140

€¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

  • Upload
    others

  • View
    13

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 2: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 3: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 4: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

Evet, 2017’deyiz. 2016’ya dönüp şöyle kuşbakışı baktığımızda şunları gördük:Şubat ve Mart aylarında Ankara’da hain terör eylemleri vardı. Nisan’da Türkiye’nin 4.5G’ye geçişi gündem yarattı. Her ne kadar dünyada 4.5G standardı olmasa da, 4.5G’ye geçişle Türkiye, internet hızını 10 kat artırdı. Mayıs ayında Başbakan Ahmet Davutoğlu istifa etti; yerine Binali Yıldırım geçti. Haziran ayında İngiltere’deki Brexit tüm dünyada geniş yankı uyandırdı. Temmuz ayında Osmangazi Köprüsü açıldı. Sonra, o menfur 15 Temmuz’u yaşadık. Ağustos’ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldı. Eylül’de Rusya ile Türkiye arasındaki uçuşların yeniden başlatılması yönündeki anlaşmanın sonrasında ilk turist charter uçuşu gerçekleşti; ama uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyesinin altına indirdi. Ekim’de MGK toplantısı sonrasında OHAL’in 90 gün daha uzatıldığını açıklandı. Kasım’da ABD’nin yeni başkanı olarak Cumhuriyetçi aday Donald Trump seçildi; ABD doları gelişmekte olan para birimleri karşısında hızla değer kazandı. Dolar/TL oranı 3,30’u aşarak rekor kırdı. Aralık’ta Türkiye’ye Rus doğalgazını taşıyacak Türk Akımı Projesi anlaşması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul edildi; Başbakan Binali Yıldırım, Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı doğrultusunda, 250 milyar TL’lik kredi hacmi oluşturulacağını açıkladı. Ve yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,5 büyüyen Türkiye ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 daraldı. Böylece ülke ekonomisinde 27 çeyrektir süren büyüme serisi kesintiye uğramış oldu. 20 Aralık’ta Avrasya Tüneli açıldı. Bu arada yine, Beşiktaş’ta, Vodafone Arena önünde gerçekleştirilen terör vardı...

Olaylar itibarıyla bu inişli-çıkışlı görünüm her şeye rağmen Türkiye’de ekonominin, (hâlâ inşaat ağırlıklı olsa da) sanayilerin ve hayatın devam ettiğini gösteriyor bize. Tabii ki, Türkiye ve dünya pazarlarının ihtiyaçları ve gelişmeleri paralelinde katma değeri yüksek ürünler ve sistemler geliştirme ihtiyacımız, hatta mecburiyetimiz devam ediyor. Bu ihtiyaç ve mecburiyet çerçevesinde, Mayıs 2017’de gerçekleştirmeyi planladığımız II. Uluslararası İleri Endüstriyel Otomasyon Kongre ve Sergisi önümüzdeki yıl için şimdiden çok umut verici bir olay. Dünyada ve Türkiye’de Endüstri 4.0’ın geldiği son noktayı hep birlikte tekrar görmek ve bilgileri paylaşmak, hiç kuşkusuz çok önemli bir buluşma olacak. Bu buluşma ile Endüstriyel Otomasyon sektörünün sesinin birlikte ve daha gür çıkacağına inancım tamdır.

Öte yandan önümüzdeki yıl, her halükârda bir referandum yılı olacak gibi. Bu nedenle biz de, küçük bir fıkra ile duruma katkıda bulunalım dedik. Fıkra şöyle: İki emekli parkta güvercinlere yem atıyormuş. Birinci emekli gevrek bir gülüşle arkadaşına, ‘’Şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyasetçileri hatırlıyorum,” demiş. Diğeri merakla, “Neden?” diye sorunca, bizim birinci emekli yapıştırmış cevabı: “Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar, yem peşinde yanımızdan ayrılmıyorlar. Ama havada uçarken, gayet rahatlıkla üstümüze ediyorlar!”

Daha ileri, daha aydınlık, daha müreffeh bir Türkiye için, sevgi ve saygılarımızla…

Saygı ve sevgilerimle Turan Türkmen

EK SEN Ya y›n c› l›k Fu ar c› l›k Ta n› t›m Hiz. Ltd. fiti. Ad› na im ti yaz sa hi bi ve So rum lu Ya z› ‹fl le ri Mü dü rüTu ran Türk men tu ran@ek senltd.comGe nel Ya yın Yö net me ni: Prof. Dr. Ya€ mur De niz han de niz han@bo un.edu.trRek lam ve Halk la İlişki ler Md.: Bir sen Sal man bir sen@ek senltd.comYa yın Ku ru lu:Prof. Dr. Ab dül ka dir Er den / At› l›m Üni ver si te si Mekatronik Müh.Böl.Bşk.Prof. Dr. Me tin Gö ka flan / ‹TÜ. Kon trol Müh. Böl. Bflk.Prof. Dr. Ga lip Can se ver / Y.T.Ü. Elek trik Elek tro nik Müh. Fak. Dek.Kurumsal İletişim Uzmanı: Giray Karanlık giray@ek sen med yag rup.comYa yın Da nış man la rı:Prof. Dr. Ali nur Bü yü kak soy / Geb ze ‹le ri Tek. Ens. Rek.Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker / YTÜ Makina Müh. Bölüm BaşkanıProf. Dr. Bülent Eker / Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Müh. Böl.Prof. Dr. Er sin Tu lu nay / OD TÜProf. Dr. Gök sel De mi rer / OD TÜ Çev re Mü hen dis li €iProf. Dr. Gü ven Ön bil gin / 19 Ma y›s Üni ver si te siProf. Dr. Mü bec cel De mi rek ler / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl.Prof. Dr. Mu am mer Er mifl / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl.Prof. Dr. Muhsin Kılıç / Uludağ Üni ver si te siProf. Dr. Sa vafl Ay berk / Ko cae li Ü. Çev re Müh. Böl. Bflk.Prof. Dr. Tun cel Öz den / TÜ B‹ TAK Enst. Ana liz Lab. Böl. Bflk.Prof. Dr. U€ur Çel tek li gil / Sa kar ya Üni ver si te si Prof. Dr. Se ta Bo gos yan / ‹TÜ. Kon trol Müh. Böl.Prof. Dr. Yu suf Tan / Bo €a zi çi Ü. Me di cal En gi nee ringProf. Dr. Ke mal Leb le bi ci o€ lu / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl.Doç. Dr. ‹. Hak k› Çav dar / Ka ra de niz Tek nik Ü.Doç. Dr. Yu suf A. Us ka ner / Öz çe lik A.fi.Prof. Dr. Hakan Yavuz / Ç.Ü. Müh. Mim. Fak. Mak. Müh. Böl.Yrd. Doç. Dr. Si bel Ulu da€ De mi rer / Çan ka ya Ü. End. Müh. Böl.Sevtap İnan / Sie mens M. Halil Başaran / Rock well Oto mas yonLevent Fadıloğlu / Schnei derCen giz Me riç / Hi paflEmin Ol cay / Ak bil A.fi.Çağrı Hekimoğlu / EsitGök tu€ Gür / Schnei derH. Cen giz Ce lep / En tek OtomasyonHa san Bas ri Ka ya k› ran / EMF Motor‹b ra him Er kan Ye nel / Norm Ener ji‹s ma il Obut / Hid ro ser Mahmut Bertan / We id mül lerNi ya zi Sa r› ma den / Me delOral Av c› / Pio makÖz kal Gü ner / Schnei der Elec tricSe dat Sa mi Öme ro€ lu / E3TamGökhan Yücel / Phoe nix Con tactfiah nur Aga ik / GSDOsman Kutan / ABBTa lat Av c› / P› nar Müh.T. Ha kan Özer / ‹SOD Yön. Krl. Bflk.Tun cay Soy dafl / Fes toYa vuz Ço pur / PilzSırrı Kardeş / Kardeş ElektrikTolga Bizel / Mitsubishi ElectricHakan Aydın / Mitsubishi ElectricDr. Hüseyin Halıcı / Halıcı Elektronik Tunç Atıl / HKTM

Tek nik Edi tör: Emeç Erçelik editor@ek sen med yag rup.comEdi tör: Alper Öz editor@ek sen med yag rup.com Taluy Denizhan info@ek sen med yag rup.com

Gra fik Ta sa rım: Ülgen Güneş ulgen@ek sen med yag rup.com Şükran Pala sukran@ek sen med yag rup.com Esra Satır Emek esra@ek sen med yag rup.com

Reklam Koordinatörü:Ca hi de Av flar De mir ca hi de.av sar@ek sen med yag rup.comReklam Satış : Taha Aydın taha@@ek sen med yag rup.comHalkla İlişkilerve Tanıtım: Onur Narinoğlu onur@ek sen med yag rup.comAbo ne ve Ma li İşler: Şerife Yılmaz finans@ek sen ltd.comUluslararası İlişkiler:Serdal Doğan info@ek sen med yag rup.com

Tem sil ci lik le ri miz: Ne jat Cofl kun Tel: 00.44.171.377 00 76 ‹N G‹L TE RE in [email protected] Gülden Ela Yalçın Tel: 00 49 7234 69 33 Münih - AL MAN YA in [email protected] ‹z mir Tem sil ci li €i: Fatma Boyraz Tel: 0555 575 66 30Mer kez: EK SEN Ya y›n c› l›k Fu ar c› l›k Ta n› t›m Hiz. Ltd. fiti. Mefl ru ti yet Cad. Kıblelizade Sk. Tepe Han No: 1 Kat: 2 D: 7 34440 Be yo€ lu-‹s tan bul / TÜRKİYETel : +90.212.292 01 89 Faks : +90.212.293 32 24www.endustriotomasyon.comE-ma il: in fo@ek sen med yag rup.com www.ek sen med yag rup.comBas kı: Doğa Basım Yıl lık abo ne lik: 120.- TL. Yıl lık yurt dışı abo ne lik: 100 Eu roEn düs tri ve Oto mas yon Yay g›n sü re li bir ya y›n d›r, Ay da bir ya y›n la n›rDer gi miz de yer alan ilan la r›n so rum lu lu €u ilan ve ren le re, ma ka le ler de ki fi kir ler ve yo rum lar ya zar la r› na ait tir.Tüm hak la r› Ek sen Ya y›n c› l›k’a ait olup, izin siz kul la n› la maz ve ya y›n la na maz.

Ek sen Ya y›n c› l›k; ba s›n ve ya y›n c› l›k il ke le ri ne uy ma y› ta ah hüt eder.

editör

ENDÜSTRİ OTOMASYON DERGİSİ ÜYESİDİR.ENDÜSTRİYEL OTOMASYONSANAYİCİLERİ DERNEĞİ

Page 5: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 6: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 7: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 8: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

■ Bağımsız çözümlerden tam otomasyonaPILZ

■ CES 2017: Nesnelerin İnterneti kişiselleşiyor BOSCH REXROTH

■ Automation’a Görünürlüğü İyileştirme ve Daha İyi Karar Alma İçin Hizmet Araçlarını ve Tedarikçi Ağlarını Optimize Etme ROCKWELL

■ Gizemli Metal

■ Mikro - Denetleyici TabanlıPratik reaktif Güç Ölçüm Tekniği

■ Verimli üretimin anahtarı dijital fabrikalarMITSUBISHI ELECTRIC

ÜRÜN ve UYGULAMALAR

TEKNOLOJİDE YENİLİKLER

PROJE ve YENİLİKLER

56

10

1420

DOSYA

■ ENERJİ ve DOĞAL KAYNAKLARIMIZ

■ GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIMLARI 3 MİLYAR

DOLARDAN ÇOK FAZLA!

■ MADEN SEKTÖRÜNÜN BUGÜNÜ

Page 9: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

108HABERLER

■ Makine Sektörüne Yön Veren Markaların Buluşmasına “44 Ülkeden 39.965 Profesyonel” Ziyaretçi

■ Enerji İletim Şebekeleri İçin Yeni Çözüm Hayata Geçiyor

■ Enerji Devleri Akıllı Şebekeler İçin Bir Araya Geliyor

■ “Her Seviyede Yenilikçilik” konsepti ile Nesnelerin Internet’ine (IoT) farklı bir bakış açısı

■ Üretimde Güç Kazanmanın Formülü Sanayi 4.0

■ BOSCH REXROTH Robot uygulamaları için IndraMotion MLC otomasyon sistemi

■ SCHNEIDER Nesnelerin İnterneti’nin gücünü maksimuma çıkaran EcoStruxure yenilendi

■ PROTEK TEKNİK Semiconductors – LinPak

■ PILZ PSS 4000 otomasyon sistemi ile emniyet ve otomasyon için birçok projeyi uygulayabilirsiniz.

■ SCHUNK Takım tutucularDışarıda ince Shrink takım tutucu geometrisi

■ OMRONYeni 1S Servo sistemi, makine tasarımını ve verimliliğini geliştiriyor

■ MITSUBISHI ELECTRICMaliyetleri azalıp verimlilik artıran Mitsubishi Electric iQ-R Serisi Mitsubishi Electric’ten yeni nesil otomasyon platformu

78ÜRÜNLER

Page 10: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 11: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 12: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

10

TEKN

OLO

JİD

E YE

NİL

İKLE

R

GİZEMLİ METALBu yazı, Recycling Today dergisinin 6 Aralık 2016 tarihli sayısından alınmıştır.

Page 13: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

11

TEKN

OLO

JİD

E YE

NİL

İKLE

R

Page 14: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

TEKN

OLO

JİD

E YE

NİL

İKLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

12

Page 15: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Page 16: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

14

PRO

JE V

E YE

NİL

İKLE

R

Page 17: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

15

PRO

JE V

E YE

NİL

İKLE

R

Page 18: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

16

PRO

JE V

E YE

NİL

İKLE

R

Page 19: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

17

PRO

JE V

E YE

NİL

İKLE

R

Page 20: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

18

PRO

JE V

E YE

NİL

İKLE

R

Page 21: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

19

PRO

JE V

E YE

NİL

İKLE

R

Page 22: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

20

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

‘2017 BÜTÇE SUNUMU”NA GÖRE

DOĞAL KAYNAKLARIMIZ

Her ne kadar “Doğal Kaynaklar” başlı başına bir alan olsa de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız için ‘Do-ğal Kaynaklar” anlaşılan mutlaka ‘Enerji” alanının deva-mı olan bir alan gibi. Örneğin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ‘2017 Yılı Bütçe Sunumu”nun “Giriş”i şöy-le deniliyor:

“Enerji ve doğal kaynaklar alanını yönetirken, dışa ba-ğımlılığı azaltmak, iki katına çıkacak olan enerji talep ar-

tışını sorunsuz karşılamak ve arz güvenliğini sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Enerji arz güvenliği için kritik bir unsur olarak gördüğü-müz, son on yılda hızlanarak enerji sektörümüzün çeh-resini ciddi şekilde değiştiren serbestleşme çabaları ile geliştirilmeye çalışılan rekabetçi piyasa yapısı, enerji po-litikalarımızın en önemli odak noktalarıdır. Bu bağlamda rekabetçi, şeffaf, tüketicinin korunduğu, piyasa ve çev-

Page 23: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

21

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

resel sürdürülebilirliği de dikkate alan bir enerji sektörü önceliğimiz olmuştur ve olmaya da devam edecektir.

Enerji arz güvenliğinden kaynaklanan riskleri azaltmak, enerjinin daha verimli üretilmesini ve kullanılmasını sağ-lamak amaçları ile serbest piyasa şartlarının oluşturul-ması ve rekabete dayalı yatırım ortamının geliştirilmesi, enerji sektöründeki önemli talep artışını karşılamada başlıca stratejilerimiz olmaya devam edecektir.

Ülkemizin enerji talebini karşılamak için sınırlı olan doğal kaynaklarımızı rasyonel bir şekilde kullanmaya, yeni teknolojilerle enerji üretimini çeşitlendirmeye ve mevcut teknolojilerin verimliliğini arttırmaya, alternatif enerji kaynaklarını değerlendirmeye yönelik politika ve stratejilerin uygulanmasına büyük önem veriyoruz. Ay-rıca, enerji ithalatımızın azaltılması noktasında toplumda enerji verimliliği bilincinin yerleştirilmesi ve geliştirilme-si de politikalarımızda ayrı bir önem taşıyor.Ülkemizin zengin doğal kaynaklarından azami ölçüde ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda istifade etmek orta ve uzun vadede önceliğimiz olmaya devam edecek-tir. Bu bağlamda çevre ile uyumlu, öncelikle iş sağlığı ve güvenliği koşullarını sağlayan sürdürülebilir bir maden-cilik için etkin ve uygulanabilir politikaların oluşturul-ması, doğal kaynaklarımızın ekonominin büyümesine ve ülke refahına katkıda bulunacak şekilde yönetilmesinin öncelikli şartıdır.

Bakanlığımız, Ülkemiz yer altı kaynaklarının ülke ekono-misine yüksek katma değer sağlayacak şekilde değer-lendirilmesini amaçlayarak çalışmalarını bu doğrultuda yoğunlaştırmaktadır.

Türkiye, son 14 yılda bölgesindeki birçok önemli projede yer alan bir ülke haline gelmiştir. Doğusundaki kaynakla-rın batıya ulaştırılmasında güvenli bir merkez konumun-da olan Ülkemizin enerjide 2023 hedeflerini belirledik ve bu hedefler doğrultusunda ilerliyoruz…”

“2017 Yılı Bütçe Sunumu”nun ‘Enerji Politika Ve Stra-tejilerimiz” bölümünde ise “Bakanlığımız, Ülkemiz adı-na çok önemli uluslararası projeleri yürütmekle birlikte Ülkemizin enerji altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi

ve enerji piyasalarının rekabete dayalı olarak yeniden ya-pılandırılması sürecini yönetmekte olup; enerji ve doğal kaynakları verimli, etkin, güvenli, zamanında, çevreye duyarlı ve iş sağlığı ve güvenliği öncelikli olacak şekilde değerlendirerek dışa bağımlılığı azaltmayı ve ülke refahı-na en yüksek katkıyı sağlamayı görev edinmiştir.

Enerji arz güvenliğinden kaynaklanan riskleri azaltmak ve enerjinin daha verimli üretilmesini ve kullanılmasını sağlamak amacıyla serbest piyasa şartlarının oluşturul-ması ve rekabete dayalı yatırım ortamının geliştirilme-si, enerji sektöründeki önemli talep artışını karşılamada başlıca stratejilerimiz olmaya devam edecektir.

Strateji ve politikalarımız; enerji arz güvenliği, alternatif enerji kaynakları, kaynak çeşitliliği, yerli ve yenilenebilir kaynakların ekonomiye kazandırılması, sürdürülebilirlik, enerji piyasalarında serbestleşme ve enerji verimliliği te-mellerine dayanmaktadır.Bu politikalarımız; jeopolitik konumumuzun sağladığı avantajlar kullanılarak, ülke gerçekleri ile küresel ölçekli dinamikler çerçevesinde yönetilmektedir. Bu kapsamda, temel strateji ve politikalarımız;*Yerli kaynaklara öncelik vermek suretiyle kaynak çeşit-liliğini sağlamak,*Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki pa-yını artırmak,*Enerji verimliliğini artırmak,* Serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandırmak ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak,* Petrol ve doğal gaz alanlarında kaynak çeşitliliğini sağ-lamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltacak tedbir-leri almak,*▪Jeopolitik konumumuzu etkin kullanarak, enerji ala-nında bölgesel işbirliği süreçleri çerçevesinde Ülkemizi enerji üssü ve terminali haline getirmek,*Enerji ve doğal kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çev-reye duyarlı halde yürütülmesini sağlamak,*Doğal kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını artır-mak,*Endüstriyel hammadde, metal ve metal dışı madenleri-mizin üretimlerini artırarak yurt içinde değerlendirilme-sini sağlamak,*Maliyet, zaman ve miktar yönünden enerjiyi tüketiciler

Page 24: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

22

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

için erişilebilir kılmak şeklinde özetlenebilir.

Bakanlığımızca; enerji sektöründeki gelişmeler dikkat-le izlenmekte ve gerekli tedbirler alınmaktadır. Ülkemiz enerji arz güvenliğinin sağlanmasına büyük önem veril-mekte, artan enerji talebi dikkate alınarak enerji arz gü-venliğimize yönelik politikalar çerçevesinde çalışmaları-mız devam etmektedir.

Bu bağlamda, enerji arz güvenliğinden kaynaklanan risk-leri azaltmak için;*Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verile-rek kaynak çeşitlendirmesinin sağlanması,*Serbest piyasa unsurlarının işlevselliğinin artırılması,*Yatırım ve ticaret ortamının iyileştirilmesi,*Enerji sektörünün sürdürülebilirliğini temin etmek amacıyla enerji kaynaklarının, taşıma güzergâhlarının ve enerji teknolojilerinin çeşitlendirilmesi,*Ülkemiz yeraltı ve yerüstü kaynaklarının ülke ekonomi-

sine yüksek katma değer sağlayacak şekilde değerlen-dirilmesi,* Enerji arz ve talep zincirinin her halkasında enerji ve-rimliliğinin artırılması,*Sahip olduğumuz jeopolitik konumun etkin şekilde kul-lanılmasıyla enerji koridorlarının kesiştiği noktada yer alan Ülkemizi enerji merkezi haline dönüştürürken bu sürecin en iyi biçimde yönetilmesi,*Elektrik arz güvenliğine katkı sağlamak ve yeterli mik-tarda enerjinin kesintisiz ve kaliteli bir şekilde temini açısından komşu ülkelerle enterkonneksiyonların sağ-lanması,*Türkiye’nin daha şeffaf bir piyasaya kavuşması ile enerji ticaret ve dağıtım üssü olabilmesi yolunda enerji borsası ve uluslararası piyasa entegrasyonu projelerinin güçlendirilmesi,*Nükleer enerjinin elektrik üretim portföyüne dahil edilmesi,*Ülkemizin enerji alanındaki dışa bağımlılığının azaltıla-

Page 25: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

23

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

rak enerji maliyetlerinin ülke ekonomisi içindeki payının düşürülmesi ve cari açığın azaltılması,*Enerji diplomasisi kapsamında uluslararası arenada etkinliğin ve işbirliğinin geliştirilmesi yönündeki çalış-malar büyük bir hızla devam etmektedir…” denilmekte.

Sunumun “Yenilenebilir Enerji Görünümü”nde ise ‘Ülke-miz coğrafi konumu ve jeolojik yapısı nedeniyle yenile-nebilir enerji kaynakları bakımından zengin bir ülkedir. Bu kaynaklardan azami ölçüde yararlanmak hem enerji arz güvenliğine katkı sağlayacak hem de yeni istihdam alanlarının oluşumuna zemin hazırlayacaktır. 2002 yılın-da 12.277 MW olan yenilenebilir enerji kaynakları kurulu gücümüz 2016 Yılı Eylül Ayı sonu itibarı ile yüzde 172 artış ile 33.352 MW’a ulaşmıştır. 2002 yılında yenile-nebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz 34 milyar kWh iken, 2015 yılında yüzde 147 artışla 84 milyar kWh’a çık-mıştır. 2016 yılı Eylül ayı sonu itibariyle 70,2 milyar kWh seviyesine ulaşmıştır.

2016 yılı ilk 9 ay içerisinde rüzgâr, jeotermal, hidrolik, güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına daya-lı santrallerin kurulu gücünde yaşanan artış 1.742 MW olup bunların;* 725 MW’ı rüzgâr,*455 MW’ı hidrolik,* 101 MW’ı jeotermal,*411 MW’ı güneş* 50 MW’ı diğer yenilenebilir kaynaklı elektrik üretim santralleridir.2014 yılında kurulu gücümüzde gerçekleşen 5.512 MW’lık artışın yaklaşık yüzde 45’i, 2015 yılında gerçekle-şen 3.628 MW’lik artışın neredeyse tamamı, 2016 yılının ilk 9 ayında gerçekleşen 4.926 MW’lık artışın ise yüzde 35,3’ü yenilenebilir kaynaklara dayalıdır. Bu durum ye-nilenebilir enerji uygulamalarımızın olumlu sonuçlarının en güzel göstergelerinden biridir…” denilmiş.Şimdi de “Yenilenebilir Enerji Alanındaki Gelişmeler” bö-lümündeki ifadeleri aktarıyoruz:

Page 26: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

24

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

- Hidrolik Enerji: Ülkemiz HES potansiyelinin değerlen-dirilebilmesi amacıyla çalışmalar devam etmekte olup bu kapsamda devrede olan HES’lere ilave yaklaşık 6.500 MW’lık lisanslı ve 3.500 MW’lık önlisanslı proje bulun-maktadır. Ayrıca sistem bağlantı görüşü verilen ancak henüz önlisansını almamış yaklaşık 2.500 MW’lık HES projesi daha bulunmaktadır. Sonuç olarak ülkemiz he-men hemen bütün HES potansiyeli değerlendirilebilecek şekilde elektrik sistem bağlantıları planlanmıştır. Bu planlamalar bütüncül havza metodu ile mevcut ve plan-lanan elektrik iletim tesislerinin maksimum verimle kul-lanılması ve minimum çevresel etki hedefi ile yapılmıştır.

- Rüzgar Enerjisi: Bugüne kadar yaklaşık toplamda 11.850 MW kurulu gücünde rüzgâr santrali bağlantısı için görüş verilerek kapasite tahsisi gerçekleştirilmiş-tir. 2016 yılı Eylül ayı itibariyle bu kapasitenin yaklaşık 5.218 MW’lık kısmı lisanslı olarak işletme halinde olup lisanssız santraller ile birlikte bu değer 5.228 MW’a ulaşmıştır. RES kurulu gücünün toplam kurulu güç içeri-sindeki payı yüzde 6,7’ye ulaşmıştır. RES’lerin 2015 yılı elektrik üretimi içindeki payı yüzde 4,4 olarak gerçek-leşmiştir. İşletmede olan santrallerin yanı sıra, yaklaşık 2.500 MW kurulu güçte RES projesi için TEİAŞ’la Bağ-lantı Anlaşması imzalanmış ve söz konusu santraller şu anda tesis aşamasındadır. Ayrıca, işletmedeki santraller tarafından Lisans Yönetmeliği çerçevesinde yapılan güç artırım taleplerinden 1.000 MW güç artırımı kapasitesi uygun bulunmuş olup, saha izinleri ve bağlantı tesisleri hazır olan söz konusu santrallere ait güç artışlarının 1-2 yıl içerisinde devre alınması öngörülmektedir.

- Güneş Enerjisi: Güneş enerjisine yönelik toplam 13 MW kurulu güce sahip 2 proje lisanslandırılmış olup 243 MW’lık 24 proje ise önlisanslandırılmış durumdadır. 332 MW’lık kalan 23 proje ise önlisans alma aşamasındadır.

Lisanssız projelerden ise geçici kabulü yapılarak devre-ye alınan 861 adet GES’in kurulu gücü 2016 Eylül sonu itibari ile 660 MW’a ulaşmıştır. Geçici kabul aşamasında ise toplam 114 MW’lık, 127 adet proje bulunmaktadır. Ayrıca, projesi onaylanan toplam 4.222 MW’lık, 4.966 adet proje bulunmaktadır. TEİAŞ tarafından kapasite tah-sisi yapılan GES kurulu gücü ise yaklaşık 7.000 MW’tır.

Ayrıca Enerji İhtisas Endüstri Bölgeleri kapsamında Karapınar’da kurulması öngörülen Yenilenebilir Kaynak Alanı (YEKA) kapsamında 1.000 MWe’lık gücün iletim sistemine bağlantısı hakkında planlama çalışmaları ta-mamlanmıştır.

YEKA Yönetmeliği kapsamında ilk uygulama Konya ili, Karapınar ilçesinde gerçekleştirilmektedir. 09.09.2015 tarih ve 29470 sayılı Resmi Gazete ‘de Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı olarak belirlenen toplam 27,19 km2 büyüklüğündeki alanın 19,19 km2’lik kısmına 1.000 MWe kapasiteli güneş enerjisine dayalı elektrik enerjisi üretim tesisi kurulacaktır. Kurulacak olan çevre dostu ve güneş kaynağına dayalı üretim tesisinin işletmeye gir-mesiyle birlikte her yıl yaklaşık 1,7 milyar kWh elektrik enerjisi üretilecek ve yaklaşık 600.000 adet evin yıllık elektrik ihtiyacı karşılanıyor olacaktır. 30 yıl boyunca işletilecek olan elektrik enerjisi üretim tesisinde; ülke-mizde entegre bir şekilde imal edilecek fotovoltaik (FV) güneş modülleri ve yurtiçinde faaliyet gösteren üretici-lerden temin edilecek yerli malı belgesine sahip yardımcı aksamlar kullanılacaktır.

Karapınar YEKA alanının kullandırılması için yapılacak yarışmayı kazanan tüzel kişiden ciddi iş deneyimi ve mali yeterlilik istenecektir. Ayrıca entegre bir FV güneş modü-lü üretim fabrikasının kurulması, Araştırma-Geliştirme Merkezi’nin kurularak AR-GE faaliyetlerinde bulunulması ve fabrikada üretilen FV güneş modülleri ile yerli malı belgesine haiz tesis bileşenlerinin Karapınar YEKA saha-sında uygulanması hususları gerçekleştirilmiş olacaktır. 18-24 ay sürede faaliyete geçirilmesini hedeflenen En-tegre fabrikada üretilecek FV güneş modüllerinin toplam yerli katkı oranı en az yüzde 75 olacaktır. Yerli katkı ora-nının yüksek olması ülkemiz ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak çok büyük katkılar sağlayacaktır. Ayrıca, çok önemsediğimiz AR-GE Merkezinin de 18 ay içinde kurulması ve katma değeri yüksek çıktılar elde edilmesi beklenmektedir. Karapınar’da kurulacak elektrik enerjisi üretim tesisinin entegre fabrikanın üretime geçtiği tarih-ten itibaren 36 ay içinde tamamlanmasını istenmektedir. YEKA Kullanım Hakkı Sözleşmesinin onaylandığı tarihin-den itibaren üretilen enerjinin 15 yıl süreyle satın alın-ması garanti edilmektedir. Bu projede elektrik enerjisi

Page 27: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

25

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

üretim tesisinin kurulum ve işletilmesinde ve fabrikanın işletilmesinde mavi ve beyaz yaka ayrı ayrı olmak üzere en az yüzde 90 oranında ve AR-GE faaliyetlerinde ise en az yüzde 80 oranında yerli istihdam zorunluluğu getiril-miştir.

- Jeotermal Enerji: Yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermal enerjide Ülkemiz önemli potansiyele sahip-tir. 31.500 MW termal ısı potansiyeli ile dünyada 7. Avrupa’da ise 1. sırada yer almaktadır.Devrede olan projelere ilave olarak toplam 247 MW’lık li-sanslı ve 326 MW’lık önlisanslı proje bulunmaktadır. Ay-rıca söz konusu projelere ilave olarak toplam 100 MW’lık JES projesine de sistem bağlantı görüşü verilmiştir. Ba-kanlığımız hedeflerine günümüz itibariyle ulaşılmış olup ülkemiz JES potansiyelinin maksimum kullanılabilmesi amacıyla gerekli çalışmalar yürütülmektedir.Yeni arama ruhsat sahalarında yerli ve yenilenebilir enerji kaynağımız olan jeotermal enerjinin arama ve

araştırma çalışmalarına yoğun olarak devam edilmekte-dir. Bunun yanında gerek Belediye/İl Özel İdareleri/Va-lilik gibi kamu kurumları, gerekse özel sektörün jeoter-mal kaynak arama ve/veya işletme ruhsat sahibi olduğu jeotermal sahalarda, jeotermal kaynakların korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve doğru üretim ve re-enjeksiyon yapılmasına yönelik kurumsal danışmanlık yapmak sureti ile teknik destek vermeye devam edilmek-tedir. Ayrıca bilinen jeotermal sistemlerin daha derindeki uzanımlarının araştırılarak jeotermal potansiyelin arttırıl-masına yönelik çalışmalar devam etmekte olup, akışkan içermeyen 2.000 m den daha derinde yer alan, 200°C üzerinde sıcaklık içeren sıcak (kızgın) kuru kaya alanla-rının araştırılarak ortaya çıkarılması ve envanterinin de bu süreçte hazırlanarak gelecek 10 yıldaki yatırımcılar (Kızgın kuru kaya, EGS çalışmaları, vd.) için hazır hale getirilmesi hedeflenmektedir.

- Diğer Yenilenebilir Enerji Kaynakları: 2016 Eylül ayı

Page 28: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

26

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

itibari ile Biyokütle kurulu gücümüz 345 MW’a ulaşmış bulunmaktadır. Devrede olan projelere ilave olarak top-lam 11 MW’lık lisanslı ve 129 MW’lık önlisanslı proje bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu projelere ilave olarak toplam 236 MW’lık Biyokütle projesine de sistem bağ-lantı görüşü verilmiştir.Yerli Enerji Kaynaklarının Arzının Artırılması Çalışmaları:

Bakanlığımız tarafından yapılan arz planlamalarında, 2023’e kadar yerli linyit ve taşkömürü kaynaklarımızın tamamının elektrik üretim amaçlı değerlendirilmesi ve Bakanlığımız 2015-2019 yılı Stratejik Planına göre 2019 yılına kadar yerli kömürden yıllık 60 milyar kWh elektrik üretimi hedeflenmiştir. Ayrıca ilgili stratejik plana göre 2019 yılına kadar kurulu güç portföyümüzde hidrolikte 32.000 MW’a, rüzgârda 10.000 MW’a, jeotermalde 700 MW’a, güneşte 3.000 MW’a ve biyokütlede 700 MW’a ulaşılması hedeflenmektedir. Jeotermalde bu hedef 2016 yılı içerisinde aşılmış olup, 2019 yılına kadar 1.000 MW hedefine ulaşılması amaçlanmaktadır.

Türkiye ekonomisinin yüksek ve istikrarlı büyüyebilmesi

için, mümkün olan bütün yerli kaynakların enerji üreti-mi amacıyla değerlendirilmesi öncelikli bir husustur. Onuncu Kalkınma Planı kapsamında yer alan ve Bakan-lığımızın sorumlu olduğu ‘Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı” kapsamında, yerli kaynakların enerji üretimindeki payının artırılması suretiyle enerjide dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanmaktadır. Söz konusu amaçları gerçekleştirmek için çeşitli hedefler belirlen-miştir. Bu hedeflerden biri de, 2015 yılında yaklaşık 36,2 milyar kWh olarak gerçekleşen yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretiminin 2018 yılında 57 milyar kWh’e çıkarılmasıdır. Belirlenen hedeflere ulaşabilmek için so-rumlu ve ilgili kuruluşların ayrıntılarıyla belirlendiği alt politikalar belirlenmiştir. Yerli kömürlerin elektrik üreti-mi amacıyla değerlendirilebilmesi için, başlıca altı temel politika belirlenmiştir. Bu politikalar özetle aşağıdaki gi-bidir.

*Afşin-Elbistan gibi büyük linyit havzaları ile daha düşük kapasiteli diğer rezervlerin değerlendirilmesi için özel bir finansman yöntemi geliştirilmesi ve uygulanması, *Kömür aramalarına hız verilerek rezervlerin artırılması,

Page 29: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

27

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

*Yerli kömürün temiz kömür teknolojileri ile üretilmesi, gazlaştırılması, sıvılaştırılması gibi alanlarda Ar-Ge ça-lışmalarına ağırlık verilmesi,*Yerli kömürlere dayalı elektrik üretim tesisi yatırımla-rına yönelik teşvik uygulamasının izlenerek ihtiyaçlara göre güncellenmesi,*Kamu elinde bulunan linyit yakıtlı termik santrallerin rehabilite edilmesi…

Planlanan Önemli Projeler: Enerji ve doğal kaynaklar sektörüne ilişkin olarak, tek-nolojik anlamda yurt dışına bağımlılığı en aza indirici ça-lışmaların yapılması, cari açığın azaltılması, istihdamın arttırılması ve enerji maliyetlerinin düşürülmesine des-tek olunması amacıyla, önümüzdeki dönemde yapılacak olan Ar-Ge ve İnovasyon projelerinin belirlenmesine yö-nelik olarak, ilgili kamu kurumları, araştırma kuruluşları, üniversiteler, özel sektör temsilcileri ve ilgili sivil toplum kuruluşları ile çalışmalar yapılarak 2017 yılı içerisinde bir ‘Kritik Teknoloji Planı” oluşturulacaktır.19/06/2011 tarih ve 27969 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gü-neş Enerjisine Dayalı Elektrik Üretim Tesisleri Hakkında

Yönetmelik kapsamında Güneş enerjisine dayalı veya güneş enerjisi ile birlikte diğer enerji kaynağı kullanan hibrit tesislerde üretilen elektrik enerjisi içerisindeki gü-neş enerjisine dayalı üretim miktarlarının denetimi ama-cıyla kurulacak olan Güneş Enerjisi İzleme ve Kontrol Sistemi ile ilgili olarak literatür ve uygulama çalışmaları araştırılmakta olup bu araştırmaya göre teknik şartname çalışmaları GES yatırımlarının teknoloji, lokasyon, bü-yüklük ve uygulama çeşitliliklerinin reel olarak izlenmesi ve konu ile ilgili kurum ve kuruluşların ihtiyaç tespitle-ri ile etki analizleri yapıldıktan sonra tamamlanacaktır. Konu ile ilgili olarak Avrupa Birliği Katılım Öncesi Destek Programı kapsamında yürütülmekte olan proje sonucun-da da kurulması planlanan sistemin fizibilitesi ve teknik şartnamesi oluşturulacaktır. Yılsonuna kadar bitirilerek en geç önümüzdeki yıl gerçekleştirilme çalışmalarına başlanacaktır.

