[Buraya yazın]

1

ÖN SÖZ dediklerinden…

Amacım sadece bu hayatın yaşamaya değer oldu-

ğunu ve sizin için yaratıldığını göstermek…

İçinizde ki özgürlük sevdasını hayata geçirmek…

Siz hayata değil, hayatın size uyması gerekli…

Yapmanız gereken kafanızın içinde ki o sizi

Sık boğaz eden soruların cevabını bulmak.

Şimdi kendinizi ödüllendirme zamanı, kendinizi se-

vin hem de çok sevin çünkü siz bir mucizesiniz…

Bunu hatırlayın… Öğrenmeyin sadece hatırlayın…

Çünkü doğuştan her şeyi biliyorsunuz zaten.

Egonuzun İsminizin önüne koymak istediği bütün

kalıpları (Prof. Dr. Vb.) bir kenara bırakarak kendi-

nizi sadece isminizle sevin,

Evet, aynı çocukluğunuzda ki gibi…

2

Önce benim hikâyemi okuyup sonra bir

sırra erişeceksiniz bu sır sizi uçuracak, içi-

nizde hiç hissetmediğiniz fırtınalar kopara-

cak ve size hayallerinizdeki milyonları ka-

zandıracak.

…çok zengin olacaksınız…

3

ZENGİNLİĞE İLK ADIM

Bugün hayatımın en güzel günü

4

Aslında tamamen dikkatinizi çekmek, odağınızı çevirmek için atılmış bir başlık çünkü para bazıları için zenginlik bazıları için özgürlüğü ifade eder benim özgürlük kavramımın altındaki 5 maddeden biridir para... Para, sağlık, huzur, mutluluk, başarı Bu 5 i bir araya gelince ben özgürüm diye-biliyorum, bu 5 konuda da zengin olmam lazım diyorum ve bunların yolunu anlatıyo-rum çünkü sizin de özgür olmanızı istiyo-rum niye mi yapıyorum evren böyle olma-sını istiyor, evren iyilikle bollukla doluyken kendinizi kısıtlamanıza izin veremem... Para, zenginlik kavramının en güzel anla-tılan boyutu ve nasıl kazandığım yolunda ki tecrübelerimi paylaşacağım sizlerle.

5

600 TL MAAŞLA

ZENGİNLİK YAŞAMAK

6

Hayatım 2 yıl öncesine kadar Tür-kiye’de yaşayan çoğu kesimin olduğu gibi orta gelir seviyesinde bir ailenin 4 çocu-ğundan en küçüğü olarak geçti. Baba işçi, çoğu zaman maaş bile alamazdı böyle bir ortamda bir ilçede yaşıyorsanız alt gelir hatta gelirsiz grubunda olduğumu söyleye-bilirim. Batıda yaşamış olsak belki şansı-mız artacaktı (bu düşüncem sonradan de-ğişiyor) bazı konularda eğitim, maddiyat vb. Ama doğuda yaşıyorduk ve bu kaderdi, yaradan o ailenin çocuğu olmamı istemişti. Dinle ilgili kavramlarımızı çocukluk yaşta öğrendik. Çevremizdeki insanların akrabalarımızın yaşantılarına bakarak ya da bazen büyük-lerimizin sohbet ortamında bulunarak yani duyma bilgi ile...

7

Aile, geçmişinden beri tüccarlık yaptığı için ilim olarak çok bir şey konuşulmazdı, ge-nelde siyaset, taraf, hükumet, devlet işle-rini dinlerdik bunları öğrenirdik hiçbir fikri-miz olmadan, bilmediğimiz tanımadığımız insanları sever, siyasi görüşlerine taraf olurduk, ya da sevmez hakkında kötü ko-nuşurduk... Zaman tabi ki akıp giderken biz o ilçeden il merkezine göç ettik belki de yolculuğumun başladığı nokta buydu... Ülke ekonomik olarak iyi seviyelere git-meye başladı televizyon, radyo yaygınlaştı insanlar bilgiye daha kolay ulaşıp daha ça-buk öğrenmeye başladı yaşam kalitesi arttı, sonra cep telefonları, internet derken günümüz çağına hızlıca geldik. Hatta veri-ler son 100 yıllık gelişmeyi önceki 300 yıl-dan daha hızlı ve daha fazla olduğunu gösteriyor.

8

Biraz önce söylediğim gibi yaşam tecrübe-lerle doludur önemli olan bu tecrübeyi na-sıl kullandığınızdır... Ben lise eğitiminden sonra okumak isteyip ailevi sebeplerden dolayı okuyamayan bi-riyim. (Bu düşüncem de sonradan değişi-yor ve okuyorum) Tecrübelerimiz arttıkça yaşadığımız hayatı sevmemeye başladık, gözümüz daha yük-seklere gitmeye başladı. Aslında yaşadığı-mız hayatın hiçbir zenginliği olmadığını düşünürdük.

9

10

DÖNÜŞÜMÜN BAŞLANGICI

11

Liseden 5 yıl sonra hayatımı değiştirmeye karar verdim ki şu anki hayat arkadaşım o dönem üniversiteye hazırlanıyordu, onunla birlikte bende sınavlara girmeye karar verdim hatta girdim ama bir hedef ol-duğu için, sadece hayatımı değiştirmek is-tediğim için evren bana bir şans verdi. Bende bu şansı kullanıp çalıştığım işten is-tifa edip, kredi kartlarımı, borçlarımı falan hiç düşünmeden çekip gittim çünkü dön-düğümde herşey çok farklı olacaktı buna inanıyordum... Buraya kadar biraz biyografi gibi oluyor ama birazdan asıl konuya geçiş yapacağız bunları bilmenizi istiyorum çünkü bu hayat, bu kitabı okuyan belki on binlerce kişinin hayatına eş değer.

12

Ama sonradan 1.000.000 TL hedefle maddi özgürlüğe kavuşmuş bir hayat gö-receksiniz... Sabırla okuyun çünkü kitabın sonunda size de zenginliğinizi kazandıra-cak bir SIR var…

13

OKUL SONRASI

14

Okul bitti çünkü hedef bitirmekti sonra iş hayatı başladı, ama eski ben yoktu artık daha yüksek maaşla daha kaliteli yaşayan bir ben vardım. Bu halime şükrediyordum sürekli, sonra evlilik, düğün dernek derken bazı düşünceler sorguluyordu beni. Eski hayatıma bakıyordum maaşım şimdinin 3 te 1 i belki, ama borçlarla mücadelem ay-nıydı yani gelirim artmıştı ama eksik bir şeyler vardı bunun cevabını şöyle buldum; Ne kadar gelirin olursa olsun giderinde ona göredir...(bilinçaltında kayıtlı olan yanlış düşünce, hemen doğrusuyla değiş-tirin Ne kadar giderin olursa olsun daha fazla para kazanabilirim)

15

Kendime şunu dedim, aza kanaat edip bu hayatı yaşamaya devam edecektim, na-sılsa gelirim artsa da giderim de artıyor o zaman artırmaya gerek yok. Bir müddet böyle yaşadım baktım olmu-yor gözüm başka heveslerde, daha farklı yaşamlarda ama o hayata geçiş yaparsam borcum artar, ödeyebilir miyim dedim... Hergün işe giderken etrafta insanların ge-zip dolaştığını, para harcadıklarını, piknik yaptıklarını gördüm. Burada bir sıkıntı vardı nasıl olur bunlar çalışmadan mı ka-zanıyorlar diyordum... Sonra inceledim ki etrafımda o tür iki insan vardı. Birincisi ömrünün 50 yılını çalışarak kırk kanaat geçirmiş, şimdi emeklilik dediği mutluluğu yaşayan, diğeri de aileden zen-gin birçok gayrimenkulü kiraya vermiş, zengin ama zenginliğin hazzını alamayan insan...

16

Emeklilik yıllarca beynimize kazınmış ra-hatlık adı altında, oysa ömrü bitmiş insan-ları örnek verir. Bunu nasıl olurda iyi bir şeymiş gibi görürler anlamıyorum... 60 ya-şından sonra zenginliğin tadını isteseniz de alamazsınız zaten. Yıllarca çalışıp bi-riktirdiğiniz herşeyi bir başkasına bırakıp gidersiniz, sonsuz âleme... Ben ikisinin karma hayatını yaşamak isti-yordum yani hem vaktim olsun hem param olsun istiyordum, bunun adına da özgür-lük diyordum. Bu yüzden kendimi özgür hissetmiyordum çünkü sabah 8 de olmam gereken bir iş vardı, yani beni bağlamıştı. İşim ne kadar rahat olsa da özgür değil-dim, kısıtlıydım... Şunu söyleyeyim, dünyanın en büyük fir-masında CEO olun 100.000 dolar maaşı-nız olsun yine de özgür değilsinizdir, git-meniz gereken bir iş varsa, sorumlusu ol-duğunuz şey size ait değilse, özgürlüğü yaşayamazsınız... Bu yüzden bunu kabul etmedim.

17

Bir başka fikir girdi aklıma, giderlerim sü-rekli artıyor, faturalarım sürekli çalışıyor, benden para almak için adamlar bir kere sistemi kurmuş sonra hiç karışmadan be-nim üzerimden yatarak para kazanıyorlar. Bu aklımı kurcalayan ilk fikir oldu... Sonra gelirim yetersiz değil ama dünyada daha fazla kazanan sürekli birileri var ben neden daha fazla kazanmıyorum diyor-dum, buda ikinci fikrim oldu... Evet, bu düşünceler aklımı kurcalarken bir değişim başlatmaya karar verdim, kendimi artık değiştirecektim özgürlüğüme gide-cektim...

