Upload
lylien
View
227
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ANKARAÜNİVERSİTESİBİLİMSELARAŞTIRMAPROJELERİ
KOORDİNASYONBİRİMİKOORDİNATÖRLÜĞÜNE
ProjeTürü :HızlıDestekProjesi
ProjeNo :16H0239001
ProjeYürütücüsü :DOÇ.DR.İremGULSANCAK
ProjeBaşlığı :Köpeklerdepostoperatifenfeksiyonlarıntedavisindevakumyardımlıkapamasistemiuygulamaları.
Yukarıdabilgileriyazılıolanprojeminsonuçraporunune-kütüphanedeyayınlanmasını;
İSTİYORUM
İSTEMİYORUM GEREKÇESİ:
17.04.2017
Doç.Dr.IremGulSancakİmza
ANKARAÜNİVERSİTESİ
BİLİMSELARAŞTIRMAPROJESİSONUÇRAPORU
Köpeklerdepostoperatifenfeksiyonlarıntedavisindevakumyardımlıkapamasistemiuygulamaları.
Doç.Dr.IremGulSancak
Dr.MuratÇalışkan
VetHek.FurkanMorgulle
ProjeNumarası:16H0239001
BaşlamaTarihi:19.04.2016
BitişTarihi:19.01.2017
RaporTarihi:17.04.2017
AnkaraÜniversitesiBilimselAraştırmaProjeleriAnkara–“2017”
I. Köpeklerde postoperatif enfeksiyonların tedavisinde vakum yardımlı kapama sistemi uygulamaları
Özet
Vakum yardımlı yara örtüm yöntemi, enfekte yaraların bakımında bölgesel
üstünlüklerinin yanı sıra daha hızlı ve konforlu bir tedavi olanağı sunmaktadır. Bu nedenle
konvansiyonel yara bakım yöntemlerine alternatif seçenek olarak düşünülmektedir.
Ülkemizde veteriner hekimlik alanında henüz aktif olarak bu sistem kullanıma
girmemiştir. Proje kapsamında fakültemiz anabilim dalı kliniğine kazandırılmış ve klasik
yara tedavisine alternatif olarak rutin kullanıma sokulmuştur.
Çalışmada kliniğimize getirilen ve postoperatif dönemde enfeksiyon gelişen köpeklerde
(n: 10) vakum yardımlı yara örtüm sistemleri kullanılmıştır. Enfeksiyonlu yaraların altısı
distal ekstremite, 1 tanesi abdominal ve inguinal bölge, 1 tanesi diz ve kalça 1 tanesi
sadece kalça ve 1 tanesi de proksimal ekstremite bölgesindeydi. Yaranın iyileşmesinde,
kapanma süresi, oluşan granülasyon dokusunun gücü ve ekstremiteyi yeniden ve etkin
olarak kullanma durumu kriter olarak belirlenmiştir.
Yara kapama sistemi kullanılarak tedavi edilen 10 hastadan 9’unda yara alanlarında
belirgin bir küçülme, granulasyon dokusu gelişiminde hızlanma ve yara sekresyonunda
azalma gözlenmiştir. Tedavi öncesi yara alanı ortalaması 164.2 cm2 ve tedavi sonrası yara
alanı ortalaması 109 cm2 ‘ydi. Hastalara uygulanan tedavinin süresi ortalama 7,8 gündü.
Yara ebatlarında tedavi sonrası azalma ortalama % 11.5 olarak hesaplandı. Sonuç olarak
yara iyileşmesini hızlandıran eksudasyonu ve enfeksiyonu azaltan negatif basınçlı yara
kapama yönteminin enfekte yaralarda iyi bir tedavi seçeneği olduğu açıkça gözlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: köpek, enfekte yara, V.A.C. terapi
Vacuum Assisted closure system usage in dogs with postoperative infections
Abstract
Vacuum assisted wound dressing offers regional advantages in the management of
infected wounds, as well as a faster and more comfortable treatment. For this reason, it is
considered In our country, this system has not yet been routinely used in the veterinary
medicine. Within the scope of the project, as an alternative to classical wound treatment,
the system has been introduced in our department and now in routine clinical use.
In the study, the effectiveness of vacuum assisted wound dressing systems in dogs (n: 10)
with postoperative infection is investigated. Infective wounds were in the distal ekstremity
(n=6), abdominal and inguinal region (n=1), knee and sacrum (n=1), sacrum (n=1), and
proximal extremity (n=1). In wound healing, the time of closure, the strength of the
formed granulation tissue and the condition of using the extremity again and effectively
have been determined as criteria.
Nine out of ten patients whom were treated wound closure system showed a significant
reduction in wound area, acceleration in the development of granulation tissue, and a
decrease in wound secretion. The mean pre-treatment wound area was 164.2 cm2 and the
post-treatment wound area average was 109 cm2. The average time of treatment was 7,8
days. The reduction in wound size after treatment was calculated as an average of 11.5 %.
As a result, it was decided that the negative pressure wound closure method, which
reduces the exudation and infection that accelerate wound healing, is a good treatment
option in infected wounds.
Key words: Dog, infected wound, VAC therapy.
II. Amaç ve Kapsam
Veteriner cerrahide post operatif dönemde karşılaşılan en karmaşık sorunlardan biri
yumuşak doku kayıpları ile birlikte olan enfeksiyonlardır. Tedavide klasik olarak
kullanılan yöntemler arasında yara alanının yıkanması ve ölü doku temizliğini takiben
ıslak pansumanlar, kolloid jeller ve greftlerden serbest doku nakline kadar değişen özel
cerrahi girişimler uygulanır. Diğer bir yöntem de, son yıllarda yaygın kullanım alanı bulan
vakum yardımlı yara örtüm sistemleridir. Vakum tedavisinin yara dokusu üzerine bilinen
en önemli etkisi bölgesel kan akımını artırmasıdır. Literatürlerde yaraya 125 mmHg bir
negatif basınç uygulanması durumunda kan akımının dört kat arttığı ve bu etkinin
devamlılığı için negatif basıncın aralıklı olarak uygulanması gerektiği gösterilmiştir.
Diğer bir etki ise vakum tedavisinin yara yüzeyindeki hücrelerde yarattığı mekanik
strestir. Buna bağlı olarak hücre yapımında artış meydana gelir ve granülasyon dokusu
oluşumu hızlanır. Üçüncü̈ ve en tartışmalı etki ise yara iyileşmesine engel olan
proteazların emilerek yaradan uzaklaştırılması ve enfekte dokudaki bakteri sayısını
azaltmasıdır. Bu konunun cerrahi uygulamalardan sonra gelişen yara sorunlarının
tedavisindeki klinik önemi açıktır.
Negatif basınç ile bir yarada bulunan hasarlı veya enfekte dokuların çıkarılması, bölgenin
temizlenmesi ve yara iyileşmesinin hızlandırılması ilkesi ilk olarak Fleischmann (1993)
tarafından ortaya koyulmuştur.
Vakum yardımlı örtüm sistemleri, yara bölgesine subatmosferik negatif basınç uygulama
temeline dayanan yara iyileştirme sistemleridir. Vakum terapisi ile, yara bölgesinde kan
akımının artırılması, ekstravasküler boşluktan sıvıların uzaklaştırılması, granülasyon
dokusu oluşumunun hızlandırılması ve bölgedeki bakteriyel yükün azaltılması sağlanır
(Argenta, 2006).
Kılıç (2009)’ın bir çalışmasında vakum tedavisinin bu etkileri olgulardaki yaraların
tümünde görülen doku ödemi ve akıntı sorununu çözmelerine yardımcı olmuş, ölü̈ boşluk
gelişimi önlenerek temiz ve kuru görünümlü bir cerrahi yara sahası elde edildiğini
göstermişlerdir. Bu çalışmada, bölgesel kan akımının artırılması ile granülasyon
dokusunun gelişimi hızlandırılmıştır. Çalışmaya katılan hastalarda ortalama 16 gün
sonunda yara alanında belirgin küçülme gözlenmiştir. Bu çalışmada vakum terapi, 11
hastanın bölgesel ve genel enfeksiyonlarının tam olarak tedavisine katkı sağlamıştır.
Çalışmada 15 yara (%88.2) ek cerrahi girişime gerek olmadan kapanmıştır. Sadece iki
yara (%11.8), 10 günlük vakum tedavisinden sonra ek cerrahi yöntemlerle tedavi
edilmiştir. Çalışma süresince sadece iki hastada (%11.8) uygulama sırasında basıncın
yüksekliğine bağlı ağrı sorunu yaşanmıştır. Çalışma süresince tekrarlayan enfeksiyon,
septisemi ve sıvı-elektrolit kaybı gibi komplikasyonlarla karşılaşılmamıştır. Çalışmanın
en belirgin kısıtlılıkları, yara sahasında bakteri konsantrasyonuna ait ölçümlerin
yapılamamasıdır.
Bu konuda insan hekimliğinde en geniş olgu serisi (Kaplan, 2009) genel beden travması
geçiren 1500 hasta üzerinde yapılan bir çalışmadır. Vakum terapi ile hastanede yatış süresi
ve tedavi maliyetlerinde yarıya yakın azalma olduğu gösterilmiştir. Vakum yardımlı yara
örtüm yöntemi, enfekte yaraların bakımında bölgesel üstünlükleri yanı sıra daha hızlı ve
konforlu bir tedavi olanağı sunduğu ve bu özellikleri ile konvansiyonel yara bakım
yöntemlerine göre güvenilir bir alternatif olarak görülmektedir.
Brandi (2008) yaptığı çalışmada de-epidermalize deri ile beraber uyguladıkları Vakum
terapi ile bacak bölgesinde kapatma sorunu olan kas ve tendonların tümünde sorunsuz
olarak kapatma sağlamışlardır.
Seçilen tedaviden bağımsız olarak, uzun süre hastanede yatmayı gerektiren bu yaralar
yoğun ilaç kullanımı ve birden fazla sayıda cerrahi girişim gerektirmeleri açısından hem
maliyet hem de sosyal açıdan hastalara yük getirmektedir.
Veteriner literatürde vakum terapisiyle ilgili ilk çalışmalar (Jacobs, 2008) rodent
çalışmalarıyla başlamıştır. Bu çalışmada vakum yardımlı yara örtüm sistemlerinin yara
iyileşmesini hızlandırdığı, granülasyon dokusu oluşumuna etkisi olduğu, bölgesel kan
akımını hızlandırdığı pro-anjiyojenik büyüme faktörlerinin prodüksiyonunu tetiklediği
ortaya konulmuştur.
Veteriner hekimliği alanında yapılan bir başka çalışmada (Amotz, 2007) 15 köpeğin distal
ekstremite yaralarında vakum yardımlı örtü sistemlerinin greftler ile beraber kullanımı ve
etkisi araştırılmıştır. Sonuçlara göre deri, kas veya mesh greft uygulamasında iyileşme ve
sitokin oluşum hızını artırdığı ortaya konulmuştur.
Maddi kayıplı yaraya ek olarak ileri derece yanık durumunda nano-kristalin gümüş
kapama (NSD) ile vakum terapisinin beraber kullanıldığı bir başka çalışmada (Mullaly
2010), yanık olgularına alternatif bir tedavi protokolü ortaya konmuştur.
16 yaşındaki travma hastası bir atta vakum tedavisi ve sonrasında deri grefti ile toplamda
42 günde büyük çaplı bir yara iyileşmesi sağlandığı belirlenmiştir (Jordana, 2011). Milano
Üniversitesi’nde doktora çalışması olarak atların farklı bölgelerdeki yaralarında vakum
yardımlı örtü sistemini kullanılmıştır. 7 olgulu çalışmada karşılaştırmalı olarak vakum
terapisinin yara iyileşmesine olan pozitif etkileri ortaya konmuştur (Lazaretti, 2012).
Vakum yardımlı yara örtüm yöntemi, enfekte yaraların bakımında bölgesel üstünlükler
sağlaması yanı sıra daha hızlı ve konforlu bir tedavi olanağı sunmaktadır. Bu özellikleri
ile konvansiyonel yara bakım yöntemlerine güvenilir bir alternatif oluşturur. Enfekte
operasyon yaraları sonrası veya kas dokuyu da içine alan geniş maddi kayıplı yaralarda
klasik yara tedavi yöntemlerinin başarısız olması durumunda ekstremitenin amputasyonu
söz konusu olabilmektedir. Bu çalışma ile vakum yardımlı yara örtüm sistemleri nin
kullanımı ile klasik yara tedavisi ile iyileşmesi oldukça zor olan enfekte yaraların iyileşme
sürecinin hızlandırılması ve yaranın tedavi edilmesi amaçlanmıştır. .
III. Materyal ve Yöntem
Kliniğimize değişik sebeplerle getirilen ve postoperatif dönemde enfeksiyon gelişen
köpeklere (n:10) vakum yardımlı yara örtüm sistemleri kullanılarak yara kapaması
uygulandı. Vakum yardımlı yara örtüm sistemleri kullanılan hastalar arası iyileşmede
yaranın kapanma süresi, oluşan granülasyon dokusunun gücü ve ekstremiteyi yeniden ve
etkin olarak kullanma durumu araştırıldı.
Cerrahi uygulanan alanda beş günden uzun süren akıntı olması, kültür pozitif enfeksiyon
varlığı ve yara dudaklarında akıntıya eşlik eden nekroz ve açılma çalışmaya dahil edilme
kriterleri olarak belirlenmiştir. Bu kriterleri sağlayan köpeklerde yara bölgesinin
muayenesi yapılmış ve yara boyutları ölçülmüştür. Tedavinin sonlandırılması için kabul
edilen durumlar ise yara kültüründe bakteri görülmemesi; ve yaradaki doku kaybının
azalması ile basit rekonstrüktif yöntemlerle kapatılabilir hale gelmesiydi.
Çalışmada vakum yardımlı yara örtüm sistemi olarak VAC sistemi (Vacuum-Assisted
Closure, KCI, ABD) kullanılmıştır. Bu sistem yarayı doldurmak için poliuretan ve
polivinil alkolden oluşan süngerler, yarayı örtmek için yapışkanlı yarı geçirgen
kapamalar, yara ile cihaz bağlantısını sağlayan ve basıncı düzenleyen bir düzenek, bir
toplayıcı kap ve negatif basınç oluşturan bir cihazdan oluşmaktadır (Resim 1).
Resim 1: V.A.C. Terapi cihazının kullanım sırasında ki görünümü.
Bölgenin dezenfeksiyonunun ardından tüm hastalara ameliyathanede debridman yapıldı.
Yara üzerine uygun boyutlarda siyah poliuretan süngerler, 400-600 µm gözenekli, makas
yardımı ile kesilerek adapte edildi ve örtü süngerleri ile boşluklu yaralar dolduruldu
(Resim 2). Dolgusu sağlanan yaraların üzerine steril yarı geçirgen örtüler ile kapama
yapıldı. Kapamalar üzerinden küçük bir delik açılarak T.R.A.C. pad yerleştirilerek V.A.C.
cihazı ile yaranın bağlantısı sağlandı (Resim 3). Yaraya, ilk iki gün sürekli, sonraki
günlerde ise aralıklı olarak 100-125 mmHg negatif basınç uygulandı ve toplama kabında
biriken akıntının miktarı kaydedildi. Pansuman değişimleri ise steril koşullarda 48-72
saatte bir yapılmıştır. Tedavi sırasındaki büyük nekroze doku temizlikleri ve yıkamaları
genel anestezi altında yapılmıştır. Bu sırada yara boyutları ölçülmüş ve gerekli
debridmanlar tekrar edilmiştir. Yara boyutlarının ölçümünde üniversal yara ölçüm cetveli
kullanılmıştır. Hastalara yara kültürü uygulanmıştır. Uygulanan yara kültürü sonuçlarına
göre de hastalara antibiyotik tedavisi uygulanmıştır. Hastalar ortalama 4 ay takip
edilmiştir.
Resim 2: Yara üzerine bulunan boşluklu yaraları doldurmak icin, 400-600 µm gözenekli
siyah poliüretan süngerlerin steril şartlarda yerleştirilmesi.
Resim 3: Dolgusu sağlanan yaralara steril yarı geçirgen örtüler ile kapama yapıldı.
Kapamalar üzerinden küçük bir delik açılarak T.R.A.C. pad yerleştirildi V. A. C. cihazı
ile yaranın bağlantısı sağlandı.
IV. Analiz ve Bulgular
Kliniğimize getirilen ve V.A.C terapi ile tedavi edilen hastaların 1 tanesi Kangal, 2 tanesi
Kangal melezi, 2 tanesi Labrador melezi, 2 tanesi Akbaş, 1 tanesi Bosna tazısı, 2 tanesi
ise Alman Çoban meleziydi. Hastaların yaş ırk cinsiyet bilgileri Tablo 1 de özetlenmiştir.
Enfeksiyonlu yaraların altısı distal ekstremite (%60), 1 tanesi abdominal ve inguinal bölge
(%10), 1 tanesi diz ve kalça (%10), 1 tanesi sadece kalça (%10) ve 1 tanesi de proksimal
ekstremite bölgesindeydi (%10). Uygulanan cerrahi girişimler arasında kırık cerrahisi
(n=6) ve doku kayıplı açık yaralara müdahale (n=4) (yanık ve buna bağlı açık yaralanma,
trafik kazası sonrası gelişen açık yaralanma) yer almaktaydı (Tablo 1).
Hastalara V.A.C. uygulama süresi ortalama 7,8 gün iken, eksudat miktarı ortalama 500
ml olarak bulundu. Hastaların tedavi öncesi yara alanı büyüklüğünün (164.2 cm2) tedavi
sonrası yara alanı büyüklüğü (109 cm2) ile karşılaştırıldığında tüm hastalarda belirgin
olarak küçüldüğü izlenmiştir (Tablo 1).
Hastaların, VAC terapi öncesi ve sonrasında birer hafta ara ile alınan yara kültürleri takip
edildi. Beş hastada enfeksiyon etkeni olarak gram-negatif bakteriler, 3 hastada E.coli
saptandı. 2 hastada ise mikrobiyolojik analiz yapılamadı (Tablo 1). Yara kültürü̈
sonuçlarına göre vakum tedavisine başlandı. VAC tedavisi sonrasında alınan kültürlerden
7 tanesinde üreme görülmezken 1 tanesinde E.coli saptandı 2 tanesinde ise analiz
yapılamadı. Hastaların VAC tedavisi sonrasında 4 tanesine ise primer kapama, 5 tanesine
açık yara tedavisi, 1 tanesinde ise osteomyelitin önüne geçilemeyerek amputasyon
uygulanmıştır.
Tedavinin sonlandırılması için kabul edilen durumlar ise yara kültüründe bakteri
görülmemesi; ve yaradaki doku kaybının azalması ile basit rekonstrüktif yöntemlerle
kapatılabilir hale gelmesi idi. Uygulamanın sonlandırılması gerektirecek aşırı ağrı,
hastanın cihaz ekipman ve hortumlarına zarar vermesi ya da toplama kabında kan
bulunması gibi bir durumla karşılaşılmadı. Vakum yardımlı uygulamada, yarayı
doldurmak için 400-600 µm gözenekli, poliüretan ve polivinil alkolden oluşan süngerler,
yarayı örtmek için ise yapışkanlı, yarı geçirgen kapama filmleri kullanıldı. Basınç
düzenleyici bir bağlantı düzeneği akıntının toplandığı kap ve negatif basıncı oluşturan
cihaz sistemin diğer parçalarıydı.
Yaraların biri hariç tümünde görülen doku ödemi ve akıntı V.A.C. uygulamasını takiben
geriledi ve temiz, kuru görünümlü̈ granulasyon dokusunun kırmızı süngerimsi bir yapı
aldığı sağlıklı cerrahi yara sahası haline geldiği belirlenmiştir (Resim 4). Dokuz hastada
cerrahi bölgesindeki enfeksiyon, uygun antibiyotik kullanımı ve vakum tedavisi ile klinik
ve bakteriyolojik açıdan tedavi edildi. Bir hastada ise kemik enfeksiyonunun ileri olması
sebebiyle amputasyona gidildi. Tedavi öncesinde 164.2 cm2 olan yara alanı, uygulama
sonunda 109 cm2’ye geriledi.
Resim 4: V.A.C. uygulamasını takiben temiz, kuru görünümlü̈ granulasyon dokusunun
kırmızı süngerimsi bir yapı aldığı sağlıklı cerrahi yara sahasının görünümü.
V. Sonuç ve Öneriler
Yara kapama sistemi kullanılarak enfekte yaraların tedavisi maliyet problemi aşılabilir ise
hem etik açıdan hem de hasta memnuniyeti açısından karşılaştırılamayacak bir tedavi
seçeneğidir.
Negatif basınçlı kapama sistemi kullanılan hastalarda proje kapsamında gerçekleştirilen
tedaviler maliyeti biraz olsun azaltsa da hasta sahiplerine mali bir yükümlülük
getirmektedir.
Bu sistem elimizde iken hastalara konvansiyonel yöntemler ile tedavi etmek etik
olmayacağından postoperatif enfeksiyon gelişen her hasta ya 48 saat süre ile tedavi
seçeneği sunulmuştur ve tüm hastaların bu tedaviden faydalanması sağlanmıştır.
VI. Geleceğe İlişkin Öngörülen Katkılar
Anabilim Dalımızda kullanılmak üzere alınan cihaz ile doktora ve yüksek lisans
çalışmasına katkı sağlanacaktır.
VII. Sağlanan Altyapı Olanakları ile Varsa Gerçekleştirilen Projeler
Alınan hızlı destek kapsamında köpeklerde enfekte yaraların tedavisinde Vakum terapi
yönteminin kullanımına ilişkin proje gerçekleştirilmiştir ve sonuçları bilimsel
araştırmalar birimi ile paylaşılmıştır.
VIII. Sağlanan Altyapı Olanaklarının Varsa Bilim/Hizmet ve Eğitim Alanlarındaki Katkıları
Lisans eğitimine ve yüksek lisans eğitimine katkı sağlanmıştır.
IX. Kaynaklar
1. Amotz R, Millere JM, Filipowicz D, King M (2007): The Use of Vacuum-Assisted
Closure Therapy for the Treatment of Distal Extremity Wounds in 15 Dogs. Vet Surg,
36:684–690.
2. Argente LC, Morywas JM, Marks MW (2006): Vacuum-assisted closure: state of
clinical art. Plast Reconstr Surg, 117 (Suppl):127S-142S
3. Brandi C, Grimaldi L, Nisi G, Silvestri A, Brafa A, Calabrò M, D'Aniello C (2008):
Treatment with vacuum-assisted closure and cryo-preserved homologous de-
epidermalised dermis of complex traumas to the lower limbs with loss of substance, and
bones and tendons exposure. J Plast Reconstr Aesthet Surg, 61(12):1507-11.
4. Fleischmann W, Strecker W, Bombelli M, Kinz L (1993): Vacuum sealing as treatment
of soft tissue damage in open fractures. Unfallchirurg, 96(9), 488-92.
5. Jacobs S, Simhaee D, Marsano A, Fomovsky G M, Niedt G, Wu J K. (2009): Efficacy
and mechanisms of vacuum-assisted closure (VAC) therapy in promoting wound healing:
a rodent model. J Plastic Reconstructive Aesthetic Surg, 62, 1331-1338.
6. Jordana M, Pint E, Martens A (2011): The use of vacuum-assisted wound closure to
enhance skin graft acceptance in a horse. Vlaams Diergeneeskundig Tijdschrift, 80, 343-
350.
7. Kılıç A, Özkaya U, Sökücü S, Basılgan S, Kabukçuoğlu Y (2009): Use of vacuum-
assisted closure in the topical treatment of surgical site infections. Acta Orthop Traumatol
Turc,43(4):336-342.
8. Kaplan M, Daly D, Stemkowski S (2009): Early intervention of negative pressure
wound therapy using Vacuum-Assisted Closure in trauma patients: impact on hospital
length of stay and cost. Adv Skin Wound Care, 22:128-32.
9. Lazzaretti SS (2012): Application of Topical Negative Pressure (Vacuum Assisted
Closure) managing the horse’s wounds: Literature review and three years’ experience -
Università degli Studi di Milano, Doctoral Thesis, Veterinary Clinical Sciences.
10. Mullally C, Carey K, Seshadri R (2010): Use of a nanocrystalline silver dressing and
vacuum-assisted closure in a severely burned dog, J Vet Emer Crit Care 20:4, 456–463.
X. Ekler a. Mali Bilanço ve Açıklamaları
Bu projenin gerçekleşmesi için temin edilen bütçe, öngörülen harcama planı ve
takvimine uygun olarak kullanılmıştır.
b. Makine ve Teçhizatın Konumu ve İlerideki Kullanımına Dair Açıklamalar
Bu proje ile temin edilen V.A.C. Terapi cihazı birimimizde kullanıma devam
etmektedir.
c. Teknik ve Bilimsel Ayrıntılar
d. Sunumlar (bildiriler ve teknik raporlar) (Altyapı ve Yönlendirilmiş Projeler için
uygulanmaz)
e. Yayınlar (hakemli bilimsel dergiler) ve tezler (Altyapı ve Yönlendirilmiş Projeler
için uygulanmaz)
NOT: Verilen sonuç raporu bir (1) nüsha olarak ciltsiz şekilde verilecek, sonuç raporu Komisyon onayından sonra ciltlenerek bir kopyasının yer aldığı CD ile birlikte sunulacaktır. Sonuç raporunda proje sonuçlarını içeren, ISI’ nın SCI veya SSCI veya AHCI dizinleri kapsamında ve diğer uluslar arası dizinlerce taranan hakemli dergilerde yayınlanmış makaleler, III. Materyal ve Yöntem ve IV. Analiz ve Bulgular bölümleri yerine kabul edilir.