraç aldığından bahsetmektedir. Bunun üzerine halk, Hüseyin Ağa’nın yerine vekâleten tayin edilen müdür Ali Bey’in asaleten müdür atanması veya yerine başka bir müdür gönderilme-si hususunda 2 Ekim 1850 ricada bulunmaktadırlar. Bu rica üzerine Rikâb-ı Hümayun kapucuba-şılarından eski Ermenek Müdürü Süleyman Ağa, Senir ma Düşenbe Kazası Müdürlüğüne 2 Ocak 1851 tarihinde 1250 kuruş maaşla asaleten atanmıştır.114

Bölgede yaşanan önemli bir asayişsizlik olayı da 1916 yılı içerisinde olmuştur. Elimizdeki 01.09.1916 belgeye göre yedi sekiz aydan beri Alâiye, Manavgat ve Bozkır dolaylarında şekavet ve canilik yapan asker kaçakları ile eşkıyaların önlenmesi için Antalya Mıntıka Kumandanlığınca Mü-lazım-ı Sani Niyazi Efendi’nin tayin kılındığı ve Askerlik şubesi başkanının başarısızlığına binaen Alâiye bölgesindeki asker kaçaklarının takibine ordu kumandanlığının tayin edildiği ifade edil-mektedir.115

Bölgede Yapılan İskân, Sürgün Çalışmaları ve AsayişAlâiye Sancağı’ndan zaman zaman asayiş ve birtakım sebeplerden dolayı bazı kişilerin sür-

gün edildiğini görmekteyiz. Tabii ki bu sürgün edilenlerin hangi nâhiye ve köy halkından olduğu ile alakalı net bilgiler yoktur. 6 Mart 1574 tarihinde Alâiye ve Manavgat Kadısı’na gönderilen bir hüküm ile her 10 hâneden birini seçerek, Kıbrıs Adası’nın imarı ve ihyası için göndermesi isten-mektedir. Fakat hâneler arasında seçimi yapar iken özellikle şer ve şirret kimseleri seçmesi isten-miştir.116

KaynaKça

arşiv BelGeleriBOA, 166 Numaralı Muhasebe-i Vilayeti Anadolu Defteri (937/1530), (Ankara: Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi

Yayınları, 1995).BOA, Cevdet Maliye (C.ML), 331/13593.BOA, Dahiliye Mektûbî Kalemi Belgeleri (DH.MKT), 2217/71.BOA, Dahiliye Nezareti İdare Evrakı (DH.İD), 183/46.BOA, Dahiliye Nezareti Mektûbî Kalemi (DH.MKT), 2270/51.BOA, Dâhiliye Nezareti Tesrî-i Muamelât ve Islahat Komisyonu (DH.TMIK.S), 28/46; 30/20, 32/44, 49/76.BOA, Dîvân-ı Hümâyûn Sicilleri Mühimme Defterleri (A.DVN.MHM.d.,), 10, 48, 74, 75, 88.BOA, Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti Üçüncü Şube (DH.EUM.3.Şb), 15/15.BOA, İdâre-i Umumiye Belgeleri (DH.İ.UM.EK), 24/33.BOA, İrâde Meclis-i Vâlâ (İ.MVL), 195/6001.BOA, Maliyeden Müdevver Defterler (MAD.d), 15286, 16029, 22011.BOA, Sadâret Mektûbî Kalemi Deâvî Belgeleri (A.MKT.DV), 43/14, 15; 57/73; 1030/83.

113 BOA, C.ML, 331/13593.

114 BOA, A.MKT.NZD, 15/47, 24/79; BOA, A.MKT.MVL, 38/1; BOA, İ. MVL, 195/6001.

115 BOA, DH.EUM.3.Şb, 15/15.

116 Behset Karaca, XV ve XVI. Yüzyılda Teke Sancağı, (Isparta: Fakülte Kitabevi, 2002), s. 37, 29.

Page 97: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

osmanlı yönetiminde alâiye 83

BOA, Sadâret Mektûbî Kalemi Meclis-i Vâlâ Belgeleri (A.MKT.MVL), 38/1.BOA, Sadâret Mektûbî Kalemi Mühimme Kalemi Evrakı (A.MKT.MHM), 218/14.BOA, Sadâret Mektûbî Kalemi Nezaret ve Devair Belgeleri (A.MKT.NZD), 15/47; 24/79.BOA, Sadâret Mektûbî Kalemi Umum Vilayet Belgeleri (A.MKT.UM), 468/75.BOA, Şûrâ-yı Devlet Evrakı (ŞD), 649/35.BOA, Tapu Tahrir Defteri (TT), 990.BOA, Temettuat Defteri (ML.VRD. TMT.d.), 9655, 9630, 9631, 9648, 9653.BOA, Yıldız Sadâret Resmi Maruzat Evrakı (Y.A.RES), 143/93.http://katalog.istanbul.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?te=&lm=IUNEKABDLKonya Vilayet Sâlnâmesi (KVS), 1272, 1273, 1871 (1288), 1889 (1307), 1899 (1317), 1285, 1298, 1306, 1310,

1314, 1326, KVS, 1892 (1310).Tapu Kadastro Arşivi, TT, 172.Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, 582, 583, 585.

moDern literatürAkdağ, Mustafa, Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası, İstanbul: Cem Yayınevi 1995.Akgündüz, Ahmed, Osmanlı Kanunnameleri, Ankara: Osmanlı Araştırmaları Vakfı 1999.Aköz, Alaaddin, “XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında”, I.Uluslararası Osmanlı Tahrir Defterleri Kongresi, Konya,

Ekim 1992, (Osmanlı Araştırmaları/The Journal of Ottoman Studies XIII, 106, İstanbul 1993),Barkan, Ömer Lütfi, “Çiftlik”, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları (İA), III, (Ankara 1995), s. 393-397.Başar, Fehameddin, Osmanlı Eyalet Tevcîhatı 1717-1730, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları 1999.Cuinet, Vital, La Turquie d’Asie, Paris: E. Leroux 1890.Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA), Maliyeden Müdevver Defterleri (MAD.d.), 15286, 15531, 16029; 21546;

22011.Çağatay, Neşet, “Osmanlı İmparatorluğunda Re’ayadan Alınan Vergi ve Resimler”, DTCFD, 5 (Ankara 1947), ss.

483-511.Emecen, Feridun M., Doğu Karadeniz’de İki Kıyı Kasabasının Tarihi Bulancak-Piraziz, İstanbul: Kitabevi Yayınları

2005.Erdoğru, Mehmet Akif, Fatih Sultan Mehmed Zamanında Alâiye Sancağı, Konya: Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Ya-

yınları 2013.Erdoğru, Mehmet Akif, “1530 Yılında Antalya, Manavgat ve Alanya’da Aşiretler ve Cemaatler”, Alanya XII. Ta-

rih ve Kültür Sempozyumu, Konya 2012.Evliya Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, 9. Kitap, haz. Yücel Dağlı & Seyit Ali Kahraman & Robert Dankoff, İs-

tanbul: Yapı Kredi Yayınları 2005.Halaçoğlu, Yusuf, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları

2009.Halaçoğlu, Yusuf, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara: Türk

Tarih Kurumu Yayınları 1988.İnalcık, Halil, Devlet-i Aliyye, C. I, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 2009.İnalcık, Halil, The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600, London: Weidenfeld & Nicholson 1973.İnalcık, Halil,“Osmanlılarda Raiyyet Rüsûmu”, Belleten, 92 (Ankara 1959), s. 575-610.Karaca, Behset, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Manavgat Kazası, Isparta: Fakülte Kitabevi 2009.Karaca, Behset, XV ve XVI. Yüzyılda Teke Sancağı, Isparta: Fakülte Kitabevi 2002.Karagedik, Nazım, “XIX. Yüzyılda Alanya Kazası”, (Yayınlanmamış Yüksek Tezi), Pamukkale Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, 2005.Karpat, Kemal, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), İstanbul: Timaş Yayınları 2010.Katib Çelebi, Cihannüma (Tıpkıbasım), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları 2009.Koç, Ümit, XVI. Yüzyıl Anadolu’sunda Sanayi, Ankara: Bizim Büro Basımevi 2006.Mehmed Neşri, Kitâb-ı Cihan-nümâ (Neşri Tarihi), C. II, yay. hazr. Faik Reşit Unat & Mehmed A. Köymen, Anka-

ra: Türk Tarih Kurumu Yayınları 1995.Oruç Beğ, Tevârih-i Âl-i Osman, haz. Necdet Öztürk, İstanbul: Çamlıca Basım 2008.Öntuğ, M. Murat, “Hurufât Defterlerine Göre Alanya Şehrindeki Eğitim ve Dinî Yapılar (XVIII. Yüzyıl)”, Alan-

ya XII. Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildirileri, Konya 2012.Özdeğer, Hüseyin, XVI. Yüzyılda Ayıntâp Livası, İstanbul: 1988.Özdeğer, Mehtap, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Mîrî Arazi Rejimi ve Tahrir Geleneği”, yordam.manas.kg/ekitap/

pdf/Manasdergi/sbd/sbd5/sbd-5-01.pdf, Erişim: 28.03.2010.Özkan, Selim Hilmi, “XVI. Yüzyılda Alâiye Sancağında Dokuma ve Tekstil Sanayisinde Kullanılan Ürünlerin

Üretimi”, Arış Dergisi, 5 (Ankara 2011), s. 96-101.

Page 98: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

84 bölüm 2 • selim hilmi özkan

Özkan, Selim Hilmi, “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Alâiye Sancağının İdarî Yapısı ve Nüfus Durumu”, Türklük Bilimi Araştırmaları Dergisi, 29 (Niğde 2011), s. 275-291.

Özkan, Selim Hilmi, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Gündoğmuş (Kise ve Nağlu Nahiyeleri), Konya: Alanya Ticaret Odası Yayınları 2011.

Sezen, Nuri, Kayabükü (Çündüre), Antalya: Çündüreliler Derneği 2007.Yiğit, Fahri, “Alanyalı Rumlar Hristiyan Türkler miydi?”, Türk Dünyası Tarih ve Kültür Dergisi, 15 (Alanya 1999),

s. 307-309.Yörük, Saim, “Osmanlı Döneminde Alâiye Sancağının İdari Yapısı”, Alanya XII. Tarih ve Kültür Sempozyumu,

(Konya 2012), s. 270-291.Yörük, Saim, “Osmanlı İdari Teşkilatında Manavgat (XV-XVIII. Yüzyıllar), Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergi-

si, 19 (Iğdır 2019), s. 137-170.

Page 99: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

Bölüm 3

CumhuriyetDöneminde Alanya

Ali Rıza Gönüllü*

Page 100: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

* Doç. Dr., [email protected].

Page 101: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 87

Giriş

Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransız devletine ait savaş gemilerinden bazıları Alanya Lima-nı’na gelerek mahalli yönetime ve halka gözdağı vermişlerdir.1 Bunun yanında 14 Mayıs

1917’de bandırası fark edilmeyen bir düşman gemisi Alanya’nın Sedire Karakolu ile Kargıcak Ka-rakolu ilerisindeki bir mevkie 112 mermi atmıştır. Bu esnada susam yüklü develerden dördü öl-müş, üçü de yaralanmıştır. Ayrıca 12 çuval susam, 2 çuval badem ve 2 çuval harnup harap olmuş-tur. Olay esnasında insan kaybı meydana gelmemiştir.2

Emniyet Genel Müdürlüğü de 26 Mayıs 1918’de Teke (Antalya) Mutasarrıflığı’na gönderdi-ği telgrafta, Fethiye-Alanya arasında casusluk olaylarının arttığından bahisle, 14-15 yaş arasında-ki erkek Rum nüfusun geçici olarak iç kısımlara sevk edilmesini istemiştir.3 23 Haziran 1918’de Alanya Limanı’nda demirli bulunan bir kayık düşman donanması tarafından tahrip edilmiştir. Bu kayık askeriye için Antalya’dan erzak getirmek üzere kullanılıyordu. Yapılan incelemeden sonra kayığın hasar cetveli 25 Mart 1916 tarihli kanuna uygun olarak, 8 Ekim 1918’de Dâhiliye Nezare-tine gönderilmiştir.4

Milli Mücadele döneminde Alanya’da önemli milli faaliyetler yapılmıştır: Alanya ilçesinde Sivas Kongresi’nde (4-11 Eylül 1919) alınan kararlara uygun olarak, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu. 15 Kasım 1919’da yapılan seçimde, Alanya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yönetimine Hacı Nuri Efendi-zâde Talât Bey, Müftü Arif Efendi, Azak-zâde İzzet Bey ve Hacı Kadir-zâde Hüseyin Bey seçildiler. Ayrıca Alanya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığı’na ve Veznedarlığı’na 16 Ka-sım 1919’da Hacı Nuri Efendi-zâde Talât Bey getirildi.5

İngilizler ile Fransızlar arasında imzalanan, Suriye Antlaşması’nın (15 Eylül 1919) uygula-maya konulması üzerine Antep, Urfa ve Maraş’tan İngilizler çekilerek, Fransızların buraları işgale başlaması sebebiyle Mustafa Kemal Paşa, bütün yurt çapında illere ve Heyeti Merkeziye İdarele-ri’ne 6 Kasım 1919 tarihli bir tamim gönderdi. Bu tamimde; bütün Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti he-

1 Başbakanlık Osmanlı Arşivi Dâhiliye Nezareti Emniyeti Umumiye Müdüriyeti Belgeleri, 3.Şube (BOA. DH. EUM.3.Şb.) Nr. 6/51.

