110
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DİYANET ÇOCUK DERGİSİ’NİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ ZAFER YILDIZ ANKARA - 2004

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ

ANABİLİM DALI

DİYANET ÇOCUK DERGİSİ’NİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ZAFER YILDIZ

ANKARA - 2004

Page 2: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ

ANABİLİM DALI

DİYANET ÇOCUK DERGİSİ’NİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ZAFER YILDIZ

TEZ DANIŞMANI DOÇ. DR. RECÂİ DOĞAN

ANKARA – 2004

Page 3: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ

ANABİLİM DALI

DİYANET ÇOCUK DERGİSİ’NİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

TEZ DANIŞMANI DOÇ. DR. RECÂİ DOĞAN

JÜRİ ÜYELERİ:

1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. DR. RECÂİ DOĞAN

3. YRD. DOÇ. DR. ZÜLFİKAR GÜNGÖR

ANKARA – 2004

Page 4: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER......................................................................................................................I KISALTMALAR................................................................................................................IV ÖNSÖZ................................................................................................................................V

GİRİŞ

A. PROBLEM......................................................................................................................1

B. ARAŞTIRMANIN AMACI............................................................................................2

C. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ............................................................................................3

D. VARSAYIMLAR...........................................................................................................4

E. KAPSAM VE SINIRLILIKLAR....................................................................................5

F. METOD VE TEKNİKLER.............................................................................................5

I. BÖLÜM

ÇOCUK VE ÇOCUĞUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

A. ÇOCUK...........................................................................................................................7

1. “Çocukluk” Kavramı...........................................................................................7

2. Çocuğun Hazırbulunuşluk Durumu....................................................................9

B. OKUL ÇAĞINDA ÇOCUĞUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ.......................................10

1. Okul Çağında Çocuğun Bilişsel Gelişim Özellikleri........................................11

2. Okul Çağında Çocuğun Toplumsal Gelişim Özellikleri...................................13

3. Okul Çağında Çocuğun Ahlâkî Gelişim Özellikleri.........................................17

a. Ahlâk Eğitiminde Dinin Etkisi...........................................................20

b. Ahlâk Eğitiminde Önemli Noktalar...................................................21

Page 5: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

C. ÇOCUKTA DİNÎ GELİŞİM.........................................................................................23

1. Dinî Duygu ve Düşünce Gelişimi.....................................................................23

a. Çocukta Allah Tasavvuru...................................................................24

b. Çocukta Dua ve İbadet Anlayışı........................................................27

2. Çocuğun Diğer Dinî Kavramlara Bakışı...........................................................30

II. BÖLÜM

ÇOCUK DERGİLERİ

A. TÜRKİYE’DE ÇOCUK DERGİCİLİĞİ................................................................32

B. ÇOCUK DERGİLERİNDE BULUNMASI GEREKEN NİTELİKLER................37

1. İçerikle İlgili Kriterler.................................................................................38

2. Fizikî Yapıyla İlgili Kriterler......................................................................41

III. BÖLÜM

DİYANET ÇOCUK DERGİSİNİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN

DEĞERLENDİRİLMESİ

A. TARİHÎ GELİŞİMİ.................................................................................................44

B. OKUR KİTLESİNİN ÖZELLİKLERİ...................................................................47

C. DERGİNİN İÇERİK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ..............................53

1. Dergide Yer Alan Başlık ve Köşeler...........................................................54

2. Konuların Güncelliği ve Gerçeğe Uygunluğu............................................60

3. Okuma ve Öğrenme İsteği Uyandırması.....................................................61

4. Kullanılan Dil ve Dilbilgisi, İmlâ Kurallarına Uygunluğu.........................63

5. Okul Müfredâtına Uygunluğu.....................................................................66

6. Özel İlgi Alanı Oluşturucu Köşelerin Varlığı.............................................67

7. Ulusal-Evrensel Değerlere ve Yurt Sevgisine Yer Vermesi.......................70

Page 6: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

8. Okuyucu Görüşlerine Yer Vermesi.............................................................72

9. Bilim ve Teknolojiyle İlgili Gelişmelere Yer Vermesi...............................74

D. DERGİNİN FİZİKÎ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ.....................................76

1. Kullanılan Kâğıdın Niteliği.........................................................................76

2. Harflerin Okunabilirliği..............................................................................77

3. Resim, Grafik ve Tasarımların Kullanılması..............................................77

4. Resim, Desen ve Karikatürlerin Estetik Değeri..........................................78

5. Kapak Tasarımı...........................................................................................79

E. ÇOCUĞUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİNE UYGUNLUĞU................................80

1. Çocuğun Bilişsel Gelişimine Uygunluğu....................................................80

2. Çocuğun Psiko- Sosyal Gelişimine Uygunluğu.........................................84

3. Çocuğun Ahlâkî Gelişimine Uygunluğu.....................................................87

F. ÇOCUĞUN DİNÎ GELİŞİMİNE UYGUNLUĞU.................................................90

1. İnanç Öğretimi............................................................................................91

2. İbadet Öğretimi...........................................................................................97

G. DİN EĞİTİMİNDEKİ YERİ................................................................................100

SONUÇ.......................................................................................................................104

KAYNAKLAR............................................................................................................107

EKLER

Page 7: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

ÖNSÖZ

Çocuk eğitiminde, çocuğun dünyasını keşfetmek, onu fıtratına uygun olarak

şekillendirebilmek için titizlik ve özen gösterilmesi gerekir. Çocuğun dünyasında dinin önemli

bir yeri vardır. Geleceğinin şekillenmesinde de dinin inanç ve tutumları önemli rol oynar.

Bundan dolayı, çocuğa yönelik dinî eğitimi amaçlayan eğitim araçlarının, din eğitiminin

bilimsel verilerinden yararlanmaları gereklidir.

Günümüzde, bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla din öğretimi yapılmaktadır. Bu

yayınların ne derece titizlik gösterilerek ve bilimsel verilere uyarak hazırlandıkları

incelenmelidir. Diyanet Çocuk Dergisi de, Türkiye’de uzun süreli yayın hayatına sahip çocuk

dergilerindendir. Araştırmamız, bu derginin din eğitimi açısından değerlendirmesini

amaçlamaktadır.

Araştırmamız üç bölümden oluşmaktadır: Giriş bölümünde, araştırma konusu genel

hatlarıyla ortaya konulmuştur. Birinci bölümde, çocuğun gelişim özellikleri incelenmiş,

konumuzla ilgili kriterler ortaya konulmuştur. İkinci bölümde çocuk edebiyatı açısından genel

olarak çocuk dergileri ele alınmış, biçim ve içerikle ilgili kriterler belirlenmiştir. Üçüncü

bölümde ise, bu elde edilen kriterler ışığında Diyanet Çocuk Dergisi din eğitimi açısından

değerlendirilmiştir.

Çalışmamız, eksiksiz olma iddiasından uzak, belirli kapsam ve sınırlılıklar içerisinde

alana katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Araştırma sırasında bilgi ve desteğini esirgemeyen

değerli hocam Doç. Dr. Recâi Doğan’a teşekkürü bir borç bilirim. Dergilere ulaşmamda

yardımcı olan D.İ.B. Süreli Yayınlar Şûbesi Müdürü Abdülbâki İşcan’a da minnettarım.

Ayrıca araştırmam esnasında bana moral desteği veren, maddî ve manevî büyük

fedakarlıklarda bulunan sevgili eşime de teşekkür ederim.

Zafer YILDIZ

Page 8: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

GİRİŞ

A. PROBLEM :

Günümüzde insanoğlu bilgiye ulaşmada büyük hız kazanmıştır. Bilgi, kitlelere bir anda

ulaşabilmekte, onları yönlendirebilmektedir. Eğitim ve öğretim de insanlık tarihinin ayrılmaz

bir parçası olarak, bu hızlı akış ve değişimden nasibini almış, yeni yöntem ve teknikler

geliştirmiştir.

Bununla birlikte eğitimden beklenen iki görev vardır :

“1. Toplumun mevcut değer ölçülerini ve hukuk düzenini yetişmekte olan nesle tanıtıp

benimsetmek.

2. Onları bu düzene itaatle birlikte yeni değerler yaratmaya, benlik geliştirmeye ve

topluma yeni seviyeler kazandırmak için çalışmaya yöneltmek.”1

Eğitimin görevleri arasında toplumun değer ölçülerini geliştirmek ve yeni nesle

aktarmak sayılmıştır. Bu değer ölçülerini belirleyen en önemli kaynak dindir. Din eğitimin

gayesi de “insanı mutlak hakikate, mutlak adalete, mutlak iyiliğe, ve mutluluğa eriştirmek”2

şeklinde ifade edilmiştir. Dinin nihâî hedefi insanın mutluluğu olduğuna göre, din eğitiminden

beklenen gaye; yaş, cinsiyet, kültür farklarını gözeterek, insana bu mutluluğu elde etmesini

sağlayacak uygun yöntem ve teknikleri öğretmek olacaktır .

Günümüzde, din eğitiminin nasıl verilmesi gerektiği ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır.

Bu konuda, okulda din dersi anlatılırken veya bir kitapta bilgilendirme yapılırken dikkat

edilmesi gereken kriterlerin neler olacağı yolunda yeni yöntem ve teknik arayışına

1 Beyza Bilgin, Eğitim Bilimi ve Din Eğitimi, Gün Yay., Ankara, 1998, s.18. 2 Nevzat Ayasbeyoğlu, İslamiyetin Eğitimimize Getirdiği Değerler ve Kur’an-ı Kerim’in Eğitim ile İlgili Ayetlerinin Tahlili, MEB Yay., İstanbul, 1968, s.26.

Page 9: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

gidilmektedir. Bu arada televizyon, gazete, dergi, internet gibi iletişim araçlarında din

öğretimini amaçlayan bir çok yayın yapılmaktadır. Bunların da bilimsel değerleri incelenmeli

doğru ve yanlışları ortaya konulmalıdır.

Diyanet Çocuk Dergisi, 1979 yılından itibaren resmî bir kurumun yayın organı olarak

yayınlanmaya başlamış ve bugün de yayın hayatını sürdürmektedir. Ara verilmeden yayın

hayatını sürdüren dergi aylık olarak basılmaktadır. Dergi çocuklar için eğlendirici, öğretici

olmasının yanında, dinî ve millî değerlerimize bağlı bir nitelik taşımaktadır.

Diyanet Çocuk Dergisi’nin, yayın içeriğinin ne derece çocuğun dinî gelişim

özelliklerine uygun olduğu ve temel bilgilerin verilmesinde ne derece bâtıl inanışlardan

arındırıldığı incelenmelidir. Çünkü “her türlü din eğitimini, el yordamı, deneme-yanılma

uygulamalardan kurtarmak, onu kendiliğindenliğe bırakmamak, fikir kısırlığını önlemek için

çalışmak”3 din eğitiminin görevleri arasında sayılmıştır. Din eğitiminin bilimsel verileri

ışığında, büyük bir okuyucu kitlesine sahip olan Diyanet Çocuk Dergisi değerlendirilmelidir.

B. ARAŞTIRMANIN AMACI :

Araştırmamızın amacı, Diyanet Çocuk Dergisi’nin din eğitimi anlayışını ortaya

koymak ve din eğitimindeki yerini tesbit etmektir. Bu sûretle derginin, din eğitimine yaptığı

katkı ve bu katkının eğitimsel değerini, Din Eğitimi Bilimi’nin verileri ışığında ortaya koymak

amacımızdır.

Çocuk edebiyatı, çocuğun zengin dünyası içinde bir çok konuyu ele almaktadır. Din ve

dinî konular, çocuğun dünyası içerisinde önemli bir yere sahiptir. Çocuk dergileri, çocuk

edebiyatının ortaya koyduğu kriterler açısından incelenmektedir. Bu yayınlarda çocuğun

dünyası içerisinde önemli yeri olan dinin ne kadar ve nasıl ele alındığı incelenmelidir.

Çocuğun temel eğitim çağında aldığı bilgiler onun yaşamını şekillendirmektedir. Bundan

3 Bilgin, a.g.e, s. 31.

Page 10: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

dolayı çocuk edebiyatı çocuğa yönelik yayınları din eğitimi açısından inceleyen çalışmaları da

değerlendirmelidir.

Bir çok kitap, dergi ve görsel yayın organlarında din öğretimine yönelik çalışmalar

yapılmaktadır. Bu yayınların din eğitim bilimi açısından tek tek incelenmesi gerekir. Bu

yayınlardan çocuğa yönelik dergilerden olan Diyanet Çocuk Dergisi’ni din eğitimi açısından

değerlendirerek Din Eğitim Bilimi’ne bir katkı sağlamak da araştırmamızın amaçları

arasındadır.

C. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ :

Dinî konuların çocuğun dünyasındaki yeri dikkat ve titizlikle ele alınmalı ve

tasarlanmalıdır. Çünkü çocuğun erken yaşlarda bu konuları kavraması ve algılaması zor bir

durumdur. İnanç gibi soyut bilgilerin çocuğun düzeyine uygun olması için ciddî ve titiz bir

araştırma yapmak gerekir.

Çocuğun dinî inancının şekillenmesinde dış etkenlerin büyük rolü olduğu bir gerçektir.

Dış etkenleri, ana-baba başta olmak üzere, ailenin diğer büyükleri, kardeşleri, oyun ve okul

arkadaşları öğretmeni, okulu, komşuları, cami eğitimi, okuduğu kitap, dergi, gazete, televizyon

programları, film, radyo programları, mahalle, köy kasaba vs. şeklinde sıralayabiliriz.

Günümüzde bu dış etkenler içinde yer alan iletişim araçlarının çocuğun üzerindeki etkisi daha

da artmıştır. Araştırmamız bu iletişim araçlarından olan çocuk dergilerinden Diyanet Çocuk

Dergisi’ni din eğitimi açısından ele alması ve bu tür araştırmalara katkı sağlaması bakımından

önemlidir.

Çağımızın getirdiği teknolojik yenilikler ve bilimsel gelişmeler, çocukların her yaşta ve

her düzeyde ilgi alanlarının farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu farklılık, çocuk

edebiyatının disiplinler arası bir çalışma olarak ayrı bir alan haline gelmesine neden olmuştur.

Araştırmamız çocuk edebiyatı ürünlerinden bir tanesi olan Diyanet Çocuk Dergisi’ni

Page 11: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

değerlendirmekle çocuk edebiyatı ve din eğitimini ilişkilendirme açısından da önem

taşımaktadır.

Araştırmamızın ortaya koyduğu tespitler, yayın organının kendini değerlendirmesinde

de ayrıca yararlı olacaktır .

D. VARSAYIMLAR :

Araştırmamız bazı varsayımları göz önünde bulundurmaktadır. Bunlar :

1. Diyanet Çocuk Dergisi, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir yayın organı

olarak din öğretimi konusunda planlı, programlı, tutarlı ve belli bir metedolojik yaklaşımla

sağlam temellere dayanan bir yayın sergilemektedir.

2. Dergi “çocuk” kavramı çerçevesinde 7-14 yaş grubuna hitap etmekte,

yayınlarını bu doğrultuda hazırlamaktadır.

3. Dergi, çocuğun gelişim özelliklerini (bilişsel, toplumsal ve ahlâkî ) göz önünde

bulundurarak yayın yapmaktadır.

4. Dergi, çocuğun dinî gelişim özelliklerini göz önünde bulundurmakta, inanç ve

ibadet öğretiminde doğru bilgileri vermekte, hurafe ve batıl inanışlara dikkat etmektedir.

5. Dergi, çocuk dergiciliği ile ilgili çocuk edebiyatının ortaya koyduğu kriterleri

göz önünde bulundurmakta, bunlara uymaya özen göstermektedir.

6. Dergi millî ve dinî değerleri ön plana çıkaran, hoşgörü ve uzlaşmayı vermeye

çalışan bir yayın politikası takip etmiştir.

E. KAPSAM VE SINIRLILIKLAR :

Araştırmamız, 1985-2003 yılları arasındaki Diyanet Çocuk Dergisi’ni din eğitimi

açısından değerlendirmektedir. Derginin ilk altı yılını araştırmamızın kapsamı içerisine

Page 12: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

almamamızın nedeni, Diyanet’in arşivinde o yıllara ait dergilerin tam olarak mevcut

olmadığındandır.

Araştırmamız sırasında, çocuğun gelişim özelliklerini ele alan bölümleri

araştırmamızın ihtiyacı nisbetinde ele aldık. Aynı şekilde çocuk edebiyatı ile ilgili bölümleri

de konumuza bakan yönüyle sınırlandırdık.

F. METOD VE TEKNİKLER :

Araştırmamızda, 1985 yılından itibaren yayınlanan dergileri inceledik.

Bunun yanında konuyla ilgili kriterlerin ortaya konmasında gereken bilgilerin elde

edilebilmesi için, imkanlar içerisinde ilgili literatürü taradık ve yazılı kaynaklara dayanarak

konuyu çeşitli boyutlarıyla ele aldık.

Araştırmamızda, Çocuk Psikolojisi, Eğitim Psikolojisi, Din Psikolojisi ve Din

Sosyolojisi’nin bulgularından kısmen de olsa yararlanmaya çalıştık.

Diyanet Çocuk Dergisi’ni aşağıdaki maddeleri esas alarak değerlendirmeye çalıştık:

1. Çocuğun bilişsel gelişim özellikleri.

2. Çocuğun toplumsal gelişim özellikleri.

3. Çocuğun ahlâkî gelişim özellikleri.

4. İnanç öğretimiyle ilgili ilkeler.

5. İbadet öğretimiyle ilgili ilkeler.

6. Çocuk dergilerinde içerik açısından bulunması gereken özellikler.

7. Çocuk dergilerinde fizîki olarak bulunması gereken özellikler.

Page 13: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Diyanet Çocuk Dergisi’ni bu kriterler altında ayrı ayrı değerlendirdik. Bu

değerlendirmeler sonucunda derginin Din Eğitimi’nin amaç ve görevlerine uygunluğu

açısından Din Eğitimi’ndeki yerini tesbit etmeye çalıştık.

I. BÖLÜM

ÇOCUK VE ÇOCUĞUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

A. ÇOCUK :

1. “ÇOCUKLUK” KAVRAMI

“Çocukluk” kavramı, “bebeklik çağı ile ergenlik arasındaki gelişme döneminde

bulunan insan”4, “sürekli gelişen ve değişen insan yavrusu”5 gibi tarif edilse de, kavramın

4 A. F. Oğuzkan, Eğitim Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu, Ankara,1974. 5 Atalay Yörükoğlu, Çocukta Ruh Sağlığı, Özgür Yay., İstanbul, 1996, s.21.

Page 14: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

kesin bir tanımına ulaşmak zordur. Çünkü “çocukluk” kavramını “üst sınırı belirsiz bir

çağdır”6 diye ifade edenler de vardır.

Çocuk gelişimi ile ilgili çalışmalar çocukluk devresini, genellikle doğum öncesi

dönemle “son çocukluk (6-11. yıl kızlarda) (6-13. yıl erkeklerde)”7, “ergenlik ve ilk gençlik

dönemi (12-18 yaş)”8 arasında ele alır.

Arapça’da çocuk kelimesinin karşılığı olan “tıfl” ve “sabî” kelimeleri Kur’an-ı

Kerim’de birkaç ayette geçer.9 Çocukla ilgili konular, diğer anlamları yanında “çocuk”

manasında da kullanılmış olan çok sayıda farklı kelime etrafında ele alınmaktadır. Bunların

başlıcaları ibn, veled (çoğulu evlad), gulâm, sagîr, zürriyet, hafede, ehl, âl, yetim,

rebaib...kelimeleridir. Kullanıldıkları yer ve uslup bakımından genellikle bu kelimelerle henüz

bulûğ çağına ermemiş insan kastedilmektedir.10

Eğitim psikolojisinin örgün eğitim basamaklarına göre yaptığı insanın gelişim evreleri

şeması içerisinde “çocukluk” kavramı şu şekilde tasnif edilmiştir:

Okul öncesi: Bebeklik (yaklaşık 0-2 yaş), ilk çocukluk (yaklaşık 2-6 yaş)

Temel eğitim: Son çocukluk (yaklaşık 6-12 yaş) ile erinlik (yaklaşık 12-14 yaş) .11

Bu tasnife yakın olan ve araştırmamıza kolaylık sağlayacak bir başka tasnif de şu

şekilde yapılmıştır:

A. Okul öncesi çağı (0-6 yaş).

B. Okul çağı.

1. Orta çocukluk dönemi (7-9 yaş) .

6 Mualla Selçuk, Çocuğun Eğitiminde Dînî Motifler, Diyanet Vakfı Yay. , Ankara, 1991, s.26. 7 Haluk Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2002, s.13. 8 Halis Ayhan, Eğitim Bilimine Giriş, Şûle Yay., İstanbul, 1997, s. 89. 9 Nur 24/ 31,59 ; Meryem 19/ 12,29. 10 Hayati Hökelekli, İslam Ansiklopedisi, “Çocuk” mad. , Türkiye Diyanet Vakfı Yay, cild:7, s.358. 11 İbrahim Ethem Başaran, Eğitim Psikolojisi, Gül Yay., Ankara, 1996, s. 40-41.

Page 15: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

2. İleri çocukluk dönemi (10-12 yaş).12

Yukarıdaki evrelerde oluşturulan yaş sınırları kesin çizgiler olmamakla birlikte genel

olarak yapılan ortalamalardır. Çocuklar arasında kişisel farklılıklar olabilir. Bazı çocuklar

belirli bir dönemi diğer akranlarından önce de tamamlayabilir, geç de kalabilir. Önemli olan

her çocuğun bu evrelerden geçmek durumunda olmasıdır. “Gelişme süreci bir akış halindedir

ve bir bütündür. Fakat bu akış daima dosdoğru gitmez. Zaman zaman değişmeler gösterir. Her

ne kadar bu dönüşümler birbirine bağlı ve birbirinin devamı iseler de yine birbirinden farklı

özellikler gösterirler.”13

Çocukluk dönemi neden önemlidir? Çünkü, gelecekte beden ve ruh sağlığı iyi olan bir

ferdin yetişebilmesi için, çocukluk döneminde bütün ihtiyaçlarının, gelişim basamaklarına

uygun bir şekilde karşılanması ve ona gerekli olan eğitimin verilmesi gerekir. “Zira insanın

insan olmasında en önemli dönem çocukluk dönemidir.”14 “Yedisinde ne ise yetmişinde

odur.”, “Ağaç yaş iken eğilir.”, “Demir tavında döğülür.” gibi atasözlerimiz buna özlü bir

işarettir.

2. ÇOCUĞUN HAZIRBULUNUŞLUK DURUMU :

Çocuğun gelişiminin incelenmesi ile çeşitli gelişim basamaklarında ortaya çıkan ruhî ve bedenî kabiliyetler görülmüş olur. Gelişme derecesine göre; eğitim

ve öğretimin konuları, seviyesi ve süresi tesbit edilebilir. “Kabiliyetler tam zamanında bulunup geliştirilirse, yeterince başarılı sonuçlar alınabilir.

Kabiliyetler tam gelişmeden yapılacak eğitim başarısızlıkla sonuçlanabileceği gibi hem eğitici açısından, hem de eğitime konu olan çocuk açısından bir çok olumsuz sonuçlara yol açar. Çocuğun öğretimden kaçması, öğrenmeyi, okulu,

kitabı sevmemesi gibi sonuçlar çıkarabilir. Eğitici açısından ise, boşuna harcanmış bir zaman, faydalı olmayan bir tecrübe, kendine olan öğreticilik

güvenini kaybetme gibi durumlara yol açar.”15 Çocukluk döneminde verilen eğitim ve öğretim önemlidir. Çocuğun dünyasına hitap eden, onu eğitmeyi,

12 Selçuk, a.g.e. , s. 67-117. 13 Bedî Ziya Egemen, Terbiye İlminin Problemleri ve Terbiye Felsefesi, A.Ü. İlahiyat Fak. Yay., Ankara, 1965, s. 102. 14 Kerim Yavuz, Çocuk ve Din, Çocuk Vakfı Yay., İstanbul, 1994, s. 13. 15 Ayhan, a.g.e., s. 73.

Page 16: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

eğlendirmeyi, geliştirmeyi amaçlayan yazılı, işitsel, görsel yayın organları bu gelişim basamaklarını çok iyi bilmeli, hitap ettiği gelişim evresinin gerektirdiği seviyeyi sunmalıdır. Ancak bu şekilde kendinden bekleneni verebilir, başarılı olabilir ve çocuğa faydalı olabilir. Bu bakımdan çocuğun “hazırbulunuşluk”

düzeyi daima göz önünde bulundurulmalıdır. Hazırbulunuşluk, kişinin belli bir gelişim görevini olgunlaşma ve öğrenme yoluyla

yapabilecek düzeye gelmesidir.16 Bununla birlikte kişinin, davranışın öğrenilmesi için gerekli

olgunluğa ulaşmasının yanında gerekli bilgi ve becerileri de kazanmış olması lazımdır.17

Kur’ân-ı Kerim’de şu ayetlerle hazırbulunuşluk ilkesine dikkat çekilir:

“ Musa yiğitlik çağına erip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik.....”18

“ O kemal çağına geldiğinde kendisine hüküm ve ilim verdik.......”19

Çocukların dünyasına hitap eden, onların ilgisini çekmeyi ve beğenisini kazanmayı

amaçlayan her türlü eğitim-öğretim aracı, hedef kitlesinin hazırbulunuşluk seviyesini dikkate

almalıdır. Aksi takdirde başarıya ulaşamayacak, kalıcı olamayacaktır. “Çocuğun kapasitesinin

öğretileni alabilmesi için belli bir gelişim düzeyinde olması gerekir. Öğretilecek konu ne

olursa olsun çocuk fikren, bedenen, ruhen ona hazır hâle gelmelidir.”20

B. OKUL ÇAĞINDA ÇOCUĞUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ:

Okul çağı ifadesiyle çocuğun orta çocukluk (7-9 yaş) ve ileri çocukluk (10-12 yaş)

dönemlerini21 ya da başka bir ifadeyle son çocukluk ( kızlarda 6-11 yaş) (erkeklerde 6-13

yaş)22 dönemlerinin gelişim özellikleri açıklanacaktır.

16 Başaran, a.g.e., s. 26. 17 Nurettin Fidan; Münire Erdem, Eğitime Giriş, Alkım Yay., İstanbul, 1998, s. 132. 18 Kassas 28/14. 19 Yusuf 12/22. 20 Selçuk, a.g.e., s.39. 21 Selçuk, a.g.e., s.95-117 22 Başaran, a.g.e.,s.41.

Page 17: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Okul çağı, çocuğun yetişip büyüdüğü aile ortamından dış dünyaya adım attığı, sosyal

çevreye daha yoğun bir şekilde karıştığı bir dönemdir. Bunun neticesinde çocukta zihinsel,

bedensel, psikososyal gelişimler meydana gelmektedir.

Temelden başlayarak çocuğun kişiliğinin biçimlendiği her bir gelişim basamağı,

dengeli ve sağlıklı geçilmelidir. Aksi taktirde çocuk ileriki yaşantısında ufacık bir sorunla

karşılaştığında karar veremeyen, kendi iç bütünlüğüne ulaşmamış ve dış çevresiyle ilişkisinde

başarısız bir yetişkin hâline gelebilmektedir.

Din eğitimi açısından çocuğun dinî ihtiyaçları karşılanırken bu gelişim evrelerinin

özellikleri bilinmeli ve çocuk tanınmalıdır. Konumuzla ilgili olması bakımından okul çağında

çocuğun zihinsel, toplumsal ve ahlâkî gelişimleri ayrı ayrı ele alınacaktır. Bunların sonucunda

çocuktaki dinî gelişimin de nasıl şekillendiği incelenecektir.

1. OKUL ÇAĞINDA ÇOCUĞUN BİLİŞSEL GELİŞİM ÖZELLİKLERİ:

Biliş, “insan algılamasını, tanımasını, akıl yürütmesini, yorumlamasını, yargılamasını

sağlayan bilgi edinme gücü ve düşüncesi”23 şeklinde tanımlanırsa, bilişsel gelişimi, çocuğun

daha önce edindiği bilgileri özümseme, anlama, uyarlama, ve tüm bunların ışığında bir denge

kurma aşaması olarak tanımlamak mümkündür.

Çocuğun bilişsel gelişim özelliklerini bilmek, onun sorularını dikkate almayı

gerektirir. Merakıyla bir çok bilgiyi öğrenmeyi denerken ona karşı sabırlı olmayı gerektirir.

Çocuğun bilişsel gelişimini desteklemek onu hayata hazırlamaktır. Nitekim, “insanı insan

yapan bilişsel gücüdür. İnsan bilişsel gücüyle, öteki canlılara üstün gelerek onları egemenliği

altına alır; doğa ile başa çıkmaya çalışır; kültürel değerler üretir; teknolojiyi geliştirir. İnsan

bütün bunlarla yaşamını kolaylaştırır ve anlamlı kılar.”24

23 Başaran, a.g.e., s.88. 24 Başaran, a.g.e., s.87.

Page 18: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Okul çağı çocuğunun (6-12 yaş) bilişsel gelişim özelliklerini konumuzu ilgilendiren

yönleriyle maddeler halinde sıralayalım:

1. Bu dönemde çocuklarda mantıksal düşünme ve sayı, zaman, mekan, boyut, hacim,

uzaklık kavramları gelişmeye başlar. Bu yüzden bu döneme “somut işlemler dönemi” de

denir.25 Ancak çocuklar bu basamağın sonlarına doğru soyut düşünüş biçimine geçerler.26

Dolayısıyla bu dönemde çocukların göremedikleri nesneler için akıl yürütmeleri ve bunlar

üzerinde kavramlar geliştirmeleri zordur.

2. Bu dönemde çocuğun düşünme biçiminde “gruplama” yeteneği önemlidir. Bu

yetenek “sınıflama, sıralama, serileme, değişmezlik, sayı ve mekan” kavramlarını da içerir.

Sınıflama, sıralama gibi gruplamalarla çocuk, organize etme ve bir sistem kurma yeteneklerini

de kazanır.27 Çocuk “ önündeki nesnelere bakarak yüksekliği, ağırlığı, azlığı, çokluğu,

küçüklüğü, büyüklüğü, yoğunluğu, uzunluğu, kısalığı, genişliği, darlığı, renk ayrılıklarını,

nesnelerin sayılarını uslamlayabilir. Ancak bu yaştaki çocuk göremediği nesne ve olaylara

ilişkin kavramları geliştirmede kusurlu olabilir. Sözgelimi ‘ordu düşman kalesini sardı.’

tümcesindeki her bir sözcük çocuğun göremediği bir kavramı temsil etmektedir. ‘ordu’,

‘düşman’, ‘kale’, ‘sarmak’, kavramları çocukta kolay kolay gelişemez.”28

3. Bu dönemde çocuğun zihninde pek çok soru oluşur. Yanıtını merak edip durduğu

soruları daha bilinçli olarak sorar ve daha mantıklı cevaplar bekler. Verilen cevaptan tatmin

olmazsa tekrar sorar. Mesela “Ölmek ne demektir? Ben nasıl doğdum? Evlenmek nasıl olur?

