Upload
others
View
17
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
gelisimedu igugelisim
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
Nöroanatomi-Fonksiyonel Nöroanatomi
Dersin Haftası: 7. Hafta
Dersin Öğr. Üyesinin Adı: Prof. Dr. Arif ÖNDER
E-Posta: [email protected]
Telefon: 0532 266 33 23
Bölüm Adı
Dersin Adı
gelisimedu igugelisim
FORMATİO RETİCULARİS
gelisimedu igugelisim
18.10.2020
6 Kredi
7 Ekim 2020 Çarşamba - 9 Ekim 2020 Cuma
14 Ekim 2020 Çarşamba
https://gsf.gelisim.edu.tr/bolum/fizyoterapi-ve-rehabilitasyon-412/mufredat
B Blok Kat: 0 015 Numara
Ders Günü ve Saati
Görüşme Gün ve Saatleri
Dersin Öğretim Üyesinin Konumu
Dersin Kredisi
GBS Linki
DERS BİLGİLERİ
gelisimedu igugelisim
FORMATİO RETİCULARİS
gelisimedu igugelisim
• Beyin sapının merkezi tegmental bölümü boyunca uzanan multipolar nöronlar ve küçük yuvarlak nöronlar ile onların uzantılarından oluşan kompleks bir yapıdır.
• Beyin sapındaki büyük nucleus gruplarının dışında kalan nöronlar tarafından oluşturulan bu yapı, medulla spinalis’ teki nöronlar arası bağlantının rostrale doğru uzantısı olarak kabul edilmektedir.
• Filogenetik olarak beyin sapının en eski kısımlarındandır.
gelisimedu igugelisim
• Nuclei reticulares, bazı bölgelerde belirgin nucleus’laroluştururken, bazı bölgelerde dağınık nöron grupları şeklinde ve beyin sapının derin kısımlarında yerleşmiş bulunmaktadır.
• Nuclei reticulares’ten başlayan aksonlar merkezi sinir sisteminin hem rostral hem de kaudal kısımlarında, ayrıca verdikleri birçok kollateral aracılığı ile beyin sapındaki çeşitli kranial sinir nucleus’ larında sonlanırlar.
FORMATİO RETİCULARİS
gelisimedu igugelisim
• Nuclei reticulares’teki nöronların, majör motor ve duyu
sistemlerindeki nöronlara göre çok daha yaygın bağlantıları
vardır.
• Formatio reticularis bu bağlantılar sayesinde merkezi sinir
sisteminin çeşitli kısımları arasında integrasyonu (birleştirme-
bütünleştirme) sağlamaktadır.
FORMATİO RETİCULARİS
gelisimedu igugelisim
• Formatio reticularis’e ait nucleus’lar, beyin sapındaki yerleşimlerine göre bilateral median, medial ve lateral olmaküzere üç hücre kolonunu oluşturur.
• Median kolonda yer alan ve nuclei raphes adı verilen nucleuslarorta büyüklükteki nöronlardan,
• Lateral kolondaki nucleus’lar ise küçük nöronlardan oluşmaktadır.
FORMATİO RETİCULARİS NUCLEUSLARI
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
MEDİAN RETİKÜLER FORMASYON KOLONU• Beyin sapı boyunca orta hat ve buraya yakın bölümlerde uzanır. • Bu kolonu oluşturan çekirdeklere topluca nuclei reticulares raphae
(veya kısaca nuclei raphae) adı verilir. • Kolonun medulla oblongata’nın 2/3 üst bölümünü nuc. obscurus ve
nuc. pallidus,• Kısmen bu çekirdekleri örterek pons’un alt bölümüne de uzanan
nuc. magnus,• Rostraldeki beyin sapı bölümlerinde sıra ile nuc. raphae pontis (nuc.
pontis), nuc. centralis superior ve nuc. raphes dorsalis (rostralis ) bulunur.
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
• Büyük ve orta boyuttaki nöronlardan oluşur.
• Medulla oblongata’ da belirgin olmamakla birlikte tüm
beyin sapı boyunca uzanmaktadır.
• Median kolonun dış yanında yer alır.
• Medulla oblongata’nın üst bölümünü nucleus
gigantocellularis (magnocellularis) yapar.
MEDİAL RETİKÜLER FORMASYON KOLONU
gelisimedu igugelisim
• Pons’taki bölümünü nuc. reticularis intermedius pontis
inferiores ve superiores (nuc. reticularis pontis oralis) ile nuc.
reticularis tegmentalis pontinus,
• Mesencephalon’daki bölümünü nuc. cuneiformis ve
subcuneiformis ile substantia grisea periaqueductalis oluşturur.
• İlaveten nuc. coeruleus ve nuc. subcoeruleus’larda bu kolona
dahil edilmektedir.
MEDİAL RETİKÜLER FORMASYON KOLONU
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
LATERAL RETİKÜLER FORMASYON KOLONU
• Küçük ve yassı nöronlar oluşturur. Parvosellüler kolon olarakta
adlandırılır.
• Nucleus ambiguus’u saran Medulla oblongata’daki bölümü nuc.
reticularis centralis medulla oblongatae adını alır. Bu çekirdeğin
lateral bölümü nucleus reticularis lateralis med. oblongatae,
ventral bölümü ise nucleus reticularis paramedianus adı verilir.
gelisimedu igugelisim
LATERAL RETİKÜLER FORMASYON KOLONU
• Lateral retiküler formasyon kolonun pons bölümü nuc. nervifacialis ile nuc. motorius nervi trigemini’yi sarar ve kolonun bu bölümüne Nuc. reticularis centralis pontinus (nuc. reticularislateralis ponti) adı verilir.
• Kolonun mesencephalic bölümünü Nuc. parabrchialis medialisve lateralis ile nuc. reticularis tegmentalis pedunculo-pontinusoluşturur.
FORMATİO RETİCULARİS
gelisimedu igugelisim
• Formatio Reticularis’in pons orta seviyesinden itibaren üst
bölgesini oluşturan pons ve mesencephalon bölgeleri
kolaylaştırıcı (facilitatory) alan adını alır. Bu bölgeden medulla
spinalise inen motor lifler (tractus pontoreticulospinalis
=Tractus reticulospinalis medialis) , medulla spinalis alfa
ve gama motor nöronlarını uyarır (excite eder).
• Formatio reticularis’in pons orta seviyesinin alt kısmı ve
bulbus bölgeleri, ‘’Bulbo Reticular Inhibitory’’ alanı
oluşturur. Bu alandan kaynaklanan motor lifler (tractus bulboreticulospinalis =tractus reticulospinalislateralis), medulla spinalis ön boynuz alfa ve gama
motor nöronlarına inhibitor etki yaparlar.
FORMATİO RETİCULARİS
gelisimedu igugelisim
Bulbo retiküler inhibitorik alan, spontan uyarı doğurma özelliğine
sahip olmayıp; üst merkezlerden gelen uyarılar aracılığı ile kendisi
aktive olarak; inhibisyon görevini yerine getirebilir.
Bu nedenle, üst merkezlerde bir harabiyet ortaya çıkarsa, medulla
spinalis üzerine fasilitatör alanlardan gelen uyarılar devam ederken;
inhibitör uyarılar kesilecek ve ilgili kaslarda kas tonusu (hipertonisite)
ve çeşitli refleksler şiddetlenecektir (hiperaktif refleksler).
FORMATİO RETİCÜLARİS
gelisimedu igugelisim
Retiküler formasyonun fasilitatör alanları, görme, işitme ve somatik
duyularla ilgili birçok uyaranın giriş bölgesini oluşturur. Dolayısı ile bu
bölge nöronlarına devamlı bir duyusal giriş vardır. Bu nedenle
nörönların uyarılma eşiği düşük olup; nöronlar ‘hyperexcitable’
durumdadır. Yukarıda bahsedilen nedenlerle uyarılma eşiğine
kavuşan nöronlar devamlı olarak küçük ateşlemeler yapabilirler ve
bu nöronların ‘spontan aktivite doğurduğu’ söylenebilir.
gelisimedu igugelisim
Formatio Reticularis’in Dört önemli fonksiyonu vardır.1. Beyini aktif durumda tutarak davranış ve dikkat açısından uyanık
olmayı sağlamak,
2. Tractus pontoreticulospinalis ve tractus bulboreticulospinalisaracılığı ile kas tonusu ve segmental refleksleri düzenlemek,
3. Solunum ve dolaşım gibi bazı otonomik fonksiyonları kontrol etmek,
4. Medulla spinalis’in cornu posterius’una gelen impulslarıetkileyerek ağrı duyusunun algılanmasını düzenlemektir.
gelisimedu igugelisim
• Uyku-uyanıklık dengesi,
• Konjuge göz hareketleri,
• Ritmik çiğneme hareketleri,
• Bulantı-kusma, yutma-yutkunma,
• Öksürme, aksırma, hapşırma,
• İşeme,
• Soluma ve kalp ritmi.
Diğer fonksiyonları;
gelisimedu igugelisim
• Medulla spinalis’ten başlayan ve beyin sapındaki bazı retiküler nucleus’ larda sonlanan tractus spinoreticularis’in oluşturduğu spino-reticulo-thalamo-cortical bağlantıda nosiseptif duyu impulslarınındüzenlenmesinde rol oynadığı ileri sürülmüştür.
• Medulla oblongata ve pons seviyesindeki bazı retiküler nucleus’lardanbaşlayan ve medulla spinalis’e inen tractus reticulospinalis’ler ise bazı istemli hareketlerin ve postür ile ilgili refleks hareketlerin, solunum ve dolaşım fonksiyonları’nın düzenlenmesinde rol oynar.
gelisimedu igugelisim
• Retiküler nucleus’lardan başlayıp cerebral cortex’e çıkan direkt ve indirekt çok sayıda bağlantı vardır. Retiküler aktive edici sistem (ascending reticular activating system-ARAS) adı verilen bu bağlantılar sayesinde formatio reticularis’in cerebral cortex’inelektriksel aktivitesi üzerinde düzenleyici etkisi vardır.
• Medulla spinalis ile afferent kranial sinir nucleuslarından başlayan ve beyin sapındaki bazı retiküler nukleuslarda sonlanan lifler, retiküler aktive edici sisteme dış ortamdan impulslar taşır.
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
• Retiküler nucleus’ların cerebral cortex ile olan bağlantısı, dış ortamdan alınan impulsların üst merkezlere iletilmesi için alternatif bir yol oluşturur.
• Retiküler aktive edici sistemin cerebral cortex üzerindeki etkisi, uyanıklık ve dikkat gibi beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynar.
• Beyin sapında formatio reticularis içerisinde yer alan nöronların önemli bir kısmı serotonin, noradrenalin ve dopamin gibi monoamintabiatında nörotransmitter’leri sentezler ve salgılar.
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
• Formatio reticularis nöronlarının dışında monoamin tabiatındaki
nörotransmitterler beyin sapında , locus coeruleus ve substantia
nigra gibi bazı nöron grupları tarafından da salgılanmaktadır.
• Beyin sapındaki nörotransmitter salgılayan nöron toplulukları;
• Serotonerjik,
• Noradrenerjik ve
• Dopaminerjik olmak üzere üç monoaminerjik sistem oluşturur.
gelisimedu igugelisim
SEROTONERJİK SİSTEM• Beyin sapındaki en yaygın monoaminerjik sistemdir. Bu sistemi oluşturan
nöronların büyük kısmı nuclei raphes ve bunlara bitişik nucleus’lardabulunur.
• Nuclei raphes’ten başlayan ve birçok üst merkeze giden efferent lifler olduğu gibi, beyin sapı seviyelerinde sonlanan ve medulla spinalisseviyelerine inen aksonlarda vardır.
• Genel olarak medulla oblongata seviyesindeki nuclei raphes’ten başlayan aksonlar medulla spinalis seviyelerine iner.
• Pons’un üst kısmı ve mesencephalondaki nuclei raphes’ten başlayan aksonlar santral sinir sisteminin rostral kısımlarına gider.
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
• Nuclei raphes’ten üst merkezlere giden serotonerjik liflerin önemli bir kısmı fasciculus medialis telencephali (medial forebrain bundle)’
ye katılır. Bu lifler daha sonra cerebral cortex, striatum, limbik sistem ve koku yolları ile ilgili bazı nucleus’lar, thalamus, hypothalamus, substantia nigra ve cerebelluma gider.
• Medulla spinalis seviyelerine inen serotonerjik aksonlar, özellikle nucleus raphe magnus’tan olmak üzere, tüm nuclei raphes’tenbaşlar.
SEROTONERJİK SİSTEM
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
• Bu aksonlar medulla spinalis’in tüm seviyelerinde laminae I, II, V ve cornuanterius’ta; torakal ve lumbal seviyelerde columna intermediolateralis’ teki
preganglionik sempatik nöronlarda ve sakral seviyelerdeki preganglionik
parasempatik nöronlarda sonlanır.• Medulla spinalis’in cornu posterius’unda sonlanan aksonlar ağrı duyusunun
algılanmasını düzenlerken, sempatik preganglionik nöronlarda sonlanan
aksonlar kardiovasküler fonksiyonların sempatik kontrolünü sağlar. • Medulla spinalis’in cornu anterius’unda sonlanan aksonların ise nosiseptif
stimuluslara karşı verilen motor cevabın artırılmasında rol oynadığı
düşünülmektedir.
SEROTONİNBeyinde yeterli miktarda serotonin salgılanması mutlu, huzurlu ve güvende hissetmemizi sağlar. Bu nörotransmitterin düşük seviyede olması huzursuz, negatif ve endişeli hissetmemize sebep olur. Serotonin eksikliği depresif, karamsar, mutsuz, güvensiz hissettirir ve panik atağa bile neden olabilir.Serotonin, duygu durum ve davranış üzerinde etkili olan kimyasal bir habercidir. Yeterli miktarda salgılandığında kişinin davranışlarını ve ruh halini olumlu yönde etkiler.
Mutluluk hormonu olarak da adlandırılan serotonin tıp dilinde 5-
hidroksitriptamin (5HT) olarak bilinir. Bu hormonunun beyin tarafından yeterli
miktarda üretilememesi depresyon ve anksiyete başta olmak üzere pek çok
sağlık sorununa yol açabilir.
Vücudumuzun genel sağlığında özel bir yeri bulunan bu hormon, ruh halimizin yanı sıra sosyal davranışlarımız üzerinde de etkilidir. İştahımız, uykumuz, hafızamız, cinsel arzularımız; bu hormondan direk olarak etkilenir. Beynimizde dengeli miktarda serotoninin salgılanması, dış dünya ile daha sıkı bağlar kurmamıza yardımcı olur.
gelisimedu igugelisim
• Beyin sapında iki bölgede bulunurlar. Bunlardan birincisi locus coeruleus, diğeri ise tegmentum pontis’in lateral kısmında dağınık olarak bulunan retiküler nöron’lardır.
• Locus coeruleus’a ait nöron aksonlarının inen ve çıkan dalları vardır. İnen dallar beyin sapındaki bazı duyu nucleus’ları ve medulla spinalis’ in cornuanterius’una; çıkan dallar ise diencephalon, cerebellum, pars basalistelencephali (basal forebrain)’deki nucleuslar ve neocortex’e gider.
• Diencephalon’a giden liflerin büyük bir kısmı thalamus’ta, bir kısmı da hypothalamusta sonlanır.
NORADRENERJİK SİSTEM
gelisimedu igugelisim
• Tegmentum pontis lateralindeki nöronlardan başlayan aksonlar medulla spinalis, beyin sapı ve thalamus ile cerebellar ve cerebralcortex’te sonlanır.
• Bu nöronlar nuclei tractus solitarii, nucleus dorsalis nervi vagi ve columna intermediolateralis’teki preganglionik sempatik nöronlar ile sinaps yapar ve bazı otonomik fonksiyonların integrasyonunda rol oynar.
• Bu nöronların direkt olarak uyarılması kan basıncı ve kalp atım hızında belirgin azalmaya neden olur.
NORADRENERJİK SİSTEM
gelisimedu igugelisim
NORADRENERJİK SİSTEM• Diencephalon’dan daha rostrale giden liflerin önemli bir kısmı
fasciculus medialis telencephali (medial forebrain bundle)’ ye
katılır.
• Locus coeruleus’un fonksiyonu tam olarak anlaşılmamış olmakla
birlikte duyu nöronlarının aktivasyonu veya inhibisyonunda,
kortikal aktivitenin kontrolünde ve paradoks uykuda (REM
uykusu) rol oynadığı düşünülmektedir.
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
Noradrenalin, beynimizdeki nöronlar tarafından salgılanır; kana karışmaz. Bu
nedenle genellikle bir nörotransmiter olarak bilinir. Noradrenalinin en önemli
görevi, kalbi etkileyen sempatik nöronlar üzerindeki etkileridir. Noradrenalin,
kimyasal adıyla 4,5-β-trihidroksi fenetilamin olarak da bilinir. Sistematik adı
ise 4-[(1R)-2-amino-1-hidroksietil]benzen-1,2-diol'dür.
Noradrenalin miktarı artacak olursa kalp ritmi artar; azalmaz! Adrenalin
salgılanması sonucunda da kalp ritmi artar; dolayısıyla ikilinin birbiriyle zıt
olarak çalıştığını düşünmek hatalıdır! Ayrıca noradrenalin bir stres hormonu
olarak da görev yapar, kaç-veya-savaş tepkisinde rol oynar.
NORADRENALİN
Adrenalin’ le karıştırılan konu, iki kimyasalın birbirine aşırı benzer yapıda
olmasından ötürü, bu kimyasallara tepki verebilen algılayıcıların (reseptörlerin)
birebir aynı olabilmesidir. Hem "alfa", hem de "beta" reseptörler adrenalini de,
noradrenalini de tanıyabilir.
Nöronlarda; reseptörler daha ziyade noradrenalin ile iletişime geçerken,
vücudumuzdaki diğer hücrelerin reseptörleri daha sıklıkla adrenalin ile etkileşirler.
Locus coeruleusun uyarılması noradrenalin düzeyinin artması otonomik ve
emosyonel anksiyete semptomlarına neden olur.
Depresyon, anksiyetenin aksine noradrenerjik aktivitede azalma ile ortaya çıkar.
NORADRENALİN
gelisimedu igugelisim
DOPAMİNERJİK SİSTEM• Dopaminerjik nöronlar mesencephalon’da yerleşmiş olup, substantia
nigra’nın pars compacta’sı ile tegmentum mesencephali’ nin ventralindekibazı retiküler nucleus’larda yer alır. Bu nöronlardan başlayan aksonlar genel olarak telencephalonda sonlanır ve gittikleri bölgelere göre mesostriatal, mesolimbic ve mesocortical sistemleri oluşturur.
• Mesostriatal sistem’e ait aksonlar substantia nigra’nın pars compacta’sı ile tegmentum mesencephali’nin ventralindeki dopaminerjik nöronlardan başlar ve striatum’a (nucleus caudatus- putamen-Globus pallidus) gider.
• Bu sistem istemli hareketlerin kontolünde rol oynar.
gelisimedu igugelisim
DOPAMİNERJİK SİSTEM
gelisimedu igugelisim
• Tegmentum mesencephali’nin ventralindeki dopaminerjiknöronlardan başlayan mesolimbic ve mesocortical sistemler ise sırasıyla limbik sisteme ait yapılar ve neocortex’te sonlanır.
• Mesolimbic ve mesocortical sistemlere ait aksonlar fasciculusmedialis telencephali içerisinde serotonerjik ve noradrenerjiksisteme ait aksonlar ile birlikte seyreder.
• Mesolimbic ve mesocortical sistemlerin, kesin olarak bilinmemekle birlikte öğrenme ve anlama gibi kompleks fonksiyonlarda rolü olduğu düşünülmektedir.
gelisimedu igugelisim
Dopamin beyin de yer alan en önemli nörotransmitler arasında bulunur. Dopamin, daha çok mutluluk ve zevk ile ilişkilidir. Eksikliğinde kişide Parkinson hastalığı, şizofreni gibi ciddi rahatsızlıklar görülebilir.Dopamin, beyni uyaran bir eksitatör iken, serotonin beyni sakinleştiren bir inhibitördür. Hareket edebilme kabiliyetimiz üzerinde dopaminetkilidir, serotoninin hareketlerimiz üzerinde belirleyiciliği bulunmaz.Dopamin, insan vücudunda doğal olarak bulunan kimyasal bir maddedir ve vücuttan beyne sinyaller iletir. Kişinin duygusal tepkilerinin ve eylemlerinin kontrolünde önemli bir rol oynar.
DOPAMİN
DOPAMİNZihinsel ve fiziksel sağlığımızın pekişmesinde özel bir yeri vardır. Beyin
reseptörlerindeki dopamin miktarındaki düşüşler, depresyon ve Parkinson
hastalığı başta olmak üzere pek çok mental rahatsızlığa yol açabilir.
Dopaminin fazla miktarda salgılanması ise vücudun gereksiz hareketler yapmasına neden olabilir (halk arasında ‘tik’ olarak bilinen ve kontrol edilemeyen tekrarlayan hareketler). Düşünme ve bellekle ilgili olan prefrontal kortekste dopamin miktarındaki ufak iniş çıkışlar, belleği doğrudan ve önemli ölçüde etkiler. Öğrenme süreçlerinin yanı sıra, bilgilerin nasıl ve ne şekilde saklandığı üzerinde de dopaminin etkisi vardır.
DOPAMİNÖdül merkezine bağlı olan dopamin, ödülle ilişkili olan olayları daha
kolay bir şekilde hatırlamamıza ve ödülle ilgili bilgileri belleğimizde
saklamamıza yardımcı olur. Keyif veren her aktiviteyi ya da bilgiyi
hatırladığımızda beynimizden dopamin salgılanmasını tetikler.
Odaklanma ve dikkat üzerinde de belirleyici olan dopamin, belli bir
konu ya da nesneye odaklayabilmemizi sağlayan optik sinirlere yanıt
vererek çalışır. Prefrontal korteksteki düşük dopamin, dikkat ve
odaklanma güçlüğü çekmemize neden olabilir.
Dopamin, deneyimlerimizi ve yaşadığımız olayları nasıl algıladığımızı belirler. Keyifli
olduğumuzda dopamin salınır, ilerleyen süreçte bu keyifli aktiviyeti tekrar yapmak
istememize neden olur. Kısacası dopamin de tıpkı serotonin hormonu gibi
eylemlerimizden keyif ve haz almamıza imkan tanır.
Ani strese neden olan olaylarda yüksek miktarda salgılanır, kişide stres, anksiyete ve
gerginliğe neden olabilir.
Zevk ve keyif hislerini açığa çıkararak, ruh halimizi belirler. Bazı olaylardan keyif
alırken bazılarından keyif alamamız dopamin ile açıklanabilir. Mutluluk molekülü
olarak adlandırılan dopamin, serotonin ve norepinefrinle birlikte depresyonu
tetikleyebilir.
DOPAMİN
DOPAMİNKokain ve amfetamin gibi uyuşturucular, alkol, beyinde dopaminin
salgılanmasını hedef alırlar ve azaltırlar. GABA isimli nörotransmitterleri
taklit ederek, nöronlar arasındaki iletişimi yavaşlatırlar, kullanan kişide bu
maddeleri yeniden alma isteği (bağımlılık) yaratırlar.
Gündüzleri daha çok salgılanan dopamin, akşam geç saatlerde daha az
miktarda salgılanır. Bu durum ise kişinin gece uykunun gelmesine neden
olur. Parkinson hastalarının her daim uykuya meyilli olmalarının nedeni
beyinleri tarafından dopaminin yetersiz miktarda salgılanmasıdır.
RETİKÜLER FORMASYON ÇEKİRDEKLERİNİN BAĞLANTILARI
gelisimedu igugelisim
AFFERENTLERİ;1. Spinoretiküler yollar ile çıkan uzun tractusların kollateralleri ile medulla
spinalis’ten,2. Merkezi vestibuler ve akustik yollar da dahil olmak üzere kranial sinirlerle ilgili
bazı primer ve sekonder afferent nöronların kollaterallerinden,3. Serebelloretiküler yollarla serebellumdan,4. Tektoretiküler yollarla indirekt olarak vizüel ve akustik sistemlerden,5. Thalamus, subthalamus ve hypothalamus çekirdeklerinden,6. Direkt ve indirekt yllarla corpus striatum’dan,7. Kortikoretiküler lifler aracılığı ile korteksin sensoriomotor alanlarından,
RETİKÜLER FORMASYON ÇEKİRDEKLERİNİN BAĞLANTILARI
gelisimedu igugelisim
8. Hipokampus, amigdalaoid cisim ve septal alanlar da dahil olmak üzere limbiksistem’in çeşitli bölümlerden afferentler alır.
EFFERENTLERİ;1. Otonomik ve lokomotor kontrol merkezler ile medulla spinalis’teki internöral
topluluğa (trac. Reticulospinalis’lerle),2. Beyin sapındaki benzer kontrol merkezlere,3. Serebellum’a,4. Nucleus ruber, substantia nigra ve ve tectum mesencephali’ye,5. Thalamus, subthalamus ve hypothalamus’taki çekirdeklere, 6. Dolaylı olarak Dienesefalon çekirdeklerine, corpus striatum, cortex cerebri
ve limbik sistem oluşumlarına efferentler gider.
RETİKÜLER AKTİVE EDİCİ SİSTEM (Ascending Reticular Activating System-ARAS)
gelisimedu igugelisim
Yükselen retiküler aktivatör sistem;Talamik çekirdekler yolu ile serebral kortekse impulslar gönderir.Bu sistem polisinaptik bir yapıda olup,• Uyanıklık reaksiyonları,• Yüksek algılama fonksiyonları,• Ağrı ile gürültü veya aşırı psişik uyarıların uykuyu engellemesi gibi olayları
etkiler.• Uzamış komayı takiben sistem hasarlanabilir.• Anestezikler ve barbitüratlar polisinaptik retiküler yollarda blok yaparak
sistemin çalışmasını bozarlar.
RETİKÜLER AKTİVE EDİCİ SİSTEM
gelisimedu igugelisim
Beyin sapındaki sinir ağı (RAS) Uyanıklık seviyesini belirler.Uyarılma, uyku, ağrı, kas tonusundan sorumludur.Yükselen lifler yukarı doğru uyarı sinyali taşır.Serebral korteksi uyarır ve harekete geçirirGenel kortikal uyanıklık derecesini veya bilinç seviyesini kontrol eder;• Tam uyanıklık (pür dikkat) durumu,• Normal uyanıklık,• Uyku,• Koma.
gelisimedu igugelisim
gelisimedu igugelisim
RETİKÜLER FORMASYONUN İŞLEVLERİ
gelisimedu igugelisim
Retiküler formasyon, merkezi sinir sisteminin tüm bölümlerine yaygın şekilde enformasyon gönderdiği gibi buralardan da informasyon alır. Böylece somatosensorial, somatomotor, visseromotor, nöro-endokrin kontroller ile uyku-uyanıklık, bilinç ve algı gibi fonksiyonlarda rol oynamaktadır.Somatosensorial kontrol; Medulla spinalis ve beyin sapı gibi MSS’nin alt düzeylerinde bulunan çekirdekler, internöronlar, dendritler ve nöron cisimleri gibi primer afferent lif terminalleri retiküler formasyonun etkisi altındadır. Bu etki presinaptik veya postsinaptik düzeyde fasilatör veya inhibitör yönde olabilir.
gelisimedu igugelisim
Somatomotor kontrol; İskelet kaslarındaki aktiviteyi etkileyen kompleks subkortikal bölümleri kontrol eder. Bu kontrol basit refleks arkı da dahil olmak üzere, yürüme, el becerisi, vücut pozisyonunun yeniden düzenlenmesi, kişisel ve kişilerarası iletişimi sağlayan konuşma olgusu ile fasial ekspresyonun düzenlenmesini kapsar.Yapılan fizyolojik deneylerde medulla oblongata’da inhibitör, pons’ta ise kolaylaştırıcı bir motor merkezin varlığı saptanmıştır.Nuc. gigantocellularis medullaris’in uyarılması alt ekstremitede ekstansör,üst ekstremitede ise fleksör kasları inerve eden motor nöronları (alfa ve gamma nöronlar) inhibe eder.
gelisimedu igugelisim
Nuc. reticularis pontini’nin uyarılması ise aynı kaslar (antigravidite kaslar) üzerinde kolaylaştırıcı (facilatör) etki yapar. Alt raphe çekirdeklerden serotonerjik impulslar alan nuc. coeruleus verdiği bulbospinal liflerle vücut kaslarında relaksasyon sağlar. Bu durum aynı zamanda REM uykusunun bir özelliğidir.Diyafragma ve interkostal kasları inerve eden motor nöronların kontrolünü sağlayan retiküler nöronlar, nörofizyologlar tarafından solunum merkezi (inspirasyon, ekspirasyon ve pnömotaksik alt merkezler) olarak tanımlanmıştır. Benzer şekilde kardiovasküler merkezde gösterilmiştir.
gelisimedu igugelisim
Visseromotor kontrol; Kardiovasküler düzenlemeler ile düz kasların aktiviteleri ve torakoabdominal organlardaki bezlerin çalışması genellikle postganglionik otonomik nöronlar (II. Otonom nöron) tarafından kontrol edilir. Bu nöronlara impuls getiren preganglionik otonom nöronlar (I.otonom nöron) ise doğrudan veya internöronlar aracılığı ile retikülobulber ve retikülospinal lifler tarafından denetlenmektedir.Medulla oblongata’daki nuc. gigantocellularis medullaris’in uyarılması dolaşım sistemi üzerinde inhibitör etki (kalp atım hızı yavaşlar, kan basıncı düşer); Nuc. parvocellularis uyarılırsa fasilatör etki (kalp atım hızı ve kan basıncı artar) yapar. Bu çekirdekler kardiovasküler merkez olarak bilinir.
gelisimedu igugelisim
Nöroendokrin ileti üzerindeki kontrol; Nörohipofiz ve adenohipfiz’inaktiviteleri habenuler ve hipotalamik çekirdeklere ulaşan retiküler liflerle denetlenir.Biyolojik ritimler; İnsanlardaki üreme siklusları, gelişme, hücre bölünmesi, hücre ölümü vb. biyolojik ritimler retiküler formasyon ile birçok bağlantısı olan hipotalamus tarafından idare edilir. Retiküler formasyon Sirkadianritimde rol oynayan pineal bez ile de etkileşim halindedir.Uyku, uyanıklık, bilinç ve anlayış, öğrenme, hafıza ve emosyonel denge üzerinde de retiküler formasyonun etkileri vardır. Bu etkiler ascendingreticular activating system ile hipotalamo-limbik sistem üzerindeki retikülerbağlantılarla sağlanır.
gelisimedu igugelisim