12
BİR BOYUTLU DİNAMİK ANALİZ VE MİKROTREMOR ÖLÇÜM SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI COMPARISON OF ONE DIMENSIONAL DYNAMIC ANALYSIS AND MICROTREMOR MEASUREMENT RESULTS Ozan SUBAŞI *1 M. Emre HAŞAL 2 Bilal ÖZASLAN 3 Recep İYİSAN 4 Hiroaki YAMANAKA 5 Kosuke CHIMOTO 6 ABSTRACT The cyclic shear strain level of the near surface soil layers is one of the most important factors affecting the structural damage during the earthquakes. The seismic response behavior of the surface layers can be estimated with the accurate prediction of the shear strain value generated in a strong ground motion. The evaluation of the results obtained by the analysis of the microtremor records together with the peak acceleration of a design ground motion is also useful in predicting the shear strain of the ground. In this study, the seismic behavior of a research area at the Marmara Sea coast which is near the North Anatolian Fault Line, was investigated by both microtremor measurement analyses and one dimensional (1D) equivalent linear seismic site response analyses, and the results were compared. The soil amplification, predominant period and Nakamura Index (Ground seismic vulnerability index) values were calculated for the soil deposits at study sites by using the horizontal to vertical spectral ratio (HVSR) technique and the shear strain values were estimated at the near surface soil layers for different intensity levels of strong ground motion. The shear wave velocity profile and dynamic characteristics of soil layers used in the 1D seismic site response analyses were obtained with the evaluation of microtremor array measurement analyses and the experiment data collected from ground investigation boreholes. A linear relationship was presented between the shear strain values obtained by single point microtremor measurements and 1D seismic site response analyses for the deformation levels at which elastic and elasto-plastic soil behavior occurs. Keywords: Vulnerability Index, Shear Strain, 1D Seismic Site Response Analysis ÖZET Depremler sırasında zemin tabakalarında meydana gelebilecek deformasyonlar, yapısal hasarı etkileyen önemli faktörlerden biridir. Zemin tabakalarında oluşabilecek kayma şekil değiştirmeleri genelde kuvvetli yer hareketi kayıtları kullanılarak yapılan bir boyutlu (1D) dinamik analizler ile belirlenebilmektedir. Küçük genlikli titreşimler olarak bilinen olarak *1 Ar.Gör., Türk-Alman Üniversitesi, Mühendislik Fak., İnş., Müh. Böl.,Geoteknik A.B.D., [email protected] 2 Dr., Bursa Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı, Etüd Proje Şube Müdürlüğü, m[email protected] 3 Ar.Gör., İstanbul Teknik Üniversitesi, İnş. Fak. İnş., Müh. Böl., Geoteknik Müh., [email protected] 4 Prof.Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, İnş. Fak. İnş., Müh. Böl., Geoteknik Müh., [email protected] 5 Prof.Dr., Tokyo Teknik Üniversitesi, Çevre Bilimleri ve Teknoloji Bölümü, [email protected] 6 Yrd. Doç. Dr., Tokyo Teknik Üniversitesi, Çevre Bilimleri ve Teknoloji Bölümü., [email protected] 655 7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

BİR BOYUTLU DİNAMİK ANALİZ VE MİKROTREMOR ÖLÇÜM ... · mikrotremor ölçümlerinden elde edilen kayma ekil değitirme leri, farklı deprem ivme kayıtları kullanılarak yapılan

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • BİR BOYUTLU DİNAMİK ANALİZ VE MİKROTREMOR

    ÖLÇÜM SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

    COMPARISON OF ONE DIMENSIONAL DYNAMIC ANALYSIS AND

    MICROTREMOR MEASUREMENT RESULTS

    Ozan SUBAŞI*1

    M. Emre HAŞAL2 Bilal ÖZASLAN

    3 Recep İYİSAN

    4

    Hiroaki YAMANAKA5 Kosuke CHIMOTO

    6

    ABSTRACT

    The cyclic shear strain level of the near surface soil layers is one of the most important factors

    affecting the structural damage during the earthquakes. The seismic response behavior of the

    surface layers can be estimated with the accurate prediction of the shear strain value generated

    in a strong ground motion. The evaluation of the results obtained by the analysis of the

    microtremor records together with the peak acceleration of a design ground motion is also

    useful in predicting the shear strain of the ground. In this study, the seismic behavior of a

    research area at the Marmara Sea coast which is near the North Anatolian Fault Line, was

    investigated by both microtremor measurement analyses and one dimensional (1D) equivalent

    linear seismic site response analyses, and the results were compared. The soil amplification,

    predominant period and Nakamura Index (Ground seismic vulnerability index) values were

    calculated for the soil deposits at study sites by using the horizontal to vertical spectral ratio

    (HVSR) technique and the shear strain values were estimated at the near surface soil layers

    for different intensity levels of strong ground motion. The shear wave velocity profile and

    dynamic characteristics of soil layers used in the 1D seismic site response analyses were

    obtained with the evaluation of microtremor array measurement analyses and the experiment

    data collected from ground investigation boreholes. A linear relationship was presented

    between the shear strain values obtained by single point microtremor measurements and 1D

    seismic site response analyses for the deformation levels at which elastic and elasto-plastic

    soil behavior occurs.

    Keywords: Vulnerability Index, Shear Strain, 1D Seismic Site Response Analysis

    ÖZET

    Depremler sırasında zemin tabakalarında meydana gelebilecek deformasyonlar, yapısal hasarı

    etkileyen önemli faktörlerden biridir. Zemin tabakalarında oluşabilecek kayma şekil

    değiştirmeleri genelde kuvvetli yer hareketi kayıtları kullanılarak yapılan bir boyutlu (1D)

    dinamik analizler ile belirlenebilmektedir. Küçük genlikli titreşimler olarak bilinen olarak

    *1 Ar.Gör., Türk-Alman Üniversitesi, Mühendislik Fak., İnş., Müh. Böl.,Geoteknik A.B.D., [email protected]

    2 Dr., Bursa Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı, Etüd Proje Şube Müdürlüğü, [email protected] 3 Ar.Gör., İstanbul Teknik Üniversitesi, İnş. Fak. İnş., Müh. Böl., Geoteknik Müh., [email protected] 4 Prof.Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, İnş. Fak. İnş., Müh. Böl., Geoteknik Müh., [email protected] 5 Prof.Dr., Tokyo Teknik Üniversitesi, Çevre Bilimleri ve Teknoloji Bölümü, [email protected] 6 Yrd. Doç. Dr., Tokyo Teknik Üniversitesi, Çevre Bilimleri ve Teknoloji Bölümü., [email protected]

    655

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • bilinen mikrotremor kayıtlarının analizinden elde edilen sonuçların, bir tasarım deprem ivmesi

    ile birlikte değerlendirilmesi kayma şekil değiştirmelerin tahmininde yararlı olmaktadır. Bu

    çalışmada Marmara Bölgesinde Kuzey Anadolu Fay Hatı’na yakın bir yerleşim bölgesinde

    zemin tabakalarının deprem hareketi karşısındaki davranışı hem küçük genlikli titreşim

    ölçümlerinin analizi hem de bir boyutlu (1D) eşdeğer lineer dinamik analizler yardımıyla

    belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla çalışma sahasında önceden yapılmış sondajlar ve arazi

    deneyleri derlenmiş ve belirlenen noktalarda mikrotremor ölçümleri yapılmış ve tekil

    mikrotremor kayıtlarının analizi sonucunda zemin büyütmesi, hakim periyot ve Nakamura

    tarafından önerilen hasar görebilirlik indisi hesaplanmıştır. Farklı depremlere ait kuvvetli yer

    hareketi ivme kayıtları için zemin tabakalarında oluşacak kayma şekil değiştirme seviyeleri

    belirlenmiştir. 1D dinamik analizlerde kullanılan kayma dalgası hızının derinlikle değişimi eş

    zamanlı mikrotremor ölçümleri ile elde edilmiştir. Mikrotremor ölçümüne dayalı kayma şekil

    değiştirmesi değerleri ile kuvvetli yer hareketine dayalı 1D dinamik analizlerden elde edilen

    kayma şekil değiştirmesi değerleri arasında, elastik ve elasto-plastik davranışın oluştuğu

    seviyeler için lineer bir bağıntı elde edilmiştir.

    Anahtar Kelimeler: Nakamura İndisi, Kayma Şekil Değiştirmesi, 1D Dinamik Analiz

    1. GİRİŞ

    Depremler sırasında oluşan kuvvetli yer hareketinin mühendislik yapılarında meydana

    getirdiği hasarı etkileyen faktörler, deprem kaynak özellikleri, yerel zemin koşulları ve

    üstyapı özellikleridir. Yerel zemin koşulları ve deprem kaynak özellikleri, depremler sırasında

    oluşan kuvvetli yer hareketinin özelliklerini, kuvvetli yer hareketi ise yapısal hasar dağılımını

    etkilemektedir. Bu nedenle depreme dayanıklı yapı tasarımında deprem, geoteknik ve yapı

    özellikleri birlikte dikkate alınmalıdır. Depremler nedeniyle yüzeye yakın zemin

    tabakalarında meydana gelen kayma deformasyonlarının seviyesi, kuvvetli yer hareketinin

    şiddetine bağlı olarak yapılarda oluşan hasar dağılımının yerel değişiminde etkili olmaktadır.

    Kuvvetli yer hareketi sırasında yüzeye yakın zemin tabakalarındaki kayma deformasyonu

    sismik anakayadaki tasarım depremi hareketinin şiddetine bağlı olarak doğru biçimde

    öngörülebilmesi, zemin yapılarında ve üstyapılarda deprem sırasında oluşacak olumsuz

    etkileri en aza indirecek mühendislik çözümlerinin geliştirilmesinde önemli katkı

    sağlayacaktır. Tasarım deprem hareketi için yüzeye yakın zemin tabakalarında meydana

    gelecek kayma deformasyonu değerlerinin yaklaşık olarak belirlenebilmesi amacıyla farklı

    malzeme modellerinin ve hesap yöntemlerinin kullanıldığı bir, iki ve üç boyutlu sayısal

    dinamik analiz yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yöntemlerde; zemin kesitinde yer alan tüm

    tabakalarının dinamik özellikleri ve kalınlıkları, sismik anakaya derinliği, sınır koşulları,

    analizlerde kullanılan deprem kayıtlarının özellikleri vb. parametreler gerekli olmaktadır.

    Kuvvetli yer hareketi sırasında tasarım deprem hareketinin sismik anakayadaki şiddetine bağlı

    olarak yüzeye yakın zemin tabakalarında meydana gelecek kayma şekil değiştirmesi

    değerlerinin daha basit ve uygulama kolaylığına sahip yöntemlerle yaklaşık olarak

    belirlenebilmesi deprem hareketinin yüzeyde oluşturacağı etkilerin belirlenmesinde önemli rol

    oynayacaktır (Saita ve diğ., 2012).