Allah nerededir?” gibi.29

25 Yavuzer, a.g.e., s.112. 26 Feriha Baymur, Genel Psikoloji, İnkılap Yay., İstanbul 1993, s. 58. 27 Yavuzer, a.g.e., s. 113. 28 Başaran, a.g.e., s. 105. 29 İlkim Öz, Çocuk ve Eğitim, Kök Yay., İstanbul, 1993, s. 58.

Page 19: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

4. Çocuk sayıları varlıklara bağlı olarak kavrayabilmektedir. Çocuk için iki elma, üç

kitap, beş kalem gibi somut nesnelere bağlı sayılar daha anlamlıdır.30

5. Çocuğun dil gelişimi bu dönemde hızlıdır. Sözcük bilgisi zenginleşmekte ve

sözcük dağarcığı 3000 kelimeye ulaşmaktadır. Çocuk nesne ve olayların adlarını öğrenmenin

yanısıra özelliklerini, farklılıklarını ve benzerliklerini de öğrenmek ister.31

6. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de çocukların cinsel kimliklerini

korumaları, bu nedenle de sürekli kendi cinsleriyle birlikte bulunmak istemeleridir. Erkek ve

kızlar birbirleriyle alay eder, birbirlerinin oyununu bozar ve hatta birbirlerinin eşyalarına zarar

verirler.32

7. Oyunlarında kendi hayal dünyalarının kahramanlarını, üstün adamları

canlandırırlar. Resimli öykülere, fıkralara meraklıdırlar.33

2. OKUL ÇAĞINDA ÇOCUĞUN TOPLUMSAL GELİŞİM ÖZELLİKLERİ :

İnsanı toplumdan bağımsız kabul edemeyiz. İnsan toplumun bir parçasıdır. Daha da

önemlisi insan içinde yaşadığı toplumun bir ürünüdür. Çocuğun toplumu tanıması ve onun

etkin bir üyesi olmasında en önemli rolü eğitim oynar. Eğitimle çocuk sosyalleşir. Çünkü “

toplumsallaşma, öğrencinin toplumsal davranış kalıplarını öğrenmesidir. Toplumsallaştırma

ise, bu davranış kalıplarının öğrenciye öğretilmesidir.”34

Toplumsallaşma en basit tanımıyla “bireyin bir sosyal gruba katılması”35 şeklinde

ifade edilir. Buna göre toplumsallaşma bireyin başkalarıyla geçinmeyi ve içinde bulunduğu

topluma uymayı öğrenmesi, içinde doğduğu toplumun kültür değerlerini benimsemesidir .

30 Başaran, a.g.e., s. 105. 31 Yavuzer, a.g.e., s. 114. 32 Yörükoğlu, a.g.e., s. 77, Ayhan, a.g.e., s. 88. 33 Yörükoğlu, a.g.e., s. 77. 34 Başaran, a.g.e., s. 161. 35 Yavuzer, a.g.e, s. 177.

Page 20: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Çocuğun sosyalleşme sürecinde onunla etkileşim içerisinde olan ana-baba, okul ve

çocuğa yönelik kitle iletişim araçlarının (televizyon, radyo programları, gazete, dergi)

çocuğun sosyal gelişim özelliklerini bilmeleri, onu topluma verimli bir fert haline getirecek

değerleri göz önüne almaları, çocuğun yaşına uygun toplumsal rolünü öğrenmesi için

gereklidir. Zira kitle iletişimin üç temel işlevinden biri olarak “öğretici işlevi”36 sayılmıştır.

Okul çağında çocuğun sosyal gelişim özelliklerinden konumuzla ilgili olanlar şunlardır:

1. Bu dönemde çocuk okul, arkadaş, oyun grupları içerisinde daha yoğun bir iletişim

içerisine girer. Bu iletişim ve ilişkiler içerisinde kendi kişilik özelliklerinin beğenilen ve

beğenilmeyen yönlerini anlamaya çalışır. Çocuğun benliğinde değişmeler olur ve gerçek

benliği oluşmaya başlar.37

2. Bu dönemdeki çocukların kolay etkilendikleri görülür. Kendi isteklerinden çok

diğer çocukların istekleri önemlidir. Bu onların bir gruba, kümeye katılmalarını

kolaylaştırır.38

3. Bu dönemde akran grupları oluşur. Bu akran gruplarının oluşma nedenlerinden en

önemli olarak yetişkin denetiminden kaçma isteği sayılabilir.39 Çocuk bu gruplarda

sosyalleşir. Çocuk burada başkalarıyla yarışma, işbirliği kurma, sorumluluk yüklenme,

çalışma, hakkını savunma, başarılı olma gibi güzel davranışlar geliştirir.40 Ancak çocuk grup

içerisindeki olumsuz arkadaş modelleriyle ve küfür sözleriyle karşılaşabilir. Yavuzer bu

durumlarda ailenin çocuğa aşırı baskı yapmasının ve onu arkadaş grubundan men etmesinin

doğru bir davranış olmadığını belirtir.41

36 Doğan Cüceloğlu, Yeniden İnsan İnsana, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1996, s. 233. 37 Başaran, a.g.e., s. 169. 38 Yavuzer, a.g.e., s. 115. Başaran, a.g.e., s.169. 39 Ümran Korkmazlar, “Son Çocukluk Dönemi (6-12 Yaş)”, Ana-Baba Okulu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1997, s. 81. 40 Başaran, a.g.e., s. 165 41 Haluk Yavuzer, Ana-Baba ve Çocuk, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1995, s. 179.

Page 21: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

4. Çocuklar sosyalleşme ile birlikte kişilik kazanma yolunda adım atmaya

başlamışlardır. Bağımsız olmak isterler, yetişkinlere baş kaldırırlar. Yetişkinlerin her şeyi

bilemeyeceklerini göstermek isterler.42 Kendi akranlarının düşüncelerini paylaşan çocuğun

erişkinlerin görüşlerine karşıt olma tavrı, çocukluk dönemi boyunca devam eder.43

5. Son çocukluk döneminin sonlarına doğru çocuk, “ana-babadan öğretmenlere dönen

hayranlığını, seçtiği ülküsel kahramanlara, ünlü sporculara, sanatçılara, yazarlara

yönlendirmeye başlar. Seçtiği bu yetişkinlerin bazı davranışlarını kendine örnek alır,

bazılarını da olduğu gibi öykünür.”44

6. Çocuğun sosyalleşme sürecinde oyunun önemli bir yeri vardır. “Çocuk için oyun

sanatı yaşama sanatı”45 olduğu doğrudur. Çünkü, “oyun, çocuğu yetişkin yaşamının

etkinliklerine hazırlar, toplumsallaşma süreci için gerekli ortamı sağlar.”46 Bu dönemde çocuk

için oyun alanı sokağa ve çevreye kaymıştır. İzledikleri filmlerin, okudukları kitapların

tesiriyle aralarında oyun grupları oluştururlar.47 Yavuzer, eğitimsel ve toplumsal-ahlâkî değeri

olmak üzere oyunun değerini iki ayrı başlıkta ele alır. Çocuğun oyun malzemeleriyle oynaya

oynaya renk, boyut ve objelerin anlamlarını kavramaları, oyunun eğitimsel değerine,

arkadaşları ile işbirliği, verme ve alma davranışlarını öğrenmesi de toplumsal ve ahlâkî

değerine işaret eder.48

7. Öğrencinin öğretim basamaklarında sosyalleşebilmesi için öğrenmesi gerekenler;

“amaç edinme, gereksinme doyurma, sorun çözme, ilişki kurma, iletişim kurma, düşünmeyi

yöneltme, eylemi yönetme ” olarak belirtilir.49

42 Beyza Bilgin, “Çocuklarımıza İnsancıl Davranışları Nasıl Kazandırabiliriz?”, M.E.B. Din Öğretimi Dergisi, Ankara, 1991, Sayı 26, s. 27. 43 Haluk Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2002, s. 115. 44 Başaran, a.g.e., s. 170. 45 Arnold Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, Denge Yay., İstanbul, 1998, s.7. 46 Ergin Geçtan, İnsan Olmak, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1996, s. 42. 47 Ayhan, a.g.e., s. 88. 48 Feriha Baymur, Genel Psikoloji, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1993, s. 285. 49 Başaran, a.g.e., s. 174.

Page 22: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

8. Bu dönemde çocuklar kendi ve diğer insanların kimliklerine ilişkin yeterince

belirsiz bir kavrama sahip oldukları için, kendilerine benzemeyen farklı türden kişilerle , insan

gruplarıyla ya da sınıflarıyla ( zihinsel özürlüler, huzur evlerindeki yaşlılar gibi.) empati

kurabilirler.50

3. OKUL ÇAĞINDA ÇOCUĞUN AHLÂKÎ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

Toplumsal hayatın huzurlu ve düzenli olması için yasalar tek başına yeterli

olmayabilir. Ortak değerlerin, görenek ve geleneklerin birleştirici gücüne ihtiyaç vardır.

İnsanî değerler olmadan toplum ayakta kalamaz. Doğruluk, büyüğe saygı, küçüklere ve

güçsüzlere yardım, hak ve adalet her yerde aranan niteliklerdir. Çocukta bu niteliklerin

oluşması gelişim süreci içerisinde belirli bir sıra takip eder. Çocuğun ahlâki gelişim

özelliklerini, ahlâki niteliklere sahip bir ferdin yetişmesi için gayret gösteren eğitimcinin

bilmesi gerekir.

Ahlâk gelişimi ile sosyal gelişme arasında yakın bir ilişki vardır. “Ahlâkın kazanılması

aynı zamanda toplumsallaşmanın da gerçekleşmesi anlamına gelir. Çünkü, bir anlamıyla

ahlâklılık, insanların toplum içinde birbirleriyle ilişkilerinde ortaya konan tutum ve

davranışların niteliğini tanımlamak için kullanılan bir terimdir.”51 Buna göre ahlâk, toplum

üyelerinin hangi davranışının iyi, hangisinin kötü olduğunu gösterir. Toplumun iyi ve kötü

kavramlarında değişmeler olabilir, fakat evrensel ahlâk kurallarında değişmeler olmaz.

İnsanın ahlâki gelişimin amacını Başaran, bencillikten kurtulmuş, başkalarını taklid

etmesi azalmış, kendinden önce başkalarının iyiliğini ve yararını düşünen (özgeci), toplumca

50 Mary J. Gander, Harry W. Gardiner, Çocuk ve Ergen Gelişimi, İmge Kitabevi, Ankara, 1993, s.372. 51 Hayati Hökelekli, “Çocukta Ahlak Gelişimi ve Eğitimi”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998, s. 195.

Page 23: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

beğenilen bir karaktere sahip insan olmak şeklinde tanımlar.52 Başka bir araştırmacı da ahlâk

gelişiminin amacını şu şekilde belirtir: “Ahlâk gelişimi, kişinin toplumsal değer yargılarını

edinerek içinde bulunduğu çevreye uyum sağlamasını, fakat sonunda kendi ilke ve değer

yargılarını oluşturmasını amaçlar. Ahlâk gelişimi toplumun âdet, gelenek ve göreneklerinin

içselleştirilmesi sürecidir. Toplum içinde nasıl davranılması gerektiğinin farkında olmaktır.

Birlikte yaşadığımız insanlara karşı görev ve sorumluluklarımızı öğrenmek ahlâkî gelişimin

bir parçasıdır. Ahlâkî gelişimin nihaî hedefi ‘hak’, ‘adalet’, ‘özgürlük’, ‘insan hakları’ gibi

evrensel değerler ışığında kişinin kendi değer yargılarını oluşturmasıdır.”53

Okul çağında çocuğun ahlâkî gelişim özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Okul çağında çocuğun ahlâkî gelişimi üç önemli kaynaktan gelen etkiyle

örüntülenir: Aile, oyun arkadaşları ve okul.54 Günümüzde buna dördüncü bir etki olarak

radyo, televizyon, dergi, gazete gibi medya araçlarını da eklememiz gerekir. Çünkü bunlar da

çocuğun ahlâkî gelişiminde önemli etkiye sahiptir.

2. Çocukta yavaş yavaş bir iç denetim mekanizması oluşmaya başlar. Okul öncesi

dönemde ana-babanın sözünden kesinlikle dışarı çıkmayan çocuk, bu dönemde yanlış

olduğunu bilerek arasıra ailesinin sözünden çıkar. Ancak her an yakalanacağı, suçunun

gözlerinden okunacağını sanır. Yaptığının yanlış olduğunu söyleyen bir ses vardır içinde, bu

vicdan yani ruh bilim dilindeki adıyla üstbenliktir. Bu içten uyarılma çocuğun davranışını

düzenleme görevi yapar.55

3. Hökelekli, çocukta ahlâkî gelişimi dönemlere ayırmış, son çocukluk dönemini,

“başkalarına uygunluk dönemi (6-9 yaş)” ve “duygusal vicdan dönemi (10-12 yaş)” olarak iki

ayrı dönem hâlinde ele almıştır. Başkalarına uygunluk döneminde çocuk, iyi davranışı,

52 Başaran, a.g.e., s.,185. 53 Yüksel Özden, Eğitimde Yeni Değerler, Pegem Yay., Ankara, 2000, s. 92. 54 Başaran, a.g.e., s. 189. 55 Yörüloğlu, a.g.e., s. 224.

Page 24: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

başkalarını memnun eden, onlar tarafından takdir edilen davranış olarak anlar. Çocuğun

gözünde ana-baba ve diğer yetişkinler kusursuz ve kutsal kişilerdir. Duygusal vicdan

döneminde ise ahlâkî davranış tamamen otariteye bağlı ve tek yönlü olma özelliğini kaybeder.

Çocuk ahlâkî değerlerin kişilere göre değişiklik göstereceğinin farkına varmıştır.56

4. Çocukta vicdanın gelişmeye başladığı dönemde onunla kurulan iletişim ve

yönlendirme önemlidir. “Baskıcı, sert ya da başıboş bir disiplin, öğrencide vicdanın

gelişmesini engeller, demokratik bir disiplin ise vicdanın gelişmesini destekler.”57

5. Bu dönemde çocukta ahlâkî davranış özelliklerinden “dürüstlük” ve “yalan”

kavramları önemlidir. Sekiz yaşındaki çocuk için gerçek olmayan her şey yalandır. 10 yaş

civarlarında yalan, “kasten doğru söylenmeyen her şey” olarak anlaşılır. Hökelekli, çocukta

doğru ve yalan konularının ahlâk açısından ciddî olarak ele alındığı yaşların 7ile 10 arasında

olduğunu belirtir.58

6. Çocukta ahlâki davranış özelliklerinden birisi de adalet duygusudur. Çocukta

adalet duygusu çok güçlüdür. Kendine ve başkalarına verilecek cezayı , ödülü, yermeyi ve

övmeyi geliştirdiği değerlere göre çok sıkı eleştirir.59 Çocukların yaptıkları hatalara karşı

övme ve ödülün cezadan daha üstün değerde olduğu uzmanların ortak görüşüdür.60

7. Çocukta özgecilik duygusu 5-6 yaşından itibaren gelişmeye başlar. Çocuk

başkalarının varlığını ve onların da istekleri olduğunu anlamasıyla zamanla bencillikten

kurtulur. 9-10 yaşlarından sonra kendi kendini eleştirebilecek bir olgunluğa ulaşır. Özgecilik

duygusuna sahip olan çocukta işbirliği, cömertlik, yardımlaşma, anlayış davranışları gelişir.61

56 Hökelekli, a.g.e., s. 191. 57 Yavuzer, a.g.e., s. 189. 58 Hökelekli, a.g.e., s. 199. 59 Başaran, a.g.e. s. 190. 60 Lee Salk, Çocuğun Duygusal Sorunları, Remzi Yay., İstanbul, 1998, s. 94, Başaran, a.g.e., s.268, Hökelekli, a.g.e., s. 201. 61 Hökelekli, a.g.e., s. 194.

Page 25: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

8. Çocukta ahlâkî davranışların öğretiminde; yaptığı davranışın neden iyi ya da

neden kötü olduğu açıklanırken somut örneklere dayanmalı, zamanında, yerinde ve yeter

oranda olmalıdır. Uzun, yersiz ve gereksiz öğütler etkili olmamaktadır.62

a. AHLÂK EĞİTİMİNDE DİNİN ETKİSİ

Hökelekli, uygulamada dinden bağımsız bir ahlâk mümkün görünse de prensip ve fikir

olarak din olmadan ahlâkın imkansız olduğunu belirtir. Bundan dolayı çocuğun ahlak

eğitimini “dini referanslardan bağımsız yürütmenin güvenilir bir yol olmadığı”nı ifade eder.63

Başaran da din eğitiminin gerekli olduğuna işaret eder. Çocuğun bir çok iyiye, doğruya ilişkin

ilke ve kuralları din eğitimi yoluyla öğrendiğini vurgular.64

Toplumda doğru ile yanlışın belli olmadığı bazı konularda, ahlâkî yozlaşmanın arttığı

bir dünyada toplum otoritesi ve ilâhî kaynaklı olmayan ahlâk anlayışları yetersiz kalmaktadır.

“Çocuğun vicdanında evrensel, yıkılmaz bir ahlâk kanununun varlığına kesin inancı güvence

altına alacak otorite, ancak ‘ilâhî otorite’ olabilir.”65 Ancak dînî referansları da içine alan bir

ahlâk eğitiminde çocuğun kendi tabîi karakterinin gelişimi göz önüne alınmalıdır.

Okul çağındaki çocuğun ilk dönemlerinde somut düşünme aşaması hâlâ etkili olduğu

için dinsel kavramların pek çoğu öğrencilerce anlaşılmaz. Bu yaşlardaki çocuk dinsel

görevleri ancak başkalarını taklit ederek yapabilir.66 Bundan dolayı, çocuğu etkileyen kişilere

ve iletişim araçlarına, model olmaları bakımından büyük sorumluluklar düşer. Oysa çoğu

zaman ana-baba, çocuğu kendi örnek davranışlarıyla eğitmek yerine, Allah korkusu,

cehennem ateşi gibi motiflerle sindirmeye çalışır. Bu din ve ahlâk eğitiminde yapılan önemli

bir hatadır. Yörükoğlu, Allah’ın her yaramazlığı gördüğü, çarpılacağı, taş olacağı vb.

62 Başaran, a.g.e., s. 189 63 Hökelekli, a.g.e., s. 197. 64 Başaran, a.g.e., s.194. 65 Hökelekli, a.g.e., s. 198. 66 Başaran, a.g.e., s. 190.

Page 26: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

açıklamaların sağlıklı bir vicdan oluşumunu engellediğini belirtir.67 Böylesi durumlarda

çocuk geliştirdiği sorumluluk duygusu ile değil kendi dışındaki üstün güçlerin korku ve

zorlaması ile davranır. Yörükoğlu bu şekilde otoriter bir vicdanın gelişeceğini, çocuğun

esnek, gerçekçi ve hoşgörülü davranacağını ifade eder. Bu konu daha geniş olarak “Çocukta

Dinî Gelişim” bölümünde ele alınacaktır.

b. AHLÂK EĞİTİMİNDE ÖNEMLİ NOKTALAR

Çocukların ahlâkî eğitiminde yukarıda saydığımız ahlâkî gelişim özelliklerini göz

önüne alarak nasıl bir yol izlenebilir? Ana-baba ve çocuğa hitap eden kitap, dergi, televizyon,

radyo gibi konularda nelere dikkat edilmelidir? Selçuk ahlâk öğretiminde dikkat edilmesi

gerekenleri şu şekilde sıralamaktadır:

1. Ahlâk terbiyesi gerçek hayatı unutturmamalıdır: Çocuklardaki hareketlilik

neşe, oyuna düşkünlük eğilimleri göz ardı edilmemelidir.

2. Toplumsal duygular zaafa dönüştürülmemelidir: Çocukta başkalarının

duygularına katılma, merhamet, şefkat gibi eğilimler beslenmeli, kuvvetlendirilmelidir. Fakat

duyguların iradelerini işlemez hale getirmesine izin verilmemelidir.

3. Kendini, başkalarını sevme ve vatan sevgisi kazandırılmalı: Kendini sevmekle,

zaman içinde en çok ilişkide bulunulan kişileri sevmeye yönelir. Aile başkasını sevmekte

kaynaktır. Kanunlara saygı ve itaate, ana-babaya saygı ve itaatle alışılır. Toplumsal

eğilimlerin en önemlisi vatan sevgisidir. Vatan sevgisinin cahilce bir taassup haline gelmesine

izin verilmemelidir. Ülke büyüklerinin, dinî ve millî bayramların, kandillerin, şehitlik ve

gaziliğin, vatan savunmasının kutsallığının, bayrak sevgisi vb. değerlerin çocuğa

kazandırılması gerekir.

67 Yörükoğlu, a.g.e., s.227.

Page 27: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

4. Yüksek ve ince duygulara yönlendirilmeli: Doğru, güzel, iyi kavramları

işlenmeli, zaten fıtratlarında var olan doğruya, iyiye ve güzele eğilim güçlendirilmelidir.

5. İrâde güçlendirilmelidir: Masallar hikâyeler, kahramanların ve büyüklerin

hayat hikâyeleri çocukların irâdeleri üzerinde derin tesirler bırakmaktadır.

6. Vicdan eğitimi yapılmalıdır: Çocuklarda, başlangıçta büyüklerin emir ve

yasaklarından ibaret olan vicdan zamanla kendi kalplerinden ve akıllarından gelen emir halini

alır. Vicdan, ahlâk eğtiminin en etkili araçlarındandır. Öğrencilere iyi ile kötü, sorumluluk ile

sorumsuzluk hakkında açık ve tam bilgiler verip bunlar hakkında fikirler oluşturulmalıdır.

Bununla birlikte çocuklarda, değerlerin gerçeğini sahtesinden ayırt etme, gerçek değere sevgi

ve bağlılık duyma kabiliyetleri de geliştirilmelidir.68

C. ÇOCUKTA DİNÎ GELİŞİM:

Çocukta dinî inancın gelişmesinde bir çok etken vardır. Çocuk yayınları da bu etkenler

arasındadır. “Çocuğa bütün müesseseleriyle dini, dindarı, ahlâkı ve faziletleri sevdirecek; öyle

olmaya özendirecek; yaşadığı toplumda bulamadığı güzel şeyleri ona tanıtacak ve

benimsetecek olan çocuk yayınlarıdır.”69 Diyanet Çocuk Dergisi de bu etkenlerden birisidir.

Çünkü, Yavuz, dinî inancın gelişmesinde var olan etkenlerin içerisinde dergileri de

zikretmektedir. Yavuz, bu etkenleri şu şekilde sıralar: “...başta anası, babası olmak üzere

ailenin öteki büyükleri, kardeşleri, oyun ve okul arkadaşları, öğretmeni, okulu , komşuları,

cami, cami eğitimi, okuduğu kitap, dergi, gazete, televizyon programları, gördüğü filmler,

68 Beyza Bilgin, Mualla Selçuk, Din Öğretimi Özel Öğretim Yöntemleri, Gün Yay., Ankara, 1999, s. 108-113. 69 M. Yaşar Kandemir, “Çocuk Yayınlarına Temel Yaklaşımlar”, Çocuk Edebiyatı Yıllığı, Gökyüzü Yay., İstanbul, 1987, s. 550.

Page 28: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

dinlediği radyo programları, mahalle, köy, kasaba, şehir hayatı vs.’den oluşmaktadır.”70

Günümüzde çocuğun eğitiminde araç sıkıntısı ortadan kalkmış; yeteri kadar eğitim aracı

ortaya çıkmıştır. Fakat bu araçların kalitesi, çocuğun seviyesine uygunluğu konularında

araştırma yapılması ihtiyacını doğurmuştur.

1. DİNÎ DUYGU VE DÜŞÜNCE GELİŞİMİ

Temel eğitim çağı çocuklarının dinî duygu ve düşünce gelişimleri yaşlarına,

cinsiyetlerine, yetiştikleri sosyal çevreye uygun olarak gelişmektedir. Ancak genel olarak bu

dönemdeki çocukların başlıca dinî kavramlar hakkındaki duygu ve düşünce gelişimleri ayrı

başlıklarda ele alınacaktır.

a. ÇOCUKTA ALLAH TASAVVURU:

Çocuğu dinî bakımdan meşgul eden konular arasında sırayla peygamber, ahiret, ezel-

ebed, cennet-cehennem, ölüm, öldükten sonra dirilme gibi konular gelmektedir. Bunların

temelini Allah konusu teşkil eder. 71Çocukta Allah inancının ilk belirtileri 4 yaşlarına doğru

ortaya çıkar.72 Allah, çocuklar için gerçek ve kaçınılmaz bir sığınak, dayanak ve güven

kaynağıdır. Genellikle çocuğun ana-babasına duyduğu sevgi-korku duygularıyla, kutsallık

duyguları arasında benzerlikler vardır. “Allah, çocuğun gözünde ana-babasında modelini

gördüğü, bütün kudreti ve mutlak bilgisi ile her şeye tasarruf etmektedir. Ana-baba gibi Allah

da çocuğun hizmetine âmâde bir koruyucu gibi gözükür.”73 Ancak ilerleyen yaşla birlikte

çocukta Allah tasavvuru ana-baba benzetmesinden ayrılır ve daha netlik kazanmaya başlar. 6-

70 Kerim Yavuz, Çocuk ve Din, Çocuk Vakfı Yay., İstanbul, 1994, s. 158. 71 Kerim Yavuz, “Çocukta Dinî Duygu ve Düşüncenin Gelişimi”, Çocuk Edebiyatı Yıllığı, Gökyüzü Yay., İstanbul, 1987, s. 277. 72 Haluk Yavuzer, Ana-Baba ve Çocuk, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1995, s. 239. 73 Hayati Hökelekli, Din Psikolojisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara, 1996, s. 263.

Page 29: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

7 yaşlarında çocuk, Allah’ı bütün kainattaki varlıkların yaratıcısı olarak tasarlar.74 Derginin

okuyucu kitlesine uygunluğu açısından 7 yaşından sonra çocukta Allah düşüncesinin

gelişimini ele alalım.

Okul öncesi çağda Allah’ı insana ait özellikler içinde düşünen çocukta 7 yaşından 12

yaşına doğru bir gelişme olur. 7 yaşından itibaren, çocuktaki Allah tasavvuru oldukça açıklık

kazanır. Hökelekli’nin ifadesiyle “12 yaşına kadar Allah anlayışı gittikçe rûhânîleşir. 8

yaşından itibaren antromorfizm hafifler, çocuk Allah’ı diğer insanlardan farklı, onlara

benzemeyen çok büyük ve çok yüce bir insanın tezahürleri altında göz önüne getirir. 12

yaşında rûhânîleşmiş bir Allah inancı kesinleşir: O her yerdedir, görünmez, resmi

çizilemez.”75

7-12 yaş çocuklarında dini duygu ve düşüncenin gelişmesi hakkında bilgi edinmek

amacıyla ülkemizde yapılan bir araştırmada çocuklara “Sence, Allah nerdedir, bana söyler

misin?” biçiminde bir soru yöneltilmiştir. Çocukların verdiği cevaplardan bazıları şunlardır:

“Allah göktedir / üstümüzde / havada / gökyüzünde / gökyüzünün en yüksek

katındadır / yükseklerde / bulutların ötesinde / Cennette / iyi kalpli insanların kalbinde / Allah

göktedir, dünyadan çok yukarıdadır.”76

Çocukların verdiği cevaplarda da görüldüğü gibi, Yavuzer de 7 yaşındaki çocukların

Allah’ın gökte olduğunu düşündüklerini belirtir.77

10-12 yaşlarında ise, Allah’ın gökte tasavvur edilmesi yerine, soyut bir yaklaşımla

O’nun her zaman her yerde olduğu inancı gelişir.78

74 Hökelekli, a.g.e.,s. 263. 75 Hökelekli, a.g.e., s.265. 76 Kerim Yavuz, Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara, 1983, s. 177-179. 77 Yavuzer, a.g.e., s. 240. 78 Yavuz, a.g.e., s. 179.

Page 30: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Yavuz, çocukların Allah ile ilgili tasavvurlarını beş ana başlık altında şu şekilde

toplamıştır:79

1. Allah’ın kim, ne ve nasıl olduğu; Allah tasavvurunda en önemli nokta, başta

O’nun varlığıdır. Çocuklar Allah’ın varlığını zorunlu varlık olarak görür, kendi varlıkları

olmak üzere her şeyin varlığını sağlayan Allah’tır.

2. Hayatın ve varoluşun kaynağı olan Allah’ın yaratıcılığı; burada Allah başta

çocuk ve yakınları olmak üzere her şeyin yaratıcısı olduğu ifadeleri yer alır.

3. Çocuk ve diğer insanların varlığının devamının Allah’a bağlı olması; besleyen,

büyüten, yaşatan, dilekleri kabul eden, muhtaçlara yardım eden Allah’tır.

4. Allah’ın hükümleri ve fiillerinin kesin olması; O istediği ve dilediği gibi yapar.

O’ndan hiçbir şey saklanamaz.

5. Allah ferdî ve sosyal hayatın düzenleyicisidir; O iyi ve kötüyü, haram ve helâli

bildirmiş, doğru yolu göstermiştir.

Bir başka araştırmada da çocukların vermiş oldukları cevaplar şu şekilde

gruplandırılmıştır80:

1. Tanrı yüce, büyük, kimseye benzemeyen ilâhî bir varlıktır.

2. Tanrı, beni, ailemi ve herşeyi yaratmıştır.

3. Tanrı yaşatıcı, yardım edici, istekleri karşılayıcı gözeticidir.

4. Herşeyi bilen, yapan, gören, işiten O’dur.

5. İyiliklere izin verir, kötülükleri yasaklar, kötüleri cezalandırır.

6. Esirgeyici, bağışlayıcı, ve affedicidir.

79 Kerim Yavuz, Çocuk ve Din, Çocuk Vakfı Yay., İstanbul, 1994, s. 174. 80 Selçuk, a.g.e., s. 99-100.

Page 31: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Her iki araştırmanın da cevaplarında görüldüğü gibi, çocuklar Allah’ı daha çok

O’nun temel sıfatlarıyla (bilen, gören, işiten vb.) ilişki kurarak, kendilerine verilen bilgilerin

desteği ile tasavvur etmektedirler.

Dinî duygu ve inanç bakımından kız-erkek çocukları arasındaki duruma bakıldığında,

“kızların Allah’ı arayışları ve O’na sığınma arzularının erkeklere oranla daha içten ve canlı

olduğu”81 ortaya çıkmıştır.

Sonuç olarak, bu dönem çocuklarının Allah’ı, her şeyi bilen, gökte olan, kendilerini ve

ailelerini besleyen, büyüten, dileklerini kabul eden, zor durumlarda yardım eden, kötülüklere

ceza veren olarak tanıdıklarını söyleyebiliriz. Ancak bu dönem çocuklarının hayallerinde

bunları canlandırmaya çalışması ve somut düşüncenin gereği olarak çevrelerinden edindikleri

bilgiyi de izah edemeden içlerinde sakladıkları da bir gerçektir. Önemli olan bu konuları

çocuğun seviyesine uygun örneklerle açıklayabilmektir.

b. ÇOCUKTA DUA VE İBADET ANLAYIŞI:

İnanan insan, her hangi bir olay karşısında çaresizliğe düşünce dua eder; inandığı yüce

varlığa sığınır. Allah’ın ona yardım edeceği inancı ona moral verir. İbadet, saygı ve itaati

ifade etmenin en güzel şeklidir. İbadet, “insana hem dayanma gücü verir, hem de

duygularının, tefekkürünün, bütün yeteneklerinin, karşılaştığı olaya yoğunlaşmasını”82 ve

“insanın hareketlerini düzenleyerek beden ve ruh bütünlüğünü ve sağlığını dengede

tutmayı”83 sağlar. Dua ve ibadet duygusu insan fıtratının temel ihtiyaçlarındandır ve bu

yüzden semâvî dinlerde ibadet vardır. Peki konumuza bakan yönüyle okul çağındaki çocukta

dua ve ibadet anlayışı nasıl şekillenir? Çocuk nasıl dua eder? Dualarında ne ister? İbadet etme

isteği ne yöndedir?

81 Mustafa Öcal, Din Eğitimi ve Öğretiminde Metodlar, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara, 1990, s. 91. 82 Halis Ayhan, “Çocukta İbadet Eğitimi” Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998, s. 281. 83 Bilgin, Selçuk, a.g.e., s. 94.

Page 32: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Çocuklarda dua gelişimi ve nasıl dua ettikleri ile ilgili Bilgin’in çocuklardan sunduğu

örnekler bize konu ile ilgili fikir vermektedir.84 Dualar, bir öğretmenin çocuklara Allah’tan en

çok istedikleri şeyi yazmalarını istemelerine karşılık çocukların verdikleri cevaplardan

oluşmuştur. Bu araştırmada örnek dualar şunlardır:

Okulun ilk yılında öğrencilerin dualarında karnenin iyi olmasını ve sınıf geçmeyi

ailelerini sevindirmek için istedikleri göze çarpar: “Allahım! Benim en çok istediğim şey

ailemiz! Allahım kardeşim hasta! Allahım sınıfımı geçeyim, ailem sevinsin!”

Çocukların bu dönemde dualarında en çok istedikleri konu zenginliktir. Ancak

çocuklar zenginliği yine aileleri için istemektedirler: “Ben Allah’tan çabuk büyümeyi

istiyorum. Bir de televizyonumuz olsun, pikap, oyuncak, şavrole, bahçeli apartman, zengin

olmak isterim, sınıfımı pekiyi ile geçeyim, Allah’tan bunları istiyorum.”

“Ben Allah’tan sınıfımı geçmek, evimizde televizyon olması, sağlık ve sıhhat, güzel

bir araba, anneme işli bir elbise, bir de Atatürk resmi isterim.”

Çocukların gelecekte en çok olmak istedikleri meslekler “atom mühendisi olmak”,

“matemetikçi olmak”, “dünyayı dolaşmak” şeklinde yoğunlaşıyor. Allah’tan istediklerine ise

şu duayı örnek verebiliriz: “Allahım, bana şunları ver. Şans ve iyi huylu olmamı, temiz,

çalışkan, sevilen bir insan olmamı istiyorum. Terbiyeli, herkesin seveceği bir insan olmak

istiyorum. Bu dediklerim inşaallah kabul olunur.”

Dokuz yaşından itibaren çocukların ifadelerinde “millet”, “yurt” ve “bütün insanlar”

gibi ifadeler geçiyor. Sekiz yaşta benzer ifadeler olsa da onu aşan motiflere rastlanmaktadır:

“Tanrım beni ve ana-babamı yaratan sensin. Tanrım benim istediğimi yap, bütün milletimi

kurtar. Bu dünyada herkesi yaşatan sensin, bizi konuşturan sensin.”

84 Beyza Bilgin, “Çocukta Ferdi ve Milli Duygunun Gelişimi” Birinci Çocuk Edebiyatı Sempozyumu, İlesam, Ankara, 1995, s. 61-65.

Page 33: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

“Tanrım fakirlere yardım et, kimseyi anasız-babasız bırakma. Tanrım herkesin muhtaç

olduğu ekmeği esirgeme! Tanrım tatilde mutlu günlerim olsun.”

Çocuklarda on yaş soyut düşünebilmenin doruğa ulaştığı bir dönemdir. Ferdiyet,

sosyal hayat, değerler, kız ya da erkek olarak farklılık bu yaşlarda ortaya çıkar. On yaştan

itibaren çocuklar kendilerini birer yetişkin olarak gördüklerinden, bunu başkalarının da

görmesini ister ve dualarında bunu belirtirler:

“Allah’ım o kadar çok şey istiyorum ki, size sorabilir miyim bilmem. Ama durun,

acele etmeyin, sayfam doluncaya kadar size isteklerimi yazacağım. En büyük arzum babamın

eve dönmesidir. Evde, fakat çok seyahat ediyor. Bir yılda dört-beş ay görebiliyorum onu..!

İstiyorum ki her Allah’ın günü göreyim babamı, olmuyor işte. İkinci dileğim bir kata sahip

olmamızdır. Kendime ait bir oda, kitaplar, masa, tabure ve yatak. Siz de arzu edersiniz benim

için böyle bir oda değil mi? Benim odam var, fakat istediğim gibi değil, herkes girip çıkıyor.

Ben ise odamı kilitli tutup, açmadıkça kimsenin girmemesini istiyorum. İstediğim şeyler iki

tane gördüğünüz gibi..!”

Bilgin, on yaşında dini duyguların yoğunlaştığını, ferdî, dinî, millî karakter

kazandığını belirtiyor ve çocukların dualarından bir çok örnek veriyor.85

Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi dualar, çocuğun ihtiyaç ve beklentilerini dışa

yansıtır. Çocuk duaları “bencil bir özellik”86 taşısa da, bunlar içlerinden geçen düşünceleri,

istekleri Allah’a ulaştırmalarıdır. Çocuk bu yolla rahatlar, kendisini güvencede hisseder.

Kazâ, hastalık, tek başına başaramayacağı bir işte çocuğun Allah’a yönelmesine neden olur.

Kendi ifadelerinin saflığı ve yalınlığı içerisinde ona dua eder.

İbadet gelişiminde en önemli etken taklittir. Çocuk çevresinde, ailesinde yapılan

ibadetlerden etkilenir. “Araştırmalar dinin taklit ve tekrarla öğrenilecek yanlarının 7-9

85 Bilgin, a.g.e., s. 62. 86 Yavuz, a.g.e., s. 183.

Page 34: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

yaşlarında kolaylıkla işlenebileceğini göstermektedir.87 Çocuğun büyüklerin namazına,

orucuna, duasına katılma arzusunu ve onları taklit etme eğilimini, farkında olmadan

benimsediğini gösterir. Daha sonra bunları kendine mal etmesi ve severek yapması ibadet

alışkanlığı kazanmasına neden olur.

Selçuk, çocuktaki dua ve ibadet kavramının gelişmesini iki noktada özetler:

1. Okul öncesi dönemde şeker ve oyuncak istemek için yapılan egosantrik duaların

yerini okul çapında hastalıktan ve felaketten korunma, sevdiklerinin ve ülkenin iyiliği vb.

istekleri iht iva eden dualar oluşturmaktadır.

2. Artan yaşla birlikte ibadetlerin insanla Tanrı arasında bağlantı kurma özelliği

farkedilmekte, onların sadece şahsî istekler için bir vasıta olmadıkları anlaşılmaktadır.88

2. ÇOCUĞUN DİĞER DİNÎ KAVRAMLARA BAKIŞI:

Çocuğun dinî gelişiminde çevresinden duyduğu ölüm, cennet, cehennem, melek,

şeytan kavramları da önemlidir. Çocuğun dinî duygu ve düşünce gelişiminin ilk yıllarından

itibaren bu kavramlara yüklediği anlamlar bütün dinî hayatını etkileyebilir.

Çoğunlukla merak edilen konuların başında “ölüm” gelir. Bir yakının kaybı, çevreden

sevilen bir insanın ölümüyle çocuk, ölüm hakkında sorular sorar, bir anlam yüklemeye çalışır.

“Beş yaşlarında ölüm, çocuk için uzun bir uykudur ve korkmaya başlar çocuk. Annenin-

babanın ölüp ölmeyeceğini sık sık sorar... 5-6 yaşlarında ölümün hastalık ve yaşlılıkla ilişkisi

olduğunu düşünmeye başlar. Dinlediği masal ve öykülerin büyük tesiriyle ölümün kötüler için

bir ceza olduğunu düşünür... Genellikle 8-10 yaşlarında ölümün yaşamın geri dönülmez bir

sonu olduğu gerçeğini benimsemeye başlar.”89

87 Selçuk, a.g.e., s. 102. 88 Selçuk, a.g.e., s. 102. 89 Atalay Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür Yay., İstanbul, 1996, s. 257-258.

Page 35: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Cennet, cehennem, melek, şeytan kavramları hakkında 7-9 yaş grubundaki

çocukların tasavvurlarının yeterince olgunlaşmadığı ve sağlamlaşmadığı belirtilir.90 Yapılan

bir araştırmada çocuklara “cenneti, cehennemi, meleği, şeytanı anlatabilir misin? Onlar

nasıldırlar?” şeklindeki soruya 7-9 yaş grubu çocukları özetle şu cevapları vermişlerdir:91

Cenneti yeşillik, güllük gülistanlık bir yer olarak tarif etmişlerdir. Cenneti, ne

istenirse gerçekleştiği, iyilik edenlerin gideceği bir yer olarak tanımlamışlardır.

Cehennemi de, kötülerin gideceği bir yer ve ateş dolu, kötülerin yanarak

cezalandırılacakları yer şeklinde tarif etmişlerdir.

Şeytanı Allah’ın sözünü tutmayan varlık olarak ifade edenler olmuş ama geneli

şeytanın kötülük yaptırdığını ifade etmişlerdir.

Meleklerin her an yanımızda olduğu, iyiliğe yönelttiğini ifade etmişlerdir.

Çocukların verdikleri cevaplarda çevrelerinden edinilen bilgilerin etkisi açıkca

görülür. Çocuk büyüdükçe bu kavramlar hakkındaki bilgilerini geliştirecek ve bir din ve

dünya görüşüne ulaşacaktır. Bu yüzden çocuğun doğru yönlendirilmesi ve bu kavramların

şekillenmesinde büyük etkisi olan masal ve hikayelerin iyi seçilmesi gerekmektedir.

II.BÖLÜM

ÇOCUK DERGİLERİ

A. TÜRKİYE’DE ÇOCUK DERGİCİLİĞİ:

90 Selçuk, a.g.e., s. 103. 91 Yavuz a.g.e., s. 184-185.

Page 36: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Çocuk, tarih boyunca her toplumda değerli görülmüştür. Günümüzde ise çocuk en

değerli varlıktır. Çocuğun yetişmesi ve gelişimine ilişkin pek çok çalışmalar, araştırmalar ve

yayınlar yapılmaktadır.

Osmanlı Devleti’nde 18. yy.’da başlayan batılılaşma ya da yenileşme çalışmaları 19.

yy.’da toplumsal ve kültürel yenileşmeye doğru kayar. Halkı eğitmek ve daha geniş okuyucu

kitlesine ulaşabilmek için gazete ve dergi çıkarma çalışmaları, çocuklar için de dergi

hazırlama düşüncesini ortaya çıkarır. Türkiye’de ilk çocuk gazetesi olan “Mümeyyiz” (1869)

yayın hayatına başlar.92 Eski harfli çocuk dergileri genelde kısa bir yayın hayatına sahiptir.

Mümeyyiz 49 sayı çıkmıştır. Çocuklara Mahsus Gazete, 627 sayıyla en uzun ömürlü çocuk

dergisi olmuştur. 166 sayıyla Çocuklara Rehber ve 113 sayıyla Yeni Yol diğer uzun soluklu

dergilerdendir. Öteki dergilerin çoğunluğu yirmi sayıyı bile bulmamıştır.93

Mümeyyiz’den sonra çıkan çocuk dergileri sırasıyla şunlardır:

1875 Sadakat Gazetesi, daha sonra ismi “Etfal” olarak değiştirildi.

1876 Arkadaş.

1878 Tercüman-ı Hakikat Gazetesi, Rüştiye talebelerine mahsus haftalık bir nüsha

çıkarıyordu. 1922’ye kadar devam etti.

1880 Bahçe Gazetesi, haftalık, resimli ve 1881’e kadar devam etmiştir.

1882 Çocuklara Arkadaş, 15 günlük bir dergidir.

1883 Vasıta-i Terakkî ve Çocuklara Kıraat.

1887 Çocuklara Talim, 15 günlük çıkıyordu, 8 sayı devam etmiştir.

1896 Çocuklara Mahsus Gazete, haftalık bir dergidir.

92 Öztürk Emiroğlu, “Çocuk Gazete ve Dergileri Üzerine, ” Birinci Çocuk Edebiyatı Sempozyumu, İlesam, Ankara, 1995, s. 143. 93 Cüneyt Okay, Eski Harfli Çocuk Dergileri, Kitabevi Yay., İstanbul, 1999, s.18.

Page 37: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

1897 Çocuklara Rehber.

1904 Çocuk Bahçesi, haftalık, 43 sayı çıkmıştır.

1909 Musavver Küçük Osmanlı ve Arkadaş.

1910 Tedrisat-ı İptidaiye Mecmuası, aylık, 1926’ya kadar devam etmiştir.

1911 Talebe, 15 günlük bir dergidir.

1913 Çocuk dünyası, Çocuk Yurdu, Mektepli, Çocuk Duygusu, Türk Yavrusu, Talebe

Defteri.

1914 Çocuk Dostu, haftalık, 11 sayı çıkmıştır.

1918 Hür Çocuk.

1922 Bizim Mecmua.

1923 Çocuk Postası, Yeni Yol.

1924 Haftalık Resimli Gazete.

1925 Sevimli Mecmua.

1926 Çocuk Dünyası.

1927 Çocuk Yıldızı.

1923-1943 yılları arasında bu tip yayınların sayısı 90’a yakındır. 1944 yılında ise 15

kadar çocuk gazete ve dergisi yayınlanmaktadır.94

Eski harfli çocuk dergileri üzerine yapılan araştırmada, bu dergilerin özelliklerinden

bazıları şunlar olarak ortaya çıkmıştır:95

a. Dergiler satış ve traj düşüklüğü yaşadıkları için, “uyandıran masa saati”,

“çeyrek altın lira”, “mürekkepli kalem”, “cep atlası” gibi promosyon dağıtmışlardır. 94 Meydan Larousse, “Çocuk” mad., Meydan Gazetecilik ve Neşriyat, cild : II., İstanbul, 1976, s. 283. 95 Okay, a.g.e., s. 18-23.

Page 38: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

b. Dergilerin çıkış yeri genellikle İstanbul’dur. Üç dergi Selanik (Aile, Çocuklara

Rehber, Çocuk Bahçesi), iki dergi Bursa (Ciddî Karagöz, Haftalık Çocuk Gazetesi), iki dergi

İzmir (Mektepliler Alemi, Çocuk Yıldızı), bir dergi de (Türk Çocuğu) Ankara’da

yayınlanmıştır.

c. Genellikle siyasî ve sosyal yapıya göre hareket ederler. Devletle ve devleti idare

edenlerle araları her zaman iyidir.

d. Tamamına yakınında okuyucu mektupları köşesi vardır.

e. Genellikle haftalık, küçük bir bölümü de on beş günde bir çıkmaktadır. Yalnız

bir tanesi (Türk Çocuğu) aylıktır.

f. Dergilerdeki reklam ve ilanlar Meşrutiyet’e kadar genellikle yetişkinler içindir.

Meşrutiyet’le beraber çocuklara yönelik reklam ve ilanlar daha sık görülmüştür.

g. Dönemin tanınmış yazarları, 19. asrın sonlarından itibaren çocuk dergilerinde

görünürler: Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Rıza Tevfik [Bölükbaşı], Hüseyin Cahit [Yalçın],

Raif Necdet [Kestelli], Celal Sahir [Erozan], İsmail Hakkı [Baltacıoğlu], Hüseyin Ragıp

[Baydur], Faik Ali [Ozansoy], Nigâr binti Osman, Ali Ulvi [Elöve], Mehmet Emin

[Yurdakul], Sabiha [Sertel], Nafi Atuf, Yusuf Akçura, Ahmet Cevad [Emre], Enis Behiç

[Koruyürek], Osman Fahri, Baha Tevfik, Edhem Nejad, Akagündüz, Avanzade Mehmed

Süleyman vb.

Başka bir araştırmada 1829- 1928 yılları arasında yayımlanmış çocuk dergilerinin

ortak yönleri olarak şunlar tesbit edilmiştir:

a. Çocuklara karşı saygılı olmaları. Öyle ki dergiler çocuklara hitaplarında “Bey,

Beyefendi” sözcüklerini kullanmışlardır. “Bir kusurumuz, hatamız olursa af ola.” gibi

cümlelere dergilerde sık rastlanmaktadır.

Page 39: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

b. Sömüren – sömürülen ilişkilerini ısrarla ele almaları. Bey- uşak, ağa- köylü, zengin-

fakir ilişkileri her türlü yazı içinde işlenmektedir.

c. Kısa ömürlü oluşları.96

Çocuk dergileri, önce cerîde ve gazete, 1880’den sonra risâle, 1909’dan sonra mecmûa

ve dergi olarak isimlendirilmiştir.97

Dergilerin çoğunluğunun bir yıl bile devam etmemesinin, yayın hayatlarının

kısalığının nedenlerini Öztürk şu şekilde sıralamıştır: “Rağbetsizlik, maddi imkansızlık,

eğitim durumu, kağıt sıkıntısı, çocuk psikolojisine uygun olmaması, siyâsi nedenler, kendini

tanıtmama, ulaşım problemi” 98

Bir başka araştırmacı da cumhuriyet dönemine kadar çıkan dergilerin ortak

özelliklerini şu şekilde sıralar: “Bu dergilerin hemen tamamına yakın kısmı düzenli ve

istikrarlı bir biçimde çıkamamışlardır. Bunda dönemin sosyal, siyasal çalkantıları yanında

sürekli savaşların açtığı istikrarsız ortamın etkisi büyüktür. Dil ve imla ile ilgili kararsızlıklar

büyükler için basılan gazete ve dergiler yanında çocuk dergileri için de geçerli olmuştur. Dili

çocukların anlama ve algılama düzeylerinin çok üstünde kaldığı gibi; noktalama, cümle

yapıları gibi konularda da özenli bir birlik bulunmamaktadır. Resimleme de çizerlerin kendi

özgün çizgileri ve yerli motifler yerine daha çok yabancı çocuk dergilerinden alınan veya

benzetilmeye çalışılan resimler ön plandadır. Eğitim bilimlerinin o dönemin ihtiyaçlarına

yönelik bulgularına fazlaca dikkat edilmemiştir.”99

Cumhuriyet döneminde yeni harflerin kabulüyle çocuk dergilerinin sayı ve baskı

sayılarında bir artış olmuştur. Bu dönemin de en önemli çocuk dergileri şunlardır: “1930’larda

yayınlanmış olan Yavru Türk, Gelişim yayınlarınca basılan Çocukça, 1988 yılı Haziran 96 İsmet Kür, Türkiye’de Süreli Çocuk Yayınları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayını, sayı: 50, Ankara, 1991, s. 545-546. 97 Emiroğlu, a.g.e., s. 144. 98 Emiroğlu, a.g.e., s. 144-145. 99 Alemdar Yalçın, Gıyasettin Aytaş, Çocuk Edebiyatı, Akçağ Yay., Ankara, 2002, s.215.

Page 40: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

ayında Gelişim yayınları tarafında aylık olarak çıkarılan Doğan Kardeş ve Milliyet Kardeş

çizgilerinde olan Bando, 1988’de Zaman Gazetesi’nin haftalık olarak 16 sayfa halinde verdiği

ve kısa bir süre sonra yayını durdurulan Zaman Çocuk, Yugoslavya’daki Türklerin temmuz ve

ağustos ayları hariç çıkardığı Tan’ın aylık çocuk dergisi olan ve içinde diğer dergilerden

alıntıların bulunduğu 32 sayfalık Kuş, Türk Hava Kurumu’nun yayın organı olan Uçan Türk

Dergisi’nin 8 sayfalık ve havacılığı sevdirmeyi amaçlayan ek dergisi Uçan Çocuk, Dışbank

tarafından çocukları eğitmeyi ve eğlendirmeyi amaçlayarak çıkarılan ek dergi Uçan Çocuk,

Garanti Bankası tarafından baskı ve içerik olarak özenle çıkarılmış olan Çekirge, Türkiye

Çocuk Esirgeme Kurumu’nun çocuk okul aile dergisi olarak yayımladığı, uzun bir geçmişi

olan Çocuk ve Yuva, 1980’li yılların ilk yarısında Hürriyet Gazetesi tarafından çıkarılmış olan

Hürriyet Çocuk, Pamukbank’ın 1979’da çıkarmaya başladığı 34 sayfalık aylık çocuk dergisi

Pamuk Çocuk.” 100

Şirin de, çocuk dergiciliği açısından ülkemizdeki en önemli dergilerden bazılarını şu

şekilde sıralamıştır: “Milliyet Çocuk, Tercüman Çocuk, Türkiye Çocuk, Milliyet Kardeş, Can

Kardeş, Gül Çocuk, Kumbara, Pembe Dinazor, Diyanet Çocuk, Şeker Çocuk, Bando, Kırmızı

Fare, Mavi Kuş.” 101

B. ÇOCUK DERGİLERİNDE BULUNMASI GEREKEN

NİTELİKLER:

Çocuk dergilerinin, çocuğun ilgisini çekmesi ve gelişimine faydalı olması için gelişim

özelliklerini de göz önünde bulundurmalarının yanında yayın kalitesine de önem vermeleri

gereklidir. Çocuk dergilerinin yayın kalitesi için sahip olmaları gereken kriterler iki ana

başlıkta ele alınmıştır. Öncelikle çocuk dergilerinin içerik açısından dikkat etmesi gereken

100 Yalçın, Aytaş, a.g.e., s.215. 101 Şirin, Mustafa Rûhi, Çocuk Edebiyatı, Çocuk Vakfı Yay., Ankara, 1994, s. 242.

Page 41: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

kriterleri ortaya koymaya çalışacağız, sonra da fizikî durumu açısından bulunması gereken

kriterleri belirlemeye çalışacağız. Ancak konuyla ilgili yapılan bir çok araştırma çocuk

kitaplarını da birlikte ele almakta, çocuk kitapları ile ilgili kriterleri ortaya koymaktadır.

Çalışmamızda bu bilgilerden de yararlanmaya çalışacağız.

1. İÇERİKLE İLGİLİ KRİTERLER:

Çocuğa yönelik kitap ve dergilerde içerik çok önemlidir. Çocuk kendine hitap eden,

anlayabildiği, faydalanabildiği konulara ilgi gösterir. Bu şekilde çocuğun gereksinimlerini

gözeten, ele aldığı konularda seçici davranan ve emek gösteren yayınlar süreklilik gösterir,

çocuk için bir arkadaş olur.

Çocuğun fiziksel ihtiyaçları dışındaki gereksinimlerini bir araştırmacı şu şekilde

sıralar102:

1. Güven duyma gereksinimi :

a. Ekonomik güven duygusu: Çocuğa zenginliğin sadece maddî kazanç olmadığı

anlatılmalıdır.

b. “Duygu bağları” açısından güven duygusu: Kardeş kıskançlığı yaşamaması için

insanların aynı anda bir çok insanı da sevebileceği anlatılmalıdır.

c. Entelektüel güven duygusu: Çocuk bir çok konuda “ Ne? Nasıl? Niçin?”

sorularını sorar. Çocuğun bu entelektüel merakının tatmin edilmesi gerekir.

2. Bir yere, bir gruba ait olma gereksinimi : Çocuğa kişiliğini yitirmeden bir

bütün içinde nasıl yer alabileceği anlatılmalıdır.

3. Sevme-sevilme gereksinimi: Sağlıklı bir sevginin paylaşımla zenginleşeceği

anlatılmalıdır.

102 Berin Ü. Yurdadağ, “ Çeşitli Yaş Gruplarında Çocuk Kitaplarının Kağıt, Hurufat ve Renk Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar”, I. Çocuk Edebiyatı Sempozyumu, İlesam, Ankara, 1995, s. 46-48.

Page 42: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

4. Başarılı olma, saygınlık kazanma gereksinimi: Çocuğa büyük başarıların

hedeflere yönelme, azimle çalışma, kendine güvenme ile elde edilebileceği gerçeği

anlatılmalı, biyografilerle tanıştırılmalıdır.

5. Değişiklik gereksinimi.

6. Estetik doyum gereksinimi: Çocuğun sonradan zevksiz birisi olması

istenmiyorsa ona renkte, çizgide en iyi, en uyumlu sunulmalıdır.

Günümüzde dinî ve ahlâkî içerikli yayınlarda çocuğa yönelik bir artış olduğu

gözlenmektedir. Ancak araştırmalar, bu yayınların çocuklara hitap etmesi ve çocukların

seviyelerine uygun olması açısından yeterli olmadığını göstermektedir.103 Bu tür yayınlarda

sadece dinî kaygı yeterli olmamakta, yayının içerik ve fizikî kalitesi de önem arzetmektedir.

Çocuk dergilerinin en önemli özelliği, çocuğun gereksinmelerini karşılaması yanında,

çocukların dünyasını ilgilendiren haber, olay ve bilimsel gelişmelerin yansıtıldığı iletişim

aracı olmasıdır. Bunun yanında içerikte şunlara dikkat edilmeli ve önem verilmelidir:

1. Konular ve işlenişleri güncel olduğu kadar gerçeğe de uygun olmalıdır.

2. Yayınlanan yazılar eğlendirirken okuma ve öğrenme isteğini artırmalı,

yayınlandığı dönemdeki güncel toplum olayları ve toplum sorunları üzerinde çocukları

düşünmeye yöneltmelidir. Trafik kazaları, zararlı alışkanlıkların doğurduğu sonuçlar gibi her

gün karşı karşıya kaldıkları olaylarla ilgili bilgi ve yorumlara yer verilmelidir.

3. Cümleler (cümledeki sözcük sayısı) ve paragraflar çocuğun seviyesine göre

olmalı ve sade bir dil kullanılmalıdır.

4. Dergide çocuk için düzenlenen eğitici bilgi ve üniteler, okulda işledikleri ders

ve konulara paralellik gösterecek ve onları tamamlayacak bir biçimde planlanmalıdır. Dergi,

103 Hüseyin Peker, “Çocuğun Dînî Eğitiminde Medya”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998, s.170.

Page 43: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

çıktığı ay, hafta ve günün güncel olaylarına, okulda işlenenlere yardımcı olacak bilgi ve

materyallere yer vermelidir.

5. Dergideki yazılar dil bilgisi ve yazım kurallarına uygun olmalıdır. Çocuğun

artık konuşma dilinden yazı diline geçtiği bir yayın olan çocuk dergilerinde dilbilgisi

kurallarına bağlılık ile dilbilgisi kurallarını pekiştirici uygulamalara özellikle önem

verilmelidir.

6. Çoçuklar için özel ilgi alanı oluşturucu ; pul biriktirme, müzik, resim, nakış, el

işi, çizme model çıkarma, şiir, öykü yazma gibi konularda çocukların gelişimini sağlayıcı

bilgilerin yanında benzer ilgi alanlarında olan çocukların birbirleriyle haberleşmelerini

sağlayıcı bir örgütleme içinde olunmalıdır.

7. Gelenek ve göreneklerin kültürümüz içindeki yerini ve önemini anlatan,

onların yaşatılması gereken özelliklerini ön plana çıkaran haber, yazı ve röportajlara ağırlık

verilmelidir.

8. Yurt sevgisi, ulusal ve evrensel değerler işlenmelidir. Çocuğun geleceğe ümitle

bakan, arkadaşlarıyla ortak değerler çevçevesinde bir araya gelerek ortak çalışmalar

yapabilmelerini özendiren, grup ilişkisinin olumlu bir biçimde ön plana çkarıldığı yayınlara

özen gösterilmelidir.

9. Hedef kitlesi olan çocuklarla sürekli iletişim içinde olunmalı, okuyucu

isteklerinin ve düşüncelerinin yayınlandığı özel köşeler oluşturulmalıdır.

10. Bilgi ve teknolojilerin gelişmesi ile ilgili en son bilgilere yer verilmeli,

bunlardan özellikle çocuğun günlük yaşayışını kolaylaştırıcı olanlar tanıtılmalıdır.104

Çocuk dergileri ile ilgili yukarıda sayılanlardan farklı olarak Yurdadağ şunları

sıralamıştır:

104 Yalçın, Aytaş, a.g.e., s. 20.

Page 44: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

1. Tanrı, insan, hayvan, bitki, tümüyle doğa sevgisini işlemelidir.

2. Sevginin saygıyla bütünleşmesi gereğini vurgulamalıdır.

3. Aile, vatan, millet, bayrak kavramları açıklanmalı, önemleri üzerinde

durulmalıdır.

4. Özgürlüğün anlamı, insan için taşıdığı önem belirtilmelidir.

5. Millî kahramanların, insanlığa hizmet etmiş büyüklerin yaşam öyküleri

verilmelidir.

6. Çalışarak, hak ederek kazanmanın önemi üzerinde durulmalıdır.

7. Hayal gücünü geliştirici konularda gerçekler de aynı özenle ele alınmalıdır.

8. İnsan haysiyetine yaraşır davranışların kazandıracağı “erdem” üzerinde

durulmalıdır.105

2. FİZİKÎ YAPISIYLA İLGİLİ KRİTERLER

Derginin içeriği kadar, çocuğun ilgisini çekebilecek fizikî yapısıyla kaliteli ve çocuğun

seviyesine uygun olmalıdır. Derginin fizikî özellikleriyle, kullanılan kâğıt cinsi, harflerin

puntoları, satır araları, resimli ve renkli oluşları gibi özellikleri kastedilmektedir.

Çocuk dergilerinde bulunması gereken fizikî kriterleri şöyle sıralayabiliriz:

1. Kullanılan kâğıt, çocuk kitaplarında olduğu gibi nitelikli ve mat olmalıdır.106

Parlak birinci hamur kâğıt (kuşe) ışığı yansıttığı için sağlıklı değildir.107

2. Kullanılan harfler, net, kolay okunabilir büyüklükte, basit ve tabi olmalıdır.108

105 Yurdadağ, a.g.e., s. 51. 106 Cahit Kavrar, Ferhan Oğuzkan, Sedat Sever, Türkçe Öğretimi, Engin Yay, Ankara, t.y., s. 96. 107 Yalçın, Aytaş, a.g.e., s. 209. 108 Robert Anhegger, çev.Meral Alpay, Çocuk Edebiyatı ve Çocuk Kitapları, Cem Yay., İstanbul, 1975, s. 22 .

Page 45: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

3. Baskı, dizgi tekniği, sayfa düzeni kolay okunup izlenecek şekilde olmalıdır.

Dergide yer alan yazı, haber ve diğer metinlerin mutlaka resim, grafik ve tasarımlarla

desteklenmesi, okunmasının daha kolay hale getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca resimlerin,

düzenleme ve tasarımların çocukların ilgilerini toplayıcı ve yazılı metne yönlendirici

özelliklere sahip olması gerekmektedir. Yazıların boy ve puntoları hedef kitle olan yaş

gruplarına göre özenle hazırlanmalıdır.

4. Çocuğun yazıdan önce çizgi ile daha önce tanıştığını göz önünde tutarak onun

ilgisini çeken resim, desen ve karikatürün güzel çizilmiş ve estetik değerinin olmasına dikkat

edilmeli, ancak çocukların pedegojik düzeyleri göz ardı edilmemelidir. Çizilen karikatürlerin

taşıdığı espirilerin çocukların yaş düzeyine uygun olmasına dikkat edilmelidir.

5. Fotoğraflar çocuklara ilginç gelecek şekilde ve estetik ölçülerde olmalı,

sayfalara yerleştirilişinde yazılarla fotoğraflar arasındaki oranlarla, fotoğrafın konusu ile

yazıların konusu arasında ilgi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Küçük yaş grupları için

fotoğraflar, karmaşık durum, olay ve ortamları anlatan konulardan seçilmemelidir. Tek bir

olayın, tek bir kişinin bulunduğu veya bir tek durumun bulunduğu fotoğrafların seçilmesi,

kullanılması gereklidir.109

109 Yalçın, Aytaş, a.g.e., s. 209.

Page 46: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

III. BÖLÜM

DİYANET ÇOCUK DERGİSİ’NİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Diyanet Çocuk Dergisi bir çocuk dergisi olduğu için, öncelikle çocuk kavramı ve

çocuğun gelişim özelliklerini inceledik. Bununla birlikte bir dergi olması yönüyle,

Türkiye’deki çocuk dergiciliğinin tarihî gelişimi ve çocuk edebiyatı açısından çocuk

dergilerinde bulunması gereken kriterler belirtmeye çalıştık.

Bu bölümde, araştırma konumuz olan Diyanet Çocuk Dergisini, ilk iki bölümde ele

aldığımız kriterleri göz önünde bulundurarak inceleyeceğiz ve bu değerlendirmelerle birlikte

derginin din eğitimindeki yerini tesbit etmeye çalışacağız.

A. TARİHÎ GELİŞİMİ:

Page 47: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarını üç ana bölüme ayırır:

a. Kitap yayınları

b. Süreli yayınlar

c. Sesli ve görüntülü yayınlar

Bu yayınlardan süreli yayınların amaçları ise şu şekilde belirtilmiştir: Halkımızı dinî

konularda bilgilendirme, aydınlatma, millî-manevî değerlerimiz hakkında bilgi sahibi kılma,

dinî-meslekî genel kültür kazandırma, teşkilatla ilgili haber konularında bilgi sahibi kılma.110

Diyanet Çocuk Dergisi’yle hedef kitle olan ilkokul öğrencilerine, kurumun yasalarla

tanınan görevleri çerçevesinde dinsel ve ahlâkî bilgiler verilmektedir.111

Diyanet Çocuk Dergisi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın süreli yayınlarındandır. Diyanet

Çocuk Dergisi, 1979 yılında üç ayda bir yayımlanmak sûretiyle yayın hayatına başlamıştır.

Ağustos 1980 tarihli 5. sayısından itibaren iki ayda bir yayımlanmaya başlamış ve senede altı

sayı olarak çıkmıştır.112

Dergi sekiz ay sonra ayda bir olarak yayın hayatına devam etmiştir. Derginin her ay

çıkacağı haberi “Bir Müjde” adında bir başyazı ile duyurulmuştur.113 Dergi ilk başlarda 15

günlük, hatta haftalık bir dergi haline gelebilmeyi de hedeflemiştir.114

Diyanet Çocuk Dergisi, 1993 yılına kadar 32 sh.’dan oluşmaktadır. 1993 yılının ilk

sayısıyla birlikte sayfa sayısı da artmış ve 48 sh. olarak bugüne kadar yayın hayatına devam

etmiştir.115

110 I. Din Şûrası, Tebliğ ve Müzakereler II (1-5 Kasım 1993), Ankara 1985, s.298-299. 111 Yalçın, Aytaş, a.g.e., s. 220. 112 “2. Cildimize Başlarken”, Diyanet Çocuk Dergisi, Ağustos, 1980, sayı 5, s.1. 113 “Bir Müjde”, DÇD, Mayıs, 1981, sayı:10, s.1. 114 “3. Cildimize Başlarken”, DÇD, Haziran 1981, sayı:11, s. 1. 115 DÇD, Ocak, 1993, sayı:150.

Page 48: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Diyanet Çocuk Dergisi, 2002 yılında, Çocuk Edebiyatçıları ve Sanatçıları Birliği’nin

düzenlediği “23 Nisan Çocuk Edebiyatı Ödülleri” arasında “Çocuklara Dergi” dalında en iyi

çocuk dergisi ödülüne layık görülmüştür. Dergi bunu “Diyanet Çocuk Dergisi, sanat ve

edebiyatın toplum üzerindeki etkisini göz önüne alarak her sayıda en iyisini yapmanın gayreti

içerisinde olmuştur. Bütün dikkatle takip eden ve çocuklar için hizmet üreten bir kuruluş olan

Çocuk Edebiyatçıları ve Sanatçıları Birliği; ‘Marifet iltifata tabidir’ diyerek, dergimizi ve

yapılan hizmetleri ödüllendirmişlerdir.” sözleriyle haber yapmıştır.116

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen bilgide derginin ortalama aylık 50.000,

yıllık 540.000 trajı olduğu ifade edilmiştir. Trajının yüksek olmasında derginin iki avantaja

sahip olması önemlidir:

a. Abonelerinin önemli bir bölümünü yurt dışındakiler oluşturmaktadır.

(Almanya, Hollanda, Danimarka, Avusturya, İsviçre...)

b. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından okullara tavsiye edilmiştir.117

Diyanet İşleri Başkanlığı Süreli Yayınlar Şûbesi Müdürlüğü tarafından verilen

Diyanet Çocuk Dergisi’nin ülkelere göre tahmini dağılımı şu şekildedir:

Ülke Adı Traj

1. ALMANYA 3000

2. HOLLANDA 940

3. FRANSA 185

4. AMERİKA 105

5. AVUSTRALYA 90

116 “Diyanet Çocuk Dergisine Ödül”, DÇD, Ağustos, 2002, sayı 265, s. 4. 117 Diyanet Çocuk Dergisi’nin Millî Eğitim Temel Kanunu (16.06.1983 gün ve 28442 sayılı Kanunu’nun 15 inci Madde ile Değişik) 55 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince tavsiye edilmesinde bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.

Page 49: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

6. BELÇİKA 30

7. İSVİÇRE 25

TOPLAM 4375

Tablodaki traj rakamlarında görüldüğü gibi derginin en yüksek trajının olduğu yerler

Türk vatandaşlarımızın yoğun olarak bulundukları yerlerdir.

B. OKUR KİTLESİNİN ÖZELLİKLERİ :

Diyanet Çocuk Dergisi, aylık 50 binlik trajı ile çocuk dergileri içerisinde en çok satan

dergiler arasındadır. Ancak dergi diğer süreli yayınların satıldığı yerlerde, gazete-dergi satılan

büfelerde bulunmamaktadır. Dergi abone sistemi ve diyanet teşkilatına bağlı müftülükler

kanalıyla dağıtılmaktadır. Böyle bir dağıtım sistemiyle dergi geniş yelpazede bir okur

kitlesine sahip olmamaktadır.

Derginin okurları hakkındaki bilgileri elde etmek için, okurlara yönelik bir anket

uygulaması bu çalışmanın sınırlarını aşar. Ancak dergiye çok sayıda mektup, resim gönderen

okurlar incelenerek derginin okurları hakkında bilgi sahibi olunabilir. Böyle bir incelemeye

geçmeden, derginin Nisan 1995, 177. sayısında okurlarla ilgili yapılan bir araştırma bu

konuda bize fikir vermektedir. Araştırma, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1994 yılı çalışma

proğramı gereğince Diyanet Çocuk Dergisi’nin şekil ve muhteva yönünden geliştirmesi

amacıyla Araştırma Planlama Koordinasyon Dairesi tarafından yurt içi ve yurt dışındaki

okurlara yönelik bir anket çalışması şeklinde yapılmıştır. Derginin “Merhaba Çocuklar”

köşesinde yer alan anketten şu sonuçlara ulaşılmıştır:

a. Anket uygulanan okurların kişisel nitelikleri ile ilgili özet sonuçları:

• % 61.1’inin 11-13, 23.3’ünün 14-15, 15.6’sının 7-10 yaş grubunda bulunduğu,

Page 50: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

• % 53.2’sinin kız, 46.8’inin erkek olduğu,

• % 40.4’ünün ilçe merkezinde, 26.5’inin köyde, 21.7’sinin il merkezinde,

55.3’ünün Kur’ân kursu, 17.8’inin ilkokul, 8.3’ünün orta okul, 6.1’inin imam-hatip lisesi,

2’sinin ise lise ve dengi okul öğrencisi olduğu, 10.5’inin ise öğrenci olmadığı ortaya

çıkmaktadır.

b. Okurların bazı konulardaki görüş, teklif ve tavsiyeleri ile ilgili sonuçlar:

• % 45.6’sının dergiyi müftülüklerden, 38.3’ünün din görevlilerinden, 12.6’sının

abone yoluyla, 1.1’inin bir arkadaşından, 2.4’ünün ise diğer yollardan sağladıkları,

• Dergiyi satın alanların % 51.7’sinin derginin geç geldiğini, 23.5’inin erken

tükendiğini, 3.3’ünün yörelerine hiç gelmediğini, 13’ünün dergiyi diğer sebeplerle sağlamada

karşılaşılan güçlükler olarak belirttikleri, 8.5’inin ise “hiçbir güçlükle

karşılaşmıyorum”dediği,

• Dergiye abone olanların % 59.1’inin derginin ellerine çok geç gelmesini,

6.3’ünün aboneliğinin biteceğinin daha önceden uyarılmamasını karşılaşılan güçlükler olarak

belirttikleri, 34.6’sının ise “hiçbir güçlükle karşılaşmıyorum” dediği,

• % 81.5’inin dergiyi “dinî ve millî duygularımı artırmak için”, 8’inin “hayatıma

yön vermek için”, 3’ünün ise “yazı, şiir, resim göndermek için alıyorum” dediği,

• % 62.2’sinin dergide ele alınan konuları “yeterli” 25.2’sinin “bazen yeterli”,

12.6’sının ise “yetersiz” bulduğu,

• Konuları yetersiz bulanların, yapılmasını istedikleri önerilerden ilk üçü

şunlardır: 1. Konular ayet ve hadisler ışığında incelenmeli (% 20.7)

2. Konular, bilimsel olarak ele alınmalı (% 17.9)

Page 51: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

3. Dinî temalı bulmaca, hikaye, fıkra, çizgi roman ve şiirler çoğaltılmalı (%

17.2)

• % 75.3’ünün derginin dilini “kolayca anlıyorum”, 23.5

’inin “genelde anlıyorum”, 1.2’sinin ise “zorlanıyorum” dediği,

• % 71.1’inin derginin resim ve fotoğraf dağılımını “yeterli”, 14.5’inin “daha

fazla yer verilsin”, 12.3’ünün “fazla yer veriliyor”, 2.1’inin ise hiç yer verilmesin” dediği,

• % 73.2’sinin derginin kapak düzenlemesini her zaman beğendiği, 24.4’ünün

bazen beğendiği, 2.4’ünün ise hiç beğenmediği,

• % 71.4’ünün derginin mevcut sayfa sayısını “yeterli”, 28.6’sının “yetersiz”

bulduğu,

• % 73.1’inin “dergi ayda bir”, 17.1’inin “on beş günde bir”,9.8’inin ise “haftada

bir yayınlanmalıdır” dediği,

• %77.8’inin “Diyanet Çocuk Dergisi’nden başka dergi okumuyorum”,

22.2’sinin “okuyorum” dediği ortaya çıkmaktadır.118

Anket sonuçlarında görüldüğü gibi, dergi okurlarının yarıdan fazlasını Kur’ân kursu

ve imam-hatip öğrencileri oluşturmaktadır. Aynı zamanda dergi okurlarının büyük bir kısmını

da diyanet çalışanlarının çocukları oluşturmaktadır.(Ankette bu soruya cevap aranmamış.)

Diyanet Çocuk Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Dr. Ahmet Onay’ın verdiği bilgiye

göre, dergi Mart 2004’te okurlarına bir anket göndermiştir. Anket sonuçları incelendiğinde

1995 yılında elde edilen bilgilere yakın olduğu gözlenmektedir. Her iki anketin

okuyucularıyle ilgili bilgilerden her iki ankette de yer alanları aşağıda karşılaştırılmıştır :

Okuyucu Durumu 1995 2004

118 Gaffar Tetik, “Merhaba Çocuklar”, DÇD, Nisan, 1995, sayı 177, s.1-2.

Page 52: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

İlköğretim I. Kademe Öğrencisi % 15,6 % 45

İlköğretim II. Kademe Öğrencisi % 61 % 30

Lise Öğrencisi % 23,3 % 25

Kız % 53,2 % 50,5

Erkek % 46,8 % 49,5

Tabloda görüldüğü gibi derginin okuyucu kitlesinin büyük çoğunluğu 1995 yılında 11-

13 yaş grubu oluşturmaktadır. 7-10 yaş grubu okuyucu oranı bile 14-15 yaş grubu okuyucu

oranından düşüktür. Ancak derginin 2004 yılından sonra en çok okuyucu oranı 7-10 yaş

grubuna kaymıştır.

Derginin Mart 2004’te yapılan anketine katılanların Diyanet Çocuk Dergisi ile ilgili

verdikleri cevapların yüzdelik dağılımı aşağıda tabloda belirtilmiştir.

Md. No Maddeler

Hayır

kesi

nlik

le

katıl

mıy

orum

. (%

)

Hayır,

ka

tılmıy

orum

.(%)

Em

in d

eğili

m v

eya

fikrim

yok

.(%)

Evet

, katılı

yoru

m.(%

)

Evet

, kes

inlik

le

katılıy

orum

.(%)

Topl

am (%

)

1. Derginin kağıt kalitesi iyidir. 0,8 0,3 4,1 46,7 47,7 100

Page 53: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

2. Dergide yer alan yazıları genellikle beğenirim. 1,3 1,3 5,3 52,5 39,5 100

3. Dergide yer alan çizgi hikayeleri genellikle beğenirim. 1,9 2,9 8,5 41,1 45,6 100

4. Dergide yer alan bilmece-bulmacaları genellikle beğenirim. 1,3 1,6 3,5 37,5 56,1 100

5. Derginin resimlendirmesi iyidir. 1,3 4,3 5,6 46,3 42,6 100

6. Dergideki yazıları rahatlıkla anlayabiliyorum. 0,8 1,6 5,3 45,1 47,2 100

7. Dergideki yazıları sıkılmadan okuyorum. 0,5 2,9 8 49,3 39,3 100

8. Dergide yer alan haberleri beğeniyorum. 1,6 4,8 8,8 48,8 36,1 100

9. Dergideki yazılardan faydalanıyorum. 0,5 2,1 5,8 41,4 50,1 100

10. Dergi okuma alışkanlığına sahip olduğumu söyleyebilirim. 1,1 3,5 8 48 39,5 100

11. Okumak için vaktim vardır. 0,5 2,2 4,9 48,5 43,9 100

12. Değerlendirme yapmak gerekirse, dergiye, 100 üzerinden kaç puan verirsiniz. (Verilen puanların ortalaması) 88,7

Anket sonuçlarında görüldüğü gibi dergi ile ilgili değerlendirmelere okuyucuların %

80’inden fazlası olumlu yanıt ( “Evet, katılıyorum.” ve “Evet, kesinlikle katılıyorum.”

cevaplarının toplamıyla.) bildirmiştir. Dergiye verilen puanların ortalaması da gösteriyor ki,

dergi okuyucu memnuniyetini kazanmıştır.

Dergi okurlarının gönderdiği mektup ve fotoğraflar arasında yurt dışından gelen

mektup örnekleri de bulunmaktadır. Dergi özellikle yurt dışındaki çocukların dinî ve millî

bilgilerinin gelişmesinde, benliklerinin korunmasında önemli bir misyon ifâ etmektedir.

Örneğin Fransa’dan yazan Nimet Böge isimli bir okur şunları söylüyor: “Bizler, güzel

vatanımızdan uzakta dinî ve millî bilgileri güzel Türkçe ile derginizden alıyoruz...”119

Derginin son sayfasında yer alan okuyuculardan gelen mektuplardan sadece birisinin orijinal

119 Gaffar Tetik, “Merhaba Çocuklar”, DÇD, Ağustos, 1998, s. 1

Page 54: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

şekliyle yayınlandığı köşede yurtdışından mektubu yayımlanan okuyucuların ülkeleri

şunlardır :

Yunanistan (İskece Merkez Türk İlkokul’u 4.sınıfta okuyan bir okuyucu.)120,

Olpe/Almanya ( 1. sınıfa giden bir okuyucu.)121, Luisenstrabe/Almanya ( 3. sınıfa giden bir

okuyucu.)122, Mainz/Almanya (5. sınıfa giden bir okuyucu.)123, Paris/Fransa (3.sınıfa giden

bir okuyucu),124Almanya (8. sınıfa giden bir okuyucu.).125 2001 ve 2003 yıllarında

yurtdışından mektup hiç yayınlanmamıştır.

Mektuplar ifade yönüyle birbirine çok benzemektedir. Okuyucular mektuplarında en

çok fıkra, bilmece, hikaye, resim ve şiir köşelerini beğendiklerini ifade etmektedirler. Ankette

yer alan “Dergide yer alan bilmece-bulmacaları genellikle beğenirim.” ifadesine

okuyucuların %56,1 oranında “Evet, kesinlikle katılıyorum.” şeklinde cevap vermeleri de

bunun göstergesidir.

Okurların çoğunluğunun da dergiden beklentisi aynı: “dinî ve millî duyguları tatmak”.

1995 yılında yapılan ankette verilen bilgilerde de okurların % 81.5’inin dergiyi bu düşünce ile

aldığı yer almaktadır.

Diyanet Çocuk Dergisi, okurlarıyla iletişimi çok iyi olan ve onlardan her ay 1000

civarında mektup alan bir dergidir.126 Dergiye okuyucu ilgisinin yüksek olduğu 1986 yılında

da ifade edilmekte ve bu ilgi karşısında hayret ifadeleri dile getirilmektedir : “İnanın sizlerden

bu kadar ilgi göreceğimizi ve bu iş için ayırdığımız sayfanın yetmeyeceğini düşünememiştik.

En son Aralık 1985’te elimize ulaşan mektupların sayısı o kadar fazla oldu ki, bunları değil

120 “Okuyucu Mektubu”, DÇD, Ocak, 1999, s. 48. 121 “Okuyucu Mektubu”, DÇD, Mart, 1999, s. 48. 122 “Okuyucu Mektubu”, DÇD, Eylül, 1999, s. 48. 123 “Okuyucu Mektubu”, DÇD, Aralık, 1999, s.48. 124 “Okuyucu Mektubu”, DÇD, Mayıs, 2000, s.48. 125 “Ayın Mektubu”, DÇD, Ağustos, 2002, s.48. 126 Tetik, “Merhaba Çocuklar”, DÇD, Mart, 2002, s.1.

Page 55: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

bir sayfada, iki, hatta üç sayfada bile cevaplamamıza imkan yok.”127 Bu derece geniş bir

kitleye hitap eden dergi dînî ve millî değerleri anlatırken din eğitiminin verilerini çok iyi

değerlendirmeli ve bilimsel verilerle kendini sürekli yenilemelidir.

C. DERGİNİN İÇERİK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Dergiyi içerik açısından değerlendirirken, önceden ortaya koyduğumuz içerikle ilgili

kriterleri göz önünde bulunduracağız. Ancak araştırmamızın daha sistematik ve anlaşılır

olması için Diyanet Çocuk Dergisi’nde aradığımız kriter ölçülerini soru haline getirmeyi

uygun bulduk. Bu soruları hazırlarken önceki kriterlerle birlikte, Konu Alanı Ders Kitabı

İnceleme Klavuzu’ndan128 da istifade ettik.

1. Dergi genel olarak hangi başlıklardan ve köşelerden oluşuyor?

2. Konular güncel ve aynı zamanda gerçeğe uygun mu?

3. Çocuğu eğlendirirken okuma ve öğrenme isteğini artırıyor mu?

4. Sade ve akıcı bir dil kullanılmış mı? Dilbilgisi ve yazım kurallarına uygun mu?

5. Çocuk için düzenlenen eğitici bilgi ve üniteler okulda işledikleri ders ve

konulara paralellik gösteriyor mu?

6. Çocuklar için özel ilgi alanı oluşturucu; pul biriktirme, müzik, resim, nakış, el

işi, şiir, öykü yazma gibi konularda çocukların gelişimini sağlayıcı bilgi ve köşeler

düzenlenmiş mi?

7. Yurt sevgisi, ulusal ve evrensel değerler işlenmiş mi?

8. Okuyucu isteklerinin ve düşüncelerinin yayınlandığı özel köşeler oluşturulmuş

mu?

127 “Bizden Size”, DÇD, Şubat, 1986, s.1. 128 Bkz. Cemal Tosun, Recâi Doğan, Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2001.

Page 56: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

9. Bilgi ve teknolojinin gelişmesi ile ilgili en son bilgilere yer veriliyor mu?

Bu sorular ışığında dergiyi içerikle ilgili olarak inceleyeceğiz:

1. DERGİDE YER ALAN BAŞLIK VE KÖŞELER:

Dergide her sayıda aynı olan sabit başlıklar, aynı düzen ve sıralama içerisinde

kullanılmamıştır. Derginin 1985 yılından itibaren içerdiği ve bir çok sayısında yer alan

başlıklar şunlardır: Bizden Size, Dinî Bilgiler, Bizim Eller, Çocuklarla Sohbet, İslam

Dünyasından, Sizin Gönderdikleriniz, Örnek Hayatlar, Büyüklerimiz, Fıkralar, Sizin İçin

Seçtik, Çocuklara Haberler, Canlılar Dünyası, Ne,Niçin,Nasıl?

“Bizim Eller” köşesinde, Türkiye’nin tarihî - turistik yerleri, herhangi bir ilçesi veya

köyü tanıtılmıştır. Bazı sayılarda da okuyucuların kendi yaşadıkları yer ile ilgili gönderdikleri

tanıtım yazıları yayımlanmıştır.129 1993’ten itibaren bu köşenin ismi “Yurdumuzdan

Yöremizden” olarak değiştirilmiştir.

“Bizden Size” köşesinde; okuyucuların gönderdikleri mektup ve çalışmalara cevaplar

ve değerlendirmelerde bulunulmuştur. Ancak bu köşenin ismi ve üslûbu sorumlu yazı işleri

müdürlerinin değişmesiyle birlikte değişiklere uğramıştır. İlk önce “Sizlerle Beraber” ismini

almıştır.1301992 yılından itibaren bu köşenin ismi “Hoşbahçe” olarak değiştirilmiştir.131 Orhan

Balcı imzasıyla yayımlanan “Hoş Bahçe”, Gaffar Tetik’in Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

olmasıyla birlikte Gaffar Tetik imzasıyla yayımlanmaya başlamıştır.132 Tetik, önceki

sayılardaki gibi sadece okuyucu mektuplarını değerlendirmemiş, derginin o sayısı hakkında

tanıtım yapmış, sıcak bir üslupla sohbet etmiştir: “Sevgili Çocuklar, benim gözümde sizler

birer tomurcuk çiçeklersiniz, gülsünüz. Gayemiz, bu dergide ele aldığımız her bir konuyla,

tomurcuk çiçekleri, gülleri besleyerek güzel açmalarını sağlamak....Bu yazıyı kaleme alırken

129 “Bizim Eller”, DÇD, Aralık 1985, sayı 65, s. 2 130 Orhan Balcı, “Sizlerle Beraber”, DÇD, Şubat, 1989, sayı 103, s.1-2. 131 Orhan Balcı, “Hoş Bahçe”, DÇD, Ocak, 1992, sayı 138, s. 1-2. 132 Gaffar Tetik, “Hoş Bahçe”, DÇD, Kasım,1992, sayı 148, s.1-2.

Page 57: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

hüzünlendim. Zannettim ki, hepiniz karşımdasınız. Sevgi dolu yüz ifadelerinizle gözlerimin

önündesiniz. Göz pınarları ıslak, gönül pınarları dolu.”133 1993’den itibaren bütün sayılarda

bu köşe “Merhaba Çocuklar” başlığıyla çıkmıştır.134

“Dinî Bilgiler” köşesinde namaz ve iman esasları konuları ele alınmıştır. Ancak bu

köşe 1987 yılından itibaren ayrı bir köşe olarak yer almamıştır. Bununla birlikte derginin

genelinde zaman zaman dinî bilgilere yer verilmiştir.135

“Çocuklarla Sohbet” köşesi bu isimle, 1990’a kadar devam etmiştir. Daha sonra

köşenin ismi “Ahlâk Damlacıkları” olarak 1992 yılına kadar devam etmiştir. Burada

çocukların seviyelerine uygun, evrensel ahlâk ilkeleri ve dinimizin ahlâkî tavsiyeleri güzel

örneklerle anlatılmıştır.

“İslam Dünyasından” köşesi 1986 yılında dört ay devam etmiş ve köşede her ay bir

İslam ülkesi tanıtılmıştır. Tanıtılan ülkeler şunlardır: Afganistan136, K.K.T.C137, Pakistan138,

Kuveyt139. Tekrar Nisan, 1988 sayısından itibaren “İslam Ülkelerini Tanıyalım” başlığıyla bu

yılın bütün sayılarında ele alınan ülkeler de şunlardır: Endonezya Cumhuriyeti, Kuveyt,

Birleşik Arap Emirlikleri, Katar Devleti, Bahreyn, Gine Cumhuriyeti, Maldiv Cumhuriyeti,

Sudan, Banladeş.140

“Sizin Gönderdikleriniz” köşesi, dergide hiç değişmeyen köşe olmuştur. Derginin

okurlarıyla ilişkilerinin aktifliğinin bir göstergesi olan bu köşeye okuyucular tarafından bol

miktarda şiir, hikaye, fıkra ve resim gönderilmiştir.

133 Gaffar Tetik, a.g.e. 134 Gaffar Tetik, “Merhaba Çocuklar”, DÇD, Ocak, 1993, sayı 150, s.1. 135 Kasım 1987, Aralık 1992, Temmuz 1992, Ocak 1993, Mart 1993, Mayıs 1993 sayıları. 136 Alaaddin Koçak, “İslam Dünyasından”, DÇD, Ocak, 1986, sayı 66, s.7. 137 M.Sadık Duru, “İslam Dünyasından”, DÇD, Şubat, 1986, sayı 67, s.7. 138 Ömer Özder, “İslam Dünyasından”, DÇD, Mart, 1986, sayı 68, s.7. 139 Ömer Özder, “İslam Dünyasında”, DÇD, Nisan, 1986, sayı 69., s.7. 140 A.Bican Şanlı, “İslam Ülkelerini Tanıyalım”, DÇD, Nisan 1988-Aralık,1988, sayı 94-101, s.7.

Page 58: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

“Çocuklara Haberler” köşesi de derginin sürekli devam eden köşelerinden biri

olmuştur. “Yurttan ve Gurbetten Haberler” şeklinde değişen ismiyle bu köşede sadece

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kur’an kurslarında öğrenim gören çocukların resimleri ve

başarıları haber yapılmıştır. Bu köşede özellikle Avrupa ülkelerindeki din hizmetleri ile ilgili

haberler dikkat çekmekte ve sevindirmektedir.

“Sizin İçin Seçtik” köşesi çocukların edebiyat seviyelerine önemli katkılar yapan bir

köşedir. Edebiyatımızdan önemli şair ve yazarların eserlerine yer verilmiş. Ancak bu köşe de

1988 yılına kadar devam etmiştir. Bu köşede eserleri yer alan yazarlardan bir kısmını şöyle

sıralayabiliriz: Faruk Nafiz Çamlıbel, Yahya Kemal Beyatlı, Mithat Cemal Kuntay141, Yunus

Emre142 Ziya Osman Saba, Aşık Veysel143 Köşeye Haziran, 1986 ve Temmuz, 1986

sayılarında ara verilmiş, Ağustos, 1986’dan itibaren isimsiz olarak devam etmiştir.

“Örnek Hayatlar”, derginin 1989-1992 yılları arasında yayımlanmış, sahabe ve Türk-

İslam büyüklerinin hayatlarından kesitlerin yer aldığı köşedir: Hz. Hubeyb144,Üç Güzel

Gün145, Hidayete Giden Yol146 Kediler Babası Ebû Hureyre147, Hz. Peygamber ve Bir

Yetim148, Veysel Karânî ve Annesine Verdiği Söz149, Kefensiz Gömülen Şehit150, Eşkıya ve

Çocuk151, Küçük Bilgine Verilen Ders152, Hesap Vermek153, Dostluğun Böylesi154, Hz. Ebu

Bekir’in Peygamber Sevgisi155, Ammar b. Yasir156 İmanın Böylesi157. Derginin Haziran, 1993

141 Emine Bulut, “Sizin İçin Seçtik”, DÇD, Aralık, 1985, sayı 65, s.22. 142 Emine Bulut, “Sizin İçin Seçtik”, DÇD, Şubat, 1986, sayı 67, s.22. 143 Emine Bulut, “Sizin İçin Seçtik”, DÇD, Mart-Nisan, 1986, sayı 68-69, s.9 144 Üzeyir Gündüz, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Şubat, 1989, sayı 103, s.2-3. 145 Üzeyir Gündüz, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Nisan, 1989, sayı 105, s. 2-3. 146 Musa Kazım Yılmaz, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Temmuz, 1989, sayı 108, s. 2-3. 147 Üzeyir Gündüz, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Ağustos, 1989, sayı 109, s.2-3. 148 Hayati Otyakmaz, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Ocak, 1990, sayı 114, s. 2-3. 149 Hayati Otyakmaz, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Nisan, 1990, sayı 117, s. 2-3. 150 Hayati Otyakmaz, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Kasım, 1990, sayı 124, s. 2-3. 151 Hayati Otyakmaz, “Örnek Hayat lar”, DÇD, Şubat, 1991, sayı 127, s. 2-3. 152 Hayati Otyakmaz, “Örnek Hayatlar”,DÇD, Temmuz, 1991, sayı 132, s. 16-17: 153 Mustafa Yeşilyurt, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Kasım, 1991, sayı 136, s. 16-17. 154 Mustafa Yeşilyurt, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Ocak, 1992, sayı 138, s. 16-17. 155 Mustafa Yeşilyurt, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Mart, 1992, sayı 140, s. 16-17. 156 Mustafa Yeşilyurt, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Eylül, 1992, sayı 146, s. 16-17. 157 Mustafa Yeşilyurt, “Örnek Hayatlar”, DÇD, Kasım, 1992, sayı 148, s. 15.

Page 59: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

sayısından itibaren “Kur’an’dan Peygamber Kıssaları” isimli köşede peygamber kıssaları

anlatılmıştır. Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih peygamberler tanıtıldıktan sonra devam

edilmemiştir. Üstelik “Gelecek sayıda Hz. İbrahim(a.s)” şeklinde not düşülmüştür.158

“Canlılar Dünyası”nda hayvanlar tanıtılmıştır. Bu bölüm bazı sayılarda olmasa da,

derginin devam eden bölümlerinden biri olmuştur.

“Ne- Niçin-Nasıl” köşesi “Rüzgâr nereden gelir? Naftalin nasıl yapılır?”gibi sorulara

cevap vermek için hazırlanmıştır. Daha sonra “Bilim-Teknik” olarak ismi değiştirilen köşede

bilim ve teknolojide ortaya çıkan yenilikler tanıtılmıştır. ( Bu köşeyle ilgili daha geniş bilgi

derginin içerik açısından değerlendirilmesinde verilecektir.)

Derginin en devamlı ve en çok rağbet gören bölümlerinden birisi de “Genç Ressamlar”

sayfaları olmuştur. Burada, okuyucuların çizdiği serbest konulu resimler yayımlanmış ve

resimler hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. 1994 yılından itibaren çocuklardan gelen

resimlerden bir tanesi derginin arka dış kapağına konulmuş ve bu uygulama derginin

günümüzdeki sayılarına kadar devam ettirilmiştir.

Dergi son sayfalara “Boyama” köşesi koyarak okul öncesi çocuklarının da dergiden

istifade etmesini sağlamaya çalışmıştır.

Bilmece-bulmaca ve farklı zeka soruları da dergide değişmez köşeler olarak yer

almaktadır.

Dergi bu köşeleriyle zengin bir içerik oluşturmakta. Bunların yanında her ay değişen

hikayeler, yazılar, gezi yazılarıyla derginin elli sayfası da dolu dolu görünmektedir.

158 DÇD, Eylül, 1993, sayı 138, s. 25.

Page 60: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Dergi 1999, 2000, 2001, 2002, 2003 yıllarında içerisinde yer alan başlık ve köşeleri

daha düzenli ve sistemli hale getirmeye çalıştık. Aşağıda bu yıllara ait Ocak, Mart, Haziran,

Eylül ayları sayılarındaki bölümler karşılaştırılmıştır :

SIRA NO KÖŞELER

1999 OCAK MART HAZİRANEYLÜL

2000 OCAK MART HAZİRANEYLÜL

2001 OCAK MART HAZİRANEYLÜL

2002 OCAK MART HAZİRANEYLÜL

2003 OCAK MART HAZİRAN EYLÜL

1. Merhaba Çocuklar + + + + +

2. Tarihte Bu Ay + + + + +

3. Bir Şiir Bir Resim + - - - -

4. Bilmediklerimizi Öğrenelim + - - - -

5. Bilelim Bulalım + - + - +

6. Bir Demet Şiir + + + - -

7. Yurdumuzdan Bir Köşe + + + + +

8. Sizin Köşeniz + + - - -

9. Karışık Test + - + + +

10. Deneyelim Öğrenelim + - - - -

11. Sizlerle Başbaşa + + + + +

12. Yurttan Gurbetten Haberler + + + + +

13. Genç Ressamlar + + + + +

14. Kare Bulmaca + + + + +

15. Doya Doya Boya + + + + +

16. Okuyucu Mektubu + - + + +

17. Ayın Şiiri - + + + +

18. Ufkumuzu Işıtanlar - + - - -

19. Doktorunuz Diyor ki - + + + +

20. Sizden Gelenler - - + - -

21. Ünitelerimiz - - + + +

22. Tarihten Sayfalar - - - + +

23. Çocuklarla Dini Sohbetler - + - + -

24. Canlılar Dünyası - - + + -

25. Şiir Bahçesi - - - + +

Page 61: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

26. Posta Kutusu - - - + +

Tabloda görüldüğü gibi “Merhaba Çocuklar”, “Tarihte Bu Ay”, “Yurdumuzdan Bir

Köşe”, “Sizlerle Başbaşa”, “Yurttan Gurbetten Haberler”, “Genç Ressamlar”, “Kare

Bulmaca”, “Doya Doya Boya”, “Karışık Test”, “Okuyucu Mektubu”, “ Ayın Şiiri”,

“Doktorunuz Diyor Ki” isimli köşeler son beş yılda en istikrarlı köşeler olmuştur.

2. KONULARIN GÜNCELLİĞİ VE GERÇEĞE UYGUNLUĞU:

Dergi, tarihî olaylardan örneklere sık sık yer vermesine karşılık, yayınlandığı dönemle

ilgili güncel haberlere de yer vermiştir. Verilen örneklerde ve hikâyelerde geçen olaylar

yaşanmış ya da her ailede yaşanabilecek, her çocuğun başından geçebilecek türden seçilmiştir.

Özellikle “Yurttan Haberler” köşesi çocuğun kendisini ilgilendiren, kendi seviyesine uygun

haberleri öğrenmesi ve bu sayede kendi iç kabuğundan sıyrılabilmesi, dış dünya ile entegre

olabilmesi, hedef geliştirebilmesi bakımından önemlidir. Dergide yer alan haberlere örnek

olarak şunları sayabiliriz : “Kanûnî Sergisi New York’ta”, “Vakıflar Gene Müdürlüğü’ne

Bağlı Orta Öğretim Yurtlarına İmtihanla Öğrenci Alınacak”, “Sigara Öldürüyor”159 “Okuma

Yazma Oranı”160, “Köyceğiz Çevreci Çocuk Ormanı Kuruldu”161Ancak 1993 yılından sonra

dergi bu haberleri tamamen Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yurt içi ve yurt dışı Kur’ân

kurslarına ayırmıştır. Derginin okuyucu kitlesinin büyük çoğunluğunu Kur’ân kursu talebeleri

oluştursa da daha önceki sayılarda olduğu gibi çocukları ilgilendiren farklı haberlere de yer

verilmesi iyi olacaktır.

159 Muhammed Afşin, “Çocuklara Haberler”,DÇD, Mart 1986, sayı 68, s. 21. 160 Hüseyin Almalı, “Çocuklara Haberler”, DÇD, Kasım 1987, sayı 88, s. 28. 161 Ahmet Arslan, “Haberler”, DÇD, Ekim 1992, sayı 147, s. 27.

Page 62: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Derginin çıktığı aylardaki dinî ve millî bayramlar, önemli gün ve gecelere yer verilmiş

ve bunlarla ilgili yazılar çıkmıştır: “Bölgesel Direnişlerden TBMM’ne Doğru: 23 Nisan”162,

“Kurban Bayramı”163, “Cumhuriyetimiz 78 Yaşında”164. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Dergide verilen örnekler ve hikâyeler de günlük hayattan kopuk değildir. Olaylar

gerçeğe uygun ve makul bir dille anlatılmıştır: “Kumar”165, “İlk Ders”166, “Bayram Namazına

Gidiyorum”167, “Emel’in Üzüntüsü”168.

Dergide yer alan, ahlâkî öğüt içeren sahabe ya da İslam büyüklerinin hayatları da

kaynaklara uygun olarak anlatılmış, abartıya ve menkıbevî bir ûsluba girilmemiştir.

3. OKUMA VE ÖĞRENME İSTEĞİ UYANDIRMASI:

Dergi fıkra, bilmece ve çizgi-romana da yer vermektedir. Dergide bilmeceye ayrılan

yer okurların ilgisiyle yıldan yıla fazlalaşmıştır. Bilmece-bulmacalarda dinî bigiler içeren

sorulara sıkça yer verilmiştir. Bu şekilde çocuklar, dinî konularda bilgilendirilmek istenmiştir.

Örneğin; dergide yer alan “Zeka Sporu” bölümünde şekillerle sorulan beş zeka sorusunun

cevabı da dinî içeriklidir. Çengel bulmacada ortada sorulan iki resmin birisi Kâbe’nin, diğeri

Mescid-i Nebevî’nin resmidir.169 Karışık testlerde sorulan soruların çoğunluğu dinî bilgileri

ölçmeye dayalıdır.170 Ancak 1998’den sonraki sayılarda Karışık Test’lerde genel kültüre

dayalı sorular da sorulmuştur. Bu testler çocukların bilgi gelişimine katkı sağlamakta ve

eğlenerek öğrenmeleri açısından önem taşımaktadır. Bir çok sayıda yer alan resimli

162 Yılmaz Tartan, “Bölgesel Direnişlerden TBMM’ne Doğru 23 Nisan 1920”, DÇD, Nisan 1998, sayı 213, s. 4 163 Mehmet Bulut, “Kurban Bayramı”, DÇD, Mart, 2000, sayı 236, s. 4 164Sıddık Durmuş, “Cumhuriyetimiz 78 yaşında”, DÇD, Ekim, 2001, sayı 255, s. 4 165 Hasan Yıldırım, “Kumar”,DÇD, Eylül, 1996, sayı 194, s.24,25. 166 Yılmaz Tartan, “İlk Ders”,DÇD, Eylül, 1996, sayı 194, s. 18,19 167 Osman Çevik, “ Bayram Namazına Gidiyorum”,DÇD, Ocak, 2000, sayı 234, s. 16-17 168 Çiğdem Erdi, “Emel’in Üzüntüsü”,DÇD, Mayıs, 2002, sayı 262, s.35 169 “Zeka Sporu”, DÇD, Temmuz, 1992, sayı: 144, s.16. 170 Ahmet Doğru, “Karışık Test”,DÇD, Ekim, 1996, sayı 195, s. 17, Haziran, 1997, sayı 203, s. 35, Temmuz, 1997, sayı 204, s. 23.

Page 63: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

bulmacalarda verilen resimler; cami, tesbih, sakallı dede, Kâbe, Ravza-i Mutahhara gibi dinî

çağrışımlar yapan sembollerden oluşmaktadır.171

Derginin her sayısında yer alan çizgi romanlar, çocukların ilgilerini çekmesi açısından

önemlidir. Her çizgi romanda bir ahlâkî davranış yer almış veya tarihî bir kesitden, millî-

manevi duyguları harekete geçirici bir olaydan bahsedilmiştir: “Arslan Mehmet”172, “Kul

Hakkı ve Devlet Yükü”173, “Battal Gazi”174, “Kahraman Koca Seyyit”175, “Varna Zaferi”176,

“Küçük Haberci”177.

Derginin 1985-1988 yılları arasındaki sayıları genel görünüm açısından daha sade

olmasına karşın, o dönem kriterleri içerisinde yine de canlı ve sürükleyici bir yapısı vardır.

Ancak dergi 1989’dan itibaren kâğıt kalitesini artırarak daha renkli ve çekici hale getirilmiştir.

Verilen hikayelerin resimlerle süslenmesi, bir çok kısa hikayenin bulunması, bilmece,

bulmaca ve zeka sorularının ara sayfalara serpiştirilmesi, bol miktarda okuyucudan gelen şiir

ve yazılara yer verilmesi Diyanet Çocuk Dergisi’nin eğlendirirken anı zamanda öğrettiğini

göstermektedir.

4. KULLANILAN DİL VE DİLBİLGİSİ, İMLÂ KURALLARINA UYGUNLUĞU:

171 Yusuf Kol, “ Labirent Bulmaca”,DÇD, Haziran, 1998, sayı 215, s. 37 172 H.Ertuğrul, “Arslan Mehmet”,DÇD, Aralık, 1985, sayı 65, s.11 173 Muallimoğlu, “Kul Hakkı Devlet Yükü”,DÇD, Mart,1986, sayı 68, s. 12 174 Bahattin Atak, “Battalgazi”,DÇD, Kasım, 1987, sayı 88, s.11 175 Orhan Dündar,“Kahraman Koca Seyyit”,DÇD, Mart, 2000, sayı 236, s. 35 176 Ahmet Acıduman,“Varna Zaferi”,DÇD, Kasım, 2001, sayı 256, s.8 177 Orhan Dündar, “Küçük Haberci”,DÇD, Ocak, 2002, sayı 258, s.6

Page 64: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Çocukların gelişim dönemlerinde, yazma ve konuşma kabiliyetlerinin sağlıklı bir

şekilde gelişmesi için kitap ve dergilerin taşıdığı değerin önemi tartışılmazdır. Bu yüzden

Diyanet Çocuk Dergisi’nin dil kurallarına önem verip vermediğine bakalım:

Dergide “Dînî Kelimeler-Kavramlar” başlığı altında ayrılan kısım 1985 yılının Ocak

ayında başlamış, 1986 yılının Mart ayına kadar devam etmiş ve ara verilmiştir. Tekrar 1991

yılının başından 1992 Kasım sayısına kadar yayımlanmıştır. Çocuklarda kavram gelişimi

açısından önemli olan bu köşe dergide bir daha yer almamıştır. Bu bölümde ayet, beytullah,

cihad, derviş gibi kavramların açıklaması yapılmıştır. Çocukların kelime hazinelerinin

gelişmesine faydalı olan bu köşenin daha sonra da devam etmesi gerekirdi. Bu üç yıl

içerisinde ele alınan kavramlar şunlardır:

1986 1991 1992 1. İmam Mü'min Şükür 2. İbadet Münafık Doğruluk 3. Namaz Kafir Merhamet 4. Minber İbadet Şehitlik 5. Mü'min Namaz Gazilik 6. Münafık Ramazan Bayrak 7. Sadaka Fitre Sancak 8. Kafir Oruç Bayram 9. Merhaba İtikaf Sevgi 10. Vakıf Batıl Cuma 11. Keramet Caiz Edep 12. Tecvid Akaid Sabır 13. Ayet Haram Haya 14. Mukaddes Emanetler Ayet Lakap Takma 15. Beytullah Allah Gıybet 16. Derviş Adak Koğuculuk 17. Cihad Teravih Hac 18. Peygamber Umre 19. Şerefe İhram 20. Mukaddes Emanetler Yalancılık 21. Sadaka Haksızlık 22. Vacip İftira 23. Derviş İsraf 24. Keramet Adalet 25. Kabe Tembellik 26. Hac Çalışmak 27. Vakıf Abdest 28. Kurban Temizlik

Page 65: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

29. Edep Gusül 30. Misafir 31. Komşu 32. Vazife 33. Dostluk 34. Fesat 35. Hilm 36. Haset 37. Sır Saklamak 38. Mevlit 39. Tövbe 40. Türbe 41. Örf ve Adetler 42. Aile 43. Millet 44. Vatan 45. Cemiyet 46. Kanun 47. Vergi 48. Askerlik 49. Yurt 50. İnsanlık 51. Kardeşlik 52. Arkadaşlık 53. Vefa

Tabloda görüldüğü gibi millî ve dînî kavramlar ele alınmaktadır. Yukarıdaki tabloda

kavramlar, dergide ele alınış sırasına göre dizilmiştir. Görüldüğü gibi kavramların okuyucuya

sunulmasında herhangi bir sistem düşünülmemiştir. Ancak üç yıl içerisinde okuyuculara

tekrarlar haricinde 95 temel kavram sunulmuştur.

Dergide kullanılan dil sade ve çocukların anlayabileceği kelimelerden oluşmuştur.

Aşırı derecede edebî, sanat yüklü tamlamalar ve Osmanlıca kelimeler kullanılmamıştır. Bazı

hikayelerde verilen ayet ve hadis mealleri de çocuğun anlayacağı düzeyde kullanılmıştır.178

Genellikle hikayeler, çocuğun ağzından anlatılmıştır. Böyle bir üslup çocuğun olayla kendini

bütünleştirmesi açısından önemlidir. “Büyük bir kalabalığı koşarken gördüm. Ben de onlara

178 Seyfettin Erşahin, “ Hurafeler ve Batıl İnançlar”, DÇD, Ağustos, 1998, sayı 217, s.22, Mehmet Kol, “Hayatın En Güzeli”, DÇD, Aralık, 2001, sayı 257, s.12, Gaffar Tetik, “ Merhaba Çocuklar”, DÇD, Mayıs, 2002, sayı 262, s.1.

Page 66: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

kapılıp koşmaya başladım. Nereye, niçin koştuğumuzu merak ediyordum.”179 , “Ben, Allah’a,

meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, iyiliğin ve kötülüğün Allah’ın

yaratması ile olduğuna inandım.”180, “İşte o gün sevgiyle, yağmurlar ve bulutlar arasında çok

sıkı bir alaka olduğunu anladım. Kainatın mayası rahmetin yağması, her şeyin başı sevgi

dedim.”181

Dergide, “Baş Yazı” ve “Sizlerle Başbaşa” köşelerinde sıcak bir üslup kullanılmıştır.

Çocuklarla karşılıklı sohbet ediliyormuş gibi yazılan bu yazılar, “Sevgili Çocuklar” diye

başlamış ve onlardan gelen mektuplar değerlendirilmiştir. “Afyon Ekrem Yavuz İlköğretim

Okulu 3. sınıf öğrencisi Yasin Öznur! Yazılarından belli ki sen çalışkan bir öğrencisin, aferin.

Fotoğrafını bu sayımıza aldık, çeşitli çalışmalarını da bekliyoruz.”182

Dergide imlâ kuralları açısından hatalar az görülmektirdir. Bazı yerlerde kelimenin

yanlış yazılması, hece ortasından kelimenin bölünüp alt satıra yazılması gibi hatalar vardır.

Dergi içerisinde yer alan çizgi romanlarda bile imlâ kurallarına dikkat edilmiştir.

5. OKUL MÜFREDATINA UYGUNLUĞU:

Dergide yer alan hikaye, çizgi roman ve diğer köşelerde didaktik üslup kullanılmıştır.

Ancak derginin düzenli bir şekilde okulda işlenen ünitelere ve konulara uyum sağlaması

imkansızdır. Çünkü dergi birinci sınıftan (hatta daha öncesine hitap eden boyama sayfası var)

sekizinci sınıfa kadar ilk öğretimin farklı basamaklarında okuyan öğrencilerin hepsine hitap

etmektedir. Dergide o ayın içerisinde kutlanması ve bilinmesi gereken önemli millî ve dinî

gün, geceler ele alınmıştır. Konuyla ilgili yazı, hikaye ve hatta çizimler yapılmıştır. Derginin

bu özelliğini ilk sayılardan itibaren görmek mümkündür. Örneğin, 1987 Kasım sayısında “10

179 Hasan Koç, “İlim Çeşmesi”, DÇD, Haziran, 1998, sayı 215, s. 14. 180 Sümeyye Sena Özalpdemir, “ İnancın Işığında Mutluluk”, DÇD, Şubat, 2001, sayı 247, s. 5. 181 Hasan Koç, “ Sevgi Yağmurları”, DÇD, Mayıs, 2002, sayı 262, s. 20. 182 Gaffar Tetik, “Sizlerle Başbaşa”, DÇD, Mart, 2000, sayı 236, s. 39.

Page 67: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Kasım” yazısıyla Atatürk’ün ölümü anılmıştır.183 Aynı zamanda dinî gecelerimizden Mevlid

kandili ile ilgili bir yazı da yer almıştır.184 Derginin 1986 yılı Mart sayısında kütüphaneler,

Yeşilay ve orman haftalarıyla ilgili yazılar yayımlanmıştır. Ayrıca o ay içerisinde tarihî önemi

olan Çanakkale Zaferi’ne de yer verilmiştir. Diyanet Çocuk Dergisi’nde çocukların, içinde

bulundukları ayda meydana gelmiş tarihî olayları öğrenmelerine önem verilmiştir. 1993 yılı

süresince “Ayın İçinden”185, 2000 yılına kadar da “Tarihte Bu Ay”186 köşelerinde, tarihî

olaylar çizilerek resimlendirilmiştir. 2000 yılından itibaren dergide “Tarihte Bu Ay” köşesine

ilaveten “Ünitelerimiz” adıyla bir köşe daha yer almıştır. Ünitelerimiz köşesinde okul

ünitelerine uyulmaya çalışılmış, tarih, sosyal, din, sağlık ve fenle ilgili konulara yer

verilmiştir. Örneğin 2002 Ocak sayısındaki “Ünitelerimiz” sayfalarında şu konu başlıklarına

yer verilmiştir: “Yeni yıl, hastalıklardan korunma, beslenme hastalıkları, hastalıklar nasıl

geçer, içecekle geçen hastalıklar, ısı kaynakları”.187 Bu köşeyi değişmeden günümüze kadar

Erhan Dündar hazırlamıştır.

Diyanet Çocuk Dergisi, ünitelere uyma konusundaki gayretinin yanısıra kapak

resimlerini de o ayla ilgili bir olayı ya da bir konuyu anlatan resimlerle süslemiştir. Dergiyi

eline alan çocuğun ilk bakışta derginin içeriği ile ilgili fikir edinmesi kolaylaştırılmıştır. Bu

bilgiler ışığında derginin okuldaki ünite ve konulara uygunluk gösterdiği söylenebilir. Hatta

bu konuda çocuğun okulda işlediği üniteleri daha iyi anlamasına ya da tekrar etmesine

yardımcı olmaktadır.

6. ÖZEL İLGİ ALANI OLUŞTURUCU (PUL BİRİKTİRME, MÜZİK, RESİM,

NAKIŞ, ELİŞİ, ŞİİR, ÖYKÜ YAZMA GİBİ) KÖŞELERİN VARLIĞI:

183 A.Bilal Şanlı, “10 Kasım”, DÇD, 1987, Kasım, sayı 88, s. 8. 184 Bilal Koç, “Peygamberimizin Doğumu ve Mevlid Kandili”, DÇD, 1987, Kasım, sayı 88, s. 2. 185 Hazırlayan: Mustafa Afşin Gürler 186 Hazırlayan:Ümit Muratoğlu (1996), Mustafa Şahin (1997), Ali Kafalı (1998), Afşin Gürler (1999) 187 Erhan Dündar, “Ünitelerimiz”, DÇD, Ocak, 2002, sayı 258, s. 16.

Page 68: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Çocuk dergilerinde en çok ilgiyi çocukların kendi emeklerinin sergilendiği ve kendi

isimlerini gördükleri bölümler alır. Diyanet Çocuk Dergisi’nde her sayıda, okuyucudan gelen

resimler, şiirler ve yazıların çokluğu dikkat çekmektedir. Derginin ilk sayılarında “Sizin

Gönderdikleriniz”, 1990’dan sonra “Sizden Gelenler”, 1993’den itibaren “Sizin Köşeniz”

adıyla okuyuculardan gelen fotografların, şiirlerin, fıkraların ve bilmecelerin yer aldığı bir

köşe hazırlanmıştır. 2002 yılında ismi “Posta Kutusu” olarak değiştirilmiştir. Dört sayfa olan

ve dolu görünümlü bu bölüme bakıldığında derginin okuyucular tarafından sevildiği Çocuk

fotografları çok fazla gönderildiğinden resimler sadece bu bölümle sınırlandırılmayıp diğer

sayfalara da serpiştirilmiştir. 1994 yılında “Resimlerin Dili”, 1996’dan itibaren “Fotoğrafların

Dili”, 1998’de “Diyanet Çocuk Albümü”, 2000 yılından itibaren de “Sizin Albümünüz”

adıyla sondan bir önceki sayfada çocuklardan gelen (genellikle vesikalık ) resimler

sergilenmiştir. Bazı sayılarda bu resimler çok fazla ve uygunsuz yerlere konularak derginin

sadeliğini ve göz zevkini bozmuştur. Bu durum çocukların hepsinin fotoğraflarını basmak

kaygısından çıkmış olabilir.

Derginin her sayısında çocuklardan gelen şiirler yayınlanmıştır. Bu şiirlere

baktığımızda hemen hepsinin millî ve manevî duyguları içeren konularla yazıldığı

görülmektedir. Derginin okuyucu yapısı hakkında da en önemli bilgileri bu yazılar bize

vermektedir. Mart 1986 sayısında “Sizin Gönderdikleriniz” köşesinde yayınlanan şiir isimleri

şunlardır: “Diyanet Çocuk Dergisi, Rabbim Sana Sığınırım, İstiyorum, Kitaplarım, Yurdum,

İnancım, Ne Güzel, Affeyle Allah’ım”. Sevilay Dursun, (Hürriyet İlkokulu,Bucak/Burdur)

“Diyanet Çocuk Dergisi” isimli şiirinde şöyle diyor:

Dinimizi sevdirirsin,

Güzeli, doğruyu öğretirsin,

Güldürür düşündürürsün ,

Page 69: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Diyanet Çocuk Dergisi.188

Ekim 1996 sayısında “Sizin Köşeniz” isimli köşede okurların gönderdikleri şiir

başklıkları şunlardır: “ Sevgili Peygamberim, Annem, Yunus Bizim, Oku!Yüce Kur’ân’ı,

Mehmedim, İçindeki İman İle, Bebek, Nurlu Gece”189

Ağustos 2002 sayısında “Posta Kutusu” isimli köşede okurların gönderdiği şiir

isimleri şunlardır: “ Babam, Ümit, İçki ve Sigara, Öğretmenim, Mutluluk Uzak Değil, Rüzgar

Bacı, Anneciğim, Babacığım”190

Mart 2002 sayısındaki şiir isimleri de Ağustos sayısı gibi daha çocukça duyguları

yansıtıyor : “ Ben Küçük Bir Çocuğum, Orman, Küçük Kul, Yerli Malı, Öğretmenim,

Üzülmezdim”191

2000 yılına kadar birkaç dergide okurların gönderdiği dinî içerikli şiirler çocukların

gelişim düzeylerine uygun değildir. Bazı şiirlerin çocukların yazamayacağı ve

anlayamayacağı düzeyde olması dergiye gönderilen şiirlerin iyi tahlil edilmediği sonucunu

göstermektedir. Meselâ, Ekim 1996 sayısında Ali Parlak isimli okurun gönderdiği

“Mehmedim” şiiri bir çocuğun yazma ve anlama düzeyinin üzerinde kalmaktadır :

“ Bürünerek Hubeybî hırkasına

Sehpaya yürürken güldü Mehmedim.

Kim var? Diye bakmadan arkasına

Davası uğruna öldü Mehmedim.”192

Çocukların el becerilerini geliştirici, yaparken mutlu olacakları iş-teknik bilgilerine

ancak çok az sayıda yer verilmiştir.193 Ancak, çocukların beden gelişiminde dolaylı olarak

188 “Sizin Gönderdikleriniz”, DÇD, Mart, 1986, sayı:68, s. 16. 189 “Sizin Köşeniz”, DÇD, Ekim, 1996, sayı: 195, 26-29. 190 “Posta Kutusu”, DÇD, Ağustos, 2002, sayı 265, s. 26-29. 191 “Posta Kutusu”, DÇD, Mart, 2002, sayı 260, s. 26-29. 192 “Sizin Köşeniz”, DÇD, Ekim, 1996, sayı 195, s. 28.

Page 70: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

zihin gelişiminde önemli yeri olan ve günümüzde bir çok çocuğun ilgi odağı olan spor

faaliyetleri ile ilgili hiçbir sayıda köşe veya yazı yer almamıştır.

Dergide süreklilik gösteren düzenli köşelerden birisi de, çocuklardan gelen resimlerin

sergilendiği ve değerlendirildiği “Genç Ressamlar” köşesidir. İsmi 2002 yılında “Genç

Yetenekler” olarak değiştirilmiştir. Köşede Hülya Akcan ( Resim Öğretmeni) çocukların

gönderdiği resimleri güzel bir üslupla, onların ümitlerini kırmadan değerlendirmektedir : “

Sevgili Sevda, çok hoş ve başarılı bir resim yapmışsın. Gerçi resmin boyutlarını küçük

tutmuşsun ama yine ayrıntıları vermekte başarılı olmuşsun. Ben çok beğendim. Sanırım

okuyucularımız da beğenecek. Teşekkürler.” 194

Dergide müzikle ilgili bir çalışmaya rastlanmamaktadır.

7. ULUSAL - EVRENSEL DEĞERLERE VE YURT SEVGİSİNE YER VERMESİ:

Diyanet Çocuk Dergisi’nin millî ve manevî değerleri vermeyi amaç edinmiş olduğunu

derginin her hangi bir sayısından anlayabiliriz.

Derginin değişmez köşelerinden biri olan ve önce “Bizim Eller”, 1993’ten itibaren

“Yurdumuzdan Yöremizden”, 2000 yılından itibaren de “ Yurdumuzdan Bir Köşe” üst

başlığını taşıyan kısmı, okurlarına hem yurt sevgisi vermekte, hem de güzel ülkemizi tanıtma

görevini üstlenmektedir.

Her sayıda çizgi-romanla tarihimizde gerçekleşen bir olay anlatılmakta, çocuklarda

tarih şuuruyla birlikte, yurt sevgisi pekiştirilmeye çalışılmaktadır. Dergide yer alan çizgi-

193 Hamza Gürkan, ”Birlikte Yapalım”, DÇD, Ocak, 1992, sayı 138, s.30, Hülya Akcan, “El Emeği Göz Nuru”, DÇD, Mart, 1993, sayı 152, s.15. 194 Hülya Akcan, “Genç Ressamlar”, DÇD, Şubat, 1997, sayı 199, s.44.

Page 71: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

roman isimlerinden bazıları şunlardır: “Kut Kahramanı”195, “Kaftandaki Çamur”196,

“Malazgirt Zaferi ve Alparslan”197, “Niğbolu Zaferi”198

Dergi yayınlandığı ay içerisindeki Türk-İslam Tarihi ile ilgili olaylara geniş yer

vermiştir. Örneğin, Eylül 2000 sayısı içerisinde 22 Ağustos- 21 Eylül 1921 Sakarya Zaferi’ne

atfen yazılan bir şiir “ayın şiiri” seçilmiş:

“ Ne büyük kumandan ne güçlü ordu

Güzel vatanımız hür baştan başa

Kara bulut çekilince ufuktan

Doğdu üstümüze nur baştan başa”.

Diyanet Çocuk Dergisi, Türk-İslam büyüklerinin hayatlarından örnekler vererek,

çocukların önemli tarihî şahsiyetleri tanımalarını sağlamıştır. Dergide 85-88 yılları arasında

tanıtılan tarihî şahsiyetler şunlardır : Ahmet Yesevî, Gazi Osman Paşa, Uluğ Bey, Ebû Bekir

Razî, Pîrî Reis, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Buhârî, İbn Sînâ,

Mevlânâ199,Hacı Bayram Velî, Yunus Emre, Akşemseddin, Mimar Sinan, Merkez Efendi200,

Osman Gazi, Abdülhak Molla, Uluğ Bey, Mimar Sinan (tekrar), Fatih Sultan Mehmet, Hz.

Osman, Barboros Hayrettin Paşa, Alparslan, Yavuz Sultan Selim, Nizâmül Mülk, Hz. Ömer,

Ali Kuşçu201 Sonraki sayılarda da zaman zaman tarihî şahsiyetlerin tanıtımına yer verilmiştir.

Dergide en çok dikkat çeken nokta, yurt sevgisi ve ulusal değerler anlatılırken dînî

değerlerle birlikte verilmesi ve ayrı tutulmamasıdır.

195 Mustafa Şahin, Engin Doğan, “Kut Kahramanı”, DÇD,Kasım, 1992, sayı 148, s.5. 196 Afşin Gürler, “Kaftandaki Çamur”, DÇD, Ocak,1993, sayı 150, s.22 197 Hayati Otyakmaz, “Malazgirt Zaferi ve Alparslan”, DÇD, Ağustos , 1998, sayı 217, s.14. 198 Ahmet Acıduman, “Niğbolu Zaferi”, DÇD, Eylül, 2000, sayı 242, s.6. 199 DÇD, Ocak-Aralık, 1985, sayı 54-65. 200 DÇD, Ocak-Mayıs, 1986, sayı 66-70. 201 DÇD, Ocak- Aralık, 1988, sayı 90-101.