18

KENDİNİZE SORULAR SORUN

19

1- Ben Zengin miyim?

Ne zaman kendimi çok zenginmişim gibi düşünsem zihnim ya da egom sürekli beni susturacak cevaplar verirdi. Senin borcun var, zengin değilsin, derdi. Bu aslında ka-bullenmişliğimdi ve ilk onu değiştirmem gerekiyor dedim...

2- Hayatımda beni engelleyen ne var?

Diye sorduğumda bazı cevaplar aldım. Bunlardan birisi, komiklik arz eden soya-dımdı. Küçükken arkadaşlar dalga geçerdi ya da yeni birisiyle tanışırken soyadımı söylememe çabalarım beni utangaç, sıkıl-gan biri haline getirirdi. Soyadım “kokar” idi. Bu da bir yerde zih-nimde zenginliğe uymayan bir soyisim der-dim. Yani benim zengin olmama engel olan ne varsa hepsinin cevabını zihnim ve egom veriyordu...

20

3- Askerlik problemini ne yapaca-ğım?

Askerlik problemim vardı evliydim ama as-ker kaçağıydım. Şehir dışına çıkmam la-zım diyordum fakat yolda polis durdursa alıp askere götürecekler ve 12 ay çok uzun bir dönemdi borçlarımı kim ödeyecek der-dim... İki ay aksatsam bankalar peşime dü-şer evdekilere sıkıntı olur diye korkardım, düşünsenize ne kadar zor bir durum...

4- Okul ne zaman bitecek? Üniversiteye açıktan yazılmış okuyordum sırf askerliği daha fazla uzatmak ve daha kısa yani 6 ay yapmak için ama bir türlü geçemiyordum, tam 7 dönem kaldım, bak-tım oda askerliğe çözüm olmadı.

21

5- Evimi ne zaman alacağım?

Kirada oturuyordum, zenginim dediğimde hemen egom bir evin bile yok diyordu buda kötü hissettiriyordu...

6- Arabam yoktu buda paramın ol-madığının göstergesi miydi?

Evet, bir dönüşüm istiyordu içimdeki ben, ama egom sürekli bu kadar sorunu çöze-meyeceğimi söyleyip beni kenara çeki-yordu. Sonra bir gün masamda otururken inter-nette kişisel gelişimlerle ilgili bilgiler kar-şıma çıkmaya başladı ve bu sürekli olunca dikkatimi çekti ilgilenmeliyim dedim... Bu fikri sanırım evren göndermişti yani ev-renden mesajım vardı...

22

Gidip amaçsızca bir kitapçıya, baktım ne okuyabilirim diye, bu mesajı gönderen ev-rense bana hangi kitabı okuyacağımı da gösterecekti... Size de şiddetle öneririm okuduğum kitap-lar ilk kitabım; Bilinçaltının gücü- Joseph Morphy. Kitaba bir daldım daha da çıkamadım, bit-tiğinde neler olup bittiğinin farkında değil-dim, büyülenmiş bir şekilde kendimi her-şeyi olumlarken, herşeyin sorumlusunun kendim olduğu düşünceleriyle dolup taş-mış, sadece düşüncelerimde birşeyleri de-ğiştirmeye çalışırken buldum... Sonra internette videolar izlerken çok sev-diğim Recep ÖZER denk geldi. Aslında öğretmen ama oda evrenin sırrını çözmüş, öğrencilerine uygulayan biriydi, bende vi-deolarından çok şey öğrendim şimdi ac-cess the bars eğitmenliğiyle bir çok kişiye şifa dağıtıyor. Oda birkaç kitap öneriyordu videolarında, sonra o kitapları da okudum

23

sırasıyla, çok değerli metin hara sonra Ay-kut Oğut derken bilinçaltı, evren, çekim ya-sası, frekans titreşim, meditasyon konula-rında derin bilgilere sahip olduğumu gör-düm. Tabi bu esnada çok şeyin değiştiğini fark etmiyordum çünkü artık sadece niyet ediyordum... Evrenin yasasında sadece niyet etmek var. Sizinle aynı frekansa sahip her madde çekim yasasıyla size gelmek zo-rundadır. Din, dil, ırk, lisan, zaman, mekân kavram-ları yok, bunu fark ettim böylece herşeyi kolayca kabul ettim. İspatı da şöyle oldu; Diyelim ki Hristiyan’dınız kendi inancınıza göre ayinler yapıp dua ediyorsunuz ve ka-bul olduğunu düşünüyorsunuz, aynı olayı farklı yollarla Müslümanlar da yapıyor on-larda camiye gidip dua ediyor ve kabul olu-yor, Budistler de sık sık meditasyonlarla, ayinlerle dua edip kabul edildiğini düşü-nenlerden ve Yahudiler ve Museviler ve bunun gibi dünyada birçok inanca tabii ki-şiler…