    Bu çalışmada, Nakamura (2008) tarafından önerilen küçük genlikli titreşimler olarak bilinen

    mikrotremor ölçümlerinden elde edilen kayma şekil değiştirmeleri, farklı deprem ivme

    kayıtları kullanılarak yapılan bir boyutlu-1D dinamik analiz yöntemiyle hesaplanan değerlerle

    karşılaştırılmıştır. Çalışma kapsamında inceleme bölgesinde daha önce zemin araştırma

    sondajlarının yapıldığı 6 farklı yerleşimde tekil ve 7 düşey alıcı ile eş zamanlı mikrotremor

    656

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • kayıtları alınmıştır. Eş zamanlı mikrotremor ölçüm kayıtları Spac yöntemi ile analiz edilerek

    kayma dalgası hızının derinlikle değişimi belirlenmiştir. Ayrıca inceleme sahalarında daha

    önce yapılan zemin sondajları, arazi penetrasyon deneyleri (SPT-N) ve laboratuvar deneyi

    sonuçları derlenmiş, bu veriler eş zamanlı mikrotremor ölçümlerinden elde edilen kayma

    dalgası hızının derinlikle değişimi ile birlikte değerlendirilerek ölçüm yapılan lokasyonlarda

    zemin modelleri oluşturulmuştur. Bu zemin modelleri üzerinde en büyük mutlak ivme

    değerleri (amaks) 0.1 g, 0.2 g, 0.3 g ve 0.4 g olan 4 farklı kaya mostrası üzerinde kaydedilmiş

    ivme zaman geçmişi kullanılarak bir boyutlu (1D) eşdeğer lineer dinamik analizler yapılmış

    ve yüzey tabakaları için ivme değerleri ve kayma şekil değiştirmeleri elde edilmiştir. Yapılan

    tekil mikrotremor ölçümleri H/V Spektral Oranı yöntemine göre analiz edilmiş, zemin

    büyütmesi ile hakim periyot değerleri ve bunlara bağlı hasar görebilirlik indisi değerleri

    hesaplanmıştır. Tekil mikrotremor ölçümlerinden elde edilen efektif kayma şekil değiştirmesi

    değerleri (γe) 1D analizlerden bulunanlarla (γ1D) karşılaştırılmıştır. Ulaşılan sonuçlar

    yardımıyla; çalışma sahasında yüzeydeki zemin tabakaları için sismik anakayadaki tasarım

    yer hareketi şiddetine bağlı 1D dinamik analizlerle hesaplanan kayma deformasyonu

    seviyesinin, tekil mikrotremor ölçümlerine bağlı belirlenebilirliği incelenmiş ve aralarındaki

    bağıntı araştırılmıştır.

    2. ÇALIŞMA ALANI VE YEREL ZEMİN KOŞULLARI

    İnceleme bölgesi Marmara Denizi’nin güneydoğusunda, Gemlik Fayı yakınında yer almakta

    ve deniz kıyısından yaklaşık 500 m içeriye uzanan, 2 km uzunluğunda sahil şeridi içinde

    bulunmaktadır. Söz konusu bölgede yer alan düzlükler, kıyı çökelleri ve alüvyonlar ile kaplı

    olup kıyı şeridine paralel bir şekilde uzanmaktadır. Kıyı bölgelerinde yer alan alüvyon

    tabakası bölgenin doğusundan batısına kadar uzanmaktadır. Neojen yaşlı konglomera,

    kumtaşı, kiltaşı, kireçtaşı ve marndan oluşan çökeller bölgenin doğu batı doğrultusunda

    bulunmaktadır. İnceleme bölgesinin güneydoğusunda Eosen ve Neojen andezitlerinden

    oluşan volkanik birimler yer almaktadır. Triyas yaşlı kaya mostraları bölgenin doğusunda

    gözlenmektedir. Kuvaterner yaşlı alüvyonlar, bataklık çökelleri ve kıyı çökelleri ile Neojen

    yaşlı konglomera, kumtaşı, kiltaşı, kireçtaşı ve marndan oluşan çökeller bölgenin esas

    jeolojisini oluşturmaktadır. Bölgedeki alüvyonlar genellikle çakıllı kumlu kil ve siltli kil

    şeklinde ince taneli çökellerden, kıyı çökelleri ise genellikle çakıllı siltli kum bileşimli

    malzemeden oluşmaktadır. Çalışma sahasının uydu görünümü ve arazi deneylerinin yerleşimi

    Şekil 1’de verilmiştir

    İnceleme bölgesinde yapılan ve derinlikleri yaklaşık 15~35 m olan sondaj çalışmalarının

    sonucunda, zemin kesitinin yer yer çakıl içeriği yüksek kumlu kil-killi siltli kum

    tabakalarından meydana gelmiş alüvyondan, siltli kum-siltli çakıl içerikli deniz çökelinden ve

    ayrışmış Neojen çökellerinden oluştuğu belirlenmiştir. 1 ve 6 nolu inceleme sahalarında

    yüzeyden itibaren ilk 30 m derinlikte orta katı-katı siltli kil ve yer yer çakıl bantları içerikli

    orta sıkı siltli kum tabakaları ardışımlı olarak yer almaktadır. 4 ve 5 nolu sahalardaki yüzey

    tabakası yer yer çakıl bantları içerikli orta sıkı siltli kumdan oluşmaktadır. 2 nolu inceleme

    sahasında yüzeyde çok katı-katı kumlu kil tabakası (çok ayrışmış kiltaşı-silttaşı-kumtaşı) ve

    altında ise ayrışmış Neojen formasyonu yer almaktadır. 3 nolu inceleme sahasında üstteki 20

    m’lik zemin tabakası; yer yer orta sıkı siltli kum tabakası içerikli orta katı-katı kumlu kilden

    oluşan alüvyondan meydana gelmiş olup, altında ise ayrışmış andezit birim mevcuttur.

    657

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • Şekil 1. Çalışma Sahasının Uydu Görünümü ve Arazi deneylerinin Yerleşimi

    3. ARAZİ DENEYLERİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

    Yapılan çalışmada inceleme bölgesi içinde daha önceden yapılmış zemin sondajlarına en fazla

    50 m uzaklıkta 6 ayrı deney sahası seçilmiş ve bu sahalarda hem tekil mikrotremor hem de eş

    zamanlı mikrotremor ölçümleri yapılmıştır. Sondajlarda elde edilen SPT-N darbe sayıları ve

    alınan numuneler üzerinde düzenlenen laboratuvar deneylerine ait sonuçların eş zamanlı

    mikrotremor ölçümüne ait kayıtlarla birlikte değerlendirilmesi sonucunda 6 ayrı inceleme

    sahası için kayma dalgası hızının derinlikle değişimi ve 1D analizler için gerekli zemin

    profilleri belirlenmiştir. Aynı noktalarda yapılan tekil mikrotremor ölçüm sonuçlarından H/V

    Spektral Oranı kullanılarak çalışma sahalarına ait zemin hakim periyodu (T0) ile zemin

    büyütmesi (Ag) değerleri elde edilmiş ve bunlara bağlı olarak hasar görebilirlik indisi

    değerleri hesaplanmıştır.

    3.1. Sondajlar ve Penetrasyon Deneyleri

    İnceleme bölgesinde seçilen 6 ayrı sahada yapılmış zemin etüdü sondajlarına ait veriler

    derlenmiştir. Söz konusu sahalarda yapılan sondajların derinlikleri 15 m ile 35 m arasında

    değişmektedir. 5 nolu çalışma sahası için elde edilmiş sondaj kesiti, sondaj kuyusu içinde

    yapılan penetrasyon deneylerinden elde edilen SPT-N vuruş sayılarından İyisan (1996)

    bağıntısı yardımıyla yüzey tabakaları için kayma dalgası hızının derinlikle değişimi ile birlikte

    Şekil 2’de verilmiştir. Şekilden de görüleceği üzere zemin kesitinde üstte kalınlığı yaklaşık

    25 m olan siltli kum tabakası altında siltli ve killi birimler yer almaktadır. Kum tabakası

    içinde SPT-N sayıları yüzeyle 15 m derinlik arasında 10~20 arasında değişmekte, daha sonra

    derinlikle artarak 28~40 arasında değerler almaktadır. Sondajlarda yer altı su seviyesi

    ortalama 5 m derinlikte ölçüldüğü belirtilmektedir. Sondajlar, arazi penetrasyon deneyleri,

    tekil ve eş zamanlı mikrotremor ölçümlerinden bulunan sonuçlar birlikte değerlendirilerek bir

    boyutlu dinamik analizlerde kullanılacak zemin modelleri oluşturulmuştur.

    MARMARA DENİZİ

    658

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • SAHA 5

    Zemin Türü Derinlik SPT-N

    Siltli Kum

    1.5 12

    3.0 11

    4.5 10

    6.0 14

    7.5 13

    10.5 16

    13.5 19

    15.0 20

    16.5 28

    18.0 33

    19.5 32

    21.0 38

    22.5 40

    24.0 29

    25.5 30

    27.0 38

    Orta

    Plastisiteli

    Siltli Kil

    28.5 33

    30.0 30

    31.5 28

    Düşük

    Plast. Silt

    33.0 28

    34.5 29

    Şekil 2. Derlenen Sondajlardan Elde Edilen Zemin Kesiti ve SPT-N Sayılarından

    Hesaplanmış Kayma Dalgası Hızı

    3.2. Eş Zamanlı Mikrotremor Ölçümleri

    Mikrotremorlar 0.01 sn - 20 sn arasında değişen periyotlara ve 10-2

    -10-3

    mm arasında değişen

    genliklere sahip belirsiz kaynak etkisindeki titreşimlerdir. Tekil mikrotremor ölçümleri ile

    zemin hakim periyodu ve zemin büyütmesi gibi zemin tabakalarına ait dinamik özellikler elde

    edilebilirken, eş zamanlı mikrotremor ölçümüyle de kayma dalgası hızının derinlikle

    değişimi ve sismik anakaya derinliği belirlenebilmektedir (Leyton ve diğ., 2011; Burjanek ve

    diğ., 2011; Grutas ve Yamanaka, 2011). Ölçüm süresinin göreli kısalığı, uygulamada

    sağladığı kolaylıklar ve düşük maliyet, mikrotremor ölçümlerinin geoteknik deprem

    mühendisliğindeki kullanılabilirliğini arttırmıştır.

    Yerleşim bölgelerinde kayma dalgası hızının (Vs) derinlikle değişimini elde etmek için, küçük

    genlikli titreşimlerin ölçümüne dayanan pasif kaynaklı yüzey dalgası yöntemleri tercih

    edilmektedir. Mikrotremorların oluşturduğu yüzey dalgalarının farklı frekanslarda farklı faz

    hızlarında harmonik dalgalardan meydana geldiği bilinmektedir. Frekansın veya periyodun

    yüzey Rayleigh dalgalarının boylarında belirleyici olması ve dalga boyu yüksek harmonik

    dalgaların derin zemin tabaka özelliklerini taşıması yüzey dalgası ölçümüne dayalı

    yöntemlerin temelini oluşturur. Diğer bir deyişle periyodu yüksek bileşenlerin derinde yer

    alan zemin tabakaları, düşük periyotlu dalgaların ise yüzey tabakaları hakkında bilgi sağladığı

    bilinmektedir. Zemin kesitinde yer alan tabakalarının kayma dalgası hız değerleri 10 m - 50

    m genişliğinde açıklığa sahip eş zamanlı çoklu mikrotremor ölçümleri ile belirlenebilmektedir

    0

    5

    10

    15

    20

    25

    30

    35

    0 200 400 600 800

    Vs (m/sn)

    Deri

    nli

    k (

    m)

    YASS

    659

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • (Okada, 2003). Eş zamanlı mikrotremor ölçümü yönteminde, mikrotremorların düşey

    bileşenleri kullanılarak, dairesel dizi üzerindeki her istasyon çifti arasında ikili korelasyonlar

    oluşturulmaktadır. Bu çalışmada alınan kayıtların analizler ile zemin tabakalarına ait

    Rayleigh dalgası faz hızları elde edilmiştir. Yapılan çalışma kapsamında belirlenen 6 ayrı

    noktada arazi deneyleri kapsamında eş zamanlı ve tekil mikrotremor kayıtları alınmıştır.

    Alınan kayıtlar analiz edilerek dispersiyon eğrisi ve kayma dalgası hızının derinlikle değişimi

    elde edilmiştir. 5 nolu sahada 7 alıcı kullanılarak yapılan eş zamanlı mikrotremor kayıtlarının

    analizinden elde edilen dispersiyon eğrisi ile kayma dalgası hızının derinlikle değişimi

    Şekil 3’te gösterilmiştir.

    Şekil 3. 5 Nolu Sahada Yapılan Eşzamanlı Mikrotemor Ölçümlerinden Elde Edilen

    Dispersiyon Eğrisi ve Kayma Dalgası Hızının Derinlikle Değişimi

    3.3. Tekil Mikrotremor Ölçümleri

    Mikrotremorlar ile kuvvetli yer hareketinin özellikleri arasındaki kuramsal farklılık olmasına

    rağmen, tekil mikrotremor ölçümlerinden ve kuvvetli yer hareketinin sayısal analizinden elde

    edilen hakim periyot değerlerinin birbirleriyle uyum gösterdiği bilinmektedir (İyisan ve diğ.,

    2013). Çalışma kapsamında belirlenen sahalarda yapılan tekil mikrotremor ölçümlerinde üç

    bileşenli Guralp CMG-40T alıcı ve Guralp CMG-DM24 sayısallaştırıcısından oluşan

    taşınabilir hızölçer seti kullanılmıştır. Mikrotremor ölçümlerine ait kayıtlar, H/V spektral

    oranı yöntemine göre analiz edilerek hakim periyot ve zemin büyütmesi değerleri

    belirlenmiştir (Mokhberi ve diğ., 2012). Yöntem uygulanırken 3 bileşenli mikrotremor

    kayıtlarının Fourier genlik spektrumları hesaplanmakta, iki yatay bileşenin ortalaması

    alınmakta ve yatay kayıtların spektrumları düşeydekine oranlanarak (H/V) spektral oranlar

    belirlenmektedir (Okada, 2006). Bir örnek teşkil etmesi açısından 5 nolu sahada alınan üç

    bileşenli tekil mikrotremor kayıtlarının analizi sonucunda elde edilen spektral oran H/V eğrisi

    Şekil 4’te gösterilmiştir. Çalışma sahalarında yapılan mikrotremor ölçümlerine ait H/V

    spektral oranlar Tablo 1’de verilmiştir. 6 farklı saha için yapılan analizler sonucunda hakim

    periyot değerlerinin 0.37~0.78 sn ve zemin büyütmesi değerlerinin ise 3.5~6.0 arasında

    değiştiği belirlenmiştir.

    0

    100

    200

    300

    400

    0 5 10 15 20

    f (Hz)

    Faz H

    ızı

    (m/s

    n)

    0

    20

    40

    60

    80

    0 200 400 600 800

    Vs (m/sn)

    Deri

    nli

    k (

    m)

    660

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • Tablo 1. Mikrotremorlardan Elde Edilen Periyot ve Büyütme Değerleri

    Saha

    No

    Mikrotremor

    No

    Periyot

    T0 (s)

    Büyütme

    Ag

    1 M1 0.78 4.3

    2 M2 0.37 4.1

    3 M3 0.45 6.0

    4 M4 0.46 3.5

    5 M5 0.68 4.0

    6 M6 0.60 3.6

    0

    1

    2

    3

    4

    5

    0.1 1 10

    Periyot, T (s)

    Buy

    utm

    e, A

    g

    Şekil 4. Saha 5’e Ait H/V Spektral Oran Analizi Sonuçları

    3.3.1. Nakamura İndisi (Kg) ve Yüzeydeki Efektif Kayma Şekil Değiştirmesi Değerleri

    Nakamura (2008) tarafından önerilmiş olan sismik hasar görebilirlik indisi (Kg), mikrotremor

    ölçümlerinin analizi sonucunda belirlenen zemin büyütmesi (Ag) ve hakim periyot (T0)

    değerleri kullanılarak belirlenmektedir.

    0

    2TAK gg (1)

    Yüzeye yakın zemin tabakalarında kuvvetli yer hareketi sırasında oluşacak kayma şekil

    değiştirmeleri, hasar görebilirlik indisi ve taban sismik anakayası en büyük ivme değerine

    bağlı olarak hesaplanabilmektedir. Nakamura tarafından önerilen bu yöntemde, efektif kayma

    şekil değiştirmesi değeri Denklem 2’de verildiği gibi tekil mikrotremor ölçümünden elde

    edilen sismik hasar görebilirlik değerinin, en büyük yatay sismik anakaya ivme değeri

    (amaks_kaya) ve C katsayısı ile çarpılması ile elde edilmektedir.

    Bağıntıdaki C katsayısı ise kuvvetli yer hareketinin verimliliğini tanımlayan (e) katsayısı ile

    taban kayasındaki kayma dalgası hızına (Vb) bağlı olarak Denklem 3’e göre

    hesaplanmaktadır. Bağıntılarda ivme değeri (amaks_kaya) Gal, Vb ise m/s

    birimindedir.

    Verimlilik katsayısı e, deprem sırasında oluşan dinamik kuvvetin statik kuvvete oranı olarak

    tanımlanmış olup, e=0.60 olarak verilmektedir (Nakamura, 2008).

    kayamaksge aCK _ (2)

    )( 2 bVeC

    (3)

    661

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • Yapılan bu çalışmada Denklem 2’de verilen en büyük yatay sismik anakaya ivme değerleri

    (amaks-kaya), 1D analizlerde kullanılan kaya mostrası ivme zaman geçmişi kayıtlarıyla

    karşılaştırılabilir olması açısından, söz konusu kayıtlardaki en büyük mutlak ivme

    değerlerinin (amaks) yarısına eşit seçilmiştir. Taban sismik anakayası kayma dalgası hızı (Vb)

    800 m/s olarak kabul edilmiştir. Mikrotremor ölçümleri sonrasında yapılan analizler

    sonucunda çalışma sahaları için hesaplanan Nakamura İndisi değerlerinin 5.7 ile 16.5 arasında

    değiştiği bulunmuş ve üstte verilen bağıntılar kullanılarak farklı şiddetteki depremler için

    kayma şekil değiştirmeleri elde edilmiş olup, analiz sonuçları Tablo 2’de gösterilmiştir.

    Tablo 2. Hasar Görebilirlik İndisi ve Efektif Kayma Şekil Değiştirmesi Değerleri

    Saha Kg γe (%)

    amaks=0.10g amaks=0.20g amaks=0.30g amaks=0.40g

    1 14.3 0.053 0.106 0.159 0.213

    2 6.2 0.023 0.046 0.070 0.093

    3 16.5 0.061 0.123 0.184 0.246

    4 5.7 0.021 0.042 0.063 0.085

    5 11.2 0.042 0.083 0.125 0.167

    6 7.9 0.030 0.059 0.089 0.118

    4. ZEMİN TABAKALARININ BİR BOYUTLU DİNAMİK ANALİZİ

    6 farklı saha için derlenen sondaj verileri ile kayma dalgası hızının değişimi birlikte göz

    önüne alınmasıyla hazırlanan zemin tabakası modellerinin, farklı ivme seviyelerindeki kaya

    mostrası ivme değerlerine (amaks=0.1g~0.4g) sahip kuvvetli yer hareketi karşısındaki

    davranışı, 1D dinamik analizler yardımıyla belirlenmiştir. 1D dinamik analizler, eşdeğer

    lineer yöntem kullanılarak DeepSoil V6.1 yazılımıyla yapılmıştır (Hashash ve diğ., 2016).

    4.1. Malzeme Modeli

    Eşdeğer lineer malzeme modelinin kullanıldığı yöntemde; kayma şekil değiştirmesi

    seviyesine bağlı rijitlik azalım (G/Gmaks) ve sönüm oranı değişim eğrileri ince daneli zeminler

    için Vucetic ve Dobry (1991) tarafından geliştirilen bağıntı kaba daneli zeminler içinse Seed

    ve Idriss (1970) tarafından önerilen bağıntılar kullanılmıştır. Analizlerde kullanılan rijitlik

    azalım ve sönüm oranı artış eğrilerinden bir tanesi Şekil 5’te gösterilmiştir.

    0

    0.2

    0.4

    0.6

    0.8

    1

    0.0001 0.001 0.01 0.1 1 10

    Kayma Şekil Değiştirmesi, (%)

    G/G

    mak

    s

    0

    5

    10

    15

    20

    25

    Sönüm

    Ora

    nı,

    D (

    %)

    Şekil 5. 1D Dinamik Analizlerde Kullanılan Malzeme Modeli

    662

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • 4.2. Kuvvetli Yer Hareketi Kayıtları

    Zemin tabakalarının bir boyutlu dinamik analizinde; çalışma bölgesini etkileyecek fay

    hareketi mekanizmasını yansıtacak biçimde seçilmiş, en büyük mutlak ivme değerleri (amaks)

    0.1 g ile 0.4 g arasında değişen, anakaya mostrasında alınmış dört farklı deprem hareketi

    kaydı kullanılmıştır. Seçilen kuvvetli yer hareketi ivme zaman geçmişleri, sırasıyla üç tanesi

    San Andreas Fay Hattı ve bir tanesi Kuzey Anadolu Fay Hattında meydana gelmiş 1979

    Coyote Lake (0.1g), 2005 Anza (0.2g), 2004 Parkfield (0.3g) ve 1999 Kocaeli (0.4g)

    depremlerine ait kayıtlardır. Bir boyutlu dinamik analizlerde kullanılan kayıtlar Şekil 6’da

    gösterilmiştir.

    Şekil 6. Bir Boyutlu Dinamik Analizlerde Kullanılan Kaya Mostrası İvme Kayıtları

    4.3. Analiz Sonuçları

    Zemin etüdü sondajlarından elde edilen verilerin ve eş zamanlı mikrotremor kayıtları

    kullanılarak yapılan analizler sonucunda Şekil 1’de gösterilen 6 ayrı saha için oluşturulan

    kayma dalgası hızının derinlikle değişimi ve zemin modelleri kullanılarak, farklı şiddet

    seviyelerine sahip (amaks_kaya=0.1 g~0.4 g) 4 ayrı kuvvetli yer hareketi kaydı için bir boyutlu

    eşdeğer lineer analizler düzenlenmiştir. 6 ayrı inceleme sahası için hesaplanan maksimum

    mutlak yüzey ivmesi değerleri (amaks_y) Tablo 3’te verilmiştir. Ayrıca tekil mikrotremor

    ölçümlerinden Nakamura İndisi yöntemiyle yüzeyaltı zemin tabakası için elde edilen efektif

    kayma şekil değiştirmesi değerleri ile karşılaştırılabilmesi amacıyla, 1D dinamik analiz

    kullanılarak zemin yüzeyinden 5 m derinlik için kayma şekil değiştirmesi (1D) değerleri

    hesaplanmış ve Tablo 3’te verilmiştir.

    1979 Coyote Lake Depremi

    -0.10

    0.00

    0.10

    0 5 10 15 20 25

    Zaman (sn)

    İvm

    e, a

    kay

    amost

    ra (

    g)

    2005 Anza Depremi

    -0.20

    -0.10

    0.00

    0.10

    0.20

    0 5 10 15 20 25

    Zaman (sn)

    İvm

    e, a

    kay

    amost

    ra (

    g)

    2004 Parkfield Depremi

    -0.30

    -0.20

    -0.10

    0.00

    0.10

    0.20

    0.30

    0 5 10 15 20 25

    Zaman (sn)

    İvm

    e, a

    kay

    amost

    ra (

    g)

    1999 Kocaeli Depremi

    -0.40

    -0.20

    0.00

    0.20

    0.40

    0 5 10 15 20 25 30 35 40

    Zaman (sn)

    İvm

    e, a

    kay

    amost

    ra (

    g)

    663

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • Tablo 3. Bir Boyutlu Eşdeğer Lineer Dinamik Analiz Sonuçları

    Deprem Adı amaks-kaya

    (g)

    Saha

    No

    amaks_y (g)

    1D

    (%)

    Saha

    No

    amaks_y (g)

    γ1D

    (%)

    Coyote Lake 0.10

    1

    0.21 0.038

    4

    0.11 0.007

    Anza 0.20 0.32 0.050 0.23 0.013

    Parkfield 0.30 0.50 0.067 0.27 0.018

    Kocaeli 0.40 0.31 0.148 0.33 0.026

    Coyote Lake 0.10

    2

    0.15 0.011

    5

    0.14 0.024

    Anza Array 0.20 0.23 0.015 0.29 0.029

    Parkfield 0.30 0.54 0.026 0.33 0.040

    Kocaeli 0.40 0.35 0.042 0.18 0.054

    Coyote Lake 0.10

    3

    0.13 0.018

    6

    0.14 0.017

    Anza Array 0.20 0.24 0.026 0.27 0.026

    Parkfield 0.30 0.29 0.031 0.32 0.034

    Kocaeli 0.40 0.35 0.092 0.20 0.047

    5. KAYMA ŞEKİL DEĞİŞTİRMELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

    Çalışma sahaları için elde edilen üç bileşenli tekil mikrotremor kayıtlarının sayısal analizi

    sonrasında Nakamura yönteminin kullanılmasıyla farklı şiddetteki sismik anakaya ivme

    değerleri için yüzeye yakın zemin tabakalarındaki kayma şekil değiştirmeleri (e)

    bulunmuştur. Yine aynı sahalarda düzenlenen sondaj ve eş zamanlı mikrotremor ölçümü gibi

    arazi deneylerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkan zemin kesitleri için farklı

    şiddetteki kaya mostrası ivme zaman geçmişi kayıtları kullanılarak 1D eşdeğer lineer analizler

    düzenlenmiş ve zemin yüzeyinden 5 m derinlikteki en büyük kayma şekil değiştirmesi

    değerleri (1D) hesaplanmıştır. Tekil mikrotremor ölçümleri ve 1D dinamik analizlerden aynı

    inceleme sahası için elde edilen kayma şekil değiştirmesi değerleri arasındaki ilişki

    belirlenirken; eşleştirilen kayma deformasyonu değerlerinin, eşdeğer şiddetteki anakaya

    deprem hareketi kullanılarak hesaplanmış olmasına dikkat edilmiştir. İnceleme sahaları için

    tekil mikrotremor ölçümü ve 1D dinamik analizlere dayalı elde edilen kayma şekil

    değiştirmeleri birlikte Şekil 7’de gösterilmiştir.

    1D = 0.40 e

    r = 0.81

    0.0

    0.1

    0.2

    0.3

    0.0 0.1 0.2 0.3e (%)

    1D (

    %)

    Şekil 7. Küçük Genlikli Titreşim Ölçümünden ve Zemin Tabakalarının Bir Boyutlu Dinamik

    Analizinden Elde Edilen Kayma Şekil Değiştirmeleri Arasındaki İlişki

    664

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • Regresyon analizi sonucunda tekil mikrotremor ölçüm sonucu ve tasarım deprem ivmesine

    dayalı kayma deformasyonu (e) ile kuvvetli yer hareketine dayalı 1D dinamik analizlerden

    elde edilen kayma şekil değiştirmeleri (1D) arasında elde edilen bağıntı aşağıda verilmiştir.

    γ1D=0.40 γe (4)

    Bağıntıda korelasyon katsayısı r=0.81 olarak hesaplanmıştır. Kullanılan en büyük kaya

    mostrası ivme değerinin 0.1g ile 0.4g arasında değiştiği bu çalışmada elde edilen kayma

    deformasyonu seviyeleri olarak 0.01~0.15 aralığında değerlere sahiptir ve Tablo 4’ten de

    görülebileceği gibi kuvvetli yer hareketi sırasında yüzeye yakın zemin tabakasında elasto-

    plastik davranışın hakim olacağı anlaşılmaktadır. Denklem 4’te verilen bağıntının, zeminde

    plastik davranış ve göçme durumunun oluşacağı daha yüksek kayma deformasyonu

    seviyelerini meydana getirecek daha şiddetli yer hareketi ve daha yumuşak veya gevşek

    zemin koşulları için geçerliliğinin araştırılması gerekmektedir.

    Tablo 4. Zemin davranışının kayma deformasyonu seviyesine bağlı değişimi (Ishihara, 1996)

    Deformasyon

    Seviyesi, (%) 10

    -4 10

    -3 10

    -2 10

    -1 1 10

    Olgu Dalga yayılımı, titreşim Çatlaklar, farklı

    oturma

    Şev kayması,

    sıkışma, sıvılaşma

    Mekanik

    Davranış Elastik Elasto-plastik Göçme

    6. SONUÇLAR

    Depremler nedeniyle yüzeye yakın zemin tabakalarında meydana gelen kayma şekil

    değiştirmelerinin seviyesi; kuvvetli yer hareketinin şiddetine bağlı olarak yapılarda oluşan

    hasar dağılımının yerel değişiminde etkili olmakta, zemin yapılarında oluşan kalıcı

    deformasyon değerlerini etkilemekte, sıvılaşma potansiyeline sahip zeminlerde meydana

    gelebilecek deformasyon ve oturma miktarlarını belirlemektedir. Bu çalışmada küçük genlikli

    titreşimler olarak bilinen mikrotremor ölçümlerine dayalı Nakamura İndisi yöntemine bağlı

    elde edilen kayma deformasyonu değerleri, farklı arazi deneyleri yardımıyla daha kapsamlı

    veri toplanmasını ve hassas sayısal analiz yapılmasını gerekli kılan kuvvetli yer hareketine

    dayalı 1D dinamik analiz yöntemiyle hesaplanan değerlerle karşılaştırılmıştır. Tekil

    mikrotremor ölçümüne dayalı kayma şekil değiştirmesi değerleri (e) ile kuvvetli yer

    hareketine dayalı 1D dinamik analizlerden elde edilen kayma şekil değiştirmesi değerleri (1D)

    arasında, zemin tabakasında elastik ve elasto-plastik davranışın meydana geldiği kayma

    deformasyonu seviyeleri için lineer bir bağıntı elde edilmiştir. Bağıntı; bir sahada tasarım yer

    hareketi özelliklerinin bulunması amacıyla yapılacak bir boyutlu dinamik analizlerde yüzey

    tabakaları için hesaplanan kayma deformasyonlarının, mikrotremor ölçümlerinden pratik

    amaçlar doğrultusunda tahmin edilebilmesinde yararlı görülmektedir. Belli bir bölgede sınırlı

    sayıda veri kullanılarak elde edilen bağıntının, veri sayısındaki artışla yerel zemin koşullarına

    bağlı geliştirilmesi mümkün olacaktır.

    TEŞEKKÜR

    Yapılan bilimsel çalışmalara desteğinden dolayı Bursa Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri

    Dairesi Başkanlığı Etüd Proje Şube Müdürlüğü’ne ve Jeoloji Mühendisi Ömer GÜLENÇ’e

    teşekkür ederiz.

    665

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul

  • KAYNAKLAR

    [1] Saita, J., Nakamura, Y. and Sato, T. (2012), “Liquefaction caused by the 2011 off the

    Pacific Coast of Tohoku Earthquake and the Result of the Prior Microtremor

    Measurement”, 15th

    World Conf. on Earthquake Engineering, Lisboa, Portugal.

    [2] Nakamura, Y. (2008), “On the H/V Spectrum”, The 14th

    World Conference on Earthquake

    Engineering in Beijing, China.

    [3] İyisan, R. (1996), “Zeminlerde Kayma Dalgası Hızı ile Penetrasyon Deney Sonuçları

    Arasındaki Bağıntılar”, İMO Teknik Dergi, Cilt 7, Sayı 2, ss.1187-1199.

    [4] Leyton, F., Montalva, G. and Ramirez P. (2011), “Towards a Seismic Microzonation of

    Concepcion Urban area based on Microtremors, Surface Geology and Damage

    observed after the Maule 2010 earthquake. First Results”, 4th

    IASPEI/IAEE

    International Symposium: Effects of Surface Geology on Seismic Motion, August 23-

    26, University of California, Santa Barbara.

    [5] Burjanek, J., Gassner-Stamm, G., Poggi, V. and Fah D. (2011), “Estimation of Local Site

    Effects in the Upper Valais (Switzerland)”, 4th

    IASPEI/IAEE International

    Symposium: Effects of Surface Geology on Seismic Motion, August 23-26,

    University of California, Santa Barbara.

    [6] Grutas, R. and Yamanaka, H. (2011), “Deep Sedimentary Layers in Metro Manila,

    Philippines Estimated with the Joint Inversion of Receiver Function and Surface

    Wave Dispersion”, 4th

    IASPEI/IAEE International Symposium: Effects of Surface

    Geology on Seismic Motion, August 23-26, University of California, Santa Barbara.

    [7] Okada, H. (2003), “Microtremor Survey Method: SEG Geophysical Monograph Series

    No. 12”, (translated by Koya Suto), Society of Exploration Geophysicists.

    [8] İyisan, R., Haşal, M.E., Çekmeceli, M., Bayın, A. (2013), “Mikrotremor Ölçümlerine

    Dayalı Bir Mikrobölgeleme Örneği”, 5.Geoteknik Sempozyumu, 5-7 Aralık 2013,

    Çukurova Üniversitesi, Adana.

    [9] Mokhberi, M., Tadayon, A. and Rahnema, H. (2012), “Using the H/V Spectral Ratio of

    Microtremor for Identification of the Vulnerability of Buildings, Based on Dynamic

    Site Characteristics of the Shiraz City”, 15th

    World Conf. on Earthquake

    Engineering, Lisboa, Portugal.

    [10] Okada, H. (2006), "Theory of Efficient Array Observations of Microtremors with Special

    Reference to the SPAC Method", Explore Geophys., vol. 37, 73-85.

    [11] Hashash, Y.M.A., Musgrove, M.I., Harmon, J.A., Groholski, D.R., Phillips, C. and Park,

    D. (2016), “DEEPSOIL 6.1, User Manual”.

    [12] Vucetic, M. and Dobry, R. (1991), “Effect of Soil Plasticity on Cyclic Response”,

    Journal of Geotechnical Engineering, 117:1, 87-107.

    [13] Seed, H.B. and Idriss, I.M. (1970), “Soil Moduli and Damping Factors for Dynamic

    Response Analyses”, Report EERC, Berkeley CA, USA, University of California.

    [14] Ishihara, K. (1996), “Soil Behaviour in Earthquake Geotechnics”, Oxford Engineering

    Science Series, Oxford University Press, U.K.

    666

    7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul