24
Dicle Üniversitesi ilahiyat Fakültesi No: 7 ISSN 1303-5231 . .. . . . DICLE UNIVERSilESI ll •• ILAHIYAT FAKUL TESI DERGISI Hakemli Dergi CILT: IV SAYI: 1 DiYARBAKIR - 2002

DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

Dicle Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Yayınları No: 7

ISSN 1303-5231

. .. . . . DICLE UNIVERSilESI

ll • •• •

ILAHIYAT FAKUL TESI • •

DERGISI

Hakemli Dergi

CIL T: IV SAYI: 1

DiY ARBAKIR - 2002

Page 2: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

FAKÜLTE YA YIN KURULU

D. ü. ilahiyat Fakültesi Adına Sahibi: De kan

Prof.Dr. Abdulbaki TURAN

Yayın Komisyonu: Doç Dr. Muhammet ÇELİK (Başkan)

Editör: Doç.Dr. İbrahim COŞKUN Üye: Doç.Dr. Abdurrahman ACAR

Bilgisayar Dlıgi ve Mizanpaj: Doç.Dr.İbrahim COŞKUN

Son Okuma: Doç.Dr.Mesut ERDAL

Dicle Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Yayınlan No: 7

ISSN 1303-5231

Baskı D.Ü. Matbaası DİYARBAKIR

Baskı Tarihi: 15/06/2002 DİYARBAKIR

Page 3: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-ZEMAHŞERi ve "ei-MAKAMAT" ADLI E SERİ

Dr. M. Edip ÇAGMAR

az-ZEMAHŞERİ AND HİS BOOK al-MAKAMAT

Summary: ez-Zemahşerl is one of the most important aiıd oustanding literary figures of the Arabic language. W e dea lt w ith ez-Zemahşeri, his life, literary personality and especially his book "el-Makamat" in the present article We explained aspect of literary of the "el-Makamat". Besides we compare it others concerning "makamat"

Key Words: ez-Zemahşer'i, el-Makamat, literary, Arabic Language

* * *

1-ez-ZEMAHŞERI'NİN HAYATI VE İLMİ YÖNÜ

A-ez-Zemahşeri'nin Hayatı

Tefsir, hadis, fıkıh usUlu, kelam, mantık felsefe ve dille ilgili hem eser yazmış hem de büyük alimler yetiştirmiş ez-Zemahşeri'nin asıl adı Mahmud b. Ömer'dir. ez-Zemahşerl 46711073 yılında Harizm denen bölgenin Zemahşer adındaki bir kasabasında doğmuştur. Bu büyük alim, küçüklüğünden itibaren ilim tahsil etmiştir. İlk tahsilini muhtemelen doğduğu yerde babasının yanında tamamladı. Ondan Kur'an okuma, ezberleme ve yazı yazmayı öğrenmiştir. Maddi sıkıntılardan dolayı, babası bir ara onu terzinin yanına göndermişse de, onun ilme olan rağbetini görünce, bu işten vazgeçmiştir. O, ilim tahsili için Buhara, Bağdat ve Mekke'ye gitmiştir. Özellikle Bağdat'a defalarca girmiştir. Bundan dolayı, oradaki alimlerden daha fazla isitfade etmiştir. Mekke'de uzun süre Ka'be'ye yakın oturduğundan dolayı ona C<lrullah lakabı verilmiştir. ez-

• D.Ü.İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi.

Page 4: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

78 MEdip Çağmar

Zemahşeri, ilim elde etmek maksadıyla birçok memleketi dolaşmış, en sonunda el-Curcan'a gelmiş ve 538/1143 yılında vefat edinceye kadar orada i karnet etmiştir. 1

ez-Zemahşeri, hem ailesinin fakir olmasından hem de çocukken babasının ölmesinden dolayı, çok zahmet çekmiştir. Bu sebeple bazen idarecilerden bir şeyler koparmak için onları medbeden şiirleri söylemeye mecbur kalmıştır; ancak "el-Makamat" adh eserini yazmasına sebep olan hastalığından sonra bu tür şiirleri söylemekten vazgeç miştir. 2

Kaynaklarda ez-Zemahşeri'nin ayaklarından birisinin kesik olduğu belirtilmektedir. Bunun için kendisine ağaçtan takma bir ayak yaptırdığı ve bu takma ayağım gizlemek için ise, geniş ve uzun elbiseler giydiği anlatılmaktadır. Ayağının kesik olmasımn sebebi konusunda yolculukta ayağının şiddetli bir soğuğa maruz kalıp kangrenleşmesi ve ayağında çıkan kötü bir çıbandan dolayı kesildiği şekilde iki sebepten bahsedilmektedir.3

Bunlardan herhangi birisinden dolayı, ayağının kesilmiş olması muhtemeldir.

B-ez-Zemahşeri' nin ilmi Yönü

1. ez-Zemahşeri'nin hocaları ve öğrencileri

Kaynaklarda ez-Zemahşeri'nin zamanın en büyük alimi olduğu ve İslam dünyasının değişik bölgelerinden kendisinden ilim tedris etmek için yanına gelen öğrencilerin olduğu anlatılmaktadır. Bunun için insanlar arasında "ez-Zemahşeri gibi alim" darb-ı meseli meşhur olmuştur.4 O, birçok büyük alimden ders almıştır.5 Biz burada onlardan yalnız birkaçını zikredeceğiz:

1-Mahmfıd b. Cerir ed-Dabbi el-Asfahani (508/1115): ez-Zemahşeri bu zattan özellikle Arap dili ile ilgili ilimleri öğrenmiştir. Ayrıca onun ez­Zemahşeri'nin Mutezile mezhebini benimsernesinde de etkili olması

1• Yakut el-Hamevl, Mu'cemu'l-udebii, Beyrut, bty., X, 127; Ö. Rıza Kehhale, Mu'cemu'l­muellifin, Beyrut 1414/1993, III, 822; ez-Zemahşeri, Ru'fısu'l-mesilil, Thk., A. Nezir Ahmed, Beyrut 1407/1987, s. 30vd., (bkz. kitabın tamtımı kısmına); Nuri Yüce, Zenıahşerl md .. , İA., İstanbul 1988, XIII, 512.

2• ez-Zemahşerl, el-Malcimat, Beyrut 1407/1987, s. I 1.

3• İbnu'l-İmad ei-Hanbell, Şezeratu'z-zeheb fi alıbari men zeheb, Dımaşk-Beyrut, 1416/1995, VI, 194vd; İbn Hallikfuı, Vefeyatu'l-ayan, Thk., İhsan Abbas, Beyrut 1397.1977, V, 168vd.

4 İbn Hallikiin, ag.e., V, 169; Abdulkadir el-Kureşi el-Hanefi, el-Cevahiru'l-mudiyye fi tabiikati'l-Hanefiyye, Thk. Abdulfettah M el-Huluv, Kahire 1413/1993, III, 447.

5• YakUt el-Hamevl, a.g.e., X, l27vd.; ez-Zemahşeri, Ru'usu'l-mesilil, s. 38.

Page 5: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m a h ş e r i v e e l-M ii k ii m ii t A d lı E s e r i 79

muhtemeldir; zira Kaynaklarda Harizm bölgesine ilk önce bu mezhebi götürenin o olduğu anlatılmaktadır.

2-Ahmed b. Ali ed-Dameğanl (540/1145)'den fıkıh ilmini;

3-Muhammed b. Kerame el-Beyhaki ( 494111 00);

4-Nasr b. Ahmed (494/llOO)'den ise, Hadis ilmini öğrenmiştir.

ez-Zemahşeri birçok alanda bıraktığı eserlerle ilim dünyasındaki insanlarm çoğunun öğrencisi olmasını sağlamıştır. Aynca ondan doğrudan ders alıp da ilminden istifade etmiş birçok şahıs da vardır. Onlardan bazılan İsmail b. Abdullah et-Tavili (ö.?), Ali b. Muhammed el-'Umrani (560/1166), Muhammed b. Ebi'I-Kasım Zeynu'l-Meşay'ih (562/1 1 68) ve Yakfı.b b. Ali el-B ıhl ( .. ?)'d" 6 e o. . ır.

2. ez-Zemahşeri'nin eserleri

ez-Zemahşeri, İslami ilimler alanında 50'yi aşkın değerli eserler telif etmiştir. Onlardan bazılan şunlardır: 1. el-Keşşaf; 2. el-Mufassal; 3. Esasu'l­Belaga; 4. Ru'üsu'l-mesail; 5. el-Emali fi kulli fenn; 6. el-Faik fi garibi'l­hadis; 7. Şerhu Kitab-i ebyat-ı Sibeveyhi; 8. Etvaku'z-zeheb; 9. Rebi'u'l­ebrar; 10. el-Emkine ve'l-miyah ve'l-cibal fi eş'ari'l-arab; 11. el-Mustaksa; 12. DMinu'ş-şiir; 13. Cevahiru'l-lugat; 14. el-Unmfı.zec; 15. el­Makamaftir _7

II-MAKAMELER HAKKINDA GENEL BİLGİ

A. Malmme Kelimesinin Sözlük ve Terim Anlamlan

4....\.i.. kelimesi 1"'49 (ayakta olmak, ayakta durmak, ayağa kalkmak) masdanndan türetilmiş olup hem zaman ve mekan isimleri hem de mimli masdar için kullanılabilen bir kelimedir. 8 Şevki Dayf, makame kelimesinin, cahiliye şiirinde sadece Zuhayr ve Lebid'in şiirinlerinde geçtiğini

söylemektedir. Bunlardan birincisinin şiirinde bu kelime, meclis ve toplantı yeri; ikincisininkinde ise, cemaat ve topluluk anlamında kullamlmıştır;9

ancak makame kelimesi, el-Müseyyib b. Ales (ö.?)'e ait bir beyitte de, geçmektedir. Onun söylediği beyitte, makame kelimesi mekan ismi olarak

6• ez-Zemahşerl, a.g.e., s. 38.

7• İbn Hallikan, a.g.e., V, 170vd.; Hayruddin ez-Zirikll, el-A'lam, Beyrut 1995, VII, 178.

8. el-Huseyin b. Muhammed Rağib el-Asfahfuıi, ei-Mufredat, İstanbul 1984, s. 63.

9• Şevki Dayf, el-Mekilme, Kahire bty., s. 7.

Page 6: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

80 --------------------------------~Af.~-~E~d~i~p_Ç~a~g~~m~a~r

kullanılmıştır. 10 Bu kelimenin ayrıca, Cahiliye şairi Selame b. Cendel (miladi:600)'in bir beytinde de kullamldığı görülmektedir. ıı

Kur'an-ı Kerim'de ise, ~tr.. kelimesi mim harfinin fethesiyle hiç kullamlmamakta; fakat aynı kelime mim harfinin zammesiyle kullanılmaktadır. 12 Makamenin sonundaki ( ö) tenis harfi sonradan ona eklenmiştir. Yukarıdaki bilgilere göre, makame kelimesi ayağa kalkmak, ayakta durmak veya kendisinde bu fiilin gerçekleştiği yer, zaman anlamına gelmektedir; ancak bu kelimede zamanla meclis, mesken, toplantı yeri, mecliste bulunanlar ve orada söylenen sözler şeklinde bir anlam genişlemesi olmuşturY eş-Şerişi (619/1223) makarne kelimesinin meclis ve insanları bir araya getiren konuşma olduğunu ve bu tür konuşmalara makame denmesinin sebebinin ise, dinleyenlerden bir kısımının ayakta durmaları olduğunu söylemektedir. 14 Bütün bunlardan makame kelimesinin genelde mecazi anlamlarda kullamldığı sonucuna varıyoruz.

Makamenin terim anlamı için ise, çoğunlukla şu söylenmiştir: "Makame, kendisinde bir kahramanın başından geçen olaylarm ravinin diliyle edebi bir şekilde anlatılan kısa hikayedir." Bu, makamenin en yaygın tanımıdır; ancak bunun bütün makameleri kapsaclığını söylemek oldukça zordur; çünkü bu tanım efradını cami değildir. Nedeni ise, bazı makamelerin uzun olmasıdır. Halbuki getirdiğimiz tanıma göre, makame kısa olmalıdır. Şevki Dayf, makame için böyle bir tanımın doğru olmadığını belirttikten sonra şunu söylemektedir: "Makame, edebi ve beliğ sözdür." Ona göre, makameden asıl maksat, edebi uslübun ve sanatların öğretilmesidir. O, bunun için makameye hikaye demenin doğru olmadığını söylemektedir. 15

Onun yaptığı bu tanım, efradını cami olmakla beraber, ağyarını manı değildir; zira buna göre, her türlü edebi konuşma, makame olmaktadır.

B-İlk Makime

Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara bazı şeyleri anlatması eskiden beri süregelen bir hadisedir. Bu anlamda makamenin başlangıçta kimin tarafından icra edildiğini

10• M. Abdu1mun 'im Haraci -Abdulaziz Şeref, et-Tefsiru '1-ilfuni li"l-edebi'l-arabi, Beyrut 1411/1991, s. 108.

11• C. Brockelman, Mak:ame md., İA İstanbul 1988, VII, 198.

12• 35/Fatır, 35; Mecma'u'1-Lugati'l-Arabiyye, Mu'cemu'l-eliazi'l-Kur'i'ini'l-Kerim, Tahran bty., n, 426.

13• Ö. Rıza Kehhille, el-Edebu '1-arabi fi'I-cahiliyyeti ve 'I-İslam, Dımaşk 1392/1972, s. 205.

14• Ahmed b. Abdilmumin eş-Şerişi, Şerhu Mekamati'l-Hariri, Tashih, Sıdki Muhammed Ccmil, Bcyrut 1 412/1992, I, 21.

15• Dayf, ag.e., s. 10.

Page 7: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m ah ş e r i v e e l-M d k d m d t A d lı E s e r i 81

söylemek mümkün değildir. Edebi anlamda ise, ilk makameyi yazanın, Bedl'uzzaman el-Hemezani olduğu söylenmektedir. Bazıları edebi bir tür şeklinde makame yazan ilk kişinin, İbn Dureyd (3211933) olduğunu söylemişlerdir. el-Husri (453/1061) bu konuda şöyle demektedir: "el­Hemezani, İbn Dur ey d' e ait edebi sanatlar la ve garib lafızlarta dolu kırk değişik parçayı görünce, ona nazire olarak muhtevası dilencilik olan dört yüz edebi makameyi yazdı" 16 Bazıları ise, ei-Hemezani'nin makamelerinde hocası İbn Faris (395/1004)'ten etkilendiğini söylemişlerdir. Ayrıca, el­Hemezani'nin, Ebu'l-Muttahir el-Ezdi (ö.?)'nin yazdığı makameyi görüp ondan etkilendiğini söyleyenler de vardır. Onlara göre, edebi anlamda makame yazan ilk kişi Ebu'l-Muttahir el-Ezd'i'dir. 17

Bize göre, makiime türünde ilk eser yazan şahsın İbn Dureyd ve ondan sonra da İbn Faris olduğunu ileri sürerrlerin görüşü daha doğrudur. Ancak bunların makamelerinin tam olarak ilim dünyasında yaygıntaşmaması ve ei­Hemezani'nin makamelerinin onlarınkinden daha beliğ olması, el­Hemezani'nin makamelerinin daha meşhur olmasına ve bu alanda ilk yazılan eserin onun olduğunun zannedilmesine neden olmuştur. el-Hemezani'nin makamelerinin edebi açıdan üstün olmaları, bu alanda eser yazan ilk şahsın İbn Dureyd olduğunu doğrulamaktadır; zira bir türde ilk yazılmış bir eserin, nerdeyse o türün en iyi eseri olma ünvanına ulaşması zordur. İşte bu zorluk da, el-Hemezani'nin makamelerinin bu alanda ilk eser olmadığını

göstermektedir. Nitekim ondan sonra gelen el-Harlri, onun makamelerinden istifade ederek daha edebi makameleri ortaya koymuştur.

C-Bazı Makame Yazarlan18

I-Ahmed b. Hüseyin Bedi'uzzaman el-Hemezani (398/1008)'dir: Onun makamelerine, Makamatu Bedi'uzzaman el-Hemezani rlenmiştir. el­Hemezani'nin makamatı, Bulak'ta 1291, Tahran'da 1296, Hindistan'da 1296, İstanbul' da 1298, Beyrut'ta 1889 tarihlerinde basılmıştır.

2-Abdulbaki b. Nakiya (485/l092)dir: Bu alim de dokuz makame yazmıştır. Bu makame, İstanbul, İskenderiye ve Osnabrück'te 1980 dolaylarında basılmıştır.

3-el-Har'iri (516/1 122)'dir: Makamelerine, Makamatu'l-Hariri denmektedir. Bu makame Paris'te 1819, Londra'da 1898, Bulak'ta 1849, Kahire'de 1850, İstanbul'da 1871, Beyrut'ta 1873 tarihlerinde basılmıştır.

16• el-Husri el-Kayravfuıi, Zehru·l-iidab, Beyrut l389/l969 I, 261.

l7. Kehhiile, a.g.e., s. 206; Hafiici-Şcrcf, a.g.e., s. I 10. 18

• Kehhiile, a.g.e., s. 206; Nevzat Aşık, Hi eri IV. Asırdan Sonra Makfunat Y azanlar, DEÜİFD, İzmir 1984, sayı: II, 55-71.

Page 8: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

82 M Edip Çağmar

4-ez-Zemahşeri' dir: Makamelerinin ismi, "Makamatu' z-Zemahşeri"dir. Bu makame, ilkin Kahire'de ı894 tarihinde basılmıştır.

5-Muhammed b. Yusuf es-Sarakusti (538/ı ı43)'dir. Bu eser 165 sayfadır ve Süleymaniye Kütüphanesi ı 928 nurnarada kayıtlıdır.

6-İbnu'l-Cevzi (597/ı20ı): Makamelerine, el-Makamatu'l-Cevziyye denmektedir. Bu makame, Kahire' de ı 980 tarihinde basılmıştır.

7-Muhammed b. Ali b. Saykal el-Cezeri (689/1290): Makamelerine "el-Makamatu'z-Zeynebiyye" adım vermiştir. Bu eserin bir nüshası Fatih kütüphanesi 4ı ı ı numarada; diğer bir nüshası ise, İst. Nı1ruosmaniye Kütüphanesi 4273 nurnarada kayıtlıdır.

8-Habib b. N as if el-Yazı ci (1287 /ı 870): Makamelerine "M ec me 'u '1-bahreyn" ismini vermiştir. Bu makameler ilk defa 1856'da Beyrut'ta basılmştır.

9-İbrahim b. Ali el-Ahdeb et-Tarablusi (ı308/1891): ez-Zirikli'nin ifadesine göre, o, doksan makame yazmıştır ve el-Hariri'nin yolunu takip etmiştir. 19 Bu makameler Beyrut'ta basılmıştır; ancak baskı tarihini tespit edemedik. 20

D-Makimelerin Genel Özellikleri

Makame denince el-Hemezani, el-Hariri ve onları takip edenlerin makameleri akla gelmektedir. Bunun için makamelerin özelliklerini tespit edenler genelde el-Hemeziini ve onu takip edenlerin makamelerini esas almışlardır. Bu tür makamelerin her birisinde genelde bir kahraman ve onun başından geçen olayları anlatan bir ravi bulunmaktadır.

Onların makamelerinde edebi sanatlar çok yoğun bir şekilde kullamlmış; edebi sanatlarımn arasında daha fazla bedi' sanatları ve onun bir konusu olan seci' sanatı kullanılmıştır.

Makamelerde genelde esas konu dilenciliktir. Her makiimede hikayenin kahramanı sürekli insanlardan bir şeyler koparmak için çeşitli hilelere başvurmaktadır. Kahraman bazen fakir bir şahıs; bazen büyük bir alim; bazen de hakim karşısında duran davalı birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. O, her durumda istediği şeyi elde etmektedir.

Makiimelerde, makame yazarları bütün birikimlerini ve ustalıktarım ortaya dökerler. Bunun için makiimelerde Arapların atasözlerini, şiirlerini,

19• ez-Zirikli, el-'Alfun, I, 55.

20• Nasrullah Hacımüftüoğlu, Ahdeb md., DİA., İstanbul 1988, I, 509.

Page 9: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m ah ş e r i V e e l-Ma ka m a t A d lı E s e r i 83

yemeklerini, giyinişlerini, atlarını, savaşlarını, kullandıkları garip kelimeleri, bulmacalarını ve fıkhi birçok meseleyi bulmak mümkündür. Bundan dolayı, makameler özellikle Arap dili yönünden birer ansiklopedik hazinedir.21

E-Makamelerle İlgili Bazı Eserler

Makamelerio edebi bir dille yazılmaları ve bazı garip cümle ile kelimeleri ihtiva etmeleri nedeniyle onlarla ilgili birçok eser yazılmıştır. Bunların büyük bir çoğunluğu da şerhlerden oluşmaktadır. Şerhedilen

makamelerio başında, el-Hariri'nin makameleri gelmektedir. Örneğin, İbn Zafer es-Sakali (565/1170)'nin "et-Tenkib"ı, el-Mutarrizi (610/1213)'nin "ei-Idah"ı, Kasım b. Hasan Sadru'I-Efadil (617/1220)'in "et-Tevdih"ı, eş­Şerişi (620/1223)'nin "Şerhu'I-Makamat"ı, ez-Zernfici (640/1243)'nin "el­Muvazzah"ı, Muhammed b. Ebi'I-Kasım es-Sekseki (716/1317)'nin "ed­Dureru'l-Manzume"si gibi benzeri birçok eser, el-Hariri'nin makamelerinin şerhidir.22

Şerhterin dışında da makamelerle ilgili eserler yazılmıştır; ancak tespit edebildiğimiz bu tür eserlerin tümü, çağdaş alimler tarafından yazılmıştır. Onlardan bazıları şunlardır; "el-Makame" Şevki Dayf, "Usfilu'l-makamat" İbrahim es-Se'afin, "Fennu'l-makame beyne'l-meşriki ve'l-mağrib" Yusuf Nur İvad, "Re'yun fi'l-makamat" Abdurrahman Yaği ve "Fennu'l-kıssati ve' 1-makame" Ceml'l Sultan tarafından yazılmıştır.

111-ez-ZEMAHŞERİ'NİN "EL-MAKAMAT" ADLI ESERi

A-ez-Zemahşeri'nin Makameleri Hakkında Genel Bilgi

ez-Zemahşeri, makame türünde iki eser yazmıştır. Birisine Etvaku 'z-zeheb adını vermiştir. Bu kitapta konu başlıkları için el-Makale kelimesini kullanmıştır. Bunların sayıları ise, yüzdür. Diğerine ise el-Makamat ismini vermiş ve başlıklarında da el-Makame kelimesini kullanmıştır. ez­Zemahşerl'yle ilgili bilgi veren eserler, bu makamelerio ona ait olduğunu açıkça ifede etmişlerdir. O kaynaklardan bazıları, Mu'cemu'l-udeba, Vefayatu'l-ayan ve Şezeratu'z-zeheb'tir. Ayrıca, onun bu eserinin "hutbetul­kitab" bölümünde hastalıktan ve tevbeden bahsetmesi, mukaddime bölümünde bizzat ez-Zemahşeri'nin isminin zikredilmesi, makamelerinde

21• Bu konu hakkında bilgi için bkz.: el-Hcmezani, cl-Makamiit; el-Hariri, el-Makamiitı.

22 Katib Çelebi, Keşfu'z .. zunı1n, byy., 1994, II, 634vd.

Page 10: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

84 M Edip Çağmar

Ebu'I-Kasım ifadesinin kullanılması da, bize bu makamelerin ona ait olduğunu göstermektedir; zira onun hastalandığı ile tevbe ettiği ve Ebu'I­Kasım künyesinin ona ait olduğu kaynaklarda geçmektedir. 23

ez-Zemahşeri'nin hayatını anlatan hemen hemen bütün eserler, onun makamelerinden bahsetmektedir; ancak bu eserlerde makamelerle ilgili herhangi bir şerhin veya eserin yazıldığına dair hiçbir bilgi mevcut değildir. Araştırdığımız kadarıyla bu eserle ilgili yalnız bir şerh vardır. Bu şerh de çok kısa ve kimin tarafından yazıldığı belli değildir. Bu makamenin ilk baskısı Kahire'de 1894'te yapılmıştır. 24

ez-Zemahşeri'nin makamelerinin sayısı ise 50'dir. ez-Zemahşeri'nin makamelerinin sayısını elli ile sımrlandırması, sayı itibariyle el-Hemezani ve el-Harlrl'yi taklit ettiğini göstermektedir. Bu makameler sayı ve edebi sanatlan ihtiva etmeleri dışında diğer alimierin makamelerine benzememektedir.

ez-Zemahşeri'nin makameleri genelde kısa olup yazann ifade etmek istediği şeyler edebi cümlelerle açık ve net bir şekilde söylenmektedir. Eyyamu'l-Arab ile ilgili makame en uzun makamedir. Bu, yaklaşık olarak üç veya dört sayfadır. Diğerleri ise genelde bir ile iki sayfa arasında

değişmektedir. Bize göre, ez-Zamahşerl'nin makameleri Abdullah b. el­Mukaffa (142/759)'nm "el-Edebu's-sağir ve'l-edebu'l-kebir" adlı kitaplan gibi, hikmetli kısa metinleri kapsayan bir eserdir;25 ancak ez-Zemahşerl'nin makameleri edebi sanatlan kapsaması, Kur'an, Hadis, Arap kültürü ve edebiyatıyla ilgili bazı söz ve manaları ihtiva etmesi bakımından, Abdullah b. ei-Mukaffa'nm iki eserini geçmektedir.

ez-Zemahşeri makamelerini nesir olarak yazmıştır; ancak bununla beraber kısım makamelerde, özellikle onlarm sonlarında bazı beyitler bulunmaktadır. Onun sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla makamelerinde bulunan bu beyitler ona aittir; fakat "nazım dedi" ifadesiyle başlayan bir beyit ona ait değildir.26

ez-Zemahşeri, "mukaddimetu' 1-kitab" ve "hutbetu' l-kitab" adlı

bölümlerde makamelerinin yazıhşmda etkili olan esas nedenin nefsini irşat etmek ve tevbe etmek olduğunu belirtmektedir. O, bu makameleri okuyacak kişiden ondaki mana ile edebi sanatları anlaması ve onda geçen nasihatlada amel etmesini istedikten sonra o, nasihatlarımn nefsi arındırdığım ve kalbi

23 Yakut el-Hamevi, Mu'cemu'l-udebii, X, 127; İbnu'l-İmad ei-Hanbeli, Şezeratu'z-zeheb, VI, 194vd; İbn Hallikan, Vefeyatu'l-ayan, V, 168vd.

24• Yüce, Zemai1Şeri md., İA, XIII, 515.

25• Bu konu hakkında bilgi için bkz. Abdullah b. el-Mukaffa', el-Edebu's-sağir ve'l-edebu'l­kebir.

26• ez-Zemahşerl, el-Makfunat, s. 110.

Page 11: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m a h ş e r i v e e l-M d k d m dt A d lı E s e r i 85

temizlediğini söyleınektedir?7 O, "hutbetu'l-kitab" adlı bölümde bir zaman seher vaktinde uykusu hafıfken sanki birisinin ona seslendiğini ve şu sözleri söylediğini anlatmaktadır: "yjL U:.l:., "y}K-. 0:;..1 r""Lğjl t:;ıl y"Ey Ebu'I-Kasım! (İnsanın) Belirlenmiş bir vakti ve yalan olduğu ortada olan bir emeli vardır." Bu sözün kendisinde oluşturduğu etkiden dolayı, o, bu sözleri bir ınakame kadar çoğaltmış ve onu bazı yakın arkadaşlarına okumuştur. O zaman bununla yetinıniştir; fakat hicri 512. yılın Receb ayında hastalanması üzerine iyileştiği takdirde tevbe etmeye, mal kazanmak için saraylarda şiir söylememeye, dini ilimleri öğretmeye ahdetmiştir. iyileşince tam bir tevbeyle dönüş yapar ve ınakaıneleri yazınaya başlar. O, hastalığına

makaınetu' 1-munzirde d~ işaret etmektedir.28

Ayrıca, makameJerinin başlıklarından ve içeriklerinden de anlaşıldığına göre, onların konusu genelde dini meselelerdir. ez­Zemahşeri'nin makamelerinin başlıklanndan bazıları, makametu'l-meraşid, ınakametu 't-takva, ınakawetur-ridvan, ınakametu 'z-zad, makametu 'z-zuhd, ınakametu' l-ina be, makametu' I-istikaıne, rnakametu' I-kana' a, makam et u' 1-ihlastır. Son beş makamenin ise, başlıkları ve içeriği ya dil ya da Arapların hayat tarzlarıyla ilgilidir. O, bunların dışında dille ilgili konulara az da olsa makametu'l-amel, makametu'l-furkan ve ınakametu ictinabı'z-zaleıne'de de değınektedir. Sözgelimi, makametu'l arnelde Sibeveyhi (180/796)'nin nahvi, Sahban b. Vail (54/674)'in belagatı vb. diğer birçok şeyden bahsedilmekte; ınakametu'l-furkanda Kur'an'ın edebi özellikleri anlatılınakta; makametu ictinabi'z-zalemede ise kasidenin giriş ve sonuç bölümüne işaret

edilmektedir.29

Yukanda zikrettiğimiz gibi, son beş makamenin konuları ise, dil ve Arapların hayadarıyla ilgilidir. Bunlardan makametu'n-nahiv, makametu'l­'aruz, makametu' 1-kavafinin konuları dil; makametu'd-divan'nın idare ve makametu eyyami' 1-arabın konusu ise Arapların eski yaşam tarzları ve savaşlarıdır. Bu makamelerio konuları dini meseleler olmadığı halde yazar, dini. meselelere de değinmiştir. Mesela, ez-Zemahşeri, makametu'n-nahivde hemzeden bahsederken şöyle demektedir:

~ -"ı<::it -·:ı::....,. ı.::_-·- 1:. t::.ı~l ':ll ı-.~~· "ls-··- ~ -. t-~ '·1 I::..J'·-- l ~~ Gl L - r--~ ..) ~ ~ ' {"~-! _j.oA - (..)J->-' (.) ~ ~ • -

L...:.:.- •. ~~r ~t:Jı u'- ;.;!! ~b · ~ ·.r -. \9i'All -- .·:~ ,, · t.~ '6'~67tl t..J .J J,)J__,...... .J - - ..;:>- ~ ~ • i.J i.J:!'O C"' ~ ~ . .. -· ·-'1- \bl ;sr o'>~': ... r LX' '1\..ı'"U -· ' 11 .uc-~ J,.Jli\H . .ır ~~ ,_.ıf >!ll r ·- r ·~ı ~"' ~.J .Y:..J • .) 1"""-!--..J -- • .J __ _,...~..)Y.

"Ey Ebu'l-Kasım! Sen İstitharn hemzesi gibi bile olmaktan aciz birisisin; zira o, bütün zayıflığına rağmen cümlenin başında yer almayı

27• ez-Zemahşeri, a.g.e., s.7.

28• ez-Zcmahşcrl, a.g.e., s. 13, 62.

29• ez-Zemahşerl, a.g.e., s.l20vd., I 89vd.

Page 12: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

86 MEdip Çağmar

başarmaktadır. Keşke! Sen de İstitharn hemzesine benzeyerek hayır işlerinde başta olsaydın ve hayır işlerinde geç kalınakla te'nis harfine ve tenvine benzemeseydin .... Hakiki bir te vb e ile iyiler e benze; zira müzari fiil is me benzemesinden dolayı mu'rab olmuştur ... Sen kendini, fiilde gizli olan zamir gibi gizle"30 Bu cümlelerden anlaşıldığı gibi, ez-Zemahşeri kendi şahsına niçin İstitharn hemzesi gibi hayır işlerinde başta olmadığını, o işlerde müennesliğe delalet eden harfler ile tenvin gibi niçin sürekli sonda olduğunu sormaktadır. Ayrıca müzari fiilin isme benzemesinden dolayı, i'rab aldığını, onun da iyilere benzerneden dolayı iyi olacağını ve gizli zamir gibi tevazu göstermesi gerektiğini söylemektedir.

ez-Zemahşeri makametu'l-kavafide ise şöyle demektedir:

•• u......,j ·.1 rı -- w r' ·.r t. ·- · Aıı~ • .. t-·. ·.1 r. ·- • ~- t~ın L.i · -~ ·.· ··ı~'{ ı.» .. ~ ("" :.J.J.J 0 t ..>.! ("".J ~.J- • ~(""~_,.ı .J ~ ıY' u . .J rı - t.ı• ~ .. -~,, OJ..).~~~

"(Ey Ebu'l-Kasım) Nefaz ve tevcih edebi sanatları bilmeyenin Allah katında bir değerinin olmadığını ve ridf ile revilere31 riayet etmeyenin Kevser Havuzu'ndan kanıncaya kadar su içmeyeceğim sanma!"32 Burada ez­Zemahşeri şiir ile ilgili bazı terimlerden bahsederek asıl önemli olanın, bu edebi bilgiler olmadığını ifade etmektedir.

O, makametu'eyyami'l-arab adlı makamesine şöyle başlamaktadır:

1 9Sii. ,1 ~ ~1 . ·-ıl\' · .. c11 ..ill:Jlı • 'üll - 1~1 C;. \!JI - "'""' '· 1 ~1 üll Lı\ lı . -- rr- .J ~ - • ı.F ~ '- ı.j~ u - < f"""' • ~ :·u '~ 1 · ,·ı'ıl .·~ tı:iı:. 411 ; .. hı :·,\ v; ..;r- .) _)JJ2 V' ~ • ., --- ~ V

"Ey Ebu'l-Kasım! Ebedi nimet ve büyük mülkün yerine az ve fani olan metaı almaktan çekin; şüphesiz ki Şuteyr b. Halid, oğlu Utbe'yi Husayin b. Dırar'ın yerine (diyet olarak) vermekten çekindi."33 Bu örnekte de görüldüğü gibi, ez-Zemahşeri en basit bir münasebette bile, dini konuları anlatmaktadır.

ez-Zemahşeri'nin makamelerinde ravi yoktur. Kalıraman ise, Ebu'l­Kasım'dır. O, makametu't-teslim adındaki makamesi hariç diğer bütün makamelerine (':!"'Wl 41 Çı ifadesiyle başlamaktadır. Ebu'I-Kasım kelimesi, ez-

30• ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 218.

31• Rev!, katiyenin son harfıne; ridf, revi harfinden önceki sakin illet harflerine; ne:fllz,

kafiyede vaslın harekesine! tevcih ise, te 'sjs bulunmayan kafiyede revinin üst tarafİndaki harfin harekesine denir. (Tahiru'l-Mevlevi, Edebiyat Lügatı, İstanbul 1994, s. 77vd., 1 15.)

32• ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 240. .

33• ez-Zemahşeri, a. g.e., s. 255. Kaynaklarda geçtiğine göre, Şuteyr b. Halid, Dııfu'ın oğlu Husayn'i öldürmüş! o, bir süre sonra Dırar'a esir düşmüş: Dırarda Şuteyr'den ya öldürülmüş oğlu Husayn 'i kendisine geri vermesini ya da kendi oğlu Utbeyi teslim etmesini veya kendisinin öldürüleceğini söylemiştir. Şuteyr son şıkkarazı olmuştur! ancak tam öldüroleceği sırada bunu da kabul etmemiştir. (Ahmed b. Muhammed b. Abdirabih, el-'İkdu'l-ferid, Beyrut 1409/1989, V, 157.

Page 13: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m ah ş e r i V e e l-Ma ka m a t A d lı E s e r i 87

Zemahşerr nin künyesidir.34 Bize göre, Fl.ill tJ \.,ı hitabında tecrid sanatı vardır; zira her ne kadar F\.ill ~~ tamlaması, onun künyesi ise de, münada olmakla muhatap konumuna düşmüştür. Buna göre, ez-Zemahşeri söylediklerini sanki başkasına anlatmaktadır; halbuki burada muhataptan maksad ez-Zemahşeri'nin kehdisidir. ez-Zemahşeri'nin Ebu'l-Kasım'ı münada yaparak, makamelerine başlamasının sebeb~ daha önce de zikrettiğimiz gibi, ilk yazdığı makameye başlamadan önce uykuda birisinin ona Ey Ebu'I-Kasım diye seslenmiş olmasıdır. Künyesini kullanmasının bir başka sebebi ise, yapmadığı şeyleri başkalarına tavsiye edenlerin durumuna düşme endişesi de, olabilir.

Onun makamelerini ne zaman ve nerede yazdığım hem bazı biyografi kitaplarından hem de onun sözlerinden tespit edebiliyoruz. Daha önce de zikrettiğimiz gibi, o hicri 512 yılında hastaianmış iyileştikten sonra daha önce yazdığı "makametu'r-ridvan" adlı makamesini elli makameye tamamlamıştır. ez-Zemahşeri'ııin doğumu hicri 46Tdir. Buna göre, o, bu makameleri yazdığı zaman en az 45 yaşında olmalıdır. Ayrıca, makametu'l inabe'sindeki ~ ... fJ\ ~ ı~.oı:;:, ~'ıl ı~.;r! ~"Şüphesiz ki sen olgunluk yaşını geçtin. Kırk küsur yaşı da geride bıraktın"35 şeklindeki sözleri de, bizim dediğimizi desteklemektedir; çünkü .l...ıı'"\'1 kelimesinin Arapçadaki anlamla­rından birisi de 30 ve 40 yaş arasındaki süredir.36 O, kendisinin bu süreyi geçtiğini söylemektedir. Bu cümledeki ~ kelimesi ise, küçük baş hayvanların üç yaşında olanlarına; büyük baş hayvanların ise altı yaşında

olanlarına denir.37 Burada ez-Zemahşeri 0~··-u'ıl ~ tamlamasıyla kendisini kastetmektedir. Bu kelimelerin manalarma göre, bu tamlamanın anlamı kırkın altısı veya üçü olur. Yani ez-Zemahşeri'nin en az ya 43 ya da 46 yaşında olduğu anlamına gelmektedir.

Ez-Zemahşeri'nin makamelerini nerede yazdığına gelince, kaynaklardan anlaşıldığma göre ez-Zemahşed 45 yaşındayken Mekke' de idi., orada hastaianmış ve sağlığına kavuştuktan sonra bir süre Mekke' de ikamet edip en önemli eserlerinden sayılan el-Keşşaf, makamelerini ve onlara benzeyen Etvaku'z-zeheb, Nevabiğu'l-kelim, Envaru'r-rebi' adındaki eserlerini yazmıştır.38 Bu eserlerin içeriği tevbe etmiş bir insanın yazdıklarına benzemektedir. Ayrıca ez-Zemahşeri, bu kitabın mukaddimesinde şunu söylemektedir: J>~l (j-.'j ı.)~\~~ 1~ ~_m :..st;Gt:j:, · fll 0,-" Allah bu eski evinin hatırı için, senin ismini ateşten azad olan

34• YakUt el-Hamevi, Mu'cemu'l-udebii, X, 127.

35.ez-Zemahşeri, ag.e., s. 39, 40. 36

• İbn Manzfir, Lisfuıu Tarab, Tashlh, Emin M. Abdulvehhab-M. Sadık el-'Ubeydi, Beyrut 1416/1995, VII,56.

37• İbn Manzfir, ag.e., ll, I 42.

38• ez-Zemahşeri, Ru'fısu'l-mesail, s. 36 (Yazann hayatınıanlatan kısım).

Page 14: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

88 MEdip Çağmar

isirolerin arasında yazsm"39 Bu cümledeki 11ı.işaret isminden de anlaşıldığına göre, ez-Zemahşeri, el-Mescidu'l-Haram'dayken makamelerini yazmıştır. Bu bilgilerden, ez-Zemahşeri'nin bu rnakameleri yazarken hem yaş hem yer hem de psikolojik olarak dini meseleleri konu edimneye daha müsait bir durumda olduğu sonucu çıkarılabilir. Bu ise, makamelerinin etkili ve güzel olmasım sağlayan önemli bir unsur olmuştur.

B-ez-Zemabşeri' nin Makamelerinin Kaynaklan

ez-Zemahşerl'nin makamelerinde konular dini olduğu için, kaynaklar da genelde dini metinlerdir. Bunlar ise, Kur'an ayetleri, hadisler ve sahabenin sözleridir. Makitmelerde Kur'an-ı Kerim ve hadislerden ya iktihas yapılmakta ya da ilham alınmaktadır. Bu iktihas o kadar çok yapılmaktadır ki bazen bir makame nerdeyse baştan sona kadar Kur'an ve hadislerden iktihas ve ilhamlardan meydana gelmiş olmaktadır; ancak onun makamelerinde bazı şairlerin şiirlerinden manalar, sözler ve Arap atasözleri de az değildir. O, makametu'l-velayette geçen bir beyit hariç makamelerio hiçbir yerinde başkasının şiirinden tam olarak bir beyit almamıştır.40 Bunun için, şiir olsun atasözü olsun genelde onlardan alınan kısım, bir iki cümleyi geçmemektedir. Alınan kısım bazen değiştiriletek bazen de değiştirilmeden iktihas edilmektedir. Bazen ise, iktihas edilmeden Araplarm eski hayatları, yerleri, belağatçıları ve diğer özellikleri örnek verilmektedir. Bu tür durumlar son beş makamede daha çok olmakla beraber diğerlerinde de geçmektedir. Mesela, güçlü olmaya örnek getirirken Amr b. Ma'dlkerib (21/642) zikretmekte;41 diğer bir yerde ise tevbeye yöneltmek için Ebu'l­Kasım'ı sektu'l-liva, bakaru'l-civa, Zibai vecre42'yle uğraştığmdan dolayı azarlamaktadır.43 Zikrettiğimiz tamlamalar cahiliye şiirinde, kullanılmıştır.44

Bundan dolayı onun bunlardan kastı, cahiliye şiiridir. Burada mecaz-ı mursel var; çünkü cüzün zikriyle küll kastedilmektedir.

ez-Zemahşeri'nin makamelerinde geçen bazı atasözleri:

39• ez-Zemahşeri', el-Makfunat, s. 8.

40• ez-Zemahşeri, ag.e., s. 1 1 O.

41• ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 27.

42. Saktu'l-liva: bu tamlama İmruu'l-Kays'ın muallakasının ilk beytinde geçmektedir. Anlamı

ise, yükselip alaçalan kum tepecikleridir. Bakaru'l- civa tamlaması Arap şiirinde

vadilerdeki yabani ineider için kullanılmış bir ifadedir. Mecnfın, Leyla'dan bahsederken bu tamlamayı kullanmaktadır. Ziba-i vecre tamlaması da Arap şiirinde kullarnmış bir terkiptir. Vecre bir yerin ismidir. Ziba ise ceylandır. Şiirinde bunu kullananlardan birisi de ei-Hutay' dır. (İmruu 'I-Kays, Dlvanu İmrii'l-Kays, s. ; ei-Hutay, Dlvanuhu, s. 90; Kays b. el-Mulevveh, Divanuhu, s. 197.

43• cz-Zemahşeri, a.g.e., s. 40.

44• İmrtıu'l-Kays, Dlvanu İmrii'l-Kays, Şerheden, Hasan es-Sendfıbi, Kahire bty., s. 144

Page 15: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m ah ş e r i V e e l-Ma ka m a t A d l l E s e r i 89

J;ılll y,bl..:.." Rastgele konuşan" ~~ ;,;,., ~I"Eş'ab'tan daha açgözlüdür." , 01.A_, ::,C \......: ~Wl ~~~ ~~ "Sen dünyadaki nimetlerden istediğin şekilde istifade ettin." vb. birçok atasözü geçmektedir.45 Son atasözünün aslı şudur:" 0t.ı._,::,C \......:o~ "Onu, istediğin şekilde al".

Genelde makamelerinde başka yerlerden alıntı yapma ya da istifade etme üç şekilde olmuştur:

1. Bir sözün olduğu gibi iktihas edilmiş olması: Örneğin ayetten iktihas ederken jılyJI ~ /-J:l A]ik ~ ~ )l! "Bütün sırların ortaya serileceği gün, beni kulların içinde rezil etme."46 cümlesinde .}lyJl ~ f'J:l

tamlaması Kur'an'dan olduğu gibi iktihas edilmiştir.47 Diğer bir yerde ise, ez-Zemahşeri şöyle demektedir. ~~ 11ıı W~~~~ .;llJ ~ ~~ i"'""\.ill 4i \,ı "Ey Ebu'l-Kasım! Ömür kısa ve dönüş yalnız Allah'adır. Bu taksiratm ni­çindir?"48 Bu sözde geçen ~~ .ılı\ ..,l)..,ifadesi de Kur'andan olduğu gibi iktihas edilmiştir.49

2. Bir sözün değiştiriterek iktihas edilmiş olması: Sözgelişi pişmanlıktan bahsederken ~~ ..} l._,i.Jı_, 0-JI t') I.A~ ~L... ~~ 0:tyıl ~ (.:ü\, ••

"Sen iki şey arasında kalmaktasın: Bunlar, kendinden sonra pişmanlık ile nedamet gelen bir anlık lezzet ve ... "50 Bu cümlede u-.JI t.J ve ~~ ı} ..b_,i..JI_, ifadeleri Araplarda atasözü olarak kullanılmaktadır. Bunlardan ()-JI t.J'nin aslı l...l.i .U... 0)1.! t.J "Falan pişmanlıktan dişini gıcırdattı."51 ez-Zemahşeri bunu değiştirerek iktihas etmiştir. ~~ ..} ..b_fo.JI_,i ifadesine gelince, onun aslı

o,l;! l ..} ~"Pişman oldu" deyimidir. ez-Zemahşeri, bu deyimi Kur'an-ı Kerim'in aşağıdaki ayetinde geçen~~~~ t..r_, ifadesinden iham alarak kullanmıştır: 0\.}..il Lil "_fo.;_,~_; \.k~~ (.:»1 \_,lt! ı_t.:.,. J3 ~IT}~J ('+.l.:i:ll ~ ~ t..r_,

t.:ay..ıWI 1.)4 "Pişmari olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce dediler ki: Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa mutlaka ziyana uğrayanlardan olacağız."52

Başka bir yerde ise şu ifade geçmektedir: :c..;,._,sy CJfo ol ~~l 'i) ~_,y c~ ~~~ t:.ı;j_,l "Dünyanın gerektirdiği sonuç, onu terk etmeyi

gerektirmeseydi, Allah katmda bir sivrisineğİn kanadı kadar değeri olurdu."53 :t..:.._,y c~ .ılıl.l.iı:. w.ij) cümlesi peygamberimiz (s. a. v)'in

45• ez-Zemahşerl, a.g.e., s. 93, 157, 175; Esasu'l-belilga, Beyrut 1412/1992, s. 131; İbn

Manzür, ag. e., III, 223;VII, 130. 46

• ez-Zernahşerl, el-Makfunat, s. 43. 47

• 86/et-Tarık, 9. 48

• ez-Zemahşerl, a.g.e., s.2 I. 49

• 3/AI-i İmran, 28. 50

• ez-Zernahşerl, a.g.e., s. 23. 51

• İbn Manzür, Lisanu'l-arab, XL 120. 52

• 7/ei-Araf, 149. 53

• ez-Zernahşeri, a. g.e., s. 33.

Page 16: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

90 MEdip Çağmar

hadisinden alınmıştır. Aslı ise ~~ .ıl.ıl .l1c. ~~\~ts._,.!' "Eğer dünyanın değeri Allah katında bir sivrisinek kadar olsaydı. .. "54 Görüldüğü gibi, burada iktihas edilen söz değiştirilmiştir.

Bir makamede ise dünyanın kötülüklerinden bahsedilirken şöyle

denmektedir. ~).b!i 0.o Jb..l:ı 4Jyl_, ~\.,ıl ~)'"Günler durmadan geçmekte; geceler ise, sürekli senin gücünü zayıflatmaktadır."55 Burada ~_ıll:.!i ü.o ~ ifadesi el-' Accac (90/708)' ın şiirinden alınmıştır. Onun şiirinde ıo _;ll:.!i ü.o ~ u..J~ şeklinde geçmektedir. 56

3. Bir ayetten ya bir hadisten ya da bir şiirden sadece bir veya iki kelimenin alınması: mesela, ~.ılı\ .l1c. 4..19 .fo ~y.... ü.o ~ ül fo 'i f""\.ill 41 4

.;fo ~_,"Ey Ebu'l-Kasım! Yaptığın kötülüklerden hiçbirisinin önemsiz olduğu söyleme. O kötülük sana göre, bir hurmanın çekirdeğindeki küçük bir delik kadar olabilir; fakat onun, Allah katında hurma ağacı kadar büyük olması ihtimali vardır."57 Burada 58~ J_fo 'ive .;fo59 kelimeleri ayetlerden iktihas edilmiştir.

Başka bir yerde ise, şu ifade geçmektedir: _;b. .;:ı yi ~ 'i) ~ _ı.h:..:l 'i .J

Jl.,ı_, "Hatırına ciddi ve önemli işlerden başka bir şey gelmesin." Burada .;:ı u\ı_, _ı1.=. ifadeleri J4 .;:ı yi ~ hadisinden60 ilham alınarak söylenmiştir.

C-ez-Zemahşeri'nin Makamelerinde Üslüp

ez-Zemahşeri'nin makamelerindeki üslup diğer makamelerdeki üsluptan farklıdır. Onun makameleri, gerek üslup gerek edebi sanatlar bakımından sehl-i mumteni' sanatma örnek gösterilecek metinlerdir; zira onlar ilk bakışta basit görünmekle beraber taklit edilmeleri oldukça zordur. Onlarda hitılbi üslub ağır basınakla beraber edebi üslfib da görülmektedir. Bize göre, bunun birinci sebebi ez-Zemahşeri'yi makılme yazmaya sevkeden nefsini irşad etme isteğidir. Bu, onun bitabi bir üslfip kullanmasına yol açmaktadır; zira irşad böyle bir üslfibü gerektirmektedir. İkincisi ise, onun çok zengin edebi bir birikime sahip olmasıdır. Bu ise, onun edebi üslubu kullanmasına neden olmuştur. likrettiğimiz nedenlerden dolayı o, konuyu işlerken veya meramını ifade ederken bitabi üs1fibu; lafızları ve cümleleri seçerken de edebi üslubu kullanmaya özen göstermiştir.

54• İsmail b. Muhammed el-Aclun1, Keşfu'l-hela, Beyrut 1351, II, 159.

ss. ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 31. 56 Bu konuda bilgi için bkz.: ez-Zemahşeri'nin el-Makamatı, s. 31 (şerh kısmına 57

• ez-Zemahşeri, a.g.e., s.78. 58

• 18/el-Kehf23. 59

• 4/en-Nisa 53, 124. 60

• el-Aclı1nl, ag.e., II, 119.

Page 17: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m ah ş e r i v e e l-M d k d m d t A d lı E s e r i 91

ı. Makamelerindeki bitabi üslubun izahı:

Daha önce belirttiğimiz gibi, ez-Zemahşeri'nin makamelerinde hitabi üslup ilk plandadır. O, muhatap olarak seçtiği Ebu'l-Kasım'ı düşüneeye sevk etmek, duygularını ve vicdanını harekete geçirmek için güçlü ifadeler, kuvvetli deliller, kıyaslar, tabiatla ve çevreyle ilgili muşalıhas tasvirler kullanmaktadır. Ayrıca o, konunun iyi anlaşılması için, zaman zaman anlattığı bazı şeyleri kısınılara ayırmakta ya da söylemek istediği şeyi ve zıddını birbirleriyle karşılaştırmaktadır. O, bir makamesinde şöyle

demektedir: • ' • ' "-- - j k" ı .. -!~..:ı ı_ ! ıc-·. j tc- ı .. .:. ' ,~.:ılı 1':. 1 -~YJYJ~t_,....J ~u-o~ c.s-~.J;l:!.l;ı-u-o~ .~0~

1'.'. •.ı- :lt. ~ ':ll ' -~·-ıl L. ~ • • 1 ':ll ' .lll L. .• .ll 6:..:l ·ı us . 6. -~--. ~ J .J.J • U":!"-' J J f'Y.J (..)""' • _)Ib .J (..)""'y ~. u J=:. ~ · · ·· t..)ı J • .uır t.ı · ır-• :ıaa ·· L..U" • · • ., .. ~u .JA-- .J •• u>o.J u t~

"Gece ve gündüzün sürekli gidip gelmeleriyle her yeni şey eskimekte ve onların birbirlerini takip etmeleriyle her keskin şey de körelmektedir. Güneşin doğuş ve batışı insanı mezara koymaktadır. Zaman dün, bugün ve yarından; hayat ise darlık ve bolluktan başka birşey değildir. Bunlardan hangisinin insan için, takdir edildiği mübhemdir. Bu mübhemliği açığa çıkarmak için zaman görevlendirilmiştir. .. "61 Bu paragrafta ez-Zemahşeri, söylediklerini teyit etmek ve muhatabı, içinde bulunduğu gafletten uyandırmak maksadıyla gece ve gündüzü, onların oluşmasına sebep olan güneşin doğuşuyla batışmı, bunun neticesinde canlılarda ve tabiatta meydana gelen olaylan delil olarak getirmektedir. Bütün bunlar, her akıl sahibi için apaşikar ortada olan ve reddedilmesi mümkün olmayan şeylerdir. O, bunlarla yetinmeyip zaman ve hayatın neden ibaret olduğunu söyledikten soııra esas anlatmak istediği konuya geçmektedir. Bu paragrafta görüldüğü gibi, o söylediklerine delil olarak, doğruluğu kesin ve herkesçe bilinen olguları zikretmekte, onların özelliklerinden bahsedip onları, kesinliği ifade eden kasır sanatını yapmakla kısırnlara ayırmaktadır. Bu paragrafdaki cümleterin diğer bir özellikleri ise, anlamı kolayca anlaşılan kelimelerden oluşmalarıdır.

Ayrıca ez-Zemahşeri, müteradif kelimeler ve tekrardan da sık sık istifade etmektedir. Söylediklerini muhataba kabul ettirmek ve onu bazı şeylerden vazgeçirmek için onunla diyalog kurmaya da çalışmaktadır. O, isti:flıam ve taaccup ifade eden cümleleri ise, diyalog için birer vesile olarak kullanmaktadır.

~tbi.. ·.=xtc; 't. ·. ~" • '.'Lo.:-.~'··· •r:.· L ~ •rt t..ı_.-x·. •q ı:sll tif lı ..>'-" .J U:r'-":1 ..)>J'J ~ __;:;:... U<=J . J U"J . ~ ~ ,...... • ~ . ~···ı· ·t.. .. ıl J .L \A.hl\ 11 ·b~ \lll~ •ıc- ~!::" ~ "•i . ~. \A •ı.t~ ~~ ~ - i . .J:l.J. • . u J""'" y<' .J f ıs'. j.)ı.:2..) t u-> u;ıy u ~ ~ U:!-'" • _,...,. J

.. -~~ J..ı J ~~ 01y:c...) i)c ~~ ~~~ ~'jJ:J ;:ıl

61• ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 50.

Page 18: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

92 MEdip Çağmar

"Ey Ebu 'I-Kasım! (Senin) vakti belirlenmiş bir ecelin, yalan bir emelin, hayrı damlayan, şerri çok olan bir arnelin vardır. Hayret! (senin) iyiliklerio az olmasına rağmen kötülüklerin ne kadar çoktur ... Senin bu kadar acele bir şekilde şakilik ve malıTurniyet için çabalamanı gerektiren mazeret ne ? ... ve senin deve kuşunun ürktüğü gibi Allah'ın rızasından ve cennetten ürkmenin sebebi nedir ? ... "62 Bu parçada görüldüğü gibi önce muhatabın durumu tasvir edilmekte, ondan sonra ise, taaccup ve istifham yoluyla muhatap uyarılmaktadır. Burada aym zamanda ez-Zemahşeri kendisiyle Ebu'I-Kasım olarak seslendiği nefsi arasında bir diyalog oluşturmaya çalışmaktadır. Ayrıca burada hitabi üslfı.bun özelliği olan tekrar da ihmal ediimemektedir.

w • ~ .:ı1 'i • .~ 11 wU l · 'i ~1 ts ;;U.G:...ı 6..:..11 C.~ ~-· - 1-.;ıl \] G .Y .. .J~- .J ~ .J U" - • .Jr~ . -- ::ill.....:,\.i., · ~ '} ' L~ _\ ;m:.\..ı, '\Aü:,,;,:·r .ILli ' ır . .J J!""' i' ' ır . U!.J .,.... ..,..

"Ey Ebu'l-Kasım! Hem taşkınlık hem de olgunluk anlarında şarap kadehini hiç kaldırmadığmı, onun etkisinin başını döndürmediğini ve azalarına şarabın hiç bir şekilde sirayet etmediğini iddia ettin ... "63 ez­Zemahşerl, burada muhatap olarak seçtiği nefsini irşat etmek için onunla kendisi arasında hayali olarak bir diyalog kurduktan ve onun içki İçınediğinden yola çıkarak durumunu tasvir ettikten sonra giybet vb. günahların içki içmekten az bir şey olmadığını ifade etmektedir. Birçok makılınede olduğu gibi bundadahitabi üslfı.bun özellikleri olan tasvır, kıyas, zıt şeylerden istifade etme vb. yollara başvurulmaktadır.

ez-Zemahaşeri bazen de muhatabm duygularını harekete geçirmek ve onu uyarmak için azarlama anlamına gelen ifadeler kullanmaktadır.

Buna &,ıJ'Sana yazıklar olsun, vay haline!" <ili yi 'i"Hiçbir yardım edenin veya destekçin olmasın" ifadeleri64 örnek olarak verilebilir.

2. Makamelerindeki edebi üslı1bun izahı

ez-Zemahşeri makamelerinde anlatılanların kolay anlaşılması, insanlarm zihinlerinde yer etmeleri ve vicdanlarında dini duygu ve sevginin uyandmiması maksadıyla edebi yöne de önem vermiştir; ancak onun makamelerindeki edebi sanatlarda bir zorlama mevcut değildir; bununla beraber O, kelimelerin seçiminde, cümleterin oluşturulmasında ve sanatların kullanılmasında son derece titiz davranmıştır. Bu durum, mana ve lafız

arasında uyurnun oluşmasına ve etkileyici bir kompozisyonun ortaya çıkmasına vesile olmuştur.

62. ez-Zemahşer'i, a.g.e., 23.

63• ez-Zemahşer'i, a.g.e., 57.

64• ez-Zemahşer'i, a.g.e., s. 38, 163, 180,

Page 19: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m a h ş e r i v e e l-M d k d m d t A d lı E s e r i 93

ez-Zemahşeri, kelimelerin seçiminde bir sözün beliğ ve fasih olması için gerekli olan bütün şartlara riayet etmiştir. Bu şartlar ise bilindiği gibi, kelimenin gramer kaidelerine muhalif olmaması, kelimenin garip olmaması, dile kolay ve kulağa hoş gelmesidir.65 Ayrıca anlatılan mana ile kullanılan kelime arasında bir uyurnun olması da şarttır. Yani bilinen bir mana için, bilinen bir kelime, garip bir mana için ise garip bir kelime kullanılmalıdır.66

O'nun makamelerinde kullandığı kelimeler, genelde Kur'an, hadis ve diğer dini metinlerde bulabileceğimiz lafızlardan oluşmaktadır. Bunun için onlarda kullamlan kelime ler, nahiv ve sarf kuranarına uygun, telaffuzu dile kolay ve kulağa hoş gelen, manalan açık ve insanın vicdanını etkileyip onu harekete geçirecek şekildedir.67 O'nun kullandığı kelimeler Arapça kelimelerdir; ancak bazen Arapça olmayıp da Arapçalaşmış kelimeler de kullanılmaktadır. Mesela, "Makametu'd-divan" adh makamesinde, ~_;b, c;:l_,_,! kelimelerini kullanmaktadır. Bunlardan biricisinin manası "nakledilen şey" ash .ı_,_,i'tır. İkincisinin manası ise, "karanhk" aslı da ı4uiJ'dir. Bu iki kelime de Fars­ça'dan Arapça'ya geçmiştir.68

Makamelerdeki cümlelere gelince, genelde müsned ve müsnedün ileyh olup basit cümleler şeklindedir; ancak bazen atıf ve kıyastan dolayı uzun cümlelere de rastlamak mümkündür. Basit cümleterin çok olmalannın

önemli bir sebebi, bu makamelerin herkes tarafından anlaşılmasının arzu edilmiş olmasıdır. Cümleler fesahat ve belagat kurallanna uygun bir şekilde kurulmuştur. Ayrıca onlar tabii bir şekilde edebi sanatlada süslenmiştir. ez­Zemahşeri' nin icra ettiği sanatlar diğer makamelerde olduğu gibi, genelde seci, cinas, tibiik ve bedi' ilminin diğer konulan; başka bir ifadeyle el­muhassinatu '1-bedi'yye' dir; ancak onlarda teşbib, isti'are, kinaye vb. sanatlar da geçmektedir. Bazen bu makamelerin tek bir satırında onlarca edebi sanatın kullanılmış olması, bize onlardaki edebi üslübun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

D-ez-Zemahşerf nin Makamelerinde Edebi Sanatlar

Daha önce de işaret ettiğimiz gibi, onun makamelerini etkili ve akıcı ' kılan bir özellik de, onlardaki edebi sanatlardır. Hemen hemen her satırda en az bir veya iki edebi sanat geçmektedir. O, fazla garip kelimeleri kullanmadığından ve anlattığı şeyleri Kur'an, hadis ve bilinen diğer

65• et-Tefliizanl, Muhtasaru '1-mearu, (ŞurıThu 't-telhls 'le birlikte basılmış), Beyrut !412/1992, I, 74.

66• Yahya b. Hamza, et-Tirazu'l-mutedamin ve 'ulfuni'l-hakaiki'l-i'caz, Beyrut, bty., s 566 ..

67• Bize göre, bu makiimclcrin bütün metinleri bu dediğimizi desteklemektedir.

68• Selahudd&n el-Muneccid, el-Mufassal, Beyrut 1398/1978, s. 12; Çemşid Salihpfır, Ferheng-i cam', Tebriz 1370, I, 276; ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 131.

Page 20: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

94 MEdip Çağmar

şeylerden seçtiğinden dolayı, onlardaki sanatların anlamları açık ve anlaşılınaları kolaydır. O, okuyucudan makamelerindeki cinas, tıbak, seci' ve diğer sanatları aniayarak okumasını beklemektedir. Ona göre, bu sanatlardaki edebi güzelliği tespit etmenin yolu düşünmekten ve onları birbirleriyle karşılaştırmaktan geçmektedir ve ancak bununla tabii ve yapmacık edebi sanatlar birbirlerinden ayrılabilmektedir.69 Onun sözlerinden makamelerinde edebi sanatların çok geçtiği, onları iyi anlamanın yolunun, onları dikkatli bir şekilde okumak olduğu ve sözlerindeki belağatın çok yüksek olduğu anlaşılmaktadır.

Biz, bu makıimelerde çok kullanılan edebi sanatlardan bazılarını açıklamayı yeterli görmekteyiz; zira böyle bir çalışmada onlardaki bütün edebi sanatları izah etmek makalenin sınırlarını aşacaktır. Bundan dolay sadece önemli gördüğümüz bazı edebi sanatları burada açıklayacağız.

1. Sed'

Sözünü ettiğimiz bu eserde en fazla kullanılan sanat seci' sanatıdır. Öyle ki neredeyse her cümlede bir seci' sanatı görmek mümkündür. Bedi' ilminde bahsedildiği gibi seci' sanatı, sözün lafzi yönüyle ilgili bir sanattır. 70

Bu ise, ya aynı vezinde olup son harfi aynı olan veya sadece son harfi aynı olan kelimelerin kullanılması demektir. Son harfin aynı olması veya onunla beraber vezinin de aynı olması, söze şekli bir ahenk sağlamaktadır. Bu ahenk, sözün muhatabın hoşuna gitmesine ve onu yönlendirmede tesirli olmasına neden olmaktadır. Makitmelerde seci' sanatının çok kullanılmasının bir sebebi de bu olmalıdır. Bu eserde seeinin üç çeşidi71 de, mevcuttur. Mesela, ez-Zemahşeri Makametu't-tevihid'de şöyle demektedir:

· ·.-ı.'·--· b:; U··Uı:... Uı:...'-1'1.::~ •-• t..ısı.c: f"'' ~~ WIUlı ~ur- ~ı.S :U • ..)'1-J • .J • c:--~·- .r.J ~ {""" ••

1-.;t w ~o.,~ ~ı_;;.) ı.;~., /-YY .ı.JJü.. ı}~" 'y'Jii.J "Ey Ebu'l-Kasım! Gökler musahhar olmuş ve yıldızlar yörüngelerinde

yürütülmüştür. Onlar bazen doğar; bazen de batar. Bir kısmı birbirinden uzaklaşır; diğer bir kısmı ise, birbirine yaklaşır. Ay, kendi yörüngesinde (gemi gibi) yüzmekte, Güneş ise, dönmeye devam etmektedir. Sen ne duruyorsun (Niye tevbe edip iyi işler işlemiyorsun)?"12 Yukarıdaki

00• ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 8.

70• el-Kazvini, Telhlsu'l-mifta!ı, (Mutılnu'l-Kamil ile birlikte basılmış), Beyrut 1418/1997, s.3%.

71• Bel§gatta see', nesirde fasılalarm aynı harfle bitmeirine denir. See' sanatı, üç şekilde olur.

1. Fasılalarda sadece son harf uyumu olan, seci' mutarraf dir. 2. Son harfin uyuınuyla beraber en az fıkralardaki lafiziarın çoğunun aynı kalıp olan sec'~i murassa'dir. 3. Fıkralardaki son kelimenin vezin ve fasıla bakımından birbirlerine uyumlu olan ise, see'-i mutevazt'dir. (et-Te:fulzani, Muhtasaru'l-me'iinl, İstanbul 1977, s. 430.)

72• ez-Zemahşeri, a.. g.e., 128.

Page 21: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m ah ş er i v e e l-M ii k ii m ii t A d lı E s e r i 95

paragrafta iki defa seci sanatı yapılmıştır. Birincisinde see' ~lfiJ '&Y.....,... ~~ S~ifadeleriyle yapılmıştır. Bunda see'-i mutevazi vardır; zira bu ibarede

ı;y......... ile ı;~ kelimeleri hem son harf hem devezin açısından birbiriyle uygunluk arzetmektedir. Diğeri ise r~ '+ıi.JJ.l ı) ~J r~ .Uj1.1. ı) ycıiJ cümleleriyle yapılmıştır. Bunlarda, see'-i murassa' vardır; zira hem iki cümlenin sonundaki harf aynı hem de onlardaki çoğu kelimelerin vezni de aynıdır.

ez-Zemahşeri başka bir yerde ise şöyle demektedir:

Li _•ur U--- 11 o\.:ı1C. Lı!~ t...ı .ı_· ·-'- .uli · 6.. 11 u -~ ~'~ "K k • 'Y""" J . Y"-" _ ~ • ~ • ~ _ _ ~ f . y J _ p-u_ or u ve ümitten dolayı onun kalbinde endişe vardır. Bu nedenle onda hüzün ve coşku birbirini takip etmektedir. "73 Bu paragrafta sadece cümleleri n sonundaki harfler aynı olduğundan dolayı, see' -i mutarraf vardir.

2. Tıbak ve mukabele sanatları

ez-Zemahşeri'nin makamelerinde tıbak ve mukabele sanatları da çok sık olarak kullanılmaktadır. Bilindiği gibi bu her iki sanat da manevi açıdan sözü güzelleştiren bedl' konularındandır. Bunların her ikisi de birbirine zıt manalarıo bir araya getirilmesi sonucu gerçekleşir; ancak mukabele sanatında zıt manalar birden fazla olurlar. Onun makamelerinde bu iki sanatla ilgili yüzlerce örnek bulunmaktadır. Mesela bunun için aşağıdaki söz gösterilebilir:

~(.)C~ .siıı~ yfo ~J ~~b~ ~lfiJ ı;y......... ~~ F'\111 41 y f' fo w f' ~ ~l.)y ı) ~ J f' .YY. .u jÜ.. ı) ycı9 J y ~.J

Daha önce de zikrettiğimiz gibi bu paragrafta değişik edebi sanatlar vardır. Onlardan birisi de, tıbak sanatıdır. Burada dört yerde tıbak sanatı yapılmıştır. Onlar Fi-Ie Yfo, .sl..l,uile, ycıiJ Y~Jile ~JVe ry:iile ı-Aelimelerinde anlam itibariyle zıtlık bulunduğundan dolayı, hepsinde tıbak sanatı vardır. Bu sanat için diğer bir örnek ise, şudur:

<\Ll L. ~ ~~ J 4;.-i L. ~ ~ J .&4;. ~~ ~ J .GJY..., /J. .ll_ı"'"'tAII 41 y

"Ey Ebu'I-Kasımi Efendiye efendiliği; köleye de köleliliği yakışır.

Senin ne kadar yüce bir efendin var ve sen de ne kadar da zelil bir ku lsun. "74

ez-Zemahşeri'nin bu cümlelerde efendiden maksadı, Allah (c.c)'dir. Bu paragrafta iki defa mukabele sanatı yapılmıştır; zira önce birbirlerine uygun olan efendi ile efendiliğinden ondan sonra da onların zıtları olan köle ve köleliğinden bahsedilmekte; ~ .cl!J ifadesinden itibaren ise efendiyle yüce­liği ve köleyle zelilliği anlatılmaktadır.

73• ez-Zemahşeri, a.g.e., s. 142.

74• ez-Zemahşeri, a. g.e., s. ll&.

Page 22: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

96 MEdip Çağmar

3. Cinas

Makamelerin çoğunda olduğu gibi, ez-Zemahşeri'nin makamelerinde de cinasın değişik çeşitleri bulunmaktadır. Cinas da see' gibi, sözü lafzi olarak güzelleştiren ve akıcı hale getiren bir sanattır. Onlardaki cinaslar genelde mikıs cinaslardan meydana gelmektedir. Aşağıdaki örneklerden de makamelerdeki cinasiarın genelde cinas-ı nakıs şeklinde olduğu

anlaşılmaktadır: ~ ~; IJ"AI IJ"A.J; C-'~ (J.J; .J~ .J~, u_,_;c. <.....S.J:!C Bu kelimeler ve onlara benzeyen diğer birçoğunun arasında cinas-ı nakıs

vardır.75

4. Teşbih

ez-Zemahşeri'nin makamelerinde benzetme için genelde, isti'are ve temsil sanatları kullanılmaktadır; ancak zaman zaman benzetme maksadıyla teşbih sanatı da icra edilmektedir. Onlardaki teşbihlerde çoğunlukla teşbih edatı ve yönü zikredilmemektedir. Hem teşhlhte hem de isti'are ve temsilde çoğu zaman soyut olan şeyler somuta benzetilmektedir. Bu, anlatılan şeyin muhatabın zihnindeaçık ve net bir hale gelmesini sağlamaktadır. Bu konuda aşağıdaki paragraf örnek olarak verilebilir:

~)Lıb •. ''1 ::" ,1 · ".' · w. dil ~ ..lli! \...K. ~r- · ~ j]l ··ı üıılıl Lı ,J"""J~~~ J .JAJ ,.J _,...s r..S U.f"""" ·-&~- ~I....:::.J:Jl~~-. -·.-.ıl · ~~~~~ • t...A~I ~-·· "'1 i..t.t1 ,_1 · • .J:!J -· . 0.!-l?. ~ • - ~ ~ -}Y t.F""' J' ..)' U?- JA ~J clılır.:ı ~ 1.! ·1·\.:..JI .>.Lı....Jl wl~ .:ı.ull • ı ·11 4~ :.:ı . . .J ~ .1...ı:;..J •ı.ı..:.. '-.'ıl 1• Wl ·-· \ -- r..S U!" • J U"1"' • - '...»'+" ' -· <.,?- • • - U!" • y::.. J U!" Lj.JJ

'-~;J 4.l;/~ J ' ·ı 1..9 J, ·-*"'

"Ey Ebu'l-Kasım! Şüphesiz ki seni yaratıp sana şekil veren sende akıl ve nefsi de yarattı. Onlar iyilik ve kötülük hususlarında senin mürşidin; doğruluk ve sapıklıkta ise arkadaşındır. O mürşitlerden birisi seni sıcak olmayan bir vakitte sabah ve akşam dosdoğru yolda yolculuğa çıkaran, su pmarlarına götüren, bilen ve görendir. Diğeri ise, seni, sıcağın şiddetli olduğu bir anda susuz ve bilinmeyen çöllerde gelişigüzel sürükleyendir. Bu iki mürşitten hangisi yol gösterme konusunda daha mahir ve ustadır ?"76 ez­Zemahşeri, bu paragrafta birçok edebi sanatı kullanmıştır. Bunlar;

L y.tll_, ~~ ~ Burada isti'are-i mekniyye ve tahyiliyye vardır; çünkü burada müşebbehün bih olabilecek yer ismi zikredilmemiş onun yerine müşebbeh olan hayır ve şer isimleri getirilmiştir. Bununla isti'are-yj mekniyye yapılmıştır. Hayr ve şerre subul kelimesinin izafet edilmesinde ise, isti'are-yi tahylliyye vardır.

2. .,;JI_, .:ı....t)l J,..ly tamlamasında da isti'are-yi mekniyye ve tahyiliye vardır. Biraz önce zikrettiğimiz isti'are için ifade edilen şeyler, bunun için de

75• ez-Zemahşerl, a.g.c.,50, 51, 59,69.

76 • . ez-Zemahşerı, ag.e., s. 194.

Page 23: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

ez-Z e m a h ş er i v e e l-M d k d m d t A d lı E s e r i 97

geçerlidir; zira burada da müşebbehün bih olan yer ismi zikredilmemiştir. Yerine ~1_; ~)1 kelimeleri kullanılmıştır.

3. ~ ,Jlc. I....AJ.:o.l ve J.t.4- ~YI_; ifadeleriyle başlayan cümlelerde ise teşbilı-i temsili vardır; çünkü her ikisinde de veeh-i şebeh birden fazla özelliklerden meydana gelmiştir. Müşebbehler, I....AJ.:o.l ve ..;..'il_;'dir. Müşebbehün bihler ise ,Jlc. ve JAI+ kelimeleridir.

4 .... , .. 11 L...:.:...ı.ıll ~1 J,\\.1JI • ·ı; 1.11 ~ .l,Uİ.I, 1·b.J. 1. ·'-'-k.JI . v;:-.Ji"' ~ •. • ' (j.JJ, fo'!-' •• , ~ U"' J ~...>""'"

Bütün bu kelimelerde isti'are-yi tasrihiyye vardır; zira ı.J,\4--JI_; .;.kk.....ll hayatın zorluğundan ve bilinmeyen durumlanndan; , ~1 hayattan; ~

ii.J?-4JI hayattaki sıkıntılardan; J,\\.1JI d..Jj hayattaki nimetlerden; 4-ll ~~~ hayatta insanın amacının ne olduğunu bilmesinden; W:J.l~l ise

hayatın huzurlu anlarından isti'aredir.

5. Mecaz

ez-Zemahşeri'nin makamelerinde kullanılan bir edebi sanat ise, mecazdır. Bu sanatın, hem mecaz-ı mursel hem de mecaz-ı isnadı şeklinde çok sık olarak kullanıldığını görmekteyiz.

·us:....:ı -~~ r ı......ıı ·L.. ·- • L...c.)rl ·~....:::. - ~ • .. :.11 6J .l! \:!ll wl w u - oiJ J J J - u ~:U J u 09:! • U!~ .J f"' .• ~~Jicj~

"Ey Ebu'I-Kasım! Gece ve gündüzün insanlarm hayatianna nasıl son verdiklerini, büyük binalarla onları yapanlan nasıl yıktıklannı ve evlere hanileri dışındaki kimseleri nasıl yerleştirdiğini gördün. "77 Bu paragrafta hem mediz-ı isnadı hem de mecaz-ı mürsel sanatları bulunmaktadır. U:ı~l kelimesinin kullanımında mediz-ı mürsel vardır. ().ıy..:nll gece-gündüz anlammda kullanılmış; fakat bu kelime aslında dehr anlamına gelmektedir.78

Dehr ise geniş bir zaman dilimi için kullanılan bir kelimedir.79 Burada küU zikredilip cüz kastedilmiştir. ().ıy..=.l'den sonra gelen cümlelerdeki zarnir olan elif, ()ı_y..=.ll'e dönmektedir. Bu ise, gece ve gündüzün bu işleri yaptığı anlamına gelmektedir. Buna göre, burada ise, mecaz-ı isnadi vardır; zira ister mürnin olan ister oLmayan herkese göre, zaman bu işleri yapamaz. Mümine göre, bu işleri yapan Allah 'tır; mürnin olmayana göre ise, bu işleri yapan başka şeylerdir. Örneğin, insan veya herhangi bir felaket buna neden olabilir.

E-Makamelerde ez-Zemahşeri

77• ez-Zemahşeri, a.g.e., s.46.

18• İbn Faris, Mu'cemu mekıiyisi'l-luga, Beyrut bty,, IV, 34{). 79

• İbn Manzür, Lisanu'l-arab, IV, 424vd.

Page 24: DICLE UNIVERSilESIktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02042/2002_1/2002_1_CAGMARE.pdf · B-İlk Makime Araplar arasmda bir hatibin, bir vaizin ya da bir şairin bir topluluğa hitap edip onlara

98 MEdip Çağmar

Bu makamelerde ez-Zemahşeri'nin hem İslami hem de edebi ilimlerle mücehhez birisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus zaten bilinen bir şeydir. Aynca, onlarda ez-Zeınahşeri tevbe eden, dünyadan vazgeçen, ilmini geçimini sağlamak için kullanmayan, özeleştiride bulunan, nefsini hayra teşvik eden müttaki ve vakur bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu itibarta o, bir Muteziliden çok ehl-i sünnetten olan bir mutasavvıfa

benzemektedir. ez-Zemahşeri, makamelerinin hiçbir yerinde Mutezileden bahsetmemektedir: ancak bazı sözlerinde Mutezileyi dolaylı bir şekilde kastettiği sonucuna vanlabilir.80

'

Sonuç olarak ez-Zemahşeri'nin makameleri, şekil olarak el-Hemezani ve onu takip edenlerin makamelerine benzememektedir. Onlar konu ve şekil bakımından diğerlerinden farklıdır; zira bu makamelerdeki konular diğerlerinin aksine dm içeriklidir. İstifade ettikleri kaynaklar ise, hemen hemen aynı olmakla beraber, O'nun makamelerinde Kur'an'la hadislerden iktihas daha fazladır ve Araplarm nesir ile şiirine müracaat ise azdır. Bu makamelerin edebi yönlerine gelince, diğerlerinden daha geride değildir. Diğer makamelerde geçen isti'are, teşbih, mecaz, seci' vb. birçok edebi sanat ez-Zemahşeri'nin makamelerinde de geçmektedir. Bu yönden onlarla diğer makameler arasındaki tek fark, onlarda bulunan edebi sanatların daha tabii olup açık ve anlaşılır ifadelerle yapılmış olması; diğerlerinde ise, edebi sanatlarm garip kelimeler ve anlaşılması zor cümlelerle yapılmış olmasıdır.

llQ. cr-Zemahşeri, ag.e., s. 20, 51, 6l, 64, 78, 88, 98.