16
AYLIK S‹YAS‹ GAZETE > YIL: 4 > SAYI: 15 > Mart-Nisan > 2007 > www.adhk.de > [email protected] Fiyat›: 2 Euro Baharla birlikte, alabildi¤ine bir hareketlilik dönemi bafll›yacakt›r. Y›- l›n en çok etkinli¤ine ev sahipli¤i yapan bir mevsimdir bahar. Egemen güçlerin zorbal›klar›n›n vede zalimliklerinin yaflat›ld›¤› hatta, bu zalimlik- leri direnifl günlerine çevrilerek an›lmalar›n› ; zulümlerin ve direnifllerin iç içe geçerek, yafland›¤› bir mevsim gerçekli¤i halini alm›flt›r bahar. De- mokratik hak alma mücedelesi gelene¤ine sahip olmakla birlikte, verilen mücadeleler sonucunda sembolize edilerek kutlanagelen direnifl ve mü- cadele günlerinin bu mevsimde olams›d›r. Bunlar›n en bafl›nda 8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar günü gelmektedir. “Gö¤ün yar›s›n›” oluflturan kad›nlar›n “emekçi kad›nlar›n”, tarihte, proleteryan›n maruz kald›¤› emek sömürüsünün s›n›fsal bilefleni olarak emekçi kad›n kimli¤ini buradan alarak, sadece cinsel kimli¤i ile de¤il, ama ayn› zamanda eme¤i üzerinde kurulan sömürü ayg›t›na karfl› da ta- vizsiz davranarak direnmifl ve bu direnç sonucunda kendine laik olan emekçi kad›n kimli¤ini savunmufl ve onurland›rm›flt›r. Önce kad›n olarak, ard›ndan emekçi kad›n kimli¤ini, hem cinsi olan, fakat s›n›f›ndan olm›yan burjuva kad›na karfl› “Hem cinsimde olsan, s›n›f›mdan de¤ilsin”, diyerek, Sayfa 3’de Bahara girerken...! BAfi YAZI Türkiye’de yükselen milliyetçili¤in güncel boyutlar›nda seyreden faflizm gerçekli¤i Hrant Dink'in katledilmesinden sonra, Türk derin medyas› hamarat bir tart›flma içine girdi. “Milliyetçili¤in kökenleri”, “fliddete dayal› milliyetçilik”, “derin devlet” vb bafll›klar, burju- va medyas›n›n son dakika haberlerine düflen “flafl geliflme”lerle, Ogün Samast denilen “yeni yetme” bir tetikçinin Türk bayra¤› eflli¤inde polis a¤abeyleriyle verdi¤i “kahramanl›k pozlar›” ile birlikte tart›fl›lmaya baflland›. Bir k›sm› “iyi milliyetçilik”, bir k›sm› “kötü milliyetçilik” temelinde tamamen soyut, suya sabu- na dokunmayan tart›flmalar eflli¤inde yo¤un bir bilgisizlendirme (dezerfermasyon) temelinde yürütülen “milliyetçilik” bafll›kl› canl› yay›n tart›flmalar›, köfle yaz›lar›, tam da miliyetçili¤in bes- lendi¤i gerçek kayna¤a, yani hedef gösterip, tetik düflüren dev- lete dokunmamak için büyük hassasiyet gösterdi. Kamuoyunun Hrant Dink'in katledilmesi ard›ndan, sol du- yusuna dayal› bir duyarl›l›k ve halklar›n kardeflli¤ini esas alan “Hepimiz Hrant'›z, Hepimiz Ermeniyiz” fleklinde y›¤›nsallaflan bir öfkeyle soka¤a inerek, flovenizmi, faflizm özlü miliyetçili¤i pretesto eden ve sorgulayarak inisiyatif alan gücü karfl›s›nda, Hrant Dink'in gerçek katili olan devlet mekanizmalar› devreye girdi. Sayfa 3’de Emperyalizm yenilecek, ezilen kitleler kazanacakt›r! Ortado¤uda süremekte olan Emperyalist iflgal, baflta Irak, Filistin, Lübnan olmak üzere iflgale karfl› isyana geçen kitlelerin gün geçtikçe nicel art›fl› ve vurmufl ol- du¤u darbelerle emperyalistlerin yenilgilerini kendi a¤- z›yla itiraf etmesine zorlam›flt›r. Bu itiraf istemeyerekte olsa kamuoyuna sunulmas›n›n iki esas sebebi vard›r. Bi- rincisi isyana geçmifl kitlelerin her geçen gün vurdukla- r› darbelerle iflgal güçlerinin adeta sersemleflmifl olmas›, di¤er öteki önemli sebep ise, yeni politik manevralar›n devreye sokulmas› ve düfltükleri buhrandan nas›l kurtu- luruzun telafl›ndan kaynaklanmaktad›r. Yoksa bu itiraf- lar sonucunda ne emperyalislerin çok aç›k olduklar›dan dolay›, ne de Beker ve Hamilton'un demokrat olmas›n- dan kaynaklanmaktad›r. Sayfa 2’de Fransa'da Cumhurbaflkanl›¤›, Palemento ve yerel seçim süreci yaklafl›yor. Henüz seçim sürecine belli bir zaman varken, siyasi parti adaylar› kampanyalar›- n› aç›ktan kamuoyu önüne tafl›maya bafllad›lar. Avru- pa ülkelerinde yafl›yan göçmen kitleler üzerinde yürü- tülen propagandalar, seçimlerin neredeyse ana günde- mini oluflturmaktad›r. ''Yabanc›lar'' olarak nitelendiri- len göçmen kitlelerin Avrupa'l› baz› sisyasi partilerin hedefi durumunda olmalar›, ayr›ca seçim döneminde ise do¤rudan seçim kampanyalar›n›n temel argüman› vede malzemesi olarak kullan›lmalar›na karfl› ç›k›yor- lar. Göçmen kitleler ve demokratik kitle örgütleri, bu durum karfl›s›nda aktif örgütlenme ça¤r›s›nda bulunu- yorlar. Avrupa’n›n geliflmesinde direk katk›s› bulunan kitlelerin, emek gücü baflta olmak üzere, vatandafll›k gereklerini yerine getirmifl olmalar› karfl›l›¤›nda, ›rk- ç›-faflist örgütlenmelerin geliflmesinin zemine haline getirilmelerini kabul etmediklerini, bu tür örgütlen- melere karfl› ç›kma baflta olmak üzere, seçimlerde göçmen kitlelerin kendi somut talep vede isteklerinin gündeme getirilmesi için birleflik çaba içinde olacak- la›n›n çabas›n› girmifl durumdalar. Sayfa 9’da Avrupa, Göçmenler ve Seçimler... 12-13 MAYIS 2007 SAAT: 10.00 HAUS DER JUGEND / FRANKFURT ADHK 17. KONGRES‹ 21 Mart, Kürt ulusunun büyük fedakarl›klar göstererek ve a¤›r bedeller ödeyerek kazand›¤›, özgürlük ve eflitlik mücadelesiyle özdefllefltirdi- ¤i bir gün olan Newroz bayram›d›r. Bu önemli gün; bütün Kürt ulusu için, özgürlük ve eflitlik mücadelesinin en simgesel günüdür ve Kürt hal- k› için özel bir anlam› vard›r. Sayfa 6’da B‹J‹ NEWROZ! NEWROZ KUTLU OLSUN! Hepimiz HRANT D‹NK’iz! Türkiye, 19 Ocak'ta ifl- lenen siyasi bir cinayetle sars›l›yor. Bas›n tarihimi- zin öldürülen 62. gazetecisi olan Hrant Dink (1954 - ....), ayn› zamanda Agos Gazetesi genel yay›n yö- netmeniydi. 7 Nisan 1909'da, Galata köprüsü üzerinde ‹ttihatç›- lar taraf›ndan öldürülen Arnavut kökenli Hasan Fehmi, öldürülen ilk ga- zeteci olarak kabul ediliyor. Bu olaydan yaklafl›k yüz y›l sonra, Ermeni kökenli bir gazetecinin yine ‹ttihatç› bir düflünceyle öldürülmesi, devlet gelene¤indeki süreklili¤i göstermesi aç›s›ndan önemlidir. Sayfa 4’da Tarih : 24-25 Mart 2007 Saat : 11:00 Yer : Pädagogische Hochschule Ludwigsburg Reuteallee 46 71634 Ludwigsburg AVRUPA DEMOKRAT‹K GENÇL‹K HAREKET‹-MERKEZ‹ KOM‹SYONU ÇA⁄RI Emperyalist sald›rganl›¤a karfl›, Anti-emperyalist gençlik mücadelesini büyütmek için 15. Kurultay›m›zda buluflal›m Uzun çal›flmalar sonucu örgütleme komitesi önderli¤inde 10-11 Mart 2007 tarihinde gerçeklefltirilen Kuru- lufl Kongeresiyle Avusturya Demokra- tik Haklar Federasyonu resmen ku- ruldu. Ufak, tefek kimi eksikliklere ra¤- men, gençlerin a¤›rl›kta oldu¤u ve si- yasal tart›flmalar›n yo¤unluklu yaflan- d›¤›, esas olarakda olumlu bir flekilde sonuçlanan bir kurulufl kongeresi ge- reçekleflti. Sayfa 12’de AVUSTURYA DEMOKRAT‹K HAKLAR FEDERASYONU KURULDU! Emekçi kad›nlar alanlar› süsledi! Avrupa Demokratik Kad›n Hare- keti (ADKH), AT‹K-Yeni Kad›n, Co- urage, Ça¤r›, MLPD, Ceni, Pazartesi Eylemcileri, Göçmen Kad›nlar Birli- ¤i, Verdi ve AG‹F - Kad›n Komisyo- nundan oluflan Yürüyüfl Örgütleme Komitesi taraf›ndan haz›rl›klar› sür- dürülen 8 Mart Dünya Emekçi Kad›n- lar Günü yürüyüflü 10 Mart 07 tarihin- de Almanya'n›n Dortmund flehrinde gerçeklefltirildi. Sayfa 12’de 8 Mart’›n 150. y›l›nda emperyalist sald›rganl›ga, hak gasplar›na ve cins ayr›mc› uygulamalara karfl›;

AYLIK S‹YAS‹GAZETE YIL: 4 SAYI: 15 Mart-Nisan Türkiye’de ...adhk.de/wp-content/uploads/2014/01/DG_sayi_15.pdf · sars›l›yor. Bas›n tarihimi-zin öldürülen 62. gazetecisi

  • Upload
    ngotram

  • View
    214

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

AYLIK S‹YAS‹ GAZETE > YIL: 4 > SAYI: 15> Mart-Nisan > 2007 > www.adhk.de > [email protected] Fiyat›: 2 Euro

Baharla birlikte, alabildi¤ine bir hareketlilik dönemi bafll›yacakt›r. Y›-l›n en çok etkinli¤ine ev sahipli¤i yapan bir mevsimdir bahar. Egemengüçlerin zorbal›klar›n›n vede zalimliklerinin yaflat›ld›¤› hatta, bu zalimlik-leri direnifl günlerine çevrilerek an›lmalar›n› ; zulümlerin ve direniflleriniç içe geçerek, yafland›¤› bir mevsim gerçekli¤i halini alm›flt›r bahar. De-mokratik hak alma mücedelesi gelene¤ine sahip olmakla birlikte, verilenmücadeleler sonucunda sembolize edilerek kutlanagelen direnifl ve mü-cadele günlerinin bu mevsimde olams›d›r. Bunlar›n en bafl›nda 8 MartDünya Emekçi Kad›nlar günü gelmektedir.

“Gö¤ün yar›s›n›” oluflturan kad›nlar›n “emekçi kad›nlar›n”, tarihte,proleteryan›n maruz kald›¤› emek sömürüsünün s›n›fsal bilefleni olarakemekçi kad›n kimli¤ini buradan alarak, sadece cinsel kimli¤i ile de¤il,ama ayn› zamanda eme¤i üzerinde kurulan sömürü ayg›t›na karfl› da ta-vizsiz davranarak direnmifl ve bu direnç sonucunda kendine laik olanemekçi kad›n kimli¤ini savunmufl ve onurland›rm›flt›r. Önce kad›n olarak,ard›ndan emekçi kad›n kimli¤ini, hem cinsi olan, fakat s›n›f›ndan olm›yanburjuva kad›na karfl› “Hem cinsimde olsan, s›n›f›mdan de¤ilsin”, diyerek,

Sayfa 3’de

Bahara girerken...!

BAfi YAZI

Türkiye’de yükselen milliyetçili¤in güncelboyutlar›nda seyreden faflizm gerçekli¤i

Hrant Dink'in katledilmesinden sonra, Türk derin medyas›hamarat bir tart›flma içine girdi. “Milliyetçili¤in kökenleri”,“fliddete dayal› milliyetçilik”, “derin devlet” vb bafll›klar, burju-va medyas›n›n son dakika haberlerine düflen “flafl geliflme”lerle,Ogün Samast denilen “yeni yetme” bir tetikçinin Türk bayra¤›eflli¤inde polis a¤abeyleriyle verdi¤i “kahramanl›k pozlar›” ilebirlikte tart›fl›lmaya baflland›. Bir k›sm› “iyi milliyetçilik”, birk›sm› “kötü milliyetçilik” temelinde tamamen soyut, suya sabu-na dokunmayan tart›flmalar eflli¤inde yo¤un bir bilgisizlendirme(dezerfermasyon) temelinde yürütülen “milliyetçilik” bafll›kl›canl› yay›n tart›flmalar›, köfle yaz›lar›, tam da miliyetçili¤in bes-lendi¤i gerçek kayna¤a, yani hedef gösterip, tetik düflüren dev-lete dokunmamak için büyük hassasiyet gösterdi.

Kamuoyunun Hrant Dink'in katledilmesi ard›ndan, sol du-yusuna dayal› bir duyarl›l›k ve halklar›n kardeflli¤ini esas alan“Hepimiz Hrant'›z, Hepimiz Ermeniyiz” fleklinde y›¤›nsallaflanbir öfkeyle soka¤a inerek, flovenizmi, faflizm özlü miliyetçili¤ipretesto eden ve sorgulayarak inisiyatif alan gücü karfl›s›nda,Hrant Dink'in gerçek katili olan devlet mekanizmalar› devreyegirdi. Sayfa 3’de

Emperyalizm yenilecek, ezilen kitleler kazanacakt›r!

Ortado¤uda süremekte olan Emperyalist iflgal, bafltaIrak, Filistin, Lübnan olmak üzere iflgale karfl› isyanageçen kitlelerin gün geçtikçe nicel art›fl› ve vurmufl ol-du¤u darbelerle emperyalistlerin yenilgilerini kendi a¤-z›yla itiraf etmesine zorlam›flt›r. Bu itiraf istemeyerekteolsa kamuoyuna sunulmas›n›n iki esas sebebi vard›r. Bi-rincisi isyana geçmifl kitlelerin her geçen gün vurdukla-r› darbelerle iflgal güçlerinin adeta sersemleflmifl olmas›,di¤er öteki önemli sebep ise, yeni politik manevralar›ndevreye sokulmas› ve düfltükleri buhrandan nas›l kurtu-luruzun telafl›ndan kaynaklanmaktad›r. Yoksa bu itiraf-lar sonucunda ne emperyalislerin çok aç›k olduklar›dandolay›, ne de Beker ve Hamilton'un demokrat olmas›n-dan kaynaklanmaktad›r. Sayfa 2’de

Fransa'da Cumhurbaflkanl›¤›, Palemento ve yerelseçim süreci yaklafl›yor. Henüz seçim sürecine bellibir zaman varken, siyasi parti adaylar› kampanyalar›-n› aç›ktan kamuoyu önüne tafl›maya bafllad›lar. Avru-pa ülkelerinde yafl›yan göçmen kitleler üzerinde yürü-tülen propagandalar, seçimlerin neredeyse ana günde-mini oluflturmaktad›r. ''Yabanc›lar'' olarak nitelendiri-len göçmen kitlelerin Avrupa'l› baz› sisyasi partilerinhedefi durumunda olmalar›, ayr›ca seçim dönemindeise do¤rudan seçim kampanyalar›n›n temel argüman›vede malzemesi olarak kullan›lmalar›na karfl› ç›k›yor-lar.

Göçmen kitleler ve demokratik kitle örgütleri, bu

durum karfl›s›nda aktif örgütlenme ça¤r›s›nda bulunu-

yorlar. Avrupa’n›n geliflmesinde direk katk›s› bulunan

kitlelerin, emek gücü baflta olmak üzere, vatandafll›k

gereklerini yerine getirmifl olmalar› karfl›l›¤›nda, ›rk-

ç›-faflist örgütlenmelerin geliflmesinin zemine haline

getirilmelerini kabul etmediklerini, bu tür örgütlen-

melere karfl› ç›kma baflta olmak üzere, seçimlerde

göçmen kitlelerin kendi somut talep vede isteklerinin

gündeme getirilmesi için birleflik çaba içinde olacak-

la›n›n çabas›n› girmifl durumdalar. Sayfa 9’da

Avrupa, Göçmenler ve Seçimler...

12-13 MAYIS 2007 • SAAT: 10.00HAUS DER JUGEND / FRANKFURTADHK 17. KONGRES‹

21 Mart, Kürt ulusunun büyük fedakarl›klargöstererek ve a¤›r bedeller ödeyerek kazand›¤›,özgürlük ve eflitlik mücadelesiyle özdefllefltirdi-¤i bir gün olan Newroz bayram›d›r. Bu önemligün; bütün Kürt ulusu için, özgürlük ve eflitlikmücadelesinin en simgesel günüdür ve Kürt hal-k› için özel bir anlam› vard›r. Sayfa 6’da

B‹J‹ NEWROZ!NEWROZ KUTLU OLSUN!

Hepimiz HRANT D‹NK’iz!Türkiye, 19 Ocak'ta ifl-

lenen siyasi bir cinayetlesars›l›yor. Bas›n tarihimi-zin öldürülen 62. gazetecisiolan Hrant Dink (1954 -....), ayn› zamanda AgosGazetesi genel yay›n yö-netmeniydi.

7 Nisan 1909'da, Galataköprüsü üzerinde ‹ttihatç›-lar taraf›ndan öldürülen Arnavut kökenli Hasan Fehmi, öldürülen ilk ga-zeteci olarak kabul ediliyor. Bu olaydan yaklafl›k yüz y›l sonra, Ermenikökenli bir gazetecinin yine ‹ttihatç› bir düflünceyle öldürülmesi, devletgelene¤indeki süreklili¤i göstermesi aç›s›ndan önemlidir. Sayfa 4’da

Tarih : 24-25 Mart 2007Saat : 11:00Yer : Pädagogische Hochschule Ludwigsburg

Reuteallee 46 71634 Ludwigsburg

AVRUPA DEMOKRAT‹K GENÇL‹K HAREKET‹-MERKEZ‹ KOM‹SYONU

ÇA⁄RIEmperyalist sald›rganl›¤a karfl›,

Anti-emperyalist gençlik mücadelesinibüyütmek için

15. Kurultay›m›zda buluflal›m

Uzun çal›flmalar sonucu örgütlemekomitesi önderli¤inde 10-11 Mart2007 tarihinde gerçeklefltirilen Kuru-lufl Kongeresiyle Avusturya Demokra-tik Haklar Federasyonu resmen ku-ruldu.

Ufak, tefek kimi eksikliklere ra¤-men, gençlerin a¤›rl›kta oldu¤u ve si-yasal tart›flmalar›n yo¤unluklu yaflan-d›¤›, esas olarakda olumlu bir flekildesonuçlanan bir kurulufl kongeresi ge-reçekleflti. Sayfa 12’de

AVUSTURYA DEMOKRAT‹K HAKLARFEDERASYONU KURULDU!

Emekçi kad›nlar alanlar›süsledi!

Avrupa Demokratik Kad›n Hare-keti (ADKH), AT‹K-Yeni Kad›n, Co-urage, Ça¤r›, MLPD, Ceni, PazartesiEylemcileri, Göçmen Kad›nlar Birli-¤i, Verdi ve AG‹F - Kad›n Komisyo-nundan oluflan Yürüyüfl ÖrgütlemeKomitesi taraf›ndan haz›rl›klar› sür-dürülen 8 Mart Dünya Emekçi Kad›n-lar Günü yürüyüflü 10 Mart 07 tarihin-de Almanya'n›n Dortmund flehrindegerçeklefltirildi. Sayfa 12’de

8 Mart’›n 150. y›l›nda emperyalist sald›rganl›ga, hak gasplar›na ve cins ayr›mc› uygulamalara karfl›;

2 Gündem

Sahibi: ADHK

Avrupa Demokratik Haklar KonfederasyonuKonföderation für demokratische Rechte in Europa

Confederation of democratic rights in EuropeConfédération des droits démocratiques en Europe

Adhk logosu ile beraber adhk yay›n organ› oldu¤u belirtilir.

Kontak:[email protected]

[email protected]

Saddam'›n idam›ndan sonra ifl-gal güçlerinin binlere varan askerikay›b›, iflgalcilerin askeri y›¤›nak-lar›n› farkl› alanlara çekme planla-r›, bir yönüyle, savafl›n moral yö-nünü düflürece¤i kayg›s› üstün gel-mifl olsa ki, bunun yerine yirmibin üzerinde yeni bir askeri güçtakviyesi, ABD emperylizmine da-ha cazip gelmifl görünmektedir.Bölgede özelliklede Güney Kür-distan›n emperylistlerin tam askeris›¤›na¤›na dönüfltürülmesi olas›d›r.Kürt hareketlerine verilen vaadlerbu durumun önümüzdeki süreçtebu flekilde geliflece¤ini göstermek-tedir. Öte yandan yaklafl›k dört binkiflilik (ki bu say› gerçekçi de¤ildir,çünkü Kürt hareketlerine mensupelemanlar›n CIA taraf›ndan e¤itil-di¤i yünündeki haberler, bugünaç›klanandan daha fazla oldu¤ugerçekli¤ini göstermektedir) güç,Irak'taki „istikrar›n” sa¤lanmas›için devreye konuldu. Burada alt›-n›n çizilmesi gereken en önemlihusus fludur; bölge halklar› aras›n-daki husumetleri derinlefltirme, birbirine k›rd›rtmay› esas alan em-perylizmin, böl-parçala-yönet stra-tejisinin uygulan›fl›d›r. Bu dönemiçin yönetmek istemi kursa¤›ndakalm›fl olmas›n›n verdi¤i ac› ve ku-durganl›kla mazlum Ortado¤uhalklar›na karfl› hertürlü savaflaraçlar›n› devreye sokmufl durum-dad›r. Kendisine yaranmak içinadeta ‹srail ile yar›fl halinda olanKürt hareketlerinin gerçek düflmantespitinde sapland›klar› ç›kmaz,beraberinde Kürtler'in ABD bay-raklar›yla soka¤a ç›kmas›na kadargötürmüfltür. Bu ç›kmazda ›sraredinilecek olursa, baflta Kürt hare-ketleri olmak üzere emperylizmindümeninden gemisini yüzdürmeyeçal›flanlar›n, k›zg›n çöllerin f›rt›na-s› karfl›s›nda tufana kap›lmalar› ka-ç›n›lmazd›r. Bu f›rt›na tarihsel sü-reçlerde yaflan›lan benzeri olaylar-daki gibi belkide ucuz atlat›lama-yacakt›r. O halde Kürtdistan halk›-n›n her ferdine söylenecek, anlat›-lacak, onun mücadelesini her alan-da destekleyecek y›¤›nlarca görevbizleri beklemektedir.

Bölgede askeri güç dengesi ifl-galci güçlerin elinde görünsede,gerek kendili¤inden geliflip örgütlübir güce dönüflen kitlelerin öfkesi,gereksede daha önceden beridirbölgede dini motifli örgütlenmele-rin bir araya gelip kurmufl oldukla-r› güç birlikleri, iflgal güçlerini zorduruma getirmifltir. Bu dönemedenk gelen ‹ngiliz emperyalizmi-nin askeri gücünün yar›s›n› çekmekarar›nda, kitlelerin bu duruflu et-kileyici olmufltur. Süphesizki tekbelirleyici sebep budur demek do¤-ru bir yaklafl›m olmayacakt›r.Özellikle emperyalizmin kendiaralar›ndaki pazar dalafl›m›, haki-miyet kavgas›, aralar›ndaki anlafl-mazl›klar›n yani çeliflkilerin bu fle-kilde yans›mas›na yol açmaktad›r.ABD'nin ‹ran'a sald›r› planlar›n›yapt›¤› bu dönemde, ‹ran s›n›r›nda-ki ‹ngiliz askerlerini kalkan olarakkullanma istemi, ‹ngilizler'e veri-len ganimet sözleri pekte tatmin et-memifl olsa gerek ki, askerlerininbelli bir k›sm›n› çekme karar›n›aç›klamas›na kadar götürmüfltür.Burjuva kalemflörlerinin PrensHanrry'in asker olarak görev süre-sini Irak'ta yapmas›ndan dolay›

böyle bir karar al›nm›fl oldu¤unudillendirmeleri, gerçekleri gizle-meye çal›flmaktan baflka bir fley de-¤ildir.

Bir kez daha Irak iflgalinin 4. y›ldönümü yaklafl›rken, sürecin maz-lum kitlelelerin lehine çevirilmesi,iflgalci güçleri zor durumda b›raka-cak tav›rlar ve bu tav›rlar›n pratikuygulay›c›lar› olal›m. ‹flgalin y›ldönümünü vesile ederek bulundu-¤umuz co¤rafyalarda en genifl ka-muoyunu oluflturma ve gösterilerdüzenleme as›l görevimizdir.Unutmayal›mki en cayd›r›c› ve et-kileyici güç kitlelerin örgütlü gü-cüdür, bu silah› örgütleyelim ve ha-rekete geçirelim.

Davos Zirvesi ve ZirveninTelafl›!

‹sviçre, yeni bir sermayedarlarzirvesinin endaml› ev sahipli¤i vehürmetkarl›¤›n› bir kez daha gös-terdi. Dünya Ekonomik Forumu(WEF) Global Sömürü a¤›n›nönündeki engeller ve dünya gene-linde geliflen kitlelerin hareketlilik-lerinin karfl›t durufllar› genifl eleal›nd›¤› ve yine, iklim dengelerin-

de yarat›lan dengesizliklerin üzer-lerindeki sorumlulu¤unu baflka ad-reslere nas›l havele edilirli¤ini tar-t›fl›ld›¤› bir atmosferde gerçekleflti.Aç›l›fl konuflmas›nda AlmanyaBaflbakan› Merkel'in „Umut etmekiyidir lakin unutmayal›mki umutetmek baflkalar›n› korkutmaklamümkündür” belirlemesinde, em-peryalist hedefler karfl›s›nda, umu-dunu bofla ç›karabilecek kitlelerinkorkutulmas›n›n gerekliliklerinedikkat çekmekteydi. Zirveye yönveren temel anlay›fl „Kitleleri Kor-kutma” stratejisiydi. Bir baflka de-yiflle biz sömürü dünyas›n› dahadaileri bir düzeyde yürütmeyi ve ba-

flarmay› umud ederken bald›r› ç›p-laklar›n önümüze engel olarak ç›k-mas›n› kabul göremez ve bu engel-lerin kald›r›lmas› için korkutmakflart” demeye getiriyordu. Korkut-mak terör olgusunun temel daya-na¤› ise, kitleleri korkutanlar ise enbüyük terörist oldu¤unu ve terörünbafl›n›n kendileri oldu¤unun alt›n›bir kez daha çizmekteydiler. ‹fltezirvenin tam teflekküllü güvenlikalt›nda yürütülmesinin sebebi, vi-raneye çevirdi¤i dünyada, ezilenle-rinin öfkesi Alp Da¤lar›'n›n doru-

¤una tafl›nabilece¤inin ürküntüsüy-dü. Dünyan›n zenginlik kaynakla-r›n› elinde bulundurmakla, yaflam›-n› uzatma gayretinde olan emper-yalizm, kendisine karfl› en s›radantepkiyi dahi kanla bast›rmay›, düfl-müfl oldu¤u ekonomik-siyasi-aske-ri buhran›n ç›k›fl› olarak görmekte-

dir. Kendisinin bu özelli¤i itibariile, ezilen kitlelerden olas› sald›r›-lar› karfl›s›ndaki „kufl uçurtma-yan” güvenli¤i, girdi¤i ç›kmazlar-da izledi¤i yolun, mutlaka birgünbafl›nda patlayaca¤›n›n telafl›nday-d›lar. Bas›na yans›yan 5 bin kiflilikpolis gücü korumas› alt›nda yap›-lan zirvenin ruh hali, baflka nas›lifade edilebilinir.

Öte yandan zirvenin yap›ld›¤›s›ralarda anti-emperylist cephedehareketlik zirve sürecinin bir kaçay öncesine dayanmaktayd›. Anti-emperylist cephede haz›rl›k afla-mas›ndaki süreç, gerek platformunen genifl kesimleri platforma dahil

etmede „olsada olur, olmasadaolur” tutumu, gereksede yerli ulusamensup olman›n verdi¤i „avan-taj”›n edas›na kap›lm›fl ben mer-kezci tutumu mahkum edilmesi ge-rekli ve zorunluluktur. Bu tutumlardönemsel olarak s›n›fsal ç›kar› ge-re¤i her kesimin mutab›k oldu¤u 8Mart, 1 May›s, Davos Zirvesi gibifaaliyetliklerin hemen hemen hep-sine yans›maktad›r. Bizler aç›s›n-dan, önümüzdeki dönem bu kesim-lerle sorun özgülünde siyasal birkavgaya tutuflmak kaç›n›lmaz ol-

mufltur.Cephenin genifl tutulmas› anla-

y›fl›, sosyal yaflant›s›nda herhangibir olay›n vesile oldu¤u düzenekarfl› bir tutum içerisinde olan tekbir insan›n enerjisini dahi böylesiortamlara tafl›nabilmesinin beceri-sidir. Böyle düflünmeyip hareketetmeyenlerin, dönem dönem kimido¤ru e¤ilimler vede pratikler ser-gilesede, dar, kendini aflamayan,ben merkezci vede k›s›r döngü or-tam›nda bo¤ulup kal›rlar. Hiç kim-sede bir ve ayn› düflünmesini bek-lemiyoruz. Zaten do¤ru da de¤il-dir.

Anti-emperyalist olman›n gö-rev ve sorumluluklar›, tek tek co¤-rafyalarda verilen mücadelelerdekigibi kimi dezavantajlara (teknik)sahiptir. fiunun gibi; ayn› dil, kül-tür ve ruhi flekillenme birli¤i olaninsanlar›n birbirlerini anlamalar›(istisnalar hariç) daha kolayd›r.Ama farkl› farkl› co¤rafyan›n in-sanlar›nda, mimiklerinden tutal›mses tonuna kadar, eli iflaretlerindentutal›m onama iflaretlerine kadarbir birlerinin aras›nda farkl›l›klarvard›r. Tüm bunlar elbetteki teknikhususlar, fakat bizim bahsetti¤imizAnti-emperylist ideolojisinin yön-lerdirdi¤i insan tiplemeleridir. On-lar geldikleri co¤rafyalar›n yukar›-da belirtti¤imiz özelliklere sahipolsalarda, ona yön veren temel ögebilinç unsurudur. O halde anti-em-perylist olmak bizlerin bir arayagelmesine vesile olacak ana halka-d›r. Öteki ise bu yönlü at›lacakad›mlarda en genifl birliktenliklernas›l yakalanaca¤›d›r. ‹flte bizlerinbu bilinçle meselelere e¤ilmesi zo-runluluktur. E¤er böyle yap›lmaz-da k›s›r döngüler etraf›nda, kendi-sini dayatmay›, merkezcilik oyna-may› esas al›r. Tarih karfl›s›na böy-le ç›k›lmas› halinde baflta kaybe-dilmifltir. Gelecek y›l için takvimgeldi¤inde böylesi sorunlar›n ya-flanmamas› için baflta bizler, kendi

görev ve sorumluluklar›m›z›n bi-lincinde hareket etmeli ve dostlar›-m›z› sorunlar›n kayna¤›na inmedeözverili olmalar›n› sa¤lamal› veemperylizme karfl› her sahada sa¤-lam birliktenlikler yakalanabilin-mesi için gerekli çabay› gösterme-liyiz.

G8 ler Zirvesi!6-8 Haziran 2007 tarihleri ara-

s›nda Almanya'n›n Heiligendammflehrinde toplanacak olan G8 zirve-si, dünya genelindeki sald›r›lar›dalgas›n›n boyutlanaca¤›n›n haber-cisi durumundad›r. Dünyan›n „Sü-per Güç”lerinin yapacaklar› otu-rumlar, kendi geleceklerini sa¤la-

ma alman›n vede yeni sald›r› (as-keri) hedeflerin belirlenmesi içinen „önemli” oturum olarak görün-mektedir. Zira masada ganimetle-rin „eflit” paylafl›m› ç›kmasada,tüm güçlerin yeni sald›r› paketle-rinde mutab›k k›l›nmas› bafltaABD emperylistleri olmak üzere,öteki güçler aç›s›ndanda önem arzetmektedir. Kendi aralar›ndaki çe-liflkiler göz ard› edilmeden düflüne-cek olursak, bu sald›rlarda kimle-rin ne kadar „karl›” ç›ka-bilece¤i-ca¤› flimdiden kestirmek yan›lt›c›olur. Hat›rlanaca¤› gibi 1. KörfezSavafl›'nda ABD emperyalistlerisavafl›n kumandas›nda olmalar›nara¤men, a¤›r sanayiden, otomobil

sanayisinde, elektronik cihazlar sa-nay›s›n›n yan›s›ra bir çok sektördeAlman ve Japon emperyalistlerinindaha fazla pazar ve bu pazarlaradaha fazla mal sürerek „karl›” ç›k-m›fllard›. Bundan hareketle savafl›ndirek kat›lm›c›s› vede „galibi” olangüçleri her zaman bekledikelerinibulamayabiliyorlar.

Konumuza dönersek, bu y›lkiG8'ler buluflmas›nda baflta Irak'tadevam eden iflgal olmak üzere Or-tado¤u sorunu bafl gündem olaca-¤›n› söyleyebiliriz. Yine dünyan›niçinde bulundu¤u hava atmosferi-nin kendilerince yaratt›klar› tahri-batlar›n önüne nas›l geçilece¤i ye-rine, kitlelere ve hatta do¤an›nkendi kanunu oldu¤u yalanlar›n›bir kez daha yineliyeceklerdir. Yerigelmiflken uzmanlar taraf›ndan ya-p›lan bunca belirlemelere ra¤men,havada karbondioksitin ve seragazlar›n›n artmas›na sebep olan entemel etmen AfiIRI KAR HIRSIVE EYLEML‹L‹KLER‹ olarakbelirlenmektedir. Yani „Afl›r› sana-yileflmenin” adres olarak gösteril-mesine ra¤men, buna karfl› al›na-cak önlemlerin adresi kitleler ola-rak gösterilmesi, sorumlulu¤un ne-relere yükeleyece¤inin hesaplar›-d›r. Dünyay› kurtaracak önlemlerinkitlelerden gelecek olmas›ndahemfikir oldu¤umuzu söyleyebili-riz. Lakin kendisinin bafl›na, dün-yan›n bafl›na musallat olan her tür-den gericili¤in bafl› ve kendisininbafl düflman› olan emperyalizmidef etmesiyle ilk görevini yapm›fl

olacakt›r.G8'ler zirvesi süreci anti-em-

perylist kesimlerin en genifl bir fle-kilde karfl› koyufllar›na sahne ola-bilmesi için üzerimizdeki görev vesorumluluklar›n bilincinde hareketedilmelidir. Birincil görev B‹R-LEST‹R‹C‹ olmak, ikinci görevi-miz ise HAREKETE GEÇMEK-T‹R. Özelliklede Avrupa ülkelerin-de büyük kat›l›mlar sa¤layabilece-¤imiz güçlerimizin flimdiden haz›r-l›klar›n› yapal›m. Temel fliar›m›z

EMPERYL‹ZM YEN‹LECEK,EZ‹LEN K‹TLELER KAZANA-CAKTIR!

Emperyalizm yenilecek, ezilen kitleler kazanacakt›r!

3Gündem

150 y›l öncesinden bedelini ödeyerek, yartt›¤› bu günü, yani 8 Mart Emek-çi kad›nlar gününü her y›l coflkuyla kutlayarak gelmifltir. Bu y›lda 8 Mart’›hep birlikte alanlarda coflkuyla karfl›l›yoruz.

� � �

Bahar etkinlikleri ve Demokratik kitle örgütlerindenortak eylem platformu:

Demokratik kitle kurumlar›n›n ortak paydalarda bir araya gelmeleri vegelecek süreçte bir çok etkinli¤i ortaklafla organize etme giriflimleri sonderece önemlidir. Sürekli olarak bizlerin ve genifl kitlelerin gündemindebulunan bir konu var. Müflterek noktalarda ortak hareket etme, güç birli-¤i yapma ve demokratik güçlerin birleflik mücadelesiyle genifl kitleleri biraraya getirme vede birlefltirme söylemidir. Süreklili¤i sa¤lanmam›fl olsa-da, zaman zaman bu paralelde at›lan ad›mlar›n önemi büyüktür.

Platformda imzas› bulunan; ADHK, AT‹K, AG‹F, B‹R-KAR ve YaflanacakDünya Gazetesi, önümüzdeki süreçte bir çok etkinli¤i birlikte düzenleyecek-lerine dair aç›klamay› kamuoyuna sundular. 8 Mart dünya Emekçi Kad›nlargünü vesilesiyle Dortmund’da yap›lacak olan merkezi yürüyüfl, bu ortak et-kinliklerin ilki olarak gerçekleflmifl olacakt›r..

Mart ay›n›n pefl pefle s›ralanan önemli günleri eylem takviminde yeralacakt›r. Newroz, Halepçe katliam›, Irak’›n iflgal y›ldönümü, K›z›l Dere veGazi katliam› vs. gibi tarihsel günler, her dönem çeflitli eylem vede etkinlik-ler yap›larak an›lmaktayd›. Eylem birli¤i platformu, bu tarihsel günleri da-ha güçlü bir flekilde karfl›lamak üzere önemli ad›mlar›n› atm›fl durumda-d›r. Yine 1 May›s ‹flçi bayram›; platform üyelerince ortak kutlama anlay›fl›-n› benimsemifl ve 1 May›s materyelleri ortak imzayla haz›rlanmas› karar›-na var›lm›flt›r.

Ancak bu olumlu geliflmeler yaflan›rken, meselenin esas› flu olmal›d›r.Demokratik güçler aras›nda oluflturulan yada gelecekte oluflturulmas› ge-reken bu ve benzeri birlikteliklerin tek amac›n›n, salt eylemlerde bir arayagelmek olmamal›d›r. Buras›da elbetteki önemlidir. Fakat bunun ilerisindegörülmesi gereken en temel noktalardan bir tanesinin, halk saflar›nda ya-flanan yabanc›laflma gerçekli¤idir. At›lan her olumlu ad›m›n, tekil yönü de-¤il, birden fazla yönü üzerinde durarak, zay›flayan yönleri isabetlice orta-ya ç›kar›p, ortak hareket edilen süreçlerde, bu eksik yanlar üzerinde isa-betlice durup, ifllemek olmal›d›r. Bu vesileyle eylem birli¤i prati¤imizin bu-gün ve yar›n nelere hizmet etti¤i böylece daha iyi anlafl›l›r duruma getiril-meldir.

� � �

ADHK ve Kurultaylar süreci :Mart ve Nisan aylar› demokratik kitle örgütlerimizin kurultay sürecidir.

ADHK’y› oluflturan bileflenlerden, Avrupa Demokratik Kad›n Hareketi, Avru-pa Demokratik Gençlik Hareketi ve ülke Federasyonlar›ndan Almanya veFransa Federasyonlar› ile birlikte bu y›l kurulufl kongrelerini gerçekleflti-recek olan Avusturya ve ‹sviçre federasyon komiteleri; yerel alanlarda der-nek vede komitelerin kongreleri üzerinden haz›rl›klar›n› tamamlamak üze-re konfederasyon kongresi ile sonuçlanacak olan bir çal›flma süreci içinegirilmifl durumdad›r.

ADHK 17. Kongre tarihi,12 ve 13 May›s olarak netlefltirilmifltir. Bu tarihdikkate al›narak, bileflenlerin kongre tarihleri belirlenmifltir. Böylece, be-lirlenmifl bulunan bu tarihlere uygun olarak, yerel çal›flmalar› düzenlemeküzere, her ülke vede kurum bileflenlerimiz isabetli bir flekilde planlamayagiderek, lokal çal›flmalar›n› iyi bir düzenlemeyle sonuçland›rma çabas›içinde olmalar› gerekmektedir.

Kitlelerin kurultaylara kat›lmalar› için gösterilecek olan çaba, faliyetle-rin esas›n› teflkil edecektir. Gerek tek tek ülke federasyonlar›n›n ülke so-mutlar›na indirgenerek yürütülecek olan tart›flmalar, kitlelerin genel so-runlar›n› vede kitleleri yak›ndan ilgilendiren hayati derece siyasal mesele-ler olmas›, gerekse di¤er bileflenlerimizin kendi somutundaki sorunlar›tart›flmaya açma, neden ve sebepler üzerinde çözüm önerileri dahil, konu-ya alakal› bulunan kitlelerin öneri ve elefltirileri zemini haline getirmedeteredüt edilmemelidir.

Sene boyunca ifllenilen siyasal kampanyan›n siyasal ideolojik seviye vekazan›mlar›n›n daha bir bilince ç›kar›lmas›; yerel kurultaylar›n özgün ülkedurumlar›n› vede sorunlar› bu paralelde yani siyasal kampanya kapsam›n-da ele alarak güncellefltirmeleri, andaki sorunlar›n çözüm anahtar› olacakduruma getirmeleriyle olanakl› olacakt›r. Yukar›dan afla¤›ya, afla¤›dan tek-rardan yukar›ya espirisi, siyasal kampanyayla bafll›yan sürecin, pratik ey-lem ve kurultay çal›flmalar›na tafl›narak, buradan tekrardan merkezileflti-rilmek anlam›nda sonuç ç›karmak üzere, yerel ve genel bilgilerin birleflti-rilmesini olanakl› k›lan çok yönlü bir bilgi vede çal›flma sürecinin noktalan-mas› anlam›n› ifade edecektir.

� � �

‹ç politik geliflmelere aktif müdahale gerekiyor:Emperyalist ülkelerde, mevcut siyasi iktidar›n içinde bulundu¤u s›k›nt›-

l› durumun varoldu¤uu özellikle seçim dönemini yaflad›klar› süreçlerdeçok daha aç›k bir flekilde belli etirmektedirler. ‹flin bafl›na; “merkez sa¤ vemerkez sol” diye iki kutup öne çà›kar›l›r ve di¤er irili ufakl› partiler bu ikikutbun aras›na serpifltirilir. Merkez sa¤, sa¤›n oylar›n› toplamak için, “gü-venlik ve yabanc›lar” meselesini program›n›n bafl›na oturtarak, yedekteki“sa¤”lar›n temsilcili¤in› yapar. Merkez sol giderayak bu durumdan fazlarahats›z de¤ildir. Zira y›llard›r “yabanc›lar” üzerine oturtulan politikan›n içkamuoyunda art›fl göstermifl olmas› veya kelimenin gerçek anlam›yla, ge-lifltirilen ›rkç›-faflist örgütlenmelerin bu siyaset üzerinden varl›k gösterdibu süreçte daha fazla varl›k göstermektedir. iç ekonomik, sosyal ve top-lumsal sorunlar›n tek sebebi yabanc›lar›n(!) oldu¤u gösterilirken, merkezsol'un buna tepkisi, ancak merkez sa¤’›n söylemlerine kimi zaman kendi-ni kapt›rarak göstemifl olmas›d›r.

Bu durumda, yabanc› yada göçmen olarak adland›r›lan kitlelerin, ken-di varl›klar› üzerinden yarat›lan bu afla¤›lay›c› politik atmosfere karfl› ku-rumsallaflarak, iç politik geliflmelere aktif tav›r ve kat›l›m göstererek boflaç›karabilirler. Ç›karmal›d›rlar. ‹flin ciddi boyutlar›n› alg›lamak ve buna uy-gun politik ad›mlar› gel›fltirilmesi önümüzde duran önemli sorunlar›n ba-fl›nda gelmektedir. Bu anlamda; Içinden geçti¤imiz kurultaylar süreci bu vebenzeri an›n sorunlar›n› görmemezlik yapmamal›d›r. Göçmen kitleleri vekurumlar› baflta olmak üzere, iflçi sendikalar›yla, demokratik-ilerici hare-ket ve kurumla›n yan› s›ra yerli devrimci demokkratik dinamiklerle s›k›iliflkiler içinde olmak gerekiyor. Bu somut ad›mlar›n at›lm›fl oldu¤u kurul-taylar sürecini yafl›yaca¤›m›z›n coflkusunu hep birlikte yaflamak için kol-lektif emek ve çabaya davet var.

BAfi YAZIBahara girerken...!

Önce devlete te¤et geçen birmilliyetçilik ve fliddet tart›flmas› ar-d›ndan, “Hepimiz Ogünüz, hepimizkatiliz” ç›k›fllar›, sonras›nda “hepi-miz Ermeniyiz” ç›k›fl›n›n vaka-i ad-liye haline getirilerek, “Cumhuri-yet” savclar›n›n iddanemesinde suçunsuru olarak tespit edilmesi, finalolarakta Orgeneral Büyükan›t'›nABD gezisi ve sonras›nda yapt›¤›“dinamik güçler” aç›klamas›ylaoyunun birinci perdesi kapanm›floldu. Peki, Hrant Dink'in katledil-mesiyle, halklar›n kardeflli¤ini esasalan, sokakta örülen birleflik karfl›koyuflun rövanfl›n› almak için, süre-ci kendi lehine ve yeni sald›r›lar›nameflruluk kazanmak için de¤erlen-diren Türk devleti ilgili, ilgisiz ku-rumlar›yla neler yapt›.

Baflta, tart›flmaya aç›lan ve ol-dukça teflhir olan meflhur “301”özüne dokunulmadan, “Türklü¤ehakaret” yani de¤ifltirilmeden, hafifbir rütufltan geçirilerek korundu.Onun da ötesinde, Adana'da “GençBak›fl” dergisinin bir bildirisini da-¤›t›rken yarg›s›z infazla öldürülen16 yafl›ndaki Feyzi Abik'in katille-rinin bulunmas› talebiyle bas›naç›klamas› yapan ‹HD Adana fiubeSekreteri Ethem Aç›kal›n hakk›nda301. maddeden dava aç›ld›.

Güney Kürdistan'a yönelik “gir-dik, girece¤iz, sabr›m›z kalmad›”efelenmeleri, Kuzey Kürdistan'datutuklamalar›n, sald›r›lar›n artarakdevam etmesi eflli¤inde kamuoyunabol bol sunuldu. fi›rnak'tan Mer-sin'e, Cizre'den ‹stanbul'a bir çok il-de 14 yafl›ndaki çocuklardan, Di-yarbak›r DTP ‹l Baflkan› ‹brahimAydo¤du'nun tutuklanmas›na ka-dar, genifl bir yelpazede Kürtlereyönelik yeni bir sald›r› dalgas› bafl-lat›ld›. AKP'nin kliksel çerçevederesmi çizgiden minumumda olsasapan yanlar›, “kem küm” söylem-leri aras›nda yeniden hizaya getiril-di, adeta devlet saflar›n› yenidens›klaflt›rarak, kendini politik yön-den yeniden tahkim etti. Son sözüher zaman oldu¤u gibi, “derin dev-let demek istemedim, dinamik güç-ler dedim” fleklinde aç›klams›ylaburjuva siyaset gündemine damga-s›n› vuran Orgeneral Büyükan›tsöyledi.

Büyükan›t 'ta dillendirilen busöylem, Türk devleti'nin ilk kurulu-flundan bu yana süregelen resmisöyleminin, bugünki ihtiyaçlara ce-vap olan yeni bir tercümesindenbaflka bir fley de¤ildi.” Ermenilersoyk›r›ma u¤rat›lmam›flt›r, Ermenidiasporas›n›n hezayanlar›d›r”,“Kürt Sorunu yoktur terör sorunuvard›r”, “ifade özgürlü¤ü, devletehakaret özgürlü¤ü de¤ildir”, “Gü-neyli Kürt gruplar›yla kim görüflür-se görüflsün, asker olarak biz görüfl-meyiz”, “ülke güvenli¤i için KuzeyIrak'a yönelik oparasyon hakk›m›z›sakl› tutuyoruz”, “ABD'li müttefik-lerimize daha fazla icraat bekledi-¤imizi aktard›k” fleklindeki söylem,deyim yerindeyse, eski türküye ye-ni güfte yapmaktan baflka hiç biryeni anlam tafl›m›yor.

Türk devleti, demokratik hak-lar, özgürlükler sorununda olsun,Ermeni jenosidi ve Kürt sorunundaolsun, bugüne kadar yeni hiç birfley söylemedi. Bu söylem, 23'denbugüne kadar korunan resmi söy-lemdir. Dolay›s›yla, hangi hükü-met hangi farkl› söylemle gelirsegelsin, “dinamik güçlerin” bu “k›r-m›z› çizgileri” ile karfl›lafl›r, yaoyunu kural›na göre oynar, ya da“faul” durumuyla beraber düdük

çalar, modern ve post modern dar-beler eflli¤inde “oyun d›fl›” edilir.

Asl›nda Türk egemen s›n›flar›cephesinde gündeme damgas›n›vuran güncel geliflmeler çerçeve-sinde yaflanan süreç, onun niteli¤i-ni, varl›k sebebini ve kendini koru-ma politikalar›n› bilen, anlayan veona göre kendi politik duruflunu be-lirleyen, devrimci - demokratik ki-fli, kurum parti ve örgütler aç›s›n-dan, yeni sürpriz bir durumu do¤ur-muyor. Özetin özeti, devletin as›l,hakim kli¤i, “cumhuriyetin bekçi-si” asker sivil bürokrasi ve onlar›ndayand›klar› s›n›flar, “rejimin” ilkkurulufl “felsefesinden” ve onun“ötekileri” d›fllayarak, yok say›pezerek kendini var eden gelenekselpolitikalar›ndan dirhem tav›r ver-meyece¤ini, öznel ve nesnel aç›danen ufak bir esneme rezervine sahipolmad›¤›n› gösteriyor.

Bu sürecin as›l önemli yan› ezi-len s›n›flar ve onun politik özneleri

cephesinde yeni saflar›n oluflmas›,eski sürecin ortaya ç›kard›¤› zeminüzerinde sa¤'da ve sol'da yeni e¤i-limlerin belirmifl olmas›d›r.

Hrant Dink'in katledilmesindensonra, yaflanan geliflmeler ve Büyü-kan›t'›n son sözleriyle noktalanansürecin özeti, politik yelpazenin birçok kesiminde, yeni politik kombi-zonlar›n oluflarak, gelecekte ne türbir politik hatta durulaca¤› noktala-r›nda kartlar›n yeniden kar›larakaç›lmas›n› beraberinde getirdi. Mil-liyetçili¤in faflist eylemler üzerin-den organik olarak devletle buluflupsuç üstü olma durumu, ideolojik-politik aç›dan sahte içi bofl bir “an-ti-emperyalist” ulusalc›l›¤›n, sözdevatanseverli¤in ipli¤ini pazara ç›-kard›. Bugün sahibinin sesi burjuvamedyas› bile, fiemdinli Umut Kita-pevi davas›n›n gerekçeli karar›ndasuçlu bulunup ceza alan Jitemci su-baylar›n, “bulunduklar› rütbe ko-numlar›yla üstlerinden emir alma-dan bu tür eylemleri yapamayacak-lar›” yönündeki gerekçeli karar›n,“mehkemeden askere flok suçlama”bafll›¤›yla verilmek zorunda kal›n-mas› bile, yaflanan sonucun çarp›c›gerçekli¤ini, tüm kesimler aç›s›n-dan tart›fl›lmas›z gözler önüne ser-mifl bulunuyor. ABD'nin Irak'a yö-nelik sald›r›s›ndan önce sivil iflbir-likçileri silahland›rmak için bölge-ye gönderdikleri silahlar›n, saklan-d›klar› depolardan kaybolup y›llarsonra , “derin devletin” katillerielinde ç›kmas›, devlet çizgisindenbeslenen, yada onun kutsanmas›nadayal› bir milliyetçilik temelindehamas› at›lan “anti-emperyalist”nutuklar›n sahte, içi bofl ve temelsiz

oldu¤unu fazlas›yla ›spatlar nitelik-te bulunuyor.

Bu durumda, milliyetçili¤in yada daha tam bir ifadeyle sosyal flo-venizmin kulvar›nda at›lan sahte“anti-emperyalist” kulaçlarla, em-peryalizmin ülke içindeki iflbirlik-çileriyle hedef al›nmas› temelindeyürütülen, gerçek, asl›na ve özüneuygun anti-emperyalist duruflunhatlar› güncel geliflmelerin ›fl›¤›ndayeniden netlefliyor.Dün devrimci vekömünistlerin ideolojik aç›dan ›s-rarla alt›n› çizdikleri, emperyaliz-me karfl› esasl› ve gerçek devrimciduruflun, devletten, onun sosyal flo-ven zehirinden uzak ve onuda em-peryalizmle birlikte karfl›s›na ala-rak yürütülmesi gereken mücadele-nin tek tutarl› ve gerçek ç›k›fl olma-s› belirlemesi, küçük bir az›nl›¤›n“ideolojik” argüman› olmaktan ç›-karak, genel dolays›z, ç›plak aç›kbir gerçek olarak teyit edilmifl olu-nuyor.

Bunun sonucu olarak, IP'n“maoist” etiketiyle, CHP'nin “sos-yal demokrat” kimli¤i, TKP'ninkendisine biçti¤i “anti emperya-list” misyonu, kuvayici, millici,ulusalc› farkl› adlar, katliamc›, soy-k›r›mc›, anti-demokratik faflist birdevlet savunuculu¤unda buluflarak,kitlelerin kafas›n› buland›ran, de-mogojik ve sahte bir “anti-emper-list” milliyetçi cephe olufluyor.Or-duyla yanyana gelen bu cepheninkarfl›s›nda, Hrant Dink'in katledil-mesiyle y›¤›nsallaflan ve sosyal so-venizmin kafalarda tabu haline ge-tirdi¤i dogmalarda gedik açan, “he-pimiz Hrant'iz, hepimiz Ermeniyiz”kardeflleflmesi ve soka¤›n ruhuylagüçlenerek, politik yelpazede gün-demin yönünü de¤ifltiren bir a¤›r-l›kla varl›¤›n› giderek hissettiren,genifl birleflik anti-faflist, anti-em-peryalist cephe ve onun güçleri top-lanm›fl oluyor. Saflar›n bu iki ku-tupta, yak›c› somut güncel politikgeliflmelerin koflullamas›yla cephe-leflmesi, sahteleriyle, gerçek anti-emperyalistlerin ayr›flmas›, küre-selleflemenin rüzgar›yla yelkenleri-ni fliflirip, hiç demir atmadan tamgaz yol alan, AB'ci burjuva liberal-leri flaflk›na çevirip, iki cami aras›n-daki bey namaz misali kara karadüflündürmüfle benziyor. 14 flubattarihli milliyetteki köfle yaz›s›ndaHasan Cemal'in, Büyükan›t'›n ç›-k›fllar› ve MGK'n›n a¤›rl›¤›n›n de-vam etmesi ve ordunun parti gibiaç›klamalar yapmas›na bir anlamveremeyip, “zinde güçlerin varl›¤›-na” ironiyle kar›fl›k, “bizde zindegüçler halen zinde” diyerek iç ge-çirmesi, bu alabora olma durumu-

nun aç›k ifadesinden baflka bir an-lama gelmiyor.

Gelinen aflamada, burjuva libe-rallerin yaflad›¤› moral bozuklu¤uve yavafl yavafl irtifa kaybedip h›z-dan düflmeleri ve demokratik libe-ral bir gelecek ve düzen düfllerininüzerine her gün düflen devlet ve or-du gölgesiyle beraber, süreç gerçekkarfl›t z›t kutuplar›n, bir birini tarta-rak, el ense çekerek, s›n›f mücade-lesi minderinde, yeni taktik kavga-lardan geçerek, stratejik final güre-flinin yaflanaca¤› o büyük ana ka-dar, gerçek devrimci demokratikhalk muhalefeti ve onun politik bö-lükleriyle, sahte anti-emperyalists›k› devlet bekçileri ve onun üstleriolan MGK'da kurmaylaflm›fl güçle-ri aras›nda geçerek yaflanaca¤›n›gösteriyor. Saflar›n böylesine net-leflti¤i, soluklar›n tutularak, yenibir taktik sürecin bir baflka hesapla-fl›lmas› an›na kadar, güçlerin yeni-den denenece¤i, içinden geçilen buara süreçte, 8 Mart ve 1 May›s gün-lerinin tarihsel özüne uygun dev-rimci demokratik bir duruflun ge-reklerine uygun kuflan›p, güncel fli-arlar ve eylem biçimleri temelinde,her geçen gün y›¤›nsallarak büyü-yen mucadeleci kuvvetlerin, yeni-den daha s›k› derlenip güçlenerekyüzü halka dönük görevlerine sar›l-mas›, her zamankinden daha acilbir sorumluluk olarak politik özne-lerin önünde duruyor.

Bugüne kadar vatanseverlikflampiyonlu¤unu kimseye b›rakma-yan tek tek devlet üniformal› katil-lerin, sivil giyimlileriyle birlikte,devletin en üst katlar›na kadar uza-nan suçlular zincirinin birer halka-lar› haline gelerek, kendi mahke-melerinin resmi kararlar›na da yan-s›yan çarp›c›l›kta suçüstü olmalar›,devletin suçsuzlu¤u tabusunu yerlebir ederken, yaflanan süreç, onunyerini kimin, kimlerle ve nas›l ye-nisine b›rakaca¤› sorular›n›n tarih-sel olarak ezilenlerin bilincinde,gerçek güncel politik bir soru ha-line gelmesiylede olgunlaflm›fl bu-lunuyor.Sürecin buradan do¤ruokunarak, genifl, devrimci bir anti-emperyalist ittifak›n örülerek,17'lerden Hrant Dink'in cenazesin-de doru¤una ç›kan y›¤›nsall›¤›n,politik kurumsal kal›c› bir güce dö-nüfltürülmesi görevinin yerine geti-rilmesi, bunun baflar›lmas› yetene-¤inin gösterilmesi, çürüyen ve ken-di kendini teflhir ederek, ulusal veuluslararas› alanda gittikçe daralan,tecrit olan bir zeminde sald›rganla-flan devletin, gerçek mezar kaz›c›-lar›n›n tarihsel misyonlar›n› oyna-malar›na hizmet edecek ve yeni birdalga f›rsat› kaç›r›lmadan de¤erlen-dirilmifl olacakt›r.Tarihsel olarakgeçmiflte ortaya ç›kan ve bir döne-me damgas›n› vurarak yitip gidenbir çok toplumsal dalgan›n politiköznelerin üzerinden geçip gitmiflolmas› hat›rland›¤›nda, bugün orta-ya ç›kan yeni büyük bir dalgan›nilk iflaretlerinin görüldü¤ü, yaflanangeliflmeler ›fl›¤›nda sürece ciddi,sorumlu ve tarihsel misyona uygunbir ciddiyette yaklaflmaktan baflkada bir seçene¤in olmayaca¤› görü-lecektir.

Kim ne derse desin, ezen ve sö-müren s›n›flar aç›s›ndan tarih hük-münü her defas›nda yeniden hat›r-lat›yor; sorunun çözümü, bu hükmüinfaz edecek devrimcilerin, tarihinbu asl› karar›na uygun bir güce, po-litik kabiliyete ve önderli¤e cevapolup olamayacaklar› gerçekli¤indeyat›yor.Baflka bir fleyde de¤il.

Türkiye'de yükselen milliyetçili¤ingüncel boyutlar›nda seyredenfaflizm gerçekli¤i

4

19 Ocak 2007

Kendi varl›¤›n› ve gelece¤ini, zu-lüm üzerinde inflaa edenler katletti-ler onu! Emperyalist dünya gericili¤i-ne yaranabilmede „üstüme yok” de-yip, halklar›n kazan›mlar› sonucu ya-rat›lan hertürlü insani de¤erleresald›ranlar katlettiler onu! DünyaHalklar›n›n Kardeflli¤ini kendisi içinciddi tehlike olarak görüp halklararas›nda daima hüsumetler yarata-rak düflmanl›¤a çevirme gayretinesahip olanlar katlettiler onu! Ömrü-nü baflta Ermeni-Türk-Kürt uluslar›ve di¤er az›nl›klarlara mensup halk-lar›n kardefllik mücadelesine ada-yan, „Türklü¤ü Aflag›lad›¤›” gerekçe-siyle, kendi Anayasas› öngürdü¤ün-ce hakk›nda aç›lan davalarla tümyapt›r›mlar› uygulamaya çal›flan,Türkiye Cumhuriyeti Devleti katlettionu!

Tüm Uluslara MensupEmekçiler!

Dünya Halklar›n›n kardefllik da-vas›na ömrünü adam›fl ve bu u¤urdamücadelede bir çok sald›r›ya mah-ruz kalm›fl, inand›¤› dava u¤runahertürlü zorlu¤u gö¤üslemifl kardefl-li¤in sembolü güzel insan HrantDink, faili belli bir sald›r› sonucu fizi-ki olarak aram›zdan ald›lar. Onu kat-leden, onun, davas›na karfl› göster-di¤i kararl› durufluna pervazs›zcasald›ran egemen s›n›f temsilcisi T.Cdevletidir. Her f›rsatta gözda¤›, sal-d›r›, korkutma ve yasalar›nca mah-kum edip hapis cezas›na çarpma u¤-rafl›, T.C Devletinin icraatlar› de¤il-

miydi. Bu anlam›yla „Kimi ülkelerdesözde Ermeni Soyk›r›m›n›n görüsül-dü¤ü bir dönemde bu sald›r›n›n ya-p›lmas› manal›d›r” diyen R.Tayip Er-do¤an, olay özgülünde devlete yöne-len kitlelerin öfkesine baflka adres-ler gösterme gayretindedir. Dahaöncede tan›k oldu¤umuz benzeriolaylarda oldu¤u gibi, suç üstü yaka-lanmas›na ra¤men, yalan ve spekü-lasyonlarla dikkatleri baflka yönlereçekmeye çal›flm›fl bu devletin karek-teri iyi tan›nmal›d›r.

Evet sald›r› tüm ezilenlere, halk-lar›n kardeflli¤ine yap›lm›flt›r. Ezilen-lerin öfkesi davas›n›n gereklilikleriiçin harekete geçirilmelidir.

Devrimciler, Demokratlar!

Egemen s›n›flar›n haks›zl›klar›nave sald›r›lar›na karfl› birliktenlikleriyakalamak, herzamankinden dahada ihtiyaçt›r. Bu ihtiyaç›n gereklilik-leri, zorunluluktan ba¤›ms›z, insanl›-¤›n ve tabiat›n gelece¤i için önemli-dir. Hrant Dink nezlinde sald›r› bizle-re yap›lm›flt›r. Bu anlam›yla tüm de-mokrasi güçleri görev ve sorumlulu-¤unun bilincinde olmas›, devlet sal-d›r›lar›n›n bofla ç›kar›lmas› için enönemli dinami¤e sahiptir. Dün ben-zer s›navlardan geçen bizler önemlimesafeler katettik, egemen s›n›fla-r›n sald›r›lar› karfl›s›nda ayn› duruflve kararl›l›kla durmal›y›z.

Hrant Dink Ölümsüzdür!Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i!Abri Azkerun Yegpah Rutyuni!

“Ahsevgili”

Çuta¤›na efl olmak bana verildi.Bugün çok ac›l› ve onurlu olarak bura-day›m. Ben çocuklar›m, ailem ve sizler çok ac›l›y›z. Bu sessiz sevgi bi-raz olsun bize güç kat›yor, kederli bir sevinç yaflat›yor.

‹ncil'den Yuhanna 15:13'te “hiç kimsede, insan›n dostlar› u¤runacan›n› vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur” der.

Sevgili dostlar, bugün bedenimin yar›s›n›, sevgilimi, çocuklar›m›nbabas›n›, ailemizin büyü¤ünü, sizin kardeflinizi u¤urluyoruz.Sa¤dakine soldakine, öndekine, arkadakine rahats›zl›k vermeden,sayg›s›zl›k yapmadan, sloganlar atmadan ve pankartlar açmadan sessizbir sayg› yürüyüflü gerçeklefltiriyoruz. Bugün sessizlik ile büyük birses yükseltece¤iz.

Yafl› kaç olursa olsun, 17 veya 27 olsun, katil kim olursa olsun birzamanlar bebek oldu¤unu da biliyorum. Bir bebekten bir katil yarat-may› sorgulamadan hiçbir fley yap›lamaz kardefllerim...

Kardefllerim,

Onun do¤rulu¤a olan sevgisi, fleffafl›¤a olan sevgisi, dostuna olansevgisi onu buraya getirdi. Korkuya meydan okuyan sevgisi onubüyüttü.

Diyorlar ki “büyük bir adamd›.” Size sorar›m; O büyük mü do¤du?Hay›r! O da bizim gibi do¤du. O gökten de¤ildi, o da topraktand›.Bizim gibi çürüyen bir beden! Fakat yaflayan ruhu, yapt›¤› ifl, kul-land›¤› üslup, gözlerindeki, yüre¤indeki sevgi onu büyük yapt›.

‹nsan kendili¤inden büyük olmaz. ‹nsan› yapt›klar› büyük yapar.Evet, O büyük oldu. Çünkü büyük düflündü. Büyük söyledi. Bugün bu-raya gelerek hepiniz büyük düflündünüz. Sessizce büyük konufltunuz.Siz de büyüksünüz. Bugünle kalmay›n, bu kadarla yetinmeyin.

O bugün Türkiye'de milat yapt›, sizler de mührü oldunuz. Onunlamanfletler, onunla konuflmalar, onunla yasaklar de¤iflti. Onun içindokunulmazlar veya tabular yoktu. Kelamda dedi¤i gibi yüre¤indentaflt›. Büyük bir bedel ödedi. Bedeller ödendi¤i gelecekler Hrantlar›severek, Hrantlara inanarak olur. Nefretle, hakaretle, kan› kandanüstün tutarak olmaz. Bu yükselifl, karfl›s›ndakini kendin gibi görerek,kendin gibi sayarak, kendin sayarak olur.

Hisus'un yard›m› ile yaratt›¤› ev cennetinden ay›rd›lar. Göksel veebedi cennete kanat açt›rd›lar. Gözleri daha yorulmadan, bedeni dahayafllanmadan, daha hasta olmadan, sevdiklerine doymadan kanataçt›rd›lar göksel cennete.

Biz de gelece¤iz sevgilim, biz de gelece¤iz o eflsiz cennete. Orayayaln›z ve yaln›z sevgi girer. ‹nsanlar›n ve meleklerin dillerinden üstünolan, peygamberlikten üstün olan, bütün s›rlar› bilmekten üstün olan,da¤lar› yerinden oynatacak imandan üstün olan, var›n› yo¤unu sadakavermekten üstün olan, bedenini yak›lmaya teslim etmekten daha üstünolan yaln›z ve yaln›z sevgi girecek o cennete. Orda gerçek sevgi birarada ebedince yaflayaca¤›z. Kimseyi k›skanmayan, öldürmeyen,afla¤›lamayan, kin tutmayan, ba¤›fllayan, kardeflini sayan, bir sevgi,Mesih'te bulunan sevgi... Ve bize dökülmüfl olan sevgi...

Yapt›klar›n›, konufltuklar›n› kim unutabilir sevgilim? Hangikaranl›k yapt›klar›n›, söylediklerini unutturabilir sevgilim? Olmufllar›,olanlar› kim unutturabilir sevgilim? Korku mu? Yaflam m›? Zulüm mü?Dünyan›n zevki sefas› m›? Yoksa ölüm mü unutturacak sevgilim?Hay›r, hiçbir karanl›k unutturamaz sevgilim.

Ben de sana yazd›m aflk mektubunu sevgilim! Bunlar› yazmak zoroldu Sevgilim! Bunlar› yazabilmeyi Hisusa borçluyum sevgilim. Onunda hakk›n› ona verelim sevgilim. Herkesin hakk›n› geri verelimsevgilim.

Sevdiklerinden ayr›ld›n, Çocuklar›ndan, Torunlar›ndan ayr›ld›n. Burada seni u¤urlayanlardan ayr›ld›n. Kuca¤›mdan ayr›ld›n. Ülkenden ayr›lmad›n!”

Agos Gazetesi Genel Yay›nYönetmeni, onurlu ayd›n HrantD›nk'in katledilmesini protestoetmek için Ulm'de Göçmen ku-rumlar AG‹F,AT‹F,ADHF taraf›n-dan 20 ocak Cumartesi saat16.00'da günü Hirschstr.'de ortakmiting düzenlendi. Almanca“Hrant Dink yaz›l› oldu¤u pan-kart ve Hrant Dink'in resimlerininaç›ld›¤› mitingde, resimlerin etra-f› k›rm›z› karafinlerle süslenerekyoldan geçenlerin yo¤un ilgisi al-t›nda, ortak kurumlar›n haz›rla-m›fl oldu¤u bas›n aç›klamas› ya-p›ld›, yap›lan aç›klamada

“Agos Gazetesi Genel Yay›nYönetmeni, onurlu ayd›n HrantDink'in alçakça katledilmesininefretle k›n›yoruz. “Faili meçhul”cinayetler cennetine dönüflen Tür-kiye'de, Hrant Dink'ler ne ilk, nede son olacakt›r.

Türkiye'de ne zaman ki top-lumsal muhalefet büyümüfl ve kit-leler soka¤a dökülmüfl ise ard›n-

dan mutlaka, derin devletin em-riyle bir cinayet ifllenmifltir. ‹flteMusa Anter, Bahriye Üçok, TuranDursun, Vedat Ayd›n ve ad›n› sa-yamayaca¤›m›z bir çok ayd›n›nkatledilmesi bunun en aç›k örne-¤idir.

Tüm kurum ve kurulufllar›ylaçürüme yaflayan faflist rejim birazdaha ömrünü uzatmak ve çürü-müfllü¤ünü gizlemek için, kont-rgerillay› devreye sokarak muha-lif kesimlere gözda¤› vermek isti-yor. Kürt sorununda, demokratikçözüm ve bar›fl sürecinin h›zlan-d›r›lmas› amac›yla Ankara'da top-lanan Kürt Konferans›'n›n hemenard›ndan ve F-tipi zindanlar›ndatecrit terörüne son verilmesi içintoplumsal muhalefetin aya¤akalkt›¤› bir süreçte, Hrant Dink'inkontralarca katledilmesi bir tesa-düf de¤ildir.

Bar›fl, demokrasi, özgürlük is-teyen ve resmi ideolojiyi benim-semeyen kesimlere yaflam hakk›

tan›mayarak, linç ederek sustur-maya çal›flan zihniyet ve kontracumhuriyetinin, “iyi tosuncukla-r›” Hrant Dink'i alçakça katlede-rek, faili belli cinayetlerle bir yer-lere mesaj gönderiyor, suskun,sindirilmifl ve uysal bir toplum is-te¤ini hat›rlat›yorlar.

Ama yan›l›yorlar, halklar›nkardeflli¤ine kurflun s›karak, ulu-sal bo¤azlaflmay› baflaramayacak-lar. Hrant Dink'ler katletmekle tü-ketilemez. Çünkü emekçi ve ezi-len y›¤›nlar kardeflçe bir arada ya-flamak istiyorlar. Devam edenaç›klamada

baflta Ermeni halk›n›n, Agos

gazetesi çal›flanlar›n›n ve HrantDink'in ailesinin ac›s›n› paylafl›-yor, baflsa¤l›¤› diliyoruz.

Baflta toplumsal muhalefetintüm kesimlerine yönelik, ayn› za-manda Ermeni milliyetinden hal-k›m›za ve di¤er az›nl›klara ve ce-sur ayd›nlara yap›lm›fl bu hunhar-ca sald›r›ya karfl›, sessiz kalma-mak ve hesap sormak için, tümdemokratik kurum ve kurulufllargüçlerini birlefltirerek karanl›¤akarfl› mücadele etmelidir'' denildi.AJK e.V., TKM Ulm'ün destekverdi¤i Miting at›lan sloganlar veda¤›t›lan bildirilerden sonra sonaerdi.

“Evet, itiraf ediyorum: Er-menilerin bu topraklarda gözüvar, ama al›p gitmek de¤il, dibi-ne girmek için.”

Hrant Dink

Türkiye, 19 Ocak'ta ifllenen si-yasi bir cinayetle sars›l›yor. Bas›ntarihimizin öldürülen 62. gazetecisiolan Hrant Dink (1954 - ....), ayn›zamanda Agos Gazetesi genel ya-y›n yönetmeniydi.

7 Nisan 1909'da, Galata köprüsüüzerinde ‹ttihatç›lar taraf›ndan öl-dürülen Arnavut kökenli HasanFehmi, öldürülen ilk gazeteci ola-rak kabul ediliyor. Bu olaydan yak-lafl›k yüz y›l sonra, Ermeni kökenlibir gazetecinin yine ‹ttihatç› bir dü-flünceyle öldürülmesi, devlet gele-ne¤indeki süreklili¤i göstermesiaç›s›ndan önemlidir.

Yüz y›l önce ‹ttihat ve Terakkipartisinin, önce Osmanl› nüfuz ala-n›n›, bunun olamayaca¤› anlafl›l›n-ca da Anadoluyu Türklefltirme ça-balar›, Cumhuriyetle kesintiye u¤-ramaks›z›n, devletin temel politika-s› olarak hâlâ sürdürülmektedir. Bupolitika, Osmanl› yurttafl› milyon-larca insan›n tehcir ad› alt›nda ölü-me gönderilmesine, kalanlar›n daderin bir sessizli¤e gömülmesineneden olmufltur. Cumhuriyetle bir-likte, egemen s›n›flar taraf›ndanözellikle dil, tarih ve antropolojide›rkç›l›¤a yönelmifl, Anadolu'nunbin y›llarla ifade edilen toplumsaldokusunu bozmaya çal›flm›flt›r.

Egemenler, halklar› birbirinedüflman ederek, gözleri kendi sö-mürü düzenlerinden uzak tutma is-

temindedir. “‹ç ve d›fl düflman” di-ye bafllayan söylemleriyle ›rkç›-milliyetçili¤e altyap› sunmakta,oluflan milliyetçi tepkiyi de kendinegüçlü bir dayanak olarak kullan-maktad›r.

Sermaye düzeni “düflmans›z”yaflayamaz. Kendisinin her zaman-ki karfl›t›, onun mülkiyet iliflkileri-ne son verecek olan sosyalistler ol-makla birlikte; hem iflçi s›n›f›n›nmücadelesini zay›flatmak hem des›n›f mücadelesinin zay›f oldu¤udönemlerde 'düflmans›z' kalmamakiçin, etnik kimlikleri kullanarakmilliyetçili¤i körüklemektedir.

Resmi ideolojinin bu konudakiana dayana¤›, N. Ats›z'›n, di¤erhalklar› flimdiki, tarihsel, gelecek-teki, iç vb. düflmanlar olarak s›n›f-land›rd›¤› ve “Türkün, Türkten bafl-ka dostu yoktur”a ç›kan sav›d›r. Butezler, di¤er etkenlerin yan›nda,farkl› olana 'düflman' gözüyle bak-

mak gibi bir koflullanmaya nedenolmakta, bu koflullanma / koflullan-d›rma da devlet eliyle s›cak tutul-maktad›r. Son y›llarda özellikle k›fl-k›rt›lan linç 'kültürü'nün zemini bu-rada oluflmaktad›r.

Sistemin muhaliflerine karfl›fliddetin yeniden üretim alan›na dö-nüflen linç 'gösterileri', ayn› zaman-da sistemin kendi 'meflrulu¤unu'yeniden üretti¤i alan da olabilmek-tedir. (Silahl›) fliddet ve öldürmeolaylar›n› engellemek asli göreviolmas› gereken valinin (Trabzon),fliddeti olumlayan aç›klamalar yap-mas› bundand›r.

Bu aç›klamalardan sonrasorabiliriz: Neden HrantDink?

Hrant Dink, Türkiye'de yaflayanErmenilerin, on y›llard›r süren ses-sizli¤ini bozarak onlara ses olabil-mifl, sosyalist de¤erlere sahip bir

insan olarak öne ç›km›flt›. Yaln›zca,Türkiye'de yaflayan Ermenilerinyurttafl bilinciyle hareket etmeleri-ne katk›da bulunmakla yetinen de-¤il, genel toplumsal sorunlarla ilgi-lenen bir aktivist olmas›n› da bil-mifltir. Bu durumun, Türkiye'ninkaranl›k güçlerini fazlas›yla rahat-s›z etti¤i bilinmekteydi. Bu, Av.Kerinçsiz ve grubunun oluflturdu¤utafleron örgütün, Hrant Dink veonun kiflili¤inde toplumsal muhale-fetin sözcülerine rahat vermeme ifl-lerine memur edilmesinden anlafl›-l›yordu.

Bir yandan bunlar yap›l›rken,di¤er yandan, devlet söylemini sor-gulayacak düflüncelerin ortaya ko-yulmas›n› engellemek üzere,“Türklük, Cumhuriyet, Devletin te-melleri ve kurumlar›na hakaret” gi-bi, s›n›r› belirlenemedi¤i için keyfiyorumlara yol açabilecek yasal dü-zenlemelere (301. madde) gidilmifl-tir. Hrant Dink'in de yarg›land›¤›,düflünceyi aç›klamay› yasaklayanbu maddenin hemen kald›r›lmas›,demokrasi güçlerinin acil talebidir.

Bütün bu olumsuzluklar›n mü-sebbibi olan mevcut devlet yap›s›ve onun resmi söylemi sorgulanma-l›d›r. Yaflad›¤›m›z ac› olay, bu sor-gulaman›n gecikmifl bafllang›c› ol-mal›d›r. Dink'i sahiplenen çeyrekmilyon insan›n verdi¤i mesaj da budo¤rultudad›r. Unutmayal›m ki, buyap›lamad›¤› sürece, aram›zdan da-ha birçok Hrant Dink kopar›lacak-t›r.KATILIMCILAR:

• ADHF (ÖK), • ATIGF, • ATILIM,

• AVUSTURYA ANADOLU FEDERASYONU,

• ÖDP V‹YANA KORD‹NASYONU, • VTOGED

Avusturya -Viyana’da hepbirlikte hayk›rd›k... Hepimiz HRANT D‹NK'iz! Rakel Dink’ten...

Sevgiliye mektup

Avrupa Demokratik Haklar KonfederasyonuKonföderation für Demokratische Rechte in EuropaConfederation of Democratic Richts in EuropeConfédération des Droits Democratiques en Europe

http://www.adhk.de e-mail: [email protected]

Hrant Dink'in Katili Devlettir!Hrant Dink VocrakorzneriBedutyunne dedke vor hasivi da!

Hrant Dink içinUlm’de miting

5

Son yaz›lar›Niçin hedef seçildim?

Bafllarken bir not: Hiç ifllemedi¤im “Türklü¤ü afla¤›lamak” suçun-dan 6 aya mahkum oldum. fiimdi art›k son çare olarak Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi'ne gidiyorum. 17 Ocak tarihine kadar avukatlar›mbaflvuruyu gerçeklefltirecekler ve benden de baflvuruya eklemek içinolaylar›n geliflimini anlatan bir yaz› istediler. Ben de dosyaya konacakbu yaz›y› kamuoyuyla paylaflmay› uygun gördüm. Çünkü benim içinA‹HM'in karar› kadar ve hatta ondan daha fazla Türkiye toplumununvicdani karar› önemli. Birkaç hafta sürecek bu yaz› dizisindeki baz›bilgileri ve ruh halimi muhtemelen A‹HM'e baflvurmak mecburiyetin-de kalmasayd›m ilelebet kendime de saklayabilirdim. Ama madem kiifl bu noktaya kadar geldi olan biten herfleyi paylaflmak galiba en iyi-si...

Sadece benim de¤il, sadece Ermenilerin de de¤il... Tüm kamuoyu-nun merak etti¤i ve sormaktan kendini alamad›¤› soru flu: “Türklü¤üafla¤›lamak suçlamas›yla 301'den soruflturma ya da dava aç›lan hemenherkes için bir biçimiyle teknik ya da hukuki çözüm bulundu ve davamahkumiyete varmadan daha ilk celselerde sonuçland› da, Hrant Dinkniye 6 aya mahkum oldu?”

Hafif atlat›lanlar... Bu asl›nda yanl›fl bir tespit ya da gereksiz bir soru de¤il. An›msa-

n›rsa e¤er Orhan Pamuk için dava celsesi bafllamadan daha, “Ne yap›-labilir de dava düflürülebilir?” diye az takla at›lmad›. Kimine göreAdalet Bakanl›¤›'n›n yarg›lama için izin vermesi gerekiyordu, dolay›-s›yla oraya sormak gerekirdi. Nitekim öyle de yap›ld›. Topun kendisi-ne at›ld›¤›n› gören Adalet Bakan› ise s›k›flm›fll›¤›n aras›nda bir yandanPamuk'a atefl püskürdü, bir yandan da ortaya ç›k›p “Ben böyle bir fleydemedim” demesi için ça¤r›larda bulundu. Sonuçta “Pamuk dava-s›”n›n ilk celsesi gerçekleflti ve bu ilk duruflma esnas›nda yaflanan van-dalist sald›r›larla Türkiye dünyaya rezil olunca, davan›n ikinci celsesiayn› flekilde yaflanmas›n diye de ikinci celsenin yap›lmas›na bile gerekkalmadan dava düflürüldü ve Pamuk'un 301 maceras› teknik bir çö-zümle sona erdirilmifl oldu. Benzer sürecin daha hafifi ise Elif fiafakdavas›nda yafland›. Öncesinde hayli pat›rt›s› kopar›lan dava daha ilkcelsesinde, fiafak'›n mahkemeye görünmesine bile gerek kalmadan,sona erdirildi. Bu teknik çözümlerden herkes memnundu. BaflbakanTayyip Erdo¤an dahi fiafak'a telefon aç›p geçmifl olsun dile¤inde bu-lundu. Benzer “Hafif atlatmalar›” Ermeni Konferans›'n›n sonras›ndayazd›klar› nedeniyle haklar›nda “Türklü¤ü afla¤›lamak” suçlamas›yladava aç›lan gazeteci ve akademisyen arkadafllar da yaflad›lar.

Cevaplanamayan...Bu davalar›n bu flekilde hafif atlat›lm›fl olmas›n› k›skand›¤›m san›l-

mas›n. Aksine bu davalar›n ya da soruflturmalar›n aç›lm›fl olmas› dahima¤durlar› aç›s›ndan çok a¤›r bir bedeldir ve tüm bu davalardan yar-g›lanan arkadafllar›n yaflam›fl olduklar› haks›zl›¤›n ne gibi bir a¤›rl›ktafl›d›¤›n› en iyi bilenlerdenim ve paylaflanlardan›m. Benim derdimonlar›n davalar›nda gösterilen kayg› ve telafl›n, Hrant Dink davas›ndaniçin gösterilmedi¤ini sorgulamak ve cevaplamak. Nitekim gördük ki,bu hafif atlatmalar Hükümet'e bir tür obsiyon verdi ve 301'in kald›r›l-mas›n› isteyen Avrupa Birli¤i'nin bask›s› karfl›s›nda, “Sonuçlar› güzel”bu uygulamalar örnek olarak gösterilebildi ancak Hükümet'in 301'eiliflkin elinin kolunun ba¤l› kald›¤› ve Avrupa Birli¤i yetkililerine her-hangi bir cevap yetifltiremedi¤i tek örnek ise Hrant Dink'in mahkumi-yet alm›fl olmas› oldu. Konu o davaya geldi¤inde diller kilitlendi. Sa-hi, “Türklü¤ü afla¤›lamak suçlamas›yla 301'den soruflturma ya da davaaç›lan hemen herkes için bir biçimiyle teknik ya da hukuki çözüm bu-lundu ve dava mahkumiyete varmadan daha ilk celselerde sonuçland›da, Hrant Dink, üstelik de hiç suç ifllemedi¤i bir yaz›s›nda, niçin 6 ayamahkum oldu?”

Ermeni olmam›n rolü

Evet, bu cevaba hepimizin ihtiyac› var! Özellikle de benim. Sonuç-ta bu ülkenin bir yurttafl›y›m ve ›srarla herkesle eflit olmak istiyorum.Ermeni oldu¤um için kuflkusuz bundan önce birçok olumsuz ayr›mc›-l›klar yaflad›m. Sözgelimi 1986 y›l›nda Denizli 12. Piyade Alay›'na k›-sa dönem askerlik (8 ayl›k) için gitti¤imde, devremdeki tüm arkadafl-lar›ma yemin töreninden sonra erbafl rütbesi takt›lar ve bir tek beniay›r›p er olarak b›rakt›lar. ‹ki çocuk sahibi koca bir adamd›m, umursa-mamam gerekiyordu belki. Üstelik bir tür rahatl›k dahi sa¤lam›flt›. Nö-bet ya da daha zorlu görevler de verilmeyecekti. Amma velakin fenakoymufltu bu ayr›mc›l›k. Tören sonras›nda herkes ailesiyle mutlulu¤u-nu paylafl›rken, teneke barakan›n arkas›nda, tek bafl›ma iki saat boyun-ca a¤lad›¤›m› hiç unutam›yorum. Alay komutan›m›n odas›na ça¤›r›p,“Üzülme, bir sorunun olursa gel bana” deyifli hâlâ belle¤imde bir ya-ra. 301'den yarg›lan›fl, aklan›fl ya da mahkum olufl bir rütbe takdimide¤il hiç kuflkusuz. Dolay›s›yla “Onlara verilmedi¤ine göre bana daverilmemeliydi”, hele hele de “Bana verdiklerine göre onlara da veril-meliydi” aray›fl›nda asla olamam. Ama ayr›mc›l›¤a u¤raman›n tecrü-beleriyle piflmifl biri olarak ussal refleksimin flu soruyu sormaktan dahiç geri durmad›¤›n› itiraf etmeliyim: “Benim Ermeni olmam›n bu so-nuçta bir rolü oldu mu?”

Türk Devleti'nin derin uzant›la-r›n›n çocuk denecek yafltaki “tetik-çileri” taraf›ndan alçakça katledi-len, ayd›n olman›n onuru ve de-mokrat olman›n duruflunu sergile-yen Hrant Dink'in katledilmesininard›ndan, ülke de ve Avrupa'n›n birçok yerinde oldu¤u gibi, Paris'te de,katliam flahs›nda “Halklar›n Kar-deflli¤i” ne sahip ç›kan bir politikhat izlendi.

Devrimci Demokrasi, At›l›m,K›z›l Bayrak, Iflçi Köylü taraf›ndandüzenlenen, odak çevresinin'dedestekledi¤i, “emperyalist terör veBirleflik Devrimci Mücadele “ ad›alt›nda gerçeklefltirilen ortak pa-nel” de, “birleflik devrimci mücade-le” merkezinde ele al›nan HrantDink'in katledilmesi, bu temeldeöne ç›kan güncel somut politik gö-revlere iliflkin olarak oluflturulankollektif bilinç temelinde, katliamailiflkin gösterilmesi gereken ilk tep-ki ve ard›ndan örgütlenecek dahagenifl bir pretosto yürüyüflü nokta-s›nda karar k›l›nd›. Buna göreHrant Dink'in katledilmesinin as›lsorumlusu olan, O'nu katlederek,geçmifl katliamlar halkas›na bir ye-nisini ekleyen Türk Devleti'nin Pa-ris'te bulunan konsoloslu¤u önündesessiz pretesto gösterisi yap›lmas›kararlaflt›r›ld›.Hrant Dink'in resim-leri ve “Hepimiz Hrant Dink'iz ya-

z›l›” Frans›zca pankart›n aç›ld›¤›pretesto gösterisinde, 27 Ocak2007 cumartesi günü Republiquemeydan›ndan bafllayacak olan pre-testo yürüyüflüne kat›l›m ça¤r›s›yap›larak, katliam›n politik sebeb-lerini aç›klayan aç›klaman›n ard›n-dan da¤›l›nd›.

Türkiye Küzey Kürdistan'l› dev-rimci örgüt ve partiler, çeflitli de-mokratik kitle örgütleri, federasyonve konfederasyonlar olmak üzere40 tane kurumun imzas›yla yap›lan“SESSIZ YURUYUS ICIN CAGRI“ bildirgesi kaleme al›nd›. “ AgosGazetesi'nin yay›n yönetmeniHrant Dink 19 Ocak Cuma günügazetenin önünde öldürüldü. TekPankart Alt›nda Sessiz YürüyüflCa¤r›s›” HEP‹M‹Z HRANT'IZHEP‹M‹Z ERMEN‹Y‹Z denilerekyap›lan ça¤r›ya uygun olarak1500'e yak›n bir kitle 27 Ocak'taRepublique Meydan›'nda bir arayageldi. En önde Türkçe ve Frans›zca“Hepimiz Hrant'›z, Hepimiz Erme-niyiz” yaz›l› pankart›n bulundu¤usessiz yürüyüflte, Hrant Dink'inmücadelesi, Türk Devleti'nin O'nukatletmekteki amac› ve yükselenemperyalist ve devlet terörüne kar-fl› birleflik bir mücadele hatt›n›nörülmesine iliflkin yap›lan konufl-madan sonra, Bastil Meydan›'nado¤ru yürüyüfle geçen kitle, yürü-

yüfl boyunca Hrant Dink'in en çoksevdi¤i “sar› gelin” adl› parçay›dinledi. Türkçe, Ermenice ve Kürt-çe ezgilerin dinlenilerek, herkesinelinde Hrant Dink'in resimleri vedövizlerle yürüyen kitle, katliamc›-lara karfl›, halklar›n kardeflli¤i vesald›ralara karfl› ortak bir durufl ser-gilemenin ciddiyetiyle hareket etti.Türk, Kürt, Ermeni, Frans›z ve birçok baflka orjinden, “Halklar›nKardeflli¤i “ espirisine uygun ola-rak, insanlar›n saf tutarak, ayn›duygu ve düflünce bütünlü¤ündeyürüdü¤ü yürüyüfl boyunca, 18 ya-fl›ndaki gençlerden, 80 ve 90'›nabasm›fl Mihri ve Sevim Belli ikilisi-nin duyarl› ve kendilerini orada ifa-de etmelerinde anlam›n› bulan,simgesel ve simgesel oldu¤u kadarda emperyalizme ve faflizme karfl›tarihsel bir süreklilikteki ›srarlar›y-la a盤a ç›kan politik durufllar›ylarenk katt›klar› yürüyüflte, kat›l›mve on haz›rl›k sürecindeki emekle-riyle damgalar›n› vuranlar devrim-ciler oldular.

Bastil Meydan›'nda güvercinle-rin havaya uçurulmas› eflli¤inde,“hoflçakal Hrant Dink, hoflçakalkardeflimiz, hep bizimle olacaks›n,hep seninle olaca¤›z ve gene görü-flece¤iz” sözlerinin ard›ndan, HrantDink'in resmine k›z›l karanfiller b›-rak›lmas›yla bitirilen yürüyüfl bo-

Paris sokaklar›nda da ayn› ses hayk›r›ld›:„Hepimiz Hrant’›z, hepimiz Ermeniyiz!”

yunca, ADHK, AVEG-KON, AT‹K,B‹R-KAR, YAfiANACAK DÜN-YA GAZETES‹ imzal›, “HRANTD‹NK'UN KAT‹L‹ FAfi‹ST DEV-LETT‹R” bafll›kl› ortak aç›klama-n›n Tükçe ve Frans›zcalar›, gene“HRANT D‹NK'‹N KAT‹L‹ DEV-LETT‹R” bafll›kl› Avrupa Demok-ratik Haklar Konfederasyonu(ADHK) taraf›ndan kaleme al›nanbildirinin Türkçe ve Frans›zcalar›ve “ HRANT D‹NK YAfiIYOR YA-fiATACA⁄IZ” bafll›kl› MKP tara-f›ndan kaleme al›nan bildiriler da-¤›t›ld›.

Yürüyüflün verdi¤i mesaj, HrantDink'in katledilmesiyle Türk Dev-leti ve onun destekçisi emperyalefendilerinin verdi¤i, vermek iste-di¤i mesajin devrimci tercümesin-den baflka bir fley de¤ildi. Dünyan›ntüm k›talar›nda, ezenle- ezilen güç-lerin kaç›n›lmaz olarak karfl› karfl›-ya geldi¤i tüm siyasal co¤rafyalar-da, sald›r›lar›n yükselmesiyle geli-flen devrimci demokratik mücadelehatt›n›n, tüm politik kesimleri ku-caklayan geniflli¤i ve düflmanlar›n›tan›y›p do¤ru hatta mücadeleyiyükselten politik netli¤i temelinde,her bir devrimci demokratik birlikve ortak durufl temelini, bir önceki-nin üzerine koyarak yükseltmek veilerletmek.

Ermeni Gazeteci Hrant Dink'ealçakça s›k›lan kurflunlar Türkiyetopraklar›nda yaflayan tüm halkla-ra ve emekçilere s›k›lm›flt›r. Türki-ye bu tür siyasi suikastlara “al›fl›k-t›r”! Ya toplumsal muhalefetinyükselifle geçti¤i evrelerde emek-çileri ve tüm halklar› sindirmek,göz da¤› vermek amac› ile yap›l›r-lar. Ya da rejim içi güçlerin kendiiçlerindeki tepiflmelerde birbirleri-ne ve birbirleri üzerinden deemekçi halklara mesajlar vermekiçin... Hrant Dink katliam› daböyledir! “Milliyetçi güruhlar›nifli” olarak sunulup, üstü kapat›l-maya çal›fl›lsa da, onun katili fa-flist devlettir!

Bu bir filler tepiflmesidir!Konjonktüre ve bu sürecin

içinden mayalan›p gelecek on y›l-lar› kesecek olan sürtüflme konula-r›na bakt›¤›m›zda, bu durum dahaiyi anlafl›lacakt›r. Türkiye hakims›n›flar›n›n kendilerini uluslarara-s› yeni duruma uyarlamaya çal›-fl›p, ABD ve AB emperyalizmi yö-rüngesinde daha aktif bir pozisyo-na ç›karmaya çal›flt›klar› günleriniçinden geçiyoruz! Bu u¤urdaönüne engel olarak ç›kabilecektüm direnifl dinamiklerini sindir-meleri yaflamsal önemdedir. Ayn›zamanda kendi yönetim siyasetin-de eski ve geleneksel olanda ayakdireyen kesimlerle, bu geçifli ya-p›p, “uluslararas› yeni beklentilereuygun” bir yap›lanmay› esas alan-

lar aras›nda da önemli bir kap›flmayaflan›yor!

Bunlar›n üstüne ç›k›p, genelolarak ABD’nin Geniflletilmifl Or-tado¤u ve Kuzey Afrika Projesiekseninde daha aktif bir yedeklen-me sa¤lanabilmesi için ç›kabile-cek tüm engelleri temizleyip, yeniihtiyaca uygun flekilde dönüfltür-mek istiyorlar. Kürt ulusal soru-nunda geleneksel baz› korkular›afl›p, Kerkük hayalleri ile buluflanbu siyaset, ABD’nin bölgeselplanlar›na aktif bir yedeklenifl, as-ker olma karfl›l›¤›nda bölgede da-ha aktif bir siyasal yay›lmac›l›k si-yasetini tasarl›yor. Gelenekselolanla bu sözde yenilenme çabas›aras›nda Kürt halk›n›n imhas› yada emekçi halk muhalefetinin ezil-mesi konusunda bir fark yoktur!

Sadece imha ile s›n›rlanmadan,sermayenin dolafl›m›n› ve güvenlihareket etmesini sa¤layacak “reelaç›l›mlar” konusundad›r aralar›n-daki çeliflkiler! Ama bu çeliflki ko-lay bir uyuma dönüflemedi¤inden,emperyalistler taraf›ndan da ka-fl›nd›¤›ndad›r ki muhtelif kap›fl-malara konu olmaktad›r. HrantDink katliam› bu büyük foto¤raf›niçinden tarihe düflülmüfl bir flerh-tir!

Faflizme içerili liberalizmsarkac›n› k›ral›m!

Bu katliamda içerde halklar›nkardeflli¤ine s›k›lan kurflunla,uzunca bir süredir yükselen milli-

yetçi dalga kendi içinde yeni birevreye geçifl yapm›flt›r! Kontrge-rilla e¤itim kamplar›nda devflirilentetikçi güruh art›k sokaklardad›r!Ellerindeki tetik yar›n Kürt halk›-na çekilecek, yeni Marafllar yarat-makta kullan›lacakt›r! Halklar veemekçiler karfl› karfl›ya getirilerekemperyalizme yedeklenmifl bölge-sel yay›lmac›l›k siyasetinin engel-sizce uygulanmas› sa¤lanmaya ça-l›fl›lacakt›r! Milliyetçili¤e pabuçb›rakmayan emekçiler ise kendigüçleri ile yürütecekleri özgürlük-ler ve demokrasi mücadelesindenuzaklaflt›r›l›p, AB gibi emperyalistodaklar›n liberal demokrasi k›r›n-t›lar›na bakar hale getirilmeye ça-l›fl›lacakt›r.

Katliam planlama ve yönetmemerkezi MGK da¤›t›lmadan ger-çek katillerin yakas›na yap›fl›la-maz. Faflist rejimin elindeki kan›nüzerinin örtülmesine basamak ya-p›lmak istenen TÜS‹AD'›n “de-mokratikleflme raporu” y›rt›l›p, li-beralizme tav›r al›nmadan özgür-lükler ve demokrasi mücadelesi-nin önü aç›lamaz. Türkiye’nin ay-d›nlar mezarl›¤›na dönüfltürülme-sinde Hrant Dink’e s›k›lan kurflunilk de¤ildir. Son olmas› için birle-flik mücadele önemlidir.

Hrant Dink'in katili faflist dev-lettir. Bu faili biz emekçi halklaryarg›layaca¤›z! Bu gerçekleflme-dikçe Türkiye’nin bir kontrgerillacenneti olmas›, halklar hapishane-si olmas› gerçe¤ini hiçbir güç de-

¤ifltiremeyecektir! “Baflka yoluyok” diyor, tüm halk›m›z›n özeldede Hrant Dink’in ailesinin ac›s›n›paylafl›yoruz. Bugün “hepimiz Er-meniyiz, hepimiz birer HrantDink’iz” diyen yüz binlerin öfkesifaflist rejimi hedefe çakan bir ek-sende hareket etti¤i koflulda katil-lerden hesap soracak, onlar› dök-tükleri kanda bo¤acakt›r.

• MGK, Kontrgerilla, M‹T Da-¤›t›ls›n!

• MHP, BBP, Ülkü Ocaklar›,Nizam-› Alem Ocaklar› Ka-pat›ls›n!

• 301. Madde Ve Tüm FaflistYasalar iptal Edilsin!

• Katilleri Emekçiler Yarg›la-yacak!

• Hepimiz Hrant Dink'iz, He-pimiz Ermeni, Hepimiz Kür-düz!

• Yaflas›n Halklar›n MücadeleKardeflli¤i!

25.01.2007

Avrupa Ezilen Göçmenler

Konfederasyonu (AvEG-KON),

Avrupa Demokratik Haklar

Konfederasyonu (ADHK),

Avrupa Türkiyeli ‹flçiler

Konfederasyonu (AT‹K),

‹flçilerin Birli¤i-Halklar›n Kardeflli¤i

Platformu (B‹R-KAR),

Yaflanacak Dünya Gazetesi

Hrant Dink’in katili faflist devlettir

6

ANALARIMIZMarti Deniz

Siz hiç içebildiniz mi analar›n gözlerinde, sözlerinde, yüreklerinde tut-kunun engin denizlerini?

Siz hiç dokunabildiniz mi, analar›n yüreklerindeki sonuna kadar ba¤l›-l›¤›na?

Siz hiç görebildiniz mi, analar›n evlat tad›ndaki kendi çocu¤u olmayan-lara bile sundu¤u sevgisine ?

Siz hiç iliklerinize kadar duyumsayabildiniz mi, baflka bir kad›n›n annes›cakl›¤›ndaki flefkatli sevgisinin sizin yüre¤inizi derinlemesine okflay›fl›n›?

Devrimcilik ne çok do¤uran bir olgu. Bir anneden, birçok anneye ve birveya bir kaç evlattan, onlarca yüzlerce evlada geçiflin gerçekli¤i.

fiuras› bir gerçeklik; hiçbir anne ve baba kendi evlad›n› kaybetmek is-temez. Dünyan›n belki de en a¤›r ac›lar›ndan bir tanesidir, evlad› kaybet-mek. Devrimci faliyet ise anne ve babalar›ndan önce ölümü getirebiliyorçocuklara. Çünkü sistem muhaliflerinin yaflamas›n› istemez. Kendisini bal-talayacaklar›, sisteminin yaflamas› için yok eder. Aileler de ya çocuklar›n›nyan›bafl›nda yer al›r ya da karfl›s›nda. Ama daha çok yanlar›ndad›rlar.Çünkü ailelerin ço¤u ya o katliam ve bask›lar› yaflam›fl veya tan›kl›k etmifl-lerdir. Bu nedenle içleri yansa da, hakl› taraf›n zorluklar›n› bilerek çocuk-lar›n›n yanlar›nda olurlar. Sonra öyle bir bütünleflme gerçekleflir ki, ço-cuklar›n›n arkadafllar› da onlar›n çocuklar› olur.

Sokaklarda saçlar›ndan sürüklenen anneler, çok az tan›d›¤› halde ken-dilerini çocuklar›n›n arkadafllar›n›n önüne atar. O çocuklar›n›n k›l›na za-rar gelmesin diye. Kendini copun, topun, tüfe¤in önüne atar.

Sonra öyle bir an gelir ki, o¤lunu veya k›z›n› en ac› flekilde al›r kollar›-n›n aras›na. Evlad›n› katledenlerin ellerinden, çocu¤unun cans›z bedeninial›r. Tutar gözyafllar›n› o an. Da¤lan›r her bir hücresi. Ama göstermez, gös-termek istemez bu yang›n›n› onu katledenlere karfl›. Direnmenin en üstboyutunu sergiler. A¤lasa insan olan kimse ay›plamaz, bilir bunu analar.Ama o an katiller de vard›r orda. Onlar› daha fazla sevindirmek istemez.Döner çocu¤unun yoldafl›na, yüzünü avuçlar› aras›na al›r. Kula¤›na f›s›lt›y-la kar›fl›k bir konuflmayla: „ gözünde yafl görürsem, sana O`nun yüzünüson bir defa göstermem „ der. Bir dava insanl›¤›n›n en üst boyutu budur.Yüre¤ine hançer bat›r›lm›fl bir savaflç›n›n: „ YAfiASIN ÖZGÜRLÜK”diye ba¤›r-mas›n›n d›fl›nda, baflka hiçbirfley de¤ildir .

‹deolojik sa¤laml›k, davaya ba¤l›l›k gibi soyut kavramlar›, analar›n du-rufllar›ndaki kararl›l›¤› göstererek somutlamak gerekiyor. Soyut fleyler el-le görülüp, dokunulabildi¤i oranda daha çok umudu var ediyor. Analar›nac›lar›na, halk›n yaralar›na dokunabildi¤iniz oranda onlarla bir bütünolursunuz. Düflman› karfl›s›nda a¤lay›p s›zlamayan, bafl› dik en önde yürü-yen analar›n, düflman›n görmedi¤i evinin kuytuluklar›nda a¤lad›¤›nda si-zin de gözyafllar›n›z kar›fl›s›n onlar›n gözyafllar›na. Çünkü biz ac›lar›m›zoran›nda insanla¤›m›z› koruyabiliyor, insanl›¤› ac›lar› yok etmede birleflti-ricili¤e ça¤›rabiliyoruz. Ac›y› duyumsam›yor ve duyars›z kal›yorsan›z in-sanl›¤›n›zdan feragat ediyorsunuz demektir.

Onlar art›k sadece bir ana de¤ildir. Sadece bir kad›n de¤ildir. ‹nsan ol-man›n en direngen boyutunu sergileyen kad›n insand›r. Yaflam› do¤uran,yaflam› üreten, sahiplenen, koruyan, üreten… Bilgeli¤ini bir canl›y› dünya-ya getirip, eme¤in en yo¤un bilincinden alan insand›r. Bir insana yaflamvermeyi bilmeyen, onu kaybetmenin ac›s›n› da yeterince bilemez.

Ço¤u zaman flu slogan› atm›fl›zd›r veya yaz›larda okumufluzdur; „ana-lar devrim do¤uracak”

Yukar›da bir annenin çocu¤unu kaybetti¤i anda, çocu¤unun yoldafl›nasöyledi¤i sözü yazm›flt›m. Sahi, kaç›m›z bugüne kadar devrimi çocu¤umuzkadar sevdi¤imizi düflündük? Çünkü devrime çocu¤u kadar inan›p sevme-yen, kendi çocu¤u d›fl›ndaki di¤er devrimcileri de bu kadar sevip, kol ka-nat geremez. Y›llarca tüm bask› ve zulümlere karfl› devrimcilere kol kanatgeremez. Bu bilincin kelimelerde yetersiz kalm›fl, pratikte ete kemi¤e bü-rünmüfl halidir. Analar devrimcileri yaln›z b›rakmad›. Peki biz devrimcileranalar›n yaflam verdi¤i, emek verdi¤i, gelece¤e daha iyi haz›rlamak içinvar›n› yo¤unu önümüze serdi¤i analara, gelece¤in müjdesini vermek içinne kadar yar›na, devrime endeksli mücadele verdik ? Yoksa sadece, bugü-nü kurtarabilimenin faaliyeti içine mi girdik ? Gelecek için yap›lan hiçbir-fley önemsiz de¤ildir. Ama yaflam bugün, bizlere, tüm devrimcilere dahadisipline olmufl, yar›n› daha fazla yo¤uran pratikler, politikalar ve durufl-lar sergilemeyi dayat›yor. Zaman, analar›n titizlikle çocu¤unu yetifltirmesigibi titizlikle yar›n› haz›rlamak zorunlulu¤unu dayat›yor. Zaman her za-mankinden daha da fazla, kortej kavgalar› d›fl›nda tüm enerjiyi devrime gi-den yola harcamay› dayat›yor. Madem bu mücadele devrimi do¤urma mü-cadelesi; o zaman afl›lmal› yaflam denizinde yüzen geminin küreklerine. Ay-nen bir annenin çocu¤unu büyütürken özverisi ve onun sa¤l›kl› yetiflmesi-ne endeksli olmas› gibi… Direncini daima çocuklar› için canl› tutmas› gi-bi, devrim do¤urmaya inanm›fl herkesin de direncini dimdik ve en bilimselhaliyle ayakta tutmas› bir zorunluluktur.

Bugün umudunuz k›r›ksa, güveniniz örselenmiflse, kavgan›n en ortas›n-daki bir anay› izleyin. Onun a¤arm›fl saç›nda, yaflad›¤› her ac›ya gö¤üs ger-menin yaratt›¤› yüzündeki çizgilerde direngenli¤in, hayatta oldu¤u müd-detçe kendine güvenmenin, sömürüsüz bir dünyaya inanm›fll›¤›n ve buu¤urda savaflanlara, insana duydu¤u sevginin ›fl›lt›lar›n› göreceksiniz.Emin olun içiniz ayd›nlanacak. Bilgeleflmenin çizgilerine bakarak ne kadaraz fley bildi¤inizin ezikli¤ini yaflay›p g›ptayla bakacaks›n›z. Dikkatli bak›n,yürek gözünüz ve beyninizin inanan k›sm›yla bak›n analar›n direngenli¤inegöreceksiniz tüm bunlar›. Mitinglerde, kavgan›n oldu¤u her yerde en çokanalara bak›n, diz çökmediklerini göreceksiniz. Kendileri dayak yerken,sürüklenirken sokak ortalar›nda ayn› anda atmaca gibi tüm gençleri nas›lsar›p sarmalad›klar›n› göreceksiniz.

Bu martta yaflanan vahfletin tüm izlerini, yaralar›n› analar›n kollar›ndagiderin. Analar da sar›p sarmalarken o kat›ks›z sevgileriyle, bizler de on-lar›n yaralar›na merhem olal›m. Ortak ac›lar›m›z› ve ortak sevgilerimiziflimdi daha bir ç›kars›zca, kat›ks›zca içme zaman›.

Tüm ac›lar›, yaralar› ana do¤urganl›¤›yla sarma; direngenli¤i, güveni,kat›ks›zl›¤› ve sömürüsüz bir dünyay› ana do¤urganl›¤›yla yaratma zama-n›.

Art›k zaman, öfkeden do¤an enerjimizi birbirimize patlatarak zay›flat-madan, olanca gücüyle düflmana boflaltma zaman›. S›n›f mücadelesineinanm›fl, ister tam ortas›nda, ister kenar çizgisinde olan herkesin öfkeside¤erlidir. Bizler ancak düflmana öfke duyar, dostlar›m›zla, yak›nlar›m›zlaise sorunlar› sevgiyle hallederiz. S›n›f bilinçli öfkemiz bu kadar de¤erli ol-masayd›, analar›n pratikleriyle bizlere yaratt›¤› bilince bu kadar inanma-m›fl olsayd›k flu slogan bu kadar yürekten ve sürekli at›lmazd› :

ANALARIN ÖFKES‹ KAT‹LLER‹ BOGACAK!

21 Mart, Kürt ulusunun büyükfedakarl›klar göstererek ve a¤›r be-deller ödeyerek kazand›¤›, özgür-lük ve eflitlik mücadelesiyle özdefl-lefltirdi¤i bir gün olan Newroz bay-ram›d›r.

Bu önemli gün; bütün Kürt ulu-su için, özgürlük ve eflitlik müca-delesinin en simgesel günüdür veKürt halk› için özel bir anlam› var-d›r. Fakat, bu önemli gün; bafltaOrtado¤u olmak üzere, Asya veKafkasya co¤rafyas›nda yaflayanbir çok ulus ve halklar›n›n da bay-ram›d›r ve yeni bir y›la bafllang›çcoflkusu ve bahar mufltusudur.

Her y›l oldu¤u gibi, bu y›l da,Kürtler Newroz gününde, Türki-ye'nin iflçileri, emekçileri ve dev-rimcileri ile omuz omuza, yinealanlara ç›kacak, isyan ateflleri efl-li¤inde birlik halinde özgürlük tür-küleri söyleyecektir. Kürt halk› bugünde, yoksul ve emekçi köylü-süyle, kad›n› ve gerillan›n flahda-mar› gençleriyle, zalimlerin zul-müne inat, isyan bayra¤›n› bir kezdaha havaya kald›racakt›r.

Çeflitli Milliyetlerden ‹flçiler, Emekçiler,

Kürt ulusu ve onun çok büyükemekler, ac›lar ve bedellerle gelifl-tirdi¤i özgürlük mücadelesi, günü-müzde, topyekün bir kuflatma al-t›ndad›r.

Kürt co¤rafyas›n›n güneyinde(Kuzey Irak'ta) emperyalist güçle-rinin haks›zl›¤›na icazet (onay)verme ve onlar›n iflgal otoritesikarfl›s›nda biat etme karfl›l›¤›nda,uluslararas› resmi bir statüsü ve ge-lecek garantisi olmayan de factobir federatif 'otonomi' gündemde-dir.

Kürtlerin yaflad›¤› di¤er parça-

lardaysa; gerici iktidarlar›n gele-neksel inkar ve imha politikalar›pervas›zca boyutland›r›lmaktad›r.Avrupa'da son dönemlerde yenidengündemlefltirilen, Kürt demokratikkurumlar›na yönelik polis operas-yonlar› ve tutuklamalar bunun ifa-desidir. Bu sald›r›lar, Kürtlere düfl-manl›k besleyen devletlerle AvrupaBirli¤i'nin genel ve güncel ç›karla-r› çak›flt›¤› için devreye konmufltur.

T. Kürdistan'› yeniden fiili bir‚Ola¤anüstü Hal Bölgesi' halinegetirilmifltir. Katliamc› Türk ordu-su, Kürt halk›na dönük ard› arkas›gelmeyen operasyonlar›na iyiceh›z kazand›rm›flt›r. Köyler yenidenboflalt›lmakta, ormanlar yak›lmak-ta, yaylalara ç›k›fl yasaklanmakta-d›r. Öte yandan faflizm, AbdullahÖcalan'›n yaflam hakk›na dönüksald›r› ile, tehlikeli yeni oyunlarplanlamaktad›r. Kürt halk›n›n te-mel ulusal istemleri flöyle dursun,en küçük bir hak k›r›nt›s›na dahitahammül edilememektedir. Herfley bir yana, Kürtlerin yasal ku-rumlar› dahi her gün bas›lmakta,temsilcileri keyfi biçimde gözalt›-na al›nmakta ve tutuklanmaktad›r.‹flkence ve hak ihlalleri yenidenyayg›n bir hal almaktad›r. ‹HD-2006 ‹nsan Haklar› Raporu bunlar›belgelemektedir.

Kudurgan bir flovenizm, Türki-ye'nin de¤iflik yerlerinde gerçek-lefltirilen ve adeta gözüdönmüfllükbelgeleri olan yayg›n linç giriflim-leri, faflizmin sald›rganl›klar›na ye-ni örneklerdir. Baflta Afganistan,Irak ve Filistin halk› olmak üzere,Orta-Do¤u halklar›na yönelik, em-peryalist sald›rganl›k ve haks›z sa-vafl koflullar› Türk hakim s›n›flar›-na cesaret vermektedir. Kürt halk›bu y›lki Newroz'u iflte bu koflullar-da kutlayacakt›r.

‹flçiler, Emekçiler, Devrimciler,

Baflta ABD olmak üzere emper-yalizm, siyonist ‹srail devleti vebölgenin iflbirlikçi-gerici rejimleri,bölgenin mazlum halklar›na ve buarada kardefl Kürt halk›na karfl›aç›k ve gizli düflmanl›k poltikala-r›nda tam bir ittifak halindedirler.Faflist Türk Devleti, ABD'nin Orta-do¤u'ya yönelik bütün sald›r› plan-lar›nda piyon olmak, Türkiye'yi busavafl›n üssü haline getirmek veuflakl›¤››n› pekifltirmek için can at-maktad›r. Kürtleri yeniden ezmekve k›r›mdan geçirmek istemekte-dir. Somut olarak, Güney'de olas›bir federe Kürt Devletinin kurul-mas›n› engellemek ve Kandil da-¤›ndaki PKK güçlerini imha etmekkarfl›l›¤›nda veremeyece¤i taviz,baflvurmayaca¤› ç›lg›nl›k yoktur.Siyonist ‹srail'le iliflkilerini dahaileri düzeye tafl›mas› ve ordusununseçme katliamc› bölüklerini Irakve ‹ran s›n›r›nda konuflland›rmas›da bunun ifadesidir. Faflist rejim,Newroz yaklaflt›kça floven ve faflist

propaganday› daha da yo¤unlaflt›-racak, i¤renç demagojilere ve pro-vakasyonlara baflvuracakt›r. Tümbunlar›n temel amac› ise her za-manki gibi, olas› katliamlar›na‚meflruluk' kazand›rmakt›r.

Fakat bofluna! Kardefl Kürt hal-k› ve onurlu emekçileri kendisinedayat›lan teslimiyeti asla kabul et-meyecektir. Bu onun en do¤al veen meflru hakk›d›r. Bugünkü seyrine olursa olsun, kürtlerin gerçeközgürlük atefli hiç sönmeyecektir.

Bu inançla ve derin kardefllikduygular›m›zla Kürt ulusununNewroz bayram›n› kutlarken; tümuluslardan iflçi ve emekçileri, ileri-ci ve devrimcileri, kardefl Kürt hal-k›na mensup emekçilerle ulusla-raras› dayan›flma bayra¤›n› yük-seltmeye ça¤›r›yoruz.Biji Newroz! Newroz Piroz Be!

Kahrolsun Faflist Diktatörlük!

Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i!

Özgürlük, Eflitlik, Gönüllü Birlik!

AT‹K, ADHK, AVEG-KON, B‹R-KAR, YAfiANACAK DÜNYA GAZETES‹

Kapitalizm daha fazla kar u¤ru-na bu gün de emekçilere, halklara,do¤aya sald›r›yor. Bu emperyalsald›r› Latin Amerika'da, Asya'da,Afrika'da, Ortado¤u'da kaynaklar›ve eme¤i sömürebilmek için, halk-lar› ve emekçileri yoksulaflt›rmay›,kölelefltirmeyi amaçlam›flt›r. Dünlebugün aras›ndaki tek fark, her fle-yin daha da kötüleflmesidir. Dün-yan›n 50'den fazla bölgesinde, ça-t›flma var ya da ç›kabilir. Kuflatmaalt›ndaki Filistin'e, Afganistan veIrak eklenmifl, Irak halklar› birin-den kurtulamadan, baflka zaliminesaretiyle karfl›laflm›flt›r... Türki-ye'de Kürt halk›ndan gelen de-mokratik çözüm talebine karfl›n,devlet son günlerde de fliddeti da-yat›yor, bask› art›yor, etnik çat›flmave ›rkç›l›k t›rmand›r›l›yor. Böylesibir tabloyla yafl›yoruz 2007Mart’›n›...

Mart aylar› dünyada oldu¤u gi-bi, Türkiye ve Ortado¤u co¤rafyas›özelinde de iflçilerin, alevilerin,kürtlerin, kad›nlar›n, gençli¤in,devrim ve demokrasi mücedelesi

verenlerin, politik tutsaklar›n, ma-ruz kald›klar› kötü uygulamalar vebunlara karfl› direnifller tarihe des-tan yaz›l›r. Yak›n zaman›m›za ba-kacak olursak;

1972 Mahir Çayan, Cihan Alp-tekin, Ömer Ayna, Nihat Y›lmaz,Sinan Kaz›m Özüdo¤ru, SaffetAlp, Hüdai Ar›kan, Ahmet Atasoy,Ertan Saruhan ve SabahattinKurt'un faflizme karfl› direnifl, dev-rimci dostlar›ya dayan›flma bayra-¤›n› yükselttikleri K›z›ldere'deölümsüzleflmeleri,

1978 ‹stanbul Üniversitesi'ndenç›kan solcu ö¤rencilerin üzerinebomba at›lmas› sonucu 7 ö¤rencigencin katledilmesi,

1982 Newroz'unda bedeniniatefle vererek gelece¤i ayd›nlatanMazlum Do¤an,

1982 ‹zmir Buca cezaevindeidam edilen, Seyit Konuk, NecatiVardar ve ‹brahim Ethem Coflkunadl› sendikac› iflçilerin bayraklafl-malar›,

1988 Halepçe'de Saddam Hüse-

yin iktidar› taraf›ndan, Kürt halk›-na karfl› kimyasal bombalarla sal-d›r›lmas›yla 5000'e yak›n insan›nimha edilmesi,

1993 ‹stanbul Kartal'da BedriYa¤an, Gülcan Özgür, MenekfleMeral, R›fat Kasap ve Asiye Fat-ma Kasap'›n güvenlik güçlerinceyarg›s›z infazla ölümsüzleflleri,

1995 Mart'›nda ‹stanbul Gazimahallesinde, kahvehanelerin oto-matik silahla taranmas› ve sonra-s›nda polisin hedef gözeterek halkaatefl etmesiyle 18 Alevi insan›m›-z›n katledilmesi,

1997 Mart›n'da Muzur da¤la-r›nda, Cüneyt Kahraman'›n, gericidevletin güvenlik güçleriyle girdi¤içat›flmada flehit edilmesi,

2000-2003 Ölüm orucunun ilkflehidi Cengiz Soydafl ve tahliyeedildikten sonra eylemine devamederken bir Newroz günü flehit dü-flen Tuncay Y›ld›r›m,

2003 ‹flbirlikçi paramiliter çete-lerce, Londra'da pusuyla flehit edi-len Mustafa Altuntafl, tarihin dire-nifl ve zulme karfl› baflkald›r› sayfa-lar›nda iz b›rakm›flt›r.

Direnifl ve bafl kald›r› ay›-d›r Mart....!

Dünya, 1871 Paris Komünüylede tan›r Mart ay›n›.

Kad›nlar 8 Mart'ta, daha da gürduyururlar seslerini.

Kürt halk›n›n, demirci Kawaönderli¤inde, Dehak zulmüne karfl›isyan ateflini tutuflturdu¤u ve zafer-le taçland›rd›¤› gün olan 21 Mart,“Yenigün” anlam›na gelen, New-roz ad›yla kutlan›r her y›l . 2616y›ld›r Newroz, halklar›n özgürlü¤e

olan özlemini ve inanc›n› tutufltu-rur.

Aleviler (Roja X›z›r) sonunda,Üryan H›z›r haftas›na ba¤l› olarak,karfl›larlar Newroz'u.

Tarihteki soyk›r›mlara, katliam-lara, Halepçelere, yok etme politi-kalar›na ra¤men, bugüne dek içeri-¤i zenginleflerek, güncel olaylarlabirleflip gelen Newroz'u, bu y›l ‹s-viçre'deki göçmenler olarak Zürih-te kutlayaca¤›z.

Newroz'un içini boflaltmak iste-yen sisteme inat; özgürlük ateflidin, dil, ›rk, ulus, cins fark› gözet-meksizin, tüm emekçilerin birliktekavgas›n›n yolunu ayd›nlatarak,daha da gürleflecek.

Newroz atefli sömürenler ve za-limlere inat, Halklar›n Kardeflli¤inidaha da güçlendirecek.

• MART, KATL‹AMLARA KARfiI D‹RE-

N‹fi‹N ADIDIR...!

• NEWROZ ATEfi‹N‹ HALKLARIN KAR-

DEfiL‹⁄‹ ‹Ç‹N YAKALIM...!

Tarih: 20 MART 2007 -Sal›

Saat:18.00

Yer : Helwetiaplatz Zürich

B‹J‹ NEWROZ! NEWROZ KUTLU OLSUN!

Halklara...!

‹sviçre Demokratik Göçmenler Platformu,‹sviçre Aleviler Birli¤i Federasyonu, ‹T‹F, Zürich Gençlik ve Kültür Evi,

‹G‹F, Zürich Halkevi, Geneve Halkevi,Watwil ve Çevresi Kültür Dayan›flma Derne¤i, Köprü Kültür Atölyesi,

Toplumsal Özgürlük Platformu-‹sviçre, ADHK ‹sviçre, B‹RKAR, Sosyalist Emek Hareketi-‹sviçre, FEKAR ve Sosyalist Aray›fl Platformu,

7

Almanya'n›n Frankfurt kentinde19 Ocak günü, Türkiye'de F-tipizindanlar›ndan tecridin son bulma-s›, Ölüm Orucunun 291 günündeolan Avukat Behiç Aflç›, GülcanGörüro¤lu ve Sevgi Saymaz'la da-yan›flma amac›yla yap›lan üç gün-lük açl›k grevi 21 Ocak günü yap›-lan bas›n aç›klamas›yla son buldu.

Açl›k grevinin sürdü¤ü DritteWelt Haus salonunda yap›lan bas›naç›klamas›nda, “Tecride karfl› d›fla-r›da; Avukat Behiç Aflç›, GülcanGörüro¤lu ve cezaevinde SevgiSaymaz, yaklafl›k olarak 291 gün-dür Ölüm Orucunu sürdürüyorlar.Kritik bir aflamaya gelen ÖlümOrucu karfl›s›nda Devlet ad›m atm›-yor, suskunlu¤unu sürdürerek üçmaymunu oynuyor” denilen aç›kla-mada bir an önce devlet ad›m atma-

s› talep edildi. Türkiye'de ne zaman ki toplum-

sal muhalefet büyümüfl ve kitlelersoka¤a dökülmüfl ise ard›ndan mut-laka, derin devletin emriyle bir ci-nayet ifllendi¤i belirtilen aç›klama-d›, Musa Anter, Bahriye Üçok, Tu-ran Dursun, Vedat Ayd›n ve ad› sa-y›lamayacak bir çok ayd›n›n devlettaraf›ndan katledildi¤ine dikkat çe-kildi. Bar›fl, demokrasi, özgürlükisteyen ve resmi ideolojiyi benim-semeyen kesimlere yaflam hakk› ta-n›mayan devletin, linç kültürünügelifltirerek, toplumsal muhalefetsusturmaya çal›fl›ld›¤› vurguland›.Kontra cumhuriyetinin, “iyi tosun-cuklar›” 19 Ocak 2007 tarihindeErmeni gazeteci ve onurlu ayd›nHrant Dink'i alçakça katlederek,faili belli cinayetlerle bir yerlere

mesaj gönderiliyor denildi. Hessen; AG‹F, ADHF, AT‹F,

B‹R-KAR, DHDH kurumlar› veMücadele Birli¤i okurlar› olarak,Adalet Bakan›'n›n bir an önce, çö-züme yönelik ad›m atmas›, F tipicezaevlerinde tecrid uygulamas›nason vermesi ve ölümleri durdurma-s›, “Üç kap› üç kilit” istemine yan›tvermesi talebiyle 19 Aral›k 2007

Cuma günü bafllat›lan üç günlük

açl›k grevini sona verdiklerini be-

lirtiler. Yerli ve göçmenleri, F-tipi

zindanlar›nda devam eden tecrid ifl-

kencesine karfl› ç›kmaya Avukat

Behiç Aflç›, Gülcan Görüro¤lu ve

Sevgi Saymaz'›n ölümünü engelle-

meye ça¤r›s›yla bas›n aç›klamas›

sonland›r›ld›.

23 fiubat 2007

Tertip Komitesine!De¤erli arkadafllar;

Bu y›l üçüncüsünü düzenledi¤iniz, Kültür Sanat gecenizi destekliyor,Avrupa'dan en içten devrimci selamlar›m›z› gönderiyoruz.

Sizleri oldu¤u kadar, bizleride hayli heyecanland›ran, bir o kadarduyguland›ran çal›flman›z›n baflar›yla sonuçlanmas› temenimizdir.

‹leriye at›lan her ad›m›n, kendi tarihsel süreci içinde ayr› bir anlam›ve de¤eri vard›r. Geleneksel hale getirilen Kültür- Sanat etkinli¤inizinkendi tarihsel süreci içinde her y›l ayr› bir önem tafl›d›¤›na önemle vur-gu yapmak gerekiyor. Lokal anlamda örgütlenmifl bulunan bir etkinli¤in,kendi de¤er vede önemini s›n›rlar›n ötesine tafl›yarak, binlerce insan› he-yecanland›ran, duyguland›ran ne olabilir ki ? diye sorulmas›n ! Bu çokaç›kt›r. Insanl›k de¤erlerinin kirletilerek gün be gün tükenme noktas›nagetirilmifl olmas›n›n karfl›s›nda, insanl›k de¤erlerinin yeniden ve yenideninfla edilmesinde ›srarc› davranarak; çürüyeni y›k›p yerine yeniyi kurmaçabas› elbetteki kayda de¤er ve anlaml›d›r.

‹nsana oldu¤u kadar, tabiata karfl› da bir o kadar ac›mas›z davran›fliçinde bulunan egemenler, kendi yaflam koflullar›na uygun davran›fl için-de bulunuyorlar. Son birkaç on y›ld›r, Dünya'ya hakim olan güçler, yeryüzü kara parças›n› yeniden paylaflma gayretindeler. Paylafl›m h›rs› ta-biki hiçbir insani koflul dinlemeden, ahlaks›zca vede kurals›zca dünya'y›tarumar ediyor. Birkaç tekelci gücün varl›¤›na insanl›k feda ediliyor.

Buradan beslenen gericilik, iradi varl›k olan insan gücünün direk bey-nine oynuyor. De¤ifltirici ve dönüfltürücü gücü olan insan varl›¤›n›n de-vaml› bu yönüne vuruyor. Düflünemeyen, dönüfltüremeyen, sorgulama-yan bir insan toplulu¤u yaratmay› arzuluyor. Bunun için ; bölüp parçala-yan, kutuplara ay›ran vede bir birlerine güven duymayan insan topluluk-lar› kurma çabas›ndad›r.

Bu gün aç›s›ndan en büyük tehlike ise ; gerici egemen güçlerin en çokitimat ettikleri kaynak ise; ›rkç›- floven örgütlenmelere vedikleri önem-dir. Bu tehlike Türkiye'de oldu¤u kadar Avrupa'da da h›zl› bir flekilde t›r-man›fl içindedir. Kayna¤› belli bu örgütlenmelerin, geçmifl tarihsel süreç-lere bak›ld›¤›nda yaratt›klar› tahribatlar›n hiçte küçümsenecek düzeydeolmad›¤› görülecektir.

fiimdi; tepeden t›rna¤a kirli ve suçlu olan bir sistemin herhangi birkirli çark›n›n düzeltilmesi u¤rafl› içine girmeden, eskiyen ve çürüyen çar-k›n tümünün sonland›r›larak, yerine yeni olan, do¤ru olan, insan olançark› kurman›n ad› olan, ''vurun eskiye y›k›ls›n, omuz verin yeniye ye-flersin'' anlay›fl›yla, ''halklar›n kardeflleflmesi'', ''Dünya'n›n özgürleflmesi''mesaj›n›n gecenizde en gür haliyle hayk›r›ld›¤› bir mesaj olaca¤›na ina-n›yoruz.

Yak›n dönemde, Devlet güdümlü, ›rkç›-faflist çetelerce katledilen H›-rant Dink'i etkinli¤iniz vesilesiyle bir kez daha sayg›yla anarken, çeflitliulus-milliyet ve inanç gruplar›ndan halklar›n kardeflçe bir arada yaflamaözlemi içinde oldu¤umuzu ifade etmek istiyoruz. Bedeli a¤›r, gelece¤iparlak olan bu mücadelede yüreklerimiz her daim sizlerle birlikte atacak-t›r.

Eme¤i geçen herkesi ve gecenize ifltirak eden tüm halk›m›z›, sanatç›dostlar›m›z› sayg›yla selaml›yoruz.

Göçmenlerin üç günlük açl›k grevisonland›r›ld›

Kürt ulusal hareketi önderi, Ab-dullah Öcalan'›n avukatlar›nca ya-p›lan aç›klamada; ‚Öcalan'dan al›-nan saç örneklerinin Avrupa'da ba-¤›ms›z bir heyet taraf›ndan, kimeait oldu¤u bilinmeden, en yüksekteknikle tahlil edildi¤i, bu tahlil so-nucunda ise strosinyum maddesi-nin on kata yak›n düzeyden fazla,krom elementinin ise iki buçuk katdaha fazla oldu¤unun tespit edildi-¤i' söylendi. Avukatlar›n aç›klama-s›n›n ard›ndan DTP'li 54 BelediyeBaflkan›, DTP Efl Baflkanlar› AyselTu¤luk ve Ahmet Türk'de bas›ntoplant›s› düzenleyerek, iddialar›nba¤›ms›z bir heyet taraf›ndan arafl-t›r›lmas›n› talep ettiler.

Türk hakim s›n›flar› ise on y›l-lard›r sürdürdü¤ü imha ve inkar po-litikalar›na uygun olarak, daha hiç-bir araflt›rma yapmadan, iddialar›nyalan oldu¤unu, Türkiye'nin bir hu-kuk devleti oldu¤unu ve böyle biryönteme tenezzül etmeyece¤iniaç›klad›. Tahliller için baflka ülke-lerden doktorlar›n, yada ba¤›ms›zbir heyetin gitmesi ise hükümetcephesinden reddedildi.

Bu geliflmelerin ard›ndan ülke-nin bir çok yerinde Öcalan'›n zehir-lenmesini protesto eden eylemlikleryap›ld›. Ancak Ülkemiz ezilenleri-nin en küçük bir demokratik hak ta-lebinde dahi faflist karakteri itiba-riyle sald›rgan yüzünü gösteren ül-

kemiz hakim s›n›flar›; Kürt UlusalHareketinin talepleri karfl›s›nda dane kadar tahammülsüz olduklar›n›bir kere daha gösterdiler. Öcalan'adönük sald›r›lar› protesto etmekamac›yla gerçeklefltirilen eylemle-rin bir ço¤una kolluk güçlerincemüdahale edildi. Sald›r›lar›n ard›n-dan göz alt› ve tutuklamalar ger-çeklefltirildi. Istanbul'da bir çoksemt polis ablukas›na al›nd› ve de-vam eden bu ablukayla birliktesemtler helikopterlerle gözlem al-t›nda tutuluyor. fi›rnak'›n Cizre ‹l-çesi'nde Öcalan'›n sa¤l›k durumuy-la ilgili protesto düzenleyen kad›n-lar göz alt›na al›nd›. Göz alt›na al›-nanlar›n 31'i tutukland›.

DTP'ye yönelik bask›lar da yo-¤unlaflt›r›lm›flt›r. DTP Efl Baflkanla-r› Ahmet Türk ve Aysel Tu¤luk'a 8Mart 2006 tarihinde DTP YalovaKad›n Kollar› taraf›ndan haz›rlananTürkçe ve Kürtçe bildiri nedeniyle1'er y›l 6'flar ay hapis cezas› verildi.Yine Ahmet Türk'e bir bas›n top-lant›s›nda Abdullah Öcalan'a “sa-y›n” diye hitap etti¤i gerekçesiyle6 ay hapis cezas› verildi. Öcalan'›nsa¤l›k durumuna iliflkin bas›n aç›k-lamas› yapan 54 DTP'li belediyebaflkan› hakk›nda inceleme baflla-t›ld›. DTP Batman ‹l Baflkan› ‚ör-güt propagandas› yapt›¤›' iddias›ylatutukland›.

Gündem Gazetesi ise Öcalan'›n

sa¤l›k durumuyla ilgili yer verdi¤ihaberler nedeniyle bir ayl›k kapa-t›lma cezas› ald›.

DEVLET‹N ‹NKAR POL‹T‹KLA-RINA YABANCI DE⁄‹L‹Z

Tek ulus, tek dil, tek bayrak söy-lemleriyle ülkemiz co¤rafyas›ndayaflayan farkl› ulus ve az›nl›klar›,kuruldu¤u tarihten bugüne kadarözünde inkâr ve imhaya dayanan,çeflitli politika ve araçlarla sindir-meyi hedefleyen devlet gelene¤i,son yaflananlarda da bu çizgisinidevam ettirdi¤ini bir kez daha gös-termektedir. Bir yandan DTP'ninatt›¤› her ad›ma göz alt›, tutuklama,dava açma, kurum bask›nlar›yla ya-n›t verirken, di¤er yandan da de-mokratik hak ve talepler do¤rultu-sunda gerçeklefltirilen yasal, meflrupratiklere dahi, kolluk güçleri ara-c›l›¤›yla müdahale etmekten geridurmamaktad›r. Geçti¤imiz günler-de gerçeklefltirilen ola¤anüstü kon-gresinin ard›ndan DTP, meclise gir-meyi ve taleplerini buradan dillen-dirmeyi bir hedef olarak koyarken,hakim s›n›flar bunun telafl›yla genelseçimler öncesi demokratik kurum-lar üzerindeki bask›lar› yo¤unlaflt›-rarak engellemeyi hedefliyorlar.Yaklaflan Newroz öncesi söz konu-su bask›lar›n artmas›, esas›nda ba-har›n yaklaflmas› ve çat›flmal› süreç

öncesinde Kürt ulusal hareketin kit-le deste¤ini bask› alt›na alarak gözda¤› verme, hakl› ve meflru müca-delesini bast›rma çabas› olarak an-lafl›lmal›d›r. Ne var ki, sistemin yo-¤unlaflt›rd›¤› bask› ve sald›r›lar kar-fl›s›nda, DTP'nin, SHP'den MHP'yekadar genifl yelpazeye ve faflistgüçleri de içeren bir bileflime yapt›-¤› ça¤r›yla çözüm aray›fl›na girmiflolmas›, yaflanan bask› ve sald›r›lar›durduracak bir niteli¤e sahip de¤il-dir. Kürt ulusal sorunu tarihsel birzorunluluk olarak halk›n önündeçözüme kavuflmay› bekleyen birsorunken, halk›n ilerici dinamikle-rinin daha fazla birlik ve dayan›fl-may› gelifltirmesi elzemdir. Ülke-mizdeki çeflitli milliyetlerden ezi-len ulus ve az›nl›klar›n kendi kim-liklerini koruyup devam ettirebil-meleri ancak do¤ru temelde yürü-tülecek bir mücadeleyle sa¤lanabi-lecektir.

Bu temelde, yürütülen inkar veimha politikalar›na karfl› durarak,son dönemde artarak devam edengözalt›, tutuklama ve tehditlerinmevcut gerçekleri de¤ifltirmeyece-¤ini belirtiyor, her türlü sald›r›lar›nkarfl›s›nda olaca¤›m›z› bir kez dahayineliyoruz..

‹nkar ve imhaya hay›r!

Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i!

3. Demokratik HaklarKültür ve Sanat Gecesi

Demokratik Haklar Platformu12-07 · e-posta: [email protected] · Tel:0212 243 91 92 · Fax: 0212 243 91 93 · Tarih: 09.03.2007

Avrupa Demokratik Haklar KonfederasyonuKonföderation für Demokratische Rechte in EuropaConfederation of Democratic Richts in EuropeConfédération des Droits Democratiques en Europe

http://www.adhk.de e-mail: [email protected]

Türk Devleti Kürt ulusuna yöneliksald›r› ve bask›lar›n› sürdürüyor

Yaklaflan G-8 toplant›s› ön-cesi bir çok yerde oldu¤u gibiAlmanya'n›n baflkenti Berlin'dede çeflitli gruplar ve platformlartaraf›ndan G-8'lerin farkl› poli-tikalar›n› konu alan birlikleroluflturuldu.

Bu birliklerden biride G-8'lerin göç politikas›n› esas alanve icerisinde ADHF, AG‹F, B‹R-KAR, P.DEVR‹MC‹ DURUfi veARI BERL‹N'in bulundu¤u birlik-tir.

G-8'ler öncesi süreci yapaca¤›etkinlik ve çal›flmalarla teflhir et-mek ve ayn› zamanda güfllü bir du-yarl›l›k oluflturmak amac›yla olufl-turulan birlik ilk etkinliklerini yap-maya bafllad›.

2 fiUBAT'TA yaptigi G-8'lerinGÖÇ POL‹T‹KASI ve SONUÇ-LARI konulu seminere yo¤un ilgivard›. Aç›l›fl konuflmas›yla baflla-yan seminerde konuflmac› olarakkat›lan KARL COOP özellikle Av-rupa ülkelerinin göç politikalar›

hakk›nda genifl bilgilendirmelerdebulundu. Canl› tart›flmlar›n olduguseminer sorulan sorulara verilencavaplar›n ard›ndan sona erdi.

23 fiUBAT'TA DA ANT‹ TE-RÖR YASALARI VE ‹LT‹CA DA-VALARI konular›n› içeren ikincibir seminer yap›ld›. Konuflmac›olarak ANTONIA VON DERBEHRANS SÖNKE HIBRANSINkat›ld›¤› seminerde özelikle 11 Ey-lülden sonra ç›kart›lan anti teröryasalar›n›n kapsam› ve içeriyi hak-k›nda genifl bilgilendirmeler yap›l-d›. ‹ltica davalar› hakk›ndada geniflbilgilendirme ve tart›flmalar›n ol-du¤u seminer soru ve cevaplar›nard›ndan sona erdi.

Berlin’de G-8’leringöç politikas›nakarfl› birlik kuruldu

IM IRAK SOLLEN AM 23. MÄRZ DIE WIDERSTANDSKÄMPFERINNEN,

ZAINAP, LIQA, WASSAN HINGERICHTET WERDEN.

STOPPT DIE HINRICHTUNG !

NEIN ZUR TODESSTRAFE !

ES LEBE 8. MÄRZ

AVRUPA DEMOKRATIK KADIN HAREKETI (DEMOKRATISCHE FRAUENBEWEGUNG/EUROPA)

8

Ne mutlu “katilim”diyene!

ÖMER LEVENTO⁄LU

Kimsenin kan› zehirli de¤ildi; temiz de de¤ildi kimsenin kan›. Yani

bir fley yoktu kanda; ne varsa yürekteydi... Türk'ü Ermeni'si yoktu yüre-

¤in; ama cesareti var, korkusu vard›... Dili vard› yüre¤in; türkü söyle-

yen, özgürlük ve kardefllik diye hayk›ran dili... Özgürlük tutkusuyla ya-

nan›, sevgiyi mayalayan›, adaletsizli¤e karfl› ç›kan›, meydan okuyan›

vard› yüre¤in.

Ama ›rk›yla mutlu olmad› kimse. Olamazd›. Irk adalet getirmezdi

çünkü... Irkta sevgi yoktu. Hangi aflk ›rkç›d›r? “Irkç› aflk” bilir miydiniz?

‹flittiniz mi? “Irkç› sevgi” gördünüz mü hiç? Tek bir erdemli düflünce ç›k-

t› m› “›rk”tan? Ç›kmad›, ç›kmaz, ç›kmayacak da...

Çünkü ana memesinden ›rk akmazd›. Irk yetiflmezdi ana kuca¤›nda,

›rk› kundaklamazd› hiçbir ana. Türk sevmez, Kürt sevmez, Ermeni sev-

mez, Eskimo sevmez; evlat severdi analar... Çünkü sevgi, ›rktan ba¤›fl›k-

t›. Irktan ar›nd›¤›nda parlard› sevginin ›fl›¤›. Irktan ar›nmakt› sevgi.

Oysa ›rk›m›z için katil olduk biz, katlettik... Afla¤›l›k bir cemaat hali-

ne geldik, çukur bir karanl›k yaratt›k kutlu ›rk›m›z için. Kirlettik, katra-

na çevirdik yüre¤imizi. Yaralar açt›k yüre¤imize. Pilte pilte döküldü

hoflgörümüz. Damar damar so¤udu kan›m›z.

Linç ettik, sürdük, k›rd›k... Da¤lara gönderdik; apartman dairelerini,

gecekondular› bast›k, vurduk... Tarlalar› zehirledik, öldürdük. Yolda, so-

kakta, dernekte, arabada, üniversitedeki odada vurduk...

Öldürdük, öldürdük, öldürdük...

Yüre¤imizi kaybettik böylece; akl›m›z›, basiretimizi, fluurumuzu kay-

bettik. ‹zans›z ve kapkara, bir kömür parças› gibi kapkara, kat›laflt› yü-

re¤imiz.

Mustafa’y› bo¤duk... Siftah› böyle yapt›k. Kara bir denizde gecenin

en kara vaktinde açt›k bu kara devrin kara perdesini. Böyle att›k bu

devrin temellerini.

Siyah bir geceydi Mustafa’y› bo¤du¤unuzda...“...Siyah gece

Beyaz kar

Rüzgar

Rüzgar

Trabzon’da bir motor aç›l›yor

Sahilde kalabal›k

Motoru tafll›yorlar

Son perdeye bafll›yorlar!

Burjuva, Kemal’in omzuna binmifl,

Kemal kumandan›n kordonuna,

Kumandan kâhyan›n cebine inmifl,

Kâhya adamlar›n›n donuna,

Uluyorlar...

-Hav... hav... hak... tuu” (N.Hikmet)

Uluduk... Uluduk... Uluduk...

Ve uluyduk... Ulu önderlerimizle, uluyduk... Ululu¤un flan›na uyduk...

Ve Musa’y› vurduk, U¤ur’u bombalad›k, kurflunlad›k U¤ur’u... 50 y›ll›k

ömre bir C-4, 12 y›ll›k yaflama 13 kurflun vurduk.

Baz›lar›n›n kafalar›n› ezdik sonra, boyunlar›na keskin sat›rlar indir-

dik baz›lar›n›n... Siyasi fiube mahzenlerinde tecavüz ettik... Kad›nlar›m›-

za, erkeklerimize... K›z kardefllerimiz, erkek kardefllerimizdi onlar... Din-

medi öfkemiz. Ne melanet öfkemiz vard› bizim böyle; dinmedi; flarapnel-

lerle parçalad›k bedenlerini... Hapishanelere doldurduk; yakt›k; demir

çubuklarla kafalar›n› parçalad›k sonra... Açl›k grevlerinde, ölüm oruç-

lar›nda, ac› çeke çeke öldüler, dindiremedik h›nc›m›z›... Çivili de¤nekler

yapt›k onlar için, saplaya saplaya ferlerinin kesiliflini gözleye gözleye,

gözleri kapanana kadar baka baka öldürdük, dinmedi h›nc›m›z. Sonra

balyozlarla, kepçelerle, buldozerlerle, gazl› bombalarla sald›rd›k, ha-

pishanelerde ranzalara yap›flt›rd›k piflmifl etlerini...

Dinmedi h›nc›m›z, dindiremedik öfkemizi. Da¤ gibi öfkemiz, delikan-

l›l›¤›m›z vard› çünkü. Çivili de¤neklerimiz, keskin sat›rlar›m›z, so¤uk

burgulu namlular›yla, gagal› tetikleriyle belimizde bizi “erkek” yapan si-

lahlar›m›z vard›. Sert bak›fllar›m›z, s›k› difllerimiz, gür, fliddetli, heybet-

li sesimiz vard›.

� � �

Belki de bu yüzden güvercini tan›m›yorduk. Bilmiyorduk güvercin te-

dirginli¤ini; bilmiyoruz... Bir kad›n›n sevgilisine yazd›¤› “kuca¤›mdan

ayr›ld›n” sözündeki derinli¤i, o sözü söyleyen sesin titrek gücünü bilmi-

yoruz, hissedemeyece¤iz hiçbir zaman. Nerden bilece¤iz ki? Nas›l anla-

yaca¤›z ki bir sevgilinin kuca¤›ndan uçup giden güvercin ruhundan?

� � �

A¤r› Da¤› herkese yüksek görünür; bir “yükseklik”tir A¤r› Da¤›...

Ama Hrant Dink’in Ermenilerinin gözünden, o göze bakan Hrant'›n yü-

re¤inden, derin görünür A¤r› Da¤›. “Bir derinliktir Ararat!..” Kad›n er-

kek, çocuk, yafll› Ermeniler, etraf›nda jandarmalarla yollara, tarlalara,

tafl ocaklar›na, tren istasyonlar›na, bozk›rlara sürülen Ermenilerin ka-

nayan ayaklar›nda, kavruk siyah yaral› bereli yüzlerinde, o yüzlerde

parlayan gözlerde, o güzlere ›fl›k veren yürekte bir yükseklik de¤il bir

derinliktir A¤r› Da¤›.

Ey A¤r›’n›n derinli¤ini görmeyen ›rkç›lar!.. Derinlik hissine yabanc›

babayi¤itler!.. Sevgili kuca¤›ndan, yani o titrek bedende parlayan bir

ayva tüyünün tutkulu sal›n›fl›ndan bihaber ›rkç›lar! Hrant’› öldürdünüz.

Gözünüz ayd›n. fiimdi sizinle birlikte biz de katil olduk. Ve “hepimiz ka-

tiliz!” Ne mutlu “katilim” diyene!..

Emperyalist kapitalist sistem vesürdürücüleri kendi gelecek ve gü-vensizliklerinin korkular›n›n esiriolarak her gün yeni yasa ve uygu-lamalarla iflçi s›n›f› ve ezilen y›¤›n-lara yönelik sald›r›lar›n› artt›r›yor-lar. Bunlar, sisteme muhalif olanbütün kesimleri, kendi karfl›tlar›olan örgütlü her bir gücü tasfiye et-mek, etkisiz k›lmak, susturmak vesindirmek amaçl› sald›r›lard›r.

11 Eylül sonras›nda emperya-list-kapitalist devletler çekmeceli-rinde haz›r tuttuklar› “anti terör”paketlerini bir bir ç›kartt›lar. “Ön-leyici savafl stratejisi” konsepti deyetmedi buna eklerle ikinci üçüncüpaketleri yürürlü¤e koydular. ABDve AB ülkelerinde bunlara “anti te-rör” veya “güvenlik” yasalar› de-nirken, Türkiye gibi ülkelerde iseTerörle Mücadele Yasas› (TMY)ad›yla yürürlüktedir. Hedefinde ifl-çi s›n›f› ve emekçi y›¤›nlar, onlar›nörgütlü güçleri bulunan bu yenisald›r› dalgas›na yasall›k örtüsüörtmeye çal›flmaktad›rlar. Bu sald›-r›lar›n genel içeri¤i ve kapsam› birve ayn›d›r. Ortak bir sald›r›d›r.“Güvenlik” ad›na insan hak ve öz-gürlüklerinin, temel demokratikkazan›mlar›n gasb›n› içermektedir.

Bu sald›r›lar kapsam›nda, gö-zalt› süresi uzat›lmakta, savunmahakk› s›n›rland›r›lmakta, “terör ör-gütü” görülen örgütlere sempatiduyma, destek olma, övücü sözleretme örgüt üyesi olmakla efl görül-

mekte, göçmenler “potansiyel suç-lu” görülmekte, iflkence meflrulafl-t›r›lmakta, haber alma ve ö¤renmehakk› k›s›tlanmakta, insanlar fifl-lenmekte, haberleflme ve iletiflims›n›rland›r›lmakta, “tele kulak”yayg›nlaflt›r›lmakta, DNA testleri,parmak izleri, göz renkleri emper-yalistlerin oluflturduklar› özel ortakbilgi banklar›nda birlefltirilmekte,vize baflvurular›nda, vatandafll›¤ageçiflte güvenlik soruflturmalar›esas al›nmakta, vatandafll›k s›nav›,dil testi, vicdan testi uygulanmak-ta, s›n›rd›fl›lar yayg›nlaflt›r›lmakta,göç hakk› ortadan kald›r›lmakta, il-tica hakk› yok edilmekte, “suç iflle-me flüphesi”, “suç ifllemeye meyil-li”, “kuflkulu” gibi gerekçelerle in-sanlar gözetime al›nmakta, yaflamhaklar› tehlikeye at›lmaktad›r.

Yine bu kapsamda, s›n›rd›fl› ce-zaevleri aç›lmakta, gizli C‹A ceza-evleri ve sorgu odalar› oluflturul-makta, oturum haklar› iptal edil-mekte, iltica baflvurusunda ilticadairelerinde ve mahkemelerindeinsanlar›n verdikleri ifadeler istih-barat örgütlerince ortak de¤erlen-dirme konusu olmakta, ilticac›n›ngeldi¤i ülkenin istihbarat örgütüneifadesi verilmektedir. Yine bu yasave uygulamalar kapsam›nda kimiülkelerde komünizm sembolleri,komünist örgütlenmeler, komüniz-mi savunma yasaklanmakta, suçgörülmektedir.

Genel olarak iflçi s›n›f› ve

emekçi y›¤›nlar›n ve özel olarakgöçmenlerin politik ve örgütlenmehaklar› gasbedilmekte, toplanma,gösteri ve yürüyüfl yapma haklar›s›n›rland›r›lmaktad›r. Özellikle Av-rupa Birli¤i devletleri son y›llarda“güvenlik” üzerine zirve üstünezirve toplamaktad›rlar. Her zirvele-rinin, bakanlar, baflbakanlar, emni-yet müdürlükleri, istihbarat yetkili-lerinin hemen her toplant›s›n›n te-mel gündemi “güvenlik”tir. Hertoplant› ve zirve sonucunda yenisald›r› ve hak gasplar› yasalar›, pa-ketleri haz›rlanarak yürürlü¤e kon-maktad›r. Bu yasa ve uygulamalar-la militarizm gelifltirilmekte, iç ge-ricilik güçlendirilmektedir.

Bu ve benzeri yasaklamalar, s›-n›rlamalar, yasa ve uygulamalarsömürü alt›ndaki iflçi s›n›f› ve engenifl emekçilerin, bütün göçmen-lerin söz, eylem ve örgütleme hak-lar›na yönelik kapsaml› bir sald›r›-d›r. Her fley burjuva sistemlerin'güvenli¤i' ad›na yap›lmaktad›r.Sömürü ve bask›c› egemen güçle-rin güvenli¤i ve gelece¤i için temelhak ve özgürlükler pefl pefle yok

edilmektedir. Çünkü; onlar›n gü-venli¤i, iflçi ve emekçilerin güven-cesizli¤i demektir. Bu güvencesiz-li¤imizin sonuçlar›n› çok AvrupaBirli¤i ülkesinde son bir kac y›liçinde; ‹spanya, ‹talya, Belçika,Hollanda, Çekoslovakya, Litvanya,‹ngiltere, Fransa ve Almanya'dayerli ve göçmen ilerici, devrimci,sosyalist güçlere yönelik yap›langözalt›, tutuklama terörü, ev ve ku-rum bask›nlar› olarak çok somutbir flekilde gördük.

Bu sald›r›lar›n hedefine “tehli-ke unsuru” olarak gösterilen göç-menler konsada, esasta yerlisiyle,göçmeniyle tüm iflçi s›n›f› ve ezi-len emekçilere yönelik genifl vebüyük bir sald›r›d›r. Bundand›r kitehlikeli olan biz de¤iliz, sald›r›larkapsam›nda tüm emekçiler gibi bizde tehlikedeyiz. Bunun için burju-vazinin birleflik sald›r›lar›na karfl›,birleflik mücadele dünden daha ya-k›c›, daha önemlidir. Söz, eylem veörgütlenme hakk›, politik özgür-lükler için, eflit sosyal ve siyasalhaklar için tek yumruk, tek barikatolarak birlikte mücadele edelim.

Söz, örgütlenme ve eylemhakk›m›z› birleflerek savunal›m!

- Tehlikeli olan biz de¤iliz biz de tehlikedeyiz!

- Göçmenlerin haklar›da insan hakk›d›r!

- Tüm dünyada demokratik hak gasplar› yasalar›na hay›r!

- Anti-terör yasalar› her yerde derhal iptal edilsin!

AT‹K, ADHK, AVEG-KON, B‹R-KAR, YAfiANACAK DÜNYA GAZETES‹

Bölgesel savafla karfl› uluslararas› direnifl!ABD-‹ngiltere emperyalist ittifak›n›n ‹span-

ya deste¤i ile bafllatt›¤› Irak savafl› dördüncü y›-l›n› geride b›rak›yor. Emperyalist iflgal bafllad›-¤›ndan bu yana her türlü iflkencelerden geçiri-len Irak halk›n›n direniflini k›rabilmek için 100bini aflk›n halktan insan katledildi. ‹nsan›n ka-n›n› donduran bu istatistik içerisinde, bu savafl-la örtüflen Siyonist ‹srail'in Lübnan sald›r›s› veFilistin'de ki vahfletin, yine savafla paralel sergi-lenen Afganistan, Somali katliamlar›n›n rakam-lar› yok. Burada, kullan›lan silahlar›n do¤adayaratt›¤› tahribat ve bunun insan yaflam› ve ge-lece¤i üzerindeki etkileri de araflt›r›lm›yor. Yinebu rakam içerisinde açl›k, yoksulluk ve ilaçs›z-l›¤›n ortaya ç›kard›¤› sonuçlar da yok! Bölgehalklar›n›n milliyetçi-mezhepsel temelde bir bi-rine bo¤azlat›lmas› ile de birleflen savafl bilan-çosunda halktan ölen insanlar ve onlar›n gele-cekleri üzerindeki etkiler iflgalciler için önemlide¤il. Bu aç›ktan ilan ediliyor ve emperyalistegemenlik çat›flmas›n›n düzeyi, mali oligarflininihtiyaçlar› temelinde bölgenin yeniden yap›lan-d›r›lmas› savafl›m›n›n do¤al bir sonucu olaraksavunuluyor.

Evet bu emperyalist-kapitalizmin do¤as›ndavar. Azami kar için azami egemenlik, azamiegemenlik için azami kar kavgas›n›n iç içe geç-ti¤i ve onun savafl biçiminde yafland›¤› bölgede,halklar›n kan›n›n azami düzeyde ak›t›lmas› busisteme özgüdür. Çünkü kardan ve kandan bes-lenen, bunun önüne engel olabilecek bütün di-namikleri söküp atmaya soyunan bir sistem ilekarfl› karfl›yay›z.

Uzat›lm›fl bölgesel savaflEmperyalist iflgal beflinci y›l›na girerken, sa-

vafl›n tüm bölgeye yay›lmas› ve gelecek on y›l-lar› belirleyecek olan bir bölgesel savafl›n ya-flanmas› tehlikesi bugün daha yak›n hale geldi.‹ran, Suriye gibi gerici-otokrat rejimlere sahipbölge ülkeleri üzerinden yeni savafl kap›lar›n›naç›lmas› haz›rl›klar› yap›l›yor. Birleflmifl Millet-ler Güvenlik Konseyi kararlar› vb ile bu süreçdaha bir h›zland›r›lm›fl durumda. Burada em-peryalist sald›rganl›k için sorun tabi ki ‹ran yada Suriye'nin rejim yap›s› de¤il. Öyle olsayd›Suudi Arabistan, M›s›r gibi gerici-otokrat rejimyap›s›n›n simgesi konumunda olan devletler he-defte daha yak›n olurdu. Burada sorun rejiminyap›s›ndan çok emperyalist burjuvazinin ihti-yaç ve yönelim- lerine yan›t verip vermeme du-rumudur. Dünün bir k›s›m iflbirlikçi-otokrat re-

jimleri, bugün emperyalist savafl›n yaratt›¤›vahfletin karfl› rüzgar›n› da arkas›na alarak ken-di etkinliklerini büyütmeye çal›fl›yorlar.

Bölge halklar›n›n gelece¤i için ne bu gericirejimler ve onlar›n uzant›lar› ne de emperyalistsald›rganl›k s›¤›n›lacak bir dald›r. Ezilen halk-lar ve emekçiler özgürlüklerini kendi mücade-leleri ile tayinedeceklerdir.‹flgal ve savafl›n tümbölgeye yay›lmas›n›n yan›nda, giderek artan veyayg›nlaflan direniflin k›r›lmas› için halklar›nbir birine bo¤azlat›ld›¤› gerici iç savafl k›flk›rt-mas› daha fazla boy göstermeye bafllad›. Irak,Lübnan, Filistin baflta olmak üzere hedef ülke-leri de içine alan kanl› iç savafl oyunu istihbaratörgütleri ve onlar›n maflalar› taraf›ndan sahne-lenmek isteniyor. Sürekli kaos ve istikrars›zl›k,emperyalist egemenlik çat›flmas›n›n ve halklarakarfl› savafl stratejisinin hedefleriyle ba¤dafl›k-t›r.

Direnifl kazanacakEmperyalist ordular›n bütün teknik donan›-

m›na, profesyonelli¤ine ve eflitsiz koflullarara¤men savafl bafllad›¤›ndan bu yana sergilenendirenifl sonucu 3 bin 500'e yak›n iflgalci askeröldü. Aç›klanan rakamlar›n diliyle konuflacakolursak her gün ortalama 2.5'e yak›n iflgalci öl-dürülüyor. Yaralanan ABD askeri say›s› 18 biniaflm›fl durumda. Asker say›s›n› art›racak olanABD yeni paral› asker bulmakta zorland›¤› içincezaevlerindeki katil, uyuflturucu, tecavüz suç-lular›n› bölgeye gönderme haz›rl›klar› yap›yor.Rusya, AB ülkeleri bölgedeki çat›flmada daha

fazla rol üstlenmeye soyunuyor. Pazar› payla-fl›m savafl› k›z›fl›yor. Girdikleri batakl›kta debe-lenen iflgalciler, birbirleri ve bölge üzerindekihegemonya kavgas›n› halklar›n yaflam› ve gele-ce¤i üzerine kuruyor.

Bölgede ve uluslararas› alanda gerilim hatt›yaratan bu durum, halklar›n gelece¤ini öyle ko-lay teslim alamayacaklar›na da iflarettir.Bir ta-rafta bölgede büyüyen öfkenin biledi¤i direni-flin keskinleflmesi ve her geçen gün iflgalcileridaha fazla vurmas› var. Di¤er tarafta ‹ngiltereörne¤inde oldu¤u gibi iflgalci ülkelerde savaflkarfl›t› hareketin kendisini büyütmesi, talepleri-nin daha gür seslerle dillendirilmesi gündemegeliyor. Emperyalist sald›rganl›¤›n önünün ke-silmesi, bölgeden tümüyle sökülüp at›lmas›, di-reniflin uluslar aras› alandaki etkinli¤ini art›r-mas›yla do¤ru orant›l›d›r.

Gerici bölgesel savafla karfl› uluslar aras› di-renifli gelifltirmeli; ‹flgelin 5. y›ldönümünde,emperyalist haks›z savafllara ve bütün sald›r-ganl›klara karfl› sloganlar›m›zla meydanlar› in-letmeliyiz!- Direniflin sesi solu¤u olmal›, öfkeyi büyütmeliyiz!

- Yaflas›n halklar›n enternasyonal mücadelesi!

- Kahrolsun emperyalist savafl, Yaflas›n halklar›n

özgürlük mücadelesi!

- Tüm emperyalistler Ortado¤u’dan defolun!

- Bütün ülkelerin iflçileri ve ezilen halklar birlefliniz!

AT‹K, ADHK, AVEG-KON, B‹RKAR, YAfiANACAK DÜNYAGAZETES‹

Mart 2007

9

Fransa'da seçimlere kat›lmakgönüllü olup yurttafll›k bilincinebagl›d›r, zorunlu de¤ildir (ABD veBelçika'da seçimlere kat›lmak zo-runlu). Seçim kütü¤üne kay›tl›olupta oy vermeye gitmeyenleregöre seçime kat›l›m oran› belirleniroysa oy verme iflleminin zorunluoldu¤u ülkelerde seçmen yafl›nda-kilerin hepsi göz önune al›n›r.

Fransa'da seçim kütü¤üne kay›t-l› olupta oy vermeyenler, seçime il-gisiz yada “tepkililer” olarak adlan-d›r›l›rlar.

Bofl oy (vote blanc) kullananla-r›n oylar› seçimde etki yaratmaz.

Kimler oy kullanabilirFransa'da, oy kullanabilmek

için seçim an›nda ;• 18 yafl›nda olmak, • frans›z vatandafl› olmak • ve ceza yoluyla bu hakk› kaybet-

memifl olmak gerekiyor. Tabii seçim kütü¤üne kay›tl›l›k

ta gerekli.1992 'de imzalanan Maastricht

Antlaflmas› gere¤i Avrupa Birli¤iülkelerinden birinin yurttafl› , 6 ay-l›k oturumu takiben, seçim kütükle-rine kay›t yapt›rarak Avrupa Parle-mentosu ve Belediye seçimlerinekat›labiliyor.(aday olma-oy vermehakki)

Seçilme hakk› :Seçme hakk›na sahip, frans›z

vatandafllar› seçilme hakk›na da sa-hiptirler. Ayr›ca;• Belediye, Bölge ve ‹l idaresi se-

çimleri için 18 yafl• Milletvekili ve Cumhurbaflkanl›-

¤› için 23 yafl• Senatörlük seçimleri için de 30

yafl›nda olmak gerekiyor.

Dar bölge sistemiBelediye ve bölge seçimlerinde

''dar bölge-circonscription” siste-miyle oluflturulan co¤rafi seçimbölgelerinden adaylar seçilir.

Milletvekili seçimleri içindebenzeri bir uygulama vard›r, ancakseçilecek milletvekilinin yurttafllar›dengeli biçimde (meslek, yafl, gelirdüzeyi..) temsil edebilmesi içinco¤rafik alanlarda s›n›r de¤ifliklik-leri olabilmektedir.

Farkl› seçim modelleriÇo¤unluk modeli: Seçimde kul-

lan›lan geçerli oylar›n ço¤unu alanaday seçilir. Dar bölge sisteminderakiplerinin oy oran› ne olursa ol-sun, en fazla oy alan aday o bolgeyurttafllar›n› temsil etme hakk›n› el-de eder. Fransa; seçilecek milletve-kili say›s› kadar ''co¤rafi dar bölge-lere” ayr›lm›flt›r ve her bölgeden birkifli seçilir (le scrutin uninominal).

Adaylar›n liste halinde sunuldu-¤u (scrutin plurinominal) ve birçokaday›n seçilece¤i seçimlerde (bele-diye) ise her liste seçilmesi gerekensay› kadar aday göstermek zorun-dad›r. Fransa'da seçimler iki turdayap›l›r. Ilk turda seçim bölgesindesalt ço¤unlu¤u alan aday ya da listeseçimi kazan›r ve ikinci tur ya›l-maz. Ilk turda salt çogunluk sa¤la-namazsa ikinci turda en çok oy alankifli yada liste , oy oran›na bak›l-

maks›z›n seçilmifl olur.(Proportion)Temsili Modeli :

Bu modelde genellikle seçimler tekturludur. Adaylar, ya da listeler al-d›klar› oy oran›na göre temsil edi-lirler. Genellikle adaylar›n seçile-bilmesi için belli bir oran› tuttura-bilmeleri gerekiyor

Kad›n-Erkek eflitli¤i ya daeflit temsil

Fransa, politikada kad›nlar›n azoranda temsil edilmesinden hare-ketle kad›n ve erkek aras›nda den-ge kurabilmek amac›yla yasa yapanilk ulke. 6 haziran 2000 tarihli yasaile (2001 de yürürlü¤e girdi) bukonuda kad›n-erkek eflitli¤ini ön-gördü. Bu yasaya göre:• Listeyle yap›lan tüm seçimlerde

kad›n-erkek eflitli¤i (senatör veAvrupa Parlementosu) bir kad›nbir erkek biçiminde

• Bu kurala uymayan parti ya dagruplara devlet bütçesinden ya-p›lan yard›mlar eflitsizlik oran›nagore „azalt›larak” verilir.

Cumhurbaflkanl›¤› seçimiCumhurbaflkanl›¤› seçimi birer

hafta aral›klarla iki turlu ve salt ço-¤unluk sistemine göre yap›l›r. ‹lkturda seçilmek için kullan›lan oyla-r›n salt ço¤unlu¤u gerekli, aksi tak-dirde ikinci tur yap›l›r. Ikinci tur se-çimine ilk turda en çok oy alan ikiaday kat›labilir. Bunlardan en fazlaoy alan cumhurbaskan› seçilir.

Cumhurbaflkan› aday› olabil-mek için:• seçilmifl en az 500 kiflinin deste-

¤i gerekli• Bu 500 imza sahibi en az 30 de-

¤iflik vilayetten olmal› ve ayn›vilayetten destekleyenlerin say›-s› % 10'u geçmemeli.Ayr›ca 1988 senesinden beri

adaylar›n Anayasa Mahkemesinegelir ve mülk durumunu bildirmekzorundad›r. Kazanan aday›n seçil-di¤i süre sonunda yeni bir bildirim-de bulunulmas› da gerekmektedir.

Milletvekilli¤i seçimleri577 kiflilik Milletvekillerinin se-

çimi 5 seneli¤ine, salt ço¤unluk sis-temiyle iki turlu olarak yapilir. Herseçim bölgesi bir milletvekilli¤inedenk düfler.

Seçilmek için ;- ilk turda kullan›lan oylar›n salt

ço¤unlu¤u ve seçim kütü¤ünekay›tl› olanlar›n en az 1/4 ora-n›nda oy almak yeterlidir.

- ‹kinci turda ise kullan›lan oyla-r›n salt ço¤unlu¤u yeterli, oyla-r›n eflit olmas› konumunda dahayafll› olan seçilir.‹kinci tura kat›labilmek için; se-çim bölgesindeki kütü¤e kay›tl›seçmenlerin en az % 12.5' nu al-m›fl olmak yeterli.Fransa'da milletvekilleri ayn›

anda senatör ya da Avrupa Parle-menteri olamazlar. Hükümette ba-kan olan bir milletvekili bu göre-vinden de ayr›lmak zorundad›r, bunedenle yedek aday sistemi öngö-rülmüfltür. Milletvekili bakan olun-ca yedek aday milletvekilli¤ini yü-rütür.

Göçmen kitleler ve demokratik kitle örgütleri, bu durumkarfl›s›nda aktif örgütlenme ça¤r›s›nda bulunuyorlar. Avru-pa’n›n geliflmesinde direk katk›s› bulunan kitlelerin, emekgücü baflta olmak üzere, vatandafll›k gereklerini yerine ge-tirmifl olmalar› karfl›l›¤›nda, ›rkç›-faflist örgütlenmeleringeliflmesinin zemine haline getirilmelerini kabul etmedikle-rini, bu tür örgütlenmelere karfl› ç›kma baflta olmak üzere,seçimlerde göçmen kitlelerin kendi somut talep vede istek-lerinin gündeme getirilmesi için birleflik çaba içinde ola-cakla›n›n çabas›n› girmifl durumdalar.

Strasbourg demokratik kitle derneklerinden ortak panel:

Fransa’daki seçim süreci ve göçmenlerin sorunlar›n›tart›flmak için bir araya gelen demokratik kitle dernekleri,25 flubat 2007 tarihinde “Fransa'da seçimler ve göçmenler”bafll›kl› bir panel organize ettiler. Strasbourg Alevi KültürMerkezinin giriflimi sonucu bir araya gelen kitle dernekle-rinden ; Enternasyonal Kültür Merkezi, Tohum Gençlik Evi,Alsace Kürt Evi, D‹DF ve Yaflanacak Dünya gazetesinden olu-flan kurumlar›n yan› s›ra, e¤itmen Ali Baflaran kat›l›mc›lararas›ndayd›. Yol tv’nin program sunuculu¤unu üstlendi¤ipanelin Strasbourg’ta, dolay›s›yla Fransa’da bir ilki gerçek-lefltirme bak›m›ndan oldukça önemliydi.

Fransa’da seçim sistemine iliflkin bilgi veren E¤itmen AliBaflaran, Fransa’da seçim sisteminden kaynakl› olarak, fluana kadar Cumhurbaflkanl›¤› seçimleri için aday olmak is-teyenlerden sadece 3 kiflinin adayl›¤› kesinlik kazanm›fl du-rumdad›r. Di¤er adaylar ise, halk taraf›ndan seçilmifl bulu-nan 500 kifliden yeterli imzay› alamad›klar› için henüz aday-l›klar› kesinlik kazanmam›flt›r fleklinde aktar›mda bulundu.Kesin aday olma süresi 16 mart tarihine kadar devam et-mektedir, bu tarihe kadar, halk taraf›ndan seçilmifl bulu-nan 500 kifliden kabul imzas› al›nmazsa adayl›k baflvuru-sunda bulunan adaylar›n adayl›¤› geçersiz olacakt›r.

Cumhurbaflkanl›¤› adayl›¤› için getirilen bu sisteme ki-mi adaylar›n itirazda bulunarak, anayasa mahkemesinebaflvuruda bulunacaklar›, mahkeme yoluyla bu seçim yasa-s›n› de¤ifltirmeye çal›flacaklar› bilgileri kamuoyundaki söy-lemler aras›nda yer almaktad›r. Bunun d›fl›nda aday› kesin-leflmifl bulunan 3 büyük partinin ; Sosyalist Parti, UMP veUDF’in di¤er adaylar›n gerekli olan 500 imzaya ulaflmama-lar› için yerel yönetmenliklere bask› uygulad›klar› da bili-nen yöntemler aras›ndad›r.

Durum böyleyken, seçimlerin ana konusu çoktan bellioldu. Yabanc›lar yada göçmenler olarak tabir edilenler, se-çimin neredeyse kaderini belirleyecek noktay› oluflturur-yor. “‹mmigration : La France coupée en deux” Bir anketinsonucuna göre, Yabanc›lar bu ülke için bir flans de¤ildir di-yenlerin oran› %51 olarak belirleniyor. %47 ise, yabanc›lariçinde seçmeli yabanc› kabul etme fikrindedir.

Yabanc›lar›n yada göçmenlerin bu ülkeler için bu dere-ce yak›ndan sorun haline getirilmek istenmesi, politik mal-zeme olarak kullan›lmaya çal›fl›lmas›n›n bir çok sebebi var-d›r. Ancak durum ne olursa olsun, yarat›lm›fl bulunan budurumun tek sorumlusunun egemen güçlerin kendileri ol-duklar› bilinmelidir. Avrupan›n içine girdi¤i kritik ekonomo-ik, sosyal ve toplumsal meselelere sebebiyet verenlerin, neiflsizlik paras› alan yabanc›, ne çok çocu¤u oldu¤u için fertbafl›na ald›¤› aile yard›m›, nede refah düzeyi çok yüksekolan Avrupa’n›n sokaklar›nda iflsiz dolaflan yabanc›lard›r.Burada Avrupa ve Fransa kendini sorgulamak zorundad›r.Yabanc›lar› bu ülkeye davet ederken hangi heves vede is-temlerden yola ç›karak kabul etti¤ini kabul etmek durum-dad›rlar. Yabanc›lara yönelmifl bulunan bu kadar çirkin sal-d›r›dan sonra kendini sorumluluk alt›nda görme durumun-dad›rlar. Halen ülkelerini ayakta tutan fleyin, yabanc› ülke-lerden içeriye aktard›klar› kaynaklar oldu¤unu kabul etmekdurumundad›rlar.

Hangi Partiye Oyunuzuvereceksiniz...... !

Yol tv programc›s›n›n “hangi partiye oyunuzu vereceksi-niz” sorusuna karfl›l›k gelen cevaplarda, genellikle “kötü-nün iyisi” temelinde cevaplarla karfl›l›k buldu. Iki turlu yap›-lacak olan seçimlerin, birinci turda tercih edilen aday yada

partilerin ikinci tura kalma flanslar›n›n hiç olmad›¤›n› belir-ten kat›l›mc›lar, ikinci turda ise, aç›ktan yabanc› düflmanl›-¤›n› yapan adaylar›n seçilmamaesi için “kötünün iyisine oyverme durumunda kaliyoruz”. Diye ifade edildi.

Yabanc› kitlelerin oy kullanma, seçme ve seçilme kültü-rü oldukça zay›f kalm›flt›r:

Oy kullanma hakk›, kazan›lm›fl demokratik haklardanbir tanesidir. Bu hak kad›n kitlesi için çok daha farkl› anlamtafl›maktad›r. Cünkü kad›n kitlesi bu hakk› kullanmaya çokgeç ve sonradan dahil edildi. Kad›n kitlesini bu demokratikhaktan yoksun b›rakan anlay›fl egemen gerici sistemin ka-d›n’a bak›fl aç›s›yla alakal› bir durumdur. Mevcut devletparlamentolar›nda kad›n milletvekili says›, ne yaz›k ki birelin parmaklar›n› geçmemektedir. Birde sorun yabanc› ol-ma sorunu olunca haliyle durum daha vahim noktalara ge-liyor. Kiflinin kendi özgür iradesini kulanarak, ülkenin gele-ce¤ine “vatandafl” duyarl›l›¤›yla direk müdahelede bulun-ma yetki ve sorumlulu¤u “yabanc›l›k” gerekçesiyle, bu hak-k›n elden al›nmadan baflka hiçbir fleyi ifade edemiyen du-rumlar›n gündeme getirilmesi sonucunda topyekün bir in-san potansiyeli suçluluk durumuna itiliyor.

Hangi Partiye oy verme anlay›fl›ndan çok, göçmen kitle-lerin vede kurumlar›n›n örgütlenmesi acil oland›r! Avru-pa’da oldu¤u gibi, Fransa’da yabanc›lar›n kendi sesleriniduyurabilecekleri güç ve kuvvete sahiptirler. Göçmen kitle-lerin yaflad›klar› ülkelerde, yerel ve merkezi otoritelerdeyer alma, karar ve yetkilerde söz sahibi olmalar› için mut-lak surette bir partinin destekçisi olmak durumunda de¤il-dirler. Ancak kendileri üzerinde oynanan oyunlar› bofla ç›-karmak üzere, varolan siyasal partilerden sorunlar›na ilgiduyan kesimlerin ilgisini daha çok art›rabilecek örgütlü gü-cün yarat›lmas›d›r.

Avrupa Anayasas›n›n onaylanmas› sürecinde oluflturu-lan kollektif, bu süreçte ortak aday noktas›nda anlaflmasa¤l›yamad›¤›ndan, kollektif oluflmad› diyen D‹DF temsilcisi,yanabc›lar sorununa daha duyarl› davranan ve bu kollektifiçinde yer alan partiler de var tercih bunlardan yana konu-labilir sözlerine karfl›l›k, kimi panelistler ; tercih edilecekbu partilerin hiç biri ikinci tura kat›lam›yacak, dolay›s›yladüflüncesine yak›nl›ktan dolay› birinci turda bu partilerdenbirine oy verebilir, ama sorun birinci turda de¤il, ikinci tur-da hangi adaylar›n finale kat›laca¤›d›r ve yap›lmas› gere-ken nedir ? sorusudur biçinminde de¤erlendirildi. Konuylailiflkin

Oluflturulan platformundevam› bizim için önemlidir!

“Munzur’un Türküsü’yle Strasbourg’ta demokratik kitledernekleri aras›nda oluflturulan birlik platformu, de¤iflikdönemlerde ve etkinliklerle devam edegeldi. Bu güne kadaryabanc›lar içinde tek tek adaylar de¤iflik platforùmlardaaday gösterilmifl ve seçilmifllerdir. Ancak yabanc›lar›n so-runlar›n› temsil etmek üzere direk yabanc›lar›n destekliye-rek seçti¤i bir aday olmam›flt›r.

Bunu için, bu birlik bizim için önemlidir ve devam ettiril-mesinde hepimizin ortak çabas› olmas› gerekir diyen AleviKültür Merkezi, bunun sadece Strasbourg’la s›n›rl› kalma-mas› gerekir, di¤er bölgelerin burdaki oluflumu örnek gös-terdiklerini biliyoruz, umar›z seçimlerden dolay› bafllatt›¤›-m›z bu çal›flma di¤er alanlarda örnek al›narak, Fransa ça-p›nda yayg›nlaflmas› sa¤lan›r. Fransa Alevi Birlikleri Fede-rasyon’unun bu yönde bir çal›flma bafllatmak için kurulanbir komisyon üzerinden çal›flmalar bafllatt›klar›n›da ifadeetti. Seçimler Fransa’y› ilgilendirdi¤i kadar, tüm Avrupa’y›ilgilendirmektedir ve dolay›s›yla bizleride ilgilendirmekte-dir!

Avrupa Anayasas›n›n referandum sonucunda Fransa’darededilmesiyle birlikte ; di¤er ülkelerde de redetme anlay›-fl› güçlenmiflti. Baz› Avrupa ülkeleri bu süreçte referandu-ma gitme sürecini zamana b›rakmay› tercih ettiler. AvrupaBirli¤i (AB) kendi içinde yer alan ülkelerdeki geliflmeleri ya-k›ndan takip ederek mercek alt›na al›yor. Bu anlamda Fran-sa’daki Cumhurbaflkanl›¤› seçimleri Avrupa kamuoyunu il-gilendirdi¤i kadar, biz yabanc›lar ve göçmenleride ilgilen-dirmektedir. Cünkü kamuoyunda hep biz konufluluyoruz,ama biz kendimize duyars›z ve sessiz kal›yoruz. Oysaki, ya-banc› olarak tabir edilen bizler, Bu ülkede yafl›yoruz. Burdaüretime kat›l›yoruz ve bir çok vatandafll›k görevini yaflad›¤›-m›z ülkede yerine getiriyoruz.

Yabanc›lar›n sorunlar›na duyars›z kalm›fl olmalar› neti-cesinde, bu gün s›k›nt› içindedirler. Bu güne kadar pozitifbir çaba içinde olunmam›fl olmas› bir eksiklik olarak görül-sede, Türkiyeli demokkratik kitle kurumlar› ciddi olarak buolumsuzlu¤a son verme çabas› içine girm›fl durumdalar.Ortak çal›flman›n aciliyetine iliflkin düflüncesini sunan En-ternasyonal kültür Merkezi; ...Di¤er bir çok noktada oldu¤ugibi, bu konuda da farkl› düflünebiliriz. Farkl› düflünceleri-miz, ortak paydalarda birlikte hareket etmemiz önünde en-gel de¤ildir. Bizce tam bu noktada farkl›l›klar›m›zdan çok,ortak yanlar›m›z daha a¤›r basmaktad›r. Bundan dolay›da,bu platformda yer almak isteyen herkesle hareket etmeyehaz›r›z. Diye ifadelendirdikten sonra ; Bu seçimlerde oldu¤ugibi genel olarak seçimlerden bir beklentimiz yoktur. Fakatgöçmenlerin kendi somut talepleriyle alanlara inerek, ta-leplerini güncellefltirmeleri, yerel alanlarda söz sahibi ol-malar› önünde engel omad›¤› gibi, ayn› zamanda yap›lmas›gereken bir görevdir.

‹ki turdan oluflacak seçimlerin birinci turu nisan sonhaftas›nda, ikinci turu ise May›s ay›n›n ilk haftas›nda ola-cakt›r. Cumhurbaflkanl›¤› seçimlerini takiben, bir y›l içindeparlamento ve belediye seçimleri gerçekleflecektir.

Fransa’da seçim sistemi

Avrupa, göçmenler ve seçimler...

Biz devrimci, demokrat veyurtsever kurumlar birbirimizedönük elefltirilerde yap›c›, de¤ifl-tirici ve dönüfltürücü bir üslup vetarz kullanmak zorunday›z. Elefl-tiri ad› alt›nda politik olmayanhatta küfür ve hakarete varan ifa-delerin kullan›lmas› kesinlikle ka-bul edilebilir bir tarz de¤ildir.Böyle bir yaklafl›m do¤ru olmad›-¤› gibi, ilerici kurumlar›n varl›kgerekçesine de ayk›r› düflmekte-dir.

S›n›f mücadelesinde, dost güç-lerle düflman› bir tutarak, dost ku-rumlar› düflmanm›fl gibi itham et-mek, devrimcilerin beslendi¤i de-

¤erlerle ba¤daflmamaktad›r. Ayr›caböyle bir yaklafl›m›n düflmana hiz-met etti¤i de çok aç›kt›r.

Halk›n Kurtulufl Partisi'nin ya-y›n organ› olan “Kurtulufl Yolu” ga-zetesinin 24. say›s›nda yer alan,“Bu cinayetlerin sebebini yaratanABD ve AB emperyalistleridir”bafll›kl› baflyaz›da kullan›lan dil veüslup yukar›da bahsetti¤imiz yak-lafl›ma denk düflmemektedir. Buyaz›da, Hrant Dink'in cenazesinekat›lan halk›m›z ve devrimci, de-mokrat ve yurtsever örgütlenmelereyönelik küfür ve hakaret dolu 32

sayfal›k yaz› kaleme al›nm›flt›r.Bu yaz›n›n ard›ndan Ankara'dayaflanan gerginlikten sonra HKPüyelerinin organize bir flekildedevrimcilere yönelik b›çakl› sald›-r›s› sonras› iki devrimci b›çaklan-m›flt›r. Bu sald›r› HKP taraf›ndansald›r›n›n meflru oldu¤u fleklindesavunulmufltur.

Tüm bu nedenlerden dolay›,biz afla¤›da imzas› bulunan ku-rumlar, Halk›n Kurtulufl Partisi ileolan iliflkilerimizi ask›ya al›yoruz.

02.03.2007

Halklar›m›za!

Ba¤›ms›z Devrimci S›n›f Platformu, Demokratik Haklar Platformu,

Devrimci Hareket, Emekçi Hareket Partisi, Ezilenlerin Sosyalist

Platformu, HALKEVLER‹, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, KALDIRAÇ, KÖZ,

ODAK, Özgürlükler ‹çin Mücadele Platformu, PART‹ZAN, Proleter Dev-

rimci Durufl, Sosyalist Dayan›flma Platformu , Sosyalist Barikat

10 Haber

KÜRESEL ISINMA (1)DEN‹Z KIZILER

2006 y›l› yo¤un havadeyiflimi ve kötü sonuçlar› ile geçti. Bu de¤iflimle-rin nedenini bilmeliyiz. Çünkü bildi¤imiz oranda ancak karfl› gücü örgütle-yebiliriz ve do¤ay› az da olsa kötülüklerden koruruz.

Hergün Hava ve Do¤a kaoslar› haberi al›yoruz. Sanki feci geliflmeler birbirini koval›yor gibi. Yoksa mevcut dünya sistemine karfl› muhalif olan biz-lermi kendimizce böyle düflünüyoruz. Iki türlü Do¤a felaketleri vard›r. Birido¤al olan, yani Sunami ve Depremler, di¤eri ise yine do¤al olan ve insa-nin etkisiylede fitillenenler, yani flidetli rüzgarlar ve sel bask›nlar›. ‹kincisiolanlar son zamanlarda daha çok s›k meydana geliyor.

Peki bunlar›n nedeni nedir diye kendimizce aç›klamaya çal›flal›m.

Dünya sürekli daha s›cak oluyor.

Son 30 y›ld›r dünyamiz üzerinde 0,6 derece s›cakl›k yükselmifltir. Bu ko-nu uzmanlar›n›n düflüncesi önümüzdeki 100 y›l içinde 6 derece daha s›cakolaca¤›d›r. Fakat son buz ca¤›ndan yani 20000 y›ldan bu günümüze yanl›z3 derece yükselmiflti. Bu uçurum fark herhalde bizim neden endiflenlendi-¤imizi veya endiflenlememizi gösteriyor.

Hava durumu uzmanlar› bir konuda hem fikir. Bugüne dek Hava bu ka-dar de¤iflime u¤ramam›fld›. Ve bunun sorumlusu kesinlikle insan denenvarl›kd›r.

Termiksantraller, Arabalar, Fabrikalar, Çöp yakma tesisleri ve SanayiÜretim siteleri hergün Karbondioxid havaya kat›yorlar. Bu Gaz dünyam›züzerinde s›cakl›¤› isole görevi yap›yor ve küresel ›s›nmay› daha da h›zlan-d›r›yor.

S›cakl›k dalgalar› sonucu orman yang›nlar› Güney avrupay› geçen yazceheneme cevirdiler. S›cakl›k sonucu su buharlafl›yor ve yo¤un ya¤mursonucu bir çok nehir ve göller tafl›yor.

New Orleans´taki kaosta bunlardan biri olarak bu geliflmenin sonucu-dur.

Hava dahada s›caklaflt›kça bu sonuçlar daha da kötüleflecektir. Bu sorumsuzca do¤a tahribat› sonucu Okyanuslarda yükselecektir,

çünkü Eisbergler (Buzullar) eriyor. Baz› devletlerin bir bölümü sular alt›n-da kalacakt›r. Baz›lar›da, örne¤in Hollanda ve Bangladefl gibileride, harita-dan silinecekler.

Avrupada’da hava durumu epey de¤iflecektir. Yazlar› art›k 40 ile 50 de-rece aras› s›cakl›klar art›k çok do¤al karfl›lanacakt›r. Çevre örgütü Green-peace’in araflt›rmas›na göre iklim de¤ifliminin faturasi her Almanyadavergi ödeyen vatandafl›n cebinden bin 500 Euro ç›kmas›na neden oluyor.Araflt›rmaya göre, küresel çapta havalar›n iki dereceye kadar ›s›nmas› du-rumunda milli gelirin yüzde 3 ila 5’i bu de¤iflimin yol açt›¤› do¤al felaket-lerin giderilmesinde kullan›lacak.

Greenpeace iklim uzman› Gabriela von Goerne, iklim de¤ifliminin Al-manya’n›n güneyinde afl›r› ya¤›fllara ve su bask›nlar›na, kuzeyde ise k›y›-larda deniz seviyesinin yükseldi¤ini ve setlerin risk alt›nda oldu¤unu belir-tiyor. 2100 y›l›na kadar deniz seviyesinin 70 santim yükselmesinin beklen-di¤ini belirten iklim uzman› Goerne, dalgalara karfl› daha yüksek setler in-fla etmek yerine sorunla kayna¤›nda mücadele etmeyi ve kömür, petrol vedo¤algaz gibi fosil yak›tlardan uzaklaflmay› öneriyor. Greenpeace iklim uz-man› Gabriela von Goerne’ye göre fosil yak›tlar›n tüketimi, Sanayi Devri-mi'nden bu yana Dünya'n›n ortalama 0,8 derece ›s›nmas›na yol açt›.

• • •Peki, dünya daki bu geliflmeler karfl›s›nda insanl›¤› hangi sorumluluk-

lar bekliyor. Bu geliflmelere müdahale süreci halen varm›d›r? Bu yanl›z s›-n›fsal bir sorun de¤ildir ayn› zamanda toplumsal bir sorundur ve do¤al-d›rki toplumsal hareket yaratmal›y›z. Yani „ belirli bir inanç, amaç ve ör-gütsel çat› alt›nda toplanan bir toplumsal grubun, egemen toplumsal ku-rum veya iliflkileri de¤ifltirmek, yok etmek, topluma yeni kurum yahut ilifl-ki biçimleri kazand›rmak gibi somut bir amac› gerçeklefltirmek için girifl-ti¤i örgütlü hareket” (Sosyal Bilimler Sözlü¤ü). Bu hareketler Emperyalist-Kapitalist ülkelerde günümüzde vard›r ve faaliyetlerini sürdürüyolar (ör-ne¤in Greenpeace). Fakat geri kapitalist veya yar› feodal topra¤a ba¤›ml›ülkelerde genelde devrimci yap›lanmalar›n kendine özgün sorunlardandolay› k›smi çabalar›yla kitlelere duyruluyor bu sorun.

Emperyalist-Kapitalist Devletlerinde zorunluluktan dolay› baz› giriflim-leri vard›r bu konuda.

Yine Sera etkisi yaratarak dünyan›n ›s›nmas›na yol açan gazlar›n azal-t›lmas›n› öngören 11 Aral›k 1997 tarihinde, Japonya’da düzenlenen birkonferansta imzalanan Kyoto Protokolü, bundan 1 y›l önce, 16 fiubat 2005tarihinde yürürlü¤e girebildi. Bilim adamlar› 1980 y›l›ndan itibaren yerkü-renin ›s›s›ndaki art›fla ve iklimin ola¤an d›fl› de¤iflimine dikkat çekiyorlar.ABD emperyalistleri ekonomik gerekçeler öne sürerek protokole imza at-may› reddediyor.

Ancak uzmanlar, ekonomik kayg›larla ekolojik dengeyi etkileyen olum-suz geliflmelerin karfl›s›nda durmaktan ve denetimden kaç›nan ABD em-peryalizminin, Katrina felaketini yaflad›¤›n› ve Amerika'y› k›sa vadede ben-zer felaketleri bekledi¤ini ve Hurrikanler daha sert geçece¤ini belirtiyor-lar. 200 ile 300 aras› h›zl› rüzgarlar 50 y›l sonra iki kat›na ç›kacakt›r. Budaha çok ölüm ve daha çok tahribat demektir

Nedir ve nas›l geliflti Kyoto Anlaflmas›Anlaflma, Avrupa Birli¤i ülkeleriyle Amerika Birleflik Devletleri ve Ja-

ponya’n›n atmosfere att›klar› zararl› gazlar›n ortalama yüzde 6 azalt›lma-s›n› öngördü. Kyoto Protokolü, Avrupa Birli¤i ülkelerinin sera gazlar›n› yüz-de 8, Amerika Birleflik Devletleri'nin yüzde 7, Japonya’n›n da yüzde 6 ora-n›nda azaltmas›n› karara ba¤lad›.

2008 ile 2012 y›llar› aras›nda yap›lacak bu indirimlerle, atmosferdekikloro-floro-karbon gazlar›n›n oran›n›n 1990'daki seviyeye düflürülebilmesihedeflendi. Anlaflmayla büyük sanayi ülkelerinin yayd›klar› sera gazlar›nak›s›tlama getirilirken, Avustralya’n›n gaz at›klar›n› yüzde 8, Norveç’in yüz-de 1, ‹zlanda'n›n ise yüzde 10 art›rmas›na izin verildi. Kyoto konferans›na159 ülkenin temsilcisi kat›lm›flt›.

“Sera gaz›” nedir? Sera gazlar›, ›s›y› dünyan›n atmosferine hapseden gazlara verilen isim.

En zararl› sera gaz›, karbondioksit. Kyoto Anlaflmas›, karbondioksidin ya-n›s›ra metan ve nitrus oksid gazlar›n›n sal›n›m›n› da düflürmeyi öngörü-yor.

Tabi bu giriflimler bizleri yan›tmamal›. Emperyalistler ç›karlar› gere¤ikendi mezarlar›n› bile kazarlar. Bizler Halk›n ve ‹flçi s›n›f›n›n toplumsal ha-reketini örgütlemeye en basitinde bu yöntemlerle baslamal›y›z.

Bugün ''14 Mart Uluslararas› Nehirler, Su ve Yaflam ‹çin baraj-lara Karfl› Eylem Günü'' 2000 y›l›nda kabul edilen ve Baraj karfl›tla-r›n›n her y›l Uluslararas› alanda kabul gördü¤ü günümüze kadar ço¤ala-rak kutlanan böylesi bir günde, Türkiye'den de bir ses vermek ‹stemekte-yiz.

Gelecek Hafta (22 mart) Dünya Su Günü. Bu y›lki su günü temas›“Su k›tl›¤› ile mücadele” , ‹klim De¤iflikli¤i ve insanl›¤›n gelece¤indesusuzlu¤un bafl gösterece¤i bir döneme girmekteyiz. Böylesi zorlu birdöneme girerken Türkiye'nin en önemli su kaynaklar›ndan olan MunzurSuyu ve O suyun do¤du¤u Co¤rafya, Barajlar yap›larak yok edilmek is-tenmektedir. Tunceli'de “Munzur Barajlar Projesi” ad› alt›nda 8 adet Ba-raj ve HES (Hidro elektrik santral) yap›lmas›na bafllanm›fl bulunmakta-d›r. Bu barajlar›n 2 tanesi (Uzunçay›r-Mercan) bitme aflamas›ndad›r.

Bu Projeler Uygulan›rsa:

� 23/12/1971'de Milli Park ilan edilen 42 hektarl›k alan içinde bar›nd›r-d›¤› canl›larla beraber yok olacakt›r.

� Bölgede 114 bin hektar arazi tar›ma elveriflli ve bunun yaklafl›k 12 binhektar› sulanabilir araziden olufluyor. Yap›lacak barajlar ise sulu tar›-ma elveriflli yap›da de¤il

� Baraj ve HES'lerin tamamlanmas› durumunda Tunceli'nin su potansi-yelinin %37 si baraj göllerinde tutulacak ve bölgenin atmosfer denge-sini bozacakt›r ve bölgenin iklimini de¤ifltirecektir. Uluslararas› iklimde¤iflimi projesinin iklim de¤iflimi etki raporuna göre Munzur Proje-si gibi kurak ve yar› kurak bölgelerin iklimdeki küçük de¤iflimler ya-¤›fl rejimini de¤ifltirecek önemli problemlere neden olacakt›r.

� Munzur Suyu,Munzur Vadisi, Munzur Da¤› Bölge insanlar› için kut-sald›r. Baraj ve HES'lerin tamamlanmas› durumunda. Barajlar bu kut-sal de¤erleri sular ile bo¤acakt›r.

� Baraj ve HES'lerin tamamlanmas› durumunda, ildeki demografik ya-

p›y› olumsuz etkileyecektir Dolayl› olarak 84 köy bundan etkilenecekve göç etmek zorunda kalacakt›r.

� Tarihi Miras yeterli arkeolojik çal›flma yap›larak gün ›fl›¤›na ç›kar›l-madan sular›n alt›nda kalacakt›r .

� Munzur Vadisi Ulusal Park›, do¤al güzelli¤inin, eflsiz faunas›n›n yan›s›ra, yok olma tehdidi alt›nda bir çok hayvan ve bitki türünü de bar›n-d›r›yor.

� Baraj ve HES'lerin tamamlanmas› durumunda bölge Halk›n›n ekono-mik gelirleri yok olacakt›r.Baraj yerine: güzelliklerinden,da¤lar›n-dan,ma¤aralar›ndan,göllerinden,kapl›calar›ndan,akarsular›ndan, vemesire yerlerinden,turizm,ar›c›l›k ve hayvanc›l›¤›n gelifltirilmesi ba-k›m›ndan yararlanmas› gerekmektedir

� Tunceli'de ''Do¤al Kültür'' olmadan ''Yaflam Kültürü'' olamaz.Çünküyaflam›n alt yap›s› ''Su ve Da¤d›r''

Yukar›da sayd›¤›m›z ve daha bir çok nedenden dolay› ''Munzur Baraj-lar Projesi'' verimli olmayan Gerçekçi Projeler de¤ildir.‹limizin-Ülkemi-zin -Dünyan›n, Tarihi- Kültürel ve Do¤al miras›n korunmas› ve gelece¤etafl›nmas› için bölgede Faaliyette bulunan ATA HOLD‹NG'in Barajlarprojesinin ‹halesinde çekilmesini ‹natla ve Kanunsuz bir flekilde yürüttü-¤ü Faaliyetlerine sor vermesini istiyoruz.

� BARAJLAR GELECE⁄‹M‹Z‹ YOK ETMES‹N !� MUNZURUMA DOKUNMA !� ATA HOLD‹NG, TAR‹H‹, KÜLTÜREL VE DO⁄AL

M‹RASIMIZIN KORUNMASI ‹Ç‹N MUNZURDAN ÇEK‹L !

Tunceli Dernekleri Federasyonu /ad›naMunzuru Koruma [email protected]‹LET‹fi‹M: 0212 244 79 51 / 0212 297 41 29 / 0216 461 77 42

Bas›na ve Kamuoyuna

Mecliste “Gizli” görüflmeler, kardefl halklar› inkar ve imhakatliam› içindir!

Türkiye ve Türkiye (Kuzey)Kürdistan’›nda ilerci, devrimci, de-mokratik güçlere yönelik devlet te-rörüne endeksli gelifltirilen linç gi-riflimleri, flövenist histeri, ›rkç› fa-flist sald›r›lar artarak ilerliyor. ‹n-kar ve imha politikalar›yla güçlen-dirilen sald›rganl›k halklar›n kar-deflli¤ini yaral›yor, kanat›yor. Orta-do¤u'da süren emperyalist, gericiiflgalin yede¤i ve aktif destekçisiolan Türk devleti, bu iflgalin askeriparças› olmak isterken, bir yandanda Kürt ulusunun demokratik hak

ve özgürlüklerini inkar› üzerinden,ulusal kurtuluflçu güçleri imha et-mek amaçl› Güney Kürdistan'a “s›-n›rd›fl› operasyon” için Meclis'te“Gizli Görüflme” yap›yor. Meclis-ten efendileri ABD emperyalistlerisaf›nda savafl yetkisi ve Kandil'degerilla güçlerini imha karar› almakistiyor.

83 y›ld›r halklar›n bir çok kezkatledilmesine karar› veren meclis,devletin inkar ve imha politikalar›-n›n vazgeçilmez uygulay›c›s› ol-mufltur. Ermeni ve Kürt halklar›baflta olmak üzere, tüm halklar›n›ndemokratik hak ve özgürlükleriiçin mücadelesini kanla, katliamlabast›ran, varl›klar›n› inkar eden,ayd›nlar›n›, yazarlar›n›, sanatç›lar›-

n› katleden devlet, “Gizli Görüfl-me” ile yeni bir katliama daha im-za atmak istiyor. Dün Ermeni ay-d›n, gazeteci Hrant Dink'i katle-denler, katline ferman ç›kartanlar,bugün kürt, ermeni ve di¤er halklariçin “gizli oturum”lar düzenleye-rek, halklar› birbirine karfl› k›flk›rt-mak, türk halk›n›n emekçi çocuk-lar›n›n ellerini kendi ç›karlar› içinkana bulamak istiyorlar. Ortado-¤u'da baflta Irak halk› olmak üzere,emperyalist iflgale karfl› direnenhalklar› katletmek için, “s›n›r öte-si”ne asker olarak göndermek isti-yorlar. Bunlar halklar›n kaderleriiçin gerici, flöven yeni oyunlard›r.“Yozgat'tan Kerkük'e” diyenleriniflgalci giriflimleridir. Milli Güven-lik Kurulu (MGK)’nin emrinde,CHP'nin istemiyle yap›lan,MHP'sinden AKP’sine tüm iflbir-likçi, burjuva siyasal partilerce deistenen bu “gizli görüflme”, iflgalgörüflmesidir. Ortado¤u'da ABD

askeri olma görüflmesidir. Kürthalk›n› imha karar›n› alma görüfl-mesidir. Halklar› birbirine k›rd›rt-ma, bo¤azlatma görüflmesidir. Irk-ç›, flöven, faflist sald›rganl›¤›, dev-let terörünü güçlendirme görüflme-sidir. Tüm uluslardan iflçi ve emek-çi halklar›m›za karfl› savafl ilan› gö-rüflmesidir.

Bizler afla¤›da imzas› bulunandemokratik kurumlar olarak, Mec-lis'te yap›lan bu “gizli görüflme”yik›n›yor, kürt illerine, Ortado¤u'ya,“s›n›r ötesi”ne iflgal ordusunungönderilmesini istemiyoruz. Tümdemokratik kamuoyunu ve onlar›nörgütlü gücü ve sesi olan kurumla-r› bu konuda duyarl› olmaya, sesle-rini ve güçlerini halklar›n eflitli¤i,kardeflli¤i ve özgürlü¤ü için birlefl-tirmeye, inkarc›l›¤a, ›rkç›l›¤a, flo-venizme karfl› mücadele etmeyeça¤›r›yoruz.

23 Ocak 2007

Halklar›n kaderi için Meclis’te“Gizli Görüflme”yi k›n›yoruz!

AVRUPA TÜRK‹YEL‹ ‹fiÇ‹LER KONFEDERASYONU (AT‹K)

[email protected]

‹fiÇ‹LER‹N B‹RL‹⁄‹ HALKLARIN KARDEfiL‹⁄‹ PLATFORMU

(B‹R-KAR) [email protected]

AVRUPA DEMOKRAT‹K HAKLAR KONFEDERASYONU (ADHK) in-

[email protected]

YAfiANACAK DÜNYA

[email protected]

AVRUPA EZ‹LEN GÖÇMENLER KONFEDERASYONU (AvEG-Kon)

[email protected]

11Haber

Her y›l ocak ay›nda, ‹sviçre'ninküçük tatil kasabas› Davos'ta topla-nan “Dünya Ekonomik Foru-mu”nun bu y›l neleri tart›flt›¤›nageçmeden önce, Dünya EkonomikForumu'unun nas›l olufltu¤unu k›-saca belirtmekte yarar var…

‹sviçre'li Alman profesör KlausSchwab, ‹srail-Arap çekiflmesinindünyay› sarst›¤› 1971 y›l›nda, ‹s-viçre'inin küçük tatil kasabas› Da-vos'ta tüm bu “çeliflkilerden” uzak,Avrupa'n›n dünyadaki geliflmelerdeaktif rol almas› için bir giriflimdebulunuyordu. Schwab'›n amac›, Av-rupa'y›, ABD ile Sovyetler Birli¤iaras›nda cereyan eden meselelerdeetkin bir konuma getirmekti.Schwab ikinci dünya savafl› sonras›Avrupa'›n›n kapitalist cephede geri-ledi¤ini, rakabet ortam›ndan uzak-laflarak h›zla bir kriz içerisine sü-rüklendi¤ini düflünüyordu.

Bu yap›sal krizden ç›kman›nyolunu ise, Schwab Avrupal› dev-letlerde aramak yerine, Avrupa kö-kenli flirketlerde ar›yordu. Tekelcikapitalizmin devletlerin küçülmesürecine girmesine ra¤men, flirket-lerin büyüdü¤ünü, bu büyümeninsiyaseti devlet üzerinden yapmak-tan çok, aktif yapmalar›n› öneriyor-du… ki, bu konuda Scwab rakipolarak, bürokratik Sovyet Rejiminigörmek yerine, Avrupal› flirketlerinrakibi olarak ABD'yi seçiyordu.Schwab daha sonra bu konuda, top-lant›lardaki “as›l amaç, ABD'ningerisinde kalmaya bafllayan Avru-pa'y› tart›flmakt›. Daha sonra Davosdünyan›n ekonomik merkezi halinegeldi. Siyasetçilerin ilgi göstermesiile etkinli¤i artt›” diyecekti…

“Davos Yeni Bir Yaklafl›md›”

Görüldü¤ü gibi bugün DünyaEkonomik Forumu olarak adland›-r›lan, Davos tart›flmalar›, burjuvadevlet tarihinde asl›nda yeni biryaklafl›m› ifade etmesi bak›m›ndanönemi, her geçen gün art› ve burju-va devleti ve siyasetçilerini gelece-¤in politikas›n› belirlemede yede¤i-ne ald›. Oysa daha önce, burjuvapolitikac›lar›, kapitalist ekonomi-nin önünü açmak için tahliller yap-t›klar› gibi, bu yönlü siyasi çal›fl-malar da yaparlard›. Ancak, Davosyaklafl›m bak›m›ndan, yeni bir aç›-l›md›. Tahlil direk kat›l›mc› flirketyöneticileri taraf›ndan yap›lacak,ve piyasay› devlet kontrolü olma-dan etkileyebileceklerdi.

Dünya Kapitalizminin 1970'liy›llarda içerisine girdi¤i bu durgun-luk döneminde ve yaflanan petrolkrizinde Schwab'›n bu giriflimi çokçabuk hayat buldu. Öyle ki, 1980'liy›llara do¤ru, burjuva cephesinintüm aç›l›mlar› neredeyse bu toplan-t›lar sonucunda ortaya ç›kt›. Önce-sinde “Serbest Piyasa Ekonomisi”1990'l› y›lara do¤ru ise “Yeni Dün-ya Düzeni” ve 2000'li y›llarda “Kü-reselleflme Politikalar›” bu toplant›-larda yürütülen tart›flmalar›n ürü-nüydü…

O zamanlar henüz Avrupa Yöne-tim Forumu olan oluflum, ilk gayriresmi toplant›s›n›, 1982 y›l›ndagerçeklefltirdi. 1982 y›l›na kadargeleneksel bir hale gelen ve Avru-pal› flirket yöneticilerini bir arayagetiren toplant›lar, 1982 y›l›nda çe-flitli ülkelerden pek çok lideri davetetmesiyle yeni bir boyut kazand›.Ve küresel siyasetin de gayri resmitemelini att›. 1986 y›l›nda örgütünad›, Dünya Ekonomik Forumu olur.Her y›l, büyük flirket yöneticileri-nin, gelece¤in siyasetçilerinin, ka-t›ld›¤› toplant›lar haline geldi Dün-ya Ekonomik Forumu.

Böylece Dünya Ekonomik Fo-rumu kendine bir bütçe de olufltur-maya bafllad›. Kat›l›mc› flirketler,

bu oluflum için y›ll›k 30 bin dolar›aflan aidat gelirleri ödemeye bafl-larlar. Forum, bu y›llarda TurgutÖzal'la Türkiye'nin de gündeminegirdi. Özal bir gazeteci ordusuylaDünya Ekonomik Forumu'a 1987y›l›nda kat›lm›fl ve geliflmekte olan,küresel kapitalizmin flartlar›na Tür-kiye'yi her aç›dan haz›rlayaca¤›n›,toplant›lardan sonra Türkiye'yedöndü¤ünde anlayacakt› insanlar.Özal her iki kelimesinden biriniSerbest Piyasa Ekonomisi diye ku-rarak, ac›mas›z rekabet ortam›n›n,piyasay› tarumar etmesine hep ses-siz kalacakt›.

Serbest Piyasa Ekonomisinin ozamanlardaki birinci hedefi, SovyetBlokuna karfl›, önem verilen devletkapitalizminin, tabana yay›lm›flsermayeyi koruyan siyaset anlay›fl›-n› terk ederek, tabana yay›lm›fl, kü-çük iflletmeler biçimindeki serma-yeyi büyük flirketler karfl›s›nda ko-rumas›z b›rakmakt›. Böylece, kü-çük esnaf gözden ç›kar›lacak, bun-lar›n elindeki para büyük flirketlerineline geçecekti. Bunun gerçeklefl-mesi için, iki fleye önem verilecek-ti, bunlardan ilki, piyasan›n kon-trolsüz b›rak›lmas›. ‹kincisi ise,spekülatif sermayenin önünün aç›l-mas›yd›.

Bu flu anlama geliyordu, öncele-ri, laz›m oldu¤u zaman geliflmifl ül-kelerden borç alan ülke pazarlar›na,1970 sonras› durgunluk sürecinegiren ve elinde önemli ölçüde ma-mül stoklar› bulunan sermayeninönünü açmak. Sonradan HareketliSermaye diye tabir edilecek bu ser-maye, çevre ülkelerde aç›l›ma su-nulacak flirketlere ve özellikle dev-let ka¤›tlar›na hisse senedi üzerin-den ortak olabilecek ve bunlar›nal›m sat›m›ndan kar elde edebile-cekti. Yani da¤›n›k sermayeyi sade-ce küçük esnaftan de¤il, bizzat dev-leti küçülterek de merkezilefltirmekistiyordu… Devleti Küçültme veSerbest Piyasa gündemi, 1987 y›l›-n›n Dünya Ekonomik Forumu konubafll›klar›yd›. Türkiye'de bunu

Piyasalar› Yeniden Tan›m-lama

1991 ve 1992 y›llar›n›n ana ko-nusuysa, Yeni Dünya Düzeni diyetabir edilen konulard› ve esas an-lamda, da¤›lan Do¤u Blok'u sonra-s› dünyay› yeniden tan›mlamayadönüktü.. ve daha çok ideolojik birsüreçti. Ki, ABD'li flirket yönetici-lerin de 1990'l› y›llar sonras› Da-vos'a kat›l›m› artar. Serbest PiyasaEkonomisinin ne olup olmad›¤› veBorsalarla bu sistem aras›ndaki ilifl-ki Türkiye'de Yeni Dünya Düzenikadar tart›fl›lmad›. Ancak YeniDünya Düzeni'ne iliflkin ise, nere-deyse eli kalem tutan her insanolumlu ya da olumsuz pek çok fley-ler söyledi. Bu tart›flmalardan Da-vos Küreselleflme politikas›n› seçti.Ancak tüm ideolojik alt yap›s›n›Yeni Dünya Düzeni siyaseti içindeflekillendirdi. Meflhur “Tarihin So-nu”, “Medeniyetler Savafl›” gibi, s›-n›f savafl›n›n art›k son buldu¤unudile getiren fikirler Yeni Dünya Dü-zeni tart›flmalar›n›n bir sonucu ola-rak ortaya ç›kt›.

Yeni Dünya Düzeni sanat veedebiyatta da yeni aç›l›mlar getir-miflti. Sanatç›n›n art›k topluma ve-recek bir fleyinin olmad›¤›n› çünkü,hikayenin son buldu¤unu söyledi-ler. Mesela Sinemada, efekt ve gör-sel biçem hikayenin önüne geçtidenilecekti. Belli bir konusu olanancak hikayesi olmayan bir sine-madan söz edilmeye baflland›. Ho-looywed sinemas›n›n muazzambütçelerle çekilen sinema filmleri,bu yaklafl›m çerçevesinde sadecekonusu olan, ancak hikayesi olma-yan bir külte dönüflecekti.. Türki-

ye'de Yeflil Çam sinemas›n›n yokolmas› ve efekt ve görsel biçemeönem verilen filmlere flirketlerinsponsor olmas› da keza gene bu fle-killendirmenin bir ürünüydü.

Roman sanat›na da el at›lm›fl,roman›n da son buldu¤una dair, pekçok burjuva felsefecisi yorumlar vemakaleler yazm›fl ancak bu alandasinemada ve resimde baflar›l› ol-duklar› kadar baflar›l› olamam›fllar-d›. Ancak ABD baflta olmak üzerepek çok ülkede, roman sanat› ger-çek anlamda darbe alm›fl ve kitapdemek ünlülerin hayat›n› yazanspekülatif absürt kitaplar bas›lm›fl-t›r. Yeni Dünya Düzeni sürecininbir parças› olan bu aflama, Türkiyeson birkaç y›ld›r girdi. Ba¤›ms›zyay›n evlerini sat›n alan bankalar,eserlerin telif hakk›n› da sat›n al-d›ktan sonra, ünlülerin hayat›n›basmaya bafllam›flt›r.

Bu konuyu açmam›z›n nedeni,bu forumda tart›fl›lan gündem mad-delerinin nas›l sonuç buldu¤unu ve

Dünya Ekonomik Forumu'unun neoldu¤unu az çok anlamaya çal›fl-makt›r. Davos'un Serbest Piyasadedi¤i asl›nda, bafl› bofl büyük flir-ketlerin adaletine b›rakmak piyasa-y›, Yeni Dünya Düzeni dedi¤i fleyise, tüketici piyasa insan›n› yarat-makt›. ‹tiraz etmeyen, yaln›zlaflaninsan› geçmiflinden her yönüyle ko-parma siyasetinden baflka bir fleyde¤ildi. Bunun için, gerekirse sat›nal›nacak, yetene¤iyle ve eseriylede¤il, yapt›¤› hizmet karfl›l›¤› sa-natç› ve sanat eseri yarat›lacak, öte-ki ise bitti diye tan›mlanacakt›.

Tarihin sonu diye tabir edilen,s›n›f savafl›n›n son buldu¤u iddias›,yerini Medeniyetler Çat›flmas›nab›rakt› derlerken de gene bu gerçe-¤e gönderme yap›l›yordu….

Davos’un 2007 GündemiPeki bu y›l Davos'un konu bafl-

l›klar›n›n ne oldu¤unu bilenlerinizvar m›d›r? Dünyam›z› ve bizi bukadar yak›ndan ilgilendiren bu ger-

çekle kaç›m›z ilgilendi….?Bu y›l›n Ocak ay›nda yap›lan

toplant›lar›n alt bafll›klar› flöyle s›-ralan›yordu, “Güvenlik, Küresel ‹s-tikrar ve Terörizm konusu, küreselPazar güvenli¤inin önündeki en bü-yük engeller olarak görülmüfl. Ge-ne bu y›l›n sonuç bildirgesine göre,petrol, su, stratejik madenler, g›da,toprak, dünya aç›s›ndan her zaman-kinden daha çok önem tafl›yan ko-nular olarak belirtilmifl… Birincik›sm› yoksullara karfl› savafl› anlat-t›¤›n› düflünürseniz, ikinci k›s›m te-kellerin kendi aralar›ndaki rekabetive kap›flmaya iflaret etti¤i aç›kt›r.

Tart›fl›lan bir di¤er konu ise,ekonomik büyümenin önemiydi.Sürdürülebilir ekonomik büyüme-nin ülkeler aras›ndaki geliflmifllikfark›n›n azalt›lmas›, denirken abaalt›ndan sopa gösterdi¤i sonucunuç›karmamak elde de¤il. Bu büyümefark›n› kimlere karfl› gösterdikleri,bu toplant›lar bittikten bir ay sonraÇin'de yank›s›n› buldu. Çin'in son

birkaç y›ld›r % 12 büyüdü¤ü gözönüne getirilirse, buradaki hedefinyani “geliflmifllik fark›n› azalt-ma”n›n bir yapt›r›m ifade etti¤idir.Büyük flirketlerin fiubat tarihindeÇin borsalar›ndan bir gecede 400milyar dolar›n üstünde bir meblay›buharlaflt›rmalar› buradan ç›kan ka-rar›n bir yans›mas› olarak okuma-mak elde de¤il...

Tart›fl›lan bir di¤er konu ise,bioteknolojideki geliflmelerdi. As-l›nda bu da bafll› bafl›na bir konu.Bioteknoloji günümüz insan›n› ya-k›ndan ilgilendiriyor. Forum bio-teknolojiyi, insan yaflam kalitesiniart›rmaya yönelik oldu¤u iddias›n-dad›rlar. Ancak, bu alanda fazlas›y-la spekülatif bilgiler dolaflt›¤› da birgerçektir. ABD gibi ülkelerin y›l-lard›r, biyolojik bomba yap›m› pe-flinde kofltu¤unu bilmeyen kalmad›.Hatta, Türkiye'de Ecevit hükümetidöneminde toplanan kanlar›n, ayn›yöntemlerle pek çok ülkeden top-land›¤›, baz› ülkelerdeki kan ban-kalar›ndan, kan örneklerinin çal›n-d›¤›, bunun sebebinin, insanlar›nbiyolojik haritas›n› ç›karmak oldu-¤u ve insanlar›n biyolojik yap›lar›-na göre, biyolojik silah gelifltirmepeflinde koflanlar›n oldu¤u iddias›da ciddi bir iddiad›r. ..

Görüldü¤ü gibi Dünya Ekono-mik Forumu, siyasetten, kültüre,kültürden, bilimsel geliflmelere ka-dar pek çok konuyu ele almakta veinsanl›¤›n gelece¤ini adeta ipotekalt›na almaktad›r.

Demokratik Gündem ‹sviçre

Davos’ta hangi gelecek belirlendi!

Demirci Kawa'n›n ‚Bizim esassorunumuz zalimin bafl› Dahhak't›r.Yapmam›z gereken, a¤›t yakmakyerine bu zülmün bafl›n› tahttan in-dirmektir.' ça¤r›s›yla zulme baflkal-d›ran Kürt ulusunun isyan ateflidirnewroz. M.Ö.612 y›l›n›n 21 Mart'›n-dan beri de bask›ya, zulme karfl› di-reniflin simgesi olarak kutlanmak-tad›r. Newroz mitolojide; Kawa'n›n17 çocu¤unun Dahhak'›n y›lanlar›-na yem olmas›n›n ard›ndan son ço-cu¤unun da kral taraf›ndan isten-mesiyle birlikte halka yapt›¤› bafl-kald›r› ça¤r›s›yla, zalim Dahhak'›ntahtan indirilifli olarak anlat›l›r .

Newrozun, bugün de devrimci,ilerici ve yurtsever güçlerce ayn›baflkald›r› ve isyan ruhuyla kutlan-mas›na engel olamayan ülkemizegemenleri çözümü newrozu nev-ruz'laflt›rmakta bulmaya çal›flm›flt›r.Nevruz; Türk hakim s›n›flar›n›n in-

kar ve imha politikalar›n›n ifadesi-dir. Bahar bayram› ad› alt›nda, res-mi törenlerle devlet erkan›n›n yap-t›¤› kutlamalar, halk›m›z›n bilincinimu¤laklaflt›rma çabas›ndan baflkabir fley de¤ildir.

Yüz y›llardan beri halklar›n kar-deflçe yaflad›¤› bir dünya talebinidile getirenler egemenlerin bask› vezoruyla karfl› karfl›ya kalm›flt›r. Buy›l da newroz kutlamalar› öncesin-de Türk hakim s›n›flar›, ›rkç›, faflistkarakterinin gere¤ini yerine getir-me çabas›ndad›r. Newroz kutlama-

lar›na kitlesel kat›l›m› engellemekamac›yla ‹stanbul'da ve baflka baz›illerde 18 ve 25 Mart için yap›lannewroz miting baflvurular›n› kabuletmemifl, bununla da yetinmeyerekDTP'ye yönelik göz alt› ve tutukla-ma sald›r›lar›na h›z vermifltir.DTP'nin Batman ‹l Baflkan›, Siirt ilyöneticileri, Mardin, Diyarbak›r,‹zmir il baflkanlar› ve baz› üyeleritutuklanm›fl en son Konya'da veVan'da yap›lan operasyonlarda daaralar›nda Demokratik Haklar Plat-formu aktivist'lerinin de oldu¤u bir

çok kifli göz alt›na al›nm›flt›r. Baz›il ve ilçelerde gerçeklefltirilen new-roz kutlamalar›na da kolluk güçle-rince sald›r›lm›fl ve onlarca kifli gözalt›na al›nm›flt›r.

Kuruldu¤u tarihten itibaren tekdil, tek bayrak, tek vatan söylemle-riyle ezilen ulus ve az›nl›k milliyet-lere karfl› inkar› ve imhay› dayatanTürk hakim s›n›flar›, son süreçtemilliyetçili¤i ve ›rkç›l›¤› iyice t›r-mand›rm›flt›r. Ancak Demirci Ka-wa'lardan, Mazlum Do¤alar'a uza-nan Kürt ulusunun isyan›, hakl› vemeflru mücadelesi egemenlerin tümbask›lar› karfl›s›nda geçmiflte oldu-¤u gibi bugün de devam edecektir.Biz de devletin ›rkç›, flovenist ka-rakteri karfl›s›nda Kaypakkya'n›nülkemiz özgülünde çizmifl oldu¤u 'tüm uluslara ve az›nl›klara kendikaderini tayin hakk› ve tam hakeflitli¤i talebimizi ve halklar›n kar-deflli¤i fliar›m›z›' bugün her zaman-kinden daha gür hayk›raca¤›m›z›belirtiyoruz. Bu bilinçle; baflta ezi-len Kürt ulusu olmak üzere, di¤eraz›nl›k milliyetlere yönelik imha veinkar politikalar› karfl›s›nda müca-delemizi yükseltmek üzere 21Mart'ta Newroz ateflini büyütece¤i-mizi hayk›r›yoruz. Newroz piroz be!...Yaflas›n newroz!....B›ji b›ratiya gelan!...Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i!...

Demokratik Haklar Platformu

NEWROZ P‹ROZ BE!

Devrimci Demokrasi gazetesi tara-f›ndan organize edilen ve MoulhouseTürkiyeli iflçiler derne¤i (ACOTF), ADHK,ADGH ve ADKH taraf›ndan desteklenen''Bahar›n coflkusuyla özgür bir Dün-ya'ya'' gecesi yo¤un kat›l›m ve ilgininhakim oldu¤u bir atmosferde gerçek-leflti.

Mart ay›n› konu alan gece etkinli¤i;Mart ay› boyunca yaflanan bir çok ta-rihsel olaylar›n an›s›na düzenlendi. 8Mart Dünya Emekçi Kad›nlar günü kut-lamas›, gecenin esas temas›n› olufltu-rurken, Gazi katliam›, Halepçe katliam›,K›z›l Dere katliam›, ve yaklaflan Newrozbayram› ve benzeri tarihsel olaylar ay-r›ca gecenin yap›lmas›na vesile oldu.

Gece pro¤ram›; Devrim flehitleri an›s›-na yap›lan bir dakikal›k sayg› durufluy-la bafllad›. Gece tertip komitesinin ge-cenin anlam ve önemine iliflkin aç›l›flkonuflmas›n›n ard›ndan, programdayer alan sanatç›lar›n sahne almas›yladevam etti. Mülhouse (ACOTF) HalkOyunlar› Ekibi, Ozan Diren, Grup Kar-defller, Arzu ve Servet Kocakaya, H›d›rKutan s›rayla sahne ald›lar. Kitlenin Be-¤eni ile izledi¤i gecede söylenen eser-lere kat›larak sanatç›lara efllik eder-ken ço¤u zaman at›lan sloganlarla tep-kilerinide gündeme getirdiler.

Geceye demokratik kitle kurumla-r›ndan gelen mesajlarla birlikte, De-mokratik Kad›n Hareketi Mulhouse Ko-

mitesi ad›na bir temsilci 8 Mart Dünya

Emekçi Kad›nlar günü için mesaj›n›

okudu. Mesaj›nda özellikle kad›n kitle-

sine örgütlenmenin önemine iliflkin

çagr›da bulunurken, yaflanan tüm kat-

liam ve haks›zl›klar›n karfl›s›nda “an-

cak örgütlü olursak bunlara karfl› gele-

biliriz” vurgusu yap›ld›.

Yeni etkinliklerde bulunma temen-

nisiyle gece son buldu.

Coflkulu bahar etkinli¤i!

12

“S›r”Haydar Karatas

Yok etmelerin en kötüsü, unutturulmakt›r!1887 y›l›nda kafkasyal› bir Ermeni olan, Avedis Nazarbeg ve Marksist ide-

olojiye inanm›fl befl ö¤renci, ‹sviçre'nin Cenevre kentinde, H›nçakyan Cemi-yeti ad›nda bir parti kurarlar. Türkçesi Sosyal Demokrat Parti olan bu cemi-yet, aradan tam 120 y›l geçmesine ra¤men, bugünün Türkiye'sindeki tümtart›flmalar›n orta yerinde durdu¤u gibi, yaflad›¤›m›z sorunlara da, bir aynatutar gibidir. Niyetim, birilerini elefltirmek ya da yermekten ziyade, bu parti-nin bir makaleye s›¤mayacak seyrini ve önemini Hrant Dink an›s›na atfen siz-lere hat›rlatmakt›r.

Asl›nda H›çakyan Cemiyeti'ni kuranlar gibi, tarihi de tam bir s›r gibidir.Aradan 120 y›l geçmesine ra¤men, kimseler ne bu partinin program›na do-kunmak ve ne de onu gün yüzüne ç›karmak istedi…

Sadece Resmi tarih de¤il, Türkiyeli devrimciler de Türkiye'nin ilk Mark-sist hareketi olan bu hareketi hep görmezden geldiler. Avedis Nazarbeg Le-nin'le görüflen, ‹sviçre'nin Arau kentinde Lenin'in yak›n arkadafl› Zimmer-man taraf›ndan kurulan Sosyal Demokrat Hareketi iyi tan›yan ve kongresinemesaj gönderen biriydi. Gene ‹sviçre'nin Bern kantonunda, Karl Liepenk'in-de yazarlar› aras›nda oldu¤u “Der Tage Wacht” (Günlük Nöbet) adl› gazete-de de makaleleri ç›kmaktayd›.

Bilindi¤i gibi, ll. Enternasyonaldeki bölünmeye kadar, Marksist hareket“Sosyal Demokrat” ibaresini kullan›rd›. H›nçakyan Cemiyeti'de o günküMarksist hareketin bu ilkelerine ba¤l› kalm›fl ve program›n› da Marks ve En-gels'in Komünist Manifestosunun ilkelerini koymufllard›. Faaliyet alan› ise,Makedonya, Arnavutluk, Anadolu, Suriye ve Irak'› içine alan bir geniflli¤e sa-hipti.

H›nçakyan Cemiyeti'nin program› iki bölümden olufluyordu, azami ve asgari program.

Azami program, mülksüzlefltirmeyi yani komünizmi esas al›yordu. Asga-ri program ise, daha çok devrimin demokratik nüvesini dile getiriyordu vebir hayli ilericiydi. Osmanl›'n›n mutlakiyet feodalizminin yok edilmesini iste-yen parti, l. Entarnasyonalin Türkiye aç›l›m› say›lacak bir program sahipti.“Halk, hükümet memurlar›n›, kamu hizmetlerinde çal›flan bütün flah›slar›,güvenlik memurlar› dahil, e¤itim ve adalet ifllerinde çal›flan memurlar›n› se-çebilme hakk›na sahip olacak.” Milliyet, ›rk, dil ve din ay›rtmayan program›nalt›nc› bendi ise flöyleydi: “milliyet ve s›n›f fark› gözetmeden her reflit vatan-dafl gerek vilayetler ve gerek muhtar idareler için temsilci seçilmeye yetkiliolacak. b) bütün vatandafllar kanun önünde, milliyet ve din fark› gözetilmek-sizin eflit olacak.. ( program›n Osmanl›ca's› a¤›r oldu¤u için, di¤er maddele-ri özet olarak belirtmekte yarar var) Meclisin Oluflturulmas›, seçim yap›lma-s›, E¤itimin Laik olmas›. Herkesin kendi anadili ile kendini ifade etmesi, refe-randum usulünün kabulü, idam cezas› ve angaryan›n kalkmas›n› istiyorduparti.

O günkü, devasa Osmanl› topraklar›n› düflünürseniz, Makedonya'danbafllay›p Arap topraklar›na uzanan bu genifl co¤rafyada, feodalizmin tasfiye-sinden, halklar›n demokratik bir flekilde ve bir arada kendilerini ifade etme-sini istemek büyük bir fleydi.

Oysa, Türkiye Devrimci Hareketi, H›nçakyan Cemiyeti'nden yaklafl›k 34 y›lsonra bir 10 Eylül günü Bakü'de ilk toplant›s› yap›lacak olan Türkiye Komü-nist Partisini önceli olarak kabul edecekti.

Okuma yazma oran› bir hayli yüksek olan Osmanl› Ermenileri, Osmanl›devletinin önemli mercilerinde de yetki ve makam sahibiydiler. Rönesans ay-d›nlanmas›ndan önemli ölçüde etkilenen kent ayd›n›, Frans›z Devrimi sonra-s› tart›flmalar›n› sosyalizm eksenli yürütmeye bafllatm›fl ve Karl Marks'›n birçok eseri Osmanl›caya çevrilmifl ve Marks'›n en önemli eseri Das Kapital, ‹n-gilizce'den sonra ilk olarak ‹stanbul'da Ermenice olarak bas›lm›flt›.

Bu sebeple Türk Genel Kurmay Kay›tlar›nda H›nçakyan Cemiyeti, Türki-ye'nin ilk Marksist terör örgütü diye geçer. Ve örgütün bir Ermeni örgütü ol-du¤u iddia edilir. Oysa sosyalist fikirler sadece Ermeniler içinde de¤il, Yahu-di ve Elit Türk kesimi içinde de yayg›nd›. Bolflevik Partisinin kurucular› ara-s›nda yer alan ve sonradan Lenin'le yollar› ayr›flan, Menflevik Hareketinin li-deri Martov'da bir ‹stanbulluydu. H›nçakyan Cemiyeti'nden daha sonra ko-pan reformcu, “Veragazmiyal (reformcu) H›nçak” kanata bak›l›rsa, Lenin'inliderli¤ini yapt›¤› Rus Sosyal Demokrat ‹flçi Partisinin içerisindeki tart›flma-lar›n kendi saflar›na yans›d›¤›n› da görürüz. Bu ayr›nt›, H›nçakyan Partisininne tür bir parti oldu¤u konusunda bize daha net bir bilgi verir: H›nçakyanPartisi, sadece Avrupa merkezli bir parti olmad›¤›, ayn› zamanda devriminyönünün 'Lenin'le do¤uya yöneldi¤i ve Marksist saflara damgas›n› vuranMenflevik ve Bolflevik tart›flmalar›n› da bire bir yaflam›fl bir hareket oldu¤u-nu görürüz..

H›nçakyan Cemiyeti, bir nevi devrimci hareketin kopuk tarihinin geçmifli-dir. Tarihi bir noktadan kopar›p alman›n mümkün olmad›¤› ortadad›r.1800'lü y›llar›n sonunda dünyay› kas›p kavuran Marks ‹deolojisinin Osmanl›tebas›n› es geçmesini düflünmek dahi abestir. Ancak, Türkiyeli devrimci ha-reketin bunu görmezden gelmesi düflündürücüdür…

Hal böyle olunca sormadan geçmemek laz›m, ilk komünist partimizin ku-rucusu bir ermeni oldu¤u için mi, tarih Mustafa Suphi'den bafllat›ld›? Yoksabelgelerin yoklu¤u muydu? 1971 devrimci ç›k›fl› için bunu söylemek müm-kündür. Ancak daha sonras›, tarihe olan meraks›zl›k m›, yoksa ilki mi? Hiç bi-ridir diyorsan›z, resmi tarihin has›r alt› etti¤i, biz sonraki kuflaklar›n bir ha-ber yaflad›¤›, yok edilen “az›nl›k” yan›m›z›n sayfalar›n› bir bir çevirelim. Ba-kars›n›z, eksik yan›m›z orada gizlidir.

Neden olmas›n, bakars›n›z “kripto Ermeni ve Kripto Yahudi” diye h›rç›n-laflan, eski solcu, yeni faflist Neo Türkçü Ak›m, az›nl›klara duydu¤u bu nefret-ten vazgeçer. Resmi tarih d›fl›nda bir sat›r okurlar da, geçmiflte yapt›klar›hatalar›n›n ayn›s› yaparak daha çok kaybedeceklerini anlarlar. Emekli Albay-lar, “Türk ana babadan olman›n, Ermeni ana babadan yada Kürt ana baba-dan olmaktan hiçbir fark› olmad›¤›n› anlarlar..

‹yisi mi, hepimiz H›rant Dink'in Ayd›n Sorgular Sempozyumunda sordu¤uo sorunun cevab›n› arayal›m: geçmifl geflmiflte kald›ysa, Cumhuriyeti'in ilkkuruluflunda say›lar› 300 bini geçen Ermeniler'e ne oldu? Resmi tarihin iti-nayla tarih sayfalar›ndan ç›kard›¤› Türkiye'nin Ermeni yan›n›, Türkiyeli Dev-rimcilerin Tarihe olan meraks›zl›klar› da resmi tarihi besledi mi dersiniz?

Unutmay›n yok etmek sadece öldürmek de¤ildir. Bu iflin en basitidir. Yoketmelerin en kötüsü unutturulmakt›r, olmam›fl, yaflanmam›fl, görülmemifl!Yok edilen bir tarih ve halk için, “Hepimiz Ermeniyiz” demek bu aç›dan çokhafif kal›r.

Yolunuz bir kitapç›ya düflerse, Yervan Oydan'›n “Yoldafl Pançuni” ad›ndakitab› var. Al›n ve bir otobüsün arka koltu¤una at›n kendinizi. ‹lk sayfas›n› çe-virip okumaya bafllay›n, gülmeyin! Deli san›r ahali sizi. Ve Pançuninin Kürt veTürk kardefllerini örgütlemedeki devrimci maceras›n›, onun romantikli¤inive bugünkü Pançunileri bulmaya çal›fl›n… Pançuni ne kadar bizden ve nekadar romantik bir devrimci, bir bilseniz…

Uzun çal›flmalar sonucu örgüt-leme komitesi önderli¤inde 10-11Mart 2007 tarihinde gerçeklefltiri-len Kurulufl Kongeresiyle Avustur-ya Demokratik Haklar Federasyo-nu resmen kuruldu.

Ufak, tefek kimi eksikliklerera¤men, gençlerin a¤›rl›kta oldu¤uve siyasal tart›flmalar›n yo¤unlukluyafland›¤›, esas olarakda olumlu birflekilde sonuçlanan bir kuruluflkongeresi gereçekleflti.

Günümüzde, k›r›lan anti em-peryalist bilincin yeniden kavrat›l-mas›, bilince ç›kart›lmas›; emper-yalizmin özel olarak da ABD em-peryalizminin talanc›, ya¤mac›,katl›amc› ve sömürgeci özüne kar-fl›, anti emperyalist bilinci kuflana-rak karfl› koyman›n gereklili¤i hertürlü haks›zl›¤a ve hak gasplar›nakarfl› örgütlü bir mucadelenin zo-runlulu¤una ciddi vurgular yapanKurulufl Kongremiz; bunun içindost kurum ve kurulufllarla eylembirliklerine önem vermek gerekti-¤ini, Federasyon’un anti emperya-list anti faflist ideolojiye sahip, si-yasal ve politik olarak de¤iflik renkve tonlardaki her kuruma, bireyekap›lar›n› aç›k tutma bilinci vegerklili¤iyle mucadeleyi omuzla-mak ve alanlar› kitleseleflerek dol-durmak gerekti¤i ilkesiyle hareketetmektedir. Bu bilinçle esas olarakörgütlendi¤i Avusturya`daki her

kuruma, bireye kap›lar›n› aç›k tut-ma bilinci ve gerklili¤iyle mucade-leyi omuzlamak ve örgütlemek,kitleflerek doldurmak gerekti¤i il-kesiyle hareket etmektedir. Avus-turya'daki yerli-yabanc› tüm emek-çilerin ekonomik, demokratik, sos-yal ve akademik haklar›n›n muca-delesini yürütmek amaç›yla yöne-tim organlar›n› oluflturan ADHF,Avusturya`da demokrasi mucade-lesi alan›nda yeni bir nefes, yenibir ad›m olaca¤› inanc›yla, AvrupaDemokratik Haklar Konfederasyo-nu üyesi olarak, dünya halklar›n›nanti -emperyalist mücadelesinekatk› sunma, bu mucadelenin birparças› olma anlay›fl›yla üzerinedüflen görev ve sorumluluklar› ye-rine getirmektedir.

Avusturya Demokratik HaklarFederasyon, örgütleme komitesiönderli¤inde yürütülen çal›flmalar›sonuçland›rarak, kurulufl kongre-siyle resmen ilan edilmifl oldu.Kongremiz, canl› tart›flmalar, al›-nan olumlu siyasi kararlar ve yöne-tim organlar›n›n seçimiyle, bafla-r›yla sonuçland›.

Bu anlay›flla kavga deryas›n›niçinde bir damla olma yolunda ilkolarak hemen kongrenin sonuçlan-mas›ndan sonra kitlelerle buluflmaetkinli¤i düzenleyen federasyonu-muz böylelikle kitlelerle kucaklafl-man›n›n ilk ad›m›nda atm›fl oldu.

Düzenelenen etkinli¤e,

EMEKÇ‹UMUDA ÇA⁄RI (Avusturya

Demokratik Gençlik Hareketi bün-yesinde çal›flmalar›n› sürdüren birgurup)

HIDIR ULUDA⁄UFUK ve GURUBUDGH-linz (tiyatro tolulu¤u)DGH-Linz (Foklor Gurubu)Sinevizyon Gösterimi

Böylesi bir programdan oluflanADHF Kurulufl gecesi özellikleGRUP UMUDA ÇA⁄R'n›n söyle-di¤i kavga türküleriyle salonda bu-lunan kitleler çofltu. HIDIR ULU-

DA⁄’›n duygu yükledi¤i kitle,EMEKÇ‹'nin sahne almas›yla AD-HF Kurulufl gecesindede geceyekat›lanlar çoflkunun en güzelini ya-flad›lar..

� YAfiASIN ADHK!� YAfiASIN KURULUfi

KONGREM‹Z!� YAfiASIN ADHF!� YAfiASIN ADGH!

Avusturya Demokratik Haklar Federasyonu

Yönetim Kurulu11 Mart 2007

AVUSTURYA DEMOKRAT‹K HAKLARFEDERASYONU KURULDU! Avusturya’da Azmin Ad›...

Avrupa Demokratik Kad›n Ha-reketi (ADKH), AT‹K-Yeni Kad›n,Courage, Ça¤r›, MLPD, Ceni, Pa-zartesi Eylemcileri, Göçmen Ka-d›nlar Birli¤i, Verdi ve AG‹F - Ka-d›n Komisyonundan oluflan Yürü-yüfl Örgütleme Komitesi taraf›n-dan haz›rl›klar› sürdürülen 8 MartDünya Emekçi Kad›nlar Günü yü-rüyüflü 10 Mart 07 tarihinde Al-manya'n›n Dortmund flehrinde ger-çeklefltirildi.

Saat 12:00'de tüm gruplar›nalanda toplanmas›yla bafllayan ey-lemde, ilk olarak Almanya'da yafla-yan yerli ve yabanc› kad›nlar örgüt-

lenme komitesinin ça¤r›s›yla hepbirlikte enternasyonal marfllardanbiri olan Ciau Bella'y› Türkçe veAlmanca söyledi. Daha sonra kitle-yi selamlayan komite, konuflmala-r›n› yapmak üzere örgütleme ko-mitsinde yer alan Avrupa Demokra-tik Kad›n Hareketi, AT‹K Yeni Ka-d›n, Ceni Kad›n Gurubu ve Coura-ge Kad›n Hareketi sözcülerini s›-rayla mikrofona davet etti. Konufl-malar›n ard›ndan Ekin Halk Oyun-lar› ekibi haz›rlad›¤› dans gösteri-sini sundu.

„Kad›nlar Dünyay› Birlefltiri-yor, Ortak Savafl›yorlar“ ortak pan-

kart› ile yürüyüfle geçen yaklafl›k1500 civar›ndaki kitle, Dort-mund'da büyük ilgi gördü.

Bir yandan Almanya'n›n de¤iflikflehirlerinden gelen renkli renklikad›nlar, di¤er yandan 8 Mart'› se-lamlayan omuzdafllar›…

Yürüyüfl boyunca „Özgürlefl-mek için Örgütlü Mücadeleye“ adl›pankart›yla yürüyen Avrupa De-mokratik Kad›n Hareketi üyeleri,Türkçe, Kürtçe ve Almanca „De-mokratik Kad›n Hareketi“ yaz›l›k›rm›z› bayraklar› ile yürüyüflefarkl› bir çoflku katt›klar› gibi att›¤›sloganlar› ile daha farkl› ilgi çekti-ler. „Clara Zetkin, Rosa Luxem-burg, Ulrike Meinhof, Ciang Cing,Meral Yakar, Nergiz Gülmez, Ayce‹dil Erkmen ve Zilan Yafl›yor…Vard›k, Var›z, Var Olaca¤›z“ diyenADKH üyeleri böylece daha güzelbir dünya, demokrasi ve kad›n›nözgürleflmesi mücadelesinde ya-flamlar›n› yitirenleri anarken, „Ro-sa'dan Berna'ya Bu Kavga Bizim“diyerek kad›n›n hem kendi prob-lemlerinin hemde toplumsal prob-lemlerin çözümünde mücadeleninöznesi olmaya devam etti¤ini birkez daha vurgulad›lar. Yürüyüfl bo-yunca Türkçe ve Almanca att›klar›sloganlarla hem ataerkil kapitalistsisteme hemde Almanya'da devameden hak gasplar›na karfl› sesleriniyükselttiler.

Yürüyüfl boyunca çoflkulu birflekilde yürüyen kitle, yaklafl›k birbuçuk saat sonra tekrar Katarinen-tor'da topland›. Avrupa Demokra-

tik Kad›n Hareketi, Ceni Kad›n Gu-rubu, AT‹K- Yeni Kad›n ve AG‹F-Kad›n - Komisyonu temsilcileri Al-manca konuflmalar›n› yapt›klar› s›-rada Alman polisi ile ç›kan tart›fl-ma hareketlilik yaratt›.

„Kürt bayra¤›“ tafl›yor gerekçe-siyle kimlik kontrolü yap›lan birKürt vatandafl›n› çembere alan poli-se müdahale etmek amaçl› gidenADKH ve COURAGE sözcüleri,polise yap›lan kontrolün yasal ol-mad›¤›n› ayn› zamanda kamera ileçekim yapmalar›n›nda yasal olma-d›¤›n› belirtti. Kimlik kontrolü ya-p›lan kiflinin serbest b›rak›lmas›n›nard›ndan konuflmalar devam etti.

Courage sözcüsü, “polisin bumitingi erken bitirmesine müsadeetmeyecegiz.. ve program›m›za de-vam edece¤iz diye sözlerini bitirir-ken

ADKH sözcüsü ise:

Yap›lan bu provakasyonun bi-linçli oldu¤unu düflündüklerini be-lirttikten sonra, sözlerine flöyle de-vam etti.“ Kürt halk› bu flekilde te-rörize edilmeye çal›fl›l›yor, bizlerbuna izin vermeyece¤imiz gibi,Kürt halk›n›n hakl› mücadelesiniselaml›yoruz.“

Konuflmalar s›ras›nda kitlenins›k s›k „Yaflas›n Enternasyonal Da-yan›flma“ slogan›n› att›¤› mitingCeni Kad›n Grubu'nun haz›rlad›¤›halk oyunlar›n›n sunumunun ard›n-dan, hep birlikte söylenen kad›nflark›lar›yla sona erdirildi.

8 Mart’›n 150. y›l›nda emperyalist sald›rganl›ga, hak gasplar›na vecins ayr›mc› uygulamalara karfl›;

Emekçi kad›nlaralanlar› süsledi !!

Demokratik Kad›n Hareketi, AGIF Kad›n Komisyonu, B‹R-KAR,P.Devrimci durufl ve Roter Oktobir (K›z›l Ekim) in birlikte örgütle-dikleri etkinliklerin ilki 8 Mart'ta yap›lan mitingdi.

Türkiye K.Kürdistanl›lar›n yo¤un olarak yaflad›klar› KotbüsertorMeydan›'nda yap›lan etkinlikte Almanca ve Türkçe yaz›l› “Yaflas›n 8Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü” pankart› aç›ld›. Düzenleyen ku-rumlar›n okuduklar› ortak metinde 8 Mart'›n tarihsel önemine vurguyap›ld›. Yaklafl›k 60 kiflinin kat›ld›¤› etkinlikte “yaflas›n 8 Mart Dün-ya Emekçi Kad›nlar Günü, kad›n erkek elele mücadeleye, s›n›fsal,ulusal, cinsel sömürüye son” vb slogonlar at›larak miting sona erdi.

‹kinci etkinlik ise 11 Mart'ta yap›lan panel ve kültürel etkinlikti.Berlin Enternasyonal Dostluk ve Dayan›flma Derne¤i'nde yap›lan et-kinli¤e yaklafl›k 70 kifli kat›ld›. Bir dakikal›k sayg› durufluyla baflla-yan etkinlikte “bu bahar önce kad›nlar yürüyecek” isimli belgeselfilm izletildi. Ard›ndan emekçi kad›nlara atfen yaz›lm›fl fliirler okun-du. Panel bölümünde ise “Kad›n Hareketi ve Almanya'da göçmen ka-d›nlar›n durumu” bafll›klar› alt›nda kad›n hareketinin ç›k›fl›, mücede-lesi ve bugün bulundu¤u durum anlat›ld›. Göçmen kad›nlar bölümün-de ise Almanya'daki göçmen kad›nlar temel yaflad›klar› sorunlar an-lat›larak çözüm noktalar›nda tart›flmalar yap›ld›. Kat›l›mc›lar›nda dü-flüncelerini belirtikleri etkinlik söylenen türkülerin ard›ndan sona er-di.

8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlargünü Almanya’n›n baflkentiBerlin’de yap›lan çeflitli etkinliklerle selamland›

13Kad›n

‹SV‹ÇREAvrupa Demokratik Kad›n Ha-

reketi taraf›ndan 4 fiubat Pazar gü-nü Zürich`te „Emperyalist Sald›r-ganl›k ve Kad›n›n Özgürlük Müca-delesi „bafll›¤›yla bir panel düzen-lendi. Yaklafl›k 25 kiflinin kat›ld›¤›panelde, özellikle burjuva devrim-leri döneminde kad›n›n hem top-lumsal konularda hemde kad›n hak-lar› konusunda mücadelesiyle öneç›kt›¤›, ama burjuvazinin devrim-den hemen sonra kad›nlar›n müca-delesini bo¤maya kalkt›¤› tarihtenörneklerle anlat›ld›. E¤itimden, ça-l›sma kosullar›n›n düzelttilmesine,seçme ve seçilme hakk›ndan, aka-demik kariyer yapmaya bugün Av-rupa ve dünya`da sahip olunan tümhaklar›n kad›nlar›n mücadeleleriylekazand›¤› vurguland›.‹çinde yafla-d›¤›m›z dönemde sistemin gerekyaflad›¤›m›z ülkelerde, gerek gerikalm›fl yar› feodal ülkelerde neo li-beral politikalar ve direk askeri mü-dahalerle tüm dünyada sald›r›lar›n›art›rd›¤›, kad›n cinsi özelinde de

zaten ço¤u ka¤›t üzerinde olan ka-zan›mlar›n gasp edilmeye çal›fl›ld›-¤› anlat›larak,”Kad›n›n özgürlefl-mesi sorunu birey olarak tek tek ka-zan›lan baflar›lar, ya da bir grup ka-d›n›n yaflam koflullar›n›n iyileflmeside¤il, toplumun bütün kad›nlar›n›nözgürleflmesi sorunudur.” denildi.

8 Mart Etkinli¤i Zürich10 Mart Cumartesi Zürich`te 8

Mart yürüyüflü yap›ld›.Eylem saat14.00 da Hechtplat`tan bafllay›pHelvetiaplatzt`a sona erdi. AD-KH`n›nda içinde bulundu¤u yürü-yüfle bir çok ‹sviçreli ve farkl› ulus-lardan çeflitli kad›n kurumlar› pan-kartlar› ve dövizleriyle kat›ld›lar.

Kürt kad›nlar› ve sendikalar›ndayer ald›¤› etkinli¤e yaklafl›k 500 ki-fli kat›ld›.ADKH`i eylem s›ras›nda8 Marta iliflkin Türkçe ve Almancabildirilerini ve yaklafl›k dokuz ayd›r‹sviçre`de tutuklu bulunan ZeynepYEfi‹L`le iliflkin Türkçe ve Alman-ca 550 bildiri da¤›tt›. Almanca“Zeynep YEfi‹L`e Özgürlük” yaz›l›dövizlerin tafl›nd›¤› yürüyüfl saat16.00 da sona erdi.

ALMANYA

Solingen4 Mart 2007 tarihinde Avrupa

Demokratik Kad›n Hareketi tara-f›ndan tan›flma toplant›s› ve panelgerçeklefltirildi. ADKH temsilcile-rinin 8 Mart›n önemi ve Kad›naYönelik fiiddet konusunda sunum-da bulundu¤u etkinlikte, Irak’ta ifl-gale karfl› direnifle kat›lan üç kad›naverilen idam cezas› protesto edildi.Ayr›ca Avrupa Demokratik Kad›nHareketinin May›s ay›nda gerçek-lefltirmeyi planlad›¤› 2. Kurultay›naça¤r› yap›ld›.

UlmYine 4 Mart 2007 tarihinde Ulm

flehrinde ADKH, Atik Yeni Kad›n,Agif Kad›n Komisyonu ve KIV ta-raf›ndan 8 Mart öncesinde ortak birpanel düzenlendi. Tüm devrim vedemokrasi flehitleri için yap›lansayg› duruflu ve fliirle bafllayan et-kinlikte sunumlar öncesi ‹klimsizKad›nlar belgeseli gösterildi. Filmgösterimin ard›ndan panele geçildi.Agif Kad›n Komisyonunundan ge-lecek kat›l›mc›n›n rahats›zl›¤›ndankaynakl› kat›lamad›¤› panelde AtikYeni Kad›n temsilcisi Devlet fiid-deti, Kad›na Yönelik fiiddet ve Tö-re Cinayetleri konusunda bak›fl aç›-lar›n› ve çözüm konusunda yap›l-mas› gerekenleri anlatt›ktan sonraKIV sözcüsü Yurtsever Hareketeyönelik Avrupa ve Türkiye’de yo-¤unlaflan sald›r›lara de¤inerek özel-

de Abdullah Öcalan’›n zehirlenmegiriflimi ve Yurtsever hareket›n ba-k›fl aç›s›n› anlatt›ktan sonra bir kezdaha tüm kad›nlar›n 8 Mart`ta se-lamlayarak sözlerini bitirdi. Sonolarak Avrupa Demokratik Kad›nHareketi ad›na bir konuflmac› “GöçOlgusu ve Göçmen Kad›n›n Sorun-lar›” konusunda sunumda bulundu.Konuflmas›nda göçün nedenlerineve psikolojik etkileine de¤inen AD-KH temsilcisi Avrupa ülkelerindegöçmen kad›nlar›n yaflad›¤› zorluk-lara, çözüm olarak ortaya at›lan en-tegrasyon politikalar›n›n açmazla-r›na yönelik bak›fl aç›lar›n› anlatt›k-tan sonra “Türkiye ve Küdistanl›göçmen kad›nlar olarak, bir yandaiçinden geldi¤imiz kültürün gerifeodal bask›lar› öte yanda gündelikyaflam›n içinde sürekli karfl›laflt›¤›-m›z ama bir türlü do¤ru diyalogukuramad›¤›m›z “modern bat›”…Ya¤murdan kaçarken doluya tutul-ma riskide var. Buna karfl› yapma-m›z gereken sorunlar›m›z› tart›fl›p,kendi çözümlerimizi üretti¤imizkendi örgütlenmelerimizi yaratmakvar olanlar› güçlendirmektir” dedi.Panel soru cevap bölümünün ard›n-dan müzik dinletisiyle sona erdi.

Frankfurt8 Mart Perflembe günü saat

15:00 da Frankfurt Hauptwache`deCourage, ADKH, Atik Yeni Kad›n,

die Feministische Partei, PDS Ka-d›n Komisyonu, WASG Frauen ta-raf›ndan miting ve yürüyüfl düzen-lendi. Yaklafl›k 150-200 kiflinin ka-t›ld›¤› eylemde önce kurum temsil-cileri konuflmalar yapt›lar. ADKHad›na yap›lan konuflmada “Kad›nayönelik fliddetin sadece bir boyutu-nun öne ç›kar›ld›¤› ve sanki sadece‹slam dininin sorunuymufl gibi yan-s›t›ld›¤› ama bat›l›, avrupal› kad›n›nda fliddete maruz kald›¤›, ayr›mc›politikalarin ve bak›fl aç›s›n›n ha-kim oldu¤u”vurguland›ktan sonra“sorun bir cinsin di¤erine savafl aç-mas› de¤ildir.Öyle olsayd› kad›nayönelik ayr›mc› tüm politikalar›nerkekler taraf›ndan hayata geçiril-di¤ini iddia etmeliydik.Ama bugünAlmanya`da hayat›m›z› zorlaflt›rantüm yasalar bafl›nda Bir kad›n›n ya-ni Merkel`in oldu¤u hükümet tara-f›ndan gerçeklefltiriliyor. Kad›n-er-kek eflitsizligi sadece bir cins soru-nu de¤il, sistem sorunudur, müca-delemizde bu gerçe¤e uygun olma-l›d›r” denildi.

Hauptwache’den Konstablewac-he güzergah›nda yürüyüfl yap›laraksloganlarla CDU-SPD hükümeti vesosyal reformlar protesto edildi.Ay-r›ca yürüyüfl ve mitingde Ortado¤u-da yaflanalar ve Irak`ta devam edeniflgale yönelik dövizler tafl›nd›.

Eylem hepbirlikte söylenen flar-k›larla ve halayla sona erdi.

8 Mart’›n 150. y›l›nda kad›nlar paneli, yürüyüfl ve çeflitli etkinliklerle bir kez daha eflitlik ve özgürlük talebini yükseltti

HOLLANDA

Den Haag’da 8 Mart „Baflka Bir Dünya Mümkün.”

ilki geçen y›l kalabal›k bir flekil-de gerçeklefltirilen 8 mart yürüyü-flü bu y›lda dünyan›n de¤iflik yerle-rinden gelen gruplarla yaklafl›k700'e yak›n bir kat›l›mla gerçeklefl-tirildi.Devrimci EnternasyonalistHareket Üyesi birçok partinin(‹ran, Afganistan, Nepal, Türkiyelimaoist aktivistler) ve di¤er grupla-r›n kat›ld›¤› yürüyüfl görkemliydi.

Yürüyüfle Kara Afrika’dan,UzakAsya ve Avrupa'n›n de¤iflik ülkele-rinden kat›lan aktivistler „BaflkaBir Dünya Mümkün” slogan›ylaso¤uk Den Haag sokaklar›na s›cakbir heyecan tafl›yordu..

Geçen y›l oldu¤u gibi bu y›ldayürüyüfl komitesi ‹ran'daki, karfl›devrimci gerici ‹slam Cumhuriye-ti'nin kad›nlara yönelik recm vekatletme politikas›n› dünyan›n de-¤iflik ülkelerine protesto ediyordu.

‹ran'daki gericili¤in zincirin za-y›f halkas› seçilerek dünya emekçikad›nlar gününde kad›n›n özgürlükçi¤li¤inin do¤udan yükselmesi Bat›Avrupa'n›n sa¤›r dünyas› için deönemliydi.

Sessiz Den Haag sokaklar›ndasabah›n erken saatlerinde dünyan›nde¤iflik yerlerinden gelen kad›nl›,erkekli insanlar, müzik grupla-r›,bateri ekipleri ve alternatif yenibir gösteri ile bas›n ordusunun kar-fl›s›ndayd› ve Den Haag sokaklari-ni „Kahrolsun Emperyalizm, BaflkaBir Dünya Mümkün'' diye inleti-yorlardi.

Oysa oraya toplanan TV ve ba-s›n ordusu emperyalizmden medetuman,gericili¤e el etek açan ulus-lar aras› bir kalabal›¤› bekliyordu.

Bir çok dilde, görkemli pankart-lara ''YAfiASIN 8 MART, KAH-ROLSUN EMPERYAL‹ZM,

KAHROLSUN ‹SLAM‹ REJ‹M”yaz›l›yd›. Avrupa Demokratik Ka-d›n Hareketi „YAfiASIN ENTER-NASYONEL KADIN DAYANIfi-MASI” pankart› ile kat›ld› eyleme.

Geliflmifl kapitaliflt bir ülkedebelli noktalar›yla rehavet içinde ya-flayan kad›nlar, Ortado¤u`lu hemcinslerinin anlatt›klar›n› flaflk›nl›kladinliyordu. Evet 21, yüzy›lda recm,k›rbaç cezas› vb ‹ran`da kad›n ol-man›n bedeliydi

De¤iflik olansa bugün ki gösteri-ciler sadece gerici,karfl› devrimci‹ran rejimini suçlam›yor “Kahrol-sun Gerici ‹slam Cumhuriyeti” slo-gan›n akabinde „Kahrolsun Emper-yalizm, Kahrolsun ABD” diyor veekliyorlard› “Baflka Bir DünyaMümkün”. “ABD Büyükelçili¤ininönüne gelindi¤inde insanlar biryumruk halinde „Kahrolsun Ameri-ka, Kahrolsun ‹flgal, Amerika Ortado¤udan Elini Cek”diyerek iflgale,ve emperyalist savafla tepkilerinigösterdiler.

‹ran büyük elçili¤inin önü-ne gelindi¤inde gökyüzünüart›k baflka bir atmosferkaplam›flt›.

Siyah çarflafl› yüzleri beyazmaskeli kimli¤ini kay›p eden kim-liksiz kad›nlar› simgeleyen bir tiat-ral gösteri ile gerici fleriat rejiminingerçek yüzü anlat›l›yordu. ‹ranl›kad›n flairlerin direnifl fliirleri vemüzik flöleniyle devam eden ey-lemde Anti-emperyalist savafl kar-fl›t› kad›n millet vekillerinin konufl-malar›n›n ard›ndan dünyan›n de¤i-flik yerlerinden gelen Parti ve grup-lar konuflmalar›n› yapt›lar.‹ngiltereKad›n Grubu, ‹ran Kad›n Grubu,Nepal Kad›n Grubu, AfganistanKad›n Grubu,Belçika Kad›n Grubuvd kad›n gruplar›n›n konuflmalar›-n›n ard›ndan,Kürdistan Kad›n Ha-reketi, Atik Yeni Kad›n ve AvrupaDemokratik Kad›n Hareketi ad›na 8Mart’›n önemine dair konuflmalaryap›ld›.

Yürüyüfl sonras› gece 23:00 akadar, tart›flmal›, müzikli ve soh-betli ulusla aras› bir kad›n toplant›-s›yla etkinlik devam etti.

Den Haag mümkün olan›n s›n›r-lar›n› zorlad›.Çünkü „Baflka BirDünya Mümkün”dü.

“8 mart’›n 150.y›l› atefliylecins ayr›mc›l›¤›na, savaflafliddete ve kad›n katliam-lar›na karfl› ellerimizi veyüreklerimizi birlefltire-lim.”

10 mart cumartesi günü Hollan-dan›n Den-haag flehrinde „AvrupaDemokratik Kad›n Hareketi, AT‹K-Yeni Kad›n, ‹ran-Afgan 8 Mart Ka-d›n Örgütü, Uluslararas› Özgür Ka-d›n Vakf›, Beksav Kad›n Komisyo-nu`nun ortak paneli gerçeklefltiril-di.Panelde kurumlar›n temsilcilericins ayr›mc›l›¤›, kad›n katliamlar›,kad›n ve savafl, kad›na karfl› fliddetve 8 Mart`›n tarihçesi bafll›klar› al-t›nda sunumlarda bulundular. Kat›-l›m›n yo¤un oldu¤u panelde once-likle 8 Mart›n tarihçesi ve dündenbugüne kad›n mücadeleri, kad›nönderler,ve 8 Mart›n bize b›rakt›k-lar›na de¤inen YEN‹ KADIN söz-cüsü sonras›nda kad›na karfl› flidde-ti yap›lan araflt›rmalarla,kad›ndab›rakt›klar› y›k›nt›lara ve fliddetin

çeflitlerine de¤inerek, kad›nlar› ör-gütlü mücadeleye ça¤›rd›. ‹ran 8Mart Kad›n Örgutu, Ortado¤u`dakad›n›n savafl ortam›nda yaflam ko-flullar›n› anlatt›lar. AVRUPA DE-MOKRAT‹K KADIN HAREKET‹olarak cins ayr›mc›l›¤› nedir, gün-del›k yaflamda nas›l farketmedenbunu besliyoruz, kad›n›n üzerinde-ki etkileri, kad›nlar›n yaflam›n›n hernoktas›nda uygulanan cins ayr›mc›-l›¤›na karfl› bizlerin çözüm gücüve kad›n mucadelesinin önemini birkez daha vurgulad›k.Cins ayr›mc›politikalara ve kad›na yönelik bas-k›lara karfl› tüm kad›nlar› birliktemücadele etmeye ça¤›rd›¤›m›z et-kinlikte kad›n katliamlar›n› anlatanULUSLAR ARASI OZGUR KA-DIN VAKFI’da yapt›¤› araflt›rma-lar› ve istatistikleri sonucunda or-taya ç›kan verileri dile getirdiler,hepimizin ortak ça¤r›s› ''kad›n›nözgür oldu¤u bir toplum, insan›n-da özgür oldu¤u bir toplum olacak-t›r. Bu nedenle tüm kad›nlar soru-nu yar›na ertelemeden bugündenhem kendi özgürlükleri hem de in-sanl›¤›n kurtuluflu için örgütlenme-lidir” oldu. Soru cevap k›sm›ndakat›l›mc›lar soru ve onerilerininyan› s›ra eksik bulduklar› yanlar›dabelirtiler. Panel ‹klimsiz Kad›nlarbelgeseli gosterildikten sonra mu-zik eflli¤inde kad›nlar›n,halaylar›ve z›lg›tlar›yla son buldu.

BELÇ‹KA3 Mart günü Belçika`n›n Vervierst flehrinde düzenlen ve yaklafl›k

400 kiflinin kat›l›m sa¤lad›¤› gece oldukça anlaml›yd› .‹çinde AvrupaDemokratik Kad›n Hareketi`ninde bulundu¤u “fiiddete Karfl› Kad›nPlatformu” nun düzenledi¤i gecede kürt müzi¤inin tan›nan seslerindenBefler fiahin, Emekçi ve yerel sanatç›lardan Ozan Baran, Mehmet-Leylaikilisi, türküleriyle misafirleri coflturdular. Gecede ayr›ca 8 Mart`a dairkonuflmalar yap›ld›, Avrupa Demokratik Kad›n Hareketi/ Belçika`dan birtemsilci ADKH`n›n Irak`ta idam edilmek istenen kad›nlara dair ç›kar›-lan bildirisini okuduktan sonra gösterilen “‹klimsiz Kad›nlar” belgese-li ve Ezilen Göçmenler Kollektifi`nin haz›rlad›¤› dia gösterimi ile ha-laylar ve z›lg›tlar eflli¤inde gece son buldu

‹NG‹LTEREBritanya Kad›n Dayan›flma Platformu (Demokratik Kad›n Hareketi-

Britanya, Gik-Der Kad›n Komisyonu, Roj Kad›n Meclisi,AT‹K-yeni Ka-d›n Grubu) taraf›ndan organize edilen 8 Mart yürüyüflünde kad›nlar yo-¤un bir kat›l›mla Londra sokaklar›ndayd›lar. 150. mücadele y›l›nda dahabir anlama bürünen 8 Mart yürüyüflü boyunca kad›nlar sloganlar›, alk›fl-lar› ve z›lg›tlar› ile sokaklar› ç›nlatt›lar. Yürüyüfl boyunca yo¤un bir fle-kilde ' Yaflas›n 8 Mart, Kad›nlara Karfl› fiiddete Hay›r, ne istiyoruz-öz-gürlük, ne zaman -flimdi, Kahrolsun faflizm-Kahrolsun Emperyalizm,Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i, Yaflas›n Devrimci Dayan›flma sloganlar›Türkçe, ‹ngilizce ve Kürtçe olarak at›ld›. Yürüyüfl sonunda yap›lan sayg›duruflunun ard›ndan gösteri halaylarla sona erdi.

14 Kad›n

8 Mart kad›nlar›n (erk)ek ege-men sisteme karfl› eflitlik ve özgür-lük mücadelesinin önemli

dönemeçlerinden, simgelerin-den biridir. 8 Mart tarihiyle özdefl-leflen kad›n›n toplumsal yaflamdahak etti¤i yeri kazanma, görülme-yen yok say›lan eme¤inin karfl›l›¤›-n› isteme talebiyle bir kez daha se-sini alanlarda yank›land›rmas›d›r.

8 Mart…Kimilerine göre, Birleflmifl Mil-

letlerce ilan edilen 'Dünya Kad›nlarGünü'. Kendi sorumluluklar›n› asladile getirmeden dünya üzerinde ha-la kad›n› ikinci s›n›f gören anlay›fl-lara karfl› mücadele etti¤ini anlata-cak bir kad›n olarak Angela Mer-kel…Göçmen kad›nlar›n can gü-venli¤i sorununa yönelik giriflimle-rinden bahsedecek… Ortado¤u'daak›tt›¤› kan›n üstünü, feodal gericibask›dan kad›n› kurtarmak için,ABD askeri varl›¤›n›n gereklili¤in-den bahsederek bir baflka kad›nolan Condelliza Rice desteklemeyeçal›flarak….Eminiz ki Nimet Çu-bukçu'da geri kalmayacak, Türki-ye`deki kad›n için yapt›klar›n›, törecinayetine karfl› “mücadelesini” an-latacak..Hepsi “Dünya Kad›nlarGünü”nü kutlayacak !!

150 y›l önce bu gün New York'lu kad›n iflçiler, uzun çal›flma saat-lerinin, insanl›k d›fl› çal›flma koflul-lar›n›n ve düflük ücretlerin de¤iflti-rilmesi, “eflit ifle eflit ücret “talebiy-le bafllatt›klar› grevde patronun fab-rikada ç›kard›¤› yang›nda katledil-diler… Kad›n›n eflitlik ve özgürlükiçin isyan›n› bedenlerinin atefliyleharland›rd›lar… Bugün görünürdeçal›flma saatleri k›sa, çal›flma ko-flullar› daha iyi... Ama sadece görü-nürde. Birleflmifl Milletlerin aç›k-lad›¤› verilere bakarsak dünya iflle-rinin % 66's›n› kad›n görüyor, vegelirin % 10' una sahip. Mal varl›-

¤›n›n ise % 1'ne sahip.Öte yandanerkek dünyadaki ifllerin % 34`ünügörmekte ve toplam gelirin %90'›na, mal varl›¤›n›n ise % 99'unasahip.Kad›n iflçinin saat ücreti er-kek, iflçinin saat ücretinden dahadüflük.

Ne büyük tekellerin sahiplerinede Ortado¤uyu ve dünyay› kanve ölüm üzerinden paylaflan devlet-ler bunlar› söylemeyecek.. Kad›n›nüzerindeki gerici bask›dan, din bas-k›s›ndan, e¤itimin flart oldu¤undansöz edecekler. Nedenini sorgulama-mam›z için her fleyi yapacaklar.Bü-tün bunlar›n kayna¤›na yönelik so-rular›m›z cevaps›z kalacak… Kendieme¤imizle ve mücadelimizle ka-zand›¤›m›z haklar› unutturmaya ça-l›fl›caklar.

Dünya çap›nda geliflen emper-yalist sald›rganl›k de¤iflik co¤raf-yalarda farkl› biçimlerde yans›-yor.Irakta, Somalide, Afganistandabombalrken, Irkç› sald›rganl›kla daTürkiyede en son bir Ermeni gaze-ticinin öldürülmesi, Avrupada ya-banc›lara yönelik ayr›mc›l›k, dinikaynakl› sald›rganl›k,‹randa kad›n-lar›n tafllanarak öldürülmesi, Irak-tak mezhepler ad›na ifllenen katli-amlar k›sacas› dünyada geliflen tümhaks›zl›klara karfl› mücadele etmesorumlulu¤unu tafl›yoruz.

Geçmiflten günümüze kad›nadayat›lan cinsel, fiziksel, psikolo-jik, ekonomik, bask›lara karfl› kimizaman özel talepler etraf›nda ör-gütlenerek, kimi zamanda toplum-sal, s›n›fsal, ulusal mücadelelerinayr›lmaz parças› oldu¤u bilinciylekendi kurtulufl mücadelesini örgüt-lemifltir. ‹nsan Haklar› Bildirgesi-nin yan› s›ra Kad›n Haklar› Bildir-gesini kaleme alan, akademik e¤i-tim hakk› için savaflan, kurtuluflu-nun toplumsal mücadelenin ayr›l-maz bir parças› oldu¤u bilinciyleörgütlenen kad›nlar›n cesaret ve di-

reniflleriyle bu günlere gelinmifltir.T›pk› bir eylem ve mücadele günüolarak 8 Mart`› yaratan New York'lu kad›n iflçiler gibi. Bu nedenle, 8Mart, yaln›z bir “kad›n günü” ya da“dünya kad›nlar günü” de¤il, kapi-talizm koflullar›nda çal›flan, emek-gücünü en elveriflsiz koflullarda sa-tan, ataerkil bask› alt›nda yaflayankad›nlar›n günüdür. Bir baflka de-yiflle, 8 Mart, kad›nlar›n sömürüyekarfl› mücadele günüdür. Bu neden-le iflçi s›n›f›n›n, bütün insanl›¤›ngerçek ve kal›c› kurtuluflu yönün-deki tarihsel mücadelesinin bir par-ças›d›r.

Avrupa Demokratik Kad›n Ha-reketi çat›s› alt›nda örgütlü kad›nlarolarak, 8 Mart kad›n›n özgürlükateflini direnifl k›v›lc›m›yla tutufl-turdu¤u isyan günüdür diyor; kad›-n›n özgürlük ve eflitlik mücadelesi-nin dün oldu¤u gibi bugün de in-sanl›¤›n daha güzel ve daha yaflan›-las› bir dünya mücadelesinden ayr›-lamayaca¤› bilinci ile tüm kad›nla-r› Emperyalist sald›rganl›¤a, ya-banc›lar yasas›na ve cins ayr›mc›politikalara karfl› durmak için 8Mart'ta alanlara ça¤›r›yoruz.

• YAfiASIN KADININ HER TÜRDEN

GER‹C‹L‹⁄E KARfiI ÖRGÜTLÜ MÜCA-

DELES‹!

• YAfiASIN 8 MART!

• YAfiASIN AVRUPA DEMOKRAT‹K

KADIN HAREKET‹!

AVRUPA DEMOKRAT‹K KADIN HAREKET‹

fiubat 2007Yürüyüfl: Tarihi: 10 Mart 2007Saat: 12:00Yer: KatharinentorDortmund Hbf. Karfl›s›DORTMUND

‹ngiliz bas›n›na ait olan TheBritish Guardian gazetesinde geç-ti¤imiz günlerde Irak'ta iflgale karfl›direnifle kat›lan üç kad›n hakk›ndaç›kan haber tüm dünyada tepkilerlekarfl›land›. Haberin içeri¤ini olufltu-ran Irak'ta hapishanede tutulan 3kad›n›n ,Irak ve Amerikan ordusu-na karfl› yap›lan direnifllere kat›l-mak gerekçesiyle idam edilmek is-tenmesine karfl› ç›kan kimi kad›ngruplar›n›n bafllatt›¤› imza kam-panyas› Uluslararas› Af Örgütü'nü,Birleflmifl Milletleri ve Avrupa Par-lementosunu harekete geçirmifltir.

Demokratik kurum ve bireylerinyan›s›ra, „Irakta ‹flgal Alt›nda Ölü-mü Bekleyen Kad›nlar” baflla¤›ylaölümleri durdural›m diyerek, acileylem ça¤r›s› yapan Avrupa De-mokratik Kad›n Hareketi, Alman-ya'n›n dört flehrinde çeflitli protestomitingleri ve imza kampanyas› ger-çeklefltirdi.

Köln / Frankfurt24 fiubat günü saat 11:00 da

Köln'nün en ifllek yerlerinden biriolan büyük Kilise'nin önünde(Kölner Dom) ve 28 fiubat günüFrankfurt´un çarfl› merkezi olanKonstablerwache'de saat 15:00 dabir araya gelen Avrupa DemokratikKad›n Hareketi üyeleri ve At›l›mgazetesi okurlar› Almanca yaz›l›

olan „Zainap, Liqa ve Wassan'›nidamlar›n› durdural›m, Irak'taidamlara Hay›r!, Halklar›n KatiliABD! Yaz›l› döviz ve pankartla bir-likte kurduklar› temsili idam sehba-s›nda boynuna ip geçirilmifl, a¤z›ve elleri ba¤l› olan Irakl› bir kad›-n›n idam edilmesi mizansen fleklin-de sunulduktan sonra bas›n aç›kla-mas› okundu.

Eylem hem Köln'de hemdeFrankfurt'ta halk›n yo¤un ilgisiylekarfl›land›..

Hamburg24 fiubat günü Hamburg´da ya-

p›lan bir etkinlikte bir imza kam-panyas› bafllatan ADKH üyeleri

Hamburg'un en ifllek semtlerindenbiri olan St.Pauli / Sternschanze'debir duvar gazetesi yap›p içeri¤iniflöyle oluflturdular: Zainap, Liqa veWassan'›n idamlar›n› durdural›m,iflgale son, ölüm cezalar›na hay›r!

Berlin28 fiubat günü saat 11:00 da

Berlin'de bulunan Irak Büyükelçili-¤i'nin önünde yine ADKH üyeleriAlmanca yaz›l› olan Zainap, Liqave Wassan'›n ölümlerini durdural›myaz›l› pankartla birlikte bir protestogerçeklefltirdi. Yap›lan siyah çelen-gin ise Irak büyükelçili¤inin kapisi-nin önüne koyulmas› ise alman po-lisi taraf›ndan engellendi.

‹flgale, Irkç›l›¤a, Sosyal Y›k›ma ve Kad›na Yönelikfiiddete Hay›r!

8 Mart; 1857'de Amerika’n›n Newyork kentinde40.000 dokuma iflçisi kad›n›n a¤›r çal›flma koflulla-r›na, 12 saatten fazla iflgününe ve düflük ücretlerekarfl› baflkald›r›s›d›r.

8 Mart; iflçi ve emekçi kad›nlar›n uluslararas›birlik, mücadele ve dayan›flma günüdür.

8 Mart; emekçi kad›n hareketinin özgürlü¤e yü-rüyüflünü umut ve inanc›n› hayk›rd›¤› gündür.

8 Mart; emekçi kad›nlar›n cinsel, ulusal, s›n›fsalbask› ve sömürüye karfl› baflkald›rd›¤› gündür.

8 Mart; burjuva erkek egemen de¤er yarg›lar›-na, her türden gericili¤e ve cinsel bask›ya karfl› ka-d›nlar›n mücadelesini ve direniflini hayk›rd›¤› gün-dür.

8 Mart nedeniyle duzenledigimiz ve Efi‹TL‹K - ÖZ-

GÜRLÜK taleplerimizle büyütece¤imiz etkinlik ve yü-rüyüfle tüm kad›nlar›m›z ve kad›n özgürlük müca-delesinin dostlar› davetlidir.

YürüyüflTarih: 8 Mart 2007 - PerflembeToplanma Saati: 16:30Yer: Dalston Junction’da

GeceTarih: 11 Mart 2007 - PAZARSaat: 15:00Yer: KURDISH Etkinlik SalonuAdres: Fairfax Hall 11 Portlands Gardens N1 1HU

BR‹TANYA KADIN DAYANIfiMA PLATFORMU (G‹K-DER-Kad›n Komisyonu, ROJ Kad›n Meclisi, AT‹K-Yeni Kad›n Grubu, DKH-Britanya Giriflimi)

Irak'a ihraç edilen „demokrasi-nin” 4. y›l›na bir kaç hafta var sade-ce. Irak'ta her gün insanlar ölmeyedevam ediyor. Sokaklar kan gölünedönüyor, iflgalci ordular›n iflkenceve tecavüzü devam ediyor. “Terör-le” mücadele ad›na her türlü terö-rün yafland›¤›,yaflat›ld›¤› bir ülkeIrak.. Ebu Gureyb, Hadita, Guanta-namo, Mahmudiye…

Körpe bedenlerin bo¤ulan 盤-l›klar›; „Mart ay›nda Mahmudiyekenttinde befl Amerikan askeri Irak-l› genç bir k›z›n, Abir Kas›m Ham-za'n›n tecavüz edilip katledilmesiolay›na kar›flt›. Genç k›z›n bedeni,suçun örtbas edilmesi için atefle ve-rildi”

“The British Guardian, bir kad›ntutsa¤›n Ebu Gureyb d›fl›na bir notgöndermeyi baflard›¤›n› yazd›. Not-ta Amerikan gardiyanlar›n ko¤ufltatutulan gözalt›ndaki baz› kad›nlaratecavuz etti¤ini ve baz›lar›n›n ha-mile oldu¤unu iddia ediyor” Adla-r› her gün ço¤al›yor.Yaflad›¤› bina-nin merdivenlerinden yak›nlardakiterkedilmifl bir binaya kacirilan vetecavuze ugrayan dokuz yasindakiSaba, 12 yafl›ndaki Fatima, ve ölü-me mahkum edilen Wassan, Zai-nab, Liqa…

‹flgal alt›nda tecavüze u¤ra-yan…‹flgalcilere karfl› direnen veölüme mahkum edilen kad›n-lar..Bugün tecavüz, Uluslararas›Suç Mahkemesi taraf›ndan bir sa-vafl suçu olarak kabul edilmekte.

Fakat kimse Irak sokaklar›n› iflgaledip kad›nlara tecavüz eden Ameri-kan askerlerini suçlam›yor. OysaEmperyalist sald›rganl›¤a karfl› di-renme hakk›n› kullanan bu kad›nlarIrak hükümeti taraf›ndan idamamahkum edildiler..

31 yafl›ndaki Wassan Talib, 25yafl›ndaki Zainab Fadhil, ve 26 ya-fl›ndaki Liqa Omar Muhammad,ölüm tehdidiyle karfl› karfl›yalar.“kamu refah›na karfl› suç” ifllemek-le suçlanan bu kad›nlara,savunmahakk› tan›nmaks›z›n idam cezas›verildi.Irak`› cehenneme çeviren,hergün yüzlerce insan›n ölümüneneden olan iflgalciler ve kukla hü-kümet utanmadan bu üç kad›n› “Ülkenin ba¤›ms›zl›¤›n› veya bütün-lü¤ünü veya ülke topraklar›n›n gü-venli¤ini ortadan kald›rmak kast›y-la eylem gerçeklefltiren herkes vedo¤as› gere¤i böyle boyle bir ihlaleyol açan her eylem ölümle cezalan-

d›r›l›r.” gibi trajikomik bir gerek-çeyle ölüme mahkum etti. Üçü deBagdat'taki Al-Hamidiye Hapisha-nesi'ndeler. Ikisinin küçük çocuk-lar› var. ‹dam kararlar› 8 Mart'tanönce bilinmeyen bir tarihte infazedilecek.Irak hükümeti bask›ya,te-cavüze ve iflgale karfl› isyan edenkad›nlar› ölümle sindirmek isti-yor.‹dam edilmek istenen 3 kad›n›nsessizli¤ine 盤l›k olal›m.Tüm de-mokrat kurum ve bireylerin duyar-l›l›¤› bu katliam giriflimini engelle-yebilir.Yeni katliamlar›n olmamas›için Wassan, Zainab, Liqa'ya sahipç›kal›m. Irak hükümetini ve ABDiflgalci ordular›n› lanetleyelim.

Wassan, Zainab, Liqa'yaÖzgürlük!

AVRUPA DEMOKRAT‹K KADIN HAREKET‹

fiubat 2007

150.Y›l›nda kad›n›n özgürleflmesi için,Emperyalist sald›rganl›¤a,yabanc›laryasas› ve cins ayr›mc› politikalara karfl›, 8 Mart'ta Alanlara!

‹flgal alt›nda ölümü bekleyenkad›nlar

ÇA⁄RI 150. y›l›nda 8 Mart özgürlük ateflini alanlardabüyütüyoruz bize kat›l›n, güç verin!

Avrupa Demokratik Kad›n Hareketi Irak’ta idam› istenilen üç kad›n›sahiplendi

15Gençlik

De¤erli Dostlar, Sevgili Arkadafllar;

Yaflad›¤›m›z dünya ezen ile ezilenler aras›ndaki çeliflkilerin olduk-

ça k›z›flt›¤›, bu çeliflkilerin, do¤ru analizi ve sentezini küresel çapta da-

yatt›¤› bir konjoktürel durum içinden geçmekteyiz.

Avrupa'da yaflayan Türkiye-Kuzey Kürdistan'l› tüm milliyetlerden

emekçi gençli¤in, bu çeliflkilerden do¤ru ve ayd›nlanm›fl bir bilinçle,

anti-faflist, anti-emperyalist mücadele içerisine çekilebilmesi; bizle-

rin, dünyan›n gelece¤ini tayin edecek olan gençlik kitlesini örgütlen-

dirmesi, sorgulayan, soruflturan, araflt›ran, kendi sorunlar›na sahip

ç›kan özgür ve ba¤›ms›z bireyler olarak kendimizi yetifltirip, mücade-

le alan›ndaki do¤ru yerimizi almam›za ba¤l›d›r.

Bu anlam›yla; kendinde sorumluluk hisseden bütün gençler ve

gençlik örgütlerini 15.kurultay›m›za kat›l›p, tart›flmalar›m›z› zengin-

lefltirmeye ve gelece¤imizi tayin etmede söz hakk›n› kullanmaya davet

ediyoruz.

GÜNDEM:1- Sayg› Duruflu ve Aç›l›fl Konuflmas›

2- Divan seçimi

3- Yoklama (Delege Tespiti)

4- Siyasi taslak yazisinin okunup degerlendirilmesi

5- Faaliyet raporunun okunup de¤erlendirilmesi

6- Mali Raporlar›n Okunup De¤erlendirilmesi

7- Denetim Raporunun Okunmas›

8- Yeni Yönetim Organlar›n›n Seçimi

a- Komisyon

b- Denetleme Kurulu

9- Dilek ve Temenniler

10- Kapan›fl

Tarih : 24-25 Mart 2007

Saat : 11:00

Yer : Pädagogische Hochschule Ludwigsburg

Reuteallee 46 71634 Ludwigsburg

AVRUPA DEMOKRAT‹K GENÇL‹K HAREKET‹-MERKEZ‹ KOM‹SYONU

Bu s›ralar Fransa müzik kanallar›nda gösterilen Sniper adl› grubun“Brüle adl› klibine dair kiflisel görüfllerimi belirtmek istiyorum. Klip,Fransa'n›n banliyölerinde yaflayan göçmen gençleri konu al›yor. Klipbir kapkaç sahnesi ile bafll›yor ve oradan geçen bir göçmen gencinma¤dur durumda olan bayana yard›m ederken, polisler taraf›ndan hak-s›z bir flekilde gözalt›na al›nmas› ile devam ediyor. Sonras›nda gençle-rin meflaleleli bir yürüyüflüyle klip sürüyor.

Klibin Fransa'ya özgü baz› sorunlar› ele ald›¤› anlafl›lmaktad›r. Bi-lindi¤i gibi Fransa'da özelikle geçti¤imiz sene meydana gelen banliyöayaklanmalar›yla bu bölgelerin kaynayan bir kazan durumunu ald›¤›görülmektedir. Araba, otobüs duraraklar› ve iflyerlerinin yak›lmas› ilesonuçlanan bu olaylar verili durma bir tepki olarak ortaya ç›kmaktad›r.‹flsizlik ve d›fllanma gibi problemlerle sürekli karfl›laflan göçmen genç-lerin vandalizmin bir örne¤i olan bu tepkilerinden hareketle bunlar› herkoflul alt›nda mahkum etmek do¤ru de¤ildir. Kendisini demokrasi mü-cadelesi içinde gören her genç, Kuzey Afrika göçmen gençlerin bu ey-lemlerinden b›r fleyler ö¤renmesi gerekir.

Olaylar sonras›nda Fransa'da yaflayan Türkiye ve K.Kürdistanl› kit-lelerin olaya tepkilerinin sadece araba yakan gençlere yönelmesi,Fransa burjuvazisinin teflsilcisi olan Nicolas Sarkozy'e deste¤i imaeden yaklafl›mlar› dikkatle ele al›nmal›d›r.Bu tepkilerin benzerinin se-çimlerde yabanc› düflmanl›¤›yla prim yapan Jean-Marie Le Pen gibi›rkç›-faflist birine oy vermeye kadar gitti¤ide baz› yerlerde görülmek-tedir. Ayr› bir yaz›n›n konusu olabilecek bu mesele ne yaz›k ki, kitle-lere müdahale etmek isteyenler aç›s›ndan onemli bir engel olarak kar-fl›m›zda durmaktad›r.

Konumuza tekrar dönecek olursak; Klipte esas olarak flu noktalaravurgu vard›r. Kriminal olaylara kar›flanlar›n ço¤unlu¤unun göçmen ol-mas›ndan kaynakl› göçmen gençlerin tamam› suçlanmaktad›r. Ayr›cayasalarca herkesin eflit oldu¤u iddia edilsede, ifl baflvurular› baflta ol-mak üzere herhangi bir bürokratik ifllemdegöçmenlere yap›lan büyükhaks›zl›klar söz konusudur. Klip bu haks›zl›klar› çok güzel karelerledile getirmektedir. Haks›zl›klara karfl› direnmenini gereklili¤inide vur-gulayan klip, bafltan sona kadar meflaleli yürüyüfl yapan gençlerin tep-kilerinin do¤ru oldu¤unu ima etmektedir. Yaln›z fliddette ar›nm›fl flek-liyle.

Burada ayr› bir paragraf açarak fliddet meselesine e¤ilmek istiyo-rum. Günümüz toplumlar›nda, özellikle emperyalist Avrupa ülkelerin-de, halklar›n fliddete ve bunu uygulamada kimlerinyetkili oldu¤u üze-rine büyük bir kafa kar›fl›kl›¤› var. Genellikle Avrupal› yerli emekçile-rin görüflü fludur; aile içi fliddetin hertürüne karfl›d›r, bireysel silahlan-maya da karfl›d›r, devletin uygulad›¤› fliddete de karfl›d›r ama bütünbunlara karfl› olmakla birlikte hatas›yla sevab›yla devletin silahl› olma-s› gereken tek güç, sentezinde birleflmektedir. Emekçi halklar bu fikir-leri edinirken egemen s›n›flar›n yo¤un bir ideolojik ve psikolojik bom-bard›man›na maruz kald›¤›n›da gözden kaç›rmamak gerekiyor. Emek-çi halk›n gözünde devlet arabulucudur, yasa koyucudur, adalet da¤›t›r,sosyaldir ve herfleydir. ADGH, emperyalist bir ülkede de olsa flu ger-çe¤i aç›k bir flekilde ortaya koymal›d›r, fliddet ve zor kimsenin tekelin-de de¤ildir.

Peki klip bunun yerine neyi getiriyor. Klibin sonunda alternatif or-taya ç›k›yor. Votez (Oy verin) Evet alternatif 2007 cumhurbaflkanl›¤›seçimlerinde gençlerin sand›k bafl›na toplanmas›yla halledilecektir!

Egemenlerin kendilerini yeniden ikame etmek için, eskiyeni, y›pra-nan› yenisi ile de¤ifltirmek için, düzen s›n›rlar›n› aflacak s›n›f hareketi-ni engellemek için önümüze sand›¤› koymaktad›r. Emekçilerin müca-delesiyle kazan›lm›fl oy hakk›m›z› kullanmaya evet, sand›kta sorunlar›çözmeye hay›r !

Fransa’dan Bir ADGH’li

68 ö¤renci hareketinin sembolüolan Nanterre Üniversitesi flu gün-lerde, demokrasi ve devrim müca-delesinde militanlaflm›fl ö¤rencilerüzerinde Sarkosy'nin faflist “güven-lik” önlemlerini hakim k›lmaya ça-l›fl›yor. Okul içerisinde gelifltirilengüvenlik kameralar›, polis kovufl-turmalar›, ifl birlikçi ö¤renciler üze-rinden tedirgin bir hava yarat›lmakisteniyor. Yine birçok ilerici de-mokrat ve devrimci ö¤renciye karfl›gerek kolluk güçleri taraf›ndan ge-rekse sivil faflist örgütlülükler tara-f›ndan fiziki sald›r›lar olmas›nara¤men , tüm hukuksal baflvurulargöz ard› edilerek valilik hareketegeçmedi¤i gibi profesörlerde olan-lara göz yumuyor. Büyük ö¤rencieylemlerinin ard›ndan (Nisan 2006)okul yönetiminin gündeminde bu-lunan anahtar kelime iktidar için“güvenlik”

Nanterre'de yaflan›lan tüm butart›flmalar olay›n sadece bir boyu-tu. Ünüversite yetkilileri baflvur-duklar› fliddet ayg›t›nda pervazs›z-laflarak, Nantern içerisinde kökleri68 hareketine kadar uzanan anti-fa-flist anti-emperyalist durufluyla, mi-litan devrimci dinamizmiyle genç-lik içerisinde az›msanmayacak de-recede rol alan AGEN'e ( GenelNanterre'li Genç ö¤renciler Derne-¤i) karfl› yeni bir sald›r›ya geçtiler.Sald›r› boyutu biz göçmenlerin al›-fl›k oldu¤u bir biçimiyle yani birdevrimci'nin okuldan ihrac›yla ya-fland›.

29 Haziran 2006 tarihindenNanterre disiplin kurulu AGEN mi-litan› olan Naima'y› yarg›lad›. Yar-

g›lama bir komplo olan “ UNEFaktivistine karfl› yaralaya bilen si-lahla sald›r›” üzerinden gerçekleflti-rildi. Ve geçti¤imiz ayda, Naimaiçin gerçeklefltirilen tüm dayan›flmaeylemlerine ra¤men gerici e¤itimsistemi onu okuldan iki y›l içinuzaklaflt›rd›. AGEN kamuoyuna birbildiri yay›nlayarak, flunlar› aç›kla-d›. “ Okul yönetimi Naima'yi ceza-land›rarak AGEN üzerinden tüm

devrim ve demokrasi güçlerine gözda¤› vermek istemektedir. ‹lk ola-rak AGEN'in hedef al›nmas›, okul-lardaki militan sendikalizmi savun-mam›zdan dolay›d›r. Ayr›ca AGENemperyalist sald›r›lar karfl›s›nda lo-kal degil, entrnasyonal tav›r tak›na-rak, iflgalci emperyalizmin Filistin,Afrika, Latin Amerika, Yugoslav-ya'daki sald›r›lar›n› bofla ç›karmakiçin mücadele ederken, ayn› za-manda Tükiye-Kuzey Kürdistan gi-bi faflizmin hüküm sürdü¤ü ülkeler-le dayan›flma ruhunu yükseltmesin-

den kaynakl›d›r” Naima'n›n okula tekrardan en-

tegrasyonu ve demokrasi ve devrimgüçlerine karfl› gerçeklefltirilen sal-d›r›lar› gö¤üs gerebilmek için 14Subat günü Nanterre üniversitesin-de bir seminer düzenlendi. Semine-re demokratik kitle örgütleri, siyasipartiler ve göçmen örgütlerdenYDG ve ADGH'ta kat›l›m sa¤lad›.Ayr›ca ADGH Naima'ya iliflkin ç›-

karm›fl old¤u frans›zca bildirilerida¤›tarak, dayan›flma örne¤i gös-terdi. Sunumu AGEN'den bir tem-silci sunarken, Naima ve de¤iflikgençlik örgütleride divanda buluna-rak sürece iliflkin görüfllerini dilegetirdiler. Yo¤un tart›flmalar›n ol-du¤u seminerde, emperyalist sal-d›rganl›¤›n okullardaki yans›malar›üzerine e¤ilerek, demokrasi ve dev-rim güçlerinin bu sald›r›ya karfl›topyekün cevap olabilmenin kofluluoluflturmak için sürece iliflkin birkollektif oluflturuldu. Çeflitli siyasal

partilerininde bulundu¤u seminer-de Yefliller Ve LCR (troçksit birgrup) ad›na konuflma yapan kat›-l›mc›lar, yaflanan sald›r›lara iliflkingençli¤i Sarkosy'e karfl› oy kullan-maya ça¤›r›rken, umduklar›n› bula-mad›lar. Gençlerden gelen yo¤untepkiler üzerine salonu terk etmekzorunda kald›lar. Son olarak sözalan Naima “ilk yarg›land›¤›m gün-den, okuldan at›l›ncaya kadar be-nimle birlikte dayan›flma bayra¤›nyükseltenler teflekkür ederim. Bukavga benim flahs›mda bafllad› amabenim flahs›mda bitmeyecek. Okulidaresi ilerleyen günlerde di¤er ö¤-rencilere karfl›da yönelecek. O yüz-den örgütlü olam›n›n, daha fazla ör-gütlü olman›n zaman›d›r” diyereksunumunu kapad›. Ö¤renci e¤lem-lerini genifl halk y›¤›nlar›n› kat›la-ca¤› e¤lemlere dönüfltürmek için, 3Mart'ta Paris'in Strasbourg St-De-nis semtinde miting düzenleme ka-rar› al›narak, seminer sonuçland›-r›ld›.

AVRUPA DEMOKRAT‹K GENÇL‹K HAREKET‹

ÇA⁄RI

Bir klip ve pasifizme davetNanterre’de neler oluyor?

Emperyalist sald›rganl›¤a karfl›, Anti-emperyalist gençlikmücadelesini büyütmek için 15. Kurultay›m›zda buluflal›m

T‹YATRO ATELYE11.03.2007 tarihinde Ludwigsburg' da LKM taraf›ndan düzenlenen

Tiyatro Atelye'nin sahneledi¤i ''Topra¤ımın Renkleri'' adl› iki perdelikoyun baflarıyla gerçekleflti. 200'e yak›n Tiyatro severlerin izledi¤i oyun,hüzünü, aflk›, hümanizmi, mücadeleyi, iradeyi sanatsal olarak sahnelerdeoynayarak misafirleri kimi zaman göz yafllar›na kimi zamanda güldürükrizine yakalatt›.

16

8 Mart’ın 150. yılında emperyalist saldırganlı¤a,hak gasplarına ve cins ayrımcı uygulamalara

karflı; emekçi kadınlar alanları süsledi !!