Ayrıca diğer planlanan projeler;*Şlam havuzlarındaki ince malzemelerin değerlendiril-mesi sonunda nihai artıkların Çevre ve Şehircilik Bakan-lığı kriterlerine göre bertarafı veya depolanması,

Page 30: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

28

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

*Yeraltı madenciliği ile ilgili operasyon ve güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi,*Çevre ile ilgili iyileştirici ve düzenleyici faaliyetler, üretim yapı-lan sahaların rehabilitasyonu,*Türk Linyitlerinden süperkritik CO2 çevrimi ile bileşik ısı ve güç üretimi,*Kömür Biyoteknoloji Projesi,*Plazma kömür gazlaştırma pilot tesis projesidir…”

Son olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı /2017 Yılı Bütçe Sunumu”nun “Hedeflerimiz” bölümünden aktarmalar yapalım:

‘Yenilenebilir enerji kaynaklarımıza ilişkin;-Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretim portfö-yü içindeki oranının yükseltilmesi,-2023 yılına kadar teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebi-lecek hidroelektrik potansiyelimizin tamamının elektrik enerjisi üretiminde kullanılması,-2019 yılı sonuna kadar yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim santrallarının toplam kurulu gücünün 46.710 MW’a çı-karılması,-Yenilenebilir elektrik üretim tesislerinin etkin olarak kullanıla-bilmesi için, hidroelektrik santrallerde pompaj depolama gibi, modeller geliştirilmesi,

-Hidrolik enerji kurulu gücünün 2019 yılı sonuna kadar 32.000 MW’a çıkarılması,-Rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 2023 yılına kadar 20.000 MW’a çıkarılması,-Jeotermal enerjisi kurulu gücünün 2019 yılı sonuna kadar 1.000 MW’a çıkarılması,-Fotovoltaik güneş enerjisine dayalı kurulu gücün 2019 yılı so-nuna kadar 3.000 MW’a çıkarılması hedeflenmektedir…

Ülke, kaynak ve güzergâh çeşitlendirmesine yönelik olarak;-2019 yılı sonuna kadar doğal gaz ithalatında tek bir ülkeye ba-ğımlılığın en fazla yüzde 40 seviyesinde olması,-2019 yılı sonuna kadar doğal gaz kaynaklı elektrik enerjisi üre-timinin toplam üretim içindeki payının yüzde 34’e indirilmesi,-Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji portföyümüz içindeki payının artırılması,-Ulusal petrol stoklarının güvenli düzeyde muhafazasının sürdü-rülmesi hedeflenmektedir.Jeopolitik konumumuzu etkin kullanarak, enerji alanında bölge-sel işbirliği süreçleri çerçevesinde Ülkemizi enerji merkezi haline getirmeye yönelik olarak;-Ülkemizin enerji ticaret merkezi olabilmesi yolunda enerji bor-sası ve uluslararası piyasa entegrasyonu projelerinin güçlendi-rilmesi,

Page 31: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

29

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

-Uluslararası enterkonneksiyon kapasitesinin 2019 yılı sonuna kadar iki katına çıkarılması,-Transit petrol ve doğal gaz boru hattı projelerinde Ülkemizin jeopolitik ve stratejik liderliğinin sürdürülmesi,-Uluslararası boru hatlarına ilişkin yeni projelerin hayata geçiril-mesi suretiyle Ülkemizin Doğal Gaz Ticaret Merkezi olma rolü-nün güçlendirilmesi,-Ülkemizin, İstanbul Finans Merkezi çalışmaları da göz önüne alınarak Ceyhan ve Aliağa teslimli ürünlerin işlem gördüğü, Ka-radeniz ve Akdeniz’de referans fiyat oluşturma gücüne sahip bir enerji ticaret merkezi olması hedeflenmektedir.Enerji ve tabii kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çevreye olan olumsuz etkilerini en aza indirmeye yönelik olarak;-Elektrik üretim santrallerinin çevre ile uyum içinde işletilmesi adına çalışmaların devam ettirilmesi,- Madencilik alanında faaliyet gösteren maden işletmelerinin çevreye uyum planlarının denetiminin yapılmasına ara verme-den devam edilmesi hedeflenmektedir.Yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla;-EPİAŞ bünyesinde doğal gaz dengeleme ve gün öncesi piyasa-larının işlerlik kazanması için altyapı çalışmalarının tamamlan-ması,-Enerji yatırım süreçlerini kolaylaştırmak üzere lisans, ruhsat, izin işlemlerinde istenen belgelerin azaltılması ve elektronik or-

tamda temini mümkün olan belgelerin başvuru sahiplerinden alınmaması yönünde düzenleme yapılması,-Türk sanayisinin ihtiyaç duyduğu hammaddelerin yurtdışından da temini için, proje bazlı arama, geliştirme ve yatırım konula-rında işbirliği yapılabilmesini teminen gerekli çalışmaların yapıl-ması,-2019 yılı sonuna kadar elektrik enerjisi üretimi içindeki, kamu payının %20’ye düşürülmesi hedeflenmektedir.Tabii kaynakların etkin yönetimi ve ekonomiye katkısını artırmak amacıyla;-2017 yılı sonuna kadar uluslararası standartlarda etkin, verimli ve güvenli madencilik yapılmasına imkân sağlayacak işletme ve denetim yapısının hayata geçirilmesi,- 2018 yılı sonuna kadar tüm madencilik işlemlerinin e-devlet projesi kapsamında elektronik ortamda yürütülmesi,-2019 yılı sonuna kadar kademeli olarak enerji dışı doğal kaynaklar için kamu tarafından yapılan sondaj miktarının artırılması,-2017 yılı sonuna kadar işlenmiş ürün üretimi ve ihraca-tının arttırılması,-2017 yılı sonuna kadar ithal ve yerli konsantreler ile ikincil ürün dönüşümünden (artık) değerli mineraller elde edilmesine yönelik tedbirlerin tasarlanıp hayata ge-çirilmesi hedeflenmektedir.”

Page 32: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 33: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 34: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

32

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

Doğal Kaynaklar alanının en önde gelen kalemlerinden biri olan Maden Sektörü ile ilgili son veriler için, Ekonomi Bakanlığı’nın “Madencilik Sektörü-2016” raporuna bakıyoruz. Rapora göre; “Ülkemizin karmaşık jeolojik ve tektonik yapısı çok çeşitli ma-den yataklarının bulunmasına olanak sağlamıştır. Günümüzde dünyada yaklaşık 90 çeşit madenin üretimi yapılmaktayken, ül-kemizde 60 civarında maden türünde üretim yapılmaktadır.

Başta endüstriyel ham maddeler olmak üzere, bazı metalik madenler, linyit ve jeotermal kaynaklar gibi enerji ham madde-leri açısından ülkemiz zengindir. Ancak birkaç maden dışında dünya ölçeğindeki rezervlerimiz kısıtlıdır. Dünyada üretimi ve ticareti yapılan 90 çeşit maden ve mineralden sadece 13‘ünün ekonomik ölçekteki varlığı henüz saptanamamıştır. Ülkemiz 50 çeşit madende kısmen yeterli kaynaklara sahipken, 27 maden

ve mineralin günümüzde bilinen rezervleri ve kaliteleri ekono-mik madencilik için yetersizdir. Ülkemizin, maden kaynakları ve çeşitliliği bakımından kendi kendine kısmen yeterli olan ülkeler arasında yer aldığı söylenebilir.

Ülkemizin zengin olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya re-zervlerinin % 72‘sini oluşturan bor mineralleri almaktadır. Bor dışında trona (doğal soda), kaya tuzu, sodyum sülfat, perlit, ponza, feldspat, bentonit, barit, manyezit, alçı taşı, stronsiyum tuzları, zeolit, sepiyolit, mermer ve doğal taşlar, kuvars, kuvarsit, zımpara taşı gibi endüstriyel ham maddeler ile boksit ve krom gibi metalik madenler ve linyit gibi enerji ham maddeleri ülkemi-zin zengin kaynaklara sahip olduğu başlıca madenlerdir.

Maden rezervlerinde önemli payları olduğu gibi dünya maden

Maden Sektörünün Bugünü

Page 35: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

33

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

üretiminde de rol oynayan ülkelerin başında ABD, Çin, Güney Afrika, Kanada, Avustralya ve Rusya gelmektedir.

TÜRKİYE’DE DIŞ TİCARET

İhracat: Türkiye’nin madencilik sektöründeki ihracat kompo-zisyonuna baktığımızda, dünyanın en büyük maden ürünle-ri ithalatçısı olan Çin’in %32,9’luk pay ile ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Çin’e yapılan ihracat 2015 yılında ilgili sektörde %31 gibi bir gerileme yaşamış olup, yaklaşık 677 milyon ABD Doları civarında gerçekleşmiştir. Ayrıca madencilik sektöründe 2015 yılında sadece Çin’e olan ihracatta değil, sektörde toplam ihracatta da %21’lik bir daralma yaşanmıştır. Nitekim 2015 yılı dünya ithalatın da yaklaşık %25’lik bir küçülme gerçekleşmiş olup, Türkiye’nin madencilik sektöründeki kompozisyonu da bahsekonu genel konjonktürden etkilenmiştir.Türkiye’nin madencilik sektöründeki ihracat ürün kompozisyo-nuna baktığımızda ise bakır ve krom cevherleri 2015 yılı ihraca-tının her biri yaklaşık 250 milyon ABD Doları ile ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. Ayrıca 2015 yılında Türkiye’nin neredeyse ilgili sektördeki tüm ihraç ürünlerinde (kurşun cevheri ve kuvars hariç) düşüşler yaşanmış olup, toplamda 2014 yılına kıyasla %21 oranında bir gerileme gerçekleşmiştir.

İthalat: Türkiye’nin madencilik sektöründeki ithalat kompozisyo-nuna baktığımızda, Rusya Federasyonu’nun %26,8’lik pay ile ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Madencilik sektörünün ihraca-tında 2015 yılında yaşanan genel gerilemeye benzer şekilde söz konusu sektörün ithalatında da toplamda yaklaşık %10 oranın-da bir azalış gerçekleşmiştir.

Türkiye’nin madencilik sektöründeki ithalat ürün kompozisyo-nuna baktığımızda ise taşkömürünün 2015 yılı ithalatı yaklaşık 3 milyar ABD Doları tutar ve yaklaşık %60 oranında pay ile ilk sırada yer aldığı görülmektedir.”

Şimdi de, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği-İMMİB sitesinde yer alan “Maden Sektör Görünümü-2015” raporunu aktaralım.Rapora göre; “2015 yılında 143,7 milyar USD olarak gerçek-leşen ülkemiz toplam ihracatından %2,7 pay alan madencilik sektörü ihracatı, bir önceki yıla göre %16’lık azalışla 3,9 milyar USD olarak gerçekleşmiştir.

2015 yılında maden sektörü ihracatı ay bazında incelendiğinde tablo şu şekilde olmaktadır.

Grafik 1: 2015 Yılı Maden İhracatı Aylara Göre Dağılımı (USD)

Kaynak: İMMİB

2015 yılında en fazla ihraç edilen maden ürün grupları arasında Doğal Taşlar 6,5 milyon ton ve 1,9 milyar dolarla ilk sırada yer alırken, bu ürün grubunu, 3 milyon ton ve 1 milyar dolar ile Me-talik Cevherler, 10 milyon ton ve 765 milyon dolarla Endüstriyel Mineraller, 112 bin ton ve 209 milyon dolarla Ferro Alyajlar ile diğer ürünlerin ihracatı takip etmektedir.Grafik 2: 2015 Yılı Maden İhracatımızın Mal Gruplarına Göre Dağılımı (%)

Kaynak: İMMİB

Page 36: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

34

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

Bu dönemde, ham, kabaca yontulmuş veya blok mermer-tra-verten 4,3 milyon ton ve 873 milyon dolarla 2015 yılında top-lam maden ihracatımız içinde en fazla ihraç edilen ürün olurken, işlenmiş mermer 1,5 milyon ton ve 753 milyon dolarla ikinci, Krom Cevherleri 1,2 milyon ton ve 251,4 milyon dolarla üçüncü, Bakır Cevherleri 298 bin ton ve 251,2 milyon dolarla dördüncü, Tabii Boratlar ve Konsantreleri 713 bin ton ve 231 milyon dolar-la beşinci sırada yer almıştır.

Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Tayvan, Güney Kore gibi ülke-lerin yer aldığı Diğer Asya ülkeleri 1,7 milyar dolarla 2015 yılında maden ihracatımızın en fazla yapıldığı ülke grupları arasında ilk sırada yer alırken, bu ülkelere yönelik ihracatımızda 2014 yılının eş dönemine göre değerde %20,65 oranında bir azalış kayde-dilmiştir.Avrupa Birliği ülkeleri 852 milyon dolarla ikinci (%13,4 azalış), Kuzey Amerika ülkeleri 457 milyon dolarla üçüncü (%5,7 aza-lış), Yakın Orta Doğu Asya 435 milyon dolarla (%4,9 azalış) dör-düncü, Diğer Avrupa ülkeleri 190 milyon dolarla (%29 azalış) beşinci sırada yer almışlardır.2015 yılında sektör ihracatının gerçekleştirildiği önemli ülkeler arasında, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) 1,4 milyar dolarla ilk sıra-da yer alırken, bu ülkeye olan ihracatımızda bir önceki yılın aynı dönemine oranla %22,3 oranında azalış kaydedilmiştir.ÇHC’yi sırasıyla, 410 milyon dolarla ABD (%4,6 azalış), 129 milyon dolarla İtalya (%2,5 azalış) , 126 milyon dolarla Suudi Arabistan (%0,49 azalış) ve 97 milyon dolarla İsveç (%31 artış) takip etmiştir.

Grafik 3: 2015 Yılı Maden İhracatımızda İlk 10 Ülke (%)

DOĞAL TAŞLAR 2015 yılında Doğal taş ihracatımız 2014 yılına göre miktarda %11,5 değerde de %10,3 oranında azalış kaydederek, 6,5 mil-yon ton karşılığı 1,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Aşağıda bulunan grafikte, son 11 yılda gerçekleşen doğal taş ihracatımız gösterilmektedir.

Grafik 4: 2005 - 2015 Yılları Doğal Taş İhracatı (Milyon USD)

Dünya doğal taş ticareti potansiyelinin büyük bir kısmını oluş-turan işlenmiş ürünler 2015 yılında, doğal taş ihracatımızdan yaklaşık %53,7 pay alırken, ham, kabaca yontulmuş veya blok ürünler ise %46,3 pay almıştır.

Grafik 5: 2015 Yılı Doğal Taş İhracatının Ürün Gruplarına Göre Dağılımı (%) Söz konusu dönemde, Doğal taş ihracatının ya-pıldığı ülkelerin başında 727 milyon dolarla Ç.H.C. gelmektedir.

Kaynak: İMMİB

Kaynak: İMMİB

Kaynak: İMMİB

Page 37: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

35

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

Bu ülkeye olan ihracatımızda bir önceki yılın aynı dönemine oranla %12,2 oranında azalış kaydedilmiştir. Ç.H.C.’yi sırasıyla 324 milyon dolarla ABD, 113 milyon dolarla Suudi Arabistan, 81 milyon dolarla Irak ve 62 milyon dolarla Hindistan izlemektedir.

Grafik 6: 2015 Yılında Doğal Taş İhracatında İlk 10 Ülke (%)

Tablo 2: 2015 Yılı Doğal Taş İhracatında İlk 10 Ülke

ÜRÜN BAZINDA İNCELEMEDOĞAL TAŞ Sektör ihracatı içerisinde 2015 yılında %45,8 ile en büyük payı alan Mermer-traverten ham, kabaca yontulmuş veya blok ih-

racatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda %11,53 değerde de %10,7 oranında azalış göstererek, 4,35 milyon ton karşılığı 873,2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Mermer-traverten ham, kabaca yontulmuş veya blok ihracatının en fazla yapıldığı ülkeler arasında ÇHC 726 milyon dolarla (%12,07 aza-lış) ilk sırada yer almış, bu ülkeyi 59 milyon dolarla Hindistan (%16,65 artış) ve 13 milyon dolarla Tayvan (%33,7 azalış) takip etmiştir.

Söz konusu dönemde, %39,5’lik payı ile sektör ihracatı içerisin-de ikinci büyük grubu ile İşlenmiş Mermer ihracatı ise miktarda %1,8 ve değerde %5,7 azalış göstererek 1,5 milyon ton karşılığı 753 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu ürün grubunda ih-racat sıralamasında ABD birinci (212 milyon dolar, %8,1 artış), Suudi Arabistan ikinci (106 milyon dolar, %4,6 artış) ve Irak üçüncü (74 milyon dolar, %19,7 azalış) olarak yer almaktadır.

İşlenmiş Traverten ihracatımız 2015 yılında, 457 bin ton karşı-lığı 227 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu ürün ihracatında bir önceki yıl aynı dönemine göre, miktarda %12,5 ve değerde %17,7 oranında azalış kaydedilmiştir. 102,8 milyon dolarla bu ürün grubunun en önemli pazarı durumundaki Ame-rika Birleşik Devletleri’nin ithalatı, miktarda %11,97 ve değerde %12,33 oranında azalmıştır. Söz konusu ülkeyi 26,9 milyon do-larla Fransa ve 15,7 milyon dolarla Avustralya takip etmektedir.

2015 yılında ihracatı yapılan diğer önemli doğal taş ürün grupla-rı ‘Tabi Taşlardan Karo, Ranül, Parça ve Tozları; İnşaata Elverişli Diğer İşlenmiş Taşlar ile Ham, Kabaca Yontulmuş veya Blok Granit” olmuştur.

KROM CEVHERİ 2015 yılında Krom Cevheri ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda %10,8, değerde ise %26,5 oranında düşüş ile 1,2 milyon ton karşılığı, 251 milyon dolar olarak ger-çekleşmiştir.

Krom Cevheri ihracatımızda en büyük paya sahip olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne yapılan ihracatımız miktarda %18,1 değerde de %31,2 oranında azalarak 898 bin ton karşılığı 186 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Krom cevheri ihracatımızda diğer önemli ülkeler sırasıyla İsveç, Belçika ve Ukrayna’dır.

Kaynak: İMMİB

Page 38: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

36

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

Grafik 7: Son 5 Yıllık Krom Cevheri İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

BAKIR CEVHERİ Bakır Cevheri ihracatımız, 2015 yılında bir önceki yıla oranla miktarda %12,7 değerde ise %31,3 oranında azalarak, 298 bin ton karşılığı 251 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Bakır Cevheri ihracatımızda ÇHC 110 milyon dolarla (%48,8 azalış) ilk sırada yer alırken, bu ülkenin ardından 45 milyon dolarla İsveç (%112 artış) ve 41 milyon dolarla Tayvan (%282 artış) gelmektedir.

Grafik 8: Son 5 Yıllık Bakır Cevheri İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

TABİİ BORATLAR ve KONSANTRELERİ Tabii Boratlar ve Konsantreleri ihracatımız, 2015 yılında bir öneki yıla oranla miktarda %15,2 değerde de %12,9 oranında azalarak 713 bin ton karşılığı 231 milyon dolar olarak gerçek-leşmiştir.Çin Halk Cumhuriyeti, 108,3 milyon dolarla (%8,2 azalış) ilk

sırada, Amerika Birleşik Devletleri 23,7 milyon dolarla ikinci (%42,6 azalış), Tayvan 17,6 milyon dolarla (%5,4 azalış) üçün-cü sırada yer almaktadır.

Grafik 9: Son 5 Yıllık Tabii Boratlar ve Konsantreleri İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

ÇİNKO CEVHERİ 2015 yılında Çinko Cevheri ihracatımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda %17,4 ve değerde %29,4 oranında azalışla, 347 bin ton karşılığı 166 milyon dolar olarak gerçek-leşmiştir.

Çinko Cevheri ihracatımızda Belçika 50 milyon dolarla (%51,9 azalış) ilk sırada yer alırken, bu ülkenin ardından 19,3 milyon dolarla (%18,8 azalış) İspanya ve 11,8 milyon dolarla (%42 aza-lış) Güney Kore gelmektedir.

Grafik 10: Son 5 Yıllık Çinko Cevheri İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

Page 39: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

37

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

KURŞUN CEVHERLERİ Kurşun Cevheri ihracatımız, 2015 yılında bir önceki yıla göre miktarda %22 değerde ise %9,8 oranında artış kaydederek, 126 bin ton karşılığı 156,9 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Sektörün en önemli pazarı durumundaki ÇHC’ye 116,4 milyon dolar (%19,2 artış), İtalya’ya 19 milyon dolar (%238 artış) ve Belçika’ya 11,6 milyon dolar (%1434 artış) ihracat gerçekleş-miştir.

Grafik 11: Son 5 Yıllık Kurşun Cevheri İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

FELDSPAT Feldspat ihracatımız, 2015 yılında 5,7 milyon ton karşılığı 144,9 milyon dolar seviyesinde gerçekleşerek, bir önceki yıla göre miktarda %25,05 artış ve değerde ise %7,07 oranında azalış göstermiştir. İtalya, değerde %11,6 oranında azalış kaydetmesine rağmen 50,5 milyon dolar ithalat seviyesi ile 2015 yılında Feldspat ihra-catı gerçekleştirdiğimiz en önemli ülke olurken, İspanya’ya 24,3 milyon dolar (%9,5 azalış), Rusya Federasyonu’na 13,2 milyon dolar (%10,1 azalış) değerinde feldspat ihracatı yapılmıştır.

Grafik 12: Son 5 Yıllık Feldspat İhracatımız (USD)

FERROKROM Ferrokrom ihracatımız 2015 yılında, bir önceki yıla göre miktar-da %21,2 ve değerde %23,4 oranında azalışla 80 bin ton karşı-lığı 116 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Hollanda 31 milyon dolar (%37 azalış), A.B.D. 24,7 milyon dolar (%30 azalış), İtalya 16,6 milyon dolar (%24,5 artış) ile ferrok-rom ihracatımızın yapıldığı önde gelen ülkeler olurken Belçika, Kanada ve İsveç diğer önemli pazarlarımız olmuştur.

Grafik 13: Son 5 Yıllık Ferrokrom İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

MANYEZİT Manyezit ihracatımız, 2015 yılında miktarda %6,7 ve değerde %19,09 oranında azalış kaydederek, 283 bin ton karşılığı 81 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.Sektörün en önemli pazarı durumundaki Avusturya’ya 30,6 mil-yon dolar (%31,3 azalış), Almanya’ya 9,9 milyon dolar (%13,6 azalış) ve Ukrayna’ya 6,5 milyon dolar (%24,6 artış) ihracat ger-çekleşmiştir.

Grafik 14: Son 5 Yıllık Manyezit İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

Page 40: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

38

DOSYA / ENERJİ ve Doğal KaYNaKlaRIMIZ

KUVARS, KUVARZİT 2015 yılında kuvars kuvarzit ihracatımız, bir önceki yıla göre miktarda %0,7 değerde de %9,8 oranında artışla, 468 bin ton karşılığı 68,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

İsrail 24,7 milyon dolar (%17,3 artış), ABD 12,5 milyon dolar (%96 artış), İspanya 12 milyon dolar (%29 artış) ile kuvars ku-varzit ihracatımızın yapıldığı önde gelen ülkeler olmuştur.

Grafik 15: Son 5 Yıllık Kuvarz, Kuvarsit İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

BENTONİT Bentonit ihracatımız 2015 yılında tonajda %11,5 artış kayde-derken değerde %3,1 oranında azalış ile yılı 416 bin ton ve 47 milyon dolar seviyesinde tamamlamıştır.Hollanda 14,5 milyon dolar (%9,3 artış), İtalya 4 milyon do-lar (%44 azalış) ve Avusturya 2,9 milyon dolar (%2,4 azalış) ile bentonit ihracatımızın yapıldığı önde gelen ülke ve bölgeler olmuştur.

Grafik 16: Son 5 Yıllık Bentonit İhracatımız (USD)

ALÇI TAŞI, ALÇILAR 2015 yılında Alçı Taşı ihracatımız, bir önceki yıla göre miktarda %23,4 değerde ise %34,9 oranında azalışla, 647 bin ton karşılı-ğı 46,2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Nijerya 9,9 milyon dolar (%10 artış), Rusya Federasyonu 9,6 milyon dolar (%53 azalış), Gürcistan 5,3 milyon dolar (%11,5 azalış) alçı taşı ihracatımızın yapıldığı önde gelen ülke ve bölge-ler olmuştur.

Grafik 16: Son 5 Yıllık Alçı Taşı, Alçılar İhracatımız (USD)

Kaynak: İMMİB

Page 41: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 42: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

40

DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Anadolu Ajansı’nın Ağustos 2016 tarih ve “Plastik am-balaj atıklarında 3 milyar dolar saklı” başlıklı haberine göre, PAGEV Başkanı Eroğlu, plastiklerin geri dönü-şümüyle önemli ölçüde tasarrufun mümkün olduğunu belirterek, “Tüm ambalaj atıklarında geri dönüşüm sağ-lanırsa Türk ekonomisine yılda yaklaşık 3 milyar dolar

kazandırılabilir” demiş. Haberin devamı ise şöyle:

“AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türk Plastik Sa-nayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PA-GEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, insanların gözünde ‘de-ğersiz’ olan plastiğin önemini ve ambalaj atıklarının geri dönüşümü için kurdukları Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Geri Dönüşüm İk-tisadi İşletmesi’nin (PAGÇEV) çalışmalarını anlattı.

Eroğlu, Türkiye’de geri dönüştürülen plastiklerin, çev-reye ve ekonomiye katkılarına değinerek, şöyle devam etti: ‘Bin adet kağıt torba üretimi için tomruktan başlayarak 3 bin 785 litre su harcanırken, aynı adetteki polietilen plastik torbalar için ise sadece 30 litre su harcanıyor.

Plastik ürünlerin geri dönüşüm saye-sinde Türkiye’de yılda 10,5 milyar ki-lovatsaat enerji ve 17 milyar litre su tasarrufu sağlanabilir, karbondioksit salınımını da 1,9 milyar kilogram azalt-mak bu sayede mümkün. Tüm amba-laj atıklarında geri dönüşüm sağlanır-sa ekonomiye yılda yaklaşık 3 milyar dolar kazandırılabilir. PAGÇEV, 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 38 artışla 152 bin ton ambalaj atığını geri dönüştürdü. Kurum aynı dönemde 39 belediyeyle işbirliği yaparak bir önceki yıla göre yüzde 100 artışla yaklaşık 8 milyon kişinin plastik atığının geri dö-nüştürülmesine aracılık etti.’

Eroğlu, plastikler geri kazanıldığında çöp depolama alanının ömrünün uza-yacağını ve işletme maliyetinin düşe-ceğini ve yenilenemeyen ham madde kaynaklarının korunacağını dile getire-

rek, şunları paylaştı:- 8 adet plastik şişe geri dönüştürülürse 1 forma elde edilir,- 1.050 adet geri kazanılmış plastik tepsiden 6 kişilik bir oturma grubu elde edilebilir,- 2,5 litrelik bir plastik şişe geri kazanılırsa 6 saatlik elektrik enerjisi tasarrufu sağlanır,- 25 adet 2 litrelik içecek şişesi geri kazanılsa bu mad-deden bir plastik süveter elde edilebilir,

GERİ DÖNÜŞÜM KAZANIMLARI 3 MİLYAR DOLARDAN ÇOK FAZLA!

Page 43: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

41

DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

- 35 adet 2,5 litrelik kullanılmış pet şişesinden bir uyku tulumu yapılabilir.”

Yine Anadolu Ajansı’nın Kasım 2016 tarihli ve “Kağıtta geri dönüşüm yılda 25 milyon ağacı kurtarıyor” başlıklı haberine göre, “Günlük hayatta sık kullanılan ve atık hale gelen kağıtların geri dönüşümü, hem ekonomiye katkı sağlıyor hem de yıllık ortalama 25 milyon ağacın kesilmesini engelliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından edinilen bilgiye göre, Türkiye’de atık yönetimi sektörünün özellikle geri dö-nüşüm ve geri kazanım faaliyetlerindeki büyük kapasite artışı, kaynak verimine de katkı sağlıyor.

Cam şişenin 4 bin yıl, plastiğin bin yıl, alüminyum ku-tunun 10 ila 100 yıl, sakızın 5 yıl, sigara filtresinin ise 2 yıl süreyle doğada yok olmadığını göz önünde tutan bakanlık, bu kapsamda geri dönüştürülebilir nitelikli atıkların diğer atıklardan ayrı olarak biriktirilmesi ve be-lediyeler tarafından kurulacak bir sistem dahilinde ayrı olarak toplanması ve gerekli lisansa sahip tesislerde geri kazanımlarının sağlanmasına yönelik tüm süreçler için ilgili mevzuata uygun yasal altyapılar oluşturdu.

Özellikle kağıt/karton, plastik, metal, cam, ahşap gibi malzemeler başta olmak üzere, atık elektrikli ve elekt-ronik eşyalar, pil ve akümülatörler ile bitkisel atık yağ-lar (kızartmalık yağlar) gibi diğer geri dönüştürülebilir atıklar, bakanlık mevzuatı doğrultusunda ayrı olarak toplanıyor.

Atıkların düzenli depolanması, kaynağında ayrıştırılma-sı, enerji elde edilmesi ve geri dönüşüm çalışmaları sa-yesinde atıkların doğayı tehlikeye atması engellenerek, ekonomiye kazandırılması sağlanıyor.

Bu çalışmalar kapsamında 2015’te 2 milyon 400 bin ton ambalaj atığı toplanarak, geri dönüştürüldü.Böylece, bir ton atık kağıdın geri dönüştürülmesi ile 17 ağaç kurtarılırken, kağıt ve kartonun geri dönüşümü sayesinde her yıl ortalama 25 milyon ağacın kesilmesi önleniyor.

Ayrıca 2015’te 21 bin 40 ton bitkisel atık yağdan biyo-dizel ve biyogaz, 57 bin 800 ton atık madeni yağdan yeniden kullanılabilir madeni yağ, 28 bin ton atık elekt-rikli ve elektronik eşya, 630 ton atık pil ve 71 bin 744 ton atık akümülatör toplanarak plastik, metal gibi ikin-cil hammadde nitelikli malzeme olarak geri kazandırıldı.

Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen çalışmalar ile atık yönetiminin sağladığı katma değer yıllık 3 milyar liraya, doğrudan istihdam ise 60 bin ki-şiye ulaştı.

Bakanlığın 2023 yılı hedefine göre, 10 milyar liralık kat-ma değer sağlanarak, bu alanda istihdam edilecek kişi sayısının da 100 bin kişiye ulaşması bekleniyor.”

Geri Dönüşüm, karakter itibarıyla çok yönlü, çok sek-törlü bir oluşum. Sadece kağıt ve plastik değil, evsel atıklardan endüstriyel atıklara, camdan metale, pek çok geri dönüşüm alanı var. Biz de hem konuyu somutlaş-tırmak hem de konuya bir başka alanda da yakından bakmak için, Aksaray Üniversitesi öğretim görevlileri Yrd. Doç. Dr. Fatih Kürşat Fırat ve Fahri Akbaş’ın Ulus-lararası Avrasya Ekonomileri Konferansı 2015’te sun-dukları “İnşaat Endüstrisinde Geri Dönüşüm Çalışmala-rının Geliştirilmesi ve Ekonomi Üzerine Etkileri” isimli çalışmasını aktaralım:“İnsanın etrafındaki her şeyi kapsayan ve hayatın de-vamı için gerekli ortamlardan birisi olan çevre ile il-gili problemler giderek artmakta hem doğayı hem de tüm insanlığı tehdit eder hale gelmektedir. Son yıllarda doğal kaynakların hızla azalmasıyla birlikte küresel ik-lim değişikliklerinden dolayı çevre sorunlarına verilen önem hızla artmaktadır. Çevresel problemlerle birlikte çevresel tahribatlar da hızla artmaktadır ve bu yıkım-larda insan baş sorumlu olarak karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşmeyle birlikte teknolojik ve bilimsel olarak da hızlı bir değişim süreci yaşanmaktadır. Çevresel tah-ribattan en çok etkilenen insan olmasına rağmen bu yıkımlara neden olan da çevrenin yeniden eski haline getirilmesi için kullanılacak bilimsel ve teknolojik alt-yapıya sahip olan da insanoğludur. Doğal çevre kendini yenileyebilen bir özelliğe sahip olmasına rağmen insan

Page 44: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

42

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

eliyle sonradan bozulmuş olan çevrenin kendini eski hale getirmesi her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Her ne kadar çevre sorunları ile ilgili çok fazla eğitim ve bilinçlendirme çabaları yapılmakta, bazı yasa ve yönet-melikler çıkarılmakta ve uluslararası anlamda bir takım anlaşmalar imzalanmakta olsa bile; en büyük sorun, bu çalışmaların küresel ısınma başta olmak üzere çevre sorunlarının yıkıcı etkilerinin azaltılması açısından çok fazla etkili ve yeterli olmadığı gerçeğidir. Günümüzde Asya ve Latin Amerika’nın yükselen ekonomileri daha kaynak yoğun bir sanayileşmeye geçerek binalar, su ve kanalizasyon sistemleri, havaalanları, elektrik şe-bekeleri sulama kanalları, demiryolları ve diğer altya-pı unsurları gibi büyük boyutta enerji, metal, mineral ve diğer yenilenemez kaynaklara ihtiyaç duyan yapılar ve sistemler inşa etmektedirler. Bu yapıların inşası ve sonrasında toprak, hava ve su ortamları belirli oran-da etkilenmektedir. Sanayileşmiş ülkelerin bitmeyen malzeme talebi, büyümekte olan ekonomilerin gelişme hızı ve modern yaşamın malzemeleri kullanıp atma alış-kanlığı sorunları da beraberinde getirmektedir. Dünya-

da yaşanan küresel ısınma gibi iklimsel değişimler ve hızla nüfus artışı etkisiyle doğal kaynakların tükenmeye başlaması, atıkların daha verimli kullanılması gerçeğini ortaya koymuş, son zamanla hükümetlerin çevre bilin-cini arttırma çabaları ile birlikte geri dönüşüm kavramı hızla yayılma başlamıştır. Sınırlı olan doğal kaynaklar-dan üretilen ürünlerin tam ve etkin kullanımı ile olduğu şekliyle kullanılamaz hale gelen ürün ve kaynakların bir takım kimyasal ve fiziksel işlemlerden geçmesi ile yeniden kullanımına veya daha farklı bir amaçla tüketil-melerine yönelik çalışmalara olan ilgi hızla artmaktadır. Üreticilerin daha düşük maliyet ile piyasanın ihtiyaçla-rını giderme ve daha kaliteli ürün pazarlama istekleri, tüketicilerin de daha düşük fiyata daha kaliteli ürüne sahip olma arzuları geri dönüşüm uygulamalarıyla ürünlerin yeniden kullanılmasını ön plana çıkarmıştır.

Modern kullan-at ekonomisi malzemelerin üretim, iş-letim ve boşaltım süreçlerinde sadece malzemelerin kendisini değil bu malzemeleri kullanılacak hale getiren enerjiyi de israf etmektedir. Plastik, suni gübre, çelik,

Page 45: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

43

ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

çimento ve kağıt üretimi de dahil olmak üzere sanayi üretimi, küresel enerji tüketiminin % 30’ undan faz-lasını oluşturmaktadır. Otomotiv, elektrikli ev aletleri, inşaat, petrokimya, çelik sanayinde, çimento ve ulaştır-ma sektöründe, en verimli üretim sistemlerinin yanında geri dönüşümden yararlanılarak enerji tüketimi azaltıla-bilmektedir. Örneğin petrokimya sanayindeki fosil yakıt tüketiminin büyük bölümü hammaddeler için kullanıl-dığından, plastik gibi malzemelerin üretiminde verimli üretim sistemlerine geçilerek geri dönüşümden daha fazla yararlanılması, petrokimya sanayindeki enerji tüketimini azaltmaktadır. Kağıt ürünleri, cam, plastik, inşaat malzemeleri, otomobiller, elektrikli ev aletleri, evsel atıklar, ofis malzemeleri, uçak, dizel motor, bilgi-sayar, kıyafetler ve diğer ürünlerin yeniden kullanım ya da geri dönüşüm için kullanılmak üzere kolayca parça-lara ayrılabilmesini sağlayacak tasarımların yapılması dünyayı atmosferdeki CO2 düzeyinin istikrarlı olduğu döneme geri döndürmek açısından önemli rol oyna-maktadır. Geri dönüşümün literatürde yeni bir kavram gibi görünmesine rağmen, geçmişinin 1900’lü yılla-ra kadar dayandığı bilinmektedir. Kavram, II. Dünya Savaşı’nın ardından kaynakların azalması ve çevrenin kirlenmesiyle birlikte yavaş da olsa anlaşılmaya baş-lanmıştır. 1970’lerden beri dünya çapında tüm bu atık-ların oluşumunu önlemek veya azaltmayla beraber geri kazanım veya geri dönüşüm yoluyla yeniden kullanma ile ilgili birçok çalışma yapılmaktadır.

İnşaat sektörünün ekonomi açısından önemli bir itici sektör olduğundan inşaat atıklarının doğru değerlen-dirilememesinin ekonomiye verdiği zararın boyutunun büyük olacağı tahmin edilmektedir. Katı atıkların hep-sinde olduğu gibi inşaat sanayinde ortaya çıkan atıklar geri dönüştürülmediği takdirde ekonomik zararlara ila-veten ekolojik yıkımlarda hızlanacaktır. Geri dönüşüm-de malzemelerin toplanması, ayrılması, geri dönüştü-rülmesi ve tekrar kullanılması için profesyonel şirketler kullanılmaktadır. Kaynak israfını ve ortaya çıkan enerji krizini önlemek için gelişmiş ülkeler atıkların geri ka-zanılması ve tekrar kullanılması için çeşitli yöntemler aramış ve geliştirmişlerdir. Ne yazık ki ülkemizde diğer gelişmiş ülkelere nazaran demir-çelik ürünleri hariç in-

şaat endüstrisinde geri dönüşüm miktarı yok denecek kadar azdır. İnşaat sektörü Avrupa Birliğinin ekonomi-sine % 9,8 katkı sağlamakla birlikte, inşaat ve yıkıntı atıkları ekonomiye ve çevresel zarar vermektedir. İnşa-at ve yıkıntı atıkları evsel olarak nitelendirilen atıklar-dan hacim olarak daha büyük bir yer işgal etmektedir.

Avrupa’da II. Dünya Savaşı’ndan sonra inşaat ve yıkıntı atıklarıyla ilgili faaliyetler başlamış olup, küreselleşme süreci ile birlikte hızlanmıştır. Hollanda ve Almanya başta olmak üzere hemen hemen tüm Avrupa Ülkeleri geri dönüşümle ilgili olarak Atık Yönetim Kurumu dü-zenlemelerine dayalı olup, bu düzenlemeler teknolojik ve çevresel faktörleri içeren yöntem ve düzenlemeler içermektedir. Avrupa ülkelerinde inşaat/yıkıntı ve reha-bilitasyon çalışmaları esnasında yıllık 175-370 milyon ton veya 0.5-1 ton/kişi/yıl inşaat/yıkıntı atığı oluştuğu tahmin edilmektedir. Avrupa’daki geri dönüşüm çalış-malarının A.B.D’ye oranla daha hızlı geliştiği söylenebi-lir. Ancak küreselleşmenin getirmiş olduğu değişimle A.B.D’nin de geri dönüşüm uygulamalarını arttırdığı görülmektedir. ABD’de geri dönüşümü yapılıp, tek-rar kazanılan inşaat ve yıkıntı atıklarından metaller ve ahşap malzemeler ilk sırada yer almaktadır. Çin, Hin-distan, Hong Kong gibi çoğu ülkenin inşaat sektörle-rindeki büyümeyle birlikte artan inşaat ve yıkıntı atık-larını değerlendirdikleri büyük oranda geri kazandıkları tespit edilmiştir. Dünyadaki diğer ülkelerde Avrupa ve A.B.D.’nin geri dönüşümle ilgili sorumluluk duygularını ciddiye alarak sürdürülebilir bir dünya için yeni strate-jiler geliştirmiştir.

Türkiye’de meydana gelen 1992 Erzincan, 1995 Dinar, 1998 Adana-Ceyhan, 17 Ağustos 1999 Marmara, 12 Kasım 1999 Düzce, 2002 Afyon-Sultandağı, 2003 Bin-göl depremleri ve en son 2011 yılında meydana gelen Kütahya-Simav ve Van depremlerinden sonra ciddi an-lamda bir inşaat yıkıntısı meydana gelmiş olup ayrıca depremde yıkılmayan ama çok ciddi oranda hasar gö-ren binalar ortaya çıkmıştır. Aşağıdaki resimlerde (Şe-kil 1) en son yaşanan büyük depremlerden olan Simav ve Van depremlerinde hasar gören ve yıkılması gereken iki bina görülmektedir. Depremler sonrasında elde edi-

Page 46: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

44

len veri ve bilgiler Türkiye’nin mevcut yapı stokunun beklenen depremlere karşı yetersiz olduğunu ortaya. Bahsedilen bu depremlerden sonra yapı dayanımının arttırılması için çeşitli bilimsel çalışmalar yapılmış, yapı tasarım kriterleri değiştirilmiş, çeşitli yönetmelik ve standartlarda revizyona gidilmiştir. Hâlihazırda var olan yapılar, yenilenen standart ve yönetmeliklerde bulunan tasarım kriterlerine uygun hale getirilme ça-lışmaları ülke ekonomisi göz önünde bulundurularak devam etmektedir. Ülkemizde genellikle kritik ekono-mik faaliyetlerin bulunduğu, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu ve ciddi oranda enerji yatırımlarının bulunduğu bölgeler aynı zamanda deprem kuşağında yer almakta-dır. Geçmişte bu bölgelerde meydana gelen depremler ülkede birçok can ve mal kayıplarına neden olmuş hat-ta ekonomik krizlerin meydana gelmesinde önemli bir parametre olarak kendini göstermiştir. Bu nedenle, şu anda kullanılan ama deprem tehlikesine karşın zayıf ol-duğu aşikâr ilgili standartlara uymayan binaların depre-me karşı dayanımının arttırılması amacıyla güçlendiril-mesi ya da yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. Bunun da ciddi anlamda inşaat atığı ortaya çıkaracağı görünen bir gerçektir.

a) Simav Depremi sonrası yığma bir yapı b) Van Depremi sonrası betonarme bir yapıŞekil 1. Depremlerden sonra hasar gören yapılar

Ülkemizde son zamanlarda kentsel dönüşüm maksa-dıyla birçok proje uygulanmaya başlamaktadır. Kentsel Dönüşüm; eskiyen veya bozulmaya uğrayan veya ya-kın bir gelecekte uğrayacağı tahmin edilen problemli kentsel alanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarının iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Yer-leşim alanının kullanım maksadını yitirmiş veya gece-

kondu bölgelerinde herhangi bir doğal afette şehrin hasar görmesi olası bölgelerinde yenileme, iyileştirme, sağlıklılaştırma amacıyla yapılan faaliyetleri kapsar. Ayrıca Şekil 2’de örnek olarak verilen zamanla şehrin merkezinde kalan sanayi ve pazar bölgelerinin (oto pa-zarı, hayvan pazarı) taşınması maksadıyla kentsel dö-nüşüm uygulanabilir. Kentsel dönüşüm, ülkemizde son yıllarda çok önemli oranda yaşanan köyden şehire göç sonucu meydana gelen plansız şehirleşme sonucu or-taya çıkan birçok fiziksel ve toplumsal olumsuzluklar-dan kurtulmak için önemli bir aşamadır. Fakat kentsel dönüşümden sonra ortaya çok ciddi bir miktarda inşaat atığı ortaya çıkacaktır. Ülkemizde, inşaat atıklarının do-ğal çevreye zarar verecek şekilde biriktirilmesinin ya da gelişigüzel atılmasının önüne geçilmesi, bu malzeme-lerin geri dönüşümünün sağlanması amacıyla, 18 Mart 2004 tarih ve 406 Sayılı Resmi Gazetede ‘Hafriyat Top-rağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ yayımlanmıştır.

