51
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ GÖKÇEKAYA BARAJ GÖLÜ’NDE GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI (Oncorhynchus mykiss Wallbaum, 1972) YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPILDIĞI AĞ KAFESLERDE SEDİMENT-SEDİMENT GÖZENEK SUYUNA İLİŞKİN BAZI PARAMETRELERİN BELİRLENMESİ Seda KARAKOCA SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI ANKARA 2013 Her hakkı saklıdır

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30064/tez.pdf · ortofosfat, nitrit ve nitrat değerlerinde istatistik olarak önemli

  • Upload
    leliem

  • View
    213

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GÖKÇEKAYA BARAJ GÖLÜ’NDE GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI (Oncorhynchus

mykiss Wallbaum, 1972) YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPILDIĞI AĞ KAFESLERDE

SEDİMENT-SEDİMENT GÖZENEK SUYUNA İLİŞKİN BAZI

PARAMETRELERİN BELİRLENMESİ

Seda KARAKOCA

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

ANKARA

2013

Her hakkı saklıdır

i

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

GÖKÇEKAYA BARAJ GÖLÜ’NDE GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI (Oncorhynchus

mykiss Wallbaum, 1972) YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPILDIĞI AĞ KAFESLERDE

SEDİMENT-SEDİMENT GÖZENEK SUYUNA İLİŞKİN BAZI PARAMETRELERİN

BELİRLENMESİ

Seda KARAKOCA

Ankara Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü

Su Ürünleri Anabilim Dalı

Danışman: Doç. Dr. Akasya TOPÇU

Bu araştırma Sakarya Nehri üzerine kurulu Gökçekaya Baraj Gölü’nde (Nallıhan/Ankara)

yürütülmüştür. Baraj Gölü’nde belirlenen ağ kafeslerde alabalık yetiştiriciliğinin

(Oncorhynchus mykiss) yapıldığı bir işletmeden (950 t/yıl), üretim periyodu öncesi ve

üretim sonrasında sediment örnekleri alınmıştır. Sediment örneklerinde toplam fosfor

(TF; % 0,088±0,005-,0,091±0,002), toplam azot (TN; % 0,170±0,002-0,170±0,001),

organik madde (OM; % 0,144±0,004-0,146±0,002), redoks potansiyeli (-327,00±0,08— -

170,00±4,08), % su içeriği (% 97,68±0,28-96,38±0,41) ve toplam organik karbon (TOC;

%0,113±0,001-0,134±0,001) değerleri ile sediment örneklerinden elde edilen sediment

gözenek suyunda toplam filtre edilebilir ortofosfat (TFO; 2,52±0,14-7,75±1,18 µg/l),

amonyak (NH3; 1,13±0,09-1,18±0,06 µg/l), nitrit (NO2; 8,83±0,23-12,75±0,22 µg/l),

nitrat (NO3; 0,14±0,07-0,24±0,02 µg/l) ve pH (7,69±0,04-7,77±0,01)değerleri

ölçülmüştür.

Araştırma sonucunda, sedimentte toplam fosfor, redoks potansiyeli, % su içeriği ve

toplam organik karbon değerlerinde; sediment gözenek suyunda toplam filtre edilebilir

ortofosfat, nitrit ve nitrat değerlerinde istatistik olarak önemli bir artış gözlemlenmiştir.

Ancak, sedimentte toplam azot ve organik madde konsantrasyonları; sediment gözenek

suyunda pH ve amonyak derişimleri istatistik olarak önemli bir artış göstermemiştir.

Araştırma bulguları Gökçekaya Baraj Gölü’nde ağ kafeslerde gökkuşağı alabalığı

(Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliği kapsamında sediment ve sediment gözenek suyuna

ilişkin önemli verileri içermektedir. Bulgular doğrultusunda yetiştiriciliğin su ve

sedimenti şu an için olumsuz yönde etkilemediği söylenebilir.

Haziran 2013, 41 sayfa

Anahtar Kelimeler: Ağ kafeslerde yetiştiricilik, gökkuşağı alabalığı, sediment, sediment

gözenek suyu, Gökçekaya Baraj Gölü

ii

ABSTRACT

Master Thesis

DETERMINATION of SOME PARAMETRES REGARDING SEDIMENT-

SEDIMENT POREWATER in A RAINBOW TROUT (Oncorhyncus mykiss Walbaum,

1972) CAGE CULTURE in GÖKÇEKAYA DAM LAKE

Seda KARAKOCA

Ankara University

Graduate School of Natural and Applied Sciences

Department of Fisheries and Aquaculture

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Akasya TOPÇU

This research was conducted in Gökçekaya Dam Lake which is located on Sakarya River

(Nallıhan/Ankara). Sediment samples were obtained from cage culture of rainbow trout

(Oncorhynchus mykiss) with a capacity of 950 t/year before and after culture period. In

sediment samples total phoshorus (TF; 0,088±0,005 - 0,091±0,002%), total nitrogen (TN;

0,170±0,002 - 0,170±0,001%), organic matter (OM; 0,144±0,004 - 0,146±0,002%), redox

potential (-327,00±0,08 - -170,00±4,08), % water content (97,68±0,28-96,38±0,41%) and

total organic carbon (TOC; 0,113±0,001 - 0,134±0,001 %) were measured. Sediment

porewater total filtrable phosphorus (TFO) was 2,52±0,14-7,75±1,18 µg/l, amonium

(NH3) was measured as 1,13±0,09-1,18±0,06 µg/l, nitrite (NO2) was 8,83±0,23-

12,75±0,22 µg/l, nitrate (NO3) was elevated as 0,14±0,07-0,24±0,02 µg/l and pH ranged

from 7,69±0,04 to 7,77±0,01.

The results of this study revealed statistically significant increase in TP, redox potential,

% water content and TOC in sediment samples, and TFO, NO2 and NO3 in sediment pore

water. However, NO3 and organic matter concentration of sediment and sediment pore

water did not show statisticallay significant increase.

The results of the study include important data on sediment and sedimet pore water.

Results from rainbow trout culture in Gökçekaya Dam Lake showed that cage culture at

present has not a negative affect on water and sediment quality.

June 2013, 41 pages

Key Words: Cage culture, rainbow trout, sediment, sediment porewater, Gökçekaya

Dam Lake

iii

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans eğitimim boyunca bana çalışma disiplini aşılarken, bilgi ve tecrübelerinden

yararlandığım, kişisel desteği ile hep yanımda olan danışman hocam Doç. Dr. Akasya

TOPÇU’ya (Ankara Üniversitesi Su Ürünleri Anabilim Dalı) her konuda yardımlarını

esirgemeyen ve yol gösteren hocam Prof. Dr. Serap PULATSÜ’ya, çalışmalarım boyunca

yardımlarını gördüğüm Su Ürünleri Anabilim Dalı hocalarıma teşekkürlerimi sunarım.

Ayrıca arazi ve laboratuar çalışmalarımda bana yardım eden Yük. Su Ürünleri Mühendisi

Beril ÖZDAL’a, laboratuvar olanaklarından faydalanmamı sağlayan Toprak, Gübre ve Su

Kaynakları Enstitüsü’ne, tez çalışmamdaki istatistik analizlerin yapılması ile her konuda

desteğini gördüğüm Dr. Yeliz KAŞKO ARICI’ya, sonsuz sabır, anlayış ve özveri ile her

an yanımda olan annem, babam ve ablama içtenlikle teşekkür ederim.

Seda KARAKOCA

Ankara Haziran 2013

iv

İÇİNDEKİLER

ÖZET……………………………………………………………………..…...…………i

ABSTRACT………………………………..…..………………………………..……...ii

TEŞEKKÜR…………..………………………………….……….……………………iii

İÇİNDEKİLER…………………………..…………...………………………………..iv

KISALTMALAR DİZİNİ……………………………..………………………………vi

SİMGELER DİZİNİ…………………………………...……………………………..vii

ŞEKİLLER DİZİNİ……………………………………..……………………….......viii

ÇİZELGELER DİZİNİ…………………………………...…………………………...ix

1. GİRİŞ…………………………………………………………………………...........1

2. KAYNAK ÖZETLERİ……………………………………..…...…………………..3

3.MATERYAL VE YÖNTEM……………………………..……………....................15

3.1 Materyal………………….……………………………………..………………….15

3.1.1 Araştırma yeri…………………………………………………..……………….15

3.1.2 İklim…………………………………………………………………..………….17

3.1.3 Jeoloji…………………………………………………………………..………...17

3.1.4 Hidroloji………………………………………………………………...……......17

3.1.5 Sahada ve laboratuarda kullanılan araçlar………………………………........18

3.1.5.1 Sahada kullanılan araçlar……………………………………………...……...18

3.1.5.2 Laboratuvarda kullanılan araçlar………………………………………........18

3.2 Yöntem………………………………………………………………………...…..19

3.2.1 Saha çalışması…………………………………………………………...............19

3.2.1.1 Araştırma istasyonu…………………………………………………...............19

3.2.1.2 Sediment örneklerinin alınması.………………………...……...…………….19

3.2.1.3 Su örneklerinin alınması……………………………………...……………….20

3.2.2 Laboratuvar çalışması………………………………………………………......20

3.2.2.1 Sediment örneklerinde yapılan analizler………………………...…………..20

3.2.2.2 Sediment gözenek suyunun eldesi…………………………………………….21

3.2.2.3 Sediment gözenek suyu örneklerinde yapılan analizler…………………......21

3.3 İstatistik Analizler……………………...……………………………....................22

4 ARAŞTIRMA BULGULARI…………………...……………………....................23

4.1 Gökçekaya Baraj Gölü’nün Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerine

ilişkin Bulgular…………...………………………………………………………..23

4.1.1 Derinlik………………………………………………………………..................23

4.1.2 Su sıcaklığı…………………………………………………………………….....23

4.1.3 Çözünmüş oksijen konsantrasyonu…………………………………………....23

4.1.4 Kalsiyum sertliği………...………………….…………………………………..23

4.1.5 Elektriksel iletkenlik……………………………………………………………24

4.2 Sediment Örneklerine İlişkin Bulgular…………………………………………24

4.2.1 Tekstür tayini…………………………………..………………………………..24

4.2.2 Su içeriği tayini (%)……………………………………………………………..24

4.2.3 Redoks potansiyeli ölçümleri………………………………………………...…25

4.2.4 Organik madde tayini (%)……………………………………………………...25

4.2.5 Toplam organik karbon (%)……………………………………………...........25

4.2.6 Toplam azot (%)………………………………………………………………...25

4.2.7 Toplam fosfor (%)………………………………………………………………26

v

4.3 Sediment Gözenek Suyuna İlişkin Bulgular……………………………….….....27

4.3.1 pH ………………………………………………………………………..............28

4.3.2 Toplam filtre edilebilir ortofosfat (TFO)…………..……………….………….28

4.3.3 Amonyak ………………………………………………………………………...28

4.3.4 Nİtrit …………………………………………………….…………....................28

4.3.5 Nitrat …………………………………………………….……............................29

5. TARTIŞMA VE SONUÇ…………………………………………………………..31

KAYNAKLAR………………………………………………………………………...37

ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………...........41

vi

KISALTMALAR DİZİNİ

Eh redoks potansiyeli

TC toplam karbon

TN toplam azot

TF toplam fosfor

TOC toplam organik karbon

TON toplam organik azot

NH3 amonyak

NO2 nitrit

NO3 nitrat

TFO toplam filtre edilebilir ortofosfat

vii

SİMGELER DİZİNİ

% yüzde konsantrasyonu

cm santimetre

cm/sa saniyede 1 santimetre

g/yıl yılda 1 gram

g/m2

yılda 1 metrekaredeki gram miktarı

kg/m3

metreküpte 1 kilogram

kg/yıl yılda kilogram miktarı

km2

kilometrekare

m metre

mm milimetre

ha hektar

m2 metrekare

m3

metreküp

mg/L litrede 1 miligram

mg/m3 metreküpte 1 miligram

mg/yıl yılda 1 miligram

mV redoks potansiyeli

NH4+ amonyum iyonu

pH H iyonu konsantrasyonunun 10 tabanında (-) logaritması

t/yıl yılda ton miktarı

viii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 2.1 İç sularda kafeslerde balık yetiştiriciliğinden kaynaklanan çevresel

değişimler (Laird and Needham 1988)…………………...……..……………4

Şekil 2.2 Ağ kafeslerde yetiştiricilikten kaynaklanan ana girdi (düz çizgiler) ve

çıktılar (kesikli çizgiler) (Kelly ve Elberizon 2001)…………………………...5

Şekil 3.1 Araştırma yerine ait görüntü………………………………………...………..16

Şekil 3.2 Araştırma yeri ve seçilen istasyonun konumu……………………………......19

Şekil 4.1 Araştırma istasyonunun sediment örneklerinde üretim periyodu öncesi

(Eylül) ve üretim periyodu sonrası (Nisan) toplam fosfor, toplam azot,

toplam organik karbon ve organik maddenin değişimi………………………27

Şekil 4.2 Araştırma istasyonunun sediment örneklerinde üretim periyodu öncesi

(Eylül) ve üretim periyodu sonrası (Nisan) redoks potansiyeli ve

% su içeriğinin değişimi………………………………………………………27

Şekil 4.3 Araştırma istasyonu sediment gözenek suyu örneklerinin üretim

periyodu öncesi (Eylül) ve üretim periyodu sonrası (Nisan)

toplam filtre edilebilir ortofosfat, amonyak, nitrit, nitrat ve

pH değişimi…………………………….……………………………………..30

ix

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 3.1 Gökçekaya Baraj Gölü’nün bazı morfometrik ve hidrolojik

Parametreleri (Anonim 2013b)………...…...……………………………..16

Çizelge 4.1 Araştırma istasyonunun sediment örneklerinde üretim öncesi

(Eylül) ve üretim sonrasına (Eylül) bağlı değişimler (N=4)…….……...…26

Çizelge 4.2 Araştırma istasyonunun sediment gözenek suyu örneklerinde

üretim öncesi (Eylül) ve üretim sonrasına (Nisan) bağlı

değişimler (N=4)……………………………………………………...……29

1

1. GİRİŞ

Denizlerde ve iç sularda yaygın olarak yapılan kültür balıkçılığı, dünya nüfusunun gıda

gereksinimini karşılamada önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde son yıllarda önem

kazanan baraj göllerinde ağ kafeslerde su ürünleri yetiştiriciliği, düşük olan su ürünleri

tüketiminin desteklenerek ülke nüfusunun kaliteli protein açığını kapatma hedefini

temel almaktadır. Bu amaç doğrultusunda yapılan su ürünleri yetiştiriciliğinin çevreile

olan etkileşimi kapsamında su ve sedimente olan olumsuz etkilerinin bilimsel

araştırmalar çerçevesinde tespiti bir zorunluluk olmuştur.

Ülkemizde, deniz ve tatlı su ortamlarında yapılan su ürünleri yetiştiriciliği hızlı gelişen

bir sektördür. Yetiştiriciliği yapılan balıklar dikkate alındığında tatlı sularda en önemli

tür gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792)’dır. Ülkemiz iç

sularındagökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) ağ kafeslerde yapılmaktadır

(Tüfek ve Yalçın 2007).

Ülkemiz genelinde su ürünleri yetiştiricilik belgesi verilmiş 1587 adet 160.933 t/yıl

kapasiteli (iç sularda) ile 348 adet 152.866 t/yıl kapasiteli (denizlerde) su ürünleri tesisi

bulunmaktadır. Yakın bir zamanda yaygınlaşmaya başlayan ağ kafeslerde balık

yetiştiriciliğinin yapıldığı İç Anadolu Bölgesi Nallıhan ilçesi sınırları içerisinde bulunan

Gökçekaya Baraj Gölü’nde balık yetiştiriciliğine ayrılan alan barajın % 3’lük bir

kısmını oluşturmaktadır. Baraj gölünde Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü

tarafından ağ kafeslerde alabalık yetiştiriciliği için; 6 adet 3858 t/yıl kapasiteli, projesi

onaylı ve faaliyette, 17 adet de 13.200 t/yıl kapasiteli ön izni verilmiş tesis bulunduğu

bildirilmiştir (Anonim 2012).

İç sularda yapılan entansif balık yetiştiriciliği faaliyet alanlarında bir takım

değişikliklere sebep olur. Bu değişiklikler; besin düzeyinde ve sedimentte azot-fosfor

yükünün artması, organik maddece zenginleşme çözünmüş veya partikül haldeki besin

elementlerinin su ve sediment kalitesinde olumsuz etkiler yaratması olarak sıralanabilir.

Sediment kalitesindeki en önemli değişimler toplam azot, toplam fosfor, toplam karbon,

toplam organik karbon, organik madde ve redoks potansiyelindeki farklılıklar iken,

sediment gözenek suyunda ise toplam filtre edilebilir ortofosfat, nitrit, nitrat, amonyak

2

derişimleri balık yetiştiriciliğinin sucul ekosistem üzerindeki etkisini belirlemeye

yönelik olarak dikkate alınmalıdır.

Yapılan tezin amacı, 1967-1972 yılları arasında inşa edilen ve son yıllarda ağ kafeslerde

gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliğinin yaygınlaştığı Gökçekaya

Baraj Gölü’nde yaklaşık 950 t/yıl üretim kapasitesindeki gökkuşağı alabalığı kafes

işletmesinde sediment ve sediment gözenek suyuna ilişkin bazı fiziko-kimyasal

özelliklerin saptanarak elde edilen bulguların üretim periyodu öncesi ve sonrasındaki

değişiminin ortaya konmasıdır.

3

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Dünya genelinde, su ürünleri yetiştiriciliği 1965 yılından itibaren oldukça hızlı bir

şekilde artış gösterirken, balık çiftlikleri faaliyetlerinin sürdürülebilirliği kapsamında

aşırı miktarda organik kaynaklı atık üretiminin oluşturduğu çevresel baskı dikkate

alınmalıdır. Bu organik bileşikler kafes altındaki sedimentin tüketilmeyen yem, fekal

atıklar ve boşaltım ürünlerinden köken alan organik karbon ve çözünmüş azot

bakımından zenginleşmesine neden olarak sedimentte olumsuz bir takım ekolojik

değişimler meydana getirir (Troll ve Berg 1997, Pawar vd. 2002).

Ağ kafes sistemlerinde balık yetiştiriciliğinin yem ve dışkı atıkları sedimentte

birikirken, su kolonunda besin elementi ve askıda katı madde miktarının artması, ışık

geçirgenliği, çözünmüş oksijen, elektriksel iletkenlik ve pH değerlerini düşmesi ile

sonuçlanır (Çelikkale vd. 1999, Pulatsü ve Topçu 2011).

Göl ve göletler, yüksek çeşitlilik ve kendine özgü çok sayıda tür içermesi nedeniyle

organik zenginlik açısından duyarlıdırlar. Genel olarak, içsularda kafeslerde yapılan su

ürünleri yetiştiricilik faaliyetlerinden kaynaklanan ve sucul ekosistem için olumsuz

etkiler şekil 2.1’de modellenmiştir.

Ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin yapıldığı gelişmiş ülkelere dikkat edilirse, su

ürünleri yetiştiriciliğinin sosyo-ekonomik yararları ile birlikte çevrenin korunması ve

yetiştiriciliğin çevreye verebileceği potansiyel etkiler de sürekli olarak araştırılmaktadır.

Ağ kafeslerde su ürünleri yetiştiriciliğinin sucul ekosisteme ve su kaynaklarına zarar

verip vermediğini cevaplayabilmek için öncelikle yetiştiricilik çevre etkileşimini

belirlemek gerekmektedir (Pulatsü ve Topçu 2012).

4

Şekil 2.1 İç sularda kafeslerde balık yetiştiriciliğinden kaynaklanan çevresel değişimler

(Laird ve Needham 1988)

Bir ağ kafeste balık yetiştiriciliği sistemindeki ana girdi ve çıktılar şekil 2.2’de

gösterilmiştir.

5

Şekil 2.2 Ağ kafeslerde yetiştiricilikten kaynaklanan ana girdi (düz çizgiler) ve çıktılar

(kesikli çizgiler) (Kelly ve Elberizon 2001)

Uygun olmayan koşullarda yapılan ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin alıcı su ve

sediment ortamı üzerine; alg çoğalmaları, sedimentte organik madde artışı, fiziki

yapıların değişimi, drenaj, hidrolojik ve hidrobiyolojik düzenin bozulması gibi etkileri

vardır. Balık kafeslerinden çevreye giren ve esas olarak karbon ve azot içeren organik

materyalin yaklaşık %15 gibi bir kısmı askıda katı madde olarak su kolonunda kalır.

Önemli bir kısmı ise sediment kimyasında ve tabanda yaşayan organizmaların tür ile

sayısında önemli değişimlere yol açar (Atay ve Pulatsü 2000).

Göl ve rezervuarlar denizel ortamlarla karşılaştırıldığında alansal olarak daha küçük,

zayıf akıntıya sahip ve su değişimi daha yavaş olan ortamlardır. Bundan dolayı

içsularda ağ kafeslerde su ürünleri yetiştiriciliğinden kaynaklanan atıkların etkisi

denizlere göre daha fazla olabilmektedir. Bu sebeple iç sularda yapılan ağ kafeslerde

yetiştiricilik faaliyetlerinin çevresel etkileri sürekli araştırılmalıdır (Kelly ve Elberizon

2001).

6

Sediment, göl çevresi ve göl tipi hakkında önemli bilgi sunar. Limnolojik,

ekotoksikolojik ve akvatik kirlilik programlarının ana unsurlarından biri olan

sedimentler göllerdeki fosfor tuzağı veya fosfor kaynağı olarak rol oynamakla beraber

sedimentteki fosfor özellikle ötrofikasyondaki öneminden dolayı pek çok çalışmanın

odak noktasını oluşturmaktadır. (Topçu ve Pulatsü 2004).

Tatlı su ekosistemlerinde yüzey sedimentleri yüksek oranda su içermektedir. Sediment

gözenek suyu olarak adlandırılan sediment tanecikleri arasındaki bağıl suyun yalnızca

ufak bir bölümü katı kimyasal maddeler içermekte, büyük bir kısmı (% 95-99)ise

sediment partiküllerini çevrelemektedir. Sediment gözenek suyu fosfor konsantrasyonu

ötrofik sistemlere (0,1-10 mg/l) oranla oligotrofik ortamlarda (0,01-0,5 mg/l) önemli

ölçüde düşük bulunmaktadır (Enell ve Löfgren 1988).

Dünya genelinde denizlerde ağ kafeslerde yetiştiriciliğin sedimente etkisi konulu

araştırma sayıları iç sularda yapılanlara göre oldukça fazladır, bu durum ülkemizde de

dünya geneline paraleldir. Bu kapsamda ülkemizde denizel ortamda ağ kafeslerde

yetiştiriciliğe ilişkin bazı araştırmalar (Okumuş 1997, Pulatsü vd. 1999, Yücel vd. 2007,

Başaran vd. 2010) ile iç sularda yapılan sınırlı sayıdaki araştırmalar (Demir vd. 2001,

Karaca ve Pulatsü 2003, Büyükçapar ve Alp 2006, Aşır ve Pulatsü 2008)

bulunmaktadır.

Ülkemizde ağ kafeslerde 20 t/yıl kapasiteli gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)

yetiştiriciliğinin sedimente etkisine yönelik tek bir araştırmaya (Alpaslan ve Pulatsü

2008) rastlanmıştır. Bu araştırma kapsamında, Kesikköprü Baraj Gölü’nde 20 ton

kapasite ile faaliyet gösteren bir işletmede, Aralık 2005- Mayıs 2006 tarihleri arasında,

belirlenen bir kafes ünitesinden ve kafeslere uzaklığı 60 m olan kontrol istasyonundan

aylık olarak alınan sediment örnekleri ile sediment kalitesi kapsamında organik madde

(OM), toplam karbon (TK), toplam azot (TA) ve toplam fosfor (TF) düzeyleri analiz

edilmiştir. Elde edilen bulgular sediment kalitesinin aylara, sıcaklığa ve mevsimlere

bağlı olarak değiştiğini göstermiştir. Araştırma sonucunda, Kesikköprü Baraj Gölü’nde

araştırmanın yürütüldüğü dönem için ağ kafeslerin sediment kalitesi üzerine lokalize

etkisi olduğu saptanmıştır.

7

Akın vd. (2008) tarafından yapılan bir çalışmada Gökçekaya Baraj Gölü’nde bazı

fiziko-kimyasal ve biyolojik su kalite parametrelerinin mevsimsel değişimi ortaya

konmuştur. Araştırmada, Gökçekaya Baraj Gölü üzerinde 5 istasyon belirlenmiştir.

Belirlenen istasyonlardan alınan su örneklerinde sıcaklık, elektriksel iletkenlik (EC),

çözünmüş oksijen (ÇO2), toplam çözünmüş katılar (TDS), pH ve tuzluluk parametreleri

ölçülmüştür. Araştırma sonucunda, Gökçekaya Baraj Gölü’nün yıllık fiziksel, kimyasal

ve biyolojik değerleri incelendiğinde en düşük-en yüksek değer aralıklarının çok geniş

olmadığı ve gölün besin seviyesi açısından mezotrofik olduğu saptanmıştır. Ayrıca

Gökçekaya Baraj Gölü’nde Akın vd. (2008) tarafından yapılan çalışmanın sonuçları

dikkate alınarak yürütülen bir başka araştırma (Akın vd. 2010) ile çok değişkenli

istatistik analiz yöntemi kullanılmış, su kalitesindeki değişim izlenmiştir. Bu araştırma

ile baraj gölünü besleyen giriş suyu etkisinin saptanması için sedimentin tekstürel yapısı

ve sediment kirliliğinin belirlenmesi gerektiği tespit edilmiştir.

Özdal ve Pulatsü (2012) tarafından Gökçekaya Baraj Gölü’nde ağ kafeslerde gökkuşağı

alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliğinin sürdürülebilirliği için bir bilgisayar

yazılımı kullanılmıştır. Araştırma kapsamında, Ağ Kafeslerde Yetiştiriciliğe İlişkin

Karar Destek Sistemi (CADS_TOOL) olarak adlandırılan bilgisayar yazılımının

kullanımı için Gökçekaya Baraj Gölü’nde yıllık 950 ton kapasiteyle üretim yapan bir

işletme seçilmiş ve gölün taşıma kapasitesi 2056 t/yıl olarak hesaplanmıştır. Gökçekaya

Baraj Gölü’nde uygulanan programın, baraj göllerindeki ağ kafes işletmelerinin

yönetimi ve su-sediment gibi çevresel etkilerin izlenmesi için uygun olduğu

bildirilmiştir.

Kafeslerde entansif gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliğinin

yapıldığı (55 t/yıl) Kesikköprü Baraj Gölü’nün (Ankara) taşıma kapasitesini tahmin

etmeye yönelik bir çalışmada (Pulatsü 2003), Dillon ve Rigler’in fosfor bütçe modeli

uygulanmışve gölün taşıma kapasitesi 3335 t/y-1

olarak hesaplanmıştır. Bu sonuç

doğrultusunda Kesikköprü Baraj Gölü’nde alabalık yetiştiriciliğinin gölün taşıma

kapasitesini aştığı saptanmıştır. Sürdürülebilir balık yetiştiriciliği ve balık

yetiştiriciliğinin çevreye olan etkisinin en aza indirilmesi için üretim faaliyetlerinin

tekrar gözden geçirilmesi gerekliliği vurgulanmıştır.

8

Büyükçapar ve Alp (2006) tarafından yürütülen bir çalışmada, alabalık yetiştiriciliği

yapılan Menzelet Gölet’inde (Kahramanmaraş) taşıma kapasitesi hesaplanmıştır.

Araştırmada, Menzelet Göleti’nin kafeslerde alabalık yetiştiriciliği için uygun olduğu

saptanmıştır. Araştırma kapsamında beş farklı istasyondan iki ay aralıkla (Aralık 2004,

Ekin 2005) örnekler alınmıştır. Dillon-Rigler fosfor bütçe modelinin uygulandığı

araştırmada taşıma kapasitesi 6998 t/yıl olarak tahmin edilmiştir. Çalışma sonucunda

Menzelet Göleti’nde ağ kafeslerde alabalık yetiştiriciliği için en iyi dönemin Ekim-

Nisan ayları olduğu bildirilmiştir.

Kesikköprü Baraj Gölü’nde ağ kafeslerde gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)

yetiştiriciliğinden kaynaklanan azot-fosfor yükünün tahminine yönelik yapılan bir

çalışmada, pelet ve ekstrude yem kullanılan iki farklı kapasiteli kafes işletmesinden göle

bırakılan azot ve fosfor yükü tahmin edilmiştir. Yapılan araştırma sonucunda göl ve

göletlerde ötrofikasyonun etkisini azaltmak için ekstrude yem kullanımının uygun

olacağı bildirilmiştir (Aşır ve Pulatsü 2008).

Matijevic vd. (2008) Adriyatik açıklarında 8 farklı ton balığı yetiştiriciliği yapılan alan

ve kafes işletmelerinin dışında seçilen üç farklı istasyon arasında sedimentte fosfor

konsantrasyonlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Araştırmada istasyonlarda suyun

oksijen ve tuzluluk değerlerinin dikey değişimleri, sedimentte toplam fosfor

konsantrasyonu ve karbon analiz edilmiştir. Araştırma sonucuna göre sedimentte toplam

fosfor derişiminin 13-135 μg/mol arasında değiştiği saptanmıştır. Yapılan çalışmada

balık çiftliklerinin bulunduğu alanlarda sedimentte fosfor miktarının tespiti ile balık

çiftliklerinin denizel ekosistemde çevresel etkileri belirlenmiştir. Bu araştırma ile balık

kafeslerinden kaynaklanan atıkların sedimentte oluşturduğu değişim saptanmıştır.

Temporetti ve Pedrozo (2000) tarafından yapılan bir çalışmada, Arjantin’de bulunan ve

yoğun su ürünleri yetiştiriciliği yapılan iki gölün sediment kaliteleri karşılaştırılmıştır.

Yıllık gökkuşağı alabalığı üretimi 50 ton olan Lago Moreno Gölü’nde bulunan bir

işletmeden ve üretimi 150 t/yıl kapasiteli olan Alicura Rezervuarı’nda bulunan bir

işletmeden alınan örneklerde sediment kaliteleri belirlenmiştir. Sediment örnekleri 4

hafta boyunca işletmelerden düzenli olarak, Alicura Rezervuarı için 45 m derinlikten,

Lago Moreno Gölü için 70 m derinlikten alınmıştır. Alınan sediment örneklerinde

9

toplam fosfor (TP), toplam azot (TN), organik fosfor, organik karbon, organik madde

analizleri yapılmıştır. Her iki işletmenin sediment kaliteleri karşılaştırıldığında aradaki

farkın dikkat çekici değerlerde olmadığı belirtilmiştir. Araştırma sonucuna göre

sedimentte fosfor konsantrasyonunun kontrol altında tutulabilmesi ve balık

yetiştiriciliğinin bu bölgede sürdürülebilir olması için sediment kalitesinin önemi

vurgulanmıştır.

Arjantin’de yıllık toplam üretimi yaklaşık 500 ton olan ve salmonid yetiştiriciliği

yapılan Alicura Rezervuarı’nda, 100 t/yıl kapasiteli bir işletmenin su ve sediment

kalitesine etkisi araştırılmıştır. Kafeslerin bulunduğu alandan alınan su örneklerinde

sıcaklık, pH, elektriksel iletkenlik, askıda katı madde ve çözünmüş oksijen ölçümleri

yapılmıştır. Sediment örneklerinde toplam fosfor, toplam azot ve toplam karbon

konsantrasyonları belirlenmiştir. Araştırma kapsamında yetiştiricilik yapılmayan bölge

ile kafes işletmesinin bulunduğu alandan alınan sediment örnekleri karşılaştırıldığında

toplam fosfor oranının % 0.1’den % 1.2’ye, toplam azot oranının % 0.1’den % 0.4’e,

toplam karbon oranının % 0.9’dan % 2.8’e yükseldiği ortalama olarak 12.4 ve 3.6 katlık

artışlar gösterdiği saptanmıştır. Araştırmabulgularına göre, Alicura Rezervuarı’nda balık

çiftlikleri kaynaklı atık girdisi antropojenik kaynaklarla karşılaştırıldığında balık

çiftlikleri kaynaklı girdinin daha düşük olduğu ve balık çiftlikleri atıklarının çoğunlukla

organik kaynaklı olduğu belirlenmiştir (Temporetti vd. 2001).

Demir vd. (2001), Kesikköprü Baraj Gölü’nde, kafeslerde gökkuşağı alabalığı

yetiştiriciliğinin yapıldığı yıllık 30 ton kapasiteli bir işletmede yetiştiriciliğin su

kalitesine etkisini incelemişlerdir. Araştırma, alabalık yetiştiricilik kafeslerinden doğu

ve batı doğrultusunda 200 metre uzaklıkta seçilen üç istasyonda yürütülmüştür.

Araştırma sonucunda istasyonlar arasında su sıcaklığı, pH ve çözünmüş oksijen düzeyi

açısından önemli bir farklılık olmadığı belirtilmiştir.

Zimbabwe’de bulunan dünyanın en büyük yapay göllerinden biri olan tropikal Kariba

Gölü’nde 1991-1994 yılları arasında yapılan bir çalışmada, üç farklı tilapya türünün;

Oreochromis mortimeri, Tilapia rendalli ve Oreochromis niloticus’un kafeslerde

yetiştiriciliğinin yüzey sedimente etkisi araştırılmış; çalışma 4 örnekleme döneminde

10

(Ekim 1991, Nisan 1992, Ekim 1992 ve Nisan 1994) yürütülmüştür. Bu kapsamda

gölde 3 istasyon (kafes işletmesi, kafes işletmesinin 300 m doğusu Kontrol-1, kafes

işletmesinin 300 m batısı Kontrol-2) seçilmiştir. Gölde, Ekim1991-Nisan1992’de aşırı

yem yükü yüksek yem dönüşüm oranları ile sonuçlanmış, bu periyot esnasında kafes altı

sedimantasyon düzeyi artmıştır. Karbon ve besin elementlerinin ortalama yüzdeleri,

yüzey sedimentinde (0-2cm) kafes altında % 2.8-4.4 TK, % 0.26-0.49 TA ve % 0.04-

0.26 TF, kontrol bölgelerinde % 2.6-3.9 TK, % 0.22-0.4 TA ve % 0.04-0.06 TF olarak

değişmiştir. Tropik Kariba Gölü’ndeki araştırmada karbon ve besin elementlerinin 5-8

cm’lik sediment kesitinde, yüzey sedimente göre ortalama olarak daha düşük olduğu

bildirilmiştir (Troell ve Berg 1997).

Rooney ve Podemski (2010) tarafından Kanada’nın kuzey-batı Ontario’da deneysel

göller alanında bulunan “Göl-375” olarak adlandırılan tatlı su gölünde deneysel bir

araştırma ile gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) çiftliğinin çevresel

etkilerininbelirlenmesi amacı ile sediment ve sediment-gözenek suyu kimyasındaki

değişiklikler tespit edilmiştir. İki üretim periyodu boyunca yapılan çalışmada, deney

başlangıcından 1 ay sonra sediment kimyasında çok hızlı şekilde değişikliklerin

meydana geldiği bildirilmiştir. Sediment gözenek suyunda ise, yetiştiricilik kafeslerinin

altından alınan örneklerde amonyak derişimi (6,1- 8,4 mg/L) yüksek olarak ve bentik

çevresel etkilerin kafes altında lokalize olduğu saptanmıştır. 16 ay içerisinde besin

elementi konsantrasyonları yüzey sedimentte yoğunlaşmıştır. Ayrıca, bakır (Cu) ve

çinko (Zn) konsantrasyonları kafesin altında, sediment kalite kriterlerinin seviyelerini

aşmıştır ve bu durumun çevresel olumsuz biyolojik etkilere neden olabileceği tahmin

edilmiştir. Bakırın (Cu) ana kaynağı kirlenme karşıtıuygulamalar iken, çinkonun (Zn)

kaynağının balık yemleri olduğu belirtilmiştir. Yapılan araştırma sonucuna göre,

alabalık yetiştiricilik çiftliklerinde amonyak ve pH’nın sürekli olarak izlenmesi, ayrıca

bakır ve çinko gibi elementlerin sedimentte belli aralıklarla analiz edilmesi gerektiği

vurgulanmıştır. Bu değerlerin balık çiftliklerinde biyolojik hassasiyet gösterdiği

bildirilmiştir.

11

Karaca (2002) tarafından yapılan bir çalışmada, Kesikköprü Baraj Gölü’nde yılık

yaklaşık olarak 55 ton kapasiteyle gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) üretimi

yapan bir işletmenin sucul ekosistemeetkileri araştırılmıştır. Kafes işletmesinin bunduğu

alanda seçilen üç istasyondan (kafes altı, kafesten 15 metre ve 30 metre uzaklıktan),

aylık olarak alınan su örneklerinde su sıcaklığı, çözünmüş oksijen, pH ve ışık

geçirgenliği parametreleri ölçülmüştür. Yapılan analizler sonucunda kafeslerde balık

yetiştiriciliğinin bu özellikler açısından su kalitesine olumsuz etkisinin olmadığıve

istasyonlara bağlı değişimlerin bazı aylarda istatistiksel açıdan önemli bulunduğu

bildirilmiştir.

La Rosa vd. (2004) tarafından yapılan bir araştırmada, yılık 250 ton kapasiteyle üretim

yapan (Dicentrarchus labrax ve Sparus aurata), yıllık 400 ton kapasiteyle midye

yetiştiriciliğinin yapıldığı kapalı bir körfezde balık yetiştiriciliği ile midye

yetiştiriciliğin sediment ve su kalitesi üzerine etkisi karşılaştırılarak araştırılmıştır.

Araştırmada, sediment ve su örnekleri 12 ay boyunca aylık olarak alınmıştır. Araştırma

sonucuna göre; genel olarak ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin sediment kalitesi ile su

kalitesi karşılaştırıldığında, sedimente olumsuz etkinin daha fazla olduğubildirilmiştir.

Sakaryabaşı Balık Üretim ve Araştırma İstasyonu’nda gökkuşağı alabalığı üretiminin su

kaynağı olan Batı Göleti’nde sedimentten fosfor salınımının ötrofikasyona etkisi

araştırılmıştır. Araştırma kapsamında su ve sediment örnekleri, 2000 (Temmuz-Ekim)

ve 2001 (Ocak-Nisan) yılında tek istasyondan alınmıştır. Sedimentten en yüksek fosfor

salınımı 2000 yılı ekim ayında, endüşük fosfor salınımı 2001 Ocak ayında tespit

edilmiştir. Araştırma sonucunda sedimentten fosfor salınımının, gölette yüksek

kalsiyum içeriğine bağlı olabileceği, bu durumun sedimentin kalkerli yapısından dolayı

gölette ötrofikasyon tehdidine neden olmadığı ve besin düzeyini önemli ölçüde

etkilemediği kantitatif olarak belirlenmiştir (Pulatsü ve Topçu 2006).

Bilgin ve Pulatsü (2011) tarafından Eşen Çayı (Muğla/Fethiye) üzerine kurulu 200 t/yıl

ve 2500 t/yıl kapasiteli iki farklı gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)

işletmesinin çıkış suları bir yıl süreyle (Ekim 2009-Eylül 2010) aylık olarak

incelenmiştir. Çıkış sularında bazı su kalite özelliklerinin (su sıcaklığı, pH, amonyak-

12

azotu, toplam fosfor, askıda katı madde, biyokimyasal oksijen ihtiyacı, kimyasal oksijen

ihtiyacı) yanı sıra, her bir işletmenin kullandığı yemden alıcı ortama azot ve fosfor

yükleri ile bir ton balık üretimine karşılık gelen azot ve fosfor yükleri tahmin edilmiştir.

Araştırma sonucuna göre; işletmelerin genel olarak çıkış suyu özelliklerinin işletmelere

bağlı değişimi istatistikî açıdan önemli seviyede faklı bulunmuştur. Araştırmada her iki

işletmeninde pelet yem kullandıkları göz önünde bulundurulduğunda, yüksek enerjili,

protein ve fosfor içeriği düşürülmüş, sindirilebilirliği yüksek ve daha az organik

kirlenmeye neden olan ekstrude yem kullanımının teşvik edilmesi önerilmiştir.

Schendel vd. (2004) tarafından yapılan bir araştırmada, Kanada’da açık denizlerde

yapılan salmon yetiştiriciliğinin sedimente olan etkileri belirlenmiştir. Yapılan analizler

sonucunda, kafes işletmesinin bulunduğu alandan alınan sediment örneklerinde; organik

madde miktarı % 8.18, toplam karbon % 4.07, toplam azot % 0.51 olarak tespit

edilmiştir. Ancak kafes işletmesinin 100 m uzağından alınan örneklerde organik madde

miktarı % 5.23, toplam karbon % 2.30, toplam azot % 0.19 olarak saptanmıştır. Yapılan

çalışma sonucunda kafes işletmelerinin çevresel etkilerini belirlemede sediment

kalitesinin uygun bir araç olduğu, sedimentteki besin elementi konsantrasyonu

analizlerinin ise kafeslerden kaynaklı sediment yükünün tespitinde önem taşıdığı

bildirilmiştir.

Cornel ve Whoriskey (1993) tarafından, Kanada’da bulunan oligotrofik Passage

Gölü’nde yapılan bir çalışmada, gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)

yetiştiriciliği yapılan bir işletmenin alıcı su ve sediment ortamına etkileri araştırılmıştır.

İşletme kapasitesi yıllık 14 ton’dur. Araştırma kapsamında sediment örnekleri 3 farklı

istasyondan alınmıştır. Kafeslerin altından alınan sediment örnekleri kafeslerin

uzağından alınan örneklerle karşılaştırıldığında; organik madde (%) düzeyinin daha

yüksek olduğu saptanmıştır. Bu farkın, yemleme, fekal atıklar ve tüketilmeyen yemlerin

sedimente çökmesinden kaynaklandığı bildirilmiştir.

Guo vd. (2009) tarafından Çin’de yapılan bir çalışmada, kafeslerde balık yetiştiriciliği

yapılan sığ Niushanhu Gölü’nde sedimentte toplam fosfor (TP) ve toplam azot (TN)

konsantrasyonları saptanmıştır. Araştırmada, ağ kafeslerde üç tür balığın üretimi

13

yapıldığı dikkat çekmektedir; mandarin balığı (Siniperca chuatsi) yıllık yaklaşık 1 ton

kapasiteyle, yoğun olarak yetiştirilen tür kısa burunlu karagöz (Megalobrama

amblycephala) ve kanal yayın balığı (Ictalurus punctatus). Araştırma 2 yıllık periyodu

kapsamaktadır ve üretim yılın Mart ve Kasım aylarında yapılmaktadır. Araştırma

kapsamında sediment örnekleri kafeslerin bulunduğu alandan aylık olarak alınmıştır.

Çalışma sonucuna göre sedimentte özellikle TP oranının önemli düzeyde arttığı, TP ve

TN dinamiklerinin kafes etrafında dikkat çekici bir düzeyde olduğu bildirilmiştir.

Araştırma bölgesinin sığ bir göl olmasından dolayı ötrofikasyon tehlikesine karşı

sedimentte TP ve TN düzeylerinin sık ve düzenli aralıklarla izlenmesi gerektiği

önerilmiştir.

Pawar vd. (2002) tarafından Seto İç Denizi’nde ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin

yapıldığı iki farklı istasyondan alınan sediment örneklerinde yem girdisi ile sediment

kalitesi arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu amaçla sediment örneklerinde sıcaklık,

organik madde (OM) ve redoks potansiyeli (Eh) ölçümleri yapılmıştır. Yapılan

ölçümlerde değerlerin mevsimsel olarak değişimgösterdiği bildirilmiştir. Her iki

istasyon karşılaştırıldığında redoks potansiyeli ile organik madde değerleri arasındaki

farkın yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırma sonucuna göre sürdürülebilir balık

yetiştiriciliği için sedimentasyon oranı-yem girdisi arasındaki dengenin sürekli olarak

izlenmesinin önemi vurgulanmıştır.

Carvalho vd. (2009) tarafından Portekiz’de su ürünleri yetiştiriciliği amacıyla gölet ve

toprak havuzlarda kurulan üretim ve atık su toplama havuz sistemlerinden

alınansediment örnekleri 16 aylık süre boyunca incelenmiştir. Araştırmada üretim

periyodu başında toprak havuzlardan alınan sediment örnekleri, üretim periyodu

sonunda alınan sediment örnekleri ile karşılaştırılmış, Haziran ve Ekim 2004

dönemlerinde yüzdelik artışlar görülmüştür. Göl ve göletlerde su şartlarının giderek

kötüleşmesi; yüksek evsel atık girdisi, fitoplankton yoğunluğunun artması ve sedimentte

besin düzeyinin artışına bağlıdır. Bu nedenle, atıkların doğrudan göle boşaltıldığı yarı

entansif balık çiftliklerinin sucul ekosisteme verebileceği potansiyel zarar oldukça

yüksektir. Farklı su ürünleri yetiştiricilik alanlarında yapılan izleme çalışmalarında

biyolojik ve çevresel koşulların, üretim sistemleri, üretimi yapılan türler, mevsim ve

14

verilen yemin içeriği gibi bazı faktörlere bağlı olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak

araştırıcılar tarafından, yarı entansif üretim yapan çoğu balık üretim çiftliklerinin

atıklarının doğrudan göle verilmesi sedimentte organik yük oluşturacağından bu tür

çalışmalarda sediment çöktürme havuzlarının inşasının önemi vurgulanmıştır.

15

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1 Materyal

3.1.1 Araştırma yeri

Araştırma bölgesi olarak seçilen Gökçekaya Baraj Gölü, 40°03'46" kuzey enlemleri ile

31°08/09'01" doğu boylamları arasında bulunmaktadır. Gökçekaya Baraj Gölü’nün

deniz seviyesinden yüksekliği 383 m’dir (Anonim 2013a). Araştırma alanı olarak

Gökçekaya Baraj Gölü’nün seçilmesindeki en önemli neden, son yıllarda hızlı bir

şekilde ağ kafeslerde gökkuşağı alabalığı işletmelerinin artmasına karşın, işletmeler ile

sucul ekosistem arasındaki durum hakkında araştırmaların sınırlı olmasıdır.

Gökçekaya Barajı, Sakarya Nehri üzerinde 1967-1972 yılları arasında hidroelektrik

enerji üretimi amaçlı inşa edilmiştir. Gölün uzunluğu yaklaşık 50 km, ortalama derinliği

115 m’dir (Şekil 3.1).

Gökçekaya Baraj Gölü’ne ilişkin bazı morfometrik ve hidrolojik parametreler çizelge

3.1’de verilmiştir.

16

Çizelge 3.1 Gölçekaya Baraj Gölü’nün bazı morfometrik ve hidrolojik parametreleri

(Anonim 2013b)

Araştırma, Gökçekaya Baraj Gölü’nde seçilen 950 t/yıl kapasiteli alabalık kafes

işletmesinde yürütülmüştür.

Şekil 3.1 Araştırma yerine ait görüntü

GÖKÇEKAYA BARAJI

Yeri Eskişehir

Akarsu kaynağı Sakarya Nehri

Kullanım amacı Enerji kaynağı

Baraj inşaatının başlama-bitiş periyodu 1967 – 1972

Gövde dolgu tipi Beton Kemer

Gövde hacmi 650 dam3

Yükseklik (Talvegden) 115 m

Normal su kotunda göl hacmi 910 hm3

Normal su kotunda göl alanı 20 km2

17

3.1.2 İklim

Araştırma bölgesi olarak seçilen Gökçekaya Baraj Gölü, genel olarak Orta Anadolu

iklim özelliklerini taşımaktadır. Bölgenin konumu itibariyle, karasal iklimin gerektirdiği

gibi yaz aylarında sıcaklık çok artmamaktadır, kış aylarında ise oldukça fazla düzeyde

düşmektedir. Bölgenin sıcaklık ortalaması yaz aylarında 28,6ºC, kış aylarında -1,3ºC ve

yıllık sıcaklık ortalaması ise 12,3ºC olarak ölçülmüştür (Akın et al. 2010).

3.1.3 Jeoloji

Gökçekaya Baraj Gölü’nün çevresi engebeli, kayalık bir coğrafi yapıya sahiptir. Bu yapı

yağmur ve kar sularının kısa bir süre içinde sel formunda göle ulaşmasını sağlar ve bu

nedenle gölün sürekli alüvyon depolamasına neden olur. Buna rağmen, toprak yapısı

baraj gölleri çevresinde genellikle değişik renklerdedir. Ancak, baskın olarak volkanik

kayaçlar halindedir. Gökçekaya Baraj Gölü Sündiken Dağları’na paralel uzanır, etrafı

kahverengi orman toprağı ile kaplı, dik yamaçlı vadide kurulmuştur (Akın vd. 2010).

3.1.4 Hidroloji

İç Batı Anadolu’dan doğan ve potansiyel olarak Türkiye’deki tüm akarsuların %

3,4’ünü oluşturan Sakarya Nehri üzerinde bulunan Gökçekaya Barajı nehrin önemli

barajlarından biridir. Sakarya Nehri doğudan batıya doğru yüksekliği yaklaşık 800 m

olan bir platoyu geçerek Karasu ilçesinin batısında Karadeniz’e dökülmektedir.

Gökçekaya Baraj Gölü’nü besleyen Nallı Çayı baraj’a su kaynağı sağlayan önemli

akarsu koludur.

Gökçekaya Baraj Gölü, Sarıyar Barajı’nın altında, Yenice Barajı’nın üstünde

bulunmaktadır. Gökçekaya Baraj Gölü’nün çıkış suları Yenice Barajı’na dökülmektedir.

Baraj Gölü’nün toplam su hacmi 910 hm3 ve toplam yüzey alanı 20 km

2’dir (Güven

1996, Anonim 2013b).

18

3.1.5 Sahada ve laboratuvarda kullanılan araçlar

3.1.5.1 Sahada kullanılan araçlar

Oksijenmetre: -5 °C ile +45 °C arasındaki sıcaklıkları 1 °C hassasiyetle, 0 ppm ile

15 ppm arasındaki çözünmüş oksijen değerlerini 0,2 ppm hassasiyetle ölçen ve

çözünmüş oksijen ve su sıcaklığı ölçümlerinde kullanılan,

pHmetre: Tampon çözeltilerle kalibre edilmiş, arazi tipi. Redoks potansiyeli ölçüm

probu uyumlu.

Sediment alma kepçesi ve çelik halatı: Sediment örneklerinin alımında kullanılan

15x15 cm2’lik alandan örnek almaya uygun.

Koyu renkli polietilen torbalar; sediment örneklerinin alındıktan sonra laboratuar

ortamına ulaşana kadar geçen süre içinde ışık geçirmeyen, yaklaşık 2L kapasiteli.

Secchi Diski: Suyun berraklığını ölçmeye uygun.

Ruttner su alma cihazı: 2 L kapasiteli

3.1.5.2 Laboratuvarda kullanılan araçlar

Elementer analiz cihazı: Sedimentte karbon ve azot analizi yapmaya uygun.

Spektrofotometre: 400-800 nm dalga boylarında okuma yapabilen.

Saf su cihazı: Su analizlerinde ihtiyaç duyulan kimyasalların hazırlanmasında

kullanılmak üzere

Hassas terazi: Su analizlerinde ihtiyaç duyulan kimyasalların hazırlanmasında ve

sediment örneklerinde su içeriğinin tayininde kullanılmak üzere

Kül fırını; 550ºC’de çalışabilen.

Etüv; sıcaklığı 110ºC’ye ayarlanabilen.

Whatman GF/C filtre kâğıtları; 45 μ göz açıklığında.

Sarf malzemeler: Kimyasal ve cam malzemelerden oluşan.

Santrifüj; devir sayısı 3000-20.000 rpm olan, Hettich marka.

Laboratuvar tipi pH metre; tampon çözeltilerle kalibre edilmiş.

Vakumlu süzme cihazı; membranfiltrasyona uygun.

19

Elek sistemi; 1 mm, 0,63 μ ve 0,63 μ’dan küçük parçaların elenmesine uygun.

Otomatik sıcaklık düzeltmeli kondüktivitimetre; k sabiti 1,03 olan.

3.2 Yöntem

Bu araştırma Gökçekaya Baraj Gölü’nde yaklaşık 950 t/yıl kapasiteli alabalık kafes

işletmesinden 2011-2012 yetiştiricilik periyodunun başında ve sonundasediment ve su

örnekleri alınarak saha ve laboratuar çalışması olmak üzere yürütülmüştür.

3.2.1 Saha çalışması

3.2.1.1 Araştırma istasyonu

Bu çalışma Gökçekaya Baraj Gölü’nde belirlenen alabalık kafes işletmesinde,

kafeslerin yoğun bulunduğu 950 t/yıl kapasitelibir istasyonda yürütülmüştür.

Şekil 3.2 Araştırma yeri ve seçilen istasyonun konumu

3.2.1.2 Sediment örneklerinin alınması

Sediment örnekleri, sediment alma kepçesi ile baraj gölü üzerinde belirlenen alabalık

kafes işletmesinde üretim kafeslerinin tabanından alınmıştır. Sediment örnekleri, koyu

renkli polietilen torbalarda laboratuvara ulaştırılmıştır.

20

Sediment örneklerinde redoks potansiyeli ölçümleri redoks potansiyel ölçüm probu

uyumlu pH metre ile yerinde ölçülmüştür.

3.2.1.3 Su örneklerinin alınması

Araştırma için belirlenen istasyonda yüzeyden Ruttner su örnek alıcısı ile alınan su

örnekleri 1 L’lik polietilen örnek alma kaplarında, koruyucu madde ilave edilmeksizin

laboratuara ulaştırılmıştır. Su örneklerinde çözünmüş oksijen ve pH tayini arazi tipi

araçlarla yerinde ölçülmüştür.

3.2.2 Laboratuvar çalışması

3.2.2.1 Sediment örneklerinde yapılan analizler

Gökçekaya Baraj Gölü üzerindeağ kafeslerde alabalık yetiştiriciliğinin yapıldığı

işletmede belirlenen bir istasyondan üretim periyodu başlangıcında ve sonunda alınan

sediment örnekleri 20 gün süre ile havada kurutulup daha sonra havanda dövülerek

0,5mm’lik elekten geçirilmiştir. Bu örneklerde aşağıdaki analizler yapılmıştır.

Sedimentte tekstür tayini

Sedimentin tekstür tayini, toprağı oluşturan taneciklerin birbirleri ile olan

bağlantılarını ortadan kaldırarak teksel hale getirmek suretiyle taneciklerin yüzde

oranlarının ve bu oranların tekstür üçgenine uygulanarak tekstür sınıfının bulunması

esasına dayanarak hesaplanmıştır (Tüzüner 1990).

Su içeriğinin tayini (%)

Sediment örneğinin 110 C'de 16 saat kurutulmadan önceki ve sonraki tartım

ağırlıkları arasındaki farktan Shrestha ve Lin (1996)’e göre saptanmıştır.

21

Organik madde tayini (%)

Havada kurutulmuş sediment örneğinin 0,5 mm’lik elekten geçirilmesinden sonra

örneğin 550 C'de 2 saat yakılmadan önceki ve sonraki tartım ağırlıkları kaybını

dikkate alarak Kacar (1995)’e göre belirlenmiştir.

Toplam organik karbon (%)

Toplam organik karbon değerleri Organik Karbon Analizör cihazı kullanılarak

saptanmıştır.

Toplam azot (%)

Toplam azot değerleri Toplam Azot Ölçüm Ünitesi kullanılarak saptanmıştır.

Toplam fosfor (%)

Havada kurutulan sediment örneklerinde Kacar (1995)’e göre, vanadamolibdat

kompleksinin oluşumuna dayanan kolorimetrik metod ile saptanmıştır.

3.2.2.2 Sediment gözenek suyunun eldesi

Sediment gözenek suyu sediment örneklerinin 3000 rpm’de 20 dakika santrifüj

işlemini takiben üst kısımda biriken berrak sıvının 0,45 µm membran filtreden

süzülmesiyle elde edilmiştir.

3.2.2.3 Sediment gözenek suyu örneklerinde yapılan analizler

Santrifüj yöntemiyle elde edilen sediment gözenek suyunda aşağıdaki analizler

yapılmıştır.

22

Toplam filtre edilebilir ortofosfat

Askorbik asit metodu ile APHA (2012)’e göre yapılmıştır.

Amonyak

Amonyum iyonunun bazik ortamda Nessler reaktifi ile vermiş olduğu sarı rengin

konsantrasyonuna bağlı renk şiddetinin spektrofotometrede 425 nm dalga boyunda

ölçülmesiyle saptanmıştır (APHA 2012).

Nitrit

Örnekteki nitrit iyonları ile sülfanilik asidin diazolanması sonucu oluşan diazo

bileşiğinin alfa naftilamin ile verdiği kırmızı renk kolorimetrik olarak

spektrofotometre yardımı ile 520 dalga boyunda okunmuştur (APHA 2012).

Nitrat

Örnekteki nitrat iyonları ile brucine arasındaki reaksiyon sonucu oluşan sarı renk

kolorimetrik olarak spektrofotometre yardımı ile 420 dalga boyunda ölçülmüştür

(APHA 2012).

pH tayini

Sediment gözenek sularının pH değerleri, ölçüm aralığı 0-14, hassasiyeti ise 0,01

olan laboratuvar tipi dijital pH metre ile ölçülmüştür.

3.3 İstatistik Analizler

Elde edilen verilerin istatistik olarak değerlendirilmesinde Minitab ve MStat

programları kullanılarak, örnekleme zamanları arası farkların tayininde ANOVAveT-

testleri uygulamıştır (Kesici ve Kocabaş 2007).

23

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

Gökçekaya Baraj Gölü’nde seçilen ağ kafeslerde gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus

mykiss) yetiştiriciliği yapan bir işletmede sediment ve sediment gözenek suyuna ilişkin

bazı fiziko-kimyasal özellikler incelenmiştir. Araştırma amacı kapsamında, işletmenin

üretim periyodu öncesi ve üretim periyodu sonrasındaki değişimin istatistik açıdan

önem derecesinin belirlenmesi esas alınmıştır.

4.1 Gökçekaya Baraj Gölü’nün Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerine İlişkin

Bulgular

4.1.1 Derinlik

Araştırma periyodu boyunca su ve sediment örneklerinin alındığı istasyonun ortalama

derinliği 110±3 m, Secchi derinliği ise 90±10 cm olarak saptanmıştır.

4.1.2 Su sıcaklığı

Araştırma süresi boyunca en yüksek sıcaklık üretim periyodu sonunda nisan ayında

(21,38±0,54ºC), en düşük sıcaklık değeri ise üretim öncesi eylül ayında (12,43±0,08ºC)

ölçülmüştür.

4.1.3 Çözünmüş oksijen konsantrasyonu

Araştırma süresi boyunca en yüksek çözünmüş oksijen derişimi üretim periyodu

sonunda nisan ayında (18,13±0,17 mg/L), en düşük çözünmüş oksijen derişimi ise

üretim öncesi eylül ayında (13,35±0,13 mg/L) ölçülmüştür.

4.1.4 Kalsiyum sertliği

Yetiştiricilik periyodu öncesi ve sonrası dikkate alındığında, en yüksek değer nisan

ayında (14,075±0,048 mg/L), endüşük değer ise eylül ayında (7,100±0.058 mg/L)

ölçülmüştür.

24

4.1.5 Elektriksel iletkenlik

Araştırma periyodunda, en yüksek elektriksel iletkenlik değeri eylül ayında (917±20,00

µmhos/cm), en düşük değer ise nisan ayında (699±40,00 µmhos/cm) saptanmıştır.

4.2 Sediment Örneklerine İlişkin Bulgular

Gökçekaya Baraj Gölü’nde seçilen işletmeden alınan sediment örneklerinde elde edilen

ölçümler doğrultusunda istatistik analizi yapılmıştır. Yapılan T-testi analizi tekniğine

göre her bir parametre için üretim periyodu öncesi ve üretim sonrası arasında

interaksiyon olduğu tespit edilmiştir (Çizelge 4.1).

4.2.1 Tekstür tayini

Araştırmada, 20 gün süre ile havada kurutulan sediment örnekleri daha sonra havanda

dövülerek elek sisteminden; 1 mm (kum), 0,63 μ (silt) ve 0,63 μ (kil)’dan küçük

parçalara elenmesiyle sedimentin tekstürel yapısı elde edilmiştir.

Araştırma bulgularına göre; üretim öncesi değerler (Eylül) % 23,08 (kum), % 45,22

(silt), % 20,01 (kil) üretim sonu (Nisan) % 15,43 (kum), % 55,16 (silt), % 27,45 (kil)

olarak elde edilmiştir.

4.2.2 Su içeriği tayini (%)

Araştırma süresince yapılan ölçümlerde, istasyondan alınan sediment örneklerinde en

yüksek ortalama değer eylül ayında (% 97,68±0,28), en düşük değer ise nisan ayında (%

96,38±0,41) saptanmıştır.

Üretim periyodu öncesi ve üretim sonrası arasındaki fark istatistik olarak önemlidir

(p<0,05) (Çizelge 4.1, Şekil 4.2).

25

4.2.3 Redoks potansiyeli ölçümleri

Sediment örneklerinde, üretim periyodu öncesi ölçülen redoks potansiyeli ile üretim

sonrası ölçülen redoks potansiyeli değerlerinin ortalamaları istatistik olarak önemli

bulunmuştur (p<0,05).

En yüksek değer üretim periyodu sonunda (Nisan) -170,00±4,08 mV olarak, en düşük

değer üretime başlamadan önce (Eylül) -327,00±0,08 mV hesaplanmıştır (Çizelge 4.1,

Şekil 4.2).

4.2.4 Organik madde tayini (%)

Araştırma süresi boyunca ölçümler baz alınarak yapılanT-testi analizi sonucunda,

üretim periyodu öncesi ve sonrasına ait organik madde (OM) değerleri arasındaki

farklılık istatistik açıdan önemli bulunmamıştır (p>0.05) (Çizelge 4.1, Şekil 4.1).

Sediment örneklerinde en yüksek ortalama değer Nisan ayında (% 0,146±0,002), en

düşük değer ise Eylül ayında (% 0,144±0,004) saptanmıştır.

4.2.5 Toplam organik karbon (%)

Araştırmada aynı derinlikten, üretim periyodu öncesi ve üretim sonrası alınan sediment

örneklerinde en düşük organik karbon (TOC) değeri Eylül ayında (% 0,113±0,001), en

yüksek değer Nisan ayında (% 0,134±0,001) saptanmıştır. Yapılan T-testi sonucuna

göre ise, üretim öncesi ve üretim sonrası arasındaki farklılık istatistik olarak önemli

bulunmuştur (p<0,05) (Çizelge 4.1, Şekil 4.1).

4.2.6 Toplam azot (%)

Toplam azot (TN) değerleri yapılan T-testi analizi sonucuna göre, üretim periyodu

öncesi (Eylül) ve üretim sonrası (Nisan) karşılaştırıldığında aradaki fark istatistik olarak

önemli bulunmamıştır (p>0.05) (Çizelge 4.1, Şekil 4.1). Üretim periyodu öncesinde

26

(Eylül) toplam azot değeri % 0,170±0,002 olarak, üretim periyodu sonunda (Nisan) ise

% 0,170±0,001 olarak hesaplanmıştır.

4.2.7 Toplam fosfor (%)

Üretim periyodu öncesi (Eylül) ölçülen toplam fosfor (TF) ile üretim sonrası (Nisan)

ölçülen toplan fosfor (TF) ortalamaları arasındaki fark istatistik olarak önemli

bulunmuştur (p<0,05). En yüksek TF değeri üretim periyodu sonrasında (%

0,091±0,02), en düşük TF değeri ise üretim periyodu öncesinde (% 0,088±0,005)

ölçülmüştür (Çizelge 4.1, Şekil 4.1).

Çizelge 4.1 Araştırma istasyonunun sediment örneklerinde üretim periyodu öncesi

(Eylül) ve üretim sonrasına (Eylül) bağlı değişimler (N=4)

Aylar

Parametreler

Eylül (Ort±SD) Nisan (Ort±SD)

TP (%)

ORT 0,088±0,005 a

0,091±0,002 b *

EKD 0,088 0,091

EBD 0,090 0,092

TN(%) ORT 0,170±0,002 a

0,170±0,001 a **

EKD 0,167 0,169

EBD 0,173 0,171

TOC (%)

ORT 0,113±0,001 a

0,134±0,001 b *

EKD 0,110 0,137

EBD 0,114 0,132

OM (%) ORT 0,144±0,004 a

0,146±0,002 a **

EKD 0,138 0,140

EBD 0,159 0,151

Redox Potansiyeli

(mV)

ORT -170,00±4,08 b

-327,00±0,08 a*

EKD -329 -180

EBD -325 -160

% Su İçeriği ORT 97,68±0,28 b 96,38±0,41

a*

EKD 97,00 95,37

EBD 98,23 97,37

* Her bir parametre için üretim periyodu öncesi (Eylül-2011) ve üretim sonrası (Nisan-2012) ortalamalar

arasındaki fark istatistik olarak önemli bulunmuştur (p<0,05).

* * Her bir parametre için üretim periyodu öncesi (Eylül-2011) ve üretim sonrası (Nisan-2012)

ortalamalar arasındaki fark istatistik olarak önemli bulunmamıştır (p>0,05).

27

Şekil 4.1 Araştırma istasyonunun sediment örneklerinde üretim periyodu öncesi (Eylül)

ve üretim periyodu sonrası (Nisan) toplam fosfor, toplam azot, toplam

organik karbon ve organik maddenin değişimi

Şekil 4.2 Araştırma istasyonunun sediment örneklerinde üretim periyodu öncesi (Eylül)

ve üretim periyodu sonrası (Nisan) redoks potansiyeli ve % su içeriğinin

değişimi

4.3 Sediment Gözenek Suyuna İlişkin Bulgular

Araştırmada elde edilen sediment gözenek suyu örneklerine uygulanan T-testine göre

üretim periyodu öncesi (Eylül) ve üretim sonrası (Nisan) değerler arasında interaksiyon

olduğu saptanmıştır.

0

0,02

0,04

0,06

0,08

0,1

0,12

0,14

0,16

0,18

0,2

TP TN TOC OM

Eylül

Nisan

-350

-300

-250

-200

-150

-100

-50

0

50

100

150

Eylül Nisan

Redox potansiyeli

% Su içeriği

28

4.3.1 pH

Araştırma süresi sonundaki ölçümler baz alınarak yapılan T-testi analizi sonucunda,

sediment gözenek suyu pH değerleri arasındaki farklılık istatistik olarak önemli değildir

(p>0,05). En yüksek değer Nisan ayında (7,77±0,01) en düşük değer Eylül ayında

(7,69±0,04) saptanmıştır (Çizelge 4.2, Şekil 4.3).

4.3.2 Toplam filtre edilebilir ortofosfat (TFO)

Araştırma, üretim periyodu öncesi ve üretim periyodu sonrası ölçümler baz alınarak

yapılan T-testi analizi sonucunda, Eylül ve Nisan değerlerindeki değişime bağlı olarak

toplam ortofosfat konsantrasyonları arasındaki farklılık istatistik olarak önemli

bulunmuştur (p<0,05). En yüksek değer üretim sonrası Nisan ayında (7,75±1,18 µg/l),

en düşük değer üretim öncesi Eylül ayında (2,52±0,14 µg/l) saptanmıştır (Çizelge 4.2,

Şekil 4.3).

4.3.3 Amonyak

Araştırmada üretim periyodu öncesi ve üretim periyodu sonrası yapılan T-testi

sonucunda amonyak değeri istatistik olarak önemli bulunmamıştır (p>0,05) (Çizelge

4.2, Şekil 4.3). En yüksek değer üretim sonrası nisan ayında (1,18±0,06 mg/l), en düşük

değer üretim periyodu öncesi eylül ayında (1,13±0,09 mg/l) saptanmıştır (Çizelge 4.2,

Şekil 4.3).

4.3.4 Nitrit

Araştırma periyodu boyunca sediment gözenek suyu örneklerinde nitrit

konsantrasyonları, üretim öncesi ve üretim sonrası olarak karşılaştırıldığında aradaki

fark istatistik olarak önemli bulunmuştur (p<0,05). En yüksek değer nisan ayında

(12,75±0,22 µg/L), en düşük değer eylül ayında (8,83±0,23 µg/l) belirlenmiştir (Çizelge

4.2, Şekil 4.3).

29

4.3.5 Nitrat

Sediment gözenek suyu örneklerinde, üretim periyodu öncesi ve üretim sonrası nitrat

konsantrasyonları karşılaştırıldığında en yüksek değer nisan ayında (0,24±0,02 mg/l), en

düşük değer eylül ayında (0,14±0,07 mg/l) saptanmıştır. Bu durum istatistik olarak

önemli bulunmuştur (p<0,05) (Çizelge 4.2, Şekil 4.3).

Çizelge 4.2 Araştırma istasyonunun sediment gözenek suyu örneklerinde üretim

periyodu öncesi (Eylül) ve üretim periyodu sonrasına (Nisan) bağlı

değişimler (N=4)

Aylar

Parametreler

Eylül (Ort±SD) Nisan (Ort±SD)

pH ORT 7,69±0,04 a

7,77±0,01 a **

EKD 7,60 7,60

EBD 7,80 7,78

TFO (µg/l) ORT 2,52±0,14 a

7,75±1,18 b *

EKD 2,2 5,7

EBD 2,9 9,8

NH3 (mg/l) ORT 1,13±0,09 a

1,18±0,06 a **

EKD 1,10 1,07

EBD 1,14 1,30

NO2 (µg/l) ORT 8,83±0,23 a

12,75±0,22 b *

EKD 8,6 12,4

EBD 9,5 13,3

NO3 (mg/l) ORT 0,14±0,07 a 0,24±0,02

b *

EKD 0,13 0,20

EBD 0,16 0,28

* Her bir parametre için üretim periyodu öncesi (Eylül-2011) ve üretim sonrası (Nisan-2012) ortalamalar

arasındaki fark istatistik olarak önemli bulunmuştur (p<0,05).

* * Her bir parametre için üretim periyodu öncesi (Eylül-2011) ve üretim sonrası (Nisan-2012)

ortalamalar arasındaki fark istatistik olarak önemli bulunmamıştır (p>0,05).

30

Şekil 4.3 Araştırma istasyonu sediment gözenek suyu örneklerinin üretim periyodu

öncesi (Eylül) ve üretim periyodu sonrası (Nisan) toplam filtre edilebilir

ortofosfat, amonyak, nitrit, nitrat ve pH değişimi

4

4,5

5

5,5

6

6,5

7

7,5

8

0

2

4

6

8

10

12

14

TFO NH₃ NO₂ NO₃

Eylül Nisan

Eylül

Nisan

pH

31

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

Bu araştırmada; Sakarya Nehri üzerinde kurulu Gökçekaya Baraj Gölü’nde ağ

kafeslerde gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliğinin yapıldığı bir işletmede, sediment ve

sediment gözenek suyuna ilişkin bazı fiziko-kimyasal parametrelerin üretim periyodu

öncesi ve üretim periyodu sonrası değerleri saptanmıştır. Gökçekaya Baraj Gölü’nde

günümüze kadar yürütülen bilimsel araştırmalar incelendiğinde ağ kafeslerde balık

yetiştiriciliğinin yapıldığı işletmede sediment ve sediment gözenek suyuna ilişkin bir

araştırmaya rastlanmamıştır. Ağ kafeslerde yıllık 950 ton kapasite ile gökkuşağı

alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliğinin yapıldığı bu işletmenin kafes altından

alınan sediment örneklerinde; toplam fosfor, toplam azot, organik madde, redoks

potansiyeli, % su içeriği, toplam organik karbon ve sediment gözenek suyu örneklerinde

toplam filtre edilebilir ortofosfat, amonyak, nitrit, nitrat ve pH değerleri saptanmıştır.

Sediment ve sediment gözenek suyu örneklerine ait üretim periyodu öncesi ve üretim

periyodu sonrası veriler birbiriyle karşılaştırılmıştır.

Alpaslan ve Pulatsü (2008) tarafından, Kesikköprü Baraj Gölü’nde düşük kapasiteli (20

t/yıl) bir ağ kafes işletmesinde sediment kalitesinin belirlenmesine yönelik yapılan

araştırmada, sediment örneklerinde organik madde, toplam karbon, toplam azotve

toplam fosfor düzeyleri analiz edilmiştir. Üretim periyodunda aylık olarak; ağ kafeslerin

bulunduğu bölgeden ve kontrol istasyonundan sediment örnekleri alınmıştır.

Çalışmadan elde edilen veriler incelendiğinde kontrol istasyonu verilerine göre kafes

istasyonuna ilişkin toplam fosfor değerinin 2.6, organik madde 1.08 ve toplam azot

değerinin 1.3 kat arttığı belirlenmiştir. Gökçekaya Baraj Gölü’nde ağ kafeslerde 950

t/yıl kapasiteli gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliğinin yapıldığı bu araştırmada ise üretim

periyodu öncesi ve sonrası toplam fosfor değeri ve organik madde değeri sırasıyla 1,03

ve 1,01 oranlarında artış gösterirken toplam azot değerinde dikkate değer bir artış

olmadığı tespit edilmiştir.

Gökçekaya Baraj Gölü gökkuşağı alabalığı üretimine açılmadan önce Akın vd. (2008)

tarafından bazı fiziko-kimyasal ve biyolojik su kalite parametrelerinin 2005-2006 yılları

arasındakideğişimi yüzey vedip suyu örnekleri alınarak incelenmiştir. Yapılan

32

araştırmada baraj gölü üzerinde 5 istasyondan alınan su örneklerinde toplam ortofosfat

ve azot (amonyum, nitrit, nitrat) parametrelerinin derişimlerinin derinliğe, mevsime,

sıcaklığa ve çözünmüş oksijen miktarına bağlı olarak değiştiği tespit edilmiştir.

Gökçekaya Baraj Gölü’nde yürüttüğümüz bu araştırmada su örneklerinde toplam filtre

edilebilir ortofosfat derişimi eylül ayında en düşük (0,006±0,00 mg/l) nisan ayında en

yüksek (0,042±0,001 mg/l), toplam fosfor derişimi ise en düşük eylül ayında

(0,012±0,00 mg/l) en yüksek ise nisan ayında (0,035±0,00 mg/l) saptanmıştır. Araştırma

bulgularımız dikkate alındığında toplam ortofosfat değerinin Akın vd. (2008)’in

belirlediği konsantrasyondan yüksek olduğu, Enell ve Löfgren (1988)’in belirttiği

oligotrofik ortamlarda rastlanan değerlere ise yakın olduğu tespit edilmiştir. Bulgular

dikkate alındığında gökkuşağı alabalığı üretiminin Gökçekaya Baraj Gölü’nün su

kalitesi üzerine dikkate değer düzeyde olumsuz etkisi olmadığı düşünülmektedir.

Yetiştiricilik yapılan alanlarda su kalitesindeki başlıca değişkenlerazot ve fosfor iken

sedimentte toplam azot, toplam fosfor, toplam karbon, organik madde ve redoks

potansiyeli olarak karakterize edilir. Cornel ve Whoriskey (1993) tarafından Kanada’da

yapılan bir çalışmada, oligotrofik bir göl olan Passage Gölü’nde ağ kafeslerde balık

yetiştiriciliğinin sucul ekosisteme olan etkisi araştırılmıştır. Araştırma 14 t/yıl kapasiteli

bir işletmede yürütülmüş, bu kapsamda yetiştiricilik yapılan bölge ile kontrol

istasyonundan alınan su ve sediment örnekleri analiz edilmiştir. Kafeslerin bulunduğu

alanda organik madde, pH, fosfor ve redoks potansiyelinin yüksek bulunması ağ

kafesleringöl ekosistemi üzerinelokalizeetkisiyle açıklanabilir. Gökçekaya Baraj

Gölü’nde yürütülen bu araştırma kapsamında; fosfor, toplam organik karbon, redoks

potansiyeli üretim değerleri, periyodu sonrası istatistik olarak önemli düzeyde artış

göstermiş, toplam azot ve organik maddenin üretim periyodunun öncesi ve sonrası

değişimi iseistatistik olarak önemli bulunmamıştır.

Ötrofikten oligotrofiğe kadar değişen sucul sistemlerde, sedimentin C/N oranı 10’un

altında kalmaktadır (McKindsey vd. 2011). Gökçekaya Baraj Gölü sedimentinde C/N

oranı üretim periyodu öncesi 1.66 ve üretim periyodu sonrasında 7.88 olarak

hesaplanmıştır. Bu değerler sediment gözenek suyuna ilişkin toplam ortofosfat

33

konstrasyonu dikkate alındığında Gökçekaya Baraj Gölü’nün oligotrofik özellikte

olduğunu doğrulamaktadır.

Rooney ve Podemski (2010) tarafından yapılan bir çalışmada, gökkuşağı alabalığı

üretimi yapılan işletmenin sediment ve sediment gözenek suyuna etkileri 2 üretim

periyodu boyunca incelenmiştir. Örnekler üretim periyodunda yılda iki kez alınmıştır.

İlk örneklemede sediment gözenek suyundaki toplam azot değerinin arttığı, üretim

periyodu sonunda ise NH3 ve pH değerlerinin dikkat çekici bir şekilde yükseldiği

bildirilmiştir. Sediment kalitesinde toplam organik karbon, toplam azot ve toplam fosfor

değerlerinin üretimin ilk 6 ayını kapsayan değerler ile üretim periyoduna paralel olarak

arttığı saptanmıştır. Ancak, gölün oligotrofik karakterli olması ve litoral zonda organik

madde yenilenmesinin hızlı olması, gölde ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğine uygun

yapılabilirliğini sağlanmaktadır. Gökçekaya Baraj Gölü’ndeki bu araştırma bulgularına

göresediment gözenek suyunda NH3 derişiminin üretim başlangıcında 1127,500±9,700

mg/l’den, üretim sonunda 1182,500±68,800 mg/l’ye yükseldiği görülmüş ve bu

değişimin istatistik açıdan önemli olmadığı saptanmıştır. Sedimentteki toplam fosfor ve

toplam organik karbona ilişkin değerlerin üretim periyodu öncesi ve üretim sonrası

farklılığı istatistik açıdan önemli bulunmamıştır. Bu araştırma kapsamında, ağ

kafeslerde yetiştiriciliğin üretim periyodu öncesi ve sonrasında saptanan ve düzensiz

değişim gösteren parametreleri gölün oligotrofik özellikte olmasının etkili olduğu

düşünülebilir.

Ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin içsularda ve sedimentte oluşturduğu en önemli etki

besin konsantrasyonundaki artıştır. Temporetti vd. (2001), Alicura Rezervuar’ında

yüksek kapasitede (450 t/yıl) ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin yapıldığı bölge ile

balık yetiştiriciliğinin yapılmadığı bölge arasında sediment kalitesine yönelik araştırma

yürütülmüştür. Araştırma kapsamında sedimentte toplam fosfor (TF) ve toplam azot

(TN) derişimleri karşılaştırılmış, en yüksek ve en düşük, toplam fosfor oranı % 0,10 ile

% 1,20 arasında, toplam azot oranı ise % 0,10 ile % 0, 80 arasında bulunmuş, toplam

karbon değeri ise % 0,90 ile % 2,80 arasında değişmiştir. Sedimentte toplam fosfor

konsantrasyonu yetiştiricilik yapılan bölgede 12, yetiştiricilik yapılmayan bölgede 4kat

artışgöstermiştir. Gökçekaya Baraj Gölü’ndeki bu araştırma bulgularına göre, üretim

34

periyodu öncesi toplam fosfor derişimi ile üretim periyodu sonrası toplam fosfor

derişimi istatistik açıdan önemli fark oluşturmuş, toplam azot derişiminde ise istatistik

açıdan önemli bir fark bulunmamıştır. Gökçekaya Baraj Gölü ile Alicura

Rezervuarı’nda yürütülen araştırmalar sediment kalitesi açısından karşılaştırıldığında

aradaki farkın Alicura Rezervuarı’nın yetiştiriciliğe 1986 yılında başlamasından

kaynaklandığı söylenebilir.

Yetiştiricilik çiftliklerinin sucul ekosisteme bırakılan atıkları çoğunlukla organik

içeriklidir. Bu organik atıklar, yetiştiricilik yapılan alanlarda sedimentte besin

elementlerince zenginleşmeye sebep olur. Pawar vd. (2002), tarafından Seto İç

Denizi’nde yapılan bir araştırmada, ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin mevsimlere ve

aylara bağlı değişimin iki farklı alandan (Tashima ve Yokota) alınan sediment

örnekleriyle karşılaştırmıştır. Araştırıcıların seçtikleri çalışma alanında ağ kafeslerde

balık yetiştiriciliği 1976 yıllarında başlamıştır. Yıllık organik karbon girdisinin

sediment kalitesine etkisi araştırıldığında organik karbonun % 0,110’dan % 0,280’e

yükseldiği tespit edilmiştir. Mevsimsel karbon girdisinin sediment kalitesine etkisi

araştırıldığında ise organik karbonun mevsimsel sıcaklık değişiminden önemli derecede

etkilendiği en düşük ve en yüksek değerin % 0,280-0,540 arasında değiştiği

belirtilmiştir. Bizim çalışmamızda ise toplam organik karbon değeri en yüksek üretim

periyodu sonunda % 0,134 iken en düşük değer % 0,113 ile üretim periyodu başında

saptanmıştır. Pawar vd (2002) tarafından yapılan araştırmada, araştırma alanında uzun

süredir balık yetiştiriciliği yapılıyor açık olması ve kullanılan ticari balık yemlerinin

sediment kalitesini olumsuz yönde etkilediği açıktır. Gökçekaya Baraj Gölü’nde elde

edilen değerlerin Pawar vd. (2002) değerlerinden düşük bulunması Gökçekaya Baraj

Gölü’nün ağ kafeslerde yetiştiriciliğe yeni açılması ile açıklanabilir.

Zimbabwe’de bulunan dünyanın en büyük yapay göllerinden biri olan tropikal Kariba

Gölü’nde 1991-1994 yılları arasında yapılan bir çalışmada tilapya yetiştiriciliği yapılan

bir işletmenin sedimentteki biyo-kimyasal etkileri araştırılmıştır (Troell ve Berg 1997).

Bu kapsamda gölde 3 istasyon (kafes işletmesi, kafes işletmesinin 300 m doğusu

Kontrol-1, kafes işletmesinin 300 m batısı Kontrol-2) seçilmiştir. Gölde, Ekim 1991-

Nisan 1992’de aşırı yem yükü yüksek yem dönüşüm oranları ile sonuçlanmış, bu

35

periyot esnasında kafes altı sedimantasyon düzeyi artmıştır. Araştırma bulgularına göre;

kafes istasyonu ve kontrol istasyonunda en yüksek değerler araştırma sonu Nisan

döneminde bulunmuştur. Redoks potansiyeli araştırma başlangıcında -320 mV iken

araştırma sonunda -230 mV olarak saptanmıştır. Gökçekaya Baraj Gölü’nde redoks

değeri üretim periyodu öncesinde -170 mV olarak, üretim periyodu sonunda -370 mV

olarak ölçülmüş olup artışın nedeninin üretim periyodu boyunca sedimentte biriken

organik madde olduğu düşünülmektedir. Troell ve Berg (1997) tarafından yapılan

araştırmada sedimentte karbon, azot ve fosfor derişimlerinin araştırma sonunda arttığı

saptanmıştır. Artış miktarları kontrol istasyonu ile karşılaştırılmış ve etkinin ağ

kafeslerin altında lokalize olduğu belirlenmiştir. Karbon ve besin elementlerinin

ortalama yüzdeleri, yüzey sedimentinde (0-2cm) kafes altında % 2,8-4,4 TK, % 0.26-

0.49 TA ve % 0.04-0.26 TF, kontrol bölgelerinde % 2,6-3.9 TK, % 0.22-0.4 TA ve %

0.04-0.06 TF olarak değişmiştir. Bu artışlar istatistik olarak önemli bulunmuştur.

Gökçekaya Baraj Gölü’nde üretim periyodu öncesi ve üretim sonrası fosfor derişimi %

0,088’den %0,091’e yükselmiş, toplam azot derişimi ise % 0,170 olarak sabit kalmıştır.

Sedimentteki toplam organik karbon miktarının % 0,113’den % 0,134’e yükseldiği

saptanmıştır. Bu araştırma bulguları, Troell ve Berg (1997) ile karşılaştırıldığında, elde

edilen farklılığın Gökçekaya Baraj Gölü’nün oligotrofik özellikte olması ve

yetiştiriciliğe yeni açılmasına bağlı olduğu söylenebilir.

Temporetti ve Pedrozo (2000) tarafından yapılan bir çalışmada, Arjantin’de bulunan ağ

kafeslerde farklı kapasitelerde gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliği yapılan iki gölün

sediment kaliteleri karşılaştırılmıştır. Yıllık gökkuşağı alabalığı üretimi 50 ton olan

Lago Moreno Gölü’nde bulunan bir işletmeden ve 150 t/yıl kapasiteli olan Alicura

Rezervuarı’nda bulunan bir işletmeden alınan örneklerde sediment kaliteleri

belirlenmiştir. Sediment örnekleri Alicura Rezervuarı için 45 m derinlikten, Lago

Moreno Gölü için 70 m derinlikten alınmıştır. Alicura Rezervuarı’ndan alınan sediment

örneklerinde toplam fosfor (TP) % 1,7; toplam azot (TN) % 0,4 olarak saptanmıştır.

Lago Moreno Gölü ve Alicura Rezervuarı’nda bulunan işletmelerin sediment kaliteleri

karşılaştırıldığındaaradaki farkın dikkat çekici değerlerde olmadığı tespit edilmiştir.

Gökçekaya Baraj Gölü’nde yürütülen bu çalışmada ise sedimentin fosfor derişiminde

üretim periyodu öncesi ile üretim periyodu sonrası, farkın istatistik olarak önemli

36

olduğu, değerlerin % 0,088’den % 0,091’e yükseldiği belirlenmiştir. Alicura

Rezervuarı’na ilişkin sediment fosfor değeri Gökçekaya Baraj Gölü’nden elde edilen

değerden yaklaşık 1,8 oranında yüksek, işletme kapasitesi ise 6,3 oranında düşük

bulunmuştur. İşletmeler arasındaki farkın Gökçekaya Baraj Gölü’nün ağ kafeslerde

alabalık yetiştiriciliğine yeni açılmış olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Bu araştırma ile Gökçekaya Baraj Gölü’nde 950 t/yıl kapasite ile gökkuşağı alabalığı

(Oncorhynchus mykiss) yetiştiriciliğinin yapıldığı ağ kafes işletmesinin üretim periyodu

öncesi ve üretim periyodu sonunda sediment ve sediment gözenek suyundaki bazı

fiziko-kimyasal parametrelerin değişimi kapsamındaki ilk veriler ortaya konmuştur.

Gökçekaya Baraj Gölü’nün ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğine yeni açılması, sediment

ve sediment gözenek suyuna ilişkin parametrelerin oligotrofik göllerdeki değerlere

yakın olması dikkate alındığında, yetiştiriciliğin gölün besin düzeyi üzerine şu an için

bir tehdit oluşturmadığı düşünülmektedir.

Sucul sistemlerde ağ kafeslerdeki su ürünleri yetiştiriciliğinin su-sediment parametreleri

üzerindeki değişiminin bilimsel araştırmalarla ortaya konması bir zorunluluk olmuştur.

Bu bağlamda bu tür sucul ortamlarda sürdürülebilir ve çevre dostu bir yetiştiricilik için

su, sediment ve sediment gözenek suyuna ait parametrelerin sürekli olarak izlenmesi

gerekmektedir.

Yetiştiriciliğe yeni açılan Gökçekaya Baraj Gölü’nde yürütülen bu araştırma ile gölün

oligotrofik besin düzeyine sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca tez çalışması

kapsamında, sediment ve sediment gözenek suyuna ilişkin bazı fiziko-kimyasal

parametreler kantitatif olarak belirlenerek ilk veriler ortaya konmuştur.

37

KAYNAKLAR

Akın, S., Atıcı, T. and Katırcıoğlu, H. 2008. Physicochemical, toxicological and

ecological analysis of Gökçekaya Dam Lake. African Journal of Biotechnology,

Vol: 7(4), pp. 444-449.

Akın, B.S., Atıcı, T. and Katırcıoğlu, H. 2010. Investigation of water quality on

Gökçekaya Dam Lake using multivariate statistical analysis, in Eskişehir,

Turkey. Env. Earth Sci. DOI 10.1007/s 12665-010-0798-6.

Alpaslan, A. ve Pulatsü, S. 2008. The effect of rainbow trout (Oncorhynchus mykiss

Walbaum, 1792) cage culture on sediment quality in Kesikköprü Reservoir,

Turkey. Turkish Journal of Fisheries and AquaticScience, 8(1): 65-70.

Anonim 2012. Web Sitesi: http://www.tarim.gov.tr/TarimPortal.html Erişim Tarihi:

24.12.2012.

Anonim 2013a. Web Sitesi: http://www.dsi.gov.tr Erişim Tarihi: 30.11.2012.

Anonim 2013b. Web Sitesi: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi3/eskisehir.htm, Erişim

Tarihi: 30.03.2013.

APHA 2012. Standart methods for the examination of water and waste water. 22th

Edition. John D., Ducas Co., p. 1-1193, USA.

Aşır, U. and Pulatsü, S. 2008. Estimation of the nitrogen-phosphorus load caused by

rainbow trout (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) cage-culture farms in

Kesikköprü Dam Lake: a comparison of pelleted and extruded feed. Turkish

Journal of Veterinary and Animal Sciences: 32(6):417-422.

Atay, D. ve Pulatsü, S. 2000. Su Kirlenmesi ve Kontrolü. Ankara Üniversitesi Ziraat

Fakültesi Yayın No: 1513, Ders Kitabı: 466. 292 s., Ankara.

Başaran, A., Aksu, M. and Egemen, O. 2010. Impacts of the fish farms on the water

column nutrient concentrations and accumulation of heavy metals in the

sediments in the Eastern Aegean Sea (Turkey). Environmental Monitoring and

Assessment. 162:439-451.

Bilgin, H. ve Pulatsü, S. 2011. Karada kurulu işletmeleri (Fethiye, Muğla) çıkış suları

özelliklerinin yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmesi. Ekoloji. 20,

81, 48-54.

Büyükçapar, H. M. and Alp, A. 2006. The carrying capacity and suitability of the

Menzelet Reservoir (Kahramanmaraş-Turkey) for trout culture in terms of water

quality. Journal of Applied Sciences. 6 (13): 2774-2778.

38

Carvalho, S., Falcao, M., Curdia, J., Moura, A., Serpa, D., Gaspar, M. B., Dinis, M. T.,

Pousao-Ferreira, P., Cancela da Fonseca, L. 2009. Benthic dynamics within a

land-based semi-ıntensive aquaculture fish farm: the ımportance of settlement

ponds. Aquaculture Int. 17:571-587.

Cornel, G.E. and Whoriskey F.G. 1993. The Effects of Rainbow Trout (Oncorhynchus

mykiss) Cage Culture on the Water Quality, Zooplankton, Benthos and

Sediments of Lake Passage, Quebec. Aquaculture, Vol:109 Issue 2, Pages: 101-

117.

Çelikkale, M., Düzgüneş, E. ve Okumuş, İ. 1999. Türkiye su ürünleri sektörü,

potansiyeli, mevcut durumu, sorunları ve çözüm önerileri. Yayın no: 1999-2,

İstanbul.

Demir, N., Kırkağaç, M., Pulatsü, S. and Bekcan, S. 2001. Influence of trout cage

culture on the water quality, plankton and benthos in an Anatolian Reservoir.

The Israeli Journal of Aquacuture, 53 (3-4): 115-127.

Enell, M. and Löfgren, S. 1988. Phosphorus in interstitial water: methods and dynamics.

Hydrobiologia, 170:103-132.

Guo, L., Li, Z., Xie, P. and Ni, L. 2009. Assessment effects of cage culture on nitrogen

and phosphorus dynamics in relation to fallowing in a shallow lake in China.

Aquaculture Inst. 17:229-241.

Güven, F. 1996. Sakaryabaşı kaynaklarının çevresel izotop hidrolojisi incelenmesi.

Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim

Dalı Yüksek Lisans Tezi. Ankara.

Kacar, B. 1995. Bitki ve toprağın kimyasal analizleri 3: Toprak Analizleri Ankara

Üniersitesi Ziraat Fakültesi Eğitim Araştırma ve Geliştirme Vakfı Yayınları,

No:3, 705 s.

Karaca, İ. 2002. Kesikköprü Baraj Gölü’nde kafeslerde gökkuşağı alabalığı

yetiştiriciliğinin su kalitesi, zooplankton ve bentos üzerine etkisi. Doktora Tezi.

Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı,

Ankara.

Karaca, İ. and Pulatsü, S. 2003. The effect of rainbow trout (Oncorhynchus mykiss

Walbaum, 1792) cage culture on benthic macrofauna in Kesikköprü Reservoir.

Turkish Journal of Veterinary and Animal Sciences, 27(5): 1141-1146.

Kelly, L. A. and Elberizon., I. R. 2001. Fresh water finfish cage culture, ın enviromental

impacts of aquaculture. Black K.D. (ad), Sheffield Academic Pres, pp.1-32.

Kesici T, Kocabaş Z (2007) Biyoistatistik. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

Yayın No: 94, Ankara.

39

La Rosa, T., Mirto, S., Mazzola, A. and Meugeri, T.L. 2004. Benthic microbial

indicators of fish farm impact in a coastal area of the Tyrrhenian Sea.

Aquaculture, 230, 153-167.

Lairdan, L. M. and Needham, T.1988. Salmon and trout farming. Ellis Harwood

Limited, 271 p., England.

Matijevic, S., Kuspilic, G., Kljakovic-Gaspic, Z. and Bogner, D. 2008. Impact of fish

farming on the distribution of phosphorus in sediments in the Middle Adriatic

Area. Science Direct, Marine PollutionBulletin 56 (2008) 535-548.

Okumuş, İ., 1997. Deniz kafeslerinde balık yetiştiriciliğinin ekolojik bazı etkileri ve

balık-midye polikültür yaklaşımı, Akdeniz Balıkçılık Kongresi, 323-329, İzmir.

Özdal, B. and Pulatsü, S. 2012. Using of the computer software fort he sustainable

rainbow trout cage culture: A case study in Gökçekaya Dam Lake (Ankara,

Turkey). Ege J Fish Aqua Science, 29 (1): 49-54.

Pawar, V., Matsuda, O., and Fujisaki, N., 2002. Relationship between feed ınputs and

sediment quality of the fish cage farms. Fisheries Science, 68:894-903.

Pulatsü, S., Atay, D., ve Karahan, B. 1999. ağ kafeslerde çipura (Sparus aurata L.,

1758) ve Levrek (Dicentrarchus labrax L., 1758) yetiştiriciliğinin su kalitesine

etkisi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bilimleri Dergisi. 5 (3): 99-

101.

Pulatsü, S. 2003. The application of a phosphorus budget model estimating the carrying

capacity of Kesikköprü Dam Lake. Turk J Vet Anim Sci. 27 (2003) 1127-1130.

Pulatsü, S. ve Topçu, A., 2006. Sakaryabaşı Batı Göleti’nde (Türkiye) sedimentten

fosfor salınımının tahmini. E.Ü. Su Ürünleri Dergis, Cilt No:23 Ek, (1/1):119-

121.

Pulatsü, S. ve Topçu, A. 2011. Sakaryabaşı (Çifteler-Eskişehir) Balık Üretim Araştırma

İstasyonu’nun su kaynağı Batı Göleti: Sediment kaynaklı inorganik azot

salınımının araştırılması. Ekoloji, 20,78, 26-33.

Pulatsü, S. ve Topçu, A. 2012. Balık Üretiminde Su Kalitesi. Ankara Üniversitesi Ziraat

Fakültesi Ders Kitabı No: 543, Yayın No: 1591.

Rooney, C. R. and Podemski, C. L., 2010. Freshwater rainbow trout (Oncorhynchus

mykiss) farming affects sediment and pore-water chemistry. Marine and

Freshwater Research 61(5) 513–526.

Shendel, K. E., Nordstrom, E. S. and Lavkulich, M. L. 2004. Floc and sediment

properties and their enviromental distribution from a marine fish farm.

Aquaculture Research, 35, 483-493.

40

Shrestha, M.K. and Lin, C.K. 1996. Determination of phosphorus saturation level in

relation to clay content in formulated pond muds. Aquacultural Engineering, 15

(6):441-459.

Temporetti, P. F. and Pedrozo, F.L. 2000. Phosphorus release rates from freshwater

sediments affecte by fish farming. AquacultureResearch. 31, 447-455.

Temporetti. P. F., Alonso, M. F., Baffico, G., Diaz, M. M.,Lopez, W.,Pedrozo, F. L. and

Vigliano, P. H. 2001. Trophicstate, fish community and intensive production of

salmonids in AlicuraReservoir (Patagonia, Argentina). Lakes&Reservoirs:

Research and Management, 6: 259-267.

Topçu, A. ve Pulatsü, S. 2004. Göl ve göletlerin ötrofikasyonunda sedimentin rolü.

Ulusal Su Günleri Türk Sucul Yaşam Dergisi, İzmir.

Troell, M. ve Berg, H., 1997. Cage fish farming in the Tropical Lake Kariba,

Zimbabwe: Impact and Biogeochemical Change in Sediment. Aquaculture,

28:527-544.

Tüfek, Ö. M. ve Yalçın, N. 2007. Rezervuarlarda su ürünleri yetiştiriciliği. Ulusal Su

Günleri, 16-18 Mayıs 2007, Antalya, Türkiye.

Tüzüner, A. 1990. Toprak ve su analiz laboratuar el kitabı, Tarım ve Köyişleri

Bakanlığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara.

Yucel-Gier, G., Kucuksezgin, F. and Kocak, F. 2007. Effects of fish farming on

nutrients and benthic community structure in the Eastern Aegean (Turkey).

Aquaculture Research. 38, 256-267.

W. McKindsey, C., Archambault, P., Callier M.D. and Can, F. O. 2011.Influence of

suspended and off-bottom mussel culture on these a bottom and benthic habitats:

a review1. J. Zool. 89: 622–646

41

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Seda KARAKOCA

Doğum Yeri : Ankara

Doğum Tarihi : 08/01/1986

Medeni Hali : Bekar

Yabancı Dili : İngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : Çankaya YDA Lisesi (2000-2004)

Lisans : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi

(2005-2009)

Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Anabilim Dalı

(2010-2013)