6
Mustafa Bekir Berat Özipek ÖmerÇaba Murat M. Okutan Ahmet H. Emrah Türk Tane! Demirel F. A. von Hayek Sam Roggeven Owen Harries ÖmerÇaba Selcen Kök Bilal Sambur Mehmet Özden Erol Kuyurtar Keser Seyhan Bedri Polat Tuncer Birol Akgün 1 i eral Üç Dergi 34, Bahar 2004 3-4 Takdim 5- 10 11-14 15-24 25-32 33-40 41-48 49-58 59-66 67-72 73-84 85-90 91-100 101-116 11 7-120 121-128 129-140 141-154 155-162 163-174 175-186 187-214 115-231 233-244 Ana Temalar Muhafazakar Siyasetin Temelleri Muhafazakar Toplum Türk Kültürel ve Siyasi imkan ve "Müfrit Dinciler" ile "Müfrit Orta Yolu: Türk 1950'1er AK "Yeni Muhafazakar Türkiye Siyasetinde Kemalist Devrimden Muhafazakar Kemalizme Bahçelerinde Bir Huzur(suzluk)u: A. H. ve Türk Türkiye'de ve Neden Muhafazakar Neden Liberal Taha Akyol ile ve Muhafazakar Olmak Üzerine Darülfiinundan Üniversiteye: Üniversite Reformu ( 1933) Bir Boyutu mudur? Atatürk Döneminde Kemalist Metinler Hakianna Deontolojik"Bir Haklar Araçlan Olarak Kitap Kapaklan Ülkeler ve Türkiye Suç Önleme Stratejileri Cavid Bey 28 Mart Yerel Seçimleri ve . Türkiye'de Siyasetin

düşünce - Tanel Demireltaneldemirel.com/wp-content/uploads/2019/02/Demirel-2004-b.pdfTürkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc* Tanel Demirel** Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: düşünce - Tanel Demireltaneldemirel.com/wp-content/uploads/2019/02/Demirel-2004-b.pdfTürkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc* Tanel Demirel** Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP

Mustafa Erdoğan

Bekir Berat Özipek

ÖmerÇaba

Murat Yılmaz

M. Çağatay Okutan

Ahmet Yıldız

H. Emrah Beriş

Babadır Türk

Tane! Demirel

F. A. von Hayek

Sam Roggeven

Owen Harries

ÖmerÇaba

Selcen Kök

İlyas Söğütlll

Bilal Sambur

Mehmet Özden

Şebabettin Yalçın

Erol Kuyurtar

İnan Keser

Kazım Seyhan Bedri Eryılmaz.

Polat Tuncer

Birol Akgün

1 i eral düşünce

Üç Aylık Dergi Yıl9, Sayı 34, Bahar 2004

İçindekiler

3-4 Takdim

5-10

11-14

15-24

25-32

33-40

41-48

49-58

59-66

67-72

73-84

85-90

91-100

101-116

117-120

121-128

129-140

141-154

155-162

163-174

175-186

187-214

115-231

233-244

Muhafazakarlık: Ana Temalar

Muhafazakar Siyasetin Temelleri

Muhafazakar Düşüncede Toplum

Türk Muhafazakarlığının Kültürel ve Siyasi imkan ve Sınırlılıklan

"Müfrit Dinciler" ile "Müfrit De~mciler"in Orta Yolu: Türk Muhafazakarlığında 1950'1er

AK Parti'niıİ "Yeni Muhafazakar Demokratlığı": Türkiye Siyasetinde Adiandırma Proble~i

Kemalist Devrimden Muhafazakar Kemalizme

Doğu Bahçelerinde Batılı Bir Balaşın Huzur(suzluk)u: A. H. Tanpınar ve Türk Muhafazakarlığı

Türkiye'de ıyıerkez Sağ ve Muhafazakarlık

Neden Muhafazakar Değilim?

Neden Liberal Değilim?

Muhafazakarlığın Anlamı

Taha Akyol ile Muhafazakarlık ve Muhafazakar Olmak Üzerine

Muhafazakarlık

Darülfiinundan Üniversiteye: CumlıuriyetTOrkiyesi'nde lık Üniversite Reformu ( 1933)

Şiddet Dindarlığımızın Doğal Bir Boyutu mudur?

Atatürk Döneminde Kemalist Metinler

İnsan Hakianna Deontolojik"Bir Bakış

Haklar

İnanç Bakımından Ötekileştirme Araçlan Olarak Kitap Kapaklan

Gelişmiş Ülkeler ve Türkiye Uygulamasında Suç Önleme Stratejileri

İttihatçı Cavid Bey

28 Mart Yerel Seçimleri ve . Türkiye'de Siyasetin Geleceği

Page 2: düşünce - Tanel Demireltaneldemirel.com/wp-content/uploads/2019/02/Demirel-2004-b.pdfTürkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc* Tanel Demirel** Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP

Türkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc*

Tanel Demirel**

Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP örnekle­. rinden yola çıkarak, Türk merkez sağının ne

ölçüde ve hangi anlamda muhafazakar olarak nitelendirilebileceğini tartışmak istiyorum.1

•• Yrd.Doç.Dr., Çınkaya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Ulus­lar arasi İlişkiler Bölümü Öğredm Üyesi.

ı Muhafazaka.rlıgın ne olduğu konusunda iki farklı yaklaşı­mın varlığından söz edilebilir. Bunlardan biriıtcisi muha­fazakarlığı, Fransız devriminden sonra ortaya çıkmış, te­mel doğrultusu yeni rejimin getirdiği ve genellikle. "mo­dem!Üf' olarak algılanan deger ve kurumlar manzumesine karşıtlık olan bir ideoloji olarak görür. Bu tanımlamada muhafazakarlık, eski rejimi ve eski rejimle özd~l~en, krallık, kilise ve aristokrasiyi, diğer bir deyişle feodal dö­nemin hiyerarşik yapılanmasını savunan, bireyciliğe karşı olduğu gibi, aklı küçümseyen, sanayi toplumunun bazı özelliklerine· karşı çıkan hareketlere verilen genel isim ola­rak kullanılagelmiştir. İkinci bir yaklaşım muhafazakarlığı, katı doktriner içeriğe 'Sahip bir ideoloji olmaktan çok esas eğilimi varolan 1.'UCUm ve ilişkiler ağını korumak olan bir dünyayı algılama ve davranış biçimi (disposirion) olarak algılar. Muhafazakarlık, insanın mükemmel olamayacağı fikrinden esinle!lir ve dünyaya akıl yoluyla hükmedebile­ceği görüşünü sorgular. İdeal toplum tasavvuru herkesin kendi yerinin farkında olduğu hiyerarşik bir toplumdur. Değişimi, ancak kaçınılmaz olduğu zaman ve genellikle değişime gidilmezse daha kötü olacağına inandığı için eh­ven-i şer olarak görür. Muhafazakar düşünüş eskiye dönüş özlemlerinin de ·en az diğerleri kadar sosyal mühendislik koktuğuna inanır. Bu nedenle gerici veya restorasyonİst

. değildir. Yüzyıliann birikimi ve sağduyusunu içereliğine inandıgı gelenekiere değer verir, denenmiş olanı denen­memişe tercih eder. Muhafazakar için özel mülkiyet sa­dece parasal değeri olan meta değil, aidiyet, bağlılık ve ko­runma gibi insanın duygusaifpsikolojik duy~Iarına da

Eğer muhafazakirlık varolan toplumsa). iliş­kiler ağını korumak, tedrici değişimden yana olmak, modernliği reddetmemekle birlikte ona eleştirel yaklaşmak, soyut ilkelere dayalı siyaset yapma tarzına karşı olmak anlamında tanımlanırsa, muhafazakarlığın Türk merkez sağının ayırdedici özelliği olduğunu . söyle­mek doğru olmaz. Merkez sağ, Cumhuriyet rejimine, onun getirdiği kurum, kural, ilke ve hayat tarzına temelden karşı olanların ha­reketi olmamıştır. Eski rejime dönüşü, · Hi­lafet ve Saltanatın geri getirilmesini amaçla­~amıştır. ·Merkez sağ, milli-devlet, ve muasır medeniyete ulaşma gibi iki t~mel Cumhuri­yet idealini benimsemiştir. ·Cumhuriyetçi projeye mündemiç olduğu iddia edilen hal­kın yönetime katılması idealinin de pratiğe dökülmesinde öncülük rolünü ele almıştır.

Daha da önemlisi, merkez sağ Türkiye'de hem toplumsal hem de siyasal yapıyı hızlı bir

hitap ede.n bir kurumdur_ Keza, muhafazakar için otori­tenin varlığı doğal bir gereklilikrir. Otorite liberallerin ileri

· sürdüğü gibi, sosyal sözl~meden kaynaklanmaz; toplu­mun doğasında mündemiçrir, onu mümkün kılar. Her türlü o toriteye - baba, öğretmen, din adamı, devlet- saygı

gösterilmesi toplumun toplum olarak varlığını devam etti­rebilmesi için gereklidir. Muhafazakar felsefe kanun önün­de ~irlik fikrini kabul ederse de, sosyo-ekonomik ~irlik­fikrine· karşıdır. İnsanın doğuştan ~it olmadığına/yaraol­madığına inanır.

67

Page 3: düşünce - Tanel Demireltaneldemirel.com/wp-content/uploads/2019/02/Demirel-2004-b.pdfTürkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc* Tanel Demirel** Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP

bahar 2004

bicimde dönüştürmeyi amaçlayan bir hareket ohna hüviyet:inj. her zaman mUhafaza etmiş­tir. Bu yönüyle merkez sağ, statükoclan du­yulan rahatsızlığı dile getiren bir muhalefet ve protesto hareketi olma özelliğini bünye­sinde barındırrruşnr. Türkiye'de eski rejim savunucularının dildcate· değer bir güce salup olmamaları, özellikle de aristokrasİ diyebile­ceğimiz bir sınıfın güclüklüğü merkezlj hiyerarşik dini örgütlenmelerin varolmayışı merkez sağın böyle bir çizgi takip edebilme­sini mürnkün kılan nedenlerin başında gelir.

Mer~cez sağ, kendisinde, milleti. (ve dev­leti) millete rağmen yönetme hakkını gören bir elit grubunun bu iddiasına karşı çıkaralc, genel oyun üstünlüğünü hllim kılmaya gay­ret gostermiştir. Sağ için siyasi statüko, mil­lete yabancılaşmış, devlet nimetlerinden fay­dalanan, çoğunluğu küçümseyen bir azınlılc grubun haleimiyeri olarak resmedilmiştir. İk­tidar J,confıgürasyonu içinde yer bulmakta sı­radan . insanların siyasal katılma haklarını sa­vunmak merkez. sağın kendine biçtiği en önemli misyon görüntüsündedir. Yanlış an­laşilmasın, bu noktada . merkez sağın büi:ün toplumsal kesimler için "özgürlükçü" bir tutum aldığından söz etmiyorum. Savunulan sadece seçimlere katılma hakkıdır. Ayrıca,

sağ partilerin, dışlanan, sıradan insanı temsil etme niteliklerini 1973 sonrasında CHP, MSP ve MHP'ye, 1990 sonrasında ise başta RP olmak üzere diğer partilere kaptırdıkla­rını gözardı etmiyorum. Ancak, bütün bun­lar gözönüne alındığında dahi, merkez sağın, CEP ve onun müttefiklerinin ha.k.imi.yeti ola­ra.Ic resmedilen statükoya meydan oku)'l;l.CU, onu dönüştürmeye yönelilc tavrı aşikardır.

Merkez sağ, aynı zamanda, tarımsal faali-.. yete dayalı toplumsal yapının da dönüŞtürül­

mesini arzulamıştır. Kalkınmayı, ekonomik gelişmeyi; köylü toplumundan sanayi ve sa~ nayi sonrası toplumuna geçişi gerçekleştir­mek merkez :Sağın varlık sebeplerinden biri

68

olarak görülmüştür. Köylülüğe dayalı sosyo­ekonomik yapıyı olduğu gibi korumak, mu­hafaza etmek, yoksulluk ve sefaleti devam et­tirmek demektir. Bir çok Avrupa ülkesinin tersine, sadece ayrıcalıklı sınıfların temsili, Türk sağının göze çarpan .özelliklerden biri değildir. Sağ, sahip olduklarını korumak iste­yenlerden çok yoksul vejveya orta halli olan

. ve bir an evvel zenginleşmek isteyen kesim­lerin siyasi çizgisi olmuştur. Bu kesim de haliyle, değişim ve dönüşüm, hareket özlemi içindeciİ!. Merkez sağ kapitalist sistemin sosyo­ekonomik eşitsizliklerini kaçınılmaz olarak kabul etmekle birlikte, herkesin daha zengin olduğu, herkes için minimum hayat düzeyi­nin sağlandığı bir toplumsal dtizen arayışı içinde olmuştur. Yollar, limanlar, barajlar, havaalanları yapmak, fabrikalar açmalc, ileti­şim altyapısını geliştirmek sağın siyaset an­layışına damgasını vurmuştur. Bu ideal, DP' de ''Nurlu Ufuklar/' AP~de ''Büyük Türki-ye" ANAP'ta ise "Çao- Atlamak" sloo-anla-, ) 1::> b

rıyla ifade edilmiştir.

Muhafazakarlığın ayırdedici renklerinden olan, sanayileşme mitosonun vejveya tekno­lojinin sorgulanması gündemde değildir. Sağ siyaset çizgisi, teknoloji ve sanayileşme savu­nusuyla, tam bir modernist hareket olmuş ve bu alanlardaki yenilikçiliğin öncülüğünü ele almıştır. Eko~omik kalkınma ve milli ·iradeyi h~ kılma şeklinde özetlenebilecek ilci ide­ale sahip olan merkez sağ, bu nedenle, ikti­dar için iktidarı amaçlayan, hem ekonomik hem de siyasi statükonun asgari değişiklikle devarnından yana olan bir hareket hüviyetin­de olmamıştır. Bu ilci tutuma paralel olarak, hızlı toplumsal değişime karşı muhafazakar düşünüşün geliştirdiği tezler ve rasyonalist "siyaset eleştiriler''i yank:ı bulmamıştır.

J?ek.i sağın · "muhafazakarlığı" nerededir? Türk sağında muhafazakarlık ne anlama gel­mektedir? Ülkemizde, Batıyı yakalamak, mu­asır mecj.eniyete ulaşmak için, Batının tekno ..

Page 4: düşünce - Tanel Demireltaneldemirel.com/wp-content/uploads/2019/02/Demirel-2004-b.pdfTürkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc* Tanel Demirel** Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP

liberal düşünce

lojisi alınırken, bizi biz yapan kendi öz de­ğerlerimizden vazgeçilrrie~nesi gerektiği dü­şüncesi, belki sosyalist sol -dışında, .Kemalizm de dahil olmak üzere siyasi yelpazenin tama­rnında görülmektedir. ·Bu vurgu sağda daha da belirgindir. Batının ilmi ve tekniği alı­

nırken, harsımızın, milli kültürümüzün, milli . manevi . değerlerirnizin, mukaddesatıİruzın korunması gerektiği, hem fıkir adamlan hem de siyasetçiler tarafından sürekli tekrarlan­mış, aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin te­mel tezi biline gelmiştir. Ülkemizde muhafa-. zakar sıfatının başına genelde milliyetçiliğin .

de eldenrnesi, muhafazakar yerine "milliyetçi muhafazakar'' denilmesi anlamlıdır.

Aneale bu değerlerin neleri içerdiği konu­sunda fıkir birliğinden söz edebilmek kolay değildir. Burada kasdedilen şey, bir hayat tarzının, belli yaşama ve ilişki biçimlerinin korunmasıdır. Bunun ne ölçüde gerçekten yaşandığı veya tehdit altında olduğu meselesi ikinci plandadır. Önen:lıi olan bu "iyi top­lum" tasavvurunun muhafaza edilmesinin gerekli olduğuna inanılrnasıdır . . Literatürde, bu hayat tarzına "taşra kültürü," "dini-gele­neksel" yaşam biçimi, "cemaatçi yapılanma," "mahalle tarzı" da denilmektedir. Bu tarzın . başlıca özellikleri . olarak toplumsal hayatta belli davranış kalıplarıria uygun davranmak öne çıkarılmaktadır. Bunların başında, yaşlı­lara, özellikle baba otoritesine mudak saygı, k.iiçüklere sevgi, toplumsal norrnlara uyum­luluk, haddini bilmek, sabırlı olmak, haram ve helilin farkında olmak, içki, kumar, sefa­hat ve gösterişten uzak kalmak, kadırurı ka­musal .alanda görünürlüğünden duyulan . ra­hatsızlık, kadın cinselliğinin bastırılması/giz­

lenrnesi, hem kadın hem erkek için belli gi­yim kuşam biçimlerinin korunması sayılabi­lir. Burada dikkat edilınesi gereken iki nokta var. · Bu değerler gerçekte olanı (yaşananı)

değil, "olması gerekeni" temsil ediyorlar. İkincisi ise, bunlara neden uyulması gerektiği

savurı.ulurken, uymarurı aynı zamanda müs­lüman olmanın da gereği olduğu ifade edili­yor. Yani bu davranış biçimleri "iyi müslü­man" olmakla özdeşleştiriliyor.

Popüler tal1ayyülde, Cumhuriyetçi Batı­lılaşma projesinin en çok hangi unsurların­dan rahatsız olunduğu sorusuiıa verilen ce­vap, Batılaşma adına yapılan uygulamaların, her şeyden önce İslam elininin urı.utulrnası tehlikesini yarattığı buntınla bağlantılı olarak da yukarıda sözü edilen değerleri zayıflattık­lan olmuştur. Bu kavramlaştırmaya göre., İslam "dini" Kemalist elit tarafından gerili­ğimizin kaynağı olarak görülerek bastırılmış, yeni ku§aklar dini eğitim ve terbiyeden mah­rum bırala.lıruşlardır. Din, gelenek, örf ve adet düşmanlığı olarak anlaşılan ve uygula­nari laiklilc uygulamalarıyla birlikte, elinin toplumsal yaşam içindeki ağırlığı azaltılmış, bunun sonucu ise milli manevi değerlerin urı.utulması om1uştur. Bizi biz yapan · değer­ler zayıflamış, içki, sefahat ve kurnar gelmiş, büyük küçük, haram helil bilinmez olmuş, kadın-erkek ilişkilerinde serbesdik artınış,

kısaca geleneksel alılik çürümeye yüz tut­

muştur. Min;;eli Abdullah, Bir Nesli Nasıl iıfalıvettiler gibi çok satan eserlerde işlenen esas tema budur. 60'lı yıllarda taşra leende­rinde kontrolden çıkan sağ eğilimli kidesel protesto harekederinde, bar ve içkili lokan­taların tahrip edilmesi, burada çalı§an ka­dınların teşhiri, yine taşra leenderinde Rama­zanda oruç rutınayanlara veya küpeli/uzun saçlı erkeldere gösterilen tepki bu anlayıştan beslenrniştir. Batılılaşan kesimlerde, en çok bu değerleri benirnseclikleri, bizi biz yapan asıl değerlerimizden uzaklaştıldarı için eleşti­rilrnişlerdir.

İşte .merkez sağı besleyen muhafazalcar damarın asli kaynağı İslam'a referansla meş­rulaştırılan bu hayat tarzının, değerler siste­minin tehdit altında olduğu düşüncesidir.

Aynı zamanda "iyi Müslüman" olmalda iliş-

69

Page 5: düşünce - Tanel Demireltaneldemirel.com/wp-content/uploads/2019/02/Demirel-2004-b.pdfTürkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc* Tanel Demirel** Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP

bahar 2004

kilendirilen bu hayat tarzı ve değerler siste­min.in dev~ sağlanması, sağın muha­faza etmek istediği esas unsur görüntüsün­dedir. Sağ siyaset din düşmanlığı olarak yo­rumlandığını iddia ettiği liiklik adına daya­tılan politikaların yarattığı rahatsızlıktan, ve daha da önemlisi, varlığını devam ettiren "laikçi" zihniyetin çeşitli tezahürlerinderi bes­lenerek, tabanı kendi bünyesinde toplamaya gayret göstermiştir. Her düzeyde din eğiti­min.in yaygın hale getirilmesi, dini yayıncılı­ğın teşviki, camiierin sayısının artırılması,

hukuken yasak olan tarikatların · faaliyetleri üzerindeki baskının gevşetilmesi, 1950'den bu yana çoğu zaman iktidarda bulunan mer­kez sağın, tabarıının arzularına uygun olarak takip ettiği politikalardandır. Öztürkçecilik akımının eleştirilmesi, İslfun.l tonlarla bezen­miş bir milliyetçilik savunusu da muhafaza­karlığın yaptığı çağrışımlardandır. 19 Mayıs törenlerine katılan kız öğrencilerin etek boy­larının kısalığından şikayet, edebiyat ve sanat alanında birçok eserin "müstehcen" buluna-rak yasaklarıması talepleri, kadınını kamusal alanda tesertüre uygun bir biçimde giyinmesi gereği, içki, 'kumar, fuhuş üzerindeki kontrolürı ar­tırılması, geleneksel terbiye ve disiplin anlayı­şına uygun eğitim/öğretim, merkez sağı_ besle­yen muhafazakar dam.arın gündelik hayata ilişkin diğer taleplerine örnek olarak verilebilir. B~un ötesinde, Türk sağı daha rafıne,

· şehirli ve aristokratik renkler taşıyan bir mu­hafazakarlığa uzak kalrruştır. Geleneğe sırf gelenek olduğu için, yüzyılların tecrübesini içine alıp bugünü tanımladığı, geçmişle bu­gürı' arasında b~ğ kurduğu için değer verme düşüncesine prim vermemiştir. Aristokrcıtik renkler taşıyan bir geçmişe bağlılık, geçmişle uyumlu bir deği~irn arzusundan çok tek parti

·· dönemi Batılılaştırma/liikleştirme politikala­rına karşı yükselen tepkiyi oya dönüştürebil- .

rnek esas kaygıdır. Örneğin tarihsel değeri olan bir Selçuklu imareti sağ hükürnetlerce tamam~n bakıİnsız bırakılıp yıkılmaya terke-

i

70

dilebilirken, estetikten yoksun mahalle camilerinin eleştirilmesi ciddi sıkıntılar yara­tabilrniştir. Sağ gelenek gerek kentsel ranttan yararlananları küstürrnemek, gerekse gece·­kondulu nüfustan oy alma kaygısıyla, Bizans ve Osmanlı-İslam uygarlıklarının birçok abi­desini barındıran İstanbui gibi şehirlerin ta­rihsel dokusunun, zedelenmesine çoğu za­man kayıtsız kalnuştır. Doğrudur; 1980'li yıllarda zenginleşen muhafazakar tabanının bir kesimi, Osmanlı-'f.ürk yemek kültürü, müziği, güZel sanatlarının korunması/yenile­nerek devam ettirilmesi gereğinden söz et­meye başlamıştır. Ancak, kendi meşruiyetin­den emin olamayan bu kesimin, sağ kesim içinde azınlıkta kaldığı da unutulmamalıdır.

Son olarak belirtilmesi gereken bir nokta daha var: Türkiye'de merkez sağ ekonomik kalkınma/sanayileşme veya teknolojik yeni­likçiliğin, bir yandan da savunulan değerler manzurrıesini içten içe te~dit etmesi olgu­suna karşı anlamlı bir yanıt sunmaktan uzak · kalmıştır. Bir yandan moderrıliği yakalamaya gayret ederken, diğer yandan kendi kültü­rünü bozulmadan muhafaza edebilmek, kü­reselleşen dürıyada her zamankinden daha da zor hale gelmiştir. Örneğin, şehirleşmenin, kalkınmanın, modern tekrıoloji kullarımanın aynı zamanda bireyciliği teşvik ettiği, aileyi zayıflattığı, kadının kamusal hayata katılı­mını z~runlu kıldığı gerçekleriyle gereken soğukkanlılıkla yüzleşilememiştir.

Kesin olan bir şey varsa, eğer böyle bir sentez olacaksa bu ancak demokratik rejim içinde mümkün olabilir. Türkiye'de liberal demokratik rejimin işleyişindeki sıkıntılar sadece devletten veya daha doğru bir de­yimle kendilerini devletin sahibi olarak gö­renlerden kaynaklanmamaktadır. Muhafaza­kar tabanın, kendisinden farklı olana ta­harnmülsüzlüğü, bireyciliği dışlayan tavrı, kendi görüşlerinin mutlak doğruluğuna duy­duğu inanç, arkaik ve demagejik milliyetçi-..

Page 6: düşünce - Tanel Demireltaneldemirel.com/wp-content/uploads/2019/02/Demirel-2004-b.pdfTürkiye' d~ Merk~ez Sağ ve Muhafazalcarlılc* Tanel Demirel** Ben bu yazımda DP, AP, ve ANAP

liberal düşünce

--~

liğe yatkınlığı, demokratik rejimin işleyişinde sıkıntılar yaratmakta, devlet elirininin kendi ayrıcalıklı konumunu meşrulaştırmasına firsat vermektedir. Ulusal kalkı.nma:cılık politikalarının gündemden düşmesinin, hükümetlerin manev­ra alaruru sırndadığı bir devrede, merkez sa­ğın ağırlıklı olarak kalkınmacılık söylemine dayanarak siyaset yapması kolay değildir.

Dolayısıyla, kalkınmacılıktan öte, diğer top­lumsal katmanlara da cazip gelecek siyasetler üretmek zorundadır. Daha özgürlükçü bir

çizgi, geleneksel olarak sağ partilerden uzak duran kesimleri merkez sağa çekebilme po­tansiyeline sahiptir. Merkez sağın bu iki me­selede takıncağı tavır, kendi siyasi geleceğini belirleyeceği kadar, demokrasimizin gelece­ğinde. de önemli bir rol oynayacaktır.

* Bu yazı lO-ll Ocak 2004 tarihleri arasında yapılan ''Uluslararası Muhafazakarlık ve Demokrasi Sem­pozyumu,nda sunulan tebliğin, gözden geçiril­miş h :ili dir o

ISSH/1304-8864/6.00D.ODDTL Bengül Güngörmez

lvfuha/iızakir Paradigma: "Dogma" ı~ Ön yargı

FatihDuman . E. Burke-Muhafazaldrfık,

Aydınlanma ve Siyaset

Michael Oekeshott M uhafaza.kar Olmak Üzerine

Mümtaz'er Türköne Muhafazakar Kavramlar

Halis Çetin M uhafazakarlık: Kaosa K:ıq1 Kozmos

A. Baran Dilral Muhafazakarbğm Tarihsel Gelişimi ve · Muhafazakar Söylem

Süleyman Seyfi Öğiin Muhafazakarlık Soruşturması [Mü/a.katj

Murat Yilmaz (tM uhafazakar Demokrat" Bir Politikanın

Temel Özellilderi Neler Olabilir/

'Mevlüt Uyanık Bir Sosyal ve Siyasal Kimlik Tartışması:

Mulıa/iızakir Demokrat Mı, Müslüman Demokrat Mı?

Fazı! Hüsnü Erdem Türkiye'de Devlct-Üm'ırersite.İiişkisiıuİı

. Tarihse/-Sipısal Analizi

Cevat Özyurt Gökalp U/usçuluğunda Kurucu Unsur

0/arakDın

Vabap Coşkun KüreseUeşme ve Ulus Devletin Geleceği

71