Örnek olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birçok kent-sel dönüşüm planlanan İstanbul’da yıkılacak yapıların atıklarından elde edilen malzemelerin, Arnavutköy-Göktürk-Çatalca yollarının kesiştiği alanda bulunan 3 bin 500 hektarlık bölgeye yapılacak üçüncü havaalanın-da kullandırmayı planlamaktadır.

a) Kentsel dönüşüm öncesi mevcut hal lb) Kentsel dönüşüm sonrasına planlananŞekil 2. Aksaray sanayi sitesi kentsel dönüşüm planı

Geri Dönüşüm Kavramı ve İnşaat Endüstrisi Açısından Geri Dönüşüm:İktisatın genel tanımı olan kıt kaynaklarla sınırsız ihti-yaçların karşılanması olgusu, günümüzde yetersiz olan dünya kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması açı-

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Page 47: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

45

sından önemli bir sorun haline gelmiştir. Kıtlık sorunu-nun kaynaklar tükenmeden çözülmesi gerekmektedir. Kıtlık sorunu arz yetersizliğine anlamına gelmekte olup arz sorununun en önemli faktörü maliyet olarak karşı-mıza çıkmaktadır.

Bir kaynağı çıkarmak için gereken enerji miktarı fazla ise, çevresel düzenlemeler basit çıkarma yöntemlerini yasaklarlarsa veya düşük kalite kaynakların ekonomik olarak işe yarar hale getirilmek için yoğun bir şekilde işlenmesi gerekiyorsa o zaman o kaynağı çıkarmak çok pahalıya mal olmaktadır. Teknolojik gelişmeler kaynak çıkarma maliyetini düşürerek arzı arttırabileceği gibi geri dönüşüm de kaynak arzını arttırarak piyasalarda yaşanan kıtlığı azaltabilecektir.

Doğada var olan kaynakların günden güne azalmasıyla birlikte, mevcut atıkların yeniden bir hammadde kayna-ğı haline dönüştürülmesi, değerlendirilmesi, işlenmiş hammaddelerin yeniden kullanılması, geri dönüşüm ve bu atıkların azaltılması ve yönetimi konusunu gündeme getirmiştir. Metal hurda toplama, atık kağıt dönüşümü, cam şişeler için depozito uygulamaları uzun zamandır yapılmaktadır. Aslında geçmiş zamanlarda kullanılmış ürünler ve malzemeler tekrar kullanılmaktaydı. Ancak teknolojinin günümüzdeki kadar gelişmediği o dönem-lerde kullanılan ürünlerin yeniden kullanılması kısıtlı olanaklarla yapılabilmekteydi. Küreselleşmeyle birlikte teknolojik yenilikler hızla artmış, geri dönüşüm imkan-ları çok geniş bir alana yayılmıştır.

Atık, doğayı olumsuz yönde etkileyecek miktarda çevre-ye boşaltılan, sıvı, katı, gaz ya da radyoaktif istenmeyen her türden maddeler olarak ifade edilebilir. Atıklar çev-reye olan etkileri bakımından zararlı ve zararsız atıklar; yapılarına göre sıvı, katı, gaz atıkları; kaynaklarına göre ise, evsel, endüstriyel, ticari, kurumsal, tarımsal (zirai) ve özel atıklar olarak sınıflandırılabilir. 2 Nisan 2015 tarihli 29314 sayılı resmi gazetede yayınlanan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi yönetmeliğinde geri dönüşüm ve geri kazanım kavramları tanımlanmıştır. Bu yönetmeliğe göre: ‘Geri Dönüşüm: Enerji geri kaza-nımı ve yakıt olarak kullanımı ya da dolgu yapmak üze-

re atıkların tekrar işlenmesi hariç olmak üzere, organik maddelerin tekrar işlenmesi dâhil atıkların işlenerek asıl kullanım amacı ya da diğer amaçlar doğrultusunda ürünlere, malzemelere ya da maddelere dönüştürüldü-ğü herhangi bir geri kazanım işlemini; Geri kazanım: Piyasada ya da bir tesiste kullanılan maddelerin yeri-ne ikame edilmek üzere atıkların faydalı bir amaç için kullanıma hazır hale getirilmesidir.’ Geri dönüşüm de ürünler özelliklerini tamamen kaybetmekte olup, ürün yenileştirme, ürün tamiri, ürünü yeniden kullanma, ürünün yeniden üretimi gibi faaliyetler, kullanılmış ürünlerin özelliklerinin ve fonksiyonlarının korunmasını sağlamaktadır.

Atık yönetimi, atık ürünlerin meydana geldiği kaynak-ta oluşumunun önlenmesi, önlenilemeyen durumlarda atıkların azaltılması, yine aynı kaynakta kullanılabilirli-ğinin sağlanması, toplanması, türüne göre ayrılması, geçici olarak toplanması, toplanan bu atıkların ilgili yerlere taşınması, geri dönüştürerek yeniden kullanıl-ması, geri kazanılması, yok edilmesi, yok edilme işlemi sonrası denetim faaliyetlerini kapsamaktadır. Geri dö-nüşülebilir atıklar öncelikle kaynaktan ayrıştırılmakta ve ürün geri alımı sürecinde ürünlerin ya da ambalajların kullanılabilen kısımları toplanmaktadır. Ürünlerin bile-şenlerini oluşturan parçalar sökme işlemi ile gruplandı-rılmakta ve atıklar arasında sınıflandırma (cam, plastik ve kağıt gibi) yapılmaktadır. Geri dönen ürünlerde stok kontrolü yapılmakta ve geri dönüştürülecek malzemeler kimyasal ve fiziksel değişime uğratılarak yeni bir mal-zeme üretilmektedir. Böylece geri dönüştürülen ürünler kullanılarak ekonomik kazanım sağlanmaktadır.

Doğal kaynakların korunması ve verimli kullanılması için geri dönüşüm oldukça önemlidir. Aynı zamanda malzeme üretiminde endüstriyel işlem sayısının azal-ması ile enerji tasarrufu da sağlanmaktadır. Hedeflerin sonuca ulaşmasıyla birlikte geri dönüşüm sayesinde hem geleceğe hem de ekonomiye yatırım yapılmak-tadır. Geri dönüşüm sayesinde arz arttırılacak, ma-liyetlerin düşecek, maliyetlerin düşmesiyle fiyatların düşecek, toplumsal baskılar ortadan kalkacak, yasal zorunluluklar yerine getirilecek ve en önemlisi de çevre

ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Page 48: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

46

kirliliği azaltılacaktır. Sonuçta hem yaşayan toplumların hem de gelecek nesillerin doğal kaynaklardan daha faz-la yararlanmasına ve daha kaliteli bir hayat yaşamasına imkân sağlayacaktır. Tablo 1’de birincil kaynaklara kı-yasla geri kazanımın sağladığı enerji tasarrufu oranları verilmektedir. Buna göre alüminyumda en yüksek ener-ji tasarrufu sağlanırken çinko en düşük enerji tasarrufu sağlayan metal olarak görülmektedir.

Tablo 1: Birincil Kaynaklara Kıyasla Geri Kazanımın Sağladığı Enerji Tasarrufu

Ekonomik kalkınma ve sürdürülebilir istihdamın sağ-lanmasında inşaat sektörünün önemli bir yeri olup, bir ülkenin ekonomisinde büyümenin lokomotifi niteliğin-de bir sektördür. Bu yüzden bir ülkedeki inşaat sektörü ne kadar gelişmişse ekonomik büyümeye katkısı o ka-dar fazla olacaktır. Özellikle gelişmekte olan bir ülke-deki konjonktürel dalgalanmalardan başta inşaat mal-zemesi sanayi olmak üzere tüm inşaat sektörü önemli oranda etkilenecektir. İnşaat sektörü ve uygulamaları ülkedeki makro ekonomik politika değişikliklerinden de doğrudan etkilenecektir.

Ayrıca, inşaat sektörü ağır sanayi yönünden çeşitli ya-tırım olanaklarına sahiptir. İnşaat malzemeleri de nere-deyse tüm sanayiyi doğrudan etkilemektedir. Hammad-denin en çok tüketildiği sektörlerden birisi de inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü de diğer sektörler gibi eko-nomik olarak imalat süreçlerindeki girdilerin maliyetini minimum seviyeye indirmeye, hammadde kullanımını

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Page 49: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

47

ve enerji tüketimini mümkün olduğu kadar azaltmaya çalışmaktadır.

Bu sektörde en çok kullanılan malzemelerin başında beton, asfalt, ahşap, alüminyum, demir gibi malze-meler gelmektedir. Bu malzemeler inşaat sektöründe yaygın olarak kullanılan başlıca malzemeler olup geri dönüşüm ve geri kazanım miktarları yüksektir. Bu açı-dan bakıldığında, talep ve tüketim ilişkisi içerisinde geri dönüşümün özellikle inşaat alanında yaygın bir şekilde uygulanmasının kayda değer ölçüde ekonomik kay-nak sağlayacağı görülmektedir. Barajlar, hidro elektrik santraller, nükleer enerji tesisleri, limanlar, deniz dol-guları, kanallar, binalar, yollar, köprüler, tüneller, met-rolar, gibi her türlü inşaat faaliyetleri ülkenin ekonomi-sini olumlu yönde etkilemesine rağmen doğal çevreye ciddi oranda zarar vermektedirler.

Son zamanlarda özellikle çevresel etkilerin artmasıyla özellikle katı atıkların kontrolü tüm toplumların üzerin-de durdukları önemli bir sorun olmuştur. Kentsel katı atıkların yaklaşık %13-30 luk gibi önemli bir kısmını oluşturan inşaat ve yıkıntı atıkları, kontrol altına alınma-dığı sürece hem uygarlığa hem de çevreye büyük zarar verecektir. Tüm katı atıkların içinde beton, çelik, tuğla, alçı, ahşap, cam, metaller, plastikler ve hafriyat toprağı gibi maddelerin önemli bir yüzdeye sahip olduğu açıkça görünmektedir. İnşaat ve yıkıntı atıkları, konut, köprü, yol ve benzeri yapıların yapımı, tamiratı, tadilatı, yeni-lenmesi, yıkımı veya deprem gibi doğal afetler sonucu oluşmaktadır. Bu atıklar, inşaat sanayinin çok yönlü olmasından dolayı teknik ve malzeme açısından çok çe-şitlidir. Genellikle inşaat sektöründe en çok betonarme, beton, sıva, tuğla, briket, tahta, cam, metal parçası (çe-lik alüminyum, bakır, pirinç) alçı kartonpiyer, kiremit, plastik, borular ve asfalt gibi malzemeler kullanılmak-tadır. Sağlıklı bir geri dönüşüm sistemi için iyi bir ka-zanım sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Bunun için belirli süreçler izlenmelidir. Konut, bina, köprü, yol gibi, alt ve üst yapıların yıkımı öncesinde ve sırasın-da içindeki yabancı ve geri kazanımı mümkün olmayan maddelerin geri dönüşümü mümkün olan maddelerden ayıklanması gerekmektedir. Çünkü bu ayıklama işlemi

yapılmadığında geri dönüşümü mümkün olan madde-lerde işleme karışacak uygulama daha zahmetli bir hal alacaktır. Enkaz ve yıkımın belirli ölçülerde ve kontrollü olarak (seçici yıkım) yapılmasıyla, hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarının karıştırılması önlenmektedir. Hafriyat toprağının geri kazanılması ise öncelikle dol-gu, rekreasyon, katı atık depolama alanında günlük örtü şeklinde kullanılarak olmaktadır. Geri kazanımı müm-kün olmayan maddelerin ise düzenli depolama sahala-rına gönderilerek işlemin tamamlanması gerekmektedir (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2012). Beton ha-cimsel olarak dünyada sudan sonra en çok kullanılan malzemedir. Beton güç ve performans olarak çok az kayba uğramakta olup, geri dönüşüm oranı yüksek bir malzemedir. Betonun, yol döşemesi yada inşaat dol-gu malzemesi olarak yeniden kullanılmasını sağlayan sistemler de vardır. Üretimi ve işlenmesi esnasında meydana gelen atık miktarı % 60’lara ulaşan mermer sektöründe de yeniden kullanım için önemli miktarlarda hammadde açığa çıkmaktadır.

Meydana gelen atıklar toz ve parça atıklar olmak üze-re ikiye ayrılmaktadır. Bu atıklardan inşaat sektöründe değişik alanlarda yararlanılmaktadır. Mermer toz atık-ları asfalt betonu karışımında filler malzemesi olarak değerlendirilmekte, bozuk zemin özelliklerinin iyileşti-rilmesinde katkı maddesi olarak kullanılabilmektedir. Beton, beton ve asfalt karışımlarda agrega, yol zemini ve baraj inşaatlarında dolgu malzemesi, suni mermer plağı, karosıman ve süsleme sanatı olarak da antik taş yapımında kullanılmaktadır. Geri dönüşüm uygulama-larından birisi de asfalt geri dönüşümüdür. Genellikle asfalt geri dönüşüm santrallerinde % 70 oranında geri dönüştürülmüş malzeme kullanılmaktadır.

İnşaat sektörünün geri dönüşüm açısından en verim-li malzemelerinden biri de çelik olarak karşımıza çık-maktadır. Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği’nin verilerine göre Türkiye yıllık 12 milyar dolar civarında çelik hammaddesi ithal etmekte olup bunun 9 milyar doları demir çelik hurdası 3 milyar doları ise demir cev-heridir. Türkiye demir-çelik sektörü hammadde olarak kullandığı hurdanın %70’ini ithal etmekte ve %30’unu

ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Page 50: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

48

yerli kaynaklardan temin etmektedir. Yine aynı şekilde hammadde olarak kullanılacak demir cevherinin % 60’ı ithalat %40’ ı yerlidir. Bu oranda sadece demir çelik endüstrisindeki geri dönüşümün Türkiye sektör ihtiya-cının ortalama %72’isini karşıladığını göstermektedir. Üretilen çeliğin yaklaşık yarısı da ihraç edilmektedir (17 milyar dolar).Dünya’da ve Türkiye’de Geri Dönüşümle İlgili Gelişme-ler:Ülkeler enerji ve hammaddenin korumasıyla ilgili olarak sürdürülebilir kalkınma içinde katı atık yasaları ve yö-netmelikleri üzerinde önemle durmaktadır. Bu düzenle-meler arasında inşaat sonrası ortaya çıkan moloz atık-larının da değerlendirilmesi konusu da yer almaktadır. Geri kazanılan bu atıklar tekrar inşaatlarda kullanılarak hem çevre korunacak hem de ülke ekonomisine olumlu bir katkı söz konusu olacaktır. Son zamanlarda gerek gelişmiş ülkelerde gerekse gelişmekte olan ülkelerde atık yönetimi konusunda farklı uygulamalar bulunmak-tadır. Avrupa Birliği’nde geri dönüşüm ile ilgili birçok politika uygulanmaya çalışılmıştır ve bu uygulamalar diğer ülkeler tarafından da desteklenmiştir.

2001 Gothenburg Avrupa Konseyinde, AB Ülkeleri, ‘Daha İyi Bir Dünya İçin Sürdürülebilir Bir Avrupa ve Sürdürülebilir Kalkınma için ise Avrupa Stratejisi’ he-deflemişlerdir. ‘AB Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi’ uzun dönemli hedefi, ‘Avrupa’nın hatta dünyanın geri dönüştüren, atığı önleyen ve atıkları tekrar kullanan bir

toplum olmasının sağlanması’ olarak belirlenmiştir (Bi-lim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2014).

Tablo 2’ye göre geri dönüşüm konusunda Hollanda %90 ile başı çekerken Norveç, Belçika ve Almanya yüksek geri dönüşüm oranlarıyla dikkat çekmiş olup, Portekiz, Yunanistan, İrlanda ve İspanya gibi ülkeler % 5’in altında bir geri dönüşüm ve tekrar kullanım oranına sahip olmuşlardır.

Ülkemiz açısından bakıldığı zaman artarda yaşanan fi-nansal krizlerin ardından son yıllarda ekonomik, tek-nolojik ve sosyal olarak birtakım değişmeler küresel-leşmeyle birlikte hız kazanmıştır. Türkiye’de yeni bir ekonomik büyüme modeli uygulamasına geçilmiş, yeni kavramlar önem kazanmaya başlamıştır. Bu kavramlar-dan bir tanesi de geri dönüşümdür.

Ülkemizde nüfusun artmasıyla birlikte sanayileşme ve kentleşme faaliyetlerinin yükselmesi neticesinde atık sorunu gündem maddesi oluşturmuştur. Ülkemizde çöplerin ve atıkların giderek yaygınlaşması bu konuyla ilgili olarak Avrupa ve Amerika’yı örnek almayı gerek-tirmiştir. Avrupa ve Amerika’daki gibi başarılı bir geri dönüşüm geçmişi olmayan Türkiye’nin son yıllarda geri dönüşüm yoluyla kazanılan atıkların miktarında ar-tış yaşanmıştır. Artan atık miktarıyla ilgili olarak ‘atık yönetimi yaklaşımı’ önemli bir konu haline gelmiştir. Halen Türkiye açısından atık yönetimi ile ilgili düzen-lemeler yapılmakta olup son yıllarda hız kazanmıştır.

Bu faaliyetlerin paralelinde ülkemizde atıkların toplan-ması, kontrolü ve bertarafı ile ilgili ‘Atık Pil ve Akümü-latörlerin Kontrolü Yönetmeliği, Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Hakkında Yönetmelik, Ömrünü Tamamlamış Araçların Kontrolü Hakkında Yönetmelik, Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Madde-lerin Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair Yönetmelik, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, Atıkların Dü-zenli Depolanmasına Dair Yönetmelik, Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, Atık Yağların Kontrolü Yönetme-liği, Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, PCB

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Page 51: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

49

ve PCT’lerin Kontrolü Hakkında Yönetmelik, Bazı Tehli-kesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliği, Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, Atıkların Yakılmasına İlişkin Yö-netmelik ve Madencilik Faaliyetleri ile Bozulan Arazile-rin Doğaya Yeniden Kazandırılması Yönetmeliği’ düzen-lenmiştir. Örneğin ülkemizde 2010 yılı verilerine göre yaklaşık 2,5 milyon ton ambalaj piyasaya sürülmüş ve bu ambalajların 1,9 milyon tonunun (% 76), Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği kapsamında geri kaza-nımı sağlanmıştır (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2014).İnşaat sanayi ile ilgili olarak da Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği 18.03.2004 tarihli ve 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

2014-2018 yıllarını kapsayan 10’uncu Kalkınma Planı’nda geri dönüşüme ilişkin olarak, sanayi sektö-ründe geri dönüşüm ve geri kazanım gibi uygulamalara yer verilmiştir. Bu gelişmelere rağmen geri dönüşüm çalışmalarında istenilen hız yakalanamamıştır.

AB’nin Atık Çerçeve Direktifi kapsamında ise 2020 yı-lına kadar inşaat atıklarının %70’inin geri dönüşüme kazandırılması hedeflenmektedir. Türkiye’de her yıl 125 milyon hafriyat toprağı yeniden kazanım çalışma-ları kapsamında değerlendirilmektedir. Mevcut durum-da inşaat ve yıkıntı atıkları miktarının 4-5 milyon ton/yıl olduğu tahmin edilmektedir. 6306 sayılı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte sayıları artacak olan kent-sel dönüşüm uygulamaları ile birlikte inşaat ve yıkıntı atıkları miktarının ilk 3 yıl boyunca yıllık hedefin %40’ı esas alınarak 10 milyon ton/yıl ve geri kazanılacak mal-zeme miktarının 6 milyon ton/yıl civarında oluşacağı öngörülmektedir (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2014).

Ülkemizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre 2002 yılında toplama ve geri dönüşüm alanının 5 bin çalışan ile ekonomiye kattığı katma değer 60 Milyon TL iken, 2013 yılında bu alanda 60 bin çalışan ile 2.1 Milyar TL’lik ekonomiye katma değer sağlanmıştır. Son yıllarda küresel dalgalanmalardan etkilenmekle birlikte,

ülkemizde inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir.

Şekil 3: Lisanslı ÖTL geri kazanım tesisleri ve geçici depolama alanları Kaynak: (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2014).

Şekil 3’de Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Çevre İzin ve Lisans Belgesi alınma alanları gösteril-mektedir. Lisanslı ÖTL geri kazanım tesisleri ve geçici depolama alanlarının yetersiz olduğu dikkat çekmekte olup, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca geri kazanılan ürün kullanım süreçlerinin izlenmesi ve kamusal kulla-nımın geliştirilmesi konularında düzenlemeler yapılma-sı gerektiği düşünülmektedir.

Sonuç:Kaynakların giderek kısıtlı olduğu günümüzde nüfus ar-tışının devam etmesi, küresel ısınmanın ve kirlenmenin artması, geri dönüşüm faaliyetlerinin hızlanmasına yol açmıştır. Kaynakların daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılması için, her şeyi yeniden kullanan ve geri dö-nüştüren bir ekonomi gerekmektedir.

Meydana gelen atıkların azaltılması, mevcut atıkların potansiyel bir hammadde kaynağı olarak değerlen-dirilmesi, kullanılmış hammaddelerin yeniden kulla-nılması gibi geri dönüşüm konularının giderek önem kazanmıştır. Gelişmiş olan ülkelerde geri dönüşüm uygulamaları artmış, mevzuat ve yönetmeliklerle geri dönüşümün kontrol altına alınmasıyla ilgili düzenleme ve revizyonlar yapılmıştır. Avrupa ülkelerinin çoğunda geri dönüşümü sağlayıcı, verimli çalışan ve kaliteli mal-zeme elde edilen tesisler kurulmuştur. Ülkemizde yay-

ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Page 52: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

50

gın olarak uygulanmayan geri dönüşüm dünyada hızla artmaktadır. Bu bakımdan ülkemiz açısından ulusal ve uluslararası düzeyde etkin bir geri dönüşüm politikası izlenmelidir. Söz konusu politikaların uygulanması yü-rürlükteki yönetmeliklerin ekonomik hayatta karşılığını bulmasına ve herkesin sorumluluğunu bilmesine daya-lıdır. Bu yüzden geri dönüşüm konusuyla ilgili çalış-malar arttırılmalı, bu konuya ilişkin ekonomik birimler gerekli hassasiyeti göstermelidir.

İnşaat sektörünün ekonominin lokomotifi olarak ülke-lerin kalkınmasında payı büyüktür. İnşaat endüstrisi içinde pek çok alt sektörler bulundurmasından dolayı gelişmekte olan ekonomilerin lokomotifi durumunda-dır. İnşaat atıklarının geri dönüşümü ve kazanımı da ülke ekonomisini yakından ilgilendirmektedir. Geri dö-nüşümde inşaat endüstrisinin büyük önem arz ettiği görülmektedir.

İnşaat sektöründe geri dönüşümle potansiyel bir ham-madde kaynağı oluşturularak, enerji, hammadde tasar-rufu sağlanmaktadır. İnşaat sektöründe inşaat ve yı-kımlar sırasında geri dönüştürülebilecek birçok inşaat

malzemesi ortaya çıkmaktadır. İnşaat sanayindeki atık konuları iyi değerlendirilmeli ve bunların verdiği eko-nomik ve çevresel kayıplar en aza indirilmeye çalışıl-malıdır.

Geri dönüştürülmüş maddelerin üretim sistemine ka-zandırılması esnasında yeni iş imkanları yaratılmakta ve ekonomiye istihdamı arttırıcı etkisi de görülmek-tedir. Doğal kaynakların kıt olduğu dünyada sürdürü-lebilir kalkınma yaklaşımıyla geri dönüşümün sosyal, çevresel ve ekonomik etkileri ön plana çıkmaktadır. Atık yönetiminin en önemli kollarından olan geri dönüşüm değerlendirilebilir atıkların çeşitli yöntemlerle tekrar üretim sürecine dahil edilmesiyle verimli bir ekonomik yatırım olarak görülmektedir.

Bu nedenle geri dönüşüm makro düzeyde çevresel ve ekonomik olarak, mikro olarak da işletmeler ve tüketi-ciler açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak geri dönüşümün bir yandan çevrenin korunması bir yandan da ekonomiye sağladığı katma değer bakımından, eko-nomik kalkınma ve refahın arttırılmasında büyük bir paya sahip olduğu unutulmamalıdır.”

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

Page 53: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 54: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 55: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

53

DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

ÜRÜN UYGUlaMa / FESTo

Tasfiye ve yakıt maliyeti çelik endüstrisinde önemli bir rekabet unsurudur. Sanayi atık yönetimi şirketi Dip-roinduca, Meksika’daki ArcelorMittal çelik fabrikasında yüksek fırınlardaki atıklar için son derece verimli geri dönüşüm tesislerini yönetiyor. Festo, tesis için otomasyon piramidinin çeşitli düzeylerini kapsayan komple bir çözüm sağladı.

ArcelorMittal, Lázaro Cárdenas’ta - Meksika’nın stratejik öneme sahip en büyük limanı - dünyanın en büyük çelik üreticisi, DRI-EAF

yöntemi kullanarak çelik plakalar üretiyor. Bu üretim yöntemi düz-gün bir yüzey dokusu sağlıyor ve her yıl üretilen 3.8 milyon ton pla-

Page 56: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON

54

DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

ÜRÜN UYGUlaMa / FESTo

kanın kalitesini arttırıyor. Levha üretiminde önemli bir madde kok kömürüdür. Bu madde üretim sürecinde yüksek fırına gerekli ısıyı sağlar, ancak daha sonra geri dönüşüm uygulanmalıdır.

Levha üretimiBir levha genişliği ve uzunluğu kalınlığından çok daha fazla olan çe-lik döküm, alüminyum veya bakırdan bir külçedir. Levhalar döküm ve haddeleme aracılığı ile üretilmektedir ve sac ve şeritler için ana malzemelerdir. Levha boyutu istenen ürünün boyutlarına adapte edilir.Levha üretiminin yan ürünlerinden biri de kok gazı ve fırın atıkları gibi yanma artıklarıdır. Bunlar işlenebilir ve daha sonra, yanma sü-recine geri dönüştürülebilir. Çelik fabrikasının artık atıkların geri dö-nüştürüldüğü ve Diproinduca tarafından işletilen bir geri dönüşüm tesisine ev sahipliği yapmasının nedeni budur.

Başarılı geri dönüşümün sırrıKanada merkezli uluslararası bir şirket olan Diproinduca, madenci-lik ve çelik imalat sanayi süreçlerinde atık maddelerin geri dönüşü-münde son yirmi yıl içerisinde iyi bir üne sahip olmuştur. Şirketin Kanada, Meksika, Venezuela ve Trinidad’da geri dönüşüm tesisleri bulunmaktadır. Endüstriyel atıkların geri dönüşümü uzmanları, çe-lik üretim sürecindeki atıkları çelik fabrikalarındaki yüksek fırınlarda yeniden kullanılabilir briketlere dönüştürmektedir. Briket üretimin-de önemli bir unsur da çeşitli hammaddeler için doğru karıştırma oranıdır. Su, çimento ve diğer maddeleri bağlamak için seçilmiş kimyasal katkı maddeleri atığa eklenir.

Lázaro Cárdenas’ta, bileşenlerin doğru bir şekilde dozajlanması bir Festo otomasyon çözümü ile gerçekleştiriliyor. Festo Proses Oto-masyonu Ürün Yönetimi Başkanı Alexander Vargas bu durumu “Bu sistem, teknik konseptin geliştirilmesinden kontrol teknolojisi teslimatına kadar her şeyi Festo Meksika sistem çözümleri mü-hendisleri tarafından gerçekleştirilmiş olan gerçekten komple bir çözümdür,” diye açıklıyor.Mükemmel biçimde karıştılır ve daha sonra şekilendirilir Entegre otomasyon sistemi konveyör ve çimento hazneleri üzerinde yer alan, uygulama için özellikle geliştirilmiş yük hücreleri ile donatıl-mış bir tartı sistemine sahiptir. Diğer bileşenler elektrikli motorlarını içeren ön karıştırıcı ve karıştırıcı teknolojilerinin yanı sıra su ve kim-yasal katkı maddeleri için dozajlama teknolojisi ile birlikte pnömatik proses valfleridir. Tartı sistemi, hammadde hunisinde belirli bir parti için atık maddelerin doğru miktarını ölçer. Bunlar daha sonra ho-mojenize edilecekleri bir ön-karıştırıcıya taşınır. Daha sonra, karıştı-

rıcıda su, çimento ve kimyasal katkı maddeleri ilave edilir. Karışım, uygun bir bileşime sahip olduğunda, karıştırıcı açılır ve tüm karışım briketlerin şekillendiği briket makinesine taşınır.

Tüm seviyelerde başarılıEn başından beri projeyi Festo merkezden yöneten ve gerektiğinde uzman desteği veren Vargas şunları söylüyor: “Meksikalı mühen-disler komple bir çözüm geliştirmek için, otomasyon piramidin tüm düzeyleri de dahil, süreç otomasyonunda kendi uzmanlıklarını or-taya koydular”. Sensör/aktüatör düzeyinde, tesisteki uygulanabilir tüm sıvı malzeme akışları,kelebek vanaları açmak ve kapatmak için kullanılan çeyrek turlu DAPS aktüatörgibi, çeşitli otomatik proses valfleri tarafından kontrol ediliyor.

Sahada, PROFIBUS DP üzerinden bağlanan üç adet dağıtık yapıdaki CPX adası saha araçlarından gelen sinyalleri topluyor. Sistem, ko-rumalı paslanmaz çelik kontrol panolarında, kuruluma hazır olarak teslim edilirler ve dış ortamlarda kurulduklarında Meksika Pasifiği Kıyısının tropik iklimine bile dayanırlar.Kontrol seviyesinin beyni olarak bir adet CECX-X-C1 PLC kullanıl-mıştır. Bir SCADA sistemi, operatör için çeşitli tesis alanları ve ekipmanı görselleştirir. PLC ve SCADA sistemleri arasındaki ileti-şim Ethernet ağı üzerinden gerçekleşir. SCADA sistemi ile birlikte PLC programı, tam otomatik veya manuel olarak kontrol edilebilir şekilde tüm üretim sürecini izler. CECX-X-C1 kontrolörü şeklindeki PLC master, gelen bilgileri işler ve bunları SCADA yazılımına iletir. Dört ekran tesis genel düzeni, parametreler, olaylar ve tesis ile ilgili raporları görüntüler.

Page 57: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / GERİ DÖNÜŞÜM

ÜRÜN UYGUlaMa / FESTo

Verimlilikte sürekli bir gelişme Otomasyon uzmanı Vargas sözlerine şöyle devam ediyor: “Meksika sistem çözümü mühendisleri, kontrol teknolojisi teslimatı yoluyla teknik geliştirmeden satış sonrası hizmete, bu projenin her aşaması boyunca tüm otomasyon bilgilerini paylaştılar”. Otomasyon piramidinin her dört düzeyindeki otomasyon bileşenleri-nin entegrasyonu kok kömürünün yüksek verimli geri dönüşümünü sağlar, bu da yakıt olarak değerlidir ve süreç içinde çevreyi korumaya yardımcı olur ve levha üretimi üretkenliğini artırır.

A) (Mükemmel iklim: Paslanmaz çelik kont-rol kabinleri, Meksika kıyılarının tropikal ikli-mine karşı CPX terminallerini korur.(B) Tesisin beyni: CECX...-kontrol seviye-sinde PLC(C) DAPS çeyrek turlu aktüatör sensör/ak-tüatör düzeyinde akan sıvı malzemeler için kelebek vanaları açar ve kapatır.

“Otomasyon piramidinin çeşitli düzeylerini içeren proses otomasyonu çözüm-leri müşterilerimize dünya çapında huzur veriyor.”

Alexander Vargas, Ürün Yönetimi

Proses Otomasyonu Başkanı, Festo

Page 58: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

56

Bağlanabilirlik, kişiselleştirmede gelişiminin bir sonraki aşa-masına ulaşıyor

Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Struth: “Bosch, kişiselleştirilmiş bağ-lanabilirlik çözümlerinde yeni bir tred başlatıyor” Ürünler, akıllı evler, akıllı şehirler ağa bağlı mobilite ve Endüstri 4.0 dahil olmak üzere yaşamın tüm alanlarında akıllı yardımcılar haline geliyor. Yeni kon-sept otomobil: otomobil, bir asistan haline geliyor. Dünya galası: Bosch, ev robotunu tanıtıyor

Las Vegas – Yaşamın her alanında bir kişisel yardımcınız ya da koruyucu meleğiniz olduğunu hayal edin. Artık, otomobilinizle bir yere giderken ve hatta ofisinizde otururken fırını açık bırakıp bırak-madığınız her zaman size bildirebilecek birisi var. Bosch, CES® 2017’de, ağa bağlı çözümlerin bu vizyonu çoktan hayata geçirdiğini gösteriyor. Şirketin Las Vegas’ta gerçekleştirilen CES 2017’deki ba-sın toplantısında konuşan Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Werner Struth, “Kişiselleştirme, bağlanabilirlik alanında büyüyen bir trend ve biz bu trendi bir adım öteye taşıyoruz.” dedi. Bosch, dünyanın en büyük tüketici elektronik ürünleri fuarında global teknoloji ve servis

tedarikçisi olarak şu alanlara odaklanıyor: akıllı evler, akıllı şehirler, ağa bağlı mobilite ve Endüstri 4.0.Ürünlerin ve servislerin kişiselleştirilmesiyle birlikte bağlanabilirlik artık bir sonraki aşamaya ulaşıyor: “Cihazlar gündelik yaşamı ko-laylaştıran ve evde, şehirde, otomobilde ve işte daha güvenli olmayı sağlayan akıllı arkadaşlar haline geliyor.” Kısa bir süre önce gerçek-leştirilmiş olan bir çalışmaya göre, katılımcıların yüzde 60’tan fazlası akıllı asistanların gerekli olduğuna inanıyor. Nesnelerin internetinin üç seviyesinin tamamında mukayese edilebilir uzmanlığa sahip çok az sayıda endüstriyel şirket var: Bosch, sensör teknolojisi, yazılımla-rı ve servisleri ile kapsamlı bir deneyim sunuyor ve ayrıca kendi IoT bulutuna sahip. Bu durum şirketi, Nesnelerin İnterneti (IoT) konu-sunda tek nokta haline getiriyor.

Ayrıca Bosch, elektronik ürünlerinin yüzde 100’ünün ağa dahil edil-mesi ve her bir ürün için ağa bağlı servis paketi sunmayı hedefliyor. Struth, “Akıllı ek işlevler ve servisler, müşterilerimizin bireysel ihti-yaçlarına ve kullanım alışkanlıklarına göre özelleştirilmelidir.” dedi. Ürünlerin ve çözümlerin bağlanabilirlik aracılığıyla kişiselleştirilmesi sayesinde bu giderek daha mümkün hale geliyor.

CES 2017: Nesnelerin İnterneti kişiselleşiyor Bosch, akıllı asistanlara odaklanıyorBosch Rexroth / www.boschrexroth.com.tr

Page 59: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

57

Otomobil, kişisel asistan haline geliyor2022 yılı itibarıyla global ağa bağlı mobilite pazarı yılda neredeyse yüzde 25 oranında büyüyecek. Birkaç yıl içerisinde otomobiller, IoT’nin aktif bir parçası haline gelecek ve diğer ağa bağlı ulaşım yöntemleriyle ve hatta akıllı evle iletişime geçebilecek. Bosch, CES® 2017’de yaşamın farklı alanlarının gelecekte nasıl sorunsuz bir şe-kilde birbirine bağlanacağını gösteren yeni bir konsept otomobili sunuyor. Struth, “Araç, alanlar arası iletişimde merkezi bir role sa-hip olacak.” dedi. Otomobil ve sürücüsü arasındaki kişiselleştirilmiş iletişim de artacak: Yeni özellikler, otomobili çevresine, akıllı eve ve tamirhaneye bağlıyor. Bu işlevler, yüksek seviyede otonom sürüşü de mümkün hale getirecek. Struth, “Bosch, mobilite ve akıllı servis-lerin bir araya geldiğinden emin olmak için titiz bir şekilde çalışma-lar yürütüyor. Otomobil bulut aracılığıyla akıllı eve veya akıllı şehre bağlandığında daha fazla ölçülebilir fayda olacak. Bağlanabilirlik, otomobilleri dört tekerlekli asistanlara dönüştürüyor.” dedi.

Ayrıca Bosch konsept otomobili, çok çeşitli yenilikçi teknolojiler içeriyor: Sürücü koltuğa oturduğu anda yüz tanıma teknolojisi di-reksiyonu, aynaları, iç sıcaklığı ve radyo istasyonunu sürücünün kişisel tercihlerine göre ayarlıyor. Sistem, bir dokunsal dokunmatik ekran ve bir yenilikçi hareketle kontrol sistemi aracılığıyla kontrol ediliyor ve her ikisi de kullanım sırasında somut geribildirimlerde bulunuyor. Otomobilin yüksek seviyede otonom olması halinde bulut tabanlı servisler, görüntülü konferansları etkinleştiriyor veya sürücülerin ve yolcuların hafta sonu seyahatlerini planlamasını veya

en son videoları seyretmesini sağlıyor. 2025 yılı itibarıyla yüksek seviyede otonom sürüş, Bosch’un kısa bir süre önce gerçekleş-tirmiş olduğu bir araştırmaya göre Amerika Birleşik Devletleri, Almanya veya Çin’deki ortalama bir otomobil kullanıcısının yılda neredeyse 100 saat tasarruf etmesini sağlayacak. Tamamen teknik terimlerle konuşacak olursak, Bosch Central Gateway gibi iletişim kontrol birimleri bağlanabilirliği mümkün hale getiriyor. Gateway, tüm veri yolları boyunca tüm alanlarla iletişimi sağlayan bir mer-kezdir. Bosch Group’un bir parçası olan ETAS ve ESCRYPT, iletim ve şifreleme çözümleri sunuyor. Bunlar, bulut tabanlı araç yazılımı güncellemelerinin, aracın hizmet ömrü boyunca güvenli bir şekilde yürütülebilmesini sağlıyor. Otomobil çevresiyle iletişim kuruyorsa, güvenlik güncellemelerinin düzenli bir şekilde yapılması gerekiyor.

Çevresiyle iletişime geçtiğinde otomobil, ağa bağlı şehirde önemli görevleri de üstleniyor. Örneğin, topluluk tabanlı park yeri ile oto-mobil, boş bir park yeri bulmaya yardımcı oluyor. Otomobil, cad-dede giderken park etmiş otomobiller arasındaki boş yerleri tespit ediyor. Gerçek zamanlı bir park yeri haritası oluşturmak üzere bu verileri kullanan bulut tabanlı servis, sürücünün paradan ve zaman-dan tasarruf etmesini sağlıyor ve ayrıca stres seviyesini azaltmaya da yardımcı oluyor.

Ağa bağlı yardımcılar evde ek işlevleri üstleniyorKullanıcılar, kendi evlerinin duvarları içerisinde de yaşamı kolay-laştıran ve daha güvenli hale getiren çok çeşitli akıllı yardımcılar aracılığıyla nesnelerin internetine güvenebiliyor. Bazı ürünler birden

Page 60: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

58

fazla işlevi aynı anda yerine getirebiliyor: örneğin, duman detektörü aynı zamanda hava kalitesini takip ediyor ve sireni ile istenmeyen misafirleri korkutabiliyor. Bosch akıllı ev sistemi, tek bir uygulama aracılığıyla evdeki ağa bağlı cihazları kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Senaryo yöneticisi ile akıllı ev çok daha sezgisel bir hale geliyor. Evden çıktığınızda artık ısıt-mayı, elektrik cihazları veya ışıkları kapatıp kapatmadığınızı kontrol etmenize gerek yok. Bu sistem yaşamı daha güvenli ve daha rahat bir hale getiriyor. Tek bir parmak dokunuşuyla senaryoları etkinleş-tirdiğinizde senaryo yöneticisi, Bosch akıllı ev uygulaması aracılığıy-la belirtilen işleri yapıyor.

En başından itibaren akıllı asistanlar olarak tasarlanan ürünlerAğa bağlı çözümlerin kişiselleştirilmesiyle birlikte teknolojiler ve hizmetler sadece bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiyor; Bosch, özellikle kişisel asistanlar olarak tasarlanan ürünler de geliştiriyor. Bu ürünler, kullanıcılarıyla da iletişime geçebiliyor. “My kitchen elf” ya da kısa adıyla Mykie buna bir örnek olarak gösterilebilir. Bu kon-septle BSH Ev Aletleri, kişisel asistanlar dünyasına adımını atmış oldu. Mykie, kullanıcının sesiyle çalıştırılıyor. Kullanıcıyı dinliyor, sorularını yanıtlıyor ve pek çok günlük ev işinde yardımcı oluyor. Örneğin, Mykie buzdolabında neler olduğunu, kekin ne kadar fırın-da kalacağını ya da öğleden sonra güneş olup olmayacağını biliyor. Ağa bağlı Mykie ile kullanıcı, tüm Home Connect ev aletlerini kontrol edebiliyor. Mykie, birlikte yemek pişirebilmeleri ve tarif alışverişinde bulunabilmeleri için kullanıcıları sanal olarak bir araya da getiriyor.

Dünya galası: Bosch start-up şirketi yeni ev robotunu sunuyor Robert Bosch Start-up GmbH (BOSP)’nin desteklediği start-up şirketi olan Mayfield Robotics, ev robotu işine odaklanıyor. Şir-ket, ev robotlarının geliştirilmesi konusunda uzmanlaşıyor. CES® 2017’de, ilk ticari robotu olan ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 2017 yılının sonunda piyasaya sunulması planlanan Kuri’yi sergili-yor. Robot yaklaşık 50 cm uzunluğunda ve pek çok sensör içeriyor. Mümkün olan en kısa güzergahlarla ilgili notlar alarak oda içerisin-de hareket edebiliyor. Kuri, ev sakinleri ile etkileşim kurduğundan ailenin bir üyesi konumunda. Örneğin Kuri, müzik çalabiliyor veya trafikte sıkışan anne ve babalara çocuklarının okuldan döndüğü bil-gisini verebiliyor. 30’dan fazla robot mühendisi ve tasarımcısı, start-up şirketinin Redwood City, California’daki merkezinde çalışmalar yapıyor. Özellikle kreatif özgürlükten ve ilham verici Silikon Vadisi start-up şirketi kültüründen fayda sağlıyor. Struth, “Yeni trendlere en başından karşılık vermemizi sağlamaları nedeniyle Bosch için

kreatif start-up şirketlerini hedefleyen yatırımlar önemlidir. Bu ya-tırımları yaparak, güçlü endüstri gelişmelerine erişimimizi güvence altına alıyoruz.” dedi.

Asistanlar, ağa bağlı üretimde de mevcutAsistanlar, ağa bağlı üretimde de önemli bir rol oynuyor. Örneğin APAS robotu, esnek ve etkin üretimi mümkün hale getiriyor. Zorlu, tehlikeli ve monoton görevleri üstlenen APAS, insanlar ile yakın bir işbirliği içerisinde olması için tasarlandı. Sensör kabuğu sayesinde otomatik üretim asistanı, bir kişi çok yaklaştığında bunu tespit edi-yor ve derhal kendisini kapatıyor.

Bosch, APAS’ı özellikle Endüstri 4.0’da veya bir başka deyişle Ağa Bağlı Endüstride kullanmak üzere tasarladı. Endüstri 4.0 teknolojile-rinin baş sağlayıcısı ve kullanıcısı olarak Bosch, diğer hiçbir şirkette mevcut olmayan bir düzene sahiptir.

Yeni IoT Gateway çözümü ile şirket, ağa bağlı endüstrinin faydala-rını eski makinelerin operatörlerine de sunabiliyor. Struth, “Pek çok makine ağa bağlı değil. Diğer şeylerin yanı sıra, ağa bağlı üretimin ön şartları sayılan gerekli sensörler, yazılımlar veya şirketin IT sis-temlerine bağlantı açısından eksiktirler. “Global açıdan, Bosch IoT Gateway gibi güçlendirici çözümlere ilişkin pazar milyarlar anlamına gelmektedir. IoT Gateway, sensör teknolojisi, yazılım ve IOT etkin bir endüstriyel kontrol sistemini bir araya getiriyor. Bu işlem, maki-nelerin durumunu takip etmeyi mümkün kılıyor. Struth’a göre, uzun süreli başarı elde edebilmek için endüstrinin ağa bağlı makinelere ihtiyacı var. Bu, tam olarak Bosch IoT Gateway ürününün ne oldu-ğunu göstermektedir - hızlı ve esnek bir çözüm.

Bosch’un Nesnelerin İnterneti ile ilgili görüşü“Bağlanabilirliğin teknolojiden çok daha fazlası olduğuna inanıyo-ruz. Bağlanabilirlik, yaşamlarımızın bir parçası. Mobiliteyi arttırıyor, geleceğin şehirlerini şekillendiriyor, evleri daha akıllı hale getiriyor, endüstriyi ağa bağlıyor ve sağlık hizmetini daha etkili kılıyor. Bosch, yaşamın her alanında ağa bağlı dünyaya yönelik çalışmalar yürü-tüyor.Kimsenin bugüne kadar hayal edemediği fırsatların kapısını açan bir dünya. Ağa bağlı cihazlar üretmenin ötesine geçelim. Dün-ya genelinde, webte ve bulut içerisinde gerçek faydalar sağlayan bağlantılar oluşturalım. Kurucuları finansman sağlayanlarla, ha-yalperestleri gerçeğe dönüştürenlerle ve parçaları bütünle bir ara-ya getirelim. Sanalı ve fizikseli birbirine bağlayalım ve dünyamıza kalıcı bir miras bırakalım.Simply.connected vizyonumuzu gerçeğe dönüştürelim.

Page 61: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 62: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

60

İleri teknolojiye sahip fabrika otomasyon çözümleri ile sanayiye hızlı entegrasyon, üretkenlik ve verimlilik konusunda yüksek katma değer sağlayan Mitsubishi Electric, Bursa’da düzenlediği seminerde sektör pro-fesyonellerine Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory sistemini anlattı. Etkinlikte MAPS SCADA ürününü tanıtan Mitsubishi Electric, PLC ürün ailesi ve Programlanabilir Kontrolör Mühendislik Ya-zılımı MELSOFT GX Works3 ürünü ile ilgili bilgiler de aktardı.Elektrik, elektronik ve otomasyon alanında bir dünya devi olan Mitsubishi Electric, Türkiye’nin yeni sana-yi evresine hazır olması için çalışıyor. Üretimde ve-rimliliğin, enerji tasarrufunun ve çalışan konforunun arttığı, birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknoloji-lerinin hakim olduğu, Sanayi 4.0’a uyumlu dijital fab-rikalar tasarlayan Mitsubishi Electric, Bursa’da dü-zenlediği seminerde sektör profesyonellerine fabrika

otomasyonu çözümlerini anlattı. Crowne Plaza Bursa Convention ve Thermal SPA’da gerçekleşen etkinlikte Bursa iş dünyası temsilcilerine, Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory teknolojisini anlatan Mitsubishi Electric, uygulama örnekleri eş-liğinde MAPS SCADA ürününü tanıtırken PLC ürün ailesi ve Programlanabilir Kontrolör Mühendislik Ya-zılımı MELSOFT GX Works3 ürünü ile ilgili bilgiler de aktardı.

Dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile reka-bet gücü artıyorFabrika otomasyon dünyasının öncü inovatif marka-sı Mitsubishi Electric, yeni endüstri devrimi Sanayi 4.0’a dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile yanıt veri-yor. e-F@ctory konseptinde, fabrika otomasyon ala-nındaki robotlar dahil tüm yeni nesil ürünler internet aracılığıyla haberleşebiliyor. Mitsubishi Electric’in

Mitsubishi Electric’ten Bursa’ya Sanayi 4.0 eğitimi

Verimli üretimin anahtarı dijital fabrikalarMITSUBISHI ELECTRIC TURKEY / www.mitsubishielectric.com.tr

Page 63: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

61

e-F@ctory konsepti ile bir fabrikayı yeni endüstri ev-resindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak ve kurmadan önce bir sanal fabrika oluşturarak orta-ya çıkacak fabrikayı ve üretimi test etmek mümkün. Yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katman-larını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan ve üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor.

Kendi fabrikasında e-F@ctory ile üretim ka-pasitesini yüzde 190 artırdıMitsubishi Electric, e-F@ctory konseptini kendi üre-tim bantlarında 2003 yılından bu yana kullanıyor ve bu sayede edindiği tecrübelerini ürünlerine ve do-layısıyla müşterilerine yansıtıyor. Örneğin, Mitsu-bishi Electric’in kendi üretim merkezi olan Nagoya Fabrikası’nda e-F@ctory konsepti kullanıma alınarak üretim kapasitesinde yaklaşık yüzde 190 artış, üre-timde yaklaşık yüzde 180 artış ve sistem içi mimari tutarlarda yaklaşık yüzde 65 düşüş gibi çok etkileyici sonuçlar elde edildi.

Mitsubishi Electric’ten ileri teknoloji SCADA ÇözümüMitsubishi Electric’in SCADA çözümü, otomatik ola-rak PLC ve SCADA projeleri oluşturabilen sihirbaz arayüzleri sayesinde, geliştirme ve yapılandırmada harcanan mühendislik zamanını önemli ölçüde azal-tıyor. Aynı zamanda yaşam döngüsü boyunca tesisin devam eden bakımını kolaylaştıracak standart bir ya-pıya imkan tanıyor. MAPS (Mitsubishi Electric Adro-it Process Suite), değer zincirinin tamamında değer sağlayan bir yaşam çevrimi yazılım aracı olarak öne çıkıyor ve pek çok PLC SCADA entegrasyon aracının gelişime açık yönlerini ele alıyor. Teslim edilen çö-zümün bütünlüğünü genişletiyor ve müşterilere her-hangi bir otomasyon çözümünün normal genişletme ve bakım çalışmalarını yönetme imkanı sunuyor.

MAPS ile giriş/çıkış planları, PLC ve SCADA etiket yapılandırmaları gibi alanları kapsayan raporlar oto-matik olarak oluşturulabiliyor. Bu otomatik rapor oluşturma özelliği, aynı zamanda teslim tarihin-

de projenin, SCADA tagleri ve PLC G/Ç’larına uyan “kurulduğu şekliyle” güncel, elektrik ve enstrüman-tasyon çizimlerini içermesini de sağlıyor. Raporlar veritabanı üzerinden çalışıyor ve böylelikle devam eden bakımlar boyunca eş zamanlı elektrik ve enstrü-mantasyon yapılandırmasının güncel durumu yansı-tılıyor. MAPS ayrıca proje belgelerinin güncel tutul-masına yardımcı oluyor. Tasarım aşamaları boyunca ve hatta sistemler zaman içinde değiştirildiğinde ya da güncelleştirildiğinde MAPS, PLC/SCADA projeleri ve tesis için sistemin kurulduğu şekliyle oluşturulan elektrik belgelerine göre kesintisiz yönetim yeteneği sağlıyor.

İleri teknoloji ile donatılmış PLC’lerMitsubishi Electric kullanıcıların; CPU’ları, iletişim cihazlarını, özel kontrol modüllerini ve ayrık I/O’yu karıştırmalarını ve bunların en iyi kombinasyonunu seçmelerini mümkün kılan kompakttan modülere ka-dar ileri teknoloji ile donatılmış bir dizi PLC sunu-yor. Kolay enerji yönetimi için özel olarak tasarlanan fonksiyon blokları, tüm kontrolör türleriyle (kompakt FX serisi, kompakt modüler L serisi ve ayrıca modü-ler Q serisi) birlikte kullanılabiliyor.

Geleceğin PLC’si iQ-R Serisi Geleceğin PLC’si iQ-R Serisi, yeni otomasyon devri-mi için tüm otomasyon bileşenlerini tek platformda birleştiren iQ Platform yapısının en yeni nesli olarak dikkat çekiyor. Nano saniye mertebesinde işlem hızı (LD işlemi hızı 0,8 ns) ile en yüksek sistem gereksi-nimlerini bile rahatlıkla karşılayabilen iQ-R, yeni en-düstri evresine ve bu yeni devrimin Mitsubishi Elect-ric’teki karşılığı e-F@ctory’e hazır platform sunuyor. Kullanıcıların üretkenlik, mühendislik, bakım, kalite, bağlanabilirlik ve uyumluluk konularındaki sorunları-na çözüm sunan iQ-R Serisi, aynı zamanda maliyetle-rin azaltılması, verimliliğin artırılması, güvenilirlik ve yeniden kullanılabilirlik avantajı sağlıyor.

iQ-F Yeni Nesil Kompakt PLCMitsubishi Electric tarafından geliştirilen iQ-F, eski modeline göre hızı 150 kat arttırılmış BUS (veri yolu)

Page 64: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

62

haberleşmesine sahip. Dahili 4 eksen pozisyonlama özellikleri ile de öne çıkan kompakt PLC, motion ka-pasitesi, kolay kurulumu ve yeni mühendislik yazılımı ile artık çok daha sofistike uygulamalar için bile kul-lanılabiliyor. Standart donanımında yer alan analog giriş/çıkışlar, ethernet ve hızlı girişleri ile de panolar-da çok az yer kaplarken çok iş yapabiliyor.

Toplam maliyeti azaltan FR-F800

Mitsubishi Electric’in FR-F800 ürünü, entegre PLC fonksiyonları sayesinde geleneksel frekans inverter-lerinden çok daha fazlasını sağlıyor. Özel fonksiyon-ları ile pompa, kompresör ve fan uygulamaları için ideal olan FR-F800, gelişmiş enerji tasarrufu olanak-ları sayesinde toplam maliyeti azaltıyor. Ayrıca ileri PID ve dahili PLC fonksiyonları ile çevre elemanları ile mükemmel bir uyum sağlıyor. PM IPM motorunu çalıştırabilen FR-F800, USB’den yedekleme ve trend alma kabiliyetine sahip bir ürün olarak öne çıkıyor.

Bakım faaliyetlerini de kolaylaştıran ürünün, TLL ve SynCos gibi farklı kodlama protokolleriyle çalıştırı-labilmesinin yanında, IP55 destekli modelleri de bu-lunuyor. PLC yazılımında kullanılan gerçek zamanlı saat de bu yüksek seviyeli frekans inverterinde yerini alıyor.

Programlanabilir Kontrolör Mühendislik Ya-zılımı MELSOFT GX Works3

MELSOFT GX Works3, MELSEC iQ-R Serisi kontrol sistemi için özel olarak tasarlanarak Mitsubishi Elect-ric tarafından sunulan en yeni nesil programlama ve bakım yazılımı olarak öne çıkıyor. Bu inovatif yazılım; grafik tabanlı sistem konfigürasyonu, entegre hareket kontrol kurulumu, çoklu dil desteği ve sezgisel mü-hendislik ortamı çözümü gibi çok sayıda yeni özellik ve teknoloji içeriyor. Sadeleştirilmiş sorun giderme özelliği ile duruş süresini azaltmaya ve verimliliği yüksek düzeyde tutmaya yardımcı olan Programla-nabilir Kontrolör Mühendislik Yazılımı MELSOFT GX Works3, sistem bileşenlerinin doğrudan programla-ma yazılımında birleştirilebilmesini mümkün kılıyor. Parametrelerin otomatik olarak kaydedilebilmesi ya-zılımın bir diğer önemli özelliği olarak öne çıkıyor. Sadece istenilen modüle çift tıklanarak karşılık gelen parametrelerin projede kaydedilmesi sağlanabiliyor. Parametre ayarları ekranının bulunduğu bir pencere açılarak modül parametreleri pratik bir şekilde değiş-tirilebiliyor. Tekrarlayan program görevlerinin azal-tılmasını sağlayan GX Works3, ana programlama dil-lerinin desteklenmesini sağlıyor. Aynı projenin farklı versiyonlarını görsel olarak görebilme, yönetebilme ve hata ayıklama proseslerinin azaltılmasına yardımcı olma gibi özellikleriyle de öne çıkıyor.

Page 65: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 66: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

64

Entegre sistem dizaynı yazılımı, tasarımcılara ve sis-tem entegratörlerine akıllı üretimi destekleyen bilgi ve etkin otomasyon sistemleri için, birden fazla araç kul-lanmak yerine tek bir araç kullanmalarında yardımcı oluyor.

Üretim yapan endüstriyel son kullanıcılar daha verim-li, esnek ve duyarlı olabilmek için akıllı üretimi kul-lanırlar. Bu sistem otomasyon sistem tasarımcıları

ve entegratörleri için yeni bir problem ortaya koydu. Şimdi onlardan akıllı üretim için son kullanıcılara ge-reken esnek bilgiyi ve etkin otomasyon sistemlerini teslim etmelerinin yanında, bir de yasal standartları karşılamak, pazara sürüm süresini iyileştirmek, fay-dayı artırmak ve varlık performansını optimize etmek için kendi baskıları ile başa çıkmaları bekleniyor.

Sistem tasarımcıları ve entegratörlerinin sistemleri

Andy STUMP / Rockwell Automation Tasarım

Yazılımı Yöneticisi

Zamanınızı iyi kullanınROCKWELL / www.rockwellautomation.com/tr

Page 67: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

65

nasıl tasarlayıp inşa ettiklerini ve hatta atadıklarını kökten değiştirmek için bu problemleri yönetmeye ça-lışırken daha da karmaşık sistemler sunmaları gereki-yor. Tasarım yazılımındaki son gelişmeler bir taraftan daha uzun sureli işletim ve bakım avantajları getirir-ken, onlara bu konuda yardımcı olabilir.

Eskimiş Tasarım YaklaşımıOtomasyon sistemlerine yönelik geleneksel tasarım yaklaşımı bugünün entegre sistemleri söz konusu ol-duğunda artık pek arzulanan bir yaklaşım değil.Bir sistem tasarlamak için birden fazla araç kullanmak ciddi ölçüde sorun yaratabilir. Tasarımcıları, her biri için ayrı programlama dilleri, menüleri ve komutları öğrenmeleri için bir araçtan diğerine atlamak zorun-da bırakır. Bunun da külfetli ve zaman alıcı olmasının yanında çalışanların her araca alışmaları için gereken eğitim miktarını da artırır.

Bu araçların birlikte çalışabilirliklerinin azlığı da ya-zılımcıları aynı kod ve veriyi farklı araçlarda yeniden girmek zorunda bırakarak birbirleri arasındaki veri paylaşımını oldukça kısıtlar. Böylesi lüzumsuz bir programlama tasarım prosesinin süresini gereksiz bir şekilde uzatabilir ve kodlama ve dolayısıyla da veri gi-rişinde hatalara sebebiyet verir.

Apayrı araçların ve proseslerin kullanımı birden fazla takımın desteğine ihtiyaç duyan karmaşık sistemler için özellikle istenmeyen bir durumdur. Örneğin, bü-yük son kullanıcılar için yapılan projelere farklı zaman dilimlerine ve birçok farklı noktaya dağılmış çok sa-yıda tasarım mühendisi ve sistem entegratörü dahil olabilir. Zamanlama ve maliyet bu gibi akıcı işbirliği ve kolay veri paylaşımı olmayan projelerde kontrol edilemez bir hal alabilir.

Entegre Geliştirme OrtamıGünümüzün tasarım yazılımı seçenekleri değişim geçi-riyor. Tek bir entegre geliştirme ortamından sağlanan çok disiplin kontrolü ve görselleştirmesini gerektiren sistemler tasarlama olanağı tasarım ve yapılandırma proseslerini daha da basitleştirebilir.

Tasarım tarafından baktığımızda, mühendisler entegre bir ortamı ortak iş akışları oluşturmak, coğrafi olarak dağılmış olan takımlar arasında daha kolay veri payla-şımı yapmak ve lüzumsuz proseslerden kurtulmak için kullanabilirler.

Bu ortam, çok sayıda tasarım uygulaması arasında tag, alarm ve diğer veri paylaşımı yapmak için stan-dartlaşmış bir yol sunar. Bu yol mühendislerin bilgiyi bir kere yapılandırdıktan sonra bütün otomasyon sis-teminde kullanmalarına izin verir. Bu sayede, kontrol ve görselleştirme için çok sayıda alet kullanmak yeri-ne otomasyon sisteminin bütün elementlerini tek bir yerden yapılandırabilirler.

Sistem bir kez çalışır hale geldiğinde entegre geliştir-me ortamı tüm sistem öğeleri için merkezi bir görü-nüş de sağlar. Bu, operatörlere ve bakım teknisyenle-rine cihazları yeniden yapılandırabilecekleri, arızaları giderebilecekleri ve bilgiye erişebilecekleri bir merkezi lokasyon verir.

Modelleme ve Simülasyon ÖzellikleriTasarım üretkenliğini artırmak ve riski en aza indirge-mek için bugünün şartlarında bir sanal tasarım stra-tejisine ihtiyaç duyuluyor. Proje maliyetini düşürmek, validasyon ve devreye alma zamanını en düşük sevi-yelere çekmek için fiziksel bir donanıma bağımlı kal-madan uygulama kodunu oluşturmak, test ve optimize edebilme fırsatına sahip olmak gerekiyor.

Günümüzde, modern entegre geliştirme ortamları ta-sarımcıların operatör eğitim sistemleri ve 3 boyutlu modelleme uygulamalarını da içeren diğer simülas-yon sistemleri içinde bir kontrol sisteminin benzerini oluşturmalarına izin veren sanal tasarım özelliklerini de bünyesine katıyor. Tasarımcılar artık üç boyut-lu çizimlerini sanal tasarım programının simülasyon ve emülasyon proseslerinde kolayca yürüterek kendi tasarımlarını ortaya koyabilirler. Sistem tasarımcıları sanal tasarımı kullanarak sistem maliyetlerinden daha şimdiden neredeyse %40’tan 60’a kadar tasarruf et-meyi başardılar.

Page 68: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

66

Kütüphane YönetimiYeniden kullanılabilir içeriğe başvurarak proje geliş-tirme sürecini hızlandırmaya çalışan kullanıcılar kendi geliştirme ortamları içinde kütüphane yönetimi özel-liklerine ihtiyaç duyuyor. Kütüphane yönetiminin en başarılı örnekleri tasarım-daki tutarlılığı geliştirmeye, mühendislik maliyetini azaltmaya ve daha hızlı konfigürasyon sağlanmasına yardımcı oluyor.

Yeni kütüphane yönetimi uygulamaları mühendisle-rin bütün şirket boyunca dağıtılabilecek ve yönetile-bilecek geri dönüşümlü kod inşa edebilmelerine ve depolamalarına izin veriyor. Kütüphane geliştirme özellikleri şablonlaşmış modüler kod nesnelerinin ya-ratılmasına olanak sağlıyor. Bu çok disiplinli nesneler kontrol kodu, insan makine ara yüzü (HMI), alarmlar ve geçmiş data taglerini içerir.

Nesneler boyut ve karmaşıklıkta farklılıklar gösterebi-lir ama onlarla çalışan her mühendis tüm bu karma-şıklık ya da ilişkilerin farkında olmak zorunda değildir. Mühendisler çok basit bir şekilde, kod üretmek zorun-da kalmadan, parametreleri yapılandırarak nesnelerin kullanımını gerçekleştirebilirler. Bu da kullanıcıların çok sayıda nesneyi daha verimli bir şekilde dağıtabil-melerine yardımcı olur. Ayrıca bu nesnelerin her bir çalışma test etme ya da onaylama gereksinimini de azaltır.

Örneğin, 500 pompaya ihtiyaç duyan bir uygulama üzerinde çalışan bir mühendis, kütüphanede standart bir pompa nesnesi yaratabilir. Mühendis daha sonra o nesneyi seçip o spesifik pompa örneğine özel para-metreleri yapılandırabilir. Sonrasında da bu araç 500 pompa hareketinin kontrol kodu, görselleştirilmesi, alarmı ve geçmiş veri depolaması için gerekli olan bü-tün dosyalarını tek seferde oluşturur.

Sistem OrganizasyonuTasarım yazılımı, kodun nasıl sunulacağı gibi, son

kullanıcılara sistemlerini yönetme ve onun bakımını yapmada yardımcı olabilecek üretkenliği artıran orga-nizasyonel yöntemler sağlar.

Kodu mantık çerçevesinde organize eden yazılım, kul-lanıcının perspektifine dayanan, sistemin organizas-yonel bir modelini oluşturmak için de bir yol gösterir. Kontrolörün perspektifinden kullanıcının perspektifi-ne olan bu kodun nasıl sunulduğu hakkındaki değişim kullanıcılara incelenmesi gerekebilecek sistem içinde-ki kodu hızlı bir şekilde tanımlamalarına ve muhafaza etmelerine yardımcı olur.

Uzun süreli muhafaza ve olası sistem büyümesini de aklın bir kenarında tutarak, güncel sistemin gerektir-diklerine göre tasarlamak son kullanıcılara sürekli bir üretkenlik ve verimlilik konusunda destek olur.

Akıllı Üretimi DesteklemekBu özelliklerin hepsi entegre bir geliştirme ortamı, modelleme ve simülasyon, kütüphane yönetimi ve sis-tem organizasyonu- mühendislere daha tutarlı, daha ekonomik ve daha verimli bir yöntem kullanarak akıllı makineler ve otomasyon sistemleri tasarlamaları ko-nusunda yardım eder.

Sistem tasarımcılarının, entegratörlerin ve son kulla-nıcıların en önemli sorumluluklarından biri de henüz daha tasarım başlamamışken doğru araçların edinil-miş olup olmadığını onaylamaktır. Tasarım kısmı ge-liştirme zincirinin sadece küçük bir safhası olsa da ye-terli kalitede modüler bir sistem tasarımının faydaları, bir sistemin kullanım kolaylığını, genişletilebilirliğini ve muhafazasını, yapılandırılmasından çok sonra bile, git gide daha da hızlanır bir şekilde iyileştirebilir.

Tasarım yazılımı seçimi, süreç boyunca sunabilece-ği operasyon ve muhafaza faydalarına olduğu kadar, daha peşinen sağlayabileceği tasarım zaman ve mali-yet tasarruflarına da dayanmalıdır.

Page 69: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 70: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

68

Bağımsız çözümlerden tam otomasyona Basit ve emniyetli: Kontrol teknolojisi odaklı

Makine üreticileri, üretkenlik, işletme ve makine kul-lanılabilirliğine yönelik artan talepleri karşılayabilmek adına kendileri için uygun ve özelleştirilmiş kontrol kavramlarına ihtiyaç duyarlar. Standardı yakalamak ve emniyeti sağlamak için başarının anahtarı, kontrol fonksiyonları arasındaki etkileşimdir.

Daha basit, daha esnek, daha üretken, daha verim-

li – İşletme ve makinelere yönelik talepler arttıkça, otomasyon seviyesi de yükselir. Bu durumda kontrol teknolojisi kilit rol oynar. Kontrol teknolojisi, oyun kurucudur; sensör ve giriş cihazlarından alınan diji-tal ve analog sinyalleri işler, aktüatörlere, sürücüle-re ve kontrol cihazlarına gönderir ve işletmeyi çalışır halde tutar. Bunun için yapılması gereken işlemler, giderek kompleks bir hal alıyor; bir makine içerisin-

PILZ / www.pilz.com/tr

Page 71: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

69

deki ilişki sayısı artıyor ve aynı zamanda şebekeleme seviyesi de yükseliyor. Bu da işleme konusunda ek zorluklar doğuruyor. Aynı zamanda pek çok sektörde insanlar, makineleri ayarlama ve kurma gibi işlemlere giderek daha da çok vakit ayırıyorlar. İnsan-makine etkileşiminin mümkün olduğunca yakın olduğu yer-lerde, işletme kullanılabilirliğini ve dolayısıyla üreti-mi artırmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle emniyetli otomasyon, bütün otomasyon kavramı kapsamında giderek artan bir öneme sahiptir. Akıllı ve emniyet-li kontrol mimarileri sayesinde kullanıcılar, operatör düzenlemelerinin yanı sıra tasarım, işletim ve servis kavramlarına yönelik emniyet gereksinimlerini kendi-leri için özelleştirilmiş bir biçimde hayata geçirmek için ihtiyaç duydukları özgürlüğü elde ederler.

Sonuç, makine tipine, uygulama alanına ve gerekli güvenlik kavramına dayalı ve saptanan risk değerlen-dirmesine bağlı belirli bir gereksinimdir. Bu nedenle, mevcut makine kontrol sistemlerini ve emniyet kont-rol sistemlerini ayrı ayrı işletmek ya da tüm bunları

ortak bir otomasyon sistemi bünyesinde birleştirmek mantıklı olabilir. Her kavram, tüm makineler için eşit derecede uygun değildir.

Emniyeti standartlaştırmaUygun emniyet sistemi seçiminde belirleyici unsur, işletmenin fonksiyon aralığıdır. Örneğin, bağımsız makineler doğaları gereği bağlantılı makinelerden daha az emniyet fonksiyonuna sahiptir ve emniyet alanı kapaması gibi diğerlerini geçersiz kılan bir em-niyet fonksiyonu gerektirmez. Konfigüre edilebilir kontrol sistemleri, bu tip bir uygulama için özellikle uygundur. Klasik uygulama alanlarından biri, seri ma-kine üretimidir. Bu durumda üreticiler genellikle, ku-rallarla belirlenmiş ve ülkeye özel makine kontrol sis-temlerini kullanmaya zorlanırlar. Standart otomasyon kavramında ufak değişiklikler her zaman gereklidir. Dolayısıyla açıklık esastır. Pilz’in PNOZmulti konfigü-re edilebilir kontrol sistemleri, tüm ortak veriyolu etki alanlarını ve Ethernet temelli iletişim sistemlerini des-tekler. Örneğin, makine operatörleri, bireysel ihtiyaç-

Page 72: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

70

larına en iyi şekilde uyacak işletme kontrol sistemini seçebilirler; böylece emniyet konusunda herhangi bir endişe duymalarına gerek kalmaz. Sorun giderme, makine tasarımı ve eğitimine yönelik bu emniyet stan-dartlaştırmasından, hem üreticiler hem de kullanıcılar faydalanır.

Kullanım kolaylığı, PNOZmulti konfigüre edilebilir kontrol sistemlerinin en güçlü özelliklerinden biridir. Kullanıcı, kablolamayı manuel olarak gerçekleştir-mek yerine PNOZmulti Konfigüratör yazılım aracını ve içerdiği emniyete ilişkin fonksiyonlar için onaylı fonksiyon bloklarını kullanarak hızlı ve kolay bir şe-kilde bir emniyet programı oluşturur. Geleneksel kab-lolu çözümlerle kıyaslandığında kullanıcılar, tasarım, konfigürasyon, çalıştırma, teşhis ve bakım konusunda zaman ve maliyet tasarrufu sağlarlar.

PNOZmulti konfigüre edilebilir kontrol sistemleri aynı zamanda daha küçük makineler üzerinde tam bir ma-kine kontrolünü üstlenecek güce sahiptir. Bunun so-nucu olarak makine üreticisi, ek bir kontrol sistemi edinmeye gerek duymaz; böylece, donanım maliyetle-

ri ve kontrol kabinindeki alandan satın alma ve stokta bulundurma maliyetlerine kadar birden çok alanda ta-sarruf sağlayabilir.

Tek sistemde emniyet ve standartEmniyet, artık sadece bir acil durdurma mekanizması-nın harekete geçmesi veya bir koruyucu kapağın açıl-ması gibi statik olaylar tarafından sağlanmaz; emniye-tin aynı zamanda çok yönlü durumlara veya kompleks hesaplamalara da müdahalede bulunması gerekir. Farklı işletim modları veya bir ya da birden fazla aksın pozisyonuna dayalı tork izleme gibi dinamik emniyet kavramları, geleceğin kontrol mimarisinde önemli bir yer tutacaktır. Bu durum da, genel işlem zincirinde bağımsız öğelerle giderek daha kompleks ilişkiler ge-rektirir. İster standart, ister emniyet için olsun, maki-ne verileri birlikte işlenme özelliği taşımalıdır.

Standart ve emniyet çözümlerine ilişkin eğilim, ortak bir kontrol mimarisi kullanmak ya da daha önce her zaman ayrı olmuş bu iki alanı fonksiyonel olarak bir-leştirmektir. Kablolama karmaşıklığını ve arayüz so-runlarını en aza indirgemek amacıyla kullanılan hibrit

Page 73: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

71

tasarımlar, özellikle dağılmış sitemlerde oldukça rağ-bet görmektedir.

Makine araçları örneklerinden biri şu şekildedir: Örne-ğin, Emniyetli CNC veya hareket kontrolörleri, çeşitli akslardaki lineer hız, dönel hız veya duruş gibi em-niyete ilişkin bilgileri, doğrudan kendilerine entegre edilen kodlayıcı sistemler vasıtasıyla kaydeder ve em-niyet değerlendirmesi için emniyet kontrol sistemleri-ne aktarır. Bu durumda hareket kontrolörleri, yalnızca yerel emniyet fonksiyonlarını işlemekle kalmaz, aynı zamanda devre sonlarını izlemek gibi amaçlar doğrul-tusunda standart sinyalleri kaydeder ve iletir. Kontrol ile ilgili önemli işlem sinyalleri için, standart I/O’lar ve emniyet fonksiyonlarına yönelik I/O’lar olarak yal-nızca tek bir ortak çevresel sisteme ihtiyaç duyulur.

Emniyet kontrol sisteminin açıklığı sayesinde, ek kodlayıcı sistemler, arayüz sorunları veya adaptör çö-zümleri artık geçmişte kaldı. Pilz, PSSuniversal multi kontrol sistemlerini hizmetinize sunuyor. Bu kontrol sistemleri, konfigüre edilebilir kontrol sistemleri fel-sefesini devam ettirerek, yerel emniyet fonksiyonları-nı uygulamanın yanı sıra standart çevresel sinyalleri kaydetme ve iletme özelliklerini taşır.

PSSuniversal PLC kontrol sistemleri; bir makine kont-rol sisteminin fonksiyonel ve emniyete ilişkin bölüm-leri birlikte ele alındığında, görüntüleme, teşhis, ser-vis, bakım çalışması ve mühendislik konularında nasıl etkili bir işbirliği oluşturduğunu gözler önüne serer.

Söz konusu sistemler, tam gelişmiş programlana-bilir lojik kontrolörler (PLC’ler) olduğundan kullanı-cılar, standart ve emniyete ilişkin görevler için EN/IEC 61131-3 uyarınca standartlaştırılmış düzenle-yicileri kullanarak programlama veya PNOZmulti Konfigüratör’e ait konfigürasyon felsefesini devam ettiren PASmulti Program Düzenleyicisi’ni kullanarak konfigürasyon yapma seçeneklerinden biri üzerinde karar kılabilirler. Burada adı verilen tüm Düzenleyici-ler için Pilz, çok sayıda emniyetli ve onaylı fonksiyon bloğu sunmaktadır.

Zekayı dağıtmaHem PSSuniversal multi, hem de PSSuniversal PLC, Pilz’in PSS 4000 otomasyon sistemine ait kontrol sis-temleridir. PSS 4000’in ana fikri standart otomasyo-nu ve güvenliği birlikte sunmaktır. İşlem veya kontrol verisi, hata emniyet verisi ve teşhis bilgileri, Ethernet temelli SafetyNET p ile aktarılır ve senkronize edi-lir. Bu sayede kontrol fonksiyonu için ilgili program bölümünün nerede işlendiği fark etmez. Bir merkezi kontrol sistemi yerine, kullanıcıya merkezi bir proje içinde çalışma zamanında dağıtılan bir kullanıcı prog-ramı sunulur. Tüm ağ aboneleri bu şekilde konfigüre edilir, programlanır ve teşhis edilir. Böylece kullanıcı, tüm kontrol görevleri için merkezi bir bakış sağlar. Zeka, makine bileşenleri içinde dağıtılmışsa, sistem içindeki daha kısa reaksiyon sürelerinin bir sonucu olarak yerel hata reaksiyonları ve daha yüksek verim-lilik seviyesine bağlı faydalar, daha geniş bir alanda görülebilir. Zekayı daha küçük makine bileşenlerine bölmek, aynı zamanda gelişmiş ölçeklendirme sağlar.

Bu tür çok yöneticili otomasyon yapıları, ağ içinde et-kileşim sağlayabilecek büyük ölçüde bağımsız hücre kontrol sistemleri ile sonuçlanır. Böylece PSS 4000, mekatronik yaklaşımın kontrol seviyesine aktarılması-nı mümkün kılar ki bu, Sanayi 4.0’a doğru atılan kilit bir adım olma özelliği taşır. İşletmeler, bağımsız bir şekilde yönetilebilir ve çalıştırılabilir birimlere ayrıla-bilir. Sonuç olarak mühendislik, çalıştırma ve bakım maliyetleri önemli ölçüde azaltılır.

İşletmeler, mekatronik olarak planlanabilir ve tasarla-nabilir; örneğin, sistem ve donanım paralel olarak ge-liştirilebilir. Bugüne kadar yazılım geliştirme, yalnızca makine şartnamesi oluşturulduğunda başlatılmıştır. Program bu haliyle donanıma doğrudan eriştiği için fonksiyonlara yönelik sonraki değişiklikler veya ge-nişlemelerin geriye dönük yapılması oldukça zordur. Tesis ve makine öğelerinin standartlaştırılma derece-si, müşteri taleplerinin değişimine hızlı ve esnek bir biçimde adapte olunmasını mümkün kılarak artar.

Page 74: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 75: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 76: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

74

Bu yeni yaklaşım tüm tesisler arası standart haline gel-miş performans ölçümlemelerini ve ortak üretim plat-formunu mümkün kılıyor. Rockwell Automation, kendini bilgi çözümlerine ve endüstriyel otomasyona adamış dünyanın en büyük şirketidir. Rockwell Automation çok bilinen gıda üreticileri, en büyük petrol imalatçıları ve zirvedeki otomobil üreticileri ile çalışırken, şirketlerin süreçlerini geliştirmelerine, verimsizliklerini azaltmala-rına ve üretkenliklerini arttırmalarına yardımcı olur.

Dünyanın en tanınmış üreticileri ve endüstriyel işletme-

cilerinden bazılarını destekleyen Rockwell Automation, aynı zamanda bir üreticidir. 22.000 çalışanının yaklaşık üçte biri şirketin 20 global üretim tesislerinde çalışmak-ta ve neredeyse 400.000 stok kodunun kataloğunu yö-netmektedir. Şirketin ortalama ürün kullanım ömrü 20 yıl olmakla birlikte, ürün teslimat tarihleri birkaç günden birkaç aya kadar değişen ortalama 200 sipariş kalemi içermektedir.

Rockwell Automation sahip olduğu bilginin gücünü, karmaşık üretim çevrelerinin görünürlüğünü arttırmaya,

Connected Enterprise, Rockwell Automation’a Görünürlüğü İyileştirme ve Daha İyi Karar Alma İçin Hizmet Araçlarını ve Tedarikçi Ağlarını Optimize Etmesinde Yardımcı OluyorROCKWELL / www.rockwellautomation.com/tr

Page 77: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

75

ortak bir üretim platformunu desteklemeye ve yeniden düzenlenmiş bir tedarik zincirini mümkün kılmaya yar-dımcı olabilecek bir şekilde kullanmıştı. Bunu başar-manın en iyi yolu da bilgi teknolojilerini ve işletimsel

teknolojilerini tek bir global sistemde birleştirmek ve kendi bütünleşmiş kontrol ve enformasyon portföyünü kuvvetlendirmekti. Bu sistem, tüm lokasyonlar arasında daha önce eşi görülmemiş bir seviyede bağlanabilirliğe, iletişime ve iş birliğine izin verecekti.GörevGeniş ürün portföyleri ve global imalatta varlığı olan di-

ğer üreticilere benzer şekilde, Rockwell Automation da farklı tesislerinde birçok tarzda üretim prosesleri kul-landı. Her bir tesis de, makina verisini farklı şekillerde izleyen ve analiz eden alışıldık uygulamaları kullanarak, birbirilerinden hiçbir haber almadan, kendi şirket kaynak planlama (ERP) sistemini yürüttü.

Rockwell Automation bir taraftan da dünyanın herhan-gi bir yerinde meydana gelebilecek sorunları takip edip süratle cevap verebilecek bir tam bağlı sistem kurmak istedi. Bu sistem, bir tesisteki talep dalgasına yakında-ki diğer bir tesiste üretimi arttırarak cevap vermeyi ya da bir tedarik ağı ortağı ile işlerini durdurduğu zaman başka bir tanesiyle çalışarak durumu düzeltip işe devam etmeyi içerebilecekti. Şirket, kendi iş proses eşleşmesi yoluyla kaydolmuş uygulamaların da sayısını düşürme-nin yollarını aradı. Oldukça yüksek olan üretilmiş ürün ve parça sayısı da yüzlerce uygulamanın oluşmasına yol açmıştı. Verideki büyük değişkenlik ve giriş-çıkış nok-taları sadece hata riskini değil, toplanmış olan verinin anlaşılması için gereken zamanı da artırdı.Pazar Geliştirme Başkan Yardımcısı John Nesi; “Global birçok üretici de bizim karşı karşıya kaldığımız zorlukları yaşıyor. Üretim çağında, bütün tesislerimizi bağlayacak bir stratejinin operasyonlarımızı daha net görebilmemizi, tesisler arası performans ölçümleme ve karşılaştırmayı geliştireceğini ve iyi, şüphe götürmez veriyi kullanarak daha iyi kararlar almamızı destekleyeceğini biliyorduk” dedi.Çözüm

Rockwell Automation’ın üretim datalarını kullanarak daha iyi kararlar almayı mümkün kılma konusunda-ki yolculuğu uzun yıllardır devam etmektedir. İnternet Protokolü’nü kullanan standart ve açık Ethernet ağ mi-marisi ile ilerleyen ve Nesnelerin İnterneti gibi temel, iyi-leştirici teknolojiler ile desteklenen Connected Enterpri-se, şirketin bu hedefte gelişmesine ve evrimleşmesine yardımcı olmaktadır. Connected Enterprise, bir üreticinin kuruluşu yoluyla işletimsel, kurumsal ve akış odaklı veriye ulaşmada, on-dan fayda sağlamada ve onu takip etmede yeni fırsatlar sağlayarak IT ve OT sistemlerini birleştirir. Nesi; “Bu

Page 78: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

76

projenin başında, tedarik ağlarımızı ve kuruluşlarımızı tamamen yeniden yapılandırmak için beş yıllık bir plan geliştirdik. Hatta planın üzerinden gerçekleştirileceği ve herkesin hemfikir olduğu bir strateji yarattık ve müşte-rilerimizin bizden beklediği kalite seviyesini karşıladığı-mızdan ya da geliştirdiğimizden emin olmak için önümü-ze hedefler koyduk” dedi.

Dünya çapında tek bir bağlı sistem kurmak, Rockwell Automation’ın ağ alt yapı yöntemini değiştirmesini ge-rektirdi. Şirket, sistemine kurumsal IT ağları ve endüst-riyel uygulamalar arasında güvenli iş birliktelik sağlayan standart ve açık ağ alt yapısı EtherNet/IP™ kurmaya ka-rar verdi. Şirket, aynı zamanda, dünyanın dört bir yanındaki fab-rikalarında dağınık halde bulunan birçok farklı ERP sistemlerini de global tesislerindeki çoklu sistemlerini kolayca yönetebileceği tek bir ERP sistemi ile değiştirdi. Yeni standartlaşmış sistem, tüm tesisler boyunca istik-rarlı bir şekilde performans ölçümlemesi yapmak için prosesler ve referans noktalarını iletmektedir.

Yeni ERP sistemini takip eden süreçte, Rockwell Auto-mation tüm üretim sitelerindeki prosesleri standardize etmek için yeni bir üretim zamanlama ve takip sistemini (MES) sektöre sundu. Şirket, kendisinin sahip olduğu, uzatılabilir bir iş akışı ve çalışmalarla büyüyebilecek bir işletim modelini kullanan FactoryTalk® Production-Centre® yazılımını kullanmayı seçti. Yazılımın yüksek esnekliği; standart, düzenlenmek ve tasarlanmak üzere sipariş edilmiş ürünlerini içeren, şirketin geniş ürün portföyünü üretmek için gereken çeşitli imalat stillerine de çok iyi uyum sağlamaktadır.

Rockwell Automation bunların yanında kendisinin üre-tim trendlerini on ikiden vurmasına yardımcı olabilecek, verileri takip eden ve kaydeden FactoryTalk VantagePo-int® EMI raporlama yazılımının da kurulumunu gerçek-leştirdi.MES ve EMI sistemleri bir aradayken yüzlerce uygula-madan gelen bilgi tek bir merkezi lokasyona taşımakta-dır. Bu da çalışanlar için kalite, üretim performansı ve iş akış yönetimi gibi gerçek zamanlı anahtar performans

göstergelerinin analizini mümkün kılmakta ve onlara geliştirme yapmak adına kullanabilecekleri anlaşılır ve gerçekleştirilebilir bilgi şansı vermektedir.

SonuçlarRockwell Automation hali hazırda hala tüm tesislerinde Connected Enterprise kurulum sürecinde olsa da, şirket yeni sistemin uygulanmaya başlandığı yerlerde şimdiye kadar sayısız gelişmeye tanık olmuştur. Şirket envanter günlerini 120’den 82’ye indirerek ve kaçındığı yıllık sermayenin %30’unu elinde tutarak top-lam sahip olma maliyetini de azaltmıştır. Aynı zamanda pazara sürüm sürecini, tedarik süresini yarıya indirip şimdilerde %96’lara kadar artmış olan tedarik zinciri teslimatlarıyla hızlandırmıştır. Bunlara ek olarak şirket, üretim verimliliğinde %4-5’lik bir yıllık gelişme yakala-dıklarını tahmin etmektedir. MES platform yoluyla ERP sisteminin içine ve dışına veri akışını sağlamak git gide sorun ve çözüm zamanlarını azaltmıştır. Sorun ve çözüm zamanlarının azalması daha zayıf olan çalışmaları destekleme şansı doğurmuştur. Bunun sonucunda, her üreticinin karlılığı için oldukça kritik olan çıktı verimliliğinde de iyileştirme gerçekleş-tirilmiştir.Şirket Connected Enterprise’ın faydalarını müşterilerine de aktarmıştır. Zamanında teslimat %82’den %98’e çık-mış ve artan kalite ile birlikte milyonda bir karşılaşılan hatalar da yarıya inmiştir.Rockwell Automation önümüzdeki iki yıl içinde tesis-lerinin %95’ini yeni sisteme geçirmeyi planlamaktadır. O zaman bile, Connected Enterprise’ı yeni hedefler ve devamlı gelişmek için adanmışlık gerektiren ve sürekli devam eden bir teşebbüs olarak görmeyi sürdürecektir. Connected Enterprise 21. yüzyılın sanayi devrimidir. Sürdürülebilir gayretleri desteklemek, global üretimi ge-liştirmek ve beceriyi arttırmak için yeni fırsatlar ortaya çıkarmak gibi önümüzdeki yıllarda üreticiler için zorunlu hale gelecek olan rekabete yön verecek sayısız avantaj-lar sunmaktadır.Yukarıda bahsedilen sonuçlar tamamen Rockwell Automation’ın ürünleri ve diğer ürünler ile bir arada olan servisleri özelindedir. Bu spesifik sonuçlar başka müş-teriler için değişiklik gösterebilir.

Page 79: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 80: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

78

Schneider Electric, APC Back UPS® ile Her Zaman Kesintisiz Güç, Kesintisiz Güven!APC by Schneider Electric üç farklı Back UPS güç kaynağı serisi ile tüm zorlu hava şartları nedeniyle oluşabilecek aşırı gerilim dalgalan-malarında elektronik cihazların koruması, elektrik kesintilerinde olası veri kaybını önlemek ve çalışma sürekliliğini sağlamak için etkin bir çözüm sağlıyor.APC Back UPS BX & Back UPS Pro BR serilerinde elektronik cihazlar için büyük öneme sahip olan Otomatik Gerilim Düzeltme (AVR), BE ve BR serilerinde verimlilik ve kesintisiz çalışma akışı sağlayan ECO MOD ve tüm serilerde uzaktan yönetme kabiliyeti sunan PowerChute yazılımı gibi pek çok yenilikçi özelliğe sahip.APC Back UPS BX, BE ve Black UPS Pro BR serileri hem şebeke gerilimindeki değişimlerde cihazları korumak üzere akım korumalı priz görevi üstleniyor hem de elektrik kesintilerinde akü yedeği olarak çalışma sürekliliği sağlamanıza yardımcı oluyor.Entegre kritik güç ve soğutma hizmetlerinde global bir lider olan APC by Schneider Electric, zorlu hava şartları nedeniyle oluşabilecek aşı-rı gerilim dalgalanma ve her türlü elektrik kesintilerine karşı üç farklı Back UPS serisi geliştirdi. Back UPS ürünleri kullanıcıların güç ihti-yaçlarına her an hizmet etmek üzere şebeke gerilimi sırasında akım korumalı priz görevi görüyor, şebeke kesildiğinde ise kesintisiz güç kaynağı konumuna geçiyor. Aynı zamanda Schneider Electric, Back UPS BX ve Back UPS Pro serilerini Line Interaktif teknolojisi, BE Seri-lerini ise stand-by teknolojisi ile kullanıcılarına sunuyor. Back UPS BX ve BE serileri elektronik cihazlar, PC, ev network ekipmanları (modem vb.) ve yazar kasa cihazları gibi elektrikli aletlere kesintisiz güç sağlar-ken, Back UPS Pro ürünleri ise projektörler, LCD televizyonlar, oyun konsolları, harici depolama cihazları, yüksek performans ve hassas elektronik donanıma sahip bilgisayarları destekliyor. Back UPS BX (650-1400VA) serisi USB çıkışı sayesinde PowerChute yazılımı ile uzaktan yönetilebiliyor. Dahili aküyü kullanmadan sağladığı Otomatik Gerilim Düzeltme (AVR) özelliği ile çıkış gerilimini uygun seviyelerde tutuyor. 950-1400VA seçeneklerinde veri hattı dalgalanma koruması ve aşırı yük için önlem olarak değiştirilebilir sigorta özelliği bulunuyor. Shuko CEE 7 çıkışları ile güç değişimlerine karşı tam koruma sağlıyor. Farklı ve değişken enerji gereksinimi olan elektronik ekipmanlar için özel olarak tasarlanan Back-UPS BX serisi, acil durumlarda kritik güç sağlarken, akü ömrünü kullanmadan sağladığı AVR özelliği ile çalış-

ma süresini maksimum seviyelere çıkarmanıza yardımcı olur. Back UPS BE (700VA) serisi ise BX Serisinin AVR özelliği dışındaki tüm özelliklerine sahip olmakla birlikte, 8 Shuko CEE 7 çıkışı ile hem yedek akü hem de aşırı gerilim koruma prizi işlevi görüyor. Üzerindeki 4 çıkış, yedek akü ve aşırı gerilim koruma desteği sağlarken diğer 4 çıkış ise akü kapasitesini kullanmadan aşırı gerilim için koruma sağ-lıyor. Back UPS BE serisinin BX serisine göre en temel farklılığı ise “ECO MOD” özelliğine sahip olması. ECO MOD, kullanıcılarına enerji tasarrufu ve çalışma sürekliliği sunuyor. UPS’e bağlı olan ana cihaz, stand-by modunda ya da kapatıldığında bağlı cihazları da kapatıyor ve eşzamanlı kullanılmalarını sağlayarak enerji tasarrufu sağlıyor. Ana cihaza enerji verildiğinde çevre birimleri de çalıştırarak iş sürekliliğine katkıda bulunuyor. Back UPS Pro BR (550VA-1500VA) serisi de BE serisinde bulunan “ECO MOD” özelliğine ve Back UPS BX serisinin sahip olduğu tüm özelliklere sahip. Ayrıca BR1500G-GR (1500VA) modeli bağlanabilen ek akü ile (BR24BPG) yarım yükte (432.5 Watt) 46 dakika tam yük-te (865 Watt) ise 20 dakikalık çalışma sürekliliği sağlıyor. Üzerindeki LCD ekranı sayesinde; UPS kapasitesinin yüzde kaçının kullanıldığı, üzerinde kaç Watt yük olduğu, tahmini çalışma süresi, giriş/çıkış ge-rilimi, ECO MOD’un etkin veya devre dışı olduğu, çıkış frekansı gibi tüm özellikler kolaylıkla takip edilebiliyor. Back UPS Pro BR serisi, BX serisine göre daha hassas AVR çıkış gerilim aralığı sağlayarak çıkış gerilimini +/- %15 sevilerinde tutabiliyor.

SCHNEIDER / www.schneider-electric.com.tr

Page 81: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

79

Bosch Rexroth’tan robot uygulamaları için IndraMotion MLC otomasyon sistemi

Bosch Rexroth, farklı türde kinematiği kontrol etme yeteneğine sahip olan IndraMotion MLC kontrol sistemiyle ihtiyaç duyulan tüm hareket, robot ve lojik kontrol işlevlerini entegre ediyor.Bosch Rexroth, HMI sistem çözümünü, robot ve hareket kontrol sistemlerini, servo sürücüler ve motorları, ambalajlama, içecek, elektronik ve otomotiv gibi çeşitli hedef sektörlerdeki robot uygu-lamaları için sunuyor. Farklı türde kinematiği kontrol etme yetene-ğine sahip olan IndraMotion MLC kontrol sistemi, ihtiyaç duyulan tüm hareket, robot ve lojik kontrol işlevlerini entegre ediyor. Hızlı, kolay ve şeffaf veri erişimi ve tüm süreç verilerinin ortak payla-şımı, hatasız yol hesaplama imkânı sunuyor ve tüm hareketlerin mükemmel şekilde eşleşmesini sağlıyor.

Robot biliminde verimli mühendislikBosch Rexroth, başarılı robotik uygulamaları için, diyalog ta-banlı yapılandırma araçları sunuyor. Herhangi bir programlama olmadan ilk devreye alma işlemi için robotu hareket ettirmek yeterli. IndraMotion MLC’de, robot programlama aynı zamanda IEC61131-3 standardındaki PLCopen fonksiyon blokları aracılı-ğıyla da gerçekleştirilebiliyor. Kullanıcı tanımlı robot dönüşümleri bile doğrudan uygulanıyor. Sihirbazların yardımıyla PLC kodları-nın oluşturulması, yeniden kullanılabilir ve modüler robotik uygu-lama yazılımlarını otomatik olarak tasarlamaya yardımcı oluyor. Açık Kaynak Mühendisliği, basit ardışık veya üst düzey dillerle (Lua, C/C++, Java or C#) her döneme uygun programlama tek-nolojisi elde etme olanağı sunuyor. Kamera sistemi entegrasyonuDüzgün bir görüş sistemi entegrasyonuna sahip olmayan bir robot, değişen ortamlarda işe yaramaz ve kullanışsızdır. Ekipma-nın verimli bir şekilde kullanılabilmesi için, seçilen görüş sistemi otomasyon ortamına bütünüyle entegre ediliyor. Görüş verilerinin ve hareket hesaplamasının en hızlı şekilde işlenmesi için, yüksek bant genişliğine sahip Sercos’un veya Ethernet’in IndraMotion MLC’ye olan bağlantısından yararlanılıyor. Ürün kayışlarındaki ha-reketli toplama konumlarıyla yapılan senkronizasyon, en yüksek toplama hızlarında kusursuz şekilde gerçekleştiriliyor.

Hedef sektörler için robot uygulamalarıÖrneğin; ambalaj sektöründeki üst düzey yükleyici uygulamaları, en yüksek toplama hızlarını gerektirir. Aynı zamanda, uyarlanabi-len robot hareketleri de gerekir. Tek bir IndraMotion MLC, birden fazla kayışla senkronizasyon gerçekleştirerek birkaç robot kine-matiğini kontrol ediyor. Bu da ürünlerden yüksek iş hacmi elde edilmesini sağlıyor.Bosch Rexroth, içecek endüstrisindeki ve hat içi lojistiğin sonun-daki robot uygulamaları için de sertifikalı Safe Motion işlevlerine sahip servo motorlardan ve güçlü sürücülerden oluşan bir port-föy sunuyor. Müşterilerine zorlu ortamlarda 7/24 çalışma için da-yanıklı üretim ekipmanları sağlıyor.Elektronikteki ve üretimdeki robot uygulamaları montaja, işleme-ye, dağıtmaya veya test etmeye dayanır. Kinematik türünde ve farklı programlama dillerinde esneklik, yüksek talep görür. Ind-raMotion MLC, bu sektörde de piyasaya sürme süresini kısaltan, kolay ve sihirbaz tabanlı mühendislikle tüm bu gereklilikleri karşı-lıyor. Bosch Rexroth, tamirhaneden güç aktarma mekanizmaları-na ve son montaja kadar birçok otomotiv uygulaması sunuyor. Ayrıca, Tier1 üretimine ilişkin dünya çapındaki üretim tesisleri de Bosch Rexroth’un sistem çözümleriyle otomatikleştiriliyor.

Bosch Rexroth / www.boschrexroth.com.tr

Page 82: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

80

Mitsubishi Electric’in üretim alanında sahip olduğu global uzmanlık ve deneyimiyle geliştirilen geleceğin PLC’si iQ-R Serisi, tüm otomasyon bileşenlerini tek platformda birleştiren iQ Platform yapısının en yeni nesli olarak dikkat çekiyor. Fabrikalara yüksek katma değer sağlayan iQ-R Serisi, Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory’e hazır platform sunuyor. Kullanıcıların üretkenlik, mühendislik, bakım, kalite, bağlanabilirlik ve uyumluluk konularındaki sorunlarına çözüm sunmak amacıyla tasarlanan seri; maliyetlerin

azaltılması, verimliliğin artırılması, güvenilirlik ve yeni-den kullanılabilirlik avantajı sunuyor.

Bir ürünün tüm otomasyon yaşam döngüsünde oluş-turabileceği maliyetleri ve mühendislik zamanlarını azaltıp üretkenliği artıran ve sahadaki bilgiye ulaşımı kolaylaştıran Mitsubishi Electric iQ Platform, bu saye-de ilk yatırım sırasındaki giderleri (TCO: Toplam sahip olma maliyeti) minimize ediyor. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konseptinin oluş-turulmasını sağlayan iQ Otomasyon Platformu, aynı

Maliyetleri azalıp verimlilik artıran Mitsubishi Electric iQ-R Serisi Mitsubishi Electric’ten yeni nesil otomasyon platformu

Page 83: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

81

zamanda tüm önemli otomasyon bileşenlerini tek bir yapıda birleştiren nadir ürün ailelerinden biri. Bu aile-nin en yeni nesli ise geleceğin PLC’si iQ-R Serisi.Sorunları çözmek için sıfırdan geliştirildi

Mitsubishi Electric’in uyarlanabilir ve güçlü kontrol platformu olan iQ Platform, fabrika hattı operasyon-larının işletme fonksiyonlarına tam entegrasyonunu sağlayarak şirketlerin otomasyon ve kontrol konula-rına stratejik bir şekilde yaklaşmalarını sağlıyor. iQ Platform yapısının en yeni nesli olan otomasyon plat-formu iQ-R Serisi ise fabrikalara yeni nesil otomasyon ortamı sunarak yüksek katma değer sağlıyor.

Birden fazla CPU’nun gerekli olduğu işlemleri tek bir CPU ile gerçekleştirmeyi mümkün kılan iQ-R serisi, bu sayede donanım maliyetlerinde yüksek oranda tasarru-fa imkan tanıyor. Kullanıcıların donanım yerine yazılım yükseltmeleri ile güncellemelerden kolayca yararlan-malarını sağlayacak yenilikçi bir yükseltme yolu sunan iQ-R serisi, geliştirme ve bakım maliyetlerini azaltırken sistem arıza riskini de düşürüyor. Performans stan-dartlarında yeni kriter belirleyerek verimlilik artışı sunan otomasyon kontrolörü iQ-R serisi; 0,14 mili-saniye tarama süresi, milisaniye başına 419 komuta kadar işletme kapasitesi ve 0,98 nanosaniyelik LD komut hızına sahip.

Yüksek performanslı otomasyon sistemleri Mitsubishi Electric iQ-R serisi en zorlu otomasyon ortamlarında dahi kriter standartlarda işleme perfor-mansı ve senkronizasyon yeteneği sağlıyor. Ayrıca ardışık kontrol, hareket kontrolü ve güvenlik kontrolü-nü tek bir arka panel üzerinde entegre etme yeteneği sunarak iQ Platform’a daha yüksek bir performans kazandırıyor. Kullanıcıların üretim ve işletim perfor-manslarına katkı sağlamaya odaklı olarak tasarlanan iQ-R serisi, düşük maliyetli sürekli bakım ile daha iyi performans sunan gelişmiş otomasyon sistemleri oluşturmayı mümkün kılıyor.

Aktarım gecikmeleri önlenerek üretim kalitesi artırılıyorYeni nesil iQ-R serisi, aktarım gecikmelerini önlemek ve üretim kalitesini artırmak için senkronize PLC ve ağ taraması sunuyor. Buna ek olarak tüm çıkış modülleri,

pozisyon saptama sensörleri ihtiyacını ortadan kaldı-racak ve toplam sistem maliyetlerini azaltacak şekilde daha hassas kontrol için senkronize ediliyor.

Güvenli veri depolama ile sistemin durması önleniyorMitsubishi Electric iQ-R serisi, tüm parametreleri ve CC-link IE Field ağ cihazları dahil tüm PLC siste-mi verilerini yedekleyebiliyor ve geri yükleyebiliyor. Örneğin ağ çöktüğünde ve PC veri tabanı sunucusu ile haberleşme durduğunda tüm otomasyon sisteminin durmasının önüne geçiliyor. Reçeteler gibi önemli üre-tim bilgileri iQ-R dahili veri tabanında depolanabiliyor.

Bakım çalışmaları azalıyorBakım çalışmalarını ve maliyetlerini azaltan bir dizi özellik ve işlevi bir araya getiren Mitsubishi Electric iQ-R serisi sayesinde hata ve olaylar otomatik olarak dahili SD kartta saklanacak şekilde tanımlanabiliyor. Bir hata durumunda PLC, SD kartın çalışma kayıtları dahil olmak üzere ilgili tüm işlem bilgilerini, hata ve olay kayıtlarını saklayabiliyor. Bu veriler daha sonra kolayca analiz edilebiliyor. Böylece sistemde kesinti yapılarak gerçekleştirilen bakım çalışmaları azaltılıyor. Kesintisiz cihaz bağlantısı sağlıyor

iQ-R serisi, CC-Link IE, CC-Link IE Field veya Ethernet üzerinden diğer cihazlara bağlıyken, kullanıcılar ağda herhangi bir yerdeki cihazı izlemek ve cihazdan veri toplamak için “Mitsubishi Electric Seamless Message Protocol” (SLMP) sisteminden yararlanabiliyor. Bu doğrultuda, haberleşme kurulumu için kod yazmaya gerek kalmıyor. Haberleşme için kullanıcıların PLC ve bağlı cihazları etkinleştirmek amacıyla haberleşme pro-tokolünü ve etiketleri seçmeleri yeterli oluyor.Sistem güvenliği artıyor

Mitsubishi Electric iQ-R serisinin bir özelliği de CPU içine bir donanım güvenlik anahtarının takılabilmesi. Bu anahtarlar olmadan CPU modülü çalıştırılamıyor ve anahtardaki verilerin şifreli ve yabancılar tarafından kopyalanamıyor oluşu güvenliği artırıyor. Ayrıca, yet-kilendirilmiş cihazlara ilişkin IP adresleri tanıtılabiliyor ve bu sayede bilgisayar korsanlığı ya da yetkisiz per-sonelin PLC programını değiştirmesi riskini azaltacak şekilde cihazlara erişim kısıtlanabiliyor.

MITSUBISHI ELECTRIC TURKEY / www.mitsubishielectric.com.tr

Page 84: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

82

Omron’un yeni 1S Servo sistemi, makine tasarımını ve verimliliğini geliştiriyor

Omron, kullanıcıların makine verimliliğini önemli ölçüde artır-masına olanak sağlayan özellikleri optimum kurulumla birleşti-ren yenilikçi bir servo sistemleri ürün serisini piyasaya sürdü. Günümüz makine üreticilerinin gereksinimlerini karşılamak üzere özel olarak üretilen yeni Omron 1S servo ürün serisindeki ürünler, olağanüstü performansın yanı sıra yerden tasarruf sağlayan kompakt bir yapı sunuyor ve 100 W - 3 kW güç değerleriyle sağlanıyor.

Tüm modellerde standart olarak 23 bit yüksek çözünürlüklü enkoder bulunur ve tüm ürünler 125 µs değerinde olağanüstü kısa bir ağ döngüsü süresine sahiptir. Bu özellikler, kullanıcı-ların doğruluk veya tekrarlanabilirlikten ödün vermeden daha yüksek makine hızlarına ulaşmasını sağlar. 1S ürün serisindeki kontrolörler doğru profil üretimine imkan tanırken, gelişmiş döngü kontrolüyle birlikte sunulan yüksek çözünürlüklü enko-derler bu profillerin doğru şekilde izlenmesini sağlar.

Servo sistemlerinin önceki modelleriyle kıyaslandığında, Omron’un yeni 1S modelleri kurulum için gerekli süre bakımın-dan %50’ye kadar tasarruf sağlar. Yazılım aracı servo boyut-

landırmayı hızlı ve kolay hale getirirken sistem konfigürasyonu, otomatik NJ proje oluşturucu ve temel parametrelere yönelik kurulum sihirbazıyla hızlı bir şekilde gerçekleştirilir. Hızlı uygu-lamaya yönelik diğer yardımcı özellikler ise kısa stabilizasyon süresi için patent bekleme aşamasındaki “best effort” özelliği ile dakikalar içinde akıllı kazanım aramaları gerçekleştiren kolay ayarlama özelliğidir.1S servo sistemleri ayrıca güvenlik kontrolünü EtherCAT ile destekleyen gelişmiş güvenlik işlevlerini standart olarak sunar. Sistemlerde PLd (EN ISO 13849-1) ve SIL2 (IEC 61508) güven-lik onaylarını taşıyan EtherCAT (FSoE) üzerinden arızaya koru-malı güvenli tork kapalı işlevi bulunur. Sistemler ayrıca PLe (EN ISO 13849-1) ve SIL3 (IEC 61508) gereksinimlerini karşılayan fiziksel bağlantılı güvenli tork kapalı işlevine de sahiptir.

Omron’un yeni 1S servo sistemlerinin diğer önemli avantajları arasında pile ihtiyaç duymayan güvenilir çalışma fonksiyonu bulunur. Pillerin olmaması rutin bakımı ortadan kaldırarak kullanıcıların zamandan tasarruf etmesini ve cihazı zahmetsiz bir şekilde kullanabilmesini sağlar. Sistem ayrıca çıkış ve giriş sinyallerinin doğrudan kablolanmasını sağlayarak klemens

Page 85: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

83

PcVue 11.2 AKILLI Binaları ve Dağıtılmış Enerji Kaynaklarını bir araya getiriyor

gereksinimini ortadan kaldırır. Ek olarak, hızlı ve güvenli vidasız bağlantılar ve kolay ön kablolama için takılabilen konektörler zamandan tasarruf sağlar ve bakımı kolaylaştırır.

Omron 1S servo sistemleri, tesis ve makinelerin tam kont-rolünü ve yönetimini sağlamaya odaklanan Sysmac otomas-yon platformunun temel bileşenleridir. Sysmac otomasyon platformundaki diğer tüm bileşenler gibi 1S servo sistemleri de Omron’un lojik sırası, hareket, güvenlik, robotlar, görsel denetim ve HMI için gerçek Entegre Geliştirme Ortamı sağlayan güçlü ve sezgisel Sysmac Studio yazılımıyla yapılandırılabilir.

Gelişmiş Siber Güvenlik Özellikleriyle Birlikte Bina Otomasyonunun, Enerji Yönetiminin ve Endüstriyel Ekipmanların Bütünleşmesi

BACnet Test Laboratuvarları, BACnet Gelişmiş İş İstasyonu (B-AWS) sıralamasında PcVue 11.2’yi birincilikle ödüllendirdi. BACnet ekipmanlarına geliştirici verimliliği ve kullanım kolaylığı iyileştirmeleri ile birlikte tam bir entegrasyon sağlıyor. Bina ekip-manlarının haberleşmesindeki gelişmelere tesis edilen LonWorks ve Modbus sürücülerine ek olarak native KNX ve COMMEND SA ICX sürücüsü (Intercom izleme ve denetimine yönelik) de dahildir. Yeni BMS kütüphaneleri kapı, pencere ve güvenlik tek-nolojilerine yönelik GEZE nesnelerini kapsıyor. PcVue 11.2, AKILLI Binaların, Dağıtılmış Enerji Kaynaklarının (DER), Altyapının, Ulaşımın ve Endüstriyel Otomasyonun yakın-laşmasını destekleyici birleşmeyi ve bütünlüğü sunuyor. Bu sürüm IEC 61850, 61400-25, 60870-5-104 & DNP3 dahil olmak üzere Enerji Yönetimi ve AKILLI şebekenin birlikte çalışabilirliğine yönelik tasarlanan yerleşik sürücüleri de kapsıyor.

Dağıtım, BT & Siber GüvenlikSiber güvenliğin esas tasarım hedefi müşterilere masaüstü uygulamaları olarak dağıtımı yapılan bir hizmet olan PcVue dahil sunucu bileşenlerinin ekstradan korunmasını sağlamak. Hem yerel hem de uzaktan oturumlar için geçerli olan konfigürasyon ve tanılara yönelik kapsamlı araçlar mevcuttur. PCVue kurulum imzası ve ikili dosya imzası ile birlikte güvenli bir şekilde teslim ediliyor. Microsoft Windows® Active Directory ve tam entegre olup güvenli http (HTTPS)’yi destekliyor.

PcVue mobilite çözümleri, mobil cihaz konfigürasyonu gerek-tirmeyen ve değişkenlerin trend olduğu ve taratıldığı bir mobil alarm ve olay bildirim uygulaması olan WebVue ve TouchVue’yi bünyesinde barındıran HTML5 ölçeklenebilir istemcilerle geniş-letildi.PcVue özelliklerini geliştirip genişletirken bir yandan da eski sürümlerle uyumluluğu korumaya ilişkin stratejik politikasını sürdürüyor. PcVue teknolojisi 30 yılı aşkın bir süredir müşterile-rin yatırımlarının sürdürülebilirliğini sağlamakta olup “gelecekte olabilecek değişikliklerden etkilenmediğini” kanıtladı. PcVue 11.2, Hyper-V ve VM-Ware vasıtasıyla sağladığı sürekli sanallaştırma desteğiyle birlikte Microsoft Windows® Server 2008-2014 ve Microsoft Windows® 7 – 10 işletim sistemleri için uygundur.

OMRON / www.omron.com.tr

ARC INFORMATIQUE /www.arc.com

PcVue 11.2, Veri Tabanlı Kontrol Ve Gözetleme Sistemi (SCADA), Bina Yönetimi Sistemleri (BMS) ve İnsan-Makine Arayüzü (HMI) çözümlerine yönelik ilk platform olarak piyasaya sürüldü.

Page 86: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

84

Rockwell Automation’ın yeni ve gelişmiş uygula-maları, üretim yönetim sistemlerinin (MES) maliyet ve süre/değer oranını iyileştirir. MES, şirketlerin akıllı üretime geçmek için imalatlarını bağlamalarını, yönetmelerini, doğrulamalarını ve iyileştirebilmelerini sağlar. Ancak geleneksel bir MES çoğu üretici için fazla masraflıdır.

Artık üreticiler Rockwell Automation’ın kalite, makine performansı, takip ve soy ağacı sistemleri gibi üretici zorluklarını ele alan ölçeklendirilebilir FactoryTalk ve ProductionCentre MES uygulamalarından fayda-lanabilirler. Çözümler makinede ya da çalışma alanı seviyesinde tek bir uygulama ve minimum altyapı gereksinimleriyle başlayabilir. Yatırımlar amorti edil-dikçe entegre MES çözümü de ölçeklendirilebilir.

Rockwell Automation aşağıdaki uygulamaları tamam-lamış olup, bunları gelecekte de devam ettirecektir.FactoryTalk İmalat UygulamasıÜreticiler imalat süreçlerini iyileştirme, yapılandırıl-

mış masrafları düşürme, verim arttırma ve sıfıra yakın stok sistemi oluşturma konularında zorlanmaktadır. FactoryTalk imalat uygulama süreçlerinin üretimde uygulanmasıyla ilgili zorlukların üstesinden gelen ölçeklendirilebilir bir MES çözümüdür. Bu uygulama ERP ile entegre olup, imalat için gereken sipariş ve reçete parametrelerini takip eder. İmalat uygulaması bir tesisteki uçtan uca imalat yönetimini destekle-mektedir ve sürekli gelişim için önemli bir platform sağlar.

FactoryTalk Kalite UygulamasıUyumsuz sistemlere ve geçmişte kalan evrak süreç-lerine dayanan tesisler tutarlı imalat kalitesi sağlaya-mazlar. Yeni geliştirilen kalite uygulaması üreticilerin tesislerinin süreç içindeki kalite rejimlerini ölçek-lendirilebilir bir oranda kolay ve verimli bir şekilde modelleyebilmelerini ve uygulayabilmelerini sağlar. Uygulama tesisin kaliteli bir ürünü vaktinde teslim etme performansını destekler ve kalite ile ilgili sorun-lara hızlı bir şekilde karşılık verir. Üreticiler kalite

Ölçeklendirilebilir MES Çözümleri.

Page 87: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

85

ROCKWELL / www.rockwellautomation.com/tr

SCHNEIDER ELECTRIC /www.schneider-electric.com.tr

uygulamasını proje bazlı olarak kullanabilir ve değeri kanıtlandığında büyütebilir. Uygulama FactoryTalk ProductionCentre MES sistemindeki diğer fonksiyon-ları kapsayacak şekilde geliştirilebilir veya tek başına çalıştırılabilir.

FactoryTalk Performans UygulamasıGünümüzün üretim şirketleri gerçek zamanlı per-formans ve üretim verilerini takip etme konusunda geride kalmıştır. FactoryTalk Performans Uygulaması, üretim şirketlerini, fabrika verimliliği ve imalatı geliş-tirme konularında destekleyen modüler bir uygulama-dır. Operasyon performansının takip edilebilmesini destekleyen bu uygulama, sorunsuz ve devamlı geliş-

me, kestirimci üretim, gelişmiş varlık kullanımı ve operasyonel bilgi sağlar. Geliştirilen tüm MES uygulamaları modern bir kulla-nıcı deneyimi ve IT altyapısı masraflarından tasarruf için birbirine bağlı istemciler üstünde uygulanır. Kullanıcılar uygulamaları mevcut sistemlerine ekle-yebilirler ve bu bağlantı ek faydalar kazandırırken mevcut yatırımlarını da korumalarına yardımcı olur.

Rockwell Automation imalat ortamlarındaki bağımsız otomasyon sistemlerinin bağlanmasının öneminin hep farkında olmuştur. 2017 yılı boyunca bu modüler sistemin depo yönetimi ve süreç entegrasyonu uygu-lamaları ile geliştirilmesine devam edilecektir.

Schneider Electric tarafından pazara sunulan Zelio RXG arayüz röleleri, tek bir butonla test ve maksimum kullanım kolaylığı için tasarlandı.Enerji yönetimi ve otomasyonda global bir uzman olan Schneider Electric kullanıcı dostu yeni Zelio RXG arayüz röleleri serisini tanıttı. Kullanıcıların tek par-maklarıyla dahi kullanabileceği Zelio RXG, piyasada tek adımlı kilitlenebilir test butonuna sahip ilk röle olma özelliğini taşıyor. Zelio RXG röleleri, hızlı açılan pimli terminal ile kolayca monte edilirken, 2C/O için 16mm ince soket PLC arayüzü alanından tasarruf sağlıyor. Zelio RXG ayrıca pazarda 6VDC’den 110VDC’ye, 24VAC’den 230VAC’ye eksiksiz bir bobin gerilimi ara-lığı sunan tek seri olarak dikkat çekiyor.

Basit ve uygun maliyetli Diyot, diyot ve LED, RC devresi, varistör ve LED gibi koruma modülleri eklenebilen Zelio RXG serisi rölele-rin arkasında bulunan sadelik odaklı tasarım felsefesi, rölelerin hemen her ortamda uygulanabilir olmasını, kullanımını ve bakımını kolaylaştırarak, tesislerin operasyonlarını optimum hale getirmesine ve kesinti riskini azaltmasına olanak tanıyor.

Güvenilir ve çevre dostu Zelio RXG arayüz rölesi, UL, CSA, GL, RCM, EAC, CCC, CE, RoHS, Çin ROHS gibi çok sayıda uluslararası sertifikaya sahip olmasının yanı sıra, aynı zamanda Schneider Electric’in, performanstan ödün vermeden çevre dostu olmayı garanti eden ürünleri için kullandı-ğı ekolojik etiket olan Green PremiumTM ürünü olarak dikkat çekiyor.

Schneider Electric’den yeni arabirim rölesi: Zelio RXG

Page 88: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

86

Kompakt Makineler için gelişmiş kontrol: NX1 Makine Kontrolcüsü

Omron’un Sysmac giriş düzeyi yeni kontrolcüsü NX1; EtherNet/IP ve EtherCAT bağlantısı, hareket kontrolü ve I/O özellikleri-ni kompakt bir pakette birleştirerek küçük-orta büyüklükteki makine üreticilerine gelişmiş hareket ve pozisyonlama kontrolü sunar.

Elektronik kam ve interpolasyon, makinenin hızını ve hassasi-yetini artırarak verimliliğin ve kalitenin artmasını sağlar. Dahili EtherCAT portu ve harici IO-Link ana ünitesiyle cihazlardan toplanan veriler, dahili EtherNet/IP portu aracılığıyla makineler arasında paylaştırılabilir. Bu tasarım, kestirimci bakım ve tam entegrasyon sağlayarak makinenin duruş süresinin azaltılması-na ve verimliliğinin artırılmasına yardımcı olur.

Özellikler:- LD komut işleme süresi: 3,3 ns, program kapasitesi: 1,5 MB- Dahili EtherNet/IP portu, EtherCAT portu ve SD hafıza kartı arayüzü- Maksimum 8 fiziksel eksen

- Hızlı kablolama için CPU üzerinde 24 veya 40 I/O, Push-in Plus bağlantı- CPU üzerinde NX I/O üniteleri ile genişletilebilirlik ve EtherCAT üzerinden sürücü, dağınık I/O ve başka marka cihazların eklene-bilmesi- Hareket kontrolü için IEC 61131-3 standart programlama ve PLCopen® Fonksiyon Blokları

Sysmac otomasyon platformu:OMRON’un entegre otomasyon platformu, tek bir yazılım altın-da otomasyon tesisi üzerinde tam kontrol ve yönetim olanağı sağlar. Küresel standartlara ve açık ağlara dayalı programlama, küresel olarak standart bir sistemin oluşturulmasını sağlar. Bu platformun merkezinde yer alan makine kontrolörü serisi, tüm makine cihazlarıyla senkronize kontrol olanağının yanı sıra hare-ket, robotlar, görsel denetim, güvenlik ve veritabanı bağlantısı gibi gelişmiş fonksiyonlar sunar. Birden fazla disiplini bir araya getiren bu kavram sayesinde çözüm mimarinizi basitleştirebilir, programlamayı azaltabilir ve verimliliği optimize edebilirsiniz.

OMRON / www.omron.com.tr

Page 89: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

87

Bosch Rexroth’tan kolay ve temassız ölçüm sistemi

Bosch Rexroth’un geliştirdiği, hidrolik silindire tamamen enteg-re CIMS ölçüm sisteminin en yeni versiyonu, piston konumunu en zorlu koşullarda bile, temassız olarak ve ultra yüksek hassa-siyetle ölçebiliyor.Bosch Rexroth, 20 yıldan uzun süredir dünyanın dört bir yanın-da binlerce hidrolik silindirde piston kolu konumunu güvenilir ve hassas bir şekilde ölçen Silindire Entegre Ölçüm Sistemi’ni (CIMS), otomotiv sektöründeki en yeni gelişmeler doğrultu-sunda yeniledi. Bosch’un otomotiv uzmanlarıyla yakın iş birliği içinde geliştirdi-ği CIMS MK IV silindir hacmi ölçüm sistemi, en zorlu endüstri ortamları için optimize edildi. Yeni versiyon, kolayca kurularak devreye alınıyor. Temassız, yüksek hassasiyetli bir ölçüm sistemi olan CIMS MK IV, dışarıdan gelen etkileri otomatik olarak telafi ediyor. Sistemin durumu herhangi bir anda kolayca izlenebiliyor.

CIMS MK IV silindir hacmi ölçüm sisteminin öne çıkan avantajları:Temassız ölçüm: Bozulmayan piston ve sensör; tamamen

kapalı mahfazaKolay kurulum ve devreye alma: Manüel kalibrasyon gerektir-meyen ‘Tak ve çalıştır’ özelliği CIMS izleme: PC veya PLC aracılığıyla kolay arıza teşhisiGenişletilmiş performans aralığıAlt modellerle uyumlulukHer zaman tamamen güvenilir konum ölçümü

Önemli teknik verilerYüksek hassasiyet: Lineer olmama < ±1 mm RS-422 çıkış sinyali (1.024 atım/com)-40 °C ile +70 °C arasında geniş sıcaklık aralığı Deniz suyunda yüksek basınç direnci (IP68, 10 bar)• Patlamaolasılığıbulunanortamlariçinonaylı(ATEXbölge1)Önemli teknik verilerYüksek hassasiyet: Lineer olmama < ±1 mm RS-422 çıkış sinyali (1.024 atım/com)-40 °C ile +70 °C arasında geniş sıcaklık aralığı Deniz suyunda yüksek basınç direnci (IP68, 10 bar)Patlama olasılığı bulunan ortamlar için onaylı (ATEX bölge 1)

Bosch Rexroth / www.boschrexroth.com.tr

Page 90: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

88

Schneider Electric, Su Dağıtım Şebekelerinin Kontrolü için Aquis’in yeni versiyonunu sundu

Schneider Electric, su endüstrisine 30 yıldan fazla zamandır hizmet sunan su dağıtım şebekesi yönetimi yazılımı Aquis’in yeni sürümünü sundu. Aquis 7.0, daha hızlı performans ve yükleme süresi, gelişmiş sistem günlüğü, güçlendirilmiş arama işlevi, daha iyi kullanıcı deneyimi ve mühendislik çalışmalarını kolaylaş-tırıcı geliştirmeleri içeriyor.Enerji yönetimi ve otomasyonda global uzman olan Schneider Electric, su dağıtım şebekesi yönetimi için gelişmiş yazılım uygu-laması Aquis’in 7.0 versiyonunu kullanıma sunduğunu duyurdu.

Akıllı su sistemleri, bölgesel kuraklık koşulları, giderek artan talep ve yükselen enerji maliyetleri gibi pek çok global sorunla yüzleşen su yönetimi sektörüne, görünürlüğü artırmanın, kullanımı yük-seltmenin ve giderek daha değerli hale gelen bu kaynağı daha iyi yönetmenin kapılarını aralıyor.

Schneider Electric, Aquis 7.0 ile 30 yılı aşan geliştirme bilgisini ve deneyimini yansıtarak, en kapsamlı işlevleri ve daha zengin özellikleri su yönetimi profesyonellerinin kullanımına sunuyor.

Page 91: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

SCHNEIDER / www.schneider-electric.com.tr

KONE / www.kone.com.tr

DAYANIKLI VE GÜÇLÜ;KONE’DEN TRANSYS™ YÜK ASANSÖRÜ…

Aquis, operatörlere su şebekelerinin öngörülen davranışları konusunda bilgi vererek, yani su şebekesi yönetimine zeka kata-rak ve plan dışı olayların gerçekleşmeden etkisinin azaltılmasına yardımcı olarak su dağıtım faaliyetleriyle ilgili operasyon ve enerji maliyetlerini düşürüyor. Aquis 7.0 ile birlikte gelen yenilikler ara-sında; daha hızlı, güçlendirilmiş hidrolik motor yönetimi ve daha üstün işbirliği için daha hızlı master/operatör iletişimi bulunuyor. Ayrıca gelişmiş sistem günlüğü, pompalar ve valfler için gelişmiş

kontrol modu ekranı bulunan Aquis 7.0 kapsamında daha hızlı yükleme, model dosyalarından zaman tasarrufu ve daha iyi bir kullanıcı deneyimi için gelişmiş arama işlevi yer alıyor.

Aquis 7.0, kullanıcıların “eğer” senaryolarını çalıştırarak şebeke davranışını daha iyi tahmin etmesini ve sonuç olarak yüzde 25’i bulan verimlilik sağlayarak Operasyon ve Yönetim (O&M) riskini düşürüyor. Ek olarak, gelişmiş pompalama planlarıyla potansiyelin enerji maliyetlerini yüzde 20’ye kadar düşürmesini sağlayarak enerji faturalarının azaltılmasını sağlayan Aquis 7.0, ayrıca su basıncını izlemek ve optimize etmek için araçları %15’e varan sızıntı azaltma yoluyla su kaybının düşürülmesine yardımcı oluyor. Su yaşını ve potansiyel kirletici maddeleri daha iyi takip edebilmek için görünürlük araçları sayesinde yüzde 20’ye kadar daha düşük CO2 elde ederek daha güvenli su sağlayan Aquis 7.0 ile su yönetimi profesyonelleri için daha az kesinti süreleri ve daha üstün iletişim sayesinde müşteri hizmetlerinin geliştirilme-sini sunuyor.

Ağır yükler taşımak için güçlü bir servis asansörü gerekiyor. Finlandiya’da kurulan ve 1910 yılından bu yana dünyada olduğu gibi ülkemizde de asansör pazarının önde gelen isimleri ara-sında yer alan KONE, TranSys™ yük asansör çözümü ile tüm beklentilerin ötesine geçiyor. Enerji etkin KONE EcoDisc® asansör makinesine sahip olan, güçlü ve yüksek performanslı KONE TranSys™ yük asansörü çözümleri; süpermarketler, alışveriş merkezleri, havalimanları, depolar, hastaneler, oteller, endüstriyel tesisler ve ofisler gibi birçok alanda zorlu dikey taşımacılık görevleri için en doğru seçim olmayı başarıyor. KONE TranSys™ yük asansörleri, 5 tona kadar kaldırma gücü, kapsamlı yük kapasitesi aralığı ve her ihtiyaca uyacak kabin boyutları ile dikkat çekiyor. 3 sinya-lizasyon serisi bulunan ürün, farklı stili ve uzun yıllar kullanıla-bilmesi için dayanıklı olarak tasarlanmış, iyi seçilmiş materyal ve aksesuar opsiyonları ile de benzerleri arasından sıyrılıyor. Özel olarak ürün taşıma seçeneklerine uygun sağlam standart özellikler, değer katan ve performansı zenginleştiren ek fonk-siyonlar ile KONE TranSys™ yük asansörü her yükü güvenle taşıyor. Üstün dayanıklılığı sayesinde sert yüklerle kolaylıkla baş ederken kırılgan yükleri de zarar vermeden ve hassasiyetle istenilen kata ulaştırıyor.

Geleneksel bir hidrolik makinenin yarısı kadar elektrik tüketen KONE TranSys™ yük asansörü, çevre dostu olma özelliği ile de tercih sebebi oluyor.

Page 92: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

90

Omron’un yeni Endüstriyel PC Platformu, üretim sahalarını “Entegre” ve “Akıllı” hale getiriyor

Omron “Entegre”, “Akıllı” ve “İnteraktif” konseptleri ile otomasyon yoluyla imalat tesislerine yenilik getiriyor. Endüstriyel PC Platformu (IPC), tüm dünyadaki üretim sahalarına ve ekipmanlara “entegre” ve “akıllı” otomasyon sunan yeni bir kontrol platformu. İmalatçılar ile birlikte PLC ve IPC dahil geniş bir FA ürün gamı ve EtherCAT gibi açık endüstriyel ağlar kullanan benzersiz otomasyonunu gelişti-rerek imalatta yenilikçilik üzerinde çalışıyor.

IPC, fabrika otomasyon (FA) cihazları için gerekli katı kalite standartlarını karşılayan ve uzun vadede istikrarlı bir şekil-de sunulabilen, PC mimarisi tabanlı bir platform. Omron, IPC yoluyla Nesnelerin İnterneti (IoT) ve büyük veriden faydalanarak imalatçıların üretim ekipmanlarını daha akıllı hale getirmesine destek oluyor. Aynı zamanda Sysmac Otomasyon Platformu ile kazandığı gelişmiş ince ayar kont-rolü üzerine bilgi birikimini üretim hatlarına ve ekipmanlarına

uygulayarak hem ekipman üretkenliklerini hem de imalat kalitelerinin artmasına yardım ediyor.Günümüzde yenilikçi üretim modelleri daha yaygın hale geli-yor. Kestirimci bakım çözümleri için, PLC’lerden toplanan datalar, kompleks yan çözümler ile ofis ortamlarında kulla-nılmak üzere PC’lere toplanır. Dahası, yarı iletken ve makina üreticileri, gerçek zamanlı işletim sistemleri ile bazı çözümler üretmektedir. Bunu yaparken, kontrol çözümlerini dışarıdan tedarik eder ve kendi ana teknolojilerine yoğunlaşırlar. Bu koşullar, çevresel etkenlere dayanıklı, güvenilir ve gelişime açık, PC tabanlı kontrol sistemlerinin ihtiyacını artırmıştır.

Endüstriyel PC PlatformuOmron bu ihtiyaçları gördü ve üç tür IPC geliştirdi. Kullanıcılar, kutu tipi PC modelleri ve yerleşik monitörlü hepsi bir arada PC’ler arasından sistem yapılandırmalarına ve uygulamalarına en uygun IPC’yi seçebilir. IPC, tüm dün-yada üretim hatları ve ekipmanları için kullanılan bir açık ağ olan EtherCAT’i desteklemenin yanı sıra, kullanıcıların daha önceki PLC çözümleri ile imkansız olan, işlevsellik özelleştir-mesine izin veren bir geliştirme ortamı sağlar.

•EndüstriyelPCEndüstriyel PC, FA ortamlarındaki uygulamalar için sağlam-lık ve güvenilirlik sunar. Makine kontrolü ve otomasyonu için hem Windows yazılımları, hem programları için kullanıma uygundur. İstikrarlı makine operasyonu sağlamak için üre-tim verileri toplanabilir.

•EndüstriyelPC:IPCMakineKontrolBirimiIPC Makine Kontrol Birimi, benzersiz bir hipervizör işlevi kullanarak tek bir platformda, Makine Otomasyon Kontrol Birimi NJ/NX serisinin hassaslığı ve hızını, Windows prog-ramlarının çok yönlülüğü ve çeşitliliği ile birleştirir. Bu da ILOR+S (Girdi, Lojik, Çıktı, Robotik + Güvenlik) kullanımı ile hem üretim verilerinin ele alınmasını hem de gelişmiş ince ayar kontrolünü sağlar.

OMRON / www.omron.com.tr

Page 93: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 94: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

92

Küresel pazarlarda rekabet edebilmek için fabrikaların hızla değişen ve kişiselleşen ihtiyaçları en hızlı ve verimli şekil-de karşılayabilecek üretim bantlarını kurması gerekiyor. Bu noktada açık endüstriyel ethernet protokolü CC-Link, “Kesintisiz Açık Ağ” (The Non-Stop Open Network) özelliği ile öne çıkıyor. Sanayi 4.0’a uyumlu çalışan dijital fabrika-ların hayata geçirilmesinde kritik rol oynayan CC-Link, aynı zamanda verimli fabrika ve proses otomasyonu sağlamak amacıyla kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda iletiyor.Günümüzde sanayinin her geçen gün daha fazla kişiselleşen ihtiyaçları karşılayabilmesi için otomasyon süreçlerinin

siber fizikle yeniden kurgulanması yoluyla hızlı ve verimli üretim bantlarının oluşturulması gerekiyor. Bu noktada fab-rikalarda yüksek verimlilik sağlayan açık network teknolojisi, Sanayi 4.0 sürecinde gittikçe daha önemli hale geliyor. Açık network yapısının başarısı ise standart teknolojiyi destekle-yen otomasyon ürünlerinin kullanılabilirliği ile belirleniyor. Bu doğrultuda açık endüstriyel ethernet protokolü CC-Link dikkat çekiyor. Çünkü bugün dünya genelindeki yüzlerce otomasyon ekipmanı üreticisinin sunduğu 1.400’den fazla sertifikalı CC-Link uyumlu ürün bulunuyor. CC-Link tekno-lojisi, güvenilir haberleşme için tüm veri bağlantı katmanı

Kesintisiz haberleşme sağlayan CC-Link, kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda iletiyor

Üretim bantlarında yüksek hız ve verimlilik

Page 95: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

93

ve taşıma katmanını ele alan ve cihazlar arasındaki haber-leşmeyi sağlayan bir ASIC kullanımına dayanıyor. CC-Link endüstriyel networkler, verimli fabrika ve proses otomas-yonu sağlamak amacıyla kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda iletiyor. Bu yüksek hızlı haberleşme, farklı tedarikçiler-den sağlanan çok sayıda otomasyon cihazını tek bir kablo üzerinden birbirine bağlıyor. Geleneksel endüstriyel kontrol ağları ile yalnızca bir üreticiye ya da az sayıda üreticiye ait saha cihazlarının kurulumu yapılabilirken, CC-Link gibi açık ağlarla bu sayı yaklaşık 300’e ulaşabiliyor. CC-Link’in “Kesintisiz Açık Ağ” (The Non-Stop Open Network) özelli-ğine dikkat çeken CLPA (CC Link Partner Association) Ülke Müdürü Tolga Bizel, bu sistemin sanayide verimlilik artışına imkan tanıyan avantajlarını anlattı.

Network resetlemeden bakım yapılabilen esnek üretim hatları CC-Link’in hatalı, arızalı ya da bakım gerektiren ikincil istasyonunu otomatik olarak devreden çıkartma özelliğine sahip olduğunu belirten Tolga Bizel, bu esnada diğer tüm istasyonların network yanıt sürelerini etkilemeden çalışma-ya devam edebildiklerini söyledi. Bizel, yalnızca CC-Link’e özgü olan bu özelliğin esnek üretim hattı yapılandırmaları oluşturulmasını mümkün kıldığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti;

“CC Link teknolojisinde, esnek üretim ve kolay bakım amacıyla çevrim süresine etki etmeden istasyonlar bypass edilebiliyor. Böylelikle master istasyon üzerinde networ-kün tam olarak oluşturulması mümkün oluyor ve gerçek istasyonlar zaman içinde ya da ileri bir tarihte networ-ke eklenebiliyor. Bu istasyonlar network durdurulmadan ya da resetlenmeden etkinleştirilebiliyor. Ayrıca networ-kün resetlenmesini gerektirmeyen otomatik geri dönüş fonksiyonu, network çalışırken tüm network cihazlarının değiştirilebilmesine imkan tanıyor. Hata düzeltildiğinde bağlantısı kesilen istasyon, otomatik olarak tekrar veri hattına bağlanabiliyor. Böylelikle yerel enerjinin kesilmesi ya da makineye bağlı yerel network istasyonlarının gücünü kesen güvenlik anahtarının devreye girmesi durumlarında da network resetleme gerekliliği ortadan kalkıyor. Bu özellik sayesinde, üretim kayıplarının önüne geçilebildiği gibi ek yazılım geliştirme ve devreye alma zamanından da ciddi oranda tasarruf sağlanıyor.”

Kesintisiz haberleşme Sistemde arıza oluşması durumunda CC-Link’in network

haberleşmesinin devamını sağladığını bildiren Bizel, şu bilgileri aktardı; “CC-Link teknolojisinde, network master istasyonda bir arıza oluşsa bile standby master istasyo-nu otomatik olarak network haberleşmesini sürdürüyor. Her bir network için gerekirse her standby master arıza durumuna uygun, tamamen farklı çalışma programlarına sahip olacak şekilde 26’ya kadar standby master ataması yapılabiliyor.”

Çok hızlı veri yenileme ve yanıt alma imkanı10Mbps’e varan network hızlarına sahip CC-Link’in 65 istasyondaki tüm verileri (4.096 kelime ve 8.192 bit), 3,9 milisaniye içinde yenileyebildiğine dikkat çeken Bizel, bu özelliğin yalnızca veri aktarımı için değil, aynı zamanda ilaç ve paketleme makineleri gibi yüksek hızlı üretim hatlarında gereken fiziksel dijital saha tepki süreleri için de çok hızlı bir yanıt süresi olarak öne çıktığını vurguladı. Tüm CC-Link network ürün ailesinin garanti edilmiş yanıt süreleri ile ger-çek anlamda belirlenebilir çalışma için tasarlanmış durum-da olduğunu ifade eden Bizel, “Belirlenebilirlik, networke gönderilmiş ve networkden alınan verinin, bağlı cihazlar tarafından belirli bir süre içinde işleneceğini ve herhangi bir şekilde bozuluma uğramayacağını garanti ediyor” dedi.

Özel yapılandırma dosyalarına ihtiyaç yokCC-Link networkün yapılandırması için özel yapılandırma dosyalarına ihtiyaç duyulmadığını belirten Bizel, sözleri-ne şöyle devam etti; “Kullanıcının karmaşık ve kısıtlayıcı yapılandırma dosyaları oluşturduğu ya da kullandığı diğer networklerden farklı olarak CC-Link, tüm cihazlara bağlan-mayı son derece hızlı ve esnek hale getiren açık veri tablo-ları formatı kullanıyor. Kullanıcılar cihazları bağlamak için değişken hızlı sürücüler gibi sabit veri formatı kullanmak isteyebiliyor. Bu durumda gerekirse CC-Link veri tablosu ve protokolünde belirlenebilen ileri-geri hareket ve hız ayarı gibi ortak eylemler için isteğe bağlı olarak kullanılabilir veri alanları bulunuyor.”

Elektromanyetik gürültüye karşı yüksek toleransCC-Link’in diğer fieldbus networklere göre elektromanyetik gürültü için çok yüksek bir toleransa sahip olmasıyla da farklılaştığının altını çizen Bizel, bu sistemde kullanıcıların montaj sırasında topraklama sorunları ya da özel EMI konnektörleri kullanmak konularında endişe etmelerine de gerek kalmadığını söyledi.

93

CLPA / www.clpa-europe.com/tr

Page 96: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

94

ABB, geçtiğimiz aylarda yeni açık standartlı bir faz-bacak mo-dülü olan LinPak serisini sundu. Yenilikçi LinPak konsepti, pazarın düşük sapma endüktansı sunan yeni bir paket talebini karşılamak üzere piyasaya sürüldü. Ayrılmış faz ve DC bağlan-tılarından dolayı daha basit invertör tasarımlarına olanak tanı-maktadır. Düşük indüktif faz-bacak IGBT modülü LinPak 1,700 ve 3,300 V olarak mevcuttur.

ÖzelliklerÇok düşük endüktif iç modül tasarımı ve DC-bağlantısı, hem çok düşük endüktif busbar tasarımı hem de yüksek akım taşı-ma kapasitesi sağlar.

LinPak modül tasarımı mükemmel iç ve dış akım paylaşımına neden olur, bu da paralel uygulamalar için idealdir. Böylece tek bir ürün ile çok geniş bir akım derecelendirmesini müm-kün kılar. Derating-free paralelleştirme en az dört modüle ka-dar mümkündür. Dahası, LinPak entegre bir sıcaklık sensörü içermektedir ve bir kapı (gate) sürücü adaptörü kartı için özel bir montaj alanına sahiptir. Traction veya karayolu dışı araç uygulamalarındaki zorlu ortamlar için, adaptör kartı modül köşelerinden dört vida ile sabitlenebilmektedir. Anahat ve ter-

minal konumları aynı kaldığı sürece, bu yeni açık standart ha-rici modül tasarımı, tüm modül üreticileri tarafından serbestçe kullanılabilmektedir.

3.300 V / 2 x 450 A LinPak, LinPak modülüne ideal biçimde uyan hızlı ve düşük anahtarlama kaybı SPT + yonga seti sun-maktadır. LinPak, entegre bir sıcaklık sensörü olan ilk 3,300 V modüldür ve AlN yalıtımı ve AlSiC taban plakası gibi iyi uyumlu malzemeler, aynı zamanda gelişmiş tel bağlama teknikleri ve parçacıksız ultrasonik kaynaklı ana bağlantılar sayesinde rakip-siz güvenilirlik sunar.

3.300 V LinPak, bölgesel trenler ve metrolar, lokomotifler ve yüksek hız trenleri gibi çekiş uygulamalarında daha güvenilir, verimli ve kompakt invertör tasarımları için bir destekleyici görevi görmektedir. Aynı zamanda OHV (off-highway-vehicle), tahrik ve rüzgar enerjisi için endüstriyel dönüştürücüler gibi pazarlara da hizmet etmektedir.

GelişmelerABB 1,700 V / 2 x 1000 A ve ardından 3300 V / 2 x 450 A modülünden başlayarak son derece güvenilir çekiş modülleri geliştirmektedir. Ayrıca 1,700 V ve daha sonra 1,200 V’de Ba-kır-tabanlı endüstriyel versiyonlar hedefleniyor. Yüksek gerilim versiyonları için, daha yüksek boşluk ve krem gereksinimlerini karşılamak için yeniden düzenlenmiş elektrik bağlantıları yakın-da sunulacaktır.

PROTEK TEKNİK / www.protek-teknik.com.tr/

ABB Semiconductors – LinPak

Page 97: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

95

SCHUNK TENDO Slim 4ax hidrolik takım tutucu ile artık DIN 69882-8 normundaki ısıtmalı takım tutucuların dış geometrisi ve kalitesini kanıtlanmış SCHUNK hidrolik genleşme teknolojisini birleştirmek mümkün. Slim has-sas montajlama özellikle otomotiv sektörü olmak üzere seri üretimde kullanım için idealdir.

Özellikle eksenel işleme için dizayn edilmiştir, ve birle-şen eğrilerde, havşa açmada, 5 eksen işleme merkez-lerinde, raybalama ve diş açmada,prototip yapımında ve kalıp işlemede etkinliğini gösterir.Yapılan testler hidrolik genleşme teknolojisinin titreşim sönümleme özelliği ile frezeleme sırasında kayda değer şekilde pro-sesi geliştirdiğini göstermiştir.

Hidrolik takım tutucu dizaynı, Y yönündeki kesme kuv-vetlerinin tepe düşürerek, takımın daha az eğilmesini sağlar.

Kesici takım kenarındaki yükü azaltarak, ürünün hizmet süresi uzatılabilir.

Ek olarak, kullanıcılar delikler ve maksimum hassas iş parçalarında kesin doğruluğa yakın ölçülerden de fay-dalanmış olurlar..

Plug&Work ile kolay değişim

Her SCHUNK TENDO Hidrolik Takım tutucusunda oldu-ğu gibi, SCHUNK Tendo Slim 4ax de de sürekli yüksek salgı hassasiyeti, mükemmel titreşim sönümleme ve çabuk takım değiştirime özellikleri mevcuttur. Dar şekil-ler ve hassas pozisyon toleransları elde edilebilmesine rağmen, yüksek bütçeli yatırımlara ve aygıtlara ihtiyaç duyulmamaktadır. Plug&Work hassas bağlama kabiliyeti tezgahta tekrar programlama yapmaya ihtiyaç duymadan çalışma özelli-ği ile geleneksel ısıl genleşmeli takım tutucuların yerini

alabilecek olup üstünlükleri gerçek uygulamalarda test edilebilir. SCHUNK TENDO Slim 4ax pahalı harici ekip-manlar olmadan kullanılabilir. MQL (minimum yağlama) uygunluğu ile pasa dirençlidir ve çok az bakım gerektirir. Genel olarak ısıl genleşme ile çalışan takım tutucuların aksine olarak çapın 2,5 katı sıkma uzunluğunda 0,003 mm‘den daha düşük salgı hassasiyeti değerine sahiptir. TENDO Slim 4ax SCHUNK’un kanıtlanmış hidrolik takım tutucular grubunda kusursuz bir şekilde yerini almıştır.

SCHUNK / us.schunk.com

Takım tutucularDışarıda ince Shrink takım tutucu geometrisi -İçeride akıllı hidrolik genleşme teknolojisi

Page 98: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

96

Schneider Electric, bina, veri merkezi, endüstri-yel alanlar ve elektrik şebekelerinde Nesnelerin İnterneti’ni yüksek bir verimlilik ve güvenlikle sağla-mak üzere geliştirdiği EcoStruxure’ın yeni versiyonu-nu sektöre sundu.

EcoStruxure platformu Schneider Electric’in deneyimi ve teknolojilerinin bir ürünü olarak hem bulut sistem-lerinin hem de saha üzerinden tüm sistemin birbirine entegre olarak sorunsuz çalışmasını, yönetilmesini ve kontrol edilmesini sağlıyor.

Schneider Electric, Nesnelerin İnterneti’nin gücünü maksimuma çıkaran EcoStruxure’ı yeniledi

Page 99: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

97

Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında bir uzman olan Schneider Electric, kurumların Nesnelerin İnterneti tabanlı çözümlerden maksimum fayda üret-mesi için yarattığı EcoStruxure™ platformunu yeniledi. Gelişmiş çözümlerle yeniden tasarlanan EcoStruxure platformu, IT/OT arasında kurduğu kusursuz bir bağlantı ile bina, veri merkezi, endüstriyel alanlar ve elektrik şebekeleri yönetiminde yüksek verimlilik, güvenlik ve sürdürülebilirlik sağlıyor.

EcoStruxure, geliştirilmiş yapısıyla güç kaynağı, bilgi-sayar sistemleri, proses otomasyonu, makine kontrol sistemleri, bina otomasyonu, güvenlik izleme ve giriş kontrolü gibi tüm kritik noktaların yönetimini entegre ediyor. Bu sayede Nesnelerin İnterneti tabanlı operas-yonların güvenli, verimli, sürdürülebilir ve birbiriyle uyumlu şekilde yürütülmesine olanak sunuyor.

EcoStruxure platformunun Schneider Electric’in 180 yıllık tecrübesi ve öncü teknolojisinin Nesnelerin İnterneti alanındaki deneyimiyle entegre olması sonucu geliştirildiğini belirten Schneider Electric, yenilenen EcoStruxure ile müşterilerinin Nesnelerin İnternetinden maksimum fayda sağlamasını hedef-liyor. Bunu da veri tabanlı, analitik bir bakış açısıy-la gelişmiş teknolojisini müşterisiyle buluşturarak mümkün kılıyor. Schneider Electric EcoStruxure çözü-mü, müşterilerinin Nesnelerin İnterneti teknolojilerini kolaylıkla ve hızlı bir şekilde işletmelerine entegre etmelerini sağlayacak mimariyi ve yol haritasını sunan bir platform. Bu sayede Nesnelerin İnterneti’ni cihaz bazlı olmaktan çıkartıp daha akıllı, verimli ve güvenilir bir forma sokuyor.

EcoStruxure entegre, güvenli ve verimli bir Nesnelerin İnterneti deneyimi için geliştirildiEcoStruxure platformunun Nesnelerin İnterneti taban-lı çözümleri, Schneider Electric’in geliştirdiği üç temel teknoloji üzerine inşa edildi. Bunlar; akıllı algılama, entegre bilgisayar kullanımı, IP bağlantısı ve uç nokta analizi gibi yenilikçi çözümler sunan entegre bağla-nabilirlik teknolojisi; kontrol, yönetim, otomasyon ve optimizasyon için hizmet sunan akıllı operasyon tek-nolojisi ve bulut tabanlı, bağlı uygulamalar, analizler, hizmetler, kontrol ve denetim için geliştirilen bulut bağlantılı dijital hizmetler altyapısı.

Bulut bazlı ya da aynı fiziksel ortamda birbirine bağlı olarak çalışan teknolojiler için kapsamlı bir portföy sunan EcoStruxure, Schneider Electric’in sensörler, düşük ya da orta voltajlı devre kesiciler, sürücüler ya da erişim düzeneği gibi entegre akıllı cihazlarla birbi-rine bağlı ürünler geliştirme kabiliyetine sahip.

Uç Nokta Kontrol teknolojisi, şirketlere operasyonları-nı sahada olduğu gibi bulut üzerinden de kontrol etme olanağı sunuyor. Bu sayede şirketler ihtiyaçlarına göre cihazları yönetmek gibi kritik bir destek alıyor-lar. Uzaktan erişim, gelişmiş otomasyon ve operatör yetkilendirme özellikleriyle birbirine bağlı kontrol platformları oluşturuyor. Saha kontrol ve İnternet Güvenlik Sistemi (Firewall) de eklenen EcoStruxure, özellikle kritik önem taşıyan operasyonlara üstün bir katma değer sunuyor.

Schneider Electric Ar-Ge ve ürün geliştirmede uzun süredir yazılım, analiz ve hizmetler alanındaki kritik noktaların gelişimine odaklanıyor. Bünyesine kattığı Invensys, Telvent ve Summit Energy ile de bu alan-daki çalışmalarına ivme katan Schneider Electric, bu sayede EcoStruxure yenilikçi uygulamalar, analiz sis-temleri ve hizmetlerle donatılmış bir portföye sahiptir. EcoStruxure platformu üretici-bağımsız uygulamalar, analizler ve hizmetleri açık IP protokolü ile sağlayarak arzu edilen tüm donanım ya da sistem ile pürüzsüz bir şekilde çalışma olanağı sağlıyor.

Schneider Electric verimlilik ve sürdürülebilirliğe katkı sağlayan EcoStruxure çözümlerini temel birta-kım mimari referanslarla birlikte sunuyor. Bu mimari referanslar, şirketin köklü uzmanlığına dayalı ve çeşit-li test ve onay süreçlerinin ardından binalar, elektrik şebekeleri, endüstri ve veri merkezleri başta olmak üzere çeşitli sektörlerin temel ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarlandı. Endüstriyel üretim sahaları, endüst-riyel makineler ve güç dağıtım sistemleri için daha detaylı ve özelleştirilmiş mimariler de mevcut.

Tüm bu özellikleriyle EcoStruxure, şirketlerin kolay-lıkla birbiriyle entegre çalışan, sürdürülebilir, verimli ve bağlı sistemler yaratabilmelerini sağlıyor.

SCHNEIDER / www.schneider-electric.com.tr

Page 100: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

98

Datalogic, yüksek performanslı kontrast sensörü ailesini tamamlayan yeni TL46 Low Jitter sensörünü sunar.

Yeni TL46-WJ şu an piyasadaki en hızlı ve en hassas kontrast sensörüdür. 400m/dk hıza kadar her türlü beneği okuma kapasitesine sahiptir.

Rakipsiz 7us jitter ve 50kHz yüksek çalışma frekan-sı gibi özellikleri TL46-WJ sensörünü piyasadaki

en hassas ve en hızlı kontrast sensörü yap-maktadır. RGB emis-yonu ve dikdörtgensel ışık çıkışı tüm baskı uygulamalarında her türlü beneği okuması-na olanak vermektedir.

Bu uygulamalara trans-paran ve çok parlak arka fonlar da dahildir.

TL46-WJ sensörü flek-sografik baskı maki-neleri, paketleme gibi yüksek hassasiyet ve algılama hızının öne çıktığı uygulamalar-da dayanıklı gövdesi ve inanılmaz algılama performansı ile tartı-şılmaz en iyi çözüm haline gelmektedir.

TL46 Low Jitter Sensörünün Ana Özellikleri• 7usjitteralgılama• 50kHz çal ışma

frekansı• Yüksekhızdadinamiktanıtma• Uzaktanayargirişi• DikeyveYatayışıkçıkışlımodeller Kullanılabilecek Uygulamalar• Fleksografikbaskımakineleri• YüksekHızlıpaketlememakineleri• YüksekHassasiyetliOffsetLitografikBaskı

TL46 Low Jitter

ANT MÜHENDİSLİK / www.antmuh.com.tr

Page 101: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

99

Artık alüminyuma da çelik gibi kaynak yapılacak…Bosch Rexroth’tan dünyada bir ilk!

Bosch Rexroth / www.boschrexroth.com.tr

Bosch Rexroth’un geliştirdiği PSI 64CO adaptif kaynak inventörü sayesinde, gövde atölyesi sürecinde artık alüminyuma da tıpkı çelik gibi güvenilir şekilde ve uygun maliyetle kaynak yapılabilecek.

Dünyada bir ilk olan, sanayiciye yüksek kaynak kalitesi ve tasarruf imkanı sunan sistemi, otomotiv üreticileri kullanmaya başladı.

Bosch Rexroth, dünyada sanayinin hizmetine sunduğu ilklerine bir yenisini daha ekledi. Şirket, gövde atölyesi sürecinde alüminyu-mu güvenilir şekilde ve çelikle aynı maliyet seviyesinde kaynaklanmak üzere sanayinin hizmetine sundu. Dünyada benzeri olma-yan, yüksek kaynak kalitesi ve ekonomiklik seviyesine sahip sistemi, ilk olarak otomotiv üreticileri kullanmaya başladı.

Tamamen izlenebilir ve kontrol edilebilirBosch Rexroth uzmanları, PSI 64CO adap-tif kaynak invertörünü özellikle alüminyum uygulamaları için geliştirdi. Sadece malzeme-nin fiziksel özelliklerini dikkate almakla kal-mıyor, aynı zamanda ilk kez süreç sırasında kaynak prosedürünün tamamen izlenmesini ve kontrolünü mümkün kılıyor. Bu yaklaşım, inceleme işini azaltırken, alüminyum kayna-ğının maliyet bakımından uygunluğunu da önemli ölçüde artırıyor. Ayrıca kullanıcısına, kaynak kalitesini ihtiyaca göre tanımlama ve gerekirse küçük adımlar halinde hassas ayar-lar yapabilme fırsatı veriyor. PSI 64CO süre-cin stabilitesini güvenilir bir şekilde sağlıyor, böylece, daima optimum kaynak sonuçları etmek mümkün hale geliyor.

Önemli teknik verilerBesleme voltajı aralığı: 400 - 480 VŞebeke nominal akımı (maks. sürekli termal akım): 220 AMaksimum birincil akım: 1.600 AMaksimum ikincil akım: 60 kAGereken bağlantı kesiti: 95 mm²

Page 102: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

100

Pilz’in PSS 4000 otomasyon sistemi ile emniyet ve otomasyon için birçok projeyi uygulayabilirsiniz.

Dağıtılan projenin merkezi görünümü – Industrie 4.0Küçük makineler veya birbiriyle bağlantılı makineler için son derece karmaşık tesisler. Otomasyon siste-minin PSSuniversal kontrol sistemleri multi-master prensibine uygun olarak merkezden uzakta kullanı-labilir ve tek bir yazılım aracı ile konfigüre edilebilir.

Sisteminizin 12, 34 veya PSS 4000 otomasyon siste-minden daha fazla kontrol sistemi kullanıp kullanma-dığının bir önemi yoktur. Emniyet ve otomasyon için ilk dağıtılabilir kontrol sistemleri olarak PSSuniversal kontrol sistemleri, Industrie 4.0 otomasyon sistemini daha uyumlu bir hale getirir.

Emniyet ve otomasyon için tek yazılım platformu: PAS4000PAS4000 yazılım platformu ile dağıtılan kullanı-cı programınızın merkezi genel görünümüne her zaman ulaşabilirsiniz. PAS4000’de ağdaki tüm kontrol sistemlerini konfigüre edebilir, programlayabilir ve

tanılayabilirsiniz. Böylece, tüm pro-jede basit ve standart hale getirilmiş yönetim sağlanır. Bu da mühendislik, devreye alma ve bakım maliyetlerinde net düşüşler sağlar.

Karmaşıklığı bu şekilde azaltırızProses veya kontrol verileri, arıza emniyeti verileri ve tanılayıcı bilgiler Ethernet aracılığıyla çeşitli otomas-yon ekipmanları arasında değiştirilir ve senkronize edilir. Tüm bilgiler, tüm ağ aboneleri tarafından eşit şekilde bilinir ve erişilebilir. Tüm kontrol cihazlarının, değişkenler ve proses verilerinin yanı sıra modüller

arasındaki iletişim bağlantıları projenin tamamında bilinir ve program dağıtımına uygun olarak bağımsız bir şekilde oluşturulur. Bu şekilde PSS 4000 otomas-yon sistemiyle karmaşık projelerin dahi uygulanması son derece basittir.

Bir bakışta elde edeceğiniz avantajlar:• Kontrol zekasınındağıtımı: çoklu kontrol sistemle-rinin ağ bağlantısının kurulması gereken durumlarda yazılım aracı ile basit bir şekilde uygulanabilir.• Azaltılmış mühendislik ve daha kısa proje işleyişsüreleri: PLC’yi seçmek ve öncelikle mimariyi kontrol etmek zorunda kalmadan programlamaya başlayabi-lirsiniz. Bu yapım aşamasında dahi seçilebilir.• Makineningenişletilmesikolaydır:kullanıcıprogra-mı kolaylıkla diğer kontrol sistemlerine dağıtılabilir. Sonradan sistemde ayarlama ve tesis bölümlerinde değişiklikler kolaylıkla yapılabilir.• Verimlilik artışı: her bir makine parçasının kısmidevreye alınması ve kısmi çalıştırılması mümkündür.

PILZ / www.pilz.com/tr

Page 103: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

101

Hassas elektrikli ve hibrid otomotiv ekipmanlarını

korumada yeni özel tasarım:

EATON BUSSMANN – ELEKTRİKLİ ARAÇ SİGORTALARI

Güç yönetimi devi Eaton, yüksek kapasiteli piller, güç dönüştür-me donanımı, kontaktörler, kablolar ve diğer yardımcı devreler de dahil olmak üzere hassas elektrikli ve hibrid otomotiv ekip-manlarını korumak için özel olarak tasarlanmış yeni Bussmann serisi EV sigortalarını tanıttı.Anma akımının% 135’i kadar düşük bir koruma ile Bussmann serisi EV sigortaları, döngü yorgunluğuyla ilişkili operasyonlar-dan kaçınırken, çok çeşitli aşırı akım koşullarına karşı koruma sağlamaktadır. Sigortalar, 20 kA kesme kapasitesine göre tasarlanmıştır.Eaton’a göre, tasarımda kullanılan geleneksel yüksek hızlı sigortalara kıyasla EV’ler % 48’e varan oranda daha az yer kaplamakta ve % 50 daha az ağırlığa sahiptir.50-400 amp arası derecelerde 500 Vdc’ye kadar olan sistemleri korumak için üç farklı boyut bulunmaktadır. 5 ila 50 amper arasında değişen uygulamalarda, 500 Vdc’ye kadar yardımcı elektrik sistemlerini korumak için kompakt 10 × 38 mm sigor-talar mevcuttur.Eaton, 500 Volt ve daha yüksek EV devre koruma gereksinimle-ri için özel çözümler sunabilir. 1000 Vdc ve 1000 amper değe-

rinde sigortalar vardır; şok ve titreşim, montaj gereksinimleri, yüksek sıcaklık performansı veya diğer parametreleri de içeren benzersiz gereksinimleri karşılamak üzere tasarlanabilir.

Özellikler:• Yüksek voltajlı pil paketlerinin ihtiyaçlarını karşılarken dahaküçük, daha ekonomik iletkenler kullanarak genel sistem verimliliği sağlar.•Dahayüksekkesmekapasitesi,aracınhızlanmasıvemesafegereksinimleri için gerekli olan yüksek kapasiteli pil paketlerini korur.•Arızakoşullarındaonkatdahahızlıaçılma,devrevebileşenle-rin güvenilir bir şekilde korunmasına yardımcı olur.• Alan ve ağırlığın azaltılmasına yardımcı olmak için konvan-siyonel yüksek hızlı sigortalara göre% 48’e kadar daha az yer kaplar.• Veri kayıt sistemi, her sigortayı bir seri numarası ve KritikKalite özelliklerine izlenebilirlik için tarih koduyla işaretler.•Boyutlandırmaesaslarıdahilindedaha fazlaakımkapasitesisağlamak için paralel olarak uygulanabilir.

PROTEK TEKNİK / www.protek-teknik.com.tr

Page 104: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

102

Balluff, dar montaj alanları için kompakt ve iki yönlü veri bellek modülüdür. IP 67 korumalı kompakt bellek modülü yalnızca 34 x 16 x 8 mm boyutundadır ve portal tipi işleme merkezlerindeki freze başlıkları gibi birbiriyle değiştirilebilir ünitelerde bellek depolama cihazı olarak kullanılabilir. Bu, donanımların işletme verilerini kendileri ile bir-likte taşıyabilecekleri anlamına geliyor. Bu sayede, bir makine değiştirildiğinde, kullanım döngüsü sayı-

sı, şok ve titreşim değerleri veya yağlama ve yağ deği-şim aralıkları gibi tüm veri-ler doğrudan yükleniyor.

Modülü kurmak ve para-metreleştirmek için gereken iş minimum düzeydedir. Freze başlığı ve kontrolör arasında kararlı, çift yönlü veri iletimi sağlamak için yalnızca tek bir standart kablo gerekir. Kablo sistem halkasında freze başlığı ara yüzüne bağlanıyor. Veri ile-timi gürültüye bağışık ve EMC etkilerine dayanıklıdır. Modül her biri 64 baytlık toplam 14 bölümden olu-şabilir.

Makine operatörleri, bir freze başlığı bir makine-den diğerine takıldığında tüm tanımlayıcı ve kullanım verilerinin otomatik olarak kopyalanıp freze başlığı hafızasından bir kabloyla NC kontrolörüne yüklenme-sinden faydalanacaktır.

Bakım veya onarım çalışması gerektiğinde, servis per-soneli bir PC veya laptop aracılığıyla bellek çipinden tüm verileri okuyabilir ve gerekli oldukça güncelleye-bilir. Bu, tesis operatörüne freze başlığının mevcut durumu hakkında sürekli ve şeffaf bilgiler veriyor.

IO-Link yüksek performans, yerden kazandıran Endüstri 4.0 konseptleri açısından kilit bir teknoloji olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Kompakt iki yönlü veri bellek modülü IO-Link Bellek Modülü

BALLUF / www.balluff.com.tr

Page 105: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

103

Istanbul/ 2017 - KOLLMORGEN’den AKM servo motorları esnek kullanım alanları ve performansı sayesinde piyasanın en iyisi olarak sayılıyor. Servo sürücü teknolojisi ve hareket kontrolü uzmanının Nürnberg’de düzenlenen SPS IPC Drives fuarında konsept olarak sunduğu yeni nesil servo serisi ise daha fazla performansa sahip. Yeni nesil servo motorlar, KOLLMORGEN AKM2G’nin performans

yoğunluğunu yüzde 30 arttırıyor.

Her zaman olduğu gibi başa-rı ayrıntılarda gizli. Geliştirilmiş tork-hız oranı ile artan perfor-mans yoğunluğu iyileştirilmiş sarma teknolojisinin sonucu. KOLLMORGEN bu sayede sargı-ların bakır kayıplarını azaltmayı başarıyor.

Avantajlar: Aynı yapı hacminde daha fazla performans için geliş-tirilmiş enerji verimliliği ve alanı. AKM2G bunun dışında yüksek kontrol hassasiyetini de bera-berinde geliştiren dengeli bir vuruntu süreci sağlıyor.

Yeni nesil Senkron Servo motor-ları 2017’de 0,3 ve 10 kW ara-sındaki performans ile altı fark-lı boyutta piyasaya sunulacak. AKM2G farklı geri dönüşüm sis-temleri ile donatılabilir ve önce-likli olarak tek kablo bağlantı teknolojisine sahip.

Serinin modüler yapısı sayesinde KOLLMORGEN 2. nesil motorları seri üretimin yanı sıra bir uygula-manın ihtiyaçlarını daha da iyi karşılayabilir. Makine üreticileri bu sayede isteğe uyarlanmış uygunluğa sahip sürücüleri - özellikle AKD2G serisinin yeni servo denetleyicisi ile birlikte kullanma fırsatı yaka-lıyor.

Yeni nesil servo serisi: Daha fazlası mümkün! KOLLMORGEN’den AKM2G motor serisi: Yüzde 30 daha fazla performans

KOLLMORGEN /www.kollmorgen.com.tr

Page 106: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

104

Yeni IXXAT CAN-IB 210/XMC ve IXXAT CAN-IB 410/PMC ile birlikte, HMS özellikle test sistemlerinde ve ölçüm uygulama-larında kullanıma uygun iki yeni CAN kartı sunuyor. HMS, takılabilir kartlardan USB, Ethernet ve Bluetooth’a kadar tüm yaygın PC arayüz teknolojileri için geniş bir PC/CAN arayüz yelpazesi sunuyor. PCI, PCIe, PCIe Mini ve PCIe 104 için olan köklü versiyonlara ek olarak IXXAT “CAN-IB” takılabilir kart serilerinde XMC ve PMC için iki yeni versiyon mevcut.

Yeni XMC ve PMC kartlar dört adede kadar CAN yüksek hızlı kanal sunuyor ve CAN düşük hız (arızaya dayanıklı) standar-dını destekliyor. Ayrıca, kartlar iki adede kadar LIN arayüzü ile genişletilebilir. Bu esneklik, bindirmeli uzantılardan oluşan doğrulanmış ve test edilmiş bir konsept ile mümkün olu-yor. Bir seçenek olarak, tüm kanallarda galvanik izolasyon

mevcut. Hem XMC hem de PMC kart güçlü bir 32-bit mikro işlemci sisteme sahip. Bu karta gönderilip alınan mesajların akıllı kullanımını ve aktif filtrelenmesini sağlıyor, bu durum özellik-le veri ön işleme talebi yüksek olan uygulamalarda kullanışlı olmaktadır. Ayrıca, CAN-IB kartları, test ve ölçüm sistemle-rinde kullanım açısından önemli olan düşük gecikme süresi ve yüksek güvenilirlik ile karakterize ediliyor.

Tüm CAN-IB kartlar, IXXAT Windows sürücü paketleri (VCI) ve gerçek zamanlı sürücü paketleri (ECI for Linux, RTX, Intime, QNX, VxWorks) ile destekleniyor. HMS ayrıca Linux’da mevcut olan araçlarla kullanım için bir SocketCAN sürücüsü sunuyor. Yüksek katmanlı protokol uygulamaları CANopen ve SAE J1939 için IXXAT API’ler ile destekleniyor. CAN ve LIN ağlarının analizi için, HMS Windows tabanlı bir analiz aracı olan IXXAT canAnalyser’i sunuyor.

XMC ve PMC için tasarlanmış yeni IXXAT®CAN kartlar PC’ler ve CAN arasında iletişim sağlıyor

EMİKON / www.emikonotomasyon.com

Page 107: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

105

Verimlilik önce gelir fakat tasarım keyfi de yabana atılmamalıdır: yeni Eplan Harness proD 2.6 sürümü günümüzün tüm kablolama ve kablo tesisatı gereksinimlerini karşılayan sezgisel bir 3D/2D yazılımdır. Yeni özelliklere nail boarda ek olarak kablolama çizim-lerini de kapsayan ürün teknik özelliklerinde yapılan iyileştirmeler de dahildir. Kablo boyutlandırma artık otomatik olarak gerçekle-şiyor. Tasarlanması durumunda, önceden tanımlanan uzunluğa sahip kablolar sezgisel bir şekilde kolaylıkla yönlendirilebiliyor. Makine ve elektrik mühendisliğinin işbirliği açık arayüzlü gerçek bir takım çalışması haline geldi.

Uzunluğu önceden tanımlanmış olan kablolar artık Eplan Harness proD ile sezgisel bir şekilde kolaylıkla yönlendirilebiliyor. Tasarım süreci boyunca akım ve hedeflenen uzunluk tam olarak tanım-lanmış olup kullanıcılar kabloların optimal olarak nasıl bir bakışta yönlendirilebildiğini görüyor.Monheim/Nuremberg, 22 Kasım 2016 - Eplan ı́n pratik kablola-ma ve kablo tesisatı mühendisliği alanlarına yönelik olarak geliş-tirdiği yeni Eplan Harness proD 2.6 sürümü piyasaya sürülmeye hazır. Mekanik ve elektrik şemalarının 3D modellerine dayalı ola-rak kablo tesisatı sezgisel bir şekilde tasarlanabiliyor. Bir sonraki adım bu verilerin imalata devredilmesidir ve bu alanda da önemli güncellemeler yapıldı: 2D/3D tasarım ortamından otomatik ola-rak türetilmiş olan ve hem boyutsal noktaları hem de terminal noktalarını belirleyen 2D kablo çizimlerinin entegre edilmesi. Bu da boyutlandırmanın otomatik olarak gerçekleştirilmesini, kayda değer bir zaman tasarrufu sağlanmasını ve doğru sonuç elde etmenin garantilenmesine olanak sağlıyor. Sıyırma uzunlukları ve kablo kaplamaları da artık tasarım aşamasında tanımlanabiiyor ve imalat çizimlerinde profesyonel olarak tarif edilebiliyor. Bu da kullanıcılar için projelerine ilişkin hızlı ve kapsamlı bir genel bakış sunuyor. Uzunlukların belirlenmesi Kablo tesisatı yazılımı genellikle kablo uzunluklarının kolaylık-la hesaplanabilmesi için uygun ticari araçlar sunuyor. Eplan Harness proD 2.6 sürümünde bu artık tam tersine döndü: kulla-nıcılar anten kabloları için (örnek olarak) sabit bir uzunluğu önce-den tanımlayabiliyor. Tasarım süreci boyunca akım ve hedefle-nen uzunluk tam olarak tanımlanmış olup kullanıcılar kabloların optimal olarak nasıl bir bakışta yönlendirilebildiğini görüyor. Bu da eş zamanlı olarak farklılıkların azaltılmasına olanak sağlıyor ve depolama ve imalat aşamalarında maliyetten tasarruf sunuyor.

Kablolama birimlerinin oluşturulmasına yönelik ek fonksiyonlar elemanların birlikte gruplandırılmasına ve bunun yanı sıra kablo-lama ünitelerinin parça numaralarının atanmasına olanak sağlıyor ve bu şekilde çok daha kapsamlı bir proje genel bakışı sunuyor.

En uygun biçimde entegre edilmesi Eplan Platform’a bağlanma ve sistemin MCAD ve ECAD´e açık oluşu elektrik ve makine mühendisliği arasında kesintisiz bir iş akışı olmasını sağlıyor. Bir diğer yeni özellik ise Eplan projelerinin 2.6 sürümü ile birlikte artık kablo tesisatı yazılımının içerisine doğrudan transfer edilebilmesidir. Yalnızca bununla sınırlı kal-madı; Eplan Platform merkezi kısımların yönetimi entegre veri depolamayı destekliyor ve kullanıcıların yalnızca tek bir sistemde ana verileri tutmaları gerekiyor. Bu da şemalardan imalata kadar kablo tesisatı mühendisliğinin çalışma süreçlerinin entegre edil-mesine olanak sağlıyor. Kullanım ve tasarımdan imalata kadar her bir aşamada verilerin entegre edilmesinin kolaylığı hızlı ve etkili sonuçlar elde edilmesine zemin hazırlıyor.

Farklı uygulama alanları Sistemde yapılan sayısız fonksiyonel iyileştirme, kablolama tasa-rımı ve kablo tesisatı projelerinin daha etkili olmasına ve müşteri-lerin iş akışlarını hızlandırmaya katkıda bulunuyor. Eplan Harness proD kablolama ve kablo tesisatının yönlendirilmesi gereken tüm sektörleri destekliyor. Örneğin; özel amaçlı araçlar, ekipman imalatçıları, kablolama/kablo tesisatı prefabrikasyonu, makine imalatçıları ve disiplinler arası işbirliğinin gerekli olduğu şirket departmanları.

Eplan Harness proD 2.6 İmalata kadar her yönüyle sorunsuz

Eplan / www.eplan.com.tr

Page 108: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 109: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 110: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

108

ENDÜSTRİ OTOMASYON

MATİL, TÜRKAK TARAFINDAN AKREDİTE EDİLDİÇelik Test ve Araştırma Merkezi’ndeki testler uluslararası geçerliliğe sahip

Çelik İhracatçıları Birliği’nin sektörün Ar-Ge ve ino-vasyon çalışmalarını yürütmek üzere kurduğu MATİL (Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları) A.Ş, TÜRKAK’tan TSE EN ISO/IEC 17025:2012 standardı-na göre akredite laboratuvar oldu. Böylece Türk çelik sektörünün ilk bağımsız ve tarafsız merkezi olan “Çelik Test ve Araştırma Merkezi” projesini üstlenen

MATİL’in çelikler ve kömürler için 40 adet ulusal ve uluslararası standarda göre yaptığı 24 farklı deney metodundaki test ve analizlerin uluslararası alanda kabul edilirliği de tescillendi.

Çelik İhracatçıları Birliği’nin Ar-Ge, inovasyon, tek-noloji geliştirme, akredite laboratuvar hizmetleri, ürün uygunluk değerlendirmesi ile mesleki ve teknik eğitim alanlarında faaliyet göstermek üzere kur-duğu Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları (Matil) A.Ş., Türkiye Akreditasyon Kurumu’ndan (TÜRKAK) 17025 standardına göre akredite laboratu-var olmak için onayı aldı ve teknik yeterliliğini ispat-ladı. Böylece MATİL tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Kampüsü’nde kurulan Çelik Test ve Araştırma Merkezi’nde çelikler ve kömürler için 40 adet ulusal ve uluslararası standarda göre yapılan 24 farklı deney metodundaki test ve analiz ile bunlara ait raporlar uluslararası alanda da kabul görecek.

MATİL, laboratuvar akreditasyonu ile yeterliliğinin resmi olarak tanınmasını sağlayarak; müşterilerinin, tüm taraflara karşı ürünlerinin akredite deney ve ana-liz sonuçlarını sunmasına ve belgelendirmesine imkân verecek. Ticarette teknik engellerin kaldırılmasına kat-kıda bulunarak, firmaların ticaretini yavaşlatan ve ek masraf çıkaran deney ve analiz tekrarları da ortadan kaldıracak.

Türk çelik sektörünün ilk bağımsız ve tarafsız Ar-Ge ve teknoloji organizasyonu olan Çelik Test ve Araştırma Merkezi: mekanik test, kimyasal analiz, mikroyapı, ürün ve malzeme karakterizasyon hizmetleri sunarak başta çelik olmak üzere çelik kullanan ana sektörle-rin ve metaller sektörünün gelişimine katkı verecek. Merkez bünyesinde sunulan hizmetler, sektör firma-larının ihracatta karşılaştığı belgelendirme ve test zorunluluğu gibi tarife dışı teknik engellerin ortadan kaldırılmasına da olanak sağlayacak.

Page 111: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

109

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Makine Sektörüne Yön Veren Markaların Buluşmasına “44 Ülkeden 39.965 Profesyonel” Ziyaretçi

1 Aralık 2016 Perşembe günü kapılarını açan, “Bursa Endüstri Zirvesi” adı altında eş zamanlı olarak düzenlenen; BURSA METAL İŞLEME TEKNOLOJİLERİ FUARI 15. Uluslararası Metal İşleme Makineleri, Kaynak, Kesme, Delme Teknolojileri, El Aletleri, Pnömatik ve Hidrolik Fuarı

BURSA SAC İŞLEME TEKNOLOJİLERİ FUARI 8. Sac, Boru, Profil İşleme Teknolojileri ve Yan Sanayileri Fuarı,

Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) ve Prestij Yayıncılık Basım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. işbirliği ile hazırlanan;

KALIP AVRASYA Bursa 9. Kalıp Teknolojileri ve Yan Sanayiler Fuarı,

İŞ VE İŞÇİ GÜVENLİĞİ, SAĞLIĞI VE EKİPMANLARI FUARI

OTOMASYON FUARI Bursa 14. Uluslararası Elektrik, Elektronik ve Makine Otomasyonu Fuarı,

4 Aralık 2016 Pazar günü Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde sona erdi.

Ersözlü; “Birbirini Tamamlayan Sektörlerin Fuarlarını Buluşturan Zirveye 44 Ülkeden 39.965 Profesyonel Ziyaretçi’’

4 gün boyunca sektörün nabzını tutan fuarları değerlendiren Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü “7 salondan oluşan toplam 40 Bin m2 alanda hazırlanan dev bir sektör buluşması haline gelen zirvede, 25 ülkeden 512 firma ve firma temsilciliğinin son teknoloji ürünleri sergilendi. 44 ülkeden 39.965 profesyonel ziyaretçiyi ağırlayan Fuarlar, sanayinin gelişimine yön veren sektörleri aynı çatı altında bir araya getirerek, son teknolojinin ziyaretçi ile buluştuğu son nokta olması ile de dikkat çekti.

Makine yapan makinelerin fuarları, hidrolikten pnömatiğe, sac işleme teknolojilerinden kalıp yan sanayisine, iş güvenliğinden makine otomasyonuna kadar geniş ürün grubu ile dikkat çekti. Üretimde ihtiyaç duyulan yeni teknoloji, donanım ve sistemler-deki yenilikleri topluca sunan Fuarlarda, küçük ölçekli işletme-lerden büyük sanayi firmalarına kadar tüm ziyaretçiler aradıkları son teknoloji ürünleri tek platforma bulabildi” dedi konuştu.

Makine Sektörüne Fuar HareketliliğiBirbirini tamamlayan sektörlerin büyük buluşması olan Fuarlar; Tüyap’ın yurtdışı ofisleri, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ile Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna - Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çin, Etiyopya, Fas, Filistin, Fransa, Güney Kore, Gürcistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İran, İspanya, İsrail, İtalya, Japonya, Kosova, Kuveyt, Libya, Lübnan, Makedonya, Mısır, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Sudan, Suudi Arabistan, Tayvan, Tunus, Türkmenistan, Uganda, Ürdün ve Yunanistan’dan gelen iş adamlarına ev sahipliği yaptı. Fuarlarda gerçekleşen iş bağlantı-ları ile sektör ticareti canlandı. Yurtiçinden ise sektörlerin yoğun olduğu Adapazarı, Afyon, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Isparta, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa başta olmak üzere 50’in üzerinde ilden gelen profesyonellere ev sahipliği yapıldı.

Fuarda İkili İş Görüşmeleri GerçekleştiKOSGEB ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası desteği ile organize edilen ikili iş görüşmeleri, 2 Aralık Cuma günü, fuar alanında yer alan Uludağ Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Söz konusu görüşmelerde yurtdışından gelen iş adamları ile katılımcı firma-lar yeni iş bağlantılarının kurulması hedefi ile bir araya geldi.

Page 112: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

110

ENDÜSTRİ OTOMASYON

ÜRETİMDE GÜÇ KAZANMANIN FORMÜLÜ SANAYİ 4.0

Türkiye’nin yükselen şehri Konya’nın ileri teknolojiye sahip katma değerli üretim ve yüksek ihracat hedefi için çalışan Konya Sanayi Odası, sanayicilerini yeni endüstri evresi konu-sunda bilinçlendirmek amacıyla Konya Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Innopark) ile birlikte “Endüstri 4.0 Bilgi Günleri”ni düzenledi. Sanayi 4.0’a dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile yanıt veren otomasyon devi Mitsubishi Electric markasının Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, bu etkinlikte Konyalı sanayicilere dördüncü sanayi devrimine geçiş için önemli ipuçları verdi. Bizel, Mitsubishi Electric’in yüksek teknolojisi ve mühendislik gücüyle Türkiye’nin parlayan yıldızı Konya’nın başarılı sana-yicilerinin çözüm ortağı olmaya hazır olduğu mesajını verdi.

Günümüzde birçok sektörde üretim yaparak “tahıl ambarı” kimliğinin yanına “sanayi şehri” kimliğini de ekleyen Konya, Anadolu’nun yükselen yıldızı olarak dikkat çekiyor. Konya Sanayi Odası’nın verilerine göre 130 ülkeye ihracat yapan Konya, başta otomotiv yan sanayi ve makine sanayi olmak üzere pek çok sektörde önde gelen şehirlerimizden biri. Konya Ticaret Odası’nın raporuna göre Türkiye’nin 500 milyar dolarlık 2023 ihracat hedefine 15 milyar dolar katkı sağlamayı

hedefleyen Konya sanayisi ülkemiz için büyük bir potansiyel taşıyor. Bu doğrultuda, ileri teknolojiye sahip yüksek katma değerli üretime odaklanma hedefiyle Türkiye’nin ilk bölgesel inovasyon merkezi projesini hayata geçirmiş olan Konya Sanayi Odası, sanayicilerini yeni endüstri evresi konusunda bilgilendirmek ve işbirlikleri oluşturulmasına katkı sağlamak amacıyla Konya Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Innopark) ile birlikte “Endüstri 4.0 Bilgi Günleri”ni düzenledi. Etkinlikte konuşma gerçekleştiren Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, Konyalı sanayicilere Sanayi 4.0’a geçiş için önerilerde bulunurken Mitsubishi Electric’in bu yeni endüstri evresine yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory hakkın-da da bilgi verdi.

“Üretim kalitesi artarken maliyetler düşmeli”Türkiye’nin üretim kabiliyetinin sürdürülebilir olması için global düzeyde rekabet edebilmesi gerektiğini hatırlatan Tolga Bizel, “Sanayicilerin dünya kalitesinde üretim yaparak küresel pazarlarda rekabet edebilmeleri ve ihracatta güç kazanmaları için üretim kalitesini artırırken maliyetlerini düşürmeleri gere-kiyor. Bu noktada, fabrika otomasyon sektörünü yakından

Page 113: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

111

ENDÜSTRİ OTOMASYON

takip edip yeni teknolojilere hızla uyum sağlayabilmek ve gerekli altyapı yatırımlarını yapmak önem kazanıyor” dedi. Geleceğin haberleşme üzerine kurulmasının beklendiğini ifade eden Bizel, bu bağlamda firmaların yüksek hızlı ve kaliteli haberleşme sistemlerini kurmalarının daha da önemli hale geldiğini söyledi. Hammadde ve kaynakların çok daha etkin şekilde yönetilmesinin de bu süreçte firmalara avantaj sağ-layacağını belirten Bizel, Sanayi 4.0 süreciyle ilgili önemli bir konuya dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti; “Yeni dönemde en önemli konulardan biri de sanayicilere sunulan çözümlerin gerçekten Sanayi 4.0 ile uyumlu olup olmadığına dikkat etmeleri diyebiliriz. Türk iş dünyası yöneticilerinin, Sanayi 4.0’ın gerçekten ne olduğu konusunda kapsamlı araş-tırmalar yaparak, ekiplerini de bu araştırmalar çerçevesinde eğitmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.”

“Türkiye Sanayi 4.0’ı yakalayabilir”Sanayi 4.0 evresinde, hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını kurma konusunun sanayinin en önemli gündem maddesi haline geldiğini vurgulayan Bizel, “Bu süreçte, Türkiye’nin de üretim gücünü pekiştirmesi için birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojisi ile donatılmış dijital fabri-kalara geçişi önem kazanıyor” dedi. Bu noktada, Mitsubishi Electric’in Türk sanayisine geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurabilme imkanı sunduğunu bildiren Bizel, mar-kanın Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Mitsubishi Electric olarak Türkiye’nin hızlı bir şekilde Dördüncü Sanayi Devrimi’ni yakalayacağını düşünüyoruz. Biz de yeni endüstri evresinin iddialı oyuncusu olarak Türk sanayisinin, hayal gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonuna hazır olması için teknolojik çözümler sunuyoruz. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti; üretimde hızı, kaliteyi ve verimliliği artırırken çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayabilecek evrimsel bir adım olarak öne çıkıyor. Üstelik, Sanayi 4.0 son yıllarda gündeme taşınmış bir konu olmasına rağmen e-F@ctory yeni bir oluşum değil. Mitsubishi Electric, e-F@ctory konseptini kendi üretim bantlarında 2003 yılından bu yana kullanıyor, bu sayede edindiği tecrübelerini ürünlerine ve müşterilerine yansıtıyor.”

Yüksek hızlı, bilgiye dayalı üretim çağıMitsubishi Electric’in güvenilir ve esnek üretim sistemleri kurmaya yönelik entegre konsepti e-F@ctory ile kullanıcıların yüksek hızlı ve bilgiye dayalı üretim hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunduğunu söyleyen Bizel, “Fabrikalarda hızın ve verimliliğin artmasını, süreçlerin anlık olarak izlenebilmesiyle hata paylarının büyük oranda azaltılmasını, üretim maliyet-lerinin iyileşmesini ve dolayısıyla iş hacminin büyümesini

mümkün kılıyoruz. Üretim hattındaki cihazlardan veri toplama yeteneğimiz ile enerji maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı olurken, tam entegre otomasyon platformumuzla devreye alma ve kurulum sürelerinin kısalmasını da sağlıyoruz” dedi.

Birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojisiMitsubishi Electric’in dijital fabrika konsepti e-F@ctory için-de robotların da önemli bir rol oynadığını ifade eden Bizel, “Birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojilerimiz sayesin-de özellikle büyük üretim serileri pratikleşiyor ve üretimde esneklik artıyor. İnsan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlarımız, üretim bandındaki hemen her işi yapabiliyor. Bu robotlar özellikle zor ve tehlikeli işlerde tercih edilmesi nede-niyle iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından da fabrikalara büyük bir katma değer sağlıyor” diye konuştu.

“Konyalı sanayicilerin çözüm ortağı olmaya hazırız”Dünya genelinde üreticilerin, ileri otomasyon ekipmanları için 75 yılı aşkın süredir Mitsubishi Electric’e güvendiğini belirten Bizel; “Mitsubishi Electric olarak; kompakt ve modü-ler PLC’ler, hareket kontrolörleri, CNC’ler, inverterler, servo sürücü ve motorlar, operatör panelleri, şalt, SCADA, DCS, endüstriyel PC’ler, enerji analizörleri ve robotlardan oluşan otomasyon çözümlerimiz ile geniş otomasyon ürün gamına sahibiz. İnovatif ürünlerimizi ve deneyimimizi hızla büyüyen Türk sanayisinin çağın gereklerine uygun üretim kabiliyeti kazanması, kalitede en üst seviyeye ulaşması ve küresel ölçekte çok daha kolay rekabet edilebilmesi için kullanıyoruz. Otomotiv, gıda, paketleme, metal işleme makineleri, PVC işleme makineleri gibi Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluş-larının bulunduğu alanlarda hizmet veriyoruz. Yüksek tekno-lojimiz ve mühendislik gücümüzle Türkiye’nin parlayan yıldızı Konya’nın başarılı sanayicilerinin de çözüm ortağı olmaya hazırız” diyerek sözlerini tamamladı.

Page 114: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

112

ENDÜSTRİ OTOMASYON

ENERJİ İLETİM ŞEBEKELERİ İÇİN YENİ ÇÖZÜM HAYATA GEÇİYOR

Tamamen geri dönüştürülebilir ve çevre dostu olan yeni P-Laser 600 kV HVDC Sistemi, iletilen MW başına %30’a varan maliyet tasarrufu sunuyor.

Enerji ve telekomünikasyon kablo sistemleri konusunda dünya lideri Prysmian Group, daha üstün elektriksel performansları, daha düşük maliyetler ve daha yüksek çevresel sürdürülebilirlik imkanları sunacak yeni enerji iletim şebekeleri geliştirilebilmesi için çığır açar nite-likte, yeni bir kablo teknolojisini hayata geçiriyor. Grup, HVDC (Yüksek Gerilim Doğru Akım) uygulamalarında kullanılacak, yeni P-Laser 600 kV kablo sistemlerinin geliştirilmesinin ve test edilmesinin başarıyla tamamlan-mış olduğunu duyuruyor.

Prysmian Group’un Enerji Projelerinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Massimo Battaini, “Bipolar sistem (bipole) başına (gelmiş geçmiş en yüksek elekt-rik gücü olan) 3,5 GW’a ulaşabilen kilometre taşı niteli-ğindeki bu yeni inovasyon, tüm HVDC (Yüksek Gerilim Doğru Akım) kablo sanayisinde kaydedilen ilerlemeyi şekillendiriyor ve iletilen her MW başına %30’lara vara-bilen maliyet tasarrufları sağlıyor” dedi ve “600 kV’ta yapılan testlerin başarılı olması ise P-Laser yalıtım sis-temlerinin kalitesine ve sağlamlığına dair başka bir kanıt sunuyor” diye ekledi.

P-Laser, Prysmian Group’un kendi tesislerinde geliştir-miş olduğu, HPTE (Yüksek Performanslı Termoplastik

Elastomer) olarak anılan, üretimin tek ve sürekli bir süreçle gerçekleştirildiği alışıldık XLPE’ye kıyasla, daha etkin kablo üretimini, çevreye daha az etki etme gibi bir faydayla birlikte sunan bir termoplastik malzeme kullanılarak geliştirilmiş, en gelişmiş ve yenilikçi tek-nolojiye verilen addır. XLPE’yle kıyaslandığında, bu yeni yalıtım teknolojisinin anahtar özeliklerinden biri de HVDC sistemleri için gereken, uzun süreli yüksek elektrik dayanımını sağlayabilecek malzemenin üretimi sırasında kimyasal reaksiyon gerektirmiyor olması. Bu özellik ayrıca, üretim sürelerinin kısaltılabilmesi ve sera gazları emisyonlarının azaltılması gibi ek faydalar da sağlıyor. P-Laser teknolojisi mevcut kablo ve aksesuar teknolojileri ile tam uyumlu olup, alışıldık XLPE yalıtımlı kablolara kıyasla daha yüksek elektriksel performans ve daha fazla güvenilirlik sunuyor.

P-Laser HVDC yer altı ve deniz altı sistemlerinde, dünya kablo sanayisinde ilk defa gerçekleşiyor. Kilometre taşı niteliğindeki bu başarı, Prysmian Group’un XLPE eks-trüzyon kablo çözümünün yine aynı gerilim seviyesin-deki (600 kV DC) tip testlerinin başarıyla tamamlandı-ğına ilişkin, geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı duyurunun ardından geliyor ve 1 seneden kısa bir süre zarfında Prysmian Group tarafından kullanıma sunulmuş üçüncü UHVDC (Ultra Yüksek Gerilim DC) yalıtım teknolojisi olma özelliğini taşıyor. Bu başarılar, Prysmian Group’un sürekli inovasyon konusundaki su götürmez azminin ve Grup’un teknoloji liderliğinin bir kez daha altını çiziyor.

Page 115: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

113

ENDÜSTRİ OTOMASYON

İş Dünyası Liderleri, Connected Enterprise ile GlobalEndüstriyel Verimliliği Nasıl Artırabileceklerini Keşfetmek için Bir Araya Geldi

Rockwell Automation, bu yıl Atlanta’da düzenlenen 25’inci Automation Fair’da binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.

10,000 ‘den fazla endüstri profesyoneli, bu yıl Atlanta’da düzenlenen 25’inci Automation Fair’a katı-larak, ağ bağlantıları daha güçlü bir endüstriyel kuruluşun, global rekabet yetkinliğini nasıl arttırabi-leceği sorusuna cevap bulmak için bir araya geliyor. Rockwell Automation ve PartnerNetwork üyelerinin ev sahipliği yaptığı Automation Fair, endüstriyel oto-masyon ve endüstriyel bilgi alışverişi bakımından en büyük forum ve ticari fuar olma özelliğini taşıyor.

Rockwell Automation Başkan ve CEO’su Blake Moret; “Teknolojideki yenilikler ve uygulamadaki uzmanlık; endüstriyel süreçleri dönüştürmekte ve bu sayede şir-ketlerin daha entegre bir modele ve daha yüksek reka-bet gücüne sahip olmalarına imkan sağlamaktadır. Connected Enterprise adını verdiğimiz vizyonumuz; güç, kontrol ve bilgi çözümlerini global verimliliğe olan talep artışına karşılık verebilecek şekilde bir

araya getirmektedir” dedi.

Connected Enterprise’ın başarısının temelinde bilgi teknolojilerini(IT) ve ope-rasyon teknolojilerini(OT) bir noktada birleştiriyor olması yatmaktadır.

Geçmişe bakıldığında bu teknolojilerin birbirlerinden bağımsız olarak işlediği görülüyor. Günümüzde ise OT ve IT’nin bir araya gelmesi endüstriyel bir kuru-luşun başarılı olmasında hayati önem taşıyan bir gereklilik haline gelmiştir. Bir yandan da işletmelerin somut ticari getiriler sağlayabilmesine, yüksek verim elde etmesine ve daha yüksek rekabet gücü sağlamalarına imkan tanımaktadır. Diğer yandan üretim süreçlerini daha güvenli, tahmin edilebilir ve sürdürülebi-lir kılmaktadır.

Rockwell Automation, bilgi ve otomasyon teknoloji-lerinde 110 yıllık tecrübesiyle sunduğu bilgi destekli teknolojilerin kapsamını genişletmiştir. Bu genişlet-meyle hedeflenen şey şirketlerin üretim süreçleriy-le aralarında bağlantı oluşturabilmelerine, yönetim, doğrulama ve optimizasyon süreçlerine yardımcı olmaktır. Bu sırada şirketlere, ölçeklendirilebilir analitik gereçlerden, bilgi destekli teknolojilerden ve işbirliği gereçlerinden faydalanma imkanı tanır. Makinelere, üretim hattı, tesislere entegre kontrol ve bilgi akışı sağlayarak müşteri faaliyetlerinin sürece dahil edilmesini, böylece verim ve rekabet gücünü arttırmalarını sağlayacaktır.

25’inci Automation Fair’da 100’den fazla katılımcı, oto-masyondaki en son yenilikleri sergiledi. Katılımcıların bilgi düzeyini arttırmak, en son kontrol ve güç uygula-malarını, işletmelere yönelik bilgi teknolojilerini tanıt-mak üzere, etkinlik kapsamında 9 endüstri forumu, 19 uygulama laboratuvarı, 93 teknik oturum yer aldı.

Page 116: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

114

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Samsung IoT Day’de Türkiye’de Nesnelerin Internetinin geleceği konuşuldu

Samsung ve TBD’nin düzenlediği “Samsung IoT Day” etkinliğinde, nesnelerin interneti (IoT) kavramının yaratacağı ekonomik değer ve kamuya doğrudan kat-kısı ele alındı

Samsung Electronics’in gelecek vizyonuyla nesnelerin internetinin (IoT) ele alındığı, Samsung ve Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği “Samsung IoT Day” gerçekleştirildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan katılımıyla gerçekleşen etkinliğin ev sahipliğini Samsung Türkiye Kamu Sektörü ve Dış İlişkiler Ülke Direktörü Dr. R. Erdem Erkul ve Türkiye Bilişim Derneği Başkanı İlker Tabak gerçekleş-tirdi.

Samsung için nesnelerin interneti, fiziksel ve dijital dünyaların bir araya gelerek yaşam kalitesini artırması anlamına geldiğini belirten Dr. R. Erdem Erkul, “IoT’nin gerçek potansiyelini ortaya koymak için insanı merkeze koyan yaklaşımlara ihtiyacımız var. McKinsey1 araş-tırmasına göre, 2025 yılına gelindiğinde IoT’nin dünya ekonomisine etkisi 11 trilyon dolar olacak. Türkiye’nin bu değerden pay alması büyük önem taşıyor” dedi.

“Günümüzde nesnelerin internetinin şimdiden evler, ofisler ve fabrikalarda daha akıllı yaşam ve çalışma ola-

nakları yarattığına şahit oluyoruz. IoT bireylerin yaşamını değiştiriyor” diyen Dr. Erdem Erkul, gelecekte ise toplumun çok daha geniş bir kesi-minin IoT’nin faydalarına kavuşacağını belirtti. Bu doğrultuda Samsung’un insan odaklı, açık ve işbirliği prensiplerinden oluşan IoT vizyonu-na, kamunun yaklaşımının önemine değinen Dr. Erkul, etkinliğin düzenlenmesindeki destekleri nedeniyle Türkiye Bilişim Derneği’ne teşekkür etti.

Türkiye Bilişim Derneği Başkanı İlker Tabak, “Günümüzde gelişen teknolojilerin başında nes-nelerin interneti geliyor. Enerji tasarrufu, verim-lilik artışı gibi faydalarla tüm endüstrilerin IoT ile hızla dönüşmeye başladığını gözlemliyoruz. Türkiye’nin bu gelişen alanda geri kalmaması

ve oluşacak ekonomik değerin bir parçası olması için gerekli düzenlemeleri yapması gerekiyor. TBD olarak tüm bu düzenlemeler için gerekli desteği vermeye hazı-rız” dedi.

5G ile daha fazla nesne birbirine bağlanacakGeçtiğimiz yıl elektronik haberleşme sektöründe toplam yatırım miktarı %204 oranında artarak 17,3 milyar lira-ya ulaştığına değinen Dr. Ömer Fatih Sayan, “Yatırım miktarındaki bu büyük artışın en önemli sebebi tabii ki 4.5G yatırımlarından kaynaklanıyor. Ülkemizdeki geniş bant internet abone sayısı Mart 2016 itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,5 artışla 51,6 milyona ulaştı. Mobil abone sayısı 73.8 milyona çıktı. Bu artışlar önümüzdeki süreçte daha da büyüyecektir. Özellikle 5G teknolojisinin hayatımıza girmesi ve IoT (nesnelerin interneti) diye adlandırılan teknoloji ile akıllı binalar, akıllı şehirler, akıllı ulaşım gibi alanlarda daha fazla nesne birbirine bağlı olacaktır” dedi.

Kamunun üst düzey bürokratları ve Bilgi İşlem Daire Başkanlarının katılımıyla İlk kez düzenlenen etkinlik, Samsung’un IoT çözümleri ve başarılı örneklerine sahne oldu.1 The Internet of Things: Mapping the Value Beyond the Hype, McKinsey Global Institute

Page 117: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

115

ENDÜSTRİ OTOMASYON

AYRICALIKLI PAZARIN SEKTÖRÜNDE LİDER FUARI EXPOELECTRONICA 2017, MOSKOVA, RUSYA

20.Uluslararası ExpoElectronica “Elektronik Komponentler, Modül ve Sistemleri” Fuarı, 25-27 Nisan 2017 tarihleri arasında Crocus Expo, Moskova, Rusya’da gerçekleştirilecektir.

ExpoElectronica Fuarı, elektronik komponentler, modül ve sistemleri üzerine organize edilen, Rusya ve Doğu Avrupa’dan bu sektörün önemli firmalarının katılıımda bulunduğu, uluslararası pazarın büyük fuarlarından biri-dir. Fuar, elektronik ve aksesuarları konu başlığı altında Rusya’nın en iyi fuarı ödülünü almıştır.

2017 yılı fuarı kapsamında 350’nin üzerinde firma katılımı beklenmektedir. Katılımcı ülkeler arasında; Rusya başta olmak üzere Belarus, Macaristan, İngiltere, Almanya, Hindistan, İsrail, İtalya, Çin, Letonya, Norveç, Singapur, ABD, Tayvan, Fransa, Çek Cumhuriyeti, İşviçre, İsveç ve Japonya vb. ülkeler yer almaktadır. Katılımcılar, kom-püter makinaları, akıllı kontrol sistemleri, güvenlik ve koruma sistemleri, tüketici elektroniği, mikroelektronik-ler, aydınlatma mühendisliği, endüstriyel otomasyon ve diğer çeşitli endüstrilerde (otomotiv, havacılık, nükleer, demiryolu, elektrik güç kaynakları, askeri endüstri ve kompleksleri, ilaç telekomünikasyon vb.) kullanılmak üzere 2000’nin üzerinde yeni modern elektronik kompo-nentlerin ürün tanıtımında bulunacaklardır.

ExpoElectronica Fuarı ile aynı zamanda uluslararası elektrik ve elektronik endüstrisi teknolojileri, ekipman ve materyalleri fuarı olan ElectronTechExpo Fuarı düzen-lenecektir.

Fuar web adresi: www.expoelectronica.ru/eng

Önemli Hatırlatma: Fuar katılımı için son başvurular alınmaktadır! 1 Mart 2017 tarihine kadar fuar katılımınız için başvuru-da bulunmanızı önemle rica ederiz.

Detaylı bilgi talep ve başvuru e-maillerinizi lütfen [email protected] e-mail adresine iletiniz.

Page 118: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

116

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Schneider Electric Nesnelerin Internet’i (IoT) konu-sunda maksimum varlık performansı, daha akıllı işlemler, daha güvenli ve güvenilir, verimli, bağlan-tılı ve sürdürülebilir bir iş sunma odağıyla müşterile-rinin ihtiyaçlarını maksimum seviyede karşılıyor.

Enerji yönetimi ve otomasyon alanında global uzman olan Schneider Electric en yeni teknolojilerini, çözümle-rini ve uzmanlıklarını bir araya getirerek, müşterileri için EcoStruxure mimarisi ve platformunda, “Her Seviyede Yenilikçilik” konsepti ile Nesnelerin İnterneti alanında liderliğini sergiliyor. Geçtiğimiz aylarda Barselona’da gerçekleştirilen IoT Çözümleri Dünya Kongresi’ne (IoTSWC16) de Elmas sponsor olarak katılan Schneider Electric Nesnelerin İnternetinin gücü ve potansiyelinden faydalanarak hem bulut hem de tesiste sunulabilecek

bağlantılı ürünlerden kont-rol uygulamalarına, anali-tiklere ve hizmetlere kadar her şeyle şehirleri yeniden şekillendiriyor, endüstriyi dönüştürüyor ve insan haya-tını zenginleştiriyor.

Schneider Electric’in çözüm-leri ile tanışanlar IoT özel-likli teknolojileri, platformu ve çözümlerinin, daha fazla verimlilik ve karlılıkla ticari süreç verimliliği elde etme-lerine nasıl yardımcı olaca-ğını tecrübe edebiliyor.

IoT teknolojilerinin öngö-rülebilir analitiklerle yüksek varlık kullanımı ve perfor-mansı elde etmelerinde katkısını da görme olanağı bulabiliyor ayrıca daha akıllı operasyonlar, otomasyon ve

kontrol ile daha güvenli ve daha mobil bir işgücü hak-kında da deneyimlerini artırabiliyorlar.

Schneider Electric Global CTO Dr. Prith Banerjee ise Nesnelerin İnterneti Dünya Kongresi kapsamında gerçekleştirdiği açılış konuşmasında da bu konudaki yeniliklere dikkat çekmiştir. Banerjee: “IoT’nin değer sağlayıp sağlamayacağı sorusunu geride bırakalı çok oldu. Şirketlerin artık kendilerini, IoT’nin kurumları için değerini en üst düzeye çıkaracak şekilde konumlandır-mak üzere bilgiye dayalı kararlar almaları gerekiyor. Müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla, sorun çözme yol-larını dönüştürme ve sağladığımız çözümlere büyük bir değer katmak olarak gördüğümüz “Her Seviyede Yenilikçilik” ve “IoT” konularında sürekli ilişkiler kurma-yı sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.

“Her Seviyede Yenilikçilik” konsepti ile Nesnelerin Internet’ine (IoT) farklı bir bakış açısı

Page 119: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 120: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

118

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Schneider Electric “Elektrik Teknolojileri ve Bina Otomasyon Fuarı(EBO)” da farklı çözümleri ile dikkat çekti.

Dikkat çekici stant tasarımı ile göz dolduran Schneider Electric, fuardaki en geniş kapsamlı ürün gamına sahip olarak da farkını ortaya koydu. Schneider Electric Ankara’da gerçekleştirilen “Elektrik Teknolojileri ve Bina Otomasyon Fuarı(EBO)”nda ziyaretçilere bina otomas-yon çözümlerini tanıttı.

Enerji yönetimi ve otomasyon alanında global uzman olan Schneider Electric, 24-27 Kasım 2016 tarihleri arasında Ankara Congresium’da TOKİ ev sahipliğinde gerçekleştirilen Elektrik Teknolojileri ve Bina Otomasyon Fuarı’na katıldı. Fuarda 4 gün boyunca Schneider Electric standında bina otomasyon çözümleri ile ilgili detaylı bilgiler akta-rıldı. Anahtar priz serileri, AG dağıtım ürünleri, KNX, Actassi, SmartStruxure gibi bina yönetim sistemleri ve hastane çözümleri ile öne çıkan Schneider Electric,

ziyaretçilerin ilgisini topladı. Sektörde önemli bir yeri olan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) desteğiyle gerçekleştirilen bu etkinlik ve fuar organizasyonunda Schneider Electric; elektrik teknolojileri, bina otomas-yon sistemleri, yapı teknolojileri, akıllı ev ve güvenlik sistemleri konusunda son teknoloji ürün ve çözümlere standında yer verdi. Fuar süresince katılımcı diğer fir-maları da standında ağırlayan Schneider Electric ekibi yarattığı sinerji ile dikkat çekti.

Elektrik alanında sektörün gücünü gösterdiği EBO Fuarı ile eş zamanlı düzenlenen EBO Konferansı’nda ise “Parlak Yeşil Binalar” konu başlığı ile Schneider Electric Stratejik İlişkiler ve Satış Operasyonları Direktörü Cihan Karamık ve “Binalarda Elektriksel Güvenlik” konusu ile Schneider Electric Pazarlama Ürün Müdürü Hasan Ergun konuşmacı olarak yer aldı.

Page 121: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

119

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Yingli Solar Türkiye Üke Müdürü Uğur Kılıç 7. Türkye Enerji Zirvesi’nde konuştu

Güneş paneli üretiminin gelişmesi için Ar-Ge ve inovasyon yatırımları yapılmalı

Yingli Solar Türkiye Ülke Müdürü Uğur Kılıç, 7. Türkiye Enerji Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de güneş paneli üretiminin gelişmesinin, Ar-Ge, inovas-yon çalışmalarına ve nitelikli insan kaynağına yapıla-cak yatırımlara bağlı olduğunu söyledi.

Merkezi Çin’de bulunan, dünyanın en büyük güneş pane-li üreticilerinden Yingli Solar, Enerji Fuarcılık tarafından Adana düzenlenen 7. Türkiye Enerji Zirvesi’ne katıldı. Zirvenin ikinci gününde düzenlenen “Güneş Enerjisinde Trendler ve Türkiye İçin Yol Haritası” konulu bir oturum düzenlendi. Oturuma Yingli Solar Türkiye Üke Müdürü Uğur Kılıç, GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan, EnerjiSA İş Geliştirme Müdürü İbrahim Erden ve Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Yağmur Özdemir katıldı.

Türkiye’nin güneşi iştah kabartıyorTürkiye güneş enerjisi pazarının hala pek çok şirketin iştahını kabarttığına dikkat çeken Uğur Kılıç, eskiden yenilenebilir enerji dendiğinde akla ilk önce rüzgâr ener-jisinin geldiğini belirterek, “Güneş enerjisi artık başlıca bir enerji konusu oldu. Yingli Solar olarak Türkiye’de 4 yıldır bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu süreçte pek

çok başarılı projeyi hayata geçirdik” dedi.

Ar-Ge tek çatıda toplanmalıTürkiye’de yerli güneş paneli üretimi ile ilgili gelişme-lere de değinen Uğur Kılıç, “Panel üretmek kolay gibi görünüyor ancak yüksek teknoloji gerektiriyor. Özellikle hücre teknolojileri ve film teknolojileri gerçekten iyi bir know-how ve yatırım gerektiriyor. Bu yatırım için de Ar-Ge çalışmaları çok önemli. Türkiye’de güneş paneli üretiminin gelişmesi için Ar-Ge çalışmalarını bir çatı altına toplamak gerekli” şeklinde konuştu.

İnovasyon ve insan kaynağı şartUğur Kılıç şöyle devam etti: “Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra inovasyon ve insan gücü ciddi bir önem taşıyor. Enerji mühendisliği alanında çalışanların kendilerini Ar-Ge çalışmalarına kanalize etmeleri ve uzmanlaşmaları uzun vadede Türkiye’ye yarar sağlayacaktır.” Uğur Kılıç ayrıca güneş paneli dışında yer alan diğer ekipmanların da desteklenmesi gerektiğini, yan sanayi üretiminin önemli olduğunu, cam, inventer, çerçeve gibi parçaların da uluslararası standartlara uygun üretimini, Türkiye’nin başarıyla gerçekleştirmesi gerektiğini sözle-rine ekledi.

Page 122: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

120

ENDÜSTRİ OTOMASYON

YILDIZ TEKNİK’TE “13. RLC GÜNLERİ” BAŞLIYOR…SİZ DE DAVETLİSİNİZ!

Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü tarafından düzenli olarak on iki yıldır gerçekleşti-rilen “RLC GÜNLERİ”, kulübün en köklü etkinliği olmasının yanı sıra, sektörün de en çok bilinen öğrenci etkinliği olarak tanınıyor. Genel olarak elektrik-elektronik sektörünün mercek altına alındığı “RLC Günleri”nde aynı zamanda enerji, otomasyon ve otomotiv sektörleri de inceleniyor.RLC Günleri, 2005 yılında ’’Elektronik Günleri’’ adı altında düzen-lenmeye başlamış ve zamanla elektrik, elektronik, otomasyon sistemleri ve bilişim alanlarını da inceleyen geniş kapsamlı bir kariyer etkinliği haline gelmiş. Geçen 12 yıl içinde, katılımcı kitle-siyle birlikte profesyonelleşen bir yapıya sahip olan RLC Günleri Türkiye’de öğrenci, firma ve akademisyen işbirliğine olanak sağlaması bakımından çok önemli bir yere sahip. YTU IEEE Öğrenci Kulübü tarafından düzenlenen “RLC Günleri” etkinliği, sanayi, öğrenci ve akademisyenler arasındaki köprüyü kurmak ve öğrencilerin ileride çalışacakları sektör hakkında fikir sahibi olma-larını sağlamak amacıyla çalışmalarına aralıksız devam etmiş ve böylesine büyük çapta bir organizasyon ilk kez Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü tarafından hayata geçirilmiş.Aynı zamanda, gelişen teknolojiyi takip ederek katılımcılarına bunlardan faydalanma imkânı sunmayı da amaçlayan “RLC Günleri”, firmaların akademisyenlerle ortaklaşa projelere imza atmalarına da olanak sağlamakta. Kulübü üyelerinin ana hedefi her zaman, öğrencilerin profesyonel iş hayatına girmeden önce buralarda tecrübe edinmiş kişilerle öğrencileri farklı platformlarda buluşturarak akıllarındaki soru işaretlerini gidermek ve ilerleyen senelerde daha emin adımlarla yürümelerine zemin hazırlamak; böylece elektrik, elektronik, otomasyon, aydınlatma ve bilişim alanlarında yeni fikirler yeni bakış açısı adı altında gelişmelerini sağlamak olmuş.YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü, “SADECE DERSE GİREREK MÜHENDİS OLUNMAZ!” sloganı ile Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki Elektrik Mühendisliği, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği ve

Bilgisayar Mühendisliği öğrenci-lerinin çabalarıyla 8 Mayıs 2001 tarihinde, kar amacı gütmeyen, dünyanın en büyük mesleki ve teknik organizasyonu olan IEEE (Institude for Engineers and Everybody Else)‘nin 1150 öğrenci kolu arasında resmi ola-rak faaliyete geçmiş bir klüp.Kurulduğu günden bugüne

özverili çalışmalara imza atan kulüp 2008-2009 ve 2009-2010 dönemlerinde düzenlediği aktivitelerle, Üniaktivite internet por-talının Türkiye çapında farklı üniversitelerden 360 öğrenci kulü-bünün katılımıyla gerçekleşen yarışmada “Bilim ve Teknoloji” kategorisinde iki yıl üst üste Türkiye’nin En Aktif Öğrenci Kulübü ödülüne layık görülmüş.Bu yıl 13. kez düzenlenecek olan RLC Günleri Etkinliği, geçen yıl 53 farklı üniversite ve 40 farklı bölümden toplamda 2700 öğren-ciye ev sahipliği yapmış; aynı zamanda 26 farklı üniversiteden 179 öğrenciyi konaklamalı ağırlamış. Katılımcılarını; 16 oturum, 4 panel, 2 eğitim,1 workshop ve 10 stant alanı ile karşılayıp şirketler, dernekler ve akademisyenlerle buluşmalarını sağlamış.

28 Şubat 1-2 Mart tarihlerinde YTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesinde 13.sü gerçekleşecek olan “RLC Günleri” etkinliği, özellikle sponsor firma destekleriyle bu yıl daha da geniş kitleye ulaşmayı hedefliyor. Bu nedenle ve yıllardır sürdürülen amaçlar çerçevesinde, konuyla ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişilerin spon-sorluk destekleriyle katılımlarını öncelikle bekliyor. Dolayısıyla, siz de davetlisiniz!13. RLC Günleri ile ilgili detaylı bilgi almak ve sponsor desteği vermek için, lütfen Burak Zobar-13.RLC Günleri Koordinatörü[email protected]/0534 291 0320 veya Burcu Aslan-13. RLC Günleri Koord. Yrd. [email protected] /0537 212 8994 ile bağlantı kurun!

Etkinlikte endüstri 4.0 konusu işlenecektir. Etkinlik konaklamalıdır. Konaklama ile ilgili detaylı bilgi için Burak ZOBAR Gsm: 0534 291 0320 ‘ den ulaşabilirler.facebook.com/rlcgunleri twitter.com/rlcgunleriweb : www.rlc.ytuieee.com

Page 123: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 124: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

122

ENDÜSTRİ OTOMASYON

e-Design Semineri, İstanbul, İzmir, Bursa ve Denizli Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)’nda gerçekleştirildi

17 Kasım tarihinde EMO İzmir Şubesi, 26 Kasım tarihinde EMO Denizli Şubesi, 14 Aralık tarihinde EMO İstanbul Şubesi ve 22 Aralık tarihinde EMO Bursa Şubesi ile birlikte düzenlenen teknik seminer-lerde, ABB e-Design programı katılımcılara detayları ile anlatıldı. ABB Elektrik Elektrifikasyon Ürünleri Bölümü Teknik Tanıtım ve Dizayn Uzmanı Hakan Polatkan tarafından verilen seminerler yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

Seminerin ilk bölümünde programın yapısı ve temel özellikleri, ikinci bölümünde de örnek bir elektrik projesi tek hat diyagramı program içerisinde çizi-lerek elektrik tesisat hesaplamaları, devre kesici seçimi, devre kesici açma eğrilerinin ayarlanması ve seçicilik analizi yapıldı. Seminerin son bölümünde de seçilen şalterler kullanılarak AG pano tasarımı ve sıcaklık artış hesabı ile birlikte raporlama (pdf veya dwg olarak) konusunda bilgiler aktarıldı.

ABB’nin geliştirdiği e-Design yazılımı ile orta gerilim girişlerinden, alçak gerilim ana ve tali dağıtım pano-larına kadar tek hat şemalarının çizilerek, ilgili IEC standartları doğrultusunda elektrik tesisat hesapla-

maları (yük akışı, kısa devre, gerilim düşümü vb.) ve devredeki tüm devre kesicilerin seçimi hızlı ve kolay bir şekilde yapılabilir.

E-Design programı yapısında DOC, CAT, Curves ve OTC bölümleri yer almakta olup bu bölümlerin her birinin farklı işlevleri bulunmaktadır.• DOC – elektrik tesisat hesaplamaları ve AG panotasarımı•CAT–ürün/ekipmanseçimi,malzemelistesidökü-mü ve fiyatlandırma• Curves – devre kesici açma eğrileri ayarlanması,test edilmesi ve seçicilik analizi•OTC–AGpanoiçisıcaklıkartışhesabıElektrik tesisat hesaplamalarını ve devre kesici seçi-mini hızlı ve kolay bir şekilde yapılmasını sağlayan ve ücretsiz olarak ulaşılabilen e-Design yazılımı ile ilgili eğitimler, EMO işbirliği ile birlikte diğer şehir-lerde de devam edecektir.

e-Design yazılımını aşağıdaki link yardımıyla ücretsiz olarak indirebilirsiniz.http://new.abb.com/low-voltage/software/e-design/download

Page 125: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

ENDÜSTRİ OTOMASYON

123

YILDIZ ROBOCON’17

Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesindeki Robotik ve Otomasyon Kulübü’nün bu sene 4.sünü düzenleyece-ği, eski ismiyle ‘Yıldız Savaşları’ yeni ismiyle ‘Yıldız Robocon(Yıldız Robotics Contest) ’ 25-26 Mart 2017 tarihleri arasında Davutpaşa Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecektir.

İlk senesinde 385 robot ve 1000’den fazla yarışma-cıyı ağırlayan, her geçen yıl bu sayıları arttıran Yıldız Robocon, bu sene de yenilikçi çizgisini bozmadan 1500’ün üzerinde katılımcıyı ağırlamayı hedeflemek-tedir.

Elektrik, Elektronik, Mekatronik, Kontrol ve Otomasyon, Makine Mühendisliği ve Teknik Lise

öğrenci ler iy le b ir l ik te robotiğe ilgisi olan her-kesin katılabileceği Yıldız Robocon, birbirinden heye-canlı, 7 farklı kategoriden oluşmaktadır. Yıldız Robocon, gelenek-sel robot yarışması katego-rileri olan Mini Sumo, Çizgi İzleyen, Robocross(arazi), Yangın Söndüren, Labirent Çözen, Serbest Kategori’nin yanı sıra Yıldız Savaşları Kategorisi ile ülke çapında düzenlenen robot yarış-malarından çok farklıdır. Arena içerisinde uzaktan kumanda ile kontrol edi-len ateş püskürtme, tes-tereyle parçalama, kaldırıp fırlatma gibi daha birçok özell iklere sahip olan robotların savaştığı, heye-canın doruklarda yaşandığı ‘Yıldız Savaşları’ kategori-si, etkinliğin Türkiye’deki robot yarışmaları kapsa-mında farkını ortaya koy-

masını sağlamıştır.

Kategorilerdeki yarışma heyecanının yanısıra orga-nizasyona destek veren firmalar için bir fuar alanı oluşturularak öğrenci-firma işbirliğini arttırmak amaçlanmaktadır. Etkinlik sırasında firma yetkilileri ve akademisyenler tarafından robotik ve kontrol alanında seminerler, söyleşiler ve sergiler düzenle-necektir. 7’den 70’e her yaştan yarışmacısı ve katılımcısına iki gün boyunca eşsiz bir görsel şölen sunan Yıldız Robocon, bu sene de robot sevdalılarını bu heyecana davet ediyor!http://www.yturok.com

Page 126: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

124

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Dünya Enerji Birliği tarafından en önemli etkinlikler arasında gösterilen 5. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’na Türkiye’den ve dünyadan önemli isimler katılacak. ICSG İstanbul 2017 kapsamında gerçekleşecek olan CEO panelinde enerji alanında büyük projelere imzalar atan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve AKSA Doğal Gaz Dağıtım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan yer alacak. İsrail Akıllı Enerji Vakfı Başkanı Amos Lasker ile Arap Yenilenebilir Enerji Komisyonu Başkanı ve Ürdün Prensi Asem Bin Nayef’in de konuşmacı olarak katılacağı ICSG İstanbul 2017; Asya, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Amerika’dan gelecek olan heyetler ile önemli bir ticaret ve bilgi platformu olacak.

19-20-21 Nisan 2017 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezinde İtalya’nın ülke partnerliğinde gerçekleşecek olan 5. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı her geçen gün büyümeye devam ediyor. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın himayelerinde organize edilen ICSG İstanbul 2017’ye bu yıl Turkcell, Vodafone, Siemens, GE, Aselsan, Oracle, SAP ve G3 PLC gibi uluslararası yaklaşık 300 firma katılacak.

Enerji devleri CEO panelindeEnerji alanında yurtiçi ve yurtdışında hayata geçirdikleri projeler-le dünyaya örnek olan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve AKSA Doğal Gaz Dağıtım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan ICSG İstanbul 2017 kapsamında gerçek-leşecek olan CEO paneline katılacaklar. Birçok önemli ismin katılacağı panelde konuşmacılar enerji alanındaki deneyimlerini, başarılı projelerin sırlarını, gelecekle ilgili öngörülerini ve akıllı şebekeler ile ilgili görüşlerini paylaşacak.

ENERJİ DEVLERİ AKILLI ŞEBEKELER İÇİN BİR ARAYA GELİYOR

Page 127: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

125

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Körfez ülkelerinden ICSG İstanbul 2017’ye önemli isimler katılacakÜrdün’ün su piyasasındaki karar verici pozisyonundaki Ürdün Su Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Tawfik Al-Habashneh, Ürdün Ulusal Elektrik Enerjisi Kurumu (NEPCO) Başkan Yardımcısı Ahmad Zubi ve Arap Yenilenebilir Enerji Komisyonu Genel Müdürü Mohammed Al-Ta’ani Ürdün’den kongreye konuşmacı olarak katılacaklar. Umman’ın elektrik ve su piya-sasındaki önemli karar vericilerinden Umman Elektrik ve Su Düzenleme Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Mohammed bin Abdullah Al Mahrouqi, kamunun tüm elektrik dağıtım şirket-lerini bünyesinde barındıran Nama Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Omar Bin Khalfan Al-Wahaibi de bilgi ve tecrübelerini konuşmacı olarak paylaşacak isimler arasında yer alıyor.

İsrail ile bir adım da enerji alanında atıldıİsrail ile ilişkilerin düzelme sürecine girmesi sonrasında ger-çekleştirilen görüşmeler sonucunda ülkenin Akıllı Enerji Vakfı (ISEA) Başkanı Amos Lasker’in konuşmacı olarak kongreye katılımı kesinleşti.

Geçtiğimiz yıl İsveç’in ülke partnerliğinde gerçekleşen fuar ve kongre programına İsveç Enerji Bakanı İbrahim Baylan katıla-rak Akıllı Şebekelerin önemine değinmiş ve Türkiye ile birlikte yeni projelerde yer alabileceklerini açıklamıştı. Dünya Enerji Birliği Başkanı ve Virginia Tech ARI Direktörü Saifur Rahman’ın

keynote konuşmacısı olduğu bu yılki kongrenin açılış konuş-malarını gerçekleştirmek üzere başta partner ülke İtalya olmak üzere İngiltere, Japonya, Azerbaycan, Umman, Kuveyt ve Suudi Arabistan’ın enerji ve sanayi bakanları davet edildi. ICSG İstanbul 2017 kapsamında ayrıca İtalya, İngiltere, İsveç, Ürdün, Umman ülke panalleri de organize edilecek. Kongrenin bir diğer keynote konuşmacısı ise akıllı şebeke alanında sürdürülen ve hala da geliştirilmekte olan 60 milyon dolar değerindeki çalış-maların baş araştırmacısı Dr. Mohammad Shahidehpour oldu.

50 ülkeden heyet katılacakTürkiye, dünyadaki doğalgaz ve petrol rezervlerinin yüzde 70’ine sahip olan Hazar havzası ve Orta Doğu’ya yakın olması nedeniyle stratejik açıdan önemli rol oynuyor. Günümüzde ortaya çıkan savaşların nedenlerinden biri olan enerjiyi yönet-me konusu, enerji verimliliği, siber güvenlik ve uzaktan kontrol sistemleri, enerjinin geleceği, enerjide teknoloji gibi son derece önemli konular 50 ülkeden heyetlerin katılacağı 5. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’da masaya yatırılacak.

Ayrıca Ürdün’ün ulusal elektrik şirketi NEPCO’nun Amerikan enerji şirketi Noble ile doğalgaz alımı konusunda anlaşma imzalanması ve NEPCO’nun ICSG İstanbul 2017’ye katılacak olması, Türkiye’deki firmalar ve yatırımcılar için önemli bir fırsat yaratacak.

Page 128: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

126

ENDÜSTRİ OTOMASYON

ABB e-Design Semineri, İstanbul, İzmir, Bursa ve Denizli Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)’nda gerçekleştirildi.

17 Kasım tarihinde EMO İzmir Şubesi, 26 Kasım tarihinde EMO Denizli Şubesi, 14 Aralık tarihinde EMO İstanbul Şubesi ve 22 Aralık tarihinde EMO Bursa Şubesi ile birlikte düzenlenen teknik seminer-lerde, ABB e-Design programı katılımcılara detayları ile anlatıldı. ABB Elektrik Elektrifikasyon Ürünleri Bölümü Teknik Tanıtım ve Dizayn Uzmanı Hakan Polatkan tarafından verilen seminerler yoğun bir katı-lımla gerçekleştirildi.

Seminerin ilk bölümünde programın yapısı ve temel özellikleri, ikinci bölümünde de örnek bir elektrik projesi tek hat diyagramı program içerisinde çizilerek elektrik tesisat hesaplamaları, devre kesici seçimi, devre kesici açma eğrilerinin ayarlanması ve seçicilik analizi yapıldı. Seminerin son bölümünde de seçilen şalterler kullanılarak AG pano tasarımı ve sıcaklık artış hesabı ile birlikte raporlama (pdf veya dwg ola-rak) konusunda bilgiler aktarıldı.

ABB’nin geliştirdiği e-Design yazılımı ile orta gerilim girişlerinden, alçak gerilim ana ve tali dağıtım pano-

larına kadar tek hat şemalarının çizilerek, ilgili IEC standartları doğrultusunda elektrik tesisat hesapla-maları (yük akışı, kısa devre, gerilim düşümü vb.) ve devredeki tüm devre kesicilerin seçimi hızlı ve kolay bir şekilde yapılabilir.

E-Design programı yapısında DOC, CAT, Curves ve OTC bölümleri yer almakta olup bu bölümlerin her birinin farklı işlevleri bulunmaktadır.• DOC – elektrik tesisat hesaplamaları ve AG panotasarımı•CAT–ürün/ekipmanseçimi,malzeme listesi dökü-mü ve fiyatlandırma•Curves–devrekesiciaçmaeğrileriayarlanması,testedilmesi ve seçicilik analizi•OTC–AGpanoiçisıcaklıkartışhesabıElektrik tesisat hesaplamalarını ve devre kesici seçi-mini hızlı ve kolay bir şekilde yapılmasını sağlayan ve ücretsiz olarak ulaşılabilen e-Design yazılımı ile ilgili eğitimler, EMO işbirliği ile birlikte diğer şehirlerde de devam edecektir.

Page 129: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 130: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

128

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Endüstriyel buhar kazanı üreticisi Mimsan tarafından sipariş edilen Siemens SST-111 buhar türbini, Oltan Köleoğlu Enerji’nin Ankara’ya 250 kilometre mesafe-de yer alan Mecitözü ilçesindeki biyokütle santralinde enerji üretecek. Projenin, 2017 yazında devreye alın-ması hedefleniyor.

Dünyanın fındık üretiminin dörtte üçünün gerçek-leştirildiği Karadeniz’de kullanılacak olan türbin ,

elektrik üretmek için fındık kabukları ve tarımsal atıkları kullanan bölgenin lider firması Oltan Köleoğlu Enerji’nin biyokütle santralinde kullanılacak. Oltan Köleoğlu Enerji, SST 111 buhar türbini ile verim-li, esnek çalışabilen, düşük bakım maliyetleri ile 5MW’lık biyokütle santraline sahip olacak. Siemens Türkiye’nin uzman teknik çözümlerine ilave olarak geliştirdiği finansal çözümler de enerji yatı-rımcılarının türbin seçiminde önemli rol oynuyor.

Siemens,Türkiye’de biyokütleye enerji veriyor

Page 131: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

‘Bilginin İzinde’ sergisi, sizi, yüzyıllar boyu bilgi arayan insanların serüvenini izlemeye, onların çabasına tanıklık etmeye, gözlem ve deneyimle davet etmektedir. Bilginin izini sürenler, gözlem ve doğanın yasalarını belirlemeye topladıkları bilgiyi deneylerle doğrulamaya ve doğanın yasalarını belirlemeye çalışmışlardır.

Sergi, Orta Asya’dan Batı Avrupa’ya uzanan bir çizgide, bilginin yaklaşık 13. Yüzyıldan başlayan kronolojideki hareketini, özel olarak da, Osmanlıların ‘Doğu’da ve ‘Batı’da bilgi arayışını yansıtmaktadır.‘Bilginin İzinde’ sergisinin başlıca hedefi, kamuoyunun ilgisini bilim tarihine çekmek ve sergiyi gezecek ziya-retçilere bilim uğraşısının uzun bir geçmişi olduğunu göstermektir. Bunun yanında, bu sergi, Türkiye’deki kurumların ve şahısların bilim ve teknoloji mirasıyla ilgili türlü malzemeyi (alet, belge, yazılım) koruma altına almaları için bir çağrı niteliğindedir.

Tüm meraklı bilim insanları, bilim tarihi sevdalıları ve koleksiyonculara bu vesileyle sergi kataloğunu edinme-lerini tavsiye ederiz.

Yer: İstanbul Üniversitesi, II. Bayezid Türk Hamam Kültürü Müzesi (Ordu Caddesi, “Laleli-İstanbul Üniversitesi” Tramvay durağı karşısı, Metro: Vezneciler).

Sergi süresi 28 Şubat 2017 tarihine kadar uzatılmıştır ve mesai saatlerinde gezilebilir.

‘Bilginin İzinde’ Sergisi

Page 132: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

130

ENDÜSTRİ OTOMASYON

TANAP BORU HATTI İÇİN HONEYWELL KONTROL VE EMNİYET SİSTEMİ SEÇİLDİ

•Honeywell teknolojilerigüvenilirveemniyetlibir işletmeyidesteklemek amacıyla tüm dünyada yaklaşık 160,000 kilo-metre boru hattında kullanılıyor; bu mesafe dünyanın çevre-sini dört kez dolaşabilir•TANAPboruhattıAvrupa’nındoğalgazihtiyacınınkarşılan-masında önemli bir rol oynayacak

ISTANBUL, Kasım 30, 2016 – Honeywell (NYSE: HON) Proses Çözümleri (HPS) stratejik olarak büyük bir öneme sahip olan TANAP (Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı) projesi için entegre bir kontrol ve emniyet sistemi sağlaya-cağını duyurdu. Honeywell sistemi TANAP boru hattı boyunca uzanan komp-resör istasyonlarının güvenilir ve emniyetli bir şekilde işle-tilmesini sağlayacak. Güney gaz koridoru Avrupa Birliği’nin enerji güvenliğini sağlamakla ilgili stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor ve TANAP sayesinde Hazar Denizi böl-gesinden yılda yaklaşık olarak 31 milyar metreküp hacminde doğal gazın iletilmesi mümkün olacak.“Honeywell olarak Türkiye’nin büyük enerji projelerinde uzun yıllara dayanan bir geçmişimiz ve tecrübemiz var” diyen Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Genis, söz-lerini şöyle sürdürüyor: “Bu önemli proje sadece ülkemize değil Avrupa kıtasına da gerekli miktarda doğal gazın sağlan-masında kritik bir rol oynayacaktır.”1850 kilometre uzunluğundaki TANAP doğal gaz boru hattı, Türkiye’nin en doğusundaki Gürcistan sınırından en batısın-daki Yunanistan sınırına kadar uzanıyor. Eurogas verilerine göre Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacı 2030 yılına kadar her yıl yüzde 2 oranında artacak.

“Honeywell’in entegre çözümleri ortaya çıkabilecek sorunları önceden belirleyerek, bu önemli projenin güvenilirliğini ve verimliliğini daha da yükseltecektir” diyen HPS projeler ve otomasyon çözümleri başkan yardımcısı ve genel müdürü Pieter Krynauw ise sözlerini şöyle sürdürüyor “Honeywell toplam uzunlukları 160,000 kilometreyi bulan ve pek çoğu dünyanın en uzun sistemleri olan doğal gaz ve petrol boru hatlarına otomasyon sistemleri ve güvenlik çözümleri sağ-lamaktadır.”Honeywell proje kapsamındaki istasyonlara tam entegre kontrol ve emniyet çözümleri, teknoloji, muhendislik ve des-tek hizmetleri sağlayacak. Sistemler, DCS (dağıtılmış kontrol sistemleri) modülleri, acil emniyetli duruş sistemleri (ESD) ve güvenlik sistemleri, yangın alarm panelleri ve proses içi ve proses alanı dışı pek çok detektör ve ekipmanı içeren kap-samlı bir yangın ve gaz emniyet çözümünü kapsıyor.TANAP istasyonlarında kullanılan Honeywell sistemi, tüm proses kontrol ve emniyet sistemleri ile otomasyon yazılımını tek bir mimari altında birleştiriyor. Sistem insanlara, çevreye veya boru hattına zarar verebilecek durumları tespit etmek, müdahale etmek ve önlemek için operatör farkındalığını yük-seltiyor. Sistem ayrıca boru hattı boyunca kesintisiz olarak sevkiyat yapılmasına katkıda bulunuyor.

TANAP projesinde kullanılan başlıca Honeywell teknolojileri şunları içeriyor:•Experion®PKS (ProsesBilgiSistemi) ileri seviyeprosesotomasyon sistemi ve yazılım platformu verimlilik artışı ve operasyonel rahatlık sağlıyor. Boru hattından sürekli olarak sağlanan verilerle Eksperion PKS operatörlerin hızlı ve etkin kararlar alarak emniyeti ve verimliliği artırmalarına yardımcı oluyor.

•SafetyManager,Honeywell’inemniyetvegüvenliksistemi,proses güvenliği verileri, uygulamalar, sistem diagnostiği ve kritik denetleme stratejilerini entegre ederek tehlikeli durum-ların önceden fark edilmesini ve önlenmesini sağlıyor. Ayrıca emniyetli acil duruş da sağlayan sistem, TANAP projesine kök sebep araştırması yaparak sistem performansını iyileş-tirmek için gerekli olan araçları da sağlıyor.

• XLS80YangınAlarmKontrol Paneli, içerdiği akıllı, esnekTasarım ve kullanıcı dostu arayüzü ile en yüksek emniyet ve güvenilirlik standartlarını sağlıyor.

Page 133: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

HA

BERL

ER

131

ENDÜSTRİ OTOMASYON

ELİMKO, EĞİTİM SEMİNERLERİNE DEVAM EDİYOR…

1980 yıllarında başlamış olduğumuz, Elimko “Otomatik Kontrol Seminerleri”nin bir yenisini 14-18 Kasım tarih-leri arasında Ankara Biltek Eğitim Merkezinde gerçekleş-tirdik. Her zamanki gibi seminerimize ilgi büyüktü.

Paşabahçe Şişe Cam/Kırklareli, Erdemir Demir Çelik Fabrikaları/Zonguldak, Camiş Madencilik/İstanbul, Trakya Şişe Cam/Kırklareli, Atlas Enerji/Hatay, Çimentaş Çimento/Edirne, Tusaş Motor/Eskişehir, Trakya Şişe Cam/Bursa, Samur Elektronik/Konya, ESO Endüstriyel/Kocaeli, Semazen Ltd. Şti/Eskişehir gibi çok güzide kuruluşlarımızın konu ile ilgili teknik elemanlarının katıl-dığı seminerin ilk dört günü Biltek Eğitim Merkezinde, son gün, Cuma günü ise Elimko Fabrikasinda gerçek-leştirilmiştir. Otomatik Kontrol prensipleri, Otomatik Kontrol formlari,

Termokupl, Rezistans termometre, sıcaklık sensörleri, kalibrasyon yöntemleri, basınç, seviye, debi, ağırlık, rutubet ölçümleri gibi konular, Elimko sistemleri, anla-tılmıştır. Bazı kontrol cihazları, sensörlerin demo setleri üzerinden pratik atölye çalışması yapılmıştır. Fabrika sahasında yapılan turda tüm makinalar, katılımcılara tanıtılmış, çalışma prensipleri açıklanmıştır. Katılımcılar büyük bir ilgi ile izlemişler, seminer sonundaki değer-lendirme de, böyle bir seminere katıldıkları için çok mutlu olduklarını ifade etmişlerdir…

Seminerin sonunda katılım sertifikaları dağıtılmış, toplu aile fotoğrafı çekilmiştir…Elimko’nun bu tür periyodik seminerleri devam etmek-tedir.

Page 134: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

132

ENDÜSTRİ OTOMASYON

YAYI

N D

ÜN

YASI

Türkiye’de güç elektroniği sanayii hızlı bir ilerleme göstermiş; kesintisiz güç kaynağı, motor kontrolu, endüksiyonla ısıtma, elektrikli ev aletleri, otomotiv ve tekstil gibi geniş bir alanda tasarım ve üretim yapan firmalar ortaya çıkmıştır. Bunun yanında yurtdışından gelen sistemlerin çoğunda güç elektroniği teknolojisi kullanılmaktadır. Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunlarının belirli bir kısmı bu sektörlerde istihdam edilmektedir.

Güç elektroniği konusu, başta İ.T.Ü. olmak üzere Türkiye’deki birçok üniversitede çeşitli isimdeki derslerle öğretilmektedir. Bu derslerin bir kısmı Türkçe olarak verilmektedir. Hangi dilde verilirse verilsin bir Türkçe kitabın gerek eğitim öğretimde gerekse uygulamalı mühendislikte çok önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Ya za rlarının adı: Ned Mohan, Tore M.Undeland,

William P. Robbins

Güç Elektroniği Çeviriciler, Uygulamalar ve

Tasarım

ISBN: 978-975-8431-99-1B. Y› l›: 2003 Say fa Sa y› s›: 896Fi ya t›: 45,00 TL

Page 135: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

133

ENDÜSTRİ OTOMASYON

YAYI

N D

ÜN

YASI

Genç mühendislerin elinden düşmeyen bu kitabın temel özelliği, geleneksel konuları basit bir dille ele alması, anlatımını uygulamaya yönelik örneklerle desteklemesi ve her baskıda yeni konuları bünyesine alarak sürekli güncel kalabilmesidir.

Yaklaşık 50 yıldır kendisini otomatik kontrol sistemlerinin uygulamalarına adamış, tecrübeli bir araştırmacı ve mühendis Benjamin C. Kuo tarafından kaleme alınmıştır. Yazarın en önemli özelliği bilimsel çalışmaları yanında, yıllardır sürdürdüğü eğitim hizmetinde otomatik kontrole çok sayıda kitap kazandırmış olmasıdır. İlk baskısı 1962’de yapılmış olan bu kitap, 60’lı yıllarda mühendislik eğitimine başlayan ve bugüne kadar aynı yolu izleyen pek çok öğrenciye otomatik kontrolü sevdirmiş, öğretmiş ve çalışma alanı olarak geniş bir öğrenci kitlesinin otomasyona yönelmesine neden olmuştur.

Ya za rlarının Adı: Benjamin Kuo

Otomatik Kontrol Sistemleri

ISBN: 9789757860945B. Y› l›: 2013 Say fa Sa y› s›: 944Fi ya t›: 50,00 TL

Page 136: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 137: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 138: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve

■ ABB ÖN İÇ KAPAK

■ AKBİL 30

■ BETA ARKA KAPAK

■ BECKHOFF 1

■ BİLGİNİN İZİNDE SERGİSİ 129

■ B&R ENDÜSTRİYEL OTOMASYON 5

■ EKSEN AJANS 8

■ ELİMKO 39

■ ENKO 51

■ ENOSAD 106

■ ENOSAD OTOMASYON KONGRE 91

■ HALICI ELEKTRONİK 77

■ HES KABLO 31

■ İTURO 4

■ LÖSEV 52

■ MEDEL 63-67

■ MITSUBISHI ELECTRIC TURKEY 3

■ NEUGART 55

■ SIEMENS 9

■ SOYLU OTOMASYON 59

■ MEDEL ARKA İÇ KAPAK

■ TÜRKMEN 107

■ WELMO 2017 72-73

■ WIN AUTOMATION 117

■ WIN METALWORKING 121

■ YTÜ RLC GÜNLERİ 127

Page 139: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve
Page 140: €¦ · Endüstri ve Otomasyon Yayg›n süreli bir yay›nd›r, Ayda bir yay›nlan›r Dergimizde yer alan ilanlar›n sorumlulu€u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve