10
54 ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI Veli ÜNSAL 1 Özet Yozgat’ın güneydoğusunda, Alişar Köyü’nün 2,5 km. kadar kuzeyindedir. Geniş bir ovanın ortasında bulunan Alişar, Anadolu’nun büyük ve önemli höyüklerinden birisidir. Hitit merkezi toprakları içinde ve birçok ticaret yolunun ortasında bulunmaktadır. Höyükte Son Kalkolitik Çağda başlayan yerleşme, sırasıyla İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro- ma-Bizans ve Selçuklu-Osmanlı Dönemleriyle devam etmiştir. Bu yönüyle Alişar günümüze kadar kesintisiz yerleşme gören Anadolu’nun ender yerleşmelerinden biridir. Alişar M.Ö. III. binde Yozgat’ın kuzey-güney ve doğu-batı ilişkilerini göstermesi açısından çok önem- lidir. Alişar’ın güçlü bir savunma duvarı ile çevrelenmiş olması yerleşmenin Orta Anadolu’daki beylik mer- kezlerinden biri olduğu fikrini vermektedir. Orta Anadolu’nun en önemli yerleşmelerinden biri olan Alişar, Yozgat’ın prehistoryası ve Protohistoryasını tüm açıklığıyla yansıtan bir yerleşmedir. Bu durum hem Yozgat ve çevresinin hem de Orta Anadolu’nun prehistorik problemlerinin çözülmesine büyük katkı sağlamıştır. Yerleşmenin önemi kazılarda bulunan malzemenin zenginliği ve bu malzemelerin karakteristik özellikler göstermesinden kaynaklanır. Ayrıca Alişar’ın Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda yerleşme görmesi Yozgat ve çevresinin Anadolu’nun yazı ile tanışan ilk bölgelerinden biri olmasını sağlamıştır. Anahtar kelimeler: Yozgat, Alişar, Prehistorya, Protohistorya, Orta Anadolu Abstract Alisar’s Contribution To Yozgat Archaeology And Ancient History Alisar is on the Southeast of Yozgat, approximately 2.5 km away from Alisar Village. In the middle of a vast plain, is one of the largest and important barrows of Anatolia. It is located in the middle of many trade routes and in the central lands of Hittite. Settlement started in the Last Period in the barrow continued with First Bronze Ages I-II-III, Assyrian Trade Colonies Period, Old Hittite, New Hittite, Phrygian-Med-Persian, Hellenistic-Gallate-Rome-Byzantium and Seljuk-Ottoman Periods respectively. In this respect, Alisar is one of the rare Anatolian settlements witnessed continuous development until our current day. Alisar is also of great importance as it shows the north-south and east-west relations of Yozgat in the period of 3000 B.C. That Alisar is surrounded by a strong defensive wall evokes the idea that it was one of the seigniory centres of Middle Anatolia. One of the most important Middle Anatolian settlements, Alisar reflects the prehistory and protohistory of Yozgat clearly. This case helped to bring answer out into the open for the prehistoric problems of both Yozgat and nearby areas, and the Middle Anatolia. The importance of the settlement stems from the richness of the materials and unearthed in the excavations and the characteristic features of these materials. In addition, that there was settlement in Alisar during the Assyrian Trade Colonies Period made it one of the first areas in Anatolia that witnessed the writing. Key words: Yozgat, Alisar, Prehistory, Protohistory, Middle Anatolia. 1 Doç. Dr. Ahi Evran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, [email protected]

ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

  • Upload
    others

  • View
    24

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

54

ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI

Veli ÜNSAL1

Özet

Yozgat’ın güneydoğusunda, Alişar Köyü’nün 2,5 km. kadar kuzeyindedir. Geniş bir ovanın ortasında bulunan Alişar, Anadolu’nun büyük ve önemli höyüklerinden birisidir. Hitit merkezi toprakları içinde ve birçok ticaret yolunun ortasında bulunmaktadır. Höyükte Son Kalkolitik Çağda başlayan yerleşme, sırasıyla İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans ve Selçuklu-Osmanlı Dönemleriyle devam etmiştir. Bu yönüyle Alişar günümüze kadar kesintisiz yerleşme gören Anadolu’nun ender yerleşmelerinden biridir.

Alişar M.Ö. III. binde Yozgat’ın kuzey-güney ve doğu-batı ilişkilerini göstermesi açısından çok önem-lidir. Alişar’ın güçlü bir savunma duvarı ile çevrelenmiş olması yerleşmenin Orta Anadolu’daki beylik mer-kezlerinden biri olduğu fikrini vermektedir. Orta Anadolu’nun en önemli yerleşmelerinden biri olan Alişar, Yozgat’ın prehistoryası ve Protohistoryasını tüm açıklığıyla yansıtan bir yerleşmedir. Bu durum hem Yozgat ve çevresinin hem de Orta Anadolu’nun prehistorik problemlerinin çözülmesine büyük katkı sağlamıştır. Yerleşmenin önemi kazılarda bulunan malzemenin zenginliği ve bu malzemelerin karakteristik özellikler göstermesinden kaynaklanır. Ayrıca Alişar’ın Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda yerleşme görmesi Yozgat ve çevresinin Anadolu’nun yazı ile tanışan ilk bölgelerinden biri olmasını sağlamıştır.

Anahtar kelimeler: Yozgat, Alişar, Prehistorya, Protohistorya, Orta Anadolu

Abstract

Alisar’s Contribution To Yozgat Archaeology And Ancient History

Alisar is on the Southeast of Yozgat, approximately 2.5 km away from Alisar Village. In the middle of a vast plain, is one of the largest and important barrows of Anatolia. It is located in the middle of many trade routes and in the central lands of Hittite. Settlement started in the Last Period in the barrow continued with First Bronze Ages I-II-III, Assyrian Trade Colonies Period, Old Hittite, New Hittite, Phrygian-Med-Persian, Hellenistic-Gallate-Rome-Byzantium and Seljuk-Ottoman Periods respectively. In this respect, Alisar is one of the rare Anatolian settlements witnessed continuous development until our current day.

Alisar is also of great importance as it shows the north-south and east-west relations of Yozgat in the period of 3000 B.C. That Alisar is surrounded by a strong defensive wall evokes the idea that it was one of the seigniory centres of Middle Anatolia. One of the most important Middle Anatolian settlements, Alisar reflects the prehistory and protohistory of Yozgat clearly. This case helped to bring answer out into the open for the prehistoric problems of both Yozgat and nearby areas, and the Middle Anatolia. The importance of the settlement stems from the richness of the materials and unearthed in the excavations and the characteristic features of these materials. In addition, that there was settlement in Alisar during the Assyrian Trade Colonies Period made it one of the first areas in Anatolia that witnessed the writing.

Key words: Yozgat, Alisar, Prehistory, Protohistory, Middle Anatolia.

1Doç. Dr. Ahi Evran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, [email protected]

Page 2: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

55

1. Giriş

Alişar Höyük’ün içinde bulunduğu coğrafyanın bilinmesi, yerleşmenin Yozgat coğrafyasına sağladığı katkının daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

Türkiye topraklarının yaklaşık % 2’sine sahip olan Yozgat’ın doğusunda Sivas, güneyinde Kayseri, Nevşehir, Kırşehir batısında Kırıkkale ve kuzeyinde Amasya, Çorum ve Tokat illeri bulunmaktadır (Harita-1) ve toplam yüzölçümü 14.123 km2’dir (Bulut 2000, 20). Deniz seviyesinden 1300 m. yükseklikte bulunan Yozgat ve çevresindeki yeryüzü şekillerinin büyük bölümünü platolar oluşturur. Bu bölge İç Anadolu Bölge-si’ndeki en geniş plato alanlarından olan “Bozok Platosu” üzerinde yer almaktadır. Bozok platosu Kızılırmak kavsinin çevirdiği arızalı bir arazi görünümündedir. Bu platonun ortalama yüksekliği 1200-1400 m. arasında değişmektedir. Bozok Platosunun üzerinde yüksekliği fazla olmayan dağ ve tepeler vardır. Yozgat’ın doğu ve kuzeydoğusunda yer alan dağlar, genellikle yüksekliği fazla olmayan kıvrımlı sıradağlardır. Yozgat ve çev-resinde yer alan ovaların kapladığı alan azdır. Ovalar genellikle Plato yüzeyini parçalayan vadi tabanlarında ve çukur yerlerde oluşmuştur. Yozgat ve çevresinin en önemli su kaynakları, Kızılırmak, Delice Irmağı ve bunların kollarıdır. Bunun yanında bu bölge yer altı suyu bakımından oldukça zengindir. Bölgedeki yer altı suları çeşitli yerlerde kaynak olarak yer üstüne çıkar. Deniz etkisine kapalı olduğu için Yozgat ve çevresinde İç Anadolu Bölgesi’nin yarı kurak karasal iklimi hâkimdir. Bölgede yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkları oldukça yüksektir (Bulut 2003).

Yozgat ve çevresinin yer aldığı Orta Anadolu coğrafyası binlerce yıl önce parlayıp sönen eski mede-niyetlerin bir kavşak yeridir. Orta Anadolu bozkırları tarih öncesi çağlarda yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için bütün elverişli özelliklere sahipti. Su kaynaklarının çokluğu, tabii kaya sığınaklarının varlığı, çayır ve ormanlık alanları ve özellikle zengin av hayvanlarının bolluğu insanlığı en eski çağlardan beri buralara çekmiştir. Bugün Orta Anadolu Bölgesi her ne kadar yarı çıplak bir görünüm arz ediyorsa da tarih öncesi çağlarda vadiler arasında kıvrılarak akan çay ve dereler boyunca sık korular ve kışa dayanıklı ormanlarla kaplı bir bölgeydi. M.Ö. II. binden itibaren Orta Anadolu Bölgesi’ndeki kültürel ve coğrafi durum hakkında bilgi veren çivi yazılı metinlerde o devirde bölgedeki ormanların varlığını açıkça ifade etmektedir.

Yozgat ve çevresi hem tarih öncesi çağlarda hem de tarihi çağlarda iskân gören önemli bir coğrafyada yer almaktadır. Bu alanın yegâne kronolojisini Alişar vermektedir. Ayrıca Alişar Höyük sadece Yozgat ve çevresi için değil Orta Anadolu içinde vazgeçilmez bir statigrafiye sahiptir.

2. Alişar’ın Konumu ve Genel Özellikleri

Yozgat ili Sorgun ilçesinin güneyinde Alişar Köyü’nün 2,5 km. kuzeyindedir (Harmankaya-Tanın-dı-Özbaşaran 1998; Harmankaya-Erdoğu, 2002).

Geniş bir ovanın ortasında bulunan Alişar, 30 m. yüksekliği, 520 m. uzunluğu ve 350 m. genişliği ile Anadolu’nun büyük höyüklerinden birisidir. İlk olarak H.H. von der Osten tarafından tespit edilmiştir Olası-lıkla Hitit bölgesi içinde olması ve birçok ticaret yolunun ortasında bulunması, Osten’in dikkatini çekmiştir. Osten yönetiminde 1927-32 yılları arasında devam eden kazılar Alişar’daki tabaka karışıklığını önleyeme-miştir (von der Osten, 1937a; von der Osten, 1937b; von der Osten-Schmidt, 1930; von der Osten-Schmidt, 1932a; von der Osten-Schmidt, 1932b). Bunda höyüğün büyüklüğü, bazı dönem yerleşmelerinin birbirini takip etmemesi ve yerleşmelerin dağınık olması rol oynamıştır.

Son Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı’na konan kültür tabakasına I. tabaka, İlk Tunç Çağı’nın III. evresine tarihlenen tabakaya III. tabaka, daha sonra numaralandırılması gereken M.Ö. II bin yıl tabakasına ise II. ta-

Page 3: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

56

baka adı verilmiştir (Harmankaya-Erdoğu, 2002).

Alişar kazılarını gerçekleştirenler yerleşmenin tabakalanması konusunda farklı görüşler önerirler (von der Osten, 1937a; von der Osten, 1937b; von der Osten-Schmidt, 1930; von der Osten-Schmidt, 1932a; von der Osten-Schmidt, 1932b).

Son yıllarda ise Alişar’ın tarih öncesi dönemleri için belirli bir tabakalanma üzerinde bilim dünyasında bir fikir birliği oluşmuştur (Yakar, 1985:198; Orthmann, 1963: tablo 2);

Son Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı I. evre için, 0 ve Ia tabakası,

İlk Tunç Çağı II-IIIa evresi için (Bakırçağı) Ib tabakası,

İlk Tunç Çağı IIIb için III. tabaka,

Geçiş Dönemi için III. tabaka,

Eski Hitit Dönemi için II. tabaka,

Yeni Hitit Dönemi için IV. tabaka,

Frig-Med-Pers Dönemi için, V. tabaka,

Hellenistik-Galat-Roma-Bizans Dönemi için, VI. tabaka,

Son olarak Selçuk-Osmanlı Dönemi için, VII. tabaka kabul gören tabakalanmadır (von der Osten, 1937a; von der Osten, 1937b; Yakar 1985: 198; Orthmann 1963: tablo 2).

3. Alişar’ın Yozgat ve Çevresi için Önemi

Orta Anadolu’nun en büyük ve en önemli yerleşmelerinden biri olan Alişar’daki yerleşme, tarih öncesi ve tarihi çağlar olmak üzere sınıflandırılabilir. Buna göre höyükte tarih öncesi çağlarda şimdilik Son Kalko-litik Çağda başlayan iskân sırasıyla İlk Tunç Çağı I-II-III, Geçiş Dönemi, Eski ve Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Roma-Bizans ve son olarak Selçuklu-Osmanlı Dönemleriyle devam etmiştir.

Kalkolitik Çağdan başlayarak Osmanlı Dönemine kadar yoğun ve kesintisiz iskâna uğrayan Alişar’ın Yozgat arkeolojisine ve eskiçağ tarihine katkısı höyükteki tabakalanmanın tek tek ele alınması ile ortaya konulabilir.

Son Kalkolitik Çağ; Alişar Höyük’ün Kalkolitik Çağ tabakalarına 1920’li yılların sonlarında içkalede yapılan deneme kazısında rastlanmıştır. Söz konusu alanda yapılan kazıda Alişar Höyük’e ait tüm tabaka-lanma tespit edilmiştir. Küçük bir alanda gerçekleşen bu araştırmalar Alişar’ın tabakalanmasını vermesine rağmen bu dönemdeki mimariyi tam olarak ortaya koyamamıştır. Kazının sonuçlarına göre Kalkolitik Çağ tabakasının kalınlığından Alişar’ın bu dönemde yoğun bir yerleşme gördüğü anlaşılmaktadır (Harmanka-ya-Tanındı-Özbaşaran 1998).

Alişar’da ele geçen bu döneme ait çanak çömlekler yerleşmenin önemini bir kez daha ortaya koy-maktadır. Zira bu dönem ait çanak çömleklere Alişar’ın hem kuzeyinde hem de güneyinde rastlanmaktadır. Bu çanak çömlekler arasında kaba hamurlu malların yanı sıra ince işçilikli mallarda ele geçmiştir. Bunların

Page 4: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

57

yanında Orta Anadolu’nun Kalkolitik Çağına özgü ayaklı meyvelikler Alişar’ın en önemli buluntuları arasın-dadır (Omura, 1993: 375).

Alişar’ın Son Kalkolitik Çağ buluntuları arasında kadın figürleri, idoller ve hayvanlara ait figürinler önemli bir yere sahiptir. Bunların yanında ticari ilişkilerin varlığını gösteren mühürler geometrik motiflerle bezenmiştir (Arık, 1933: 41, Şek: 22 a-b). Gelişmiş bir teknolojiden bahsedebileceğimiz bu dönem Alişar’ı-nın taş endüstrisinde çakmaktaşı ve obsidyenden yapılan orak ve bıçaklar, kazıyıcılar, ok uçları, çeşitli balta, çekiç ve havanlara da sıklıkla rastlanmıştır (Harmankaya-Tanındı-Özbaşaran 1998).

İlk Tunç Çağı I-II-III; Alişar Höyük’ün gerek mimari gerekse diğer buluntularını İlk Tunç Çağı I evre-sini Son Kalkolitik Çağ bulgularından ayırt etmek neredeyse imkânsızdır. Ancak bu dönem yerleşmesi Son Kalkolitik Çağ’a nazaran biraz daha genişlemiştir. Yine de basit bir yapı tekniği görülmektedir. İlk Tunç Çağı II-III evresinde ise taş temel üzerine kerpiç ile inşa edilmiş bir sur duvarı kenti çevrelemektedir. Bu dönemde yerleşmede görülen askerî mimari Alişar’ın önemli bir yerleşmeyi bünyesinde barındırdığını göstermektedir. Basit evlerde ise Acemhöyük mimarisine benzeyen yapılar ortaya çıkarılmıştır. Bunlar tabanları sıkıştırılmış topraktan dikdörtgen planlı mekânlardan oluşmuş yapılardır. Geçiş Döneminde ise yapıların temellerinde iri taşlar kullanılmıştır (von der Osten, 1937a; von der Osten, 1937b; von der Osten-Schmidt, 1930; von der Osten-Schmidt, 1932a; von der Osten-Schmidt, 1932b). Bunların tavanları ahşap hatıllar ile desteklenmiş ve böylece yapılara sağlamlık kazandırılmıştır.

Alişar’ın İlk Tunç Çağı I evresine tarihlenen 0 ve Ia tabakalarının çanak çömlek türleri birbirine çok benzemektedir İlk Tunç Çağı II - III. evrenin başına konan Ib tabakasında ise el yapımı, kırmızı astarlı açkılı çanak çömlekler hâkim mal türüdür (Schmidt, 1932: 41). Ayrıca boya bezekli mal örnekleri de mevcuttur. Bunlar sarımsı kahverengi astar üzerine kızıl kahverengi ve sarımsı krem astar üzerine kırmızı ve kırmızı zemin üzerine beyaz boya ile yapılmış bezemelerdir (Orthmann, 1963: lev.11). İlk Tunç Çağı IIIb evresinde hem el yapımı hem de çark yapımı kaplar bulunmuştur. Bu tabakada da kırmızı astarlı açkılı mallar devam etmekle birlikte, boyalı mal örnekleri de ele geçmiştir. Alişar III çanak çömleği olarak da bilinen Kapadokya Boyalıları ise, devetüyü tonlarda astar üzerine koyu kahverengi ya da koyu kızıl kahverengi boya bezemeli-dir. Bazı örneklerde sadece bezemenin olduğu yerde beyaz zemin de bulunmaktadır. Bu tür mallar kendine özgü geometrik motifleri ile Orta Anadolu Bölgesi’nin diğer çanak çömlek grupları arasında hemen fark edi-lir. Bu çanak çömlek türünün en güzel örnekleri kâseler, iri kulplu fincanlar ve dört kulplu yumurta biçimli kaplardır (von der Osten, 1937a; von der Osten, 1937b; von der Osten-Schmidt, 1930; von der Osten-Schmidt, 1932a; von der Osten-Schmidt, 1932b).

Çanak çömlek türlerinden başka yerleşmede dikkate değer buluntulardan diğerleri ise yine pişmiş top-raktan yapılan figürinler ve ana tanrıça heykelcikleridir. Bu idoller içinde farklı tipten örnekler görülür. Disk başlı idollerin yanı sıra şematik idoller de mevcuttur (Schmidt, 1932: şek.62).

Alişar’ın İlk Tunç Çağı tabakaları Orta Anadolu’nun, güneyi ve kuzeyi ile olan ilişkilerini göstermesi açısından önemlidir. Alişar’ın M.Ö. III. bin yılda güçlü bir savunma duvarı ile çevrelenmiş olması yerleş-menin Orta Anadolu’daki beylik merkezlerinden biri olduğu fikrini vermektedir. Orta Anadolu’nun belki de en büyük yerleşmelerinden biri olan Alişar’ın İlk Tunç Çağının tüm evrelerinde yerleşme görmesi Orta Anadolu’nun prehistoryası için sabit bir statigrafinin oluşmasında şüphe bırakmamaktadır. Alişar’ın ilk taba-kalarındaki Kalkolitik Çağ gri ve kırmızı kaplarının yerini, Troya II de görülen iki kulplu vazoların ve yassı figürlerin alması, buradaki kültür değişmesiyle beraber İlk Tunç Çağının başladığının da kanıtıdır (Harman-kaya-Tanındı-Özbaşaran 1998; Harmankaya-Erdoğu, 2002).

Geçiş Dönemi: Bu dönem, Alişar’ın Yozgat arkeolojisi ve eskiçağ tarihine katkısının yadsınamaz ol-

Page 5: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

58

duğu bir dönemdir. Zira bu dönemle birlikte Mezopotamya ile Anadolu arasında başlayan ticari faaliyetler Alişar’a da ulaşmış ve bu sayede Yozgat ve çevresi Anadolu’nun yazı ile tanışan ilk bölgelerinden biri haline gelmiştir. Bilindiği gibi yazı tarih öncesi çağlarla tarihi çağları birbirinden ayıran bir sınır olarak karşımıza çı-kar. Buradan hareketle Alişar’da yazının kullanılması ile Yozgat ve çevresinin tarih öncesi çağları sona ermiş, bölge hakkında yazılı belgelerin varlığı ile artık tarihi çağlara geçilmiştir. Önceleri Kapadokya Tabletleri adı verilen bu tabletlere Alişar kazılarında da rastlanmıştır (Arık, 1933: 43-44). Bu durum Alişar’ın Yozgat ve çevresi için ne kadar önemli bir yerleşme olduğunu net bir şekilde ortaya koyar.

Eski ve Yeni Hitit Dönemi: Bilindiği gibi Kızılırmak kavsi Hitit merkezi toprakları içerisinde yer almaktadır. Yozgat ve çevresinin söz konusu topraklar içinde bulunması ve Alişar’ın bu topraklarda yer al-ması bölgenin Hititler için son derece önemli olduğunu gösterir. Bölgede Hitit egemenliğini gösteren heykel atölyelerinde işlenen kapı aslanlarının varlığı Hitit egemenliğini kanıtlayan arkeolojik verilerdir. Ayrıca Ali-şar’da Hitit dönemine ait arkeolojik veriler arasında mühürler ve rhytonlarda önemli bir yer tutar.

Bundan başka tıpkı Boğazköy’deki gibi bir potern’in Alişar kazılarında ortaya çıkarılması, Hititler’in Alişar’la olan bağlantılarını göstermesi açısından oldukça önemlidir (Arık, 1933: 30).

Ayrıca Alişar’da ele geçirilen ve üzerinde Hitit krallarından Anitta’nın isminin bulunduğu bir tablet yazılı bir belge olarak karşımıza çıkar ve Alişar’ın Yozgat ve çevresine sağladığı katkıyı göstermesi açısından son derece önem arz eder (Arık, 1933: 44).

Frig Dönemi: Yerleşmedeki Frig izleri iki devre olarak karşımıza çıkar. Her ne kadar Frig merkezi topraklarında karşılaşılan anıtsal mimari eserlere Alişar’da rastlanmasa da istila tabakaları arasında yoğun olarak tipik Frig seramiklerine (Arık, 1933: Şekil, 48-52) ve Frigler sayesinde Önasya ve Akdeniz dünyası gibi büyük bir coğrafyaya ulaşan çok sayıda Frig Fibulalarına rastlanmıştır (Arık, 1933: Şekil, 54).

Friglerden sonra Romalılara kadar Anadolu’nun karışıklıklarla dolu bir dönem yaşadığını biliyoruz. Bu durumdan Alişar’da etkilenmiş hatta bu kargaşalı dönemde höyük istilalara uğrayarak büyük oranda tah-rip olmuştur.

4. Sonuç

Yozgat ve çevresi hem tarih öncesi çağlarda hem de tarihi çağlarda iskân gören önemli bir coğrafyada yer almaktadır. Bu alanın yegâne kronolojisini Alişar vermektedir. Ayrıca Alişar Höyük sadece Yozgat ve çevresi için değil Orta Anadolu içinde vazgeçilmez bir statigrafiye sahiptir.

Batı Anadolu için Truva’nın önemi neyse Orta Anadolu içinde Alişar’ın önemi budur. Uzun yıllar, hatta günümüzde bile Orta Anadolu’nun kronolojisi Alişar buluntuları ile mukayese edilmektedir.

Alişar, Kalkolitik Çağdan başlayarak sırasıyla Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Hitit, Frig, Pers, Hellenistik, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kesintisiz bir yerleşmeye sahne olmuştur. Yani höyük ilk iskâna günümüzden 7000 yıl önce uğramış ve yakın döneme kadar iskân devam etmiştir.

Alişar’ın Yozgat arkeolojisi ve eskiçağ tarihine sağladığı en önemli katkılardan biriside yerleşmede ele geçen tabletler sayesinde bölgenin yazı ile tanışmasıdır. Bilindiği gibi yazı dünyanın her tarafında aynı tarihlerde ortaya çıkmamıştır. Bu durumdan Anadolu’da etkilenmiş, Anadolu’nun doğu ve batısı ile kuzey ve güneyi farklı tarihlerde yazı ile tanışmıştır. Anadolu’nun yazı ile ilk tanışması M.Ö. II. bin yılbaşlarıdır. Bu

Page 6: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

59

dönemde yazı ile tanışan yerleşmelerin tümü Orta Anadolu’dadır. İşte Alişar bu konumunda ötürü Yozgat ve çevresini yazı ile tanıştırmış ve bölgenin yazılı kaynaklarda görünmesini sağlamıştır.

5. Kaynakça

ARIK, R.O. (1933), “Anadolu Arkeologya Tarihinde Alişar Hafriyatı”, Türk Tarih, Arkeologya ve Etnografya Dergisi 1, 17-63, İstanbul.

BRANTING, S. (1996), “The Alişar Regional Survey 1993-1994: A Preliminary Report,” Anatolica 22: 145-158.

BULUT, İ. (2000), “Yozgat’ın Nüfus Coğrafyası Özellikleri” Doğu Coğrafya Dergisi 4, 19-54.

BULUT, İ. (2003), Yozgat İlinin Coğrafyası, Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 101, Araştırma Serisi N0: 72, Erzurum.

GORNY, R, L. (1989), “Environment, Archaeology, and History in Hittite Anatolia,” Biblical Archaeologist 52: 78-96.

GORNY, R, L. (1990), “Alişar Höyük in the Second Millennium B.C.” (Ph.D. dissertation, University of Chicago).

GORNY, R, L. (1994), “The 1993 Season at Alişar Höyük in Central Turkey,” Anatolica 20: 191-202.

GORNY, R, L. (1995a), “The Alişar Regional Project (1993-1994),” Biblical Archaeologist 58: 52-54.

GORNY, R, L. (1995b), “Alişar Höyük in the Late Second Millennium B.C.” in Proceedings of the Second Congresso Internazionale Di Hittitologia (Pavia, Italy (June 28-July 2, 1993): Gianni Iuculano): 159-171.

GORNY, R, L. (1997), “Zippalanda and Ankuwa: the Geography of Central Anatolia in the Second Millennium B.C.,” review of Zippalanda: Ein Kultzentrum im hethitischen Kleinasien, by M. Popko, The Journal of the American Oriental Society 117: 549-557.

GORNY, R, L. (2001), “An Unpublished Relief Sherd from Alişar Höyük,” Studies in the Archaeology of Israel and Neighboring Lands in Memory of Douglas L. Esse (Chicago: University of Chicago): 175-188.

GORNY, Ronald L.-STEADMAN, S. eds. (1995) “Imperial Integration and Anti-Imperial Resistance in Hittite Anatolia: The View from Alişar Höyük.” The Archaeology of Empire in Ancient Anatolia: Papers from the American Schools of Oriental Research Annual Meeting, Chicago, 1994 (BASOR 299/300): 65-89.

HARMANKAYA, S-TANINDI, O-ÖZBAŞARAN, M. (1998), Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri (TAY) 3, Kalkolitik, İstanbul.

HARMANKAYA, S-TANINDI, O. (2002), Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri (TAY) 4 A-B, İlk Tunç, İstanbul. İstanbul.

OMURA, S. (1993), “1991 Yılı İç Anadolu’da Yürütülen Yüzey Araştırmaları”, Araştırma Sonuçları Toplantısı X, 365-386.

ORTHMANN, W. (1963), Inneranatolien, IF, Herausgegeben von der Abteilung Istanbul des Deutschen Archaeologischen Instituts, C. 24, Berlin.

SCHMİDT, E.F. (1932), Anatolia Throughthe Ages, Discoveries at Alishar Mound 1927-1929, The University of Chicago Press.

Page 7: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

60

VON DER OSTEN, H.H. (1937a), The Alishar Hoyuk. Season of 1930 and 1932, Part 1, University of Chicago, Researches in Anatolia 7, Chicago.

VON DER OSTEN, H.H. (1937b), The Alishar Hoyuk. Season of 1930 and 1932, Part 3, University of Chicago, Researches in Anatolia 7, Chicago.

VON DER OSTEN, H.H.–SCHMİDT, E.F. (1930), The Alishar Hoyuk. Season of 1927, Part 1, University of Chicago, Chicago.

VON DER OSTEN, H.H.–SCHMİDT, E.F. (1932a), The Alishar Hoyuk. Season of 1927, Part 2, University of Chicago, Chicago.

VON DER OSTEN, H.H.–SCHMİDT, E.F. (1932b), The Alishar Hoyuk. Season of 1928 and 1929, Part 1, University of Chicago, Chicago.

YAKAR, J. (1985), The Later Prehistory of Anatolia. The Late Chalcolithic and Early Bronze Age, Cilt 2, Oxford.

6. Ekler

Harita–1: Alişar’ın Konumu

Page 8: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

61

Harita–2: Alişar Höyük (https://oi.uchicago.edu/oi/AR/03-04/03-04_AR_TOC.html)

Resim–1: Alişar Höyük Genel Görünüm (Blasweiler, 2012)

Page 9: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

62

Resim–2: Alişar Höyük Genel Görünüm (Blasweiler, 2012)

Resim–3: Alişar Höyük (Blasweiler, 2012)

Page 10: ALİŞAR’IN YOZGAT ARKEOLOJİSİ VE ESKİÇAĞ TARİHİNE KATKISI · İlk Tunç I-II-III, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Yeni Hitit, Frig-Med-Pers, Hellenistik-Galat-Ro-ma-Bizans

63

Resim–4: Alişar Höyük Detay (Blasweiler, 2012)