Şehir Plancıları Odası HHaabbeerr BBüülltteennii · 2010-09-16 · TMMOB Şehir Plancıları Odası Haber Bülteni 3 Haber Bülteni sorunlar ve derinleşen toplumsal ayrışmalar

8 KASIMDÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ34. KOLOKYUMU YERİ VEKONUSU BELİRLENDİ

“PLANLAMANIN DİLİ”8-9-10 Kasım Kayseri Sayfa 2

EMEĞİN VEDAYANIŞMANIN GÜNÜNÜTAKSİM MEYDANI’NDAKUTLADIK Sayfa 31

BELEDİYE KANUNU‘NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİK,NE KENTLERİMİZ NE DE HALKIMIZ AÇISINDAN"HAYIRLARA VESİLE" OLMAYACAKTIR... Sayfa 5

SEL BASKINLARI KADER DEĞİL,PLANLAMAYI DIŞLAMANIN DOĞALSONUCUDUR Sayfa 7

TMMOB

Şehir Plancıları Odası

HHaabbeerr BBüülltteennii204 ISSN 1300-7300

www.spo.org.tr e-posta: [email protected]

Mayıs-Haziran 2010

ŞUBELERDEN HABERLER

ANKARA ŞUBE ..................21

ANTALYA ŞUBE .................28

İSTANBUL ŞUBE................31

İZMİR ŞUBE .......................38

KONYA ŞUBE .....................46

SAMSUN ŞUBE...................46

ŞEHİR VE BÖLGEPLANLAMAÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİYARIŞMASI.........................4

TEMSİLCİLİK SEÇİMLERİ ........................4

BASIN AÇIKLAMALARI...............5

DAVALAR .........................14

BASINDA ODAMIZ..........17

26. DÖNEM KOMİSYONLARI VETEMEL ÇALIŞMA ALANLARI ÖNERİSİ ......18

“PLANLAMANIN DİLİ”

8-9-10 Kasım Kayseri

Planlamanın 21. yüzyıldaki içeriğini ve hareket alanını, 20.yüzyılın son çeyreğinin koşulları ve çözüme ulaştırılama-mış olan sorunlar belirliyor. Teknolojik ilerleme kentselalanları beklenenden daha hızlı değiştiriyor, dönüştürüyor.Ancak, çok sayıda bilim alanından aldığı veriyi bir arayagetirerek sentezini yapma, bu sentez sonrasında mekanıplanlayarak ve tasarlayarak yaşanabilir insan yerleşimlerioluşturma iddiasında olan kent planlama aynı hızı yakala-yamıyor.

Ülkemizde uyum sağlayamadığımız hızlı değişimin de et-kisiyle, kentlerimizde özgün yerel değerler yok olurkenkentlerimiz giderek kimliksizleşmekte ve aynılaşmaktadır.Yaşanan süreçte kent mekanını anlamlandırma amacıylaüretilen planlar da giderek daha çok birbirine benzemekteve standartlaşmaktadır. Oysa kentlerin ve kentleşmenin kar-maşık ve sürekli devinen yapısı, planlama disiplininin pa-

radigmalarını dönüşmeye zorlamakta, içinde bulunduğu-muz zaman, kentsel mekan ve yaşam çevresinden beklenti-lerin ortak algıyı zorlayan bir yapı kazanmış olması, “plan-lamanın dili” üzerinde düşünülmesini, çalışılmasını ve yeniarayışları zorunlu kılmaktadır.

Planların farklı ölçeklerde ve türlerde üretilmesine rağmenkendilerine özgü dil geliştirmede yetersiz kalması; planla-rın hazırlanma süreci, kararları, tasarımı, kurgusu, uygu-lanması, izlenmesinin birbirine benzemesi; bölgeye, yereleözgü ekonomik, sosyal, kültürel, coğrafi farklılıkların vetercihlerin planlara yansıtılamaması; ölçeğin, türün, yapıla-rın gerektirdiği özgünlüklerin anlamlandırılamıyor olması;özellikle imar planlarının, özgün mekan üretmek yerine,imar haklarının dağıtılması, yapılaşma koşullarının ve arazikullanımın belirlenmesi öncelikli bir yaklaşıma sahip ol-ması, “planlama dili”nin geliştirilmesinde yetersiz kalın-masının başlıca nedenleri olduğu gibi, bu durum yapısalçözümlerin üretilmesinin de önünü kapatmaktadır.

Mevzuatımızda tanımlanmış olan ve uzun yıllardan bu yanaüretilen çevre düzeni planları, nazım imar planları ve uy-gulama imar planlarının hazırlanmasında, ölçek farklılığınınyanı sıra, doğal, ekonomik, sosyal ve kültürel yapı farklı-lıklarından kaynaklanan zenginliğe ve yaşanan teknolojikgelişmelere rağmen, buna koşut zengin bir dil üretileme-mektedir. Bu çalışmaların yanı sıra son yıllarda daha sıkgündem oluşturan “stratejik mekansal planlama”, “kentselyenileme”, “kentsel dönüşüm”, “koruma amaçlı planlama”,“uzun devreli gelişme planları”, “bütünleşik kıyı planları”gibi alana özgü farklı plan tartışmaları sürerken; bu tür plan-ların üretim süreçleri, içerik, bütün ve parça ilişkisinin ku-rulma biçimlerine ilişkin yaşanan sorunlar, farklı plankararlarının farklı dil gereksinimlerine ilişkin tartışmalarınönümüzdeki dönemde de süreceğini gösteriyor.

Bu sorunlu yapıdan çıkış, her tür ve ölçekteki planların doğ-rudan arazi kullanımına yönelik plan üretme anlayışının öte-sine geçmesini, kendine özgü “dil üretme” gereği üzerindenkurgulanmasını zorunlu kılıyor. Bugün planlamanın dilinizenginleştirecek güncel konuların planlamanın gündemindeyer edinmeye başlaması; “kentsel risk”, “afet”, “sakınım”,“iklim değişikliği”, “biyolojik çeşitlilik”, “arazi bozu-numu”, “su”, “taşıma kapasitesi” gibi olguların planlamayasağlayacağı girdilerin tanımlanması, planlama ile bütünleş-tirilmesi, ilişkilendirilmesi gereğini de gündeme taşıyor.

Planlamanın aksayan bileşenlerini oluşturan “ötekiler” ara-sında sayılan özürlüler, yaşlılar, yayalar ve çocuklara kentteyer açılmasını sağlayıcı yeni yaklaşım biçimleri; neo- libe-ral politikaların aşındırdığı “kamusal alan” tartışmaları, ka-musal, yarı-özel ve özel mekan tanımları ve bunlara ilişkinplanlama ve tasarım ilkelerinin içeriği; politik, ekonomik

8 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ

34. KOLOKYUMU YERİ VE KONUSU BELİRLENDİ

TMMOBŞehir Plancıları Odası

2 Haber Bülteni

Haber Bülteni


Haber Bülteni 3

Haber Bülteni

sorunlar ve derinleşen toplumsal ayrışmalar nedeniyle olu-şan tansiyonun mekansal yansımalarının tartışılması, mev-cut yapıyı analiz etmekle kalmayıp, çözüm önerileri üzerineyoğunlaşılması; iyi ve kötü örneklerin geleceğe dönük yak-laşımların oluşmasında etkili olmasının sağlanması, gide-rek daha büyük önem kazanıyor.

Bu kapsamda, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü 34. Kolok-yumu’nun konusu “PLANLAMANIN DİLİ” olarak belir-lenmiştir. Erciyes Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Kayseri’de gerçekleştirilecek Kolokyum’da; planlama sürecinin bi-leşenleri, aktörleri, etkileri-etkilediklerinin mekansal, sos-yal, ekonomik boyutları, doğal, kültürel miras ve korunmasıgerekli diğer tüm değerlerimize özgün planlama/tasar-lama/koruma öneri ve yaklaşımlarının aşağıda belirtilen altbaşlıklarda tartışılması hedeflenmektedir.

Planlama kademelenmesinin bileşenleri: Bölge planı,bölgesel ölçekte ya da il ölçeğinde çevre düzeni planları veimar planları üretim süreçleri; içerik, okunabilirlik sorun-ları.

Planlamada parçanın anlamı / dağınıklaşma: Sanayi,toplu konut, turizm, kıyı, sit, milli park, kırsal alan gibi ko-ruma veya kullanıma ilişkin parçalanma, sektörel plan de-neyimleri ve yetkilendirmenin tartışılması; yeni yaklaşımönerileri; dağınıklaşma/bütünleşme sorunları.

Ölçek, yerellik ve gelişen teknolojinin belirleyiciliğininplanlama diline yansımaları: Teknolojik gelişmeler veplanlama dili; yerel ve kültürel birikimin planlama dilineyansıması ve yerel değerlerin sürdürülebilirliği; Ölçeklerarası ilişki ve ölçek kavramının yitirilişi.

Güncel gelişme, değişim ve girdilerin planlama sistemive süreci ile ilişkilenmesi: İklim değişikliği, kentsel riskazaltma, sakınım, su, biyolojik çeşitlilik, arazi bozunumu,enerji planlaması, özürlü, çocuk, yaşlı vd’nin planlamanınbiçim ve özü ile ilişkilendirilmesi.

Planlamada ortak dil ve standart yaratmada devletin veOda’nın rolü: Planlama dilinde ortaklık ve standart ara-yışları; öncü kurumlar ve deneyimler; meslek odalarınınortak dil oluşturmada rolü; meslek içi eğitim ve mesleki de-netim.

Koruma planlarının bütüncül planlama süreciyle iliş-kisi, ortak dil arayışı: Koruma anlayışı ve dilinin dönüşeniçeriği ve biçimi, tek yapıdan dokuya evirilen koruma anla-yışının bütünleşme sorunu, kentsel planlamanın doğal çevrealgılaması ve koruma yaklaşımı.

Politik, ekonomik, sosyal, kültürel sorunlar, toplumsalayrışmalar, mekansal tansiyon alanları: Dönüşen alanlar;dönüşemeyen alanlar; inanç, gelir temelli ayrışmalar, vd.

Kolokyum Takvimi:

Kolokyuma bildiri özeti gönderme için son tarih:30 Haziran 2010Kolokyum bildirilerinin değerlendirilmesi ve kabul bildirimi: 15 Temmuz 2010Bildirilerin tam metinlerinin teslimi 15 Ekim 201034. DŞG KOLOKYUMU (KAYSERİ)8-9-10 KASIM 2010

Sekreterya İletişim AdresiTMMOB Şehir Plancıları Odası Genel MerkeziHatay Sokak No:24/17 - 06640 Kocatepe/Kızılay -ANKARATel: 0312 417 87 70 – 417 66 30 Faks: 0312 417 90 55E-posta: [email protected] web: www.spo.org.tr

YÜRÜTME KURULUTMMOB ŞPO Dr. Ümit ÖzcanTMMOB ŞPO Dr. M. Oğuz SinemillioğluTMMOB ŞPO Fatma TopalTMMOB ŞPO Tuğba KurtTMMOB ŞPO Doruk Çağrı ÇiftelerTMMOB ŞPO Ankara Şb. Orhan SarıaltunTMMOB ŞPO Ankara Şb. Ayşe Işık EzerTMMOB ŞPO Ankara Şb. Serhan SanerTMMOB ŞPO Ankara Şb. Hakan ÜnlüErciyes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. S. Halil EmürErciyes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ceyhan Yücel

Erciyes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Gökçen KılınçErciyes Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Ozan HovardaoğluErciyes Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Seda HovardaoğluErciyes Üniversitesi Öğr. Gör. Neşe Yılmaz BakırErciyes Üniversitesi Okt. Methiye Gül ÇöteliErciyes Üniversitesi Araş. Gör. Umut DoğanErciyes Üniversitesi Araş. Gör. M. Ziya PaközErciyes Üniversitesi Araş. Gör. Fulya Sınacı

BİLİM KURULUTMMOB ŞPO Prof. Dr. Mehmet ÇubukTMMOB ŞPO Prof. Dr. Cevat GerayTMMOB ŞPO Prof. Dr. Tamer GökTMMOB ŞPO Prof. Dr. Ruşen KeleşTMMOB ŞPO Prof. Dr. Zekiye YenenTMMOB ŞPO Doç. Dr. Kübra Cihangir ÇamurAbant İzzet Baysal Üniv. Yrd. Doç. Dr. İsmail TanerBozok Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. A. Mustafa AytenErciyes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. S. Halil EmürErciyes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Ceyhan YücelErciyes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Hayat ZenginGazi Üniversitesi Doç. Dr. Özlem GüzeyGebze Yüksek Tek. Ens. Prof. Dr. Nihal Şenlierİstanbul Teknik Üniv. Prof. Dr. Handan Türkoğluİzmir Yüksek Tek. Ens. Yrd. Doç. Dr. Nursen KayaKaradeniz Teknik Üniv. Yrd. Doç. Dr. Cenap SancarM. S. G. Sanatlar Üniv. Prof. Dr. Aykut KaramanSelçuk Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ÇiftçiSüleyman Demirel Üniv. Yrd. Doç. Dr. Erkan PolatYıldız Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Hüseyin Cengiz

Haber Bülteni

4 Haber Bülteni


ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMAÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİYARIŞMASIBu sene altıncısı düzenlenen “Şehir ve Bölge Planlama Bö-lümü Öğrencileri Bitirme Projesi Yarışması 2009-2010”adıyla, TUPOB Dönem Sekretaryasını da sürdürmekte olanİzmir Şubemiz sekretaryasınca yürütülecek olan yarışma ilemesleğe adım atma aşamasında olan Şehir ve Bölge Plan-lama öğrencilerini teşvik etmek, meslek odamız ile arala-rındaki bağı daha da güçlendirmek amaçlanmaktadır. Şehirve Bölge Planlama Bölümü Öğrencileri Bitirme Yarışması,“Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasa-rım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eser-leri Yarışma Yönetmeliği” çerçevesinde ve TürkiyePlanlama Okulları Birliği (TUPOB) işbirliği ön protoko-lünde yer alan TMMOB Şehir Plancıları Odası ve planlamaokulları arasında koordinasyon ve işbirliğini güçlendirmeilkesi doğrultusunda düzenlenmektedir.

Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerinde diploma projesi, bi-tirme projesi, bitirme tezi veya bitirmeye esas proje ve raporhazırlayan tüm Şehir ve Bölge Planlama Bölümleri öğren-cilerine açık serbest, ulusal ve tek kademeli olan yarışmayason başvuru tarihi 16 Temmuz 2010’dur.

TEMSİLCİLİK SEÇİMLERİ

Ankara Şube Etki Alanındaki Temsilcilikler

Zonguldak İl Temsilciliği

Zonguldak İl Temsilcisi: Yesari SEZGİN

Zonguldak İl Temsilci Yardımcısı: Sertan BACAK

Zonguldak İl Temsilci Yardımcısı: Hasibe ÖZGÜMÜŞ

Zonguldak İl Mesleki Denetim Görevlisi:

Gülsüm YILMAZ

Antalya Şube Etki Alanındaki Temsilcilikler

Isparta İl Temsilciliği

Isparta İl Temsilcisi: Halime GÖZLÜKAYA

Isparta İl Temsilci Yardımcısı: Merve YILMAZ

Isparta İl Temsilci Yardımcısı: Osman YORULMAZ

Çukurova Şube Etki Alanındaki Temsilcilikler

Hatay İl Temsilciliği

Hatay İl Temsilcisi: Zeynep BUDAK

Hatay İl Temsilci Yardımcısı: Aydın ALTINÖZ

Hatay İl Temsilci Yardımcısı: Levent HOROZ

Hatay İl Mesleki Denetim Görevlisi: Bülent BÜYÜKAŞIK

İzmir Şube Etki Alanındaki Temsilcilikler

Muğla İl Mesleki Denetim Görevlisi: Gülsüm YILMAZ

Fethiye İlçe Mesleki Denetim Görevlisi:

İsmail HODOĞLUGİL

Samsun Şube Etki Alanındaki Temsilcilikler

Rize İl Temsilciliği

Rize İl Temsilcisi: İsmail H. SANDIKÇI

Rize İl Temsilci Yardımcısı: Hamide DEMİRCİ

Rize İl Temsilci Yardımcısı: Sema AKÇAM

Ordu İl Temsilciliği

Ordu İl Temsilcisi: M. Umut BEKTAŞ

Ordu İl Temsilci Yardımcısı: Birol YILMAZ

Ordu İl Temsilci Yardımcısı: Meltem M. ALDENİZ

Tokat İl Temsilciliği

Tokat İl Temsilcisi: Sümeyya DEMİRCİ

Tokat İl Temsilci Yardımcısı: Neslihan D. TUTMAZ

Tokat İl Temsilci Yardımcısı: Bilal Tansel ERDEM

Tokat İl Mesleki Denetim Görevlisi: Esra POLAT

Haber Bülteni

Haber Bülteni 5


BELEDİYE KANUNU‘NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİK, NE KENTLERİMİZ NEDE HALKIMIZ AÇISINDAN "HAYIRLARA VESİLE" OLMAYACAKTIR...

Ankara, 17 Haziran 2010

Bir yılı aşkın süredir gündemde olan ve Çarşamba günü gece yarısı yasalaşan, 5393 sayılı Belediye Kanunu‘nun 73‘ncümaddesine ilişkin teklif, kentlerimizdeki karmaşayı büyütecek, vatandaşların "mülkiyet hakkını", "barınma hakkını" or-tadan kaldıracak, aslen vatandaşa ait olması gereken kent rantlarının yandaşlara aktarılmasını sağlayacak, anayasaya ay-kırı, hukuksuz bir düzenlemedir. Bu nedenledir ki yapılan bu değişiklik, söz konusu teklifin yasalaşmasını sağlayan iktidarpartisi mensuplarının pek sevdiği deyimle, asla "hayırlara vesile" olmayacaktır.

İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin fikri önderliğinde gerçekleşen değişikliğin başlıca amacı, beledi-yelerin içine düştükleri hukuksal çıkmaz ve yöneticilerin sorumluluktan kurtulma isteğidir.

Değişiklik, bir yandan iktidar partisine mensup belediyelerin başlamış projelerdeki yasal sorunlarını ortadan kaldırmak,diğer yandan ileride yapılacak projelerde karşılarına çıkacak olası engelleri ortadan kaldırmak amacıyla, İstanbul ve An-kara Büyükşehir Belediye Başkanlarının fikri önderliğinde oluşturulmuştur.

Bu teklifin öncelik almasının ve meclis tatile girmeden, gece gündüz çalışarak yasalaştırılmasının başlıca nedeni, beledi-yelerce bu güne kadar yapılmış olan ve çoğu yeterli hukuki dayanaktan yoksun olan uygulamalardan dolayı ileride bu uy-gulamayı yapan idareler aleyhine sonuçlanması muhtemel hukuksal sorun ve sorumluluklardan kurtulmak isteği, mevcutve potansiyel kentsel dönüşüm alanlarında var olduğu düşünülen rantın büyüklüğü ve hızla seçim ortamına girildiği gözönüne alındığında, bu işleri yapmak için kaldığı düşünülen zamanın darlığı olsa gerekir.

Şehir Plancıları, 21‘nci yüzyıl gecekondulaşmasının önünü açan, "yeşil alanda villa" peşinde koşanları yargınınelinden çekip almayı hedefleyen düzenlemeyi asla unutmayacaktır.

Konunun uzmanları olan biz Şehir Plancıları, kendileri ve yandaşlarının haksız biçimde zenginleşmesinden ve kentinortak malı olan yeşil alanları talan ederek, bu alanlarda "havuzlu villa" hayali kuranların hayallerini gerçekleştirmektenbaşka "vesile" olacağı "hayır" bulunmayan bu büyük yanlışı yasalarımıza taşıyanları hiçbir zaman unutmayacağız ve ya-pılan yanlışı bugün olduğu gibi gelecekte de yüzlerine vurmaya devam edeceğiz.

Meclis görüşmeleri 12 saati aşan değişiklik tartışmalarında, iktidarı yapmak istediği yanlıştan geri döndürmeye çalışantüm muhalefet partilerine, bu partilerin sözcülerine çabaları için teşekkür etmeyi bir borç bilirken, yasa değişikliğinin ya-ratacağı sorunları göre göre kabulü için el kaldıranları da kınıyoruz.

TBMM‘de kabul edilen değişiklik, kent topraklarında "kentsel dönüşüm" adı altında başlatılmış "organize talan" proje-sinin geldiği son aşamadır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kabul edilerek onaylanmış olan ve hedef yılı Cumhuriyetimizin 100‘ncü yılı olan"Ankara-2023" Nazım İmar Planı‘nda yeşil alan, ağaçlandırılacak alan, tarım alanı olarak tanımlanan, değeri düşürülenve satın alınması kolaylaştırılan boş alanlarda ilan edilen kentsel dönüşüm alanı kararlarının "haksız rant" arayışındanbaşka bir amacı yoktur.

Kentsel topraklarda talanı "kentsel dönüşüm" adı altında yasallaştırmaya, meşrulaştırmaya ve bu yolla büyük kazançlarelde etmeye çalışanların kimliği, bu alanlar yeşil alanken gerçekleşmiş olan satışlar incelendiğinde çok açık ortaya çıka-caktır. Planlı biçimde gerçekleşen bu eylem kent suçu olduğu kadar, buna aracılık eden kamu görevlileri açısından dagörevi kötüye kullanma suçudur. Ne yazık ki bu suça TBMM de alet edilmiştir.

Kentlerimizde başlayan, bir bölümü direnen halk kesimleri tarafından, bir bölümü de meslek odaları tarafından yargıdadurdurulan bu talanı sürdürmekte kararlı olanlar ortaya çıkarılacak, günü geldiğinde "kandırılanlar" "kandıranlara" bununhesabını soracaktır.

Yasalaştırılan haliyle, "kentsel dönüşüm"ün bu günden sonraki bir başka anlamı da; "cebren talep yaratma" ola-caktır.

Yapılan değişiklik, konut talebini yeniden canlandırmak, zor duruma düşmüş olan inşaat şirketlerini bu durumdan kur-tarmak amacını da gözeten bir anlayışın ürünüdür. Ancak yapılan düzenlemeye bakıldığında, inşaat şirketlerini kurtarmakiçin seçilen yöntemin mevcutta barınacak bir konutu var olan insanların, borçlandırılarak yeni bir konut almaya mecburbırakılmasından başka bir şey olmadığı görülmektedir.

BASIN AÇIKLAMALARI

Kentsel dönüşüm yoluyla vatandaşın evi, arsası düşük fiyatlarla elinden alınıp, yeni bir konut kendisine daha yüksek birfiyatla satılabilirse, bu operasyon başarıya ulaşmış, başarılı bir kentsel dönüşüm gerçekleştirilmiş, inşaat şirketleri kur-tulmuş, garantisiz ve sendikasız da olsa bir kısım işsize iş bulunmuş, artan konut kredisi talebinden dolayı bankacılık sis-temi canlanmış olacaktır."

Kent rantlarıyla semirmeye alışmış, gözü dönmüş bir grubun, vatandaşın yalnızca elindeki değil, ilerde kazan-mayı hayal ettiği parasına dahi göz koymuş olduğu görülmektedir. Bilim ve teknik, rant hırsı karşısında yine kay-betmiştir.

Mülkiyet hakkını yok eden ve birçok açıdan Anayasaya aykırılıklar taşıyan bu düzenleme sonrasında, yapılacak KentselDönüşüm uygulamaları ile mülkiyet dokusu büyük oranda değişecek, kent toprağının tasarruf hakkı büyük ölçüde bele-diyeler ve onlarla işbirliği içerisindeki yandaş müteahhitler elinde toplanacaktır. Konut sahibiyken konutundan olan va-tandaş yeniden konut sahibi olabilmek için büyük bedeller ödemek zorunda kalacak, bu kesimlerden yandaş kesime ciddimiktarda sermaye aktarımı gerçekleştirilmiş olacaktır.

Kentleri "gecekondulardan temizleme" etiketiyle pazarlanan düzenleme, kamuya ait tüm arazilere el koyarak, çağdaş ge-cekondular üretilmesini amaçlamaktadır.

Kentsel topraklarda var olan kamu mülklerinin önemli bir bölümü, kentlerimizde gereksinim duyulan sosyal ve teknik alt-yapılar için kullanılması gerekirken, iktidarlar tarafından satılarak elden çıkarılmıştır. Yapılan yeni düzenleme ile eldekalan son mülklerinde yandaş müteahitler eliyle pazarlanması amaçlanmaktadır.

Diğer yandan bu düzenleme, büyükşehir belediye başkanlarının karşı karşıya geldiği ilçe belediyelerine karşı ve diğerkamu kurumlarına karşı kullanabileceği çok tehlikeli bir silah olarak tasarlanmıştır.

Devam eden davalara müdahale amacından başka amacı olmayan Geçici Madde ile TBMM‘de yargı yerlerinekarşı gece yarısı darbesi yapılmıştır.

Yasalaşan teklifin gece yarısı kabul edilen geçici maddesi, değişiklik yürürlüğe girmeden önce, Ankara Büyükşehir Be-lediyesi‘ne karşı açılmış onlarca davada olduğu gibi, belediye ve kentsel dönüşüm adı altında başlatılmış talan projele-rine karşı alınmış durdurma kararlarını ortadan kaldırmayı, bu uygulamayı yapan idareleri ve kararı uygulayan yetkilileriyasal sorumluluktan kurtarmayı amaçlamaktadır.

73‘ncü maddede gerçekleşen değişiklikle;

• Ankara‘da Saklıkent Kentsel Dönüşüm Projesi ve Göksu Kentsel Dönüşüm Projesi örneklerinde olduğu gibi, yandaşkesimlerin ve bir grup milletvekilinin kentin nazım imar planında yeşil alan olan, bu nedenle "ucuza kapattıkları" alan-larda hayalini kurdukları villalar, alışveriş merkezleri ve "residence" projelerinin önündeki yargı engelleri kaldırılmışolacaktır.

• Vatandaşlarımız kendi mülkü ile ilgili alınan ve mülkiyet hakkının kullanmasını büyük oranda engelleyecek Kentsel Dö-nüşüm Alanı ilanıyla ilgili meclis kararlarından haberdar olması ve bu kararlara itirazın büyük ölçüde engellenecektir.

• İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunu açan Anayasanın 125. maddesi hükmüne rağmen, kentsel dö-nüşüm alanlarında idarenin hukuk dışı uygulamalarına karşı idari yargı yolu kapatılmış olacaktır.

• İ. Melih Gökçek‘in rüyalarını süsleyen düzene ilk adım atılmıştır. İlçe belediyelerin planlama ve imar uygulama konu-sundaki tüm yetkileri ve bu kapsamda verdikleri hizmetlere bağlı olarak elde ettikleri tüm gelirler ellerinden alınabile-cektir.

• Kentlerimizde belediyeler tarafından göz dikilen, diğer kamu kurumlarına ait değerli gayrimenkullerin bulunduğu alan-lar potansiyel kentsel dönüşüm alanı olmaktan kurtulamayacaktır.

• Özel şahıslara ait gayrimenkullerin kamulaştırılmasında, mülkiyet hakkını bütünüyle ortadan kaldıran bir anlayışla, va-tandaşın itiraz yolları neredeyse bütünüyle ortadan kaldırılmakta, tapu delinmekte ve değersiz bir kağıt haline dönüş-türülmektedir.

• Kentsel dönüşüm alanında evi başına yıkılarak sokağa atılacak vatandaş, kendi malını belediyenin belirlediği fiyattan,belediyeden tekrar satın almak zorunda bırakılacaktır.

• Kentte dilediği yerde tüm konutları yapma, yaptırma konusunda tekel haline gelecek belediyelere, konut yapım mali-yetleri ve satış fiyatlarını belirleme konusunda hiçbir kısıtlama ve denetim öngörülmemektedir. Belediye ve muhteme-len yandaş müteahhit, hiçbir rekabetin olmadığı ortamda maliyetleri istediği şişirip, satış fiyatlarını istediği düzeydebelirleyebilecektir.

• Vatandaşların konut maliyeti dışında üstlenmek zorunda kalacakları maddi yük, belediyece maliyet hesaplarının doğruolarak hesaplandığı varsayılsa dahi, en az 6-10 kat düzeyinde artırılmış olacak, vatandaş ortağı olmadığı, ileride ücretödeyerek kullanacağı tesislerin dahi bedelini ödemeye mecbur bırakılacaktır.

Haber Bülteni

6 Haber Bülteni


TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, kentlerimizde yürütülen gerçekten kentin sağlıklı gelişmesini amaçlayan proje-lerde belediyelerimizi desteklerken, tek amacı fahiş rant oluşturmak ve bunu yandaşlara aktarmak olan, bu amaca erişmekiçin içinde yaşadığı konutu vatandaşın başına yıkan ve sözde kentsel dönüşümü amaçlayan talan projelerine karşı duru-şumuzu gelecekte de sürdüreceğiz.

Basınımızın değerli temsilcilerinin ve halkımızın bilgisine saygılarımızla sunarız.

Necati UYARTMMOB Şehir Plancıları Odası

Genel Başkanı

SEL BASKINLARI KADER DEĞİL, PLANLAMAYI DIŞLAMANIN DOĞALSONUCUDUR


Her gün bir başka kentimizde yaşanan sellerde ortaya çıkan can ve mal kayıpları, tesadüf ya da kader değil, plan-lamayı dışlamanın doğal sonucudur.

Ülkemizde planlamaya verilen değerin azalması, planların keyfi biçimde değiştirilmesi, kentlerin plan kararlarına göredeğil belediye yönetimlerinin arzusuna göre şekillenmesi, plan kararlarının altyapı hesaplarına değil, salt elde edilecek rant-ların hesabına dayandırılır hale gelmesi, yaşanan can kayıplarının başlıca nedenidir.

Ülkemizde planlama genel olarak dışlanırken, salt kentsel rantları yandaşlara aktarma aracı olarak "planlama yet-kileri" hatırlandıkça, kentlerimizde yaşayanların "kışın içemedikleri suda yazın boğulması" sürüp gidecektir.

Ülkemiz kentlerinde yağan her yağmur sonrasında, bir can daha sel sularında yaşamını yitirirken, kentlerde planlamayıöne çıkaracak düzenlemeleri yapması gereken, önlemleri geliştirmesi gereken TBMM her gün yeni bir planlama karşıtıkarara imza atmaktadır. Son yıllarda TBMM‘de kabul edilerek yasalaşan ve planlamayı ilgilendiren her düzenleme ile"kent planlama" bir adım daha gerilerken, kentlerimiz biraz daha çıkmaza sürüklenmektedir.

Planlamayı ilgilendiren konularda yapılan yasal düzenlemelerle Türkiye ters yönde çağ atlamakta, gerilemekte-dir.

Son bir hafta içinde kabul edilen "Maden Kanunu", "Belediye Kanunu" değişiklikleriyle, son iki günde TBMM‘de görü-şülerek kabul edilen "Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun" da vatandaşların anaya-sal haklarının yanı sıra sahip olduğumuz doğal değerleri ortadan kaldırmayı kolaylaştıran, kentlerde karmaşayı arttıracak"planlama karşıtı" bir içeriğe sahiptir.

Düzenlemeyle "Duble Yollar", duble yolsuzlukların sahnesine dönüşecektir.

"Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı"nın 15‘nci maddesiyle ülkemizdeki tümkarayollarının "erişme kontrollü yol" haline getirilmesinin, özelleştirilmesinin ve ücretli hale getirilmesinin önü açıl-maktadır. Mevcut karayollarının "erişme kontrollü" hale getirilerek özelleştirilmesi, kamusal değerlerin satılarak elden çı-karılmasında gelinen en uç noktalardan biridir. Yapılacak özelleştirmelerle duble yollar, duble yolsuzlukların sahnesinedönüşecektir.

Yeni Yasa ile karayoluna cepheli mülk sahibi vatandaşların tüm hakları, özelleştirmeye kurban edilmektedir.

Yasa‘nın 16‘ncı ve 17‘nci maddeleriyle, karayollarına cepheli taşınmazı, işyeri bulunan vatandaşlar, yolun erişme kont-rollü hale getirilmesiyle karayoluna giriş-çıkış haklarını yitirmektedir. Yapılan düzenlemeyle karayollarına cepheli taşın-mazlarında var olan haklarını yitiren vatandaşların, Anayasa‘nın 36‘ncı ve 125‘nci maddesine aykırı biçimde "hak aramahürriyeti" ve "yargı yoluna başvurma" hakları da kısıtlanmaktadır.

Planlama dışlanırken, "devlet eliyle gecekondu" yapımı yasalaştırılmaktadır.

Tasarının 18‘nci maddesiyle "devlet eliyle gecekondu" yapımı yasallaştırılırken, plansız, projesiz ve ruhsatsızyapılaşma-nın önü açılmakta, tümüyle deprem bölgesinde yer alan ülkemizde, yapı güvenliği ortadan kaldırılmakta, Türkiye‘nin tersyönde "çağ atlaması" hızlandırılmaktadır.

Haber Bülteni

Haber Bülteni 7



8 Haber Bülteni

Haber Bülteni

Karayolu çevresinde belediyelerin planlama yetkilerine el konulurken, tek elde toplanması gereken planlama yet-kilerinin bonkörce dağıtımı sürmekte, özel planlama yetkisine sahip onlarca kuruma bir ekleme daha yapılarakUlaştırma Bakanlığı‘na da imar planı onama yetkisi verilmektedir.

Tasarının 19‘ncu maddesiyle, karayollarının geçtiği yerlerde planların revize edilmesi için belediyelere 60 gün süre veri-lirken, yasal olarak (Kamu İhale Kanunu, Belediye Kanunu ve İmar Kanunu‘nda var olan süreler dikkate alındığında) bukadar süre içinde planların revizyonunun gerçekleştirilmesi olanaksız olduğundan, karayoluna cepheli yerleşmelerde bele-diyelerin imar planı onama yetkilerinin Karayolları Genel Müdürlüğü‘nün eline geçmesi sağlanmaktadır.

Yapılan talihsiz düzenleme, "Deli Dumrul Yasası" olarak tarihteki özel yerini alacaktır.

Tasarının 19‘ncu maddesinin 6‘ncı fıkrasıyla; kentlerde yaşayanların ihtiyacı olan yol, otopark, yeşil alan ve eğitim tesis-leri gibi sosyal ve teknik altyapı tesislerinin gerçekleştirilmesi için İmar Kanunu‘nun 18‘nci maddesi uyarınca vatandaş-lardan bedelsiz alınan % 40‘lık "düzenleme ortaklık payı" içine, özelleştirilerek ücretli hale getirilebilecek olan karayoluda katılmaktadır.

Bu haliyle düzenleme, bir yandan planların uygulanmasını zorlaştırır ve belediyeleri altından kalkamayacakları bir kamu-laştırma yükünün altına sokarken, diğer yandan vatandaşları bedelsiz terk ettikleri yollardan "bedel ödeyerek" geçmek zo-runda bırakacak ve "Deli Dumrul Yasası" olarak tarihteki yerini alacaktır.

Korunması gereken doğal değerlerimiz, özelleştirilecek karayolları için feda edilmektedir.

Tasarının 28‘nci maddesiyle, orman ve mera alanlarının yanı sıra "milli parklar" gibi her koşulda korunması gereken alan-lar, özelleştirilecek karayollarının işletmesini alacak firmaların insafına terk edilmekte, korunacak alanlarda yol yapımı vebakımı amacıyla açılacak malzeme ocaklarına feda edilmektedir.

Özel şirketlere ceza kesme ve kestikleri cezayı vatandaştan tahsil etme yetkisi getirilmekte, cezalar da özelleştiril-mektedir.

Tasarının 30‘ncu maddesinde yapılan düzenlemeyle, özelleştirilen karayollarından "ücret ödemeden" geçenlerin cezalan-dırılması ve cezanın tahsilâtına ilişkin yetki, kesilen cezanın % 40‘ı karşılığında özel şirketlere devredilmekte, önemli ka-musal kaynaklardan biri olan cezalar da özel firmalara devredilmektedir.

Unutulmamalıdır, yaz gününde sel suyunda boğulmak kader değil, yapılan yanlışların doğal sonucudur. Bu nedenledir ki,TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, hükümetimizi izlemekte olduğu planlama karşıtı çizgiden bir an önce uzak-laşmaya, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından düzenlenen ve bir yıl boyunca, onlarca uzmanın katılımıyla gerçekle-şen "Kentleşme Şurası" kararlarına uygun davranmaya davet ediyoruz.

Değerli basın mensuplarımızın aracılığıyla halkımızın bilgilerine sunarız.

Necati UYARTMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı

BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI’NCA,SAKARYA’NIN AKYAZI İLÇESİNDE KUZEY ANADOLU FAY HATTIÜZERİNDEKİ YAPI YASAĞI BÖLGESİNİN DARALTILMASI


Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca, Sakarya’nın Akyazı ilçesinde 17 Ağustos 1999 depremi sonra-sında açığa çıkan ve bu nedenle 150 m. lik yapı yasağı şeridi oluşturulan Kuzey Anadolu Fay hattı üzerindeki yapı yasağıbölgesinin 20m. ye daraltılarak yapı izni getirilmiş olması bizleri çok yönlü tehditler konusunda yeniden düşünmeye it-mektedir.

Bu bölgede100km yarıçaplı bir alan içinde, 10 yıl içinde 6 büyüklüğünde yeni bir depremin gerçekleşme olasılığının %83,8olduğu bilimsel raporlarla saptanmış bulunmaktadır. Rant uğruna insan hayatını hiçe sayarak, böylesi bir tehlikeye maruzbölgenin yapılaşmaya açılmasına neden olmakla Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve İlgili belediyeyönetiminin ‘tehlike suçu’ işledikleri açıktır. Akıl ve bilim dışı bu uygulamanın yakın zamanda neden olması kaçınılmaz


Haber Bülteni 9

Haber Bülteni

görülen sonuçları ‘bile bile cinayet’tir. Bu sonuçlar da, her zaman olduğu gibi bir “kader” açıklamasına bağlanamaz vekimse “güzel ölüm” tanımı ile teselli edilemez.

Tekil ve yerel uygulamalar olarak algılanarak yapılaşma yasağının kaldırılması, kapsamının daraltılması hatta belediyemeclis kararlarıyla fay hattının harita üzerinde kaydırılması gibi kararlar, ülkemizde bugüne kadar “bilgisizlik, yetersizteknik olanaklar ve personel” gibi nedenlerle açıklanarak geçiştirilmiştir. Ancak bugün yaşanan akıl ve bilim dışı kararınfailinin doğrudan bu konuda uzmanlaşma iddiasına sahip en tepedeki kamu idaresi olması, gelinen noktanın ne denlivahim olduğunu da açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle konunun, özelde ve genelde değerlendirmelerinin yapılarakkamuoyuna duyurulması gereği bulunmaktadır.

Özelde dikkat edilmesi gereken öncelikli konu, mevcut uygulama ile kimlerin ne ölçüde ‘mağdur’ edildiklerinin irdelen-mesini gerektirmektedir. Gerçekten bir haksızlık yaratılmışsa bu haksızlığın giderilmesi, daha büyük yanlışlıklar (yetkiaşımı, sorumlulukları yok sayma ve adaletsizlikler) yaratılarak değil, söz konusu haksızlığı gidermek üzere başvurulacakhangi yöntemler bulunabileceğini araştırmakla başlatılmalıdır. Bu bir planlama çalışmasıdır.

Söz konusu alanda çıkarları bulunan birey ve yerel toplulukların risk sever davranışlar göstermeleri durumunda bile kamugörevi, vatandaşın bilgilendirilmesi yanı sıra mutlak sorumlulukla hareket etmek, vatandaşın mal ve can varlığını koru-mayı anayasadan gelen bir ödev olarak yerine getirmektir. Konuyu basite indirgeyen “fayın üstünde de sağlam yapı ya-parız” tartışması, yerleşim alanlarını yalnızca yapılar olarak gören ve riskleri aşırı artıran bir yaklaşımdır. Tehlikelibölgelerde uzun dönemde yığılan insan ve yatırımların karşılaşacağı kayıp olasılıkları düşünülmedik karmaşık ilişkilereve ölçülere erişir.

Üçüncü olarak sorgulanması gereken, bu yüksek tehlike alanında yapılaşma izni sağlama, ya da vaat etme eğilimi göste-ren bir imar planı ya da sürecinin nasıl gerçekleşebilmiş olduğudur. Yüksek tehlike gösteren yerleşmelere ait planların risk-leri açısından bir denetime konu edilmeleri gerektiği, ısrarla tekrarlamakta olduğumuz bir konudur. 1999 depremlerindenbu yana, hemen her ilgili konuda yeni önlemlerin alınabilmiş olduğu Türkiye’de, tüm çabalarımıza karşın, neden asıl de-netlenmesi gereken planlama konusunda hiçbir önlem gündeme getirilememiştir?

Göz önüne alınması gereken genel koşulların ise, uluslararası ve ulusal boyutları bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler ön-cülüğünde son 20 yıldır yürütülen yoğun çalışmalar ile geleneksel afet politikası ters yüz edilmiş bulunmaktadır. Afet ön-cesi risk azaltma çalışmalarının ön plana geçtiği yeni yaklaşım, özellikle yerleşim alanlarında yoğunluk gösteren risklerindenetlenmesini gerekli görmekte, “risklerin ancak nüfus artışları, ekonomik gelişmeler, uygun arazi kullanımı arasındakiilişkileri gözeten planlama çalışmaları ile azaltılabileceği”, her ölçekte “teknik, sosyal, mekansal boyutları” birlikte ele alanve toplumla katılımlı yöntemler kurabilen planlama yöntemlerinin, yeni politikanın asıl yönlendiricisi olduğu açıklan-mıştır (UNISDR, 2005).

Risk azaltma hedefli yeni politika, bu alanda başarılı olmanın koşullarını ve sorumlusunu açıkça belirlemiş, buna uyumgösteren çok sayıda ülke yasal ve kurumsal düzenlemelere gitmiş bulunmaktadır. Türkiye’de ise, afet sonrası ve acildurum yönetimi ile sorumlu birimler bir araya getirilerek Afet ve Acil Durum Başkanlığı oluşturulmuştur (2009). Bubirim, acil durum yönetiminde deneyimli bulunmakla birlikte, risk azaltma çalışmaları ve planlamaya ilişkin birikimi veyetkilerinin bulunduğunu varsaymak günümüzün en önemli yanlışları arasındadır. Söz konusu sorumlulukların ve yetki-lerin sahibi, doğrudan yerel yönetimler, imar ve planlama çalışmalarını yürütmekle yükümlü Bayındırlık ve İskan Ba-kanlığı’dır. Ancak uluslararası ortamda yürütülmekte olan risk azaltma çabalarının söz konusu kuruluşlarımızca yeterinceanlaşılmaması, Türkiye’de örneğini gördüğümüz türde sorunlara neden olmaktadır.

Bu genel ortamda, Afet ve Acil Durum Başkanlığı konunun bir planlama sorunsalı olduğunu, dünyanın çok yerinde bukonulara ilişkin çözüm yöntemleri bulunduğu gerçeğini neden göz ardı etmekte olduğunu; Söz konusu alanda neden plan-lama uzmanlıklarına danışmaksızın karar üretildiği; Dahası, bu konuda Başkanlığın kendini nasıl yeterli ve yetkili göre-bildiğini açıklamakta zorlanıyoruz.

Doğru kararları zamanında almamanın, ya da akıl dışı kararlarla insan hayatını, ekonomik ve sosyal varlıklarımızı riskeatmanın, daha sonra “yaraları sarma” çabaları ile büyük bedel ödemek anlamına geldiğini anlamak zorundayız. Biliminve planlamanın gereklerini yerine getirme sorumluluklarını üstlenmeksizin ortaya çıkan sonuçları “kader”, “kısmet” açık-lamaları ile geçiştirmek sığınmak çağımızın yaklaşımı değildir.

Riskleri azdıran ve bir ‘tehlike suçu’ oluşturan bu kararın yargıya götürülmesini ve uluslararası kuruluş ve çevrelere ya-ratılan duruma ilişkin bilgilerin özellikle verilmesini meslek kuruluşumuzun temel görevleri arasında görmekteyiz.

Saygılarımızla,TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu


10 Haber Bülteni

Haber Bülteni

BELEDİYE KANUNU’NDA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİK,“HAVUZLU VİLLA” HAYALİ KURANLARIN YARGIYI DEVRE DIŞIBIRAKMA GİRİŞİMİDİR


AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ve 14 milletvekili arkadaşının imzasıyla verilen 5393 sayılı Belediye Kanu-nu’nun “Kentsel Dönüşüm” konulu 73’ncü maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi, “Bayındırlık, İmar,Ulaştırma ve Turizm Komisyonu” tarafından yapılan eklemeler sonrası, “İçişleri Komisyonu” tarafından 3 Haziran 2010tarihinde gerçekleştirilen toplantıda yapılan küçük değişikliklerle kabul edilmiş ve TBMM Genel Kurulu’na iletilecek du-ruma getirilmiştir.

• 73’ncü maddenin değiştirilmesi girişiminin üç parti tarafından, “aynı gerekçelerle” başlatılmış olmasıyla ortayaçıkan hukuk dışı girişim uzlaşması kaygı vericidir.

İstanbul milletvekili Nusret Bayraktar ve arkadaşları tarafından verilen ve aslen iktidar partisinin önerisi gibi görünen kanunteklifinin, “maddelerinin ve gerekçelerinin virgülüne bile dokunulmadan” CHP’li ve MHP’li milletvekilleri tarafından daardı sıra verilmiş olması dikkat çekicidir.

Muhalefet partilerinin milletvekilleri zaman içinde tekliflerini geri çekmek zorunda kalmış ve aynı partilerin komisyonüyesi vekilleri toplantılarda karşı oy kullanmış olsalar da, buram buram rant kokan ve basına “villa kardeşliği” olarak yan-sıyan böylesi bir girişimin perde arkasında yaşanan ve gizemini koruyan gelişmeler açıklamaya muhtaçtır.

• Açıklama gerektirmeyen tek gerçek, yapılmak istenen yasa değişikliğinin tam anlamıyla “yargıyı devre dışı bı-rakma girişimi” olmasıdır.

İçişleri Komisyonu tarafından kabul edilen ve Meclise sevk edilen yasa değişikliği teklifinin başlıca amacı, Ankara Bü-yükşehir Belediyesi tarafından yapılmaya çalışılan, Şehir Plancıları Odası tarafından yargı kararıyla durdurulan “kentsel dö-nüşüm” etiketli talan projelerini yargıdan kaçırmaktır.

İçişleri Komisyonu tarafından teklife eklenen “Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce yargı mercilerinde alınmış vehenüz kesin hükme bağlanmamış davalarda bu Kanun hükümleri uygulanır” şeklindeki geçici maddenin tek amacı, An-kara Büyükşehir Belediyesi’ne karşı başta Odamız tarafından açılanlar olmak üzere, “yürütmenin durdurulması” kararıalınmış çok sayıda davada yargıyı devre dışı bırakmaktır.

• Yasa değişikliğine ilişkin girişimin perde arkasında, teklif veren üç partiden “çiftlik evi” adı altında “villa” sahibiolmaya heveslenen milletvekillerinin olması, üzücü olduğu kadar TBMM’nin düşürüldüğü durum açısından davahimdir.

Şehir Plancıları Odası tarafından yargıya taşınan, Ankara’nın Nazım İmar Planı’nda “yeşil alan” ve “tarım alanı” olarakplanlanmış olan ve günümüzde tümüyle “boş” olan, ancak “Saklıkent Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı” adı altında,“kentsel dönüşüm” maskeli villalarda oturmaya heveslenen ve can havliyle yasa değişikliği önerisi verenler “Saklı-kent”lerinden çıkarılıp teşhir edilmelidir.

Bu konuda en önemli görev iktidar partisinin yanı sıra hiç kuşkusuz, “havuzlu villalarda oturmayacağını” ve iktidara gel-diğinde “yeşil alanların kaldırılmasını halkoyuna sunacağını” ilan eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na düşmek-tedir. Ne CHP milletvekillerinin komisyon çalışmalarında karşı oy vermiş olması, ne de Genel Kurul’da yapılacak karşıduruş, yasa değişikliği girişimindeki suç ortaklığını ortadan kaldırmayacaktır.

• Yasa değişikliği teklifiyle yapılmak istenen değişikliklerin önemli bir bölümü Anayasa’nın “hukuk devleti ilkesi”neaçıkça aykırı, kentsel dönüşüm alanlarını bu alanlarda “yaşayanlara dar edecek” değişikliklerdir.

Yasa değişikliği ile bir yandan büyükşehir belediye başkanları kent içinde istedikleri her alanda tek söz sahibi haline geti-rilirken, kentsel dönüşüm alanı ilan edilen yerlerde yaşayanlar ise yasa eliyle mağdur edilmekte, ezilmektedir. Kentsel dö-nüşüm mağdurlarının yargıya başvurma hakları da Anayasa’ya aykırı biçimde kısıtlanmakta ya da ortadan kaldırılmaktadır.

Yasa değişikliğiyle, kentsel dönüşüm alanı ilan edilen alanlarda yaşayan halkın yargıya başvurma haklarının kısıtlanması-nın yanı sıra, kamulaştırma işlemlerinde büyükşehir belediye meclislerine acele kamulaştırma yetkisi veren düzenlemelerve kamulaştırmada proje ilan tarihindeki rayiç değerlerin esas alınmasına ilişkin düzenlemeler de önemli mağduriyetlereneden olacak, hukuka açıkça aykırı düzenlemelerdir.

• Yasanın yürürlüğe girmesi sonrasında, büyükşehir belediyeleri dilediği tüm kamu kurumlarının ve bu kapsamdailçe belediyelerinin gayrimenkullerine el koyma yetkisine de sahip olacaktır.

Yasa değişikliğinin kabulü ve yürürlüğe girmesiyle birlikte, büyükşehir belediyeleri tarafından kentsel dönüşüm alanı ilan


Haber Bülteni 11

Haber Bülteni

edilen alanlarda eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden, komik denilebi-lecek fiyatlarla belediyelere devri öngörülmüştür. Bu düzenleme büyük tartışmalara ve “intikam” girişimlerine neden ola-bilecek, kabul edilemez bir düzenlemedir.

Madde değişikliğinin yasalaşması durumunda örneğin; Ankara ya da İstanbul Büyükşehir Belediyeleri muhalif ilçe bele-diyelerinin tüm değerli gayrimenkullerinin, belediye binalarının bulunduğu alanları “kentsel dönüşüm alanı” ilan ederek,belediyelerin kullanmakta olduğu yapılara “harca esas değer” üzerinden el koyabilecektir.

• Belediye Kanunu’nun 73’ncü maddesinde yapılmak istenen değişiklik, halkımızın ve kentlerimizin yararına ol-mayan, hukuksuz ve çıkar amaçlıdır. Değişikliğin kabulü, TBMM’nin 90 yıllık geçmişine sürülen kara bir leke ola-caktır.

TMMOB Şehir Plancıları Odası, kentlerimizde haksız rant oluşumunu, kentin açık ve yeşil alanlarının ortadan kaldırılma-sını, bu alanların yandaşlara peşkeş çekilmesini engelleyen yargı kararlarını devre dışı bırakmayı amaçlayan ve kentleri-mizi daha da içinden çıkılmaz duruma getirecek olan kanun değişikliğine karşı duruşunu ve mücadelesini sürdürecektir.

Değerli basınımızın ve kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

Necati UYAR

TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı

TOKİ BAŞKANINA FAHRİ DOKTORAAnkara, 1 Haziran 2010

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’nün Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanı Erdoğan Bayraktar’ı ‘toplu konut alanındakibirikimi, kamu arazileri ve kaynaklarını verimli biçimde değerlendirilip halka açmasındaki çabaları; alt gelir gruplarınayönelik konut üretimi konusundaki katkıları, gecekondu önleme, kentsel gelişim ve yenilme çalışmalarından dolayı’ fahridoktora ünvanı ile onurlandırdığını öğrenmiş bulunuyoruz.

Şehircilik alanındaki faaliyetlerinden dolayı TOKİ Başkanı’na verilen fahri doktorluk ünvanı bu konuda birinci derecedesorumluluğu ve yetkinliği bulunan TMMOB Şehir Plancıları Odası ve meslek çevresi açısından kabul edilebilir değildir.

TOKİ kamu kaynaklarını kullanarak, uzun süredir kentlerimizin büyük bölümünde geri döndürülmesi mümkün olmayanhasarlara yol açmış, birçok kentin planlı gelişme perspektifini, gelişigüzel açtığı gelişme alanlarıyla, ortadan kaldırmıştır.Şehirciliğin ve mimarlığın yüz karası yapılaşmalara neden olmanın yanı sıra, özellikle gecekondu alanlarında ve çöküntübölgelerinde yaşayan yoksul kesimlere duyarsız bir yaklaşımla uygulamaya sokulan kentsel dönüşüm projeleri bu kesim-lerin daha da yoksullaşmasına ve yaşam çevrelerinden tasfiye edilmesine neden olmuştur. TOKİ Başkanı’nın bu kesimlereyaklaşımındaki ön yargılı tavır da ayrıca dikkat çekicidir.

Bütün bu olumsuzlukların arasında, Gazi Üniversitesi’nin TOKİ uygulamalarını ve TOKİ Başkanı’nın bu süreçteki rolünüolumlu karşılaması, bu olumlu değerlendirmeleri bir üniversitenin yapması gerektiği gibi, bilimsel veri ve araştırmalara da-yandırmadan yapması üzücü ve kaygı vericidir.

Gazi Üniversitesi’nin TOKİ Başkanı’na vermiş olduğu fahri doktora unvanının gelecekte hatırlanmak istenmeyecek birhata olarak kayda geçeceğini hatırlatır, kamuoyuna bu konudaki kaygı ve düşüncemizi iletmek isteriz.

Saygılarımızla.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu

İSTANBUL’DA RANT KÖPRÜSÜNE HAYIR!13 Mayıs 2010, Ankara

Türkiye’de örneklerini görmeye alışık olduğumuz planlamaya siyasi müdahale kararlarından biri daha geçtiğimiz günlerdeHükümet tarafından açıklandı. Uzmanların karşı çıkışlarını görmezden gelen Hükümet, uzun yıllardır İstanbul’da yapmayıhedefledikleri 3. Köprü’nün güzergahını açıklarken, İstanbul’un trafik sorunlarından kurtuluşunun köprü olduğu söylemiile İstanbulluları ikna etme kampanyası başlattı.

Bugüne kadar uygulanan plansız ve siyasi imar hareketlerinin sonucu olan sorunları çözmek için bir başka yanlışıkurtarıcı olarak gösterenler, rant adına İstanbul’u gözden çıkardı.


12 Haber Bülteni

Haber Bülteni

İstanbul’da yapılacak olan 3. köprünün, İstanbul’un doğal değerlerini, yaşayanlarını rant adına kurban edeceği açıktır. İs-tanbul’da yapılan iki köprünün, kentin gelişmesini nasıl dönüştürdüğü ve kentin çevresindeki korunması hayati önemesahip doğal alanları nasıl tahrip ettiğine ilişkin örneklere bakıldığında; kuzeyde yapılması için ısrar edilen 3. Köprünün, İs-tanbul’da yaşamı çekilmez hale getireceği açıktır. Kentin güneyde doğu-batı eksenli gelişimini kuzey eksenine çekecekolan 3. Köprü, ulaşım sorununu çözmekten öte; kısa bir süre içinde yeni yerleşim alanlarının açılmasına ve kuzeyde yer alanorman alanları ve su havzalarının tamamının onarılamaz şekilde tahrip edilmesine neden olacaktır.

Köprünün yapımında ısrar edenler, bu gerçekleri geçtiğimiz yıllarda kendileri dile getirirken, bugün çok iyi bil-dikleri bu gerçekleri rant adına görmezden gelmektedir.

Garipçe ve Poyrazköy arasında yapılacak köprü ve bağlantı yollarının doğaya ve kente vereceği zarar ortadadır. Böylesinebüyük bir yanlışı çözüm olarak gösterenlerin tek amacı, yaratıkları rant ile yandaşlarını zengin etmektir. Ancak bu bek-lenti, kamuyu açıkça zarara uğratacak bir beklentidir. Hükümet, 3. Köprünün İstanbul’un trafiğinde çözüm değil kaos ya-ratacağını bildiği halde; ekonomik kriz içindeki bir ülkenin kurtuluşunu yine İstanbul’un rantına bağlamıştır. Hiçbir fizibiliteraporunun doğrulayamadığı 3. Köprünün çözüm olacağı iddiasını, sadece rant arayışı doğrulamakta ve İstanbul’un kaderiranta teslim edilmektir.

İstanbul için yapılan hiçbir üst ölçekli planda olmayan bir köprünün yapımı, siyasetin planlamayı nasıl olanaksızkıldığını bir kez daha göstermesi açısından önemlidir.

Köprünün yapımını destekleyen yerel yöneticilerin, çok değil bir yıl önce imzaladıkları planlarda 3. köprüye yer veril-mezken; aynı yöneticiler bugün 3. Köprüye imza atmaktadır. Kentin gelişimini yeniden belirleyecek olan bir köprüye, İs-tanbul’un Anayasası dedikleri yüz bin ölçekli planda meslektaşlarımızın ısrarlı karşı çıkışı sonucu yer verilmezken; siyasetrant için İstanbul gibi bir kenti, planlamayı ve meslektaşlarımızı görmezden gelmektedir.

Şehircilik ilkelerine ve İstanbul’un doğal kaynaklarının yer aldığı kuzeyinin korunmasını öngören plan kararlarına tümüyleaykırı olan 3. Köprünün yapımı, sadece rant kaygısı içinde olan siyasilerin projesi olmaktan öteye gidememektedir. Böy-lesine büyük ve yıkıcı bir ulaşım kararına kentin üst ölçekli planlarında yer verilmezken, İstanbul’un ulaşımına çözüm ge-tirecek bir ulaşım master planı ise yapılamamaktadır.

Siyasi kararların önüne set çekecek bir ulaşım planının yapımının sürekli ertelenmesi, şehircilik ilkelerine ve plan-lamaya karşı iş yapmayı sanat haline getirenlerin işine gelmemektedir.

İstanbul’un ulaşım sorunlarının çözümü ve iki yaka arasındaki geçişlerin kolaylaştırılması bir planlama işidir. İstanbul’unulaşımını bir bütün halinde ele alan planlı bir çalışma gösterecektir ki, 3. Köprü asla çözüm değildir. Siyasiler bildikleri bugerçek karşısında plansızlığı savunmakta ve 3. Köprüyü doğrulamayan bilimsel çalışmaları görmezden gelmektedir.

Çözüm için öncelikle, İstanbul’un kaderini çizen siyasi kararlardan vazgeçilmeli ve kentin ulaşım master planı biran önce uygulamaya konulmalıdır. Marmaray gibi büyük bir yatırımın sonucu görülmeli ve raylı sistemler ile ikiyaka arasındaki geçiş organize edilmelidir.

Bilimin bize gösterdiği; plansız biçimde yol yapıldıkça, karayolu ulaşımının kentler için daha büyük sıkıntılar getirdiğigerçeği unutulmamalıdır. Karayolu ulaşımının önceliğinden vazgeçmek ve raylı sistemlerin geliştirilmesinin yanında, ku-rulacak bir deniz ulaşım sistemi, İstanbul trafiğinde çözüm sağlamanın tek ve doğru yoludur. 3. Köprü ise, kente ek trafikyükü getirmekten ve doğal değerlerimiz ile kentin tahrip edilmesinden başka bir sonuç doğurmayacaktır. Bilimsel çalışmalarve İstanbul’da yapılan ilk iki köprü örneği bize bu gerçeği yaşayarak öğretmiştir.

Çözüm değil haksız, fahiş rant arayanların 3. Köprüde ısrarcı olacakları ortadadır ve bu zihniyet kentlileri kandırma girişi-mine sonuna kadar devam edecektir.

Garipçe–Poyrazköy güzergahını açıklayanlar, aldıkları tepkiler sonucu ne kadar katılımcı bir iş yaptıklarını göstermek için;şimdi de köprünün adının halk tarafından belirleneceğini söylemektedir. İstanbulluların katılımını kenti yaşanmaz hale ge-tirecek bir köprünün adını belirlemek olarak görenler, 3. Köprü talanının ardındaki sırları vatandaşlardan gizlemek adına;her gün başka bir yalana başvuracaklardır.

Odamız, rant için İstanbul’u harcamak isteyenler karşısında, Anayasa’nın 135. Maddesinden kaynaklanan, halkı-mıza karşı taşıdığı sorumluluk gereği; 3. Köprünün getireceği çözümsüzlük ve talan gerçeğini göstermeye devam ede-cek, 3. Köprüye karşı duruşunu sürdürecektir.

Tüm meslektaşlarımızı, basınımızın değerli emekçilerini ve İstanbulluları; bu süreçte Odamızın ve bilimin yanında olmaya,İstanbul Şubemiz koordinatörlüğünde gerçekleştirilen çalışmaları desteklemeye çağırıyoruz. Bu amaçla Odamızın katı-lımcısı olduğu “Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu” tarafından, 15 Mayıs Cumartesi günü saat: 13.00’da Beyoğlu /Tünel Meydanı’ndan başlayacak olan yürüyüşte; tüm kentlileri ve tüm meslektaşlarımızı 3. Köprüye Hayır! demek için ya-nımızda olamaya davet ediyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu


Haber Bülteni 13

Haber Bülteni

ABANT GÖLÜ ÇEVRESİNDEKİ UYGULAMALAR DOĞALDEĞERLERE SALDIRIDIR

Ankara, 12 Mayıs 2010

Geçtiğimiz ay içinde basına yansıyan ve tepki çeken, Abant Gölü çevresinde yol genişletme çalışması adı altında yaratı-lan tahribata yönelik olarak Odamız tarafından yapılan araştırma ve değerlendirmeler sonucunda konunun yargıya taşın-masına karar verilmiştir.

Amacı yalnızca “koruma” olan, özel kanun niteliğindeki “Milli Parklar Kanunu” kapsamında koruma altına alınmış olan“Abant Tabiat Parkı”, gelecek kuşaklarımıza koruyarak devretmek zorunda olduğumuz önemli bir değerdir. Bu değer,hukuk dışı uygulamalarla hızla yok edilmektedir.

Abant, dünya ölçeğinde öneme sahip bir doğal koruma alanıdır…

1988 yılında “Tabiat Parkı” statüsü ile “doğal koruma” alanı ilan edilen “Abant Tabiat Parkı”, sahip olduğu niteliklerleyalnızca ülkemiz açısından değil, dünya ölçeğinde öneme sahiptir ve bu özelliği nedeniyle Abant’a “Uluslararası DoğaKoruma Statüsü” verilmiştir.

Yaklaşık 1200 hektar büyüklüğündeki Abant Tabiat Parkı’na uluslararası doğa koruma statüsü verilmesine gerekçe olandeğerleri, göl ekosisteminin yanı sıra, kısa süreli bilimsel çalışmalar sonucu varlığı belirlenen 55’i endemik (yalnızca bubölgeye özgü) 664 bitki türü ile 15’i endemik 558 hayvan türü, özetle 70’i endemik olmak üzere toplamda yaklaşık 1222canlı türünü barındırmakta olan bir ekolojik sistem olmasından kaynaklanmaktadır.

Devlet, asli görevi olan ‘koruma’dan vazgeçmiş, katliamın önünü açmıştır…

“Dünya Varlığı” niteliğinde olan Abant’ta, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bolu Valiliği arasında imzalanan 21.08.2009 ta-rihli; “Abant Gölü Tabiat Parkı Sınırları İçersinde Yer Alan Çadırlı Kamp Alanı, Kapı Girişi, Köy Ürünleri Satış Ünite-leri İşletmeciliği İle Genel Saha Temizlik ve Güvenlik Hizmetlerinin İşletmeciliğine Ait İhale”nin sözleşmesininimzalanmasının ardından geçen yaklaşık 1 yılda, sözleşmeye bağlı (!) olarak yapılan fiili uygulamalar ekolojik sisteminkatliamına dönüşmüştür.

Yapılan uygulamalar ve dayanağı olan düzenlemeler hukuksuzdur…

Milli Parklar Kanunu’na ve Uzun Devreli Gelişme Planı’na ve hatta “hukuksuz” sözleşmenin kendi bazı hükümlerine dahiaçıkça aykırı olan uygulamaların durdurulması ve benzer girişimlerin engellenmesi amacıyla, söz konusu sözleşmenin uy-gulanmasının durdurulması ve iptali istemiyle Odamızca 11.05.2010 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bolu Vali-liği’ne karşı dava açılmıştır.

Görev ve sorumluluk Çevre ve Orman Bakanlığı’nındır, devredilemez…

Milli Parklar Kanunu’nun 12. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere; “…her türlü hizmet ve faaliyetler ile koruma, yö-netim, işletme, tanıtım, sportif, eğlenme ve dinlenme hizmetleri için gerekli her türlü altyapı, üstyapı ve diğer tesislerTarım ve Orman Bakanlığınca yapılır veya yaptırılır, yönetilir veya işletilir….” hükmü gereği, bu alanların yönetilmesive işletilmesinin doğrudan Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılması zorunludur.

Odamız tarafından açılan davada; bir yandan bu tür alanların “yönetiminin ve işletiminin” sözleşme ile devredilmesininya da özelleştirilmesinin yasal açıdan olanaklı olmadığı vurgulanırken, diğer yandan bu tür devirler sonucunda bilimselkorumanın gerçekleşemediği, tam tersine kontrolsüz bir talan ve tahribatın yaşandığı gerçeği vurgulanmıştır.

Yetkilileri, kaybedildiğinde yeniden elde edilmesi olanaksız olan doğal değerlerimizi korumaya çağırıyoruz…

Yargı yoluna başvurarak, bir yandan hukuksuz katliamın daha da büyümesini durdurmak, diğer yandan ise ilgili kurum-ları, Yasa gereği kendilerine verilmiş olan yetkileri doğru ve yerinde kullanmaları konusunda uyarıyoruz…

Dava sonucunun, benzer keyfi uygulamaların giderek yaygınlaştığı ve sözde uygulamaların doğal değerlerimizin tala-nına dönüştüğü günümüzde, diğer benzer uygulamalara da örnek oluşturmasını, “koruma” kavramının özüne aykırı uy-gulamalara dur denilmesini istiyoruz.

Şehir Plancıları Odası, sahip olduğumuz doğal ve kültürel değerlere yönelik her türden saldırı karşısında sessiz kal-mayacak, bugün olduğu gibi gelecekte de karşı duracak ve mücadele edecektir.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur.

Necati UYAR

TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı


14 Haber Bülteni

Haber Bülteni

DAVALAR

ABANT TABİAT PARKI’NDAYAPILANLARI YARGIYA TAŞIDIK

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı ve Bolu Valiliği İl Özel İda-resi arasında imzalanan 21.08.2009 tarihli “Abant Gölü Ta-biat Parkı Sınırları İçersinde Yer Alan Çadırlı Kamp Alanı,Kapı Girişi, Köy Ürünleri Satış Üniteleri İşletmeciliği İleGenel Saha Temizlik ve Güvenlik Hizmetlerinin İşletmecili-ğine Ait İhalenin Sözleşmesi”nin Abant Tabiat Parkı UzunDevreli Gelişme Planına, aşağıda belirtilen gerekçeler ile11.05.2010 tarihinde Odamız Genel Merkezince dava açıl-mıştır.

Dava gerekçelerimiz;

1. Sözleşmenin Uygulanması Açıkça Milli Parklar Ka-nununa Aykırılık Teşkil Etmektedir.

Milli Parklar Kanunu hükümlerine aykırı olarak yapılan uy-gulamalara Tabiat parkının ana kaynak değerini oluşturangöl, kıyı ekosistemi, endemik bitki alanları, orman alanlarıve yaban hayatını etkileyerek alanın özelliklerinin kaybol-masına ve değiştirilmesine yol açılmış; ekosistem değeribozulmuş, yaban hayatı tahrip edilmiştir.

2. Sözleşmenin Uygulanması Abant Tabiat Parkı UzunDevreli Gelişme Planına Aykırılık Teşkil Etmektedir.

Abant Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı Karar veHükümleri yok sayılarak: Göl su seviyesinin yükseltilmesi,Örencik yaylasında yeni bir göl oluşturulması, yeni yol açıl-ması planlanmaktadır.

3. Sözleşme Sonucunda Yapılan Uygulamalar Sözleşme-nin Kendi Hükümlerine de Aykırıdır.

Sözleşmenin 17. Maddesinde; “…çevreye ve çevredekibitki örtüsüne zarar verici faaliyette bulunmaz…..”

23. maddesinde; “…sahada mevcut otların biçilmesi dı-şında; yaralama, budama, kesme, kökleme, yakma vb şe-kilde bitki örtüsüne hiçbir müdahalede bulunamaz, yabanhayvanlarına zarar verici faaliyette bulunamaz, bulunulma-sına müsaade edemez…”

82. maddesinde; “….kıyı kanunu vb kanunlarda belirtilenyada belirlenecek kurallara uymak zorundadır…..”

Hükümlerine açıkça aykırı uygulama yapılmıştır.

4 - Abant Tabiat Parkı Yönetiminin Ve İşletiminin Söz-leşme İle Devredilmesi Mevzuata ve Kanunlara Aykırı-dır.

MİHALIÇÇIK (ESKİŞEHİR) YUNUSEMRE TERMİK SANTRALİ’NEİLİŞKİN PLAN ONAYLARINIYARGIYA TAŞIDIK

Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. tara-fından yapılmak istenen Mihalıççık (Eskişehir) Yunus EmreTermik Santrali’ne ilişkin hazırlanan; 1/100.000 ölçekliÇevre Düzeni Planı değişikliği, 1/5.000 ölçekli Nazım İmarPlanı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın ve bu pla-nın İmar Kanunu’nun 9. Maddesi uyarınca re’sen onayınailişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 01.03.2010 günve 1518 sayılı Makam Oluru’na aşağıda belirtilen gerekçe-ler ile 14.05.2010 tarihinde Odamız Genel Merkezince davaaçılmıştır.

1- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca “tesis ölçeğinde” de-ğiştirilen Eskişehir İli 1/100.000 Ölçekli Çevre DüzeniPlanı, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca onay-lanmış ve yürürlüktedir. Yürürlükteki mevzuat uyarınca üstölçekli plan niteliğindeki Çevre Düzeni Planı onamaya yet-kili idareler 2872, 4856, 5302 ve 5393 sayılı Kanunlardasayılmıştır.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 3194 sayılı İmar Kanu-nu’nun 9. Maddesi uyarınca “çevre düzeni planları”nınonanmasına ilişkin her hangi bir yetkisi yoktur. Bakanlığınadı geçen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı 9. maddeuyarınca onaması Kanuna açıkça aykırıdır. 3194 sayılı İmarKanunu’nun “İmar planlarında Bakanlığın yetkisi” başlıklı9. maddesinde, onay yetkisi tanımlanan planlar yalnızca“imar planları”dır.

Bu konu, ülkemizin en çok tartışılan konularından biri oldu-ğundan, geçmişten bugüne birçok kez yargı konusu da olmuşve konuya ilişkin birden fazla yargı kararı da oluşmuştur.

• Anayasa Mahkemesinin 02.05.2008 günlü E:2003/60K:2008/97 sayılı kararında,

• Danıştay 6. Dairesinin 21.12.2005 günlü E:2004/283K:2005/6496 sayılı kararında,

• Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 06.05.2004 günlü E:2001/380 K:2004/552 sayılı kararında,

• Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun04.02.2010 günlü Y.D. İtiraz No:2009/1056 sayılı kara-rında,

açıkça belirtildiği üzere, Bayındırlık ve İskan Bakan-lığı’nın 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı onama yet-kisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, üç farklı ölçekte venitelikteki plan onay kararının 1/100.000 ölçekli Çevre Dü-zeni Planı onayına ilişkin bölümü yetki yönünden geçersiz-dir.

2- Diğer yandan, Ülkemizde bugün geçerli en üst ölçekliplan olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarının onaysüreçleri, yetki sahibi idareler açısından farklılıklar göster-mektedir. Bu kapsamda, Eskişehir İli 1/100.000 Ölçekli


Haber Bülteni 15

Haber Bülteni

Çevre Düzeni Planı, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca hazırlanarak onay-lanan “İl Çevre Düzeni Planı”dır. İl çevre düzeni planları-nın yapımı ve onayına ilişkin düzenleme 5302 sayılıKanunun “İl özel idaresinin görev ve sorumlulukları” baş-lıklı 6. Maddesinde belirttiği üzere İl Çevre Düzeni Planıonay kararı ancak Eskişehir İl Genel Meclisi ve EskişehirBüyükşehir Belediye Meclisi tarafından ortaklaşa alınabi-lecek bir karardır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın bu ko-nuda herhangi bir yetkisi söz konusu değildir.

3- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 10 Mart 2010 tarihli(Ek-1) plan onay kararının duyurulmasına ilişkin yazıda;Eskişehir İl Özel İdaresinin 29.12.2009 tarihli ve 9722 sa-yılı yazısı ile “teklifin bir kamu yatırımı olması nedeniyle,söz konusu alana ilişkin tüm ölçekteki planların bütüncülbir yaklaşımla değerlendirilmesi ve planlama sürecinin hız-landırılması açısından”, 1/100.000 ölçekli Çevre DüzeniPlanı değişikliğinin de Bakanlık tarafından 3194 sayılı İmarKanunu’nun 9.maddesi uyarınca re’sen onaylanmasının is-tendiği belirtilmektedir.

Oysa, söz konusu faaliyet her ne kadar enerji üretimine iliş-kin bir yatırım olsa da, Adularya Enerji Elektrik Üretim veMadencilik A.Ş. tarafından yapılacak bir yatırım olup, tü-müyle ticari, özel bir yatırım kararıdır. Böylesi bir yatırı-mın kamu yatırımı olarak adlandırılarak yetki yaratılmasıda olanaklı değildir.

4- 5302 sayılı Kanun 04.03.2005 tarihinde yürürlüğe gir-miştir. 09.05.1985 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 3194 sa-yılı İmar Kanunu’nun Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’naimar planı onama yetkisi veren 9. Maddesi kullanılarak, İlÖzel İdaresi’nin yetki alanı içinde plan onaylanması ola-naklı değildir.

İl Özel İdaresi Kanunu70. maddeden görüleceği üzere, 5302sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte İmar Kanunu-nun bu Kanun ile çelişen hükümlerinin uygulanma olanağıkalmamıştır. Benzer bir düzenleme 5393 sayılı BelediyeKanunu’nun 84. Maddesi ile de yapılmış, kanun koyucu ter-cihini yerel yönetimlerin yetkisinin güçlendirilmesi ve imarplanı onay süreçlerinde merkezi müdahalenin geçersiz kı-lınması yönünde kullanmıştır.

5- Bir an için İmar Kanunu’nun 9. Maddesi ile Bayındırlıkve İskan Bakanlığı’nın istisnai olarak imar planı onama yet-kisinin sürdüğünü bile kabul etsek yapılan işlem hukuka vekamu yararına uygun değildir. Kanunların tümü bir aradadeğerlendirildiğinde görüleceği üzere, uygulamaya esasimar planlarının yetki alanlarına göre öncelikle yerel ida-rece karar verilmesi gerekmektedir.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın yetkili kılındığı maddeincelendiğinde görüleceği üzere, Bakanlığa verilen ve “ge-rekli görülen haller”de kullanılması gereken yetki, bir key-fiyete değil, kamu yararının zorunlu kıldığı acil veolağanüstü hallere yönelik düzenlenmiştir. Aksi durumda,bu yetkinin keyfi biçimde, her yerde ve her zaman kulla-nılması, aslen yerel yönetimlere ait olan bir yetkiye sınırsızbiçimde el konulması, yerel yönetimlerin yetkisinin gere-

ğinde tümüyle ortadan kaldırılması anlamını taşıyacağın-dan hukuksal olmadığı gibi Anayasa’nın hukuk devleti il-kesine de aykırı olacaktır.

Aşağıda tekrar verilen İmar Kanunu’nun 9. Maddesi ince-lendiğinde, tanımlanan yetkinin istisnai olmasının yanında,ilgili idarelere bilgi vererek ve işbirliği içinde kullanılmasıgereken bir yetki olduğu da görülmektedir.

Oysa dava konusu olayda bu işbirliği şeklen sağlanmayaçalışılmış görünmekte ve öneri İl Özel İdaresi’nden gelmişgibi görünmektedir. Yukarıda detaylı olarak açıklandığıüzere, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni planı onayı da sözkonusu olduğundan, bu plan değişikliğinin yapılması dadikkate alındığında, değişiklikle ilgili diğer kurumsal yapı-larla da (Eskişehir İl Genel Meclisi ve Eskişehir Büyükşe-hir Belediyesi) işbirliği sağlanması gerekmektedir.

6- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından, 1/100.000 öl-çekli Çevre Düzeni Planı onayı, 1/5.000 ölçekli Nazım İmarPlanı onayı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı onayı-nın tek bir kararla gerçekleştirilmiş olması da ilgili mev-zuata, kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlamaesaslarına aykırıdır.

İmar planlarının onayına ilişkin süreç; planlama öncesi araş-tırma ve hazırlık, ilgili kurum incelemesi, onay, askı, itirazve itirazların değerlendirilmesi ve planların kesinleşmesin-den oluşmaktadır. Üç farklı süreç izlemesi gereken ve üçkez onaya ve askıya konu olması ve her aşamada itiraz hak-kının kullanılabilmesi gerekirken, söz konusu planların birarada tek bir kararla onaylanması, itiraz haklarında kısıt-lama anlamına gelen, katılımı engelleyen bir düzenleme ol-ması nedeniyle kamu yararına uygun değildir.

Üst ölçekteki plan kararı onaylanarak kesinleşmeden bir altölçekte planın yapılması olanaklı değildir. Bu kapsamda;1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı “ilgili mevzuata uygunolarak” hazırlanıp onaylanıp, askı ve itiraz süreçlerini geçi-rip kesinleşmeden, 1/5.000 ölçekli nazım imar planınınonaylanması, 1/5.000 ölçekli nazım imar planı onaylanarakkesinleşmeden de 1/10.000 ölçekli uygulama imar planınınhazırlanarak onaylanması ilgili mevzuata, kamu yararına veşehircilik ilke ve planlama esaslarına aykırıdır.

7- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından onaylananplanlar, yürürlükteki mevzuata uygun biçimde hazırlanma-mıştır.

Söz konusu planların hazırlanması öncesinde Yönetmeliğin14. Maddesi uyarınca gerekli kurumsal verilerin elde edil-mesi ve bu görüşlerin yanı sıra elde edilecek araştırma ve-rileri kullanılarak; “analiz”, “sentez”, “değerlendirme” ve“planlama kararları” bölümlerinden oluşan plan araştırmaraporunun hazırlanması gereklidir.

Plan kararı üretilen alanda yapılmak istenen tesisin bir Ter-mik Santral olduğu ve böylesi bir tesisin yoğun çevresel et-kilerinin oluşacağı da dikkate alındığında söz konusuaraştırma ve değerlendirmeler büyük önem kazanmaktadır.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından araştırma çalış-malarının hiçbiri tam olarak yapılmadan, araştırma rapor-

DAVALAR İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİYE

www.spo.org.tr

adresinden ulaşabilirsiniz

ları hazırlanmadan, plan hazırlanması öncesinde yapılmasızorunlu olan “imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt” ya-pılmadan, salt kurumların tek sayfalık görüş yazıları temelalınarak plan onayı gerçekleştirilmiştir. Bu yönüyle de sözkonusu plan onay kararları, Bayındırlık ve İskan Bakanlı-ğı’nca hazırlanmış ve yürürlüğe girmiş olan Plan YapımınaAit Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine, kamu yararına,şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun değildir.

MUĞLA İLİ, MARMARİS İLÇESİ,ADAKÖY-ILICA MEVKİİNDEBULUNAN FERİBOT İSKELESİ VEARAÇ HİZMET TESİSLERİSAHASINDAKİ İSKELENİNUZATILMASINA İLİŞKİNPLANLARIN İPTAL EDİLMESİNEYÖNELİK AÇILAN DAVAYAMÜDAHİL OLDUK

Dava konusu 1/5000 ve 1/1000 plan değişiklikleri davalıBakanlık tarafından onaylanmıştır. Marmaris Yat Limanı’nailişkin plan, 07.06.1988 tarih ve 83 sayılı belediye mecliskararı ile onaylanmıştır. Onaylanan bu planda yapılaşma yo-ğunlukları E=0.20 olmasına rağmen dava konusu plan de-ğişikliklerinde bunun E=0.30 olduğu ifade edilerek planonanması yapılmış olması açıkça dava konusu idari işlemisakat hale getirmektedir.

Plan hükümlerinde “Plan açıklama raporu ile bir bütündür”denmesine rağmen, açıklama raporunda yer alan yer seçimiile ilgili kararların dayandığı demografik, ekonomik, eko-lojik, kültürel, sosyal, topografik, çevresel veriler ele alın-mamış, bunlardan hareketle geliştirilen temel planlamakararlarına değinilmemiştir.

Kıyı Kanunu’nun 6. maddesine göre;

Özelleştirme kapsam ve programına alınan ve sahil şeridibelirlenen veya belirlenecek olan alanlar ile kıyı ve dolgualanlarında yapılacak yat ve kruvaziyer limanlarının ihti-yacı olan yönetim birimleri, destek birimleri, bakım ve ona-rım birimleri, teknik ve sosyal altyapı ve konaklamabirimleri ile ilgili kullanım kararları ve yapılanma şartlarıimar plânı ile belirlenir.

Özelleştirme kapsamında bulunan taşınmaz üzerinde yapı-lacak üniteler 1/1000 uygulama imar planında ve değişikli-ğinde hiç ele alınmamış ve E=0.30 denmiştir. Bu hususciddi bir planlama eksikliği olup, Kıyı Kanunu’na, planlamailkelerine ve kamu yararına açıkça aykırıdır.

Marmaris Yat Limanına ilişkin plan 07.06.1988 tarih ve 83sayılı belediye meclis kararı ile onaylanmıştır. Onaylananbu planda E=0.20 olmasına rağmen dava konusu plan ile

E=0.30 yapılmıştır. Sonuçta bu şekilde bir emsal artışıyanda bulunan hazineden tahsisli araziler üzerinde bulunanişletmeler açısından bir ayrım ve eşitsizlik yaratmaktadır.

GÖKSU KENTSEL DÖNÜŞÜM VEGELİŞİM PROJE ALANI 1/5000ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI’NDAİPTAL KARARI

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, 11.09.2008 günve 2286 sayılı kararı ile onaylanan Göksu Kentsel Dönü-şüm ve Gelişim Proje Alanı 1/5000 ölçekli Nazım İmarPlanı değişikliğinin öncelikle yürütmesinin durdurulma-sına takiben iptaline karar verilmesi istemi ile açmış oldu-ğumuz davada, T.C. Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin2009/901 Esas No ve 2010/788 Nolu Kararına göre; Mah-kemece belirlenen Bilirkişi Raporu dikkate alındığında, da-vaya konu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Plan Değişikliğininüst ölçekli 1/25.000’lik plana aykırı olduğu sonucuna ula-şıldığından, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin11.09.2008 gün ve 2286 sayılı kararı ile onanan, dava ko-nusu plan değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmadığından,söz konusu planların iptaline karar verilmiştir.

MERSİN KARAMAN ÇEVREDÜZENİ PLANI’NDA BİLİRKİŞİİNCELEMESİ

Çevre ve Orman Bakanlığınca 03.09.2009 tarihinde onay-lanan Mersin – Karaman Planlama Bölgesi 1/100.000 öl-çekli Çevre Düzeni Planının öncelikle yürütmesinindurdurulması ve takiben iptali istemi ile 04.02.2010 tari-hinde açmış olduğumuz ve T.C. Danıştay 6. Dairesinde2010/1642 Esas No ile devam eden davamızda 05.05.2010tarihinde dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasıisteminin yerinde yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesisonucunda düzenlenecek raporun alınmasından sonra ince-lenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi incelemesi giderlerinekarşılık T.C. Danıştay 6.Dairesi tarafından 15.000 TL keşifve bilirkişi ücreti belirlenmiştir.

Haber Bülteni

16 Haber Bülteni



Haber Bülteni 17

Haber Bülteni

BASINDA ODAMIZ

05.06.2010 Tarihli Günlük Evrensel Gazetesi

19.06.2010 TarihliCumhuriyet Gazetesi

18.06.2010 TarihliCumhuriyet Gazetesi

18.06.2010 TarihliGünlük EvrenselGazetesi

02.06.2010 Tarihli Hürriyet Ankara Gazetesi

03.06.2010 Tarihli Hürriyet Ankara Gazetesi

30.05.2010 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi

Oda Genel Merkezinde 26. Dönemde kurulması ve çalıştı-rılması düşünülen komisyonlara yönelik üyelerimize çağrıyapıldı.

Değerli Meslektaşlarımız;

Şehir Plancıları Odası olarak 26. Dönem de çalışılmasıplanlanan ana başlıkları belirlenmiş olan komisyonları-mızda sizleri de aramızda görmeyi, katkılarınızla meslekalanımızı ilgilendiren temel sorunların aşılmasında katılımcıbir anlayışla birlikte çalışmayı hedeflemekteyiz.

25. Dönemden devir alınmış, çalışan ve son derece verimlibazı komisyonlarımız olduğu gibi, nihai ürün veremeyenbazı komisyonların da varlığı hepimizce bilinmektedir. Ko-misyonlarımızın Oda’mızın çalışma hedeflerine erişilme-sine doğrudan katkısının sağlanabilmesi, hedef belirleyereksomut çıktılara ulaşabilmesi amacıyla, komisyonlarımızdanbeklentilerimizi sizlerin de tartışmasına açmakta yarar gör-dük. Meslek alanımıza giren temel konularda politika vestratejilerin belirlenmesine, uygulamaların denetimine, et-kili bir toplumsal muhalefeti oluşturmak amacıyla hep bir-likte çaba vermeye, mesleki deneyim ve katkılarınıkoymaya tüm meslektaşlarımızı davet etmekteyiz.

Bu dönemde ele alınacak olan Komisyon çalışmalarımız-dan devam eden komisyonlar, önceki dönemden bu yanaciddi katkıları olan meslektaşlarımızın mevcut çabaları ilesürmektedir.

Devam eden komisyonlarımıza katkıda bulunmak isteyenmeslektaşlarımızın katkılarıyla büyütülmesi planlanan ko-misyonlarımızın yanı sıra, yeni kurulması planlanan ko-misyonlarımızda da sizlerin katkı ve gücünüzle sondönemlerde giderek artmakta olan meslek alanımıza yöne-lik saldırılara karşı duruş ve meslek alanımızın korunmasıve geliştirilmesi çabamızda sizleri de yanımızda görme di-leğindeyiz.

Aşağıda devam eden ve kurulması planlan komisyonlar vebu komisyonlardan temel olarak beklentilerimiz kısaca yeralmaktadır. Yeni komisyon önerilerinin yanı sıra, kurulmuşve kurulacak olan komisyonlara ilişkin önerileriniz ve katı-lımlarınıza açık olduğumuzu belirtir, aşağıda ilk toplantı ta-rihleri verilmiş olan komisyon toplantılarına katkıdabulunmak isteyen meslektaşlarımızın katılım ve katkı du-rumlarının önceden bildirilmesi halinde komisyonlarımızınilk toplantı organizasyonları başarılı bir biçimde gerçekle-şebilecektir.

Bu nedenle, sizlerden görüş ve önerilerinizin yanı sıra hangikomisyonlarda görev almayı düşündüğünüze ilişkin bilgi-lerin en kısa zamanda odamıza bildirmenizi rica eder, ça-lışmalarınızda başarılar dilerim. Saygılarımla,

Dr. Ümit ÖzcanTMMOB Şehir Plancıları Odası

Genel Sekreteri

- Afet ve Risk Komisyonu:

o Ülkemizin afetler ve risk potansiyelinin değerlendiril-mesi,

o Uluslar arası platformlarda afet ve riskler konusunda ge-liştirilen çözümlerin izlenerek ülkemiz için öneriler gelişti-rilmesi,

o Konuya ilişkin ulusal mevzuatın ve kurumsal yapının iz-lenerek planlama açısından değerlendirilmesi ve önerilerinoluşturulması,

o Afet ve risk yönetiminde planlamanın rolünün irdelen-mesi,

o Afet ve risk yönetiminde katılım kanallarının oluşturulmastratejilerinin belirlenmesi,

o Konuya ilişkin aktif aktörlerin harekete geçirilmesi stra-tejilerinin oluşturulması,

o Güncel gelişmelerin izlenerek, yerinde müdahale, ka-muoyu yaratılması için etkin önlemler, vb önerilerin geliş-tirilmesi

- Koruma Komisyonu

Koruma komisyonu iki ana alt komisyon ile birlikte görevyapar:

1-Tarihi ve Kentsel Sit Alanlarında Koruma

2-Doğal Alanlarda Koruma

Her iki komisyon da;

o İlgili alanlardaki mevzuatın boşlukları, mevzuat değişik-likleri ve uygulama da karşılaşılan sorunların tespiti,

o Tehlike altındaki alanlar için geliştirilmesi gerekli ön-lemlerin ve ilgili alanlardaki koruma kavramının geliştiri-lebilmesi için mevzuat, kavram geliştirme, uygulamasonuçlarının değerlendirilerek koruma alanları üzerindekibaskının azaltılması yöntemlerinin geliştirilmesine katkı,

o Uluslar arası platformlarda koruma konusunda geliştirilençözümlerin izlenerek ülkemiz için öneriler geliştirilmesi,Güncel gelişmelerin izlenerek, yerinde müdahale, kamuoyuyaratılması için etkin önlemler, vb önerilerin geliştirilmesi,

- Üst Ölçekli Planlar

o Uygulamada dil ve kavram birliğinin sağlanmasına ilişkinçalışmaların yürütülmesi,

o Üst ölçekli planlar ve değişen/gelişen planlama yakla-şımlarının değerlendirilmesi ve önerilerin geliştirilmesi,

o Üst ölçekli planlar konusunda gerek mevzuattan ve ge-

26. DÖNEM KOMİSYONLARI VE TEMEL ÇALIŞMA ALANLARI ÖNERİSİ


18 Haber Bülteni

Haber Bülteni

rekse mevcut uygulamalardan kaynaklanan sorunların tes-piti, önerilerin geliştirilmesi,

o Üst ölçekli planlarda plan değişikliği koşullarının değer-lendirilerek, mevcut uygulamaların alternatif çözümlerininoluşturulması,

o Uluslar arası platformlarda üst ölçekli plan kavramı veuygulamaları konusunda geliştirilen çözümlerin izlenerekülkemiz için öneriler geliştirilmesi,

o Güncel gelişmelerin izlenerek, yerinde müdahale, ka-muoyu yaratılması için etkin önlemler, vb önerilerin geliş-tirilmesi,

- Mevzuat Komisyonu

o Meslek alanımıza ilişkin mevzuat değişikliklerinin izlen-mesi ve değerlendirilmesi,

o Meslek alanımıza ilişkin ulusal mevzuatımızın uluslararası benzer mevzuat düzenlemeleri ile karşılaştırılaraköneri ve eleştirilerin oluşturulması,

o Meslek örgütümüz açısından ihtiyaç duyulan düzenle-melerin gerektiğinde alt komisyonlar marifetiyle öneri vetaslaklarının oluşturulması (yönetmelik değişiklikleri öne-rilerinin oluşturulması),

o Planlama meslek alanının düzenlenmesi açısından mev-zuat düzenleme önerilerinin oluşturulması,

o Mevzuat değişiklikleri önerilerimizin yasallaştırılmasıiçin


o Delege sistemine geçiş sürecine ilişkin çalışmaların yü-rütülmesi

- Çevre Komisyonu

o İklim değişikliği, su ve sulak alanlar, tarım alanları,orman alanları, biyolojik çeşitlik, hassas ve duyarlı bölgelervb. alanların korunması, geliştirilmesi ve yönetimikonusunda mevcut mevzuat ve uygulamaların değerlendiril-mesi,

o Konuya ilişkin olarak Uluslar arası platformlarda gelişti-rilen kavramlar, uygulamalar ve geliştirilen çözümlerin iz-lenerek ülkemiz için öneriler getirilmesi,

o Konuya ilişkin olarak planlama meslek alanındaki du-yarlılık ve bilgi birikiminin oluşturulması ve mevcut po-tansiyelin geliştirilmesi gerekli önlemler ve önerilerinoluşturulması,

o Çevre koruma, insanlığın ortak mirası, kamu yararı vb.kavramlar ile güçlendirilmiş kamuoyu yaratma stratejileri-nin oluşturulması,

o Konuya ilişkin olarak ulusal ve uluslar arası çapta aktifortaklıklar ve aktif eylem platformları oluşturulması strate-jilerin ortaya konulması,


- Kentsel Alt Yapı ve Ulaşım

o Kentsel sosyal ve fiziki alt yapı standartlarının uluslararası uygulama ve mevzuatla karşılaştırılarak öneriler oluş-turulması,

o Kentsel alt yapının geliştirilmesi ve etkinleştirilmesi stra-tejilerinin oluşturulması,

o Gerektiğinde alt komisyonlar oluşturularak kentsel alt ya-pının özelleşmiş alanlarına ilişkin önerilerin geliştirilmesi,

o Ortak kamusal alanlar ve kullanımların geliştirilmesininsosyal ve ekonomik faydalarının araştırılarak, yanlış kulla-nım kararlarının sosyal ve ekonomik maliyetlerine kamuo-yunun dikkatinin çekilmesi,

o Konuya ilişkin mevzuatın izlenerek, mevzuat önerileri-nin hazırlanması,


- Eğitim Komisyonu

o Planlama eğitimin giderek kalitesinin düştüğü gerçeğin-den hareketle, mezunlarımızın eğitim komisyonu aracılı-ğıyla sertifikalı eğitimlerden yararlanması amacıylauygulamada en çok ihtiyaç duyulan eğitim konularının sap-tanması,

o Belirlenen konularla ilişkin eğitim programlarının hazır-lanması,

o Eğitim dokümanlarının oluşturulması,

o Eğiticilerin saptanması,

o Eğitim uygulamalarının programlanması,

o İlk eğitimlerin değerlendirilerek izlenmesi ve program-larda gerekli değişikliklerin yapılması,

o Planlama öğrencileri ile ilişkiler

o Planlama eğitim programlarının değerlendirilmesi veöneri geliştirilmesi

- Konut Politikaları ve TOKİ Uygulamalarını İzlemeKomisyonu,

o Ülkemiz için geçerli konut politikalarının oluşturulabil-mesi amacıyla mevcut konut stoku ve konut ihtiyacı en-vanter çalışmalarının yapılması,


Haber Bülteni 19

Haber Bülteni

o Envanter çalışmaları ışığında konut politikaları önerile-rinin geliştirilmesi,

o TOKİ uygulamalarının iller bazında izlenmesi ve plan-lama meslek alanı açısından değerlendirilmesi,

o TOKİ uygulamalarının kısa, orta ve uzun vadeli sosyalve ekonomik etkilerinin irdelenmesi,


o Güncel gelişmelerin izlenerek, yerinde müdahale, ka-muoyu yaratılması için etkin önlemler, vb önerilerin geliş-tirilmesi.

- Enerji Komisyonu

o Enerji politikaları ve enerji ihtiyacının giderilmesinde al-ternatif enerji kaynakları

o HES kararları ve ilgili mevzuat açısından değerlendiril-mesi

o Enerji santrallerinin çevresel etkileri

o Enerji ihtiyacının karşılanması noktasında enerji santral-lerinin toplam arz içindeki payı ve gerçek enerji/sosyal ma-liyetleri

o Enerji santrallerinin gerçekleştirilmesinin dayandığı mev-zuat ve yetki sorunsalı

o Enerji santrallerinin çevresel etkileri karşında kamuoyuduyarlılığının geliştirilmesi stratejileri,

o Yenilebilir enerji politikalarına katkı ve ülkemiz açısındankonunun gündeme getirilmesi,


o Güncel gelişmelerin izlenerek, yerinde müdahale, ka-muoyu yaratılması için etkin önlemler, vb önerilerin geliş-tirilmesi.

- Sosyal Etkinlikler Komisyonu,

o Meslektaşlarımız arasında iletişim bağlarını güçlendire-cek, mesleki görgü ve bilgi edinilmesini sağlayacak gezilerve etkinliklere karar verilerek etkinliklerin düzenlenmesi,

o Odamıza gelir getirici, üyeler arasında birlik ve beraber-lik ruhunu güçlendirici sosyal etkinliklerin hayata geçiril-mesi,

o Oda adına sosyal sorumluluk proje önerileri oluşturula-rak, hayata geçirilmesi için gerekli stratejilerin oluşturul-ması, uygulanması, uygulamaların izlenmesi.

- Serbest Şehircilik Hizmetleri Komisyonu

o En az ücret tarife cetvellerinin yılda iki kez yenilenmesi,

o Serbest meslek ifa eden meslektaşlarımızın sorunlarınınderlenerek, çözüm önerilerinin geliştirilmesi,

o Meslek alanında haksız rekabet koşullarının oluşmasınakarşı gerekli önlemlerin geliştirilmesine ilişkin önerilerinoluşturulması,

o Serbest meslek alanının denetimine ilişkin düzenleyiciönlem önerilerinin geliştirilmesi

- İş ve Çalışma Koşulları Komisyonu

o İşsizlik, yoksulluk ve yolsuzluklarla mücadele amacıylaodamızın temel politikalarının oluşturulmasına katkı sağ-lanması,

o İşsiz meslektaşlarımızın sorunlarının belirlenmesi ve is-tihdam politikalarına önermeler geliştirilerek, yerel yöne-timlerin istihdam politikalarının etkilenmesi için çabagösterilmesi,

o Genç mezunlarımızın iş ve çalışma koşullarında karşı-laştıkları mesleki sorunlarının irdelenmesi,

o İş hayatını ilgilendiren mevzuat düzenlemelerinin izlene-rek meslek alanımızdaki çalışanların çalışma koşulları üze-rindeki etkilerin belirlenmesi, gerektiğinde toplumsalmuhalefeti harekete geçirecek stratejilerin oluşturulması,

o Kamuda çalışan meslektaşlarımızın sorunlarının araştırı-larak önerilerin geliştirilmesi,

GENEL BAŞKANIMIZ NECATİ UYAR10.07.2010 TARİHİNDE KANAL B'DE

YAYINLANAN İMAR DOSYASI PROGRAMINAKONUK OLDU.

PROGRAMIN GÖRÜNTÜLERİNE İNTERNETSİTEMİZİN GÖRSEL BASINDA ODAMIZ

BÖLÜMÜNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ

ACI KAYBIMIZ

GÜLSİYE DALGIÇ

DEĞERLİ MESLEKTAŞIMIZ, ÜYEMİZ,

SEVGİLİ GÜLSİYE DALGIÇ YAKALANMIŞ

OLDUĞU AMANSIZ HASTALIĞA YENİK

DÜŞTÜ. TÜM PLANLAMA CAMİASINA

BAŞSAĞLIĞI, YAKINLARINA SABIRLAR

DİLERİZ.


20 Haber Bülteni

Haber Bülteni

ŞUBELERDEN HABERLERŞUBELERDEN HABERLER

ANKARA ŞUBE BASIN AÇIKLAMASI

“DÜNYA ‘çevre’ GÜNÜNDE” 05.06.2010

05 Haziran 2010 tarihlerin de “DÜNYA ‘çevre’ GÜNÜNDE” başlığı ile yapılan basın açıklamaları ile Ankara Şubesi ola-rak yaşanan çevrenin düzenlenmesinde en önemli araçlardan birisi olan “planlamanın” devre dışı bırakılmasıyla “çevre”ninbütün olarak ele alınması engellenmesi konusunu kamuoyu ile paylaştık.

“DÜNYA ‘çevre’ GÜNÜNDE”

Yerleşim alanları veya altyapı, turizm, sanayi, tarım vb sektörel kullanım dışında kalan herhangi bir kullanımı olmayanorman alanları, sulak alanlar, lagünler, göller, içmesuyu havzaları, kıyılar, kumullar, yaylak-kışlak, meralar ve bunların dı-şında kalan hali arazi, tescil dışı arazi, bozkır alanları gibi doğal alanlar yaşadığımız kentlerin çevresini oluşturmaktadır.

5 Haziran gününün “Dünya Çevre Günü” olması, 1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Mil-letler “İnsan ve Çevresi” konferansının önemli çıktılarından birisidir. Bu karar aynı zamanda çevre sorunlarının varlığınınküresel düzeyde kabulü anlamını da taşımaktadır. “Çevre”nin “diyar-etraf” anlamından çıkarılarak biyolojik varlık olarakele alınmaya başlandığı tarih olarak da kabul edilişinden bu güne 40 yıla yakın bir süre geçmiştir.

Bu süre içinde “çevre”ye ilişkin periyodik bir düzende Birleşmiş Milletler konferansları yapılmış, birçoğuna taraf olduğu-muz onlarca uluslararası sözleşme imzaya açılmıştır. 1972 yılında küresel düzeyde umutlanmaya yol açan ilk konferans-tan sonra çevre sorunlarının neredeyse %80ininden sorumlu olan gelişmiş ülkeler bu sözleşmelerden doğan yükümlülükleriniyerine getirmekte isteksiz davrandığından çevrenin korunmasına ilişkin kurumsallaşma ve mevzuat düzenlemeleri artarken,doğal varlıkların tahribatı da aynı hızla devam etmektedir.

Küreselleşmenin alternatifsiz bir gelişme olduğu iddia edilerek, neoliberal politikalar ile azgelişmiş ülkelerin doğal varlık-larının sömürülme düzeni olarak yeniden yeniden inşa edilmeye çalışılmaktadır. Yerelin karar süreçlerine katılımının sağ-lanması adına ortaya atılan “sürdürülebilir kalkınma”, “katılım”, “yönetişim” gibi yeni kavramlar ile azgelişmiş ülkelerintüm kaynaklarına ulaşarak piyasa malına dönüştürme çabaları da giderek artmaktadır.

Dünyadaki bu süreç ülkemize de yansımış, özellikle 1980 sonrası, neoliberal politikaların benimsenmesi ile başlayan sü-reçte; çevre sorunları “kirlilik” ve “kirliliğin önlenmesi” olarak dar bir çerçeveye oturtulmuştur.

Bu kısır yaklaşım ile birlikte, yerleşime uygun olmayan hazine arazilerinde 1940’lı yıllarda konut amaçlı başlayan kaçakyapılaşma, giderek sanayi, turizm, madencilik gibi farklı kullanımları da içerecek şekilde kıyı alanlarına, verimli tarım ara-zilerine daha sonra da orman alanlarına, yaylaklara yayılarak geçerli sistem haline getirilerek yaşanan çevrenin düzenlen-mesinde en önemli araçlardan birisi olan “planlamanın” devre dışı bırakılmasıyla “çevre”nin bütün olarak ele alınmasıengellenmiştir.

Bu süreçte;

• Plan yapma ve onaylama yetkisinin çok sayıda idareye dağıtılarak sektör odaklı planlama anlayışının benimsenmesi,

• TOKİ gibi ayrıcalıklı yetkilerle donatılmış kurumsal yapı oluşturularak Planlamanın bütüncül niteliğinin gözardı edilmesi,

• Ülke genelinde tarımsal konut uygulamalarında olduğu gibi “İlgili kurum” görüşlerinin plan kararı olarak kabul edil-mesi,

• Abant Tabiat Parkı örneğinde olduğu gibi özel kanunlarla koruma altına alınan alanlarda yapılan planların doğal alanla-rın kullanıma açılması için araç haline getirilmesi,

sonucunda çevresindeki doğal alanlar için tehdit oluşturan, çağdaş altyapı ve üstyapıdan yoksun, mevcut hizmetlere çok aznüfusun erişebildiği, yayanın tamamen unutulduğu altgeçit ve üstgeçitlerle araç öncelikli düzensizliğin benimsendiği nüfusyığınlarının oluştuğu sağlıksız kentler ile ortaya çıkmıştır.

Liberal politikaların sadık uygulayıcısı olan idarelerle, “arazi rantı”nın uygulama alanını HES, termik santral, villlar, gal-taport gibi kullanımlar ile tüm hazine arazilerine, kıyılara, yaylaklara, meralara, akarsulara, ormanlara, kültürel, tarihi mi-rasa doğru genişletilmiştir.

Kaçak yapılaşmayla fiili durum yaratılmasıyla, anayasaya aykırı yapılan düzenlemelerin iptal edilinceye kadar uygulan-


Haber Bülteni 21

Haber Bülteni

ÜYE İLİŞKİLERİ

TEMSİLCİLİKSEÇİMLERİ BAŞLADI09.05.2010

İl Temsilcilik seçimlerimiz, Şubemiz6. Olağan Genel Kurulunda ve Oda-mız 26. Olağan Genel Kurulunda ya-pılan tartışmalar çerçevesindeöngörülen yöntemlerle gerçekleşti-rildi. Temsilcilik seçimi öncesinde İlTemsilcimiz ile irtibata geçilerek Ola-ğan Genel Kurul’da yapılan önerilerdoğrultusunda Temsilciliklerde dü-zenlenebilecek mesleki etkinlikler ko-nusunda ön hazırlık yapılması veTemsilcilik seçimlerinde tartışılmasıgörüşüldü. Salt bir seçimden öte geç-miş dönem yürütülen çalışmaların de-ğerlendirileceği ve yeni dönemdeyapılması gereken faaliyetlerin tartı-şılması hedeflenen toplantılara, Ma-yıs ayının başında başlandı.

İL TEMSİLCİLİKSEÇİMLERİNDEN İLKİ 9 MAYIS 2010PAZAR GÜNÜ ZONGULDAK’TA GERÇEKLEŞTİ

Temsilcilik Seçimlerine Genel Baş-kanımız Necati Uyar ve Şubemiz II.Başkanı Ayşe IşıkEzer’in katılımı ile ka-yıtlı 10 üyemizden8’inin katılımıyla Zon-guldak Kent KonseyiToplantı Salonunda ger-çekleştirildi. İl Temsil-cisi adayı Yesari Sezgin,İl Temsilcisi yardımcı-ları adayları SertanBacak, Hasibe Özgü-müş ve Kamuran Ayyıl-

dız’ten oy birliği ile geçen dönemtemsilcilik görevini yürütmekte olanYesari Sezgin Zonguldak İl Temsilcisiolarak, Sertan Bacak ve Hasibe Öz-gümüş’te Temsilci Yardımcıları se-çildi. Mesleki Denetim Görevliliğiiçin ise Gülsüm Yılmaz’ın olması yö-nünde bir eğilim ortaya çıkmıştır.Zonguldak kent gündeminin değer-lendirildiği toplantıda Zonguldak’taki mülkiyet sorunu ve yapılaşma so-runu dile getirildi. Oda Çalışma Prog-ramı hakkında üyelerimizden görüşalındı.

masıyla, gece yarısı çıkarılan torba kanunlarla, yargı kararlarını hiçe sayarak yapılan uygulamalarla doğal çevrenin/varlık-ların talanında sınır tanınmamaktadır.

• Kentin her türlü gelişmesini değiştirecek etkiye sahip İstanbul’un kuzey yönündeki tüm doğal çevreyi etkileyecek 3.Boğaz köprüsü kararındaki hiçbir dayanağı olmayan ısrarından vazgeçmelidir.

• Kentsel Dönüşüm adı altında belediyelere sınırsız uygulama olanağı yaratılan Belediye Kanununun 73.maddedeki dü-zenleme dahi yetmemiştir.

• Anayasa ve kanunlara aykırı olarak Yargı kararları hiçe sayılarak orman alanında yapılan üniversite alanında geleceğinyöneticilerinin yetiştirilmesi manidardır.

• Bu yaklaşımın Ankara örneği de diğer kentlerden farklı değildir. Ankara Metropoliten Alan Nazım Planlama Bürosu ta-rafından 1970li yıllarda yapılan çalışmalarda “İmrahor vadisi ve çevresinin, kentin rüzgâr koridoru, başka bir de-yimle ufki hava bacaları olarak doğal ve rekreatif koruma-değerlendirme çalışması” içerisinde ele alınmasıöngörülen ve “Ankara Kenti Ağaçlandırma Ana Planı” ile kentin ihtiyacı olan kuzey ve güneybatı yönünde oluşturulanhava koridorlarının, Mogan Eymir Sistemi Havza Sınırının Ankara 2023 Nazım İmar Planı kararlarında da korunma-sına karşın yapılan plan değişiklikleri ile yapılaşmaya açma çabaları anlaşılır değildir.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11.09.2009 gün ve 2116 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Yenima-halle ilçesi Yuva Mahallesi Yerleşik ve Gelişme Alanı Nazım İmar Planı değişikliği ile açıkça hukuka, planlama il-kelerine, kamu yararına ve kamu güvenliğine aykırılık oluşturularak Ankara’da “taşkın alanının daraltılması” yoluylayapılaşma olanağı yaratılması aynı zamanda çevre felaketi için davetiye hazırlanması anlamını taşıdığı bilinmelidir.

“Planlama” adı altına dere yataklarının yapılaşmaya açılması, arazi kazanma hırsı ile derelerin kanallara alınması, kıyıla-rın otoyollar ile yok edilmesi, orman alanlarının taşocaklarına dönüştürülmesi, yerleşime açılması hiçbir şekilde mümkünolmayan kaçak yapı alanlarında “kentsel dönüşüm” adı altında yapılan uygulamalar ile kaçak yapılaşma ile temellenenkentsel yerleşim alanlarında giderek artan biçimde yaşanan sel, toprak kayması, deprem gibi felaketlerin “doğal afet” ola-rak tanımlanması mümkün değildir. Yaşananlar hukuka uymayan, hiçbir teknik ve bilimsel gerçeklere dayanmayan, akıl-dışı yaklaşımların sonucu ortaya çıkan “çevre felaketi”dir. KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR.

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASIANKARA ŞUBESİ


22 Haber Bülteni

Haber Bülteni

Haber Bülteni

Haber Bülteni 23


ANKARAMPLATFORMUNDAGÖREV DEĞİŞİKLİĞİ

10.05.2010

10 Mayıs 2010 tarihinde GeçenDönem Ankaram Platformu Çalışma-larının Değerlendirilmesi ve Yenidönem Ankaram Platformu Sekreter-yasının belirlenmesi gündemleri ilegerçekleştirilen ve Şubemizin de ka-tıldığı Ankaram Platformu toplantı-sında, yaklaşık iki yıldır platformsözcülüğünü yürütmekte olan İnşaatMühendisleri Odası Ankara Şubesi, 2yıllık çalışma raporunu sunarakdönem sözcülüğünü tamamlamıştır.

Yeni dönem çalışma programının veçalışma yöntemlerinin değerlendiril-diği toplantının bitiminde yeni dönemAnkaram Platformu dönem sözcülüğügörevinin TMMOB Peyzaj MimarlarıOdası’na verilmesi yönünde görüş bir-liğine varılmış, Peyzaj MimarlarıOdası Yönetim Kurulu Sekreteri Re-dife Kolçak’ın Ankaram Platformudönem sözcüsü olarak görevlendiril-mesine oy birliği ile karar verilmiştir.

Şubemiz çalışma programında yeralan hedefler çerçevesinde, AnkaramPlatformu çalışmalarına etkin katılı-mını sürdürecektir.

ŞUBEMİZ MEZUNİYETTÖRENLERİNDE YENİŞEHİR PLANCILARININYANINDAYDI

11.06.2010

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi,Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Plan-lama Bölümü yeni mezunlarını mezu-niyet törenlerinde yalnız bırakmadı.

11 Haziran 2010 Cuma günü Kampusİçi Spor Tesisleri’nde düzenlenenGazi Üniversitesi mezuniyet törenineŞehir Plancıları Odası Ankara Şube-si’nden Şube Başkanı Orhan Sarıaltunve Şube II. Başkanı Ayşe Işık Ezer ka-

tıldı. Orhan Sarıaltun tarafından dere-ceye giren yeni mezunları tebrik edi-lip, oda yayınlarından hediyelerverildi. Bütün mezunlara Oda rozetiile mesleğe hoş geldin belgeleri ve-rildi.

DAVALAR

DEVAM EDENDAVALARIMIZ

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi-nin, 20.04.2009 gün ve 1002 sayılı ka-rarı ile onaylanan Göksu KentselDönüşüm ve Gelişim Proje Alanı içe-risindeki 1/1000 ölçekli Uygulamaİmar Planı ’nın iptali istemi ile10.11.2009 tarihinde açmış olduğu-muz devam eden davamızda mah-keme 12.05.2010 tarihli kararı ileyürütmeyi durdurma kararı veril-miştir.

YENİ AÇILAN DAVALARIMIZ

24.05.2010 tarihinde açılan dava ileParselasyon planındaki “altlık” yoksayılarak rant yaratılması, yüksekeğim nedeniyle yeşil alana ayrılanalanın konut alanına dahil edilerekdoğal eşiklerin göz ardı edilmesi, böl-gedeki konut alanlarının sahip ol-duğu yoğunluğun parçacıl biryaklaşım ile parsel bazında dayanak-sız bir şekilde değiştirilmek istendiği,yoğunluk artışı yapılan bölgenin ih-tiyacı olan teknik ve sosyal altyapıalanlarının ayrılmadığı, takas işlemiyapılan alanların planlama bölgesiilişkisinin olmadığı, bölgenin sahipolduğu yerleşim sistemini bozan birnitelikte taşıdığı açık olup yapılantüm işlemler rant sağlamaya yönelikolup planlama mevzuatına, planla-manın teknik, bilimsel ve yasal ilkeve esaslarına aykırı olduğu gerekçesiile Yenimahalle Belediye Meclisi’nin02.09.2009 tarih ve 579 sayılı kararı

ile kabul edilen, Ankara BüyükşehirBelediye Meclisince 15.10.2009 tarihve 2374 s. kararı ile onaylanan “Yeni-mahalle ilçesi, Alacaatlı Mahallesi44611/1 ve Dodurga Mahallesi44549/2 nolu ada/parsellere ait 1/1000ölçekli Uygulama İmar Planı Değişik-liği”nin uygulayıcı idari işlem olarakve Ankara Büyükşehir Belediye Mec-lisinin 30.11.2006 tarih ve 2963 sayılıkararı ile onaylanan parselasyon pla-nının 8-6 no.lu plan notunun düzenle-yici idari işlem olarak öncelikleyürütmesinin durdurulmasına takibeniptaline karar verilmesi talep edilmiş-tir.

08.06.2010 tarihinde açılan dava ileplanlama mevzuatına, planlamanınteknik, bilimsel ve yasal ilke ve esas-larına aykırı olduğu gerekçesi ile An-kara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin17.12.2009 gün ve 3012 sayılı kararıile onaylanan Yenimahalle İlçesi, Çay-yolu Mahallesi, 62077 ada 1 ve 2 sa-yılı parseller ve 62076 ada 1 sayılıparsele ait 1/1000 ölçekli Uygulamaİmar Planı Değişikliği’nin uygulayıcıidari işlem olarak ve bunun dayanağıolan 15.08.2008 gün ve 2107 sayılıkarar ile onaylanan 1/5000 ölçeklinazım imar planının düzenleyici idariişlem olarak öncelikle yürütmesinindurdurulmasına takiben iptaline kararverilmesi talep edilmiştir.

08.06.2010 tarihinde açılan dava ileplanlama mevzuatına, planlamanınteknik, bilimsel ve yasal ilke ve esas-larına aykırı olduğu gerekçesi ile An-kara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin17.12.2009 gün ve 3010 sayılı kararıile onaylanan, 17.04.2010 tarih ve1212 sayılı kararı ile kesinleşen Eti-mesgut İlçesi, 46875 ada 1 nolu par-seldeki 1/5000 ölçekli Nazım İmarPlanı Değişikliği’nin öncelikle yürüt-mesinin durdurulmasına takiben ipta-line karar verilmesi talep edilmiştir.

İTİRAZLARIMIZ

07.05.2010 tarihinde Üst Ölçekli Plankararında, nitelikleri gereği “Bağcı-lık ve Bahçecilik alanları” olarakyoğun yapılaşmaya konu edilemeye-

Haber Bülteni

24 Haber Bülteni


ceği belirlenen bir alanda, alanıntemel niteliklerinde herhangi bir de-ğişiklik olmadan, Ankara kentininyerleşim ihtiyacı dışında “YüksekYoğunluklu Konut Alanı” içeriğinedönüştürülmesi; Üst Ölçek Planınilke ve hedeflerine aykırı nitelikleresahip bir imar planı değişikliğininyapılması planlama mevzuatına ay-kırı olup şehircilik ilkeleri, kamu ya-rarı ve planlama esasları ilebağdaşmayan nitelikler taşımakta ol-duğu gerekçesi ile Ankara Büyükşe-hir Belediye Meclisi’nin 16.10.2009gün ve 2416 sayılı kararı ile onayla-nan "Gölbaşı İlçesi, Tuluntaş Mahal-lesi Tp.9 parselde 1/5000 ölçekliNazım İmar Planı değişikliği”ne iti-raz edildi.

07.05.2010 tarihinde Üst ÖlçekliPlan kararında, nitelikleri gereği“Marjinal ve Dikili Tarım Alanları”ve "Ağaçlandırılacak Alanlar” ola-rak yapılaşmaya açılamayacağı be-lirlenen bir alanda, alanın temelniteliklerinde herhangi bir değişiklikolmadan, Ankara kentinin yerleşimihtiyacı dışında; 256 ha büyüklü-ğündeki alanın 2.900 kişilik nüfusönerisi kapsamında “Konut Alanı”kullanımına dönüştürülerek ÜstÖlçek Planın ilke ve hedeflerine ay-kırı niteliklere sahip bir imar planıdeğişikliğinin yapılması planlamamevzuatına aykırı olup şehircilik il-keleri, kamu yararı ve planlamaesasları ile bağdaşmayan niteliklertaşımakta olduğu gerekçesi ile An-kara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin12.03.2010 gün ve 835 sayılı kararıonaylanan Kazan İlçesi Kayı veKumpınar Mahalleleri Karatepe mev-kii alanında 1/5000 Ölçekli Nazım ve1/1000 ölçekli Uygulama İmar PlanıDeğişikliği”ne itiraz edildi.

07.05.2010 tarihinde bu alana aitnazım imar planına; Üst ölçekplanda “vadi tabanı” olarak belirle-nen bir alanın ıslah edilmek yerinemevcut yapılaşmaların korunmasıkoşulu getirilmesinin mevzuata ay-kırı olduğu gerekçesi ile dava açıl-dığı, bu plan değişikliği planlamamevzuatında yer alan “plan değişik-liği esaslarına”, şehircilik ilkeleri,

kamu yararı ve planlama esasları ilebağdaşmayan nitelikler taşımakta ol-duğu gerekçesi ile 7 Nisan 2010 tarihve 27545 sayılı Resmi Gazetede ilanedilen “Yenimahalle İlçesi, Yuva Ma-hallesi Yerleşim ve Gelişim alanınaait 1/1000 ölçekli Uygulama İmarPlanına askı sürecinde yapılan itirazhakkında hazırlanan 1/1000 ölçekliUygulama İmar Planı önerisi”ne iti-raz edildi.

27.05.2010 tarihinde yargı kararı ileaçıkça iptal edilmiş bir imar planıdeğişikliğinin ardından, iptal edilmegerekçeleri ile aynı niteliğe sahipyeni bir imar planı yapılıyor olmasıbir yandan yargı kararına aykırılıkdiğer yandan ise suç teşkil etmekteolduğu gerekçesi ile Ankara Büyük-şehir Belediye Meclisi’nin 16.04.2010 gün ve 1148 sayılı kararı ileonaylanan 1/1000 ölçekli “ Yenima-halle İlçesi Çayyolu Mahallesi 18097ada 2 parselde yapılan Uygulamaİmar Planı Değişikliği”ne itirazedildi.

03.06.2010 tarihinde Ankara kenti-nin en önemli ulaşım bağlantıların-dan biri olan Konya - Eskişehir Yolukesişimdeki Terminal (AŞTİ) kavşa-ğında yer alan parselin Ankara ken-tinin ulaşım sistemi için önemlialanlarından biri olduğu ve bölgeselilişkiler bağlamında kapsamlı çö-zümlemeler yapılması gerekli biralanda parsel ölçeğinde hiç bir bi-limsel, çevresel etüt ve dayanak ol-madığı halde yapılan yoğunluk artışıişlemi; emsal artışının yarattığı ilaveteknik altyapı alanının ayrılmadığı,parselin güney cephe hattının kav-şak alanı içinde olduğu, batı cephehattının yaya yolundan mahreç al-dığı, resmi kurum kullanımının ge-reksinimi olan araç trafiği, otoparkihtiyacı mevcut alışveriş merkezleri-nin yarattığı trafik yükü ile birliktedeğerlendirildiğinde şehircilik ilke-leri, kamu yararı ve planlama esas-ları ile bağdaşmayan niteliklertaşımakta olduğu gerekçesi ile An-kara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin16.04.2010 gün ve 1153 sayılı kararıile onaylanan "13784 ada 3 parselininşaat emsalinin E:1.50 'den

E:2.50'ye çıkartılmasına ve KentselServis Alanı kullanımından ResmiKurum Alanı Kullanımına dönüştü-rülmesine ait 1/5000 ölçekli nazımimar planı değişikliği’ne itiraz edildi.

10.06.2010 tarihinde herhangi birkent parçası ya da eskiyen kent do-kusu bulunmayan, ayrıca Üst ölçekplan ile konut gelişme alanı olarakbelirlenmiş bir alanın hangi gerekçeile Kentsel Dönüşüm ve GelişimAlanı olarak ilan edildiği anlaşıla-mayan, şehircilik ilkeleri, kamu ya-rarı ve planlama esasları ile bağdaş-mayan nitelikler taşımakta olduğugerekçesi ile Ankara Büyükşehir Be-lediye Meclisi’nin 17.12.2009 gün ve3026 sayılı kararı ile onaylanan“1/5000 ölçekli Kuzey İsale HattıKentsel Dönüşüm ve Gelişim ProjeAlanına Anteks Etabına ilişkin 1/5000ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uy-gulama imar planları”na yasal ilan-askı sürecinde yapılan itirazlarınkısmen kabul kısmen reddine ilişkinAnkara Büyükşehir Belediye Mecli-si’nin 16.04.2010 gün ve 1150 sayılıkararı eki 1/5000 ve 1/1000 ölçekliimar planlarına itiraz edildi.

10.06.2010 tarihinde herhangi birkent parçası ya da eskiyen kent do-kusu bulunmayan, ayrıca Üst ölçekplan ile konut gelişme alanı olarakbelirlenmiş bir alanın hangi gerekçeile Kentsel Dönüşüm ve GelişimAlanı olarak ilan edildiği anlaşıla-mayan, şehircilik ilkeleri, kamu ya-rarı ve planlama esasları ile bağdaş-mayan nitelikler taşımakta olduğugerekçesi ile Ankara Büyükşehir Be-lediye Meclisi’nin 16.04.2010 gün ve1166 sayılı kararı ile onaylanan“Kuzey İsale Hattı Kentsel Dönüşümve Gelişim Proje Alanına Yuva Eta-bına ait 1/5000 ölçekli nazım ve1/1000 ölçekli uygulama imar plan-ları”na itiraz edildi.

KABUL EDİLENİTİRAZLARIMIZ

29.01.2010 tarihinde “Konut Alanı”kullanım kararından “Akaryakıtve LPG Satış Servis İstasyonu” kul-

Haber Bülteni

Haber Bülteni 25


lanım kararına dönüşümününmevzuata aykırı olduğu gerekçesiile Ankara Büyükşehir BelediyeMeclisi’nin 17.12.2009 gün ve 3007sayılı kararı ile onaylanan Mamak İl-çesi, 35686 ada 1 sayılı parselle iliş-kin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planıve 1/1000 ölçekli Uygulama İmarPlanı Değişikliği’ne itiraz edilmiştir.Ankara Büyükşehir Belediye Mecli-si’nin 17.04.2010 gün ve 1204 sayılıkararı ile itiraz konusu taşınmazınönerilen kullanıma elverişli olma-ması, Mavi Göl Su havzasındaki ko-numu dikkate alınarak TMMOBŞehir Plancıları Odası Ankara Şube-si’nin itirazının kabulüne ve2009/3007 sayılı meclis kararının ip-taline karar verilmiştir.

ŞUBE GÜNCESİ

1 Mayıs 2010 tarihinde Dünyaemekçilerinin birlik, mücadele ve da-yanışma günü olan 1 Mayıs Kutla-maları kapsamında gerçekleşenAnkara Mitingi’ne katıldık.

6 Mayıs 2010 tarihinde idamlarının38. yılında, devrimci önderler DenizGezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyinİnan için Ankara’da mezarları ba-şında ortak anma töreni’ne katıldık.

26 Mayıs 2010 tarihinde Emek ör-gütleri tarafından “Başta 4-C olmaküzere güvencesiz, kuralsız, esnektüm istihdam uygulamalarından vaz-geçilmesi; iş güvencesinin sağlan-ması; kiralık işçilik düzenlemesiningündemden çıkarılması; çalışma ha-yatını düzenleyen yasaların ILO veAB normlarına uyarlanması; Çalı-şanların örgütlenmesi önündeki en-gellerin kaldırılması; Kamu çalışan-larına grevli toplu iş sözleşmeli sen-dika hakkının güvence altına alın-ması” için tüm illerde gerçekleşenuyarı eylemi’ne katıldık.

26 Mayıs 2010 tarihinde TMMOB’nin unutulmaz başkanı Teoman Öz-türk Anısına Ankara Çukurambar’dayapılan “Çankaya Belediyesi Teo-man Öztürk Parkı” açılış töreni’nekatıldık.

02 Haziran 2010 tarihinde “ TürkiyeYükseköğretim Yeterlilikler Çerçe-vesi Mimarlı, Planlama ve Endüstri-yel Tasarım Temel Alanı YeterlilikleriTanımlama Raporu” hakkında pay-laşma toplantısı’na katıldık.

06 Haziran 2010 tarihinde TMMOBAnkara İl Koordinasyon Kurulu tara-fından Kızılcahamam / Soğuksumevkisinde ortak düzenlen TMMOBpikniği gerçekleşti.

16-17 Haziran 2010 tarihinde Yaşlı-lık Platformu tarafından düzenlenen“Yaşlılık Çalıştayı“na katıldık.

29 Haziran 2010 tarihinde Şubemizsekretaryasında çalışmaları yürütülenİller Bankası Çalışma Grubu ilk top-lantısını gerçekleştirdi.

BASINDA ŞUBE

“GÜNEYKENT PLANI YAR-GIDAN DÖNDÜ” GüneykentKentsel Gelişim Proje Alanıile ilgili kazanan şehir plancı-ları oldu.

Anakent Belediyesi'nin kentin gü-neybatı gelişme bölgesindeki Tulun-taş, Koparan ve Hacılar köylerinikapsayan Güneykent Kentsel Geli-şim Proje alanıyla ilgili imar planıdeğişikliği, Ankara 5. idare Mahke-mesi tarafından iptal edildi.

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) AnkaraŞubesi, Güneykent Kentsel GelişimProje Alanına ilişkin 1/5000 ölçekliNazım imar Planı ve 1/1000 ölçekliUygulama imar Planı değişikliğininiptali ve yürütmesinin durdurulmasıistemiyle Ankara 5. idare Mahkeme-si'nde dava açtı. Davanın gerekçe-sinde; kentin en önemli gelişme aksıüzerinde yer alan ve gelişme baskısı-nın yoğun yaşandığı bölge özelliğinitaşıyan bu alanda, parçacı bir yakla-şımla konunun ele alındığı belirtile-rek, "Planlama tekniklerine aykırıolduğu, ekonomik, demografik, sos-yal ve mekânsal gelişim süreçlerinintanımlanmadığı, ayrıca nüfus, istih-

dam ve ulaşım-yeşil sistem dengele-rini bozan bir niteliğe sahip olduğugörülmüştür" tespiti yapıldı. Söz ko-nusu imar planının parçacı bir bi-çimde ve kamu yaran değil "kişiselyararlar gözetilerek" değiştirildiğivurgulanan gerekçede, inşaat emsalive yoğunluğun arttırıldığı, üst ölçekliplan kararlarına dayanmaksızın par-çacı bir yoğunluk artışı getirildiğiifade edildi.

Planlama alanında Ankara'daki mev-cut emsallerin üstüne çıkan bir yapıyoğunluğuna karar verildiğine dikkatçekilen gerekçede, bu tür yapı yo-ğunluğu olası etkilerinin göz ardıedildiği kaydedildi. Gerekçede,"Böylesine bir kitle, yoğun ve kesin-tisiz trafik akışının bulunduğu birana yolun kenarına konumlanmış ol-duğundan, yalnızca ulaşım ve yolakatılımda sorunlara sebep olmaklakalmayacak, bulunduğu bölgeyi deolumsuz etkileyecektir. Kent bütünüölçeğinde, gerekli ve yeterli analizleryapılmaksızın gerçekleştirilen böy-lesi parçacı plan uygulamaları, ben-zer örneklerde olduğu gibi nüfus,işgücü dengelerine zarar vererekkentsel ve bölgesel anlamda telafisigüç sonuçlar doğurmaktadır... Plan-lama alanın çevresi ile ilişkisi, işlevi,yapı yoğunluğu, ulaşım dolaşım sis-temine etkileri, kent bütününe etkisigibi unsurlar incelenmeden, kent bü-tünü planlama çalışmalarındankopuk olarak gerçekleştirilen böylesibir parçacı uygulama, şehircilik ilke-leri, planların kademeli birlikteliği,planlama esasları ve kamu yararınaaykırıdır" ifadelerine yer verildi.

Haber Bülteni

26 Haber Bülteni


Mahkeme tarafından yapılan değer-lendirmede odanın yürütmeyi dur-durma talebi ilk olarak kabuledilirken, buna ilişkin Anakent Bele-diyesi'nin itirazı ise reddedilmişti.Ankara 5. idare Mahkemesi dahasonra "Güneykent Kentsel GelişimProje Alanı Sınırı"nın mahkeme tara-fından daha önce iptal edildiğine işa-ret ederek, dayanağı kalmayan1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan deği-şikliklerinin onaylanmasına ilişkindava konusu işlemde hukuka uygun-luk bulunmadığına ve işlemin ipta-line karar verdi.

BELEDİYE, HUKUK KARARLARINI DİNLEMİYOR

ŞPO Ankara Şube Başkanı Orhan Sa-rıaltun, şube olarak açtıkları davala-rın önemli bir bölümünü AnakentBelediyesi tarafından onaylanan imarplanlarının oluşturduğunu belirterek,belediyenin, kendisi tarafından üreti-len üst plan kararlarına bile uymak is-temediğini söyledi. Belediyenin ula-şım, nüfus, altyapı ve sosyal donatıihtiyaçlarını göz ardı eden plan deği-şikliklerine Ankara'nın çeşitli bölge-lerinde devam ettiğini dile getirenSarıaltun, "Bütün uyarılarımıza rağ-men kent planlamasının temel kural-larına ve kamu yararına aykırıplanlama çalışmalarına devam edenbelediye, açtığımız bir davayı dahakaybetti" dedi. Bu davada yer alanbenzer gerekçelerin belediyenin An-kara'da ürettiği birçok planı için degeçerli olduğunu anlatan Sarıaltun,"Maalesef Anakent Belediyesi,hukuk kararlanın da dinlemiyor"dedi. "Kazandığımız birçok dava ko-nusu alanda benzer imar planlarınıküçük değişikliklerle hukuku hiçe sa-yarak tekrar yürürlüğe koyuyor.Bunu yaparken bazen planların is-miyle, bazen kentsel dönüşüm gibiyöntemiyle, bazen de planların for-muyla oynayarak içeriğini değiştir-meden tekrar önümüze getiriyor"ifadelerini kullanan Sarıaltun, "Oysahukukun kararında yer alan 'kent bü-tünü ölçeğinde, gerekli ve yeterli

analizler yapılmaksızın gerçekleştiri-len parçacı plan uygulamaları, nüfus,işgücü dengelerine zarar vererek,kentsel ve bölgesel anlamda telafisigüç sonuçlar doğuran uygulamalar,kamu yaran ve şehircilik ilkelerineaykırılık' değişmiyor. Dolayısıylamahkemelerin kararlan ısrarla uygu-lanmıyor" görüşünü kaydetti. 7Mayıs 2010/Cumhuriyet GazetesiAnkara Eki

“ULUS'UN TARİHİÇARŞILARI AVM'LEREYENİLİYOR”

Kent merkezi ölüyor. Şehir PlancılarıOdası Ankara Şube Başkanı OrhanSarıaltun, ortaya çıkan durumu de-ğerlendirirken, başkentte hiç düşü-nülmeden kent planları yapıldığınısöyledi. Ticari görülen her yere AVMinşaa edildiğine dikkat çeken Sarıal-tun, bunların Eskişehir Yolu gibi anaarterlerin kaldırabileceğinden fazlaolduğunu vurguladı. AVM'lerdenönce izlenen politikaların kent mer-kezini öldürdüğünü belirten Sanaltun,"AVM'ler bunu daha fazla hızlandırdı.Çünkü özellikle kışı uzun Ankara'yıdüşünürsek insanlar AVM'lere kapa-nıyor. İnsanlar, Kızılay ile TunalıHilmi ve Bahçeli 7 gibi caddelerdenAVM'lere yönlendirildi. AVM'lere yo-ğunluk da merkezlerdeki esnafı öl-dürdü. AVM'lerin bu kadar kentiçlerine sokulması yanlış" dedi. Kentiçinde AVM yapan işadamlarının şuan en ideal köşe arayışında olduğunuda dile getiren Sarıaltun, "Planlamaaçısından uygunluk ortadan kalktı,yatırım açısından Ankara'nın neresien iyidir, bunun yarışı içine girdi ya-tırımcılar. Bu çok vahim bir şey. Bunabir dur denmeli" diye konuştu. 14Mayıs 2010/Cumhuriyet GazetesiAnkara Eki

“PLANLAMA DEVRE DIŞIBIRAKILDI”

TMMOB Şehir Plancıları Odası An-kara Şubesinden yapılan açıklamada,çevrenin düzenlenmesinde en önemliaraçlardan biri olan "planlamanın"

devre dışı bırakılmasıyla çevreninbütün olarak ele alınmasının engel-lendiği belirtildi. "Dünya ÇevreGünü"nün 1972 yılında ilan edildiğianımsatılan açıklamada, geçen sü-rede çevreye ilişkin BM konferansla-rının yapıldığı, birçoğu Türkiye'ninde taraf olduğu onlarca uluslararasısözleşme imzalandığı belirtilerek,çevre sorunlarının yüzde 80'inindensorumlu gelişmiş ülkelerin yükümlü-lüklerini yerine getirmekte isteksizdavrandığından çevrenin korunma-sına ilişkin kurumsallaşma ve mev-zuat düzenlemeleri artarken, doğalvarlıkların tahribatının da aynı hızladevam ettiği iddia edildi. Açıkla-mada, dünyadaki bu sürecin Türki-ye'ye de yansıdığı, çevre sorunlarının"kirlilik" ve "kirliliğin önlenmesi"olarak dar bir çerçeveye oturtulduğukaydedildi. Çevrenin düzenlenme-sinde en önemli araçlardan biri olan"planlamanın" devre dışı bırakılma-sıyla çevrenin bütün olarak ele alın-masının engellendiği vurgulananaçıklamada, çevresindeki doğal alan-lar için tehdit oluşturan, çağdaş alt-yapı ve üstyapıdan yoksun, mevcuthizmetlere çok az nüfusun erişebil-diği, yayanın tamamen unutulduğualt geçit ve üst geçitlerle araç önce-likli düzensizliğin benimsendiğinüfus yığınlarının oluştuğu sağlıksızkentlerin ortaya çıktığı öne sürüldü.Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:"Planlama adı altında dere yatakları-nın yapılaşmaya açılması, arazi ka-zanma hırsı ile derelerin kanallaraalınması, kıyıların otoyollar ile yokedilmesi, orman alanlarının taş ocak-larına dönüştürülmesi, yerleşimeaçılması hiçbir şekilde mümkün ol-mayan kaçak yapı alanlarında 'kent-sel dönüşüm1 adı altında yapılanuygulamalar ile kaçak yapılaşma iletemellenen kentsel yerleşim alanla-rında giderek artan biçimde yaşanansel, toprak kayması, deprem gibi fe-laketlerin doğal afet olarak tanımlan-ması mümkün değildir. Yaşananlarhukuka uymayan, hiçbir teknik ve bi-limsel gerçeğe dayanmayan, akıl dışıyaklaşımların sonucu ortaya çıkançevre felaketidir." 6 Haziran2010/Başkent Gazetesi

Haber Bülteni

Haber Bülteni 27


“DOĞAL KAYNAKLARIMIZTEHDİT ALTINDA”Dünya Çevre Günü kutlamalarındaAKP hükümetinin su ve barajlar po-litikaları nedeniyle Türkiye'nin sahipolduğu doğal kaynakların tehdit al-tında olduğunu dikkat çekildi. Baş-bakan Erdoğan'ın Çevre Gününedeniyle yayınladığı mesaj ise 'sa-mimiyetsiz' bulundu. Birleşmiş Mil-letler'in 1972 yılında İsveç'inbaşkenti Stockholm'de 133 ülkeninkatılımı ile düzenlediği zirvede, 5Haziran günü oybirliği ile "DünyaÇevre Günü" olarak kabul edildi. Otarihten bu yana 5 Haziran tarihiçevre sorunlarına kamuoyunun dik-katini çekmek, hükümetleri bu ko-nuda uyarmak için dünya genelinde"Çevre Günü" olarak çeşitli etkinlik-lerle kutlanıyor. Barajlar, hidroelek-trik santral inşaatları, maden aramafaliyetleri nedeniyle devasa iklim veçevre sorunlarıyla karşı karşıya bulu-nan Türkiye'de de dün "Dünya ÇevreGünü" nedeniyle eylemler yapıldı.“BAŞBAKAN SAMİMİYETSİZ”Yapılan etkinliklerinde AKP hükü-metinin barajlar ve HES politikalarınedeniyle Türkiye'nin sahip olduğudoğal kaynakların tehdit altında ol-duğunu dikkat çekildi. BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan'ın "DünyaÇevre Günü" dolayısıyla yayınladığımesaj ise çevreciler tarafından "sa-mimiyetsiz" bulundu. TMMOB Mi-marlar Odası Ankara Şubesi BaşkanıFatih Söyler, Dünya Çevre Günü ne-deniyle yaptığı açıklamada, AKP Hü-kümeti'nin çevre ile ilgili aldığıkararları uygulaması halinde kentle-rin yaşanmaz yerler olacağına dikkatçekti. Şehir Plancıları Odası AnkaraŞubesi de yaptığı açıklamada, çevre-nin düzenlenmesinde en önemli araç-lardan biri olan "planlamanın" devredışı bırakılmasıyla çevrenin bütünolarak ele alınmasının engellendiğinikaydetti. “SUYUMUZDAN ELİ-NİZİ ÇEKİN” Suyun Ticarileştiril-mesine Hayır Platformu üyeleri deGalatasaray meydanında yaptıklarıaçıklamada AKP hükümetini Filistinsorununu iç politika malzemesi yap-makla eleştirerek, "Şirket devlet iş-birliğini kolaylaştırıcı AB mevzuatı

temelinde iş görecek konsorsiyumda,Fırat ve Dicle'ye kıyısı olmayan, ABüyeliği de bulunmayan İsrail, nedentaraf olarak alınmıştır? Anadolu su-larını barajlara, binlerce HES'lerehapsederek, kanallarla baraj göllerineyönlendirip, bitki ve hayvan yaşamı-nın suyunu çalarak, bu suların devkeselerle İsrail'e satılması kolaylaştı-rılmış olmuyor mu?" Munzur ÇevreDerneği de Maslak'ta bulunan İlÇevre Orman Müdürlüğü önündeyaptığı basın açıklamasında, AKPhükümetinin Kürtlerin, Alevilerin ya-şadığı alanları ve onlar için kutsalolan yerleri sular altında bırakmak is-tediğine dikkat çekilerek, hükümetinsiyanürle, koruculaştırma sistemiyleülkeyi yaşanmaz bir hale getirdiğikaydedildi. TMMOB Çevre Mü-hendisleri Odası 26-27 Haziran'daMunzur'dan Bergama'ya tüm çevrehareketlerinin Ankara'da buluşaca-ğım duyurdu. Çevre örgütlerinin ka-tılımıyla Makina MühendisleriOdası'nda düzenlenen basın toplantı-sında konuşan TMMOB Ankara İKKBaşkanı Ramazan Pektaş, Bergamaköylülerinin direnişi ile tarih sahne-sine çıkan Türkiye'deki çevreci halkhareketlerine her geçen gün yenileri-nin eklendiğini ifade etti. Buluşmaçağrısının bütün çevre direnişlerininkolektif çabasının ürünü olduğunadikkat çeken Pektaş, 'Türkiye'nin ne-resinde olursa olsun suyuna, hava-

sına, geleceğine, sahip çıkan bütünyerel çevreci halk hareketlerini bu ta-rihi buluşmaya çağırıyoruz" dedi.Basın toplantısının ardından 26-27Haziran'da yapılacak buluşmanınprogramını belirlemek için çalıştayabaşlandı. Çalıştayda konuşan ÇağdaşHukukçular Derneği Üyesi MehmetOruç, "Bu buluşma mücadelelerinbuluştuğu bir platform olacak" dedi.6 Haziran 2010/Günlük Gazetesi

“PERİŞANKARA” Meteoroloji uyardı: Bir günde düş-mesi beklenen yağış birkaç saatte dü-şebilir “YAĞMUR ZORUYLAVENEDİK” Başkent bir kez daha ya-ğışa teslim oldu. Her sağanak yağışsonrası aciz kalan Başkent'in altya-pısı yine gölete dönmüş alt geçit venehir gibi bulvar manzaraları yaşattı.Uzmanlar, 'Dereler şehri' olarak anı-lan Ankara'nın bu halini plansız alt-yapı ve dere yataklarının kapatıl-masına bağladı. “AOÇ MUTLAKAKORUNMALI” Ankara'yı etkisi al-tına alan sağanak yağmurun şehir ya-şantısını felç etmesini TMMOBŞehir Plancıları Odası Ankara ŞubeBaşkanı Orhan Sarıaltun HT Anka-ra'ya değerlendirdi. Doğaya ve bilimekarşı gerçekleştiren yapılaşmanın birgün mutlaka sıkıntı yaratacağını dilegetiren Sarıaltın, Ankara'nın su ya-taklarının toplandığı Atatürk Orman

Haber Bülteni

28 Haber Bülteni


Çiftliği'nin korunması gerektiğinivurguladı. Sarıaltın, kapatılan dereyataklarının Ankara için ciddi sıkıntıoluşturduğunu ve yağan yağmurlarıntoprağın altına ulaşamamasının enbüyük problem olduğunu da dile ge-tirdi. “DERELERİN ÜZERİ KAPA-TILDI” Başkent'te çok sayıda dereolduğu halde bugün birçoğunun üze-rinin kapandığını vurgulayan Sarıal-tun, yapılması gerekenleri şu şekildesıraladı "Dere yataklarındaki yapılaş-maya son verilmeli. Bilime karşı ge-linmemeli. AOÇ yapılaşmayaaçılmamalı". AOÇ'nin Ankara'nın suve hava yatağı olduğunu dile getirenSarıaltun, "Ankara'nın dört bir yanın-dan akan bütün derelerin toplanmayeri AOÇ'dir. Bu anlamda AOÇ'ninkorunması, ağaçlandırılması ve ke-sinlikle ranta açılamaması gerekir"dedi. RANT UĞRUNA Dünya ÇevreGünü kutlamalarının ardından yaşa-nan bu taşkınların iç acıttığını dile ge-tiren Sarıaltun, Ankara'nın1930'lardaki Nazım imar Planlarındadahi su ve hava vadilerinin korundu-ğunu ancak rant uğruna bu yataklarınbirer sel yatağı halini alır vaziyete ge-tirildiğini söyledi. 8 Haziran 2010/Habertürk Gazetesi Ankara Eki

'ŞEHİRLERDE PLANLAMADEVRE DIŞI BIRAKILDI'

TMMOB Şehir Plancıları Odası An-kara Şubesinden yapılan açıklamada,çevrenin düzenlenmesinde en önemliaraçlardan biri olan "planlamanın"devre dışı bırakılmasıyla çevreninbütün olarak ele alınmasının engel-lendiği belirtildi. Çevreye ilişkin BMkonferanslarının yapıldığı, birçoğuTürkiye'nin de taraf olduğu onlarcauluslararası sözleşme imzalandığı be-lirtildi. Çevre sorunlarının yüzde80'ininden sorumlu gelişmiş ülkelerinyükümlülüklerini yerine getirmekteisteksiz davrandığından çevrenin ko-runmasına ilişkin kurumsallaşma vemevzuat düzenlemeleri artarken,doğal varlıkların tahribatının da aynıhızla devam ettiği iddia edildi.TMMOB Şehir Plancıları Odası An-kara Şubesinden yapılan açıklamada,dünyadaki bu sürecin Türkiye'ye deyansıdığı, çevre sorunlarının "kirlilik"

ve "kirliliğin önlenmesi" olarak darbir çerçeveye oturtulduğu kaydedildi.“DERE YATAKLARI YERLEŞİMEAÇILDI” Çevrenin düzenlenmesindeen önemli araçlardan biri olan "plan-lamanın" devre dışı bırakılmasıylaçevrenin bütün olarak ele alınmasınınengellendiği vurgulanan açıklamada,çevresindeki doğal alanlar için tehditoluşturan, çağdaş altyapı ve üstyapı-dan yoksun, mevcut hizmetlere çokaz nüfusun erişebildiği, yayanın ta-mamen unutulduğu alt geçit ve üst ge-çitlerle araç öncelikli düzensizliğinbenimsendiği nüfus yığınlarının oluş-tuğu sağlıksız kentlerin ortaya çıktığıöne sürüldü. Açıklamada, şu ifadelereyer verildi: "Planlama adı altında dereyataklarının yapılaşmaya açılması,arazi kazanma hırsı ile derelerin ka-nallara alınması, kıyıların otoyollarile yok edilmesi, orman alanlarının taşocaklarına dönüştürülmesi, yerleşimeaçılması hiçbir şekilde mümkün ol-mayan kaçak yapı alanlarında 'kent-sel dönüşüm' adı altında yapılanuygulamalar ile kaçak yapılaşma iletemellenen kentsel yerleşim alanla-rında giderek artan biçimde yaşanansel, toprak kayması, deprem gibi fe-laketlerin doğal afet olarak tanımlan-ması mümkün değildir. Yaşananlarhukuka uymayan, hiçbir teknik ve bi-limsel gerçeğe dayanmayan, akıl dışıyaklaşımların sonucu ortaya çıkançevre felaketidir." 10 Haziran 2010Bizim Gazete

ANTALYA ŞUBE

ANTALYABÜTÜNLEŞİK KIYIALANLARI PROJESİTOPLANTISINAKATILDIK

31 Mayıs 2010 tarihinde Side Peris-sia Hotel’de yapılan toplantıya Oda-mız adına Antalya Şube BaşkanıMine Tak katılmıştır.

Yapılan toplantıda; Bayındırlık veİskân Bakanlığı tarafından ihalesi ya-pılan Antalya ili sınırları içerisindedoğuda Gazipaşa, batıda KlidonyaBurnuna kadar olan bölgede yapılanAntalya Bütünleşik Kıyı Alanları Pro-jesi görüşüldü. Projenin amacı, he-defleri ve bu yönde yapılan çalışmalaraktarıldı.

MURATPAŞABELEDİYESİ TAHSİSALANLARIKOMİSYONUNAKATILDIK

20 Mayıs 2010 ve 17-28 Haziran2010 tarihlerinde tarihinde MuratpaşaBelediyesinde yapılan toplantıya;Odamız adına Antalya Şube YönetimKurulu Üyeleri Haşim Dikencik,Nida Bilal Kurt katılmıştır.

Büyükşehir Belediyesinin İmar Yö-netmeliğinin 7.01.2 maddesi ( İmarplanı bulunan ve bulunmayan bele-diye tasarrufundaki alanlar ile müca-vir alanda, kentliye hizmet vermekamacı ile; otobüs durağı, büfe, umumihela, satış kulübesi, bekçi kulübesi,polis noktası, tahsilat veznesi, otoma-tik banka makineleri, seyyar satış üni-teleri, trafo, telefon kulübesi, alt veüst geçitler gibi kamu hizmetleriningörülebilmesi için gerekli bina ve tes-islerin inşaası, görev, yetki ve tasar-rufundaki alanlar açısından ilgilibelediye meclisince oluşturulmuş, il-gili meslek odaları temsilcilerinin dekatılacağı komisyonun görüşü alına-rak, o yerin karakterini koruma ko-şulu ile izin verilerek yapılır veyaptırılabilir.) doğrultusunda oluştu-rulan komisyonda 20 Mayıs 2010;Muratpaşa Belediyesi sınırlarındakiKızılsaray Mahallesi Muhtar evi yertahsisi için tespit edilen alanlar uy-gunluk yönünden değerlendirildi.

17-28 Haziran tarihlerinde; Murat-paşa Belediyesi sınırları dahilindekiTrafo yeri, ATM, İkaz-Alarm SirenSistemi, Muhtarlık Binasına ilişkinyer tahsisleri için tespit edilen alanlaruygunluk yönünden değerlendirildi.

Haber Bülteni

Haber Bülteni 29


ANTALYA KENTKONSEYİTOPLANTISINAKATILDIK

10 Mayıs 2010 tarihinde yapılan An-talya Kent Konseyi toplantısına; Oda-mız adına, Antalya Şube YönetimKurulu Üyesi Nida Bilal Kurt katıl-mıştır.

Toplantıda; Engelliler Meclisi Ula-şım Raporu, Engelliler Meclisi İmarYönetmeliği Raporu ve Kent KonseyiGörüş ve Öneriler Taslağı (2010) ra-porları görüşüldü.

KORUMA BÖLGEKURULUTOPLANTISINAKATILDIK

11 Mayıs 2010 tarihinde yapılan Ko-ruma Bölge Kurulu toplantısına; Oda-mız adına, Antalya Şube BaşkanıMine Tak katılmıştır.

Toplantıda daha önceden belirlenengündem maddeleri görüşülmüştür.

İL KOORDİNASYONKURULUTOPLANTISINAKATILDIK

24 Mayıs 2010 tarihinde Elektrik Mü-hendisleri Odası Antalya Şubesindeyapılan toplantıya; Odamız adına An-talya Şube Başkanı, Mine Tak katıl-mıştır.

Yapılan toplantıda; TMMOB AntalyaİKK sekreteri seçimi yapıldı. Yapılanseçimde Antalya İKK SekreterliğineZiraat Mühendisleri Odası AntalyaŞube Başkanı Vahap Tuncer seçildi.Daha sonra TMMOB Antalya İKKbütçesi oluşturuldu.

ANTALYABÜYÜKŞEHİRBELEDİYESİ İMARYÖNETMELİĞİTADİLATITOPLANTISINAKATILDIK

10 Mayıs 2010 tarihinde Antalya Bü-yükşehir Belediyesi İmar Yönetme-liği Tadilatı toplantısına Odamızadına Antalya Şube Başkanı MineTak, Şube II. Başkanı Hakan Bilgi veOdamız Üyesi Orhan Ermergen katıl-mışlardır.

MESLEK ODALARIEŞGÜDÜM KURULUTOPLANTISINAKATILDIK

14 Haziran 2010 tarihinde yapılantoplantıya; Odamız adına AntalyaŞube Başkanı Mine Tak, Hakan Bilgi,Nida Bilal Kurt katılmıştır.

Elektrik Mühendisleri Odasında yapı-lan toplantıda; Maden Yasası ve HES(Hidroelektrik Santralleri) ile ilgilikonularda bilgilendirmeler yapıldı.Konular hakkında yapılması gereken-ler konuşuldu.

17 Haziran 2010 tarihinde yapılantoplantıya; Odamız adına AntalyaŞube Başkanı Mine Tak, katılmıştır.

Antalya Tabipler Odasında yapılantoplantıda; Maden Yasası ile ilgiliaçıklamalar yapıldı. Ayrıca toplan-tıda, Antalya Kent gündemindeki ko-nular hakkında genel değerlendir-meler yapıldı.

KORUMA BÖLGEKURULUTOPLANTISINAKATILDIK

01 Haziran 2010 tarihinde yapılanKoruma Bölge Kurulu toplantısına;

Odamız adına, Antalya Şube BaşkanıMine Tak katılmıştır.

Toplantıda daha önceden belirlenengündem maddeleri görüşülmüştür.

DAVALAR

ANTALYAKEMERAĞZI-KUNDUKÜLTÜR VE TURİZMKORUMA VE GELİŞİMBÖLGESİKAPSAMINDA 1/25000ÖLÇEKLİ (1.ETAP)ÇEVRE DÜZENİPLANI REVİZYONU,1/5000 ÖLÇEKLİ(1.ETAP) NAZIM İMARPLANI, (KEMERAĞZI-KUNDU VEGÜZELOBAKISIMLARINA İLİŞKİN)1. ETAP 1/1000ÖLÇEKLİ UYGULAMAİMAR PLANLARINADAVA AÇTIK

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafın-dan 15.12.2009 tarihinde onaylanan;Antalya Kemerağzı-Kundu Kültür veTurizm koruma ve Gelişim Bölgesikapsamında 1/25000 ölçekli (1.Etap)Çevre Düzeni Planı Revizyonu,1/5000 ölçekli (1.Etap) nazım imarplanı, (Kemerağzı-Kundu ve Güze-loba kısımlarına ilişkin) 1. Etap1/1000 ölçekli uygulama imar planla-rının öncelikle yürütmesinin durdu-rulması ve takiben iptaline kararverilmesi talebi ile Kültür ve TurizmBakanlığı’na yasal süresi içerisindeDanıştay 6. Daire Başkanlığına14.05.2010 tarihinde verilen dilekçeile Şubemizce dava açılmıştır.

Haber Bülteni

30 Haber Bülteni


Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafın-dan daha önce 09.11.2007 tarihindeaynı bölgeye ilişkin olarak onaylanan1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı,1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan-larının iptali ve yürütmesinin durdu-rulması istemiyle Danıştay 6.Dairesi’nin 2008/2001 E., sayılı dos-yası ile iptal davası açılmış ve bahsigeçen planların yürütmesinin durdu-rulmasına karar verilmiştir.

Açmış olduğumuz davanın temel ge-rekçesi; Plan açıklama raporunda, il-gili davada iletilen bilirkişi raporundabahsi geçen hususlar değerlendirile-rek planların hazırlandığı belirtil-mekte ise de buna uygun şekildehazırlanmamış olmasıdır.

Dava ile ilgili detaylı gerekçelerimizewww.spo.org.tr internet sitemizin An-talya Şube / Davalar bölümünden ula-şabilirsiniz.

ANTALYA İLİ, KEPEZİLÇESİ, YENİDOĞANMAHALLESİ, 2635PARSELE İLİŞKİN1/25000–1/5000–1/1000 ÖLÇEKLİ PLANDEĞİŞİKLİĞİKLERİNEDAVA AÇTIK

Antalya İli, Kepez İlçesi, YenidoğanMahallesi, O25-A2 nolu imar pafta-sındaki 2635 parsele ilişkin; AntalyaBüyükşehir Belediye Meclisinin18.12.2009 tarih ve 577 sayılı kararıile yapılan 1/25.000 ölçekli,18.12.2009 tarih ve 578 sayılı kararıile yapılan 1/5.000 ölçekli,18.12.2009 tarih ve 579 sayılı kararıile onaylanan 1/1.000 ölçekli plan de-ğişiklikleri ile otogar alanı ”ticarialana” dönüştürülmüş olup anılan de-ğişikliğin, gerek şehircilik ilke veesaslarına, gerek yürürlükteki mev-zuata ve gerekse kamu yararınaaçıkça aykırı olması, ayrıca dava ko-

nusu değişikliğin İmar Kanunu’nunruhuna aykırı bir kentleşme sürecininönünü açmakta ve kamuyu telafisigüç biçimde zarara uğratmakta olmasıtemel gerekçeleriyle, öncelikle yürüt-mesinin durdurulmasına ve ardındaniptaline karar verilmesi istemi ile Şu-bemizce dava açılmıştır.


ANTALYA İLİ,MERKEZ, KONYAALTI KIYIDÜZENLEMESİ1/5000 ÖLÇEKLİNAZIM İMAR PLANIVE 1/1000 ÖLÇEKLİUYGULAMA İMARPLANINA DAVA AÇTIK

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafın-dan 3621 sayılı kıyı kanunun 7. mad-desi uyarınca 26.01.2010 tarihindeonaylanan Antalya ili, Merkez, Kon-yaaltı Kıyı Düzenlemesine ait 3 pafta-lık 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve15 paftalık 1/1000 ölçekli uygulamaimar planının öncelikle yürütmesinindurdurulması ve takiben iptaline kararverilmesi talebi ile Bayındırlık veİskan Bakanlığı’na yasal süresi içeri-sinde Şubemizce dava açılmıştır.

Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı’na,dava konusu planların onama sınırınıiçeren alan “dolgu alanı” olarak nite-lendirilmiş olup, anılan alanın mevcutmevzuat uyarınca “dolgu alanı” ola-rak nitelendirilerek plan kararlarınınbu nitelemeye uygun olarak oluştu-rulması meri mevzuat, bilim ve fengerekleri açısından mümkün olma-ması, Mevcut mevzuat ve teknik ge-rekliliklere göre “kıyı alanı” olarakgörülen ve bu yönde yapılmış düzen-lemelere tabi bulunan söz konusu

alanda böyle bir düzenlemeye gidil-miş olmasının temel nedeninin; anı-lan alanın “kıyı” tanımı içindekalması halinde yapılması mümkünolmayan, zaman içinde oluşmuş kont-rolsüz ilaveler ile gene anılan alanınkıyı tanımı içinde kalması halinde ya-pımına izin verilmesi mümkün olma-yan yapı türlerinin söz konusu alandatanım ve nitelik farkı oluşturularakyapılmasının mümkün kılınması is-teği, davamızın temel gerekçesi ola-rak sunulmuştur.


ANTALYA BŞB MECLİSİ’NİN12.03.2010 TARİHLİ134 SAYILI KARARIİLE 135 SAYILIKARARLARININ VEBU KARARLARAGEREKÇEOLUŞTURAN18.12.2009 TARİH VE580 VE 581 SAYILIKARARLARINA DAVA AÇTIK

Antalya Büyükşehir Belediye Mecli-si’nin 12.03.2010 tarihli 134 sayılıkararı ile 135 sayılı kararlarının ve bukararlara gerekçe oluşturan18.12.2009 tarih ve 580 ve 581 sayılıkararların ilgili mevzuata ve planlamatekniğine aykırı olduğu gerekçesiyle,öncelikle yürütmesinin durdurulma-sına ve ardından iptaline karar veril-mesi istemi ile Antalya BüyükşehirBelediye Başkanlığı’na Şubemizcedava açılmıştır.


Haber Bülteni

Haber Bülteni 31


İSTANBUL ŞUBE

EMEĞİN VEDAYANIŞMANINGÜNÜNÜ TAKSİMMEYDANI’NDAKUTLADIK

1 Mayıs kutlamaları 33 yıl aradansonra yeniden Taksim Meydanı’ndagerçekleşirken “Rant KöprüsüneHayır” pankartıyla ve çok sayıda üye-mizle birlikte kutlamalara katıldık.Emeğin ve Dayanışmanın bayramıtüm sendika ve meslek odalarının dakatılımıyla coşkuyla kutlanırken üçyıldır Taksim Meydanı için verilenmücadelenin kazanılmış olması an-lamlıydı. Genel Başkanımız NecatiUyar da kutlamalara İstanbul’da ka-tıldı.

KÜÇÜKÇEKMECEGÖLÜ SİT ALANLARITOPLANTISI4 Mayıs Salı günü KüçükçekmeceGölü ve Çevresi’nde bulunan arkeo-lojik sit alanlarının I. Derece’den III.Derece’ye indirilmesi üzerine KocaeliÜniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğre-

tim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. ŞengülAydıngün ile bir araya geldik. Aydın-gün, arkeolojik sit alanları hakkındayönetim kurulumuza bilgi verirken,III. Derece’ye çekilen Arkeolojik SitAlanlarındaki hassasiyeti ve muhte-mel yapılaşmanın sakıncalarını dilegetirdi. Toplantıda ŞPO olarak sitalanlarındaki yeni derecelendirmesonrası gerçekleşebilecek plan deği-şikliklerini yakından takip edeceği-mizi belirttik.

MSGSÜ ÇARŞAMBASEMİNERİ’NDEPLANLAMAÖĞRENCİLERİYLEBULUŞTUK

5 Mayıs Çarşamba günü Mimar SinanGüzel Sanatlar Üniversitesi ŞehirPlanlama Bölümü’nde 9 yıldır aralık-sız devam eden Çarşamba Seminerle-ri’ne katılan Şubemiz YönetimKurulu üyeleri meslek hayatına atıl-mak üzere olan planlama öğrencile-rine meslek alanımıza yöneliktecrübelerini aktardı. Yönetim Kuru-lumuzdan Tayfun Kahraman, NazanÖzbaydar, Levent Koç, AhmetcanAlpan, Akif Burak Atlar ve Plan İn-celeme Komisyonu Üyesi MehmetÇakılcıoğlu farklı alanlardaki tecrü-belerini öğrencilere aktarıp sorularıyanıtladı.

ŞEHİR PLANLAMAMÜDÜRLÜĞÜ’NDEMESLEKTAŞLARIMIZLASON GÜNLERDEASKIYA ÇIKANPLANLARI GÖRÜŞTÜK

12 Mayıs Çarşamba günü Şehir Plan-lama Müdürlüğü’ndeki meslektaşla-rımızla son günlerde askıya çıkanÇatalca, Sancaktepe ve Kartal Plan-ları hakkında görüşmek üzere biraraya geldik. Başkanımız TayfunKahraman ve II. Başkanımız MehmetMurat Çalık’ın katıldığı toplantıdayapılan incelemeler sonucunda Kar-tal Merkez Planını ve SancaktepePlanlarının sakıncalı hükümlerinidava konusu etme yönünde eğilim be-lirlendi.

Fotoğraf: Edip Dinçer

Haber Bülteni

32 Haber Bülteni


KENT SEMPOZYUMUİKİNCİ KEZDÜZENLENDİ

TMMOB İstanbul İl KoordinasyonKurulu tarafından düzenlenen İstan-bul Kent Sempozyumu 20-23 Mayıstarihleri arasında ikinci kez gerçek-leşti. İTÜ Taşkışla Binası 109. No.lusalon’da gerçekleşen ve dört günsüren Sempozyum’da Şehir PlancılarıOdası’ndan üyelerimiz Nazım Akko-yunlu ve Duygu Ağar “1/100.000 Öl-çekli İstanbul Çevre Düzeni Planı”konulu, Şube Sekreter YardımcımızYılma Karatuna ise “Sel ve Dere Ya-takları” konulu birer bildiri sundular.Şube Başkanımız Tayfun Kahramanise Neoliberalizm, İstanbul ve Plan-lama konulu ilk oturumun moderatör-lüğünü gerçekleştirdi.

ATAKÖYLÜ SAHİLİNESAHİP ÇIKIYOR

23 Mayıs Pazar günü saat 13:00’deAtaköy II. kısım girişinde toplananYeşiline ve Sahiline Sahip Çık Plat-formu, Ataköy sahilinin TOKİ tara-fından yeniden ihaleye çıkarılmasınıprotesto etti. Konuşmalarla başlayan

etkinlikte Şubemizi temsilen söz alanAkif Burak Atlar, kıyıların halka aitolduğunu vurgularken, kamuya ait nevarsa elden çıkaran TOKİ’nin rantpolitikalarını eleştirdi. Konuşmalarıtakiben ihale edilecek parsele doğrusloganlar eşliğinde yürüyüşe geçentopluluk, tel örgüye siyah kurdelelerbağlarken, sahilde bekleyen tekneler-den siyah balonlar uçuruldu. Polis,özel mülk olması nedeniyle Ataköy-lülerin sahile girmesine izin vermedi.

DAVALAR

ADAPAZARI GAR VEÇEVRESİPLANLARINA DAVAAÇILDI

15 Ocak 2010 tarihinde itiraz ettiği-miz Adapazarı Gar ve Çevresi’ne yö-nelik 1/5000 Ölçekli Plan Değişik-liğini yargıya taşıdık. Değişiklikle16.812 m²lik Gar alanı üzerinde tica-ret fonksiyonu öngören ve bölge ya-pılanma koşullarının üzerinde biryapılaşma yoğunluğunu beraberindegetiren plan değişikliğinin yürütmesi-nin durdurulmasını ve iptalini iste-dik.

Dava ile ilgili detaylı gerekçelerimizewww.spo.org.tr internet sitemizin İs-tanbul Şube / Davalar bölümündenulaşabilirsiniz.

SANCAKTEPEPLANLARININSAKINCALIHÜKÜMLERİYARGIDA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mec-lisi’nin 16.10.2009 tarih ve 1979 sa-yılı kararı ile onaylanan 24.11.2009tasdik tarihli Sancaktepe 1/5000 öl-çekli Nazım İmar Planı Plan Uygu-lama Hükümleri’nin A.22 ve A.23nolu maddelerinin ve Sancaktepe Be-lediye Meclisi’nin 28.01.2010 tarihve 159 sayılı kararı ile kabul edilenSancaktepe 1/1000 ölçekli Uygulamaİmar Planı Plan Uygulama Hükümle-ri’nin 41 no.lu maddesinin yürütme-sinin durdurulması ve iptalini istedik.


KARTAL MERKEZPLANLARI’NIYARGIYA TAŞIDIK

18.12.2009 tarihinde onaylanarak 18Şubat 2010’da askıya çıkarılan KartalMerkez Nazım İmar Planı’nı, arter ni-teliği taşıyan aksların belirlenirkenherhangi bir Ulaşım Master Planı’nauygun olarak belirlenmemiş olmasıve bu nedenle, dava konusu 1/5000Ölçekli Nazım İmar Planı teknik açı-dan eksik olması, şehircilik ilkeleri veplanlama mevzuat ve esaslarına aykı-rılık, eşitlik ilkesine aykırılık ve afetrisklerinin göz önünde bulundurul-maması gerekçeleriye yargıya taşıdık.


Haber Bülteni

Haber Bülteni 33


BASIN AÇIKLAMALARI

HADIMKÖY PLANLARINA YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI 13 Nisan 2010

TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13.04.2007 tarih ve 1020 sayılı ka-rarıyla tadilen uygun görülerek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca 17.04.2007 tarihinde onaylanarak İstanbulBüyükşehir Belediyesi'nde 03.08.2007 tarihinde askıya çıkarılan Hadımköy 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Hadım-köy Belediyesi'nde 27.07.2007 tarihinde askıya çıkarılan Hadımköy 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının öncelikle yü-rütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına ve Hadımköy BelediyeBaşkanlığına karşı açılan dava İstanbul 9. İdari Mahkemesince 28.01.2010 tarihinde oy birliği ile karara bağlanmıştır.

9. İdare Mahkemesince dava konusu planların üst ölçekli plan kararlarına uygun olmadığı, şehircilik ilkelerine, planlamaesas ve teknikleri, kamu yararı ve mevzuata uygun olmadığı, dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç za-rarlar doğurabileceği göz önünde bulundurularak 2577 sayılı kanunun 27. Maddesi uyarınca yürütmesinin durdurulma-sına 28.01.2010 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir. Mahkeme'nin Bilirkişi raporunu da göz önüne alarak verdiğiyürütmeyi durdurma kararı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı adına önem teşkil etmektedir.

SANCAKTEPE İLÇESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ SARIGAZİ NAZIM İMAR PLANIUYGULAMA HÜKÜMLERİNİN DURDURULMASI KARARINA İBBTARAFINDAN YAPILAN İTİRAZ REDDEDİLDİ 13 Nisan 2010

Odamız tarafından, Sancaktepe ilçesi 1/5000 ölçekli Sarıgazi Nazım İmar Planı'nın "Uygulama Hükümleri"nin A18 mad-desinin yürütmeyi durdurulması ve iptali istemi ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na karşı açılan dava 8. İdareMahkemesince oy birliği ile karara bağlanmıştır. Söz konusu A18 maddesinde "18.01.1993 tasdik tarihli 1/1000 ölçekliimar Islah Planları İptal edilmeden önce bu planlara uygun verilen ruhsatlar müktesep hak kabul edilip, uygulama bu ruh-satlar üzerinden yapılacaktır. Yeni yapılacak ruhsat uygulamalarında ise 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı hükümleri ge-çerli olacaktır." hükmü yer almıştır. Müktesep hak kapsamında değerlendirilen ruhsatlara konu yapıların bir kısmınınkoruma havzası içinde kaldığı belirtilmektedir. Ruhsatın dayanağını oluşturan imar ıslah planının İSKİ görüşü alınmadanyürürlüğe konmuş olması planın iptali için neden oluşturmaktadır. Aynı zamanda söz konusu hükmün 1/5000 ölçekli Sa-rıgazi Nazım İmar Planı'nın mecliste görüşülmesi sırasında belediye meclisince verilen önerge ile eklenmiş olması ile il-gili gerekçe imar komisyonu ve plan raporunda belirtilmemiştir.

Açıklanan nedenlerle 1/5000 ölçekli Sarıgazi Nazım İmar Planı'nın genel hükümlerine 19.01.2009 günü 75 sayılı Bü-yükşehir Belediye Meclisi kararı ile eklenen A18 nolu maddenin "18.01.1993 tasdik tarihli 1/1000 Ölçekli İmar IslahPlanları iptal edilmeden önce bu planlara uygun verilen ruhsatlar müktesep hak kabul edilip…" cümlesi hukuka aykırı bu-lunmuş, itiraz yolu açık olmak üzere 29.01.2010 tarihinde yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. İstanbul Bü-yükşehir Belediye Başkanlığı'nca yapılan itiraz ise Bölge İdare Mahkemesince 23.12.2009'da oybirliği ile reddedilmiştir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası, kamunun yararının korunması doğrultusunda doğal kaynakların ve kamusal varlıklarınkorunması amacına bağlıdır ve kentsel gelişmeyi sosyal, ekonomik ve fiziksel açıdan yönlendiren yol haritaları olan plan-ların usul ve içerik olarak açık ve katılımcı süreçlerle elde edilmesi gerektiğine inanır. Buna aykırı süreçlerin hukuksal yol-ları etkin bir şekilde kullanılarak kamu yararının korunması Şehir Plancıları Odası'nın temel sorumlulukları arasındadırve Odamız bu sorumluluğunu yerine getirmeye devam edecektir. Bilgilerinize saygılarımızla sunarız.

TMMOB Şehir Plancıları Odası

İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu

ALİ SAMİ YEN STADI’NIN SATIŞINA BİR AN ÖNCE “DUR!” DENMELİ 14 Nisan 2010

İstanbul’un değerli kamu arazilerini peşkeş çekmek üzere yapılan satışlara devam ediliyor. Bu kez sıra TOKİ tarafından16 Nisan Cuma günü satışı gerçektirilecek olan Ali Sami Yen Stadı’na geldi. Kamuya ait tüm değerli gayrimenkulleri sat-mak isteyen TOKİ’nin; Ali Sami Yen Stadı’nı satma girişimi ile, İstanbul’un rantını paylaşmak isteyen rantiyecilere degün doğdu.

Haber Bülteni

34 Haber Bülteni


İstanbul’un merkezi iş alanı halini alan Mecidiyeköy – Levent bölgesinde, kamuya ait ne varsa satmak isteyenler; Zin-cirlikuyu Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü, Levent İETT Garajı, Mecidiyeköy Likör Fabrikası’ndan sonra gözlerini AliSami Yen Stadı’na çevirdiler. Öncelikle, TOKİ tarafından geçtiğimiz ay askıya çıkarılan plan değişikliği ile; spor alanın-dan çıkarılıp, ayrıcalıklı imar haklarıyla Ticaret + Turizm Alanı fonksiyonu verilerek değeri arttırılan arazi, şimdi de sa-tışa çıkarıldı.

Ali Sami Yen Stadı’nın satışında kamu yararı olmadığı, aksine kamunun zarara uğratıldığı gerçeği görülmelidir. Kamu mül-kiyetinde çok az donatı alanı ve bunlar için tahsis edilebilecek kısıtlı sayıda gayrimenkul kalmış olan İstanbul gibi birkentte, kamu arazilerinin Ticaret + Turizm gibi fonksiyonlara ayrılması ve sonrasında satılması, ileride bu alanda yapıl-ması planlanan ya da planlanacak olan donatı alanları açısından da sıkıntılar yaratacaktır. Bu alanlar, halkın ortak malı-dır ve devletin kurumları tarafından korunması gerekmektedir.

Kamuya ait alanların elden çıkarılması hiçbir biçimde kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu alanların satış fiyatınıyükseltmek amacı ile yapılan imar planı değişiklikleri, imar planlarının özüne, yasal tanımına ve usullerine aykırıdır. Bun-dan üç ay önce, Odamız tarafından verilen hukuk mücadelesi ile Ali Sami Yen Stadı’nın komşusu olan Mediciyeköy LikörFabrikası’nda yapılan plan değişikliğinin yürütmesinin durdurulması TOKİ’ye ders olmazken; TOKİ kamu arazileri üze-rinden rant yaratma ve bu rantı peşkeş çekme isteğinden vazgeçmemektedir. Kentlerimizi korumak adına, TOKİ’nin ger-çekleştirdiği plan ve uygulamaları sürekli yargıya taşımak zorunda kalan Odamızın açtığı davalar sonucunda; yağmaniteliğindeki plan kararları her seferinde yargı tarafından iptal edilmektedir. Fakat TOKİ, yargı kararlarına rağmen kent-sel, tarihsel ve doğal değerlerin yok edilmesi ve kamunun zarara uğratılması sürecinde oynadığı rolü sürdürmektedir.

Ali Sami Yen Stadı’nın satışı ile de, TOKİ tarafından kamu yararı hiçe sayılmakta, kamu zarara uğratılmakta, şehircilikve planlama ilkeleri görmezden gelinmektedir. İstanbulluların kullanımına açılması gereken değerli kamu arazilerinin sa-tışı ile yaratılan rant, birilerini zengin ederken kamunun zarara uğratılacağı açıktır. Satıştan elde edilecek gelirin alt gelirgrubuna yönelik konut yapımında kullanılacağı söylemi ile, kamu arazilerinin bütçe açığını giderecek basit birer parakaynağı olarak görülmesi anlayışından vazgeçilmelidir.

TOKİ tarafından yapılacak satışa bir an önce dur denmeli, Ali Sami Yen Stadı arazisinin kamu yararına ve İstanbul ken-tinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılması sağlanmalıdır. Kamu yararına aykırı satışta ısrar edilmesi durumunda Odamız,kamu adına gereken duyarlılığı gösterecektir. Kamuoyunun bilgisine sunarız.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul ŞubesiYönetim Kurulu

TOKİ İSTANBUL‘DA ÜSTLENDİĞİ KAMU ARAZİLERİNİ SATMA MİSYONUNASON VERMELİDİR

27 Nisan 2010

TOKİ, kamu arazilerini satışa çıkarmaya devam ediyor. 16 Nisan 2010 tarihinde satışa çıkarılan Ali Sami Yen Stadı‘ndansonra, 28 Nisan 2010 (yarın) tarihinde de Ataköy‘ün yeşil alanları rant için satışa çıkarılıyor. Daha önce Ataköy sahilini,Ataköy‘deki yeşil alan ve arsaları ihaleye çıkaran ancak Ataköylüler'in yoğun tepkisi üzerine geri adım atmak zorundakalan Toplu Konut İdaresi, şimdi de Ataköy‘deki tarihi Baruthane binasının çevresinde bulunan parselleri ihaleye çıkarı-yor.

Ataköy sahilinde Galleria AVM ile Hava Harp Okulu‘na kadar uzanan, Tarihi Baruthane binasının da içinde bulunduğutescilli arazi; önce satışını gerçekleştirmek üzere ifraz edilmek istenmiş ancak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma BölgeKurulu tarafından ifraza onay verilmemişti. Sonrasında ise Bakırköy ilçesi ve çevresi için yeni bir Kültür ve Tabiat Var-lıklarını Koruma Bölge Kurulu kurulmuş ve bir önceki koruma kurulunda geri çevrilen ifraz işlemi, yeni kurulan kuru-lun kararı ile onaylanarak arazi üç parçaya bölünmüştü. Hayrete düşürücü bu kurgu sonucunda, ifraz edilen tescilliparseldeki pürüzler ortadan kaldırıldı ve şimdi üç arazi de TOKİ tarafından satışa konu ediliyor.

İstanbul‘da zaten yetersiz olan yeşil alanların arttırılması gerekirken, mevcut yeşil alanlar da imara açılarak nefes alına-mayacak bir geleceğin temelleri atılıyor. TOKİ, bu ve bunun gibi satışlarda kamu yararını gözetmiyor aksine kamununzararına çalışıyor. Rant ve kar uğruna İstanbul, TOKİ‘nin her yeni icraatında biraz daha tüketiliyor.

Haber Bülteni

Haber Bülteni 35


Kıyıda yer alan kamu arazilerinin şehircilik ilke ve esasları çiğnenerek satışa çıkarılması, yeşilin, denizin, ekolojik den-genin hiçe sayılması, sahillerin yok edilmesi, tarihi değerlerin gözetilmemesi tamamen rant politikalarının aracı olup,yağmacı zihniyetin ürünleridir. İstanbul‘un kamu yararı açısından değer biçilemeyecek yerlerini, denizini, yeşilini, kül-türünü satışa çıkarmak, kentin geleceğini peşkeş çekenlerin gözlerini doyurmaya yetmemekte, her geçen gün yeni icra-atlarla İstanbullular‘ın yaşam hakkı gasp edilmektedir. İstanbul‘un AVM‘lere, rezidanslara, iş kulelerine değil; yeşile,maviye, doğaya, kamusal alanlara ihtiyacı olduğu ilgililerince idrak edilmelidir.

TOKİ tarafından kamuya ait arazilerin satışından elde edilen gelirle dar ve alt gelir grubuna yönelik konut yapılacağı söy-leminin, aslında bir kandırmaca olduğu açıktır. Kamu arazilerinin özelleştirilmesinin, İstanbul ve İstanbullular için hiç-bir geçerli nedeni yokken; esas amacın kamu mülkleri üzerinden çıkar gruplarına rant yaratmak olduğu, TOKİ icraatlarınıtakip edenlerce iyi bilinmektedir.

TOKİ‘nin kamu arazilerinin satışına son vermesinin zamanı gelmiştir. Kamu arazileri çıkar gruplarına rant yaratmak ye-rine, kamu yararı doğrultusunda değerlendirilmeli ve Ataköy‘ün yeşil alanlarının satışı bir an önce durdurulmalıdır. Oda-mız, İstanbullular‘ın kentte yaşama haklarına sahip çıkarak bu keyfi uygulamalara karşı her zaman olduğu gibi, kamuadına tepkisini dillendirmeye ve gereken duyarlılığı göstermeye devam edecektir. Kamuoyunun bilgisine sunarız.


İstanbul Şubesi

BASINDA ŞUBE

ÜÇÜNCÜ KÖPRÜGÜZERGÂHIAÇIKLANDI

29.04.2010 Blommberg HT- SonSaat, Bugün TV-Ana Haber,CNNTürk – Bugün, CNNTürk –Haber Havuzu, Habertürk – 1 Gün,Meltem TV – Ana Haber, TvNet –Ana Haber,

03.05.2010 Bloomberg HT – Eko-nomi Soruyor

Şube Başkanımız Tayfun Kahraman,II. Başkanımız Mehmet Murat Çalık,üyelerimiz Pınar Özden ve Erhan De-mirdizen katılmış oldukları TV prog-ramlarında Şubemizin 3. Köprü ileilgili görüşlerini belirtti.

Şubemizin güzergah tartışması yap-mayacağı, 3. köprü hangi güzergahayapılırsa yapılsın İstanbul’un akci-ğerleri sayılan orman alanlarının yokolacağı, geri dönüşü olmayan zararla-rın ortaya çıkacağı, nüfusun İstanbulkapasitesinin çok üstüne çıkacağı be-lirtilmiştir. Ayrıca yapılacağı açıkla-nan köprünün İstanbul kent içi

trafiğinde sadece % 2’lik bir etkiyesahip olacağı, bunun bir trafik çözü-münden ziyade rant amaçlı bir projeolduğu ifade edilmiş, söz konusu gü-zergahın İstanbul Çevre Düzeni Pla-nı’nda yer almadığı vurgusu yapıl-mıştır.

KÖPRÜNÜN MALİYETİ NASILÇIKACAK?

Maliyetinin 6 Milyon dolar olacağıaçıklanan 3. köprü ile ilgili üyemizErhan Demirdizen ise 04.05.2010Vatan ve 05.05.2010 tarihli Gazate34’e nüfusa ilişkin öngörülerini açık-ladı. Demirdizen 10 yıl içerisinde nü-fusun 25 milyona çıkacağını tahminetmenin zor olmadığını söyledi.

09.05.2010 tarihli HaberTürk gazete-sinde ise Demirdizen bazı istatistikirakamlara yer verdi. İstanbul’da diğerkentlere kıyasla oldukça yetersiz birraylı sistem güzergahının olduğunu,köprüye ayrılan bütçeyle çok daha çö-züme yönelik yatırımların gerçekleş-tirilebileceği vurgusunu yaptı.

Haber Bülteni

36 Haber Bülteni


TAKSİM’İN ADI TARTIŞMALARI

Taksim Meydanı’nın isminin 1 MayısMeydanı olarak değiştirilmesi içinhem İBB hem de Beyoğlu BelediyeMeclisi’ne CHP tarafından sunulanöneri kabul edildi. Konu ile ilgiliŞube Başkanımız Tayfun Kahraman13.03. 2010 tarihli Milliyet ve Yeni-gün gazetesine “Emek hareketi açı-sından doğru bir karar .” şeklindegörüş bildirdi. Üyemiz Erhan Demir-dizen ise bu ismin meydanın tarihikimliğine uygun olacağını ifade etti.

İSTANBUL’UN DOĞALDENGESİBOZULACAK

Şube Başkanımız Tayfun Kahra-man’ın Taraf ve Cumhuriyet gazete-sine vermiş olduğu görüşlerdemuhtemel 3. köprünün İstanbul’unekolojik dengesini bozacağını ifadeetti. Yeni bir köprüyle İstanbul’unnefes almasını sağlayan doğal güzel-liklere sahip bir yerin yok olacağını,su havzalarının tükeneceğini belirtenKahraman, “Yeni bir köprünün ge-rekli olduğu görüşüne katılmıyoruz”ifadesine yer verdi.

Kahraman, Cumhuriyet gazetesinevermiş olduğu görüşte ise 3. köprü-nün, 2 köprü sonrasında ortaya çıkanyapılaşmalara benzer bir gelişmeyiortaya çıkaracağını belirtti.

HIZLI TRENGÜZERGÂHISAPANCA İÇİN TEHDİT

Sakarya İl Temsilcimiz Oya ArapoğluSapanca’dan geçecek Hızlı Tren Gü-zergahı’nın kent için kazanım gibi gö-rünse de bunun doğru bir yaklaşımolmadığını ifade etti. Arapoğlu 26. 05.2010 tarihli Sakarya Yeni Haber ga-zetesine yaptığı açıklamada doğal sitalanı olan alandan böyle bir demiryo-lunun geçmesinin korunması gerekenalanlara zarar vereceğini, gölün kentlebağlantısını keseceğini bildirdi.

TRAFİK KAZALARI

Son zamanlarda sık sık yaşanan veölümlere neden olan durak kazaları-nın önlenmesine ilişkin olarak ŞubeBaşkanımız Tayfun Kahraman 06.04.2010 tarihli Sabah gazetesine görüş-lerini bildirdi. Kahraman, bu yollardadurak yapılması durumunda mutlakaceplerle organize edilmesi gerektiğinibelirtti.

Edirnekapı’da tramvay durağındameydana gelen ve bir vatandaşın ölü-müyle sonuçlanan kaza hakkındaŞube Sekreterimiz Akif Burak Atlarise görüşlerini Birgün gazetesine bil-dirdi. Atlar; risk taşıyan, şikayet alanulaşım noktalarındaki hataları gidere-bilecek yeterlilikte yetkili kurumlarınbulunduğunu belirtti.

YAĞIŞLAR YİNEETKİLİ OLDU

08.06.2010 CNBC-E –Finans Cafe,CNNTürk – Şirin Payzın’la 360 De-rece, SkyTürk – Son Nokta, TVnet-Ana Haber Bülteni, NTV Radyo –Halkın Sesi, TRT Radyo – RenkliAnlar, TRT Radyo – Gün Ötesi

11.062010 NTV – Haber Merkezi

İstanbul’da etkili olan yoğun yağışlarsonucu Kadıköy’de bulunan Kurba-ğalıdere taştı ve sele kapılan bir bele-diye işçisi hayatını kaybetti. Her

Haber Bülteni

Haber Bülteni 37


yağışın afetle sonuçlanması, etkili ya-ğışların İstanbul gibi bir metropoldehayatı durma noktasına getirmesi ko-nusunda Şube Başkanımız TayfunKahraman çeşitli haber kanallarınagörüşlerini bildirdi. Bu durumunplanlı, altyapılı yerleşimin olmama-sından kaynaklandığını, İstanbul’unbarındırmakta olduğu nüfusu taşıya-madığını, kentsel dönüşüm projeleri-nin sağlıklı kentler yaratmak adınayapılmadığını, kamu idaresinin bir anönce bu konuda önlemler alması ge-rektiğini ifade etti. Kahraman ayrıca,planlı yapılaşmaya geçilmedikçe,afetlere bakış açımızın değişmediğimüddetçe senaryoda değişiklik olma-yacağını ekledi. Siyasi otoritelerin po-pülist yaklaşımlarından vazgeçme-yeceği Ayamama Deresi çevresinde,bir önceki yağışlarda yaşanan sellerde30 can kaybının yaşanmasına rağmen,plan değişiklikleri ile yapılaşmalaraizin verilmesinden belli olmaktadır.

Kahraman’ın görüşlerine 09.06.2010tarihli Cumhuriyet gazetesinde de yerverildi.

Şube İkinci Başkanımız MehmetMurat çalık ise İstanbul’a yağan ya-ğışın üçte ikisinin su toplama havza-larına biriktiğini ancak geriye kalanüçte birlik kısmına bir çözüm getiri-lemediğini ifade etti.

Konu hakkında Şube SekreterimizAkif Burak Atlar ise Birgün gazete-sine görüşlerini bildirdi. Atlar, Eylül2009 ayında yaşanılan felakete rağ-men önlemler alınmadığını, yaşananfelaketlerin denetimsizliğin sonucuolduğunu belirtti.

AYAMAMA DERESİKENARINA ÖZELOKUL İZNİ

10.06.2010 Sky Türk – Ana HaberBülteni,

11.06.2010 NTV – Haber Merkezi

Şube Başkanımız Tayfun KahramanAyamama Deresi kenarına yapılanokul inşaatı hakkındaki görüşlerinibildirdi.

Kahraman, açılan dava sonucu yürüt-mesi durdurulan ancak inşaatı ta-mamlanan bu yerde yapılaninşaatların set oluşturduğunu, suyunakışkanlığını azalttığını ve taşma ris-kini artırdığını belirtti. Bu gibi uygu-lamaların asıl sebebininse kent içindekalan ve getirimli olan bu yerlerdenelde edilecek olan kar olduğunu dasözlerine ekledi.

Şube İkinci Başkanımız MehmetMurat Çalık ise, inşaat izni verilenalanın sel tehlikesi yüksek bir yer ol-duğunu, yeşil alan olarak düzenlen-mesinin çok daha uygun olduğunuifade etti.

YENİ BELEDİYEKANUNU KABULEDİLDİ

18.06.2010 Bugün TV-Ana haber,Habertürk- haber Sahası, Sky Türk-İşin Aslı, TVNet-Haber

Büyükşehir Belediyelerinin kentseldönüşüm projeleri uygulayacağı alan-ları genişleten yasa tekliği TBMM’deonaylandı. Kanuna göre BŞBlerkonut, sanayi, ticaret, teknoloji park-ları, kamu hizmeti alanlarında, rekre-asyon ve sosyal donatı alanı oluştur-mak, eskiyen kent alanlarını yenideninşa etmek, tarihi kültürel dokuyu ko-rumak ve deprem riskine karşı tedbir-ler almak başlığı altında yapılankanun teklifi kabul edildi.

Konu hakkında görüşlerini bildirenTayfun Kahraman Yasanın mülkiyethakkı ve barınma hakkını gasp etti-ğini, yerel yönetimlerin, kanunuhakça uygulamadığı takdirde ağırmağduriyetlerin yaşanacağını, heralanın kentsel dönüşüm alanı ilanedilme riskiyle karlı karşıya olundu-ğunu, kanunun tamamen rant amaçlıolduğunu belirtti. Özel şirketlerin be-lediye ile ortak olarak bu alanlardarantı bölüşeceğini, vatandaşların vehak sahiplerininse bu bölüşümdenzarar göreceğini de sözlerine ekledi.

Kahraman’ın görüşlerine 18.06.2010tarihli Taraf gazetesinde de yer ve-rildi.

İMAR AFFI

Şube Başkanımız Tayfun Kahra-man’ın, bu zamana kadar 14 defa çı-karılan imar aflarıyla ilgili görüş-lerine, 26.06.2010 tarihli İstiklal ga-zetesinde yer verildi.

Kahraman, İstanbul’da yapı stokununkırılgan olmasının sebebinin çıkarılanimar afları olduğunu, bu sebeple ken-tin hep ıslah planlarıyla düzensiz,plansız geliştiğini bildirdi.

Haber Bülteni

38 Haber Bülteni


3.KÖPRÜ

Şube Başkanımız Tayfun Kahramanaylık çıkan Dünya İnşaat dergisinemuhtemel 3. köprü hakkında röportajverdi.

İstanbul’un köprüye ihtiyacı olmadı-ğının bilimsel anlamda da kanıtlandı-ğını, asıl ihtiyaç duyulan ulaşımaracının raylı sistem olduğunu, köp-rünün ısrarla yapılmasının asıl sebe-binin rant olduğunu, İstanbul’unkuzey ormanlarının ve su havzaları-nın, 3. köprünün yapımı ile geri dö-nüşü olmayacak şekilde kaybedilece-ğini bildirdi.

FAY KORUMA BANDI‘DARALTILDI’

Sakarya’nın Akyazı ilçesinde 150metre olan fay koruma sınırının 20metreye indirilmesi ile ilgili olarakŞube Başkanımız Tayfun Kahramanve Sakarya temsilcimiz Oya Arapoğlugörüşlerini 07.06.2010 tarihli Radikalgazetesine bildirdi.

İZMİR ŞUBE

11. DÖNEM 1.DANIŞMA KURULUTOPLANTISINIGERÇEKLEŞTİRDİK

11. Dönem 1. Danışma Kurulu top-lantısı 22 Mayıs 2010 tarihinde Şube-mizde gerçekleştirildi. YönetimKurulu Başkanımız Gökhan Erkan'ınkonuşması ile başlayan toplantıda yö-netim kurulu çalışmaları hakkındaüyelere bilgi verildi. Gündemdeki ko-nular hakkında görüş alışverişindebulunan toplantıda İnciraltı KorumaAmaçlı İmar Planı, Konak I. EtapNazım İmar Planı tartışıldı.

Komisyonların çalışmaları hakkındaönerilerin getirildiği toplantıya 18üyemiz katıldı.

SERBEST ŞEHİRCİLİKKOMİSYONUMUZTOPLANDI

25 Mayıs 2010 tarihinde Şubemizdegerçekleştirilen toplantıya Uğur Bay-rak, Dilek Çakanşimşek, Sena Erkan,Murat Hocaoğlu, Aslıhan Coşkun ka-tıldılar. Sorunlar ve çözüm önerileritartışıldı.

11. DÖNEM 2.DANIŞMA KURULUTOPLANTISINIGERÇEKLEŞTİRDİK

11. Dönem 2. Danışma Kurulu top-lantısı 29 Mayıs 2010 tarihinde “Ser-best Şehircilerin Sorunları” konusuile Şubemizde gerçekleştirildi. Yöne-tim Kurulu Üyemiz Uğur Bayrak'ınkonuşması ile başlayan toplantıdaSerbest Şehircilik Komisyonumuz ça-lışmaları hakkında üyelere bilgi ve-rildi. Müellif Yönetmeliği uygulama-ların ortaya çıkan sorunlar ile meslekidenetim uygulamasına ilişkin önerile-rin tartışıldığı toplantıya 13 üyemizkatıldı.

ÖDEMİŞ-BADEMLİBELDESİNDEKORUMA AMAÇLIİMAR PLANI HALKKATILIMTOPLANTISINAKATILDIK

13.05.2010 tarihinde Ödemiş-Ba-demli Beldesinde Koruma Amaçlıİmar Planı Halk Katılım ToplantısınaŞubemizi temsilen H. Aslı Özaylakkatıldı.

Yaklaşık 1,5 yıl önce kentsel sit alanıilan edilmiş olan alanda 10,81 hektar-lık toplam planlama alanının 7,87hektarı kentsel sit alanı, 2,94 hektarıise geçiş alanıdır. Plan müellifi tara-fından yapılan sunumda alana ilişkinanaliz sonuçları aktarıldı.

Haber Bülteni

Haber Bülteni 39


DİKİLİ-BADEMLİKÖYÜ’NDE 5 FARKLIPARSELDE KAİPDEĞİŞİKLİĞİ HALKKATILIM TOPLANTISI

24.05.2010 tarihinde Dikili-Bademliköyü 187 ada 1 parsel, 188 ada 1 par-sel ve 189 ada 1,2,3 parsellerde KAİPdeğişikliği halk katılım toplantısınaOdamızı temsilen Yönetim KuruluSekreterimiz H. Aslı Özaylak katıldı.İzmir I no.lu K.T.V.K.Kurulunun25.05.1989 tarih ve 1032 sayılı kararıile 3.Derece arkeolojik sit, İzmir IIno.lu K.T.V.K.Kurulunun 25.02.2004tarih ve 12445 sayılı kararı ile de be-lirlenen 3.Derece Doğal Sit alanındaPisa Mevkiinde bulunan 3. Derecedoğal sit ve 3. Derece arkeolojik alanıbütününde hazırlanan plan, müellifitarafından sunulmuştur.

Dikili Belediyesi, Bademli Muhtar-lığı, İzmir İl Özel İdaresi ve DokuzEylül Üniversitesi temsilcileri ile bir-likte 12 kişinin katıldığı toplantıda1/5000 ölçekli nazım imar planınınhazırlanması gerekliliği Odamız tara-fından belirtilmiştir.

05.05.2010 GÜNÜ GERÇEKLEŞTİRİLENİNCİRALTI KORUMA AMAÇLI İMAR PLANIHALKIN KATILIMI TOPLANTISI HAKKINDA BASINAÇIKLAMASI 06.05.2010

5 Mayıs 2010 günü gerçekleştirilen İnciraltı Koruma Amaçlı İmar Planı halkınkatılımı toplantısında kısaca dile getirmiş olduğumuz görüşlerimizi kamuoyuve basınla paylaşmak amacıyla bir açıklama yapılması gereği duyulmuştur.

Tamamı doğal sit alanı olan ve İnciraltı turizm merkezinin kıyı kesimini oluş-turan bölgede hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli “İnciraltı Turizm Merkeziİnciraltı Kesimi Koruma Amaçlı İmar Planı” çalışmaları kapsamında 20 Nisanve 5 Mayıs 2010 tarihlerinde gerçekleştirilen toplantılara Yönetim Kurulu üye-lerimiz katılmış, Yönetim Kurulu Başkanımız Gökhan Erkan tarafından görüş-lerimiz açıklanmıştır.

Halkın katılımı toplantıları olarak adlandırılan bu toplantılar “Koruma Amaçlıİmar Planları ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uy-gulaması, Denetimi, Müelliflerine İlişkin Usul ve Esaslara Ait Yönetmelik” kap-samında düzenlenmiştir. Söz konusu yönetmeliğin "Plan hazırlama esasları"Madde 6 başlığı altında f bendinde halkın katılımı toplantısı:

"Plan hazırlama süreci içerisinde idarelerce plan yapılacak alanda ilgili mes-lek odaları, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin ilgili bölümleri, korumaalanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren işyeri sahipleri ve etki-lenen hemşerilerin katılımı ile plan kararlarının oluşturulmasından önce so-runlar, olanaklar, vizyon, hedefler, araçlar, stratejilerin oluşturulması üzerine vetaslak planın oluşturulmasından sonra taslak planın görüşülerek koruma bölgekuruluna sunulacak son şeklini alması için asgari iki toplantı düzenlenir.”

şeklinde tanımlanmıştır. Bu denli sorunlu bir alanda, Bakanlığın, asgari dü-zeyde tanımlanan sayıda toplantı yapması yeterli değildir. Kaldı ki, sunumsırasında Bakanlık yetkilileri, 5 Mayıs günü geldiklerinde, alandaki akarsularailişkin Büyükşehir Belediyesi’nden yeni bir kısım bilgi öğrendiklerini ifade et-mişlerdir. Ilıca Deresi’nin varlığına ilişkin bu bilgi taslak plandaki kullanımlarve tasarım üzerinde değişiklikler yapılmasını gerektirecek önemdedir. Dolayı-sıyla, sürecin daha sağlıklı ilerlemesi açısından ve özellikle İnciraltı gibi yıl-lardır sorunlu bir alanda üretilecek çözüm yaklaşımının yasal olarakyapılması zorunlu asgari toplantı sayısını arttırması beklenmektedir. Bunakarşın Bakanlık yetkilileri, bu son toplantının ardından planı nihai biçimegetireceklerini ve onaya sunacakların belirtmişlerdir.

Yönetmeliğin aynı maddesinde:

“Bu toplantıların halka duyurusu idarece köyler ve belde belediyelerinde ma-halli anonslar ve ilan panoları ile, büyükşehir olmayan belediyelerde mahallianonslar, ilan panoları ve yerel yazılı yayın kuruluşları aracılığıyla, büyükşe-hir belediyelerinde ise koruma alanında mahalli anonslar, ilan panoları, yerelyazılı ve görsel medya kuruluşları aracılığıyla yapılır. Ayrıca bu toplantılar il-gili meslek odalarına, üniversitelerin ilgili bölümlerine ve sivil toplum kuru-luşlarına idarece toplantılardan onbeş gün önce toplantılara ait dokümanlarve gündem yazılı olarak da bildirilir. Bu toplantılarda dile getirilen görüşlertoplantıya katılan ilgili kurum, kuruluş ve kişilerce ayrıca yazılı olarak idare-lere sunulur. Bu görüşlerin belirtildiği tutanaklar koruma bölge kuruluna su-nulmak üzere koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletilir. Müdürlük bututanakları arşivleyip, saklamakla sorumludur. "

İfadesi yer almaktadır. Buna karşın, plan taslağı ile ilgili dokümanlar ve gün-dem ilgili kesimlere iletilmemiştir. Kapsamlı ve detaylı bir çalışma ürünü

Haber Bülteni

40 Haber Bülteni


İNCİRALTI KORUMAAMAÇLI İMAR PLANIHALKIN KATILIMITOPLANTILARINAKATILDIK

20 Nisan ve 5 Mayıs 2010 tarihle-rinde gerçekleştirilen İnciraltı Ko-ruma Amaçlı İmar Planı halkınkatılımı toplantılarına Yönetim Ku-rulu üyelerimiz Gökhan Erkan, NehirYüksel, Gökçe Başaran ile Şube Se-kreter Yardımcılarımız Nuray Çolakve Ayla Doğanç katıldı. ToplantıdaOdamız görüşleri Yönetim KuruluBaşkanımız Gökhan Erkan tarafındanaçıklanmıştır. Konuya ilişkin Şube-mizce basın açıklaması yapılmıştır.

TMMOB İZMİR İLKOORDİNASYONKURULUTOPLANTISINAKATILDIK

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Ku-rulu Mart ayı toplantısı 5 Mayıs 2010tarihinde TMMOB Ziraat Mühendis-leri Odası İzmir Şubesi’nde gerçek-leştirildi. Toplantıya Yönetim Kuruluüyemiz Sabri Yüksel ile Gökçe Başa-ran katıldı.

TMMOB İZMİR İLKOORDİNASYONKURULU KADINÇALIŞMA GRUBUTOPLANTISINAKATILDIK

8 Nisan 2010 tarihinde gerçekleştiri-len toplantıda. Toplantıya YönetimKurulu yedek üyelerimizden NejlaBaysan ile üyemiz Memnune Akınkatıldı.

olması gereken Koruma Amaçlı İmar Planı’nın incelenmesi de bu özeni vedetayı gerektirmektedir. Oysa Bakanlığın yaptığı sunuda gösterilen plançalışması henüz taslak aşamasında bile olmayıp, eskiz niteliğindedir. Buçalışmanın rapor ve dokümanlarının paylaşılmadığı, sadece ekrana yansı-tılan bir plan taslağı üzerinden, tarafımızca değerlendirilmesi doğru de-ğildir. Ancak, Bakanlık bürokratlarının anlatımlarından, planın hazırlanmışolduğu anlaşılmıştır.

Bakanlık tarafından sunulan çalışmanın, bundan yaklaşık 2 sene önce yapılanplan çalışmasındaki eksikleri ne denli giderdiği, o plandan ne denli farklılaştığıanlaşılamamaktadır. Bu durum gündeme getirilen planın, önceki planların ya-şadığı süreci tekrar etme tehlikesi bulunmaktadır. Çözüm üretmeye yönelik biryaklaşımın, önceki planlama süreçlerinin hata ve eksiklerini değerlendirmesibeklenmektedir.

Aynı yönetmeliğin 19. maddesinde "Koruma amaçlı imar planı yapımı ekiple-rinde plan müellifi dışında asgari" Doğal sit alanları için, şehir plancısı veyaşehir ve bölge plancısı veya kent plancısı, mimar, peyzaj mimarı, sosyolog ilealanın doğal karakterine bağlı olarak orman mühendisi, ziraat mühendisi, çevremühendisi, hidrolog, biyolog, zoolog gibi meslek gruplarından gerekli olanla-rın...” olması şeklinde planlama ekibi tanımlanmıştır. Oysa Bakanlık yetkili-leri bu planı Bakanlıkta çalışan yedi plancının hazırlamış olduğunutoplantıda belirtmiş ve tutanaklara geçmiştir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi olarak hem birinci hem deikinci katılım toplantılarında söz alarak bildirdiğimiz bu hukuki ve meslekitemeldeki görüşlerimiz Bakanlık yetkilileri tarafından yanıtsız bırakılmış,halkın katılımı toplantısı bir “mavi boncuk dağıtma” gösterisine dönüş-müş, toplantılar yönetmeliğin tanımladığı biçimde düzenlenmemiş ve sü-recin sağlıklı işlemesi için gereken adımlar atılmamıştır. Alanında tekmeslek odası olan Şehir Plancıları Odası, bu toplantıların ilkinde “demo-kratik ortamda farklı bir ses” olarak tanımlanarak talihsiz bir tanıma uğ-ramıştır.

Efsunlu bir atmosferde, somutlaşmamış vaatler dağıtan, bilimsel temele ve bilgisunumuna dayanmayan, baskı oluşturmaya yönelik bir uzlaşma stratejisi üreten busüreç en çok İnciraltı ve İzmir’e zarar verecektir. Şehir Plancıları Odası’nın tümuyarıları sürecin doğru işlemesine yöneliktir. Bu iki toplantının Kurul raportörleritarafından yönetmeliğe uygun olarak değerlendirilmeyeceği kanısındayız.

Şehir Plancıları Odası, yalnızca İnciraltı için değil, İzmir kenti ve bölgesi-nin tümü için gündeme gelen kent planlarını incelemekle sorumlu ve yü-kümlüdür. Planlama süreçlerinin bilimsel ve hukuki zemine dayalı olmadığıdurumlarda, sürecin sağlıklı işlemesi konusunda yaptığı uyarılar dikkate alın-malıdır. İnciraltı örneğinde, bu uyarılar planı hazırlayan kurum ve bazı kesim-ler tarafından “sürecin önünü tıkamak” şeklinde kamuoyuna yansıtılmakta veŞehir Plancıları Odası İnciraltı’nın planlanamamasında tek suçlu gösterilmek-tedir. Şehir Plancıları Odası’nın yaptığı uyarılar tam aksine İnciraltı’nındoğru planlanması için gereken koşulları, yapılması gereken çalışmalarıve dikkate alınması gereken ve plana esas olan bilgileri tanımlamaktadır.

İnciraltı’nda bir çözümsüzlük durumu ortaya çıkacak olursa, bunun sorumlusuuyarılarımızı dikkate almayan, halkı doğru yönlendirmeyen ve bilgilendirme-yen, meslek odasını hedef göstererek aradan sıyrılan siyasi vaat ve sermaye er-kidir.

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.


İzmir Şubesi Yönetim Kurulu

Haber Bülteni

Haber Bülteni 41


İZMİR KORUMA BÖLGE KURULUTOPLANTILARINAKATILDIK

İzmir 1 ve 2 Numaralı Kültür ve Ta-biat Varlıklarını Koruma Bölge Ku-rulu toplantılarına gündemi düzenlitakip edebilmek ve şubemizin görüş-lerini aktarmak amacıyla, 2863 sayılıKültür ve Tabiat Varlıklarını KorumaYasasında değişiklik yapan 14.07.2004 gün ve 5226 sayılı yasanın 12.Maddesindeki; “ilgili meslek odalarıkoruma bölge kurulu toplantılarınagözlemci olarak katılabilirler” hükmügereği, 12-13 Mayıs, 27-28 Mayıs ta-rihlerinde gerçekleştirilen İzmir 2 Nu-maralı Kültür ve Tabiat VarlıklarınıKoruma Bölge Kurulu toplantısınaŞube Sekreter Yardımcımız NurayÇolak gözlemci olarak katıldı. Al-liano Sağlık Yerleşmesinin sular al-tında bırakılarak üstünün killekapatılarak korunmasına yönelik pro-jenin görüşüldüğü toplantılar sonundaproje onaylandı.

DOKUZ EYLÜLÜNİVERSİTESİMEZUNİYETTÖRENİNE KATILDIK

Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fa-kültesi Mezuniyet Töreni 30 Haziran2010 günü Fakülte Konferans Salo-nu'nda düzenlendi. Törene Yönetim Ku-rulu Başkanımız Gökhan ERKAN ileBurcu SILAYDIN AYDIN katıldılar.

Törende Yönetim Kurulu Yedek Üyele-rimizden Burcu SILAYDIN AYDIN,Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'ndenderece alarak mezun olan Aylin KAL-PAKÇI, Harun BALCI ve Ersin DE-MİR’e plaket ve Oda yayınlarındanoluşan birer set sunarken, 2010 yılınınAhmet Piriştina Onur ödüllerini, ŞPOŞube Yöneticileri ve DEÜ öğretim üye-lerinden oluşturulan 5 kişilik jürinindeğerlendirmesi Aylin KALPAKÇI,

Ertuğrul OKUR ve Ahmet AYDIN al-dılar. Ödül plaketlerini, Yönetim KuruluBaşkanımız Gökhan ERKAN verdi.

AHMET PİRİŞTİNAONUR ÖDÜLLERİ 2010BELLİ OLDU

Bu yıl yedinci kez düzenlenen AhmetPiriştina Onur Ödülleri'nin Dokuz

Eylül Üniversitesi ve İzmir YüksekTeknoloji Enstitüsü'nde sahipleri bellioldu. 2004 yılında yitirdiğimiz İzmirBüyükşehir Belediye eski başkanla-rından Ahmet Piriştina'nın anısınaTMMOB Şehir Plancıları Odası İzmirŞubesi'nce verilen Onur Ödülleri,DEÜ ve İYTE Mimarlık Fakültesi,Şehir ve Bölge Planlama Bölümle-rinde son sınıf son dönem projeleriarasında bazı kriterler dikkate alına-rak veriliyor. Bu kriterler araştırmacıbir proje olup olmadığı, özgün ve

Haber Bülteni

42 Haber Bülteni


yeni bulgular içerip içermediği, ben-zer çalışmalar için ışık tutucu olup ol-madığı, planlama ilkeleri, değerleri veetiğine duyarlı olup olmadığı gibibaşlıklar taşıyor.

Bu yıl da, her yıl olduğu gibi DEÜ veİYTE bitirme projeleri jürilerinde yeralan akademisyenler ve Şubemiz tem-silcilerinden oluşan özel jüri, verdik-leri puanlarla ödülleri almaya hakkazanan proje sahiplerini belirledi.Ödüller, DEÜ'de 30 Haziran'da, İY-TE'de 1 Temmuz'da düzenlenen Me-zuniyet Törenlerinde açıklanarak,sahiplerine verildi.

TUPOB 6. DÖNEM HAZİRANTOPLANTISIGERÇEKLEŞTİRİLDİ

Şubemiz tarafından sekretaryası yürütü-len Türkiye Planlama Okulları Birliği 6.Dönem çalışmaları kapsamında 28-29Haziran 2010 tarihlerinde İzmir YüksekTeknoloji Enstitüsü Mimarlık FakültesiŞehir ve Bölge Planlama Bölümü’ndetüm şehir ve bölge planlama bölümütemsilcilerinin katılımı ile haziran ayıtoplantısı gerçekleştirildi.

15 bölümünden temsilcilerin ve Odamıztemsilcilerinin katıldığı toplantıda gün-dem maddeleri şöyleydi:

• TUPOB Protokolünün yeni metnininve karar verme süreçlerinin değerlen-dirilmesi

• Belediye Kanununun 73. Maddesinin

değiştirilmesine ilişkin eleştiri metni-nin değerlendirilmesi ve eylem süre-cinin netleştirilmesi

• Tüm bölümlerin “sorunlarının” katı-lımcılar tarafından sunuşu

• Yeni Şehir ve Bölge Planlama Bö-lümlerinin açılışı hakkında; Üniversi-teler Arası Kurul’a, YÖK’e ve tümmimarlık, mühendislik fakültesi de-kanlıklarına gönderilecek taslak met-nin sunuşu

• “Nasıl Bir Plancı Yetiştirmek İstiyo-ruz” sorusunun yanıtlarının tüm bö-lümler tarafından sunulması – ulusalyeterlilik çerçevelerinin tartışılması

Toplantı sonunda TUPOB protokolününoluşturulan komisyon tarafından hazır-lanarak Kasım Ayı toplantısında onay-lanmasına, bölümlere yapılan anketlerdeeksikliklerin kasım ayı toplantısınakadar tamamlanmasına karar verildi.

Toplantıya Odamız Genel SekreteriÜmit ÖZCAN, Odamız Genel MerkezII Başkanı Nehir YÜKSEL, Şube Yö-netim Kurulu Başkanımız GökhanERKAN ve Şube Sekreter Yardımcıla-rımız Nuray ÇOLAK ve Ayla DO-ĞANÇ ile İstanbul Teknik Üniversitesi,Yıldız Teknik Üniversitesi, Dokuz EylülÜniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniver-sitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üni-versitesi, Çanakkale Onsekiz MartÜniversitesi, Mersin Üniversitesi, GaziÜniversitesi, Amasya Üniversitesi, Sel-çuk Üniversitesi, Pamukkale Üniversi-tesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi,Bozok Üniversitesi, Karadeniz TeknikÜniversitesi Ve İzmir Yüksek TeknolojiEnstitüsü temsilcileri katıldılar.

ÇEVRE, KORUMA VESU POLİTİKALARIKOMİSYONUMUZTOPLANDI

3 Haziran 2010 tarihinde gerçekleştiri-len toplantıda Komisyonumuz tarafın-dan Aliağa ilçesi Gencelli bölgesindeyapılması planlanan termik santral pro-jesine ilişkin ÇED raporunun incelene-rek rapor hazırlandı. Komisyonçalışmaları devam ediyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜMKOMİSYONUMUZTOPLANDI

10 ve 23 Haziran 2010 tarihinde ger-çekleştirilen toplantılarda Belediye Ka-nunu’nun 73. maddesinde yapılandeğişiklik tartışıldı. Komisyon çalışma-ları İzmir’deki mevcut durumunun tes-pit edilerek bir rapor oluşturulmasıyönünde çalışmalar devam ediyor.

HUKUKKOMİSYONUMUZTOPLANDI

Hukuk Komisyonumuzun ilk toplantısı16 Haziran 2010 tarihinde Nehir YÜK-SEL, Neriman YÖRÜR, Zühre ÇELİK,Birkan BEKTAŞ, Gökhan ERKAN veGökçe BAŞARAN’ın katılımı ile ger-çekleştirildi. Komisyon çalışmalarıİzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yö-netmeliği Değişiklik Taslağı’nın ince-lenmesi ile devam ediyor.

Haber Bülteni

Haber Bülteni 43


SERBEST ŞEHİRCİLİKKOMİSYONUMUZTOPLANDI

24.06.2010 tarihinde gerçekleştirilentoplantıda müellif yönetmeliği ve karneuygulamasının yarattığı sorunlar tartı-şıldı. Yönetmeliğin iptali için bireyselolarak mağduriyetlerin ifade edilerekdava açılmasına karar verildi. Komis-yon çalışmaları devam ediyor.

ÇEŞME KORUMAAMAÇLI İMAR PLANIHALKIN KATILIMITOPLANTILARINAKATILDIK

Çeşme Belediyesi Meclis Salonu’nda21.06.2010 tarihinde gerçekleştirilentoplantıya Yönetim Kurulu Sekreteri-miz Aslı ÖZAYLAK katıldı. Korumaamaçlı imar planı değişikliklerinin gö-rüşüldüğü toplantıda plan müellifi tara-fından bilgi verildi.

3. Derece Doğal Sit Alanında yer alan“Çeşme-İnönü Mah. Helleki Mevkii1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazımİmar Planı”nın parselasyon planının açı-lan davalar sonucunda iptal edilmesi ileyapılması gündeme geldiği ifade edildi.3. Derece Doğal sit alanında kalan“Çeşme-Fenerburnu Çiftlikköy NPL-4aAlt Bölgesi 1/5000 ve 1/1000 ölçekliKoruma Amaçlı İmar Planı Değişik-liği”nin ise belediye hizmet alanı parkalanına dönüştürülmüş olduğu görülm-üştür. 3. derece doğal sit alanında kalan“Çeşme-16 Eylül Mah. 7890 Ada 2 par-

sel 1/5000 ve 1/1000 ölçekli KorumaAmaçlı İmar Planı Değişikliği”nde iseticaret alanı akaryakıt istasyonu olarakdeğiştirilmiştir.

Toplantıda yasal bir zorunluluk bulun-mamakla beraber sağlık koruma bandıayrılması gerektiği konusunu vurgula-dık.

TMMOB İZMİR İLKOORDİNASYONKURULUTOPLANTISINAKATILDIK

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kuruluhaziran ayı toplantısı 2 Haziran 2010 ta-rihinde TMMOB Ziraat MühendisleriOdası İzmir Şubesi’nde gerçekleştirildi.TMMOB Genel Kurulu’nun değerlen-dirmesi, ENKA Elektrik Santrali ÇEDSüreci, İzmir limanı gündemi ile ger-çekleştirilen toplantıya Yönetim KuruluII Başkanımız Nehir YÜKSEL katıldı.

İZMİR KORUMABÖLGE KURULUTOPLANTILARINAKATILDIK

İzmir 1 ve 2 Numaralı Kültür ve TabiatVarlıklarını Koruma Bölge Kurulu top-lantılarına gündemi düzenli takip ede-bilmek ve şubemizin görüşleriniaktarmak amacıyla, 2863 sayılı Kültürve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasasındadeğişiklik yapan 14.07.2004 gün ve5226 sayılı yasanın 12. Maddesindeki;“ilgili meslek odaları koruma bölge ku-rulu toplantılarına gözlemci olarak katı-labilirler” hükmü gereği, 09-11 Haziranve 30 Haziran -1Temmuz tarihlerindegerçekleştirilen İzmir 2 Numaralı Kül-tür ve Tabiat Varlıklarını Koruma BölgeKurulu toplantısına Şube Sekreter Yar-dımcımız Nuray Çolak gözlemci olarakkatıldı. Foça’da Arıtma Tesisi yapılma-

sına ilişkin hazırlanan koruma amaçlıimar planı, Aliağa bölgesinden madenruhsatı konuları ile Turgutlu KorumaAmaçlı İmar Planı gündemi ile gerçek-leştirildi.

10-11 Haziran 2010 tarihlerinde gerçek-leştirilen İzmir 1 Numaralı Kültür ve Ta-biat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulutoplantısına Şube Sekreter YardımcımızNuray Çolak gözlemci olarak katıldı.Toplantıda Ilıca Kentsel Sit Alanı Ko-ruma Amaçlı İmar Planı görüşüldü.

TMMOB İZMİR İLKOORDİNASYONKURULU KADINÇALIŞMA GRUBUTOPLANTISINAKATILDIK

30 Haziran 2010 tarihinde gerçekleştiri-len toplantıda 29-30 Haziran İstanbulDünya Kadın Yürüyüşü Etkinliği,TMMOB Genel Kurulu’nda alınan ka-rarlar ve gerçekleştirilecek OlağanüstüGenel Kurul, gündemi ile gerçekleşti-rildi. Toplantıya Yönetim Kurulu yedeküyelerimizden Nejla Baysan katıldı.

TMMOB İZMİR İKKALİAĞA TERMİKSANTRALİNE İLİŞKİNTOPLANDI

Şubemiz sekretaryasında yürütülençalışmaları kapsamında 24.06.2010tarihinde Şubemizde gerçekleştirilentoplantıya Jeoloji Mühendisleri Odası,Elektrik Mühendisleri Odası, ZiraatMühendisleri Odası, Jeofizik Mühendis-leri Odası, Kimya Mühendisleri Odasıtemsilcileri Yönetim Kurulu üyelerimizve Çevre, Koruma ve Su PolitikalarıKomisyonu üyelerimiz katıldı. ÇEDraporunun iptali için dava açılmasınakarar verilen toplantı sonrası konu ileilgili çalışmaları devam ediyor.

Haber Bülteni

44 Haber Bülteni


TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI İZMİR ŞUBESİ’NDEN AÇIKLAMA 07.06.2010

Odamız tarafından açılan Konak 23m2c pafta 948 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın bulunduğu alana ilişkin olan ve İzmirBüyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.9.2008 gün ve 01.1932 sayılı kararı onaylanan 1/1000 ölçekli plan değişikliği İzmir 1. İdareMahkemesi kararı ile iptal edilmiştir.

Konak İlçesi, Mürselpaşa Caddesi üzerinde yer alan, 2.Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı olan Fuar Alanı ile tescilli karşısıkonumundaki 948 ada 1 parsel, mevcut imar planlarında Bitişik Nizam, 7 kat (B-7) yapılaşma koşullu "Metropoliten AktiviteMerkezi" olarak planlanmıştır. Geçtiğimiz on yıl içinde birçok kez yapı yüksekliğinin arttırılması istenen söz konusu taşınmazda,yüksek yapı yapmaya olanak sağlayan plan değişikliği; Konak Belediyesi, İzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını KorumaBölge Kurulu tarafından uygun bulunarak İzmir Büyükşehir Belediyesince, kazanılmış toplam inşaat alanının korunması şeklindekiplan notu ilavesi ile onanmıştır.

Söz konusu imar planı değişikliği, bir üst ölçek plan kararı olmaksızın hazırlanmış olması yönüyle yürürlükteki mevzuata açıkçaaykırı olmakla birlikte, Basmane bölgesi ve yakın çevresinde var olan yapılaşma, nüfus ve trafik yoğunluğunu arttırıcı nitelikte,kent silüetine olan olumsuz etkileri ile plan bütünlüğü-planlama esasları ve şehircilik ilkelerine de aykırıdır.

Ayrıca, kültürel, tarihi ve doğal değerleri oldukça yoğun bir şekilde barındıran kentlerden olan İzmir’de yapılacak tüm planlamaçalışmalarında bu özelliklerinin öncelikli olarak ele alınması bir planlama ilkesi gereğidir. Ancak, yapılan plan değişikliğinde,planlama bölgesinin bu özellikleri de dikkate alınmamıştır.

Odamızca bu gerekçelerle açılan davada, İzmir 1. İdare Mahkemesi plan değişikliğinin;

• Dava konusu parselin arsa büyüklüğü, arsa biçimi ve arsa konumunun yüksek bir yapının yapılmasına elverişli olmadığı,

• 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin “1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı” ile uyarlı olmadığı,

• 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ivedilikle revizyon gerektirdiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı hazırlanıp onaylanmadan,1/1000 ölçekli planda yapılan değişikliklerle şekillendirilmeye çalışılmasının teknik açıdan planlama ilke ve esasları ile uyarlıolmadığı,

• Benzer nitelikteki diğer parsellerden farklı olarak ve ayrıcalıklı bir biçimde dava konusu parselde yüksek yapı yapma hakkınınplan değişikliği ile verilmesinin, planlamanın eşitlik ilkesiyle uyuşmaması

nedenleri ile imar mevzuatına, planlama ilkeleri, şehircilik esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı gerekçeleri ile iptal etmiştir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan “1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı”, İzmir kentinin tarihiçekirdeği olan Kemeraltı merkezi üzerindeki baskıların yok edilmesi ve Turan, Salhane ve Liman arkası bölgesindeki eski kentdokusunun yenilenerek kent ekonomisine kazandırılması amacıyla, Turan-Alsancak arasındaki bölgeyi yeni gelişme alanı olarakgöstermekte, çok katlı yapılaşmaları bu bölgeye yönlendirmektir. Üst ölçek planın bu politikasının aksine parsel bazında, sadeceyatırımcıların talepleri göz önüne alınarak onaylanan plan değişiklikleri planlama ilkeleri, şehircilik esaslarına ve kamu yararınaaykırıdır.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, toplumsal ve kamuya yönelik sorumluluklarını yerine getiren etkin görev anlayışınısürdürmeye devam edecektir. Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu

GÖKDELEN DAVASINDA İPTAL KARARI

Konak 23m2c pafta 948 ada 1 parseldekayıtlı taşınmazın bulunduğu alana ilişkinolan ve İzmir Büyükşehir BelediyeMeclisi’nin 12.9.2008 gün ve 01.1932sayılı kararı onaylanan 1/1000 ölçekli plan

değişikliği İzmir 1. İdare Mahkemesikararı ile iptal edildi. Park Tower projesiile gündeme gelen plan değişikliğininiptaline ilişkin yapılan basın açıklamasışöyle:

BASINDA ŞUBE

04.05.2010 - Haber Ekspres -"Sağlıklı Karşıyaka" için sek-törler birlik oldu”

Karşıyaka Belediyesi'nin Sağlıklı Kent-ler Birliği'ne üye olmasından sonra Av-

rupa Sağlıklı Şehirler ağına da dahil ola-bilmek için başlattığı çalışmalarda tümsektörler el ele verdi.

Karşıyaka Belediyesinin çağrısı üzerineBelediye Başkanı Cevat Durak'ın baş-kanlığında Ege Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, DokuzEylül Üniversitesi Mimarlık FakültesiŞehir ve Bölge Planlama Bölüm Baş-kanlığı, Gıda Mühendisleri Odası, İzmir

Ticaret Odası, Şehir Plancıları Odası,Mimarlar Odası temsilcileri bir arayagelerek yönlendirme ve ortaklık grubuoluşturdu. Başkanlığını Ege ÜniversitesiTıp Fakültesi Halk Sağlığı AnabilimDalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Kara-baba'nın üstlendiği yönlendirme grubudüzenli aralıklarla yapacağı toplantı-larda Sağlıklı Kent Karşıyaka için pro-jelerin hazırlanmasına yardımcı olacak.

Haber Bülteni

Haber Bülteni 45


Hedefimiz: "Dünyanın en iyi kentleriarasına girmek"

Karşıyaka'ya gösterilen katkı nedeniylekurum temsilcilerine teşekkür eden Baş-kan Durak " Hedefimiz dünyanın en iyikentleri arasına girebilmek. İlk adımlarıburalardan atarak harekete geçtik. Bele-diyemizin gücünü kentimizdeki kentleilgili kurum ve kuruluşlarının güçleriylebirleştirerek çok daha başarılara imzaatacağımıza inanıyorum. Odalarımızın,üniversitelerimizin birikimlerinden ya-rarlanmak istiyoruz. Kentimizin gelece-ğini belirlerken bizlere yol göstere-bilecek herkesin katkısına ihtiyacımızvar. Bu birliktelik ile de yapamayacağı-mız proje, altından kalkamaya-cağımızsorun yok. " dedi. Belediye bünyesindekurulan sağlıklı kentler proje koordina-törlüğü Karşıyaka'nın daha çağdaş biryapıya kavuşması, halkın bilinçlenmesi,geleceğine daha güven veren yaşanabi-lir bir Karşıyaka için sürekli bir çalışmagerçekleştiriliyor. Karşıyaka Belediye-si'nde gerçekleştirilen toplantıya Durak,Başkan Yardımcısı Kamuran Türkün,Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi HalkSağlığı Anabilim Dalı Başkanı AliOsman Karababa, Dokuz Eylül Üniver-sitesi Mimarlık Fakültesi Şehir BölgePlanlama Bölüm Başkanlığı adına Öğr.Gör. Dr.. Levent Ünverdi, Yard. Doç. Drİpek Özbek Sönmez, Tolga Çilingir,Yard. Doc. Dr. Ahu Dalgakıran, Doç.Dr. Ebru Çubukçu, Ar. Gör. Dr. HilmiEvren Erdin, Neslihan Karataş, MercanEfe, Gözde Ekşioğlu, İzmir TicaretOdası adına Ümit Çiçek, Şehir Plancı-ları Odası adına Şehir PlanlamacısıSabri Yüksel, Gıda Mühendisleri Odasıadına Gıda Mühendisi Hülya Yılmaz,Işık Şahbaz, İzmir mimarlar Odası adınaMimar Serdar Uslubaş, Karşıyaka Be-lediyesi Sağlıklı Kentler Proje Koordi-natörü Şehir Planlamacısı SerdarSepetçioğlu ve Kültür Müdürü ŞebnemGüncü katıldı.

07.05.2010 - Yeni Asır - İnciraltıplanları görücüye çıktı

Konak 23m2c pafta 948 ada 1 parseldekayıtlı taşınmazın bulunduğu alana iliş-kin olan ve İzmir Büyükşehir BelediyeMeclisi’nin 12.9.2008 gün ve 01.1932sayılı kararı onaylanan 1/1000 ölçekliplan değişikliği İzmir 1. İdare Mahke-

mesi kararı ile iptaline ilişkin basın açık-lamamız basında yer aldı.

09.06.2010 – Milliyet Ege - "Sevil’inBasmane gökdelenine iptal”

24.05.2010 Milliyet Ege- Büyük-şehir Çevre Düzeni Planına İptalİstiyor

08.06.2010 – Yeni Asır- "’ParkTower’ Projesi yargı engelinetakıldı”

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nceonaylanan “Konak I. Etap (Alsancak –Kahramanlar Bölgesi) 1/5000 ölçekliNazım İmar Planı”na ilişkin itirazımızınBelediye Meclisince reddedilmesineilişkin haberler basında yer aldı.

20.06.2010 – Milliyet Ege -"Gökdelen itirazına ‘Zorlu’karar çıktı”

Haber Bülteni

46 Haber Bülteni


KONYA ŞUBE

MERAMBELEDİYESİ’NİN"KENTSEL DÖNÜŞÜM"ADI ALTINDA YAPTIĞIİMAR PLANIDEĞİŞİKLİĞİNE İTİRAZETTİK 25.06.2010

Konu: Meram Eski Et Kombinası İmarPlanı Değişikliğine İtiraz Hakkında

Meram Belediye Başkanlığı’na

Şehir Plancıları Odası Konya Şubesi,toplumsal gelişmenin ve çağdaş yaşa-mın gerektirdiği kentsel yaşam kalite-sine ulaşılabilmesi için kentlere vekentlerde yaşayan kentlilere ilişkin so-rumluluğunu yerine getirmeyi, mevcutkısır politika ve yanlış uygulamalardanfarklı bakış açıları sunmayı ve kentlerindaha yaşanabilir niteliklere kavuşmasınıhedeflemektedir.

Bu süreçte plan sorunlarının tartışmayaaçılması ile bir taraftan, ülkemizin yüz-ölçümü bakımından en büyük kentiKonya’ya özgü bir vizyon, ufuk geniş-liği ve stratejisi ile yönlendirilmesi ge-rekliliğini ortaya koymayı diğer taraftanda, Konya’nın gözde ilçesi Meram veMeramlılık kültürüne sahip olduğuplanlama pratiğinde yenilik – derinlik,açılım öncü olma geleneğinin sürdürü-lebilmesini sağlamayı hedeflemektedir.

Şehir Plancıları Odası Konya Şubesiolarak daha önce ki görüşlerimizde debelirttiğimiz üzere, eski Et Kombinası-nın bulunduğu alanın alt merkez oluş-turma – planlama anlayışı içerisinde elealınmasının doğru bir yaklaşım olduğuvurgulanmıştır. Söz konusu planlamayaklaşımının ancak ve ancak nazımplanda Meram İlçesi için öngörülen yo-ğunluk kararları aşılmadan, bölgenindokusu dikkate alınarak yapılması ge-rektiği ifade edilmiştir.

Ne var ki Şehir Plancıları Odası KonyaŞubesi olarak, söz konusu alana ilişkinMeram Belediye Meclisi 09.04.2010tarih ve 64 sayılı kararı ile uygun görü-

len; Konya Büyükşehir Belediye Mecli-sinin 14.05.2010 tarih ve 305 sayılı ilede onaylanan imar planının, yoğunlukkararları açısından kabul edilemez ol-duğu düşünülmektedir.

Bu anlamda planlama alanının;

• Yoğunluk kararlarının yalnızca yatı-rımcı açısından bir kazanç olarak elealınmaması gerektiği

• Alana ilişkin öngörülen ticaret kulla-nımına yönelik E:1,50 gibi bir inşaatyoğunluğunun, bölgenin genel yapı-laşma ilkeleri açısından doğru bir plankararını yansıtmadığı

• Alana ilişkin öngörülen konut kulla-nımına yönelik E:1,80’in sürdürüle-bilir planlama anlayışı ve Merambölgesinin kendisine özgü Meramlı-lık aidiyetine ve Meram kimliğineters düşecek bir yoğunluk kararı ol-duğundan

• Planlama alanı içerisinde oluşturulansanal alanlar ifadesinin arazi kullanı-mında ve uygulama aşamasında kent-sel ranta açık ve suistimale davetniteliği taşımasından

• Hepsinden önemlisi bu sürecin birimar planından çok, kentsel tasarımölçeğinde ele alınmasını zorunlu kıl-dığı

görüşüne dayanarak yukarıda anılanmeclis kararları ile onaylanan plana iti-raz ediyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları OdasıKonya Şubesi Yönetim Kurulu

SELÇUK ÜNİVERSİTESİŞEHİR VE BÖLGEPLANLAMA BÖLÜMÜMEZUNİYET TÖRENİNEKATILDIK

17 Haziran 2010 Perşembe günü HalilCin Konferans Salonu’nda gerçekleşti-rilen mezuniyet törenine Şube Başkanı-mız Mustafa DOLULAR ve Şube II.Başkanımız Elif GÜNDÜZ katıldılar.Şube Başkanımız, dereceye giren öğ-rencilere TMMOB Şehir PlancılarıOdası rozetini taktı ve mesleğe yeni baş-layan meslektaşlarımıza başarılar diledi.

SAMSUN ŞUBE

TMMOB İLKOORDİNASYONKURULUTOPLANTILARINAKATILDIK

6 -25 Mayıs 2010 tarihlerinde gerçekle-şen TMMOB İl Koordinasyon Kurulutoplantılarına Şube Başkanımız HüseyinKahraman katılmıştır. Gündem içeri-sinde Bütçe durumu ve TMMOB 41.Olağan Genel Kurulu konuları yer al-mıştır.

SAMSUN BÜYÜKŞEHİRBELEDİYESİTOPLANTILARINAKATILDIK

13 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleşenSamsun Kurupelit mevkii, 1. Ve 3.De-rece Arkeolojik Sit alanında yapılan1/5000 ve 1/1000 ölçekli İmar Planı ça-lışması toplantısına Şube SekreteriBurcu ÇAMLIBEL katılım sağlamıştır.

18 Mayıs 2010 tarihinde Samsun EskiTekel Binaları Yenileme alanı konulubilgilendirme toplantısına odamız adınaŞube Sekreteri Burcu ÇAMLIBEL katı-lım sağlamıştır.

RİZE-GİRESUN VEORDU TEMSİLCİLİKSEÇİMLERİMİZİGERÇEKLEŞTİRDİK

14 Mayıs 2010 Cuma günü Rize Tem-silcilik seçimi, 15 Mayıs 2010 Cumar-tesi günü Giresun Temsilcilik seçimi ve16 Mayıs 2010 Pazar günü Ordu Tem-silcilik seçimi gerçekleştirilmiştir.

Odamız Genel Başkanı Necati Uyar,II.Başkan Nehir Yüksel, Yönetim Ku-rulu Yedek Üyesi Meltem Doğan Yağan,

Haber Bülteni

Haber Bülteni 47


Gen. Sek. Yrd. Tuğba Kurt, SamsunŞube Başkanı Hüseyin Kahraman, ŞubeSaymanı Levent Uçarlı, Şube SekreteriBurcu Çamlıbel ve Yönetim KuruluÜyesi İbrahim Öner katılım sağlamıştır.

15 Mayıs Cumartesi günü Temsilcilikseçimlerinde, Odamız Genel BaşkanıNecati Uyar tarafından Anayurt gazetesiile röportaj yapılmıştır.

TRABZON ŞUBEOLUŞUMUBİLGİLENDİRMETOPLANTISINAKATILDIK

15 Mayıs 2010 tarihinde Trabzon’da26.Olağan Genel Kurul’da alınan kararile şube oluşumu kabul edilen TrabzonTemsilciliğimiz ile toplantı yaptık. Top-lantıya, Odamız Genel Başkanı NecatiUyar, II.Başkan Nehir Yüksel, YönetimKurulu Yedek Üyesi Meltem DoğanYağan, Gen. Sek. Yrd. Tuğba Kurt,Samsun Şube Başkanı Hüseyin Kahra-man, Şube Saymanı Levent Uçarlı,Şube Sekreteri Burcu Çamlıbel ve Yö-netim Kurulu Üyesi İbrahim Öner katı-lım sağlamış olup, şube oluşumu,Şube-Temsilcilik ilişkileri,mali durumhakkında gerekli bilgilendirmeler ya-pıldı.

SAMSUN BÜYÜKŞEHİRBELEDİYESİTOPLANTILARINAKATILDIK

02 Haziran 2010 tarihinde Samsun EskiTekel Binaları Yenileme Alanı konulu II.bilgilendirme toplantısına odamız adınaŞube Sekreteri Burcu ÇAMLIBEL katı-lım sağlamıştır.

TMMOB 41.OLAĞANGENEL KURULU’NAKATILDIK

Ankara’da gerçekleşen TMMOB41.Olağan Genel Kurul Ve Seçimlerine29-30 Mayıs tarihlerinde, şubemiz adınaHüseyin Kahraman katılım sağlamıştır.

TMMOB İLKOORDİNASYONKURULU BASINAÇIKLAMASINAKATILDIK

01.06.2010 tarihinde Şehitlerimizin anı-sına düzenlenen basın açıklamasınaodamız adına Şube sekreteri BurcuÇAMLIBEL katılım sağlamıştır.

AKS TV CANLI YAYINA KATILDIK

25.07.2010 tarihinde Samsun doğalgazçevrim santrali konusunun görüşüldüğücanlı yayına, belediye başkanları vediğer meslek odaları ile birlikte ŞubeBaşkanımız Hüseyin Kahraman katılımsağlamıştır.

"CEBELİ SEYİRTEPESİ'NDE SİMGESEL YAPIMİMARİ PROJEYARIŞMASI"NDAÜYEMİZ SATINALMAÖDÜLÜ ALDI

Gazipaşa Belediyesi'nce düzenlenen"Cebeli Seyir Tepesi'nde Simgesel YapıMimari Proje Yarışması"nda üyemizMesut Yüksel’in Danışmanı olduğuekip satın alma ödülü almıştır.


Yayın Türü: Yerel Süreli YayınAylık Haber BülteniOda birimlerine ve üyelere ücretsiz gönderilir.

Yayın İdare MerkeziHatay Sokak No.24/17Kocatepe/ANKARATel:0312 417 87 70Faks:0312 417 90 55e-posta: [email protected]

TMMOB Şehir Plancıları Odası Adına Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Necati UYAR

Haber Bülteni SekreteriSercan KARA

Bu Sayıya Emeği GeçenlerTuğba KURT (Genel Merkez)

Ece ETEL (Ankara Şube)

Salih DİRLİK (Antalya Şube)

Akif Burak ATLAR (İstanbul Şube)

Gökçen Nigar TAŞKIN (İstanbul Şube)

Saadet Tuğçe TEZER (İstanbul Şube)

Nuray ÇOLAK (İzmir Şube)

Ayla DOĞANÇ (İzmir Şube)

Reyhan GÜDEN (Konya Şube)

Burcu ÇAMLIBEL (Samsun Şube)

Serhat DURUKAN (Samsun Şube)

Sayfa DüzeniLeda Ajans Ltd, Şti. (312) 466 43 28

BaskıKORZA YAYINCILIK BASIM LTD. ŞTİBüyük Sanayi 1. Cadde 95/1İskitler/Ankara (312) 342 22 08

Mayıs-Haziran 4250 adet basılmıştır.

ÖĞRENCİ VE İŞSİZÜYELERİMİZE %50İNDİRİMLİDİR

Documents

Şehir Plancıları Odası HHaabbeerr BBüülltteennii · 2010-09-16 · TMMOB Şehir Plancıları Odası Haber Bülteni 3 Haber Bülteni sorunlar ve derinleşen toplumsal ayrışmalar