Page 72: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Evrensel değerler, dergide dinî değerler içerisinde birlikte ele alınmıştır. Bu değerler

ayet ve hadislerden örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. Komşuluk, doğruluk, adil olma,

çalışma, yalan söylememe, anne baba sevgisi, büyüklere saygı, sevgi, zararlı alışkanlıklar,

orman sevgisi en çok işlenilen konulardandır.

Derginin güzel yönlerinden birisi de çocuklara yönelik hikaye ve masallara geniş yer

vermesidir. Bu hikaye ve masallar evrensel değerler içeren mesajlarla verilmektedir:

Merhametli Olmak202, Kıskançlık203, İyiliğin Karşılığı204, Canım Babam205, Kumar206,

İftira207, Sabır208, Sevgi ve Kardeşlik209, Örnek Şahsiyet210, Orman ve Ağaç Sevgisi211,

Ayrıca dergide, herkesi kucaklayan, sevgiyle karşılayan, yaşamayı seven bir çocuk portresi

çizilmeye çalışılmıştır:

“Her nereden olursa olsun

Hangi renkten, hangi ırktan, hangi memleketten

Hepsine de mutluluk sunmaya var mısınız çocuklar?

Savaşanlarla savaşmaya,

Kötülüklerle uğraşmaya,

Barışla kaynaşmaya var mısınız çocuklar?”212

8. OKUYUCU GÖRÜŞLERİNE YER VERMESİ:

202 M. Zekâi Eryalaz, DÇD, Mart, 1995, sayı 176, s. 18. 203 Hadiye Kılıç, DÇD, Temmuz, 1995, sayı 180, s. 40. 204 Hasan Yıldırım, DÇD, Haziran, 1996, sayı 191, s. 24. 205 Sırrı Er, DÇD, Kasım, 1995, sayı 184, s. 12. 206 Hasan Yıldırım, DÇD, Eylül, 1996, sayı 194, s. 24. 207 Hasan Yıldırım, DÇD, Nisan, 1996, sayı 189, s. 14. 208 M. Zekâi Eryalaz, DÇD, Ekim, 1996, sayı 195, s. 22. 209 Hasan Koç, DÇD, Şubat, 1997, sayı 199, s. 16. 210 Fatih Gökmen, DÇD, Temmuz, 1997, sayı 204, s. 2. 211 Burhan İmamoğlu, DÇD, Kasım, 1997, sayı 208, s. 24. 212 Nuri Kahraman, “Var mısınız Bahçeye?”, DÇD, Nisan, 1996, sayı 189, s.3.

Page 73: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Dergide çocuklardan gelen fotoğraf, yazı ve şiirler yer almaktadır. Ancak dergide

okuyucu isteklerine, görüş ve temennîlerine 1995 yılından itibaren yer verilmiştir.213 “

Okuyucu Mektubu” adıyla devam eden köşe, 2000 yılında isimsiz olarak, 2001 yılından

itibaren de “Ayın Mektubu” adıyla okuyucudan gelen mektuplara yer vermiştir.214 Dergide

sadece çocukların değil din görevlilerinin de mektupları yayınlanmıştır. KKTC, Gazimagosa ,

Veyseller Camii’nden yazan bir din görevlisi mektubunda, açtıkları yaz Kur’an kursunu

zorluklara rağmen tamamlayabildiklerini dile getirmiştir.215 Okuyucu mektupları içerisinde

yurt dışındaki çocukların gönderdikleri mektupların çokluğu da dikkat çekmektedir. Çocuklar

mektuplarında, gönderdikleri yazı ve fotoğraflarının yayınlanmasını istemektedir.

Bir çocuk dergisinin en büyük özelliklerinden birisi de, okuyucusu tarafından

sevilmesi ve onlardan gelen çalışmalara sayfalarında yer vermesidir. Diyanet Çocuk

Dergisi’nde okuyuculardan gelen yazı ve resimlerle şekillenen sayfa sayılarına örnek olarak,

özellikle derginin şimdiki yayın durumuna yakın olması açısından, 2000, 2001, 2002, 2003

yıllarından ikişer ay aralıklarla dörder sayıyı karşılaştıralım:

213 “Okuyucu Mektubu”, DÇD, Şubat, 1995, sayı 175, s. 48. 214 “Ayın Mektubu”, DÇD, Ocak, 2001, sayı 246, s. 48. 215 “Okuyucu Mektubu”, DÇD, Ekim, 1996, sayı 195, s. 48.

Page 74: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Tabloda görüldüğü gibi derginin üçte birine yakını okuyuculardan gelen çalışmalarla

şekillenmiştir. 1985 yılında okuyuculardan gelen çalışmalara ayrılan sayfa sayısı 4-5 sh., 1990

yılında 6-7 sh., 1995 yılından itibaren 15 sh.nın altına düşmemiştir.

9.BİLİM VE TEKNOLOJİYLE İLGİLİ GELİŞMELERE YER VERMESİ:

Dergi sayılarında bilim ve teknoloji ile ilgili bilgilere yer vermeye çalışmıştır. 1985

yılında “Ne, Niçin, Nasıl?” köşesinde, 1990’dan itibaren Hamza Gürkan’ın hazırladığı

“Birlikte Öğrenelim” köşesinde ve 1993’ten günümüze kadar gelen (her sayıda olmasa da)

Abdülbâki İşcan’ın hazırladığı “Bilim ve Teknik” sayfalarında farklı teknolojik icatlara yer

verilmiştir: “Elektirikli araba geliyor, müzikli diş fırçası, vesikalık pozunuzu siz çekin.”216

“Çocuklar ve televizyon, elektirikli kriko, eskimiş araba lastikleri, dijital kumanda aleti”,

“lazerli patates soyacağı, mini fotokopi makinası”, “ mini motorsiklet, şeker ölçme ve tedavi

aleti”, “ Elektronik kumbara, süper çeviri cihazı”, “ Uzaklığı ölçen dürbün, akıllı kalem”, “

216 Abdulbaki İşcan, “Bilim ve Teknik”, DÇD, Mart, 1993, sayı 152, s. 46.

SR NO KÖŞELER

2000 OCAK NİSAN TEMMUZ EKİM

2001 OCAK NİSAN TEMMUZ EKİM

2002 OCAK NİSAN TEMMUZ EKİM

2003 OCAK NİSAN TEMMUZ EKİM

1 AYIN ŞİİRİ 1 SH. 1 SH. 1 SH. 1 SH.

2 ŞİİR BAHÇESİ 2 SH 2 SH 2 SH 2 SH

3 POSTA KUTUSU 4 SH 4 SH 4 SH 4 SH

4 SİZLERLE BAŞBAŞA 2 SH 2 SH 2 SH -

5

YURTTAN GURBETTEN HABERLER 2 SH 2 SH 2 SH 2 SH

6 GENÇ RESSAMLAR 2 SH 2 SH 4 SH 4 SH

7 AYIN MEKTUBU 1 SH. 1 SH. 1 SH. 1 SH.

8 SİZİN ALBÜMÜNÜZ 1 SH. 1 SH. 1 SH. 1 SH.

TOPLAM 15 SH 16 SH 17 SH 15 SH

Page 75: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Hassas termometre, cep radyosu”217. Ancak “ Bilim Dünyasından” isimli köşe, 1995 yılı

Temmuz sayısından itibaren 1996 yılına kadar yayınlanmamış, 1996 ve 1997 yıllarında

derginin tüm sayılarında “Bilim-Teknik” adıyla yer almıştır.

Dinî ve edebî metinlerin ağırlıklı olduğu dergide bilim ve teknikle ilgili sayfaların

konulması dergiye renk katmıştır. Geleceğe güvenli adımlar atacak olan çocukların dinî

ilimlerin yanında bilimsel bilgileri de öğrenmeleri onlara çift kanat olacaktır. Ancak ne yazık

ki bilim teknik sayfalarına verilen önem ileriki sayılarda azalmış, daha da renkli ve ilgi çekici

hale getirilmesi gereken bölüm 1998 yılından itibaren dergide hiç yer almamıştır.

Günümüzde bilim ve teknolojiye verilen önem gittikçe artarken derginin bunu bir

yayın politikası olarak benimsemesi ve bilim-teknikle ilgili bilgi ve haberlere daha fazla yer

ayırması gerekirdi. Ancak derginin gittikçe klasik diyanet mantığı içerisinde çocuklara

didaktik hikayeler anlatması, derginin yayın kalitesini düşüreceği gibi, okuyucunun da

dergiden sıkılmasına ve ilgisinin azalmasına neden olacaktır.

D. DERGİNİN FİZİKÎ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Diyanet Çocuk Dergisi’nin yayın kalitesi açısından değerlendirilmesinde, bir dergide

olması gereken fizikî yapıyla ilgili kriterler ölçüt olarak kullanılacaktır.

Bir derginin, özellikle de bir çocuk dergisinin biçimsel yapısının okuru üzerinde bir

çok etkileri vardır. Çocuğun dünyasına hitap eden her şeyde (giyim, ayakkabı, oyuncak vs.)

renkler ve tasarım farklıdır, ilgi çekicidir. Onu yönlendiren, eğiten ve eğlendiren dergisinin de

217 Abdulbâki İşcan, “Bilim Dünyasından”, DÇD, Ocak-Haziran, 1995, sayı: 174-178, s. 45.

Page 76: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

rengi, tasarımı farklı ve seçkin olmak zorundadır. Aksi halde çocuğun renk, biçim zevkini ve

hayal dünyası kısırlaştırılmış olacaktır.

Diyanet Çocuk Dergisi’ni şu kriterler ışığında inceleyelim:

1. Kullanılan kağıt nitelikli mi?

2. Kullanılan harfler net ve kolay okunabilir büyüklükte mi?

3. Dergide yer alan yazılar resim, grafik ve tasarımlarla destekleniyor mu?

4. Resim, desen ve karikatürler estetik değer taşıyor mu, çocukların pedegojik

düzeylerine uygun mu?

5. Derginin ön ve arka kapak tasarımı içerikle tutarlı mı?

1. KULLANILAN KAĞIDIN NİTELİĞİ:

Diyanet Çocuk Dergisi, ilk olarak birinci hamur kağıda renkli baskısını Ocak 1988

yılında yapmıştır. Dergideki bu yenilik derginin ilk sayfasından duyurulmuştur: “ Bu

sayımızda gördüğünüz gibi, kısa zamanda sevindirici gelişmeler oldu. Öteden beri sizlere pırıl

pırıl, tertemiz dünyanıza girebilecek dergiler verebilmek düşüncesi, bizi de hayrette bırakacak

sür’atle birdenbire gerçekleşti. Böylece kapak kuşe, iç sayfalar 75 gr I. Hamur kağıda 4 renkli

olarak basılmış oldu. Dört renkli iç sayfalarımızın adedini de arttırdık.”218

Diyanet Çocuk Dergisi 1988’den itibaren dış kapak I. hamur 90 gr, iç sayfalar I.hamur

74 gr kağıda basılmaktadır.

2. HARFLERİN OKUNABİLİRLİĞİ:

Derginin özellikle eski sayılarında harflerin büyüklüğü ve küçüklüğü konusuna

yeterince dikkat edilmemiştir. Sayfaların bazılarında normal büyüklükte harfler kullanılırken

bir çoğunda çok küçük boyutta italik harfler kullanılmıştır. 1992 yılı ve öncesinde derginin

218 Halit Güler, “Bizden Size”, DÇD, Ocak, 1988, sayı: 90, s.1.

Page 77: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

çizgi-roman şeklindeki bölümlerin aralarında verilen yazının uzunluğu ile çocuğa zor gelecek

tarzda yazı türleri yoğunluktadır. Çocuğun dünyasına hitap edecek ve biçim özellikleriyle

onun ilgisini çekecek yazıların bulunması çocuk dergisi için çok önemlidir. Çocuk, ilk anda

gördüğünü ve hoşuna gideni okumaya çalışır. Eğer bu gayreti sonunda çok fazla zorlanır ve

çocuk bir zevk almazsa çabuk bıkar. Çünkü çocuk istekli ama çabuk bıkan bir okurdur.

1993 yılından itibaren ise harflerin büyüklüğüne ve küçüklüğüne dikkat edilmiştir.

Genellikle her sayıda değişmeyen, aynı tip ve büyüklükte harfler kullanılmıştır. Bu da dergiye

çocuk açısından daha anlaşılır ve sade bir görünüm kazandırmıştır.

3. RESİM, GRAFİK VE TASARIMLARIN KULLANILMASI:

Dergide yer alan yazılar resimlerle desteklenmiştir. Ancak dergi grafik ve tasarım

açılarından yeterli görünmemektedir. Özellikle 1992 yılındaki sayılarda yer alan resimlerdeki

renk ayarının ölçüsüzlüğü yüzünden yazılar zor okunur bir hale getirilmiştir. Yapılan çizimler

de kaliteli değildir. Aynı zamanda sayfada resimler öyle yerleştirilmiş ki, sayfanın sadeliği

kaybolmuş ve daha da önemlisi çocuğu zorlar nitelikte karmaşık bir görünüm kazanmıştır. Bu

durum algı dağınıklığına neden olmakta ve çocuğun içeriği kavramasını zorlaştırmaktadır.219

1993’ten itibaren daha düzeyli ve canlı bir dergi karşımıza çıkmaktadır. Zaten 1992

sayılarında “1993’te yepyeni bir dergi geliyor” diye duyurulmakta derginin 1992’den önceki

yetersizliği kabul edilmektedir.220 1993’ten itibaren dergideki renk düzeni resimlerin

yerleştirilmesindeki estetik özelliği sürekli gelişmiştir. Sayfalar daha sade ve gözü yormayan

bir özellik kazanmıştır. Ancak okurlardan gelen fotoğrafların yerleştirilmesinde iyiye doğru

bir gelişmeden söz edemeyiz. Derginin her sayısında mutlaka yer alan çizgi romanlarda da

eski sayılardaki çizimlerin daha kaliteli olduğunu görülmektedir. Derginin her sayısında farklı

bir çizgi üslubu ile karşılaşılmakta ve her sayıda farklı bir çizer ismi görülmektedir. Bundan

219 Bkz. DÇD, Ocak, 1992, sayı: 138, s. 2-3 : Şubat, 1992, sayı: 139, s. 8-9; Mart, 1992, sayı: 140, s. 8-9; Nisan, 1992, sayı: 141, s. 2-3; Eylül, 1992, sayı: 146, s. 11-12. 220 Gaffar Tetik, “Hoş Bahçe”, DÇD, Aralık, 1992, sayı: 149, s. 1.

Page 78: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

dolayı bazı sayılarındaki çizimler kaliteli olurken, bazı sayılarında gerçekten yetersiz çizimleri

görmekteyiz.221

Derginin 2002 sayılarında resim ve sayfa tasarımı gelişmişse de dergi yönetimi,

elindeki imkanlarla daha güzel bir dergi tasarımı ortaya koyabilir kanaatindeyiz.

4. RESİM, DESEN VE KARİKATÜRLERİN ESTETİK DEĞERİ:

Derginin sayfalarında ortak bir desen ve tutarlılık göze çarpmamaktadır. Derginin her

sayfası dopdolu görünmekte ancak zihni yoracak derecede bir karışıklık göze çarpmaktadır.

Sayfa kenar boşluklarına dikkat edilmemiştir. Bazı sayılarda yazı ve resimler kağıdın en uç

noktasına kadar yer almıştır. Karikatürler ise yukarıda belirtildiği gibi her sayısında farklı bir

çizerin elinden çıkmıştır. Bu da çizimlerin bazı sayılarda güzel, bazı sayılarda da yetersiz

olmasına neden olmuştur.

Dergide yer alan çizgi romanlar 1990 yılına kadar renksiz şekliyle yer almıştır. İlk

olarak renkli çizgi roman 114. sayısında yer almıştır.222 Ancak derginin bu tarihten sonra olan

sayılarında renkli çizgi romanla birlikte siyah beyaz çizgi romanlar da zaman zaman yer

almıştır.

5. KAPAK TASARIMI:

Diyanet Çocuk Dergisi, iç sayfalarda ve kapakta reklam almamaktadır. Bu durum

tabii ki, derginin resmî bir kurum tarafından çıkarılmış olmasından ve maddî kaygı taşımıyor

olmasından kaynaklanmaktadır. Dergicilik açısından ise, derginin, reklam almaması yönüyle

kapak tasarımlarını kullanmada diğer dergilere göre avantajlı olduğu ortadadır.

Dergide kapak tasarımları gerek başlığı gerekse içerdiği resimler yönüyle güzel,

çocuk ruhuna hitap edebilecek ve onun sanat zevkini geliştirebilecek tarzda hazırlanmıştır. Ön

kapaklarda, tarihî eserlere, yağlı boya manzara resimlerine, doğa varlıklarına (çiçek, 221 Bkz. DÇD, Mart, 2000, sayı 236, Kasım, 2000, sayı 244, , Ocak, 2001, sayı 246, Nisan, 2001, sayı 249. 222 Ahmet Yozgat, “Semer”, DÇD, Ocak, 1990, sayı 114, s. 26-27.

Page 79: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

hayvan,vs.), kutsal mekanlara ait resim ve fotoğraflara, folklorik unsurları resmeden tablolara

ağırlık verilmiştir. Bunlar, renkli, sade, açık ve net bir özellikte, çocukların anlayabileceği

seviyededir. Yeni sayılarda, kapak düzeni hem içerikle hem de çocuğun gelişim düzeyiyle

uygunluk göstermekte, sanatsal açıdan ve estetik olarak daha fazla özen gösterilmektedir.

Özellikle 2000 yılından sonraki sayılarda kapak resmi olarak çizimlerin yerine çocuk ve doğa

fotoğrafları da kullanılmıştır. Yeni sayılarda derginin çıktığı ayın iklim özellikleri de dikkate

alınarak renk tonlarının seçilmiş olduğu görülmektedir. Ayrıca, kapak üzerindeki “Diyanet

Çocuk Dergisi” logosu da 1997 yılına kadar aynı, 1999 yılından itibaren de her yıl değişiklik

göstermiştir.

Derginin arka kapağında ise, çocukların kendi ürünleri olan resimler basit ve yalın

şiirler eşliğinde verilmiştir. Çocukların sanat duygularını teşvik ve geliştirme açısından güzel

olan bu düşünce derginin günümüz sayılarına kadar devam etmiştir. Ancak dergiye arka

kapak yapılan bu resimlerin, resimle uğraşmayı seven çocuklar için ufuk geliştirici olması

açısından, sanatsal değeri olan resimler arasından da seçilmesi daha uygun görünmektedir.

Böylece, çocuk, gördüğü resimle kendi çalışmalarını karşılaştırabilecek ve kendisine hedef

çizebilecektir.

E. ÇOCUĞUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİNE UYGUNLUĞU

1. ÇOCUĞUN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE UYGUNLUĞU:

Bilişsel gelişim; insanın algılama, tanıma, akıl yürütme, yorumlama, bilgi edinme

gücünün gelişmesi223 olduğuna göre, çocuğun hayatla tanışırken ihtiyacı olan en önemli

gelişim süreci, bilişsel gelişim sürecidir.

Çocuğun dünyasına hitap eden her şey, onun bilişsel gelişim düzeyinin üstünde ise

hiçbir şeydir, anlamsızdır. Çocuğun bilişsel düzeyinin altında kalıyorsa çocuk için komiktir,

223Başaran, a.g.e., s. 88.

Page 80: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

sıkıcıdır. Bundan dolayı çocuğa yönelik eğitim-öğretim araçları bu dengeyi çok iyi

sağlayamaz ise çocuğun dünyasına girmede, ona renk katmada başarılı olamayacaktır.

Derginin okurlarına yaptığı ankette de görüldüğü gibi, dergi okurlarının % 75’i 7-

13 yaş arasında bulunmaktadır. Bu dönem somut işlemler dönemidir. Bu dönemin sonlarına

doğru ise soyut işlemler dönemine geçiş başlamaktadır.

Dergi ilk sayılarından itibaren resme, fotoğraflara sıkça yer vermiştir. Çocukların ilk

etapta dikkatlerini çekmek açısından başarılıdır. Derginin kapak resimleri de tek bir konunun

anlatıldığı, net, soyut olmayan resimlerden seçilmiştir. Çocukların bilişsel düzeyi açısından

bakıldığı zaman anlamada ve yorumlamada zorlanmayacakları basit resimlerden oluşmuştur.

Çocukların somut dönemde olmalarından dolayı, dergide onların hayal güçlerini

geliştirecek animasyonlar, çizgi romanlar çok önemlidir. Dergide özellikle 2000 yılından

sonraki sayılarda bunlara daha çok yer verilmiştir. Diyanet Çocuk Dergisi’nde çocukların bu

dönemde ilgisini çekecek olan fabllara da sıkça yer verilmiştir: “Serçe ile Şahin”224, “

Leyleğin Aklı”, “Tin Tin İle Kaplumbağa”, “Bülbül ile Leylek”, “ Eşeğin Nalındaki Sır”225, “

Dudu Kuşu”226, “Eğer Beyni Olsaydı”227, “Çelik Kuşla Kıvrak Kanat”228, “Gönül Sarayının

Anahtarı”229, “Fare ile Aslan”230, “Bal Arısı ile Eşek Arısı”231, “Trafikçi Saksağan”232, “Serçe

ile Tavuk”233, “Akıllı Tavşan”234, “Kınalı Koç”235, “Cennete Giden Kuş”236, “İki Küçük

Penguen”237. Özellikle fabllar 2001 yılından itibaren dergide sıkça yer almıştır.238

224 Fatma Gürbüz Yılmaz, “Şemseddin Sami’den Seçmeler”, DÇD, Haziran , 1988, sayı 95, s. 22-23. 225 Mustafa Ruhi Şirin, DÇD, Eylül-Aralık, 1988, sayı 98-101, s. 22,23. 226 Mustafa Ruhi Şirin, DÇD, Ocak, 1989, sayı 102, s. 10,11. 227 Ayşegül Kübra, “Mesnevî’den”, DÇD, Aralık, 1990, sayı 125, s.5. 228 Bestami Yazgan, DÇD, Kasım, 1992, sayı 148, s. 11. 229 Bestami Yazgan, DÇD, Aralık, 1992, sayı 149, s. 9. 230 DÇD, Ocak, 1995, sayı 174, s. 26. 231 Mehmet Sevim, DÇD, Şubat, 1995, sayı 175, s. 20. 232 Üzeyir Gündüz, DÇD, Nisan, 1995, sayı 177, s. 12. 233 Bahattin Atak, DÇD, Haziran, 1996, sayı 191, s. 27. 234 DÇD, Şubat, 1997, sayı 199, s. 8-9. 235 Abdülbâki İşcan, DÇD, Şubat, 1998, sayı 211, s. 14-15. 236 Talip Uluşan, DÇD, Şubat, 1999, sayı: 223, s. 12-13. 237 M. Zekai Eryalaz, DÇD, Haziran, 1999, sayı: 227, s. 18-19.

Page 81: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Bilmece-bulmaca sayfalarında daha çok şekle dayalı bilmecelere yer verilmesi

çocukların ilgisini çekmesi bakımından doğru bir tercih olmaktadır.

Çizgi romanlardaki çizimler daha çok tarihsel karakterlerle sınırlı kalmış ve her sayıda

farklı çizimler olmuştur. Çizgi romanlarlar, renk çizgi ve konu bakımından ancak 10-12 yaş

grubu çocuklarına hitap eder niteliktedir. İlk öğretim birinci kademesinin de ilgisini çekecek

konu ve çizimler yapılabilirdi. Halbuki dergi farklı yaş grupları olan okuyucu kitlesine,

boyama köşesine yer vererek, hitap etmeye çalışmıştır.

1992’den önceki sayılarda görülen yazı ve resim sıklığı, bundan doğan sayfa düzeni

karışıklığı, 1995 yılından sonra düzelmeye başlamıştır. Gözü yormayan daha sade, her

sayfasındaki renkleriyle derginin bütününde oluşturulmuş renk uyumu Diyanet Çocuk

Dergisi’nde görülmemektedir. Ancak 2000 yılından sonraki sayılarda bir düzelmenin olduğu

farkedilmektedir.

Her sayıda düzenli devam eden resim köşesi de, çocukların somut dünyalarına hitap

eden, ilgisini çeken sayfalardandır. Her resmin, resim öğretmeni Hülya Akcan tarafından

teşvik edici bir üslupla değerlendirilmesi, çocukların her sayıda artan bir istekle resim

göndermelerini sağlamaktadır.

Çocuklar 7-12 yaşları arasında kahramanlara, çevrelerinden duydukları, gördükleri

üstün yetenekli insanlara özenmektedir. Diyanet Çocuk Dergisi çocuklara Türk-İslam

tarihinden önemli şahsiyetleri hemen her sayıda tanıtmaya çalışmıştır. Peygamberimizin

hayatından, sahabelerden, ünlü şair ve ilim adamlarımızın hayatlarından kısa kesitler alınarak

tarih bilinci geliştirilmeye çalışılmıştır.239

238 DÇD, sayı: 252, 256, 251, 255, 262, 264, 266, 268, 272, 275, 276. 239Mehmet Kol, “Yaralı Düşman Subayı”, DÇD, Mayıs, 1994, sayı 166, s.4; Ramazan Özalp Demir, “Erzurumlu Kara Fatma”, DÇD, Kasım, 1997, sayı 208, s. 16, Göktürk Mehmet Uytun, “Kayı Aşireti ve Ertuğrul Gazi”, DÇD, Şubat, 1998, sayı 211, s. 28-29, Hayati Okyakmaz, “Hz. İsmail’in Çocukluğu”, DÇD, Mart, 2000, sayı 236, s.6.

Page 82: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Dergi, genel olarak çocukların somut işlem dönemine uygun yayın politikası takip

etmesine karşın çocukların estetik duygularını geliştirici, hayal dünyalarını zenginleştirecek

bir kaliteyi yakalayamamıştır. Çocukların dil gelişimlerinin çok hızlı olduğu bu dönemde, ilk

sayılarda yer alan “Dinî Kelimeler-Kavramlar” köşesi, çocuğun kelime bilgisinin gelişmesi

açısından önemli rol oynayabilirdi. Ancak bu köşeye 1992 yılından sonra yer verilmemiştir.

Dergide yer alan konu ve hikayelerde çocukların anlayamayacağı düzeyde kelimeler

kullanılmıştır. Ancak yazılar üslup olarak akıcı, edebî nitelikte ve çocuğa hitap eden tarzda

değildir. Bazı konular öğüt vermeye yönelik olarak, klasik bir hutbe stiliyle yazılmıştır.

Örneğin, “sabır” konusu işlenen bir yazı şöyle başlamaktadır: “İnsan hayatında sabırlı

olmanın pek çok önemi vardır. Yapılmakta olan işte acele etmek, çok defa o işin yarım ve

kusurlu olmasına sebep olur. Sabırlı kişi, hiç acele etmeden yapacağı işe dikkatlice eğilirse, o

işi sağlıklı biçimde tamamlar.”240 Yazı bu sitilde devam etmektedir. Aynı sayı içerisinde tam

iki sayfa küçük puntolarla yazılmış, zemindeki resimden dolayı sönük kalan bir yazı

yayımlanmıştır: “Tabii Kaynaklarımız ve Korunması”. Ansiklopedik bilgi verme havasında

yazılan yazının ilgi çekmesi mümkün görünmemektedir.241 Bazı sayılarda ise çocuklara değil

büyüklere, ana-babalara yönelik yazılar yazılmaktadır. “Çocuklarımız ve Biz” başlıklı yazı

hem iki sayfa uzunluğunda ağır bir makale hem de çocukların anlayamayacağı kelimeler

içermektedir: “Çocuklarımız geleceğimizin güvencesidir. Milletlerin ve toplumların geleceği

ve istikbali yetiştirecekleri çocuklara bağlıdır. Bunun içindir ki çocuklarımız bizim için hem

istikbal hem istiklaldir.”242 Aynı sayı içerisinde Veli Değirmenci’ye ait “Teknoloji ve İnsan”

makalesi bulunmaktadır. Bu makale çocukların seviyelerinin üzerinde bir üslupla yazılmıştır.

240 Zekai Eryalaz, “Sabır”, DÇD,Ekim, 1996, sayı 195, s.22. 241 Göktürk Mehmet Uytun, “Tabii Kaynaklarımız ve Korunması”, DÇD, Ekim, 1996, sayı 195, s.12. 242 Mustafa Şavklıyıldız, DÇD,Haziran, 2001, sayı 251, s. 16-17.

Page 83: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Derginin özellikle 1994 yılı sayılarından sonra görülen “Karışık Test” köşesinde

sorulan sorular genellikle ilköğretim ikinci kademeye hitap etmektedir. Dergiden istifade eden

10-13 yaş grubu okurlar için faydalı olacak bir köşe hazırlanmıştır.

Bu dönemde çocukların ilgisini resimli öyküler ve fıkralar çekmektedir. Dergide

hikayelerin olduğu sayfaların, hikaye ile ilgili bir resimle süslendiği görülmektedir. Derginin

kendi yayın ekibinin hazırladığı bir mizah köşesi bulunmamaktadır. Okuyuculardan gelen

fıkra, şiir ve bilmecelerin sergilendiği köşesi bulunmaktadır. Okuyucudan gelen mektuplarda

da fıkraların arttırılması istenmektedir. Ancak derginin yeni sayılarında bununla ilgili bir

çalışma mevcut değildir.

2. ÇOCUĞUN PSİKO-SOSYAL GELİŞİMİNE UYGUNLUĞU:

Çocuk dergilerinin, çocuğun psiko-sosyal gelişiminde önemli bir rolü vardır. Dergide

kendi yaşıtlarının resimlerini görmesi, yazı ve şiirlerini okuması çocukta kendine güven

duygusunun gelişmesine neden olacaktır. İşte bu noktada dergiye büyük görevler

düşmektedir. Dergi çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu arkadaşlık, paylaşma, yardımlaşma,

karşısındakine saygı duyma, özgüven gibi davranışları güzel bir üslupla sunmasını bilmelidir.

Dergi okurlarının ortak bir çatı altında olduklarını onlara hissettirmelidir. Okurlarıyla iletişimi

iyi olmalı ve onların gönderdiklerine mutlaka yanıt vermelidir.

Diyanet Çocuk Dergisi, kapak resimlerinin çoğunluğunda bir arkadaş grubunu tasvir

etmektedir: Haziran 1996’da piknikte aynı sofrada oturan bir arkadaş grubu; Ocak 1992’de

kışa hazırlık yapan babalarının kırdığı odunları taşıyan çocuk grubu; Kasım 1992’de bir

ağacın altında beraber kitap okuyan kız arkadaş grubu; Mart 1993’te dedelerinin elini öpen bir

çocuk grubu; Nisan 1995’te kırlara çıkmış kalabalık bir arkadaş grubu ve en orjinali de dünya

resminin üzerine çizilmiş, elleriyle dünyayı temizleyen bir arkadaş grubu. Bu örnekleri

çoğaltmak mümkündür. Derginin kapak resimlerinin bu şekilde toplumsallığa vurgu yapması

çocuğun zihninde ister istemez kalıcı bir iz bırakacaktır.

Page 84: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Dergide okurların çalışmalarına yer verilmekte, çocukların gönderdiği fıkra, bilmece

ve fotoğrafların yer aldığı köşelerde bunlar sergilenmektedir. Çocukların emeklerini

sergileme, kendi çalışmalarının bir dergide yayınlandığını görmeleri, çocukların psiko-sosyal

gelişimine olumlu biçimde etki edecektir. “ Okuyucu Mektubu” ya da “Ayın Mektubu” isimli

köşede çocukların kendi el yazılarıyla yazdıkları mektupların yayınlanması, çocukların

özgüvenlerinin gelişimi açısından önemlidir. Çocuklardan gelen mektuplar da en çok

sevdikleri köşenin “Sizin Köşeniz” yani kendi eserlerinin yayınlandığı köşe olduğu

belirtilmektedir. Çocuklar mektuplarında, fotoğraflarının yayınlanma isteklerini dile

getirmektedir. Ancak dergide okurların birbirleriyle iletişimini sağlayacak, mektup arkadaşlığı

oluşturacak köşeler yer almamaktadır. Halbuki, yurtdışından dergiyi takip eden okurlar ile

Türkiye’deki okurlar arasında mektup arkadaşlıkları oluşturmak mümkündür.

Özellikle çocukları ilgilendiren haberlerin yayınlandığı köşeler, çocukların dış dünyayı

tanımaları ve sosyalleşmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Dergide bu, ilk sayılarından

itibaren yapılmak istenmiş ancak kısa sürmüştür. Sonraki sayılarda ise yurtiçi ve yurtdışındaki

Kur’an kursları haber yapılmıştır. Derginin okuyucu kitlesinin büyük bir çoğunluğunu Kur’an

kursu öğrencilerinin oluşturduğu göz önünde bulundurulursa, öğrencilerin sosyalleşmesi için

bu haberler önemlidir.

Çocuğun sosyalleşmesinde oyunun önemli bir yeri olduğunu belirtmiştik. Genellikle

okurların gönderdiği bilmece-bulmaca ve zeka oyunlarının yer aldığı sayfalarda okurlara

yönelik resimli bulmacalar yer almaktadır. Bunlar genellikle ilköğretimin birinci kademesine

hitap etmektedir. Ayrıca derginin her sayısında kare bulmacaya yer verilmektedir. 10-12 yaş

grubuna hitap eden bulmacaların, son sayılara doğru zorlaştığı görülmektedir.

“Sizlerle Başbaşa” köşesinde, Gaffar Tetik, okurların mektuplarını cevaplandırarak,

onların gönderdiği yazı ve şiirlerden alıntılar yapmıştır. Okurların, gönderdikleri mektupların

değerlendirildiğini, okunduğunu görmeleri psiko-sosyal gelişimleri açısından önemlidir.

Page 85: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Çocukta benlik saygısı, kişiye değer verilen, sözleri dinlenen, çevresinden destek gören, başka

bir deyişle, ancak insan olarak kendisine değer verilen bir ortamda filizlenir ve gelişir.243

Son çocukluk döneminde çocuğun ana-babaya duyduğu hayranlığı öğretmenlere,

seçtiği ülküsel kahramanlara, ünlü sporculara, sanatçılara, yazarlara yönlendirdiğini244 daha

önce de belirtmiştik. Diyanet Çocuk Dergisi’nde, ülküsel kahramanlara (Fatih Sultan Mehmet,

İbnî Sina, Osman Gazi vs) ve dinî büyüklerin hayatlarına yer verilmektedir.

Sosyalleşme süreci içerisinde kazanılması gereken kardeşlik, yardımlaşma, paylaşma,

kişilik kazanma gibi davranışlar, dergi içerisinde gerek nasihat şeklindeki yazılarda gerekse

mesaj içeren hikayelerde anlatılmaktadır. Bu davranışlar içerisinde en çok “kardeşlik”

üzerinde vurgu yapılmıştır.245

Diyanet Çocuk Dergisi, çocuğun psiko-sosyal düzeyine uygun yayınlar yapmaktadır.

Dergi, çocuğun sosyalleşmesinde ve sosyal hayatta sağlıklı bir birey olmasında önemli rol

oynayan davranışları sürekli konu etmektedir.

3. ÇOCUĞUN AHLÂKÎ GELİŞİMİNE UYGUNLUĞU:

Diyanet Çocuk Dergisi “milli ve manevi değerlerimiz hakkında bilgi sahibi kılma”246

amaç ve düşüncesiyle yayın yapmaktadır. Bu yönüyle derginin çocukların ahlâkî gelişimine

uygunluğu önemlidir.

Ahlâkî gelişimin amacı, toplumsal değer yargılarını edinerek bulunduğu topluma

uyum sağlayan ama kendi ilke ve değer yargılarını oluşturabilen fertler yetiştirmektir.247

Diyanet Çocuk Dergisi’nde Türk toplumunun gelenek ve göreneklerine vurgu yapılmış, ahlâkî

243 Yavuzer, a.g.e., s.41, Mevlüt Kaya, “Benlik Gelişimi ve Kendini Gerçekleştirme”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998, s. 75. 244 Başaran, a.g.e., s.170. 245 Hasan Koç, “Sevgi Kardeşlik Bayrağını Dikelim”, DÇD,Şubat, 1997, sayı 199,s. 16; Sırı Er, “Kırık Kolla Gelen Dostluk”, DÇD, Şubat, 1998, sayı 211, s. 21; Hayati Okyakmaz, “Kardeşim Nerede? ”, DÇD, Kasım, 2000, sayı 244, s. 24,25; Selami Tanoğlu, “Dostluk Mesajı”, DÇD, Ocak, 2002, sayı 258, s.4. 246 I.Din Şûrası, a.g.e., s.298-299. 247 Özden, a.g.e., s.92.

Page 86: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

davranış normları dinî temalarla desteklenmiştir. Dergi hitap ettiği dindar ya da dine saygı

duyan aile çocuklarına ahlâkî kuralları anlatırken, çocukların seviyelerine dikkat etmemiştir.

Ancak bu dönemde ele alınması gereken konuları da ihmal etmemiştir. Örneğin, “Büyüklere

Saygı” konusu şu şekilde başlayarak ele alınmıştır: “Büyüklere saygılı olmak hem dinî, hem

de insanî bir görevdir. İnsanlar toplum içinde yaşamak zorundadır. Bu durumda olanların ise

toplumda geçerli olan geleneklere uyması lazımdır. Türk Milleti’nin geleneklerinden biri de,

büyüklere saygılı olmak ve küçükleri korumaktır.”248 Yazıda Kur’ân-ı Kerim’den bir ayet ve

bir hadise de yer verilmiştir. Ancak bu ifadeler çocuğu etkileme gücü bakımından zayıf

kalmaktadır.

Mesuliyet duygusunun anlatıldığı bir makalede ise çocukların bu yaşlarda

anlayamayacağı bir mesuliyetten bahsedilmektedir. Yazıda Abdülhamid Han’la ilgili bir

rüyaya yer verilmekte ve mesuliyetle ilgili mesaj yazının sonunda şu şekilde işlenmektedir:

“Eğer biz Rabbimizin bizden istediği hizmetleri vermiyorsak, maddî ve manevî imkanlarımızı

en üst seviyede ve en verimli bir şekilde kullanmıyorsak, mahşerdeki hesabımız zor olacak

demektir. Bizler de mesuliyetimizi müdrik bir şekilde değerlendirelim ki, akibetimiz inşaallah

hayır olur. Allah’a emanet olunuz sevgili kardeşlerim.”249 Bu yazının içeriği belki büyüklere

dahi ağır gelecektir.

Doğru ve yerinde konuşmanın önemini anlatan bir yazıda ise çocuklara yönelik hitap

ifadesi bile kullanılmamaktadır. Örneklerin az olduğu yazıda “gerekir” kelimesi ile biten bir

çok cümle kullanılmaktadır: “Konuşma yeteneğimizi yerinde, zamanında ve ölçülü olarak

kullanmamız gerekir. Yerinde ve zamanında konuşmayı bilmek gereklidir. Konuşma gerektiği

zaman doğru konuşmak, tatlı sözlü olmak gerekir...”250 Aynı yazara ait “Yalancılık ve İftira”

248 Talip Uluşan,”Büyüklere Saygı”, DÇD, Temmuz,2002,sayı 264, s.5. 249 Selami Tanoğlu, “Mesuliyet Duygusu”, DÇD, Mayıs, 2002, sayı 262, s.34. 250 M.Zekai Eryalaz, “Doğru ve Yerinde Konuşmak”,DÇD, Nisan, 2001, sayı 249, s. 5.

Page 87: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

yazısı ise çocuklara hitapla başlamış ve çocukların seviyelerine daha yakın bir üslupla

yazılmıştır.251

Dergide yukarıda belirtilen üslupla ahlâkî öğütler içeren yazılar olduğu gibi,

çocukların ahlâkî gelişimine uygun, onlara hitap eden bir üslupla yazılmış güzel yazılar da

vardır. Melahat Demirkol’un yazısı az nasihat cümleleri içeren, örnek bir olayla başlayan ve

sonunda sıcak bir üslupla mesaj veren bir yazıdır: “Canım yavrularım, daima verici olun,

yardımlaşmayı, paylaşmayı öğrenin. Yine yazıyorum: Vermek almaktan güzeldir, hepinize iyi

tatiller dilerim, sevgilerimi iletirim.”252

Dergide yer alan hikayelerde ahlâkî tema güzel işlenmiştir. Özellikle Bestami Yazgan,

Göktürk Mehmet Uytun, Sırrı Er gibi yazarların hikayeleri, hikaye sanatı açısından daha

kaliteli ve olay örgüsü daha sürükleyici olarak kurgulanmaktadır. En önemlisi de ahlâkî

temalar usandırmadan, akıcı bir üslupla dile getirilmektedir.253

Bu dönem çocukta vicdanın gelişmeye başladığı dönemdir. Baskıcı tutum yerine

“demokratik bir disiplin”254 vicdanın gelişmesini destekler. Dergide ahlâkî davranışların

geliştirilmesinde sevgiye dayalı bir üslup kullanıldığı görülmektedir. Ancak dergide, çocuğun

vicdanında kalıcı bir ahlâkî davranış oluşturulurken “ilahî otorite”255den yararlanılmıştır.

Ahlâkî öğütler bir ayet ya da hadisle delillendirilmeye çalışılmıştır: “Dinimizin emrini ve

büyüklerimizin sözlerini dinlemediğimiz için bir bakıma kendimi de suçlu sayıyorum.”256

Başka bir sayıda dünyada yapacağımız ahlâkî bir davranışın Allah tarafından cennetle

ödüllendirileceği belirtilmiştir: “Atalarımız ‘iyilik yap da denize at, balık bilmezse Halık bilir’

251 Eryalaz, “Yalancılık ve İftira”, DÇD, Şubat, 2000, sayı 235,- s.11. 252 Melahat Demirkol, “Taş Çorbası”,DÇD, Ağustos, 2000, sayı 241, s. 34. 253 Sırrı Er, “Dış Görünüşe Aldanmamalı”, DÇD, Ocak, 1993, sayı 150, s. 20; Bestâmi Yazgan, “ Gül Kız ile Bülbül Dede”, DÇD, Ocak, 1994, sayı 138, s. 20, “Görülmeyen El”, DÇD, Temmuz, 1996, sayı:192, s.10,11 ; Göktürk Mehmet Uytun, “ Vatan Sağolsun”, DÇD, Eylül, 1996, sayı 194, s. 13,14,15, “Ağaç Sevgisi”, DÇD, Kasım, 2000, sayı 244, s.10,11. 254 Yavuzer, a.g.e., s. 189. 255 Hökelekli, a.g.e., s.198. 256 Göktürk Mehmet Uytun, DÇD, Kasım 2000, sayı 244, s.11.

Page 88: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

demişler. Unutmayalım ki Allah Teâla iyilik yapanları sever, iman edip iyilik yapanlar

Cennet’e gireceklerdir.”257 Bu dünyada yaptığımız ahlâkî davranışların ibadet şuuruyla

yapılması dile getirilir: “Yapılan iyiliğin kıymetini bilmek ve teşekkür etmek, ahlâkî bir

görevdir. Çevremizdeki insanlara yaptıkları en ufak bir iyiliğe karşı hemen teşekkür

ediyorsak, bizlere sayısız nimetler veren Allah’a karşı da teşekkür etmemiz gerekir.”258

Şüphesiz bu tür örnekleri derginin bütün sayılarında görmemiz mümkün değildir ancak bu

ifadeler derginin çocuğun ahlâkî gelişiminde kullandığı üslûbu yansıtmaktadır.

Sonuç olarak, dergide çocuğun ahlâkî gelişimine ters ve menfî tesir edecek ifadeler yer

almamaktadır. Ancak ahlâkî değerlerin verilmesi inanç öğretimi içerisinde değerlendirilmiş,

ahlâkın ancak bir ilâhî otoriteye dayandırılmasıyla kalıcı olacağı savunulmuştur. Çocuklara

sıkıcı gelecek ahlâkî öğüt içeren makalelerin bazı sayılarda yer almasına karşı dergi, bütünü

içerisinde yer alan hikayelerle bu eksikliği gideriyor görünmektedir.

F. ÇOCUĞUN DİNÎ GELİŞİMİNE UYGUNLUĞU:

Diyanet Çocuk Dergisi, çocuğun dinî formasyon kazanmasına önem veren hatta

yayınlarıyla bunu amaçlayan bir dergidir. Bu nedenle Diyanet Çocuk Dergisi’nin, çocuklara

yönelik din öğretiminde dikkat etmesi ve bilimsel argümanlardan yararlanması

gerekmektedir. Çünkü, insanın düşünce, irade, his, vicdan ve davranış gibi, bütün kabiliyet ve

temayüllerine hitap eden dinin259 çocuğun gelecekteki hayatında önemi büyüktür. Bundan

dolayı din öğretiminin verilmesinin yanında, doğru yöntemlerle verilmesi de önemlidir.

Diyanet Çocuk Dergisi’nin çocuğun dînî gelişimine uygunluğu inanç öğretimi ve

ibadet öğretimi yönüyle ele alınacaktır:

1. İNANÇ ÖĞRETİMİ :

257 Hayati Okyakmaz, “İyiliğin Değeri”, DÇD, Ekim 2000, sayı 243, s. 25. 258 Sırrı Er, “Allah’a Karşı Görevlerimiz”, DÇD, Ocak, 2001, sayı 246, s. 10. 259 Mehmet Emin Ay, “Çocuklara İman Esaslarının Öğretimi”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998, s. 239.

Page 89: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Dergiyi ilk olarak “Allah’a iman öğretimi” yönüyle inceleyeceğiz. “Allah’a iman,

inanç sistemine bir temel teşkil ettiği gibi, İslam dininin akide ve amel yönüyle en önemli

konusudur. Zira, diğer iman esaslarının hepsi (meleklere, kitaplara...) Allah’a iman ile

alakalıdır.”260

Dergide Allah inancı tabiattan örnekler, matematiksel ve mantıkî delillerle isbat

edilmektedir. Mart 1986 sayısında tesadüfün olmayacağı her şeyin bir yaratıcısı olduğu şu

örnekle belirtilmektedir: “meselâ dünyada yaklaşık beş milyar insan vardır. Bütün insanların

vücuduna takılı olan organların yeri aynıdır. Sayıları da değişmemektedir. Her insanın iki

gözü vardır ve yüzüne takılmıştır. İki kolu vardır ve kolları yandadır. Her insanda iki kulak,

bir ağız, bir burun vardır. Bütün insanlar yemeklerini ağız yoluyla yemektedirler. Yine her

insanda koku alma duyusu burun, işitme duyusu kulaktır. Demek, tesadüf neticesi olarak

bütün insanların organlarının vücudun aynı yerinde olması ve aynı vazifeyi görmesi

matematik ilmine göre imkansızdır....Öyle ise kainatta her şeye bilerek yön veren gerçek

yönetici bir kudret vardır, o da Allah’tır. Her şey O’nun iradesiyle yapılır. Her şeyin dizgini

O’nun elindedir. Her şeyi sonsuz ilim, irade ve kudretiyle yaratan ve idare eden O’dur.”261

Okuyucuların ve ailelerinin dinî hassasiyeti olan bir çevreden olduğu düşünülürse, bir

inanç problemi yaşadıklarını düşünemeyiz. Ancak çocukların taklidî olarak elde ettikleri

imanı kendi içlerinde olgunlaştırmaları; araştırarak kemâle erdirmeleri gerekir. Yukarıdaki

örnekler, okuyuculara düşünme kapısı açması nedeniyle orijinal ve etkilidir.

İnanç öğretiminde “çocuğun dikkatinin çevresine yöneltilmesi” önemlidir. Zira “

Etrafındaki nesnelere ve olaylara bakan çocuk, karın ve yağmurun nasıl yağdığını, güneşin

nasıl ısıttığını, onun doğuşunu, batışını, geceleyin ay ve yıldızın nereden çıktıklarını, bu kadar

çeşitli bitki ve hayvanların nasıl olduğunu ve bütün bunları kimin yaptığını merak etmeye

260 Ay, a.g.e., s. 240. 261 İdris Görmez, “Tesadüfen Olur mu?”, DÇD, Mart, 1986, sayı 68, s.28.

Page 90: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

başlar. Bu düşünce sonucunda böyle bir düzeni kuran çok güçlü bir varlığın, Tanrı’nın

olduğunu bulabilir.”262

Bir sayıda sayfaya meyvelerin, peynir, et gibi besinlerin olduğu bir fotoğraf

yerleştirilerek altında bunların Allah’ın bize bir nimeti olduğu anlatılmaktadır: “Bütün dünya,

her şeyi ile hazırlanmış büyük bir sofradır. Rabbimiz bu sofrayı bizim için hazırlamış.

Yaşadığımız sürece bizler bu ilâhî sofradan Allah’ımızın istediği tarzda yararlanacağız.

Dünyada her şey bize hizmet ediyor. Her şey bizim için yaratılmıştır. Bize bunca sayısız

nimetleri veren Yüce Allah’a teşekkür etmemiz gerekmez mi? Elbette gerekir.”263 Başka bir

sayıda “şükretmek” üzerinde durulmuş, vücudumuzdan, tabiattan yararlandığımız nimetler

sayılmıştır: “Bu saydığım nimetlerin hangisi parayla satın alınabilir? Hiç birine değer

biçilebilir mi?”264 diye sorulmaktadır. Çocukların tefekkür gücünü geliştirmesi bakımından bu

şekildeki yazılar önemlidir.

Derginin okur kitlesi içerisinde ibadetle mükellef olmamış olan okuyucular

çoğunluktadır. Onlara inanç duygusu anlatılırken Allah’ın bize yönelik nimetleri

örneklendirilerek, Allah’ın merhameti, sevgisi, cenneti öne çıkarılmalıdır. Zira inanç

duygusunun temelinde “Allah sevgisi ve “Allah korkusu” olarak iki ana duygunun olduğu

ifade edilmiştir.265 Bu dönemdeki çocuklara Allah sevgisi anlatılmalıdır. 1985 ve 1990 yılları

arasındaki sayılarda bunu ifade edecek yazılar çok az yer tutmaktadır. Genellikle direkt değil

de satır aralarında ifade edilmektedir: “Dünyanın her yerine yayılarak, tüm canlılara hizmet

eden sayısız yapraklar! Sizi yaratan Allah’a çok şükürler olsun...”266 Derginin 2000 yılından

itibaren çıkan sayılarında Allah sevgisine daha çok vurgu yapılmıştır. Allah sevgisinin

anlatıldığı sayfalar daha renkli, figürler ve yazılar daha sevecen hâle getirilmiştir. Çocukları

262 Cemal Tosun, Recâi Doğan, 4. ve 5. Sınıflarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretimi, Pegem Yay., Ankara, 2004, s.128. 263 Hüseyin Akgül, “Allah’ın Nimetlerine Teşekkür Etmemiz Gerekir”, DÇD, Şubat, 2001, sayı 249, s.8. 264 Rabia Gölbaşı,”Şükretmek”, DÇD, Haziran, 2002, sayı 263, s.10. 265 Neda Armaner, İnanç ve Hareket Bütünlüğü Bakımından Din Terbiyesi, MEB Yay., İstanbul, 1967, s. 23. 266 Abdulbaki İşcan, “Yaprak”, DÇD, Ekim, 1992, sayı 147, s.11.

Page 91: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

sıkan uzun cümleli yazılar yerine kısa cümlelerden oluşan, sade, anlaşılır nesir yazıları ve

şiirlerle Allah sevgisi anlatılmaya çalışılmıştır:

“Denizlerden bazısı tatlıdır bazısı tuzlu ve acı.

Her birinden taze balık eti yeriz.

Takındığımız incileri mercanları çıkartırız.

Allah bizlere ne çok güzellikler vermiş.

En güzel lütfuyla bizi yoktan var etti.

Sonra da bizi nimetlerle sevindirdi.

Ağaçlardan hiç eksilmedi meyveler.

Gönderilip duran bu nimetler,

Verenin zengin olduğunu söyler.”267

Bu tür örnekler araştırmamızın ilk bölümünde ifade ettiğimiz bu dönemdeki

çocuklarda oluşan Allah tasavvuruna da uygun düşmektedir.

Dergide Allah inancının anlatılmasında nesir ve şiirden farklı metodlar da

kullanılmalıdır. Tabiattaki varlıkların, hayvanların konuşturulması, yaratılışlarındaki

harikalıkları anlatmaları mümkündür. Harikalıkları gösteren resimlerin yorumlanması da

önemlidir. Dergide anlatımda yöntem bakımından zenginlik göze çarpmamaktadır. Ancak,

Ağustos 2001 sayısında Allah’ın varlığı, baba-oğul diyaloğu kullanılarak anlatılmaktadır:

“Ahmet Bey, oğlu Hidayet’le tartışır. Hidayet babasına:

- Babacığım. Allah’ın varlığı konusunda benim biraz şüphem var. Hem Allah olsaydı,

bizim O’nu görmemiz gerekmez miydi? Bu konuda beni aydınlatır mısın? dedi. Babası

oğluna;

267 Zehra Öztürk, “Merhametli Allah’ım”, Şubat, 2000, sayı 235, s. 20-21.

Page 92: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

- Oğlum eğer aklını tam olarak kullanır ve iyi düşünürsen, Allah’ın varlığını aklınla da

bulabilirsin. Allah’ı görmeyişimiz bizim gözümüzdendir. Bu dünyada Allah, hiçbir kimseye

kendini görecek bir göz vermemiştir” dedi.268 Ancak burada da babanın cümleleri çok ve

uzun olmuş, yazı makale şeklini almıştır.

Diyanet Çocuk Dergisi’nde, inanç öğretiminde dinî günler, geceler ve mekanlardan

faydanılmıştır. Dergide yayınlandığı ay içerisinde yer alan dinî gün, gece ve bayramlarla ilgili

yazılar ve bilgiler yer almıştır.269 Bununla birlikte dergide millî gün ve bayramlara da mutlaka

yer verilmiş ve kapak resmi yapılmıştır.

7-12 yaş dönemlerindeki çocukların, Allah’ı her şeyi bilen, gökte olan, kendilerini ve

ailelerini besleyen, büyüten, isteklerini kabul eden, zor durumlarda onlara yardım eden olarak

tanıdıklarını daha önce ifade etmiştik. Verilen örneklerde de görüldüğü gibi derginin özellikle

son sayılarında Allah’ın varlığı ve yüceliğiyle ilgili yazılara sıkça yer verilmektedir ve

genelde bedenimizden, tabiattan delillerle O’nun varlığı isbata çalışılmıştır.

Diyanet Çocuk Dergisi’nde diğer iman esaslarının da anlatımına yer verilmiştir.

“Meleklere İman” başlıklı yazının ilk paragrafı şu şekilde başlıyor: “Melekler gözle

görülmezler. Nurdan yaratılmış varlıklardır. Özellikleri: Yemezler, içmezler, evlenip

çoğalmazlar. Her meleğin özel bir görevi olup, bu görevi tam ve noksansız olarak yerine

getirirler. Melekler, Allah’a isyan etmezler. Meleklerin görünmeyişleri, onların

olmayışlarından değil, bizim onları görebilecek göze sahip olamayışımızdandır. İmanın altı

şartından birisi de meleklere imandır. Büyük melekler ve Vazifeleri......”270. Konu bir sayfa

içinde sadece kuru bilgi şeklinde yer almıştır. Yazı da meleklere inanmanın birey ve toplum

268 Hüseyin Akgül, “Çocuklarla Dini Sohbetler”, DÇD, Ağustos, 2001, sayı 253, s.6. 269 Talip Uluşan, “Hicret ve Hicrî Yılbaşı”, DÇD, Nisan, 1998, sayı 213, s.24-25 : Murat Kuddusi, “Mekke’nin Fethi”, DÇD, Ocak, 2000, sayı 234, s. 4-5 ; Mehmet Bulut, “Kurban Bayramı”, DÇD, Mart, 2000, sayı 236, s. 4-5; Mehmet Emirgil, “Aşure Günü”, DÇD, Nisan, 2000, sayı 237, s. 22; Talip Uluşan, “Ramazan Ayı”, DÇD, Kasım, 2001, sayı 256, s.4; Talip Uluşan, “Peygamberimizin Ramazan Hayatı”, DÇD, Kasım, 2002, sayı 268, s. 11, Talip Uluşan, “Üç Aylar ve Regaib Kandili”, DÇD, Ağustos, 2003, sayı 277, s. 16. 270 Akgül, “Meleklere İman”, DÇD, Mayıs, 2002, sayı 262, s.14-15.

Page 93: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

yaşantısındaki etkilerinden söz edilmemiştir. Peygamberlere ve kitaplara iman konularında ise

üslûb biraz daha renklendirilmeye çalışılmıştır:

“Merve:

- Amcacığım, peygamber ne demektir?

- Peygamberler, Allah’ın buyruklarını insanlara ulaştıran örnek insanlardır. Esra:

- Babacığım! Her isteyen peygamber olabilir mi?

- Hayır, olamaz, peygamber olacak kimseyi Allah seçer. Allah bu görevi, kulları

içinde en iyi yapacak kimseye verir. Çünkü peygamberlik, çok zor bir görevdir.”271.

Verilen bilgilerde yanlışlık ya da çocukları batıl inanışlara sürükleyici bilgiler yoktur.

Ancak dergi çocukların seviyelerine göre olan bu yazılarda sürekli aynı üslup ve yöntem

kullanmaktadır. “Millî ve Manevî Değerlerin Önemi” başlıklı yazıda da aynı üslûbu

görmekteyiz :

“Tarih sahnesinde en uzun kalan milletlerin şüphesiz, millî ve manevî değerleri

toplumsal dokusunda en iyi şekilde barındırabilen devletler olmuştur. 1299 tarihinde kurulan

ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihi olan 1923 yılına kadar hükümranlığını devam

ettiren Osmanlı İmparatorluğu da bu devletlerin en önde gelenlerinden biridir. Bireylerini

millî, manevî ve ahlâkî değerlerine bağlı yetiştiren toplumların, çağın gereği olan gelişmelere

de duyarsız kalmadıkları taktirde, başarılı olmamaları için bir sebep yoktur. Milletleri ve

toplumları sahip oldukları millî, manevî ve ahlâkî değerlerin ayakta tuttuğunu bilmekteyiz.

Bunları bizlere ulaşan tarihî belgelerden, eski medeniyetlerin kalıntılarından

anlayabileceğimiz gibi Kur’an- Kerim’in bir çok ayetlerinde de ibret olmamız için Yüce Allah

bizlere bildirmektedir.”(Yazı küçük puntolarla tam iki sayfa yazılmıştır.)272 Bu üslup ve

271 Akgül, “Peygamberlere ve Kitaplara İman”, DÇD, Haziran, 2002, sayı 263, s. 14-15. 272 Bayram Uçakoğlu, “ Millî ve Manevî Değerlerin Önemi”, DÇD, Temmuz, 2003, sayı 276, s. 4-5.

Page 94: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

yöntemin zenginleştirilmesi gereklidir. Bu şekilde yazılmış bir makaleyi çocuklar severek

okumayacaktır.

Dergide çocuklara yönelik dua öğretimine rastlayamadık. Halbuki temel eğitim

çağındaki çocuklara dua öğretiminin bir gereklilik olduğu ve çocukların diğer gelişimlerinin

yanında gelişim dönemlerine uygun olarak sağlıklı bir dua bilincine ulaşmalarının sağlanması

gerektiği ifade edilmektedir.273 Bu yüzden derginin duaya ayrı bir önem vermesi gerektiği

düşüncesindeyiz.

2. İBADET ÖĞRETİMİ :

Diyanet Çocuk Dergisi’nde çocukların ibadet gelişimine önem verilmiştir.

Okuyuculara Hanefî mezhebinin görüşleri doğrultusunda temel ilmihal bilgileri doğru olarak

anlatılmıştır. “Dinî Bilgiler” köşesinde namazların farzları, namazlarda kıraat, namazlarda

rûku, abdest gibi konulara yer verilmektedir. Bunun yanında Allah’ın sıfatları, iman esasları

gibi akaid konuları da ele alınmaktadır. İlk sayılarda bu sayfaların resimlendirme bakımından

yetersiz ve yazıların çok küçük puntolarla yazıldığı görülmektedir. Buna rağmen dil sade,

çocukların anlayacağı düzeyde yazılmıştır. 1990 yılından sonraki sayılarda ilmihal bilgilerine

fazla yer verilmemiş ancak önemli gün ve geceler ile ilgili yazılar daha çok yer almıştır.

İbadet sadece dinin muamelatla ilgili kısmı değildir. Sadece namaz kılmak, oruç

tutmak, zekat vermekle ibadet sınırlandırmamalıdır. “Doğa olaylarını bir çiçeğin açmasını,

solmasını, türlü bitkilerin insan için faydasını inceleyen, hayvanların, bitkilerin, dünya eko

sistemine katkısını araştıran, tabiî afetlerin zararlarından insanları korumak için yapılan her

türlü önlemlerin alınması için uğraşan bilim adamlarının çalışmaları, insanın varoluşunu

gerçekleştirmesine yardımcı olan ve insana kendisini tanıtan böylece onun topluma uyumlu

bir birey haline gelmesini hedefleyen Psikoloji, Sosyoloji gibi bütün alanlar sonuçta insanlığa

273 Tosun, Doğan, a.g.e., s. 133.

Page 95: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

hizmet etmekle insanı yaratan ve yaşatan Tanrı’ya ibadet etmiş olurlar.”274 Dergide bu

anlayışın sürekli vurgulanması gerektiği kanaatindeyiz.

Diyanet Çocuk Dergisi, ibadet öğretimi ile ilgili bütün sayıları içerisinde bilgiler

vermiştir. Ancak 1990 ve 1991 yıllarında dergide düzenli olarak “Yavrularımıza Din

Bilgileri” başlığını taşıyan bölümde inanç ve ibadetle ilgili bilgiler verilmiştir. İbadet öğretimi

ile ilgili olanlar şunlardır: “Ramazan ve Oruç”275, “İslam’da Temizlik ve İbadetlerimiz”276,

“32 Farz Nelerdir?”277, “ İslam’ın Şartı Beştir”278, “Gusül Abdestinin Farzı Üçtür”279,

“Abdestin Farzı Dörttür”280, “Teyemmümün Farzı İkidir”281. 1991 yılında aynı köşede ahlâkî

değerler anlatılmıştır. Bu konular düz yazı şeklinde sunulmuştur. Derginin 1992 yılı içerisinde

yer alan bir sayısında 32 farz konusu “Hilal ile Celal 32 Farzı Öğreniyorlar” başlığıyla çizgi

roman şeklinde verilmiştir.282

İslâm’ın nasıl yaşanması gerektiği de dergide “İyi Müslüman Nasıl Olur?” başlığıyla

verilmiştir.283 İyi bir müslüman, “ İslâm’ı sağlam kaynaklardan öğrenerek ve onu bütünüyle

yaşayan” müslüman olarak tarif edilmiştir. 1987 yılında da “Müslüman Çocuğu Nasıl

Olmalıdır?” başlığıyla benzer ifadeler söylenmiştir: “Müslüman Türk çocukları olarak, bizim

izleyeceğimiz yol da Yüce İslam Dini; Kutsal Kitabımız Kur’an’ın ve Sevgili

Peygamberimizin buyrukları doğrultusunda olmalıdır. Ayrıca inançlı yaşamanın yanısıra,

sevgi, saygı, güven, hoşgörü, fedakarlık, sorumluluk, doğruluk ve yapıcılık gibi manevî

değerlerle donatılmış olarak, birlik ve beraberlik içerisinde, millî ve manevî değerlerimize

274 Tosun, Doğan, a.g.e., s.129. 275 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Mart, 1990, sayı: 116, s.6-7. 276 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Mayıs, 1990, sayı: 118, s.12-13. 277 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Temmuz, 1990, sayı: 120, s. 12-13. 278 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Ağustos, 1990, sayı: 121, s. 12-13. 279 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Ekim, 1990, sayı: 123, s. 12-13. 280 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Kasım, 1990, sayı: 124, s.20. 281 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Aralık, 1990, sayı: 125, s. 12. 282 Mehmet Zekâi Eryalaz, “ Hilal ile Celal 32 Farzı Öğreniyorlar”, DÇD, Ağustos, 1992, sayı:145, s. 5-6. 283 Abdullah Ceyhan, “Yavrularımıza Din Bilgileri”, DÇD, Haziran, 1990, sayı 119, s. 12.

Page 96: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

saygılı, bölücü ve bozguncu değil, birleştirici ve yapıcı, tembel değil çalışkan olmalıyız.”284

Burada verilen vasıflar aslında Diyanet Çocuk Dergisi’nin çocuklara vermek istediği genel

hedefi özetlemektedir.

Çocuklarda ibadet sevgisinin yerleşmesinde bu yaşlarda taklidin önemi büyüktür.

Derginin özellikle 2000 yılı sayılarında teorik düzeyde dinî bilgilerin verilmesi yerine

çocuğun bu ibadeti yaparken hissettiği duyguları yansıtan hikaye ve yazılara yer verilmiştir.

“Bayram Namazına Gidiyorum”285, “İlk Oruç”286, “Bayram Hatırası”287, “Reçel Kavanozları

ve Ramazan’ın Bereketi”288, gibi hikayelerde çocuklarda ibadet sevgisi geliştirmenin

amaçlandığı görülmektedir. Dergide peygamberimizin sevdirilmesine yönelik yazıların azlığı

göze çarpmaktadır. Peygamberimizle ilgili yazılar yıl içerisinde sadece Kutlu Doğum

Haftası’nın ve mevlid kandilinin olduğu aylar yazılmıştır. Bu sayılar dışında,

peygamberimizin tanıtılmasıyla ilgili ciddi bir çaba gözükmemektedir. Halbuki bu yaşlarda

çocuklarda peygamber sevgisinin kazandırılması önemlidir.

Dergide cehennem, ölüm, şeytan, gibi dînî kavramlara da az rastlanmaktadır.

Cehennem, ölüm, şeytan gibi kavramların çocuklar için menfî etkisi göz önünde

bulundurulursa, bu kavramların yer almaması isabetli olarak kabul edilebilir. Ancak

çevrelerinden bir çok hurafe ve yanlış bilgiler edinen çocukların da sağlıklı bir şekilde

bilgilendirilmeleri önem arzetmektedir.

G. DİN EĞİTİMİNDEKİ YERİ :

Din eğitimi temelinde sevgi olan bir eğitim bilimidir. Bir de muhatabı çocuklar olunca

sevgi, istek ve duygular daha da önem kazanır. Din eğitimi çocuğun dünyası içerisine giren

herşeyi kucaklamalı, büyük bir hoşgörü ve sevgi ile bunları değerlendirebilmelidir. Bundan

284 Zekâi Eryalaz, “Müslüman Çocuğu Nasıl Olmalıdır?”, DÇD, Haziran, 1989, sayı 107, s. 22. 285 Osman Çevik, DÇD, Ocak, 2000, sayı 234, s. 16. 286 Adil Karagöz, Kasım, 2000, sayı 244, s. 20-21. 287 Talip Uluşan, Mart, 2001, sayı 248, s. 4-5. 288 İsrafil İğde, DÇD, Aralık, 2001, sayı 257, s. 4.

Page 97: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

dolayı, din eğitiminde uyulması gereken kuralları belirtmekten ziyade kaçınılması gereken

olumsuzluk sınırlarını çizmek daha kolaydır.

Derginin din eğitimindeki yerini değerlendirirken, Bilgin’in tesbit ettiği din

öğretiminde kaçınılması gereken olumsuzlukları göz önünde bulunduracağız.: Çok tekrar,

düşünmeyi engelleme, kalıp bilgiler, din dili, ihtiyaçları karşılamama, kültürü sınırlama,

metod.289 Bu olumsuz durumların dergi açısından söz konusu olup olmadığını araştıracağız:

a. Çok tekrar : Dergide aynı konu ve hikayelerin farklı sayılarda iki defa

yayınlandığı görülmemektedir. Ancak doğruluk, kardeşlik, anne-baba sevgisi, kandil geceleri

gibi konuların aynı üslubla tekrarı bulunmaktadır. Bu konuların çocuklar için önem taşıdığı

inkar edilemez. Önemli olan bu konuların hayatın içinden örneklerle çocuk farkında olmadan

çocuğun gündeminde tutulmasıdır. Aksi takdirde çocuğun sıkılması doğaldır ve bu tür

cümlelere kulak tıkayabilmektedir.

b. Düşünmeyi engelleme: Dergide “günaha girersin, Allah günah yazar,

cehennemlik olursun” şeklindeki bir anlayış göze çarpmamaktadır. Din eğitiminde esas olan

sevgidir ve dergi çocuklara dini sevdirmeye çalışmıştır. Özellikle yeni sayılarda inançla ilgili

konular ele alınırken okurlar düşünmeye yöneltilmiş ve konunun mantıkî izahları yapılmaya

çalışılmıştır. Dergi bütün olarak değerlendirildiğinde, düşünmeyi engellediği görülmez ama

düşünmeyi geliştirici bir gayret içerisinde olduğu da söylenemez.

c. Kalıp bilgiler: Dergide geçmişte yaşamış Türk-İslam büyüklerinin, sahabelerin

tanıtımına önem verilmektedir. Çocuklara yönelik bazı mesajlar onların hayatlarından

kesitlerle sunulur. Verilen mesajlar çocukların ahlakî gelişiminde yararlı olan konuları

içermektedir. Dergide çocuklardaki fikir zenginliğini kısıtlayıcı kalıp bilgilere

rastlanmamaktadır. Kalıp bilgi olarak her çocuğun bilmesi gereken temel dini bilgilere yer

verilmektedir. 289 Beyza Bilgin, Eğitim Bilimi ve Din Eğitimi, Gün Yay., Ankara, 1998, s. 116.

Page 98: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

d. Din dili: Dinî bilgilerin, küçük yaşlarda, çocuğun dinî kelime ve kavramlara

alışması açısından dinî kavramlarla ifade edilerek öğretilmesi yararlıdır. Ancak bu konuda

ısrarcı olmak doğru değildir. Dergide helal, haram, hadis, sünnet, kul, melek gibi kavramlar

rahat bir şekilde kullanılmıştır. Dini terminolojide temel kavramlar olan bu kelimelerin 6-12

yaşları içerisinde öğrenilme süreci normaldir. Öyle ki derginin okur kitlesinin genel itibariyle

dinî alt yapısı olan çocuklar olduğu düşünülürse bu kavramların çocuklara ağır gelmeyeceği

açıktır. Dergide asıl problem vaaz ve hutbelerde kullanılan din dili ve üslubunun çocuklar için

de kullanılmasıdır. Bu noktada, tek düze, yargı bildiren cümleler yerine, çocukların duygu

dünyalarında daha fazla etki yapacak kelimeler seçilerek, güncel ifadelerle dil daha zengin ve

etkin hale getirilebilir. Dergide nadiren bu tür yazılara rastlamak mümkündür, ancak genel

olarak dergide yukarıda belirttiğimiz ifade tarzı etkili olmuştur.

e. İhtiyaçları karşılamama: Din eğitiminde, zihinsel, toplumsal, duygusal

gelişimde etkili olan ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. Zamanın değişmesiyle

ihtiyaçlar da değişmektedir. Din eğitimi verilirken bunlar da göz ardı edilmemelidir. Aksi

takdirde ihtiyaçları karşılamayan bir din eğitimi boşa giden bir çabadır.

Çocuk dergiciliğinde ise derginin biçim ve içerik yönünden çocuğun ihtiyacına cevap

verecek şekilde hazırlanmaması, verilen mesajların çocuğa ulaşmasını engeller. Diyanet

Çocuk Dergisi’nde baskı kalitesi olarak ilk sayılardan yeni sayılara kadar bir artışın olduğunu

görmekteyiz. Çocuğun ihtiyacı olan konuların seçiminde ise belirli bir sıra ve zamanlama

takip edilmemiş, her sayıda o ayın önemi de göz önünde bulundurularak dergi hazırlanmıştır.

Dergide, okuyucudan gelen mektuplarda belirtildiği gibi, en çok ilgi gören sayfalar bilmece,

bulmaca ve eğlence sayfalarıdır. Ancak bunlarda da bazı sayılarda seviye çok aşağıda

kalmakta özellikle son sayılara doğru yenileştirme görülmemektedir. Okuyucunun ilgisini

çekmesi yönüyle bu köşeler de, eğitici köşeler kadar önemlidir.

Page 99: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

f. Kültürü sınırlama: Dergide, İslam tarihinden olayların anlatılmasıyla birlikte,

güncel hayatı örnekleyen hikayelere de sıkça yer verilmiştir. Ancak tarihî hikayelerde

günümüz kültürüyle karşılaştırma ve değerlendirme genellikle yapılmamıştır. Buna rağmen

genel olarak dergide kültürü sınırlama gibi bir olumsuzluğa rastlanmamaktadır. En azından

Peygamberimiz ve sahabe döneminden çocukların anlamada zorlanacağı kıssalara yer

verilmemiştir.

g. Metod :Din eğitiminde “Dîni genç insanlara nasıl ilgi çekici biçimde duyguları

ve eğilimleri zedelemeden verebilirim?” kaygısı yeni metotlar bulunmasına yol açacaktır.

Dergide biçimsel iyileştirmeler hariç içerik yönüyle fazla farklılık göze çarpmamaktadır.

Halbuki, 1985’den 2000’e kadar dünyada çok hızlı değişmeler olmuş, çocukların bile hayatı

algılayışları farketmiştir. Çocukları etkileyen örnekler değişmiş; mizah anlayışları bile

farklılaşmıştır. Dergide buna rağmen bir yenileşme kaygısı yoktur. Metot olarak dergide

klasik anlatım tarzı ağırlık kazanmış, ayet ve hadislerin ışığında konular tahlil edilmiştir.

Derginin 250’yi aşan sayısıyla din eğitimi açısından bir boşluğu doldurup

doldurmaması derginin hitap ettiği okurun özellikleri ile ilgilidir. Derginin yaptığı anket

bilgileri ve dergiye yazı gönderen okuyucu bilgilerinden de anlaşılacağı üzere, derginin okur

kitlesinin büyük çoğunluğunu dînî hassasiyete sahip çocuklar oluşturmaktadır. Bu nedenle

derginin, okuyucularını doğru bilgilerle aydınlatması, onlarda var olan cevheri canlı tutması,

hurafe ve batıl inançlardan koruması en önemli amacı olmalıdır. Diyanet Çocuk Dergisi, bu

yönüyle din eğitiminde önemli bir yer edinmektedir.

Derginin din eğitimi açısından önemli görevlerinden bir tanesi de; yurtdışında Türk

ve İslam kültüründen uzaklaşma tehlikesinde olan gurbetçi çocuklara millî ve manevî

değerleri öğretmesidir. Aynı zamanda millî ve manevî değerlerle birlikte, Türkçe’yi de canlı

tutabilmelerini sağlamaktadır. Derginin yurtdışındaki çocuklarımıza ulaştırılmasında Diyanet

İşleri Başkanlığı’na büyük işler düşmektedir.

Page 100: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

SONUÇ

Çocuk, inanmaya ve dinî değerleri kabule yetenekli ve hazır olarak dünyaya gelir.

Peygamberimiz “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hristiyan

veya Mecusileştirir.”290 buyururken de çocuğun yapısında bulunan Allah’a inanma kabiliyeti

ve dinî değerleri kabul etme yeteneğine işaret etmiştir. Çocuğun yapısındaki bu tabîi eğilim

dış tesirlerle değişir, belli bir şekil kazanır.

Günümüzde anne-babanın çocuk üzerindeki etkisinin önüne geçebilecek dış etkenler

oldukça fazladır. Özellikle kitle iletişim araçları çocukların ilgisini çekmektedir. “Bu araçların

en önemli iki özelliği vardır: Birincisi; çeşitli konulardaki bilgi ve haberleri, görüşleri geniş

kitlelere kısa zamanda iletebilmeleri, ikincisi; bireyleri tek yönlü edilgen olarak

etkilemeleridir.”291 Bunların içerisinde çocuğa olumsuz etki yapacak olanlara karşı aileler

önlem almaya çalışmaktadırlar. Faydalı olmak ve eğitim açısından bir boşluğu doldurmak

amacıyla yayın yapan kitle iletişim araçları da vardır. Bunlar samimi olsalar dahi eğitim

açısından değerlendirilmeli, bilimsel değeri inceden inceye tartılmalıdır. Aksi halde, bilerek

veya bilmeyerek yapılan yanlışlar, çocuğun ruh dünyasında gelecekte düzeltilmesi zor yaralar

açacaktır.

Çocuklara yönelik kitle iletişim araçlarından çocuk dergilerinin çocuk edebiyatı

içindeki yerini ve çocuğun eğitime katkısını göz ardı edemeyiz. Ülkemizde bir çok çocuk

dergisi çıkmıştır ve hâlâ yayın hayatına devam edenler vardır. Bu dergilerden Diyanet Çocuk

Dergisi, 1979’da yayın hayatına başlamış, 250 sayıyı aşmış bir dergi olarak ülkemizde en

uzun süreli çocuk dergilerindendir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çocuklara yönelik bir yayın

organı olan dergi, çocukları eğlendirirken, dînî ve millî değerleri vermeyi amaçlamıştır.

290 Müslim b. el-Haccâc el-Kuşeyrî, Sahih-i Müslim, III:2048, İstanbul,1981. 291 Peker, a.g.e., s. 164.

Page 101: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Diyanet Çocuk Dergisi okul çağındaki çocuğa yönelik bir dergidir. Okul çağı ise; orta

çocukluk dönemi(7-9 yaş) ve ileri çocukluk dönemi (10-12 yaş) olarak ikiye ayrılmaktadır.

Okul çağı çocuklarının gelişim basamaklarına uygunluğu çok önemlidir. Bu basamaktaki

çocuğun gelişim özellikleri, bilişsel, toplumsal, ahlâkî olmak üzere üç ayrı katagoride ele

alınmıştır. Din eğitimi açısından çocuğun dinî ihtiyaçları karşılanırken bu gelişim evrelerinin

bilinmesi, çocuğun tanınması çok önemlidir.

Diyanet Çocuk Dergisi, gelişim özelliklerinde tesbit edilen kriterler açısından, genel

olarak çocukların bilişsel gelişimlerine uygunluk göstermektedir. Ancak dergide, çocuğun

hayal gücünü geliştirecek zengin animasyonların, resimlerin arttırılması gerekmektedir.

Dergide yer alan yazılarda çocukların anlayamayacağı kelimelere rastlanmamaktadır. Ancak

bir çok konunun üslup olarak akıcı, edebî olmaması ve klasik öğüt verme havası taşıması

çocukların bilişsel gelişimlerine uymamaktadır.

Dergide çocuğun ahlâkî gelişime uygunluk açıcından problem görülmemekte, üslup

açısından düzeltme ihtiyacı görülmektedir. Çünkü sık sık öğüt üslubu kullanılmıştır.

Dergide inanç öğretimi, aklî ve mantıkî deliller sunularak anlatılmaktadır. Verilen

örneklerin somut, şematik ve resimli hale getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde verilen

örnekler çocuğun anlama düzeyinin üzerinde kalacaktır. Özellikle altı yaş grubunda etkili olan

Allah’ın nimetlerinin anlatılması ve Allah sevgisi konularında dergide yeterli yayınlar

mevcuttur.

Din eğitimi açısından eğitim aracının kalitesi önemlidir. Diyanet Çocuk Dergisi’nin

biçim ve içerik açısından ne derece kaliteli olduğunu inceledik. İçerik açısından dergi; her yıl

değişen bir çok köşeden oluşmaktadır. Sıralanışı ve sayfa düzeni açısından bir karışıklık

olmasına rağmen dergi bir çocuk dergisinde olması gereken köşelerden oluşmaktadır. Ancak

sporla ilgili bir çalışmaya rastlanmamaktadır. Dergide kullanılan dil sâde, imlâ kurallarına

aykırı kelime ya da cümleler de nadir görülmektedir. Okuyuculardan gelen yazı, şiir, resim ve

Page 102: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

mektupların çokluğu, derginin okurlarıyla ilişkisinin iyi olduğunu göstermektedir. Özellikle

yurttışından gelen okuyucu mektuplarında dîni ve millî yayınlardan dolayı yaptıkları takdirler

göze çarpmaktadır.

Dergi eksikleriyle beraber, dînî hassasiyete sahip okuyucu kitlesinin temel İslâmî

bilgileri almalarında ve din anlayışlarının şekillenmesinde önemli yere sahiptir. Dergi millî ve

dînî değerlere saygılı ve bu değerleri sevdirmeye, tarihî şahsiyetleri tanıtmaya çalışan, sevgi

ve hoşgörü merkezli bir yayın formatı izlemektedir. Özellikle yurtdışında yaşayan Türk

çocuklarının da istifâde ettiği dergi, inanan insanların dinî hislerini canlı tutmuş ve temel dinî

bilgilerin doğru aktarılmasını sağlamıştır. Ancak, dergi, yayın hayatına kendini geliştirerek

devam etmesi için bilimsel bir yayın kurulu oluşturmalı; akademik çevrelerin görüşlerini

değerlendirmeli ve din eğitimi açısından üslûbunu, çocuk seviyesine uygun yöntem ve

teknikler geliştirerek gözden geçirmelidir.

Page 103: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

KAYNAKLAR

ARMANER, Neda, İnanç ve Hareket Bütünlüğü Bakımından Din Terbiyesi, MEB Yay.,

İstanbul, 1967.

ARNOLD, Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, Denge Yay., İstanbul, 1998.

ANHEGGER, Robert, Çocuk Edebiyatı ve Çocuk Kitapları, Cem Yay., Trc. Meral ALPAY, İstanbul, 1975.

AY, Mehmet Emin, “Çocuklara İman Esaslarının Öğretimi”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998.

AYASBEYOĞLU, Nevzat, İslâmiyetin Eğitimimize Getirdiği Değerler ve Kur’an-ı Kerim’in Eğitim İle İlgili Ayetlerinin Tahlili, M.E.B. Yay., İstanbul, 1998.

AYHAN, Halis, Eğitim Bilimine Giriş, Şûle Yayınları, 2. Basım, İstanbul, 1997.

“Çocukta İbadet Eğitimi”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998.

BAŞARAN, İbrahim Ethem, Eğitim Psikolojisi,Gül Yay., 5. Basım, Ankara, 1996. BAYMUR, Feriha, Genel Psikoloji, İnkılap Yay., İstanbul,1993. BİLGİN, Beyza, Eğitim Bilimi ve Din Eğitimi, Gün Yay., Ankara, 1998.

“Çocuklarımıza İnsancıl Davranışları Nasıl Kazandırabiliriz?”, Din Öğretimi Dergisi, Ankara, 1991.

“Çocukta Ferdî ve Millî Duygunun Gelişimi”, I. Çocuk Edebiyatı Sempozyumu, İlesam, Ankara, 1995.

İLGİN , Beyza, SELÇUK, Muallâ, Din Öğretimi Özel Öğretim Yöntemleri, Gün Yay., 4. Basım, Ankara, 1999.

Page 104: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

CÜCELOĞLU, Doğan, Yeniden İnsan İnsana, Remzi Kitabevi, 14. Basım, İstanbul, 1996. EGEMEN, Bedî Ziya, Terbiye İlminin Problemleri ve Terbiye Felfesi, A.Ü. İlahiyat Fak.

Yay., Ankara, 1965. EMİROĞLU, Öztürk, “Çocuk Gazete ve Dergileri Üzerine”, I. Çocuk Edebiyatı

Sempozyumu, İlesam, Ankara, 1995. ESED, Muhammed, Kur’an Mesajı Meal- Tefsir, Trc. Cahit Kaytak, Ahmet Ertürk, İşaret

Yay., İstanbul,1996. FİDAN, Nurettin, ERDEM, Münire, Eğitime Giriş, Alkım Yay., İstanbul, 1998. GANDER, J. Mary, GARDİNER, W. Harry, Çocuk ve Ergen Gelişimi, İmge Yay.,

Ankara, 1993. GEÇTAN, Ergin, İnsan Olmak, Remzi Kitabevi, 17. Basım, İstanbul, 1996. HÖKELEKLİ, Hayâti, “Çocukta Ahlak Gelişimi ve Eğitimi”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi,

Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998.

Din Psikolojisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara, 1996. “Çocuk” mad., İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay.,

KANDEMİR, M. Yaşar, “Çocuk Yayınlarına Temel Yaklaşımlar”, Çocuk Edebiyatı Yıllığı, Gökyüzü Yay., İstanbul, 1987.

KAVRAR, Cahit, OĞUZKAN, Ferhan, SEVER, Sedat, Türkçe Öğretimi, Engin Yay.,

Ankara, t.y. KAYA, Mevlüt, “Benlik Gelişimi ve Kendini Gerçekleştirme”, Çocuk Gelişimi ve

Eğitimi, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1998.

KORKMAZLAR, Ümran, “Son Çocukluk Dönemi (6-12 yaş)”, Ana-Baba Okulu, Remzi Kitabevi, 6. Basım, İstanbul, 1997.

KÜR, İsmet, Türkiye’de Süreli Çocuk Yayınları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayını, sayı 50, Ankara, 1991.

Page 105: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

MEYDAN LAROUSSE, Meydan Gazetecilik ve Neşriyat, Cilt II, İstanbul, 1976. MÜSLİM, B. el- Haccac el- Kuşeyrî, Sahîh-u Müslim, Dâru’t- Tibâati’l-Amire, İstanbul,

1981. OĞUZKAN, A.Ferhan, Eğitim Terimleri Sözlüğü, Ankara, 1974. OKAY, Cüneyt, Eski Harfli Çocuk Dergileri, Kitabevi Yay., İstanbul, 1999. ÖCAL, Mustafa, Din Eğitimi ve Öğretiminde Metodlar, Türkiye Diyanet Vakfı Yay.,

Ankara, 1990. ÖZ, İlkim, Çocuk ve Eğitim, Kök Yay., 2. Basım, İstanbul, 1993. ÖZDEN, Yüksel, Eğitimde Yeni Değerler, Pegem Yay., 3. Basım, Ankara, 2000. PEKER, Hüseyin, “Çocuğun Dînî Eğitiminde Medya”, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Ensar

Neşriyat, İstanbul, 1998. SALK, Lee, Çocuğun Duygusal Sorunları, Trc. Erzem ONUR, Remzi Kitabevi, 7. Basım,

İstanbul, 1998. SELÇUK, Muallâ, Çocuğun Eğitiminde Dînî Motifler, Türkiye Diyanet Vakfı Yay.,

Ankara, 1991. ŞİRİN, Mustafa Rûhi, Çocuk Edebiyatı, Çocuk Vakfı Yay., Ankara, 1994. TOSUN, Cemal, DOĞAN, Recâi, KORKMAZ, Ayşe, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme

Kılavuzu, Nobel Yay., Ankara, 2001. TOSUN, Cemal, DOĞAN, Recâi, 4. ve 5. Sınıflarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Öğretimi, Pegem Yay., Ankara, 2004. YAVUZER, Haluk, Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitabevi, 22. Basım, İstanbul, 2002.

Ana-Baba ve Çocuk, Remzi Kitabevi, 8. Basım, İstanbul, 1995.

Page 106: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

YAVUZ, Kerim, Çocuk ve Din, Çocuk Vakfı Yay., İstanbul, 1994.

Çocukta Dînî Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara, 1983.

“Çocukta Dinî Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi”, Çocuk Edebiyatı

Yıllığı, Gökyüzü Yay., İstanbul, 1987. YALÇIN, Alemdar, AYTAŞ, Gıyasettin, Çocuk Edebiyatı, Akçağ Yay., Ankara, 2002. YILDIRIM, Suat, Kur’ân-ı Hakîm ve Açıklamalı Meali, Feza Gazetecilik A.Ş., İstanbul,

1998. YÖRÜKOĞLU, Atalay, Çocukta Ruh Sağlığı, Özgür Yay., 20. Basım, İstanbul, 1996. YURDADAĞ, Berin Ü., “Çeşitli Yaş Gruplarında Çocuk Kitaplarının Kağıt, Hurufat ve

Renk Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar”, I. Çocuk Edebiyatı Sempozyumu, İlesam, Ankara, 1995.

I. DİN ŞÛRASI, Tebliğ ve Müzakereler II ( 1-5 Kasım 1993)., Diyanet İşleri Başkanlığı

Yay., , Ankara, 1985.

Page 107: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

KISALTMALAR A.g.e : Adı geçen eser. A.Ü. : Ankara Üniversitesi Bkz. : Bakınız. c. : cilt. Çev. : Çeviren. DÇD : Diyanet Çocuk Dergisi. D.İ.B. : Diyanet İşleri Başkanlığı Mad. : maddesi MEB : Milli Eğitim Bakanlığı. s. : sayfa. T.C. : Türkiye Cumhuriyeti. T.D.V. : Türkiye Diyanet Vakfı. T.y. Tarih yok. v.b. : ve benzeri. Yay. : Yayınları / Yayıncılık.

Page 108: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Yıldız, Zafer, Diyanet Çocuk Dergisi’nin Din Eğitimi Açısından Değerlendirilmesi,

Yüksek Lisans Tezi, Danışman: Doç. Dr. Recâi Doğan, 110s.

Çocuğun dünyasını keşfetmek ve onu fıtratına uygun olarak şekillendirebilmek için

çocuk eğitiminde titizlik ve özen gösterilmesi gerekir. Din çocuğun dünyasında önemli bir

yere sahiptir. Çocuğun geleceğinin şekillenmesinde de dinin inanç ve tutumları önemli rol

oynar. Bundan dolayı, çocuğa yönelik dinî eğitimi amaçlayan eğitim araçlarının, din

eğitiminin bilimsel verilerinden yararlanmaları gereklidir.

Bir çok kitle iletişim araçları kullanılarak günümüzde din öğretimi yapılmaktadır.

Bu yayınların ne derece titizlik gösterilerek ve bilimsel verilere uyarak hazırlandıkları

incelenmelidir. Diyanet Çocuk Dergisi de, Türkiye’de uzun süreli yayın hayatına sahip

çocuk dergilerindendir. Araştırmamız, bu derginin din eğitimi açısından değerlendirmesini

amaçlamaktadır.

Araştırmamız üç bölümden oluşmaktadır: Giriş bölümünde, araştırma konusu genel

hatlarıyla ortaya konulmuştur. Birinci bölümde, çocuğun gelişim özellikleri incelenmiş,

konumuzla ilgili kriterler ortaya konulmuştur. İkinci bölümde çocuk edebiyatı açısından

genel olarak çocuk dergileri ele alınmış, biçim ve içerikle ilgili kriterler belirlenmiştir.

Üçüncü bölümde ise, bu elde edilen kriterler ışığında Diyanet Çocuk Dergisi din eğitimi

açısından değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak, dergi, eksikleriyle beraber, dinî hassasiyete sahip okuyucu kitlesinin

temel İslâmî bilgileri almalarında ve okuyucularının din anlayışlarının şekillenmesinde

önemli yere sahiptir. Dergi millî ve dînî değerlere saygılı ve bu değerleri sevdirmeye, tarihî

şahsiyetleri tanıtmaya çalışan bir yayın formatı izlemektedir. Özellikle yurtdışında yaşayan

Türk çocuklarının da istifâde ettiği dergi, inanan insanların dinî hislerini canlı tutmuş ve

temel dinî bilgilerin doğru aktarılmasını sağlamıştır.

Page 109: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla

Yıldız, Zafer, Evaluation Of Diyanet Çocuk Dergisi In Terms Of Religious

Education, Master’s Thesis, Advisor : Doç. Dr. Recâi Doğan, 110p.

Discovering the inner world of the child is to be given a high consideration

for growth in accordance with the child’s temparement in child education. Religion

is higly important in the inner world of the child. İt plays a significant role in the

formation of the child’s character. Therefore, those materials which aim to give a

religious education must make use of scientific data.

Tuday, a variety o means of commination try to give religious education. İt is

very important to examine and check whether they are prepared meticulousy and

they make use of scientific data or not. Diyanet Çocuk Dergisi is one of the

magazines, which has been published for a long time. This paper aims to examine

and evaluate the magazine in terms of religious education.

Our research is made of three parts. In the introduction part, research topic is

expressed in general terms. In the first part, how a child grows is examined and

then general criteria for religious education is declared. In the second part, child’s

magazines are examined by considering the principles of child literature and

criteria are made clear concerning the form and content. In the third part, in the

light of these criteria Diyanet Çocuk Dergisi is examined in terms of religious

education.

In conclusion, it is seen that, despite the lack of some points, the magazine

has an important place for those who has a religious sensitivity, and it contributes

to the formation of religious views of people. It respects to national and religious

values, and it tries to itroduce important people in the history. Children living

abroad also read the magazine. It waters the belief of people, either at home either

abroad by conveying the religious data truely.

Page 110: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/257/549.pdf · 1. PROF. DR. CEMAL TOSUN 2. DOÇ. ... bir çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla