54

BİYOLOJİ BiOLOGY

Embed Size (px)

DESCRIPTION

BiOS+LOGOS: CANLI BİLİMİ:BİYOLOJİ:BİYOLOG www.bios.tr.cx www.facebook.com/biyologodasi www.facebook.com/biologlarodasi www.facebook.com/biyoisilanlari www.biyologlarodasi.tr.gg www.twitter.com/biyologlarodasi

Citation preview

BİYOLOG

Bütün canlı varlıkları, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileşimlerini,

bilimsel yöntemlerle inceleyen, bu yöntemler sonucunda elde ettiği verileri eğitim, tarım, orman, sağlık, çevre, gıda,

endüstri, biyoteknoloji vb. alanlarda uygulayan ve uygulatan,

bu sonuçları rapor haline

getirerek imzalama yetkisine

sahip olan kişidir.

BiYOLOJi:CANLI BiLiMi:BiYOLOG

Biyologlara Yetkiler Veren Yönetmelikler ve Tebliğler

1) 25.08.2011 tarih ve 28036 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı –Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi BaĢkanlığı‟ndan) “TIBBĠ

LABORATUVARLAR YÖNETMELĠĞĠ” ne göre kamu ve özel sağlık kurum/kuruluĢlarındaki tıbbi laboratuvarlarda Biyologlarda çalıĢabilmektedir.

2) 24.08.2011 tarih ve 28035 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve ġehircilik Bakanlığından) “AMBALAJ ATIKLARININ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ” ne

göre toplama-ayırma tesislerinin sağlaması gereken kriterler arasında tam zamanlı olarak en az bir çevre görevlisi istihdam etmesi zorunluluğu getirilmiĢtir.

Çevre görevlisi belgesini alan Biyologlarda toplama-ayırma tesislerde çalıĢabilmektedir.

3) 17.06.2011 tarih ve 27967 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından)” TOPRAK KĠRLĠLĠĞĠNĠN KONTROLÜ VE NOKTASAL

KAYNAKLI KĠRLENMĠġ SAHALARA DAĠR YÖNETMELĠK YETERLĠLĠK BELGESĠ TEBLĠĞĠ” ne göre yeterlilik belgesi alınması için, gerekli meslek grupları arasında

Biyologlarda yer almaktadır.

4) 21.05.2011 tarih ve 27940 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “BĠYOSĠDAL ÜRÜNLERĠN KULLANIM USUL VE ESASLARI HAKKINDA

YÖNETMELĠĞĠ” ne göre mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz (Sağlık Bakanlığı tarafından açılan eğitimlere katılıp yapılan sınavda baĢarılı olanlara mesul

müdürlük diploması verilmektedir, mesul müdürlük eğitimi için bulunduğunuz Ġl Sağlık Müdürlüğü‟ne baĢvurularınızı her zaman yapabilirsiniz).

5) 26.04.2011 tarih ve 27916 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından) “ATIK ARA DEPOLAMA TESĠSLERĠ TEBLĠĞĠ” ne göre tehlikeli

atıkların dıĢındaki ara depolama tesislerinde çevre görevlisi olarak Biyologlarda çalıĢabilmektedir.

6) 06.03.2011 tarih ve 27886 sayılı Resmi Gazete ‟de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “YÜZME HAVUZLARININ TABĠ OLACAĞI SAĞLIK ESASLARI VE

ġARTLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK” gereği yüzme havuz sularının analizleri Bakanlıkça yetkilendirilmiĢ özel laboratuvarlarda da yapılabilmektedir. Bu

yönetmeliğe göre Biyologlarda yetkilendirilmiĢ özel laboratuvarlarda çalıĢabilmektedir.

7) 04.12.2010 tarih ve 27775 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “ZEYTĠNYAĞI LĠSANSLI DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre

Zeytinyağı Depolama Tesisi açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için

istihdam etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir.

8) 12.11.2010 tarih ve 27757 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından) “ÇEVRE GÖREVLĠSĠ VE ÇEVRE DANIġMANLIK FĠRMALARI

HAKKINDA YÖNETMELĠK” doğrultusunda a) Çevreye kirletici etkisi olan faaliyet ve tesislerde, b) Belediyeler, il özel idareleri ve mahalli idare birlikleri veya

bunların iĢtiraklerinin çevreye kirletici etkisi olan tesis ve faaliyetlerinde, c) Organize sanayi bölgeleri yönetimleri bünyesinde, d) Sağlık kuruluĢları ve

hastanelerden, yatak kapasitesi 20 ve üzerinde olanlarda ve e) Çevre danıĢmanlık firmalarında çevre görevlisi olarak çalıĢabilirsiniz (Çevre ve Orman Bakanlığı

tarafından yapılan sınav sonucunda baĢarılı olanlara Çevre Görevlisi Belgesi verilmektedir).

9) 12.11.2010 tarih ve 27757 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanarak (UlaĢtırma Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığından) yürürlüğe giren “DENĠZ

ÇEVRESĠNĠN PETROL VE DĠĞER ZARARLI MADDELERLE KĠRLENMESĠNDE ACĠL DURUMLARDA MÜDAHALE GÖREVĠ VEREBĠLECEK

ġĠRKET/KURUM/KURULUġLARIN SEÇĠMĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ” kapsamında, petrol ve diğer zararlı madde kirliliğine

müdahale yetki belgesi almak isteyen Ģirket/kurum/kuruluĢlarında Biyolog olarak çalıĢabilirsiniz.

10) 27.10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “ĠNSAN DOKU VE HÜCRELERĠ ĠLE BUNLARLA ĠLGĠLĠ MERKEZLERĠN

KALĠTE VE GÜVENLĠĞĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre kapsama giren merkezlerde, merkezin faaliyeti ile ilgili alanda doktora düzeyinde eğitimini

tamamlamıĢ olan Biyolog merkezde tam gün görev yapmak kaydıyla merkez sorumlusu olarak çalıĢabilmektedir.

11) 01.10.2010 tarih ve 27716 Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığından) “KONTROL LABORATUVARLARININ KURULUġ, GÖREV, YETKĠ

VE SORUMLULUKLARI ĠLE ÇALIġMA USUL VE ESASLARININ BELĠRLENMESĠNE DAĠR YÖNETMELĠK” gereği kontrol laboratuvarlarında müdür, laboratuvar birim

sorumlusu veya laboratuvar personeli olarak çalıĢabilirsiniz.

12) 04.08.2010 tarih ve 27662 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “HAVUZ SUYUNDA KULLANILAN YARDIMCI KĠMYASAL MADDELERĠN

ÜRETĠMĠNE, ĠTHALATINA VE BĠLDĠRĠM ESASLARINA DAĠR TEBLĠĞ” e göre üretim yerinde mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz.

13) 17.06.2010 tarih ve 27614 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“TAMPON, HĠJYENĠK PED, GÖĞÜS PEDĠ, ÇOCUK BEZĠ VE BENZERĠ

ÜRÜNLERĠN ÜRETĠMĠ, ĠTHALATI VE BĠLDĠRĠM ESASLARINA DAĠRTEBLĠĞ” kapsamında mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz.

14) 13.06.2010 tarih ve 27610 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan 5996 nolu Kanun “VETERĠNER HĠZMETLERĠ, BĠTKĠ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU”

kapsamında gıda ve yem iĢletmelerinde çalıĢabilirsiniz.

15) 06.03.2010 tarih ve 27513 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVĠ UYGULAMALARI VE ÜREMEYE

YARDIMCI TEDAVĠ MERKEZLERĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre tüp bebek merkezlerinde laboratuvar sorumlusu ve diğer personel statüsünde

çalıĢabilirsiniz.

16) 18.12.2009 tarih ve 27436 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından) “YETERLĠK BELGESĠ TEBLĠĞĠ” ne göre Çevresel Etki

Değerlendirmesi Raporu ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlayan Ģirketlerde çalıĢabilirsiniz.

17) 06.06.2009 tarih ve 27250 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (DıĢ Ticaret MüsteĢarlığından) “TĠCARĠ KALĠTE DENETĠM YETERLĠK BELGESĠ VERĠLMESĠNDE

UYGULANACAK ESASLARA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ” e göre imalatçı-ihracatçılar kimyasal ve fiziksel analiz gerektiren ürünler için firmaların, laboratuvar elemanı olarak

ürünün özelliğine göre biyolog olarak çalıĢabilirsiniz. Ayrıca bu laboratuvar elemanı yani Biyolog Ģartları uygun olması halinde sorumlu denetçi olarak da görev

yapabilmektedir.

18) 15.05.2009 tarih ve 27229 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığından) “TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE YETKĠLENDĠRME VE

DENETLEME YÖNETMELĠĞĠ” doğrultusunda Tarımsal Üretim ve GeliĢtirme Genel Müdürlüğü‟nden doku kültürü ile tohumluk üretici belgesi alarak doku kültürü

ile tohumluk üreticisi iĢ yeri açabilirsiniz.

19) 02.08.2006 tarih ve 26247 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “FINDIK LĠSANSLI DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre Fındık

Depolama Tesisi açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için istihdam

etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir.

20) 08.10.2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “YETKĠLĠ SINIFLANDIRICILARIN LĠSANS ALMA, FAALĠYET

VE DENETĠMĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre yetkili sınıflandırıcı personel olarak çalıĢabilirsiniz.

21) 08.10.2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “PAMUK LĠSANSLI DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre Pamuk

Depolama Tesisi açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için istihdam

etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir.

22) 08.10.2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “HUBUBAT, BAKLAGĠLLER VE YAĞLI TOHUMLAR LĠSANSLI

DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre Hububat, Baklagiller ve Yağlı Tohumlar Depolama Tesisi açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir.

Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için istihdam etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir.

23) 23.05.2005 tarih ve 25823 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“KOZMETĠK YÖNETMELĠĞĠ” doğrultusunda kozmetik ürünler üreten

imalathane ve fabrikalarda Sorumlu Teknik Eleman olarak çalıĢabilirsiniz.

24) 21.04.2005 tarih ve 25793 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “PELOĠDLERĠN ÜRETĠMĠ VE SATIġI HAKKINDA TEBLĠĞ” e göre peloid

üretim tesislerinde biyologlar mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz. Ġmalatçı-ihracatçılar kimyasal ve fiziksel analiz gerektiren ürünler için firmaların, laboratuvar

elemanı olarak ürünün özelliğine göre Biyolog olarak da çalıĢabilirsiniz. Ayrıca bu laboratuvar elemanı Ģartları uygun olması halinde sorumlu denetçi olarak da

görev yapabilmektedir.

25) 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“ĠNSANĠ TÜKETĠM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ”ne göre

içme suyu iĢleme fabrikalarında mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz.

26) 01.12.2004 tarih ve 25657 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“DOĞAL MĠNERALLĠ SULAR HAKKINDA YÖNETMELĠK” kapsamında

doğal mineralli su tesislerinde mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz.

27) 30.06.2004 tarih ve 25508 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “BEġERĠ TIBBĠ ÜRÜNLER ĠMALATHANELERĠ YÖNETMELĠĞĠNDE

DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK” kapsamında biyoteknolojik ürün imalat yerlerinde, ürün sorumlusu olarak çalıĢabilirsiniz.

28) 16.05.2004 tarih ve 25464 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanan (Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığından) “DENEYSEL VE DĠĞER BĠLĠMSEL AMAÇLAR ĠÇĠN

KULLANILAN DENEY HAYVANLARININ KORUNMASI, DENEY HAYVANLARININ ÜRETĠM YERLERĠ ĠLE DENEY YAPACAK OLAN LABORATUVARLARIN KURULUġ,

ÇALIġMA, DENETLEME, USUL VE ESASLARINA DAĠR YÖNETMELĠK” kapsamında çalıĢabilir, deney hayvanları üretim merkezi açabilirsiniz.

Yalçın DEDEOĞLU Biyologlar DayanıĢma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

SORU VE ANKETLER

https://www.facebook.com/biyologodasi?sk=questions

1. En fazla çalıĢma alanı olup da en az istihdam edilen meslek grubuyuz.

2. Ülkemiz bakanlıklarının tamamında çalıĢan tek meslek grubuyuz.

3. Farklı kurumlarda aynı ünvanda çalıĢıp da farklı maaĢ alan tek meslek grubuyuz.

4. Görevde yükselme ve unvan değiĢikliği yönetmeliklerinin yarıdan fazlasında unvanımız olan tek meslek grubuyuz.

5. Görev tanımı olamayan tek meslek grubuyuz.

6. 100 uzmanlık alanı ve 1000 alt uzmanlık alanına sahip olan tek meslek grubuyuz.

7. Ülkemizde en fazla hak kaybına uğrayan tek meslek grubuyuz.

8. Akademik personelin (çoğunluğunun, sözüm meclisten dıĢarı) umursamadığı tek meslek grubuyuz.

9. Günümüz çağında en fazla ihtiyaç duyulan meslek grubuyuz.

10. Mesleki birlik, güçlü bir sivil örgütlenme oluĢturamayan tek meslek grubuyuz.

11. Fakülte mezunları arasında iĢsizlik oranı en yüksek olan meslek grubuyuz.

12. Ülkemiz tarafından yeteri kadar tanınmayan tek meslek grubuyuz.

13. Sağlık Meslek Lisesi (SML) mezunları kadar maaĢ alan tek fakülte mezunu meslek grubuyuz.

14. OdalaĢmasını tamamlayamayan meslek grubuyuz.

15. Facebook' a ayırdığımız zaman kadar derneklere zaman ayıramayan tek meslek grubuyuz.

16. Kamu kurum ve kuruluĢları tarafından unutturulmak istenen tek meslek grubuyuz.

17. Hangi hizmet sınıfında olursa olsun biyolog unvanını ihraz eden kamu personelinin bir derece aldığı tek meslek grubuyuz.

18. Sağlık hizmetleri sınıfına (SHS) mensup olup da Sağlık Bakanlığı tarafından en az istihdam edilen meslek grubuyuz.

19. Nitelik kodlarda ve öğrenim denklik durumlarında en fazla karmaĢa olan tek meslek grubuyuz.

20. En fazla yüksek lisans ve doktora bölümü olan tek meslek grubuyuz.

21. Sağlık Bakanlığı' ına tavan puan denilecek türden olan en yüksek puanla atanan tek meslek grubuyuz.

22. KPSS „nin en fazla mağdur ettiği tek meslek grubuyuz.

23. Bakanlıklardaki personel genel müdürlerinin bilmediği tek meslek grubuyuz.

24. Denizcilik MüsteĢarlığı' nda doktordan bile fazla maaĢ alan tek meslek grubuyuz.

25. Üç yıl boyunca doktora, iki yıl boyunca yüksek lisans yaparak, lisans düzeyinin üst öğrenimi olmasına karĢın alt öğrenim olan

lisans düzeyi KPSS' ye giren meslek gruplarından biriyiz.

26. Dünyanın her ülkesinde istihdam edilen tek meslek grubuyuz.

27. Ülkemizde en fazla mezun veren tek meslek grubuyuz.

28. Bir çok bölümle denklik durumu olup da sadece biyolog kadrolarına müracaat edebilen tek meslek grubuyuz.

29. Ġlgili alanlarda yüksek lisans ve doktora yaparak, doktora ve yüksek lisans diplomalarımızla atanamayan meslek grubuyuz.

30. Avrupa' da en iyi meslekler arasında gösterilen profesyonel meslek grubuyuz.

31. TUS müracaat hakkı gasp edilen meslek gurubu olup, aynı zamanda da boykot edemeyen tek meslek grubuyuz.

32. Dünya, Avrupa basın ve medya kuruluĢlarında çok yer almamıza rağmen ülkemizde yeteri kadar tanınmayan tek meslek

gruubuyuz.

33. Aynı yüklü tanecikler gibi ya (her ikisi pozitif) ya da (her ikisi negatif) gibi bir araya gelemeyen meslek grubunun üyesiyiz.

Eminim sizin de ekleyebileceğiniz bir çok husus vardır.

Yukarıdaki "EN" leri okuyunca hafif bir gülümseme olacaktır. Sayın biyolog arkadaĢlar, aslında ağlanacak halimize gülmekteyiz.

Veteriner Hizmetleri Bitki Sağlığı ve Gıda Kanunu ile gıda alanındaki sorumlu yöneticilik hakkımızı kaybettik. Tıp dıĢı meslek grubu

bahanesi ile art niyetli olarak TUS hakkımız gasp edildi. Sağlık Hizmetleri sınıfında (SHS) olmamıza rağmen, Sağlık Bakanlığı' ndan

dıĢlanmıĢ durumdayız.

Artık uyanmak için diplomalarımızın geçersiz olmasını mı beklemekteyiz. (Bu sessizlikte bu da olur.) Artık sözün bittiği yerdeyiz.

Biyologların girebileceği bir dalın olmasını bırakın, var olan alanlardan bile çıkarılıyorken; haklarımız bu derece gasp edilirken

kaybedeceğimiz zamanın olmadığını da düĢünürsek eğer, bu boykot yetersiz kalır.

Mesleğimiz sorulduğunda yere bakıp mahcup olan meslektaĢlar görmek istemiyoruz. Ġnsanların bize "boĢ boĢ 4 yıllık bir okul

okudunuz." der gibi bakmalarını istemiyoruz. Gerçekten bu mesleğin hak ettiği onuru görmesini istiyoruz. "Ġnsanca yaĢayacağım ve

baĢımı dik tutacağım bir iĢ" istiyorum. Bunca yıldır beni okutan ailemin; benden dolayı strese girmesini değil, sevinmesini

istiyorum." diyorsanız,

LÜTFEN BĠZE VE MESLEĞĠMĠZE DESTEK VERĠN!

https://www.facebook.com/groups/16Nisan

BİLİMİN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN BİYOLOGLARA KULAK VERİN

Dünyada önde gelen meslek gruplarından olan biyologlar, ülkemizde özlük hakları açısından yaşadıkları mağduriyetleri Sağlık

Dergisi’ne ileterek çözüm önerisinde bulundular. Türkiye Biyologlar Derneği Üyesi Yalçın Dedeoğlu, “Özellikle gelişmiş ülkelerde

bilimsel problemleri çözenlerin başında biyologlar geliyor. Türkiye’de ise biyologlara önem verilmiyor” dedi.

Bütün canlı varlıkları, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileşimlerini, bilimsel yöntemlerle inceleyen Biyolog, bu yöntemler sonucunda

elde ettiği verileri eğitim, tarım, orman, sağlık, çevre, gıda, endüstri, biyoteknoloji gibi alanlarda uygulayan ve uygulatan, bu

sonuçları rapor haline getirerek imzalama yetkisine sahiptir. Türkiye’de Fen Fakültelerinde Biyoloji Bölümlerinde halen, orta lama 25

bin öğrenci okuyor ve her yıl ortalama 6 bin öğrenci Biyoloji bölümlerinden mezun oluyor. Şuan ülke genelinde 100 bin biyolog

bulunuyor.

“Biyologsuz Olmaz” sloganıyla ülkemizde bilimin gelişmesi için yeni adımların atılması gerektiğini belirten Biyologlar Dayanışma

Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Biyologlar Derneği Üyesi ve Tıbbi Atık Uzmanı, Çevre Görevlisi Yalçın Dedeoğlu,

yaşadıkları sorunlar hakkında şunları söyledi: “Kamuda meslek unvanımızı 1933 yılında almış bir meslek grubu olarak, dünyada

gelişmiş tüm ülkelerde ve Avrupa Birliği ülkelerinde Çevre, Tarım ve Sağlık sektörleri başta olmak üzere profesyonel meslekler

içinde önem sırasına göre en ön sıralarda yer alan Biyologlar, ülkemizde işsiz ve gizli işsiz durumuna düşmüşlerdir. Biyoteknoloji,

Biyomühendislik, Biyogenetik, Biyogüvenlik, Biyorafineri, Biyogaz v.b. terimlerinin üzerine inşa edilen hiçbir yasa ve yönetmelikte

meslek unvanımız hak ettiği konularda ve konumda yer almamaktadır.

Sağlıkta Dönüşümde Biyologlar Yok

Sağlıkta Dönüşüm Yasası tasarı metninde 2 yıllık meslek yüksek okulları mezunları dahil tüm sağlık çalışanları var ancak “biyolog”

yok. Hastanelerde Genetik Tanı Merkezlerinde çalışacak personel içinde ve özel Hastanelerde asgarî bulundurulacak Sağlık

Personeli içinde “biyolog” yok.

Biyogüvenlik Yasasında Bile “Biyolog” Yok

o İş Güvenliği Yönetmeliğinde, Biyogüvenlik yasasında, Veterinerlik Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem kanununda biyolog yer

almıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı gibi mesleği doğrudan ilgilendiren hiçbir bakanlıkta ayrıca

“biyolog” yetiştiren fakültelerin biyoloji bölümlerinde kendi kadro unvanıyla istihdam edilemiyor.

Sorun Var- Çözüm Üretecek İnsan Gücü Var- Kadro Yok

Günümüzde ekolojik sorunların giderek arttığı dünyamızda, Türkiye sınırları dışındaki özellikle gelişmiş ülkelerde bu problemlerle

boğuşan mesleklerin başında “Biyolog” geldiği halde Türkiye’de biyologlara önem verilmiyor. Ülkemizin stratejik konumu,

korumamız ve sahiplenmemiz gereken biyolojik zenginliklerimiz, su sorunu, çevre kirliliği ve küresel ısınmanın beraberinde getirdiği

ekolojik sorunların giderek artması, ulusal çıkarlarımızın korunması açısından biyolojinin kapsamı ve giderek artan önemi neden

görmezlikten geliniyor.

Biyologlar Avrupa Birliği Ülkelerinden En Üst Sırada Yer Alırken Ülkemizde Tanınmıyor

Neden Biyologların hastanelerde ve benzeri sağlık kurumlarında istihdamları izne bağlanmıştır. Başka hangi meslek grubunun bağlı

bulunduğu hizmet sınıfıyla ilgili kurum ve kuruluşlarda çalışması yönetmelikle yasaklanmıştır. Avrupa Birliği ülkelerinden Çevre,

Tarım ve Sağlık sektörleri başta olmak üzere profesyonel meslek grupları içinde en üst sırada yer alan biyologlar, neden ülkemizde

işsizliğin başını çekmektedirler.

Fen Fakültesinden mezun olan fizikçi ve kimyager meslekleri gibi biyologlarında yaptığı işe imza atabilmesi, dolayısıyla Fen

Fakültesi mezunları gibi biyologlarında imza yetkisinin olması gerekiyor. Biyologların mesleki tanımı, yetki ve sorumlulukları bir

mevzuatla hala belirlenemedi. Biyologların mesleki tanımı, yetki ve sorumlulukları için Sağlık Bakanlığı ile biyolog meslek

derneklerinin birlikte çalışmasıyla 2010 yılı içerisinde oluşturulan taslak nihai sonuca ulaşamadı. Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce

ortak çalışmayla oluşturduğumuz taslağa netlik kazandırarak belirsizliği ortadan kaldırması gerekiyor.”

T.C. Çevre ve ġehircilik Bakanı Çevre ve ġehircilik Bakanlığının kurulması ve yapılandırılması aĢamalarında Çevre ve ġehircilik Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri 8 Ağustos 2011 tarihli 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hükme bağlanmıĢ; bu bağlamda Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kurullarını ayrılmıĢtı. Bakanlığınıza bağlı bir birim olarak kurulan TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA KURUL ve KOMĠSYONLARINDA çalıĢacak meslek grupları da 17 Ağustos 2011 tarihinde

Resmi Gazete„de yayınlanmıĢtı. Bu kanunda "Tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara iliĢkin koruma alanları ile ilgili hususlarda karar almak ve bu Kanunda öngörülen diğer iĢ ve iĢlemlerde Çevre ve ġehircilik Bakanlığına yardımcı olmak üzere; Çevre ve ġehircilik Bakanlığı merkez teĢkilatı bünyesinde Çevre ve ġehircilik Bakanlığı MüsteĢarının veya ilgili MüsteĢar Yardımcısının baĢkanlığında, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü, söz konusu varlıkların ve alanların özelliklerine göre konusunda uzmanlaĢmıĢ BĠYOLOG, peyzaj mimarı, ziraat, çevre, orman ve su ürünleri mühendisleri ve hukukçular ile Çevre ve ġehircilik Bakanlığınca uygun görülecek uzmanlardan Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve taĢrada Çevre ve ġehircilik Bakanlığı temsilcisinin baĢkanlığında, aynı meslek alanlarından yeterli sayıda uzmanın katılması suretiyle yeteri kadar Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu teĢkil edilir" maddesi yer almaktaydı ve yürürlüğe girmiĢti. Sn. Bakanımız birçok kez yapmıĢ olduğunuz açıklamalarda özellikle sit alanları üzerindeki değiĢikliklere iliĢkin olarak "tedirgin olmaya gerek yok, Türkiye„nin doğal afetlerle ilgili risk düzeyinin üst seviyede bulunduğunu, bu riski yönetebilmenin ancak hızlı ve etkin teĢhis ve müdahaleyle mümkün olabileceğini " belirtmiĢtiniz. Yine siz Sayın Bakanımızın beyanlarında "Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulları„nda doğal değerler ve biyolojik çeĢitlilik konusunda bilgi sahibi olan BĠYOLOG, orman mühendisi, su ürünleri mühendisi, çevre mühendisi, ziraat mühendisi ve peyzaj mimarı istihdam edeceğiz" Ģeklindeki açıklamalarınız bizi mutlu etmiĢti. Ülkemiz topraklarının planlanarak imara ve kullanıma açılmasında ve doğal hayatın korunmasında gereken duyarlılığı gösterirken BĠYOLOG‟ların mesleki eğitimleriyle birebir örtüĢen bir alanda görev alacak olmalarının ne kadar önemli olduğunun vurgulanması ve mesleğimizin nezdinizde gerçek yerini bulmasından da büyük memnuniyet duymuĢtuk. Ancak 2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete„de yayımlanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‟de önceki içeriğin tümüyle değiĢmiĢ olduğunu öğrenmiĢ bulunmaktayız. * MADDE 15: 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun ek 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü, söz konusu varlıkların ve alanların özelliklerine göre konusunda uzmanlaĢmıĢ biyolog, peyzaj mimarı, ziraat, çevre, orman ve su ürünleri mühendisleri” ibaresi, “söz konusu varlıkların ve alanların özelliklerine göre konusunda uzmanlaĢmıĢ mimar veya Ģehir plancısı, orman veya çevre mühendisi” Ģeklinde değiĢtirilmiĢ ve aynı cümlede yer alan “Çevre ve ġehircilik Bakanlığı temsilcisinin baĢkanlığında,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır. Sayın Bakanım, doğal SĠT olarak ilan edilecek alanların biyolojik çeĢitliliğini ortaya çıkaran meslek gruplarının baĢında en az 4 yıllık eğitim ve öğretim gören BĠYOLOG‟lar gelmelidir ve dolayısıyla konusunda daha da fazla eğitim alarak uzmanlaĢmıĢ biyologlar müdür olarak da yönetimi üstlenebilecek gereken niteliklere sahiptir.

1. Çünkü ülkemizde Biyologlar; Ekoloji, Anatomi (Bitki Anatomisi ve Hayvan Anatomisi), Histoloji, Sitoloji, Fizyoloji (Bitki Fizyolojisi, Hayvan Fizyolojisi. Mikrobiyal Fizyoloji ve Stres Fizyolojisi), Genetik (Prokaryot ve Eukaryot Genetiği), Moleküler Biyoloji, Organik Kimya, Biyokimya, Genel Mikrobiyoloji, Laboratuar Teknikleri, Deniz Biyolojisi, Hidrobiyoloji, Bitki ve Hayvan Coğrafyası, Biyolojik ÇeĢitlilik gibi temel dersler uzantısında Gıda Mikrobiyolojisi, Entomoloji, Epidemiyoloji, Hijyen ve Sanitasyon, Embriyoloji, Endokrinoloji, Hücre ve Doku Kültürü, Ġmmünoloji, Mikoloji, Bakteriyoloji, Viroloji, Protozooloji, Parazitoloji, Tohumsuz ve Tohumlu Bitkiler Sistematiği, Omurgasız ve Omurgalı Hayvanlar Sistematiği, Ġhtiyoloji, Tıbbi Bitkiler, Ekotoksikoloji ve Çevre Sağlığı, Çevre Mikrobiyolojisi, Vegetasyon Bilgisi, Atık Sular ve Arıtımı, Biyoistatistik, Biyoinformatik, Biyoteknoloji, gibi çağımız gereklerine göre düzenlenmiĢ çok önemli derslerle donanarak mezun olmaktadırlar. Ayrıca ilgili bir alanda uzmanlaĢma isteği gösteren biyologlar daha da ayrıntılı ve uygulamalı özel dersler alarak, ayrıca araĢtırmalar yaparak bilgi birikimlerini mükemmelleĢtirmektedirler. 2. Çünkü dünyanın bütün geliĢmiĢ ülkelerinde “Biyolog bütün canlı varlıkları, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileĢimlerini bilimsel yöntemlerle inceleyen, bu yöntemler sonucunda elde ettiği verileri sağlık, eğitim, tarım, orman, çevre, gıda, endüstri, biyoteknoloji, biyogüvenlik vb. alanlarda uygulayan ve uygulatan, sonuçları rapor haline getirerek imzalama yetkisine sahip olan kiĢi” olarak tanımlanmaktadır. 3. Çünkü dünyanın bütün geliĢmiĢ ülkelerinde Biyoteknoloji, Biyogüvenlik, BiyoçeĢitliliğin Korunması, GDO Sorunu, Biyogaz-Biyodizel, Biyorafineriler ile Moleküler Biyoloji - Genetikteki Hızlı GeliĢmeler, Küresel Isınma Sorunu vb. BĠYOLOG mesleği öncülüğünde sürdürülmektedir. 4. Çünkü dünyanın bütün geliĢmiĢ ülkelerinde BĠYOLOJĠ bilimi giderek daha gözde, aranılır ve çok ihtiyaç duyulan bir meslek olarak çok ama çok önemlidir ve ülkemizde de Biyologlar alanında yetkinliğini gösterme olanaklarını buldukça gerçek değerlerini daha çok kanıtlayacaklarından asla Ģüphemiz yoktur. Özellikle alanda uzmanlaĢmıĢ Biyologlar tabiat varlıklarını yani tüm canlı varlıkları inceleyen doğa bilimciler olarak yetiĢtirilmelerine rağmen bu uzman meslektaĢlarımızın Tabiat Varlıklarını Koruma ile ilgili kurul ve komisyonlarda yönetim görevini üstlenemeyecekleri gibi bir yaklaĢımın hangi verilere dayandırıldığını anlamakta gerçekten çok zorlanıyoruz. 5. Çünkü Mimar, ġehir Plancısı, Orman Mühendisi ve Çevre Mühendisi bu alanda BĠYOLOG‟ların temel bilgi verileri üzerine uygulama yapan alanları olmalıdır. Maalesef öğretim programlarında birkaç tane biyoloji ile ilgili bir ders alan herkes kendisini bir biyologun yapabileceği her Ģeyi yapabilir sanmakta, ayrıca yine üzülerek ifade ediyoruz ki kurum ve kuruluĢlar da bu durumu adeta teĢvik etmektedir. Sayın Bakanım, yukarıda belirttiğimiz tüm somut veriler ıĢığında TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA KURUL ve KOMĠSYONLARINDA VE YÖNETĠMĠNDE diğer ilgili ve ortak çalıĢma yapılması gereken tüm mesleklerle birlikte BĠYOLOG‟ların da tekrar yerini alması; bilimsel birikimlerini ülkemiz yararına kullanmalarına olanak tanınması ve ayrıca mesleki itibarımızın nezdinizdeki iadesi hususunda gereğini tensiplerinize arzederiz.

Türkiye‟de Fen /Fen-Edebiyat

16 NĠSAN 2011 DÜNYA BĠYOLOGLAR GÜNÜ

Türkiye‟de Fen /Fen-Edebiyat Fakültelerinde Biyoloji Bölümlerinde halen, ortalama 25.000 öğrenci okuyor ve her yıl ortalama

6.000 öğrenci Biyoloji bölümlerinden mezun oluyor. Kamuda meslek ünvanımızı 1933 yılında almıĢ bir meslek grubu olarak:

Dünyada geliĢmiĢ tüm ülkelerde ve Avrupa Birliği ülkelerinde Çevre, Tarım ve Sağlık sektörleri baĢta olmak üzere profesyonel

meslekler içinde önem sırasına göre en ön sıralarda yer alan Biyologlar, ülkemizde iĢsiz ve gizli iĢsiz durumuna düĢmüĢlerdir.

Biyoteknoloji, Biyomühendislik, Biyogenetik, Biyogüvenlik, Biyorafineri, Biyogaz v.b. terimlerinin üzerine inĢa edilen hiçbir yasa

ve yönetmelikte meslek ünvanımız hak ettiği konularda ve konumda yer almamaktadır.

Sağlıkta DönüĢüm Yasası tasarı metninde 2 yıllık meslek yüksek okulları mezunları dahil tüm sağlık çalıĢanları var BĠYOLOG yok.

Hastanelerde Genetik Tanı Merkezlerinde çalıĢacak personel içinde BĠYOLOG yok. Genetik Biyolojinin temel dersidir.

Özel Hastanelerde asgarî bulundurulacak Sağlık Personeli içinde BĠYOLOG yok.

ĠĢ Güvenliği Yönetmeliğinde BĠYOLOG yok

Biyogüvenlik yasası çıktı adında BĠYO var içinde BĠYOLOG yok

Veterinerlik Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem kanunu çıktı içinde BĠYOLOG yok

BĠYOLOG, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı gibi mesleğini doğrudan ilgilendiren hiçbir bakanlıkta ayrıca

BĠYOLOG yetiĢtiren fakültelerin BĠYOLOJĠ BÖLÜMLERĠNDE KENDĠ KADRO ÜNVANIYLA ĠSTĠHDAM EDĠLEMĠYOR.

Bu nedenle aĢağıdaki sorularımıza yanıt arıyoruz:

Ekolojik sorunları giderek artan dünyada, Türkiye sınırları dıĢındaki özellikle geliĢmiĢ ülkelerde bu problemlerle boğuĢan

mesleklerin baĢında Biyolog geldiği halde neden Türkiye‟de biyologlara önem verilmemektedir.

GeliĢmiĢ ülkelerde biyoloji, yaĢam boyu eğitim sürecinde çok önemli bir meslek olmasına rağmen, neden ülkemizde sadece

okullarda okutulan bir ders olarak yorumlanmaktadır.

Ülkemizin stratejik konumu, korumamız ve sahiplenmemiz gereken biyolojik zenginliklerimiz, su sorunu, çevre kirliliği ve küresel

ısınmanın beraberinde getirdiği ekolojik sorunların giderek artması, ulusal çıkarlarımızın korunması açısından biyolojinin kapsamı

ve giderek artan önemi neden görmezlikten gelinmektedir.

Biyoloji bilim dalından mezun olan biyologlar, bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluĢlarda mesleki kadro ünvanlarıyla çalıĢmalarına

rağmen, neden Fen/Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu Fizikçi-Kimyager gibi temel bilimcilerden farklı (düĢük) maaĢ almaktadırlar,

Biyologlar, neden Fen/Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu Fizikçi-Kimyager gibi en az 4 yıllık fakülte mezunu olmalarına rağmen

temel bilimcilerden farklı olarak, hem de ilgili hizmet sınıfının hep yardımcı hizmet sınıfları ve diğerleri kapsamında yer

almaktadırlar (örneğin hastanelerde Laborant kadrolarında çalıĢtırılmaktadırlar).

Biyologlar. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Sağlık Hizmetleri Sınıfında yer verilen bir meslek grubu olmalarına rağmen

neden “Sağlıkta DönüĢüm Yasası” kapsamında isimleri bile geçmemektedir.

Neden Biyologların hastanelerde ve benzeri sağlık kurumlarında istihdamları izne bağlanmıĢtır. BaĢka hangi meslek grubunun

bağlı bulunduğu hizmet sınıfıyla ilgili kurum ve kuruluĢlarda çalıĢması yönetmelikle yasaklanmıĢtır.

Avrupa Birliği ülkelerinden Çevre, Tarım ve Sağlık sektörleri baĢta olmak üzere profesyonel meslek grupları içinde en üst sırada

yer alan biyologlar, neden ülkemizde iĢsizliğin baĢını çekmektedirler.

Yıllardır her platformda meslek tanımımız dile getirilip ilgili bakanlıklara ulaĢtırılmasına rağmen, neden henüz olumlu bir geliĢme

kaydedilmemiĢtir.

Neden mesleki yetki ve sorumluluklarımızı belirten meslek yasası tüm çabalarımıza rağmen anlamlandıramadığımız bir biçimde

gündeme bile alınmamaktadır.

Dört yıllık Fakülte mezunları arasında BĠYOLOGLAR, eğitim kalitesi bakımından en fazla Yüksek Lisans ve Doktora yapan meslek

grubu olmasına ve yıllardır her türlü giriĢimde bulunulmasına rağmen neden had safhaya ulaĢan meslek mağduriyetimiz gündeme

bile alınmamaktadır.

Ülkemizde en az 4 yıllık fakültelerde okuyarak mezun olan diğer tüm mesleklerde olduğu gibi (Fizikçi, Kimyager, Ġstatistikçi ve

Biyolog Fen/Fen-Edebiyat Fakültesi mezunudur) neden Biyologlar yaptıkları çalıĢmalara imza atma yetkisine sahip değildir.

Biyolog: bütün canlı varlıkları, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileĢimlerini, bilimsel yöntemlerle inceleyen, bu yöntemler

sonucunda elde ettiği verileri eğitim, tarım, orman, sağlık, çevre, gıda, endüstri, biyoteknoloji vb. alanlarda uygulayan ve

uygulatan, bu sonuçları rapor haline getirerek imzalama yetkisine sahip olan kiĢidir

Özlük haklarımızın hak ettiğimiz Ģekilde düzenlenmesi; biyologlar ve halen okumakta olan biyoloji bölümü öğrencileriyle

çocuklarının geleceğinden endiĢe duyan aileler için çok önemli bir hale gelmiĢtir.

Öğretim programlarında biyoloji veya ilgili dersleri alan herkes, kendini bir biyologun yapabileceği her Ģeyi yapabilir sanmakta,

yasa ve yönetmelikler de bu durumu teĢvik etmektedir.

Ne acıdır ki bu düĢünce tarzı giderek özel sektörde de yaygınlaĢmaktadır.

Biyologlar ve onların aileleriyle birlikte yaklaĢık 400.000 insanın kırgınlık, küskünlük, umutsuzluk ve mağduriyetlerinin ivedilikle

giderilebilmesi için gereğini tensiplerinize arzederiz.

Sağlık Bakanlığı Dışındaki Kurumlarda Görev Yapan

Biyologların Sağlık Hizmetleri Sınıfında Bulunması

Sağlık hizmetleri sınıfında yer alan Biyologlar Sağlık kurumlarının yanı sıra Çevre ve

Şehircilik Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı , Bilim Sanayi ve Teknoloji

Bakanlığı , Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı,

Ulaştırma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Orman ve Su Bakanlığı gibi birçok

bakanlıkta, ayrıca Başbakanlık ve Başbakanlığa bağlı kamu, kurum ve kuruluşlarda ve

Denizcilik Müsteşarlığı’nda gibi kurumlarda görevleri yapmaktadır.

Biyologların Sağlık sektörü dışında çevrenin korunmasına yönelik her türlü çalışmada

Çevre mühendisleri, İnşaat mühendisleri, Şehir plancıları, Mimarlar, Jeoloji

mühendisleri, Kimya mühendisleri, Kimyagerler, Ziraat mühendisleri, Gıda

mühendisleri ve benzeri meslek grupları ile birlikte teknik hizmet vermektedirler.

Yukarıda saydığımız meslek gruplarıyla aynı koşullarda aynı işleri (Ekolojik planlama,

Ekosistem yönetimi, ÇED raporu hazırlama ve Biyoçeşitliliğin saptanması gibi birçok

alanda arazi ve laboratuar çalışmalarına fiilen katılmaktadırlar) yapmaktadırlar.

Zira Yönetmeliklerle Belirlenen Yetkilerden ve Biyologların çalışma alanlarından da

anlaşılacağı üzere aynı ortamlarda aynı yetkileri paylaşan ve aynı işleri yapan

mühendis, yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi,

kimyager, matematikçi, istatikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel

iktisatçı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da,

öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik

Fakültesi veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, v. b meslek

grupları Biyologlar dışındaki meslek gruplarının Teknik Hizmetler Sınıfında,

Biyologların ise (Teknik Hizmet Üretmesine rağmen) Sağlık Hizmetleri Sınıfında

olması anlaşılır değildir.

Çevre koruma, kontrol ve ekolojik planlama ile ilgili arazi şartlarında; biyoteknolojik

çalışma yapan kurum ve kuruluşlarda her türlü araştırma-geliştirme ve üretim

faaliyetinde, Hidrobiyoloji ve Su ürünleri ile ilgili araştırma ve üretim faaliyetlerinde,

Milli Parklar, Doğa Koruma, Yaban Hayatı Koruma ve Özel Çevre Koruma

alanlarında biyoçeşitlilik (fauna ve flora), ekoloji, doğa yönetimi ve yaban hayatı

uzmanı olarak, Biyoloji eğitim-öğretim faaliyetleri ve Biyoloji programlarının

geliştirilmesinde, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Raporlarının hazırlanmasında,

Tarım ve Ormancılık alanlarında araştırma ve geliştirme faaliyetleri, arıtma

tesislerinde çalışan Biyologların sağlık sektörü dışında birçok sektörde de yer aldıkları

açıkça görülmektedir. Bu nedenle Biyologların Teknik Hizmet üretmesi nedeniyle

TEKNİK HİZMETLER SINIFINA dahil edilmesi gerekmektedir.

Yalçın DEDEOĞLU Biyologlar DayanıĢma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

BĠYOLOJĠ BÖLÜMÜ OLAN ÜNĠVERSĠTELERĠMĠZ

1. Bolu Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

2. Adıyaman Üniversitesi

3. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi

4. Afyon Kocatepe Üniversitesi

5. Ağrı Ġbrahim Çeçen Üniversitesi

6. KırĢehir Ahi Evran Üniversitesi

7. Antalya Akdeniz Üniversitesi

8. Aksaray Üniversitesi

9. EskiĢehir Anadolu Üniversitesi

10. Amasya Üniversitesi

11. Ankara Üniversitesi

12. Artvin Çoruh Üniversitesi

13. Erzurum Atatürk Üniversitesi

14. Balıkesir Üniversitesi

15. Batman Üniversitesi

16. Bilkent Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

17. Bingöl Üniversitesi

18. Boğaziçi Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

19. Yozgat Bozok Üniversitesi

20. Manisa Celal Bayar Üniversitesi

21. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

22. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

23. Çankırı Karatekin Üniversitesi

24. Adana Çukurova Üniversitesi

25. Diyarbakır Dicle Üniversitesi

26. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi

27. Düzce Üniversitesi

28. Ġzmir Ege Üniversitesi (Biyoloji + Biyomühendislik)

29. Kayseri Erciyes Üniversitesi

30. Erzincan Üniversitesi

31. Ġstanbul Fatih Üniversitesi

32. Elazığ Fırat Üniversitesi (Biyoloji + Biyomühendislik)

33. Ankara Gazi Üniversitesi

34. Gaziantep Üniversitesi

35. Tokat GaziosmanpaĢa Üniversitesi (Biyoloji + Biyomühendislik)

36. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

37. Giresun Üniversitesi

38. Hacettepe Üniversitesi

39. Ġstanbul Haliç Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

40. ġanlıurfa Harran Üniversitesi

41. Çorum Hitit Üniversitesi

42. Malatya Ġnönü Üniversitesi

43. Ġstanbul Bilgi Üniversitesi (Biyomühendislik)

44. Ġstanbul Kültür Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

45. Ġstanbul ġehir Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik + Biyomühendislik)

46. Ġstanbul Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

47. Ġzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

48. Kars Kafkas Üniversitesi

49. KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi

50. Karadeniz Teknik Üniversitesi

51. Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi

52. Kastamonu Üniversitesi

53. Kırıkkale Üniversitesi

54. Kilis 7 Aralık Üniversitesi

55. Kocaeli Üniversitesi

56. Ġstanbul KOÇ Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik + Kimya/Biyoloji Müh.

57. Ġstanbul Marmara Üniversitesi (Biyoloji + Biyomühendislik)

58. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi

59. Mersin Üniversitesi

60. Muğla Üniversitesi

61. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi

62. MuĢ Alpaslan Üniversitesi

63. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

64. NevĢehir Üniversitesi

65. Niğde Üniversitesi

66. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi

67. Ordu Üniversitesi

68. Ankara Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

69. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi

70. Denizli Pamukkale Üniversitesi

71. Rize Üniversitesi

72. Sakarya Üniversitesi

73. Konya Selçuk Üniversitesi (Biyoloji + Biyokimya)

74. Siirt Üniversitesi

75. Sinop Üniversitesi

76. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi

77. Edirne Trakya Üniversitesi

78. Bursa Uludağ Üniversitesi

79. Ġstanbul Yeditepe Üniversitesi (Moleküler Biyoloji ve Genetik)

80. Yıldız Teknik Üniversitesi (Biyomühendislik) 81. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi

82. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi

BĠYOLOG'SUZ OLMAZ

1)Canlı sistemle araĢtırma,değerlendirme,üretim,verimlilik,koruma kontrol,

planlama,tanıtma,projelendirme,teknoloji transferi BĠYOLOGsuz olmaz

2)Çevre Biyolojisi,Çevresel Etki Değerlendirmesi,Ekolojik planlama, Ekosistemin,sulak

alanların,korunması ile ilgili alanlar BĠYOLOGsuz olmaz

3)Kara,deniz ve hava kirliliğinin belirlenmesi, önlenmesi, araĢtırılması, değerlendirilmesi vb. alanlar

BĠYOLOGsuz olmaz

4)Kamu ve özel sektöre ait sağlık kurumları BĠYOLOGsuz olmaz

5)Biyoteknoloji, Hidrobiyoloji ve Biyolojik Mücadele BĠYOLOGsuz olmaz

6)Genetik ve Genetik kaynakların korunması BĠYOLOGsuz olmaz

7)Organik üretim BĠYOLOGsuz olmaz

8)Ekoturizm yönetimi, çevre koruma, ekolojik değerlendirme ve mağara ekosistemi alanları

BĠYOLOGsuz olmaz

9)Kriminoloji Laboratuvarları ve Adli Tıp BĠYOLOGsuz olmaz

10)Biyolojik ürünlerle ilgili standartların belirlenmesi, üretilmesi, pazarlanması,depolanması

BĠYOLOGsuz olmaz

11)Gümrüklerden ithal ve ihraç edilen canlı numunelerin ülkemizin doğal ve yaban hayatı üzerindeki

etkilerinin araĢtırılması BĠYOLOGsuz olmaz

12)Zararlı türlerin yurdumuza sokulmasının engellenmesi, ithal ve ihraç edilmesi yasak olanların

belirlenmesi BĠYOLOGsuz olmaz

13)Endemik türlerin tespit edilmesi BĠYOLOGsuz olmaz

14)Su ürünleri yetiĢtiriciliği, üretilmesi ve iĢletilmesi,pazarlanması alanları BĠYOLOGsuz olmaz

15)Deney hayvanları yetiĢtirme ve araĢtırma merkezleri BĠYOLOGsuz olmaz

16)Toprak, su, hava, gıda kontrol, gıda güvenliği ve beslenme alıĢkanlıklarının araĢtırılması alanları

BĠYOLOGsuz olmaz

17)Biyoloji eğitimi ve öğretim programlarının hazırlanması ve uygulanması alanları BĠYOLOGsuz olmaz

18)Vektör biyolojisi ve kontrolü alanları BĠYOLOGsuz olmaz

19)ĠĢ güvenliği BĠYOLOGsuz olmaz

20)Egzotik tür iĢletmeciliği BĠYOLOGsuz olmaz

21)BeĢeri hastalıkların epidemiyolojisi BĠYOLOGsuz olmaz

22)Uygulamalı tarım ve ormancılık BĠYOLOGsuz olmaz

23)Limnoloji, OĢinografi ve Deniz Biyolojisi BĠYOLOGsuz olmaz

24)Yabani türlerin ve gen kaynaklarımızın,tür populasyonlarımızın korunması, üretilmesi ve iĢletilmesi

alanları BĠYOLOGsuz olmaz

25)Nükleer tesis ve santraller BĠYOLOGsuz olmaz

26)Yapay ve doğal Radyasyonun canlı sistemler üzerindeki etkisi çalıĢmaları BĠYOLOGsuz olmaz

27)Radyasyon Biyolojisi ve ekolojisi alanları BĠYOLOGsuz olmaz

28)Biyomedikal çalıĢmaları BĠYOLOGsuz olmaz

29)Fermantasyon çalıĢmaları BĠYOLOGsuz olmaz

30)Ġlaç ve ham maddelerin, kozmetik ürünlerin üretimi, kalite kontrollerinin yapılması ve

değerlendirilmesi BĠYOLOGsuz olmaz

31)Biyolojik zenginliklerimizle ilgili fauna ve floranın tespiti, araĢtırılması BĠYOLOGsuz olmaz

32)Yaban Hayatı, Milli Park Yönetimi, Doğa Tarihi Müzelerinin oluĢturulması BĠYOLOGsuz olmaz

33)Milli Parklar, Hayvanat Bahçeleri, Arboretrumlar, Herbaryumlar, Tabiat Parkları, Özel Çevre Koruma

Bölgeleri BĠYOLOGsuz olmaz

34)Tabiatı Koruma Alanlarının kurulması ve belirlenmesi BĠYOLOGsuz olmaz

35)Sulak Alanların, Tabiat Anıtları ve Kültür Varlıklarının Korunması BĠYOLOGsuz olmaz

36)Yaban hayatın korunması,yerleĢtirilmesi,üretilmesi ve paleontoloji alanları BĠYOLOGsuz olmaz

37)Tarım, Gıda ve Hayvancılık BĠYOLOGsuz olmaz

Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu SORUMLU YÖNETĠCĠ BĠYOLOG

Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu

Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile Biyologların Elinden Alınan Hakları:

GIDA VE YEM ĠġLETMELERĠNDEN ÜRETĠMĠN NEVĠNE GÖRE PERSONEL ÇALIġTIRMAK ZORUNDA OLAN ĠġLETMELER

VE BU ĠġLETMELERDE ÇALIġABĠLECEK MESLEK MENSUPLARI

A. Gıda Üreten ĠĢyerleri

a)Alkollü içkiler üreten iĢ yerleriGıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda bölümü), kimya mühendisi, kimyager

b)Alkolsüz içecek üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla personel çalıĢtıran

iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi, kimyager

c)Baharat, kuruyemiĢ, cips, çerez üreten iĢyerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla

personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi, kimyager

d)Bal, polen, arı sütü, temel petek üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla

personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, veteriner hekim, ziraat mühendisi (gıda ve zootekni)

e)Ekmek ve unlu mamuller üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla personel

çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi, kimyager

f)Et ve et ürünleri iĢleyen iĢ yerleri(kasaplar hariç)Veteriner hekim, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda bölümü)

g)Fonksiyonel gıdalar üreten iĢ yerleriGıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi,

kimyager, veteriner hekim

ğ)Gıda amaçlı aromatik yağlar, bitki ekstraktları üreten iĢ yerleriGıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi,

kimyager

h)Gıda ıĢınlama yapan iĢ yerleriGıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda), kimya mühendisi, kimyager, veteriner hekim,

su ürünleri mühendisi

ı)Gıda ile temas eden madde ve malzeme üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden

fazla personel çalıĢtıran iĢ yerleri)iGıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda), kimya mühendisi, kimyager

i)Hazır yemek, tabldot yemek ve meze üreten iĢyerleriGıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya

mühendisi, kimyager, diyetisten, ev ekonomisi yüksek okulu beslenme bölümü, veteriner hekim

k)Kombinalar, kesimhaneler, parçalama ve bağırsak iĢleme tesisleri Veteriner hekim

l)Margarin, bitkisel yağ ve zeytinyağı üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla

personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda bölümü), kimya mühendisi, kimyager

m)Maya, fermente ve salamura ürünler üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden

fazla personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi, biyolog, kimya mühendisi, kimyager

n)Meyve ve sebze iĢleyen iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla personel

çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi, kimyager

o)Özel beslenme amaçlı gıda üreten iĢ yerleriGıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi,

kimyager

ö)Siyah çay, bitki ve meyve çayları üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla

personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi, kimyager

p)Su ürünleri iĢleyen iĢ yerleri ile balık hâlleri ve toptan balık satıĢı yapan yerlerSu ürünleri mühendisi, su ürünleri ve

balıkçılık teknolojisi mühendisi, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve su ürünleri), veteriner hekim

r)Süt ve süt ürünleri iĢleyen iĢ yerleri (30 beygir üzeri motor gücü bulunan iĢ yerleri veya toplam 10 kiĢiden fazla

personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Veteriner hekim, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü)

s)ġeker ve Ģekerleme ürünleri üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla

personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi, kimyager

Ģ)Takviye edici gıda üreten iĢ yerleri Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda bölümü), kimya mühendisi, kimyager

t)Toz karıĢımlı gıda üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla personel

çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi, kimyager

v)Un, irmik, bulgur, pirinç, makarna, bisküvi üreten iĢ yerleri(30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10

kiĢiden fazla personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi, kimyager

y)Yumurta iĢleyen, depolayan veya ambalajlayan iĢyerleri (30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden

fazla personel çalıĢtıran iĢ yerleri)Gıda mühendisi, ziraat mühendisi, veteriner hekim, kimyager, kimya mühendisi

z)Yukarıda sayılan gıda iĢ kollarının dıĢında, 30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kiĢiden fazla personel

çalıĢtıran gıda iĢ yerleri ĠĢin nevine göre gıda mühendisi, veteriner hekim, su ürünleri mühendisi, ziraat mühendisi,

kimyager, kimya mühendisi

B. Yem ĠĢletmeleri

a)Hayvan beslemede kullanılan biyoproteinler gibi belirli bazı ürünleri üreten iĢletmeler Ziraat mühendisi (zootekni),

veteriner hekim, kimyager, kimya mühendisi, biyolog

b)Hayvansal yan ürün kullanarak pet hayvan yemi üreten iĢletmeler Veteriner hekim, ziraat mühendisi (zootekni)

c)Hayvansal yan ürünleri iĢleyen tesisler Veteriner hekim

ç)Onaya tâbi karma yem iĢletmeleri Ziraat mühendisi (zootekni), veteriner hekim, su ürünleri mühendisi, su ürünleri

ve balıkçılık teknolojileri mühendisi (balık yemi üreten iĢletmeler)

d)Yem katkı maddesi ve premiks üreten iĢletmeler Ziraat mühendisi (zootekni), veteriner hekim, kimyager, kimya

mühendisi

www.bios.tr.cx

www.facebook.com/biyologodasi

www.facebook.com/biologlarodasi

www.facebook.com/biyoisilanlari

www.biyologlarodasi.tr.gg

www.twitter.com/biyologlarodasi

Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Çıkmadan Önceki Mevzuata Göre Biyologların Durumu:

Gıda ĠĢletmelerinde Üretimin Niteliğine Göre Sorumlu Yönetici Olarak Ġstihdam Edilecek Meslek Mensupları

1- Et ve Et Ürünleri Üreten/Ambalajlayan ĠĢ Yerleri: Veteriner Hekim, Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi2- Hayvan Kesim Yerleri: Veteriner Hekim.

3- Süt ve Süt Ürünleri, Dondurma ve Yenilebilir Buzlu Ürünleri Üreten/Ambalajlayan ĠĢ Yerleri: Veteriner Hekim, Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi.

4- Meyve/Sebze ĠĢleyen ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (Gıda+Süt+Bahçe Bitkileri), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager.

5- Meyve/Sebze Ambalâjlayan ĠĢ Yerleri (taze/kurutulmuĢ): Ziraat Mühendisi (tüm bölümler), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi,

Kimyager, BĠYOLOG.

6- Tuz ve Çay Üreten ĠĢ Yerleri (bitkisel, meyve, siyah...vb.): Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi (tüm bölümler), Kimya Mühendisi, Kimyager.

7- Unlu Mamuller , Ekmek ve Ekmek ÇeĢitleri, Pastacılık Ürünleri, Un, Bulgur ve Makarna Üreten ĠĢ Yerleri ile Hububat ve Bakliyat ĠĢleyen ĠĢ Yerleri:

Ziraat Mühendisi (tüm bölümler), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager, BĠYOLOG.

8- Margarin, Aromatik Yağ ve Bitkisel Yağ Üreten ĠĢ Yerleri (zeytinyağı dâhil): Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager

9- ġeker ve ġekerli Ürünler Üreten ĠĢ Yerleri : Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager.

10- Alkollü Ġçki Üreten ĠĢ Yerleri: Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi (Gıda), Kimya Mühendisi, Kimyager.

11- Alkolsüz Ġçecek Üreten ĠĢ Yerleri (içecek tozları dâhil): Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi (Gıda+Süt), Kimya Mühendisi, Kimyager.

12- Bal, Polen, Arı Sütü ve Temel Petek Üreten/Ambalâjlayan ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (Gıda+Zootekni), Veteriner Hekim, Gıda Mühendisi.

13- Baharat ve Kuru YemiĢ ĠĢleyen ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (tüm bölümler), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager, BĠYOLOG.

14- Toz KarıĢımlar, Sakız, Vaks/Sakız Bazı, NiĢasta, Çerez, Cips, Özel Beslenme Amaçlı Gıdalar, Çocuk Besinleri ve Hazır Çorba Üreten ĠĢ Yerleri:

Ziraat Mühendisi (Gıda+Süt), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager.

15- Hazır Yemek Üreten ĠĢ Yerleri ile Entegre Fındık/Fıstık ĠĢleyen ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (Gıda+Süt), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi,

Kimyager.16- Yemek Fabrikaları (tabldot yemek-soğuk meze...vb): Ziraat Mühendisi (Gıda+Süt), Gıda Mühendisi, Veteriner Hekim, Kimya

Mühendisi, Kimyager, Diyetisyen, Ev Ekonomisi Yüksek Okulu Beslenme Bölümü Mezunu (4 Yıllık).

17- Maya, Fermente ve Salamura Ürünleri Üreten ĠĢ Yerleri (sirke-yaprak-turĢu, zeytin vb.): Ziraat Mühendisi (Gıda+Süt+Bahçe Bitkileri), Gıda

Mühendisi, BĠYOLOG.

18- Gıda Katkı Maddeleri, Aroma Maddelerini Üreten/Ambalâjlayan ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (Gıda+Süt), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi,

Kimyager.

19- Su Ürünleri ĠĢleyen ĠĢ Yerleri: Su Ürünleri Mühendisi, Ziraat Mühendisi (Gıda +Su Ürünleri+Zootekni), Gıda Mühendisi, Veteriner

Hekim, BĠYOLOG.

20- Yumurta Ambalâjlayan ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (tüm bölümler), Gıda Mühendisi, Veteriner Hekim, BĠYOLOG, Kimya Mühendisi, Kimyager.

21- Soğuk Hava Depoları, Sade Buz Üreten ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (tüm bölümler), Gıda Mühendisi, Veteriner Hekim, Kimya Mühendisi,

Kimyager, BĠYOLOG.

22- Gıda Ġle Temas Eden Madde ve Malzeme Üreten ĠĢ Yerleri: Gıda Mühendisi, Makine Mühendisi, Petrol Mühendisi, Endüstri Mühendisi, Ziraat

Mühendisi (Gıda+Süt+Makine), Kimya Mühendisi, Kimyager.

23- Sadece Gıda Maddelerini Ambalâjlayan ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (tüm bölümler), Gıda Mühendisi, BĠYOLOG, Kimya Mühendisi, Kimyager.

24- Gıda IĢınlaması Yapan ĠĢ Yerleri: Ziraat Mühendisi (Gıda), Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager.

NOT: GÖRDÜĞÜNÜZ GĠBĠ ESKĠ MEVZUATTA GIDA ĠLE ĠLGĠLĠ ÜRETĠM TĠPĠNE GÖRE 8 YERDE

BĠYOLOGLAR MESUL MÜDÜRLÜK YAPABĠLMEKTEDĠR.

AVRUPADA BİYOLOGLAR

ÇEVRE

TEMEL ÇEVRE(1)

• Kirlenmede nüfusun % 10, endüstrinin % 90 oranında etkili olduğu belirtilmektedir.

• Çevre Kirlenmesine Yol Açan Etkenler:

1. Orman Yangınları

• Hava kirlenmesi

• Canlı hayatı (flora – fauna) yok oluyor

• Erozyon

• Atmosferdeki O2 ↓ CO2 ↑

• Enerji çevrimi zarar görüyor

2. Endüstriyel Atıklar (Katı, Sıvı, Gaz)

3. Evsel Atıklar (Katı, Sıvı)

4. Tehlikeli Atıklar (Tıbbi, Endüstriyel)

5. TaĢıt Araçlarının Egzoz Gazları

6. Enerji ve Maden Üretimi

- Termik Santraller

- Hidroelektrik Santraller

- Nükleer Santraller

7. Nükleer Silah Denemeleri

8. Zirai ve Endüstriyel Yangınlar

9. Kontrolsüz Gübreleme

10. Tarım Ġlaçları

11. Tanklar ve Nükleer Kazalar

12. Gürültü Çıkaran Kaynaklar

Çevre Kirlenmesini Önleme YaklaĢımları

1. Atık Miktarını Azaltma (Kaynakta Kontrol)

2. Kirletici Hammaddeleri Kirletici Olmayanla DeğiĢtirme (Deterjanda fosfat bileĢiği yerine LAB kullanımı)

3. Geri Kazanma

4. ArdıĢık Kullanma

5. Arıtma

Ne Yapılmalı?

• Su israfını önleme: Damla sulaması

• Geri kazanım ve yeniden kullanım

• Su dağılımının mevsimsel ve mekansal olarak dengelenmesi: Barajlar ve Suyun Ġsalesi

• Tuzlu su kaynaklarına yönelme: Yeni tekniklerle kullanılabilir su üretme

Q

1000

Q>8000 m3/yıl.kiĢi “SU ZENGĠNĠ”

• Türkiye su bakımından dünya ortalamasının altında olup su stresi çeken bir ülke konumundadır.

• Su kaynaklarının dağılımı: Denizler, Buzullar, Yer altı suları, göller ve nehirler, atmosfer (Büyükten küçüğe doğru)

• Tatlı su kaynaklarının dağılımı: Buzullar, derin yer altı suları, sığ yer altı suları, Göller, Zemin nemi, atmosfer, nehirler, canlı bünyesindeki su

(Büyükten küçüğe)

SU KALĠTE PARAMETRELERĠ

• Korunan Parametreler: Örnekler; Klorür, Ağır metaller, Nitrat

• Korunamayan Parametreler: Örnekler; Sıcaklık, pH, Nitrit, BOĠ

• Tekil Parametreler: Örnekler; sülfat, fosfat

• Kollektif Parametreler: Örnekler; BOĠ, KOĠ, pH

• Fiziksel Parametreler: Sıcaklık, Renk, Bulanıklık, Ġletkenlik, Tat ve koku, Askıda katı maddeler

• Kimyasal Parametreler: ÇözünmüĢ maddeler, Tuzluluk, BOĠ, KOĠ, ÇözünmüĢ Gazlar (ÇO, CO2 vb), Yağ ve gres, Yüzey aktif maddeler, Tarım

Koruma Ġlaçları (Pestisidler), Besi maddeleri (N, P, iz elementler), Ağır metaller, pH, Sertlik, Alkalinite, Sülfat, Klorür

• Biyolojik Parametreler: Toplam ve fekal koliform, Echeria Coli, Clorofil-a, Alg kütlesi, Solucan yumurtası

• Organik kirlenmeyi karakterize etmek için çoğunlukla kollektif parametreler kullanılır: Toplam organik karbon (TOK), Spesifik UV absorbansı

(SUVA), BOI, KOĠ

• Organik kirlenme kendi bir kirletici olmamakla birlikte ÇO ile de karakterize edilebilir.

Balık ve kabuklu deniz hayvanları üretimi

• Amonyak: Sucul yaĢam için zehirli

• ÇözünmüĢ oksijen: Sucul yaĢam için gerekli

• Katı madde: Dipte birikim sonucu sucul yaĢamı olumsuz etkiler

• pH ve sıcaklık: Aralıklar mevcuttur. pH çeĢitli reaksiyonlarla metallerin çözünürlüğünü, amonyak/amonyum dengesini aynı zamanda balık ve

amfibyanların solungaç ve derilerinin geçirgenliğini etkiler

• Bakteriler: Hayvan sağlığı ve bu hayvanları tüketecek insanların sağlığı

• Ağır metaller: Sucul yaĢam ve insanlar için zehirlilik etkisi

• Akut zehirlilik: Üretimi yapılan hayvan için

• Birikim yoluyla: Bu ürünü tüketen insan için

• Zehirli maddeler: Halk sağlığı, sucul yaĢam ya da doğal ortam için

• Ana madde: zararlı olabilir

• Kimyasal/biyokimyasal transformasyonlardan sonra oluĢan ürün: zararlı olabilir

• Tuzluluk: Elektriksek iletkenlik (EC). En önemli etkisi; bitki suyu almak için sudaki iyonlarla yarıĢır (fizyolojik kuraklık)

• EC ne kadar yüksekse, bitkinin kullanabileceği su miktarı yani suyun kullanılabilirliği o kadar azalır.

• Sodyum Adsorpsiyon Oranı (SAR): Sodyum (Na+) miktarını kalsiyum (Ca2+) ve magnezyum (Mg2+) iyonları ile karĢılaĢtırarak geçirgenlik ile ilgili

olası problemleri ortaya koyar.

• Na: Toprağın fiziksel özelliklerinin olumsuz etkiler

• Toprak partiküllerinin dağılımına/dispersiyonuna sebep olarak suyun infiltrasyonunu ve toprağın geçirgenliğini olumsuz etkiler.

• Ca: Toprak partiküllerini bir arada tutarak, stabilite, su infiltrasyonu ve havalanma sağlar.

• SAR=9 ise tuzlanma ve çoraklanma görülür. SAR değeri yüksekse düĢürmek gerekir. Normal değeri 9‟ a yakındır.

• Klorür:

– DüĢük konsantrasyonlarda bitkiler için gerekli bir element ama özellikle hassas bitkiler için zararlı

– Tuzluluğu yüksek su ile temas: yaprak yanığı

• pH ve alkalinite:

– Kabul edilebilir pH aralığı: 6,5-8,4

– DüĢük pH: sulama sisteminde korozyon

– Yüksek pH: çoğunlukla yüksek bikarbonat (HCO3-) ve karbonat (CO32-) konsantrasyonları

• Çözünürlüğü düĢük kalsiyum ve magnezyum tuzlarının oluĢumu ile çözeltide Na+ dominant iyon haline gelir.

• Sülfat

• Tuzluluk için önemli

• Zehirlilik ancak yüksek konsantrasyonlarda, diğer besi maddelerinin alımını engellenme Ģeklinde

• Bor:

• DüĢük konsantrasyonları gerekli ama yüksek konsantrasyonlarda zehirli

• Toksisitenin görüldüğü konsantrasyon < 1mg/L (hassas bitkiler için)

• Azot

• Yüksek konsantrasyonlarda bazı bitkiler için olumsuz (Ģeker pancarı vb.)

• Ağır metaller

– Mikrobiyal kirleticiler (fekal koliform, solucan yumurtaları gibi)

• Endüstriyel proses suyu

• Farklı endüstriler için farklı ihtiyaçlar mevcut

• Bu yüzden de farklı parametreler kullanılır

– Örneğin: beton yapımı için sülfat parametresi çok önemli

– Gıda endüstrisi için içme suyu parametreleri

• Tekstil endüstrisinde renk

• Ġlaç endüstrisinde toksisite

• Gübre endüstrisinde azot bileĢenleri

Kriterler

• Standartlar için önce kriterler belirlenir

• Kriterle bilim insanları tarafından geliĢtirilir

• Kriterler, kirleticilerin yararlı kullanım üzerine etkisini ortaya koyan temel, bilimsel bilgilerdir

• Kriterler tekrar edilebilir olmalıdır

• Teknik veya ekonomik değerlendirme içermez

• Yasal olarak bağlayıcı değildir ve yaptırımı yoktur

Standartlar

• Karar vericiler tarafından konulur

• Kriterler ve diğer değerlendirmeler esas alınarak geliĢtirilir

• Değerlendirmeler, ülkenin ekonomik yapısına, ulusal önceliklere, mevcut ve gelecekteki su kullanımlarına, tarımsal ve endüstriyel geliĢmelerle ilgili

tahminlere ve pek çok diğer sosyoekonomik faktörlere bağlı olarak yapılır

• Standartlar Ģartların değiĢmesiyle değiĢir

• Yasal olarak bağlayıcıdır

• Standartlar uygulanmayacak veya teknik olarak ölçülemeyecek değerler içermemeli

• Standartlar dörde ayrılır:

- DeĢarj standartları

- Ön arıtma standartları

- Alıcı ortam standartları

- Alıcı ortam bazlı deĢarj standartları

• Bazı parametreler sadece yerinde ölçülmelidir; (pH, sıcaklık, akım hızı, ÇO, nitrit gibi).

• Filtrasyon: DeĢarjda giriĢ ve çıkıĢ belli.

• Ġnfiltrasyon: Su çıkıĢı ve giriĢi görünmüyor.

• PH: Ġçme suyunda 6,5 ile 8,4 aralığında olmalıdır.

• Su kaynaklarının korunmasının birinci adımı HAVZALARIN KORUNMASIDIR.

Havza Bazlı Yönetimde Temel Esaslar

• Havzanın çevresel özelliklerinin tanımlanması,

• Hâlihazır ve gelecekteki yararlı kullanımlar için gerekli kalite ölçütlerinin saptanması,

• Kirletici kaynakların tanımlanması, halihazır su kalitesinin yararlı kullanımlara göre değerlendirilmesi,

• Mevcut kirliliğin kontrolü için uygun strateji belirlenmesi .

• Su kaynakları havzalara ayrılarak yönetilmeli

• Havza yönetiminde havzayı kullanan tüm tarafların temsili ve kararlara katılımı esastır.

• Havzadaki su kaynaklarının koruma ve kullanımında, belirlenen hedefler doğrultusunda kısa, orta, uzun vadeli planlamalar yapılmalıdır.

• Hedefler, planlar ve bütçe tüm kullanıcıların temsil edildiği havza yönetimi tarafından onaylanmalı ve denetlenmelidir.

• Onaylanan planların gerçekleĢtirilmesi ve yürütülmesi, kontrol ve denetim özerk bir kuruma bırakılmalıdır.

• Kullanan ve kirleten öder, koruyan desteklenir prensibine göre bir finansman yapısı oluĢturulmalıdır.

• Elde edilen gelir, koruma ve kullanma amaçlı yatırım, iĢletme, yönetim ve denetimler Ģeklinde havza kullanıcılarına geri döndürülmelidir.

• Havzalar arasında eĢgüdüm merkezi bir otorite tarafından sağlanmalıdır.

TEMEL ÇEVRE(2)

Suyun Hidrolojik Çevrimi

Tabiattaki suyun hidrolojik çevrimi Ģematik olarak aĢağıdaki Ģekilde gösterilebilir:

Hidrosferde mevcut suyun kaynaklara göre:

• Okyanus ve denizler %97

• Göller, akarsular ve yer altı suyu %2

• Buzul ve kar Ģeklinde %1 olmak üzere dağıldığı bilinmektedir.

Organik Maddeler

Bitkilerin büyümesi ve fotosentez olayı çok basit olarak aĢağıdaki denklem ile ifade edilebilir:

Organik Kirleticilerin Biyolojik AyrıĢması

Oksijenli (aerobik) ayrıĢma; sudaki çözünmüĢ oksijen kullanılır

Oksijensiz (anaerobik) ayrıĢma; burada oksijen reaksiyonlara girmez (zaten ortamda da yoktur)

Oksijenli Ortamdaki AyrıĢma

Oksijenli ortamdaki ayrıĢmanın temel denklemi aĢağıdaki Ģekilde verilmektedir:

Oksijensiz Ortamdaki AyrıĢma

Oksijensiz ortamdaki ayrıĢmanın temel denklemi aĢağıdaki Ģekilde yazılabilir:

Biyolojik AyrıĢma

Biyolojik ayrıĢma sırasında yüksek enerjili moleküllerden çekilen hidrojen atomları, çeĢitli bileĢiklere bağlanırlar. Hidrojenleri bağlayan bu tip

atomlara “hidrojen kabul eden–akseptör” adı verilir.

Ortamda oksijen bulunması halinde hidrojen akseptörü oksijendir ve O2, hidrojeni alarak su yapar.

Anaerobik ayrıĢmada O2 bulunmadığından, O2 den sonra hidrojen akseptörü olan azot reaksiyon girer ve hidrojeni alarak NH4 yapar.

Ortamda serbest O2 olmadığından nitrit ve nitrat meydana gelmez. ġayet ortamda azot da yok ise, daha sonraki hidrojen kabul edici sülfür

reaksiyona girer. Neticede çürük yumurta kokusuna sahip olan H2S meydana gelir. Organik maddelerin çoğu kere besin değeri yüksek olan azot ve

fosfor bileĢiklerini beraberinde taĢımaları, su çevresinde mikroorganizmaların (fito ve zoo plankton) arzu edilmeyen ölçülerde çoğalmalarına sebep

olur.

Tabiattaki Azot Çevrimi

• Biyolojik ÇeĢitlilik: Herhangi bir su ortamında ne kadar canlı türü varsa o kadar biyolojik çeĢitlilik vardır. Yani tür sayısı fazla, birer sayısı azdır. Kirli

suda ise tür sayısı az ama birey sayısı fazladır.

• Organik kirlenme, su ortamında tabandaki canlıların türlerini ve türlerdeki bireylerin sayısını değiĢtirir.

Besi Maddeleri (Nutrientler)

Yüzey sularındaki mikroskopik bitkiler için gerekli olan besi maddeleri:

Hücre teĢkili ve enerji temini için gerekli olan ve canlı yapısının esasını teĢkil eden “biyojenik” maddeler (fosfor, azot, karbon vb)

Canlı organizma ve faaliyetleri için gerekli olan eser halindeki maddeler olmak üzere iki grupta toplanabilir.

Termal tabakalaĢma sırasında suyun sirkülasyonu sadece üst tabakada olduğundan, biyolojik ve kimyasal reaksiyonların büyük bir kısmı

“emilimnion” tabakasında meydana gelir ve kimyasal maddelerin tabana inmeleri son derece sınırlıdır. Ancak çökebilen maddeler “hipolimnion”

tabakasına doğru hareket edebilir. Soğuk havalar yaklaĢtıkça üst tabakadaki su kütlesi soğumaya baĢlar ve ağırlaĢan su kütlesi tabana doğru

harekete geçer. Bu durum, gölün içinde bir sirkülasyon meydana getirir. Buna “sonbahar karıĢımı” adı verilir. Ekseriya ilkbaharda da buna benzer

bir “ilkbahar karıĢımı” meydana gelir.

Suyun tabakaları: En üst taraf Litoral (0-6m), sonra Epilimnion (6-9m), Termoklin (9-15m), Hipolimnin (15-18m).

Epilimnion tabakası: IĢığın suda geçirimsizliğinin sağlandığı tabakadır. Algler burada ürüyor. Tabanda ise çürüyor.

• Algler (mikroskopik yüzücü bitkiler), güneĢ ıĢığını enerji kaynağı olarak kullanmak suretiyle C, N ve P‟ lu bileĢikleri bünyelerine alır ve daha yüksek

enerjili moleküller yapar. C:102 N:14 F:1 burada N ve F sınırlayıcı elaman adını alırlar.

Göllerin Trofik Seviyesi

Oligotrofik

Mezotrofik

Ötrofik

Göl Derinliğine Göre Fosfor Yükleri

Ötrofik: KirlenmiĢ

Mezotrofik: Kirlenmeye baĢlangıcı

Oligotrofik: Kirlenme baĢlangıcı

Not: Ötrifikasyona tesir eden faktörler S ve N‟ ın yanında gölün hacmi, yüzey alanı ve derinliktir.

Su Temini ve Tasfiyesi

Toplumun su ihtiyacını temin etmek için yapılacak çalıĢmalar su ihtiyacının belirlenmesi ve kaynak seçimi ile baĢlar. Su kaynağının seçiminde göz

önünde bulundurulması gereken üç ana faktör:

Miktar

Kalite

Maliyet

Su kalitesi yönetiminin iki ana gayesi:

1. Mevcut kirlenmenin azaltılması

2. Yeni kirlenmelere mani olunması

Su kalitesi yönetimi ile ilgili kuruluĢlarca iki tip standart kullanılmaktadır:

1- Alıcı ortam standardı

2- DeĢarj standardı (alıcı ortama boĢaltılacak sıvı atıklar ile ilgili)

Akarsular için Ölçülmesi Tavsiye Edilen Parametreler

Debi

Bulanıklık

pH

Sıcaklık

Ġletkenlik

Askıdaki katı maddeler (süspansiyon maddeler)

Klorür

BOĠ (Biyolojik Oksijen Ġhtiyacı), KOĠ (Kimyasal Oksijen Ġhtiyacı), TOK (Toplam Organik Karbon)

ÇözünmüĢ oksijen

Fekal koliform (memelilerin dıĢkısında bulunan bakteri)

Azot (organik, amonyum, nitrit, nitrat)

Fosfor (toplam P, orto fosfat)

Klorofil (fitoplankton)

Çöp dökme yerlerinin seçiminde:

Drenaj probleminin çözülmesi

Hakim rüzgarlara uygun olması

Toplama yerinin mesafesi

Çöp döküm sahasının en son kullanma Ģekli hususları göz önünde bulundurulmalıdır.

AKUT: Anında görülen etki.

KRONĠK: Zamanla ortaya çıkan etkidir.

Kısa Sürede OluĢan (Akut) Zararlar

Ağız, solunum veya deri yoluyla alınma sonucu akut zehirlilik

Kuvvetli paslandırıcılık

Deri veya gözle temasta zarar verme özelliği

Yangın tehlikesi oluĢturma

Patlama tehlikesinin bulunması

Uzun Sürede OluĢan (Kronik) Zararlar

Uzun süreli maruz kalma sonucunda oluĢan zehirlilik

Kanser yapma özelliği

Detoksifikasyon proseslerine karĢı dirençli olma

Yüzeysel veya yer altı sularını kirletme potansiyeli

Koku gibi estetik olarak istenmeyen özellikler

Kirleticilerin Atmosferde Yayılması

Yer yüzeyinden uzaya doğru olan ısı iletimi:

1) Sürükleme,

2) Radyasyon ile yayılma,

3) Fiziksel olarak temas (ısı farkından dolayı) ile meydana gelir. Isının radyasyon yoluyla taĢınması atmosfere çok az tesir eder. Kirleticilerin

atmosferde taĢınmasında, periyodik rüzgarlar, bölgenin özellikleri ve diğer meteorolojik Ģartlar son derece etkilidir.

Not: Sıcaklığın 100 metrede 1 derece azalmasına ADĠYABATĠK, yükseldikçe artmasına da ĠNVERSĠYON denir.

Kabaca inversiyonlar:

1) Alın inversiyonu,

2) Advektif inversiyon

3) Radyasyon inversiyonu olarak üç gruba ayrılır.

Gürültü Basınç Seviyeleri

O dB iĢitme eĢiğini, 120 dB ise iĢitme organlarında sancıların baĢladığı değeri gösterir.

Radyoaktif Atıkların Giderilmesine ĠliĢkin Güvenlik Standartları

Bunun için iki temel hedef vardır:

Ġnsan ve çevresini radyoaktif atıkların zararlı etkilerinden korumak,

Atıkları, gelecek nesillerin sorumluluğunu en aza indirecek Ģekilde gidermek.

Ötrofikasyon: P, ve N‟un sınırlayıcı etkisi.

Korunan atıklar: Zamanla çürüme yok. Ġnorganik maddeler, Pestisit, civa, dedete vb…

Korunmayan atıklar: Bir ortama atık verildiğinde zamanla etkisini kaybetmiyorsa. Çürüme var. Organik atıklar vb…

SU VE ATIKSU NUMUNE ALMA ESASLARI(3)

• Numune alımları sırasında yapılan hatalar, analiz hatalarının %80‟ini oluĢturmaktadır ve bu hatalı sonuçlar yanlıĢ yorumlamalara yol açmaktadır.

Numune alımları sırasında birçok parametre göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlar;

• Numune alım yeri;

• Numune alım zamanı;

• Numune alım biçimi;

• Alanda yapılan hazırlık çalıĢmaları;

• Alanda yapılan analizler;

• Seçilen ĢiĢenin tipi;

• Numune olarak alınan su miktarı;

• Numunelerin saklanma koĢulları;

• Numunelerin saklanma süresidir.

NUMUNE ALMA TECHĠZATLARI

A-Elle numune alma teçhizatı

Atıklardan numune alma için en basit teçhizat, uygun uzunlukta saplar takılmıĢ olan kova, kepçe veya geniĢ ağızlı ĢiĢeden ibarettir. Hacim 100 ml

den az olmamalıdır. Kompozit numunelerin hazırlanması için elle alınmıĢ numuneler kullanılıyorsa kova, kepçe veya ĢiĢenin hacmi iyi belirlenmeli ve

± %5 doğruluk sınırları içerisinde olduğu bilinmelidir.

Elle numune alma teçhizatı numuneler üzerinde bilahare gerçekleĢtirilecek olan analizleri etkilemeyecek bir maddeden yapılmıĢ olmalıdır.

Numune almaya baĢlamadan önce, malzeme deterjan ve su ile temizlenmeli ve sonunda su ile durulanmalıdır.

B-Otomatik numune alma teçhizatı

Mevcut ticari cihazların bir kısmı sürekli numune almaya veya numunelerin peĢ peĢe otomatik olarak toplanmasına izin verir. Bunlar her çeĢit atıksu

için kullanılabilir ve kolayca taĢınabilir. Otomatik numune alıcıların temel olarak iki tipi mevcut olup, zaman oranlı ve akıĢ oranlı diye adlandırılır.

Numune alma cihazlarının bazıları her iki özelliğe de sahiptir.

NUMUNE ALMA TĠPLERĠ

Anlık ya da kompozit numune alma yöntemlerinden hangisinin seçileceği çalıĢmanın amacı göz önüne alınarak ve yasal mevzuat gereklilikleri

çerçevesinde belirlenmelidir.

3.1. Anlık numuneler

Bir anlık numunede, tüm numune hacmi bir seferde alınır. Anlık numuneler belirli bir zamanda su ve atıksu kompozisyonu belirlemede faydalıdır. Bu

durumda su ve atıksuyun bileĢimi ve hacmindeki küçük değiĢimler, daha üstün zamanı kapsayan kompozisyonların temsilcisi olabilir.

3.2. Kompozit numuneler

Kompozit numuneler, anlık numunelerin belirli sayısının karıĢımından veya atıksuyun sürekli olarak toplanması yoluyla hazırlanır. Kompozit

numunelerin iki tipi vardır.

A) Zaman ağırlıklı kompozit numuneler

Numune alma dönemi boyunca değiĢmez aralıklarla alınan eĢit hacimli anlık numunelerden ibarettir. Zaman ağırlıklı kompozit numunelerin alımı,

kanalizasyon suyu veya çıkıĢ suyunun ortalama kalitesi araĢtırıldığı zaman uygundur. Mesela bir kalite standardı ile uygunluğunun tayininde veya

iĢlem tasarım amacıyla atıksuyun kalitesinin tayininde sabit atıksu akıĢı olduğu hallerde alınırlar.

B) AkıĢ ağırlıklı kompozit numuneler

Numune alma dönemi boyunca hacim ve çıkıĢ suyu akıĢına orantılı numune hacmi gibi bir yolla alınan ve karıĢtırılan anlık numunelerden ibarettir.

AkıĢ ağırlıklı kompozit numuneler, numune alma amacı kirleticilerin yüklerini belirlemek olduğunda kullanılmalıdır.

AkıĢ ağırlıklı ve zaman ağırlıklı numune almanın her ikisinde de, anlık numunelerin her birinin hacmi 50 ml‟ den daha büyük olmalıdır. Temsil eden

numunelerin toplanması amacıyla anlık numune hacimlerinin 200 ml ile 300 ml arasında olması sıkça tavsiye edilir.

Kaynağın zamana bağlı olarak büyük ölçüde değiĢtiği durumlarda, uygun zaman aralıklarında alınan numuneler ayrı analiz edilirler. Böylece bu

değiĢimin frekansı, süresi ve büyüklüğü belirlenir. DeğiĢimlerin beklendiği zaman periyoduna göre numune alma aralığı seçilir. Bu aralık en az beĢ

(5) dakika en fazla bir (1) saat olmalıdır.

Kompozit numuneler çok sayıda numunenin analizi yerine ortalama özellikte bir tek numune ile çalıĢmaya da imkan verir. Çoğu analizler için 24

saatlik kompozit numune standart kabul edilir.

Özelliklerinde ve miktarlarında zamanla değiĢim gösteren parametrelerin analizleri için kompozit numuneler kullanılmamalıdır. Bu gibi analizlerin,

numune alma noktasında ve/veya ayrı toplanan numunelerde hemen yapılması gerekir. Tüm çözünmüĢ gazların analizleri, kalıntı klor, çözünmüĢ

sülfür, sıcaklık; pH tayinleri ve mikrobiyolojik analizler bu kapsamdadır.

Numune toplama ve saklama süresince mevcut koĢullarda değiĢmeden kalan bileĢenlerin analizi için zaman kompoziti numuneler kullanılır. Eğer

numune alma sırasında bazı koruyucu maddeler ilave edilecekse, bunlar baĢtan numune kabına konur ve kompozit numune bu kapta hazırlanır.

NUMUNE ALMA SIKLIĞI

Kimyasal analizler için numune alma sıklığı

Kaynaktan zehirli maddelerin az da olsa bu bulunduğu biliniyorsa veya su kaynağına endüstri artıkları katılması gibi haller mevcut ise su kaynağı

zehirli maddeler bakımından en az üç ayda bir kontrol edilmelidir. Kimyasal deneyler için 50.000 den' fazla nüfuslu yerlerde en azından üç ayda bir

defa 50.000 e kadar olan nüfuslu yerlerde en azından yılda iki defa numune alınmalıdır.

Bakteriyolojik analizler numune alma sıklığı

Herhangi bir epidemi veya tehlikeli bir kirlenme muhtemelse, sudan günde en az değiĢik zamanlarda 5 numune alınarak koliform bakteriler

bakımından incelenmelidir. Bir su epidemisi bahis konusu olursa, en az bir litre numune alınmalıdır.

NUMUNE ALMA ġEKĠLLERĠ

A- KĠMYASAL ANALĠZLER ĠÇĠN NUMUNE ALMA

Ağır metaller için, örnek ĢiĢesi (cam ya da plastik) daha önce saf nitrik asit (HNO3) ile yıkanmıĢ ve damıtık su ile çalkalanarak durulanmıĢ olmalı,

tercihen yeni ĢiĢe kullanılmalıdır. Ġki adet ĢiĢe örnek alınarak, su ile birkaç kez çalkalandıktan sonra doldurulur. ġiĢelerden birine pH < 2 olacak

Ģekilde konsantre ve yüksek saflıkta 3–4 damla HNO3 ilave edilir (katyon analizi için).

Diğer ĢiĢeye ise hiç bir koruyucu katılmaz (anyon analizi için). Her iki ĢiĢede örnek alınacak su ile tamamen doldurulur ve ĢiĢe içinde hava kabarcığı

kalmamasına özen gösterilir. ġiĢeler etiketlenip (etiket üzerlerine ne tür koruyucu konduğu belirtilmelidir), örnek adı yazılır ve 24 saat içinde serin bir

ortamda (4 oC'de, buz kutusu) laboratuara ulaĢtırılır. Asit (HNO3) eklenmiĢ örneklerin hacmi en az 500 ml, katkısız örneklerin hacmi de en az 500 ml

olmalıdır.

Radyoaktif ölçmeler için ayrıca en az bir litre suya ihtiyaç vardır. Bu su ayrı olarak ve polietilen ĢiĢeler içinde laboratuvara getirilmelidir.

Kimyasal analizler için en az iki litre numuneye ihtiyaç vardır. Ayrıca zehirli maddelerin tayini gerekiyor ise alınacak numune en az 15 litre olmalıdır.

Su renksiz ve kimyasal olarak temiz camdan yapılmıĢ ĢiĢelere konulmalı ve ĢiĢelerin ağzı sağlam bir Ģekilde temiz bir kapakla kapatılmalıdır.

Numune alınmadan önce ġiĢe, numunenin alınacağı su ile en az 3 defa çalkalanmalıdır.

B- BAKTERĠYOLOJĠK ANALĠZLER ĠÇĠN NUMUNE ALMA

Bakteriyolojik analizler için su numuneleri 180°C lik kuru sıcaklıkta bir saat sterilize edilmiĢ, tercihan 100 ml‟lik nötr ve renkli ĢiĢeler içerisinde

gönderilmelidir. ġiĢelerin kapakları ĢiĢeye iyice uyabilen steril, tıraĢlı cam kapak, mantar veya kauçuk tıpa olabilir. Cam kapak, kauçuk mantar

tıpaların her biri ayrı olmak üzere ambalâj kâğıtlarına sarılarak sterilize edilmelidir.

ġiĢeler, tıpaların seviyesine kadar su ile doldurulmalıdır. ġiĢeler içerisinde hava kabarcığı bırakılmamalıdır. Klorlamaya tâbi tutulan veya içerisinde az

miktarda dahi olsa klor veya kloramin bulunan sular, içerisinde %1,5 sodyum tiyosülfat* bulunan ĢiĢelere alınmalıdır. Orijinal ambalajlı sular orijinal

ambalajında getirilmelidir. *[(Na2S2O3) damıtık suda çözülür ve 120°C de 15 dakika sterilize edilir, sonra 100 ml ĢiĢelere bu çözeltiden 0,25 ml.

konur.]

• Orijinal ambalaj dıĢındaki su numuneleri için kapağı ve kendi steril edilmiĢ, renkli, uygun hacimli (1L‟lik) ĢiĢeye alınmıĢ su numuneleri getirilmelidir.

Kısmı analiz istenen numuneler için de yukarıda belirtilen özelliklere sahip ancak hacmi 100 cc olan ĢiĢeler kullanılmalıdır. Gerek 1 L‟lik gerekse 100

cc‟lik ĢiĢeler usulüne uygun olarak doldurulmalıdır. Alınan su numunesi, güneĢ ve herhangi bir ısıya maruz bırakılmadan, soğuk zincir kurallarına

uygun Ģartlarda (+4, +8 oC‟de) ve alındığı gün 6–8 saat içinde laboratuvara getirilmelidir.

• Numunelerin filtrasyonunda membrandan gelen parçacıkları göz ardı edebilmek için en az 150 ml‟lik bir numunenin filtrelenmesi Ģarttır.

• Serbest ve toplam klor, klor dioksit, ozon ve demir gibi bazı elementlerin analizinin sahada yapılması gerekir.

KAYNAKLARINA GÖRE NUMUNE ALMA ġEKĠLLERĠ

ÇeĢmelerden Numune Alma

Musluk ya da vana sonuna kadar açıılır ve su 1-2 dakika boĢa akıtılır. Musluk ya da vanayı kapadıktan sonra, musluğun ağzı 1 dakika süreyle

alevden geçirilir. Bu iĢlem için, alkol ya da ispirto emdirilmiĢ pensle tutulmuĢ veya tele sarılmıĢ pamuk alevi kullanılır. Eğer bu imkân yok ise bir

çakmak kullanılabilir.

Alevlemeyi takiben örnek almak için musluk ya da vanayı açarak ĢiĢenin ağzına uygun çapta su akıĢı sağlanır ve 1–2 dakika bu Ģekilde beklenir. Bu

bekleme süresi içinde, daha önce sterilize edilerek kullanıma hazır hale getirilmiĢ numune alma ĢiĢesinin tıpası çıkarılır. Tıpa çıkarılırken kesinlikle elle

temas ettirilmez.

Tıpası çıkarılan numune alma ĢiĢesinin ağzı musluğun ağzına değdirilmeden doldurulur. ġiĢe mutlaka boyun hizasında 1–2 cm hava boĢluğu kalana

kadar doldurulur.

Dolumu takiben, yedekte bulundurulan ve daha önce sterilize edilerek kullanıma hazır getirilen tıpa ambalajından el değmeden çıkartılarak ĢiĢenin

ağzına sıkı sıkıya (hava almayacak ve dökülmeyecek Ģekilde) kapatılır.

ġayet yedek steril tıpa yok ise, ĢiĢeden çıkarılan tıpa el değmeden veya baĢka herhangi bir yere değdirilmeden temiz halde saklanabildiği takdirde

tekrar kullanılabilir. Yukarıda anlatılan iĢlemlere uygun olarak alınmıĢ olan su numunesi artık analiz için laboratuvara gönderilmeye hazır hale

getirilmiĢtir.

Tıpası çıkarılan numune alma ĢiĢesinin ağzı musluğun ağzına değdirilmeden doldurulur. ġiĢe mutlaka boyun hizasında 1–2 cm hava boĢluğu kalana

kadar doldurulur. Dolumu takiben, yedekte bulundurulan ve daha önce sterilize edilerek kullanıma hazır getirilen tıpa ambalajından el değmeden

çıkartılarak ĢiĢenin ağzına sıkı sıkıya (hava almayacak ve dökülmeyecek Ģekilde) kapatılır. ġayet yedek steril tıpa yok ise, ĢiĢeden çıkarılan tıpa el

değmeden veya baĢka herhangi bir yere değdirilmeden temiz halde saklanabildiği takdirde tekrar kullanılabilir.

Su Kaynağından Numune Alma

Açıkta olan bir su kaynağında bulaĢma ihtimallerini önlemek için, iyice temizlenmiĢ kaynatılmıĢ veya yakılmıĢ demir veya cam boru su gözesine

batırılır. Bu borudan bir gece su akıtılır. Sonra musluktan numune alınmasındaki esaslara uyularak numune alınır.

Dere, Göl veya Nehirden Numune Alma

Numune sahilden en az bir metre uzaklıktan alınmalıdır. Numunenin akarsu veya gölün belirli bir derinliğinden alınması isteniyorsa o takdirde ĢiĢenin

ağzı açılır. El yıkanıp alkollendikten sonra ĢiĢenin ağzı dikine olarak suya batırılır. Ġstenilen derinlikte dolabilmesi için ĢiĢe ağzı yukarıya doğru çevrilir.

Göl kirliliği araĢtırmalarında gölün yüzey alanı belirli mesafelere harita üzerinde bölünür ve örnekleme noktaları belirlenir. Belirlenen noktalarda

nansen ĢiĢesiyle yüzeyden itiberen farklı derinliklerde numune alınır ve gereki parametreler analiz edilir.

Bir yağıĢ havzasından numune alınırken, havza alanı haritası, akarsuyun yan kolları ve ana kolları belirlenmelidir. Numuneler yan kolları ana kolları

ve akarsuyu temsil edebilecek noktalardan alınmalıdır. ġekil 2‟de a) akarsuyun bir göle deĢarjını b) havzadan akıp giden bir akarsuyu

göstermektedir.

• Nansen ĢiĢesi göllerde ve denizlerde istenen derinlikten su örneği almaya yarar. termometre bulundurduğu için sıcaklık ölçümü yapar. Bu ĢiĢe,

"messenger" denen aparatı aracılığı ile gönderildiği derinlikte ters dönerek" suyu hapsetme yoluyla numune almaktadır. Ġçme suyu temini için

kullanılan yüzey ve yüzme sularında numune alım yerinin önemi büyük olabilir. Ġki farklı kıyıdan alınan numune sonuçları aynı olmayacaktır. Dip

çamurundan numune almak için kepçeler kullanılır.

• Genel kural olarak bir nehir suyunun kalitesi numune alımı için belirlenmiĢ bir noktasından yapılır: sağ kıyı, sol kıyı, orta yüzey ve orta derin.

Numuneler genel olarak kıyılara 1 metre uzaklıktan veya yüzeyin 50 cm altında ya da taban yatağının 50 cm üstünden alınır. Her durumda numune,

ölçümü yapılacak maddenin temsil özelliğine sahip olmalıdır.

Kaptaj, Depo, Drenaj veya Sarnıçtan Numune Alma

Eller sabunlu su ile iyice yıkanıp alkollenmelidir. Steril numune ĢiĢesinin her tarafı bol alkollü pamukla silinir ve alkole batırılmıĢ bir sicim ĢiĢenin

boynuna bağlanır. ġiĢenin ağız kısmı alevle yakılır. ġiĢe, numune alınacak olan yere daldırılmak suretiyle mantar alev altında açılır ve el

değdirilmeden kapatılır.

Kuyulardan Numune Alma

Analizler için numune alma iĢinde kullanılacak tulumba ve borular, litresinde 10 mg aktif klor bulunan klorlu su ile dezenfekte edilmeli ve aralıksız

olarak en az 48 saatlik bir pompalamadan sonra su numunesi alınmalıdır.

Plajlardan Numune Alma

Plajlarda bakteriyolojik kontroller özellikle sabahları saat 05.00 civarında veya gece saat 24.00‟ten sonra ve diğer saatlerde kıyı çizgisinden 10 metre

uzaklıktan, değiĢik aralıklardan (100-250 m) numune ĢiĢesinin boyundaki derinliklerden bir litrelik steril ĢiĢelere alınmalı ve her ĢiĢe

numaralanmalıdır. Her ĢiĢe için, numunenin alınıĢ saatini, plajın o saatteki durumunu bildirir bir form doldurularak, E.Coli aranmak üzere,

laboratuvara gönderilmelidir.

E.Coli, plaj ve diğer suların kirliliğinin saptanmasında en hassas indikatörlerden biridir. 100 ml‟de bulunan E.Coli miktarı devamlı olarak 100'ün

altında ise bu sular çok uygun, 1000'in altında ise uygun olarak kabul edilebilir. E.Coli 1000'in üstünde ise numunenin alındığı plaj veya diğer yerlerin

kirli olduğu kabul ediIir. Yüzme sezonunda diğer fiziksel analizler ile birlikte ayda iki defa numune alınmalıdır.

Evsel ve Endüstriyel Atıksulardan Numune Alınması

Atıksu analizleri için genellikle zaman kompoziti numune hazırlanır. Endüstri atıksuları zaman içerisinde gerek debi gerekse bileĢim yönünden çok

büyük değiĢiklikler gösterebildiği için numune alırken bu durumun dikkate alınması gerekir.

Bazı durumlarda değiĢik proseslerden numune alıp laboratuvarda kompozit yapma gereği ortaya çıkabilir. Bazen de çeĢitli ünitelerden veya çeĢitli

zamanlarda alınan suların karıĢtırılması, numune alma yeri ve anında ölçülen debi ile orantılı olarak yapılır, alınan sular bir kapta karıĢtırılarak bu

karıĢımdan numune alınıp analiz edilir.

• Numune alma programı farklı birçok amaç için kullanılabilir. Bazı ortak amaçlar Ģunlardır. Bunlar:

1. Atıksu akıntısındaki kirleticilerin deriĢimlerinin tayini,

2. Atıksu akıntısı ile taĢınan kirleticilerin yükünün belirlenmesi,

3. Atıksu arıtma tesisinin çalıĢması için veri temin etmek,

4. Ġstenilen deĢarj yükü sınırlarına uyulup uyulmadığının belirlrnmesi,

5. Atıksu deĢarjı ile ilgili olarak veri temini.

• Aktif çamur sistemlerinde, karbonlu organik maddelerin konsantrasyonunun belirlenmesinde kullanılan en yaygın parametre 5 günlük biyokimyasal

oksijen ihtiyacı (BOĠ5)‟dır. Sadece karbonlu maddelerin oksijen ihtiyacı belirlenecekse deney ĢiĢesine nitrifikasyonu inhibe edici kimyasallar ilave

edilmelidir. Ġyi tasarlanmıĢ ve iyi iĢletilen evsel atıksuların arıtıldığı aktif çamur sistemlerinin çıkıĢında BOĠ5 konsantrasyonu 5 mg/L‟den azdır. Pik

debilerde maksimum katı çökeltimini sağlayacak Ģekilde tasarlanmıĢ son çökeltme havuzu çıkıĢı Askıda katı madde (AKM) konsantrasyonu 15

mg/L‟den daha düĢüktür. Pratik anlamda iyi iĢletilen bir aktif çamur sistemi çıkıĢ suyunda AKM ve BOĠ5 konsantrasyonları 20 mg/L düzeyindedir.

Havalandırma havuzu içinde tam karıĢımlı bir sıvı olduğu kabul edilir. Tam karıĢımlı sıvıda askıda katı madde (MLSS) veya tam karıĢımlı sıvıda uçucu

askıda katı madde (MLVSS) olarak tanımlanan biyolojik kütle; ineret askıda katı maddelerden, mikroorganizmalardan ve biyolojik olarak

ayrıĢtırılamayan askıda katı maddelerden ibarettir. Mikroorganizmaların % 70-90‟ı organik, geri kalan kısmı ise inorganik yapıdadır.

NUMUNELERĠN TAġINMASI VE KORUNMASI

• ġiĢelerin mümkün olan en kısa sürede laboratuvara götürülmesi gerekmektedir. Numunenin alınması ile inceleme arasındaki azami saklama süresi

yürürlükte olan inceleme standartlarına uygun olmalıdır. Eğer taĢıma süresi 4 saatten az ise ısıyı +5°C /- 3°C „de muhafaza edebilecek izotermik bir

kapta ĢiĢeler taĢınmalıdır. Eğer taĢıma süresi 4 saatten fazla ise, numunenin izotermik kap yerine buzdolabına konulması gerekir. Eğer taĢıma süresi

8 saatten fazla ise, kabın ısı kontrolünün yapılması gerekir.

• Atıksu numunelerinin korunmasının en yaygın yolu sıcaklığın 0°C ile 4°C arasında tutulmasıdır. Numuneler, bu sıcaklıklar arasında tutulduğunda ve

karanlıkta depolandığında genellikle bozulmaz. Plastik kaplar atıksulardan numune alımında birçok olumlu özelliğinden dolayı tercih edilir. Yağ ve

gres, hidrokarbonlar, deterjanlar ve pestisitlerin analizleri için sadece cam kaplar kullanılmalıdır.

SU(4)

Su, canlı yaĢamının vazgeçilmez bir unsurudur.

Bir insanın vücut ağırlığının %65-70'i sudur.

YetiĢkin bir insanın günlük fizyolojik su ihtiyacı yaklaĢık 2,5 litredir.

Su, akıĢ esnasında temas ettiği minerallerin birçoğunu çözerek beraberinde taĢır, bu yüzden suyun kimyasal bileĢimi sürekli olarak değiĢir.

Suyun insan hayatındaki önemi nedeniyle 2872 sayılı Çevre Kanununa dayanılarak çıkarılan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 16-20. maddeleri

çerçevesinde içme suyu kaynaklarının korunmasına öncelik verilmektedir.

Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'ndeki tanımı ile su kirliliği: su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz

yönde değiĢmesi neden olan faaliyetler olarak tanımlanır.

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından 2005 yılında Avrupa Birliğine Üyelik müzakereleri kapsamında çıkarılan “Ġnsani Tüketim Amaçlı Sular

Hakkındaki Yönetmelik” ile içme sularında aranması gereken özellikler listelenmiĢtir (ĠTASHY, 2005).

Su kaynağı seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar;

Kaynaktaki su kalitesi ve kalitenin sürekliliğinin sağlanabilmesi,

Kaynağın o andaki kapasitesi ve uzun zamanda bu kaynaktan alınacak suyun ihtiyaca yetip yetmeyeceği,

Arzu edilen içme suyu kalitesi ya da arıtılacak suyun kullanım amacı,

Suyun kaynaktan alınıĢ Ģekli,

Kaynağın arıtma tesisine ve yerleĢim merkezine uzaklığı.

Ġçme ve kullanma suyu kaynakları oluĢum ve sağlanıĢ biçimlerine göre 3 gruba ayrılabilir:

YağıĢ suları

Yeraltı suları

Yüzeysel sular

Bütün yer altı suları berrak ve renksizdir.

Yeraltı sularının organik madde ve mikroorganizma içeriği daha azdır.

Yeraltı sularının kimyasal bileĢimi ve sıcaklığı zamanla değiĢmez.

Yer altı sularının dezavantajları:

Çok miktarda yer altı suyu bulmak zordur.

Yeraltı sularında toplam çözünmüĢ tuzlar, özellikle klorür ve sülfat tuzları daha yüksektir.

Yeraltı sularında demir, mangan ve sertlik yapıcı bileĢenler daha fazla bulunur.

Yeraltı sularını depolara pompalamak için gerekli enerji daha fazladır.

ĠÇME SUYU KALĠTE PARAMETRELERĠ

Fiziksel Kalite Parametreleri

Kimyasal Kalite Parametreleri

Fiziksel Kalite Parametreleri

Renk

Tat ve Koku

Bulanıklık

Sıcaklık

Ġletkenlik

Saf su renksizdir. Göl, deniz ve okyanus suları mavimtrak bir görünümde ise de bu, ozon tabakasının atmosfere verdiği mavi rengin suya yansıması

ile oluĢan bir renktir.

Suyun rengi genellikle suda kollaidal halde bulunan organik ve inorganik maddelerden veya endüstri alanlarındaki erimiĢ kimyasal maddelerden ve

boyalardan ileri gelir.

Renk giderimi ozonlama, koagülasyon, sedimantasyon ve filtrasyon iĢlemleriyle gerçekleĢtirilebilir.

Ġçme sularında platin-kobalt skalasına göre 5 birimden fazla renk bulunması istenmez.

DüĢük bulanıklık ve renk, kullanma suyu açısından çok önemlidir. ArıtılmıĢ sularda bulanıklık 0-1 NTU arasındaki değerleri almalıdır.

Bulanıklık; askıda katı maddelerden yani kil, silt ve çok küçük organik ve inorganik maddelerden kaynaklanmaktadır.

Ġçme ve kullanma sularının bulanık olmaması ilk sağlığa uygunluk Ģartıdır. Bulanık sular daima Ģüpheli sular olarak dikkate alınmalıdır. Çünkü sudaki

bulanıklık, atıklarla bulaĢma ihtimalinin ve sağlık tehlikesinin olabileceğini gösterir.

Bulanık sular estetik açıdan hoĢ görülmedikleri gibi sağlık açısından da sakıncalıdır. Ayrıca dezenfeksiyon iĢleminin baĢarılı bir Ģekilde yapılabilmesi

için çökeltme, yumaklaĢtırma ve filtrasyon gibi yöntemlerle bulanıklığa neden olan unsurların giderilmesi gerekmektedir.

Bulanıklık tayini Nepholometric metotla yapılır.

Yüzeysel suların sıcaklıkları doğal olarak iklime göre belirlenir. Genel olarak ekvatordan uzaklaĢtıkça ve deniz seviyesinden yükseldikçe suların

sıcaklığı düĢer.

Yeraltı sularının sıcaklığı ise, daha çok derinliğe bağlı olup 20-40 metre derinlikte 1 °C yükselir.

Ġçilmeye elveriĢli suyun sıcaklığı 7-12 °C arasında olması istenir.

Ġletkenlik sulu çözeltilerin elektrik akımını iletme yeteneğidir.

Bu özellik iyonların mevcut olmasına, toplam konsantrasyonuna, hareketliliğe, valans ve sıcaklığa bağlıdır.

Birçok organik bileĢikler iyi iletkendir. Sulu çözeltileri ayrıĢmayan organik bileĢik molekülleri elektriği çok az iletirler.

Saf suyun iletkenliği 0.5-3 µmhos/cm‟ dır. Bu değer hava veya su temasında biraz artar.

Ülkemizde içilebilir suyun iletkenliği genel olarak 2500 µS/cm‟ dir.

Kimyasal Kalite Parametreleri

Sertlik

Alkalinite

pH

Demir ve Mangan

ÇözünmüĢ Oksijen

Trihalometanlar

Sertlik

Sertlik, suyun sabunu köpürtmesinin bir ölçüsüdür. Ġlk bileĢenler sertliği oluĢturan kalsiyum ve magnezyumdur. Ayrıca alüminyum, demir, mangan

ve çinko da sertliğe sebep olmaktadır.

Sular sertlik derecelerine göre ise Ģu Ģekilde sınıflandırılabilir;

0-75 mg/L CaCO3 yumuĢak

75-150 mg/L CaCO3 orta sertlikte

150-300 mg/L CaCO3 sert

300 mg/L CaCO3 ve üzeri çok sert

Alkalinite

Alkalinite su içinde bulunan baĢta karbonat ve bikarbonat iyonları olmak üzere pH değerinin 4,3'den daha yukarıda olmasına neden olan bileĢenlerin

toplamı olarak tanımlanır.

Suyun alkalinitesi esas olarak bikarbonat, karbonat ve hidroksit konsantrasyonlarının toplamından oluĢur.

Alkaliniteye etki yapan amonyak, borat, fosfat, silikat ve organik anyonlar gibi diğer tamponlayıcı maddeler doğal sularda çok az bulunduklarından

genellikle ihmal edilir.

Esasen içme sularında alkalinite için bir sınır değer verilmemiĢtir. Bu sınır pH tarafından karĢılanır.

pH

Suların pH değeri asitlik ve alkalilik derecesinin bir ölçüsüdür.

22 oC'de suyun H+ (hidrojen iyonu) OH- ile (hidroksil iyonu) konsantrasyonları birbirine eĢittir.

Suyun pH değeri, H+ konsantrasyonunun (-) logaritması olarak tarif edilir. pH=-log [H+ ]

Buna göre saf suyun pH değeri 7'den az ise su asit, 7'den yüksekse bazik özellik gösterecektir. Yani saf su için pH=7, nötr duruma tekabül eder.

Özellikle sertlik, suların pH derecesinin değiĢmesine neden olur. Eğer pH, bu değerlerden daha düĢük ise bu su agresif özellik gösterir ve çeĢitli

usullerle asitlik derecesinin giderilmesi gerekir.

Demir ve Mangan

Ġçme suyunda istenmeyen renk ve bulanıklığa sebep olurlar.

Demir ve mangan çamaĢır, kumaĢ ve porselen eĢya üzerinde leke bırakır. Demir, kahverengimsi, mangan ise gri-siyah leke yapmaktadır.

Su borularının iç cidarlarında biriken demir ve mangan, kesit daralmasına ve yük kayıplarının artmasına sebep olmaktadır.

Ġletkenlik

Suyun iletildiği borularda demir bakterilerinin çoğalmasına sebep olur. Bu bakteri kütleleri, borularda kesit daralmasına, ayrıca zaman zaman

koparak içme suyunun kirlenmesine ve boru, vana, su saati gibi aksamın tıkanmasına sebep olmaktadır. Bundan baĢka zamanla çürüyen bu bakteri

kütleleri suya kötü bir tat ve koku vermektedir.

ÇözünmüĢ Oksijen

Suda çözünen oksijen su içindeki yaĢamın temelini oluĢturur. Bu oksijen konsantrasyonu, su ile temas halinde olan havadaki oksijenin kısmi basıncı,

su içinde çözünmüĢ olarak bulunan tuzların konsantrasyonu ve suyun sıcaklığına bağlıdır.

Sularda minumum bir çözünmüĢ oksijen konsantrasyonunun muhafaza edilmesinden amaç, balık ve vahĢi hayatın korunması, suyun dinlendirici

tesirinin devamı ve atık maddelerin ayrıĢmasından doğan kokuların önlenmesidir.

4 ila 5 mg/l' lik bir sınır değer çözünmüĢ oksijen için kabul edilmiĢtir.

Trihalometanlar

Birçok klorlu organik bileĢik çeĢitli endüstrilerden atık olarak kaynaklanmaktadır.

Bu bileĢiklerin içinde trihalometanlar önemli yer tutar ve bu bileĢikler içme sularının klorla dezenfeksiyonu sırasında doğal organik maddelerin klor

ile reaksiyona girmesi sonucunda oluĢurlar. Giderimi:Membran veya aktif karbon.

Trihalometanların içme suları analizlerinde varlığı tespit edildikten sonra sağlık üzerindeki etkileri araĢtırılmıĢtır.

Birçok araĢtırmada, trihalometanların kanserojen ve mutajenik etkiye sahip oldukları belirlenmiĢtir.

Son zamanlarda çevresel etkileri nedeniyle klorlu organiklerin arıtımı üzerinde önemle durulmaktadır.

Kanserojen ve mutajenik olan bu bileĢikler, alıcı ortamlardaki organizmaların yapısında birikerek besin zincirine geçmekte ve biyolojik parçalanmaya

direnç göstermektedirler.

Not: Sıcaklık arttıkça çözünürlük artıyor.

KĠRLETĠCĠLERĠN SAĞLIK ETKĠLERĠ

Salgın hastalık tehlikesi sonucu sular kum filtresinden geçirilmeye ve klorlanmaya baĢlamıĢ, klorla dezenfeksiyon ve filtrasyon ünitelerinde önemli

teknik geliĢmeler meydana gelmiĢtir.

Zamanla kullanılan sularla iliĢkili hastalık yapıcı etmenlerin ortaya çıkmasıyla (boru, vana, vb. iletim sistemlerinden kaynaklanan kadmiyum, kurĢun,

v.b. kimyasallar) klorlama ve filtrasyonun verimini arttırmak için daha ileri ön arıtma teknikleri geliĢtirilmiĢtir.

Buna ek olarak sudaki tat, koku ve nitrat gibi kirleticileri gidermek için bazı durumlarda aktif karbon veya iyon değiĢtirme metotları kullanılmıĢtır.

Kimyasalların Sağlık Üzerindeki Etkileri

Toksikoloji, kimyasal maddelerin, yaĢayan organizmaların üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin araĢtırıldığı, bu etkilerin değerlendirildiği ve etki

mekanizmasının belirlenmeye çalıĢıldığı bir bilim dalıdır. Kimyasalların sağlık üzerine etkileri 4 grup altında incelenmektedir.

Nörotik: Sinir sisteminde tahribata sebep olabilen etkilerdir,

Kanserojenik: Habis tümörlerin kontrol edilmeyecek Ģekilde büyümeleri,

Mutajenik:YaĢam hücreleri içindeki genetik metaryelin baĢkalaĢması

Teratojenik: Döldeki kalıtsal olamayan bir takım Ģekil bozuklukları

Patojenik Organizmalar

Bakteriler

Virüsler

Protozoalar

Bakteriler

Bakteriler tek hücreli organizmalardır.

Ġyi tanımlanmamıĢ bir çekirdeğe sahiptirler ve klorofilden yoksundurlar.

Çoğalmaları bölünerek meydana gelmektedir.

Ġnsanlarda bir çok ciddi hastalığa sebep olmaktadır.

Bu bakterilerin sebep oldukları hastalıklar aĢağıda açıklanmıĢtır.

Salmonella: Büyük çoğunluğu gastroenteritis hastalığına sebep olmaktadır. S.typhi ve S.iparatyphi türü bakterileri tifo ve ateĢli tifoya sebep

olmaktadır.

Shigella: S.sonnei,S.flexneri, S.boydii ve S.dysenteriae olmak üzere 4 alt gruba sahiptir. Su yolu ile bulaĢan salgınların en önemli kısmını S.sonnei

oluĢturmaktadır. Bu dört alt grup pek çok hastalığa neden olmaktadır.

Yersinia enterocolitica: Bu organizma insanlar ve hayvanlar arasında taĢınarak gastroenteritis hastalığına sebep olmaktadır. Bu bakteri 4 oC gibi

düĢük sıcaklıklarda yaĢamını sürdürebilmektedir. Ayrıca bunlar klora karĢı direnç göstermektedirler.

Virüsler

Virüslerin bulaĢıcı etkileri çok geniĢ bir alana yayılmaktadır. Bunların hücreleri olmaması ile birlikte, bir çekirdek ve bu çekirdeği saran bir protein

kılıfa sahiptirler. Virüslerin bir grubu olan enterik virüsler canlıların GI sistemlerinde tahribata sebep olmaktadırlar. 100‟ün üzerinde enterik virüsü

mevcuttur. Bu virüslerin en önemlileri aĢağıda anlatılmıĢtır.

Hepatitis A: Bütün enterik virüslerin suyolu ile bulaĢmasının muhtemel olmasının yanında HAV virüsünün bu yolla bulaĢma ihtimali daha yüksektir.

HAV, hepatit A hastalığını bulaĢtırmakta ve bu hastalık karaciğerlerin iltihaplanmasına sebep olarak karaciğeri tahrip etmektedir. Bunların sonucunda

kiĢide ateĢ, halsizlik, mide bulantısı, kusma, ishal görülmektedir.

Yapılan çalıĢmalar neticesinde koagülasyon, flokülasyon ve filtrasyon ile HAV virüsünün giderim sonuçları olumlu olduğu görülmüĢtür. Ancak HAV

virüsü giderilmeye karĢı diğer virüslerden çok daha fazla direnç göstermektedir.

Rotavirüsler: Bu virüsler özellikle çocuklarda Ģiddetli gastroenteritis hastalığına sebep olmaktadır. Özellikle yeni geliĢmekte olan ülkelerde bu virüsün

sebep olduğu bebek ölümleri çok fazladır. Son zamanlarda rota virüslerin giderilmesi için çalıĢmalar yapılmıĢ ve pilot tesislerde koagulasyon,

flokülasyon ve filtrasyon ile bu virüslerin %99 oranında giderilebildiği tesbit edilmiĢtir.

Protozoalar

Protozoalar tek hücreli, renksiz ve hücre duvarı olmayan bir yapıya sahiptirler. Bunların çoğu patojeniktir. Önemli tipleri aĢağıda açıklanmıĢtır.

Giardiasis: BulaĢmasının en önemli kaynaklarından biri su iletim sistemlerinin kirlenmesidir. Bunun yanında, insanların birbiriyle temasları sonucunda

ve diğer yollar ile bulaĢmada çok önemli kaynaklardır. Giardia kistleri su içinde 1-3 ay kadar canlılıklarını sürdürebilmektedir. Giardia kisleri,

klorlamaya karĢı oldukça fazla direnç göstermektedirler. Diatomik toprak filtrasyon ile oldukça iyi bir Ģekilde giderilebilmektedirler.

Entamoeba histolytica: Bunlar diğer türlere oranla daha dayanıklıdır. Bu Ģekilde vücuda alındıklarında, amipli dizanteri ve bunu takip eden ishal,

kusma, ateĢ vakaları ile karĢı karĢıya kalınmaktadır. Bu organizma bazen kan dolaĢım akımına karıĢarak diğer organlara, özellikle karaciğere ulaĢarak

burada apselerin oluĢmasına neden olmaktadır.

Bu organizma, diğer enterik virüslere göre klora karĢı daha dayanıklıdır. Filtrasyon ile giderme oldukça sonuç vericidir.

Cristosporidyum: Bu organizmanın en önemli belirtileri ishal, kusma, karın ağrısıdır. BulaĢma insandan insana, hayvanlar ile veya kirlenmiĢ su ile

olmaktadır.

Nitrat içme suyunda varsa ve evsel atıksu içme suyuna karıĢıyor denir. Evsel atıksunun yanında tarımdan da kaynaklanabilir. Dezavantajı mavi

bebek hastalığına yol açması. Giderimi için; Membran filtrasyon+iyon değiĢtirme.

Sülfat Giderimi: Ġyon değiĢimi ya da membran prosesi. Ancak pahalı bir yöntemdir.

Ağır metal: Suda ağır metal varsa Ph-Konsantrasyon tablosunda ağır metalin en düĢük çöktürülebilir değerinde çöktürme iĢlemi yapılmalıdır. Ġyi bir

çöktürme membran filtre uygulamaları yapılır. Ayrıca ağır metaller kireçle çöktürülebilir.

Bromat: yüseysel sularda bulunmaktadır. Giderme yöntemi: Oksidasyon+Koagülasyon+Filtrasyon. Eğer ileri arıtma gerekirse nanofiltrasyon.

0,45 mikrondan küçük maddelere AKM denir. 0,45 den büyük maddelere ise partikül adı verilir.

Krom: Krom atıksularda +6 değerlikli kromun önce Cr+3 e indirgenip sonra kireç ile çöktürülmesidir.

Arsenik: atıksularda kimyasal çöktürme ile giderilir.

Baryum: Atıksulardan baryum sülfat Ģeklinde uzaklaĢtırılır.

Bakır: Ġyon değiĢtirme, çöktürme, elektrodiyaliz yöntemleri ile uzaklaĢtırılır.

Yalçın Dedeoğlu

www.imza.la/BiYOLOG