2 BOA. DH. EUM 6. Şb. Nr. 15/29.

3 Muhammet Güçlü, XX. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya, (Antalya: Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Kültür Yayınları, 1997), s. 13.

4 Süleyman Beyoğlu, “Savaş Yıllarında Alanya (1914-1918)”, Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri III, (Konya: Alanya Belediyesi Ya-yınları, 2004), s. 294.

5 S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, (Antalya: Antalya Müzesi Yayını, 1996), s. 49; Süleyman Beyoğlu, “XX. Yüzyılın Baş-larında Alanya’da Bazı Olaylar”, Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri III, (Konya: Alanya Belediyesi Yayınları, 2004), s. 522.

Page 102: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

88 3. bölüm • ali rıza gönüllü

yetleri ve idareleri ile belediye başkanlarının, Osmanlı Devleti’nin bir parçası olan bu yerlerin, haksız olarak Fransızlar tarafından işgal edildiğini telgraflarla İtilaf Devletleri elçiliklerine, Avrupa ve Amerika kamuoyuna duyurulmasını, bu hususta protestolarda bulunulmasını ve haksızlığın düzeltilmesinin kararlı bir dille istenilmesini bildirdi. Bunun üzerine Türkiye’nin her tarafında protesto ve mitingler yapıldı. İngiliz kaynaklarına göre, kendilerine Türkiye’nin çeşitli il ve ilçele-rinden 81 protesto telgrafı gelmiştir. Protesto telgrafı çeken yerlerden birisi de Alanya’dır.6 Yi-ne, Mustafa Kemal Paşa’nın 14 Kasım 1919 tarihli telgrafının alındığını belirten, Alanya Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Talât Bey, İtilaf Devletleri’ne çektiği bir telgrafla işgali protesto etti. Ada-na, Maraş, Urfa ve Antep gibi Türk ve Müslüman şehirlerin, İngilizlerin tahliyesinden sonra, Fran-sızlar tarafından mütareke şartlarına aykırı olarak, işgal edildiğinin anlaşıldığı belirtilen telgrafta, şu görüşlere yer verildi: “İşgal hareketinde bulunanların, İslam ve Türk olmaktan başka kabahati olmayan masum milletin, altı-yedi yüz senelik Osmanlı Devletini taksim etmiş olduklarına şüphe bırakmamıştır. Bütün milletimiz ve bilhassa ilçemiz halkı, bu rezalete tahammül edip, zillet altında yaşamaktansa, birlikte çarpışa-rak ölmeyi tercih ederler (17 Kasım 1919)”.7

Alanya Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti 19 Kasım 1919’da da İzmir’in tahliye edilmesi hakkında, İstanbul’da siyasi mümessillere ve basına protesto telgrafı çekmiştir.8 Ayrıca İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgali üzerine, 13 Ocak 1920 tarihli telgrafla, olay protesto edilmiştir.9 Bu-nun yanında Alanya Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Öğüd Gazetesi’nin kapatılması üzerine,10 17 Ocak 1920’de Konya’da bulunan İtalyan Kumandanlığına yapılan hareketin yanlış olduğunu bildiren bir telgraf çekmiştir.11

Alanya Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti, Mustafa Kemal Paşa’dan gelen muhtelif genelgeleri, hal-ka intikal ettirmiş ve vatandaşı bilgilendirmiştir. Mesela; Mustafa Kemal Paşa’nın 17 Mart 1920 ta-rihli beyannamesi, 22 Mart 1920’de 48 numaralı yazı ile Cemiyet Başkanı Talât Bey tarafından, Köprülü Nahiyesi Müdâfaa-i Hukuk ve Nahiye Müdürlüğü’ne gönderilmiştir.12

Alanya Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti, 7 Temmuz 1920’de de, asker kaçaklarının çoğalması üze-rine, ilçenin dört bir yanına ulema ve sözü geçen kişilerden birer heyet göndermiştir. Aynı zaman-da içinde bulunulan durumu millete anlatmak için, Karahisar’da çıkarılan İkaz, Konya’da çıkan Öğüd ve Hâkimiyet-i Milliye Gazetelerini alarak, köylere dağıtmıştır.13 21 Temmuz 1920’de, Tür-kiye Büyük Millet Meclisinde okunan telgraflardan birisi de Alanyalılara aittir. Alanyalılar düşma-na karşı mücadeleye devam edilmesini istiyor ve bunun için her türlü fedakârlığı yapmaya hazır olduklarını bildiriyorlardı.14 Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 21 Temmuz 1921 tarihli telgrafı üzerine, Antalya’da kurulan İrşat Heyeti, kendi arasında beşe ayrılmıştı. Bunlardan Kızıl-kaya İrşat Heyeti’ne, Cemiyet Başkanı Kandilli-zâde Hasan ve üyeden Ali Efendilerle birlikte, Alanya Kadısı Mustafa Efendi de katılmıştı.15

6 Yaşar Akbıyık, Milli Mücadele’de Güney Cephesi-Maraş, (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 1999), s. 82-84, 354.

7 Yaşar Akbıyık, Milli Mücadele’de Güney Cephesi-Maraş, s. 104; S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, s. 49.

8 S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, s. 49.

9 S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, s. 57.

10 Süleyman Beyoğlu, “Mütareke Döneminde Basının Sansürüne Bir Örnek: Öğüd Gazetesinin Kapatılması”, Bir-Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 3 (1995), s. 35-42.

11 S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, s. 58.

12 Ali Rıza Gönüllü, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Alanya (1908-1938), (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2008), s. 91.

13 S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, s. 50.

14 Süleyman Beyoğlu, “Savaş Yıllarında Alanya (1914-1918)”, s. 295; Zeki Saruhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, C. III, (Ankara: Ata-türk Araştırma Merkezi Yayınları, 1995), s. 218.

15 Muhammet Güçlü, XX. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya, s. 21.

Page 103: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 89

Milli Mücadele süresince, muhtelif tarihlerde Antalya Askerlik Şubesi Başkanlığınca Alan-ya’ya silah ve cephane takviyesi yapılmıştı. Alanya ilçesini Yunan Eşkıyaları’nın tecavüzüne karşı korumak için, münasip iskelelerine silah ve cephane dağıtımı yapılmış, ayrıca daima aktif halde bulunan ücretli kişiler konmuştu.16

Alanya halkı, milli mücadele çalışmalarına maddi olarak da katkıda bulunmuştur. Mesela; Alanya’dan Aydın mücahitleri için, Nazilli Heyet-i Merkeziye İdaresi’ne, Antalya Müdâfaa-i Hu-kuk Cemiyeti vasıtasıyla, 11 Eylül 1919’da 80.520 kuruş gönderilmiştir. Yine, Alanya Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti 1919 ve 1920’de 260.550 kuruş, Alanya Hilâl-i Ahmer Başkanlığı da 1921 ve 1922’de 209.867 kuruş, milli faaliyetlere katkıda bulunmuştur.17 Bunun yanında Alanya halkı, milli mücadele süresince iç isyanlarda ve batı cephesinde onlarca evladını şehit vermiştir.18 Bura-da Cumhuriyet Döneminde Alanya hakkında bilgi verilecektir. Böylece Alanya’nın belli bir dö-nemdeki konumu kronolojik olarak gösterilmeye çalışılacaktır. Konu sosyal, kültürel ve ekonomik hayat olarak üç bölümde incelenecektir.

cumhuriyet DöneminDe alanya

sosyal hayat

İdari YapıOsmanlı Dönemi’nin son yıllarında bağımsız mutasarrıflık olan Antalya, Cumhuriyet dev-

rinde il olmuştur. Alanya da, Antalya ilinin ilçesi olarak kalmıştır.19 Alanya ilçesinin 1926 yılında 4 nahiyesi vardır. Bunlar; Demirtaş, Kızılağaç, Köprülü ve Gazipaşa’dır.20 1927 yılında Alanya il-çesinin köy sayısı ise 133’tür.21 1928 yılında da Alanya ilçesinde, Alanya nahiyesi yanında 4 nahi-ye bulunmaktadır. Bunlar; Demirtaş, Kızılağaç, Köprülü ve Gazipaşa nahiyeleridir. Aynı yıl Alanya ilçesinin köy sayısı 131’dir.22 Bu arada İçişleri Bakanlığının 18 Mayıs 1933 tarih ve 71/18 numa-ralı yazısıyla, Antalya iline bağlı Alâiye ilçesinin isminin, Alanya’ya çevrilmesi teklifi, Bakanlar Ku-ruluna yapılmıştır. Şûrâ-yı Devlet Genel Kurulu da, İçişleri Bakanlığının bu teklifini uygun bul-muştur. Bunun üzerine Bakanlar Kurulu 23 Mayıs 1933 tarihli toplantısında, İçişleri Bakanlığının teklifini kabul etmiş ve Alâiye şehrinin ismi Alanya olmuştur.23

1936 yılında Alanya ilçesinin Kızılağaç nahiyesinden alınan Orhan, Sirge, Güney, Kozağacı, Bayır, Karamanlar, Yeniceköy, Burçaklar, Ortakonuş, Gözübüyük ve Aksın, Köprülü nahiyesinden alınan Girenes, Bayır, Çaltı, Karaköy, Ortaköy, Semet, Eskibağ, Beden, Çündüre, Narağacı, Belis-tir ve Yenisaray adlı 21 köy ve Akseki ilçesinin merkezinden alınan; Eksere, Penbelik, Kalaycı, Sümbüle, Senir, Karadere, Sindirfe, Güneycik, Karabul, Kozağacı, Ümitli, Serinyaka ve Karaisa ad-lı 13 köy ile birlikte toplam 34 köyün bağlı olduğu Gündoğmuş ilçesi kurulmuştur.24

16 S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, s. 50.

17 S. Fikri Erten, Milli Mücadelede Antalya, s. 23-24, 48.

18 Milli Savunma Bakanlığı, Şehitlerimiz, (Ankara: Milli Savunma Bakanlığı Yayınları, 1998), s. 298-305.

19 İ. Hakkı Konyalı, Alanya (Alaiyye), (İstanbul: Ayaydın Basımevi, 1946), s. 267.

20 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1926-1927), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1927), s. 548.

21 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1927-1928), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1928), s. 342.

22 T.C.Dâhiliye Vekâleti, Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimizin Adları, (İstanbul: Hilal Matbaası, 1928), s. 133 v.d; T. C. Devlet Yıllı-ğı (1928-1929), (İstanbul: Matbuat Umum Müdürlüğü Neşriyatından, 1929), s. 222.

23 Ali Rıza Gönüllü, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Alanya (1908-1938), s. 107.

24 Muhammet Güçlü, XX. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya, s. 37; Ayrıca krş. T.C. Antalya Valiliği, Cumhuriyetin 50. Yılında Antalya İl Yıllığı 1973, (Turan Ofset Matbaası 1973), s. 69 vd.

Page 104: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

90 3. bölüm • ali rıza gönüllü

25 Haziran 1941 tarihli kararname ile Alanya ilçesine bağlı Demirtaş nahiye merkezi Şeyh-köy’den Yenidamlar köyüne nakledilmiştir.25 Alanya ilçesinin 1945 yılında Demirtaş ve Gazipaşa isimlerinde 2 nahiyesi bulunmaktadır. Aynı yıl Alanya’nın merkezine bağlı 41, Demirtaş nahiyesi-nin 19 ve Gazipaşa nahiyesinin 34 köyü vardır. 1945 yılında Alanya ilçesinin toplam 94 köyü bu-lunmaktadır.26 Ancak Gazipaşa nahiyesi 1948 yılında Alanya ilçesinden ayrılmış ve Antalya ilinin ilçesi olmuştur.27 1960 yılında Alanya ilçesinin Demirtaş isminde bir nahiyesi ve 64 köyü bulunu-yordu.28 1973 yılında Alanya’nın köy sayısı 67 olmuş, ancak nahiye sayısında bir değişiklik olma-mıştır.29

25 Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet Arşivi Bakanlar Kurulu Kararları (CCA. BKK,), Nr. 147.16.5.

26 T.C. İstatistik Genel Müdürlüğü, 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı (İl, İlçe, Bucak ve Muhtarlıklar İtibari ile Nüfus), (Ankara: İsta-tistik Genel Müdürlüğü Yayınları, 1948), s. 51 v.d.

27 T.C. Antalya Valiliği, Cumhuriyetin 50. Yılında Antalya İl Yıllığı 1973, s. 65.

28 T.C. İçişleri Bakanlığı, Antalya İli, (Ankara: İçişleri Bakanlığı Yayınları, 1961), s. 7-8.

29 T.C. Antalya Valiliği, Cumhuriyetin 50. Yılında Antalya İl Yıllığı 1973, s. 50.

Alanya Tophane Mahallesi, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 105: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 91

6 Temmuz 2001 tarihinde Antalya ili Gündoğmuş ilçesi Güzelbağ nahiyesinin merkezi ile merkezde kurulu bulunan Güzelbağ Belediyesi ve adı geçen nahiyeye bağlı olan Bayır, Bayırkoza-ğacı, Burçaklar, Gözübüyük, Gümüşgöze, Güney, Karamanlar, Orhan ve Yenice köyleri Alanya il-çesi merkez nahiyesine bağlanmıştır.30

2010’lu yılların başında Alanya ilçesinin Şekerhane, Çarşı, Büyük Hasbahçe, Küçük Hasbah-çe, Bektaş, Tepe, Sugözü, Kadıpaşa, Saray, Kızlarpınarı, Güllerpınarı, Cumhuriyet, Hacet, Tophane ve Hisariçi isminde 15 mahallesi,31 Avsallar, Cikcilli, Çıplaklı, Demirtaş, Emişbeleni, Güzelbağ, İncekum, Kargıcak, Kestel, Konaklı, Mahmutlar, Oba, Okurcalar, Payallar, Tosmur ve Türkler is-minde 16 beldesi ve 60 köyü bulunuyordu.32

Nüfus1927 yılında yapılan nüfus sayımında Alanya ilçesinin merkezinde 2.289 erkek ve 2.438 ka-

dın nüfus vardı. Bu yıl Alanya ilçe merkezinin toplam nüfusu 4.727’dir. Alanya ilçesinin köy ve na-hiyelerinde ise 12.895 erkek, 16.781 kadın ve toplam 29.676 nüfus bulunmaktadır. Adı geçen yıl Alanya ilçesinin toplam nüfusu 34.403’dür.33 1970 yılında yapılan nüfus sayımında Alanya’nın merkezinde 7.876 erkek ve 7.135 kadın, nahiye ve köylerinde 19.086 erkek ve 19.455 kadın bulu-nuyordu. Alanya ilçesinin 1970 yılında toplam nüfusu 53.552’dir.34

2000 yılında yapılan nüfus sayımında Alanya ilçesinin merkezinde 88.346 ve köylerinde 169.325 kişi bulunuyordu. Alanya ilçesinin 2000 yılında toplam nüfusu 257.671 olmuştur.35 Alanya ilçesinin 2018 yılında nüfusu ise 159.308 erkek ve 153.011 kadın olmak üzere 312.319 ol-muştur. Alanya’da 2018 yılında 5.835 kişi doğmuş, 1.281 kişi ölmüş, 2.053 kişi evlenmiş ve 887 kişi boşanmıştır. Bunun yanında Alanya’da 2018 yılında 11.484 yabancı aile yerleşik olarak bulun-maktadır.36

Siyasi FaaliyetlerCumhuriyetin ilk yıllarında, Alanya ilçesinde Cumhuriyet Halk Partisi kurulmuştur.37 Cum-

huriyet Halk Partisi’nin, 1938’de Alanya İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Açıkalın’dır. Zihni Açıkalın, aynı zamanda il genel meclisi üyesidir. Alanya ilçesinin 1938 yılındaki, il genel meclisi üyeleri arasında; Hüsnü Şifaoğlu ve Fuat Salur da vardı.38

Milletvekili seçimleri ile ilgili olarak da şunu söyleyebiliriz; Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Nisan 1923 tarihinde, seçimi yenileme kararı almıştır.39 Yapılacak olan bu yeni seçimde, Antalya ilinden seçilecek, Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti ve Halk Fırkası’nın milletvekili

30 Resmi Gazete, 24446 (2001), s. 3.

31 Haşim Yetkin, Alanya- Dünden Bugüne Alanya’da Yaşam, (İstanbul: Çalı Grafik Yayınları, tarihsiz), s. 23.

32 Faruk Nafiz Koçak, Tarihte Alanya, (Konya: Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Yayınları, 2013), s. 433.

33 Ali Rıza Gönüllü, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Alanya (1908-1938), s. 108.

34 T.C. Antalya Valiliği, Cumhuriyetin 50. Yılında Antalya İl Yıllığı 1973, s. 52.

35 T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü, 2000 Genel Nüfus Sayımı Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, (Ankara: İstatistik Genel Mü-dürlüğü Yayınları, 2000), s. 114.

36 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, Alanya Ekonomik Rapor 2018, (Alanya: Alanya Matbaası, 2018), s. 56.

37 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1926-1927), (İstanbul: Matbuat Müdüriyeti Umumiyesi Neşriyatından, 1927), s. 555.

38 Türk Akdeniz Dergisi, 11-12 (1938), s. 36.

39 Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, II, (İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, 1982), s. 718; Durmuş Yalçın (ve diğerleri), Türkiye Cum-huriyeti Tarihi C.I, (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2000), s. 416; Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması (1923-1931), (İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1999), s. 42.

Page 106: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 107: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 93

adayları arasında, Alanyalı Şerif Ali-zâde Murat Bey de vardı. Bu seçimde, Antalya ilinin diğer mil-letvekili adayları; Mebus Rasih Efendi, Dava Vekili Ahmet Saki Bey ve Müdâfaa-i Hukuk Antalya Merkez Heyeti Başkanı Kandil-zâde Hasan Bey’dir.40 15 Temmuz 1923’te yapılan seçimde, Alan-yalı Şerif Ali-zâde Murat Bey, seçimi kazanmış ve diğerleri ile beraber Türkiye Büyük Millet Mec-lisi’nde, Antalya’yı temsil etmiştir.41

Cumhuriyet döneminde çok partili hayata geçtikten sonra, yapılan milletvekili seçimlerinde de Alanyalı Ahmet Tokuş (9. 10. ve 11. Dönem), Hasan Akçalıoğlu (13 ve 14. Dönem), Ali Dizda-roğlu (17. Dönem), Hayri Doğan (19. ve 20. Dönem), Cengiz Aydoğan (21. Dönem), Hüseyin Yıl-dız (23. Dönem) ve Mevlüt Çavuşoğlu (22, 23, 24, 25 ve 26. Dönem) Antalya Milletvekili olarak TBMM’de bulunmuşlardır.42 Bunun yanında Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, 2010-2012 yılları arasında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı yapmıştır. 26 Aralık 2013 ile 29 Ağustos 2014 tarihleri arasında da Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci olarak görevlendiril-miştir. 62. 64. ve 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde de Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de 9 Temmuz 2018 tarihinde ilk Dı-şişleri Bakanı olmuştu.43 Ayrıca ülkemizde 1950 yılından sonra yapılan mahalli idareler seçimle-rinde; Mithat Görgün, İzzet Azakoğlu, Eşref Kahvecioğlu, Müstakbel Dim, Cengiz Aydoğan, Ha-san Sipahioğlu ve Adem Murat Yücel Alanya Belediye başkanlığı görevine seçilmişlerdir.44

BelediyeAlanya ilçesinde belediye teşkilatı 1874 yılında kurulmuş ve Cumhuriyet devrine intikal et-

miştir.45 Alanya Belediyesi tarafından Alanya ilçesinin hâlihazırdaki haritası 1940 yılında, imar planı da 1947 yılında yapılmıştır.46 Belediye şehrin elektriğini temin etmek üzere 1952 yılında Oba Çayı üzerine bir hidroelektrik santrali kurmuştur. 1961 yılında bu santral dizel motoru gü-cüyle kuvvetlendirilmiştir. Zamanın şartları içinde büyüyen ihtiyaçlar nedeniyle şehrin elektriği 1981 yılında enterkonnekte sistemine bağlanmıştır.47

Alanya Belediyesi tarafından 1952 yılında Sugözü mahallesindeki memba suyunun şehir iç-me suyu olarak kullanılması sağlanmıştır. Ancak bu su yetersiz kalınca 1972 yılında ikinci bir kay-nakla şehir su şebekesi desteklenmiştir. 1987 yılında Değirmenönü mahallesinde bulunan mem-ba suyu, şehir içme suyu şebekesine dâhil edilmiştir. 1987 yılında da Alanya Belediyesi tarafından kanalizasyon teşkilatı faaliyete geçirilmiştir.48

40 Ali Rıza Gönüllü, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Alanya (1908-1938), s. 121.

41 Kazım Öztürk, Türk Parlamento Tarihi, C. III, (Ankara: TBMM Basımevi, 1993), s. 92; Ali Rıza Gönüllü, Meşrutiyet’ten Cumhu-riyet’e Alanya (1908-1938), s. 121.

42 www.tbmm. gov.tr. Erişim Tarihi:01.07.2020.

43 www.mfa.gov.tr. Erişim Tarihi:01.07.2020.

44 www.alanya.bel.tr. Erişim Tarihi:01.07.2020.

45 Ali Rıza Gönüllü, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Alanya (1908-1938), s.100.

46 İller Bankası, Belediyeler Yıllığı, C.1, (Ankara: İller Bankası Yayını, 1949), s. 117.

47 Haşim Yetkin, Dünden Bugüne Alanya, (İstanbul: Yetkin Color Yayıncılık, tarihsiz), s. 166.

48 Haşim Yetkin, Dünden Bugüne Alanya, s. 166.

Solda: Alanya Manzarası, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 108: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

94 3. bölüm • ali rıza gönüllü

Alanya Belediyesi 6360 sayılı kanun gereği, 2014 yılında Mart ayında ülkemizde yapılan mahalli idareler seçiminden sonra, Antalya Büyükşehir Belediyesinin alt kademe belediyesi ol-muştur.49

Atatürk’ün Alanya’yı Ziyareti6 Mart 1930’da Antalya’ya gelen Atatürk, burada bir hafta kalmıştır. Bu süre zarfında da An-

talya ve çevresinde geziler yapmıştır.50 Atatürk 9 Mart 1930’da Aspendos’ta bulunduğu sırada, Alanya heyeti tarafından da ziyaret edilmiş ve Alanya’ya davet edilmiştir.51 Bu davetten beş yıla yakın bir zaman geçtikten sonra, son Akdeniz gezisine çıkan Atatürk, yanında kız kardeşi Makbu-

49 Resmi Gazete, 28489, (2012), s. 1.

50 Mehmet Önder, Atatürk’le Adım Adım Türkiye, (Ankara: Kültür Ofset Araştırma Yayınları, 1984), s. 49.

51 Ali Nazım Köseoğlu, Alanya’da Yaşam Boyu Duyduklarım, Gördüklerim ve Yaşadığım Anılar, (İstanbul: 1992), s. 24; Utkan Koca-türk, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi (1918-1938), (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2000), s. 409.

Alanya manzarası, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 109: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 95

le Atadan, Afet İnan, Fahrettin Altay, Nuri Çonker, Cevat Abbas Gürer, Muha-fız Alayı Komutanı İsmail Hakkı Tekçe, Naşit Mengü, Şükrü Özer, Bayan Nebi-le,52 Rıza Soyak,53 Yaver Celal Üner54 ve Kılıç Ali55 gibi zatlar olduğu halde, 16 Şubat 1935 tarihinde İstanbul’dan Ege Vapuru ile hareket etmiş ve Çeşme önle-rinde saat 18.00’de Zafer Torpidosu’na geçmiştir. Bu sırada Zafer Torpidosu’nu, Adatepe Torpidosu takip etmektedir.56

Atatürk, İzmir Körfezi’ne girileceği sırada fikrini değiştirerek, yola devam edilmesi ve Antalya’ya uğramadan doğ-ruca, Alanya’ya gidilmesi emrini vermiş-tir.57 Ayrıca gemi komutanına, bu fırsat-tan yararlanarak Rodos’un ve bu civar-daki İtalyan deniz üssünün mümkün ol-duğu kadar yakınından geçerek, durum-larını incelemek istediğini söylemiştir. Konu ile ilgili olarak Kılıç Ali şunları söylemektedir. “Bu emri alan kumandan, torpidoyu derhal savaş durumuna sokmuş ve bütün ışıkları söndürmüştü. Atatürk, sessizce ve sahillere oldukça sokulan torpidodan li-manları ve bazı noktaları yakından inceliyor-du. Atatürk hemen hemen bütün geceyi uyku-suz geçirmişti”.58 Bu yolculuk esnasında hava ve denizin gayet güzel ve Ata-türk’ün de neşeli olduğu, Cumhurbaş-kanlığı Genel Kâtibi Rıza Soyak’ın 17 Şubat’ta Başbakan İsmet İnönü’ye çekti-ği telgrafta ifade edilmektedir.59 Atatürk de, 18 Şubat’ta Başbakan İsmet İnönü’ye çektiği telsiz telgrafta, “Hiçbir yere uğramayarak, saat 07.20’de Alanya’ya geldiğini” bildirmiştir.60 Bunun üzerine Başbakan İsmet İnönü de, Atatürk’e bir teşekkür ve iyi dilek mesajı göndermiştir.61 Atatürk yanın-daki heyetle birlikte, Alanya İskelesi’ne çıkmış ve beraberinde Alanya Kaymakamı Hami Arıkan,

52 Mehmet Önder, Atatürk’le Adım Adım Türkiye, s. 50-51.

53 Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet Arşivi Muamelat Genel Müdürlüğü Belgeleri (BCA. Mua.), Nr. 2. 11. 21.

54 CCA. Mua. Nr. 2. 11. 23.

55 Hulusi Turgut, Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Alinin Anıları, (İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2005), s. 301.

56 CCA, Mua. Nr. 2. 11. 26.

57 CCA. Mua. Nr. 2.11 21.

58 Hulusi Turgut, Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Alinin Anıları, s. 301.

59 CCA. Mua. Nr. 2.11.21.

60 CCA. Mua. Nr. 2.11.22.

61 CCA. Mua. Nr. 2. 11. 27.

Atatürk’ün Alanya’yı Ziyareti, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 110: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

96 3. bölüm • ali rıza gönüllü

Alanya Belediye Başkanı Hüseyin Do-ğan, Tahrirat Kâtibi Taksin Aksoy, Jan-darma Komutanı ve halktan bazı kimse-ler olduğu halde yaya olarak, bugün Ata-türk Evi ve Müzesi olan Tevfik Azakoğ-lu’na ait eve gitmiştir. Atatürk burada bir müddet istirahat ettikten sonra,62 Zafer Torpidosu’na dönmüş ve saat 10.30’da Antalya’ya hareket etmiştir.63

Atatürk, Antalya’ya vardıktan son-ra 19 Şubat 1935 tarihinde saat 08.20’de, Alanya Belediye Başkanı Hüseyin Do-ğan’a şu telgrafı çekmiştir: “Alanya’ya geldiğimde ve orada geçirdiğim birkaç saat es-nasında muhterem Alanyalıların gösterdikleri muhabbet ve misafirperverlikten çok memnun ve mütehassis oldum. Ancak daha fazla kal-mak için, sebep olmadığından ayrılmış oldu-ğumdan, başka türlü bir mülahazaya mahal yoktur. Muhterem halka tekrar selam ve mu-habbetler”.64

Sağlık KurumlarıCumhuriyetin ilk yıllarında, Alanya ilçesinde hükümet tabibi, sağlık memuru65 ve bir ecza-

ne bulunuyordu.66 Alanya ilçesi hükümet tabibi, aynı zamanda belediye tabibi olarak da çalışıyor ve bunun için de ayrı bir ücret alıyordu.67 Yine bu dönemde Alanya ilçesinde, hususi muhasebeye ait olan ve hükümet tabibi tarafından yönetilen, hastaların muayene ve tedavi edildiği, 5 yataklı bir dispanser ve buğu sandığı vardır.68 Burada muayene ve tedavi edildiği halde, tam manasıyla sağlığına kavuşamayan hastalar, Antalya Hastanesine gönderilmekteydiler.69 Ayrıca bu yıllarda Alanya ilçesinde, Sahil Sıhhiye Muhafızlığı da bulunmaktadır.70

1958 yılında da Alanya Sağlık Merkezi faaliyete geçmiştir.71 Bu yılda adı geçen merkezde 30 yatak bulunmaktaydı. Ayrıca 4 uzman hekim görev yapıyordu. Alanya Sağlık Merkezi 1964 yılın-

62 Tevfik Hacıhamdioğlu, “Atatürk’ün Alanya’yı Ziyaretleri”, Alanya Folkloru Dergisi, 4, (1988), s. 13. v.d; Mehmet Önder tarafın-dan yapılan, “Atatürk, Alanya İskelesinden geri döndü” gibi bir iddianın elimizdeki bilgilere göre geçerliliği yoktur. Bk. Mehmet Önder, Atatürk’le Adım Adım Türkiye, s. 51.

63 CCA. Mua. Nr. 2.11.23; CCA. Mua. Nr. 2 11. 25.

64 Bu telgraf, Alanya Atatürk Evi ve Müzesi’nde sergilenmektedir.

65 Türk Akdeniz Dergisi, 11-12, (1938), s. 65.

66 Alanya Belediyesi Meclis Defteri (Bel. Def.) Nr. 1928/252.

67 Bel. Def. Nr. 1929/77.

68 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1926-1927), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1927), s. 555; Genelkurmay Başkanlığı, Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai ve Beşeri ve Baytari, (Ankara: Genelkurmay Matbaası, 1935), s. 91; Bel. Def. Nr. 1928/231.

69 Bel. Def. Nr. 1928/231.

70 Genelkurmay Başkanlığı, Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai ve Beşeri ve Baytari, s. 91.

71 TBMM, Zabıt Ceridesi, C:2, (Ankara: TBMM Matbaası, 1958), s. 372.

Atatürk’ün Alanya’yı Ziyareti, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 111: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 97

da Alanya Devlet Hastanesine dönüşmüştür. 1972 yılında Alanya Devlet Hastanesinin yatak kapa-sitesi 40 yatak ilavesi ile 70 yatağa çıkarılmıştır. Adı geçen yıl da hastanede 7.465 poliklinik yapıl-mıştır. Bunlardan hastaneye yatırılması gereken 2.121 kişi hastaneye yatırılarak tedavi edilmiştir. Bu hastalardan 61 kişi ölmüştür. Bu yıl içinde 55 kişiye 19.100 cc kan verilmiştir. 521 hasta ame-liyat edilmiş, 5.051 laboratuar tetkiki yapılmıştır. 1972 yılında Alanya Devlet Hastanesinde 4 uz-man doktor, 1 diş hekimi, 2 hemşire, 5 yardımcı hemşire, 2 ebe hemşire, 2 sağlık memuru ve tek-nisyen ile 6 büro memuru bulunuyordu.72

1984 yılında devlet hastanesi olarak Alanya’nın Fığla mahallesinde yeni bir binanın temeli atılmıştır. Alanya Devlet Hastanesi, yapılan bu yeni binaya taşınarak 1986 yılında hizmete verme-ye başlamıştır. 1997 yılında hayırseverlerin katkısı ile Alanya Devlet Hastanesi binasına ek bina yapılmıştır. 2005 yılında yine Alanya Devlet Hastanesine hayırseverlerin katkısı ile poliklinikler ile idari bina yapılarak hizmete açılmıştır. Hastanenin yatak sayısı da 250’ye çıkarılmıştır. 2011 yılın-da Alanya Devlet Hastanesi olarak Alanya’nın Oba mahallesinde eski Alanya fidanlığının bulun-duğu araziye yeni bir binanın temeli atılmıştır. Bu arada Alanya Devlet Hastanesinin ismi Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak değiştirilmiştir. Adı geçen hastanenin 2017 yılında açılışı yapılarak hizmete girmiştir. Bu hastane 430 yatak kapasitesine sa-hiptir.73

Günümüzde Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile bir-likte, Başkent Üniversitesi Alanya Hastanesi, Özel Alanya Anadolu Hastanesi ve Özel Yaşam Has-tanesi de Alanya’da hizmet vermektedirler. Bu üç özel hastanede toplam 286 yatak mevcuttur.74 Alanya’da bu hastanelerin yanında 1 Toplum Sağlığı Merkezi, 24 Aile Sağlığı Merkezi, 1 Dispan-ser ve 1 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi de bulunmaktadır.75

Kültürel hayat

OkullarAlanya ilçesinde 1932 yılında ilçe merkezinde 4 okul ve köylerde 9 okul bulunmaktadır. Bu

yılda ilçe merkezindeki bu okullarda 150 kız ve 305 erkek, köylerdeki okullarda 129 kız ve 428 er-kek öğrenci mevcuttur.76 Alanya’da 1947-1948 öğretim yılında binası yerli halk tarafından yaptı-rılan Alanya Ortaokulu hizmete girmiştir.77 Alanya Ortaokulunda 1950-1951 öğretim yılında 1. 2. ve 3. sınıflarda 74 erkek ve 12 kız olmak üzere toplam 86 öğrenci ve 7 öğretmen bulunuyordu.78 Aynı yıl Alanya’da 3 de ilkokul vardı.79 Bunun yanında 1958 yılında Alanya Ortaokuluna Devlet tarafından kullanılmak üzere 28.000 Türk Lirası ödenek gönderilmiştir.80

1958 yılında Alanya’da Özel Lise Açma ve İşletme Derneği de kurulmuştur. Derneğin kuru-cuları Fuat Salur, Halim Tokuş, Mithat Tokuş, İzzet Azakoğlu, Şevket Tokuş, Şevki Gücüoğlu, Mu-

72 T.C. Antalya Valiliği, Cumhuriyetin 50. Yılında Antalya İl Yıllığı 1973, s. 205, 207; www.alanyaeah.sağlık.gov.tr . Erişim Tarihi 01.07.2020.

73 www.alanyaeah.sağlık.gov.tr . Erişim Tarihi:01.07.2020.

74 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 72-73.

75 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 72-73.

76 Genelkurmay Başkanlığı, Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai ve Beşeri ve Baytari, s. 108.

77 TBMM, Tutanak Dergisi, C. 8, (Ankara: TBMM Basımevi, 1948), s, 177.

78 TBMM, Tutanak Dergisi, C. 4, (Ankara: TBMM Basımevi, 1951), s. 403.

79 TBMM, 4/418.

80 TBMM, Zabıt Ceridesi, C. 3, (Ankara TBMM Basımevi, 1958), s. 35.

Page 112: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

98 3. bölüm • ali rıza gönüllü

hittin Sadullahoğlu, Mevlüt Arıkan ve Ahmet Bekrioğlu idi.81 Dernek tarafından, Alanya Özel Li-sesi 28 Eylül 1959 tarihinde hizmete açılmış ve 1959-1960 ders yılı çalışmalarına başlamıştır. Alanya Özel Lisesi’nin açılış törenine Antalya Valisi Niyazi Akı da katılmış ve bir konuşma yap-mıştır.82 Özel Alanya Lisesi 1963-1964 öğretim yılında devlet lisesi statüsüne geçmiş ve ismi Alanya Lisesi olmuştur.83

1960’lı yılların sonunda Alanya ilçesinde Alanya Lisesi, Rifat Azakoğlu Kız Enstitüsü ve 5 il-kokul bulunuyordu.84 Cumhuriyetin 50. yılında da Alanya’nın merkezinde Atatürk İlkokulu, Ala-addin Keykubat İlkokulu, Barbaraos İlkokulu, Selçuk İlkokulu ve Sugözü İlkokulu vardı. İlçeye bağlı diğer yerleşim merkezlerinde de 63 ilkokul mevcuttu. Ayrıca Alanya Lisesi ve Rifat Azakoğ-lu Kız Enstitüsü Alanya’da hizmet veriyordu.85

81 Alanya Postası Gazetesi, 258, (1958), s. 1-2.

82 Şelâle Gazetesi, 3435,(1959), s.1; İleri Gazetesi, 3298, (1959), s. 1-2.

83 Kaynak kişi İsmet Sezen Alanya 1946, Emekli Öğretmen.

84 Antalya, (Ankara: Pamukbank T.A.Ş. Yayını, 1969), s. 64

85 T.C. Antalya Valiliği, Cumhuriyetin 50. Yılında Antalya İl Yıllığı 1973, s. 95 v.d.

Alanya’dan bir okul.

Page 113: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 99

2019-2020 öğretim yılı itibarıyla Alanya’da 9’u resmi 13’ü özel 22 anaokulu, 63’ü resmi 11’i özel 74 ilkokul, 49’u resmi 12’i özel 61 ortaokul, 9 resmi imam hatip ortaokulu, 36’ı resmi ve 19’u özel 55 ortaöğretim okulu ve 2 özel öğretim okulu bulunmaktadır.86

Günümüzde ilk ve ortaöğretim kurumlarının yanında Alanya iki yükseköğretim kurumuna da sahiptir. Bunlardan birisi 2011’de adını taşıdığı vakıf tarafından kurulan Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi,87 diğeri de 2015’de devlet tarafından kurulan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’dir.88

Müzeler

Alanya Arkeoloji MüzesiBölgedeki antik şehirlerde bulunan eserlerin artması ve depolanması, zaman içinde Alan-

ya’da bir müze açma ihtiyacını doğurmuştur. Bunun sonucunda bugünkü Alanya Arkeoloji Müze-si 1967 yılında iki seksiyon halinde ziyarete açılmıştır. Müzenin ilk açılışında, bölgede henüz ka-lıntılarına rastlanmayan ancak, Anadolu Kronolojisini tamamlaması bakımından gerekli olan Es-ki Tunç, Urartu, Frig ve Lidya dönemine ait eserler, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden getirilerek Arkeoloji Seksiyonu’nda sergiye sunulmuştur. Alanya çevresinde bulunan ve MÖ 625 yılına tarihlenen Fenike dilindeki yazıt da bölgede bulunan en erken eser olarak müzede sergilen-mektedir. Bunların yanı sıra Hellenistik, Roma ve Bizans dönemine ait bronz, mermer, pişmiş top-rak, cam ve mozaik buluntular, Karamanlıca dilindeki bir yazıt, Arkaik (MÖ 7-5 yüzyıl), Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’ne ait sikkeler de yine Ar-keoloji Seksiyonu’nda ayrı bir bölüm halinde sunulmaktadır.

İkinci bölüm olan Etnoğrafya Seksiyonu’nda ise, Türk İslam Eserleri ve dönemin Alanya İl-köğretim Müdürlüğünden devredilen eserler halka sunulmaktadır. Bunun yanında Alanya çevre-sinden derlenen ve bölgenin etnografik özelliklerini yansıtan Yörük kilimleri, ala çuvallar, heybe-ler, giysiler, işleme örnekleri, silahlar, günlük kullanım kapları, takılar, el yazmaları ve yazı takım-ları gibi objeler ile bir Alanya evine ait günlük oda bölümü oluşturularak sergilenmektedir. Ayrıca Müze bahçesinde Roma, Bizans ve İslam dönemlerine ait taş eserler ve mozaik sergisi vardır.89

Kızıl Kule Etnoğrafya MüzesiAskeri amaçla ve limanı kontrol altında tutmak için 1226 yılında yapılmış olan bu eser, Sel-

çuklu sanatının eşsiz örneklerinden olup; Alanya’nın simgesi durumundadır. Kızıl Kule 1951-1953 yılları arasında onarılmıştır. 1979 yılında da yapının giriş katında Alanya yöresine özgü halı, kilim, giysi, mutfak gereçleri, silahlar, tartı aletleri, aydınlatma aletleri, dokuma tezgâhı ve Yörük kültürünü yansıtan çadır gibi etnoğrafik nitelikte eserler sergilenerek, yapıya etnoğrafya müzesi işlevi kazandırılmıştır.90

86 Bu bilgi Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden alınmıştır.

87 www.alanyahep.edu.tr. Erişim Tarihi: 01.07.2020.

88 www.alanya.edu.tr. Erişim Tarihi: 01.07.2020.

89 T.C. Alanya Müze Müdürlüğü, Alanya Tarihi Müzeleri ve Ören Yerleri, (Alanya: Günizi Grafik Limited Şirketi, 1998), s. 5-6.

90 T.C. Alanya Müze Müdürlüğü, Alanya Tarihi Müzeleri ve Ören Yerleri, s. 7.

Page 114: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

100 3. bölüm • ali rıza gönüllü

Atatürk Evi ve Müzesi18 Şubat 1935 yılında Alanya’ya gelen Atatürk’ün Alanya’yı ziyareti sırasında bir süre ka-

lıp dinlendiği ev, sahibi Tevfik Azakoğlu tarafından Kültür Bakanlığına hibe edilmiştir. Bu ev 1987 yılında restore edilip, döşenerek Atatürk Evi ve Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Müzenin birinci kat odalarında Atatürk’ün kişisel eşyaları, fotoğraflar, Atatürk’ün Alanyalılara yazmış ol-duğu bir telgraf ve diğer tarihi belgeler sergilenmektedir. İkinci kattaki odalarda ise tipik bir Alanya evi tüm elemanları ile canlandırılmakta, çevreye özgü etnografik eşyalardan örnekler sergilenmektedir.91

91 T.C. Alanya Müze Müdürlüğü, Alanya Tarihi Müzeleri ve Ören Yerleri, s. 7.

Atatürk Evi ve Müzesi, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 115: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 101

Halk KütüphanesiHayırsever Mahmut Nedim İrengün tarafından yaptırılan binanın 1. katı 1975 yılında Alan-

ya Halk Kütüphanesi olarak faaliyete geçmiştir. Kütüphanenin bünyesinde bulunan kitapların bir kısmı da Alanyalı hayırseverlerden temin edilmiştir.92

DerneklerTürk OcağıCumhuriyetin ilk yıllarında, Alanya ilçesinde Türk Ocağı bulunmaktadır.93 1928 yılında da,

Alanya Türk Ocağı Yönetim Kurulu şu isimlerden meydana gelmektedir: Başkan; Mal Müdürü Tahsin, Kâtip; Şakir-zâde Mehmet Nuri, Murahhas; Makinist Mehmet Macit, Muhasip; İbrahim Kâhya-zâde Haşim Efendi mahdumu Hasan Tahsin, Veznedar; Veli Efendi-zâde Kemalettin ve Aza; Tapu Memuru İbrahim Kani Bey.94

23 Nisan 1927 Cumartesi günü saat 14.30’da, Ankara Türk Ocağı salonunda toplanan, Türk Ocakları 2. Dönem 4. Kurultayı’na katılan 178 delege arasında, Alanya delegesi Tahsin Bey de var-dır. 1928 yılında toplanan 2. Dönem 5. Kurultayı’nda ise Alanya Delegesi, Arif Rüştü Bey’dir. Bu kurultayda Arif Rüştü Bey, kurultay başkanlığına bir önerge vermiştir. Arif Rüştü Bey, bu önerge-de işgal yıllarında İtalyanların, işgali haklı göstermek ve kendilerini halka sevdirmek gayesiyle, bir hastane açtıklarını, ancak bu durumu fark ederek, bir dispanser açan ve İtalyanların hastanelerini kapatmaya mahkûm edecek derecede başarılı faaliyet gösteren, Antalya Türk Ocağı’na, kurultayın selam ve şükranlarını iletmesini teklif etmiş ve bu teklif kurultay tarafından kabul edilmiştir. Alanya Türk Ocağı’nın bütçesi 1927 yılında 1.995 lira, 1928 yılında da 2.150 liradır.95 Ancak Türk Ocakları Olağanüstü Kurultayı 10 Nisan 1931 tarihinde, Ankara’da toplanarak, Türk Ocakları’nın kendisini feshederek, Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılması ve bütün mal varlığının da, partiye devredilmesi hakkında hazırlanan encümen kararı, oybirliği ile kabul edilmiştir. Böylece, ülkemiz-deki bütün Türk Ocakları kapatılmıştı.96 Ancak Türk Ocakları 1949 yılında Türkiye’de yeniden kurulmuştur.97 Alanya Türk Ocakları Şubesi de, 1992 yılında tekrar açılarak faaliyetlerine başla-mıştır.98

Himaye-i Eşcar DerneğiAlanya Belediye Meclisi tarafından, İçişleri Bakanlığının 11 Eylül 1928 tarih ve 2903/404 sa-

yılı yazısına dayanarak, Alanya ilçesinde Himaye-i Eşcar (Ağaçları Koruma) Derneği kurulmuş ve Alanya Kaymakamlığı’nın onayına sunulmuştur (18 Ekim 1928). Himaye-i Eşcar Derneğinin Yö-netim Kurulu, Azak-zâde Necip Efendi, Bekri-zâde Hüseyin Efendi, Kahveci Ali-zâde Avni Efendi, Koçum-zâde Mehmet Efendi ve Kâtibin oğlu Ahmet Efendi gibi isimlerden teşekkül etmiştir.99

92 Haşim Yetkin, Dünden Bugüne Alanya, s. 75.

93 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1926-1927), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1927), s. 555.

94 Fahri Yiğit, Alanya Türk Ocağı Tarihçesi ve Tanıtımı, (Alanya: Türk Ocakları Alanya Şube Başkanlığı, 2002), s. 7.

95 Fahri Yiğit, Alanya Türk Ocağı Tarihçesi ve Tanıtımı, s. 8.

96 Yusuf Sarınay, Türk Milliyetçiliği’nin Tarihi Gelişimi ve Türk Ocakları (1912-1931), (İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1994), s. 324.

97 www.turkocaklar.org.tr.Erişim Tarihi.01.07.2020.

98 Bu bilgi Alanya Türk Ocağı Başkanı Hasan Peker’den alınmıştır.

99 Bel. Def. Nr. 1928/265.

Page 116: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

102 3. bölüm • ali rıza gönüllü

HalkeviAlanya Halkevi 1933 yılının Şubat ayında açılmıştır. Halkevinin ilk başkanı ticaretle uğraşan

Fuat Salur Bey’di (1933-1934). Halkevinin kayıtlı 184 üyesi bulunuyordu. Bütün halkevleri gibi Alanya Halkevinin faaliyetleri de merkezden gönderilen yönergeler çerçevesinde gerçekleştirilmiş-tir. Nitekim bu yönergeler çerçevesinde Alanya Halkevi de birçok faaliyet yapmış, Alanya halkının kültürel gelişimine katkı sağlama yolunda önemli bir çabanın içinde olmuştur. Alanya Halkevi, Türkiye’deki diğer halkevleri gibi, 11 Ağustos 1951 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlü-ğe giren Halkevlerinin ve Bazı Halk Partisi Gayrimenkullerinin Hazineye İadesi Hakkındaki Kanun kapsamında kapatılmıştır.100

100 Mesut Erşan & Fahri Yetim, “Alanya Halkevi ve Alanya Kültür Tarihindeki Yeri”, Alanya XII Tarih ve Kültür Sempozyumu, (Kon-ya: Konaklı Belediyesi Yayınları 2013), s. 446 v.d.

Alanya Halkevi, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 117: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 103

ekonomik hayat

Tarım ve Hayvancılık1914 yılında Antalya ilinde tarım teşkilatı kurulmuştu. 1936 yılında da, Alanya ilçesine bir

tarım memuru tayin edilmiştir.101 Yine bu yıl Alanya ilçesinde, Antalya narenciye istasyonuna bağlı olarak, bir narenciye fidanlığı açılmıştır.102

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Alanya ilçesinde hububat, bakliyat ve endüstri bitkileri tarımı yapılan ürünler arasında bulunmaktadır.103 Bunun yanında narenciye üretimi de yapılmaktadır. Alanya’da yetiştirilen portakal cinsleri arasında çekirdeksiz portakal, Yafa portakalı ve Kıbrıs por-takalı başta gelmektedir.104 Yine bu yıllarda bağcılık alanında önemli gelişmeler olmuştur. Alanya ilçesinde mütarekeden önce 8.500 dönüm olan bağ miktarı, 1930’lu yıllarda 12.000 dönüme yük-selmiştir.105 Bu dönemde Alanya ilçesinde muz üretimine de başlanmıştır.106 1930’lu yıllarda ül-kemizde en iyi muz Alanya’da yetiştirilmektedir.107 Ayrıca bu yıllarda Alanya ilçesinde İncir, Har-nup ve Badem de üretilmektedir.108

Zamanımızda muz, narenciye ve örtü altı sebze ve meyveyi kış mevsiminde üreten çiftçiler, yaz mevsiminde de yaylalarda bulunan küçük işletmelerde organik tarım ürünleri üretmektedir-ler. Alanya’da tarım ürünlerinin kalitesi ve çeşitliliğinin yanında yeni tarım ürünlerinin yetiştiril-mesine de başlanmıştır. Özellikle Avokado, Kivi, Hindistan Cevizi, Aysberg ve Mango gibi tropi-kal iklim meyveleri ve sebzelerinin yetiştirilmesine dair çalışmalar yapılmaktadır.109

taBlo 3.1tarım arazisinin Dağılımı (2016-2018 yılı)

ürünler 2016 ha. 2016 % 2017 ha. 2017% 2018 ha. 2018%

hububat 9.235 35,37 7.759,50 29,7 6.597, 0 41,46

endüstri Bitkileri 456 1,75 320 1,22 285,5 1,79

yumru Bitkileri 325 1,24 295 1,13 245 1,54

meyvelik 5.151,3 20,42 4.975,90 19,04 5.516,3 34,67

sebze 4.015,2 15.38 3515,3 13,45 3.251,60 20,44

süs Bitkileri 15,2 0,06 14,4 0,06 14,5 0,09

ekili alan (top.) 18.845,8 74,22 16.880,1 64,6 15,909,9 100

nadas alanı 7.282,4 25,78 9.248,9 35,4 8052,6 33,39

tarım arazisi 26.107,50 100 26.129 100 23.963,50 100

101 Muhammet Güçlü, XX. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya, s. 54.

102 Türk Akdeniz Dergisi, 11-12, (1938), s. 104.

103 T.C. Devlet Sâlnâmesi(1927-1928), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1928), s. 442-443; Genelkur-may Başkanlığı, Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai ve Beşeri ve Baytari, s.76 v.d; Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ta-rım İstatistikleri (1934-1937), (Ankara: İstatistik Umum Müdürlüğü Yayınları, 1939), s. 153 v.d.

104 İzzet Azakoğlu, Alanya, (İstanbul: Reklam Ekonomi Matbaası, 1939), s. 8.

105 Genelkurmay Başkanlığı, Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai ve Beşeri ve Baytari, s. 73.

106 Cahit Uçuk, Bir İmparatorluk Çökerken (Anı), (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2000), s. 428.

107 Genelkurmay Başkanlığı, Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai ve Beşeri ve Baytari, s. 71.

108 İzzet Azakoğlu, Alanya, s. 10-11.

109 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 102.

Page 118: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 119: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 105

Alanya’da 2018 yılı itibarı ile ekili-dikili tarım alanı 15.909,9 hektardır. Toplam arazi ise 23.962,5 hektardır. Ekili hububat alanı 6.597 hektar, ekili meyvelik alan 5.516,3 hektar, ekili sebzelik alan 3.251.6 hektar, ekili endüstri bitkisi alanı 285,5 hektar, ekili yumru bitkileri alanı 245 hektar, ekili süs bitkileri alanı 14,5 hektardır. Nadas ve ekilmeyen alan ise 8.052,6 hektar-dır. Aşağıdaki tabloda 2016 ile 2018 yılları arasında Alanya’da tarım arazisinin dağılımı göste-rilmiştir.110

Alanya ilçesinde, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Osmanlı döneminde olduğu gibi büyük ve kü-çükbaş hayvanlar yetiştirilmesine devam edilmiştir. Bunun yanında, Tarım Bakanlığı, halkın hay-van talebini karşılamak için, sonbahar ve ilkbaharda Manavgat, Taşağıl, Gebiz ve Döşemealtı ile birlikte Alanya’da haftada bir kez hayvan pazarı kurulmasını kararlaştırmıştır.111

Günümüzde Alanya’da hayvancılık için iklim şartları ve arazinin çok uygun olmasına rağmen sektörde faaliyetler son teknik imkânlar kullanılarak yapılmamaktadır. Ekseriya küçük ve orta boy işletmeler bu alanda faaliyetlerine devam etmektedir. Aşağıdaki tabloda 2013-2018 yılları arasın-da Alanya’daki hayvan varlığı gösterilmiştir.112

taBlo 3.2alanya’da hayvan varlığı (2013-2018 yılı)

hayvanın cinsi 2013 2014 2015 2016 2017 2018

sığır Baş 10.780 15.258 15.178 13.530 15.511 16.768

Koyun Baş 9.000 27.047 13.170 12.750 19.720 22.326

Kıl Keçisi Baş 10.000 16.463 27.800 26.709 35.019 36.218

at Baş 45 144 151 153 150 168

Katır Baş 310 301 311 305 307 289

eşek Baş 170 80 124 123 142 128

Deve Baş 24 27 45 46 45 54

Kanatlılar adet 12.440 29.600 32.665 33.520 32.673 30.577

arı Kovanı adet 22.871 23.938 24.120 23.810 23.215 20.761

ipekböceği K. 622 650 650 640 460 379

SulamaCumhuriyet döneminde Alanya ilçesinde tarım arazilerinin sulanmasına dair ilk çalışma-

lar, Bakanlar Kurulu’nun 11 Ağustos 1942 tarihli kararı ile başlamıştır.113 1948 yılında da Dev-let Su İşleri tarafından Alanya’nın doğusunda bulunan Dim Çayı üzerine inşa edilen regülatör ve buna bağlı olarak açılan Dim Çayı Kanalı ile Alanya’da sulu tarım başlamıştır.114 Dim Çayı

110 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 105.

111 Muhammet Güçlü, XX. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya, s. 62.

112 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 107.

113 CCA. BKK. Nr. 99. 72. 19.

114 Haşim Yetkin, Dünden Bugüne Alanya, s. 165.

Solda: Alanya Ziraat Bankası, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 120: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

106 3. bölüm • ali rıza gönüllü

Kanalı, Dim Çayı’nın doğusunda Kargıcak mahallesine, batısında da Dinek Mevkisine kadar uzanmaktadır.115

1995 yılında yine Devlet Su İşleri tarafından yapımı tamamlanan Alara Çayı Sol Sahil Sula-ma Sistemi ile de, Alanya’nın batı kesimi sulanmaya başlamıştır. Alara Çayı’ndan motor gücü ile alınan su, kanallar vasıtasıyla Alanya’nın Okurcalar mahallesinden başlamak üzere, Konaklı ma-hallesinin doğusuna kadar getirilerek, bu bölgedeki arazilerin sulanması sağlanmıştır.116

Orman ve MadencilikCumhuriyetin ilk yıllarında çıkarılan 504 numaralı kanuna göre, Antalya’da bir Amenajman

grubu teşkil edilerek, Alanya, Manavgat, Elmalı ve Finike ilçelerinde mevcut olan ormanların ha-ritaları alınmış, bu ormanların işletme planları tanzim edilmiş ve orman kesimleri de bu planlara göre yürütülmüştür.117 Bu gün Alanya Orman İşletme Müdürlüğünün sahip olduğu alan 178.277,1 hektardır. Bu alanın 108.086,1 hektarlık bölümünü fundalık ve orman alanı oluşturmaktadır. Alanya orman yönüyle zengin bir yöredir ve ülke ormanlarının % 0,5’ini oluşturmaktadır. Alan-ya’da 1.073 kilometre orman yolu mevcuttur. Ayrıca 1 âdeti Kent Ormanı olmak üzere toplam 17 adet mesire yeri vardır. Bunun yanında 598 hektar alanda özel ağaçlandırma izni verilmiştir.118

Alanya ilçesinde bulunan madenler hakkında da şunları söyleyebiliriz. Cumhuriyetin ilk yıl-larında Alanya ilçesinin Gödredi,119 Külekdağı ve Çalıtepe mevkisinde simli kurşun,120 İnları mevkisinde de çinko ve simli kurşun madeninin varlığı bilinmektedir.121 Yine, Alanya’nın Gazipa-şa nahiyesinin Endişe Künay köyünde bakır, simli kurşun ve grafit madeni bulunmaktadır.122 Son zamanlarda Maden Tetkik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan araştırmalarda bölgede alümin-yum (boksit), fosfat, kuvarsit ve zımpara madeni yatakları tespit edilmiştir. Özellikle Alanya’nın Karamanlar ile Orhan mahallesi, Çatak yaylası ve Maşat mahallesi yatakları 1,2 milyon tonluk Alüminyum rezervine sahiptir.123 Barit madeni ise Alanya ile Gazipaşa arasında yoğun olarak bu-lunmaktadır. Alanya’nın Yuları ve Demirtaş mahallelerinde kurşun ve çinko, Kızılgüney ve Demir-taş mahallelerinde de manganez yatakları belirlenmiştir.124

SanayiOsmanlı devrinde olduğu gibi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da, Alanya ilçesinde ipekli bezler

dokunmaktadır. Dokunan ipekli bezlerden, gömleklik bez ve yatak çarşafı yapılmaktadır.125 Ayrı-ca ipek kuşak da dokunmakta ve bunlar Anadolu’nun her tarafına gönderilmektedir.126

115 Bu bilgi Alanya Gazipaşa Sulama Birliği’nden alınmıştır.

116 Bu bilgi Alara Sol Sahil Sulama Birliği’nden alınmıştır.

117 Türk Akdeniz Dergisi, 11-12, (1938), s. 107.

118 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 111.

119 İzzet Azakoğlu, Alanya, s. 14-15.

120 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1927-1928), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1928), s. 447.

121 T. C. Devlet Yıllığı (1928-1929), (İstanbul: Neşriyat Umum Müdürlüğü Neşriyatından, 1929), s. 122.

122 Genelkurmay Başkanlığı, Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai ve Beşeri ve Baytari, s. 64.

123 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 139.

124 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 139.

125 İzzet Azakoğlu, Alanya, s. 9.

126 Türk Akdeniz Dergisi, 11-12, (1938), s. 10.

Page 121: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 107

Alanya ilçesinde Cumhuriyet’in döneminde mahalli sanayinin gelişmesine hizmet etmek üzere, bazı çalışmalar da yapılmıştır. Şöyle ki; şehri aydınlatma, ısıtma ve sanayide kullanılmak ga-yesi ile, sudan elektrik üretmek için, Alanya Elektrik Türk Anonim Şirketi kurulmuştu. Şirketin merkezi Alanya ilçesi ve süresi kırk yıldır. Alanya Elektrik Türk Anonim Şirketi’nin sermayesi de 60.000 Türk lirasıdır. Ticaret Bakanlığından, bu şirkete ait olan, esas sözleşme tasarısı ve serma-yesinin % 10’unun tedarik olunduğunu gösteren banka mektubu, Bakanlar Kuruluna gönderil-miştir. Bu belgeler, Bakanlar Kurulu tarafından 30 Eylül 1939 tarihinde incelenmiş ve sözleşme onaylanmıştır.127

Bunun yanında gayesi, mıntıkasındaki dokumacılığın gelişmesine hizmet etmekle beraber iplik ve sair iptidai maddeleri toptan ve ucuza tedarik ederek, ortaklarına dağıtmak ve karşılık ola-rak, ortaklarının mamul malını satmak olan, Alanya Dokumacılar Küçük Sanat Kooperatifi Şirke-

127 CCA. BKK. Nr. 88. 96. 10.

Alanya Tophane Mahallesi, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 122: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 123: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 109

ti kurulmuştur. Bu şirketin merkezi Alanya ilçesidir. Alanya Dokumacılar Küçük Sanat Kooperati-fi Şirketi’nin süresi otuz yıl ve en az sermayesi de 2.000 Türk lirasıdır. Ticaret Bakanlığı, 17 Mayıs 1943’de, bu şirketin esas sözleşmesini, Bakanlar Kuruluna göndermiş ve Bakanlar Kurulu da, 25 Mayıs 1943’de, Alanya Dokumacılar Küçük Sanat Kooperatifi Şirketi’nin kurulmasına izin vermiş-tir.128 Yine Ticaret Bakanlığının 23 Ağustos 1944’de, bu şirketin esas sözleşmesinde değişiklik ya-pılmasına dair isteği, Bakanlar Kuruluna intikal ederek, 19 Eylül 1944’de istenen değişiklik onay-lanmıştır.129

TurizmAlanya, turizm sektöründe ilgiyi kıyı turizmi açısından sahip olduğu uygun iklim şartları ve

kumsallarıyla çekmiştir. Alanya 1970-1980’li yıllar arasında yerli halkın evlerini pansiyon olarak turizme açmasıyla turizmde yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. Çevrenin antik kalıntılar bakı-mından zengin olması da Alanya’nın dış turizmde ilgi çekmesine sebep olmuştur. Ülkemiz turiz-minde en önemli gelişme 1982 tarihli Turizmi Teşvik Kanunu’nun sağladığı imkânlarla olmuştur. Bu kanunla ilan edilen turizm merkezleri arasında, 1987 yılında Alara Çayı’nın güneyi de bulu-nuyordu. 1989 yılında da Alanya’nın doğusu ve batısı turizm merkezi ilan edilmiştir. Turizm Ban-kası’nın turizm merkezlerini kredilendirilecek öncelikli yöre olarak kabul etmesi sebebiyle yerli ve yabancı girişimcilerin Alanya’ya ilgisi artmıştır. Alanya kıyılarında 5 yıldızlı tesislerin yapımı bu imkânlarla mümkün olmuştur. Büyük yatak kapasiteli otellerin açılması Alanya’yı kitle turiz-mine açmıştır.130

Başlangıçta şehir merkezinde başlayan turistik faaliyetler ve yapılaşma 1990’lı yılların başın-da da önce şehrin batısında Avsallar Beldesi çevresi ile Alanya arasında, daha sonra da şehrin do-ğusuna doğru Oba, Kestel ve Mahmutlar Beldesi yönüne doğru sahil boyunca gelişmiştir.131 Alan-ya’da 2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli 58.290 oda ve 124.044 yatak kapasite-si ile 282 konaklama tesisi, belediye belgeli olarak ise 22.877 oda ve 51.949 yatak kapasitesi ile 377 tesis faaliyet göstermiştir. Toplamda ise Alanya’da 619 konaklama tesisi bulunuyordu. Ayrıca bu tesislerde toplam 81.167 oda ve 176.993 yatak vardı.132

UlaşımDenizyolu UlaşımıCumhuriyet döneminde Alanya’da devlet tarafından küçük taşıt iskelesi yapılması konusu

ilk defa 1946 yılına ait Hükümet Programı’na girmişti.133 1947 yılına ait bütçeye de 300.000 TL konulmuş ve bu para ile Alanya ve Sinop iskelelerinin yapılması planlanmıştır.134 Bu arada Alan-ya’da yaptırılacak olan küçük taşıt iskelesi için girişilecek yüklenmenin, Bayındırlık Bakanlığı’nın

128 CCA. BKK. Nr.102. 37. 11.

129 CCA. BKK. Nr. 106. 64. 3.

130 Cemil Soyak, Alanya’da Turizm ve Kentsel Mekânlar, (İstanbul: Akdeniz Kültürleri Araştırma Derneği Yayını, 2003), s. 137.

131 Cemil Soyak, Alanya’da Turizm ve Kentsel Mekânlar, s. 137.

132 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 127.

133 TBMM, Tutanak Dergisi, C.1, (Ankara: TBMM Basımevi, 1946), s. 36.

134 TBMM, Tutanak Dergisi, C.8, (Ankara: TBMM Basımevi, 1948), s. 691.

Solda: Alanya İskelesi Yolu, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 124: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

110 3. bölüm • ali rıza gönüllü

1947 yılı bütçesine konulan ödeneğin yarısını geçmemek şartıyla 1948 yılına geçmesine dair, Ba-yındırlık Bakanlığının 10 Ocak 1947 tarihli yazısı ve Maliye Bakanlığının bu konudaki 5 Şubat 1947 tarihli uygun görüşü, 27 Şubat 1947 tarihinde Bakanlar Kurulunda görüşülerek kabul edil-miştir.135

Bayındırlık Bakanlığı tarafından Alanya’da yapımına başlanan küçük taşıt iskelesi inşaatı bir müddet sonra tamamlanarak, Devlet Denizyolları ve Limanları Genel Müdürlüğüne devredilmiş-tir. Alanya İskelesi’nin Alanya Belediyesine devredilmesine dair Ulaştırma Bakanlığının 21 Eylül 1949 tarihli yazısı ve bu konudaki Maliye Bakanlığının uygun görüşü 1 Şubat 1950 tarihinde Ba-kanlar Kurulunda görüşülerek kabul edilmiştir.136

Demokrat Parti’nin döneminde de Alanya küçük taşıt iskelesinin uzatılması gündeme gel-miştir.137 Bakanlar Kurulu Kararı’na dayanan 1951 yılı programında Alanya iskelesinin uzatılma-sı için 450.000 TL tahsis edilmiş ve iskele inşaatının ihalesi yapılmıştır.138 Alanya İskelesi’nin uza-tılması inşaatı 1954 yılında tamamlanmış ve iskele işletmeye açılmıştır.139

Karayolu UlaşımıCumhuriyetin ilk yıllarında Alanya-Antalya karayolunun açılması için önemli çalışmalar

yapılmıştır. Ancak bu yolun kesintisiz olarak ulaşıma açılması sağlanamamıştı.140 Demokrat Parti döneminde de Alanya-Antalya karayolunun tamamlanması konusunda çalışmalar yapıl-mıştır.141 Bu dönemde Alanya’dan başlamış olan turistik yol inşaatı, 1958 yılında hızlı bir şekil-de devam etmiştir. Bu yolun Alanya’yı İzmir’e ve Mersin’e bağlaması planlanmıştır.142 Bir müd-det sonra Alanya-Antalya karayolu tamamlanarak kesintisiz olarak ulaşıma açılmıştır.143 1961 yılında da Alanya’dan geçen Antalya Mersin karayolunda ulaşım sağlanmıştır.144 Ancak Alan-ya-Antalya karayolu zaman içinde üzerindeki araç yoğunluğunu taşıyamaz bir hale gelmiştir. Bunun üzerine bu yol bölünmüş yol kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 1993 yılında yatırım programına alınmıştır. Buna göre, Alanya-Antalya karayolu 135 km uzunluğun-da bir yoldur. Bu yol Antalya’nın 6 km doğusunda Demokrasi Kavşağı’ndan başlayarak, Alan-ya’ya kadar uzanmaktadır. Yol üzerinde yolun standardını sağlamak üzere 4 adet tünel ve 16 adet köprülü kavşak yapılması planlanmıştır. Yolun toplam maliyeti 378 trilyon Türk Lirasıdır. Bu yola 2002 yılına kadar 218 trilyon Türk lirası harcama yapılmıştır. Projenin bitmesi için 2002 yılı fiyatlarıyla 160 trilyon Türk lirası ödeneğe ihtiyaç bulunmaktadır. Bununla birlikte Alan-ya-Antalya yolunun 2002 yılına kadar 107 kilometrelik kesimi aşınma, binder veya sathi kapla-ma seviyesinde trafiğe açılmıştır. Kalan 28 kilometrelik kesimde ise mevcut yol kullanılmıştır. Böylece adı geçen yılda Alanya-Antalya karayolunda fiziki gerçekleşme %70 olmuştur.145 2004

135 CCA. BKK. Nr. 113. 15.10.

136 CCA. BKK. Nr. 121.103.16.

137 TBMM, Tutanak Dergisi, C. 8, (Ankara: TBBM Basımevi, 1951), s. 160.

138 TBMM, 8/424.

139 TBMM, Zabıt Ceridesi, C. 28, (Ankara: TBMM Matbaası, 1954), s. 583; TBMM: Zabıt Ceridesi, C.5, (Ankara: TBMM Matbaası, 1955), s. 921.

140 CCA. BKK. Nr..22.59.9; CCA. BKK. Nr. 96.82.2; CCA. BKK. Nr. 18.159.262; CCA. BKK. Nr. 101.8.6.

141 TBMM, Zabıt Ceridesi, C. 28, (Ankara: TBMM Matbaası, 1954), s. 941.

142 A. Rıza Gönüllü, Cumhuriyet Döneminde Antalya (1923-1960), (İstanbul: Tarihçi Kitabevi, 2010), s. 437.

143 Kaynak kişi, Mehmet Kuloğlu, Alanya 1940 doğumlu, Çiftçi.

144 Bu bilgi Alanya’da bulunan Karayolları 133. Şube Şefliği’nden alınmıştır.

145 TBMM, Tutanak Dergisi, C.55, (Ankara: TBMM Basımevi, 2001), s. 467; TBMM, Tutanak Dergisi, C.4, Ankara: TBMM Basıme-vi 2003), s. 600.

Page 125: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 111

yılında tamamlanarak hizmete açılan Alanya-Antalya karayolunun, kesin kabulü 2007 yılının Temmuz ayında yapılmıştır.146

Havayolu UlaşımıAlanya’ya ulaşım sağlayan yollardan birisi de havayoludur. Bu konuda Alanya- Gazipaşa Ha-

valimanı’nın; Alanya, Gazipaşa, Anamur ve Manavgat’a yönelik hizmet vermesi planlanmıştır. Alanya’ya 35 kilometre olan Alanya-Gazipaşa Havalimanı, 2009 yılında uluslararası uçuş trafiğine açılmıştır.147

İhracatCumhuriyet’in ilk yıllarında, Alanya ilçesinden Portakal, Limon, İpek Kozası, Harnup, İncir

ve Badem gibi ürünler ihraç edilmiştir.148 Günümüzde ise Domates, Üzüm, Nar, Mandalina, Şef-tali, Portakal gibi sebze ve meyvelerle mobilya, soğutma kabini, demir çelik gibi ürünler ihraç maddeleri arasında bulunmaktadır.149

Ticari KuruluşlarAlanya ilçesinde gördüğümüz ticari kuruluşlardan bazıları, Osmanlı devrinde kurulmuş ve

Cumhuriyet devrine de intikal etmiştir. Bu ticari kuruluşlardan bir kısmı da, Cumhuriyet devrin-de teşkil edilmiştir.

BankalarOsmanlı döneminde 1892 yılında açılmış olan, Alanya ilçesindeki Ziraat Bankası Şubesi,

Cumhuriyet devrinde de varlığını devam ettirmiştir.150 2018 yılında da Alanya’da bu banka ile bir-likte 19 farklı bankanın 53 şubesi faaliyet göstermektedir.151

Alanya Müstahsilleri Kooperatifi ŞirketiAlanya Müstahsilleri Kooperatifinin maksadı; ortaklığına dâhil olanlara, dışarıdan mal satın

almak ve bunların içerideki mahsullerini satmaktır. Alanya Müstahsilleri Kooperatifi Şirketinin merkezi Alanya ilçesidir. Alanya Müstahsilleri Kooperatifi Şirketinin süresi otuz bir yıldır. Serma-yesi de, değişen ve nama yazılı hisse senetlerinden meydana gelmesi ve asgari 3.000 Türk lirası ol-ması gerekmektedir. Ekonomi Bakanlığı, Alanya Müstahsilleri Kooperatifi Şirketinin, esas yazılı sözleşme tasarısını, Bakanlar Kuruluna göndermiştir. Bakanlar Kurulu da, bu tasarıyı 25 Temmuz 1929’de onaylamıştır.152

146 Bu bilgi Alanya’da bulunan Karayolları 133. Şube Şefliğinden alınmıştır.

147 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 86.

148 İzzet Azakoğlu, Alanya, s. 6.

149 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, Alanya Ekonomik Rapor 2015 Alanya: Günizi Tasarım Basım Tanıtım Ltd Şti, 2015), s. 127.

150 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1927-1928), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1928), s. 450.

151 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, Alanya Ekonomik Rapor 2018, Alanya: Alanya Matbaası, 2018, s. 138.

152 CCA. BKK. Nr. 4. 40. 5.

Page 126: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

112 3. bölüm • ali rıza gönüllü

Alanya Ticaret ve Sanayi OdasıAlanya ilçesinde, 1906 yılında Ziraat ve Ticaret ve Sanayi Odasının bulunduğu bilinmekte-

dir.153 Cumhuriyet’in ilk yıllarında da, Alanya’da Ticaret ve Sanayi Odası varlığını devam ettirmiş-tir.154 Hatta, bu yıllarda Ekonomi Bakanlığının kararı ile Akseki ve Manavgat Ticaret ve Sanayi Odaları Alanya Ticaret ve Sanayi Odasına, Elmalı ve Finike Ticaret ve Sanayi Odaları Antalya Tica-ret ve Sanayi Odasına, Kaş Ticaret ve Sanayi Odası da Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası’na bağlan-mıştır.155 Cumhuriyet döneminde faaliyetine bir müddet ara veren Alanya Ticaret ve Sanayi Oda-sı 1991 yılında tekrar kurularak, çalışmalarına başlamıştır.156

153 Konya Vilâyeti Sâlnâmesi, (Konya: 1322), s. 165.

154 T. C. Devlet Sâlnâmesi (1925-1926), (İstanbul: Matbuat Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatından, 1926), s. 355.

155 Muhammet Güçlü, XX. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya, s. 70.

156 Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, s. 143.

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, Haşim Yetkin Arşivi.

Page 127: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 113

Alanya İstihlâk KooperatifiAlanya ilçesinde kurulan kooperatiflerden birisi de, Alanya İstihlâk Kooperatifi’dir. Alanya

İstihlâk Kooperatifi’nin gayesi; satın alacağı tüketim maddelerini, ortaklarına dağıtmak ve ortak-larının ihtiyaçlarını karşılayacak, başka teşebbüslerde bulunmaktır. Alanya İstihlâk Kooperati-fi’nin merkezi Alanya ilçesidir. Alanya İstihlâk Kooperatifi’nin süresi otuz yıl ve en az sermayesi de 350 Türk Lirasıdır. Ticaret Bakanlığı 20 Nisan 1945’de, Alanya İstihlâk Kooperatifinin ana söz-leşmesini, Bakanlar Kuruluna göndermiştir. Bakanlar Kurulu da 7 Mayıs 1945’de, bu sözleşmeyi incelemiş ve gerekli izni vermiştir.157

Alanya Meyvecilik ve Sebzecilik İstihsal ve Satış KooperatifiBu kooperatifin maksadı satın alacağı tüketim maddelerini ortaklarına ve tüketicilere dağıt-

mak ve üyelerinin ihtiyaçlarını karşılayacak sair teşebbüslerde bulunmaktır. Kooperatifin merkezi Alanya’dır. Alanya Meyvecilik ve Sebzecilik İstihsal ve Satış Kooperatifi’nin süresi otuz yıl ve ser-mayesi 7.000 liradır. Kooperatifin sözleşmesi Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 1 Kasım 1956 tarihli yazı ile Bakanlar Kuruluna gönderilmiştir. Bakanlar Kurulu da bu sözleşmeyi 16 Ka-sım 1956’de incelemiş ve adı geçen kooperatifin kurulmasına izin verilmiştir.158

Birinci Dünya Savaşı sırasında çeşitli sıkıntılarla karşılaşan Alanya halkı, Millî Mücadele dö-neminde, milli faaliyetlere maddî ve manevî her türlü desteği sağlamıştır. Bunun yanında bu dö-nemde onlarca evladını da şehit vermiştir. Alanya Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir sahil kasabası konumunda idi. Zaman içinde sulu tarıma geçilmesi ile birlikte Alanya bir tarım şehri kimliği ka-zanmıştır. Alanya’nın doğal güzellikleri ve sahip olduğu tarihî eserleri de turizmin başlamasına ve gelişmesine sebep olmuştur. Bununla birlikte elde edilen tarım ürünlerinin ihraç edilmesi ile yer-li ve yabancı turistlerin Alanya’ya yoğun bir şekilde gelmesi Alanya-Antalya karayolunun açılması ile mümkün olmuştur. Bilhassa Antalya-Alanya karayolunun açılması tarım ürünlerinin ihraç edil-mesini kolaylaştırmıştır. Bunun yanında Alanya-Gazipaşa Havalimanı’nın hizmete girmesi, Alan-ya’ya gelen yolculara ulaşımda büyük bir kolaylık sağlamıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Alanya’da narenciye ve muz gibi meyveler ile muhtelif tarım ürünlerinin yetiştirilmesi yanında, son yıllarda yeni tropikal meyve ve sebzeler de üretilme-ye başlanmıştır. Bu durum da Alanya’da tarımı yapılan ürünlerin çeşitlenmesine sebep olmuştur. Alanya’da eğitim hayatı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ve Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi’nin açılması ile birlikte yeni bir ivme kazanmıştır. Bu yükseköğretim kurumlarının gelişmesi ile birlikte Alanya önemli bir eğitim şehri olma konusunda adım adım ilerlemektedir. Böylece Cumhuriyet döneminde bir dünya şehri konumuna gelen Alanya, sahip olduğu sosyal, kültürel ve ekonomik değerler ile geleceğin Türkiye’sinde de önemli bir yere sahip olacaktır.

157 CCA. BKK. Nr. 108. 27. 4.

158 CCA. BKK Nr. 144.92.12.

Page 128: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

114 3. bölüm • ali rıza gönüllü

KaynaKça

arşiv BelGeleri

cumhurBaşKanlIğI osmanlI arşiviDâhiliye Nezareti Emniyeti Umumiye Müdüriyeti Belgeleri (COA. DH. EUM. 3.Şb)Nr. 6/51; 15/29.

cumhurBaşKanlIğI cumhuriyet arşiviBakanlar Kurulu Kararları (CCA. BKK).Nr. 4.40.5; 18.159.262; 22.59.9; 88.96.10; 96.82.2; 99.72.19; 101.8.6; 102.37.11; 106.64.3; 108.27.4; 113.15.10;

121.103.16; 144.92.12; 147.16.5.Muamelat Genel Müdürlüğü Belgeleri (CCA. Mua.).Nr. 2.11.21; 2.11.22; 2.11.23; 2.11.25; 2.11.26; 2.11.27.

meclis tutanaKlarITBMM: Tutanak Dergisi, C.1, Ankara: TBMM Basımevi 1946.TBMM: Tutanak Dergisi, C.4, Ankara: TBMM Basımevi 1951.TBMM: Tutanak Dergisi, C.4, Ankara: TBMM Basımevi 2003.TBMM: Tutanak Dergisi, C.8, Ankara: TBMM Basımevi 1948.TBMM: Tutanak Dergisi, C.55, Ankara: TBMM Basımevi 2001.TBMM: Zabıt Ceridesi, C. 2, Ankara: TBMM Matbaası 1958.TBMM: Zabıt Ceridesi, C. 5, Ankara: TBMM Matbaası 1955.TBMM: Zabıt Ceridesi, C.3, Ankara: TBMM Matbaası 1958.TBMM: Zabıt Ceridesi, C. 28, Ankara: TBMM Matbaası 1954.

salnamelerİller Bankası: Belediyeler Yıllığı, C.I, Ankara: İller Bankası Yayını 1949.Konya Vilayeti Sâlnâmesi, Konya: 1322.T.C. Antalya Valiliği: Cumhuriyetin 50.Yılında Antalya İl Yıllığı, Turan Ofset Matbaası 1973.T.C. Devlet Sâlnâmesi (1926-1927), İstanbul: Matbuat Müdüriyeti Umumiyesi Neşriyatından 1927.T.C. Devlet Sâlnâmesi (1927-1928), İstanbul: Matbuat Müdüriyeti Umumiyesi Neşriyatından 1928.T.C. Devlet Yıllığı (1928-1929), İstanbul: Matbuat Umum Müdürlüğü Neşriyatından 1929.

GazetelerAlanya Postası Gazetesi, 258 (1958), s.1-2.İleri Gazetesi, 3298 (1959), s. 1-2.Resmi Gazete, 2446 (2001), s. 3Resmi Gazete, 28489 (2012), s. 1.Şelale Gazetesi, 3435 (1959), s. 1.Türk Akdeniz Dergisi, 11-12 (19389, s. 36-107.

moDern literatürAkbıyık, Yaşar: Milli Mücadelede Güney Cephesi-Maraş, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları 1999.Alanya Belediyesi Meclis Defteri, Alanya 1928-1929.Alanya Ticaret ve Sanayi Odası: Alanya Ekonomik Rapor 2015, Alanya: Günizi Tasarım Basım Ltd. Şti. 2015.Alanya Ticaret ve Sanayi Odası: Alanya Ekonomik Rapor 2018, Alanya: Alanya Matbaası 2018.Antalya, Ankara: Pamukbank T.A.Ş.Yayını 1969.Atatürk, Mustafa Kemal: Nutuk, C.II, Ankara: Milli Eğitim Basımevi 1982.Azakoğlu, İzzet: Alanya, İstanbul: Reklam Ekonomi Matbaası 1939.Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü: Tarım İstatistikleri (1934-1937), Ankara: İstatistik Umum Müdürlüğü

Yayınları 1939.Beyoğlu, Süleyman: “Mütareke Döneminde Basının Sansürüne Bir Örnek, Öğüd Gazetesinin Kapatılması”, Bir-

Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 3 (1995), s.35-42.Beyoğlu, Süleyman: “Savaş Yıllarında Alanya (1914-1918)”, Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri III, (Konya: Alanya

Belediyesi Yayınları 2004), s. 293-295.

Page 129: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

cumhuriyet döneminde alanya 115

Beyoğlu, Süleyman: “XX. Yüzyılın Başlarında Alanya’da Bazı Olaylar”, Alanya Tarih ve Kültür Seminerleri III, (Kon-ya: Alanya Belediyesi Yayınları 2004), s. 520-522.

Ersoy, Mesut-Yetim Fahri: “Alanya Halkevi ve Alanya Kültür Tarihindeki Yeri”, Alanya XII. Tarih ve Kültür Sempoz-yumu, Konya: Konaklı Belediyesi Yayınları 2013, s. 443-457.

Erten, Süleyman Fikri: Milli Mücadelede Antalya, Antalya: Antalya Müzesi Yayını 1996. Genelkurmay Başkanlığı: Akdeniz Havzası Coğrafyası; Tabii, Zirai, Beşeri ve Baytari, Ankara: Genelkurmay Basımevi 1983.

Gönüllü, Ali Rıza: Cumhuriyet Döneminde Antalya (1923-1960), İstanbul: Tarihçi Kitabevi 2010.Gönüllü, Ali Rıza: Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Alanya (1908-1938), Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları

2008.Güçlü, Muhammet: XX. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya, Antalya: Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Kültür Yayınları

1997.Hacıhamdioğlu, Tevfik, “Atatürk’ün Alanya’yı Ziyaretleri”, Alanya Folkloru Dergisi, 4 (1988), s. 13-15.İstatistik Genel Müdürlüğü: 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı, (İl, İlçe ve Muhtarlıklar İtibari İle Nüfus), Ankara: İs-

tatistik Genel Müdürlüğü Yayınları 1948.Kocatürk, Utkan: Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi (1918-1938), Ankara: Atatürk Araştırma Merke-

zi Yayınları 2000.Koçak, Faruk Nafiz: Tarihte Alanya, Konya: Alanya Sanayi ve Ticaret Odası Yayınları 2013.Konyalı, İbrahim Hakkı: Alanya (Alaiyye), İstanbul: Ayaydın Basımevi 1946.Köseoğlu, Ali Nazım: Alanya’da Bir Yaşam Boyu Duyduklarım, Gördüklerim ve Yaşadığım Anılar, İstanbul: 1992.Milli Savunma Bakanlığı: Şehitlerimiz, Ankara: Milli Savunma Bakanlığı Yayınları 1998.Önder, Mehmet: Atatürk’le Adım Adım Türkiye, Ankara: Kültür Ofset Araştırma Yayınları, 1984.Öztürk, Kazım: Türk Parlamento Tarihi, C.III, Ankara: TBMM Matbaası 1993.Sarınay, Yusuf: Türk Milliyetçiliğinin Tarihi Gelişimi ve Türk Ocakları (1912-1931), İstanbul: Ötüken Neşriyat 1994.Saruhan, Zeki: Kurtuluş Savaşı Günlüğü C.III, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları 1995.Soyak, Cemil: Alanya’da Turizm ve Kentsel Mekân, İstanbul: Akdeniz Kültürleri Araştırma Derneği Yayınları 2003.T.C. Alanya Müze Müdürlüğü: Alanya Tarihi, Müzeleri ve Ören Yerleri, Alanya: Günizi Grafik Limited Şirketi 1998.T.C. Dâhiliye Vekâleti: Son Teşkilatı Mülkiyede Köylerimizin Adları, İstanbul: Hilal Matbaası 1928.T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü: 2000 Genel Nüfus Sayımı Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, Ankara: İstatistik

Genel Müdürlüğü Yayınları 2000.T.C. İçişleri Bakanlığı: Antalya İli, Ankara: İçişleri Bakanlığı Yayınları 1961.Tuncay, Mete: Türkiye Cumhuriyetinde Tek Parti Yönetiminin Kurulması (1923-1931), İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayın-

ları 1999.Turgut, Hulusi: Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 2005.Uçuk, Cahit: Bir İmparatorluk Çökerken (Anı), İstanbul: Yapı Kredi Yayınları 2000.Yalçın, Durmuş (ve diğerleri.): Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, C.1, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları

2000.Yetkin, Haşim: Dünden Bugüne Alanya, İstanbul: Yetkin Color Yayıncılık, tarihsiz.Yetkin, Haşim: Dünden Bugüne Alanya’da Yaşam, İstanbul: İstanbul: Çalı Grafik Yayınları, tarihsiz.Yiğit, Fahri: Alanya Türk Ocağı Tarihçesi ve Tanıtımı, Alanya: Türk Ocakları Alanya Şube Başkanlığı 2002.

onlIne KaynaKlarwww.alanya.bel.tr, Erişim Tarihi: 01.07.2020.www.alanyaeah.sağlık.gov.tr, Erişim Tarihi: 01.07.2020.www.alanya.edu.tr., Erişim Tarihi: 01.07.2020.www.alanyahep.edu.tr., Erişim Tarihi: 01.07.2020.www.mfa.gov.tr., Erişim Tarihi: 01.07.2020.www.tbmm.gov.tr., Erişim Tarihi: 01.07.2020.www.turkocakları.org.tr., Erişim Tarihi: 01.07.2020.

Page 130: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 131: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda
Page 132: Alanya · 2021. 4. 19. · Alanya ’ya Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda

AlanyaAlanya’yaEditörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir

Alanya, Antikçağ’dan günümüze kadar insanlı-ğa ev sahipliği yapmakla kalmamış aynı zamanda kesintisiz olarak bir medeniyet merkezi olagelmiştir. Şehir, günümüzden tam 800 yıl önce 1221 yılında Türkiye Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından fethedilmiş ve bir Türk-İslam merkezi olarak yeniden imar edilmiştir. Fethin sonrasında da fatihinin ismine nisbetle Alaîye olarak isimlendiril-miştir. Tarihinin son 800 yılı işgallerle kesintiye uğramaksızın ve ciddi bir tahribat görmeksizin Türk-İslam kültürü ile bezenmiş hâldedir. Dolayı-sıyla insanlık tarihine sunduğu nimetler itibariyle de şehir ile tarih ayrılmaz bir bütünlük arz etmektedir.

Bu mümtaz Selçuklu kökenli Türk-İslam şehrinin zengin tarihini bir bütün olarak ortaya koymak adına, günümüze kadar pek çok etkinlik düzenlenmiş, akademik ve yerel tarih çalışmaları yapılmıştır. Alanya’nın farklı dönemleri ele alınmış ve tarihine katkılar sağlanmıştır. Bu değerli bilimsel katkılara ilaveten kitabımızda; şehrin Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerindeki tarihini ana hatlarıyla, bir arada ve akademik düzeyde sunu-labilmesi de amaçlanmıştır. Gerek üniversitelerin kuruldukları şehre katkı sağlamaları şiarından hare-ketle gerekse de Alanya’nın fethinin 800. sene-i devriyesi münasebetiyle, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan’ın girişimi ve çabasıyla ALAÎYE’DEN ALANYA’YA isimli bu prestij baskı eser, şehrin sadece ekonomik hayatına değil kültür ve bilim alanındaki çalışmaları-na da destek veren Alanya Ticaret ve Sanayi Odası-nın katkıları ile hazırlanmıştır.

Elinizdeki kitap, Alanya’nın Selçuklu, Osman-lı ve Cumhuriyet Dönemi tarihini ana hatlarıyla ortaya koyan bir çalışmadır. Kitabın “Selçuklular Döneminde Alanya” başlıklı ilk bölümünde, Sel-çuklu tarihçisi Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen tarafından Alanya’nın Selçuklu dönemi tarihi ayrın-tılı olarak ele alınmıştır. “Osmanlı Yönetiminde Alâiye (1471-1923)” başlıklı ikinci bölüm ise Osmanlı tarihçisi olan Prof. Dr. Selim Hilmi Özkan tarafından kaleme alınmış ve Alanya’nın Osmanlı dönemi tarihine mercek tutulmuştur. Kitabın son bölümünde ise Cumhuriyet tarihçisi Doç. Dr. Ali Rıza Gönüllü tarafından “Cumhuriyet Döneminde Alanya” başlığıyla, bu kez Alanya’nın Cumhuriyet devrindeki tarihî özellikleri ayrıntılarıyla ortaya konmuştur.

Alaîye’den Alanya’ya kitabı, kültür ve mede-niyet merkezi olan şehrin tarihî zenginliklerini ve doğal güzelliklerini yansıtan çok sayıda görseli de içermektedir. Bununla birlikte insanların ilk defa görecekleri eski fotoğraflar, haritalar ve arşiv vesi-kalarıyla da zenginleştirilmiştir. Alanya’nın dönemdönem idarî, iktisadî, askerî, fizikî, coğrafî ve sosyo-kültürel özelliklerini ortaya koyan bilgilere ve detaylı tablolara da yer verilmiştir. Bu yönüyle kitabın; Alanya’nın şehir olarak tarihsel geçmişi-nin, sahip olduğu fiziksel alt yapısının, doğal ve sosyo-kültürel özelliklerinin tanıtımına katkı suna-bilmesi de amaçlanmıştır.

ALÂİYE’DEN ALANYA’YA

ALÂİYE’DEN ALANYA’YA

Editörler: Ekrem Kalan & Mahmut Demir

ALANYA ALAADDİN KEYKUBAT ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI • No: 001

ALANYA ALAADDİN KEYKUBATÜNİVERSİTESİ YAYINLARINo: 001

ALKÜYISBN: 978-605-745-810-0